Ýþçi Kardeþliði
Uluslararasý
"Ýþçilerin Kendi Partisi" Çalýþmalarý Geniþleyerek Sürüyor
"Ýþçilerin Kendi Partisi" baþlangýç faaliyetine hem Türk-Ýþ, hem DÝSK, hem de Hak-Ýþ iþçi konfederasyonlarýndan sendika þubeleri katýlým ve desteklerini vermeye baþladýlar. Partinin baþlangýç kurucularýnýn bütünüyle iþçiler ve iþçi temsilcilerinden oluþmasý hedefleniyor. (s. 3’te)
ABD ve Ýsrail Dostluk Gruplarýndan Çýkýn!
Bir Ýþçi Enternasyonali için Ýþçilerin ve Halklarýn Baðlantý Komitesi’nin (ILC) Türkiye bültenidir.
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði Ortadoðu’ya kan kusturan ABD ve Ýsrail devletlerine karþý bu devletlerin dostluk gruplarýnda faaliyet gösteren milletvekillerini milletin tepkisine uygun tutum almaya çaðýran bir imza kampanyasý baþlattý, desteðinizi bekliyoruz. (s. 4’te) Bizimle baðlantý kurmak için: e-posta: iscikardesligi@iscikardesligi.org web: http://www.iscikardesligi.org
Eylül 2004 Sayý 4 Bedeli 500.000 TL
Ýçindekiler: s.2: Sendikal Rekabet s.3: “Ýþçilerin Kendi Partisi”, Çorum Ýþçilerinin Zaferi s.4: Ortadoðu Kampanyasý s.5: Demiryollarý s. 6, 7, 8, 9, 10: Venezuela Referandumu s.11: Meksika’da da “ÝKP”, Cezayir Ýþçi Partisi’nin Meclisteki Faaliyeti s.12: ABD’de Bir Milyon Ýþçi Yürüyüþü s.13: Almanya Sosyal Demokrat Partisi’ni geri kazanma mücadelesi s.14, 15: Romanya Miron Cozma’ya Özgürlük! s.15: Bolu Belediye Ýþçileri s.16, 17: Sosyal Güvenlik Yasa Tasarýsý s.17: Bolu Belediye Ýþçileri Direniþte s.18: SSK üzerine Zeki Kýlýçaslan ile Görüþme s.19: Sümerbank Direniþi, Sümerbank Toplantýsý s.20: Kocaeli Belediye -Ýþ ile görüþme s.21, 22, 23: Yeni Sendikalar Kanunu
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
SENDÝKAL REKABET
SENDÝKAL REKABET(?) KÝMÝN YARARINA?
TÜRK-ÝÞ ile HAK-ÝÞ baþkaný mahkemelik oldu. Patronlar TÝSK adýndaki tek konfederasyonda birleþmiþ iken iþçiler üç konfederasyona bölünmüþ, aralarýnda kavga yapmaktalar. Ýþçi sýnýfýnýn yaþadýðý gerçekler ortada: Ýþçi sýnýfý: 20 milyon Sigortalý iþçi: 6 milyon Sendikalý iþçi: 700 bin Bütün bu gerçekler ortada iken sendikalarýmýz ne yapýyor? Milyonlarca iþçinin örgütlenme mücadelesi yerine patronlar, belediyeler ve hükümetle beraber trilyonlarca lira paramýzý noterlere, mahkemelere harcayýp iþyeri yetkilerini birbirlerinden almaya çalýþýyorlar. En son olarak önce orman iþkolunda, sonra da belediyelerde çalýþan iþçiler TÜRK-ÝÞ ve DÝSK’e baðlý sendikalardan istifaya zorlanýp HAK-ÝÞ’e baðlý sendikalara geçirilmeye baþlandý. TÜRK-ÝÞ bu geliþmelere çok tepkili
1
2
ama biliyoruz ki ona baðlý bir çok sendika da yýllarca hükümet, bürokrasi ve hatta bazen de iþveren gücüyle baþka konfederasyonlara baðlý sendikalardan iþçileri kendi sendikalarýna kaydýrdý. Özellikle belediye iþkolunda her üç konfederasyon belediyelerde yönetim deðiþtikçe kendine yakýn yönetimlerle sendikal pay kapma kavgasý yapýyor. Sendikal rekabet(?) iyi olsaydý emin olmalýyýz ki onu önce iþverenler yapardý! Sendikalarýmýzý savunmak, onlarý patronlardan ve devletten baðýmsýz gerçek sýnýf örgütü haline getirmekten baþka çaremiz yok. Patronlar cephesine karþý birlikte mücadele etmeli ve ortak olarak örgütlenmeliyiz. Fazla koltuða ihtiyacýmýz yok! Çözüm her iþkolunda TEK SENDÝKA ve TEK KONFEDERASYON için sýnýf dayanýþmasý ve mücadelesidir.
Bir Ýþçi Enternasyonali için Uluslararasý Baðlantý Komitesi
ILC
991 yýlý Ocak ayýnda Barcelona’da (Ýspanya) 63 ülkeden delegelerin katýldýðý ilk Açýk Dünya Konferansýnda kuruldu. Bu delegeler, iþçi sýnýfý içindeki çeþitli örgütleri ve siyasal akýmlarý temsil ediyordu. Amacýmýz tüm dünyada kapitalizmin vahþi saldýrýsýna karþý mücadele etmek için iþçi sýnýfýný ve dünyanýn ezilen halklarý ile gençliðini birleþtirmeye yardýmcý olmak. Programýmýz ise açýk ve basit: özelleþtirmeye, kuralsýzlaþtýrmaya ve savaþa hayýr! Bunun için de tüm dünyada iþçilerin baðýmsýz örgütlerinin özellikle de sendikalarýnýn savunulmasý çok önemlidir. Uluslararasý Baðlantý Komitesi (ILC), iþçi sýnýfýnýn küresel kapitalizmin dayattýðý esaretten kurtulmasýnýn ancak iþçilerin kendileri tarafýndan elde edilebileceði fikrine sýký sýkýya baðlýdýr. Sýnýf mücadelesinin tarihi her türlü kazanýmýn baðýmsýz iþçi sýnýfý örgütlerinin mücadeleleri sonucunda elde edildiðini göstermiþtir. ILC ilk toplantýsýndan bu yana 94 ülkedeki siyasi aktivistlerin ve sendikacýlarýn çok eðilimli bir yeniden gruplaþmasý olarak büyümüþtür. 1991, 93 ve 96’da üç defa, 2000 yýlý Þubat ayýnda San Francisco Emek Konseyi (AFL-CIO) ile ortak Açýk Dünya Konferanslarý düzenledik. 2002 yýlý Þubat ayýnda Berlin’de ILC-San Francisco Açýk Dünya Konferansý Sürdürücü Komitesi ve geniþ bir Alman sendikacýlar komitesi ile birlikte -Kuralsýzlaþtýrmaya Karþý ve Herkes için Emek Haklarý için Uluslararasý Konferans- toplandý. Ýþçi Kadýnlarýn Haklarýnýn Savunusunda Uluslararasý Konferans da bu konferansýn öncesinde toplandý. Yaþama ve çalýþma koþullarýný iyileþtirme amaçlý tüm mücadeleleri, toplu þözleþmelerdeki, iþ kanunlarýndaki ve ILO Sözleþmelerindeki kazanýlmýþ haklarý ve güvenceleri koþulsuz savunuruz. Dünyadaki gerçek bir
barýþ için koþullar da bunlardýr. Tüm ülkelerde gerçek bir demokrasi için þartlar bunlardýr ve bunlar da ancak halklarýn kendi kaderlerini tayin hakký ve ýrklar arasýndaki eþitlik temelinde yükselebilir. Bu nedenle her yýl Cenevre’de yapýlan ILO yýllýk toplantýsýnda ILC de ILO Sözleþmelerinin savunulmasý için bir konferans düzenliyor. Ayrýca çeþitli bölgesel kampanyalar ve giriþimler örgütledik. “Serbest Ticaret Anlaþmalarýna” karþý-örneðin Amerika kýtalarýnda NAFTA ve FTAA’ya karþý, Avrupa’da Maastricht Anlaþmasýna karþý- Çin’de, Romanya’da, Kore’de, Togo’da ve dünyanýn birçok yerinde sendikal faaliyetlerinden dolayý hapsedilen aktivistlerin serbest býrakýlmasý talebi ile iþçileri savunan çok sayýda kampanyalar örgütledik. Uluslararasý Baðlantý Komitesi kendisini varolan uluslararasý iþçi örgütlerinin yerine koymuyor ya da onlarla rekabete girmiyor. ILC tarihi modeli olarak 1864’te Londra’da kurulan Uluslararasý Ýþçi Derneði’ni - I.Enternasyonal’i - alýyor. O gün de bugün olduðu gibi amaç, iþçileri savunmak için samimi bir þekilde mücadele eden tüm akýmlarý, iþçi demokrasisi temelinde, çeþitliliðe saygý göstererek ve birleþik eylemi ileriye taþýyacak bir biçimde örgütlemekti. 23-24 Ocak 2003 tarihinde Savaþa Karþý Acil Konferansý örgütledik ve “Savaþa Karþý Uluslararasý Emek Hareketi”ni inþa etmeyi kararlaþtýrdýk. Kampanyalarýmýzýn ve amaçlarýmýzýn kýsa bir özeti bu. Her hafta ILC’nin faaliyetleri ile ilgili bilgiler içeren bir bülteni üç dilde yayýnlýyoruz. Adres: ILC, c/o Parti des Travailleurs - 87, rue du Faubourg Saint-Denis, 7510 Paris, Fransa eit.ilc@wanadoo.fr, http://www.owcinfo.org
“ÝKP” / ÇORUM ÝÞÇÝLERÝ
"ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ PARTÝSÝ" ÇALIÞMALARI GENÝÞLEYEREK SÜRÜYOR
"Ý
þçilerin Kendi Partisi" faaliyetinin Temmuz ayýnda yapýlmýþ olan genel toplantýsýnda çalýþmanýn öncelikli merkezinin Ýstanbul olmasý ve baþlangýç çalýþmalarýnýn bir taraftan Gebze ve Ýzmit’e, diðer taraftan da Çorlu, Tekirdað ve Lüleburgaz üzerinden Çanakkale’ye kadar bütün Trakya’ya uzanmasý planlanmýþtý. Yaz aylarý boyunca yürütülen faaliyette bu plana Yürütme tarafýndan uyuldu. Gerek Gebze ve Kocaeli hattýnda, gerekse Trakya hattýnda çok sayýda iþyeri ve sendika ile temaslar kuruldu, parti planý yeni arkadaþlara aktarýldý. "Ýþçilerin Kendi Partisi" faaliyetinin çalýþmalarýndan haberdar olan sendikacý ve iþçi arkadaþlar geliþmelerden daha fazla haberdar olmak istediklerini, bu yüzden kendilerine daha fazla sayýda "Ýþçi Kardeþliði" Bülteninin gönderilmesini istediklerini belirttikleri gibi, hem Yürütme Kurulu toplantýlarýna hem de Genel Toplantýlara gözlemci olarak katýlmak istediklerini ifade ettiler. Bu talepler üzerine bu sayýdan itibaren "Ýþçi Kardeþliði"nin basýmýný iki katýna çýkarma kararý alýndý. Daha önce de belirttiðimiz gibi "Ýþçilerin Kendi Partisi" baþlangýç faaliyetine hem Türk-Ýþ, hem DÝSK, hem de Hak-Ýþ iþçi konfederasyonlarýndan sendika þubeleri katýlým ve desteklerini vermeye baþladýlar. Þu anki faaliyetlerin esas olarak Ýstanbul ve çevresinde yürütülüyor olmasý kuþkusuz Türkiye’nin diðer bölgelerindeki sendikalar ve iþçilerle temasa geçilmeyeceði manasýna gelmiyor. Zaten daha þimdiden diðer bölgelerden arkadaþlarla da temaslarýmýz var. Oralarda da çok deðerli arkadaþlara sahibiz. Ýstanbul ve çevresindeki faaliyeti bir anlamda pilot bölge olarak kullanmak istiyoruz. Buradaki çalýþmayý biraz kökleþtirdiðimizde bütün ülkeye yayýlma anlayýþýný hayata geçirmeye çalýþacaðýz. Bugüne kadar yapýlan Genel Toplantýlarda, partinin basit bir programa sahip olmasý, yani esas olarak iþçi sýnýfýnýn en can alýcý sorunlarýný taleplendirmesi düþünüldü. Þimdilik genel görüþ gene de programýn en önemli yanýnýn her türlü patronlar hükümetine karþý bir iþçi hükümetini gündeme getirmesi gerektiði þeklinde. Buna karþýlýk kurulacak olan partinin gerçek anlamda bir iþçi partisi olmasýný güvence altýna alabilmek için tüzüðüne fazlasýyla dikkat edilmesi gerektiði de belirtiliyor. Nitekim tüzüðe baðlý olarak, partinin en üst kademesinden en alt kademelerine kadar her düzeyde iþçilerin çoðunlukta olmasý saðlanacak. Baþlangýç kurucularýnýn bütünüyle iþçiler ve iþçi temsilcilerinden oluþmasý hedefleniyor. Öte yandan daha önce hedeflemiþ olduðumuz gibi Eylül ayý sonunda "Ýþçilerin Kendi Partisi" faaliyetinin 3.Genel Toplantýsýný gerçekleþtireceðiz. Bu topPartinin baþlangýç lantýnýn çok geniþ katýlýmlý bir toplantý olmasýný hedeflememekle beraber, temkurucularýnýn sil edeceði iþçi sayýsýnýn bugüne kadar bütünüyle iþçiler ve olanlardan oldukça geniþ olacaðý þimdiden belli olmuþ durumda. Bültenimizin iþçi temsilcilerinden bir sonraki sayýsýnda gerek Eylül toplanoluþmasý týsý gerekse diðer geliþmelerle ilgili haberleri izleyebileceksiniz. hedefleniyor.
"Ýþçilerin Kendi Partisi" baþlangýç faaliyetine hem TürkÝþ, hem DÝSK, hem de Hak-Ýþ iþçi konfederasyonlarýndan sendika þubeleri katýlým ve desteklerini vermeye baþladýlar.
ÇORUM TOPRAK SANAYÝ ÝÞÇÝLERÝ ÇÖZÜM YOLUNU GÖSTERDÝ 24 ayrý iþyerinden 7500 iþçi tek yumruk oldu.
Ç
orum’da uzun yýllardýr sendikasýz ve çoðu sigortasýz kötü koþullarda çalýþtýrýlan, 24 ayrý iþyerinden bir araya gelen 7 bin 500 iþçi sömürü düzenine baþkaldýrdý. Aylar boyunca yaptýklarý toplantýlarla mücadeleye hazýrlanan iþçiler 5.000 kiþinin katýldýðý mitingde aileleri ile birlikte alanlara çýktýlar. Patronlar tarafýndan Çimse-Ýþ sendikasýnda örgütlenmeleri engellenen iþçiler 18 Temmuz’da eyleme geçince iþten atýlmak ile tehdit edildiler. Ýþverenlerin her türlü bölme çabasýna karþý birlikte mücadelelerini sürdüren iþçiler altý haftalýk direniþ sonucunda mücadeleyi kazanarak yeniden iþbaþý yaptýlar. Çimse-Ýþ sendikasýnda örgütlenmelerini sürdüren iþçiler diðer illerdeki toprak iþçileri ile de baðlantý kurarak ülke çapýnda toprak iþçilerinin örgütlenmesine örnek teþkil etmekteler. Toprak sanayi iþçileri sözcüsü Erhan Eray’ýn da söylediði gibi: “Çorum’da emek adýna, ekmek adýna ve yasalarýn verdiði haklar adýna bir kývýlcým ortaya çýkmýþtýr. (...) Bu aslýnda ülkemizde ezilen iþçi sýnýfýnýn kapitalist düzene bir baþkaldýrýþýdýr.” Yaþasýn Çorum iþçilerinin mücadelesinin baþarýsý! Yaþasýn iþçilerin birliði!
3
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
KAMPANYA
KAMPANYA: ABD ve Ýsrail Dostluk Gruplarýndan Çýkýn!
U
luslararasý Ýþçi Kardeþliði Ortadoðu’daki durumdan sorumlu ABD ve Ýsrail devletlerine karþý milletvekillerini tavýr almaya çaðýran bir kampanya baþlattý. Filistin ve Irak’ta katliam ve vahþet sürerken Millet Meclisi’nde bu durumun sorumlusu ABD ve Ýsrail ile dostluk gruplarý kurulmuþ durumda. Partilerin aþaðý yukarý eþit oranda katýldýðý bu gruplardan Amerikan dostluk grubunda 181, Ýsrail dostluk grubunda 115 vekilimiz var. Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði, milletvekillerinin tutumlarýný milletin tepkisine göre belirlemeleri gerektiði ilkesinden hareketle ve milletin ABD ve Ýsrail’i durumun sorumlusu gördüðü bilinciyle; milletvekillerini bu gruplarý daðýtmaya, yerine Irak ve Filistin barýþ ve dostluk grubu kurnaya ve Filistin ve Irak’ta barýþ saðlanana kadar bu iki ülkeyle diplomatik iliþkileri kesmeye çaðýran bir imza kampanyasý baþlattý: “Ortadoðu’nun kan gölüne dönüþtüðü bugünlerde bunun en büyük sorumlusu ABD, Ýngiltere ve Ýsrail’dir. TBMM’de oluþturulmu Amerikan ve Ýsrail dostluk gruplarýný daðýlmaya, tüm milletvekillerini Irak ve Filistin barýþ ve dostluk grubu olu turmaya çaðýrýyoruz. Kardeþlerimizin katilleri dost olamaz. Ýsrail’le yapýlan anlaþmalar iptal edilmeli, Filistin ve Irak barýþýna kadar diplomatik iliþkiler kesilmelidir.” Þu ana kadar ilk 500 imzayý topladýk, on binlerce imza toplayabilmek için desteðinizi bekliyoruz. Toplanan imzalarý meclis baþkanlýðýna ileteceðiz ve bültenimizde yayýmlayacaðýz.
Ýmza
sendikam adýna / kendi adýma Ýsim, soyisim: ..................................... Sendika: ..................................... Desteðinizi iscikardesligi@iscikardesligi.org e-posta adresine veya (90) (216) 330 95 67 no’lu faksa gönderebilirsiniz.
4
Filistin Dostlarý AKP: 33, CHP: 5
AKP: Hüseyin Tanriverdi (Baþkan), Mahmut Göksu, Zekai Özcan, Ersönmez Yarbay, Kenan Altun, Orhan Yildiz, Metin Yilmaz, Bayram Özçelik, Tevfik Akbak, Fatma Þahin, Mehmet Sari, M.Nuri Akbulut, Muzaffer Gülyurt, Abdulbaki Türkoglu, Zeynep Karahan Uslu, Fatih Arikan, H.Ýbrahim Yilmaz, Muzaffer Baþtopçu, Orhan Erdem, Haci Turan, Ali Osman Baþkurt, Hakan Taþçi, Ýsmail Bilen, Mehmet Çerçi, Süleyman Turgut, Selahattin Dag, Mustafa Eyiceoglu, Recep Yildirim, Suat Kiliç, Ergün Dagcioglu, Alim Tunç, Haci Biner, Polat Türkmen. CHP: Þevket Gürsoy, Berhan Þimþek, Fahrettin Üstün, Abdulaziz Yazar, Selami Yigit
Amerikan Dostlarý AKP: 89, CHP: 92
AKP: Ömer Çelik, Abdullah Torun, Halil Aydogan, Mahmut Koçak, Mehmet Kerim Yildiz, Ali Riza Alaboyun, Ahmet Yaþar, Mustafa Tuna, Ersönmez Yarbay, Bülent Gedikli, Faruk Koca, Zekai Özcan, Telat Karapinar, Reha Denemeç, Remziye Öztoprak, Haluk Ýpek, Mevlüt Çavuþoglu, Semiha Öyüþ, Atilla Koç, Turhan Çömez, Edip Ugur, Asim Kulak, Afif Demirkiran, Ahmet Ýnal, Abdurrahman Anik, Feyzi Berdibek, Mehmet Alp, Þevket Orhan, M.Emin Tutan, Mustafa Önder, Ýbrahim Köþdere, Agah Kafkas, Mehmet Yüksektepe, Salih Erdogan, Ali Ihsan Merdanoglu, Ýrfan Riza Yazicioglu, Aziz Akgül, Ali Ayag, Mustafa Nuri Akbulut, Fahri Keskin, Fatma Þahin, Emin Þirin, Egemen Bagiþ, Lokman Ayva, Ýlhan Albayrak, Alaattin Büyükkaya, Mehmet Denizolgun, Nazim Ekren, Ibrahim Özal, Hüseyin Besli, Ali Ýbiþ, Cengiz Kaptanoglu, Halide Incekara, Ýnci Özdemir, Serpil Yildiz, Nükhet Hotar Göksel, Fatih Arikan, Mehmet Yilmazcan, Hanefi Mahçiçek, Hasan Bilir, Mehmet Ceylan, Mevlüt Akgün, Zeki Karabayir, Veli Kaya, Vahit Erdem, Ahmet Gökhan Sariçam, Muzaffer Baþtopçu, Nevzat Dogan, Remzi Çetin, Abdullah Çetinkaya, Beþir Hamidi, Ridvan Köybaþi, Mehmet Elkatmiþ, Hamit Taþçi, Süleyman Gündüz, Ayhan Sefer Üstün, Erol Cebeci, Suat Kilinç, Öner Gülyeþil, Öner Ergenç, Mustafa Öztürk, Selami Uzun, Müfit Yetkin, Mehmet Özlek, Ziyaaddin Akbulut, Asim Aykan, Alim Tunç, Bekir Bozdag, Köksal Toptan CHP: Abdulkadir Ateþ, Tacidar Seyhan, Naci Aslan, Cemal Kaya, Mustafa Sayar, Yakup Kepenek, Eþref Erdem, Gülsün Bilgehan, Muzaffer Kurtulmuþoglu, Osman Kaptan, Hüseyin Ekmekçioglu, Tuncay Ercenk, Atilla Emek, Feridun Baloglu, Osman Özcan, Nail Kamaci, Ensar Ögüt, Özlem Çerçioglu, Sedat Pekel, Ali Kemal Deveciler, Nezir Nasiroglu, Ramazan Kerim Özkan, Mustafa Özyurt, Kemal Demirel, Mehmet Küçükaþik, Ahmet Küçük, Feridun Ayvazoglu, Mesut Deger, Muhsin Koçyigit, Necdet Budak, Nejat Gencan, Rasim Çakir, Baki Türkoglu, Erol Tinastepe, Cevdet Selvi, Mehmet Ali Arikan, Mehmet Vedat Yücesan, Ahmet Yilmazkaya, Mehmet Iþik, Esat Canan, Abdulaziz Yazar, Fuat Çay, ZübeyirAmber, Yücel Artantaþ, Mevlüt Coþkuner, Hasan Fehmi Güneþ, Berhan Þimþek, Þükrü Elekdag, Damla Gürel, Onur Öymen, Sidika Aydogan, Ýsmet Atalay, Halil Akyüz, Ali Riza Gülçiçek, Ýnci Özdemir, Muharrem Toprak, Enver Öktem, Abdurrezzak Erten, Sedat Uzunbay, Vezir Akdemir, Hakki Ülkü, Hakki Akalin, Ahmet Ersin, Erdal Karademir, Mehmet Parlakyigit, Mehmet Yildirim, Muharrem Eskiyapan, Halil Tiryaki, Yavuz Altinorak, Mehmet Kerimoglu, Hüseyin Bayindir, Muharrem Kilinç, Ufuk Özkan, Mahmut Duyan, Hüseyin Özcan, Hüseyin Güler, Ali Oksal, Ali Arslan, Fahrettin Üstün, Þerif Ertugrul, Necati Uzdil, Vedat Melik, Turan Tüysüz, Mehmet Nuri Saygun, Feramuz Þahin, Þevket Arz, Mehmet Akif Hamzaçebi, Hasan Güyüldar, Mehmet Kartal, Muharrem Ince, Emin Koç, Nadir Saraç
Ýsrail Dostlarý AKP: 59, CHP: 56
AKP: Ýçiþleri Bakaný Abdulkadir Aksu, Ömer Çelik, Halil Aydogan, Reyhan Balandi, Abdullah Torun, Vahit Kiriþçi, Kerim Yildiz, Remziye Öztoprak, Said Yazicioglu, Ali Riza Alaboyun, Semiha Öyüþ, Osman Akman, Ýbrahim Kabarik, Afif Demirkiran, Agah Kafkas, Mustafa Dündar, Ýhsan Merdanoglu, Mehmet Yüksektepe, Nuri Filiz, Nuri Akbulut, Ali Ayag, Fahri Keskin, Mehmet Sari, Ahmet Uzer, Mahmut Durdu, Mehmet Soydan, Mehmet Eraslan, Ýsmail Soylu, Cengiz Kaptanoglu, Ýdris Naim Þahin, Nazim Ekren, Egemen Bagiþ, Sait Armagan, Zekeriya Akçam, Yüksel Çavuþoglu, Mehmet Yilmazcan, Musa Sivacioglu, Mikail Arslan, Nevzat Dogan, Eyüp Ayar, Nihat Ergün, Ýbrahim Yilmaz, Alaattin Güven, Abdullah Çetinkaya, Özkan Öksüz, Selahattin Dag, Nihat Eri, Beþir Hamidi, Süleyman Turgut, Hakan Taþçi, Mehmet Katsal, Ýmdat Sütlüoglu, Ahmet Yeni, Mustafa Demir, Suat Kiliç, Erol Aslan Cebeci, Faruk Bayrak, Alim Tunç, Haci Biner CHP: Halil Ünlütepe, Mehmet Ziya Yergök, Tacidar Seyhan, Naci Arslan, Yakup Kepenek, Ýsmet Çanakçi, Ýsmail Degerli, Muzaffer Kurtulmuþoglu, Tuncay Ercenk, Mustafa Sayar, Nail Kamanci, Mehmet Boztaþ, Osman Kaplan, Feridun Ayvazoglu, Mustafa Özyurt, Kemal Demirel, Mehmet Küçükaþik, Mustafa Gazalci, Erol Tinaztepe, Rasim Çakir, M. Ali Arikan, Cevdet Selvi, Mehmet Iþik, Fuat Çay, Zübeyir Amber, Abdulaziz Yazar, Sidika Aydogan Saribekir, Ali Riza Gülçiçek, Mehduh Hacioglu, Onur Öymen, Mevlüt Coþkuner, Erdal Karademir, Yilmaz Kaya, Türkan Miçoogullari, Selami Yigit, Muharrem Eskiyapan, Sefa Sirmen, Halil Tiryaki, Atilla Kart, Nuri Çilingir, Hasan Ören, Ufuk Özkan, Hüseyin Özcan, Hüseyin Güler, Þerif Ertugrul, Necati Uzdil, Sezai Önder, Mahmut Yildiz, Turan Tüysüz, Engin Altay, Erdogan Kaplan, Enis Tütüncü, Orhan Ziya Diren, Feramus Þahin, Mehmet Kartal, Nejat Gencan
DEMÝRYOLLARI
S
YOLLARIMIZ ÖLÜME YAZGILI
on 10 günde yaklaþýk 200 vatandaþýmýzý trafik kazasýnda yitirdik. Seri halinde ölüyoruz. Ve biz ölüm tarlasýna dönüþmüþ yollarýmýzý, yani ulaþtýrma politikalarýmýzý tartýþamýyoruz. Tartýþýyor gibi yapýyoruz. Bir olayý gündemde tutma þekli olayý örtbas etme iþlevi de görebiliyor. Hýzlandýrýlmýþ tren (ne demekse) kazasýný devriliþ anýndaki hýza indirgedik. Karayollarýndaki trafik kazalarýný ise “trafik canavarlarýnýn” iþi olarak görüp geçiþtiriyoruz. Aklýmýza bu ülkede, “bu ülkenin dinamikleri üzerinden hazýrlanmýþ” bir “ulaþtýrma politikasý” var mýdýr? sorusu bir türlü gelmiyor. Ya da bu soruyu soranlarýn sesi nedense bir türlü duyulmuyor. Son elli yýldýr uygulanan ulaþtýrma politikalarý irdelenmeden ve politikalarý uygulayanlarla hesaplaþmadan ne kazalarýn nedenlerini yakalayabiliriz ne de ölümleri durdurabiliriz. Bu ülkede ll. Dünya Savaþý’ndan sonra, ülkenin ekonomik ve toplumsal gerçeklerine uygun ulaþým politikalarý uygulanmadý. Özellikle Marshall yardýmlarýnýn baþlamasýyla, askeri kaygýlar ve Amerika’nýn çýkarlarý doðrultusunda stratejik yol yapýmý öne çýktý. Örneðin Ýskenderun-Erzurum hattý Sovyetler’e karþý savaþýmda kullanýlacak bir ikmal yolu olarak yapýlmýþtý. 1950-1970 yýllarýnda yalnýzca karayollarýna yatýrým yapýldý, diðer ulaþým türleri ihmal edildi. 1970’li yýllardan sonra da Türkiye karayolu yük taþýmacýlýðýnýn büyük bir pazarý haline getirildi. TEM (Trans European Motorways) projesi bu dönemin ürünüdür. Bu ülkede trafik konforunun artacaðý ve trafik kazalarýnýn azalacaðý gerekçesi ile otoyollar yapýlmaya baþlandý. Þu anda 1851 km otoyolumuz var. Bu yollar için ne kadar harcandýðý “bilgi toplumunda” yaþadýðýmýz için tam olarak bilinemiyor. Bazý rivayetlere göre bu yollar için 18 milyar dolar harcandý. Yani dýþ borçlarýn yüzde 15’i bu yollar için yapýldý. Bu yollarýn bir çoðunda daha trafik baþlamadan çökmeler meydana geldi. Bu yollarýn km’si 5-6 milyon dolara mal oldu. Dünya ortalamasý 1-2 milyon dolardýr. Bir otoyolun günlük kapasitesi 120 bin binek arabasý iken ülkemizdeki en iþlek otoyollun kapasitesi 15 bin civarýndadýr. Ve bu yollar ihalesiz yaptýrýldý. Yapým sözleþmelerinde fiyat farký bulunmamasýna raðmen ANAP hükümetince çýkartýlan bir kararname ile fiyat farký verildiði gibi geriye doðru iþletildi. Yani 1,5 milyar dolarlýk bir kaynak transferi yapýldý ve biz bunlarý yapanlarla hesaplaþmadýk. Bir bürokratýn lüks bir hastane odasýnda hapis yatar gibi gösterilmesiyle geçiþtirdik. Uygulanan bu politikalar sonucunda, þehirlerarasý yük taþýmada karayollarýnýn payý yüzde 89, demiryollarýnýn payý yüzde 4,6 ve üç tarafý denizlerle çevrili bir ülkede denizyollarýnýn payý ise yüzde 4,6. Þehirlerarasý yolcu taþýmada ise sýrasý ile yüzde 96, yüzde 2,1 ve yüzde 0,03. Ýþte bizi ölüme mahkum eden bu daðýlým. Bu ölüm tablosundan kurtulmak isteyen bir hükümet, üniversitelerden, sendikalardan, meslek kuruluþlarýndan ve diðer demokratik kitle örgütlerinden bir kurul oluþturur, ulaþtýrma sektörünün alt sektörlerini oluþturan demiryolu, denizyolu, karayolu ve havayolu sistemleri bir bütün olarak ele alýnarak, yatýrýmlarýn birbirini tamamlayacaðý nitelikte bir ulaþtýrma politi-
kasý belirlerdi. Ama 59. hükümete uymazdý. Uymadý da. 58.-59. hükümet programýnda ve acil eylem planýnda ulaþtýrma politikalarýnda öne çýkarttýðý belki de tek somut program 15 bin km’lik duble yol projesi ve demiryollarýnýn özelleþtirilmesidir. Vatandaþlarýmýzýn ölümüne yol açan ne makinistin hýzý ne de trafik canavarýdýr. Ýþbaþýna gelen hükümetlerin uyguladýðý akýl ve bilim dýþý politikalardýr. Kaynaklarýn oldukça sýnýrlý olduðu bir ülkede, eldeki kaynaklarýn politik þov uðruna duble yollara aktarýlmasýnýn hiçbir izahý bulunamaz. Kaldý ki 15 bin km duble yol ile ilgili hiçbir fizibilite çalýþmasý yoktur. Zaten bu þovu yapanlar, bu ülkede duble yol olabilecek bütün yollar yapýlsa da bunun 9 bin km’yi geçmeyeceðini geç de olsa anladýlar. Duble yol macerasý, otoyolda yaþanan fiyaskonun tekrar yaþanmasýndan baþka bir þey deðildir. Henüz duble yollarýn maliyetini ödemeye baþlamadýk. Çok yakýnda bu yollardan da kaza haberleri gelmeye baþlayacak. Çünkü bu yollar son derece kalitesiz bir þekilde yapýlýyor. Örneðin sýrf politik þov yapmak için yapýlacak açýlýþa yetiþsin diye kýþ ortasýnda asfaltlama iþlemi yapýldý. Ve biz bu yapýlanlarý büyülenmiþ bir þekilde seyrederek geçiþtiriyoruz. Bu ülkede tartýþamadýðýmýz gibi hesap da soramýyoruz. Ya da hesap soramaz hale getirildik. Oysa bu ülkede duble yol için aktarýlan kaynakla býrakýn ne idüðü belirsiz hýzlandýrýlmýþ tren projesini, hýzlý tren projesi bile hayata geçirilebilirdi. Ama iþ baþýndaki tüccar siyasetçiler, hýzlandýrýlmýþ tren projesi ile bir taþla üç kuþ vurmayý planlamýþlardý. Bu projeyle özelleþtirmeyi düþündükleri demiryollarý cazip hale gelecek, yabancý firmalarýn ilgisi çekilecek ve özelleþtirme karþýtlarýna hadleri bildirilecekti. Köylü kurnazlýðý her zaman olumlu sonuç vermez. Burada da tutmadý. Tersine sonuçlar doðurdu. Bir kamu hizmetinin nitelikli olarak sunulmasýný saðlayan en önemli iki faktör, o alana yapýlan yatýrým ve kamu çalýþanlarýnýn ilgili dalda aldýðý eðitimin düzeyidir. Yýllarca yatýrým yapýlmamýþ, çalýþanlarýnýn meslek içi eðitimi ihmal edilmiþ bir kurumu, verimsiz çalýþýyor diye lanse etmek ve sýrf bu gerekçe ile özelleþtirmeye kalkýþmak büyük bir piþkinlik örneðidir. Bir kamu kuruluþunun nitelikli hizmet vermemesinde ve yolsuzluklarýn yaþanmasýnda göz ardý edilen diðer önemli etmen de siyasi kadrolaþmadýr. Kadrolaþma yolsuzluðun altyapýsýný oluþturuyor. Olaylara bütünlüklü olarak bakmayý beceremediðimiz, yaþanýlan olumsuzluklarýn hesabýný soramadýðýmýz sürece ölümler yakamýzdan düþmeyecek. Ve ölüm bir gün trafik kazasýyla, bir gün eðitimi ticarileþmeye kurban edilmiþ bir doktorun yaptýðý iðneyle, bir gün maliyeti artýrýyor diye önlemi alýnmamýþ bir iþ kazasý ile vb. kapýmýza dayanacak. Artýk doðal ölümleri þaþkýnlýkla karþýlayacaðýz. Daha da önemlisi birileri sürekli bize haddimizi bildirecek. Ve bu durum bize ölümü aratacak... Mehmet Cengiz Faydalý, Enerji Yapý Yol Sen Genel Baþkaný 8 Aðustos tarihinde Radikal 2’de yayýmlanan yazýsýndan alýnmýþtýr.
5
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
VENEZUELA
6
Venezuela’nýn baðýmsýzlýðý için ve ABD müdahaleciliðine karþý
REFERANDUMDA ZAFERÝ “HAYIR!” KAZANDI
V
enezuela’da zafer için uluslararasý dayanýþma örgütleyen ILC, referandum esnasýnda da Venezuela’daydý. Venezuela’nýn baðýmsýzlýðýnýn savunulmasý ve Venezuela’daki ABD iþgaline son vermek için 15 Aðustos’ta yapýlan referandumda zaferi “HAYIR!” kazandý. 15 Aðustos’ta yapýlan geri çaðýrma referandumu, hakkýyla seçilmiþ olan Hugo Chavez’in baþkanlýðýný feshetmek içindi. Chavez hükümeti ulusal petrol tekelinin kýrýlmasýna karþý çýktý. Bu durum büyük toprak sahiplerine, çokuluslu petrol þirketlerine ve Amerikan hükümetine göre affedilmeyecek bir suçtu. Çünkü onlar dünyanýn 5. büyük petrol ihracatçýsý bu ülkenin petrol rezervlerini kontrol etmek istiyorlardý. Petrolün ulusa ait olduðunu ve bunun devam etmesi gerektiðini söyleyen, köylülere toprak daðýtan bir hükümet emperyalizme göre yýkýlmasý gereken bir hükümettir. Kasabalardaki, köylerdeki iþçilere, gençlere göre ise petrolün ulusa ait olduðunu söyleyen ve köylüye toprak daðýtan bir hükümet, emperyalizm tarafýndan tehdit ediliyorsa bu hükümet savunulmasý gereken bir hükümettir. Ýþte bu savunma kendini referandumda “HAYIR!”ýn %58’lik oranla kazanmasý ile gösterdi. Bütün bir süreç boyunca Bush yönetiminden gelen provokasyon ve tehditler Venezuela halkýnýn kendi kaderlerini belirleme hakkýna karþý olmak için yapýldý ve onlar Venezuela halký tarafýndan özgür ve meþru bir biçimde seçilen hükümeti düþürmeye çalýþtýlar. Sebebi ise Chavez hükümetinin Venezuela petrollerinin özelleþtirilmesine karþý olmasý ve PDVSA’yý (Venezuela ulusal petrol kuruluþu) Venezuela halkýna vermiþ olmasý ve 24 milyon nüfusu olan ülkede 1 milyon hektarý aþkýn topraðý 120 bin topraksýz aileye daðýtmýþ olmasýydý. Chavez bu tutumuyla büyük çokuluslu þirketlerin çýkarlarýna ve halka ait olan doðal kaynaklarýn yaðma edilmesine baþkaldýrmýþ oldu.
Referandum öncesinde ILC, diðer iþçi örgütleri ile birlikte kampanya yürüttü
Venezuela’nýn baðýmsýzlýðýnýn savunulmasý ve Venezuela’daki ABD iþgaline son vermek için 15 Aðustos’taki referandumda Hayýr’ýn zaferi için eçtiðimiz Haziran ayýnda ILC’den bir heyet, Caracas’ta Chavez hükümetinin danýþmanlarýna ve Venezuela siyasi ve sendika liderlerine bir çaðrý sundu. Çaðrý yeni kurulan Ulusal Ýþçi Sendikasý’nýn (UNT) 24 Haziran’daki oturumunda da sunuldu. Bu toplantýda yaptýklarý konuþmada ILC heyeti önemli hedeflere deðindi. Bu hedefler, “ABD Venezuela’dan elini çek!” sloganý ve Amerikan hükümetinin çýkarlarýna karþý, Venezuela’nýn baðýmsýzlýðýnýn savunulmasý idi. 15 Aðustos’ta yapýlacak olan geri çaðýrma referandumu, hakkýyla seçilmiþ olan Hugo Cha- Bush yönetiminden gelen vez’in baþkanlýðýný fesprovokasyon ve tehditler hetmek içindi. ILC Venezuela halkýnýn kendi Venezuelalý kardeþlerimizi 15 Aðustos’ta Hakaderlerini belirleme yýr’ýn zaferi için oy verhakkýna karþý yapýlýyor ve meye çaðýrýrken þunlarý onlar Venezuela halký ifade etti: “Hayýr’a oy kullantarafýndan özgür ve malýyýz. ABD iþgaline meþru bir biçimde deðil! Venezuela halký ve ulusunun baðýmsýzlýðý seçilen hükümeti için! Petrol ve toprak düþürmeye çalýþýyorlar. Venezuela halkýnýndýr! Bush yönetiminden Müdahalenin sebebi gelen provokasyon ve Chavez hükümetinin tehditler Venezuela halkýnýn kendi kaderlerini Venezuela petrollerinin belirleme hakkýna karþý özelleþtirilmesine karþý yapýlýyor ve onlar Venezuela halký tarafýnolmasý ve ulusal petrolü dan özgür ve meþru bir Venezuela halkýna vermiþ biçimde seçilen hükümeti olmasý. düþürmeye çalýþýyorlar. Sebebi Chavez hükümetinin Venezuela petrollerinin özelleþtirilmesine karþý olmasý ve PDVSA’yý (Venezuela ulusal petrol kuruluþu) Venezuela halkýna vermiþ olmasý. Bu suretle büyük çokuluslu þirketlerin çýkarlarýna karþý çýkýlmýþ ve halka ait olan doðal kaynaklarýn yaðma edilmesine baþ kaldýrýlmýþ oluyor. Amerikan hükümetinin çokuluslu þirketleri ve Venezuela’nýn ayrýcalýklý elitlerinin Chavez hükümetine karþý içinde olduklarý provokasyonlar, Venezuela halkýnýn mücadelesine kampanyayla destek vermeye devam etmemiz gerektiðini gösteriyor.”
G
VENEZUELA
TARÝHSEL ARKA PLAN
1976: Andres Perez hükümeti petrol sanayini millileþtirmeye karar verdi. PDVSA (Venezuela Petrolü) dünyanýn en büyük beþinci petrol üreticisi. Ama Venezuela hükümeti þirketin faaliyetleri üzerinde gerçek bir denetime sahip deðildi. Ocak 1989: Ýkinci Andres Perez hükümeti IMF’nin zorlamalarý ile benzinin ve ulaþýmýn fiyatlarýný iki katýna çýkarmaya karar verdi ve bu 27 Þubat 1989’da kitlesel bir ayaklanmaya neden oldu. Ordu 3 bin kiþiyi öldürerek ayaklanmayý bastýrdý. Ýzleyen hükümetler PDVSA’nýn özelleþtirilmesini gündeme getiren politikalarý desteklediler. 1998: Chavez’in Bolivarcý hareketinin destekçisi bir grup subay ve astsubay seçimleri geçersiz sayarak Chavez’i iktidara taþýdý. Chavez 1992’de baþarýsýz bir darbe giriþiminden dolayý hapse atýlmýþtý. Chavez derhal yeni bir Anayasanýn kabul edilmesi için bir kurucu meclisin seçilmesini önerdi. 15 Aralýk 1999: Yeni Anayasa halkýn büyük bir çoðunluðu tarafýndan kabul edildi. Bu Anayasa seçimle gelinen tüm görevler için geri çaðýrma referandumu yapýlabilmesini, özelleþtirme sürecine son verilmesini ve PDVSA’nýn ulusal niteliðinin korunmasýný öngörüyordu. Ancak PDVSA yönetimi þirketin sermayesinin kaçýrýlmasýný örgütledi. Kârlarýnýn yüzde 70’i ABD’ye akta-
V
Venezuela’nýn petrolü
enezuela dünyanýn 5. petrol dýþsatýmý yapan ülkesidir ve devlete ait bir iþletme olan PDVSA, ABD’nin ithal ettiði petrolün %14’ünü saðlamaktadýr. Amerikan Senatosu 24 Haziran’da Venezuela üzerine bir karar aldý. Venezuela’nýn kamusal petrol iþletmesi PDVSA’nýn, ABD’deki bir firma olan Uluslararasý Petrol Araþtýrmalarý AÞ’ye (SAIC) ait hisseleri kamulaþtýrdýðý iddia edildi. Bu iddia da OPIC’ten (Denizaþýrý Özel Yatýrýmlar Kurumu) geldi. 1996 yýlýnda Chavez, Venezuela baþkaný olarak seçilmeden önce PDVSA özelleþtirilmekteydi ve bu dönemde SAIC ve PDVSA, INTESA adlý bir birlik kurmuþtu. Bu iki iþletme 5 yýllýk bir anlaþma imzalamýþtý ve bu her iki taraf onaylarsa yenilenebilir bir anlaþmaydý. PDVSA’nýn baþkaný Ali Rodrigez, Amerikan þirketi olan SAIC ile yapýlan anlaþmayý yenilemeyeceklerini açýkladý ve “bu birliktelikten PDVSA’nýn bir kârý yoktur” dedi. Venezuela liderleri bu kararlar hakkýndaki kaygýlarýný dile getirdiler. Bir Venezuela yetkilisi “Ýnanýyoruz ki bu durum çok daha ciddi bir boyuta varabilir. Venezuela’yý Amerikan þirketlerine ait hisseleri kamulaþtýrmakla itham ediyorlar. Bu Chavez’e karþý yeni saldýrýlarýn baþlangýcý olabilir.” dedi. Bu olaylar da gösteriyor ki Venezuela’ya yönelik ABD müdahalelerine iliþkin tehlike bitmiþ olmaktan çok uzaktýr.
Chavez hükümetini düþürme çabalarý yeni baþlamadý. Chavez hükümeti, iþçi ve köylülerden yana politikalarý uygulamaya baþladýðý günden beri sürüyor.
rýldý. Ýþveren örgütü FEDECAMARAS ve Katolik kilisesinin üst hiyerarþisi, Demokratik Eylem partisinden (sosyalist enternasyonal seksiyonu) geri kalanlar, COPEI (Hýristiyan demokratlar) ve CTV sendikasýnýn liderleri(1) ile birlikte Chavez hükümetini sarsmak için bir kampanya örgütlerler. 10 Nisan 2002: Demokratik Koordinasyon’un önderliðini yaptýðý bir gösteri baþkanlýk sarayýnýn ele geçirilmesi, Chavez’in tutuklanmasý ve FEDECAMARAS sekreteri Carmona’nýn yeni “baþkan” olarak göreve getirilmesi için çaðrý yapar. Bu anayasaya ve tüm demokratik özgürlüklere karþý bir tavýrdý. 13 Nisan 2002: Caracas’tan bir milyon iþçi ve yoksul, kýþlalardan yükselen isyanýn, astsubay ve orta kademe subaylarýn desteðiyle iktidarý yeniden ele geçirir ve Chavez’i tekrar göreve getirirler. Bu aþamada iþçiler PDVSA’nýn ve ulusal elektrik þirketinin denetimini de ele geçirirler. Ama Chavez hükümeti bu þirketlerin yönetimlerine dokunmaz, özellikle de PDVSA’nýn eski yönetimini görevine devam ettirir. Aralýk 2002: Demokratik Koordinasyon tarafýndan yeni bir saldýrý olarak örgütlenen bir lokavt iki ay sürer. Büyük iþletmelerdeki iþçilerin direniþi sayesinde lokavt baþarýsýz olur. CTV yönetimine karþý yeni bir sendika Ulusal Ýþçi Sendikasý oluþturulur. Lokavtýn baþarýsýz olmasýndan sonra Demokratik Koordinasyon Chavez’i devirmek için referandum aracýný kullanmaya karar verir. Informations Ouvrieres (Ýþçi Haberleri, Fransa) 1
CTV 1930’da Demokratik Eylem’in öncülüðünde petrol iþçileri arasýnda kurulmuþtur. Devlete yarý entegredir. Liderlerinden bazýlarý 2002 darbe giriþiminde yer almýþtýr. Genel sekreteri Ortega’nýn kurdurulacak hükümete katýlmasý düþünülmüþtür. Ortega þu anda sürgünde yaþýyor ve Chavez’e karþý silahlý mücadele çaðrýsý yapmýþ bulunuyor.
7
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
VENEZUELA
8
Venezuela’daki ABD müdahaleciliðini sorgulamak için
Fransa’dan sekiz sendikacý ABD’nin Paris elçiliðine gitti
2
3 Temmuz günü sekiz Fransýz sendikacý Venezuela’daki ABD müdahalesine karþý ve Venezuela ulusunun egemenliðini desteklemek için Fransa iþçi hareketi içerisinde baþlatýlan kampanya kapsamýnda Paris’teki ABD elçiliðine bir ziyaret gerçekleþtirdi. Ýki sendikacý elçiliðe kabul edildi ve burada üç yetkili ile görüþtüler. Kendilerini Peru, ABD, Brezilya ve Ekvator’dan sendikalarýn baþlatmýþ olduðu uluslararasý çaðrýnýn destekçileri olarak tanýttýlar. Görüþmede Fransýz sendikacýlar Venezuela ulusunun ve genel olarak uluslarýn egemenliðinin destekçisi olduklarýný ifade ettikten sonra bir Amerikan kurumu olan OPIC’in (Denizaþýrý Özel Yatýrýmlar Kurumu) iddialarý hakkýnda sorular sordu. Görüþme daha sonra þu þekilde gerçekleþti: Cavin (ABD elçiliði): Sizi ikna edebileceðimi umuyorum. Venezuela ile iliþkilerimizin bir çerçevesi var ve bu da OAS (Amerikan Devletleri Örgütü) ve Aralýk 2002 tarihli 833 sayýlý karar, ki bu karar Venezuela’daki ekonomik, mali, sosyal ve siyasi sorunlara deðiniyor. Bu konuda OAS ile, Venezuela’nýn dostlarý grubu ile ve Carter Merkezi ile birlikte çalýþýyoruz. OAS Carter Merkezinin hükümet ile muhalefet arasýnda arabulucu olmasýný kabul etti. Baþka devletlerin yaný sýra Avrupa Birliði de 833 sayýlý karara destek verdi. Bu ülkedeki herkes tarafýndan kabul edilebilir bir çözüm, barýþ ve demokrasi için bir çözüm bulmalýyýz. Heyet: ABD hükümeti Venezuela halkýnýn seçmiþ olduðu hükümeti meþru olarak kabul ediyor mu? Cavin: Hükümetin meþru olup olmadýðýný sorgulayamayýz. Demokratik þartlarda seçilmiþ olmayan hükümetlerle de çalýþýyoruz. Venezuela halkýna hükümetini dikte etmek istemiyoruz, onu halk belirler. Heyet: Chavez hükümetini tanýdýnýz mý? Cavin: Hükümeti tanýmama tuzaðýna düþmüyoruz. Heyet: Bize göre Venezuela ulusunun egemenliðini tanýmak, diðer þeylerin yaný sýra Chavez hükümetini devirmeye çalýþan muhalefete fon aktarmamayý da içerir. ABD hükümetinin tutumu da bu yönde midir? Cavin burada petrol ile ilgili yapýlan suçlamalara deðiniyor: Eðer kaygýmýz petrol olsaydý tartýþýlan miktar 50 bin dolar olmazdý. Bu 24 Haziran tarihinde Senato’da yapýlan tartýþmada bahsi geçmiþ olan bir para. 50 bin dolar, bu örnekte Demokrasiyi Geliþtirme Derneði’ne (NED) verilen, bir NGO’ya verilen normal bir miktar. Sormak istediðiniz soruyu anlýyorum ama bizim kaygýmýz petrol deðil. ABD Senato’sunda yapýlmýþ olan tartýþmaya iliþkin: Diðer ülkelerin iç iþleri her gün tartýþýlýr. Senatonun komisyonu tartýþýr, bir þey dikte etmez. Hükümetin, bugün Bush hükümetinin, yaptýklarýný izlemekle yükümlüdür.
Heyet: Bizler NED’in Þili’de Allende hükümetini devirmeye destek olmak için fon aktaran örgüt olduðuna inanýyoruz. Bizim neslimiz için, 11 Eylül 1973’teki bu olay Fransa iþçi hareketi açýsýndan çok önemliydi. Size þunu sormak istiyoruz: ABD hükümeti Venezuela’nýn petrolünü istediði gibi kullanma hakký olduðunu teslim ediyor mu? Cavin: Evet, elbette. Heyet: Size sunduðumuz, ABD çýkarlarýnýn kamulaþtýrýldýðýný iddia eden OPIC raporu ile ilgili bir þey söylemediniz. Miller (elçilikten): Venezuela hükümeti çok yakýnda bunu manipüle edebilmek için yasa deðiþikliði yaptý ve bunu Üst Mahkeme’ye 12 yeni yargýç dahil ederek yap-
V
Saldýrý çok boyutlu, tehlike sürüyor
enezuela’daki günlük gazeteler Kolombiya’dan kiralanan paramiliter güçlerin yol açtýðý kimi olaylarý haber veriyor. 2001 yýlý Kasým ayýnda toprak reformuna baþlanmasýndan ve topraksýz köylülere toprak daðýtýlmasýndan bu yana, kimi köylü liderlerinin öldürülmesi için büyük toprak sahipleri Kolombiya’dan suikastçýlar kiralamaya baþladýlar. 20 Temmuz günü Puerto Cabello isimli köylüye yönelik silahlý saldýrý gerçekleþti. 15 Aðustos referandumundan sonra böylesi provokasyonlarýn artabileceði dedikodularý da yayýlýyor. Referandumda eski rejimle baðlantýlý tüm güçler “Demokratik Koordinasyon” adý altýnda bir araya geldi. Bunlar Bush yönetimi tarafýndan her düzeyde desteklendiler. Chavez hükümeti FTAA’ya (Amerikan Serbest Ticaret Bölgeleri Anlaþmasý) karþý çýkmýþ olan tek hükümet. Bu anlaþma tüm Latin Amerika’yý ABD çokuluslularýnýn serbest sömürü bölgesine çevirmeyi amaçlýyor.
OAS’ýn rolü
ABD hükümeti Venezuela’daki müdahalesini meþrulaþtýrmak için Amerikan Devletleri Örgütü OAS’ý kullanýyor. 2002 yýlýnda yapýlan bir toplantýda OAS örgütü 883 sayýlý bir karar aldý ve bu kararda Chavez hükümeti tarafýndan alýnan önlemleri “serbest piyasa ve demokrasiye karþý bir giriþim” olarak niteledi. OAS himayesinde Brezilya, Þili, Meksika, Ýspanya, Portekiz ve ABD hükümetlerinden oluþan “Venezuela’nýn dostlarý grubu” oluþturuldu. Bu “dostlar grubu”nun amacýnýn “barýþçýl, demokratik ve seçimlere dayalý bir çözüm bulmak” olduðu ifade ediliyor. Aslýnda bu, Venezuela’da devam eden devrimci süreci, özellikle de hükümetin baþlattýðý petrolün milli mülkiyete alýnmasýný ve tarým reformunu dinamitlemek için bir yol bulma arayýþý.
F
VENEZUELA
F tý.Cavin: Bu kendi sorunlarý ama bu demokrasi adýna
duyduðumuz kaygý adýna bir gösterge. Venezuela ile ticaret yapan ülkelerin çýkarlarý bir yana, bu politikalarýn Venezuelalýlarýn kendileri için de çok olumsuz etkileri var. Heyet: Ama halklarýn kendilerini yönetme hakký, Venezuela ulusunun egemenliði Venezuela halkýnýn kendi kaderine ve hükümetine özgürce karar verebilmesini gerektiriyor. Cavin: Demokratik biçimde tabi umarýz. Heyet: Bizler uluslarýn egemenliðinin savunucularý olarak, tahmin edebileceðiniz gibi, Irak halkýna karþý yapýlan savaþa ve iþgale karþýyýz. Venezuela’ya yönelik risklerle ilgili kaygýlýyýz. Orada da Irak’taki gibi bir durumun geliþmesini istemiyoruz. Cavin: Bu baþka bir konu. Yine de yiyecek bir þeyleri ve yaþayacak yerleri olmadýðýnda halklara yardým etmeliyiz. Eðer Venezuela’da olanlar bugün Almanya’da oluyor olsaydý, Fransa’nýn bugün bizim yaptýklarýmýzý yapmak dýþýnda bir seçeneði olmazdý. Venezuela’da bugünkü bölünmelere baktýðýmýzda, eskiden en iyi iliþkilerimiz olan bu ülke ile iliþkilerimizin tam anlamýyla kötüleþtiðini görüyoruz. Heyet: Demokrasiden bahsediyorsunuz. Demokrasi iþçilerin serbestçe sendikalarda örgütlenebilmesini içerir. Bizler de bu nedenle Irak sendikalarý tarafýndan, iþgal otoritelerinin gözetimi altýndaki Irak’ta yayýnlanmýþ olan bir kararnameye karþý, ILO’ya yapýlmýþ olan þikayeti destekliyoruz. Cavin: ABD hükümeti Irak’ta sendikacýlýðý desteklemek için gönüllü uzmanlarý bu ülkeye gönderme duyarlýlýðýný göstermiþtir. Heyet: Bildiðiniz gibi Venezuela’da 2002 yýlý Nisan ayýnda bir darbe giriþimi oldu ve ABD elçisi bu darbeyle baþa geçmeye çalýþanlarý ilk ziyaret eden oldu. Cavin: Herkesle görüþmek bizim görevimizdir. Ben bu konuda uzman deðilim ama bizler her zaman anlaþmadýðýmýz kiþilerle de görüþürüz. Bu hükümete karþý dostane olmadýðýmýzý göstermiyor. Bu ülkede iç barýþ olmalýdýr. Ne olduðunu anlamaya çalýþýyoruz ve demokrasi ve barýþ için halkýn çoðunluðunu destekliyoruz. OAS ve Carter Merkezinin Venezuela halký için bir çözüm bulma çabalarýný destekliyoruz. Referandumun özgür bir referandum olacaðýný umuyoruz. Görüþlerinizi bizle paylaþtýðýnýz için size teþekkür ederiz. Bu görüþme hakkýnda rapor sunacaðýz. Heyet: Biz de Venezuela halkýnýn egemenliðine yönelik her türlü müdahaleye karþý olduðumuzu tekrarlamak istiyoruz. Bizler de bu konuda kamuoyunun bilgisini artýrmak için bu görüþmeyi rapor edeceðiz.
Amerika kýtalarýndan sendikalarýn çaðrýsý:
Y
Venezuela’daki ABD Müdahalesini Durdurun!
ukarýdaki çaðrý Peru, ABD, Brezilya ve Ekvator ülkelerinden sendikacýlar tarafýndan 12 Haziran’da yapýldý. Tüm dünyadan çaðrýya binlerce imza toplandý. ILC bu çaðrýyý destekledi ve yaygýnlaþtýrdý. Bu çaðrýyý kaleme alanlar da þunlarý ifade ediyorlardý: ABD hükümeti Venezuela’yý büyük petrol zenginliðinden dolayý hedef seçti. Bu ülke, ABD’ye petrol saðlayan üçüncü ülke. Yine önemli bir petrol üretimi olan ve Bush ve ABD hükümeti tarafýndan iþgal edilen Irak gibi Venezuela da OPEC’in önemli üyelerinden birisi. Venezuelalý kardeþlerimizin çýkarý ve kuzeyden güneABD hükümeti ye, Alaska’dan PaVenezuela’yý büyük tagonya’ya kadar tüm halklarýn çýkarpetrol zenginliðinden larý birbirine sýký sýdolayý hedef seçti. Bu kýya baðlýdýr. Amerika kýtasýnülke, ABD’ye petrol da emperyalizm 10 saðlayan üçüncü yýldýr tüm kýtadaki ülke. Irak gibi gençlerin ve iþçilerin kanýný emmekteVenezuela da dir. Brezilya’daki OPEC’in önemli topraksýz köylülerin, Bolivya’daki üyelerinden birisi. madencilerin, ülkedeki esir edilmiþ iþçilerin kanýný emmektedir. IMF’nin hükümetlere müdahaleleri ve yýkýcý talimatlarý, Dünya Bankasý ve Amerikan Serbest Ticaret Bölgeleri Anlaþmasý (FTAA) ile Amerikan hükümeti, iþçilere ve tüm halklara kendisine baðýmlý devletçikleri tek politika olarak dayatmaya çalýþýyor. Biz aþaðýda imzasý olanlar diyoruz ki: Yeter! • Venezuela’daki ABD müdahaleciliðini durdurun! • Tüm hükümet darbesi giriþimlerini durdurun, halkýn ihtiyaçlarýný yok sayan tüm giriþimleri durdurun! • Sadece halklar kendi kaderini tayin etme hakkýna sahiptir. Bizler, kuzeyden güneye tüm iþçileri, gençliði ve demokratik haklarý ve kendi kaderini tayin hakkýný savunanlarý bu çaðrýyý desteklemeye ve ortak taleplerimizin egemen olmasý için gerekli görülen her inisiyatifi almaya davet diyoruz. • Venezuela halkýnýn iþçisine ve gençlerine koþulsuz destek. • Özgür ve baðýmsýz bir Venezuela için koþulsuz destek! Kendi hükümetini belirleme hakkýna sadece ve sadece Venezuela halký sahiptir! • Venezuela petrolleri Venezuela halkýna aittir, baþkasýna deðil.
9
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
VENEZUELA
Venezuela Ulusal Ýþçi Sendikasý’nýn (UNT) referandumdan hemen sonra ILC delegasyonu ve diðer iþçi örgütleriyle birlikte yaptýðý yazýlý açýklama
D
ünyadaki bütün kadýn ve erkek iþçi kardeþlerimiz! Bugün sizlere, yani dünyadaki bütün sýnýf kardeþlerimize, Venezuela’nýn baþkenti Caracas’tan seslenmek ihtiyacýný hissettik. Bugün, referandumun nihai sonuçlarýnýn açýklandýðý tarihi bir gün. Sonuç “Hayýr” oylarýnýn zaferi oldu. 5 milyondan fazla Venezuelalý ABD’nin ve onun yardakçýlarýnýn komplosunu yerle bir etti. Bu sonuçlar, hem UNT için, hem de farklý ülkelerden Venezuela’ya dayanýþma için gelmiþ olan çok sayýda sendikacý kardeþimiz için, emperyalizme ve kapitalist sömürüye karþý ortak mücadelelerini ifade etmelerine imkan saðladý. Bu sonuçlar ayný zamanda insanýn insan tarafýndan sömürülmesinin ortadan kaldýrýlacaðý, egemen, baðýmsýz ve daha adil bir toplumun fethi yolunda ilerlememizin yollarýný açtý. Biz, bu referandum zaferinin, yürütmekte olduðumuz sýnýf mücadelesinin ileri taþýnabilmesine yardýmcý olacaðýna inanýyoruz. UNT baðýmsýz bir sendikal konfederasyondur. UNT, sendika içi demokrasiyi bütün hücrelerine kadar savunan, partilerden, patronlardan ve onlarýn hükümetlerinden baðýmsýz bir sendikal merkezdir. Bu referandum sýrasýnda UNT “Mücadele Halindeki Ýþçiler” adý altýnda “Hayýr” oyunun kazanmasý için kendi baðýmsýz kampanyasýný örgütlemiþtir. UNT bu kampanyasýnda Baþkan Chavez’in iktidarda kalmasýný hedeflemiþtir. UNT’nin Chavez’e verdiði destek emperyalizme karþý mücadelenin bir parçasýdýr. Çünkü biz, uluslarýn egemenliðinin savunulmasýnda iþçilerin çok önemli bir rolünün olduðunu biliyoruz. Gene iþçilerin bir önemli rolü de, yerli halklarýn atalarýndan gelen topraklarý yeniden sahiplenebilmeleri mücadelesine destek olmaktýr. Tabii, köylülerin dünya çapýnda yürüttükleri gerçek bir tarým reformu ve kendi ekim alanlarýný kendi kullanma kavgasýna yardýmcý olmak da iþçi sýnýfýnýn vazgeçilmez görevlerinden biridir. Biz, “Hayýr”ýn kazanmasý için kampanyamýzý sürdürürken emperyalizmin saldýrýsýna uðradýk. Çünkü Venezuela Ýþçi Konfederasyonu (CTV) bir kere daha ABD saldýrganýna destek vererek “Evet” oyu isteyen kesimleri kayýtsýz þartsýz savundu. UNT Venezuelalý iþçilerin çoðunluðunun ortak davasý için hareket ederken
CTV emperyalizmle ve Venezuelalý patronlarla ortak cephe kurdu. Þu anda Venezuela’daki ABD ve büyük patronlar taraftarý muhalefetin seçim sonuçlarýný kabul etmeme taktiðine karþý dünyanýn bütün kadýn ve erkek iþçilerini ve onlarýn demokratik sýnýf örgütlerini bizimle birlikte davranmaya çaðýrýyoruz. Herkesi, emperyalizmin muhtemel bir saldýrýsýna ve iç iþlerimize karýþma giriþimlerine karþý seferberliðe ve teyakkuz halinde olmaya çaðýrýyoruz. Dünyanýn bütün iþçilerini ve ezilen halklarýný mücadelelerini birleþtirmeye çaðýrýyoruz. Çünkü yalnýzca bu birliktelik, bizim insanlýk yararýna olan tarihi vazifelerimizi yerine getirmemize daha mükemmel imkanlar sunabilir. Caracas kentinden yaptýðýmýz bu açýklamayla, bütün sendikalarý, bütün sendika konfederasyonlarýný, iþçi ve halk hareketinin bütün örgütlerini, bütün köylü örgütlenmelerini, bütün küçük esnaf örgütlerini, iþsiz ve emekli örgütlerini ve gençlik örgütlerini, neoliberalizmin ve kapitalist küreselleþmenin yol açtýðý tahribata karþý, aralarýndaki mücadeleci dayanýþma baðlarýný her zamankinden daha fazla güçlendirmeye çaðýrýyoruz. UNT’nin ülkemizdeki süreci derinleþtirmek için yürüttüðü mücadelenin daha iyi anlaþýlmasýný ve herkes tarafýndan tartýþýlabilmesini arzuluyoruz. Bu ihtiyacý karþýlayabilmek için önümüzdeki Ekim ayýnýn ilk haftasýnda Venezuela’da bir uluslararasý konferans düzenlemeyi hedefliyoruz. Toplantýnýn tartýþma gündemi, iþçi hareketinin durumu, önümüze koyacaðýmýz görevler, kampanyalar ve dayanýþma eylemleri olacak. Bize göre 15 Aðustos referandumundan “Hayýr”, ayný zamanda ALCA’ya ve TLC’ye (Serbest Ticaret Anlaþmasý) de “Hayýr” anlamýna gelmiþtir. Bu sonuç ayný zamanda IMF’ye ve neoliberal politikalara da “Hayýr” demektir. Emperyalist tahakküme ve Bush’un saldýrý politikasýna “Hayýr” demektir. Tabii bu ayný zamanda, özelleþtirmelere ve dýþ borcun ödenmesine de “Hayýr” demektir. “Hayýr”ýn bu zaferini kapitalist sömürüye karþý bir “Hayýr”a çevirmek istiyoruz. Darbeciler ve emperyalistler Venezuela’dan defolsun! Yaþasýn dünyanýn kadýn ve erkek iþçilerinin ve ezilen halklarýnýn mücadelesi! 16 Aðustos 2004
16 Aðustos günü UNT Merkezinde yapýlan uluslararasý toplantýya katýlanlar
10
ABD: Fred Hirsh, San Jose Ýþçi Meclisi, ILC Delegasyonu; Robert Ýrminger, San Fransisco Ýþçi Meclisi, ILC Delegasyonu. Arjantin: Vilma Ripol, ÝU, Milletvekili; Juan Carlos Albereto, Sýnýfçý ve Mücadeleci Akým’dan; Jose Alberto Roselli, Mocase’den; Claudio Lozano, Milletvekili; Ariel Basteiro, Milletvekili. Brezilya: Julio Turra, Brezilya Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (CUT) Merkez Yönetiminden, ILC Delegasyonu; Bernadete Menezes, CUT; Jose Alfonzos Klein, APEOESP-CUT; Marlene Da Rocha, PT; Ýsaac Oliveira, Sintrajufe-PECUT, ILC Delegasyonu; Walter Matos, Condsef-CUT, ILC Delegasyonu; Edson Carneiro Ýndio CUT/SP; Marcelo Buzetto, MST; Ricardo Jacome, Sindsep/DF-CUT, ILC Delegasyonu; Jeruza Souiza, Radyo TV Ýþçileri Enternasyonal Federasyonu; Lujan Miranda, CUT. Kolombiya: Julio Roberto Gomez, CUTB; Ramiro Arroyave, Uneb; William Gaviria, Uneb; Roberto Gomez Esguerra, CGTD; Percy Oyola, Kamu Çalýþanlarý Sendikasý. Meksika: Armando Pasos C., Situam, ILC Delegasyonu. Venezuela: Teresa Zottola, Fetracultura; Hamilton P. Da Silva, UNT; Saida Liendo, Sinafum; Norberto Bacher, Camites Guias; Marcelo Maspero, UNT; Ruben Linares, UNT; Stalin Peres Borges, UNT; Giorgiano Martinez Arena, Liga Socialista; Jesus Martinez, Liga Socialista; Orlando Chirino, UNT.
Meksika’da da bir “ÝKP” Kuruluyor
K
ore’den sonra Meksika’da da patronlardan ve hükümetten baðýmsýz bir iþçi kitle partisinin kuruluþ çalýþmalarýna baþlandý. Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði’nin ilk sayýsýnda Güney Kore’de mücadeleci iþçi sendikalarýnýn öncülüðünde kurulmuþ olan “Demokratik Ýþçi Partisi”nin henüz ikinci sefer katýldýðý genel seçimlerde elde ettiði yüzde 13’lük oy oranýyla ülkenin üçüncü büyük partisi durumuna geldiðini ve Kore parlamentosuna bir grup iþçi milletvekili soktuðunu belirtmiþtik. ILC yetkililerinden bu hafta aldýðýmýz bilgiler doðrultusunda benzer bir parti kuruluþu çalýþmalarýnýn Latin Amerika ülkelerinden Meksika’da da baþlatýldýðý müjdesini aldýk. Ýþçi sýnýfýnýn öncülüðündeki Meksika milletinin emperyalizm tarafýndan parçalanmasýný engellemek, özelleþtirmelere karþý daha etkili mücadele edebilmek, Amerika Kýtasý Serbest Ticaret Anlaþmasý (FTAA) karþý durabilmek, dýþ borç ödemelerine dur demek ve iþçi hareketinin patron sýnýflarýndan ve hükümetle devletten mutlak olarak baðýmsýzlaþmasýný saðlayabilmek için birçok mücadeleci sendikacý biraraya gelerek baðýmsýz ve kitlesel bir iþçi partisinin kuruluþu için çalýþma baþlatmýþ bulunuyorlar. Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði’nin bir sonraki sayýsýnda Meksika’da kuruluþ çalýþmalarýna baþlanan partinin temel programatik ilkelerini yayýmlayacaðýz.
MEKSÝKA / CEZAYÝR
H
CEZAYÝR ÝÞÇÝ PARTÝSÝ’NÝN MECLÝSTEKÝ FAALÝYETÝ
ükümet programý Ulusal Halk Meclisinden (APN) geçti. Cezayir Ýþçi Partisi her zaman olduðu gibi bu programý sýký bir eleþtiri süzgecinden geçirdi. Partimiz, programa tam bir kafa karýþýklýðýnýn hakim olduðunu Meclis kürsüsünden açýkça ilan etti. Gerçekten de programda, bir taraftan kamu yatýrýmlarýnýn arttýrýlmasýna, kamu sektörünün savunulmasýnda devletin rolünün güçlendirilmesine iliþkin öneriler yer alýrken,diðer taraftan da uluslararasý kurumlara baðýmlýlýk, mesela, Avrupa Birliði ile yapýlacak anlaþmalarýn etkin bir þekilde uygulanmasý, Dünya Ticaret Örgütü’ne girme yolunda yürütülen çalýþmalarýn hýzlandýrýlmasý ve Cezayir’in NATO’ya girmesi yolunda atýlacak adýmlarýn güçlendirilmesi doðrultusunda öneriler bir arada yer alýyor. Parlamento’da yaptýklarý konuþmalarda Cezayir Ýþçi Partisi milletvekilleri, programda yer alan iþçilerin ve halkýn haklý taleplerine az da olsa cevap veren önerilerin gerçekleþmesi için bile hükümetin mantýken IMF’nin, Dünya Bankasý’nýn, Avrupa Birliði’nin ve Dünya Ticaret Örgütü’nün dayatmalarý karþýsýnda boyun eðmemesi gerektiðini ifade ettiler. Milletvekili iþçi arkadaþlarýmýz, ülkenin karþý karþýya bulunduðu tehlikeli durumu bütün çýplaklýðýyla ortaya koydular ve parlamentoda tam anlamýyla halkýn ezici çoðunluðunun çýkarlarýnýn sözcüleri olarak konuþtular. Devlet baþkanlýðý seçimleriyle ilgili olaMilletvekili iþçi rak milletvekili arkadaþlarýmýz, son on yýlda arkadaþlarýmýz 200 bine yakýn Cezayirlinin hayatýný kaybettiði çatýþmalarýn ertesinde Cezayir halkýnýn parlamentoda tam hiçbir provokasyona gelmeme sorumluluðu ve sükunetini övdüler. Seçimlerde hiçbir ça- anlamýyla halkýn ezici týþma olayýna tanýk olunmamasý Cezayir çoðunluðunun halkýnýn birlik ve saðduyusunun bir ifadesi çýkarlarýnýn sözcüleri olarak gözüktü. Ancak milletvekili iþçi arkadaþlarýmýz olarak konuþtular. halen Cezayir’deki durumun ne kadar tehlikeli ve patlayýcý geliþmelere açýk olduðunu ifade ettiler. Gerçekten de, ülkemizin petrolü, gazý, Batý Sahra’nýn muazzam zenginlikleri, Baðýmsýzlýk Savaþý’nýn kazanýmlarý, millet, devletin maddi temelleri, sosyal güvenlik, çalýþma yasasý, emeklilik sistemi, sendikal haklar, zorunlu asgari ücret, toplu sözleþme hakký, ILO haklarý, hizmet sektörü, devlet tarým arazileri... Bugün bunlarýn hepsi tehdit altýnda. Çünkü bütün bunlarý yutup yok etmek için uluslararasý kurumlarýn ve çokuluslu þirketlerin aðýzlarýnýn suyu akýyor. Öte yandan Cezayir Ýþçi Partisi’nden milletvekili arkadaþlarýmýz, baþbakana, ülkede devlet baþkanýnýn giriþimleriyle gerçekleþmiþ olan barýþýn kalýcýlaþtýrýlmasý için bir Cezayir Milli Kongresi toplanmasý, burada özelleþtirmeler meselesinin, Dünya Ticaret Örgütü’ne giriþ meselesinin ve Avrupa Birliði’yle yapýlan anlaþmalarýn uygulanmasýna iliþkin sorunlarýn tartýþýlmasý önerisi getirildi. Ancak baþbakan partimizin bu önerisini geri çevirdi. Bu çözüm önerisinin reddi ülkemizin geleceði açýsýndan ciddi bir tehlike oluþturmaktadýr. Büyük çokuluslu þirketlerin dayattýklarý bu sözde reformlar karþýsýnda ülkenin dört bir yanýnda ciddi tepkiler boy vermeye baþladý. Ülkede son zamanlarda patlak veren grevler ve halk gösterileri bu politikalarýn açýkça reddi manasýna geliyor. Ýþçiler özelleþtirmelere karþý iþyerlerini, sendika militanlarý da örgütlerini korumak için yoðun çaba içindeler. Cezayir Ýþçi Partisi’nin mücadelesi ve yer aldýðý zemin, milletin parçalanmasý politikasýna karþý bir barikat oluþturabilmesi için halkýn çoðunluðuna gerçek bir dayanma mevzii sunmaktadýr. Abderrahman Arfutni, Cezayir Ýþçi Partisi Milletvekili Kardeþlik, Sayý 43, Haziran 2004
11
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
ABD
B
ABD’DE BÝR MÝLYON ÝÞÇÝ YÜRÜYÜÞÜ ÖRGÜTLENÝYOR
Bizlerin adýna bir avuç zengin ve güçlü þirket hüküu yürüyüþ için çaðrý yapan liman iþçileri sendikasý ILWU yerel þubesi oldu. Çaðrýda þunlar ifade edi- metimizi ele geçirmiþ durumda. Þirketlerin ve bankalaliyordu: “ABD’deki iþçi ailelerine karþý bir savaþ yürü- rýn oligarþisi kýlýk deðiþtirip hükümete gelmiþ ve çalýtülüyor. Bush yönetimi döneminde milyonlarca kiþi iþten þanlara karþý sýnýf savaþý yürütüyor. Kendi çýkarlarý için çýkarýldý. Amerikan tarihinde 1929 büyük bunalýmýndan devleti ele geçirmiþ durumdalar. Amerika’nýn büyük çoðunluðunu oluþturan çalýþanberi iþçi sýnýfýnýn gördüðü en büyük saldýrý söz konusu.” Bir Milyon Ýþçi Yürüyüþü sadece diðer ülkelerde lar bu iþgalin altýnda yaþýyor. Sosyal hizmetler ve okuldeðil, kendi ülkesinde de iþçilere, yoksullara karþý bir lar, kütüphaneler, barýnma ve saðlýk için zaruri olan kaynaklar ortadan kaldýrýldý. savaþý yürüten ABD hükümetiTaþeronlaþma ve özelleþtirne karþý Amerikan iþçi sýnýfýnýn me yoluyla düzgün bir ücret alýöfkesini ve baðýmsýz siyasi tavnabilen iþler yok ediliyor. Bu rýný göstermek, Amerikan iþçiAncak iþçilerin Amerika yolla sendikalar güçsüzleþtirililerinin taleplerini hiçbir siyasi parti tarafýndan çarpýtýlmadan çapýndaki baðýmsýz bir yor ve yüz yýllýk mücadele ile edilmiþ kazanýmlar bir bir kitlesel ve güçlü bir þekilde hareketi, ihtiyaçlarýmýza elde geri alýnýyor. haykýrabilmek için aylardýr sürDünya çapýnda iþçilere açlýk dürülen özverili bir çalýþma ile ve gündemimize uygun ve sefalet ücretleri dayatýlýyor örgütleniyor. bir yöne gidilmesi için ve bu durum ülkemizde de iþçiYürüyüþ 17 Ekim günü Wasyolumuzu açabilir. Bu lerin iþlerini ve kazanýmlarýný hington’da yapýlacak. Birçok kaybetmeleri için þantaj olarak sendikal örgüt yürüyüþü desteknedenle iþçi kullanýlýyor. Ýþçi düþmaný kaleme kararý almýþ bulunuyor. kardeþlerimiz, nunlar ve kararnameler ile, bizi Bir milyon iþçi yürüyüþü web sitesi: www.millionwordemokrasimizi yeniden sömürenlere hizmet eden mahkemeler ile, her bir yol ile iþçi kermarch.org. Siteden ILWU kazanmak, büyük ailelerine karþý bu sýnýf savaþýmý sendikasý 10 nolu þubesinden bu sürdürülüyor. yürüyüþ için çaðrý yapmýþ olan çoðunluðu oluþturan Clarence Thomas’ýn bir radyo Yurtseverlik Yasasý gibi basröportajýnda yürüyüþ çaðrýsý ile çalýþanlarýn yönetmesini kýcý yasalarýn amacý da iþçilerin ilgili anlatmýþ olduklarý dinlenemücadelelerini engellemek. Arsaðlamak ve büyük biliyor (elbette Ýngilizce olatýk iþçilerin kendi gündemleri patronlarýn zulmünden ile harekete geçmelerinin vakti rak). Yürüyüþün ardýndaki fikirler geldi. Ýmtiyazlý azýnlýðýn iktidakurtulmak için bizlere ve taleplerini bu sitede þu þekilrýna boyun eðmeye ve onlarýn katýlýn! de aktarýlýyor: Amerikan siyasetindeki tekellerine son verelim. Neden yürüyoruz? Kardeþlerimiz, bir araya gencak iþçilerin Amerika lelim. Washington Bir Milyon Ýþçi Yürüyüþüne katýlýn. çapýndaki baðýmsýz bir hareketi, ihtiyaçlarýmýza ve Biz çoðunluðuz. Sendikalarýmýz, emek konseylerimiz, gündemimize uygun bir yöne gidilmesi için yolumuzu toplumsal ve mahalli örgütlerimiz, arkadaþlarýmýz, açabilir. Bu nedenle iþçi kardeþlerimiz, demokrasimizi komþularýmýz aracýlýðý ile örgütlenelim. Harekete geçyeniden kazanmak, büyük çoðunluðu oluþturan çalýþan- tik, artýk bizi görmezden gelemeyecekler! larýn yönetmesini saðlamak ve büyük patronlarýn zulTaleplerimiz münden kurtulmak için bizlere katýlýn! Otuz altý yýl önce Martin Luther King Amerikan iþçile- • Beþikten mezara hizmet veren, açgözlü sigorta þirrini Washington’da yoksullarýn yürüyüþüne çaðýrmýþ ve ketlerinin hakimiyetine son veren, Amerika’daki bu yürüyüþ ile ülkedeki yoksulluða karþý savaþ açmýþtý. herkes için saðlýk hizmetlerini bir hak olarak güvenBugün çalýþan insanlarýn karþý karþýya olduklarý kriz ceye alan tek merkezli bir saðlýk sistemi; çok daha ciddidir. Sistematik yalanlarýn ve hilelerin ar- • Ülke çapýnda insanlarýn yoksulluðuna son veren yakasýna saklanarak tüm çalýþan insanlara karþý bir savaþ þanabilir ücret; açýlmýþ durumda. • Özelleþtirmeye karþý korumalý bir sosyal güvenliðin geliþtirilmesi ve korunmasý;
A
12
F
F• • • • • • • • •
• • • •
• • • •
Tüm çalýþanlar için insanca bir yaþamý saðlayan garantili emeklilik; NAFTA, FTAA, MAI gibi tüm “serbest” ticaret anlaþmalarýnýn iptali; Özelleþtirmelere, taþeronlaþtýrmaya, kuralsýzlaþtýrmaya ve farklý ülkelerdeki iþçilerin çýlgýnca bir dibe doðru yarýþta birbirlerine karþý kullanýlmasýna son verilmesi; Ýþçilerin sendikalaþma hakký; Taft Hartley ve diðer tüm iþçi karþýtý yasalarýn geri çekilmesi; Kamusal eðitimin finanse edilmesi; gittikçe kötüleþen okullarýn düzeltilmesi, sanat eðitiminin her yerde saðlanmasý; Okur yazar olmayan çok sayýda kiþinin okuma yazma eðitiminin finanse edilmesi; Konut sorununun çözülmesi, yeni konutlarýn inþa edilmesi; Zenginlerden ve þirketlerden daha fazla vergi alýnmasýný saðlayacak artan oranlý vergilendirme; Atmosferin, topraðýn, suyun ve gýdalarýn zehirlenmesine son verilmesi, çevreyi korumak, küresel ýsýnmaya son vermek ve tehlikedeki eko-sistemimizi korumak için bir ulusal acil program; Her þehirde etkin, modern ve bedava kitle ulaþýmýnýn saðlanmasý; Yurtseverlik yasasýnýn, anti-terorizm yasasýnýn ve bu tür baskýcý yasalarýn geri çekilmesi; Askeri bütçenin geri alýnmasý, iþçilerden çalýnan trilyonlarca dolar ile savaþtan kâr elde eden þirketlerin zenginleþtirilmesine son verilmesi; Dünyanýn her yerindeki yoksullara karþý emperyalist savaþý sürdürme amacý ile kullanýlan ve þirketlerin ve bankalarýn hizmetinde olan Pentagon ve istihbarat ajanslarýnýn gizli bütçelerinin açýklanmasý; Ekonomik yapýmýzýn demokratikleþtirilmesi; emekleri ile tüm deðeri yaratan çalýþan insanlarýn hayatlarýný etkileyen kararlarý kendilerinin vermesi; Sivil haklarýn geniþletilmesi; ulusal bir eðitim kampanyasý; iþyerlerindeki ve toplumdaki her türlü ýrkçý ve ayrýmcý tutuma karþý harekete geçilmesi; Oturma ve çalýþma izni olmayan tüm iþçilere af; Emeðin ve tüm farklý seslerin duyulmasýný saðlayacak demokratik bir medya için tekellere hayýr; medya çalýþanlarýnýn sendikalaþma hakký.
ALMANYA
SPD ÝÞÇÝLERÝNDÝR!
Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin yeniden iþçi sýnýfý hakimiyetine girmesi mücadelesi yaklaþan sosyal devletin tasfiyesi tehlikesi karþýsýnda daha da önem kazanýyor.
H
ükümette bulunan Schröder kabinesi Alman iþçi sýnýfýnýn zorluklarla elde ettiði kazanýmlarýna karþý aðýr bir saldýrýyý yürütüyor. Gündem 2010 adýndaki saldýrý planý iþgücü piyasasýnýn “reform”undan* saðlýk sisteminin ve sosyal güvenliðin tasfiyesine kadar iþçi sýnýfýna karþý geniþ bir cephe açýyor. Buna karþý baþta SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) içindekiler olmak üzere iþçi sýnýfý temsilcileri bu politikalara onay veren parti yönetimine karþý çoðunluðun kendileri olduðunu söylüyor ve partilerini iþçi sýnýfý tarafýna yeniden kazanmak için mücadele ediyorlar. Aktivistler; ülkelerini, sosyal devletlerini, SPD’yi ve sendikalarýný korumak için SPD’nin politikasýný deðiþtirmesi gerektiðini, Schröder’in gitmesinin ve 2002 seçim programýna dönülmesinin þart olduðunu söylüyorlar. 13 Haziran’da Avrupa seçimlerinde SPD’nin yaþadýðý yenilginin de bunun iþareti olduðunu belirtiyorlar. Aktivistler sadece iki seçeneðin mümkün olduðunu söylüyorlar: ya Schröder iktidarda kalacak, politikalarýyla iþçilerin kazanýmlarýný bir bir imha edecek ve 2006 seçimlerinde patron partilerinin zaferini hazýrlayacak; ya da parti sendikalarýn desteðiyle ayaða kalkacak, Schröder’i gönderecek ve SPD yönetimini çizgisini deðiþtirmek zorunda býrakacak (buna da Hartz IV’ün durdurulmasýný saðlayarak baþlayacak). Aktivistler 2006 seçimlerine kadar yüde 5 barajýna ulaþabilecek yeni bir parti kurulmasýný ise reddediyorlar. Buna gerekçeleri de þunlar: 1. Tehdit bugün söz konusudur, iki yýl sonra deðil; 2. Çözüm bölünmekten deðil 10,5 milyon seçmene karþý görevlerin yerine getirilmesinden geçer; 3. Schröder’in istediði gibi bu görevlere boþ vermek yerine SPD yönetimine baský yapmalýyýz; 4. SPD ile sendikalarýn baðlarýnýn koparýlmasý yerine SPD’nin temel deðerlerine dönmesi özleminin ifade edilmesi gerekir. SPD’nin iþçi sýnýfýna tekrar kazanýlmasý mücadelesini verenler Chemnitz Manifestosu’nu yayýmladý ve bunun imzacýlarýyla Nisan ayýnda Almanya’nýn Sosyal Birliði Konferansý’ný düzenledi. Aktivistlerin hedefi SPD’nin geniþ örgütlerinde Schröder’e karþý tartýþmanýn güçlenerek devam etmesi. Bunun için Eylül sonunda yeni bir konferans düzenlenecek. *
Hartz yasalarý (ismini Volkswagen yönetim kurulundaki Peter Hartz’tan alýyor) Gündem 2010 saldýrýsýnýn çalýþma yaþamý cephesindeki bölüðü ve þaþýrtýcý þekilde bizim yeni Ýþ Yasasý’na benziyor. Dört kýsýmdan oluþan Hartz yasalarýnýn ilk üç bölümü esnek çalýþmayý, geçici iþçiliði kolaylaþtýrdý, özel istihdam bürolarý oluþturdu ve Alman Ýþ Kurumu’nu “reforme” ederek Alman Ýþ Acentesi’ne çevirdi. Þimdi kabul edilecek Hartz IV iþsizlik sigortasýný sosyal yardýmla birleþtirerek sulandýrýyor ve daha önemlisi iþsizlik sigortasýnda büyük gerilemeler dayatýyor, örneðin bir süre sonra iþçinin verilen her türlü iþi kabul etmesi zorunlu kýlýnýyor.
13
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
ROMANYA
14
H
MÝRON COZMA’YA ÖZGÜRLÜK!
apiste 18 yýllýk cezasýný çekmekte olan Roman1990’a gelindiðinde madenlerin kapatýlmasý planlarý yalý maden iþçileri lideri Miron Cozma’nýn öz- ile karþýlaþýldý. Bu dönemdeki talepler toplu pazarlýðýn gür býrakýlmasý için; tesis edilmesi, iþlerin korunmasý ve iþten çýkarmalar duCozma gibi madenlerin kapatýlmasýna karþý mü- rumunda yeni iþler bulunmasý idi. Bu mücadele içericadelede yer almýþ olan diðer yoldaþlarýna da veril- sinde Jui vadisi madencileri 1990 Haziran’ýnda Bükmesi kesin görünen cezalarýn engellenmesi için; reþ’e yürümeye karar verdiler. Cozma kiþisel olarak o Romanya’da üst mahkemede görülen davanýn dönemde bu yürüyüþten bir sonuç alýnmayacaðýný düEkim ayý ortalarýnda yapýlacak olan ikinci duruþ- þündüðü halde çoðunluðun kararýna uydu ve sendika limasýna çeþitli ülkelerden iþçiler, sendikacýlar katýla- deri olarak görevini yerine getirdi. cak… Bir yýl sonra, 1991’de huzursuzluk yeniden baþ gösBizler de oraya bir temsilcimizi göndermeliyiz! terdi ve daha da büyüdü. Ücretlerinin ödenmemesi üzeBu konudaki uluslararasý dayanýþma kampanyasýný rine madenciler bir genel grev baþlattýlar. Genel grev örgütlemekte olan ve bizzat Royoluyla madenciler ücretlerini manya’ya giderek bu durumu artýrmayý ve sendikalar ile iþveyerinde incelemiþ olan komite, ren arasýnda ilk toplu sözleþme5 Temmuz günü yapýlan ilk dunin imzalanmasýný baþardýlar. ruþmadan sonra yayýnladýðý Ancak daha sonra hükümet yine Bu davaya dayanak çaðrýda, ikinci duruþmaya katýlücretleri ödememe yoluna gitti. yapýlan yasalar ve bu ma çaðrýsý yapýyor. Komite ayEylül ayýnda o günkü baþbakan rýca þu bilgileri aktarýyor: olan Petre Roman ile müzakereyasalarýn uygulanma Miron Cozma, Constantin leri yürütmek için yine Miron biçimi sendikal hak ve Cretan, Romeo Beja, Dorin LoCozma seçildi. Jiu vadisindeki özgürlüklerin uis, Vasile Lupu ve Ionel Cionmadenciler ile baþbakan Petre tu Romanya’da madenlerin kakullanýlmasý ile tümüyle Roman arasýnda gerçek anlampatýlmasýna karþý verilmiþ olan da müzakereye girme çabasýnda çeliþiyor. mücadeleler dolayýsýyla yargýlabaþarýlý olamadýktan sonra manýyorlar. Ancak kendilerine denciler Bükreþ’e gitmeyi ka“devlet iktidarýný yýkmaya kalrarlaþtýrdýlar. Bükreþ’e gitmek kýþmak” suçlamasý ile en aðýr üzere yola çýktýlar ancak talephapis cezalarý verilmek istenilerin karþýlanmasýndan sonra yor. geri döndüler. Her þeyden önce bu davaya dayanak yapýlan yasalar Hükümet 1990-91 olaylarý ile ilgili olarak bir yasal ve bu yasalarýn uygulanma biçimi sendikal hak ve öz- soruþturma baþlattý. Bu soruþturma 1997’de sonuçlandý. gürlüklerin kullanýlmasý ile tümüyle çeliþiyor. Bu dosya, uzun yýllar boyunca sendikacýlarý korkutmak Ýkincisi Miron Cozma ve diðer sendikacý arkadaþla- ve onlara çeþitli biçimlerde baský yapmak için kullanýlrý tümüyle temsil ettikleri iþçilerin talepleri ve kararlarý dý. Bu dönemde Miron Cozma Ýçiþleri Bakaný olarak doðrultusunda tutum almýþ, kendilerine verilmiþ olan hükümete katýlmasý için davet edildi ama kabul etmedi. sorumluluk doðrultusunda hareket etmiþlerdir. 1994 ve 1995 yýllarýnda Miron Cozma ILO toplantýlaMiron Cozma, Çavuþesku döneminde sendika lideri rýnda iþçileri temsil etti. olan ve daha sonra da sendika liderliðini sürdüren tek Cozma 1997’de ansýzýn “siyasi iktidarý yýkmaya kalkiþi oldu. Çavuþesku döneminde yaþanan 1977 maden- kýþmak” ile suçlandý ve 18 yýl hapse mahkum edildi. ciler grevinde de sendika lideri idi, devrim ve sonrasýn- Mahkeme suçu “iktidarý yýkmaya kalkýþmak”tan “kamu da da liderliðini sürdürdü. 1977’de Cozma liderliðinde düzenini bozma”ya çevirdi. Cozma’nýn hapiste bulunyürütülen müzakereler sonucunda kabul ettirilen ve ma- duðu dönemde hükümet 25 bin madenciyi iþten çýkardý. dencilerin çalýþma koþullarýný ve sosyal durumlarýný iyiSerbest kalmasýnýn ardýndan Miron Cozma 12 Araleþtiren iki düzenleme yasa haline getirilmiþti ve 1990’a lýk 1998’de Jiu vadisi madencileri sendikasý kongresinkadar yürürlükte kaldý: de yeniden baþkanlýða seçildi. Sanayi Bakaný bunun he• 8 saat yerine 6 saatlik iþ günü, 7 yerine 5 günlük ça- men ardýndan Jiu vadisindeki iki madenin kapatýlma kalýþma haftasý ve madencilerin sosyal koþullarýný iyi- rarýný açýkladý. Miron Cozma’dan bakan ile müzakereleþtiren bir dizi diðer düzenleme; lere girmesi istendi. 4 Ocak 1999’da madenciler grevi • Madenlerde 20 yýl çalýþmanýn ardýndan 45 yaþýnda baþladý. Madenciler madenlerin bütçesinin artýrýlmasýný emekli olunmasýný, öðle yemeklerini, güvenlik ekip- talep ediyordu. Grev dokuz gün sürdü. Sendika bu süre manlarýný, ulaþýmý, sekiz ton kömür ve bedava elekt- boyunca bir çözüm bulma arayýþýnda oldu. riði ve %80’lik tatil ücretini düzenleyen yasa.
F
ROMANYA
alýnamadýðý için madenciler madenin yöneF timSonuç merkezinde toplandýlar ve Bükreþ’e yürümeye karar
• Üçüncü dava 1999 Þubat olaylarý ile ilgili ve 2003 yýlý Aralýk ayýnda üst mahkemenin vermiþ olduðu niverdiler. Görüþmeler 21 Ocak tarihine kadar devam ethai karar ile sona erdi (Cozma için yedi yýl hapis ceti, ancak daha sonra madenciler yürümeye baþladýlar. zasý, diðer sendikacýlar için 4-5’er yýllýk hapis cezaTirgu’da mola verdiklerinde madenciler yeniden hükülarý). met ile müzakere etme talebinde bulundular ama kabul Bu davalara ve verilen bu cezalara imkan tanýyan edilmedi. Daha sonra yürüyüþlerini devam ettirdiler. yasalar, Romanya’da sendikal haklarýn kullanýlmasý Tanýklýklar ve ulusal ve uluslararasý basýnýn yazdýklarý önünde sürekli bir tehdit oluþturmaktadýr. Ayrýca uluslahalkýn çoðunluðunun madencilerin hareketini destekle- rarasý sözleþmelerin ve Romanya yasalarýnýn tanýdýðý diðini gösteriyor. Nihayet 75 bin iþçinin belediye bina- gösteri yapma hakkýnýn ihlali söz konusudur. sýnýn önünde toplandýðý Cosia’da müzakereler baþladý. Ýþçi haklarý temelinde, ILO sözleþmelerinde ifadesiCozma önderliðindeki sendika temsilcileri ile yapýlan ni bulan haklar temelinde, Miron Cozma suçsuzdur ve anlaþma ile madencilerin taleplerinin bir bölümü karþý- onun hapse atýlmasýný meþru kýlacak hiçbir þey yoktur. landý, sendika temsilcilerine yönelik bir cezanýn gündeYine bu haklar gereðince, Romeo Bejas, Dorin Lois, me gelmeyeceði garantisi verildi ve bir protokol imza- Vasile Lupus, Ionel Ciontus ve Constantin Cretan de landý. Ancak hükümet daha sonmasumdur ve kendilerine karþý ra bu Cosia protokolüne uymayapýlan suçlamalar haksýzdýr. dý. Bu nedenle sizlere þunu 15 Þubat 1999’da, mahkeme soruyoruz: Ýþçilerin belirlediði Cozma aleyhine 1990/91 olaytalepleri dile getirerek onlara Ýþçilerin belirlediði larý ile ilgili olarak bir cezaya sadýk kalmýþ bu sendikacýlarýn talepleri dile getirerek hükmetti. 16 Þubat tarihinde ise bu þekilde muamele görmesi madenciler Bükreþ’e yürüdüler. kabul edilebilir mi? onlara sadýk kalmýþ Tanýklar Bükreþ’e yürüme kara87 ve 98 sayýlý ILO sözleþrýnýn 9 Þubat’ta alýnmýþ olduðu- sendikacýlarýn bu þekilde melerindeki iþçi haklarýna ve en nu, dolayýsýyla mahkeme kararý muamele görmesi kabul temel demokratik özgürlüklere ile ilgisinin olamayacaðýný aktasaygý gösterdiði görüntüsünü edilebilir mi? rýyorlar. vermeye çalýþan bu ülkenin 15 Þubat günü alýnan kararýn (Romanya bu iki sözleþmeyi ardýndan bir baþka þehirde buluonaylamýþtýr) bu haklarý bu nan Cozma’nýn tutuklanmasý, þekilde ayaklar altýna almasý normalde çok daha uzun süren kabul edilebilir mi? iþlemler hýzlandýrýlarak sadece üç gün aldý. Tutuklama Romanya yetkililerine karþý ve ILO nezdinde bu esnasýnda Stonesti’de güvenlik birimleri ile kitlesel bir olayýn takipçisi olmak için; çatýþma yaþandý. Bu çatýþma kanlý oldu: Kimi madenciTüm sendikalara ve iþçi örgütlerine bu uluslararasý ler nehre atýldýlar (Þubat soðuðunda), madencilerin ara- kampanyaya katýlmalarý çaðrýsýný yapýyoruz. balarý tahrip edildi, 10 kadar madenci ciddi biçimde yaralandý ve hastaneye kaldýrýldý. Resmi olarak açýklanan Romanya yetkililerinin adresleri: Ion Iliescu, Romanya cumhurbaþkaný, Palatul Cotrakama göre bir madenci öldü. Cozma hakkýnda, tutuklanmaya karþý direnmek su- roceni Bvd. Geniuliu nr. 1 Bucharest, Romanya çundan, 10 yýl ceza hükmü verildi; onunla beraber ma- Cristian Diaconescu, Adalet Bakaný, Str. Apolodor nr. dencilerin diðer beþ liderine de beþer yýl hapis cezasý 17, Sector 1 Bucharest, Romanya Faks: 40 21 315 53 89 verildi. Miron Cozma toplam üç davada yargýlandý ve aley- Miron Cozma’ya hapiste yazmak için (bir kopyasý da hinde 80 yýla kadar istenen ve kesinleþmiþ hapis cezasý komiteye olmak üzere free_cozma@yahoo.com): Adres: Miron Cozma, Penitenciarul Rahova, Soseaua söz konusu: • 1991 olaylarý ile ilgili aleyhindeki dava: Üst mahke- Alexandriei, Bucharest, Romanya Miron Cozma ve arkadaþlarýnýn mali olarak desmede kesinleþen davada artýk sadece iptal istemi ile teklenmeleri ve savunulmalarý için gerekli paraya itiraz yapýlabiliyor. destek vermek için; • Ýkinci dava Ocak 1999 olaylarý ile ilgili ve þu anda Ekim ortalarýnda yapýlacak ikinci oturuma üst mahkemede görülüyor. (üst mahkemeye taþýnan mahkeme kararýnda Miron Cozma 10 yýl, Romeo katýlacak heyette yer alacak temsilcinizi seçmek Bejas, Dorin Lois, Vasile Lupu, Ionel Ciontu ve için; Kaybedilecek hiç vakit yok! Constantin Cretan de beþer yýl hapis cezalarýna çarpKendilerine iþçiler tarafýndan verilen görevlere týrýldý). baðlý kaldýklarý için sendikacýlarý cezalandýrmalarýna izin vermeyeceðiz!
15
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
SOSYAL GÜVENLÝK
16
2
YENÝ SOSYAL GÜVENLÝK TASARISI ÜZERÝNE
004 sonbaharýnda Türkiye iþçi sýnýfýný büyük bir sýnav bekliyor. Tek tutunulacak dal olarak kalan sosyal güvenlik sistemimiz de söz konusu tasarýyla iðdiþ edilmek isteniyor. Liberal/patroncu ekonomi program ve politikalarýyla on yýllardýr yok edilmek istenen sosyal devlet; son kalesi olan SSK’nýn da yaðmasýyla tarihe gömülecektir ve bu gerçekleþirse iþçi sýnýfý için görülmedik bir yýkýma yol açacaktýr.
Ýstense çok güçlü bir sosyal güvenlik sistemi oluþturulur!
rýn olumsuz etkilenmesi, büyüme saðlanamamasý ve iþsizlik, gelir daðýlýmýnýn bozulmasý... Evet, bakanlýðýn iddiasýna göre meðer tüm bu saydýklarýmýz büyük patronlarýn aþýrý kâr hýrsýndan deðil sosyal güvenlik sistemi yüzündenmiþ! Emeklilik yaþý tekrar yükseltilerek, emeklilik maaþlarý kademeli olarak düþürülerek, saðlýktaki harcamalar kýsýlarak bu sistem bir “iyileþtirilse” gelir daðýlýmýmýz baþta her þeyimiz düzelecek, ülke güllük gülistanlýk olacaktýr! Bu planlarý gözümüzün içine baka baka yapan ve savunan bakanlýk, elbette gerçekliði tamamen çarpýtýyor.
Türkiye geliþmekte olan kapita“Reform” saðlýk için list bir ülke olarak genç/yaþlý diyor? oranýnýn gençlikten yana aðýr Kamunun borçlanmasý, ne bastýðý bir nüfus yapýsýna sahipYaðma baþlýyor!!! Önce ilkeler faiz oranlarýnýn tir. Bu durum sosyal güvenlik yaðmalanýr! Sosyal sigortayý sistemimiz açýsýndan büyük bir özel sigortadan ayýran en önemyükselmesi, ekonomik avantajdýr ancak liberal/patronli pratik ilke sosyal güvenlikte belirsizlik, enflasyon, cu siyasetin kâr hýrsý yüzünden sigorta himayesinin prim borcugenç iþçi nüfusunun çoðunluðu nun ödendiði an deðil, fiili çalýþyatýrýmlarýn olumsuz sigortasýz çalýþmakta, yani sosmanýn baþladýðý an doðmasýdýr. etkilenmesi, büyüme yal güvenlik sistemine aktif kaBu ilke “primi ödenmeyen sitýlamamaktadýr. Yani tüm bu gortalý himaye edilmez” denilesaðlanamamasý ve avantajlý potansiyel patroncu rek deðiþtiriliyor. Yani ihmal soiþsizlik, gelir daðýlýmýnýn nucu veya kasten prim borcu politikalar yüzünden heba olup yitmektedir. Bakanlýðýn taslakta ödenmeyen sigortalý çalýþan, bozulmasý... Evet, ortaya attýðý proje, sosyal güpatronun bu hareketinin vebalivenliðe katýlmak mecburiyetin- bakanlýðýn iddiasýna göre ni çekecek gözüküyor. Bakana de kalmýþ azýnlýðýn elinde olan bu tehlike hatýrlatýldýðýnda rameðer tüm bu haklarýn ve güvencelerin de hatlýkla þöyle diyor: “Ýþçiler de saydýklarýmýz büyük yaðmasý planýný hedeflemektepatronlarýný sigorta hususunda patronlarýn aþýrý kâr dir. Devlet icra gücünü kullanadevamlý denetlesin ve tazyik etrak sigortasýz çalýþtýrmayý ensinler.” Sanki bakan çalýþma yahýrsýndan deðil sosyal gellese o hep bahsedilen akþamýnýn koþullarýný bilmiyor, güvenlik sistemi tif/pasif sigortalý oraný artacak bunu bilmezden geldiði yetmezve sosyal güvenlik sistemi fazmiþ gibi devletin kontrol etmesi yüzündenmiþ! lasýyla rahatlayacaktýr. Burada ve icra gücünü kullanarak tahsil mesele siyasi kararlýlýðýn iþçietmesi gereken yasal alacaðýnýn den mi yoksa patrondan mý yana olduðudur! Sigor- peþinde olmadýðýný da ikrar ediyor! talý çalýþan kamu personelinin sigorta prim borcunun Ýþsizlik sigortasý fonu toplam 3,5 katrilyona yaklaþtýðýný da unutmayalým: Beiç borçlanmaya yarýyor lediyelerin 2,5 katrilyon; KÝT’lerin ise 1 katrilyon prim Üzerinde durulmasý gereken bir diðer konu Ýþsizlik Foborcu vardýr. nu’dur. Haziran 2000 itibariyle ilk prim kesintisiyle baþlayan fonda bugün 11,1 katrilyon para birikmiþ duBakanlýðýn “Reform”u Çalýþma Bakanlýðý sosyal güvenlik sistemi için bir “re- rumdadýr. Ancak fondan yararlanma koþullarýnýn çok form önerisi” yayýnladý ve bu öneride yok yok! Bu öne- aðýr olmasý sebebiyle, devletin resmi rakamlarýna göre, riye göre üç sosyal güvenlik kurumunun son on yýldaki 2 milyon 800 bin iþsizin sadece 70 bini fondan yararlatoplam “açýklarý” neredeyse 2003 yýlý milli gelirinin tü- nabilmektedir. Çünkü ödenekten yararlanmak için hizmüne yakýndýr ve ayrýca toplam dýþ borcun da bir çey- met akdi sona ermeden önceki 3 yýlýn son 120 günü sürek katýdýr! Kamunun borçlanmasý, faiz oranlarýnýn rekli çalýþmýþ olmak ile kendi istek ve kusuru olmaksýyükselmesi, ekonomik belirsizlik, enflasyon, yatýrýmla- zýn iþini kaybetmiþ olmak þart koþulmaktadýr. Çalýþma
F
SOSYAL GÜVENLÝK / BOLU ÝÞÇÝLERÝ
sayýsýna göre 180 ila 300 gün ödeme alanlarýn ödenekleri ise asgari ücretin yarýF günü sýndan az ve asgari ücretten fazla olmamak koþuluyla düzenlenmektedir. 11,1 katrilyon
toplanmýþ ancak sadece 322 trilyon, yani sadece %3, daðýtýlmýþtýr. Bu fon devlet tarafýndan fona tahvil satýþý yapýlarak devamlý olarak iç borçlanmada kullanýlmaktadýr.
Saðlýkta özelleþtirme de cabasý
Bunlarla kalsa... Saðlýk sistemi özelleþtiriliyor. SSK, Saðlýk Bakanlýðý ve diðer kamu hastaneleri “özerk” faaliyet gösteren “iþletmeler” haline getiriliyor. Fiyat tarifeleri, çalýþma prosedürleri oluþturuluyor. Buna göre kabaca tarif edilirse sistem þöyle iþleyecek: 1. Sigorta prim borcu ödenmemiþ olan sigortalý sigorta himayesinden yararlanamýyor ve saðlýk sigortasý primi %12,5 olarak tüm sosyal güvenlik kurumlarýnda sabitleniyor. 2. a) Hastalanan sigortalý önce “koruyucu hekimine” müracaat edecek (kavram olarak koruyucu hekimi anlayabiliyoruz ama Türkiye’deki kurumsal karþýlýðý ne?). Hekim uygun görürse hasta hastaneye sevk olacak. b) Genel Sosyal Güvenlik Kurumu hangi hastaneyle anlaþmalýysa oraya sevk edilecek. Anlaþmalý hastane ister kamu, ister özel olsun fark etmeyecek. Ama bir þey fark edecek tabi: Asgari Temel Saðlýk Paketi’nde sahip olduðun korumanýn sýnýrý kadar saðlýk hizmetinden yararlanacaksýn! Üstü ne olacak? Ya cebinden vereceksin ya da yine parayla özel sigorta þirketleriyle anlaþacaksýn. Ha bu arada bakanýn tabiriyle “istismarý önlemek için” hastanede yapýlan her iþlem için “cüzi” bir miktar katký payý yatýracaksýn!
Geleceðimiz tehlikede… Davranmalýyýz!
Bakýn böylelikle: 1. Siyasi irade sigortasýz çalýþmayý engelleyerek sosyal güvenlik sistemini düzeltme þýkkýný görmezden Bu plan geleceðimizi geliyor. Aksine sistemi týrpanlayarak sorunu aþacaðýný ilan ediyor. ateþe veriyor! Sosyal 2. Prim ilkesini deforme ederek sigorta himayesini devletin savunulmasý daraltýyor. 3. Hastaneleri iþletme diye tarif ediyor ve özelleþtiren acil talebimizdir. menin önünü açýyor. Hastaneler hasta açýsýndan özelleþmiþ gibi oluyor. Sendikalarýmýzýn ve 4. Özel hastanelere sevk yolu her sigortalý için “pakediðer iþçi tinin büyüklüðüne göre” (!) mümkün hale geliyor; özel hastane sahiplerine de burada bir kapý gözüküörgütlerimizin bu yor. saldýrýlara karþý yek 5. Devletle anlaþmalý olarak çalýþan aile hekimliði kurumu kuruluyor, Türkiye’deki karþýlýðý ne olur bilevücut olmasý miyoruz. Kavram olarak karþý deðiliz ama hastaneye gerekiyor. sevk yolu üzerinde fuzuli bir aþama olarak kalabilir. 6. En önemlisi: Asgari Temel Saðlýk Paketi’nin sýnýrlarý dahilinde ücretsiz hizmetlerden faydalanýyorsun ama paketin sýnýrlarý SSK yönetiminin insafýna kalmýþ; her fazlalýðý hastanede yahut eczanede cebinden ödeyeceksin! Arkadaþlar, bu plan geleceðimizi ateþe veriyor! Yakýp kül etmek, arkasýnda eser býrakmak istemiyor. Sosyal devletin savunulmasý en acil talebimizdir. Sendikalarýmýzýn ve diðer iþçi örgütlerimizin bu saldýrýlara karþý yek vücut olmasý gerekiyor. Ýþçi sýnýfýnýn sosyal kazanýmlarýnýn yaðmasýdýr bu, ailemizin huzurudur bu! Güvencelerimize sahip çýkalým! Herkesin insanca yaþayacaðý bir gelecek umudumuz sözde Avrupa Birliði’nde gerçekleþecekmiþ masalý ile avutuluyoruz. Oysa Avrupa Birliði ülkeleri de bugün bu sosyal kazanýmlarý bir bir ortadan kaldýrýyorlar. Bugün sosyal devlet kazanýmlarýnýn halen tümüyle ortadan kaldýrýlmadýðý bir ülke durumundayýz; ülkemizde bu saldýrý paketinin geçirilmesini engellemeliyiz! SSK’mýz, devlet hastanelerimiz, emeklilik haklarýmýz bizim için yaþam kadar önemlidir. Bunlarý savunmalýyýz. AB patronlarýnýn ve yerli gölgelerinin yaðmacý politikalarýna karþý birlikte hareket etmeliyiz. Emek Platformu’nu acil toplanmaya ve daha sonra eyleme davet etmeli, bu yönde her yerde tazyikte bulunmalýyýz. Gün erken kalkanlarýndýr!
BOLU BELEDÝYE ÝÞÇÝLERÝ DÝRENÝÞTE
(Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði muhabiri bildiriyor.) olu Belediyesi’nde çalýþan BelediyeÝþ’te örgütlü 117 iþçi geçtiðimiz günlerde iþten atýldý. Bolu Belediye-Ýþ þube baþkaný Erdoðan Kefeli’nin aktardýðý gibi, temelinde özelleþtirmenin olduðu bu uygulama tüm iþkollarýný kuþatmýþ durumda: ödenmeyen maaþlar ve sosyal haklar, iþten çýkarmalar, taþeronlaþtýrma... Hepsi de bu furyanýn izleri. Bolu’da belediyeye ait otobüslerin satýlmasý/özelleþtirilmesi düþüncesiyle baþlayan süreç, çeþitli birimlerde (itfaiye, temizlik iþçisi, otobüs þoförü vb.) çalýþan 117 iþçinin iþine son verilmesiyle sonuçlandý. Bunun üzerine iþçiler çeþitli eylemlerle seslerini duyurdu: Gruplar halinde Bolu Belediye’sinin önünde nöbet tutmanýn yanýnda geniþ katýlýmlý bir miting de düzenlendiler. Mitinge Bolu halkýnýn yanýnda Düzce ve Kocaeli þubelerinden de destek vardý. AKP’li Belediye Baþkaný, seçim öncesinde oy istediði emekçilere verdiði vaatleri yerine getirmemiþ aksine iþten çýkarmalar ile hangi cephenin yanýnda olduðunu göstermiþtir. Bu yüzden AKP ve onun özelleþtirmeci politikalarý yürüyüþte sýk sýk sloganlarýn hedefinde yer aldý.
B
17
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
SOSYAL GÜVENLÝK
Zeki Kýlýçaslan* ile SSK’yý konuþtuk
SSK’yý kaybederse Türkiye iþçi sýnýfý neleri kaybeder? gerileyecektir. Tek kazanan ilaç, malzeme ve özel saðBugün yaklaþýk 30-35 milyon insanýmýz SSK’dan lýk kurumu patronlarý olacaktýr. Amerika’da esas olarak yararlanýyor. Konforlu ve çok rahat ortamlarda olmasa özel sektöre, Ýngiltere de ise esas olarak kamu sektörüda hemen hemen her türlü tedaviyi karþýlayan bir SSK ne dayalý saðlýk hizmetleri vardýr. Ýngiltere kiþi baþýna kurumumuz var. Öyle bir kurum ki büyük patronlar bi- çok daha az bir para ile Amerika’dan daha ileri bir halk le ciddi hasta olsalar SSK’dan yararlanmaktalar. Çünkü saðlýðý hizmeti sunmaktadýr. bir çok uzun süren ve pahalý tedavi gideri ancak SSK tarafýndan karþýlanmakta. Bütün bu hizmet uzun yýllar Hükümet sosyal sigortalarýn birleþtirilmesi ve emeklilik SSK için hiçbir yatýrým yapýlmamýþ olmasýna, kaynak- yaþý ve aylýk baðlama oranlarý ile yeniden oynanmasýný larý gerek hükümetler, gerekse onlar aracýlýðý ile ilaç, içeren bir “reform” hazýrlýðý yapmýþ durumda. Bu hamalzeme pazarlayan þirketler tarafýndan yaðmalanma- zýrlýklara iliþkin neler söyleyebilirsiniz? sýna ve kötü yönetimlere rað“Reform” dedikleri þey asmen yürütülmekte. SSK kaybelýnda bir felaket. Eðer tasarý bu dilirse çok þey kaybedilecektir. halde yasalaþýrsa bundan sonra SSK’lý iþçiler ve aileleri çok daiþe gireceklerin veya halen kýsa ha pahalý olan ve önemli bir kýssüreli sigortasý olan iþçilerin mýný ek olarak ceplerinden ödeolmasý neredeyse müm“[SSK ve Emekli Sandýðý emekli yecekleri bir sigorta sistemine kün deðil ve emekli olurlarsa da gibi kurumlarýn saðlýk sokulmuþ olacaklardýr. þimdiki emekli iþçilerin yaþam hizmetlerini özel saðlýk zorluklarýndan çok daha zor koSSK verimsiz bir kurum mu? þullar onlarý bekliyor olacak. þirketlerinden satýn Tam tersine bu kadar az inSSK, Emekli Sandýðý gibi san ve maddi güçle çok önemli kurumlarýn birleþtirilmesi genel almasý] sonucunda bir bir saðlýk hizmeti yerine getirilolarak uygundur. Böylelikle vamekte. Evet böyle giderse çok saðlýk hizmeti için ek rolan kamu saðlýk alt yapýsý daSSK’nýn finansal zorluklarý arha verimli kullanýlabilir ve özelpara istenecek veya tabilir. Ama bunun nedeni tam likle SSK’lý iþçi ve aileleri sadesigorta kapsamýndan anlamýyla kötü yönetimdir. ce birkaç hastane deðil tüm kaÇünkü milyonlarca (en az 5-6 mu saðlýk altyapýsýndan faydaçýkartýlacaktýr. Aslýnda milyon) genç iþçinin sigortasýz lanabilir. Ama bu sistemin yürütoplam harcanan para çalýþtýrýlmasýna, iþverenlerin mesi için gerekli hazýrlýklar tam artacak ama sigortanýn SSK primlerini ödememelerine, anlamýyla yapýlmadý. Özellikle kaynaklarýn özel sektöre aktasaðlýk ocaklarý gibi birinci basakarþýladýðý hizmetler rýlmasýna ses çýkarmayan siyasi mak saðlýk kurumlarýnýn destekgerileyecektir. Tek iktidar ve yönetim tarzý SSK’yý lenmesi, geliþtirilmesi gerekliyok etmek, saðlýk sektörünü tü- kazanan ilaç, malzeme ve dir. Bundan sonra hasta olan her müyle özelleþtirmek istemektekiþinin önce bu saðlýk ocaklarýözel saðlýk kurumu dir. na baþvurmasý ve bir sevk zinciri ile gerektiðinde devlet ve ünipatronlarý olacaktýr.” SSK ve Emekli Sandýðý gibi Kuversite hastanesi gibi kurumlara rumlar saðlýk hizmetlerini özel yönlendirilmeleri gereklidir. saðlýk þirketlerinden satýn alýrAma onlarýn derdi bu deðil, tüm sa ne olur? sistemi özelleþtirmeye hazýrlaBunun en önemli sonucu maktan baþka bir þey düþünmüsaðlýðýn tam anlamýyla piyasayorlar. laþmasý olacaktýr. Saðlýk hizmetleri giderek çok daha pahalýlaþacak, topluma maliyeti artacak ve artýk sýradan Almanya’da sosyal güvenliði budama yönündeki tasarýbir çalýþanýn bu hizmetleri þimdiki sigorta ödentileri ile lara karþý Alman iþçileri Schröder’e yumurta fýrlattýlar. karþýlamasý mümkün olmayacaktýr. Bunun sonucunda Bizlerin tepkisi ne olmalý? bir çok saðlýk hizmeti için ek para istenecek veya sigorBizimkiler Schröder’den bile daha kalýn kafalý görüta kapsamýndan çýkartýlacaktýr. Aslýnda toplam harca- nüyorlar. Yumurta yeterli olur mu ? nan para artacak ama sigortanýn karþýladýðý hizmetler *
18
Prof. Dr. Zeki Kýlýçaslan, Ýstanbul Üniversitesi Týp Fakültesi Öðretim Üyesi, Ýnsan Saðlýðý ve Eðitim Vakfý (ÝNSEV) Baþkaný
SÜMERBANK
“ÖZELLEÞTÝRME BÝZE GÖRE TALANDIR”
Bakýrköy TEKSÝF þubesi yönetim kurulu üyesi ve Bakýrköy Sümerbank iþçisi Murat Dengiz ile fabrikalarýndaki durumu ve özelleþtirmeye karþý mücadeleyi konuþtuk.
Ýþçi Kardeþliði Sümerbank’taydý
Bakýrköy Sümerbank fabrikasýnda mevcut durum nedir? Þu andaki mevcut durumumuz þu: bizim direniþimiz, nöbetlerimiz, periyodik olarak toplantýlarýmýz devam ediyor. Bu fabrika bizim ekmek teknemizdir, halkýn malýdýr. Baþkalarýna yaðmalatmayacaðýz, yedirmeyeceðiz, arpalýk olarak vermeyeceðiz. Sonuna kadar direneceðiz. ürk-Ýþ’e baðlý Teksif SenÖzelleþtirme bize göre talandýr. 94 yýlýndan bu yana gelinen noktada, bakýn, kârdikasý’nýn Ýstanbul Bakýrdan çok zarar edilmiþtir. Halkýn malýný birilerine peþkeþ çekmiþlerdir. Biz bunu yap- köy Þubesi Baþkaný Çetin Yeltýrmayacaðýz. TEKSÝF Bakýrköy þubesi olarak ve 680 çalýþanýmýzla birlikte müca- ken ve Þube Yönetim Kurudele ederek bu zorluklarý aþacaðýz. lu’nun daveti üzerine Zeytinburnu Sümerbank fabrikasýna Diðer illerdeki Sümerbank fabrikalarýndaki durum nasýl? giden Uluslararasý Ýþçi KarDiðer illerdeki Sümerbank’lar da bizim- deþliði bülteninin yetkilileri, le ayný kaderi paylaþýyorlar. Fakat bizim Ýs- direniþçi iþçilere “Ýþçilerin tanbul’da, metropol bir ilde olarak biraz da- Kendi Partisi” hakkýnda bilgi ha önde yürümemiz söz konusu. Ama diðer verdiler. illerdeki arkadaþlar da bizimle ayný kaderi “Ýþçilerin Kendi Partisi” çaBu fabrika bizim paylaþýyorlar. Bizim gibi direniyorlar ve so- lýþmasýný sürdüren heyetin söznuna kadar da direneceklerine inanýyorum cülüðünü DÝSK’e baðlý Lastikekmek teknemizdir, ben. Ýþ Sendikasý’nýn Ýstanbul Þube halkýn malýdýr. Baþkaný Fedayi Öztürk yaptý. Hükümet özelleþtirme maðdurlarý için bir Baþkalarýna Fabrikalarýnýn özel þahýslayasa çýkardý. Bu yasayla ilgili düþünceleri- ra satýlmasýna karþý direniþleriyaðmalatmayacaðýz, niz neler? ni sürdüren Sümerbank iþçileHükümetin hazýrladýðý yasa, C4 planý rinin her pazartesi günü fabrika yedirmeyeceðiz, adý altýnda hazýrlandý. 450 arkadaþýmýzla içinde düzenledikleri genel arpalýk olarak Ankara’ya gittiðimizde Salih Kýlýç’ýn da toplantýya katýlan ÝKP çalýþmaonayladýðýný gördüðümüz yasanýn içeriði sý yürütücüleri, parti faaliyetiyvermeyeceðiz. 94 yýlýndan bu yana özelleþtirmeden mað- le ilgili olarak genel bilgiler Sonuna kadar dur olmuþ iþçileri kapsayan bir yasa. Ancak verdikten sonra, Sümerbank iþbu yasa kamuoyunun gözünü boyamaya çilerinin kendilerine yönelttikdireneceðiz. yönelik. Olayý geçiþtirmeye yönelik. Yasa- leri sorularý cevaplandýrdýlar. nýn içeriði 4 aydan az 11 aydan çok olmaÝKP faaliyeti yürütücüleri mak üzere geçici, sözleþmeli bir personel Sümerbank iþçilerine nasýl bir statüsü tanýyor. Bu bizi tatmin etmiyor. Bu- parti kuruluþuna destek olmak rada amaç tüm örgütlü, sendikal gücü kýrmak; iþçilerin birlikte hareket etmesini en- istediklerini anlattýlar. ÝKP’nin gellemek. Dolayýsýyla soruna çözüm getirecek, saðlýklý bir yaklaþýmda bir yasa de- patronlardan ve onlarýn hüküðil. Sadece kamuoyunun tepkisini azaltmak için çýkan bir karar, o kadar. metlerinden tamamen baðýmsýz olmasý gerektiðini ve en alt Birçok yerde özelleþtirme saldýrýsý var. Buna karþý mücadeleler sizce nasýl kazaný- kademelerinden en üst organlabilir? larýna kadar büyük çoðunlukla Bence özelleþtirmeye karþý, lokal deðil de genel olarak bir duruþ olmalý. Diðer iþçilerden meydana gelmesi sendikalarda, diðer iþkollarýnda olan kamu iþçileri de bir araya gelerek genel olarak gerektiðini söylediler. bir eylem baþlatýlmalý. Biz bunu yýllardan beri söylüyoruz. Ama ne iþse, taban birÖte yandan parti leþmek istiyor ama sendikal yapýlar bu ihtiyaca yanýt vermiyorlar. Biz çalýþarak, faaliyetinin geçici yürütücüleri üreterek ekmeðimizi kazanmak istiyoruz. bugüne kadar özelleþtirilerek Bugün Anayasa’nýn 4. maddesi diyor ki, devlet vatandaþ için, sosyal durumu satýlmýþ olan bütün KÝT’lerin gözetip istihdam, iþ olanaðý açmak zorundadýr diyor. Ama bu Anayasa maddesini de ve tabii bundan sonra da satýlayok sayýyorlar. Anayasal hakkýmýzý da ihlal ediyorlar. Bütün kamu iþçilerinin hak- cak olanlarýn ÝKP hükümeti allarýný feshedip boþluða, açlýða, ölüme sevk ediyorlar. Dolayýsýyla bunu aþabilmek týnda tazminatsýz olarak için bizim topyekün Telekom, demiryollarý, Sümerbank, Hava-Ýþ, TÜPRAÞ vd. yeniden millileþtirileceklerini biraraya gelip bir karþý cephe oluþturup direniþ yapmamýz lazým. ifade ettiler.
T
19
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
BELEDÝYE ÝÞÇÝLERÝNÝN DURUMU
20
Kocaeli Belediye-Ýþ 2 No’lu Þube Baþkaný Bayram Özkan ile Görüþme
B
“SENDÝKAL REKABET HER ÝÞKOLUNDA MEVCUT”
elediye iþçilerinin sýkýntýsý gün geçtikçe artýyor. mücadelenin güzel bir örneðini Körfez Belediyesi’ndeBelediye baþkanlýðý seçimlerinde her aday belediye ki Yarpaþ AÞ’ye baðlý çalýþan iþçiler vermiþtir. Belediiþçilerini seçim yatýrýmý olarak görüp pek çok vaatte bu- ye-Ýþ 2 no’lu þubede örgütlü iþçiler ile Yarpaþ AÞ aralunuyor. Seçim sonrasýnda ise verilen tüm sözler unu- sýnda ücret konusunda anlaþmazlýk çýkýnca eylemlilik tulmuþ oluyor. Kocaeli’de de alýþýlagelmiþ bu durum kararý alan ve taleplerinden vazgeçmeyen iþçiler, karardeðiþmedi. lýlýklarý sonucunda Yarpaþ’a geri adým attýrmayý baþarKocaeli Belediye-Ýþ 2 no’lu þube þu an 24 belediye- mýþlardýr. de 2236 iþçiyle örgütlü. Þubeden son durum hakkýnda Yürürlüðe giren/girecek yasalarla emekçileri çok bilgi aldýðýmýzda iþçilerin birçok sorunla karþý karþýya daha zorlu günlerin ve dolayýsýyla çetin mücadelelerin olduðunu gördük. Örneðin; sebeklediði açýk. Kamudaki taçim öncesi yapýlan toplu sözleþsarruf teþvik fonunun kapatýlmelerin uygulanmamasýnýn yamasýyla beraber iþçilerin ne nenýnda, iþten çýkarmalarýn hýzla malarýný, ne de kesilen paralarýÞubeden son durum devam ettiði ifade edildi. Aðusný alabildiðini belirten Özkan, hakkýnda bilgi tos ayýnýn baþlarýnda Körfez BeYerel Yönetimler ve bununla aldýðýmýzda iþçilerin lediyesi’ndeki 2 çalýþanýn iþ akberaber Büyükþehir Yasasý’yla, dinin feshedildiðine deðinen zaten fiilen iþler durumda olan birçok sorunla karþý Bayram Özkan, iþten çýkarmalatanýdýklarý kayýrma siyasetinin karþýya olduðunu rýn baþka illerde de yoðun bidaha da pekiþeceðini vurgulaçimde devam ettiðini, Bolu Bemýþtýr. gördük. Toplu lediyesi’nde çalýþan 117 iþçinin Tüm iþkollarýnda olduðu gisözleþmelerin iþine son verildiðini, bunun bir bi belediye iþçilerinin arasýnda yöntem olarak dayatýldýðýný beda sendikal rekabet yaratýlmaya uygulanmamasýnýn lirtmiþtir. Bu uygulamalara ilaçalýþýlmakta. Özkan’ýn ilettiði veten iþ yeri deðiþiklikleri ile yanýnda iþten çýkartmalar üzere, Söðütlü (Sakarya) Belebazý iþçiler sürgün edilmektedir. diyesi’nde Belediye-Ýþ’te örhýzla devam ediyor. Sürgünler iþçilerin ve ailelerinin 29 iþçi belediye yönetimiBunlara ilaveten iþ yeri gütlü ekonomik, sosyal ve psikolojik nin baskýsý ile Hizmet-Ýþ’te ördurumlarýný olumsuz açýdan etgütlen-diril-di. Týpký sayýsý 18 deðiþiklikleri ile iþçiler kilerken bir yandan da sendikal bin olarak telaffuz edilen orsürgün ediliyor. Tüm örgütlenmeye ket vurmaktadýr. man iþçilerinin bir anda sendikamu emekçileriyle Belediye iþçilerinin, tüm kamu ka deðiþtirmesi gibi. Burada emekçilerinin yaþadýðý gibi, paylaþýlan diðer bir sorun asýl çýkarý olanlar bellidir; iþçi önemli bir diðer sorunu da belesýnýfýný her aþamada bölmeye belediyenin vermesi diyenin vermesi gereken hizçalýþan, böldükçe birbirine metlerin özelleþtirme yoluyla tadüþüren, nihayetinde gücünü gereken hizmetlerin þeron þirketlere devredilmesidir. kýran sýnýf düþmanlarý ve onözelleþtirme yoluyla Özelleþtirmenin zeminini oluþlarýn arkasýndaki hükümetturmak için her geçen gün yeni leridir. taþeron þirketlere bahaneler bulan belediye yöneBelediye iþçileri özelleþtirdevredilmesi. timleri, “kaynak olmadýðý” gemeler yoluyla iþsiz kalma, sürrekçesiyle hem iþçilere maaþlagünlere maruz kalma, toplu rýný eksik vermekte, hem de ek sözleþmelerinin uygulanmesai ücretlerini ödememekte ýsrarcý olmaktadýr. Oysa mamasý, ücretsiz izine çýkartýlmalarý, geçici statüde gerçekte bu sorunlarý yönetim hatalarý ve kaynaklarýn çalýþtýrýlmalarý, sendikal çekiþmelerin arasýnda kalemekçilerin yararýna kullanýlmamasý doðurmaktadýr. malarý gibi büyük zorluklar yaþamaktalar. Çözülmesi Maaþ ve sosyal haklarý zamanýnda ödemeyen belediye gereken sorunlar gün geçtikçe birikirken AKP hükümeti yönetimleri, saðlam kaldýrýmlarýn “halka hizmet” kan- de bundan öncekiler gibi emekçilerin gündemine dair dýrmacasýyla sökülmesinde ise hiç tereddüt etmemekte- sadece haklarý týrpanlamak söz konusuysa harekete geçdir. Özkan’ýn da vurguladýðý gibi, tüm bu saldýrýlara mekte, aksi takdirde saðýr, kör ve dilsizi oynamaktadýr. karþý sendikal örgütlülüðümüz ile üretimden gelen gü- Öyleyse iþçi sýnýfý olarak birlikte, omuz omuza cümüzü kullanarak, birleþmiþ patronlar cephesine karþý mücadele ederek haklarýmýzý savunabiliriz; aksi halde, birlikte hareket etme basireti sergilemeliyiz. Örgütlü daha fazla yýkýmla karþýlaþmamýz söz konusudur.
YENÝ SENDÝKALAR KANUNU
Ö
Sendikalar kanunu deðiþiklikleri:
ESKÝ TAS, ESKÝ HAMAM!
nce bir hatýrlatma yapalým: 2001 yýlý Haziran ayýn- ri daðýtmak gibi siyasi suçlardan ceza alanlar sendika da Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý ile iþçi kurucusu olamýyor! AB’ye uyumun sendikal alana gesendikalarý konfederasyonlarýnýn da içinde yer aldýðý tirdiði demokrasinin boyutu bu örnekten anlaþýlabilir. Sendikalar Kanunu’nda yapýlmak istenen önemli bir sosyal taraflar arasýnda bir “protokol” imzalanmýþtý. Protokol ile 1475 sayýlý Ýþ Kanunu, 2821 ve 2822 sayý- deðiþiklik iþkolu sayýsýnýn 28’den 17’ye indirilmesi. Ýþlý kanunlarý “çaðdaþ geliþim çizgisine” uygun biçime çi ve iþveren sendikalarýnýn kurulabileceði iþkollarý tagetirecek gerekli deðiþiklikleri yapma görevi 9 bilim sarýda þöyle düzenleniyor: (1) Tarým ve ormancýlýk, avcýlýk ve balýkçýlýk; (2) Madencilik ve taþ ocaklarý; (3) adamýndan oluþan “Bilim Kurulu”na verilmiþti. Bilim Kurulu; bakanlýðý temsilen 3; Türk-Ýþ, Hak-Ýþ Petrol, kimya, lastik; (4) Gýda (gýda + þeker); (5) Dokuve DÝSK’i temsilen birer; patronlarýn TÝSK’ini temsilen ma, giyim ve deri (dokuma + deri); )6= Aðaç ve kaðýt (aðaç + kaðýt); (7) Ýletiþim, ba3 olmak üzere, 9 öðretim üyesýn-yayýn ve gazetecilik (basýnsinden oluþturuldu. Kurulun oyyayýn + gazetecilik); (8) Banka birliðiyle alacaðý kararlar, çeve sigorta, ticaret, büro, eðitim kince ileri sürülmeden taraflarve güzel sanatlar; (9) Çimento, ca kabul edilmiþ sayýlacak, oytoprak ve cam; (10) Metal; (11) çokluðuyla alýnan kararlar da Þimdi sýrada 2821 sayýlý Ýnþaat; (12) Enerji; (13) Taþýmakabul edilmiþ sayýlacak, ama bu konularda taraflarýn aleyhte Sendikalar ve 2822 sayýlý cýlýk, ardiye ve antrepoculuk (kara, demiryolu, deniz ve haaçýklama yapma haklarý saklý Toplu Ýþ Sözleþmesi, va); (14) Saðlýk, sosyal hizmetkalacaktý. ler; (15) Konaklama ve eðlence Bundan sonra o sene boyunGrev ve Lokavt iþleri; (16) Milli savunma; (17) ca bilim kurulunda hepimiz kanunlarýnýn Genel iþler. adýna yapýlan hazýrlýklar bizTasarýda bunun dýþýndaki lerden gizli olarak yürütüldü. deðiþtirilmesi var. Bu belli baþlý deðiþiklikler ise þunYeni Ýþ Kanunu bu çalýþmalarýn sonucunda ve iþçi konfederas- konuda da hazýrlýk yapýldý lar: •Kongre toplama süresi en fazla yonlarýn son andaki itirazlarý eþve tasarý iþçi 3 yýla indiriliyor. liðinde kabul edildi. Ýþverenler konfederasyonlarýna •Ýþyeri tanýmý deðiþtirilerek tüise yasadan son derece memnun gönderildi. Ama müyle muðlak bir hale sokulukaldý. Bugün yasayý harfiyen yor: “[Ý]þveren tarafýndan mali uygulatmak adýna mücadelelerikonfederasyonlar ve hizmet üretmek amacýyla ni sürdürüyorlar. cephesinde bu konuda maddi olan ve olmayan unsurÞimdi sýrada 2821 sayýlý lar ile iþçinin birlikte örgütlenSendikalar ve 2822 sayýlý Toplu derin bir suskunluk diði birim” iþyeri olarak tarif Ýþ Sözleþmesi, Grev ve Lokavt hakim. ediliyor. kanunlarýnýn deðiþtirilmesi var. •Sendika yöneticilerinin alabiBu konuda da hazýrlýk yapýldý lecekleri tazminata kýdem tazve tasarý geçtiðimiz Nisan ayýnminatý üst sýnýrý getiriliyor. da iþçi konfederasyonlarýna •Kongre delegelerine ödenecek gönderildi. Ama sendikal alangiderlere üst sýnýr (günlük asgada bu konuda derin bir susri ücretin üç katý) getiriliyor. kunluk hakim. Sanýrsýnýz ki sendikalar kanunu ve toplu iþ hukuku iþçilerin özlemlerini ve taleplerini yansýta- • Sendika ve konfederasyon yöneticileri, yerel ve genel seçimlerde aday olduklarýnda ve seçildiklerinde, cak þekilde deðiþtiriliyor. Oysa durum hiç de öyle deðil! yöneticiliklerine devam edebiliyorlar. 2821 sayýlý Sendikalar Kanununda • Sendikaya üye olan iþçinin noter masrafý azaltýlýyor öngörülen deðiþiklikler (%50 indirim %75’e çýkarýlýyor). Deðiþikliðe iliþkin tasarýnýn gerekçesinde, “Avrupa • Sendika aidatý tavan sýnýrý kaldýrýlýyor (eskiden bir Sosyal Þartýna ve AB temel ilkelerine uyum saðlamak günlük çýplak ücret ile sýnýrlý idi). için sendika kurucusunun Türk vatandaþý olma þartýný • Özel eðitim kurumlarýnda çalýþanlara ve özel güvenkaldýrdýk.” deniliyor. Fakat, ayný madde ceza kanununlik þirketlerinde çalýþanlara sendikalaþma yasaðý kaldaki 312/2’den ceza almýþ kiþilerin sendika kurucusu dýrýlýyor. olamayacaðýný düzenliyor. Yani afiþ asmak ya da bildi-
F 21
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
YENÝ SENDÝKALAR KANUNU
22
• Sendikalarýn mali denetimi yeminli mali müþaFvirlere yaptýrýlacak düzenlemesi geliyor, devletin
yor ve sendikalar genellikle atama yolunu tercih ediyorlar. mali denetimi kalkýyor. Belki en tehlikeli deðiþikliklerden biri ise iþyeri taný• Sendika yöneticilerinin, yöneticilik görevleri son mýnýn tümüyle muðlaklaþtýrýlmasý. Yetki baþvurusu, çobulduðunda eski iþlerine geri dönebilmeleri konu- ðunluk baþvurusu yapýldýðýnda iþyerinin tanýmýnýn tüsunda, “sendikal görevlerinden dolayý hüküm giymiþ müyle muðlak olmasý sendikalarýn yetkiyi almasýný - ki olanlar bu haktan faydalanamaz” hükmü kaldýrýlý- bu süreç zaten deveye hendek atlatmaktan daha zor yor. imkansýz hale getirebilecek, iþverenin eline sonsuz koz Yukarýda saydýðýmýz deðiþikliklerden demokratik verebilecektir. Önceki tanýmda iþyeri iþçinin iþini yaptýnitelikte olanlar þunlar: iþçi sendikasý yöneticilerinin ðý yer olarak tanýmlanýyordu. Ýþverenin o iþyerine baðlý sendikal görevleri paralelinde siyasi görevlere aday ola- gösterdiði ama bir baþka ilde ya da evlerinde çalýþtýrdýbilmeleri ve seçilirlerse her iki görevlerini sürdürebil- ðý iþçiler söz konusu olduðunda nasýl toplu sözleþme meleri; özel eðitim ve güvenlik kuruluþlarýnda sendika- yetkisi alýnacak? Ýþyeri tanýmý bu þekilde muðlaklaþtýlaþma yasaðýnýn kalkmasý; devletin mali denetiminin rýlmamalý ve toplu sözleþme açýsýndan belli bir iþin yükalkmasý ve son maddede aktardýðýmýz sendikal görev- rütüldüðü fiziksel bütünlük ile sýnýrlandýrýlmalý, iþvelerinden dolayý hüküm giymiþ sendika yöneticisinin, renlerin iþyeri çoðunluðuna ve iþkoluna itiraz yoluyla görevi sona erdiðinde eski iþine dönmesi konusundaki toplu pazarlýktan kaçmalarý engellenmelidir. engelin kaldýrýlmasý. Tasarýda tümüyle olumsuz, anti-demokratik deðiþikDevletin maddi denetiminin likler de yer alýyor: kalkmasý da yapýlmasý gerekli •Ýþveren “sürekli bir iþ için iþe bir deðiþiklik olarak görülmeli. aldýðý veya herhangi bir nedenSendikalarýmýz devletten ve le sürekli iþ sözleþmesi sona patronlardan tam baðýmsýz oleren iþçileri izleyen ayýn 15’ine malýdýr. Sendikalarý maddi kadar Bakanlýða bildirmek zoolarak denetleyecek olanlar Sendikalarda yaþanabilen rundadýr” deniyor. Mevcut yaüyesi olan iþçilerdir. sa maddesinde ise iþverenin yozlaþmaya karþý Yasa tasarýsý ile sendika yö“iþe aldýðý” ve “hizmet akdi soduracak ve maddi neticilerinin alabilecekleri kýna eren” iþçiyi bildirir hükmü dem tazminatlarýna diðer tüm yer alýyor. Ýþveren geçici iþçi konularda gerekli iþçiler için olan üst sýnýrýn getiolarak iþe alsa da, kýsa süre önlemleri alacak olan rilmesi ve kongre delegelerine için çalýþtýrsa da, çalýþtýrdýðý yapýlan ödemelere makul bir sýtüm iþçileri bildirmekle yümücadele içindeki iþçi nýrýn düzenlenmesi, aslýnda bizkümlü kýlýnmalýdýr. hareketi olacaktýr. ler adýna utanç vericidir. Bunlar, •Sendika ve konfederasyonlarýn kimi olumsuz örneklerde, iþçi tüzük deðiþikliði ile ilgili yetkiörgütlerinin kendi içlerinde düli organlarý genel kurullardýr. zenlemesi gereken asgari kuralTasarý ile buna, anti-demokratik larý saðlayamamasý dolayýsýyla, uygulamalarýn önünü açabileyasa koyucunun yozlaþmaya cek bir istisna getiriliyor: Ýlgili karþý getirmiþ olduðu sözde yamakamlarca “yasaya aykýrýlýðý sal engellerdir. Sendikalarda yaþanabilen yozlaþmaya tespit edilen ve düzeltilmesi istenen” tüzük deðiþikkarþý duracak ve maddi konularda gerekli önlemleliklerinde Yönetim Kurulu’na bu konuda yetki veriri alacak olan mücadele içindeki iþçi hareketi olaliyor. Yani bir iþçi örgütünün tüzüðünün maddecaktýr. leri, ilgili makam tarafýndan yasaya aykýrý görüNoter masraflarýnýn bir ölçüde azaltýlmasý ise yeterli lürse, (bugün Eðitim-Sen’in baþýna gelmiþ olduðu deðildir. Sendikaya üyelikte ve istifada noter þartý gibi) genel kurul iradesine baþvurmadan deðiþtisendikalaþmanýn önünde engeldir. Tümüyle kaldýrýlrilebiliyor. malýdýr. Bir iþyerinde örgütlendiðini bildiren sendikaya Son anda deðiþtirilmez ise olumlu görünen bir deðiyetki derhal verilmelidir. Yetki ihtilaflarýnda iþyerin- þiklik iþyeri sendika temsilcileri ile ilgili iþ güvencesi de sandýk kurularak yetkili sendika sorunu bu þekil- maddesinin güçlendirilmiþ olmasý. Maddede iþten çýkade çözülmelidir. rýlacak iþyeri temsilcisi için iþe iade öngörülüyor. Ayrýca iþyeri sendika temsilcisinin sendika tarafýnAncak Türkiye’de sendikalarýn karþýlaþtýðý en büyük dan tayin edilmesi hükmü korunuyor. Ýþyeri sendika güçlük örgütlü olduklarý yerlerdeki iþyeri sendika temtemsilcilerinin o iþyerinde seçimle belirlenmesi doð- silcilerinin iþten atýlmasý deðildir. Bu durumun örneklerudur. Yasanýn böyle düzenlenmemiþ olmasý temsilci- ri görülse de istisnadýr. Esas sorun yeni örgütlenmeye lik için seçim yapýlmasýný sendikanýn takdirine býraký- çalýþýlan iþyerlerinde sendikalý olan iþçilerin iþten çýka-
F
YENÝ SENDÝKALAR KANUNU
rýlmasýdýr. Sendikalaþma çabasýnýn olduðu iþyerleF rinde iþten çýkarýlan iþçiler için iþe iade veya çok aðýr
(!) uygun biçime getirecek gerekli deðiþiklik ve düzenlemelerin yapýlmasý öngörülmüþtü. Bu kapsamda ilk yaptýrýmlar getirilmelidir. Bu olmadan iþ güvencesin- olarak yeni Ýþ Kanunu iþçiler adýna kölelik kanunu olade iyileþtirme yapýldýðýndan kimse bahsedemez. rak düzenlendi. Þimdi 2821 ve 2822 ile birlikte Ýþ Kanunu da yeni2822 sayýlý Toplu Ýþ Sözleþmesi, den ele alýnýyor ve bu yasada patronlarýn talep ettikGrev ve Lokavt Kanununda leri ve gerçekleþmeden kalmýþ tek önemli deðiþiklik olan KIDEM TAZMÝNATI maddesi deðiþtirilmek öngörülen deðiþiklikler Türkiye’de grev kapsamý dýþýndaki iþkolu sayýsýnýn faz- isteniyor. Yeni Ýþ Kanunu gereðince oluþturulan Üçlü lalýðý Uluslararasý Çalýþma Örgütü ILO tarafýndan uzun Danýþma Kurulunda bunlarýn tümü bir paket olarak ele yýllardýr eleþtirildi. Deðiþiklik tasarýsý bazý iþkollarýnda- alýnýyor. Toplu iþ hukuku (sendikalar ve TÝS kanunu) AB ile ki grev yasaðýný kaldýrýyor. Tasuyum sürecinde demokratikleþlakta “petrokimya iþleri, notertiriliyor havasý yayýlarak bireylik hizmetleri, bankacýlýk ve kasel iþ hukukunda (Ýþ Kanunu) mu kuruluþlarýnca yürütülen ityapýlacak yeni saldýrýlarý kabul faiye, þehir içi deniz, kara ve etmemiz isteniyor. demiryolu ve diðer raylý toplu Önümüze “reform” Hükümet tarafýndan 60 taþýma hizmetlerinde” grev yagünlük grev ertelemesi kaldýsaðý kaldýrýlýyor. olarak sunulan yeni rýlmadan; sendikalaþan iþyerFakat, bu “olumlu adým”, kanunla, baþta 60 günlük lerinde iþten atýlan iþçiler için grevin “genel saðlýðý veya uluiþe iade veya çok aðýr yaptýsal güvenliði bozucu nitelikte” grev ertelemesi (yani rýmlar getirilmeden; toplu iþ olduðu gerekçesiyle ertelenmesi yasaklamasý!), üyelik için hukukunda bir iyileþtirme yauygulamasýnýn kaldýrýlmamasý pýldýðýndan bahsedilebilir mi? noter þartý, iþyeri ve nedeniyle aslýnda bir iyileþtirme Tüm bu kanuni deðiþiklikgetirmiyor. Yine herhangi bir iþiþkolu barajlarýnýn lerin patron örgütleri ve hükolunda greve gidildiðinde Çakümet ile “Üçlü Danýþma” kulýþma ve Sosyal Güvenlik Baka- kaldýrýlmýyor olmasý ve iþ ný, Danýþtay’dan istiþari müta- güvencesi saðlanmamasý rullarýnda bir araya gelen temsilcilerimiz tarafýndan halaa isteyerek grevi erteleyebilezýrlanýp da son anda bizlere aynen eskisi gibi cek. duyurulmasý kabullenilebilir Sendikalar için %10 olan iþsürüyor. Dolayýsýyla mi? kolu barajý da ILO tarafýndan kesinlikle toplu iþ Patronlarýn ve hükümetleyýllardýr eleþtirilmiþtir. Bu baraj rin bu tür hazýrlýklarý bizlerkaldýrýlmýyor; %5’e indiriliyor. hukukundaki den gizlemekte çýkarý olabilir. %50 iþyeri barajý da aynen koolumsuzluklar ve ILO Ama sendikalarýn asla olarunuyor. maz! Olumlu yönde deðiþtirilen normlarýyla çeliþkiler kimi maddeler ILO’da yýllardýr Bizim Ýþçi Kardeþliði ortadan kaldýrýlmýþ eleþtirilen konular; ama yapýlan olarak önerdiðimiz olmuyor. deðiþiklikler son derece yetertalepler: siz. Baþta 60 günlük grev ertelemesi (yani yasaklamasý!), •Ýþ yasalarý ile ilgili yapýlan göüyelik için noter þartý, iþyeri rüþmelerin durumu, tutanaklarý ve iþkolu barajlarýnýn kaldýve ara kararlarý derhal sýnýfýn rýlmýyor olmasý ve iþ güvencebilgisine sunulsun. si saðlanmamasý... Dolayýsýyla kesinlikle toplu iþ huSendikalar ve TÝS yasalarýnda: kukundaki olumsuzluklar ve ILO normlarýyla çeliþ- • Hükümetin 60 gün grev erteleme hakký kaldýrýlsýn. kiler ortadan kaldýrýlmýþ olmuyor. • Noter þartý kaldýrýlsýn. • Sendikalaþma nedeniyle iþten çýkartmalarla ilgili 2821 ve 2822 sayýlý kanunlarda aðýr yaptýrým getirilsin. yapýlacak bu deðiþiklikler için baþka • Ýþyeri tanýmý muðlaklaþtýrýlmasýn. • Ýþyeri ve iþkolu barajlarý kaldýrýlsýn. alanlarda taviz verilebilir mi? Üçlü protokol ile 1475 sayýlý Ýþ Kanunu, 2821 sayýlý Sendikalar Kanunu ve 2822 sayýlý Toplu Ýþ Sözleþmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nu “çaðdaþ geliþim çizgisine”
23
ULUSLARARASI ÝÞÇÝ KARDEÞLÝÐÝ
A
macýmýz Türkiye’de patronlarýn ve hükümetlerinin vahþi saldýrýsýna karþý koyabilmek için iþçi sýnýfýnýn birleþik mücadelesine ve tüm ezilenlerin, yoksul halkýn bu mücadeleye katýlmasýna hizmet etmektir. Bu mücadeleyi bütün dünyada ortaklaþtýrmak için de ILC’nin Açýk Dünya Konferanslarýna katýlacaðýz ve Türkiye’de ortak kampanyalar örgütleyeceðiz. ILC haftalýk bültenlerini her hafta çevirerek internetteki sitemizde yayýnlayacaðýz. Aylýk olarak da Türkiye ekleriyle birlikte “Ýþçi Kardeþliði” elinizde olacak. Özelleþtirmeye, kuralsýz çalýþmaya, sendikasýzlaþtýrmaya, grev hakkýnýn yok edilmesine, iþsizliðe, açlýða ve savaþa karþý mücadeleyi birleþtirerek ve yükselterek ilerleyebiliriz.
Patronsuz bir parti; “Ýþçilerin Kendi Partisi”
Artýk iþçiler olarak bir siyasal güç oluþturmadan, toplumdaki gücümüz kadar siyasal alanda temsil edilmeden ne yeni bir hak almamýz ne de varolan haklarýmýzý, sendikalarýmýzý korumamýzýn mümkün olmadýðýný hepimiz görüyoruz. Türkiye iþçi sýnýfý olarak atmamýz gereken birçok adým var ama bunlarýn en önemlisi patronlardan ve onlarýn devletinden baðýmsýz bir iþçi partisinin kurulmasýdýr. Þimdiye kadar hangi siyasi görüþe yakýn durmuþ olursa olsun bütün iþçi örgütleri, iþçilerin ve emekçi halkýn en basit ve temel çýkarlarý etrafýnda bir araya gelmek zorundadýrlar. Karþýmýzda yýllardýr aralarýndaki bütün it dalaþlarýna raðmen birleþmiþ bir patronlar cephesi vardýr. Birleþmiþ patronlar cephesi ile mücadele edebilmek için ise birleþ-
miþ bir iþçi cephesine ihtiyaç var. Ýþte “Ýþçilerin Kendi Partisi” böyle bir cephe olmalýdýr.
Tek örgütümüz var; sendikalarýmýz
Görev öncelikle herþeye raðmen varlýðýný sürdürmeye çalýþan iþçi örgütlerine, sendikalara ve bu örgütlerin samimi dürüst kalmýþ yöneticilerine, sýnýf bilinçli iþçilere düþmektedir. Tek iþçi örgütü olan sendikalar, bizden önceki iþçi kuþaklarýnýn alýnterlerinden arttýrdýklarý kuruþlarla ve zorlu mücadelelerde kuruldu. Bu birikimimiz, þimdiki ve gelecek kuþak iþçilerin, yoksul halkýn çýkarlarý için kullanýlmalýdýr. Bu hem iþçi sýnýfýna, hem de tüm ezilenler ve yoksul halka karþý tarihi bir sorumluluktur. Bu sorumluluðun gereðini bugün yerine getirmeyenler yarýn örgütlerimiz iyice un ufak olduðunda temsil ettikleri iþçilere ne yüzle bakacaklarýný düþünmelidirler. Evet, bu gidiþin sonunun kýyamet olduðunu gören bütün iþçi önderleri, patron hükümetlerine karþý tek kurtuluþ yolunun bir iþçi hükümetinden geçtiðini görmelidirler. Sadece sendikalý iþçilerin deðil tüm iþçilerin, yoksullarýn, iþsizlerin, ezilenlerin çýkarlarýný savunmak için birlikte siyaset yapmalýyýz. “Ýþçi Kardeþliði”, sendika ve konfederasyon ayrýmý yapmadan mücadeleci bütün iþçilerin, iþçi önderlerinin ve sendika yöneticilerinin biraraya gelerek “Ýþçilerin Kendi Partisi”ni kurma mücadelelerini desteklemek için çalýþmaktadýr.
Uluslararasý Ýþçi Kardeþliði
Sahibi ve Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Engin Bodur • Baský: Color Matbaasý Yönetim Yeri: Rasimpaþa Mah. Nüzhet Efendi Sok. No:36/5 Kadýköy/Ýstanbul Tel: (216) 330 95 67 • http://www.iscikardesligi.org • iscikardesligi@iscikardesligi.org