4 minute read

MİLLİ TEKNOLOJİLER "START-UP’LAR ILE YAKIN ILIŞKILER KURMAK ŞIRKETLERIN DIJITAL DÖNGÜSÜNÜ HIZLANDIRACAKTIR

"START-UP’LAR ILE YAKIN ILIŞKI KURMAK ŞIRKETLERIN DIJITAL DÖNGÜSÜNÜ HIZLANDIRACAK"

Pandemi sürecinin, firmaların dijital ajandalarındaki tüm süreçlere hız verdiğini aktaran Gürkan Öztürk, verimlilik artışı, inovasyon, hız ve müşteri memnuniyeti noktasında daha fazla yol alınması adına işletmelerin start-up’lar ile daha fazla iş birliği içinde bulunması gerektiğine dikkat çekiyor.

Advertisement

eknopark T İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’ın genç girişimlerinden olan Cloudpeer’ın CEO’su Gürkan Öztürk, dijital dönüşüm platform teknolojileri alanında verdikleri hizmetle şirketlerin tüm dış ilişkilerini dijitalleştirme hedefinde olduklarını söylüyor. “Üzerinde çalıştığımız tüm çözümler, işletmeler için değer önerileri, verimlilik artışı, yenilikçi hizmet altyapıları ve dijital kanallarla artan müşteri memnuniyeti üzerine kuruluyor” diyen Öztürk, bu birleşimin her kurumsal firmanın dijital dönüşüm ajandasının nihai hedefi olduğunu söylüyor ve bundan sonraki döngüde firmaların start-up’larla yakın ilişkiler içinde olmasının büyük bir artı sağlayacağının altını çiziyor.

Öncelikle Cloudpeer’dan ve Teknopark İstanbul içindeki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz? Pandeminin teknolojik devrimi kısa tarihinize ne kattı?

Misyon-kritik, dijital dönüşüm platform teknolojileri üzerine yoğunlaşmış, iki yıllık genç bir girişim firmasıyız. Yakın zamanda Cube Incubation’dan ürünleri ve pozitif nakit akışı olan bir firma olarak mezun olduk. Bir nevi, derin teknolojiler

GÜRKAN ÖZTÜRK CLOUDPEER CEO’SU

ekosisteminde Teknopark İstanbul’un kendi altyapısından çıkardığı, yeni bir oyuncuyuz. Teknopark’a giriş Ar-Ge projemiz, savunma sanayii ve diğer stratejik sektörlerde kullanılmak üzere, yerli mühendislik tasarım ve ürünü bir blok zincir platformu geliştirmekti. Proje başladıktan sonra yaklaşık altı ay içinde ilk uçtan uca yerli blok zincir platformu olduğunu düşündüğümüz, kendi tasarım ve kodlamamız ALP’in (Advanced Ledgers Platform) ilk ticari sürümünü çıkardık. Aynı yıl, kendi teknolojimiz olan çoklu şirket dağıtım işlem yönetimi platformu Be9’u, ALP ile beraber kullanarak geliştirdiğimiz gerçek zamanlı, çoklu banka işlem bankacılığı çözümleri ile Citi Bank’ın 22 ülkede düzenlediği Fintech yarışmasında, alan ikincisi olduk. O zamandan beri de teknolojimiz, özellikle şirketler ve müşterileri ile arasında var olan bilgi, hizmet ve kıymet transferi kaynaklı işlemsel ilişkilerin daha verimli, hızlı, doğru ve güvenli işlemesi için gerekli altyapı ve dijital dönüşüm platform teknolojilerine evrildi.

Pandemi döneminde iş sürekliliğini sağlamak dijital dönüşümle paralel hale geldi. Bu durum sizin üretim ve hizmet sürecinize nasıl yansıdı? Bu süre zarfında ne kadarlık bir talep aldınız?

Biz pandemi öncesinde de kurumların dijital dönüşüm süreçlerini hızlandıracak teknoloji ve yaratıcı çözümler üzerinde çalışıyorduk. Pandemi süreci, doğal olarak dijital transformasyon kavramını ve o ekosistemde çözüm, platform ve ürün üreten firmaları daha görünür kıldı. Bu bağlamda, bizim çalıştığımız alanlardaki talep artışı ve önümüzdeki fırsatlar penceresi, bizim de işlerimizi hızlandırdı ve büyümemize katkı sağladı diyebilirim. Dijital dönüşüme yapılan yatırım ve harcanan kaynakların dönüşü ancak yıllık vadelerde görülüyor. Pandemi nedeniyle yeni projelere başlanmış ya da var olanlara hız verilmiş olması iyidir ama dönüşlerinin hemen aylık vadelerde alınması pek mümkün görünmüyor. İşte tam bu noktada bizim gibi start-up’lar, kurumların dijital dönüşüme çok daha hızlı adapte olmasını ve çabuk sonuç almasını sağlayan yenilikçi çözümlerle öne çıkmaya başladılar.

Verdiğiniz hizmetler operasyonel verimliliği artırma ve hizmet altyapısını geliştirme noktasında nasıl bir katkı sağlıyor?

Üzerinde çalıştığımız tüm çözümler, işletmeler için değer önerileri, verimlilik artışı, yenilikçi hizmet altyapıları ve dijital kanallarla artan müşteri memnuniyeti üzerine kuruluyor. Her kurumsal dijital dönüşüm ajandasının nihai hedefi de budur; dijitalleşme yoluyla satış gelirlerinin artırılması, müşteri bağlılığının artırılması, ki bu satış gelirlerinin sürdürülebilirliği açısından elzemdir ve değer zincirindeki maliyetleri düşürerek verimlilik artışı sağlanması. Cloudpeer olarak dijital dönüşümde odaklandığımız asıl alan, şirketlerin dış dünya yani müşterileri, tedarikçi, dağıtıcı, hizmet sağlayıcılar ve devlet ile ilişkilerinin dijitalleştirilmesi.

"START-UP’LAR ÇALIŞMASI KOLAY, MALIYETSIZ VE RISKSIZ IŞ ORTAKLARIDIR"

Bugün Türkiye’nin dijital dönüşüm ticarileşme öncesindeki ve ticarileşmiş konusundaki potansiyelini tam olarak start-up’larla olabildiği kadar yakın kullandığını söylemek zor. Bunun da ilişkiler kurun. Mümkünse iyi bir çözmesi zor ve karmaşık yapısal ya kurumsal programla, inovasyon da ekonomik gerekçeleri elbet vardır. süreçlerinize entegre edin ya da Kapsamlı bir analiz yerine, kurumsal bir kısmını onların teknoloji ve yapılarda üst düzey yöneticilikten platformlarına outsource edin. gelen ve şimdi bir girişim CEO’su olan Start-up’lar çalışması kolay, maliyetsiz eski bir mevkidaşları olarak kurumsal ve risksiz iş ortaklarıdır. Bu girişimlere profesyonellere tecrübemi aktarmak yaptığınız yatırımların geri dönüşü hız isterim: İnovasyon döngülerinizde ve büyüklük konusunda sizi gerçekten de dijital dönüşüm ajandanızda da şaşırtabilir.

Pandemi sürecinde ne gibi çalışmalara imza attınız?

Fikir ve başlangıcı pandemi öncesine dayanan projelerimizde hızlanma oldu. Bunlardan biri, fintech start-up olan başka bir firma ile stratejik iş birliği. Bu firmanın iş modelini geliştirdiği ve sahibi olduğu ürün; yenilikçi bir varlık modeliyle ticarette piyasa likiditesi oluşturarak, ekonomiye makro seviyede faydası olabilecek güzel bir inovasyon. Bu çok bankalı platformun finansal algoritmaları ve bunun yanında tüm yazılım ve çözüm altyapısı, Cloudpeer teknoloji altyapısı üzerinde tarafımızca geliştiriliyor. Bunun yanında, “imza.io” adlı elektronik imza tabanlı projemiz Rejenerasyon-20 hızlandırma programına dahil edildi. Bu programdan aldığımız destek, ürünümüzün tasarlama ve geliştirilmesinde bize hız kazandırdı ve pazara çıkış tarihimizi öne almada itici güç oldu. Böylelikle, fikir aşaması 2019’a dayanan projemizin pilot müşterilerimiz ile çalışmalara başlayabileceğimiz ilk versiyonu, program sonunda hayata geçmiş oldu.

Dijital dönüşüm ticari hayat içinde nasıl bir ayrışma yaşatacaktır sizce, özellikle hangi sektörlerde kartlar yeniden dağıtılacaktır?

Dijitalleşme artan bir hızla devam edecek. Temel teknolojilerinin gelişme hızının artması ve birim maliyetlerin düşmesi önemli bir etken. Bir de dijital dönüşüm kavramının uygulamalı şekilde somutlaştırılması ve ekonomik etkilerinin hesaplanması için gerekli bir yayılım ve öğrenme süreci var; bunun da geride bırakıldığını düşünüyorum. Şu anda birçok iş probleminden her birini en verimli ve en etkin şekilde çözmek için çalışan en az bir start-up var. Ve her bir start-up’ın, kurumsal organizasyon şemalarındaki bazı görev tanımlarını insanlardan alacak olan akıllı sistemlerin inşasına bir taş taşıdığını da unutmayalım. Yakın bir zamanda, geleneksel olarak şirketlerdeki temel yapıtaşları olarak görülen bazı fonksiyon ve görevlerin tamamen otomasyona bağlandığına ve çok alıştığımız bazı mesleklerin soyunun tükenmesine şahit olacağımızı düşünüyorum.

This article is from: