Turkish News Press - Issue 90

Deprem aşklarına engel olamadı...

Begüm’den hayata smaç

T

n “Tekerlekli sandalyeye asla oturmam” demişti, şimdi Milli Takımda... 16 yaşındaki serebral palsi hastası Begüm Pusat’ın hikayesi...

4 FEBRUARY 2020

7

Sibel ve Mücahit’in çadır düğünü 8. sayfada

rkısh NEWS PRESS 9

SIZIN SÖZÜNÜZ

l www.turkishnewspress.com.au

MÜSIAD SYDNEY SEVIMLI HAYVANLARI SAHIPLENDI...

TÜRK

MELBOURNE NORTH

SAAT 5-6 ARASI

SAAT 5-6 ARASI

FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA

7 11/17/19/26/2 H IS L G NEWS IN EN

Djokovic & Kenin win Australian Open Grand Slam Championship

27

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN Kobani, Kurds and peace

Erdoğan: Filistin ve Kudüs davasına sessiz kalana yazıklar olsun!

Ataturk Cup 2020 Melbourne

Hasan Gençtürk, Hastane Başkanına çeki takdim etti.

3

SYDNEY DIGITAL 985

Sport Selection (Ümit Uyar)

ŞEFKÂTI A

RADYOSU

n Sofia Kenin defeats Garbine Muguruza in Australian Open Women’s final... After losing the opening set, 21-year-old Kenin defied the odds, stunning opponent Garbine Muguruza to win the final 4-6 6-2 6-2.

KOALALARA

vustralya, tarihinin en amansız yangınlarıyla mücadele ediyor. Bu zor günlerde ülkede yaşayıp aynı toprakları paylaşan toplumumuz da Türk vefasının en güzel örneklerini sergiliyor... Diyanet’e bağlı camilerde toplanan yardımlardan ve bağış etkinliklerinden sonra MÜSİAD da yangınlara karşı toplumumuzu gururlandıran bir dizi faaliyete imza attı... MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk, yangınlarla savaşan itfaiyecilere ve Koala Hastanesine moral ziyaretinde bulundu...

SESİ

info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566

. .

T rkıye’nın

DAVUT KILIÇ’IN YAZISI 26’DA

Türk bayrağını Kutba diktiler!

GEZGINLERİMEZİN GURUR VERICI MACERASI...

15

n Küresel ısınmaya dikkat çekmek için Türk bayrağıyla Kuzey Kutbu’na gittiler...

Grönland’a giden 3 kişilik Türk ekibi, bölgedeki iklim şartları ve doğal yaşamı gözlemleyerek kayıt altına aldı. Takım üyelerinden Engin Hınçer, “Amacımız, farkındalık oluşturmak” dedi.

11 9

Mongol Empire SINEM TASLAK’IN YAZISI 17’DE

Koronavirüs korku salıyor > 4 ve 17 . Sayfa

AVUSTRALYA

NEY’İN MÜSİAD SYDKOALALAR İĞİ SAHİPLEND

T

rkısh NEWS PRESS

4ş Subat 2020

3

TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au

Dünya nereye gidiyor?

Koalalara TÜRK şefkâti M BALMORAL MINI

BARRINGTON XAVIER

EMERALD DOWNS MARY

PAUL

ANWEN

Tarihinin en büyük yangınlarıyla mücadele eden Avustralya yalnız değil... Aynı toprakları paylaşan, aynı ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen toplumumuz, Türk vefasının en güzel örneklerini sergiliyor... Camilerimizde toplanan yardımlardan sonra MÜSİAD Sydney de yangınlara karşı bizi gururlandıran güzel faaliyetlere imza attı.

A

Port Macquarie Koala Hastanesi’ni ziyaret eden MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk, hastane başkanı Sue Ashton’a üyelerden toplanan yardımı takdim etti, tedavisi devam eden sevimli koalalar hakkında bilgi aldı. vustralya, tarihinin en amansız yangınlarıyla mücadele ediyor.

Bu zor günlerde ülkede yaşayıp aynı toprakları paylaşan toplumumuz da Türk vefasının en güzel örneklerini sergiliyor...

Avustralya’da Diyanet’e bağlı camilerde toplanan yardımlardan ve bağış etkinliklerinden sonra MÜSİAD Sydney de yangınlara karşı toplumumuzu gururlandıran bir dizi faaliyete imza attı... İTFAİYECİLERE MORAL Bu bağlamda MÜSİAD Sydney Başkanı Hasan Gençtürk, ilk olarak NSW bölgesindeki itfaiyecileri ziyaret ederek onlara toplumumuz ve dernek üyeleri adına sonsuz teşekkürlerini iletti. MÜSİAD üyelerinden toplanan bağışları da ulaştırdı. Başkan Gençtürk, aynı zamanda Avustralya’da yangınlardan etkilenen bölgeleri ziyaret ederek her türlü destek ve yardım için yanlarında olduklarını

MÜSİAD Sydney Başkanı Genctürk, NSW’deki itfaiyecileri ziyaret etti.

söyleyerek dayanışma mesajı verdi.

KOALA HASTANESİNE ZİYARET Başkan Gençtürk, daha sonra Port Macquarie Koala Hastanesi’ni ziyaret ederek Hastane Başkanı Sue Ashton ile görüştü. Yangından etkilenerek tedavi altına alınan yaralı koalalar hakkında bilgi alan Gençtürk, ellerinden ne geliyorsa yapmaya hazır olduklarını iletti.

Ashton da, gerekli tüm tedavilerin hastanelerinde yapıldığını, sadece büyük ameliyatlar ve X-Ray için Port Macquarie Veterinerlik Hastanesini kullandıklarını söyledi.

100’LERCE HAYVAN ÖLMÜŞTÜ Port Macquarie’nin güneyindeki Lake Innes’deki yangınların ardından tedavi edilecek ilk koala hastaneye getirilmişti. Ayakları ve elleri yanmış halde getirilen zavallı hayvanın tedavisine hemen başlandı.

Crestwood-Lake Innes yangını bir hafta önce yıldırım düşmesinden sonra başlamıştı. Geçen hafta yangın sahile kadar ulaşıp, sahil boyunca, Port Macquarie’nin güneyinde Lake Cathie bölgesine kadar geldi. Bu yangının yaban hayatı üzerindeki etkisi ulusal bir trajedidir.

Koala Hastanesi uzmanları, Koala Kurtarma Ortaklık ve Port Macquarie Hastings Konseyi, 350 koalanın yangında hayatını kaybetmiş olabileceğini tahmin ediyor. Başkanı Ashton, “Kırsal İtfaiye Teşkilatı (RFS) rehberliğinde, Koala Hastanesi’nden gönüllülerin eğitimine katıldı. Bu kapsamda yaralı koalalar için arama ve kurtarma tatbikatları yapıldı.

Ayrıca, yerel halk Koala Hastanesi için destek yürüyüşü yapıp bağış topladı. Bu bağışlarla yardımlara katılanlara gıda, yaralı koalanın pençeleri için ise eldiven, ilaç ve tıbbi malzemeler alındı.

MÜSİAD 5 KOALAYI SAHİPLENDİ Yangınlardan etkilenen koalalara yardımcı olunması için MÜSİAD Sydney de, hastaneye 2 bin dolar bağışta bulundu. Ashton, birçok koalaya daha yardım edilebileceğini söyleyerek bağış için MÜSİAD Sydney ve üyelerine teşekkür etti.

Aynı zamanda Başkan Gençtürk, MÜSIAD adına 5 koalaya sahip çıkarak tüm masraflarını üstlendi. Bu koalaların isimleri ise; Balmoral Mini, Barrington Xavier, Emerald Downs Mary, Paul ve Anwen.

erhaba Sevgili okurlarım, bu hafta da hepimize sağlık ve sağlık ve de sağlık diliyorum...

Sağlıklı beden, sağlıklı zihin ve ruh sağlığımız yerinde olsun, olsun ki bu hafta da dünyayı sarsan adını anmak istemediğim bu virüs salgınını iyi okumak gerekiyor.

Gerekiyor derken, sadece gözümüzle okuduğumuz değil, dünyada olana biteni ruh gözümüzle idrak edebilelim, tevekkül edip hazmedebilelim inşallah.

Acı tatlı, iç içe ortaya karışık, sınanmalar diyarı dünya... İnsan felaketler karşısında aciz ve cılız... ALLAH’ın ilahi düzeninden şüpheye düşünce hatırlatıyor. Bolca nasiplendirdiği, yeryüzü, gökyüzü her türlü ganimetleri sonsuz, uçsuz, bucaksız ama talan eden insan, dünyanın da KANSERİ İNSAN! Sonradan akıl başta, hep sonradan...

Avustralya’da yangın için bağış toplanmaya devam ederken... Yangın, sel, kum fırtınası şimdi Çin’den gelen virüs! Resmî olarak 12 kişi karantina altında. Okul tatili bitiyor ve yaz tatilinde Çin’e giden çocukların okula gelmemesi mesajla bildiriliyor!

Eldiven, maske ve antibakteri jelle elleri devamlı yıkayın bildirileri detaylı şekilde 27 Ocak’ta yayılmaya başlandı.

26 Ocak’ta ‘Avusturalya Day’ın Sidney’deki kutlamalarında havai fişekler atılırken. İnsanlara bolca umut, birlik mesajları yangın videoları, insanların hikayeleri televizyondan aktarıldı...

Geçen hafta gazetemizde yazı konum ELAZIĞ’dı... Haftaya da pozitif yazılarıma devam derim demiştim ancak dünyada gelişen felaketler zihni istila ediyor... Çin için çok fazla şey yazamıyorum UYGUR TÜRKLERİ için içim kan ağlıyordu, kızgınlığım insanlığını yitirenlere kırgınlığım çok büyüktü. Allah beni af etsin o memleketin insanını görmek dahi istemediğim duygulara kapıldığım anlar olmadı değil.

Bütün bu olumsuz haberler hepimizin psikolojisini çok etkiliyor. Ben öfkenin tuzağından hemen içimdeki tüm duyguları gözlemleyerek yani konulara karşı kendi maneviyatımı okuyarak, sorgulayarak cevaplarımı buluyorum.

Siz de aynı duyguları hissediyorsanız size de önerim bu soruları sorun: Zihnim nerede?

Duyguma ne olmuş? Bölüp çarpmış mıyım?

Niyette karanlık var mı? Varsa neden? Acı çektirene kötülük istiyorsam?

Benim ne farkım kaldı diğer dediğimden.

Allah korusun, ALLAH tüm dünyayı hidayete erdirsin inşallah.

Neler bizi uyandırıyor? Neler bizleri utandırıyor? Paylaşılmayan nedir?

Sona yaklaşıyor dünya artık, boşver demeyin boş vermeyin! Olanı biteni kendinde açığa çıkan duygularını oku.

Niyetten tezahür eden dünyamızda, duygularımız nasıl? Her zaman merhametli olmak canıyla sınanlar için dua etmek, şifa istemek nasip olsun. İnsan olduğunu kim unutursa unutsun BİZLER UNUTMAYALIM! SEFER ayına girdik, hepimizin sefer ayı mübarek olsun. Sen de yaşanmışlığını iyi oku, bir de haftalardır olanları oku çünkü her şey aslına rücu eder.

Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. İnnemâ emruhû izâ erâde şey’en en yekûle lehu kun fe yekûn. Fe subhânellezî bi yedihî melekûtu kulli şey’in ve ileyhi turceûn.

Haftaya yazılarda kavuşmak dileği ile hoşçakalın, sevgi, anlayış, empati ile kalın...

4

T

4ş Subat 2020

rkısh NEWS PRESS

AVUSTRALYA

YILDIRAY ASLANTAŞ yaslantas@turkishnewspress.com.au

Barış planı değil, savaş ilanı!

A

BD’nin tek taraflı Ortadoğu planına tepkiler sürüyor. İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un planın hiçbir meşruiyeti olmadığını belirterek, “Tüm hedefleri zaman kazanmak ve burada işgali genişletmektir. Bir kez daha altını çizerek söylüyorum; barış planı değil, savaş ilanıdır bu” demesi dikkate değer.. Başkan Erdoğan da, Trump’ın sözde barış planı için şunları söyledi: “Açıklanan plan, barışa ve çözüme hizmet etmeyecektir. Bu plan Filistin ve Kudüs için yeni oldu bittiler oluşturma gayretidir. Bu, Filistinlilerin haklarını yok sayma ve İsrail’in işgalini meşrulaştırma planıdır. Hangi girişim olursa olsun, bazı Arap ülkeleri sırtını dönse de biz Filistin’in ve Kudüs-ü Şerif’in hukukunu korumak için uluslararası kurumları harekete geçirmeye ve dünyaya bu meseleyi anlatmaya devam edeceğiz.”

HESABINI SORACAĞIZ İdlib’de 5 Türk askeri 8 kişinin Esed rejimince şehit edilmesine sert tepki gösteren Cumnurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna seyehatinde ise şu mesajları verdi: “Şu anda harekat devam ediyor.

Tespit edilen 50’nin üzerinde nokta sürekli operasyonun hedefleri arasında ve 76 civarında karşı taraftan Suriyeli, o ekibin içerisinde, etkisiz hale getirilmiş vaziyette. Fakat noktayı koymak yok, aynı şekilde operasyon devam ediyor.

Bunun hesabını sormaya devam edeceğiz. Şu anda biz F16’larımız da dahil olmak üzere fırtına obüslerimiz, toplarımız hepsi arazide MİT’in belirlemiş olduğu noktaları tamamen atış altında tutuyor.

BİZİ SINAYANLAR PİŞMAN OLACAK Ülkemizin, milletimizin ve İdlibli kardeşlerimizin güvenliğini temin için yürüttüğümüz operasyonlarımızı sürdürmekte kararlıyız. Türkiye bu saldırının cevabını misliyle veriyor.

Bu tarz alçak saldırılarla Türkiye’nin kararlılığını sınayanlar büyük bir hata yaptıklarını anlayacaklardır.Temenni ederim ki Astana ve Soçi mutabakatları çerçevesinde herkes yükümlülüğünü bilsin ve bu çerçevede çalışmaları sürdürelim.”

KIRIM TÜRKLERİNE TAM DESTEK Ukrayna’da Kırım Tatarlarının Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile de görüşen Erdoğan, şunları söyledi: “Türkiye olarak Kırım’ın yasa dışı ilhakını tanımadığımızın altını bir kez daha çizmek istiyorum. Ukrayna’nın egemenliğine ve Kırım dahil toprak bütünlüğüne desteğimizin aynı şekilde süreceğini teyit etmek istiyorum. Bu ülkenin asli unsurları olan Kırım Tatar Türkleri’ne Ukrayna makamları ile birlikte destek olmayı sürdüreceğiz.”

Başkan Erdoğan’ın, Rusya’nın Libya ve Suriye’de sözlerini tutmadığı bir dönemde Ukrayna’ya gitmesini de bir kenara not edelim...

Yangından sonra yeni tehlike kapıda...

Çin’den tüm dünyaya yayılmaya başlayan yeni tip koronavirüsü (2019-nCoV) kopyalamayı başaran Avustralyalı bilim adamları çalışmalarını hızlandırdı.

Avustralya’nın yeni tip koronavirüs ile imtihanı Avustralya’da, Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan yeni tip koronavirüs vaka sayısı 12’ye çıkarken, Yeni Güney Galler eyaletinde Çin’den dönen öğrencilerden koronavirüs salgınının yayılmasına karşı önlem olarak iki hafta evde kalmaları istendi. Avustralyalı bilim adamları ise koronavirüsü kopyalamayı başardı...

A

vustralya’da, Çin’in Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıkan yeni tip koronavirüs (2019-nCoV) vaka sayısı 12’ye çıktı. Viktorya eyaleti sağlık yetkilileri, 60’lı yaşlarda bir kişide daha yeni tip koronavirüsün tespit edildiğini bildirdi. Yeni tip koronavirüs tespit edilen kişinin yakınlarında da benzer semptomların görüldüğü ancak yapılan testlerde herhangi bir koronavirüs belirtisine rastlanmadığı bilgisi paylaşıldı.

YAYILMAYA KARŞI TEDBİR Vaka sayısının arttığını duyuran yetkililer, ölümcül salgının yayılmasını önlemek amacıyla gereken tedbirlerin alındığını vurguladı.

Koronavirüs tespit edilen kişilerle irtibata geçenlere “evlerinden dışarı çıkmaması”, Hubey eyaletinden dönenlere de 2 hafta boyunca evlerinde kalmaları uyarısı yapıldı.

Hubey eyaleti dışında ortaya çıkan vakaların da yakından takip edildiği belirtilerek, yakın zamanda tavsiyelerin güncelleneceği belirtildi.

VATANDAŞLAR TAHLIYE EDİLİYOR Bu arada, Avustralya ve Yeni Zelanda, koronavirüsün ortaya çıktığı ve salgına dönüştüğü Çin’in Hubey eyaletinin Vuhan kentindeki vatandaşlarını tahliye etmeye başladı. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Çin ile istişare yapılarak vatandaşlarının Vuhan’dan tahliye edileceğini açıkladı. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern de yaptığı açıklamada, Başbakan Morrison ile görüştüğünü, Avustralyalı ve Yeni Zelandalıların Vuhan’dan tahliyesinde birlikte çalışma konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

CHRISTMAS ADASINDA KARANTİNA Avustralyalı ve Yeni Zelandalı yetkililer, vatandaşlarına Çin’e yapacakları seyahatin gerekliliğini gözden geçirmelerini ve Hubey’e gitmemeleri tavsiyesinde bulundu.

Hubey’den getirilecek kişilerin, Avustralya’ya bağlı Christmas Adası’nda 14 gün karantinada tutulması bekleniyor.

Diğer yandan, Güney Galler eyaletinde Çin’den dönen

öğrencilerden koronavirüs salgınının yayılmasına karşı önlem olarak evde kalmaları istendi. ÖĞRENCİLERE 2 HAFTA EV HAPSİ!

Yeni Güney Galler Eğitim Bakanı Sarah Mitchell, yaptığı açıklamada, “Ebeveynlerden, çocuklarını (iki hafta) evde tutmalarını istiyoruz” dedi. Yeni tip koronavirüsün kuluçka döneminin 14 güne kadar çıkabildiği belirtiliyor.

KORONAVIRÜSÜ KOPYALADILAR Öte yandan, koronavirüs, Çin dışında ilk kez Avustralya’da kopyalandı. Melbourne’deki özel bir laboratuvarda enfekte bir hastadan alınan virüsün kopyası üretildi.

Avustralyalı bilim adamları, kopyanın testler için “kontrol materyali” olarak kullanılabileceğini ve “teşhiste ezber bozan gelişmelere yol açabileceğini” açıkladı. Bu gelişmeler arasında semptomları göstermeyen kişilerde virüsün erken teşhisi testinin yer alabileceği bildirildi. Çinli uzmanlar da koronavirüsü kopyalamıştı. Çinliler, koronavirüsün kuluçka döneminde bulaşabildiğini duyurmuştu. DSÖ ise, virüsün semptomlar görülmeden bulaşıcı olup olmadığının belirsizliğini koruduğunu belirtiyor.

YÜKSEK ATEŞ VE AĞRIYA DİKKAT! Yeni tip koronavirüs solunum, hapşırma ve öksürme durumlarında hava yoluyla bulaşıyor. İlk belirtileri yüksek ateş, boğaz ağrısı, öksürük, nefes darlığı, solunumda zorluk ve ishal şeklinde ortaya çıkıyor. İleri safhalarda zatürre ve böbrek yetmezliğine neden olan virüs, nihayetinde ölümle sonuçlanabiliyor.

T

AVUSTRALYA

rkısh NEWS PRESS

4ş Subat 2020

‘Kağıttan Uçak’ kitabına büyük ilgi

Y

eni yılın ilk ayını güzel bir haberle geride bıraktık.

Toplumumuzun önemli isimlerinden gazeteci Kâzım Ateş, daha önce yazdığı kitaplarına “Kağıttan Uçak” isimli bir yenisini daha ekleyerek Sydney ve Melbourne’da tanıtım ve imza günü etkinliği düzenledi.

GELİRİ BAĞIŞLANDI Kitabından Sydney’de elde edilen gelirleri Guildford camisine bağışlayan Ateş, Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda her Cumartesi yayınlanan ve Sülhan Yılmaz ile Gülten Akbar’ın sunduğu “Hayata Dair” programının Şubat ayındaki ilk özel konuğu oldu.

Melbourne’daki imza gününe ise; Başkonsolosumuz Arif Eser Torun, Sosyal Hizmetler ve Din Ateşesi Prof.

5

HAFTANIN KITABI

ZEYNEP DOKTOROĞLU zdoktoroglu@turkishnewspress.com.au

“Okuma, alışkanlıkların en asilidir.“ (Antoine Albalat)

Hayır Diyebilme Sanatı

D Dr. Nuh Arslantaş, Kâzım Ateş’in ailesi ve en yakın arkadaşı İbrahim Göçol ile Türk toplumu katıldı. Kitabın tüm geliri Hasene yardım kuruluşuna bağışlanırken; Avustralya Hasene Başkanı Yusuf Sula, Ateş’e teşekkür ederek plaket takdim etti.

BİR ÇOCUĞUN HİKAYESİ Kâzım Ateş’in “Kağıttan Uçak” kitabının konusu; 1969 yılında, 6 yaşındaki bir çocuğun gökyüzünde uçurduğu kağıt uçağın bir zaman sonra gerçek bir uçağa dönüşüp onu kendi yaşadığı diyarlardan, köyünden kopartıp yer ile göğün

birleştiği yere taşıması...

Yüzünde kocaman bir gülümseme ama içinde yalnızlık ve hüzün taşıyan yine de sabırlı ve güçlü bir çocuğun hikayesi bu...

Bizi kendine bağlayan soluk soluğa okuyacağınız “Kağıttan Uçak” kitabını okurseverlerle buluşturduğu ve radyo programımıza katıldığı için Kâzım Beye şükranlarımızı sunarız.

Unutmadan! “Kağıttan Uçak” kitabını bir an önce bitirmeye bakın çünkü Ateş’in birbirinden ilginç kitaplarının arkası kesilmeyecek... > ALİ KURT

eğerli kitapseverler, bu haftaki eserimiz insan psikolojisi üzerine yazılmış “Hayır Diyebilme Sanatı” kitabı...

“Hayır Diyebilme Sanatı” kitabının yazarı, “Müthiş Psikoloji” adı altında anonim bir yazara aittir.

Bu tarz kitapların şahsa ait özel isimlerle basılmamasının daha çok dikkat çektiğini ve okuyucunun kitabı çok daha tarafsız ve yargısız okumasına neden olduğunu düşünüyorum.

“Hayır Diyebilme Sanatı / Sınırların Kadar Özgürsün” kitabı hayatımıza yeni bir gözle bakmamızı sağlayan etkili bir kişisel gelişim eseridir. Anonim kolektif yazarların oluşturduğu bu kitap, sınırların ve özgürlüğün kavramını yeni bir bakış açısıyla ele alıyor. Gerçek özgürlüğün sınırsız olmakta değil, net ve kararlı sınırlar koyabilmekte saklı olduğunu bizlere anlatıyor.

Gerektiği zaman “hayır”

diyebilmenin kişinin kendi özgürlük alanını belirlediğini ve bunun kişisel gelişim için önemini okurlara anlatan bu kitap, kendimizden vazgeçerek ve sürekli başkalarını memnun etmeye çalışarak mutluluğu yakalamanın imkansızlığını vurguluyor.

Her yaştaki insana hitap edebilecek bir üslupla açık, net ve sade bir anlatım diliyle kaleme alınmış.

“Hayır Diyebilme Sanatı” okurlara etkili yöntemler öneriyor.

Daha cesur olmayı, kendi sınırlarımızı ve isteklerimizi anlamamızı ve gerektiğinde ‘Hayır’ diyebilmenin insana kattığı huzur, mutluluk ve rahatlığı yaşamak için herkese bir davetiye sunuyor.

“Gerçekten özgür müsünüz?

Değişmeye ne kadar açıksınız?

Hayır Diyebilme Sanatı, sınırlarınızı doğru çizerek, kendinize geniş bir özgürlük ve özgüven alanı oluşturmanın incelikleriyle dolu, duyarlı bir rehber…”

6

4ş Subat 2020

T

rkısh NEWS PRESS

YANGIN ALARMI

E T ’ T N E K BAŞ M U R U D L I AC I D L I D E N ILA

A

Bu nasıl yarışma?

düzenlenen kek yeme A vustralya’da yarışmasında 60 yaşındaki bir kadın

ölmesi beraberinde çılgın yarışmaları da tartışılır hale getirdiQueensland eyaletinin Hervey Bay kentindeki bir otelde “Avustralya Günü” etkinlikleri kapsamında, “lamington” adı verilen çikolata sosu ve hindistan ceviziyle kaplanmış keki belirli bir sürede en çok yeme yarışması düzenlendi. Yarışmacılardan 60 yaşındaki kadın, kek yerken fenalaştı. Kalp masajı yapılan kadın, daha sonra ambulansla kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Her yıl Avustralya Günü’nde kek, tart ve sosisli sandviç gibi yiyecekleri yeme yarışmaları yapılıyor.

Avustralya’da aylardır kontrol altına alınamayan ve ülkenin çeşitli noktalarında etkisini sürdüren orman yangınları nedeniyle Canberra Bölgesi’nde acil durum ilan edildi. Şimdiye kadar 33 kişinin öldüğü, 11 milyon hektar alan ve 2 bin 600’den fazla evin kül olduğu yangınlarda 1.25 milyar hayvan da telef olmuştu. vustralya Başkent Bölgesi (ACT) yetkilileri, 2003’ten bu yana en büyük yangın tehdidi ile karşı karşıya olan bölgede acil durum ilan etti. Başkent Canberra’nın banliyölerinde halka, olası tahliyelere karşı hazırlıklı olmaları çağrısı yapıldı. ACT Başbakanı Andrew Barr, “2003’teki yıkıcı yangınlardan bu yana en kötü orman yangını tehdidiyle karşı karşıya. ACT hükümeti için şu anda orman yangını tehdidinden daha öncelikli bir şey yok” dedi.

KAVURUCU SICAKLAR Hava sıcaklığının 41 dereceye kadar çıktığı bölgede etkili olan yangınların “kontrol edilemez hale gelebileceği” ve güçlü rüzgarların etkisiyle artabileceği uyarısında bulunan Barr, en büyük yangının, Canberra’daki parlamento

AVUSTRALYA

binasına 20 dakikalık uzaklıktaki Tuggeranong bölgesinde etkili olduğunu vurguladı.

DERS ALMAMIZ LAZIM 2003’te yaşanan yangınlardan çıkarılması gereken derslerden birinin, “gelecek riskler konusunda halk ile erken, net ve etkili iletişim kurmak” olduğunun altını çizen Barr, 17 yıl sonra bölgede ilk kez acil durum ilan edildiğini belirtti. Barr, itfaiye ve acil durum yetkililerine ekstra kaynak ve yetki sağlayan acil durumun “Canberra risk altında olduğu sürece” süreceğini söyledi.

HELİKOPTER SEBEP OLDU Bu arada, Canberra’da yangın söndürme çalışmalarına destek olan askeri helikopterin iniş ışıkları yangına neden olmuştu.

Yetkililer, helikopterin iniş

ışıklarının başkentin güneyinde bir parktaki otların alev almasına yol açtığını ve bölgede çıkan yangının 9 bin 500 hektarlık alana yayıldığını bildirmişti. Korgeneral Greg Bilton, yangına yol açan askeri helikopterin iniş ışıklarının artık kullanılmayacağını duyurdu.

BİLANÇO ARTIYOR Avustralya genelinde Eylül 2019’dan bu yana orman ve çayırlık alanlarda etkili olan ve zaman zaman yerleşim yerlerine de sıçrayan yangınlar nedeniyle 33 kişi hayatını kaybetmiş, çoğu NSW eyaletinde olmak üzere toplam 11 milyon hektar civarında alan ve 2 bin 600’den fazla ev kül olmuştu. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), yangınlarda 1,25 milyar hayvanın ölmüş olabileceği tahmininde bulunmuştu.

T

rkısh NEWS PRESS

Year: 2 Volume: 90

President Yüksel Çifçi

Newspaper Editors Adem Talic, Sibel Örnek, Sinem Taslak, Tanyeli, Ümit Uyar, Davut Kılıç, Ali Kurt Page Layout & Design Necmettin Öksüz

Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben (Sports), Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan, Dr. Hilal Çoruhlu (Medical&Health), İzzet Anmak (Australian English&Politics), Cemil Uyanık (Distribution) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Furkan Boyacı, Sabahaddin Kayıkçı (Distribution), Ömer Boyacı (Youth&Sport), Zeynep Doktoroğlu, Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Evlaa Han, Ayşe Han, Elif Sele, Hilal Kırmızı, Elif Aydın (Editors) Brisbane Team Yıldıray Aslantaş (General Manager), Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla

South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Murat Özdamar, Mehmet Güler IT Grup Erol Gülçinay, Adem Talic, Hakan Evecik, Soner Çoruhlu

TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM Monday: Fatma Gençtürk, Bilge Başafacan, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Derya Sekmen, Hülya Boz, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın, Kübra Erdinç Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık Thursday: Osman Boyacı ve Diyanet Hocalarımız Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık, Barış Cengiz Saturday: Sülhan Yılmaz, Gülten Akbar, Bülent Arıkan, Mücahid Gelöz, Vahit Erzor, Yasin Köksal, Tuğçe Köksal, Ahmet Kele, Azra Vejzovic Sunday: Kübra Erdinç, Muhammed Köksal, Cem Birben, Zafer Uyanık, Ataberk Birben

TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Murat Şirin, Ümit Uyar, Elif Aydın, Elif Sele, Zeynep Doktoroğlu, Salim Boyacı, Adem Talic

Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Yıldıray Aslantaş): 0401 398 922 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0426 982 050 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: Unit 2-92 Bryant St Padstow NSW 2211 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au

www.turkishnewspress.com.au

Ç YASAM

T

rkısh NEWS PRESS

4ş Subat 2020

Engel tanımayan Begüm’dem hayata smaç

Umudun peşinden koştu ve kazandı...

S

16 yaşındaki serebral palsi hastası Begüm Pusat, Tekerlekli Sandalye 25 Yaş Altı Kadın Basketbol Milli Takımı ve Aydın ADÜ Genç Efeler Takımı’nda başarılarıyla göz dolduruyor. Begüm, “Asla o sandalyeye asla oturmam demiştim. O sandalyeye oturunca insan bir daha kalkamıyormuş.

Engellilik aslında utanılacak bir şey değil. Çünkü zorlukları aşıyorsun ve bir şey başarıyorsun” diyor. erebral palsi hastası 16 yaşındaki Begüm Pusat, bir dönem “O sandalyeye asla oturmam” diyerek reddettiği tekerlekli sandalye basketbolunda, Milli Takıma yükselme başarısı gösterdi.

25 Yaş Altı Kadın Basketbol Milli Takımı ve Aydın ADÜ Genç Efeler Takımı oyuncusu Begüm Pusat, küçük yaşlardan itibaren basketbolu çok sevdiğini, ailesinin desteği ve uzun fizik tedavi süreci sonunda, yeterince kullanamadığı sol el ve ayağını daha iyi kullanabilecek düzeye geldiğinde de basketbol oynamaya başladığını söyledi. ÇOK UTANIYORDUM İzmir’deki bir maçta tanıştığı Beşiktaş’ın tekerlekli sandalye basketbol takımı oyuncularından Cem Gezinci’nin kendisine basketbolu oynayabileceğini söylediğini, başlarda tekerlekli sandalyeye sıcak bakmamasına karşın bu fikrini değiştirdiğini aktaran Pusat, şöyle konuştu: “O sandalyeye asla oturmam’ demiştim. Çok utanıyordum. Şu an çok saçma bir düşünce gibi geliyor ama o zamanlar öyle düşünüyordum. O

hırslı oluyorum. O topu çemberden içeri sokmak istiyorum. Oynarken elim acıyor, o bile bana mutluluk veriyor. Eskiden engelimi asla kabullenmezdim.

Arkadaş ortamında elim ve ayağımın neden öyle olduğu yönündeki soruları hep geçiştirirdim. Ortamdan

sandalyeye oturunca insan bir daha kalkamıyormuş onu öğrendim.

VE ENGELLER KALKIYOR İnsanların bir şeyler başarabilmesi, yürek işi olması çok güzel bir şey. Ellerin acıyor, tırnağın çıkıyor ama sen o kadar çok seviyorsun ki asla pes etmiyorsun. O çizgiden içeriye girdim mi bütün engeller kalkıyor. Bunları gördükçe sandalyeme daha

çok bağlandım ve bir daha ayrılamaz oldum.”

SPOR BİZİ BARIŞTIRDI Basketbol oynarken çok mutlu olduğunu aktaran Begüm Pusat, sözlerin şöyle sürdürdü: “Çünkü olmak istediğim yerde basketbol sahasındayım. Kendimi özgür hissediyorum.

Sahaya çıktığımda bütün mutsuzluklar, üzüntüler, engeller geride kalıyor. Çok

uzaklaşırdım. Engelimden utanıyordum. Bu spor engelle barışık olmamı sağladı.

SAKIN EVE KAPANMAYIN! Engelin aslında utanılacak bir şey değil gurur duyulabilecek bir şey olduğunu öğrendim basketbolla. Çünkü zorlukları aşıyorsun ve bir şey başarıyorsun. Bence engelliler kendilerine eve kapatmamalı, sokağa çıkmalı.”

7

8

T

4ş Subat 2020

rkısh NEWS PRESS

.

TÜRKIYE

Düğünlerini yapıp çadıra döndüler...

Türkiye geçtiğimiz hafta Elazığ depremi ile sarsılırken, Manisa’da da deprem korkusu devam eden vatandaşlar çadırlarda yaşıyor. Akhisar ilçesinde 22 Ocak’ta meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki deprem nedeniyle aileleriyle çadırda kalan Sibel ve Mücahit Demirel çifti, depreme rağmen aşklarını ertelemedi. Çiftin nihahı salonda kıyılırken, damat gelini çadırdan aldı...

Tatillerini yarıda kesip depremzelere oyuncak yaptılar 41 kişinin hayatını kaybettiE lazığ’da ği 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından İzmir’in Karabağlar ilçesin-

deki Nene Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden 20 öğrenci, bölgedeki çocukların yüzlerini güldürebilmek için harekete geçti. Çocukların oyuncaklarının enkazda kaldığını düşünen 20 öğrenci, tatillerini yarıda keserek okularındaki atölyede bir araya geldi. Bölgeye oyuncak gönderme isteklerini okul yönetimine ileten öğrenciler, tüm günlerini okullarında geçirerek 3 günde farklı boyutlarda atık malzemelerden oyuncak yaptı. Ardından da oyuncakların yanı sıra, evlerinde kullanmadıkları kıyafetleri ve harçlıklarından aldıkları gıda maddelerini de kolilere koyarak deprem bölgesine gönderdiler. Duyarlı öğrenciler, “Çocuk demek halay demek. Uzak olsak da yaptığımız oyuncaklar ve yardımlarla bir nebze de olsa onların yanında, hayallerinde olmaya çalışıyoruz” dediler.

Gagauz Özerk Yeri’nde Elazığ için özel ayin

Cumhuriyeti’ne bağlı GagaMoldova uz Özerk Yeri’ndeki kilisede yapılan

ayinde, Elazığ depreminde hayatını kaybedenlere ve Türk halkına dua edildi. Papaz Vasiliy, başkent Komrat’taki kilisede cemaatle okuduğu duanın ardından yaptığı konuşmada, “Bu büyük üzüntü, Elazığ’da aniden yaşandı. Allah, ölenlerin günahlarını bağışlasın, ailelerine ve yakınlarına da sabır versin” ifadelerini kullandı. Ayine katılanlar arasında yer alan “Ana Sözü” gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Todur Zanet ise, depremle ilgili büyük üzüntü duyduğunu belirtti. Gagauz halkının depremde ölenlerin yasını tuttuğunu kaydeden Zanet, “Türkiye’nin yanındayız.

Türkiye’yi çok seviyoruz. Allah, bizleri bu tür felaketlerden korusun” dedi. Zanet, 2014’te Elazığ’ı ziyaret ettiğini anlatarak, “Elazığlılar çok sıcak karşılamıştı. Elazığ halkı, cana yakın ve misafirperver. Onlar için dua ediyoruz” diye konuştu.

N I K AŞ NDI I FE REM DEPENDI! Y

A

khisar ilçesinde 22 Ocak’ta meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki deprem nedeniyle aileleriyle çadırda kalan Kırkağaçlı Sibel ve Mücahit Demirel çifti, yaşadıkları zor koşullara rağmen düğünlerini ertelemedi. Kırkağaç ilçesine bağlı Karakurt Mahallesi’nde yaşayan ve 17 yıl önce birbirlerine aşık olan Sibel ve Mücahit Demirel çifti, geçtiğimz hafta düğün yaparak evlenmeye karar verdi.

DEPREM ENGEL OLAMADI Düğün tarihinden bir hafta önce Akhisar’da meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki deprem sonrası çiftin aileleri, yaşadıkları korku nedeniyle evlerine giremedi, AFAD’ın verdiği çadırlara yerleşti.

Demirel çifti, deprem ve sonrasındaki artçı sarsıntılara rağmen düğünü ertelememe kararı aldı. Depremzede damat Mücahit Demirel, gelin Sibel Demirel’i baba

evi yerine deprem çadırından törenle aldı. Çift, Kırkağaç ilçesinde bir salonda düzenlenen düğünde nikah kıydı, daha sonra kendileri için hazırlanan çadıra döndü.

AŞKIMIZI ERTELEYEMEZDİK Damat Mücahit Demirel, deprem nedeniyle korku ve düğün heyecanını birlikte yaşadıklarını söyledi.

Deprem yüzünden her iki ailenin de çadırda kalmaya başladığını anlatan Demirel, “Düğün tarihini çok önceden belirlemiştik.

Depremden dolayı ertelemeyi düşündük ama sonrasında ortak bir kararla bundan vazgeçtik.

Düğünümüzü yaptık çok şükür birlikteyiz, sabah çadırda uyandık.” diye konuştu.

17 YILLIK SEVDA...

Arkadaşlığının 17 yıl öncesine dayandığını vurguladığı eşini çok sevdiğini söyleyen gelin Sibel Demirel ise, şöyle konuştu: “En başta ailelerimiz evlenmemize izin vermemişti.

Sonrasında aileleri ikna ettik ama bu arada maddi sorunlar ortaya çıktı. Düğün kararı aldığımızda ‘Ne olursa olsun yapacağız’ dedik.

Ancak bu kez deprem çıktı. “ÇADIR GELINI” OLDUM Kaybımız yok çok şükür, öyle olsa düğünü çoktan ertelerdik.

Deprem nedeniyle düğüne katılım

düşük oldu. Çadır gelini oldum, hiç aklıma gelmezdi. Her gelin babaevinden çıkmak ister, bize bu nasip olmadı ama çadırdan çıktım bu yüzden üzüntü ve sevinci bir arada yaşadım.”

AİLELERDEN DESTEK Gelinin babası İsmail Sarıefe de, arkadaşlarının düğünü ertelemeleri tavsiyesinde bulunduğunu ancak bunu hiç düşünmediklerini ifade etti. Damadın annesi Kevser Demirel ise gelinini evine getirmeyi hayal ettiğini ancak yaşadıkları deprem nedeniyle bunu gerçekleştiremediklerini belirterek, “Deprem sonrası çadıra geçtik. Evlerimize giremiyoruz, düğünümüz vardı ve Allah nasip ettik düğünü yaptık. Gelinimizi çadırdan çıkardık ama evimize getiremedik” ifadelerini kullandı.

T

.

TÜRKIYE

rkısh NEWS PRESS

4ş Subat 2020

9

SIBEL ÖRNEK ILE GÜZELLIK & SAĞLIK sornek@turkishnewspress.com.au

Başkan Erdoğan, partisinin Genel Merkezi’nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katıldı.

I: ARAP ÜLKELERINE KUDÜS TEPKIS

Sodyumun önemi

D Sessiz kalanlara

yazıklar olsun

T

ABD ve İsrail’in Filistin’i yutma planına sessiz kalan Arap ülkelerine tepki gösteren Başkan Erdoğan, “Ben halimize acıyorum. Başta Suudi Arabistan, sesin çıkmıyor, sesin! Ne zaman çıkacak? Bakıyorsunuz Umman, Bahreyn aynı şekilde Abu Dabi yönetimi. Bir de oraya katılıp alkış tutuyorlar, yazıklar olsun. Acaba o alkış tutan eller, bu haince atılan adımın hesabını nasıl verecekler?” dedi.

ürkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin sözde Orta Doğu barış planına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi: “Zalimin gözü kana da doymaz, mala da doymaz. İsrail’in de gözü doymuyor.

Hem Kudüs’ü hem de İsrail’in özellikle ısrar ettiği işgal altındaki diğer Filistin topraklarını ilhak anlamına gelen bir planı devreye almaya çalışıyor. Türkiye olarak, görünürde iki devletli çözümü kabul eden ama esasta Filistin’i tümüyle yok eden ve Kudüs’ü tamamen gasbeden bu planı asla tanımıyor ve kabul etmiyoruz.”

YARIN KÂBE’YE GÖZ DİKERLER Allah’ın, tüm Filistin ve Kudüs topraklarıyla mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine uzanan elleri kırmanın imanın gereği olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Şayet bugün Mescidi Aksa’nın mahremiyeti

ŞANLIURFA

E Y I K L R Ü T TSA N KU A IÇI A DAVYAMD KI

koruyamazsak, yarın kem gözlerin Kâbe’ye çevrilmesini engelleyemeyiz. Hele hele şu andaki zihniyetle hiç mi hiç engelleyemeyiz. İşte bunun için ‘Kudüs kırmızıçizgimizdir’ diyoruz” dedi.

ALKIŞ TUTAN O ELLER...

Erdoğan, şöyle devam etti: “İslam dünyasındaki ülkelerin şu atılan adımla ilgili tavırlarına baktığımız zaman halimize acıyorum. Başta Suudi Arabistan, sesin çıkmıyor, sesin. Ne zaman çıkacak? Bakıyorsunuz Umman, Bahreyn aynı şekilde Abu Dabi. Bir de oraya katılıp alkış tutuyorlar, yazıklar olsun. Acaba o alkış tutan eller, bu haince atılan adımın hesabını nasıl verecekler?

Başlarında kipalarla orada olanlar da onlar da alkış tutuyor. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu.”

ALLAH’IN DA PLANI VAR Üstad’ın ‘Kurt yapmaz bu taksimi, kuzulara şah olsa’ dediği,

IZTANBUL

böyle bir planı destekleyen kimi Arap ülkeleri, Kudüs ile beraber kendi halklarına, daha önemlisi tüm insanlığa ihanet etmektedir.

‘Kul kurar, kader gülermiş’ derler. İstedikleri kadar plan yapsınlar, istedikleri kadar zulüm işlesinler, Allah’ın yardımı ve vicdanlı, ahlaklı, hakkaniyetli insanların desteğiyle Kudüs davası hep ayakta kalacaktır.”

FİLİSTİN’E TAM DESTEK Öte yandan; Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Erdoğan, Türkiye’nin Filistin davasına desteğini ifade etti.

Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’yi ise Türkiye’de kabul etti. Vahdettin Köşkü’nde gerçekleşen kabul, 1 saat 15 dakika sürdü. Plana ilişkin görüş alışverişinde bulunulan görüşmede Erdoğan, Hamas lideri Heniye’ye Türkiye’nin ve Türk halkının Filistin davasına olan desteğinin tam olduğunu iletti.

DIYARBAKIR

n ABD’nin sözde barış planı 81 ilde cuma namazından sonra protesto edildi... Diyarbakır’da Ulu Cami önünde yaşlı, kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu binlerce kişi tekbir getirerek, ABD ve İsrail aleyhine slogan attı. Grup adına açıklama yapan Üzeyir Yuva, Kudüs’ün işgalle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Gün, İslam ümmetine dayatılan zillete

karşı direniş gösterme, mücadele başlatma günüdür” çağrısında bulundu.

KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR HÜDA PAR İl Başkanı Osman Aktaş da “Kanımızın son damlasına kadar Mescid-i Aksa’nın yanındayız” dedi. Telefonla alana bağlanan Hamas yetkililerden Abdul Muti Zakkut, “Tarihi duruşunuzdan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

eğerli okurlarım, bu haftaki konum belki hiç aklınıza gelmeyecek, önemsenmiyecek kadar basit bir gıda olarak algılıyabilirsiniz ama bu satırları okudukça birazdan önemini daha iyi anlayacaksınızdır. Sodyum vücutta en gerekli minerallerden biridir. Bilinen sodyum kaynağı ise sofralarda kullanılan tuzdur. Sinir sinyallerinin iletiminde, vücudun sıvı dengesinin sağlanmasında, kasların kasılmasında ve birçok farklı fonksiyonunda sodyumun rolü vardır. İnsan için günlük sodyum ihtiyacı bir çay kaşığı tuz.

SODYUM EKSIKLIĞININ BELIRTISI Baş ağrısı, uyuşukluk, yorgunluk, zihin karışıklığı gibi problemler meydana gelebilir. Sodyum eksikliği uzun zaman devam ederse bilinç kaybı ve komaya giden ciddi ve tehlikeli sağlık sorunlarına yol açabilir. Nedeni bilinmeyen kas kasılmaları, kramplar ve kaslarda güçsüzlükte sodyum eksikliğinin belirtileri arasındadır.

DIKKAT EDILMESI GEREKENLER l Sodyumun kaynağının sadece tuz olduğunu düşünüyoruz. Halbuki farkında dahi olmadığımız o kadar çok gizli sodyum kaynağı mevcut: Hazır çorbalar, işlenmiş et ürünleri, konserveler, turşular, kuruyemişler gibi. l Araştırmalar günlük tuz tüketiminin ülkelerde 18 gram civarında olduğunu gösteriyor. Ancak almamız gereken miktar aslında 6 gramdan fazla olmamalıdır. l Sodyum kısıtlanması denildiğinde tuz miktarını kısıtlamak zor gelecektir. Oysaki hazır gıda tüketimine son vererek 3 kat daha olumlu bir sonuç alabiliriz. l Tuz tüketiminin fazlaya kaçtığını anlamanın en basit yolu ağzın sık sık kurumasıdır ve suya karşı olan isteğin artmasıdır. l Bu noktada dikkat edilmesi gereken; tuz tüketiminin fazla olması yani sodyum fazlalığının veya az azlığının sorun oluşturabileceğidir. l Eksikliğinde halsizlik oluşacaktır ve bu durum ortadan kalkıncaya kadar tuz alımı artırılabilir. l Tüketilen tuzun cinsinin de çok önemli olduğu unutulmamalıdır. Rafine tuz yerine doğal kaya tuzu tüketmek sağlığımız için daha güvenli olacaktır. Rafine tuzların eser element içeriği önemli ölçüde azaltılmıştır. l Böbrek solüt yüküne etki eden minerallerden biri sodyumdur ve bu yükü arttırmamak için aynı zamanda günlük sıvı alımına da çok dikkat etmeliyiz. l Sonuç olarak; gizli sodyum kaynaklarını unutmamamız gerekmektedir ve bu nedenden ötürü etiket okuma alışkanlığı kazanmalıyız.

SODYUM EKSIKLIĞI NASIL GIDERILIR? Sodyumun serum olarak alınması sağlanır.

Değeri yükselene kadar aralıklarla verilir. Bol tuz alımı sağlanır. Bu genelde tüketilen gıdalardan takviye edilerek yerine getirilmelidir. Maden suyu ile de sodyumun alınması sağlanabilir.

Size sağlıklı haftalar diliyorum, hoşçakalın...

AUSTRALIAN

TURKISH MAARIF FOUNDATION

WANT TO LEARN

TURKISH? Australian Turkish Maarif Foundation Turkish Language Course for Adults is back due to popular demand! Now taking enrolments for February start.

020 2 .

2 0 .

3 0 : e t t Da Course Star rolment: 30.01.2020 n Last Day of Ent Test: 01.02.2020 Placeme 10 Week Course Fee: $350 (Includes Course Book, Workbook, Speaking/ Writing Club & Other Support Materials)

HURRY E R A S E C A PL L I M I T E D!

Course Days: A1 (Beginners) Monday & Tuesday A2 (Elementary) Wednesday & Thursday From: 6pm - 9pm Speaking & Writing Club Saturdays 10:30am - 12:00pm

Detailed Information and Application learnturkish@maarif.nsw.edu.au

T

TURKEY

rkısh NEWS PRESS

4 February 2020

11

TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY

IBRAHIM KALIN @ikalin1

Kobani, Kurds and peace

TURKISH AID AGENCY TIKA MARKS 28TH ANNIVERSARY

T

OF FOUNDATION IKA was founded on Jan. 24, 1992 as a governmentrun agency to help countries in Central Asia and the Caucasus, which gained independence following the 1991 collapse of the Soviet Union.

The aid agency, which started its operations with offices in Turkic nations in Central Asia, expanded its coverage, launching news offices in various countries.

Since its establishment, it has carried out approximately 30,000 projects in nearly 170 countries on five continents.

Serkan Kayalar, TIKA’s acting head, said: “The development of TIKA has parallelled the development of Turkey. It is also directly related to the foreign policy of our country.” TIKA carried out almost 90% of its projects after 2002, when the ruling Justice and Development Party (AK Party) came to power, and it has implemented more than

With thousands of projects realized since its establishment, Turkey’s state-run aid and development agency, the Turkish Cooperation and Coordination Agency (TIKA), is marking the 28th anniversary of its foundation this year.

25,000 projects and activities since 2004. It is currently active in five continents with 62 offices in 60 countries.

Activities and projects The agency has produced tangible, modern and highly sustainable projects in a wide area from South and Central Asia to the Balkans and from Africa to Latin America, Kayalar said. Its work area covers education, health, infrastructure, restoration, culture and humanitarian aid. Last year, TIKA implemented approximately 2,000 projects in more than 100 countries. It helped nearly 100,000 students benefit from educational services with 346 projects.

In health care, it carried

more than 140 projects to reach some 900,000 people, while providing vocational training for nearly 5,000 doctors, civil servants and experts.

Since 2011, the agency carried out restoration and renovation work on 90 historic structures, including mosques, tombs, madrasahs, clock towers, castles, Turkish baths, complexes and fountains.

Turkish development model Turkey’s approach in development cooperation is renowned internationally with its human-oriented, nondiscriminatory, sincere, transparent, equal relationship and partnership.

Turkey has neutralized 76 Assad regime soldiers: Defense Minister Akar

T

urkey has conducted strikes against 57 Assad regime targets, neutralizing 76 Syrian regime troops, National Defense Minister Hulusi Akar said late Monday. “Turkey informed Russian authorities that armed reinforcements would arrive twice Sunday, at 4:13 p.m. and 10:27 p.m., yet regime attacks continued,” the minister added. Akar and top military commanders, including Chief of General Staff Gen. Yaşar Güler, traveled to the Turkish border province of Hatay earlier on the same day to inspect developments in the northwestern Syrian province of Idlib.

Snow forecast for Turkey’s Trakya after prayer for rain n An unusually dry winter drove farmers to pray for rain the past two weeks in Trakya in northwestern Turkey. Just one day after a group of farmers, joined by the pastor of a Bulgarian church, organized a prayer session in Edirne city for rainfall in the region, meteorology experts announced a cold,

rainy forecast for Wednesday in Trakya. Sleet set to start early Wednesday will turn to snow

by Wednesday evening - good news for farmers complaining of the low water levels in rivers and dams, leaving crops without sufficient irrigation. Cold weather may also bring a late first snowfall to Istanbul.

A

s the fight continues in and around the town of Kobani near the TurkishSyrian border, the PKK is trying to turn the battle there into a victory for itself. Western commentators sitting in their comfortable seats are blaming Turkey for not granting this to the PKK.When the Islamic State of Iraq and al-Sham (ISIS) turned to Kobani, Turkey did what no other nation did - it practically evacuated the city. By the time President Recep Tayyip Erdoğan arrived in New York for the U.N. General Assembly on Sept.

22, more than 130,000 Kurds from Kobani had already arrived in Turkey. Others went to other Syrian cities such as Haseke and Qamishli. As of today, Turkey hosts about 190,000 Kobani residents, a majority of whom are Kurdish. Several thousand people are estimated to have stayed in Kobani at present and the majority of them are said to be Democratic Union Party (PYD) or People’s Defense Forces (HPG) fighters. Turkey’s doors are open to anyone who wants to come.

Instead of thanking Turkey for accepting thousands of Kurds from Syria and saving them from the barbarity of ISIS, the PKK and the Peoples’ Democratic Party (HDP) accuses the Turkish government of “doing nothing” to help the Kurds of Kobani - a comment that was repeated in Western media outlets. On Oct. 7, the PKK and HDP called on their supporters to go out on the streets in protest. The result was a disaster. The street violence, anarchy and vandalism led by the PKK and HDP caused more than 30 deaths and millions of dollars in damages. PKK operatives burned schools, looted libraries and museums, attacked shops and police stations, set fire to city busses, Red Crescent cars and public property. But most tragically, they tortured and killed several people including the 16-year old school boy Yasin Börü, who was also Kurdish. The mayhem led to dangerous community tensions in cities such as Antep, Erzurum, Mersin and Adana where the city population is mixed. In Bingöl, the PKK attacked the police chief of the city and killed his deputy.

When the mayhem began to cool off, the PKK attacked military posts in Dağlıca in Hakkari province. This attack had nothing to do with either Kobani or the street protests that preceded it. While the PKK talked about saving Kobani, Cemil Bayik, a top commander in the PKK, said that they sent fighters to Turkey rather than to Kobani. As Hilal Kaplan rightly asks in her latest column on Daily Sabah, is Turkey expected to do nothing against this attack and provocation?

Ignoring these facts in a rather convenient way, a misleading narrative is being constructed by making false claims that Turkey is attacking Kurds rather than ISIS. Turkey responded, as it was its right and duty, to the PKK attacks on Turkish soldiers in Hakkari and will continue to defend its citizens against terrorist attacks. When the state takes measures against street violence and vandalism in Ferguson, Missouri or in London or Stuttgart, it is treated as establishing public order. When Turkey stands against much bigger attacks by internationally recognized terrorist groups, it is accused of political oppression.

The plain fact is that the PKK is using the Kobani crisis to create a new sphere of legitimacy for itself. It has gone so far as to request weapons from European countries under the pretext of protecting Kobani. PKK is also using the Kobani story to sabotage the political process, which we call the resolution process in Turkey to indicate the comprehensive nature of the peace talks that have been underway for a number of years now. Despite the major political and legal reforms that have made the lives of Kurds in Turkey much better, secure and prosperous, the PKK refuses to lay down arms.

Instead, it claims that the Turkish state is not ready to finalize the peace process. That is simply not true. Any serious analyst or reporter would recognize the progress that has been made over the last decade. The only obstacle to peace is the PKK’s refusal to disarm and its periodic attacks and provocations to derail the solution process. Why? Because the PKK knows not peace, but war. It has fought for 30 years, recruited fighters, raised money, and established shadow institutions, made propaganda and so on. The only thing it has not practiced is peace. When the opportunity presents itself for peace, security and stability, the PKK feels insecure, threatened and weakened.

Despite all this, Turkey is committed to the solution process. It is in the interest of Turks and Kurds in Turkey as well as in the region.

Turks and Kurds are natural allies against ISIS and other security threats in the region. More importantly, they share similar history, culture and human geography. That’s why Turkey has developed comprehensive relations with Iraqi Kurds, defended the citizenship rights of Syrian Kurds long before the Syrian war began and started the solution process at home. The vast majority of Kurds want peace just as the vast majority of Turks do. No excuse should derail this process. > Source: Daily Sabah

T

.

EKONOMI

rkısh NEWS PRESS

Avustralyalı Anderson aş, iş kazandırdı

Kastamonu’nun 2 bin nüfuslu Hanönü ilçesinde geçen yıl üretime başlayan özel bakır maden işletmesinde 750 kişi çalışıyor. İlçe başta Sinop olmak üzere birçok kentten iş göçü alıyor. Şirketin Avustralyalı Müdürü Anderson, “Daha çok istihdam için çalışmalarımız var” diyor.

K

astamonu’nun 2 bin 132 nüfuslu Hanönü ilçesinde geçen yıl üretime başlayan özel bakır maden işletmesinde 750 kişi çalışıyor.

Sinop sınırında bulunan Hanönü ilçesinde kurulan maden işletmesinde, çalışabilecek nüfusun büyük bölümü istihdam edilirken, diğer ilçeler ve Sinop başta olmak üzere farklı illerden de insanlara iş imkanı sağlandı.

HERKESE İŞ İMKANI Hanönü Belediye Başkanı Serkan Uçar, ilçenin Kastamonu’nun parlayan yıldızı haline geldiğini belirterek şunları söyledi: “İstihdam, dolaylı olarak 2 bin kişiye kadar ulaşıyor. Ülkemizde yer altı kaynaklarının işlenmeye ihtiyacı var. Taşköprü, Boyabat, Kastamonu, hatta ülkemizin birçok kentinden gelip burada çalışanlar var. Herkese ekonomik faydası oldu. İlçe ekonomisine katkısı önemsenecek derece.”

Maden işletmesinin is-

tihdam olarak beklentilerini karşıladığına dile getiren Uçar, şöyle devam etti: MADENİ BULDUK! “Belki bu yatırım başka yatırımları tetikleyecek. En az çevresel etki olacak şekilde sağlıklı şekilde ilerlemesini istiyoruz. İnsanlar özellikle kentlerde yaşamaya alıştı. Fabrikalar genellikle büyük kentlerde.

10-15 kişi her gün bize öz geçmişlerini bırakıyor. İlçedeki bir lisede madencilikle ilgili bölüm açıldı. Yarın mezun olan çocuklar burada istihdam edilecek.

Dünyadaki bu ekonomik darlıkta Hanönü büyüyor. İlçenin nüfusunun 5 yıl içinde yüzde 40-50 gibi artacağını düşünüyorum.”

TÜRKİYE’DE ALTIN ÇOK Maden şirketinin Avustralyalı İşletme Müdürü Lain Anderson ise, 2001 yılından itibaren Türkiye’de çeşitli madenlerde çalıştığını anlattı. Kastamonu’ya yaklaşık 6 ay önce geldiğini aktaran Anderson, “Küresel bo-

yutta bakır madenlerinin büyük çoğunluğu Güney Amerika’da yer alıyor. Türkiye’nin de hem bakır hem de altın madeni olarak ciddi potansiyeli var” dedi. Maden şirketinin Hanönü ve Türkiye’ye katkısı bulunduğunu vurgulayan Anderson, sözlerini şöyle tamamladı: EĞİTİM VERİYORUZ “Madencilik birçok disiplini ilgilendiriyor ve teknik donanımlı kişiye ihtiyaç duyuluyor. Önümüzdeki dönemde buraya uygun istihdam oluşturabilmek için yerel eğitim kurum ve kuruluşlarıyla ortak çalışmalarımız var. Yine de yüzde 60 çalışanımız yerelden. Planladığımız 10 yıllık maden ömrü var. Şu ana kadar keşfettiğimiz cevher kaynağını daha da geliştirmek üzere arama faaliyetlerine devam edeceğiz. Bunu 10 yılın üzerine çıkartmak istiyoruz.

24,5 milyon ton keşfi yapılan ve tanımlanmış rezervimiz bulunuyor.”

Türkiye turizmde 50 milyonu devirdi! n Türkiye’nin, 2019’da toplam 51,7 milyon ziyaretçi ve 34,5 milyar dolar turizm geliri rakamına ulaştığı bildirildi. Verilere göre Türkiye, 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 14,11 artışla 45 milyon 58 bin 286 yabancı ziyaretçi ağırladı. Türkiye’ye 2019’da yine bir önceki yıla göre yüzde 0,98 artışla 6 milyon 688 bin

912 yurt dışında yaşayan vatandaş geldi. Böylece Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı 2019’da toplam 51,7 milyon olarak belirlendi.

RUSYA BİRİNCİ SIRADA Türkiye’nin turizm gelirinin yüzde 17 artarak, 2019’da toplam 34,5 milyar dolar olduğu, kişi başı ortalama harcamanın ise 666 dolar şeklinde ger-

çekleştiği bildirildi. Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Rusya yüzde 17,65 artış ve 7 milyon 17 bin 657 ziyaretçi ile birinci sırada yer aldı. Almanya yüzde 11,42 artış ve 5 milyon 27 bin 472 ziyaretçi ile ikinci, Bulgaristan yüzde 13,68 artış ve 2 milyon 713 bin 464 ziyaretçi ile üçüncü oldu.

4ş Subat 2020

13

ÇALIŞANIN DÜNYASI

MURAT ÖZDAMAR

Sorularınız için: info@turkishnewspress.com.au

Emekli maaşları 2020 yılında neden değişti?

S

SK sigortalısı işçiler genellikle Kasım ve Aralık aylarında bu sene mi yoksa seneye mi emekli olalım diye soru sormaktalar.

Biz Yeni Akit gazetesi okuyan ve emekliliği yaklaşmış olanların hak kaybını önleme adına her sene gerek Kasım ayında gerekse Aralık ayında bu sorunun cevabını vermekteyiz. Çünkü Yeni Akit gazetesi okurlarının doğru bilgileri hak ettiğini değerlendirmekteyiz.

Gerçekten de bu sene iki defa hem Kasım ayında hem de Aralık ayında 2019 yılında emekli olanların daha avantajlı olacağını, 2019 yılında emekli olanların emekli aylıklarının 2020 yılında emekli olanlara göre daha yüksek olacağını köşemizde yazdık. Tavsiyemize uyan okurlarımız daha yüksek aylık alma hakkına kavuştular.

Okurlarımız aylığımı 2019 yılı Aralık ayında hesaplattım, bu tutara 2020 yılında emekli zam oranı olan yüzde 6,50 zammın yansıtılmadığı 2020 yılı Ocak ayında hesaplattığım aylığa bakarak görmekteyim, bunun nedeni nedir diye sormaktalar.

Bu konuda da okurlarımıza bilgi vermek istiyorum.

Sigortalılar, SGK web sitesinde bulunan http://uyg.sgk.gov.tr/ AylikHesap/ adresinden an itibariyle emekli olmaları halinde bağlanacak olan yaşlılık aylığı miktarını hesaplatabilir.

Böyle bir hesaplatma yapmak demek hesabın yaptırıldığı gün emekli müracaatı yapılırsa bağlanacak aylığı öğrenmek demektir.

SSK sigortalılarından bu hesabı 2019 yılında yaptıranlar 2019 yılında emekli olsa idi alacağı aylığı görecek, hesabı 2020 yılında yaptıranlar da bu kez 2020 yılında emekli olsa idi alacağı aylığı görecektir.

2019 yılında emekli olanların hesaplanan aylığına 2019 yılı Ocak ve Temmuz zammı yansıtılacaktır.

2020 yılında emekli olanın ise

aylık hesabı yapılırken yatan prim matrahları 2019 yılı enflasyon oranının tamamı dikkate alınarak, açıklanınca 2019 yılı büyüme hızının da yüzde 30’u kadar ilaveyle güncellenip 2020 aylığı hesaplanacak ve bu aylığa 2020 yılı Ocak zammı yansıtılacaktır.

Bu aylık hesaplama yöntemi nedeniyle 2019 yılı emeklisi olmakla 2020 yılı emeklisi olmak arasında bir fark oluşmaktadır. Diğer bir ifade ile bu yöntemin doğal sonucu olarak aynı prim gün sayısına göre 2019/Aralık ayında bağlanan emekli aylığı ile 2020/Ocak ayında bağlanan emekli aylığı arasında fark oluşmaktadır.

Aylığını 2019 yılı Aralık ayında ve 2020 yılı Ocak ayında hesaplatan özel sektör işçilerinin farklı aylık tutarı görmelerinin nedeni budur.

Yine kamu sektöründe çalışan işçiler de 15.1.2020 tarihinden önce veya 15.1.2020 tarihinden itibaren SGK linkinden aylık hesabı yaptırınca farklı aylık miktarı göreceklerdir. Özellikle şu hususu hatırlatayım.

Ne aylık bağlama oranında bir değişiklik yapılmıştır ne de aylık hesaplama yönteminde. 2019 yılı Ocak ve Temmuz zam oranı toplamı 2019 yılının yıllık enflasyon oranından faklı olursa aylık farkı her halükarda oluşacaktır. 2019 yılı Ocak ve Temmuz emekli zam oranı toplamı yüzde 15,71 iken 2019 yılının yıllık enflasyon oranı yüzde 11,84 oranındadır. Bu farkın sonucudur ki aynı prim günü ile 2019 yılında emekli olanla 2020 yılında emekli olan farklı miktarlı emekli aylığı almaktadır.

Ancak primleri yüksekten yatan sigortalılar 2020 yılının ilk aylarında değil de 7-8 ay sonra emekli olması halinde prim günü artacak, ortalama yıllık kazancı artacak buna bağlı olarak 2019 yılında emekli olanların aylık seviyesini yakalayacaklar, 78 aydan da fazla çalışınca 2019 yılında emekli olanların aylık seviyelerini geçeceklerdir.

Askerlik borçlanmasının önemi SORU: Sigortam 1990 yılında başladı. Toplam 6457 gün SSK prim ödedim. Askerliğimi 1988-1989 yıllarında 540 gün olarak yaptım. Askerlik borçlanması benim emekliliğimi etkiler mi? > Hasan K. CEVAP: Askerlik borçlanmasının sadece emeklilik yaşına değil, emekli maaş miktarına da ciddi bir katkısı söz konusu. Askerlik sigortadan önce olduğu için askerlik borçlanmanız halinde sigorta başlangıcı borçlanılan süre kadar geriye gider.

Ayrıca borçlanılan prim günü ve

prim matrahı ise ilk sigorta başlangıcından doğru hem prim günü hem de prim matrahı yazılır.

Mevcut halde 52 yaşını tamamlayınca emekli olabilecek iken ilk sigorta başlangıcınızı 23.11.1989 tarihi öncesine getirecek kadar askerlik borçlanması yapmanız halinde 51 yaşında emekli olabileceksiniz. Ayrıca askerlik borçlanması emekli maaşınızı da artıracaktır. Yine askerlik borçlanma ödeme makbuzunuzu çalıştığınız işyerine sunarak gelir vergisi matrahından indirme hakkınız da oluşacaktır.

INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 4 ŞUBAT - 11 ŞUBAT 2020 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 5.99

$ 3.99

Sera Dried Eggplants (50 gr)

Garden Fresh mini Cornichons (1.35 kg)

$ 2.49

$ 7.99

Eti Mini Popkek (8’li paket)

Ardena Danish Cheese (1 kg)

$ 4.99

$ 1.49

Paşabahçe Aida Tea Glass (6’lı paket)

Eti Wanted Pops (9’lu paket)

99 c Tamek Şeftali Nektarı (1 lt)

$ 3.49 Ülker Finger (5’li paket)

$ 4.99 KV Ceylon Tea (500 gr)

www.facebook.com/gimasupermarket

31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599

.

GEZI

T

rkısh NEWS PRESS

4ş Subat 2020

15

3 Türk’ün gurur verici macerası...

Türk bayrağını Kutba diktiler

K

Küresel ısınmaya dikkat çekmek için Türk bayrağıyla Kuzey Kutbu’na gittiler...

Grönland’a giden 3 kişilik Türk ekip, bölgedeki iklim şartları ve doğal yaşamı gözlemleyerek kayıt altına aldı. Takım üyelerinden Engin Hınçer, “Amacımız, küresel ısınmaya dikkati çekmek iklim değişikliğiyle ilgili farkındalık oluşturmak” dedi. üresel ısınma ve iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla Grönland’a giden İklim Aksiyon Takımı’ndan (UZMAR act.) oluşan 3 kişilik Türk ekip, oradaki iklim şartlarını ve doğal yaşamı gözlemleyerek kayıt altına aldı. Ekip üyelerinden Engin Hınçer, takım üyelerinden Ebru Caymaz’ın önerisiyle Grönland’a gitme fikrinin doğduğunu söyledi.

TORUNLARIMIZ İÇİN GİTTİK Caymaz ve Müge Erinanç’la organizasyon ve planlama çalışması yaptıklarını, bunları yaparken de kendilerine destek veren ve çevre konusunda hassasiyet gösteren sponsor firmayla tanıştıklarını aktaran Hınçer, şöyle konuştu: “Amacımız, küresel ısınmaya dikkat çekmek iklim değişikliğiyle alakalı farkındalık oluşturmak, insanları biraz olsun bilgilendirmek, bilinçlendirmektir.

Geleceğimiz için çocuklarımızın, torunlarımızın, dünyanın geleceği için neler yapılabilir diye düşündük.

Buradayken nasıl etkilendiğimizi çok fark edemiyoruz. Fakat yerine gittiğinizde oradaki insanları, yaşamı gördüğünüzde yıllar içinde neler değiştiğini gördüğünüzde aslında çok şeyin olduğunu ve olacağını anlıyorsunuz.”

GİDEN GELMEZ DİYAR...

Hınçer, kış şartlarında orada dalış gibi aktivitelerin zor olduğuna işaret ederek, şunları anlattı: “Orada ilk önce en Kuzey bölgesinde bulunan

ve yaşam koşullarının, ulaşımın çok zor olduğu 635 kişinin yaşadığı Qaanaaq’a gittik. Burası sadece yılda 2-3 ay, buzların erimesinin ardından geminin gelip burada yaşayan insanların bütün ihtiyaçlarını bırakıp gittiği ve bir daha gelemediği bir yer. Oradaki buzla kaplı vadiye, köpeklerle çekilen kızakla, biraz daha kuzeye doğru 5 saatlik yolculukla gittik. Bu bölge 23 saat tamamen karanlık 1 saat de hafif alaca karanlık olan bir yer.”

DONMUŞ ALANLAR ERİMİŞ Kuzeydeki gezilerini tamamladıktan sonra daha güneye, Ilulissat denilen bölgeye geçtiklerini belirten Engin Hınçer, şöyle devam etti: “Orada donmuş bir deniz var ve deniz gittikçe içeriye çekiliyor. Bizim oradaki balıkçılardan edindiğimiz bilgilere göre bundan 20 sene önce tamamen buz tutmuş bir alandı ve insanlar buzu kırarak avcılık yapıyorlardı. Şimdi artık hiç buz tutmuş bir deniz yok. Dolayısıyla insanlar bundan etkileniyor. Mesela avcılık yapamayan insanlar denize

açılmak zorunda kalıyorlar. Tekne sahibi olmak zorunda kalıyorlar.”

Hınçer, eskiden uzun yıllarda görülebilen erime miktarının şimdilerde 15-20 yıla kadar indiğini belirterek, buzulların erimesinin oldukça hızlandığını gözlemlediklerini vurguladı.

Buzulların erimesinin sadece Grönland’ı etkilemediğini, ilerleyen zamanlarda bazı bölgelerin sular altında kalacağı yönünde bilimsel tespitlerin olduğunu hatırlatan Engin Hınçer, Iceberg’lerin, kırıldıklarında ya da ters döndüklerinde o bölgenin insanlarını çok olumsuz etkilediğini anlattı.

HİÇBİR CANLI KALMAMIŞ Sisimiut bölgesinde de dalış faaliyetini yaptıklarını anlatan Hınçer, “Su altında da su üstünde de doğal yaşamı gözlemlerken canlı göremedik. Kutup ayısı, kurt, balina gibi herhangi bir canlı göremedik.

Sadece bir kere yürüyüşümüz esnasında kutup tilkisinin ayak izlerini görebildik“ dedi.

Hınçer, Grönland’a gitmek

için Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a gitmek gerektiğini ifade ederek, “Danimarka’dan vize alma zorunluluğu var. Orada da Grönland’a gideceğinizi belirtmek gerekir çünkü orası için özel izin veriliyor. Vize almak biraz zor bir süreç oldu” diye konuştu.

YENİ ROTAMIZ AVUSTRALYA Buzulların yıllar içindeki durumunu çok net gözlemleme şansı olduğu için Grönland’ı tercih ettiklerini anlatan Hınçer, bundan sonraki projelerinden birinin büyük yangınların meydana geldiği Avustralya’ya gitmek olduğunu söyledi. Hınçer, Qaanaak bölgesine kış şartlarında giden “ilk” Türk ekibi olduklarını belirterek, “Yine oradaki buzulları köpeklerin çektiği kızaklarla geçen ve denizin arasında donmuş buz dağlarına tırmanan ilk Türk ekibi olduk. Yine o bölgede eksi derecelerde suya dalış yapan ilk Türk ekibi olduk. Bunlar bizim ilklerimizdi. İlkleri gerçekleştirdik” diye konuştu.

BAYRAĞIMIZI GURURLA TANITTIK Qaanaak’taki tek otelde dünyanın her yerinden gelen insanların haritaya işaret bıraktıklarını dile getiren Hınçer, ekip olarak o haritada boş olan Türkiye’nin üzerine de işaret koyduklarını söyledi. Hınçer, bu ilkleri gerçekleştirirken takım bayraklarının yanında Türk bayrağını da yanlarında taşıdıklarını anlatarak, “Bunları her yerde, dağların tepesinde yürüyüş yaparken, suyun altında, buzulların üstünde kızaklarımızda açtık. Ülkemizi de bir yandan tanıtmış olduk. Türk bayrağını oralarda tanıtmaktan da gurur duyduk” dedi.

TURİSTİK TURLAR Müge Erinanç da bölgenin yaşam koşulları anlamında zorlu olduğunu dile getirerek, turistik amaçlı gitmek isteyenlerin nisandan itibaren eylül ayına kadar gidebileceğini söyledi. Bu mevsimde turistik amaçlı gidenlerin, buzullar arasında tekne turları, kar motorları ile yürüyüş gibi bir çok aktivite yapabildiğini ifade eden Erinanç, bölgenin ulaşım, konaklama ve yiyecek anlamında pahalı olduğu uyarısını da yaptı.

T

WORLD

A

17

SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au

ght to a standstill only by the Russian winter; the rich trading centre of Novgorod was thus one of the few Russian towns not to be sacked. Resistance in Russia ceased after the fall of Kiev (December 1240). Further raids hit Poland, Galicia, and Volhynia; advance parties even reached Breslaù (Wrocław) in Silesia. A joint force of German and Polish knights under Duke Henry II of Silesia suffered a crushing defeat near Legnica (April 9, 1241), but the Mongols preferred not to penetrate farther into central Germany. Instead, they turned south in order to join forces with their armies operating in Hungary.

The attack on Hungary did not come as a surprise to King Béla IV. The Kipchaks, a Turkish nomad people in southern Russia, had been subject to Mongol rule, but under their chieftain Kuten a great part of them had fled

from the Don and Dnieper steppes into Hungary and placed themselves under the protection of the Hungarians. Batu claimed that the Kipchaks were his vassals and asked the king of Hungary to send them back to Russia, announcing his intention to fight Hungary if his request was not granted. When he received no reply, he sent his southern army against Hungary.

This army, led by Subutai, an able general, succeeded in defeating the Hungarians at Mohi in April 1241. King Béla IV was forced to flee into Croatia. It does not seem that the Mongols ever intended to establish themselves permanently in Silesia and Moravia. In Hungary, however, they began to create a nucleus of Mongol administration and even struck coins, some of which have survived. The Hungarian plains may have appealed to them as possible pasturelands because of their similarity to the grasslands of southern Russia where the Mongols installed themselves permanently (as the later Golden Horde).

During the preceding years Mongol armies had also been operating in Iran, Georgia, and Greater Armenia.

The Khwārezm sultan, who had fled before Genghis Khan’s attacks, became ruler of a kingdom in northwestern Iran and tried in vain to defend himself against the Mongols. He was murdered in 1231. Georgia had to recognize Mongol sovereignty in 1236. The advance of the Mongols in Europe and the Near East was, however, stopped by the death of the great khan Ögödei (December 11, 1241). The necessity to be present at the kuriltai, which had to elect a successor, and the necessity to assert their claims made some of the descendants of Genghis change their plans. Batu and his generals gave up whatever territory they had held in eastern Europe. The year 1241 therefore marks a turning point of the greatest importance in European history because in all probability Hungary at least would have become a Mongol dominion but for the sudden death of Ögödei. > Source: https://www.britannica. com/place/Mongol-empire/The-period-of-relative-unity-1227-60

ESI

HAFTANIN KELIM

gülüşüme katar mısın?

Tebessüm Gülüşünü okunmadığımna korku denmez. Sevginin bahsetmedim günlüğüme... n Nazikçe ve sessizce gülme, gülümseme.

Dilimize Arapça’dan geçmiştir. Gülümsemek manasına gelen ‘besm’ kelimesinden türetilmiştir.

“Dünyadaki insanların acaba kaç binde biri şu anda başını aya çevirmiştir? Halbuki o her şeyi, herkesi görüyor ve gafletimizin üstüne o tatlı, o iyi tebessümünü serpiyor.” > Sabahattin Ali / İçimizden Şeytan Kaynak: Banu Ertuğrul & Onur Ertuğrul / Lûgat365 - Bazı Kelimeler Çok Güzel

4 February 2020

TARIH & EDEBIYAT

Mongol Empire Period of Relative Unity fter the death of Genghis Khan, a kuriltai (“general assembly”) of Mongol nobles was convoked in order to elect the new great khan according to traditional custom. Jöchi, the eldest of Genghis’s heirs, had predeceased his father by six months, and the law of primogeniture was usually observed by the Mongols. Chagatai, the oldest surviving son, was passed over, however, and Ögödei was eventually appointed great khan (1229–41). His residence was Karakorum, on the Orhon River in central Mongolia, whence he directed his campaigns. Yelü Chucai continued to act as his chief adviser, and Chinkai, a Kereit Nestorian Christian, served as head of chancery. Ögödei himself is described in contemporary sources as a man of stern temper, energetic but given to pleasure, and a heavy drinker. His campaigns, like those of his father, were carried out simultaneously under generals acting independently in the field but always directed by orders emanating from the khan himself and transmitted by a messenger system covering practically the whole of Asia.

In east Asia a war was launched against the remnant of the Juchen Jin state in north China. The Jin emperor found himself in a hopeless position because he was attacked from both sides. During the preceding century, the Jin had taken north China from the Song, but the Song subsequently allied themselves with the Mongols. In 1234 the Jin capital of Kaifeng fell through a combined attack by Mongols and Chinese; Aizong, the last Jin emperor, committed suicide.

In 1236 new campaigns were launched against the west, apparently with the intention of subjugating Russia and even eastern Europe and adding them to the ulus allotted to Batu Khan. The empire of the Volga Bulgars was annihilated in 1237/38, a victory which opened the way to Russia proper. Central and northern Russia at this time consisted of city-states and independent princedoms which fell one by one to the fierce attacks of the Mongol armies. The Mongol advance toward the Baltic Sea was brou-

rkısh NEWS PRESS

D

sın, adını anamadığım, konuşamadığımsın. Kimseye söyleyemiyorum seni. Uzaktan izliyorum gülüşünü. Sen hiç birinin gülüşünü uzaktan izledin mi? Hiç senin olmayacak bir gülüşü sevdin mi? İnsan sahip olamadığı şeyleri de sevebilirmiş, ben bunu seninle öğrendim. Öyle uzaktan sevdim seni. Yaklaşmadan, bir merhaba bile demeden. Neden korktum bilmiyorum, belki de bu-

en masum hali diyebiliriz.

Senin bile haberinin olmadığın bir sevgi kirletilebilir mi? Seni sevdiğimi tek bile bendim. Her gece seni bana anlattım, haberin yoktu.

Senin hiç günlüğünle bile paylaşmadığın şeyler oldu mu? Mutlaka olmuştur, benim de oldu. Ben senden

Oysa her gün seviyordum seni. Sonra bir gün gülüşünü gülüşüme katmak istedim. Öyle kolay değil tabii bu işler. ‘Benimle güler misin’ diyemedim. Sadece seni bana katmak istedim, olmadı, katamadım; bu da yetmezmiş gibi çıkarıp aklımdan atamadım. Rüyama gelme diye uyumadım ama ben sensiz bir gece bile yatamadım.

Ben senin güldüğünde kaybolan gözlerini sevdim. > Kaynak: Ahmet Batman / Sabah Uykum

China’s coronavirus outbreak threatens to spiral out of control

number of cases linked to the A snewthecoronavirus in China continues to

rise, concerns that the outbreak increasingly looks like a pandemic have grown. Since the World Health Organization (WHO) declared the accelerating outbreak a global emergency on Jan. 30, the virus has continued to make its way across the globe, as authorities take sweeping new steps to contain it. While scientists cannot yet predict how many deaths may result, the WHO representative in Beijing, Gauden Galea, said the number of confirmed cases will continue to grow because thousands of specimens from suspected cases have yet to be tested.

China on Monday reported 361 have died on the mainland from the new virus, surpassing the number of fatalities of its SARS crisis two decades ago, with an additional 2,829 new cases in 24 hours bringing the Chinese total to more than 17,300. The latest figures Monday come a day after the first death from the illness was recorded outside China, in the Philippines, as countries around the world evacuated hundreds of their citizens from the infection zone. Europe so far has 25 people infected with the virus. The German Red Cross reported two more cases there on Sunday, both German citizens who were airlifted from Wuhan on Saturday on a military transport carrying 128 people. Eight earlier cases in Germany were all linked to an auto parts factory. France has six cases, Russia, Italy and Britain have two each, and Finland, Sweden and Spain each have one. The vast majority of those infected are in China. Only about 150 cases have been reported in two dozen other countries. The U.S. on Sunday reported its ninth case.

‘Ties with Turkey get stronger in every area’

ties get stronger T urkish-Pakistani every day in all the areas, said Prime Minister of Pakistan Imran Khan, high-

lighting the two countries’ decadeslong past. Emphasizing that today the bilateral relations are quite close, Khan indicated that the ties are building up in all areas. Khan said that in February, Turkish President Erdoğan is expected to visit Pakistan alongside businessmen and entrepreneurs. Khan added that Pakistan also wants to make technology transfers from Turkey. “Strategic and diplomatic relations will be another major topic in our agenda,” the priIMRAN KHAN me minister highlighted.

PAZARTESI

Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Bilge Başafacan ÇAY MOLASI

. .

T rkıye’nın

SESİ RADYOSU

CUMA

Tanyeli Barış Serkan Uyanık Cengiz Saat: 17-18 Saat: 22-24 TANYELI’YLE BIZ BIZE

EFSANE

I CUMARTES

info@turkishmedia.com.au 1300 917 566

SALI Ergül Uybadın Derya Sekmen

İzzet Anmak Serkan Uyanık Halil Yılmaz IZZET-I IKRAM

PERŞEMBE

Diyanet Sydney Saat 17-18 & 22-24 DIYANET SAATİ

- Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası Perşembe ve Cuma geceleri saat 22-24 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz.

SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600

PAZAR

Zafer Uyanık Cem Birben MUHABBET ZAMANI

SATURDAY0 16.00-17.0

Tuğçe Köksal, Yasin Köksal, Ahmet Kale & Azra Vejzovic

THE SOURCE

ÇARŞAMBA

T

rkısh

@turkiyeninsesiradyosu

MEDIA LIMITED

ÜMIT UYAR

ÇARŞAMBA

HAYATA DAIR

ELIF AYDIN

VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION

SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . .

SIZLERLEYIZ!

MURAT ŞIRIN

Tuğçe Uybadın

ŞAHIN ŞAHINKAYA

Büşra Erkan

Sülhan Yılmaz Gülten Akbar

MELBOURNE’IN SESİ

T Woven smart cities, flying taxis and more: CES 2020 gives glimpse into the future

TECHNOLOGY

rkısh NEWS PRESS

t a h t s ’ It e h t f o e tim ! n i a g a year

T

19

Apple strikes back at EU, says universal charger will stifle innovation, harm environment by the European ComA proposal mission for a standard phone

The Mercedes-Benz Vision AVTR concept car is displayed during a keynote address at CES 2020 at Park Theater at Park MGM on January 6, 2020 in Las Vegas, Nevada.

he Consumer Electronics Show (CES) 2020 is taking over Las Vegas, Nevada - the city that never sleeps -for a week only, to showcase some amazing technology and weird and wonderful gadgets.

The annual showcase is where big companies and startups unveil and promote their latest gadgets, many of them infused with microphones, cameras and artificial intelligence.

Though weighted toward the consumer market, much of what’s on display may also be useful to law enforcement, not to mention prying employers or heavy-handed governments.

Self-driving cars, streaming services and surveillance technologies are among this year’s hot topics.

HERE ARE A FEW HIGHLIGHTS: Pandora and Avatar inspire Mercedes-Benz Meanwhile, Mercedes-Benz awed all with its latest concept car which showed how humans, machine and nature could merge.

Named Vision AVTR for Advanced Vehicle Transformation, the electric self-driving vehicle was inspired by the imaginative world of James Cameron’s Avatar movie, covered in bionic flaps reminiscent of reptile scales. Instead of a traditional steering wheel, the vehicle has biometric connection features, which enables the car to recognize the driver by heartbeat and breathing, bringing the whole interior to life. It also has no pedals as it is designed to be autono-

4 February 2020

A smart city from Toyota, a surprise electric car from Sony and flying taxis from Uber and Hyundai were among the technologies showcased this week at CES mous – theoretically.

From there, by just the lifting of a hand, the driver can choose between different functions, and by squeezing their hand shut off the car goes.

Ola Källenius, Daimler’s Chairman and the head of Mercedes-Benz noted that this was a show car, however, saying: “show cars are here to spark our imagination, just like science fiction movies do.”

Toyota’s ‘Woven City’ The Japanese auto giant said it would create a “woven city” on 70 hectares at the base of Mount Fuji in Japan, powered by hydrogen fuel cells, to test autonomous driving and other technologies.

“Building a complete city from the ground up, even on a small scale like this, is a unique opportunity to develop future technologies, including a digital operating system for the city’s infrastructure,” said company President Akio Toyoda.

The city will be designed for around 2,000 people, including Toyota employees and visiting researchers, with sustainable construction materials, in-home robotics to assist with daily living and sensor-based AI to check occupants’ health.

Uber’s aerial ride Uber and Hyundai announced that they were teaming up to build a fleet of flying taxis.

Uber, the ride-hailing giant, said its four-passenger “Uber Air Taxi” will initially be piloted, but over time will become autonomous. Uber says it wants to conduct flight demonstrations in 2020 and make such vehicles commercially available in 2023.

The company plans to launch the aircraft in Dallas, Los Angeles and Melbourne, Australia. The air taxis,

which look like a cross between a helicopter and a small airplane, will be all-electric. The air taxis are designed to take off vertically and cruise at speeds up to 290 kilometers per hour.

They’re designed to fly up to 97 kilometers at a time.

Vision-S: Sony’s electric car Electronics giant Sony took CES by surprise when it unveiled an electric car dubbed the Vision S. Sony says the Vision-S is just a concept and is its way to showcase the future of automotive technology.

The electric sedan is powered by a “newly designed EV platform” which Sony says could be used in various types of vehicles as well, including vans and SUVs. The car combines Sony’s expertise in sensors, imaging and entertainment. Equipped with Sony’s 360 reality audio for an “immersive audio experience,” the car has 33 sensors inside and outside of it.

The sensing technology can detect threats on the road as well as occupants of the vehicle and recognize them, allowing users to control the entertainment systems via gestures.

There is also an ultrawide panoramic screen across the dashboard displaying all your driving information.

Two touchscreens on the back of the front seats make sure passengers also have access to the in-car entertainment systems.

Built by Sony’s AI and robotics team, the vehicle is a prototype and although it has passed all road safety checks, there is currently no talk of plans to sell the car to the public. The prototype was developed in cooperation with several companies, including Bosch, NVIDIA, Continental, Qualcomm, BlackBerry and Gentex.

charger has fallen on deaf ears at Apple, which claims that the new rule would hamper innovation and harm the environment.

Apple commissioned a survey by Copen Economics that said that a regulatory-mandated move to a common charger would cost consumers “at least 1.5 billion euros, outweighing the 13 million euros in associated environmental benefits.” Last year Apple told the commission that the proposed regulation would “freeze innovation rather than encourage it.” “Such proposals are bad for the environment and unnecessarily disruptive for customers,” said the company. For years Apple’s charger cables have been considered the weakest part of the franchise, usually breaking or falling apart earlier than its competitors. Bringing about a market of “lightning cable” alternatives which most of the time are considerably cheaper than the one supplied by Apple itself.

UK to allow limited Huawei role in 5G networks decided Tuesday to allow B ritain Huawei to build aspects of its new high-speed mobile network

- but will exclude it from “core” parts of the new network. It’s a pivotal decision with implications for Britain’s diplomatic relations with the United States and China. The infrastructure program is seen as being critical to Britain’s economic future as the country leaves the European Union. But the decision is fraught, as the U.S. objects to the contract because of worries about cyberespionage and has threatened to cut off security. The decision is awkward for the government of British Prime Minister Boris Johnson, as he risks the fury of one of Britain’s closest allies at just the moment it really needs Trump’s administration to quickly strike a trade deal after Brexit. Britain is also loathe to insult China, which it also needs for future trade deals.

20

4ş Subat 2020

İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655

rkısh SERI ILAN/MELBOURNE NEWS PRESS T ..

KAFEYE BAYAN ELEMAN n Abbotsford'da yeni açılan Kafemizde çalışacak Türk yemeklerinden anlayan bayan elemanlar alınacaktar MÜRACAAT: 0417 407 339

SATILIK

KARAVAN

KEBAB

4 St Albans bölgesinde haftanın 7 günü açık 4 Kirası haftalık 500 dolar (elektrik ve su dahil) 4 Geliri 5 bin dolar ve üzeri 4 10 ay önce açılmasına rağmen müşteri potansiyeli yüksek MÜRACAAT: Mehmet 0424 906 252

BUSINESS FOR SALE CLOTHING ALTERATIONS. . Time to retire Must Sell. . Great opportunity in Williamstown. . A neat front shop location. . Establish 23 years this business offer a great return and a solid clientele. . For further information on these business.

CALL MARTA ON. 0402552551.

Ev alım satımında Güvenilir isim

MUSTAFA OKUR M 0418 315 161 - T 03 9305 5533 mokur@barryplant.com.au

..

T

rkısh SERI 20 ILAN/SYDNEY NEWS PRESS 15 Ekim 2019 24 17 10 Eylül Eylül 2019 2019

NEWS PRESS

T

rkısh NEWS PRESS

.. ..

21 SERI ILANLAR

İlan ve kartvizit reklamlarınız İlan rezervasyon İlan ve ve kartvizit kartvizit reklamlarınız reklamlarınız için rezervasyon için için rezervasyon: 0 426 982 050 0 433 162 655 Sydney: Melbourne: 0 426 426 982 982 050 050 Melbourne: 0 433 162 655 Sydney: 0

4ş Subat 2020

PIZZA SERVISINE ELEMAN

HİZMET İSA TOPLUMUMUZAMIŞTIR AŞLA EYE B We offering a contractor ERMare V

position with full-time hours for an experienced Cabinet Maker . You must also possess the following skills:Ability to work with solid timbers and veneers, Ability to read drawings and take measurements to plan layout and procedures (kahve, çay, kola hariç) WHAT YOU WILL DO: . Produce components primarily for banquettes, benches, and table tops and more

. Verify dimensions and check the quality and fit of pieces to ensure adherence to specifications operate a variety of woodworking machines . Sand and scrape surfaces and joints of articles to prepare for finishing

‘dan başlayanPlease fiyatlarla send resume to spira@epk.com.au

SATILIK KEBAB DÜKKANI

Geliri iyi, kirası uygun olan King of Kebabs Penrith dükkanımız satılıktır.

Müracaat: 0415 030 283 (Akşam 5’ten sonra aranması rica olunur)

GRANVILLE SOFRA’DA PIZZACI VE SERVISTE TECRÜBELI, ÖĞLEN SAAT 2 ILE GECE 1 ARASINDA ÇALIŞACAK BAY ELEMAN ARANIYOR. Müracaat: 0432 011 388

Ustasından ses, saz ve müzik dersleri verilir, ayrıca enstrüman satılır.

Zafer Uyanık 0457 133 254

22

T

4ş Subat 2020

ALEM-I İSLAM

ALI HAYDAR ahaydar@turkishmedia.com.au

Bu gidiş nereye?

B

ugün internet dünyasının patronları, çeşitli sosyal ağ araçları ile insana ait özel bilgilerini toplaması gelecek yüzyıl için felaket diyebiliriz...!

Birincisi; Yeni dünyaya gelmiş bir çocuğun bebeklik fotoğrafından tutun da, ilk konuşması, ilk konuşmadaki kelimeleri, giyindiği ilk kıyafetleri ve böylece her yaştaki paylaşımlarının ebeveyn tarafından üçüncü şahıslara bilabedel servis ediliyor olması ne ile sonuçlanır?

Meselâ; Bugün dünyaya gelmiş bir çocuk, 15 yaşına gelip bir internet hesabı açtığında o işletim sistemi tarafından kendisine “hoş geldiniz, …hanım / bey, biz de sizi bekliyoruz. Elimizde size ait şu kadar veri var, dilerseniz size aktarabiliriz. Kaldı ki siz şu renkleri sever, şu tarz müzikleri dinler veya şu sporlara ilgi duyarsınız” diyebilir ve bunun yaşanması da kuvvetle muhtemeldir. İkincisi; Gerek devlet kurumlarının gerekse özel kurumların kimseyle paylaşılmaması gerektiğini önemle vurguladığı “kişisel veriler ve bilgilerimiz” var.

Herhangi bir maddi bedel karşılığı olmayan, yani dünyanın bütün servetinin gücünün yetmediği, yaratıcı tarafından meccanen bahşedilen “özel” bilgilerimize erişimin, internetten indirdiğimiz bir program veya oyun hatırına ücretsiz ve kendi rızamızla müsaade etmemiz gelecekteki kıyametimizi şimdiden hazırlamamız anlamına gelir. Üçüncüsü ise; Kuşaklar çatışması ki;

Hatırlayın! Sultan II. Abdülhamid Han Hz.’ne 90 yıl boyunca ‘kızıl sultan’ dedik!

Sultan Vahdettin’e hain dedik.

(Allah affetsin) ta ki, gerçekleri bir yiğit anlatana kadar! Önümüzdeki yüzyıl çocuklarımız ve torunlarımız bizi tanımak, bilmek ve bulmak için soy ağacına ihtiyaç duymayacaklar. Bugün kullandığımız sosyal ağlara yüklediğimiz verilerin, kimsenin görmediğini ve görmesini istemediğimizi düşünüp de gezinip ‘sörf’ adı altında dolaştığımız sayfaların ve duygusal birliktelik safsatası adı altında yazılan gizli saklı mesajların çocuklarımız ve torunlarımızla paylaşılmayacağını hangimiz garanti edebilir?

Ardımızda bıraktığımız neslin bizleri olumsuz ve kötü tanıması kaçınılmaz olacaktır. Âvâzeyi bu ‘âleme Dâvûd gibi sal Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.

Son olarak; İnsanın dış dünyasına müdahale edebilir ve şekil verebilirsiniz. Meselâ köprü, yol, park ve bahçe yapabilirsiniz.

Dış dünyada müdahale ettiğiniz objelerin iradesi ve tercih hakkı pek bulunmaz. Fakat siz, doğrudan irade sahibi, güçlü olmayı isteyen ve taltif edilmeyi bekleyen, hayattaki ana gayesi tebrik ve takdir olan bir varlığın genetiğiyle oynarsanız, ortaya sonuçlarını hiç tahmin bile edemeyeceğiniz felaketler çıkabilir.

Selam ve dua ile. > Salih KIRMIZI (Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyesi Camii İmamı)

N PEYGAMBERIMIZIN HAYATINDA

‘Dünya ile o kadar ilgim yok’ n İbn-i Mesud (ra) anlatıyor: Bir gün Resul-i Ekrem’in odasına girdim. Hasır üzerinde uyumuş, hasır da mübarek vücutlarında iz yapmıştı.

“-Ya Resulallah! Hasırla aranıza Siz’i koruyacak bir örtü

edinsek” dedim.

Resulallah (sav): “-Dünya ile o kadar ilgim yok. Onunla ben, bir ağaç altında bir miktar dinlendikten sonra orayı terk edip giden yolcu gibiyiz” buyurdu.

MUSTAFA OKUR

Resmi Nikah Memuru SADECENE R MELBOU! İÇİN

Dini nikah kıyılır Religious and official marriage celebrant 0418 315 161

rkısh NEWS PRESS Vahyin Dilinden

.

DIYANET&KÜLTÜR

“Biz sizi biraz korku, biraz açlık ve biraz da mal, can ve ürün eksikliği ile imtihan edeceğiz.

Fakat sabredenleri müjdele; o sabredenleri ki, kendilerine bir bela geldiğinde: “Bizim, bütün varlığımız Allah’ındır, sonunda da O’na döneceğiz!” derler. Onlara Rablerinden bol bol mağfiret ve rahmet vardır ve onlar doğru yola yönelmişlerin ta kendileridir.” . BAKARA / 155-157

Allah Rasulünden

“Fakirleri seviniz ve onlara yakın olunuz. Siz onları severseniz, Allah da sizi sever. Siz onlara yakın olursanız, Allah da size yakın olur. Siz onları giydirirseniz, Allah da sizi giydirir. Siz onları yedirirseniz, Allah da sizi yedirir.

Siz cömert olunuz ki, Allah Teala da size karşı cömert olsun.” . Ramuz El Hadis

ELAZIĞ’IN ACISINI MİLLETÇE DİNDİRİYORUZ

Depremzedeye manevi destek

Diyanet İşleri Başkanlığınca görevlendirilen 12 kişilik ekip, çadırkentteki aileleri ziyaret ediyor, yakınlarını kaybedenlerin acısını paylaşıyor. Manevi Hizmetler Başkanı Demirtaş, “Depremzedelerin yaşama sevinçlerini, umutlarını çoğaltmaya çalışıyoruz” dedi.

D

iyanet İşleri Başkanlığı, depremin ardından mağdur vatandaşlarla görüşerek yaraların sarılması için manevi destekte bulunuyor.

Elazığ’ın Sivrice ilçesi merkezli 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından harekete geçen Başkanlık, bölgeye, arasında kadınların da yer aldığı 12 kişilik manevi destek ekibi gönderdi.

TAZİYE ZİYARETİ Görevliler, taziye evlerinde depremde yakınlarını kaybedenlerin acısını paylaşırken, yaralıları da hastanede ziyaret ediyor. Ekipler ayrıca çadırkentte buluştuğu ailelerle de görüşüyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı Göç ve Manevi Hizmetler Daire Başkanı Bayram Demirtaş, vatandaşların zor günlerinde yanlarında olmak ve yaralarını sarmak amacıyla depremin hemen ardından Elazığ’a geldiklerini söyledi. Sağlık Bakanlığı ile 40 ilde yürüttükleri Manevi Destek Projesi’nde eğitim almış görevlilerin, hastanelerde hizmet sunduğunu dile getiren

Demirtaş, depremin ardından bu ekiplerin bölgede faaliyete başladığını kaydetti.

YAŞAMA SEVİNCİ İlk olarak taziye evlerini ziyaret ederek depremde yakınlarını kaybedenlerin acısını paylaştıklarını anlatan Demirtaş, şöyle konuştu: “Yaralılarımızı periyodik olarak ziyaret ediyoruz.

Dini değerlerden güç alan bir yaklaşımla onların yanında olduğumuzu ifade ediyoruz.

Depremzedelerin yaşama sevinçlerini, umutlarını çoğaltmaya çalışıyoruz.

Hem yakınlarını kaybeden aileler hem de yaralı vatandaşlarda son derece büyük bir maneviyat var. İnsanlar son derece mütevekkil bir tavır ve yaklaşımla bu durumu olgunlukla karşılıyorlar.”

Başkan Demirtaş, çadırda kalan aileleri de ziyaret ettiklerini dile getirerek, şöyle konuştu: “İnsanlarımızla konuşup, onları dinliyoruz. İlk günden itibaren camilerimizi halka açtık.

Ağır hasarlı iki cami, iki mescit var, onların dışında tüm camilerimiz din görevlilerimizin

rehberliğinde vatandaşlarımıza sunulmuştur. İhtiyaç duyulduğu müddetçe de bu hizmet verilmeye devam edecektir. Türkiye Diyanet Vakfı ile de Sivrice’de ve Elazığ Gençlik Merkezinde mobil mutfak kurulmuş durumda. İhtiyaç duyan vatandaşlara 3 öğün yemek ulaştırılmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yaraları manevi olarak sarmaya talibiz ve bunun için bu hizmetleri sahada yürütmekteyiz.”

SABIR VE MORAL Elazığ İl Müftülüğünden manevi rehber uzmanı Yusuf Halataş ise manevi destek ekibinin, depremin ilk gününden itibaren sahaya indiğini söyledi.

Depremzedelerin sıkıntılarını ellerinden geldiğince gidermeye çalıştıklarını anlatan Halataş, “Onlara sabır tavsiye ediyoruz.

Onlara moral oluyor. Çocuklarımızla oyun oynuyor, onlara ikramlarda bulunuyoruz.

Elimizden geldiğince onların yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.

: DISCOVER MORE ISTANBUL WITH THE AIRLINE THAT FLIES TO MORE COUNTRIES THAN ANY OTHER

TURKEY

TURKISHAIRLINES.COM

RK FATMA GishEneNwsÇpreTss.Ücom.au fgencturk@turk

G

T

4ş Subat 2020

R LEZZETLI TARIFLE

24

rkısh NEWS PRESS

.

YEMEK&HOBI

GÜNEYDOĞU ASYALILAR BİRAZ BIZI TAKLIT ETMIŞLER AMA OLSUN...

Asya’nın şiş kebabı Satay Endonezya ve Malezya’da milli lezzetler arasında kabul edilen satay, özellikle bayramlarda misafirlere ikram ediliyor. Kuşbaşı doğranmış etlerin tahta şişlere geçirilip ızgarada pişirilmesiyle hazırlanan, geleneksel olarak yer fıstığı sosuna batırılan kebab, salatalık ve soğan ile yeniliyor.

üneydoğu Asya ülkelerinin vazgeçilmez lezzetlerinden “satay”, görünümü ve pişirilme şekliyle şiş kebabı andırıyor. En çok Endonezya, Malezya, Tayland ve Brunei’de tüketilen satay, beyaz veya kırmızı etin marine edilip tahta şişlere geçirilerek pişirilmesiyle hazırlanıyor.

TEK FARKI FISTIKLI SOSU Özellikle Endonezya ve Malezya’da milli yiyecekler arasında yer alan satay, Kurban Bayramı’nda her iki ülkede misafirlere ikram ediliyor. Endonezya’da Orta Cava eyaletinin satay yemeğiyle meşhur olduğu bilinirken Malezya’da ise Selangor eyaletine bağlı Kajang kenti, ülkede bu yemeğin en iyi pişirildiği adres olarak kabul ediliyor.

Satay geleneksel olarak yer fıstığı sosuna batırılarak salatalık ve soğan ile tüketiliyor. Kajang şehrindeki bir satay restoranının işletmecisi Wong

Yew Kai, bu geleneksel et yemeğinin Asya’ya Orta Doğu’dan etkilenerek geldiğini söyledi.

“TÜRKİYE’DEN GELMİŞ” İTİRAFI Wong, satayın Güneydoğu Asya’da yüzyıllardır tüketildiğini belirterek, şunları anlattı: “Bugünkü Türkiye ve İran topraklarından İpek Yolu üzerinden Çin’e giden

tüccarlar, zaman içinde gittiklere yere yemek kültürünü de götürdü.

Türkiye ve Arap ülkelerinde şiş kebap olarak bilinen yemek, Asya topraklarına bu şekilde geldi.”

Satayın bu şekliyle ilk olarak Çin’de yapıldığını dile getiren Wong, “Bu yemek Çin’den Güneydoğu Asya’ya Endonezya üzerinden

geçti. İlk olarak Orta Cava’da, sonra diğer bölge ülkelerde tüketilmeye başlandı” diye konuştu.

MUTLAKA TADIN DERİZ! ‘Satay’ kelimesinin Çince’nin Hokkien lehçesinde ‘üç parça’ anlamına geldiğini belirten Wong, “Anlamına dair farklı yorumlar var.

Ama genellikle satay şişlerinde üç parça et olduğu için sanırım kelime anlamının Çin dilinden geldiğini kabul edebiliriz.” Satayın Malezya kültürünün vazgeçilmez bir parçası olduğunun altını çizen Wong, ülkeyi ziyaret eden her gezginin bu yemeği mutlaka denemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

ÇÖREK OTU YAĞI, TÜM DERTLERE DEVA! Çörek otu yağı nedir? Faydaları nelerdir? Hangi hastalıklara iyi gelir? Şifa deposu çörek otu yağı ile ilgili bilmeniz gereken her şey... l Diyabet diğer bir adıyla şeker hastalığı için de faydalıdır. l Kan damarı duvarlarının esnekliğini arttırmaya yardımcı olur. l Kronik yorgunluğa iyi gelir. l Safra kesesi taş oluşumu ve böbrek taş oluşumuna karşı etkilidir. l Dolaşım sistemine yarar sağlar. l Cinsel gücü arttırıcı etkisi vardır. l Ateş düşürmeye yardım eder. l Amfizem rahatsızlığına karşı kullanılabilir. l Kan basıncını ve yüksek tansiyon yani hipertansiyonu düşürür. l Kolesterolü düşürücü etkisi de vardır.

Kolesterolü dengeler. l Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar. l Diş ağrılarını geçirmeye yardım eder. l Gebelikten sonra emzirme dönemini arttırır, doğum yağmış annelerde süt artışı sağlar. l Romatizma ağrılarını dindirir. l Kanı sulandırır. l Eklem ağrıları, artrit ve romatizmaya iyi gelir. l Uykusuzluk çekiyorsanız şifayı çörek otu yağında bulabilirsiniz. l Kas ağrıları için bir çay bardağı çörek otu yağı ile masaj yapabilirsiniz. l A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi değerli bileşenleri içerir. l Yaraları iyileştirici özelliği vardır. l İltihap giderici ve idrar söktürücüdür l Cilt hastalıklarını tedavi edicidir. l Antioksidan özelliğe sahiptir. l Zayıflamaya yardımcı olur. l Hazmı kolaylaştırır. l Mikrop ve virüslere karşı koruyucudur. l Baş ağrısına iyi gelerek baş ağrısını geçirir.

l Bağırsak kurtlarını düşürücü etki yapar.

Bağırsak parazitlerini geçirir. l Sindirim sistemini rahatlatır. Gaz giderici özelliği vardır. l Kabızlığı gidermeye yardım eder. l Dizanteriye karşı fayda sağlar. l Hemoroid yani basur için de iyileştirici özelliği vardır. l Burun tıkanıklığını giderir. l Astım yada alerjik reaksiyonları olan kişilere de fayda sağlar. l Bronşit ve öksürüğe iyi gelir. Özellikle kış hastalıkları olan nezle, grip için etkilidir. l Inflamasyon azaltir NASIL TÜKETİLMELİDİR? l 2 kez bir çay kaşığı; sabah kahvaltıdan 20 dakika önce, ve yatmadan önce alınır. l Soğuk pres şeklinde üretilen, koruyucu, katkı maddesi olmayan ve karışım yağ içermeyen çörek otu yağı tercih edilmelidir. l Açıldıktan sonra güneşin görmediği yerde tutulur.

NEREDEN TEMİN EDİLİR?

Çörek otu yağımız soğuk pres makinelerinde üretilmektedir.

Ayrıca taze Türk kahvesi çekilir.

Adres: Shop 2/184-186 Haldon St, Lakemba NSW 2195 Phone: 0416 143 342 ALTIN KÖPRÜ VIDEO Adres: 4 Civic Rd, Auburn NSW 2144 Phone: 0296 432 184

50 ml: $20 5 100 ml: $3 0 250 ml: $7

*ADVERTORIAL

A

klınıza gelebilecek her türlü hastalığa karşı koruyucu görevi gören çörek otunun faydaları saymakla bitmez.

Pek çok sağlık sorununa iyi gelen bu şifalı bitki günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Üzerine en çok bilimsel araştırma yapılan bitkilerden biridir. ÖLÜMDEN BAŞKA HER DERDE DEVA! Türkiyemizde çörek otu diye bilinen ‘Nigella Sativa’nın ölümden başka tüm dertlere deva olduğunu bize sevgili Peygamberimiz (s.a.v) tarafından 1400 sene önce, bildirmiştir. Tarih boyunca tıbbın gözde bitkilerinden biri olmuştur. ÇÖREK OTU YAĞININ FAYDALARI l Kansere karşı koruma sağlar. Prostat ve meme kanserini yavaşlatır, akciğer kanserine karşı da koruyucudur l Mide bulantısı ve ağrıları için bire birdir. l Kalbi korur. l Sinüzite iyi gelir. l Saçların yapısını korur ve saçların kolay, sağlıklı uzamasına yardım eder. l Saç dökülmesini önler, saçların erken beyazlamasını engeller. l Sinir, stres depresyon ve gerginlikten uzaklaştırır.

BULMACA Motorsuz küçük uçak Film çekme sırası

Barınma

Ateşli

Bir ilimiz

Yabancı

Rahatlama sözü

Halita

T

Ayak direme Zahmet, gayret

Uzman elçilik görevlisi

Hayırlar

Mahal

Kapının girişi

Teklif Gelir

Bir koyun cinsi

Yeni, gıcır

ABD'de bir eyalet

Mevzi

Bir Kafkas kavmi

Derme çatma kulübe

Ters, aksi Uzun olmayan Bir araç parçası Kırmızı

Bataklık gazı

Hayır (a)

Safha

Bir süsleme sanatı Kalsiyum'un remzi

Konuk

Berilyum'un remzi

Beri, azade

Matem Sırça

Felçli

Hayırlı

Çıplak

Eski bir çalgı

Gelirler

Can suyu Yüz akı yardım kuruluşumuz

4

Bir gezegen

2

Bütün

Avuç içi

Bir ünlem Teoriler (a) Yörük çadırı

Tufeyli

Atın ayakkabısı

Kıvılcım

Yarıştırma

Kamuflaj

Hatıra

Bir ülke

Altın ve gümüşün ederi

Ne hoş, ne güzel

Güven

Becerikli

Bir bilgisayar oyunu

Boru sesi Tibet rahibi

25

4ş Subat 2020

En ince erkek sesi

1

Hakkaniyet

Güvenlik

rkısh NEWS PRESS

Deli, meczub, aptal, ahmak Bir taş oyunu

Cehennem

Belirti

Bir salata mal.

Bir erkek adı

3

Çoğalma Bozgunculuk Tercüme 5

En fazla İlgi Tanınmış

Bön, aptal

Ceylan

Bir ilimiz

Dirilik

Fasıla

Tarıma elverişli toprak

Bir gezegen Hane

Uzaklık işareti

Emeller Baba

Baba, ata

Askerin geri çekilmesi

Halk O yer

Bir tür şeker

Kazak beyi

Namus 6

Dışında Bir av hayvanı

Bir cins bezelye Hamiyet perverlik

Garez

Vazife

Çaresiz

Edebi bir sanat İlkel nehir taşıtı

Kötü

Kurallara uygun

Secde eden (a)

Uzun değnek Emirlik, beylik

Kışın yağar

Madeni eski bir para

Eski bir beylik

Tokat

7

Favori

Dişin bir bölümü

Öz, asıl

Müsaade

Yabancı Bir kadın adı İhtiyar Bir harfin okunuşu

İvedi Gözde bir tabaka

Kayıp kıta Bir kuş

Beddua

Kar fırtınası

Çirkin, nobran Arapça çokluk edatı

Son Macar sucuğu

Toplumun önde gelenleri

Ödünç

Rahat, huzur

Ad

Yüce

Akıtma

Tesisler, onarımlar

Yatık harf

Bir ilçemiz

Bir ilçemiz

Hainlik etme

Ahlak

İsim

Dolaylı anlatım

Hacıların vakfe dağı

K.Kerim'de uzatma işareti

Fotoğraf mak.

Bir bitki

Yineleme

Baş kaldırı Ezan okunan yer

Bir erkek adı

Kış (F)

ŞİFRE SÖZCÜK

Bir bilgisayar programı

Toplu ölümler

Müzikte dur işareti

Kat

Narin

Kırmızı

8

Asla

Bir ajansımız Radon'un remzi Bir cins cetvel

12

13

9

Duman kiri

3

4

5

6

Bir nota

Kuzu sesi

Sağlık, mutluluk

Tüccar (a)

Boru sesi

Fiiller (a)

2

Hitit

Çocukların masal dağı

Birinci

14

1

Verimsizlik, sonuçsuzluk

Diğer Bir harfin okunuşu E.Mısır'da bir put

Zorla

Valide Asılan ilk başbakanımız

11

Dam, çatı (F) Baki olma

Yemin

Mert olmayan

Keçi sağan

Bir kavim

Allah (cc) kulluk

10

Bağışlama

Bir yar. fiil (İng.)

Paylama

İyileştirme

Kraliçe

Büyük su kabı

Rafadan

Bir erkek adı

Yarım

Bir ilçemiz

Kışın yağar

Sınır

Fakirlere aşevi

Yoksula yardım ol. ver. para

Bir erkek adı

Zevce

Yerine getirme

Çoğalma

7

8

9

10

11

12

13

14

26

4 February 2020

Editor: Davut Kılıç Auburn FC

T

rkısh NEWS PRESS

SPORT

AFC UPDATE Ataturk Cup 2020 Melbourne Milli tenisçi Atakan’dan büyük başarı

Milli tenisçi Atakan Karahan, G enç Fransa’da düzenlenen ve Tenis Av-

I

rupa takviminin en önemli turnuvalarından Les Petits As’ta yarı finale yükseldi. Türkiye Tenis Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, Avrupa klasmanının 14 yaş kategorisinde birinci olan Atakan Karahan, Fransa’nın Tarbes kentinde düzenlenen Les Petits As’ta sırasıyla Ukrayna, Bulgaristan ve Amerikalı rakiplerini eleyerek geldiği çeyrek finalde, Hırvat rakibi Fran Rakonic’i 6-1 ve 6-2’lik setlerle geçerek adını son dörde yazdırdı. 14 yaşındaki milli tenisçi, Ukraynalı Oleksandr Ponomar ile oynadığı yarı final maçını ise 2-0 kaybetti. Atakan, yarı finalde 3 numaralı seribaşı Ponomar’a 7-6 ve 7-5’lik setlerle mağlup oldu. Atakan, böylece Les Petits As’ta 1 numaralı seribaşı olarak yarı final oynayan ilk Türk tenisçi unvanını elde etti.

This year’s Atatürk Turkish Cup, which returned after over 10 years came to an end when all matches were played and the teams that progressed to the finals were known (27/01/2020) as some big surprises were showcased at Laura Douglas Reserve in the Semi Finals. n the first clash of the day, State League 5 side Tullamarine FC (Aslangücü) and State League 1 outfit Whittlesea United (Hilalspor) played out a 1-1 draw, which took the game to penalties! Tulla were 6-5 winners after the shootout, and were the first team to make the finals!

The second Semi final clash was a repeat of the opening game of the tournament, where Hume United (Çağrıspor) hosted Hume City (Anadoluspor). Once again, a penalty shootout decided the final verdict after both teams played out a 2-2 draw.

Hume City were victorious defeating Hume United 4-2 on penalties.

On 28/01/2020 in the Grand Final we saw Hume City defeat Tullamarine fc in penalty shootout after a 1 all draw. Congratulations to Hume City.

The representation of our interstate team Auburn FC making a huge trip down, was an amazing effort and for them to back up the long drive with 2 matches within 24 hours was incredible.

Auburn FC drew their first game 11 against Albion Rovers a State League division 2 team And lost their second game the very next day to Tullamarine fc also a State League team 3-1 That were Grand finalist in the Ataturk Cup. But Personally I think the tournament which was the real winner. For Hume City FC,Hume

United FC ,South East United FC ,Whittlesea United Soccer Club, Dingley Stars FC, Albion Rovers FC, Broadmeadows Stars Sports Club, Auburn FC, Tullamarine FC 17 to represent and conduct themselves in the way they did across a gruelling 5 days of competition is something really important to build on.

We’d like to thank Australian Turkish Sports Clubs Federation for showcasing our Turkish affiliated teams and the quality of multicultural players they represent, as well as displaying how proud we are of our united Turkish population spread across the country.

It was nice to see how multicultural we have become. In the tournament Clubs included players aged 15-20 years of age of Australian, Turkish, Greek, Macedonian, Italian, Irish and Croatian heritage; all coming together to sing the famous ZigiZaga at the end of the game.

We are looking forward to seeing this tournament develop into an annual celebration of our fantastic Turkish clubs, players, coaches and families whilst sharing our culture with everyone and anyone who wants to get involved.

Auburn FC were honoured to be invited to the tournament in

Melbourne Many thanks to the Australian Turkish Sports Clubs Federation for helping to re-establish this Tournament after 10 long years, As well as the sponsors CM Trading and DJ Tansu of Turkuaz for helping MC the event and Sinan Akkurt.

Thank you to all clubs for their participation and we look forward to attending the next Ataturk Cup soon.

Auburn FC Registrations are ready for online registrations Player registration is available online for Auburn FC’s 2020 season through Play Football.

If applicable, ensure you obtain any Active Kids voucher numbers before you start.

To register for Auburn FC Press the link here: https://registration.playfootball. com.au/…/WelcomeRegPlus.a…

Active Kids Vouchers are available to use to register with Auburn FC .Redeem your voucher at https:// www.service.nsw.gov.au/ and save $100 on your registration!

Registration dates for Registration at Club house at Webb’s Avenue Playing fields Auburn Saturday the 8th, 15th, 22nd. and the 29th of February From 10.00 am till 2.00pm.

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ Belirli Söylev

H Tokat At çiftliği

H İnce, kibar Evlenmemiş

B

Gemilerde yolcu odası Patlamalı gürültü

N İ Ş A N E

İşaret

İridyum'un remzi

Bir işaret zamiri

Öz su

Ş

U

İçten

S A R E

Bir resim tekniği

T Bir sahada elde edilen zirve, netice Japon parası

Y Hayır (İng.)

N Sabit olan Bir parmak iltihabı

D Bir petrol ülkesi Judo'da bir kuşak

D Azerbaycan'ın başkenti

B

S

İ

G İnce, narin

Bir hayvan

K Hayır (a) Bir ünlem

Y Sırça Engel

M Uzaklık işareti

T Makaleler Tencere altlığı

N Bakü'yü kurtaran paşamız

Bir meyve

N A C

K K O M A K E M D H E D A N E L İ M A E

İ

Y

Zevk

Bir kömür cinsi

Bir çalgı

Z Hatıra

Çok becerikli

H A

A M İ M R A M A E K O R N N A A N T E E B A T L A M A A T A R N D A L E B K Ü A A L E L E T A A T İ F

Bir soru

Bir folklor

Kurtulmuş erkek

Itırlı bir bitki

1

Uygar

Üzüm kütüğü

Öbek

Unsur

E

T

S A N A Y İ

Endüstri Cinayet işleyen

C A N İ

2

Kışın yağar Bir erkek adı

T A K I

S E L A A T E M A

Sonsuza kadar Yabancı

E L

Takınılan şeyler Eski devirlere ait

Bağışlama Hamle

Bir binek hayvanı Zevce

Ş

Yarıştırma

İ

K

Ok Çapul

T A L A N

T İ R

Yapan, işleyen

K Azot'un remzi

Küçük kitap

F İ T

Muteber kimse (F)

N

İslam alf. bir harf

H A C

A

Y

E

Derman Sodyum'un remzi

Balkanlar'da bir Türk şehri

K Cevher

Emre hazır

Z

Tahta perde

Mat. bir sayı

P Vakit

Ş Eski bir çalgı Bütünüyle

S

Dudak

Bir cins zeytin

Neden, niçin

Eski bir ulus

N

Ufuklar

Ayak bil. bul. kemik Karışık renkli

Japon çiçek yapma sanatı

Kalın, uzun bayan giysisi Tekrar, yavaş yavaş

Birden

Dini müzik

Duadan sonra denir

Ceylan

17

Kışın yağar

Uzak

I R A K Donuk renkli Bir ajansımız

A A Matlup Hz. Peyg. damadı

A L İ

A K Arkalıksız sandalye Pekiştirme takısı

Bir müzik türü Bir ilçemiz

M İtalyan parası Hayatla ilgili Tütün rengi

T B A E B M A

Bir haber ajansı Suriye'de bir şehir Yükseltme, yüceltme

H İ A L L A E P A

Ayıplama sözü Birinci tekil şahıs

H A Y A T İ

B E N Bir erkek adı İslam'ın şartlarından

Şan, yüce Kıstırgaç

A T A Ş

Kazak beyi

H A C Hüner Tantal'ın remzi

T A

T U

15

Literatür Kavgayı ayırma

A R A L A M A Fiyat yaftası

Artçı

R E D İ F

İyot'un remzi

Yerine koyma

Sınır askeri

Allah (cc) versin

Ateş yalımı

Sevgi anlamı katan ek

Bir sarık türü

R İ B A T

Gölgelik

8

S R N A Y E E İ Y A L E V İ A B E L A N A İ Ş A N K B A T V A H A R E T M A N L A M E T İ K E T

Bir nota

Mısır'da bir nehir

Hezeyan herze (F)

9

Duyuru

Lantan'ın remzi

Kırmızı

Bir meyve

Şikar

Öğüt

Uzaklık

Sürahi

Bir erkek adı

Sınır

Lezzet

S A N İ

Elçilik

Hitit Göz boyası Bir ülke

S İ A Y K A İ M T

Fazlaca büyük

Sözleşme

İsyan eden Başı boş

K.Kerim'de bir sûre

A A V M A A R E İ Z A A M L İ E R E E C A E R Kör

5

Şart edatı Yok etme

Devlete ait

Şaka

Rusça evet Kıymetli bir taş

M A A Ş A T I L A A İ C A M A N İ İ L A M A K İ H A N U R

ŞİFRE SÖZCÜK

Bir ilçemiz

Tritium'un remzi

Halen 6

R

Ödeşme

İşte

Halk

Yüz

Ayla Bir tür peksimet

Hz. Peygam. süt annesi

D E R İ N

Bitki

Zihin

A H A L

Derinlik

Karışık renkli Boğa güreşi alanı

Japonya'da bir şehir

O S O K A

Sığ olmayan Baryum'un remzi

K T A B A M A R A A R İ K A R A A L

Bir kadın adı

Bir erkek adı

Çaresiz

7

Keder

Ölüm anı

Beri, azade

L

İ

E T

İnce çizgi İkinci derecede

T A L İ

3

Vilayet

A L A D A Ğ

T Kabul etmeme Ana

Vukû bulan

10

Bir nota İnce tabaka

Sanat

E S L E K

Nisbet 12

O R A N

13

Askerin su kabı 11

Kuzu sesi

M A T A R A

Dışarıdan

16

14

Fazlaca büyük

S L A M

O R D U S U

1

7

8

12

4

5

6

9

10

11

13

14

15

Güzel, hoş

Yenilgi sözü

İ

3

Erler

Ceylan

K A F K A S 2

İ K A N

E.Mısır'da bir put

V Y A A L S İ H E D A M E R İ İ N A Ç

Bir çiçek

İ

E R M A A T R A P L E S Z A M

Selenyum'un remzi

16

17

Bir kuş

S A L E

Akıtma

Bir dağımız

T İ R E P E L

Fosfor'un remzi

R

Tritiumun remzi

Ten

S E F A R E T

4

R A N A Etken

A M İ L Alış veriş

T E A T İ Ten

E T Eski bir çalgı

L İ R

T

SPORT

Sofia... Sofia...

S

rkısh NEWS PRESS SELECTION

ÜMIT UYAR

n Patrick Mahomes produced a staggering fourth-quarter performance to guide Kansas City Chiefs to their first Super Bowl win in 50 years as they came from 10 points behind to stun the San Francisco 49ers in Miami. Quarterback Mahomes, 24, had endured a difficult evening under the pounding pressure of the 49ers and looked set to miss out on the big prize. But then, with his side 20-10 down heading into the fourth quarter, last year’s MVP found two superb throws on third down to continue a season of comebacks as the Chiefs scored 21 unanswered points in four minutes and 57 seconds to take home the Vince Lombardi Trophy. KANSAS CITY CHIEFS 31-20 SANFRANCISCO 49’ERS

Novak Djokovic looked weary and worn down. He trailed Dominic Thiem in the Australian Open final - miscues mounting, deficit growing. Djokovic did what he does, though.

He refused to lose, waited for a chance to pounce and found his best tennis when absolutely necessary.

Regaining his stamina and strokes, Djokovic came back to edge Thiem 64, 4-6, 2-6, 6-3, 6-4 Sunday night for

an eighth Australian Open title, second in a row, and 17th Grand Slam trophy overall. Only Roger Federer, with 20, and Rafael Nadal, with 19, have won more men’s Grand Slam singles trophies. A little more than six months after saving a pair of championship points against Federer en route to winning a five-set Wimbledon final, Djokovic again showed that he can’t ever be counted out.

Ankaragucu sign 15 players

n The relegation battlers have overhauled their entire squad with 15 new players during the mid-season transfer window. Turkish Super Lig relegation battlers Ankaragucu have essentially formed a new team in January as they fight for their survival. The capital club has signed 15 players just a day after their transfer ban was officially lifted.

Efsane hızlı döndü...

efsane oyuncusu ve B eşiktaş’ın Teknik Direktör Sergen Yalçın’ın yuvaya dönmesi sevinçle karşı-

2-1

CEVABINI SAHADA VERDI

Fener maçından sonra Trabzon sabaha kadar uyumadı...

0: SUPER BOWL 202

KANSAS CITY CHIEFS WIN SUPER BOWL

HAMSI I AY Y R A N A K I D E M T E AFF

Türkiye’yi yasa boğan Elazığ depreminden dolayı ertelenen Malatyaspor maçı üzerinden Trabzonspor’a yüklenen Fenerbahçe, dersini yenilgi ile aldı.

27

uuyar@turkishnewspress.com.au

enin win Djokovic & K en Grand p Australian O pionship Slam Cham

ofia Kenin defeats Garbine Muguruza in Australian Open Women’s final...

American Sofia Kenin has become the youngest woman to win the Australian Open since 2008 after a stunning comeback in Melbourne.

In a shock result at Rod Laver Arena, American Sofia Kenin has become the youngest woman to win the Australian Open in 12 years.

After losing the opening set, 21-year-old Kenin defied the odds, stunning opponent Garbine Muguruza to win the final 4-6 6-2 6-2.

With this victory, Kenin will overtake Serena Williams on the WTA rankings, leapfrogging the legend into the 7th spot.

4 February 2020

S

üper Lig’in 20. haftasında konuk ettiği Fenerbahçe’yi 2-1 yenen Trabzonspor, art arda 4. maçını kazanarak zirve yarışındaki iddiasını güçlendirdi. Trabzonspor, bir maç eksiğine rağmen ligde puanını 38’e çıkararak 3. sırada yer aldı.

40’LIK ÇIMŞIR ÜNAL’I ARATMIYOR Trabzonspor, 40 yaşındaki teknik adamı Hüseyin Çimşir yönetimindeki ikinci lig maçından da galibiyetle ayrıldı.

Bordo-mavililer, Çimşir yönetiminde ilk lig karşılaşmasında Kasımpaşa’yı 6-0 yenmişti. Trabzonspor’da golcü Alexander Sörloth, Fenerbahçe ağlarını havalandırarak gol krallığı yarışındaki

iddiasını sürdürdü. Sörlothtakımının 1-1 eşitliği yakalamasını sağlarken, ligdeki gol sayısını da 16’ya yükseltti.

Trabzonspor deplasmanından puan çıkartamayan Fenerbahçe ise, 4 maç sonra ligde kaybetti. Kırmızı kart gören Gustavo ile dördüncü sarı kartını gören Emre Belözoğlu da cezalı duruma düştü.

AĞAOĞLU: DERSİ SAHADA VERDİK Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ise, ertelenen Malatya maçı üzerinden gönderme yaparak, “Sadece bir maç geçtik. Ancak geçmemiz gereken bir maçı geçtik. Verilmesi gereken bir ders vardı, o dersi de futbol oynayarak sahada verdiğimizi düşünüyorum”dedi.

landı. Sergen’li Kara Kartal, ilk maçında deplasmanda Çaykur Rizespor’u 2-1 yendi. Beşiktaş’ın gollerini Burak Yılmaz ve Gökhan Gönül kaydederken, ev sahibi takımın golü Skoda’dan geldi.

Vodafone Arena’da şölenle imza atan Sergen, “Hiç bu kadar heyecanlı olmadığını” söyledi.

SÜPER LiG PUAN DURUMU TAKIMLAR O G B M A Y AV P 1. Sivasspor 20 12 5 3 39 23 16 41 2. Başakşehir 20 11 6 3 39 21 18 39 3. Trabzonspor 19 11 5 3 43 20 23 38 4. Alanyaspor 20 11 5 4 40 19 21 38 5. Fenerbahçe 20 11 4 5 39 23 16 37 6. Galatasaray 20 10 6 4 32 17 15 36 7. Beşiktaş 20 10 3 7 31 27 4 33 8. Göztepe 20 8 6 6 25 22 3 30 9. Gaziantep 20 7 6 7 31 32 -1 27 10. Y. Malatya 19 6 6 7 34 28 6 24 11. Ç. Rizespor 20 7 3 10 21 30 -9 24 12. Denizlispor 20 6 5 9 21 29 -8 23 13. G.Birliği 20 5 6 9 30 37 -7 21 14. Konyaspor 20 4 7 9 16 27 -11 19 15. Antalyaspor 20 4 6 10 18 36 -18 18 16. Kasımpaşa 20 4 4 12 28 43 -15 16 17. Ankaragücü 20 2 8 10 17 37 -20 14 18. Kayserispor 20 2 5 14 19 52 -33 11

Spend $1000 At Kekilli Jewellery and receive a Beutiful Evil eye Leather watch embellished with Christals...

AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 -

LUXURY EUROPEAN JEWELLERY Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 kekillijewellery.com.au