8 minute read

Nedenler Kitabı

NEDENLER KİTABI

M. Barış Albayrak*

Advertisement

esin olmasa da, orijinalinin, 9. yüzyılda Bağdat yakınlarında, kimliği bilinmeyen bir İslam filozofu tarafından yazıldığı öne sürülen Nedenler Kitabı1 Plotinus’un metinlerinden derlenen sözde-Aristoteles metni Aristoteles’in Teolojisi ile beraber, İslam felsefesinin Yeni-Platoncu ve Aristotelesçi temellerinin en önemli iki metninden biri olarak görülür. Hem Platoncu hem Aristotelesçi düşünceden etkilenen bu anonim metin, aynı zamanda her ikisinden de ayrılarak, düşünür Proklos’un çoktanrıcı “Teolojinin Öğeleri”ni tektanrıcı bir temelden yorumlamaktadır.

İslam’ın ortaya çıkışından kısa bir süre sonra, 9. yüzyılda Bağdat’ta yazıldığı düşünülen metin, bir şekilde Endülüs’e ulaşarak, orada Latinceye çevrildikten sonra, Hristiyan teolojisine büyük bir etkide bulunmuştur. 11. yüzyıldan itibaren Hristiyan düşünce dünyasında metne ilişkin başlayan tartışmalar, onun Arapça kökenini ve İslam felsefesiyle olan ilgisini arka plana alarak, daha çok Hristiyanlığın Antik Yunan’daki kökleri bağlamında gelişmiştir. Metnin, örneğin İslam filozofu Kindî’nin düşüncesiyle benzerliği ancak 20. yüzyıldaki araştırmalarla belgelenmiştir.2

Kıta Avrupası’nda 12. yüzyıldan itibaren antik felsefeye yönelik büyük bir ilgi patlaması meydana gelmiş, bu da bazı yazarların ve metinlerin yeniden keşfedilip hemen Latinceye çevrilmesini sağlamıştır. Nedenler Kitabı da, bu ilgiye ivme kazandıran temel metinlerden biridir. Bu ivmenin nedeni, metnin, antik düşüncenin otoritesinden bağımsız olarak, Yeni-Platonculuk, Aristotelesçi gelenek ve Hristiyanlık öğretisi arasında yepyeni bağlar kurmaya olanak vermesidir.3

3. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar süren Yeni-Platonculuk, Platon’un Elea diyaloglarıyla (özellikle Parmenides) Aristoteles’in Metafizik metnindeki birlik ve çokluk tartışmaları etrafında dönüyordu. Orta Çağ’ın dilinde söylersek, tartışmalar, yaratıcısı olduğu evrenin çoklu içeriğinin Tanrı’nın aşkın birliğiyle olan ilişkisi sorunu etrafında toplanıyordu. Önümüzdeki metnin Latince çevirisine verilen başlıklar, bu sorunun her iki yönünü vurgulayacak şekildedir: Liber Aristotelis de expositione bonitatis purae – Aristoteles’in Saf İyi Üzerine Kitabı ve Liber de Causis – Nedenler Kitabı. Başka bir deyişle tartışma, şu sorular ekseninde dönmektedir: Zorunlu neden-sonuç zinciriyle bu zincirden bağımsız bir ilk neden arasındaki ilişki nasıl mümkün olabilir? Tanrı olarak nitelenen böyle bir ilk neden, kendisinden sonraki tüm neden-sonuç ilişkilerine hangi ölçüde katılır? En yüksek iyi (saf iyi) olarak nitelenen bir ilk neden varsayarsak, sonraki neden-sonuç zincirlerinde daha az iyi olanı, hatta kötüyü nasıl açıklarız? İşte bu ve bunun gibi sorular, hem Aristotelesçi hem Platoncu öğeler barındıran, ama aynı zamanda bu iki ekolden de bağımsızlaşmaya çalışan Nedenler Kitabı’nda işlenmektedir.

Nedenler Kitabı, İslam felsefesinde Kelami ve Felsefi düşünce arasındaki nedensellik tartışmasında, emanasyon, yani sudûr geleneğini izler. Tanrı dışında etkin bir nedeni kabul etmeyen aranedenciliğin/vesileciliğin (okasyonalizm) tersine, İbn Sînâ ve Fârâbî gibi düşünürlerin savunduğu sudûr fikri, bir nedenler hiyerarşisini öngörür. Buna göre, metinde sözü edilen, saf iyi, ilk nedenden taşarak, yani sudûr ederek, sırasıyla varlık, akıl, ruh ve doğaya iyiliklerini taşır. Bu bağlamda, saf iyilik (ilk neden), evrenin nedensel hiyerarşisinin çıkış noktasını temsil etmektedir. Tüm âlem, nedenler ile sonuçlarının karmaşık bir örgüsünden meydana gelmektedir. İlk nedeni içinde taşısa da, her bir ontolojik tözün kendi nedenselliğini kabul eden sudûr düşüncesi, Tanrı’dan aklın, sonra ruhun, sonra doğanın nasıl meydana geldiğini, buna bağlı olarak da “bir ve çok” arasında nasıl mantıksal, tutarlı ilişki kurulacağını açıklamaya çalışır. Bunun yanında Nedenler Kitabı, Bağdat’tan Toledo’ya uzanan çeviri serüveniyle, Hristiyan ve İslam felsefesine etkisiyle, çoktanrıcılık ve tektanrıcılığın kesişim noktasında yer alan kökeniyle, yalnızca sudûr geleneği içerisinde bir metin olmanın ötesindedir.

Nedenler Kitabı’nı deyim yerindeyse üne kavuşturan, Aquinolu Thomas’ın yorumu, bir yanda Platon ve Aristoteles, diğer yanda Plotinus ve Proklos etkisi altındaki Orta Çağ felsefesindeki tartışmaları, Nedenler Kitabı temelinde gündeme getirmesi açısından önemlidir. Metnin, Aquinolu Thomas’ın da gösterdiği üzere, Platoncu ya da Yeni-Platoncu olmanın ötesinde, kimi yerlerde Aristotelesçiliğe kayan ve kimi yerlerde Aristoteles’in de dışına çıkan, Orta Çağ felsefesine özgü bir içeriği olduğu söylenebilir. Ayrıca Aquinolu Thomas’ın Nedenler Kitabı yorumu, dönemin iç içe geçmiş felsefi ve teolojik tartışmalarını da konu etmesi açısından önemlidir. Bu bağlamda Aquinolu Thomas’ın yorumunun daha ayrıntılı bir analizini ve metnin ilginç çeviri sürecinin ana hatları için, Nedenler Kitabı’nın Almancaya çevirmenleri Alexander Fidora ve Andreas Niederberger'in çalışması faydalı olabilir.

Fidora ve Niederberger’e göre metin, Roger Bacon ve Albert Magnus gibi kişilerin, metni Aristoteles’in ya da onun kayıp bir metninin taslağı sanmalarıyla, teolojik-felsefi tartışmaların başucu kaynağına dönüşmeye ve akademik müfredata girmeye başlar.4 Ama bu metin Aristoteles’e ait değil, tersine Aristoteles’te eksik yönleri gidermeye yönelik Yeni-Platoncu bir girişimdi. Wilhelm von Moerbeke, 13. yüzyılın ortalarında Yunancadan Latinceye yaptığı çeviri, metnin Aristoteles’e ait olduğuna dair inançları sarsar. Metnin ayrıntılı bir analizini yapan Aquinolu Thomas, 1272 yılında, Proklos’un Teolojinin Öğeleri ile Nedenler Kitabı arasındaki benzerlikleri ortaya koyar: Metin Yeni-Platoncu bir denemedir. Bunun sonucunda, metnin gerçek yazarını bulma arayışı başlar, ama bu arayış bugüne kadar sonuçlanmamıştır: “Ama şurası kesindir ki, metin, ilk olarak, 1167 ve 1187 yılları arasında Toledo’da Cremonalı Gerard tarafından Arapçadan Latinceye çevrilmiştir.”5

Diğer yandan, Nedenler Kitabı’nın Arapça aslının tam olarak ne zaman yazıldığı bilinmemektedir. Bunun başlıca nedeni, Latince çevirisinden önce, Arapça yazılmış olan Nedenler Kitabı’yla ilgili hiçbir alıntı ya da ipucu bulunmamasıdır. Kelâm fi-mahz el-hayr’ın (Saf İyi Üzerine - yani, Nedenler Kitabı’nın Arapça adı) üç nüshası, tıpkı 1197 tarihli Leiden’daki ilk nüsha gibi, Latince çevirisinden sonrasına tarihlenir, yani orijinal metin kayıptır. Metnin Arapça ve Latince yeni nüsha ve çevirilerinin, 12. yüzyılda, Toledo’daki bir çeviri okulunda ortak bir çalışmayla üretildiği öne sürülmektedir.6 Bunun dışında, Yahudi âlim Johannes Avendauth’in (İbn David) metnin Arapça yazarı olduğu görüşü artmış, metnin son hâlinin ise Latince çevirmeni Cremonalı Gerard ve filozof Dominicus Gundissalinus’un ortak çalışmasıyla oluşturulduğu öne sürülmüştür.7

Fidora ve Niederberger’e göre ise bu görüş son derece tartışmalıdır, çünkü metnin, çok daha önce Arap yazarlarca bilindiğine ilişkin ipuçları vardır.8 Bunun da ötesinde, metindeki bazı filolojik ipuçları, metnin kaynağına ilişkin mekânsal olarak Bağdat’a, zamansal olarak da 9. yüzyıla işaret etmektedir. Richard Taylor, 1981 tarihli doktora tezinde, Nedenler Kitabı’nın 9. yüzyılda Bağdat’ta yazıldığına ilişkin pek çok kanıt ortaya koymuş,9 dahası 9. yüzyılda Bağdat’ta yaşayan filozof ve teolog El-Kindî’nin kimi yazılarının Nedenler Kitabı’yla büyük paralellikler içerdiğini fark etmiştir.

Kıta Avrupası’nda 12. yüzyıldan itibaren antik felsefeye yönelik büyük bir ilgi patlaması meydana gelmiş, bu da bazı yazarların ve metinlerin yeniden keşfedilip hemen Latinceye çevrilmesini sağlamıştır. Nedenler Kitabı da, bu ilgiye ivme kazandıran temel metinlerden biridir.

Kısacası Nedenler Kitabı’nın ilk olarak Arapça ve 9. yüzyılda Bağdat’ta yazıldığına dair pek çok kanıt vardır. Bunun aksine, büyük ihtimalle kimi kültürel ve tarihsel nedenlerle, “Orta Çağ yazarları, metni Yunanca aslının (Aristoteles ya da Proklos) Arapça uyarlaması olarak görmüşler ve onun aslının Arapça olabileceğini kesinlikle olasılık dışında tutmuşlardır. Ancak filolojik gelişmeler sonucunda, 1882’de ortaya çıkan metnin ilk modern baskısında, Otto Bardenweher, Arapça metnin asıl olduğunu ve Latinceyle Almanca çevirilerin metni tamamladığını belirtmiştir.”10

Metnin ününü Avrupa’ya yayılmasında büyük katkısı olan Aquinolu Thomas’ın In Librum de causis expositio (Nedenler Kitabı’nın Açıklaması) adlı detaylı analizine göre, Nedenler Kitabı’nda Proklos’un etkisi açık olsa da, metin genel olarak Platonculuğun dışına çıkmaktadır. Thomas, analizinin daha ilk bölümünde, metnin söz ettiği ilk nedenin formel bir ilk neden değil, Aristotelesçi anlamda etkin bir neden olduğunu öne sürer.

Thomas, Latince çevirilerde ortaya çıkan ve heyûlâ kavramına işaret eden yliathim sözcüğünü analiz ederken, sözcüğü Yunanca hyle, yani madde sözcüğüyle ilişkilendirmiştir. (Ebette Thomas, aklın ya da ruhun maddeci bir yorumunu yapmaz). Bunun tersine, Richard Taylor’a göre yliathim sözcüğü, Arapçada süs, ziynet, görünüş, form vs. gibi anlamlara gelen, metnin orijinal Arapçasında hilyah (hilye) olarak ifade edilen sözcükten türetilmiştir. Yani bir bakıma, Thomas, yanlış yerden yola çıkarak doğru yere yaklaşmıştır. Öbür yandan, ilk nedenin yliathim, yani cisimsel bir şeyle ilgisi olmadığını göstermek, dönemin teologları için son derece önemlidir. İlk neden, saf varlık ve saf edimsellik olmalıdır.

Metnin ününün git gide artmaya devam eder. 14. yüzyılda Nedenler Kitabı’yla ilgili yeni tartışmalar başlar. Metin, başlangıçta daha çok akademik çevrelerde irdelenirken, yavaş yavaş mistik çevrelere ve edebî kaynaklara da ilham vermeye başlar: “Din adamı ve mistik Meister Eckhart (1260-1328), Latince risalelerinde ve vaazlarında sık sık Nedenler Kitabı’ndan alıntı yapmaktadır. Meister Eckhart’a göre, metin, Tanrı’nın mutlak aşkınlığını sudûr öğretisiyle birleştirmektedir. Metnin ayrıca Rönesans için de önemli olduğunun kanıtı, Dante Alighieri’nin (1265-1321) kısa metinlerinde, Nedenler Kitabı’nın neredeyse tamamını alıntılamış olmasıdır.”11 Dante’nin metni yoğun bir biçimde çalıştığı buradan bellidir. Fidora ve Niederberger’e göre, İlahi Komedya’da doğrudan bir alıntı bulunamasa da, bu başyapıtın bazı zor bölümleri, Nedenler Kitabı’nın ışığında anlaşılabilir. Kısacası Nedenler Kitabı, yalnızca teoloji ve felsefe dünyasına değil, edebiyat dünyasına da etki etmiş ve bir klasik hâline gelmiştir. Bu nedenle, Nedenler Kitabı yalnızca çeviri süreci ve Orta Çağ’daki yorumlanışı çerçevesinde ele alınmayıp, her klasik metinde olduğu gibi, çağdaş düşüncenin içerisinde yeniden yorumlanmayı hak etmektedir. Bu tür çağdaş çalışmalar, kuşkusuz ilginç tarihsel ve kavramsal tartışmaları da beraberinde getirecektir.

Kaynakça:

Aquinas, St. Thomas, Commentary on the Book of Causes, ed. ve çev.: Guagliardo, Vincent Aydınlı, Yaşar, El-îzâh Fil-Hayr El-Mahz (Liber de Causis) ve Onun Tesirini Yansıtan Bir Grup Risale, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, 1993. Bardenweher, Otto, Die pseudoaristotelische Schrift Über das Reine Gute bekannt unter dem Namen Liber de Causis, Freiburg 1882; yeniden basım, Frankfurt am Main, 1962. Fidora, Alexander; Niederberger, Andreas, Von Bagdad nach Toledo, Das “Buch der Ursachen” und seine Rezeption im Mittelalter, Dieterich’Sche Verlagsbuchhandlung, Mainz 2001. Proclus, The Elements of Theology, ed. ve çev.: Dodds, E.R., Clarendon Paperbacks, 1971. Schönfeld, Andreas (ed., çev.) :Liber de Causis- Das Buch der Ursachen, Felix Meiner, Hamburg 2003. Taylor, Richard C., The Liber de Causis (Kalam fi Mahd al-Khair): A Study of Medieval Neoplatonism, Toronto 1981. Taylor, Richard C, St. Thomas and the Liber de Causis on the Hylomorphic Composition of Seperate Substances, Mediaeval Studies 41 (1979), S. 509-13. Taylor, Richard C., Neoplatonic Texts in Turkey, MIDEO (Mélanges de l’Institut Dominicain d’Études Orientales du Caire) 15 (1982), 251-264.

* Doktora öğrencisi, Mimar Sinan Üniversitesi, Felsefe bölümü. 1 Arapça bilindiği ismiyle El-îzâh Fil-Hayr El-Mahz, Latince bilindiği ismiyle Liber de Causis. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Kütüphanesi’nde ve İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi’nde, en eski nüshaların, hatta İstanbul’dakinin belki de orijinal metin olduğu öne sürülmektedir. Bkz. Richard C. Taylor (1982). 2 Bununla ilgili olarak, Richard Taylor’ın çalışmalarına bakılabilir. Örn. Richard Taylor, Liber de Causis, A Study of Medieval Neo-Platonism, University of Toronto 1981. 3 Bu konuda bkz. Otto Bardenweher’in standart çevirisine yazdığı giriş metni. Die pseudoaristotelische Schrift Über das Reine Gute, Freiburg 1982. 4 Alexander Fidora- Andreas Niederberger, Von Bagdad nach Toledo. Das “Buch der Ursachen” und seine Rezeption im Mittelalter. DTB Verlag, Mainz 2001. 5 A.g.e. s. 17. 6 A.g.e. s. 19. 7 A.g.e. s. 20. 8 A.g.e. s. 20. 9 A.g.e. s. 21-22. 10 A.g.e. s.22. 11 A.g.e. s. 246.

Metnin, Aquinolu Thomas’ın da gösterdiği üzere, Platoncu ya da Yeni-Platoncu olmanın ötesinde, kimi yerlerde Aristotelesçiliğe kayan ve kimi yerlerde Aristoteles’in de dışına çıkan, Orta Çağ felsefesine özgü bir içeriği olduğu söylenebilir.

This article is from: