![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/4cf612ac0e3685d5440c54954a405bda.jpg?width=720&quality=85%2C50)
9 minute read
S
Fransa İslamofobi ile Mücadele Derneği: “Fransa’da Güvende Değiliz, Fransa’dan Ayrılacağız”
FRANSA
Advertisement
Fransa’da İslam düşmanlığı ile mücadele eden ve pek çok İslamofobik olayı mahkemelere taşıyan İslam düşmanlığı ile mücadele birliği, çalışmalarını bundan sonra Fransa dışında sürdüreceğini açıkladı.
Fransa İslamofobi ile Mücadele Kolektifi (CCIF) kuruluşu, Cumhurbaşkanı Emmanuel nuel Macron'un başını çektiği, İslami kuruluş ve Müslümanlara yönelik baskı sonrası Müslümanları hedef alan birçok eylem ve söylemlerin artması dikkat çekiyor. Bunlara bir yenisi daha eklendi. Fransız gazeteci Elisabeth Levy katıldığı bir televizyon programında, kamusal alanda başörtüsü yasağının getirilip getirilmemesine ilişkin tartışmaya katıldı.
“FRANSA DÜŞMANLARININ ÜNİFORMASI OLAN BAŞÖRTÜSÜ”
Başörtüsünün birçok kişi için siyasi İslam’ın ve cinsel ayrımın simgesi olduğunu iddia eden Levy, “Çok sayıda Müslüman, ‘Biz de diğerleri gibi Fransızız, ulusal topluluğun bir parçasıyız.’ diyor. Fransa düşmanlarının üniforması da olan başörtüsü için, bir kişinin bile Samuel Paty’nin
Macron yönetiminin Müslümanlara yönelik tutumu nedeniyle güvende olmadıklarını ve çalışmalarını bundan sonra Fransa dışında sürdüreceklerini bildirdi. Açıklamada ayrıca, ülkede son haftalarda dernek hakkında kesintisiz şekilde iftiraların atıldığı ve çok sayıda hakarete maruz kalındığı belirtildi.
Fransa’da terör ve radikalleşmeyle mücadele adı altında İslamofobinin zamanla normalleştirildiği belirtilen açıklamada dernek, “Can güvenliğimiz kalmadı. Bize yöneltilen suçlamalar maalesef Fransa’da Müslümanların çoğunun maruz kaldıklarının bir örneği.” denildi anısına, ‘bir haftalığına ya da birkaç günlüğüne sağduyu göstererek başörtümü çıkarıyorum’ dememesine şaşırıyorum.” ifadelerini kullandı. Levy, sunucu ve diğer konukların şaşkın bakışları arasında sözlerine devam ederek, bunu dayatmadığını dile getirdi.
MÜSLÜMAN DERNEK VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA BASKILAR ARTTI
Paris yakınlarındaki Conflans-Sainte-Honorine semtinde 16 Ekim’de bir öğretmen başı kesilerek öldürülmüştü. Fransız yetkililer, öğretmenin katil zanlısının cesedin yakınlarında elinde bıçakla görüldüğünü ve kaçtıktan sonra polis tarafından vurularak öldürüldüğünü açıklamıştı. Ortaokulda görevli tarih öğretmeninin öldürülmeden birkaç gün önce Hazreti Muhammed’e hakaret içerikli bir karikatür gösterdiği ve velilerin buna tepki verdiği kaydedilmişti. Bunun üzerine ülkede Müslüman dernek ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik baskı ve baskınlar arttı. ve her olay sonrasında Müslümanların topluca suçlandığına vurgu yapıldı.
Açıklamada: “Her zaman, Müslümanlar terörü yeteri kadar kınamamakla suçlanıyor. Ama, bir saldırı sonrası, Müslüman olarak sessiz kalıyorsanız, dayanışma göstermemekle ve tepki gösterdiğinizde ise takiyye yapmakla suçlanıyorsunuz.” denildi.
FRANSA’DA İSLAM DÜŞMANLIĞI YÜZDE 77 ARTTI
Fransa İslamofobi ile Mücadele Kolektifi (CCIF) tarafından yayınlanan 2019 yılı İslam düşmanlığı raporuna göre ülkede son üç yılda İslam düşmanlığı yüzde 77 oranında arttı. İslam düşmanlığı olaylarının yüzde 70’i Müslüman kadınları hedef alırken, Müslümanlara karşı işlenen ayrımcılık olaylarının da yüzde 59’u devlet dairelerinde meydana geldi.
NEFRET ÖLÇER
Bu arada, Fransa İslamofobi ile Mücadele Kolektifi (CCIF) başta Fransa olmak üzere İtalya ve diğer ülkelerde sosyal medyada İslam ve Müslümanlara karşı yayılan nefretle mücadele programını da yürütüyordu. CCIF, Hatemeter (Nefret Metre / Nefret Ölçer) isimli program ile, bu alanda çalışma yapan pek çok kurum ve kuruluşa sistematik yardımda bulunu-
Fransız Gazeteci Elisabeth Levy: “Başörtüsü Fransa’nın Düşmanlarının Üniformasıdır”
Fransa’da Cumhurbaşkanı Emma-
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/60ae41483a34f325623108af26f02ec7.jpg?width=720&quality=85%2C50)
yordu.
Fransa’da Markette Ayrımcılık: Başörtülülerin Girişini Yasakladı
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/85a152609a46e8f3da5281a0d3dc513e.jpg?width=720&quality=85%2C50)
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/05c6d85e114b68d57638e9216ced21a6.jpg?width=720&quality=85%2C50)
FRANSA
Fransa’nın güneyindeki Nimes kentinde, markete başörtülülerin girmesinin yasak olduğuna dair yazı asan kişi hakkında soruşturma başlatıldı.
Nice kentinde 29 Ekim'de düzenlenen ve 3 kişinin hayatını kaybettiği kilise saldırısının ardından, Nimes kentinde bir kişi, marketinin camına “Bugünden itibaren başörtülü kadınların buraya girişi yasaktır.” yazılı bir duyuru astı.
Yazının tepki çekmesi ve sosyal medyada yayılmasının ardından Nimes Savcılığı, esnaf hakkında “yasa dışı şekilde satışı reddettiği ve ayrımcılık yaptığı” gerekçesiyle soruşturma başlattı. Savcılık, olayın, market sahibine tehdit mesajları gönderildiği iddiaları ile dükkanın camlarının kırılmasının yönüyle de inceleneceğini bildirdi.
KESİNLİKLE TASVİP ETMİYORUZ
Marketin bağlı olduğu Casino grubundan yapılan açıklamada, market sahibinin yazıyı bilgileri haricinde cama astığı, bu gibi eylemlerin kesinlikle tasvip edilmediği ve şiddetle kınandığı kaydedildi. Açıklamada, grubun ürünlere serbest erişim sağlayan yasalara uygun şekilde tüm müşterilerinin beklentileri karşılama çabasında olduğu ifade edildi.
Güney Fransa’daki Nice kentinde bulunan Notre Dame Kilisesi yakınlarında 29 Ekim günü sabah saatlerinde bir kişi bıçaklı saldırı düzenleyerek 3 kişiyi öldürmüş, çok sayıda kişiyi yaralamıştı. Saldırgan yakalanırken Fransa Terörle Mücadele Savcılığı olaya ilişkin soruşturma başlatmıştı.
Diğer yandan, Nice’teki saldırıdan iki saat sonra Avignon kentinde, aşırı sağcı bir kişi saldırı girişiminde bulunmuş, ancak polis tarafından vurularak öldürülmüştü. Yetkililer, saldırganın psikolojik bakımdan sorunlu olduğunu, bu nedenle olayın terör kapsamında değerlendirilmeyeceğini açıklamıştı.
Fransa Sınır Güvenliğini Terör Saldırıları Nedeniyle İki Katına Çıkardı
FRANSA
Fransa'da artan terör saldırıları nedeniyle sınır güvenliğinin iki katına çıkarıldığı açıklandı.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sınır kontrollerini denetlemek için bulunduğu Fransa-İspanya sınırındaki Pyrenees-Orientales bölgesinde yaptığı açıklamada, terör tehdidi, kaçakçılık ve yasa dışı göçle mücadele kapsamında sınırlardaki güvenliğin iki katına çıkarıldığını belirtti. Bu kapsamda sınırlardaki güvenlik güçlerinin sayısının 2 bin 400’den 4 bin 800’e çıktığını aktaran Macron, kararın ülkedeki terör tehdidinin artması nedeniyle alındığını kaydetti.
“SCHENGEN BÖLGELERİNDEKİ SINIR KONTROLLERİ DERİNLEMESINE ELDEN GEÇİRİLMELİ”
Fransa Cumhurbaşkanı, terör eylemlerini gerçekleştirenlerin sığınmacıların geçiş noktaları üzerinden ülkeye giren kişiler olduğunu söyledi. Schengen bölgelerindeki sınır kontrollerinin “derinlemesine” elden geçirilmesinden yana olduğunu belirten Macron, “Aralık ayındaki Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’ne bu yönde öneri sunacağız.” dedi.
TERÖRLE MÜCADELE PLANI: “ACİL SALDIRI”
Fransa’nın güneydoğusundaki Nice kentinde bulunan Notre Dame Kilisesi’nde 29 Ekim’de bıçaklı saldırı düzenlenmiş, saldırıda 3 kişi yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Saldırının ardından ülke genelinde terörle mücadele planı “acil saldırı” seviyesine getirilmişti. Fransa Terörle Mücadele Savcısı Jean-François Ricard, saldırganın 21 yaşındaki bir Tunuslu olduğunu, 20 Eylül’de İtalya’nın Lampedusa Adası’na ve 9 Ekim’de Fransa’ya geldiğini bildirmişti.
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/83aacb3a1f2fc4525b4273392826fb2c.jpg?width=720&quality=85%2C50)
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/0d8e492c6e63fb34f647675606134b57.jpg?width=720&quality=85%2C50)
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/0a1072a7c6b6f330c607623bcf20501a.jpg?width=720&quality=85%2C50)
Fransa’daki Eğitim Merkezine İkinci Kez Saldırı
FRANSA
Fransa'daki Belleydoux Eğitim Merkezi’ne kimliği belirsiz kişilerce maddi hasar verildi. Fransa Millî Görüş İslam Konfederasyonu Alpes Bölge Başkanı Yusuf Çakır olayı Camia'ya anlattı.
Fransa’nın Alpes Bölgesine bağlı Belleydoux Eğitim Merkezi’ne kimliği belirsiz kişilerce zarar verildi. İki hafta içerisinde ikinci kez böyle bir saldırı ile karşılaştıklarını belirten Fransa Millî Görüş İslam Konfederasyonu (CIMG) Alpes Bölge Başkanı Yusuf Çakır, “Eğitim Merkezimiz dört binadan oluşuyor. Maalesef hepsine girilmiş ve değer taşıyan eşyaların bir kısmı çalınmış, geri kalanlara ise zarar verilmiş.” dedi.
“YAZILANLAR IRKÇILIK VE DİN DÜŞMANLIĞI İÇERİYOR”
İlk saldırının ardından eğitim merkezine gittiğini belirten Çakır, “Pencerelerin ve kapıların kırık olduğunu gördüm. Kapılara yazılar yazılmış. Yazılanlar ırkçılık ve din düşmanlığı içeren söylemler.” şeklinde ifadelerde bulundu. Belleydoux Eğitim Merkezi’nin yaz ve kış tatil kursları için kullanıldığını bildiren Çakır, pandemiden dolayı uzun zamandır boş olduğunu da sözlerine ekledi.
İKİ HAFTA İÇERİSİNDE İKİNCİ SALDIRI
İki hafta içerisinde ikinci saldırı ile karşı karşıya kaldıklarını açıklayan Çakır, Fransız polisinin her iki saldırı ile alakalı bilgilendirildiğini ve muhtelif yerlerden DNA örnekleri alındığını açıkladı. Dört sene önce benzer bir saldırının olduğunu ifade eden Bölge Başkanı Çakır, failin aşırı sağcı bir grup üyesi olduğunu ve yakalandığını belirtti.
İSLAM VE MÜSLÜMANLAR ÜZERİNDE BASKI ARTIYOR
Fransa’da İslam ve Müslümanları hedef alan söylemler ve eylemler neticesinde Müslümanlar üzerinde baskı artıyor. Fransa'da Chateaudun Mevlana Camii’ne yapılan kundaklama girişiminin ardından gelen bu saldırıyı değerlendiren İslam Toplumu Millî Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün sosyal medya hesabından “Fransa’daki Belleydoux Eğitim Merkezimize geçtiğimiz hafta kimliği belirsiz kimselerce girilip zarar verilmişti. Bugün yine binanın kapısına birtakım yazılar ve semboller yazılıp zarar verildiği tespit edildi. Faillerin bir an önce yakalanıp adalete teslim edilmesini bekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Avusturya’da 4 Kişinin Ölümüne Yol Açan Teröristin Gittiği Camiye Kapatma Kararı
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/3a371f8841d8ece3513c2a0b3c39c081.jpg?width=720&quality=85%2C50)
Avusturya’nın başkenti Viyana’da 2 Kasım Pazartesi gerçekleştirilen terör saldırısının faili 20 yaşındaki saldırganın ilişkili olduğu ileri sürülen bir cami ve derneğin kapatılmasına karar verildi. Avusturya İçişleri Bakanı Karl Nehammer ve Uyum Bakanı Susanne Raab, düzenlenen ortak basın toplantısında, terör saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Uyum Bakanı Susanne Raab, terörizmin amacının toplumları caminin yasal statüsünü kaldırdığını, Dairesine bildirdiğini kaydetti.
ayrıştırmak olduğunu, özellikle Avusturya’da Müslüman ve Müslüman olmayanlar arasında gerginlik oluşturarak, nefretin ortaya çıkmasını amaçladığını söyledi. Raab, terör saldırısını düzenleyen kişinin şartlı tahliyesinin ardından Viyana’da biri cami diğeri dernek iki kuruluşu sıklıkla ziyaret ettiğini, bu derneklerle yakın ilişki içinde olduğunu ileri sürdü.
CAMİ VE DERNEĞE KAPATMA
Raab, Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı Umit Vural’la görüşerek, söz konusu caminin yasal statüsünün kaldırılması ve faaliyetlerine son verilmesi için gerekli yasal adımların atıldığını dile getirdi. Caminin yanı sıra kapatma kararı alanın derneğinde faaliyetlerine son verilmesi için İçişleri Bakanlığının hukuki süreci başlattığını bildiren Raab, radikalizm ve aşırıcılığa karşı mücadele yürütüldüğünü madığını söyledi. İçişleri Bakanı Karl Nehammer de terör saldırganına ilişkin yürütülen soruşturma hakkında bilgi paylaştı.
İSTİHBARAT ZAAFI
Bu arada teröriste ilişkin yapılan soruşturma kapsamında olay öncesinde istihbarat biriminde zaaf yaşandığını belirten Nehammer, “Terörle mücadelenin yürütüldüğü Viyana Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Biriminde açık bir şekilde, bize göre tolerans gösterilemeyecek hatalar yapılmıştır.” ifadesini kullandı.
AVUSTURYA İSLAM CEMAATİNDEN AÇIKLAMA
Öte yandan Avusturya İslam Cemaati, cami kapatılmasına ilişkin basına yaptığı açıklamada, kendilerine bağlı olan bir caminin İslami değerler başta olmak üzere, anayasa ve İslam Yasasına aykırı hareket ettiğine ilişkin bilgilendirmenin geldiğini, bu doğrultuda İGGÖ’nün durumu Başbakanlığa Bağlı Din İşleri İslam ve Müslümanların hedef alın-
“DİN ÖZGÜRLÜĞÜ ÜLKEMİZDE YÜKSEK BİR DEĞERDİR”
Açıklamada, “Din özgürlüğü ülkemizde yüksek bir değerdir, bunun kötüye kullanılmasını önlemek zorundayız ve önlemeye de devam edeceğiz. Bu doğrultuda gerekli makamlarla görüşerek, caminin kapatılması talimatını verdik.” ifadesine yer verildi.
Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleşen terör saldırısında 4 kişi hayatını kaybetmiş, saldırgan polis tarafından etkisiz hâle getirilmişti.
Mescid-i Harâm Tam Kapasiteyle İbadete Açılıyor
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/392eda8836a45bc41c837e9c0000f9be.jpg?width=720&quality=85%2C50)
![](https://assets.isu.pub/document-structure/201112205437-cdc658a3cad7bd6168af108bb1201756/v1/bcd3c670b358002f264332e167191d13.jpg?width=720&quality=85%2C50)
SUUDİ ARABİSTAN
Yaklaşık 8 ay önce Kovid-19 salgını nedeniyle askıya alınan umre ziyaretlerine izin verildi. Mescid-i Harâm'ın tam kapasiteyle ibadete açılacağı duyuruldu.
Suudi Arabistan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yaklaşık 8 ay önce askıya alınan umre ziyaretlerine izin verilmesinin ardından yurt dışından ilk umre kafilesinin ülkeye ulaştığını duyurdu.
3 GÜN KARANTİNADA TUTULACAKLAR
Suudi Arabistan haber ajansının (SPA) haberine göre, Endonezya ve Pakistan’dan gelen ilk umre kafilesini taşıyan uçaklar 4 Kasım'da Cidde kentindeki Kral Abdülaziz Uluslararası Havalimanı’na indi. Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı da Kovid-19 önlemleri kapsamında yurt dışından gelen umrecilerin 3 gün karantinada tutulacaklarını ve ardından umre ibadetlerini yapacaklarını belirtti.
PANDEMİDEN DOLAYI MESCİD-İ HARÂM GÜNLÜK 6 BİN KİŞİ AĞIRLIYORDU
Suudi Arabistan makamları mart ayı başlarında Kovid-19 nedeniyle umre ziyaretlerini askıya almış, 4 Ekim’de de ülkede yaşayanlar için umre ziyaretlerini yeniden başlatmıştı. İçişleri Bakanlığı kaynakları, 23 Eylül’de yaptıkları açıklamada, ülke içinden umre yapmak isteyenler için 4 Ekim’den itibaren Mekke’de, Kabe’nin de içinde bulunduğu Mescid-i Harâm’ın yüzde 30’luk kapasiteyle (günlük 6 bin kişi için) açılacağını, 18 Ekim’den itibaren ise Mescid-i Harâm ile Mescid-i Nebevi’deki Ravza-i Şerîf’in yüzde 75 kapasiteyle ülke içinden ziyaretçileri kabul edeceğini aktarmıştı.
TAM KAPASİTEYLE İBADETE AÇILIYOR
Kasım ayının başından itibaren ise yurt içi ile yurt dışından umre ve ibadet için gelenlerin kabul edilmeye başlanacağını belirten kaynaklar, bu aşamada Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevi’nin Kovid-19 önlemleri alınarak tam kapasiteyle ibadete açılacağını ifade etmişti.
FRANSA
Fransa’da bulunan Vernon kentindeki bir camiye tehdit mektubu gönderildi. Mektupta, “Savaş başladı, sizi ülkemizden çıkaracağız. Samuel’in ölümünün hesabını vereceksiniz” ifadeleri yer aldı.
Fransa’nın kuzeyindeki Vernon kentindeki caminin posta kutusuna bırakılan bir notta, Türklere, Araplara ve cami cemaatine yönelik ölüm tehdidi ve hakaret mesajları yer aldı. “Savaş başladı, sizi ülkemizden çıkaracağız. Samuel’in ölümünün hesabını vereceksiniz” ifadelerinin yazıldığı mesajda, başörtülü Müslüman kadınlara yönelik çirkin ifadeler de kullanıldı. camiye kundaklama girişiminde bulunulmuş. Compiegne kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliğine (DİTİB) bağlı Ulu Cami'ye de domuz kafası bırakılmıştı.
MACRON, MÜSLÜMANLARI HEDEF GÖSTERMİŞTİ
Fransa’da 16 Ekim’de Hazreti Muhammed’e hakaret içerikli karikatürleri derste öğrencilerine gösteren bir öğretmenin başının kesilerek öldürülmesinin ardından, Macron’un büyük bir kısmının İslam’ı ve Müslümanları hedef alan açıklamalarda bulunması ile Hazreti Muhammed’e hakaret içerikli karikatürlerin binaların duvarlarına yansıtılması İslam dünyasında tepki ve protestolarla karşılaşmıştı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron açıklamasında, Hazreti Muhammed’e yönelik karikatürleri yayınlamaktan vazgeçmeyeceklerini söylemişti. Macron’un bu açıklamaları İslam dünyasında tartışmalara ve protestolara yol açmıştı.