OCAK / ŞUBAT 2013 SAYI: 13 7. -TL
TÜRKİYE’NİN PASTA, TATLI, ÇİKOLATA, UNLU MAMULLER VE İÇECEK DERGİSİ
ISSN 2146 0167
PASTANE, OTEL, CAFE, CATERING
by
Pastacılıkta Deha Bir İsim
William McCarrick Japon Tatlılarını Mercek Altına Aldık
Gloria Jean’s Coffees
Yeniden Türkiye’de Şefin
Sevgililer Günü Mönüsü Tatlı-Tuzlu Kurabiyeler
Çay Saatine Lezzet Katıyor
Bu Ay
ŞEFİN SEVGİLİLER GÜNÜ MÖNÜSÜ: “AŞK TATLILARI”
Patisserie by
6-8-10 MERCEK 12
AMERİKAN CUPCAKE KÜLTÜRÜNÜN İSTANBUL’DAKİ AYAĞI… 175 DERECE CUPCAKE BAR
14
YALNIZCA PASTACILIĞIN KONUŞTUĞU BİR DÜELLO DÜŞÜNÜN…
16-18-20 SEVGİLİNİZE EN TATLI HEDİYELERİ ARMAĞAN EDİN…
48 34
22-24 LEZZETİ DÜNYAYA YAYILAN BİR PASTA ŞEFİ... WILLIAM MCCARRICK! 26-28 BIG CHEFS, TATLILARA KENDİ RUHUNU KATIYOR! 30-32 JAPON TATLILARI MERCEK ALTINDA... 34-36 PATISSERIE’DE GURME BIR MARKA, FAUCHON! 38-40 ÜNLÜ PASTANE VE FIRINLAR TATLI-TUZLU KURABİYELERİYLE ÇAY SAATİNE LEZZET KATIYOR! 42-43 PASTALAR BURADA KALİTE VE DOĞALLIK İLE HARMANLANIYOR! 44
GÖZE PASTANESİ, LEZZETİ VE KALİTESİYLE STANDARTLARIN ÜZERİNE ÇIKIYOR!
46-47 DOĞALLIK VE KALİTENİN LEZZETLE SON BULDUĞU, SEYRAN PASTANESİ… 48-50 ŞEFİN SEVGİLİLER GÜNÜ MÖNÜSÜ: “AŞK TATLILARI”
22
52- 54 PASTACILIĞIN SANATA DÖNÜŞTÜĞÜ MEKÂN, PASTA CANAVARI! 56-58 LEZZETLİ SAYFALAR 60-62 GERÇEK SÜT, GERÇEK MEYVELER, KARŞI KONULMAZ LEZZET… CREMERIA MILANO
WİLLİAM MCCARRİCK!
64-65 5 ÖĞÜN, 5 FARKLI MÖNÜ: “BAKS” 66
NAZAR PROFİTEROL, LEZZETİYLE YILLARA MEYDAN OKUYOR!
67
İREKS, GELATOP DÜNYASINA YENİLİKLER KATMAYA DEVAM EDİYOR!
68-69 DÜNYA MARKASI GLORİA JEAN’S COFFEES YENİ KONSEPTİYLE TEKRAR TÜRKİYE’DE…
52 68 2
FOODINLIFE.COM.TR
72-73 FRANSIZ PATISSERIE KÜLTÜRÜNÜN İZMİR AYAĞI… LEONE 74-75 KABUĞUNA SIĞMAYAN YUMURTA 76-77-78 DÜKKAN 80
NOT DEFTERİ
Patisserie by
ISSN 2146 0167
OCAK / ŞUBAT 2013 Sayı: 13 İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni/Sorumlu Müdür: Gökmen Sözen gokmen.sozen@foodinlife.com
Yazı İşleri Koordinatörü: Yrd. Doç. Dr. Beyza Ulusoy Sözen Operasyon Müdürü: Burçe Beril Tuzcu Yazı İşleri: İrem Ekkaldır Erkut Tezerdi Duygu Akyol
editor@foodinlife.com
İngilizce Editor: Merve Yılmaz Foto Muhabiri: Ramazan Akyüz Katkıda Bulunanlar: Selcan Karaburun, Ersu Erdoğan Görsel Yönetmen: Alper Sayılan alper@foodinlife.com
Fotoğraf: www.gokmensozen.com İdari işler: Bekir Sözen Mali Danışman: Mehmet Salih Yıldırım Reklam: Buket Ekinci Baskı: Aktif Matbaa ve Reklam Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Halkalı Cad. No: 245 Sefaköy K.Çekmece/İstanbul Tel: (0212) 698 93 54-55 Faks: (0212) 696 09 54
Yayın Türü: Süreli Yayın/İki ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi: Gökmen Sözen Görsel Çözüm Hizmetleri
Sevenlerin Ağızlarının Tadı Hiç Kaçmasın… Roma’yı katı kurallarına göre yöneten İmparator II. Claudius, erkeklerin savaşa gitmesine mani olmaması için tüm nişan ve evlilikleri yasaklar. Böyle bir dönemde sevenlerin kavuşabilmesi canı pahasına çabalayan Aziz Valentinus’un hapse atılması ve 14 Şubatta idam edilmesi üzerine hapiste yaşananlar efsaneye dönüşerek günümüze kadar ulaşır ve hepimizin bildiği gibi sevgililerin, sevenlerin birbirleri için vakit ayırdığı gün olarak kutlanır. Bu bildiğimiz sevgililer gününün bilinmeyen ya da bahsi edilmeyen tarihçesi. Bu anlamlı günün en iyi bildiğimiz hatta günümüzde muazzam ölçülere ulaşan yönü ise tüketim… Sevgililer birbirine türlü türlü hediyeler alır bunun planları günler öncesinden yapılır ve unutulan hediyeler sevgililer arası sitemleşmeye dönüşür… Çok insanın sabırsızlıkla, coşkuyla beklediği bu gün gastronomi sektörüne yansıyan hareketlilik açısından da önemlidir kanımca. Bundan otel ve restoranlarla birlikte pasta ve çikolata üreticileri de önemli bir pay alır. Otel ve restoranlar özel mönüler, yemekler hazırlar. Çoğunluğu kalp şeklinde olmak üzere çikolatalar, kurabiyeler ve pastaların satışı su gibi akar… Günün en mutlu insanları çiçekçilerle birlikte pastane sahipleri olur… Peki, gerçekten olması gereken bu mudur? Yani “tüketim toplumuyuz bu çılgınlığın önüne geçelim” sloganlarının atıldığı bu günlerimizde bu tantanaya gerek var mıdır? Evet, bence vardır… Diğer sektörleri bir kenara koyup gastronomi ve pastacılık sektörü için söylüyorum, bu tip hareketlenmeler sektörün üzerindeki bulutları dağıtıp güneşi parlatır. Hem de ne güzel bir şeydir, insanın sevdiğinin ağzını tatlandırması, onunla birlikte bir lezzeti paylaşması… Ne kadar çok lezzet paylaşımı, o kadar çok gülen otel, restoran, pastacı, çikolatacı…
Yahya Kahya Mahallesi Bahriye Cad. Bostanı Sokak No: 2/B Kasımpaşa-Beyoğlu/İstanbul Tel: (0212) 255 5278 - 253 4003 Faks: (0212) 255 5278
Hayatınızdan sevgi ve lezzet hiç eksik olmasın.
Yazı İşleri/Yayıncılık:
Gökmen Sözen Genel Yayın Yönetmeni
19 Mayıs Mah. 19 Mayıs Cad. Arkon Residence No: 20 D: 2 Fulya Şişli / İstanbul
e-posta: info@foodinlife.com
www.foodinlife.com.tr Baskı Tarihi: 10 Ocak 2013 ©Tüm yayın hakları Gökmen Sözen Görsel Çözüm Hizmetleri’ne ait olup yazılar iktibas edilemez. Tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler şahıslara aittir.
4
FOODINLIFE.COM.TR
Mercek
Patisserie by
Arizona Iced Tea Türkiye’de! Amerika’nın en büyük buzlu çay markası Arizona Iced Tea artık Türkiye’de. 2011 yılında yaklaşık 2,5 milyar dolar cirosu ile yüzde 41 ile Amerika buzlu çay pazarının lideri olan Arizona, gözünü Ortadoğu, Orta Asya, Rusya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet ve Türkiye’ye çevirdi. Türkiye dağıtımını Dmc Group Türkiye ile yapacak olan Arizona, Avrupa’dan sonra Ortadoğu, Orta Asya, Rusya ve Türkiye’ye de girerek dünya çapında liderlik hedefi yapıyor. En iyi beyaz, yeşil ve siyah çay yapraklarından üretilen aromasını, antitoxi’dan özelliği ve gerçek meyvelerden oluşan mükemmel lezzeti ile Türkiye’de pek çok farklı aroması ve bir ilk olan ister sıcak ister soğuk tüketilebilme özelliği ile raflarda yerini almaya başladı. www.drinkarizona.com
Caffè Nero, İngiltere’nin Sıra Dışı Sesi Chrissi Poland’ı Konuk Ediyor! Kahveleriyle meşhur ve “Milano’nun batısındaki en iyi kahveci” unvanına sahip Caffè Nero, dünyaca ünlü bir yıldızı konuk ediyor. “İngilizlerin Zaz’ı” olarak tanımlanan Chrissi Poland, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Caffè Nero Nişantaşı ve Caffè Nero Caddebostan’da performans sergilemek üzere Türkiye’ye geliyor. Poland, sabah saatlerinde Caffè Nero Nişantaşı’nda, öğlen saatlerinde ise Caffè Nero Caddebostan’da performans sergileyecek. Chrissi Poland, Caffè Nero Nişantaşı ve Caddebostan’da kahve tutkunlarına eşsiz bir müzik ziyafeti sunacak. www.caffenero.com.tr
Chado’dan Kışa Özel Monday Therapy! Çay, kış mevsiminde içimizi ısıtacak en iyi alternatif. Chado’nun mevsimsel çaylarıyla güne zinde başlamak ve özel bir çay deneyimi yaşamak mümkün. Chado’nun kış mevsimine adapte ettiği Monday Therapy, birçok bitki ve baharatın özel aromalarla harmanlanmasından oluşuyor. Bünyesinde barındırdığı bitkiler sayesinde Pazartesi sendromuna son veren Monday Therapy ile mutlaka tanışın! Zencefil, rezene, limonotu (lemongrass), kabak çekirdeği, tarçın, nar tohumu, deve dikeni, mavi hibiskus ve mine çiçeği bitkilerinden oluşan Monday Therapy, kış aylarında üzerinizden atmak istediğiniz rehavetin ilacı oluyor. Bunun yanı sıra vücut direncini arttıran Monday Therapy ile zayıflamak ve formda kalmak da mümkün! Hoş aroması ve baş döndürücü kokusuyla cezbeden Monday Therapy’nin müdavimi olacaksınız… www.chado.com.tr
Den Cafe’nin Sıradışı Kokteylleri… Müzik tarzı, dekorasyonu ile Nişantaşı’nın gözde mekânlarından Den Cafe, muhteşem kokteylleri ile misafirlerini bekliyor. Keller Group tarafından kurulan, bir şeyler içmek ve atıştırmak için uğrayabileceğiniz veya dostlarınızla iş çıkışlarında günün yorgunluğunu atabileceğiniz, samimi bir ortamla bütünleşen eğlencesi ile mahallenin samimi ve sıcak cafesi olan “Den Cafe”’de bar şefi ve ekibinin hazırladığı Winter Queen, Scotish Apple, Pink Mastic, Cin Salatalık, Green Arrow ve birbirinden lezzetli daha birçok kokteyl 17.00-20.00 saatleri arasında %20 indirimli olarak sunuluyor. www.den-cafe.com
6
FOODINLIFE.COM.TR
Mercek
Patisserie by
İnci Pastanesi Yeniden Açılıyor! Kuruluşunun 68. Yılında İstiklal Caddesi’ndeki dükkânı kapanan İnci Pastanesi’nin yeni adresi, İstiklal Caddesi üzerindeki Mis Sokak olacak. İşletmeci Musa Ateş, yeni yerlerini kiralayarak kontrat imzaladıklarını belirtiyor. Değerli işletmeci Musa Ateş yaptığı açıklamada, 12 Aralık’ta 69’ncı yılına giren pastanenin 1 ay içerisinde yeni yerinde hizmet vereceğini ifade ediyor.
Koska’dan Acısıyla Tatlısıyla Yeni Bir Lezzet… Türk mutfağının asırlık markası Koska, geleneksel lezzetlere farklı yorumlar katmaya devam ediyor. Acı biberin bağımlılık yaratan lezzetini helvaya katan Koska, damaklara yepyeni bir lezzet sunuyor… Acı biberin bağımlılık yaratan lezzetiyle geleneksel lezzet tahin helvayı bir araya getirerek, acı ile tatlının bağımlılık yaratan tadını yakaladı. 350 gramlık paketlerde satılan “Acı Biberli Tahin Helva” Kahraman Maraş’ın en kaliteli acı pul biberleriyle üretiliyor. Şaşırtıcı bir lezzete sahip ürün “Acı Biberli Tahin Helva” tüm Koska mağazalarında satışa sunuldu. www.koska.com
Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nden Nefis Tatlar... Yeni formülüyle doğanın mucizesi fındık ve ceviz yağlarını bir araya getiren Luna, ‘Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’nde ekmek ve kanepe severleri bir araya getirdi. Katılımcılar önce Luna ile ekmekler yaptı, ardından bu ekmekler ile leziz kanepeler hazırlayarak keyifli bir gün geçirdi. Atölyeye, Luna’nın twitter hesabı ve Lezzet Dergisi’nin web sitesi üzerinden başvuru yapan kişiler arasından seçilen şanslı tüketiciler katıldı. Katılımcılar önce Şef Ömer Esen eşliğinde Luna ile Tava ekmeği ve zeytinli ekmek pişirdi. Ekmek yapımında malzeme seçimi, yoğurma, mayalama ve biçimlendirme tekniklerini uzmanından bizzat dinleme fırsatı yakalayan katılımcılar, ardından Luna ile hazırlanan ekmekler ile birbirinden leziz kanepeler yaptı. Luna ile Lezzet Mutfak Atölyesi’ne gelen katılımcılar, hünerlerini sergiledikleri lezzet dolu günün sonunda sertifikalarını ve Luna hediye paketlerini Şef Ömer Esen’in elinden aldı.
MUA’ Gelatieri d’Italia’dan Eşsiz Dondurma Şöleni… Aşk ve tutkuyu dondurmada birleştiren ünlü İtalyan dondurma markası MUA’ Gelatieri d’Italia tamamen doğal ve lezzetli malzemelerle hazırladığı dondurmalarıyla ağızda eşsiz tatlar bırakıyor. Antep’ten gelen fıstıklarla yapılan fıstıklı, kakao kullanmadan yalnızca çikolata bloklarıyla yapılan bitter çikolatalı çeşitleriyle lezzeti adeta şölene dönüştürüyor. Türkiye’nin en iyi çiftliklerinden elde edilen taze pastörize süt ile hazırlanan dondurmalar doğanın tazeliğini hissettiriyor. Dondurulmuş ürünleri tercih etmeyen MUA’ Gelatieri d’Italia özellikle mevsim meyvelerini kullanmayı tercih ediyor. Böylece vişne ya da mandalina mevsimi dışında vişneli ya da mandalinalı dondurmayı bulmak imkânsız... En kaliteli meyveleri bulup farklı malzemeleri bir araya getirerek İtalyan geleneğini Türk damak tadıyla birleştiren MUA’ Gelatieri d’Italia‘nın yepyeni çeşitleri dondurma severleri bekliyor… www.muagelato.com
8
FOODINLIFE.COM.TR
Mercek
Patisserie by
Özsüt, Şubat Ayını Çikolatayla Karşılıyor… Lezzet mirasını 75 yıldır devam ettiren Özsüt, Şubat ayı ürünleriyle yılın en kısa ayına hızlı bir giriş yapıyor. Özsüt’ün bu ay için seçtiği lezzetler, tadanlarda tiryakilik yaratan çeşitlerden oluşuyor. Özsüt’te Şubat ayının pastası “Kanaş”... Çikolatalı Genoise kek, Valrhona çikolatasıyla hazırlanan krema ve çikolata parçalarından oluşan Kanaş, bu aya özel olarak fiyatıyla Özsüt vitrinlerini süslüyor. Ayın kahvesi ise nane ferahlığıyla tazelenmek isteyenlerin ilk tercihi olan “Mocha Mint”. Espresso, çikolata ve nanenin canlandıran karışımını taşıyan Mocha-Mint, İngilizlerin tutkunu olduğu nane-çikolata birlikteliğinden esinlenilerek hazırlanıyor. www.ozsut.com.tr
Pakmaya “Mutfağın Yıldızı” Kampanyası Başladı! Türkiye’nin maya konusunda lider firması Pakmaya, mayada elde ettiği başarıyı ve sağladığı güveni Pişirme Yardımcılarında da devam ettirmeyi hedefleyerek “Mutfağın Yıldızı” kampanyası çerçevesinde keyifli bir reklam filmi hazırladı. Reklam filminde, Pakmaya’nın yeni pişirme yardımcılarını kullanarak yıldızlaşan “Mutfağın Yıldızı” bir anne ve çocuklarının hikâyesini anlatıyor.“Ooooo lezzete pak!” sloganıyla taçlanan reklam filminde 75 kişilik bir ekip görev aldı. Pakmaya, öncelikli olarak yeni pişirme yardımcı malzemeleri ürün grubunu piyasaya sunuyor. Bu alanda faaliyet gösteren pek çok firma bulunduğunun bilinciyle hareket eden Pakmaya, ürünlerinin görsel anlamda da diğerlerinden ayrılmasına özen gösteriyor. Lezzetli, hijyenik, sağlıklı ve kaliteli ürünler geliştirmeye odaklanan şirket, ürünlerin doğallığını ambalajlarında da yansıtıyor. Pakmaya’nın yılların deneyimi ve bilgi birikimiyle geliştirdiği yeni ürünler arasında hamur kabartma tozu, şekerli vanilin, kakao, karbonat, pudra şekeri, pirinç unu, mısır nişastası ve buğday nişastası yer alıyor. ‘Lezzetin Ustası’ Pakmaya 2013 yılının ilk çeyreğinde ise puding, krem şanti, çikolata sosu, mısır unu ve galeta unu çeşitleriyle de raflarda yerini alacak. www.pakmaya.com.tr
Purotas, Poğaçada Devrim Yaptı! Puratos’un geleneksel margarin, sıvı yağ ve tereyağına alternatif olarak ürettiği ürünü Puraslim ile Türk damak tadının vazgeçilmezleri poğaça ve açmaların yağ oranı ortalama yüzde 33 azalıyor. Lezzetin aynı kalmasını sağlayarak daha sağlıklı ve standart yapıda ürünler yapma fırsatı sunan Puraslim, daha az maliyetli reçetelere imkân tanıyor. Yüksek su tutma kapasitesiyle ustaların en büyük yardımcısı Puraslim, normal poğaçaya göre aynı tadı ve kıvamı sağlama, daha uzun raf ömrü sunması ve fermantasyon süresini azaltmasıyla dikkat çekiyor. http://www.puratos.com.tr/
Tatlıcı Tombak Yeni Şubesiyle Beylikdüzü Migros’ta Açıldı! Modern bakış açısıyla geleneksel sütlü tatlıları tüketiciyle buluşturan Tatlıcı Tombak, yeni şubesini 19 Ocak Cumartesi günü Tatlıcı Tombak Kurucusu, Tiyatrocu Nedim Saban’ın katılımıyla Beylikdüzü Migros’ta açtı. Yoğun halk ve medya ilgisi ile kapılarını aralayan şubenin Tatlıcı Tombak için anlamı ise çok büyük. Tatlıcı Tombak’ın ilk franchise şubesi olan Beylikdüzü Migros AVM, 2011’de yaşanan yangınla büyük hasar görmüştü. Bu nedenle iki yıla yakın bir süre kapalı kalmak zorunda kalan Tatlıcı Tombak Beylikdüzü şubesi ilk franchise olmasına karşın, sekiz yıl sonra yeni konsept fakat aynı kalite ve tatlar ile tekrar açıldı. Beylikdüzü şubesi ile yeni dekorasyonunu da müşterilerinin beğenisine sunan Tatlıcı Tombak, değişen franchise konseptini de şube açılışı ile tanıttı. www.tombakgida.com.tr
10
FOODINLIFE.COM.TR
Mekan
Patisserie by
Amerikan Cupcake Kültürünün İstanbul’daki Ayağı
175 derece Cupcake Bar Pastacılıkta kişiye özel pastanın en tatlı hali Cupcake’in çeşit çeşit ve lezzet dolu olduğu bir mekân 175 Derece Cupcake Bar... Mekânın işletmecisi olan Esra Bozer’in dediğine göre efsanevi cupcakeler, tadını doğallığından ve malzemesinden alıyor.
1
75 Derece Cupcake Bar’ı açma fikrinden önce Amerika’da üniversite okuyan değerli işletmeci pastacılık öyküsünü şu şekilde anlatıyor: “Amerika’da üniversitede okurken ani bir kararla aşçı olma hayaliyle Türkiye’ye dönüp, Mutfak Sanatları Akademisi’nde aşçılık eğitimi aldım. MSA’daki eğitimimden sonra bir süre de Paris’te Le Cordon Bleu’da eğitimime devam ettim. Çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra 175 derece Cupcake Bar’ı açmaya karar verdim.” Esra Bozer, bu lezzetli yolculuğa MSA’da birlikte okuduğu Muazzez Sayın’la birlikte çıkmış. Rumeli Hisarı’ndaki bu şirin mekân, şehrin lezzet duraklarından biri olmaya aday bizce…
“Kişiye özel cupcakeler” Sadece Cupcake yapılan bu mekânda Cupcakelerin küçük boyda olmasının sebebi ise kişiye özel olması ve daha çok lezzetin denenebilmesi. İsteğe göre özel olarak üretilen cupcakelerin sadece renk ve krema tadında
12
FOODINLIFE.COM.TR
değişiklik olabileceğini, boyut olarak değişiklik yapılmadığını belirten işletmeciden Cupcake’in püf noktalarını öğreniyoruz. “Kek bilindik kek fakat önemli olan üstündeki kreması. Bu krema bir gün öncesinden yapılıyor ve kremanın yapımında kullanılan tereyağının oda sıcaklığında olması gerekiyor” diyerek lezzetli cupcakelerinin sırrını veriyor başarılı şef... Ayrıca en çok tercih edilen cupcakelerinin de havuçlu ve limonlu olduğunu vurguluyor.
“Küçük standlar halinde büyümeyi düşünüyoruz” Türkiye’de cupcake yapan mekânlar çok yaygın değil, fakat git gide sektör genişliyor. Şu an için butik mekânlar yerine, paket servis tercih ediliyor. Fakat Esra Hanım: “2 yıl sonra bizim formatımızda birçok yer açılacak” diyor ve bu formatın öncülerinden biri oldukları için kendilerini şanslı hissediyor. Cupcake siparişleri daha çok düğünlerde,
doğum günlerinde artıyormuş. 175 derece Cupcake Bar’ı daha çok doğum günleri, düğünler ve catering şirketleriyle çalışmak amacıyla açan başarılı işletmeci daha sonrasında küçük stantlar halinde yayılabileceklerinin de müjdesini veriyor.
“Cupcake 175 derece’de pişer” Mekânın isminin öyküsünü sorduğumuzda ise Cupcake’in pişme derecesi olan 175’den geldiğini öğreniyoruz. Bu küçük ama lezzet dolu keklerin hazırlanması sanıldığı kadar da zor değil. İşletmeci ve pasta şefi Esra Bozer, Cupcake’in yapımı ile ilgili küçük ayrıntılar vermeyi ihmal etmiyor. “Harcını hazırlamak 5 dakika sürüyor. Esas uzun suren küçük kâğıtları gramla doldurmak. Pişme suresi 8 dakika. Kremanın temelini ise tereyağı ve pudra şekeri oluşturuyor” diyerek sözlerine son veriyor. Bir kere deneyenin vazgeçemediği bu şirin Cupcakeler için ‘175 derece Cupcake Bar’ Etiler’de sizleri bekliyor… yazı/irem ekkaldır
Etkinlik
Patisserie by
Yalnızca Pastacılığın Konuştuğu Bir Yarışma Düşünün… Pastacıların kıyasıya yarışacağı heyecanlı bir müsabaka, Gastrobosphorus Patisserie Competition!
Gastronomi sektöründe bir ilke imza atılarak gerçekleştirilen ve kamuoyunda yüzen fuar ibaresi ile yer alan Gastrobosphorus, bu kez, muhteşem bir yarışma ile karşımızda. Bir çok kurumun başarılı ekiplerinin yarışacağı Gastronobosphorus Patisserie Yarışması, sektörde yeni ufuklar açmayı hedefliyor...
P
astacıların kıyasıya yarışacağı heyecanlı bir müsabaka, Gastrobosphorus Patisserie Competition’! Gastronomi sektöründe bir ilke imza atılarak gerçekleştirilen ve kamuoyunda yüzen fuar ibaresi ile yer alan Gastrobosphorus bu kez bir yarışma ile otel ve restoran sektörünün aktörlerini bir araya getiren Sirha Fuar aracılığıyla karşımızda… 1983 yılında Lyon’da kurulan Sirha’nın Dünya Ağırlama ve Gıda Hizmet etkinliği, iki yılda bir Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenmekte. Sirha Lyon 2011 Fuarı, 2011 yılında 2200 yerli ve yabancı ürün standına yer vererek 162,000 ziyaretçi ile 900 gazeteciyi ağırlamıştı. 2013 için Sirha, sektörün tüm aktörlerinin beklentilerini karşılamak üzere İstanbul’daki buluşmaya hazırlanıyor. İlk gününde Omnivore ve üçüncü gününde Bocuse d’Or yarışmalarının düzenleneceği fuarın, ikinci gününde,
14
FOODINLIFE.COM.TR
dünyanın en prestijli gastronomi yarışması olan Bocuse d’Or yarışma alanında yapılacak olan Gastrobosphorus Patisserie Yarışması’nın sektörün yoğun ilgisi ile karşılaşması bekleniyor… 7 – 9 Mart 2013 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek olan Sirha’nın Dünya Ağırlama ve Gıda Hizmet etkinliği kapsamında yapılacak olan Gastrobosphorus Patisserie Yarışması’na oldukça kapsamlı bir şekilde hazırlanılıyor. 4’er kişilik gruplar halinde yarışacak olan yarışmacılar birçok farklı kategoride ter dökecek. Display kategorilerinde ise toplamda 10 kişi yarışacak. Çikolata kolye, çikolata heykel, Türk mutfağı alakart tatlı, alakart pastacılık, ekmekçilik ve dondurma kategorileri Gastrobosphorus Patisserie Yarışması’nın dallarını oluşturuyor.
Dosya
Patisserie by
Sevgilinize En Tatlı Hediyeleri
Armağan Edin Yeni yılın en önemli günlerinden biri şüphesiz ki Sevgililer Günü… 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, sevdiğinizin gönlünü hoş etmek istiyorsanız, aşkınızı tatlandırmanız gerekiyor. Çünkü her aşk, en tatlı dokunuşları hakeder. İki kalp bir olduktan sonra çikolatalar, pastalar ve kurabiyeler ziyafete dönüşür. Tüm kalpler mutlu olur, hem sevdiğinizi hem de sevildiğinizi gerçekten hissedersiniz. Şimdi, sevgilinize en tatlı hediyeleri armağan etme zamanı… Beyaz Fırın’dan sevgililer günü makaronları Beyaz Fırın 14 Şubat Sevgililer Günü’ne özel olarak hazırladığı baskılı makaronlar ile farklı hediye seçenekleri arayan sevgililerin yardımına koşuyor. Bu özel güne hazırlanan makaronlar gerek ambalajları gerekse de tatları ile hem göze hem de damaklara hitap ediyor. Üzerlerinde kalp şekilleri ve ‘I love you’ yazılı baskıların bulunduğu makaronlar pembe ve beyaz renklerden oluşuyor. Beyaz Fırın’ın Sevgililer Günü’ne özel olarak hazırladığı baskılı makaronlar; çikolatalı ve frambuazlı. Bu lezzetli Sevgililer Günü hediyesi baskılı makaronları Beyaz Fırın’ın internet sitesinden de sipariş edebilirsiniz.
www.beyazfirin.com
Dilek Pastanesi’nden kişiye özel aşk pastası… Dilek Pastaneleri, Sevgililer Günü için hazırlanan birbirinden renkli ve özel aşk pastalarıyla, aşkını tatlandırmak isteyenlere farklı seçenekler sunuyor. Birbirinden farklı lezzetlerin birleşimiyle oluşan Sevgililer Günü pastaları aşkınıza tercüman olacak. 14 Şubat’ta aşkın sembolü kırmızı ve pembe renklerde hazırlanan pastalarla sevgilinize romantik bir sürpriz yapabilir, ya da onu Dilek’in kişiye özel tasarlanan aşk pastalarıyla şımartabilirsiniz. Renkli alternatifleriyle Dilek’in benzersiz aşk pastalarından birini seçerek sevgilinizin kalbini yeniden fethedebilirsiniz. Aşk temasının yoğun olarak kullanıldığı kalpli pastalar, romantik bir Sevgililer Günü yaşamak isteyen çiftler için özenle hazırlandı.
www.dilek.com.tr
“cikolatasepeti.com”, sevgililere jest yaptı! Dikkat çekici ambalajlarıyla kalp görünümlü çikolatalar, kalp şeklindeki kutuların içindeki leziz drajeler ve sevgililere özel birçok ürün cikolatasepeti.com’un sanal raflarında çiftleri bekliyor. Sevgilinize hem samimi bir mesaj hem de sıra dışı bir Sevgililer Günü hediyesi mi göndermek istiyorsunuz? O zaman www. tatliharfler.com tam size göre… www.tatliharfler.com’a tıklayarak sevgilinize aşk mesajlarınızı enfes çikolataların üzerinde aktarabilirsiniz. www. tatliharfler.com’un mesaj içerikli sütlü ve bitter çikolataları üzerinde sevgiliye göndereceğiniz sevgi sözcüklerinin tadı bütün bir yıl damaklarda kalacak.
www.cikolatasepeti.com
16
FOODINLIFE.COM.TR
Dosya
Patisserie by
Le Pain Quotidien, farklı lezzetleriyle sevgilileri bekliyor Özenle hazırlanan organik ekmekleri, güne mükemmel bir başlangıç yapmanızı sağlayan zengin kahvaltı çeşitleri, birbirinden lezzetli tartine ve salatalarıyla Le Pain Quotidien, Sevgililer Günü’nde de size ve sevgilinize çok özel tatlı seçenekleri sunuyor. İncecik pandispanya keki üzerine, Belçika’nın muhteşem çikolatası ve Le Pain Quotidien’in vazgeçilmez tart kremasının birleşiminden oluşan kalp şeklindeki Çikolatalı Mus Kek, Sevgililer Günü’nde sevgilisiyle çikolata tutkusunu paylaşmak isteyenleri bekliyor. Le Pain Quotidien, tercihini meyveden yana kullananlar için de beze, krema ve meyveden oluşan eşsiz bir lezzet hazırladı. Le Pain Quotidien’in lezzetli bezeleri, damakta vazgeçilmez bir tat bırakan pasta kreması ve çilekle hazırlanan Meyveli Pavlova, meyveli tatlılardan hoşlananların Sevgililer Günü’ne renk katacak.
www.lepainquotidien.com
‘Büyük Şefler’den sevgililere özel büyük sürprizler… Keyifli atmosferi ve şubat ayına özel ‘aşk’ dolu sürprizleriyle Big Chefs Tarabya, Sevgililer Günü’nde de muhteşem lezzetleriyle, romantik ortamında aşklara ortak oluyor. Big Chefs markası için özel olarak hazırlanan pembe şampanya ‘Big Flirt’ eşliğinde yenilecek ‘Çilek parçalı ve Hindistan cevizi soslu yumuşak d a ğ meyveli macaron’lar tatlı düşkünleri için fark yaratacak…
www.bigchefs.com.tr
Koska, Sevgililer Günü’ne özel lokumlar hazırladı! Türk mutfağının asırlık markası Koska, sevenleri unutmadı. Koska, 14 Şubat günü sevdiğini mutlu etmek isteyenler için çikolata ve lokumun dayanılmaz lezzetini bir araya getirdi. Aromalı küçük lokumları çikolata ile kapladı ve aşkın simgesi olan kırmızı kalpli kutunun içine koydu. www.koska. com internet sitesinden de temin edilebilen “Kalp kutu – Çikolata kaplı lokum” ayrıca süpermarketler ve Nazar Boncuklu Koska mağazalarından da satın alınabiliyor.
www.koska.com
18
FOODINLIFE.COM.TR
Dosya
Patisserie by
Frambuaz ve çikolata dolgulu tatlılar… Sevgililer Günü yaklaştıkça artan heyecan ile alınacak hediyelerin telaşı baş döndürmeye başladı. Sizde klasik hediyeler ve tatlılardan sıkıldıysanız, sevdiklerinize neşeli, renkli ve farklı bir hediye almayı planlıyorsanız Osmanlı Tulumbacısı tam size göre! Glikozsuz, içi çıtır çıtır ve balla tatlandırılan bu çok özel tulumbalar alışılmışın dışında içlerindeki frambuaz ve çikolata dolguları ile sevdiklerinize çok özel sürprizler yapmanızı sağlıyor. Tadı dillerden düşmeyen, tatlı severlerden her daim tam not alan frambuazlı ve çikolatalı tulumbalar ile aşkınızı farklı bir şekilde anlatabilir, sevdiğinize eşsiz tatlar sunarak aşkınızı armağan edebilirsiniz. Minik kalpler ile süslenen bu çok özel tulumbalar, Sevgililer Günü’nün en renkli ve en marjinal hediyesi olacağa benziyor.
www.osmanlitulumbacisi.com
Marie Antoinette Chocolatier’den, sevgililere özel kışkırtıcı çikolatalar! Marie Antoinette Chocolatier’in Sevgililer Günü’ne özel olarak hazırladığı gül ve şeftali aromalı çikolatasıyla aşka bir kez daha yelken açacaksınız. Gül ve şeftali aromalı çikolatalar, sevgilinize olan en derin duygularınızın ifadesi olacak. Yapımında hiçbir koruyucu ve katkı maddesinin kullanılmadığı Marie Antoinette Chocolatier ürünleri, günlük olarak üretiliyor ve yapımında Belçika’dan gelen malzemeler ile Paris’ten gelen meyve özleri ve süslemeler kullanılıyor. Kısacası, Marie Antoinette Chocolatier’nin enfes çikolatası Sevgililer Günü’nde tutkuyu damağınızda hissettirecek.
www.marieantoinette.com.tr
Özsüt, Sevgilileri “Balım” ile Karşılıyor Lezzet mirasını 75 yıldır devam ettiren Özsüt, bu sene de 14 Şubat’ı adına yakışır şekilde kutluyor. Farklı lezzetteki pastalarıyla Sevgililer Günü’ne “merhaba” diyen Özsüt, hem göze hem de damağa hitap ediyor. Özsüt’ün bu romantik gün için hazırladığı pastası “Balım”, sevgilinize ya da eşinize tatlı bir sürpriz yapmanı için iyi bir tercih... İki kişilik olarak sunulan Balım, karamel ve badem aşkını yaşamak isteyenler için paha biçilmez bir lezzet. Sade kek katmanları arasında yer alan ve karamel sos ile zenginleştirilen pasta; beyaz çikolatalı mousse, bal ile karamelize edilmiş badem ve kremalı parfe ile lezzeti doruğa çıkarıyor.
www.ozsut.com.tr
20
FOODINLIFE.COM.TR
Otel
Patisserie by
Lezzeti Dünyaya Yayılan Bir Pasta Şefi...
William McCarrick!
Pastacılık sektörüne adını altın harflerle yazdıran isimler Türkiye’de boy gösteriyor bugünlerde… Ülkemizde pastacılık sektörünün istenilen seviyeye geldiğini söyleyemeyiz belki, ancak hızla gelişme gösterdiğimiz bir gerçek. İstanbul’un tarihi dokusuna ışık tutan en muazzam otellerinden biri olan Çırağan Palace Kempinski’nin yepyeni transferleri pastacılığa hareket katıyor adeta. Ünlülerin pastacısı olarak nitelendirilen William McCarrick’in Çırağan’a geldiğini müjdeleyelim ve kendisiyle yaptığımız röportajdan çok özel notları sizlerle paylaşalım…
22
FOODINLIFE.COM.TR
yazı/merve yılmaz
K
empinski Group’ta yılın transferi olarak adlandırılan bu gelişme, yalnızca otel için değil Türk pastacılığı için de önemli bir adım olarak gösteriliyor. Filedelfiya’da yaşadığı sıralarda baba mesleği olan kasaplıkla anılan McCarrick, daha sonra bir aşçılık okulunda eğitim almak üzere New Jersey’e doğru yol almış. Dünyanın birçok yerinden başarılı şeflerin hocalık yaptığı bu aşçılık okulunda, McCarrick’in pasta, unlu mamul ve çikolata alanındaki güçlü yeteneği fark edilmiş. Hocaları tarafından bu alanda kendini geliştirmesi yönünde cesaretlendirilen McCarrick, daha sonra Amerika’nın en iyi pasta şefi olarak tanımladığı, Gunther Heiland aracılığıyla, 1 yıl boyunca çalışması ve Avrupa tecrübesi edinmesi amacıyla İsviçre’ye gönderilmiş. İsviçre tecrübesi sonrasında 20 yıl boyunca Avusturya, Avustralya, Tayvan, Hong Kong, Filipinler, Malezya, Endonezya, Dubai olmak üzere birçok farklı ülke ve kurumda görev alan deneyimli pasta şefi, çalıştığı ve tecrübe kazandığı her işletmeden övgüyle bahsediyor.
“Ünlülerin pastacısı” Harrods’ta görev aldığı süre boyunca; Madonna, David Beckham, Elton John, Gordon Ramsay gibi isimlerin müdavimi olduğu Harrods’ın çikolataları, hamur işleri, pasta ve ekmeklerinin üretiminden sorumlu olarak görev aldığını anlatan başarılı pasta şefi, ünlülerin pastacısı unvanına bu sıralar layık görüldüğünü söylüyor. Kariyerine dair anlatacak çok fazla başarı hikayesi olan deneyimli pasta şefi, şimdilerde tüm tecrübesini ve hünerlerini Çırağan Palace Kempinski mutfağına aktaracağının sinyalini veriyor.
yeni kurulacak bu ekipte görev almayı hayal etmeye başladığını şu sözlerle ifade ediyor: “İstanbul’u daha önce duymuştum fakat bu kadar iyi tanımıyordum. Bay Radtke ile bir saate yakın süren telefon konuşmamız beni bu iş için çok heyecanlandırdı. Radtke, benim için Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un ve burada oluşturmak istediği takımın resmini çizdi. Onların benim tecrübelerime ve donanımıma sahip, çikolata ve pastaya kendini adamış birine ihtiyacı vardı benimse her detaya yetebilecek heyecanım...”
Çikolatalarım seksi, modern ve eşsiz “Harrods, olabileceğim en mükemmel yerdi, ancak doğru olan orada sonsuza kadar devam etmek değildi. İnanılmaz tecrübeler edindim ve bunları sunabileceğim bir alan oluşturmayı hayal ettim. Harrods’tan sonra kendi çikolata firmamı kurdum. Hala faaliyete devam eden Sir Hans Sloane Chocolate’ın CEO’su olarak çalışmaya devam ediyorum. İstanbul’a geliş nedenim ise yeni bir tecrübe ve heyecan” sözleriyle kariyerine nasıl kararlılıkla şekil verdiğini özetleyen McCarrick, “Çikolata Üstadı” unvanını da bir çırpıda açıklıyor. Enerjik, yaratıcı ve donanımlı şefe çikolatalarını nasıl nitelendirdiğini sorduğumuzda ise, “her millete hitap eden, açık fikirli bir zihniyetle, disiplinle hazırlanmış ama yaratıcılığından ödün verilmemiş,
biraz seksi, modern ve herhangi bir süpermarkette bulamayacağınız ya da evde yapamayacağınız kadar kendine özgü benim çikolatalarım” yanıtını alıyoruz. 1984 yılında Amerika’daki Academy of Culinary Arts’dan mezun olan ve okuldan sonra İsviçre, Belçika, Fransa ve İtalya’da çikolata yapımı, şekerleme, ekmek, hamur işleri ve pastane ürünlerinde isim yapmış birçok ustadan aldığı derslerle kariyerinde önünü açacak donanımı edinen William McCarrick için çikolatanın kendisi için ne ifade ettiğini ve ürettiği birçok lezzet arasında hangisini favori edindiğini merak ediyoruz. “Çikolata, şekerlemeler arasında en saf olandır. Çünkü kakao, binlerce yıl önce “Tanrıların Besini” olarak adlandırılmış ve doğal olarak ağaçta yetişen bir çeşit meyvedir. Bugünlerde ise daha çok ticari bir ürün haline geldi. Her çeşidini her fiyatta ve kalitede bulmanız mümkün... İnsanları mutlu eden seratonin salgısı yaratan ve aynı zamanda afrodizyak etkisi olan bir ürün olarak ünlendi. Benim içinse kuşkusuz vazgeçilmez bir yeri var, hayal ettiklerimi, tecrübelerimi, bildiğim ne varsa her şeyi çikolatalarımı hazırlarken ortaya koyuyorum ancak çikolatanın, bazen favorim olduğunu söyleyebilirim, her zaman değil. Sorbeler, unlu mamuller, tatlılar hepsinin yapmaya hakim olunması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de bir oteldeyseniz...” sözleriyle aydınlatıyor bizleri başarılı şef.
“Kempinski’nin yeme içme alanında ciddi bir tecrübeye ve başarıya sahip olduğu su götürmez bir gerçektir” diyen McCarrick, Kempinski Corporate F&B müdür yardımcısı Stephane Bellon’dan aldığı bir telefon sonrasında
FOODINLIFE.COM.TR
23
Otel “Upper Cake” reçete değil, konsept! Kendi tasarımı “Upper Cake” ile dünyada kendine özgü çikolatalı pasta patentine sahip tek şef olan McCarrick, bu konsepti bizlerle paylaşıyor. Bu pastanın malzemeleri tasarlanan konsepte göre değişiyor. Çok seyahat ettiğini söyleyen deneyimli şef, tattığı lezzetler ve tanıdığı kültürleri bu kek üzerinde vücuda getirmiş. Şef McCarrick, pastayı kimi zaman domates, balzamik sirke ve grappa ile Akdeniz, kimi zaman, safran ve gül suyu ile Arap usulü hazırlarken İskandinavya, Avustralya gibi birçok farklı coğrafyanın mutfağına ait bileşenlerle, lezzetten ödün vermeden değiştirebiliyor. Ana bileşenin muhakkak çikolata olması halinde bu konsept ile bir tatlı ya da dondurma yapmak dahi mümkün.
“Baklavanın sırrı, fıstık ve tereyağı” İstanbul’un tatlı tüketimini ve çeşidini şaşırtıcı derecede güçlü bulduğunu söyleyen McCarrick: “Burada herkes tatlı yiyor, burada olmak benim için kesinlikle doğru seçim” diyor. Dünyanın birçok ülkesinde Türk tatlılarını merak ederek tattığından bahseden başarılı pasta şefi, baklavayı en iyi yabancı restoranlarda tattığında bile İstanbul’daki lezzeti asla almadığının altını çiziyor. “İyi baklavanın sırrı, iyi tereyağı ve fıstıkmış. Sütlü tatlılarınıza çok iyi restoranların dışında, rastlamak pek mümkün değil. Yurtdışında en yaygın olan baklava fakat tüm dünyada olduğu gibi, işi bilmeyenler tarafından yapılıyor. Tuğra Restaurant’ta Ahmet ustanın yaptığı baklavayı yediğimde adeta lezzetten başım dönüyor” sözleriyle Türk tatlılarına olan ilgisini anlatıyor. Ayrıca Gazebo Lounge’da bir sufle fırını oluşturmaya planlayan McCarrick, otantik lezzetler oluşturmak konusundaki çalışmalarını sürdürdüğünü söylüyor. Türkiye’ye özel onlarca çeşit peyniri bu suflelerde kullanabileceğini söyleyen şefin hazırladığı bir başka lezzet ise rakılı dondurma…
“Müşterileri mutlu etmek için buradayım” 1500 civarında farklı çeşitte çikolata hazırlayan McCarrick, başarısının müşterilerle birebir iletişim halinde olarak aldığı geri bildirimlere borçlu olduğuna inanıyor. Burada bulunma
24
FOODINLIFE.COM.TR
Patisserie by
amacının müşterileri mutlu etmek olduğunu da söylemeden edemiyor ünlü şef.
En İyi Organik Çikolata dalında Altın Madalya dâhil pek çok ödül ile taçlandırılmış.
“Sunum lezzetin önüne geçmemeli”
“Mutfakta da kadın-erkek eşitliği istiyorum”
Türk pastacılığında zaman zaman sunumların lezzetin önüne geçmesine eleştirel yaklaşan başarılı pasta şefi: “İyi bir şef, tabaktaki sunumu çok karmaşıklaştırmaması gerektiğini bilmeli” diyor. Sunum konusu açılmışken Gazebo Lounge’da sundukları simitleri farklı konseptlerle buluşturduklarını da belirten McCarrick: “Bir düşünün… Elinde bir tepsiyle ‘sıcak simit’ diyerek gezen birine kim karşı koyabilir” diyor.
Çırağan Palas Kempinski’de görev alma amacını “Çırağan Palas ekibini pasta yapımı konusunda eğitmeye geldim” diyerek açıklıyor ünlü şef. Bilgilerini ve tecrübelerini paylaştığı ekip arkadaşlarını her fırsatta cesaretlendirdiğini vurgulayan McCarrick, bayanların pastacılık konusunda erkeklerden daha iyi olduğunu düşünüyor. “Bayanların duygusal ve duyusal yönleri daha gelişmiş ve el maharetleri erkeklere oranla çok daha fazla. Genel yargı kadınların fizikken güçsüz oldukları yönündedir. Ben mutfakta da kadın erkek eşitliği olmalı diye düşünüyorum” diyerek bu tezini destekliyor.
“Toz kakao kullanmıyorum” Ünlü pasta şefinin lezzet sırrı, birinci kalite saf ve likit çikolata kullanmaktan geçiyor. Ürünlerinde kesinlikle toz kakao kullanmayan şefin, dünya çikolata rezervinin %3’ünü oluşturan ve yalnızca Venezuela, Kostarika, Dominik Cumhuriyeti’nde yetişen ‘criollo’ kakao çekirdeğini kullandığını da belirtmek isteriz. Yarattığı harika ürünler ile ününü dünyaya duyuran William McCarrick’in başarısı Malezya, Filedelfiya ve Dubai’de 2007 Çikolata Ödülleri Akademisi’nden Altın Madalya; 2007 Dünya Çikolata Ödülleri’nde
Şefin Lezzetleri
Patisserie by
Big Chefs, Tatlılara Kendi Ruhunu Katıyor!
26
FOODINLIFE.COM.TR
yazı/gökmen sözen
Büyük şeflerin birbirinden leziz tatlar ortaya koyduğu ve kendine özel mönüleri ile gözde mekânların ilk sıralarında yer alan Big Chefs, tatlı mönüsüyle de adından sıkça söz ettiriyor. Bizde bu lezzetlerin kapısını aralamak adına Big Chefs Mutfak Koordinatörü Murat Aslan ile tatlı mönülerine dair çok özel bir söyleşi gerçekleştirdik…
B
ig Chefs, tatlı mönüsünü oluşturmadan önce yeni ürünler, mevsimsel ürünler, farklı lezzet kombinasyonları gibi konularda AR-GE yapılı, misafirlerin istekleri ve beklentileri doğrultusunda, satış hedefleri de dikkate alınarak pazarlama stratejisi toplantıları yapıyor. Denenmemiş tatları ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyleyen Mutfak Koordinatörü Murat Aslan: “Farklı yörelerden, kültürlerden lezzetleri birleştirmeye çalışıyoruz. Böylece tatlılara da Big Chefs ruhunu katmış oluyoruz” diyor.
Mevsimine uygun ürünlerle farklı tatlılar Big Chefs’in en beğenilen tatlılarının ise Sıcak Kestaneli Sufle, Balkabaklı Cheesecake, Mozzarella ve Bluberry Künefe olduğunu öğreniyoruz. Mevsimine göre uygun malzemelerle tatlılara yeni dokunuşlar katan Big Chefs, hem sevilen lezzetleri mönüsünden eksik etmiyor hem de farklı tatlar denememekten çekinmiyor. Böylelikle de mevsimsel ürünlerden faydalanmış oluyor.
“Eat&Smile” ile sağlıklı çay saati! Big Chefs’in kendine özel tatlıları ve sunumları lezzetle birleşince sonuç tahmin edersiniz ki mükemmel oluyor. Tatlılarının birçoğunun kendilerine özel olduğunu tekrar tekrar vurguluyor Mutfak Koordinatörü
Murat Aslan… Sunum ve kombinasyonları açısından, Mozzarella ve Blueberry Künefe, Fıstıklı Hoşmerim Brulee Tart, Balkabaklı Cheesecake, Güllü Lokumlu Creme Brulee gibi değişik lezzetlerden oluşan tatlılar, Big Chefs’in şefleri tarafından geliştirilmiş ürünler... Aslan: “Normal mönümüz dışında Suadiye ve Göktürk şubelerimizde Uzman Diyetisyen Aslı İçingür ile hazırladığımız “Eat&Smile” adlı sağlıklı çay saati mönümüz de var. Hafta içi saat 14.00 ile 17.00 saatleri arasında misafirlere sunduğumuz bu büfede yer alan “Müsli ve Yoğurtlu Cheesecake”, “Yulaflı ve Blueberryli muffin” gibi sağlıklı tatlılar da Big Chefs’in özel ürünleridir” diyerek mönülerinin çeşitliliğine değiniyor.
“Tüm Big Chefs’lerde aynı lezzeti bulabilirsiniz” Tüm Big Chefs’lerde aynı lezzeti bulmak mümkün. Bunun sırrını sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor başarılı koordinatör: “İstanbul’daki şubelerimiz için Ataşehir’de bir üretim mutfağımız var ve ürünler sabahları taze şekilde şubelere dağıtılıyor. Şubelerde son pişirme ve dokunuşlar yapılıp misafirlere servis ediliyor. Böylece standardı sağlamak daha kolay oluyor.” İstanbul dışı şubeler için bütün şefler 3 ayda bir İstanbul’da eğitime alınıp, ürünler ve standartlar ile
ilgili sürekli eğitimler veriliyormuş. Bunların yanında, denetleme sistemleri de iyi bir şekilde işliyor. Denetleme yapıldığında eğer standartta problem oluyorsa anında verilen eğitimler ile problemlerin en aza indirgenmeye çalışıldığını bildiren Aslan: “Tüm şeflerimizle sık sık eğitimler düzenliyoruz, kendimizi nasıl geliştirebiliriz, yeni neler yaratabilirizi deniyoruz” şeklinde konuşuyor.
“Mönümüzde yöresel tatlar kullanmayı seviyoruz” Big Chefs’in tatlılarındaki lezzetin en büyük sırrı tazelik ve mevsimsel ürün kullanmaktan geçiyor. Bununla beraber Anadolu’nun çeşitli yörelerinden ürünler getirdiklerini vurgulayan Aslan: “Mönümüzde yöresel tatları kullanmayı ve yenilikler denemeyi çok seviyoruz” diyor. Türk tatlılarında şerbetli lezzetlerin daha çok öne çıktığı reddedilemez bir gerçek. Baklava, Kazandibi, Künefe gibi geleneksel Türk tatlılarının vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Mutfak Koordinatörü Aslan: “Türk tatlılarının yanında Sufle çeşitleri, Kestaneli tatlılar ve kesinlikle profiterol da bence yerini aldı” diyor. Big Chefs Mutfak Koordinatörü Murat Aslan, reçetesi kendilerine ait olan Muhallebili Islak Kek ile ilgili püf noktaları da paylaşıyor bizlerle…
FOODINLIFE.COM.TR
27
Şefin Lezzetleri
Patisserie by
Muhallebili Islak Kek Damla Sakızlı Muhallebi MALZEMELER 500 gr Süt
Islak Kek İçin Malzemeler
90 gr Toz şeker
1 adet yumurta
1 gr Damla sakızı
100 gr toz şeker
45 gr Nişasta
15 gr tereyağı
HAZIRLANIŞI
100 gr süt
Tüm malzemeler bir kaba konulup karıştırılır ve ocakta pişirilir ve uygun tepsiye konularak soğutulur.
1 gr toz vanilya
Islak Kek Islak Kek Sosu İçin Malzemeler 100 gr toz şeker 125 gr süt 100 gr Ayçiçek yağı 0,5 adet yumurta 7 gr kakao HAZIRLANIŞI Süt ocakta biraz kaynatılır ve ocaktan alınır. İçerisine tüm malzemeler eklenip çırpılır. Yapılmış olan kekin üzerine dökülür.
28
FOODINLIFE.COM.TR
100 gr un 30 gr kakao 50 gr fındık 5 gr kabartma tozu 50 gr zeytinyağı HAZIRLANIŞI Toz şeker ve eritilmiş tereyağı çırpılıp içerisine yumurta ilave edilir. Karıştırdıktan sonra sırayla içine süt, zeytinyağı ve diğer tüm malzemeler ilave edilir. Muhallebi tepsisinin üzerine dökülür. 165 derecelik fırında ortalama 12 dakika kadar pişirilir. Fırından çıktıktan sonra ıslak kek sos eklenip servis edilir.
Dünyadan
Patisserie by
Mutfakta Sanat Var! Japon Tatlıları Mercek Altında... Suşi, tempura, saşimi, nigiri, köri, soya... Şöyle bir düşündüğümüzde, yemeklerle ilgili Japon mutfak kültüründen bir çok lezzete aşinayız. Peki ya tatlılar?.. Japon mutfağı tatlılar konusunda gitgide büyüyen bir dünya adeta. Hem lezzet hem estetik açısından birer sanat eseri olarak nam salan Japon tatlıları deyim yerindeyse hem göze hem kulağa hitap ediyor.
30
FOODINLIFE.COM.TR
yazı/merve yılmaz
Daifuku
G
örüntüdeki cazibesinin yanı sıra sağlıklı bir seçenek sunan Japon tatlılarını incelerken, sıklıkla yeşil çay, tatlı fasulye ve pirincin kullanıldığına rastladık. Çeşitli dondurmalar ve kremalarla servis edilen, genellikle günün ortasında çay ile beraber tüketilen veyahut geleneksel kutlama günleri için özel olarak hazırlanan bu lezziz Japon tatlılarına gelin bir göz atalım... Mochi, pirinç unuyla hazırlanan ve iç dolgusu için dondurma, meyve reçeli, jöle gibi malzemeler kullanılabilen tipik bir Japon tatlısıdır. Mochi’nin en yaygın kullanımında, iç dolgu, hafif tatlı olan Azuki Fasulyesi yani, kırmızı fasulyenin reçeli ile yapılır ve ürün bu sunumuyla Daifuku olarak anılır. Tatlıya egzotik bir tat ve görünüm vermek içinse kiraz çiçeği, mango, çarkıfelek meyvesi gibi çok çeşitte ürün kullanılabilir. Bir başka Japon tatlısı olan Manju’nun dış kısmı un veya pirinç tozu ile hazırlanır. İç dolgu malzemesi ise Japon tatlılarında birçok zaman karşımıza çıkan kırmızı fasulye reçelidir. Fotoğrafta gördüğünüz manjuya, hafif dokunuşlarla tavşan görünümü verilmiştir. Dango, tıpkı monchi gibi pirinç unundan yapılan fakat, kıvamı daha yapışkan olan ve dolgusuz sunulan bir tatlıdır. Yeşil çayın vazgeçilmez olduğu Japon çay partilerinde sunulan bu lezzet, mevsim değiştikçe çeşitlendirilerek yıl boyu tüketilir. Sık görülen sunumu 3, 4 top şeklinde şişe geçirilerek yapılandır. Dango, Hokkaido bölgesinde patates unu ve soya sosu ile yapılır. Tatlının bir başka yorumu olarak, soya sosuna bulanmış, şeker ve tuz şuruplu Mitarashi Dango ise, tatlı-tuzlu bir lezzet arandığında en favori olanlardan... Sakuramochi, Pirinç ya da pirinç lapası kullanılarak yapılan ve Japon kültüründe halkın yeni yılın şans getirmesinin dilediği Bahar Festivali için hazırlanan bir tatlıdır. Kiraz çiçeği(sakura) ile renklendirilen sakuramonchi, her yıl Mart ayının üçüncü gününde kutlanan Hinamatsuri(Girl’s Day)’de yenmek üzere hazırlanır. Kuzumochi, Fasulye tozu ve kudzu nişasta jölesiyle hazırlanır. Yaz mevsiminde, Shun Mono/ Mevsimin yiyeceği olarak anılır.
Monaka, iki mochi parças ı n ı n arasının kırmızı fasulye reçeli ile doldurulmasıyla elde edilen bir tatlıdır.
Mochi
Manju
Namagashi ise, Japon çay pa r t i ler i n i n demirbaşı olarak a n ı l a n Sakuramochi bir başka lezzettir. Estetik anlamda bir sanat eseri kadar çarpıcı olan ve yine tatlı fasulye lapasıyla hazı rlaMonaka nan bir tatlıdır. A ma nat to adı verilen, şeker ile kaplanmış Azuki fasulyeleri Uza kdoğ u kültüründe yer alan keyifli atıştırmalıklardan bir başkası. Fotoğrafta yer alan Kompeito Candies, saf şekerle hazırlanan küçük renkli şekelerlemelerdir. Şekerlemelerin, küçük dikenler şeklindeki görünümü ise pişirme esnasında kendiliğinden oluşmaktadır.
Dango
Kuzumochi
Namagashi
Hanabiramonchi
Kompeito Candies
Amanatto
FOODINLIFE.COM.TR
31
Dünyadan Şeker, Japonya’yla 16. yüzyılda, Portekizli tüccarlar tarafından buluşturulmuştur. Daha sonrasında ise uzun yıllar boyunca şeker, çok pahalı ve nadir bulunan bir ürün olmuştur. Kompeito Japon imparatorluğunun ziyaretlere teşekkür için sunumu gelenekselleşmiş bir şekerlemedir. Türk çayıyla yarışır derecede üne sahip bir başka çay kültürüne sahip Japonların çay seramonileri bir hayli meşhurdur. Hanabiramonchi, geleneksel olarak, yeni yılın ilk çay seramonisinde servis edilir. İmparatorluk ailesiyle başlayan ve süregelen bu geleneksel lezzetin kendine özgü bir şekli ve rengi vardır. Maş fasulyesi lapası ile doldurulan hanabiramochi, bu kültürde yeni yıl için bir semboldür. Suama, pirinç unu ve şeker ile hazırlanan bu tatlının dış kısmı kırmızı yiyeceklerle renklendirilir ve iç kısmı beyaz bırakılır. Bu tatlı Japonya’yı sembolize eder. Rengarenk Wasanbon şekerlemeleri, çok ince öğütülmüş, yerel Japon şekerinden yapılmaktadır. Japon mutfak kültürüne dair araştırmalarımız esnasında bu tür yerel tarım ürünlerinin, ithal edilenlerden on katı oranla daha pahalı olduğunu öğreniyoruz. Bu nedenle bu, yerel üretimli, kıymetli şeker, yalnızca Wasanbon gibi bir kaç özel ürünlerin yaratımında kullanılmaktaymış. Uiro, yine pirinç unu ve şeker ile yapılan, buhar ile hazırlanan, geleneksel bir kek çeşididir. Bu kekler, sakız gibidir ve hafif şekerlidir. Ayrıca yeşil çay, kiraz çiçeği, çilek ve kestane gibi çeşitli tatllarla çeşitlendirilebilir. Yokan, kırmızı fasulye lapası, su yosunundan elde edilen bir tür jelatin olan ‘agar’ ve şeker ile hazırlanan koyu kıvamlı bir jöledir. Lezzeti sıklıkla, jöle içerisine yedirilen yeşil çay tozu, kıyılmış kestane veya tatlı fasulyelerle pekiştirilir.
Patisserie by
Japon tatl ı lar ı n ı n değişik tasarımlarıyla göze hitap ettiğinden bahsettmiştik. Taiyaki, Wasanbon bu söylemimizi doğrular nitelikte bir Japon Balığı biçiminde çıkıyor karşımıza. Taiyaki, yaygın ol a ra k kırmızı fasulye lapası, peynir, krema veya muhallebi ile dolgulandırılarak servis edilebilir.
FOODINLIFE.COM.TR
Wasanbon Uiro
Yokan
Kusa Mochi, Japon misk otu yapraklarının tozuyla hazırlanan bir çeşit mochidir. Geleneksel olarak ilkbaharda yenilen Kusa Mochi, genellikle üzerine tatlı soya fasulyesi tozu serpilerek servis edilir.
Taiyaki
Japonya’nın hemen hemen tüm kahve dükkanlarında satılan bir çeşit jöleli pasta olan Coffee Jelly ise, kesinlikle sabah kahvelerinin yerini alacak bir lezzet. Çok da geniş olmayan Japon kahve kültürünü yerinden sarsacak bu lezzeti tatma fırsatını bulduğunuzda kaçırmamalısınız deriz... Yarsuhashi
Kyoto şehrinin özel lezzeti olan, Yarsuhashi, mochi dokusuna sahip ve tarçın içeren bir tatlıdır. Kimi zaman fırınlanarak kimi zaman daha gevrek kimi zamanda kırmızı fasulye lapasıyla dolgu verilerek hazırlanan bu ürün klasik Japon tatlıları arasında vazgeçilmez olanlardandır.
32
Suama
Coffee Jelly
Kusa Mochi
Dünyadan
Patisserie by
Patisseriede Gurme Bir Marka, Fauchon! Huzurlarınızda, 1886’nın Paris’inden günümüze uzanan lezzetli hikayesiyle, lüks gurme mağazaların en prestijlisi, Fauchon! Lezzetli ürünlerini konuklarıyla buluşturmak üzere, yolu Paris’e düşenleri tam 127 yıldır aynı heyecanla bekleyen, houte couture gastronominin temsilcilerinden Fauchon’a doğru bir seyre çıkmaya ne dersiniz?..
A
uguste Fauchon tarafından 1886 yılında kurulan bu gurme lezzetler durağı, bir asırdan fazla bir zamandır kraliyet ailesi, politikacılar ve birçok ünlü ismin müdavimi olduğu lüks ürünlerle anılıyor. Ürettiği çay, çikolata, bisküvi, şekerleme, kestane şekeri, truff, foie gras gibi çok çeşitte ürün ve çok sayıda mağaza ile hizmet vermekte olan Fauchon, Fransız gastronomisine ışık tutan bir tapınak olarak anıldığı üzere, daha kapıdan girdiğiniz anda sizi büyülüyor. Şarküteri ürünlerinden patisserieye, aklınızı başınızdan alacak bir yemeğe dair hayal edebileceğiniz ne varsa Paris de la Madeleine’de Fauchon yorumu ile konuklarını bekliyor.
Bir döneme damga vuran ve süregelen Fransız asaleti... 1898 yılında restoran ve çay salonlarını da hizmete açan Fauchon, böylelikle dünyanın dört bir yanından gelen konuklarını ağırlamaya başlar. Kısa süre içerisinde popülaritesini arttıran salonun, o günün koşullarında önem arz eden ‘Central 4354’ numarası ise şehirde en çok bilinen telefon haline gelir. Fauchon’un haute couture görünümünü ele alan isim ise 1998 yıllarında şirketi satılan alan Laurent Adamowicz olmuştur. Adamowicz, marka imajını tazelerken moda temalı ilk reklam kampanyalarını da başlatır. Bu değişim sonrasında, dünya geneline 650 franhise verilir ve daha sonra marka Japonya, Güney Kore, Tayvan, Orta Doğu ve Avrupa’da açtığı çay salonlarıyla Fransız gastronomisinin elçisi olarak anılmaya başlar.
“Klasik Fransız pastalarının yeniden yorumluyoruz” Fauchon’un executive pasta şefi Fabien Rouillard ve yönetimindeki patisserie kadrosu, klasik ürünlerdeki başarıları ve yaratıcı ruhlarıyla tanınmakta ve her yeni sezon için yeni lezzetler sunmakta...19 yaşında, Londra kökenli La Maison des Sorbets’de çalışmak üzere evden ayrılan Rouillard, birçok prestijli Paris restoranında çalıştıktan sonra restoran ve perakendecilere patisserie ürünleri tedarik eden bir firma
34
FOODINLIFE.COM.TR
yazı/merve yılmaz
Dünyadan kurar. Maceralarla dolu bir aşçılık serüveninin son noktası olan Fauchon’da sunulan müthiş lezzetteki tartlar, ekler pastalar... Onun ve yönetimindeki ekibin eseridir. Mükemmeliyetçi yapısıyla tanınan şef: “Her zaman mükemmel lezzeti yakalamanın peşindeyim. Zıt lezzetleri biraraya getirerek müşterileri memnun etmeyi ve tekrar Fauchon’a gelmelerini sağlamayı hedefliyorum.” diyor ve damak tadına düşkün olanları, yepyeni ve yaratıcı yorumlarla sunulan klasik tatlıları ve her mevsim değişen taze ürünler içeren sağlıklı tatlıları sunmak üzere Fauchon’a davet ediyor.
50 ikonik ürün, 15 marka Benzerleri arasında en iyi ürünler, Fauchon tezgahlarında müşteriye sunulurken, Fransız gastronomi tarihinin vazgeçilmez klasikleri ise şefler tarafından hazırlanan, görkemli sunumlarla konuklarını şaşırtmak üzere bekliyor.
İştah kabartan ekler pastalar... Söz konusu lezzetlerden en iddialı olanlardan biraz bahsetmek gerekirse, ekler pastalarla başlayabiliriz. 2003 yılından itibaren ekler pastalar da Fauchon imzası taşıyan ürünlerden biri. Fransız gastronomisinin bu çok satan ve klasikleşen lezzetine cesurca kendi yorumunu katan Fauchon, ürünü yeniden tasarlamış. Ahududu şampanyalı ve krem-karamel katkılı the Saint Henore ekler pastalar ise Fauchon’un yetenekli pasta şeflerinin yeni tasarımları arasından yalnızca bir kaçı... Choc Made in F, Fauchon’un lezzet, görünüm ve uyandırdığı his bakımından çok çarpıcı olan yeni çikolata koleksiyonu... Vanilya, krema, kahve, meyve, karamel ve bu gibi birçok lezzetin harmanlanmasıyla sunulan çikolataların her biri farklı bir rakam ile adlandırılmış. Madagaskar vanilyası ile Venezuella çikolatasının ya da Valensiya bademinin bir lezzet dengesine oturduğu bu sevimli ve gerçekliğinden şüphe edilmez çikolatalar, meyve, çiçek ve baharat aromalı olmak üzere pek çok çeşitte ve biçimde sunulmakta.
Çaylar, makaronlar, milföyler... Fauchon aynı zamanda, 1886’dan itibaren lezzetli ve aromatik kokulu çayların üretimini yapmakta. Marka bünyesinde üretilen vanilya esanslı ve narenciye aromalı Fauchon harmanı, markanın en meşhur çaylarından yalnızca biri. Bir Fransız klasiği olan ve bugünlerde tüm dünyada yoğun ilgi gören makaronlar da tabi ki ağızda dağılan kusursuz kıvamları, sütlü çikolata ve meyve ile farklılaştırılan aromaları ile bir diğer iddialı lezzet. Şeflerin söylemlerinden öğrendiğimiz bir başka önemli lezzet ise Fauchon’un cesur girişimi olarak görülen, somonlu milföy. Şanı dünyaya yayılan Norveç somonu ve
36
FOODINLIFE.COM.TR
Patisserie by
dereotlu kremanın lezzetlendirdiği milföy, bugünlerde en popüler lezzetlerden. Romantik şehir Paris’ten, sıcacık patisserie ürünleriyle dolu, masalsı bir dünyayı sizlerle paylaştık...
Dosya
Patisserie by
Ünlü Pastane ve Fırınlar Tatlı-Tuzlu Kurabiyeleriyle
Çay Saatine Lezzet Katıyor! Bir buğday tanesinden binlerce lezzetin çıktığını kanıtlayan kurabiyelere bir de eşsiz sunumlar ve konseptler eklenince adeta görsel bir şölen yaşanıyor. Ünlü pastanelerin şeflerinin ellerinden çıkan bu tatlı – tuzlu kurabiyelerle sizi bu eşsiz şölene çayınızla davet ediyoruz… Bu şölende mini böreklerden sarmalara, acıbadem kurabiyelerinden petiföylere birçok ürün sizleri bekliyor… Beyaz Fırın’ın Eşsiz Tatları… 180 yıldır Anadolu Yakası’nın incisi olan Beyaz Fırın’dan enfes kokular yükseliyor... Lezzet düşkünlerine özel tatlı – tuzlu kurabiyede sınırsız alternatiflerin bulunduğu Beyaz Fırın’da; tatlı kurabiye de favori lezzetler makaron ve acıbadem kurabiyesi olurken, tuzlu denince de akla ev poğaçası ve fıstıklı tuzlu geliyor. Favori ürünlerin dışında tatlı kurabiye olarak; badem ezmesi kurabiye, kuruyemişli beze, cookie, çikolatalı çatlayan, kurulakya, selanik gevreği bulunuyor. Tuzlu olarak ise; mini pizza çeşitleri, börekitas çeşitleri, kalıp tuzlu, quiche çeşitleri, krep çeşitleri asırlık lezzetlerin bulunduğu bembeyaz dükkânda çayınıza eşlik ediyor… www.beyazfirin.com/index.aspx
Dilek’ten Ağızlara Layık Enfes Kurabiyeler… Türkiye’de Pastane-Cafe-Restaurant konseptini ilk kez hayata geçiren Dilek Pastaneleri, tamamen doğal ürünlerle hazırlanan tuzlu, tatlı kuru pastaları ve kurabiye çeşitleriyle sizleri tarifsiz bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Dilek, tamamen doğal, yüzde 100 sağlıklı malzemelerle ürettiği tatlı kurabiyelerini fındık, ceviz, incir, kayısı, badem, kestane, çikolata, tahin ve marmelatlarla zenginleştiriyor. Tuzlu kurabiyeleri ise patates, peynir, zeytin, haşhaş, ıspanak, susam ve çörekotu gibi lezzetlerle tamamlayarak sunuma hazırlıyor. Tasarımları ve içeriğiyle hem göze hem de damaklara hitap eden tatlı kurabiye çeşitlerinden en beğenilenlerinin başında bademli, fındıklı İskeçe kurabiyesi, incirli, fındıklı, kayısılı Mihriban, cevizli, marmelatlı İran kurabiyesi ve kayısılı, çikolatalı hamur dolgulu kurabiye geliyor. Ayrıca ıspanaklı, patatesli, peynirli börektas çeşitleri, meyveli ve renkli içerikleriyle petifürler, patates, ıspanak, yeşil-siyah zeytin ve peynirli minik pizza çeşitleri de en çok tercih edilen tuzlu çeşitler arasında yer alıyor… www.dilek.com.tr
Divan’la Lezzetli Bir Çay Saatine Ne Dersiniz? Şirin dekorasyonu ve keyifli ambiyansıyla beğeni toplayan; Şişli, Teşvikiye ve Koç Üniversitesi’nde konumlanan mağazalarıyla hizmet veren In Bakery by Divan’da çay saati severler için çok çeşitli ve nefis kurabiye seçenekleri bulunuyor. Birbirinden lezzetli ürünleri sayesinde kısa zamanda kendi müdavimlerini yaratan In Bakery by Divan’da Türk damak tadına uygun çıtır tahinli, vişneli, elmalı alternatiflerden, Amerikan usülü çikolata parçacıklı cookie’lere; kuru meyvalı gibi daha sağlıklı seçimlerden, un ve acıbadem kurabiyesi gibi kültürümüzün değişmez lezzetlerine kadar bir çok türün hem göze hem de damağa hitap edecek sunumlarıyla dikkat çekiyor. In Bakery by Divan’da yirminin üzerinde kurabiye çeşidi müşterilerin beğenisine sunuluyor… Misafirlerinize bir tatlı ziyafeti sunmak ve damaklarınızı şenlendirmek isterseniz, bu leziz kurabiyeler In Bakery by Divan’da sizleri bekliyor… www.divan.com.tr/TR/
38
FOODINLIFE.COM.TR
Dosya
Patisserie by
Lezzetli Kurabiyeler İçin Doğru Adres, Dolce Nilgün Ertuğ ve oğlu Şeref Has işletmeciliğinde lezzetin müdavimlerini kaliteli servisiyle ağırlayan Dolce, zengin kurabiye ve atıştırma menüsüyle göz dolduruyor. Kurabiyelerin kullanım alanı sonsuz, hamur elin maharetiyle her şekle bürünebiliyor, Dolce’nin lezzetli kurabiyeleri de bunu destekler şekilde çıkıyor karşımıza. Tatlı kurabiyeler acıbadem, cokkie gibi alışılanın dışında pasta üzerinde pastanın konusuna göre tasarımlar şeklinde de kullanılıyor. Tuzlu kurabiyelerde ise peynirli, dana jambonlu, zeytinli, domatesli gibi zengin çeşitler sunuyor. www.alladolce.com/
Karafırın’dan Asırlık Reçetler ile Hazırlanan Kurabiyeler Asırlık Lezzet duraklarından biri olan Karafırın’da usta eller tarafından sizin için hazırlanan kurabiyeler çay keyfinize keyif katıyor. Tatlı ve tuzlu çeşitleriyle çayınızın yanında keyif veren ve anne özeni ile hazırlanan bu tatlar sizi yıllar öncesine çocukluğunuza doğru bir yolculuğa çıkarabilir. Tatlı kurabiyelerde un kurabiyesi, emily, kestaneli top, kekostar ve tatlı kahke gibi lezzetlerin yanısıra; tuzlu kurabiye olarak mini börekler, sarma, hanımeli sizleri Karafırın dükkânlarında bekliyor. Bu taptaze ve el yapımı kurabiyeler, benzersiz tadı ile ağzınızda dağılarak damağınızda hep hatırlamak isteyeceğiniz bir lezzet bırakacak… www.karafirin.com.tr/
Komşufırın’da Çeşit Çok! Küçücük bir buğday tanesinden kocaman bir dünya yaratan Komşufırın birçok muhitte olan dükkânlarıyla İstanbul’da çay saatini ayağınıza getiriyor. Kahveli Çikolatalı kurabiyesi, akışkan çikolata sosu ile lezzetlenen bir ürün, tek bir ısırıkla çikolatanın o yumuşak dokusuna ulaşıyorsunuz. Çıtır çıtır kaşarlı kurabiyesi ise, biber, haş haş gibi baharatlarla peynirin uyumunu sunuyor. Ustadan kurabiyeler, saraylı kurabiyeler, tuzlu kurabiyeler ve börekitas ürün gruplarından bazıları… www.komsufirin.com.tr/#anasayfa
Tasarım Kurabiyeler Polat Patisserie’de Sizleri Bekliyor… Eşsiz lezzetleri farklı sunum ve tasarımlarla müşterilerine sunan Polat Patisserie kurabiyede de iddiasını ortaya koyuyor. Doğallıkla lezzetin harmanlandığı kurabiyelerini tatlı – tuzlu olarak iki şekilde sevenlerine sunuyor. Tatlı kurabiyelerinde florantin, un kurabiyesi, elmalı kurabiye, vanilyalı çikolatalı fıstıklı, damla çikolatalı ve fıstıklı, çikolata ve cevizli, acıbadem, mekik, damla kahveli çeşitleri mevcutken; tuzlu kurabiyede dereotlu cevizli peynirli sade ve saçaklı seçenekleriyle zengin bir kahve - çay menüsü sunuyor.
40
FOODINLIFE.COM.TR
Pastane
Patisserie by
Pastalar Burada Kalite ve Doğallık ile Harmanlanıyor! Yılların eskitemediği, müdavimlerinin gözdesi olan şirin mi şirin Sera Pastanesi’ne konuk olduk bu sayımızda… 1986 yılında Kadıköy Koşuyolu’nda kurulan Sera Pastanesi yaklaşık 30 metrekarelik bir alanda hizmet verirken şimdilerde 300 metrekareye yayılmış dört katlı bir pastane…
S
era Pastanesi’nin başarılı işletmecisi ve pasta şefi Eyüp Gürses, pasta merakının babasından miras kaldığını söylüyor. Gürses, zaman içinde büyüdüklerini ve kaliteden asla ödün vermediklerini dile getirirken gülümsüyor ve şöyle diyor: “Seminerler, kurslar verdik. Kendi çalışanımızı kendimiz eğittik. Kısacası herkes emek verdi. İşte, tercih edilmemizin en büyük nedeni de bu.” Çok daha önceleri, Kurtuluş’ta, Nişantaşı’nda ve Beşiktaş’ta farklı isimlerle pastaneler açan Gürses: “Öğrenmekte sınır tanımam” derken bütün pastacılık fuarlarını gezerek, yeni trendleri takip ettiğini de belirtmeden edemiyor.
42
FOODINLIFE.COM.TR
Pastanın üzerine resmi ilk biz işledik Kendisi aslen Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Eyüp Gürses, 2001 yılında pastanın üzerine resim yapmalarını sağlayan makineleri İtalya ve Amerika’dan getirttiklerini belirtiyor ve bu konuda ne kadar iyi olduklarını şöyle açıklıyor: “Çoğu pastane, pastalarının üzerine resim işlemek için bize başvurur.” Pastanede şu an 25-30 çalışan bulunuyor. En üst katta börek ve baklava gibi hamur işi üretilirken, 3. kat butik pasta, 2. katta ise yaş pasta üretiliyor.
Başka şube açma gibi fikirleri olup olmadığını sorduğumuzda ise: “Tek şubeyiz ve bu bize yetiyor. Oldukça yoğun çalışıyoruz. Başka şube düşünmüyoruz; çünkü bu şubeden İstanbul’un her yerine serviste bulunabiliyoruz. HalkalıGebze arasındaki her yere…” yanıtını alıyoruz. Gelişen teknoloji ile birlikte bu duruma ayak uydurmakta geri kalmayan Sera Pastanesi, sözlüklerde ve bloglarda “kalite” diye adlandırılıyor. Tabi bu durum da işletmeci Eyüp Gürses ve başarılı ekibinin övünç kaynağı oluyor.
yazı/selcan karaburun
“Güncel olmak oldukça önemli” Başarılarında en büyük payın yaptıkları yeniliklerde gizli olduğunu belirten Gürses, kendilerini güncellemek zorunda olduklarının da altını çiziyor. Yenilikçi anlayışla hizmet veren pastane, misafirlerine daha çok paket servis ile ulaşıyor. Öyle ki, pastanenin cirosunun % 80’i paket servise dayanıyormuş. Pastanede her gün yaklaşık 150 çeşit ürün çıkarılıyor ve bunların 7080 çeşidini yaş pasta oluşturuyor. Özellikle frambuazlı, karamelli ve çikolatalı pastaya ilgi büyük. Keza, tahinli çörek ve spesiyal kurabiyeler, Boşnak böreği ile kol böreğinin de en çok tercih edilenler arasında olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca ürünler sürekli değişiyormuş. Tecrübeli şef, bu değişimi gelen misafirlerini sıkmamak adına yaptıklarını söylerken, Ekler ve Frambuazlı Pasta’nın da asla değişmeyecekler arasında olduğunu belirtiyor.
“Kabaklı Pasta tadından yenmiyor” İmalathanede rafine şeker yerine Marmaris Çam Balı kullanılıyor. Kalitenin esas alındığı Sera Pastanesi’nde kullanılan tüm ürünler birinci kalite… Kalite ile doğallığın birleştiği mekânda Kabaklı Pasta, misafirlerin gözdesi haline gelmiş. Başarılı işletmeci ve şef, kabaklı pasta için: “Rağbet çok, tadından yenmiyor” diyor.
“Halk lezzet istiyor” Sera Pastanesi’nin en önemli özelliği ise diyabet hastaları için özel üretim yapan bir bölümünün olması… Diyabet hastalarının da güvenle ve huzurla misafir olduğu pastanenin başarısının arkasında kendinden evvel misafirlerini düşünmesinin de önemi büyük bizce… Pastaneciliğin bilen, bilmeyen herkes tarafından yapılmaya çalışıldığını ve bu durumun kaliteyi düşürdüğünü söyleyen Gürses, bu sitemini: “Pasta pastacıdan alınır. Kuru fasulyeci pasta satmamalı! Kalite düşmemeli ve herkes işini yapmalı. Sırf para kazanmak uğruna yemek sektörüne atılmak çok yanlış. Bunu yapan insanlar emeğin ne olduğunu unutuyorlar. Fakat halk lezzet istiyor” diyerek dile getiriyor ve sözlerine son veriyor…
FOODINLIFE.COM.TR
43
Pastane
Patisserie by
Göze Pastanesi, Lezzeti ve Kalitesiyle Standartların Üzerine Çıkıyor! Özel üretim ve oldukça farklı tatlardaki enfes mamulleriyle, tüketicinin gönlünü fethetmeyi iyi bilen Göze Pastanesi’nin altın kuralı, ‘beğeni düzeyine göre hareket etmek.’ Ne kadar üretirseniz, o kadar ilerliyorsunuz diyerek sektörde canlı kalmak adına üretim bolluğuna vurgu yapan, Göze Pastanesi’nin deneyimli pasta şefi Engin Gümüştaş, Avrupa standartlarında olduklarının altını gönül rahatlığıyla çiziyor.
1
976 İstanbul doğumlu Engin Gümüştaş, çıraklıktan yetişip, pasta şefliğine kadar yükselmiş başarılı bir şef. Bir dönem eğitmenlikte yaptığını belirten pasta şefi, sektördeki hemen hemen bütün önemli pastanelerde çalışarak, deneyimleriyle ihtisasını tamamlamış. Farklı ve tercih edilen tatlar yaratma konusunda uzmanlaşan Gümüştaş ile Göze Pastanesi’nin kaliteli ve leziz ürünleri üzerine sıcak bir sohbette bulunduk…
40 bine yakın pasta görseli.... Ürünlerinde yerli malı kullanmak için gayret gösteriyorlar, çünkü sektörün gelişmesinden dolayı kalite artmış. “Sektör geriden de gelse, siz kendinizi geliştirdiğiniz zaman ilerlemiş oluyorsunuz” diyerek yoğun çalışmalar sonucu ortaya çıkmış kurabiyelerine dikkat çeken Gümüştaş, Göze Pastanesi’nin farklı ve dikkat çekici tatlar yaratma konusunda uzmanlaştığını vurguluyor. Tüm ürünler, kendi üretimleri ve enfes pastalarının sayısı epey fazla… Göze Pastanesi’nin arşivinde 40 bine yakın pasta ve kurabiye görseli mevcut. Bu arşiv aracılığı ile misafirler, ürünleri almadan önce görsellerini bilgisayardan görebiliyorlar.
Pastalarda Viyana ve Fransa ekolü Lezzetli ve oldukça rağbet gören pastalarının üretiminde pandispanya kullanılmıyormuş. Özellikle de çikolataları ürünlerinde brownie bulunuyor. Krema, pişirilerek üretilirken, ürünlerde katkı maddesi kullanılmıyor. Çikolatalı pastalarda Viyana ve Fransa ekolü benimsenirken meyveli pastalar da ise İtalyan tarzı hakim. “Butik pasta üretmeye dikkat
44
FOODINLIFE.COM.TR
ediyoruz” diyen Göze Pastanesi’nin başarılı şefi Engin Gümüştaş, pastalara kendisinin şekil verdiğini belirtiyor. Ayrıca ekiplerinde toplam 22 kişi çalışırken, bunun 7’si unlu mamuller, kendisi de dahil 4 kişinin de pasta bölümünde çalıştığı bilgisini paylaşıyor bizlerle.
“Beğenilere göre üretim yapıyoruz” Sarıyer merkezde bulunan pastanenin dışında Zekeriyaköy’de de bir şube bulunuyor ve civardaki tüm siteler ile iş yerlerine servis hizmeti sağlanıyor. En çok çikolatalı pastanın tercih edildiğini bildiren başarılı şef: “Cheesecake, tiramisu, profiterol, tart çeşitleri,enfes çilekli milföy ve mevsiminde kestaneli çikolşatalı pastalar oldukça rağbet görüyor. Misafirlerimiz ürünlerimizi aldıktan sonra, geri dönüş yaparak fikirlerini soruyoruz. Bu bizim çok önemli… Beğenilere göre üretim yapıyoruz” diyerek misafirlerinin beğenilerinin kendileri için ön planda olduğunu belirtiyor.
Karabiberli, sakızlı, pekmezli kurabiyeler… Pekmezli, baharatlı, karabiberli ve sakızlı kurabiye gibi daha birçok kurabiye de tamamen kendi buluşları... Enfes tattaki farklı lezzete sahip kurabiyeler misafirlerin gözdesi… Ayrıca ürünlerin taze olması Göze Pastanesi’nin birinci önceliği. Sağlık konusunda da oldukça hassas olduklarını söyleyen deneyimli pasta şefi: Çölyak hastaları için glütensiz un kullanıyoruz ve o birim ayrı tutuluyor” diyerek duyarlılıklarını ifade edyor. yazı/irem ekkaldır
Pastane
Patisserie by
Doğallık ve Kalitenin Lezzetle Son Bulduğu,
Seyran Pastanesi…
Pastalarıyla adından sıkça söz ettiren Seyran Pastanesi’nin Kıraç’ta kurduğu yeni merkezinde Genel Müdür Mustafa Güler ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ayrıca sizler için bu lezzetli pastaların sırrını öğrenmeye çalıştık… 16 merkezde faaliyet gösteren Seyran Pastanesi, her geçen gün gelişmeyi ve büyümeyi hedefliyor. 5 bin metre kare kapalı alanı olan üretim ve servis merkezine yeni geçtiklerini fakat burasının da yetmediğini belirten Güler: “Eski merkezimiz 1000 m²’ydi. Fakat yer bize yetmemeye başlayınca 5000 m² olan bu yerimize geçtik. Artık burası da yetmiyor ve 10000 m²’lik yeni alanımızın çalışmalarına başladık” diyerek üretimin ne kadar fazla olduğunu belirtiyor.
Ü
rünlerin her şubede ayrı ustalar tarafından yapılmasını tercih etmedikleri için 5000 m²’lik merkezden üretim yaptıklarını belirten Müdür Güler: “Eskiden ürünlerimizin hepsinde ayrı usta ve ayrı tat olurdu, artık her şeyi merkezimizde tek elden üretip şubelerimize ulaştırıyoruz. Bu da bizi, amaçladığımız kalite ve standarda ulaştırıyor” diyor. Pastanecilikte en önemli olgunun tazelik ve doğallık olduğunu belirtmeyi de ihmal etmiyor başarılı yönetici. Tazeliğin her zaman ön planda olduğu Seyran Pastanesi’nde merkezden şubelere her gün üç servis gidiyor. Kaliteden ödün vermemek adına bu şekilde çalıştıklarını açıklayan Müdür Güler, bu konuda ‘Seyran’ı Seyran
46
FOODINLIFE.COM.TR
yapan tazeliktir’ diyerek son noktayı koyuyor…
“Öznellik, tazelik ve doğallık elden gidiyor” ‘Seyran Pastanesi’ni istediğiniz noktada görüyor musunuz?’ diye sorduğumuzda ise; hedeflerine henüz ulaşamadıklarını, fakat kısa zamanda çok daha yüksek standartları yakalayacaklarını belirtiyor ve ekliyor: “Doğru yerlerde doğru şubeler açacağız. Şu an hedefimiz küçük şubelerimizi kapatıp daha odak noktalarda şube açmak.” Pastası ile ünlü Seyran Pastanesi’nin kahvaltılık ürünlerinin de çok fazla sattığını öğreniyoruz. Özellikle; poğaça, simit,
börek satışları şu an rakiplerine oranla oldukça yüksekmiş. Güler, bu konudaki düşüncelerini ise şöyle açıklıyor: “Sektör şartlarına göre yatırım yapmak zorundayız. Herkes pasta işine giriyor ama ürün kalitesi yok. Üretimden çok hazır alıp satıyorlar.” Bu durumdan şikâyetçi olan Güler, “Öznellik, tazelik ve doğallık elden gidiyor” diyerek sektördeki ürün kalitesizliğinden yakınıyor.
“Dekor pastacılığa başladık ve iddialıyız” Genel Müdür Mustafa Güler, her şubede standart bir satış, hijyen ve servisin nasıl sağladığını ise şu şekilde anlatı-
yazı/gökmen sözen
yor: “5 kişi 16 şubeyi denetliyor, hijyen konusunda da gıda mühendisi ve gıda teknikerlerimiz ilgileniyor.” Ürünlerinin kötü bir konseptle tanınmasından çekindikleri için dışarıya satışı tercih etmiyorlarmış. Merkezinde 100 ustayla çalışan Seyran Pastanesi’nin en deneyimli ustası olan Ali usta yaptığı mükemmel pastaların yanında Ar-Ge çalışmalarına da yardım ediyor. Dekor pastacılığında ise yurtdışında altın madalya alan deneyimli pasta şefi Havva Hanım ile çalışmalar yaptıklarını belirten Müdür Güler: “Dekor pasta yapımına başladık ve çok iddialı modellerimiz var. Katalogumuz çok yakında çıkıyor. Yeni ürün geliştirmek konusunda yavaş ilerliyoruz. Bunun sebebi de doğallığı tercih ediyor olmamız. Ürünlerde kimyasal karışımları tercih etmiyoruz.”
Pastanelerde kahve konseptinin yaygınlaşması ile kendilerinin de bu furyaya ayak uydurmak için çalışmaları olduğunu ve yeni içecek mönüleri hazırladıklarının da müjdesini veriyor başarılı yönetici. Yenilenecek mönüde bitki çaylarının tamamen doğal olacağını ve hazır bitki çayı kullanmayacaklarını açıklayan başarılı yönetici, markanın doğallığını bir kez daha vurguluyor.
“Franchise vermiyoruz” 2013 yılı içerisinde 2 şube açmayı hedeflediklerini söyleyen başarılı yönetici Güler: “Çok şube açmak yerine kaliteli ve güzel şubeler açmak istediğimiz için franchise vermiyoruz” diyerek kaliteye verdikleri önemin altını bir kez daha çiziyor. Kalite ile harmanladıkları ürünleri paket servis hizmetiyle de misafirlerine ulaştırdıklarını bildiren Güler, bu konuda oldukça sistemli olduklarını söylüyor. Zamanla gelişen ve değişen çağa ayak uydurmaya çalıştıklarını bunun için de çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekleyen Mustafa Güler, pasta haricinde yemek sektörüne de el attıklarını da bildirerek : “Kahvaltı ve yemek kültürü ev dışına çıktı. İnsanlar daha çok dışarıda yemek yemeyi tercih ediyor” diyor.
“Sütümüzün litresini 2,5 TL’ye imal ediyoruz” Yarı donmuş pastalara karşı olduğunu belirten Genel Müdür, tazelik ve doğallığın vizyonlarını oluşturduğundan bahsediyor. Sütü kendi çiftliklerinde yetiştirdiklerinin altını çizerken sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Sütün litresi piyasa’da 1,5 TL’ye bile bulunabilirken biz sütümüzü 2,5 TL’ye imal ediyoruz. Her şeyin doğalını, kalitelisini tercih ettiğimiz için yarı donmuş ve hazır gıdalara yönelmiyoruz.” Seyran Pastanesi’nin AVM’lerde yer almamasının sebebi ise konum itibariyle konseptlerine uygun olmamasıymış. Güler, daha çok açık alanlardaki mekânlara yatırım yapmayı planladıklarını söylüyor.
FOODINLIFE.COM.TR
47
Şefin Lezzetleri
Patisserie by
Şefin Sevgililer Günü Mönüsü: “Aşk Tatlıları” Hayatın en özel anlarından biri olan Sevgililer Günü’nün telaşı sarmaya başladı bile… Kimileri pahalı hediyeler seçerken kimileri ise kendi elleri ile hazırladığı mütevazı hediyeler ile taçlandırır sevgisini… Bizde bu Sevgililer Günü’nde sizlere Renaissence Polat Istanbul Hotel’in başarılı Pasta Şefi Ercan Yıldız’ın hazırladığı lezzetli “Sevgililer Günü” tatlılarını armağan ediyoruz…
48
FOODINLIFE.COM.TR
Şefin Lezzetleri
Patisserie by
30 gr pudra şekeri
Chocolate Mousse Trio (8 Kişilik)
660 gr tereyağı
MALZEMELER
800 gr un
15 gr Jelâtin
200 gr toz badem
125 gr Şeker
500 gr marzipan (süsleme için)
100 gr Kabak püresi
10 adet yumurta sarısı
100 gr Çilek püresi
HAZIRLANIŞI
100 gr Bitter çikolata
Fırını 180 dereceye ayarlanır. Yağ ve şeker mikserde karıştırılır. Daha sonra yumurtalar azar azar eklenip, yavaş yavaş badem tozu ve un ilave edilir. Yoğrulduktan sonra yarım saat dolapta bekletilir. Hamur dolaptan çıkarıldıktan sonra merdane yardımıyla 4 mm kadar açılır. Kalp şeklinde kalıplarla şekil verilir. Önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 10 dakika pişirilir. Fırından çıkarıldıktan sonra marzipan ile süslemesi yapılır.
1 adet Çubuk vanilya
Bademli Kurabiyeler MALZEMELER
50
FOODINLIFE.COM.TR
350 ml Taze krema(çırpılmış) 250 ml Süt 5 adet Yumurta sarısı
HAZIRLANIŞI Jelâtin soğuk suya koyulur. Sütü bölünmüş vanilya ile kaynatılır ve kenara koyulur. Yumurta sarısı ve şekeri, yoğun bir krema haline getirene kadar çırpılır. Devamlı karıştırarak sıcak süt (vanilyasız) yumurta kremasına eklenir. Su dolu kap üzerinde krema, yoğun ve köpüklü olana kadar çırpılır. Jelâtinin suyu sıkılır. Az suda çözülür. Krema karıştırılarak eklenir. Soğuk su üzerinde krema durulana kadar çırpılır. Hızlı karıştırılarak çırpılmış krema da eklenir. Hazırlanan harç üçe bölünür ve her birine kabak püresi, çilek püresi ve eritilmiş çikolata eklenir. Üç ayrı renkte harçta hazırlanmış olur. Şekilli kalıplar 3 farklı renkte olan harca batırılır ve üst üste gelecek şekilde şekil çıkarılır. Harç kalıptan şekli bozulmayacak şekilde çıkarılır ve 15 dakika dolapta bekletilir.
Mekan
Patisserie by
Pastacılığın Sanata Dönüştüğü Mekân,
Pasta Canavarı!
Her geçen gün gelişen ve daha çok butik olarak yaygınlaşan pastacılık sektörüne giriş yapan birçok pastacının olduğu bu günlerde, işini sevgiyle yapan kişilerden birisi Duygu Tuğcu… Zekeriyaköy’deki şirin dükkânında bizi ağırlayan Pasta Canavarı’nın şefi ve sahibi Duygu Tuğcu, 1982 doğumlu ve Arnavut kökenli. Pastacılığa olan merakının da Arnavut kültüründen geldiğini belirtiyor…
U
luslararası Finans ve Grafik Tasarım bölümlerinden mezun olan Tuğcu, masa başı iş yapamayacağına karar verip tutkuyla bağlı olduğu pastacılığın içine girmeye karar vermiş. Pastacılık serüvenine workshoplara katılarak başlayan ve sürekli kendini geliştirmek için çalışan Tuğcu bu serüvene, yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli okullarda eğitim alarak devam ettiğini belirtiyor. Hayatını bir anda sıfırlayıp yeniden başlamayı göze alarak istediği mesleğin peşinden koşan başarılı işletmeci, tutkusunu şu şekilde ifade ediyor: “Bütün
52
FOODINLIFE.COM.TR
hayatımı bırakıp bu işe atıldım, ben bunu başardım ve herkesinde başarabileceğine inanıyorum. Ben mucizelerin mümkün olduğuna inananlardanım.”
“İşinizi severseniz başarılı ve mutlu olursunuz” İşini çok sevse de zorluklarının da olduğunu söylüyor deneyimli şef. Hayatın bazı alanlarından feragat ederek mesleğine sıkı sıkı sarılan Duygu Tuğcu: “Bu işi yapıyorsanız sosyal hayatınızı geri planda bırakmalısınız. 7 gün boyunca günde 11
saat çalışıyorum. Getirileri kadar götürdükleri de çok fazla olan bir meslek. Fakat en önemlisi işini sevmek. İşinizi severseniz hem başarılı hem de mutlu olursunuz” diye sözlerine devam ediyor. Yaptığı pastalara renkli kişiliğini yansıtan pasta şefinin pasta yaparken dans ettiğini ve bu şekilde motive olduğunu öğreniyoruz. Yaptığı işlerin tanıtımına da oldukça dikkat eden Tuğcu, sosyal medyaya da oldukça önem veriyor. Özellikle yaptığı heykel pastaları sosyal ağlarda paylaşan işletmeci, markasını güncel tutmak adına yapıyor tüm bu çalışmaları.
yazı/irem ekkaldır
Mekan
Patisserie by
“Birkaç sene bu işte pişmek gerekiyor” Sektörde en önemli konunun işi iyi bilmek olduğunu belirten Tuğcu, mezun olduktan sonra hemen pastane açmak yerine çeşitli yerlerde çalışıp tecrübe edinmeyi tercih etmiş. Pastacılık sektöründe kadınların daha başarılı olduğunu söylemeyi de ihmal etmiyor deneyimli şef. “Hem estetik hem de maharet açısından kadınlar bir adım önde” diyerek destekliyor bu tezini. Uzmanlık alanı heykel pastalar olan pasta şefi, mekânında kurabiye ve böreklere de yer veriyor. Chesscake, cupcake, mozaik pasta, kurabiye gibi birbirinden leziz ürünlerin de bulunduğu bu şirin mekânın ismi neden Pasta Canavarı diye sorduğumuzda ise: “Türkçe isim olması benim için çok önemli. Mekânın ismi Türkçe olduğu zaman insanların daha iyi anladığını ve daha akılda kalıcı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca gayet sevimli bir isim olduğunu düşünüyorum” cevabını veriyor.
“Bir pasta 2 günümü alıyor” Başarılı işletmeci ve şef, butik pasta yerine heykel pasta demeyi tercih ettiğini söylüyor. Pasta Canavarı’nda istediğiniz her şekildeki pastaya sahip olabiliyorsunuz. İster televizyon şeklinde ister küçük bir kedi… Tabi heykel pasta yapımında resim yapma yeteneğinin de çok önemli olduğunu söyleyelim. Bu derece güzel olan pastalardan bir tanesinin yapımı ise 2 gün sürüyor. Değerli şef işindeki titizliğini şu şekilde belirtiyor: “Bir pasta minimum 8 saat buzdolabında beklemek zorunda. Sıvama, şekil verme ve figürasyon işlemleri var. Bunlar da zaman ve emek gerektiren işler.” Genelde sipariş üzerine çalışan ve İstanbul genelinde dağıtım gerçekleştiren Tuğcu ürünlerini İstanbul’da çeşitli pastacılık malzemeleri satan yerlerden tedarik ediyor.
“Pastacılık doktorluk gibi!” Yaşamında doğal gıdalar ile beslenmeye çok dikkat ettiğini belirten Tuğcu, kullandığı malzemelerin de organik olmasına oldukça dikkat ediyor. “Şeker hamurunu kendim yapıyorum ve heykel pastalarda gıda boyası kullanmak zorunda kalıyorum. Fakat genel olarak doğal ve sağlıklı olanı tercih ediyorum. Sütten una kadar her şeyi organik kullanıyorum” diyerek konuya olan hassasiyetini belirtiyor. 2013’te şehre daha yakın bir dükkân açmayı hedefleyen başarılı şef ve işletmeci Duygu Tuğcu heykel pastacılıkta öğrenmenin sonu olmadığını söylüyor ve
54
FOODINLIFE.COM.TR
ekliyor: “ Pastacılık doktorluk gibi, öğrenmenin sonu yok.” Birkaç yıl sonra sadece iyi olanların bu sektörde tutunabileceğini de sözlerine ekleyen mekân sahibi, işine verdiği önem ile ayakta kalabilecek sayılı yerlerden biri olacağa benziyor…
Patisserie
Mustafa Yalçınkaya
by
Mehmet Tiryaki
Serkan Çakır
Engin Erbağuç
Lezzetli Sayfalar
Krater’in Lezzetli Çikolataları ile Harmanlanan
Birbirinden Leziz Tatlılar… P
astacılık Ürünleri konusunda mutfak profesyonellerine A’dan Z’ye hizmet veren Krater, pasta şeflerinin yanında olmaya devam ediyor. Birbirinden farklı çikolata çeşitleriyle pastalara, tartlara yepyeni tatlar getiren Krater ürünlerini başarılı mutfak şefleriyle deneyimledik. Bir bakalım şeflerimiz Krater’in çikolatalarıyla neler yapmış…
56
FOODINLIFE.COM.TR
MALZEMELER 300 gr Beyaz Krater çikolata 350 gr Krema 350 gr Passion Furit meyve özü 200 gr Toz Şeker 100 gr Beyaz Krater kuvertür 100 gr Kakao yağı 100 gr Beyaz pandispanya 15 gr Yaprak jelâtin 500 gr Taze çilek 300 gr Mango konserve 50 gr Taze nane 8 adet Krater beyaz kırıntılı çikolata 8 adet Yumurta 16 adet Kafes kalp dekoratif
HAZIRLANIŞI
Passion Fruit Parfe
Yumurta ile toz şekeri mikserde çırpılır. Erimiş Krater çikolata eklenir. Meyve özü ve eritilmiş jelatin ilave edilerek kalıplara doldurulur. Hazırlanan kalıp derin dondurucuya bırakılır. Sonra istediğimiz kıvama ulaştığında, derin dondurucudan alınır. Sprey Krater çikolata ile süslenerek servis yapılır.
Sheraton İstanbul Ataköy Hotel Chef de Partie Pastry Serkan Çakır
MALZEMELER 300 gr Krater bitter damla çikolata 360 gr Un 60 gr Kakao 3 gr Tuz 5 gr Kabartma tozu 5 gr Karbonat 240 gr Tereyağı 490 gr Toz şeker 240 gr Light süt 10 gr Toz vanilya 5 Adet yumurta
HAZIRLANIŞI
Çikolatalı Çilek Tartı Renaissence Polat Istanbul Demi Chef Engin Erbağuç
Yağ, unun yarısı ve şeker mikserde kabarana kadar çırpılır. Kakao, karbonat, tuz, kabartma tozu, yumurta, süt, vanilya ve kalan unda ilave edilerek çırpılmaya devam edilir. Baklava tepsisinin altına yağlı kâğıt koyulur ve harç tepsiye dökülür. Her tarafa eşit yayılması gerekir. 180 C dereceye ısıtılan fırında ortalama 20-25 dakika pişirilir. Pişirilen kek vişne şurubu ile bol bir şekilde ıslatılır. Daha sonra çilekli mus kekin altına ve üzerine sürülür. Böylece servise hazır hale gelir. FOODINLIFE.COM.TR
57
Lezzetli Sayfalar
Patisserie by
MALZEMELER 100 ml Süt 200 gr Krater Frambuazlı Çikolata 100 gr Frambuaz 200 gr Çırpılmış Kremşanti 100 gr Toz Şeker 2 Adet Jelâtin yaprağı
HAZIRLANIŞI
Frambuazlı Mus
Süt ve şeker kaynatılır. İçine jelâtin yaprağı konulur. Frambuaz, çırpılmış kremşanti ile kaynatılan şekerli süt bir kapta karıştırılır. Ardından tüm karışım kalıplara dökülür.
Wow İstanbul Hotel Chef de Partie Pastry Mehmet Tiryaki
MALZEMELER 125 gr Krater bitter çikolata 130 gr Krema 30 gr Şeker 5 gr Vanilya 3 Adet yumurta
HAZIRLANIŞI
Çikolatalı Parfe
İstanbul Marriott Hotel Asia Asistan Pastry Chef Mustafa Yalçınkaya
58
FOODINLIFE.COM.TR
Krema kısık ateşte kaynatılır ve çikolata da eklenerek eritilir. Daha sonra yumurta ve şeker hafifçe çırpılır ve hazırlanan karışıma eklenir. Hazırlanan karışım silikon kaplara doldurulur ve içi su dolu bir kapta 160 C 30-35 dakika kadar pişirilir.
Dondurma
Patisserie by
Cremeria Milano:
Gerçek Süt, Gerçek Meyveler, Karşı Konulmaz Lezzet! Gerçek meyveler ve gerçek sütle hayat bulan eşsiz bir lezzet diyarı diyebiliriz Cremeria Milano için… Klasik İtalyan tarzı dondurma üreticisi Cremeria Milano, 2001’de Prag’da kuruldu. Markanın kurucu ortaklarının “İtalyan” olduğunu söyleyen Cremeria Milano Dondurma’nın ortağı Günseli Atılgan ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik ve ürettikleri kışkırtıcı tadın sırrını öğrenmeye çalıştık. Klasik tekniklerle, tradisyonel ama farklı çeşitlerin üretildiğini ve fabrikasyondan da kesinlikle uzak durduklarını belirten Atılgan, butik bir ürün ortaya koyduklarının altını çiziyor.
C
remeria Milano’da tatlandırıcı, katkı maddesi ve gıda boyası kullanılmıyor! Bu konuda oldukça hassas olduklarını belirten başarılı iş kadını Atılgan, dondurmalarının, mevsiminde tüketilen meyvelerden yapıldığını da söylemeden geçmiyor: “Cremeria Milano’da sağlık ve tazelik ön plandadır. Üretimdeki çeşitliliğe, mevsimdeki meyveler hayat verir.”
“Franchise konusunda oldukça seçiciyiz” Beyoğlu, Şaşkınbakkal, Caddebostan, Bebek, Palladium AVM, Nişantaşı City’s Mahalle ve Teşvikiye’de şubeleri
60
FOODINLIFE.COM.TR
bulunan Cremeria Milano’nun, Franchise konusunda belirlenmiş ilkeleri var: Doğru lokasyon; franchise verilecek kişi ve kuruluşların ürünlerini kendileri gibi sevmesi ve değer vermeleri; marka değerlerini korumaya ve yükseltmeye çaba sarf etmeleri… Butik üretim, her daim kaliteyi de beraberinde getirir. Eğer fabrikasyon yoksa emek ve doğallık vardır. İşte böyle lezzetler tercih edilir; çünkü günümüz tüketicisi artık gerçek ve doğal tatları arzuluyor! Milano-trento, Prag, Bratislava, gibi önemli şehirlerde şubeleri bulunan Cremeria Milano’nun önümüzdeki dönemde ABD, Rusya ve Ortadoğu pazarlarında
da şubeleri olacak. İzmir Alsancak’ta, Mart ayı itibariyle ilk kez İstanbul dışı operasyonları başlayacak ve üretimi de İzmir’de gerçekleştirecekler.
“Kaliteden ödün vermiyoruz” Dondurmanın, et süt yumurta gibi temel gıdalar arasında çok özel bir yeri olduğunu biliyoruz. Daha doğrusu kim dondurma sevmez ki? Yaz ayları veya kış ayları hiç fark etmez, her mevsim dondurma yeniyor, özellikle de yaz aylarında ana öğünün yerini bile dondurmayla dolduruyoruz.
Dondurma Günseli Atılgan’da böyle düşünüyor ki, “Dondurmanın temel gıdalar listesinde olmaması, onun özel olmadığı anlamına gelmez. Dondurma mutluluk için yenir” diyor. Dondurmanın mutluluğundan bahsederken Cremeria Milano’nun Talimhane’deki üretim merkezinden, tüm şubelere dağıtım yapıldığını öğreniyoruz. Kaliteden ödün vermemek, her şubeye aynı lezzeti ulaştırmak adına, dağıtıma dikkat ettiklerini belirten Atılgan, konuklarının dondurma yerken, kendilerini özel hissettiklerinin farkında! Bu nedenle 48 saat içinde tüketilmeyen dondurmalar raflardan çekiliyor. Yani anlayacağınız, Cremeria Milano da… gördüğünüz tüm ürünler her daim tap taze.
“Çeşit çeşit dondurma” Cremeria Milano’da en çok tercih edilen ürünler: Tiramisulu, Bignolatalı ve Bitter Çikolatalı dondurmalar… Ramazan ayının gözdesi hurmalı ve helvalı dondurma olurken, kış aylarının vazgeçilmesi ise Narlı Sorbe, bal kabağı ve cevizli dondurma. Her kış mönülerine yeni ürünler ekleyerek konuklarının damak zevkine sunduklarını dile getiriyor Günseli Atılgan. Bu kış müdavimleri ile buluşan farklı ürünler ise; karamelize portakal tarçın soslu sütlü dondurma, krokanlı sütlü dondurma ve mandalinalı sorbe… Çeşitte sınır yok, nefis lezzetler saymakla bitmiyor! “Alternatif tatlar yaratıyoruz. Herkesin damak zevkine hitap eden dondurmalarımız var” diyen Atılgan, birbirinden çeşit ürünleriyle her damağa uygun lezzetler ile hizmet verdiklerini vurguluyor.
“Her ürünün en kalitelisi ve en doğalı” Cremeria Milano’da hijyen unsuruna oldukça dikkat ediliyor. Konuk memnuniyetine de bir o kadar… Ayrıca lokasyonun da markaları için çok önemli olduğunu belirten Atılgan, kalabalığın yoğun olduğu hareketli noktalar için şöyle diyor: “Bizim şube açma yetkisini vermemiz için en büyük etkendir” Enfes dondurmalarının hammaddeleri de İtalya’dan getiriliyor ve kalite ile sağlık testinden geçmeden, üretim tesislerine asla girmiyor! İşte bu yüzden tercih edilen bir “marka” Cremeria Milano. Gü-
62
FOODINLIFE.COM.TR
Patisserie by
nümüz tüketicisi lezzete dikkat ettiği kadar, sağlığa da özen gösteriyor. Cremeria Milano Dondurma’nın Türkiye’deki ortağı Günseli Atılgan, son olarak: “Her ürünün en kalitelisini ve en doğal olanını kullanıyoruz. Glikoz şurubu asla kullanmıyoruz ve hiçbir ürünümüzde katkı maddesi yoktur. Kimyasal koruyuculardan her daim uzak dururuz” diyerek Cremeria Milano markasının kaliteden asla ödün vermeyen prestijli duruşunu vurgularken, lezzete ve sağlığa olan düşkünlüğünü de bir kez daha dile getiriyor.
Yağ Dünyası
Patisserie by
“Aşçılarımız Mutluluk Üreten Birer Sanatçıdır” Yeme içme sektörünün temel taşlarını oluşturan gıda tedarikçileri, standartlarını her gün yükselterek işletmelere farklı çözümler sunuyorlar. Yemeklerin olmazsa olmazı yağların üretiminden ambalajlanmasına kadar birçok kademeden geçtiğini biliyoruz. Bazı türleri gıda uzmanlarına göre sağlıksız olduğu gözlenen yağların olmadığı bir yemek düşünülemez elbette. Kısacası işin aslı kalitede gizli. Hammaddesi, işlenmesi, ambalajlanması ve muhafazası sağlıklı koşullarda yapılan ürünlerin katma değeri de yüksek oluyor. Türkiye’de yağ sektörünün 1978 yılından beri güçlü temsilcilerinden biri olan Orkide Yağları’nı yakından inceledik…
O
rkide Yağları uzun yıllardır Türkiye’nin yağ talebini en iyi şekilde karşılayıp aynı zamanda dünya ülkelerine de ihracat yapan bir firma. Küçükbay Yağ ve Deterjan Sanayi, Akif Küçükbay tarafından 1978 yılında İzmir’de kurumuş. Küçükbay’ın vefatından sonra yönetimin başına oğulları Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay ve yardımcısı olarak kardeşi Halil Küçükbay geçmiş. Firmanın Margarin Grubu Ticari Koordinatörü İbrahim Şener ise her konuda birbirlerini tamamlayan iki kardeşin, babalarının izinden giderek dürüstlük ve doğrulukla şirketi bu günkü konuma getirdiğini söylüyor. Margarin sektöründeki firmaların kurumsal ve dünya markaları olduğunu düşünen Şener, bu doğrultuda kurumsal bir kimliğe bürünmek adına margarin standartlarını hep yüksek tuttuklarına değiniyor. “Margarin grubumuzu kurumsallaştırmak ve tanıtmak adına Türkiye’nin yiyecek sektöründeki önde gelen kurumsallaşmış şirketlerini ziyaret ettik. Margarinlerimizi tanıttık ve olumlu geri dönüşler yapıldı. Sonuçlar olumlu olunca sektör bizi kabullendi” sözleriyle de margarin konusundaki atılımlarından bahsediyor.
Pastacılığın çözüm ortağı!
Aşçılarımız mutluluk üreten birer sanatçılar
Orkide’nin pastacılık sektörüne olan faydaları da gözden kaçmıyor. 2008, 2009 ve 2010 yıllarında pastacılık yağlarının testlerini, üretim denemelerini tamamlayıp piyasaya sunduklarında, piyasadaki diğer yağ firmalarının fiyatlarında ciddi bir düşüş olduğunu öğreniyoruz. Yüksek kar marjının peşinde olmayan Orkide ise pastacılık sektörünün de kısa sürede çözüm ortaklarından biri olmayı başarmış.
Pasta ustaları, otel şefleri ve restorandaki aşçıların çok özel insanlar olduğunu vurgulayarak Orkide Yağları’nın ve kendisinin ustalara büyük saygı duyduğunu dile getiren İbrahim Şener: “Ben aşçı değilim bir şirketi yönetebilirim ama yemek yapamam. Aşçılarımız mutluluk üreten birer sanatçılar. Pasta ustalarına büyük saygı duyuyoruz. Tadı damağımızda kalan pastalar ve yemekler yapıp bizi mutlu ediyorlar. Kitap yazıyor, işletme yönetiyor ve hesap kitap yapıyorlar. İnanılmaz derecede becerikli ve önemli insanlar olduklarını düşünüyorum” şeklinde konuşuyor. Orkide ayrıca federasyon ve aşçılık derneklerine de desteğini esirgemiyor. Türkiye’nin büyüyüp geliştikçe ihtiyaçlarının da güzelleştiğini düşünen Şener, ihtiyaçlar güzelleştikçe taleplerin de arttığına değiniyor. Firmalarda buna ayak uydurup zincirleşiyorlar. Pastanelerin büyüyüp brasserie veya farklı konseptlere bürünmesi de bunun bir örneği olarak gösteriliyor. Pastacıların imalattan ve dünyadaki gelişmelerden kopmamaları gerektiğinin altını çizerek takip edebildikleri gelişmelere de adapte olmalarının çok önemli olduğunu düşünen deneyimli yönetici, Orkide olarak Türk pastacılık ve yeme içme sektörüne katkı sağladıklarını söylüyor.
Türkiye’de bugün 1 milyon 700 bin ton yağ tüketimi yapılıyor. Tüketilen yağın 1 milyonu sıvı yağ, 700 bininin aşağı yukarı tamamı margarinden oluşuyor. Bunun 150-200 tonu evlerde kullanılan paket ve kase margarin, geri kalanın tamamı ev dışı tüketim ve endüstriyel pastacılık sektörü tarafından tüketiliyor. Dünyada sıvı yağ ve margarin tüketimi de giderek artıyor. İbrahim Şener, evdeki yeme içme alışkanlıklarının dışarıya doğru yöneldiğini, yaşam ritmimizin yükselmesi, AVM’lerin çoğalması ve tüketim alışkanlıklarımızın değişmesi nedeniyle ev dışı tüketimin de arttığını düşünüyor. Bu doğrultuda horeka sektöründe de payı artıyor Orkide’nin.
Protelli Mekanlar
Patisserie by
5 Öğün, 5 Farklı Mönü: “BAKS”
yazı/irem ekkaldır
Almanya’da Avrupa’nın en büyük döner üreticisi olan olarak ve İzmir’de unlu mamuller sektöründe istihdam eden, gıda firması Karmez tarafından belirlenen konseptiyle samimi ve sıcak bir karşılama sunan Baks, ürün gamındaki çeşitlilikle konuklarına beş öğün boyunca lezzetli ve doyurucu anlar yaşatıyor. Misafirlerinin tercihlerini sınırlandırmak istemedikleri için ürün yelpazelerini geniş tuttuklarını belirtiyor Karmez Birleşik Gıda San. ve Turizm San. ve Tic. A.Ş.’nin Operasyon Direktörü Kader Çakmak Bilir… Operasyon Direktörü Kader Çakmak Bilir ve Baks’ın Batı Ataşehir şubesinin Franchising’ini alan İnci Samyeli ile konuklarının gönüllerini nasıl fethettiklerine dair hoş bir sohbette bulunduk.
“Baks’ın konsepti ve ürünleri ilgimi çekti” Daha önce farklı sektörlerde çalışan deneyimli işletmeci İnci Samyeli, Baks’ın Franchising’ini aldığından ötürü oldukça mutlu. Genelde işyerlerine yakın lokasyonlarda açılan Baks’ta özellikle gündüz konseptinin hâkim olduğunu söyleyen Samyeli, Baks’ı tercih etme sebebini ise şöyle açıklıyor: “Baks’ın konseptini çok beğeniyordum. İstanbul’da da bu tip bir konsept çok fazla yok. Baks’ın mönülerini gördüğüm anda ilgimi çekmişti. Ürünleri bana hitap ediyordu. Ayrıca Karmez’i inceledim ve oldukça güvenilir bir yer olduğunu gördüm. Bunlar beni Baks’a çeken sebepler oldu.” Her daim misafirleri ile dolu olan mekânda yok, yok! Soğuk-sıcak sand-
viçler, pizza ve pasta çeşitleri ağırlıklı mönüye sahip Baks’ta, olması gereken hijyen koşulları ile lezzetli ürünler bekliyor konukları… İzmir de 7, İstanbul’da ise 2 tane şubesi olan Baks’ın, 2013 yılında 11 mağazasının daha hizmete gireceğinin müjdesini alıyoruz…
Baks’ın özel tarifi kremalı havuçlu kek… Sabahları; sandviç, poğaça, simit ve börek ile konuklarını karşılayan Baks, öğle saatlerinde; sıcak sandviçler, kekler, Wraplar ve salata ile hoş sohbetleri süslüyor. Öğleden sonra ise pasta çeşitleri, Almanya konsepti ile hazırlanan Cheesecake, diyet yapanlar için light cheesecake, Amerikan kurabiye çeşitleri, kuruvasan, Danimarka çöreği, muffin ve tarifi sadece kendilerine ait olan
kremalı havuçlu kek… Aslında çeşit sayılanlardan daha fazla ama en çok tercih edilen ürünlerin bunlar olduğunu belirten başarılı işletmeci, kahve çekirdeklerinin de Almanya’dan özel olarak getirildiği bilgisini paylaşıyor.
“Ar-ge çalışmaları devam ediyor” Ürün gamı daha da çeşitlenecek olan Baks ürünlerinde katkı maddesine yer yok. Tazeliğiyle de ön plana çıkan Baks’ta, ürün tezgâhları tazelik ilkesinden vazgeçmemek adına her dört saatte bir yenileniyor. Ar-ge çalışmaları yoğun bir şekilde devam ederken, Baks markasının prestijli kimliğini sahiplenebilecek herkese kapılarının açık olduğunu söyleyen Operasyon Direktörü Kader Çakmak Bilir, Francihising sistemlerinin
işleyişini ise şöyle anlatıyor: “Karmez Gıda olarak mağaza arayışını Francihising verdiğimiz kişiler için biz yapıyoruz. Doğru lokasyon bizim için çok önemli. Mağaza yerini bulduktan sonra içerisinin dizaynı dahil her şeyiyle birlikte kurulum 4-5 hafta içerisinde tamamlanıyor ve anahtar teslim ediliyor. Personel arayışı da tarafımızdan yapılmakta. Personel alımını da gerçekleştirdikten sonra 2 hafta eğitim veriyoruz. Böylece her şey hazır halde Franchising alan kişiye teslim ediliyor.”
“Ürün gamımız çok geniş” Tüm Baks mağazalarına merkez fabrika tarafından ürün dağıtımı yapılıyormuş. Dondurulmuş olarak dağıtılan ürünler mağazalarda bulunan soğuk hava deposunda saklanıyor. Her gün günlük olarak çıkarılan stokların bazıları fermante edilerek fırınlanırken bazıları ise sadece çözündürülüp tezgâhtakini yerini alıyor. “Ürün gamımız çok geniş. Biz kendimize beş öğün demeyi tercih ediyoruz. Bir gün içerisinde Baks’a 5 defa uğrarsanız her seferinde farklı ürünler ile karşılaşabilirsiniz” diyerek ürün çeşitliliği konusundaki iddialarını bir kez daha ortaya koyuyor değerli işletmeci İnci Samyeli…
“Protel’i güçlü bir partner olarak görüyoruz” Baks’ta Protel ile çalışma dönemi de Batı Ataşehir mağazasının açılması ile başlamış. Protel ile başlayan çalışma süreçlerinin çok ani olduğunu söyleyen Operasyon Müdürü Kader Çakmak Bilir: “Biz kendimize güçlü, işin arkasında durabilen, servis hizmeti garantisi çok yüksek olan bir partner arıyorduk. Bunun üzerine uzun araştırmalar yaptık. Yapılan araştırmalar sonucu işini ciddiye alan ve güçlü bir partner olarak gördüğümüz Protel’i tercih ederek çalışmalarımıza başladık” diyor.
Mekan
Patisserie by
Nazar Profiterol, Lezzetiyle Yıllara Meydan Okuyor! İstanbul’da şahane bir profiterol yemek istediğiniz zaman gideceğiniz adres belli, Nazar Profiterol… Profiterol denildiği vakit akla gelen yerlerin başında geliyor Nazar Profiterol. Misafirlerinin mutlulukla ayrıldığı Nazar Profiterol’ün işletmecisi Bahattin Boğaz, yıllara meydan okuyan müesseseyi, 1974 yılında tek başına devralmış. Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunan mekân, ilçenin en eski ve köklü pastanelerinden…
B
ahattin Boğaz, Rize’nin Çayeli ilçesinde 1947 yılında dünyaya gelmiş. 19 yaşına geldiğinde İstanbul’a yerleşen Boğaz, çırak olarak başlamış şu an sahibi olduğu mekânda. Çalıştığı pastanenin işletmecisi olması, kendisini gururlandırıyor olmalı... Mesleğin tüm detaylarını ve inceliklerini öğrenebilmek için yabancı ustaların yanında çalışan saygıdeğer işletmeci, kendini mesleğine adamış bir usta. 18 yıl boyunca profiterol üzerine araştırmalar yapan Boğaz, Paskalya Çöreği’nin çok meşhur olduğunu söylemeden edemiyor. Öyle ki, Vedat Milor dahi mekâna gelerek şöyle demiş: “Ömrümde yediğimin en iyisi.”
Ürünlerin en büyük özelliği taze oluşu Tüm Avrupa’yı gezdiğini ve gezdiği yerlerdeki pasta ustalarından birçok şey öğrendiğini söylüyor başarılı işletmeci. Sürekli olarak gözlem yapan Boğaz, ‘hep daha iyisini nasıl yaparım’ diye düşündüğünü ve bunun üzerine çalıştığını belirtiyor. “Kalitesiz ve ucuz bir ürün yapmayı hiçbir zaman düşünmedim” diyerek, kalitenin kendileri için ne kadar önemli olduğunu da vurguluyor. Nazar
66
FOODINLIFE.COM.TR
Profiterol’de ürünlerin çeşidi bir hayli fazla. Ürünlerin en büyük özelliği ise her zaman taze olması. Kaliteli malzemeler ve sevgi ile harmanlanan ürünlerin birçoğu günlük olarak hazırlanıyor. Her pasta çeşidinin bulunduğu Nazar Profiterol’de; petiföy, Türk Tası, ekler, meyveli petiföy ürünlerden sadece bazıları… Sabahları en çok tercih edilen ürünler ise pizza ve paskalya çöreği imiş.
Profiterolün sosunu kendimiz yapıyoruz Profiterolün en önemli kısmının sosu olduğuna dikkat çeken değerli işletmeci: “Profiterolün sosunu kendimiz yapıyoruz. Asla dışarıdan almayız. Bazı işletmeler, profiterol sosunu, pasta malzemeleri satan yerlerden alırlar. Bizim en büyük farkımız sosumuzu kendimiz yapmamız. Bunu lezzetimizle de kanıtlıyoruz” diyor. Profiterolün içindeki kremayı da kendilerinin yaptığını söyleyen Boğaz, katkı maddesi kullanmadıklarını da üzerine basa basa söylüyor. Paskalya çöreğine asla su koymuyor, hamuru da sadece sütle yoğuruyorlarmış. Ürünlerinin kalitesinden bahsederken kiliselerin dahi özel günlerinde kendilerinden alışveriş
yaptıklarını söyleyen deneyimli işletmeci, ürünleri kadar müşteri çeşidinin de çok olduğunu bildiriyor. Ürünlerde sakız esansı yerine gerçek damla sakızı kullanılıyor. Ayrıca margarin yerine de tereyağı kullandıklarını belirten Boğaz şöyle devam ediyor: “Basitliğe uzağız. Bütün malzemeler kaliteli olmak zorunda. Her malzemeyi tartıyla ölçüyoruz. Ne eksikliğe ne de fazlalığa asla tahammülümüz yok.”
Katkı maddesine tahammülümüz yok! Katkı maddesi kullanımına karşı olan Boğaz, pastacılık fuarına gittiğinde her malzemenin hazırının bulunduğunu söyleyerek şöyle diyor: “Pastacılık fuarına gittiğimde her şeyin farklı olduğunu gördüm. İçerisine sadece su katılarak hazırlanan kremalar var. Bu bence çok yanlış. Katkı maddesi kullanmak demek her şeyi basite indirgemek demektir. Kısacası ortada ne kalite ne de lezzet kalıyor.” Ürünlerinde asla katkı maddesi kullanmadıklarını ve başarılarında bunun büyük payı olduğunu işte bu sözleriyle destekliyor başarılı işletmeci…
yazı/selcan karaburun
Firma
Patisserie by
İreks, Gelatop Dünyasına Yenilikler Katmaya Devam Ediyor! İyi bir dondurma hazırlama başlı başına bir sanattır. Bu İreks Dreidoppel’de de böyle bilinmektedir. İreks, Gelatop formunda sürekli araştırmalar yapıp, dondurmaya eşsiz bir lezzeti katan yeni fikirler geliştiriyor. İyi bir lezzet için gerekli olan ne varsa, Gelatop’ta yeterince bulunuyor. Örneğin sütlü ve meyveli dondurma çeşitleri için dondurma paste’ler, mükemmel kıvama ulaşmak için dondurma bağlayıcıları ve dondurma flip’leri, lezzet ve görsel açıdan dondurma çeşitlerini tamamlayabileceğiniz soslar…
İ
yi dondurmayı seven herkes, Gelatop’u da sever. Dolayısıyla konu mükemmel dondurma ise İreks, tüm istekleri karşılayan aroma ürün portföyüyle ve iyi bir lezzet için gerekli olan bilgi birikimiyle uzun zamandır en doğru adres…
Her bir dondurma çeşidi için doğru dondurma bazı Ağızda kolayca eriyen, pürüzsüz, krema kıvamında dondurma; dondurma seven herkes bunu hayal eder. İreks, müşterilerinin hayallerini Gelatop’un dondurma bağlayıcılarıyla gerçekleştirmelerini sağlamakta. Ürünlerininin kullanımı sayesinde, dondurmada uzun süre etkili olan mükemmel bir hacim sağlanırken, buz kristallerinin oluşumu da engellenmiş olur. Ayrıca bu ürünler erime süresini yavaşlattığı gibi, dondurma paste ürünleri ile kombine edildiğinde, dayanılmaz lezzette dondurma çeşitleri geliştirmenizi sağlar. Dondurma paste’leri – lezzetin tüm dünyası Kolay yoldan mükemmel, aromatik ve kaliteli bir dondurma mı üretmek istiyorsunuz?
O halde İreks’in dondurma paste’leri sizin için en doğru adres. Yüksek kaliteli dondurma paste’leri, hem klasik hem de yeni ve sıra dışı birçok farklı lezzet çeşitlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesi sunmakta. Ayrıca tüm dondurma paste’leri koruyucu madde içermeyen ürünlerden oluşuyor.
Meyveli dondurma paste’leri Meyveli dondurma paste’lerle dondurma vitrininizde kara kış mevsiminde bile yazı yaşatmanız mümkün. Çünkü dondurma paste ile doğal meyve lezzeti desteklenip artırılarak, meyveli dondurmanızın kalitesinin her mevsim eşit şekilde mükemmel kalması sağlanıyor.
Sütlü dondurma paste’leri Mükemmel lezzet ve ilgi çekici renkleriyle, krema kıvamında sütlü dondurma her dondurma vitrininin olmazsa olmazıdır. İreks’in sütlü dondurma üretiminde kullanılan dondurma paste’leri bekleneni fazlasıyla veriyor…
FOODINLIFE.COM.TR
67
Kahve Dünyası
Patisserie by
Dünya Markası Gloria Jean’s Coffees Yeni Konseptiyle Tekrar Türkiye’de… Merkezi Avustralya Sidney’de olan ve 1979 yılında kurulan Gloria Jean’s Coffees Türkiye’de ise 1999 yılından beri hizmet veriyor. 1999 yılından beri markanın Türkiye operasyonunda bulunan Emrah Bilgin önderliğindeki Gloria Jean’s Coffees, 2012 yılının 2. yarısından itibaren yeni konsepti ve değişen politikasıyla Türkiye pazarına tekrar giriş yapıyor.
G
loria Jean’s Coffees Türkiye Genel Müdürü Emrah Bilgin, 1962 Diyarbakır doğumlu. 1969 yılından beri İstanbul’da ikamet eden Bilgin, Balıkesir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Y.O mezunu… Üniversite bitiminde Florya’da bulunan Uludağ Et Lokantası’nda barmenlik yapan Bilgin, Gloria Jean’s Coffees ile tanışana kadar Antalya Kemer Simena tatil köyünde barlar şefliği, Kaya Hotels & Resorts grubunda F&B müdürü görevlerini üstlenmiş ve 1999 yılında Gloria Jean’s Coffees’teki görevine başlamış… Gloria
68
FOODINLIFE.COM.TR
Jean’s Coffees’in 2011’de bütün şubeleri kapanınca, Emrah Bilgin’de İşletme Müdürü olarak başladığı görevini Operasyon Direktörü olarak noktalamış. Temmuz 2012 itibariyle tekrar hizmete başlayan Gloria Jean’s Coffees’in Türkiye Master Franchise hakkı zorlu bir ihale ile Hacı Sayid Baklava, Cafe ve Restaurant zincirine verildi ve tekrardan başına Emrah Bilgin geçti. Yeniden yapılanma sürecinde üç önemli değişiklikten bahseden başarılı yönetici, en önemli değişikliğin “mimarı tasarım” olduğunu, sonrasında ise fiyat politika-
sı ve servis sisteminde değişiklikler yapıldığından bahsediyor. Bilgin, politika değişiminden bahsederken şu sözlerle konuya açıklık getiriyor: “Mimariyi, modern ve çağa uygun bir şekilde oluşturduk. Servisi ise hem masa hem de self servis şeklinde yeniliyoruz.” Yeni konsept daha genç kitleleri hedeflerken, servis çeşitliliği hem genç hem orta yaşlı kesime hitap ediyor. Şubelerde ise servis sistemi kitlelere göre oturmuş şekilde; kimi yerde self servis, kimi yerde masa servisi tercih ediliyor. yazı/irem ekkaldır fotoğraflar/ramazan akyüz
“Sırrımız; disiplin, eğitim ve sürekli denetim” Dünya genelinde 45 ülkede toplam 1200 şube ile hizmet veren Gloria Jean’s Coffees; Türkiye genelinde ise İstanbul’da 5, Ankara’da 1 ve Bursa’da 1 şube olmak üzere toplam 7 şubede hizmet veriyor. Bütün şubelerdeki hız ve lezzetin aynı olmasının sırrını ise şöyle açıklıyor deneyimli yönetici: “Disiplin, eğitim ve sürekli denetim çok önemli. Tüm şubelerimizde ürünlerin koyulduğu yer bile aynıdır, değişmez.” Yeniliklerinden birinin de franchise olduğunu bildiren Emrah Bilgin, Ocak 2013’den itibaren franchise vermeye başladıklarını söylerken Gloria Jean’s Coffees şubelerinin yılın ilk çeyreğinde 12’ye çıkacağının müjdesini de veriyor. “En önemli konu, franchise alacak kişilerin gerçekten bu işi severek kalpten yapabilecek olmaları. Finansal güç ve vizyonumuza uyum sağlayacak yatırımcılar olmaları da seçim yaparken dikkat ettiğimiz öncelikler arasında” diyen Bilgin, franchise konusunda oldukça seçici olduklarını belirtiyor.
“Hem lezzet hem hizmet konusunda çok iyiyiz” “Türkiye’de kahve pazarı gelişme döneminde, mekân çok fazla fakat kalite ve lezzeti bir arada sunabilen çok sınırlı sayıda yer var. Biz, hem lezzet hem hizmet konusunda çok iyiyiz” şeklinde konuşan Müdür Bilgin, yeni dönemde amaçlarının daha fazla genç kesime hitap etmek ve lezzetli kahvelerini uygun fiyatla daha büyük bir kitleye ulaştırmak olduğunu söylüyor. Gloria Jean’s Coffees, ürünlerinin birçoğunu Avusturalya’dan tedarik ediyor. Kahveler ise Sumatra Adası, Endonezya, Brezilya, Nikaragua, Kolombiya, Kenya ve Yemen’deki tarlalarda sadece Gloria Jean’s Coffees’e özel olarak yetişiyor ve markanın kendine özel fabrikalarında üretiliyormuş.
“Misafirlerimize müşteri gözüyle bakmıyoruz” Önceliklerinin misafir memnuniyeti olduğunu vurgulayan Bilgin: “Misafirlerimize asla müşteri gözüyle bakmıyoruz. Sunduğumuz tatları misafirlerimize beğendirebilmekle mükellefiz, öncelikli hedefimiz bu” diyor. Senede 25 şube açarak 5 yılda toplamda 125 şubeye ulaşmak isteyen Gloria Jean’s
Coffees, yenilenen konsepti ve tazelediği kalitesiyle bu hedefine ulaşmakta hiç zorlanmayacağa benziyor…
FOODINLIFE.COM.TR
69
Yağ Dünyası
Patisserie by
Sefa Usta, Sevgiyle Harmanlanmış Lezzetli Pastanın Sırlarını Veriyor… Aşk, insanın varoluşundan beri birçok yazara, şaire ve sanatçıya ilham kaynağı oldu. Peki ya bir pasta aşk temasıyla hazırlanabilir miydi? Bunu, pastacılık sektörünün önde gelen ismi Sunar Grup’un şefi Sefa Sabırlı ile öğrenmeye var mısınız?
S
efa Usta, kadınların tatlıya düşkünlüğünden ve aşk temasıyla hazırlanan gıda ürünlerinin en çok kadınların dikkatini çektiğini ifade ediyor. Sefa Usta, insana yediğinde mutluluk veren pastaların ancak aşkla ve kaliteli ürünlerle hazırlanabileceğini şu sözlerle açıklıyor: “Sevgi-mutluluk-aşk gibi kavramların pastayla özdeşleşmesi sadece bizim toplumumuza özel bir durum değil. İnsanlar evliliklerini, kutlamalarını, doğum günlerini pastayla kutlarlar. Çünkü özenle hazırlanmış pastalar, insanı hem mutlu eder hem de bir görsel şölen sunar. Kadınların çikolataya zafiyeti hepimizce bilinen bir gerçektir.” Kadınların özel günlerde en çok çikolatalı ve kestaneli pastaları tercih ettiğini söyleyen Sefa Usta, bunun yanı sıra: “Kalp şeklinde kırmızı dondurulmuş meyveler ile yapılmış pastalar, şeker hamuru ile kaplanmış kırmızı pastalar da romantizmi çağrıştırdığından tercih edilir” diyor. Mutfağın uzmanı kadınların pasta konusunda sadece görsel güzellikle etkilenemeyeceğinin altını çizen Sunar Şefi Sefa Sabırlı, kadınlar için hazırlanacak bir tatlı ya da pasta için iki kez düşünülmesini öneriyor ve ekliyor: “Kadınlar, sadece görüntüye değil pastanın lezzetine, tazeliğine ve yağının hafifliğine de dikkat edeceklerdir. Bu yüzden kaliteli ürünler kullanılarak yapılan pastalar seçmek gerekir. Frambuazlı, çilekli ve vişneli pastalar hem meyvenin ve aşkın saflığını ve doğallığını hem de kırmızının cazibesini yansıttığı için en ideal pastalardır.” Ve Sunar Şefi Sefa Sabırlı, tüm profesyonel ustalara özel, bu özel günde kolayca hazırlanabilecek bir tarif veriyor;
70
FOODINLIFE.COM.TR
Sunar Profesyonel ürünleri ile yapılmış Kalpli Makaronlu Yaş Pasta; MALZEMELER 1 adet yumurta beyazı 75 gr toz şeker 50 gr toz fındık 2-3 gr kırmızı renk verecek kadar gıda boyası HAZIRLANIŞI Yumurta beyazı ve şeker karıştırılarak 3 dakika kadar ısıtılır. Mikserle kabartılır. Bu karışıma kaşık yardımıyla toz fındık ve boyası ilave edilip tekrar karıştırılır. Karışım sıkma torbası yardımıyla 22 cmlik pişmiş tart altına içten başlayarak daire şeklinde sıkılır. Kalan makaron ise kalp şeklindeki silikon kaplara sıkılarak hazırlanır. Her iki malzeme de önceden ısıtılmış 150 derece fırında 10-12 dakika pişirilir.
Makaron iç dolgusu için; 40 gr Sunar Profesyonel Krema Yağı, 100 gr şekersiz krem şanti ile kaynatılır. Sıcak karışımın içinde 150 gr fildişi çikolata eritilir ve soğumaya bırakılır. Karışım soğuduktan sonra iki kalp makaron bu dolgu yardımıyla birbirine yapıştırılır. Sunar Profesyonel Krema yağı koku bırakmaz, karışımın içine homojen olarak dağılır ve muadillerine göre daha hafiftir. Pasta dolgusu için; 300 gr şekersiz krema ve 5 gr toz jelâtin çelik bir kapta kaynatılır. Karışıma 300 gr fildişi çikolata karıştırılır ve 10 dakika soğuması için bırakılır. Soğumuş karışıma 300 gr az şekerli şanti ilave edilir. 26 cm’lik kilitli bir pasta kalıbı Sunar Ayçiçek yağı ile yağlanır ve önceden hazırladığımız turta makaron keki bu kalıbın içerisine yerleştirilir. Üzerine dolgunun yarısı dökülür ve 22 cm’lik fındıklı pandispanya keki yerleştirilir Pandispanya kekinin üzerine kalan dolgu dökülür ve donması için yaklaşık 2 saat buzdolabında bekletilir. Buzdolabında donan pastanın üzerine donmuş frambuaz ve hazırladığımız kalpli makaronlar yerleştirilir.
Mekan
Patisserie by
Fransız Patisserie Kültürünün İzmir Temsilcisi… Leone Pastanecilik sektörünün her geçen gün ivme kazandığı ülkemizde İstanbul’un yanı sıra Ege’nin incisi İzmir’e de iş düşüyor bu konuda. Gastronomi turizmini gönülden destekleyen bir kitleye sahip olan İzmir’in tatlı mı tatlı mekânları yok değil. İzmir’in Alsancak beldesinde şirin bir hikâye ile varolan Leone Patisserie’ye konuk olduk bu sayımızda…
L
eone Patisserie’yi açma öyküsünden, pasta yapma merakına kadar her detayı konuştuğumuz bu şirin pastanenin sahibi Tuba Gürgan, annesini kaybettikten sonra Türkiye’ye dönme kararı almış ve İzmir’de annesinin adını verdiği Leone Patisserie’yi açmış. Pastacılık merakında annesinin büyük payı olduğunu söyleyen Gürgan, bu merakını mesleğe dönüştürmeye karar verdikten sonra patisserie eğitimi almak için Fransa’ya doğru yola koyulmuş. Aslen 9 Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme mezunu olan Gürgan, yaklaşık 12 yıl kadar kendi mesleğini icra ettikten sonra mutsuz olduğunu fark ettiğini ve bunun üzerine Fransa’ya gittiğini anlatıyor. Mekânın başarılı şefi ve aynı zamanda işletmecisi Tuba Gürgan, pastacılık ve mutfak merakını şu cümlelerle açıklıyor: “Pastacılık merakımda annemin de büyük payı var. Ama o merak ev sınırları içerisinde kalmıştı. Ben biraz daha ileri götürmek istedim. Fransa’da patisserie eğitimi aldıktan sonra annemi de kaybedince Türkiye’ye dönmeye karar verdim ve Leone Patisserie’yi açtım.” Annesinin profiterollerinin çok meşhur olduğunu bildiren deneyimli işletmeci, Türkiye’deki profiteroller ile yurtdışında yapılan profiterollerin çok farklı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Orijinal profiterolün içerisinde dondurma var. Burada krema koyuyorlar. Ama Paris’te profiterol yediğiniz zaman içerisinde dondurma var ve gerçek profiterol bu olarak nitelendiriliyor…”
Kruvasan yapan sayılı işletmelerden biriyiz Leone Patisserie sadece Fransız tatlıları yapıldığını öğreniyoruz Tuba Gürgan’dan. Birkaç tuzlu çeşit de bulunuyormuş fakat daha çok pasta üzerine çalışılıyor. Pastanın yanı sıra kruvasan da yaptıklarını belirten Gürgan: “Kruvasan da yapıyorum. Fakat kruvasan yapmak biraz zahmetli. 5,5 saat gibi bir zaman alıyor kruvasan yapımı… Kat kat bir hamuru olması ve mayasından dolayı da zor açılıyor. Zor bir süreç sonucu ortaya güzel bir lezzet çıkıyor. Türkiye’de kruvasan yapan çok yer yok. Bizde sayılı mekânlardan biriyiz. Müşteriyi bize çeken ürün şuanda o” şeklinde konuşuyor.
72
FOODINLIFE.COM.TR
yazı/gökmen sözen
Başarılı pastacıya Fransız pastalarının farkını sorduğumuzda ise şöyle yanıtlıyor: “Türkiye’de çok fazla kremşanti kullanılıyor. Türk pastaları bana göre çok ağır. Biz çok hafif çalışıyoruz ve hafif bir krema kullanıyoruz.” Çıkış noktaları olan Fransız tatlılarının özelliğini de merak etmiyor değiliz. Burada pasta olarak bilinen ekler, Fransa’da opera gibi milföy gibi bizdeki klasik pastaların dışına çıkan tatlılar olarak öne çıkıyor. Çeşitliliğin çok olması ise Fransız pastanelerinin en büyük özelliği olarak gösteriliyor. Bir de Fransa’da yöresel tatlılar olduğunu bildiriyor Gürgan. “Ama biz bu yöresel Fransız tatlılarını burada yapamıyoruz. Zaten genel olarak yapılan Fransız tatlılarının satışını yapmak dahi çok kolay olmuyor Türkiye’de. Çünkü Türkiye’deki insanlar Fransız tatlılarını pek bilmiyor ve denemeye de çekiniyorlar. İzmir insanı da sanırım biraz böyle… Bu bölgede dışarıdan gelme çok insan var. Onlar iyi müşterilerimiz. Ama İzmir’in Alsancak dışındaki bölgeleri bizim için biraz zor” sözleriyle de misafir portföylerini özetliyor bizlere.
Çilekli tartlar, kruvasanlar, reçeller… Mekânın birbirinden farklı birçok spesiyali olduğunu öğreniyoruz ancak kruvasan ve çilekli tartlar misafirlerden tam not alan sunumlar arasında. Özellikle çilekli tartların çok beğenildiğini bildiren Gürgan, tart hamuru içerisine özel bir harç koyduklarının sırrını veriyor. Alsancak’ta biraz daha ilerledikten sonra başka şubeler açma gibi fikirleri olduğunu öğrendiğimiz başarılı şef, Leone Patisserie’de kahvaltı olarak çok çeşit sunmadıklarını belirtirken, kahvaltı seçeneği olarak kruvasan ve çeşitli reçellerin Türk damaklara da fazlasıyla hitap ettiğini ekliyor…
Fransız tatlılarının İzmir’deki temsilcisi Leone Patisserie’nin misafirler tarafından en fazla tercih edilen ürünü ise kruvasan. Kruvasandan sonra en çok tercih edilen ürünün ekler olduğunu belirten mekânın başarılı şef ve işletmecisi Gürgan şöyle devam ediyor: “Pasta satışlarımız fena değil. Dediğim gibi şuanda ki misafir kitlemiz İzmir’de yaşayan yabancılar ve yurtdışına çıkmış ve oranın kültürünü görmüş insanlar. Diğerlerine ulaşmakta biraz zorlanıyoruz.” Dekor pastalar konusunda da iddialı olduğunu öğrendiğimiz mekânda özel günlerinizi daha özel kılmak adına gereken tüm tasarımlara imza atılıyor. “Ben kesinlikle şeker hamuru çalışmıyorum. Bana göre pasta değil onlar. Ama bazı zamanlarda tematik pastalar yapıyoruz. Düğün pastası, nişan pastası da yapıyorum ancak lezzetten ödün vermeden” şeklinde konuşan Tuba Gürgan, tasarım adı altında sağlıksız olan pastaları yapmaya sıcak bakmıyor.
“Öncelik para kazanmak değil!” Pastalarda kullandığı çikolataları Belçika’dan getirttiğini belirten Gürgan, pastada çikolatanın önemini ise şu sözlerle açıklıyor: “Çikolatalı pastada çok önemli bir yer tutuyor çikolata… Pastaya esas tadını veren, kremanın içinde erittiğim çikolatadır. Bu yüzden herhangi bir çikolata kullanamam. Bizim buradaki ilk önceliğimiz para kazanmak değil. Dolayısıyla iyi ürünler kullanıyoruz. Bunun yanı sıra fiyatlarımız da İstanbul’a göre çok çok uygun.” Mönüyü çok sık değiştirmediklerini dile getiren deneyimli işletmeci, bunun sebebini daha çok yeni bir mekân olmalarına bağlıyor. İlk önce elindeki ürünleri tanıtmayı amaçladıklarını ve zamanla mönü konusunda zenginleşeceklerini de belirtmeden edemiyor. FOODINLIFE.COM.TR
73
Hijyen
74
FOODINLIFE.COM.TR
Patisserie by
Kabuğuna Sığmayan Yumurta Yrd. Doç. Dr. Beyza Ulusoy Sözen
İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi
Yumurta şüphesiz çok kıymetli, ihtiyaç duyduğumuz bir çok besin maddesini konsantre bir şekilde kabuğunun içinde saklayan sağlıklı bir gıdadır. Son yıllarda hazır gıda üretimindeki artış, gıda teknolojisindeki gelişmeler yumurtanın bildiğimiz kabuklu yumurta şeklinde kullanımın dışında değerlendirilmesine olanak sağlamıştır. Yumurta tozu da yumurta kaynaklı ürünlerden en popüleridir. Özellikle pasta ve unlu mamuller sektöründe yoğun kullanılan yumurta ürünleri hakkında Yrd. Doç. Dr. Beyza Ulusoy Sözen’in fikirlerini aldık.
Y
umurta -özet bir ifadeyle -insanların yaşamlarını sürdürebilmesi, gelişmesi ve büyümesi için gerekli olan besin maddelerini içeren harikulade bir besin kaynağıdır. Yumurta yağ ve esansiyel aminoasitler bakımından zengin olup, kalorisi düşük bir besindir. Ayrıca vitamin fosfor ve demir kaynağıdır. Bu anlamda ticari yumurtacı tavuklar için yılda yaklaşık 300 yumurta üreten muhteşem üreticiler diyebiliriz. Birçok hayvanın yumurtaları yiyecek olarak kullanılabilmesine karşın, yumurta denince akla ilk gelen tavuk yumurtasıdır. Türk Gıda Kodeksi Yumurta ve Yumurta Ürünleri Tebliği de yumurta için benzer tanımlama yapmaktadır. Yumurta eğer üretildiği tavuktan Salmonella gibi önemli bir hastalık almadıysa normal koşullar altında içi mikropsuz kabul edilir. Fakat kabuğu yüzeyinde bulunan yaklaşık 17 bin gözenek vasıtasıyla muhafazası ve taşınması sırasında mikroorganizmaların dışında kötü koku ve tat çekebilmektedir. Bu sebeple kabukları yıkanmamalıdır ve orijinal kartonunda buzdolabında saklanmalıdır. Marketlerde, yumurta toptancılarında ve bazen otel restoran mutfaklarında yumurta oda sıcaklığında bekletilmektedir ki bu büyük bir hatadır. Yumurtalar kesinlikle tebliğde de bahsedildiği gibi (+5) – (+12)°C sıcaklıklarda muhafaza edilmeli ve taşınmalıdır.
Tavuk yumurtası sayısız yemeğin hazırlanmasında malzeme olarak kullanılabildiği gibi yumurta kökenli birçok ürün eldesi de mümkündür. Bu ürünler ilgili tebliğde; kabuğundan ayrılmış tüm yumurta, yumurta sarısı, yumurta akı veya karışımlarından elde edilen, diğer gıda maddeleri ile de kombine edilebilen; tekniğine uygun şekilde üretilmiş, en az %50 oranında yumurta içeren sıvı, konsantre edilmiş, kurutulmuş, dondurulmuş, koagüle edilmiş, kristalize ve benzeri ürünler olarak ifade edilmiştir. Biz sofralarımızda, kahvaltılarımızda, mönülerimizde yumurtayı en iyi tanıdığımız haliyle, kabuğuyla sarısıyla beyazıyla tüketmekteyiz fakat endüstriyel anlamda yukarıda ifade ettiğim gibi yumurtadan pek çok ürün elde edilebilmektedir. Son yıllarda hazır gıda üretimindeki artış, yumurtanın kullanıma hazır, pastörize ve yumurta tozu halinde üretimini yaygınlaştırmıştır. Özellikle, hemen hemen tüm fırıncılık ürünlerinde kullanılan yumurta tozu taze yumurtanın kullanıldığı her yerde kullanılabilir. Hatta bütün yumurta tozu kullanılarak, yağda pişirilmiş yumurta ve omlet yapmanın bile mümkün olduğu söylenmektedir. Yüksek ısılarda kurutulmuş olduğu için raf süresi uzundur ve dayanıklıdır, kolay kolay bozulmaz. Yumurta tozu; bütün yumurta, yumurta akı ve yumurta sarısı tozu olarak üç grup altında işlenmektedir.
FOODINLIFE.COM.TR
75
Dükkan
Patisserie by
Öztiryakiler Farkıyla, Çok İşlevli Tost Makinesi Endüstriyel mutfak sektörü denildiği vakit akla ilk gelen isim olan Öztiryakiler tarafından üretilen ve pazarda yoğun alıcısı bulunan ÖTM 3.1 Serisi tost makineleri özellikle cafe, fastfood, kantin gibi hızlı tüketimin olduğu işletmelerin bir numaralı tercihi. Pişirme yüzeyi döküm olan ve özel olarak dizayn edilen bu ürün, tost makinelerindeki en büyük sorunları ortadan kaldırıyor. Kapağını istediğiniz açıda tutabileceğiniz, ısıyı izole eden yapısı ile enerji tasarrufu sağlayabileceğiniz bu tost makinesinin en önemli özelliklerinden birisi kapağında özel bir tutamak olması. Bu küçük ayrıntı sayesinde, basınç, tostun tüm yüzeyine eşit olarak uygulanıyor ve tostunuz lezzetli bir şekilde pişiyor. Böylece bir tarafı çok ezilen tostunuzun diğer tarafından taşan malzemeler makinenizi kirletmiyor. www.oztiryakiler.com.tr
Canderel Green Türkiye’de! Yüzyıllardır Güney Amerika’da kullanılan “tatlı mucize” Stevia bitkisinin yapraklarından elde edilen bitkisel tatlandırıcı Canderel Green; formuna ve sağlığına dikkat eden herkese şekere alternatif olarak sunuluyor. Anavatanı Güney Amerika olan ve Brezilya, Arjantin, Paraguay gibi ülkelerde yüzyıllar boyunca yerliler tarafından kullanılan Stevia bitkisi, doğanın en tatlı hediyesi olarak karşımıza çıkıyor. Stevia Rebaudiana adını taşıyan ve yerli halk tarafından “Tatlı Yeşillik” olarak adlandırılan bitki, şekerin yerine doğal bir alternatif olarak kullanılıyor. Stevia, yapraklarındaki tatlı mucize keşfedildiği günden bu yana; ABD, Japonya, Fransa, İsviçre, Çin, Avusturalya, Yeni Zelanda, Kore ve Meksika başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak ve güvenle kullanılıyor. Doğanın en tatlı hediyesi olan Stevia’nın doğal özü, dünyaca ünlü tatlandırıcı markası Canderel ile Türkiye’de “Canderel Green” olarak satışa sunuluyor. http://www.canderel.com.tr/
De’Longhi’den Sevgililer Günü’ne Özel Kahve Makinesi Kahve makineleri alanında dünyanın bir numaralı markası İtalyan De’Longhi, her geçen gün birbirinden kullanışlı ürünler sunmaya devam ediyor. De’Longhi’nin yepyeni modeli ECAM 26.455.M “PrimaDonna S De Luxe” tam otomatik kahve makinesi, tek tuşla 5 çeşit kahve keyfi yaşatıyor. Lüksü ve şıklığı seven çiftler, bu yıl Sevgililer Günü’nde “PrimaDonna S De Luxe” tam otomatik kahve makinesi ile aşklarına tat katıyor. http://www.delonghi.com/tr_tr/agency/
Dünyaca Ünlü Otel Zinciri Sheraton Açık Büfelerinde Evinoks’u Tercih Etti Evinoks, insana ve çevreye değer verme ve bu değerleri koruma bilinciyle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Sektörünün öncü markası olarak kalite ve müşteri memnuniyetini ön planda tutarak yenilikleri takip ediyor. Her projede başarılı işlere imza atan Evinoks, Sheraton Irak için açık büfe üretimi gerçekleştirdi. Firma akıllı ürün tasarımlarıyla her türlü mekâna uygun çözümler üretiyor. www.evinoks.com
76
FOODINLIFE.COM.TR
İnoksan’dan Daha Verimli Daha Tasarruflu Yeni Soğutucu Sistemleri İnoksan’ın anında soğutan yeni seri soğutucu sistemleri, daha verimli soğutma sağlarken aynı zamanda enerji tasarrufu da sağlıyor. Yoğun çalışma döneminde hem işletme ve otel sahiplerine, hem de şeflere fayda sağlayan soğutma sistemleri hızlı soğutuyor, daha az enerji tüketiyor. Üstelik güvenlik kilidi ile ürünleri en iyi şekilde koruyor. Pastacılık sektöründen, hazır yemek sanayine, otel ve tatil köylerinden restoranlara kadar tüm profesyonel mutfaklarda tercih edilen İnoksan Soğutucu Sistemleri, yükseklik, derinlik ve genişlik alternatifleriyle de bulunduğu her mekâna uyum gösteriyor. İnoksan soğutma sistemleri yatay çalışmak isteyen şefler için tezgah altı modeli de sunuyor… HACCP standartlarına uygun, HCFC içermeyen poliüretan, depo tipi soğutucularda geniş iç hacim ve servis kolaylığı sağlayan monoblok soğutma sistemi kullanılıyor. Homojen yalıtım sağlayan bu sistemler daha verimli soğutma elde edilmesini sağlıyor. Isı ayarını otomatik gerçekleştiren İnoksan Soğutma Sistemleri, kapı kilidi ile gıdaları görevli olmayan kişilerin kullanımından koruyabiliyor. Kapı switch’i sayesinde kapı açıldığında otomatik olarak led aydınlatma devreye giriyor ve motor durarak soğuk havanın dışarı atılması engelleniyor, bu özellik de berberinde tekrar soğuk hava üretmek için harcanacak enerjinin önüne geçiyor. Yüksekliği ayarlanabilir paslanmaz çelik raf tutucular ile rafların yüksekliği istenildiği gibi ayarlanabiliyor, ekstra raf tutucuları ile raf sayısı rahatlıkla arttırılabiliyor. http://www.inoksan.com/
Kalpleri Isıtacak Bir Seçenek, First Tea! Kalite ve yaratıcılığın, birinci sınıf çay ile harmanlanması sonucu Hollanda’da doğan Original First Tea, %100 organik olmakla birlikte özel ambalajı, ipek organze poşeti, şık sunumu ve 27 farklı tatta çeşidiyle tüm çay tutkunlarının beğenisine sunuluyor. Kalpleri ısıtacak farklı bir hediye arayışında olanlar için eşsiz bir lezzet deneyimi sunan First Tea soğuk kış günlerinde, orman meyveleri, organik yeşil, vanilya bal, Fransız lavantası, Earl Grey, yasemin çiçeği, Bombay Chai, taze limon, kuşburnu, ıhlamur yaprağı, çilek, taze nane gibi gerçek çay yapraklarından oluşan 27’yi aşkın çeşit sunuyor… http://www.original-firsttea.nl/ http://www.canderel.com.tr/
Hisar’dan Kaçırılmayacak Kampanya… Hisar uyguladığı kampanya ile çatal-kaşık-bıçak setleri ile sofralarınıza zarıf şıklığı getirirken, 6 litre kapasitesine sahip Mercury Düdüklü Tencere ile güvenli ve kısa zamanda yemek yapma fırsatı veriyor. Her zevke ve bütçeye hitap eden Hisar, 89 parça çatal-kaşık-bıçak setlerinden birini alan herkese, yüzde 50 ısıdan ve zamandan tasarruf sağlayan, “Mercury Siyah Düdüklü Tencere”yi hediye ediyor. Yıllarca keyifle kullanacağınız çatal-kaşıklar üreten Hisar, kampanya kapsamında uyguladığı 10 taksit imkânıyla da tüketicilerine büyük kolaylık sağlıyor. http://www.hisar.com.tr/kurumsal/
La Cimbali’den Yeni Kahve Makinesi Q10 Sıcak sohbetlerin dostu ve hayatın her anına lezzet katan kahve çeşitleri, La Cimbali’nin yeni süper otomatik espresso ve capuccino makinesi Q10 ile kolayca hazırlanıyor. Geliştirilmiş pişirme tekniği ile mükemmel kahve tadını her fincanda aynı kalitede sunuyor. MILKPS süt köpürtme sistemi ile dilerseniz krema kıvamında süt köpürtebilir, kahvenizin sertliğini tam damak zevkinize uygun biçimde ayarlayabilirsiniz. Böylece hem sizin hem de misafirlerinizin hoşlandığı çeşit çeşit kahveyi kolayca hazırlayabilirsiniz: Capuccino, latte, macchiato, americano... http://www.cimbali.it/
Dükkan
Patisserie by
Sile Bıçak’tan Büyük Kampanya Türkiye’de kaliteli bıçağın tek adresi olan Sile’de büyük kampanya başlıyor. Sile güvencesinde dünya markalarına sahip olmak isteyenler için tüm ürünler vade farksız 12 ay taksit ve %30 indirimle satılıyor. En iyi mutfak bıçaklarını Türk aşçı ve mutfak meraklıları ile buluşturan Sile, üstlendiği görevde 7. yılına giriyor. www.sile.com.tr
Victorinox Bıçakları ile Enfes Lezzetler Yaratabilirsiniz Dünyanın bir numaralı çelik markası İsviçreli Victorinox; yemek hazırlamadan masa düzenine kadar hayatın en lezzetli karelerinde de başrol oynamaya devam ediyor. Mutfakta bir bıçağın sağladığı konforu, rahat ve hızlı kesmenin verdiği pratikliği yaşadıktan sonra, İsviçreli Victorinox seramik bıçaklar ile siz de nefis lezzetlere imzanızı atabilirsiniz. Seramik bıçakların gün geçtikçe popülerleşmesinin sebebi kuşkusuz ki; kolay kesim özelliği ve hafifliği. Victorinox seramik bıçaklar kesilen gıdanın tadını ve vitaminini korurken, kesilen yiyeceğin şeklini de bozmuyor. Zirkonyum oksit tozundan üretilen Victorinox Seramik bıçaklar; elmas kadar sert ve keskin olma özelliğini; yüksek basınçta sıkıştırıldıktan sonra özel fırınlama işlemi sayesinde elde ediyor. Paslanmaz ve asitlere karşı dayanıklı, aynı ebattaki çelik bıçağın ağırlının yarısı kadar hafif olan Victorinox seramik bıçaklar, uzun süre keskinliğini koruduğu için de çok tercih ediliyor. http://www.victorinox.com/ch
Libero Point’de Frigorifik Çekmeceler Electrolux Libero Point, pişirme ve her yerden hizmet serbestliği veren hareketli ön pişirme konseptidir. Şimdi yeni entegre soğutuculu çekmeceleri ile daha gelişmiş bir hal almış olup her zaman elinizin altında taze malzemeler bulundurmanıza izin vermektedir. Entegre soğutma çekmeceli Libero Point, Libero mobil pişirme ünitelerinin yelpazesini genişletmiştir ve sizin ihtiyacınız olan gıdalara yakın kalmanızı sağlarken bu gıdaları da taze bir şekilde muhafaza eder.
Self Cooking Center Whitefficiency Yeni Self Cooking Center whitefficiency pişirme kalitesi ve pişirme performansıyla göz alıcıdır. Patanti Rational’a ait HiDensityControl, her zaman en yüksek oranda eşit pişirme sağlar. Güçlü buhar jeneratörü, dinamik hava karışımı ve ısıtma kapasitesi ayrıca oldukça etkili nem giderme özelliklerini sunmaktadır. Güç, ısı, nem oranı ve hava akımı arasındaki tam etkileşimi mükemmel bir şekilde koordine etmek için ihtiyaç duyulan gerekli güç rezervini birleştirmektir.
78
FOODINLIFE.COM.TR
Not Defteri
Patisserie by
20 Şubat
Çikolatalı Yemek Yapmaya Hazır mısınız? Grand Hyatt Istanbul bünyesinde hizmete giren 34 Restoran, yeni tatlara farklı sunum ve yorumlar katmak isteyenlere özel yemek kursları ile sizleri bekliyor. 20 Şubat’ta düzenlenecek olan Çikolata kursu ile çikolatayı alışılanın dışında kullanmanızı sağlayacak. Çikolatayı; salata, makarna ve sadece tatlılar ile değil aynı zamanda et ile de birleştiren üç farklı yemekle iddiasını ortaya koyuyor...
21 Ocak EKS Mutfak Akademisi’nde, kariyerlerini yiyecek-içecek sektöründe profesyonel pastacı olarak devam ettirmek isteyen kişiler için tasarlanmış olan Profesyonel Pasta ve Ekmekçilik eğitimi 21 Ocak’ta başlayacak. 8 ay sürecek bu eğitim programında ilk 4 ay boyunca öğrenciler EKS Mutfak Akademisi’nde profesyonel eğitmenler tarafından verilen uygulamalı eğitimlere katılacak. Programın ikinci 4 ayında ise, öğrenciler beş yıldızlı oteller ve lüks restoranlarda zorunlu stajlarını gerçekleştirecekler. Eğitim sonunda katılacakları sınav ile mezun olan öğrencilere MEB onaylı başarı sertifikaları verilecek...
25 Ocak
Truffles ve Florentines Kurabiye Kursu… İzmir Mutfak Sanatları Enstitüsü’nden kaçırılmayacak Truffles ve Florentines kurabiye kursu. 25 Ocak saat 12.00’de gerçekleşecek olan bu program eşsiz deneyimlere sahne olacak. Chef Melike Bahçeci’den öğreneceğiniz truffle’ların yapımı kadar lezzeti de çok hoşunuza gidecek. Eğleneceğiniz bu etkinlikte farklı lezzetler ile kendinizi mutlu hissedecek, bu müthiş tatları rahat ve sıcak bir ortamda uygulama şansı bulacaksınız. Yaptığınız tatlıları evinize götürüp, eşsiz tatları ailenizle paylaşabileceğiniz bu kursta malzemeler ise İMSE tarafından tedarik edilecek...
9 Şubat 2013 Lezzetli Çikolatalar Yapmak İsteyenler Bu Kursa! Mövenpick Hotel Istanbul Sevgililer Günü’nde romantik bir sürpriz yapıp, sevdiklerine leziz çikolatalar hazırlamak isteyenler için 9 Şubat 2013 Cumartesi günü çikolata yapımı kursu düzenliyor. İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano tarafından 15.00-18.00 saatleri arasında uygulamalı olarak verilecek “Sevgililer Günü Çikolataları Yapımı Kursu”na katılarak aşkınızı ifade etmenin en tatlı yolunu keşfedip enfes çikolatalar hazırlamayı öğrenebilirsiniz. Çikolata eritme, saklama ve işleme gibi teknik bilgilerin öğretileceği kursta, İsviçre’nin ünlü Lindt kuvertür çikolataları kullanılarak ganaj, trüf ve lolipop çikolata yapımı da öğretilecek. Kurs bitiminde katılımcılara, kendi hazırladıkları çikolatalar ve sertifikaları verilecek.
28 Ocak – 8 Şubat MSA 15 -17 yaş arası gençleri profesyonel mutfağa hazırlıyor. Haftada 5 gün olmak üzere toplam 10 gün süren bu eğitimde aşçılığın kuralları, kesme şekilleri, pasta yapımı, ekmek yapımı gibi bir çok temel olgu öğretilecek. Kurs sonunda MSA’dan eğitim sertifikası yanı sıra bıçak seti ve 1 adet aşçı ceketi verilecek. Profesyonelliğe adım atmak isteyen yetenekli gençlere özel olarak hazırlanan bu programı kaçırmayın...
80
FOODINLIFE.COM.TR
14 Ocak - 6 Şubat İstanbul Culinary İnstitute’den İtalyan mutfağı aşıklarına özel bir kurs “Mamma Mia”. Ülkemizde sevilen mutfaklardan İtalyan Mutfağı’nı tanıtmak ve püf noktalarını öğretmek için hazırlanan bu program 14 Ocak - 6 Şubat tarihleri arasında ilgilileri bekliyor. Çorbalar, hamur işleri, tatlılar, bu mutfağın bütün vazgeçilmez lezzetlerini şefinizle birlikte pişirecek ve sertifikanızı aldığınızda geniş bir mönü bilgisine sahip olacaksınız. 4 hafta toplam 24 sürecek bu kurs pazartesi - çarşamba 19:00 - 22:00 saatleri arasında...