grev, eylem, boykot
cellatlarý durdurana kadar susmak yok durmak yok 6 nisan 2003. Özel sayı 4 500 bin TL
TEMEL FİKİRLERİMİZ SOSYALİZM AMA NASIL? Kapitalizmde öncelik insanların ihtiyaçları değil, kâr ve rekabettir. Bu nedenle işsizlik, açlık, yoksulluk, savaşlar ve çevre tahribatına neden olur. Gittikçe daha fazla zenginlik yaratan kapitalizm geniş yığınları yoksulluğa mahkum eder. Yaratılan zenginliğin insan ihtiyaçları için kullanılabilmesi, ancak işçi sınıfının kolektif olarak bütün zenginliğe, üretimde kullanılan her şeye el koymasıyla, üretimi ve dağıtımı kontrol etmesiyle, yani sosyalizmle mümkündür. ÜRETENLERİN DOĞRUDAN İKTİDARI Sosyalizm ancak işçilerin kendi eylemiyle gerçekleşebilir. Işçiler bunu ancak işçi konseyleri aracılığıyla aşağıdan yukarı örgütlenen bir işçi iktidarıyla gerçekleştirebilirler. Bunun dışındaki çözümler yine bir azınlığın iktidarıyla, kapitalizmle sonuçlanır. REFORM DEĞİL DEVRİM Bu düzenin kurumları yönetici azınlığı çoğunluğa karşı korumak amacıyla oluşturulmuştur. Bu kurumlar ele geçirilip çoğunluğun ihtiyaçları için kullanılamaz. Kökten bir değişim gereklidir. Gerçek demokrasi, aşağıdan yukarı doğru örgütlenen, temsilcilerin istendiği an görevden alınabildiği, üretimin işçi sınıfı tarafından kolektif olarak kontrol edildiği bir sistemde mümkündür. Böyle bir değişim parlamento aracılığıyla gerçekleştirilemez, ancak işçilerin kitle eylemleriyle, büyük kitlelerin bir avuç yönetici azınlığı alaşağı etmesiyle sağlanabilir. ENTERNASYONALİZM Günlük yaşamımızda kullandığımız en sıradan mallar bile değişik ırk, renk, dil, din, cinsiyetten işçilerce üretilmekte. Kapitalizm dünya ölçeğinde bir sistemdir. Bunun alternatifi olan sosyalizm de ancak dünya ölçeğinde gerçekleşebilir. Işçilerin vatanı yoktur. Bütün dünya işçileri kardeştir. Iki farklı ülkenin işçilerini karşı karşıya getirecek her şeye karşı çıkılmalı, diğer ülkelerdeki işçilerin mücadeleleri desteklenmelidir. TEK ÜLKEDE SOSYALİZM MÜMKÜN DEĞİLDİR Rusya deneyimi göstermiştir ki devrim tek ülkeyle sınırlı kalırsa kalıcı bir zafere ulaşamaz ve yenilir. Ilk ve tek muzaffer işçi devriminin gerçekleştiği Rusya'da devrim tek ülkede sınırlı kaldığı için 1928'deki karşı devrime yenilmiştir. Rusya, Doğu Avrupa, Çin, Küba gibi yerlerde sosyalizm değil bürokratik devlet kapitalisti sistemler yaşanmıştır. Kendilerini nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar,
bu ülkeler insana değil silaha para yatıran, çevreyi tahrip eden, zengin ve yoksul ayrımının olduğu, ulusal ve cinsel ayrımcılık yapılan kapitalist toplumlardı. EZİLEN HALKLAR VE AZINLIKLAR Ayrımcılık yapılmayan bir dünyada birlik içinde yaşamak istiyoruz, ama sadece yaşamak istediği ülkeyi, konuşmak istediği dili, ibadet etmek istediği dini seçebilen insanlar özgürce birlikte yaşayabilirler. Bu nedenle azınlıklara yönelik her türlü milli, dini, mezhepsel, ırksal ayrımcılığa karşı mücadele etmeli, ezilenlerin yanında olmalı, onların eşitlik mücadelesini desteklemeli, örgütlenme haklarını savunmalıyız. Ulusların kendi kaderini tayin hakkını savunurken, ezen ulus milliyetçiliğine karşı mücadele edip ezilen ulusun kurtuluş mücadelesini desteklemeliyiz. CİNSİYETÇİLİK Yaşadığımız sistem kadınları ve eşcinselleri ezmektedir. Her yerde cinsiyetçiliğe karşı mücadele edip, kadınların her alandaki eşitliğini savunmalı, insanların cinsel tercihleri nedeniyle ezilmesine, eşcinsellere yönelik saldırı ve aşağılamalara karşı mücadele etmeliyiz. DEVRİMCİ PARTİ Kazanmak için büyük çoğunluğu mücadeleye katmak gerekiyor. Ama egemenlerin propagandaları ve günlük yaşamın dayatmaları nedeniyle ne yazık ki büyük çoğunluk bizden farklı düşünüyor. Bu fikirlere karşı mücadele etmek için örgütlenmek, fikirlerimizin doğruluğunu mücadele sırasında kanıtlamak zorundayız. Bu nedenle kapitalist sisteme ve onun sonuçlarına karşı her mücadelenin en militan parçası olan en militan işçileri sosyalizm ve birlikte mücadele etme fikrine ikna edecek devrimci bir parti inşa etmek istiyoruz. Işçi sınıfının kendiliğinden mücadelesinin bir işçi devletiyle sonuçlanabilmesi için böyle bir parti zorunludur. PARTİ İÇİ DEMOKRASİ Sosyalist politikanın temelinde işçi sınıfından öğrenmek yatar. Ancak birbirimizle tartışarak, deney alış verişinde bulunarak öğrenebilir ve kazanmak için ne yapabileceğimiz konusunda anlaşabiliriz. Tartışma özgürlüğü, sosyalistlerin işçi sınıfından ve birbirinden öğrenmesinin vazgeçilmez koşuludur. Bu nedenle, demokrasi örgütlenmemizin can damarıdır. Tartışmanın amacı birlikte hareket etmek, dünyayı dönüştürmek olduğu için demokratik merkeziyetçilik devrimci bir parti için zorunludur. ÇAĞRI Bu fikirlere katılan herkesi, birlikte örgütlenmeye çağırıyoruz.
Bi’şey Yapmalı fanzinden bir bölüm
Ankara’lı antikapitalist öğrencilerin çıkardığı Bi Şey Yapmalı fanzini bir hafta içinde ikiyüzelliden fazla sattı. Bu da demektir ki 250 savaş karşıtının diyalog kurmasına vesile oldu, umut, güven ve koordinasyon için kapı açtı. Bu küçük yayın bir gecelik bir çalışmanın ürünü.
bu dünya mümkün deðil
Çünkü küresel kapitalizm var, çünkü onun sürekli silah ekonomisi var, neoliberal pazar çantası var, küresel sıkıntıları var, depresyonu var, krizi var... Petrol var, borsa var, vahşet var, soykırım var, gözümüzün içine baka baka...iki dirhem petrol için...bok var...
Savaş var, çünkü paranın mutlak krallığı var, o ne derse o olur.
Çünkü Irak var, Filistin var; yıkılan evler, siren sesleri, bombalar, sortiler ve “vur” emirleri var... Aniden ölenler, kaçışanlar, sürünenler, çıldıranlar, mülteciler var...insanlar var
Bir de bütün bunları “stratejik açıdan” ele alanlar var... Ordular var, silahlar, polisler, malın mülkün temellisi, büyük sermayenin garantisi kanunlar var... Yassak var, şişşşş var, sussss var, çaktırma var, jop var, barikat var, gaz var, dağal gaz var... “Paran yoksa öl” var... Bush var, ampül tayyip var, sülü var, ertuğrul özkök var...
Bu dünya mümkün değil artık. Çünkü artık bunu değiştirmek için sokakları dolduran, grev yapan, boykot yapan, eylem yapan, kampanya yapan savaşı ve sistemi kendine dert yapan mil-yonlarca dünya vatandaşı insan var.
Amerika’nın Olimpia kasabasından, klasik orta sınıf yaşantısını bir kenara bırakıp Filistin’e barış gönüllüsü olarak giden, “bunu durdurmak için her şeyi bir kenara bırakmak bence iyi bir öneri” diye arkadaşlarına çağrı yapan, sonra da ev yıkan bir dozeri durdurmak için hayatını feda eden Rachel var, onun bıraktığı bir onur var...Bu dünya mümkün değil çünkü, başka bir dünya çoktan sokağa indi.
Antikapitalist, barış ve özgürlük için yola çıkan herkese savaşa ve kapitalizme karşı, küresel direnişten ilham alan , tarihin birikimini bugünün dünyasıyla birleştiren yeni bir yol öneriyor, Gelin bu dünyayı birlikte değiştirelim...
www.antikapitalist.net posta@antikapitalist.net tel: 0535 226 94 89
21 Mart’ta savaþa karþý kürede isyan vardý
ABD: New york, San Fransisco, Boston ve Pitsburg başta olmak üzere savaşın başladığı ilk gün ülkenin birçok kentinde binlerce savaş karşıtı sokakları doldurdu. Polis, eyleme katılan göstericilere karşı zor kullanırken, San Fransisco'da 1.100 eylemci gözaltına alındı. Polis şefi, eylem alanına tam anlamıyla "anarşi" nin hakim olduğunu söylüyordu. YUNANİSTAN: Onbinlerce öğrenci ve sendikalı işçilerin katılımıyla gerçekleşen yürüyüş sırasında ABD büyük elçiliği kuşatıldı. Ülkedeki sendikalar Cuma günü 3 saat süreli genel grev çağrısında bulunurken, sol kanat sendikaların grevi 24 saat devam etti.
İTALYA : Perşembe günü Italya'da milyonlarca insan eyleme katıldı. Bombalamanın başladığı ilk dakikalarda ( sabah saat 4 suları) Milano'da başlatılan eyleme gün ortasına doğru 200.000 kişi destek verdi. Milan'da 200.000 , Cenova'da 40.000, Turin'de 20.000 kişilik eylemler düzenlenirken Napoli'de hükümet binası ve NATO Güney Komutanlığı; Roma'da kısa süreliğine de olsa tren istasyonları işgal edildi. Cuma günü için ülkenin önde gelen en büyük üç sendikası genel grev çağrısında bulundu.
İNGİLTERE: Savaşın başladığı günün öğle saatlarinde Londra'da birçok işyeri ve okuldan insanlar sokakları dordurdu. 500 kadar Clyst Vale ilkokulu öğrencisi, protesto amacıyla deslerden çıkark oyun parkında eylem düzenledi. Londra'da köprü işgali, iş yerlerini terketmeyle hayat kısmen felce uğratılırken, ülkenin diğer illerinde de binlerce kişilik protestolar düzenlendi.
Clyst Vale ilkokulu ‘nun 500 öğrencisi, protesto amacıyla deslerden çıkarak oyun parkında eylem düzenledi. İSPANYA: Bush ve Blair 'in savaşına destek veren Aznar'ın istifasını isteyen Ispanyollar, Madrid ve Barselona'da devasa büyüklükte eylemler örgütlerken; üniversite öğrencileri otoyolları, ABD Büyükelçiliğini ve aşırı milliyetçi bir partinin binasını işgal etti. ALMANYA: Başkent Berlin'de 80.000 kişi protesto eylemine katıldı. Stuttgart'ta 15.000 üniversite öğrencisi sokaklara çıktı.Hamburg'da yapılan gösterilere genç işçiler fabrikalarını terkederek destek verdiler.
FRANSA: Büyük ölçüde lise ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla Paris'te gerçekleştirilen eylem polis tahminlerine göre 80.000 kişiyi kapsıyordu. Geri kalan şehirlerde de binlerce kişinin sokakları doldurduğu belirtiliyor. AVUSTRALYA: Irak'ın bombalanmaya başlamasıyla Avustralyalılar şehir merkezlerine akın etmeye başladı. Bombalama haberinin gelişinden 3 saat sonra Sidney'de 40.000, Melbourne'de 50.000 insan alanlara çıktı. Savaş karşıtı eylemlerin gerçekleştiği diğer ülkelerse şunlar: Türkiye, Polonya, Finlandiya, Hollanda, Danimarka, Irlanda, Kanada, Uruguay, Güney Afrika, Japonya, Güney Kore, Tayland, Endonezya, Mısır, Filipinler, Bangladeş
antikapitalist mikrofon ODTÜ’lü savaş karşıtlarına uzandı ve şu soruyu sordu:
-Ne yapsak ki savaş dursa?
bütün sivil toplum ses çıkarsa; bunun sonucunda işçiler hayatı durdursa savaş da durur... çevik ODTÜ müzik toplulukları -kapitalizmi yıksak savaşı da durdururuz nurfer(sosyoloji) -bol bol düşünmeye ihti-yacımız var. Manyetik sistemler üreterek üsleri yok edebiliriz. murat -yaşamı her an ve her an yeniden üretenler, yani işçiler birleşirse, halkların kardeşliği üzerinden dev birlikler kurulursa savaşı da kapitalismi de durdururuz turan (genetik müh.) -dünyanın her yerindeki milyonlarca savaş karşıtı birleşsek, meydanlarda süresiz oturmaya başlasak. Eş zamanlı olarak hayatı kilitlesek, elektrik ve telefon sistemlerini kesip hayatı kilitlesek savaşı durdururuz. Bu arada istediğimiz dünyayı konuşmuş oluruz. Beran (siyaset bilimi) -Türkiyedeki feodalitenin yıkılması gerek. Milyonların sokağa dökülmemelerinin nedeni aç olmamaları, akraba bağları hala insanları doyru-yor. Dünyada direnişlere halk katılımı çok az, genel katılım gerekiyor. Evrim -üniversiteleri yakıp yıkalım, herşeyi yağmalayalım, üretimi, herşeyi durduralım, savaş durana kadar da hiç bir şeyi işletmeyelim. Eda (sosyoloji) ... antikaitaist.aylýk siyasi gazete.Nisan 2003. özel sayý 4 Uluslararasý Akým tanýtým yayýncýlýk sahibi ve sorumlu yazý iþleri müd: Türkan Uzun ÝSTANBUL: Mustafa Çelebi mah. Tepe sok. No 18. K4 Beyoðlu Baský: Yön matbaasý
TARTIÞMA
NE YAPSAK KÝ SAVAÞ DURSA ?
Baðdat direniyorsa dünyanýn en büyük teknolojik gücü Irak’ý süpürüp geçemiyorsa Nagazaki’yi, Hiroþima’yý yaþamýyorsak Fransa ve Almanya savaþýn dýþýnda kalýp BM ve AB’de çatlak yaratýyorsa Ve daha da önemlisi Kuzey Cephesi açýlmadýysa Ve bugün ABD ve Ýngiltere yönetiminin savaþ kurmaylarý arasýndan istifalar yaþanýyorsa Savaþýn ve küresel egemenlerin meþruiyeti altüst olmuþsa Bunda uluslararasý savaþ karþýtý hareketin ve onun kitlesel eylemlerinin rolü yatsýnabilir mi? 1 Mart’ýn Irak halký için bir dönüm noktasý olduðunu kim inkar edebilir. Küresel direniþ, nasýl kazanacaðýmýzýn yolunu gösteriyor; genel grevlere, genel boykotlara ve hayatýn durmasý için gerekli olan kitlesel isyana güç veri-yor. Tek merkezi eylem yaptýk: 1 Mart Ankara 100 bin kiþi. Ama diðer ülkelere bakýyoruz milyonlardan bahsediliyor. Nasýl yapýyorlar? Uluslararasý taktik þu: Haftalarca aylarca büyük eylemi inþaa et, kampanya yap; sonra bu eylemin gücünü bir sonraki eylem için her yerde anlat. Her eylemi bir sonraki daha büyük eylem için bir basamak olarak tasarla. Güç birleþtir, güveni arttýr, hamle yap; çünkü büyük yýðýnlarýn harekete geçmek için buna ihtiyacý var. Ve savaþýn durmasý, çoðunluðun harekete geçmesiyle mümkün.
Türkiye’de sorun ne? 1.Savaþý kitlelerin deðil, küçük ama kahramanca iþlerin durdurabileceði yanýlgýsý. 2.Küresel direniþten öðrenmemek konusundaki tutucu ve ýsrarlý direniþ.
Bu duruþ bize 15 Þubat’ý kaçýrttý. 21 Mart’ý kaçýrttý. Þimdi de 12 Nisan’ý kaçýrýyoruz. Bari 1 Mayýs’ý kaçýrmayalým. Bu 1 Mayýs’ý solun görücüye çýkma günü olmaktan öteye taþýyýp milyonlarýn eylemine çevirmeye, küresel direniþin parçasý olmaya çalýþalým.
Küresel eylem yol gösteriyor; biz bu yolun yolcusuyuz, ve binlerce yol arkadaþýna ihtiyacýmýz var...
küresel boykot çaðrýsýna yerelden yanýt geldi: 21 Mart’tan haberler
ODTÜ: Sabah saat 10:00'da Newroz þenliðiyle baþlayan eylem, dersleri boykot eden yaklaþýk 200 kiþinin yürüyüþe geçmesiyle devam etti. Binalarýn içine girerek derslerdeki öðrencilerin de çaðrýlmasýyla eyleme katýlanlarýn sayýsý 1500'ü buldu. 3 saat kadar süren yürüyüþ sonrasýnda kortej Eskiþehir yolunu ( otoyol) kesmek üzere çýkýþ kapýsýna kadar yürüdü. Ancak iki gün öncesinde yolun kýsa süreliðine kapatmayý baþaran ODTÜ'lü öðrenciler jandarma ve polis barikatlarýyla engellendi. Eylem daha sonra sokak tiyatrossu , þiir ve müzik dinletileriyle sonlandýrýldý. ODTÜ'de savaþa karþý öðrenci kulüplerinin oluþturduðu ittifak bundan sonra da eylemlerine devam edecek. HACETTEPE: Beytepe kampüsünde sabah saatlerinde 30 kadar öðrenci marakas ve davullarla sýnýflarý gezerek hocalarý ve öðrencileri boykota çaðýrdý. Eylemcilerin sayýsý zaman zaman 150 kiþye çýkarken boykota katýlým oranýý % 90'ý buldu. Eylem sonrasýnda öðrenciler, Newroz þenlliðine destek vermek için Kýzýlaya indi. BÝLGÝ ÜNV : Bilgi Üniversitesinde önce “Boykota Katýlma Savaþa Ortak Ol” yazýlý afiþler asýldý. Masalar açýldý, fotoðraf sergisi düzenlendi. 21 Mart günü Kuþtepe ve Taksim kampüsleri de Dolapdereye geldi. Bilgi’de ilk defa böyle bir eylem gerçekleþtiriyordu vedoðrusu kantinin önünde oturma eylemi yapan, sloganlar atan, sonra da koridorda yürüyüþ yapan 600 kiþiyi görünce kimse gözlerine inanamadý. SABANCI ÜNÝVERSÝTESÝ: Sabancý’lýlar savaþa ve küresel eylem çaðrýsýna sürekli oturma eylemi ile cevap verdiler. Sabancý’da barýþ tam hýz ilerli-yor... Ý.Ü. BARIÞ KUMPANYASI: Ý.Ü’de iki gün “barýþ için kýyamet” eylemi yapýldý. Davul, marakas, düdük, tencere ile bütün koridorlar, bütün kampüsler dolaþýldý, yemekhaneler inletildi. Barýþ Kumpanyasý 21 Mart günü ise küresel eylemi Nevroz’la birleþtirmeyi seçti. Kürt halkýyla dayanýþma ön plandaydý. Barýþ dolu bir eylemle bahar baþladý.
Baþka bir dünya için öneriler
sýnýf yok, sýnýr yok; tek bir dünya... þu güzel dünyanýn bütün nimetlerini kapitalistlerin elinden kurtarmýþ ve güzelcene paylaþmayý becermiþ bir insan topluluðu... yöneten yok, yönetilen yok...uluslar, cinsiyetler yada cinsel yönelimler arasýnda sonsuz bir barýþ ve eþitlik mevcut... bütün fabrikalar bizim, kâr için diil gerçek ihtiyaçlarýmýz için üretiyoruz, üretirken var oluyoruz, dünyanýn ve onun içinde insanýn daha güzel olmasý için elimizden ne gelirse yapýyoruz... ne kadar güzel deðil mi... hayal etmekle bitiremiyor insan. Böyle bir dünyayý istemek kolay, oturup düþününce insanýn içi güzelleþi-yor. ama bi yerinde gözlerini açýyorsun ve karþýnda bu açlýðýn ve yýkýmýn dünyasý... nasýl olacak þu baþka dünya... biz diyoruz ki (antikapitalist grubu olarak) sorunun kaynaðý dünya kapitalizmi. yani küçük bir sermaye sahibi azýnlýðýn dünyanýn bütün varlýðýna el koymuþ olmasý... bütün devletler/ kanunlar/ ordular/ savaþlar/ eðitim, ceza ve ahlak sistemleri...yani boktan olan ne varsa hepsinin kökü buraya baðlý...paranýn egemenliði ve onun diktatörlüðü ve bu diktatörlüðün kendini sürekli olarak yeniden üretmesi... öyleyse bu sahipliði ortadan kaldýracak bir dünya devrimine ihtiyacýmýz var. üretim sistemine el koymamýz lazým ki kâr için deðil insan ve dünya için üretelim ve hep beraber güzelleþebilelim...dimi? burada iki önemli sorumuz var, birincisi bu devrim nasýl bir devrim olacak...ikincisi ise, bu devrimi kim yapacak? biz diyoruz ki, bu iþ bir kaos, karmaþa ve yýkým süreci olmamalý ve küçük bir azýnlýðýn yukarýdan aþaðý yaptýðý bir þey de olmamalý( muhalefet tarihimiz bu ikisinin kötü örnekleriyle dolu deðil mi?) bize öyle bir þey lazým ki, hem üretim sistemini doðrudan ele geçirebilsin, hem de kuracaðý “cesur yeni dünyayý” insanlýðýn ortak çýkarlarý üzerine kursun, kollektif olsun...herkes özne olsun. biz, antikapitalistler tarihe ve topluma bu gözle bakýnca kabaca þunlarý görüyoruz: -üretimin kontrolü üretenlerin elinde olmalý -bunun için üretenlerin üretim araçlarýna el koyduðu bir sürece ihtiyacýmýz var (buna iþçi devrimi diyoruz) -aþaðýdan yukarý bir doðrudan demokrasi üzerine þekillenmiþ yeni bir toplusal sisteme ihtiyacýmýz var(buna da aþaðýdan sosyalizm diyoruz) -tek bir ülkede, tek bir kentte, tek bir insanda kurtuluþ olur mu, kapitalizmin dünya barbarlýðýna karþý uluslararasý bir birliðe ve sýnýrlar ötesi bir mücadeleye ihtiyacýmýz var (ve buna da enternasyonalizm diyoruz) Not: bunlarý masa baþýnda düþünerek bulmadýk, ezilenlerin mücadele tarihinin derslerinden ve bu mirasý bize aktaran devrimci liderlerden öðrendik (buna da marksizm diyoruz) özetle, iþçi sýnýfýnýn kollektif iktidarýný ve bunun getireceði doðrudan demokrasiyi ve özgürlüðü istiyoruz. milliyetçilik yok, cinsiyetçilik yok, hiyerarþi yok, tepeden inme yok, homofobi yok, küçük kahramanlýklar ve grupsal iktidarlar yok...kollektivizm var, tam demokrasi, tam özgürlük, tam barýþ...baþka bir dünya var... bunun için bu yazýya burun kývýrýp atmak yok, bunu bir baþlangýç kabul etmek var, bizi bulup tartýþmak-muhabbet etmek-öðretmek/öðrenmek var...baþka bir dünyaya hazýrlanmak, organize olmak, koordine olmak, örgütlenmek, parçasý ve öznesi olmak var... evet baþka bi dünya mümkün; hem de milyonlarca insan paranýn ve petrolün cellatlarýna karþý sokaklarda “baþka bir dünyaaaaaaaa!” diye çýrpýnýrken... bugün deðilse ne zaman?
bir varmýþ bir yokmuþ
“biz dünyanýn baþka yerlerindeki çocuklarý merak eden çocuklarýz...”
Rachel Corrie (Filistin’de öldürülen Amerikalý barýþ gönüllüsü )
Rachel’in annesine Filistin’den yazdýðý mektuplardan biri:
G8 ülkelerinin elindeki toplam nükleer silah, dünyayý 20 defa yok edebilecek kadarmýþ... 1.Dünya savaþýnda 15 milyon 2.sinde 25 milyon ÝNSAN ölmüþ Vietnam savaþýnda 2,5 milyon, Kore savaþýnda 1,5 milyon ÝNSAN ölmüþ, bu savaþta da 400 bin ÝNSANýn ölmesi bekleniyormuþ. dünyanýn yýllýk silah harcamasý yaklaþýk 1 trilyon dolar mýþ...(Türk parasý olarak karþýlýðý yok. ama bütün dünyayý doyurmaya yeter heralde) afrika’da açlýk, yoksulluk ve tedavisi mümkün hastalýklardan ötürü hergün 19 bin çocuk ölüyormuþ... bir milyar insan mutlak açlýk sýnýrýnýn altýnda yaþýyormuþ iki milyar insan iþsizmiþ Türkiye 2003 bütçesinin % 45 i borç faizlerine (yani bir kaç bankaya) gidecekmiþ. 90-98 yýllarýnda Irak halkýna uygulanan ambargo nedeniyle bir milyon ÝNSAN ölmüþ, bunun 600 bini çocuklarmýþ...
"Evet, yine dans etmek istiyorum, erkek arkadaþlarým olsun istiyorum, iþ arkadaþlarýma karikatürler çizeyim istiyorum, ama bunu durdurmak da istiyorum. Burada gördüklerime inanamýyorum, yüreðim dehþetle doluyor. Düþ kýrýklýðý içindeyim. Dünyamýzýn temel gerçekliði bu olduðu için düþ kýrýklýðý içindeyim. Bunu durdurmak istiyorum." Kendi sonunu da tahmin eden bir mektubu þöyle bitiyor: "Filistin'den döndüðümde uykumda kâbuslar göreceðimi, burada olmadýðým için suçluluk duygularýyla kývranacaðýmý biliyorum. Bunlarý daha fazla çalýþmaya yönlendirebilirim. Buraya gelmek hayatýmda yaptýðým en iyi þeylerden biri oldu. Oraya geldiðimde deli saçmasý þeyler söylersem ya da Ýsrail ordusu beyazlarý vurmama konusundaki ýrkçý eðilimlerinden vazgeçip bir þey yaparsa þu yargýya varmakta hiç tereddüt etmeyin: Dolaylý olarak desteklediðim ve hükümetimin baþlýca sorumlusu olduðu bir soykýrýmýn göbeðindeyim." ...
sýnýrlarý açýn, Iraklý mülteciler hoþ gelir
tek baþýna yok, hep birlikte var...
baþka bir protesto mümkün
yalnýzlaþmak- kabul etmek yok, güven almak güven vermek, ses çýkarmak var... vicdan rahatlatmak, namus kurtarmak yok, adým adým sonuca gitmek var, durdurmak var... ezber yok, taklit yok, kestirme yok, kalýp yok; hep birlikte aramak var, zorlamak var, yaratmak var... görev yok, hissetmek var... dayatmak yok, bastýrmak yok, agresyon yok, kol kola -omuz omuza var... aynýlaþmak yok, kendisi olmak var... ayrýþmak, atomlaþmak yok, birleþmek, örgütlenmek, ittirmek var... hiyerarþi yok, gönüllü iþbirliði var... hiyerarþiden korunmak için geri durmak, pasifize olmak yok, ortak irade için özne olmak var... kenarý zincirli 5’li sýra yok, önden hiza yok, nizami disiplin yok, gerektiðinde kolkola kenetlenmek, kimseyi kaptýrmamak, daðýlmamak, direnmek var, disiplin deðil uyum var... tek renk yok, gökkuþaðý var çeþitliliðin birliði var... sadece altýncý filo yok, 15 Þubat küresel eylem gününde dünya sokaklarýný kuþatan 12 milyon insan var. “bu ülke bu halk satýlýk deðil” yok, “hiç bir ülke hiç bir halk satýlýk deðil” var... ülkemiz yok, dünyamýz var... kimsenin askeri olmamak var... görmezden gelmek, es geçmek, unutmak yok; dayanýþma dayanýþma dayanýþma var... dünyanýn bütün savaþ karþýtlarýyla dayanýþma var, bütün ezilenlerle dayanýþma var, ýrakla filistinle dayanýþma var, iþçilerle dayanýþma var, kürtlerle dayanýþma var, kýbrýs da barýþ için dayanýþma var, kadýn tavrýyla dayanýþma var, eþcinsel özgürlüðü için dayanýþma var, hücrelere, zindanlara, baskýlara karþý dayanýþma var... ego yok, barýþ için birlik var... surat asmak yok, moral bozmak yok, umut kesmek yok, vaz geçmek yok, durmak yok, susmak yok; dünyanýn sokaklarýnda milyonlarca barýþ çýðýrtkaný, milyonlarca yoldaþ var...
TARTIÞMA
küresel isyan sýnýrlarý ve ulusal egolarý hýzla yýkýyor ama türkiye muhalefeti hala milliyetçi
Evet hepimiz savaþ karþýtýyýz ve ne kadar güzel ki eylemlerde yan yana omuz omuzayýz. Ancak neden ýsrarla “ABD Ülkemizden Defol”, ABD askeri olmayacaðýz, ABD defol Bu ülke bu halk satýlýk deðil” gibi ulusal onur üzerinden iþleyen sloganlar atýyoruz? ABD askeri olmayacaðýz da, baþka bir þeyin askeri olacak mýyýz. Mesela Türk askeri? ABD ülkemizden defol da, neden dünyamýzdan defol deðil ? Mesela Ýspanya’daki milyonlaca savaþ karþýtýnýn içinde kendi ülkelerinin savunusu hiç var mý? Bu ülke bu halk satýlýk deðil ama baþka ülkeler ve baþka halklar satýlýk mý? Bu sloganlarý atan herkes bu düzeyde dar düþünüyor demek istemiyouz, ama enternasyonal dayanýþmanýn bu kadar þahlandýðý bir dönemde, milyonlarca savaþ karþýtý dünyalýyla ayný þeyin mücadelesini verirken ýsrarla savaþa karþý mücadelenin “ulusal onur” üzerinden yürütülmeye çalýþýlmasýndan rahatsýzýz. Bu duruþ, Stalinizm, Kemalizm, Maoizm, Kasrtoizm gibi ulusalcý geleneklerin sonucudur. Ve bu yenilmiþ ideolojilerle küresel isyanýn bir parçasý olmakta zorlanýyoruz. Bu ulusal bakýþtan sýyrýlamazsak Ýngiltere’de 2 milyon kiþinin, Ýtalya’da 3 milyonun, Ýspanya’da 5 milyonun nasýl sokaða çýktýðýný hiç bir zaman öðrenemeyeceðiz ve küresel muhalefetin gerçek bir parçasý olamayacaðýz. 21 Mart eylemimi kaçýrdýk, þimdi de dünya 12 Nisan’da ayný anda sokaða çýkarken biz bunu görmezden gelip 6 Nisan’da eylem yapýyoruz. Bi düþünsenize; 15 milyon dünyalý savaþ karþýtýyla ayný anda sokakta olsak daha büyük olmaz mýydýk?