13 minute read
S
Çin, Nanguan Camii'nin Kubbe ve Arapça Yazılarını Söktü
Çin yönetimi ülkedeki Müslümanlara karşı uyguladığı baskıları farklı şekillerde sürdürüyor. The Telegraph gazetesinin haberine göre, Çinli Müslümanların ağırlıkta olduğu ülkenin batısındaki Ningxia Eyaleti'nin başkenti Yinchuan'daki Nanguan Camii'nin kubbeleri, Arapça yazıları ve cami dekorasyonunda kullanılan süslemeleri tamamen kaldırıldı.
Advertisement
Gazetenin yayınladığı ve caminin önceki ve sonraki durumunu gösteren fotoğrafta, yeni şekli ile her hangi bir cami özelliği görünmüyor. Gazete haberine göre, İngiltere Dışişleri Bakanlığı, tarihî caminin bu şekilde restore edilmesinden duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Bakanlık açıklamasında, “Çin'deki İslam ve diğer dinler üzerindeki kısıtlama-
Jin Xu isimli Çinli sanat lar konusunda tarihçisi yaptığı Nanguan leniyor mu?" derinden en- Camii resmiyle birincilik yazarak cami dişeliyiz. Çin'i, anayasasına ve kazanmıştı. restorasyonuna tepkisini uluslararası yü- dile getirdi. kümlülüklerine uygun olarak din ve Scott bir başka twitinde de “Eyvahinanç özgürlüğüne saygı göstermeye lar olsun! İçi öyle güzeldi ki. Şimdi çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi. sadece soğuk ve ruhsuz bir iç meka-
PEKİN BÜYÜKELÇİ YARDIMCISI DUYURDU RESMİNİ YAPTIĞIM CAMİ BENİ
Restorasyon sonrasında her han-
nı var.” dedi.
BİRİNCİ YAPMIŞTI
gi bir cami özelliği kalmayan bina İngiliz diplomatın twitine cevap yaile ilgili ilk bilgiyi İngiltere’nin Pe- zan Jin Xu isimli Çinli sanat tarihçisi kin Büyükelçi Yardımcısı Christina de camiin önceki resimlerini yayınScott Twitter’deki hesabından verdi. ladı. Jin Xu: “1990 yılında 6 sınıfta iken, ‘Kendi Eyaletinizin Resmini Scott, "Nanguan Cami, amacı- Yapın’ yarışmasında bu camiin resnı gösteren herhangi bir sanattan mini yapmış ve birinci olmuştum.” arındırılmış. Komşu restoranlar ve yazdı. Jin Xu ayrıca, geçen yaz ayladükkanlar kapalı ve boş, yoksa yeni- rında çektiği resimleri de yayımladı. Çin'de ünlü Nanguan Camisi tamir sonrasında ucubeye döndü. İngiliz diplomat Christina Scott: “Eyvahlar olsun! İçi öyle güzeldi ki. Şimdi sadece soğuk ve ruhsuz bir iç mekânı var.” dedi.
İsim Vefat tarihi
Nusrat Özbek Fikriye Önal Hüseyin Arslan Mustafa Can Erkan Altunordu Hasan Durmaz Ayşe Ousta Şeref Özkanlı Wakeel Khan Bahram Khel Naciye Ürgen Memiş Uysal Fatma Sadık Malak Adem Tanrıseven Mikdad Othman Şeref Ören Hüseyin Ocak Pinar Işler Ayhan Kutay Ali Hançer Rüştü Erdağ 22.10.2020 23.10.2020 22.10.2020 24.10.2020 24.10.2020 26.10.2020 26.10.2020 26.10.2020 27.10.2020 27.10.2020 27.10.2020 28.10.2020 28.10.2020 27.10.2020 28.10.2020 29.10.2020 29.10.2020 29.10.2020 30.10.2020 29.10.2020 Bölge ve şubesi
Köln / Weidenpesch Köln / Meschenich Berlin / Wedding-H.b Düsseldorf / Ob-Aksemseddin Ruhr-A / Herne1 Hessen / Wisbaden Berlin / Wedding-H.b Köln / Deutz Hessen / Frankfurt West Viyana / W-Hamidiye Köln / Weidenpesch Hessen / Kassel Berlin / Neuköln-Gop K. Bavyera / Schweinfurt Ruhr-A / Kamen Hamburg / Hh - Veddel Linz / A. Pucheim Berlin / Schöneberg-E.s Hamburg / Hh- Kücük Istanbul Hessen / Hanau
BELGE URKUNDE
DOKTOR, HASTANE, BELEDİYE, KONSOLOSLUK ARZT, KRANKENHAUS, RATHAUS, KONSULAT RESMÎ İŞLEMLER BEHÖRDENGÄNGE YIKAMA, KEFENLEME, TABUTLAMA, NAMAZ RITUELLE WASCHUNG, WICKLUNG DER LEICHE, ENTSARGUNG, BETEN DİNÎ VECİBELER RELIGIÖSE VORSCHRIFTEN NAKİL ÜBERFÜHRUNG İsim
Bebek Ali Kiraz Sakancı Selim Nurten Mustafa Kumsal Ayşe Gökler Hasan Kocaslı Jale Sarsılmaz Ahmet Aykut Nazey Sevindik Zekeriya Perikan Ahmet Küçük Sabriye Işgör Hacere Toraman Ramazan Sarı Fatma Uzun Ali Güven Ahmet Karaca Cafar Yıldız Mürvet Çalay Hayati Akca Ismet Yüksel Vefat tarihi Bölge ve şubesi
30.10.2020 Schwaben / Thannhausen 25.10.2020 K. Bavyera / Fürth 30.10.2020 Arlberg / Bregenz 30.10.2020 Köln / Leverkusen 01.11.2020 Linz / A. Pucheim 31.10.2020 Berlin / Kreuzberg-Me 01.11.2020 Köln / Neuwied 01.11.2020 Hamburg / Lübeck 02.11.2020 Ruhr A / Marl 03.11.2020 Köln / Kerpen 02.11.2020 Berlin / Charlottenburg.en. 03.11.2020 Viyana / W-Tuna 04.11.2020 Hessen / Hanau EN HÜZÜNLÜ GÜNÜNÜZDE YANINIZDAYIZ IN SCHWEREN STUNDEN SIND WIR BEI IHNEN 04.11.2020 04.11.2020 04.11.2020 04.11.2020 04.11.2020 Bremen / B-Hemelingen Hannover / Hannover Berlin / Kreuzberg-Me Hannover / Braunschweig Hannover / Peine HERKES 04.11.2020 05.11.2020 DER TOD R.-N.-Saar / Frankenthal Württemberg / Fellbach
ÖLECEK YAŞTADIR 05.11.2020 KENNT KEIN ALTER Ruhr-A / Ge-Merkez
REFAKATÇİ İLE TRANSFER TRANSFER MIT BEGLEITUNG
TESLİM ÜBERGABE DEFİN ADRESİ BEERDIGUNGS ORT
Cezayir’den Fransa’ya İslam’a Hakaret Sebebiyle Dava Açılması Çağrısı
CEZAYİR
Cezayir’deki siyasal partiler İslam ve Müslümanlara karşı nefret söylemi ve ırkçılık suçlarından Fransa'ya karşı dava açılması çağrısı yaptı
Cezayir parlamentoİmran Han, Müslüman ülkelerin liderlerine İslamofobi’ye karşı ortak strateji uygulama çağrısı yaptı. İmran Han, Twitter hesabından "Müslüman ülkelerin liderlerine” başlığıyla paylaştığı mektubunda, dünya genelinde özellikle Avrupa ülkelerinde yükselen İslamofobi'ye işaret ederek, “Müslüman dünyası için bu mesajı birlik ve açıklıkla dünyanın geri kalanına iletmenin zamanı geldi, umuyorum ki, özellikle de Batı dünyasına, böylece İslamofobi'ye, İslam’a ve Peygamberimiz Hazreti Muhammed’e saldırılara bir son verilir.” ifadelerine yer verdi. Han, mektubunda, liderlik düzeyindeki son açıklamaları ve Kur’ân-ı Kerîm’e karşı yapılan say-
gısızlıkları, oldukça fazla sayıda Müslüman barındıran Avrupa ülkelerinde artan İslamofobi'nin bir yansıması olarak nitelendirdi.
AVRUPA’DA MÜSLÜMANLAR ENDİŞELENİYOR
Mektubunda, camilerin kapatıldığı, rahibe ve papazların dini kıyafetlerini sergilemeye devam ettiği sırada Müslüman kadınların kamusal alanda istedikleri kıyafetleri giyme haklarının reddedildiği Avrupa’da Müslüman karşıtı düşüncelerin yayıldığına işaret eden Han, "Bugün Batı dünyasında, özellikle Avrupa'da büyüyen bir İslamofobi'yi ve sevgili Peygamberimizin alay edilmesi yoluyla saldırıya uğradığını gören ümmetimiz arasında yükselen bir endişe ve huzursuzlukla karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı. Han, mektubunda, söz konusu ülkelerde Müslümanlara yönelik aleni ve örtülü ayrımcılığın olduğuna işaret ederek, bu ülkelerdeki liderlerin de Müslümanların Hazreti Muhammed’e ve kutlu kitaplarına olan derin tutku, sevgi ve düşkünlüklerini iyi anlamadıklarına işaret etti.
MÜSLÜMANLAR ÖTEKİLEŞTİRİLİYOR
Han, bu durumun tehlikeli bir eylem ve tepki döngüsüne yol açtığını belirtti. Kırıcı eylemlerin Müslümanların tepkisine yol açtığını ve bunun Müslümanların yaşadıkları ülkelerdeki hükümetlerin kendilerine yönelik ayrışsundaki 7 partiden, Fransa’ya, İslam’a ve sembollerine hakaret kampanyası yürüttüğü için uluslararası dava açılması çağrısında bulunuldu. Yedi partiden yapılan ortak yazılı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içerikli ifadeleri kınandı. Uluslararası insan hakları kuruluşlarına, nefret söylemi ve ırkçılık suçlarından Fransa’ya karşı dava açıltırıcı eylemleriyle sonuçlandığını dile getiren Han, sonuçta Müslümanların ötekileştirildiğine ve aşırı sağ grupların durumu istismar etmesi için meydan verildiğine dikkat çekti. Mektubunda, ötekileştirmenin radikalleşmeye yol açtığını ve bu kısır döngünün aşırılık yanlıları için alan açmayı sürdürdüğüne vurgu yapan Han, “İslam dünyasının liderleri olarak şiddeti ve hatta ölümü besleyen bu nefret döngüsünün kolektif olarak kırılmasında başı çekmek bizim görevimizdir.” ifadelerini kullandı. Han, mektubunda, Müslüman devletlerin liderleri olarak bu nefret ve şiddet döngüsüne son vermek için insiyatif almaları ve ortaklaşa etkili bir strateji benimsemeleri gerektiğini sözlerine ekledi. ması çağrısı yapılan açıklamada, Arap ülkelerindeki meclisler de Fransa’nın tutumunu kınamak için olağanüstü toplantılar yapmaya davet edildi.
TEKPİLER GELMEYE DEVAM EDİYOR
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ifadeleri ve bazı Fransız yetkililerin İslam karşıtı uygulamalarına, Arap ülkelerinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Ülkenin Montpellier ve Toulouse kentlerinde, Paris yakınlarındaki Conflans-Sainte-Honorine semtinde geçen hafta başı kesilerek öldürülen öğretmeni “anmak için” resmi binaların duvarlarına, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içerikli karikatürleri yansıtılmıştı. Macron açıklamasında, Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içeren karikatürleri yayınlamaktan vazgeçmeyecek-
Pakistan Başbakanı Han: “İslamofobi’ye Karşı Ortak Strateji Uygulayalım”
PAKİSTAN
Özellikle Avrupa’da tırmanışa giren İslam düşmanlığı ve Müslümanlara karşı ayrımcılığın önlenmesi için, ortak bir strateji uygulanmasını isteyen İmran Han, “İslam dünyası birlik mesajı vermeli.” dedi.
Pakistan Başbakanı
lerini söylemişti.
Batı Afrika ülkesi Nijerya’nın Nasarawa eyaletinde bulunan bir camiye baskın yapan silahlı grup 17 kişiyi kaçırdı.
Nijerya’nın ulusal basınında çıkan haberlere göre, henüz kimliği belirlenemeyen silahlı kişilerce, eyalete bağlı Gwargwada-Sabo bölgesinde bulunan bir camiye namaz sırasında baskın düzenledi. YAKINLARINDAN 1 MİLYON FİDYE İSTEDİLER
Baskında aralarında 3 kadın da olduğu 17 kişi kaçırıldı. Silahlı grup, kaçırdığı kişilerin aile yakınlarından 1 milyon naira ( 22 bin Türk lirası) fidye istedi. Hükûmetten ise olaya ilişkin açıklama yapılmadı. MOTOSİKLETLİ SALDIRILAR NEDENİYLE MOTOSİKLET KULLANIMI YASAKLANMIŞTI Ülkede son zamanlarda silahlı kişilerin motosikletlerle saldırılar gerçekleştirmesi nedeniyle bazı eyaletlerde motosiklet kullanımı yasaklanmıştı. Hayvanlarını otlatmak için ülkenin güneyine göç eden Fulaniler, çiftçilerin hayvanlarını çalmaya çalıştığını ve kendilerine saldırdığını iddia ediyor.
İnfak Kampanyası: Bu Yıl 12 Yeni Proje Hedefleniyor
2020 İnfak Kampanyası ile 12 yeni projenin hizmete sunulması hedefleniyor.
Her yıl olduğu gibi, bu yıl da Avrupa ve dünya genelinde çeşitli eğitim projelerinin gerçekleştirildiği “İnfak Kampanyası” çerçevesinde, 12 yeni hayırlı projeye başlanacak. Buna göre bir çok ülkede cami, hafızlık ve eğitim merkezleri yapılacak.
12 PROJEYE DESTEK
Avrupa Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği EMUG e.V. Başkanı İbrahim Yazıcı, Camiahaber’e yaptığı açıklamada, bu yılki İnfak Kampanyası’nda desteklenen projeleri, Almanya’da Berlin (Kültür Merkezi Mariendorf ve Sultan Abdulhamit Külliyesi), Recklinghausen (Anaokulu) Nagold (Eğitim ve Hafızlık Merkezi), Fransa’da Paris (Ana ve İlkokulu), Mulhouse (Ana ve İlkokulu), Lyon (Ortaokulu), Avusturya’da Bad Voslau (Eğitim ve Hafızlık Merkezi), Balkanlar’da Sandžak (Eğitim ve Kültür Merkezi), İtalya’da Milano (Eğitim ve Kültür Merkezi) ve Japonya’da Nagoya (Cami, Eğitim ve Kültür Merkezi) olarak açıkladı. Yazıcı, Müslümanları bu projeye destek olmaya davet etti.
“İNFAK KAMPANYASI
2012 yılından beri “İnfak Kampanyası” adı altında yürütülen çalışmalar ile Müslümanların bulundukları topraklarda dinlerini, dillerini, kültürlerini kısacası Müslüman kimliğini öğrenmeleri, öğretmeleri ve yaşatmaların için projeler geliştiriliyor; anaokulları, imam hatip liseleri, enstitüler, kolejler ve öğrenci yurtları hizmete sunuluyor. Hayırseverlerin desteği ile bugünlere ulaşan İnfak Kampanyası; Avrupa Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği EMUG e. V başta olmak üzere çeşitli ülkelerde bulunan dokuz kurumun ortak çalışmalarıyla tertip ediliyor.
İbrahim Yazıcı hayırseverlerin İnfak Kampanyası’na, IGMG bölge merkez ve şubelerinin yanı sıra www.emugev.de internet sitesinden destek olabileceklerini söyledi.
TÜRKİYE
30 Ekim’de İzmir’de meydana gelen depremde 115 kişi hayatını yitirdi, 1.034 kişi yaralandı. Hasene Derneği İzmirli depremzedelere ulaştırılmak üzere 2 tır gıda yardımı ulaştırdı.
Hasene doğal afetten ciddi zarar gören İzmirlilere yardım amacıyla acil yardım kampanyası başlatarak kente ilk etapta 2 tır gıda yardımı ulaştırdı. Yapılan yardımlarla ilgili konuşan Hasene International Derneği Başkanı Mesud Gülbahar, şunları paylaştı:
“İzmir’de meydana gelen depremin yaralarını sarmak için seferber olduk. Avrupa’daki insanlardan yoğun bir bağış geldi. İlk olarak Türkiye Hasene Sosyal Yardımlaşma Derneğimiz 2 tır gıda yardımında bulundu. Her biri 15’er kilogram olan toplam 3 bin gıda kolisini bölgeye ulaştırdık. Yerel yönetimlerle irtibat hâlindeyiz. Depremzedeler için kalıcı proje kapsamında neler yapılabilir, onun görüşmesi içerisindeyiz. Bu tür afetlerin ardından yardım çalışmalarımızı iki aşamada yapıyoruz. İlki, acil yardım kapsamında, gıda ve ihtiyaç ne ise onu tedarik ederek ivedilikle ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak şeklinde gerçekleşiyor. İkinci aşama ise kalıcı proje olarak neler yapılabilir, buna yoğunlaşıyoruz. Şu an depremin yol açtığı yaralar çok taze. Kalıcı olarak ne yapılabileceği hususu üzerinde görüşmelerimiz sürüyor. İzmir depreminde hayatını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum.”
“Her nefis ölümü tadacaktır.” (Enbiyâ suresi, 21:35)
CIMG France | Cenaze Fonu CIMG France - Confédération Islamique Millî Görüş | İslam Toplumu Millî Görüş
HUKUK KÖŞESİ
Veysel Pountso hukuk@camiahaber.com Trafik Cezaları Yönetmeliği
Trafik kurallarına veya hız sınırına uymayıp hızlı araba kullanan her şoförün başına gelmiştir: (Yüklü miktarda) Trafik cezası! 2020 yılının başlarında Almanya’da geçerli olan Trafik Cezaları Yönetmeliğine ciddi manada düzenlemeler geldi. Böylece bir trafik kuralı ihlalinde ön görülen cezalarda ciddi manada artış oldu.
"Baden-Württemberg Adalet Bakanlığına göre 2007 yılından bu yana yapılan bütün düzenlemeler hatalıdır."
Baden-Württemberg Adalet Bakanlığı bu düzenlemelerin hatalı olduğu ve yasal olmadığı kanaatinde. Bu bağlamda Baden-Württemberg Adalet Bakanlığı, 27.08.2020 tarihinde Baden-Württemberg Ulaştırma Bakanlığına gönderdiği mektupta, yalnızca son düzenlemelerin değil, ondan önceki düzenlemelerin de aynı şekilde hatalı olduğunu ve yasal olmadığını bildirdi.
Bir yönetmeliğin şekli ve yasal dayanağı hatalı olması veya yasal olmaması durumunda, o yönetmelik geçerliliğini kaybeder ve geçersiz olur. Baden-Württemberg Adalet Bakanlığının raporuna göre trafik cezalarının, en son 2007 yılında düzenlenen ve 31.08.2009 tarihine kadar geçerli olmuş olan Trafik Cezaları Yönetmeliğine göre verilmeli gerekiyor. Bu eski Trafik Cezaları Yönetmeliğinde ne gibi farklılıklar var? En büyük farklardan birisi, o zamanlar Alman Ceza Puan Sisteminde (Punkte in Flensburg) toplamında 18 ceza puanı olanın ehliyetine el konulurdu, şimdi ise toplamında 8 ceza puanı olanın ehliyetine el konuluyor. O zamanlar araç kullanırken cep telefonu, MP3 çaları ve benzeri gibi cihazları ele alıp kullanmanın bir cezası da yoktu. Bir diğer fark ise, 2007 yılında kış lastiği zorunluluğunun olmamasıydı. Kış aylarında yaz lastiği profilinin sağlam olması yeterliydi. Bugün ise kış aylarında yaz lastikleri ile yollarda olmanın yüklü miktarda para cezası vardır.
2007 yılında kurtarma yolunun (Rettungsgasse) oluşturulmaması durumunda 20,- avro para cezası uygulanırken, bugün aynı durumda 200,- avro para cezası uygulanır. Ayrıca puan sistemine 2 ceza puanı işlenir ve 1 ay ehliyete el koyulur. Özetleyecek olursak Baden-Württemberg Adalet Bakanlığına göre 2007 yılından bu yana yapılan bütün düzenlemeler hatalıdır. Bu yüzden tüm ceza bildirimlerinin tek tek kontrol edilmesi, gerekirse uzman avukatlar tarafından denetlenmesi tavsiye edilir. Genellikle uzman avukatlar trafik hukuku kapsamında gerek internet sayfaları üzeri gerekse yüz yüze yapılan ilk denetleme ve görüşme için ücret talep etmezler. Geçmiş ceza bildirimlerine karşı yapılabilecek bir şey veya talep edilebilecek bir hak yoktur.
ALMANYA
Köln Başpiskoposluğu ve İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) tarafından ortaklaşa düzenlenen bir toplantıda Hristiyan-Müslüman ilişkilerinin son durumu tartışıldı.
Dindar insanlar arası ilişkilerin sürekli sorgulandığı günümüzde, yerel ve küresel gelişmelerin bu ilişkileri zaman zaman sekteye uğrattığını dikkate alan IGMG ilişkilerin samimiyet üzere kurulmasını istedi. “Müslüman göçmenlerin Köln Katedrali’nde Ramazan Bayramı’nda bayram namazı kılmasının 55. yıl dönümü” vesilesi ile yapılan toplantıda IGMG Genel Sekreteri Bekir Altaş, “Bir araya gelip buluşma kültürü”nün nasıl olması gerektiği üzerine görüş belirtti. Altaş, “Bir araya gelip buluşmak için herhangi bir sınırlama getirilmemeli. Ancak herkesin aynı masaya oturması da mümkün değil.” derken, böyle olmasına rağmen her şey için bir temsilci bulundurmanın da beklenmemesi gerektiğini vurguladı.
Köln Başpiskoposluğu ile İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) tarafından organize edilen bir toplantıda dindarlar arası iletişimin mevcut durumu üzerine görüş alışverişinde bulunuldu. Online katılımların da olduğu toplantıda IGMG Genel Sekreteri Bekir Altaş, Köln Başpiskoposluğu Ökümenik ve Diyalog İşleri Sorumlusu Yardımcı Piskopos Rolf Steinhäuser ile birlikte Kuzey Ren-Westfalya Katolik Yüksek Okulundan Prof. Dr. Josef Freise durum değerlendirmesi yaptı. Konuşmalarda ve toplantıya katılanların sorularında, Hristiyan-Müslüman diyaloğundan beklentiler ve umulanlar gündeme gelirken, özellikle bu diyaloğun geleceği üzerinde duruldu.
Toplantıyı, IGMG ve Almanya İslam Konseyi (Islamrat) Dindarlar Arası İletişim ve İşbirliği Sorumlusu Dünya Elemenler ile dindarlar arası diyaloğun geliştirilmesi için etkin bir çalışma yapılacağını bildiren Köln Başpiskoposluğu Diyalog ve Tebliğ Dairesi Başkanı Prof. Dr. Thomas Lemmen birlikte yönetti.
NASIL Kİ HER KATOLİK RAHİP TACİZCİ DEĞİLSE, AYNI ŞEKİLDE HER MÜSLÜMAN DA AŞIRILIK YANLISI DEĞİLDİR.
Yardımcı Piskopos Rolf Steinhäuser, Katolik Hristiyanların Müslümanlarla olan ilişkilerine değinirken Papalığın 1965 yılındaki “Nostra aetate: Bizim Zamanımızda” ilamına atıfta bulundu. Steinhäuser, daha çok yerel olarak gelişmekte olan Hristiyan-Müslüman diyaloğunun şartlara bağlı “mevsimsel bir karar” olmaması gerektiğine değindiği konuşmasında, Hristiyan bakış açısına göre Müslümanların daha geniş bir şekilde ve daha farklı açılardan tafsilatlı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yardımcı Piskopos Rolf Steinhäuser, “Nasıl ki her Katolik rahip tacizci değilse, aynı şekilde her Müslüman da aşırılık yanlısı değildir.” dedi.
IGMG Genel Sekreteri Bekir Altaş da dindarlar arası iletişim için ayrılan kaynaklar sınırlı olsa da bunun “Elimizin altındaki kaynaklar bu kadar, ne yapalım, herkes yapabildiğini yapsın!” şeklinde bir mazerete dönüşmemesi gerektiğini de söyledi. Altaş, “Ne olursa olsun, bu çalışmalardan vazgeçilemez. Çünkü, samimi müzakerelerin yapılmadığı bir yerde karşılıklı anlayış da gelişemez.” dedi.
Toplantıda söz alan Prof. Dr. Josef Freise de Hristiyan-Müslüman diyaloğunu değerlendirdi. “Küreselleşme farklı kökenlere mensup insanların birbirini daha iyi tanımasına imkân sağlasa da küreselleşmenin olumsuz yönleri de oldu. Mesela bu olumsuzluktaki anahtar kelimelerin biri internetteki filtre baloncuklarıdır.” diyen Freise, Hristiyan ya da Müslümanlar arasındaki fundamentalist eğilimleri de “belirsizlik ve güvensizlikleri ile modernliğe karşı bir tepki” olarak değerlendirdi.
HER İKİ TARAF ARASINDA DA AŞIRILIK YANLILARI VAR
Josef Freise’ye göre Hristiyanlar arasında “AfD’deki Hristiyanlar” gibi bir grup varken, Müslümanlar arasında da fundamentalist akımlar bulunabiliyor. Bu akımların internete daha çok hâkim olduğuna işaret eden Freise, “Cami cemaatleri internette bulabildiğimiz o fundamentalist akımların tersine, onları yansıtmıyor.” dedi.
Öte yandan toplantıda aynı zamanda “en iyi uygulanmış” üç proje de tanıtıldı. Bu projelerden birisi, IGMG Kadınlar Teşkilatı ve Almanya Katolik Kadınlar Birliği ortaklığıyla uygulanan “Kültür Elçileri” isimli diyalog projesiydi.
BELGE URKUNDE
DOKTOR, HASTANE, BELEDİYE, KONSOLOSLUK ARZT, KRANKENHAUS, RATHAUS, KONSULAT RESMÎ İŞLEMLER BEHÖRDENGÄNGE YIKAMA, KEFENLEME, TABUTLAMA, NAMAZ RITUELLE WASCHUNG, WICKLUNG DER LEICHE, ENTSARGUNG, BETEN DİNÎ VECİBELER RELIGIÖSE VORSCHRIFTEN NAKİL ÜBERFÜHRUNG REFAKATÇİ İLE TRANSFER TRANSFER MIT BEGLEITUNG
EN HÜZÜNLÜ GÜNÜNÜZDE YANINIZDAYIZ
DER TOD KENNT KEIN ALTER
TESLİM ÜBERGABE DEFİN ADRESİ BEERDIGUNGS ORT