T
43 yıldır horoz şekeri ile çocukları sevindiriyor...
Duygulu NOSTALJİ SAYFASI 19’da
rkısh NEWS PRESS
SGK UZMANI MURAT ÖZDAMAR’IN YAZISI 13’TE
8 OCTOBER 2019
. . T rkıye’nın
SIZIN SÖZÜNÜZ
l www.turkishnewspress.com.au
ÇORUMLU ÖZNUR ÖĞRETMEN
‘KIMLIK’INI KORUYOR Avustralya’ya Türkiye’den göçün 50. yılını geride bırakan Türklerin ülkedeki hayatlarının anlatıldığı “Kimlik” sergisi bu kez Çorum’da açıldı. 36 yıl önce göç ettiği Avustralya’da icra ettiği ebru sanatıyla sergide yer bulan Öznur Ateş, “Değerlerimizi ülkemizden çok uzakta yaşatmaya çalışıyoruz” dedi.
SESİ RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
H NEWS IN ENGLIS
4/11/17/27
US says will step aside ahead of Turkey’s Syria operation n The U.S. military will withdraw from northern Syria as Turkey will soon launch a military operation into the area east of Euphrates against the People’s Protection Unit (YPG) terror group, White House said Sunday.
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
‘ÇOK DUYGULANDIM’ Avustralya’da yaptığı ebru sanatıyla “Kimlik” sergisinde yer alan Çorumlu Öğretmen Öznur Ateş, çok farklı duygular içerisinde olduğunu söyledi.
Derrida, Ibn Arabi and Seeing with Two Eyes
11
Devlette asalet... Eleştirel düşünce! PROF. DR. MEHMET ÇELİK YAZISI 8’DE
Adalet, ‘ilâhî’ye uymaktır ALI HAYDAR’IN YAZISI 22’DE
A
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
YENİ YAZAR Dul-yetim kadınlar iki maaş alabilir mi? *** Şirket ortakları SSK’lı olamaz!
30 çeşit sebzeli salata! FATMA GENÇTÜRK’ÜN YAZISI 24’TE
Kaşıkçı Elması’nın hikayesi > 15. Sayfa vustralya’da yaşamaya başladıktan sonra çeşitli alanlarda elde ettikleri başarılarla toplumun saygısını kazanan Türklerin hayatlarının anlatıldığı “Kimlik” sergisi dünya turuna devam ediyor... Çorum Belediye Güzel Sanatlar Galerisi’nde açılan serginin iki ülke arasındaki sev-
gi ve kardeşliğin göstergesi olduğu vurgulandı. Törene; Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, serginin koordinatörü ve Moreland Türk Derneğinin Avustralyalı Yönetim Kurulu Üyesi Joy Elley, Çorumlu Ebru Öğretmeni Öznur Ateş ve çok sayıda sanatsever katıldı.
7
Camiler gençlerle güzel n Bonnyrigg Camii Gençlik Kolları, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” dolayısıyla Yasin Güngör Hoca önderliğinde cami imamlarını ziyaret ederek gül ve moral verdiler...
22
We Buy Gold
AVUSTRALYA
T
rkısh NEWS PRESS
8 Ekim 2019
Türkiye aşığı Emma
3
TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au
Bir dilek tut
M
0. Sea To 1 i k a ’d a ly a t An ışları’na r a Y o r u d n E Sky lı Emma a ly a r t s u v A katılan Türkiye’yi Broadbent, “ . Bu ülke m çok seviyoru de beni her geldiğim ediyor. zb daha çok ce k sıcak o İnsanlarını ç diyor. buluyorum”
A
ntalya’nın Kemer ilçesinde düzenlenen 10. Sea To Sky Enduro Yarışları’nın kadın sporcularından Avustralyalı Emma Broadbent, her gelişinde Türkiye’nin güzelliklerinden ve insanlarının sıcakkanlı olmasından çok etkilendiğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Motosiklet Federasyonu ve Kemer Belediyesinin destekleriyle Kemer Enduro Motosiklet Kulübü tarafından bu yıl 25-28 Eylül’de 10’uncusu gerçekleştirilen yarışlara, Emma da katıldı. Emma, 28 ülkeden 260 sporcunun mücadele ettiği 10.
Sea To Sky Enduro Yarışları’nda birçok zorlu etabı bitirebilme başarısı göstererek dikkatleri üzerine çekti. O BİR MEKANIKER! Asıl mesleği mekanikerlik olan, Avustralyalı enduro yarışçısı Emma Broadbent, 6 yıldır motosiklet kullandığını söyledi. Motor sporları macerasının, arkadaşının teklifi üzerine başladığını anlatan Emma, “5 yıldır yarışlara katılıyorum. Sağlığım, fiziğim elverdiği sürece motosikletin üstünde olmak istiyorum” dedi. Emma, ilk zor enduro yarışının, 2015’te Avustralya’da katıldığı “Wildwood
Rock” olduğunu bildirdi. Sea To Sky Enduro Yarışları’nın kendisi için unutulmaz olduğunu, birçok yerde yarışı bırakmayı düşünürken daha ileriye gidebilmek için kendisini zorladığını belirten Emma, enduronun erkek sporu olarak görülmemesi gerektiğini dile getirdi. Sempatik yarışçı Emma Broadbent, Türkiye ile ilgili duygularını ise şöyle anlattı: “Kadın, erkek sporcu diye ayrım yapamam. Her şeyden önce Türkiye çok güzel. Türkiye’yi çok seviyorum. Bu ülke her geldiğimde beni daha çok cezbediyor. İnsanlarını çok sıcak buluyorum.”
erhaba sevgili okurlarım, sizler için bu satırlara başlarken, İnanın yazmış olmak için değil bu dilekler... Bunlar kalbimde oluşmuş, taşmış durdurabilene aşk olsun! Öyle ki bazen Tanyeli direk konunu yaz paylaş, boşver dilekleri diyor aklım. O mantık hiç kazanamıyordu bende, bir çatışmaya girmeye görsün kalbim ve aklım. Her daim kalbimin içinden ne geliyorsa onu takip etmek zorunda kalan bir akıl, kalbimin dediği oluyor. Son yıllarda ‘üstad’ oldum denge kurmada, o kadar yıllık tecrübe, bir de Nefes Terapisti sertifikasını hakkıyla 10 yıllık bir eğitimden sonra Dr Judit Kravitz’ten aldım. Duygu ve düşüncelerin denklemini yaptım. Akıl kalp dengesi bu yaşamın hikayesi. Kalbim kazanıyor dilekler sıralanıyor. Şimdiki gibi :) Gelsin o zaman hepimiz için gökyüzü mavisi, uçsuz bucaksız sonsuz dileklerim, sanki yemyeşil orman olmuş yüreğim, yorulmadan aşkla zikir eder, inançla sarılır sonuna kadar inanır, en hayırlısı olduğunu bilir ve her daim hepimiz için selamet dilerim... Hepimizin günlük yaşamında nasibimize düşen sınavlarına İNŞİRAH yüzü suyu hürmetine kolaylıklar dilerim. Derdi olana deva, hasta olana şifa, borçlu olana, rızkı bol olan hafta dilerim. Hakkı davasında savaşan her birimize indinden zaferler dilerim. Sevginin yüzü suyu hürmetine cem’i cümlemizin içinde merhamet anlayış var olsun isterim, var olduğunda baki olmasını dilerim. Güzel bir kalp gözü, birlik içinde saygı ve sevgi içinde yaşamanın bizlerin elinde olduğunu idrak edebilmemizi dilerim. Dilerim ALLAH yolumuzu aydınlatsın, hayırlı insanlar karşılaştırsın, hayırlı işlerle uğraştırsın. Kalp zikirde, kalem emire amade olunca dileklerimi bitirmek mümkün değil. Bitmesin de isterim zaten... Dengede kalmak için çok yükselince kalp... Akılla biraz onu dindirmek, yeryüzüne indirmek... *** Dünyalık işlere de koşmak gerek. Kalemi akla teslim ediyorum dünyanın bir ucu Sydney’e, Türkiye’den Sidney’e gelen organizasyonlardan 12 Ekimi yazmak istiyorum... Biz yine biletimizi aldık sizde acele edin ayın 12’sine ne kaldı? Anatolian Events’in organize ettiği Mustafa Özarslan konserinden bahsediyorum. Sevgili kardeşimiz Caner Saklavcı ve toplumda yakından tanıdığımız sevilen, sayılan Emrah Yağlı son zamanlarda kurduğu Australian Disability Servisi’nde uzman doktorlar ve profesyonel ekibiyle engelli kardeşlerimize hizmetlerle meşgul olan ağabeyimiz Emrah Yağlı desteği ile organize edilen Mustafa Özarslan konseri 12 Ekim’de Bankstown Sport Club’ta yapılacak benden söylemesi bu konser kaçmaz! Ekim ayındaki diğer etkinlikleri sizlerle haftaya paylaşacağım inşallah. Kendi organizasyonum olan Muazzez Ersoy konseri 1 Kasım’da Sydney ve 2 Kasım Melbourne’da onlara da hazırlık devam ediyor onun da detaylarını haftaya yazacağım. Önce 12 Ekim Mustafa Özarslan zamanı diyoruz... Avustralya’da yaşam stresli diyenlere cevabım dünyanın her yerinde global bir stres var. Bu stresi atmanın yollarından birisi güzel bir ses, güzel bir yorum şifa niyetine dinlemeye gidiyorum inşallah. *** Bu arada huzurlu olmanın en güçlü metodunu size tavsiye etmeden bu yazı bitmez :) Denedim onaylıyorum! Siz de her sabah kendinizin dışında bir başkasının da derdine deva olacak, duada niyet etmeyi alışkanlık haline getirin. İçinizden gelsin, yüreğimiz başkaları içinde iyilik istesin, bolluk istesin, bereket istesin, aşk istesin, huzur istesin şifa istesin... Sen de iste, şimdi işte! Taklitle olmuyor diyeceğim, ancak haşa ben kimim, haddimi bilirim. Allah bilir naçizane tavsiyem; çal çene zihnin varsa, bölüp, çarpıp durmadan bir yargı koyuyorsa başkaları için sen de haddini bil derim. Sustur zihnini, açıl kalbinin okyanusunda, arındır niyetlerini suyun şifasıyla yıkansın, paklanlansın, nurlansın suretin. Dünya huzurlu bir yer olsun istiyorsan kendine hatırlat; eleştirdiğin, en sevmediğin dünyadaki o insanı da ALLAH yarattı unutma! En huzurlu hikayenin kahramanı olmak istiyorsan, yüreğine en uzak olana, en çok kızdığına; 1 DİLEK TUT! Selamet dile, hidayet dile. Dünya cennet bahçesine dönsün. Öfkesi, bedduası, kini, bölmesi, çarpması bitmeyen nefesler yüzünden dünyada huzur kalır mı? 1 DİLEK TUT! ŞİFA bulsun insanlık. Hoşçakalın, sevgiyle kalın...
4
8 October 2019
Editor: Dr M. Said Erdem (MD, BMedSci)
YILDIRAY ASLANTAŞ yaslantas@turkishnewspress.com.au
ABD Suriye’den çekiliyor!
A
BD Başkanı Donald Trump, “ABD’nin sonu olmayan bu saçma savaşlardan çekilme zamanı geldi. DAEŞ’le Türkiye, Suriye, İran, Rusya ve Kürtler ilgilenmeli” açıklamasını yaptı. Trump, şöyle devam ediyor: “Yılar önce ABD yalnızca 30 gün süre ile Suriye’ye gitti. Orada kaldık ve hiçbir amacı olmayan bir savaşın içine çekildik. Washington’daki görevime başladığımda DEAŞ bölgenin her tarafına yayılmıştı. DEAŞ’ı tamamen bozguna uğrattık, birçoğu Avrupa’dan gelen DEAŞ’lılar esir aldık. Fakat Avrupa onları geri istemedi ve ABD’ye onları tutmasını söyledi. ‘Hayır’ dedim size harika bir iyilik yaptık ve şimdi bizden DEAŞ’lıları yüklü maliyetle ABD hapishanelerinde tutmamızı istiyorsunuz. Onlar yargılamanız için orada. Yine ‘hayır’ dediler. ABD’nin her zamanki gibi, NATO’da ve ticarette olduğu gibi enayi olduğunu düşündüler. YPG/PKK bizlerle savaştı fakat bunu yapmaları için onlara yüklü miktarda para ödendi ve ekipman verildi. Onlar onlarca yıldır Türkiye’ye karşı savaşıyor. Bu savaştan yaklaşık 3 yıldır uzak durmaya çalışıyorum fakat artık sonu olmayan bu saçma savaşlardan çekilmenin ve askerlerimizi eve getirmenin vakti geldi. Çıkarımıza olan her yerde savaşacağız ve yalnızca kazanmak için savaşacağız. Türkiye, Avrupa, İran, Irak, Rusya ve Kürtler şimdi durumu çözmek ve esir alınan DEAŞ’lılarla ne yapmak istediklerimi çözmek zorundalar. Hepsi DEAŞ’tan nefret ediyor ve yıllardır düşmanlar. 7 bin mil ötedeyiz ve eğer yakınımızda bir yerlere gelirlerse tekrar DEAŞ’ı defederiz...” Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında geçen telefon görüşmesinin ardından, sınır hattındaki hareketlilik arttı. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridorunu ortadan kaldırmakta kararlı. Fırat’ın doğusundaki terör örgütü PYD-PKK’yı temizlemek için sıfır noktasındaki hazırlıkların sonuna geldi. Türkiye’nin, Fırat’ın doğusuna yönelik başlatacağı harekat için hazırlıklar sürerken ABD askerlerinden flaş bir hamle geldi. Yerel kaynaklara göre ABD’nin kara birlikleri, Türkiye sınırından konvoylar halinde çekilmeye başladı. İnşallah bu işin sonunda güzel Türkiyemiz, 40 yıldır başına mussallat olan PKK/PYD terör örgütü belasından emin şekilde kurtulur ve memleketimiz huzura erir. Afrin’de başardık bu kez de üstesinden geliriz evelallah. Rabbim utandırmasın...
T
rkısh NEWS PRESS
HEALTH
kidney Also called a ephritis elon infection, py a serious describes pper u e h t f o n io t infec und 1 in o r A . t c a r t y urinar 20 men in 1 d n a n e 2 wom ary tract in r u a p lo e v will de lifetime ir e h t in n io t infec ted 250 a im t s e is it and year r e p s n a li a r t 000 Aus urinary y b d e t c e ff a are ns. tract infectio
Pyelonephritis T
he urinary system consists of the kidneys, the ureters (tubes connecting kidneys to bladder), the bladder and the urethra (tube from bladder to external body). Blood is filtered in the kidneys where waste products such as urea and excess salts and electrolytes are excreted as urine. The functional unit of the kidneys are microscopic structures called ‘nephrons’. Each kidney has around one million nephrons that work to filter out the blood every second. When urine is formed, it is stored in the bladder until it signals the brain with the urge to urinate. A urinary tract infection (UTI) can develop if bacteria multiply anywhere in the urinary system. Commonly this is in the lower urinary tract and causes infections such as urethritis (infection of the urethra) or cystitis (infection of the bladder). More seriously, pyelonephritis can develop if bacteria tracks up along the ureters and reaches the kidneys. Normally the urinary system is structured so that urine flows one way and does not flow back up towards the kidneys. However, if this protective mechanism fails or there is a blockage in the urinary tract, urine can flow back or stagnate which can let bacteria easily grow. The most common symptoms experienced in those with pyelonephritis include a burning
sensation when passing urine, cloudy or malodourous urine, blood in the urine, pain in the lower back and sides, wanting to pass urine frequently, fevers, nausea, vomiting and general fatigue. Very young children may show other signs as well such as increased irritability, poor feeding and day or night wetting when they are normally dry. Some groups of people are more likely to get UTIs than others. People with diabetes or disease of the urinary tract are more likely to develop kidney infections. Young babies and the elderly are also more prone to infection. Women are particularly more likely to develop kidney infections such as during pregnancy and through certain times of the menstrual cycle. Women also have a shorter, straighter urethra that makes it easier for bacteria to travel to
the bladder. In men, kidney infections most commonly develop as a result of sexually transmitted infections or from blockages in the urinary tract, such as with an enlarged prostate. Diagnosis can be made by a doctor after taking a thorough history and a clinical exam. A urine test can be done to look for bacteria present in the urine and can be sent to a pathology lab to see which type of bacteria grows to guide treatment. Blood tests can also be done to check for inflammatory markers and check the kidney function. Imaging studies such as ultrasound can be done to look for cysts or tumours that could be causing urinary tract obstruction. Treatment for pyelonephritis usually requires hospital admission and the use of antibiotics as first line treatment. The type of antibiotic depends on the bacteria grown but a broad-spectrum antibiotic can be started to cover a large number of different bacteria until the specific bacteria can be identified. Usually a course of antibiotics are taken over one to two weeks until complete, even if feeling well. Intravenous fluids and pain relief may also be needed. If the infection is due to an obstruction or structural problem in the kidney, this will need surgery to correct it. Severe infections may need part of or the whole kidney to be removed in a procedure called a nephrectomy. If left untreated, pyelonephritis can lead to scarring, kidney failure or the formation of abscesses in the kidneys. The infection can also spread into the bloodstream and lead to a serious infection called sepsis that can lead to death. Speak with your doctor for more information regarding pyelonephritis or if you develop any of the symptoms as discussed. More information can also be found on the Better Health Channel (www. healthdirect.gov.au/kidney-infection) and Kidney Health Australia (www. kidney.org.au/your-kidneys/detect/ urinary-tract-infections/what-is-aurinary-tract-infection).
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 8 EKİM - 15 EKİM 2019 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 2.49 Penguen Hazır Garnitür (540 gr)
$ 7.99 Çaykur Siyah Süzen (100’lü)
$ 1.49 Tamek Şeftali Nektarı (1 lt)
$ 1.49
$ 3.99
Tukaş Haşlanmış Barbunya (800 gr)
Dalan Antik Sabun (5’li paket)
99 c
$ 2.99 Tamek Domates Salçası (700 gr)
Flipz Keyif Mix (Paketi)
$ 9.99 M. Birlik Siyah Zeytin (800 gr)
$ 3.99
Eti Tea Biscuits (1 kg)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
T
AVUSTRALYA
rkısh NEWS PRESS
Öznur öğretmen ‘Kimlik’ini doğduğu topraklara taşıdı Avustralya’ya Türkiye’den göçün 50., Kıbrıs’tan 70. yılını geride bırakan Türklerin ülkedeki hayatlarının anlatıldığı “Kimlik” sergisi Çorum’da açıldı. 36 yıl önce göç ettiği Avustralya’da icra ettiği ebru sanatıyla “Kimlik” sergisinde yer bulan Çorumlu öğretmen Öznur Ateş, “Değerlerimizi ülkemizden çok uzakta yaşatmaya çalışıyoruz. Doğduğum yerdeyim. Yaşadığım sevinç tarif edilemez” dedi.
8 Ekim 2019
20 kanguruyu öldüren cani işkenceden yargılanacak!
A
vustralya’nın Yeni Güney Galler (NSW) eyaletinde pikap türü aracını gece yol kenarında yatan kanguruların üzerine sürerek 20’sinin ölümüne neden olan 19 yaşındaki genç, hayvanlara zulüm ve işkenceden yargılanacak. Eden kasabası yakınlarındaki Tura Plajı bölgesine giden polis ekipleri, çok sayıda kangurunun araçla ezilerek öldürüldüğünü ve yaralandığını tespit etti. Ekipler, yol kenarında yatan kanguruları, üzerlerine pikap türü aracını sürerek öldürdüğü belirlenen 19 yaşındaki genci yakaladı. Mahkemeye çıkartılan zanlının, hayvanlara zulüm ve işkenceden yargılanmasına karar verildi.
T
A
vustralya’ya Türkiye’den göçün 50’nci, Kıbrıs’tan 70’inci yılını geride bırakan Türklerin ülkedeki hayatlarının anlatıldığı “Kimlik” sergisi bu kez Çorum’da açıldı. Avustralya’da yaşamaya başladıktan sonra çeşitli alanlarda elde ettikleri başarılarla toplumun saygısını kazanan Türklerin hayatlarının anlatıldığı “Kimlik” sergisi için açılış töreni düzenlendi. Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Belediye Güzel Sanatlar Galerisi’ndeki açılış töreninde, serginin iki ülke arasındaki sevgi ve kardeşliğin göstergesi olduğunu söyledi. 1968’deki ilk göçle giden Türklerin beden işçiliği yaptığını ancak zamanla spordan sana-
ta, ekonomiye kadar pek çok alanda güçlü Türk figürlerinin ortaya çıktığını belirten Aşgın, “Avustralya’da yaklaşık 160 bin Türk yaşıyor. Dünyada 170 ülkede Türkler yaşıyor. Neredeyse dünyadaki her ülkede her caddede bir Türk var. Bu, girişimci ruhunu, cesaretini ve ufkunu göstermektedir” dedi. EN ÇOK ÇORUM’DAN GÖÇ ALDI Avustralya’nın Ankara Büyükelçiliği İkinci Katibi Andrew Cooper ise 1968 yılında 19 bin civarında insanın Türkiye’den göç ettiğini, bunların büyük çoğunluğunun Çorumlulardan oluştuğunu dile getirerek, “Aslında kısa süreli kalmak için geldiler ancak memnuniyetle söyleyebilirim ki uzun süreli
kaldılar. Hem Türk hem Avustralyalı olmayı tercih ettiler” dedi. Serginin koordinatörü ve Moreland Türk Derneğinin Avustralyalı Yönetim Kurulu Üyesi Joy Elley de, “Bu sergiyle paylaşarak ‘Türk toplumu 50 yılda bu noktaya geldi’ intibası uyandırmaya çalışıyoruz. Bu sergi önce Avustralya’nın Melborn şehrinde, Türkiye’de ise Ankara, Mersin, Ordu gibi illerde sergilendi. Şimdi de dünyanın merkezi Çorum’da sergileniyor.” 36 yıl önce göç ettiği Avustralya’da icra ettiği ve öğrettiği ebru sanatıyla “Kimlik” sergisinde yer alan Çorumlu Öğretmen Öznur Ateş ise, çok farklı duygular içerisinde olduğunu söyledi.
7
rkısh NEWS PRESS
Year: 2 Volume: 74
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Taliç, Sinem Taslak, Tanyeli, Hilal Kırmızı, Sibel Örnek Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben, Davut Kılıç (Sports), Vahit Erzor (Koşe&Şiirler), Ayad Naji (Page Editing & Graphic Designs) Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan (Medical&Health), Dr. Hilal Çoruhlu (Medical), İzzet Anmak (Australian English&Politics) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Şahin Şahinkaya, Ömer Boyacı (Youth&Sport), Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Evla Han, Ayşe Han, Elif Sele (Editors) Brisbane Team Yıldıray Aslantaş (General Manager), Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Mehmet Güler
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM
Monday: Fatma Gençtürk, Gülten Akbar, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Aybir Yılmaz, Gazel Kiliçdoğan, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık, Yasin Köksal Thursday: Seyrullah Aksakal, Osman Boyacı, Salime Eken, Hatice Güngör Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık Saturday: Sülhan Yılmaz, Bülent Arıkan, Mucahid Gelöz, Vahit Erzor Sunday: Barış Cengiz, Cem Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Şahin Şahinkaya, Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Yıldıray Aslantaş): 0433 162 655 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0421 889 296 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: P.O Box 12 Guildford NSW 2161 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au
8
8 Ekim 2019
HASBIHAL
PROF. DR. MEHMET ÇELİK mcelik@turkishnewspress.com.au
İ
Devlette asalet nsanlık tarihinde çok güçlü, çok büyük ve çok uzun yaşayan devletleri, az çok tarihe meraklı olan herkes isimleriyle, ana hatlarıy-
la bilir. Tarihçiler bu devletlerin geçmişteki ihtişamlarını anlatırken, arkeologlar ve sanat tarihçileri de bunların kalıntıları üzerinde çalışırlar. Sadece Eski Dünya diye tabir edilen coğrafyaya bakarsak, Mısır’da, Ortadoğu’da, Avrupa’da, Asya’da tarihe damga vurmuş büyük imparatorlukları gözlerimizin önünde canlandırabiliriz.. Devletlerin sınırlarının çok geniş olması, ekonomilerinin güçlü olması, ömürlerinin uzun olması, onları kocaman (bilerek büyük demiyorum, büyük sıfatı, içinde müspet özellikleri taşır) yapar!.. Evet kocaman!.. Roma böyledir, Yakınçağ’ın İngiltere’si, Çarlık Rusya’sı, Almanya’sı, Avusturya’sı, Fransa’sı böyledir.. 20. yüzyılın Sovyetler’i, ABD’si Çin’i böyledir!.. Bunların ve paydaşlarının tamamı kan ve gözyaşı deryalarında boğdukları insanların gas pettikleri lokmalarıyla güçlenmişler, irileşmişlerdir!.. ABD, bu örneğin günümüzdeki en tipik örneğidir. ABD, bugün dünyanın süper gücüdür!.. Bu gerçeği kimse inkar edemez!.. İnsanlığın binlerce yıllık tarihi süreçten çıkardığı dersler, edindiği tecrübeler vardır. Bu tecrübeler, atasözlerine, özdeyişlere dönüşerek nesilden nesle şifahi olarak aktarılır. Bu önemli atasözü/özdeyişlerden biri de şudur: Kaynatmakla şap olur mu şeker, Cinsine tükürdüğüm, cinsine çeker!.. Bu muhteşem özdeyişin ikinci mısrası hafif kaçtı biliyorum, isteyen tükürüğü değiştirebilir. Şimdi bu özdeyiş ışığında ABD’ye bakalım: Evet, ABD bugün itibariyle dünyanın en zengin, en güçlü ülkesidir..
İstese, elindeki silah gücüyle dünyanın altını üstüne getirir!.. Herkes kendisine eyvallah etmektedir!.. Ne var ki bu güçte ağalık geni değil, eşkıyalık geni vardır!.. Ağa ve bey geninde asalet vardır, büyüklük vardır, merhamet vardır, muhtaca yardım vardır, sıkıntılarını gideren damar vardır!.. Eşkıya’da ise zulüm, gasp ve her türlü pislik geni vardır!.. Osmanlı Devleti, ağalık ve beylik geniyle kurulmuş, dağılana kadar o geni taşımış ve gücü nispetinde o geni işlevsel kılmıştır! ABD, eşkıya genine sahiptir!.. Kurucuları dünyanın en merhametsiz eli kanlı korsanlarıdır. Tabanı, suç makinesi, hapishane kaçkını serserilerin çoğunlukta olduğu tabandır!.. Boğazından helal lokma geçmemiş insanların kurup yönettikleri bir devlettir ABD!.. Bu iki örneğin mümeyyiz vasfı şudur: Tarihçiler, Osmanlı Devleti’ne Devlet-i Aliyye demişlerdir. Ne demek Devlet-i Aliyye? Yüce Devlet!.. Bu yücelik sadece maddi gücü ifade etmiyor!.. Adaleti, liyakati, merhameti, insana ve insanlığa saygıyı… Kısaca olumlu her sıfatı ifade etmektedir!.. ABD’nin böyle bir sıfatı olmadı, olamaz da!.. Kadere bak ki, tarihin en acımasız, eli kanlı, haramzadesine bizi zoraki müttefik yaptı!.. Şu, Suriye’deki oyalama taktiğine bakın!.. Güvenli bölge!.. Türkiye mazlum ve masum insanlar için, bu bölgenin inşası için çırpınırken, o terör örgütü için düşünüyor ve bizi kekliyor!.. Rusya ve İran’ın da bu konuda suskunluğunu değerlendirsek iyi olur!.. Bir şey demesek de, bakışlarımızdan gerçeği bildiğimizi anlasınlar bari!..
Eleştirel düşünce Düşünüyorum, öyleyse varım! İnsan, düşünen hayvandır! Yukarıdaki iki cümle, yaklaşık 5060 yıl önce ilkokul, ortaokul ve lise kitaplarımızda yer alırdı. İlk ve ortaokul kitaplarında birer vecize olarak yer alsa da, herhangi bir izaha uğramasa da, lise ders kitaplarında birisi felsefenin, diğeri biyolojinin konuları arasında yer alır ve ideolojik düşüncelere adeta bilimsel payanda yapılırdı. Dünya coğrafyasına baktığımız zaman, insanlık tarihi boyunca siyasal iktidarlar özgür düşünceye ve özellikle de eleştirel düşünceye en hafif tabiriyle hiçbir zaman sıcak bakmamışlardır. Eleştirel düşünce, siyasal iktidarlar tarafından her zaman fesat kaynağı olarak görülmüş ve savunucuları toplum nezdinde itibarsızlaştırılmaktan kurtulamamışlardır. Bunun örneklerini tarihin her sürecinde hem Batı dünyasında, hem de İslam coğrafyasında görmek mümkündür. Eleştirel düşünce sahipleri sadece siyasal iktidarların canını sıkmamıştır. Dini ve mezhebi taassubun şiddetli olduğu dönemlerde, eleştirel düşünceye karşı tutum ve davranışlar, siyasal sistemin tutum ve davranışına rahmet
okutmuştur. V.-VI. yüzyıllarda Hıristiyan dünyasındaki mezhep çekişmeleri/çatışmaları Doğu’da (Anadolu, Suriye ve Mısır başta olmak üzere) büyük kitle katliamlarına sebebiyet verdiği gibi, Atina, İstanbul, Antakya, İskenderiye, Edessa, Nusaybin akademilerinin kapatılmasının ana sebebi eleştirel düşünce olmuştur. Yine Roma dünyasındaki İskenderiye, Antakya, Edessa, Bergama, Efes kütüphanelerinin yakılmasının ana sebebini özgür ve eleştirel düşünce teşkil etmiştir. Günümüzde, dünyanın bazı coğrafyalarında hala bazı kitapların sakıncalı görülerek yasaklanması, zaman zaman medyaya sansür uygulanması gibi uygulamalar görülse de, son yüzyıldaki uygulamalar artık görülmemektedir. Eleştirel ve özgür düşünceye kısaca da olsa, tarihi süreç içinde bir ayna tuttuk. Buradan çıkaracağımız ders şudur: Eleştirel düşüncenin olmadığı bir toplumda ilerleme olmaz, olamaz! Ne sanat, ne de bilim alanında özgün adımlar atılamaz! Hiçbir zaman o toplumda hukukun üstünlüğü sağlanamaz! Kısaca, o toplum mutlu olamaz!
T
rkısh NEWS PRESS
.
TÜRKIYE
TÜRKLER YAPTI
. I S TU
Bu da uçan araba
Y
Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen TEKNOFEST İstanbul’da binlerce yerli ve milli teknolojik ürün sergilendi. Teknoloji severlerin dikkatini çeken araçlardan biri de İstanbul Gelişim Üniversitesi öğrenci ve mühendislerinin geliştirdiği milli uçan araba ‘TUSI’ oldu. erli ve milli uçan araba ‘TUSI’ TEKNOFEST’te büyük ilgi gördü Bu sene ikinci kez düzenlenen ve binlerce teknoloji severi buluşturan Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST), birbirinden ilgi çekici teknolojik araçları bir araya getirdi. 17 - 22 Eylül tarihleri arasında Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen fuarın bu yılki katılımcıları arasında yer alan İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) ise uçan arabası ile dikkatleri üzerine çekti. Roket, uçan araba ve Savaşan İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile fuara katılan mühendisler, fuar boyunca gelen ziyaretçilere araçlar hakkında bilgi verdi. ABDÜLKADIR GAYRETLI: ÇOCUKLUK HAYALİMDİ “Uçan araba benim çocukluk hayalimdi” diyen İGÜ Mütevelli Heyet Başkanı Abdülkadir Gayretli, “Gelişime açık olan Türk mühendislerinin bir icadı olan ‘TUSİ’, uzaktan kumanda ve merkezi sürüş özelliğine sahip. Hem karada hem de havada giden tek kişilik bir araç. Yakın zamanda çift ve dört kişilik olarak da tasarlanacak. Sivil ve askeri havacılık, sağlık veya kargo taşımacılığında kullanılmasını hedeflediğimiz uçan ara-
bamızın, bu alandaki tüm çalışmalara ilham kaynağı olacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu. PROJE ÜRETEN HERKESE DESTEĞİMİZ SONSUZ Mütevelli Heyeti olarak, Teknoloji Transfer Ofisi’ni (TTO) her zaman desteklediklerini de belirten Abdülkadir Gayretli, şöyle devam etti: “Öğrencilerimiz ve mühendislerimiz çok güzel işler başarıyor. Üstelik bunu sadece mühendislik bölümlerimizde değil, üniversitemizde bulunan birçok bölümde gerçekleştiriyorlar. Aldığımız patentler de bunun bir karşılığı. TEKNOFEST’e üç farklı araç ile katılmak bizim için çok gurur vericiydi. Güzel projeler tasarlayan veya üreten herkese desteğimiz sonsuz. Fuar boyunca yorulmadan
araçlar hakkında bilgi veren, yarışmalara katılan ve bu araçları tasarlayan herkesi tebrik ediyorum.” YENİ MODELLERİNİ YAPACAĞIZ Aracın özellikleri hakkında bilgi veren İGÜ TTO’dan Mühendis Furkan Yılmaz ise, şunları anlattı: “Uçan araba projemizde hem karada hem havada bir yolcuyu güvenle seyahat ettirebileceğiz. Aracımız üç tekerlekli yapısı ve bir adet önden çekişli elektrikli motoru sayesinde yerde uzun bir menzil sağlayabiliyor. Ayrıca 6 adet bağımsız fırçasız motoru sayesinde de havada belli bir menzile sahip. Türkiye ve Avrupa Havacılık Genel Müdürlüklerinden uçuş izni alarak aracın yeni model çalışmaları ile uçuşu sağlayacağız.”
Destici’den ABD’ye: Gölge etme yeter! n BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Fırat’ın doğusuna yönelik olası harekata ilişkin, “ABD’den gelen ‘Harekatı erken buluyoruz, desteklemiyoruz ya da birlikte olmayacağız’ açıklamalarına karşı bizim tek sözümüz olur, gölge etme yeter” ifadelerini kullandı. ABD Büyükelçiliği Twitter hesa-
bından FETÖ’cü Ergun Babahan’ın Devlet Bahçeli’ye yönelik paylaşımının beğenilmesini de şiddetle kınayan Destici, “ABD Büyükelçiliği bu tavrıyla kimi beğenip kimi beğenmediğini de net olarak ortaya koyarken, Türkiye ve Türk milliyetçiliği düşmanlığı konusunda suç üstü yakalanmış oldu” dedi.
.
TÜRKIYE
T
rkısh NEWS PRESS
8 Ekim 2019
9
SIBEL ÖRNEK ILE GÜZELLIK & SAĞLIK
N A K N Ş A D ’ A B NDOĞAN SAJ: E
E M NET
sornek@turkishnewspress.com.au
Partisinin Kızılcahamam’daki 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katılan Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasından önce katılımcıları böyle selamladı.
Kalbi kararana değil mazlumlara bakarız
T
Başkan Erdoğan, toplantıya katılan bir partilinin minik çocuğuyla yakından ilgilendi.
AK Parti’nin 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, ”Kalpleri kararmış, dilleri çatallaşmış olanları önce Allah’a sonra milletimize havale ediyoruz. Biz işimize bakacağız. Gözlerini ve kalplerini bize yöneltmiş kardeşlerimize, dostlarımıza, mazlumlara ve mahsunlara nasıl yardımcı oluruz ona bakacağız” dedi.
ürkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin hafta sonu Kızılcahamam’da gerçekleştirilen 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Erdoğan, şunları dile getirdi: “Ülkemizdeki her bir vatandaşımızın geleceği için hayal kurmaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Genel merkezimiz ve tüm teşkilatlarımızla, Meclis grubumuzla, kabinemizle, kurumlarımızla ahenk içinde Türkiye’yi 2023 hedeflerine mutlaka ama mutlaka ulaştıracağız. Her fırsatta ifade ettiğim gibi milletimiz bize destek ve oy vermek zorunda değildir. Biz milletimizin gönlünü kazanarak bunu sağlayacağız.” EYVALLAH DEMEDİK! Türkiye’nin gelecek çeyrek asrın, yarım asrın belirleyicisi olacak bir dönemden geçtiğini ifade eden Başkan Erdoğan, şöyle devam etti: “Yaklaşık 6 yıldır ülkemize yönelen gizli, açık saldırılar milletimizi belki yıkamadı ama yordu. Buna karşılık üstesinden geldiğimiz her sorun, göğüsleyip boşa çıkardığımız her saldırı ülkemizi daha da
güçlü hale getirmiştir. Bugün Türkiye’ye herhangi bir alanda zarar vermeye çalışmanın maliyeti düne göre katbekat fazladır. Eski Türkiye’yi diledikleri gibi yönlendirmeyi, diledikleri gibi hırpalamayı alışkanlık haline getirenler, hala aynı heveslere kapılmıyor değiller. Hamdolsun her defasında milletimizden cevaplarını alıyor, kös kös geri dönüp gidiyorlar. Bu sürecin hem ülkemize hem bizlere ciddi bir maliyeti olmuştur. Yaşadığımız sıkıntıları, acıları, ödediğimiz bedelleri unutmadık. Ama bunlar, bizim moralimizi bozmak yerine azmimizi kamçıladı. Ne vesayetçilere ne darbecilere ne terör örgütlerine ne de iç, dış siyasi ve ekonomik tetikçilere eyvallah etmedik.” FİTNE HAYIR GETİRMEZ Fitnenin ne hayır ne de bereket getirmeyeceğini belirten Erdoğan, şunları aktardı: “Milletimize doğruları göstermezsek yalan ve iftira dalgaları her tarafı meşgul ediyor. Fitne bayağı egemen ve fitnenin egemen olduğu yerden de ne bereket ne de hayır çıkar. Yapmamız gereken işimize bakmak. AK Parti’ye saldıranların gayesi yerine bir başka partiye ikame etmek değil temsil ettiği değerleri tümden yıkmaktır. İçinden geçtiğimiz dönemin gerçeği şudur ki AK Parti ne kadar güçlü olursa Türkiye de o kadar güçlü olur. Biz sıradan bir parti değiliz bu hareket bir davadır. Saldırılara en büyük cevabın icraatlarımız olduğunu biliyoruz.” FAİZ TÜM PİSLİKLERİN BAŞIDIR Başkan, ekonomiye ilişkin de şunları söyledi: “Merkez Bankasının yerinde ve doğru müdahaleleriyle faiz oranları makul seviyelere
gerilemiştir, daha da gerileyecektir. İddia ile söylüyorum, faiz sebeptir, enflasyon neticedir. O bütün pisliklerin başıdır. Sömürünün en önemli aracıdır. Kendimizi kaptırmayacağız. 2023 hedeflerimize ulaşacağız. Yeni ekonomi programın sonunda enflasyonu yüzde 5’in, işsizliği de yüzde 10’un altına indirmiş olacağız. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda büyümeyi %5 ve daha üzerine çıkarmaktır.” TRUMP DEDİĞİMİZE GELDİ Suriye’de oluşturulacak Güvenli Bölgeye de değinen Cumhurbaşkanı, şunları anlattı: “Birileri çıkmış televizyonlarda neymiş ‘Güvenli bölgeyi ABD kendisi planlamış, güvenli bölge olayının Erdoğan ile bir ilgisi yokmuş’ diyorlar. Bunlar geçmişi okumaktan aciz insanlar. Bunlara da televizyonda bu imkanı veriyorlar. Bir kere sayın Obama döneminde nerelerin güvenli bölge olabileceğini söyleyen şahsım. Trump, dediğimiz noktaya geldi ve Fırat’ın doğusundan çekilmeyi gündeme getirdi. Ama Sayın Trump’ın yanındakiler talimata uymuş değiller. Ne yazık ki PKK PYD, YPG gibi terör örgütleri buralarda cirit atıyorlar.” BİZ MİLLETİMİZE BAKACAĞIZ “Kalpleri kararmış, dilleri çatallaşmış ve yüzleri kalınlaşmış olanları önce Allah’a sonra milletimize havale ediyoruz” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Biz işimize bakacağız, Türkiye için ne yapabiliriz ona bakacağız. Milletimizin gönlündeki yerimizi nasıl güçlendiririz ona bakacağız. Gözlerini ve kalplerini bize yöneltmiş kardeşlerimize, dostlarımıza, mazlumlara ve mahsunlara
Kahvenin 40 yıl hatırı!
D
eğerli okurlarım, kahve günlük yaşamda, özel günlerde ve kutlamalarda kültürümüzün önemli bir parçası olarak ön plana çıkıyor. En önemlisi de dikkati artırıp zindelik veriyor. Tabi ki ölçülü ve doğru tüketildiğinde... Kahve hafifletir, yemekten sonra sindirimi kolaylaştırır seni kendine getirir, günün ağırlığını alır. Kahve aynı kahvedir belki ama köpüğüyle, dumanıyla, rengiyle içilenler ruhun süzgecinden geçer ve tadı değişir. Bir fincan kahve insanları tatlı sohbetlere sürükleyen ve aralarında dostluk bağları sağlayan en ayrıcalıklı içecektir. Kahveyi özenle seçtiğiniz insanlarla içmek adeta ruhunuzu ısıtır. Kahvedaşınızla öyle sohbetlere dalarsınız ki bitmemesi için adeta küçük yudumlarla içersiniz. Kahvenizi yudumlarken gönülden gönüle sayısız köprüler kurulur. Ruhunuzu tarifsiz bir sıcaklıkla ısıtırsınız. Kısaca, “Gönül ne kahve ister ne kahvehane / Gönül muhabbet ister kahve bahane” demiş şair. Yine “bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var” demiştir atalarımız... KAHVENIN HATIRI NEREDEN GELIYOR? “İstanbul’un yemiş iskelesinde kahve yapan ve satan Üsküdarlı bilge bir zat varmış. Her telden insan kahvecinin sohbetini dinlemeye, iki çift nasihatini almaya, derdini paylaşmaya gelirmiş. Günlerden bir gün bu kahvehaneye bir yeniçeri gelmiş. Kahveciye herkese kendinden kahve ikram etmesini fakat içeride yalnız başına oturan Rum gemi kaptanına vermemesini söylemiş. Kahveci de herkese yeniçerinin kahvesini ikram ettikten sonra iki kahve yapıp Rum kaptanın yanına oturmuş. Yeniçeri hiddetle “Ona vermeyeceksin demedim mi?” demiş. Kahveci de “Bu senin değil benim ikramım” diyerek cevap vermiş. Rum kaptana dönen kahveci, kaptanla hem sohbet etmiş hem de kahve içmiş... Aradan 40 yıl kadar geçmiş. Sisam Adası’nda büyükçe bir isyan çıkmış. Rumlar isyan etmiş. Bizim kahvehaneci de bir şekilde Rumların eline geçmiş. O zamanlarda Rumlar eline geçirdikleri esirleri pazarda satıyorlarmış. Kahveciyi de yaşlı bir adam satın almış ve ıssız bir yere götürmüş. Adamın kendini öldüreceğini sanan kahveci korkuyla yaşlı adama bakarken adam ona kendisinin 40 yıl önce bir kahve ikram ettiğini ve o kahvenin hatırını unutmadığını söyleyerek kahveciyi serbest bırakmış.” İşte anlatılana göre bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır sözü buradan gelmektedir. Osmanlı döneminde ilk defa Yemenli bir vali tarafından saraya getirilen, ilk zamanlarda çorba gibi taslarda içilen kahve, ileride ise bugün olduğu fincanlarda içilmeye başlanmış. Araştırmalara göre, Türk kahvesi kararında tüketildiğinde sağlığa iyi gelir. KAHVENIN FAYDALARI l Uyanık kalmamızı sağlar. l Strese iyi gelir l Konsantreyi artırır. l Kan basıncını yükselterek performansı artırır. l Safra taşlarını düşürmeye yardımcıdır. l Bağırsakları çalıştırır. l Zehirlenmeye karşı etkilidir. l Kanserden korur Not: Günde 2 fincandan fazla tüketmemeye özen gösterin! “Gel bir kahve içelim geçmişe yad edelim, sende kalsın hatırım belki 40 yıl sonra alırım” diyerek sizlere bol sohbetli haftalar dileyip tekrar buluşma umuduyla hoşçakalın...
T
TURKEY
rkısh NEWS PRESS
8 October 2019
11
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Derrida, Ibn Arabi and Seeing with Two Eyes
US SAYS WILL STEP ASIDE
AHEAD OF TURKEY’S
SYRIA OPERATION
I
The U.S. military will withdraw from northern Syria as Turkey will soon launch a military operation into the area east of Euphrates against the People’s Protection Unit (YPG) terror group, White House said Sunday.
n a statement, the White House said Turkey will soon carry out its “long-planned operation” into northern Syria. “The United States Armed Forces will not support or be involved in the operation, and United States forces, having defeated the ISIS [Daesh] territorial ‘Caliphate,’ will no longer be in the immediate area,” said the statement, using an alternate name for the terror group Daesh. The U.S. statement added: “Turkey will now be responsible for all ISIS fighters in the area captured over the past two years in the wake of the defeat of the territorial ‘Caliphate’ by the United States.” The U.S. criticized “France, Germany, and other European nations” for not repatriating their citizens detained in northern Syria who had joined Daesh. “The United States will not hold them for what could be many years and great cost to the United States taxpayer,” it added. Meanwhile, President Donald Trump said he’s held off Turkey’s operation against YPG terrorists for almost 3 years, but it is time for the U.S. “to get out of these ridiculous endless wars.” “It is time for us to get out of these ridiculous Endless Wars, many of them tribal, and bring our soldiers home. WE WILL FIGHT WHERE IT IS TO OUR BENEFIT, AND ONLY FIGHT TO WIN,” he said on Twitter.
Trump noted that the U.S. was supposed to be in Syria for 30 days but stayed there and got deeper into battle with no aim in sight. Turkish presidential spokesman Ibrahim Kalın said Monday the planned “safe zone” aims to clear terrorist elements from the border and return refugees safely to Syria within the framework of Syrian territorial integrity. The statement came hours after a phone call between President Recep Tayyip Erdoğan and his U.S. counterpart Donald Trump, during which a November meeting was planned, according to Turkish presidential sources. Erdoğan and Trump exchanged views on bilateral issues as well as the planned safe zone east of the Euphrates River, said Turkey’s Communications Directorate. Turkey has long decried the threat from terrorists east of the Euphrates in northern Syria, pledging military action to prevent the formation of a “terrorist corridor” there. On Aug. 7, Turkish and U.S. military officials agreed to set up a safe zone in northern Sy-
ria and develop a peace corridor to facilitate the movement of displaced Syrians who want to return home. They also agreed to establish a joint operations center. Turkish leaders have said the U.S. is not doing enough to establish the safe zone, which could house some 2-3 million Syrians who fled the Syrian civil war since 2011. Turkey has long championed the idea of terrorist-free safe zones in Syria. It has stressed ridding the area of the terrorist YPG, the PKK’s Syrian branch with whom the U.S. has partnered in its fight against Daesh, as well as resettling Syrian migrants currently sheltered in Turkey. Since 2016, Turkey’s Euphrates Shield and Olive Branch operations in northwestern Syria have liberated the region from YPG/ PKK and Daesh terrorists, making it possible for Syrians who fled the violence to return home. In its 30-year terrorist campaign against Turkey, the PKK has taken some 40,000 lives, including women and children. The YPG is its Syrian branch.
W
hen the famous French philosopher Jacques Derrida died in 2004, he left behind a legacy that polarized the intellectual world like no other. Some called him the last intellectual giant of Western civilization and others a frivolous thinker who undermined philosophical thinking. Derrida was born in Algeria, then a colony of France, in 1930. As part of the anti-Jewish laws of the Vichy government, he was expelled from school when he was 12. Derrida would later recount how this sense of being singled out as a Jew would haunt him for the rest of his life. From the 1960s onward, Derrida developed a new way of thinking. He called it “deconstruction,” a notoriously difficult term to define. He became an icon of postmodernism with his radical anti-realism, blurring the distinction between philosophy, science and literature. He even remained behind a certain aura of mystery because for a while he refused to be photographed. Deconstruction influenced modern thought from philosophy and literature to architecture and cinema, and challenged many of the assumptions of medieval and modern philosophy. Rather than being a “method,” it consists of a number of assumptions about language and reality and what happens at the intersection of the two. It provides an insight into the reality of what is constructed through language in the countless forms of novels, poems, philosophical treatises, oratories, political speeches, memoirs and so on. Derrida’s working assumption was the post-structuralist notion that “signs” emerge within a network of binary oppositions, differences and contrasts. Such terms as black and white, hot and cold have meaning only when they are seen in relation to one another. For Derrida, we can understand good only in relation to evil, beauty in relation to ugliness, etc. This means that instead of establishing hierarchies of cultures and societies, as Eurocentrism does, one needs to understand the binary relations, contrasts and exchanges of human societies. A fundamental insight of deconstruction is that there is always something that remains “unsaid” in a text. Just like the concept of via negative of medieval philosophy, the “unsaid” opens up an immense intellectual space for any serious thinking. In philosophical theology, via negativa asserts that there is always more to God than what we can say of him. Being infinite, God is beyond all description. This does not suggest that we can say anything about God. God himself has spoken about himself. Via negativa is like the Hindu neti neti (“neither this, nor that”). It warns against the conceptual trap of falling for what appears to be real at first sight and invites us to reject or “defer”
it for that which is yet to be actualized. In the Islamic tradition, Muslim theologians fought vigorously to defend the transcendence of God (tanzih) against the dangers of anthropomorphism (tashbih). The Mu’tazilites in particular were adamant about safeguarding God’s absolute transcendence. Presenting God as the wholly “other” however, runs the risk of cutting him off from the world. An absolutely transcendent God with no relation to this world becomes a “regulatory principle” rather than a divine being. This was the main problem with the god of Aristotle and his followers. Pure negation is, then, not enough. It needs to be complemented by positive assertion. To use the symbolism of the Islamic testimony la ilaha illa Allah (there is no god but God), saying “la” (no) without saying “illa” (but) is not sufficient. A believer says “la” to all false deities and carnal desires in order to be able to say “illa” to only one God. “La” negates, “illa” affirms. Derrida seems to be stuck with the station of “la” (no)! Ibn al-’Arabi, the great Sufi metaphysician of the 13th century, argued that neither transcendence nor immanence by itself does justice to God. Each invites metaphysical error and theological impropriety. Instead, he proposed the position of what he called a “true believer” who sees with two eyes. A true believer is one who sees God and everything else with “two eyes” (dhu’l-’aynayn). With one eye, he sees God as utterly transcendent, remote, sublime and dissimilar. At this level, God is the mysterium tremendum and beyond all utterance and description. Here he is the Lord to be worshipped. The same believer sees God with his other eye as here and now, always present and intimate. Here he is the supreme friend, the beloved of all lovers, the center toward which all things move. For Ibn al-’Arabi, it is only by seeing God with two eyes that we can do justice to his transcendence-cumimmanence. Seeing God with two eyes does not lead to duality because we see things with two eyes. What we see with two eyes is not two but one. Seeing with two eyes means striking a balance between opposites and extremes. It means avoiding fanaticism and reductionism. It adds unity and depth to our vision of the world. It unites while cherishing differences. Via negativa by itself cannot deliver. An infinite play of signifiers through deconstruction may offer us liberating perspectives. But it does not enable us to find a home in a world of homeless minds, uprooted traditions, and soul-less masses. Derrida’s cry of neti neti is a commendable call for rejecting the hegemonic claims of modernism. Yet, we need more than just a “no” in order to have meaning in our lives. > Source: Daily Sabah
: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER
TURKEY
TURKISHAIRLINES.COM
T Türkiye ekonomisi pozitif büyümeye devam edecek! .
EKONOMI
rkısh NEWS PRESS
MÜSIAD BAŞKANI:
Enflasyon ra kam değerlendir larını e MÜSİAD Baş n ka Abdurrahma nı Kaan, “Kur k n r etkilerinin o izinin r kalkmasıyla tadan norm dönen tüket ale fiyatlarındak ici ia yüzde 9,26 il rtışın, itibarıyla ye e eylül nid hanelere ge en tek ril memnuniye emesi t ve Pozitif büyü rici. kaldığı yerde me n de edecek” ded vam i.
M
üstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, “Milli gelir içindeki payı yüzde 60 civarında olan hane halkı tüketiminin yeniden canlanarak Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme sürecine kaldığı yerden devam edeceğine inanıyoruz” ifadesini kullandı. TEK HANE ENFLASYON MEMNUNIYET VERICI Kaan yaptığı açıklamada, geçen yılın ağustos ayında yaşanan kur ataklarının etkisiyle artış kaydeden üretim maliyetlerinin tüketici fiyatlarında da ciddi artışlara neden olduğunu hatırlatarak, “Kur krizinin etkilerinin ortadan kalkmasıyla
normale dönen tüketici fiyatlarındaki artışın, yüzde 9,26 ile eylül ayı itibarıyla yeniden tek hanelere gerilemesi oldukça memnuniyet verici olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. FAİZ DAHA DA DÜŞMELİ Geçen sene yüzde 45 seviyesine kadar yükselen üretici fiyatlarındaki artışın bu dönem yüzde 2,45 seviyesine gerilediğini gördüklerini belirten Kaan, şunları kaydetti: “Bu bağlamda önümüzdeki dönemde Merkez Bankası’nın faiz indirimi sürecine devam ederek enflasyondaki düşüşün kalıcı hale getirilmesi konusunda etkin rolünü sürdürmesini temenni ediyoruz. Elbette
Yeni Ekonomik Plan (YEP) kapsamında yüzde 12 olarak belirlenen yıl sonu enflasyon hedefi, dengelenme sürecindeki Türkiye ekonomisi için başarılı bir performansa işaret etmektedir. Ancak orta ve uzun vadede tüketici fiyatlarındaki dalgalanmaların engellenmesi için, üreticinin sırtındaki faiz yükünün çok daha makul seviyelere indirilmesi gerekmektedir. BÜYÜMEYE DEVAM Böylece milli gelir içindeki payı yüzde 60 civarında olan hane halkı tüketiminin yeniden canlanarak Türkiye ekonomisinin pozitif büyüme sürecine kaldığı yerden devam edeceğine inanıyoruz.”
THY’den dünya barışına katkı n Türk Hava Yolları, kültürler arası anlayış platformu olan Bm Medeniyetler İttifakı (UNAOC ) ile önemli bir iş birliğine imza attı. THY ve UNAOC arasında imzalanan anlaşma kapsamında ‘Barış için Spor Ödülleri’ projesi hayata geçirilecek. Milli havayolu ile BM arasında New York’ta düzenlenen imza töreni, Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, ve UNAOC Yüksek Temsilcisi Miguel Moratinos’ın katılımı ile gerçekleşti. Anlaşmayla sporun birleştirici etkisinden ve insan haklarını
müdafaada dünya genelindeki farklı kitleleri etkileyebilme ve bir araya getirebilme gücünden hareketle yola çıkıldı. Dünyanın yaşadı-
ğı sorunlara karşı toplumsal bilinç oluşturması beklenen projenin dünya kamuoyunda da farkındalık düzeyini artırması hedefleniyor.
8 Ekim 2019
13
ÇALIŞANIN DÜNYASI
MURAT ÖZDAMAR
Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au
Dul-yetim kadınlar iki maaş alabilir mi?
V
efat eden SSK veya Bağkur sigortalısının, bekar, boşanmış ya da dul kalmış kızları, sigortalı olarak çalışmıyor veya kendisi sigorta emeklisi değilse hak sahibi sayılıyor ve yetim aylığına hak kazanıyor. Ölen kişi Emekli Sandığı emeklisi ise veya 15.10.2008 tarihinden önce memur olup emekli olmadan ölmüş ise kız çocuklarının memur veya memur emeklisi olmamaları şartıyla yetim aylığı alma hakkı doğuyor. Anne-babası ölen bekar, boşanmış veya dul kalmış kız çocukları için bu saydığımız şartlar gerçekleşmişse yetim aylığı alma hakkı oluşacaktır. Eşi ölen ve dul kalan kadınların bir de ölen eşinden dul aylığı alma hakkı oluşacaktır. Eşi ve anne-babası ölen kadınlar, böyle durumda eşinden dul aylığı anne ve babasından yetim aylığı alabilir mi? Bu soruya hemen cevap verebilmek mümkün değil. Sadece birinden yani eşinden ya da anne-babasından aylık alan olduğu gibi ikisinden aylık alan var. Hatta bazı hallerde üç aylık almak da mümkün. Burada kimler iki aylık alamaz önce onu anlatalım. 1- Ölenlerin sigorta statüleri aynı ise iki aylık ödenmez. Örnek: Eşin ve babanın SSK’lı olması hali. 2- Ölen eş ve anne-babanın sigorta statüleri farklı olsa bile ölümler tarihleri 1 Ekim 2008 sonrası ise iki aylık ödenmez. Örneğin eşi SSK babası Bağkur sigortalısı olup eş ve baba
1.10.2008 sonrası ölmüşse iki aylık hakkı doğmaz. Ölen eşinden ve ölen anne-babasından aylık hakkı doğan ancak sadece bir aylık bağlanacak olanlara, tercih ettikleri aylık ödenir. Sadece birinden ölüm aylığa başvurmak başvurunun olduğu aylığı tercih etmek anlamına gelir. Şimdi kimlerin iki aylık alabileceğini de anlatalım. 1- Eş ve anne-babadan birisi Eme kli Sandığı sigortalısı/ emeklisi, diğeri de SSK veya Bağkur’lu ise ölüm tarihlerine bakılmaz, iki maaş bağlanır. 2- Eşi 1.10.2008’den önce ölen ve 1.10.2008’den önce eşinden dul aylığı bağlanmış olan kadının anne-baba sigorta statüsü eşinin sigorta statüsünden farklı ise iki aylık bağlanır. Burada annebabanın ölüm tarihinin önemi yok. Yeter ki eşin ölüm tarihi ve dul aylığı bağlanma tarihi 1.10.2008 öncesi olsun. 3- Babası veya annesi 1.10.2008’den önce ölen ve kendisine yetim aylığı bağlanan kız çocuğunun daha sonra evlenmesi nedeniyle yetim aylığı kesilmiş ise eşinin ölümü sonrası eşin ve anne-babanın sigorta statüsü farklı ise iki aylık bağlanır. Bu halde de eşin ölüm tarihinin önemi olmayacak. Şu hatırlatmayı da yapalım. Ölen anne-babadan SSK -Bağkur statülü yetim aylığı alan kız çocuğu, sigortalı olarak çalışırsa yetim aylığı kesilir. Yeniden yetim aylığı bağlanması için sigortalı işten çıkmasını müteakip SGK’ya yetim aylığı başvurusu yapması gerekir.
Şirket ortakları SSK’lı olamaz SORU: 17 yıldan bu yana SSK sigortalısı olarak çalıştığım Limitet Şirket işyerimizden üç ay önce yüzde 25 oranında hisse aldım. Halen SSK’lı olarak çalışıyorum. 3 gün önce SGK bana Bağ-Kur kaydı açıldığını ve Kur borcu bulunduğunu bildirdi. SSK sigortam geçersiz mi olacak, ne yapmalıyım? > Ahmet D. CEVAP: 5510 sayılı Kanunu hükümlerine göre; bir işveren yanında iş sözleşmesiyle çalışan veya diğer bir ifade ile işverenin emir ve talimatı altında ücret karşılığı emeğini sunan işçiler SSK sigortalısı oluyor. Kendi nam ve hesabına çalışan yani, vergi mükellefi olan, tarımsal faaliyette bulunup ilgili kuruluşlara kayıt yaptıran, limitet şirket ortağı olan ve anonim şirketin ortağı olup aynı za-
manda da yönetim kurulu üyeliğine seçilenler ise Bağ-Kur sigortalı sayılıyor. Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılan kişiler şayet aynı zamanda başka bir işveren yanında SSK’lı olarak çalışıyor iseler SSK’lı oldukları dönem içinde BağKur’ları askıya alınıyor. Bu durumdaki kişilere Bağ-Kur hizmeti verilmediği gibi Bağ-Kur prim borcuda çıkarılmıyor. Ancak Bağ-Kur sigortalısı olması gereken şirket ortakları, ortağı bulundukları işyerlerinden SSK sigortalısı bildirilemiyorlar, bildirilse dahi SSK sigortalılığı geçerli sayılmıyor. Ortağı olduğunuz işyerinden kendinizi boş yere SSK’lı bildirtmeyin. Ortak olduğunuz tarihten sonrası SSK primlerinin iptali yapılarak Bağ-Kur borcuna aktarımının yapılmasını talep edin.
AUSTRALIAN
TURKISH MAARIF FOUNDATION
WANT TO LEARN
TURKISH? Take advantage of this fantastic opportunity to start from scratch or simply improve your Turkish! Maarif Adult Turkish Course starts this October in Auburn. 019 2 . 0 .1 5 1 : e t a tD Course Star rolment: 11.10.2019 n E f o y a D 19 t 0 s 2 a . L 0 .1 2 1 : t s e Placement T
10 Week Course Fee: $325 (Includes Course Book, Workbook, Speaking/ Writing Club & Other Support Materials)
Course Days: A1 (Beginners) Wednesday & Friday A2 (Elementary) Tuesday & Thursday From: 6pm - 9pm Speaking & writing club on Sunday From: 12pm - 1:30pm
Detailed Information and Application learnturkish@maarif.nsw.edu.au
HURRY E R A S E C A L P L I M I T E D!
. GEZI
T
rkısh NEWS PRESS
8 Ekim 2019
15
TOPKAPI SARAY I TÜM İHTİŞAMIYL A SİZİ BEKLİYOR!
Elmasların en büyüğü evinde T
“Tarihi elmasların en büyüğü ve en meşhuru” olarak bilinen 86 karatlık “Kaşıkçı Elması”, Topkapı Sarayı’nın silah koleksiyonunun sergilendiği Dış Hazine Bölümü’ndeki yerini aldı. Ziyaretçiler tarafından yoğun ilgi gören “Kaşıkçı Elması”nın ilginç hikayesi ise 340 yıl önce bir çöplükte tesadüfen bulunmasıyla başlıyor...
arihi elmasların en büyüğü ve en meşhuru olarak gösterilen 86 karatlık “Kaşıkçı Elması”, Topkapı Sarayı’nın silah koleksiyonunun sergilendiği Dış Hazine Bölümü’nde yeniden sergilenmeye başladı. Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’nın açıklamasına göre, Topkapı Sarayı’nın İdare’ye devrinden sonra depolarda muhafaza edilen paha biçilmez hazineler gün yüzüne çıkarılmaya başlandı. Bu hazinelerden ilki olan “Topkapı Hançeri”, uzun bir aranın ardından 18 Eylül’de Topkapı Sarayı’nın silah koleksiyonun sergilendiği Dış Hazine Bölümü’nde tarih ve sanatseverlerin ilgisine sunulurken, hazinelerden ikincisi “Sultan II. Mahmud Tahtı” 2 Ekim’de Bağdat Köşkü’nde sergilenmeye başlandı. EŞSİZ HAZİNE SERGİLENDİ Milli Saraylar İdaresi, yerli ve yabancı ziyaretçilerinin en çok sorduğu ve merakla beklediği son hazineyi de yüksek güvenlik önlemleri altında bugün sergiye çıkardı. “Tarihi elmasların en büyüğü ve en meşhuru” olarak gösterilen 86 karatlık “Kaşıkçı Elması”, Topkapı Sarayı’nın silah koleksiyonunun sergilendiği Dış Hazine Bölümü’ndeki yerini aldı. Tüm dikkatleri üzerine çeken, etrafı 49 adet iri pırlantayla
çevrili Kaşıkçı Elması’nın önünde zaman zaman uzun kuyruklar oluştu. TOPKAPI HANÇERI Sultan I. Mahmud’un Nadir Şah’a hediye edilmek üzere yaptırdığı ancak Şah’ın ölümü üzerine Topkapı Sarayı hazinesinde muhafaza altına alınan zümrüt ve elmas taşlarla süslü “Topkapı Hançeri”, dünyanın sayılı hazineleri arasında gösteriliyor. “Dünyanın en değerli hançeri” olarak gösterilen hançerin benzersiz kabzası üzerinde 3-4 milimetrelik üç zümrüt taş ve yine kabzanın en üst kısmındaki kapak üzerinde tek parça bir zümrüt taş yer alıyor. Osmanlı döneminde yaşayan mücevher ustalarının maharetini gözler önüne seren inceliklerle bezeli, kapaktaki zümrüt etrafında kesilmiş mücevherler içinde
Londra’da üretilmiş bir saat bulunan hançerin kını da altın sırlar ve sepet içinde stilize hafif kabartma meyve mineleriyle süslü. SULTAN II. MAHMUD TAHTI Uzun bir aranın ardından yeniden sergiye çıkan Sultan II. Mahmud’un saltanat koltuğu, 19. yüzyıl etiketli, Avrupai tarzda tasarlanmış bir eser. Osmanlı armalı ve II. Mahmud tuğralı taht, tarihi değeri ve estetiğiyle ilgi çekiyor.
...VE KAŞIKÇI ELMASI Dünyanın sayılı mücevherleri arasında gösterilen armut biçimindeki “Kaşıkçı Elması”nın, birçok elmas uzmanı tarafından 19. yüzyıl başında kaybolan tarihi “Pigot Elması” olabileceği kanıtlanmaya çalışılsa da, bu elmasın 1680’lerin başında Saray Hazinesi’ne satın alma yoluyla girdiği biliniyor. Kaşıkçı Elması’nın Saray’a gelişi hakkında çok değişik görüşler ileri sürülse de Sultan IV. Mehmed döneminde Defterdar Sarı Mehmed Paşa’nın kaleme aldığı “Zübdei Vekaiyat (Olayların Özü)” adlı eserdeki görüş öne çıkıyor. Mehmed Paşa bu eserinde 1090 (Mayıs 1679) olayları sırasında “Kaşıkçı Elması”nın bulunuş öyküsünü şöyle anlatıyor: YAYMACI 3 KAŞIĞA DEĞİŞİR! “Eğrikapı semtindeki çöplükte yuvarlak bir taş bulunmuş ve yaymacı üç kaşığa değişerek hırdavat arasına bırakmıştı. Sonra gösterdiği kuyumculardan birisi bu taşı 10 akçeye satın almış ve kendi meslektaşlarından birisine göstermişti. Taşın elmas olduğu anlaşılınca o da hisse talep etmiş, bu yüzden aralarında münakaşa çıkmış, sonunda olay kuyumcubaşıya aksetmişti. O da her iki kuyumcuya birer kese akçe verip taşı ellerinden almıştı. Daha sonra Vezir-i Azam Mustafa Paşa Hazretleri bu taştan haberdar olmuş ve kuyumcubaşıdan almaya karar vermişti ancak vaziyet padişaha aksetmiş, o da bu taşın Saray’a gönderilmesini emretmişti. Hasılı, taş meydana çıkarılıp, işlettirilince 84 karat büyüklüğünde eşsiz bir elmas olduğu anlaşıldı ve padişah tarafından zaptedildi. Bu vesileyle kuyumcubaşıya kapıcıbaşılık ve birkaç kese akçe ihsan edilmiştir.”Kaşıkçı Elması’nın 84 karat ve 86 karat olarak kayıtlarda değişik geçmesinin nedeni metrik ve antik karat sistemleri arasındaki farktan kaynaklanıyor.
WORLD Yaşadım demek, yaşamak demek değildir! Yaşadım demek, yaşamak demek değildir Alan sensin, veren sensin, kılan sensin Ne verdinse odur, dahi nemiz var. > AZİZ MAHMUD HÜDÂYÎ mür, ne kısa bir demdir böyle kâri! Etrafımızda ne çok ölüm var! Doğan da var elbet, doğru diyorsun, ama âdemoğlu doğuştan ölüm meleğiyle nikâhlanmış değil mi ki? Yaşamaya da ölmeye de ve gerisin geri dönmeye de mecbur… Ömür öyle işte, mecburiyet… ‘Geçti’ demeye bile fırsat bırakmadan geçip de gidiyor. Ölmek var bu âlemde biliyoruz ve inanıyoruz, eyvallah. Lakin her vakit dilimizde bir mani gibi ölümü bilmeyi tekrarlıyoruz de yaşamayı da hakkıyla bilmiyoruz zannımca. Kimi ne çok hayalleriyle beraber gömülüyor toprağa, kimi ‘yaşadım’ bile diyemeden yaşlanıyor. Ecdat güzel insanlarmış kâri. ‘Yaşlı’ demiyorlar yaşlanan insanlara; ‘ihtiyar’ diyorlar yani seçkin, seçilmiş… Öyledir de elbet. Ama yaşamak dediğinin de bir maksadı olmuş olmalı. Nefes alıp vermek değildir yaşamak dediğin, belki de yine ecdadın diliyle “yaşamak için yaşatmak” gerektir. Hem şairler yanağına hakikat busesi kondurulmuş insanlardır ya, işte ondan bu denli güzel şiirler söylerler: Yâdında mı doğduğun zamanlar
Ö
T
rkısh NEWS PRESS
8 October 2019
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
Sen ağlar idin gülerdi âlem Bir öyle ömür geçir ki olsun Mevtin sana hande, halka matem İşte böyle bir ömür ve böyle bir ölüm için yaşamalı insan. Demem o ki ‘yaşadım’ demek, yaşamak demek değildir. Hem bazıları yaşamaz ama ölür… Hatta yaşarken de ölür, yaşamışlığının ne zerrece bir faydası vardır insanlara ne de kendisinin bir gayreti. Altını taşa çevişmiştir yani
“Hayat bu, son dediğin an yeniden can bulur”
> ŞEMS TEBRÎZÎ
cevheri toza düşürmüştür. Yaşamıştır ama ölmüştür. Aslında acziyetini bilmektir yaşamak. Zira neye ‘sahibiz’ desek yalan. Sahip olduğumuz bir tek şeycik olsa, yok. Çiğerlerimize aldığımız nefes bizim değil, kulaklarımızdaki ses bizim değil, göz bizim değil, yüz bizim değil. Maldan mülkten hiç bahis açmıyorum zaten, en nihayeti yaşıyoruz belki ama hayat da bizim değil. Yani hiçbir şeyimiz yok bizim kâri. Sahip olduğumuz hiç bir şey yok. Zaten
sahip olmak gibi bir maksadımız da yok esasında ve öyle bir istidadımız da. Ama öyle inandırılmışız. Hem güzel tarafı şu ki sahip olmayanın kaybetmeye korkusu da olmaz. Dünya gamını taşımaz sırtında hamal gibi. Belki ve en güzeli bir başkasını gönlünü taşır gönlünde. Gönül kırmaktan korkar, karşı durmaktan korkar, hakka girmekten korkar, evet ama ölmekten korkmaz. Bu eski bir hikâyedir kâri. Ve bu hikâyeyi yazmak için asırlar gerektir. Hikâye o ki dünya denen arsıza kaptırmış nefs gönlünü. ‘Seninim’ demiştir de inanmıştır. Öyle meftun, öyle sermest ve öyle bedbaht olmuştur. Zira her gelene ‘seninim’ demiştir dünya, lakin kimsenin olmamıştır. Kandırmış ve aldatmıştır. Ve insan da aldanmıştır bu yalana. Nefsinin meftun olduğuna sevdalanmıştır. Gözü dünyadan gayrisine âmâ, gönlü ondan gayrisine mühürlü kalmıştır. Ve biri çıkıp da asıl aşka kaptırınca gönlünü ‘mecnun’ veya ‘deli’ diye anılmıştır. Eski bir hikâyedir bu kâri. Çok eski bir hikâyedir. İnsan dünyaya sevdalanmıştır. Ve onu kendinin sanmıştır. Ezcümle sual şudur ki kendine bile, nefsine bile, sesine ve nefesine bile sahip olamayanın sahip olduğu ne vardır ki? > Kaynak: Fatih Duman / İkra
Ennahda leads Tunisia’s parliamentary elections: exit poll
Ennahda party gained most T unisia’s votes in Sunday’s parliamentary election, an exit poll by Sigma Con-
seil broadcast by state television showed. The poll showed Ennahda with 17.5% of the vote and its main rival, the Heart of Tunisia party of detained media mogul Nabil Karoui with 15.6% of the vote. Tunisians headed to the polls Sunday for the third round of legislative elections since the country’s 2011 revolution, weeks after a presidential vote swept aside the post-Arab Spring political establishment. Polling stations for the 7-million electorate remained open until 6 p.m. (1700 GMT), with preliminary official results scheduled for Wednesday. Informal surveys, in the absence of opinion polls, predict Ennahdha will lose ground to the new Qalb Tounes (Heart of Tunisia) party of jailed business tycoon Nabil Karoui, who has reached an October 13 two-way runoff in Tunisia’s presidential contest. With the electorate fed up with political maneuvering and failure to improve living conditions since the ouster of late longtime autocrat Zine El Abidine Ben Ali, new movements have been vying for votes.
HAFTANIN SÖZÜ Senden daha güçlü değilim. Ama senden daha inançlıyım. İşte sen bu yüzden yerle bir olmuşken, ben dimdik ayaktayım. > Kaynak: Nebi Yıldız / Hayallerin Allah’a Emanet
Tüm kalbinle inandıktan sonra, gerçekleşmeyen hayalin kalmayacak
İNAN
Zannettiğinden daha şanslısın. Göründüğünden daha güzel. Ve sandığından daha güçlüsün. Bak, bu sabah da uyandım. Demek ki her şey için bir şansın daha var. Fark ederek yaşa. Hayatta neye gerçekten inanırsan, o mutlaka olurmuş. Şimdi buna inan. Umduğundan daha mutlu olacaksın. > Kaynak: Arda Erel / Senin İçin
Önce dünyaya atıldım, sonra da dünyadan
S
aniyeler, dakikalar, haftalar, aylar, seneler, şimdi-şu an; bugün, dün, yarın… Bunlar sadece onu kontrol etme çabamızmış: Kendimizi kaybolmuş hissetmemek için birer çare. Onu hesaplamaktan ileriye gidememişiz hiç. Zamanı kendi içinde bulunduğumuz aralığa göre hesaplamışız hep. Ama o bir bütünmüş, ben sadece onun bir bütün olduğunu unuttum ya da unutmak istedim, işime gelmedi. Nereden bilebilirdim ki; kendi zamanımda yaktığım bir kibriti benden sonraki zamanları kasıp kavuracağını. Çözüm mü? Maalesef. İçi sonsuz keder dolu acımasız sonuçlar sadece. Adım Sabri. Sabri’ymiş, Sabri’ydi… “Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları. Her şeye karar veren suyun akışıdır Sabri, bunu unutma,” demişti
Tevfik Öğretmen, uzak güneyde kör bir kara keşişten bu sözü duyduğunda. Genç olmanın vermiş olduğu bilgisizliği kibirlerimin ardına saklamıştım: “Her türlü biri diğerini yiyecek, ne anlamı var ki?” Gözleri üzerine oturan tebessüm sorduğum soruya değil, kendi cevabına aitti: “O zaman sen de suya girme”. Suya girmemek mi? Bir korkak olarak mı yaşamam gerektiğini söylüyordu bana? Bu satırları yazarken ne demek istediğini biliyorum şimdi. Ama her şey için çok geç artık. Önce dünyaya atıldım, sonra dünyadan. Zamanına ait karanlık bir yolculuğa çıkmak zorunda kalan ve bir insanın asla şahit olmaması gereken şeylere tanık olan ben, tüm kıyametlerin nedeni oldum. Bütün zaman benim yüzümden çöktü! > Güneşin Battığı Yer, 1912 Kaynak: Buğra Gülsoy/Birinci Kıyamet
İstirham
HAFTANIN KELIMESI n Merhamet dilemek. Yalvarmak. Rica etmek. Dilimize Arapça’dan geçmiştir. Merhamet ve esirgeme mânâsındaki rahmet sözcüğünden türetilen kelime, zaman
içerisinde rica anlamını da kazanmıştır. “Beni ziyadesiyle müteessir eden ve yukarıda bahsettiğim hadise münasebetiyle artık daha fazla sükût edemeyeceğimi
anlayarak bu satırları yazmak cüretinde bulunduğum için affınızı istirham ederim.” > Oğuz Atay/Tehlikeli Oyunlar Banu Ertuğrul ve Onur Ertuğrul/Lûgat365 - Bazı Kelimeler Çok Güzel
Telefonu şarja takılı halde oyun oynarken uyuya kalan genç elektrik akımına kapılarak öldü!
T
ayland’da 25 yaşındaki oyun bağımlısı, şarjda olan telefonuyla oyun oynadığı sırada uyuya daldı. Elektrik akımına kapılan genç hayatını kaybetti... Oyun bağımlılığı artık kontrol edilemez seviyelere ulaştı. Tayland’ın Chonburi şehrinde yaşayan 25 yaşındaki oyun bağımlısı Watchareeporn Mo-in adlı genç, telefonu şarja takılı halde oyun oynadığı sırada uyuya kalınca elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. Ertesi sabah evi temizlemek için eve gelen 57 yaşındaki halası Watchareeporn Moin, yeğenin hareket etmediğini ve vücudunun büyük bölümünün morardığını görünce evin elektriğini kesip polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olayın dehşeti dünyada büyük yankı bulurken uzmanlar, gençleri ve ebeveynleri dikkatli olmaları konusunda uyardı!
.
NOSTALJI
T
rkısh NEWS PRESS
43 YILDIR HOROZ ŞEKERI ILE ÇOCUKLARI SEVINDIRIYOR
8 Ekim 2019
19
Zaman tünelinden geçmişe tatlı bir yolculuk...
İzmir Bergama’da 43 yıldır horoz şekeri yapıp satarak hayatını kazanan İbrahim Denizci, yoksul çocuklardan ise para almıyor. İbrahim Amca, “Şekerlere bakan çocukları gördüğüm zaman aklıma o günlerim geliyor, gözlerim doluyor. Bir gün bile sigortam yok ama buna da şükür. Ayaklar yürüdükçe devam edeceğiz” diyor.
G
üzel İzmir’in Bergama ilçesinde 43 yıldır horoz şekeri yapan İbrahim Denizci, emek vererek hazırladığı geleneksel ürününü satmak için günde ortalama 10 kilometre yürüyor. Parası olmayan çocuklara şekeri ücretsiz veren Denizci, yaşadığı onca sıkıntılara rağmen bugünkü şartlarına ise hep şükrediyor. KAYBOLMAYA YÜZ TUTMUŞ Modern tatlı endüstrisi nedeniyle unutulmaya yüz tutan horoz şekeri geleneği, Bergamalı 60 yaşındaki İbrahim Denizci tarafından da yaşatılıyor. Dikili ilçesinde 7 çocuklu bir ailenin en büyük evladı olarak dünyaya gelen, ilkokul döneminde babasının hazırladığı şekerleri satan Denizci, 43 yıldır ocak başında şeker yapıyor. Evli ve 3 çocuk babası olan
İbrahim Denizci, Atmaca Mahallesi’ndeki 2 odalı evinde baba mesleğini sürdürüyor. EVDE ZAHMETLİ İMALAT Bir kilogram şekeri su ile kaynatarak kıvama getiren usta, hazırladığı karışımı daha sonra babasının Selanik göçmenlerinden aldığı yaklaşık 100 yıllık kalıplara boşaltıyor. Kısa sürede donan karışımı “horoz”, “deve”, “tavşan” ve “sepet” gibi kalıplardan özenle çıkaran Denizci, sopalarından sepete iliştirdiği horoz şekerlerini
satabilmek için de erkenden yola koyuluyor. Günde ortalama 50 adet şeker yapabilen İbrahim Denizci, bunları tanesi 2 liradan satıyor. Genellikle okul önleri ve düğünlere rızkını arayan şeker ustası, yoksul çocuklardan ise para almıyor. İNGİLİZ TARİHÇİ KİTABINA ALMIŞ Denizci’nin hazırladığı şekerin ününü duyanlar ise ustadan tarif istiyor. Türkiye’de yaşayan mutfak tarihçisi İngiliz Priscilla Mary Işın da horoz şekeri tarifi için Bergama’nın yolunu tutanlardan sadece biri.
Kitaplarında Osmanlı ve Anadolu’nun geleneksel tatlarına da yer veren Işın’ın Türkçe ve İngilizce eserlerinde İbrahim ustanın horoz şekeri tarifi de bulunuyor. Hazin hayat hikayesini anlatan İbrahim Denizci, yoksulluk nedeniyle ilkokulu 3’üncü sınıfta bıraktığını, ertesi gün okulunun kapısına şeker satmaya gittiğini söyledi. ŞEKERE BAKAN YOKSUL ÇOCUKLARA DAYANAMAM! Horoz şekeri yapmayı da 17 yaşında öğrendiğini söyleyen Denizci, şöyle devam ediyor: “Yoksul çocuklara dayanamam. İki çocuk şeker aldı diyelim, bir çocuk uzakta durdu mu onu da sevindiririm. Çünkü yoksul çocuk görünce üzülürüm. Şekerlere bakan çocukları gördüğüm zaman aklıma o günlerim geliyor, gözlerim doluyor. 3 çocuğumu ondan kazandığım parayla yetiştirdim. Bir gün bile sigortam yok ama buna da şükür. Nasip buymuş, son nefese kadar devam edeceğiz, ayaklar yürüdükçe devam edeceğiz. Allah sağlık versin, gezerim, çoluk çocuğa da bakarız.”
ANNE BABALARI DA TATMIŞTI İbrahim Denizci, sokak sokak gezmenin ise mesleğinin en zor tarafı olduğunu dile getirdi. Şekerleri görüp yanına koşan çocukların kendisini çok mutlu ettiğini anlatan Denizci, “En iyi satış yaptığım yerler okul önleri ve düğünler. Bugün çocuklarına şeker verdiğim anne ve babalar da yaptığım şekerleri tattı. O neden zaman zaman güzel anılarla karşılaşıyoruz” diye konuştu.
20
8 Ekim 2019 24 17 10 Eylül Eylül 2019 2019
rkısh NEWS PRESS PRESS T NEWS
T
İlan için rezervasyon rezervasyon İlan ve ve kartvizit kartvizit reklamlarınız reklamlarınız için Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 0 426 426 982 982 050 050
We are offering a contractor position with full-time hours for an experienced Cabinet Maker . You must also possess the following skills:Ability to work with solid timbers and veneers, Ability to read drawings and take measurements to plan layout and procedures WHAT YOU WILL DO: . Produce components primarily for banquettes, benches, and table tops and more
. Verify dimensions and check the quality and fit of pieces to ensure adherence to specifications operate a variety of woodworking machines . Sand and scrape surfaces and joints of articles to prepare for finishing
Please send resume to spira@epk.com.au
.. ..
SERI ILANLAR
..
SERI ILANLAR
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0 426 982 050
SATILIK / KIRALIK
SATILIK RESTORANT
4 KEBAP, burger ile diğer Türk yemekleri sunan ve aile tarafından işletilen dükkanımız; daha farklı menü seçenekleri için de yeni işletmecilerinin isteklerini yerine getirmek için tam teşekküllü bir mutfağa sahiptir. 4 5 YILDIZLI, güçlü müşteri tabanına sahip, yoğun bir yemek alanı konumunda olan ve bilinen bir işletme. Brisbane şehir merkezinde etrafı şirketlerle, apartmanlarla ve ofislerle çevrilidir. Haftanın 6 günü açık, pazar günü de açılabilir. 4 CATERING ve bölgede artan nüfus nedeniyle iş hacminin her sene büyüme potansiyeli var. Sahipleri, Türkiye’ye dönme planları olduğu için bu kârlı dükkanı satışa çıkarmıştır.
İRTIBAT NUMARASI: 0449 532 277
SATILIK KEBAB KARAVANI Sydney Yagoona’da uzun kira kontratlı, yüksek gelirli, düşük kiralı Kebab Karavanı satılıktır. MÜRACAAT: CEMIL 0403 745 558
T
rkısh NEWS PRESS
8 Ekim 2019
21
ELEMAN ARAYANLAR Melbourne’da Alüminyum Kapı ve Pencere imalatında full time/part time çalışacak elaman aranıyor. Basvurularınız için 0450 093 151’i arayabilirsiniz. MELBOURNE KUZEY BÖLGESINDE SEYAHAT ACENTASINA TECRÜBELI ELEMAN ALINACAKTIR Müracaat: 0433 237 893 Merrylands Sofra ve West Ryde Sofra Kebabs için işi bilen tecrübeli bay ve bayan eleman aranıyor. MÜRACAAT: 0421 282 632 TOMMYS PİZZA & KEBAB SHOP
FAIRFIELD BÖLGESI’NDE FULL TIME ÇALIŞACAK PIZZA VE PIDEDEN ANLAYAN ELEMANA IHTIYAÇ VARDIR. Müracaat: 0424 365 105 Shop: 0297 245 544
22
8 Ekim 2019
T ALEM-I İSLAM
ALI HAYDAR ahaydar@turkishmedia.com.au
Adalet, ilâhî ölçülere uymaktır
C
uma günleri minberlerde okunan hutbelerin, “2. Ömer” unvanıyla anılan Ömer b. Abdülaziz (rh.a.) döneminden beri, Nahl suresinin 90. âyeti celilesinin bir kez daha hatırlatılmasıyla sonlandırıldığını belirtmiştik. Her hutbe bitiminde dinlemiş olduğumuz bu ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı yasaklar.” Âyet-i celîlede bizlere emredilen ve gerçekleştirilmesi istenen ilk hususun adalet olduğunu görüyoruz. Adalet “Doğru hareket etmek, hakka ve hakikate göre hüküm vermek, eşit olmak, eşit kılmak’ gibi mânalara gelen bir isim olup ahlâk ve hukuk terimi olarak ‘bireysel ve sosyal yapıda dirlik ve düzenliği, hakkaniyet ve eşitlik esaslarına uygun şekilde davranmayı sağlayan bir erdem veya hukuk ilkesi’ anlamında kullanılır.” Adalet; Her şeyi layık olduğu yere yerleştirmek, hakkı yerine koymaktır ki, azgınlığın, başka bir ifade ile haksızlık ve zulmün zıddıdır. Şüphe yok ki her hakkın başı yüce Allah’ın hakkı olan ilâhlık haklarıdır. İlâhlık haklarının birincisi ise Allah’ın birliğine inanmaktır. Çünkü ortak ve benzeri bulunanın son derece saygı ve yüceliğe hakkı olamaz. Bundan dolayı adaletin başı Allah’ın birliğine inanmaktır. Çünkü bu âyetin tefsirinde İbnü Abbas’dan: ‘Adalet, Allah’tan başka ilâh olmadığına şahadet etmektir; adalet, ortak ve benzerleri ortadan kaldırmaktır; adalet, Allah’ın birliğine inanmaktır’ diye rivayetler yapılmıştır.” Kısaca adaletin zıddı, zulümdür. Görülüyor ki ilâhî talimat ve ölçülere uymak adalet; emirleri yerine getirmemek ve yasakları işlemek zulümdür. Tevhidî iman adalet; inkar, şirk, irtidat ve nifak ise zulümdür. Beş vakit namazı eda etmek adalet; namazları ihmal etmek zulümdür. Konuşma melekesini hayırlı olan hususlarda kullanmak adalet; dille yalan, iftira, hakaret, gıybet gibi yasaklar işlemek zulümdür. Helal-haram çerçevesinde ticaret yapmak adalet; hile, yalan, aldatma, fahiş kâr elde etme, karşılığını vermeme, kalitesizlik gibi tutumlar sergileyerek alış-veriş yapmak zulümdür. Bu nedenledir ki dinimiz, müslümanı tanımlarken “elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği kişi” kaydını düşmüştür. Zulme uğrayanlar için de hiçbir merci ve vasıtaya başvurma
ihtiyacı bırakmayarak onlara kucak açmış ve “Zulme uğrayanın bedduasından sakınınız. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur” hükmünü koymuştur. Özellikle masûm insanlara, yaşlılara, kadınlara, çocuklara; suçlu suçsuz ayırımı yapmadan cana, haklı haksız farkı gözetmeden mala yönelik terör bir insanlık suçu olduğu, nereden ve kimden gelirse gelsin ona karşı bir nefret doğurduğu için İslâm ile terörün yan yana zikredilmesi, bütün müslümanları üzmektedir. Bunu ısrarla yapanlara karşı “Acaba insanları İslâm’dan nefret ettirmek mi istiyorlar?” şeklinde bir şüphenin doğmasına sebep olmaktadır.. İslam, hukuku korumak için zaruret haline geldiğinde savaşa izin verir ve nizamî savaşta bırakın masum insanları, hayvanların öldürülmesini, bitki örtüsüne zarar verilmesini bile yasaklar. Dinimiz yapılan zulümlerin, işlenen cinayetlerin, çiğnenen hakların, gösterilen baskıların, uygulanan işkencelerin; yapanların yanlarına kâr kalmayacağını da bildirmiştir. Müslümanın zulmün her türlüsüne ve zalimin her cinsine (kişi, toplum, devlet ve sisteme) karşı tavrı da Akif merhumun dizelerinde ifadesini bulan şu tepkidir: Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ... -Boğamazsın ki! -Hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam; Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale; Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale! Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim, Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim! Adam aldırmada geç git!, diyemem aldırırım. Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım! Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu? > M. Akif Ersoy
rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden
.
DIYANET&KÜLTÜR
“Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.” . Hucurât, 12
Allah Rasulünden
“Ey diliyle îmân edip de kalplerine îman tam olarak yerleşmeyen kimseler! Müslümanların gıybetini yapmayınız, kusurlarını da araştırmayınız! Kim müslümanların kusurlarını araştırırsa Allah da onun kusurlarını araştırır. Allah kimin kusurlarını araştırırsa, onu evinin ortasında bile olsa rezîl eder.” . Ebû Dâvûd, Tirmizî, İbn-i Kesîr, Tefsîr
CAMI GENÇLIK KOLLARINDAN ANLAMLI ZIYARETLER
Camilerimiz
gençlerle güzel Bonnyrigg Camii Gençlik Kolları, “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”ndan dolayı Yasin Güngör Hoca önderliğinde güzel bir etkinliğe imza attı. Gençler, başta Ataşemiz Bilal Aksoy olmak üzere cami imamlarını ziyaret ederek moral verdiler.
B
onnyrigg Camii Gençlik Kollarındaki bir grup genç, İmam Hatip Yasin Güngör ile birlikte Camiler Haftası dolayısıyla Avustralya’daki din görevlilerine moral ziyaretinde bulundu. Gençleri, ilk olarak Türkiye’nin Sydney Ateşesi Bilal Aksoy kabul etti. Beraber çay içip sohbet eden gençler, Aksoy’a çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Aksoy da ince ziyaretten dolayı kendilerine başarılar dileyerek her daim yanlarında olacaklarını söyledi. Güngör ve beraberindekiler daha sonra Auburn Gelibolu Cami İmamı Enes Özkan ile Dernek Başkanı Abdurrahman Asaroğ-
lu’nu ve Guildford Cami İmamı Hikmet Öztürk’ü ziyaret ederek Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı tebrik ederek gül takdim etti. Hoş görüntülerin yaşandığı buluşmalarda gurup ile hocalar; gençlere yönelik yapılabilecek faaliyetler hakkında istişarede bulundular. “İMAMLAR ÖMÜR BOYU YOLDAŞIMIZ” Ziyaretlerin sonunda değerlendirmelerde bulunan Yasin Güngör Hoca şunları dile getirdi: “Milletimize hizmet etmeyi en büyük paye sayan bütün teşkilat mensuplarımıza, fedakâr din gönüllüsü hocalarımıza teşekkür ediyor, tüm hocalarımızın ve
Türk toplumumuzun ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı tebrik ediyorum. Doğdunuz zaman kulağınıza ezan okuyup isminizi koyan imamdır. Sünnet olduğunuz zaman, mevlidinize gelip Kur’anı Kerim ve dua okuyan yine imamdır. Evlendiğinizde nikâhınızı kıyan, size ve ailenize dualar okuyan da imamdır. Ve nihayet vefat ettiğinizde bizi yıkayan, Cenaze namazımızı kıldıran da imamdır. Doğduğunuz zaman onun eline teslim oluyorsunuz, nikâhınızı kıyarken namusunuzu helal etmenizi sağlıyor, vefat ettiğinizde onun elinden geçip öbür dünyaya gidiyorsunuz. Onlar her zaman bizimle. Onlar ezanla başlayıp sala ile biten hayatımızın önderleri. Onlar çağırır milli mücadeleye, darbelere karşı milli direnişe. Tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi. Rabbim imamlarımızı cemaatlerimize, cemaatlerimizi de imamlarımıza hayırlı eylesin.”
ÇAY MOLASI
SESİ
CUMA
RADYOSU
TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES
info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
Sülhan Yılmaz Mücahid Gelöz
SALI Ergül Uybadın
Bülent Arıkan Vahit Erzor
Derya Sekmen
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
İzzet Anmak Serkan Uyanık IZZET-I IKRAM
PERŞEMBE
Seyrullah Aksakal Osman Boyacı DIYANET SAATİ
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ!
HAFTANIN ARDINDAN
PAZAR
Zafer Uyanık Cem Birben SIKI MUHABBET
SATURDAY0 16.00-17.0
Ahmet Kale, Tuğçe Köksal, Melda Kocataşkın, Meltem Kılıçoğlu & Yasin Köksal
- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
THE SOURCE
ÇARŞAMBA MURAT ŞIRIN
Büşra Erkan
T
rkısh
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
ŞAHIN ŞAHINKAYA
Tuğçe Uybadın
ÜMIT UYAR
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Gülten Akbar
. . T rkıye’nın
ELIF AYDIN
PAZARTESI
MELBOURNE’IN SESİ
T
8 Ekim 6 Agustos 2019 ğ 2019
R LEZZLEETZLZIETTLAIRTIFALREIFLER
24
rkısh NEWS PRESS
Bu özel salataya 30’dan Harika bir cilt için fazla malzeme giriyor!
muhteşem 7 besin
Amasra’nın mutfak kültürünü yansıtan, balığınyazımda, yanındahergün mevsiBu haftaki minetüketteğimiz göre 30’u aşkın sebzenin gıdaların cilt kullanıldığı Salatası’nın üzerindekiAmasra olumlu etkilerinden coğrafi sağlıklı işaretlebeslenmeden tescillenmesi hareketle için çalışma bahsedeceğim. İşinbaşlatıldı. uzmanı, cildimizi her yaşta genç ve diri tutan gıdaların listesini sıraladı. aradeniz’in şirin kenti Bartın’ın
K D
YEMEK&HOBI
ÜNÜ SINIRLARI AŞAN AMASRA SALATASI IÇIN TESCIL ATAĞI SAĞLIKLI BESLENME TAVSİYELERi
RK FATMA GishEneNwsÇpreTss.Ücom.au urk @t fgencturk ÜRK TMA GENwsÇpreTtarihi FABartın’ın com.au ss. ve turistik ilçesi ne ish fgencturk@turk
.
tarihi ve turistik ilçesi Amasra’nın mutfak kültürünü yansıtan, balık yemeklerinin yanında mevsimine ermatoloji Uzmanı Ata Nejat Ertek, göre 30’u aşkın sebzenin kullanıldığı güzel cilt için şu besinleri tavsiye etti: “Amasra salatası”nın coğrafi işaretle . ISPANAKiçin çalışma yürütülüyor. tescillenmesi Cildinkalesi onarılmasını ve bakımını Tarihi ve anıt eserlerinin düzenleyen A vitaminidir. Yeterli yanı sıra doğal güzellikleriyle yılda deri 1derecede milyonualınmadığında aşkın turistin ziyaret pullanması ve akne gibi sorunlar ettiği Amasra’da, sahil kenarına meydana gelir. Ispanak, A vitamini kurulmuş balık restoranları özellikle içeriğisonları sayesinde antioksidan etkisi hafta binlerce kişinin akınına ile de ciltçoğu için kıymetli besindir. sıra aynı uğruyor, zaman misafirler zamanda C ve E vitamini beklemek zorunda kalıyor.kaynağıdır. . KEREVIZ DOĞAL SEBZELER Pürüzsüzköylerde bir cilt için Kereviz iyi bir Yöredeki yetiştirilen seçimdir. K vitamini deposu olan bu marul, salatalık, domates, havuç,
sebze kan akışını düzenler. Kan akışı tüm vücut için önemli olduğu gibi cilt sağlığı açısında da oldukça önemlidir. . SOMON
kuru ve yeşil soğan, biber, Kuru, tahriş olmuşlahana, cilt veya ciltte maydanoz, roka, tere, brokoli, oluşan siyah ve beyaz noktaların semizotu, dereotu gibi 30’u aşkın nedeni vücutta alması gereken yağ sebze ile hazırlanan “Amasra asitlerinin özellikle de Omega-3’ün salatası”, yerli kaynaklanabilir. ve yabancı turistlerin eksikliğinden Yağ büyük beğenisini kazanıyor. asitleri genelde cilt yapılandırması, nem içeriğiDEĞİL ve esneklik sağlar. SALATA SANAT ESERİ Fakat bu yağları vücut kendisi Salata, lezzeti kadar havuç ve turpla sağlayamaz dışarıdan besin yapılan ilginçbunu figürlerden oluşan olarak almanız gerekir. Buna görselliğiyle de cezbediyor. bağlı
doğal güzelliğinin yanı sıra balık ve salata kültürünün ilçe turizmine önemli katkı sağladığını belirterek, şunları anlattı: gibi önemlidir. diğer vitaminler YURT DIŞINDAN GELİYORLAR . DOMATES “Amasra salatası, köylerde Cildi, güneşin zararlı etkilerinden organik ve güçlü günlük toplanan koruyanyetişen bir diğer antioksidan ürünlerden oluşan, ustalar ise E vitaminidir. E Amasralı vitamini aynı tarafından bulunmuş birve lezzettir. 30’u zamanda kırışıklıkların cilt aşkın sebzeninazalmasına kullanıldığıyardımcı bu yöresel kuruluğunun salatanın önemli biri olur. Domates buözelliklerinden vitaminin de Karadeniz’de balıkla karşılanması içinavlanan iyi bir seçim sunulmasıdır. İlçemize gelenler balık olacaktır. E vitamini ayrıca Buğday ve salatayı yemeden gitmez.badem, Sadece tohumu, Ayçiçek çekirdeği, Türkiye değil, ve yurt dışındagibi da artık şeftali, lahana avokado bilinen salatasının tanıtımını besinlerAmasra de bulunmaktır. ve yurt dışı fuarlarda ikram olarak Omega-3 açısından zengin olan yurt . içi BITTER ÇIKOLATA ederek sürdürüyoruz. Somon iyi bir tercih olacaktır. Çikolata, flavonoid bakımından Yörede yetişen sebzeler balıkçı . YUMURTA zengindir. Flavonoidler, cildi UV lokantalarındaki ustaların elinde ışınlarından koruyabilme özelliğine Kalsiyum emilimini geliştiren, görsel şölene dönüşüyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki sahip antioksidanlardır. Güneş ciltte hücre gelişimini sağlayan,cildi Amasra salatasının tescil işlemi için birçok lokantanın menüsüne “Amasra kremi ve bitter çikolata güneşin ciltte nemlendiren ve besleyen D vitamini başvuru dosyasını hazırladık. Coğrafi salatası” giren salataya lezzeti verebileceği zararları azaltır. yumurtaolarak sarısında mevcuttur. Her işaretle tescili için Türk Patent ve veren noktalarından gün 1 püf yumurta tüketmekbiri ciltde sağlığı . FAST FOOD YOK! Marka Kurumuna müracaat edeceğiz. kullanılan sebzelerin ölçüsü ve tabağa açısından da gereklidir. Çok fazla kalori, şeker, trans yağ Coğrafi işaretle tescillenmesiyle özenle yerleştirilmesindeki kullanım . KURU FASULYE içeren fadt food denilen besinler Amasra’ya özgü salatanın adını sırasında yatıyor. kilo sorunu dışında cilt sağlığını Yağ salgısını düzenleyen, sivilce ilçemizle birlikte yaşatacağız. BALIK-SALATA TURİZMİ da olumsuz etkiler.salatası’ Bu nedenle ev oluşumunu azaltan kolajen üretimini Salatanın, ‘Amasra olarak Amasra Kültür ve Turizm yemeklerinden vazgeçilmemeli ve cilt destekleyen B vitamini kuru Derneği fasulyede tescillenmesi, ilçenin tanıtılmasına Başkanı veiçin güzelliği içinsağlayacak.” sağlıklı beslenilmelidir.” vardır. BHüseyin vitaminiBoran, de cilttarihi sağlığı önemli katkı
ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır. Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.
l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar. Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.
NEREDEN TEMİN EDİLİR? Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir. Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir. Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416143342
20 50 ml: $ 35 $ 100 ml: $70 250 ml:
*ADVERTORIAL
A
klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez. Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.
BULMACA Türemiş olan Şerikler, ortaklar
Hareket
Ekmek
Bir ilçemiz
Sürekli elinden kaza çıkan Bir erkek adı
Cömert kadın
Bir ilimiz
T
rkısh NEWS PRESS Ayna (F)
Halk Yürüyen, akan Bir erkek adı
Eşik Genişlik
Tekerlekli vasıta
Cimri Egemenlik
Öbür dünya
Adale Bir masal kahramanı Beri, azade 5
Bayındırlık Bir kıta
Bir cins iri zeytin
Açma aleti
Defa
Senegal'in başkenti
Bir ünlem
Bir bağlaç
2
Şan
Beyaz
Genişlik
İyilik sever Kart, kurnaz
6
Bir sebze
Demir'in remzi
Cilve
Peşin olmayan
Öğüt Mani olma
Kesit Mikroskop camı
7
Put
Onarım
Arıtım evi
3
Dinsiz
Bir süsleme sanatı
Batı'da bir şiir türü Ecnebilerde evlenmiş kadın
İşte (kabaca)
Ağacın kolları Tenis sopası Arazi kırığı
Bir asalak
Çok bilmiş
Bir cins balık
Bir ilçemiz
Kalıtım bilimi
Neden, niçin
Özsu
Aşama
İneğin yavrusu
Dudak Bir kadın adı
Namus
K.Kerim'in ikinci suresi
1
Büyük gürültü Tahmini, mevhum
Derviş selamı
Parlak kumaş
25
8 Ekim 2019
Matlup
Bir soru şekli
İsteme, dileme Parlama
Gözlem İp, urgan Film seslendirmede hareket sesleri
Sayı yazısı
8
Güvenilir
Çoğunluk
Kükürt'ün remzi
Spor ayakkabı alt çivisi Adab
Bir nota
K.Kerim'in son suresi
Madeni
Hamle
Kurtuluş
Tasdik Bir ilimiz
Tantal'ın remzi
Esenlik, ağız tadı
Söylenti
Bir meyve
Berilyum'un remzi Derideki kesik
Ağız (a)
9
Asıl, öz
Pişman
10
Fasıla
Deniz paşası
Bir şiir türü
Barınma
Asılsız söz Endüstri İş görme, iş yapma Rusça evet
Altın ve gümüşün ederi
Kesin Uluslararası Güreş Fed. Bir. Birden
Zaviye
16
Bayram öncesi
Reis, başkan
12
İmal eden, işleyen
Yer, ev
Cilve
Aşikâre
Bir ilçemiz Piknik yeri 4
Topluluk
Bir soru şekli
Örgü aleti
Eski devirlere ait
Duadan sonra denir Bir cins pamuk
Su
İlah
Saçsız
Su dağıtan
Galyum'un remzi Vilayet
Terek
Ulema cübbesi
Latiflik
Yer
Yörük çadırı Kolaylık
13
Hoş koku
Alet
TV istasyonu
Evlatlar
Numara
Fatih'in evlatları Bir kadın adı
15
14
Mezar
Sınır
Bir hayvan
Verimsizlik, sonuçsuzluk Derinlikler
Sahip
Boy, pos
Nobran, çirkin
Tevbe edip Hakk'a yönelme
Rus alfabesi
Neodim'in remzi Uzaklık işareti
Yumuşak bir toprak
Bir bağlaç
Deri ifrazatı Boru sesi
Berilyum'un remzi
Hasta
Sıcak değil
Litre
Büyük kız kardeş
Baba, ata
2
3
4
5
6
7
8
9
18
Yara (a)
Bir erkek adı
1
Bir haber ajansımız
Sada
Yunanistan Türkleri'nin rahmetli lideri
ŞİFRE SÖZCÜK
Bir meyve
Takıntı
17
Duyurular
Hayır (a)
Bir
Bulaşma
Bıçak şeklinde silah Bir mastar eki
Mahalle, sokak Bir kümes hayvanı
Bağışlama
Can suyu
Huzur, istirahat
Kainat
Geçmiş zaman
Becerikli
Ferişteh
Epilepsi
Yetmeyen
Memnu
Cılız bitki
Ziyan
Derideki kesik
Gözde bir tabaka
Mağara
Kartal yuvası 11
Bir çalgı
Yarma, yarık (a)
Temiz
Kavgayı ayırma Gaz halindeki cisim
Kıbrıs'ta bir şehir Görkemli ev
Pus
Bir erkek adı
Cahiliye devri putlarından
Kükürtün remzi
10
11
12
13
14
15
16
17
18
26
8 Ekim 2019
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR
N I N ’ C F A SIRRI...
Her başarılı futbol kulübünün arkasında nitelikli yönetici vardır A
uburn FC Yönetim Kurulu, bu sene çok çalıştı ve başarılı bir sezonu alnının teriyle hak etmiş oldu. Kulüpte gönüllü olarak görev almak çok basit bir iş değil, öyle görülse de vaktinizi, hafta sonunuzu feda ediyorsunuz. Bunun adı “futbol sevgisi” olsa gerek. Hafta içinde, antrenman günlerinde sahada bulunup kantini açıyorsunuz, sahayı hazır hale getiriyorsunuz ve oyuncularla ilgileniyorsunuz. Hafta sonları yine
kale filelerini takıyorsunuz, kantini hazır hale getiriyorsunuz. Hangi maç, hangi saatte, hakemlere ve taraflara yardımcı oluyorsunuz. Maçlarda sakatlanan oyuncularla ilgileniyorsunuz. Kısacası hiç boş vaktiniz olmuyor. Fakat gönüllü olduğunuz için tüm bunları severek, isteyerek, kalpten yapıyorsunuz... ÇOCUKLARIMIZ İÇİN DEĞER Bitmedi... Saha çizgilerini boya ile çiziyorsunuz, maçın tüm güvenliğini ve sorumluluğunu sağlıyorsunuz. İşte bütün bu fedakarlığı severek yapıyor AFC Yönetimi. “Geleceğimiz olan çocuklarımız için her şeye değer” diyor Başkan Sebahattin Taş ve ekliyor: “Bu sene çok başarılı bir sezon geçirdik. Yönetimdeki arkadaşları, futbolcularımızı tebrik ediyorum. Başarılı bir kulüp ancak çalışkan ve nitelikli bir yönetimle olur.”
eden Champion of Champions Turnuvasında 13 yaş takımımız ilk 4’e girmeyi başardı, inşallah finale kalırlar. Bu çok büyük bir başarı. Oyuncularını ve antrenörleri Hakan Aslan ve Onder Diker’i tebrik ediyoruz. Bu sezon 9 ve 11 yaş takımlarımız namağlup olarak sezonu tamamladılar. Altyapı takımlarımızın çoğu ilk 4’e girmeyi başardı. AUBURN FC 11 YAŞINDA Tek amaçları insanlara ve spora hizmet etmek olan AFC, Sydney’deki Türk toplumuna Türk kökenli bir spor kulübü kazandırmış oldu. Bu yıl 11’inci kuruluş yılı daha nice yıllara... Tüm AFC ailesini yürekten kutluyoruz. Son bir hatırlatma; Auburn FC Yaz Turnuvası devam ediyor, hafta sonları Webb’s Avenue Playing Fields Auburn’da. Müraccat: Murat Kıvrak Tel: 0433 152 816. Sağlıcakla ve sporla kalın...
KUPALARA AMBARGO Bu sezon AFC Premeir Ligi A ve B takımlarımız gruplarını birincilikle bitirdiler. Challenge Sheild’i 3’üncü defa kazandılar. Premier Ligi B takımımız, katıldığı turnuvada Avustralya’nın en eski kupası olan Atkinson Kupasını kazandı. 13 ve 14 yaş takımlarımız da bu sezon Şampiyon oldular. Halen devam
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Dış işleri Süngü
K Peygamberlik Adam öldürme
C Cinayet işleyen Gümüş
S Japon parası Vekillik
V
1
P Yapı
C Bir ülke Kurtulmuş erkek
N Kalsiyum'un remzi
4
L A N
Antlaşma kağıdı
Ünlü mimarımız
Bir bağlaç
A B
Derman, em
8
L A Ç
Bağırsak Mani olma
T
E M M E N A N
A N Vanadyum'un remzi Kavgayı ayırma
İ
Kuzu sesi
Üye
Alay işareti (argo)
Gizli bir şey açıklama
Terörist
Açıklama
Bir kadın adı
M
İ Z A H
L A R A
Ziyan Patlamalı gürültü
T Genç yaşta ölen ünlü bestekârımız
5
Bir bağlaç
Bal (a)
ŞİFRE SÖZCÜK
Bön, aptal
A V A N A K
İ T İ T R A A K F I
2
R E T
Y A T
Bir tür deri işlemi Kahramanlığı konu edinen destan Polisle, zabıtayla ilgili Cilt ipi
Yük tankeri Kuru ağaç kabuğu
A C E
K E T
Allah (cc) çokça anmak
Ş İ R A Z
L E
E
B
E
K A V
Bir bağlaç Bir tür çörek
S E P İ Bir ilçemiz Sözleşme
3
A H İ D
Çiçek tozu (Fr)
P O L E N
Siyasi
P O L İ T İ K
Şaşkınlık ifadesi Sıvı içme çubuğu
P İ P E T
P E S Rusça evet Futbolda bir mevki
Rüya Kavgayı ayırma Örnek model
İ D O L
H A Y A L
R İ
Rutenyum'un remzi
B E K
R
Geleneksel fast food
S
T İ
T
U
T
İ
Dışın zıddı
Metal iplik Ritüel
Papağan
Hayır (a) Bir nota
R E
İ U M E U V M İ İ
Muhteva
İ
Oto parkı Takınılan şeyler
İlk peygamber Köle azat etme
A N İ M A L
İ Bir sayı
H A L T A L İ Ç E R İ K A D E M T A K T A R E N A K İ A R K O Z A H L A F İ M A N L A Y H A L M A F A K T Y E L E L A L E M
İkinci derece
Bir ilçemiz
Yön
Hadise
O Allah (cc) inanmak Cemaat, topluluk
A Aldatma Çok küçük
U Herkes
E
Potasyum'un remzi
K
Bir kan hastalığı
Y E L
N S A M A M A D E M A U A K A R R A J A R U N A L U N U R H A
Rüzgar
Sır (F)
İsimler (a) Kazak beyi
9
A T A M G A A N R A Z B
Hayır, hasenat
B İ
Bayındır
Yörük çadırı Yükseltme, yüceltme
İ L A
Sert bir cisim
Ekleme
Bir alan ölçüsü
Casus
10
Bobin
Kin, husumet
Güzel, hoş
Bayram öncesi
Büyük, yüce
Şan
Şişkinlik
Lutesyum'un remzi
Bir ilçemiz
H E R 1
Bizmut'un remzi
Mektup
2
3
Ateşli Duadan sonra denir
A M İ N
Y E R 4
5
6
Dudak (F) Bir kadın adı O yer
O R A Unsur Bağışlama
A F Fakat
Z
Titan'ın remzi Dergi yazısı
Söz
Boş laf
Cömertlik
Hidrojen'in remzi
Su
Sürüngenlerin toplu adı
Bir kadın adı
Atın boynundaki kıllar Bir nota
A İrlanda Kurtuluş Ord. Bir göz rengi
12
Saha
Kiralamak fiili Madeni para
Olta ipi
Zihin
Gümüş
Sanat
Duman kiri
Cefa
Bir barajımız
Ekmek
Kör
Donuk renkli
14
K A R A N L 7
11
N İ
Kırmızı
İşte
Sağlık Koruma Tedbiri
7
L T E M İ N E B A A L A K İ R A L M A E L E M A N T E Ş İ N E İ S E L A K İ N İ P N A K A R A N T Bir meyve
Kapının girişi
8
9
10
11
İlim sahibi
Durum
Namus
İ
Uranyum'un remzi
13
K.Kerim'deki işaretler
Yatık harf
Tedbirli olma
Pamuk Rahatlama meyvesi sözü Karşı, zıt, aykırı
M E L E K
Yabancı
Bir kadın adı
Boğa güreşi alanı
Ferişteh
R A Z
Ç
Bir kadın adı Gündüz film gösterimi
L H L A M A A M A L B A T E İ D E N İ A L E T T A
Tibet rahibi
Deterjanda bir madde
Bir şeyin alf. en üst nok- İslam bir harf tası (a)
Uygar
Bir nota
Emeller
Genel
Boru sesi
Kadına özel dikilen elbise
L A
Barınma
Hayvan (İng.)
6
Yüzün bir kısmı Bazı noktaları boyanmış saç
Güvence
L
Hoş koku
Kalın bol uzun üst giysisi
A Y M E
Latif olma hali
Bağırsak
Zehir
K
Cevherler
Özür
Farsça ön ek Hz. Peyg. annesi
Gezinti gemisi Kabul etmeme
K U L E İvedi
Bir nota
Pilotlara sunulan bülten
P
T A Y İ N
E T İ A M F E M E C A T E Z E M A R U R E K O T A M V A S E İ L İ N E
Köylü yardımlaşması
A M D İ N S E
Kale, hisar
İ
Dinsiz
A B İ Y E
C
Binilen şey
Atama
İnleyen
Bir tür salata malz. Doğrudan, aracısız
Ayak (F)
Hisar
Mız mız
Şiirde tekrar kısmı
Sonsuza kadar Ayak (F) Bayan özel gece elbisesi
İslam alf. bir harf
Hz. Peyg. torunu
H H A S A R İ S İ N A C A N İ M Y E N E K A
12
I
K
13
14
E M İ R A N İ N K A M A S İ M E A R T Z A A M A M A T İ N A
Barınma
Nikel'in remzi K.Kerim'in son suresi
Bir nota
En fazla
Bir petrol bölgemiz
Cet
T
SPORT
rkısh NEWS PRESS SELECTION
8 October 2019
27
NRL
Roosters Defeat Raiders ÜMIT UYAR
uuyar@turkishnewspress.com.au
FOOTBALL
TEAM TURKEY
T
his year the Australian Turkish Sports Association (ATSA) has entered the annual All Nations Cup held at Knox City since 1983 and the Chinese Soccer Associations U-Nite Cup where the final gets played at AAMI Park as a curtain raiser for the Melbourne Derby. ATSA has assembled some of the best talented Turkish players that play football across the state, Team Turkey is determined to do well in both tournaments. The team had it’s first practice match hit-out against Eritea a team that has won the U-Nite cup in the past, boasting players from the A-League youth team and NPL. The team’s will be co-
ached by Mahmut Canbolat and Zeki Inanir. The match played at Hume United’s ground was to be played in 3 x 30 minute quarters. First quarter was just about the players getting to gel together. Eritea had more of the ball, although Team Turkey played some patches of good football. But the first 30 minutes belonged to Eritea. The second was when Team Turkey stepped it up. Started to control the midfield and then that’s when opportunity fell to Emre Dasoglu put thru by Soner Kul the young gun unleashed from outside the 18 yards to make give Team Turkey a well deserved 1-0 lead. The third quarter was Team Turkey consolidating
its dominance of possession, which was rewarded with a strike in the box to Kerem Akyayla which would make the end result 2-0 not before Eritea was rewarded a dubious penalty kick that was saved by Enes Unal diving to his right. Team Turkey play there first official match on October 13 against Serbia at Knox City Soccer Club kick off at 4pm. The boys are looking for support at the games and would love for the wider Turkish community to attend their games. Turkish News Press would like to take this opportunity to thank Mesut Ates for his input in to the article, providing information and allowing access to this fantastic event.
HAFTANIN UÇANI
KARA KARTAL OLDU
MU SÜPER LiG PUAN DUA RU Y AV P
TAKIMLAR O G B M 13 8 5 14 1. Alanyaspor 7 4 2 1 12 7 5 12 1 3 3 7 or ssp 2. Siva 13 9 4 12 1 3 3. Trabzonspor 7 3 10 6 4 12 1 3 3 7 4. Konyaspor 11 7 4 11 2 5. Fenerbahçe 7 3 2 12 9 3 11 2 2 3 7 6. Başakşehir 9 9 0 11 7. Antalyaspor 7 3 2 2 12 13 -1 11 2 2 3 8. Gaziantep 7 16 10 6 10 3 1 3 7 a laty 9. Y. Ma 6 6 0 10 1 4 10. Galatasaray 7 2 6 5 1 9 2 3 2 7 11. Göztepe 10 12 -2 8 3 12. Beşiktaş 7 2 2 6 8 -2 8 3 2 2 7 13. Denizlispor -5 8 7 2 2 3 6 11 14. Ankaragücü -5 8 11 6 3 2 2 15. Ç. Rizespor 7 -4 7 11 7 4 1 2 7 aşa 16. Kasımp -6 3 12 6 4 3 17. G.Birliği 7 0 -7 3 14 7 4 3 0 7 r 18. Kayserispo
S
2-0 üper Lig’in 7. haftasına lider giren Aytemiz Alanyaspor’u 2-0 yenen Beşiktaş kötü gidişi sonlandırdı. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin puan kaybettiği haftada, ligde ikinci galibiyetini alan Kara Kartal, puanını 8’e çıkararak zirveyle puan farkını 6’ya düşürdü. Karadeniz derbisinin kazananı ise Çaykur Rizespor’u 2-1 yenen Trabzonspor oldu... LİGDE 7. HAFTANIN TOPLU SONUÇLARI Y. Malatyaspor-Yukatel Denizlispor: 5-1 Fenerbahçe-Antalyaspor: 0-1 Kasımpaşa-İttifak Holding Konyaspor: 1-4 Göztepe-İstikbal Mobilya Kayserispor: 4-0 Gençlerbirliği-Galatasaray: 0-0 D.Grup Sivasspor-MKE Ankaragücü: 3-1 Beşiktaş-Aytemiz Alanyaspor: 2-0 Gaziantep FK-Medipol Başakşehir: 1-2 Çaykur Rizespor-Trabzonspor: 1-2
in controversial GF n The Turkish Community in Australia is Extremely proud to have 2 Turkish heritage players that played a part in this year’s NRL Grand Final for the Canberra Raiders Aidan Sezer & Emre Guler, You Guy’s have made us all very proud. It’s full-time in the NRL Grand Final, and the Sydney Roosters have defended their NRL title, holding off a brave Canberra Raiders outfit by 148. The Sydney Roosters have become the first team to record back-to-back premierships in 26 years, however their 14-8 NRL grand final win over Canberra will be remembered for all the wrong reasons. The Roosters ensured they sent retiring champion
AIDEN SEZER
halfback Cooper Cronk out a winner, as they successfully defended their title on Sunday night at ANZ Stadium, but Ben Cummins’ gaffe which led to James Tedesco’s winning try is set to be debated fiercely.
EMRE GULER