5 minute read

Hizmetleri ve Osman Akçokrak.lı

Next Article
ve Alfabe Meselesi

ve Alfabe Meselesi

16.V. VASİLOVİÇ DUBROVSKY'NİN TÜRKOLOJİ'YE HİZMETLERİ VE OSMAN AKÇOKRAKLI

Dubrovsky:

Ukrayna Türkolojisinin önemli isimlerinden olan V. V.

Dubrovsky 19 Mayıs 1897 tarihinde Çernihiv bölgesine bağlı

Lıskovıtski kasabasında ruhani bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına Çernıhiv Ruhban Okulunda başlamış, daha sonra Nijın Tarih ve Filoloji Fakültesi'nden 1919 yılında mezun olmuştur. Lisan eğitiminden sonra Ukrayna Kültür Enstitüsünün Harkov İlmi Araştırmalar Bölümünde, meşhur tarihçi Dimitro Bağalıy'ın danışmanlığı altında 1925 yılında doktorasını tamamlamış ve savunmuştur. 1933 yılına kadar muhtelif devlet kurumları ile ilim ve eğitim yuvalarında çalışmıştır. Ancak, aynı yıl repressiya soruşturmaları çerçevesinde tutuklanmıştır. Sorgulamalar neticesinde, 1934 yılında, Ukrayna milliyetçiliği yaptığı gerekçesiyle 5 yıl süre ile toplama kampında kalma cezasına çarptırılmıştır. 1939 yılında, yani İkinci Dünya Savaşı'nın başlarında serbest bırakılmış olmasına rağmen, Harkov'da yaşaması yasaklandığından, Poltava eyaletinde Ortaokul öğretmenliğine başlamıştır. Harkov'un Almanların eline geçmesinden sonra buraya dönmüş ve Ukrayna Eğitim-Öğretim Kurumu'nun başkanlığına seçilmiştir. Ayrıca, Harkov Üniversitesinde de görev almıştır. Savaşta Almanların geri çekilmeye başlaması sonucu o da 1943 yılında Almanya'ya geçip

orada yaşamaya başlamıştır. 1956 yılından 24 Nisan 1966 tarihindeki vefatına kadar da Amerika'nın Virginia eyaletinin Richmond şehrinde yaşamıştır.207

Dubrovsky ve Osman Akçokraklı:

Dubrovsky'nin Türkolojiyle alakası onun Osmanlı Türkçesini öğrenmeye sevk etmiştir. Kısa sürede Osmanlı Türkçesini öğrenmek için mücadele ederken, meşhur Türkolog Samayloviç'in tavsiyesi üzerine bu dili öğrenmek için Akmescit Pedagoji Enstitüsü Profesörü Osman Akçokraklı'nın ismini vermesi üzerine. kendisinden kısa bir süre ders almıştır.

Dubrovsky, hatıraları şeklinde kaleme aldığı Ukrayna Şarkiyatçılığının Teşkili ve Tahribi'0" çalışmasında Osman Akçokraklı ile alakalı olarak, "Samayloviç'in tavsiyesi üzerine bu hususta Akmescit Pedagoji Enstitüsü Profesörü olan Osman Akçokraklı'ya müracaat ettim. Osman Akçokraklı, alim bir hattat olup bu hususta İstanbul' dan diploma almıştır. 1930'da mezunen Akmescit'te bulunduğum zaman bu ilme yalnız iki hafta ayırabildim. Bu sebeple her gün yeni bir hat ile tanış olmak imkanı hasıl olmuştu. Profesör Osman Akçokraklı benim acele öğrenmemden ciddi bir muvaffakiyet beklemiyordu. Onun iddiasına göre, her hat için bir yıl lazımdı. Kendisi hattı 15 yılda öğrenebilmişti. Bununla beraber benim çalışmamı tatminbahş bulmuştu. Çünkü sabahtan sabaha kadar çalışarak, gerek hüsnühat terimleri ve gerekse geçen asırlara ait vesikaların kopyaJarı ile birkaç on adet defter doldurmuş bulunuyordum. Hareketimden bir gün evvel muhterem

207 Koçubey, Yuriy Mıkolayoviç, "'VV. Dubrovsk.i {1897-1966)': Skhidniy Svit,S. 3.,2005, Kiev, s. 24<32. 208 Dergi, Ocak-Mart 1955 S.l. 68-75. (Haz. S. Şimşir, Sovyer Tarihçiliği Nazan11da Türk Dünyası, İstanbul, 2009)

refikasınm hazırladığı nefis çiğ böreklerimizi yerken, Profesör Akçokraklı kederle bir ah çekerek bana şu sözleri söyledi: - Al/ahım! lstanbu/'da ve Akmescit'teki ırkdaşlarımın Latin alfabesi faydasına olmak üzere, eski e güzel Arap yazımızdan vazgeçecekleri bir zaman geleceğini ve aynı zamanda bir gavurun (Böyle bir tabir için benden özür diledi) gelip de benden eski yazıyı öğrenmek için iki haftada, ta/ebemin bir yılda gösterdiğinden daha büyük muvaffakiyet/er göstereceğini hiç aklımdan geçirir miydim!"'" diye yazmaktadır.

Dubrovsky ve Türkoloji:

Kendisini Türkolojiye hasretlikten sonra, oluşturulan bütün teşekküllere dahil olduğunu görmekteyiz. Daha, 1925 yılında kurulan Umumi Ukrayna Şarkiyatçılar Birliği'nin kurucularından biri olmuştur.

Birlik çalışmalarına hızlı bir şekilde başlamıştır. Sadece maruzalar okumak, tebliğler hazırlamak ve ilmi organları olan Shidniy Svit (Doğu Dünyası) dergisini yayınlamakla yetinmemiş, başka memleketlerin özellikle Kırım, Azerbaycan, Türkistan, Gürcistan, Kuzey Kafkasya ve Dağıstan Şarkiyatçı kuruluşları ve ilim adamları ile de irtibat tesis etmişlerdir. Birliğin, 1926 yılında gerçekleştirdiği Birinci Kurultay'ın katılımcıları hemen hemen Ukraynalı iken, 1929 yılı Ekim ayında toplanan İkinci Kurultay'a birçok yabancı alimler de katıldığı gibi, zamanın İstanbul Üniversitesi ilim adamlarından Mehmet Fuat Bey ile İran Maarif Veziri Furuği de kurultayda hazır bulunmuştur.

Birlik, Türkiye'nin ilim ve kültür mahfilleriyle irtibat kurduktan sonra, 1928 yılında İstanbul' a bir kültür heyeti

209 Dubrovsk.iy, a.g.m, s. 20-2 l.

göndermişlerdir. Heyette yer alan Profesör A. N. Gliadstern (Başkan), Akademisyen P. G. Tıçına, Profesör V. M. Zummer ve Ukrayna şairi L. Pervomayskiy Moskova Hükümetinin böyle bir Ukrayna heyetinin seyahatine izin vermeyeceğini düşünerek, teker teker hareket ederek Türkiye'ye geldikten sonra Ukrayna heyeti olarak birleşmeyi kararlaştırmışlardır.

Ukrayna Şarkiyatçılar Birliği bünyesinde yayınlanan Ruh adlı yayın organına Dubrovsky de Türk Edebiyatından çevirilerle katılmıştır. Bu çeviriler arasında Ömer Seyfettin' den seçme eserler tercümesi izahı ile beraber yayınlanmıştır. Ayrıca, Refik Halit Karay"ın ·Yatık Emine"sinin tercümesini neşretmiş ve "Memleket Hikayeleri"ni 1933'te çevirmesine rağmen bu eser basılamarnıştır.210

Ukrayna'da Türkolojinin hızlı bir gelişme sürecine girmesi Türk-Ukrayna lügatine ihtiyaç doğurmuştur. Ancak, Moskova Rus olmayan milletlerin dilinde yabancı lügat hazırlanmasına izin vermemektedir. Bir Türk-Ukrayna Lügatinin lüzumuna kani olarak Ukrayna şarkiyatçılarından bir grup, yani P. G. Tıçına, A. P. Kovalevskiy, M. V. Gorban ve Dubrovsky, lügate Türkiye Türkçesine yakın olan Azerbaycan-Ukrayna Lügati şeklini vermeyi kararlaştırmışlardır. 1933 yılında yorucu bir ekip çalışması sonucu lügate ait malzeme tamamen hazır hale gelmiştir. Ancak, Lügatin hazırlık çalışmasında görev alanların tamamı kısa aralıklarla tevkif edildiklerinden basılma imkanı olmamıştır.

Şüphesiz Dubrovsky'nin Türkolojiye olan hizmetleri arasında önemli sayılabilecek ve basılan çalışması ise, Türk Kırıma Dair Tarihi Kaynak ve Araştırmalar adını taşımaktadır'zıı Burada, 1925'lere kadar ulaşan ve kütüphanelerde

210 Koçubey, a.g.m., ay. yel". 211 Del"gi, Y.2, S. 4, 1956 (Haz. S. ŞimŞil", s. 56-91)

kayıtlı bulunan Kırım'a dair çalışmaların bibliyografik çalışması hazırlanmıştır ki, bu eserler bir müddet sonra adı geçen kütüphane kayıtlarında yer almamaya başlamıştır. Çalışmanın önemi bugün de hala önemini muhafaza etmektedir.

Dubrovsky'nin Teklifleri:

Dubrovsky, Türkolojiye sadece vesika-eser çizgisinden bakmamıştır. O yeri geldiğinde çok sert cümlelerle eleştirilerini sürdürmüştür. Söz gelimi Ukrayna'nın doğulu komşuları ile münasebetlerinden bahsederken, Türk dünyası ile ilişkileri daha çok tek taraflı, kasıtlı inceleyen Başbakanlık da yapan tarihçi Mikhaylo Gruşevski, meslektaşı M. Pokrovski gibilerin çalışmalarını eleştirmekle kalmamış ve onlara Bozkırdaki Türk kavimlerine bakış açısının tekrar gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir."'

Dubrovsky, Moskova'nın emperyalist politikası, Ukraynalıların çoğunda mevcut olan Türkofil hislerine de son vermiştir. Dolayısıyla Ukrayna'da Türkoloji ve Türklüğe olan sevgi, her zaman Ukrayna milliyetçiliğiyle Rusya karşıtlığı bir olmuştur.

Dubrovsky'e göre, Rus ve Polonyalı tarihçiler doğu kaynaklarını kullanmadıkları için, sınırlı kaynaklarla araştırmalarını yapmışlar, Ukrayna kaynaklarını ise yok ettirmişlerdir. Bunun tabii sonucu olarak, Ukrayna ile Türkiye ilişkileri konusundaki Ukrayna arşiv materyalleri yeterli sayıda bulunmadığı, Polonya arşiv kaynaklarını güvenilir olmadığı, Moskova kaynaklarının ise çok eksik olduğunu göz önünde bulundurarak, 17. yüzyılın ikinci yarısı Ukrayna tarihi için bu problemi çözebilmenin tek yolu önce Türkiye'nin Devlet Arşivlerini, sonra Macaristan ve Romanya arşivlerini

212 Koçubey, a.g.m., ay. yer.

araştırmak gerekmektedir. Bunun çözüm yolu da, İstanbul' da uzun vadeli çalışacak Ukrayna Türkologlar komisyonudur'" teklifini yapmıştır.

Sonuç:

Ukrayna'nın 20. yüzyıl başlarında yetiştirdiği önemli isimlerden olan Dubrovsky, kısa süre içinde Türkoloji için önemli çalışmalarda bulunmuştur. Ancak, Stalin devri baskıları sonucu Ukrayna milliyetçiliğiyle suçlanması ve sürgün edilmesi kendisinin halet-i ruhiyesini olumsuz yönde etkilemiştir. Sovyet rejiminin yapabileceklerini çok iyi bildiğinden il. Dünya Savaşının ortalarında önce Almanya'da, ardında da Amerika' da geçen hayatı boyunca eğitimini aldığı bilim dalına ne yazık ki gereken hizmeti yapamamıştır. Oysa 1920'li yıllardaki heyecanı devam etseydi/edebilseydi, kanaatimizce bugün Ukrayna'nın en meşhur ve üretken Türkologlarından biri olabilirdi.

213 Koçubey. a.g.e., ay. yer.

This article is from: