Turkish News Press - Issue 181

Page 1

Atatürk’ü saygıyla andık

T

Milli Diriliş

rkısh NEWS PRESS

n Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 83. yılında Avustralya’nın önemli kentlerinde düzenlenen törenlerle saygıyla anıldı.

2

TÜRK MILLI TAKIMI’NIN DÜNYA KUPASINA GIDEN ZAFER YOLCULUĞU SAYFA 27’DE...

SIZIN SÖZÜNÜZ

TÜRK’ÜN ŞAHLANIŞI 16 NOVEMBER 2021

l www.turkishnewspress.com.au

Türk Konseyi Zirvesi’nde Karabağ Fatihi İlham Aliyev’e ‘Nişan’ takan Başkan Erdoğan, “Bölgemizi ilgilendiren mesele ve fırsatları istişare etmek için teşkilatımızdan daha fazla faydalanmalıyız” dedi.

SESİ RADYOSU AVUSTRALYA

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

4/7/11 H S I L G N E N I S NEW

/12/17/27

With whom would

Ottoman sultans marry? n The marriage of royal families has always been a big deal everywhere. Blue-blooded people have had marriages that sometimes end in unhappiness by sacrificing themselves for the sake of politics and the benefit of the country. Suzan Calimli (Analysis)

7

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

The deceit of sectarianism DUYURU

11

Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Karantina süreci bitene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress. com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz, sağlıcakla kalın... #EvdeKalAvustralya!

T

ürkiye’de “Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler” teması altında düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi, Türk devletleri arasında ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğindeki zirveye; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, gözlemci ülke Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov ile Konsey Genel Sekreteri Baghdad Amreyev katıldı.

3

9

www.turkishnewspress.com. au1300 917 566

. . T rkıye’nın

3 SAYFAU DOPDOL SP OR


2

16 Kasım 2021

K Ü Y Ü B 4 NTTE KE REN TÖ

T

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA Avustralya Hükümetinden tüp bebekte test desteği

en önemli sorunları arasında D ünyanın yer alan üreme sağlığında genetik

geçişli hastalıkların çözümü için bazı ülkeler çeşitli desteklere başladı. Gelişen teknoloji birçok alanda hayatı kolaylaştırırken, özellikle doğal yaşamdan uzak geçen hayat üreme sağlığını olumsuz etkiliyor. Avustralya Hükümeti, bu sorunu çözmek için tüp bebek tedavilerinde 95,9 milyon dolarlık genetik tarama test desteğini onayladı. Böylece tüp bebek tedavisi sürecinde uygulanan genetik tanı ile genetik, mitokondrial ya da kromozomal hastalık taşıyan hastalar için sağlıklı embriyo seçimi masrafları devlet tarafından karşılanacak. Fonla aileler 3-4 bin dolar arası bir masraftan kurtulacak. Avustralya Sağlık Bakanı Greg Hunt ise, bu uygulamayı 7 aylıkken Spinal Müsküler Atrofi (SMA) hastalığından hayatını kaybeden ‘Mackenzie Casella’ adını taşıyan fonun bir hediyesi olarak duyurdu.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 4 Volume: 181

President Yüksel Çifçi

Page Layout & Design Necmettin Öksüz Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu

Atatürk, vefatının 83. yılında Avustralya’da saygıyla anıldı

T

ürkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 83. yılında Avustralya’nın başkenti Canberra ile Sydney, Melbourne ve Brisbane kentlerinde düzenlenen törenlerle anıldı. 10 KASIM HÜZNÜ Türkiye’nin Canberra Büyükelçiliği başkentteki Atatürk Anıtı’nda,

Sydney ve Melbourne Başkonsoloslukları binalarında, Brisbane Fahri Konsolosluğu da Gelibolu Atatürk Anıtı’nda “10 Kasım Atatürk’ü Anma” etkinlikleri düzenledi. BÜYÜKELÇİLİK VE BAŞKONSOLOSLAR Törenlere, Canberra Büyükelçisi Korhan Karakoç, Sydney Başkonsolosu

Ali Sevim, Melbourne Başkonsolosu Arif Eser Torun, Brisbane Fahri Başkonsolosu Turgut Manlı, büyükelçilik ve başkonsolosluk görevlilerinin yanı sıra vatandaşlar katıldı. Kovid-19 tedbirlerine riayet edilerek düzenlenen törenlerde, konuşmaların ardından Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefat ettiği saat 09.05’te bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN MÜCADELESİ ANLATILDI Ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu törenlerde anıtlara çelenk konuldu, gönderdeki Türk bayrakları çekildi. Törenler’de Gazi Mustafa Kemal’in hayatı, mücadelesi ve getirdiği yeniliklerle ilgili bilgiler verilerek Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamaları anlatıldı. Anma programlarının ardından törenlere kalınlar günün anısına toplu fotoğraf de çektirdi.

Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au


T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

16 Kasım 2021

3

YAŞAM KOÇUNUZ

TANYELİ İLE BİZ BİZE

cagritanyeli@icloud.com

5 ayın kısa muhasebesi

M MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Avustralya’nın en çok

aranan uyuşturucu

kaçakçısı yakalandı

A

vustralya’nın Pablo Escobar’ı olarak bilinen uyuşturucu kaçakçısı Mostafa Baluch, Yeni Güney Galler ile Queensland eyalet sınırını geçtiği kamyondaki nakliye konteynerinin içindeki otomobilde yakalanarak gözaltına alındı. Uyuşturucu kullanımının her geçen gün arttığı Avustralya’da güvenlik güçlerinin uyuşturucuyla mücadelesi sürüyor. Bu kapsamda Yeni Güney Galler (NSW), Queensland, Victoria ve Güney Avustralya eyalet polislerinin dahil olduğu geniş kapsamlı operasyon sonucu Avustralya’nın aranan listesinin başında yer alan uyuşturucu kaçakçısı Mostafa Baluch, yakayı ele verdi. 17 gün süren operasyon sonucunda 33 yaşındaki Baluch’un Yeni Güney Galler ile Queensland eyaletlerinin sınırında yakalandığı öğrenildi. KONTEYNERE SAKLANMIŞ Yeni Güney Galler polisi tarafından yapılan açıklamada, Baluch’un bir kamyondaki nakliye konteynerinin içinde bulunan otomobilin bagajında yakalandığı belirtildi. Ülkede 25

Ekim’den bu yana arandığı vurgulanan Baluch’un Yeni Güney Galler’e 900 kilogram kokain maddesi sokmakla suçlandığı, ortadan kaybolmadan önce kefaletle serbest bırakıldığı hatırlatıldı. Gelen bir ihbarı değerlendiren polis ekiplerinin söz konusu nakliye konteynerini durdurduğu, kilidi açık vaziyette bulunan konteynerin içindeki otomobilin bagajında aranan şahsın bulunduğu kaydedildi. 4 MİLYON DOLARLIK EVİNE DE EL KONULDU Geçtiğimiz hafta iki ayrı noktaya düzenlenen baskınlarda 250 bin dolar nakit para, 200 gram kokain, cep telefonu, para sayma makineleri ve 458 gram “bilinmeyen bir madde” ele geçirilmişti. Ayrıca Mostafa Baluch’un 4 milyon dolar değerindeki evine de el konulduğu belirtildi. Ekvador’dan Avustralya’ya kokain ithal etme girişimi olduğu iddiasıyla suçlanan Baluch’un Nisan ayında Ekvador açıklarında seyahat eden bir gemide ele geçirilen ve piyasa değeri 270 milyon dolar olan kokain operasyonuyla ilişkisi olduğu belirtiliyor.

erhaba Sevgili okurlarım, hepimize sağlıklı, huzurlu, bolluk ve mutluluk dolu bir hafta dileyerek başlıyorum yazmaya. Uzun zamandır hepimiz için günlük stresimizi azaltmanın farklı methodlarını araştırmak, deneyimlemekle geçti günlerim. Konu pandemi yani sağlık olunca, bazı günler stresi yönetmek öyle zorlaşıyor malesef. Az buz değil, neredeyse 5 aya yakın evde kaldık bu süreci stressiz geçirmek kolay değildi, vefat haberleri karşısında eminim sizlerde benim kadar üzülmüşsünüzdür, tanıyalım, tanımayalım hepimizi oldukça etkiledi duyduğumuz tüm kayıplar. Günler haftaları, haftalar ayları bu üzücü haberlerle kovalarken tanık olduğumuz bu süreç hepinizin farkındalığını çoğalttı, boş şikayetlerimiz şımarıklıktan, insanlar yaşam mücadelesi verirken hayattan istekler listemizin başı yaşamak oldu. Sizi bilmiyorum ama benim hayatımda köklü değişikler oldu. Her sabah uyandığım için şükür ettim, çocuklarım sağlıklı olduğu için şükür ettim, evimizin bir çok şeyini şikayet ederken onun güzelliğini keşfettim, haberler izleyip aslını astarını bilmeden dolmuşa gelen ruhumu terbiye ettim ve kendime ceza bile kestim, şöyle ki sosyal medya diyeti yaptım uzun süre kapattım. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor kaynaklar doğru mu eğri mi bilmeden üzüntüden uykularımız kaçıyordu, yani benim için durum buydu. Sosyal medya detoksu bana iyi geldi hepinize öneririm. Bilgi kirliliği çok fazla, her kafadan ayrı ses, bin manipülasyon, bir simülasyon tuzağına düşmemek gerek ben bile düştüm, gündemden izlediğim videolu haberleri ben de çok üzülüp paylaşmıştım, meğer boşuna üzülmüşüm, videoları kesip biçip montajlayıp öyle kullanıyorlarmış. Başka bir yerde videonun tamamını görünce öyle kızmıştım ki kendime bana güzel bir ders olmuştu. Bir kez daha anladım ki aslında hiçbir şey görüldüğü gibi değil, biz şaşar beşer kulların Allah yardımcısı olsun inşallah. Duygu ve düşüncelerimizi güzel şeylere yönlendirmek lazım, inanın bu gerekli sağlığımız için, günlük yaşam kalitemiz için en önemli şey. Bizi sabaha kavuşturan

Rabbim bize bir gün daha yazıyor, bizi ne güzel nasiplendiriyor, şükürle başla, bir önceki gün sınavın ne kadar zor olursa olsun, şükür etmeyi seç, unutma güne her daim pozitif düşüncelerle başla, gün de yüzüne gülsün... Günaydın ve teşekkürle başlarım günüme. Hergün orta şekerli kahveyi tercih ederim zira ben, ne çok şeker, ne de az şeker severim. Aşırılık tehlikelidir, örneğin diyabetik olan birisine şekerli kahve iyi gelir mi? Duygu ve düşüncelerimiz de zehirlenebilir, her şeye inanmamak, olumsuz bir şey okuduysan, duygunu geri çekmek, içini sakin tutmak DENGEDE kalmak, ANLAMAK gerekir. “TÜRK BİRLİĞİ” BİZİ GURURLANDIRDI Sevgili okurlarım, niyetim ahkam kesmek değil tabi ki, gönül ister ki tuzaklara gelmeyelim, bizi mutlu eden güzel olaylara odaklanalım. Güzel haberlerin de hakkını verelim, içimiz çoşsun, yeni dünya düzeninde TÜRK DEVLETLERİNİN BİRLİĞİ, DİRLİĞİ, tüylerim diken diken oldu, içim çoştu TÜRK TEŞKİLATI ve AZARBEYCAN Başkanı Sayın Aliyev’e ve Cumhurbaşkanımız Sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ndan nişane verilmesi ve yönetim görevini teslim alması, Başkanların konuşmaları çok mutluluk vericiydi. TÜRK DEVLERİ’ni bir arada görmek, başta TÜRKİYE! Ne büyük gurur, ne büyük mutluluk. Haftaya yine yeniden yazılarda kavuşuncaya kadar hoşça ve sağlıcakla kalın.


4

16 November 2021

AUSTRALIA

Regional demand for EVs driving upward despite continual ‘obstacles’ Experts say they’ve seen a growing demand for electric vehicles in the regions.

A

dvocates and experts say a growing demand for electric vehicles in regional Victoria will plateau if “obstacles” are not addressed. The lobbying comes in the wake of the federal government’s Future Fuels strategy for the electric vehicle market. Partnering with the private sector, the government would seek to fund 50,000 charging stations in Australian homes. However, the plan did not offer tax incentives, subsidies, sales targets, or minimum fuel emission standards to encourage people to purchase electric vehicles. But for three-time electric vehicle owner, Jai Nankivell, the purchase was a “no-brainer”. The Ballarat-based rideshare driver said he would “never go back” to a traditional combustionengine vehicle. “The moment I drove it I thought … I have to get one of these,” Mr Nankivell said. He said he was yet to experience charging limitations with his EV. “I haven’t actually needed the [public] infrastructure,” he said, referring to the eight charging stations across the city of Ballarat, Wendouree and Buninyong. “I started off thinking, oh I’m going to need to charge [the car] around the place, in the same way you’d use a petrol station nearby… “But actually, charging from home has been all I’ve ever needed.” But Mr Nankivell said he understood there were still hurdles in the way of a stronger uptake of EVs Australia-wide and was even encouraging those hesitating to take his own vehicle for a test drive. “Having rapid chargers say, 200 kilometres apart all across the state would be a great help for anyone who wants to just get in their car and drive without having to plan,” he said. Victorian demand grows Rob Law of the Central Victoria Greenhouse Alliance said “range anxiety” and the cost of electric

vehicles have been the main barriers to electric vehicle uptake in Australia - but noted a rise in demand. He said less than one per cent of cars on the road currently were electric. “We are still seeing a doubling of electric vehicle sales this year compared to last,” Mr Law said. “We’ve been rolling out chargers across the Loddon-Mallee region, in places like Ouyen, Robinvale, Sea Lake and Wycheproof, and they are proving to be very popular, so over time we are starting to see the gaps filled.” Mr Law says the Victorian government policy of taxing electric vehicles was a further obstacle. “In the early days when you’re trying to encourage uptake of electric cars, it seems like a strange time to introduce the tax, and the $3,000 rebate barely offsets that,” he said. The federal government said it would ask energy ministers across the states and territories to incentivise the use of smart chargers in homes. ‘Getting there slowly’ The President of the Australian Electric Vehicle Association, Chris Nash, said it was vital to create stronger incentives to strengthen the fledgling market - comparing the Australian EV uptake to neighbouring countries. “One of the key ways we know New Zealand got to a point of being able to make EVs affordable was transitioning their own Government fleet to electric vehicles and running them on short-term leases…” Mr Nash explained. “Then they had this brimming second-hand market.” Mr Nash, who is also the Australian representative for the Global EV Alliance, said he would like to see a stronger stance from the federal government. “It’s great we’ve got something happening … but to be perfectly honest… it’s not a lot,” he said. “We are getting there slowly.”



T 12 yaşından küçüklere de Kovid-19 aşısı yapılacak

6

16 Kasım 2021

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

Avustralya, Çin’e karşı Amerika’nın safında yer alacak

A

A

vustralya, Ocak ayından itibaren 12 yaş altındaki çocukları korona virüse karşı aşılamayı hedefliyor. Avustralya aşılamada en hızlı ülkeler arasında yer alırken, Ocak ayında 12 yaşından küçük çocukların korona virüse karşı aşılanmasının hedeflendiği açıklandı. Sağlık Bakanı Greg Hunter, sağlık yöneticilerinin halen 5 ve 11 yaş arasındaki çocuklar için yapılması öngörülen korona virüs aşısının sağlık ve güvenlik açısından incelendiğini ve kararın bu yıl içerisinde verilmesi beklendiğini duyurdu. YENİ YILDA BAŞLIYOR Hunter, “Ocak ayının ilk haftalarında aşılamaya başlamayı umuyoruz” ifadelerini kullanırken, aşılamanın “mümkün olduğunca en hızlı” şekilde başlayacağını bildirdi. Avustralya’nın korona virüs özel görev komitesi yöneticisi

Asker Lieutenant-General John Frewen basına verdiği açıklamalarda, Avustralya’nın gerekli malzemeleri güvence altına aldığını söylerken, “Biz çocuklara yetecek kadar doz ve ek malzemeleri satın aldık” sözlerine yer verdi. AŞI YÜZDE 90’I GEÇTI Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, Avustralya’da 16 yaş üstü kişilerin yüzde 90’ının tek doz, yüzde 83’ünün ise çift doz aşı olduğu belirtildi. Ülkede 1215 yaş arasındaki çocukların yüzde 57.7’sinin ise aşılanmış olduğu açıklandı. ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin onayından sonra Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi bu ay içinde, 511 yaş grubundaki çocuklar için Biontech aşısını önermişti. VAKA SAYISI BİNE DÜŞTÜ Öte yandan, Kovid-19 mücadelesinin sürdüğü Avustralya’da son 24 saatte

1035 kişinin daha virüse yakalanmasıyla toplam vaka sayısı 190 bin 625’e çıktı. Eyalet hükümetlerinden yapılan açıklamalara göre, Delta varyantının etkisindeki eyaletlerden Victoria’da 860, NSW’de 165 ve ACT’de 10 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konuldu. Yİne Son 24 saatte Victoria’da 5, NSW’de 1 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle ülke genelinde Kovid-19’dan hayatını kaybedenlerin sayısı 1888’e çıktı. Ülkenin diğer eyaletlerinde yeni vaka ve virüsten can kaybı kaydedilmedi. NZ’DE 174 YENİ VAKA Diğer yandan, salgınla başarılı mücadelye sergileyen Yeni Zelanda’da ise son 24 saatte 174 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konuldu. Ülkede bugüne kadar 8 bin 866 Kovid-19 vakası kaydedilirken bunlardan 34’ü hayatını kaybetti. ​​​​​​​​​​​​​​

vustralya Savunma Bakanı Peter Dutton, Tayvan’ı Çin’e karşı koruma faaliyetlerinde ABD’yi destekleyeceklerini söyledi. Dutton, verdiği demeçte, Çin’in artan askeri faaliyetleri nedeniyle bölgede oluşan endişeleri değerlendirdi. Çinli liderlerin “Tayvan’a girme niyetleri konusunda çok net oldukları” yorumunu yapan Dutton, ABD’nin buna engel olma girişimlerini desteklememelerinin “akıl almaz” olacağını kaydetti. Dutton, Canberra yönetiminin Çin’i caydırma yeteneğini geliştirmesi ve harekete geçmesi halinde ABD ordusuna katılmaya hazır olması gerektiğini sözlerine ekledi. Dutton’un açıklaması, eski Avustralya Başbakanı Paul Keating’in Tayvan konusunda “Avustralya’nın hayati bir çıkarı olmadığını” ve Canberra yönetiminin Ada konusunda Pekin ile çatışmaya çekilmemesi gerektiğini söylemesinin ardından geldi. ABD Başkanı Joe Biden 21 Ekim’de CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, Çin saldırısı durumunda Tayvan’ı savunacaklarını söylemişti. - Çin-Tayvan anlaşmazlığı Pekin yönetimi, “Tek Çin” ilkesini benimseyerek Tayvan’ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan’ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Almanya da Pasifik’teki soğuk savaşa dahil oldu Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral A lmanya Kay-Achim Schonbach, Japonya dahil HintPasifik ülkeleriyle güvenlik ve savunma iş birliklerini derinleştirmek istediklerini bildirdi. Japonya’da konuşan Schonbach, Hint-Pasifik’te seyrüsefer serbestisinden endişe ettiğini ve bölgede hukuka dayalı uluslararası düzenin sarsılabileceğini söyledi. Schonbach, “Hint-Pasifik sade bir ekonomik blok olmaktan çok daha öte. Bölge artan çatışmaların, çözülmemiş toprak anlaşmazlıklarının ve güç dengesinde değişimin kaynağı olmaya doğru gidiyor.” dedi. Pasifik ülkelerini ziyaret eden Alman Bayern fırkateyninin, bölgedeki “kapsayıcı stratejilerini” gösterdiğini dile getiren Schonbach, donanmalarının bölgesel savunma iş birliklerini güçlendireceğini bildirdi. Schonbach, “Hint-Pasifik ülkeleriyle güvenlik ve savunma ilişkilerimizi derinleştirmek istiyoruz ve Japonya, Avustralya, Güney Kore, Singapur, Yeni Zelanda’yı ve tabii ki ABD’yi özellikle önemli görüyoruz” diye konuştu. Japonya Savunma Bakanı Kişi Nobuo, Pasifik limanları ziyareti kapsamında geçen hafta Tokyo’ya demirleyen Bayern fırkateyninin, son 20 yıldır ülkesine uğrayan ilk Alman donanma gemisi olduğunu söylemişti. Almanya’dan ağustosta ayrılan fırkateynin, Japonya’nın akabinde Güney Kore’ye demirleyeceği, daha sonra Güney Çin Denizi’nden geçerek Vietnam ve Singapur’a uğrayacağı belirtiliyor.


ANALYSIS Writer: Suzan Calimli

T

T

rkısh NEWS PRESS

16 November 2021

7

calimli.suzan@gmail.com

he marriage of royal families has always been a big deal everywhere. Blue-blooded people have had marriages that sometimes end in unhappiness by sacrificing themselves for the sake of politics and the benefit of the country. Nobles in Europe could only marry someone of their own class. Members of the royal family, on the other hand, had to get the king’s permission when getting married. Otherwise, this marriage, although legally valid, would be considered morganatic. A person who married without permission would lose their right to the throne, and the wife could not take her husband’s title. For example, if a king’s son marries a baron’s daughter, this marriage is considered morganatic. Later on, these rules were relaxed. Marriage and diplomacy Until the reign of Suleiman the Magnificent, Ottoman sultans generally married women from Anatolian principalities and engaged in political marriages with the princesses of neighboring Christian states. Islam allows a Muslim man to marry a Jewish or Christian woman. The first sultan to marry in this manner was Orhan Ghazi. He married two Byzantine princesses and the daughter of a “tekfur” (feudal landlord). Sultan Murad I was the son of Nilüfer Hatun, the daughter of a tekfur. Sultan Murad I married a Bulgarian. Sultan Bayezid I, also known as Bayezid the Thunderbolt, and Sultan Murad II married Serbian princesses. Suleiman Çelebi’s wife was an Albanian princess. Musa Çelebi married the daughter of a Wallachian (Romania) prince. Sultan Mehmed the Conqueror married Byzantine and Genoese princesses.Sultan Bayezid I (the Thunderbolt), Sultan Mehmed I (Çelebi), Sultan Murad II, Sultan Mehmed the Conqueror and Sultan Bayezid II married the princesses of Anatolian principalities. Sultan Yavuz (Sultan Selim I) married a daughter of the Crimean khan.

With whom would Ottoman sultans marry?

While Sultan Bayezid I was getting married to the Germiyanid princess Devlet Hatun, a wedding was held with much fanfare; All the beys were invited to the wedding. The bride brought the regions of Kütahya, Tavşanlı, Emet and Simav as a dowry. No aristocracy! In time, the Balkan and Anatolian states disappeared; dynasties were mixed with society. The sultans did not want to allow the formation of an aristocracy other than the Ottoman dynasty in the country. For this reason, they began to marry girls (ladiesin-waiting) who were brought to the palace at a young age and brought up. The sultans did not want them to gain political influence by marrying people from the public. These were beautiful, intelligent and good-natured girls who had courtly upbringings. At first, these girls were of Balkan origin. Then the number of Ukrainians, famous for their beauty, increased over time. In the reign of Sultan Abdülmecid, the daughters of families from the Caucasus who migrated to Anatolia were taken to the palace at a young age and educated. Even if the mothers of the princes were widows, they could not marry anyone

else. It was unthinkable for someone who would become a sultan in the future to have a stepfather and stepbrothers. Choosing a bride The selection and upbringing of the girls to marry the sultan belonged to the valide sultan, who was the head of the harem. The birth of many children in the palace was desirable for the continuation of the dynasty. The sultan’s relationships with his wives were conducted with great seriousness. It was unheard of to sit down with these girls for pleasure. Depictions of the wives on the road, throwing a handkerchief in front of those who want to spend the night, or those of the sultans watching them playing in a pool stripped naked are the product of the Orientalist dreams of Western novelists and painters. Before the sultan visited the harem, the eunuch would inform the harem household. Everyone withdrew to their flats; there would be no one out and about. It is even said that Sultan Osman III had an iron heel on his shoe so everyone could hear him coming and retreat to their rooms. The girls who married the sultan were considered very lucky. If they had a child, especially a boy, their social

status would change. The mother would start living with her child in a flat with servants assigned to her. However, these women had no influence over the sultan. Some sultans were indeed very attached to one of their wives. For example, Sultan Ibrahim was very devoted to Hadice Terhan, and Sultan Abdülhamid II was devoted to Müşfika Kadınefendi. However, the claim that some sultans, such as Suleiman the Magnificent, were under the influence of their wives is exaggerated. School of ladies Although jealousy is a natural habit, it was regarded as shameful in the palace. Every wife knew that the sultan could marry another wife, and they were prepared for this. Even if she got jealous, she wouldn’t express it. The sultan’s wives used to call each other sisters and comrades. The princes also had their own wives in their apartments. When one became a sultan, he would establish his harem among them. He would take those who wanted to come from the harem of the old sultan, and the rest would move to the “Eski Saray” (Old Palace). The palaces of the sultan’s daughters, such as Adile Sultan, were like a lady’s school. The girls they raised were introduced to the sultans and princes, and if they were lucky, were taken to the harem. When they came to the palace, the girls were given harmonious Persian names such as Dilfirib, Nazikeda, Gülruh, Mihrişah and Perestu. All of them could read and write well. They were skilled in sewing and embroidery. These girls had knowledge of foreign languages, music and literature; they used to write poetry and compose music. They were very kind and dignified ladies with good manners. Those who knew of the sultan’s harems could not hide their admiration for them. > Sources: BY PROF. DR. EKREM BUĞRA EKINCI (DAILYSABAH)


8

T

16 Kasım 2021

rkısh NEWS PRESS

TÜRKİYE

LEZZETİ DÜNYAYI SARACAK

ABD’nin Times Meydanı Türk kahvesi kokacak

A D N I Ş YA ETE 0 8 AY

I D ER

kahvesinin tanıtımı için Arzum Okka T ürk ve Turkish Coffee Lady Vakfı iş birliğiyle

hazırlanan “Başlangıç: Anadolu’nun Türk Kahvesi Öyküleri” belgeselinin tanıtımı, 5 Aralık’ta New York Times Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Tarihin ilk kahve pişirme yöntemi olan Türk kahvesinin dünyayı 500 yıl önce nasıl değiştirdiğini ve Anadolu’da yüzyıllardır yaşayan farklı kahve kültürlerinin ilginç hikayelerini yabancı toplumlara aktarabilmek için özel bir belgesel hazırladı. Ödüllü yapım firması Cinec Film iş birliğinde hazırlanan belgesel, Türkiye’nin 8 şehrinden farklı sunum ve hikayelerle zenginleştirildi. Belgeselin tanıtımı ilk olarak 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nde Times Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Sonrasında bir turneyle dünyaya yayılacak. Belgesel için Mardin’de dibek, Şanlıurfa’da mırra, Gaziantep’te menengiç, Karabük’te safranlı, Nevşehir’de közde, Ankara’da kumda, İzmir’de damla sakızlı ve İstanbul’da geleneksel Türk kahvesi üzerine özel çekimler gerçekleştirildi. UNESCO’nun “Dünyanın Somut Olmayan Kültürel Mirasları” listesinde yer alan Türk kahvesi geleneğinin hikâyesi ve lezzet çeşitliliği, ABD’nin 6 eyaletinde tanıtılacak. Projeyi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, Washington Büyükelçiliği, New York Başkonsolosluğu ve Kütahya Porselen de destekliyor.

DIYARBAKIR ANNELERI

HID

Peygamber Efendimizin hayatından etkilenen Bulgar vatandaşı 80 yaşındaki Spaska İvanova İslamiyet’i seçerek “Fatma” adını aldı. Bulgaristan’da yaşayan İvanova, arkadaşlarıyla Edirne’yi gezdikten sonra İl Müftülüğünü ziyaret etti. Müslüman olmak istediğini belirten İvanova’ya Edirne Müftüsü Alettin Bozkurt ve İl Müftü Yardımcısı Zeynep Kaya Demirtaş yardımcı oldu. PEYGAMBERİN HAYATINDAN ETKİLENDİM İhtida defterine kayıt yapan Mütftü Bozkurt’un getirdiği kelime-i şehadeti tekrarlayan Spaska İvanova, “Fatma” adını alarak Müslüman oldu. Fatma İvanova, uzun süredir İslamiyet’i

Selanik’teki Atatürk

Evi Balıkesir’e taşındı!

B

Evlat nöbetine bir aile daha katıldı

annelerinin dağa kaçırılan çocukları Diyarbakır için HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbetine bir aile daha katıldı. Dicle Üniversitesinde okuduğu sırada 2013’te kandırılarak dağa kaçırılan oğlu Celal için Tekirdağ’dan Diyarbakır’a gelen baba Cemalettin Öngören, evladının “seminer” adı altında kandırılarak dağa kaçırıldığını öğrendiğini söyledi. Yıllardır çocuğundan haber alamadığını ve ulaşmak için çok çaba sarf ettiğini belirten acılı baba, şunları dile getirid: “Çocuğumu HDP’liler götürmüş, onlardan istiyorum. Oğlum okusun, kaymakam olsun diye okula gönderdim dağa gidip başkalarına hizmet etsin diye değil. Celal, mağduruz, evimize ateş düştü. Neredeysen bir an önce gel. Yazıktır, kimse bu garibanların çocuğunu kandırmasın.”

araştırdığını, Hazreti Muhammed’in hayatından etkilenerek Müslüman olduğunu belirtti. ÜMMETİNDEN BİR FERT DAHA ATTI İl Müftüsü Bozkurt, Müslümanlığın büyük bir nimet olduğunu söyledi. Fatma İvanova’nın hidayeti bulduğunu belirten Bozkurt, “Hem bizler sevindik hem de onun adına sevindik. İslam ümmetinde bir sayı daha arttı. Peygamber Efendimiz de ‘Evlenin, çoğalın ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar ederim’ demiştir. Şu an inanıyorum Peygamber Efendimiz de çok sevinmiştir ümmetinden bir fert arttığı için” dedi. Bozkurt, Fatma İvanova’ya Kur’an-ı Kerim hediye etti.

alıkesir’de, Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin benzeri olarak yapılan ve bahçesinde TBMM’deki Aslanlı Yol’un minyatürü bulunan “Karesi Atatürk Evi” ziyarete açıldı. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Karesi Belediyesince hayata geçirilen projenin açılışında yaptığı konuşmada, emeği geçenlere teşekkür etti. Projeyi, kültürel belediyeciliğinin yansıması olarak nitelendiren Yılmaz, “Kurtuluş Savaşı’nı ve Cumhuriyet’in kazanımlarının neler olduğunu gençlerimize öğretmek ve insanlarımıza hatırlatmak adına şehrimize gelenlerin ziyaret edebilecekleri bir köşe” dedi. KUVAYIMILLIYE ŞEHRI Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan da Kuvayımilliye şehri Balıkesir’e bu eseri kazandırmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını, mücadelesini, fikirlerini, inkılaplarını, ayrıca Balıkesir’in Kuvayımilliye hareketindeki öncü rolünü, teknolojik imkanlarla destekleyerek oluşturdukları bu

yapıda anlatmak istediklerini belirten Orkan, şöyle konuştu: KÜLTÜR HAZİNESİ “Bahçesi öğrencilerimizin etkinlik ve törenlerine uygun planlandı. Binanın içinde Atatürk ve Milli Mücadele, Atatürk ve Devrimleri, Atatürk’ün Doğa Sevgisi, Atatürk ve Çocuk, Atatürk’ün Balıkesir Ziyaretleri, Şehitler Anı Alanı, Zübeyde Hanım Anı Alanı, Son Kurşun Koleksiyonu Sergisi, Balıkesir ve Kuvayımilliye Odası, Gösterim Odası, Kütüphane ve Öz Çekim Odası gibi bölümler bulunuyor.

İnanıyoruz ki Karesi Atatürk Evi, yaşayan, canlı bir mekan olacaktır.” BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Kurdele kesilerek açılışı yapılan binanın gezilmesiyle sona eren programa, Balıkesir Vali Vekili Şükrü Kara, AK Parti Balıkesir Milletvekili Yavuz Subaşı, Garnizon ve 9. Ana Jet Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Ergin Dinç, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlter Kuş, kurum müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.


TÜRKİYE

T

rkısh NEWS PRESS

16 Kasım 2021

Türk dünyasının şahlanış zirvesi

9

KARABAĞ FATİHİNE NİŞAN

Başkan Erdoğa n’ liğinde düzenlen ın ev sahipen Türk Konsey i Zirvesi’ne katıla Kazakistan, Kırg n Azerbaycan, ızista Türkmenistan ve n, Özbekistan, Macaristan’ın liderleri aile fo toğrafı çektirdi.

LİDERLER İSTANBUL’DA BULUŞTU

“Türk Dünyası Ali Nişanı”nı Aliyev’e Erdoğan takdim etti.

İlham Aliyev: Dünya

Türk’ün gücünü gördü Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Konseyi Devlet Başkanları 8. Zirvesi’nde ErA zerbaycan doğan’dan “Türk Dünyası Ali Nişanı” alma-

D

Bölgesinde ve ötesinde itibarını artıran Türk Konseyi’nin adını ‘Türk Devletleri Teşkilatı’ olarak değiştirdiklerini belirten Erdoğan, “Bu tarihi değişikliğin sözde kalmaması, fiiliyata da dönüşmesi gerekiyor. Ülkelerimizi ve bölgemizi ilgilendiren meseleleri ve fırsatları istişare etmek için teşkilatımızdan daha fazla faydalanmalıyız” dedi. emokrasi ve Özgürlükler Adası’nda “Yeşil Teknolojiler ve Dijital Çağda Akıllı Şehirler” teması altında düzenlenen Türk Konseyi 8. Zirvesi, Türk devletleri arasında ve dünyada büyük yankı uyandırdı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ev sahipliğindeki zirveye; Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, gözlemci ülke Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov ile Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev katıldı. YENİ BİR GÜNEŞ DOĞUYOR Zirvede konuşan Erdoğan, Konsey’e üye ülkelerin liderlerini medeniyetlerin beşiği İstanbul’da misafir etmekten büyük bahtiyarlık duyduğunu belirterek, tarihi kararlara imza atılacak zirvenin ülkeleri ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kurumsallaşmasını geliştiren, bölgesinde ve ötesinde itibarını artıran Konseyimizin adını Türk Devletleri Teşkilatı olarak değiştiriyoruz. Tabii bu tarihi değişikliğin sadece sözde kalmaması, fiiliyata da dönüşmesi gerekiyor. Ülkelerimizi ve

bölgemizi ilgilendiren meseleleri ve fırsatları istişare etmek için teşkilatımızdan daha fazla faydalanmalıyız. DÜŞMANA KARŞI YEKVÜCUT PKK-YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi şer odakları başta olmak üzere, terörün her türlüsüyle mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Ayrıca İslam ve yabancı düşmanlığı gibi çağımızın vebası olan yıkıcı akımlarla mücadelede birlikte hareket etmeliyiz. Hem ticaretimizi hem karşılıklı yatırımlarımızı süratle artırmalıyız. Ülkelerimiz arasındaki ticaretin önündeki tarife dışı tüm engelleri kaldırmalıyız. Bu maksatla Ticareti Kolaylaştırma Strateji Belgesi’nin imzalanmasına özellikle önem veriyorum. GÜMRÜK BİRLİĞİ Transit geçiş belgelerini artık gündemimizden çıkarmalı, gümrük mevzuat ve uygulamalarımızı uyumlaştırmalı, geçiş ücretlerini rekabetçi bir düzeye çekmeliyiz. Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi geliştirerek, bu doğrultuda bir üst aşamaya çıkacak adımı attık. Teşkilat olarak bu konularda ortak politikalar geliştirmeli ve dijital dönüşüme liderlik etmeliyiz. Bu doğrultuda, tüm paydaşlarla birlikte ‘insan odaklı’ ortak stratejik planlar oluşturmalı, dijital dönüşümün yol haritasını belirlemeliyiz. Yeşil büyümeye

yönelik ortak projelere birlikte imza atmalıyız. KKTC DE KATILACAK Doğal afetlerle mücadele noktasında da iş birliğimizi geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye olarak bu amaçla; arama, kurtarma ve doğal afetler sonrası rehabilitasyon konularında ortak hareket etmek üzere ‘Türk Devletleri Teşkilatı Sivil Koruma Mekanizması’ kurulmasını teklif ediyoruz. Aile resmimizin daha da zenginleşmesi için önümüzdeki dönemde KKTC’yi de aramızda görmeyi canıgönülden arzu ediyoruz. Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türklerinin maruz bırakıldığı tecrit ve ambargonun hafifletilmesinde kıymetli desteklerinize güveniyorum. “AKSAKALIMIZ” YILDIRIM 4 yıldır ülkemizde başarıyla düzenlenen TEKNOFEST’i gelecek sene Azerbaycan’da gerçekleştireceğiz. Sayın Binali Yıldırım’ı Aksakallar Konseyi’ne Türkiye’nin Aksakalı olarak atadık. Binali Bey’in, tecrübesi ve birikimiyle ulaştırma başta olmak üzere Konsey’in çalışmalarına her alanda değerli katkılar sağlayacağına inanıyorum.” Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı olarak atanan Yıldırım da, “Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, TDT başkanlarına, desteğini ve tebriklerini ileten herkese teşekkür ediyorum” dedi.

sının önemini vurgulayarak, “Karabağ Savaşı’nın ilk gününden son gününe kadar Erdoğan’ın verdiği desteği her an hissettik. Kardeşim, Azerbaycan’ın dünyada yalnız olmadığını ve Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olacağını gösterdi” dedi. Zirveye katılan liderlere desteklerinden dolayı teşekkür eden Aliyev, şöyle devam etti: “Bugün Türk dünyası ülkeleri arasında ortak bir vizyonumuz var. Bu ortak vizyonun çok sağlam bir temele oturması gerekiyor. Bugün eskisinden çok daha birliğimizi kuvvetlendirmiş durumdayız. Bugün tarihi bir zirve yaşıyoruz. Zengezur Koridoru Türk dünyasını birbirine bağlayacak ve bizleri Avrupa’ya bağlayacak. Türkiye, sadece bölgede değil, küresel anlamda da tüm dünyada büyük bir güç olduğunu ortaya koydu. Tüm dünyada artık Türkiye’nin gücü tanınıyor. Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler her geçen gün kuvvetleniyor, güçleniyor çünkü hem ekonomik hem askeri anlamda çok önemli bir coğrafyaya sahibiz.”

SONUN GELDİ LÜTFÜ!

Küfürbaz Türkkan’ın

fezlekesi Meclis’te şehit ağabeyi Tahir Gümren’e B ingöl’de küfreden İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü

Türkkan’ın dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle hazırlanan fezleke, Meclis Başkanlığına sunuldu. Türkkan hakkında hazırlanan Yasama Dokunulmazlığının Kaldırılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi, Meclis Başkanlığınca Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon’a havale edildi. Türkkan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile 5 Kasım’da Bingöl’de esnaf ziyareti sırasında şehit ağabeyi Tahir Gümren’e küfretmiş, olayla ilgili Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştı. Öte yandan, TBMM İdare Amiri ve HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul’un da arasında bulunduğu 15 HDP’li, 1 DBP’li 16 milletvekiline ait dokunulmazlık dosyaları da Meclis Başkanlığına sunuldu.


10

16 Kasım 2021

T

rkısh NEWS PRESS

SİNEMA

Alparslan: Büyük Selçuklu dizisi izleyiciyle buluştu

Y

“Uyanış Büyük Selçuklu”un devamı niteliğindeki “Alparslan: Büyük Selçuklu”un galasına katılan TRT Genel Müdürü M. Zahid Sobacı, “Sultan Alparslan’ın hikayesi demek Türk tarihinin hikayesi demek” dedi. Başrol oyuncularından Barış Arduç da, “Bize nasip olduğu için de çok gururluyuz” derken; Fahriye Evcen ise,“Bu projeyi sadece Türkiye’ye değil yurt dışına da yapıyoruz” dedi. apımcılığını ve senaristliğini Emre Konuk’un üstlendiği “Alparslan: Büyük Selçuklu” dizisinin galasına TRT Tepebaşı Stüdyoları’nda gerçekleştirildi. Özel gösterime, dizinin başrol oyuncularından Barış Arduç ve Fahriye Evcen’in yanı sıra oyuncu, yapım ekibi ile kültür sanat dünyasından birçok isim katıldı. Burada konuşan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, şunları dile getirdi: TİTİZLİKLE HAZIRLADIK “Sultan Alparslan’ın hayatını izleyiciyle buluşturmak, ekranlara taşımak bizler için mesleki bir başarının ötesinde çok daha büyük bir anlam ifade ediyor. Çünkü Sultan Alparslan’ın hikayesi demek, aslında Türk tarihinin hikayesi demek. Bir ölüp bin dirilen bir milletin Anadolu’yu yurt kılmak için verdiği mücadelenin hikayesini ekranlara getirmek. O yüzden bu projeye çok büyük bir önem verdiğimizi ve bu güne kadar titizlikle çalıştığımızı ifade etmek isterim.” BUGÜN DE AYNI MÜCADELE Sultan Alparslan’ın Anadolu’yu yurt kılmaya çalışırken birçok cephede savaştığını belirten Sobacı, şöyle devam etti: “Bu çerçevede baktığımızda aslında bugün bizi biz yapan bu ruhun izinden giderek, bizler de çok farklı mecralarda çok farklı güç odaklarıyla aynı anda ve aynı topraklarda mücadele veriyoruz. Türkiye bugün bağımsızlığına ve egemenliğine

müdahalede bulunmak isteyen birçok güce ve güç odağına karşı çok çetin bir mücadele veriyor. Dolayısıyla aslında tarihimizi derinleştiren en önemli unsurun tarihimizde olan bu cesaretimiz, ferasetimiz ve yürüttüğümüz siyaset olduğunu düşünüyorum. Sultan Alparslan, Türk dünyasının ortak mirasıdır. Bu projenin aynı zamanda Türk dünyasıyla ortak değerlerimizi de hatırlatacağını umuyoruz.

Dizimizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, izleyicisinin bol olmasını ve yolunun açık olmasını diliyorum.” HERKESE NASİP OLMAZ Barış Arduç da, çok heyecanlı olduklarını belirterek, duygularını şöyle aktardı: “Sadece kendi tarihimizi değil, dünya tarihine yön veren çok büyük kahramanların hikayesini anlatıyoruz. Bize nasip olduğu için de çok gururluyuz. Eminim bütün arkadaşlar da böyle hissediyordur. Büyük bir iş olduğunun, büyük bir dönemi anlatacağımızın farkındayız. Çok önemli bir kahramandan, çok önemli bir insandan, bizim için anlam ve önemi çok büyük bir sultandan bahsediyoruz. Bir insanın başına kaç defa gelebilir ya da böyle bir karakteri canlandırmak herkese nasip olur mu bilmiyorum. Kendimi çok şanslı hissediyorum.” TARIHE YÖN VERDI Dizide “Akça Hatun” rolünü canlandıran Fahriye Evcen ise, şunları dile getirdi: “Sadece bizim tarihimizde değil, aslında dünyanın tarihine de yön veren bir tarihimiz var. Bu projeyi aslında sadece Türkiye’ye yapmıyoruz, yurt dışına da yapıyor oluyoruz. Dolayısıyla tarihimize dair oralarda da bu işi tanıtmak ve göstermek çok gurur verici. Bu projenin içinde olduğum için gerçekten çok mutluyum.” “Nizamülmülk” karakterini oynayan Mehmet Özgür de bu dizide geçen diziye göre rolünde 25-30 yıl geriye gittiğini belirterek, “Çok önemseyerek baktık bu işe. Sadece ülkemizde değil, dünya genelinde de izlenecek ve tarihe yön veren bir süreci anlatıyoruz” dedi. Sultan Alparslan’ın Anadolu’nun kapısını Türklere açtığı 1048-1071 yılları arasındaki kutlu yolculuğunun anlatıldığı dizi her pazartesi TRT’de.


T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

16 November 2021

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

President Recep Tayyip Erdoğan addresses reporters during a ceremony at the 1915 Çanakkale Bridge, in Çanakkale, nothwestern Turkey, on Nov. 13, 2021.

IBRAHIM KALIN @ikalin1

The deceit of sectarianism

W

FINAL DECK ASSEMBLED IN LANDMARK 1915 ÇANAKKALE

T

BRIDGE PROJECT he final bridge deck slab of the 1915 Çanakkale Bridge was assembled Saturday, marking another crucial step in the completion of the landmark project crossing the Dardanelles. President Recep Tayyip Erdoğan, Vice President Fuat Oktay and Transportation and Infrastructure Minister Adil Karaismailoğlu attended the assembly ceremony on the bridge connecting the towns of Lapseki and Gelibolu located on opposite sites of the key waterway in the northwestern province of Çanakkale. During the ceremony, Erdoğan stated that the bridge will be opened for service by March 18, 2022, at the

Turkey’s Samsun bans unvaccinated visitors from abroad

T

urkey’s northern city of Samsun has banned unvaccinated visitors amid rising cases worldwide, Ihlas News Agency (IHA) said in a report on Sunday. According to the report, the province’s health board has ruled that unvaccinated visitors from Brazil, South Africa, Nepal, Sri Lanka, Bangladesh, India and Pakistan will need to submit a negative PCR test result conducted within 72 hours before entering the city. If the visitors from these countries can prove that they have been fully inoculated, at least 14 days prior to their visit with vaccines approved by the WHO, they will be exempt from the PCR test requirement and welcomed into the city.

latest, which coincides with the 107th anniversary of the Çanakkale Naval Victory. Construction began in March 2018 with a budget of 2.3 billion euros ($2.6 billion). The president noted that the bridge will cut travel time between Asia and Europe to a mere six minutes and will remove obstacles occurring during crossings. Normally, traveling between the European and Anatolian side of Çanakkale takes roughly 30 minutes via ferry, which is sometimes canceled during stormy weather, in addition to long hours of waiting in line during holiday seasons. The 1915 Çanakkale Bridge will become the

world’s longest midspan suspension bridge with a 2,023-meter (6,637-feet) span between its towers, which are painted red and white to reflect the colors of the Turkish flag. The giant structure will be connected to the Malkara-Çanakkale Highway and will be the most important part of the 101-kilometer (62.75-mile) route. When the entire Kınalı-TekirdağÇanakkale-Savaştepe Highway Project is linked to the Gebzeİzmir Highway, a highway chain will be formed around the Marmara Sea. Home to nearly one-third of Turkey’s population, the eponymous region includes major industrial and commercial hubs.

Turkish woman, world’s tallest, wants to tour the world n Rümeysa Gelgi is the world’s tallest woman, but this title brings numerous health problems with it. Confined to a wheelchair and walker, the 24-year-old Turkish woman dreams of traveling the world and learning about diverse cultures. Last month, Guinness World Records named Gelgi the world’s tallest living woman, standing at 215.16 centimeters (7.07 feet). She first received the title of tallest teen living (female) in 2014, when she was 18 years old. She has always traveled by road and has never taken a

flight, Gelgi told Anadolu Agency (AA) on Monday, adding that she has never been abroad because of her condition - which requires her to use a wheelchair most of the time but allows her to walk for a short period. She said seeing different countries and cultures is one of her strongest desires and that she had received invitations from Poland and France when she first broke the record. “Unfortunately, I could not go,” Gelgi said. “This time, I received an invitation from Russia, of course, I would like to this time.”

e are living through the simultaneous age of macroconflicts and microbattles. Meta-narratives and localized stories are intertwined in a way that challenges the end of history, death of ideology and clash of civilizations concepts. From Syria, Iraq and Yemen to Ukraine, Myanmar and North Korea, we witness a conflict of global politics between nationstates and great powers on the one hand and sectarian and ethnic rivals on the other. Secular and religious sectarianism, ethnic and sectarian politics, nationstates and global rivalries are all part of this new chaotic order of sectarian politics. Sectarianism subverts politics at both national and regional levels and breeds extremism in the end. It takes religious, ethnic and secular forms or a combination of them. It is grounded in a deceitful selfcentrism. It enforces polarization while claiming to protect its own interest. It resorts to extremism in the name of fighting it. The painful irony of religious and secular sectarianism is that when politics fails to deliver, ordinary people normally turn to religion and morality for guidance. To their credit, many religious dignitaries advise patience and wisdom to their followers. But the current sectarian climate makes this increasingly difficult as religion is misused to justify one or another form of sectarianism which, in turn nation-states use for their narrow political agendas. In such a toxic climate, any incident can become a scene for geopolitical posturing. Take the example of the stampede in Mina, Mecca on Sept. 24 this year. This horrific incident led to the deaths of over 1,000 people. What happened exactly is yet to be confirmed by Saudi officials. Measures need to be taken to prevent such horrible tragedies in the future. Yet the fallout from the stampede is as disconcerting as the incident itself. The stampede quickly became another field of regional conflict between Saudi Arabia and Iran. This is not only wrong, but also dangerous. Another case in point is the new alliance of Russia, Iran and Hezbollah that has emerged to save the regime of Syrian leader Bashar Assad in Syria. Iran and Hezbollah are natural allies so there is nothing surprising about their joint support for Assad. Russia is the odd fellow in the pack, but this oddity itself clarifies an important aspect of the

new sectarian warfare in which the communist and even antireligious Russia is part of a block that does not shy away from joining forces with any power that serves its interests. For its part, Russia does not care about the religious or sectarian identities and proclivities of its allies. The result is both ironic and telling. The Islamic Republic of Iran, Shiite Hezbollah and communist Russia are joining forces to save a secular, Alawite and nationalist Arab leader. As I have discussed here, “the legacy of imperialist interventions, failed states, poverty, illiteracy and the sense of dispossession and alienation has created deep wounds in the social and political landscape of the Middle East. A divisive political identity has become a powerful ideological tool. Sunni and Shiite extremists are fighting for a plainly secular goal of political domination. Whether in Iraq, Yemen or Pakistan, they are using religious arguments for a worldly prize. Those who fight and kill in the name of Sunni or Shiite Islam are violating the basic principles of their religion.” The simple fact is that as long as Sunnis from Syria and Iraq to Lebanon and Yemen feel isolated and oppressed, extremist groups will find ground for recruitment. The so-called rise of Shiites in Iraq, Lebanon, Yemen and now in Syria has antagonized the already fragile relations between Sunnis and Shiites across the Muslim world. Even though neither alQaida nor the Islamic State of Iraq and al-Sham (ISIS) is Sunni by any stretch of imagination, their terrorist ideology and tactics are mistakenly attributed to Sunni Islam. Hundreds of millions of Sunnis reject extremist ideologies in the name of Islam or the Sunni tradition. Equally, as long as Shiite Muslims feel threatened and marginalized from Iraq and Yemen to Afghanistan and Pakistan, they will be manipulated by various states and nonstate actors to stoke sectarian tensions. Just as Sunnis have a religious and moral responsibility to respect and protect their Shiite brethren, Shiite Muslims have an interest in cherishing the pluralistic spirit of the Islamic tradition and reject sectarianism and nation-state agendas. Overcoming religious and secular sectarianism requires wisdom, intelligence and patience. The world as a whole needs the non-sectarian spirit more than ever. > Source Daily Sabah/OCT 20, 2015


12

16 November 2021

Taiwan’s ASUS becomes tech sponsor of Turkish club Karşıyaka

T

aiwanese computing giant ASUS has become the technology sponsor of Karşıyaka, one of the oldest and most wellestablished sports clubs in Turkey. According to a statement released by ASUS’ Turkey office on Friday, the Taiwanese giant and the club based in the western province of Izmir have signed a one-year sponsorship deal. “We have manifested the importance we attach to sports by investing in esports, by developing products for professional esports players and by supporting sports clubs,” ASUS Turkey official Özge Kılıç Güler said in a statement to the press. “Now we are happy because we are supporting Karşıyaka, which is the apple of our eye especially in basketball and which is also one of the most prestigious sports clubs in Turkey,” she added. Meanwhile, the general manager of Pınar Karşıyaka, the club’s famed basketball branch, also underlined that the club appreciates ASUS’ support. “It has made us happy that one of the most important tech brands on the globe, ASUS, has entered into the sports sector with Karşıyaka following their investments in the esports field,” Selim Çınar said. “I am sure that ASUS, which embraces the themes of speed and high performance, will add a huge value to Karşıyaka Sports Club,” he concluded.

Troubled Japanese giant Toshiba to split into three companies

giant Toshiba, long struggling E lectronics over scandals and financial losses, announced Friday that it will split into three

companies after investors pressured the Japanese company to boost its shares. The board approved a plan that will spin two companies off from the rest of Toshiba’s operations within two years, with one focused on infrastructure and the second on devices, with both eventually being listed. The firm said the decision would allow each business to “significantly increase its focus and facilitate more agile decision-making and leaner cost structures.” That would leave them “much better positioned to capitalize on their distinct market positions, priorities and growth drivers to deliver sustainable profitable growth and enhanced shareholder value,” it added. The decision caps a period of tumult at the firm, once a symbol of Japan’s advanced technological and economic power.

T Turkey’s Getir launches its ultrafast delivery services in US rkısh NEWS PRESS

G

TECHNOLOGY

livery pioneer e d id p ra d n a Turkish on-dem s operations in the United d it Getir has starte id, debuting its services to sa States, its CEO et only a few rk a m il ta re st e the world’s larg xpanding into Europe. months after e etir’s founder and CEO, Nazim Salur, told a news conference Thursday that the company launched operations in Chicago on Thursday and plans to expand into New York and Boston. Getir is a trailblazer among startups that have prospered during the pandemic. It attracted around $1 billion (TL 9.93 billion) in three back-to-back funding rounds this year, as its valuation ballooned from $850 million to more than $7.5 billion. “Just like every basketball player dreams of playing in the NBA, a startup dreams of playing in the U.S.,” Salur said. “We want to succeed in the U.S.” Istanbul-based Getir, founded in 2015, invented the category of 10-minute delivery for customers who order through its smartphone app, with riders fanning out from neighborhood warehouses that stock essential groceries. The Istanbul-based company offers a selection of 1,500 everyday items to its customers. Getir now operates in 47 cities in Turkey. With investor interest in the nascent industry peaking, the company ventured out of Turkey in January to launch its rapid “last mile” goods delivery service

in Britain. Over the past nine months, it has expanded to eight European countries. It launched in the Netherlands in May, Germany and France in June, Spain and Italy in September and Portugal in October. “Our expansion into the United States is well-timed; we’ve been perfecting our approach in ultrafast delivery since we created the model six years ago. Now that we’re established and thriving in Europe, it’s an optimal time for us to move further afield and introduce ourselves to the U.S. market,” Salur said. “We’re excited to showcase our best-inclass service to new customers and firmly establish ourselves as the true innovators and pioneers of this bustling sector.” The coronavirus pandemic has been a boon to quick delivery firms including German companies Gorillas and Flink as consumers avoided local shops and grew accustomed to using their phones to buy everything from essentials to treats. The fast-delivery model is drawing interest not only from venture capital funds but also from traditional retailers as it is wellsuited to single-item impulse buying - which is very attractive to

consumers - as opposed to longlist grocery shopping. Getir’s latest funding round was led by existing investors including Tiger Global and Sequoia Capital, joined by Silver Lake, DisruptAD and Mubadala Investment Company. Another funding round Salur said Getir could hold another round of funding to finance its growth in the U.S. and would eventually like to expand to 300 cities in the country. Following Chicago, the rapid delivery service looks to expand to New York and Boston by yearend. “There are 300 cities in the U.S. with a population of more than 100,000. We would like to be in all of these 300 cities in a certain timeframe,” Salur said. He said the company could also make acquisitions to speed up its growth in the United States. Getir hopes to conduct its initial public offering in the U.S. and not in Turkey “when the times comes,” Salur also said. He added that the company was awaiting approval from Turkey’s Competition Board (RK) to purchase a stake in ecommerce platform n11, adding that it would buy shares from two partners in the company.

Facebook: First estimate of bullying, harassment on platform shared n Facebook shared for the first time Tuesday the prevalence of harassment and bullying on their social media platform, saying such content was seen between 14 and 15 times per every 10,000 views on the site in the third quarter. The company, which recently changed its name to Meta, also said in its quarterly content

moderation report that bullying and harassment content was seen between 5 and 6 times per 10,000 views of content on Instagram. The social media giant, long

under scrutiny over its handling of abuses on its services, has been in the spotlight after a former employee and whistleblower Frances Haugen leaked internal documents that include research and discussions about Instagram’s effects on the mental health of teens and on whether Facebook’s platforms stoke divisions.


T

EKONOMI VARANK ZİYARET ETTİ

rkısh NEWS PRESS

16 Kasım 2021

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu başkan ve üyeleriyle Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nu (TOGG) ziyaret etti. TOGG’un Bilişim Vadisi’ndeki Kullanıcı Deneyim Merkezi’ndeki teknik gezide, milletvekilleri, Türkiye’nin Otomobili’ni yakından inceledi.

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

İşten çıkarılacak işçiye süre verilmesi şart! şçinin işyerindeki çalışması ölüm gibi zorunlu bir nedenle sona erebileceği gibi işçinin sağlık nedeniyle işvereni tarafından işten çıkarılması da mümkün. Yine gerek işveren gerekse işçi tarafından iş sözleşmesinin sona erdirilmesi yani işçinin işinden ayrılması da çalışma hayatının bir gerçeğidir. 4857 sayılı İş Kanunu, beklenmeyen bir zamanda işten çıkma veya çıkarılma nedeniyle tarafların yani işçinin veya işverenin zorda kalmaması için işten çıkmalarda işçiye, işten çıkarılmalarda ise işverene bir takım yükümlülükler getirmiştir. Bu yükümlülüklerden en önemlisi işçi işten çıkacaksa işverenine, işveren işçiyi işten çıkaracaksa işçiye, ihbar süresi verme zorunluluğudur. Eğer bu süre verilmeyecekse 4857 sayılı İş Kanunu gereği ihbar ücreti veya ihbar tazminatı ödenmesi gerekecektir. İhbar süresi diğer bir anlatımla iş sözleşmesinin sona erdirileceğinin karşı tarafa bildirilmesi, işçinin kıdem süresine göre farklıdır. İşçinin kıdemi altı aydan az ise ihbar süresi iki hafta, altı aydan bir buçuk yıla kadar ise dört hafta, bir buçuk yıldan üç yıla kadar ise altı hafta, kıdem süresi üç yıldan fazla ise sekiz haftadır. Örneğin, çalıştığı işyerinde 5 yıl 8 ay 10 gün kıdemi bulunan işçi işten ayrılacaksa işverenine en az sekiz hafta önce işten ayrılacağını bildirmek zorunda. Bu işçi işten kendisi çıkmayıp tersi biçimde işvereni işçiyi işten çıkartacak bu kez işveren, işçiye en az sekiz hafta önceden işten çıkaracağını bildirmekle yükümlüdür. Taraflar yani işçi yahut işveren de ihbar süresini beklenmeksizin iş ilişkisi sona erdirebilir. Bu durumda iş ilişkisini sona erdiren, karşı tarafa uyması zorunlu tutulan bu sürenin ücretini yani ihbar ücreti ödemek zorundadır. Örneğin, işveren, 2 yıllık

İ TOGG’un C segmentindeki sedanın çalışmaları başladı

T

OGG Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş, “Yeni bir oyuncu olarak biz beş tane model belirledik kendimize ve bunların üzerinde de adım adım uygulamalarımız olacak. Hatta şimdiden C segmentindeki sedanımızın çalışmalarının da başladığından bahsedebilirim” dedi. Karakaş, dijital ortamda gerçekleştirilen Uluslararası Otomotiv Mühendisliği Konferansı’nda (IAEC) yaptığı konuşmada, mobilite ekosisteminde oyunun kurallarının ve müşteri beklentilerinin değiştiğini belirtti. 2023’TE PİYASADA TOGG projesinin 15 yıllık bir proje olduğunu hatırlatkan Karakaş, şunları aktardı: “Özellikle seri imalata başlama kısmına kadar oldukça detaylı ve ondan sonra da en önemli kriterleri başta olmak üzere detaylandırdığımız, adım adım neler yapmamızın düşünüldüğü bir plandan bahsediyoruz. 2018 yılında şirketimizi resmen kurduk ve 2022’nin son çeyreğinde seri imalata hazır vaziyette tesislerimizi kurguluyoruz ve 2023 ilk çeyreğinde de C segmentteki SUV aracımızı piyasaya lanse edeceğiz. Burada altını yine çizmek is-

tediğim bir konu var. Yaptığınız araştırmalarda şunu gördük; başarılı olabilmek için, orta-uzun vadede seçim basketine girebilmek için birden fazla modelimizin olması lazım. İdeali 4 ile 6 civarındadır, yeni bir oyuncu olarak biz beş tane model belirledik kendimize ve bunların üzerinde de adım adım uygulamalarımız olacak. Hatta şimdiden C segmentindeki Sedan’ımızın çalışmalarının da başladığından bahsedebilirim. Başarının sürdürülebilir olması için ihracat yeteneğinin, yani rekabet yeteneğinin olabilmesi lazım. O nedenle de önce ülkemizde 18 ay kadar kalarak ve oradaki başarımızı vurgulayarak yurt dışına açılmak istiyoruz.” Gürcan Karakaş, mühendislik konusunda gelinen son aşamaya ilişkin ise,

şunları söyledi: TESTLER SÜRÜYOR “Biz üç boyutlu modellemelerimizi, simülasyonlarımızı tamamladık, analizlerimizi tamamladık ve yavaş yavaş da fonksiyon testlerine başladık. Bunun için hatta tamamıyla Türkiye’de yaptığımız prototiplerimizi de kullanmaya başladık. Bu, bize Kovid-19 döneminde hız kazandırdı, bilgi transferinin oluşmasında bizi destekledi. Yavaş yavaş bu sürecin içerisinde biz çarpışma testlerimizle, kış testlerimizle ilerleyeceğiz.” TOGG’un üretim tesisinde gelinen son aşamaya ilişkin de bilgi paylaşan Karakaş, gövde, montaj tesislerinin ve boyahanenin artık üstünün kapandığını ve boyahanenin içerisindeki tesisin de kurulmaya başladığını sözlerine ekledi.

Küresel enflasyon endişeleri salgına döndü n Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile enflasyon endişeleri devam ediyor. Avustralya’da enflasyon yüzde 4’e, Türkiye’de ise neredeyse yüzde 20’ye dayandı. ABD’DE 31 YILIN EN YÜKSEĞİ ABD’de enflasyonun ekimde yıllık yüzde 6.2 ile 31 yılın en yükseğine çıkmasının varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ediyor. Yine Michigan güven endeksi 66,8 değerine inerek 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. İspanya’da

da enflasyon bir önceki yıla oranla yüzde 5.4 artışla son 29 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Almanya’da enflasyon son ayda yüzde 4.5 ile 28 yılın en yüksek seviyesinde. Ülkede

toptan eşya fiyatları yüzde15.2 artarak 1974’ten beri en yüksek artışını yaşıyor. DOLAR 10 TL’Yİ GEÇTİ Türkiye’de ise Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, geçen haftayla birlikte 5 hafta üst üste yükselirken, 1.638,50 puanla haftalık kapanış rekorunu da kırdı. Dolar/TL ise 10,0252 ile tarihi zirvesini görmesinin ardından haftayı 2,95 yükselişle haftalık kapanış rekoru olan 9,9865’ten kapattı.

kıdemi bulunan işçiyi hemen işten çıkaracaksa altı haftaya karşılık gelen ücretini ödemek zorundadır. Örnekteki bu işçinin kendisi işten çıkacaksa bu kez işverenine altı haftalık ücreti tutarında ihbar tazminatı ödemesi gerekecektir. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı oluşur ve bu gerekçeyle iş sözleşmesi, işçi tarafından sona erdirilirse ihbar süresi söz konusu olmaz. Aynı hak işveren içinde geçerlidir. İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkının oluşması halinde de işveren, iş sözleşmesini ihbar süresini beklemeksizin sona erdirme hakkına sahiptir. Örneğin, işçi İş Kanunda yer alan devamsızlık sürelerinin üzerinde devamsızlık yapmışsa işveren, ihbar süresi vermeden veya ihbar ücreti ödemeden işçiyi işten çıkarabilecektir. Burada kıdem tazminatı hakkında da kısa bir bilgi verelim İşçinin kıdemi bir yıldan fazla ise ve işten haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanarak ayrılmışsa kıdem tazminatı alma hakkı doğar. Yani işçinin haklı nedenle sözleşmeyi feshetmesi halinde ihbar tazminatı alma hakkı bulunmaz ama kıdem yılına bağlı olarak kıdem tazminatı alma hakkı oluşur. Eğer iş sözleşmesi işveren tarafından işçinin Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallere bağlı davranışı nedeniyle sona erdirilirse işçinin hem ihbar hem de kıdem tazminatı alma hakkı olmayacaktır. Her ne sebeple olursa olsun iş sözleşmesinin sona ermesi halinde işçinin alacağı olan ücret, fazla mesai, kullanmadığı yıllık izin ücreti, prim ve ikramiye gibi doğmuş olan alacaklarının iş sözleşmesinin sona ermesini müteakip işçiye ödenmesi gerekir. İşçinin ihbar tazminatı ya da kıdem tazminatı alma hakkı olacak biçimde işten ayrılması halinde bu tazminatların da ödenmesi de zorunludur.

Askerlik borçlanmasını yüksekten ödemek gerekir mi? SORU: Sigorta başlangıcım 15.12.1989’dur. Ara vermeden bugüne kadar kamu kurumunda SSK’lı çalışmamı sürdürdüm. Askerliğimi 1988-1989 yılları arasında 18 ay olarak yaptım. Askerliğimi asgariden mi yoksa yüksekten mi borçlansam maaşım yüksek olur. > Emin G. CEVAP: Sigortalılıktan önceki askerlik süresinin borçlanılması halinde borçlanılan primler, borçlanılan süre kadar sigorta öncesine ait sürelere yazılır. Buna göre 18 ay borçlanma

yaparsanız primler 15.6.198815.12.1989 tarih aralığında değerlendirilir. Sizin emekli maaş hesabına esas göstergeniz tespit edilirken 1990-1999 tarih aralığındaki prim matrahlarınıza bakılacak. Dolayısıyla borçlanma primlerinin matrahı gösterge hesabında yer almayacak. Buna göre borçlanmayı yüksekten yapmak maaşınızı etkilemeyecek. Öyleyse gereksiz ödeme yapmama adına borçlanmayı asgariden yapmak menfaatinize olacak.



KEŞFET

T

rkısh NEWS PRESS

16 Kasım 2021

15

3 YIL SÜRÜYOR!

YILAN BALIĞININ MEKSIKA’DAN

TÜRKIYE’YE 7 BIN KM’LIK YOLCULUĞU Üreme alanları Meksika Sargasso Körfezi olan yılan balığı, larva halinde çıktıkları 7 bin kilometrelik yolda okyanusu geçip önce Cebelitarık’a sonra da Akdeniz üzerinden Türkiye’deki iç sulara ulaşıyor. Prof. Dr. Deniz Çoban, “Aslında oldukça meşakkatli bir yolculuk. Daha sonra aynı yolculuğu tekrar yapıyorlar. Her şey nesillerini devam ettirmek için” bilgisini veriyor.

M

eksika Sargasso Körfezi’nde üredikten sonra yaşamlarını sürdürebilmek için larva halinde okyanusu aşarak yaklaşık 3 yıl süren 7 bin kilometrelik yolcuğun ardından Bafa Gölü’ne ulaşan yılan balıkları, bir süre kaldıkları tatlı sudan yeniden doğdukları bölgeye tersine yolculuğa çıkıyor. Milattan sonra 3. yüzyıla kadar Ege Denizi’nin bir koyu olan fakat Büyük Menderes Nehri’nin getirdiği alüvyonların önünü kapatmasıyla göle dönüşen Bafa, nesli tehlike altındaki birçok kuş türüne üreme ve kışlama ortamı sağlıyor. Bafa’da yaşayan en gizemli türlerden biri de yılan balığı. YOLDA RENK DEĞİŞTİRİYOR Üreme alanları Meksika Sargasso Körfezi olan yılan balığı, körfezin 500 metre altında üredikten sonra larva olarak su yüzeyine çıkıyor. Değişim geçiren hayvan, ardından okyanusu geçerek Cebelitarık bölgesine kadar ulaşıyor. Yılan balığı Cebelitarık’ta cam, akıntılarla ulaştığı Akdeniz’de ise sarı renge dönüşüyor. Tamamen yüzebilecek duruma geldikten sonra da Ege Denizi’ne varıyor. Yaşam alanı olarak ağırlıklı tatlı su bölgesini seçen yılan balığı, Ege’nin ardından en uzun yaşayabileceği yerlerden biri olan Bafa Gölü’ne ulaşıyor. MEŞAKKATLİ YOLCULUK Şaşırtıcı bir yaşam öyküsüne sahip yılan balığı, 3 yılda yaklaşık 7 bin kilometre kat ederek geldiği Bafa’da belirli olgunluğa eriştikten sonra üremek için tekrar Sargasso Körfezi’ne gidiyor ve yaşam döngüleri de burada sona eriyor. Türkiye’de başta Ege ve Akdeniz olmak üzere bazı iç sularda yaşamını sürdüren yılan balıkları buradan ayrılıp Sargasso

Körfezi’ne genellikle kışın yola çıkıyor. Gelişleri ise her mevsim göze çarpıyor. Larva halinde çıktıkları yolda balığa dönüşen yılan balıklarının Türkiye’ye olan güzergahlarını nasıl belirledikleri, içgüdüsel olarak mı yönlerini buldukları ya da yollarını nasıl buldukları henüz bilimsel olarak kanıtlanmış değil. Bu konuda Türkiye’den ve dünyanın farklı ülkelerindeki bilim insanları çalışma yürütüyor. NESLİ TEHLİKE ALTINDA Yılan balığı “Nesli tehlike altında kritik öneme sahip tür” olmasından dolayı avcılığına kontrollü olarak izin veriliyor. Bafa’nın etrafındaki 6 mahallenin geçim kaynağı olan yılan balığı, yılda 40 ton avlanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı av için her yıl yılan balığı kotası belirliyor.

Diğer balıklara göre avlanması farklı olan yılan balığını avlamak için göle pinter (sepet ağ) atılıyor. Pinterler haftanın belirli günleri kontrol ediliyor. Yılan balığı, dışının aşırı kaygan olmasından dolayı elle tutulamadığı için avlandıktan sonra canlı olarak fileli bir torbaya boşaltılıyor. Avlanan balıkların neredeyse tamamı Güney Kore başta olmak üzere Asya ülkelerine gönderiliyor. 1.5 METREYİ BULUYORLAR Yılan balığı üzerine araştırmalar yapan Türkiye Su Ürünleri Derneği Başkan Yardımcısı ve Adnan Menderes Üniversitesi Su Ürünleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Çoban, boyları 150 santimetreye kadar ulaşan yılan balıklarının üremek için denizleri, yaşamak içinse tatlı suları tercih

ettiğini belirtti. Balığın denizden Bafa Gölü’ne geçerek adaptasyon sağladığını vurgulayan Çoban, şu bilgileri verdi: “Yılan balığı neslini devam ettirebilmek amacıyla 6-7 bin kilometre mesafe gidiyor. Bafa Gölü’nden Ege Denizi’ne ardından Akdeniz’e, Cebelitarık’ı geçerek Atlantik Okyanusu’ndan karşı kıyıya ulaşıyor. Aslında oldukça meşakkatli bir yolculuk. Daha sonra aynı yolculuğu tekrar yapıyorlar. Bafa Gölü, Menderes’ten beslendiği için alüvyonla birikimi çok fazla. Balıklar buradaki çamurlu bölgelerde daha fazla yaşam alanı oluşturmak için kendilerine yer ediniyor.” AV KOTASI DÜŞÜRÜLMELİ Dünyada yaşanan kuraklığın ilerleyen yıllarda yılan balığı popülasyonunu da etkileyeceğine dikkati çeken Çoban, Bafa’da da su seviyesinin düştüğünü aktardı. Tatlı suya ulaşamayan yılan balıklarının yaşamlarını sürdürme konusunda zorlanacağını anlatan Çoban, “Özellikle yönlerini bulma ve tatlı suya yönelmeyle ilgili problemler var. Tatlı suyun olmaması büyük bir sıkıntı olacaktır. Dolayısıyla avlanan yılan balığında kotayı düşürmekte fayda sağlayacaktır.” dedi. Çoban, 50 santimetrenin altındaki yılan balığının satışının yasak olduğunu belirterek, balığın Adana bölgesinde ızgara ya da şiş, Ege’de ise yağda kızartma olarak tüketildiğini sözlerine ekledi. ETİ ÇOK LEZZETLİ Bafa Gölü’nde balıkçılık yapan Mustafa Çay da ana geçim kaynaklarından birinin yılan balığı avcılığı olduğunu söyledi. Yılan balığının çok lezzetli olduğunu belirten Çay, “Uzun yıllardır avlıyoruz. Türkiye’de pek bilinen bir balık değil. Fakat bilmeyenler bir kere tattığı zaman alışkanlık yapıyor. Tamamını yurt dışına gönderiyoruz” dedi. Balıkçı Fatih Yavaş da, “Şu anda yılan balığı mevsimi. Bizim için iyi bir geçim kaynağı. Buradaki ürünleri Kuzey Kore’ye gönderiyoruz. Herkes ekmeğini yiyor, nasipleniyor” dedi.



T

WORLD

rkısh NEWS PRESS

16 November 2021

17

TARIH & EDEBIYAT

Yağmur yağarken diğer bütün seslerin sessizliğini istemişimdir hep. Zira o anın kendimi dinlemenin tam vakti olduğuna inanırım.

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

İncir Çekirdeği

İ

nsan ne kadar hassas bir varlıktır; soğuktan, sıcaktan, mikroptan incinir; kendi veya bir yakınının başına gelen bir musibet sebebiyle üzülür, yaslara bürünür. Hatta insan o kadar hassastır ki, bazen kafasını taktığı incir çekirdeğini dahi doldurmayan basit bir meseleden dolayı kendini üzüntüyü atmaktan kurtulmaz. İnsan, neye ne kadar önem ve değer vereceğiz ve neye ne kadar üzülüceğinin hesabını yapamazsa, dengesi bozulup azı çok, çoğu az ttartan terazi gibi; yersiz, lüzumsuz, haddinden fazla üzüntüyü kapıldığı gibi, bütün bütün kendini vurdumduymazlığa atabilmekte, üzülmesin gereken meseleler karşısında da duygusuz bir hâle gelebilmektedir. Oysa huzurun kaynağı dengeli

yaşam… İşte bu, bize bir makineyi yapan ustanın, randımanlı çalışabilmesi için kullanımı kılavuzu gerekli kurallara uyulmasını istemesi gibi; insan denen canlı makinenin de verimli çalışabilmesi ve huzurlu olabilmesi için, İlahi kullanımı kılavuzu belirtilen

esaslara uyması gerektiğini gösterir. Midesini yiyecekle, içecekle doyurmayı ihmal etmeyen insanoğlunun ruh ve kalbini ibadetle doyurmadığında, aç bıraktığında; huzursuz olması, sıkıntı duyması, yerli yersiz üzüntülere, endişelere kapılması kaçınılmazdır. Bu noktada, “Kul salih amelinde kusur edince, Allah onu üzüntülere müptelâ eder” (Feyzü’l Kadir, 1:417) hadis-i şerifinin ne kadar önemli ve anlamlı olduğunu görüyoruz. Bu gerçeği göz önünde aldığımızda çağımız insanının niçin streslerden kurtulamadığını, pireyi deve yaptığını, yersiz üzüntülere kapıldığını, çok önemli bir kızım şeyleri de umursamadığını anlamak zor olmuyor. Demek ki saadet; vücudu, yaratılışına uygun şekilde kullanmaktan geçiyor. > Bilal İşgören / Allah İçin Sev

HAFTANIN KELIMESI

PÎRÜPÂK n Tertemiz, çok temiz. Tertemiz. Lekesiz. Dilimize Farsçadan geçmiştir. yaşlı mânâsındaki pir kelimesiyle, saf ve temiz mânâsındaki pak kelimesinin birleşiminden oluşmuştur. “İnsan kendi kendini arındırdığında kendini bağışlar. Işte o zaman insan yeniden doğar, pirüpak olur.” (Yaşar Kemal / Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana) Pîrüpâk etmek: Tertemiz etmek, arıtmak. Belinde peştemal, elinde kese (…) iki üç nesil insan yıkamış, on binlerce kişiyi kirden kurtarmış, pîrüpâk etmişti.” (Refik H. Karay). Pîrüpâk olmak: Tertemiz olmak, arınmak. “Haftasına kalmaz pîrüpâk olur.” (Reşat N. Güntekin). “Geçenler bu kutsî aşk alevinden / Yıkanır hadesten pîrüpâk olur” (Orhan S. Orhon). “Hasret çeke çeke âkıbet süzülür, pîrüpâk olursunuz.” (Safiye Erol). > Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Lugat 365 Bazı Kelimeler Çok Güzel

HAFTANIN ŞİİRİ Tüm kalbinle inandıktan sonra, gerçekleşmeyen hayalin kalmayacak...

İnan

Zannettiğinden daha şanslısın. Göründüğünden daha güzel. Ve sandığından daha güçlüsün. Bak, bu sabah da uyandım. Demek ki her şey için bir şansın daha var. Fark ederek yaşa. Hayatta neye gerçekten inanırsan, o mutlaka olurmuş. Şimdi buna inan. Umduğundan daha mutlu olacaksın. > Kaynak: Arda Erel / Senin İçin

Hayatın Sesi...

B

irini tanımak istiyorsak öncelikle parayla olan ilişkisine, kendinden üst mevkide bulunanlar ile ilişkisine ve kendinden vasıf olarak altta olan insanlara davranış şekline bakılmalı. Bir insanı tanımanın en iyi yollarından birisi de herkes tarafından sevilip sevilmediğidir. Herkes tarafından sevilen bir insan yeterince dürüst ve açık sözlü değildir. Belki bir gün işime yarar diye veya tepki görmekten korktuğu için böyle davranıyor, yeri geldiğinde tepkisini dile getiremiyordur. Bir insanı tanımanın yollarından birisi de beraber yalnız kalınacak bir durum oluşturmak, tatile, seyahate çıkmaktır. Arkadaş, sevgili her kim olursa olsun en zor ve stresli anlarda, zorda kalınan durumlarda nasıl tepki verdiği görülür. Zorluklara, aksiliklere karşı çözüm üretebilme becerisi gözlenir. Otomobiller düz ve güzel yolda

birbirine benzerler, yağış ve yol kalitesi düştükçe, virajlar ve rampalar başlayınca otomobiller gibi insanlarda gerçek yüzlerini gösterirler. İyiyken herkes iyidir, kötüyken de aynı kişiyse o zaman problem zaten yoktur. Çıkarların çatışması diğer bir tanıma yolu, menfaat bitince muhabbette bitermiş, terkedilmek de insanın gerçek yüzünü ortaya çıkarır, mutluluk, aşk, arkadaşlık, sevgi hepsi birer maske ve maskeler düştüğünde ortaya çıkan yeni yüzler. Bir insanı tanımanın diğer bir yolu da kavga anıdır bütün çirkefliği ile karşında olur. Ama şu da bir gerçektir ki kötü zamanlarda insanlar başka tepki, iyi zamanlarda başka tepki verirler. Bir insanı tanımak için yıllar gerekir, iyi ve kötü insan yoktur. İnsanların içinde iyilik ve kötülük hep vardır, duruma göre ortaya çıkarırlar. Sonuç insanlar kötü tanımayın... > Kaynak: Hülya Çakıcı

Zamanaşımı

“Başına gelen onlarca şeye, kabuk tutmuş, tarifi edilemeyen derin acılara ve hükmü kalmış bir geçmişe sürekli sövebilirsin, sitem edebilirsin. Ama görüyoruz ki küçük bir güzellik altında her şeye yeniliyoruz, bir bebeğin bakışına, başka birisinin gülüşüne, vapurdan esen rüzgara, bir dokunuşa… Bunca varoluş nedeni varken bazı şeylere kızgın kalmak oldukça zor. Kalbin patlamaya hazırken ve kendini bir intihar notu gibi bırakmak isterken sevenlerinin o tatlı tılsımına yeniliyorsun. Sakinleşmeyi, tutunmayı özüne kazıyorsun… Sonrasında yağmur gibi akıp gidiyor her şey.. gök gürültülü, sağanak… ve sonrasında temiz bir sokak gibi. Sonsuz minnet duyuyorsun acılarına, salaklıklarına, deliliklerine, yaşanmışlıklara. Her an için...” > Kaynak: Özgür Bacaksız / Deli Çocuğun Güncesi

C

evabını bulamadığınız yüzlerce soru var. Sorular coğaldıkça insan kendinden uzaklaşıyor ve cevaplar hepten bulunmaz oluyor. Artık ne deseler kabul etmiyorsun ya da her cevabı kabul ediyorsun. Zamanında bulamadığın bütün cevapların soruları gün geçtikçe sorun oluyor. İlk başlarda sadece sorularını varken artık sorunlar var ve çözmek mümkünlüğünü kaybediyor. İşte o zaman kafayı dağıtıyorsun, sonuçta her şeyi sen çözemezsin. Zaten kimse senden her şeyi çõzmeni beklemez. Sen kendini kasarsın boşuna ve iyice dengesiz bir ruh haline bürünürsün. O halde soruları cevapla çünkü sorunların cevabı yok. Her sorun, zamanaşımına uğramış bir sorudur. > Kaynak: Ahmet Batman / Sabah Uykum

Austria begins COVID-19 lockdown for unvaccinated citizens ustria implemented a COVID-19 lockdown unvaccinated on Monday to stem a A forrisethein cases of the deadly virus across the

country. Citizens who are not vaccinated will only be permitted to leave their homes to shop for essential needs, go to work or visit a doctor. They will also be allowed to go outside for fresh air at any time for the benefit of their physical and mental health. There will also be spot checks to ensure compliance, with violations punishable by fines of up to 1,450 euros. Figures have been climbing in Austria. Authorities registered more than 11,552 cases on Sunday, and the seven-day incidence per 100,000 people climbed to nearly 850. The lockdown measures will be in force for an initial period of 10 days. These steps were adopted by the federal and state governments, but Chancellor Alexander Schallenberg said individual states are free to put even stricter rules in place. The capital Vienna has already announced it will put in additional rules to require a PCR test from vaccinated and recovered people going to restaurants at night and at all events attended by more than 25 people. It is hoped the lockdown will encourage vaccination. Previously tightening up of rules has already seen a jump in the number of people getting jabs. Around 65% of the population is currently vaccinated in Austria.

Belarus’ Lukashenko pleads for migrants to go home is working on repatriating the several B elarus thousand migrants, mostly from the Middle

East, that have amassed on the country’s border with EU member Poland, President Alexander Lukashenko said Monday. “Active work is underway in this area, to convince people - please, return home. But nobody wants to go back,” Lukashenko said, as quoted by state news agency Belta. He also said that Belarus could ferry the migrants via its state-run airline Belavia to Germany if Poland does not provide a “humanitarian corridor.” “We will send them to Munich by our own planes, if necessary,” Lukashenko said, according to Agence France-Presse (AFP). Belarus’s strongman leader added that the ex-Soviet country does not want the migrant crisis to escalate into a “conflict,” calling it “completely detrimental for us.” Hundreds of migrants have been trying to cross from Belarus into EU member Poland for months but tensions soared last week as coordinated efforts to cross were rebuffed by Polish border guards.


PAZARTESI

Fatma Gençtürk Bilge Başafacan ÇAY MOLASI

SALI Ergül Uybadın

AUSTRALIA . .

SESİ T rkıye’nın

RADYOSU AVUSTRALYA

CUMA

Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES

“Sizin Sesiniz” www.turkishnewspress.com.au

Sülhan Yılmaz

Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ

PERŞEMBE

Neşe Sözen Neşe Sözen Nevin Hüseyin Fatma Gençtürk Saat: 17-18 arası Tuğba Aksoy Saat: 18-19 arası

KIBRIS TÜRK DİASPORASI

PSIKOLOGUN PENCERESINDEN

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de her gün saat 17-18 arası program Ve her gece saat 22-24 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61 421 890 600

T

rkısh MEDIA GROUP

SÜLHAN’LA UZAKLARDAN SES VAR

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

PAZAR

MÜZIKLI SAATLER

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MURAT ŞIRIN

ÜMIT UYAR

MELBOURNE’IN SESİ


NOSTALJI

T

rkısh NEWS PRESS

16 Kasım 2021

19

NESILDEN NESILE ŞAM BALI LEZZETI...

Dedenin tezgahı toruna emanet İzmir’in Seferihisar ilçesinde Mühendis Sevi Ulus Şenüstek, dedesinden öğrendiği şambali tatlısını, salgın döneminde internet üzerinden de pazarlamaya başladı. Tatlı ustası Şenüstek, “Hedefim bir gün bu dükkanın önünde metrelerce kuyruk görmek. Bunun da çok kısa zamanda olacağına inancım tam” diyor.

D

edesinden öğrendiği tarifle tescilli şambali üretimine başlayan orman mühendisi Sevi Ulus Şenüstek, Türkiye’nin birçok bölgesinde ağızları tatlandırıyor. Şambali ustası Erol Ulus, 1960’lı yıllarda bakır tepsi ile başladığı mesleğini bir müddet sonra üç tekerlekli bisiklete taşıdı. ‘ŞAM BALLI YINE BALLANDI’ Seferihisar’ın tarih kokan sokaklarında, kalabalık pazarlarında, sahil kenarında “şam tatlı” ve “şam ballı yine ballandı” diye bağırarak evine ekmek götüren Erol ustanın kara fırında pişen tatlısının ünü, zamanla ilçe sınırlarını aştı. Erol usta tatlı satmaya devam ederken 2010’da o dönem 19 yaşında olan kız torunu Sevi, dedesinin yanında çırak olarak çalışmaya başladı. Torun Sevi, bir müddet sonra dedesinin özel şambali tarifini öğrendi. Boş zamanlarında dedesi ile tatlı yapmaya ve satmaya devam eden Sevi, 8 yıl önce

Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Bölümünden mezun oldu. Torununun şambaliye olan sevdasını gören dede, yarım asırlık tezgahını, bakır tepsisini, seyyar arabasını ve en önemlisi tecrübesini torununa bırakıp kenara çekildi. Dededen öğrendiği tecrübe ile üretime başlayan 31 yaşındaki Sevi, tezgahta başladığı şambali satışına dükkanı da ekledi. YENİ NESİL SATIŞ YÖNTEMİ Kovid-19 öncesi 2019’da yaklaşık 3 metrekarelik bir iş yerinde satış yapan Şenüstek, salgın nedeniyle işler durunca tatlıyı internet üzerinden pazarlamaya başladı. Yaptığı tanıtım faaliyetleri ve lezzetli ürünleriyle kısa sürede ismini duyuran Sevi, Iğdır’dan Antalya’ya, İstanbul’dan Artvin’e, Adana’dan Düzce’ye Türkiye’nin her noktasına şambali gönderiyor. Yaklaşık 6 ay önce anne olan Şenüstek, dede mirası tarifle şambali üretmeye devam ediyor. Dükkanın önünde durup zaman

zaman oradan da şambali satışı yapılan dede yadigarı seyyar araba da yıllara meydan okuyor. “TATLICI SEVI USTA” Seferihisar’da “Tatlıcı Sevi Usta” diye anılan Şenüstek, üniversiteyi bitirdikten sonra hayali olan şambali üretmeye karar verdiğini söyledi. “Dedem tatlıyı adeta dünyadan koparak yapıyordu, hamur yoğurmasından satış aşamasına kadar. Ben de böyle seveceğim bir işi yapmak istedim” diyen Şenüstek, tatlıcı olma kararını verdiği anı ise şöyle anlattı: “Bir gün babamın yanına İstanbul’dan birileri geldi. Dedemi bulamadıklarını, tezgahın nerede olduğunu sordu. Ben de o an düşündüm. Eğer bu kadar aranan bir tatlıysa bizim bunu devam ettirmemiz lazım. Sonrasında dedemi gördüm ve koşarak yanına gittim. ‘Ben bu tatlıyı öğrenmek istiyorum’ dedim. Ertesi gün öğlen saatinde dedemin yanında önlüğü giyip hazır bulundum. İlk

gün sadece izledim. İkinci gün fıstık dizdim, üçüncü gün fırına götürdüm. Yaklaşık 8 ay sonra ise dedemin izniyle hamura dokundum ve hamur yaptım.” DEDEDEN ONAY ALDI Bir müddet sonra hamurdan şerbete kadar her aşamasını kendi yapar hale geldiğini belirten Şenüstek, ilk yaptığı tepsiyi dedesinin satışa çıkardığını ifade etti. Tepsinin akşam eve boş geldiğini söyleyen Şenüstek, “Tepsiyi boş görünce çok sevindim. Demek ki benim tatlım da olmuş ve satılmış. Dedem de yiyenler beğendiğini söyledi. Böylece hem dedemden hem de müşterinden ilk onayı almıştım” dedi. Dedesinin sağlık sorunları nedeniyle dışarı çıkamadığını aktaran Şenüstek, buna rağmen kendisine desteğini sürdürdüğünü aktardı. TORUNUN HAYALİ Tatlı tezgahının başından hiç ayrılmadığını belirten Şenüstek, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Beni tezgahta gören tanıdıklar ‘Sen okumadın mı’ diye soruyordu. Ben de mühendis olduğumu söylüyorum. Neden bu işi yapıyorsun diye soruyorlar. Benim amacım bu lezzeti sürdürmek. Sadece para kazanmak değil, manevi boyutu da var. İlk seyyara çıktığımızda yemeden önce ‘Erol usta gibi kimse yapamaz’ diyenlere halen şambali satıyoruz. Dedemden tatlının yanında sattığı dondurmanın da tarifini aldım. Bu yıl dondurma üretmeye başladık, doğal ürünleri kullanarak. Hedefim bir gün bu dükkanın önünde metrelerce kuyruk görmek. Bunun da çok kısa zamanda olacağına inancım tam.” Müşteriler de yeni ustaya tam not verdiler.


20

16 Kasım 2021

İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

T

rkısh NEWS PRESS

SERI ILAN

TOMMY’S PIZZA&KEBAB

FAIRFIELD WEST BÖLGESINDE AKŞAM SERVİSINDE FULL TIME ÇALIŞACAK ELEMAN ARANIYOR. PH: 02 9724 5544 MB: 0 405 136 360 0474 815 215 - 0481 850 275


DEĞER KATANLAR

16 Kasım 2021

21

Damascus kılıçlarını dünyaya gönderiyor

M

alatya’da, 4 kuşaktır sıcak demir işi yapan ailenin son ustası Yusuf Bayyiğit’in, “Damascus” olarak bilinen Şam çeliğinden geleneksel yöntemlerle ürettiği bıçak ve kılıçlar yoğun talep görüyor. Yurt içi ve dışından özel sipariş alan Yusuf Bayyiğit, çeliği döverek çeşitli aletlere dönüştürüyor. ŞAM ÇELİĞİ 1400 dereceye ulaşan sıcakta çeliğe şekil veren Yusuf Usta, meşakkatli mesainin ardından birbirinden güzel ürünlere imza atıyor. Üzerindeki desenlerin birbirine benzemediği Şam çeliği, esnekliği ve sağlamlığı sayesinde birçok yemek şefinin ilk tercihi arasında yer alıyor. Küpe, yüzük, kolye ve balta gibi ürünler de üreten Bayyiğit, son zamanlarda tarihi dizi ve film setlerinin ihtiyaçlarını karşılıyor.

KEBAB DÜKKANINA

BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da kebab dükkanımızda serviste haftada 5 gün, saat sabah 10am - 6pm arası çalışacak bayan eleman arıyoruz. İlgilenenler Deniz’i arasın: 0 416 449 177

SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. Murat: 0400 88 33 40

Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027

SATILIK KEBAB DÜKKANI Kebab Haven Bribie Pty Ltd.’den Qld, Bribie Island’da Türkiye’ye dönüş sebebiyle satılık Kebab Dükkanı. Detaylı bilgi için arayın! Orhan Dilbaz Tel: 0423 418 071

GUEST ILE FERAHLAYIN! Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: https:// guestscologne.com/Cep: 0402 677 440

KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786

SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419


22

16 Kasım 2021

rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM

HAYA EL-MUŞÎ

info@turkishnewspress.com.au

Yaşadığımız hayat kimin?

Ö

nce kendi kafamızı güncellemeliyiz biz. Ve şunu da iyi bilmeliyiz ki, kapitalizmin özel ve gizli bir zulmü vardır: lüzumsuz ve anlamsız değişikliklerle, sun’i ihtiyaçlar oluşturur ve bunu da sinsi uyumsuzluk tuzakları kurarak gerçekleştirir. Bunların adı alet, cihaz, malzeme, araç; kolaylaştırıcı maddi imkânlar. Bunlar güya biz mutlu olalım diye var edilmişler. Acaba bize mutluluk yolunda ne kadar fayda sağlıyorlar? Duyduğumuz sözler: “Şimdi bilgisayar çağındayız canım, şimdikiler internet kullanıyor. Bu devrin insanı bizim zamanlarımıza benzer mi?” Hangi devirde yaşarsak yaşayalım, en önemli husus; insanın huzurudur, ahlakıdır. Bizde olan her şey emanettir. Sahiplenirken asıl sahibinin Allah olduğu unutulur. İnsanların bugün; daha dengeli, daha bilgili, daha bilinçli, daha kişilikli, daha özgür, daha mutlu olduğunu söyleyebilir miyiz? Ölçü nedir, ölçü? Hayata, sahip olduğumuz aletlerin eşyanın gelişmişliğiyle övünen bir değer ölçüsü uygulamak kapitalizmin bile bin beteri bir ‘insan ihmali’dir. Hayatımız mı magazinleşti, magazin mi ‘hayat’laştı belli değil. Aletler, cihazlar, teknolojik gelişmeler küçük ve basit görülmez, alerji de duyulmaz. İnsanın hayatında bir yeri olan her maddi unsurun bir denge hâline katkısı sebebiyle âdeta bir miktar insanlaştığı bile düşünülür. Yahya KEMAL’in “Eşyamız bizimle beraber yaşardı” sözü ne kadar güzeldir. Aynı şekilde Barış MANÇO da evine ilk televizyon aldığında, “Bak arkadaş artık bizimle berabersin. Ev halkına dahil oldun” dermiş. Kullandığımız her eşyaya ruh katan biz değil miyiz? Problem şurada: ‘Eşya mı bize hâkim, biz mi eşyaya. Para mı bize hâkim, biz mi paraya. Araba mı bize hâkim, biz mi arabaya...” Kişiliğimiz bile medyatik alanın etkisinde. Evlenecek gençler, “falan dizideki oturma odası takımı” ister hale geldi. Dizilerdeki kahramanlar(!) “örnek şahsiyetler” oldu. Çevrenize bir bakın. Televizyondan fırlamış gibi davranan, konuşan, giyinen insanlar. Televizyoninternet denen illetin iliğimize, kemiğimize ne kadar işlediğini, hayat tarzımızı ne kadar etki altına aldığının örneklerini hep görüyoruz. Sanki bütün kanalların magazincileri, televolecileri, sosyal medya bağımlıları aynı odada montaj yapıp ayrı ayrı kanallara dağıtıyor. Görüntüdeki bu beraberlik, zihin dünyalarında da ‘tek tipleşme’

oluşturuyor. Batılılaşma, kendi özümüzü kaybetme, değerlerimiz ve kutsallarımızla irtibatımızı koparma, ‘hayatı magazinleştirme’ yozlaşması yaptı. Hiçbir canlı, hiçbir insan, hiçbir yaratılmış varlık aynı kalmaz. Taklit yoluyla veya dış icbarlarla değişik durumlara geliyorsanız, onun adı ‘sürüklenme’dir. Sürüklenme seni değiştirmiş; ama yozlaştırmış. Bunun övünülecek bir tarafı olur mu? Bizde yozlaşmaya ‘dur-durak disiplini’ getirmek mümkün olmuyor. Herkes meşgul, kimsenin vakti yok! Bu hayat bizim değil ki. Hayatımız elimizden alınmış; kendimize ayıracak vakit bırakmamışlar ki bize. Yaşadığımız hayat kimin? Önce insanı anlayacaksın. Magazini hayatımızdan kovmadan şahsiyet kazanamayız. Şahsiyet kazanmadan özgür olamayız, özgür olmadan, nefsaniyet prangalarından kurtulmadan düşünemeyiz. Düşünce üretmeden de gelişemeyiz. Gidişat bizi sürüklüyor. Özne değil; nesneyiz. Âyette zikredilen “Üsve-i Hasene” olamıyoruz. Sünneti çağa taşıyamıyoruz. Zaman ve mekan üstü bir hayat nizamını dar kalıplar içine sokmaya çalışıyoruz. Okyanusta bile bir katre olmayan halimizi okyanus zannediyoruz. Boğulmakta olan insanları yüzme bilmediği halde kurtarmaya çalışan insanlar gibiyiz. Düzelmenin ilk adımı “Allah’a kulluk” ile başlar. En’am Sûresinin 70. Âyetin girişinde, “Dünya hayatına dalarak eğlenceyi ve geçici zevklerini din haline getiren kimseleri kendi haline bırak” buyrularak günümüzde iki hususa dikkat çekiyor âdeta. Dinlerini oyun ve eğlence haline getirenler, oyun ve eğlenceyi din haline getirenler. İşte diyar uyarılardan birkaçı: Neml Sûresi 69. Âyet: “Yeryüzünde dolaşın da, günahı tabiat haline getirenlerin sonu ne olmuş görün!” Meryem Sûresi 74. Ayet: “…Biz nice uygarlıkları helâka uğrattık.” 54. Âyet: “…İbadetin içini boşalttılar ve dünyevi zevklerin peşine düştüler.” Ahlaki değerlerin yerini menfaatlerin ve fiyatların aldığı, bencilliğin yüceltilip fedakârlığın kaale alınmadığı bir toplum yapısı helak olmaya adaydır. Ailelerin dağılmaya yüz tuttuğu, het türlü kötülüğün, fenalığın alabildiğine yayıldığı bir devirde “durun kalabalıklar!” diye kim haykıracak? Dünyanın sancısı, İslam’a, Kur’an’a yaklaşma ihtiyacının sancısı olduğunu unutmayalım! Vesselam... > YAŞAR DEĞİRMENCİ

Vahyin Dilinden

“Doğru söz ile, Kur’ân ile gelen ve doğru sözü, Kur’ân’ı tasdik edenler, onlar, işte onlar Allah’a sığınanlar, emirlerine yapışanlar, günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlerdir.” . ZÜMER SÛRESI 33. AYET

Allah Rasulünden

“Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı diye yazılır.” . BUHARI

SALGIN SONRASI GELEN EN GÜZEL HABER!

Türkiye’de 20 ay sonra normal saf düzeni başladı

D

iyanet İşleri Başkanlığından müftülüklere gönderilen yazıda, temizlik ve maske kurallarına uyulmak kaydıyla cami ve mescitlerde cemaatle kılınan farz namazların normal saf düzenine göre eda edilebileceği bildirildi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, imzasıyla cami ve mescitlerdeki saf düzenine ilişkin gönderilen yazıda, Kovid-19 salgını kapsamında vatandaşların sağlığını korumak amacıyla 13 Mart 2020 tarihinden itibaren cami ve mescitlerde gerekli tedbirlerin alındığı hatırlatıldı. TEMİZLİK VE MASKE KURALLARI Din görevlileri ve vatandaşlar tarafından konuya gereken hassasiyetin gösterilmesi nedeniyle salgın kaynaklı herhangi bir problemin yaşanmadığı vurgulanan yazıda kış şartları sebebiyle açık alanlarda namaz kılma imkanı kalmadığı, ülke genelinde 18 yaş ve üstü nüfusun büyük oranda aşılandığı vurgulandı. Toplumun

BİR MÜJDE DAHA

Diyanet’in Kudüs turları yeniden başlıyor

salgın tedbirlerine riayet konusunda alışkanlık kazanmasının göz önünde bulundurularak yeni düzenlemenin yapılmasının gerekli görüldüğüne işaret edilen yazıda, “Temizlik ve maske kurallarına uyulmak kaydıyla cami ve mescitlerde cemaatle kılınan farz namazları normal saf düzenine göre eda edilebilecek” ifadeleri yer aldı. ALLAH’A ŞÜKÜRLER OLSUN Edirne’de de başta selatin camilere gelen müminler temizlik ve maske kurallarına uyup yan yana saf tuttu. Yeni uygulamaya ilişkin açıklamada bulunan Edirne Müftüsü Alettin Bozkurt, cemaatin tedbirlere uyduğunu belirterek, şunları dile getirdi: “Allah’a şükürler olsun normal saf düzenine geçtik. Maske ve hijyen kurallarına dikkat edilecek şekilde namazlarımız eda edilecek. Eskiden olduğu gibi saf düzenine geçiyoruz. Yüce Rabb’imiz bugünleri bize gösterdi. İnşallah bir daha bu durumlarla karşılaşmayız.”

n Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kovid-19 salgını nedeniyle ara verilen Kudüs turlarının yeniden başlayacağını bildirdi. Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü Umre ve Kudüs Ziyaretleri Daire Başkanlığının öncülüğünde 2021-2022 döneminde Kudüs turlarına tekrar başlanacağını belirtti. Diyanet İşleri

Başkanlığı organizasyonundaki Kudüs turuna katılmak isteyenlere, yemekli iki ayrı konaklama imkanı sunulacak. Turlara katılacaklara dini rehberlik hizmeti de sunulacak ayrıca ziyaret yerlerinde personel bulunacak. Kudüs turuna katılacaklara eğitim semineri verilecek. Kudüs’e gitmek isteyen vatandaşlar, makamlarca alınan Kovid-19 tedbir ve kurallarına uymak zorunda olacak.


R LEZZETLI TARIFLE

YEMEK&HOBİ

RK FATMA GEwsNprÇesTs.cÜom.au info@turkishne

D

T

rkısh NEWS PRESS

16 Kasım 2021

23

BITLIS’IN YAYLARINDAN SOFRALARI TATLANDIRAN LEZZET’İN ÖYKÜSÜ...

Karakovan balı Hizan ilçesinde 3 bin rakımlı yaylalarda doğal olarak üretilen tadı, aroması ve kalitesiyle nam yapan karakovan balı, meşakkatli sürecin ardından sofralara geliyor. Bitki florası zengin olan bölgeden çıkan organik balllar dünya birinciliği bile elde etmiş...

oğu Anadolu’nun şirin kenti Selçuklu kenti Bitlis’in Hizan ilçesinde yüksek rakımlı yaylalarda nem oranını dengelemek için söğüt dallarından yapılan, etrafı çamurla sıvanan özel kovanlarda elde edilen karakovan balı, zorlu yolculuğun ardından sofraları tatlandırıyor. TADINI FLORADAN ALIYOR İlkbaharda zengin floraya sahip ilçenin 3 bin rakımlı yaylalarına çıkan arıcılar, hazırladıkları kovanları belirledikleri alanlara bırakarak geri dönüyor. Rengarenk çiçeklerin ve şifalı binbir çeşit otun bulunduğu bölgede bekletilen kovanlardan, hiçbir katkı maddesi kullanılmadan üretilen bal, sonbaharda arıcılar tarafından titizlitle hasat ediliyor. MEŞAKKATLİ MESAİ BAŞLIYOR Günün ilk ışıklarıyla yaylaların ve dağların yolunu tutan bal üreticileri, nem oranını dengelemek için söğüt dallarından yaptıkları özel kovanlardan çıkardıkları besin değeri yüksek karakovan balını, meşakkatli sürecin ardından satışa sunuyor. Bal üretimi hakkında bilgiler veren Hizan Bal Üreticileri

Başkanı Seyithan Ekinci, Hizan karakovan balının tüm Türkiye’de bilinen en kaliteli ballardan biri olduğunu söylüyor. İlkbaharda arıcıların yaylalara çıkarak balın

üretim sürecini başlattığını belirten Başkan Ekinci, şunları anlatıyor: NAMI DÜNYAYA YAYILMIŞ “Arıcıların bir kısmı hasatlarını bitirerek yayladan indi, bir

kısmı devam ediyor. Hasadını tamamlayanlar sıcak bölgelere gitmek için hazırlık yapıyor. Hizan karakovan balı doğaldır ve katkı maddesi yoktur. Bitki florası zengin olan bölgeden çıkan baldan, bir dünya birinciliği bir de dünya ikinciliği aldık. Bu yıl bitki florasının erken kuruması nedeniyle yüzde 20 hasat kaybımız oldu ancak kalite olarak çok iyi bir bal elde ettik. Hasatlarını yaparak tüketicilere ulaştırıyoruz. Kuraklık nedeniyle bu yıl 250 ton bal elde etmeyi planlıyoruz. Balı yurdun her yerine ve birçok ülkeye gönderiyoruz.” KEKIĞIN BOL OLDUĞU YER Bal üreticisi Aydın Gülmak ise ilçeye bağlı Sağırkaya köyünde yaşadığını, babasından devraldığı arıcılık mesleğini sürdürdüğünü söylüyor. Sonbaharda balı hasat edip yayladan indirdikleri kovanları, temizledikten sonra karın az yağdığı bölgelerde beklettiklerini belirten Gülmak, şöyle devam ediyor: “İlkbaharda geven ve kekiğin bol olduğu yaylalara kovanları çıkartıyoruz. Arıcılık uğraş isteyen zor bir meslek ama sürekli yaylaları gezdiğimiz için zorluğunu unutuyoruz. Balımız sadece dağlarda oluyor. Gittiğimiz yerlerde arılar doğal ortamlarda bal üretiyor. Katkı maddesi kullanmadığımız gibi genelde yerleşim alanlarından çok uzaklara gidiyoruz. Doğal ortamlarda üretilen bal çok kaliteli oluyor. Bir alan sonraki sene yine istiyor.”

BAY BAYAN

ELEMANLAR 4

ARIYORUZ

Watsup Brothers şubelerimizde ve yeni açılacak Marsden Park şubemizde pide, pizza, servis, şiş kebab veya mutfakta çalışacak bay ve bayan elemanlar arıyoruz. Çalışmak istediğiniz şubemizi arayarak bize ulaşabilirsiniz. Ücret dolgundur...

4

Watsup Brothers Condell park: 87643236 Watsup Brothers Gregory hills: 46470752 Watsup Brothers Denham court: 81193930 Watsup Brothers Marsden park: 0416486396


24

16 Kasım 2021

Ünlü zırhlımız

Mızmız

Olağanüstü

Ramazanla ilgili yazılan şiirler

Yapı unsuru, cidar

Neden, niçin Bir organımız

Ayla

Bir bağlaç

Parlama

T

rkısh NEWS PRESS Bir terzi malzemesi

BULMACA

Garez

Baki olma

Donuk renkli

Bucak

Bir kadın adı

Bir şiir türü

2

Tabaka

Yatık harf Cerrahi müdahale

Kan yolu

Hayır (İng.)

Bir binek hayvanı

Oy

Paylama

Kıstırgaç

Adet Kabiliyet

Mani olma

Tuzak Latif olma hali

Bir ilçemiz

Su

Uçurum

Tarz, üslûp

Su (Ar.) 5

Bir tür kışlık mont ABD'de bir eyalet

Üçüncü şahsa dev. ödeme emri

Hikmetle, felsefeyle ilgili şeyler

Potasyum'un remzi Bir ünlem

Zahmet, gayret

Lale bahçesi 3

Eski bir çalgı

Bir müzik türü

Madenlerin nemden oksitlenmesi Kağıt

Sevgili Bir çoğul eki

Pişmiş yemek Müzikte dur işareti

4

Basit şekilde

Kamuflaj

Nikel'in remzi Dört tarafı sularla çev. kara Ayıltır, bayıltır

Mat. bir sayı

Şiirde tekrar kısmı

Denizdeki pırıltı

Kötek

8

Hüküm veren

Matlup

İçten yanmalı motor

Yüzün bir kısmı

İyilik teatisi

İmkan

Yüz

Bir meyve

Bir kadın adı

Rey Bir tür kaldıraç

Mısır'da bir nehir Bir kadın adı

1

Servet

Herkes

Bir cins iri zeytin

Ayak (F) 7

Yapma

Gökyüzü

Şan

Nisbet

Katışıksız, tabii

İpimizin çekildiği anlaşma

Vurmalı bir çalgı

Tanıtıcı söz

Dil Şaka

Aslında

Kabul etmeme Anlam

Aşikâre

G.Amerika'da bir kanal

Uzaklık işareti

Akıl Bir ülke İst. bir köprü

İst. ünlü deresi

İst. bir semt

Didişme 9

Kamer

Esmaül Hüsna'dan

Karışık renkli 6

Bir kadın adı Vilayet

Gerçek olmayan

San

Çocuk

Bir cins iri at Çok konuşan

Kazak beyi

Zevk

Bir peygamber

Bir ekmek yemeği

Göğüs

Derman

Ten

Yardımcı yemek

Tembellik Eski bir öğretim kurumu

14

Ayak direme 11

Bir nota Hayır (a)

15

Bağışlama

Gece kuşu

Namus Kör

Bön, salak

Asya'da müslüman top. Arızalar

Yılan

Ayakkabı çekeceği Nikel'in remzi

Aşama

Bir ilimiz İşte Tibet rahibi Ender olarak

Vekil

Mektup

10

Bir nota

Favori

İnce tabaka

Mal olarak

Dinin direği emir Bir tür hastalık

Patlamalı gürültü Baryum'un remzi

Taze olmayan

Bir kan hastalığı Bir alan ölçüsü

12

Ağacın kolları

Mezar Varsayalım ki

Namus

Bir Kafkas kavmi

Asker

Fayda

Lezzet

Gezinti gemisi

Açıklama

Hayret ifadesi Yeraltı ulaşım sistemi

İsim

16

Hesap ilmi

Kesin

Bir gölümüz

Herkes

Erken

Çatı

Dinsiz

Bir nota

Arapça çokluk edatı Dinlenme saati

Kurnaz, yaşlı, bilgiç

Argon'un remzi

Bir kadın adı

Tanıtıcı yazı

Tekrar

Söylenti

Sahip

Bir cetvel

Zevk

Zirkonyum'un remzi

Ünlü bir siyasetçi, dost yayıncı

Aldatma

Bir makam

2

3

4

5

6

7

8

18

Liman, iskele (a)

Mutluluk

1

Yükseltme, yüceltme

Sıkı, sağlam

İz, işaret Bütün ev halkı

ŞİFRE SÖZCÜK

Somya, sedir

Bir dış giysisi

Mekanik yolla hareket eden

17

Allah (cc) kulluk

Didişme

Dirilik

Başı boş

Yerini tutan

Bir ilçemiz

Kırmızı

İşaret, im 13

Kahvenin dibi

Selenyum'un remzi

Mucidin yaptığı

Aşırılık

Genel valilik Eski bir uygarlık

Aletler

Doğan, doğmuş (F)

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18


SPOR

T

rkısh NEWS PRESS

25

16 Kasım 2021

EN GENÇ MİLLİ FUTBOLCU

Enes Sali, Avrupa futbol tarihine geçti

GOLBOL’DE KIZLARDAN GÜMÜŞ ERKEKLERDEN BRONZ MADALYA

G

olbol”de çifte sevinç... Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu (IBSA) tarafından Samsun’da düzenlenen Golbol Avrupa Şampiyonası finalinde Türkiye Kadın Milli Takımı, Rusya’ya 5-4 mağlup olarak gümüş madalya kazandı. Tekkeköy Yaşar Doğu Spor Salonu’nda düzenlenen organizasyonda ay-yıldızlılar, şampiyonluk mücadelesinde Rusya ile karşılaştı. Müsabakanın ilk yarısını 3-2 önde tamamlayan Rusya, ikinci yarıda da üstünlüğünü koruyarak maçtan 5-4 galip ayrıldı. Bu sonuçla Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları şampiyonu Kadın Goalball Milli Takımımız, şampiyonada gümüş madalyanın sahibi oldu. ALMANYA’YI 7-2 YENDİK Şampiyona’nın bronz madalya mücadelesinde ise Türkiye Erkek Milli Takımı, Almanya’yı 7-2 yendi. Tekkeköy Yaşar Doğu Spor Salonu’nda düzenlenen organizasyonda ay-yıldızlılar, üçüncülük mücadelesinde Almanya ile karşılaştı. Müsabakanın ilk yarısını 3-2 önde tamamlayan Türkiye, karşılaşmadan da 72 galip ayrıldı. Bu sonuçla ayyıldızlı ekip, şampiyonada bronz madalyanın sahibi oldu. Öte yandan, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, madalya kazanan her iki takımımzı da kutladı. Golbol Avrupa Şampiyonası’nda

formasını ilk kez giyen Türk asıllı R omanya Enes Sali, 15 yaş, 264 günle bir resmi A

milli takım maçında sahaya çıkan en genç Avrupalı futbolcu oldu. Enes, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri J Grubu’nun 10. haftasındaki Lihtenştayn maçının 82. dakikasında, Romanya Milli Takımı formasını ilk defa giydi. Gheorghe Hagi’nin teknik direktörlüğünü yaptığı Farul Constanta Kulübü’nde oynayan Enes, böylece Norveçli Martin Odegaard’a (15 yaş, 300 gün) ait rekoru kırdı. Enes, 15 yaş, 202 günle Romanya Birinci Ligi’nde gol atan en genç futbolcu olarak da kayıtlara geçmişti.

Ürdün-İran Kadınlar Asya Kupası maçında “erkek kaleci” iddiası!

gümüş madalya kazanan Golbol Kadın Milli Takımını tebrik eden Kasapoğlu, yayımladığı mesajında şu ifadelere yer verdi: OLİMPİYAT ŞAMPİYONU “Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu tarafından Samsun’da Tekkeköy Yaşar Doğu Spor Salonu’nda düzenlenen Golbol Avrupa Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanan Golbol Kadın Milli Takımı’mızı yürekten kutluyorum. 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda altın madalya kazanan milli sporcularımızın Avrupa Şampiyonası’nda da gümüş madalya kazanması bizleri mutlu etti. Golbol Kadın Milli Takımı’mızın başarılarının devamını diliyor, bu önemli

derecenin elde edilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” BAKAN’DAN KUTLAMA Bakan Kasapoğlu, Golbol Erkek Milli Takımı’nı tebrik mesajında ise şunları kaydetti: “Uluslararası Görme Engelliler Spor Federasyonu tarafından Samsun’da Tekkeköy Yaşar Doğu Spor Salonu’nda düzenlenen Golbol Avrupa Şampiyonası’nda bronz madalya kazanan Golbol Erkek Milli Takımı’mızı yürekten kutluyorum. Şampiyona boyunca etkili bir performans sergileyerek madalya kürsüsünde yer almayı başaran milli takımımızı tebrik ediyor, bu önemli derecede emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.”

rdün Futbol Federasyonu, Asya Futbol

(AFC), Kadınlar Asya Ü Konfederasyonuna Kupası Elemeleri’ndeki Ürdün-İran maçında oynayan İran kalecisinin cinsiyetini doğrulamasını talep eden bir şikayette bulundu. 25 Eylül’deki maçın 0-0 sona ermesinin ardından İran, Ürdün’ü penaltı atışlarında 4-2 mağlup ederek 2022 AFC Kupası’na katılma hakkı elde etmişti.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ K N A D Ş İ F Ş E

Bir cins kumaş Ender olarak

Dükkan kepengi

Yarıştırma

Kuş yemi tahılı

Tatlandırıcı

Rusça evet

D A Bir put Tahta perde

T

Milli yelkencilerden 2 madalya n Milli yelkenciler, Tayland’da düzenlenen Optimist Asya ve Okyanusya Şampiyonası’nda 1’i altın 2 madalya kazandı. Türkiye Yelken Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Tayland’ın Pattaya kentinde gerçekleştirilen Optimist Asya ve Okyanusya Şampiyonası tamamlandı. Sekiz ülkeden 64 sporcunun mücadele ettiği organizasyonda kadınlar kategorisinde milli sporcu Medine Havva Tatlıcan, 10 yarış sonunda 128 net puanla şampiyon oldu. Erkeklerde milli sporcu Ege Erdemli ise genel kategoride 54 net puanla ikinci sırada yer aldı. Optimist Milli Takımı da takım yarışında şampiyonluğu elde etmişti.

Bir kadın adı Karışık renkli

Koz Endüstri

S Galyum'un remzi

G

8

Eşkıya Zeytinyağlı bir yemek

P Bir kadın adı İslam'ın şartlarından

H Beter

F Kat'i satış (a) Sabit olma

S İtalya'da bir şehir

Bulaşma Bir zaman birimi

D A K İ K A Boğa güreşi alanı

Hakeza, böylece

Hattat tozu 2

Ev Evin tepesi

Felçli

Varsayım

7

5

Ana, anne Bildik, tanıdık

Şanı yüce

Söz

Yerini tutma

6

Bir nota

Boğa güreşçisi

Arzu Asla

İyot'un remzi

Bir terzi malzemesi

Çalgı aleti Keçi yolu

Bir gölümüz

Kalın kumaş

Vekil

Beddua

Bir ünlem

Nisbet

Gelenek, görenek

Yol üzerinde konaklanan yer

1

Tekstilde kenar süsü

Bileğe takılan takı

Demir'in remzi

Ş D E A B Y E K R I F H A

Maymun

Gün (İng.)

L A T A R A B C E V İ A N A Y A N E A Ş A K İ İ L A K N İ L A A C M E M E E N A B A T E B A T D D E

N A P A Ç A T B İ B A K A F E A H A N L A K A N T E

Kırılma sesi

S İ R A Y E T

Örfler, adetler Aletler

Işık

Azla yetinme

Milli Görüşün ünlü siyasetçisi

ŞİFRE SÖZCÜK

O L R A Pakistan'da bir şehir

L A H O R Eski Çin diktatörü

Akıtma Genişik

E N

R A Z İ Y E

Önde, ilerde (a)

A T E Y E N

M E S A N Z A A T T E

K A R A L A M A

N E

Literatür

İftira Art

Bir ilçemiz İşte

Aslında

Su

Bön, aptal

Bir soru şekli

R D M E A İ F İ Y İ L A İ K K L A K A E R V A N A Eş

L R A F E İ H İ Y A L A İ T İ K K B

Kötek

Bir nota

Bayram öncesi Vilayet

Zan (a) Eder

Ek

Kalabalık

Bir asalak

İ

Y A

Dökme demir Cet

M B A A A T O M A

Yüce

Erken

T Z A L A G R İ E M A A T A M S A A N O T A L E İ S M I S E L A L A E K A B A T İ A M İ R Kıbrıs'ta bir şehir

Şaka

Duman kiri

Favori

Alkolle müc. merkezi

Belirti

Kazak beyi

Sabancı'nın remzi Bir soru şekli

Pozitif kutup

Kan pıhtısı

Duman kiri

Örgü aleti

Sabancı'nın remzi

Nikel'in remzi Yol malzemesi

Sahip

Herkes

Toplumun Bıçak şeklin- Bir hayvan önde de silah Yunanistan'ın gelenleri başkenti

Eski devirlere ait Emreden

F

K R A A F

İlaç

Şenlik

Kurdele

Bir kadın adı

Çocukların masal dağı

Tellür'ün remzi

Diğeri

B

Eski bir para

Üste sunulan mektup

Baryum'un remzi

İsim

Bir kan hastalığı

Ç S A L İ K A L A L A N K P İ K B A A N N R I

Bir hayvan

Kurtuluş

Bir nota

Bir sebze

Lantan'ın remzi

Matlup Zihin

Narin, nazik

Keçi sağan Lezzet

Potasyum'un remzi

Tahmin

S E L A M E T Safha

Yiyeceklere tat, koku veren maddeler İst. ünlü deresi Bir soru şekli

A C A B A Yükseltme yüceltme

B İ A L Z A

Eski bir uygarlık

Çözümleyici

R E F A H L 1

2

3

4

5

6

B A H A R A T

Şöhret

Hayret ifadesi

Tibet öküzü

Dergi yazısı

Ş Y A M A N A K K D A B İ L Y E T A L D E İ T İ K G Ü N E Bazen

Bir ilçemiz

Bir peygamber

Japon parası

Uzaklık işareti Belli maç dönemi

Gelirler

Çok bilmiş

Aşağı derece (a) Ayıplama sözü

12

9

Y A M A A H V U T N A K R E D R İ

Türkiye'nin plakası Nağme

Telkih Şikar

Titreme Kat

Terek

Başlık

Tanıtım levhası

Bir meyve

Birinci tekil şahıs Bir hayvan

Bir göz rengi

Rusça evet

Tasdik edatı

I

G Ü N L E R 8

10

11

12

A N A A Ş I R T A B B E A R K E A E

Eski bir siyasi parti Pişmiş yemek

Bilinen

7

9

Hesap ilmi

Kör

Bir sayı

Bir meyve

3

Isıtır, soğutur

Bir erkek adı

Köpek

İlah

İ Y İ L İ K

İ L İ Z

Z F M E A M A H A N E T A T T E B A E M A L A Ş E R İ T E R İ K İ

Hainlik etme Kemik içi özü

Teoloji

E D E

Hayır (a)

Bir erkek adı

Güzellik, hoşluk

Bir deniz ürünü Radyum'un remzi

Dam, çatı (F)

Kuzu sesi İsimler (a)

13

K Y A S R E A N E

Derideki kesik

Yıl

4

Bir ünlem

Bir ilim dalı İlim sahibi

K İ N E T İ K Meydan savaşı kazanmış paşa

A L İ M Hristiyan din adamı

R A H

E M İ N A P T R E K A Ş E R A F E L A N L A T E Y E L A V E T

Bir balık

İlave

Boğa güreşi alanı

13

10

Uzaklık

Gezinti gemisi

Bir hitap Hane

11


26

16 Kasım 2021

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com

T

rkısh NEWS PRESS

Genç kick boksçular Avrupa Şampiyonasında 44 madalya kazandı

SPOR K IBRETLI ER L HIKAYE

KALBI KIRILAN KADININ AHI...

B

T

ürkiye, Avrupa Gençler Kick Boks Şampiyonası’nda 9’u altın toplam 44 madalya kazandı. Türkiye Kick Boks Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Karadağ’ın Budva kentinde düzenlenen şampiyonada mücadele eden milli sporcular 9 altın, 12 gümüş ve 23 bronz madalya elde etti. İŞTE GURUR TABLOMUZ Şampiyonada madalya kazanan kick boksçular şöyle:

Altın madalya: Mert Yasin Doğan, Samed Ağdeve, Emrah Yaşar, Ahmet Uğur, Berfin Yeşilfidan, Sena Nur Kocaoğlu, Sude Nur Basancı, Enes Bilben, Melis Nazlıcan Talun. Gümüş madalya: İbrahim Akay, Ersin Mandal, Kerem Ergin, Zafer Şimşek, Muzaffer Karabulut, Cengiz Avcu, Emin Özer, Ömer Faruk Şahin, Hatice Nur Tunç, İremsu İpek, İrem Deniz Yuvanç, Bilge Su Gürel.

Bronz madalya: Fazlı Koçak, Gizem Özkan, Gökdeniz Çoban, Atanur Yayla, Havin Deniz, Sudenaz Karataş, Kübra Varlık, Yaren Çınar, Kayra Ertaş, Oğuzhan Tosun, Berke Güçlü, Emirhan Yılmaz, Emre Alçiçek, Sude Gündüz, Hatice Mert, Seyit Ali Arıcı, Mustafa Soner Kılınç, Emre Güney, Melis Sude Pehlivan, Bülent Çetin, Muhammed Beritan Calayır, Barış Özaslan, Minel Akpınar.

TENISIN ŞAMPIYONU AYLA n Antalya’da düzenlenen 2021 Büyükler Türkiye Tenis Şampiyonası’nda tek kadınlarda Ayla Aksu (solda) şampiyon oldu. Tek kadınlar finalinde Ayla Aksu, Başak Eraydın’ı 6-3 ve 7-5’lik setlerle 2-0 yendi. Çift kadınlarda ise şampiyonluğa Melis Ayda Uyar-Başak Eraydın

çiftini 5-7, 7-5 ve 10-7 yenen Ayla Aksu-Melis Sezer ikilisi ulaştı. Öte yandan, Cem İlkel ise Slovakya’da düzenlenen Bratislava Challenger turnuvasında 2 saat 26 dakikalık mücadele sonunda Alexander Shevchenko’yu 6-4, 6-7, 6-3 yenerek ikinci tura yükseldi.

abam bir iş yerinde neredeyse karın tokluğuna çalışıyordu. Aslında çalıştığı iş yerinin patronu çok cömert bir insandı. Ama işçisine az veren fabrika servis şeflerinden haberi yoktu... Ay sonuna doğru paramız kalmazdı. Anneciğim evin geçimini sağlamak için dört bir taraftan kısmaya başlardı… Birgün birlikte pazara gittik. Cebindeki 12 lira vardı. Bir tezgâhtan domates alacaktık. Bir veya iki kilo domates… Zaten et alamıyorduk… Kıyma derseniz ayda yarım kilo aldığımızda evde bayram ediyorduk. Maaş aldığı gün alıyordu babam. Maaş günü de bize bayram günü gibi geliyordu… Annem iki kilo kadar patates almıştı… İki kilo kadar da kuru soğan… Şimdi de bir iki kilo domates alacaktık... Annemle birlikte pazar yerinde bir domates tezgâhının önüne gelmiştik. Ön tarafa güzel domatesleri dizmişti pazarcı… İki kilo domates istedi, “İyilerinden olsun kardeşim?” diye de tembih etti annem. Pazarcı kese kâğıdını aldı el çabukluğu ile domatesleri koyup tarttı ve uzattı… Parasını verip üstünü aldık. Annem eline alıp bakınca şaşırmıştı. Domateslerin içinde neredeyse sağlam yoktu!.. Hepsini ezik çürük çarık doldurmuştu. Ne olacak ki çaresiz bir anne ve yanında da bir kız… Fiş yok, fatura yok. Kontrol yok, denetim yok. - Kardeşim bunlar ne böyle çürük çarık? Suratımıza bile bakmadan elinin tersiyle “hadi işine hadi” diye kestirip attı. O an bir zabıta olsa ben şikâyet ederdim. Ama annem çaresizdi. Geri versek alacak bir tip değildi. Konuşmasını dahi bilmeyen saygısız kaba bir adam, ne bilecekti insana saygıyı, nezaketi… Elimizdeki ezik domateslerle oradan uzaklaştık. Anneciğimin mırıldandığını duydum: - Sen de satamazsın inşallah elindekileri… Ne olduğunu bile anlamadım… O anda iki tezgâh ileride bir pazarcı kavgası çıktı ki şaşarsınız… Halk kenara kaçışmaya yetişemedi… Pazarcılar birbirine girdi. O ona, o ona ellerinde sopa bıçak ne varsa saldırmaya başladılar… Bizim domates aldığımız tezgâhın da bulunduğu üç tezgâh kavga esnasında yerle bir olmuştu… O tezgâha sergilediği hâlde, garip gurebaya vermediği al al domateslerin hepsi yere saçılmış, kavga eden pazarcıların ayakları altında ezilmiş, salça olmuştu âdeta… Kavgada pazarcılardan biri bıçaklanmıştı. O kaba adam nasıl çaresizdi: - Yardım edin… Yeğenimi bıçakladılar… Ambulans çağırın!.. Az önceki o burnundan kıl aldırmayan insan gitmiş, yerine yerde yatan yeğeni için yardım ve merhamet dilenen bir aciz kul gelmişti… Çok geçmedi, bir ambulans geldi. Yaralıyı alıp götürdüler… Ne domatesi kalmıştı ne pazarı? Allah’tan yeğeni ölümcül darbe almamıştı… Allah korusun onun da çoluğu çocuğu vardı… Bu kadar mı gönlü kırılmıştı annemin? Evet, kalbi kırılan birinin bedduasını almamak lazım… Rabbimden bizi iyilerle ve merhametli olanlarla karşılaştırmasını niyaz ediyorum... Amin...


T

SPORT FOOTBALL

Fenerbahçe under Ali Koç sinks back into chaos

A

fter a series of disappointing results for Fenerbahçe in the Turkish Süper Lig and Europe, memories of a positive start to the season have already faded. Chairperson Ali Koç has said the club will continue with manager Vitor Pereira, but in reality, it will not. He has demanded a complete system overhaul and while it is obvious that Pereira is opposed to such an overhaul, the Portuguese has no other choice. Koç has changed seven managers in just three years and does not want to do this anymore. Therefore, instead of firing them and bringing in someone new, now he is trying to influence the manager’s strategy. The first thing to go will probably be the three-man defense, just like in the second half of the game against Kayserispor. But it entails certain

risks. There is an inexplicable expectation that a fourth defender will immediately solve any defensive issues Fenerbahçe might be having. It will not, on the contrary, a fourth defender will be impossible to integrate into Pereira’s current game plan. In the meantime, Koç’s demand that Mesut Özil has to prioritize Fenerbahçe over his commercial commitments was so far the most severe criticism the German football star faced in Turkey. This may indicate that problems within the squad may have spun out of control. To make matters worse, Fenerbahçe supporters and commentators have also launched a scathing criticism of their team. When Ali Koç said, “They won’t make us champions” after losing to Trabzonspor, it was clear things were only going to go downhill from there. It probably created insecurity in players and reflected on the field. There is a sense of unrest in Koç. His threeyear tenure has not seen a single title, extending Fenerbahçe’s title drought to seven years, when he was voted in in the hope of ending it. Fenerbahçe needs to slow down and dispel this aura of unrest immediately before setting its mind to picking up the pieces.

rkısh NEWS PRESS

16 November 2021

SELECTION

27

MOTOGP

ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com

CRICKET

Bagnaia wins Valencia MotoGP as Rossi bids emotional goodbye

n The only major ICC tournament which eluded Australia has been secured after an eight-wicket win over New Zealand in the T20 World Cup final. Australia got off to a tidy start with the ball, squeezing their opponents well through the first 10 overs before Josh Hazlewood dropped Kane Williamson in what looked to be a massive turning point. Williamson made Australia pay, while Mitchell Starc lost his way following the dropped chance off his bowling. A brilliant knock from Williamson (85 off 48) helped the Kiwis set a very defendable total of 173, while Starc won’t be in a hurry to relive his 0/60. Hazlewood (3/16) and Zampa (1/26)

A Y N DÜ SI A P KU ŞKINA A

continued their excellent tournaments as the pick of the bowlers for Australia. Australia lost their skipper Finch (11) fairly cheaply but, on a friendly wicket, David Warner and Mitch Marsh turned in a T20 batting masterclass. Warner eventually went for a composed 53, bringing Glenn Maxwell (28*) to the crease. Player-of-the-match Marsh, who set the tone with a six off his first ball, was superb, guiding his team home with a fantastically made 77* off 50 balls. Appropriately, a switch hit from Maxwell was the final blow of match with seven balls to spare.Warner was awarded player of the tournament for his 289 runs at a strike rate of 146.7.

n Ducati’s Francesco Bagnaia clinched Sunday the season-ending Valencia MotoGP where racing legend Valentino Rossi said an emotional goodbye to his glittering career with a 10th-place finish. The 42-year-old Rossi, a nine-time world champion across categories, took all the applause from the crowd of 75,000 people, as he rode an ovation lap in Valencia, which was his 432nd GP since starting his career back in 1996. Jorge Martin, of the Ducati-Pramac team, and Jack Miller (Ducati) completed the podium at the 18th race of the season for a first-ever Ducati podium sweep. Yamaha’s Fabio Quartararo, who had already secured the world championship, finished 5th after a heavy fall in qualifying. But the often joyous winner’s podium paled alongside celebrations from the exultant pack that tracked Rossi’s every move, chanting Vale, Vale (his nickname) and even throwing him in the air. It was a fourth win of the season for Bagnaia, who came through the VR46 Academy created by Rossi. The 24-year-old finished the season 26 points behind Quartararo as runner-up in the title race.

6-0 2022 DÜNYA KUPASI ELEMELERİ G GRUBU

TAKIMLAR O G B M A Y AV P 1. HOLLANDA 8 6 1 1 29 6 23 19 2. TÜRKİYE 9 5 3 1 25 15 10 18 3. NORVEÇ 9 5 3 1 15 6 9 18 4. KARADAĞ 8 3 2 3 11 11 0 11 5. LETONYA 9 1 3 5 8 13 -5 6 6. CEBELİTARIK 9 0 0 9 3 40 -37 0

MILLI DIRILIŞ

Dünya Kupası elemelerinde Cebelitarık’ı 6-0 yenen A Milli Futbol Takımı, Norveç’in puan kaybetmesiyle 2. sıraya yükseldi. Millier Katar bileti için bugün Karadağ karşısında...

A

Milli Futbol Takımı, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu 9. maçında ağırladığı Cebelitarık’ı 6-0 mağlup etti. Grupta 5. galibiyetini alan ay-yıldızlı ekip, bu skonuçla puanını 18’e yükseltti. Milli takım, sahasında Letonya ile 0-0 berabere kalan aynı puana sahip Norveç’in averajla üzerine çıkarak, ikinci sıraya yükseldi. AVERAJI YAKALADIK Türkiye, gruptaki son maçını bugün deplasmanda Karadağ

ile oynayacak. Norveç ise aynı gün deplasmanda grup lideri Hollanda ile karşı karşıya gelecek. Milli takım, Norveç’in 1 gol averajla üzerinde yer alıyor. Grup maçlarının tamamlanmasının ardından takımlar arasında puan eşitliği olması halinde genel averaja bakılacak. BÜYÜK SEVİNÇ YAŞATTILAR Grup lideri Dünya Kupası’na doğrudan katılırken, grup ikincisi play-off etabına katılma hakkı elde edecek. Milli futbolcular ve teknik ekip maç sonunda büyük sevinç

yaşadı. Tribünlerdeki taraftarlar da oyuncuları çağırarak galibiyeti kutladı. Millilerin zaferi dünyanın dört bir yanında büyük bir coşkuyla kutlandı. 800. GOL KEREM’DEN Cebelitarık karşısında Türkiye’yi 1-0 öne geçiren golü kaydeden Kerem Aktürkoğlu, A Milli Takım’ın tarihindeki 800. golüne imza attı. Ay-yıldızlıların ilk yarıda bulduğu 3 golün de pası Burak Yılmaz’dan geldi. İkinci yarıda oyuna giren Rıdvan Yılmaz da 4 ve 5. gollerin pasını verdi.


WE ARE ONLINE!

To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!

CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au

EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.