4 minute read

S

Next Article
S

S

Almanya’da Hz. Muhammed Karikatürü ve Charlie Hebdo Karşıtı Gösteri Yasaklandı

ALMANYA

Advertisement

Almanya’nın Frankfurt şehrinde, Hz. Muhammed karikatürleri ve Charlie Hebdo dergisini protesto amacıyla 7 Kasım’da planlanan gösteri, belediye tarafından yasaklandı.

Almanya’nın Hessen eyaletindeki Frankfurt şehrinde, Hz. Muhammed karikatürleri ve “Charlie Hebdo” dergisi karşıtı gösteri, belediye tarafından iptal edildi. Alman basınında yer alan haberlere göre, Frankfurt Belediye Meclisi’nde kentin güvenlik işlerinden sorumlu Markus Frank’ın yaptığı açıklamada, cumartesi günü yaklaşık 200 kişinin katılması beklenen gösterinin Frankfurt’ta kamu düzeni ve güvenliği için tehdit oluşturduğunu savundu.

“TAHAMMÜL EDİLEMEZ BULUYORUM”

Fransa ve Avusturya’da meydana gelen terör saldırılardan sonra Avrupa’da, terör kurbanlarının yakınlarıyla birlikte yas tutulduğunu belirten Frank, “Tam bu sırada liberal ve dünyaya açık kentimizde hiciv dergisi Charlie Hebdo’ya karşı bir gösteri düzenlenecek olmasını tahammül edilemez buluyorum” ifadesini kullandı.

Frank ayrıca bu gösterinin terör saldırılarında hayatlarını kaybedenlerin yakınlarının duygularını da inciteceğini söyledi. Toplanma hakkı ve ifade özgürlüğünün yüksek değerler olduğunu aktaran Frank, ancak toplumsal barış konusundaki sorumluluğun ve ortak değerlerin gerilimin daha fazla artmasına izin vermemeyi gerektirdiğini kaydetti.

Fransa’da 10 Yaşındaki 4 Çocuk 11 Saat Boyunca Sorguya Çekildi

Fransa’da 10 yaşındaki Müslüman 4 çocuk, Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürlerle ilgili okullarında gerçekleştirilen bir tartışmanın ardından, evleri basılarak karakola götürüldü ve 11 saat boyunca sorgulandı.

Fransa’nın Albertville şehrinde 10 maskeli polis neredeyse kapıyı şündüğümüze dair sorular sorduyaşayan 10 yaşındaki 3'ü Türk kıracak şekilde çaldı ve eve uzun lar. Herkes ailemizi tanıyor. Okul 1'i Mağribli 4 çocuk, okulların- namlulu silahlarla girdi. Duvar bizi çok iyi tanıyor; aynı okula gida Hz. Muhammed’e hakaret içeren süslemelerinin fotoğraflarını çek- den birkaç çocuğumuz vardı. Rakarikatürler ve öldürülen öğretmen tiler, bütün evi arayarak ipucu dikalleşme eğilimi olsaydı herkes Samuel Paty ile ilgili gerçekleştirilen bulmaya çalıştılar. Çocuğumuzu bilirdi” dedi. bir tartışmanın ardından polis tara- daha sonra gelip almamızı istedifından karakola götürüldü. Çocuklar, ler. POLİS AÇIKLAMA YAPMADI radikalleşme eğilimlerinin olup olmadıklarının tespit edilebilmesi için “DİNSEL İNANÇLARIMIZLA Albertville polisi, sorgulanan dört 11 saat boyunca sorgulandı. İLGİLİ SORULAR SORDULAR” çocukla ilgili bilgi verilemeyeceğini açıkladı. Ayrıca ebeveynler, “MASKELİ POLİSLER SİLAH- Çocuğumuzu almaya gittiğimizde polisin kendilerine çocuklarının LARLA EVİ BASTI” de dinsel inançlarımızla ve Mac- gözaltına alınma nedenlerine ilişron ile Cumhurbaşkanı Erdoğan kin belge vermeyi reddettiğini Türk baba, “Sabah saat 7’den önce, arasındaki gerginlikle ilgili ne dü- söyledi.

Dolkun İsa: “Doğu Türkistan’da Tam Bir Soykırım Uygulanıyor”

DOĞU TÜRKİSTAN

Dolkun İsa: “Doğu Türkistan’da tam bir soykırım uygulanıyor. Ülke tamamıyla bir açık hava hapishanesi.. Oruç tutmak yasak, domuz eti yemek, içki satmak mecburi. Hanımların elbiseleri uzun diye polisler tarafından kısaltılıyor.”

ASİMİLASYON SOYKIRIMA DÖNÜŞTÜ

nel Başkanı Dolkun İsa, Camia Tv’de yaptığı açıklamada, Çin yönetiminin Doğu Türkistan’da tam bir soykırım uyguladığını söyledi. Selçuk Çiçek’in sunduğu “Asıl Mesele” isimli programda konuşan Dolkun İsa, 2014 yılında şimdiki Cumhurbaşkanı Şi Cinping’in iktidara gelmesi ile Doğu Türkistan’da uygulanan asimilasyon politikasının tam bir soykırıma dönüştürüldüğünü anlattı. Doğu Türkistan’ın Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak anayasal özerkliğe sahip olduğunu ancak bu özerkliğin hiç bir zaman uygulanmadığını dile getiren Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa, “Doğu Türkistan, Yalta Konferansı sonrasında Çin’e terkedildi. Çin de 1949 yılında sadece 5 yıl süre ile orada kalacağını söyledi. Ama daha sonra ilhak etti.” diyerek, tarihi olarak Doğu Türkistan’ın Çin’den ayrı olduğunu söyledi. Ülkede soykırım yaşandığını çeşitli örneklerle ortaya koyan Dolkun İsa, Çin yönetiminin asimilasyondan soykırıma bide bire geçmediğini, aksine tüm dünyanın tepkisini ölçerek bu noktaya geldiğini anlattı. İsa şunları söyledi: “Çin bu politikaya birden bire geçmedi. Önce, İslam dünyasını test etti. Sonra, Batı dünyasını test etti. Hatta insan hakları örgütlerini test etti, ne yapacaklar diye. Medyayı test etti. Dünyadan bir tepki almayacağını anladıktan sonra asimilasyon politikasını soykırım politikasına dönüştürdü. Ve bunu da çekinmeden uyguluyor.”

DOĞU TÜRKİSTAN AÇIK HAPİSHANE

Toplama kampları ile de bilgi veren Dolkun İsa, kamplarda tutulan Doğu Türkistanlıların sayısının 2-3 ya da 5-6 milyon olduğu söylense de asıl meselenin Türkistan’ın tamamının bir açık hapishane olduğunu söyledi. Sözlerine “Dışarıdaki insanlar da mahkûmlar gibi yaşıyor. Mesela benim 20 km uzaklıkta yaşayan bir kardeşimi ziyaret etmem için polisten izin almam gerekiyor. Kardeşime gideceğim, otobüse sadece kimliklerinizle giremezsiniz, size verilen özel izin ve kimlikle gidebilirsiniz. Sonra kardeşinizin olduğu yerde de tekrar polise gidip, bakin ben geldim, burada kalabilir miyim diye ikinci bir izin daha almanız lazım.” şeklinde devam eden Dolkun İsa, özellikle dinî yasama müdahale edildiğini de anlattı. Buna, ramazan orucu ile tesettürün yasaklanmasını ve lokantalarda içki mecburiyetini örnek gösterdi. İsa

ORUÇ YASAKLANDI: ÖĞLE-

Dünya Uygur Kurultayı Ge-

şunları anlattı:

YİN YEMEK YEMEK MECBURİ OLDU

“2013-2015’dan itibaren ramazan aylarında oruç yasaklandı. Oruç yasağının, önce 2013 ve 2014’de denemesini yaptılar. Gizli oruç tutanlar da takip edildi. Sahur vakti bütün evler kontrol altına alındı. Fakat, işe, daireye çalışmaya gittiğinizde oruç testi yaptılar. Özellikle okul ve işyerlerine öğle yemeği getirip, zorla yemek de yedirdiler. Yemeyenleri cezalandırdılar. Ramazan aylarına has içki içme yarışmaları yapıldı. Buna hanımların da katılmasını şart koştular.”

HANIMLARIN ELBİSELERİNİ KISALTIYORLAR

Erkeklerin sakallı, hanımların tesettürlü olmasının terörist muamelesi görmek için yeterli olduğuna da işaret eden Dolkun İsa, Bu konuda şunları söyledi: “Doğu Türkistan’da hanımların başörtülü olması yasaktır. Hatta, o kadar ileri gidiyorlar ki, sokaklarda polisler, uzun elbise giyen hanımların elbiselerinin eteklerini kesiyorlar, kısaltıyorlar. Öte yandan başörtüsü bizde, hem dindarlığı gösterdiği gibi aynı zamanda gelenek. Dindar olmayanlar dahi bu geleneğe uyuyorlar.”

HELAL ET YASAK, DOMUZ ETİ YEMEK MECBUR

Helal et yemenin de yasaklandığına dikkat çeken Dolkun İsa, 2017 yılında anti-Helalizm diye bir kampanya başlatıldığını, hatta Müslüman restoranlarında içki satmanın zorunlu hâle getirildiğini bildirdi: “İçki ve sigarayı insanların görebileceği yere koyacaksınız. Bu arada, mesela bir Çinli bir arkadaşınızla bir lokantaya gittiniz ve arkadaşınız size domuz eti ikram etti. O domuz etini yemem diyemezsiniz. Eğer yemezseniz. Radikal diye suçlanır, terörist damgası yer, ve hapse atılırsınız.”

This article is from: