Turkish News Press - Issue 227

Man dies in Victorian floods as floodwaters moves south in Tasmania and NSW

Bartın’daki maden ocağında meydana gelen patlama hepimizi yasa boğdu. 24 saat içinde facianın izleri silinirken Başkan Erdoğan, “Artık madenlerimizde hiçbir eksik, risk görmek istemiyoruz. Teknolojinin tüm kabiliyetlerini kullanarak maden kazalarını tarihe gömeceğiz” dedi.

Tmaden ocağında meydana gelen gri zu patlamasında içeride mahsur kalan 110 madenciden 58’i kurtarılırken, 41’i şehit oldu, 10’unun ise tedavisi sürüyor. Acının merkezinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdo ğan, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Patla ma tüm yönleriyle soruşturuluyor. Şe hitlerimizin emanetlerine sahip çık mak bu devletin en yüksek temsilcisi olarak boynumuzun borcudur” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı

Şentop, Binali Yıldırım, kabine üyeleri ve

İşleri Başkanı Ali Erbaş maden işçilerinin cenaze törenlerine katılarak acılı aileleri teselli ettiler. Öte yandan, aralarında Azerbaycan, KKTC, Pakistan, Katar, Filistin, Bosna Hersek gibi dost ve kardeş

başta olmak

100’ün

devletten Türkiye’ye

mesajı geldi.

MUSTAFA SÜLÜN ÇIZGILERIN DILI

Kaybolan

sonra bulundu

Avustralya’da 1 yıldan uzun süredir kayıp olan 2 yaşındaki Hoang Vinh Le adlı çocuk, Sydney’deki bir çocuk bakım merkezinde güvenli ve sağlıklı şekilde bulundu. Le, kaybolduğu sırada yaklaşık 10 aylıktı ve en son Nisan 2021’de O’Connor’daki Canberra tıp merkezinde görülmüştü. Avustralya Federal Polisi (AFP) yaptığı açıklamada, onun halktan birinden gelen bir raporun ardından bulunduğunu ve kaybolduğunda ona bakan Canberra merkezli

büyükannesiyle tekrar bir araya geldiğini söyledi. ESRARENGİZ BAKICI Çocuğun ebeveynleri Hoang Thanh Le ve Lyn Kim Do, yetkililere, Sydney’in Cabramatta banliyösündeki bir markette bir kadına çocuğa bir gece bakması için 200 dolar

verdiklerini söyledi. Yetkililer, ebeveynleri tarafından “Kathy Nguyen” olarak tanımlanan kişiyi bulamadıklarını veya gerçekten var olup olmadığını doğrulayamadıklarını iddia ettiler. AFP, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Yeni Güney Galler polisinin yardımıyla çocuğun kaybolmasıyla ilgili soruşturmaya devam ettiklerini söyledi. AFP, topluluğa iki yaşındaki çocuğun bulunmasına yardımcı olma çabalarından dolayı teşekkür etti.

NATO’nun Steadfast Noon Nükleer Tatbikati

NATO’dan yapılan açıklamaya göre, NATO müttefiki 14 ülkenin hava kuvvetleri her yıl düzenli olarak icra edilen “Steadfast Noon” adlı tatbikatta nükleer caydırıcılık kabiliyetlerini sınayacak.Gerçek silahların kullanılmayacağı rutin tatbikat, Belçika ile Kuzey Denizi ve İngiltere hava sahasında yapılacak. Tatbikatta çeşitli tiplerde 60 savaş uçağı kullanılacak. Bunlar arasında dördüncü ve beşinci nesil savaş jetleriyle gözetleme uçakları ve tanker uçaklar bulunacak.

Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da tatbikatta ABD’ye ait uzun menzilli bombardıman uçakları B-52’ler de kullanılacak.

B-52’ler ABD’nin Kuzey Dakota eyaletinde bulunan Minot Hava Üssü’nden kalkacak. Steadfast Noon” tatbikatı her yıl farklı bir NATO ülkesinin ev sahipliğinde düzenleniyor.

Pilotlar nükleer silahların nasıl atılacağı, yer görevlileri ise tüm prosedürleri tam uygulayıp silahların yeraltı sığınaklarından nasıl taşınacağı ve uçaklara nasıl takılacağı konusunda tatbikat yapacak. Tatbikat havada ikmal ve diğer ortak prosedürleri de içeriyor. Tatbikatta gerçek mühimmat kullanılmayacak ve B61 türü nükleer silahlar depolarından çıkarılmayacak.

Nükleer duruşu ve faaliyetleri çok gizli olan NATO, alışılmadık bir şekilde tatbikatın yapılacağını çok önceden açıkladı. Bunun arkasında son derece hassas olan tatbikatla ilgili herhangi

bir yanlış anlaşılma riskini düşürmek ve şeffaflık sağlama çabası yatıyor.

NATO Sözcüsü Oana Lungescu da “Bu tatbikat İttifak’ın nükleer caydırıcılığının emniyetli, güvenli ve etkili kalmasını sağlamaya yardımcı oluyor” dedi. Son Stratejik Konsepte göre NATO’nun nükleer kapasitesinin temel amacı barışı korumak, baskıları önlemek ve caydırıcılığı arttırmak. NATO, nükleer silahlar var olduğu sürece nükleer bir ittifak olarak kalmayı planlıyor. NATO’nun 30 üyesinden sadece ABD, İngiltere ve Fransa nükleer güce sahip. Ancak Nükleer Planlama Grubu’nda yer almayan Fransa, NATO’nun nükleer caydırıcılığında doğrudan role sahip değil.

Gerçek bombaların kullanılmayacağı tatbikat, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Moskova’nın Kiev’i silahlandıran Batı ülkelerine karşı nükleer silah kullanma tehdidinin sürdüğü bir ortamda gerçekleşiyor olması itibarıyla önem taşıyor.

Kuzeyde Avrupa sınırına sevkedilen Rus savaş uçakları ise nöbet tutmaya başladı. Steadfast Noon nükleer caydırıcılık tatbikatına Rusya’nın gerçekleştirdiği ve “Grom”adını verdiği nükleer bir tatbikatla karşılık verecek olması nükleer tansiyonu yükseltiyor. Rusya, bu tatbikatta genelde, nükleer başlıklı bomba taşıyan savaş uçaklarını ve denizaltılarını test ediyor. Taraflar birbirlerinin hamlelerini yakından izliyor.

balinanın öldüğü bildirildi. Canberra Times’ın haberine göre, yetkililer, karaya vuran 240 pilot balinanın durumunun bir teknik ekip tarafından değerlendirildiğini ve hayatta kalan balinaların uyutulduğunu söyledi. Koruma Bakanlığı yetkilisi Dave Lundquis, balinaların uyutulmasıyla ilgili, “Bu karar asla hafife alınmaz ancak bu gibi durumlarda en iyi seçenek bu” dedi. Karaya vuran pilot balinalardan hayatta

kalanlarını hem insanlara hem de balinalara köpekbalığı saldırısı riski nedeniyle yeniden yüzdürmeye çalışmadıklarını belirten yetkililer, aynı zamanda bölgede yeniden yüzdürmeye yardımcı olacak yeterli insan olmadığını kaydetti. Öte yandan, Pitt Adası’yla birlikte Yeni Zelanda’nın Chatham takımadalarını oluşturan Chatham Adası’nda da 8 Ekim’de karaya vuran 215 pilot balina ölmüştü. Balinaların neden karaya vurduğu ise bilinmiyor.

n Yeni Zelanda’da hükümetin iklimle mücadele planı kapsamında 2025 yılından itibaren hayvanların dışkılama ve geğirme sırasında çıkardıkları gazlar vergilendirilecek. Böyle bir vergilendirmenin dünyada bir ilk olduğunu belirten Jacinda Ardern hükümeti, çiftçilerin vergi maliyetini çevre dostu ürünlerin fiyatlarını yükselterek karşılayabileceğini ifade etti. Jacinda Ardern, önerilen vergiden elde edilen miktarın çiftçiler için yeni teknolojilerin ve teşviklerin sağlanmasına harcanacağını söyledi. Çiftçilerin 2025 yılından itibaren vergi vermesi planlanırken, bu hususta henüz herhangi bir fiyatlandırma yapılmadı. Tarım Bakanı Damien O’Connor,

açıklamasında, vergi planının halihazırda iklim değişikliğinin olumsuz etkisini hisseden çiftçiler için “heyecan verici bir fırsat” olduğu yorumunu yaptı. Ancak ülkenin önde gelen çiftçi lobisi Federe Çiftçiler, hükümetin vergi planını kınadı. Federe Çiftçiler Başkanı Andrew Hoggard, çiftçi sendikalarının iki yılı aşkın süredir üretimi azaltmayacak bir iklimle mücadele planı için hükümet ile çalışmalar yürüttüğünü ancak yeni vergilendirmenin üreticilerin çiftliklerini satmasına yol açacağını ifade etti. 10 milyondan fazla büyükbaş hayvan ve 26 milyona yakın küçükbaş hayvana ev sahipliği yapan ülkede, hayvancılık sektörü ülkenin önde gelen gelir kalemleri arasında yer alıyor.

With rates rising, it’s time to start paying attention to your savings account

Have you checked in on your savings account lately? With interest rates on the rise, some banks are now offering accounts paying more than 3.5 per cent interest each year.

If your savings aren’t earning a competitive rate, you could be missing out on hundreds of dollars each year - or more if you have a large balance.

“Saving up money is one of the first steps of getting on top of your finances,” says Kate Crowhurst, a financial literacy writer and educator based in Canberra.

“If you’re giving a bank the trust and permission to use that money, you may as well be earning interest.”

Here are some important things to consider when looking for a place for your hard-earned savings.

Look beyond the advertised interest rate

When comparing the rates of different savings accounts, Ms Crowhurst says there are three key things to consider:

1. What is standard interest rate? This is the rate of interest you’ll earn just for keeping your money in the account.

2. Is there a bonus rate?

Some accounts have a bonus rate for customers that meet certain conditions. For example, your bank might require you to grow your balance each month to earn the bonus rate or make a certain number of transactions from a card linked to your account.

3. Is the rate temporary? Some banks also advertise savings accounts with a high introductory rate. While these products can be attractive at first glance, often they revert to lower rates after the introductory period ends, which can lead to you earning less on your money as time goes on.

It’s also important to check for monthly fees or transaction fees.

Another thing to consider is how easily you’ll be able to access your savings.

Evacuation orders are in place in parts of Victoria, New South Wales and Tasmania as flooding continues to impact residents.

Victoria

At Rochester a 71-year-old man was found dead in floodwaters where the Campaspe River hit major flood levels.

He was found in the backyard of his property which was blocked by floodwaters.

It is the first death recorded during the current flood crisis.

Aerial footage from Saturday afternoon showed Rochester’s township inundated, with waters rising above floorboard level.

Residents in the northern Victorian communities of Shepparton and Echuca have been ordered to evacuate due to rising floodwaters.

Residents in parts of Shepparton affected by the warning were urged to head to a relief centre at the Shepparton Showgrounds.

In Echuca, residents were urged to check the latest warnings for flooded roads before heading to Bendigo.

Emergency crews have warned the Goulburn River and Campaspe River are reaching major flood levels and could affect thousands of properties this weekend.

Campaspe Shire Council has warned Echuca residents that anyone who chooses to stay needs to be prepared to be isolated.

People may not be able to return to their homes for up to 10 days.

The SES has warned people in Shepparton that although the peak is not expected for a few days, people should not wait to leave.

SES crews have carried out more than 400 water rescues across the state.

Above-the-floorboards flooding has been recorded in 466 homes across the state, with around 500 properties now isolated by floodwaters, and 344 roads closed.

Relief centres have been set up in 14 locations, along with 55 sandbag collection points.

In the state’s north-west, an evacuation order was issued for

MandiesinVictorianfloods asfloodwatersmovessouth inTasmaniaandNSW

peaked above the record flood from May 1974, which was 7.64 metres.

Tasmania

Authorities in Tasmania have warned that floodwaters still remain a danger in parts of the state, as rivers continue to rise as water moves downstream.

An emergency warning to avoid flooded areas is current for areas surrounding the Meander River at Strathbridge, downstream of Deloraine.

Flood watch and act messages are current for 10 waterways in the state, including the River Ouse, the Macquarie River and the South Esk River.

The SES said river systems of the North Esk and South Esk are yet to peak, despite rivers peaking in the state’s north-west.

Authorities are monitoring those two rivers which feed into the Tamar River.

Evacuation centres are open at Newnham and Deloraine.

The SES is urging residents to monitor changing conditions, and authorities expect some flooding to persist into next week.

New South Wales

Six evacuation orders are in place in Forbes, impacting 500 residents of the NSW town.

Charlton as the Avoca River was rising on Saturday afternoon.

The river is expected to peak on Saturday night with major flooding expected to potentially last for up to five days.

More than 30 people had already arrived at the relief centre at nearby Wycheproof, while others moved to the opposite side of town, ahead of the anticipated flood peak.

Further west, the Richardson River at Donald was expected to reach levels similar to the 2010 floods.

The Wimmera River will also swell in the next couple of days, causing low-end major flooding at Horsham.

In the state’s north-east, residents in parts of Wangaratta were told to evacuate as flooding threatened properties on Saturday.

Emergency authorities

doorknocked properties within the Parfitt Road Levee System, which were threatened by major flooding from the Ovens River.

The river reached major flood levels and is likely to remain above major flood level for several days.

The SES said residents who had been asked to evacuate could seek shelter at the Gotafe Cafe in Docker Street, Wangaratta.

The BOM released an update on Saturday warning the Loddon River could reach flood levels similar to the record floods of January 2011.

The flooding is expected to hit Appin South from Sunday morning and Kerang from Monday overnight.

In Murchison, dozens of caravans were flooded as the Goulburn River rose steadily.

Earlier at Seymour, major flooding

Diversions are in place for three roads cut off by floodwaters: Sheriff Street, Lachlan Valley Way and Escort Way.

According to the Bureau of Meteorology, the Lachlan River at Forbes peaked at 10.56 metres on Friday night.

The peak is now approaching Cottons Weir, which is already experiencing major flooding.

There is also major flooding at Jemalong.

Emergency warnings are still in place for Wagga Wagga, where the river peaked on Thursday morning.

That peak is now heading down the Murrumbidgee River towards Narrandera.

The SES issued a prepare-toevacuate alert for the Riverina town on Friday night, with moderate flooding expected on Saturday and Sunday.

Visit from Azerbeyjan Chairman Fuad R Muradov

The Azerbaijan Diaspora Commitee Chairman, the Hon. Fuad Muradov, arrived from Baku to meet with Azerbaijani Associations, diaspora and general Azerbaijan community in Sydney and Melbourne Australia on the 14th of October.

On Monday 17th of October, the Hon. Fuad Muradov, accompanied by the Hon. Ramil Gurbanov Representative of Azerbaijan Embassy in Canberra and Mr Mikayil Oyta President of the Australian Azerbaijani Association Inc, attended a meeting with the Hon. Ali Sevim the Turkish General Consulate and his diplomat team along with other Turkish Organisations and community members, such as ATAA represented by Mr Barish Atayman, Mr Mehmet Evin President of Nepean Turkish School and the Turkish Association NSW, and Mr Yuksel Cifci Turkish Media President, and Mr Hasan Gencturk president of Musiad.

Hindistan, Avustralya ile ilişkileri geliştirmek istiyor

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, Avustralya ile Hindistan arasındaki ekonomik bağların güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Jaishankar, Avustralya’ya ziyaretinin ilk ayağında Canberra’da, mevkidaşı Penny Wong ve üst düzey yetkililerle temaslarda bulundu. Jaishankar, nisan ayında iki ülke arasında imzalanan Avustralya-Hindistan Ekonomik İşbirliği ve Ticaret Anlaşması’nın ekonomik iş birliğine katkı sağlayacağını dile getirdi. Anlaşma ile iki ülke arasındaki ticaret hacminin 5 yıl içinde iki kat artarak 50 milyar dolara çıkması hedeflenmişti.

President Yüksel Çifçi

Page Editors

Ali Haydar, Tanyeli, Davut Kılıç, Ümit Uyar, Fatma Gençtürk, Mustafa Sülün, Dr. Hilal Çoruhlu, Elif Sele, Sinem Taslak, Suzan Çalımlı, Murat Özdamar, Miqdad Hassan, Murat Sirin, Zeynep Doktoroğlu Melbourne Team

Murat Gümüş (Melbourne General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Furkan Boyacı, Adem Taliç (Editor), Emre Boyacı, Saban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Ayşe Sakar, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Moemina Shukur, Salahaddin Kayıkcı, Zeynep Doktoroğlu

Brisbane Team

Ahmet Raci Karataş, Dr. Sait Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık

Western Australia

Mehmet Kırmızıoğlan (Distribution), Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia

Mustafa Ergül (Distribution)

Turkey

Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Murat Özdamar

IT Grup

Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM

Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Büşra Kale, Tuğba Aksoy, Neşe Sözen, Nevin Hüseyin, Tanyeli, Serkan Uyanık, Sülhan Yılmaz, Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM

Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Serkan Uyanık): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655

Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone:

Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Muradiye

Adıyaman’da 1800 yıllık askeri madalya bulundu

Kommagene Karallığı’nın diyarı Perre Antik Kenti’nde 2001 yılında başlayan ve aralıklarla süren kazı çalışmalarında 1800 yıllık askeri madalya bulundu. Adıyaman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kahraman Yağız’ın bilimsel koordinatörlüğünde devam eden kazı çalışmasında, bronz Medusa başlıklı askeri madalya gün yüzüne çıkarıldı. Müze Müdürü Mehmet Alkan, kazı çalışmalarının mozaikli alan ve “sonsuzluk merdiveni” olarak adlandırılan bölümde sürdüğünü söyledi. Bulunan madalyanın 1800 yıllık olduğunu dile getiren Alkan, şu bilgileri verdi: “Medusa başlıklı madalya bir askere başarısı karşılığında verilmiş bir ödül olarak karşımıza çıkıyor. Askeri törende özellikle bir askerin üzerine veya kalkanına taktığı bir madalya. Burada yine geçen yıl yaptığımız kazılarda 1800 yıllık bir askeri diploma bulmuştuk, madalyayı da yine askerlik ile ilişkilendiriyoruz.”

GERİ DÖNÜŞÜME DİKKAT ÇEKTİ

Edirne’ye Erasmus Projesi kapsamında gelen İsveçli profesör Gertrud Olsson, 15. yüzyıl Türk çini işçiliğinin sunulduğu Muradiye Camisi’nin çinilerine hayran kaldı. Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesinde düzenlenen “Edirne Çini ve Kalemişlerinin Öyküsü” sunumunun ardından teknik gezi düzenlendi. Göteborg Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olsson, akademisyenler ve öğrenciler, Türk süsleme sanatlarından çini işçiliğinin en nadide örneklerini barındıran Muradiye Camisi’ni gezdi. Burada rehberlerden cami hakkında bilgi alan Prof.

Olsson, Osmanlı çinilerine yönelik araştırmalar yaptığını ve yakında bunları anlatacağı kitabının yayımlanacağını söyledi. Muradiye’nin çinilerini çok beğendiğini belirten Olsson, şunları dile getirdi: “15. yüzyıla ait bu yapıda bu kadar çok çeşidin olması çok özel. Aynı zamanda Çin etkilerinin buraya kadar ulaşması, Çin porselen etkilerinin buradaki sır altı mavi beyazlı dediğimiz çini gurupta olması oldukça enteresan. Kültürlerin kaynaşarak farklı yerlere ulaşması ilgimi çekiyor. Burası İsveç’te asla göremeyeceğiniz renksel deneyimler sunuyor. Araştırma alanım için burada bulunmak özel.”

Maskelerden gelinlik

Kırıkkale’de moda tasarım öğretmeni, üretim hatası medikal maskelerden gelinlik hazırladı. Kırıkkale Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğreticilik, salgın döneminde de maske atölyesinde şeflik yapan moda tasarım öğretmeni Şerife Timurlenk, üretim hatası 500 medikal maske kullanarak tasarladığı gelinlikle geri dönüşüm konusunda farkındalık oluşturmayı hedefliyor. İstanbul’da bir alışveriş merkezinde kısa süre sergilenen gelinlik, Kovid-19 salgınını da hatırlatıyor. Timurlenk, salgın döneminde Halk Eğitim Merkezince kurulan atölyelerde maske üretimi yaptıklarını belirterek, şunları anlattı: “200 milyona yakın maske ürettik. Bu süreç, hem sosyal bir proje oldu hem de kadınlarımıza iş imkanı sağladı. Sağlık ve eğitim sektörünün maske ihtiyacını burada karşıladık. Bu sırada bazı üretim hatası maskeler ortaya çıktı. ‘Gelinlik yeni bir başlangıçtır, aydınlıktır’ düşüncesinden yola çıkarak üretim hatası beyaz maskelerle tasarıma başladım. El çiçeği, gelinliğin üzerindeki süslerin hepsi atık maskelerden yapıldı. Çok güzel oldu ve ilgi çekti. Giymek isteyenler de oldu ama yırtılma ihtimali yüksek ve giyinmeye uygun değil. Sergilensin diye hayal dünyamda canlandırdığım bir şey.”

Bisikletle Avrupa turuna çıkan İngiliz emekli pilot Chris Teale ve eşi, Türkiye’ye hayran kaldı. Avustralya’da yaşayan 3 çocuk sahibi Chris (62) ve eşi Celia Teale (61), denizaşırı ülkelere seyahat etme kararı aldı.

Önce ABD, Meksika ve İngiltere’yi gezen çift, bisikletle Avrupa turu yapmak istedi. 24 Haziran’da Fransa’dan tura başlayan 40 yıllık evli çift, Avrupa turunun ardından Türkiye’ye geldi. Ülkenin doğal güzelliklerine hayran kalan Teale çifti, Bodrum ilçesine ulaştı.

32 YIL ÖNCE GÖÇ ETTİK

Chris Teale, gazetecilere yaptığı açıklamada, İngiltere’de doğduklarını, 32 yıl önce Avustralya’ya yerleştiklerini söyledi. Salgın döneminde evde kalmaktan çok sıkıldıklarını ve denizaşırı ülkelere gitme kararı aldıklarını belirten Teale, şöyle konuştu: “Sydney’den Havai, Los Angeles, Mexico City, Miami ve Londra’ya uçtuk. Londra yakınlarında 2 bisiklet aldık. Feribotla Fransa’ya geçtik. Avrupa’da bisiklet turu yapmak için yola çıktık. Fransa, Almanya, İsviçre, Avusturya, Macaristan, Slovakya, buraları gezdik. Karadeniz’e ulaştığımızda güneye inmeye karar verdik. Sonunda favori ülkemiz Türkiye’ye

ulaştık. İstanbul’a ulaştığımızda bisikletleri bırakıp yürüyerek gezdik. Türkiye’de hep sıcakkanlı karşılandık. Herkes ‘Yardıma ihtiyacınız var mı, yemek yediniz mi?’ diye sordu. Sonunda Bodrum’a ulaştık.”

HERKESİ DAVET EDİYORUM

Teale, 4 ayda 6 bin kilometre pedal çevirdiklerini, Bodrum’dan sonra uçakla Londra’ya, ardından da Avustralya’ya gideceklerini anlattı. Türkiye’ye yeniden gelmeyi çok istediklerini aktaran Teale, şöyle devam etti: “Tekrar Türkiye’ye gelip güney kısmını bisikletlerimizle gezeceğiz. İnsanlar çok iyi, hava çok çok güzel, fiyatlar çok

uygun, yemekler çok güzel. Yolculuğumuz boyunca küçük oteller ve kiraladığımız evlerde kaldık. Bisiklet tutkunlarını Türkiye’ye davet ediyorum. Bisiklet turu için çok iyi.”

YİNE GELECEĞİM

Celia Teale de yolculuklarının Türkiye’de her geçen gün daha da güzelleştiğini belirterek, şunları dile getirdi: “Daha önce Türkiye’ye hiç gelmemiştim. İlk defa geldim. Bir daha gelmek istiyorum. Her yerini görmek istiyorum. Yolculuk benim için zor geçmedi. Bu tur için daha önceden antrenman yapmanıza gerek yok. Sadece bisiklete binip yola çıkmak yeterli.”

NEMRUT DİYARI PERRE ANTİK KENTİ

ASYA’DA ERDOĞAN ILETÜRKIYE RÜZGÂRI

Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Bağımsızlık Sarayı’nda gerçekleştirilen Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nın (CICA)

6. Zirvesi’ne katılan Başkan Erdoğan ve liderler aile fotoğrafı çektirdi. CICA’nın tam teşekküllü uluslararası örgüte kademeli olarak geçiş sürecini başlatma kararının alındığı zirvenin sonuç bildirisinde, şunlar kaydedildi: “Güvenli ve müreffeh bir bölge için 21. yüzyılın sorunlarına ortak çözümler aramak ve anlaşmazlıkların BM Şartı’na uygun olarak barışçıl yollarla çözülmesini sağlamak için teşkilatımızın içinde ortak çalışmalarımızı güçlendireceğiz.”

AKAR MEVKİDAŞIYLA GÖRÜŞTÜ

Tahıldan sonra enerjinin de merkez üssü Türkiye oluyor

Astana’daki zirvede dünyaya ticaret, işbirliği, adalet ve istikrar çağrısı yapan Erdoğan, terörün her türlüsüyle ortak mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Rusya Devlet Başkanı Putin ile de görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tahıldan sonra enerjide de kritik ülke olacağını belirterek, “Akkuyu ve Sinop nükleer santrallerinin dünyada farklı bir ses getireceğini” söyledi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı’nın (CICA) 6. Zirvesi dolayısıyla Kazakistan’ın başkenti Astana’daki temasları kapsamında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi. Tekrar bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiten Erdoğan, Putin’in 70’inci yaşını tebrik ederek, “Daha nice yıllara” ifadesini kullandı. Erdoğan, Putin’le gelecek dönemde Semerkant’ta tekrar bir araya gelebileceklerini de söyledi.

ENERJİDE İŞ BİRLİĞİ

Novorossiysk başta olmak üzere Rusya limanlarına yönelik Ro-Ro taşımacılığın geliştirilmesi ve RO-PAX seferlerinin başlatılmasının ikili ticarette çarpan etkisi oluşturacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:

“Bu süreç içinde Akkuyu çok çok önemli bir adım. Akkuyu ile ilgili olarak sizin de ifade ettiğiniz gibi birinci türbininin önümüzdeki yılın ilk yarısında filan açılması dünyada farklı bir ses getirecektir. Bu arada sizinle Sinop’u da konuşmuştuk. Sinop’la ilgili bir adım atılabilirse bu, tabii çok daha farklı bir çarpan etkisi yapacaktır. Bu konularda TürkiyeRusya iş birliği, tabii Akkuyu bizim yüzde 10 enerji ihtiyacımızı karşılarken ikinci Sinop, o da bir yüzde 10 karşıladığı zaman yüzde 20 gibi enerji ihtiyacımızı karşılamada bu iki nükleer enerji santralinin çıkaracağı ses dünyada çok çok farklı olacaktır.”

Üzerinde durdukları konulardan birinin tahıl ve gübre nakli olduğunu da belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

FAKİR ÜLKELERE TAHIL

“Bu konuda İstanbul Mutabakatı’nı güçlendirerek devam ettirmemiz, Rusya tahıl ve gübresinin yine aynı şekilde Türkiye üzerinden söylediğiniz gibi az gelişmiş ülkelere naklini yapma konusunda kararlıyız. Az gelişmiş ülkelere bu nakliyatı üzerimizden yaparız. Bizim için gelişmiş ülkelerden çok özellikle fakir fukara, garip guraba ülkeleri bu süreç içinde gözetmemizdir. Bunu yapmamız da dünyada birçok dengeyi lehte çevirecektir diye düşünüyorum. Türkiye ile Rusya’nın bu süreç içinde atacağı adımlar inanıyorum ki belli çevreleri rahatsız ederken ama öbür tarafta az gelişmiş ülkeleri de mutlu edecektir. Bu konudaki kararlılığımız, arkadaşlarımızın birbirleriyle yapacakları çalışmalar tabii çok önemli. ”

Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna tahılının hâlâ küçük bir kısmının fakir ülkelere gittiğini belirterek, İstanbul Anlaşması kapsamında Ukrayna tahılını alan ülkelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minnettar olması gerektiğini söyledi. Sıhhi ve siyasi kısıtlamalara rağmen Erdoğan ile yüz yüze görüşebildiklerini belirten Putin, bunun “iyi” sonuçlar verdiğini ifade etti. İki ülke arasındaki ticaret hacminin arttığına dikkati çeken Putin, şunları dile getirdi: “Türkiye üzerinden Avrupa ülkelerine gaz sevkıyatı yapıyoruz. Türkiye, AB’ye gaz sağlamanın en güvenilir yolu olabileceğini kanıtladı. Türkiye’de doğal gaz dağıtım merkezini oluşturmaya hazırız. Bu merkez sadece gaz sevkıyat için değil, fiyatları siyasallaştırmadan piyasa seviyesinde düzenleyebiliriz.”

Bu arada, Başkan Erdoğan, zirvede yaptığı konuşmada ise, şunları dile getirdi:

İSTİKRAR ÇAĞRISI

“Türkiye olarak çok modlu ulaştırma koridorlarını teşvik ediyor, Asya’yla Avrupa’yı birbirine bağlayan modern İpek Yolu’nun canlandırılmasını destekliyoruz. Küresel güvenlik mimarisinin daha adaletli, hakkaniyetli, temsil kabiliyeti yüksek yeni bir anlayışla şekillendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütleri eylemlerini organize suç faaliyetleriyle destekliyorlar. Bu terör örgütlerine yardım eden, propaganda, finansman ve eleman devşirme faaliyetlerine katılan oluşumların hiçbir ayrıma gidilmeksizin engellenmesi gerekiyor.”

Yunanistan ile diyaloğa devam

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ege’de tansiyonun yükseldiği bir dönemde Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin, “Görüşmede daha sık bir araya gelinmesinin ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde diyaloğun artırılmasının önemine vurgu yaptım” dedi. Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısının ardından gazetecilerle bir araya gelen Akar, şunları dile getirdi: “Kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için karşılıklı görüşmemiz lazım. Sorunun çözümünde iyi komşuluk ilişkileri, uluslararası ilişkiler esas. Biz NATO içinde iki müttefik ülkeyiz. Problemlerimizi kendimiz çözmeliyiz. Bunun için diyalog bizim için olmazsa olmaz bir araç olarak ortaya çıkıyor. Gerginliğe neden olmayacak şekilde ilişkilerimizi sürdürmenin iki ülke için de yararlı olduğunu değerlendiriyoruz. TürkiyeYunanistan arasındaki meselenin herhangi bir şekilde üçüncü tarafların müdahalesine gerek kalmadan çözülmesi esas olmalıdır. Türkiye’nin de Yunanistan’ın da olumlu bir gündeme odaklanarak olayları çözmek için görüşmesi önemlidir.”

SAADET PARTİSİ KONGRESİ

Karamollaoğlu’na karşı aday oldu

Saadet Partisi kurucu üyelerinden akademisyen Mete Gündoğan, 30 Ekim’de yapılacak Saadet Partisi 8’inci Olağan Büyük Kongresi’nde mevcut Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’na karşı genel başkanlığa aday olduğunu bildirdi. Gündoğan, yaptığı yazılı açıklamada, Milli Görüş’ün en büyük partisi olan Refah Partisi’nin, dış baskılarla ve anti demokratik bir şekilde kapattırılmasının üzerinden 25 yıl geçtiğini belirterek, şunları ifade etti: “Yaşananlar göz önüne alındığında, teşkilatın her şeye rağmen dimdik ayakta durması ve iddiasını sürdürebilmesinin büyük bir başarı.

Hiç kimseyi dışlamadan, kınamadan, ötekileştirmeden sevgi, saygı, birlik ve beraberlik içerisinde kongreye gideceğiz.

30 Ekim Pazar günü yapılacak Saadet

Partisi 8’inci Olağan Büyük Kongresi’nde genel başkanlığa adayım.”

ERDOĞAN’A MİNNETTAR OLMALISINIZ

PUTİN’DEN DÜNYAYA:

Presidential Spokespersonİbrahim Kalın (R) and U.S. National Security Adviser Jake Sullivan are seen at the Mabeyn Mansion in Istanbul, Türkiye, Oct.2, 2022.

TOP TURKISH, US OFFICIALS DISCUSS UKRAINE WAR, F-16 DEAL

Türkiye’s presidential spokesperson and the U.S. national security adviser discussed bilateral issues and global developments, including the Ukraine war, in a phone call on Monday.

Ibrahim Kalın and Jake Sullivan exchanged views on bilateral political and economic matters, defense and energy cooperation, developments in the Aegean and Mediterranean, and other regional issues, according to a statement by the Turkish presidency.

On the Ukraine war, Presidential Spokesperson Kalın emphasized the need

Türkiye marches toward $600 million in worldwide TV series sales

Full of action, drama, romance and history, Turkish TV series, films, productions and shows are currently being presented to buyers from hundreds of countries, seeking to clinch new deals that will further boost already buoyant sales around the world.

Ranked second just after the United States in global TV series sales, Turkish content producers have made a significant leap over the last decade.

Currently aired in at least 150 countries, led by Latin America, Turkish TV series are due to exceed $600 million in sales this year, officials have said.

for concerted diplomatic efforts to mitigate the damage that the conflict has inflicted on peace and stability worldwide, as well as the global economy and energy and food security.

He reaffirmed Türkiye’s commitment to continue its diplomatic initiatives, including an extension to the landmark Istanbul agreement on Ukrainian grain shipments that expires in November.

He also conveyed Türkiye’s expectations regarding the “unconditional completion of the approval process of the F-16 procurement and modernization request by the U.S. Congress,”

the statement said.

In a recent development welcomed by Ankara, two amendments making potential F-16 sales to Türkiye contingent on a series of conditions were removed from the Senate version of the relevant bill.

In his discussions with Sullivan, Kalın also reaffirmed that Türkiye will not hesitate to protect its legitimate rights and interests in the Aegean and Mediterranean.

He underlined that Greece must “put an end to its actions and provocative statements that disregard international law,” the statement added.

Normalization with Israel and Russia: The key Components

Turkey took two important steps this week to normalize relations with Israel and Russia. This major development will have significant consequences for Turkey’s foreign policy and regional peace and stability. It has the potential to help with the two protracted problems of Palestine and Syria as well as the fight against DAESH and PKK terrorism.

After a lengthy process of negotiations extending over a period of almost six years, Turkish and Israeli officials signed an agreement to normalize relations between Turkey and Israel on June 29, 2016.

For Turkey, the agreement fulfills its second and third conditions, i.e., compensation for the families of those who were killed during the Israeli attack on the Mavi Marmara ship and the easing of the blockade on Gaza.

Prime Minister Benjamin Netanyahu had already apologized to Turkey back in 2013 in a phone call with then prime minister, President Recep Tayyip Erdoğan and in the presence of U.S. President Barack Obama.

The normalization agreement opens a new chapter in two important areas that have huge geo-political significance: Turkish-Israeli relations and the situation in Gaza. The two sides have agreed to start the process of sending ambassadors and restart economic and touristic relations. So, we will witness some new activity in bilateral relations.

But equally important is the potentially new situation in Gaza whereby this agreement will allow Turkey to send humanitarian and civilian aid (meaning food, medical supplies, et cetera). As a matter of fact, the first aid ship is already on its way to the Ashdod Port to be delivered to the people of Gaza on Eid al-Fitr on behalf of the Turkish people.

all Palestinian groups and help all Palestinians in the West Bank and Gaza. By normalizing relations with Israel, Turkey will also have a higher chance to contribute to the peace process and prevent unnecessary tensions and loss of life. This holds true for the highly critical and sensitive situation in and around Masjid al-Aqsa in Jerusalem.

The second major news of this week was the process of normalization with Russia. It came as a surprise to many but the work had been underway for several months to overcome the crisis since the downing of the Russian plane in November 2015. An effective backdoor diplomacy worked and President Erdoğan sent a letter to his Russian counterpart Vladimir Putin expressing his regret and sorrow over the killing of the Russian pilot. Both leaders took a brave step to normalize relations between the two key countries in the region. After the Russian plane was shot down, Turkey took a constructive and reconciliatory approach. Now this has been reciprocated by President Putin’s swift move to lift all economic and tourism sanctions against Turkey - good news that is being celebrated by business communities and ordinary citizens on both sides.

n Eastern Türkiye’s Lake Van, the country’s largest lake, is seeing increasingly receding shorelines due to a declining rate of precipitation and evaporation aggravated by higher temperatures. Besides affecting the surrounding region, the severe drought has left exposed thousand-yearold stalagmites (microbialites) or “underwater fairy chimneys.” Stalagmites have appeared at many points on the shores of Lake Van,

which experienced a decrease in water levels due to the decrease in precipitation and rapid evaporation. While Professor Mustafa Akkuş of Van Yüzüncü Yıl University’s Faculty of Fisheries warned that the drought’s impact on the lake will only worsen. The impacts of the drought are quite clear, not just in marshlands but also in Lake Van, according to Ayhan Şahna at the Regional Directorate of State Hydraulic Works.

In addition, Turkey sees a major opportunity and has the assurances of the Israeli side as part of the agreement to improve the living conditions in Gaza. This will start by increasing the amount of electricity and water given to the people of Gaza daily. Lack of electricity and water has been a major problem in the Gaza strip affecting everything from health to agriculture. A team of technical experts will travel to Gaza to study the existing infrastructure of water and electricity and the work will begin shortly. Turkey will also finish its ongoing projects including Gaza Hospital and social housing for those whose houses were destroyed in the last attack on Gaza.

It is hoped that the people of Gaza will see the palpable results of the new Turkish-Israeli agreement in their daily lives. Turkey is ready to do this and Israeli officials see the significance of this. On the political side, Turkey will continue to support the rights of the Palestinian people to have an independent state and end the occupation, which has been the single most devastating source of war, conflict and suffering. Turkey will continue to have relations with

Besides economics, though, the key outcome of the new chapter in Turkish-Russian relations will be about the future of the Syrian war and the fight against terrorism. In their phone conversation on June 29, presidents Erdoğan and Putin agreed to work on both issues and instructed their teams to follow up. This is an important development and will have major consequences for the worsening situation in Syria where the ceasefire is not holding and the regime refuses to talk about the political transition - the two key elements of the U.N.-led Vienna and Geneva processes. Turkey’s position on the Syrian war and the future of Bashar Assad is well-known. A renewed effort between Turkey and Russia will have the potential to contain the situation in Syria. This will also help Turkey fight more effectively against DAESH terrorism coming from the Syrian lands. It is not a coincidence that the terrorist attack on Istanbul Atatürk International Airport came a day after agreements with Israel and Russia were announced. DAESH is certainly against both agreements and sees Turkey as a strategic target. Turkey will continue to take firm measures against this terrorist organization and coordinate its efforts with the U.S. and now Russia.

Turkey’s move to normalize relations with Israel and Russia is timely and based on principles of mutual interest and respect, regional cooperation, peace and security. Given the traumatic situation in the Middle East and around the world, this breather was certainly needed to address a number of urgent and pressing issues.

Severe drought affects Lake Van’s thousandyear-old stalagmites

Enerji kriziyle üşüyen dünyaya Denizli’den soba

Sıcak iklime sahip olan Avustralya ve Güney Afrika gibi ülkelere de ihracat yaptık larını belirten firmanın Genel Müdürü Ümit Çalışkan, “Son aylarda Avrupa’daki doğal gaz kriziyle beraber özellikle şömine gruplarında ciddi talep artışı var” dedi.

Denizli’de 72 yıldır soba üretimi yapan firma, son aylarda Avrupa ülkelerinden gelen talebin etkisiyle vardiya ve çalışma saatlerini artırdı. Kentteki organize sanayi bölgesinde bulunan 18 bin metrekarelik fabrikada odun ve kömür sobası üretimi yapan fabrika, sonbahar sezonuyla birlikte hareketli günler geçiriyor.

72 YILLIK TECRÜBE

1950’den bu yana üretim yapan firma, geleneksel bir alan olmasına rağmen geliştirdiği faydalı model patentli ürünlerle yüksek verimliliğe sahip soba üretimiyle dikkati çekiyor. 15’e yakın ülkeye ihracat yapan firmanın en büyük pazarı ise başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri. Avrupa genelinde kırsal bölgelerden gelen talepleri karşılayan firma, kış aylarında doğal

gaz kaynaklı sıkıntılar yaşanması yönündeki beklentiler sonrası şehirlerden de talep gelmeye başlamasıyla üretimini artırdı.

Şirketin Genel Müdürü Ümit Çalışkan, AR-GE çalışmalarıyla geleneksel ürünlerden daha verimli ürünler geliştirdiklerini, son yıllarda özellikle şömine soba gruplarında ilerleme kaydettiklerini ifade etti.

TALEP PATLAMASI

Fabrikada 50 çalışanla günlük 300 adede yakın üretim kapasitesine sahip olduklarını anlatan Çalışkan, şu bilgileri verdi: “Son aylarda Avrupa’daki doğal gaz kriziyle beraber özellikle şömine soba gruplarında ciddi bir talep artışı var. Bununla ilgili zaten çalışmalarımız var. Vardiyalarımızı ve çalışma saatlerimizi arttırıyoruz. Çok daha fazla

bir talebin geleceğini hissediyoruz.” Bu yıl 10 aylık süreçte Avrupa ülkelerine geçen yıla göre yaklaşık yüzde 35 ihracat artışı yakaladıklarını bildiren Çalışkan, yeni bağlantılarla bu oranının daha da artacağını aktardı.

AVUSTRALYA İSTİYOR

Sıcak iklime sahip olan Avustralya ve Güney Afrika gibi ülkelere de ihracat yaptıklarına dikkat çeken Çalışkan, bu ülkelerin güneyinde kışların soğuk geçmesi nedeniyle potansiyel bir pazarın bulunduğunu kaydetti.

Ümit Çalışkan, küresel ısınma kaynaklı endişeler nedeniyle kömür bazlı yakıtların kullanımına yönelik kısıtlamaların gündemde olması nedeniyle doğaya daha az zararı bulunan pelet sobası üretimine odaklandıklarını da sözlerine ekledi.

Küresel piyasalar verilerle ‘gel-git’lerde

n Küresel pay piyasaları, enf lasyon ve resesyon ikilemi ara sında geçen hafta karışık bir se yir izlerken, bu hafta gözler yo ğun veri gündemine çevril di. Dünya genelinde açıklanan makroekonomik veriler küresel pay piyasalarında oynaklığı ar tırmaya devam ediyor ABD’de TÜFE, eylülde aylık yüzde 0,4 ve yıllık yüzde 8,2 ile beklenti lerin üzerinde arttı. Fed yetkili lerinin hafta boyunca yaptıkla rı açıklamalarda şahin duruşla rında değişiklik olmadığı görü lürken, yıl sonunda politika fa

izinin yüzde 4,5 ila 5 arasında olması gerektiğine yönelik fikir beyan edenlerin sayısı artıyor.

GÖZLER BİLANÇOLARDA

Analistler, gelecek hafta ABD’de Tesla ve American Airli

nes başta olmak üzere 300’den fazla şirketin bilanço açıklaya cağını kaydederek, bu duru mun hem hisse bazlı hem de piyasalar genelinde oynaklığı artırmasının olası olduğunu di le getirdi. Halihazırda Fed’in ge lecek ayki toplantıda ise 75 baz puan faiz artırmasına kesin gö züyle bakılıyor.

Türkiye’de ise Borsa İstan bul’da BIST 100 endeksi haftalık bazda rekor kapanış gerçekleş tirirken, gözler Merkez Banka sı’nın perşembe günkü para po litikası kararlarına çevrildi.

MURAT ÖZDAMAR

İş kazası ve meslek hastalığı sigortası

İ

ş kazası ve meslek hastalığı, işçi açısından bir mesleki risktir. Çalışan işçi, istenmeyen bu riskle her an karşılaşabilir. Sigortalı işçinin, böylesi istenmeyen bir riske maruz kalması sonrası çalışamaz duruma düşerek gelir kaybı yaşaması halinde sosyal sigortalar sisteminde yer alan geçici iş göremezlik ödeme müessesesi yoluyla işçiye nakdi ödeme yapılır.

Öncelikle iş kazası ve meslek hastalığının ne olduğunu açıklamak isabetli olur.

İşyerinde meydana gelen ve işçiyi bedenen veya ruhen özre uğratan her türlü olay iş kazasıdır. İşçinin kazayı iş yaparken geçirmesinin de bir önemi yoktur. Yeter ki kaza işyerinde gerçekleşmiş olsun.

Meslek hastalığı ise işçinin çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.

Dikkat edilirse burada işçinin yaptığı iş ve yakalandığı hastalık arasında bir illiyet bağı bulunmaktadır. Yani işçinin yakalandığı her türlü hastalık değil sadece işten kaynaklanan hastalık iş kazası sayılır.

İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle oluşan çalışma kaybı iki türlü olabilir. Bu olguyu yaşayan işçi geçici veya sürekli bir rahatsızlık yaşayabilir. Tedaviye bağlı iyileşme söz konusu ise işçiye tedavi boyunca yani iyileşip iş başı yapana kadar geçici iş göremezlik ödemesi yani hastalık parası ödemesi yapılır.

Geçici iş göremezlik ödemesinin miktarı; iş kazası halinde iş kazasının olduğu tarihten önceki, meslek hastalığında ise tanı konulan tarihten önceki üç aylık prim matrahının bir günlük ortalaması üzerinden ödenir. Sağlık kuruluşunda yatarak tedavi halinde her gün için, bu yöntemle bulunan günlük ortalama ücretin yarısı, ayakta tedavide ise yani evde istirahat etme halinde günlük ortalama ücretin üçte ikisi tutarında ödeme yapılır.

Örneğin, ekim ayında iş kazası

geçiren ve 10 gün istirahat raporu verilip aynı gün taburcu edilen işçinin önceki üç aylık günlük prim matrah ortalaması 300 TL ise 300 TL’nin üçte ikisi yani 200 TL üzerinden 10 gün karşılığı 2.000 TL tutarında geçici iş göremezlik ödemesi yapılır. İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle yapılan tedaviye rağmen işçi tam olarak iyileşemez ve mesleğinde kazanma gücü kaybı yüzde 10 ve üzerinde olursa bu kez işçiye sürekli iş göremezlik ödemesi yapılır. Yani her ay ödenen maaş bağlanır. Bu ödeme ise süresizdir, işçiye ömür boyu ödenir. Hatta bu maaş işçinin ölümü halinde de aile bireylerine intikal eder.

Sürekli iş göremezlik geliri ortalama günlük kazancın bir aylık yani 30 günlük tutarının yüzde 70’inin meslekte kazanma gücü kayıp oranı ile çarpılması sonucu bulunan tutar kadardır.

Örneğin, iş kazası geçiren işçinin günlük prim matrah ortalaması 400 TL ve meslekte kazanma gücü kaybı da yüzde 40 ise ödenecek sürekli iş göremezlik geliri 400 x 30 = 12.000 TL tutarın yüzde 70’i olan 8.400 TL tutarın yüzde 40’i yani 3.360 TL olacaktır.

Ancak, iş kazası ve meslek hastalığının oluşmasında işçinin kusuru varsa hesaplanan bu gelirden, işçinin kusurunun üçte biri oranında bir eksiltilme yapılır.

Örneğimizdeki işçinin kusurunun yüzde 30 olduğunu düşünürsek hesaplanan 3.360 TL tutarın yüzde 10’u kadar bir indirilerek yapılarak işçiye 3.024 TL maaş ödemesi yapılır.

İş kazası ve meslek hastalığının oluşumunda işverenin veya üçüncü kişilerin kusuru varsa işçi kusurlu taraflardan hem maddi hem de manevi tazminat isteme hakkına sahiptir. Maddi tazminatın miktarı, işçinin kaza tarihindeki yaşı, ortalama aylık geliri, meslekte kazanma gücü kaybı ve kusur oranı gözetilerek aktüeryal bir yöntemle hesaplanır. Bu hesap için Türkiye yaşam şartlarına has TRH-2010 isimli beklenen yaşam ömrü tablosu kullanılır.

İstifa eden ihbar tazminatı alamaz

SORU: Sigorta başlangıcım 1.4.1993 tarihidir 5962 gün SSK prim ödemem var. Yedi yıldır çalıştığım işyerinden 15 yıl sigorta 3600 gün prim şartlarından dolayı ayrılırsam ihbar ve kıdem tazminatı alabilir miyim? > Ali Z.

CEVAP: İstifa eden işçinin kıdem tazminatı alma hakkı bulunmadığı gibi işverene işten çıkmadan önce ihbar süresi vermemiş ise ihbar tazminatı ödemesi gerekir. Ancak ilk defa

8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı olup toplamda en az 3600 gün primi bulunan işçiler, işten ayrılmadan önce SGK’ya yazılı dilekçeyle müracaatta bulunarak, emeklilik için yaş dışında kalan diğer şartları sağladığına dair yazı alırsa (kıdem tazminatı yazısı) ve bu yazıyı işverene sunarak işten ayrılsa bu kez kıdem tazminatı almaya hak oluşur. Ancak işten kendi isteği ile ayrıldığı için ihbar tazminatı alma hakkı bulunmaz.

Çocuğa en büyük kötülük her dediğini yapmaktır!

‘

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü” dolayısıyla ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulundu.

Psikolojik sağlamlık için “Öz farkındalık, empati, öz yönetim ve sosyal bilinç” adımlarının önemli olduğunu belirten Tarhan, şunları dile getirdi: “Pandemi sürecinde ve sonrasında ruh sağlığı sorunları küresel olarak yüzde 25 artmış. Pandemide birçok problem ertelendi. Küresel olarak ergen intiharları artış göstermiş. Birçok suç, şiddet, madde kullanımı olayları artmış. Tüm bu gelişmeler üzerine Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu küresel farkındalık çalışması başlattı. Akıl sağlığı ve refahın herkes için küresel bir öncelik haline getirilmesi amaçlanıyor. Burada refah kelimesi psikolojik sağlamlık olarak tercüme ediliyor. Psikolojik sağlamlık da örneğin kaza, felaket, hastalık, evsizlik, ekonomik zorluk, doğal afet gibi her hangi bir risk faktörüyle karşılaşıldığı zaman kişinin dayanabilme gücüyle ilgilidir. Psikolojik sağlamlık ‘resilience’ kelimesinden geliyor. Bu kelime de esneklik, esneyip tekrar geri haline dönebilme yeteneği olarak tanımlanıyor.”

3 FARKLI MIZAÇ TIPI VAR

Tarhan, hiç kimsenin incinmez olmadığına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “En varlıklı insan da incinmez değildir. Otantik mutluluk kavramı var. Otantik mutluluk halis mutluluktur ve kişinin her şartta mutlu olmasını ifade eder. Kişi cezaevinde de sarayda da mutlu olabiliyor. Böyle mutluluğa sahip olabilmek de psikolojik sağlamlık gerektiriyor. Her şartta mutlu olabilmek. 3 mizaç tipi vardır. Sünger tipi insanlar her stresi kendilerine çekerler, devamlı yakınmacıdırlar, ağlarlar, herkesin derdiyle dertlenirler ve hep hüzünlüdürler. Bu insanlar çevrelerindekileri hep negatif ve olumsuz etkilerler. İyi niyetli olsalar da hep hüzünlüdürler. Teflon denen kişiler de kendileri yanmaz ama yakarlar. Gamsız olurlar, yalnız kalırlar ve yalnızlığın acısını çekerler. Ufak bir krizde yalnız kaldıkları için daha çok yıpranırlar. Üçüncü tip kişiler de kauçuk tipler olarak tanımlanıyor. Böyle insanlar hayattaki zorluklar karşısında düşseler de tekrar kalkarlar. Düşer, kalkar ve yaşadığı travmaları geliştiren travma olarak görürler. Kişi bir travma, acı, hayal kırıklığı veya zorluk yaşıyor ve o yaşadığı zorluğu yeniyor. Yenerek çıktığı için bir şeyler öğreniyor. Biz buna dayanıklılık eğitimi diyoruz.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğa yapılacak en büyük kötü lüklerdenbirisionunherdediğiniyapmaktır.Örneğinçocuk ağlayarak çikolata istiyor ve anne hemen veriyor. Bunlar tutum hatasıdır... Anne ve babalar çocuğun kahramanıdır. Onların dediğini yapmak çocuğun dünyasında kutsaldır. An nenin otoritesini ve gücünü değiştirmemek gerekiyor” diyor.

PSIKIYATRIST NEVZAT TARHAN’DAN EBEVEYNLERE TAVSIYELER

KIŞI MÜCADELE ETMELI

İnsanların zora talip olup mücadele etmesi ve stres az ise korkulmaması gerektiğini kaydeden Tarhan, şunları söyledi: “Devamlı hüzünlü prensesler vardır. Sıkça depresyona giriyorlar ve hemen kırılırlar. İstedikleri olmadığı zaman hemen depresyona girerler. Hatta buna genç jargonunda ‘emo’ deniyor. Emosyonel yani hüzünlü anlamına geliyor. Stres aşısına ihtiyaç var. Stres olmalı ve stres az ise korkulmamalı. Kişi zora talip olup mücadele etmeli. İnanç sistemimizde Ramazan orucu vardır. Bir strestir o ama isteğe bağlı olduğu için o bir nevi dayanıklılık eğitimi olur. Açlığa karşı sadece midenin değil de birçok arzuların, isteklerin erteleme becerisi kazanılır. Onun için önceden hazırlık yapanlar buna dayanabiliyor. Nasıl ki bir savaşta askerde eğitimli olmanın verdiği dayanıklılık insana zorluklarla mücadele gücü veriyorsa kişi psikolojik dayanıklılık eğitimi ile kendisini hayatın içindeki olaylara ve ekonomik krizlere hazırlamalı.”

UFAK CEZA BECERI KATAR

Bir çocuğun her istediğinin yapılması durumunda bir müddet sonra ebeveynlerini silkeleyen çocuk haline geldiğine dikkati çeken Prof. Dr. Tarhan, şunları anlattı: “Çocuğa yapılacak en büyük kötülüklerden birisi onun her dediğini yapmaktır.

Örneğin çocuk ağlayarak çikolata istiyor ve anne hemen veriyor. Bunlar eğitim ve tutum hatalarıdır. Aslında anne, ‘Tamam kızım, oğlum ödevini bitir o zaman vereceğim’ ya da ‘Bak çocuğum senin istediğini yapacağım ama senin bir sorumluluğun var, önce sorumluluğunu yap ondan sonra bunu yapacağım’ derse çocuk erteleme becerisi kazanacak. Mesela yaramazlık yaptığında bağırıp çağırma değil de 4 dakika oturma cezası verilebilir. Çocuk kendi kendine direnç kazanıyor, iç kontrol eğitimi böyle oluyor.

Psikolojik sağlamlık eğitimi de denilebilir. Psikolojik sağlamlık eğitiminde umuda ihtiyaç var. Umut en büyük koruyucu faktördür. Umut olmazsa insan bütün dayanıklılığını kaybediyor.”

ANNE ROL MODELDIR

Çocuk anneyi rol model seçtiği için annenin kutsal olduğunu kaydeden Nevzat Tarhan, şöyle konuştu:

“Anne ve babalar çocuğun kahramanıdır. Onların dediğini yapmak çocuğun dünyasında kutsaldır. Annenin otoritesini ve gücünü değiştirmemek gerekiyor. Anne kararlı ve tutarlı olursa buna içinde sevgi olan disiplin diyoruz. Gevşek olan disiplin ya da izin veren annelik ve babalık tarzı olursa çocuk nerede ne yapacağını öğrenemiyor. Örneğin anne sabah çocuğunu öpüyor, öğleden sonra da ‘Allah belanı versin, seni neden doğurdum?’ dediği zaman çocuk annesinin onu sevip sevmediğini öğrenemiyor. Bu yüzden tutarlılık önemli.” Ebeveynin çocuğu ile arkadaş olmasının bir amaç doğrultusunda gerçekleştiğini belirten Tarhan, “Ebeveynin amaca doğru ilerlerken hedef hakkında çocuk ile konuşmalar yapması durumunda çocuk hayatı öğreniyor.

Anne, baba ve çocuk arasında yakın bir yatay ilişki önemli. Çocuk o zaman size her şeyi sorabiliyor” dedi.

BAĞI KOPARMAYIN

Prof. Dr. Tarhan çocuklarda korkarak değil, gönüllü itaat olmasının önemli olduğuna vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı: “Anne ve babadan korkulduğu eğitim sisteminde çocuklar itaat ediyor. Ama ergenlikten sonra özerklik duygusu fazlalaşıyor. Çocuğun beklentisi yüksek olunca bir müddet sonra anne ve babadan kopmaya başlıyor.

Onun için özgürlük kutsallaşmış durumda. Böyle durumlara çocuk aileden tepkisel olarak tamamen kopabiliyor. Çocukta anne ve babaya

karşı hem sevgi hem öfke gelişiyor. Bunun olmaması için anne ve babanın çocuk ile yanlışı da doğruyu da konuşabilir olması gerekiyor. Eğer arkadaşlık var ise konuşabilir olmaları gerekiyor. Korkarak itaat etmek değil, gönüllü itaat olmalı. Anne ve babayı kaybetme, sevgi ve ilgilerini kaybetme korkusu çocuğa korku olarak yeter.”

ÇOCUK SIZI GÖZLEMLIYOR

Çocuğun psikolojik sağlamlığının gelişmesinde ebeveyn tutumunun ve doğru rol model olmalarının çok önemli olduğuna dikkati çeken Tarhan, şöyle devam etti: “Ebeveynler tutarlılarsa, pozitif olaylarda pozitif bir yaklaşım gösterebiliyorsa ya da bir terslik olduğunda başkalarını suçlayıp lanet okumak yerine soğukkanlı kalabiliyorlarsa çocuk da soğukkanlı oluyor. Çocuk için en güzel öğretmen anne ve babadır. Bazıları doğal afetlerde ‘aman çocuklarınızı oradan uzaklaştırın’ diyorlar. Hayır, çocuk orada duracak. Anne ve baba gibi çocuk da soğukkanlı olacak, hayatın bir zorluğunu yaşayarak öğrenecek. Kaçırmak, korumak ve cam fanus içinde yaşatmak değil onu hayata hazırlamak gerekiyor. Anne ve baba çocuğa hükmetmek yerine çocuğu hayata hazırlamalı.”

BÜYÜDÜKÇE SAĞLAMLAŞIR

Tarhan, eğitimdeki sağlamlığın yanı sıra duygusal, davranışsal ve sosyal sağlamlığın önemine vurgu yaparak, şunları dile getirdi: “Çocuk bütün bunları yaşadığı için gelişiyor. Gençler bu konuda daha kırılgan oluyorlar. Yaş ilerledikçe ve geliştikçe insanın psikolojik sağlamlığı artıyor,

hayattaki olaylara karşı soğukkanlı oluyor. Psikolojik sağlamlığı söylemek kolay ama yapmak kolay değil. Psikolojik sağlamlığın ilk adımı öz farkındalıktır. Yani kendini tanıyan, güçlü ve zayıf yönlerini bilen bir kimse nerede nasıl adım atacağını daha iyi bilir. Bu haritada nerde olduğunu bilmek gibidir. İkinci adım öz yönetim yani insanın kendisini, arzularını, dürtülerini ve isteklerini yönetebilmesidir. Üçüncü adım ise bu psikolojik sağlamlığın duygusal zeka eğitimidir ve bu aynı zamanda sosyal bilinçtir, empatidir. Başka tarafın duygularını, haklarını ve ihtiyaçlarını göz önüne alabilmektir.”

ZORLUK, BAŞARI GETIRIR

Sağlıklı sosyal ilişki kurabilen insanın psikolojik sağlamlığı olduğunu belirten Tarhan, sözlerini şöyle noktaladı: “Psikolojik sağlamlığın önemli becerisi de etkili ve eksiksiz problem çözebilme becerisine sahip olmaktır. Hayattaki zorlukları aşmış kişilerin başarı yolu çiçeklerle döşenmemiştir. O yol taşlarla, engellere döşenmiştir ve aşılabilmesi önemlidir. Onun için zordan korkmamalı.”

T

rkısh

Germany launches new program to admit Afghan refugees

Sweden’s new Prime Minister Ulf Kristersson said Monday that his country is committed to the NATO agreement with Türkiye and that Stockholm will work with all its strength to fulfill the requirements of the deal.

Baby Sohail Ahmadi is carried by his grandmother as they leave then house of Hamid Safi, a 29-yearold taxi driver who had found Sohail at the airport, in Kabul, Afghanistan, Jan. 8, 2022.

Anew admission program has been launched in Germany to accept Afghan refugees deemed most at risk after the Taliban takeover of the country, according to the interior and foreign ministries.

Berlin has pledged to take in around 38,000 Afghans, particularly at risk under the rule of the Taliban and some 26,000 people had already arrived in Germany.

The new program will admit 1,000 Afghans per month and their family members. It targets

At least 3 dead after warplane crashes into building in Russia

particularly exposed Afghans who are active in women’s and human rights advocacy or those at risk for working in the fields of justice, politics, media, education, culture, sport or science.

Afghans who have experienced violence or persecution because of their gender, sexual orientation, or religion can also benefit from the program.

“Based on defined admission criteria, we can offer protection to particularly endangered

n At least three people were killed after a warplane crashed into a residential building in the Russian port city of Yeysk on Monday, after engine failure. Unconfirmed footage on social media showed a large fireball erupting from what appeared to be a multi-story building.

Russian President Vladimir Putin was informed of the fire and ordered “all necessary assistance be given to casualties from the military plane incident,” the Kremlin told the state-run news agency TASS. The fire that engulfed a nine-story residential building has been contained and is almost extinguished, regional governor Veniamin Kondratyev said on Telegram. Oksana, a local resident who declined to give her last name, said the area had been cordoned off.

and vulnerable people from Afghanistan,” Interior Minister Nancy Faeser said in a statement.

Germany will cooperate with civil society organizations to select and reach the targeted groups. It was not immediately clear how long the program will be in place.

Berlin has not recognized the Taliban as a legitimate government since they took over Afghanistan in August 2021 as U.S.-backed foreign forces withdrew after two decades of war.

“There could be an explosion. Everything is burning inside. There is smoke,” she told AFP. She said she was stuck in traffic when she heard the news. “I’m in shock obviously. My child was alone at home. We already used to go to sleep with fear everyday -Mariupol is just across from us,” she said. At least three people had been killed in the incident and 19 have been taken to hospital, news agencies reported citing local authorities. Children are among the injured. ”On October 17, 2022, while taking off to carry out a training flight from the military airfield of the Southern Military District, an Su34 aircraft crashed,” the ministry said. Its statement said the military jet had malfunctioned after “one of its engines caught fire during take-off.”

Kristersson, the leader of the Moderate Party, who was elected prime minister with a vote of confidence from the Parliament earlier in the day, 36 days after the elections held on Sept. 11 in Sweden, evaluated the ongoing NATO talks between Türkiye and Sweden. “I have been elected as prime minister today. Thank you for trusting me. NATO membership is very important for Sweden and Finland. We are committed to the NATO agreement with Türkiye. We will do our best to fulfill the requirements of the agreement between Türkiye, Sweden, and Finland,” Kristersson said. Stating that they will discuss the issue with the Turkish government and officials, Kristersson said, “I believe that we will meet with the Turkish government and officials and reach a solution within the framework of dialogue. We are doing our best. It is our wish that Sweden and Finland are accepted as partners in NATO membership.”

Statue of charitable Turkish student erected in Netherlands

Astatue of a young Turkish man has been erected in Hendrik-Ido-Ambacht in the western Netherlands as part of a project by Dutch lender ABN AMRO to inspire the youth to better the world, marking the first time a statue of a Turk has been erected in the country. The initiative carried out in cooperation with the youth organization

“Young Impact and ABN AMRO” aims to give a podium to students who have made outstanding contributions to society so they can serve as an inspiration to their peers to turn their ideas for a better world into a reality. Alihan Uzun, 22, living in the town of Hendrik-Ido-Ambacht and doing his master’s degree in technical public administration at Delft Technical University, developed a project entitled “My Dream CV” for students from low-income families at the Ministry of Education’s Youth Council, of which he is a member. Uzun said that he developed the project to provide equal opportunities among students, explaining: “With this project, I enable students to prepare their dream CV in the workshops I do.”

Sweden committed to NATO agreement with Türkiye: Swedish PM

MOLASI

SAATİ

Tanyeli Serkan Uyanık

GRAMOFONA Genç usta ses veriyor

İnleyen titrek sesleriyle kalplere işlenen bir zamanların müzik çalarları, şimdilerde nojtaljik süs aracı olarak vitrinleri süslüyor... Müslüm Gürses’in Ferdi Tayfur’un ve daha birçok usta sesin memleketi Adana’da 4 metrekarelik dükkanında bozuk gramofonları tamir eden Serkan Gülgör, “Müşterilerimin yüzündeki mutluluk her şeye değer ” diyor.

Adana’da yaşayan Serkan Gülgör, dört metrekarelik dükkanında bozuk gramofonları tamir ederek onları ilk günkü haline getiriyor. Gülgör, tarihi Tepebağ Mahallesi’nde bulunan Paris Pasajı’nda 13 yıldan bu yana gramofonlara yeniden ses veriyor.

GENÇ YAŞINDA GÖNÜL VERMIŞ

Küçük dükkanında gramofondan yankılanan müzik sesleri eşliğinde çalışan 34 yaşındaki Gülgör, Adana’nın yanı sıra çevre illerden getirilen bozuk gramofonları da tamir ediyor. Serkan Gülgör Usta, 2009’da Van Yüzünü Yıl Üniversitesi Elektronik Teknolojisi Programından

mezun olduğunu söyledi.

BOZAR, TEKRAR TAMIR EDERDIM

Küçüklüğünden beri elektroniğe merakı olduğunu belirten Gülgör, şunları anlatıyor: “Küçükken elektronik malzemelerle uğraşırdım.

Babam eve teyp getirdiğinde bozar tekrar yapardım. Meraktan dolayı lisede elektronik bölümünde okudum.”

Serkan Gülgör, üniversitede de bu bölümü tercih ettiğini ve

kendini daha da geliştirdiğini belirtti. Mezun olduktan sonra bir arkadaşının bozulan gramofonunu kendisine getirmesiyle bu işe başladığını aktaran Gülgör Usta, şöyle devam ediyor:

HER YERDEN TAMIR

IÇIN GELIYORLAR

“Hatay, Osmaniye, Mersin, Kahramanmaraş, Gaziantep, Diyarbakır, Van ve daha sayamadığım birçok yerden müşterilerim var. Kendim

tasarım gramofonlar, pikaplar da yapıyorum. Eskiyi yeniyle buluşturuyorum.

CIHAZLARIN HER BIRINDE YAŞANAN HATIRALAR VAR Öncelikle işinizi seveceksiniz, işinizi sevdiğinizde gerisi geliyor zaten. Yıllardır severek yapıyorum. Müşterilerimin mutluluğu hoşuma gidiyor. Annesinden, babasından ya da dedesinden kalma cihazları getiriyorlar. Onların gözündeki mutluluk benim de mutluluğum oluyor. O cihazlarda yaşanmışlıklar var. Torunları veya çocukları olsun onları dinlediklerinde o günlere gidiyorlar, maziyi hatırlıyorlar.”

ÖMRÜMÜN SONUNA

KADAR DEVAM EDECEĞIM

Serkan Gülgör Usta, müzik sesleri eşliğinde çalışmanın kendisine büyük keyif verdiğini ve yorgunluk hissetmediğini ifade etti. Ömrü yettiğince bu mesleği devam ettireceğini ifade eden Gülgör, “Dükkanım tarihi bir sokakta aynı zamanda müziğim sürekli çalar. Vatandaşlar ve esnaf da dinler çok mutlu olurlar. Sokağımda vatandaşlara maziden müzik esintisi de sunuyorum” diyor. Gülgör, bu işin inceliklerini öğrenmek isteyenlere kapısının her zaman açık olduğunu da sözlerine ekledi.

UZMAN AVUKATINIZ

- Artık Türkiye’de avukat bulma ve ona ulaşma derdine son!

- Türkiye’de bulunan aktif hukuk bürom ve çoğu ildeki çözüm ortaklarım ile her türlü hukuki işlemlerinizi yürütmeye hazırım.

- Aile Hukuku’na dair tüm davalar, boşanma, miras, gayrimenkul davaları ve tapu işlemleri, ticari uyuşmazlıklar için arabuluculuk, yatırım danışmanlığı ve sözleşme hazırlamasına dair Türkiye’deki yargı süreci ve kanunları hakkında her türlü bilgiyi verebilirim.

- Auburn civarı veya Sydney içi görüşmelerimi yüz yüze gerçekleştirebilirim. Diğer eyaletler için telefon veya mail ile iletişim kurabiliriz.

Av. Çetin Tuğberk Gürcan

Cologne/Kolonya lemmongrass organik içeriklidir. Mevcut boyutlar; 50 ve 200 ml. Nemlendirici özelliğe sahiptir, ferahlatır, senitize eder ve cildinizi korur. Hassas ve bütün ciltlere uygundur. Bu özel kolonyayı gönül rahatlığıyla istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve alışveriş için; web: www. guestscologne.com /CEP: 0402 677 440

ALEM-I ISLAM HAYA EL-MUŞÎ

Hayat bir iyilik yarışıdır

Bu dünya bir iyilik yarışıdır ve sevmektir. Sevmek ise boş sözle olmaz. Sevmek ilgilenmektir. Zaman ayırmaktır. Paylaşmaktır. İyilik, hayata anlam kazandırır. İyilik öyle bir dildir ki hem dilsizler konuşabilir onunla hem de sağırlar işitir onu. “Her iyilik sadakadır.” Hadisi şerifiyle amel edemez miyiz? Her şeyin bedeli var da sevmenin bedeli yok mu? Şu âyetleri hiç unutmasak: “Allah’ın sana iyilikte bulunduğu gibi, sen de başkalarına iyilik yap. Ve sakın ola yeryüzünde haddi aşarak ‘bozgunculuk edeyim’ deme. Çünkü Allah bozguncuları asla sevmez.” (Kasas Sûresi 76. Âyet) “Hiç şüphesiz Allah, insanlara karşı sınırsız lütuf sahibidir. Fakat insanların çoğu şükretmez.” (Bakara Sûresi 243. Âyet) İçinde yaşadığımız toplumda âyetlerde zikredilen şu duaları da unutmayalım: “Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver. Ve içinde bulunduğumuz şu durumdan kurtuluşa ve hakikate erişmeyi bize nasip eyle.” (Kehf Sûresi 10. Âyet) Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. Bugün insanlık ‘korku psikolojisi’ yaşıyor. Korkuyorlar; yaşamaktan ve ölmekten korkuyorlar. Allah’tan korkmayan insanlığın düştüğü durum, her şeyden korkmak! Çare; İnsanlığın kendine, özüne, fıtratına dönmesidir.

Rasulullah Efendimiz Hz.

Ali’ye sorar: “Ya Ali, iyilik ettiğin biri sana kötülük etse ne yapardın?” “Yine iyilik ederdim.” “Yine kötülük yapsa?” “Yine iyilik yapardım.” Hz. Peygamber soruyu tam yedi defa tekrarladı. Hz. Ali yedi defasında da “Yine iyilik ederdim” diye cevap verdi. Ashab-ı Kiram; “Ya Rasulullah, Ali’yi çok sevmenizin sebebini şimdi anladık” dediler. İşte iyilik yapmada ölçümüz bu olmalı. Zaten Cenab-ı Hak da Yüce Kitap’ında şöyle demiyor mu? “Onlar kendilerine kötülükle mukabelede bulunduklarında (boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman) iyilikle karşılık verirler.” (25 Furkan 72)

İnsanın, manevi-milli-ailevi bağlarıyla koruyan ve korunan, tekâmül haklarına sahip olanların bulunduğu bir ülke... Hakkaniyet, adalet, hukuk, hürriyet ülkesi... Fikir hayatını, ayrılıklarıyla ve farklılığıyla bile, çeşitli renkteki çiçekler gibi güzelleştirici ‘hakikat severlik’ ortak paydasında bereketlendirmiş bir ülke.. Üniversitesiyle, medyasıyla,

edebiyatıyla, düşünce adamlarıyla, gençliğiyle, halkının ‘değer ölçülerine bağlı’ ilgileriyle, siyaseti fikir hayatından koparmayan kadrolaşmalarıyla, büyük ve şümullü hamlelerin ülkesi... Tarihiyle büyük, haliyle büyük, istikbaliyle büyük ülke... Barışı, sevgiyi, düşünce derinliğini, idealistliğini, heyecanını pratik zaruretlerin tabii ahengi haline getiren günlük hayat akışlarının ülkesi... Ticaretiyle, bürokrasisiyle, her şeyiyle... Bir ütopyadan söz ediyor değilim. Bütün anlattıklarım çok yakın, gerçek imkanları öngörüyor. Yüreğinizin ışığını yakın, kâfidir! Uzaklara bakmayın. Şahdamarınızdan daha yakın olan inanç nimetinin lütfuna bir hat çekin kâfidir! Sana her şey yakın, sen uzaksın. Güneş’e yolculuk yapılmaz, onun ışığı en uygun mesafeden en uygun kıvamıyla geliyor. Yeter ki sen nefsaniyet zindanına kapatma kendini. Yıkılması gereken gafletimiz var.

Öyle bir hayat yaşa ki, çocukların hakkaniyet, vefa, civanmertlik, dürüstlük, nezaket, cömertlik, mertlik gibi ahlaki değerleri düşündüklerinde akıllarına ilk defa sen gelmelisin. Kendini anlatmayı bırak, davranışların seni anlatsın. ‘İstenmeden veren’ cömertlerden ve ‘intikam almaya gücü yettiği halde’ bağışlayanlardan ol ki, öldükten sonra adın dillerde dolaşan ölümsüzlerden olsun.

Unutma! Kibirlenip, kendini büyük görmeye başladığın an küçülmeye başlamışsın demektir. Vicdan defterini temiz tutmaya bak. Herkes çekilip yalnız vicdanınla baş başa kalabildiğinde, ona verecek utandırıcı bir hesabın olmamasına özen göster. Yalnızca vermek için alan iyi insanlardan ol. Vermenin, almaktan daha keyifli olduğunu da sakın unutma. Yaşayarak örnek ol, anlatarak değil. Çünkü hayatınla vereceğin mesaj, sözlerinle vereceğinden her zaman daha tesirlidir. Büyükler ne güzel söylemiş: ‘Yediğin yok olur, yedirdiğin kalır. Giydiğin yok olur. Giydirdiğin kalır’ diye.

Peygamberimizin dualarıyla bitirelim: “Allah’ım! Seni zikretmeğe, Sana şükretmeğe ve Sana güzel ibadet etmeğe karşı bana yardım et. Allah’ım! Senden, bilip bilmediğim bütün hayırları isterim. Bilip bilemediğim bütün şerlerden Sana sığınırım. Senden cenneti ve ona yaklaştıracak sözü ve ameli isterim. Cehennemden ve ona yaklaştıracak söz ve amelden Sana sığınırım.”

Vahyin Dilinden

İlk kez hoparlörden cuma ezanı okundu

Almanya’nın Köln kentinde genel merkezi bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) bünyesindeki Köln Merkez Camisi’nde cuma namazı öncesi ilk kez hoparlörden ezan okundu. Almanya’da Türk ve Müslümanların yoğun yaşadığı Köln’de Büyükşehir Belediyesinin geçen yıl bazı şartların yerine getirilmesi koşuluyla iki yıl boyunca cuma günleri hoparlörden öğle ezanı okunmasına izin verdiğini duyurmasının ardından gerekli

Bosna Hersek’e Braille alfabesiyle yazılmış Kur’an-ı Kerim hediyesi

koşullar sağlanarak ilk ezan okundu. Ezan sesi çevrede yaşayanların rahatsız olmaması için 60 desibelle sınırlandırıldı. Caminin din görevlisi Mustafa Kader’in avluda mikrofon ile okuduğu ezanı canlı dinlemek isteyen Türk ve Müslümanların yanı sıra çevre sakini Almanlar ile Alman basını da etkinliğe yoğun ilgi gösterdi.

SEVİNÇ GÖZYAŞLARI

Ezanı dinlemek için gelen Türkler, Köln’de ezan sesi işitmekten dolayı büyük heyecan ve gurur duyduklarını ifade

n Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçiliği Din Hizmetle ri Müşavirliği, Saraybosna Müftülüğüne Braille alfabesi ile yazılmış Kur’an-ı Kerim hediye etti. Mevlid-i Nebi Haftası ve Dünya Beyaz Baston Görme Engelliler Günü kapsamında, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’daki müftülük binasında düzen lenen törende, Diyanet İşleri Başkanlığı yayımlarından, Braille alfabesiyle yazılmış 10 Kur’an-ı Kerim takdim edildi. Saraybosna Müftüsü Prof. Dr.

etti. Ezanı dinleyenlerden bazıları gözyaşlarına hakim olamadı. Ezan okunduğu esnada dışarıda toplanan küçük bir grup ise protesto gösterisi düzenledi. Polis, çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. DİTİB, İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (IGMG), Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) gibi büyük Türk STK’ların genel merkezleri, Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinin en büyük şehri Köln’de bulunuyor. Almanya’da sadece DİTİB’e bağlı 900’den fazla cami yer alıyor.

Nedzad Grabus, Türkiye’nin gönül gözüyle dünyayı gören vatandaşlara kıymetli hedi yeler verdiğini söyledi. Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Yunus Keleş de projelerine devam edeceklerini, bugünden dolayı da büyük memnuniyet duydu ğunu belirtti. Bosna Hersek Federasyonu Görme Engelliler Birliği Başkanı Fikret Zuko ise din konusunda da görme engellilere gerekli hizmeti sunmak için çalıştıklarını belir terek, bu hediyenin anlamının büyük olduğunu ifade etti.

De

DİTİB KÖLN CAM İ S İ’NDE BÜYÜK SEVİNÇ

YAŞAR DEĞİRMENCİ

“Namazını, (hayâta) vedâ eden bir kimsenin namazı gibi kıl! Özür dilemen gereken bir sözü söyleme! İnsanların elindekilere tamah etme!”

. İBN-İ MÂCE, MÜSNED

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği bünyesindeki Köln Merkez Camisi’nde cuma namazı öncesi hoparlörden ezan okunması duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Ezanı dinleyen Müslümanlar gözyaşlarına hakim olamadılar.

Müezzin Mustafa Kader’in okuduğu ezanı dinlemek isteyen çok sayıda kişi camiye akın etti.

BİR

BU MİNİK DÜKKANDA YENİDEN MODA OLDU

çeşit gazoz satıyor

Güzel İzmir’in Urla ilçesinde beş metrekarelik mütevazi dükkanında tam 120 farklı gazoz satan esnaf Ferhat İskit, “Rotası bu tarafa düşenler muhakkak uğruyorlar. Bu kadar rağbet beklemiyordum. Nostaljik bir hava oldu. Gençler çok ilgili” diyor.

skiden gazoz denince her birimiz bu keyifli içeceği tatmak için birbirimizle yarışırdık... Şimdilerde birçok içecek hayatımıza girse de gazozun yeri bir başka oluyor. Gelin bu hafta sizlerle İzmir’in şirin ilçesi Urla’ya birlikte gazoz içmeye gidelim ne dersiniz...

Urla’da 5 metrekarelik dükkanında 100 ayrı markaya ait 120 çeşit gazoz satan Ferhat İskit, müşterilerinin rağbetinden memnun.

DÜKKAN KÜÇÜK ÇEŞİT BOL!

İlçede 15 yıldır kahvehane işleten Ferhat İskit, 3 yıl önce satın aldığı 5 metrekarelik iş yerini “gazozcuya” dönüştürdü. Türkiye’nin çeşitli illerinde üretilen 120 çeşit gazozu satan İskit, kahvehanede sattığı

gazozların ilgi görmesi nedeniyle ayrı bir dükkan açmaya karar verdiğini belirtti.

YOLUNUZ DÜŞERSE UĞRAYIN

Dükkanın kısa sürede büyük ilgi gördüğünü dile getiren İskit, şunları anlatıyor: “Rotası bu tarafa olanlar muhakkak buraya

gazoz için uğruyorlar. Geziyorlar, gazozları görüyorlar ve içip gidiyorlar. Özellikle buraya gelen müşterimiz çok var. Bu kadar rağbet beklemiyordum. Nostaljik bir hava oldu. Özellikle gençler çok ilgi gösteriyor.” Aromalı ve bölgelere özgü gazozları sattığını belirten

“Denizli’nin lavanta, şeftali gazozu en çok sattığımız gazozlardan bir tanesi. Datça’nın bademli gazozu var. Bodrum mandalina var. Bu kadar ilgi olunca gazozların bir kısmını diğer dükkana aldık. Orada rahatlıkla gelip oturup gazoz içip gidiyorlar. Günde buraya 500-600 kişi gelip fotoğraf çekiyor. Güzel ilgi odağı oldu. Severek de yapıyoruz. Aynı zamanda hobimiz. Hem ticaret hem hobi gibi gidiyoruz.”

MÜŞTERİLER MEMMUN

Otobüs şoförlüğü yapan dükkanın müdavimlerinden Ramazan Eyiol ise Türkiye’de birçok yere gittiğini ancak bu kadar çok çeşit gazozu bir arada görmediğini ifade etti. Diğer müşteriler de çeşit çeşit meyveli gazozları keyifle içtiklerini ve herkesin bunu tatmasını dilediler.

Park:

rkısh

FENER

OYNAYA

Bu sezon iyi bir hava yakalayan Fenerbahçe, Avrupa kupalarının ardından Süper Lig’de de bol gollü galbiyetler elde ederek zevkli futboluyla göz dolduruyor. Süper Lig’in 10. haftasında deplasmanda Ankaragücü’nü 3-0 yene Kanarya yoluna kayıpsız devam etti.

Mini İstanbul derbisini

KAZANDI

Spor Toto Süper Lig’in 10. haftasında Medipol Başakşehir, sahasında İstanbulspor’u 2-0 mağlup etti. İşte maçın önemli anları...

26. dakikada Başakşehir öne geçti. Deniz Türüç’ün sağ taraftan kullandığı kornerde altıpas önüne gelen topa yükselen Ndayishimiye topu ağlara yolladı: 1-0

33. dakikada sol kanattan gelişen ev sahibi takım atağında Mahmut Tekdemir, ceza sahasında uygun pozisyondaki Traore’ye yerden pasını attı. Traore’nin şutunda, kaleci topu kornere çeldi.

56. dakikada gelişen İstanbulspor atağında, Oğuzhan’ın sağ kanattan yaptığı ortada Muammer penaltı noktası civarında topa kafayı vurdu. Kaleci Volkan meşin yuvarlağı iki hamlede kontrol etti.

enerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 10. haftasında MKE Ankaragücü’nü deplasmanda 3-0 mağlup ederek, ligde yenilmezlik serisini 5, resmi karşılaşmalarda ise 9 maça çıkardı. Eryaman Stadı’nda oynanan karşılaşmada Fenerbahçe, rakibini 3. dakikada Mitchy Batshuayi, 25. dakikada İrfan Can Kahveci ve 90+1. dakikada Diego Rossi’nin golleriyle 3-0 gibi net bir skorla geçti. Ligde son 5 maçında 4 galibiyet, 1 beraberlik elde eden ve bu sürede kaybetmeyen Fenerbahçe, puanını da 20’ye çıkarttı ve averajla 2. sıraya yükseldi. .

YENILMEZLIK SERISI

Fenerbahçe, son 9 resmi maçında mağlubiyet yüzü görmedi. Son yenilgisini Arabam.com Konyaspor karşısında alan Fenerbahçe, daha sonra ligde 5, UEFA Avrupa Ligi’nde ise 4 maçta rakiplerine galibiyet şansı vermedi. Sarı-lacivertliler bu

maçlarda 7 galibiyet alırken, sadece Fransa’da Rennes ve ligde Beşiktaş deplasmanlarında berabere kaldı. Fenerbahçe, Süper Lig’de deplasmanda 2 maç aradan sonra galip geldi. Arabam.com Konyaspor’a 10 kaybeden, Beşiktaş’la 0-0 berabere kalan sarı-lacivertliler, ligde 2 maç sonra dış sahada hem golle tanıştı hem de 3 puan hasretini bitirdi.

BATSHUAYI UÇURUYOR

Fenerbahçe’nin Beşiktaş’tan gelen Belçikalı futbolcusu Batshuayi, gollerine Ankara’da da devam etti. Son 4 maçta da gol atan sarı-lacivertli futbolcu, AEK Larnaca’ya hem iç hem de dış saha maçında gol kaydetti.

Geçen hafta VavaCars Fatih Karagümrük karşısında takımına 3 puanı getiren golü atan Batshuayi, Ankara’da da gol perdesini açtı. Ligdeki gol sayısını da 2’ye çıkaran Belçikalı futbolcu, sarı-lacivertli formayla 8 maçta toplamda 5 gol attı.

Fenerbahçe’nin milli

Galatasaray, Kayseri’den

n Spor Toto Süper Lig’in 10. haftasında Yukatel Kayserispor, konuk ettiği Galatasaray’ı 21 yendi. Maçın golleri Dk. 22 Gavranovic, Dk. 34 Onur Bulut (Yukatel Kayserispor), Dk. 86 Barış Alper Yılmaz’dan (Galatasaray) gelirken, Okan Buruk yönetimindeki Cimbom şampiyonluk yolunda ağır bir darbe daha almış oldu. Maçın ardından konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, “Bugün bizim için

oyuncusu İrfan Can Kahveci, bu sezon 5 gole ulaştı. UEFA Avrupa Ligi’nde 3 golü bulunan İrfan Can, ligde de gol sayısını 2’ye çıkardı. Sarı-lacivertli futbolcu Corendon Alanyaspor’dan sonra MKE Ankaragücü maçında da filelerini havalandırdı.

ARDA GÜLER’E ALKIŞ

Maçın son anlarında sahaya giren Arda Güler’i bütün tribünler alkışladı. Karşılaşmanın 90+4. dakikasında Lincoln’ün yerine oyuna giren Arda’yı, sadece Fenerbahçeli değil MKE Ankaragüçlü taraftaralar da alkışlayarak destek verdi. MKE Ankaragücü’nün ilk yarıda attığı gol VAR incelemesi sonrası iptal edildi. Maçın 26. dakikasında Ali Sowe, Fenerbahçe filelerini havalandırdı. Ancak yapılan VAR incelemesinden sonra pozisyonun başında Beridze’nin ofsaytta olduğu tespit edildi ve ev sahibi ekibin gol sevinci kısa sürdü. Kötü sonuçlar alana MKE Ankaragücü ise 7 puanda kaldı ve 17. sıraya geriledi.

döndü

oturmadığını görüyoruz. Oradaki sistemin değişmesi şart. Yabancı VAR hakemi de olabilir” dedi. Yukatel Kayserispor Teknik Direktörü Çağdaş Atan da, “Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugün müthiş oynadılar, mücadele ettiler” derken, Kayserispor Kulübü Başkanı Berna Gözbaşı ise, “Bu maç bizim yerimizi belli edecek dönüm noktasından biriydi. Gayibiyetten dolayı çok sevinçliyiz” değerlendirmesinde bulundu.

66. dakikada Medipol Başakşehir’in hızlı atağında Berkay, sol kanattan bindiren Serdar’ın önüne pasını attı. Rakibiyle bire bir kalan Serdar, ceza sahasına girer girmez sol çaprazdan şutunu çekti. Kaleci Jensen zorlanmadan topu kontrolüne aldı.

75. dakikada ev sahibi takım ikinci golüne yaklaştı. İstanbulspor ceza sahasının önünde topla buluşan Aleksic’in sağ çaprazdan sert şutunda, top yan direğe çarpıp auta gitti.

78. dakikada Başakşehir ikinci golünü buldu. Lima’nın sol kanattan kullandığı serbest vuruşta arka direğe gelen topu Duarte kafayla indirdi. Ceza sahasında meşin yuvarlağı önünde bulan Ndayishimiye’nin sert şutunda, top fileleri havalandırdı: 2-0 Başakşehir mücadeleyi 2-0 kazandı.

bir kaza oldu. Bundan sonra biz tekrar ayağa kalkıp bunu düzelteceğiz. Oradaki sistemin

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

Kangaroos jump-start world cup defence with thumping win over Fiji

AJosh Addo-Carr double has seen the Kangaroos kick off their world cup defence with a thumping 42-8 win over Fiji.

The Foxx went length-ofthe-field to score his fist in the tournament midway through the first half, and made it a double in the second.

The Aussies didn’t have it all their own way though - it was the Fijians who got on the board first when five-eighth Sitiveni Moceidreke put a perfect grubber through for Semi Valemei in just the third minute.

But from their, it was all oneway traffic. Along with AddoCarr’s double, James Tedesco, Latrell Mitchell, Angus Crichton, Jeremiah Nanai and Harry Grant all scored.

Grant was sensational off the bench, also picking up a try assist, while Cameron Munster was also brilliant. He picked up two try assists and earned himself man-of-the-match honours.

Val Holmes meanwhile was perfect with the boot, nailing all seven attempts.

Of concern though, Reuben Cotter came off the field after a nasty head clash. He is now in doubt for the Kangaroo’s second pool match against Scotland next Saturday morning (AEDT).

After the match, Munster said he didn’t feel like the side were rusty, but were definitely lacking execution.

“We should’ve scored a lot more points. We had a lot of opportunities, we just didn’t execute,” he said.

“We’ll go back to the drawing board and hopefully we’ll come back a bit better but happy with the first performance.”

He said Fiji’s early try didn’t cause any concerns within the team.

“We knew Fiji was going to come out really hard tonight, they’re really passionate and in the first 15-20 minutes we just needed to ride the wave.

“They started really well and we needed to combat that and we were lucky enough to win tonight.”

Coach Mal Meninga agreed, but said he was still happy with their performance.

“We got through it pretty well. Really happy with our defence. There are a few things to fix up with the ball but all in all, a very good first hit-out,” he said.

“The cohesion with the football wasn’t where it needs to be. We talked about it. It was going to be fairly clunky from our point of view playing together in our first game of the tournament.”

Commentator Kevin Brown said the Kangaroos defence was “superb”.

“They were very diligent, very well-organised and had great energy in that second half,” he said.

“They were flying off the line. Reuben Cotter and then Harry Grant really sped the ruck up when they came off the bench - I thought the bench were fantastic tonight for Australia.

“It was a good day for Australia. They’ll be happy about the result. There’s a lot to work on, but I believe there’s really good signs in this Australian side.”

In the other match, England also got their campaign off to a flyer, smashing Samoa 60-6. Dom Young and Elliot Whitehead both picked up doubles, while Izack Tago scored Samoa’s only points.

Anthony Milford also spent ten minutes in the bin for a late tackle midway through the second half.

EZANDAN ÖNCE UYANIRDI ANNEM

Kadın dediğin güneş üstüne doğmadan uyanmalıydı çünkü. Bereketi kaçarmış evin, rızkı kesilirmiş adamın, öyle derdi hep. Çatlamış dudaklarından dualar süzülürdü sabahın soğuğunda. Buz tutardı yazmasındaki oyalar... Elleri hamur kokardı her daim. Sanki annem demek hamur demekti. Elinde kuruyan hamurları bile ziyan etmez, ovalayıp karınca yuvalarına serpiştirirdi.Her şeye yeterdi annem! Çünkü anne demek yetmek demekti.

Ağrıyan yerlerini susturur, acıyan göğsünü bastırırdı. İşi gücü emeği, ocakta yemeği vardı onun. Bir ıhlamurla geçiştirdiği soğuk algınlığı, bir evlat gülümsemesiyle unuttuğu gönül dalgınlığı vardı. Akşam olunca evinin perdesini kapatmaya alışkın elleri, bir de her sabah sulamayı farz edindiği gülleri vardı. Kimse öksüz değildi o varken, kimse sahipsiz değildi. Çünkü anne demek sahip demekti...

Ezandan önce uyanırdı annem. Güneşi kucağına alır, yorganımızın içine saklardı. Kınalı ellerinde kireç tutan parmakları vardı, çıtırtıları beyaz bir gece gibi kalbime batardı. Yorgunluk gözlerinden damlardı, çünkü anne demek yorulmak demekti. Çünkü anne demek ömrünü bağışlamak demekti...

HAFTANIN FIKRASI

Maçlarda maden kazası şehitleri için saygı duruşu

Trabzon’da düzenlenen Universal Boxing Organization (UBO)

Şampiyonası’nda ringe çıkan

Türk boksörler rakiplerini devirdi. WBO Avrupa şampiyonu milli boksör Fatih Keleş, Tanzanyalı rakibini mağlup ederek UBO Dünya şampiyonu oldu. UBO Avrupa şampiyonu Dilara Yücel de Tanzanyalı rakibi Grace Mwakamele’yi yenerek

Dünya şampiyonluğuna ulaştı. Kerem Özmen ve Mustafa Çolak kariyerlerinin ilk profesyonel müsabakalarına çıktıkları geceden galip ayrılarak profesyonelliğe yükseldi.

FATİH VE DİLARA

Gecenin heyecanlı müsabakalarından, amatör ve profesyonel WBO Avrupa şampiyonu milli boksör Fatih

Keleş, orta sıklette Tanzanyalı rakibi Kulwa Bushiri’yi 8’inci rauntta mağlup ederek UBO Dünya şampiyonluğunu ilan etti. Yarı orta sıklette UBO Avrupa şampiyonu Dilara Yücel de, Tanzanyalı rakibi Grace Mwakamele karşısında 10 raunt süren müsabakada 97-90, 9990, 99-90 puan alarak Dünya şampiyonu oldu.

n Türkiye Futbol Federasyonu, Amasra’daki maden ocağında meydana gelen patlamada hayatını kaybeden işçilerin anısına karşılaşmalarda 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulacağını açıkladı TFF’den yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan maden ocağında meydana gelen patlama sonucunda can kayıplarımızın olduğunu derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Ülkemizi yasa boğan patlamada vefat eden madencilerimiz anısına 15, 16 ve 17 Ekim tarihlerinde oynanacak tüm profesyonel ve amatör müsabakalarda 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulacak. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; yakınları ve milletimize başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”

Swiatek roars past Vekic to claim San Diego Open victory

Iga Swiatek won her eighth championship of the year in the San Diego Open final on Sunday, defeating Croatia’s Donna Vekic 6-3 3-6 6-0.

Swiatek pumped her fist and blew a kiss to the crowd after Vekic doublefaulted on match point to cap a third set where the Pole raised her level and tournament qualifier Vekic appeared to finally run out of gas.

“I wanted to go all in,” Swiatek said of her approach going into the deciding set of the new WTA 500 event.

“Knowing how well she can serve, I just wanted to be more loosened up on my return games. Not think too much, use my intuition and fight for every ball.”

Swiatek got the first break of serve of the match in the opening set when Vekic, who had to complete

her rain-interrupted semifinal earlier on Sunday, sent a backhand long for 4-2.

Another backhand error handed Swiatek the first set, prompting Vekic to throw her racket to the court in frustration.

However, Vekic refused to go down without a fight and leveled the match on the strength of her powerful serve and groundstrokes.

In the decider, Swiatek fired a crosscourt winner to break for a 2-0 lead that shifted momentum firmly in her favor.

Swiatek, who rose to world No. 1 in April following Ash Barty’s retirement, is now 64-8 on the season. The 21-yearold won the U.S. Open and French Open this year and will be the hot favorite when WTA Finals kick off in Fort Worth on Oct. 31.

Haftanın maçında yorgun şam piyon Trabzonspor, Beşiktaş ile berabere kalarak zorlu deplas mandan puan çıkarmasını bildi.

SELECTION

ÜMIT UYAR

Haney pummels Kambosos to retain undisputed lightweight title

RINS WINS AUSTRALIAN MOTOGP AS QUARTARARO CRASHES OUT

n Spain’s Alex Rins stormed to a pulsating win at the Australian MotoGP Sunday with world championship leader Fabio Quartararo crashing out to put a huge dent in his title hopes. The Suzuki rider started 10th on the grid and finished 0.186 seconds ahead of Spanish great Marc Marquez who claimed his 100th premier class podium. Francesco Bagnaia narrowly came third in one of the closest top three finishes the sport has known to move top of the championship

standings. Ducati’s Bagnaia started the race just two points behind Quartararo and now heads to the penultimate grand prix of the season in Malaysia with a 14-point advantage and a chance to win the world title. It could have been a bigger gap, with the Italian leading into the final lap at the waterfront Phillip Island circuit before an audacious Rins and then Marquez passed him. “I’m super happy to finish first,” said an ecstatic Rins after his fourth career MotoGP win.

n American Devin Haney kept his unbeaten record intact Sunday by battering Australian George Kambosos with his thunderous right hand in a rematch to remain undisputed lightweight world champion. The highly-rated 23-yearold successfully defended his WBC, WBA, IBF and WBO belts at Melbourne’s Rod Laver Arena in a unanimous points decision with one judge scoring the bout 119-109 in his favour, and the other two both having it 118-110. Haney now looks to fight next either two-time Olympic champion Vasiliy Lomachenko or Shakur Stevenson. “We’re taking on all comers. No matter who it is, we want to fight the best fighters in the world. I believe I’m the best fighter in the world,” Haney told reporters afterwards. The American is only the eighth boxer to hold all four belts from the major sanctioning bodies, WBC, WBA, IBF and WBO, at the same time.

Spor Toto Süper Lig’in 10. haftasında Trabzonspor ile 22 berabere kalan Beşiktaş, iç sahada üst üste 3. maçında da puan kaybetti. Bu karşılaşmanın ardından siyah-beyazlılar beraberlik sayısını 4’e yükseltirken, puanı da 19 oldu ve lider Adana Demirspor ile arasındaki fark 2’ye yükseldi.

ISMAEL’E ISTIFA ÇAĞRISI

Beşiktaşlı taraftarlar karşılaşmanın son bölümünde teknik direktör Valerien Ismael’i istifaya çağırdı. Son dakikalar oynanırken, “Valerien istifa” diye tezahürat yapan siyahbeyazlı taraftarlar, son düdüğün çalmasının ardından “İsmael istifa”

diye tezahüratta bulundu ve bir süre “Sergen Yalçın” diyerek tempo tuttu. Beşiktaş, Trabzonspor karşısında bu sezonki en erken golünü de yedi. Cenk Tosun ise, Beşiktaş’taki 3. sezonunda ilk golü Trabzonspor karşısında attı.

TRABZON YENILMIYOR

Trabzonspor, Beşiktaş ile Vodafone Park’ta oynadığı son 6 karşılaşmada mağlup olmadı. Ayrıca Abdullah Avcı yönetiminde İstanbul takımlarıyla oynadığı 25 maçta sadece 3 kez yenildi. Valerien Ismael, “Çok fazla hata yaptık. Bu hataları da Trabzonspor cezalandırdı” derken, Abdullah Avcı da “İyi ve güzel bir mücadele oldu” değerlendirmesinde bulundu.

Alanyaspor-Antalyaspor: 3-2

F.Karagümrük-Hatayspor: 3-0

Kasımpaşa-A.Demirspor: 1-4

Konyaspor- Gaziantep FK: 0-1

Kayserispor-Galatasaray: 2-1

Başakşehir-İstanbulspor: 2-0

Beşiktaş-Trabzonspor: 2-2

Sivasspor-Giresunspor:3-0

Ankaragücü- Fenerbahçe: