‘Çalışanın Dostu’ Murat Özdamar her hafta sizlerle...
. . T rkıye’nın
Tigers secure dynasty with another flag Ümit Uyar SPORT SELECTION 27’de
TBARBAROS’UN rkısh NEWS PRESS
İLK YAZISI 13’TE
1 OCTOBER 2019
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
IZINDEYIZ
Ü C N 4’Ü SAVAŞ I I MAV L L I M IMIZ A GEMSULARD
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
YENİ YAZAR
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
H NEWS IN ENGLIS
7
4//7/11/17/2
Festival brings Turkish culture to Washington DC streets n The 17th Traditional Turkish Festival in Washington D.C. attracted thousands of Turkish nationals and other cultural enthusiasts to the U.S. capital on Sunday.
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
Information, Knowledge and Lost Wisdom
11
Tarih, hafıza ve gelecek PROF. DR. MEHMET ÇELİK YAZISI 8’DE
AFC’de çifte sevinç
TCG Kınalıada’nın tesliminde konuşan Başkomutan Erdoğan, “Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Deniz Kuvvetlerimiz, devraldığı bu mirası daha da güçlendirerek geleceğe taşıyor” dedi.
M
İLGEM Projesi kapsamında üretilen son korvet gemimizin Deniz Kuvvetlerine dahil olması törenindeki konuşmasına, “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah” diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Barbaros Hayrettin Paşa komutasında Akdeniz’de büyük bir düşman donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı Zaferi’ndeki ruhla, Türkiye bugün kendi gemisini yapabilen 10 ülkeden biri olmuştur” dedi.
9
DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 26’DA
Selçuklu Sultanı Sencer SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE
Tam sayfa bulmaca keyfi
5 bin yıldır ata mirası için koşturuyorlar! DOPDOLU NOSTALJI SAYFASI 15’TE
> 25. Sayfa
AVUSTRALYA
T
rkısh NEWS PRESS
1 Ekim 2019
Avustralya’nın başı sapık papazlarla dertte
3
TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au
Acılara tutunmak
S lya Eski Avustra ge or Kardinali Ge ocuğa kç Pell’ın 2 erke n suçlu e cinsel tacizd yankıları ın bulunmasın ip Gerald h sürerken, Ra tecavüz Ridsdale de ura ettiği mağd olar 2.5 milyon d cek. eye tazminat öd
A
vustralya Katolik Kilisesi, çocuk istismarından suçlu bulunan ve 29 yıl hapse mahkum edilen 85 yaşındaki rahip Gerald Ridsdale’in 1982’de tecavüz ettiği erkek mağdura en az 1 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etti. ABC’nin haberine göre, 1982’de Victoria’nın Mortlake kasabasında 9 yaşındayken rahip Ridsda-
le’in tecavüzüne uğrayan erkek mağdurla, Katolik Kilisesi arasında Victoria Yüksek Mahkemesinde görülen dava anlaşmayla sonuçlandı. KİLİSE, İHMALİNİ İTİRAF ETTİ
Mağdur çocuğu koruyamadığını kabul eden Katolik Kilisesi, 2.5 milyon dolara mal olan davanın tüm masraflarını ödemeye mahkum edildi. Mah-
keme ve yasal masrafların düşülmesinin ardından Katolik Kilisesi’nin tecavüz mağduruna ödeyeceği tazminatın 1 ila 1.5 milyon dolar arasında olabileceği belirtildi. Mağdurun avukatı Chris Atmore, “Müvekkilimin cesareti diğer mağdurların karşılaşabileceği engelleri ortadan kaldırdı ve onlara cesaret verdi” dedi.
evgili okurlarım, bu hafta hepimiz için MUTLULUK diliyorum. Neler bizi mutlu ediyor hatırlayalım. Sağlıklı ve kaliteli huzurlu bir hayat için... Açıkçası bu yaşam hepimize bahşedilen mucizevi bir yolculuk MUTLULUĞUN formülü ise hayatımızı, ne kadar kolaylaştırdığımıza veya ne kadar zorlaştırdığımıza bağlı. Dış etkenler, imkansızlıklar hayatı zorlaştırır. Siz? Günlük yaşamda başkalarına karşı aldığınız tavır, davranış şekli mutluluğunuzu belirler. Ne kadar adil olursanız o kadar mutlu olursunuz. Mutlu olmak istiyorsanız bazı şeylerden kaçınacaksınız. Bu köşede yazmaya başladığımdan beri sizlere en büyük tavsiyem kendinizi tanımak, kendinizi sorgulamak en dürüst şekli ile cevaplamak. Kendinize dürüst olursanız dışarıya karşı da dürüst olursunuz. Değişim dönüşüm içerde başlıyor siz dürüstlüğün hakkını verirseniz MUTLULUK kapısı size açılır . Sınav dünyası bu, siz mutlu oldukça rahatsız olan birileri olacak hep, siz dürüst bir yola girdiyseniz o yola taş koyan çıkacak, sizi yarı yolda bırakan toz olan çıkacak, sınav bu ya yolu eğri olan, içi fesat olan hep haince sinsice tuzaklar kuracak, sizin yüzünüze gülenler arkanızdan kuyuyu da kazacak. Bu dünyanın cahili zalimi bitmez, öyle zalimler var ki kendini dürüst diye adlandıran mı istersin, en güzel benim diye taçlandıran mı istersin? Yaşam seyahattir, bu yolda bir sürü yolcu, seyahat boyunca böyle insanlarla karşılaşacağız. Durun bir dakika!.. Yukarıda yazdığım dünya sınavları sizi korkutmasın yine kendi tecrübelerimden örnek verecek olursam. En gerçeği ile yaşanmışlığımı aktarabilirim size, amacım sizi üzmek değil mutluluğum geveze dünya düzenine bağlı değil, Allah bana yetti, yetiyor çok şükür. Dışardan gelen zorluklar karşısında nasıl bir bakış açısı geliştirdim zaman içinde işin sırrı buydu işte. O yıllar Çocuk Esirgeme’deyim... Orada bakımsız, kimsesiz, çocuk kalbim paramparça olduğu için, bir yudum sevgiye muhtaç olduğum için, hiç bitmeyecek sandığınız aç uyumalar, o cılız 6 yaşındaki kız çocuğuna tonlarca dayak ve türlü işkenceler de cabası... Mutsuzdum ama umutsuz değildim, hergün rüyalarımda ziyaretçilerim vardı, çok mutlu olurdum, uyuyunca başka bir dünyaya giderdim sanki, sabah olduğunda uyanmamak için gözümü sıkı sıkı yumardım, rüyamda kalmak ve gördüğüm o dede bir yere gitmesin uyanınca yanımda olsun isterdim. Sınav dünyasına uyandığımda büyük büyük insanlar ve küçücük ben. Kim korusun, Kim kollasın, Kim kurtarsın? Gözüm kapıda her gün annem çıkıp gelecek beni burdan alacak diye beklerdim. Ah o kapı ve bitmeyen hayaller ve hayal kırıklıkları... Şükür ki Allah duydu sesimi ve babaannemler gelip aldı, gerçi bu heves de kursağımda kaldı... Çok cılız kalınca kız çocuğu, bir de ince hastalığa yakalandı herkes okula ben İzmir Devlet Seneteryumu’na... Tam da bu demek istediğim. Birgün ağlamadım, gıkım çıkmadı hastalıktı, açlıktı, iğneydi vs için... Annem gelsin diye her çocuk gibi çok ağladığım doğrudur, sonuçta annemi de hiç görmemiştim. Geldi mi? Hayır! Boşuna ağlamanın bir faydası olmadığını, değiştiremeyeceğim durumlara tevekkül etmeyi, direnmemeyi erken yaşta öğrendim çok şükür. Hastanede yanımdaki yatakta yatan çocuklarla o kadar acıya rağmen gülüp oynardık çocukluk işte.. Mazlum olan varsın mazlum kalsın, başına gelenlerin bahanesi ile zalime dönüşmesin. Çok şükür ki öfke, acı ve intikam tuzağına düşmedim. Her insan kabı kadar alır, insan karşısındakini kendi gibi sanır. Her şeyi bilirim der, ahkam keser, dilsiz konuşur, sağır uydurur, kör görür, it ürür kervan yürür kendi gafletini görmez insan. Dünyanın sınavı bitmez bütün bunlara bakınca MUTLULUK çok zor gibi gözükse de değil. Mutluluğunuzu birine endekslemediyseniz ve amacınız daha iyi insan olabilmek ise ne mutlu size... Sen de kendini çaresiz hissediyorsan; aç umut pencereni, dön yüzünü semaya, aç ellerini Mevla’ya o her yerde, idrak ettiğinde senden MUTLUSU yok. Bunlara dikkat et: Hak yeme, Öfkeli olma, Çok konuşma, El işine karışma, Nankör olma, Dedikodu yapma, İftira atma, Ego yapma, Kafana takma, İnat etme, İnkar etme, Direnme, Yetime yaşlıya şefkatli ol, Nasibine düşene şükürlü ol, KUL HAKKI YEME, Başkalarının nasibine göz dikme, Hesap gününe hazır ol! MUTLULUĞUN önce Allah’a, sonra sana bağlı, tek çaren: Amenna, Saddakna, Biznillah... Hoşça ve sevgiyle kalın, hayırlı haftalar olsun.
4
1 October 2019
Editor: Dr M. Said Erdem (MD, BMedSci)
YILDIRAY ASLANTAŞ yaslantas@turkishnewspress.com.au
Dünya 5’ten büyüktür!
T
ürkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 74. Genel Kurulu’nda dünyaya hitap etti. Toplantının, dünya ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, dünyanın, küresel düzeyde adaletsizliğin yol açtığı pek çok sorunla ve sancıyla yüz yüze olduğunu söyledi. Erdoğan, adaletsizliğin, istikrarsızlığı, güç mücadelelerini, krizleri, israfı beraberinde getirdiğini vurguladı. Dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta açlığın, sefaletin, cehaletin kol gezmesinin kabul edilemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: “Dünyanın şanslı bir azınlığı dijital teknolojiyi, robotları, yapay zekayı, obeziteyi tartışırken, 2 milyarı aşkın insanın yoksulluk, 1 milyara yakın insanın açlık sınırının altında yaşıyor olması çok acıdır. Şayet her birimiz güvende değilsek hiçbirimizin güvende olamayacağı gerçeğine sırtımızı dönemeyiz. Bu kürsüden yıllardır insanlığın kaderinin sınırlı sayıdaki ülkenin ihtiyarına bırakılamayacağını söylüyorum. Burada, sizlerin huzurunda tekrar ediyorum, dünya beşten büyüktür. Zihniyetimizi de kurumlarımızı da kurallarımızı da değiştirme zamanı çoktan gelmiştir. Nükleer güç sahibi ülkeler ile buna sahip olmayan ülkeler arasındaki adaletsizlik dahi tek başına, dünyanın dengelerini bozmaya yetiyor. Nükleer silahlara sahip olanların olmayanları özellikle tehdit etmesi, nükleer güce dayalı kitle imha silahlarının tümden yok edilmek yerine, her krizde bir koz olarak ortaya konması, herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Bu güç, ya herkes için yasak, ya herkes için serbest olmalıdır. Gelin, insanlığın tamamının huzurlu geleceği için bu sorunu bir an önce adalet temelinde bir çözüme kavuşturalım.” BM’nin ilk kuruluşu 1942 yılında 2. Dünya Savaşı’nın galibi olan Müttefik Kuvvetler (Özgürlükler Cephesi) İngiltere, ABD, Rusya, Çin ve Fransa tarafından; savaşın karşı tarafı Mihver Cephesi diye adlandırılan Almanya, İtalya ve Japonya’ya karşı kurulmuştur. Müttefik kuvvetleri, Avrupa’yı işgal eden Hitler’i durdurmak, Almanya, İtalya, Japonya gibi ülkeleri mağlup etmek maksadıyla savaş devam ederken kendilerine katılan 21 ülke ile beraber Milletler Cemiyeti adı altında bir örgüt kurmuşlardı. Kuruluş amacı; uluslararası barışı teminat altına almak, yeni bir dünya savaşı çıkarsa üye ülkelerin çıkarlarını korumak, uluslararası müdahalede bulunmak, karşı tarafa ekonomik ambargo uygulamak, Barış Gücü tesis etmek vs. Aslında bu 5 ülke dünyayı istediği şekilde yöneteceği bir teşkilat kurmuştu. 5 ülkenin ortak özelliği; en çok askeri güce sahip olmak, en çok askeri harcamaya ve en çok silah üreten teknolojiye sahip olmaktı. Buna atom bombası da dâhil. O günün şartlarında dünyadaki bütün silah ve askeri gücün %65’i bu 5 ülkeye ait idi. ABD bunun %40’ına sahiptir. Ana Sözleşme’deki BM teşkilatının organları ise şöyledir: l Üye ülkelerden oluşan BM Genel Kurulu l BM Güvenlik Konseyi l BM Genel Sekreterliği l Lahey Uluslararası Adalet Divanı l BM Ekonomik Sosyal Konseyi l BM İnsan Hakları Komisyonu. Fakat kuruluşundan bugüne kadar, BM Güvenlik Konseyinde veto hakkı bulunan 5 daimi üyesi, Ana Sözleşmeye göre değil de, hep kendilerinin, başta ticari olmak üzere, ekonomik, askeri ve siyasi çıkarları doğrultusunda hareket etmişler. İşlerine gelmeyen kararları veto ederek sistemin çalışmasını kilitlemişlerdir. Diğer üyeleri ise bunların veto kararlarına uymak zorunda kalmışlardır.
T
rkısh NEWS PRESS
HEALTH
r Affecting ove ople 38 million pe art e worldwide, h ition d n failure is a co eart h e in which th kened and muscle is wea p blood m unable to pu ughout ro effectively th ustralia the body. In A re an a alone, there ousand 0 th estimated 48 ted and people affec set to this number is to an art rise, due in p on and lati ageing popu ents current treatm er tt providing be with n tie ts survival of pa r disease. cardiovascula
Heart failure A lso called congestive cardiac failure (CCF), heart failure describes a clinical syndrome involving a set of signs and symptoms that develop due to an abnormality in the structure or function of the heart. The normal structure of the heart contains four chambers – two upper chambers called the left and right atriums and two lower, larger chambers called the left and right ventricles. These ventricles are the main pumping units of the heart and are connected to the atriums through heart valves. Deoxygenated blood returns from the rest of the body through veins that drain into the right atrium which passes through the tricuspid valve to the right ventricle. The right ventricle contracts and blood is pumped into the pulmonary circulation of the lungs which oxygenates the blood and returns it to the heart by entering through the left atrium. From here blood passes into the left ventricle through the mitral valve which contracts and pumps out blood to supply the rest of the body. When there is a change to the size and thickness of the ventricles, or if the ventricles cannot fill and contract properly, the pumping function of the heart is affected and this can lead to heart failure. The most common cause of heart failure is coronary heart disease, in which the blood vessels supplying
the heart become stiff and develop plaques which causes them to narrow over time, leading to a heart attack. When a heart attack occurs, part of the heart muscle can die and develop scar tissue. This can affect the pumping ability of the heart. Long-standing hypertension can also lead to heart failure as the heart will have to pump harder to overcome the increased pressure in the arteries supplied by the heart. The heart tries to overcome this by increasing the size of the heart muscle of the ventricle to pump harder. This increases the thickness of the ventricle and makes it harder to fill properly with blood to pump to the rest of the body. Other causes include diseases of the heart valves, arrhythmias, lung conditions and drug or alcohol abuse. A common symptom of heart failure is shortness of breath (also called dyspnoea) which usually develops with physical activity or while sleeping. This is a result of fluid backing up into the lungs as the heart cannot pump blood forward effectively. This fluid backup (called oedema) can also result in fluid building up in the abdominal organs and the legs. Other common symptoms include fatigue, chest discomfort, dizziness, cough and weight gain. Smoking cessation, limiting alcohol intake, weight loss and regular
physical activity are all modifiable risk factors that can reduce the risk of developing heart failure. Other risk factors include hypertension, diabetes, kidney disease and family history of heart failure. Diagnosis of heart failure can be made from clinical assessment including history and examination findings. A chest X-ray can also demonstrate fluid in the lungs or changes to the heart size. Further investigations include an electrocardiogram to assess for any heart rhythm abnormalities, blood tests to identify other causes for the fluid overload and coronary angiography to assess for coronary heart disease. The single most useful investigation is an echocardiogram – an ultrasound scan of the heart which can show additional details of the heart structure and function. Treatment of heart failure involves a range of therapies. Medications such as diuretics can be used to help remove excess fluid that has built up. Another medication type called ACE (angiotensin-converting enzyme) inhibitors work by relaxing blood vessels to reduce blood pressure and help reduce sodium and water retention in the body. Lastly, medications called beta-blockers work to slow down the heart rate and the force of contraction. All of these medications have been found to help improve survival in patients with heart failure and reduce the rate of hospital admissions. Other treatments include surgery to replace valves or insert cardiac devices to help with heart function. Speak with your doctor if you have questions regarding heart failure. More information can also be found on the Heart Foundation website (www.heartfoundation.org.au/yourheart/heart-conditions/heart-failure) and the Better Health Channel (www.betterhealth.vic.gov.au/ health/conditionsandtreatments/ congestive-heart-failure-chf).
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 1 EKİM - 8 EKİM 2019 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 2.49 Penguen Hazır Garnitür (540 gr)
$ 7.99 Çaykur Siyah Süzen (100’lü)
$ 1.49 Tamek Şeftali Nektarı (1 lt)
$ 1.49
$ 3.99
Tukaş Haşlanmış Barbunya (800 gr)
Dalan Antik Sabun (5’li paket)
99 c
$ 2.99 Tamek Domates Salçası (700 gr)
Flipz Keyif Mix (Paketi)
$ 9.99 M. Birlik Siyah Zeytin (800 gr)
$ 3.99
Eti Tea Biscuits (1 kg)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
T
AUSTRALIA
rkısh NEWS PRESS
1 October 2019
7
PM announces $100 million drought package Farmers and communities grappling with drought will get almost $100 million in extra assistance as the crippling dry spell continues to bite. Prime Minister Scott Morrison jetted to regional Queensland on Friday shortly after returning to Australia from more than a week in the United States.
T
he package includes $33 million to restart the mothballed Drought Community Support Initiative, which will give up to $3000 to eligible households. A further 13 councils across Queensland, NSW, Victoria and South Australia will each receive $1 million for local projects. There’s also up to $51.5 million to overhaul the Farm Household Allowance - a payment with a similar rate to Newstart for producers doing it tough. The eligibility criteria will be extended and simplified, with the government estimating less than 7000 of the 24,000 eligible households are currently accessing it. Mr Morrison said there were many reasons why farmers and people in rural communities had not reached out for help. “My message to them is: you should. You work hard,” he told reporters in drought-ravaged Dalby. “This isn’t welfare, this is helping
people make sure that they can maintain a viability.” Labor leader Anthony Albanese was critical of the coalition’s sluggish response. “This is too little, too late from the prime minister,” he told reporters in Sydney. The opposition’s agriculture spokesman Joel Fitzgibbon said the package was a band-aid response. “Scott Morrison failed every test today. Our farmers and rural communities remain his forgotten people,” he said. National Farmers’ Federation chief executive Tony Mahar welcomed the measures but said Australia had failed to find an effective approach to preparing, managing and recovering from drought. “We need a comprehensive and enduring national approach to drought that focuses on preparedness and resilience measures,” he said. But Mr Morrison rejected suggestions
Prime Minister Scott Morrison with farmer David Gooding on his droughtaffected property near Dalby, Queensland.
there was no national drought policy, arguing his approach includes short-term relief and long-term planning. Drought Minister David Littleproud warned the drought breaking will not result in a quick fix. “The only panacea to this is rain. It’s not just one rain event, it’s going to take a couple of years for people to get back on their feet,” he told Sky News. He said it was time for other states to “lift a finger” on building dams to droughtproof Australia, after praising NSW for putting its hand up for projects. “We perpetrate our own misery in this country by saying why can’t we do things instead of how can we,” the minister said. Mr Albanese defended Labor’s dam-building record last time it was in power. “This government has talked about dams on literally thousands of occasions and it hasn’t dug a hole yet,” he said.
Pet owners who fail to walk their dogs daily face $4,000 fine in this Australian territory
D
og owners could be fined up to $4,000 if they don’t walk their pets at least once a day under new legislation recognizing animals as sentient beings in the Australian Capital Territory. The Animal Welfare Legislation Amendment Bill, which became law on Thursday, imposes a range of strict penalties in a bid to improve animal welfare. Owners can face heavy onthe-spot fines if they fail to provide basics like shelter, food and water. People who confine dogs for 24 hours must also allow them to move freely for the next two hours or face prosecution.
T
rkısh NEWS PRESS
Year: 2 Volume: 73
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Taliç, Sinem Taslak, Tanyeli, Hilal Kırmızı, Sibel Örnek Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben, Davut Kılıç (Sports), Vahit Erzor (Koşe&Şiirler), Ayad Naji (Page Editing & Graphic Designs) Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan (Medical&Health), Dr. Hilal Çoruhlu (Medical), İzzet Anmak (Australian English&Politics) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Şahin Şahinkaya, Ömer Boyacı (Youth&Sport), Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Evla Han, Ayşe Han, Elif Sele (Editors) Brisbane Team Yıldıray Aslantaş (General Manager), Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Mehmet Güler
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM
Monday: Fatma Gençtürk, Gülten Akbar, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Aybir Yılmaz, Gazel Kiliçdoğan, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık, Yasin Köksal Thursday: Seyrullah Aksakal, Osman Boyacı, Salime Eken, Hatice Güngör Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık Saturday: Sülhan Yılmaz, Bülent Arıkan, Mucahid Gelöz, Vahit Erzor Sunday: Barış Cengiz, Cem Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Şahin Şahinkaya, Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Yıldıray Aslantaş): 0433 162 655 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0421 889 296 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: P.O Box 12 Guildford NSW 2161 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
8
1 Ekim 2019
HASBIHAL
T
rkısh NEWS PRESS
PROF. DR. MEHMET ÇELİK mcelik@turkishnewspress.com.au
Tarih, hafıza ve gelecek
H
afızasını kaybeden bir insan geleceğini planlayamadığı gibi, hafızasını kaybeden milletler de geleceklerini planlayamazlar. Milletlerin hafızaları, tarihleridir. Tarihlerini artıları ve eksileriyle, objektif kriterlerle nesillerine aktaramayan, onlara analiz güç ve becerisini kazandıramayan toplumlar, gündelik politik gelişmelerin girdaplarında çırpınmaya mahkumdurlar. Tarih bilimi, nakliyecilik değildir, bir neslin döneminin hikayesini, gelecek nesle aktarma işi değildir yani!.. Mezar taşlarıyla övünme ve hamaset edebiyatı üretme de değildir. Tarih bilimi, bir tarife sığacak bir ilim dalı da değildir. Tüm insanlıkla beraber, tüm ilim dallarını da içine alan, kainatı ve canlı-cansız her nesneyi de içinde barındıran bir ilim dalıdır. Bu nedenle insanlığın binlerce yıllık her alandaki tecrübelerini inceleyen ve nesilden nesile aktararak, geçmişten ders, geleceğe ise projektör görevi gören ilim dalıdır.
Tarih eğitimini doğru vermeyen, nakliyeci tarihçiliği, ambar defterlerini okumayı tarih sanan bir akademik anlayışı eğitim sistemi içinde barındıran bir toplum ve onun eğitim sisteminin gelecek için söyleyeceği hiçbir şeyi yoktur!.. Böyle bir tarih anlayışı geçmişten ders çıkaramaz!.. Böyle bir tarih eğitimi, geleceğe projektör olacak kafalar ve gözler üretemez!.. Menkıbe hafızları ile ambar defteri muhasebecileri geçimlerini bu meslekten sağlar, ünvanlarıyla da geçinip, giderler!.. Acaba diyorum, şu Fırat Üniversitesi Ortadoğu Araştırmalar Merkezi’nin Suriye ve Irak üzerindeki bilimsel çalışmaları ve uluslararası Ortadoğu sempozyumları olmasaydı, bugün bu coğrafyada ne söyleyebilecektik!.. Bu coğrafyada bin yıldır etle tırnak olmuş insanlar, kırk yıldır bir terör belasını defedemiyorlarsa ve çözümü kavgada arıyorlarsa, bu konuda hiçbir çözümleri yok demektir!.. Hafızasını kaybetmiş bir toplumdan problemleri çözecek bir proje beklemek beyhudedir!.. 40 yıl, bunu göstermektedir!
k e r ü y n Yana 50’ye sayısı dı! dayan n Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül’de HDP İl Başkanlığı binası önünde başlattığı oturma eylemi, bir ayı geride bırakırken katılımcı aile sayısı ise 48’i buldu. Son olarak Şanlıurfa’dan 5 yıl önce dağa kaçırılan 22 yaşındaki oğlu Aziz için Diyarbakır’a gelen anne Sıddıka Tatlı da HDP il binası önünde evladına kavuşma ümidiyle oturma eylemine dahil oldu. YETER ARTIK CIĞERIMIZ BITTI Siverek ilçesinden geldiğini belirten acılı anne, gözyaşları içerisinde şunları anlattı: “Oğlum Mardin Artuklu Üniversitesinde son sınıf öğrencisiy-
ken kandırıp götürdüler. Şimdi 27 yaşına girdi. 5 yıldır ne sağ ne de ölü olduğunu biliyorum, haber alamadım. Gittiği günün akşamı saat 21.00’de yurt müdürü aradı, oğlumun olmadığını söyledi. Hemen Mardin’e gittik. Valizini ve ‘Anne hakkını bana helal et, ben gidiyorum’ diye not bırakmış... Ölü mü diri mi? bilmiyoruz, 5 yıldır yastayız. Sağ ise bize bir telefon açsın. Kayıp olduğu gibi ilan da verdik. Çok aradık Kobani’ye gittik, bulamadık. Hastayım, yeni ameliyat oldum ayakta duramıyorum, belki beni görüyor. Oğlum beni görüyorsan bana bir telefon aç. Yeter artık, ciğerimiz bitti.”
HALUK LEVENT
.
TÜRKIYE
Tek başına bir dernek
Duyarlı Sanatçı Haluk Levent öncülüğünde kurulan Ahbap Derneği, yaklaşık 3 yıldır Türkiye’nin 70 şehrindeki 30 bin gönüllüsüyle yardım faaliyeti yürütüyor.
R
ock Sanatçısı Haluk Levent’in yaklaşık 3 yıl önce platform adı altında faaliyete başlattığı ve ardından dernekleşen “Ahbap”, yardım organizasyonlarıyla dikkati çekiyor. Dernek şimdiye kadar 245 öğrenciye burs imkanı sağladı, 136 medikal cihaz ve ilaç temin etti, 4 bin 216 aileye çeşitli yardım ulaştırdı, 1414 özel günde etkinlik, 331 kan ve kök hücre kampanyası ve 574 de eğitim faaliyeti düzenledi. HAYIRDA ARACI OLDUK İstanbul merkezli faaliyet gösteren ve kısa süre içerisinde Türkiye’nin 70 şehrinde 30 bin gönüllüye ulaşan dernek, 7 gün 24 saat ihtiyaç sahiplerini hayırseverlerle buluşturuyor. Ahbap Derneği Başkanı Haluk Levent, 25 yıla yakın süredir Ahbap’a benzer organizasyonların içinde olduğunu, kurdukları dernek sayesinde çalışmalarının kurumsal bir nitelik kazandığını söyledi. Zaman zaman yardım konu-
sunun istismar edildiğini dile getiren Levent, “Ahbap, birçok konuda bunların da önüne geçmek istedi. Yardımların tek elden araştırılarak doğru ele ulaşmasını sağladı” dedi. Yaptıkları örnek çalışmalarla kısa sürede Türkiye’deki herkesin desteğini aldıklarını belirten Sanatçı, şöyle devam etti: BİZDE PARA İŞLEMEZ “İhtiyaç sahipleriyle hayırseverleri bir araya getirmeyi başardık. Şu anda birlikte çalıştığımız 200’e yakın hayırsever var. İnsanlara yardım ettiğim zaman kendimi çok mutlu hissediyorum. Bizde para işlemiyor. Biz hayırseverlere ödüller veriyoruz. Me-
sela ailemizin kira ihtiyacı var. ‘Kim bu aileye şu parayı gönderirse ona yatta yemek hazırlıyorum’ diyorum. Evlerine gidiyorum kahvaltı ve akşam yemeği hazırlayıp şarkı söylüyorum. İyiliğin bulaşıcı olduğuna inanıyorum. Eğer bir yardım yapmışsak o akşam huzurlu uyuyoruz.” NESLICAN’A AĞLADIM Devlet kurumlarıyla beraber çalıştıklarını belirten Levent, sözlerini şöyle tamamladı: “Gönüllü arkadaşlarımız muhakkak valiliklere müracaat ediyor. Ahbaplar, bakanlık, valilik ve muhtarlarla çalışıyor. Kendimizi devletten soyutlayan alternatif bir oluşum değiliz. Halkla, devletle, hükümetle ve muhalefetle hep birlikte olan insanlarız. Neslican Tay’ı birçok kez hastanede ziyaret edip moral verdim. Ölümü beni çok özdü. Çocuk hastaları sık sık ziyaret ediyorum. Onlara şarkı söylüyorum. Ölene kadar paylaşmaya devam edeceğim.”
İstanbul 5.8’lik depremle sarsıldı n 20 milyona yakın nüfusuyla dünyanın en önemli kentleri arasında yer alan İstanbul’da geçtiğimiz Perşembe günü saat 13.59’da şiddetli bir deprem oldu. Silivri açıklarında meydana gelen depremin büyüklüğünü AFAD 5.8 olarak açıkladı. Deprem sonrası okullar ve hastaneler tahliye edildi. İnternet kesildi, herkes yakınlarını aramak için telefonlara sa-
rılınca operatörler kilitlendi. İstanbul Valiliği deprem nedeniyle ilk ve orta dereceli okulların tatil edildiğini açıkladı. Depremde 32 kişi hafif yaralanırken herhangi bir can ve mal kaybının olmaması sevindirdi. 75 binada hasar oluşurken, Avcılar’daki bir caminin şerefesi yıkıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devletin her türlü önlemi aldığını söyledi.
.
TÜRKIYE
T
rkısh NEWS PRESS 4’üncü milli savaş gemimiz denize indi
1 Ekim 2019
9
SIBEL ÖRNEK ILE GÜZELLIK & SAĞLIK sornek@turkishnewspress.com.au
Pırıl pırıl bir cilde ne dersiniz!
D
Barbaros Hayrettin Paşa’nın izindeyiz M
eğerli okurlarım, sizlere bu hafta güzellik reçetemden kil maskesinden bahsedeceğim. Cilt bakımında en çok kullanılan maske olduğunu söyleyebilirim ve tabi ki en favori maskelerinden biri. Peki neden tercih etmeliyiz? Kil maskesi, toprağı yanardağların içinden çıkmış olan lavlardan olduğu için içerisinde bolca yararlı mineral barındırır. Kilin rengini genellikle toprağın rengi belirliyor. Dolayısıyla bundan dolayı kil maskeleri de kendi içerisinde belirli gruplara ayrılıyor. Bunlar; yeşil, pembe, beyaz, sarı olmak üzere gruplara ayrılıyor. Mineral barındırmasından dolayı kil maskelerinin cilt için inanılmaz faydaları bulunuyor. Antik çağlardan beri güzelleşmek için kullanılan kil maskelerinin faydalarını henüz bilmiyorsanız doğru yerdesiniz.
Milli savaş gemisi TCG Kınalıada’nın teslim töreninde konuşan Başkomutan Erdoğan, “Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Deniz Kuvvetlerimiz, devraldığı bu mirası daha da güçlendirerek geleceğe taşıyor. D.Kuvvetlerimiz, birikimi, donanımı, disiplini, nitelikli personeli ve üstlendiği tüm görevlerinde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandırıyor” dedi.
İLGEM Projesi kapsamında üretilen 4’üncü ve son Ada sınıfı korvet gemisi olan TCG Kınalıada’nın (F-514) Deniz Kuvvetlerine teslimi töreni ile Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1’inci Gemi Sac Kesme Töreni’ne katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine her iki geminin de hayırlı olmasını dileyerek başladı. 27 Eylül Preveze Deniz Zaferi’nin yıl dönümünü ve Deniz Kuvvetleri Günü’nü de kutlayan Erdoğan, şunları dile getirdi: MİRASIMIZ PREVEZE ZAFERİ “Barbaros Hayrettin Paşa komutasında büyük bir düşman donanmasına karşı kazanılan Preveze Deniz Savaşı, Osmanlı Devletinin Akdeniz’deki hakimiyetini perçinledi ve Türk donanmasının gücünün tüm dünyaya gösterdi. Tarihi şanlı zaferlerle dolu olan Deniz Kuvvetlerimiz, devraldığı bu mirası daha da güçlendirerek geleceğe taşıyor. Deniz Kuvvetlerimiz, birikimi, donanımı, disiplini, nitelikli personeli ve üstlendiği tüm görevlerinde elde ettiği başarılarla bizleri gururlandırıyor.” “HAZIR OL CENGE EĞER ISTER ISEN SULH-Ü SALAH” “Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah” diyen ecdada kulak vererek, eksikleri sürekli tamamladıklarını vurgulayan Başkan Erdoğan, konuşmasını
VATANDAŞ ERDOĞAN...
Her zaman halkla iç içe olan Erdoğan, Üsküdar’daki mağazada alışveriş yaptı. Erdoğan, aldığı çikolataları torunlarına ve kendisini bekleyen çocuklara ikram etti.
şöyle sürdürdü: “Son dönemde dünya ve özellikle Akdeniz’de yaşanan hadiseler, bize her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olmamız gerektiğini işaret ediyor. Bu sebeple karada ve havada devreye aldığımız nice savunma ve taarruz sistemlerimiz gibi MİLGEM gemilerimizi de kararlılıkla inşa ediyoruz. Türkiye bugün dünyada bir savaş gemisini milli
imkanlarıyla tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkelerden biri olmuştur. Bu kapsamda Heybeliada’yı 2011’de, Büyükada’yı 2013’te, Burgazada’yı da 2016’da denize indirmiştik. MİLGEM Projesi’nde yıllar içinde edinilen tecrübeyle, yerlilik oranını yüzde 70 seviyesine kadar yükselttik.” SAVAŞ UÇAĞIMIZ DA OLACAK Savunma sanayiinde dışa bağımlılığın yüzde 30’lara indiğini vurgulayan Erdoğan, şunları anlattı: “Geçmişte arzu ettiğimiz, gemileri, uçakları, araç/gereçleri paramızla dahi alamadığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Son olarak proje ortağı olduğumuz F35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, İHA’larımızı, SİHA’larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. UYUYAN DEVİ UYANDIRDINIZ Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayiinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır. Hep söylediğim gibi başaramayacaklar. Madem uyuyan devi uyandırdılar sonuçlarına da katlanacaklar. Türkiye’yi ve Türk milletini hâlâ tanıyamamış olanlara kendimizi tanıtmaya devam edeceğiz.”
İŞTE KIL MASKESININ FAYDALARI l Yağ dengelemesini sağlar: Ciltteki fazla yağı alan kil maskesi, cildinizi arındırarak daha aydınlık bir cilde kavuşmanıza yardımcı olur. Aynı zamanda fazla yağlanmayı önler ve cildinizde yağ dengesi sağlamanıza yardımcı olur. l Gözenekleri sıkılaştırır: Cildin derinlemesine temizlenmesine yardımcı olan kil maskesi aynı zamanda gözenekleri temizleyerek, sıkılaşmasını sağlamaktadır. l Cildin rengini düzenler: Cildinizin renginde ton farkı varsa bu sorunu kil maskesiyle çözebilirsiniz. Düzenli olarak yapılan kil maskesi cilt tonunuzu dengelemeye yardımcı olacaktır. l Akne oluşumunu engeller: Kil maskesi düzenli olarak yapıldığında akne ve sivilce oluşumunu engellemeye yardımcı olur. l Ölü derileri arındırır: Cildinizde pütürlenme meydana geliyorsa bu durum cildinizde ölü derilerin birikiyor olmasından kaynaklanabilir. Haftada bir kez kil maskesi yaparak, cildinizi ölü derilerden arındırabilirsiniz. l Lekelerin açılmasını sağlar: Cildinizde güneşten dolayı meydana gelen koyu lekelerin zaman içerisinde açılmasına yardımcı olur. KIL MASKESI NASIL YAPILIR?
Malzemeler: Dilediğiniz miktarda kil ve yeterli miktarda su Yapılışı: Kili ve suyu muhallebi kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Daha sonra yatmadan bir saat önce yüzünüze uygulayın. 15-20 dakika yüzünüzde beklettikten sonra yıkayabilirsiniz. HAFTADA KAÇ KEZ UYGULANMALI?
Kil maskesini hassas cilde sahip olanlar haftada bir kere; yağlı ve karma ciltlere sahip olanlar ise en fazla iki defa uygulamalıdır. Haftaya tekrar buluşma dileğiyle güzel ve sağlıklı kalın...
AUSTRALIAN
TURKISH MAARIF FOUNDATION
WANT TO LEARN
TURKISH? Take advantage of this fantastic opportunity to start from scratch or simply improve your Turkish! Maarif Adult Turkish Course starts this October in Auburn. 019 2 . 0 .1 5 1 : e t a tD Course Star rolment: 11.10.2019 n E f o y a D 19 t 0 s 2 a . L 0 .1 2 1 : t s e Placement T
10 Week Course Fee: $325 (Includes Course Book, Workbook, Speaking/ Writing Club & Other Support Materials)
Course Days: A1 (Beginners) Wednesday & Friday A2 (Elementary) Tuesday & Thursday From: 6pm - 9pm Speaking & writing club on Sunday From: 12pm - 1:30pm
Detailed Information and Application learnturkish@maarif.nsw.edu.au
HURRY E R A S E C A L P L I M I T E D!
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
1 October 2019
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Information, Knowledge and Lost Wisdom
FESTIVAL BRINGS
TURKISH CULTURE TO WASHINGTON DC STREETS The 17th Traditional Turkish Festival in Washington D.C. attracted thousands of Turkish nationals and other cultural enthusiasts to the U.S. capital on Sunday. The festival was held at Freedom Plaza on Pennsylvania Avenue, within walking distance of the White House, and featured prime examples of Turkish cuisine and culture.
T
he theme of this year’s festival, organized by the American Turkish Association of Washington D.C. (ATADC), is “Antioch: Mosaic of cultures, Land of Tolerance,” celebrating the multicultural history of the city of Antakya in Turkey’s southern Hatay province. The gathering included a Turkish folk dance team and the Karagöz and Hacivat traditional shadow play, both of which were greatly enjoyed by the festival attendees. Hand-woven Turkish carpets, Turkish tiles, traditional Ottoman clothing and the best of Turkish cuisine were also showcased
at the festival, which was organized within the scope of the Eighth Turkish Heritage Month, held throughout September. Speaking to Anadolu Agency, Mert Arıkan, a board member of ATA-DC, said the festival aims to promote Turkish culture in the city. “Actually, we, as ATA-DC, aim to make Turkish society familiar among the American society,” said Arıkan. “The festival offers visitors folk dances, musical performances, arts and crafts activities, besides food, desserts, and Turkish coffee,” he added. Coffee vendors also offe-
red coffee fortune telling, a cultural practice in Turkey dating back to the 18th century. The fortune teller interprets the patterns in the coffee grounds left on both the cup and saucer. Ecem Ünal, 21, a student at University of Maryland, expressed her joy at being part of the festival likening it to a “birthday.” “I am super happy to be here to see my culture in D.C. and see all the people enjoying and promoting my culture. It feels like a birthday to me,” said Ünal. “I loved the shows and food. It is great to have this in D.C.,” said Ünal, praising ATA-DC for doing a “great job.”
Istanbul tops London, Barcelona for hotel occupancy rate in August
I
stanbul was among the top 10 European cities for highest hotel occupancy rates in August, according to Hotel Association of Turkey’s (TÜROB) data. Recovering from a several yearslong lag in tourism, Istanbul climbed its way to seventh on the list of 35 vacation destinations, surpassing Budapest, Barcelona and London. Hotel occupancy in Turkey’s southern resort city of Antalya also increased by 4.4% year-on-year to 82.9% in August. Overall, Turkey had a 79.5% hotel occupancy rate in August, up 4.9% compared to the same month last year, according to TÜROB’s country performance report. Turkey ranked 15th among 27 European countries on the list.
Over 5,000 Turkish drivers fined for smoking in cars as police enforce new law n More than 5,000 people across Turkey have been fined for smoking in cars, the Interior Ministry said Thursday. A total of 37,065 personnel across the country enforced the smoke-free cars policy Wednesday aided by 169 sniffer dogs. Some 150,000 vehicles were checked. President Er-
dogan has long been credited with his fight against tobacco addiction in Turkey. In July 2009, a comprehensive smoking ban was introduced for all indoor spaces, including restaurants, bars, and cafes, and later was extended to other sites, such as stadiums and courtyards.
T
he term ‘Information Age’ has been used so much that we are all supposed to know what it means. In most cases, people think of the Internet boom and the digital information we get from it. However, the term also refers to the fact that people are becoming more and more dependent on computers and networks that provide ‘virtual’ info on anything and everything. Since knowledge is freedom, it is implied that the Information Age is the age of liberation. Is this really the case? For a number of reasons, the answer is no. First of all, information is not necessarily freedom. On the contrary, information inflation is becoming a serious problem. How to store digital information has become a sector in itself. What do you with tens of millions of reports, articles, statistics, graphics, pictures, et cetera that are published every day? If you do not know what you really need, having “stuff “ is simply a burden. Secondly, the much-praised Information Age is based on confusion between information and knowledge. What is out there on the Internet, in the virtual world of billions of websites and info-graphics, is “data,” not knowledge. The difference between the two is that while information provides the quantitative, statistical and numerical enlisting of things, knowledge signifies synthesis, perception and understanding. Knowledge is based on reason and experience. “Data” cannot be a substitute for knowledge; data by itself is a soulless collection of facts, figures and numbers. Having the largest set of data a few clicks away does not mean that we have gained knowledge. Knowledge is based on a cognitive and deeper grasp of the meaning of things. Unlike data and information, it is not a set of cold facts and numbers. Knowledge is something existential and personal at once. Its goal is to enlighten us and make us better human beings. Meaning is key here, and brings us to the threshold of wisdom. The ancient Greeks were well aware of the central role of meaning and purpose in our pursuit of knowledge. Plato placed the ultimate meaning of things in the world of Ideas or Forms, which transcend the ephemeral limitations of the material world and provide a firmer basis for sound knowledge. Aristotle defined wisdom as knowing the cause of things and why things are the way they are. Even a “scientist” like Aristotle could not explain the meaning of things by simply referring to the things themselves in a tautological manner. Instead, he urged his students to go beyond the question of “what,” which the basic sciences answer, and dwell on the “why” of things, which is the proper subject matter of philosophy as wisdom.
Until the modern period, the meaning of things was believed to reside in something higher than the things themselves. Reducing meaning to the physical components of things was considered absurd. It was like defining the meaning of a book with its page numbers, paper quality, ink and cover. Rather, meaning was defined as something that gave things their true essence, purpose and function. In this view, human reason discovers meaning, and when it appropriates and internalizes it, it achieves wisdom. The meaning that a book conveys transcends its physical properties. Most Islamic languages have the word “hikmah” for wisdom. Interestingly, its root meaning is “to restrain” and “to prevent.” The object of restrain includes ignorance, injustice and foolishness. Wisdom is that which prevents us from epistemic errors and moral vices. Wisdom connotes knowledge, justice, bliss, forbearance and uprightness. Knowledge leads to wisdom when it induces us to combine understanding and virtue or knowledge and practice. As the ninth century Muslim scholar Ibn Qutayba said, “A man is not called hakim (wise) unless he combines the two.” That is why philosophy is never simply mental gymnastics. As Pythagoras famously said, wisdom belongs to God; we immortals can only love wisdom. And wisdom means knowing the reality of things and acting accordingly. Philosophy shorn of ethics and reduced to a mere interpretation of science is simply bad philosophy. The Islamic intellectual tradition conceived of wisdom as the unifying element of all sciences and types of knowledge. That is why the earliest centers of learning were called House of Wisdom (Bayt al-Hikmah). This is where philosophical, scientific and technological studies were carried out in an integrated manner. The reason we have lost wisdom in the digital age is because we have lost sight of our existence. Modernism created a one-dimensional concept of reality and reduced the meaning of things to the epistemic competencies of the knowing subject. This landed us in radical subjectivism. Postmodernism stuck to an antirealist ontology whereby it claimed that there is no essence, no foundation, no substance except for what we make of the world. This wild claim had a lot of currency against the hegemony of classical modernism and rationalism but lost much of its élan recently. Perhaps it is time to reconsider the meaning of serious philosophical thinking and recover the enduring relevance of wisdom for humanity in the 21st century. If the Information Age in which we live is to have any meaning, it will be not through more data and information but through a deeper reflection on the meaning of things. > Source: Daily Sabah
T Bir yılda 2 bin 611 yabancı yatırımcı Türk vatandaşı oldu .
EKONOMI
GÜVEN ARTIYOR
rkısh NEWS PRESS
Vatandaşlık Kanunu’nun değiştirilmesinden bu yana ABD’den Rusya’ya, Kanada’dan Dominik Cumhuriyeti’ne, Brezilya’dan Avustralya’ya kadar çok sayıda ülkeden 2 bin 611 yabancı yatırımcı Türk vatandaşı olurken, ailelerle sayı 9 bin 962’ye ulaştı.
T
ürk Vatandaşlığı Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, 19 Eylül 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanmış ve Türk vatandaşı olmak için gereken yatırım tutarlarında değişiklik yapılmıştı. 500 BIN DOLARA İNDİ Buna göre, daha önce vatandaşlık kazanabilmek için karşılanması gereken en az 2 milyon dolar tutarındaki sabit sermaye yatırımı şartı 500 bin dolara indirilmişti. En az 1 milyon dolar tutarında taşınmazın tapu kayıtlarına 3 yıl satılmaması şerhi konulmak şartıyla satın alınması hükmü de yönetmelikle değiştirilmiş, söz konusu rakam 250 bin dolara düşürülmüştü. Daha önce 100 kişi olan vatandaşlığa geçmek için oluşturulması gereken istihdam rakamı ise 50 kişi olarak belirlenmişti. Vatandaşlığa geçme şartlarından biri olan Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara 3 yıl tutma şartıyla yatırılması gereken mevduat tutarı da 500 bin dolara indirilmişti. En az 3 milyon dolar tutarında devlet borçlanma araçlarını 3 yıl tutmak şartıyla satın alma şartı da 500 bin dolar olarak güncellenmişti. Konut alımı ve diğer yatırımlarla Türk vatandaş-
lığına geçmeye ilgi de artış gösterdi. Değişikliklerin uygulamaya geçmesinden bu yılın 19 Eylül’üne kadar geçen bir yıllık sürede 2 bin 611 yabancı yatırımcı, Türk vatandaşı oldu. Yatırımcıların aileleriyle birlikte Türk vatandaşı olan yabancıların sayısı 9 bin 962’ye ulaştı. Yİne Türk vatandaşlığı için başvuran yabancı yatırımcıların sayısı ise 3 bin 859 olurken, aile bireyleriyle birlikte bu 14 bin 876 oldu. AVUSTRALYALI DA VAR Yatırımla Türk vatandaşlığı alanlarda ilk sırayı 327 yatırımcıyla Iraklılar çekti. Iraklıları, 240 yatırımcıyla Afganlar takip etti. İlk sıralarda yer alan diğer ülkeler ise 170 yatırımcıyla Filistin, 110 yatırımcıyla Mısır, 66 yatırımcıyla Libya, 44 yatırımcıyla Lübnan, 29’ar yatırımcıyla Saint Kitts ve Nevis Federasyonu ile Suudi Arabistan, 28 yatırımcıyla Azerbaycan, 26 yatırımcıyla Pakistan, 24 yatırım-
ALI RIZA BABAOĞLAN
cıyla Sudan, 22 yatırımcıyla Rusya, 21 yatırımcıyla Cezayir ve 19 yatırımcıyla ABD olarak belirlendi. Uygulamadan yararlananlar arasında Almanya, Venezuela, Dominik Cumhuriyeti, Fransa, Suriye, Belize, Belarus, Polonya, Antigua ve Barbuda, Avustralya, Birleşik Arap Emirlikleri, Grenada, Güney Afrika, Hindistan, Kanada, Komorlar Birliği ve Ukrayna gibi ülkelerin vatandaşları da yer aldı. Yatırım danışmanlık şirketi Grow in EMEA’nın kurucu ortağı Ali Rıza Babaoğlan, yatırım karşılığı vatandaşlık verme uygulamasının başta ABD ve İspanya olmak üzere dünyanın çok sayıda ülkesinde uygulandığını belirterek, şunları dile getirdi: 10 KAT ARTTI “Birçok yabancı, Tükkiye’yi ülkemizi çok sevdikleri için gelmeden yatırım kararı alıyor. ‘growinema.com’ isimli online platform üzerinden dünyanın dört bir yanındaki yatırımcıların sorularını cevaplıyoruz. Önceki yıla göre yatırımcıların ilgisi en az 10 kat arttı. Programın Türk ekonomisine ciddi fayda sağladığını görüyoruz. Başta Müslüman ülkeler ve yakın coğrafyalar olmak üzere dünyanın her yerinden yatırımla Türk vatandaşlığına geçmek için talep geliyor.”
1 Ekim 2019
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Bu sene emekli olan kazançlı çıkar
K
ıymetli okuyucularımız, vefakar çalışanlar, emekçi kardeşlerim, bu haftadan itibaren Türkiye’de emeklilikle ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’ndaki tecrübelerim ışığında sizleri aydınlatmaya çalışacağım. Özellikle yurt dışı borçlanma ile ilgili de sorularınıza cevap vermeye gayret edeceğim. Sizleri ana vatandan selamlayarak ilk yazıma başlıyorum. Gayret bizden takdir Rabbimden... Senenin son ayları yaklaşınca emekli olmaya hak kazanan SSK ve Bağ-Kur’lu sigortalılar hangi yılda emekli olmak daha avantajlı olur sorusuna cevap aramaya başlar. Konuyu daha somut ifade edersek, an itibariyle emekli olmaya hak kazanan veya Ekim, Kasım, Aralık aylarında emekli olmaya hak kazanacak olan SSK veya Bağ-Kur sigortalısı hemen mi emekli olmalı yoksa emekli olmak için 2020 yılını mı beklemeli? Bu alanda konuşan ve yazan kişi çok ama doğru bilgi veren az. Çünkü bu konuda yazan ve açıklama yapanların büyük bir bölümünün teknik alt yapıları yok. Sigortalılara hatalı bilgi verip mağduriyet yaşatacaklarına kaynak göstermeden olsa dahi doğrusunu gazetemizden öğrenip sigortalılara doğru bilgi vermelerini yeğleriz. SSK veya Bağ-Kur statüsünden 2019 yılında emekli olanla 2020 yılında emekli olan aynı emekli maaşını almaz. Biri diğerinden daha yüksek maaş alır. Yüksek alacak olan hangisi? Geçen yıl 2019 yılında emekli olan 2018 yılında emekli olandan daha fazla maaş alacak demiştik. Buradan hareketle 2020 yılında emekli olan 2019 yılında emekli olandan daha yüksek maaş alacak diyebilir miyiz?
Bu sorunun doğru cevabını belirleyen iki parametre bulunuyor. Bu parametrenin ilki yıllık enflasyon diğeri de büyüme oranı. 2019 yılı emeklileri Ocak ve Temmuz aylarında önceki altı ayın enflasyon oranı kadar maaş zammına hak kazandı. Bir anlamda emekli maaşları 2018/ Temmuz-2019/Haziran dönemi için gerçekleşen 12 aylık enflasyon oranı kadar arttı. 2019 yılındaki emekli zam oranları 2020 yılında emekli olan sigortalının maaşına yansımayacak ancak bunların maaş hesabına esas prim güncellemesinde 2019/Ocak-2019/Aralık dönemine ait 12 aylık yani 2019 yılına ait yıllık enflasyon oranı kullanılacak. Ayrıca güncelleme hesabına 2019 yılının büyüme oranının yüzde 30’u da katılacak. Dikkat edilirse 2019 yılında emekli olanlar için 2018/ Temmuz-2019/Haziran dönemi için gerçekleşen 12 aylık enflasyon belirleyici iken 2020 yılında emekli olanlar için 2019/ Ocak-2019/Aralık dönemine ait yıllık enflasyon belirleyici olacak. Bir anlamda eski emekli ile yeni emekli olan arasında enflasyon oranı yönüyle altı aylık dönem farkı bulunuyor. İşte bu 6 aylık dönem farkı emekli maaşını farklılaştıran temel neden. Buradan hareketle şu teoriyi oluşturmak mümkün. Eğer enflasyon yükselme eğiliminde ise bir sonraki yıl emekli olanın emekli maaşı yüksek olur. Enflasyon düşme eğiliminde ise ilgili yıl dönmeden emekli olan daha yüksek emekli maaşı alır. Bu yıl Ocak-Temmuz dönemi zamları toplamı yüzde 15,71 oranında oldu. Enflasyon düşme eğiliminde ve ekonomik göstergeler yıl sonu enflasyon oranının bu yüzde 15,71 zam oranının altında kalacağını gösteriyor.
Askerlik borçlanmasının önemi SORU: Sigorta başlangıcım 15.10.1999. Toplam 5122 gün SSK primi ödedim. Askerliği 1994 yılında 18 ay olarak yaptım. Askerlik borçlanmasının emekliliğime bir faydası olur mu? > Mehmet G. CEVAP: Askerlik borçlanmasının sadece emeklilik yaşına değil emekli maaş miktarına da katkısı oluyor. Askerlik sigortadan önce olduğu için borçlanmanız halinde sigorta başlangıcı borçlanılan süre kadar geriye gider. Sigorta başlangıcınıza göre normalde 7000 gün primle 60 yaşında
emekli olabilecekken askerlik borçlanması ödemeniz halinde sigorta başlangıcı 15.4.1998 tarihine geleceğinden 5975 gün primle 57 yaşında emekli olabileceksiniz. Ayrıca askerlik borçlanması yapmakla 15.4.199815.10.1999 tarih aralığında da 540 günlük sigorta hizmeti kazanabileceksiniz. Hem işe girişin geriye gitmesi hem de prim günü kazanmanız nedeniyle emekli maaşınızda da artış meydana gelecek. Askerliğin en az bir yılını borçlanmanız menfaatinize olur.
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
T
.
NOSTALJI
rkısh NEWS PRESS
1 Ekim 2019
15
K E C E L E G U N U R O ATA SP AR L R O Y I Ş A T A R A L KUŞAK
5 bin yıllık koşu T
Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan Türklerin ata sporlarından olan ve atın hızından çok binicinin kuvvet ve becerisinin önemli olduğu Gökbörü, günümüzde festival, şenlik, kutlama ve düğünlerde oynanarak yaşatılmaya çalışılıyor. Kökbörü Spor Kulübü Başkanı Yakup Timur, “Gökbörü 4-5 saat oynanıyor ve at kondisyon kazanıyor. At bu şekilde savaşa hazırlanıyor yorulmak nedir bilmiyor” diyor.
ürklerin 5 bin yıllık ata sporlarından olan ve geçmişte atlı savaşçıların kendilerini diri ve zinde tutmak için oynadığı ata sporu gökbörü, günümüzde festival, şenlik, kutlama ve düğünlerde oynanarak yaşatılmaya çalışılıyor. Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan ve “buzkaşı”, “kökbörü”, “gökböri”, “kökperi”, “kokkeri”, “oğlak” oyunu olarak da bilinen, binicinin at üzerinde oğlağı kapmasının ardından rakibinin kalesinden geçirerek sayı kazanılması üzerine kurulan gökbörü, asırlar geçmesine rağmen Türkiye, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Moğolistan, Tacikistan ve Afganistan’da oynanmaya devam ediyor. BİR BAKIMA SAVAŞ OYUNU Atın hızından çok binicinin kuvvet ve becerisinin önemli olduğu gökbörü oyunu, gençlere askeri özelliklerin öğretilmesi, asker ve savaşçının savaş alanlarında at ile binicisinin uyum sağlamasının yanı sıra yüzlerce atlının içerisinde rahatça hareket etmesi için de yüzyıllarca savaş havası içerisinde Türkler tarafından oynandı.
YAKUP TIMUR
Geçmişte Türklerin her an savaşa hazır olmaları için obalarda oynan gökbörü oyunu, günümüzde ise festival, şenlik, kutlama ve düğünlerde oynanarak gelecek kuşaklara aktarılmaya çalışılıyor. HER YİĞİDİN HARCI DEĞİL Erzurum’daki etkinlikte açıklamada bulunan Ulupamir Kökbörü Spor Kulübü Başkanı Yakup Timur, gökbörü oyunun 5 bin yıllık kadim tarihe sahip ata sporu olduğunu söyledi. Gökbörünün oynanmasının zor olduğunu ifade eden Timur, şöyle konuştu: “Gökbörü, Orta Asya’da spor-
laştırıldı ve 1992’de federasyonlaştı. Türkiye’de ise gökbörü oyununu Ulupamir Kökbörü Spor Kulübü olarak temsil ediyoruz. Atla yerde duran 3035 kilo ağırlığındaki kafası kesilen ve içi boşaltılıp doldurulan keçiyi alıp rakibe vermeden karşı takımın kalesine atarak sayı kazanılıyor. Gökbörü eskiden savaş talimi, günümüzde ise spor olarak yapılıyor.” TÜRKİYE 2020’DE EV SAHİBİ Timur, Türkiye’yi uluslararası müsabakalarda milli takım olarak Ulupamir Kökbörü Spor Kulübünün temsil ettiğini, diğer ülkelerin arasında Türk
bayrağını dalgalandırdıklarını belirterek, 4. Dünya Göçebe Oyunları’nın 2020’de Türkiye’de düzenleneceğini hatırlattı. 4-5 SAAT BOYUNCA OYNANIYOR Geçmişte gökbörünün obalarda savaşa hazırlanması için antrenman ve eğitim olarak oynandığını dile getiren Timur, şunları kaydetti: “Savaşta, atların biniciden ürkmemesi için binicisinin hamle yapmasının daha kolaylaştırılması lazım. Gökbörü oyununda yüzlerce at, insanların kavga ettiği ve araçların kazasındaki gibi ürkmeden birbirine giriyor. Bu oyunu öğrenmeyen at iyi performans gösteremez ve atların hiçbir şekilde ürkmemesi lazımdır. Gökbörü 4-5 saat oynanıyor ve at kondisyon kazanıyor. At bu şekilde yorulmak nedir bilmiyor. Savaşa hazırlanırken atları, binicilerinden ürkmeden rahat hamle yapması istenen ortamda özgürleştiriyor.” ABD OYUNUMUZA GÖZ DİKTİ Timur, gökbörüde at sayısının sınırı olmadığını ifade ederek “Obada ne kadar at varsa 500-600 fark etmez ve hepsi oyuna girer, bir at kazanmak zorundadır. Amerika’da gökbörü oynanmaya başladı ve bu sporun patentini almaya çalıştı. Tabii gökbörü Türk oyunudur. Bu oyunun aslı bizde ve Allah’ın izniyle Türkler’de olacaktır. Amerika, Türk’ün oyununa göz dikti ve sömürgeciliğini orada da gösteriyor” diye konuştu. Gökbörü sporcularından Mustafa Timur da atalarının gökbörüyü savaşa hazırlık yapmak için oynadığını söyledi. Gökbörünün her zaman savaşçının ve atlarının dinç olması için oynandığını vurgulayan Timur, “Biz tarih ve kültürümüzü unutmayalım diye düğün, etkinliklerde ve festivallerde tanıtmak için devam etmekteyiz. Ata sporumuz gökbörü gün yüzüne çıkmadığı ve unutturulmaması için oyunu tanıtıyoruz. Zor bir oyun ve tehlikesi var, oyunda eli kırılan oluyor. Oyun akrobasi hakaretleri de gerektiriyor” dedi.
T
WORLD
S
Müşkülpesent
N
HAFTANIN KELIMESI
1 October 2019
17
TARIH & EDEBIYAT
Ahmad Sanjar
anjar was born in ca. 1086 in Sinjar, a town situated in the borderland between Syria and the al-Jazira. Although primary sources state that he was named after his birthplace (Rāvandi, p. 185; Ebn al-Jawzi, XVIII, p. 161) Bosworth notes Sanjar is a Turkic name, denoting “he who pierces”, “he who thrusts”. He was a son of Malik Shah I and participated in wars of succession against his three brothers and a nephew, namely Mahmud I, Barkiyaruq, Malik Shah II and Muhammad I. In 1096, he was given the province of Khorasan to govern under his brother Muhammad I. Over the next several years Ahmed Sanjar became the ruler of most of Iran (Persia) with his capital at Nishapur. A number of rulers revolted against him and continued the split of the Great Seljuq Empire that had started upon dynastic wars. In 1102, he repulsed an invasion from Kashgaria, killing Jibrail Arslan Khan near Termez. In 1107, he invaded the domains of the Ghurid ruler Izz al-Din Husayn and captured him, but later released him in return for tribute. Sanjar undertook a campaign to eliminate the Assassins of Alamut, and successfully drove them from a number of their strongholds. However, an anecdote indicates that en route to their stronghold at Alamut, Sanjar woke up one day to find a dagger beside him, pinning a note from Hassan Sabbah stating that he (Hassan) would like peace. Sanjar, shocked by this event, sent envoys to Hassan and they both agreed to stay out of each other’s way. In 1117 he marched against the Ghaznavid Sultan Arslan-Shah of Ghazna defeating him at Battle of Ghazni and
rkısh NEWS PRESS
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
installing Arslan’s brother Bahram in the throne as a Seljuk vassal. Garshasp II, who had been imprisoned by Mahmud II, fled to the court of Ahmad, where he requested protection from him (Garshasp’s wife was the sister of Ahmad). Garshasp urged Ahmad to invade the domains of Mahmud in Central Iran, and gave him information on how to march to Central Iran, and the ways to combat
Mahmud. Ahmad accepted and advanced with an army to the west in 1119, where he together with five kings defeated Mahmud at Saveh. The kings who aided Ahmad during the battle was Garshasp himself, the Emir of Sistan and the Khwarazm-Shah, including two other unnamed kings. After being victorious, Ahmad then restored the domains of Garshasp II. Ahmad then marched as far as Baghdad, where he agreed with Mahmud that he should marry one of his daughters, and that he should give up strategic territories in northern Persia.
n Farsça’daki müşkül ‘zor’ ile beğenmek ‘pesent’ kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Tahmin edeceğiniz üzere, zor beğenen, memnun edilmesi zor gibi anlamlara gelen hoş sesli sözcüktür... “Kızgınlık erdeme tutkunmuş gibi görünmeyi tercih eden insanlarda değil de, gerçekten erdeme tutkun olan insanlarda görülür. Çünkü her ne kadar erdemi seven insanlar
başkalarının kusurlarına dudak bükmeden yapamasalar da, onlar sadece çok tuhaf kusurlar karşısında tavır alırlar. Eften püften şeylere çok kızmak ancak asabî ve müşkülpesent insanların işidir; ortada ayıplanacak bir şey yokken kızmaksa, ancak hak hukuk bilmeyen insanların; bu duyguyu sadece insanların davranışları karşısında duymakla kalmayıp Tanrı’nın ya da Doğa’nın
In 1141, Ahmad, along with Garshasp II, marched to confront the Kara Khitan threat and engaged them near Samarkand at the Battle of Qatwan. He suffered an astounding defeat, and Garshasp was killed. Ahmad escaped with only fifteen of his elite horsemen, losing all Seljuq territory east of the Syr Darya (Jaxartes). Oghuz Turks from Khuttal and Tukharistan captured Ahmed Sanjar in 1153 and held him prisoner until 1156. While he was incarcerated, these same Oghuz Turks sacked Nishapur, killing the famous Shafi’i jurist, Muhammad ibn Yahya. Sanjar died in 1157 and was buried at Merv. His tomb was destroyed by the Mongols in 1221, during their invasion of the Khwarezmian Empire. Ahmed Sanjar married Turkan Khatun (died 1156) and he had two daughters with her –wives of his nephew Mahmud II. After her death Sanjar married Rusudan, daughter of Demetrius I of Georgia, widow of sultan Masud Temirek. He had no children with her. The death of Sanjar meant the end of the Seljuq dynasty as an empire, since they only controlled Iraq and Azerbaijan afterwards. Sanjar is considered the most prominent Sejluq sultan and was the longest reigning Muslim ruler until the Mongols arrived. Although of Turkic origin, Sanjar was highly Iranized, and due to his feats, even became a legendary figure like some of the mythological characters in the Shahnameh. Indeed, medieval sources described Sanjar as having “the majesty of the Khosrows and the glory of the Kayanids”. Persian poetry flourished under Sanjar, and his court included some of the greatest Persian poets, such as Mu’izzi, Nizami Aruzi, and Anvari.
Saudi Crown Prince Mohammed bin Salman is blamed for the murder.
Saudi king’s prominent bodyguard shot in ‘dispute’
A prominent bodyguard to Saudi Ara-
bia’s King Salman was shot and killed in what authorities described as a personal dispute, state TV reported Sunday, offering few details on an incident that shocked the kingdom. Tributes poured in across social media for Maj. Gen. Abdulaziz alFagham, with many including images of the bodyguard at work. One included him bending down to apparently help tie the shoes of King Salman, the 83-year-old ruler of the oil-rich kingdom. Others show al-Fagham in the background of events with both King Salman and his predecessor, the late King Abdullah. Details remained vague. While officials posted condolences for al-Fagham, the first official word of his death came in a single tweet by Saudi state television. “Maj. Gen. Abdulaziz al-Fagham, bodyguard of the Custodian of the Two Holy Mosques, was shot dead following a personal dispute in Jiddah,” the tweet read. State TV offered no other details.
yapıtlarına kadar götürmeye çalışmaksa haddini bilmeyen saçma sapan insanların; Meselâ kendi hallerinden ya da kısmetlerinden hiç memnun olmadıkları zaman dünyanın gidişatına, Tanrısal Öngörü’ye kusur bulma cüretini gösterirler.” > René Descartes / Duygular ya da Ruh Halleri Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin / Sufísözlük
Nedir önemli olan?
e olursa olsun, nasıl olursa olan ânı ya da sonu hep acı da olsa onunla birlikte olabilmek için elinden geleni yapıyorsan, Büyük savaşla verip çok kan kaybetmene rağmen, Büyük büyük duvarların üstüne yıkılacağını da bilsen ve buna aldırış etmesen, Yaşam tarzlarının benzediğini, Espri anlayışının yakın olduğunu, Zor zamanlarında hep yanında olacağını zannettiğin, Dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin, Fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin Senin fikirlerine saygı duyan, Konuşmaktan sıkılmayacağın, Hayata küstüğün zaman seni kabuğundan çıkarıp eğlendirebilen,
Gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın, Bir daha hiç kimsenin onun gibi senin kimyanı etkilemeyeceğini düşünüyorsan az da olsa senin varlığının ona da iyi geldiğini hissediyorsan, Eğer bu satırları okuduğun zaman aklından bir isim geçirmişsen yani fark ettiysen, fark ettirmeyi başarmalısın. Emin ol! Bütün aptal âşıklar gibi ilk hareketi ondan beklersen çok geç kalırsın. Ne fark edilirsin ne de fark ettirebilirsin. Çünkü önemli olan, Fark edebilmek ve fark ettirmektir. Seni mutlu edecek öğeleri dışında değil, kendi içinde ara! Sabah gezintisine çıkan bir ülkenin sultanı yolda bir dilenciye rastlar. “Dile benden ne istersen!” der. Dilenci güler ve “Dileğimi gerçekleştirebilecek misin ki soruyorsun?” diye yanıtlar. Sultan “Pek tabii, her dediğini yerine getirebilirim. Sen söyle, ne istiyorsun?” der. “Söz vermeden önce iki kez düşünün sultanım.” Sultan ısrar eder ve “Ne istersen verebilirim. Yerine getiremeyeceğim hiç ama hiçbir dileğin olamaz.” der. Bunun üzerine dilenci, çanağını uzatıp “Şu çanağı herhangi bir şeyle doldurabilir misiniz?” diye sorar. Sultan kahkaha atar ve çanağın altınla
doldurulmasını emreder. Çanak dolup taşmakta ama anında boşalmaktadır. Altınlar buhar olup uçmaktadır sanki. Giderek pırlantalar, elmaslar, yakutlar akıtılır çanağa. Ne var ki çanağın dibi yoktur sanki. Atılanları yer, yutar. Sultan yenik düşmüştür. Dilenciye “Tamam, sen kazandın. Dileğinin yerine getiremedim ama ne olur bana çanağın neden yapılmış olduğunu söyle!” diye sorar. “Çok basit,” diye söze başlar dilenci ve nedenini şöyle izah eder: “İnsan nefsinden yapılmıştır. Yani insanın arzu ve isteklerinden… Doymak bilmez oluşu bundandır. İstek nedir ki? İstek; ulaşılana kadar belli bir süre heyecan veren bir duygudur. Para istersin, güzel bir ev istersin, eş istersin… Tek tek her birini elde ettiğinde, tümü anlamını yitirir. Neden? Çünkü istek, onu elde ettiğinde sönüp gitmiştir. Yine boşluğa düşer, yeni bir istek bulmak zorunda kalırsın. Bir istekten bir diğerine çırpınır, koşturur durursun. Amacına ulaşır ulaşmaz bor yenisini çıkarırsın. İstek; doyumsuzluk uyandırır ve giderek gerçek bir dilenci gibi olursun. İsteğin bu yönünü kavradığında hayatının dönüm noktasındasın demektir. Bu gerçeği bir kez kavrarsan yaşantın değişir. Seni mutlu edecek öğeleri dışında değil, kendi içinde ara!” > Kaynak: Venhar Sarıoğlu / Yürek Yorgunu
Kurz leads Austria’s snap election as far-right slumps: exit poll
A
ustrian conservative leader Sebastian Kurz and his People’s Party won the Austrian election with 37.2% of the vote, while the far-right Freedom Party (FPOe) took a beating following a corruption scandal, a first projection showed on Sunday. The People’s Party (OeVP) gained 5.7 percentage points compared to the previous parliamentary vote in 2017, according to the projection that is based on 46% of counted ballots. Kurz had canceled his coalition with the far right and called the snap election in May, after a video surfaced that showed senior FPOe politicians mulling infrastructure and media deals with a woman posing as a wealthy Russian donor. The FPOe was projected to drop 10 points to 16% on Sunday. The Social Democrats did not profit from the scandal and are seen at 22%, the worst result in their history.
Ç YASAM
T
rkısh NEWS PRESS
1 Ekim 2019
19
Türk kızın .
I K Ş A T HIN Hindistanlı Ahmet Fawaz ile yolları Samsun’da kesişen Kayserili Saliha Ceylan ailelerinin karşı çıkmasına rağmen aşklarından vazgeçmeyerek hem Hint hem de Türk geleneklerine uygun düğünle dünyaevine girdi. Saliha, “Aşk engel tanımıyor. Ne dil ne ırk hiçbir şey. Sadece gönüllerin bir olması önemli” dedi.
B
inlerce kilometre uzaklıktaki indistan’da yaşayan 27 yaşındaki Ahmet Fawaz, eğitim için geldiği Türkiye’de bulduğu aşkı için aile engelini de aşarak Kayserili Saliha Ceylan ile evlendi. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği Bölümü’nde okuyan Saliha Ceylan, yaklaşık 3 yıl önce arkadaşları aracılığıyla tanıştığı inşaat mühendisliği bölümü öğrencisi Ahmet Fawaz’a Türkçe öğretmeye başladı. AŞK ENGEL TANIMADI Arkadaşlıkları zamanla aşka dönüşen Ahmet ve Saliha, evlenmeye karar verdi ve bu durumu ailelerine anlattı. Ailelerinin karşı çıkmasına ve tüm engellere rağmen Ahmet ve Saliha, evlilik kararından dönmedi. Zamanla ailelerinin de kararlarını onayladığı çift için Kayseri’nin Bünyan ilçesinde Hint ve Türk geleneklerine uygun kına gecesi ve düğün yapıldı. Kına gecesinde Hindistan’ın geleneksel kıyafetlerini giyen gelin ve damat, Hint ve Türk müzikleri
eşliğinde eğlendi. Renkli görüntülerin yaşandığı kına gecesinde davetlilerle halay çeken, oyun havaları eşliğinde oynayan “yabancı damat”, sempatik tavırlarıyla ilgi odağı oldu. İlçedeki bir salonda yapılan düğün töreni ile dünyaevine giren genç çifti, Hindistan’dan gelen yakınları da yalnız bırakmadı. Saliha Ceylan, nikah öncesi yaptığı açıklamada, Ahmet Fawaz
ile evlenme konusunu ilk annesine açtığını ve “olmaz” cevabıyla karşılaştığını söyledi. Fawaz’ı ailesi ile tanıştırmak için Kayseri’ye çağırdığını belirten Ceylan, şunları kaydetti: DAMAT MÜHENDİS GELİN RESİM ÖĞRETMENİ “Dil, kültür ve yemeklerimiz bile farklıydı. Ancak ailemle tanıştırdıktan sonra ona karşı bakışları değişti. Fawaz inşaat mühendisi ben de resim öğretmeniyim. Bundan sonraki hayatımızı Suudi Arabistan’da sürdüreceğiz. Türkiye’ye de ilerleyen yıllarda bir dönüş olabilir. Hindistan’a ise tatil amaçlı gideriz. Aşk engel tanımıyor. Ne dil ne ırk hiçbir şey. Sadece gönüllerin bir olması önemli. Aileler biraz bu işi zorlaştırıyor, bu da iyi niyetlerinden kaynaklanıyor ancak sevgimizi gördükten sonra evlenme aşamasına kadar gelebildik.” “SONUNA KADAR EL ELE TUTUŞUP YÜRÜYECEĞIZ” Ahmet Fawaz ise gerçek aşkı Türkiye’de bulduğunu ve hayatının en güzel günlerini yaşadığını söyledi. Hindistan’ın bir köyünde doğduğunu anlatan Fawaz, memleketi ile Türkiye arasında yaklaşık 10 bin kilometre mesafe bulunduğunu dile getirdi. Aileler arasında anlaşmazlıklar olduğunu, bunu da sabrederek aştıklarını vurgulayan Fawaz, “Dil bir sıkıntı ancak bu önemli değil, önemli olan sevgi ve anlaşmak. Biz sonuna kadar el ele tutuşup yürüyeceğiz” dedi.
20
1 Ekim 2019 24 17 10 Eylül Eylül 2019 2019
rkısh NEWS PRESS PRESS T NEWS
T
İlan için rezervasyon rezervasyon İlan ve ve kartvizit kartvizit reklamlarınız reklamlarınız için Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 0 426 426 982 982 050 050
We are offering a contractor position with full-time hours for an experienced Cabinet Maker . You must also possess the following skills:Ability to work with solid timbers and veneers, Ability to read drawings and take measurements to plan layout and procedures WHAT YOU WILL DO: . Produce components primarily for banquettes, benches, and table tops and more
. Verify dimensions and check the quality and fit of pieces to ensure adherence to specifications operate a variety of woodworking machines . Sand and scrape surfaces and joints of articles to prepare for finishing
Please send resume to spira@epk.com.au
.. ..
SERI ILANLAR
..
SERI ILANLAR
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050
SATILIK / KIRALIK
SATILIK RESTORANT
4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile tarafından işletilen dükkanımız; daha farklı menü seçenekleri için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek için tam teşekküllü bir mutfağa sahiptir. 4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir. 4 CATERING ve bölgede artan nüfus nedeniyle iş hacminin her sene büyüme potansiyeli var. Sahipleri, Türkiye’ye dönme planları olduğu için bu kârlı dükkanı satışa çıkarmıştır.
İRTIBAT NUMARASI: 0449 532 277
SATILIK KEBAB KARAVANI Sydney Yagoona’da uzun kira kontratlı, yüksek gelirli, düşük kiralı Kebab Karavanı satılıktır. MÜRACAAT: CEMIL 0403 745 558
T
rkısh NEWS PRESS
1 Ekim 2019
21
ELEMAN ARAYANLAR Melbourne’da Alüminyum Kapı ve Pencere imalatında full time/part time çalışacak elaman aranıyor. Basvurularınız için 0450 093 151’i arayabilirsiniz. MELBOURNE KUZEY BÖLGESINDE SEYAHAT ACENTASINA TECRÜBELI ELEMAN ALINACAKTIR Müracaat: Vahap Şenel 0433 237 893 Merrylands Sofra ve West Ryde Sofra Kebabs için işi bilen tecrübeli bay ve bayan eleman aranıyor. MÜRACAAT: 0421 282 632 TOMMYS PİZZA & KEBAB SHOP
FAIRFIELD BÖLGESI’NDE FULL TIME ÇALIŞACAK PIZZA VE PIDEDEN ANLAYAN ELEMANA IHTIYAÇ VARDIR. Müracaat: 0424 365 105 Shop: 0297 245 544
22
1 Ekim 2019
T ALEM-I İSLAM
ALI HAYDAR ahaydar@turkishmedia.com.au
Cami, toplumun kalbidir!
Y
eni bir “Camiler Haftası” günlerindeyiz. Cami nedir, insanlık tarihinde ki yeri ve önemi, İslam insanı, toplumu ve devletinde üstlendiği rol nedir vb. sorular müslümanlar için bilgi, bilinç, inanç ve yaşantı bakımından çok önemli ve zorunlu noktaların anahtarı konumundadır. Biliyoruz ki Peygamberimizin (s.a.v) Medine’ye teşriflerinde ilk işi Mescid-i Nebevî’ nin inşasını başlatmak olmuş ve mübârek sırtlarında kerpiç taşıyarak da inşaatta bi’lfiil çalışmıştır. Allah Resûlü’nün bu ameleliği sırasında nur-şifa-rahmet soluğu mübarek ağızlarından da şu mısralar dökülmüştür: “Taşıdığımız şu yük ey Rabbimiz! Hayber’in yükünden de daha hayırlı daha temiz. Ya Rab, hayır ancak âhiret hayrı. Muhacirlerle Ensara acı!” Evet, mü’minlere vatan seçilen, İslam toplum ve devletinin ilk adımı atılan Medine’de ilk olarak Allah’ın evini temsilen mescit bina kılınıyordu. Allah’a ve ahiret gününe inananlar için zaten başka bir şey de söz konusu olamazdı. Çünkü Yüce Yaratıcı şöyle buyurmuştu: “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” (Tevbe, 18) Zaten insanoğlunun yeryüzündeki serüveninde de ilk kazma bunun için vurulmuş, ilk ter damlası da bunun için akıtılmış ve gerçekleştirilen ilk iş ve eser de bu olmuştu: “Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mâbet), Mekke’deki (Kâbe) dir.” (Âl-i İmrân, 96) Dünyada dosdoğru bir yürüyüş, insanca bir yaşayış, huzur ve saadeti buluş ve ötede de sonsuza değin mutlu oluş ancak mescit temelli yapılanmayla ve kulluk eksenli bir yaşamla mümkün oluyordu. Şu veciz değerlendirmeler bu gerçeği ne güzel ifade ediyor: “Cami, halkın hayatına kök salmış ulu bir çınardır, köktür, müslüman halk caminin gövdesidir. Cami, kıyamete kadar ezanlarıyla bütün insanlığı Allah’a çağıracak, namazıyla müslümanı Allah’ın katına yükseltecek, hutbesiyle üstün insanlık düzenini tebliğ edecek, doğruluklara doğrultacak, eğriliklerden çevirecek, vaazıyla ilim ve ahlâk, marifet ve hikmet dersini verecektir. Cami, bu dünyada sırat köprüsünün eşi, Hak’la halk arasına kurulmuş bir köprüdür. Cami, hakikatin köprüsüdür. Onun için, kıldan ince ve kı-
lıçtan keskindir. Camilerin minareleri halkın göğe kalkmış şehadet parmakları, şadırvanları da yüz akıdır. Cami, toplumun kalbidir. Oraya dokunulamaz. Aldığı bir yara, kalbin aldığı bir yaradan farksızdır. Camilerimizle ayakta duruyoruz. Bunun farkında değil miyiz? Bir Süleymaniye Camii, bir Sultanahmet Camii olan millet ölmez.” (Sezai Karakoç) Evet, işte caminin anlamı ve vazgeçilmezliğinin nedeni öz olarak bu! Efendimiz’in şu îkazı camilere, İmam-Hatiplik görevine ve cemaat olma olgusuna bakışımız ve değerlendirişimiz ile ilgili ne kadar çarpıcı bir önem taşımaktadır: “Öğreneceği veya öğreteceği bir hayr (ilim ve amel) için benim şu mescidime gelen, Allah yolunda cihad eden mücahit hükmündedir. Bunun dışında bir şey için gelen ise, başkasına ait eşyaya bakıp duran kişi (seyirci, turist) durumundadır.” Bu nebevî mesajı anlama ve gereğini yerine getirebilme hususunda şu yoruma kulak verelim: “Öğreneceği veya öğreteceği bir hayr (ilim) için mescide giden ile Allah yolunda cihad eden mücahidin aynı hükümde olması, her ikisinin de i’lâ-yı kelimetullah için çalışıyor olmalarından kaynaklanmaktadır. Öte yandan ilim ve cihad, her ikisi de faydası bütün müslümanlara yönelik birer ibadettir. Ayrıca ilim ve cihadın aralarındaki farz-ı ayn veya duruma göre farz-ı kifaye olma bakımından da bir beraberlik bulunmaktadır. ‘Benim şu mescidime’ ifadesi, ilk anda hükmün, sadece Peygamber Mescidine ait olduğu izlenimi vermekte ise de o ifade, Hz. Peygamber’in bu açıklamayı yaptığı yer anlamında olup hükmün, diğer mescidleri de kapsadığı açıktır. O halde mescidler herkese açık, ilim yani eğitim-öğretim yerleridir. Mescidlere ya öğrenci ya da öğretici olarak girmek, mescidlerden faydalanmak için şarttır. Bunun dışında bir maksatla mescidlere gitmek, sadece başkasına ait eşyayı seyretmek, turistik bir gezide bulunmaktan ibaret kalmaktadır. Oysa mescidlere ibadet dışında, ilim için gitmek Allah yolunda cihad etmekle eş değerdedir. Bütün bunlar açıkça göstermektedir ki, halk eğitiminde mescidlerden yararlanmak caiz ve gereklidir. Yani eğitimde mâbed ve mekteb beraberliği idealdir. Eğitim ve öğretimin dinîlik vasfı bu ideal beraberliğin gerçekleşmesinin en emin yoludur. Yani mektebe mâbed, mâbede mektep havası gerekmektedir.” (Prof. Dr. İ. Lütfi Çakan) Sözlerimizi camiyi tanımlayan şu veciz ifade ile noktalayalım: “Cami mihrabıyla bir tapınak, minberiyle bir toplum ve bir devlet, kürsüsüyle bir okuldur.” (Sezai Karakoç)
rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden “Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah’tır, Resûlüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler.” . Mâide, 55
.
DIYANET&KÜLTÜR Allah Rasulünden
“Her kim insanlarla muâmelede bulunur haksızlık etmez, onlarla konuşur yalan söylemez, onlara vaatte bulunur sözünden dönmezse işte o, insanlığı kemâle ermiş, âdaleti ortaya çıkmış ve kendisiyle kardeş olunması vâcip olmuş kişidir.” . Deylemî
DIYANET İŞLERI BAŞKANI ALI ERBAŞ:
Kendine menfaat sağlayan şebekelerle mücadele edeceğiz Nevşehir’de konuşan Erbaş, “Toplumda ‘irşat ediyorum’ diye kendine menfaat sağlayan şebekeler oluşuyor. Televizyonlar bile kurmuşlar. Hesap numarası veriyor, ‘Şuraya şu kadar yatır, ona göre duanı yapacağım’ diyor. Bunlarla mücadele edeceğiz” dedi.
N
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve beraberindekiler, Hacı Bektaş Veli Türbesi’ni ziyaret ederek dua etti.
evşehir’de din görevlileriyle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki programda yaptığı konuşmada, din görevlilerinin Hazreti Peygamber’in varisleri olduğunu söyledi. HESABINI VEREMEYİZ Erbaş, “Peygamber Efendimize ilk gelen ayetlere bakınız, okumaktan, öğrenmekten, kalemden bahsediyor. Bundan alacağımız mesaj, Peygamber varislerinin elinde en fazla kitap, kalem olması gereken, öğretmekle, öğrenmekle meşgul bulunması gereken insanlar olması demektir” dedi. Erbaş, mihrap, minber, kürsünün, irşat ve tebliğin emanet olduğunu
belirterek, “Cami içinde, cami dışında, mahallemizde, şehrimizde bu önderliğimizi yerine getirmek zorundayız. Eğer getirmezsek vebali ağırdır, sorumluluğu büyüktür. Hesabı da çok ağır olur. Bunun hesabını veremeyiz” ifadelerini kullandı. KAPI KAPI DOLAŞIN Kadın din görevlilerinin kapı kapı dolaşarak İslam’ı anlatmalarını isteyen Erbaş, ailelerin yaşadığı sorunların çözümünde din görevlilerinin katkısının olması gerektiğini vurguladı. Doğru dini bilginin topluma ulaştırılmasında din görevlilerine önemli sorumluluklar yüklendiğini dile getiren Erbaş, şunları kaydetti: “Sizler
küçük çocuklarımızın, kadınlarımızın hocalarısınız. Kadın, ailenin en önemli direğidir. Eğer kadınlarımız doğru dini bilgiye sahip olursa eşleri, çocukları bundan faydalanıyor. Onun için Kur’an kursumuza öğrenci gelsin diye beklemeyin, kapı kapı dolaşınız. Bunu biz yapmazsak toplumda ‘irşat ediyorum’ diye kendine menfaat sağlayan menfaat şebekeleri oluşuyor. Televizyonlar bile kurmuşlar. Birisi bana göndermiş, ekranda çok açık bir şekilde diyor ki ‘Başım ağrıyor, dişim ağrıyor. Bunun duası şudur.’ Hesap numarası veriyor, ‘Şuraya şu kadar yatır, ona göre duanı yapacağım.’ Bu derece milletimizi menfaate bağlayan şebekeler oluşmuş. Bunlarla biz mücadele edeceğiz.” HACI BEKTAŞ VELI Programın ardından Hacıbektaş ilçesine geçen Erbaş, Hacı Bektaş Veli Külliyesi ve Türbesi’ni ziyaret etti. Yetkililerden külliyeyle ilgili bilgi alan Başkana Ali Erbaş, türbede dua okudu, Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok ile sohbet etti.
ÇAY MOLASI
SESİ
CUMA
RADYOSU
TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
Sülhan Yılmaz Mücahid Gelöz
SALI Ergül Uybadın
Bülent Arıkan Vahit Erzor
Derya Sekmen
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
İzzet Anmak Serkan Uyanık IZZET-I IKRAM
PERŞEMBE
Seyrullah Aksakal Osman Boyacı DIYANET SAATİ
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ!
HAFTANIN ARDINDAN
PAZAR
Barış Cengiz Cem Birben BARIŞ ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Ahmet Kale, Tuğçe Köksal, Melda Kocataşkın, Meltem Kılıçoğlu & Yasin Köksal
- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
THE SOURCE
ÇARŞAMBA MURAT ŞIRIN
Büşra Erkan
T
rkısh
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
ŞAHIN ŞAHINKAYA
Tuğçe Uybadın
ÜMIT UYAR
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Gülten Akbar
. . T rkıye’nın
ELIF AYDIN
PAZARTESI
MELBOURNE’IN SESİ
RK FATMA GishEneNwsÇpreTss.Ücom.au fgencturk@turk
T
1 Ekim 6 Agustos 2019 ğ 2019
R LEZZLEETZLZIETTLAIRTIFALREIFLER
24
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
BU HAFTA ŞİRİN GÜMÜŞHANE’DEYİZ... SAĞLIKLI BESLENME TAVSİYELERi
Bu lezzetli pideyi yemek için Harika bir cilt için kilometrelerce yol geliyorlar
muhteşem 7 besin
ÇTÜRK TMA GENwsTürkiye’nin FA Canım her yöresi press.com.au ne ish fgencturk@turk
ayrı bir güzel ayrı bir tat... Gümüşhane’nin Kürtün ilçeBu haftaki yazımda, hergün sinde yapılan ‘Kürtün Pidesi’ tüketteğimiz gıdaların cilt inceliği ve lezzetiyle insanların üzerindeki olumlu etkilerinden kilometrelerce uzaktan hareketle sağlıklı beslenmeden gelmesine neden oluyor. bahsedeceğim. İşin uzmanı, cildimizi her yaşta genç ve diri ünyaca ünlü listesini Karadeniz pidelerine tutan gıdaların sıraladı.
D D
benzeyen fakat ince açılması, köy tereyağı kullanılması ve içinde kullanılan malzemelerin doğallığıyla ayrı bir lezzeti bulunan Pidesi ermatoloji Uzmanı Ata Kürtün Nejat Ertek, yiyenlerin beğenisini kazanıyor. güzel cilt için şu besinleri tavsiye etti: İlçe merkezinde 50 yıldan fazladır . ISPANAK pidecilik yapan Yılmaz ailesinin Cildin onarılmasını ve bakımını fertlerinden Yakup Yılmaz, kıymalı, düzenleyen A vitaminidir. kaşarlı, karışık, kuşbaşılı, kırYeterli pidesi, derecede alınmadığında deri lahmacun çeşitlerini yemek için pullanması ve akne gibi sorunlar Gümüşhane merkez, Torul, Şiran, meydana gelir. Ispanak, A vitamini Giresun Eynesil, Görele, Doğankent, içeriği sayesinde antioksidan etkisi Tirebolu ve Erzincan gibi yerlerden ile de cilt için kıymetli besindir. aynı gelen müşterileri olduğunu söyledi. zamanda C ve E vitamini kaynağıdır. Yaptığı pideyi “Kürtün Pidesi” . KEREVIZ olarak adlandıran Yılmaz, ince Pürüzsüz bir ciltdiğer için Kereviz iyi bir açılmış hamuruyla pidelerden seçimdir. K vitamini deposu olan bu ayrılan pideyi şu sözlerle anlattı:
diğer vitaminler gibi önemlidir. . DOMATES
sebze kan akışını düzenler. Kan akışı tüm vücut için önemli olduğu gibi cilt sağlığı açısında da oldukça önemlidir. . SOMON
“BuKuru, meslek ata,olmuş baba mesleğimiz. 50 tahriş cilt veya ciltte yıldır Kürtün’de pidecilik yapıyoruz. oluşan siyah ve beyaz noktaların Pidemizin özelliği hamurunun nedeni vücutta alması gereken yağ ince açılmış olması asitlerinin özellikleve deiçinde Omega-3’ün kullandığımız malzemelerin doğal eksikliğinden kaynaklanabilir. Yağ olması. Köy tereyağı, köy peyniri ve asitleri genelde cilt yapılandırması, Kürtün’de hayvanların nem içeriğiyetişen ve esneklik sağlar. etini kullanıyoruz. Ben babamdan sonra 25 Fakat bu yağları vücut kendisi yıldan beri burada bu işi yapıyorum. sağlayamaz bunu dışarıdan besin Yazın iyi işgerekir. yapıyoruz. olarakdaha almanız BunaKış bağlı mevsiminde düşüyor işlerimiz.
olarak Omega-3 açısından zengin olan Somon iyi bir tercih olacaktır.
Cildi, güneşin zararlı etkilerinden koruyan bir diğer güçlü antioksidan ise E vitaminidir. E vitamini aynı zamanda kırışıklıkların ve cilt kuruluğunun azalmasına yardımcı olur. Domates bu vitaminin karşılanması için iyi bir seçim olacaktır. E vitamini ayrıca Buğday tohumu, Ayçiçek çekirdeği, badem, şeftali, lahana ve avokado gibi besinler de bulunmaktır. . BITTER ÇIKOLATA
Çikolata, flavonoid bakımından zengindir. Flavonoidler, cildi UV ışınlarından koruyabilme özelliğine Kalsiyum emilimini geliştiren, Yiyenler çok memnun kalıyor ve daha Bu konudaGüneş iddialıyım” sahiplezzetli. antioksidanlardır. ciltte hücre gelişimini sağlayan,cildi teşekkür ediyorlar. Özellikle pidenin diye konuştu. Eski milli sporcu kremi ve bitter çikolata güneşinve ciltte nemlendiren ve besleyen D vitamini inceliğinden ve tereyağından gelen beden eğitimizararları öğretmeni Kayahan verebileceği azaltır. yumurta sarısında mevcuttur. Her lezzetini beğeniyorlar.” Aksoy ise, “Doğankent’ten buraya gün 1 yumurta tüketmek cilt sağlığı . FASTpide FOOD YOK! geldim. Pidesi KARADENİZ PİDESİNDEN FARKI özellikle yemeye açısından da gereklidir. fazla Haftada kalori, şeker, trans yağ Karadeniz sahilinde yapılan çokÇok lezzetli. bir sürekli . KURU FASULYE içeren fadt food denilenartık. besinler pidelerin Kürtün Pidesinden farklı ziyaretçileri oluyorum Diğer kilo sorunufarkı dışında cilt sağlığını Yağ salgısını düzenleyen, sivilce olduğunu dile getiren Yılmaz, “Onlar pidelerden inceliği ve tereyağı da olumsuz etkiler. Bu nedenle oluşumunu kolajen üretimini bizden farklıazaltan yapıyorlar. Şekil olarak kalitesi nedeniyle verdiği tat çokev yemeklerinden vazgeçilmemeli destekleyen B vitamini kuru fasulyede hemen hemen aynı da biz daha ince farklı. Bu pide yiyeni kendisine ve cilt güzelliği için sağlıklıkullandı. beslenilmelidir.” vardır. B vitamini de cilt sağlığı için ve değişik yapıyoruz. Bizim pidemiz bağlıyor” ifadelerini . YUMURTA
ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.
l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.
NEREDEN TEMİN EDİLİR? Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416143342
20 50 ml: $ 35 $ 100 ml: $70 250 ml:
*ADVERTORIAL
A
klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.
BULMACA Dış işleri
1
Süngü
Hz. Peyg. torunu
Hisar
Mız mız
Atama
Gezinti gemisi Kabul etmeme
Bir tür deri işlemi
T
rkısh NEWS PRESS Çiçek tozu (Fr)
Şaşkınlık ifadesi Sıvı içme çubuğu
Siyasi
Hayır (a)
Tibet rahibi
Bir nota
Deterjanda bir madde
Kavgayı ayırma Örnek model
Polisle, zabıtayla ilgili
Cinayet işleyen
İvedi
Gümüş Şiirde tekrar kısmı
Yük tankeri Kuru ağaç kabuğu Bir bağlaç
Bir ilçemiz
Bir tür çörek
Sözleşme 3
Barınma
Futbolda bir mevki
Genel
Metal iplik
Uygar
Ritüel
Boru sesi
Cevherler
Allah (cc) çokça anmak
İslam alf. bir harf
Yabancı
Yatık harf
Bir nota K.Kerim'deki işaretler
Geleneksel fast food
Sonsuza kadar Bayan özel gece elbisesi Dinsiz
Muhteva
Köylü yardımlaşması
İlim sahibi
Durum
Dışın zıddı
Papağan
Yapı
Bir kadın adı Gündüz film gösterimi
Kadına özel dikilen elbise
Rutenyum'un remzi
Latif olma hali
Vekillik
Rusça evet
Bir şeyin en üst noktası (a)
İnleyen 4
25
Emeller
Cilt ipi 2
Ayak (F)
Rüya
Kahramanlığı konu edinen destan
Peygamberlik Adam öldürme
Japon parası
1 Ekim 2019
İkinci derece
Tedbirli olma
Bir ilçemiz
Hayvan (İng.)
İslam alf. bir harf
İlk peygamber Köle azat etme
Bir nota Özür
Yön
5
Bir ülke
Bir kadın adı
Kurtulmuş erkek
Boğa güreşi alanı Bir sayı
Kalsiyum'un remzi
Farsça ön ek Hz. Peyg. annesi
Namus
Antlaşma kağıdı
Hadise
Bağırsak
Rahatlama sözü
Hoş koku Bir tür salata malz. Doğrudan, aracısız
Pamuk meyvesi Karşı, zıt, aykırı
6
7
Söz Boş laf Allah (cc) inanmak Cemaat, topluluk
Ferişteh Pilotlara sunulan bülten
Cömertlik
Hidrojen'in remzi
Zehir
Ayak (F)
Bir bağlaç
Aldatma
Su
Ünlü mimarımız
Çok küçük
Sürüngenlerin toplu adı
Bal (a)
Bir kadın adı
Kalın bol uzun üst giysisi Bir bağlaç
Herkes
Derman, em
Atın boynundaki kıllar Bir nota
Binilen şey Kale, hisar 8
Bön, aptal
Potasyum'un remzi
Yüzün bir kısmı Bazı noktaları boyanmış saç
Güvence
Bağırsak
Mani olma
Sır (F)
Bizmut'un remzi
Mektup
Rüzgar Vanadyum'un remzi
Hayır, hasenat
Bir kadın adı
İsimler (a)
Kuzu sesi
Üye Gizli bir şey açıklama
Yörük çadırı Yükseltme, yüceltme
Bir kadın adı
Güzel, hoş
ŞİFRE SÖZCÜK
Ateşli
Gümüş
Cefa
Bir barajımız
Ekmek
2
3
4
Donuk renkli
İşte Sağlık Koruma Tedbiri
5
6
7
Cet
Kör
Bir ilçemiz
13
1
Duman kiri
Fakat
Şişkinlik
Bir petrol bölgemiz
Sanat
Duadan sonra denir
Şan
Uranyum'un remzi Lutesyum'un remzi
Genç yaşta ölen ünlü bestekârımız
Zihin
En fazla
Bayram öncesi
Büyük, yüce Ziyan
Olta ipi
Unsur
Takınılan şeyler
Patlamalı gürültü
Bir nota
Bağışlama
Oto parkı
Nikel'in remzi K.Kerim'in son suresi
Kiralamak fiili Madeni para Kapının girişi
10
Barınma
12
Saha
Casus
Kin, husumet Açıklama
İrlanda Kurtuluş Ord. Bir göz rengi Kırmızı
Ekleme
Bir alan ölçüsü Bobin
Terörist
Bir meyve
O yer
Kazak beyi
Sert bir cisim
Alay işareti (argo)
Titan'ın remzi Dergi yazısı
Dudak (F)
Bayındır
9
Kavgayı ayırma
11
Bir kan hastalığı
14
8
9
10
11
12
13
14
26
1 Ekim 2019
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR
AFC’DE KUPA KUTLAMASI
Çifte sevince boğdular S
evgili Auburn FC ailesi ve taraftarları, bu hafta sonu çifte sevinç yaşadık... Auburn FC altyapı kupa günü çok neşeli ve güzel geçti çocuklar kupalarını alma sevinci yaşadı. Altyapı kupa gününde bol bol eğlendiler ve her altyapı oyuncusu
kupa ile ödüllendirildi. Başkan Sebahattin Taş, altyapı oyuncularını ve ailelerine teşekkür ederek tek tek kutladı. Aynı zamanda sponsorlar ve AFC yönetimine de teşekkür ederek, kulübün çok başarılı bir sezon geçirdiğini anlattı. Çocukların gönlünce eğlendiği kutlamada, misafirlere yiyecek olarak meşhur dönerimiz ve içecekler ikram edildi. Ayrıca kutlamada yapılan çekilişle çeşitli hediyeler de dağıtıldı. Altyapı gününden sonra AFC yönetimine durmak yok... Hemen öğleden sonra 137 km uzaktaki Bowral’a gitmek için yola çıkan yönetim, AFC B Takımının Avustralya’nın en eski kupası olan Atkinson Cup Turnuvası’nın final maçını izledi. AFC B Takımımız, final maçında
ligindeki bu başarıyı ve oyuncularla taraftarın sevincini görmek AFC yönetimini de ziyadesiyle sevindirdi. Bu emsalsiz başarılar yönetimin 2019’da gösterdiği çabalara değdi. Diğer yandan, AFC 13 Takımımız da yoluna devam ettiği Şampiyonlar Liginde, Pazar günü Epping FC ile mücadele etti ve maçtan 2-1 galip ayrılarak ilk 4’e girmeyi başardı. N.S.W. eyaletinde 13 yaş takımları arasında böylesine bir başarı çok önemli. İnşallah finale yükselirler. Antrenörlerimiz Hakan Aslan ve Önder Diker, yağmur çamur demeden çok büyük fedakarlıklar göstererek bu gençleri 6 yıldır çalıştırıyorlar. Gelecek maçlarda nice başarılar diliyoruz. Bize bu sevinçleri yaşatan tüm AFC camiasına teşekkür ediyoruz. Sağlıcakla, hoşça ve sporla ve kalın.
Marulan FC ile karşılaştı. Maçtan 32 galip ayrılan ekibimiz Atkinson Kupasını müzemize kazandırdı. Böylece Auburn FC, bu sene hem Challenge Shiled’i ve hem de Atkinson Cup’u kazanmış oldu. Bu iki kupanın Avustralya futbol tarihindeki yeri çok önemli. Amatör
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Bütünüyle Kız kardeş
K Bir tür tatlı Fecr vakti
Ş Mısır'ın simgesi yapı Tibet öküzü
Y Ayak (F)
P
S E R A P A
1
Asıl olarak Kamuflaj
Lityum'un remzi Bakışla ilgili
Devrin giyim tarzı Yemen'in başkenti
Demir'in remzi
6
Pozitif kutup Asla
F
E B M E D Ş A
Baryum'un remzi Yesrib
Güvey
Yüzün bir kısmı
K.Kerim'in Uzun bol bayan üst ikinci giysisi sûresi
B Kötü yer Bir ilçemiz
Ç Yanıcı Bir bitki
Ç Hayret ifadesi
Y
A B A Y E Namus Ünlü biatımız
B
A K A B E
Allah (cc) saygı
Uzaklık işareti
İ
T A
Japon intihar dalışı Bir sebze
S Bir erkek adı Vücudun bir bölümü
Mecellenin yazarı Osmanlı Devlet adamı
ŞİFRE SÖZCÜK
Neşeli
Mat. bir sayı
Yerini tutma Fazlaca büyük
R E F İ K A
Boş söz
Hayır (a)
3
A R İ Z O N A
R A Kısa zaman Bir ilimiz
7
A D A N A
Yakılan şeyler Siyah
K A R A
Beyaz
N A D A
A
Sinan'ın eseri Caddelerde süslü kemer
Sodyum'un remzi
A
C
Mahşer yeri Tir
Bir tür şeker
Hayır (İng.)
K
Bizmut'un remzi
Tayin
Övgü
4
B E C A E T R A İ M A O
Köylü yardımlaşması
Üzüm kütüğü
A
K
Alay işareti (argo)
Bir terzi malzemesi
B T İ M E İ L S A T İ Y E R A S A K İ
K C E E L E Z A N A M İ N A T D E
Söz
Sonsuza kadar Bir balık
N
Deniz paşası İlham
A
Basit, bayağı
8
A L İ L Bağırma, haykırma (a) Beddua
Bir rüzgar
Keçinin erkeği
Rey
O Matlup
A Kuşatma İsyan eden
A Tayin Şan 2
H A K
Ü
Yatık harf
İ Tesbih başlığı Nikel'in remzi
Sözcük
Malla ilgili
Hüner
İnce ve yumuşak bir maden
N İ İsimler (a) Bir diş türü
Bağışlama
Tarz
İslam'ın şartlarından
14
B E R E K A T
İstanbul'un bir ilçesi Foto baskısı
D B Ş R E İ T İ R A M İ A L A F E T B E E T U M T Z İ F A F İ S K A R İ L E S A S T A Y A I L L A A K A L D E T P A Ş A Bizmut'un remzi
Bir erkek adı
Kabul etmeme
Eğlence, istihza, şaka
Berilyum'un remzi
Neodimin remzi
Becerikli
Yılan
Uranyum'un remzi
iyot'un remzi
Ödeşme, eşitleşme
Yapma
İftira
Bir çiçek
Su dağıtan
15
Gerçek
Tritiumun remzi
Gezinti gemisi
Atın yavrusu
Ara
Evlilikte ilk gece Selenyum'un remzi
Duman kiri
Sıcakla soğuk arası Pişmiş yemek
Eski bir siyasi parti
Mezbaha
Hiç olmazsa, en azından
Bir av hayvanı
Fakirler
10
Terek
Taştan mezar
Hayır (a)
Bir tür bomba
Dil
Yahut (ing.) Bir cins pamuk
Japon çiMimarlıkla çek yapma ilgili sanatı
Dinin direği emir
Namlı, ünlü (f) Titan'ın remzi
İ
M A A A Z Y S N E E F S A L A T T I K M E R A R A
Bir nehrimiz Bir cins bezelye
Su
E.Mısır'da bir put
Mezar
Bir ünlem
Arslan (a)
Hz. Peyg. küçük kızı
İlaç
16
Engel, mani
Karanlık (F)
Sağır (F)
Bir nota
Radyum'un remzi
S Ü L E Y M A N
İ
Y E
P A Y E S İ
1
9
10
12
2
3
4
5
6
7
8
11
13
Tetkik, araştırma
Çıplak
Atın yavrusu
Radyum'un İslam alf. remzi bir harf
Köpek
Hayvansal bir gıda
Şikar
Yüce
Öbek
V A S İ
Bereketler
M A A Z L I İ S H A A L A C E V Ucuz (İng.)
Dinsiz
Vesayet eden
Y T E K E S E T A T M N Ü T İ K A T A Z A R Y R A F L A U L A C A K İ H A T A S İ O R A T A M A N K N A M İ T A L İ K Pak
9
Paylama
Zamanın remzi (Fiz)
Ödeme
Astrolon
İ
Su
13
K
A
M A N A R E N E R T İ M İ K A T A N A L A S A Y A T M E T
Neden, niçin
Bir
Dinsiz
Aşağılama
Bir petrol bölgemiz
Bir nota
Mısır'da bir nehir
İ
Olgunluklar
Söylenti
Bir ilimiz
N
Adam öldüren
K K A E T M İ R A L İ L V A N A T E
Eski bir uygarlık Boşluk
Zalim kral
Elbiselerde boyun kısmı
R A B
İlah
Suçun karşıtlığı
Hoş koku
İnanış
Bir kadın adı
Hasta
A H
Hüner
Olumlu
E T İ K E T
Mamul hale getirme
Bir ülke
T K A M O M A E K A K T M U S E L T E N A N N
Fiyat yaftası
İmkân
O L A A D İ N A M A K A K L K A R A T A
Hz. Peyg. damadı Adanılan şey
Y A N İ
5
Tamamıyla, hepsi Bir cins kömür
Dilek
Bağırsak
Epilepsi
P İ Ten
Kekemelik
Kazak beyi ABD'de bir eyalet
A
Bir çoğul eki Derme çatma kulübe
C Ş İ M E V A N İ A K R R A M İ L A S A L E A T A M Makaleler
Eş
12
L B A L N A M S A
Yakınında, kenar, kıyı
14
15
16
17
M A R İ Memleketler
M E M A L İ K
17
11
E B A N A Teras
T A R A Ç A
T
SPORT livers e d d n o Richm he great GF one of ts over GWS belting
rkısh NEWS PRESS SELECTION
ÜMIT UYAR
uuyar@turkishnewspress.com.au
AFL
Tigers secure dynasty with another flag
R
ichmond has established itself as one of the modern era’s great teams with a crushing win over GWS in Saturday’s Grand Final at the MCG in front 100,014 fans. After a tight first term, the Tigers exploded with five goals to none in the second quarter, restricting a shellshocked Giants side to just one goal at the long break, before storming away to a spectacular win. The victory banished the
memories of last year’s preliminary final shocker against Collingwood and ensured Damien Hardwick’s side couldn’t be accused of wasting its recent dominance with a second flag coming after 2017’s triumph over Adelaide. The final score was 17.12 (114) to 3.7 (25) Richmond had winners across the park, with Dustin Martin, Dion Prestia and first-game dynamo Marlion Pickett immense through the midfield, Dylan Grimes, Bachar
Houli and Nick Vlastuin rocks down back and Jack Riewoldt and the Tigers’ fleet of small forwards firing in the attack. Martin further enhanced his big-game status by winning his second Norm Smith Medal after he shook off an early Matt de Boer tag to boot four goals from 22 touches. The Giants’ score of just 25 was the lowest in a decider since 1960. It is Richmond’s 12th flag, drawing them level with Melbourne in equal-fifth place.
KARADENIZ’DE 4-1
ŞIDDETINDE FIRTINA MU SÜPER LiG PUAN DUA RU Y AV P
TAKIMLAR O G B M 13 6 7 14 1. Alanyaspor 6 4 2 0 11 6 5 11 2. Fenerbahçe 6 3 2 1 11 11 0 11 1 2 3. Gaziantep 6 3 11 8 3 9 1 3 2 6 4. Trabzonspor 9 6 3 9 5. Sivasspor 6 2 3 1 6 5 1 9 1 3 6. Konyaspor 6 2 6 6 0 9 1 3 2 6 7. Galatasaray 10 8 2 8 8. Başakşehir 6 2 2 2 5 3 2 8 2 2 9. Denizlispor 6 2 8 9 -1 8 2 2 2 6 r 10. Antalyaspo 6 2 2 2 5 8 -3 8 11. Ankaragücü 5 9 -4 8 12. Ç. Rizespor 6 2 2 2 11 9 2 7 3 1 2 6 a 13. Y. Malaty 6 7 -1 7 14. Kasımpaşa 6 2 1 3 2 5 -3 6 2 3 1 15. Göztepe 6 8 12 -4 5 3 2 1 6 16. Beşiktaş 7 10 -3 3 17. Kayserispor 6 0 3 3 6 12 -6 2 4 2 0 18. G.Birliği 6
S
üper Lig’in 6. haftasında hahasında Beşiktaş’ı 4-1 yenen Trabzonspor haftanın en kazançlı takımı oldu. Beşiktaş ise bu mağlubiyetle 6 haftada sadece 5 puan toplayarak küme düşme potasına girdi! Bordo-mavili ekibin galibiyetin manşete taşıyan kentteki yerel gazeteler; “Trabzonspor, Akyazı Stadı’nda Beşiktaş’ı ezdi. Tarihi bir zafere imza attı”, “Diriliş”, “Her yerde lider”, “Fırtına vurdu”, “Akyazı’da fırtına koptu” başlıklarıyla maç haberlerini okuyucularına aktardı. Ligin bir diğer önemli maçı olan dünya derbi-
sinde ise Galatasaray ile Fenerbahçe 0-0 berabere kalarak heyecansız maçla hayal kırıklığı yaşattılar.
SÜPER LİG’DE 6. HAFTANIN TOPLU SONUÇLARI ŞÖYLE: M. Başakşehir-Çaykur Rizespor: 5-0 Yukatel Denizlispor-Kasımpaşa: 0-1 A.Alanyaspor-D.G. Sivasspor: 1-1 Galatasaray-Fenerbahçe: 0-0 İ.H. Konyaspor-İ.M Kayserispor: 2-1 Antalyaspor-BT.Y. Malatyaspor: 3-0 MKEAnkaragücü-Gençlerbirliği: 2-1 Trabzonspor-Beşiktaş: 4-1 G.Gaziantep-Göztepe: 1-1
1 October 2019
NRL
RAIDERS & ROOSTERS ADVANCE TO NRL GRAND FINAL n Canberra is into their first NRL grand final in 25 years after beating South Sydney 16-10, despite being a man down for the final 10 minutes. Charnze Nicoll-Klokstad was sinbinned on Friday night for a professional foul in the 70th minute, but the Raiders rallied before Josh Papalii burst through to score the match-winning try in front of a record crowd at GIO Stadium. Coach Ricky Stuart has taken Canberra to their first grand final since helping the Green Machine to their last premiership as a player in 1994. The Raiders’ season has been defined by the defence and, for their biggest home crowd in club history, they again stood strong. The Sydney Roosters are 80 minutes away from becoming the first back-toback premiers in 26 years after a gritty and bloody 14-6 win over Melbourne to advance to the NRL grand final. It gives Trent Robinson’s side a chance to send retiring halfback Cooper Cronk out as a premiership hero, as the ex-Storm champion seeks a thirdstraight grand final win.
27
We Buy Gold