IN KOALANI NESL K CA KORUNA
T
n Avustralyalı araştırmacılar, enfeksiyon yüzünden tehlikede olan koalaların neslini devam ettirecek, hastalık taşımayan yeni türlerini buldu.
15 JULY 2019
Başkan cumhurla buluşuyor
rkısh NEWS PRESS
19
SIZIN SÖZÜNÜZ
HABERİ 15’TE
l www.turkishnewspress.com.au
UNUTURSAK IŞTE O ZAMAN ÖLÜRÜZ!
15 TEMMUZ ŞEHİT ANNELERİ VE GAZİLER UYARIYOR:
15 Temmuz D e ve Milli Birlikmokrasi KUTLU OLSUGünü N...
RADYOSU
SYDNEY DIGITAL 985
MELBOURNE NORTH
SAAT 5-6 ARASI
SAAT 5-6 ARASI
FM 98.9 HAFTANIN 7 GÜNÜ WEST HER ÇARŞAMBA
H NEWS IN ENGLIS
13/17//27
Dorukhan Serie A
considerations n Beşiktaş have been a little quiet in comparison to their rivals for signing players, but they don’t look to be brushing aside the selling aspect. Last season’s standout Dorukhan Toköz is rumoured to be heading to the Serie A, according to various reports in Italy and Turkey.
27
Sport Selection (Ümit Uyar)
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN
Three year after the coup, Turkey is stronger
13
Yeni bir partiye ihtiyaç var mı?
Ruhunu şeytana satan hain FETÖ’nün darbe girişiminin 3. yıldönümü... O gece çocuklarını şehit veren Eker çifti, “15 Temmuz asla unutulmasın“ diyor.
Gözü yaşlı Cengiz ve Güzel Eker, şehitlerinin eşyalarıyla teselli oluyor.
SESİ
info@turkishnewspress.com.au 1300 917 566
. . T rkıye’nın
PROF. DR. MEHMET ÇELİK YAZISI 14’TE
Bugün kalemim bile yasta
FETÖ en büyük kötülüktür
TANYELİ’NİN YAZISI 15’TE
ÖMER AKDEMIR’İN YAZISI 4’TE
Tam sayfa bulmaca keyfi
A
15 TEMMUZ ÖZEL SAYFALARIMIZ: 2, 9, 11, 13, 14, 15, 22
lçak FETÖ’nün Türkiye’yi işgal girişiminin üzerinden tam 3 yıl geçti ama acıları ve insanların hafızalarında bıraktığı travma hâlâ taptaze... 251 şehit ve 2 bin 193 gazi veren aziz Türk milleti, ipi Türkiye düşmanlarının elinde
olan Pensilvanya’daki şarlatanın devletteki mankurtlarının darbe girişimini, 24 saat geçmeden bozguna uğrattı. Tank, uçak ve silahlarla halka kurşun sıkan FETÖ’nün ihanetini asla unutmayacağız ve unutturmayacağız!
> 25. Sayfa
2
AVUSTRALYA
15 Temmuz 2019
T
Year: 2 Volume: 63
President Yüksel Çifçi
Newspaper Editors Adem Taliç, Sinem Taslak, Tanyeli, Hilal Kırmızı, Sibel Örnek
YILDIRAY ASLANTAŞ yaslantas@turkishnewspress.com.au
Page Layout & Design Necmettin Öksüz
Vatan ve Biz
Uludağ, Erciyes, Ağrı, Süphan’a İnersen-çıkarsan, bu vatan senin. Sivas’tan Hatay’a, Ağrı’dan Van’a Şefkatle bakarsan, bu vatan senin. İmzan varsa tarihinde dününde Set oldunsa düşmanların önünde Milleti kahreden acı gününde Gözyaşı dökersen, bu vatan senin. Sütü bozuklar zamanla el olur Her kavgada yiğitlere gel olur Yanan yüreklere ırmak sel olur Çağlayıp akarsan, bu vatan senin. Şura ıssız şura sapa demenden Susuz kıraç dere tepe demeden Keşan Kangal Dinar Hopa demeden Hasretlik çekersen, bu vatan senin. Korudunsa kursun dahi yiyerek Sevmişsindir düşünerek duyarak Çıplak yerler yeşillensin diyerek Bir fidan dikersen, bu vatan senin. Öp kokla dağların her çiçeğini Ve sonra ıhlamur nar çiçeğini Madalya yerine kır çiçeğini Göğsüne takarsan, bu vatan senin. Slogana kanıp binme dolmuşa Ayırt eyle kim firavun, kim Musa Avrupa’ya bel bağlayan deyyusa Canını sıkarsan, bu vatan senin. Dönme dolaplar ile ülfetin yoksa Çıkarcı putlara hürmetin yoksa Gam değil; makamın servetin yoksa Zilleti yıkarsan, bu vatan senin. Yukarı katlara inanma sakın Nakışlı sözlere aldanma sakın Uyanma vaktidir kurtuluş yakın Nizama sokarsan, bu vatan senin. Ne demek ikilik ne demek hizip Bazen itaatten; intikam cazip Karanlık zatları hizaya dizip İmiğin sökersen bu vatan senin. Anadolu Türk’ün olduğu gibi Fatih’in Bizans’ı aldığı gibi Okların kalkanı deldiği gibi Bir ateş yakarsan, bu vatan senin. Soylu bir akına çıkmak var yine Sarıl var gücünle din-i mübine İrfan tohumunu yurt zeminine Yılmadan ekersen, bu vatan senin. Abdurrahim Karakoç
rkısh NEWS PRESS
Page Editors Ali Haydar (Diyanet), Hakan Aslan (Fishing&Sport), Recep Ağar (Sport&Recreations), Cem Birben, Davut Kılıç (Sports), Vahit Erzor (Koşe&Şiirler), Ayad Naji (Page Editing & Graphic Designs) Fatma Gençtürk (Meals&Recipes), Op. Dr. Haydar Özcan (Medical&Health), Dr. Hilal Çoruhlu (Medical), İzzet Anmak (Australian English&Politics) Melbourne Team Murat Gümüş (General Manager), Ümit Uyar (Distribution), Şahin Şahinkaya, Ömer Boyacı (Youth&Sport), Emre Boyacı, Şaban Han, Murat Şirin, Salim Boyacı, Ali Kurt, Evla Han, Ayşe Han, Elif Sele (Editors) Brisbane Team Yıldıray Aslantaş (General Manager), Dr. Said Erdem, Ömer Akdeniz, Metin Uyanık (Editors) Western Australia Mehmet Kırmızıoğlan, Gürhan Candemir, Hamza Serin, Harun Parlak, Hasan Mulla
Melbourne’da şehitler için dua A
vustralya’daki camilerde, 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olanlar için anma programı düzenlendi. Diyanet İşleri Başbakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Melbourne’daki Broadmeadows Camisi’nde düzenlenen anma programında Kur’anı Kerim, Mevlid-i Şerif ve ilahiler okundu. Programda, vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitler ile gaziler için de toplu dua edildi. Melbourne Başkonsolosluğu İdari ve Sosyal İşler Ateşe Vekili Recep Akakuş, hain darbe girişimini püskürtürken şehadete ulaşanları rahmet, gazileri de saygıyla andıklarını belir-
terek, “Tanklara, uçaklara, tüfeklere sadece ellerinde bayrak ve dillerinde tekbir ile karşı durdular, bir kısmı o akşam ruhlarını teslim etmek suretiyle şehit oldu, bir kısım kardeşlerimiz de gazi. Böyle bir günde bizi uçurumun kenarından döndürdükleri için kendilerine minnetlerimizi sunuyoruz” ifadelerini kullandı. Terör örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin 3. yılında, Türkiye’nin Canberra Büyükelçiliği ile Sydney ve Melbourne Başkonsolosluklarında bugün de şehitleri anma etkinlikleri kapsamında çeşitli programlar düzenlenecek.
South Australia Mustafa Ergül Turkey Necmettin Aksoy, Ardi Ocgu, İbrahim Kalın, Mehmet Çelik, Mehmet Güler
TURKISH MEDIA SYDNEY RADIO TEAM
Monday: Fatma Gençtürk, Gülten Akbar, Cihan Bibinoğlu Tuesday: Ergül Uybadın, Aybir Yılmaz, Gazel Kiliçdoğan, Büşra Erkan, Tuğçe Uybadın Wednesday: İzzet Anmak, Serkan Uyanık, Yasin Köksal Thursday: Seyrullah Aksakal, Osman Boyacı, Salime Eken, Hatice Güngör Friday: Tanyeli, Serkan Uyanık Saturday: Sülhan Yılmaz, Bülent Arıkan, Mucahid Gelöz, Vahit Erzor Sunday: Barış Cengiz, Cem Birben
TURKISH MEDIA MELBOURNE RADIO TEAM Wednesday: Şahin Şahinkaya, Murat Şirin
Advertisements Sydney (Türker Demiryürek): 0426 982 050 Melbourne (Ümit Uyar): 0481 136 901 Brisbane (Yıldıray Aslantaş): 0433 162 655 Western Australia (Mehmet Kırmızıoğlan): 0401 556 500 South Australia: 0421 889 296 Canberra: 0433 162 655 Sydney Office: P.O Box 12 Guildford NSW 2161 Phone: 1300 917 566 Fax: 612 9774 8650 E-mail: info@turkishnewspress.com.au
www.turkishnewspress.com.au “Ideal Prime Beach”
Demokrasi ve Milli Birlik Günü
Avustralya Türk toplumunun değerli mensupları, Kıymetli vatandaşlarımız 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü münasebetiyle sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bu vesileyle, 15 Temmuz 2016 gecesinde ve terörle mücadele operasyonlarımızda hayatlarını kaybeden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize cesaretleri ve fedakârlıkları için şükranlarımı sunuyorum. Menfur darbe girişiminin üçüncü yılını idrak ettiğimiz bu günlerde, 251 vatandaşımızı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar hissederken; diğer taraftan da dünyada eşine az rastlanır bir direnişin gururunu yaşıyoruz. FETÖ ihanetinin boyutlarını kavramak gerçekten kolay değildir. Karşımızda kırk yıldır sinsice, devletin ve bürokrasinin, eğitim kurumlarının, medyanın, ticaretin, velhasıl toplumun tüm dokusunun içine sızarak; ülkeyi kendi emellerine alet etmeyi hedeflemiş kanlı bir terör ve istihbarat örgütü bulunmaktadır. Şanlı ordumuzun ve kahraman emniyet teşkilatımızın kutsal üniformaları içine saklanmış FETÖ hainleri karşısında 15 Temmuz 2016 gecesi Türk milleti tek yürek, tek vücut olmuş; dirayeti ve kahramanlığı ile Çanakkale Ruhu’nun halen diri olduğunu göstermiştir. Kendi halkına ve Meclisine tanklarla ve uçaklarla saldıracak kadar gözü dönmüş bu hainler Türk Milleti’nin gücünü, cesaretini ve demokrasiye olan bağlılığını hesaba katmamıştır. Bu necip millet FETÖ eliyle Türkiye’nin “hizaya sokulmasına” izin vermemiştir. Toplumun her kesiminden insanın cansiperane gayretiyle akim bırakılan menfur darbe girişimi bir demokrasi mücadelesidir. Demokrasi nöbetleriyle başlayan ve sorumluluk sahibi tüm siyasi parti liderlerini Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla bir araya getiren Yenikapı Mitingi ile devam eden bu dayanışma ruhu sayesinde FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle ülke içerisinde ve dışında daha güçlü bir şekilde mücadele ediyoruz. Bilinmelidir ki, bu mücadele uzun soluklu bir mücadele olacaktır. Ülkemizde bu mücadelenin devamı için gerekli siyasi irade, milli dayanışma ve birlik mevcuttur. Bu noktada, ortak evrensel değerleri paylaştığımız Avustralya Hükümetine, 15 Temmuz gecesinin hemen ertesinde Hükümetimize verdiği destekten dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum. Diğer taraftan, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelemizi Avustralya’da da sürdürdüğümüzün bilinmesini istiyorum. Her ne kadar Avustralya kamuoyu tarafından gerçek emelleri tam olarak anlaşılmış olmasa da, FETÖ iyi niyetli bir sivil eğitim hareketi değildir. Küresel boyutta iktidar ve hâkimiyet arzusuna sahip bir kuruluşla karşı karşıyayız. FETÖ, Avustralya da dâhil olmak üzere dünyada birçok ülkede, okulları, sivil toplum kuruluşları, medya kurumları ve şirketleriyle mevcuttur. Üç yıl önce Türkiye’de yaşananlar, bu örgütün diğer ülkelerde de neler yapabileceğini göstermiştir. Bu nedenle, örgütün faaliyetlerine karşı müteyakkız olunması gerekmektedir. Siz değerli vatandaşlarımızın bu terör örgütünün Avustralya’daki uzantılarıyla mücadelemizde desteği bizler için çok önemlidir. Unutulmamalı ki, yıl dönümleri aynı zamanda muhasebe günleridir. Ülke ve millet olarak 15 Temmuz gecesinde yaşadıklarımızdan büyük dersler çıkardığımıza inanıyorum. Yaşadıklarımızdan ibret almak, aynı hataları tekrarlamamanın ilk şartıdır. Bu kötü tecrübelerden aldığımız derslerle geleceğimizi aydınlatacak adımları atmakta olduğumuzu samimiyetle dikkatinize getirmek isterim. Bunun için yurdumuzdaki başarılarımızı uluslararası alanda destekleyecek şekilde hareket ediyoruz. Avrupa Birliği’nden NATO’ya kadar tüm uluslararası kuruluşlarla ilişkilerimizi bu anlayışla yürütüyoruz. Rusya, Çin, Afrika, Güney Amerika, Asya gibi coğrafyalarda dünyanın yükselen güçleriyle mümkün olan en geniş işbirliği zemininde buluşmaya çalışıyoruz. Demokrasimizi ve ekonomimizi geliştirerek; istiklalimize ve istikbalimize sıkı sıkıya sahip çıkarak bu konumumuzu daha da güçlendireceğiz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüz vesilesiyle tüm şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyor; gazilerimize uzun ömürler temenni ediyorum.
Korhan Karakoç T.C. Kanberra Büyükelçisi
T Eski motor parçaları usta ellerde sanata dönüşüyor 4
15 Temmuz 2019
rkısh NEWS PRESS
Melbourne’da yaşayan oto tamircisi Adnan Doğan eski motor parçalarından maketler yapıyor. Sanatsever gurbetçi, ‘‘Bunların hepsi çöpe gidiyor, bunun yerine çöplerden bir sanat çıkardık’. İki sene önce başladım, bende böyle bir yetenek olduğunu bilmiyordum” diyor.
A
vustralya’nın Melbourne kentinde oto tamirciliği yapan Adnan Doğan’ın, kullanılmış motor parçalarından yaptığı maketler yoğun ilgi görüyor. Kent merkezindeki tamirhanesinde yaklaşık 28 yıldır oto tamirciliği yapan 46 yaşındaki Adnan Doğan, son iki yıldır çöpe gidecek eski motor aksamlarından yaptığı sanat eserleriyle gündemde. KENDİMİ KEŞFETTİM Tamirhanelerde biriken motor aksamlarını toplayarak birbirinden değerli maketlere dönüştüren Doğan, iki sene öncesine kadar bu sanata yeteneği olduğundan
AVUSTRALYA
ÖMER AKDEMIR oakdemir@turkishnewspress.com.au
FETÖ başımıza gelmiş en büyük kötülüktür!
B
habersiz olduğunu söyledi. Kentte tanınmış bir usta olan Doğan, şunları anlattı: “İki sene önce başladım, bende böyle bir yetenek olduğunu bilmiyordum. Arabalar üzerinde yetenekliyim, yapacağımı biliyorum ama böyle şeyleri önceden hiç aklım kesmiyordu. Gözümü kapatıp resmi çıkarmaya çalışıyorum, çıkarttığım zaman resim beynimde oluşuyor. Ondan sonra kaynaklamaya başlıyorum her şeyi.”Araçların tamirinden geriye kalan buji, şanzıman, conta, bilye, supap ve dişli gibi parçaları kesip kaynatarak eserlerini ortaya koyduğunu dile getiren Doğan, “Hepsi çöplüğe
gidiyor, çöplüğe gideceği yere bir sanat çıkardık” diyor. Doğan’ın ortaya koyduğu eserler arasından binlerce parçadan oluşan dev köpek balığı maketi, turistlerin uğrak yeri olan “Melbourne Akvaryum” yöneticilerinin de dikkatini çekmiş. 5 METRELİK TİMSAH Yaklaşık 6 ayda tamamladığı maketi akvaryuma verebileceğini belirten Adnan Doğan, iki yıl içinde yaptığı 30’a yakın eserden bir kısmını arkadaşlarına hediye ettiğini söyledi. Doğan, yeni projesinin baş ve ön ayaklarını tamamladığı 5 metre boyunda bir timsah maketi olacağını aktardı.
ütün köpeklerin salınıverdiği, bütün taşların bağlandığı bir zaman dilimi…Necip Fazıl’ın ifadesiyle, Serbest verem ve sıtma, mahpus gümrükte ilâç… Ümmet, ümmet olalı böyle bir kriz görmedi. Tam olarak at izinin it izine karıştığı günleri yaşıyoruz. LGBT’nin (öbür adıyla i...eler) hürriyet yürüyüşleriyle sokaklar inlemekte, âile bizden bildiklerimizin elinde buharlaşmakta, sahte kahramanlara tapınma tekrar ortalığı kaplamakta, gençler arasında peygambersiz din deizm yayılmakta, bînamaz Müslümanlar gittikçe artmakta, ahlâkın yeryüzünde adı kalmış, haram-helâl hassasiyeti uçmuş, gelsin de nereden gelirse gelsin anlayışı kâide olmuş. Bir Müslüman gözünün görebildikleri bunlar. Bir de bizim havsalamızın alamayacağı pislikleri düşünün. İşte bu günler o fırsatın ellerine en bol geçtiği günlerdir. Televizyon, telefon, internet, sosyal medya. Tepe tepe kullanıyorlar. Karşılarında durmak zor, çok zor. Eskiden de ahlâksızlık, haksızlık, zulüm, insanlara taparlık vardı. Ama günümüzdeki gibi yayılamıyor, azgınlaşamıyor, belirleyici olamıyordu. Nasıl? Ben bunu tarîkat ve cemaatlerin yaygınlığına, bir şekilde cemiyetin her ferdine temâs edebilmesine bağlıyorum. Sâmiha Ayverdi’den okumuştum. Osmanlı’da herkesin kendini bağlı hissettiği bir tarîkat, dolayısıyla bir mânevî büyük olurmuş. Bunların bir kısmı doğrudan mürîd olarak bağlı. Ama büyük bir kısmı fiilen mürîd değil. Hatta kabadayısı, içkicisi, namaz niyazda gözü olmayanı da vardır. Ama sorulunca, “Ben Nakşîyim, Halvetîyim, Uşşâkîyim…” derlerdi. Niye böyle söylerlerdi? Demek istedikleri şuydu: “Benim dedem, babam, annem… filan tarikattandır, biz de o yolun büyüklerine hürmet ederiz, sözlerinden çıkmamaya çalışırız.” Budur. İşte bu zayıf alâka ve bağ, cemiyette ahlâksızlık, haksızlık, zulüm gibi kötülüklerin yayılmasını önlüyordu. Yakın zamanlara kadar bir miktar rayından çıkmış da olsa cemaatler bu vazîfeyi yaptılar. Fiilen mürîd olmadıkları hâlde cemaatlerin etrafında bir hâle teşkil eden bu insanların kapladığı alana “cemaatlerin manyetik alanı” diyorum. Hemen belirtelim ki dindar-muhâfazakâr-İslâmcı partilerin yüzde elliler üzerinde oy almasının sebebi de bu manyetik alandır. Gelelim günümüze... Bu ülke bir FETÖ travması yaşadı. Cemaat olarak başlayıp manyetik alanını örgüte dönüştüren bir yapı. Niyetleri sezilip tedbir alınmaya başlanınca üst akılları düğmeye bastı ve 15 Temmuz 2016 gecesi darbeye kalkıştılar. Bu darbe, Türk halkını bir cemaatten değil her cemaatten, cemaat vâkıasından ürküttü. Cemaatler manyetik alanlarını kaybetmiştir. Netîce… İşte bugünkü fecî tablodur!
Demokrasi ve Milli Birlik Günü
FETÖ terör örgütüyle mücadelemiz kararlı şekilde devam ediyor Ülkemizi, anayasal düzeni, milli birlik ve beraberliğimizi, dolayısıyla doğrudan milletimizi hedef alan FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz hain darbe girişimi, halkımızın sergilediği eşsiz kahramanlık sonucunda engellenmiş, 251 vatandaşımızın şehit düştüğü, iki binin üzerinde vatandaşımızın ise yaralandığı anılan tarih Yüce Meclisimiz tarafından “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” ilan edilmiştir. Bu menfur darbe girişiminin üçüncü sene-i devriyesi olan 15 Temmuz Pazartesi günü saat 19:00’da Gelibolu Türk Kültür Vakfı Gençlik Merkezinde (15-19 Gelibolu Parade, Auburn) şehit ve gazilerimizi anmak, demokrasimize sahip çıkan kahraman milletimize şükranlarımızı sunmak üzere Başkonsolosluğumuzca bir tören düzenlenecek, ayrıca aynı temalı fotoğraf sergisinin açılışı yapılacaktır. FETÖ liderliği tarafından planlanan, örgütün ordumuz içine sızdırılmış mensuplarınca silahlı kuvvetlerin emir komuta zinciri dışına çıkılmak suretiyle gerçekleştirilen 15 Temmuz teşebbüsü ülkemizin maruz kaldığı en kanlı terör saldırısıdır. Bu saldırıyı gerçekleştirenlerin sergilediği vahşetin ve hainliğin benzeri tarihimizde yaşanmamıştır. Yüce Meclisimiz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, MİT Başkanlığı, Gölbaşı’nda bulunan Polis Özel Harekât Merkezi, Emniyet Müdürlüğü binalarımız milletimize ait olan jetlerle bombalanmıştır. Hain darbe girişimine ‘dur’ demek için kahramanca sokaklara dökülen sivil halkın üzerine tanklar sürülmüş, havadan bombalar yağdırılmış ve helikopterlerden ateş açılmıştır. Gölbaşı’nda bulunan Polis Özel Harekât Merkezi’nin savaş uçaklarıyla bombalanması neticesinde şehit olan 51 polisimizin naaşlarına dahi ulaşılamamıştır. 15 Temmuz, FETÖ terör örgütünün devletimize yönelik oluşturduğu büyük tehdidi ortaya koymuştur. Bu büyük tehdidin bertaraf edilmesinde en büyük pay, kendi iradesi üzerinde bir güç tanımadığını, devletini ve demokratik kazanımlarını korumak için her koşulda hayatını vermeye hazır olduğunu ortaya koyan Türk milletinindir. Geçtiğimiz üç yıl içerisinde temel önceliklerimizden birini, Türkiye’deki ana omurgasını kaybederek, yurtdışı yapılanması üzerinden ayakta kalmaya çalışan FETÖ’yle mücadele teşkil etmiştir. Bu bağlamda, dünya genelinde devam eden yoğun çabaların somut neticeleri de alınmaktadır. Nitekim, FETÖ’nün kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik emelleri bulunan dışarıdan talimatla hareket eden karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu uluslararası planda da anlaşılmaya başlanmıştır. Yabancı kamuoylarında örgütün niteliğine dair belirgin bir farkındalık oluşmasıyla birlikte birçok ülke ve uluslararası örgüt, FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan etmiştir. Üçüncü ülkelerde FETÖ’ye karşı oluşan farkındalık, sözkonusu ülkeler tarafından bu unsurların faaliyetlerinin yakından izlenmesi ve soruşturulması sonucunu da beraberinde getirmiştir. Çeşitli ülkelerde FETÖ iltisaklı oluşumların giriştikleri gayri kanuni işlemler ortaya çıkartılmıştır. Üçüncü ülkelere sınırdışı edilenlerle birlikte 20’den fazla ülkeden 110’u aşkın FETÖ mensubunun Türkiye’ye sınırdışı edilmesi sağlanmıştır. FETÖ’nün eğitim maskesiyle gelecek nesilleri daha fazla yanlış yönlendirmesine ‘dur’ denilmesi neticesinde Türkiye Maarif Vakfı 18 ülkede FETÖ iltisaklı okulları devralmış, 36 ülkede FETÖ iltisaklı okul ve dil kursları sonlandırılmıştır. FETÖ’nün yurtdışındaki yapılanmasına yönelik mücadelemiz kararlı bir şekilde sürdürülecektir. 15 Temmuzda Türk demokrasisine kastedilmiş ve demokrasimiz kazanmıştır. Bu vesileyle, demokrasimize ve ülkemizin istikbaline kahramanca sahip çıkarken yaşamlarını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi minnetle selamlıyorum.
Melih Karalar T.C. Sidney Başkonsolosu
Bir Kurban Bin Şükre Vesile $150
Hisse Bedeli
Nasıl bağış yapabilirim? www.hasene.org.au BSB: 063-620 Acc: 1094-1646 Ref: Qur "Adınız" Temsilciliklerimiz aracılığıyla
100'ün üzerinde ülkede kurbanlarınızı ihtiyaçlılara ulaştırıyoruz
AW WA AR RD DE A ED D BE ES ST T B EW WE EL LL LE JJ E ER RY Y ST TO OR RE E II N S N AU US ST TR RA AL A L II A A 20 01 19 9 --- 2
AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 -
AWA R D E D BEST JEWELLERY STORE IN AUSTRALIA - 2019 LUXURY EUROPEAN JEWELLERY
LUXURY EUROPEAN JEWELLERY
Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 Shop 2, 3-5 Station Rd, Auburn. T 02 9643 1888 kekillijewellery.com.au kekillijewellery.com.au
.
NOSTALJI
15 Temmuz 2019
9
N I N I S E L I ŞEHIT A . . . I R A L Ş A GÖZY
15 TEMMUZ asla unutulmasın eğer unutulursa biz o gün ölürüz
F
Marmaris’te alçak FETÖ’nün hain darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaldığı otele düzenlenen saldırıda şehit olan polis Nedip Cengiz Eker’in ailesi 15 Temmuz’un gelecek nesillere iyi anlatılmasını istiyor. Acılı anne Güzel Eker, “15 Temmuz unutulursa biz o gün gerçekten ölürüz” derken baba Nihat Eker de “Bu acı hiçbir zaman içimizden çıkmayacak” şeklinde konuştu. etullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) alçak darbe girişminin üzerinden 3 yıl geçti ama geride bıraktığı acılar hâlâ içimizi yakıyor... Muğla’nın Marmaris ilçesinde, FETÖ’nün darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otele düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Nedip Cengiz Eker’in anne ve babası 15 Temmuz’un asla unutulmamasını, gelecek nesillere aktarılmasını arzu ediyor. 15 Temmuz 2016’da şehit olan oğulları Nedip Cengiz’in hayalini gerçekleştirip Marmaris’e yerleşen Güzel ve Nihat Eker çifti, şehit evlatları, vatan, millet ve bayrak sevgisiyle dolu bir insan olduğu için kendileri gururla yaşıyor. O GECEYİ HER GÜN YAŞIYORUZ Eker çifti, 15 Temmuz’un hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini, unutulursa şehit ailelerinin o zaman öleceğini ve 15 Temmuz’un gelecek nesillere iyi anlatılması gerektiğini dile getirdi. Anne Güzel Eker, oğlu Nedip Cengiz Eker’in hatıralarının, özel anlarının yanı sıra 15 Temmuz’daki telefon kayıtlarını özenle muhafaza ettiklerini, kayıtları zaman zaman dinleyerek o geceyi hep yaşadıklarını söyledi. Anne Eker, şöyle devam etti: “3 sene geçti ama bir de bize sorun. Bu acı gerçekten çok zor. Bunu ben yıldan yıla değil her gün yaşıyorum. Allah annelere yardım etsin, sabır versin. 15 Temmuz büyük bir acı. Anneler için bü-
Duvardaki sazın dili olsa...
Eker çifti , şehit oğullarının özel eşyalarına, bağlamasına ve duvardaki hatıralarına gözleri gibi bakıyorlar.
yük bir üzüntü. 15 Temmuz herkese işlenmeli. Bütün çocuklarımız 15 Temmuz’u bilmeli. 15 Temmuz çocuklarımıza tarihlere ve kitaplara geçsin. Unutulursa ben üzülürüm. 15 Temmuz unutulmasın eğer unutulursa biz o gün ölürüz. Biz o gün gerçekten ölürüz. Hiçbir zaman unutulmasın. Unutulursa bütün şehit anneleri üzülür. Hepimiz evlat verdik bu millete bu toprağa.” Oğlunu şehit edenlere mahkemenin gereken cezaları verdiğini belir-
ten Eker, gözyaşlarıyla şunları anlattı: MÜRÜVVETINI GÖREMEDIM “Hainler cezalarını aldı, çok sevindik. Allah onları daha beter etsin. Girdikleri delikten hiç çıkmasınlar. İçeriden çıkmalarını istemiyorum çünkü içim çok yanıyor. Allah onları beter etsin. Oğlumun mürüvvetini göremedim. Onlara karşı içimde öyle bir kin var ki onları boğmak istiyorum. Ölsünler istiyorum.” Aradan 3 yıl geçmiş olsa da acıları-
nın ilk günkü gibi taze olduğunu, 15 Temmuz’u her an her saat ve her dakika yaşadıklarını vurgulayan baba Nihat Eker de, “Biz küçük bir bebek kaybetmedik, 41 yaşında bir delikanlıyı kaybettik. 41 yaşında devlet, millet, bayrak aşkıyla yaşayan bir evlat yetiştirmiştik bu ülkeye. Benim çocuğum o gece çok büyük bir özveriyle göğsünü siper etti. Onun anıları, hatıraları kayıtlarımızda hafızamızda. Biz onlarla yaşıyoruz.” dedi. LIBYA, SURIYE GIBI OLURDUK Eker, 15 Temmuz’da büyük bir demokrasi mücadelesi verildiğini belirterek, şunları söyledi: “Batılı devletler özgürlüğümüzü elimizden almak istiyorlardı. FETÖ dediğiniz kim? Kendini imam vaiz olarak tanıtan bir kişi, devlete yön vermeye kalkıyor. Batılı devletler kullanıyor. Şu anda da savaş ortamındayız. 15 Temmuz’da ülkeyi bölemedikleri için hala savaş çığlıkları atıyorlar. Suriye’de, Libya’da halk birbirini vuruyor. O gece başarılı olmasaydık, milletimiz bu darbeyi önleyemeseydi aynı onlar gibi ülkemizde savaş devam edecekti.” 15 Temmuz’da vatan toprağı için 251 şehidin göğsünü siper ettiğini dile getiren Eker, hainlerin milletin vatan, bayrak sevgisini hesaba katamadıklarını kaydetti. İKİ CİHANDA CEHENNEMDELER Hainlerin hapishaneden çıkamamalarını arzuladıklarını belirten Eker, sözlerini şöyle tamamladı: “Ahiretleri zaten cehennemdir inşallah bu dünyada da cehennemi yaşarlar. Onlar vampir, kanı bozuk, insan ülkesini, bayrağını satar mı? Bunların ülkemde ölüp toprağa gömülmesine gönlüm razı değil. Ülkede yedikleri içtikleri haram olsun. Bu topraklar atalarımızdan miras. Gelen nesillere 15 Temmuz’u en iyi şekilde aktaracağız. Bu ülkede kim olursa olsun ihanet etmeye hakkı yoktur. Nesilden nesile bunları aktaracağız. Tarihini bilmeyen millet yok olur gider.”
.
EKONOMI
15 Temmuz 2019
Varımızla yoğumuzla
11
milletimizin yanındayız DAN N I S A Y N İŞ DÜ UZ
M M E T 5 1 I R A L J A S ME
T
FETÖ sadece canımızı almakla kalmadı 40 yıl boyunca ülkenin içine sızan bir ahtapot gibi iş dünyasını da ele geçirmeye çalıştı... 15 Temmuz akşamı olduğu gibi her daim halkın yanında dik duran milli sermaye temsilcileri birlik ve beraberlik mesajları verdiler... MÜSİAD Genel Başkanı Kaan, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” dedi.
ürkiye’nin her daim devletinin ve milletinin yanında yer alan iş dünyasının temsilcilerinden 15 Temmu’a dair kararlılık mesajları... MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçen ve Türk Milleti’nin tüm dünyaya demokrasi dersi verdiği 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün üzerinden üç yıl geçtiğini hatırlatarak şunları kaydetti: “Bu üç yıllık süreçte, Türk Silahlı Kuvvetleri ve devletin çeşitli kademelerine sinsice sızan FETÖ mensupları, büyük bir titizlikle tasfiye edilirken, devletimizin mücadelesi halen kararlılıkla devam etmektedir. 15 Temmuz gecesi milletimiz, hiçbir bahanenin ardına gizlenmeden ve genç, yaşlı, kadın, erkek demeden darbecilerin karşısına çıkarak canı pahasına vatanını müdafaa etmiş ve FETÖ mensupları hain emellerine ulaşmasına izin vermemiştir. Aziz Milletimizin menfur saldırıların yaşandığı 15 Temmuz gecesi canını ortaya koyarak sürdürdüğü mücadele, tüm dünyanın sahiplenmesi gereken örnek bir demokrasi mücadelesidir. Hali hazırda güçlü demokrasi geleneğine sahip olan Türk Milleti, önemli bir demokrasi dersi verirken 15 Temmuz köklü bir zihniyet değişiminin de ilk adımı olmuştur.” Kaan, dünyanın en yaygın ve etkin STK’larından MÜSİAD’ın, her zaman ve her koşulda milli iradeden yana olduğunu ifade ederek, onu zedeleyecek her girişimin karşısında durduklarını kaydetti. 15
ABDURRAHMAN KAAN
Temmuz darbe girişiminin ardından MÜSİAD’ın, hiç vakit kaybetmeden milletin ve devletin yanında yer aldığını açıklayarak, milletin demokrasi mücadelesini tüm dünyaya anlatmaya giriştiğini dile getiren Kaan, şunları ifade etti: ÜLKEMIZIN SARSILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞIZ “MÜSİAD olarak üç yıllık süreç boyunca, gittiğimiz her ülkede ve memleketimizin birçok noktasında, demokrasinin belirli bir zümre için değil, toplumun her kesimi için elzem olduğunu belirttik. Şehitlerimizin kanıyla kurduğumuz, birçok zorluk ve fedakarlıkla bugünlere getirdiğimiz ve ‘güçlü Türkiye’ hedefiyle geleceğe yürüyen ülkemizin başta terör örgütleri olmak üzere, hiçbir dış müdahale ile sarsılmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Bu vesileyle, 15 Temmuz’un üçüncü yıl dönümünde, Türkiye Cumhuriyeti yaşadığı sürece minnetle anılacak olan 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.” CNR Holding Yönetim Kuru-
ğal kaya oluşumlarıyla kaplı vadileri, yer altı yerleşim alanları, kayadan oyma tarihi manastırları, at, ATV motor ve balon turlarıyla tanınan Kapadokya, her yıl daha fazla yerli ve yabancı turistin ilgisini çekiyor. Göreme Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı
H
CEYDA EREM
lu Başkanı Ceyda Erem de, 15 Temmuz hain darbe girişiminin Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak sürülmek istendiğini hatırlattı. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, hürriyetine ve geleceğine sahip çıktığını tüm dünyaya gösterdiğini hatırlatan Erem, şunları kaydetti: MİLLETLE OMUZ OMUZAYIZ “Milletimizin omuz omuza verdiği destek ile atlatılan hain darbe girişimi sonrası Türkiye ekonomisinin neferleri olarak bizler de milli seferberlik ruhuyla hareket ederek ülkemize yönelik tüm tehditlerin karşısında bulunduğumuzu belirtmek için elimizden gelen gayreti gösterdik. CNR olarak 2016 yılından başlayarak yurt dışı çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Londra ve Dubai’de ofisler açtık. Dünya genelinde tam otuz bin üst yöneticiye (CEO) mektup gönderdik. Yabancı gazetelere ilanlar verdik. Datalarımızı yeniledik. Yurt dışında tüm iş birliği içinde olduğumuz kurumlara Türkiye’de ticari hayatta sorun olmadığını anlattık ve bu emeklerimizin karşılığını da aldık. ”
I IL Y E V IR Z IN ’N A Y K O D KAPA n Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesini bu senenin ilk 6 aylık döneminde ziyaret edenlerin sayısı, “altın yıl” olarak kabul edilen 2018’e oranla yaklaşık yüzde 21 artarak 1 milyon 562 bin 617 kişiye yükseldi. Peribacaları, do-
Türkiye S-400’lerle egemenliğini kanıtladı
Mustafa Durmaz, “2019’un sonuna kadar daha çok ziyaretçi alacağımızı düşünüyoruz. Bu durum, 2020 yılının da iyi geçeceğinin habercisidir. Rusya, Çin, Hindistan gibi nüfusu kalabalık ülke vatandaşlarının Kapadokya’ya rağbeti olumlu yansıyor” dedi.
er alanda olduğu gibi savunma sanayiinde de ülkemiz atağa geçti. Aylardır tartışılan ve ABD, NATO ve AB ile diğer baskılara rağmen Türk hava savunma sistemine çağ atlatacak olan S-400’lerin Türkiye’ye teslimatı geçen hafta başladı. Türkiye’nin hava ve füze savunma ihtiyacının karşılanmasına yönelik S-400 Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sisteminin ilk parti teslimatı tamamlandı. Rus kargo uçakları tarafından gerçekleştirilen S-400 teslimatıyla ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB’nin olası ambargo kararına da rest çekti. ABD Başkanı Trump ise G20 Zirvesinde Erdoğan’la sıcak bir görüşme gerçekleştirerek S-400 konusunda Türkiye’ye hak vermişti.
SIMONE KASLOWSKI
Enflasyonu düşürürsek kimse dövize bakmaz!
T
ÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, “Enflasyonu düşürmeyi başarır ve düşük seviyelerde kontrol altına alırsak kimse kurun seviyesini her an izlemek zorunda kalmaz. Dalgalı kur rejiminin uygulandığı ve enflasyon hedeflemesinin olduğu bir ülkede döviz tahmini tartışmak doğru değil diye düşünüyoruz” dedi. Kaslowski, şöyle devam etti: “Türkiye, rekabetçi, güvenli, öngörülebilir iş ve yatırım ortamını geliştirebilirse tarım, alternatif turizm olanakları, genç ve eğitimli nüfusu, girişimci ruhu ile bugün için tahmin dahi edilemeyen büyüme ve kalkınma seviyelerini yakalayabilir. TÜSİAD olarak ana hedefimiz rekabetçi bir ekonomi. Bunun gerçekleşmesi için fırsatlar olduğunu görüyoruz. Küresel ortam, bize kendi ekonomimizdeki sorunları çözmek ve reformlarımızı yapmak için bir zaman aralığı veriyor. Bu zamanı çok iyi kullanmalıyız.”
PAZARTESI
Fatma Gençtürk Cihan Bibinoğlu Gülten Akbar ÇAY MOLASI
. . T rkıye’nın
SESİ RADYOSU info@turkishmedia.com.au 1300 917 566
Aybir Yılmaz Ergül Uybadın
Gazel Kılıçdoğan Büşra Erkan
VOICE OF TURKEY WOMENS EDITION
ÇARŞAMBA
İzzet Anmak Serkan Uyanık IZZET-I IKRAM
PERŞEMBE
Seyrullah Aksakal Osman Boyacı DIYANET SAATİ
TANYELI’YLE BIZ BIZE
I
CUMARTES Sülhan Yılmaz Mücahid Gelöz
SALI
Tuğçe Uybadın
CUMA
SYDNEY DIGITAL 985 & MELBOURNE 98.9 NORTH WEST FM YAYINIMIZLA . . SIZLERLEYIZ! - Sydney’de haftanın 7 günü saat 17-18 arası - Melbourne’da her Çarşamba saat 17-18 arası - Yayınlarımızı aşağıdaki linklerden dünyanın her yerinden dinleyebilirsiniz. SYDNEY: www.turkiyeninsesi.sydney MELBOURNE: www.turkiyeninsesi.melbourne - Ayrıntılı bilgi için bizi arayın: +61421890600
T
rkısh
Bülent Arıkan Vahit Erzor
HAFTANIN ARDINDAN
PAZAR
Barış Cengiz Cem Birben BARIŞ ZAMANI
SATURDAY0 16.00-17.0
Ahmet Kale, Tuğçe Köksal, Melda Kocataşkın, Meltem Kılıçoğlu & Yasin Köksal
THE SOURCE
ÇARŞAMBA
@turkiyeninsesiradyosu
MEDIA LIMITED
MURAT ŞIRIN
ŞAHIN ŞAHINKAYA
MELBOURNE’IN SESİ
TURKEY
15 July 2019
TURKEY’S THREE YEARS
OF FIGHT AGAINST
FETO TERROR GROUP Defeated 2016 coup attempt killed 251 citizens and injured more than 2000 people.
S
ince the deadly FETO coup attempt in 2016, Turkey has exerted an active struggle against the terrorist organization domestically and abroad. The defeated coup of July 15, 2016 - the heinous and the deadliest terrorist attack the country has ever experienced - revealed the grave threat posed by the FETO terrorist organization to Turkey. During the coup attempt the Turkish people who have stood against this horrific threat have fervently and courageously demonstrated to the world that they did not recognize any power over their will and stood ready to sacrifice their lives to protect their State and the democratic system. The coup attempt revealed the dark network beginning from schools established over the last few decades by FETO. The organization brainwashed children at schools under the disguise of so-called training activities, and its radical followers carried out the instructions of the organization and violated all legal and moral norms. FETO strengthened its economic and political influence by abusing the State’s resources and authority for the vile interests of the organization, but on July 15, Turkey was able to grasp the sheer size of the secret structure established by FETO within its most critical institution, Turkish Armed Forces. In the past three years Turkey under its rule of law has brought the perpetrators of the coup attempt to justice.
The FETO organizational structure within the governmental institutions has been unveiled, and administrative and judicial procedures have been initiated against its members and the parallel state structure has been brought down. The attempts to spread the terrorist organization across all areas of the economy via its shell entities, particularly in the education, media and banking sectors have been defeated. The three main objectives Turkey is trying to conduct for its fight against FETO is to demonstrate and prove the fact that FETO poses a threat to the security of other countries where it remains active. Turkey also limits the space of FETO abroad to prevent its members from transferring money and escaping justice. Over this issue the main ringleaders of the structure of the terrorist organization abroad are also located. Lastly, the Turkish Maarif Foundation, which Turkey established in 2016 to take over the administration of overseas schools linked to FETO, maintains its activities all around the world to prevent any shortfalls resulting from the steps taken against FETO, especially in the field of education. The organization, which lost its backbone in Turkey, is now trying to survive by making use of its structure abroad. The fight against FETO structures abroad has been among the top priorities of the Turkish Ministry of Foreign Affairs.
Over the years the international community is gradually understanding that FETO is not a social movement that has engaged with education and charity, contrary to the way it tries to portray itself, but rather a dark and insidious organization with political and economic ambitions. FETO was declared as a terrorist organization by various countries and international organizations. The Organization of Islamic Conference in its 43rd council foreign ministers’ session declared FETO as a terrorist organization. The number of FETO members attempting to escape the countries in which they are active has been on the rise, particularly in Africa, as well as Turkey. The organization still strives to make up victimization stories by resorting to unfounded news through the use of their existing media outlets. It also attempts to strengthen cooperation with circles hostile to Turkey by using public relations and lobbying methods. Turkey fully puts its effort for a long-term fight to eliminate the structures of FETO abroad. FETO and its U.S.-based leader Fetullah Gulen orchestrated the defeated coup attempt of July 15, 2016, which left 251 people martyred and nearly 2,193 injured. Ankara also accuses FETO of being behind a longrunning campaign to overthrow the state through the infiltration of Turkish institutions, particularly the military, police, and judiciary.
13
TURKISH PRESIDENTIAL PRESS SECRETARY
IBRAHIM KALIN @ikalin1
Three year after the coup, Turkey is stronger
T
hree year has passed since that dark day when the Gülenists within the Turkish army attempted a bloody coup in Turkey. Their 40-plus-year plans in the making, however, were destroyed in less than 24 hours by the will of the people. Rarely have we seen such a people-power moment in modern history. When millions of Turkish citizens think back to last summer’s failed coup, they remember the 250 innocent people who were martyred at the hands of the putschists and more than 2,000 others who survived the attack with injuries. Parents remember having to explain to their children what exactly a military coup was and why armed men wearing the uniforms of Turkish soldiers were firing at the people they were supposed to protect. How we came together as a nation and thwarted a coup attempt is a source of pride for us. By contrast, there has been a coordinated effort since the coup attempt officially ended to downplay the significance of what had happened and instead focus on the steps taken by the Turkish government to prevent future attacks by Gülenist Terror Group (FETÖ) operatives. But the narrative they push against Turkey doesn’t change the facts on the ground. Regardless of their political views, gender or status, Turkish people wrote history over the past 12 months by getting back on their feet against this shameful onslaught on their democracy, freedom and independence. By declaring a state of emergency and dismissing known FETÖ operatives from public office, the government deprived the terrorists of the official powers and public resources that they abused to finance and implement their evil plans for years. The claim that Turkey as a NATO ally would face a security risk after the arrest of coup plotters in the army has turned out to be totally wrong. To the contrary, the Turkish army and the police are now fully recovering from the virus of the Gülenist infiltration and rendering its services to the people and the country in the way they are supposed to. It was thanks to our efforts that the Turkish military could launch Operation Euphrates Shield and deal a major blow to Daesh terrorists in northern Syria just six weeks after the failed coup. At the same time, Turkey took significant steps against other terrorist groups, including the PKK, by stopping the flow of recruits and financial resources to the terrorists.At the same time, the Turkish economy has quickly recovered from the failed coup’s aftershocks and recorded 5 percent growth in the first quarter of 2017. At the same time, the BIST 100 index gained almost 30 percent
since January to hit record highs and rewards investors. Meanwhile, we are moving forward with mega projects including the construction of the world’s largest airport in Istanbul and an intercontinental bridge across the Dardanelles. Finally, on the night of the coup attempt, millions of our Muslim brothers, from Central Asia to South America, from Indonesia to Africa, were with Turkey and prayed for our welfare and peace. In fact, immediately after the coup attempt, many publications from across the Islamic world and countless Muslim leaders openly stated that they stood by Turkey. Millions flooded public squares, crowded into mosques to show their comradeship with the Turkish public. However, the complete lack of response from most of the Western countries, their failure to demonstrate even a hint of solidarity, belated or ambiguous remarks came across as thought provoking to say the least. Turkey has been taking bold steps in the international arena since last summer’s coup attempt. Although the decision by certain European countries to grant asylum to coup plotters and their accomplices fuels tensions, Turkey and the European Union have been trying to engage in a constructive dialogue to revive membership talks. With the Geneva and Astana processes, Turkey is playing a key role in containing the bloody war in Syria and finding a political solution to the conflict that has claimed the lives of hundreds of thousands of people. Turkey continues to diversify and expand its foreign policy outlook in Africa, the Middle East, Asia and Latin America. For foreign investors and governments alike, Turkey remains a place where they can find friends and allies with whom they can work on mutually beneficial projects. However, it is important for the world to come to terms with the fact that our efforts to bring all the coup plotters, including the senior leaders of FETÖ, to justice are non-negotiable. We will prosecute those responsible to the full extent of the law while remaining fully committed to the rule of law. We should remember that the Gülenist coup attempt was also an act of invasion in the widest sense of the term - invading not only people’s lives and state’s institutions but also the hearts and minds of the people of Anatolia that stand as a beacon of hope for tens of millions of people who want to see a more just and humane world. Those who shelter the Gülenists and seek to find ways to justify their heinous act of treason run the risk of losing this noble people and a key country for a handful of apocalyptic criminals. Were with us and prayed with us on that shameful day... >Source: Daily Sabah
14
.
TÜRKIYE
15 Temmuz 2019
HASBIHAL
PROF. DR. MEHMET ÇELİK mcelik@turkishnewspress.com.au
Yeni bir partiye ihtiyaç var mı?
A
rz-Talep Meselesi, hayatın seyri içinde genel bir kuraldır. Bu kural, siyasette de geçerlidir. Özellikle demokratik sistemlerde vazgeçilmez, geçilemez bir gerçektir. Türkiye kamuoyunda uzun zamandır fısıltı halinde yeni bir parti ile ilgili, duyumlara dayalı bir rivayet dolaşıyordu… Gerçi bugüne kadar bu partinin/ partilerin kurucuları bir açıklama yapmasalar da, herkes merakla bu konuyu konuştu durdu. Nihayet geçen hafta bu konulardaki bilgiler netleşti: Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ayrı ayrı partiler kuracaklar. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu konuda Babacan’a destek veriyor! Peki, bu yeni parti veya partiler, tutar mı? Tutması için siyasette mutlaka bir boşluğun olması lazım ve mevcut siyasi partilerin bu boşluğu dolduramaması lazım!.. Bu şart, olmazsa olmaz şarttır!.. Fakat tek başına da yetmez!..
Bir de bu boşluğu ancak ben doldururum iddiası ile yola çıkan bu siyasi harekete, halkın inandığı ve güvendiği bir lider lazım!. Yani bu iki şart bir arada olmazsa, bu siyasi kalkışmanın başarı şansı yoktur, olamaz!.. Yakın siyasi tarihimiz, bunun örnekleriyle doludur. Mesela Hasan Celal Güzel’in Yeni Doğuş Partisi (YDP), Besim Tibuk’un Liberal Demokratik Parti (LDP), lider açısından tam puan alan partiler olmalarına rağmen, siyasal boşluk olmadığı için halktan oy alamadılar. Bunun aksine Türkiye 2000’li yıllara girdiğinde ise siyaset arenası tamamen iflas etmiş durumdaydı… Tayyip Erdoğan ve kadrosuna sadece illerde binalara tabelaları açıp, açılışlarını yapma kalmıştı!.. Peki, bu güne gelirsek, Ali Babacan veya Ahmet Davutoğlu’nun kuracakları partilerin veya birleşerek siyaset sahnesine tek bir partiyle çıkarlarsa, şansları var mı?.. Bunun cevabı, alttaki yazımda!
Babacan, Davutoğlu ve yeni parti!
Çarşamba günkü yazımda, kurulacak yeni bir partinin tutması için iki şartın olduğunu söylemiştim: Biri, siyasette bir boşluğun olması, diğeri, bu boşluğu dolduracak bir liderin ve kadrosunun topluma güven vermesi… Evet, bu iki şartı göz önünde tutarak, ülkemizin içte ve dıştaki durumuna bakacak olursak, ne içerde ne de dışarda böyle bir siyasi boşluk görülmemektedir. Şunu da hemen belirtelim de, kıt akıllılar içerideki-dışarıdaki problemleri/sıkıntıları sıralayıp, bunları “siyasi boşluk” diye seslendirmesinler!.. Evet, içeride sıkıntılar/problemler var… Ekonomik sıkıntılar, liyakat ve ehliyetin siyasi iktidar tarafından kaale alınmadığı, siyaset çetelerinin her tarafta hükümran olduğu… Evet bunlar var… Bunlar içerideki problemlerdir… Vatandaş bunların çözümünü siyasi iktidardan ister!.. Nasıl ister?.. Hükümeti mesajlarıyla uyarır!.. 7 Haziran seçimlerinde bunu yaptı. 31 Mart belediye seçimlerinde, bir kez daha yaptı!.. 23 Haziran’da sazı bıraktı, davul zurnayla yaptı. Bu mevcut iktidara, uyarıdır!.. Mesajdır!.. Bu mesajın açılımı şudur: Sıkıntılar var, problemler var’.. Uyuyor musunuz!.. Bunları çözün!.. Yani vatandaş Tayyip Erdo-
ğan’dan vazgeçmemiştir!.. Tayyip Erdoğan’ı uyarıyor!.. Partinin kadroları açısından, bürokrasideki liyakat ve ehliyet açısından uyarıyor!.. Bu uyarı, siyasette boşluk demek değildir!.. Ne zaman ki, taban liderin artık bu işi götüremediğine kanaat getirirse, işte o zaman boşluk doğar!.. Erdoğan açısından sadece uyarı vardır!.. Erdoğan üzerinden problem neden doğuyor derseniz, Mantıku’t Tayr lisanıyla söyleyeyim: Yorgunluk, aşırı yük!.. Bir general, askerin günlük traşı, ayakkabısının boyası, mıntıka temizliğiyle uğraşmaz!.. Bunlar çavuşun işidir!.. Tek örnekle söyleyeyim: Hani savaşı kaybeden generale divan-ı harpte sebepleri sorulunca, birincisi barutumuz bitti deyince, yeter, gerisini anlatma misali varya!.. Anadolu’nun küçük bir vilayetinde partinin gençlik kolları başkanının altında araba ve tahsisli şoför varsa, gerisini anlatmaya lüzum var mı?.. Gençlik kolları artık afiş bile asmıyor… İhale açıp, bir şirkete veriyorlar!.. O şirket kimin mi?.. Lafın tamamı aptala söylenir, nokta!.. Son söz, yeni parti için siyasi boşluk yok!.. AK Parti’ye uyarı var!..
?
Darbe gecesi neler yaşandı Halka kurşun sıkan FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişiminin 3’üncü yıldönümünde anma programları gerçekleşiyor. Peki, 15 Temmuz gecesi ne oldu? İşte karanlık gecenin aydınlığa çıktığı o gecede yaşananlar...
K
anlı darbe girişimi, 15 Temmuz 2016 gecesinde TSK’da kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak adlandıran FETÖ mensubu askerler tarafından yapılmaya çalışılan başarısız darbe girişimidir. SAAT SAAT DARBE... n Saat 22:00 sularında İstanbul köprüleri bir grup asker tarafından trafiğe kapatıldı. Ankara’da F-16 uçakları alçak uçuş yapmaya başladı. n Saat 22:30 sularında Emniyet, tüm personeli acil göreve çağırdı. Aynı dakikalarda MİT binasına askeri bir helikopterle ateş açıldı. İstanbul’da ise Atatürk Havalimanı hava trafiğine kapatıldı. “BU BIR KALKIŞMADIR” n Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken saat 23.05’te Başbakan Binali Yıldırım, NTV’ye bağlanarak, “ Bu bir kalkışmadır, buna izin vermeyeceğiz” dedi. n TSK e-posta adresinden basın mensuplarına “Ülke yönetimine Yurtta Sulh Konseyi tarafından bütünüyle el konulmuştur” mesajı gönderildi. TRT 1’de Yurtta Sulh Konseyi adına bir darbe metni okutuldu. ERDOĞAN: DİRENİN! n Saatler gece yarısını gösterdiğinde Marmaris’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN canlı yayınına görüntülü telefon gö-
rüşmesi ile katılarak tüm halkı meydanlara, köprülere ve hava limanlarına davet etti. Ardından camilerde sela okundu. n Saat 01:00’da darbecilere Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı ve gözaltı kararı alındı. n Saat 01.28’de Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu, “Komuta kademesi olarak bu girişimi kesinlikle kabul etmiyoruz” dedi. Ardından Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı, “Eşkiyalar başarılı olmayacaklar” dedi. YILDIRIM: VUR KARDEŞİM n Birkaç dakika içerisinde de Ankara Emniyet’i darbeci askerlerin kullandığı savaş uçakları tarafından bombalandı. Başbakan Yıldırım’ın ‘vur’ emriyle Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16’lar derbecilerin iki helikopterini düşürdü. n O esnada İstanbul’da Erdoğan’ın ve diğer tüm siyasi kişilerin halkı sokağa davet etmesiyle evlerinden çıkan halk ile darbe girişiminde bulunan askerler arasında arbede ve çatışma çıktı. n Aynı dakikalarda milletvekillerinin acil toplandığı TBMM bombalandı. n Saat 03:20’de İstanbul’da da darbecilerin kontrolündeki savaş uçakları alçak uçmaya başladı. n 03:30’da darbeciler tara-
fından CNN Türk’ün yayını kesildi, Digiturk’un yayını durduruldu, TÜRKSAT Gölbaşı tesisleri bombalandı. n Eş zamanlı olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ele geçirmeye çalışan darbeci askerler, polisler tarafından etkisiz hale getirilerek tutuklandı. n Saat 04:00 civarında Erdoğan, savaş uçaklarından gizlenmek için yolcu uçağıyla İsanbula’a indi ve Atatürk Havalimanı’nda bir basın açıklaması düzenledi. n İstanbul Emniyetini ele geçiremeyen darbeciler çatışmaların olduğu İBB binasından da kovuldu. n Saat 06:40 sularında Boğaziçi Köprüsü, Türk Telekom binası, Kuleli Askeri Lisesi, Jandarma ve Genelkurmay Başkanlığı tek tek darbeci askerlerden temizlendi. SU UYUR FETÖ UYUMAZ! n Ve saat 12.57’de, kurtarılan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, adalet, milli savunma ve iç işleri bakanlarıyla kameraların karşısına geçen Başbakan Binali Yıldırım darbe girişimi tamamen bertaraf edildiğini duyurdu. n FETÖ o kadar devletin iliklerine sinmiş ki; darbenin ardından yaklaşık 1 aylık bir süre boyunca halk geceleri meydanlarda nöbet tuttu ve hâlâ da aramızda dolaşan FETÖ’cüler mevcut...
.
TÜRKIYE
15 Temmuz 2019
15
TANYELİ İLE BİZ BİZE tanyeli@turkishnewspress.com.au
Bugün canım acıyor, kalemim bile yasta!..
N A K Ş BA HURLA R M O U C TLUY KU n 15 Temmuz’un direnişinin milletle birlikte baş kahramanı olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nü halkıyla birlikte kutluyor. Erdoğan, dün yapımı tamamlanan Hafıza 15 Temmuz Müzesi’ni ziyaret etti. Erdoğan, medya temsilcileriyle Vahdettin Köşkü’nde bir araya
geldiği toplantının ardından, Çengelköy’deki bir restorana uğradı. Erdoğan, burada kendisine ilgi gösteren vatandaşlarla sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Anadolu Yakası çıkışındaki Şehitler Makamı yakınında yapımı tamamlanan Hafıza 15 Temmuz Müzesi’ni ziyaret eden
S
Erdoğan, burada incelemelerde bulundu. Erdoğan, müzeden ayrılırken kendisine sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları da selamladı. Başkan Erdoğan bugün de Ankara’daki programlarının ardından 15 Tummuz darbe girişimine direniş sembollerinden biri olan İstanbul Atatürk Havalimanı’nda milletle buluşacak.
Gözü dönmüş hainlere
millet geçit vermedi
D
Darbeyi savuşturan dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, “251 şehit, 2 bin 193 gazi vermeyi göze alan aziz milletimiz hainlere geçit vermedi. Bugünkü ekonomik sıkıntıların sebeplerinden biri FETÖ’nün hain darbe teşebbüsüdür” dedi.
arbeye direnen dönemin onurlu Başbakanı, eski TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, FETÖ’nün hain darbe girişiminin 3’üncü yıl dönümünde önemli bir açıklamada bulundu. 15 Temmuz’un bir işgal harekatı olduğunu belirten Yıldırım, şunları ifade etti: RUHLARINI ŞEYTANA SATTILAR “Şahsımın 65’inci Hükûmetin Başbakanlığını üstlenmesinden iki ay sonra gerçekleştirilen bu saldırı bizlerde büyük bir hayalkırıklığına yol açmıştır. Bunun sebebi devlete ve milletimize saldıranların yıllarca aziz milletimizin ekmeğini yiyip, suyunu içen insanlar olmalarıdır. Ruhlarını ve beyinlerini şeytanın hizmetine veren hainler, Okyanus ötesindeki sözde hocalarından aldıkları talimatla üç yıl önce büyük bir darbe girişiminde bulunmuşlardır. 15 Temmuz darbe girişimi, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28
Şubat’tan farklı tezahür etmiştir. FETÖ ‘nün silahlı kuvvetlerimiz içindeki mensupları, millî varlığımıza kast ederek ülkemizi büyük bir karanlığa sürüklemek istemişlerdir.” MİLLETİMİZ CANINI SİPER ETTİ Yıldırım, şöyle devam etti: “FETÖ’cü hainlerin gerçekleştirmek iste-
dikleri darbe girişimi, aziz milletimizin birbirine kenetlenmesi ile hedefine ulaşamamıştır. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, canına kasteden hainlere karşı kararlı bir duruş sergileyip necip milletimizi millî varlığını korumaya davet etmiştir. Hainin Pensilvanya’dan gönderdiği mesajı kilise korosu gibi tekrar eden şeytanın işbirlikçileri, darbe karşısında Türk milletinin sessiz kalacağını, duydukları ilk mermi sesiyle evlerinden çıkamayacaklarını zannediyorlardı. 251 insanımızı şehit, 2 bin 193 insanımızı gazi vermeyi göze alan aziz milletimiz hainlere geçit vermedi. Hainler planlarını gerçekleştirmiş olsaydılar, dünyadaki tüm mazlum, mağdur milletlerin sözcüsü Türkiye büyük bir kaosa sürüklenmiş olacaktı. Böylece emperyalistler 100 yıl önce ulaşamadıkları hedefe 100 yıl sonra ulaşmış olacaktı.”
evgili okurlarım, hayırlı bir hafta dileyerek yazıma başlamak istiyorum.15 Temmuz Şehitlerimizi ve Gazilerimizi Anma Günü... Bu hafta içimizin burkulduğu bir hafta, şehit düşenleri andığımız, analarını şefkatli sözlere sardığımız bir hafta. Vatanımızı koruduğumuz bir hafta. Milletimize kurulan oyunları bozduğumuz demokrasiye teşekkür ettiğimiz bir hafta. İstiklal Marşının dizelerinde bu mısraları duyuyorum... “Garb’ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boğar, “Medeniyet!” dediğin tek dişi kalmış canavar! Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın; Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın... Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.” İnsanın içi yanıyor, canı acıyor kalemim bile yasta. Zamansız ölüler sağnağında... Ahmaklık nereye kadar? Nerden başlar sözler, içimde çok önceden açığa çıkmış bu gizler... Deli dolu bir kız idim, herkesi anmaya bin söz idim... Tüm sevdiklerime asırlara yayılmış ışıktan bir öz idim... Her lisanda denedim, her insan için umut edenim, her insan için her daim dua edenim... Her şey birbirine karışıyor, tutulma yaşayan zihinler... Eğri, doğru şaşırıyor. Sessiz çığlıklarım boşluğa, YANKILAN da dön dünyaya... Uyan! Kendine uyuya kalanlar. Adalet terazisinde şirazeyi şaşıranlar. Hakkın yolu birdir, sözlü, sesli, dile getirir tüm ışık ruhlar. Yüreğim deniz, yüreğim derya, yüreğim gökyüzü, yüreğim orman, yüreğim güneş, yüreğim yeşil, anlatıyoruz her dilde, ahmaklık hak değil! Vallahi değil, billahi değil. Hakkettiğimiz kan, gözyaşı değil... Demem o ki “EY insan özgürlük bavulu nedir?” Giydir niyetlerine IŞIKTAN bir KAFTAN. Öz’ün sesini duy, cennet memleketimin selameti tarih boyu inananlarındır nefesinde. Bugün gönülden dimağa düşen her duan bütünün hayrı için olsun, bırak kendin için nefes almayı, kendi gözünü doyurmak için dalmayı. Milyon ses, milyon sevgi, tek nefes, tek zikir olsun dünya HAKK yolunda yol alsın da artık huzur bulsun. IŞIK IŞIK yayılsın tüm MUCİZE NEFESLER. Kinden, öfkeden oluşan kara bulutları dağıtacak iyi niyetle adalet terazin dengede olsun. Gücüne güç katan SEVGİ olsun. Türkiyeme bin türlü oyun oynanıyor, bunu kimse anlamıyor zamansız ölü yağıyor toprağa! İNSAN, sadece sanmalar diyarında neden uyuya kalıp, kanıp kanıp durursun. Karanlığın kütüphanesine dalanlar, yanlış yerde oyalana dursun. Sen inadına sev, inadına ışık ol, inadına HAKK’a aşık ol! Ah genç başın ışık sanıp gölgelerin ardına gidenler size de yazık değil mi? Bak zamansız ölü yağıyor toprağa, neden? Devranı döndürmek için, kendinle yüzleş hadi biraz cesaret oyunlara gelme oğul. Yeni nesil kanma gürültülü seslere, çarpma, bölme, daha fazla zamansız nice ölme! Cahilin elinden ölme oğul. Cennettir diyarın, elleri öpülsün mübarek ŞEHİT analarının.
T
WORLD
rkısh NEWS PRESS
15 July 2019
17
TARIH & EDEBIYAT
SINEM TASLAK staslak@turkishnewspress.com.au
İ
Düşünen adam
nsan!.. Değil bilmek ve kuşatmak, büyüklüğünü dahi hayal edemediği engin kâinat içinde bir nokta bile değil. Ferdi bir yana, bütün insanlık bir nokta değil... Allah’ın mülkünde, sayısız varlıklardan biri… Sayısını bilmekten aciz olduğu mahlûkatın içinde ve vasfını bilemediği zaman içinde bir hiç… İnsan, kemiyet hesabıyla bir hiç… Ama… İnsan düşünen, düşünmenin heykelini yapan mahlûk… Yemek, içmek, üremek ve yok olup gitmekten ibaret değil… Varoluşu, varoluşunu, eşyayı, mekânı, zamanı bilmek istiyor… “Düşünüyorum; öyleyse varım! Ben varsam Allah da vardır” diyebiliyor. Hayat, ölüm, ezel, ebed, madde, mânâ üzerinde düşünüyor ve sorguluyor: “Sonum yokluk olsa, bu varlık niye?..” Tefekkür ediyor, sonuca varıyor. Hiç yaşamamış gibi yok olup gidemez… İnsan; ebediyeti düşünen, ebediyeti arzu eden, ölümle ebediyetin bağlantısını düşünen varlık… “Oyuncak kırılır, haydi, ya insan, Nasıl parçalanır, nasıl bölünür? Söylerler, mezara kulak dayasan; Bir daha ölmemek için ölünür.” Ufku geniş, ümidi yüksek... Her şey bu dünyadan ibaret değil… Asıl yaşanması gereken bir ebedî hayat olmalı… “Ölümden ne korkarsın; Korkma, ebedî varsın!” Hattâ ölüm vakti, sevgiliye kavuşulacağı için “düğün gecesi”dir... İnsan, bilinmesi gerekeni bilme kapasitesinde… Allah’ın düşündürdüğü varlık… Kendisine inanması için düşündürdüğü… Muhatap kabul ettiği… Mahlûkatın içinde bu sayede sütün kaymağı misali “zübde-i âlem”… Âlemin seçkini… Ve “dide-i ekvan”… Kevnin gözü… Bütün varlığın gözbebeği… Kendisine (ve kâinata) ibretle bakmalı; âlemin özü olduğunu bilerek bakmalı: “Hoşça bak zatına kim, zübde-i âlemsin sen; Merdüm-i dide-i ekvan olan âdemsin sen” Kemiyette bir hiçken, keyfiyette en üst… Bir yarışmada kazanmadı bu seviyeyi, en ufak bir gayret de sarfetmedi onun için… Yaratıcı’nın takdiri; lütfu ve ihsanı… Yaratılmışların efendisi, Yaratılmışların en şereflisi… Hattâ kâinat onun için… Allah buyuruyor: “Ben insanı eşya ve hadiseleri zapt ve teshir etmesi için kendime halife olarak yarattım. Kâinat onun için, o da Allah için… “Eşrefi mahlûkat”... Şeref ve sorumluluk… İnsan; “Hak bir iman ve fikir manzumesi varsa, o sadece bugünün değil, dünün de yarının da cevabını vermeli” diye düşünebilen mahlûk… Hiçbir şeyi, hiçbir varlığı, hiçbir zamanı eksik bırakmayacak bir iman ve fikir manzumesi iştiyakında… Verilecek ki, düşündürülüyor… Ayette buyuruluyor: “Âlemlerin Rabbi olan Allah, dilemeyince siz dileyemezsiniz.” Düşünen varlığa ihsanlar yağmur gibi… Sadece meselemizle ilgili olanları bile saymaya güç yetmez. Anlama, konuşma, okuma, yazma ve daha ne nimetler… En güzel şekilde yaratıldıktan ve en güzel şekilde donatıldıktan sonra “halife”; ıssız ada sakini gibi engin kâinat içinde yalnız bırakılacak değil ya… Pusulasız, rehbersiz, ne halin varsa gör, denilecek değil… Bir maksatla, yüce bir maksatla yaratıldı... Başıboş da bırakılacak değil… Şairin
ELIMESI
K HAFTANIN
“Garibe sensin vatan, Nur yurdunu aratan! Sensin, sensin yaratan, Rahmetli analarda.” Dediği gibi gönlümüze sevgisini ve haşyetini de koyduktan sonra, -görüyor musunuz şah damarımızdan yakın- aramızdan seçtiği seçkin kılavuzlar vasıtasıyla bizi muhatap kabul edecek elbette? Doğruyu, iyiyi ve güzeli bildirecek; yanlışı, kötüyü ve çirkini belirtecek; mükâfatlarını, engin affını ve cezalarını açıklayacak. Ya kendisine ihsan edilen nimetlere ve sorumluluğa göre yaşanacak… Ebedî saadet… Ya iki dünyası da harap… Ya mahlûkatın en şereflisi, ya en aşağısı… İkisinin ortası yok, insan için. Tercih kendisinin… Her yeni eşyanın, her yeni hadisenin üstüne çıkan… Her şeyin değerini tam tespit eden… Mihenk taşı… Üzerine ne örterseniz örtün üstüne çıkan gölge… Eksiği ve fazlası olmayan... Her şeyin fevkinde, her şeyi kuşatan; her şeye, akla gelen ve gelmeyen her şeye ruh veren, böylece her şeyin disiplin ve kontrol altına alınmasını, her şeye ayar verilmesini sağlayan bir iman ve fikir manzumesi… İnsan’a verilmiştir ve adı İslâm’dır. İlk insandan son insana kadar…
*** Artık iyice anlaşılmaya başlanıyor... Işıktan uzaklaştıkça, küfür inanmadığı, İslâm dünyası da aşkını kaybettiği için eşya ve hadiseler üzerinde insan; gücünü kaybetti. Herkesin tüketim ekonomisi deyip bir izah yaptığını sandığı ve tabiî bulduğu eşyaya heves, eşya hırsı, bu yüzden… Sanayi devrimi dedikleri yeni icat ve keşiflerin başlamasından sonra, sadece eşya için çalışıyor, yaşıyor ve ölüyor… Lâzım olduğu için aldığı kanaatiyle… Bir güç sembolü olduğu, statükoda söz sahibi yapması, mevki sağlaması için eşya alıyor. Daha iyi ev, daha çok mal, son model araba, marka giymek, kıymetli takılar ve aksesuar vesaire… Elindeki her şeye ayar veren ruhu; küfür reddettiği, İslâm dünyası, elindeki mihenk taşına göre hareket etmediği için… Aşağı yukarı iki asırdır, gittikçe artan bir ivmeyle insan, eşyanın; kendi icat ettiği makinenin, kendi icat ettiği teknik verimlerin altında eziliyor. Zengin olma hırsından başka dava yok. İnsanı hırsı idare ediyor. Sadece silâh sanayinin gelişmesi bunu ispata yeter. Sadece uyuşturucu satışları ispata yeter…
Zübde-i âlem
n Bir Tasavvuf terimi olarak insanın kainatın özü olduğunu, kainatta ne varsa aynı oranda insanda da bulunduğunu anlatır. İnsan kainata denktir, kainatım varlık sebebi insandır der.
Sadece dinleme imkânının kontrol edilemeyişi ispata yeter… Sadece alkol… Sadece fuhuş… Vesaire… Her şeye ayar ve ruh veren, böylece yaşanması gereken hayatı kazandıran mihenk taşını küfür anlamak istemediği, İslâm âlemi, ona güvenini kaybettiği için… Güzelim icat buzdolabı israfı önlemiyor, oburluğa ve şişmanlık hastalığına lojistik destek veriyor… Her eşya nefse hizmet için... Hayatı kolay yaşanır kılmak için yapılmış icatlar, insan kendini ve eşyayı disiplin altına alamadığı için, hayatı çekilmez hale getiriyor. Her yeni icat, yeni hastalıklarla geliyor… Cep telefonu saatsiz bomba… Silâhları bırak, oyuncaklar bile ölüm makinesi… Cinayet, spor… Spor, dedikodu ve uyuşturucu… Uyuşturucu, ölüm çetelerinin, hattâ devletlerin ve devlet gibi baronların gelir kaynağı… Dünyanın doktoru, ilâcı, zamanı ve parası harcanıyor ortaya çıkan felâketlerden kurtulmak için. Zayıflama salonları, tedavi merkezleri vesaire vesaire... Hakkıyla kullanılmayan dünyada toplu felâketler… Delinen gökyüzü, eriyen kutuplar, hormonlu tohumlar, genleriyle oynanmış hilkat garibesi ürünler… Ve hastalıklar; heyelânlardan, hortumlardan, depremlerden, tsunamilerden beter… Çare için dünyanın parası, emeği… Her gün bir yenisi çıkan; mesajlaşma, (feysbuk), (tivıtır) gibi iletişim araçları, kaybolan sohbet ihtiyacını ilân ve ifşa ediyor… Su yerine benzin... Her gün gelişen, daha net, daha büyük ve boyutlu görüntüler veren, ebadı büyüyen, yeni şekillere bürünen televizyon… Yan yana oturanların arasına uçurumlar açıyor… Şairin apartman için “yakınlık kayboldu, yakınlıktan ötürü” dediği gibi… Ortak güzellikleri, edebî eserleri bütün insanlığa göstermek yerine nelerle insanlığın oyalandığını, zamanının heder edildiğini anlatmaya bile lüzum yok… Evimizin başköşesinde… Yayınlara ruh ve ayar verilemediği için, verilme zarureti bile anlaşılmadığı için, güzelim ibret dersi verecek icat nelere vesile… Ve internet… Kontrolü daha zor bir icat daha… Sadece eşyaya hâkimiyet üzerinde durduğumuzun, meselenin bunun dışındaki hususlarını bilhassa ihmal ettiğimizin farkındasınızdır. Allah adına “eşya ve hadiseleri zapt ve teshir etmesi”, her şeyi kontrol ve disiplin altın alması, her şeyin hakkını vermesi, her şeye ayar ve ruh vermesi gereken insan, maddeye hâkim olması gereken insan; maddeye hâkim olduğu vehmi ve böbürlenmesi içinde maddenin altında, hem de kendi icatlarının altında eziliyor… Eşyanın gücünden değil, kendi aczinden… “Nefsine hâkim olan, dünyaya hâkim olur”… Bu yüzden icat ettiği eşyanın altında eziliyor… Küfür, bu canavarı disiplin altına alacak ve ona ayar verecek ruhtan mahrum olduğu, İslâm dünyası o ruhu “ceketinin astarında kaybettiği için”… Her şeye hâkim olacak ruh olmayınca insan, kısa vadedeki kazançlarla aldanan nefsi azdıran bir hayat yaşıyor… Veya ölüyor… Hâkimi olamadığının esiri… Allah’a kul olamayınca, maddeye esir… Gülünç bir zavallı… Halinin nasıl bir felâket olduğunu bilmemesi bir yana, yaşamaya değer hayat sanan bir zavallı. Elinde, her şeye üstün olmasını sağlayacak, “eşref-i mahlûkat” olmasını sağlayacak iman ve fikir manzumesi olduğu halde… > Kaynak: Ali Erdal/Sakarya Bilecik Haber
“Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen merdüm-i died-i ekvân olan âdemsin sen” > Şeyh Gâlib Kaynak: Hikmet Anıl Öztekin / Sufísözlük
President Erdogan commemorates victims of Srebrenica genocide
Recep Tayyip Erdoğan on TuP resident esday commemorated the thousands
of victims of the Srebrenica genocide, including a farewell to 33 newly identified victims. On the second day of his two-day visit to Bosnia-Herzegovina’s capital Sarajevo, Erdoğan attended a procession to commemorate the genocide’s thousands of innocent victims. The remains of 33 Srebrenica genocide victims were placed on a truck laden with flowers in the Bosnian city of Visoko on Tuesday morning for their final journey to rest in a cemetery. The victims will be buried in the village of Potocari, northwest of Srebrenica, on Thursday to mark the 24rd anniversary of the genocide. The truck carrying the victims’ remains arrived at the Presidential Council Building in the capital Sarajevo. Erdoğan together with Bosnian officials and members of the public prayed for the victims and placed flowers on the truck.
Macron’s military parade marred by clashes with Paris protesters President Emmanuel Macron F rench on Sunday showcased European mili-
tary cooperation in a Bastille Day parade but the aftermath of the glittering event was tarnished by violent clashes between police and protesters. Key EU leaders, including German Chancellor Angela Merkel and Dutch Prime Minister Mark Rutte, joined Macron in Paris to watch the annual parade that included representatives of nine other European armies in a show of unity. But the celebrations of France’s national day were followed by clashes that erupted between anti-government protesters and police that recalled violence seen at the peak of the “yellow vest” protest movement earlier this year. Police fired tear gas to clear protesters from the iconic Champs-Elysees, as spectators who had witnessed the parade and startled foreign tourists took cover. The Paris police said 180 people had been detained over the violence, and 25 held for questioning were later released with 13 still in custody late in the day.
. Ç SAYFA YESIL
T
rkısh NEWS PRESS
15 Temmuz 2019
19
Bu sevimli gözlerin nesli tükenmeyecek
n Avustralyalı araştırmacılar, klamidya enfeksiyonu yüzünden nesilleri tehlike altında olan koalaların türünü devam ettirecek, hastalık taşımayan koala türlerinin bulunduğunu açıkladı. Adelaide Üniversitesinden bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre, Güney Avustralya’daki Kanguru Adası’nda klamidya enfeksiyonu taşımayan sağlıklı koalalar bulundu. Araştırmacılar Güney Adelaide bölgesinden aldıkları 75 dişi koala ile Kanguru Adası’ndan toplanan 170 dişi koalaya klamidya ve koala retrovirüsü testi uyguladı. Test sonuçlarına göre, Adelaide’dan alınan hayvanların yüzde 47,5’inde klamidya enfeksiyonu bulunurken, adadan alınan koalaların hiçbirinde hastalık ve virüse rastlanmadı.
Plastik poşet yasağı Y.Zelanda’ya sıçradı
Y
Yeni Zelanda’da tek kullanımlık plastik poşet yasağı başladı. Çevre Bakanı Eugenie Sage, “Yasak; nehirlerde, akarsularda, yağmur suyu sistemlerinde ve okyanusta daha az plastik olmasını sağlamalıdır. Böylece deniz kuşları, balıklar, kaplumbağalar ve deniz memelileri daha az etkilenir” dedi.
eni Zelanda Çevre Bakanı Eugenie Sage, tek kullanımlık poşetlere getirilen yasağa ilişkin, “Yasak; nehirlerde, akarsularda, yağmur suyu sistemlerinde ve okyanusta daha az plastik olmasını sağlamalıdır. Böylece deniz kuşları, balıklar, kaplumbağalar ve deniz memelileri daha az etkilenir” değerlendirmesinde bulundu. DAHA ÇOK CANLI YAŞAYACAK Çevre Bakanı Sage, geçtiğimiz yıl yasalaşan “tek kullanımlık poşet yasağı”nın 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girmesiyle ilgili Çevre Bakanlığının resmi sayfasından açıklamada bulundu. Söz konusu yasakların, “daha sağlıklı okyanuslara ve doğaya yardım etmek için bir adım” olduğunu vurgulayan Bakan Sage, “Yasak; nehirlerde, akarsularda, yağmur suyu sistemlerinde ve
okyanusta daha az plastik olmasını sağlamalıdır. Böylece deniz kuşları, balıklar, kaplumbağalar ve deniz memelileri daha az etkilenir.” ifadelerini kullandı. 67 BİN DOLAR CEZA Yasakla birlikte Yeni Zelanda’da geri dönüşümün teşvik edilmesinin planlandığını hatırlatan Bakan Sage, “Bu, Yeni Zelanda’nın atık sorunlarıyla mücadelede bir adım. Yeniden kullanılabilir çantalarını almayı hatırlayan Yeni Zelandalılar, her yıl onlarca, milyonlarca tek kullanımlık plastik poşetin atık olmasını engelleyecek” değerlendirmesinde bulundu. Yasağın ihlal edilmesi durumunda, marketlere 67 bin dolara kadar para cezası verilecek. İlk kez 2002’de Bangladeş’te uygulanmaya başlanan naylon poşet
yasağının en katı olduğu ülke, Kenya. Kenya’da 2017’de yürürlüğe giren uygulamaya göre, plastik poşet kullanan, üreten ya da satanlar 4 yıla kadar hapis ya da 38 bin dolara kadar para cezasıyla karşı karşıya kalabiliyor. TÜRKİYE VE ASUTRALYA’DA ÜCRETLİ Dünya genelinde 60’tan fazla ülkede naylon poşet kullanımına yönelik düzenleme bulunurken, Türkiye, Avustralya, Tayvan, Kolombiya, Mozambik ve Güney Afrika’da plastik poşetler ücretli satılıyor. Dünyada her yıl yaklaşık 1 trilyondan fazla plastik poşet üretiliyor ve yaklaşık 8 milyon metrik ton plastik poşet, okyanusları kirletiyor. Bu geçen her bir dakikada, bir kamyon plastik atığın sulara boşaltılması anlamına geliyor.
Endonezya, Avustralya’nın toksik atığını iade edecek
n Endonezya’nın, bazı Avrupa ülkeleri, Avustralya ve ABD’den aldığı, içinde toksik madde tespit edilen atıkları bu ülkelere geri göndereceği bildirildi. Yerel basında çıkan haberlere göre, bazı Avrupa ülkeleri, Avustralya ve ABD’den içinde sadece temiz kağıt atığı olduğu belirtilerek geri dönüşüm için ülkeye gönderilen konteynerlerde toksik madde tespit edildi. Dünyanın Çevreciler atıkların ülkelerine yığılmasını protesto etti. çeşitli bölgelerinden gelen 65 kon-
teynerde yapılan incelemelerde, 38 konteynerde toksik atık, 11 konteynerde ise geri dönüşüme uygun olmayan madde tespit edildi. Bazı Avrupa ülkeleri, Avustralya ve ABD’den ülkeye gönderilen bu konteynerlerin, geldikleri ülkelere iade edileceği belirtildi. Yetkililer, geçen ay toksik madde tespit edilen ABD konteynerlerini iade ettiklerini duyurmuş, incelemelerin genişletileceğini açıklamıştı.
Filmden etkilendi dünya turuna çıktı
etkilenerek bisikletiyF ilmden le dünya turuna çıkan Alman hemşire Sylvia Hammer, Si-
vas’ın Zara ilçesine ulaştı. Singapur’a gitmek üzere 2 ay önce Almanya’nın Bavyera eyaletine bağlı Lichtenfels şehrinden yola çıkan 24 yaşındaki Hammer, “Ücretsiz izne ayrılarak iki ay önce yola çıktım. 2 hafta sonra Türkiye sınırından çıkmayı planlıyorum. Türkiye ve insanı çok güzel ve misafirperver” dedi.
Kuş dili üniversitede seçmeli ders olacak
yöre halkı tarafınG iresun’da dan asırlardır haberleşmek
için kullanılan ‘kuş dili’ olarak bilinen ve UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınan ‘ıslık dili’, Giresun Üniversitesi Turizm Fakültesinde seçmeli ders olarak okutulacak. Dekan Prof. Dr. Musa Genç, “Fakültenin 3. ve 4. sınıf öğrencilerine ıslık dilini seçmeli ders olarak sunacağız” dedi.
Japonya’da 30 yıl sonra balina katliamı
uluslararası tepkiJ aponya’da lere rağmen ticari amaçlı ba-
lina avcılığı yeniden başladı. Geçen yılın sonunda avda yasak ve kısıtlamaları kaldırmak üzere Uluslararası Balina Avcılığı Komisyonundan (IWC) 2019’da çekileceğini açıklayan Japonya’da, balina avcıları, 30 yılı aşkın sürenin ardından geçen hafta ticari balina avına çıktı. Balıkçılara, toplam 227 balina avlama izni verildiği bildirildi.
20
TT
İlan İlan ve reklamlarınız İlankartvizit ve kartvizit kartvizit reklamlarınız ve reklamlarınız
rezervasyon: Mayıs 2019 21 28 11 Haziran 2019 18 25 0 433 162 655 214 Temmuz 2019 için rezervasyon: rezervasyon: 433 162 162 655 655 9 Temmuz 2019 00 433 15 Temmuz 2019için için
rkısh rkısh NEWS PRESS NEWS PRESS
..
. . MELBOURNE
SERI ILAN/ SERI ILANLAR & BRISBANE
Huzur Evi Müdürü alınacak
MR&HR Truck Drivers Wanted for Furniture Deliveries
. HR&MR Truck drivers required for busy transport company in Wetherill Park 5 days. . Furniture deliveries point to point. . Furniture delivery and driving experiences are must... . Looking for someone who keen to work and a good team player...
Please call Mike on 0403401433 for inquiries. Devren
Devren Kiralık Kebab Dükkanı
20
237Nisan Mayıs2019 2019
BROADMEADOWS’DA BULUNAN OSMANLI KÖYÜ YAŞLILAR EVI’NE TECRÜBELI MÜDÜR ARANIYOR. 32 YATAK ILE ÇALIŞAN OSMANLI KÖYÜ YAŞLILAR EVI, TÜRK TOPLUMUNA HIZMET VERMEKTEDIR. ARANAN NITELIKLER: . Yaşlılar evinde müdürlük tecrübesi . Müşteri hizmet standartları yüksek . Yaşlılar evi kanunlarını iyi bilen . Çalışanlara yol gösterecek ve motive edecek Işletme bilgisine sahip . RN Div 1 veya RN Div 2 olabilir Bu pozisyona uygun kişiler 0413 815 345 numaralı telefondan Ramazan Öztaş’ı arayabilirler veya özgeçmişlerini admin@bticc.org.au adresine gönderebilirler.
20
5Ç Subat 2019
Brisbane yakın konumda, geliri iyi, çok temiz dükkanımı işletecek aile veya tecrübeli bir usta arıyorum. Ciddi olanlar; 0423 556 232’den Orhan’ı arayabilirler.
Kiralık Kebab Dükkanı
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
T
MR&HR Truck . . MELBOURNE Drivers Wanted for rkısh SERI ILAN/ & BRISBANE NEWS PRESS Furniture Deliveries . HR&MR Truck drivers required for busy transport company in Wetherill Park 5 days. . Furniture deliveries point to point. . Furniture delivery and driving experiences are must... . Looking for someone who keen to work and a good team player...
MR&HR Truck Drivers Wanted for call Mike on Furniture Please Deliveries 0403401433 for inquiries.
Brisbane yakın konumda, geliri iyi, çok temiz dükkanımı işletecek aile veya tecrübeli bir usta arıyorum. Ciddi olanlar; 0423 556 232 ’den Orhan’ı arayabilirler.
Brisbane yakın konumda, geliri iyi, çok temiz dükkanımı işletecek aile veya tecrübeli bir usta arıyorum. Ciddi olanlar; 0423 556 232 ’den Orhan’ı arayabilirler.
T
r NEW Devren Kiralık Kebab Dükkanı
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
. HR&MR Truck drivers required for busy transport company in Wetherill Park 5 days. . Furniture deliveries point to point. . Furniture delivery and driving experiences are must... . Looking for someone who keen to work and a good team player...
Please call Mike on 0403401433 for inquiries.
..
SYDNEY & PORT MACQUARIE
SERI ILAN/ ILANLAR
Ç Subat 2019
İlan ve kartvizit reklamlarınız için rezervasyon: 0 433 162 655
rkısh T NEWS PRESS
T
İlan İlan ve ve kartvizit kartvizit reklamlarınız reklamlarınız 7 Mayıs 2019 2019 için 0 426 426 982 982 050 050 15 21 28 11 Haziran 18 25 2 Temmuz 914 için rezervasyon: rezervasyon: 0
21
rkısh T NEWS PRESS SERI ILAN/MELBOURNE
Devren Kiralık Kebab Dükkanı FULL TIME ELEMAN ARANIYOR TOMMYS PIZZA AND KEBAB SHOP
. .
BAYAN ELEMAN
Fairfield Bölgesinde full time çalışacak elemana ihtiyaç vardır.
Hassal Grove Take Away’de full time çalışacak tecrübeli bayan eleman aranıyor.
MB. 0435 563 397 MB. 0405 136 360
CONTACT NUMBER: 0426 822 655
MR&HR Truck Drivers Wanted for Furniture Deliveries Brisbane yakın konumda, geliri iyi, çok temiz dükkanımı işletecek aile veya tecrübeli bir usta arıyorum. Ciddi olanlar; Pacific 0423 556 232 Werribee ’den Orhan’ı Melbourne arayabilirler.
. HR&MR Truck drivers required for busy transport company in Wetherill Park 5 days. . Furniture deliveries point to point. . Furniture delivery and driving experiences are must... . Looking for someone who keen to work and a good team player...
Please call Mike on 0403401433 for inquiries.
22
.
DIYANET&KÜLTÜR
15 Temmuz 2019
ALEM-I İSLAM
ALI HAYDAR ahaydar@turkishmedia.com.au
H
Tağut nedir?
erkesin hayat tarzını şekillendiren bir sorumluluğu vardır. Herkesin sahip olduğu bir dünya görüşü, hayat anlayışı, yaşantı tarzı vardır. Ve bütün bunlar ya Allah’a göre şekillenir ve Allah’ın bildirdikleri ile oluşur ya da başka şeylere ve kişilere göre. Böyle olunca Kur’an için temel konu, insanın ibadet edip etmemesi değil, kime ibadet ettiğidir. Kur’an bütün ibadetleri iki ayrı eksende değerlendirmiştir. Bütün ibadetlerin şu iki hedeften birisine yöneldiğini açıklamıştır: Allah’a veya Tağut’a. Tağut, Kur’an’ın bilhassa dikkat çektiği, üzerinde özellikle ve ısrarla durduğu bir kavramdır. ‘Andolsun ki biz, Allah’a kulluk edin ve Tağut’tan sakının’ diye (emredip hatırlatmaları için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkar edenlerin sonu nasıl olmuştur!’ (16 Nahl 36) ayeti veya benzerleri, Allah-Tağut karşıtlığını ifade etmektedirler. Kur’an, Allah’a iman edip, O’na göre hayatlarını tanzim edenlerin tağuta uzak ve muhalif oldukları-
nı, tağuta iman edip, ona göre hayatını tanzim edenlerin ise Allah’a uzak ve muhalif olduklarını açıklamıştır. Tüm bu kullanımlarda ise tağut, insanlar tarafından ilah edinilmiş bütün batıl tanrıları, putları, insanlar ‘yoldan’ saptıran insan ve cin şeytanlarını, insanı Allah’ın bildirdiği ilke ve şartlardan azdıran, saptıran heva hevesi, insanların Allah’a karşı sorumluluklarını iptal ettiren veya bozan her türlü anlayışı, düşünceyi, görüşü ifade etmektedir. O bu anlamıyla bazen Nemrud, Firavun, Ebu Cehil, Velid b. Muğire gibi insanlardan birisidir; bazen Lat, Uzza, Menat gibi ağaç veya taştan imal edilmiş heykel putlardır; bazen fitne ve fücuru fısıldayıp duran istek ve arzulardır; bazen insanı Allah’ın affediciliğiyle saptıran insan ve cin şeytanlarıdır; bazen ‘bütün hayat bu yaşadığımızdan ibarettir’ diyen ve insanın sorumluluğun yok sayan dinler, ideolojiler ve düşüncelerdir; bazen sürekli sayılıp durulan, çokluğuyla övünülen paradır, altındır, gümüştür; bazen sahip olunan adamlardır, evlatlardır, yardımcılardır, bazen evdir, arabadır, giysidir, bazen kadındır, bazen erkektir.
PEYGAMBERIMIZDEN
İnfak, bağış ahlâkı... n Tebük Gazvesi için infak seferberliği başladığında, herhangi bir imkânı bulunmayan sahâbîler bile, mal ve candan fedâkârlık yapabilme heyecanıyla dolmuşlardı. Bunlardan biri olan Ebû Akîl, bütün bir gece çalışarak iki ölçek hurma kazanmıştı. Bir ölçeğini ev halkına, bir ölçeğini de Tebük Seferi’ne iştirâk eden askerlere infak etti. Bunun üzerine Rasûlullah: “- Allah senin getirip verdiğini de alıkoyduğunu da bereketlendirsin!” buyurdu ve getirilen hurmayı, toplanan yardımlar içine döktürdü. Bir gün Rasûlullah aleyhisselam: “- Bir dirhem, yüz bin dirhemi geçmiştir” buyurmuşlardı. Ashâb-ı kirâm: “- Bu nasıl olur, ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordular. Şu cevabı verdi.
“- Bir adamın iki dirhemi vardı. Bunlardan en iyisini tasadduk etti. (Yâni malının yarısını tasadduk etmiş oldu.) (Çok varlıklı olan) diğer bir kimse de malının yanına varıp, malından yüz bin dirhem çıkardı ve onu tasadduk etti.” Yâni birincisi, kendisinin de muhtaç olduğu bütün imkânlarının yarısını verdi; ikincisi ise, birincisinin infâk ettiğinden çok daha fazla olmasına rağmen, malının ancak küçük bir kısmını verdi. Demek oluyor ki infâkın makbûliyeti, onun maddî miktârının çokluğundan ziyâde, gönüldeki fedâkârlık duygusunun seviyesine bağlıdır. Mü’min, mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunun idrâki içinde bulunmalı, kendisini mülkün emânetçisi olarak telâkkî etmeli ve malını kifâyet miktarı kullanıp fazlasını Allah yolunda sarf etmelidir.
Vahyin Dilinden “Sizden birine ölüm gelip, ‘Ya Rabbi keşke yakın bir zamana kadar ecelimi geciktirsen de sadaka versem’ demeden önce size verdiğimiz rızıktan veriniz.” . Münâfıkun, 10-11 Âyet
Allah Rasulünden “Tam anlamıyla başarmanız mümkün olmasa da, siz (yine) dosdoğru olmaya çalışın!” . İbn-i Mâce
Dini menfaatleri için kullanmaya çalışana
fırsat vermeyelim
Bütün camilerde Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “15 Temmuz’u Anmak, İhaneti Anlamak” konulu cuma hutbesi okundu. FETÖ uyarısı yapılan hutbede,“Dini kendi menfaatleri için kullanmaya çalışanlara fırsat vermeyelim” denildi.
N E T ’ ET UZ N A DIY TEMM
I S E B T HU
15
D
iyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan “15 Temmuz’u Anmak, İhaneti Anlamak” konulu cuma hutbesi camilerde okundu. O gecesi milletin meclisini yıkmaya, gençleri ve geleceği esarete sürüklemeye çalışanların, bunu din kisvesine bürünerek yaptıklarına dikkat çekilen hutbede şunlar kaydedildi: FETÖ İSLAMI DEĞILDIR “İslam’ı anlatıyor, dine davet ediyor, ümmete hizmet ediyor gibi görünürken aslında fesada çalıştılar. Böylesi bozguncuların hali Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılmaktadır: ‘Onlara, (Yeryüzünde fesat çıkarmayın) denildiğinde, (Biz ancak ıslah edicileriz!) derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamazlar.’ Islah adı altında yapılan bozgunculuktan, fitne ve fesattan daha büyük tehlike olabilir mi? Peygamberimiz ‘Bizi aldatan bizden değildir’ buyurmuştur. Öyleyse din adına aldatmaktan, işgal ve istismardan daha büyük suç olabilir mi? Unutmayalım ki kendini gizleme, olduğundan
farklı görünme, ikiyüzlülük, yalan, tehdit ve şantaj gibi yöntemlerle ayakta kalan FETÖ, asla İslami bir yapı değildir. Rüyalarla, gizemlerle, sinsi planlarla sözde ılımlı bir İslam kurgulamaya çalışan FETÖ, bir terör şebekesidir.” Kur’an ve sünnete aykırı düşen hiçbir bilginin dini değeri olmadığı aktarılan hutbede, şunlar aktarıldı: “Sahabe neslinden günümüze kadar Müslümanların çoğunluğu tarafından takip edilen mutedil ve müstakim yolun dışında kalan anlayışlar sapmadır. İslam’a göre, Peygamberimizden başka ‘masum ve tartışılmaz’ bir otorite yoktur. Dolayısıyla mümin, aklını, iradesini ve kişiliğini körü körüne bir başkasına teslim edemez. Müminler ancak kardeştir. Kibirle, riyayla, fesatla, iftirayla ümmetin birliğini zedelemek, tefrikaya kapı aralamak asla kabul edilemez.” UYANIK OLALIM Hutbede şu ifadeler yer aldı: “15 Temmuz’u anarken, ihaneti anlayalım ve üzerimize düşen sorumlulukları bir daha hatırla-
yalım. Kur’an-ı Kerim’in rehberliğinde, Sevgili Peygamberimizin sünnetini model alarak yaşayalım. Dini kendi menfaatleri için kullanmaya çalışanlara fırsat vermeyelim. Yüzyıllardır topraklarımızda oluşan ve dini hayatımızı ayakta tutan Anadolu irfanına sahip çıkalım. 15 Temmuz’da yaşadığımız acı tecrübeyi bir daha yaşamamak için dinimizi, dilimizi, ırkımızı, yaratılıştan gelen zenginliklerimizi istismar etmek isteyenlere karşı uyanık olalım. Ülkemizi fitne ve fesada sürüklemek isteyen nifak hareketlerine hep birlikte engel olalım. Birbirimizin varlığını kendi varlığımız, hukukunu kendi hukukumuz, iffetini kendi iffet ve izzetimiz sayalım. Huzur, güven ve kardeşliğimizi zedeleyebilecek davranışlardan uzak duralım. Birlik ve beraberliğimizden ödün vermeyelim. Devletimizin ve milletimizin bekası, ümmeti Muhammed’in selameti için çocuklarımızın sahih dini bilgiyi, doğru yöntem ve metotlarla, ehil kişilerden almasına özen gösterelim.”
INDIRIMLI FIYATLARIMIZ 15 TEMMUZ - 23 TEMMUZ 2019 TARIHLERI ARASI GEÇERLIDIR $ 5,99 Riverina Yogurt (2 kg)
99 c Favorimo Banana (Paketi)
$15.99 Omur Cheese (800 gr)
$ 5.59 Bestalla Tomato Paste (3 kg)
69 c
99 c Uludag Gazoz Orange (1.5 lt)
Tissue (Tanesi)
$ 9,99 Yonca Oil (5 lt)
99 c Doganay Salgam Hot (1 lt)
$ 8.99 Tamex Olives (2 kg)
www.facebook.com/gimasupermarket
31-35 Queen St, Auburn NSW Ph: 02 9749 4588 Fax: 02 9749 4599
24
T
15 Temmuz 2019
rkısh NEWS PRESS
.
YEMEK&HOBI
BÜYÜKLERIMIZIN SÖZÜNE GELDIK...
Uzmanlar artık 2 öğün öneriyor Kalabalık şehir hayatı ve gelişen teknoloji insanları hareketsiz kıldığından ana öğün sayısının üçten en az ikiye indirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, aynı zamanda ara öğünlerin de olmamasını tavsiye etti.
S
sornek@turkishnewspress.com.au
S
çoğunu oturarak yapıyoruz. Her şey elimizin altında ve otomatik oldu. Sonuç olarak da hareketsizlik beraberinde geldi. Bu yüzden öğünlerimizi aza indirmemiz gerekiyor.”
R LEZZETLI TARIFLE
ağlıklı beslenmek ve kilo vermek isteyenlere verilen tavsiyelerin başında “sık ve az beslenmek” geliyor. 3 ana öğünün yanı sıra ara öğünler de işin içine girince gün içerisinde öğün sayısı altıya kadar çıkıyor. Özellikle sağlıklı beslenme adı altında uygulanan bu beslenme şekli herkes tarafından benimsenirken, son zamanlarda beslenme uzmanları tarafından tavsiye edilen ve oruca benzer bir düzene sahip olan beslenme şekilleri ortaya çıkmaya başladı. Bu beslenme şekli ile uzun süre aç kalınması ve öğün sayısının azaltılması ile birlikte vücudun dinlenmesi, kendini onarması ve kalorilerin yakılması amaçlanıyor. ŞEHIR HAYATI ILE BIRLIKTE BESLENME ŞEKLI DE DEĞIŞMELI Hangi beslenme şeklinin günümüz insanları için daha ideal olduğuna ve nasıl uygulanması gerektiğine dair açıklamalarda bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Muhsin Öztürk, bu noktada şehir hayatı yaşayan insanların hareketsiz kaldığına ve o yüzden de beslenme şeklinin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı. Hareketsiz yaşam ile birlikte öğün sayısının indirilmesi ve hatta iki öğün arasında da uzun bir süre geçmesi gerektiğini belirten Öztürk, şunları dile getirdi: “Özel, kronik bir hastalığımız ve hekim tavsiyemiz yoksa biz beslenme uzmanları olarak günde iki öğünü tavsiye ediyoruz. Çünkü artık şehir hayatında yaşayan insanlar olarak fazla enerji tüketmiyoruz. Günlük hayatta yaptığımız işlerin
SIBEL ÖRNEK ILE GÜZELLIK & SAĞLIK
NÇTÜRK FATMA GhnEew spress.com.au fgencturk@turkis
ARA ÖĞÜN BİR ALDATMACA OLMAMASI LAZIM! İki öğün arasında herhangi bir şey yenmemesi ve sıvı tüketimine dikkat edilmesi ile ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Öztürk, şöyle devam etti: “Bu uygulamada öğünler arasında uzun süre geçmesi gerekiyor. Yine aynı zamanda iki öğün arasında da atıştırma olmaması lazım. Öğünlerinde az yiyen insanlar bir saat sonra acıkınca genellikle kan şekerini yükselten gıdalar tüketiyor. Bu çok tehlikeli. İki öğün arası hiçbir şey yemeden en az 5 saat olması lazım. Bu iki öğünlük uygulamada tabii ki de sıvı alımına çok dikkat etmemiz gerekiyor ve gün içerisinde su tüketimini de yaymalıyız. Mesela sabah kalkar kalkmaz, yemekten biraz önce ve sonra, en son olarak da yatmadan önce gibi.”
İKI ÖĞÜN GÜNÜN HANGI SAATLERINDE OLMALI? Uygulanacak olan iki öğünün hangi saatlerde uygulanması gerektiğine değinen Muhsin Öztürk, şu bilgileri verdi: “Bir kere kahvaltıyı kaçırmamamız ve iyi yapmamız gerekiyor. Diğer öğün ile ilgili de uzmanlar genellikle 18.00 ile 20.00 saatleri arasını uygun görüyor. Kahvaltımız sabah 07.00 ile 09.00 arasında değişebilir. Gün içerisindeki öğünlerimizi bu saatlere bölüp iki öğünü uygulamakta fayda var. İki öğün arasında sıvı tüketimini de ihmal etmiyoruz. Sıvı tüketimi derken tabii ki de öncelikli olarak su başı çekecek şekilde bir fincan olmak kaydıyla şekersiz çay ve kahve, soda, ayran, şalgam suyu gibi içecekler de bu arada tüketilebilir.” HAREKETLİ BİR HAYAT ŞART Sadece beslenme şeklinin değil bunların yanı sıra hem sağlıklı hem de fit olmak için egzersiz yapmanın şart olduğunu vurgulayan Öztürk, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Beslenmemin yanında kesinlikle hareket ve egzersizi de öneriyoruz. Bilimsel çalışmalar sadece hareketsiz yaşam sürdüklerinden dolayı insanların öldüğünü söylüyor. Günlük hayatta doğal olarak iş amaçlı yaptığımız hareketler egzersiz olarak sayılmıyor. Özel olarak ritmik yürüyüşler, spor salonunda veya açık havada yapılan hareketler, evimizde basit bir şekilde onar dakika yaptığımız kültürfizik hareketlerini hiç olmazsa düzenli olarak yapmalıyız ki gerçekleştirdiğimiz doğru beslenme düzeni bir anlam taşısın.”
Kirpik bakımı
evgili okurlarım, bu hafta sizlerle güzellik reçetemden fazla önemsemediğimiz kirpiklerimizin sağlıklı, parlak ve gür olmasının yollarını paylaşmak istiyorum. Kaşlar ve kirpikler etkileyici bakışlar ve yüz güzelliği için hanımların en çok önem verdiği uzuvlardır. Kirpikler, göze estetik bir güzellik ve ifade katmalarının yanı sıra onu tozdan ve yabancı maddelerden de korurlar. Kirpikler koptukları veya kesildikleri zaman tekrar uzarlar. Uzama işlemi, kirpik eski boyutuna geldiğinde biter. Bir kirpiğin uzaması ise 2 ya da 3 ay alır. İnsan kirpikleri tıpkı kedilerin bıyıkları gibi çalışırlar, onlar gibi dokunulmaya çok hassastırlar. Dolayısıyla toz ya da başka bir zararlı madde göze temas edecek olsa bir refleks olarak kirpikler gözü korur. Bu, Allah’ın yaratmasındaki güzelliğin eşsiz örneklerinden yalnızca biridir bu yüzden ihmal etmemeliyiz. Kozmetik dükkanlarında satılan kirpik serumlarından gözle görülür bir fayda göremezsiniz. İnternetten ve çeşitli bitkilerin faydalarının yazılı olduğu kitaplardan güzel bir sonuca vardım. SİZE ÖZEL BAKIN KÜRÜ Tamamen doğal, çok yönlü ve az maliyetli bu tarifi sizlerle paylaşıyorum. Malzemeler l Bitmiş rimel kabı l 1 çay kaşığı zeytinyağı l 3 damla argan yağı l 3 damla tatlı badem yağı l 3 damla aloe vera yağı Öncelikle bitmiş rimel kabınızın ağzındaki aparatı bir bıçak yardımıyla çıkarın. İçinde hiç rimel kalıntısı kalmayacak şekilde kabınızı, aparatı ve fırçasını iyice yıkayın. Aparatı dilerseniz atabilirsiniz, fakat aparat sayesinde fırçanızdaki fazla yağı süzmüş olursunuz. Kabınızı temizledikten sonra belirtilen miktarlardaki yağları rimel kabınıza dökün Kirpiklerinize dikkat edin, gözünüze kaçırmamaya özen gösterin temiz bir peçete yardımıyla gözünüzü silin ve bu yöntemi iki ay uygulayın. Sadık okurlarım üzülerek söylüyorumki kısa süreliğine aranızda olmayacağım, güzel tarih kokan İstanbul’u ziyaret edip hasret gidermeye karar verdim. Dönüşümde sizlere faydalı yepyeni kürler ve metodlarla tekrar karşınızda olma dileğiyle, Hoşçakalın, daima sağlıklı kalın.
BULMACA Çekip almak Dikkatle düşünme
Parçalama
Kutr
Uzaklık işareti
Latif olma hali
Rüya
Oğul, soy
Kalabalık
Bütünüyle
Bir çeşit balık
Bir ilimiz
Tembellik
T
rkısh NEWS PRESS Vücudun bir kısmı Yemen'in başkenti
Bitkisel Ağzın tavanı
Mercek Kırmızı
Sahip 2
Terle, buharla ilgili Döteryumun remzi Bir bilgisayar prog.
Gelir
Azotun remzi
İlaç
Bir erkek adı
Bir harfin okunuşu Yüz çehre (A) 3
Bayındır
İyotun remzi
Alay işareti
Birden
Allah (CC) versin
Şikar
Zevce
Mızrap
Eski devirlere ait
Ben (A)
Dayanıklılık
Alkolle Müc. Merkezi Kalın kumaş
1
Enli kereste
Su
Bir ilimiz
Arıtım evi
Yakılan şeyler
Oldu (Ar.)
Bir tür balık
İsimler (A)
Piknik yeri
Mızmız
Sapkınlık
Nağme, ahenk
Bir meyve Gemilerde kamara görevlisi
Mektup
Kötülük dolu yer
Aklı olmayan
Elbiselerde boyun kısmı
Egemenlik Derviş külahı
Ege'de bir ilçemiz
Bilgisayar hafızası Bataklık gazı
25
15 Temmuz 2019
Bir işaret zamiri
Köle azat etme
Tek yaprak
Odacık
Aptal, bön
Meyve kurusu
Temel Kıpırdamadan Geçim için kazanılan para
Tir
Tufeyli Bir nota
Eşik
Ezan okunan yer
Kalsiyumun remzi İstanbul'da bir semt
Mezar
Oruç ayımız Yapma
Bir erkek adı
Bir mastar eki
Arifler
Şan Mikroskop camı Bir organımız
Arslan (A) Bulaşıcı bir hastalık Baryumun remzi
Yatık harf
4
Akarsu İvedi
Yorgun, perişan Hayır (İng.) Üye
İslam alf. ilk harfi
Tutsak
Cefa
Asya'da bir nehir
Bağışlama
Namaza çağrı
Matem
Bağırsak
Neden, niçin
Mağara
Hasta
Bir ilçemiz
Gözlem
6
Arapça kelimelerin okunuş şekli Canlıların şifresi
K.Kerim'de bir sûre Yara bakımı
Gürcistan'ın başkenti
Gam, keder Ustanın yanında çalışan Fotoğraf makinesi
5
Geniş olmayan Arı, duru katışıksız
H2O
Reis, başkan E. Mısır'da bir put
Şehir dışı
Tropik bir meyve
Sinirli
Cılız bitki Su dağıtan
Gezinti gemisi
Cet
Oy Favori
Eski bir uygarlık
Bir nota Kaygan yolda tekerleğin boşa dönmesi
2
3
4
5
6
7
8
9
10
Prensip Eski bir çalgı
Bir sayı Hiç kullanılmamış olan Nikelin remzi 13
Fazlaca büyük
1
Rusça evet Bir kadın adı (Kürtçe)
Uzaklık
Gelecek
Terörün belini kıran İçişleri Bakanımız
ŞİFRE SÖZCÜK
Mana Lityumun remzi
En azından
Başka, gayri, ayrıca
Yüce
Ongun, alamet
Bir ajansı- Bir mülkün mız senedi
Söyleyen, diyen (F)
9
Cevher
Caddelerde süslü kemer
Örnek
12
Tabaka Almak (İng.)
10
Ab
Bütün anlamında (Yun.) Küçük bahçe köşkü
Bir tür yeşillik
Bir maden
..... dileyene kılıç kalkmaz Ormanların kralı
Katlar, tabakalar Allah (cc) evi
Bir ünlem
Emeller
Çalışma
8
Yardım etti (A) Sabancı'nın remzi
Yankı
Parça, sayı
Kıvam
İlkel nehir taşıtı
Hamle
Nikelin remzi Bayan giysisi
Numara
Alfabenin ilk harfi
Bir kürk hayvanı Hayvansal bir gıda
Ten
Bir ilçemiz
Tantalın remzi
Kurtuluş
Bayram öncesi
Yön
Işık
Dingin, durgun
Allah (cc)'a kulluk görevi
Sabancı'nın remzi
Ok Bir tür kaldıraç
Alt derece, aşağı derece
Sınır
Bir nota
Kavgayı ayırma Çiçek tozu
Muz (İng.)
Dişi kurt
Öz su
7
11
Bir asalak Farsça ön Gayrimeşek rû ilişki
Tabii Ortakçı
Işık
11
12
13
Potasyumun remzi
Hitit
26
15 Temmuz 2019
Editor: Davut Kılıç Auburn FC
T
rkısh NEWS PRESS
SPOR
Auburn FC 12 Yaş Takımı oyuncusu Boran Aydın
I R E L K I N I M N I AFC’N R O Y I T R I S I K A PARM
Auburn FC 6 Yaş Takımı oyuncusu Mert Soyvermiş’i tutana aşk olsun!
Hakan Bedir’in ekibi AFC 9 Yaş Takımı namağlup lider.
ÇOCUK VE SPOR S
Bir atasözümüz vardır “Ağaç yaşken eğilir” diye... Futbola da erken yaşta başlamak çok önemli. AFC’nin başarılı çocukları, eğlenceli ve güzel bir alışkanlık olan spora erken yaşta başlamanın mutluluğunu yaşıyor.
evgili okurlarımız, bu hafta biraz küçük top cambazlarımızdan bahsetmek istiyorum... Auburn FC 9 Yaş Takımı’nın fırtınası Koray Aydın maçlarda yaptığı hareketlerle herkesi kendine hayran bırakıyor. Koray’ı izleyenler şimdiden büyük bir futbolcu olacağını söylüyor. Toplu ve topsuz alanda çok iyi oynuyor. Topu karşı kaleye taşıması mükemmel. Golden sonraki sevinci görülmeye değer. Minik Koray disiplinli ve çok çalışırsan iyi yerlerde olursun. Koray’ın ağabeyi Boran Aydın da AFC 12 Yaş Takımı’nda oynuyor.
Auburn FC 12 Yaş Takımı oyuncusu Koray Aydın
AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR
Çocukların futbola erken yaşta başlamaları gerekir. Çünkü fut- Hakan Hoca, çocukların bolda doğal yumuşaklık çok önem- her şeyiyle ilgileniyor. lidir. Spor çocukların doğru eğitilmesinde, ileride başarılı olabilmeGEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMÜ leri için çok önemli rol oynamaktadır. Ailelerin bu bilinçte olmaları K H V P K M T N F M Ş M A N İ V E L A İ S A L E E G O A S İ ve çocuklarını mutlaka spora yönlendirmeleri gereklidir. Ayrıca spo- B ME AK AK R EL AT Y T AT AL Kİ A ZE AR O AL S AŞ AL AK AK run okuldaki başarılarını artırmalaR A Y E T T A B N İ K O T İ N Y A Y rında da faydası olacaktır. ÖzellikS İ R E N G A R İ B A N M O L A A T E Y A T S A N A Y İ A K A B E İ N A T le 6-12 yaş arası yetenekleri ortaya R E T S A Y E B A N B E A E Ş İ T çıkan çocukların spor kulüplerine S K E R A T A E M A N E T Ç gönderilmeleri yarar sağlayacaktır. N E B A T İ A N A N E AFC yönetimi bu sezon alt yapıK A N A L E M A R E T ya daha çok önem vererek tecrübeli M O R A L İ K A M E S O L A K A N İ antrenörlerimizin denetimi altında K İ T O K A gönüllü takım çalıştıracak arkadaş- V E A K R O H M E T lara yardımcı olacaktır. P İ L A K İ A S A B İ Küçük bahçe köşkü Bir tür kaldıraç
Durum, vaziyet Şiirde tekrar kısmı
Hisse
Çocuk (a)
Hayvan dışkısı yakacağı
Taban (argoca) İlkel nehir taşıtı
Kitap ilmi
Bir put
Söyleyen diyen (f)
Bir mastar eki El değmemişlik
Foto baskısı
Bayrak
Ambulans düdüğü
İşe bir ara verme
Dinsiz
Kötü
Vazife
Ayakkabı çekeceği
Ayak direme Delikli kumaş
5
Berilyum'un remzi
Farzedilen
Avukat meslek örgütü
İşte
Ünlü biatımız
Endüstri
Kareli kumaş
Latife
Kiriş
4
Kaba, nobran
Gölgelik
Bitkisel
6
Denk
Bir ünlem
Peşin
Vedia
Boşama
Matlup
Saça Rahatlama takılan sözü Bir folklor oyunu
Bir bağlaç İlçe
Beyaz
Şehir dışı
Açıklama
F M A D S E
Şan, şöhret (f) Kesen doğru (Fr)
S
Tesbih başlığı
A C A K
S A B A
Valilik
Bir ajansımız Soylu
İ V M İ
A S
A L M A R E Y E V A T S M A N A K Ö Z D İ Ş E R V E
İ L
Karşılık İyi huylu kadın
S
Manda yavrusu Oy
Yurt
Müzikte dur işareti Uzun değnek
Konuk
Filipinlerin başkenti
Sönmemiş ateş
Bir barajımız
Gelecek
K.Kerim'de uzatma işareti Ok torbası
7
Karışık renkli
Kısım, bölüm Bir Avrupa kavmi
Bir ilimiz
Üzüm kütüğü
Birden
Sinirli
Hakan Soyvermiş, AFC 6 Yaş Altı Takımı’nın Antrenörü... Bakın neler söylüyor: “Spor, çocuğa hayattaki herhangi bir sorunla başa çıkmayı öğretmenin eğlenceli bir yoludur. Çocuklar kaybettikleri zaman cezalandırılmak yerine ellerinden geleni yaptıkları ve yeni beceriler öğrendikleri için ödüllendirilmelidir. Böylece onları sporun içinde tutarız. Ayrıca ailenin de desteği çok önemli ve olmalıdır.” Hakan’ın ikiz çocukları Mert ve Melek de AFC’de 6 Yaş Altı Takımı’nda top koşturuyor. Ne diyelim sporcu aileye başarılar. Sağlıcakla kalın...
Rutubet
Yerini tutma
Rus alfabesi
Sol elini kullanan
Bir bağlaç
SPOR STRES DEĞİL EĞLENCEDİR
Suç örgütü
Fasıla
Gelenek görenek Emirlik, beylik
TV istasyonu Ruh dünyamız
Zeytinyağlı bir yemek
Hayvanların ciğer böbrek vs.
Ekspres yol
Yapı
3
Kimsesiz
Gezinti gemisi Kabul etmeme
Pişmiş yemek
Bir erkek adı Tevbe edip Hakk'a yönelme
Sigaranın bir maddesi
Amaç
1
İsyan eden
Tufeyli
Tahta perde
İkinci derecede Bir erkek adı
Yarıştırma
Boş söz
Ünlü bir bilgin
Benlik
Hoş koku
Didişme
Bir geyik
Patlak
Neden, niçin
Hayır (a)
Akıtma
Edebi bir sanat
Emre hazır Görev
10
En alt kısım
Şartlar
Şehirlerin su işini çözen ünlü eski bakan
ŞİFRE SÖZCÜK
İnce çizgi Bir erkek adı
I R Öğüt
N A S İ H A T Yiyecek içecek şeyler Bir kadın adı
L
A Bir ilimiz
Ödeme
Bir süsleme sanatı
I T A
O Şişkinlik
U Hadise
Fakat
Ağaç püsü
L
A
A K İ N
Bir kavim Bir masal kahramanı Uygun görme
R E V A
S A N M İ S İ L A M A D E Y E T P İ A İ T Y S E L Katışıksız
Hitit
Kabiliyet Hisse
Duman kiri
Mağara
Tellür'ün remzi
Yemen'in başkenti
S U 1
2
D E V
Numara
C N O K U A L E T O M A F İ R K E Ç İ A T A K E N E K N K T S A N A E R O Ğ L Renk (İng.)
2
Gelecek
Anayasa'ya uygun Kıymetli bir taş
Öbek
Demir'in remzi
Köşeli banyo taşı Çarpışma sesi
Zihin
Karikatürist
Usul anlamında ön ek (Yun)
Arızalar
Hamle
Bir ilimiz
Boyun
Bir bütünün yapısı
Rusça evet
Taşıma kapasitesi Telefon şebekesi
Bir alan ölçüsü
Çatı örtüsü
G
İ
B
İ
3
4
5
6
7
R O K A
Eski bir çalgı Deterjanda bir madde
L A B
Ceylan
Ön ödeme
İsimler
Çiçek tozu Bir ilçemiz
Bir tatlı
Kör
9
Dil
Bir ülke
Karbon'un İsyan eden remzi
Üst. bir semt
Beri, azade
11
8
Bir bitki
Parçalama
D O K U
A Z
İcar
A D A K
H K A M E T A Y A S A P A R A L R O A M A E R L İ S V A N A İ C A D N A J S A İ R E M İ T İ R İ A
Verimsizlik, sonuçsuzluk
A R A Z
Utanma
C A N
Dirilik
Kötü
İslam'ın ilk emri
L A Y
Bön, aptal Bir nota
Alfabenin ilk harfi
Fazlaca büyük
İ
Z
O L
9
10
11
12
Veri
C A
A N
Nefsi terbiDuyurular ye etmeler
İ L A N
R İ Y A
A T
Z A T
Eserler
A S A R Deniz vasıtalarını ziftleme
K
8
A L A L F A M A E T A N M İ Y E L A K B A A N
Uzaklık işareti Lantan'ın remzi
Mani olma
Ten
Yer, mahal
Vilayet
12
Baryum'un remzi Kısa zaman
Bir tarım aleti
T
SPORT
TURKEY FOOTBALL
FENERBAHCE LOAN GARRY RODRIGUES
F
rkısh NEWS PRESS
15 July 2019
SELECTION
TENNIS
ÜMIT UYAR
uuyar@turkishnewspress.com.au
enerbahce have added pacey winger Garry Rodrigues to their squad for the upcoming season. The Netherlands born Cape Verde international landed in istanbul on Friday evening at midnight local time and was met at the airport by Fenerbahce’s sporting director Damien Comolli. Rodrigues left Galatasaray, Fenerbahce’s heated rivals, last season to join Saudi Arabia’s Al Ittihad for $10.25 million but has returned to the super lig after failing to live up to expectations. He will join up with his new teammates at their pre-season training camp after passing the necessary medical check ups. The former Galatasaray winger posted on his social media account on Friday regarding the transfer with the message “Life is full of surprises” in English and Turkish.
TURKEY FOOTBALL
DORUKHAN SERIE A CONSIDERATIONS n Beşiktaş have been a little quiet in comparison to their rivals for signing players, but they don’t look to be brushing aside the selling aspect. Last season’s standout Dorukhan Toköz is rumoured to be heading to the Serie A, according to various reports in Italy and Turkey.
The suggested offer for the recent ‘Ayyıldız’ recruit, is around the €10m mark and the front-runners for his services appear to be Udinese and Fiorentina. Providing that this surfaces to a more realistic level, would you want to see such a transaction to go through?
GENÇ OKÇULAR 12’DEN VURDU
Hay maşallah! Pozantı’da 350 sporcunun katılımıyla düzenlenen Geleneksel Türk Okçuluğu 18 Yaş Altı Türkiye Şampiyonası renkli görüntülere sahne oldu.
27
A
dana’nın Pozantı ilçesinde gerçekleştirilen Geleneksel Türk Okçuluğu 18 Yaş Altı Türkiye Şampiyonası tamamlandı. Belemedik Tabiat Parkı’nda kurulan alanda önceki gün başlayan ve 45 ilden 350 sporcunun katıldığı etkinlik sona erdi. Sporcular, 7 kategoride düzenlenen şampiyonada okla hedefi vurarak dereceye girmek için mücadele etti. Şampiyonada karma minikler kategorisinde İsmail Kahraman, yıldız erkekler kategorisinde Emirhan Kavala, Yıldız kızlar kategorisinde Hacer Süreyya Va-
tan, gençler menzil kategorisinde Muhammed Ali Temel, genç erkekler kategorisinde Muhammed Ali Temel, genç kızlar kategorisinde Tuana Kargın, takımlar kategorisinde ise Göktuğ Geleneksel Okçuluk birinci oldu. Dereceye girenlere madalya, kupa ve çeşitli hediyeler verildi. Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde düzenlenen yarışmalara federasyon olarak destek vererek ata sporunu ülke çapına yaymayı amaçladıklarını belirtti.
SIMONA HALEP WON HER FIRST WIMBLEDON TITLE n Simona Halep beats Serena Williams to win first Wimbledon title. The Romanian won 6-2 6-2 in front of an incredulous Centre Court, running after everything the American threw at her. “It was my best match,” the 27-year-old said after her second Grand Slam title following her 2018 French Open success. For 37-yearold Williams, it was a third major final defeat in 12 months.
Altın kız tuş etti 4
7. Uluslararası Yaşar Doğu Serbest ve Kadınlar Güreş Turnuvası’nın son gününde milli sporcularımız madalyaları kaptı. İstanbul Bağcılar Olimpik Spor Salonu’nda kadınlar ve erkekler serbest stil kategorilerinde gerçekleştirilen turnuva, 4. ve son gün mücadeleleriyle tamamlandı. Kadınlar 72 kiloda final müsabakasına çıkan Buse Tosun, Belaruslu rakibi Anastasiya Zimiankova’yı tuş ile yenerek altın madalyanın sahibi oldu. 76 kiloda Yasemin Adar, erkekler 74 kiloda Fazlı Eryılmaz, 86 kiloda Selim Yaşar, aynı sıklette Osman Göçen ve 92 kiloda Süleyman Karadeniz ise bronz maldaya kazandılar.
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nde tüm aziz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. We commemorate all our martyrs on July 15 Democracy and National Unity Day.
turkishairlines.com