2 SAYFAU DOPDOL SP OR
Real’i yıkan Türk!
T
n La Liga’nın Getafe takımında top koşturan milli futbolcu Enes Ünal, lider Real Madrid’e attığı golü “hissettiğini” söyledi.
rkısh NEWS PRESS
27 Dünya 2022’ye Sydney ile girdi
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
TÜRK PARTISI
4 JANUARY 2022
Viktoryalılar Partisi’nin 4 kurucu üyesinden biri olan Türk kökenli siyasetçi Öztürk Yıldız, “Politikaya dürüstlüğü geri getireceğiz. Partideki insanlar ne diyorsa dinlemeye hazırız, partilerin çoğu duyuyor ama dinlemiyor” dedi.
A
vustralya’daki siyasi hayatına 2008’de Moreland semtindeki belediye seçimlerini kazanıp Moreland Belediye Başkanı olarak başlayan Öztürk Yıldız, eski futbolcu Paul Dimattina, Küçük İşletmeler Avustralya İcra Direktörü Bill Lang ve uluslararası pazarlama şirketi kurucusu Ingrid Maynard ile Viktoryalılar Partisi’ni (Victorians Party) kurdu. DETAYLAR 2. SAYFADA
ÇORUMLU AILENIN ÇOCUĞU
Anne ve babasının Çorum’dan Avustralya’ya göç etmesiyle Melbourne’da dünyaya gelen evli ve 2 çocuk babası Öztürk Yıldız, iki dönem belediye başkanlığı yaptığı Moreland Belediyesi’nde halen Bağımsız Meclis Üyesi olarak görev yapıyor. Türk seçmene üyelik çağrısında bulunan Yıldız, partinin 4 temel ilkesinin “doğruluk, şeffaflık, özgürlük ve performans” olduğunu söylüyor.
. . T rkıye’nın
SESİ
www.turkishnewspress.com. au1300 917 566
HABERİ SAYFA 3’TE
RADYOSU AVUSTRALYA
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
4/7/11 H S I L G N E N I S NEW
/12/17/25/26/27
This is what happens to your online shopping when you return it - it might make you think twice about what you buy...
12
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
Western and Muslim nations must unite against terrorism
DUYURU
TURKOVAC için DSÖ’ye başvuru n TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, acil kullanım onayı verilen yerli ve milli Kovid-19 aşısı TURKOVAC’ı yaptırarak topluma örnek oldular. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan da, TURKOVAC’ın başvurusu için Dünya Sağlık Örgütü nezdinde gerekli girişimlerin başlatıldığını açıkladı.
8
11
Turkish News Press Gazetesi olarak yaşanan virüs endişesinden dolayı kağıt baskımıza bir süre ara veriyoruz... Hayat tam olarak normalleşene kadar Gazetemizi dijital ortamda www.turkishnewspress.com.au adresinden ve sosyal medya hesaplarımızdan e-gazete tadında okuyabilir, salgınla ilgili Türk ve Avustralya makamlarının resmi duyurularını takip edebilirsiniz. #SağlıcaklaKalAvustralya!
2
4 Ocak 2022
T
rkısh NEWS PRESS
AVUSTRALYA
Öztürk Yıldız parti kurdu
A
Viktoryalılar Partisinin (Victorians Party) 4 kurucu üyesinden biri olan Türk kökenli siyasetçi Yıldız, “Politikaya dürüstlüğü geri getireceğiz. Partideki insanlar ne diyorsa dinlemeye hazırız, partilerin çoğu duyuyor ama dinlemiyor” dedi.
vustralya’nın Victoria eyaletinde kurulan Viktoryalılar Partisinin (Victorians Party) kurucu 4 üyesinden biri olan Türk kökenli siyasetçi Öztürk (Oscar) Yıldız, “Politikaya dürüstlüğü geri getireceğiz” dedi. Avustralya’daki siyasi hayatına 2008’de Moreland semtindeki belediye seçimlerini kazanıp Moreland Belediye Başkanı olarak başlayan Yıldız, eski futbolcu Paul Dimattina, Küçük İşletmeler Avustralya İcra Direktörü Bill Lang ve uluslararası pazarlama şirketi kurucusu Ingrid Maynard ile Viktoryalılar Partisini kurdu.
ÇORUMLU AILENIN ÇOCUĞU
Anne ve babasının Çorum’dan Avustralya’ya göç etmesiyle Melbourne’da dünyaya gelen evli ve 2 çocuk babası Öztürk Yıldız, La Trobe Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunu. Uzun yıllar ticaret ve çeşitli okullarda öğretmenlik yapan Yıldız, iki dönem belediye başkanlığı yaptığı Moreland Belediyesinde halen Bağımsız Meclis Üyesi olarak görev yapıyor.
ŞEFFAFLIK VE ÖZGÜRLÜK Yıldız, yeni kurulan partinin 4 temel ilkesinin “doğruluk, şeffaflık, özgürlük ve performans” olduğunu belirterek, “Bu Viktoryalıların partisi, bizim değil. Amacımız; politikaya dürüstlüğü geri getirmek, şu anda hiç kimsenin güveni yok” dedi. SAĞLA, SOLLA İŞİMİZ YOK Partinin herhangi bir siyasi yöne kanalize olmayacağına vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti: “Bizim partinin sağ veya sol kanatla işi yok, biz ortadan gideceğiz. O bölgedeki
insanların yüzde 90’ı ne iş veya ne istiyorsa onu yerine getireceğiz. Amacımız, tabii ki ilk aşamada milletvekili seçtirmek. Şu anda millet çok kızgın, bu yüzden oylarını bize vereceklerinden umutluyuz.” Eyaletteki bazı milletvekillerin onlarca kilometre uzaklıktan başka semtlere aday gösterildiklerini, partilerinde ise adayların sadece o bölgede yaşayanlardan olacağını aktaran Yıldız, şöyle devam etti: “Bizim amacımız o bölgede doğup büyüyen insanları aday yapmak.
İstiyoruz ki insanların sorunlarını anlasınlar, eğitim sorunlarını, okul harcamalarını, yollardaki harcamaları görebilsinler.” SIZI TEMSIL EDECEK PARTI Mevcut siyasi partilerdeki siyasetçilerin politikayı iş olarak gördüklerini bu yüzden de toplumu unuttuklarını vurgulayan Öztürk Yıldız, şunları ifade etti: “Partideki insanlar ne diyorsa, biz dinlemeye hazırız. Partilerin çoğu duyuyor ama dinlemiyor. İnsanlar, yeni bir nesil istiyor, gerçekten insanlar için çalışan bir parti istiyor. Biz dürüstçe çalışmak istiyoruz, insanlar diyor ki ‘politikada dürüstlük yok.’ Neden yok? Onu biz geri getirmek istiyoruz eğer yoksa geri gelmesi lazım. Ben arkama bakarak yürümüyorum, bu yüzden çok gururluyum. Her akşam yattığımda kendime ‘ben, bugün ne yaptım bir insanın hayatını değiştirebildim mi, bir kişinin hayatına azda olsa pozitif etki yapabildin mi?’ diye soruyorum.” TÜRKLERE ÜYELİK ÇAĞRISI Türklüğüyle gurur duyduğunu da aktaran Yıldız, “Türk toplumuna şunu söylemek istiyorum; dürüstçe, gerçekten sizi temsil edecek ve insanların yaşadığı sorunları kendi sorunları gibi kabul edip çalışacak bir parti istiyorsanız bize üye olun” çağrısında bulundu.
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
4 Ocak 2022
3
YAŞAM KOÇUNUZ
TANYELİ İLE BİZ BİZE
cagritanyeli@icloud.com
Bugünlere de şükür edecek moddayız!
MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI
Protestocular eski Parlamento binasını ateşe verdi A vustralya’da yerli Aborjin halkının egemenliği için düzenlenen gösteriler sırasında, Eski Parlamento binasında yangın çıktığı bildirildi. BBC’nin haberine göre, polis yetkilileri, başkent Canberra’daki Eski Parlamento binasının, Aborjin halkının egemenliği için düzenlenen gösteriler sırasında ateşe verildiğini açıkladı. Binada çalışanların yangın nedeniyle hızla tahliye edildiği, olayda yaralanan olmadığı bilgisi paylaşıldı.
“AVUSTRALYA BÖYLE YÜRÜMEZ!” İtfaiye ekiplerinin kısa sürede yangını söndürdüğü kaydedildi. Polisin soruşturma
başlattığı duyuruldu. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, şiddeti kınayarak “Avustralya böyle yürümez” ifadelerini kullandı. Morrison, Avustralyalıların demokrasi sembolünün ateşe verilmesiyle sonuçlanan davranışlardan tiksindiğini ve dehşete kapıldığını belirtti. Hükümet yetkilileri de saldırıyı kınayarak parlamentonun ateşe verilmesini “demokrasiye saldırı” olarak nitelendirdi.
Avustralya, görkemli havai fişek gösterileri ile 2022’ye merhaba dedi
Sydney’de, kutlamaların izleneceği yerler sabah saatlerinden itibaren dolmaya başladı. Kutlamalar, ailelerin çocuklarıyla birlikte izleyebilmesi için, kentin sembolleri olan Opera Binası ve Sydney Köprüsü üzerinde saat 21:00’de gerçekleşen havai fişek
gösterisiyle başladı. Vatandaşlar, gösterileri izlemek üzere alanlarda bir araya geldi. Yeni yıla ilk giren ülkeler arasında yer alan Avustralya, Sydney Liman Köprüsü ve Opera Binası üzerinde yapılan görkemli havai fişek gösterileri ile 2022’ye merhaba dedi.
S
evgili okurlarım, Sydney’de nihayet Kovid-19 yasakları kalktı. Ama sizlerden ruhen ve bedenen toparlanmam için bir müddet daha müsaade isteyerek eski bir yazımı paylaşmak istiyorum. Malum şu Korona musibeti kimyamızı iyice bozdu. Rabbimden dileğim bu son yasak olsun inşallah! Sağlıcakla kalın... (Yayınlanma tarihi: 31 Mart 2020). Bakın neler yaşamışız! “Merhaba sevgili okurlarım, bu hafta gündeme inat içimizi aydınlatan hüznümüzü dağıtan bir yazı olsun diye rica ettim kalemime. Razı ol, dedi ne düşerse kaderine... Ben haddimi bilir tevekkül ederim, tedbir alır takdiri Allah’a bırakırım. Bu sınavlarda en güçlü tedbirimiz nefesimizin sahibini daha çok anmak, çokça salavat, bolca dua, bolca zikir, su gibi berrak, içinde hiç tortu olmayan (şüphesiz) tam teslimiyet, bütüne karşı iyi niyet, ruhunuzun kana kana içeceği su gibi ferahlatan, arındıran, yeniden yazan tüm oyunları bozan dualarla yükselmek, dualarda kavuşmak nasip olsun hepimize. Bu haftada hepimiz için dileğim budur. Kıymetli okurlarım, ev günlerimizi zulh olarak değil sulh olarak görmek için kendinizle barış ilan edin. Ben şahsen öyle yapıyorum yapmaya çalışıyorum. Siz de benim gibi duyguda aşırıya kaçıyor musunuz? Kabul ediyorum bazen böyleyim ben... Ya siz? Aileniz değer verdiğiniz, emek verdiğiniz insanlar tarafından anlaşılmayan, ne kadar iyilikleri ne kadar hayırlısı için mücadele etseniz de anlaşılması imkansız bir duruma sizi sürükleyen bam telinize basıp sesinizi yükselten var mı? Bizim ev hallerine genç nesil arada böyle imza atıyor. Öğretisini aldığım ve sizlerle paylaştığım tüm metotlar bir an için yalan oluyor. Allah’tan o durumum, o anlarda kalıyor, o an dediğim benim için önceleri yıllardı, sonra haftalara sonraları günlere şimdilerde saate, dakikalara bıraktı yerini, çok şükür. Bu ev günlerinizde size tavsiyem bırakın sağı solu, eni konu, o ne dedi bu ne dedi, çocuğun mu takdir etti eşin mi etti, kardeşin kalleşe mi döndü, miras aileyi mi böldü... Bu sınavlar da geçici bunu bilin ve Allah’tan hepimizin fıtratı Allah’tan, bu zoraki ev günleri belki fırsat kapısıdır! Uzlaşma günleridir belki, hep birlikte kuracağımız bir sofra,
paylaşacağımız sıcak bir çorba, güvende olduğunu bilmek zor günlere sevdiklerinizle birlikte göğüs germek, niyetleri temizlemek için zamanla yarışmak gerek. Sakin kalmak bazen zorlaşabilir karşınızda size kör sağır olmuş biri varsa niyetinizin güzelliği ulaşmıyorsa da üzülmeyin. Hep kusur gören, başkalarını seçen ve devamlı suçlayanlar incitmesin kalbinizi Allah’a emanet edin, onlara dua edin. Benim tavsiyelerim kendi tecrübelerim doğrultusunda önce başımdan geçenleri sonrada hangi metotların iyi geldiğini kendi kişisel gelişim yolculuğumdaki reçetelerden paylaşıyorum. Yollar karışık gözükse de sebeplerini idrak ettim yıllar sonra, beni yola çıkartan Allah’a şükürler olsun! Öğrendiğim şudur uzun yıllar, yollar, zamanda başarılmamış başarılmış tecrübeler sonucunda insan gelişime açık oldukça aşıyor. Ben aşındırdım yolları Konya Hz. Mevlana ziyaretlerim ve ilk kişisel gelişim yolculuğum 19 yaşında başladı desem yalan olmaz. Sahne performansları için ülke ülke gezerken gittiğim her ülkenin inancını merak edip, çok uzun yollar ve yıllar araştırdım okudum gittim kiliselere Hindistan’da tapınaklara ve daha nice yollar ve yıllar... Hatta birinde Bratt Pitt ve Angelina Jolie ile Hindistan’ın Puna şehrinde yollarım kesişti, 3 gün kaldık ve daha nicesi söze dökülmedi. Her daim seyahatlerden toprağıma döndüğümde beni özüme döndüren yollara şükür ettirdi Rabbim çok şükür. Adıyaman Menzil’de uydum imama kıldım tövbe namazımı. Yol dediğin bitmiyor uçsuz bucaksız sonu gözükmüyor Efendi Hazretlerinden bir selam almak, Abdülkadir Geylani Hazretlerinden bir kelamla duymak Peygamber Efendimizin yolunda olanlarla doymak. Bu kalem bugün kendini aştı. Aşırıya kaçtı :) Hepimiz Allah’a emanet olalım bu ev günlerinin fırsatlarına odaklanalım bir de herkes her şeyi bildiğini sanır herkes herkesi tanıdığını herkes için tanımadan yorum yapan dilimiz lal olsun! Günah alanları kul hakkı yiyenlere can yakanlara benden söylemesi CORONA VİRÜS (Yeni çağ) geliyor zaman dar tövbe istiğfar... Sevgi ve sağlıkla kalın hoşçakalın!”
4
4 January 2022
AUSTRALIA
Yiwen was nominated for a skilled visa in 2019. Despite the labour shortage, Australia still won’t let her in Before she to went back ng China, Hua Yiwen was a teacher in a Christian outh school in S Australia.
H
uang Yiwen has been waiting for her permanent residency visa for just over two years. “I have always taken Australia as my home,” she said. Ms Huang was a part-time teacher at a primary school in Adelaide but, after lodging her permanent residency application, she returned to China for a holiday in December 2019. For almost two years, due to the pandemic, the 28-year-old has been unable to return to Australia. Australia’s international borders have been open for fully vaccinated Australian citizens and permanent residents since November 1, and to temporary visa holders and international students since December 15. But Ms Huang needs to wait for her Skilled Nominated visa to be granted so she can work when back in Australia. The Skilled Nominated visa, also known as the 190 visa, is a permanent residency visa that requires applicants to be invited by the state government and have their skills, such as teaching, identified as an occupation in demand by the Home Affairs Department. Ms Huang’s application includes an invitation from the South Australian government. “I am definitely a valuable person who can contribute a lot to the state,” she said. “I am a qualified teacher and still employed [as a casual] by that school. “This means that I have critical skills which are needed by the education sector.” When she wrote to Immigration Minister Alex Hawke, she received a response from the Department of Home Affairs, saying it recognised “the time taken to process your application may be causing you concern”, but was “unable to provide a time frame for when your case will be finalised”. ‘I don’t know how long I shall keep waiting’ Details of Ms Huang’s situation have emerged as Australia grapples with a skilled migration worker shortage. At the same time, the wait time for the 190 skilled visa has increased. When Ms Huang lodged her application 25 months ago, 90 per cent of applications were processed within 10 months. But now, according to the Department of Home Affairs website, 90 per cent of applications are processed in 18 months, and 75 per cent in six months. “Most of the applicants understand
the processing time may be affected by the pandemic, and it could take up to 24 months,” she said. “But my case is enormously long, and it has exceeded the maximum waiting period. “I don’t know how long I shall keep waiting.” According to Australian government data, 12,176 people were still waiting for their 190 visas to be processed as of August 2021, the most recent data available. Businesses are ‘crying out’ for skilled workers Industry groups have been calling on the federal government to provide pathways during the pandemic to bring back skilled workers from overseas to help address Australia’s worker shortage. According to the Australian Bureau of Statistics, as of August 2021, more than 20 per cent of businesses in the construction and manufacturing industries were reporting vacancies, while just under 10 per cent were in the education sector. The Home Affairs department said it was seeking migrants who could assist in the creation of jobs and rebuild Australia’s economy. Currently, occupations within critical sectors, such as jobs that can assist Australia’s medical response to COVID-19, are prioritised. However, one migration agent said the approach does not seem to be filling the right gaps. “The government policies are full of contradictions,” said Kirk Yan, a Melbourne-based migration agent. “Lots of local businesses are crying out about lack of workers, but those skilled migrants cannot get their visas.” “They cannot appeal the long waiting process because the department hasn’t finalised its decision on their applications.” He said skilled visa applicants, with an invitation for the 190 visas and 189 (Skilled Independent) visas, could help Australia’s worker shortage. Ms Huang is now focusing on her career as a teacher in China, but she still misses her life in Adelaide. “My church is in Adelaide, and most of my close friends are there,” she said. She said some schools where she interviewed for a job in Ningbo, a city in eastern China, required teachers “not to have a religion”. “I am a Christian. I can’t practise my religion and don’t even have the freedom to talk about it openly,” she said.
Kıymetli Babamız
IHSAN EKINCI’yi kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Canımız Babamıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanın Cennet olsun. Bizi bu acılı günde yalnız bırakmayan tüm akrabalarımıza, dostlarımıza, sevenlerimize ve toplumumuza teşekkür ediyoruz. EŞI: ASIYE EKINCI ÇOCUKLARI: GÜNGÖR, GÜL VE GÖKHAN TORUNLARI: TUĞÇE, SERHAN, TUĞBA VE MELIS
BAŞSAĞLIĞI
TAZIYE
Değerli Büyüğümüz
“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi raciûn”
IHSAN EKINCI’nin
vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Merhuma Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.
SKYLIGHT BUS LINES MUSTAFA KUVANCI VE AİLESİ
IHSAN EKINCI’nin
vefatını derin bir üzüntüyle öğrendik. Amcamıza Cenab-ı Allah’tan rahmet; kederli ailesine, akrabalarına, dostlarına, sevenlerine ve Türk Toplumuna başsağlığı dileriz.
T
rkısh MEDIA GROUP
6
4 Ocak 2022
T
rkısh NEWS PRESS
Vakalar artıyor ama kapanma olmayacak K ovid-19’un Delta ve Omicron varyantlarının etkisindeki Avustralya’da, virüsün ilk görülmesinden bu yana bir günde 37 bin 152 kişiyle en yüksek vaka kaydedildi, toplam vaka sayısı 500 bin 80’e ulaştı. Eyalet sağlık bakanlıklarından yapılan açıklamalara göre, son 24 saatteki 37 bin 152 Kovid-19 vakasının, 20 bin 794’ü Yeni Güney Galler’de, 8 bin 577’si Victoria’da, 4 bin 249’u Queensland’da, 2 bin 552’si Güney Avustralya’da, 514’ü Başkent Bölgesi’nde ve 466’sı Tazmanya’da tespit edildi. MORRISON: PANİK YOK Delta ve Omicron varyantlarının en fazla etkilediği eyaletlerden NSW’de 4, Victoria’da 3 ve Queensland’da 1 kişinin daha Kovid-19’dan ölmesiyle ülkedeki can kaybı da 2 bin 267’ye çıktı. Avustralya’daki 225 binden fazla aktif vakadan 170’i yoğun bakımda olmak üzere 1978 kişinin hastanedeki tedavisi devam ediyor. Omicron varyantının aralık ayında ülke geneline yayılmasıyla hızla yükselen vaka sayısı 500 bin 80’a ulaştı. Hastaneden yatış oranlarında da artış görülmesi üzerine vatandaşlara ‘‘sakin olmaları’’ çağrısında bulunan Başbakan Scott Morrison, “Yükselen vaka sayıları Omicron varyantının bir parçası. Tüm kontrolleri sağduyulu yapıp ve koruma önlemlerinizi alarak işinize devam edin” dedi. TAM KAPANMA OLMAZ Vaka sayılarındaki hızlı yükselişe rağmen tam kapanmanın gündemde olmadığını açıklayan eyalet hükümetleri, kapalı alanlarda maske takma zorunluğunu uygulamaya koymuş durumda.
Bir günde 37 bin 152 kişiyle en yüksek vaka sayısı kaydedilen Avustralya’da 8 kişi de hayatını kaybetti. Vaka sayılarındaki hızlı yükselişe rağmen şimdilik tam kapanmanın gündemde olmadığını açıklayan eyalet hükümetleri, kapalı alanlarda maske takma zorunluğunu uygulamaya koymuş durumda.
AVUSTRALYA
Tazmanya’da 22 yıl sonra
pembe el balığı sürprizi 22 yıl sonra ilk kez Tazmanya eyaleti açıklarında pembe el balığına A vustralya’da rastlandı. Balığa, Tasman Fracture
Marine Park’ta sualtı kamerasıyla nesli tükenmekte olan balıkların görüntülendiği sırada rastlandığı ifade edildi. Araştırma ekibinde yer alan Deniz Bilimci Doç. Neville Barrett, “Yaklaşık 120 metre derinlikte bir pembe el balığı bulmak, samanlıktaki iğne keşfi gibi. Bu heyecan verici keşif, pembe el balıklarının hayatta kalması için umut veriyor” dedi.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 4 Volume: 188
President Yüksel Çifçi
Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Ancak hastaneye yatış oranlarında yükseliş olması ve sağlık sisteminin gelen talepleri karşılayamaması durumunda, bazı kısıtlamaların yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. KORKUTAN RAPOR Batı Avustralya dışındaki eyaletlerde vaka sayılarının hızla artması üzerine 22 Aralık 2021’de bir modelleme yayımlayan Doherty Enstitüsü, günlük vaka sayılarının ocak sonu veya şubat ortasında 200 bine ulaşabileceği öngörüsünde bulunmuştu. Raporun ardından harekete geçen hükümetler, Kovid-19
teşhisi konulanlarla 4 saat veya daha fazla sürede yakın temasta bulunanların test sonuçları negatif çıksa bile, 7 gün kendi kendini karantinaya almaları kuralını getirmişti. NZ’DE DURUM Öte yandan, Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığı, son 24 saatteki test sonuçlarına göre 24’ü ülkeye dönenler arasından olmak üzere toplam 51 kişiye daha Kovid-19 teşhisi konulduğunu açıkladı. Virüsün ilk kaydedildiği günden bu yana 14 bin 306 kişinin Kovid-19’a yakalandığı Yeni Zelanda’da, 51 kişi hayatını kaybetti.
Page Editors Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu Brisbane Team Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül (Distribution) Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Neşe Sözen Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: Serkan Uyanık, Halil Yılmaz Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Zafer Uyanık, Ataberk Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
ANALYSIS
Writer: Suzan Calimli
T
rkısh NEWS PRESS
4 January 2022
7
calimli.suzan@gmail.com
An Ottoman prince on the throne of Palestine
B
iritain, which occupied Palestine in 1918, wanted to establish a local state here while withdrawing. At that moment, Arabs were the majority; however, this state was to be neither an Arab nor a Jewish state. Arabs would be represented by two-thirds and Jews by one-third in the government. Since the Brits didn’t want to leave anarchy behind after their withdrawal, it meant the rejection of the Balfour Declaration signed in 1917 and an advantageous proposition for the Arabs. At the time, there was a committee called the Arab Higher Committee, the central political organ of the Arab Palestinians, headed by Amin al-Husseini, the mufti of Jerusalem, and consisting of 13 Arab leaders. The committee rejected the British offer, and the Jews eagerly accepted it. The number of Arabs was much more, but it was just a numerical advantage; in other words, it meant nothing else. The British, who contacted the committee in Cairo, could not achieve any results. The negotiations, however, did not cease. A delegation of members of the committee went to London in 1938 but returned to Cairo without achieving any results. An average formula Thereupon, Haganah, the Jewish paramilitary organization in British mandate Palestine, wanted to meet Şehzade (prince) Mahmud Şevket Efendi, the grandson of Ottoman Sultan Abdülaziz, who was living in exile in Cairo. Şevket Efendi accepted the interview offer by informing the British diplomatic and military authorities and obtaining their consent. At that time, World War II had just begun, and Egypt was under military occupation. The Jewish delegation stated that they did not want the head of the state to be established in Palestine to be an Arab; for this, they thought of the Egyptian Prince Abbas Halim. The Egyptian government however did not allow it. For this reason, the delegation stated they wanted to see themselves on the Palestinian throne. The presence of an Ottoman prince at the beginning was an average formula that everyone could accept. Şevket Efendi declared that if the Arabs accepted, he would welcome this proposal, which was supported by the British. On this occasion, he met with the Egyptian politician and Arab nationalist Aziz Ali al-Masri Pasha, a former Ottoman officer. The pasha, who was a very popular and respected person among the Arabs, was very happy with this news. Returning from London in 1939, he met with the representatives of the committee. He explained that it was the quickest solution to the Palestinian issue. The representatives of the committee, who listened to the pasha in astonishment, said that they would convey the matter to al-Husseini. The response of the mufti, who was living in Lebanon at the time, was delayed. As the answer delayed further, the Jews grew impatient because the British withdrawal was imminent. Chaim Weizmann, who would later
The sultanate of Palestine was offered to Şehzade (prince) Mahmud Şevket Efendi, the grandson of Ottoman Sultan Abdülaziz. Into whose hands did Palestine, which once did not consent to an Ottoman prince, fall into?
An undated photo of Şehza de (Prince) Mahm ud Şevket Efendi, the son of Ottoma n Sultan Abdülazi z.
be the first president of Israel, had come to Cairo to get the job done. Playing both sides Finally, the mufti replied positively to the offer, saying that he was of the same opinion as al-Masri. Şevket Efendi, who knew himself well when he was in Egypt, did not doubt that the manuscript belonged to the mufti. Since Palestine was under the Ottoman rule for four centuries, most of the Arabs here were pleased to have an Ottoman şehzade. This meant the average conflict resolution between the two peoples. However, this letter was not sufficient as the committee had to agree as well. The committee could not make a decision. The truth of the matter was revealed later. The mufti had played both sides; he gave a positive answer to Şevket Efendi, but he had instructed the committee to make things complicated. Seeing this, the Jews withdrew from the project. The mufti counted on Nazi Germany’s support; he dreamed of becoming a head of state. Angered by the mufti’s attitude, the British offered Şevket Efendi to come to Palestine this time and declare the Palestinian government with the support of the Palestinian army, which had not yet withdrawn. However, Şevket Efendi said that he could not accept the offer without the support of the Arabs, who constitute the majority of the region. Thus, the project failed. The British also began to be indifferent to the migration of the Arabs, whom they saw as defeatists. What happened next is wellknown... Palestine, which did not
consent to an Ottoman prince, fell into the hands of Jewish judges. (The stories described here are based on Şevket Efendi’s memoirs and newspaper interviews.) A Turkish center in Cairo Şevket Efendi was the grandson of the 32nd Ottoman Sultan Abdülaziz. While he was a 21-year-old naval captain and pilot, he was exiled by the Kemalists along with the Ottoman dynasty in 1924. Their homes were looted. He arrived in Egypt without a penny in his pocket. His wife left him. He did not see his daughter Nermin Sultan, who was 3 years old when he went into exile, for 20 years because the prince, who did not have a passport, could not leave Cairo. The girl, who went to Nice with her mother and suffered from bone tuberculosis at a young age and was disabled, was sent to a concentration camp in Albania by the Nazis during World War II. A British intelligence officer in Egypt, historian Lord Patrick Kinross, later had Nermin Sultan brought to Cairo by a military transport aircraft. They began to live in the Zamalek district. Farouk of Egypt gave them a salary from Ottoman foundations. Şevket Efendi’s house was the meeting place of the Turks in Egypt. He was closely connected with Turkish students studying at AlAzhar University. Mustafa Sabri Efendi, the last sheikh al-Islam living in exile, would also stay in the house of Şevket Efendi. He was old and sick. He and his daughter were busy with attending to Sabri Efendi’s needs. Al-Masri, popular personalities such as Syrian President Shukri
al-Quwatli, intellectuals and businesspeople would come and go at Şevket Efendi’s house. Şevket Efendi had soil brought from Turkey that he wanted put in his grave when he died. French gesture But things turned around. Socialist Gamal Abdel Nasser deported Şevket Efendi. The French ambassador, who learned that Şevket Efendi did not have a passport, gave him a passport with the title of “imperial subordinates” on it. He said that if they chose to reside in France, they could also arrange a job for themselves. Seeing that he was surprised, he said that “France owes its independence to the help of (Ottoman Sultan) Suleiman the Magnificent, who helped Francis I of France in the 16th century.” Şevket Efendi went to France with his daughter and a veteran black eunuch who was over 100 years old. After the age of 60, he started working as a librarian. When the costs of treatment and medicine increased, they sold the painting, which was a gift from the French artist Henri Matisse, who was a friend of Şevket Efendi, for TL 4,000 and lived off this money. (The painting was sold for TL 57.7 million in London earlier this year.) Şevket Efendi, whose only friend was a cigarette at this point, said, “They will allow the Ottoman family to enter the country, but only after the death of the princes who had seen the reign of the sultanate and the customs and manners of that era!” Indeed, a few years after Şevket Efendi said these words, he died in 1973, at the age of 70, in a small French town called Bagnolssur-Ceze. The following year, the Ottoman dynasty was allowed to return to Turkey. What a happy death! Şevket Efendi said: “When Sabri Efendi passed away in Egypt, we were sad and wept. What a happy death it turned out to be! We did not understand it then. Because we also lived in Egypt. To embark on the last journey with a coffin wrapped in the Turkish flag carried on the hands of Turkish children; to be put on the grave with takbeers (the name for the Arabic phrase meaning ‘Allah is the greatest’) and tahlels (a form of dhikr praising of Allah in Islam with a specific declaration of the verse ‘There is no deity but Allah’) being buried in a Muslim cemetery in a Muslim town... And you know what will happen if I die here? For once, there will be no one to wash my dead body. There is not a single Muslim here. My body will be removed with the sound of bells and buried in a Christian cemetery. Oh my god, I’m going crazy!” It really happened like that. Nermin Sultan washed the body. The rest came true as he had feared. She spent her life in sickness and distress since her birth and she was given a pension by the French government. She passed away in the forlorns ward of a hospital in 1998. * Sources: BY PROF. DR. EKREM BUĞRA EKINCI (dailysabah.com)
8
T
4 Ocak 2022
ÇATALHÖYÜK
rkısh NEWS PRESS
TÜRKİYE
2023 Türk Dünyası Kültür Başkenti Şuşa
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, 2023 Türk Dünyası Kültür Başkenti’nin Şuşa olacağını açıklayarak, “Şuşa zaten uzun yıllar sonra esaretten kurtarıldı ve Azerbaycan’ın eskiden de kültür şehriydi orası. Şimdi bütün o yıkımdan sonra tekrar ihya ediliyor Şuşa, 2023 de Şuşa’ya yakışırdı” dedi. Azerbaycan Kültür Bakanı Kerimov da, yeni yılda Türkiye ile ortak filmler yapmayı planladıklarını söyledi.
8 bin 500 yıllık mermer heykelcik
Çumra ilçesinde, Anadolu’da ilk kentleşme modellerinden olan ve K onya’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan
Çatalhöyük’teki kazıların 29. sezonunda, 8 bin 500 yıllık mermer heykelcik bulundu. Genellikle kadın figürünün ön plana çıktığı 9 bin yıllık Çatalhöyük Neolitik Kenti’nde cinsiyeti belli olmayan, 5 santimetre boyunda, geriye yaslanmış insan figürlü prizmatik formlu heykelcik, kazı ekibini heyecanlandırdı. Kazı Heyeti Başkanı, Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Umut Türkcan, en son 2016’daki kazılarda güney höyüğünde mermer kadın heykelcikleri bulunduğunu belirterek, “Çatalhöyük’te daha da büyük sürprizlere açıksınız. Bu senenin buluntusu olan mermer heykelciğimizin kafasının biçimlendirme unsurları, klasik Çatalhöyük’tekilerden biraz farklı. Kafasının, uzatılmış ve yine gövdesinin uzantısında üçgen bir başla betimlendiği görülüyor. Boyun kısmında, keski izlerinin bile göze çarptığı çok ince işleme detayları görünüyor” bilgisini paylaştı.
“OĞLUM EVİNE DÖN!”
Annelerinin eylemine bir aile daha katıldı annelerinin dağa kaçırılan D iyarbakır çocuklarına kavuşmak için HDP İl
Başkanlığı binası önündeki oturma eylemine bir aile daha katıldı. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin, 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi sürüyor. Diyarbakır’ın Silvan ilçesinden oğlu Mehmet Akif’e kavuşma ümidiyle gelen anne Adla Yıldırım da oturma eylemine dahil oldu. Anne Yıldırım, Kürtçe, oğlunun zaman zaman Irak ve İran’a inşaatta çalışmaya gittiğini söyledi. 7 yıl önce “Çalışmaya gidiyorum” diyerek evden ayrılan çıkan oğlundan bir daha da haber alamadığını belirten Yıldırım, oğluna duyduğu hasreti dile getirdi. Yıldırım, evladına kavuşmak istediğini aktardı. Oğluna seslenen Yıldırım, “Oğlum eve dön. Seni çok seviyorum. Allah kimsenin yüreğini incitmesin, bizimkini de incitmesin. Allah’ın izniyle oğlum gelecek” ifadelerini kullandı.
K
ültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatınca (TÜRKSOY) Bursa’nın “2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti” ilan edilmesi dolayısıyla Merinos AKM’de düzenlenen tanıtım toplantısında müjdeyi açıkladı. Kültür başkenti ile ilgili bilgi veren Bakan Ersoy, şunları dile getirdi: ŞUŞA HAK ETTİ “Bundan sonraki belli zaten Şuşa olacak. Şuşa zaten uzun yıllar sonra esaretten kurtarıldı ve Azerbaycan’ın eskiden de kültür şehriydi orası. Şimdi bütün o yıkımdan sonra tekrar ihya ediliyor Şuşa, 2023 de Şuşa’ya yakışırdı. Bursa 2018’den beri çok istiyordu, fazlasıyla yerine getirilmesi gerekenleri yerine getirdi. Türkiye’de birçok şehir kültür başkenti olma kapasitesine sahip. İnşallah başka şehirler de Bursa’yı izleyecektir diye düşünüyorum.” Bursa’nın nihai hedefinin Avrupa Kültür Başkentliği olduğunu belirten Ersoy, Türk Dünyası Kültür Başkenti olmasının şehrin önünü açacağını belirtti. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının Bursa ile ilgili çalışmalara başladığını aktaran Ersoy, şöyle konuştu: “Özbekistan, Türkmenistan ve Kazakistan’dan ziyaretçi alıyormuş zaten Bursa. Ama şimdi biz kültür başkenti olmasıyla birlikte Azerbaycan’dan,
ANAR KERIMOV
Kırgızistan’dan ve diğer Türki cumhuriyetlerden de yoğun ziyaretçi alacağını düşünüyoruz. İkinci bir hedefimiz de kalış sürelerini uzatmak. Genellikle geçiş güzergahı olarak kullanılıyor Bursa, aslında çok fazla potansiyeli var, gastronomisi de buna müsait, kültürel alanları ve arkeolojik noktaları da buna müsait. Bir veya iki gecelik konaklamaların noktası haline getirmek istiyoruz. Bugüne kadar geçmişte kültür başkenti seçilen illerle karşılaştırdığımızda konaklama altyapısının da çok iyi olduğunu görüyoruz.” ORTAK FILM PROJESİ Öte yandan, Azerbaycan Kültür Bakanı Anar Kerimov, Türkiye’nin sinema sektöründeki tecrübesinden faydalanmak istediklerini, yeni yılda Türkiye ile ortak filmler yapmayı planladıklarını bildirdi. Kerimov, Bakü’de düzenlediği yıl sonu değerlendirme toplantısında,
kardeş ülke Türkiye ile çok iyi ilişkilere sahip olduklarını kaydetti. Göreve geldikten sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdiğini hatırlatan Bakan Kerimov, şunları dile getirdi: “Birçok konuyu müzakere ettik. Sinema alanına da büyük yer ayırdık. Ortak film üretimi planlıyoruz. Türkiye’nin tecrübesini göz önünde bulundurmalıyız. Türkiye, sinema sektöründe kısa sürede büyük atılım ve başarı elde etmiştir. Bu tecrübeyi onlardan öğrenmek istiyoruz. Bizim yönetmen ve oyuncularımız da onlardan geri kalmıyor. Ortak iş yapmak ve tecrübe paylaşımı gibi bir iş birliği planlıyoruz. Yeni yılda Türkiye ile ortak filmlerin yapımı gündemde.” TURİST AKACAK Şimdilik somut projelerden bahsetmenin erken olduğunu belirten Kerimov, “Türkiye ile ortak filmlerin yapılmasını çok istiyoruz. Bu aynı zamanda o filmlerin Netflix’te yayımlanmasına da hizmet edecektir” diye konuştu. Karabağ’ın sembol şehri Şuşa’da yapılan imar ve restorasyon çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Kerimov, şöyle edvam etti: “Şimdi 3 cami ve 2 kilise restore ediliyor. Şuşa, 2023’te ‘Türk dünyasının kültür başkenti’ ilan edilecek. Şuşa, 2023’te turistleri kabul etmeye tam hazır olacak.”
TURKOVAC İÇİN DSÖ’YE BAŞVURU YAPILDI TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, acil kullanım onayı verilen yerli Kovid-19 aşısı TURKOVAC’ı yaptırarak topluma örnek oldular. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 156 ülkeye sağlık malzemesi yardımı yapıldığını hatırlatan Şentop, “Ben kendim de üçüncü dozu TURKOVAC oldum. İnşallah bunu en kısa zamanda dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere, elimizdeki imkanlar dahilinde bütün halklarla paylaşmayı arzu ediyoruz” dedi. Hatırlatma dozu olarak Ankara Şehir Hastanesi’nde TURKOVAC’ı yaptıran Bakan Koca da, “Tamamen yüzde 100 yerli, Türk bilim
insanlarımız tarafından geliştirilen bu aşının çok tarihi önemde olduğunu ifade etmek istiyorum. Bunu bekleyen birçok vatandaşımızın olduğunu biliyoruz. Vatandaşlarımıza TURKOVAC ile aşı olmalarını, özellikle hatırlatma dozlarını da TURKOVAC ile yaptırmalarını ısrarla tavsiye ediyorum” dedi. Öte yandan, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan ise, TURKOVAC’ın başvurusu için Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) nezdinde gerekli girişimlerin başlatıldığını belirterek, “Bu, TURKOVAC’ın güvenlik ve etkinliği noktasında herhangi bir tereddüt olmadığının göstergesidir” dedi.
TÜRKİYE
T
rkısh NEWS PRESS
4 Ocak 2022
9
MEHMETÇİKLE KOL KOLA
Soylu, yeni yıla sınırın sıfır noktasında girdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2272 metre uzunluğundaki Pirinkayalar Tüneli Açılış Töreni’ne Külliye’den canlı bağlantıyla katılırken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve beraberindekiler de Erzurum’dan eşlik etti. Karaismailoğlu, aracıyla tünelden ilk geçişi de gerçekleştirdi.
Pirinkayalar Tüneli hayırlı uğurlu olsun
Durmak yok yola devam! E
en çalışkan bakanı İçişleri BakaT ürkiye’nin nı Süleyman Soylu, yeni yıla 2 bin 100 rakımlı Cudi Dağı’ndaki Şehit Jandarma Astsubay Kı-
demli Üstçavuş Halit Özçelik Modüler Güvenlikli Üs Bölgesi’ndeki jandarmalarla girdi. Burada görevli jandarmaları aileleriyle görüştüren Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de telefonda görüştü. Cudi Dağı Üs Bölgesi’nin bir hafta önce tamamlandığını belirten Soylu, “Burayı görmenizi isterim” dedi. Telefonda askerlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan da, şöyle konuştu: “Hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Terörle mücadelede bu millet için hakikaten nelerin yapılabileceğini ortaya koydunuz. Sizlerle gurur, iftihar ediyoruz. Bilin ki bu millet yarın bir tarih yazılacaksa sizi yazacak. Sizleri Allah’a emanet ediyorum. Gözlerinizden öpüyorum.”
YENİ YILA İŞÇİLERLE GİRDİ
Erzurum ve Artvin’i birbirine bağlayan Pirinkayalar Tüneli’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memleketi baştan sona yollarla ördüklerini belirterek, “Hedefimiz, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirerek küresel yönetim sisteminde daha etkin söz sahibi kılmaktır” dedi.
rzurum’un Uzundere ilçesinde yer alan ve bu kenti Artvin’e bağlayıp Gürcistan üzerinden Kafkaslar’a kadar uzanan Erzurum-Artvin kara yolundaki Pirinkayalar Geçidi’nde yapılan 2272 metre uzunluğundaki Pirinkayalar Tüneli’nin açılış törenine Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden canlı bağlantı ile katıldı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bağlantı yoluyla birlikte toplam uzunluğu 3.4 kilometreye yaklaşan projenin hayırlı olmasını diledi. KAFKASLAR’A AÇILAN KAPI Erzurum ve Artvin havalimanlarını birbirleriyle entegre edecek tünelin her iki şehir üzerinden Kafkasya’ya yönelen transit trafiği de rahatlatacağını belirten Erdoğan, tünelin Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçen kurumları, yüklenici firmaları ve çalışanları tebrik etti, seyahat edecek vatandaşlara bereketli, huzurlu, güvenli ve konforlu yolculuklar diledi. Son 19 yılda en çok yatırım yaptıkları alanlardan birinin de ulaştırma olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, şunları dile getirdi: HEDEF DEVLER LİGİ “Bu yatırımları asıl büyük atılımımızın altyapısı olarak planladık ve hayata geçirdik. Hamdolsun bugün Türkiye, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında hem en kapsamlı hem en yeni hem de
en modern kalkınma altyapısına sahip devlet olarak öne çıkmaktadır. Küresel yönetim ve ekonomi sisteminin köklerinden sarsıldığı, yeni bir düzenin doğuşunun sancılarının çekildiği bir dönemde Türkiye bu altyapısıyla hedeflerine doğru kararlılıkla ilerlemektedir. Hedefimiz, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirerek küresel yönetim sisteminde daha etkin söz sahibi kılmaktır. Savunma sanayisi başta olmak üzere orta ve yüksek teknolojiye dayalı alanlarda ülkemizi hızla geliştirme çabamızın gerisindeki en önemli saik de budur.” Eğitimde yaptıkları yatırımların meyvesini sanayiden turizme her alanda sahip oldukları nitelikli insan gücü avantajıyla aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, sağlıkta yaptıkları yatırımların anlamını ve önemini salgın döneminde hep birlikte yaşayarak gördüklerini söyledi. SEMERESİ İHRACATTA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: “Ulaşımda yaptığımız yatırımların değerini de üretimimizin ve ihracatımızın hızla arttığı şu dönemde yollarda mal taşıyan kamyonlara ve tırlara bakarak ülkenin her köşesine hızla ve güvenle ulaşan otomobilleri takip ederek görebiliriz. Enerjide yaptığımız
yatırımların ne derece kritik öneme sahip olduğunu gelişmiş ülkelerin ciddi bir enerji krizi tehdidiyle yüzleştiği şu günlerde daha iyi değerlendirebiliriz. Tarımda ve gıda sektöründe yaptığımız tüm bu yatırımların ehemmiyetini gıda krizi endişesiyle boğuşan ülkelere bakarak kavrayabiliriz. KUTLU YÜRÜYÜŞE ADIM İnşallah ekonomideki hedeflerimize ulaşarak geçtiğimiz 19 yılda 3,5 trilyon dolar harcayarak kurduğumuz bu altyapının hakkını vereceğiz. Ülkemizi, 2023 hedeflerine ulaştırmakla kalmayacak, yeni nesillere emanet edeceğimiz 2053 vizyonunun temellerini de güçlü bir şekilde atacağız. İşte bunun için burada sadece bir tünel açmıyoruz, burada aynı zamanda Türkiye’nin aydınlık geleceğine uzanan kutlu yürüyüşün yeni bir adımını atıyoruz. Milletimizin her bir ferdini bu kutlu yürüyüşte yer almaya davet ediyorum. Girişimci daha çok yatırım yaparak, sanayicimiz daha çok üreterek, işçimiz daha çok çalışarak, esnafımız daha güzel hizmet vererek, nakliyecimiz daha çok sefer yaparak, ihracatçımız daha çok mal satarak, memurumuz daha iyi hizmet sunarak, velhasıl her birimiz işimizi daha iyi yaparak bu mücadeledeki yerimizi almalıyız.”
Varank: 2022 yılı da Türkiye’nin yılı olacak bi diğer biyonik bakanı Sanayi ve T ürkiye’nin Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da, yeni yıla İstanbul’da belediye işçileriyle birlikte girdi ve süpürme aracını kullanarak caddeyi süpürdü. Pendik Belediyesi’de işçilerini ziyaret eden Bakan Varank’a, Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin eşlik etti. Belediyenin farklı birimlerinde çalışan işçilerle sohbet eden Varank, işçilerin yeni yılını kutladı, onlara işlerinde kolaylıklar diledi. Burada konuşan Varank, şunları dile getirdi: “Kendilerine gerçekten müteşekkiriz. Sahada neler yapıyorlar onlarla beraber kendilerine de başkanımızla eşlik edeceğiz. Tüm Türkiye’ye hayırlı, bereketli bir sene diliyoruz. İnşallah 2022 yılı her manada Türkiye’nin başarı yıllarından bir tanesi olacak. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz.”
KÖHNE PARLAMENTER SİSTEM
6 partiden eskiye dönüş muhalefet partisinin üzerinde uzlaşmaya A ltıvardığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışması tamamlandı. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi temsilcilerinden oluşan heyet; yasama, yürütme ve yargı temel ayaklarından oluşan “parlamenter sistem” çalışması sonucu oluşturulan ortak metin liderlere sunuldu. Liderler üzerinde uzlaşacakları metni ocak ayında kamuoyu ile paylaşacak.
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
4 January 2022
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Western and Muslim nations must unite against terrorism
ERDOĞAN VOWS TO
DECREASE INFLATION TO
SINGLE-DIGIT LEVEL AGAIN
P
resident Recep Tayyip Erdoğan pledged late Monday that the Turkish government will decrease the annual inflation rate back to a single-digit level. “We are in sorrow to see our yearly inflation hitting 36%,” he said speaking after a weekly Cabinet meeting in the capital Ankara. “Nevertheless, as a government that managed to decrease inflation to 6%, we will repeat our success to protect Turkish citizens from financial troubles,” Erdoğan added, underlining that the government is taking necessary measures to fight inflation. Erdoğan vowed to support families, workers, students and retired people with an assistance
package that included financial aid for gas bills and wage hikes. The president emphasized that Turkish civil servants and pensioners will be supported by new economic measures. “Total salary raise for civil servants will be 30.5% and our retired citizens will see an inflation level-based increase in their pensions,” he said. “Salaries for any pensioners will not be lower than TL 2,500 ($191).” Turkey’s annual inflation in December accelerated to its highest level in 19 years, official data showed on Monday. Consumer prices rose 36.08%, the highest reading since
September 2002, up from 21.31% in November, the Turkish Statistical Institute (TurkStat) said. The reading exceeded market forecasts of around 30.6%, with staples such as transportation and food and drink rising even faster. In December alone, the consumer price index (CPI) took a rare step into double-digits at 13.58%, the data showed. Reflecting soaring import prices, December’s producer price index (PPI) rose 19.08% month-overmonth and 79.89% yearon-year. Annual consumer prices were led higher by transport prices, which soared 53.66% yearover-year, while heavilyweighted food and drink prices jumped 43.8%.
TURKISH EXPERTS DEVELOPED
The Life Kiwi method, which destroys the nicotine habit in the brain
T
urkish experts have developed a new method to get rid of the nicotine habit. Thanks to the method called “Life Kiwi”, smokers will be able to get rid of nicotine habit only with mind therapies. According to major headlines coming from Istanbul, it will be possible to get rid of cigarettes with more than 4800 toxic, carcinogenic and toxic substances in the Life Kiwi method. Evidencebased psychotherapy, which is largely successful and widely used all over the world, is based on the premise that certain thought and behaviour patterns disrupt the person’s adjustment. With this method, noticing the thought and behaviour patterns in question and teaching techniques to change them are among the main goals of the treatment.
‘Turkish’ British Consul-General
fulfills Istanbul dream n Kenan Poleo, who was appointed as the British consul general in Istanbul and trade commissioner for Eastern Europe and Central Asia last September, is proud of his Turkish roots. Working and living in Istanbul has been a “dream job” for Poleo, who speaks fluent Turkish despite his Turkish Cypriot family having settled in London decades ago. The consul general recounted his childhood in London and his experiences in Istanbul to date in an interview with Anadolu Agency (AA) on Monday. Born into a
Turkish Cypriot family, who settled in the United Kingdom in the 1950s, Poleo is the namesake of Kenan Pars, the late Turkish actor who made a name in Yeşilçam films playing the tough, bad guy and found a fan in Poleo’s father. ”I love this big city energy here. I did not have much time to travel around but I like Beyoğlu and Kadıköy. I like lahmacun and baklava and the sea here. On every corner, you can find splendid views. This is a really beautiful city with historic and cultural diversity and beautiful architecture.
T
he attacks in Paris on Nov. 14 as well as the hostage situation in Bamako, Mali on Nov. 20 are the latest incidents in the short yet deadly history of DAESH and the likes. From Ankara and Beirut to Baghdad and Paris, terrorism is a global phenomenon and requires a global response. The world leaders at the G20 summit held in Antalya on Nov. 15-16 called for solidarity and cooperation against terrorism in all its forms. President Recep Tayyip Erdoğan invited Western and Muslim countries to step up their efforts to eliminate the menace of terrorism. These calls present an opportunity to address the root causes of terrorism, including DAESH. It goes without saying that terrorism is a multi-headed monster and cannot be reduced to one single cause. But the war in Syria and the security weaknesses in Iraq are among the immediate causes in the recent rise of terrorist incidents. DAESH uses the war in Syria to recruit new members and radicalize young Muslims in Europe and the Muslim world. Its warped ideology goes against every tenet of Islam and the practices of the world’s 1.7 billion Muslims. A comprehensive and robust struggle against this ideological deviation should be part of any long-term effort to confront violent extremism. Here, Muslim political and religious leaders have a critical role to play to recover the middle path of Islam and demonstrate the poverty of fanaticism in the name of religion. The open letter that prominent Muslim scholars and academics wrote to reject DAESH’s distorted ideology is an important step in the right direction. The war of ideas against violent extremism, however, must be coupled with a fight on the ground. No religious or political statement would be sufficient to prevent terrorism without changing the circumstances that produce it in the first place. The war in Syria, which has claimed the lives of more than 360,000 people so far and has seen every possible war crime, has fueled radicalism and extremism around the world. Even liberal Western countries are not immune to the spread of extremist ideas. Containing the reach of DAESH terrorism and destroying it requires ending the war in Syria. As long as the criminal regime of Syrian President Bashar Assad remains in power, terrorist groups will find ways and excuses to justify their barbaric acts. As things stand now, the Assad regime and DAESH feed off each other. DAESH claims to fight against Assad but it has killed more moderate opposition members than engaging in any serious battle with the Syrian regime. Assad allows DAESH to operate in Aleppo, Raqqa and the rest of the country because he uses it as a propaganda tool to justify his deadly rule. His supporters, i.e., Iran, Russia and Hezbollah, are using DAESH as
a pretext to operate in Syria. This vicious circle must be broken. The refugee crisis that has reached the doors of Europe is also related to the two evils of the Assad regime and DAESH terrorism. Syrian refugees are fleeing the state terror of the Assad regime as well as the violent extremism of DAESH. Neither has a place in the future of Syria. If we are serious about putting an end to DAESH and stopping the flow of refugees, we cannot allow Syria to remain a war zone that deepens the crimes of the Assad regime and helps DAESH recruit new members. A similar security situation continues to exist in Mosul under DAESH control. One glimmer of hope is the liberation of Sinjar from DAESH under the command of Kurdistan Regional Government (KRG) President Masoud Barzani in Northern Iraq. The Paris attacks caused outrage and anger, and this is perfectly understandable. It is certain to lead to tighter security measures across Europe. Allies must work together to prevent new attacks, increase intelligence sharing and conduct joint operations against DAESH targets. Blaming the refugees for the recent attacks is to put the cart before the horse. It is the dual terrorism of the Assad regime and DAESH that led to the refugee crisis, not the other way around. There is a further danger of politicizing the crisis to vilify and demonize minority Muslim communities in Europe and the U.S. Right-wing groups and politicians have already begun manipulating the attacks to score cheap points such as treating refugees as potential terrorists and rhetoric about introducing religion tests. This is not only insane, but also exactly what extremists want so that they can shamelessly preach about the evil and decadence of Western countries to recruit new members. Islamophobic attacks are likely to be on the increase in this environment only to play into the hands of extremists. This vicious circle must also be broken. Finally, we all have to take a firm stance against terrorism in all of its forms. DAESH terrorism is evil, but not different from other types of terrorism. Turkey has been battling PKK and Revolutionary People’s Liberation Party-Front (DHKP-C) terrorism for years and understands the challenges facing EU countries. Turkey has also been the victim of DAESH terrorism in recent years. But whitewashing the PKK’s crimes in the name of fighting DAESH is not only wrong, but also dangerous, as one cannot fight one terrorist organization without another. A combined strategy of fighting extremist ideologies and changing the circumstances on the ground is needed to end this horrific episode of global terrorism. Western and Muslim nations have a common interest to work together. > Daily Sabah / Nov 21, 2015)
12
T
4 January 2022
rkısh NEWS PRESS
SHOPPING
Nobody Denim uses an app on its website to help online shoppers buy clothing that fits.
A customer returned these jeans to Nobody Denim after buying the same garment in three sizes.
This is what happens to your online shopping when you return it - it might make you think twice about what you buy
I
n the warehouse of Nobody Denim, it’s not unusual for postal bags to come in from online shoppers who are returning the same pair of jeans in several sizes. The behaviour is sometimes referred to by the fashion industry as “bracketing”. It’s when online shoppers hedge their bets by ordering garments of various sizes and sending back what doesn’t fit. It suits the consumer in an age of online shopping that’s only been sped up by a pandemic. Yet it also comes with an environmental toll. “There’s definitely a returns culture,” Nobody Denim’s marketing manager Lara Cooper says. “There’s been a lot of talk about circularity and sustainability in fashion as a whole, but I do think that issue on waste and packaging has been overlooked a little bit.” It’s not a brand new problem for the industry. Even before online shopping, returns were a problem for retail stores, and there was an environmental and business toll from that too. Yet the consumer had to try on items before buying, which reduced behaviour like bracketing. With online shopping, when items are posted, they are also often wrapped in plastic. Then there are postal bags, swing tags, and the less measurable environmental expense of sending
LARA COOPER
JOHN CONDILIS
items all around the country and back again. Luxury brands especially can curate entire packaging regimes for products that include gift cards, layers of wrapping and embossed boxes. Largely, items are returned to Nobody Denim in the same packaging, and some of it can be salvaged. “We receive a lot of these plastic items and satchels that we ship out, then come back into our own hands,” Ms Cooper says. “It’s on us to decide what to do with that waste. We do have partnerships with recycling companies.” How have returns become a problem? Fashion sustainability experts note that behaviours like bracketing have become especially prevalent when online fashion websites offer low-cost items, free shipping, and free returns. Some of the biggest names offering these deals in Australia are Asos and The Iconic. Neither would disclose their returns rate. Nobody Denim has been battling the problem by having the consumer pay for their own returns. It’s also put sizing apps on its website. Its co-founder John Condilis says the label, which manufactures its clothing in Melbourne, is proud of its quality and he believes this stops people being fickle about returning it. “We work on quite low margins just to keep everything made in Australia,” he says. “That’s more important to us than
ALEASHA MCCALLION
giving away a lot of free returns.” In doing this, the company has lowered its returns rate to single digits. The company has also already implemented simple measures such as phasing out order slips in online sales, which are now digital. It is also investigating switching all of its packaging to compostable bags. However, that’s going to be an added expense. “It’s coming up to around three to four times the cost of our current packaging material,” Mr Condilis says. The company can also only control the packaging and returns policy on products it sells via its own website directly. It also sells via The Iconic which dictates its own packaging and returns policies. In a statement, a spokesperson for The Iconic says the company’s packaging is made from recycled material. They says the company has ruled out compostable packaging for now. “Most customers in Australia and New Zealand don’t have access to composting at home nor access to commercial compost services,” the spokesperson says. “It means packaging would likely end up in landfill or in the soft-plastics recycling stream, compromising its potential for recycling. That’s why we landed on our 100% recycled postconsumer plastic satchels. “For returned items that need repacking, we are currently transitioning to polybags that are made of 100%
recycled plastic. These bags can also be recycled and recovered again.” This year, the Australian government helped launch an industry initiative called the Australian Packaging Covenant. That’s a voluntary code that retailers and brands can sign up to and pledge to reduce their environmental impact. The Iconic is one of the signatories. However, the code isn’t legally binding and many major fashion online websites, including the UK-owned Asos, are missing from the list of signatories. In a statement, a spokesperson for Asos says the company’s packaging contains up to 90 per cent recycled plastic. It says it works with suppliers to recycle any packaging it gets back through returns. “Currently we’re recycling 460 tonnes of customer packaging a year into new Asos packaging,” the spokesperson says. And what about the actual clothing? Figuring out what is happening to our online fashion returns is even more complicated. Nobody Denim says the vast majority of what it receives back from online shoppers arrives in good condition and can be resold. But occasionally things come back soiled or ripped. Mr Condilis says if they can’t be brought back to perfect quality, they are either sold at the company’s factory outlet or sent to charity. Monash Sustainable Development Institute’s fashion sustainability expert Aleasha McCallion says this is common protocol for Australian fashion labels. “That’s why it’s really important that [online returns] come back in the best condition possible,” she says. “Because otherwise they end up the seconds and often discounted and potentially wasted.” Asos says only 3 per cent of its returns can’t be resold after inspection, cleaning and repair processes. “When this happens, we either sell the product to second-seller markets so it can be reused elsewhere or we recycle it so it can be made into something new,” its spokesperson says. “Our products have gone on to be mattress filler and car chairs.” However, Ms McCallion is concerned there’s no hard and fast rules about what happens to unsold garments in Australia. “We don’t necessarily know what is going into landfill,” she says. “We don’t want to make all of these beautiful things only for them to simply be disposed in landfill without even being used. “We should care because we’re actually overproducing and we’re using everything less. And textiles has been basically just undervalued and overlooked.” Ms McCallion believes the problem has been created by both businesses and consumers. “We’re all in this together. We’re in a symbiotic relationship,” she says. “Businesses want to stay competitive and want to offer really good options for their customers, and customers want to be able to have choice. And through this, we’ve actually just collectively created quite a wasteful problem.” Back at Nobody Denim, Lara Cooper is urging people to think twice ahead of a post-Christmas sales period that’s likely to be largely online rather than instore. “Before getting click-happy, you need to think about do you really need it,” Ms Cooper says. “Do you know your size? Are you confident? Is this something that you will wear after the season? Because if you don’t really know the answers to that, maybe it’s not such a great buy after all.
T EKONOMI
USD/TL: 13.092 AUD/TL: 9.406 AUD/USD: 0.720
BIST: 1.927 ASX: 7.445 GOLD/TL: 758
4 Ocak 2022
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
E
nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bu yıl bor üretiminde, ihracatında ve satışında rekor kırıldığını belirtti. Dönmez, Eti Maden Genel Müdürlüğünde düzenlenen Bor Çalıştayı’nda, 2022’nin sonlarına doğru bor karbür tesisinin tamamlanacağını ve ilk performans testlerinin yapılacağını bildirdi. Bu tesisle bordaki katma değeri yükselteceklerini belirten Dönmez, “Borla ilgili yürüttüğümüz bir diğer önemli çalışma da başta çelik üretiminde kullanılan ferro bor ile ilgili. Balıkesir’de yıllık 800 ton kapasiteli ferro bor üretim tesisi için sözleşme imzalama aşamasındayız. Bu tesisimizin de temelini 2022’de atacağız” ifadelerini kullandı. DÜNYA LİDERİYİZ Bakan Dönmez, Türkiye’nin dünya FATİH DÖNMEZ
N A D $ R O B LYAR I M 1 AZANÇ K
bor pazarının lideri olduğuna dikkati çekerek, şunları aktardı: “2021’de salgın koşullarına rağmen bor üretiminde, ihracat ve satışında rekor kırdık. 2,5 milyon tonu ihraç olmak üzere, toplam 2,6 milyon tonluk bor ürünleri satışı yaptık. Buradan da 1 milyar doların üzerinde bir satış rakamı elde ederek rekor kırdık. Bugün bor piyasasının yüzde 62’sine sahibiz.” 2022’nin bor cevherinin daha fazla uç ürüne dönüştüğü bir yıl olacağını söyleyen Dönmez, şöyle devam etti: “Bor karbür tesisimiz devreye girecek inşallah. Ferro bor tesisimizin ve tam kapasite üretim yapacak yeni yerli lityum tesislerimizin temelini atacağız. Nadir toprak elementleri üretecek pilot tesisimizin kurulumuna da inşallah yine bu sene başlayacağız.”
Türkiye, 225 milyar dolar ihracatla tarihi rekor kırdı
C
umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da 2021 yılı dış ticaret rakamları açıkladı Erdoğan, Türkiye’nin dış ticaretini geliştirmeye verdiği 20 yıllık emeğin, mücadele ve gayretin meyvelerini özellikle ihracatta topladıklarını, Allah’a, Türk milletine böyle başarı hikayeleri yazdırdığı için hamdettiğini söyledi. %32.9’LUK ARTIŞ Erdoğan şu bilgileri verdi: “2021 ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 32,9 artışla 225 milyar 368 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Hamdolsun, bu bir rekordur. Dünden bugüne ulaştığımız bir rekordur. Dış ticaret açığımız ise önceki yıla göre yüzde 7,8 azalışla 45,9 milyar dolara gerilerken, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,8 puan artışla yüzde 83,1’e yükseldi. 2002 senesinde sadece 87,6 milyar dolan olan dış ticaret hacmimizi 2021 yılında 496,7 milyar dolara ulaştırdık. Türkiye ilk defa krizlerin altında ezilen değil, krizleri yöneten, hatta krizleri fırsata çeviren bir ülke konumuna gelmiştir.
205 ÜLKEYE SATIŞ 2021 yılı itibariyle 205 ülke ve bölgeye, ihracat işlemlerimizi milli paramız ile gerçekleştirdik. Türk lirası ile yaptığımız dış ticaret hacmi, 183 milyar liraya ulaşmıştır. En önemli ticari ortak Avrupa Birliği’ne ihracatımız yüzde 33 oranında artarak 93,1 milyar dolara çıktı. Dahası AB’ye karşı net 7,7 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. Bu dönemde ihracatımız Güney Amerika’ya yüzde 86,6. Güney Amerika nere, Türkiye nere... AB dışı Avrupa ülkelerine yüzde 29, Yakın ve Ortadoğu ülkelerine yüzde 22,6, Kuzey Afrika Bölgesi’ne 44,8 oranında artış göstermiştir. Hizmet ihracatımızın bir önceki yıla göre yak-
laşık yüzde 60 oranında artışla, 53 milyar dolara ulaşmasını ve cari işlemler dengesine 23 milyar dolarlık olumlu katkı yapmasını bekliyoruz. HEDEF 250 MİLYAR $ Cari fazla veren bir ülke konumuna hızla ulaşmak için 2022 yılı büyüme hedefini yüzde 5 olarak belirlediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “İhracatımızdaki güçlü performans sayesinde orta vadeli programın geçtiğimiz yılki hedefini zaten aşmıştık. Önümüzdeki sene için 231 milyar dolarlık ihracat belirlemiştik. Gelecek yıl da bu rakamın üstüne çıkacağımıza ben inanıyorum. Onun için 2022 hedeflerimizi 250 milyar dolar olarak revize ediyoruz.”
Yurt dışı sigorta başlangıcı borçlanılan kadar geri gitmez
S
ORU: 1990 yılından beri Almanya’da ikamet ediyorum. Türkiye’deki ilk sigorta başlangıcım 1.8.2005 tarihidir. Almanya sigorta başlangıcım ise 1.2.2000 tarihidir. 1990 yılından 2005 yılına kadar olan 5450 günlük ev hanımlığı süresini ve sigortalı çalışma süresini 2017 yılında borçlandım. Borçlanma yaptığım dönemde SGK bana 47 yaşında emekli olacağımı yazılı olarak bildirdi. Yaşımı tamamlayıp emekli müracaatı yapınca bana aylık bağlanmadı. Bu kez 7000 gün prim ve 58 yaşını tamamlamam halinde emekli maaşı bağlanabileceği bildirildi. Galiba genelge değişmiş. Bu işleri yapan bir muameleci 15 bin TL ödersem bana maaş bağlanabileceğini söyledi. Bu doğru mu? Ne zaman emekli olabilirim? > Aybüke B. CEVAP: 3201 sayılı Kanunun 5’inci maddesi ikinci fıkrası hükmüne göre, ilk sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi,
borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Ayrıca beşinci fıkraya göre de uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir. Almanya da bu ülkelerden birisidir. Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 9.11.2021 tarihli 2018/1075 Esas, 2021/1364 Karar sayılı ilgili kararında, Almanya sigorta başlangıcının bu süre öncesine ait borçlanılan ev kadınlığı süreleri kadar geriye götürülmesinin mümkün olmadığına hükmedilmiştir. Dolayısıyla bu konuda dava açsanız da kazanmanız mümkün görünmüyor. Mevcut halde 7000 gün prim ödemeniz olmasa da 25 yıl sigorta 4500 gün prim şartlarından 58 yaşında ‘yaştan’ statüsünde emekli olabileceksiniz.
Silinen Bağ-Kur hizmetini tekrar kazanmak mümkün SORU: 1997 yılında şirket ortağı oldum. Normalde 24 yıl Bağ-Kur hizmetim vardı. Ancak ödeme yapamadığım için hizmetlerimin 8 aylık kısmı silindi. Bu nedenle emeklilik yaşım askerlik borçlanmamla birlikte 2022/Ocak ayında tamamlansa da 25 yıldan az günüm olacağı için emekli olamayacağım. Silinen günlerimin 5 aylık kısmı için ödeme yapsam 5 aylık BağKur günlerimi geri alabilir miyim? > Metin Ü. CEVAP: Borç nedeniyle silinen Bağ-Kur günlerinizi canlandırmanız her zaman mümkün. Günlük canlandırma
tutarı, bir günlük asgari ücretin yüzde 34,50’si oranındadır. Buna göre Bağ-Kur silinen gün ihyası geçen yıl en düşük 41,14 TL iken bu yıl 57,55 TL oldu. Bir anlamda 2022’de yapılacak ihyalar yüzde 40 kadar fazla olacak. Bu artış tutarından olumsuz etkilenmeme adına Bağ-Kur ihya başvurusunu önceden yapsaydınız menfaatinize olacaktı. Ayrıca Bağ-Kur ihyası kısmi yapılamıyor. Ancak kaybınız yok. Zira askerlik borçlanması kısmi yapılabiliyor. Önce Bağ-Kur ihyasını sonra sigorta hizmetinizi 25 yıla çıkaracak kadar kısmi askerlik süresi borçlanın.
Asgari ücret emeklilik maaşını etkiler mi? SORU: Ben yaklaşık 20 yıl kadar SSK primi ödedim. SSK gün sayım 6750 gün. Şimdi tarım ilçeye kaydolduğum için Tarım BağKur sigortalısı oldum. Emekliliğime de 28 ay kaldı. Benim 28 ay tarım Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmam emekli maaşıma olumsuz etki eder mi? > Hakan G. CEVAP: Bir kimsenin hem SSK hem de Bağ-Kur sigorta prim ödemesi varsa hem emekli olma şartı yani emeklilik statüsü hem de maaş hesaplama yöntemi son 7 yıl prim fazlasına göre belirlenir.
Emekli olma yaşına kadar 1260 günden az tarım Bağ-Kur primi ödenmiş olacağından size SSK maaşı bağlanır. Ancak bu maaşın tutarını ödeyeceğiniz tarım BağKur primi matrahı da etkileyecek. Bu nedenle tarım Bağ-Kur primini yüksekten ödemek size avantaj sağlayacak. Geçmiş primlerinin hep asgari ücret matrahından yatmış ve şimdi de asgariden tarım Bağ-Kur primi öderseniz emekli maaşınızın olumsuz etkisi olmayacaktır. Ancak yüksek matrahtan ödeme de maaşın artmasına katkı sunacaktır.
WE ARE ONLINE!
To celebrate the launch of our new website, we’re offering all customers who subcribe to our mailing list $10 off your first order!
CONTACT US 31-35 Queens Street, Auburn NSW 2144 Australia 02 9474588 info@gimasupermarket.com.au www.gimasupermarket.com.au
EN S S E T A DELIC BAKERY UCE D O R P FRESH
Erzurum’un Narman ilçesindeki peribacalarını ziyaret eden misafirler, atlı ve bisikletli safari heyecanı yaşıyor...
H
T Kırmızı periler diyarı
rkısh NEWS PRESS
KEŞFET
alk arasında “Kırmızı periler diyarı” olarak bilinen Narman Peribacaları ve çevresi, Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Narman Belediyesinin ortak çalışmasıyla yeni görünüm kazandı. Proje kapsamında, peribacalarının bulunduğu yörede yapımı tamamlanan ve içerisinde dinlenme alanlarının olduğu 2 katlı tesis tamamlandı ve ziyaretçileri ağırlamaya başladı. GRAND KANYON’A BENZİYOR Narman Peribacaları’na gelenler, tesis sayesinde hem yemek yiyip ihtiyaçlarını gideriyor hem de jeolojik açıdan görsel zenginlik bulunan peribacalarının olduğu 62 kilometrelik geniş alanda gezinti yapıyor. Vadi boyunca 12 ayrı kanyonun bulunduğu ve Amerika’nın Kolorado Vadisi’ndeki Grand Kanyon ile benzerlik taşıyan peribacalarını ziyaret eden
misafirler ve turistler, bölgede yeni başlayan dağ bisikleti ve atlı safari gezintisi imkanıyla da çok eğlenceli zaman geçiriyor. AT VE DAĞ BISIKLETI KEYFI Çocuklarıyla bölgeye gelen ailelerden bazıları at sırtında
4 Ocak 2022
15
Peribacalarının olduğu bölgede tesis yapıldığını ve işletmesinin Büyükşehir Belediyesine verildiğini belirten Memiş, şunları dile getirdi: “Bölgede bir de seyir tepesi var. İnsanlar gelecek orada manzarayı izleyecekler, fotoğraf çekecekler ve sonra isterlerse yarım saatlik patika yürüme yolu var oradan tesise kadar inecekler. Eğer yürümek istemezlerse araçlarla, otobüslerle direkt tesise gidecekler. Ziyaretçilerin burada bir günlerini rahatlıkla geçirebilecekleri yerler var.
eşsiz manzaraya sahip vadide at koşturdu, bazıları da dağ bisikletiyle gezinti yaptı. Erzurum Valisi Okay Memiş, kentin Palandöken Kayak Merkezi’nden sonra Tortum Şelalesi ve Narman Peribacaları ile
Atlı safari yapabilecekler, dağ bisikletleriyle gezebilecekler. Her ilçemizin ayrı güzellikleri var.” MUTLAKA GÖRMELİSİNİZ Ziyaretçilerden Ayşe Yıldız da, doğal güzelliğin yeni imkanlarla değerlendirilmesine sevindiklerini belirterek, “Burası herkesin gelip görmesi gereken bir yer. Herkesin gelmesini tavsiye ediyoruz” dedi. Bölgede atlı safari hizmeti sunan köylülerden Cem Sultan Topuz da, midilli at ve faytonla gezinti imkanını da yakında ziyaretçilerin hizmetine sunacaklarını söyledi.
MARSDEN PARK ŞUBEMIZE PIZZA, PIDE, ŞIŞ KEBAB VE ADANA KEBABTAN ANLAYAN ACIL ELEMANLAR ARANIYOR! Watsup Brothers Marsden Park: 0 416 486 396
İZ BIRAKANLAR
T
WORLD
4 January 2022
17
TARIH & EDEBIYAT
Aynı imtihanlar farklı günler Ve imtihanlar ortaya çıkardığı farklı gönüller Kiminin gül bahçesi kiminin sade dikenler...
B
rkısh NEWS PRESS
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
Yaradan hiç bilmez mi…
azen hayattaki her şey boğar seni. Herkeste akıp giden zaman, bir türlü ilerlemez sende. Geçsin gitsin istersin, bitsin tüm dertler ama ne onların gidesi vardır ne de zamanın geçesi. Dayanmak güçleşir gitgide. Dertlerinden huzura giden bir çıkış yolu arar durursun kendine. Bir memleket istersin, içinde kalbini dinlendirip sığınabileceğin. Kimi sevdiklerini yurt edinir, kimi bankaları, kimi ise ben “böyle hayatın” cümlelerinin kol gezdiği içki masalarını… Ancak sığındığı memlekettir insanı huzura erdiren… Ve insan sığınması gerekene sığınmadığı an artık nereye giderse gitsin huzur ona gurbet kalır. Bir dönem Hz. Ali bir iddiada bulunur. Yanına gelenlere, “Bana ne sual ederseniz edin, bunlara cevap verebilirim,” der. Bir gün hutbe ihraz etmek için çıktığında birisi ona bir sual yönetir. Hz. Ali ise “Bu sualin cevabını bilmiyorum,” diye cevap verir. Adam, “Ey Ali, madem cevabını bilmiyorsun o mekânda ne işin var,” der. Hz Ali adama bakarak, “Her şeyi bilen, mekândan münezzeh olduğu için benim burada işim var,” diye o muazzam cevabı verir. Dedik ya, sığındığı memlekettir
insanın derdine derman. Ve sığınılması gerekene sığınmazsan bulamazsın derdine derman… İşte insan öyle bir memleket edinmeli ki kendine, zamandan, mekândan münezzeh olan, acizliğin ona dokunmadığı, hazinesi yoktan olup tüm dertlerin dermanı için bir kün emri yeterli olan bir memleket… Mülk suresi 14. ayette şöyle buyuruluyor: “Yaradan hiç bilmez mi? O Latiftir, Habirdir”. Öyle bir Allah ki, kulunun içindekini, dışındakini, kalbindekini, aklındakini, ahiretini, kabrini, dünyasını, evvelini, ahirini her şeyini bilir çünkü O Habirdir, her şeyden haberdardır. Kesif, tesiri olmayan, latif ise tesiri olan manasında kullanılır.
Esması latif olan yaratıcı, güneş gibi her yeri ihata edebildiğinden, kuluna şah damarından daha yakın oluyor. Ve kul, esması latif olup kendisine şah damarından daha yakın Rabbi dururken, derdinin dermanını haram omuzlarda, dünyalık mekânlarda arıyorsa o zaman da o kula yazık oluyor. “Yaratan hiç bilmez olur mu?” ayeti kerimesini inceleyip bir sonuç çıkaracak olursak, demek ki insana huzuru da, üzüntüyü de, derdi de, dermanı da Allah verir. Mesela bir anne evladını kucağına aldığında huzur buluyor. Olayı açacak olursak, annenin kucağına aldığı çocuk kesif, bulduğu huzur ise latif oluyor ve kesif bir şey latif bir şey veremeyeceğinden, anneye hisettiği o huzuru gerçekte evladı değil Allah veriyor. Huzuru veren Allah olduğu gibi, hüznü de yine O (c.c.) veriyor. Kâinattaki tüm olaylara bu açıdan bakılırsa insanda ne acı kalır ne de tasa… O zaman anlar ki insan, derdinin dermanı ne anasında ne de haram sevdasında. Derdinin dermanı kulu için huzuru da, üzüntüyü de an ve an yaratabilen latif bir Zat’ta, yani Allah’ta… > Kaynak: Mehmet Yıldız / Başlarım Senin AŞKına
HAFTANIN KELIMESI
Bir bardak çay n Elinde bir bardak çay varsa bu memlekette, Kadiköy’de Fenerbahçe’yi yenen Galatasaray gibi bir şey mutsuz olmak. Neredeyse imkansız yani. Elinde bir bardak çay varsa ve yalnız içiyorsan hayallerde, bir dostla içiyorsan güvende, aşkla içiyorsan cennete gibi hissedersin. Bir bardak çayın varsa elinde, kim takar yorgunluğu, zorluğu, suskunluğu? Elinde çayın varsa umudun var demektir. Söyleyeceğin çok söz vardır ve anlatmak için sadece bir bardak çay gerekir. Çayın varda elinde ve iyi demlenmişse, güne başlamak için daha fazlasını ihtiyacın yok demektir. > Nilgün Bodur / Sıradaki Teşekkürüm Bana Yanlış Yapanlara
s ı a h Alla Ayrılıklarda, giden tarafından kalana söylenen veda sözü. Seni Allah’a emanet ediyorum manasındadır. Arapça kökenli Allah kelimesiyle, Farsça kökenli ısmarlamak kelimelerinin melezlenmesinden oluşturmuştur.
HAFTANIN ŞİİRİ
k ı d a l mar
!
“Bu fakir ve mert insanların arasından allahaısmarladık diyerek ayrılıyoruz. Düşüyoruz tozlu yollara...” (Oğuz Atay/Tutunamayanlar) > Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul/ Lugat365 - Bazı Kelimeler Çok Güzel
PAPATYA
Neden severim seni, bilir misin papatya, Niçin tutkunum ben bu sarı beyaz rüyaya? Ne zamandan beridir bu sevgi bilmem ama, Sen açacaksın diye severim baharı da.
Sen bir kır çiçeği, ben mutlu bir kır çocuğu Seninle süslüdür hep rüyalarımın çoğu O kadar güzelsin ki, dokunmaya kıyamam Yıllarca baksam yine, seyretmeye doyamam.
Sen bir başka güzelsin, ben bir başka sevdalı Altımızda çimenler, sanki zümrüt bir halı. Gök kubbeyle örtülü, cennet misali diyar, Bak bizim için gelmiş, bize esiyor rüzgâr.
Fal tutar sevgililer, güzellerin tacısın, Dertleri kolay bulan gönlümün ilâcısın. Toprak anam bağrına basınca bir gün beni, Unutmayıp da yorgan etse üstüme seni.
KAYNAK: SANIYE SARSILMAZ
Almanya’da tahrip edilen Müslüman mezarlığında anma Kuzey Ren Vestfalya (KRV) A lmanya’nın eyaletindeki Iserlohn kentinde tahrip edilen
Müslüman mezarlığında düzenlenen anma programına katılan TBMM Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, saldırıyı kınadı. Program, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Iserlohn Merkez Camisi Din Görevlisi Harun Ulu tarafından Kur’anı Kerim okunarak başladı. Burada konuşan Sırakaya, menfur saldırıdan sonra siyasetin, sivil toplum kuruluşlarının ve kamuoyunun bir araya gelmesinin bir dayanışma göstergesi olduğunu söyledi.Sırakaya, programın, bu tür saldırılara karşı insanlık açısından duruşu gösterme açısından da son derece kıymetli olduğunu vurguladı. 1961 yılında başlayan İş Gücü Anlaşması ile Avrupa’ya gelen Türklerin mezarlarının burada bulunmasının, Avrupa’yı vatan olarak gördüklerinin bir göstergesi olduğunu belirten Zafer Sırakaya, şunları söyledi: “Yapılmış olan bu tür saldırılara karşı ortak dayanışmamızı, demokrasiye karşı yapılan bu saldırıya karşı ortak dayanışmamızı önümüzdeki süreç içerisinde göstermeye devam edeceğine inanıyorum. Türk toplumunun birliğine, beraberliğine ne kadar ihtiyaç duyduğunu göstermesi anlamında bugün vatandaşlarımızın bir araya gelmiş olması son derece kıymetliydi. Allah tekrar böyle bir imtihandan toplumumuzu korusun. Bu tür saldırıların son bulması için de önümüzdeki süreç içerisinde sivil toplum olarak, siyaset olarak muhakkak daha etkin önlemler alınması gerektiğini ifade ediyorum. Bir kez daha böyle bir saldırının son olması temenni ediyorum, arzu ediyorum.” Sırakaya, programın ardından yakınlarının mezarı tahrip edilen ailelerle de bir araya geldi.
Prime Minister of Haiti survives assassination attempt attempt to A failed assassinate the Prime Minister of Haiti, Ariel Henry, took place on Sunday at a church in the city of Gonaives during a mass dedicated to the 218th anniversary of the country’s independence. According to the report, armed people opened fire at the prime minister. At least one person was killed and several others wounded. Henry was not injured. As media reported local gangs had warned the prime minister against attending any events in Gonaives. Following the failed assassination attempt, the authorities cancelled all other events dedicated to the anniversary of independence.
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Bilge Başafacan ÇAY MOLASI
SALI Ergül Uybadın
AUSTRALIA . .
SESİ T rkıye’nın
RADYOSU AVUSTRALYA
CUMA
Tanyeli Serkan Uyanık TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
“Sizin Sesiniz” www.turkishnewspress.com.au
Sülhan Yılmaz
Derya Sekmen Büşra Erkan Tuğçe Uybadın
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
Tuğba Aksoy GÖNÜL KAHVESİ
PERŞEMBE
Neşe Sözen Neşe Sözen Nevin Hüseyin Fatma Gençtürk Saat: 17-18 arası Tuğba Aksoy Saat: 18-19 arası
KIBRIS TÜRK DİASPORASI
PSIKOLOGUN PENCERESINDEN
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de her gün saat 17-18 arası program Ve her gece saat 22-24 arası Müzikli Saatler - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61 421 890 600
T
rkısh MEDIA GROUP
SÜLHAN’LA UZAKLARDAN SES VAR
SATURDAY0 16.00-17.0
Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic
THE SOURCE
PAZAR
MÜZIKLI SAATLER
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MURAT ŞIRIN
ÜMIT UYAR
MELBOURNE’IN SESİ
NOSTALJI İzmirli iş adamının ı araba sevdas
T
rkısh NEWS PRESS
4 Ocak 2022
19
. N O Y I S K E L O K an d r a l ç a r a i k Es
oluşturdu
Nostaljik araba tutkunu İzmirli iş adamı Engin Turhan, restore ettirdiği eski araçlardan dev bir koleksiyon yaptı. 1945 ile 1985 arasında üretilen 30 otomobil, 6 kamyon, 2 kamyonet, 8 traktör, 26 motosiklet ve 1 triportörden oluşan 73 araçlık koleksiyonunu müzede sergilemek isteyen Turhan, “Yolda görenler kırmızı ışıkta araçtan inerek otomobillerimle fotoğraf çektiriyor. Bu da beni çok mutlu ediyor” diyor.
A
raba sevdalısı İzmirli iş insanı Engin Turhan, küçük yaşlardan itibaren başlayan biriktirme tutkusuyla, yıllar içinde otomobil, kamyon, kamyonet, traktör, motosiklet ve triportörden oluşan 73 araçlık koleksiyona sahip oldu. İlginç ve pahalı hobisi hakkında konuşan Turhan, nakliyat işleriyle uğraşan bir ailenin üçüncü kuşağını temsil ettiğini ve koleksiyon yapmaya şirketlerindeki eski kamyon ve çekicileri toplayarak başladığını söyledi. MASRAFLI HOBİ Engin Turhan, klasik araçları, bir evin bahçesi gibi çok farklı yerlerde bulabildiklerini belirtti. Koleksiyon için seçtiği araçların başta restorasyondan geçirildiğini belirten Turhan, bunun çok maliyetli ve özen gerektiren bir süreç olduğunu ve en az bir yıl sürdüğünü dile getirdi. Restorasyon işlemini yapabilen çok az sayıda ustanın bulunduğunu belirten Turhan, hazırını almak yerine kıyıda köşede kalmış eski araçları, ilk imal edildiği haline getirerek koleksiyona katmanın çok daha
önemli ve sabır isteyen bir iş olduğunu vurguladı. TIKIR TIKIR ÇALIŞIYORLAR Koleksiyonunda 1945 ile 1985 yılları arasında üretilmiş 30 otomobil, 6 kamyon, 2 kamyonet, 8 traktör 26 motosiklet ve 1 triportör olmak üzere 73 araç bulunduğunu söyleyen Turhan, araçların hemen hepsinin çalıştığını, işler durumda olduğunu aktardı. Otomobilde
Mercedes, motosiklette ise BMW markalı araçlara ağırlık verdiğini dile getiren Turhan, koleksiyonundaki parçaların hiçbirini satmadığını söyledi. KIRMIZI MERCEDES PAGODA Koleksiyondaki en sevdiği otomobilin, sınırlı üretilen 1968 model kırmızı Mercedes Pagoda olduğunu belirten Turhan, bu otomobili kullanmayı çok keyifli
bulduğunu dile getirdi. Turhan, elindeki en değerli klasik otomobilin ise 1956 model siyah Mercedes Adenauer olduğunu, koleksiyondaki araçların toplam değerinin yaklaşık 2 milyon euro tuttuğunu ifade etti. Klasik ve modern otomobiller arasında büyük farklar bulunduğuna vurgu yapan Turhan, “Klasik araçlar çok daha karakteristik ve teknik detayları çok daha iyi çalışılmış” dedi. FOTOĞRAF ÇEKTİRİYORLAR Koleksiyonundaki otomobillerle bazı hafta sonları trafiğe çıktığı aktaran Turhan, insanların kırmızı ışıklarda araçlarından inerek otomobilin önünde fotoğraf çektirdiğini, bunun kendisini çok memnun ettiğini söyledi. İş adamı Turhan, iki çocuğunun da kendisiyle aynı meraka sahip olduğunu söyleyerek, “Hem işlerini bizim gibi öğreniyor hem de bu işteki meraklarını yavaş yavaş tatmin ederek, onlar da bu yolda ilerliyor” diye konuştu. Engin Turhan, iş yerindeki hangarda tuttuğu ve yalnızca yakın çevresiyle paylaştığı koleksiyonunu bir müzede sergilemek istediğini, bunun için ilgili birimlerine başvurduğunu sözlerine ekledi.
20
4 Ocak 2022
İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
T
rkısh NEWS PRESS
SERI ILAN
TOMMY’S PIZZA&KEBAB
FAIRFIELD WEST BÖLGESINDE AKŞAM SERVİSINDE FULL TIME ÇALIŞACAK ELEMAN ARANIYOR. PH: 02 9724 5544 MB: 0 405 136 360 0474 815 215 - 0481 850 275
T
SERI ILAN
rkısh NEWS PRESS
İlan ve Kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
4 Ocak 2022
21
SATILIK KEBAB DÜKKANI Kebab Haven Bribie Pty Ltd.’den Qld, Bribie Island’da Türkiye’ye dönüş sebebiyle satılık Kebab Dükkanı. Detaylı bilgi için arayın! Orhan Dilbaz Tel: 0423 418 071
KEBAB DÜKKANINA BAY VE BAYAN ELEMAN n Eastgardens Westfield Pagewood’da bulunan kebab dükkanımızda full-time ve part-time çalışacak bay ve bayan eleman arıyoruz. DENIZ: 0 416 449 177
SATILIK GÖZLEME STORES Preston ve Fairfield’da 4 yıldır haftada 2 gün faaliyetde bulunan getirisi güzel olan iş yerlerimiz satılıktır. MURAT: 0400 88 33 40
Kebabçıda çalışacak elemanlar aranıyor! n Manly Seaside’de gece veya gündüz kebabda çalışacak elemanlar alınacaktır. İRTIBAT: 0413 554 027
GUEST ILE FERAHLAYIN! ALARI SATIŞ NkOMKaTrket
Dile u cery.com.a turkishgro gne.com gestscolo sit imkanı e tak Afterpay il
Guest Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: www. guestscologne.com /CEP: 0402 677 440
KEBAB & PİDECİYE BAY-BAYAN ELEMAN n Mona Vale’de bulunan Aussie Kebab&Pide dükkanımızda gündüz veya akşam full time çalışacak serviste, pide&gözlemede tacrübeli bay-bayan eleman aranmaktadır. HANIFI: 0 401 922 786
SATILIK KEBAB DÜKKÂNI Şehir Merkezinde (City), ucuz kiralı, işlek işletmemiz satılıktır. İlgilenenler arasın! 0 423 525 419
22
4 Ocak 2022
rkısh T NEWS PRESS DİYANET&KÜLTÜR ALEM-I İSLAM
HAYA EL-MUŞÎ
info@turkishnewspress.com.au
Yılbaşı sonrası düşünceler
P
eygamber Efendimizin, bir Müslümanın hiç kimseye benzemeyeceği ve bir Müslümanın taklit eden olmayacağını “Kim bir kavme benzerse, onlardandır” hadisiyle beyan etmesi, şuurlu Müslümanları teyakkuza sevk etmiştir. ‘Aman ha dikkat edin, Yılbaşı ve Noel kutlamalarından uzak durun, Hıristiyanlara benzemeyin!’ yalvarışlarını, çırpınışlarını, Müslümanların sergilediği savunmacı tavrı da (bu manada) anlayışla karşılamak gerekiyor. Her yılbaşı öncesi ve sonrası; bize dayatılan, bir hayata direnen ve sürünenleriyle hep münakaşa konusu olmuştur. Yine tam bir “cinnet toplumu” manzarasına katlandık. Vahşetin-dehşetintehlikenin adı yine “uygarlıkçağdaşlık-modernlik” olarak kondu. Kültürden, inançtan, düşünceden kaçanlar, yılbaşı şemsiyesi altında toplandı. Eğlence, içki, kumar, çılgınlık, her türlü rezalet yılbaşı adına yapıldı. Beyinler uyuştu, ruhlar iğdiş edildi, ne yaptığını bilemeyen komada bir insanlık dramı yaşandı. Rehabilite edilmesi gereken hasta bir toplum fotoğrafıydı o gecede yaşananlar. Cinnet toplumu; taklit edenin, edilenden daha beter duruma düşüşünün resmi. TV-bilgisayar-internetmagazin ağı insanımızı abluka altına aldı. Zihnimiz işgal altında. Bunu yılbaşı vesilesiyle daha net görebiliyoruz. Kimlik bunalımımız, ‘varlık bunalımı’na dönüştü. Ömrümden bir yıl daha gitti. Ne yaptım bu yılda, neler başıma geldi, kimler öldü, kimler kaldı? Hastalıklar, kazalar, belalar, depremler, buna maruz kalan insanlar, onların ızdırabı, hassasiyetleri, vs. Bu hayatın mânâsı ne? O mânâya uygun yaşıyor muyum? Sorumluluğumun idraki içinde miyim? Hassasiyetlerimizi kaybedince her şeyi normal görür hale geldik. Alıştık alıştırıldık. Işıltılıpırıltılı neonların, süslerin arkasında, temelinde fikrizihni sıkıntı var. Mesele kimlik, kişilik, şahsiyet meselesi. Kılıkkıyafetten, oturup kalkmaya, yiyip-içmeden ev döşemesine varıncaya kadar taklit edilen, dayatılan batıcı hayat tarzı. Bunlara aydınlarımızın halktan kopuk, fildişi kulede yaşayışını da ekleyebilirsiniz. Sakin düşünemiyor, normalleşemiyoruz. Peşin hükümlerden, ideolojik bakışlardan, ‘ne derler?’ baskılarından kurtulamıyoruz? Makul, mutedil, ölçülü ve dengeli bir bakışla meseleleri izaha yanaşmıyoruz. Mesela, balolar,
danslar, güzellik yarışmaları, eğlence merasimleri vs. İnançlı insanların bu yapılanlara direnişi. Bazen içine kapanıp sessiz, sakin ağlayışı, bazen de bireyseltoplumsal ve devlet saldırılarına karşı ‘sosyal birliktelik’ arayışları. Cemaat, vakıf, dernek marifetiyle mukavemet göstermeye çalışıp kaygan zeminde ayakta durmaya çalışmalar. Sonuçta bu millet; bünyeye uymayanı kabullenemedi. Küreselleşmeyozlaşma-dünyevîleşmeyle herkesi aynı yapmaya çalışan dünyada farklı olma, özünekendine dönme mücadelesi vermedi mi? Bir ayrıcalık bir güzellik sergilemeye çalışmadı mı? Kimlik meselesinde hassasiyet gösteren hocalarımızın yakasız gömleği tercihleri, bazı cemaat mensuplarının sarık cübbe giyimindeki ısrarı. Eski İstanbul beyefendilerinin klasik elbisegömlek-kravat üçlüsünü benimsemeleri, vs. hep kimlikkişilik-şahsiyet görüntüsüne (mesajına) duyulan hasret ve ihtiyacın tezahürü değil mi? Bunlar özgüvenin yansıması olarak kabul edilemez mi? Peygamberimiz niçin Medine’de saçlarını ikiye ayırmış ve bunu teşvik etmişti? Mekke’de bunun aksini yapıp saçlarını yana ayırmıştı? Medine’de saçlar, hâkim kültürün temsilcileri olan Yahudilerin saç modellerinden farklı, Mekke müşriklerinin saç modellerinden farklıydı. Burada ortak amaç, Peygamberimizin Müslümanlarla gayri Müslimlerin birlikte yaşadığı toplumda ‘kimlik bilinci’ geliştirmesiydi. Zaten dine soğuk bakanlar da başka bir ‘kimlik bilinci’ne aidiyetlerinden dolayı hırçın ve tahammülsüz hareket etmekten kendilerini kurtaramadılar. Başörtüye fikri ve fiili saldırılarını, 28 Şubat sürecinde yaşadıklarımızı hatırlamamız yeter. Bir de bunlara utanmaz bir yüz eklendi. Diyanet’in 4-6 yaş arası Kur’ân kurslarına ve eğitimine saldırması; ne kendi değerlerinden haberi var ne de Batı’dan? Batı’da anaokulundan itibaren çocuklara bütün bu kavramların hem de kiliselerde öğretildiğini bile bilmeyen bu adam milletin vekili. Milletinin inancına bile yabancı. Diyanet’in okul öncesi eğitimi için ‘Ortaçağ zihniyeti’ diyen adamın yüzüne tükürmek, dinimize yaptığı hakaret eden dilini koparmak lazım. Çağın dışındaki bu ortaçağ kafasına, din/diyanet düşmanlarına bu vatan teslim edilir mi? Görüyorsunuz mesele yılbaşı meselesi değil. Mesele; özümüze dönme meselesi! > YAŞAR DEĞİRMENCİ
Allah Rasulünden
Vahyin Dilinden
“Şeytan sizi fakir olacaksınız diye korkutur. Size cimrilik ve sadaka vermemeyi emreder. Allah ise lûtfundan bir mağfireti ve fazla bir nimeti vaad ediyor. Allah’ın kudreti geniştir. Her şeyi kemaliyle bilendir.” . BAKAR SÛRESI 268. AYET
“Cömertlik, cennette bir ağaçtır. O ağacın dalları dünyaya sarkmıştır. Kim o dallara yapışırsa o dallar, o kimseyi cennete çeker götürür. Cimrilik de cehennemde bir ağaçtır onun dalları da dünyaya sarkmıştır. Kim ki o dallara yapışırsa o dallar o kimseyi cehenneme sürükler.” . HZ. AIŞE (R.A.)
TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP’TAN ÖNEMLİ TESPİT:
İmam Hatip Liseleri Türkiye’nin özetidir katılan sel 1 Ocak Buluşması’na ek len Ge . 16 i les Ai a ym İlim Ya mayıp rihini uzun bulup, vakti ol Şentop, “Türkiye siyasi ta elerinin tarihini okurlarsa lis tip ha am im , lar an ay di. da okuyam eti de görmüş olurlar ” de aslında bir siyasi tarih öz
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın da katıldığı programda; Şentop ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Bilal Erdoğan, VEFADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Mücahit Yentür’a hediye takdim etti.
İ
lim Yayma Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti ve Vefa İlim Yayma Mezunları Derneği (VEFADER) iş birliğinde İlim Yayma Ailesi 16. Geleneksel 1 Ocak Buluşması gerçekleştirildi. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Merkez Kampüsü’nde düzenlenen programda konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, İlim Yayma ve ilk İmam Hatip Okulunun 70. yılını doldurduğunu hatırlattı. İlim Yayma’nın milletin değerleriyle devletin değerlerinin bütünleşmesi amacıyla yola çıktığını belirten Şentop, “İmam hatip liselerinin tarihinin her zaman, tabii İlim Yayma Cemiyetinin de tarihi, Türkiye’nin siyasi tarihinin bir özeti olduğunu düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti siyasi tarihini uzun bulup, vakti olmayıp da okuyamayanlar, imam hatip liselerinin tarihini okurlarsa aslında bir siyasi tarih özeti de görmüş olurlar, okumuş olurlar” dedi. GELECEĞİN İLK 3-5 ÜLKESİ Türkiye’nin geleceğe damga vurucağını söyleyen Şentop, şöyle devam etti: “Fütüristlerin geleceğe yönelik değerlendirmelerinde 50-100
sene sonra dünyada en güçlü, etkili, karar verici ülkeler hangileridir?’ diye yapılan tahminler var. 3 veya 5 ülke sayıldığında bunların arasında mutlaka Türkiye de bulunuyor. ” İLİM YAYMA İKİNCİ FAKÜLTE Programa katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, “İlim Yayma yurdu bizim için ikinci bir üniversite olmuştu. Yurdun mescidinde, medreselerinde, medrese odalarında okuduğumuz dersler bizim için ikinci bir fakülte olmuştu” dedi. İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan ise, “Lisans yurdumuzun bulunduğu yerdeki tarihi Nuri Paşa Konağı’nı ihya etmek istiyoruz. Bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi fikrini çalışıyoruz” müjdesini verdi. Programa VEFADER Yönetim Kurulu Başkanı Murat Mücahit Yentür, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün ile İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut ile İlim Yayma mezunları katıldı.
BAŞKAN ERBAŞ:
4-6 yaş çocuklara eğitim sünnetin emri n Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 4-6 yaş Kur’an kurslarının önemini vurgulayarak, Hz. Peygamber’in, 7 yaşına gelinceye kadar çocuklara değerlerin, temel dini vecibelerinin öğretilmesini buyurduğunu belirtti. Erbaş, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Peygamberimiz çocuklarımıza 7 yaşına kadar sevginin, saygının, doğruluğun güzelliğini; yalanın, iftiranın kötülüğünü; değerlerimizi, abdest nasıl alınır, namaz nasıl kılınır gibi temel dini vecibeleri öğretmemizi istiyor. 4-6 yaş Kur’an kurslarımızda bunun eğitimini veriyoruz.”
YEMEK&HOBİ R LEZZETLI TARIFLE
RK FATMA GneEwsNprÇesTs.cÜom.au
B
info@turkish
T
rkısh NEWS PRESS
4 Ocak 2022
23
ÜNLÜ YEMEK ŞEFLERİMİZ MAHARETLERİNİ SANATTA DA GÖSTERİYORLAR
Kurabiyeden köy yaptı Bursa’da şef Süleyman Yalçın’ın arkadaşlarıyla hazırladığı 2 metrelik, 60 kilogram ağırlığındaki zencefilli kurabiyeden köy maketi büyük ilgi görüyor. Şef Yalçın, “Ütopik olarak çok güzel ve değişik bir çalışma tasarladık” dedi.
ursa’da bir otelin mutfak şefi Süleyman Yalçın, mesai arkadaşlarıyla zencefilli kurabiyelerden 2 metre yükseklik ve 2 metre genişliğinde, yaklaşık 60 kilogram ağırlığa sahip köy maketi inşa etti. Kurabiyelerin yanı sıra çikolata, pudra şekeri, yumurta akı, ıspanak, jöle, şeker hamuru gibi malzemelerin kullanıldığı, evler, kuleler, dere, kayık, ağaçlar hatta ejderha detayının bulunduğu, lobide sergilenen maket, otelin ziyaretçilerinden ilgi görüyor. DÜNYADA BENZERLERİ VAR Kent merkezindeki otelde 5 yıldır mutfak şefliğini yapan Yalçın, bazı ülkelerde zencefilli kurabiye evinin (gingerbread house) yılbaşı öncesi ve sonrasında yaşatılan bir gelenek olduğunu söyledi. Bunu geliştirip evden ziyade kurabiyeden köy konsepti yapmayı düşündüklerini ve buna yönelik çalışmalara başladıklarını belirten Yalçın, şunları dile getirdi: “Fikir üzerinde uzun süre çalıştım. Günlerce hazırlık yaptık. Projemiz yaptıkça
fantastik hale dönüştü. Ütopik veya olmayan bir yer tasarladık. Ejderha, birbirine köprüyle bağlanan iki kule, evler, dere, kayık, ağaçlar gibi birçok şey var konseptin içinde. Çok güzel ve değişik çalışma oldu.
Amacımız zencefilli kurabiye evi yapmaktı ama zencefilli kurabiye köyü oldu. Hatta köyü de aştı. 74 GÜN UĞRAŞTIK Ürünün yapımı toplamda 74 gün sürdü. Tabii 74 gün sadece bu
işle ilgilenmedik. Rutin işlerimize devam ettik. Pişirme, birleştirme ve yapıştırma kısmı uzun sürdü. Monte etme kısmı daha kolaydı.” AĞAÇLAR ISPANAKLI KEKTEN Üründe kullanılan malzemelerin hepsinin yenilebilir olduğuna dikkati çeken Yalçın, şöyle devam etti: “Kurabiyeleri çikolatayla yapıştırdık. Birbirine pudra şekeri ve yumurta akıyla monte ettik. Ağaçları ıspanaklı kekten yaptık. Şelale jöleden, ejderha şeker hamurundan yapıldı. Ürünü yaparken yaklaşık 9 kilogram çikolata, 15 kilograma yakın un, tarçın, pudra şekeri, zencefil, jöle kullanıldı. Ürünümüz toplamda yaklaşık 60 kilogram ağırlığında.” TURİSTLER ÇOK BEĞENDİ Arkadaşlarının, tasarım aşamasından son ana kadar yardım ettiğini söyleyen Yalçın, sözlerini şöyle tamamladı: “Otele gelenler konuklarımız bu konsepti gördüklerinde çok şaşırıyor. Herkes köyün fotoğrafını çekip sosyal medyada paylaşıyor. Otelde çoğunluğu Arap turist olmak üzere yabancı misafirlerimiz de kalıyor. Onlar da ürünü paylaşıyor, kendi ülkelerindeki insanlar veya takipçileri görüyor.”
24
4 Ocak 2022
Dergi yazısı Hile, düzen
Ender olaraktan
Sis
Didişme
Leke, pislik
Yenilen şeyler, erzak Para birimimiz
Mat. bir sayı
T
rkısh NEWS PRESS Bir sebze
Açıklama
Muz (İng.)
Radyum'un remzi
BULMACA Bir nota
Delikli kumaş
Hor, pasif
Sermaye
Mağara
Eşik 2
1
Çeşme, kubbe (F)
Aç olmayan
Bilmişlik taslayan
Bir sayı
Yazıt
Tembellik
Emre hazır
Namus
Atın yavrusu
Hayır (İng.)
Ehliyet, vasıf
Duvarcı aleti
Bir kürk hayvanı
Sağ, sağlıklı
Eski bir devlet
Bir nota
Hayret ifadesi Kamuflaj
Sandıklı yatak
Kır köşkü
Ağaç püsü
Yemekli toplantı
Bel kayışı
Su
Eda, cilve
Seçkin
Uzun koşu Eğme Bir süsleme sanatı Yabancı Beyaz Arzlar, yerler Hastalıktan yeni kurtulma
Kahramanlıkla ilgili
Tayin
10
Çocuk hikayesi
Bir erkek adı
Beyaz
Lale bahçesi
Devlete ait Gün (İng.)
İşte
Yetmeyen
Pozitif kutup
13
Dam, çatı
Soy sop
İlaç
Bir nota
Kıblemiz
ABD'de bir eyalet
İki kız kardeş eşleri Pilotlara yayınlanan bülten
Bir tür mızrap
Görkemli ev
Unsur Uzun bol bayan üst giysisi
Gözde bir tabaka Yunan alfabesinde bir harf Bir çoğul eki
Delik kapatan parça
Japon çiçek yapma sanatı
Sözcük
Müslümanların ilk muharebelerinden
Bir erkek adı
3
4
Gelir Halk
8
Ten
Orduda bir sınıf
Omuz atkısı 6
Kusur
Hastalıkla ilgili
Şanı yüce
Kalsiyum'un remzi Hadise
Lantan'ın remzi Bir kadın adı
Bir çeşit peynir Zeytinyağlı bir yemek
Mezbaha
9
Çoğalma
Tir
Bir petrol ülkesi 5
Bir ilimiz
Ezici çoğunluk
Para birimimiz Bir kadın adı
7
Özür dileme Hoş koku
İki aynı ismi taşıyan Kusur, bozukluk Otantik bir dil
Alın yazısı
Tecrübesiz
Finlandiyalı
Yatık harf
Dükkan kepengi
14
Müteşekkil
Sada Kalsiyum'un remzi Nağme, ahenk
Bir cins pamuk
Bizmut'un remzi
Öbür dünya
E.Mısır'da bir put
Hitit
11
Sonuç 17
Kuşatma Yankı
Güneş (İng.)
Sınır askeri
Bir kadın adı 15
Rutenyum'un remzi
Gemi bağlama halatı Bir ağırlık ölçüsü
Bir zaman birimi
H2O Evlilikte kadının hakkı
Kalıntı
12
Bir kadın adı
Bir ilçemiz Güçsüz, zayıf
Aksine, zıddına
Becerikli
Tibet rahibi 16
Bir
And
Lityum'un remzi
Düşme sesi
Erkek (İng.)
Su
Boğa güreşi alanı
Filipinler'de bir yanardağ
Vilayet
Arzu
Cet
Hatıra
Köle azat etme
Vilayet
Bir bomba
Büyük anne
Nüfuzlu
En kalın erkek sesi
Bir geyik cinsi
Erzak, malzeme deposu
Bir nota
Rey
Fiyat yaftası İridyum'un remzi
Bir cetvel 18
Bir kadın adı
Bir (İng.)
Ünlü bir gazeteci ve yazarımız
Kısa hatırlatma yazısı
Sözcük
1
2
3
4
5
6
7
8
Çekici, cazip
Neden, niçin Kötü
Bor'un remzi
Sicim
Parçalama
Yılın bölümleri
Yardım
ŞİFRE SÖZCÜK
Yırtıcı bir hayvan
Uzaklık işareti
Mevki
En az, en aşağı Sanat, ince işçilik
Üzücü, üzüntülü
Uçucu bir böcek
Muz (İng.)
Teşhis
Baba
Dinlence
Erbab
Orduda bir sınıf
Şehir
İlgi
Fena
Sözcük
Tevbe edip Hakk'a yönelme
Üstelik, bundan başka
İstem dışı kas hareketi
Ünlü biatımız
Alimler (a)
Lutesyum'un remzi Sandıklı yatak
Akıl, zihin
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
TECHNOLOGY
A
fter a tough year due to the coronavirus pandemic measures, such as lockdowns and travel bans in 2020, when events were postponed or organized virtually, 2021 saw Turkey staging important events that attracted a huge amount of participation. After successful military operations where Turkish defense products proved their quality, such as in the northern Syrian and Nagorno-Karabakh regions, Turkish products became increasingly popular. Turkey’s first medium-range missile engine broke a world record in April by reaching 1,342 newtons of thrust power with its 240-millimeter (9.5-inch) diameter. The TEI-TJ300 engine, developed by Turkish Aerospace Industries’ engine producing subsidiary TUSAŞ Engine Industries (TEI), with the support of the Scientific and Technological Research Council of Turkey (TÜBITAK), will be able to be used in air, naval and land defense systems. The country successfully tested in May its first 1,500-hp locally made tank engine, Batu, developed by Turkish firm BMC Power. The engine can be used in various tanks. Defense giant Aselsan in May successfully tested a micro unmanned aerial vehicle (UAV), Saka, which has a 3-axis gimbal, is developed for exploration and surveillance purposes and weighs around 600 grams (1.3 pounds). Turkey’s Bayraktar Akıncı combat drone, developed by UAV magnet Baykar, broke a record in the country in July by flying at an altitude of 38,039 feet and staying in the air for 25 hours and 46 minutes. In July, Turkey’s HISAR A+ air defense missile system was delivered with all elements and the HISAR O+ system reached the stage of mass production. As the first domestically designed air defense system, the HISAR missiles were developed to protect military bases, ports, facilities and troops against air-based threats. The country’s ongoing aviation projects also made progress in 2021. The maiden flight of TAI’s Hürjet project, an advanced jet trainer and light attack aircraft, is scheduled for the end of 2022. In 2023, Hürjet and helicopter gunship Atak-2 are scheduled to fly, and the country’s domestically produced fighter jet TF-X will be rolled out. The country also introduced its first locally produced microprocessor, Çakıl, in August. Baykar unveiled its newly designed vertical take-off and landing (VTOL) UAV in September. The new UAV does not need a landing track as it can take off from several different locations, including naval and mobile platforms. Turkey successfully test-fired its long-range Siper air defense missile in November. The system is expected to rival the S-400. Space, technology studies In February, Turkey unveiled its national space program, a roadmap based on realistic and competitive goals. “The national space program will carry our country to an upper league in the global space race,” said President Recep Tayyip Erdoğan.. As part of the program, Turkey aims to make its first contact with the moon in the republic’s centennial year of 2023. Turkey is planning to establish a spaceport while ensuring access to space. It established a space agency, the Turkish Space Agency (TUA), in 2018. The agency was registered by the International Astronautical Federation in October. Meanwhile, in August, Turkey prepared the National Artificial Intelligence Strategy, defining priorities that it will be focused on during the period from 2021-2025. The strategy includes targets to increase the share of artificial intelligence in gross domestic product (GDP) to 5%, as well as add 50,000 jobs in the sector, according to the circular. Satellites Turkey became one of a few countries that could launch two satellites in one year. It launched two communication satellites in 2021, Türksat 5A and Türksat 5B, using SpaceX Falcon 9 rockets that took off from Cape Canaveral Air Force Station in Florida in the United States, in January and December, respectively. Türksat 5A and Türksat 5B, which were produced
T
rkısh NEWS PRESS
Turkey made strides toward becoming global tech giant in 2021 Airport for the Visitors arrive at Atatürk gest aerospace lar y’s rke fourth edition of Tu KN OF EST, in and technology event, TE , 2021. Istanbul, Turkey, Sept. 21
Turkey continued its technological march with several significant projects in technology, defense and aviation in 2021 - from domestically designed cars to new communication satellites and cutting-edge defense products. by Airbus, have a 30-year and 35-year lifespan, respectively, while the Turkish domestic industry contributed to the production of the 5B. Türksat 5B is the most powerful Turkish satellite and will increase the Ka-Band capacity by more than 15 times. It will be capable of transmitting data at more than 55 gigabits in total. Besides Turkey, the entire Middle East, Persian Gulf, Red Sea, Mediterranean, North and East Africa, Nigeria, South Africa and neighboring countries will be covered by Türksat 5B. With Türksat 5B, Turkey currently has eight active satellites. The country also aims to complete the domestically produced Türksat 6A project in 2022, which will make Turkey one of 10 countries that can manufacture its own communications satellites. The satellite is also expected to be launched by SpaceX in the first quarter of 2023. The construction of Turkey’s new high-resolution observation satellite, IMECE, is also expected to commence in 2022. IMECE is a remote sensing satellite produced with local resources of up to 60%. Locally produced passenger vehicles Turkey’s Automobile Joint Venture Group (TOGG) announced in July that it completed the initial body assembly of the country’s first indigenous car. In November, a test drive was made in Istanbul. The car is expected to enter the mass production phase in 2022. TOGG aims to establish the country’s first car battery manufacturing plant, which will be able to manufacture 15 gigawatt hours of battery cells and modules. Major Turkish bus producer Karsan manufactured the first locally produced driverless electric bus in February. The Atak Electric has a range of 300 kilometers (186.4 miles) without interruption thanks to BMW 220-kWh Li-Ion batteries. The 8.3-meter (27.2-foot) bus has a capacity of more than 50 passengers. Otokar, another Turkish bus producer, also successfully tested the nation’s first autonomous bus in January. In the second phase of a fourphase development process, the company conducted software integration and
autonomous verification tests. Data policy Earlier this year, WhatsApp forced many users to agree to new privacy rules for sharing personal data with Facebook (now Meta) companies. While users responded to the move, Turkey’s Competition Authority opened an investigation into Facebook and WhatsApp and suspended the new data sharing rules. The most controversial issue in the update is that the rules will not be implemented for users in the European Union. Following the suspension, Facebook postponed the update then waived its implementation in Turkey. During this process, users began to use other applications such as Telegram and Signal, as well as domestic solutions such as Bip and Yaay. At the same time, as part of Turkey’s social media law, which took effect in October 2020, social media platforms adhered to the rules and appointed local representatives. According to the law, Turkey requires social media platforms that are accessed more than 1 million times daily in the country to appoint local representatives. Social media firms must respond to requests by the government in the Turkish language and must answer requests concerning personal and privacy rights within 48 hours. The platforms should publish semi-annual reports on their response rates to such requests. Social networks that do not comply with court orders to remove illegal content are subject to penalties, according to the law. The law also said social media companies must take measures to host Turkey-based users’ data in the country. While VKontakte (VK), YouTube, TikTok and Dailymotion accepted the requirements in 2020, LinkedIn, Twitter and Pinterest accepted in 2021. Twitter and Pinterest have faced sanctions, such as advertisement bans and limiting bandwidth. Events Turkey organized several major technology, defense and aviation events. One of the largest global defense events, the International Defense Industry Fair,
4 January 2022
25
exhibited Turkey’s and the world’s latest military and technology products in Istanbul in August. The four-day event hosted 1,200 firms from Turkey and foreign countries and showcased a wide range of defense products in various fields, including land vehicles, unmanned aerial vehicles, weapons, simulators, radars, sonars, naval platform solutions, aviation systems, missiles, logistic vehicles, supply equipment and security systems. Turkey’s biggest aerospace and technology festival, TEKNOFEST, kicked off in September at Istanbul’s Atatürk Airport, hosting activities, such as air shows with warplanes, unmanned aerial vehicles and helicopters; seminars, summits, competitions and fairs. The 2021 edition of the festival featured technology competitions in dozens of categories such as smart transportation, helicopter design, biotechnology, robotics, flying cars, rockets and unmanned underwater systems. The second biannual SAHA Expo, a major Turkish defense industry event, opened its doors in November, bringing together sector professionals, officials, defense companies and technology developers. Technology and defense investments In 2021, Turkey attracted significant technology investments from around the world, while local companies took new steps. Chinese technology giant Xiaomi opened a production facility in Istanbul in March. Turkey is the fourth country where the brand has production plants. OPPO, another Chinese mobile phone giant, opened a factory in Istanbul in March while Chinese company TECNO started manufacturing in Turkey with an investment of $35 million and generated 1,000 jobs. China’s TCL, by uniting forces with Turkish major appliances producer Arçelik, began manufacturing mobile phones in Turkey with an annual capacity of 450,000 units, which is projected to reach 1 million in 2022. China’s Vivo rented a facility in the industrial province of Kocaeli for manufacturing mobile phones. Turkey’s Mechanical and Chemical Industry Company (MKEK) opened the Barutsan Rocket and Explosive Factory in the capital of Ankara to reduce the country’s dependence on imported aerial bombs, ammunition, missiles and warheads. Defense sanctions Some countries decided to implement sanctions against the Turkish defense industry, especially in aviation. Canada canceled export permits to Turkey for arms sales on allegations that its technology was being used in Turkish support for Azerbaijan’s effort to liberate the Nagorno Karabakh region from Armenian occupation, which was liberated in November 2020. In 2021, the U.S. began to implement sanctions on the Turkish defense industry and officials related to the implementation of the Russian S-400 air defense system. U.S. officials claimed the S-400 would be incompatible with NATO systems and would expose nextgeneration F-35 fighter jets to possible Russian subterfuge. As a NATO member, Turkey’s move triggered discussions and the U.S. decided to implement Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act (CAATSA) against the country. According to CAATSA sanctions, which took effect in April, Turkey’s Defense Industries Presidency cannot obtain an export license from the U.S. and nor could they benefit from credit packages from the U.S. and related financial institutions. Exports During the first 11 months of the year, Turkey’s defense exports increased nearly 40% to $2.9 billion, while the high technology and technology sector accounted for around 35% of Turkey’s exports in the manufacturing sector. TAI signed the country’s first satellite export agreement with Argentina-based technology firm INVAP and their joint company GSATC. As part of the agreement, the ARSAT-SG1 satellite will meet Argentina’s state-owned GSM operator Arsat’s requirements and is planned to be produced and delivered by 2024.
26
4 January 2022
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
Hikâyelerinizi Bana Yazın: david.kilic@hotmail.com
T
rkısh NEWS PRESS
MERHAMET
Turkish swimmer
G
eçenlerde; çayın altını kapattım. Artık yatacaktım. Kapı çaldı, saat neredeyse gece yarısı. Bizim apartmanın yanındaki eski tek katlı evdeki Fatma abla gelmiş... Almış iki çocuğunu da yanına, çıkmış gelmiş bizim kapıya... Görünce hemen atıldım öne, “Buyur abla bir şey mi oldu söyle?” Dedi ki: ‘’İzin verirseniz bir yarım saat sizde oturabilir miyiz?” Buyur ettik içeri. Salon tarafına, geçince çocuklar yapışmaz mı evdeki kalorifer peteklerine... Eşim de şaşırdı ama çocukların yanakları kıpkırmızı. Anladım bu masumlar üşümüşler. Eşime göz kırptım, diğer odaya geç der gibi yaptım. Hayırdır Fatma abla anlat bana... ‘’Çok hasta oldum. Bir haftadır çalışamadım. Bu kış odun kömür de alamadım. Düşündüm, bu sene de elektrikli soba ile ısınalım. Ama hasta olunca para da kazanamayınca kesilmiş bugün elektrik. Hava da çok soğuk battaniye altında titredik. Ne yapacağımızı bilemedik. Geçen hafta sen eşinle sokakta şeker falan vermiştiniz benim çocuklara. Camdan bakarken gördüm, merhametlidirler diye düşündüm... Başka yere gitmeye çekindim, size geleyim dedim. İzin verin biraz ısınsın çocuklar sonra giderim...” Fatma ablamızın eşi yok. Temizlik yapıyor, çevremizdeki apartmanlarda merdiven yıkıyor. Gözü tok, kimseye el açmak yok. Eee tabii ev kira, iki çocukta okuyor okulda. Kolay değil yetmemiş, iki masum soğukta titremiş. O anlattı, benim içim yandı. Çok uzatmasın dedim hemen eşime seslendim. Sofra kuralım size dedim. Nasılsa yarın pazar bize iş de yok, evde çocuğumuz da yok. Eşim çıktı gece açık fırından sıcak ekmek almış. Bir de birkaç bir şey. Kurduk sofrayı, doyurduk pembe yanaklı çocukları. O küçük çocuklar, öyle yediler ki neredeyse benim kadar. Ya tatlı geldi, ya da aç kalmışlar belli. Mutfakta eşim dedi ki: “5 yıl önce misafirlik çarşaf yorgan niye aldım?..” Kim gelecek , kim bizde geceleyecek? Kısmet işte. Bereket geldi evimize. İki kardeş yan yana, annesi de uyudu karşılarında... Ben neredeyse sabaha kadar onları seyrettim uzaktan... Bir ara dalmışım, annemi gördüm rüyamda, eve geldi, güldü ve gitti. Bir kaç saniye idi hepsi... Uyanınca ağladım, kucağımdaki battaniyeye sarıldım. Sabahki kahvaltıyı, sonra gün içinde yaptıklarımızı yazmayacağım size... O kadarı da sır kalsın bende... Ama sonucu bilin... Fatma abla mutlu, yuvası kurtuldu. Şimdi evi sıcacık, bir şeyler yaptık işte 15-10 arkadaş ile birazcık... Komşulara da çaktırmadık... Kimseyi de utandırmadık... Ama şimdi yazınca bunları, içim yine yandı... Ya uyusaydık ya da evde olmasaydık ve kapıyı eşim açmasaydı?.. Soğuk geceler ve günler geçiriyoruz... Ve bence merhamet, acımak değil, acıtmamaktır... Düşünekalın...
breaks world record T
urkish swimmer Emre Sakçı has broken the SCM 50 meters breaststroke world record with a time of 24.95 seconds in the Turkish Championships in the southeastern province of Gaziantep. He became the first person to swim under 25 seconds in the event. Sakçı broke the record of South African Cameron van der Burgh and Belarusian Ilya Shymanovich, which stood at 25.25. Van der Burgh took the record in 2009 FINA Swimming World Cup in Berlin and Shymanovich had the same time in the 2021 European Short Course Swimming Championships in Russia. Earlier this year, Sakçı hinted at what he was capable of when he swam a 25.02 50
breaststroke during his leg of the 4x50m medley relay of the LEN European Short Course Championships.
He’s been consistently fast in the event, and still holds the Turkish 17-18 age group record in the 50 breaststroke.
Fatih Arda İpçioğlu kayakta tarih yazdı
T
ürkiye Kayak Federasyonu Kayakla Atlama Olimpik Milli sporcusu Fatih Arda İpçioğlu, 4 tepe turnuvasında finale kalan ilk Türk sporcusu olarak tarihe geçti. Almanya’da yapılan organizasyonda 70 sporcu arasından final turuna kalan Fatih, finalde Rus sporcu Danil Sandreev ile eşleşti. Sandreev’i 120 metrelik atlayışıyla eleyerek finalde yarışmaya hak kazandı. Organizasyonun finalinde 5. sırada atlayışını gerçekleştiren Fatih Arda İpçioğlu, 109 metre atlayarak 224 puan ile dünya kupasında önemli bir ilki başarmış oldu.
Erzurum’da Pekin heyecanı
Ç
in’in başkenti Pekin’de düzenlenecek olan Kış Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi kayak branşında temsil edecek 1 erkek ve 1 kadın sporcunun belirlenmesi amacıyla düzenlenen seçmeler, Erzurum’un Konaklı Kayaklı Merkezi’nde başladı. İlk gün büyük bir heyecan içinde parkuru tamamlayan 3 kadın 8 sporcu, yarın ikinci etap yarışlarına katılacak.
SPORT
K IBRETLI ER L HIKAYE
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ F R M İ L A T E L L A F A Z A B İ T E V İ Y K İ T Y İ S A F R E H M A T A H A L E F
Can kurtaran botu
Bir erkek adı
Hüner
Boya inceltici
Pulculuk
İnce, narin
Kıvam
İlave, ek
T İ N E R
K Ş Ü D E B Ç A B A Ü M E R İ K K O Y N E D O R A Ü T O P İ K
F
Çok konuşan
2
Sürekli
Kamu İktisadi Teşebbüsü
Yırtık
Katışıksız
Alakok
1
Yol
Arkadan gelen
Dişi kurt
Boğa güreşçisi
S İ T A E R İ D N N A N A Z N A K B A H A R C İ V A K A D A N B E K A G A E Z A S A D A K E R İ N E B İ L N İ Y E
Övgüyle bahsetme
Bir kadın adı
F
Bir meyve
Cilve
Bir kadın adı 3
Bir soru şekli Uzun bir ağaç
Beyaz
Bir mevsim
Güzel, hoş
Bir soru
Genç, jön Bir cins iri at
Evli olmayan Galyum'un remzi
Literatür
Ok torbası
Bir kadın adı
K.Kerim'de bir sûre
Bir kadın adı
Namaza çağrı
Çözgü
Bir kadın adı
Kasd
İki yüzlülük
R
Y A A T I R T R H A K A B A K T O R H A R A B
Bir tür kesici alet Kabul etmeme
Bir sebze
İ S E
Uzak
8
11
Bir ilçemiz At çiftliği
Anı
Cet
Bir maden
Bir maden
Zevk
Gönül
9
Asla
Başlık
E
B E A R E Fiiller
Boğa güreşi alanı
Türkülerimizin usta sanatçısı
ŞİFRE SÖZCÜK
Turistik bir bölge
İneğin yavrusu
Aletler (a)
Y E R E L
Gayret
Tuzda bir madde
Komut veren
Neden, niçin Bir araç parçası
Yetmeyen Eski bir uygarlık
Ayak (F)
Eski bir çalgı
Mahalli
Çatı
Emirler (a)
Rüya
Dayanıklı
Hayal dünyasında yaşayan
İ
Mürekkep balığı Avukat meslek örgütü
Suç örgütü
Büyük olmayan
Edipler (a)
Ş
Çapul
T
A
Derviş külahı
Vilayet
L
K A L A M A R
N İ A M E U T Z A K K A Rızık
Özen
Mitoloji
Yakın olmayan 6
Tabaka
Bir cins iri zeytin
A N
T
Takıntı
E D A F A L E N A S A T K
Yahudi din adamı
Saha
Kış (F)
Nisbet Zihin
Işık
Olgunluklar
Yükseltme yüceltme
Böyle, böylece Uzak olmayan
Abide
A K A I L İ N A T İ P A V S T A A R A T A E K A S A
Caddelerde süslü kemer
Ş E N Kıl payı
R A M A
N A K I K T B B A B A R A R A T İ K A K K A N T İ N Z A Y A A R A Z İ A D A N A İ M A R E T Bir sebze
Sicim
4
Tüylü çuha
Bir tür engel
Baryum'un remzi Kötülük dolu yer
Bir folklor oyunu
Tek yaprak
Başı boş Durgun
7
Ter, buhar
Didişme
Bir erkek adı
İlave
Boru sesi
Kolaylık
Teorem
Arzlar, yerler
Ş E T
K A F
Neşeli
Bir vezin şekli
5
Şenlik, güzellik
Kekemelik
Kısa hatırlatma yazısı
Ayak
N A R İ N
Çocukların masal dağı
İp ucu
Gam
Sıcak olmayan
Nazik, kibar
A R E T
M K T İ N A A O R A S A T İ R A N N U K E Z İ Y E L A M A T
Bir nota
İst. bir semt
Tekrarlama
Avuç içi
Dört tarafı sularla çev. kara
Bir binek hayvanı
Bir ilimiz
Fakirlere aşevi
İ İ M E Y E L İ E Z İ N E A R A C A R Y E D K E H İ T A B A L D O İ M A M A S A T F E R Ş İyot'un remzi
Üsk. bir semt Doğuda bir nehrimiz
Nikel'in remzi
Uzaklık
Adalet
Tibet öküzü
H N F A H İ I R A R E K A A M N T S İ Y H A H A A L A N Ş İ T A A B A K Yüce
Zihin
Azot'un remzi
Haçlı dünyası
Kuşatma
Bayrak
Yüzün bir kısmı
Politika
Asla (a)
S A Z 1
2
3
T Y E A L K E
Boyun eğme
Berilyum'un remzi Evveli olmayan Arapça çokluk edatı
A T Ant
Favori
R A Y A S E M M A İ R N L I Ruh dünyamız
Bal böceği
Anne, baba çocuklar Radon'un remzi
Muzafferiyet
B E
Kabir
Eski bir çalgı
İslam'ın şartlarından
Z E K A T
Bir ilçemiz
Bir av hayvanı Namus Bir cins atkı
E T O R L E V Z A
Bağırsak Kraliçe
İlaç
İsim
İhtiyat
Hıristiyanların ibadethanesi
Bir harfin okunuşu
Bir nota Yılan
Bağışlama
10
Ortam
Rusça evet
Şöhret
U S T A S I 6
8
9
Patlama sesi
Reislik, başkanlık
I N
7
Adetler (a)
Teşvik sözü
Güzel konuşma sanatı Uygun görme
4
5
Vilayet
Hayvan oturmalığı
İhsan, lütûf
10
11
L E R M A E M A E K K E T İ E T D A A N Kıl payı
Çok bilmişlik taslayan
Kıymetli bir maden
Cilve, naz
SPORT
TURKEY
Cim Bom’s Differential game structure
T
he question is this. How is it that Galatasaray cannot reflect its performance in Europe to Turkey? You cannot attribute this to the lack of individual players. For example, Galatasaray does not play badly because Yedlin plays at right-back or Alpaslan is not preferred over Luyindama. We can’t explain that the tempo has dropped after the European match. If it is, point losses will only happen on European match returns. So why? Teams playing for the championship in the Turkish league have to be the team that dominates the ball by nature. Galatasaray also dominates the ball. No problem here. The problem is that in this game where Galatasaray dominates the ball, they don’t have a team to play the pass game effectively. There are players who can run fast and run behind the opponent. But these are not players who will press the ball, direct the game, adjust the tempo, and find the opponent’s gaps by giving rhythm to the pass. As such, Galatasaray turns into a typical counterattack team.
When faced with opponents playing the game they played in Europe, naturally the opponent cannot find much free space on the field. Kerem stays in the double mark in every run, Feghouli is weak in double fights, no matter which striker playing in the middle of them (he was Diagne yesterday), he turns into a player who plays independently from the team. Otherwise, they play offensive sets in which they have numerical superiority just like basketball however They ultimately cannot pass effectively. However, Galatasaray does not have such a problem in Europe. Running behind the opponent with a compact game is suitable for this team. This is the difference between Europe and Turkey. Also, as a body language, Galatasaray football players have lost their faith in the league. The final word is on the goal of the match. Fajr’s goal with Muslera injury yesterday is the reality of industrialized football. Otherwise, they have lived the amateur spirit of football, it waits for him to throw the ball away. It was a great misfortune for Muslera. Get well soon, get well Galatasaray.
T
rkısh NEWS PRESS
4 January 2022
SELECTION
FOOTBALL
27
ÜMIT UYAR umiiuyar@hotmail.com
Acun Ilıcalı confirms NBA
n The Oklahoma City point guard finished with 17 points, 13 rebounds and 14 assists in the Thunder’s 95-86 loss to Dallas aged just 19 years and 84 days, eclipsing the mark set by LaMelo Ball last season. Giddey is just the fourth teenager in league history to land a triple-double, and despite the loss, the Victorian got the better of star Maverick’s playmaker Luke Doncic. The achievement will be all the sweeter given
AUSTRALIAN JOSH GIDDEY BECOMES YOUNGEST PLAYER IN NBA HISTORY TO RECORD TRIPLE-DOUBLE
that Giddey models his game on that of the Slovenian superstar. Giddey’s passing has been a highlight of his play all season for the Thunder, and his 14 assists equalled the NBA record for most dimes by a teenager alongside Zach LaVine and LeBron James. Giddey Currently is fifth in most markets to take out rookie of the year honours, he is averaging 10.8 points, 6.1 assists and 7.1 rebounds per game.
Hull City takeover n Turkish media tycoon Acun Ilıcalı has confirmed his takeover of the English Championship side Hull City. Ilıcalı made the announcement during a live New Year’s Eve program earlier in the week. According to England’s main media, he had hoped to see the deal with the current Hull owners, the Allam family, completed before Christmas but negotiations could not be thrashed out in time. Ilıcalı had first mentioned acquiring an English club last January. Ilıcalı, “I may purchase a club in England. It might be one of the candidates to be promoted to the Premier League. England has a different atmosphere and it would be an exciting experience to be in this ambiance” said. “The love I saw in the city makes me very happy.” Hull City is currently struggling near the bottom of the EFL Championship, the English second-tier, with 23 points from 24 matches. An avid football fan Ilıcalı was a joint-owner of Dutch Eredivisie’s side Fortuna Sittard, before parting ways with the club last April. He is also a high-profile fan of Turkish Süper Lig giant Fenerbahçe.
JACINDA SALGINI BİRAZ ABARTTI
R E D I , L ID’I E F A GET L MADR ’IN REA ES ÜNAL ENDI EN YLE Y Ü L O G
1-0
REAL’I YIKAN TÜRK
La Liga’nın Getafe takımında top koşturan milli futbolcu Enes Ünal, lider Real Madrid’e attığı golü “hissettiğini” söyledi.
F
utbolun beşiklerinden İspanya’da herkes Türk futbolcu Enes’i konuşuyor... İspanya 1. Futbol Ligi’nin (La Liga) 19. haftasında Getafe, sahasında oynadığı maçta lider Real Madrid’i 10 yendi. Madrid bölgesinin derbisinde Getafe’ye galibiyeti getiren golü 9. dakikada milli futbolcu Enes Ünal attı. BU SEZON 6 GOL ATTI Getafe’de özellikle son 1 aydır başarılı bir performans gösteren Enes, bu sezon ligde 6 kez rakip ağları havalandırdı. Real Madrid karşısında ilk 11’de sahaya çıkan Enes, 83. dakikada yerini Jakup Jankto’ya bıraktı. Ligde alt sıralardan kurtulan ve
yükselişe geçen Getafe, 18 puanla 16. sırada yer alıyor. La Liga’da Sevilla’nın önünde liderlik koltuğunda oturan 46 puanlı Real Madrid ise 3 Ekim’den sonra ilk mağlubiyetini alarak, ligde 2. yenilgisini yaşadı. ATACAĞIMI HİSSETTİM Real Madrid’e attığı golü anlatan Enes ise, pozisyonda defans oyuncusu Eder Militao’nun hata yapacağını hissettiğini ve şanslı olduğunu söyledi. Milli futbolcu, “Her forvet oyuncusu gibi bazen bir şeyler hissedersin, bende de aynısı oldu. Hata yapacağını hissettim. Her şey iyi gittiği için şanslıydım. Düşme hattından da çıktık ve çok daha rahatız” diye konuştu.
Yeni Zelan’da ekibi Auckland City, Dünya Kupası’ndan çekildi uckland City takımı, Yeni yeni tip koronavirüs A Zelanda’daki (Kovid-19) önlemleri dolayısıyla Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenecek 18. FIFA Kulüpler Dünya Kupası’na katılamayacak. FIFA’dan yapılan açıklamaya göre Auckland City Kulübü, Yeni Zelanda’daki izolasyon ve karantina protokolleri nedeniyle turnuvaya katılamayacaklarını bildirdi. YERİNE AS PIRAE DAHİL OLDU Auckland City’nin çekilmesinin ardından Okyanusya Futbol Konfederasyonu temsilcisi olarak turnuvaya Tahiti ekibi AS Pirae dahil edildi. Meksika’dan Monterrey, İngiltere’den Chelsea, Brezilya’dan Palmeiras, Suudi Arabistan’dan ElHilal, Mısır’dan El-Ehli, ev sahibi ülkeden El-Cezire ve Tahiti’den AS Pirae’nin yer alacağı 2021 FIFA Kulüpler Dünya Kupası, 3-12 Şubat tarihlerinde düzenlenecek.
P P A A I D E M H S I K TUR VE E R O T S APP DE ’ D I O R D AN
Bir ‘tık’la Türk medyasının gazete, radyo, TV ve internet siteleri 6 dilde cebinizde!
GİRİŞ İÇİN: “Turkish Media Limited” olarak search yapın. Önce “sign up” sonra “sign in” ile uygulamaya girin.
T
@turkishnewspress @turkiyeninsesiradyosu @turktv GENERAL CENTER: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
rkısh MEDIA GROUP SİZİN SESİNİZ ● www.turkishnewspress.com.au