Turkish News Press - Issue 178

Page 1

KOVİD-19 VE AŞILANMA ILE ILGILİ TÜM GELIŞMELER Sayfa 2-3’te

Kartal, Aslan’ı avladı!

T

rkısh NEWS PRESS

n Sezona iyi başlamasına rağmen sakatlıklar yüzünden kötü günler geçiren Beşiktaş, Galatasaray’ı 2-1 yererek moral buldu.

27

‘Kapanma bitti’ keyfi

SIZIN SÖZÜNÜZ

10 AHMAK BÜYÜKELÇI 26 OCTOBER 2021

l www.turkishnewspress.com.au

Uluslararası kaos finansörü Soros’un piyonu terörist Osman Kavala’nın salınması uğruna Türkiye gibi büyük bir devleti yargı üzerinden tehdit eden 10 ülkenin büyükelçisi, sopayı görünce yan çizdi. Başkan Erdoğan, “Bize saygı duymayan ülkemde barınamaz” dedi.

SESİ RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/5/7/11 H S I L G N E N I S NEW

/12/17/26/27

SULTAN ORHAN

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

. . T rkıye’nın

Mighty sovereigns of Ottoman throne n As Orhan Ghazi’s actions during his reign showed his great military and administrative abilities, some historians describe him as the true founder of the Ottoman Empire... Suzan Calimli (Analysis)

7

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

The Syrian game and the new power equilibrium

DUYURU

T

ürkiye’yi teröristler ve ekonomik kumpaslar üzerinden sıkıştırmak isteyen Batılı emperyalistlerin oyunları bir bir bozulmaya devam ediyor... Son olarak yurt içinden muhalefetin terörist Selahattin Demirtaş’ın, yurt dışından ise baronların bir diğer terörist Osman Kavala’nın serbest bırakılması için akla hayale gelmedik kumpasları, Başkan Erdoğan’ın dik duruşu ve Türk Milletinin yüce feraseti sayesinde yerle yeksan oldu. ‘İSTENMEYEN ADAM’LARDAN 360 DERECE DÖNÜŞ ABD’nin başını çektiği ve kukla devletlerin de yer aldığı 10 ülkenin büyükelçileri, bir bildiriyle Türk yargısına baskı kurmak istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, bu elçileri uluslararası hukuktan doğan hakkımız gereği ‘istenmeyen adam’ ilan edip sınır dışı edecekleri restini çekti. Bunun üzerine panikleyen büyükelçiler, geri adım atmak zorunda kalarak “Bulundukları ülkenin yasalarına saygılıyız” açıklamasında bulundu.

9-11

3

11

Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya!


2

26 Ekim 2021

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA Büyük süpermarket

çalışanına aşı zorunlu koronavirüsün Delta A vustralya’da varyantına karşı mücadele ve aşılama çalışmaları sürerken, ülkenin en büyük 3 süpermarket zinciri çalışanlarına Kovid-19 aşısı olma zorunluluğu getirdi. Woolworths ve Aldi, Avustralya’daki tüm personeli için Kovid-19 aşısını zorunlu hale getirirken, Coles, yalnızca NSW, Victoria ve ATC’de personelin zorunlu aşı olması gerektiğini duyurdu. Şirketlerden yapılan açıklamalara göre, gelecek aylarda yürürlüğe girecek aşı mecburiyeti uygulaması kapsamında, geçerli muafiyetleri bulunmayan tüm çalışanların aşı yaptırmaları gerekiyor. Tam aşılama oranlarının yüzde 70’in üzerine çıkmasıyla, 2020 mart ayından bu yana kapalı tutulan ülke sınırlarının, yurt dışındaki Avustralyalılara ve vize sahibi uluslararası öğrencilere öncelik verilerek gelecek ay yeniden açılması bekleniyor.

263 günlük E S AR ET nihayet bitti

Melbourne kenti ‘dünyanın en uzun tam kapanması’nı bitirmenin keyfini yaşıyor

S

algının yayılmasına karşı alınan tedbirler kapsamında Avustralya’nın Melbourne kentinde çeşitli aralıklarla 263 gün yürürlükte kalan “dünyanın en uzun tam kapanması” sona erdi. Victoria Eyalet Başbakanı Daniel Andrews, Melbourne’da düzenlediği basın toplantısında, sona eren tam kapanma ve yeni yürürlüğe giren kısıtlamalarla ilgili açıklamada bulundu. TAM 6 KEZ KAPANDI! Virüsün yayılmaya başladığı Mart 2020’den bu yana farklı tarihlerde 6 kez tam kapanmaya girerek toplam 263 gün kapalı kalan Melbourne’daki yasakların Kovid-19 aşılama oranlarının yüzde 70’e ulaşmasıyla hafifletildiğini açıklayan Andrews,

“Bugün, aşının her iki dozunu da yaptıran yüzde 70’den fazla kişiye teşekkür etme günüdür. Bu işi bitirmek zorundayız, aşılar işe yarıyor” ifadelerini kullandı. SINIR KASIM’DA AÇILIYOR Aşılama oranlarının istedikleri seviyelere çıkmasıyla eyaletin uluslararası sınırlarını 1 Kasım’dan itibaren yeniden açacaklarını belirten Andrews, eyalete gelecek çift aşılı turistlerin uçağa binmeden önce Kovid-19 testinin negatif sonucunu göstermeleri durumunda 14 günlük otel karantinasına alınmayacaklarını söyledi. Eyalette hafifletilen yasaklar kapsamında bazı iş yerleri sosyal mesafe kurallarına riayet ederek yeniden açılırken, geceleri sokağa çıkma yasağı

kaldırıldı. Kovid-19 aşısının iki dozunu da yaptıranların evlerde 10, açık alanlarda 15 kişiyle bir araya gelmesine izin verildi. Toplam 263 gün tam kapanmada kalan Melbourne, 234 gün kapanmada kalan Arjantin’in başkenti Buenos Aires’i geride bırakarak, dünyada en uzun kapanmada kalan kenti olmuştu. VAKALAR DÜŞÜYOR Bu arada, Avustralya’da genelinde son 24 saatte bin 764 yeni vaka kaydedildi, 11 kişi hayatını kaybetti. Ülkede toplam vaka 160 bin 311’e çıkarken, toplam can kaybı da 1648 oldu. Öte yandan, Yeni Zelanda’da 111 kişi daha Kovid-19’a yakalandı. Ülkede toplam vaka 5 bin 749, toplam can kaybı ise 28 kişi oldu.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 4 Volume: 178

President Yüksel Çifçi

Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

26 Ekim 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Avustralya kayıp

‘EGO’nu at ‘ÖZ’ünü dinle!

Cleo için seferber S B

atı Avustralya (WA) eyaletinde kaybolan 4 yaşındaki küçük kızı bulana veya bulunmasını sağlayacak bilgiyi verene, 1 milyon Avustralya doları ödül verileceği açıklandı. WA Başbakanı Mark McGowan, 16 Ekim Cumartesi günü Batı Avustralya’nın Carnarvon kasabasının kuzeyindeki bir kamp yerinde ailesinin kurduğu çadırdan kaybolduktan sonra geniş çaplı aramalara rağmen bulunmayan minik Cleo Smith ile ilgili açıklamada bulundu. “AKLIMIZ AİLEDE” Küçük kızın şüpheli kaybıyla ilgili devam eden polis soruşturmasını desteklemek amacıyla Smith’i bulana veya bulunmasını sağlayacak bilgiyi getirene 1 milyon Avustralya doları ödül verileceğini açıklayan McGowan, “Bütün Batı Avustralyalıların aklı, hayal bile edilemeyecek kadar zor bir zaman geçiren Cleo’nun ailesinde. Cleo’nun yeri hakkında bilgisi olan herkesin bu

erişan p i s e l i a Polis, yaşındaki olan 4 ı bulana kayıp kız olar ödül d 1 milyonini açıkladı! vereceğ

bilgiyi polise vermesini rica ediyorum” dedi. WA Emniyet Müdür Vekili Col Blanch, kayıp kızı bulabilmek için 100’den fazla polisin görevlendirildiğini belirterek “Cleo’yu canlı bulacağımızdan umutluyuz ancak güvenliğinden ciddi endişe duyuyoruz” dedi. KAÇIRILDI MI? Kaçırıldığına inandıkları çocuğa ne olduğunu bilen birilerinin mutlaka var olduğunu vurgulayan Blanch, “Olay yerinden topladığımız deliller

onun çadırdan alındığına inanmamıza neden oluyor. Birileri ne olduğunu biliyor” diye konuştu. KAMPTA KAYBOLDU Carnarvon kasabasının kuzeyindeki Gascoyne sahiline gidip 15 Ekim’de Blowholes Kamp yerinde çadır kuran Cleo ve ailesi, geceyi burada geçirdi. Ertesi sabah, Cleo’nun çadırda olmadığını fark eden ailesinin polise başvurması üzerine başlatılan tüm aramalara rağmen küçük kızın nerede olduğu bilinmiyor.

İş Konseyi’nden Türklere ‘aşı olun’ çağrısı n Avustralya Türk İş Konseyi (ATBC), koronavirüsün Delta varyantına karşı ülkede yaşayan Türklere aşı yaptırmaları çağrısında bulundu. ATBC’in sosyal medya hesabından görüntülü yayımlanan ‘‘Kollarımızı sıvayalım, Kovid19’dan korunalım’’ adlı aşı çağrısına, Türkiye’nin Canberra Büyükelçisi Korhan Karakoç ve Melbourne Başkonsolosu Arif Eser Torun da destek verdi. Görüntülü mesajlarda,

MERYEM APAK

hastalıktan korunmak için vatandaşlara aşılarını yaptırmaları çağrısı yapıldı. Konuya ilişkin açıklamada

bulunun ATBC Başkanı Meryem Apak, toplumu korumak ve bilgilendirmek amacıyla kampanyayı düzenlemeyi uygun gördüklerini söyledi. Sosyal medya hesaplarından 7 görüntü yayımladıklarını belirten Apak, ‘‘Maalesef toplum üyelerimizden kaybettiklerimiz oldu. Bunlar bizi derinden üzdü” dedi. Avustralya’da Kovid-19’un ilk dozunu yaptıranların oranı yüzde 86,7 oldu.

evgili okurlarım, Sydney’de nihayet Kovid-19 yasakları kalktı. Ama sizlerden ruhen ve bedenen toparlanmam için bir müddet daha müsaade isteyerek eski bir yazımı paylaşmak istiyorum. Malum şu Korona musibeti kimyamızı iyice bozdu. Rabbimden dileğim bu son yasak olsun inşallah! Sağlıcakla kalın... (Yayınlanma tarihi: 26 Kasım 2019). “Değerli okurlarım; Sydney’den hepinize selam olsun. Sevgi, sağlık, sıhhat, afiyet, bolluk, bereket, gönüllerde ferahlık, evlerimizde daimi huzur dilerim hepimiz için... Muhakeme gücümüze kuvvet! Dünya yolculuğunda en güzel şey vicdanı rahat uyku... Uykularınız kaçıyor, zamanı şaşırıyor, kafa dağınık dolaşıyorsanız günlük hayatınızda öfke, kırgınlık, alınganlık uzun süre barınıyorsa ve dün ile yaşıyorsanız yani dünün acısını halen ruhunuzda taşıyorsanız bu satırlarda kendinize uyanmak nasip olsun. Hiç bir şey için geç olmadan, daha fazla kendimizi ertelemeden ŞİMDİ’nin GÜCÜ’nü keşfetmek gerek. Nedir bu güç? Karar mekanizması, en önemli sıkıntı karar verememek, kararları alırken hesap kitap yapan zihni devreden çıkar, alimlere bak, zalimlerden olmamak gerek. Değişim zamanı hep kapımızı çalar, bizi zorlar, çoğu zaman direniriz, sınavları anlamamakta ısrar

eder, gözümüzün önünde olana körleşiriz. EGO devreye girer dünya hırslarında ‘daha çok kazanırım’ ya da ‘en iyi ben olacağım.’ Neyi kazanıyoruz? Gerçekten bunu sorguluyor muyuz? Kazanç madde mi? Ruhumuzu dinlemek gerek... Özün sesi yükselsin hücrelerinde asilikler, aşırılıklar, her daim kendimizi haklı çıkartan sahtekar zihni sustur! Demlenmek gerek... İyi bir değişim dönüşüm bizi korkutur, kim ne der? Kimin sivri diline maruz kalır, dedikoduların kahramanı oluveririz diye hep korkarız maalesef. Siz dışarının sesini duymayın. Özün çağrısını duyarsan işte o zaman susuz kaldığınızı, ruhunuzun aç kaldığını idrak edeceksiniz. Özün ÇAĞRI’sına kalbin ağlıyor, belki sen duymak istemiyorsun... Dinle! Geç olmadan, geliş değiş ve aslına dönüş. Bir yarışsa bu hayat, kendinle yarış iyi olabilmek, daha iyi şeyler yapabilmek için yarış. Dışarda hiç bir şey yok, hazine özünde yazılı. Dünyada kalıcı olmadığını hatırla ve çıkar üstünden ateşten dokunmuş EGO gömleğini, isteyerek görerek... Sen özünün ÇAĞRISINA teslim ol. Dışarıda onca zaman aradığın ÖZGÜRLÜK inan budur. Sevgili okurlarım, sizleri çok seviyor bu ÇAĞRI KIZ ve çok müteşekkir size yazı ile ulaşabiliyor olabilmek ve kendimize kavuşuyor olabilmek ne güzel!


4

26 October 2021

AUSTRALIA

Comboyne farmer Graham Bilbe, 82, nearly lost his life after a ride-on mower accident six months ago.

‘He wouldn’t have survived’: Farmer owes his life to neighbour’s ‘wonder dog’

I

t’s a rainy, misty afternoon and 82-year-old farmer Graham Bilbe is out doing some regular work on his avocado and macadamia farm in northern New South Wales. He walks with a limp and uses a cane for support - but the fact that he is alive and walking at all is remarkable. About six months ago, on April 3, Mr Bilbe was out on his industrialsized ride-on mower, on his farm at Comboyne, west of Port Macquarie, when the drive belt snapped and left him without brakes or steering. The area had been hit by flooding rain days earlier and the mower took off down the hill and landed on him, almost completely severing his right leg. “It rolled over and over and over, down these four terraces into the bush, about 100 metres it rolled down,” Mr Bilbe said. “I was knocked out early in the piece. I don’t remember any of the rolling, but it landed on top of me every time and I lost the best part of my leg and my right foot.” Despite the immense trauma, Mr Bilbe found the strength to push the mower off himself. Bleeding profusely, it then took him an hour and a half to haul his severely injured body back up the hill to the road. “When I woke up, I thought, ‘Oh Jesus!’,” he said. “I had to tie my leg, my foot, with a couple of ligaments, I had to tie it to the belt on my trousers ... I needed both hands, you see, to get up the banks.” Mr Bilbe used all his strength to literally claw his way up the hill, hoping to alert someone. ‘Wonder dog’ hears cries for help He had been home alone when he set out on his mower, and he had left his farm dogs tied up on the other side of his house. Even if they could hear his cries for help, they couldn’t raise the alarm. Mr Bilbe said he could hear that his neighbour, Tim Connell, was mowing and started to yell for help, but Mr Connell couldn’t hear him over the noisy mower. His neighbour’s dog though, could hear him. “I yelled and yelled and yelled and his dog heard me; Zollie, a lovely dog, the wonder dog,” he said. “He came to the gate and his master and mistress came over too ... and they got the fright of their life when they saw my leg. “I had no energy left at all … I had lost nearly all my blood. “I couldn’t get to the house, and I didn’t have my mobile with me, so I would have been in trouble, real big trouble.” Tim and Georgia Connell said Zollie, normally a quiet dog, was barking differently to how he normally did, and that’s what had caught their

attention. “He barked up a storm and let us know something was wrong and we went over and found our neighbour in a very desperate situation,” Mr Connell said. Mr Bilbe’s partner, Virginia Kelk, said they still reflect on how different the outcome could have been. “They listened to their dog ... and if they hadn’t done that Graham wouldn’t have survived,” Ms Kelk said. Poor phone service in the Comboyne region meant it took a while before the Connells could raise more help. “None of the phones would work, it’s terrible up here with mobile phones, you can’t get reception when you really want it,” Mr Bilbe said. “They finally got through ... and then [people] came from all around and helped me, and covered me up.” A ‘remarkable’ recovery Six months on, and Mr Bilbe is back home on his farm, sticking to what he calls “light duties” for now. It’s been a long road, including months in Newcastle for a series of surgeries to clean and reconstruct part of his right leg, including rebuilding his calf with muscle from his chest and skin from his thigh. “It’s been tough, I was taken down in a chopper to the hospital in Newcastle and they did a good job,” Mr Bilbe said. “I had six operations in the space of a week and a half. “There’s titanium going down the middle of the leg now, and bolts coming across. “[The leg] is good now, the nerves are coming up, I can feel things ... I’m back doing some light work on the farm, supervising mostly.” Mr Bilbe initially spent a couple of months in Newcastle recovering and needed to return for another month later on, when a further operation was needed. He is now continuing physiotherapy. “It was a bit difficult, but Ginny [Virginia] and my family and friends visited me ... and my mate here, he was looking after the place, I talked to him every day and he’d say, ‘Don’t worry about it, everything is under control’,” Mr Bilbe said. “I’m glad I can live in a place like this ... I’ve missed it.” Ms Kelk said Mr Bilbe had shown incredible strength. “It’s been surreal, because things happen you have no control over, and you watch someone with immense determination just taking every chance they are given and running with it,” she said. Mr Connell said after seeing Mr Bilbe at the time of his terrible accident, it was amazing to see the progress he had made. “He has done remarkably well and is up and about and working on his farm again, which is extraordinary, a testament to modern medicine,” he said.


T

AUSTRALIA

rkısh NEWS PRESS

26 October 2021

5

How strange internet conspiracy theories led one US pundit to ask: ‘When do we invade Australia?’ For months, Fox News hosts, podcasters and conservative politicians have claimed Australia is succumbing to tyranny. But a conspiracy theory that the nation is being ruled by dystopian overlords stretches back decades.

z and u r C d e T an, Joe Rog s hosts want to Fox New stralia’ from its ‘save Au irus strategies coronav

I

Commentator Candace Owens (left), Fox News host Laura Ingraham and US senator Ted Cruz have criticised Australia’s COVID-19 policies. t is a truth universally acknowledged that the rest of the world usually pays very little attention to Australia. Sometimes we’re mixed up with Austria. Sometimes, the US president appears to momentarily forget the prime minister’s name. But in the past few months, some US politicians, Fox News hosts, podcasters and Facebook groups have become increasingly fixated on Australia’s COVID-19 policies. They say restrictions in states such as Victoria and New South Wales are evidence of “tyrannical” rule. While lockdowns have been the subject of vigorous debate inside Australia, the rhetoric in the US is far more intense. The Governor of Florida wants the US to cut diplomatic ties, protesters have gathered outside Australia’s consulate in New York, and senator Ted Cruz has called the Northern Territory’s Chief Minister “disgraceful”. One conservative commentator, Candace Owens, has even gone so far as to compare Australia’s government to the Taliban and called for US troops on the ground. “When do we invade Australia and free an oppressed people who are suffering under a totalitarian regime?” she said on her YouTube channel. So how did we end up here? It might feel like Australia has suddenly been thrust into the

spotlight. But according to one expert, some Australian policies have long been the centre of online conspiracy theories. The online fixation with Australia dates back to the 90s Strict gun laws introduced in Australia in 1996 after the Port Arthur massacre caught the attention of US conservatives, according to David Smith from the US Studies Centre. “Australia has always had this role in the American right-wing imagination as a place that is very similar to the US in a lot of ways, but is a fallen place,” he said. Dr Smith said in the early days of the internet, a chain email circulated among right-wing communities falsely painting Australia as “an increasingly nightmarish dystopia”. “The email purported to be from an Australian police officer claiming that ever since gun control had been implemented, murders and violent crime went through the roof, and Australians were afraid to leave their homes,” Dr Smith said. Decisions taken by Australian states to impose lockdowns and close borders to fight the spread of coronavirus are being used in this same online narrative. “Australia serves this role as a cautionary tale for Americans about what happens if you let your freedoms go,” Dr Smith said. When Prime Minister Scott

Morrison was in the US in September, he was asked by several journalists if Australia had sacrificed its liberty. “If we’d had the same rate of fatality of OECD nations on average, more than 30,000 Australians additionally would have passed away. We took action to save lives,” he told CBS News. Joe Rogan and Tucker Carlson have been criticising Australia for months Since August, Fox News’ top-rated host, Tucker Carlson, has been unleashing on restrictions imposed to curtail outbreaks in several parts of Australia. Carlson told his audience Australia was in the grips of “totalitarianism”. “When Americans think of Australia, they imagine a freer, tougher version of themselves,” he said. “In Australia, the government has implemented total lockdowns nationwide and imposed martial

law to enforce them.” Other Fox News stars including Laura Ingraham have joined the chorus of criticism, as well as smaller right-wing sites like Breitbart, which described South Australia’s home quarantine app as “Orwellian”. The fixation with Australia’s COVID-19 strategies is not just limited to conservative media. Joe Rogan, who describes himself as “libertarian leaning”, called Australia “a police state” on his podcast last month. Rogan, who has the most downloaded podcast in the world, has been criticised by US scientists for some of his views on vaccines. “There’s some crazy shit going on right now where the army is trying to keep people inside in Australia,” he said in early August. Melbourne protests fuel the ‘Save Australia’ movement When hundreds of construction workers, anti-lockdown activists and far-right agitators clashed with police in Melbourne last month, the hashtags #SaveAustralia and #AustraliaHasFallen started trending on Twitter. Some videos taken during the protests were misrepresented online. For example, a video of riot police walking towards a group of demonstrators was described on Twitter as “grocery shoppers under attack [in] suburban Melbourne”. It was retweeted more than 2,800 times. And rumours ran rife on a conservative US Facebook group that a shadowy government authority had unplugged the internet in Victoria. “There are rumblings online that Australia is limiting internet access in Melbourne … That would mean there are things about to happen that they don’t want the world to see. Pray for Australia. #AustraliaHasFallen,” the sincedebunked post claimed. Several weeks after the Melbourne demonstrations, hundreds of Americans gathered outside the Australian consulate in New York, many chanting “save Australia”. Dr Smith pointed out the protesters in New York were motivated by a city mandate that all teachers must be vaccinated to work in schools. “There are plenty of Americans who are genuinely concerned about government overreach when it comes to vaccination mandates,” Dr Smith said. “But the use of Australia as a foil is specifically for a certain kind of right-wing fantasy that is almost not even about the virus at all, but this idea that the government is trying to control your entire life.”


6

26 Ekim 2021

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Avustralya, küresel ısınma ile mücadelede gelişmiş ülkeler arasında son sırada OECD ülkeleri, kömür santraline savaş açtı İşbirliği ve Kalkınma Örgütü E konomik (OECD), üye ülkelerin çoğunluğunun

kömürle çalışan termik santrallere verilen ihracat kredisi desteğini sona erdirmeyi kabul ettiğini bildirdi. OECD’den yapılan açıklamada, Türkiye, Avustralya, Kanada, Avrupa Birliği ülkeleri, Japonya, Kore, Yeni Zelanda, Norveç, İsviçre, İngiltere ve ABD’nin kömürle çalışan termik santrallere ihracat kredisi sağlamayı bu ay sonunda durduracağı belirtildi. Söz konusu uzlaşmanın yasal açıdan bağlayıcılığı olmayan güven üzerine kurulu bir uzlaşma olduğuna vurgu yapılan açıklamada, uzlaşmanın iklim değişikliğine karşı mücadeleyi desteklemek için kasım ayında İskoçya’da yapılacak 26’ncı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) bağlamında kabul edildiği ifade edildi.

İ

klim değişikliği konusunda araştırmalar yapan düşünce kuruluşu İklim Konseyi, Avustralya’nın 2015’te kabul edilen Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana gelişmiş ülkeler arasında küresel ısınmayla mücadelede en kötü performans sergileyen ülke olduğunu açıkladı. Konsey, 2015 Paris İklim Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinden bu yana gelişmiş ve karşılaştırılabilir ülkelerin küresel ısınmayla mücadelelerine dair bir rapor yayımladı. 31 ÜLKENİN EN KÖTÜSÜ Raporda Avustralya, emisyonu azaltma ve iklim değişikliği taahhütlerini yerine getirme kriterlerinde 31 gelişmiş ülke arasında son sırada yer aldı. Avustralya’nın elektrik enerjisi üretimi kaynaklı emisyonlarının 1990’dan bu yana üçte bir

arttığı vurgulanan raporda, ulaşım kaynaklı emisyonlarda ise iki kattan fazla artış olduğu belirtildi. Çin, Hindistan ve Rusya gibi dünyada en fazla karbon emisyonu yapan ülkeler listede yer almazken, Avustralya, fosil yakıt üretimi ve kullanımı açısından Kanada ile listenin sonunda yer aldı. İNGİLTERE EN İYİSİ Küresel ısınmayla mücadelede İngiltere’nin başı çektiği raporda, İsviçre ikinci, İsveç üçüncü sırada yer alırken, ABD ise listenin 23’üncü sırasında yer bulabildi. Avustralya Başbakan Scott Morrison, ülkedeki karbon emisyonunu 2050’ye kadar sıfıra indirmeyi amaçlarken hükümetin koalisyon ortağı daha sert tedbirlerle bu sürenin kısaltılması taraftarı bir tutum sergiliyor. Karbon emisyonunu azaltmak

dünyanın en büyük kömür ve sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçılarından biri olan Avustralya’da en önemli gündem maddeleri arasında yer alırken, ülke, aynı zamanda, kişi başına en fazla sera gazı emisyonunun yapıldığı yer olarak öne çıkıyor. HEDEF SIFIR EMİSYON Çok sayıda ülkeden yüzlerce diplomat, bilim insanı ve iklim aktivistinin katılımıyla gerçekleştirilecek 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) bu ay içerisinde İskoçya’da yapılacak. BM, 2015’te varılan Paris İklim Anlaşması kapsamında küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonuna kadar 2 santigrat derecenin altında tutulması, hatta 1,5 derece ile sınırlandırılması hedefinin karşılanabilmesi için dünya genelinde karbon emisyonunun 2050 yılına kadar sıfıra indirilmesini istiyor.

Tren, raylara terk edilen araca çarptı! Yeni Güney Galler eyaletindeki A vustralya’nın Wollongong kenti yakınlarında yolcu treninin hemzemin geçitte raylara terk edilmiş çalıntı minibüse çarpması sonucu 4 kişi yaralandı. NSW eyalet polisinden yapılan açıklamaya göre, 12 yolcuyla Wollongong-Albion Park seferini yapan 4 vagonlu tren, Kembla Grange semtindeki geçitte raylar üzerine park edilmiş minibüse çaptı. Polisin çalıntı olduğunu açıkladığı araca çarpan trenin ilk iki vagonu raydan çıkarken, yaralanan 4 kişi hastaneye kaldırıldı. Raylara terk edilen aracın 20 kilometre mesafedeki Flinders bölgesinden çalındığını belirten yetkililer, kaçan şüpheliyi görenlerin kendileriyle irtibata geçmesini istedi.


ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

T

rkısh NEWS PRESS

26 October 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

Mighty sovereigns of Ottoman throne

O

A 16thcentury fresco depicting the Council of Iznik (Nicaea).

rhan Bey, also known as Orhan Ghazi (Turkish for war veteran), is the son of Osman Ghazi and Malhun Hatun, the daughter of Muslim scholar Sheikh Edebali. Some historians claim he was born to Bala Hatun, the daughter of Seljuk vizier Ömer Bey, or that Malhun Hatun and Bala Hatun were actually the same person. Orhan Ghazi was born in 1281, when his grandfather Ertuğrul Ghazi died. His name Orhan means city judge in Turkish. Raised by his father as the future ruler, Orhan Bey witnessed the establishment of a state. He participated in several key battles as a commander during his father’s rule. He was the governor of Sultanönü, the modern-day central province of Eskişehir. At the age of 17, he married Holofira, the daughter of Yarhisar tekfur (Byzantine lord or governor). Holofira converted to Islam and took the name “Nilüfer.” Vizier brother Orhan Bey ascended the throne approximately at the age of 35 after his father passed away and made his brother Alaaddin Pasha his vizier (although some sources claim that Vizier Alaaddin Pasha was not related). Alaaddin Pasha was a scholar like his grandfather Ertuğrul Ghazi and drafted the first organic laws of the Ottoman State. In line with these laws, a standing army comprising of “yaya” and “piyade” soldiers, or Ottoman infantry units, was formed. Up to that time, the military consisted of volunteer soldiers. The soldiers of the standing army, however, were put on a salary and were exempt from taxes. The military headgears were changed from red to white. Orhan Bey transferred the government headquarters to the newly conquered Bursa. He built a mosque there in 1335, which is considered the first example of Ottoman architecture and still stands today. He assigned his comrades in arms, who were Osman Ghazi’s commanders, as the governors of the newly conquered regions. The easy fall of Bursa and the advance of the Ottomans to the shores of the Bosporus alarmed Byzantines. In order to stop them and lift the long siege of Iznik (Nicaea), the Byzantine Emperor Andronikos III Palaiologos, commonly Latinized as Andronicus III Palaeologus, marched on Orhan Ghazi and his troops in 1331. The two armies met at Pelekanon, Latinized as Pelecanum, near today’s Maltepe district in Istanbul. The wounded Byzantine emperor lost his two princes in the battle, forcing him to withdraw his army. Orhan Ghazi, who knew well how to battle in the night, followed the Byzantine army and defeated them. The emperor barely escaped and saved his life. Some 275 soldiers from the 8,000 strong Ottoman

N A H R O N A T L SU PART-1

This widely used illustration painted by court painter Konstantin Kapıdağlı in the early 19th century shows Orhan Ghazi, the second ruler of Ottoman beylik that turned into an empire.

As Orhan Ghazi’s actions during his reign showed his great military and administrative abilities, some historians describe him as the true founder of the Ottoman Empire. army were martyred. Iznik tolerance While Iznik surrendered upon this victory, Orhan Ghazi allowed all Byzantine citizens who wanted to migrate to take their belongings. Despite the option, most people preferred to remain Ottoman citizens. Moreover, the city’s widowed women requested that Orhan Ghazi let them marry soldiers from his army. Those who did were then assigned to Iznik. Orhan Ghazi made Iznik the center of government. He converted the Church of Hagia Sophia in Iznik, where the famous First Council of Nicaea the ecumenical meeting of Christian bishops - was held in 325, into a mosque as per the law of war. The monastery within the church complex was converted into a madrassa, which became the first Ottoman madrassa in Iznik. Famous scholars Dawud alQaysari and Tacuddin Kurdi were appointed as müderris or religious scholar/professor at this madrassa, and Iznik became a Muslim Turkish city. The fall of Iznik, which holds an important place in the history of Christianity, was met with outrage in Europe, as well as in Constantinople. Thereafter, Gemlik and Izmit were also conquered, and the Ottomans reached the shores of the Bosporus in a short time. The story of conquests of various castles in these areas over time gave birth to legends. For instance, one such story about the Aydos Castle claims that one day, the daughter of Aydos tekfur saw a young man in her dream and fell in love with him. The man in her dream was none other than Abdurrahman Ghazi, who was leading the Ottoman siege on Aydos, so she opened the gates of the castle for him. As the Ottoman conquests continued

Byzantine Emperor John VI Kantakouzenos presiding over a synod in this painting on parchment. toward the Bosporus, the Byzantine Empire almost completely lost its lands in the east. In 1341, the first peace treaty was signed between the Ottomans and Byzantines after which both states maintained friendly relations for years. Orhan Bey took advantage of the throne struggle in the neighboring Karasid beylik – corresponding to modern-day Çanakkale province – in the west and conquered it without bloodshed in 1345. Thus, the Karasid princes entered Ottoman service. Ottoman-Byzantine honeymoon Meanwhile, a fight for the throne broke out in the Byzantine Empire. The new Emperor John VI Kantakouzenos was an ambitious man who was once the vizier of Andronikos III Palaiologos and the guardian of Andronikos’ younger son John V Palaiologos after his death. Taking advantage of Emperor Ioannis’ young age, he usurped the throne. He married off his daughter Eleni to the young emperor while marrying off his other daughter Theodora to Orhan Ghazi, to get the Ottoman ruler’s support. Since

Kantakouzenos was crowned due to the John V Palaiologos’ young age, intrigue and strife in the Byzantine palace and neighboring states continued constantly. Therefore, John VI Kantakouzenos asked Orhan Ghazi for help to retain the throne and Orhan Ghazi sent 5,000 soldiers to Rumelia. Kantakouzenos even invited his sonin-law to Istanbul as a guest which lead to Orhan Ghazi staying in Üsküdar for three days with his sons, enjoying Istanbul’s views. Kantakouzenos, who secured the throne through his relationship with his son-in-law, betrayed Orhan Ghazi and contacted the pope. After hearing about his father-in-law’s betrayal, Orhan Ghazi occupied Üsküdar and the Princes’ Islands, the last Byzantine lands on the Anatolian coast in 1352. At that time, the Byzantine governors in Rumelia started to act independently. The Catalans, who were Byzantine mercenaries, rebelled and engaged in looting, occupation and murder. Due to the lack of public order, people were fed up with their lives. Surrounded by the Ottomans in the east, and the Latins, Serbs and Bulgarians in the west, the Byzantine Empire was deprived of trade and income-generating lands. This is well documented in a history book written by Emperor Kantakouzenos himself. Transition to Rumelia When the Serbs and Bulgarians marched on the Byzantine Empire, Emperor Kantakouzenos desperately asked Orhan Ghazi for help. He gave a military base to the Ottomans in Gallipoli. This was an opportunity for the Ottomans who wanted to cross into Rumelia. Orhan Ghazi’s heir, Süleyman Pasha, temporarily went to Rumelia with his army of 10,000 men in 1354. He defeated the emperor’s enemies but he did not withdraw from Rumelia again. Thus, the expansion of the Ottomans in Europe began. This was not the first time the Ottomans had crossed into Rumelia. This transfer was not done on rafts, as some poets describe, but by ships. Some of these ships belonged to the Ottomans while some were rented from the Genoese. Kantakouzenos highly regretted his cry for help from Orhan Bey and wanted the Ottomans to withdraw from Rumelia in exchange for 10,000 gold coins. Orhan Ghazi did not agree and also refused to meet the emperor. Although Kantakouzenos tried to ally with the Balkan kingdoms upon Orhan Ghazi’s refusal, he could not succeed and lost his throne in 1355. (More next week) > Sources: BY EKREM BUĞRA EKINCI / Daily Sabah

A portrait of Orhan I by an unknown artist.


8

26 Ekim 2021

KITALARARASI SEVGİ

T

rkısh NEWS PRESS

TÜRKİYE

Türkiye mazlumların

umudunun adıdır

İsrail hapishanesindeki zorlu günlerini anlatan Filistinli Samar Subeyh, “Bebeğimi ellerim ve ayaklarım kelepçeli şekilde bir İsrail hastanesinde sezaryenle dünyaya getirdim... Türkiye, Arap ve İslam halklarının buluşma noktası, adalet kapısı ve mazlumların haklarının savunulduğu yerdir” diyor.

Sudanlı Aisha adlı kız Trabzon’a gelin geldi Hasan Ali Başaran, Sudan’da T rabzonlu yaşayan dayısı vasıtasıyla internet ortamında tanıştığı Aisha Hassan Mohamed Saga ile dünyaevine girdi. Akçaabat ilçesinde inşaatlarda boya işlerinde çalışan 44 yaşındaki Başaran, çalışmak için gittiği Sudan’da evlenen ve yaşamını başkent Hartum’da sürdüren dayısı Mehmet Caner aracılığıyla internet üzerinden görüşme yaparak Saga ile tanıştı. Sudan’a hiç gitmeyen Başaran, 6 ay boyunca çeviri programlarını kullanarak anlaştığı 35 yaşındaki Saga ile evlenmeye karar verdi. Vize işlemlerinin ardından Türkiye’ye gelen Saga ile Başaran, Akçaabat ilçesine bağlı Demirci Mahallesi’nde düzenlenen törenle hayatlarını birleştirdi. Damat Başaran, WhatsApp görüşmelerinde Arapça-Türkçe çeviri vasıtasıyla iletişim kurduklarını belirterek, “Hala öyle anlaşıyoruz. Burada kursa yollayacağım, Türkçe öğrenecek” dedi. Türkiye’de “Ayşe” olarak bilinen ve nikah davetiyesinde adı böyle yazılan gelin Saga ise “İlk defa Türkiye’ye geliyorum. Çok mutluyum ama ailemi de özlüyorum” dedi.

TOPKAPI SARAYI MÜZESI

500 yıllık zülfikar göz kamaştırıyor Sarayı Müzesi’nde Kutsal T opkapı Emanetler’den sonra en çok ziyaret edilen Osmanlı padişahlarının, üst düzey devlet

adamlarının kullandığı, diplomatik hediye olarak gönderilen yüzyıllarca yıllık paha biçilemez kılıç, kalkan, miğfer, hançer gibi silahlar restore ediliyor. Türk, Emevi, Abbasi, Memluk, İram, Kırım-Tatar, Hint, Avrupa ve Japon kültürlerine ait silahlar, Milli Saraylar Kompozit Eserler Atölyesi’ndeki onarım çalışmalarının ardından İç Hazine binasında ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Atölyede şu sıralar restorasyona alınan eserlerden ilki, 16. yüzyılın sonu ile 17. yüzyılın başına ait olduğu tahmin edilen zülfikar şeklindeki kılıç ve kını. Tören kılıcı olarak kullanılan eserde, altın süslemeler bulunuyor. Ustalığı ve işçiliği ile hayranlık uyandıran kılıcın üzerinde “Hasbiyallahu ve matu, maşallah, ya Muhammed, Allah Muhammed Ebubekir la feta illa Ali Ömer Osman illa Zülfikar Ali, ya latif...” ifadeleri yer alıyor.

ISRAIL U N U Ğ ÇOCU ANE SINDE HAPISHE AYAKLARI ELLERI VLI DOĞURAN E KELEP Ç INLI KADIN FILIST

Filistinli anne Samar Subeyh, İsrail hapishanesinde yaşadıklarından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da çok etkilendiğini söyledi. Subeyh ailesinin Bera’dan (küçük foto) sonra biri kız biri erkek ikiz çocukları oldu.

ĞAN BERA

HAPISHANEDE DO

F

ilistinli eski tutuklu Samar Subeyh, İsrail hapishanesinde geçirdiği zor zamanları, edindiği acı deneyimleri anlattı. Subeyh, İsrail güçleri tarafından 2005’te ilk çocuğuna yaklaşık bir aylık hamileyken evinde gözaltında alındı. “En genç tutuklunun annesi” olarak anılan Subeyh, İsrail hapishanesinde bebeğiyle 2 yıl 8 ay geçirdi. Filistinli kadın, gözaltı gecesini ve hapishanede başından geçenleri şöyle aktardı: 2 AY TEK KIŞILIK HÜCREDE “İsrail güçleri, Tulkerm’deki evime gece yarısı barbarca baskın düzenledi, gözlerim bağlı ve kelepçeli bir şekilde Kudüs’teki El-Meskubiyye Soruşturma Merkezine götürüldüm. Bu sırada ilk çocuğuma bir aylık hamileydim. Yaklaşık 2 ay tek kişilik hücrede, hamile bir kadının ihtiyacı olan sağlık gözetimi, gıda, güneş ışığı ve havadan yoksun bir şekilde soruşturmaya ve çeşitli sıkıntılara maruz kaldım. ‘Öğrenci faaliyetlerinin idaresi’ suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldım. Mahkeme, beni kabul etmediğim pek çok suçla itham etti. Doğumdan önce İsrail Cezaevi İdaresine, tutuklulara saygı duyulmasını öngören 4. Cenevre Sözleşmesi’ne göre bebeğini insani şartlar altında dünyaya getirebilmek için fırsat tanımaları talebini ilettim. Ancak reddedildi. Gardiyanlar bana ‘Sen bir bölücüsün ve yakında yeni bir Filistinli bölücü dünyaya getireceksin” diyorlardı. Doğum zamanı hapishaneden ellerim kelepçeli şekilde bir İsrail hastanesine götürüldü. Bebeğimi ellerim ve ayaklarım kelepçeli şekilde bir İsrail hastanesinde sezaryenle dünyaya getirdim.

Oğlum Bera dünyaya gözlerini açar açmaz benimle birlikte 2 yıl hapse girdi. İsrail Cezaevi İdaresi, bebeğe özel, insani ya da istisnai bir muamelede bulunmadı. OĞLUM KUŞ SESİNE AĞLADI Filistinli anne, tahliye edildikleri an oğlu Bera’nın ilk kez gördüğü hapishane dışındaki hayat karşısında korkarak yüksek sesle ağlamaya başladığını belirtti. İsrail güçleri, Subeyh’i doğum yeri olan Gazze Şeridi’nde ailesinin kaldığı Cebaliye mülteci kampına götürdü. Subeyh’in eşi o dönemde Gazze Şeridi’nde bulunuyordu, ikizleri olana kadar orada Subeyh’le birlikte kaldı. Subeyh, “Oğlum Bera, hapishanede alışık olmadığı için dışarıda geçirdiği ilk zamanlarda serçe ya da bir kuş yanına konduğunda korkuyordu” dedi. Bera bugün 15 yaşında ve 10’uncu sınıfta eğitimine oldukça başarılı bir şekilde devam ediyor. Geçen dönem yüzlük sistem üzerinden 98 puanla sınıfını bitiren Bera, Kur’an-ı Kerim’in 25 cüzünü de ezberledi, doktor olmak istiyor. KIZA İSTANBUL’DA TEDAVI Filistinli Subeyh ailesinin Bera’dan sonra biri kız biri erkek ikiz çocukları oldu. İkizlerden Ahlam’ın bazı sağlık sorunları bulunuyor. Gazze’deki sağlık sisteminin ve sektörünün zayıflığı nedeniyle Ahlam’ın tedavisi Gazze’de yapılamadı. Filistinli kız çocuğu 2016’da İstanbul’daki bir hastanede ayağından büyük bir ameliyat geçirdi, ayağına takılan medikal platin 6 ay kadar kaldı. Subeyh’in, kızının tedavisi ve rutin kontrolleri için yılda bir ya da bazen iki yılda bir Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. Samar Subeyh, İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadın tutukluların sıkıntılarını

da aktardı. Subeyh, “Filistinli tutuklu kadınlar, zor koşullarda, her biri 5 kadının bulunduğu çok küçük hücrelerde kalıyor, birçok hastalığa sebep olan demir yataklarda yatıyorlar. Kadın esirler, sadece ziyaretlerden değil, eğitimden de mahrum bırakılıyor. Ayrıca gerçekten tıbbi ihmal söz konusu.” dedi. Arap ve İslam toplumlarından “İsrail’e Kudüs ve esirler konusunda yaptığı ihlalleri durdurması için haddini bildirmesini” talep eden Subeyh, bu konuyu öncelikleri arasına almaları çağrısında bulundu. ERDOĞAN’IN GÖZYAŞLARI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın eşi Emine Erdoğan’la 16 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen “Kudüs’ün Meryemleri Sönmeyen Kandillerdir” konferansında bir araya geldiklerini belirten Subeyh, “Emine Erdoğan konferanstaki konuşmasında, Filistinli kadın ve çocukların durumundan çok etkilendi; duygusallaşarak katılımcılar önünde göz yaşlarını tutamadı” dedi. Emine Erdoğan’la bir araya gelmesini “büyük bir olay” olarak nitelendiren Filistinli kadın, “Sayın Erdoğan’a işgal güçlerinin işlediği suçlara şahit olduğumu anlattım ve ilk çocuğumu hapishanede kelepçeli halde iken sezaryenle dünyaya getirdiğimi aktardım” diye konuştu. Emine Erdoğan’ın, durumundan çok etkilendiğini aktaran Subeyh, “Türkiye, Arap ve İslam halklarının buluşma noktası, adalet kapısı ve mazlumların haklarının savunulduğu yerdir” ifadelerini kullandı. Subeyh ayrıca Türkiye’nin genel olarak Kudüs ve özellikle tutuklular meselesinde Filistin halkını kucakladığını da sözlerine ekledi.


T

TÜRKİYE

rkısh NEWS PRESS si e l a k n i n ’ P H C karma ı ç ’e r i h e ş i k s E

26 Ekim 2021

9

FRANSA-YUNANİSTAN ANLAŞMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurt ziyaretlerine Eskişehir ile devam etti... İlk olarak partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılan Erdoğan, yanına gelen bir çocuğa oyuncak hediye etti. Ardından HAİER Beyaz Eşya Fabrikası ve Eskişehir OSB’de faaliyete geçen 52 yeni fabrikanın açılışını gerçekleştiren Erdoğan, son olarak Millet Bahçesi, İl Halk Kütüphanesi ile birlikte yapımı tamamlanan 106 tesisin açılış törenine katılarak vatandaşlara hitap etti.

HULUSI AKAR

İttifak içinde ittifak ilişkilerimizi zedeler Savunma Bakanı Hulusi Akar, M illiYunanistan ve Fransa arasındaki

ERDOĞAN’DAN REST:

Demirtaş’ı ve Kavala’yı çıkaramayacaksınız!

E

Gezici Kavala için bildiri yayınlayan 10 büyükelçiye ve Demirtaş için seferber olan muhalefete çıkışan Erdoğan, “Bunlar terörist Selo ile beraber oldu. Yargı ne diyorsa o. Öbür tarafta yatıyorlar kalkıyor Kavala Kavala. Bu ne terbiyesizliktir? Burası kabile devleti değil Türkiye. Bu 10 tane büyükelçiyi ‘istenmeyen adam’ ilan edeceğiz” dedi.

skişehir’e çıkarma yapan Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir dizi programla katılarak dev açılışlar gerçekleştirdi. İlk olarak Eskişehir Ticaret Odası Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Eskişehir Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na katılan Erdoğan konuşmasında önemli mesajlar verdi. Eskişehir’i ve Eskişehirlileri selamlayan Erdoğan, parti teşkilatına coşkusu ve ahde vefası için teşekkür etti, “Rabb’im muhabbetimizi, dayanışmamızı daim eylesin” ifadesini kullandı. HEDEF 10 BÜYÜK EKONOMİ AK Partili kadroların uzun ince bu yolda başı dik, alnı ak bir şekilde tam 20 yıldır yürüdüğünü belirten Erdoğan, şunları dile getirdi: “İlk günkü aşkla, ilk günkü heyecanımızla aziz milletimize hizmet etmenin mücadelesini veriyoruz. 84 milyonun tamamını kucaklamaya çalışıyoruz. Ayrımcılık bizde yok. Son 19 yılda karşılaştığımız nice badireyi nasıl suhuletle atlattıysak Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 limanına da ülkemizi inşallah selametle kavuşturacağız. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefimize eninde sonunda muhakkak ulaşacağız.” 2023 senesi yaklaştıkça CHP’nin başını çektiği muhalefetin ‘pervasızlıkları’ ve ‘provokasyonları’nın arttığını

vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizdeki siyasi iklimi zehirlemek, milleti siyaset kurumundan soğutmak için ‘yalan terörü’ dahil her şeyi deniyorlar. Bir dönem sığınmacılara karşı vatandaşlarımızı kışkırttılar daha sonra hem de üniversite sınavına girecekleri günlerde gençlerimizi galeyana getirmek istediler. Kadrolu militanlarını öne sürerek yurtlar üzerinden üniversite gençliğimizi provoke etmeye çalıştılar. Bir ara hakimleri, polisleri, öğretmenleri tehdit ettiler. Sen kimsin de benim memurumu tehdit ediyorsun. Buradan sesleniyorum, sakın bu oyunlara gelmeyin. Siz memur olarak görevinizi yaptığınız sürece bunların hiçbirisi sizin kılınıza dokunamaz.” 2023 CHP’YE ZİNDAN CHP’nin yönetiminde olduğu belediyelerde işçileri işten attığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti: “Ama bunun bedelini de ödeyecekler. Çünkü ‘alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’ çıkacak. Milletimizin hiçbir kesimi yok ki CHP’nin tehditlerinden payını almasın. Toplumumuzun hiçbir kesimi yok ki CHP’nin yalan terörüne maruz kalmasın. Bunu da öyle korkakça yapıyorlar ki bir siyasetçi olarak, insan bunlar adına sadece hicap duyuyor. Bir dönem ‘yeni CHP’ diye bir furya vardı. Zaman geçti, seçim bitti, maske düştü. Yeni CHP ambalajının altından tek parti faşizminin güncel bir

sürümü ortaya çıktı. Türkiye’nin son 20 yılına damga vurmuş bir kadro olarak, boşa geçirecek tek bir saniyemiz dahi yoktur. Eskişehir’in anaları inşallah 2023’ü CHP’ye zindan edecektir.” Erdoğan, Eskişehir Vilayet Meydanı’nda düzenlenen Toplu Açılış Töreni’nde, terörist Osman Kavala için bildiri yayınlayan 10 büyükelçi ve Demirtaş için çağrı yapan muhalefetle ilgili sert açıklamalarda bulundu. İSTENMEYEN ADAMLAR Erdoğan, şunları dile getirdi: “Bunların tek gayesi dışarıdan kulaklarına üflenen sufleleri tekrarlayarak, ülkenin ve milletin hayrı için yapılan her işe engel olmak, takoz koymak, izlenen her politikayı zayıflatmaktır. Bunlar terörist Selo ile beraber oldu. Şimdi kalktılar, onu içeriden nasıl çıkarırız gayreti içerisindeler. Yargı ne diyorsa o. Çıkaramayacaksınız. Öbür tarafta, yatıyorlar, kalkıyor, Kavala, Kavala. ‘Kavala’ dediğin Soros’un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığına geliyor. Bu ne terbiyesizliktir? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Anlı şanlı Türkiye. ‘Bu 10 tane büyükelçi bunların bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz’ dedim. Zira bunlar Türkiye’yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler, bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler.”

anlaşmaya tepki gösterdi. NATO Savunma Bakanları Toplantısı sonrasında gazetecilerle Türkiye’nin NATO Daimi Temsilciliğinde bir araya gelen Akar, şunları dile getirdi: “Yunan Savunma Bakanı ile olumlu, yapıcı bir görüşme yaptık. Bu görüşmenin olumlu sonuçlarını önümüzdeki dönemde görmeyi bekliyoruz. Ancak, NATO’nun içinde olmamıza rağmen birtakım ittifaklar aranmasının hem NATO’ya hem ikili ilişkilere zarar vereceğini, güveni sarsacağını herkesin bilmesi gerekir.” F16 tedarikine de değinen Akar, “Bununla ilgili teknik çalışma başlatıldı. Süreci takip ediyoruz. Türkiye’nin, TSK’nin güçlenmesi aynı zamanda NATO savunmasının güçlenmesi anlamına geliyor” dedi. Akar, Suriye’nin kuzeyinden PKK/YPG saldırılarına ilişkin de, “Olayları çok yakından takip ediyoruz. Yeri ve zamanı geldiğinde gereken yapılır” diye konuştu. İdlib’deki durumada değinen Bakan Akar, şöyle devam etti: “Bizim mevcudiyetimiz önemli. Bizim oradaki varlığımız rejimin katliamlarını engelliyor. Bunun engellenmesi de göç dalgasını ve radikalleşmeyi durduruyor.”

GAZİLER BİZİM BAŞ TACIMIZDIR

Kıbrıs gazileriyle buluşan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nı yapanlara her zaman vefamız devam edecektir” dedi.

Tatar: Hiçbir zaman Rum’a boyun eğmedik temaslarda bulunan KKTC H atay’da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, valilik ziyaretinde yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Tatar, şunları söyledi: “Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır, bunu bütün dünya böyle bilmeli. Kıbrıslı diye bir millet yoktur. Kıbrıs’ta ya Türk’sünüz ya Rum’sunuz. “İngiliz yönetimi döneminde birtakım sıkıntılar yaşadık ama hiçbir zaman Rumların boyunduruğu altına girmedik. Bu çok önemli, şimdi dolayısıyla artık bu federasyon entrikaları, federasyonun bizi sürükleyeceği hatta 1974 öncesine götüreceği tehlikeyi artık geride bırakmış durumdayız.”


10

26 Ekim 2021

GÖNÜLLÜ ÖĞRETMENLER I OKUL BINALARIN BOYAYARAK R GÜZELLEŞTIRIYO

T

rkısh NEWS PRESS

YAŞAM

Siz ne iyi öğretmenlersiniz “Eğitim ve Yaşam” konulu sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir araya gelen öğretmenler ve öğrenciler, kırsaldaki dış cephesi kötü durumda olan binaları farklı desenlerle boyuyor. Doğan Öğretmen, “Amacımız köylerdeki çocuklarımızın daha yaşanılabilir bir ortamda eğitim almalarıdır” diyor.

Ş

anlıurfa’nın Siverek ilçesinde bir grup öğretmen ve öğrenci, temizliğini yaptığı kırsaldaki okul binalarını boyayarak güzelleştiriyor. “Eğitim ve yaşam” sosyal sorumluluk projesi kapsamında bir araya gelen bir grup öğretmen ve öğrenci, kırsaldaki dış cephesi kötü durumda olan okul binaları için çalışma başlattı. Bu kapsamda Siverek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvuran öğretmenler, boya ihtiyacı olan aralarında anaokullarının da olduğu binaları tespit etti. BİR YILDA 10 OKULA DOKUNDULAR Bir yıl içerisinde 10 okulu boyayarak bambaşka hale dönüştüren gönüllüler, son olarak ilçeye 17 kilometre uzaklıktaki Kaynakbaşı İlkokulu’nu ellerine fırçaları alıp boyadı. Binanın boyanmasının yanı sıra sınıfta temizlik de yapan öğretmenler ve öğrenciler, okul bahçesinde de oyun alanları hazırladı. Öğretmenlerden Doğan Ahmer, proje kapsamında her ay bir okul belirleyip boyadıklarını söyledi.

Amaçlarının öğretmen ve öğrencilerin iyi bir ortamda eğitim öğretim yapmasını sağlamak olduğunu belirten Ahmer, şunları dile getirdi: “Bu köy okulumuzun boyanması talebi bize öğrencilerimizden geldi. Dediler ki, ‘hocam bir köy okulu bulalım, onarıp boyayalım ve kardeşlerimiz güzel bir eğitim ortamına sahip olsunlar.’ Biz de öğrencilerimiz ile geldik ve çalışıyoruz. Şu an okulumuzun boyalarını yapıyoruz. Amacımız köylerdeki çocuklarımızın da

biraz daha yaşanılabilir ve eğitim görülebilir bir ortamda çalışmasıdır.” Kaynakbaşı İlkokulu öğretmeni Feyza Gürci ise gönüllüler sayesinde okullarının yepyeni bir yüze kavuştuğunu belirtti. ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İŞ BİRLİĞİ Okul binasının daha ince dış cephesinin çok kötü durumda olduğunu anlatan Gürci, şunları anlattı: “Biz de durumu bu tür projelerle ilgilenen öğretmen arkadaşlarımıza ilettik. Öğretmenlerimiz sağ olsun yakından ilgilendi ve destek verdi. Ben bu kadar hızlı gelişmesini beklemiyordum ancak çok çabuk bir şekilde geldiler ve öğrencileriyle beraber okulumuzun dış cephesini onarıp boyadılar. Her şey için çok teşekkür ediyoruz.” Hayatının en mutlu günlerinden birini yaşadığını ifade eden gönüllü öğrencilerden Helin Arjen Şengül de böyle bir sosyal projede yer alma hayalinin bulunduğunu, bu hayalini arkadaş ve öğretmenleriyle gerçekleştirdiğini dile getirdi. Okulun öğrencileri Sinem Yıldız ve Mahmut Dik de okulu boyayarak güzelleştiren gönüllülere teşekkür etti.


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

26 October 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

The Syrian game and the new power equilibrium

Tayyip President Recep isters in m Erdoğan and photo are seen in this binet Ca e th taken before idential es Pr e meeting at th a, Complex, Ankar 21 20 , 25 . Turkey, Oct

WESTERN AMBASSADORS

TOOK A STEP BACK, WILL BE

MORE CAREFUL: ERDOĞAN

T

urkish President Recep Tayyip Erdoğan on Monday said ambassadors from the Western countries who he called to be expelled over their statement on the ongoing case of a jailed businessperson had taken a step back and would be more careful in their statements. Erdoğan’s remarks came after a cabinet meeting, during which the United States and other embassies had issued an almost simultaneous statement on Twitter, saying they would abide by a diplomatic convention not to interfere in a host country’s affairs. Erdoğan said over the weekend that he had ordered the envoys from 10 countries, including the U.S., Germany and France, be declared “persona non grata” for calling for the release of Osman Kavala,

a Turkish businessperson imprisoned over his alleged role in the 2013 Gezi Park protests and subsequent riots, and the 2016 coup bid. “We believe that these ambassadors, who have fulfilled their commitment to Article 41 of the Vienna Convention, will now be more careful in their statements,” Erdoğan said in televised remarks following a three-hour Cabinet meeting in the capital Ankara, saying the envoys had learned their lesson. The new statement “shows they have taken a step back from the slander against our country,” Erdoğan said. “Those who have shaped our country as they wished in the past panicked when Turkey made its own stand,” he asserted. He portrayed the “outrageous” initial statement as a direct attack

on Turkey’s judiciary and sovereignty. “Our intention is never to create a crisis, but to protect the dignity of our country,” the president said. “Anyone who doesn’t respect the independence of our country and the sensitivities of our nation, no matter what his title is, cannot be accommodated in this country.” “Turkey’s judiciary does not take orders from anyone,” Erdoğan stressed. “It was my duty as the head of state to give the necessary response to this disrespect towards our judicial members.” “Those who turn to their old habits, seeing Turkey’s kindness as weakness, will be responded to accordingly, as long as they do not admit their wrongdoing,” the president noted.

Turkey’s MIT brings down 15-member Mossad spy network

A

200-person team from the National Intelligence Organization (MIT) exposed that a network of operatives working for the Israeli intelligence agency Mossad had been covertly carrying out activities against Israeli opponents and foreign students in Turkey. The network, which consisted of five separate cells of three people, was tracked by MIT units for a year. After the information was shared with police, counterterrorism forces caught the 15 spies in a secret operation carried out on Oct. 7 in four provinces. According to reports, the spies had been providing Mossad information on foreign students enrolled in Turkish universities, especially those who they think could work in the defense industry in the future.

Turkey’s COVID-19 jab drive reaches 77% of eligible population n After achieving momentum in its vaccination program, Turkey has managed to administer two doses of coronavirus vaccines to more than 77% of its population aged 18 and above, providing a sense of relief as a new wave of the pandemic builds. Two doses are viewed as necessary to ensure protection against the deadly disease, or at least to

fend it off while experiencing milder symptoms. The number of vaccine doses administered since the vaccination program kicked off in January has exceeded 115 million in the country. Şanlıurfa in the southeast is now the only province with a vaccination rate below 55% while all other 80 provinces reported progress in inoculating the majority of the eligible population.

R

ussia’s military involvement in the Syrian conflict in the name of fighting the Islamic State of Iraq and al-Sham (ISIS) has created new dynamics in one of the bloodiest wars in recent memory. It is certain to have ripple effects on the already fragile nature of the current global order. How the anti-Assad international alliance of the U.S., EU countries, Turkey and Gulf countries will respond to Russia’s gambling to save Mr. Bashar Assad will shape the main parameters of the equilibrium of global power. Russia’s emboldened position is as much about Russia’s sense of resurgence as it is about the political vacuum created by the lack of strategic planning and strong leadership to deal with the recent crises in Syria and Ukraine. Russia wants to overcome its sense of insecurity and isolation by pushing back what it sees as strategic encroachment upon its traditional hinterland by the West. Russian President Vladimir Putin used the Ukrainian conflict to strengthen Russia’s grip on its western borders. By annexing Crimea, he did not simply gain more land, he also prepared the ground at home for more aggressive and expansionist political posturing. The West’s feeble response to the Ukraine crisis helped make it a regional and global stance. Russia’s support for the Assad regime with open military operations comes after years of indecision, confusion and wavering on the part of the international anti-Assad coalition. Numerous initiatives, two meetings in Geneva and countless mini-alliances have failed to produce a workable solution. This has been a costly process in every sense of the term. More than 300,000 people have been butchered by the Assad regime and its chemical weapons and barrel bombs. Over 4 million Syrians have become refugees and 7 million have become internally displaced. From a political point of view, the Syrian conflict prepared the ground for the rise and spread of ISIS and other violent groups. The Assad regime, seeing its propaganda value, continues to use ISIS barbarism to justify its bloody war. Now, Iran and Russia are using ISIS as a smokescreen to establish a new alliance in the Levant. Sectarian tensions are running high. As President Recep Tayyip Erdoğan warned on Oct. 4, Russia’s participation in the Syrian civil war will only serve the criminal Assad regime and further isolate Moscow in the Arab and Muslim world. In a joint statement released on Oct. 1, Turkey, the U.S., the United Kingdom, Germany, Saudi Arabia, Qatar and France warned that Russian “military actions constitute a further escalation and will only fuel more extremism and radicalization.” Can Russia’s military engagement change the course of the Syrian civil

war for the better? It is very unlikely because the Assad regime will use this as an opportunity to prop up its power base and increase attacks on the moderate Syrian opposition. Russian airstrikes seem to have been designed to keep Assad in power indefinitely rather than prepare the ground for a political transition that will eventually see Assad’s departure. Keeping Assad after a more than four-year bloody war will only enflame further hatred, animosity and conflict and help ISIS and other extremist groups. On the ISIS front, the U.S.led air campaign has not been as successful as expected. Assuming that Russia is going after ISIS, will its air campaign succeed? This is also unlikely because airstrikes alone will not be sufficient to defeat ISIS whether they are carried out by U.S. or Russian warplanes. Furthermore, Russia could now become the target of violent extremist groups at home and elsewhere. The one credible force that is fighting ISIS and willing to drive it out of Syria is the moderate Syrian opposition. But it has been denied the necessary tools for the fight. In the face of the barbarism of both the Assad regime and ISIS, the international community has failed to support the legitimate and moderate Syrian opposition. Every delay has helped the twin monsters of the Syrian civil war, i.e., the Assad regime and ISIS, grow bigger. The Syrian regime has been spreading the propaganda that there is no such thing as a moderate Syrian opposition or that there is no unity among them. This is simply not true. It is clearly a priority now to empower the moderate Syrian opposition to end the war in Syria, degrade and destroy ISIS and begin a new process of democratic transition and pluralistic politics in Syria. Here, an effective train-and-equip program can play a major role to bring a degree of balance of power to the Syrian military and political ground. The train-and-equip program, however, will have success only when it is supported by safe zones - zones free of ISIS and safe from Assad regime attacks. These zones will give moderate Syrian opposition groups an anchor point to organize themselves and help ordinary Syrians protect themselves from deadly attacks. Safe areas will also reduce the number of Syrian refugees, but the problem of internal displacement will continue. Keeping Assad in power will only prolong an already protracted and bloody war. Assad has long lost his chance to be the unifier of Syria. As long as he stays in power, the war will continue and the menace of ISIS and violent extremism will only become more deadly. The Syrian people do not have to choose between the two evils of the Assad regime and ISIS terrorism. And they should not be sacrificed for global power games. > Source Daily Sabah/Oct 06, 2015


12

T

26 October 2021

UK watchdog fines Facebook over $68M for information breach competition regulator Wednesday B ritain’s fined Facebook 50 million pounds ($68.73 million) for breaching an order imposed

during its investigation into the United States social media giant’s purchase of GIF maker Giphy. The Competition and Markets Authority (CMA) said Facebook had deliberately failed to comply with its order. It says that the companies should issue an initial enforcement order (IEO) at the start of an investigation into a completed acquisition. “This ensures that companies continue to compete with each other as they would have without the merger, and prevents the companies involved from integrating further while a merger investigation is ongoing,” according to the agency, yet Facebook significantly limited the scope of updates to the CMA outlining its compliance with the IEO. This is the first time a company has been found by the British watchdog to have breached an IEO by consciously refusing to report all the required information. The agency said Facebook’s act was deliberate as the company has previously received multiple warnings Separately, the CMA also fined Facebook 500,000 pounds for changing its chief compliance officer on two separate occasions without seeking consent first.

Turkish fast-delivery startup Getir expands services to Portugal has been added to the list of European countries in which Turkish rapid P ortugal delivery startup, Getir, will conduct its

operations as the company has attracted numerous rounds of investment since the pandemic boosted demand for such services. Nazım Salur, the founder and CEO of the fastdelivery firm, said in a Twitter statement that their services are now available in Portugal’s Lisbon, making it the eighth country where Getir operates in outside Turkey. Salur added that their next stop in November will be the United States. After entering the United Kingdom and European markets at the beginning of this year, Getir rapidly expanded through the Netherlands, Germany, France, Spain and Italy. In September, Getir attracted additional capital worth $150 million (TL 1.27 billion) from its existing investor, bringing its total fundraising for the year to more than $1.1 billion, a Bloomberg report said at the time. The startup has managed to triple its valuation to over $7.5 billion since March by receiving a total investment of close to $1 billion in the first six months of 2021.

rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

Turkish Space Agency unveils 5-year strategic plan An astronaut is g displayed durin n the inauguratio ceremony of al Turkey’s Nation Space Program in the capital , Ankara, Turkey Feb. 9, 2021.

T

he Turkish Space Agency (TUA) Wednesday unveiled a strategic plan for 2022-2026 that sets out its aim of making the country globally competitive through developing the aerospace sector. The report contains the basic principles and policies of the space agency, medium- and long-term goals, as well as performance criteria. Commenting on the report, Industry and Technology Minister Mustafa Varank said besides its economic benefits, the aerospace sector will create added value for Turkey through sensitive monitoring of the earth and smart transportation

applications. “For this reason, our country realizing its space strategy in an efficient, safe and sustainable way carries great importance,” he said. Serdar Hüseyin Yıldırım, the head of the TUA, said Turkey is in the running to become an important player with its space industry and infrastructure, which has gained great capabilities through communication and earth observation satellites. Turkey established the TUA in 2018 with the aim of joining the handful of other countries with space programs. In a major milestone, the

country in February unveiled an ambitious 10-year space road map that includes missions to the moon, sending Turkish astronauts on a scientific mission in space and developing internationally viable satellite systems. Turkey’s mission to the moon will be completed in two stages. In the first stage, a rough landing will be made on the moon with a domestically built hybrid rocket that will be launched into orbit at the end of 2023 through international cooperation. In the second stage in 2028, a soft landing will be made on the moon that will allow for a rover to be deployed.

Turkish health care company becomes official supplier to NASA n Turkish multinational health care firm Invamed-RD Global has become an official supplier to the United States’ National Aeronautics and Space Administration (NASA), the company announced on Saturday. “INVAMED-RD Global, which is on its way to becoming a global leader in science and health technologies with its global leadership vision as well as innovative, high-tech approaches, will supply NASA with healthcare products,” the company said in a statement. Raşit Dinç, the company’s chairperson, said: “We export the knowledge and experience of technology and Turkish engineering to the world with our research on the

products we manufacture and new treatments that will shape the future.” Invamed-RD Global recently grabbed headlines with its invention of a new treatment for a painful blood vessel illness. The company has developed extravascular remodeling, a new system to treat deep venous insufficiency, a chronic medical condition afflicting the blood vessels of a person’s lower limbs. Deep venous insufficiency is widely treated via open surgery.

The illness is known to cause pain, thrombosis and infection in patients, among other issues of effectiveness and various serious complications, and may even lead to the loss of limb. Extravascular remodeling, developed by the expert researchers and scientists at Invamed-RD Global, involves the reshaping of the blood vessels’ structure through a special mapping method that allows for vessels to function correctly again. The system allows for treatment from outside the vein, minimizing the risk of thrombosis, which is seen in methods involving mechanical implants inside the vessel, and allowing patients to return to normal lifestyles.


T

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

26 Ekim 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

SGK’dan emeklilik yazısı almak kolay

S

Girişimcilik Hikâyeleri..

‘Kraliçe’den 450 kovan Kraliçe arı üretiminde başarıyı yakalayan kadın girişimci genç kızlara istihdam sağlayacak... İzmir’de 2 kovanla arıcılığa başlayan Aslıhan Özşahin, yıllık 7 bin kraliçe arı üretim kapasitesine ulaştı. Özşahin, “Meslek sahibi olmayan kızların hem doğada kendilerini bulmalarını hem de meslek sahibi olmalarını istiyorum” diyor.

İ

zmir’de sağlık sorunları yaşayan çocuğuna doğal bal yedirmek için 2 kovanla başladığı arıcılıkta bir başarı hikayesine imza atan anne, genç kızları arıcılığa kazandırmak istiyor. Seferihisar ilçesinde yaşayan sağlık memuru Aslıhan Özşahin, bağışıklık sistemi zayıf olan ve sürekli hastalanan oğluna şifa olması amacıyla evinin bahçesine koyduğu 2 kovanda bal üretmeye başladı. AİLE BOYU ARICILIK Zamanla arıcılığı çok seven ve aldığı eğitimlerle bu işi bilinçli olarak yürüten Özşahin, eşi ve iki oğlunun desteğiyle, son dönemde ıslahı yapılan Ege arısı türünün kraliçelerini üretmeye karar verdi. Yüksek bal verimiyle tercih gören bu türe olan talebin artmasıyla kapasiteyi 450 kovana ulaştıran Özşahin, bir kraliçe arıyla başladığı işinde geçen yıl 7 bin arılık kapasiteye ulaştı. Başarılı girişimci, işini öğretmek üzere 6 genç kıza istihdam kapısı açtı. Aslıhan Özşahin,

arıcılığa başladıktan sonra kendisini bulduğunu, doğaya daha çok saygı duymaya başladığını belirtti. BILINÇLI ÜRETIM Bu işle ilgili yerli ve yabancı eğitmenlerden ders aldığını, bu süreçte Türkiye’de bu işin bilinçli yapılmadığını gördüğünü aktaran Özşahin, elde ettiği başarının aslında bilinçli ve doğru üretimin bir sonucu olduğunu kaydetti. Türkiye’nin dört bir yanına kraliçe arı gönderdiklerini vurgulayan Özşahin, şöyle devam etti: “Suni tohumlama olmadan kraliçelerimizi yetiştiriyoruz. Bu konuda kısa sürede iyi bir isme sahip olduk. Sabahın erken saatinde kalkıp hava kararana kadar çalışıyoruz. 450 kovanım var. Bunların bir kısmını kraliçe üretmek, bir kısmını bal, bir kısmını da koloni satışı için tutuyoruz. Bu işe başladığımda ‘kızım sen memursun ne işin var, 1-2 sene yapıp bıkarsın’ diyenler vardı. Onlar öyle dedikçe ‘ben

bu işi yaparım’ diyordum. Kendimi bulduğum bir iş oldu. Zorlukları çok fazla, özellikle fiziki zorluğu çok. Arıcılığın kadınlar için uygun bir meslek alanı olduğunu, bu mesleği özellikle genç kızlara aşılamak istediğini söyleyen Özşahin, daha fazla kadının arıcılık yapmasını istediğini dile getirdi. İSTİHDAMA KATKI Özşahin, sözlerini şöyle tamamladı: “Hedefim Türkiye’deki kız çocukları. Ben de kız çocuğu annesiyim ve kızımı zor şartlarda okuttum. Arıcılığı öğrendim ve riskleri nasıl yönetebileceğimi biliyorum. Öğrendiklerimi bu işe ilgi duyan genç kızlara öğretmek, hem kendi işletmemi kurumsallaştırmak hem de bu işi bilinçsiz yapanların elinden almak istiyorum. Meslek sahibi olmayan kız çocuklarının hem doğada kendilerini bulmasını hem de meslek sahibi olmalarını istiyorum. Bu konuda 6 genç kızımızla çalışıyoruz. Koloni hediye ettiğim kızlar da var.”

İtalya’nın köklü kulübü Genoa’yı giydirdik n Orka Holding, iki sezon boyunca İtalya Birinci Futbol Ligi’nin (Serie A) köklü takımlarından Genoa Kriket ve Futbol Kulübünün (Genoa CFC) futbol ve teknik heyetini giydirmek üzere sponsorluk anlaşması imzaladı. Kulübün Cenova kentindeki tesislerinde yapılan törenle Orka Holding’in hazır giyim markası Damat-Tween’in 2021-2022 ve 2022-2023 sezonlarında Genoa takımını giydireceği açıklandı. Sponsorluk anlaşması imza törenine, Orka Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ile Yönetim Ku-

rulu Üyesi ve Genel Koordinatörü Osman Arar’ın yanı sıra Genao Kulübü Üst Yöneticisi Alessandro Zarbano katıldı. Törende bir dönem Trabzonspor forması da giyen Ganalı forvet Caleb Ekuban,

Sierra Leoneli forvet Yayah Kallon ve Meksikalı stoper Johan Vasquez de Damat-Tween’in Genoa için hazırladığı yeni koleksiyondan takım elbiseleriyle hazır bulundu. Orakçıoğlu ise, sponsorluk anlaşmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, “Genoa’nın başarılarına inanıyoruz. Çünkü Serie A’nın kurucu takımlarından. Mutlaka her takımda inişler çıkışlar olur. Buna uzun dönemli bakmak lazım. Biz de şans getireceğimize inanıyorum.” dedi. Zarbano da bu anlaşmadan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

evgili okurlarımız bu hafta sizlerden gelen sorulara verdiğimiz cevaplara ağırlık vermek istiyorum... SORU: Ben 1998 yılında memuriyetten 65 yaş üzerinden emekli oldum. Şu an 81 yaşındayım. Bana kaç yıl üzerinden emekli maaşı bağlandığını öğrenmek istiyorum. Bunu nereden temin edebilirim? > A.Kadir G. CEVAP: Memurlara emekli maaşı bağlanması için en az 15 yıl hizmetinin bulunması gerekir. Bazı hallerde on yıl hizmetle maaş bağlanması da mümkün. Ancak emeklilik bilgileri kişiye özel ve bir başkasının emeklilik bilgilerini üçüncü bir kişinin görmesi mümkün değil. Ancak adresinize en yakın SGK müdürlüğüne şahsen başvurmanız halinde veya yazılı dilekçe yazıp postaya vermeniz halinde emekli olduğunuzu gösteren belge verilir. Bu belgede kaç yıl üzerinden emekli maaşı bağlandığı yazar. Burada bir hatırlatma yapalım. Bir Emekli Sandığı Emeklisine ödenen maaş, 30 yıl hizmeti bulunan ilkokul mezunu memura ödenen maaştan az olamaz. Bu tutar ise günümüzde ek ödeme dâhil 3.275 TL’dir. MEMUR YETIM AYLIĞI ÇALIŞMAYA ENGEL DEĞIL SORU: Ben iki yıl önce eşimden boşandıktan sonra memur emeklisi babamdan kendime yetim çocuk maaşı bağlattım. Şimdi sigortalı bir işte çalışmak istiyorum. Çalışırsam maaşım kesilir mi? > Elife B. CEVAP: Emekli Sandığı mensubu memurun ölümü halinde devlet memuru olarak çalışmayan veya devlet memuru emeklisi olmayan bekâr, boşanmış ya da dul kalmış kızlarına yetim aylığı bağlanır. Dolayısıyla vefat eden memurun SSK’lı çalışan veya Bağ-Kur sigortalısı olan kızına yetim aylığı bağlanır. Memurluk hariç sigortalı çalışması yetim maaşı almasına engel olmaz. Eğer aldığınız yetim maaşı SSK veya Bağ-Kur statüsünden olsaydı sigortalı çalışınca maaş kesilirdi. DUL-YETIM MAAŞ BAŞVURUSU E-DEVLET ÜZERINDEN YAPILABILIR SORU: Memur emeklisi babam vefat etti. Anneme ölen babamdan aylık bağlatacağım. Annem çok yaşlı. Anneme aylık bağlatmak için noterden vekaletname mi düzenletmem gerekiyor. > Mehmet Ali H. CEVAP: Gerek ölen memur emeklilerinin gerekse ölen SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin, dul

ve yetim aylığına müstahak eş ve çocukları, dul-yetim aylık talebini ve cenaze yardımı ödeme başvurusunu e-devlet şifresi ile internetten yapabilir. Bunun dışında matbu dulyetim maaşı talep formu isimli matbu belgeyi SGK’nın internet sitesinden formlar bölümünden indirerek formu doldurup imzalayıp posta ile SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı, Mithatpaşa Cd. No: 7 Sıhhiye-Ankara adresine de yollamak mümkün. Ayrıca bu form Ankara’da aylığı bağlayacak olan birime iletilmek üzere her hangi bir SGK Müdürlüğüne de teslim edilebilir. AYNI SIGORTA STATÜSÜNDEN IKI ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMAZ SORU: Rahmetli babam ve rahmetli dedem memurluktan emekliydi. Önce babam sonra dedem vefat etti. Annem maaşı daha yüksek olduğu için dedemden maaş bağlattı. Anneme dedemden maaş bağlanınca babamdan ödenen maaş kesildi. Anneme babamdan dolayı da maaş bağlanması gerekmez mi? > Murat A. CEVAP: Gerek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği gerekse 5434 sayılı Emekli sandığı Kanunu gereği, ölen kocanın ve ölen babanın sigorta statüsü aynı ise hem kocadan hem babadan dolayı iki maaş bağlanmaz. Eğer ölen koca ve babanın sigorta statüleri farklıysa ve ölümlerin her ikisi de veya en az birisi 1 Ekim 2008 tarihinden önce olmuşsa kocadan ve babadan olmak üzere iki maaş almak mümkün olur. Babanız ve dedeniz memur emeklisi olduğu için sigorta statüleri aynı. Bu nedenle 5434 sayılı Kanun gereği annenize sadece bir maaş bağlanabiliyor. YÜKSEKTEN PRIM ÖDEYENIN MAAŞI YÜKSEK OLUR SORU: Ben bu yıl emekli oldum. Şu an maaşım 2.725 TL. Maaşımın düşük olduğunu düşünüyorum. Daha yüksek emekli maaşı almam nasıl mümkün olur? > Cevat Y. CEVAP: Emekli maaşını belirleyen iki önemli parametre bulunuyor. Bu parametrelerin ilki ödenen prim matrahı, diğeri ise ödenen prim gün sayısıdır. Yüksek emekli maaşı için yüksekten prim ödenmesi ve prim gün sayısının fazla olması gerekiyor. Emekli maaşı bağlanmış bir sigortalı açısından emekli maaşını artıracak bir yöntem bulunmuyor.



KEŞFET

T

rkısh NEWS PRESS

SI I M A C G E B N A S HA A D N I S A V U Y N I ZALIM R O Y I T A Ş A Y I M Â L IS

Tel Aviv’in göbeğinde

bir Osmanlı şaheseri

C

Osmanlı Devleti’nin Yafa kentinde inşa ettiği Hasan Beg Camisi, bugün İsrail’in başkenti Tel Aviv’in sınırları içinde kalıyor. Etrafına yüksek binaların ve otellerin inşa edildiği cami, uzun yıllar ibadete kapalı kaldı. Bölgedeki geç Osmanlı devrinin en ilgi çekici eserlerinin biri sayılan cami, kentin Arap-İslam kimliğinin ayakta kalan şahidi olarak varlığını sürdürüyor. ihan devleti Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi Filistin’in Yafa kentinde inşa ettiği Hasan Beg (Hasan Bey) Camisi, İsrail’in kuruluşundan bu yana maruz kaldığı sayısız saldırılara rağmen bütün ihtişamı ve mimari güzelliğiyle zamana direniyor. 107 YILLIK ABİDE Günümüzde İsrail’in başkenti Tel Aviv’in merkezindeki Neve Tzedek bölgesinde yer alan cam, Osmanlı Devleti’nin Kudüs Sancağı’na bağlı Yafa kazasının Akdeniz kıyısı boyunca uzanan El-Menşiyye Mahallesi’nde, Şam doğumlu Yafa Valisi Hasan Basri el-Cabi tarafından 1914’te yaptırıldı. Akdeniz sahilindeki El-Menşiyye Mahallesi, 1948’de İsrail’in kurucu unsurları olan siyonist çetelerce tamamen yerle bir edilirken, Hasan Beg Camisi, kuruluş aşamasındaki İbrani devletinin liderlerinin emriyle, uluslararası toplumdan gelecek tepkilerden dolayı yıkılmaktan kurtuldu. KAPISINA KİLİT VURDULAR Tarihi Filistin topraklarının büyük bir kesimi üzerinde 1948’de kurulan İsrail devleti, Yafa kentini idari olarak başkent Tel Aviv’in belediyesine bağlarken, Filistinlilerin Arus’ul Bahr (Denizin Gelini) olarak isimlendirdiği Yafa kentinin en önemli camilerinden biri olan Hasan Beg’in kapılarına da kilit vurdu. Müslüman çevresinden tamamen koparılarak etrafına otellerin ve çeşitli eğlence mekanlarının kurulduğu Hasan Beg Camisi,

Filistinlilere göre, ibadete kapalı olduğu yıllar boyunca, uyuşturucu bağımlılarının uğrak yeri olmasının yanı sıra ahır ve hayvan barınağına dönüşmüştü. 1970’lerin sonlarına doğru Yafa Müslüman Topluluğu’nca ibadete açılan Hasan Beg Camisi, bugüne kadar birçok defa saldırıya uğrasa da ihtişamıyla bulunduğu toprakların Arap-İslam kimliğine atıfta bulunan bir Osmanlı şaheseri olarak varlığını sürdürüyor. OSMANLI’NIN IMZASI Yapımında, eşsiz bir mimari üslupla, bölgede eski çağlardan beri bilinen sarı taş yerine beyaz kalkerin kullanıldığı, 2 bin 500 metrekarelik alana yayılı caminin ibadet kısmı kare biçimindeyken, ayakta

kalan minaresi çokgen silindirik yapıya sahip. Osmanlı Devleti’nin tarihi Filistin topraklarından çekilişinden bir yıl önce 1916’da ibadete açılan tek kubbeli caminin iki minaresinden biri, İsrail’in kuruluşundan önce yıkıldı. MİMARİ DEHA Doğu, batı ve güney cepheleri dar tutulmuş duvar payeleriyle daha küçük bölümlere ayrılan caminin duvarlarında, renkli camlı pencerelerle hareketlilik sağlanmış; pencerelerin bazıları üzeri at nalı kemeriyle sonlanan dikdörtgen formunda, bazıları ise bir daire içine alınmış üç yapraklı yonca şeklinde. Bu bölgedeki geç Osmanlı devrinin en ilgi çekici eserlerinden

26 Ekim 2021

15

biri sayılan, yüksekçe bir platform üzerine kurulu ve etrafı palmiye ağaçlarıyla donatılmış olan Hasan Beg Camisi’nin avlusuna da basık kemerli büyük bahçe kapısından sonra merdivenlerle çıkılmakta. Yatay dikdörtgen şekilli ve surlarındaki tek sıra pencerelerle hareketlendirilmiş olan avluda, girişe göre iki yana yerleştirilmiş mermer fıskiyeli birer sekizgen şadırvan dikkati çekerken, kıble yönüne doğru sol tarafında ise Hasan Bey adını taşıyan bir de İslami İlimler Kütüphanesi yer almakta. TARIHE ŞAHITLIK EDIYOR Osmanlı’nın bugünkü İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki imzasını taşıyan Hasan Beg Camisi’nin İmam Hatibi Şeyh Dr. Ahmed Ebu Acve, dünden bugüne caminin tarihini, Nekbe’yi (Büyük Felaket) ve bu nadide tarihi esere yönelik saldırıları anlattı... İsrail’in tarihi Filistin topraklarının Arap-İslam kimliğini yok etmeye çalıştığını ve Hasan Beg Camisi’nin Filistinlilerin yaşadığı Nekbe’nin en önemli şahitlerinden biri olduğunu belirten İmama Şeyh Ebu Acve, şunları dile getirdi: “Halkı zorunlu göçe tabi tutulan El-Menşiyye Mahallesi’ndeki Hasan Beg Camisi, mahallenin yerle bir edilmesi ve Filistin halkının tehcirinden sonra Yahudi çetelerce kendi kaderine terk edildi, ihmal edildi, defalarca saldırıya maruz kaldı, Müslümanların ibadetine kapatıldı.” 1970’LERDE TEKRAR AÇILDI Caminin uzun yıllar boyunca ibadete kapalı kaldığını, ancak Yafa’da kalan Filistinlilerin çalışmalarıyla 1970’lerin sonlarına doğru ibadete açıldığını hatırlatan Acve, şöyle devam etti: “Daha sonra da cami birçok saldırıya maruz kaldı ve hala bu saldırılar devam ediyor. İsrail, kuruluş sürecinde yeşil hat içindeki topraklarda kalan yüzlerce cami ile Müslüman ve Hristiyanlara ait çok sayıda mezarlığı yıktı. İsrail devleti zalim bir devlettir, bütün var gücüyle Filistin halkının kimliğini, sembollerini yok etme, silme ve örtbas etmeye çalışmaktadır.” EZAN DIŞARIYA VERILMIYOR Şeyh Ebu Acve, bugün bulunduğu çevrenin Müslüman kimliğinden rahatsızlık duyduğunu ve provokasyonlara mahal vermemek için ezan sesinin kısık tutulduğunu belirterek, şunları söyledi: “Hasan Beg Camisi’nde ezan okunmasını engelleyen bir kanun yok ancak Hasan Beg Camisi’nin konumunun hassasiyeti nedeniyle caminin idaresince ezanın dışarıya verilmemesi uygun görülmüştür. Biz çevremizin ezan sesinden memnun olmadığını düşünüyoruz. Her ne kadar dini bir vecibemizi yerine getiriyor olsak da çevreyi provoke etmemeye çalışıyoruz.” MUHTEŞEM BİR ESER Caminin yaklaşık 3 bin kişilik ibadet alanına sahip olduğunu belirten İmam Şeyh Ebu Acve, sözlerini şöyle tamamladı: “Hasan Beg Camisi tam manasıyla gerçek bir Osmanlı şaheseridir. Caminin yapısına bakan, girişinden minberine ve mihrabına kadar, onun dev bir Osmanlı eseri olduğunu görecektir. El-Aksa Vakfı’nın camimizin restorasyonuna katkıları oldu. Bununla birlikte işgal altındaki Kudüs halkı başta olmak üzere tüm Filistinlilerin ve Türkiye’deki kardeşlerimizin eskiden beri bu camiye destekleri olagelmiştir.”


16

26 Ekim 2021

T

rkısh NEWS PRESS

IZ BIRAKANLAR


WORLD

T

rkısh NEWS PRESS

26 October 2021

17

TARIH & EDEBIYAT

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

İki küs kardeşin hikâyesi

İ

nsanları ilk tanımaya başladığımızda nasıl da gözü kapalı bakıyoruz. Ya da gözlerimize büyük bir yönetmen edasında uzun metrajlı film şeritleri çekmelerine izin veriyoruz. Nasıl dilimizden düşmeyen sanki en kıymetli hazinemiz ya da en büyük servetimiz gibi dilimize ve gönlümüze notalarını bir türlü oturtamadığımız, sanki onlar olmayınca nefes alamayacağımıza inandığımız... Ademoğluna ne dersiniz! Taşıyamacağı yükler mi yüklüyoruz? Mesela “Değer,” diyerek çok mu acımasız olduğunu düşünüyorsunuz? Küçük bir öfke kıvılcımının büyük bir mutluluk ormanını yutup bitirmesi işten bile değildir. Onu yok edecek, rahatlatıp kurtaracak birkaç cümle yeterli gelecekken üzerine benzin dökmek asıl acımasızlık olmaz mı? Mutluluk bazen çok yakınımızdadır. Ama arada geçit vermeyen küçük bir engel vardır. Ve ulaşmak, küçücük bir gayrete bakıyordur... Bir zamanlar, birbirime bitişik iki çiftlikle yaşayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki kardeş arasında o zamana değin ilk kez görülen anlaşmazlık, giderek büyüdü ve kardeşler arasında ayrılığa neden oldu. İki kardeş, birbirlerine yalnızca küsmekle kalmadılar, yıllardır ortaklaşa kullandıkları tarım makinelerine değin sahip oldukları bütün araç gereçlerini ve mal varlıklarını da ayırdılar. Küçük bir yanlış anlama sonucu başlayan anlaşmazlığı izleyen ayrılık, giderek büyüyen bir uçuruma dönüştü ve en sonunda yerini, karşılıklı kullanılan hoş olmayan sözlere bıraktı. Bunun arkasından da beklenenler oldu ve kardeşler arasında önce şiddetli bir kavga, sonra da ürkütücü bir sessizlk yaşanmaya başladı. Bir sabah, bu iki kardeşten büyüğünün kapısına bir usta geldi. Elinde büyük bir marangoz çantası vardı. Ev sahibinden geçici bir iş istedi. “Yapılacak ufak tefek bir işiniz varsa, size yardımcı olmak isterim.” dedi. “Elimde hemen her iş gelir. Birkaç gün çalışırım, işi bitiririm.” Büyük kardeşin aklına o an bir iş geldi. “Evet, sana göre bir işim var” dedi ve küçük kardeşinin çiftliğini işaret etti. “Şu derenin karşısındaki çiftlik,

HAFTANIN KELIMESI

Büyüklük n Büyük olma durumu, ululuk. Büyüklere yaraşır bağışlayıcı davranış. Bağışlayıcı ve hoşgörülü davranmak; elinde imkanı varken kötülük yapmamak. Gönül ululuğu göstermek... “Bu büyüklük değil, ancak mertçe bir davranıştır.” (N. Araz) > Kaynak: https://www. nedirnedemek.com

China starts vaccinating kids aged 3 and up amid COVID-19 spike

as young as 3 will start receiving COC hildren VID-19 vaccines in China, where 76% of the

komşumundur. Daha doğrusu, benim küçük kardeşime aittir o çiftlik. Geçen haftaya dek benim çiftliğimle onun çiftliği arasında bir otlak vardı. Sonra o, buldozeriyle oraya ırmak bendi yaptı ve şimdi aramızda, otlak yerine, çiftliklerimizi birbirinden ayıran bir dere var.” İş isteyen adam, büyük kardeşin söylediklerini dikkatle dinledikten sonra sordu: “Benden ne yapmamı istiyorsunuz?” Büyük kardeş önce kuşkusunu, sonra da kararını açıkladı: “Kardeşim bunu, bana acı vermek için yapmış olabilir. Fakat şimdi ben, onun yaptığından daha büyük bir şey yapacağım.” Bunları söyledikten sonra adamı aldı, ahırların olduğu yere götürdü ve duvarın dibinde yığılı duran kütükleri gösterdi. “Senden, bu kütükleri kullanarak, iki çiftlik arasında üç metre yükseklikte bir çit yapmanı istiyorum. Kaç gün çalışırsan çalış, nasıl yaparsan yap ama bana öyle bir çit yap ki gözlerim kardeşimin çiftliğini artık görmek zorunda kalmasın.” İş arayan usta, başını salladı: “Sanırım durumu anladım, efendim. Şimdi bana çivilerin, kazma küreğin yerini gösterin ki hemen işime başlayayım.” Büyük kardeş; ustaya kazma, küreğin ve çivilerin olduğu yeri gösterdikten sonra alışveriş yapmak için kasabaya gitti. Usta ise tüm gün boyunca ölçerek, keserek, çivi çakarak sıkı bir biçimde çalışmaya koyuldu. Akşam güneş batarken o işini bitirmiş, çiftlik sahibi büyük kardeş ise alışverişini tamamlamış kasabadan

dönüyordu. Çiftliğe gelir gelmez ustanın yaptıklarına baktı ve şaşkınlıktan gözleri, yuvalarından fırlayacakmış gibi açıldı. Karşısında, yapılmasını istediği çit yoktu ama derenin bir yakasından öteki yakasına uzanan görkemli bir köprü vardı. Biri kendi çiftliğinin toprağına, öteki küçük kardeşinin çiftliğinin toprağına oturtulmuş sağlam iki ayak üzerinde, yanlarındaki korkuluklarına varıncaya dek tüm ayrıntılarıyla yapılmış ve tam anlamıyla “usta işi” denilecek kusursuzlukta bir köprü uzanıyordu. Büyük kardeş, hâlâ geçmeyen şaşkınlığıyla bu köprüyü seyrederken, karşıdan birinin geldiğini gördü. Dikkatle baktığında gelen kişinin kardeşi olduğunu anladı. Kardeşi, kollarını iki yana açmış olarak köprünün karşı ucundan kendisine doğru yürüyordu: “Benim sana karşı yaptığım bunca haksızlığa ve söylediğim bunca kötü sözlere karşın sen, bu köprüyü yaptırarak ne denli iyi be ne denli büyük bir insan olduğunu gösterdin. Şimdi bir büyüklük daha yap ve sen de kollarını açarak bana gel...” Köprünün iki ucundan ortaya doğru yürüyen kardeşler, köprünün ortasında bir araya geldiler ve özlemle kucaklaştılar. Büyük kardeş bir ara arkasına baktığında çantasını toplayıp, oradan ayrılmakta olan ustayı gördü. “Gitme, dur, bekle!” diye seslendi. “Sana yaptıracağım birkaç iş daha var çiftliğimde...” Usta gülümsedi “Ben buradaki işimi tamamladım, gitmem gerek.” dedi ve ekledi: “Yapmam gereken daha çok köprü var...” > Venhar Sağıroğlu/Yürek Yorgunu

HAFTANIN ŞİİRİ

Büyüklük

Kimileri makam, koltuk kapınca Büyük adam oldum sanır aklınca. Hem küçük dağları ben yarattım der, Hem de gezer öyle sırtında semer.

Bilmediğin dağın otunu yeme Hiç ben böyleyim, sen şöylesin deme Bir ders verir ki ibreti aleme Şu hakir gördüğün madur kekeme.

Kurdun sevdiği hava sistir, pustur Büyüklük ibadette, takvadadır Suçlunun gideceği yer mapustur. Ödülü ötelerde ukbadadır. İçindeki kini, nefreti sustur. Ya çok yükseklerde arûbadadır Büyüklük ancak Allah’a mahsustur. Ya cennet-i alâda, tubadadır. > Yaşar Yaramış

population has been fully vaccinated and authorities are maintaining a zero-tolerance policy toward outbreaks. Local city and provincial level governments in at least five provinces issued notices in recent days announcing that children ages 3-11 will be required to get their vaccinations. The expansion of the vaccination campaign comes as parts of China take new clampdown measures to try to stamp out small outbreaks. Gansu, a northwestern province heavily dependent on tourism, closed all tourist sites Monday after finding new COVID-19 cases. Residents in parts of Inner Mongolia have been ordered to stay indoors due to an outbreak there. The National Health Commission reported 35 new cases of local transmission had been detected over the past 24 hours, four of them in Gansu. Another 19 cases were found in the Inner Mongolia region, with others scattered around the country. China has employed lockdowns, quarantines and compulsory testing for the virus throughout the pandemic and has largely stamped out cases of local infection while fully vaccinating 1.07 billion people in its population of 1.4 billion.

Iran’s new East Azerbaijan governor slapped during swear-in ceremony newly appointed governor of Iranian East T heAzerbaijan Province Zeynelabidin Rezevi Hür-

rem was slapped on stage during a swearingin ceremony on Sunday as anger over the assignment of governors grows among the country’s Azerbaijani Turks. During the ceremony, former Revolutionary Guards Commander Col. Albay Eyüp Alizade approached the stage where Hürrem was giving a speech and slapped him in front of an entire audience, calling him a “traitor,” footage showed. Following the attack, a brawl broke out on the stage in the province’s capital of Tabriz, in which Iran’s new interior minister, Ahmed Vahid, participated. Hürrem declared that he would not file a complaint over the attack, which was allegedly triggered because he did not deliver the speech in the Azerbaijani language. The Tabriz prosecutor’s office announced that an investigation had been launched into Alizade. The incident took place after Iranian President Raisi appointed Hürrem, a former general who was involved in numerous massacres in Syria, as a new governor of East Azerbaijan province.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Sülhan Yılmaz

Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-24 arası

PORTRELER

NEŞE SÖZEN’LE PSIKOLOGUN PENCERESINDEN Saat: 18-19

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de her gün saat 17-18 arası program Ve her gece saat 22-24 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61 421 890 600

T

rkısh MEDIA GROUP

SÜLHAN’LA UZAKLARDAN SES VAR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

MÜZIKLI SAATLER

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

. A K I T N A

26 Ekim 2021

19

Müşteriye nostalji yaşatan

ı ç p a b e k u n tutku

Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde asırlık terazi, kılıç, kırma tüfek ve eski tarım aletleri gibi 2 bin 500 nostaljik eşyanın bulunduğu lokanta müşterilerin ilgisini çekiyor... Antika tutkunu Kebapçı Emre Balakan, “Bazı müşterilerimiz evde sakladığı eski eşyaları getiriyor. ‘Siz daha iyi değer veriyorsunuz sergileyin’ diyorlar. Biz de burada sergiliyor, değer veriyoruz” diyor.

A

nadolu’nun şirin kenti Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde babasıyla lokanta işleten Emre Balakan, genç yaşta antika merakıyla biriktirdiği ve en eskisi 150 yıllık olan 2 bin 500 eşyayı iş yerinin tavan ve duvarlarında sergiliyor. İlçede 9 yıl önce babasıyla açtıkları lokantayı işleten 22 yaşındaki Balakan, yaşadığı yörenin kültürünü yansıtan ancak zamanla unutulan değerleri müşterilerine tanıtmak amacıyla eski eşyaları toplamaya başladı. ZAMANIN TANIKLARI Balakan’ın mutfak araç gereçleriyle başlayan antika eşya tutkusu daha sonra farklı malzemelerden oluşan koleksiyona dönüştü. Zamanla biriktirdiği eşyaları lokantanın dekorasyonunda kullanan, 120 metrekarelik iş yerinin tavan ve duvarlarında sergileyen Emre Balakan, işletmesinde, aralarında 150 yıllık terazi, 120 yıllık kılıç, 100 yıllık kırma tüfek, ibrik, gaz lambası, radyo, para, topaç, plak, şamdan ve dikiş makinesi 2 bin 500 antika eşya bulunuyor. Kebapçı Ustası Balakan, iş yerinde insanların hem yemek yediğini hem de tarihi bir yolculuğa çıktığını söyledi. Babasının da antika eşya tutkunu olduğunu belirten Balakan, şunları anlattı: “Dükkanımızda tarihi eşyalar

var. Bir iki parçayla başladık daha sonra almaya başladık. Sonra merak oluşmaya başladı. 2 bin 500 parça eşya var. Nostaljik eşyalar hakkında müşterilerimize tanıtım yapıyorum. Güzel bir duygu.” GENÇ YAŞTA MERAK SARDI Nostaljik eşyaları çok sevdiğini onları dükkanında sergilemekten dolayı büyük bir keyif aldığını anlatan Balakan, bazı müşterilerinin eşyaları görmek için işletmesine

geldiğini dile getirdi. GÖZÜ GİBİ BAKIYOR Malzemelere gözü gibi baktığını ifade eden Balakan, şöyle devam etti: “Dükkanımızda, radyolar, kilitler, kömürlü ütüler, ibrikler, anahtar takımları ve Çanakkale Savaşı’nda kullanılan miğfer var. Bazı müşterilerimiz evde sakladığı eski eşyaları getiriyor. ‘Siz daha iyi değer veriyorsunuz sergileyin’ diyorlar. Burada sergiliyoruz.

Değer veriyoruz. Onlara sahip çıkıyoruz. Müşteriler görünce daha mutlu olup, seviniyorlar. Ailesiyle beraber gelen bazı müşterilerimiz bir daha gelmek istiyor. Fotoğraf çektirmek isteyen oluyor. Müşterilerimizin güzel duyguları oluyor. Bu eşyaları toplamaya devam edeceğim. Müşterilerimize sergi yapmak istiyorum. Eski eşyalara daha çok sevgim var. Babamdan bana geçmeye başladı. Beraber yapmaya başladık. Güzel bir sevgi ve duygu.”

NOJTALJİK YEMEK KEYFİ Müşterilerden Sezai Ateş de nostaljik eşyaların arasında kebap yemenin harika bir duygu olduğunu belirterek, ortamın kendisini geçmişe götürdüğünü söyledi. Eski eşyaları görünce mutlu olduğunu aktaran Ateş, şöyle konuştu: “Bizi sevecen hale getiriyor. Çocuksu ruhlarımız ortaya çıkıyor. Çünkü eskiyi hatırlatıyor bize. Biz burada yemek yemeğe değil de aile huzuru, birbirimizle sinerji yaşadığımız, eski noktalarımızı doruklara çıkartan yere geldiğimizi düşünüyoruz ve hissediyoruz. Onlara bizlere bunları hissettirdiği içi teşekkür ediyorum.”


20

26 Ekim 2021

İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

0474 815 215 - 0481 850 275


DEĞER KATANLAR

26 Ekim 2021

21

Ev yapımı salça

dünya yolunda

A

nkara’nın Ayaş ilçesinde 11 girişimci kadın, kurdukları kooperatif ile ürettikleri salçaları ihraç ederek dünya sofralarını tatlandırıyor. Domatesiyle ünlü Ayaş’ta kendi tarlalarının mahsulüyle ev salçası yapan kadınlar, iç piyasanın yanı sıra Almanya ve Hollanda pazarına açıldı. ORGANİK Gelecek yıl tamamen organik tarımla domates üretimine geçmeyi planlayan kadın girişimciler, bir yandan ülke ekonomisine katkı sağlamak, bir yandan kadınların çalışma hayatındaki yerini artırmak, diğer yandan da dünya mutfaklarını ev yapımı salçalarla lezzetlendirmek istiyor. Kooperatif Başkanı Zehra Varol, “Organik salça üreten ilk kooperatif olacağız. Hedefimiz ata tohumlarımızı tekrar yaşatmak” dedi.

KEBAB DÜKKANINA

BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177

SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40

Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027

SATILIK KEBAB DÜKKANI Kebab Haven Bribie Pty Ltd.’den Qld, Bribie Island’da Türkiye’ye dönüş sebebiyle satılık Kebab Dükkanı. Detaylı bilgi için arayın! Orhan Dilbaz Tel: 0423 418 071

GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440

KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


22

26 Ekim 2021

rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Derdimiz: İnsanlığımızın Azalması

T

oplumun hemen her ferdi toplumdan şikâyetçi! Sanki toplum, kendini teşkil eden fertlerden ayrı bir varlıkmış gibi. Âdi ve mazeretsiz bir suçlu bile, “asıl suçlu toplumdur” diyerek nefsine bir beraat gerekçesi hazırlayabiliyor! Bu niçin böyledir? Mutlak ölçülere uzanan bağlar ya zayıflamıştır, ya da tamamen kopmuştur. Başka sebep aramak gereksiz. Yaşadığımız sıkıntıların, içimizde yaşayan buhrandan doğduğunu fark edememek ne acı. Kafalardaki, ruhlardaki karışıklık, herkese, her şeye ve her yere yansıyor. Kurumuş ruhlarla kurtuluş ne mümkün! Sevgi-saygı ve merhamet duygularıyla insanileştiremediğimiz her sosyal münasebet, toplumun bir tarafını mutlaka sızlatacak, acıtacak, kanatacaktır. Görünen, yaşanan huzursuzlukların aslî sebebi budur. İç düzen sağlanmadan dış düzen sağlanamaz. Tedirginlikanormalleşme-sessizlik huzur değildir. Sükûnet bile değildir sessizlik. Ama biz bugün muzdarib sessizliklere dahi râzı durumdayız. O kadar çaresiz ve o kadar bezginiz ki, “ehven-i şer” hesabı yapmaktan ‘hayır’ talep etmeyi neredeyse unutacağız. Sosyal düzen, insanları büyük bir otomatik makine gibi içine alarak sallıyor, döndürüyor, evirip çeviriyor, belli bir materyalist sarhoşluğa şartlandırıp salıveriyor. Kendine gelir gibi olanlar çıkarsa, onları tekrar aynı muameleye tâbi tutuyor. Materyalizm ideolojik ilgilerinden vazgeçti, çünkü hayatın realitesi haline geldi! Şu şartlarda zaman onun lehine işliyor. İnsanları lüzumsuz şeylerle meşgul ederek vakitsiz, düşüncesiz ve fikirsiz bırakmış, bin bir maddi kaygı ile sımsıkı kuşatmış. Çarklarını istediği gibi döndürüyor. İnanınız ki hiçbir materyalist düşünür, yaşadığımız dünya düzeni gibi bir koyu materyalizmi öngörebilmiş değildir. Bugünkü dünya düzeninin putu paradır. Her türlü ekonomik farklılık grubu bu dünya düzeninin kölesidir. Zengini de fakiri de. Geçmiş devirlerde de öyle değil miydi? Değildi. Yanlış, doğru, birtakım değerlere inanılıyordu; onlar uğruna mücadele edenler vardı. Tabiattaki zorlukları yenmek, ilmin ve aklın hedefi gibi gösteriliyordu. Bugün; insan, tabiatı, üretim adına tahrip ediyor. Vasıta gaye haline gelmiştir. Ana caddeden tevil sokaklarına sapıp, ışıksız kalmamızın sıkıntısına, ruh ve kültür ızdırabına göz mü yumacağız? Asıl derdimizin “kaybolan insanlığımız” olduğu hakikatini ne zaman idrak edeceğiz? Efendim devrin icabatı öyleymiş. Devrin icaplarını, devrin insanlarının oluşturduğu nasıl unutulur? Kim ne derse desin; bu millet, ‘aydın’ hicranı ile karşı karşıyadır. Bin bir fedakârlıkla yetiştirdiği, fikir ve düşüncesini geliştirmekle vazifelendirdiği aydınlarının; ne ilmi ne felsefesi, ne sanatı ne siyaseti “millî şuur” sorumluluğu içinde başaramadıklarını üzüntüyle

görmekteyiz. Ruh fakirliği, bu başarısızlıkların oluşturduğu çeşitli kopukluklar yüzünden yaygın hale geldi. Buna ruh kirliliğinin ‘çevre kirliliği’nin de sebebi olduğunu ilave edebilirsiniz. Tabii kültür kirliliğini de. İçinden çıktığı kaynakla bütün bağlarını kesen aydın, kurduğu cansız dünyaya maddi-teknik kural değişiklikleriyle ‘ruh’ verebilir mi? Batı’nın metod anlayışı, çalışma disiplini, pragmatik mahareti, demokratik terbiyesi bize pek tesir etmedi. Ama dünyevi talihsizlikleriyle ilgili her macerası ve hastalığı aynen yaşandı. Bizimkisi ne modernleşmekti, ne Batılılaşmak. Düpedüz şahsiyetimizi kaybettik. Hangi maddiyat-maneviyat dengesinden söz ediliyor? Nereden çıktı bu komik gerekçe? Felçli kolu yalnız bırakmamak için sağlamını da kurutmak dengecilik midir? Her büyüme ‘kalkınma’ mıdır? Dert “insanlığımızın azalması” derdidir. Kimliklerle uğraşılıyor. Asıl derdimiz ‘kişilik’ problemidir. İnsanlığımız azalmış, farkında değiliz. İnsanı maddeye köle yapan, madde uğruna insanların ruhunu, sıhhatini, mutluluğunu tahrip eden gaflet bombalarının nötrondan fazlası var eksiği yok. Biz Müslümanların üç husûsiyeti olmalıdır. Bunlar: 1. Müslümanların uğradığı musibetlere kalben üzülmesi, 2. Müslümanlara nasihat etmeyi kendisine vazife bilmesi, 3. Şahsiyetiyle güzel bir örnek olarak insanlara kurtuluş yollarını göstermesidir. Şahsiyetini, ana-babanın verdiği unvan ile değil, kendi gayretinle kazanmaya çalış! Çünkü anan ve baban sana Ahmed, Mehmed gibi isimler vermiştir. Hâlbuki senin kazandığın ad ve unvan; senin mâneviyat, şahsiyet ve karakter sıfatın olacaktır. Bu sıfatlar sana halk arasında hüsn-i şehâdet kazandırır. Duruşumuzu, yürüyüşümüzü terziler belirlediği sürece de beceremeyeceğiz ve insanlıktan uzaklaşacağız. Başkalarını düzeltmeye çalışmak, onları eksik ve kusurlu göstermeyi tercih etmek yerine neden düzelmeyi, kendi eksik ve kusurlarımızı gidermeyi denemiyoruz. Çünkü o zor. Zora da talip olmak da herkesin harcı değil. Peygamberimizin doğum ayındayız. O’nun tevazu, mahviyet ve kulluk edebine riayet gibi hasletlerini hesaba katarak meseleye baktığımızda, nefsini yerden yere vurduğunu, Cenâb-ı Hakk’ın inayetine sığındığını görürüz. Şayet, Resûli Ekrem Efendimizin bu sözlerinden ibret alacaksak, kendi hesabımıza şu manaları çıkarabiliriz: “Rabb’imiz, şu anda, bize yüklediğin misyon itibarıyla yerimizi doldurmuyoruz. Zayıfız, güçsüzüz ve halk nazarında da hor hakiriz. Söz ve davranışlarımız tutarsız, hemen her yaptığımız yanlış. Eğer, Sen bize inayet etmezsen, şerrin ta kendisiyiz. Halimizi Sana şikâyet ediyor ve bizi ıslah eylemeni diliyoruz. Tamir et bizi Rabbimiz!” > YAŞAR DEĞİRMENCİ

Vahyin Dilinden

“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.” . TEVBE SÛRESI 24. AYET

Allah Rasulünden

“Ben ancak peygamberim. Hidâyet benim elimde değildir. Hidâyet elimde olsaydı yeryüzündeki herkes îmân ederdi. İblis de ancak kötülüğün süsleyicisidir. Dalâlet onun elinde değildir. Dalâlet onun elinde olsaydı yeryüzündeki herkes dalâlete düşerdi…” . MÜNÂVÎ

KIRGIZISTAN İMAM SERAHSI CAMISI VE KÜLLIYESI

ATA YURDUNA muhteşem eser Diyanet ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından geleneksel Osmanlı mimarisine uygun olarak yaptırılan İmam Serahsi Camisi ve Külliyesi, Prof. Dr. Ali Erbaş’ın duasıyla ibadete açıldı.

D

iyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından geleneksel Osmanlı mimarisine uygun olarak yaptırılan İmam Serahsi Camisi ve Külliyesi dualarla ibadete açıldı. Kırgızistan’ın güneyindeki Oş Bölgesi’nde Özgen şehrindeki İmam Serahsi Camisi ve Külliyesinin açılış törenine, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kırgızistan Din İşleri Devlet Komisyonu Başkanı Toygonbay Abdıkarov, Kırgızistan Meclisi Başkan Yardımcısı ve Özgen Milletvekili Aida Kasımaliyeva ve yerel yöneticilerin yetkilileri katıldı. TARİHİ GÜN Törende, Türkiye’nin Bişkek Büyükelçisi Ahmet Sadık Doğan, KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ünsal, Türkiye Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun, Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin ile Bişkek Din

DUYURU!

Diyanet İşleri Başkanlığı 7 bin 800 personel alacak

Hizmetleri Müşaviri Mürsel Öztürk, Türkiye’nin Oş Şehrindeki Fahri Konsolosu Aslan Bayogliyev ve akademisyenler de hazır bulundu. Erbaş’ın yaptığı duaların ardından kesilen kurdele ve besmeleler ile cami ibadete açıldı. GÖNÜL MIMARLARI Açılışta konuşan Erbaş, insanlığın hayatının caminin etrafında oluştuğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Bu topraklar, tarih boyunca insanlığın ufkunu aydınlatan nice evliyaların, alimlerin, velilerin, erenlerin, gönül mimarların yetiştiği topraklardır. Bu topraklar kültürümüzün, medeniyetimizin en değerli hazinelerine ev sahipliği yapan bir diyardır.” Meclis Başkan Yardımcısı Aida Kasımaliyeva da, cami ve külliyenin kuruluşu ve açılışının Kırgızistan ve Özgen şehri için büyük bir gurur olduğunu dile getirerek, “Camiyi ve külliyeyi kuranlara, açanlara ve emeği geçen herkese, özellik-

n Diyanet İşleri Başkanlığınca, sözleşmeli Kur’an kursu öğreticisi, imam hatip ve müezzin kayyım pozisyonlarına 7 bin 800 personel alınacak. Başkanlığın internet sitesinde yer alan duyuruya göre, 1500 Kur’an kursu öğreticisi, 5 bin 600 imam hatip ve 700 müezzin kayyım olmak üzere 7 bin 800 sözleşmeli personel alınacak. Başvuru yapacakların, 2020 KPSS (B) grubundan lisans mezunları için KPSSP124,

le Kırgızistan’ın konuğu olan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a Kırgızistan devleti ve meclisi adına teşekkür ediyorum” dedi. Kırgızistan Din İşleri Devlet Komisyonu Başkanı Abdıkarov da ibadete açılan caminin ruhsatını getirerek cami imamına teslim etti. Konuşmaların ardından Erbaş, minbere çıktı, hutbe okudu ve cemaate cuma namazını kıldırdı. TAM BİR KÜLLİYE Cami ve külliye, 4 dönümlük arazide geleneksel Osmanlı mimari üslubuna uygun olarak yapıldı. Külliye içerisinde 500 kişilik cami, Kur’an kursu, kütüphane, misafirhane, aşevi ve lojman bulunuyor. Ayrıca cami avlusunda, El-Mebsût adlı ünlü eserini hapsedildiği kuyudan yazarak tarihe geçen İmam Serahsi’yi hatırlatacak temsili bir kuyu da yapıldı. Diyanet ve TDV 2012’de İmam Serahsi Türbesi’ni inşa ederek ziyaretçilerine açmıştı.

önlisans mezunları için KPSSP123, ortaöğretim mezunları için KPSSP122 puan türünden en az 50 puan almış olmaları gerekecek. Başvuru şartlarını taşıyan adaylar, 8-22 Kasım tarihleri arasında “https://dibbys.diyanet.gov. tr/IKYS/Sinav/Kurumdisi/” internet adresi üzerinden sınav başvuru programı aracılığıyla müracaatta bulunacak. Detaylı bilgiye, Diyanet’in internet sitesinden ulaşılabilecek.


R LEZZETLI TARIFLE

YEMEK&HOBİ

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne

L

T

rkısh NEWS PRESS

26 Ekim 2021

23

GASTRONOMI KENTI HATAY’DA TOPRAKLA MAYALANAN TESCILLI LEZZET

Bu pekmezin tadı kilden Can vatan Türkiye’de bağ bozumunun son demleri yaşanırken, Belen bağlarından hasat edilen üzümün, killi toprakla buluşması muhteşem bir lezzet ortaya çıkarıyor. Yöre halkı bu eşşiz tadı yaşatmak için asırlardır pekmezi aynı yöntemle kaynatıyor.

ezzet diyarı Hatay’da üzüm ve toprağın birlikte yoğrulmasıyla elde edilen coğrafi işaret tescilli Belen Kömürçukuru Pekmezi’nin zahmetli yapımı başladı. Adını Belen ilçesi Kömürçukuru Mahallesi’nden alan pekmez yapımı için dağlardan kil şeklinde toprak toplanıyor. ZAHMETLİ LEZZET YOLCULUĞU İlçedeki bağlardan hasat edilen beyaz üzümün, dağdan getirilen killi toprakla karıştırılmasıyla suyu çıkarılıyor. Kovalara doldurulan toprak karışımlı üzüm suyu, “kestirme” denilen yöntemle kazanlarda ısıtılıyor. Isınmasının ardından farklı bir kazana alınarak “durutma” aşamasına alınan üzüm suyu yüksek ateşte yaklaşık bir saat kaynatılarak kıvama gelmesi sağlanıyor. Daha sonra soğumaya bırakılan pekmez, kaplara doldurularak 3 günlük bekleme süresine bırakılıyor. Katı bir kıvama geldikten sonra pekmez, tüketime hazır hale geliyor. Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül, ilçenin tarihi özellikleri kadar lezzetleriyle de vatandaşların tercih

ettiği noktalardan olduğunu söyledi. BU TADI YAŞATACAĞIZ Tescilli lezzet Belen Kömürçukuru Pekmezi’nin geleneksel yöntemlerle

yapımına başlandığını aktaran Gül, “Damak tadı olarak bölgemizde ve ülkemizde beğenilen bir üründür. İnanıyorum ki bunun

tanıtımı yapıldığı zaman gelecek kuşaklara bu tadı ve lezzeti taşıyacağız, yaşatacağız” diyor. Belen Kömürçukuru Pekmezi yaparak geçimini sağlayan Muzaffer Kavukçu da tescilli pekmezin yapımının zor ve zahmetli olduğunu söyledi. TOPRAK BU İŞİN MAYASI Kendi bağlarındaki üzümü kullandıklarını anlatan Kavukçu, üzümün suyunu, killi toprakla karıştırarak çıkardıklarını dile getirdi. Toprağın, pekmezin mayası olduğunu belirten Kavukçu, şunları anlatıyor: “Üzümün posasını daha iyi ayırabilmesi ve net üzüm suyu alabilmek için bu toprak gerekli. Suyunu çıkardıktan sonra ayrı bir kazana doldurup bir müddet ısıtıyoruz. Daha sonra bir müddet beklettiğimiz üzüm suyunu kaynatma kazanına alıp kaynatıyoruz. Bir saat civarında kaynattıktan sonra çekiyoruz. Pekmezimiz soğuduktan sonra kaplara alarak bekletiliyor. Pekmez bekledikçe orada daha da katılaşma evresine giriyor. Katılaştıktan sonra tüketime sunuyoruz.” Mahalle muhtarı Servet Kurt ise, geleneksel yöntemlerle elde edilen pekmezin lezzetiyle dikkati çektiğini ve herkesin mutlaka bunu tatması gerektiğini söylüyor. Ne diyelim olsa da yesek!

BAY BAYAN

ELEMANLAR 4

ARIYORUZ

Watsup Brothers şubelerimizde ve yeni açılacak Marsden Park şubemizde pide, pizza, servis, şiş kebab veya mutfakta çalışacak bay ve bayan elemanlar arıyoruz. Çalışmak istediğiniz şubemizi arayarak bize ulaşabilirsiniz. Ücret dolgundur...

4

Watsup Brothers Condell park: 87643236 Watsup Brothers Gregory hills: 46470752 Watsup Brothers Denham court: 81193930 Watsup Brothers Marsden park: 0416486396


24

T

26 Ekim 2021

Sayı, rakam

Yurt

Bir çeşit pasta

Bir ilçemiz

Şişe, mine (F) Duvar boyası

Kabul etmeme

Sevgili

Mahalli

rkısh NEWS PRESS Bir rüzgar çeşidi Kesin

Eski bir devlet Dayanıklılık

Derme çatma kulübe

Kafa dengi

Kenar, kıyı

BULMACA

Bir dış giysisi

Lantan'ın remzi

Sütunların üzerindeki başlık

Belli bir gayeyle yap. iş

4

Literatür

Boyun eğme

İran kralı (eskiden)

Basit şekilde

Cilve

İnleyen

Zehir

Bir çoğul eki

İlave

Hayır (İng.)

Cet

Tabaka

Çocuk hikayesi

Bir çeşit soba

Kuzu sesi

Bir bağlaç

Fakirlere aşevi

Derinden sarsılma Pişmiş yemek

Vasıf

Avuç içi

Ten

Neden, niçin

Güven

Bir çoğul eki

5

Bir cins cetvel

Durum

Matlup 3

Su dağıtan

Emirlik, beylik

Ayak (F) Bayan özel gece elbisesi

Delik kapatan parça

Herkes

Güzel, hoş

Bir kadın adı

Bir tür pasta

Dilsiz

Bön, aptal

Yazıt

Mahkeme bitiş kağıdı Dereden, tepeden

Göğüs

Müstehcen

Bir taş oyunu

Ayakkabı üst derisi

Daim olma Duvarcı aleti

Eski bir beylik

Namus

Hayır (a)

Apaçık

Bir sebze

Tibet rahibi Tokat 11

Tuzak Önsöz 1

Sözleşme

Menfaatler (a)

Fizikte bir kanun Çalım, caka

Ödeme

2

Sonuç

Kaynak gazı

Yerini tutma

Müteşekkil Yüksek sesle bağırma

Hz. Peyg. annesi Bir makam Mani, engel

Terzilerde kalça ölçüsü

Baryum'un remzi Çocuk doğurtan kadın

6

At çiftliği Gizli bir sırrı açıklama Usandırma (a)

Bir kıta Bıçak bileme aleti

7

Zehir

İp ucu

Bir nota

Törpü

Adam öldürme

Sanki

Kamuflaj

Ölüm zamanı Ünlü biatımız

Özür dileme

Garez

Köpek

Lityum'un remzi

Sicim

Bir erkek adı Sürahi

Ramazanla ilgili şiirler

Ağır başlı duruş 9

Arslan (F) Bir erkek adı

Kabul etmeme

G.Amerika'da bir ülke Uzaklık işareti 8

Kadın Kuzu sesi Bağırsak

Hoş koku

Aşikâre Arının yaptığı

10

Hamle Dişi kurt

Su dağıtan

Japon parası

Atın başındaki saçlar

Miktar

Olta ipi

Kör

İlimler (a)

Fas'ın başkenti

Yörük çadırı

Valide

İktisat

Bir erkek adı

Koruyucu

Bir kadın adı

Hakka niyet

Endüstri

Sınır

Gerçek

Avrupa'da kadının unvanı Bir kadın adı

Büyük su kabı Çoğalma, faiz

Deri ifrazatı Bir tür çörek Metal iplik

Karışık renkli

Hayvan taciri

Cehennem

İz, işaret

Hayır (a)

Boğa güreşi alanı

Günahın zıddı

12

Bir sayı

Kabul etmeme

Ten

Bir cetvel

Tantal'ın remzi

Sahip

Soyluluk Son

Bucak

Dinsiz

İsteme, dileme

Ay Klor'un remzi Bizmut'un remzi

Huysuz Vasıflandırma

Bir göz rengi

Tembellik

Birleşik Arap Emirlikleri

13

Hayvan (İng.)

Ünlü bir bestekarımız

ŞİFRE SÖZCÜK

Filipinler'in başkenti Olgunluklar

Yılın altıncı ayı

Uzun değnek

Bir çoğul eki Bal (a)

Kalay kaplı ince saç Nikel'in remzi

Kalça ölçüsü

Eski bir çalgı

Bir put

Askerler (a)

Erken

Karadeniz halkı

Bir erkek adı

Bir ajansımız

Fazlasıyla

Limonluk

Futbolda bir mevki

Radyum'un remzi

Dinin direği emir

İslam alf. bir harf

Lüks otel

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

14


SPOR

T

rkısh NEWS PRESS

25

26 Ekim 2021

TRABZONSPOR LIDERLIĞI BIRAKMADI

FIRTINA ZIRVEDE ESIYOR

TARTIŞMALAR ERKEN BAŞLADI

Güzel ve zevkli futbolunu başarılı sonuçlarla taçlandıran Trabzonspor, İzmir deplasmanında Göztepe’yi 1-0 yenmesini bilerek liderliğini sürdürdü. Bordo-mavili ekip, Süper Lig’de namağlup unvanını 22 maça çıkarırken, Abdullah Avcı’nın ise deplasmanda yenilgisi yok!

1-0

Aşı yaptırmayan Avustralya Açık’a katılamayacak! en önemli tenis organizasyonunda D ünyanın önemli gelişme... Avustralya Açık tenis

S

üper Lig’in 10. haftasında konuk olduğu Göztepe’yi 1-0 mağlup eden Trabzonspor, 10. haftayı da lider tamamladı. Gürsel Aksel Stadı’nda ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlanan müsabakada Trabzonspor, 56. dakikada Gervinho’nun golüyle 1-0 öne geçti. Kalan bölümde iki takım da gol bulamayınca müsabaka Trabzonspor’un 1-0 üstünlüğüyle tamamlandı. YENİLGİYİ UNUTTU Bu sonuçla aldığı 7 galibiyet ve 3 beraberlikle puanını 24’e çıkaran bordo-mavili ekip, 10. haftayı lider tamamlamayı garantiledi. Abdullah Avcı yönetiminde son mağlubiyetini geçen sezonun 29. haftasında Aytemiz Alanyaspor’a sahasında 3-1’lik skorla alan Trabzonspor, namağlup serisini 22 maça çıkardı. Bordo-mavili ekip, bu karşılaşmalarda 11 galibiyet ve11

beraberlik elde etti. DEPLASMAN AVCI’SI Abdullah Avcı yönetiminde oynadığı 22. deplasman maçında da yenilmeyen Karadeniz temsilcisi, dış sahadaki 22 maçta sahadan 13 galibiyet ve 9 beraberlikle ayrıldı. Takımının ilk golünü atan Gervinho, ilk haftadaki Öznur Kablo Yeni Malatyaspor deplasmanının ardından ikinci golüne imza attı. Süper Lig’de oynadığı 10 müsabakada da gol sevinci yaşayan bordo-mavili ekip, bu sezon en geç golünü Göztepe karşısında buldu. GÖZTEPE DÖKÜLÜYOR Süper Lig’de 10. hafta öncesinde tüm maçlarda kalesinde gol gören tek ekip olan Göztepe ise, Trabzonspor karşısında da kalesini gole kapatamadı. Sarı-kırmızılı ekip, gol yemediği son maç olan ve

geçen sezonun 33. haftasında Çaykur Rizespor’u 2-0 yendiği karşılaşmanın ardından çıktığı 18 müsabakada kalesini gole kapatamadı. GERGİNLİK KARTLARI İlk yarının bitiminde oyuncular soyunma odasına giderken Marek Hamsik’in Atınç Nukan’a fiziksel müdahalesi sonrası tartışma yaşandı. Göztepeli oyuncular, Hamsik’e tepki gösterirken, bordo-mavili futbolcu hızlı bir şekilde soyunma öodasına götürüldü. Bu olaydan sonra kaleci İrfan Can Eğribayat, hakeme itirazdan dolayı sarı kart görürken, sportif menajer İlhan Şahin de kırmızı kartla cezalandırıldı. Hakem Atilla Karaoğlan’ın soyunma odasına giden Marek Hamsik’e de sarı kart gösterdiği bildirildi. Müsabakayı 8 bin 787 taraftar takip etti.

turnuvasına aşı yaptırmayan tenisçilerin katılamayacağı duyuruldu. İngiltere ve Avustralya medyasında çıkan haberlere göre, erkekler dünya 1 numarası Novak Djokovic’in, aşı durumunu açıklamayı reddetmesi nedeniyle Ocak 2022’de Melbourne’de düzenlenecek Avustralya Açık’a katılması risk altında. DJOKOVIC’E 14 GÜN KARANTİNA Djokovic, Sırp basınına yaptığı açıklamada, aşı yaptırıp yaptırmadığını açıklamayacağını, bu bilginin kendi özeli olduğu için sorgulanmasını da etik bulmadığını söyledi. Bu arada, Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nda Kovid-19 aşısı yaptırmayan tenisçilerin 14 gün otel karantinasında kalacağı bildirildi. Bu durumda dünya 1 numarası Novak Djokovic’in, aşı durumunu açıklamayı reddetmesi nedeniyle Melbourne’de 14 gün karantinada kalması gerekecek.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Arıtım evi Ruh hali

H Pulculuk Politik olarak

S Dinin direği emir Erkek keçi

T Bir erkek adı Bir asalak

B Garipler (a)

R A F İ N E R İ

Ehliyet, vasıf

1

U K P A L M A

10

Uğur

Ayak (F)

Fener, üst üste 2. mağlubiyetini yaşadı n Süper Lig’in 10. haftasında konuk ettiği Aytemiz Alanyaspor’a 2-1 yenilen Fenerbahçe, ligde üst üste 2. mağlubiyetini yaşadı. Ülker Stadı’nda oynanan karşılaşmaya baskılı başlayan Fenerbahçe, yakaladığı fırsatları kullanamadı ve ilk yarı golsüz eşitlikle sona erdi. Üstün oyununu ikinci yarıda da sürdüren sarı-lacivertliler, 75. dakikada Emre Akbaba’nın golüne engel olamadı. Yediği golün etkisinden çabuk kurtulan ve 80. dakikada Serdar Dursun ile golü bulan Fenerbahçe, son 10 dakikaya eşitlikle girdi. Kalan bölümde rakip

kalede baskı kuran ancak yakaladığı fırsatları değerlendiremeyen Fenerbahçe, 90+3. dakikada Efkan’ın golüne engel olamadı ve sahadan 2-1 mağlup ayrıldı. Bu sonucun ardından sarı-lacivertli takım, Trabzonspor’un ardından Alanyaspor’a da mağlup oldu. Fenerbahçe, ligde üst üste 2. mağlubiyetini yaşadı “ALI KOÇ ISTIFA” SESLERİ Fenerbahçe taraftarları, teknik direktör Vitor Pereira ve başkan Ali Koç aleyhinde tezahüratta bulundu. Taraftarlar, maçın bitimiyle “Yönetim İstifa” tezahüratı yaptı.

A N N E M B İ

Bebek bekleyen anne adayı

H

8

Ölümsüz İslam'ın şartlarından

H Vakit Kalsiyum'un remzi

C Bir tür suni boya

1 2

Od Bir kan hastalığı

Y

Dişin bir bölümü Bizmut'un remzi

A

R A Gelecek

Cevher

Fesat çıkarma Bir soru şekli

Bulaşıcı Radyum'un remzi

Eski bir öğretim kurumu

Eski bir çalgı

Hatırlama

Gam, keder

T A S A

İ D A D İ

S A D A R E T Rusça evet

Kör

Cılız bitki

Su

K A A R A İ L A İ M A

Arapça çokluk edatı Bayram öncesi

Boya ham maddesi Vilayet

Hint Avrupa Dil Ailesine mensup Dolaylı anlatım

Ünlü merhum Kürt bilgesi

ŞİFRE SÖZCÜK

N

İ S A

Z A N

Sonsuza kadar

İ

Üsk. bir semt Nikel'in remzi

N İ

S E R

Beter, fena Kötü

K E B E M A A M R L A C A K N A N

Dost, yâran

Arının yaptığı

Alkolle müc. merkezi

O Y A

Bir süsleme sanatı

Bir hayvan

Bir ünlem

Su yolu

Vedia

Anlam

Dirilik

İst. bir semt

A A M A D A Ş A T N E T A M İ

3

Birden

Pişmiş yemek

L

A

N

İ

6

Sinir hastalıkları Bir erkek adı

... mafih (ne varsa içindedir)

11

Devinim İlah

Bir tür cetvel

M A A N S A O L L İ Z E L İ A R Akıl

Bir göz rengi

İridyum'un remzi

Ayıplama sözü

T Ü

E.Mısır'da bir put Kedi köpek yavrusu Baryum'un remzi

Hayır (a)

Kamer

Demir'in remzi

Çok konuşan

L

A

F

H

A

Y

E

B A

Tütün rengi

F

Eski devirlere ait

A

T

A Kırmızı Yabancı

E Kaplıca Gelirler

A

Hz. İbrahim (as) eşi

Teşvik sözü Saç sakal düzeltme

Uzaklık işareti G.Amerika'da yaşayan bir hayvan 2

Bir ayımız İki aynı ismi taşıyan Ağzın tavanı

A

D A İ M A A K

Reislik, başkanlık

Sanki

Sonuçsuzluk, verimsizlik

13

Dilsiz

Kabadayılık

B Teori Bir bağlaç

K İ Zihin Rutubet

Bulaşma Teşvik sözü

H A

N E K M E E S L M E

Bez torba

Derman

Bir uzvumuz

Baş

Bir kadın adı K.Kerim'de bir sûre

Y A S İ N

S E Z İ N

Deride kesik açma Beri, azade Bir alan ölçüsü

A R Bir kadın adı Brom'un remzi

Safha Bir bilgisayar oyunu

Tanıtıcı flama

B R

A T A L R İ K

Ölüm anı

Yunanistan'ın başkenti

E C E L

Tembellik

Y A R A L A M A Bağışlama

A F

Hz. Peyg. hayatı Tevbe edip Hakka yönelme

S İ Y E R

G R A M İ E E Y T S A A E Z M A L A İ K A T İ N A M R O T A L E T I R A T 12

Galyum'un remzi

Bir nota

Eski bir para birimi

Hakkaniyet

Bir kültür Yüksek sesle merkezimiz bağırma

Farzedelim ki

Duadan sonra denir Delikli kumaş

Mitoloji

Epilepsi Emirlik, beylik Gelir

Servet

Barınma Bayındır

Ermeni Terör Örgütü Cılız bitki

Bir tür baskı mak.

İslam alf. bir harf

Gaye

E

A R A L I K

Bir nota

İ S A M

N A R A

Donuk renkli

İsimler (a)

14

Memleketler

İ K İplik

T A R Lantan'ın remzi Dinlence

M E T A S A T A T M İ B İ L

Devlete ait

İlk ezan okuyan sahabe

F

I

R A T

M A H Z U N

A K A R

1

2

3

6

12

4

5

7

8

9

10

11

Bir bağlaç

Sahip

Ü M İ L A K A Ç L H T A L I C A R E M A R A Ş M A M E D E T A M E L A L E L İ

Bir ayımız

İlgi

K İ N

Bir yar. fiil (İng.)

Bir ilçemiz

Bir kadın adı

Umut

Vasıta

Garez

Yardımcı (a)

Kıvam

Zaman

T

Boru sesi

A A T A V S A R A Ü M E N R A E N İ K Z İ Z A N

Kazak beyi

Epilepsi

İran parası

4

Ekmek

U N

Tahıl tozu

Bir ilimiz

Tahlil çözümleme

Akdeniz bitki top.

7

Zina işleyen

Y A S

Kıbrıs'ta bir şehir

Bir kavim

Tarz

Bir peygamber

Baş Matem

5

Dinsiz

İftira

A R B A E M T İ T N E Ş D A A K M A E T E C L E İ

Azot'un remzi

S İ

Hain

H İ N

Kraliçe

Üzüm kütüğü

9

P İ

K U L E

Bir nota

R E T

Şamata, latife

Bir fikrin aşırı bağlısı

C A M A E K R İ T A F N İ H R İ A B D

İ S

Yüksek tepe, bina Kabul etmeme

Pişmanlık

F A İ N A O T A M İ B A K A Z A

B İ T E Z

Düzen Uygunluk, yerinde Mısır'ın ünlü olma yapısı

Ünlü mimarımız Vezirlik makamı

Bilmişlik taslayan

G

Bodrum'da turistik bölge

S L E İ L Y A A M K E A T T

Kurtuluş

13

14

15

K Mat. bir sayı

P İ Bir uzvumuz

E L

T A B A Gezme (bebekce)

A T T A Lezzet

T A T Adale

K A S Takip edilen yön

R O T A

Para birimimiz

Gösteriş

L İ R A

A F İ L

15


26

26 October 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

SPORT

Happy homecoming for the CommBank Matildas with victory over Brazil A

O

ct 2The Commonwealth Bank Matildas have marked their return home with a victory, defeating Brazil 3-1 at CommBank Stadium in Parramatta. It was a special occasion for multiple reasons with Alanna Kennedy captaining the side in her 100th appearance and Tony Gustavsson earning a win on his first trip to Australia since becoming the head coach. The Commonwealth Bank Matildas started the brightest, undoubtedly buoyed by the sounds of 15,270 fans in the stands, many singing the national anthem with them. Tameka Yallop had a golden opportunity to open the scoring after the ball broke kindly for her but Brazilian ‘keeper Leticia made herself big and heroically denied Yallop, copping a knee to face in the process. The Matildas attacked ferociously with the ball pinging around the box off an Australian corner but to no avail. Australia looked fast and fluid, finding joy down both flanks. The rivalry between these two sides meant the game was unsurprisingly physical with Australia forcing Brazil into conceding lots of corners and set pieces. Brazil’s few forays forward were dealt with, with Lydia Williams calmly claiming all shots on goal. Australia finally broke the deadlock minutes before halftime through Clare Polkinghorne.

The Matildas had looked likely from set-pieces all evening and the opening goal was no exception. Steph Catley’s free kick in found the head of Sam Kerr. The striker defied expectations and headed the ball across the face of goal rather than towards it and straight into the path of the oncoming Polkinghorne to tap in. The halftime break saw Emily van Egmond enter the fray for Kyah Simon who is continuing her return from

injury. Despite not having to do much work in the first half, Lydia Williams was still sharp as ever, making an early save in the second half to keep Brazil out. Brazil’s halftime changes tested the mettle of the Commonwealth Bank Matildas’ defence but the whole backline stood strong. As with previous games between these two sides, a 10 result was unlikely with both teams adding to their tally. Mary Fowler doubled the Commonwealth Bank Matildas lead in the 66th minute. Van Egmond found the Brazil defence ball watching and placed the ball perfectly for Fowler to head home. Brazil responded immediately pouncing on Kennedy’s miscontrol of the ball, not helped by the slippery conditions, with Adriana taking her shot coolly. The introduction of Marta and Debinha showed that Brazil still had plenty of talent to terrorise the Australian defence and dampen the homecoming. But van Egmond put the result beyond doubt with a beautiful team goal. The Commonwealth Bank Matildas have now defeated Brazil in their last six meetings with a chance to extend that streak on Tuesday night. Commonwealth Bank Matildas v Brazil Date: Tuesday, 26 October Venue: CommBank Stadium, Sydney Time: Kick-off 8:00pm AEDT

damın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar. Değişik konular üzerinde konuştular. Berber: - Bak adamım ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığını inanmıyorum. Adam; - Peki neden böyle düşünüyorsun. Berber; - Bunu açıklamak çok kolay, Bunu görmek için dışarı çıkmalısın. Lütfen bana söyler misin eğer Allah var olsaydı bu kadar çok hasta insan olur muydu? Terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı kimse acı çekmezdi. Allah olsaydı bunların olmasını izin vereceğini sanmıyorum. Adam bir an durdu ve düşündü ama gereksiz tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi. Berber işini bitirdikten sonra adam dışarı çıktı. Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü. Bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki traş olmayalı çok uzun süre geçmişti. Adam, berber dükkanına geri döndü ve; - Biliyor musun? Berber; - Ne var? Adam; - Bence berber diye bir şeyde yok! Berber şaşırmıştı; - Bu nasıl olabilir ki ben buradayım. Adam; - Hayır hayır yok. Çünkü olsaydı caddede yürüyen öyle uzun saçlı sakallı adamlar olmazdı. Berber biraz düşünmüş ve adama; - Berber diye bir şey var. Var ama o insanlar bana gelmiyorsa ben ne yapabilirim ki? Adam; - Kesinlikle doğru püf noktası bu. Allah var ve insanlar ona gitmiyor. İşte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni de budur...

YENDI! MİLLİLER BULGARİSTAN’I 1-0

Bunlar da bizim Ayşeler

Fırtınalar estiren Türkiye Kadın A Milli Futbol Takımı, Bulgaristan’ı devirdi. Dünya Kupası Avrupa Elemeleri H Grubu’nda mücadele eden Kadın A Milli Futbol Takımı, gruptaki ikinci maçında Bulgaristan’ı 1-0 mağlup etti. İstanbul’daki Necmi Kadıoğlu Stadı’ndaki mücadelede Türkiye’nin tek golünü 76. dakikada Yağmur Uraz attı. Karşılaşmayı Türkiye Futbol

Dünya Kick Boks Şampiyonası’nda 42 madalya aldık

Federasyonu (TFF) Futbol Gelişim Direktörü Oğuz Çetin de izledi. İlk maçında Portekiz ile 1-1 berabere kalan Kadın A Milli Takımı, bu sonuçla puanını 4’e yükseltti. Milliler, gruptaki üçüncü karşılaşmasında 26 Ekim 2021 tarihinde (bugün) Sırbistan’a konuk olacak. Gruptaki diğer maçlarda Almanya deplasmanda İsrail’i 1-0, Portekiz evinde Sırbistan’ı 2-1 mağlup etti.

n İtalya’da düzenlenen Dünya Kick Boks Şampiyonası’nda milli sporcular, 8 altın, 14 gümüş ve 20 bronz olmak üzere toplamda 42 madalya elde etti. Şampiyonada Nagihan Kalyoncu, Zehra Doğan, Emine Arslan, Dilara Keleş, Duygu Turan, Nazım Çelik, Salih Samet Oruç ve Cebrail Gençoğlu altın, Fatma Hanım Gökçe, Büşra Demirayak, Hayriye Türksoy Hançer, Şeymanur Canpolat, Sena Amine Nur Özgen, Yunus Emre Batan, Ali Koyuncu, Faysal Sılıv, Kadir Yıldırım, Turgut Dağdağan, Bilal Dural, Yusuf Açık, Metin Yürük ve Hakan Koç gümüş, Sultan Zilan, Mensure Karadayı, Kübra Aksoy, Kübra Kocakuş, Feyzanur Azizoğlu, Gülsüm Özen, Asuman Çığlıoğlu, Güler Deniz Topuz, Beyza Aydın, Fatmanur Karagöz, Ceren Kaçar, Hasan Zilan, Ali Ataberk Gürbüzcan, Nuri Çınar, Seyit Battal Ay, Bedirhan Ersayar, İsmail Kale, Kerem Öz, Davut Kaya ve Recep Men de bronz madalya kazandı. Türkiye Kick Boks Federasyonu Başkanı Salim Kayıcı, “Şampiyonada bütün sporcularımız devleti için milleti için bayrağı için elinden geleni yaptı, hepsini ve antrenörlerini tebrik ediyorum. Ayrıca başta Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu olmak üzere bize destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.


SPORT

BASKETBALL

NBA 75th Anniversary Team divides NBA world

T

rkısh NEWS PRESS

26 October 2021

27

NBA

SELECTION

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

A

total of 158 NBA championships and 730 NBA All-Star selections. A combined 110 Kia NBA Most Valuable Player Awards and Bill Russell NBA Finals MVP Awards. More than 1.5 million points scored. Those are just some of the collective accomplishments of the players who comprise the NBA 75th Anniversary Team, which was announced as the league tipped off its landmark 75th Anniversary Season. The NBA 75th Anniversary Team was selected by a blue-ribbon panel of current and former NBA players, coaches, general managers and team and league executives, WNBA legends and sportswriters and broadcasters. Voters were asked to select the 75 Greatest Players in NBA History without regard to position. Panellists did not rank their selections. Current and former players were not allowed to vote for themselves. The voting was aired and the fallout was very intriguing as many Legends, former players and current superstar NBA Media personalities were divided with fierce argumental debates on players picked and left out. Some reporters announced that major players were disrespected which the voting candidates were full of ego. l Eleven active players have been named to the 75th Anniversary Team: Giannis Antetokounmpo, Carmelo Anthony, Stephen Curry, Anthony Davis, Kevin Durant, James Harden, LeBron James, Kawhi Leonard, Damian Lillard, Chris Paul and Russell Westbrook. l All 50 members of the NBA 50th Anniversary Team, which was named in 1996, have been selected to the 75th Anniversary Team. l The 75th Anniversary Team includes four players who played in the first NBA All-Star

Chris Paul becomes 1st NBA player with 20,000 points, 10,000 assists

Game in 1951 (Paul Arizin, Bob Cousy, George Mikan and Dolph Schayes), the first winner of the Kia NBA Most Valuable Player Award (Bob Pettit for the 1955-56 season) and the first winner of the Bill Russell NBA Finals MVP Award (Jerry West for the 1969 NBA Finals). l Bill Russell joins Cousy, Mikan and Pettit as the only four players who have been named to all four NBA Anniversary Teams: the 25th Anniversary Team (10 players named), 35th Anniversary Team (11 players named), 50th Anniversary Team and 75th Anniversary Team. (The 25th Anniversary Team was the only one of the four teams that did not allow for the inclusion of active players at the time.)

l Six international players from six countries and territories have been selected to the 75th Anniversary Team: Antetokounmpo (Greece), Tim Duncan (U.S. Virgin Islands), Patrick Ewing (Jamaica), Steve Nash (Canada), Dirk Nowitzki (Germany) and Hakeem Olajuwon (Nigeria). l The five NBA legends who are serving as ambassadors for the 75th Anniversary Season are part of the 75th Anniversary Team: Clyde Drexler, Magic Johnson, Nowitzki, Pettit and Oscar Robertson. Representing different eras of the league’s history, the ambassadors will make appearances throughout the 202122 season and have a significant presence at NBA All-Star 2022 in Cleveland.

2-1

n It is already looking like a lost season for the Seattle Seahawks, who were playing without Russell Wilson under center for the first time in nearly a decade. While backup quarterback Geno Smith was able to force overtime against the Pittsburgh Steelers, a mistake in the extra period sealed the Seahawks’ fate. Smith saw an opening in the offensive line and took off down the middle of the field. Unfortunately for Smith, he didn’t see Pittsburgh Steelers’ outside linebacker T.J. Watt. Watt strip-sacked Smith in the waning minutes of overtime on Sunday night. Teammate Devin Bush pounced on the loose ball to set up Chris Boswell’s game-winning 36-yard field goal as the Steelers escaped with a 23-20 victory.

Kartal a ıyl v a n a l s A ldu u b l a r o m

KÜLLERINDEN DOĞDU

Sezona çok iyi bir başlangıç yapmasına rağmen sakatlıklar yüzünden kötü günler geçiren Beşiktaş, Galatasaray’ı 2-1 yendi.

B

eşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 10. haftasında konuk ettiği Galatasaray’ı 2-1 yendi. Ligin 9. haftasında Medipol Başakşehir’e 3-2 mağlup olan, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde de Sporting Lizbon’a 4-1 kaybeden siyah-beyazlı ekip, Galatasaray’ı yenerek moral buldu. Süper Lig’de bu sezon 6. galibiyetine ulaşan ve puanını 20’ye çıkaran Beşiktaş, 10. hafta sonunda 3. sıraya yükseldi. 5 YILDIR EVİNDE KAZANIYOR İki takımın Vodafone Park’ta 24 Eylül 2016’da oynadığı ilk derbi 2-2 beraberlikle sona ererken, siyah-beyazlı ekip daha sonraki 5 sezonda ev sahibi olduğu tüm derbilerden zaferle ayrıldı. Kritik

bir derbi galibiyetine imza atan Beşiktaş, ligde kalesini yine gole kapatamadı. LARİN ATEŞLEDİ ERSİN BİTİRDİ UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Sporting Lizbon ile oynanan maçta takımının tek golünü atan Cyle Larin, Galatasaray filelerini ise 2 kez havalandırarak Süper Lig’de 3 gole ulaştı. Başiktaşlı taraftarlar, maçın son bölümünde Galatasaray’ın penaltısını kurtaran kaleci Ersin Destanoğlu’na sevgi gösterisinde bulundu. CİMBOM ÇOK ŞEY KEYBETTİ Galatasaray ise 35. dakikada 1-0 öne geçmesine ve kazandığı penaltıya rağmen evine puansız dönmenin hüznünü yaşadı. Mustafa Muhammed’in kaçırdığı penaltı da taraftara hayal kırıklığı yaşattı.

n Chris Paul has become the first player in NBA history to reach 20,000 career points and 10,000 assists. The Phoenix Suns star reached the milestone as he scored 23 points with 14 assists and five rebounds in the Suns’ 115-105 win over the Los Angeles Lakers over the weekend. The 11-time AllStar is the 47th player to pass the 20,000-point mark and ranks fifth in all-time assists. Paul, 36, who joined the Suns in 2020, has also played for the New Orleans Hornets, Los Angeles Clippers, Houston Rockets, and Oklahoma City Thunder over the course of his NBA career. Paul is ranked one of the absolute best players if not the best in his current position as a floor general.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR 1. Trabzonspor 2. Hatayspor 3. Beşiktaş 4. Alanyaspor 5. Fenerbahçe 6. Karagümrük 7. Konyaspor 8. Galatasaray 9. Altay 10. Adana Demir 11. Başakşehir 12. Gaziantep 13. Y. Malatya 14. Sivasspor 15. Kayserispor 16. Giresunspor 17. Antalyaspor 18. Göztepe 19. Kasımpaşa 20. Ç. Rizespor

O G 10 7 10 6 10 6 10 6 10 6 10 5 10 4 10 5 10 5 10 3 10 4 10 3 10 4 10 2 10 3 10 2 10 2 10 2 10 1 10 1

B 3 2 2 2 1 3 5 2 0 4 0 3 0 5 2 3 3 2 3 1

M 0 2 2 2 3 2 1 3 5 3 6 4 6 3 5 5 5 6 6 8

A 20 19 20 16 14 16 14 15 16 15 13 12 11 14 13 6 11 9 11 8

Y AV P 9 11 24 8 11 20 12 8 20 15 1 20 11 3 19 12 4 18 9 5 17 14 1 17 16 0 15 15 0 13 13 0 12 14 -2 12 17 -6 12 12 2 11 17 -4 11 10 -4 9 16 -5 9 14 -5 8 15 -4 6 22 -14 4

10. HAFTA TOPLU SONUÇLAR - Yeni Malatyaspor-Altay: 2-1 - Ç. Rizespor-Kasımpaşa: 2-1 - Gaziantep FK-Giresunspor: 1-1 - Konyaspor-Kayserispor: 2-0 - Göztepe-Trabzonspor: 0-1 - F. Karagümrük-Hatayspor: 1-1 - Antalyaspor-Başakşehir: 1-2 - Sivasspor-A. Demirspor: 1-1 - Fenerbahçe-Alanyaspor: 1-2 - Beşiktaş-Galatasaray: 2-1


WE ARE ONLINE!

To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!

CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au

EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.