Turkish News Press - Issue 179

Page 1

3 SAYFAU DOPDOL SP OR

Trabzon zirveyi sevdi

T

n Karadeniz derbisinde Çaykur Rizespor’u 2-1 yenen namağlup bordo-mavililer, 27 puanla zirvedeki yerini korudu.

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI COŞKUSU Sayfa 6’da

rkısh NEWS PRESS

27

SIZIN SÖZÜNÜZ

HASRET BİTİYOR 2 NOVEMBER 2021

l www.turkishnewspress.com.au

Dile kolay tam 600 gündür dünyaya kapalı olan Avustralya, nihayet sınırlarını açtı... Karara en çok sevinenler ise Türkler oldu. Salgın yüzünden adeta hapis kalan vatandaşlarımız, ilk fırsatta ana vatan Türkiye’ye gitmek için sabırsızlandıklarını söyledi.

2 yıllIk ESAReErT i d a n o s

K

. . T rkıye’nın

SESİ RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11/1 H S I L G N E N I S NEW

2/17/26/27

Erdoğan, Biden agree to

establish joint mechanism

to improve ties n While Ankara described the two leaders’ meeting as positive, Washington said that defense partnership and Turkey’s importance as a NATO ally were reaffirmed.

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Turkey, Europe and the refugee crisis

DUYURU

11

Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya! ovid-19 nedeniyle sıkı tedbirler alan Avustralya, Mart 2020’de kapattığı sınırlarını yeniden açtı. 20 ay sonra, iki doz aşılı Avustralyalıları taşıyan ilk uçak Sydney Kingsford Smith Uluslararası Havalimanı’na indi. NSW Başbakanı Dominic Perrottet, Los Angeles’tan gelen yolcuların karantinaya tabi tutulmayacaklarını belirterek, “Harika bir gün” dedi. Sınırların açılması, en çok 2 yıldır Türkiye’ye gidemeyen Avustralya’daki vatandaşlarımızı sevindirdi. Türkler, ana vatanlarını ziyaret etmek için adeta sabırsızlanıyor. Ülkeye ilk olarak Avustralya vatandaşları, daimi ikamet sahipleri ve onların birinci derece yakınları kabul edilirken, ikinci sırada ise uluslararası öğrenciler bulunuyor.

2

3

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

Avustralya kırmızı-beyaz


2

2 Kasım 2021

20 AYLIK ESARET

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Sınırlar açıldı, hasret bitti

Y

eni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle sıkı tedbirler alan Avustralya, Mart 2020’de kapattığı sınırlarını yeniden açtı. Yaklaşık 20 ay sonra, iki doz Kovid-19 aşılı Avustralyalıları taşıyan ilk uçak sabah erken saatlerde Sydney Kingsford Smith Uluslararası Havalimanı’na indi. ÖNCELİK VATANDAŞLARA Yeni Güney Galler Eyalet Başbakanı Dominic Perrottet, yaptığı açıklamada, Los Angeles’tan gelen yolcuların sınırdan girişte veya ülke içinde karantinaya tabi tutulmayacaklarını belirterek “Eyaletimiz için harika bir gün.” ifadesini kullandı. Ülkeye ilk olarak Avustralya vatandaşları, daimi ikamet sahipleri ve onların birinci derece yakınları kabul edilirken, ikinci sırada uluslararası öğrenciler bulunuyor. Daha sonra da sınırların herkese açılması planlanıyor. AŞILAMA YÜZDE 90’A VARDI Nüfusun yüzde 77,5’inin Kovid-19 aşısının iki dozunu olduğu ülkede, AstraZeneca, Pfizer-BioNTech ve Moderna aşılarının tek dozunu olanların oranı ise yüzde 88,3’e ulaştı. Avustralya Terapötik Ürünler İdaresi ve Bağışıklama Teknik Danışma Grubu tarafından onaylanan üçüncü doz Kovid-19

aşısı uygulaması kapsamında, 8 Kasım’dan itibaren isteyenlere Pfizer-BioNTech aşısı uygulanacak. Kovid-19 salgınının yayılmaya başlaması üzerine Mart 2020’de ülke sınırlarını kapatarak sıkı tedbirlere başvuran

Avustralya, aşıya müsait olan 16 yaş üzerindeki nüfusun yüzde 70’inin çift doz aşılanmasıyla ülke sınırlarını 1 Kasım’da açmaya karar vermişti. SALGINDA SON BİLANÇO Öte yandan, son 24 saatte Victoria eyaletinde 1471, Yeni Güney Galler’de (NSW) 135, Avustralya Başkent Bölgesi’nde (ACT) 5 Kovid-19 vakasının kaydedilmesiyle virüse yakalananların sayısı 172 bin 59’a yükseldi. Victoria’da 4, NSW 4 ve ACT’de 2 kişinin Kovid-19’dan yaşamını yitirmesiyle virüse bağlı ölü sayısı 1744’e çıktı. Halen 25 bin 917 aktif vakanın bulunduğu Avustralya’da, 211’i yoğun bakımda olmak üzere 1069 kişinin hastanedeki tedavisi devam ediyor. YENI ZELANDA’DA DURUM Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre ise, son 24 saatte 166 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konuldu. Kovid-19’a karşı aldığı sıkı tedbirlerle salgına karşı en başarılı ülkeler arasında gösterilen Yeni Zelanda’da 1916 aktif vakadan 46’sı hastanede tedavi görüyor. Kovid-19’un ortaya çıkmasından bu yana 6 bin 594 kişinin bu hastalığa yakalandığı ülkede 28 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Avustralyalı Türklerin

memleket heyecanı sınırlarını yeniden açması iki A vustralya’nın yıldır Türkiye’ye gidemeyen Avustralya’daki Türkleri de sevindirdi. Türkler, vatanlarını

ziyaret etmek için adeta sabırsızlanıyor. Vatandaşlarımızdan Şahin Tavşancıoğlu, “İnşallah bundan sonra daha iyi olur. Türkiye’mizi görmek istiyoruz. Çok özledik” dedi. Muhittin Başkan da torunlarını görmek ilk fırsatta gitmek istediklerini belirterek, “Türkiye gitmeyeli üç sene oldu. Her sene gidiyorduk. İnşallah gitmeye niyetimiz var” şeklinde konuştu. Şefik Dayaklı da, “İki sene oldu buraya geleli, kilitlendim kaldım. İnşallah açılır açılmaz vatanımıza gideceğim” dedi.


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

2 Kasım 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

İndirim ve israf çılgınlığı

MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

S

VI E N I B 0 50 IZ S K I R T K ELE I BIRAKT

VIC’DE FIRTINA DEHŞETI!

A

vustralya’nın Victoria eyaleti ve eyaletin başkenti Melbourne’da, saatteki hızı 122 kilometreye bulan şiddetli rüzgarın etkisiyle devrilen ağaçların zarar verdiği elektrik hatlarındaki arızalar nedeniyle binlerce ev elektriksiz kaldı. Victoria Eyaleti Acil Durum Servisi (SES), eyaletin birçok bölgesinde gece yarısından itibaren etkili olan şiddetli rüzgar nedeniyle 3 binden fazla yardım çağrısı aldıklarını açıkladı. 15 YILIN EN GÜÇLÜSÜ Saatteki hızı yer yer 122 kilometreyi bulan şiddetli rüzgarın devirdiği ağaçların elektrik tellerine zarar vermesinden dolayı binlerce evin elektriksiz kaldığını belirten SES, yardım çağrılarının çoğunun devrilen ağaçlar veya bina hasarı ile ilgili olduğunu bildirdi. Avustralya Meteoroloji

Bürosundan Mark Anolak, şiddetli rüzgarın Melbourne’un doğrusundaki Gippsland bölgesine doğru hareket etmesiyle hava şartlarında iyileşme görüldüğünü belirterek, Frankston semtinde saatte 122 kilometre hızla esen rüzgarın, son 15 yılın en güçlü rüzgarı olduğunu söyledi. HAYAT FELÇ OLDU Fırtınanın elektrik hatlarını devirmesi sonucu elektrik probleminin yaşandığını kabul eden Victoria Enerji Bakanı Lily D’Ambrosio, tüm eyalette 526 bin mülkün elektrik kesintilerinden etkilendiğini ifade

ederek, yaklaşık 328 bin mülkün karanlıkta kaldığını belirtti. Kötü hava şartlarının hafiflemesiyle Melbourne’da hasarın hafif olduğu bölgelerdeki arızalar onarılıp evlere yeniden elektrik verilirken, hasarın yoğun olduğu bazı semtlerdeki vatandaşların hafta sonunu elektriksiz geçirebileceği bildirildi. AĞAÇLARI SÖKTÜ Yıkılan ağaçların bazı yolları kapatması, trafik ışıklarının çalışmaması ve elektrikli tramvayların durması nedeniyle eyaletteki toplu taşıma hizmetlerinde de aksamalar yaşandı. Gippsland bölgesi dışında eyaletin geri kalanında hava koşullarının hafifleyeceğini duyuran Avustralya Meteoroloji Bürosu, hafta sonu ve gelecek haftanın başından itibaren eyalette güzel havanın etkili olacağını duyurdu.

evgili okurlarım, Sydney’de nihayet Kovid-19 yasakları kalktı. Ama sizlerden ruhen ve bedenen toparlanmam için bir müddet daha müsaade isteyerek eski bir yazımı paylaşmak istiyorum. Malum şu Korona musibeti kimyamızı iyice bozdu. Rabbimden dileğim bu son yasak olsun inşallah! Sağlıcakla kalın... (Yayınlanma tarihi: 3 Aralık 2019). “Sevgili okurlarım sağlık sıhhat ve afiyetle huzur içinde geçireceğimiz bir hafta olsun huzur içinde geçsin haftamız. Huzursuz insan, huzur bozan lisan, huzur kaçıran para bizimle olmasın...Bu hafta istemediğim şeyleri de dileklerime ekledim çünkü ne istediğini bilmek kadar ne istemediğini bilmek çok önemli. Neyi istemiyoruz, Neyi istiyoruz, Neden istiyoruz, Gerçekten ihtiyacımız var mı? İhtiyaç sahibi olanlara Allah versin, ihtiyacı olmayanlar müsriflik etmesin derim. Bu konuda hepimizi özellikle bizleri uyarıyorum, kendim dahil! Bu hafta Sydney’de büyük ucuzluk var diye alışverişlere koşanlarla doldu taştı. Çarşılarda tabiri caizse iğne atsan yere düşmez derler ya bir kalabalık pir kalabalık. Kalabalık pir miydi bilemem bildiğim tek şey bizlerin gözlerini kamaştıracak kozmetik ürünlerini koyuyorlar zihinlerimizi ala çalıp boyuyorlar. Vallahi bizler de güya zeki akıllıyız diye geçiniyoruz. Ki... Öyleyiz ancak vitrin gören göz, zihni istila edebiliyormuş buna şahit oldum. Ben de bakmadım desem yalan olur, ancak hesap yapmadım desem de yalan olur, bu indirim bende bir bellek açtı dediğim gibi baktım, izledim gözlemledim o makyaj ürünlerini kapış kapış, sanki yarış yeriydi. Kıran kırana bir mücadele kim kapsa, neyi kapsa kontrolden çıkmış alışveriş, bir hastalık gibi. Benim aklımı başıma getiren bir

gözlemleme oldu. Kontrolü bırakma! Seni yeni dünya şekillendirmesin! Reyonlara koşmadan, bir düşün. Örnek verecek olursam makyaj temizleyicisine ihtiyacın mı var? En güzeli Dalan sabunu cildi güzelleştiren ya da gül suyu ile mis gibi, saç bakımı için zeytin yağı, gibi gibi bir sürü şey çıkar büyük annelerimizin yaptıkları temiz organik bir hazine listesi çıkar. Benim asıl derdim KONTROL SENDE OLSUN! Almak istediklerin, istekler, dilekler listene bir bak ve ihtiyacın olmayanlar üzerine bir çalış. Güzel bir Türk kahvesi, bir de fincanın tabağına Türk lokumu, keyifle içerken, düşüncelerini izle, yavaşla çarşı pazar fuzuliye para harcamak moral bozar, kredi kartı cazip gözükse de öderken zararlı, sen en iyisini dengeli olmakta karar kıl. Tabi ki bu sözler çok aşırıya kaçanlara, yoksa alış veriş de iyi bir terapi, al mutfağına bir çiçek, duvarına güzel bir doğa resmî için açılsın. Kıyafetini de al, modayı takip etme, moda seni takip etsin, aksesuardı, parfümdü ihtiyaç, aşırıya kaçmadıkça hepsine sahip olma isteğin varsa, içeride bir huzursuzluk var denek ki... Yazmama vesile olan manzara feciydi; kozmetik reyonları istilaya uğrayınca bir de gencecik güzel bir kız makyaj malzeme reyonunu neredeyse hepsini alınca, diğer almak isteyenlerle paylaşmayıp tartışınca, şaştım kaldım ve vallahi ürktüm ne yalan söyleyeyim. Sevgili okurlarım bu arada, 13 ARALIK MELBOURNE VE 14 ARALIK SYDNEY “ÇELİK VE YONCA EVCİMİK 90’LAR” konseptli konserimiz var, hazırlıkları haftaya yazarım. Haftaya yazılarda kavuşuncaya kadar hoşçakalın sevgiyle kalın...”


4

2 November 2021

AUSTRALIA

!

Sandra was savagely killed by her husband but an ‘ancient’ legal loophole allowed a court to blame her for it Sandra Peniamina was killed by her husband in 2016.

S

andra Peniamina died at the hands of her husband in a shocking act of domestic violence that was slammed by a judge as “vicious, savage, ferocious and unforgiving”, but according to the law - her death was her own fault. On the night of March 31, 2016, the 29-year-old mother of four was brutally stabbed 29 times, mostly to her head and face, with two different kitchen knives. Some of the thrusts were so forceful, the tip of one knife became lodged inside her skull - but that is not what killed her. Terrified and bleeding heavily, Sandra ran outside her Kippa-Ring home and tried to hide behind a car, but her husband, Arona Peniamina, chased her. While she cowered, he took a concrete bollard from their garden, before using it to cave her head in. Part of her skull was crushed and the damage to her brain stem was so severe her vital organs shut down, eventually ending her life. The violent and prolonged physical attack started when Sandra refused to talk to Peniamina about allegations she had been unfaithful, and he punched her in the head. It was what she did next - picked up a knife to protect herself - that Queensland’s criminal code says is the reason her husband did not murder her. From the moment the 41-year-old was arrested, he has never denied callously causing the death of his wife, but has remained adamant he had not murdered her, only ever contending it was manslaughter - telling police, judges and two juries he was provoked. In 2018, a Supreme Court jury found him guilty of the more serious charge and he was jailed for life, but that conviction was tossed out less than two years later when he won an appeal in the country’s highest court. A new trial, which wrapped up in Brisbane last month, ended with Peniamina being cleared of murder - even though prosecutors had successfully proved all four elements that are needed beyond reasonable doubt to find him guilty. This was because the 12 jurors, who deliberated for three days, could not come to a unanimous decision. However, 11 did agree he should be convicted of the lesser offence of manslaughter, which ultimately fetched him a new sentence of 16 years in jail.

When facing a life sentence, Peniamina had no prospect of parole until at least 2036. Now with time already served he could be released in less than eight years’ time, thanks to a defence of provocation. What is ‘killing on provocation’? Throughout both of his trials, Peniamina’s lawyers relied on a partial defence to murder known as killing on provocation. It allows for a jury to accept that although he had formed a “murderous intent” and unlawfully killed his wife, he only did so after she did something to provoke him, which then caused him to lose control in the “heat of passion”. If a jury does decide to accept this defence, it automatically demotes the conviction reducing murder to manslaughter. During his retrial, Peniamina’s lawyers said their client claimed there were several “provocative acts” by Sandra during their confrontation that caused his murderous reaction. These included swearing at him and the children, and refusing to speak to him about the allegations. But it was ultimately determined the “catalyst” act, which the jury could accept sent him into an uncontrollable rage, was when he was cut on the hand during a struggle to remove the knife Sandra had armed herself with. When sentencing, Justice Peter Davis accepted the jury’s decision, but he blasted Peniamina’s “unimaginably severe” reaction to what he determined was Sandra acting in self-defence. Under Queensland laws, a manslaughter conviction can still attract a life sentence, but it is not mandatory, so judges must take into consideration individual circumstances when determining how long a defendant should spend in custody. Prosecutors wanted Peniamina to be sentenced in the higher range, so there would be community deterrence and denunciation for the “unforgiving” violence he inflicted. Despite labelling it an “incredibly bad example of manslaughter”, Justice Davis said that under sentencing provisions he could not aim toward the maximum penalty. He needed to consider Peniamina’s lack of prior offending, the fact that the attack had been “spontaneous and out of character” and that he showed “obvious” and “genuine” remorse after he killed her.



6

2 Kasım 2021

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA Salgından dolayı tam 29 yıl sonra teslim olan mahkum hapse bile kabul edilmedi!

eyaletinde 29 yıl önce hapisten kaçtıktan N SW Kovid-19 salgınında işsiz kalıp ev kirasını ödeyemeyince polise teslim olan Darko Desic, kalan bir yıllık cezasına ek olarak 2 ay daha hapse mahkum edildi. Esrar yetiştirmekten hapse mahkum olan ve 13 ay cezaevinde yattıktan sonra 1 Ağustos 1992 gecesi demir testeresi ve cıvata kesiciler de dahil bazı aletleri kullanarak Grafton Islah Merkezinden kaçan 64 yaşındaki Desic, 29 yıl sonra teslim olmasının ardından çıkarıldığı mahkemede 2 ay hapse mahkum edildi. Diğer yandan, Aralık 2022’de cezasını tamamlaması beklenen Desic’in sınır dışı edileceğine dair Avustralya Sınır Gücünden mektup gönderildiğini belirten savunma avukatı Paul McGirr, Adalet Bakanı ve Avustralya Genel Valisi’nden af talebinde bulunacaklarını söyledi. McGirr, “düşene bir tekme de sen vur” anlayışının Avustralyalılığa yakışmayacağını söyledi.

T E Y I R U H M Avustralya’da CU coşkusu

T

ürkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 98. yıl dönümü, Avustralya’nın başkenti Canberra ile Sydney ve Melbourne kentlerinde büyük bir coşkuyla kutlandı. Türkiye’nin Canberra Büyükelçiliği başkentteki Atatürk Anıtı’nda, Sydney Başkonsolosluğu Hyde Park Atatürk Anıtı’nda ve Melbourne Başkonsolosluğu da kent merkezindeki Federasyon Meydanı’nda tören düzenledi. KOVİD-19’A RAĞMEN 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen törenler, Avustralya’daki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarından dolayı sınırlı sayıda katılımla gerçekleşti. Melbourne Federasyon Meydanı’ndaki göndere, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 98. yıl dönümü dolayısıyla her yıl

olduğu gibi bu senede İstiklal Marşı eşliğinde gururla Türk bayrakları çekildi. Göndere çekilen Türk bayrakları, Türkiye’nin “Milli Günü” olması nedeniyle 24 saat boyunca gönderde kaldı. ULUSAL ANIT ‘AL BEYAZ’ Öte yandan, Kanberra Ulusal Anıtı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda şanlı bayrağımızın renkleriyle aydınlandı. Büyükelçiliğimizden yapılan paylaşımda, şöyle denildi. “29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı vatandaş ve soydaşlarımızla birlikte Kanberra’daki Atatürk Anıtı’nda düzenlenen törenle kutladık. Kanberra’yı 29 Ekim’de şanlı bayrağımızın renklerine bürüyen Telstra Tower’a teşekkür ederiz!” Sydney Başkonsolosluğumuzdan yapılan paylaşımda da, şu ifadeler kullanıldı: “29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı

Sidney Hyde Park’ta Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törenle kutladık. Büyük Önderimiz Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, tüm gazilerimize minnet duygularımızı ifade ediyoruz. Vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını en içten dileklerimizle kutluyoruz.” BAYRAĞIMIZ MAYDANDA Melbourne Başkonsolosluğumuzdan yapılan paylaşımda ise, şöyle denildi: “Her yıl olduğu gibi bu yıl da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle düzenlenen törenle şanlı bayrağımız Melburn Federasyon Meydanı’nda göndere çekilmiştir. Kovid-19 kısıtlamaları nedeniyle tören sınırlı sayıdaki Başkonsolosluk personelinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.”

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 4 Volume: 179

President Yüksel Çifçi

Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

T

rkısh NEWS PRESS

2 November 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

Mighty sovereigns of Ottoman throne

W

A view from the Church of Hagia Sophia in Iznik, which was converted into a mosque during the reign of Orhan Ghazi, Bursa, western Turkey.

ar mission John V Palaiologos ascended the throne and tried to maintain good relations with Orhan Ghazi. In fact, as a show of goodwill, he wanted to save Şehzade (Prince) Halil, Orhan Ghazi’s son who had been kidnapped by the Genoese from Izmir Bay and taken to Foça, so he could marry his own daughter. However, he also secretly contacted the pope, hoping that if he converted to Catholicism, he could get help from the pope and the Latins. Upon these activities, Orhan Ghazi continued to expand in Rumelia through his sons Süleyman and Murad Bey. The local people obeyed their new conquerors, who recognized the freedom of religion, life and property. The vacant lands in the newly conquered places were later inhabited by Muslims coming from Anatolia. Christian villagers received help from soup kitchens in Muslim villages, which was a hit with the locals. Some of the locals even converted to Islam en masse. After the death of Orhan Ghazi’s brother Alaaddin Pasha in 1331, the crown prince Süleyman Pasha was named vizier. Süleyman conquered Ankara in 1354, taking advantage of the fight for the throne in the Eretnids, a principality in the center of Anatolia. Apart from this, it was against Orhan Ghazi’s policy to engage in a struggle with the Anatolian principalities. He aimed to expand and spread his mission in Byzantine lands and Rumelia. Grief for child Süleyman Pasha, the governor of the newly established province of Rumelia, died in a hunting accident in Bolayır in 1359 at the age of 43. Orhan Ghazi was grief-stricken and mentally collapsed within a few years. After calling and giving advice to his son, Şehzade Murad I, he died in Bursa in 1360 at the age of 79. He was buried there in a tomb next to his father. Orhan Ghazi is the oldest Ottoman sultan to have died while on throne. Orhan Ghazi expanded the land he took over from his father nearly six-fold, to almost 95,000 square kilometers over two continents. At the time of his death, he ruled Bilecik, Bursa, Balıkesir, Bolu, Kocaeli, Sakarya, Eskişehir, Çanakkale, Istanbul’s Anatolian side except for a few castles, Ankara, Ayaş, Beypazarı, Nallıhan, Kızılcahamam, Haymana, Polatlı, Soma, Kırkağaç, Domaniç, Bergama, Dikili, Kınık, Marmara Islands, Tekirdağ, Lüleburgaz, Ipsala and Keşan. The population of the country was 3 million at the time, while the population of England at the time was 2 million. One-third of the population was Christian. By encouraging Muslim immigration from Anatolia, Orhan Bey had ensured the population balance in conquered lands.

N A H R O N A T L SU PART-2

An illustration of Orhan I. His sons Süleyman, Murad I and Kasım were born to his first wife Nilüfer Hatun, while Ibrahim and Fatma were born to Asporça, possibly the daughter of Andronikos II Palaiologos. His other son Halil was born to Theodora. He had two other wives named Bilun and Eftandise, and a few more children who died at a young age. Nilüfer Hatun, who was laid to rest next to her husband, was very philanthropic. She commissioned three mosques, a lodge and a bridge named after her in Bursa. Since she lived long enough to see her son’s reign, she is considered the first valide sultan, the title held by the “legal mother” of a ruling sultan of the Ottoman Empire. The true founder of the state Orhan Bey was tall, had blue eyes, a brown beard, fair skin, a large forehead and a broad chest. His aquiline nose is the characteristic feature of the Ottoman dynasty. In the chronicles, it is said he was a goodnatured person who did not easily get angry or break anyone’s heart. For this reason, it is said even Christians loved him. Sufi dervishes played a great role in the training of ghazis - or war veterans - encouraging them during the war and the Islamization of the newly conquered lands. They placed in the hearts of the veterans that the purpose of the Ottoman conquests was not to gain land, booty, or glory and honor. For this reason, Orhan Ghazi gave great importance to them and had dervish lodges built so that they could shelter and perform their services easily. Geyikli Baba, Doğlu Baba and Derviş Murad are famous among these dervishes. All of Orhan Ghazi’s moves were planned, neat and cautious. He would take advantage of the opportunities immediately, while he also worked to create some of these opportunities

A book illustration by Leon Benett published in 1878 shows Ibn Battuta (right) and his guide. himself. He was very brave and patient in battles. To avoid causing harm to people, he waited for the enemy to retreat. His actions showed his great military and administrative skills. Therefore, some historians evaluate him as the true founder of the Ottoman Empire.He was the first to use the word

“sultan,” which is the equivalent of the Arabic word king. “He is the greatest of the Turkmen rulers,” says the North African Arab traveler Ibn Battuta, who visited him in the early days. It is said he treated scholars and soldiers very well and was generous. Thanks to these factors, economic prosperity was achieved in his time and there was little poverty. On the first day of the soup kitchen in Iznik, he personally handed out food to the poor. The secret in silver coin Orhan Bey established a government mechanism following the Seljuk model. The basis of this was the council presided over by the sultan or the vizier in necessary cases. It discussed all the affairs of the country before making a decision. In the cities, the Muslim judges, known as kadı, took care of both the courthouse and the municipality works, the gubernatorial officers called soubashi, on the other hand, handled security. Orhan Bey had 50,000 infantry, 40,000 cavalry and 25,000 soldiers, who had been transferred from the Karasid beylik. They were given lands they could cultivate in peacetime. As the number of people in military service highly surpassed allocated cadres, it was decided that teams should go to battles in turns and those who did not go to war would assist those in active duty. Those who did not go to the battle were called yamak and were paid for their assistance. Orhan Bey minted a silver coin on his behalf in Bursa. It carried the names of the four caliphs and the Islamic oath of Shahada on one side. On the other side, it had the writings “Orhan bin Osman” (Orhan, the son of Osman), the location and year of the minting, Bursa and 727, and the stamp of the Kayı tribe, to which the Ottomans belonged. The names of the four caliphs are important as they show the sensitivity of Sunni Islam in the establishment of the Ottomans. Author Alphonse de Lamartine said this about Orhan Bey: “Like Moses, he died with one foot in Asia and one eye in Europe. He was intelligent, graceful, and had religious greatness. He spent half his life as a heroic combatant and half as a lawman. During the years of peace between hundreds of scholars, parents, historians, and poets, the wealth collected was spent on public works, science, literature, and the spread of Islam. A new Baghdad has emerged in Anatolia.” > Sources: BY EKREM BUĞRA EKINCI / Daily Sabah

A view from the tomb of Orhan Ghazi in Bursa, western Turkey.


8

T

2 Kasım 2021

rkısh NEWS PRESS

TÜRKİYE

Gariban Afganlılara Türkiye’den yardım

TÜRKİYE’NİN İYİLİK GURURU

ABD’nin yenilerek çekilmesi sonrası ambargo uygulanan Afganistan’da kriz derinleşirken Türk yardım kuruluşları ihtiyaç sahiplerine el uzatmaya devam ediyor. Bu bağlamda Türkiye’deki Fetih Vakfı da 750’si Kabil’de olmak üzere 1000 Afgan aileye gıda yardımı yaptı.

Her yıl 30 milyon kişiye el uzatıyor 11 Haziran 1868’den bu yana K urulduğu bağışçılardan aldığı destekle, dünyanın dört bir yanında insani yardım faaliyetleri

yürüten Türk Kızılay, din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm mazlumlara yardım eli uzatmaya devam ediyor. 170 bini aşkın gönüllüsüyle, kan hizmetleri, uluslararası yardımlar, sosyal hizmetler, göç ve mülteci hizmetleri gibi pek çok alanda ihtiyaç sahiplerinin yaralarını saran Kızılay, yurt içi ve yurt dışında bulunan delegasyonları vasıtasıyla her yıl yaklaşık 30 milyon ihtiyaç sahibinin yardımına koşuyor. Afganistan, Azerbaycan, Bangladeş, Bosna Hersek, Bulgaristan, Endonezya, Filistin, Güney Sudan, Irak, KKTC, Myanmar, Pakistan, Senegal, Somali, Sudan, Suriye, Yemen ve Kırgızistan dahil çok sayıda mazlum ve muhtaç ülkede hizmet veren Kızılay, Suriye’deki mazlumlara savaşın başından bu yana 50 bin tır insani yardım malzemesi gönderdi, 40’tan fazla tıp merkezi, 10’a yakın yetimhane ve birçok sevgi mağazası kurarak muhtaçlara destek oldu. Ramazan ayında 10 milyon kişinin ihtiyaçları karşılandı. 21 ülkede kesilen kurbanlarla 3 milyondan fazla aile kurban bereketini yaşadı.

TERÖRÜN KÖKÜ KAZINACAK

Annelerden CHP’ye tezkere tepkisi! aşkındır HDP Diyarbakır İl Başkanlığı 2 yılıbinası önünde dağa kaçırılan evlatları için nöbet tutan Diyarbakır annelerinden,

dostları terör partisi HDP’nin tehditlerine boyun eğerek Suriye ve Irak tezkerelerine ‘hayır’ oyu veren CHP’ye öfke yağdı. Oğlu Ramazan için nöbet tutan anne Mevlüde Üçdağ, “Bizim derdimiz siyaset değil evlatlarımız. HDP biz buradayız diye kapısına kilit vurup kaçtı. Gerçek yüzlerini topluma gösterdik. Tezkere PKK’nın bitmesi için çok değerli ama CHP ve HDP, PKK’nın bitmesini istemiyor. Ancak engel olamayacaklar” dedi. 8 yıldır evladını bekleyen Esmer Koç da, şunları dile getirdi: “Bizim ve devletimizin terörle mücadele etmesinden çok rahatsızlar. Ama bilsinler ki bu ülkede terör bitecek, HDP gidecek, evlatlarımız gelecek. Buna ne CHP ne HDP ne de bir başkası engel olamayacak!”

T

ürk yardım kuruluşlarının dünyanın her bölgesinde olduğu gibi Afanistan’daki faliyetleri de devam ediyor... Fetih İnsani Yardım Vakfı, Afganistan’ın başkenti Kabil’de ihtiyaç sahibi 725 aileye gıda kolisi yardımında bulundu. Kabil’in Silo bölgesinde yapılan dağıtım törenine, Türkiye’nin Kabil Büyükelçisi Yardımcısı Batur Bıçaker, Fetih Vakfı Başkanı Yılmaz Bulat ve Kabil Göçmenler Müdürü Abdul Matin Rahimzey katıldı. DESTEKLER SÜRECEK Törende konuşan Büyükelçi Yardımcısı Bıçaker, Türkiye’nin Afganistan’a Kızılay vesilesiyle uzun yıllardır sürdürdüğü insani desteğini, son dönemde gıda, ilaç ve kıyafet yardımlarıyla artırdığını söyledi. Bugünkü yardımların, Afganistan’ın öncelikli sorunlarından biri olan iç göçe

çözüm amacıyla dağıtıldığını ifade eden Batur Bıçaker, “Bu kapsamda Türkiye, tüm kuruluşlarıyla Afgan Mülteciler ve Geri Dönüşler Bakanlığının faaliyetlerini desteklemeye devam edecektir” şeklinde konuştu. TÜRKİYE’YE TEŞEKKÜR Kabil Göçmenler Müdürü Rahimzey, diğer vilayetlerden Kabil’e sığınan göçmenleri geri gönderme işlemlerinin devam ettiğini ve ekonomik durumu çok kötü olan ailelere Göçmenler Bakanlığının destek olduğunu belirtti. Son bir ayda yaklaşık 3 bin 500 aileyi evlerine geri gönderdiklerini dile getiren Rahimzey, yardımlar konusunda baştan beri Afganistan halkına yardım eden Türkiye’ye teşekkür etti. Fetih İnsani Yardım Vakfı Başkanı Yılmaz Bulat da vakıf olarak 725’i Kabil’de olmak

üzere 1000 aileye gıda yardımı yapacaklarını kaydetti. Yardım paketinde yağ, pirinç, barbunya, çay, şeker gibi temel gıda malzemelerinin bulunduğunu belirten Bulat, şunları dile getirdi: AMBARGO KALKMALI “Afganistan’da gerçekten ciddi manada sıkıntılar var. Yıllardır savaşla boğuşan bir ülke. Daimi işgal altında olan bir ülke burası. Şu an bu ülkeye bir ambargo söz konusu. Böyle giderse birkaç aya kadar ciddi bir krizle karşılaşılacak” dedi. Bu arada ülkedeki ekonomik krizin sebebi olan ABD, Afganistan’a yaklaşık 144 milyon dolar ek insani yardım yapacağını açıkladı. ABD yardımları, Birleşmiş Milletler (BM), UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi kuruluşlar ve diğer yardım örgütleri aracılığıyla yapacak.


T

TÜRKİYE

rkısh NEWS PRESS

2 Kasım 2021

9

2 MİLYAR LİRAYA MAL OLDU

Kültür-sanatın kalbi yeni AKM’de atacat ey v i l A e v n a ğ o Erd tı! t a l t a ç n a m ş dü

Türk dünyasını birbirine bağlayacak olan Zengezur Koridoru için ilk harcı atan Erdoğan ve Aliyev, yapımı 8 ayda tamamlanan Fuzuli Uluslararası Havalimanı’nı hizmete açtı. İki lider, Zengilan Akıllı Tarım Kampüsü töreninde ise birlikte fidan dikti.

Liderlerden kardeşlik

koridoruna ilk harç

T

Türkiye’nin kardeş Azerbaycan’la kucaklaşması en üst düzeyde devam ediyor. İşgalden kurtarılan Fuzuli’de havalimanını hizmete açan Erdoğan ve Aliyev, Zenzegur geçidinin belkemiğini oluşturacak olan Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa ve Ahmetbeyli-Horadiz-Mincivan-Ağbend karayolu inşaatının temelini attı, birlikte kampüse ağaç dikti.

ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, önce işgalden kurtarılan Fuzuli ve Zengilan’da açılışlar yaparak temeller attı ardından Ağalı Köyü’nde ortak basın toplantısı düzenledi. “TUR” adlı uçakla Azerbaycan’ın işgalden kurtardığı topraklarda inşa ettiği ilk havalimanı olan Fuzuli Uluslararası Havalimanı’na iniş yapan Erdoğan, Aliyev tarafından büyük bir muhabbetle karşılandı. Erdoğan, Fuzuli Uluslararası Havalimanı’na inen ilk devlet başkanı oldu. ​​​​​​​Yeni havalimanının açılış kurdelesini kesen Erdoğan ve Aliyev, daha sonra havalimanı binasını gezip, yetkililerden bilgi aldı. İki lidere yerel kıyafetli kadınlar tarafından günün anısına, havalimanının sembolik anahtarları hediye edildi. KARDEŞLİK HARCI Erdoğan, Aliyev daha sonra Ahmetbeyli-FüzuliŞuşa ve Ahmetbeyli-HoradizMincivan-Ağbend Karayolu inşaatı ile Zengilan Akıllı Tarım Kampüsü’nün Temel Atma Töreni’ne katıldı. Bölgedeki çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Erdoğan ve Aliyev, butona basarak kara yolu temeline ilk harcı döktü. Liderler, günün anısına imzaladıkları metni, kapsül içinde temele attı. Metinde, “Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından

Horadiz-Cebrayıl-ZengiladAğbend (Zengezur Koridoru) otoyolunun temeli atılmıştır. 26 Ekim 2021” ifadeleri yer aldı. BAYRAKTAR’A VEFA Ardından iki cumhurbaşkanı, Türk ve Azerbaycanlı yatırımcılar tarafından Zengilan’da hayata geçirilen Dost Agropark Akıllı Tarım Kampüsünde incelemelerde bulundu. Karabağ savaşı şehitleri anısına yapılacak anıt alanına geçen liderler, 29 Zengilanlı şehidin anısına 29 servi ağacının yanı sıra diğer şehitler için de ağaç dikti. Alanda, uzaktan kumandalı mayın temizleme araçları Dost Kahraman aparatlarını kullanan Erdoğan ve Alivey, butona basarak kampüste inşa edilen ilk yapının da temelini attı. Alandaki makineler Agropark’a ilk tohumları serpti. Temel atma töreninin yapıldığı alanda, 18 Ekim’de hayatını kaybeden Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Bayraktar’ın fotoğrafı da yer aldı. Fotoğrafın altında “Karabağ Zaferi’ne sağladığı katkılardan ötürü Karabağ Nişanı alan Sayın Özdemir Bayraktar’ı saygı ve rahmetle anıyoruz” ifadelerine yer verildi. Cumhurbaşkanları, Anadolu Ajansının Türkiye ile Azerbaycan kardeşliğini ve Karabağ savaşını yansıtan fotoğraflardan oluşan, Dost Agropark’taki “Karabağ Zaferi” sergisini de inceledi. İki lider, görüşmelerin ardından düzenlediği ortak basın

toplantısında dosta düşmana önemli mesajlar verdi. “Tek millet, iki devlet olmanın şuuruyla hareket ediyoruz” diye Erdoğan, şunları dile getirdi: HER ZAMAN YANINDAYIZ “Kardeş Azerbaycan’a tüm imkanlarımızla destek olmaya devam edeceğiz. Azerbaycan dünyaya örnek verecek bir kalkınma modeliyle bu bölgeyi geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Gerek tüneller, gerek viyadükler gerek otoyollar buradaki canlılığın ne konumda olduğunu göstermesi açısından çok önemli. Gün gelecek Zengezur’dan çıkıp İstanbul’a kadar gidebileceğiz ve bölgenin transit lojistik merkez olma konumu perçinlenecektir. Türkiye olarak biz de bu çabalarda üzerimize düşeni yapmaya, kardeş Azerbaycan’a tüm imkanlarımızla destek olmaya devam edeceğiz. Türkiye, bölgede kalıcı barıştan yanadır. Ermenistan’ın Azerbaycan’la sorunlarını çözme noktasında samimi bir tavır ortaya koyması gerekiyor.” “Birliğimiz sarsılmaz ve ebedidir” ifadesini kullanan Aliyev de, Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin önemine işaret ederek, “Gelecek ay Azerbaycan Türk Konseyinde başkanlığı Türkiye’ye vereceğiz. Türk devletleri arasındaki işbirliği ve kardeşlik daha da güçlenecektir. Bütün Türk dünyası için yeni imkanlar açılacaktır” dedi.

Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yeni binasını MHP Lideri Devlet Bahçeli T aksim’deki ve BBP Lideri Mustafa Destici ile birlikte

hizmete açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye’nin köhnemiş yüzü olan AKM’yi yıktırmamak için yapılan engellemelere en güzel cevabı bugün verdiklerini belirterek, “Bu eser eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin fotoğrafını gösteriyor” dedi. Aslına uygun olarak inşa edilen, toplam 14 kattan oluşan, 2 milyar liraya mal olan ve 2 bin kişilik opera salonuyla göz kamaştıran AKM, yeni yüzüyle halkın hizmetine girdi. Görkemli törende konuşan Erdoğan, şunları söyledi: “Cumhuriyetimizi kuranlara borcumuzu 2023 hedeflerimizi ortaya koyarak ve bunları gerçekleştirmek için gece gündüz çalışarak ödemenin gayreti içerisindeyiz. Hiçbir engelin, hiçbir tuzağın, hiçbir saldırının bizi Cumhuriyetimizin 100. yılı için belirlediğimiz hedeflere ulaşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğiz. Bugün ülkemize ve İstanbul’a yeni bir kültür-sanat eseri kazandırmanın da gururu içindeyiz. Taksim’de 75 yıl önce temeli atılan AKM uzunca bir süre önce artık kullanılamaz hale gelmişti. Gezi olayları sırasında o binanın nasıl terör örgütlerinin gövde gösterisi yerine dönüştürüldüğünü unutmadık. Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi AKM tartışmalarında da sözümüzü eserlerimizle söyledik.”

FAKİR ÜLKELERE YARDIMA DEVAM

Türkiye’den Karadağ’a 100 bin doz Kovid aşısı dost, kardeş ile fakir ülkelere T ürkiye’nin Kovid-19 yardımları aşılama devresinde de devam ediyor... Bu kapsamda Türkiye’nin hibe ettiği 100 bin doz Kovid-19 aşısı geçtiğimz günlerde Karadağ’ın başkenti Podgorica’ya ulaştı. Sinovac aşılarını teslim alan Karadağ Sağlık Bakanı Jelena Borovinic Bojovic, Türkiye’nin aşı yardımının iki ülkenin iyi ilişkilerinin göstergesi olduğunu söyleyerek vatandaşlara aşı olmaları çağrısında bulundu. Türkiye’nin Podgorica Büyükelçisi Songül Ozan da yardımlaşma ve dayanışmayla salgınla daha kolay mücadele edileceğini söyledi.


Kıymetli ve Değerli Babamız

REFIK BABAMIZ Sevgili ve Biricik Babacığım, Biz yaşıyoruz ama sen uzaktasın şimdi Bilki seni hiç ama hiç unutmayacağız Bu hayata ve yaşantıya senin sayende ulaştık Serttin, şakacıydın, karizmatiktin ama dağ gibi Babaydın. *** Bizim her zaman iyiliğimizi isterdin ve insanlara yardımcı oldun Annem ile beraber çalıştınız, çabaladınız ve bizi kolladınız Ailemizin Limanı sen oldun Baba Bizim için kıyamet seni kaybettiğimiz gündü Senin yokluğuna nasıl dayanırız bilmiyorum. *** Annemin 57 senedir hayat arkadaşıydın Ama şimdik Annemin yaprakları döküldü Ve bizim de tek dayandığımız dağı yıkıldı Seni ancak ölüm ayırabilirdi bizden ve ayırdı Ama bilki seni asla asla unutmayacağız Babacığım Ve ömür boyu hatıralarınla kalbimizde yaşatacağız.

REFIK KARABAY Vefat Tarihi: 27.10.2021

Allah mekanını Cennet etsin Babacığım Nur içinde uyursun inşallah... SENI HER ZAMAN SEVEN EŞIN KEZIBAN, OĞLUN ÜMIT, KIZIN İLKNUR, OĞLUN SADI MUSTAFA DAMADIN MAHMUT VE JASON, GELININ MARINA TORUNLARIN CEYLAN, BURCU, EREN, BARIŞ, LARA ALISA, AYDIN, ADRIAN VE TÜM AILE DOSTLARIN


TURKEY

t Turkey Presiden n ğa do Er ip Recep Tayy . meets with U.S en id B e Jo President 0 -2 G e during th , Rome, ad le ers summit 21. Italy, Oct. 31, 20

T

rkısh NEWS PRESS

2 November 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Turkey, Europe and the refugee crisis

ERDOĞAN, BIDEN AGREE TO ESTABLISH JOINT MECHANISM

T

TO IMPROVE TIES

urkish President Recep Tayyip Erdoğan and United States President Joe Biden met on the sidelines of the G-20 summit in Rome on Sunday and expressed their joint desire to strengthen bilateral relations that have been strained as of late, agreeing to establish a joint mechanism in this direction. Releasing a statement after the 70-minute meeting, Turkey’s Presidential Communications Directorate said the exchange took place in a positive atmosphere and that bilateral relations and regional issues were discussed. During the meeting, the two leaders declared a shared will to further strengthen and develop Turkey-U.S. relations and agreed to establish a joint mechanism in this direction. In addition to negotiating steps to be taken by both sides, in line with

their shared perspective on increasing the bilateral trade volume per mutually agreed targets, they stressed the importance of the NATO alliance and strategic partnership. Both presidents expressed their satisfaction with the steps taken by the other regarding climate change. The White House said that Biden underscored his desire to maintain constructive relations with Turkey during the meeting with Erdoğan. “President Biden reaffirmed our defense partnership and Turkey’s importance as a NATO Ally, but noted U.S. concerns over Turkey’s possession of the Russian S-400 missile system,” the White House said in a statement after the meeting. “He also emphasized the importance of strong democratic institutions, respect for human rights, and

the rule of law for peace and prosperity,” it said.The White House statement said Biden and Erdoğan also discussed the political process in Syria, humanitarian assistance for Afghans, elections in Libya, the situation in the Eastern Mediterranean, and diplomatic efforts in the South Caucasus. “We’re planning to have a good conversation,” Biden said in response to a question on Turkey’s possible purchase of F16 jets from the United States as the two leaders stood together before their meeting in Rome. The leaders were expected to discuss bilateral relations and regional matters, including Syria, Libya and Afghanistan along with other issues related to Turkey’s request for clarity in the ongoing F-35 fighter jet dispute.

Istanbul police fine scooter drivers for risky behavior

P

olice in Istanbul’s central Fatih district fined two scooter drivers on Sunday for their reckless behavior. During inspections in the Haseki neighborhood, two scooter drivers were fined TL 314 ($32) each for driving in the same lane, side by side. Another driver was also fined the same amount for driving on the sidewalk. One of the fined drivers, Turkmen Merdan Matiyev, said that “nobody says what the rules are.” Electric scooters are all the rage in Istanbul as a way to get around troubled traffic. Yet, their riders face criticism for driving in areas designated for pedestrians and ignoring safety rules.

Health Minister Koca says schools will remain open! n Health Minister Fahrettin Koca announced on Monday that they had no intention of shutting down schools, following reports of a new closure amid the coronavirus pandemic. Professor Alper Şener, a member of the ministry’s Coronavirus Scientific Advisory Board, has told DHA recently that Turkey may consider shutting down schools if the daily cases leap to 60,000. Koca tweeted that news of the possibility of

school closures was wrong and the board has no such agenda. “Statements of our member of the Scientific Advisory Board while highlighting the importance of vaccination is misinterpreted,” the minister said. Turkey has long faced a surge in daily cases, whose number fluctuated above and below 30,000. On Sunday, the number dropped below 24,000 for the first time in weeks while 201 people died in one day.

T

he Syrian refugee crisis has created new political and humanitarian dynamics from the Levant to Turkey and Europe. It has also laid bare the enormous challenges of saving and taking in hundreds of thousands of people fleeing a brutal and immoral war. Turkey has been shouldering the responsibility with over 2 million refugees from Syria and Iraq - a moral and humanitarian duty for which it has received praise and appreciation. But more needs to be done to manage what the United Nations High Commissioner for Refugees (UNHCR) describes as the largest refugee crisis since World War II. President Recep Tayyip Erdoğan was in Brussels this week to discuss this and other issues with EU leaders. European Council President Donald Tusk, of the European Commission President Jean-Claude Juncker, European Parliament President Martin Schulz and Erdoğan agreed to form a Turkey-EU working group that will look into the humanitarian, logistical and financial aspects of the crisis. Turkey has already established a working group with Germany that will act as a task force to manage the flow of refugees from Syria and elsewhere to Europe. The Turkey-EU working group will prepare a road map with shortand long-term measures to find an acceptable and sustainable solution to the deepening crisis. Juncker said that “It is clear that we need Turkey. The commission will come to its aid.” His words echo the general sentiment in Europe. On Oct. 7, in a rare move, German Chancellor Angela Merkel and French President François Hollande jointly addressed European Parliament to urge EU member states to step up to the plate. Hollande defended an “outgoing Europe” able to “reaffirm the simple and clear principles of solidarity, responsibility and firmness” while Merkel referred to Turkey’s “key role” and pledged more support. Indeed, more support and coordination is needed. Turkey cannot deal with this growing crisis by itself. It already has around 2 million refugees from Syria in refugee camps and cities around the country. They are looked after by the government as well as nongovernmental organization and private citizens. The UNHCR and related EU agencies provide some help, but it is way below the required amount and desired efficacy. Furthermore, Russia’s military involvement in the Syrian war may lead to new waves of refugees. Its attacks on moderate Syrian opposition groups in and around Damascus, Hama, Homs and Aleppo are likely to trigger new waves of refugees. Most of them would likely

come to Turkey as it is the safer and easier path for many of them living in the north of the country. There are three short- and longterm measures that need to be taken to deal effectively with the current refugee crisis. The first is to coordinate the arrival and settlement of refugees who are either already in European countries or en route to them by land and sea. The scenes of women and children walking long distances, sleeping on the streets or gassed by police are shameful and must be stopped. Europeans and nongovernmental organization have opened their arms and hearts to refugees, and the governments should do the same. Anti-immigrant and xenophobic groups exploiting the suffering of refugees should be reminded of Europe’s own history of migration only a few decades ago. The second is to increase coordination and cooperation between Turkey and the EU for refugees from Syria, Iraq and elsewhere. As I mentioned above, the Turkey-EU working group on refugees has already begun its work and detailed consultations will follow. Here, the needs and priorities of Turkey and the EU need to be brought together. Burdensharing rather than burden-shifting should lead discussions. Half-baked measures and face-saving steps will not produce sustainable solutions. By helping Turkey, EU countries will be helping themselves. As Erdogan said during his visit to Brussels, a broad set of measures including accelerating Turkey’s EU accession process and expediting visa-free travel for Turkish citizens can ease Turkey’s burden, which in turn will make the EU’s work easier. The third goes to the heart of the refugee crisis and it is the fact of the Syrian President Bashar Assad’s regime’s bloody war in Syria. As several studies show, Syrian refugees are fleeing barrel bombs, chemical weapons and militias fighting on the side of the Assad regime as well as the Islamic State of Iraq and al-Sham (ISIS). The root cause of the problem is the war in Syria that has led to unspeakable atrocities and human tragedies over the last four years. Now Russia has joined the war in full force in a bid to save the Assad regime together with Iran’s support of military commanders, militias, intelligence and money. As I discussed before, these recent developments are dangerous and will certainly prolong rather than end the refugee crisis. The refugee crisis can become an opportunity for closer coordination and partnership between Turkey and the EU to deal with one of the most catastrophic humanitarian situations in recent memory. By helping others we will be helping ourselves. > Source Daily Sabah/Oct 10, 2015


12

T

2 November 2021

rkısh NEWS PRESS

TECHNOLOGY

Apple, Amazon suffer heavy blows from supply, chip troubles Turkish businesswoman eyes owning 1st tech unicorn

Tümer, who is ranked one of Turkey’s top 50 most successful female CEOs, has E sen set her sights on becoming the first female

chief executive officer to own a unicorn company in the technology domain. A unicorn company, or unicorn startup, is a private company with a valuation of over $1 billion (TL 8.08 billion). After having studied artificial intelligence (AI) and neuroscience at Harvard University in the U.S. and studying the Internet of Things (IoT) at U.S.-based Columbia University, Tümer realized the ever-increasing importance of AI technologies, which led her to become an entrepreneur. “I initiated my career path at Microsoft, followed by various executive regional roles in many different countries, for example, Johnson & Johnson and Ethicon Endo-Surgery Inc. in the US, Royal Philips in the Middle East and Medtronic in Turkey,” she said. Having worked in the medical health industry over the last 25 years, she decided to move to the technology domain and set up two technology companies based in Istanbul, Turkey and the U.S., respectively just before the onset of the coronavirus pandemic in 2020. The future will be shaped by the combination of these two, Tümer noted, adding with the pandemic, this has become more visible than ever.

Enter the metaverse: Facebook parent company rebrands as ‘Meta’ CEO Mark Zuckerberg announced F acebook Thursday that the parent company which encompasses the likes of Facebook,

Instagram and Messenger, was rebranding itself as “Meta,” to reflect its virtual-reality vision for the future, what Zuckerberg calls the “metaverse.” Skeptics point out that it also appears to be an attempt to change the subject from the Facebook Papers, a leaked document trove that has revealed the ways Facebook ignored internal reports and warnings of the harms its social network created or magnified across the world. Zuckerberg says he expects the metaverse to reach a billion people within the next decade. The metaverse, he says, will be a place people will be able to interact, work and create products and content in what he hopes will be a new ecosystem that creates “millions” of jobs for creators. The announcement comes amid an existential crisis for Facebook.

Amazon and Apple announced rs billions of dolla in quarterly y, profits Thursda in but supply cha d bottlenecks an the global chip d shortage dente ’ the tech giants gains, which g have been ridin a pandemicstoked boom.

A

pple said sales of its signature iPhone and iPad were held back due to supply constraints, while Amazon struggled to get products and enough workers to meet demand. Both firms soared in the pandemic era as people relied on their products and services, but now the ripple effects that have emerged, such as lack of computer chips and spiking labor costs, are casting a shadow. Amazon Thursday reported that its profit in the recently ended quarter slipped to $3.2 billion, as the pandemic, hiring and product shortages drove up costs. The e-commerce colossus said its sales climbed to $110.8 billion, but its profit was about half of its net income from the same quarter last year. “We’ve always said that when confronted with the choice between optimizing for shortterm profits versus what’s best for customers over the long term, we will choose the latter,” said Amazon CEO Andy Jassy in a

message explaining the company has had to spend more to do its work. $6 billion blow Apple Thursday reported its profit in the recently ended quarter leaped on massive revenue that still fell short of analysts’ expectations. The iPhone maker said its net income of $20.5 billion came on revenue of $83.4 billion, a record high for its quarter ending in September. The semiconductor drought - caused by a mix of factors, including a surge in demand due to the COVID-19 pandemic and United States-China trade tensions - has affected industries across the globe, from tech giants to carmakers. Calling the issues facing companies a “supply chain black cloud,” Wedbush analyst Dan Ives said it was affecting “every tech, auto and consumer stalwart,” including Amazon. “It’s not a demand issue but a supply issue that continues to

be the elephant in the room for Apple and every other tech/ consumer player heading into holiday season,” Ives wrote in a note to investors. Apple CEO Tim Cook told an earnings call that one part of the supply problem was the chip shortage, while there were also COVID-19-related manufacturing disruptions in Southeast Asia. “It is effecting pretty much all of our products,” he said. Cook estimated supply shortages cost the company about $6 billion in sales during the quarter. The company’s Chief Financial Officer Luca Maestri warned sales will be hurt even more during the current quarter that covers the pivotal holiday shopping season. Whopping profits elsewhere The results came after Microsoft, Google parent Alphabet and Facebook posted tremendous profits this week, although Twitter reported a large loss due to a shareholder lawsuit settlement.

Chip shortage bottlenecks Europe’s top carmakers, losses grow n The global semiconductor chip shortage, initially downplayed by auto industry bosses, has worsened and cost Volkswagen and Stellantis a combined 1.4 million vehicles in lost production, according to the latest results shared by Europe’s two biggest carmakers. Stellantis and Volkswagen on Thursday each reported production shortfalls in July-September of around 600,000 vehicles because of a lack of semiconductors, the processors needed in multiple systems in both traditional and electric cars. That

led to a 27% drop in shipments for Stellantis, which was created at the start of the year from FiatChrysler and Peugeot-Citroen. At Volkswagen the drop in customer deliveries was 24% and at GM nearly a third. Ford saw a 27% sales

drop. “The level of shortage was slightly higher than we expected in August,” acknowledged Stellantis’s chief financial officer, Richard Palmer. The company had already said chip shortages had prevented it from making 700,000 vehicles in the first half of the year. Meanwhile, Volkswagen said that “the global semiconductor bottlenecks particularly impacted” its performance in the third quarter. Both companies have had to repeatedly pause production at some factories due to a lack of chips.


T

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

2 Kasım 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Ölüm aylığı hisseleri ve alt sınır aylık nasıl belirlenir?

Marmaray 8 yılda Türkiye nüfusunun 7 katı yolcu taşıdı

S

ultan Abdülmecid tarafından hayal edilen Marmaray’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve çok sayıda yabancı devlet adamının katılımıyla 29 Ekim 2013’te hizmete açılmasının ardından 8 yıl geçti. ASRIN PROJESİ Cumhuriyetin kuruluşunun 90’ıncı yılında faaliyete geçen ve 153 senelik tarihiyle ‘Asrın Projesi’ olarak adlandırılan Marmaray, gerek teknolojik altyapısı gerek ekonomik büyüklüğü, gerek demir yolu ulaşımına kazandırdığı ivmeyle dikkat çekiyor. Birçok yenilik bakımından dünyada ilkleri barındırıyor. TAM 43 DURAK! Aradan geçen 8 yıllık sürede 600 milyona yakın yolcu taşıyan Marmaray, 5.5 yıl boyunca 5 durakta kıtaları birleştirirken 12 Mart 2019’dan itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iştirak ettiği törenle Gebze-Halkalı hattında 43 durakta hizmet vermeye başladı. Bu tarihten sonra GebzeHalkalı banliyö hattı olarak isimlendirilen Marmaray, Türkiye nüfusunun 7, İstanbul nüfusunun ise 40 katı yolcu taşıdı. KONFORLU ULAŞIM Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Marmaray’ın 1860 yılında Sultan Abdülmecid

Han tarafından dile getirildiğini hatırlattı. Marmaray’ın ilk olarak 29 Ekim 2013’te KazlıçeşmeAyrılık Çeşmesi kesiminde 5 istasyonla devreye girdiğini belirten Karaismailoğlu, “13 Mart 2019’dan itibaren Halkalı-Gebze arası 43 istasyonla işletmeye alındı. 8 yılda 600 milyon yolcu ağırlayan Marmaray, 76 kilometrelik parkuru 108 dakikada tamamlayarak hızlı, konforlu ve kesintisiz ulaşımın adresi oldu” dedi. Günde 450 bine yakın yolcu taşıyan Marmaray’da 15 Ekim’den itibaren yolcu memnuniyetine yönelik yeni bir adım daha atıldığını belirten Bakan Karaismailoğlu, “Yenikapı, Sirkeci ve Üsküdar istasyonlarında kesintisiz ulaşıma kesintisiz iletişim imkânı sağlandı” ifadesini kullandı. EKONOMİYE KATKI Karaismailoğlu, İstanbul kent içi ulaşımı destekleyen Marmaray’ın yük taşımacılığında sağladığı avantajlarla Türkiye ekonomisine de olumlu katkı sunduğunu belirtti. Pekin’den Londra’ya kesintisiz ulaşımı olanaklı kılan Marmaray’la yurt içi ve yurt dışı yük taşımacılığının daha kolay hale geldiğini vurgulayan Karaismailoğlu, şunları kaydetti: “Çin-Avrupa arası ilk transit geçişin Kasım 2019’da gerçekleştirildiği

Marmaray, Orta Koridor ve Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı üzerinden dünya ticaretini domine ediyor. Dünya ticaretinin yanı sıra yurtiçi yük trenlerinin de kullandığı Marmaray Tüp Geçişi, üreticilerce tercih ediliyor. MALİYETLER DÜŞTÜ Daha önce Anadolu’nun üretim merkezlerinden trenle Derince’ye, buradan feribot ve devamında kara yoluyla Çorlu’ya taşınan yükler, artık Marmaray’dan geçerek aktarma yapılmadan varış yerlerine ulaşıyor. Bu sayede sanayicilerin, üreticilerin ve ihracatçıların lojistik maliyetleri düşüyor, rekabet güçleri artıyor.” HEDEF BÜYÜK Karaismailoğlu, Marmaray’da hedefin 1 milyon yolcu ve tonlarca yük geçişi olduğunu bildirdi. Ayrıca “Sınırları Türkiye’nin iki büyük şehrinden geçen Marmaray projesi, her geçen gün ülkede ve dünyada değerini katlıyor” dedi. Öte yandan; 17 Nisan 2020’den itibaren Marmaray’dan yük trenleri geçmeye başladı. O tarihten bu yana Avrupa yönüne 678, Asya yönüne 602 olmak üzere toplam bin 280 yük treni geçiş yaptı. Büyük çoğunluğu uluslararası yük olan bin 280 trenle 540 bini netton olmak üzere yaklaşık 1 milyon ton yük Marmaray Tüp Geçişi’nden taşındı.

Dolarizasyon bitiyor, ‘kur’a müdahale yok n Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, dövizle ilgili olarak, “Bir kur hedefi ya da kura müdahale şeklinde bir düşüncemiz yok. Serbest piyasa koşulları içinde kur kendi dengesini bulacaktır” dedi. Kavcıoğlu, şöyle devam etti: “Fiyat istikrarını cari açı-

ğı azaltarak sağlamayı hedefliyoruz. Cari açık düzeltildiğinde kur dengeye gelecektir. Ters dolarizasyon gerçekleşiyor. Şu ana kadar döviz tevdiat hesaplarında 40 milyar dolar çözülme var. Kurlar üzerindeki baskının da hafifleyeceğini düşünüyoruz. Şu ana ka-

dar iyi gidiyoruz. Hem ihracatın artması hem yurt dışında çalışan Türk işçilerimizin yazın çok yoğun bir şekilde gelmesinin çözülmeyi artırdığını düşünüyoruz.” Kavcıoğlu, 14.1 olan 2021 yıl sonu enflasyon tahminini de yüzde 18.4 olarak güncellediklerini açıkladı.

Ö

lüm, her insan için kaçınılmaz bir sondur. Ölüm nedeniyle, ölen sigortalının geride kalan yakınlarından hak sahibi niteliği taşıyanlar sürekli bir gelir kaybına uğrar. Dolayısıyla ölenin geride kalanları açısından bir sosyal tehlikenin oluşur. Sigortalının ölümü sonrası sosyal tehlikeye düşen diğer bir ifadeyle geçim sıkıntısı çekmesi muhtemel olan geride kalan eş, reşit olmayan çocuklar, sigortalının desteğiyle yaşamını sürdüren anne ve babaya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükmü gereği, kaybedilen maddi desteğin yerini alması için bir maaş yani ölüm aylığı bağlanır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğü öncesinde SSK, BağKur ve Emekli Sandığı Kanununa göre ölüm aylığı bağlanmıştır. İşte bu üç sosyal güvenlik kanunları ile 5510 sayılı Kanundaki ölüm aylık hisseleri farklıdır. 5510 sayılı Kanun hükmü gereği, ölüm aylığı hisse oranları ölümün gerçekleştiği tarihteki sosyal güvenlik kanunlarındaki oranlara göre belirlenmesi gerekir. Eğer ölüm 1.10.2008 tarihi öncesi ise ölenin sigorta statüsüne göre SSK, BağKur ve Emekli Sandığı Kanununun ölüm aylık hisselerine bakmak gerekir. Ölüm 1.10.2008 tarihi ve sonrası ise bu kez ölüm aylığı hissesi 5510 sayılı Kanundaki ölüm aylık hisselerine göre belirlenecektir. Ölüm 1.10.2008 öncesi gerçekleşmişse; Ölenin sigorta statüsü SSK ise; aylık alan çocuk yoksa dul eşin aylık hissesi yüzde 75’dir. Aylık alan çocuk varsa dul eşin aylık hissesi yüzde 50 çocukların hissesi yüzde 25’dir. Dul eş aylık almıyor ise aylık alan çocukların hissesi yüzde 50 oranı üzerinden yapılır. Annenin ve babanın hissesi de yüzde 25’dir. Ancak her durumda bağlanacak aylık, sigortalı aylığının tamamını geçemeyecek, geçmesi halinde dul eş 2 hisse çocuklar 1 er hisse anne ve baba 1 er hisse üzerinde aylığın tamamının dağıtımı yapılacaktır. Örneğin; dul eş ve aylık alan 3 çocuk varsa eşe 2/5 çocukların her birine 1/5 oranında aylık bağlanacaktır.

Ölenin sigorta statüsü Bağ-Kur ise; aylık alan çocuk yoksa dul eşin aylık hissesi yüzde 75’dir. Aylık alan çocuk varsa dul eşin aylık hissesi yüzde 50 çocukların hissesi yüzde 25’dir. Dul eş aylık almasa bile çocukların hissesi yüzde 25 oranındadır. Annenin ve babanın her birinin hissesi de yüzde 25’dir. Ancak her durumda bağlanacak aylık sigortalı aylığının tamamını geçemeyecek, geçmesi halinde dul eş 2 hisse çocuklar 1 er hisse anne ve baba 1 er hisse üzerinde aylığın tamamının dağıtımı yapılacaktır. Ölenin sigorta statüsü Emekli Sandığı ise; Dul eşin ayık hissesi yüzde 50 oranındadır. Ancak memur olmayan veya memur emeklisi olmayan ve aylık alan yetimi bulunmayan dul eş için aylık oranı yüzde 75’dir. Çocuklarla ana veya babanın her biri için aylık hissesi yüzde 25’dir. Ölenin önceki eşinden olan çocukları ile, hem anadan hem babadan yetim olan çocukların ölüm aylığı hissesi yüzde 30 oranındadır. Ölenin dul eşine ve bir çocuğuna aylık bağlanması halinde dul eşe yüzde 60 çocuğuna yüzde 30 oranında aylık bağlanır. Ölüm 1.10.2008 sonrası olsa bile ölen eski memur yani ölenin sigorta statüsü Emekli Sandığı ise hisselendirme değişiklik göstermeyecektir. Ölüm 1.10.2008 tarihinden itibaren gerçekleşmişse; Sigorta statüsü ister SSk ister Bağ-Kur isterse yeni memur 4/c olsun ölüm aylık hissesi aynıdır. Dul eşin hissesi yüzde 50 oranındadır. Ancak aylık alan çocuk yoksa, dul eş sigortalı çalışmıyorsa, kendisinin bir emekli maaşı da bulunmuyorsa bu halde dul eşin aylık hissesi yüzde 75’dir. Aylık alan çocuk varsa dul eşin aylık hissesi her durumda yüzde 50 ve çocukların hissesi de yüzde 25 oranındadır. Yine dul eş aylık almıyor ise aylık alan çocukların hissesi yüzde 50 oranı üzerinden yapılır. Sadece annenin ve sadece babanın birine aylık bağlanırsa hisse yüzde 25’dir. Hem anneye hem babaya aylık bağlanırsa bu kez her birinin hissesi yüzde 12,50’dir. Hak sahiplerine bağlanacak aylık, sigortalı aylığının tamamını geçemeyecektir. Haftaya alt sınır aylık hakkında açıklamalar yapacağız.

Yüksekten prim ödeyenin maaşı da yüksek olur! SORU: Emekli maaşın 1.978 TL. Maaşım düşük. Maaşımı yükseltebilir miyim? > Osman N. CEVAP: Emekli maaşını belirleyen en önemli iki parametre bulunuyor. Bu parametrenin ilki ödenen prim

matrahı diğeri ise ödenen prim gün sayısıdır. Yüksek emekli maaşı için yüksekten prim ödenmesi ve prim gün sayısının fazla olması gerekiyor. Emekli olan birisi için emekli maaşını artıracak bir yöntem yok.



KEŞFET HOLLANDALILAR A N I N A S N I U L ANADO HAYRAN KALDI

T

rkısh NEWS PRESS

2 Kasım 2021

15

Evliya Çelebi Yolu’nda...

A

Evliya Çelebi Yolu’nu yürümek için Türkiye’ye gelen Hollandalılar, Anadolu insanının sıcaklığına bayıldı... Turistlerden Henk Vısser, “Kültür, çevre de doğa bizi çok etkiledi. Kitapta gördüğümüz yerleri keşfettik, bu çok hoştu. İnsanlar misafirperver ve çok yardımsever. Bize sürekli çay ve benzeri ikramlarda bulundular. Bunları görmek gerçekten çok hoştu” derken, Frans Joosstens da, “İnsanlar çok kibar. Yolda hiç aç kalmadık. Mevsim sonbahar, renkler harika” diye konuştu.

merikalı bir kadından duydukları Evliya Çelebi Yolu’nu yürümek için Türkiye’ye gelen Hollandalı Frans Joosstens (62) ve Henk Vısser (63), ilerledikleri rotada Türk insanının misafirperverliğine hayran kaldı. Batı Anadolu üzerinden ilerleyen bir kültürel rota oluşturarak, tarihi yeniden canlandırmayı ve kültürel bağları yeniden kurmayı amaçlayan ve İnegöl ile Kütahya arasını kapsayan uluslararası bir proje olan Evliye Çelebi Yolu, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. ÇOK ETKİLENDİLER Amerikalı bir kadından Evliya Çelebi Yolu’nu duyduktan sonra yaptıkları araştırmanın ardından Türkiye’ye gelen Hollandalı Frans Joosstens (62) ve Henk Vısser (63), yürüyerek rotayı tamamlamaya çalışıyor. Rotanın geçtiği İnegöl’de AA muhabiri ile bir araya gelen Frans Joosstens (62) ve Henk Vısser (63), Türkiye’nin

doğal güzelliği ve Türk insanın misafirperverliğinden etkilendiklerini ifade etti. TURİZM ELÇİLERİ Ülkelerine döndükten sonra Evliya Çelebi Yolu ile ilgili çeşitli tanıtımlar yapacaklarını belirten Henk Vısser, şunları dile getirdi: “Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederiz. Bu yolu internette gördük ve Amerikalı bir kadından duyduk. Daha sonra kitabı aldık, yolu

araştırdık ve buraya geldik. Kültür, çevre ve doğa bizi çok etkiledi. Kitapta gördüğümüz yerleri keşfettik, bu çok hoştu. İnsanlar misafirperver ve çok yardımsever. Bize sürekli çay ve benzeri ikramlarda bulundular. Bunları görmek gerçekten çok hoştu. Arkadaşlarımızla burayı paylaşacağız. Belki bir şeyler paylaşacağız, belki bir şeyler yazacağız, belki bir kitap hazırlayacağız. Ve video hazırlayacağız. Diğer insanlarla

düşüncelerimizi paylaşacağız.” Evliya Çelebi Yolu’nda çeşitli işaret levhalarının konulması gerektiğini belirten Vısser, şöyle devam etti: “Bu yol hakkında bir şey söylemek istiyorum, başlangıçta yolu bulmak çok zordu. Ayrıca bazı yerlerde yol kayboldu. Yolu bulmak için bazı noktalara işaret levhaları koymak zorundasınız. GPS bile bazen yolu zor buluyor. Daha fazla insana ulaşabilmek için buraya ulaşım kolaylaştırılmalı.” TÜRKLER MİSAFİRPERVER Türk insanının misafirperver ve ülkenin doğal güzelliklerinin etkileyici olduğunu belirten Joosstens ise, şunları anlattı: “Ülke cidden çok güzel. İnsanlar çok kibar. Örneğin buradan önce İznik’teydik. Bizi gören insanlar tarlalarında domates, biber gibi birçok yiyecek ikram ettiler. Biz hiç aç kalmadık. Köydeki insanlar sürekli çay ikram etti ve ayrıca mevsim sonbahar, renkler harika. Eğer ağır çanta taşımak istemiyorsanız, küçük moteller gibi yerler bulabilirsiniz. Biz çadır kuruyoruz ama bu biraz ağır çanta taşıyacağınız için güç gerektiriyor. İsterseniz kalacak yer bulabilir, Türk insanından rica edebilirsiniz.”



WORLD Gelirken ben getirmediğim için, giderken de gitmeme mani olamadığım için, ben, benim değilim...

T

rkısh NEWS PRESS

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

K

HAFTANIN KELIMESI

Nermdil n Farsça yumuşak anlamına gelen ‘nerm’ sözcüğü ile ‘dil’in birleşmesinden oluşur. Yüreği yumuşak, yufka yürekli, merhametli, yumuşak dilli anlamına gelir. Samimisi çok bulunmayan insan tipidir, lütfen saf sanıp incitip durmayın. > Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin / Sufîsözlük

17

TARIH & EDEBIYAT

Allah Bana Sormadan Beni Neden Yarattı?

ış mevsiminde yazı arar insan. Yaz mevsiminde kışı. Kendi yapraklarını döker, baharına hasretlik çeker. İnsan arar da durur, durmadan, yorulmadan sorar da durur. Bazen aramaya kendini öyle bir bağlar ki, cevaplar gözünün önünde olsa da dönüp okuyamaz. Daha soruyu okumadan kopyaya kendini sabitlemiş öğrenci gibi etrafından yardım bekler de durur. İnsanı alıp gündüzlerin içerisine de koysanız, görme kabiliyeti yok ise ne yapsanız faydasız. Gündüzler onun için bir şey ifade edemez artık. Dünya kaç kilometre olursa olsun onun için kafasındaki dünya işte o kadardır. Bir ağaç düşünün ki sizden meyvesini aldığı için şikayetçi. Köklerini geçirdiği, sımsıkı tutunduğu toprağa bile kırgın. Oysa siz o ağacı bahçenize meyve vermek için ekmiştiniz. Günlerce suladınız, başında heyecanlar büyümesini beklediniz, baharları, kışları aştınız, yazları beklediniz. Sırf güneş teninizi yakmazken, kendi ağacınızın dalından bir meyve koparıp yemek için bunca emek verdiniz. Ne oldu? Ağacınız sizden şikayetçi. Nasıl savurdunuz kendinizi? Cenabı Allah’ın emir ve yasaklarını hayatına geçirmezken zorlananların, nefsine karşı söz geçiremeyenlerin bazılarından çokça duyduğum bir mevzu var. Ağız birliği yapmışçasına aynı soruyu yöneltiyorlar: “Benim kâinatta ne işim var, Allah beni dünyaya göndermeden önce (haşa!) bana mı sordu da beni yarattı?!” Basitmiş gibi görünen ancak çok taban olan bir konu bu. Cevabını bilmeyen ve idrak edemeyen bir insan (haşa!) Cenabı Allah namazı bize emretmiş değil de sanki bizden rica etmiş gibi hareket edecektir. Sonra ne oluyor, namaz ile Allah’a eğilmekte zorluk yaşayan o baş her şeyi kendinden biliyor ve Firavunlaşan vir nefse dönüşüyor. Bu konu bilinmiyoptur, maalesef ahireti göremiyor. Bu konu bilinmezse, insan kendi dar dünyasında hapsolup kalıyor ve o dar dünyasından hiçbir

2 November 2021

şekilde çıkamıyor… İnsan küçükken böyle dar dünyaları oluyor, birçok şeyi de o dar dünyasından türetiyor. Daha sonra büyüdüm ve aslında daha da dar olan dünyalar olduğunu gördüm. Bütün hayatı 50cm çapındaki midesini sığdırılmış, bütün hayatı 5cm çapındaki ağzına sığdırılmış hayatlar gördüm. Elbet siz de görmüşsünüzdür fazlaca. Şöyle bir düşünsek ya, mesela ıssız bir adaya düşmüşüz ya da düşmeyelim de tekneyle götürülüyor olalım. Birileri bizi tekneyle o adaya götürürken o esnada görüyoruz ki, bu ıssız adadan birileri de bir tekneyle geri dönüyor. Adaya ayak basıyorum ve bir bakıyorum yerçekimi kuvveti bana göre dizayn edilmiş, “Birilerinin eli değmiş olmalı” diye düşünüyorum. Adaya ayak basıyorum, fil denilen kocaman hayvanlar görüyorum ve o kocaman hayvanlar sadece otla beslenirken ben birçok meyvesebze yiyorum ve dilimdeki tat alma barkodu bu yiyeceklerini bütün hepsini tanıyor, çok ilginç ve sonrasında anne dediğim, süt musluklarından beni doyuran birisi oluyor, birden ortaya çıkmıyor. Para vermemişim bu kişiye, onu almak için bir yere başvurmamışım ve baba dediğim direk gibi sapasağlam bir insan çıkıyor karşıma. Aynı adada oluyor bu hadiseler. Daha sonra biraz daha büyüyorum, büyüdükten sonra biraz merakım, ilmim artıyor. Adada yuvarlak cisimler görüyorum ve bakıyorum ki bu yuvarlak cisimler hiç çıkıntısız olduğundan dolayı ben bu yuvarlağın çevresini çapına her böldüğümde bana aynı sayıyı, yani pi sayısını veriyor ve bu yüzden diyorum ki, yahu böyle bir işe tesadüfün eli karışamaz, imkânsızdır. Bir Kudret Eli tarafından müdahale edilme varureti vardır. Bu merakım devam ediyor. Daha sonra odun kırıyorum, bir şeyler tutuyorum, harç yapıyorum,

kendime ev yapmaya çalışıyorum ve zamanla bir bilgi öğreniyorum ki, benim vücudumda 1 trilyon tane hücre var ve her hücremde takriben 1 milyon adet atom ve hepsinin vücudumda mükemmel bir tasarrufu var ve diyorum ki: “Yahu, ben bile bir ev yapmaya haftalar, aylar sonra öğrenmişken vücudumdaki bu kadar hücre, karanlık damarlarımda bu işleri nasıl yapıyor acaba?” Ve bir kez daha şaşırıyorum. Sonra bakıyorum, gözlerim görmeme, ağzım konuşmama yarıyor, burnum koklamama yarıyor ve ben artık bu adada bir şeyleri sevmeye başlıyorum. Anlıyorum ki demek kalbim de “sevmek” görevini yapıyor! Peki, sizce seven kalp, kalp denen pompa mıdır? Demek bir şeyleri sevdiren ve beni seven bir zatın olması zarurettir, daha da iyi anlıyorum. Bu adada temaşa ettiğim bu kadar şeyden sonra şu sualler akla geliyor: Ben bu adada neciyim? Ne işim var bu adada? Tekneyle getirildiğim yer neresi? Tekneyle geri dönenler nereye gidiyorlar? Kimdim ben, bu eller nerede kullanılacaktı? Bir değil iki göz verilmiştir, ikisi ile neyi daha iyi görmem istenmişti? İki kulak ile neyi daha iyi duymam gerekti ki aynı zamanda bir dilin etrafı böylesine sarılmışken neyden sakınmam gerekti bu adada? Bir tekneydi elbet bu ada yolculuğumda sebep kılınan bana, binecek ve gidecektim. Dönenler gibi, bir gün demek ki ben de dönecektim. El sallanır mıydı şimdi bu teknelerin ardından, haber alınır mıydı bir yolcu sessizliğinde süzüldükleri bu yoldan, hem nereden gelmişlerdi? Ne kadar kalmışlardı ki böylesine itirazsız gidiyorlardı? Cevapların vakti dinleniyordu belli ki, ara, diyordu, ara ki bulasın, süzülesin bir açık denizler arasında sen de içimin şu soluklarında… İşte hikaye aynı aslında, ada dediğimiz yer, bu dünya. Başroldeki esas oğlan ya da esas kız da sensin, benim, biziz. Bu dünyaya belli başlı hikmetler için gönderilmişiz. İlk başta bir soru sormuştuk, “Kâinata neden geldik?” Şimdi Üstad Bediüazzam’dan enfes bir cümle ile cevabı geliyor, sıkı tutunun: “Her cemâl ve kemâl sahibi kendi cemâl ve kemâlini görmek ve göstermek istemesi sırrınca, o Sultan-ı Zişan dahi istedi ki, bir meşher açsın, içinde sergiler dizsin, ta nâsın enzarında saltanatının haşmetini, hem servetinin şaşmasını, hem kendi san’atının harikalarını, hem kendi marifetinin garibelerini izhar edip göstersin.” > Mehmet Yıldız / Benden Vazgeçme Ya Rab

2 years of COVID-19 pandemic kills 5 million worldwide

global death toll from COVID-19 topped T he5 million on Monday, less than two years

into a crisis that has not only devastated poor countries but also humbled wealthy ones with first-rate health care systems. Together, the United States, the European Union, Britain and Brazil - all upper-middleor high-income countries - account for oneeighth of the world’s population but nearly half of all reported deaths. The U.S. alone has recorded over 740,000 lives lost, more than any other nation. “This is a defining moment in our lifetime,” said Dr. Albert Ko, an infectious disease specialist at the Yale School of Public Health. “What do we have to do to protect ourselves so we don’t get to another 5 million?” The death toll, as tallied by Johns Hopkins University, is about equal to the populations of Los Angeles and San Francisco combined. It rivals the number of people killed in battles among nations since 1950, according to estimates from the Peace Research Institute Oslo. Globally, COVID-19 is now the third leading cause of death, after heart disease and stroke. The staggering figure is almost certainly an undercount because of limited testing and people dying at home without medical attention, especially in poor parts of the world, such as India.

White House press secretary Psaki contracts COVID-19

House press secretary Jen Psaki said W hite Sunday she has contracted COVID-19 and

is experiencing mild symptoms. Psaki, 42, said she was last in contact with President Joe Biden on Tuesday when she met him in the White House, where they were more than 6 feet (1.82 meters) apart and wearing masks. Biden, who is tested frequently, last tested negative on Saturday, according to the White House. Psaki did not accompany Biden on his trip abroad to Rome this weekend for the Group of 20 summit and Glasgow, Scotland on Monday for a U.N. climate summit. Psaki had planned to travel with the president but scrapped the trip just as he was set to depart for Europe after learning that members of her household had tested positive for Psaki said in a statement. “However, today, I tested positive for COVID.” Psaki, who is fully vaccinated, said she is only exhibiting mild symptoms.


PAZARTESI

Bilge Başafacan Neşe Sözen Fatma Gençtürk ÇAY MOLASI

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz”

SALI

www.turkishnewspress.com.au

Sülhan Yılmaz

Ergül Uybadın Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Serdar Güzel Doğukan Perk Saat: 22-24 arası

PORTRELER

NEŞE SÖZEN’LE PSIKOLOGUN PENCERESINDEN Saat: 18-19

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de her gün saat 17-18 arası program Ve her gece saat 22-24 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61 421 890 600

T

rkısh MEDIA GROUP

SÜLHAN’LA UZAKLARDAN SES VAR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

MÜZIKLI SAATLER

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


NOSTALJI

T Kar

rkısh NEWS PRESS

2 Kasım 2021

19

n ı ’ t a v i c a H agöz’ü ölen

Ü L N Ü Z Ü H . . . ı ğ ı l z ı n yal

Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden “Bursa’nın Karagözü” meddah Hüseyin Bağlar’la 15 yıl çok sayıda gösteriye çıkan “Hacivat” Bülent Akay, sahnede yalnız kalmanın hüznünü yaşıyor. Akay, “Onu çok özlüyorum. Karagözüm yaşasaydı bu dünyadaki eğlencelerin, çocuklara verilecek güzel mesajların devamını isterdi” diyor.

B

ursa’nın Karagözü” meddah Hüseyin Bağlar’ın geçen ay geçirdiği kalp krizi sonucu vefatının üzüntüsünü yaşayan “Hacivat” karakterini canlandıran Bülent Akay, 15 yıl çok sayıda gösteride birlikte görev aldığı arkadaşının ardından sahnesinde yalnız kaldı. 62 yaşındaki Akay’ın, çocukluğunda radyodan dinlediği temsillerle tanıdığı Hacivat ve Karagöz’e ilgisi daha sonra büyük bir tutkuya dönüştü. Dinlediği oyunları ezberleyen, mahallelerde perde kurarak arkadaşlarına gölge oyunu sunan Akay, ardından Hacivat ve Karagöz’ün tasvirlerini de yaparak bu işte kendisini geliştirdi. KARDEŞ GİBİYDİLER Hazırladığı tasvirleri Bursa’ya satmaya gelen Akay, kentte tanıştığı hayali ustası Tayfun Özeren ile Hacivat ve Karagöz’ü canlandırarak çeşitli etkinliklerde sahne aldı. Özeren’in hayali olarak devam etme kararı alması üzerine yolu, Bursa Devlet Tiyatrosu’ndan emekli namı diğer “Bursa’nın Karagözü” Hüseyin Bağlar ile kesişen Akay, yaklaşık 15 yıl boyunca Hacivat ve Karagöz’ü birlikte canlandırdı.

Hacivat ve Karagöz’ü yurt içinde ve dışında birçok organizasyonda temsil eden ikili, kentteki birçok etkinlikte yaptıkları atışmalarla halkın sevgisini kazandı. KOSTÜMÜNE SARILIP AĞLADI “Bursa’nın Karagözü” Bağlar’ın, geçen ay geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesi sonucu yalnız kalan “Hacivat” Bülent Akay, sahnesine de yeni bir Karagöz

yetiştirinceye ve arkadaşının acısı hafifleyinceye kadar ara verme kararı aldı. Arkadaşından yadigar kalan Karagöz kostümüne sarılarak ona olan özlemini anlatan Akay, sık sık mezarına giderek dua ediyor. KÜÇÜK YAŞTA AŞK BAŞLAMIŞ Küçüklüğünde TRT İstanbul Radyosu’nda yayımlanan Karagöz temsillerini hiç kaçırmadığını söyledi. TRT Radyosu’nda program

yapan “Hayali Küçük Ali” olarak bilinen Muhittin Sevilen’i dikkatle dinlediğini ve onu taklit etmeye çalıştığını ifade eden Akay, “Hatta mahallede çocuklara Hacivat ve Karagöz oynatmaya çalışıyordum. Çocukluk ve gençlik yıllarında Hacivat ve Karagöz tasvirleri yapıyordum.” dedi. BİRLİKTE DÜNYAYI GEZDİK Bağlar’la 2006’da Bursa’nın Orhaneli ilçesinde düzenlenen Karagöz Festivali’nde Hacivat ve Karagöz’ü canlandırmaya başladıklarını aktaran Akay, “Festivalde bizi çok beğendiler ondan sonra yaklaşık 15 yıl Hüseyin Bağlar ile Hacivat ve Karagöz’ü canlandırdık.” diye konuştu. Bursa Valiliğinin kendilerine sahip çıktığını ve resmi programlara götürdüğünü aktaran Akay, yaklaşık 15 kez yurt dışına çıktıklarını, Çin, Dubai, Bahreyn, Almanya, Fransa ve Avusturya’da çeşitli festival ve fuarlarda Hacivat-Karagöz’ü canlandırarak Bursa’yı temsil ettiklerini söyledi. O BENİMLE HEP YAŞAYACAK Çok sevdiği kıymetli dostu “Bursa’nın Karagözü’nü toprağa verdiklerini gözyaşıyla anlatan Akay, şöyle devam etti: “Kalp krizi denen rahatsızlık maalesef dostumu, onu bizden ayırdı. Üzgünüz ama bizler hayatta olduğumuz sürece kadim dostum Karagöz Hüseyin Bağlar’ı çocuklara, büyüklere anlatmaya devam edeceğiz. O bizim kalbimizde sürekli yaşayacak. Fani dünya. Karagözüm yaşasaydı bu dünyadaki eğlencelerin, çocuklara verilecek güzel mesajların devamını isterdi. Karagözümün bıraktığı yerden yeni Karagözlerle, Hacivat ve Karagözü yaşatmaya, temsil etmeye devam edeceğiz. Onu çok özlüyorum. Ömrümün sonuna kadar onun hatıraları benimle beraber yaşayacak. Allah rahmet eylesin.”


20

2 Kasım 2021

İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

0474 815 215 - 0481 850 275


DEĞER KATANLAR

2 Kasım 2021

21

El emeği halılar ihracata dönüştü

K

onya’nın Emirgazi ilçesi Öbektaş Mahallesi Muhtarı Özlem Çelik’in girişimiyle kurulan kooperatif, yörede unutulmaya yüz tutan halı ve kilim dokumacılığını canlandırarak ihracat pazarına açıldı. Civar köylerden 42 kadınla yola çıkan ve yöresel lezzetleri tüketiciye sunmak için kooperatif kuran Çelik, ilçe belediyesinin de desteğiyle 50 yıl öncesine kadar evlerde yapılan dokumacılığı canlandırmak üzere atölye kurdu. ABD’YE KADAR Dokunan halı ve kilimleri ABD’ye ihraç etmeye başlayan kooperatif sayesinde yöre kadınları, ek gelir imkanına kavuştu. Kadim geleneği ayağa kaldıran genç muhtar, “Halılarımız doğal. Talep çok fazla. Dört mahallenin kadınları boş durmuyor, yaz kış tezgahın başındalar” diyor.

KEBAB DÜKKANINA

BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177

SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40

Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027

SATILIK KEBAB DÜKKANI Kebab Haven Bribie Pty Ltd.’den Qld, Bribie Island’da Türkiye’ye dönüş sebebiyle satılık Kebab Dükkanı. Detaylı bilgi için arayın! Orhan Dilbaz Tel: 0423 418 071

GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440

KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


22

2 Kasım 2021

rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Diyanet’e kafayı taktılar!

T

ebük Gazvesi sırasında bazı münafıklar; Peygamberimiz ve Müslümanlarla alay ederler ve “(Müslümanları kast ederek) Ben bu topluluk kadar kalpleri ürkek, dilleri yalancı, düşmanla karşılaştıklarında bunlar kadar korkak kimse görmedim” şeklinde konuşurlar. Haber Resululallah’a (s.a.s.) iletilmek istendiğinde görülür ki, onlardan önce ayetle bu olay Peygambere bildirilmiştir bile. “Şâyet kendilerine (niçin alay ettiklerini) sorsan, ‘Biz sadece lâfa dalmıştık ve aramızda eğleniyorduk’ derler. De ki: ‘Allah’la, O’nun âyetleriyle ve peygamberiyle mi eğleniyordunuz?’ ” (9- Tevbe 65) Toplumumuz İslam’dan ve hükümlerinden o kadar uzaklaştırıldı ki, önüne gelen gerek İslam Dini ve Müslümanlar hakkında olsun, gerek kutsal değerleri hakkında olsun konuşmaktan, alay ve tahkir etmekten kaçınmıyor artık. Kimi gerçekten cehaletlerinden yapıyor bunu (mazeret kabul etmesek de). Kimileriyse hem cehaletleri sebebiyle hem de İslam’a olan nefretlerinden yapmaktadır bunu. Yeni Ordu stadının açılışında patlatılan konfetiden Kur’an-ı Kerim sayfaları ve Türk bayrağının futbol sahasına saçılması rezaletini duymuşsunuzdur. Böyle bir rezalet, tuttukları takımın her bir oyuncusunun belki hayat hikâyelerini en ince noktasına kadar bile ezbere bilen fakat kültürlerinden tamamen yoksun bırakılmış, beyni boşaltılmış, tabir yerindeyse “Mankurtlaşmış” bir gençlikten ancak çıkar. Bu aynı zamanda geleceğimizi nasıl bir gençliğe teslim ettiğimizi anlamamız bakımından da çok manidar ve mustarip bir durum… Zira ekranlarda şahit oluyoruz; her şeyi bildiğini kanıtlamak için bilgi yarışmalarına katılacak kadar kendine güvenen gençlerimizin bazen Başbakanı’nın, Cumhurbaşkanı’nın veya İslam Peygamberinin adını bile söyleyemeyecek kadar cahil bırakılmışlar. Eskilerde parklarda ve benzeri ortamlarda Dinle, Müslümanlarla alay eden; onları küçük düşürücü çalışmalar yapan misyonerlere rastlanılırdı. Nitekim yıllar önce bir parkta karıkoca görünümlü orta yaşlı bir adamla yanındaki bayan, ellerinde Müslüman din adamlarını kötüleyen, papazları da öven, kutsayan karikatürlerle çalışma yaptığını görmüştük ve bizi görünce oradan uzaklaşmışlardı. Şimdi onlara gerek yok, onların görevlerini fazlasıyla yapan ve hatta duayen gazeteci(!) diye tanıtılanlar ve çırakları bunu yapmakta… Geçmişte Günaydın, Tan, Bugün ve Gözcü gazetesi gibi yerlerde 3. Sayfa güzellerinin resimlerinin altını asparagas yorumlarıyla dolduran olarak bilinen ve aynı zamanda, o dönemde muhafazakar kesime de

hitap edilsin diye bir de (din-duygu istismarının daniskasını yaparak) “Son Çağrı” adıyla gazete çıkaranlar ve buralarda yayın yönetmenliği yapanlar… Gazetelerine ve köşelerine bakıyorsunuz Müslümanlarla, Diyanet’le ilgili her gün mutlaka yalan dolan bir haber(!) vardır. Duayen ve usta denilenler, gazetecilik ömürlerinde “siyak ve sibak” (sözün başıyla sonu; sözün akışı) diye bir ifade hiç mi duymamışlar? Bu, meşhur Bektaşi fıkrasında olduğu gibi üçkâğıtçılıktan ve işine geleni almaktan başka bir şey değildir. Bektaşi’ye, “Neden namaz kılmıyorsun?” diye sorulduğunda, “Cenab-ı Allah Kur’an’da namaza yaklaşmayın buyuruyor” cevabını vermiş. “Ama o âyetin başında ‘Sarhoş iken...’ deniyor” diye hatırlattıklarında, Bektaşi, “Ben hafız değilim, o kadarını bilemem” demiş... Bunlar da ya Diyanet Başkanının veya Diyanet’i temsilen bir yetkilinin bir yerde o günkü gündeme dair bir konuşmasının içinden bir cümleyi ya da farklı zamanlarda, konunun akışı içinde söylenen bir bilgiyi/fetvayı kendi işlerine gelecek olan kısmı cımbızlayarak, “Bakın, Diyanet Başkanı bunu söyledi.” “Görüyor musunuz Diyanet’in verdiği fetvalarda ne dediğine?”… Be adam(!), o sözün evveli, arkası veya nasıl söylendiğinin hepsini söylesene? Gerisi yok. Evet; bütün bunlar, maçta yapılanların tam tersine bilinçli, kasıtlı ve yıpratma amaçlı yapılan ahlaksızlıklar... Sonra, iş “dinle alay edenlerin, dini değerleri tahfif edenlerin namazları kılınmasın” boyutuna geldiğinde de bakıyoruz bunlardan kimisi bunu kaldıramıyor; “vay efendim bizi, cenaze namazımızı kıldırmamakla tehdit ediyorlar…” vesair filan… Tamam, birader, ikide bir lafın buralara gelmemesi için hadsizlik yapma, madem faturası ağır gelecek, altından kalkamayacaksın… Ama yok, bunlar münafıklar gibi her türlü şirretliği yapacaklar, “cumhuriyeti, laikliği de biz biliriz, Dini, Peygamberi de nasıl anlatılacağını, nasıl anlaşılacağını biz biliriz ve bizim anladığımızın dışında bir şey kabul etmeyiz” diyecekler. “Dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak. Hiç kimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyete sürüklenmemesi için Kur’an ile öğüt ver. Yoksa ona Allah’tan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi. (Kurtuluşu için) her türlü fidyeyi verse de bu ondan kabul edilmez. İşte onlar kazandıkları yüzünden helâke sürüklenmiş kimselerdir. Küfre saplanıp kalmalarından dolayı onlara çılgınca kaynamış bir içecek ve elem dolu bir azap vardır.” (6-En’âm 70) > NUSRET REŞBER

Allah Rasulünden

Vahyin Dilinden

“İnsanlara iyilik yaparlarsa biz de “Andolsun, size kendi içinizden, yakından tanıdığınız, iyilik yaparız, zulmederlerse biz de meşrû ilişkilerle devam eden bir nesilden doğan, hakka zulmederiz, diyen zayıf karakterli ve tevhide yönelen, üstün meziyetlere sahip, asaletli, kimseler olmayın. Bilakis iyilik ibadete itaate düşkün bir Rasül gelmiştir. İslâm’ın izzet ve şerefine sahiptir, kudretli ve hükümrandır. Sizin sıkıntıya yaptıklarında insanlara iyilikle karşılık vermeyi, kötülük yaptıklarında ise düşmeniz ona çok ağır gelir. Size çok düşkündür, onlara zulmetmemeyi alışkanlık üstünüze titrer. Mü’minlere, ama mü’minlere karşı çok hâline getirin.” . TIRMIZÎ, BIRR şefkatli, çok merhametlidir.” . TEVBE SÛRESI 9. AYET

KARABAĞ ZAFERİ’NİN KAHRAMANLARINA VEFA

Ali Erbaş’tan Şuşa şehitleri için dua

D

iyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 28 yıl aradan sonra Ermenistan işgalinden kurtarılan Şuşa’nın simge yerlerinden Cıdır Ovası’nda Kur’an-ı Kerim okudu, ardından şehitler için dua etti. Erbaş, Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade ile Karabağ’ın sembol şehri ve Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa’da incelemelerde bulundu. CIDIR OVASI’NI ZİYARET ETTİ Şuşa’da dini ve tarihi anıtları gezen Erbaş, yetkililerden bilgi aldı. Şuşa’nın simge mekanlarından Cıdır Ovası’nı da ziyaret eden Erbaş burada Kur’an-ı Kerim okudu. Ardından şehitler için dua eden Erbaş, Karabağ

Savaşı’nda elde edilen zaferin Azerbaycan, Türkiye ve Müslüman alemi için hayırlı olmasını diledi. ZAFER İMAN GÜCÜYLE GELDİ Şehirdeki Gövher Ağa Camisi’nde de konuşan Erbaş, Azerbaycan askerlerinin zafer kazanmasındaki birinci vasıtanın onların iman güçleri olduğunu belirterek şunları dile getirdi: “İman, en büyük güçtür. Askerlerimizin kalplerindeki iman, ilk olarak zaferin en büyük vesilesi olmuştur. İkinci olarak Azerbaycan devleti ve milletinin birlik, beraberlik ve dayanışması, Türkiye’nin baştan beri olduğu gibi Azerbaycan’ın yanında yer almış olması da bu zaferin arkasındaki en büyük vesile olmuştur.”

BÜYÜK HIZMET

Hac ve umre bilgileri dijital ortamda n Diyanet İşleri Başkanlığı, hac ve umreye ilişkin bilgileri dijital ortama taşıdı. Başkanlık tarafından hazırlanan görsel ve yazılı kaynakları içeren “Hac ve Umre Eğitim Portalı” ile dijital platformlara uyumlu “Hac ve Umre Rehberi” adlı uygulama kullanıma sunuldu. SALGIN BEKLEYİŞİ Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, Kovid-19 nedeniyle son iki yılda hac ve umre ibadetlerinin yapılmadığını söyledi. Hac ve umre ziyaretlerinin ne zaman yapılacağına dair sıkça sorular aldıklarını ve bu konuda umutlu olduklarını belirten Bircan, “Bütün enerjimizi önümüzdeki yıllarda hac ve umre ibadetinin daha kusursuz

ve sağlıklı yapılması için harcıyoruz” dedi. BİLGİYE HIZLI ULAŞIM Bircan, hac ve umre ibadetleriyle ilgili daha iyi hizmet vermek amacıyla bir portal oluşturduklarını belirterek, şöyle devam etti: “Hac ve umreye dair fıkhi hükümler, hadisler, ayetler, görseller ve ibadetlerin organizasyon boyutunu dijital ortama yükledik. Aynı zamanda dijital platformlara uyumlu uygulamamızı da kullanıma sunduk. Amacımız, vatandaşlarımızın dijital ortamlarda doğru bilgiye hızlı ulaşmasıdır. Portal ve uygulamamızda, hac ibadetinin yapılışı, hacda yapılan dualar, haccın sembolleri, haccın ne

anlama geldiği gibi içerikler mevcut. Kaynak kitaplar ve makaleler de yer alacak. Bundan sonra hac ve umreye ilişkin bütün bilgi ve belgeleri buradan paylaşacağız.” SORULARA CEVAP Vatandaşların hacla ilgili sıkça sorduğu soruların cevaplarını da dijital ortama taşıdıklarını belirten Remzi Bircan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu soruların cevaplarını hem yazılı hem de videolu olarak yükledik. Tabii önceki yıllarda sorulan soruları göz önünde bulundurduk. Kovid-19 sürecinde gelen soruların cevapları da yer alıyor. Her gelen yeni sorunun cevabını hem portalımıza hem de uygulamamıza koymayı düşünüyoruz.”


R LEZZETLI TARIFLE

YEMEK&HOBİ

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au

U

info@turkishne

T

rkısh NEWS PRESS

2 Kasım 2021

23

YEMEK DİYARLARIMIZDAN GÜZELİM HATAY’IN HER YANI LEZZET KOKUYOR

Kırıkhan ciğer kebabı Ciğer deyince akla ilk gelen kentlerden biri kuşkusuz Hatay’dır... Türkiye’nin zengin mutfağıyla öne çıkan şehirlerinden Hatay’da, tescilli tatlısı künefenin ardından Kırıkhan ilçesinde yapılan ciğer kebabı da ilgi görüyor. Eee hadi tadına birlikte varalım...

NESCO tarafından gastronomi alanında “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilen ve mutfağında çok sayıda yemek ile tatlı çeşidi bulunan Hatay’da, ustaların elinde lezzet bulan Kırıkhan ciğer kebabı beğeni topluyor. Kırıkhan ilçesindeki kebap ustaları yoğun talebe yetişmek için sabahın erken saatlerinde güne hazırlık için tezgahlarının başında oluyor. Kuzu ciğerlerini küp şeklinde doğrayıp toz biberden hazırlanmış sosla harmanlayan ustalar, parçaları şişe dizdikten sonra meşe odunu közünde pişiriyor. KEBAB TURİZMİ Yanında soğan piyazı, lavaş ve salata konulan ciğer kebabı servis veya dürüm olarak müşterilere sunuluyor. Gastronomi kentinin tescilli tatlısı künefenin ardından ilgi gören ciğer kebabını tatmak için Kırıkhan’a çevre il ve ilçelerden gelenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Sabahın erken saatlerinde tüketilmeye başlanan Kırıkhan ciğer kebabı, genellikle öğle saatlerine

kalmadan tüketiliyor. Ciğer talebine yetişmekte güçlük çeken işletmeciler, İzmir, Ankara ve Konya başta olmak üzere Türkiye’nin

çeşitli illerinden kuzu ciğeri tedarik ederek müşterilerine sunuyor. AYLIK 10 TON TÜKETILIYOR Kırıkhan Kasaplar ve Lokantacılar

Odası Başkanı Ali Çaydan, Kırıkhan ciğerine çevre il ve ilçelerden yoğun talep olduğunu belirterek, lezzetin sırlarını şöyle anlattı: LEZZETİN SIRLARI “Kırıkhan ciğeri, taze ve günlük kuzu ciğeri olması gerekiyor. Burada yapılan ciğeri diğer bölgelerde yapılan ciğerlerden ayıran en önemli özellik, küp şeklinde doğranıp ince şişlere takılarak pişirilmesi. Böyle yapılması da ciğerin daha yumuşak olmasını sağlıyor. Ciğer baya bir rağbet görüyor. Bu talebe yetişmek için Bunun için İzmir, Ankara, Konya gibi illerden ciğer takviyesi yapıyoruz. İlçemizde ayda 10 tonun üzerinde ciğer kebabı tüketiliyor.” ÖĞLENE KALMADAN BİTİYOR Çeyrek asırdır ilçede ciğer ustalığı yapan Mustafa Akın da, Kırıkhan’da yapılan ciğer kebabında kuzu ciğerinin kullanıldığını söyledi. Ciğer ustalığına baba mesleği olarak devam eden lokanta işletmecisi Ali Kartaloğlu da, genellikle sabah saatlerinde talep gören ciğer kebabının öğleye kalmadan tükendiğini söyledi. Türkiye’nin birçok yerinde ciğer yediğini belirten müşterilerden Turhan Polat ise, Kırıkhan ciğer kebabının tadını hiçbir yerde bulamadığını belirtti.

BAY BAYAN

ELEMANLAR 4

ARIYORUZ

Watsup Brothers şubelerimizde ve yeni açılacak Marsden Park şubemizde pide, pizza, servis, şiş kebab veya mutfakta çalışacak bay ve bayan elemanlar arıyoruz. Çalışmak istediğiniz şubemizi arayarak bize ulaşabilirsiniz. Ücret dolgundur...

4

Watsup Brothers Condell park: 87643236 Watsup Brothers Gregory hills: 46470752 Watsup Brothers Denham court: 81193930 Watsup Brothers Marsden park: 0416486396


24

T

2 Kasım 2021

Karşılıklı konuşma (a) Anlaşma kağıdı

Asla

Maymun

Kesin

Yeterlilik

Bir ünlem

Latif olma hali

İran kralı

rkısh NEWS PRESS Limonluk

Örnek

Bir renk

Bir makam

BULMACA Dirilik Kesin 2

1

Bir kıta

Sanki

Güzel konuşma sanatı

Bir ilim şehrimiz

Bir nota

Saflık

Sonuç

Hayret, nasıl olur Körpe üzüm sapı

Hidrojen'in remzi

Emreden

Sayı, rakam

Erkek keçi Direnç

Öğüt

İşte Alay kumandanı Mersin'in bir ilçesi İz, parola

İnce uzun değnek

Resmeden Beyan, anlatım

Saha Endonezya'da bir bölge

Zulümler (a)

Tabanca (argo) Hesap ilmi

Zeytinyağlı bir yemek

Bıçak şeklinde silah

3

Ehliyet

Fetihler, zaferler (a)

Çok lezzetli

Ten Parlama

Sade, katışıksız

Bir yağ bitkisi

Enli tahta kereste

Bir geyik cinsi Kabul etmeme

İz, işaret

Vasıf Gözlem

Bir cins balık

Bir makam

Bilgisayar hafızası

Şehzade eğitmeni

Çok becerikli Küçük askeri birlik

Tamam anlamında Bir kadın adı

Matem

Bir tür pasta

Üzüm kütüğü Ekin biçme aleti Müzikte dur işareti

Bir bitki

Belirti Tufeyli Düzgün konuşan Bir balık türü Yalancı süs

Kalsiyum'un remzi Gemi barınağı

İyot'un remzi

4

Güvey

Şenlik, şuhluk

5

Neodimin remzi Delikli kumaş

Keçi yolu

Bir gösteri sanatı

Oburlar (a)

Emirlik, beylik

Şan

Hacıların vakfe dağı

Terek

İktisat

Bir kadın adı Dişi kurt Bezelye Ters akıntı (Yun.) 6

Put Ana

Yörük çadırı

Uzaklık

Neden, niçin

Diğeri

Cılız bitki

Rızık Yemen'in başkenti

Keçi sağan Bir erkek adı

Bir ünlem

Kız kardeş

İsimler (a)

Devam etme

Güven

Nur yüzlü

Şişkinlik Bir sayı

Duvarcı aleti

Bir göz hastalığı 7

Yapma

Ayak direme

Toplumun önde gelenleri Övgü

Bir tür şeker

Balkanlarda bir şehir 8

Özen Bir ilçemiz

Uçurum

Demir'in remzi

Mezar

Yazıcı

Yılan

Akdeniz bitki topluluğu

Kahramanlık

Fasıla

Yerini tutma Uzun değnek

Kardeş

Rezil olma (arg.) Rus uzay aracı

Atın yavrusu

Böyle, böylece

Dizi

Boru sesi

Başı boş

İran'daki yaygın mezhep

Derviş külahı Namaza çağrı

Gölgelik Sahip

Duman kiri

Bulaşıcı Eski bir vergi Banyo, mutfak taşı

Padişah çadırı

Muz (İng.) Bir kürk hayvanı

Kamer

Baryum'un remzi

Cihetce

Yılın bölümleri

Genişlik

Selenyum'un remzi

Yüce

Adale

Bir gölümüz

Pişmanlık sözü 10

İst. bir semt Azerbaycan'ın başkenti

Eleme aleti Bir tür yeşillik

12

Örgü aleti Bir nota

Alın yüz perçem (a)

Binilen şey

1

2

3

4

5

6

11

İlah

Elbise içi koruyucusu Arapça çokluk edatı

İrtica yaygarasını ters yüz eden eski bakan

ŞİFRE SÖZCÜK

7

8

Az önce

Eserler (a)

Eski bir devlet

İmkan

Su

Bir kadın adı

Irak'ta yıkılan rejim

Bir bağlaç

Köpek

Kolaylık

Ten

Sutün başlıklarındaki tabla Rahatlama sözü

Kıstırgaç

Kör

Nimet, rızık

Azerbaycan halkı

Ata

Bir kadın

Küçük bahçe köşkü

Pişmiş yemek Bir zaman dilimi Geri çekilme (a)

9

Bir yazı türü

Saha

Askerler (a)

Tembellik

Yankı

Bir hayvan

Gönül kırgınlığı

9

10

11

12


T

SPOR

rkısh NEWS PRESS

25

2 Kasım 2021

GALATASARAY EVINDE KAZANDI

CIMBOM YARA SARDI

YENİLGİLERİ SERİYE BAĞLADI

Geçen haftaki derbide Beşiktaş’a yenilen sarı-kırmızılı takım, konuk ettiği Gaziantep FK’yi rahat yenerek moral buldu. Maçın ardından konuşan Fatih Hoca, “Mücadeleden memnunum. Bugün eskiye rağmen biraz daha iyi oynadık ama ideale yakın oynayamadık” dedi.

2 1

2-0

Yaralı Fenerbahçe taraftarı çıldırttı

sezon da kötü günler geçiren B uFenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 11.

G

alatasaray, Spor Toto Süper Lig’in 11. haftasında konuk ettiği Gaziantep FK’yi 2-0 mağlup etti. Nef Stadı’nda oynanan karşılaşmada sarı-kırmızılı takımın gollerini 45+3. dakikada Olimpiu Morutan ve 73. dakikada Kerem Aktürkoğlu attı. KAZANÇLI HAFTA Süper Lig’de güçlü rakipleri Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin puan kaybettiği haftada kazanan Galatasaray, hem zirve yarışında önemli üç puanı hanesine yazdırdı hem de hafta içinde UEFA Avrupa Ligi’nde Rusya’nın Lokomotiv Moskova ekibiyle yapacağı maç öncesinde moral buldu. Sarı-kırmızılı takım elde ettiği bu galibiyetle ligde puanını 20’e çıkartırken, Gaziantep FK ise 12 puanda kaldı. Galatasaray, Süper Lig’de sahasında oynadığı son 3 karşılaşmadan galibiyetle ayrıldı. Sarı-kırmızılı takım,

Nef Stadı’nda çıktığı son 3 maçta Göztepe, İttifak Holding Konyaspor ve Gaziantep FK’yı mağlup etti. MORUTAN’IN 3. GOLÜ Karşılaşmada Galatasaray’ın ilk golünü kaydeden Rumen futbolcu Olimpiu Morutan, Süper Lig’de bu sezon 3. kez ağları havalandırdı. Sezon başında Romanya’nın FCSB ekibinden transfer edilen Morutan, daha önce Göztepe ve Çaykur Rizespor maçlarında birer kez topu filelere gönderdi. Gaziantep FK maçında Galatasaray’ın ikinci golünü atan Kerem Aktürkoğlu, bu sezon resmi maçlardaki gol sayısını 5’e çıkardı. Sarıkırmızılı futbolcu, daha önce Süper Lig’deki Kasımpaşa ile UEFA Avrupa Ligi’ndeki St. Johnstone, Randers ve Lokomotiv Moskova maçlarında birer gol kaydetti. Galatasaraylı

taraftarlar, karşılaşmada etkili bir performans sergileyen Brezilyalı futbolcu Marcao’ya destek verdi. Taraftarlar, maçın sonunda tribünlere çağırdıkları Brezilyalı futbolcuya “üçlü” çektirdi. Sarıkırmızılı taraftarların lehine tezahüratta bulunduğu Marcao, tribünden aldığı bayrağı saha içinde sallayarak taraftarın sergisine karşılık verdi. FATİH HOCA MEMNUN Karşılaşmanın ardından açıklamada bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, maçın genelinde üstün oynayan taraf olduklarını belirterek şunları dile getirdi: “Bugün eskiye rağmen seti biraz daha iyi oynadık ama ideale yakın oynayamadık. Topun yönünü, şiddetini ve isabetini kullanabilsek çok daha farklı bir sonuç ortaya çıkacaktı. Mücadeleden memnunum.”

haftasında deplasmanda İttifak Holding Konyaspor’a 2-1 yenilerek taraftara hayal kırıklığı yaşattı. Maçın golleri Dk. 2 Soner Dikmen, Dk. 10 Abdülkerim Bardakçı Konyaspor) ve Dk. 84 İrfan Can Kahveci’den (Fenerbahçe) geldi. Karşılaşma sırasında sahaya giren taraftara ise güvenlik görevlileri müdahale etti. YENİLEN PEHLİVAN: VITOR PEREIRA Fenerbahçe’nin ligde 2014’ten bu yana süren şampiyonluk özlemini sonlandırmak için büyük umutlarla ikinci kez takımın başına getirdiği Vitor Pereira, sarı-lacivertli kulüpte görev yaptığı ilk dönemin gerisinde kaldı. Süper Lig’de bu sezon çıktığı 11 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 4 mağlubiyet yaşayan sarı-lacivertli ekip, hanesine 19 puan yazdırdı. Sarı-lacivertliler, Pereira’nın ilk kez görev yaptığı 2015-2016 sezonunda ise 11 haftalık periyotta 7 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet sonucunda 24 puan elde etmişti. Bu arada Vitor Pereira maç sonunda ise, “Tabii ki arka arkaya oynadığımız bu maçlardan sonra mutlu olmam mümkün değil. Gerçekten çok mutsuzum” demekle yetindi. ALİ KOÇ’A TOZ KONDURAN YOK! Öte yandan, tüm bu başarısızlıklar ve tezatlar ortada iken Türkiye’nin en güzide kulübünü hocaların dene tahtasına çeviren Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a ve ekibine ise laf atanın olmaması garip karşılanıyor.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ N U M K A R Ş A

Sayı, rakam

Yurt

Bir çeşit pasta

Bir ilçemiz

K

R E F A H İ Y

Dayanıklılık Kafa dengi

Güzel, hoş İran kralı (eskiden)

Ayakkabı üst derisi

S

A

Bir kadın adı

F A K İ

Ayak (F)

P Tuzak Önsöz

D

Kartal’a Hatay darbesi n Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 11. haftasında deplasmanda Atakaş Hatayspor’a 1-0 yenildi. Çekişmeli geçen maçın tek golü 6. dakikada Hatay adına Lobjanidze’den geldi. Bu sonuçla inişli çıkışlı bir grafik sergileyen siyaz-beyazlılar zirveden uzaklaşırken, Hatayspor ise 23 puanla Trabsonspor’un ardından ligin 2. sırasındaki yerini korudu. SERGEN: BİZE YAKIŞMADI Beşiktaş’ın teknik direktörü Sergen Yalçın, karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında deplasman vurgusu yaparak, şunları

söyledi: “Bugün oynadığımız oyuna baktığımız zaman, hani deplasman oyunlarındaki performansların çok değişmediğini gördük. Özellikle yediğimiz gol bize yakışmadı.” MÜTEVAZİ HATAY’IN BAŞARISI Atakaş Hatayspor Onursal Başkanı Lütfü Savaş ise, galip geldikleri için çok mutlu olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Mütevazi bir takımız ve bugün de takımımız çok dirençli ve haddini bilerek oynadı. Bu oyun sonunda da 1-0 galip geldi. Tabii ki ikinci yılımızda Avrupa’ya gidersek çok mutlu olacağız.”

Mahkeme bitiş kağıdı Dereden, tepeden

Çalım, caka

L A

Bayan özel gece elbisesi

Ödeme Yerini tutma

F

1

2

İ K B A M A S E M E K A R K İ V A K B A

Mani, engel Baryum'un remzi

Çocuk doğurtan kadın Bir kıta

Bıçak bileme aleti Zehir

İp ucu

Ölüm zamanı Ünlü biatımız

Garez

Ağır başlı duruş

9

Kadın

Kuzu sesi

M E Arının yaptığı

B

S

A S E N A

Futbolda bir mevki

Bir erkek adı

B

E N İ S

Limonluk Bir erkek adı

1 0

Hamle Dişi kurt

K Bir kadın adı Endüstri

Huysuz Vasıflandırma

N Ünlü bir bestekarımız

ŞİFRE SÖZCÜK

Bağırsak Aşikâre

A L E N E N Deri ifrazatı Bir tür çörek

K E T E

Hayır (a) Bir sebze

P A T A T E S Bir nota Adam öldürme

C İ N A Y

Terzilerde kalça ölçüsü

B A S E N Ramazanla ilgili şiirler

R A

Y A N E

Kenar, kıyı

K D E A N M A M A R Yazıt

Emirlik, beylik

Bir rüzgar çeşidi

K A R A Y E L

Kesin

K A T İ

4

İlave

Zehir

Cet

S E

A T

E M A

Bir dış giysisi Sütunların üzerindeki başlık

A B A K Bir çeşit soba

C E K E T Hayır (İng.) Tabaka

Durum

V

K A

R

E

T

Bir bağlaç

Lantan'ın remzi Belli bir gayeyle yap. iş

A

L A M A E L R A O T A İ Y

D E L V A A L M N L İ E T

Daim olma

Göğüs

Duvarcı aleti

Bön, aptal

Boyun eğme Cilve

N A Z

Avuç içi

5

Eski bir beylik

K

11

Fizikte bir kanun

O Hz. Peyg. annesi

A

Törpü

Kamuflaj

Sanki

A

Özür dileme

Lityum'un remzi

Köpek Sicim

Bir erkek adı

İ

Sürahi

Arslan (F)

Kabul etmeme

G.Amerika'da bir ülke Uzaklık işareti

8

İ

İktisat

Karadeniz halkı

Eski bir çalgı

Su dağıtan

S A K A

Y E L E

Japon parası Miktar

D O Z Yılın altıncı ayı

Hakka niyet

Gerçek

A S D A N A H A M E L İ L E M E A H A T T Uzun değnek

Büyük su kabı Çoğalma, faiz

12

Bucak Ay

Birleşik Arap Emirlikleri

Y E N

Radyum'un remzi

N R A M A O M İ B A S E H A Z İ R A N M A C A N İ Y E İ C L R B A E A İ N P I N Dinin direği emir

Olta ipi

Kör

Yörük çadırı

Erken

Kalça ölçüsü Koruyucu

Bir kadın adı

Hayvan taciri

Cehennem

İsteme, dileme

Klor'un remzi Bizmut'un remzi

Tembellik

Hayvan (İng.)

Bir ajansımız İlimler (a) Valide

A N A

A A Askerler (a) Kalay kaplı ince saç Nikel'in remzi

İz, işaret Boğa güreşi alanı

N İ Soyluluk

A R E N A

Son

A H İ R

Menfaatler (a)

Hoş koku

A

Bir put

Bal (a)

R Bir çoğul eki Filipinler'in başkenti

L A T

Olgunluklar

Sınır

Avrupa'da kadının unvanı

Hayır (a)

Günahın zıddı

Dinsiz

Bir göz rengi

13

İslam alf. bir harf

Lüks otel

İ

R

B A H A R

A K Ş A M I

1

2

3

4

9

6

7

8

10

O M A L A R

A M S A K E N E L İ M M L A A S A L D E A A V E T M A L P A L

B

5

sesle Müteşekkil Yüksek bağırma

7

İ

Atın başındaki saçlar

11

Ş O K E

6

At çiftliği Gizli bir sırrı açıklama Usandırma (a)

10

Derinden sarsılma

Namus

Sonuç

Bir makam

N

Bir cins cetvel

Su dağıtan

K E K

S İ A M A Ş K A R A İ T M M A M İ N E R A B A N H A R A T İ R A F E Y E İ D E T A İ T L İ P B A T Ş İ L İ T İ R A Z

Tokat

A

Bir erkek adı

Güven

E L İ K

Tibet rahibi

Sözleşme

A S E T İ L E N

Ten

Neden, niçin

Bir çoğul eki

R

Bir tür pasta

Pişmiş yemek

Vasıf

A

S İ Y N A E M A E T İ T

Delik kapatan parça

Dilsiz

Müstehcen

Herkes

Apaçık

Fas'ın başkenti

Karışık renkli

H A B İ B

Kaynak gazı

E M A T A K Z İ R A A N B İ L A Y İ T E R

T E L

Derme çatma kulübe

Bir taş oyunu

E

Fazlasıyla

Metal iplik

Sevgili

Eski bir devlet

Çocuk hikayesi

Matlup

A L A C A K

Y E R E L

Kuzu sesi

Fakirlere aşevi

3

R E T

Mahalli

Basit şekilde

İnleyen

R

Kabul etmeme

M B İ A N D A A N A A M İ

Literatür

Bir çoğul eki

E A B İ Y E

Şişe, mine (F) Duvar boyası

V A T A N

12

13

14

Bir sayı

İ K İ

Kabul etmeme

R E T

Ten

Bir cetvel

E T

T E

Tantal'ın remzi

Sahip

T A

14

I S


26

2 November 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

SPORT K İBRETLİ ER L HIKÂYE

ELLER NEDEN

BOLLUK IÇINDE?

F

Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda gururumuz oldular

İ

talya’nın Jesolo şehrinde 5-23 Ekim 2021 tarihleri arasında düzenlenen WAKO Dünya Kick Boks Şampiyonası’nda Ankara EGO Spor Kulübü Antrenörümüz ve Milli Kick Box Sporcumuz Recayi Çelik’den gelen güzel haberler bizi gururlandırdı. NAGİHAN ŞAMPİYON EGO’DAN 4 MADALYA Sevincini dile getiren Çelik, şunları söyledi: “Ankara Büyükşehir Belediyesi ve EGO Spor Kulübü olarak katıldığımız Kick Koks Dünya Şampiyonası’nda 1 altın, 1 gümüş, ve 2 bornz madalya kazandık. Şampiyonada EGO sporcumuz Nagihan Kalyoncu dünya şampiyonu olmuştur. Sporcumuz Yusuf Açık da dünya 2.’si oldu.

Mensure Karadayı ve Seyit Battal Ay ise dünya 3.’sü oldular. Türkiye takım halinde ise 8 altın, 14 gümüş ve 20 bronz olmak üzere toplamda 42 madalya kazanmıştır. Türk Milli Takımı ve EGO Spor Kulübü sporcularımıza, Türkiye

Olyroos lock S in 2022 Asian Cup berth

ydney FC striker Patrick Wood has helped the Olyroos claim backto-back wins over Indonesia to secure a spot at next year’s under 23 Asian Cup. The Australians added a 1-0 win to Tuesday’s 3-2 victory to finish top of the Group G qualification standings and advance to the continental tournament to be held in Uzbekistan next June. Wood was among the goalscorers in game one and scored a vital second 10 minutes into the second leg at the Central Republican Stadium in Dushanbe, Tajikistan. After the Indonesian defence failed to clear a dangerous free kick into the area from Olyroos attacker Lachlan Brook, Wood clinically swept the ball home to claim the only goal of the game. In the second stanza, Wood fired just wide after being set up by club teammate Callum Talbot, while Borussia Monchengladbach II attacker Jacob Italiano had two efforts denied in quick

Kick Boks Federasyonu Başkanı sayın Salim Kayıcı, EGO Spor Kulübü Başkanımız sayın Taner Özgün’e, Koordinatörümüz ağabeyim can dostum Şahin Eroğlu’na ve değerli büyüğüm hocam Nuri baba başta olmak üzere kulüp yöneticilerimize ve emeği geçen herkese tek tek teşekkür ediyorum.” BAŞKAN’DAN TEŞEKKÜR Başkan Salim Kayıcı da, şunları kaydetti: “Şampiyonada bütün sporcularımız devleti için milleti için bayrağı için elinden geleni yaptı, hepsini ve antrenörlerini tebrik ediyorum. Ayrıca başta Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu olmak üzere bize destek veren herkese teşekkür ediyorum.”

succession with just under 20 minutes remaining. Indonesia made some late raids as they sought to keep alive their bid to reach Uzbekistan, but Australia successfully defended their lead to secure a ticket to Tashkent. Interim Australia U23s coach Trevor Morgan was delighted with the group’s progress. “There were a lot of positives to take away from this camp, particularly qualification for an AFC U23 Asian Cup which means this age group will get to experience international tournament football next year,” Morgan said. “We intentionally brought a younger group to these qualifiers, with the core of the squad age eligible to represent Australia at the Paris 2024 Olympic Games. “That they have now experienced meaningful matches at a young age will help them gain valuable experience as they develop towards next year’s AFC U23 Asian Cup, and the ongoing path to Paris.”

inlandiya’da yaşıyorum. Burada insanların yaşam standartları genel olarak oldukça iyi. Yoksul insanlara rastlamak çok zor. Alkol veya narkotik madde ya da kumar gibi bağımlılığı olmayan biri kimseye muhtaç olmaz. Gerekirse devletten barınma ve geçinme desteği alır. Buna rağmen ne gıdalar ne de eşyalar mümkün olduğunca israf edilmez. Çok gerekli olmadıkça bir şey satın alınmaz. Bir şeye ihtiyaç kalmamışsa ya ihtiyaç duyabilecek birine verilir ya da ikinci el mağazalarında ya da internetten satılır. Mesela çocukları olan bir aile ne kadar varlıklı da olsa ikinci elden kıyafet alır. Bir yıl sonra küçülenleri satar ve yeniden ikinci el kıyafet alır. Bazen bir şey almayacak olsa bile bit pazarında dolaşmaktan hoşlanır. Fince’de “kirppu” bit, “tori” ise pazar demek. Aynı bizdeki gibi bitpazarı dedikleri Kirpputori’den giyinmek hiç gocunulacak bir şey değildir. Aksine sizin sınırsızca tüketim çılgınlığından imtina edecek entellektüel seviyede olduğunuzu ve alçakgönüllülüğünüzü ortaya koyar. Burada gösterişli arabalar ve gösteriş düşkünlüğü yadırganır. Belki de soğuk iklim yüzünden gösterişli giyinen birine pek rastlamazsınız. İnsanlar iklime uygun ve rahat şeyler giyerler. Mesela yazın naylon terlikle gezen insanlar görürsünüz. Çünkü naylon terlikle plaja da gidersiniz, alışverişe de, tiyatroya da. Kolayca yıkanır, kolayca kurur. Kimse sizi yadırgamaz, ayıplamaz. Bir öğretmen de derse terlikle gelebilir hatta terlikleri de çıkarıp hoşlanıyorsa yalınayak ders anlatabilir. Ve artık terliklerini kullanmak istemiyorsa çöpe atmaz. 1 euroya satabilir. O 1 euroya ihtiyacı olduğundan değil, terliğin ona ihtiyacı olan birini bulması için. Eğer bu terlik kullanılamayacak kadar eskimişse de geri dönüşüme atar ki doğayı kirletmek yerine yeniden bir ihtiyacı karşılayabilecek bir şeye dönüşebilsin. Matematik dünyası dergisinde okuduğum bir şeyi de paylaşıp bitireceğim. Bir okur soru köşesine neden matematikçiler hep eskimiş gömlekler giyerler diye bir soru göndermişti. Dergi editörü de “henüz bitmemiş bir gömleği neden atsınlar ki” diye cevap vermişti. Kimin ne diyeceğine takılmayıp üzerinde yaşadığımız gezegene saygı duyarak yaşayalım. Ne kadar az satın alıyorsak o kadar olgunuz. Ne kadar az çöp atıyorsak o kadar olgunuz. Emek verilerek üretilmiş her şey değerlidir. 1 lira değer biçilse bile o 1 lira değerlidir. Saygılar ve sevgiler...

Zehra’nın hedefi altın n Milli yüzücü Ada Zehra Anlatıcı, İtalya’da düzenlenen SUDS Avrupa Oyunları’nda (Trigames 2021) 4 dünya rekoru kırmanın mutluluğunu yaşıyor. 8. sınıf öğrencisi Zehra, 50 ve 100 metre kurbağalamada gümüş, 50 metre serbest ile 100 metre sırtüstünde ise bronz madalya kazandı. Zehra, 50 ve 100 metre kurbağalama ile 100 metre serbestte 16 yaş altı, 200 metre kurbağalamada ise açık yaşta 4 dünya rekoru kırarak başarılarını taçlandırdı. Yüzme sayesinde bedensel olarak güçlendiğini belirten Zehra, “Hedefim 2022’de Portekiz’deki şampiyonada altın madalya olmak” diyor.


SPORT

BASKETBALL

JA MORANT THE NEW SUPERSTAR OF THE NBA

T

rkısh NEWS PRESS SELECTION

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

J

a Morant is the season’s undisputed early breakout superstar - keeping the Memphis Grizzlies momentum flowing as they navigate injuries and lineup changes. Morant is the rare young superstar who dominates without bending everything to his will. He doesn’t play like someone who cares about being the Grizzlies franchise player. Morant is happy to get off the ball and work as a turbocharged cutter. He cuts selflessly, knowing he may just end up sucking in the defence and unlocking an open look for someone else. Given Morant’s speed and head-hunting ferocity, it is surprising how willing he is to slow down in transition - to wait for teammates to pop up. Morant sees the opening,

and takes it. But he’s not overeager. He doesn’t go too fast, or drive with blinders on. Even with paydirt in

2 November 2021

sight, Morant keeps his passing reads in mind - knowing his sudden acceleration might draw help. There

is an inclusiveness to Morant’s game. He is the kind of star other guys want to play with, and maybe now the Memphis Grizzlies might become a destination organization due to Morant and co. He’s hot from deep, and the league will be in trouble if Morant improves his shooting to the point it’s no longer safe to duck screens against him. We’ll see if that sustains. As is, Morant’s ability to change speeds makes him effective against any coverage. He has a long way to go building his legacy however the sky is the limit for the next face of the NBA in my opinion but he needs to stay hungry and possibly build his defensive side of the game cause his offence will only explode in the very near future.

2-1

n It is already looking like a lost season for the Seattle Seahawks, who were playing without Russell Wilson under center for the first time in nearly a decade. While backup quarterback Geno Smith was able to force overtime against the Pittsburgh Steelers, a mistake in the extra period sealed the Seahawks’ fate. Smith saw an opening in the offensive line and took off down the middle of the field. Unfortunately for Smith, he didn’t see Pittsburgh Steelers’ outside linebacker T.J. Watt. Watt strip-sacked Smith in the waning minutes of overtime on Sunday night. Teammate Devin Bush pounced on the loose ball to set up Chris Boswell’s game-winning 36-yard field goal as the Steelers escaped with a 23-20 victory.

N O Z B I A R T VEY

IZ R AKMADI IR B

KARADENIZ DERBISINI KAPTI S

Süper Lig’in 11. haftasında ağırladığı Çaykur Rizespor’u 2-1 yenen bordo-mavililer, 27 puana ulaşarak zirvedeki yerini korudu.

üper Lig’in 11. haftasında Çaykur Rizespor’u 2-1 yenen Trabzonspor, liderliği sürdürdü. Maçın 22. dakikasında Dokovic’in penaltı golüyle 1-0 geriye düşen bordomavililer, 43. dakikada Djaniny’nin penaltıdan ağlara havalandırmasıyla ilk yarıyı eşitlikle tamamladı. 2. yarı giren Nwakaeme, 73. dakikada takımına galibiyeti getiren golü kaydetti. NAMAĞLUP SERISI SÜRÜYOR Trabzonspor, puanını 27’ye yükselterek 9. haftada Fenerbahçe’den aldığı liderliği namağlup sürdürdü. Çaykur Rizespor ise 4 puanla son sırada kaldı. Abdullah Avcı yönetiminde son mağlubiyetini geçen sezonun

29. haftasında Aytemiz Alanyaspor’a sahasında 3-1’lik skorla alan Trabzonspor, yenilmezliğini sürdürdü. Trabzonspor, Abdullah Avcı yönetiminde deplasmanda hiç mağlubiyet yaşamadı. AVCI ILE DURDURULAMIYOR Rizespor galibiyetiyle liderliğini sürdüren bordo-mavili takım, geçen sezon sıkıntılı dönemde takımın başına getirilen Abdullah Avcı yönetiminde başarılı sonuçlara imza atmaya devam ederken 43 lig maçında 26 galibiyet, 14 beraberlik aldı, sadece 3 karşılaşmadan yenilgiyle ayrıldı. Karadeniz ekibi, Avcı yönetiminde deplasmanda hiç mağlup olmazken ligde de 236 gündür mağlubiyet görmüyor.

27

TURKEY

Turkish TV tycoon agrees to buy Hull City for £30m n Turkish media giant Acun Ilicali has agreed a £30million fee for the purchase of Hull City - having revealed last month his plans to make the club ‘consist of Turkish people. While the Hull Daily Mail report that there are still several obstacles to overcome before the takeover can be completed, Egyptian owner Assem Allam has accepted an offer from Ilicali which will be paid in instalments, with another £20m to paid if the Yorkshire club are promoted to the Premier League. Ilicali, who started out as a reporter and broadcaster in Turkey in the 1990s before going on to found his own production company in 2004, sold his stake in Dutch club Fortuna Sittard in April less than a year after buying the club. KEY ELEMENTS Acun Ilicali made millions through Turkish production company set up in 2004. He has agreed £30m fee to buy Hull, though there are obstacles to overcome. Ilicali has spoken of bringing Turkish players and coaching staff to Hull. The takeover would end Assem Allam’s controversial 11-year stay at the club.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR 1. Trabzonspor 2. Hatayspor 3. Alanyaspor 4. Beşiktaş 5. Konyaspor 6. Galatasaray 7. Fenerbahçe 8. Karagümrük 9. Altay 10. Kayserispor 11. Başakşehir 12. Adana Demir 13. Sivasspor 14. Antalyaspor 15. Gaziantep 16. Y. Malatya 17. Kasımpaşa 18. Giresunspor 19. Göztepe 20. Ç. Rizespor

O 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11 11

G 8 7 6 6 5 6 6 5 5 4 5 3 2 3 3 4 2 2 2 1

B 3 2 3 2 5 2 1 3 1 2 0 4 6 3 3 0 3 3 3 1

M 0 2 2 3 1 3 4 3 5 5 6 4 3 5 5 7 6 6 6 9

A 22 20 18 20 16 17 15 17 17 15 15 16 15 13 12 11 13 7 11 9

Y AV P 10 12 27 8 12 23 17 1 21 12 7 20 10 6 20 14 3 20 13 2 19 14 3 18 17 0 16 18 -3 14 14 1 15 17 -1 13 13 2 12 17 -4 12 16 -4 12 19 -8 12 15 -2 9 12 -5 9 16 -5 9 24 -15 4

11. HAFTA TOPLU SONUÇLAR - Trabzonspor-Ç. Rizespor: 2-1 - Kasımpaşa-Y. Malatyaspor: 2-0 - Altay-Sivasspor: 1-1 - Atakaş Hatayspor-Beşiktaş: 1-0 - Konyaspor-Fenerbahçe: 2-1 - Kayserispor-F. Karagümrük: 2-1 - Alanyaspor-Göztepe: 2-2 - Galatasaray-Gaziantep FK: 2-0 - Giresunspor-Antalyaspor: 1-2 - Başakşehir-A. Demirspor: 2-1


WE ARE ONLINE!

To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!

CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au

EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.