Turkish News Press - Issue 70

Halime Sultan rüzgârı

T

n Avustralya Türk Film Festivali’ne katılan ‘Diriliş Ertuğrul’un sempatik yüzü Esra Bilgiç büyük ilgi gördü.

10 SEPTEMBER 2019

Ordu’nun şelaleri aksa yukarı aksa...

Dopdolu GEZI SAYFASI 15’TE

rkısh NEWS PRESS

3

SIZIN SÖZÜNÜZ

SESİ

info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566

. .

T rkıye’nın

RADYOSU

SYDNEY DIGITAL 985

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

7 4/11/17/26/2 H IS L G NEWS IN EN

l www.turkishnewspress.com.au

Educates future GENERATIONS

ın n ’ a n A e Hacir dalga azmi or y ı l ı y a y dalga

n “My army is young and their coming both for the present and future of the martial arts game both on and off the mats...”

26

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN

Annelerin acısını paylaşan Aile Bakanı Zehra Selçuk “yanınızdayız” mesajı verdi.

11

ANALARIN FERYADI

Gelin, teşhisi doğru koyalım!

PROF. DR. MEHMET ÇELİK YAZISI 8’DE

PKK’NIN SONUNU GETİRECEK Çocuklarının HDP tarafından dağa kaçırılıp PKK’ya kurban edildiğini söyleyerek HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan Kürt anne sayısı 17’ye yükseldi.

H

Israel’s security, Palestine’s freedom: A false dichotomy

acire Akar’ın HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eyleminin ardından çocuğunu terör örgütü PKK’nın elinden söküp almasının yankıları sürüyor... Hacire Ana’dan sonra evlatlarının dağa kaçırılmasında HDP’yi sorumlu tutarak eyleme başlayan aile sayısı tam 17’ye çıktı. Büyük destek gören eylemin ardından başlatılan soruşturmaların ve Kürt halkının gerçeği görmesinin; eli kanlı PKK ile HDP’nin sonunu getireceği belirtiliyor. Acılı anneleri ziyaret eden Aile Bakanı, “Tarih bugünlere annelerin destansı mücadelesine destek verenleri de bu sesi duymayanları da yazacak” dedi.

8

AFC 6’da 4 yaptı DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 27’DE

Ertuğrul Gazi’nin izindeyiz SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE

Bir kahraman: Kara Fatma > 19. Sayfa

AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

Türk Film Festivali’nin galasına katılan ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisinin sempatik oyuncusu Esra Bilgiç büyük ilgi gördü.

3

TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au

Bir tabak şükür

M

Avustralya’da Halime Sultan rüzgârı A vustralya Türk Dostluk Birliği (ATMA) tarafından Sydney ve Melbourne’de düzenlenen 3. Türk Film Festivali, ‘‘Aykut Enişte’’ filminin gösterimiyle başladı. Sydney’deki Palace Cinemas Norton’da düzenlenen gala gecesine Sydney Başkonsolosumuz Melih Karalar, İlk Müslüman milletvekili Jihad Dip

10 Eylül 2019

ve Diriliş Ertuğrul dizisinde Halime Sultan karakterini canlandıran sanatçı Esra Bilgiç’in yanı sıra sanat, siyaset ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı. 15 Eylül’e kadar sürecek festival ile ilgili konuşan Karalar, “Amacımız daha fazla Avusturyalıya hem ülkemizi hem de ülkemizin film sektörünü

tanıtmak. Sayın Bilgiç’in de burada olması, festivalimize daha başka bir hava kattı” dedi. Jihad Dip de ‘‘Size bir şey itiraf edeyim mi? Diriliş Ertuğrul’u baştan kaldığı yere kadar izledim. Halime Hatun’u görmek beni çok heyecanlandırdı” dedi. Esra Bilgiç ise, “Çok güzel bir amaç için birlikteyi” dedi.

erhaba Sevgili okurlarım, Muharrem ayının 10’uncu günü bereketi bolluğun simgesi Aşure Günü, hepimize mübarek olsun...

Bu hafta da hepimiz için iyi dileklerimi dileyerek başlıyorum yazıma. Sofralarımızın bereketi artsın artsın çoğalsın, birimiz bin olsun, yediğimiz aşure kanımızda şifa olsun. Aşure günü denince öncelikle kapı kapı aşure dağıttığımız günler gelir aklımıza. Yaşam içinde, bencil olmamayı, sevmekten korkmamayı, hatta paylaşmayı ve paylaştıkça çoğaldığımızı idrak edebilmemiz için sebepleri, gün gibi seriyor gözümüzün önüne...

Sizlere her hafta kendimizi iyi hissedeceğimiz, yaşam kalitemizi yükseltecek, farkındalıkla, şükürle, zikirle deneyimlediğim, inandığım, bana iyi gelen şeyleri paylaşmaya özen gösteriyorum.

Bu hafta en büyük terapi AŞURE gününün ta kendisi! Bir mucize günü daha, bırakın tüm dertleri bir kenara, öyle bir gün ki, derdi varsa derdi, kederi varsa kederi silip götürür, tabi ki inanırsan.

Peki bugün neler yaşanmıştı önce onu bir hatırlayalım: Onları da Hz. Peygamber (sav) Hadis-i Şeriflerinde şöyle açıklamıştır: 1. Hz. Adem (as), Aşure Günü’nde yaratılmıştır.

Aynı günde Cennete girmiştir. Tevbesi ve affedilmesi aynı günde olmuştur.

2. Arş, Kürsî, Sema, Arz, Cennet, Cehennem, Güneş ve Ay aynı günde yaratılmıştır.

3. Hz. İbrahim (as), Aşure Günü’nde doğmuştur.

Yine Nemrut’un ateşinden kurtulmuştur.

4. Hz. Nuh’un (as) gemisi tufandan kurtulmuştur.

5. Hz. Musa (as), Firavun’dan kurtulmuş ve düşmanı Firavun Kızıldeniz’de boğulmuştur.

6. Hz. Eyüp (as), yaralarından şifa bulmuştur.

7. Hz. Yusuf (as), hapisten kurtulmuştur.

8. Hz. İdris (as), Âli makama yükselmiştir.

9. Hz. Yakup (as) ile oğlu Hz. Yusuf’un (as) mülâkatı aynı günde olmuştur.

10. Hz. Yunus (as) balığın karnından kurtuldu.

11. Hz. İsa (as), Semâ’ya o günde yükselmiştir.

12. Hz. Süleyman’a (as) mülk verilmiştir.

13. Hz. Cebrail ve Hz. Mikâil yaratılmışlardır.

Mucizelerine şükür...

Bu sene 9 Eylül’e denk gelen aşure günü için bir çok evde tencereler çıkar ve aşure hazırlıkları başlar. Siz de kendi aşurenizi yapıp sevdiklerinize dağıtabilirsiniz.

Aşure yapmanız bu hafta size huzur verir, aşurelik alışverişimizi yaparken bile evimiz bereketlenir. Şimdi gidip aşuremizi yapalım, komşu kapısını çalalım, aşure gününü anlatmayı, aşureyi paylaşmayı, bu anlamlı lezzetin tadına bakmayı unutmayalım unutturmayalım.

Hadi benden bir aşura tarifi...

Malzemeler: 2 su bardağı buğday, 1 su bardağı nohut, 1 su bardağı kurufasulye, 1 su bardağı kuru üzüm, 1 su bardağı incir, 1 su bardağı kuru kayısı, 1/2 su bardağı fıstık, 4 su bardağı şeker, 1 yemek kaşığı karanfil,10-15 su bardağı su.

Süsleme için: 1 su bardağı kuş üzümü, çekilmiş ceviz içi, Antep fıstığı, tarçın, nar taneleri Yapılışı: Buğday, fasulye, nohut ve üzümü ayrı kaplarda bir gece önceden ıslatın. Ertesi gün buğdayı süzüp büyük bir çelik tencereye alın. 15 su bardağı su ekleyip kaynatın. Üzerinde biriken köpüğü bir kevgirle alıp tencerenin kapağını kapatın ve 30 dakika kaynatın. Fasulye ve nohutu süzüp ayrı kaplarda haşlayın.

Buğday taneleri iyice yumuşayıncaya kadar yaklaşık 4.5 saat kısık ateşte arasıra karıştırarak pişirin. Buğdayın suyu un çorbası kıvamına gelmek üzereyken nohut ve kuru fasulyeyi ekleyin. İyice kaynatın. Ardından sırasıyla fıstık, kuru üzüm, karanfil ve dörde bölünmüş kuru kayısıyı ilave edip karıştırın. Birkaç taşım kaynatın. Son olarak şekeri ekleyip 5-10 dakika kaynattıktan sonra incirleri katın ve bir taşım kaynatıp, ateşten alın.

Aşure piştikten sonra sıcakken kaselere boşaltın. Soğuyunca üzerini ceviz içi, Antep fıstığı, kuş üzümü, tarçın ve nar taneleri ile süsleyerek servis yapın. İsteğe bağlı olarak gülsuyu da serpebilirsiniz. Afiyetler olsun!

Haftaya görüşmek üzere hoşça, sevgiyle kalın.

10 September 2019

YILDIRAY ASLANTAŞ yaslantas@turkishnewspress.com.au

Fırat’ın Doğusu neyi ifade ediyor?

T

ürkiye Milli Savunma Bakanlığı Twitter hesabı üzerinden, Suriye’nin kuzeyinde, Fırat’ın doğusunda Güvenli Bölge tesisi faaliyetleri kapsamında; ​TSK ve ABD personeli, kara araçları ve İHA’ların iştirakiyle ilk müşterek kara devriyesine Akçakale güneyinde, Suriye tarafında başladığını duyurdu.

Türkiye ve ABD, 7 Ağustos’ta Suriye’nin kuzeyinde bir güvenli bölge kurulması konusunda anlaşmıştı. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, üç nokta üzerinde anlaşma sağlandığı belirtilmişti. Açıklamaya göre taraflar, Türkiye’nin güvenlik endişelerini giderecek tedbirlerin bir an önce uygulanması yönünde mutabakata vardı. Bu çerçevede güvenli bölgenin koordinasyonu ve yönetimi için Türkiye’de müşterek harekat merkezinin kurulacağı belirtilmişti. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden de aynı kararların dile getirildiği bir yazılı açıklama yapılmıştı.

Türk Silahlı Kuvvetleri ile ABD silahlı kuvvetleri, Suriye’de Fırat’ın doğusunda güvenli bölge birinci safha uygulamaları kapsamında ilk ortak kara devriyesine başladı. Haberlere göre Akçakale ilçesinin 30 kilometre doğusunda Türk bayraklı 6 zırhlı araçtan oluşan TSK konvoyu, ortak kara devriyesi için sınırı geçerek ABD askeri konvoyuyla buluştu.

TSK ve ABD askeri konvoylarının Telabyad kırsalında güneye doğru hareket edecekleri belirtiliyor. Devriyenin devam etmesi bekleniyor. İnsansız hava araçlarının da katıldığı devriye faaliyetine helikopterlerin de hava desteği verdiği belirtiliyor.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Birleşik Müşterek Harekât Merkezi’nin Akçakale’de faaliyete geçtiğini belirterek, “Önce İHA sonra helikopter uçtu. Üçüncü müşterek helikopter uçuşunu gerçekleştirdik. Müşterek kara devriyesinin de 8 Eylül’de başlamasını planladık” demişti. Muhataplarına defaatle, “Gecikmeye, oyalanmaya tahammülleri” olmadığını aktardıklarını belirten Akar, geçmişteki olayları unutmadıklarını ve bu nedenle üzerinde mutabık kalınan konularda harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Akar, “Teröristlerin geri çekilmesi, ağır silahların toplanması, tahkimatın tahrip edilmesi, orada müşterek devriyelerin başlaması, devriye üslerinin kurulması, uçak faaliyetlerinin bir an önce başlaması helikopter ve İHA sürdürülmesi... Bu konuda ısrarlıyız, kararlıyız” dedi.

Ankara, güvenli bölgenin hızlı bir şekilde oluşturulması için ABD’ye baskı yapıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Perşembe günü AK PartivGenişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda güvenli bölgenin bir an önce oluşturulacağını belirtmiş, “Eylül’ün son haftasına kadar Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız” demişti. “Bunu Amerikalı dostlarımızla birlikte yapmak hepimiz için en ideal yoldur” diyen Başkan Erdoğan, “Ama böyle bir zemin oluşmazsa hazırlıklarımız tamam. Kendi imkânlarımızla bu işe başlayacağız” kararlılığını ifade etmişti. Erdoğan, ayrıca güvenli bölgenin oluşturulmaması halinde ise Batılı ülkeleri uyararak, sığınmacılar için Türkiye’nin Avrupa kapılarının mülteciler için açılabileceğini söylemişti.

Evet değerli okurlar, geldiğimiz bu noktada ana, can vatan, güzel, kadim Türkiye’mizin dirayetli idareciler başa geldiğinde; istediğini nasıl kopardığını, terör ve mülteci sorunu için hayati öneme sahip Güvenli Bölgede konusundaki kararlılığında bir kez daha görmüş olduk. Rabbim vatanızımı korusun...

T

rkısh NEWS PRESS

HEALTH

Polio

4

Editor: Dr M. Said Erdem (MD, BMedSci)

Once a common and serious disease affecting the nervous system that lead to life-long disability, today polio is almost eradicated in much of the developed world. Since the first polio vaccine was introduced to Australia in 1956, the country has been declared polio-free since 2000. Even worldwide the number of polio cases has been gradually reducing-down from 350 000 cases in 1988 to just over 30 reported cases in 2018 according to the World Health Organisation (WHO).

P

olio (also called poliomyelitis) is a contagious viral illness caused by the ‘poliovirus’ that affects the nervous system. Once in the body, the virus travels to the motor neurons (nerve cells) of the spinal cord which innervate muscles as well as the cell bodies of the brainstem which control fine motor movements and coordination. The virus causes inflammation and damage to these cells which causes them to slowly die leading to muscle weakness.

In most cases, many of those infected will not be aware and have very little symptoms. Some may initially develop flu-like symptoms for a few days including fevers, nausea, vomiting, sore throat, headache and muscle stiffness.

In around 1% of polio cases, permanent severe muscle weakness can develop called ‘acute flaccid paralysis’ in which the muscles of the affected area have no power to move – this can affect the muscles of the arms, legs, neck and chest muscles including the diaphragm which is essential for breathing.

It is estimated 5-10% of paralysed polio patients die because the breathing muscles have been affected.

During the 20th century when polio

was more common, a large metal ventilator encasing the body from the neck down called the ‘iron lung’ was used to help a person breathe if their breathing muscles were paralysed from polio. This technology has become almost obsolete as polio is becoming eradicated and more effective devices are available.

Although polio can affect people of any age, over 50% of cases are seen in children under three years old. For this reason, the muscle weakness was also called ‘infantile paralysis’ for many years.

The virus multiplies in the intestines and can shed through in the faeces (poo) for many weeks before the person knows they are infected. Polio can spread when someone comes into contacted with the infected faeces or saliva of a person with polio. This is most commonly seen in areas of poor hygiene or with people who interact with sewage.

It is so contagious that it is estimated if the remaining cases of polio today were left untreated, around 200 000 people would be infected every year and, in ten years, spread across the world.

Because polio paralysis is rare and occurs later as the disease progresses, even one case is treated as an epidemic by the WHO, as many thousands of people could have been affected by the

time the paralysis was known to be caused by polio.

The best form of prevention from polio is through vaccination. Global vaccination efforts have reduced the incidence of polio by 99% since the 1980s to the point that almost all polio cases were only found in three countries by 2017 – Afghanistan, Nigeria and Pakistan. In Australia, the vaccine is part of the National Immunisation Schedule that recommends the polio vaccine at 2, 4 and 6 months as well as at 4 years old. It is then recommended to have a booster shot every 10 years for the vaccine to remain effective.

Diagnosis of polio can be made by a doctor after clinical assessment, including any history of travelling to countries where polio is highly prevalent. Tests of the blood, faeces and cerebrospinal fluid can help confirm the diagnosis.

Unfortunately, there is no cure for polio once infected. If detected early, treatment aims to provide support for the body including pain control, bed rest, nutrition and physiotherapy to maintain good use of muscles and reduce long term damage.

Speak with your doctor for more information regarding polio or if you are planning to travel to a country where polio is highly prevalent.

More information can also be found at Polio Australia (www.poliohealth. org.au) and the Department of Health topics page (www.health.gov.au/ health-topics/polio-poliomyelitis).

INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 10 EYLÜL - 17 EYLÜL 2019 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 4.99 Sera Karışık Turşu (3 kg)

$ 1.49 Pop Kek 8 mini Packs (144 g)

$ 5.00 Tat Okra Konservesi (2 adet)

$ 4.99 Yumoş Lavanta Sprey (500 ml)

$ 5.49 Sele Siyah Zeytin (700 gr)

99 c Flipz Keyif Mix (Paketi)

$ 1.49 Tamek Nar Nektari (1 lt)

$ 2.99 $ 9.99 Gazioğlüçler Baklava (Paketi)

Nefis Siyah Çekirdek (Paketi)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599

AVUSTRALYA

T

rkısh NEWS PRESS

10 Eylül 2019

Sri Lankalı Tamil ailesi ülkeyi “fena” karıştırdı

A

Avustralya’nın gündemine oturan Tamil ailenin sınır dışı edilmesi ikinci kez ertelendi. Mahkeme, Sri Lanka’ya sınır dışı edilmeyi bekleyen Tamil ailenin davasını 12 gün tehir etti. Ailenin avukatı, “Bu aile hayati tehlikeyle karşı karşıya kalabilirler. Hükümetin ailenin ülkede kalmasına izin vereceğini ümit ediyoruz” dedi. vustralya Federal Mahkemesi, ülkeye iltica başvuruları kabul edilmeyen ve Sri Lanka’ya sınır dışı edilmek üzere Christmas Adası Gözaltı Merkezi’nde bekletilen 2’si çocuk 4 kişilik Tamil ailenin davasını ikinci kez erteledi.

Sınır dışı edilmek üzere Melbourne’den bindikleri uçak, geçen hafta, mahkeme kararıyla son anda Darwin kentine indirilen Sri Lankalı etnik grup Tamillere mensup ailenin davası, Melbourne’daki Federal Mahkemesinde yeniden görüldü.

YENİ DURUŞMA 18 EYLÜL’DE Avustralya’ya iltica başvurularının kabul edilmemesinin ardından Christmas Adası Gözaltı Merkezi’nde sınır dışı edilmeyi bekleyen ailenin en küçük kızlarının Avustralya’da koruma hakkı olmadığını ileri süren Göçmen Bakanlığından daha fazla delil isteyen Federal Mahkeme, davayı 18 Eylül’e erteledi. Ailenin 12 gün daha Avustralya’da kalmasına hükmeden Federal Mahkeme Yargıcı Mordecai Bromberg, ailenin duruşmadan önce sınır dışı edilemeyeceğine karar verdi.

Ailenin avukatı Carina Ford, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, ailenin ülkede kalabilmesi için yasal mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

KAFTANLI ZULA!

Türkiye’den Avustralya’ya uyuşturucu sevkiyatı önlendi

G

eçtiğimz günlerde akıllara durgunluk veren bir uyuşturucu sevkiyatı yöntemi ortaya çıktı...

Avustralya’ya gönderilmek üzere Ankara’da kargo şirketine bırakılan kolilerde ve belirlenen adreslerde yapılan aramalarda kaftanlara zulalanmış 46 kilo 200 gram uyuşturucu ele geçirildi.

Olayla ilgili gözaltına alınan A.B ve A.A. hakkında TCK’nin 188’inci maddesi gereğince “uyuşturucuuyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçundan işlem yapıldı. İran uyruklu zanlılar, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.

T R E L R E ID L Ç N E G I L A IK IF SERT n Geçtiğimiz cuma günü Auburn Gelibolu Camisi’nin “I Youth Centre” olarak bilinen Gençlik Merkezi’nin 4 haftalık liderlik programı sonuçlandı.

Gençlerimiz, Western Sydney Giants ve Light House Toplum Desteği’nin özel misafirler ile 4 cuma gecesi eğitimlere katıldılar. Programlarda idealist gençlerimiz, gerçek bir lider olmak için gerekenleri ve davranış özelliklerinin

ne kadar önemli olduğunu öğrendiler. Programın son haftasında Western Sydney Giants Eğitim ve Spor Tesisleri’nde katılımcıların sertifikaları verildi ve gecenin bitimi için bir b.b.q.’da yer aldı. Light House Toplum Desteği, Western Sydney Giants, L.M.A. ve Multicultural N.S.W’ye programa desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.

7

rkısh NEWS PRESS

Year: 2 Volume: 70

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Taliç, Sinem Taslak, Tanyeli, Hilal Kırmızı, Sibel Örnek Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben, Davut Kılıç (Sports), Vahit Erzor (Koşe&Şiirler), Ayad Naji (Page Editing & Graphic Designs) Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan (Medical&Health), Dr. Hilal Çoruhlu (Medical), İzzet Anmak (Australian English&Politics) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Şahin Şahinkaya, Ömer Boyacı (Youth&Sport), Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Evla Han, Ayşe Han, Elif Sele (Editors) Brisbane Team Yıldıray Aslantaş (General Manager), Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Mehmet Güler

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM

Monday: Fatma Gençtürk, Gülten Akbar, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Aybir Yılmaz, Gazel Kiliçdoğan, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık, Yasin Köksal Thursday: Seyrullah Aksakal, Osman Boyacı, Salime Eken, Hatice Güngör Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık Saturday: Sülhan Yılmaz, Bülent Arıkan, Mucahid Gelöz, Vahit Erzor Sunday: Barış Cengiz, Cem Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Şahin Şahinkaya, Murat Şirin

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Yıldıray Aslantaş): 0433 162 655 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0421 889 296 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: P.O Box 12 Guildford NSW 2161 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au “Ideal Prime Beach”

8

10 Eylül 2019

HASBIHAL

PROF. DR. MEHMET ÇELİK mcelik@turkishnewspress.com.au

Gelin, teşhisi doğru koyalım!

1

960’lardan sonra Türk siyasetinin en büyük problemi, siyasi ahlak olmuştur.

CHP’nin tek parti yönetimi sürecinde, Atatürk ve İnönü dönemlerinde bu problem sahne önünde yer almazdı. İki liderin de otoriter ve her şeye hakim siyaset anlayışı, buna zemin oluşturmazdı. Çok partili hayata geçince, işler değişti; zira sistem değişti.

Parti içi mücadeleler merkezden taşraya yayıldı. Merkezin güç ve yetki alanına taşranın köşe taşları da eklendi: Aşiret liderleri, tarikat şeyhleri, kanaat önderleri ve yeni yeni gelişen sermaye esnafı!..

Bu sistem gelişerek bugünlere gelindi. Merkezde bulunan tepe yöneticiler her ne kadar siyasal yetkilerini kaybetmeseler de, taşrada gelişen siyasal güçleri de artık dikkate almak zorunda kaldılar…

Neyse!..

Esas değinmek istediğim konuya geleyim.

Siyasal gündem DavutoğluBabacan ve Gül’le ilgili!..

Sayın Erdoğan bu hareketin bir fitne ve bölücü hareket olduğunu dillendirmeye başladı… Öyle görünüyor ki, gittikçe de sertleşecek!..

Bölücülükle suçlanan cephe ise, AK Parti’nin kuruluş felsefesinden uzaklaştığı için davaya sahip çıkma sorumluluğuyla kolları sıvadıklarını seslendiriyorlar!.. Özellikle Davutoğlu’nun seçilmiş ve başarılı bir başbakan olarak mağdur edildiğini dillendiriyorlar!.. Önce teşhisi doğru koyalım: Davutoğlu seçilmiş, başarılı (Kasım’da alınan %49’luk oy kast ediliyor!) bir başbakan değil!..

AK Parti’nin 18 yıllık hiçbir başarısında, hiçbir bakanın, milletvekilinin, teşkilat mensubunun ciddi anlamda bir payı yok!..

Günahı da, sevabı da tamamen Erdoğan’a ait!..

Parti de tamamen O’nun eseri!..

Davutoğlu nerede hata yaptı, uzatmadan söyleyeyim: Başbakanlığa atandığında!..

Kendisini Başbakan zannetti ve Başbakanlık oynamaya başladı…

Yok kardeşim, dürüst olalım ve doğruyu ortaya koyalım: Tayyip Erdoğan siyaseten Atatürk ve İnönü’ye benziyor: Onların da atadığı başbakanlar vardı… Sahne önünde Başbakandılar. Gerçekte ise Bakanlar Kurulu sekreterya, Başbakan da sekreteryanın başı!..

Ben sekretaryanın başı tabirini uygun görüyorum, kimse alınmasın!..

Ama beğenmiyorsanız, adını siz koyun!.. İşte Erdoğan, ne Demirel’e, ne de Özal’a benziyor… Hele hele Sunay ve Korutürk’e hiç benzemiyor!..

Atatürk ve İnönü’ye benziyor!..

Seversiniz, sevmezsiniz!..

Yaptığı doğrudur, yanlıştır!..

Kenardan dairenin içine dahil olarak şu idealist pozlarla tenkitleri bir tarafa bırakın…

Sofradan uzaklaşınca cıyaklayanları millet 70 senedir seyrediyor!...

Ha, erkekçe çıkın ortaya, programınızı halka anlatın…

Halk size inanır ve programınıza güvenirse, mesele yok… Oyu alır, direksiyona geçersiniz!..

Mağdur edebiyatını bırakın!..

Kimin mülkünde gece kondu kurmak peşindesiniz?

Anlayalım!..

Kerbela şehitleri anıldı n Peygamber Efendimiz’in torunu Hazreti Hüseyin ile ehlibeyte mensup 72 masumun Kerbela’da şehit edilişinin 1380. yılı dolayısıyla Türkiye ve dünyanın dört bir yanında anma etkinlikleri düzenlendi. Muharrem ayının 10.

gününde bir yandan Kerbela şehitleri anılırken, diğer yandan kazanlar aşure için kaynadı. Yezid lanetlenirken, Hz. Hüseyin ve arkadaşları için dualar edildi. Müslümanların dinmeyen acısı Kerbela olayı dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Bugün Kerbela’nın acısını kalbinin derinliklerinde yaşayan Müslümanlara düşen en hayati ve tarihi görev, Kerbela’yı doğru okumak, doğru anlamak ve doğru dersler çıkarmaktır. Bu açıdan Kerbela’nın bize öğrettiği en büyük mesaj, birlik, beraberlik, vahdet ve kardeşliktir” dedi.

T

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

Anaların feryadı terörü bitirecek

Hacire Akar’ın HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı oturma eyleminin ardından çocuğunu PKK’nın elinden söküp almasının yankıları sürüyor.... Hacire Ana’dan sonra çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP’yi sorumlu tutarak eyleme başlayan aile sayısı tam 17’ye çıktı.

Büyük destek gören eylemin, PKK’nın sonunu getireceği belirtiliyor.

Ç Aile, Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da HDP İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine destek ziyaretinde bulundu.

ocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerinin, HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemine 2 aile daha katıldı. Evlatlarını dağa kaçırılmasında HDP’yi sorumlu tutarak, 3 Eylül’de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen anneler Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer’in başlattığı oturma eylemine katılım sürüyor.

YANAN 17 YÜREK Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinden baba Süleyman Aydın ile İstanbul’dan anne Saliha ve baba Salim Edizer de çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP’nin aracı olduğunu belirterek oturma eylemine katıldı. Böylece dün itibariyle evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yapan aile sayısı tam 17’ye ulaştı.

Acılı baba Süleyman Aydın, “Gerekirse biz de

burada ölmeye razıyız.

Oğlumuzu versinler. Oğlumu istiyorum, yoksa burada ne işim var? Oğlumu versinler, evime gideyim” dedi.

SESİMİZİ DUYUN! İstanbul’dan gelerek eyleme katılan anne Saliha Edizer ise, tüm Türkiye’ye destek çağrısında bulunarak şunları dile getirdi: “Evden çıkmayan bir çocuk birden bire kayboldu.

Arkadaşlarını aradık, sorduk, dediler ki; Kağıthane ilçeye gönderiyorlarmış.

Kağıthane HDP İlçe Başkanlığı imiş. Çocuğumu istiyorum. Çocuğumun acısıyla her gün ağlıyorum.

Allah’ını seven herkes buraya gelsin. Sanatçılardan, futbolculardan Allah rızası için destek bekliyoruz.

Evlat sahibi olan olmayan herkes gelsin.” Öte yandan, acılı annelere Türkiye’nin dört bir

yanından destek ziyaretleri ve mesajları yağarken, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da, annelerin HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine destek ziyaretinde bulundu.

BAKAN’IN GÖZYAŞLARI Burada evlatları için oturma eylemini sürdüren annelerle tek tek görüşen Selçuk, annelerin ellerini tutarak, yaşadıkları üzüntüyü paylaştı. Anneler Bakan Selçuk’a kaçırılan çocuklarının fotoğrafını gösterip, evlatlarına duydukları özlemi anlattı. Selçuk’un, gözyaşı döken anneleri teselli etmeye çalıştığı görüşmede duygusal anlar yaşandı.

TEK YÜREK OLALIM Ziyaretin ardından geçtiği valilikte gazetecilere açıklama yapan Bakan Selçuk, şunları dile getirdi: “Anneler en değerli varlıklarını, evlatlarını eli kanlı bir terör örgütünden kurtarma mücadelesi vermekteler. Biz bu mücadelede annelerin, ailelerinin yanındayız. Evlatları terör örgütü tarafından şehit edilen annelerin acısını da evlatlarını terör örgütüne teslim etmek istemeyen annelerin feryadını da devlet olarak duyuyoruz. Tarih bugünlere annelerin destansı mücadelesine destek verenleri de bu sesi duymayanları da yazacak.”

T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

10 September 2019

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

nnel completed the first Turkey and U.S. military perso tablish a safe zone east to es joint ground patrol as planned , a milestone move to ay nd Su on ria Sy in s te ra ph Eu of the able peace in the region. en d an s nt me ele t ris rro te ar cle

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Israel’s security, Palestine’s freedom: A false dichotomy

E ANKARA CAUTIOUS AS TURKEY,

US LAUNCH JOINT SAFE ZONE PATROLS IN NORTHERN SYRIA

T

o establish a safe zone east of the Euphrates in northern Syria, Turkish Armed Forces (TSK) and U.S. personnel conducted the first joint ground patrol as planned,” the Turkish National Defense Ministry said on Twitter. The first joint ground patrol consisted of two phases, organization and operation. The patrols were the first phase of the safe zone plan. After organizing the patrol plan, the forces headed to Tal Abyad, Syria, located some 25 kilometers (15.5 miles) west for the second phase.

Following observations, the joint convoy proceeded south. The patrol started at around 10 a.m. local time and was completed after three hours. The patrol was supported by unmanned aerial vehicles (UAVs)

and helicopters.

The TSK dispatched six armored vehicles, which joined the U.S. military convoy 30 kilometers from the Akçakale border town of Turkey’s southeastern Şanlıurfa province. On Aug. 7, Turkey agreed with U.S. military officials to set up a safe zone and develop a “peace corridor” running from the Euphrates River to the Iraqi border to facilitate the return of displaced Syrians currently living in Turkey to their home country and provide security for Turkish border settlements and military outposts. They also agreed to establish a joint operations center.

Speaking in eastern province of Malatya, President Recep Tayyip Erdoğan warned Saturday the U.S. to end its indecisive poli-

cy regarding the safe zone. “While Turkey is determined to remove the terrorist group, they are making plans to straddle both us and them. It seems that they are willing to establish a safe zone for the terrorist group,” Erdoğan said.

“If the safe zone in the east of Euphrates with our own soldiers will not be established by the end of September, we will have no choice but to go its own way,” the president warned. “This is not something to be completed by three or five helicopter flights, five or ten vehicle patrols, the presence of a couple of soldiers in the region only for show. We must bring the whole region with its cities and rural areas to a safe status to settle one million people there,” Erdoğan said.

Turkish gov’t vows zero tolerance on violence against women!

T

he government has reassured the public that it pursues and would continue to pursue a “zero tolerance” policy on any acts of violence against women. Justice Minister Abdülhamid Gül told reporters Friday that the courts have issued since January some 375,425 orders for the protection of women threatened with violence. He did not elaborate on the orders but they usually involve restraining orders for suspects and in some cases, preventive detention of suspects. “We reject and condemn violence against women and children. We approach such cases with zero tolerance. All relevant authorities are in coordination to ensure this and our prosecutors resolutely pursue all cases involving violence toward women,” he said.

lu, his FM Çavuşonğterpart Iranian couuss Syrian Zarif disc utional constit tee commit n Turkish Foreign Minister Mevlüt Çavuşoğlu discussed the Syrian constitutional committee with his Iranian counterpart Mohammad Javad Zarif, according to the diplomatic sources on Sunday.

Speaking over the phone, the two top diplomats also discussed the Astana meeting, sources added. The Asta-

na peace process, aimed at ending the Syrian conflict, was launched in January 2017 by Russia and Iran, allies of the regime, and Turkey. Syria has been locked in a vicious civil war since early 2011, when the Bashar al-Assad regime cracked down on pro-democracy protests with unexpected ferocity.

ver since the Oslo Agreement was made public in 1993, peace has been an elusive goal.

The Oslo Agreement - symbolized by the infamous handshake between Yasser Arafat and Yitzhak Rabin on the White House lawn - was hailed as a major achievement, but the sense of triumph did not last long. Oslo’s fundamental flaw was its failure to recognize the Palestinian right to selfdetermination.

It also failed to ensure the implementation of the 1967 U.N. Security Council Resolution 242, which called for the complete Israeli withdrawal from the Palestinian territories occupied during the 1967 Arab-Israeli war.

In essence, the Oslo process created a false dichotomy between Israel’s security concerns and the Palestinian aspirations for freedom and dignity. Every time the Palestinians and the international community talk about the right to self-determination, the Israelis raise the issue of security. Every time Israel’s security is at stake, the Palestinian demand for freedom and dignity is compromised. How to get out of this conundrum?

The question of the 1967 borders remains the key issue to any lasting peace deal. The current talks, relaunched by U.S. Secretary of State John Kerry in July 2013, are on the verge of being stalled for the same reason. Israel refuses to withdraw to the 1967 borders, avoids the refugee issue, wants to give practically no sovereignty to Palestinians over Jerusalem and subvert the future Palestinian state. Instead of implementing the U.N. Resolution 242, Israel has been engaged in what it calls “creating facts on the ground,” or expanding illegal settlements, enforcing unjust and harsh laws on the Palestinians and deepening the occupation through the military, politics and economics. This is de facto the death certificate of the two-state solution.

The government of Benjamin Netanyahu is now doing the same thing regarding the new process of Palestinian reconciliation.Fatah and Hamas announced last week they will form a technocratic government and have elections in six months. They also agreed on restructuring the Palestinian Liberation Organization (PLO) to serve the needs of all Palestinians under the current circumstances. This is a major step not only for Palestinian unity but also for the peace process.

But instead of supporting the reconciliation efforts, the Netanyahu government is seeking to undermine them. President Bill Clinton was right when he said in September 2011 that every time the Israeli governments ask for a peace partner on the Palestinian side (as they had many in the past), they miss no opportunity to destroy it. They keep complaining about the weakness of Palestinian leadership but when there is one, they dismiss it as irrelevant.

On the Palestinian side, a lack of unity, internecine fighting and the state of lethargy in Arab politics hampered efforts to make Palestinian lives better. The occupation erected an all-encompassing Berlin Wall around the Palestinians and weakened them to mobilize their social and economic resources within and without the occupied territories.The political differences between Fatah and Hamas, ea-

sily manipulated by outsiders, have not helped the Palestinian cause. Palestinian unity is key to Palestinian freedom.

The politics of implicit and explicit occupation is a non-starter for any peace effort.Steps taken by Rabin and other Israeli leaders failed in the past because they were not followed by policies that recognize Palestinians as equals. Instead, the Palestinians were oppressed in their homes and vilified in the West to justify the occupation.

Everybody opposes the settlements because they are an obstacle to peace.

Most recently, German Chancellor Angela Merkel said at a press conference with Netanyahu on Feb. 25 that the two-state solution requires “territorial integrity for individual entities” and Germany regards the “settlements question with concern.”

This is a mild way of saying to Netanyahu, “Stop the settlements!”This is underlined by the simple fact that it is morally and politically wrong to pressure the Palestinians to accept territorial expansionism, economic deprivation and military oppression and label them belligerent and unworthy when they defend their rights to a homeland with freedom and dignity.

This is what Netanyahu wants to send as a message to the West when he says, “Any unilateral moves they [the Palestinians] take will be answered by unilateral moves at our end,” in response to the Palestinian leadership’s decision to apply to 15 international agreements, agreements that will bring Palestine closer to reaching statehood. After the U.N. vote last year, this is a legitimate right of Palestinians.

The problem with Netanyahu’s position is that Israel always acts unilaterally when it comes to the basic rights and security of Palestinians.

A key question for Israel, then, is whether the security of Israel should come at the expense of Palestinian freedom and sovereignty.

The answer is no. As Richard Falk stated in a recent essay on the Palestinian struggle, “One dispossession could never justify a second dispossession.” (‘Edward Said’s Legacy and the Palestinian Struggle’, www.turkeyagenda.com). Israel does not have to occupy Palestinian lands to ensure its security. It is the occupation that is posing the real security threat to Israeli citizens. Contrary to what some claim, this is not an attempt to delegitimize Israel. Criticizing the unlawful policies of Israel is not antiSemitism.

The Israeli concern for security, when not used as a tool of propaganda, should be addressed and the Muslim world should make a clear distinction between anti-Semitism on the one hand and the legitimate criticism of the policies of the state of Israel on the other.

Just as Orientalist assumptions of cultural inferiority vis-à-vis Arabs and Muslims are wrong, religious-culturalist attacks on Jews and Jewish identity are equally wrong and misguided. What we need is honest criticism based on facts on the ground. The new initiative for Palestinian unity is key to the success of the peace process. Despite Netanyahu and the anti-peace camp, Americans, Europeans and Arabs should support it. > Source: Daily Sabah

.

EKONOMI

T

rkısh NEWS PRESS

10 Eylül 2019

Maraş dondurması

dünyaya açılacak Amerika’dan Avustralya’ya, Çin’den Afrika’ya, Maldivler’e kadar ihraç edilen Maraş dondurmasına Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alınabilmesi için çalışma başlatıldı. Antep baklavası, Aydın inciri ve Malatya kayısısından sonra Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret alan 4’üncü ürün olması hedeflenen Maraş dondurmasının tüm dünyada damakları tatlandırması planlanıyor.

Bu eşsiz lezzeti tatmayan kalmasın!

K

eçi sütü ve salep bitkisinin ustaların ellerinde benzersiz bir lezzete ulaşmasıyla ortaya çıkan “Maraş dondurması”na Avrupa Birliği’nden (AB) coğrafi işaret tescili alınabilmesi için çalışma başlatıldı. Çin’den Güney Afrika’ya ABD’den Maldivler’e kadar ihraç edilen Maraş dondurmasının Avrupa’ya açılabilmesi için gerekli olan AB Coğrafi İşareti’nin alınabilmesi için Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) harekete geçti.

Yereldeki korumayı uluslararası boyuta taşıyarak Maraş dondurmasının Avrupa pazarında yer bulabilmesini hedefleyen KMTSO, “Maraş dondurması”nın “Antep baklavası”, “Aydın inciri” ve “Malatya kayısısı”ndan sonra AB’den coğrafi işaret alan dördüncü ürün olması için çaba harcıyor.

100 ÜLKEYE İHRACAT Başvuru sürecini 1 yıl içerisinde tamamlamayı hedefleyen oda, yaklaşık 100 ülkeye yapılan dondurma ihracatını bu sayede artırarak, Avrupalıların damağını tatlandırmayı istiyor. Bu yılın 8 ayında yapılan dondurma ihracatı 1,5 milyon dolara ulaşırken, AB’den coğrafi işaret alınmasının ardından Maraş’taki firmaların Avrupa’da mağaza açabileceği bildirildi.

KMTSO Başkan Serdar Zabun, Maraş dondurmasının tamamen Anadolu topraklarına özgü bir lezzet kültürü olduğunu söyledi. Şehrin en önemli simgelerinden birinin ve ekonomik olarak da

13

THY’den ihracata direkt uçuş katkısı

T

ürkiye’nin ihracatına, belirlenen hedef pazarlara yönelik direkt uçuşların başlatılması katkı sunuyor. Geçen yıl 124 ülkede 318 noktaya direkt uçuş gerçekleştiren Türk Hava Yolları (THY), yılın başında Meksika ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ni de rotaya ekledi. THY’nin direkt uçuş rotası, 126 ülkede 325 noktaya ulaştı. Direkt sefer düzenlenen ülke sayısının artmasının, ihracata ve turizme olumlu yansıdığı görüldü. “İhracat Ana Planı”ndaki 17 hedef ülke arasında yer alan Meksika’ya yapılan ihracat, ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artışla 346 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde direkt uçuş başlatılan D. Kongo Cumhuriyeti’ne ihracat ise yüzde 52 artışla 27 milyona yükseldi.

TEKNOFEST’E TÜBİTAK çıkarması

T

en güçlü markalarının Maraş dondurması dolduğunu dile getiren Zabun, Maraş dondurmasının geçmişinin de Osmanlı saraylarına kadar uzandığını belirtti. Maraş dondurmasını Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde coğrafi işaretini tescil ettirdiklerini hatırlatan Zabun, şöyle konuştu: “Kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütüyle salebin birlikteliği büyük bir ustalıkla benzersiz bir lezzete dönüşmektedir. Bu sayede eşsiz aramasını yüzyıllardır korumakta ve bu nedenlerle Maraş dondurması sadece şehrimizde üretilebilmektedir. Amerika’dan, Avustralya’ya yayılan ünü sayesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz ekonomisine çok önemli katkılar sağlamaktadır. Besleyici özellikleriyle de sağlık sembolü olarak büyük önem taşıyor.”

HAKİKİ DORDURMA Zabun, Maraş dondurmasının kent turizmine, ekonomisine ve tanıtımına sağladığı katkının artırılması ve dondurmanın gelecek

nesillere doğru şekilde aktarılması amacıyla devam eden çalışmalarının bulunduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: “On binlerce kişinin emeğiyle üretilerek dünyaya yayılan Maraş dondurması Kahramanmaraş’ın ortak değeridir.

Avrupa patentimizi de almak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

Bu patent, Kahramanmaraş’ta doğmuş firmalarımızın açacağı tüm mağazalarının daha rahat çalışmasını ve buradan ihraç edilecek süt ürünlerinin Avrupa’ya daha rahat girmesini sağlayacak.

Başvurumuzu 1 yıl içerisinde tamamlamayı düşünüyoruz.

Maraş dondurmasını yerinde tatmak için her gün tur otobüsleriyle dünyanın her yerinden gelen turistleri ağırlıyoruz.”

DÜNYAYA OSMANLI KÜLTÜRÜ Dondurmacılar ve Pastaneciler Odası Başkanı Erdal Kanbur da “Mado” markasıyla 33 ülkeye ihracat yaptıklarını belirterek, şunları dile getirdi: “Bu damak zevkini dünyanın her yere ulaştırmayı hedefliyoruz. Çin’de ikinci yerimizi açtık. Biz bir kültür götürüyoruz. Çin’e gittiğimiz zaman biz Osmanlı kültürünü taşıyoruz. İki bin yıllık geçmişi olan bir yemek kültürümüzü oraya götürüyoruz.

Onların damak zevkine göre bazı değişiklikler yapmıyor değiliz ama dondurmamızın lezzetinin dedemizden gördüğümüz ve babamızdan duyduğumuz şekilde oralara götürüyoruz ve her yerde çok büyük bir beğeni de kazanıyor.”

EKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde gövde gösterisine hazırlanıyor. Fuar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı öncülüğünde 17-22 Eylül’de Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en büyük teknoloji buluşması olma özelliği taşıyan etkinlik, bu yıl da renkli gösterilere ve teknoloji yarışmalarına ev sahipliği yapacak. TÜBİTAK da festivale çeşitli enstitü ve merkezleriyle katılarak geliştirdiği teknolojileri sergileyecek.

Türk gıda firmaları Fine Food Fuarı’nda

A

vustralya’nın Sydney kentindeki Uluslararası Kongre Merkezi’nde Türkiye’nin yanı sıra 35 ülkeden gıda ve ilgili sektörlerde faaliyet gösteren bine yakın firmanın katıldığı Fine Food Avustralya Fuarı kapılarını ziyaretçilerine araladı. Bu yıl 35’incisi düzenlenen fuarda Türk gıda ürünlerini, İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB) tarafından oluşturulan Milli Katılım Organizasyonu bünyesindeki 11 firma tanıtacak.

: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM

.

GEZI

T

rkısh NEWS PRESS

10 Nisan 2019

15

E L A L Ordu’nun dereleri ŞE akıyor

K

Şirin kentimiz Ordu, şelaleler konusunda da çok şanslı bir il. Adına türküler yazılan Ordu’nun derelerindeki şelaleler, sıcaktan bunalanlar ve deniz turizmine alternatif arayan turistler tarafından tercih ediliyor. Sayıları 100’ü aşan irili ufaklı şelaleler içerisinde öne çıkan Çiseli Şelalesi, doğal güzellikleriyle serinlemek isteyen ziyaretçilerini ağırlıyor...

aradeniz’in önemli kentlerinden Ordu’nun dereleri, doğal güzellikler arasında akan ve turizmde öne çıkan şelaleleriyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Ordu, Karadeniz Bölgesi’nde uçsuz bucaksız ormanları, bol oksijenli yaylalarının yanı sıra dere içerisindeki şelaleleriyle de turizmde adından söz ettiriyor. İl genelindeki 100’ün üzerindeki irili ufaklı şelale, sıcaktan bunalan ve deniz turizmine alternatif arayan turistler tarafından tercih ediliyor.

SERİNLİK ‘ÇISELI’YOR Kentin doğal güzelliklerini barındıran ve turizmde önemli yere sahip Altınordu ilçesi Karaoluk Mahallesi’ndeki Çiseli Şelalesi de yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi görüyor. Dinlenmek ve keyifli vakit geçirmek için şelaleyi ziyaret edenlerin bazıları burada yüzüyor, bazıları da ayaklarını suya sokarak serinliyor. Yemyeşil doğada kuş cıvıltıları ve suyun sesiyle dinlenen ziyaretçiler, şelale çevresinde piknik yapıyor, fotoğraf kareleriyle de bu güzellikleri ölümsüzleştiriyor.

Kültür ve Turizm İl Müdürü

Uğur Toparlak, Ordu’nun dereleri ile şelaleleri ve doğal güzelliklerinin, kentin en önemli destinasyonlarından olduğunu söyledi. Kentte, Karadeniz’e açılan her vadi arasında dere ve ırmakların görüldüğünü ifade eden Toparlak, bu dere ve ırmaklar üzerinde ise çok sayıda şelale olduğunu belirtti.

TURİSTLER AKIN EDİYOR Toparlak, Karadeniz’de şelale konusunda en şanslı ilin Ordu olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Yeşilin içerisinde maviyi ve dereleri buluşturan 100’den fazla şelale ile potansiyeli yüksek. Dolayısıyla Ordu, adına türküler de yazılan derelerle birlikte şelaleler konusunda çok şanslı bir il. Bu şansı öteden beri tanıtmak istiyoruz ve tanıtıyoruz. Özellikle yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunmak istiyoruz. Görüldüğü üzere yerli ve yabancı turistlerin de şelaleler çok ilgisini çekiyor.”

Turizmin artık tek çeşit olmaktan çıktığını ve doğayla buluşmanın da artık turizmde önemli yere sahip olduğunu vurgulayan Toparlak, bu anlamda Ordu’nun dereleri, şelaleleri ve yeşillikleriyle çok şanslı olduğuna işaret etti.

TÜRKİYE’NİN İLK 10’UNDA Bazı basın kuruluşlarının da haberlerinde yer verdiği, Türkiye’nin ilk 10 şelalesi arasında denebilecek bir şelalenin de Çiseli Şelalesi olduğunu vurgulayan Toparlak, şunları anlattı: “Çiseli Şelalesi hem ulaşım hem de görselliği noktasında ilimizin en önemli şelalelerinden biri. Yerli ve yabancı turistler tarafından tercih edilen bir merkez haline geldi. Yaklaşık 9 metre derinliği, 6 metre yüksekliğiyle insanların içerisine girip serinlediği hatta şelale altında kalarak sağlıklı su masajıyla karşılaştığı bir alan.”

Toparlak, şelale çevresinde yeme ve içme üzerine de

hizmet verildiğini kaydetti. Şelalelerin, turizm ekonomisine dönüştürülmesi noktasında ciddi çalışmalar yürüttüklerini anlatan Toparlak, tanıtım konusunda mesafe kat ettikleri şelalelere çevre düzenleme projesi hazırladıklarını söyledi.

HERKES GELİP GÖRMELİ Çiseli Şelalesi’ni ziyaret eden Okan Güler de, İstanbul’dan memleketine fındık hasadı için geldiğini belirtti. Hasadı bitirdiklerini ve fındığı kuruması için harmana serdiklerini anlatan Güler, “Ailemizle buraya pikniğe geldik. Çiseli Şelalesi, Ordu’nun ünlü şelalelerinden biri. Biz de serinlemeye ve yüzmeye geldik.

Güzel bir yer, herkese gezip

görmesi için tavsiye ederim” ifadesini kullandı. İstanbul’dan gelen Sami Şener ise şelalenin ve çevresinde barındırdığı güzel tabiatın dinlendirici olduğu belirterek, “Burada ortam çok güzel.

Ailemle güzel vakit geçirmek için buradayım. Tatil için geldik ve birkaç gün kalıp döneceğim.

Doğadan enerji alıyoruz. Aynı zamanda fotoğraf çekiyoruz” diye konuştu.

T

WORLD

Diriliş

HAFTANIN KELIMESI

17

SINEM TASLAK

POWER, JUSTICE AND BENEVOLENCE

T

10 September 2019

TARIH & EDEBIYAT

Ertugrul Gazi he father of Osman Gazi, the founder of the Ottoman Empire. He was the man behind the Empire that would spread civilisation, power, justice and benevolence. Till this day he is still well known and respected.

Of course, the tv soap opera Ertugrul: Resurrection had also played an important role in the rise of interests in historical fugures. It certainly has for me.

Although his birthdate is unknown; it is believed that he lived between the years: 1189 - 1281. He was the son of Süleyman Şah (from the Kayı tribe of Oghuz lineage) and Hayme Ana. He had three brothers: Sungur Tekin, Gündoğdu and Dündar Bey. He had married Halime Sultan and had three sons; Gündüz, Saru Batu (Savcı Bey) and Osman.

Fun Fact: Kayı is defined as firm, strength, power and wealth. Its coat of arms, a hawk, is drawn as I Y I being two arrows and one arch.

According to historical sources, Ertugrul Gazi had encountered two armies in battle.

It was suggested to him that he sides with the Mongolian as they were the stronger side. However, Ertugrul Gazi had exclaimed that this was not valour and had sided with the weaker army which was led by Alaeddin Kheykubad. This example is cited in sources written by Idrisi Bitlisi and Ibn Kemal. In response, Alaeddin Kheykubad had given a feudal estate in the Karacadağ region of Ankara. Later in 1230, Ertugrul Gazi along with his tribe had migrated to area that is now located between Söğüt, Bilecik and

rkısh NEWS PRESS

staslak@turkishnewspress.com.au

Domaniç, Kütahya.

Ertugrul Gazi was a smart leader and had always observed the surrounding governments and neighbouring states. He would make note of their strengths and weaknesses and make adjustments to his own tribe accordingly.

He would keep good relations with his neighbouring states to ensure that everybody would live in comfort and peace.

When Ertugrul Gazi passed away, his youngest son, Osman, had succeeded him.

n Küllerinden doğmaktan zevk alan bünyelerin sık sık gerçekleştirdiği eylem.

Dirilme işi veya biçimi, dirilme, canlanma. “Dirilişte kasvet verici olan, öncesinde ölme gereğidir.” ‘’Allah’a inanıyorum. Ben bir diriliş işçisiyim. Allah kentinin işçisiyim. Allah’ın öğdüğü,

Ertugrul Gazi had cautioned his son Osman to be respectful to his teacher Şeyh Edebalı. He had said words to the effect of: “Look Son. You may upset me, do not upset Şeyh Edebali. He is the light of our tribe. His scales are unfailing. You may rise against me. Do not rise against him. If you rose against me, I would be upset and mortified. If you rise against him, I would like bare to look at you. Even if I looked at you, I would not see you. My words are not only for Edebali, it is for the tribe. You may accept my words are my will.

(Bak oğul. Beni kır, Şeyh Edebali’yi kırma. O, bizim boyumuzun ışığıdır.

Terazisi dirhem şaşmaz. Bana karşı gel, ona gelme... Bana karşı gelirsen üzülür, incinirim; ona karşı gelirsen gözlerim sana bakmaz. Baksa da görmez olur.

Sözümüz Edebali için değil, senceğiz içindir. Bu dediklerimi vasiyetim say.)”

The Ertugrul Gazi mausoleum, found in a country town of Söğüt, has been restored twice but Mustafa the Third and Abdulhamid the Second respectively. Every year, in September, a remembrance program is held to commemorate Ertugrul Gazi.

Ertugrul Gazi was the nobleman, marcher lord of his time. Of all the Turkmens, he was the one who rose above and everyone would collect around him. His reign had lasted until 1281 upon his death. His successor, Osman Bey had founded the Ottoman Empire that would spread across three continents. > Source: https://www.aa.com.tr/tr/ turkiye/guc-adalet-ve-iyilik-timsaliertugrul-gazi/1574561

beğendiği islam toplumunu ören, toplumun örülen duvarında en küçük bir kum tanesi olmaktan öğüncüm olamaz.

Allah’a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum. İnsanın boynuna zincir atan, takan eşyadan ve öteki insanlardan, insanların tanrılaştırdığı kişi

Saudi hit squad’s gruesome conversations during Khashoggi’s murder revealed

A

udio recordings of the horrifying conversations between the 15-man Saudi hit squad and their victim, journalist Jamal Khashoggi, has been revealed to the public for the first time by the Turkish daily Sabah. The conversations recorded prior to and during the Oct. 2, 2018 murder of the dissident journalist at the kingdom’s Istanbul consulate were obtained by Turkey’s National Intelligence Organization (MIT) right after the gruesome incident, and were shared with related Turkish authorities carrying out an investigation into the incident, as well as with international officials and institutions. One of the recordings of the conversations between Maher Abdulaziz Mutreb, the number two man of the hit squad, and Dr. Salah Muhammed Al-Tubaigy, the head of Forensic Evidence at the Saudi General Security Department who was in charge of dismembering Khashoggi’s body, are stamped 1:02 p.m., just 12 minutes before Khashoggi arrived at the consulate building to complete marriage procedures. The recordings, which took place before the murder between Sept. 28 and Oct. 2, 2018, reveal in detail the plans and preparations made between the Saudi Consulate in Istanbul and the Riyadh administration.

ve eşyadan insanı ancak Allah kurtarır. Yani insanı ancak Allah özgür kılar. İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür.’’ > Sezai Karakoç / Diriliş Neslinin Amentüsü Kaynak: Ekşi Sözlük https://eksisozluk.com /dirilis--78202?p=3

Şeyh Edebali’nin Osman Bey’e nasihatı

E

y Oğul!

Beysin!

Bundan sonra öfke bize; uysallık sana…

Güceniklik bize; gönül almak sana.

Suçlamak bize; katlanmak sana.

Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.

Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.

Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana.

Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.

Ey Oğul!

Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun.

Beyliğini mübarek kılsın.

Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın.

Uzaklara iletsin.

Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin.

Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız.

Tıkanıklığı temizlemeliyiz.

Oğul!

Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder.

Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!

Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır.

Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir.

Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona

sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır. İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.

Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.

Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır.

Ananı ve atanı say!

Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir.

Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.

Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma!

Gördün, söyleme; bildin deme!

Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir. Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı!

Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.

Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.

En büyük zafer nefsini tanımaktır.

Düşman, insanın kendisidir.

Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur.

Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar.. İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz.

Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca

laflamaya başlar.

Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez.

Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!

Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar.

Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur.

Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı…

Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.

Savaşı sevmem.

Kan akıtmaktan hoşlanmam.

Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir.

Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır.

Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir.

Bey memleketten öte değildir.

Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.

Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..

Yalnızlık korkanadır.

Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz.

Yalnız başına kalsa da!

Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin.

Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir.

Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!..

Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.

Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.

Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın…” > Kaynak: Şeyh Edebali, 13. Yüzyıl, Söğüt-Bilecik-Türkiye

US removed top spy from Russia in 2017, report says

T

he U.S. extracted a top spy within the Russian government in 2017 amid concerns President Donald Trump could inadvertently out the covert source’s identity, according to a report published Monday. The mission, previously undisclosed, was reported publicly by CNN, which based its coverage on multiple anonymous Trump administration officials. The source’s removal was driven in part by concerns over Trump’s and his administration’s handling of classified information. The extraction mission took place shortly after Trump met with Russian Foreign Minister Sergey Lavrov and Russia’s former U.S. envoy Sergey Kislyak in May 2017.

During that meeting, Trump discussed with the Russian officials’ classified intelligence regarding Daesh in Syria that had been given to the U.S. by Israel.

PAZARTESI

Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Gülten Akbar ÇAY MOLASI

. .

T rkıye’nın

SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566

Ergül Uybadın

Tuğçe Uybadın Büşra Erkan

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

ÇARŞAMBA

İzzet Anmak Serkan Uyanık IZZET-I IKRAM

PERŞEMBE

Seyrullah Aksakal Osman Boyacı DIYANET SAATİ

TANYELI’YLE BIZ BIZE

I

CUMARTES Sülhan Yılmaz Mücahid Gelöz

SALI Gazel Kılıçdoğan

CUMA

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . .

SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz.

SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

T

rkısh

Bülent Arıkan Vahit Erzor

HAFTANIN ARDINDAN

PAZAR

Barış Cengiz Cem Birben BARIŞ ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Ahmet Kale, Tuğçe Köksal, Melda Kocataşkın, Meltem Kılıçoğlu & Yasin Köksal

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

MURAT ŞIRIN

ŞAHIN ŞAHINKAYA

MELBOURNE’IN SESİ

T

.

NOSTALJI

rkısh NEWS PRESS

10 Eylül 2019

19

N I ’N E L E D A C Ü MILLI M I N A M A R H A KADIN K

A M T A F A R A K M

Sivas Kongresi sırasında Mustafa Kemal ile görüşerek savaşa katılmak için izin isteyen, cesareti ve gözü karalığı dolayısıyla “Kara Fatma” lakabını alan Fatma Seher, Milli Mücadele’nin kadın kahramanları arasında örnek teşkil ediyor. İşte O’nun Türk kadınına örnek teşkil eden destansı öyküsü... illi Mücadele döneminde asker eşiyle cepheden cepheye koşan, askerlere yemek pişiren ve gerektiğinde yaralarını saran “Kara Fatma” lakaplı Fatma Seher’in cesareti ve fedakarlığı, Türk kadınının ulusal kurtuluş mücadelesine verdiği katkıyı gözler önüne seriyor.

Sivas Kongresi’nin yapıldığı Atatürk Kongre Müzesi binası içerisinde Milli Mücadele’de görev alan diğer kadın kahramanlarla fotoğraflarına yer verilen Üsteğmen Fatma Seher Erden’in Sivas Kongresi sırasında Atatürk ile yaşadığı diyalog, müzeyi ziyaret edenlerce ilgi görüyor. İSTANBUL’DAN SİVAS’A... İstanbul’dan vapurla Samsun’a oradan da Sivas’a yaylı arabayla gelen ve Mustafa Kemal ile görüşerek savaşa katılma arzusunu dile getiren Fatma Seher Erden, Gazi’nin izniyle ulusal kurtuluş savaşında Batı Cephesi’nde mücadele vererek Anadolu kadınının fedakarlığının, vatan sevgisinin ve cesaretinin timsallerinden oldu.

“Kara” lakabını ve üsteğmen rütbesini Mustafa Kemal’den alan Fatma Seher, aşçılık, hasta bakıcılık, hemşirelik gibi pek çok görevin yanında İstiklal Harbi’nde 300 kişilik birliği de

“Milli Mücadelede Sivas 108 Gün” kitabının yazarı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Necip Günaydın, Fatma Seher’i anlattı...

komuta etti.

“Milli Mücadelede Sivas 108 Gün” kitabının yazarı ve Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Necip Günaydın, Atatürk ile görüşmesini bir yerden okuyunca Milli Kütüphane’den “Kara Fatma”nın kendi hatıralarını temin ettiğini söyledi.

TÜFEKTEN KORKMAZ MISIN? Bu hatıralarda “Kara Fatma”nın yaşadıklarını tüm açıklığıyla anlattığını dile getiren Günaydın, şunları kaydetti: “Mustafa Kemal’in Sivas’a geldiğini duyunca İstanbul’dan Gülcemal vapuru ile Samsun’a, oradan da yaylı arabayla Sivas’a gelir. Bugün bizim belediyenin olduğu bölgede Mustafa Kemal’i 3 gün bekliyor. Bir yemeğe giderken önüne çıkıyor ve ‘Paşam sizinle görüşmek is-

tiyorum’ diyor. Mustafa Kemal, ‘Sen kimsin kadın?’ diyor. Suikast olabilir, her şey olabilir. O da ‘Benim sizden tek isteğim başlattığınız istiklal savaşında fiilen görev almak. Bir yetki belgesi istiyorum’ diyor. Mustafa Kemal, ‘Bu erkek işi, toptan tüfekten korkmaz mısın?’ diyor. O da ‘Hayır Paşam toptan da tüfekten de korkmam’ diye karşılık veriyor.”

Günaydın, Kara Fatma’nın Erzurum taraflarında Ermeni katliamlarından sonra onlara karşı savaşmış tecrübeli kadınlardan olduğunu belirterek, yaşanan diyaloğun Atatürk’ün çok hoşuna gittiğini aktardı.

Kara Fatma’nın anılarında bu diyalogdan “İlk defa birisi sırtıma elini vurdu ve dedi ki ‘Kara Fatma keşke bütün Türk kadınları sizin gibi olsa’ dedi” şeklinde bahsettiğini aktaran

Günaydın, Atatürk’ün verdiği izinle savaşa katılan Kara Fatma’nın Batı Cephesi’nde ulusal kurtuluş mücadelesinde savaştığını ifade etti.

“GÖZÜ KARA” KADIN Günaydın, Milli Mücadele kahramanlarından Fatma Seher Erden’in cesareti ve gözü karalığı dolayısıyla “Kara Fatma” lakabını aldığını belirtti. Milli Mücadele’de “kadın” deyince Sivas’ın öne çıkması gerektiğine vurgu yapan Günaydın, “Sivas’ta Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kuruluyor. Sivas Valisi Reşit Paşa’nın hanımının başkanlığında 800 Sivaslı kadının üye olduğu bir dernekten bahsediyoruz” şeklinde konuştu.

Necip Günaydın, Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetinin, birkaç yıldır okul kitaplarına girdiğine işaret ederek, şunları dile getirdi: “Koca 100 yıl boyunca insanlar ismini duymamışlardı. Milli Mücadele’nin başta Halide Edip Adıvar olmak üzere pek çok kadın kahramanı var. Bunlar bugün Türk kadınına, kızlarımıza örnek teşkil edebilecek insanlar. Bunların hayat hikayelerini tanıtmak, anlatmak, yeni nesillere bir boyut kazandıracak. Bu bakımdan kadınlarımız çok önemli. Özellikle isimsiz kahraman dediğimiz, mermi taşıyan kadınlarımız var.”

DEVLETİN MAAŞINA DOKUNMADI Erzurum’da dünyaya gelen Fatma Seher, Balkan Harbi yıllarında asker olan eşiyle Edirne’ye yerleşir. Sarıkamış’a gönderilen eşiyle bu defa Doğu Cephesi’nde çeşitli görevler üstlenir. Eşinin şehit düşmesinden sonra Fatma Seher’in savaş sahnesine çıktığı görülür. Akrabalarından oluşan bir müfreze oluşturur...

Savaşın sona ermesinden sonra İstanbul’a yerleşen Fatma Seher, devletin kendisine bağladığı maaşın tek bir kuruşuna bile dokunmadan Kızılay’a bağışlar. Fatma Seher, 2 Temmuz 1955’te İstanbul Darülaceze’de vefat eder, Allah rahmet eylesin...

20

10 Eylül 2019

T

rkısh NEWS PRESS

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050

We are offering a contractor position with full-time hours for an experienced Cabinet Maker . You must also possess the following skills:Ability to work with solid timbers and veneers, Ability to read drawings and take measurements to plan layout and procedures WHAT YOU WILL DO: . Produce components primarily for banquettes, benches, and table tops and more

. Verify dimensions and check the quality and fit of pieces to ensure adherence to specifications operate a variety of woodworking machines . Sand and scrape surfaces and joints of articles to prepare for finishing

Please send resume to spira@epk.com.au

..

SERI ILANLAR

..

SERI ILANLAR

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050

SATILIK

..

SERI ILANLAR

T

rkısh NEWS PRESS

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050

RESTORAN

4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile tarafından işletilen dükkanımız; daha farklı menü seçenekleri için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek için tam teşekküllü bir mutfağa İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon sahiptir.

Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050 NEWS PRESS 4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir.

4 CATERING ve bölgede artan 4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile nüfus nedeniyle iş hacminin her tarafından işletilen dükkanımız; sene büyüme potansiyeli var. daha farklı menü seçenekleri Sahipleri, Türkiye’ye dönme için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek planları olduğu için bu kârlı için tam teşekküllü bir mutfağa dükkanı satışa çıkarmıştır. sahiptir.

T

..

SERI ILANLAR

rkısh

SATILIK

27 Agustos 2019 ğ

27 10 Agustos ğ Eylül 2019

T

21

rkısh

NEWS PRESS

21

RESTORAN

İRTİBAT NUMARASI: 0449 532 277

SATILIK

RESTORAN 4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile tarafından işletilen dükkanımız; daha farklı menü seçenekleri için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek için tam teşekküllü bir mutfağa sahiptir.

4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir.

4 CATERING ve bölgede artan nüfus nedeniyle iş hacminin her sene büyüme potansiyeli var.

Sahipleri, Türkiye’ye dönme planları olduğu için bu kârlı dükkanı satışa çıkarmıştır.

İRTİBAT NUMARASI: 0449 532 277

4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir.

4 CATERING ve bölgede artan nüfus nedeniyle iş hacminin her sene büyüme potansiyeli var.

Sahipleri, Türkiye’ye dönme planları olduğu için bu kârlı dükkanı satışa çıkarmıştır.

İRTİBAT NUMARASI: 0449 532 277

SATILIK

KEBAB

DÜKKANI

Bussy Kebab Takeaway Shop for sale in Condell Park area call for details HARRY 0452664064

27 A

22

T

10 Nisan 2019

ALEM-I İSLAM

ALI HAYDAR ahaydar@turkishmedia.com.au

On Muharrem ve Âşurâ gerçeği

B

u hafta içinde bulunduğumuz Muharrem ayına damgasını vuran iki konuya kısaca değineceğiz.

Bunlardan ilki âşûrâ orucu diğeri de Hz. Hüseyin’in (r.a.) hunharca şehid edilmesi faciasıdir. “Âşûrâ, Hz. Nûh’tan itibaren bütün Sâmî dinlerde mevcut olan ve Câhiliye devri Araplar’ı arasında da Hz.İbrahim’den beri önemli görülüp oruç tutulan bir gündür. ” (İslâm Ansiklopedisi, T.D.V., c.4, s.24) İlgili hadislere baktığımızda bugüne dair şu bilgileri elde ediyoruz: 1- Peygamberimiz, ramazan orucu farz kılınıncaya kadar bugünde oruç tutmuştur.

2- Ramazan orucunun farz kılınmasından sonra ise kendisi bu orucu tutmamış müslümanları da bu hususta serbest bırakmıştır.

3- Bugün, Kâbe örtülerinin değiştirildiği gündür.

4-Hz. İbrahim’ in (a.s.) bugün doğduğu kabul edilir.

5-Hz. Musa (a.s.) Firavun’un elinden bugün kurtulmuştur.

6- Hz.Nûh’un gemisinin Cûdî dağına oturduğu gün, bugündür.

Bunların yanında; Hz.Adem’in (a.s.) tövbesinin kabul olması, Hz.Yûnus’un (a.s.) balığın karnından çıkması, Hz. Mûsâ (a.s.) ve Hz. İsâ’nın (a.s.) doğum günleri olması, Hz.Süleyman’a (a.s.) mülkün verilmesi, Hz.Dâvûd’un (a.s.) tövbesinin kabul edilmesi, Hz.Peygamberimize günahlarının bağışlanacağına dair teminat verilmesi, Hicret’in olması gibi bugünle ilgili olarak halk arasında çok yaygın olan bazı söylentilerin; sahih kaynaklara göre doğrulanması ise mümkün görülmemektedir.

Yine hiçbir dini gerekçesi bulunmadığı halde müslümanlar arasında bugünle ilgili olarak yapıla gelen bazı davranışlar vardır: “gözlere sürme çekmek, süslenmek, kına yakmak, bayramlaşmak, aşure pişirmek, sadaka vermek, mescidleri ziyaret etmek, kurban kesmek gibi. Ve bunlar hakkında sahih bir rivayete rastlanmamıştır. Peygamberimizin sevgili torunu Hz. Hüseyin’in (r.a.) 10 Muharrem 61’ de Kerbelâ’da şehid edilmesinin tarihe kara bir leke olarak damgasını vurması; bu ayın en önemli ve en acı olayıdır. “Âşûrâyı Şîa’nın yas günü ilân etmesine karşılık Emevîler Kerbelâ faciasını unutturmak için bir vesile sayarak o günü âdeta bir bayram kabul etmişlerdi. Hatta Fâdımî Devletinin yıkılmasından sonra şenlikler

düzenlenmiş, tatlı yiyecekler pişirilmiş ve bu konudaki bid’atlerin haklı gösterilmesi maksadıyla çeşitli hadisler uydurulmuştur.”

Bugün ile ilgili şu önemli hususların bir kez daha gözden geçirilmesinde fayda var: “İslam tarihinde birçok facia var, zulüm var, katliamlar var, belki bunların en büyüğü Kerbela Faciasıdır, ama bugün bizim bu tarihi facialar karşısındaki tutumumuz ne olmalıdır?

Müslümanlar parçalanmış, İslam düşmanları ve müslümanların malik oldukları maddi değerlere göz diken emperyalistler bu parçalanmışlığı kullanarak, derinleştirerek, arttırarak amaçlarına ulaşmak için kullanıyorlar. Biz onlara fırsat mı verelim, işlerini mi kolaylaştıralım; yoksa geçmişten de ibret alarak safları sıklaştırmaya, ihtilafları azaltmaya, çatışmaları sıfırlamaya, her alanda iş birliği yapmanın yollarını aramaya mı çalışalım? Elbette ikincisi. Öyle ise gelin On Muharrem’i ve Âşurâ gününü de bu anlam içinde, bu amaca yönelik olarak geçirelim…

Anma merasimlerinde bölünmeye, müslüman guruplar arasında olumsuz duygular oluşturmaya meydan vermemek için itidali elden bırakmamak gerekiyor. Mesela Türkiye’de yaşayan bazı Caferi kardeşlerimizin, zincirlerle döğünerek kan revan içinde kalmak yerine Kızılay’a kan vermeyi tercih etmeleri örnek alınacak bir itidal, hatta bir reform örneğidir.

Hz. Hüseyin hepimizindir, o zulme karşı çıkmak, haklıdan yana tavır koymak, acıyı derinlerde duymak ve göz yaşı dökmek de hepimizin vazifesidir. Anma toplantıları hem karma olmalı, hem de ayrıca şîîler gibi sünniler tarafından da tertip edilmelidir.

Bu toplantılarda acıyı tazeleyip göz yaşı dökmekten ziyade müslümanların birliği, parçalanmanın sebepleri, tefrikanın verdiği zararlar, Hz. Hüseyin’in davranışının dini ve ahlaki saikleri, zulmün kötülüğü, zalime karşı durmanın gerekliliği ve yöntemi üzerinde durulmalı, Hz. Hüseyin’in, Sevgili Dedesinden miras kalan ahlakının örnek alınmasına ağırlık verilmelidir. İşte böyle On Muharremler hem ibadet olur, hem o muhteşem mücadelenin hakkını vermek, bugünkü hayatımız için de oradan meyveler devşirmek sonucunu doğurur.”

(Hayreddin Karaman) Başta Hz. Hüseyin (r.a.) olmak üzere tüm şehidlerimizi rahmet, canileri de lanetle anarız. Yüce Rabbimiz bizlere ortak bilinç, birlik ve dirlik ihsan eylesin. (AMİN)

rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden

“Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur (cehennemde yanarsınız). Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur.

Sonra (O’ndan da) yardım göremezsiniz!” . Hûd, 11/113

.

DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden

“Dünya tatlıdır ve manzarası hoştur. Şüphesiz ki Allah dünyanın idaresini size verecek ve nasıl davranacağınıza, ne gibi işler yapacağınıza bakacaktır. O halde dünyadan sakının.” . Müslim

Türkiye Diyanet Vakfı

kalplere dokunuyor Yurtiçi ve yurtdışındaki güzide kuruluşlarımızdan Türkiye Diyanet Vakfı bünyesindeki Kadın Aile ve Gençlik Merkezince, 8 yılda tam 65 bin kişiye akademik, sosyal, kültürel, sanatsal, bilimsel eğitim ile kurs ve seminerler verildi.

T

ürkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezince (KAGEM) 8 yılda girmedik kalp bırakmadı... TDV Genel Müdürü Mehmet Savaş Polat, yaptığı açıklamada, merkez tarafından toplumun bütün kesimlerine çeşitli alanlarda eğitim imkanı sunulduğunu belirtti.

KADINLARA ÖNCELİK Gençleri ve kadınları önceleyen eğitim programlarının yapıldığını kaydeden Polat, merkezin, 1996’dan beri akademik bir anlayışla üniversitelerdeki eğitimin topluma ulaştırılmasında köprü vazifesi gördüğünü kaydetti. Polat, sahih bilgi ve düşünce ekseninde kadına, aileye ve genç-

liğe yönelik çalışmalar ile toplumun inanç ve ahlak dünyasına katkıda bulunduklarını anlatarak şunları kaydetti: , “Kadın Aile ve Gençlik Merkezimiz 8 yılda yaklaşık 65 bin vatandaşımıza Kur’an-ı Kerim, dil, sanat, öğle arası seminerleri, ilim ve hayat, işaret dili, psikoloji, okuma tartışma grupları, evlilik okulu, ‘Babamdan Bana’, ‘Ustalara saygı’, ‘Medeniyetin şehirleri’, ‘Baba olmak’ ve ‘Kalem söyleşileri’ gibi çeşitli alanlarda seminer ve eğitimler verdi.” Akademik ve konuşma dili alanında Arapça, Farsça ve Osmanlıca dil eğitim programlarının düzenlendiğini aktaran Polat, hat, çi-

ni, ebru, minyatür, geometrik desenler, fotoğrafçılık, ciltçilik, tezhip, katı ve ney gibi sanat dallarında başlangıç ve ileri düzeylerde eğitimlerin de yapıldığını belirtti.

KİMSESİZLERE UMUT Tefsir, fıkıh, hadis, kelam, edebiyat, psikoloji alanlarında “Öğle Arası Seminerleri” de düzenlediklerini hatırlatan Polat, şöyle devam etti: “Devlet korumasındaki kimsesiz çocuklara yönelik ‘Sevgi Köprüsü’ ve cezaevlerindeki kadınlara yönelik ‘Mahkum Anne-Çocuk Psiko-sosyal Destek Projesi’ ile onların fiziksel, zihinsel, psikolojik, sosyal ve dilsel gelişimlerine katkı sağlıyoruz.”

KÖY KÖY DOLAŞA RAK KITAP DAĞITIYO R n Kahramanmaraş’ta katıldığı bir fuardan aldığı kitapları köyünde dağıtan Ahmet Yerlikaya, zamanla çevre illere de yaydığı bu gönüllü faaliyetini son 2 yıldır kurduğu Kitap ve Çocuk Derneği çatısı altında devam ettiriyor. Bugüne kadar 12 bin çocuğun kitap ve dergilerle buluşmasını sağlayan fabrika işçisi Yerlikaya, Adana’da da tarım işçilerinin çocuklarına da kitap dağıttı. Yerlikaya, “Ben de bu çocuklar gibi köyde doğdum, büyüdüm. Öğretmen olmayı çok istedim ama olmadı. Şu anda da bu öğretmenliği bir nevi yaşıyorum” diyor.

BUILDING FUND Let’s help build our tomorrow, today...

By TAX deductible donations to the MAARIF Schools Building Fund

e r a s n o i t a n All do deductible x a T 0 %10

Maarif School Building Fund: BSB: 032070 Account: 656802 Please contact: 1800 Maarif / 1800 622 743 for further information

24

T

10 Eylül 2019

rkısh NEWS PRESS

.

YEMEK&HOBI

DEĞIŞMEYEN GÜZEL GELENEĞIMIZ IMECE

Bu köyün kadınları fırını R LEZZETLI TARIFLE

kardeşlik için yakıyor Kardeşler Köyü’nde kadınlar tarafından kullanılan fırının bacası, düğün, bayram ve kutlamalarda imece usulü yapılan ekmekler için tütüyor. Hamarat kadınlar, “Kendi evimizin ekmeğini de burada yaparız. Bizim köyümüzde ne bakkal ne market var” diyor.

RK FATMA GishEneNwsÇpreTss.Ücom.au fgencturk@turk

K

ayseri’nin Bünyan ilçesine bağlı Kardeşler köyünde gelin kaynana, eş dost, arkadaş olan kadınlar, köydeki fırında imece usulüyle düğünlerde, bayramlarda ve kendi sofralarında tüketmek için ekmek yapıyor. Kente merkezine 50 kilometre uzaklıktaki Kardeşler köyünde yaşayan kadınlar, köyde bakkal olmaması nedeniyle bir araya gelerek düğün, bayram ve kendi sofralarında tüketmek için fırında imece usulüyle birbirinden güzel ekmekler, çörekler, keteler pişiriyor. Köyde bulunan fırının bacaları, düğün, bayram ve yer sofralarındaki ikramlıklar için aralıksız tütüyor.

GELSİN KATMERLER İmece geleneğini yaşatan kadınlar, sabah erkenden fırını

yakıyor. Erken vakitlerde yoğurulan hamurların bir kısmından kete, pide, çörek, börek, diğer kısmından ise köy halkının çok sevdiği katmer pişiriliyor.

Komşularının hazırlıklarına yardım eden kadınlardan 62 yaşındaki Sabiha Şeker, yaptığı açıklamada, küçük yaşlardan bu tarafa tandır ekmeği yaptığını söyledi. Ocaklarda katmer, kete, peynirli, ıspanaklı ekmek ve börek pişirdiklerini anlatan Şeker, sabah erken saatlerde kalkıp ocağı yaktıklarını ifade etti.

YAKILSIN KINALAR Şeker, günün farklı saatlerinde fırına gelen kadınların ihtiyaçlarına göre ekmek yaptığını belirterek “Burada yapılan ekmekler, düğünlerde, toplantılarda, kınalarda, bayramlarda yenilir. Fazla olan ekmekleri de daha sonra yemek için dolaplara koyuyoruz.” diye konuştu.

Herkesin ekmeğini köy tandırında, fırında yaptığını aktaran 43 yaşındaki Nazile Özsolak da, “Köyümüzde herkes ekmeğini burada yapar. Yakacağını, hamurunu

kendi getirip burada ateşini yakar. Burada yapıp başkasına satmazlar. Düğünlerde, bayramlarda, kendi evimizin ekmeğini de burada yaparız.

Bizim köyümüzde ne bakkal ne market var. Hiçbir şey yok” şeklinde konuştu.

HEP BERABER KAZANIR, HEP BERABER YERIZ...

Kışın şehir merkezinde, yazın köyde kaldıklarını dile getiren Özsolak, şöyle devam etti: “Yazın gelmesini dört gözle bekliyoruz. Şehir merkezindeki herkese buradan ekmek yapsak kimse yok demez. Ekmeklerimiz çok lezzetli.

Artık çarşıda satılan ekmekleri yemek istemiyoruz. Köy ekmeği, tandır ekmeği yemek istiyorlar. Bizim köyümüzde gelin kaynana hepsi bir arada oturur. Ekmeğimizi de beraber yapar beraber bölüşürüz. Aşımız ekmeğimiz ortada. Beraber kazanır, beraber yeriz.”

Ekmek yapan kadınlardan 71 yaşındaki Hatice Özsolak ise fırına gelen kadınların keyifle ekmeklerini yaptıklarını anlatarak “Bu dayanışmayı, geleneği gelecek nesillere taşıdığımız için çok mutluyuz” dedi.

SIBEL ÖRNEK ILE GÜZELLIK & SAĞLIK sornek@turkishnewspress.com.au

Muhteşem eser!

M

uhterem okurlarım, kısa bir aradan sonra sizlere kavuşmanın sevincini yaşıyor ve aynı zamanda tarih kokan Türkiye’yi geride bıraktığım için hüzün doluyum.

Havaalanından indim araba yolculuğu esnasında ezan okundu ve hissettiklerimi ve o manevi duyguyu anlatamam. Ezan sesini duymayı çok özlemişim, Hani her zaman deriz ya bizim memleketin havası, suyu bambaşkadır! Bunlarla birlikte ezan sesiyle tamdır ve bunu ancak yurt dışında yaşayanlar anlayabilir. Ezandan bahsetmişken geride beni ençok etkileyen Çamlıca Camisi oldu. Göz alıcı olmakla kalmayıp İstanbul’a tepeden bakan muhteşem bir sanat eseri, ziyaretçilerine adeta ‘ben burdayım’ diyor. Bu hafta bu şahane eserin ayrıntılarıyla beraber duygularımı da sizlere yansıtmak istedim.

Büyük Çamlıca Camisi, Türkiye Cumhuriyet’i tarihinin en büyük camisi. Yapımına 29 Mart 2013 yılında başlanmış ve tam 6 yıl sonra geçen Mayıs ayında hizmete girdi. Halı serili alanında 25 bin olmak üzere aynı anda 63 bin kişinin ibadet etiği, aynı anda 8 cenaze namazının kılınabileceği, 10 bini kapalı, 5 bini avludan oluşmak üzere 15 bin metrekarelik alana kapsıyor. Çamlıca Camisi’nin özellikleri tarihi ve dini anlamlarla yüklüdür. İmanın şartını temsilen 6 minareli inşa edilen Büyük Çamlıca Camisi’nin üç şerefeli 4 minaresi Malazgirt Zaferi’ne ithafen 107.1 metre, iki şerefeli 2 minaresi ise 90 metre yüksekliğinde yapıldı.

Caminin 72 metre yükseklikteki ana kubbesi İstanbul’da yaşayan 72 milleti, 34 metre çapındaki kubbesi İstanbul’u simgeliyor. Kubbenin iç yüzeyine, 16 Türk devletine ithafen Allah’ın isimlerinden 16’sı, Haşr Suresi’nin son iki ayetinden istifade edilerek yazılmış. Proje için yarışma yapılan ve hakkıyla seçilen Mimar Hacı Mehmet Güner tarafından hazırlanıp Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından beğenilmiştir.

Caminin içine girdiğiniz an gözlerinizi alamıyorsunuz her bir köşesi büyüleyici, halıya bastığınız an ayaklarınız altında sıcacık bir his oluşuyor nedeni ise altından ısıtmalıdır. Her şey ince ince düşünülmüş. Nadir eserlerin olduğu çok özel bir müzesi, çiçeklerle dolandırılmış has bahçesi, sanat galerisi ve kütüphanesine kadar düşünülmüş dev bir külliye. Ayrıca bin 100 kişilik konferans salonu da mevcut. En önemlisi ufak yavrularımız için abdest yeri de düşünülmüştür. Bu muhteşem eser anlatılmaz yaşanır deyip mutlaka görmenizi isterim.

“Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” (Tevbe-18) Haftaya buluşmak dileğiyle esen kalın...

BULMACA Turistik bir bölgemiz Sonsuza kadar

Bir makam Arifler

Hayvan (İng.)

Bir kadın adı

Bir gölümüz

Zihin

Tasdik

T

rkısh NEWS PRESS

10 Eylül 2019

Dereden tepeden İridyum'un remzi

Cılız bitki Çevik

Altın ve gümüşün değeri

Çirkin, bet

Kırmızı

Gözlem

Uygunluk

İlgi, bağ

Köylü yardımlaşması

Binilen şey

Bir meyve Tanıtıcı mühür

Rutubet

Duyurular

Baryum'un remzi

Acz içinde

Kötü Berilyum'un remzi

Pişmiş yemek

İm

Güzellik

Bir bağlaç Bir master eki Kelimenin bölümleri

İşte

Çatı örtüsü Ön ödeme Gelecek

Çok bilmiş

Şaka

Ödeme

Ahlak

Şeyhül İslamlık makamı

Vilayet

3

Numara

Boyun bağı

Vedia

Namus Bir erkek adı

Faiz

Zariflik

Yabancı

Olgunluklar

Kör

Ulusla ilgili

Uygur hükümdarlarının unvanı

Uygun görme

Bir çalgı

Bir ilim dalı

Terörist

Bön, aptal

Parlama İftira

Sorgun ağacı

Cet

2

Konuk

En kalın erkek sesi

Ben

Yapma

Uykusu hafif

Abide

Aşikâre

Kainat Kavgayı ayırma

1

Felçli

Bir baskı tekniği

Ten

Cürümler

Rutenyum'un remzi Duman kiri Bir kıta

Küçük askeri grup Ünlü Kırgız Destanı

Halk

Sırça

Tekerlekli vasıta Sermaye 4

Muhteva

25

Nikel'in remzi Bir kadın adı

Gemici ipi Uçağın katları

Demir'in remzi

Barınma

Bir hayvan

Bir tür peynir

İst. bir semt Bir put

Rızık

Olta ipi Eski devirlere ait

5

7

6

Tir Bir ilçemiz

Unsur

Rekâket

Temizlik

K.Kerim'de bir sûre Kusur

Tayin Bir göz rengi

Olağanüstü hal

Asker

Hayır (a)

Yabancı

Yarı tavlı

Bitkisel

İlim sahibi

Sınır

Sonuç

Hz.Peyg. torunu

10

8

Servet

Var sayım

Mısır'ın başkenti

Bayram öncesi

İst. bir semt

Başlangıcı olmayan

Akıtma

Azot'un remzi

Astrolon Dinin direği emir Bir bilgisayar oyunu

Sözcük

Şan

Acele

Bir kadın adı

Kişinin toplumdaki durumu

Bir meyve

Beyaz

Bir harfin okunuşu Boyun eğme

Benek

Söz Dış görünüş Radyum'un remzi

Bir cins peynir

Fasıla

Emirler

Hitit

Demir yolu Bir erkek adı Allah'a (cc) boyun eğme

Komedi

Geç kalma (İng.)

Kıyı

Nikel'in remzi

11

12

Favori

Bir cins lamba

Bitki liflerinden tahta

Ceylan

İnce, kibar Dergi yazısı Bir erkek adı

Bataklık gazı

13

İspanyolca sevinç nidası

Oysa

Namaza çağrı

Meydana gelen

Sabancı'nın remzi

Bir cins yelkenli

Bir kadın adı

Buyruk

9

1

14

2

3

4

Itırlı bir bitki

5

6

7

8

Üflemeli bir çalgı

Kareli kumaş İnsan

Namus

Padişah elbisesi Azerbaycan'ın başkenti

Bir terör örgütü

Ünlü bir kadın yazarımız

ŞİFRE SÖZCÜK

Fakat

Değer, kıymet

Boru sesi

Aldatma

İşte İftira

İplik

Kademe, derece

İki aynı ismi taşıyan

Mısır'da bir nehir

Bir ilimiz

Hadise

Ulema cübbesi

Karışık renkli

Kuzu sesi

Bir kanser türü Dul ve muhtaç kadınlar (a)

Vilayet

Trityum'un remzi

İlaç

Gelirler

İslam'ın şartlarından

Farzdan sonra gelen dini emir

Ön

İlave

9

İşaret 15

Üye

10

11

12

13

14

15

Eski Mısır'da bir put

26

10 September 2019

T

rkısh NEWS PRESS

SPORT

N A M R A S K BURA Y M E D A C A U JIU-JITS

Educates future generations “My army is young and their coming both for the present and future of the martial arts game both on and off the mats”

J

iu-Jitsu was the battlefield art of the Samurai of Japan. These samurai warriors were well-armored and usually on horseback and the art of Jiu-Jitsu was essentially developed to allow the samurai to fight effectively in the event that they found themselves disarmed and on foot.

Because of the restricted mobility and agility associated with fighting in armor, jiu-jitsu evolved to include throwing, joint-locks and strangles, in addition to striking moves found in other martial arts.

Today Jiu-Jitsu is commonly referred to as combat sports a technique base of martial arts, potentially one of the most significantly popular combat sports around the world. Melbourne, Australia has grown in love with the Martial Art sport thanks to a household name BURAK SARMAN that has elevated the culture of Jiu-Jitsu not just only Nationally also Internationally.

Burak Sarman Jiu-Jitsu Academy located in the Northern Suburbs of Melbourne has an overwhelming participation attendance record with Talented athletes young and old, male and female. The 24-year old (Burak Sarman) is very active competing all over the world and is not entirely just focused on Teaching the Art, the academy vibe is beyond medals or championships, Burak Sarman Jiu-Jitsu Academy’s focus has been to process the correct training and morals Medals and championships will follow.

Burak is a 12 time Australian National champion youngest ever Australian to win the Blackbelt division at the National and Pan Pacific championships, Burak Sarman has managed to win both his weight and the open weight division defeating opponents double his size as a middleweight which his performance establishes him to be in the Australian Jiu-Jitsu history books. Burak Sarman is now productively producing his own Australian Champions and has navigated to the Jiu-Jitsu National arena with a huge strike record.

Turkish news-press would like to congratulate Burak Sarman and his talented students on their fantastic achievements.

HERE IS OUR PRIDE FROM THE

NATIONAL CHAMPIONSHIPS s DAVID JEITANI: 2019 NATIONAL CHAMPION / BLUE BELT s MUSTAFA TAVSANCIOGLU: 2019 NATIONAL CHAMPION / JUNIOR ORANGE BELT s MUSTAFA ALTUNBAS: 2019 NATIONAL CHAMPION / BLUE BELT s ERAY GEDIK: 2019 NATIONAL CHAMPION / YELLOW BELT

s HAMZA AKYURT: 2019 NATIONAL CHAMPION / PURPLE BELT s RAUF DEMIRAL: 2019 NATIONAL CHAMPION / PURPLE BELT s ATAHAN BEKTASOGLU: 2019 NATIONAL CHAMPIONSHIP RUNNER UP / YELLOW BELT s MUSA BULTAN: 2019 VICTORIAN CHAMPION / GREY& BLACK BELT

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Ünlü bir zırhlı gemimiz Küçük bahçe köşkü

Eski bir para Dayanıklılık

R

H A M İ D İ Y E

Bobin

Dişi kurt

K Madeni Serzeniş

S Ağacın kolları Sıtma ilacı

K Toplam tutar Kabul etmeme

M A S V E N Y A

1

3

Sürekli elinden kaza çıkan Öğrencinin ebeveyni

Peşin

5

Beter, fena

Düşme sesi

Kıstırgaç Basit şekilde

P

A M P İ Y V A N T E

Cevher Mat. bir sayı

Rah

Ağır başlılık

İnleyen

Kalay kaplı ince saç 11

Çorba kabı

Hz. Peyg. annesi

A M S İ N K E

M E T A N E T

Fotoğraf baskısı Mız mız

Benlik

İlgili

Baba

Delikli kumaş

Sağın zıddı

Türkiye'nin tek kadın filozofu

ŞİFRE SÖZCÜK

6

10

İlgi, bağ

N

İ N A Y E T

Y İ N E K

B E K A

Rus alfabesi

Akıtma Rüşde ermiş Eşkıya

T İ

M

Yüce

İlk peygamber

Tanıtıcı mühür Ayakkabı dış derisi

K İ R İ L

H A A R D A L E M A

Sapkınlık

İ

Y

2

Şenlik, güzellik Lityum'un remzi

A T

Ş L E İ T A E R E M E L E T İ K

E

T

S A Y A

Söyleyen, diyen (F)

Boru sesi

K A R A T

İhsan, lütuf

Cet

Olgunluklar

Yenilebilir şekilde

N U N M A A R A

Bir erkek adı

Dinin direği emir

Bir fikre üsteleme

Gerçek

Sapkınlık

12

Baki olma

Kışın yağar Şiirde tekrar kısmı

Bir ünlem

Ünlü mimarımız

Bir bomba

Sayı

Hesap ilmi

H K A A K L İ A K M A A T T A D A O L K A A L N E T

K İ L Bucak

Neden, niçin

Bir cins zeytin

S İ N A M E A R K A İ E B I S A T O A L

Su yolu

R A M

Egemenlik

T

Hoş koku

Bir cins yumuşak toprak Boyun eğme

M E T E L İ K

K A Ş E

İncelik

Bayan omuz atkısı

Zahmet, gayret

Seçkin

Arzu Dinsiz

Allah (cc) ismi

P

Sayı yazısı

R A K A

9

A

Y

M S A N M A A L N A N T E T R A M E V

Bir kadın adı

A Zevce

E

A T

Ağaç püsü

A Güven Vilayet

Oymak Zina yapan 13

Z A N İ

Nizamlar, düzenler

Bir ilçemiz

Uzaklık işareti

Kısa, enli kılıç

Bir hububat cinsi

A R P A

E Kartal yuvası

A

K

B A T D İ Y E Z A M N M İ N A S A L A L A T L

İst. bir semt En ince erkek sesi

2

Doğrudan, aracısız Demek ki

Nazlı

Azot'un remzi

Hz. Peyg. öven şiir

14

Kırmızı

Kükürt'ün remzi

Eserler

Hayır (a)

Arıtım evi

A Y D 1

A

Gelenek, görenek Turistik bir bölgemiz Bir çoğul eki

3

I

N

4

5

B E L E K

Mezbaha Tantal'ın remzi

Sözcük Barınma

Örfler, adetler Ay

Ekmek

Servet

Z İ R A

Bal böceği

4

N İ

Ziyan Sun'i kehribar

B A K A L İ T

İ K A N M A E N T Y F İ N A V

Çünkü, onun için

Köpek

A R I

Nikel'in remzi

İstem dışı kas hareketi Vida oluğu

Konu

Bir nota

15

Şikar

Çelişki

D E S P O T 6

7

8

9

10

11

Z A R R A A M R A N N İ K M E E R T E

Bir petrol bölgemiz

Çok bilmiş Zeybek

E F E Birden Duman kiri

Tencere altlığı

İ S

Rızık

Bir nota Defa

İ 12

N İ Z A M İ Y E

Bağışlama

A F Bir ilçemiz

Y E N İ C E Beyaz

A K Gündüz film gösterimi

M A T İ A N

Bir kan hastalığı

N E

A N E K E A M A R İ T R İ A N İ H A L E İ A Y B A E E L E A B A A K U Z

Gelecek

Kör

Ritüel

Kadın rahip

Sodyum'un Yükselme, remzi yüceltme

Törpü

Yılın bölümleri

Mezar

S İ N 14

İki yüzlü

Kışla kapısı

M U T A

Kan pıhtısı

Baryum'un remzi

Z M İ 13

Hayret ifadesi

Ateş karıştırıcı

Beri, azade

M İ L L E İ R T A T N A

Neodimin remzi Ünlü Kırgız destanı

İp ucu

Emirlik, beylik

Terörist

T A L A Y

Gümüş

İ

L E Z İ Z

E

8

E

Bir kuruyemiş cinsi

Bir erkek adı

Kır, şehir dışı

Bir Kafkas kavmi

B A L

Unsur

Lezzetli

A L A M E T A M E N A Ş N Y S A M A B A K A N İ N A L S K M A R A R İ Ş İ Y

Kaba, çirkin

İsimler (a)

Arının yaptığı

İtaat edilen (a)

Od

Bön, aptal

Ç A N A K

K O F A N A

Orduda bir sınıf

E İşçi

N E B

Su

Hayret ifadesi

Kazak beyi

Bitki

Hayvan yemi

İlçe

Bir yar. fiil (İng.)

Teşvik sözü

Bir tür anten

7

Üye

Nikel'in remzi

Bir ilimiz

Utanma

Isı

Değer, kıymet

M E B R A A L K Y A A R

Ceylan

Namlı, ünlü (F)

Bir ilçemiz

Kademe

Dul kadınlar (a)

Bir tür balık Baryum'un remzi

N İ N Z A Ş A M A M İ L H A H A R

Düzen, intizam

15

Baba

Yetmeyen

Kalın kumaş

SPORT

W

est Coast forward Josh Kennedy booted four goals and Nic Naitanui weaved his magic in the ruck to help lift the Eagles to a 55-point AFL elimination final win over Essendon at Optus Stadium on Thursday night.

Kennedy booted three first-half goals and set up two for Liam Ryan to blow the game open early.

West coast 17-14-116 defeated Essendon 9-7-61 Collingwood is into the last four, while Geelong will have to host West Coast at the MCG next week. The Magpies looked to have put the game away early when they opened up a 36-point second-quarter lead, but the Cats never went away and even had opportunities late to pinch it.

Collingwood 9-7-61 defeated Geelong 7-9-51 Western Bulldogs coach

AFL

AFL FINALS WEEK ONE

Luke Beveridge was left feeling numb after dreams of another AFL fairytale ended in a nightmare 58-point elimination final loss to GWS. The Dogs defeated the Giants in a preliminary final thriller on their way to the 2016 premiership, but there would be no such heroics this time as their season came to an abrupt halt with a 16.17 (113) to 8.7 (55) defeat at Giants Stadium on Saturday afternoon.

The freakish talent of Dustin Martin has led Richmond to a 47-point win over Brisbane and their third AFL preliminary final in as many seasons.

Playing in front of a 37,478 crowd - the biggest attendance at the Gabba for an AFL match - Martin booted an equal career-best six goals on Saturday night in a dominant display as the Tigers stormed to an 18.4 (112) to 8.17 (65) win.

T

rkısh NEWS PRESS

10 September 2019

SELECTION

ÜMIT UYAR

uuyar@turkishnewspress.com.au

FOOTBALL

Turkey defeat Andorra in Euro 2020 qualifier!

UFC

UFC champ Nurmagomedov beats Dustin Poirier n Russian mixed martial arts fighter Khabib Nurmagomedov defeated American opponent Dustin Poirier with a rear-naked choke in the third round of the UFC 242 in Abu Dhabi, reports said Saturday.

Nurmagomedov exhausted his opponent with his trademark mauling against the fence at the Arena on Yas Island. The 30-year-old Dagestan-born Muslim Russian kept his UFC lightweight crown with a third-round submission victory over the U.S.’ Poirier in Abu Dhabi, improving to 28-0 in his professional career. Past and present superstars of the UFC have been commenting that Khabib is the most dominant athlete this sport has ever seen.

NRL

Storm wrap up minor premiership

1-0 n Turkey defeated Andorra 1-0 in UEFA Euro 2020 Group H qualifier on Saturday. In Turkish metropolis Vodafone arena Istanbul, the home nation scored the goal in the 89th minute with Ozan Tufan’s header. The hosts dominated the game all over the park but they couldn’t find the net until

27

last minutes.

Turkey has 12 points in 5 matches in Group H in Euro 2020 qualifiers. In other Group H matches, Iceland defeated Moldova 3-0 while France beat Albania 4-1. Turkey will face Moldova on Tuesday in their sixth group match in an away game in Chisinau.

n Melbourne will steam into their NRL qualifying final at full pace after rolling over the top of North Queensland 24-16 in their final round clash at AAMI Park.

The Storm was presented with the JJ Giltinan Shield by NRL boss Todd Greenberg after the match in clinching their third minor premiership in four years.

The win was their 20th for the season, the fourth time they have achieved such a feat, with the last time in 2017 leading to a grand final triumph.

AFC U14/1’S TEAM

AFC FC YOUTH TEAM

AFC U13/1 TEAM

AFC B TEAM

k ı t p a y 6’da 4

S

“İnanmak başarının yarısıdır, biz takım olarak inandık ve başardık. Tebrikler arkadaşlar...”

AFC U13/3’S TEAM

AUBURN FC ŞAMPIYON elam Auburn FC ailesi, bu hafta Auburn FC tam 6 final maçına çıktı.

AFC U13/1 Takımı, Merrylands’a karşı oynadığı maçta taraftarların beğenisini kazandı. Kıran kırana geçen maçta takımımız 2-1 galip gelerek “Şampiyon” oldu.

AFC O35’S WHITE TEAM

AFC U13/3 Takımı ise maalesef 41 mağlup oldu ama yine de bizim gönlümüzde şampiyon sayılır. Yeni kurulmuş bir takım olmasına rağmen final oynama başarısını gösterdiler. En azından tecrübe kazandılar. İnşallah ileride daha iyi olacaklar.

AFC U14/1 Takımı da sene başlarında yeni hocaları ile biraz zorlandılar. Fakat Murat Kıvrak Hocanın yardım ve desteğiyle yeni hocaları ile uyum içinde olmayı başardılar. Hiç kimse bu takımımızın final oynayacağını tahmin edemezdi.

Ancak takım çok çalıştı ve istediler.

Ligde lider olan Toongabbie ile şampiyonluk maçına çıktılar.

Heyecanlı geçen maçın normal süresi 2-2 berabere bitti. Uzatmalarda yine

DAVUT KILIÇ EDİTÖR

sonuç değişmedi. Penaltılarda kaleci Taylan 2 golü kurtardı ve maçı 3-1 alarak “Şampiyon” olduk.

AFC Youth (Genç) Takımı ise sakat ve cezalı oyunculardan dolayı maça eksik çıktı. Ancak gözü dönmüş hakem final maçında tam 4 kırmızı ve 4 penaltı kararı verdi. Tüm bunlara Osman Hoca çıldırmasın da kim çıldırsın! Maçı maalesef 9-1 kaybettik.

Hocamız da “Elimizden geleni yaptık ama hakemi gördünüz. Maalesef hiç final maçına benzemedi” dedi.

AFC O35 Yaş Üstü Beyaz Takımı da Regents Park’ı 5-4 mağlup ederek “Şampiyon” oldular. Cem Birben kardeşimiz sene başından beri çok çalıştı. Takımlarımız için emeği geçenlere teşekkür ve tebrik ediyoruz.

AFC B Takımı bu sene Süperler Ligi’ni birincilikle bitirdi. Holroyd Rangers’e karşı şampiyonluk maçına çıktılar. Atalay Bayındır, Ercan Topal ve Sinan Aksu önderliğinde maçı 31 kazandılar.

Bizleri ve Auburn FC taraftarlarını çok mutlu ettiler.

Auburn FC, bu yıl yine kupalarla dolu yuvaya döndü. Bütün takımlarımızı tebrik ediyoruz.

Sağlıcakla kalın...

AW WA AR RD DE A ED D BE ES ST T B EW WE EL LL LE JJ E ER RY Y ST TO OR RE E II N S N AU US ST TR RA AL A L II A A 20 01 19 9 --- 2

AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 -

AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 LUXURY EUROPEAN JEWELLERY

LUXURY EUROPEAN JEWELLERY

Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 kekillijewellery.com.au kekillijewellery.com.au