ekonomiknoktagazetesi-273

Page 1

Sayfa 5

Sayfa 8

Sayfa 6

Sayfa 10

NOKTA Ekonomik

Aktüel Siyasi Ekonomi Gazetesi

1 - 15 Mart 2020

Yıl 15

Sayı : 273

Fiyatı: 10 TL

TOBB: Kapanan Firma Sayısı Bir Ayda Yüzde 112 Arttı Sayfa 2

2

019’un Aralık ayında bir önceki aya göre kurulan şirket sayısında yüzde 1,53 artış yaşandı. Kapanan şirket sayısı yüzde 112,66 yükseldi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2019 yılına ve Aralık ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre 2019’da kapanan şirket sayısı 2018’e kıyasla yüzde 5,04 arttı.

Egeli ihracatçılar 2020 yılını sürdürülebilirlik yılı ilan etti...

igiad’ın 2020 Yılı insani Geçim Ücreti (iGÜ) 3.192 TL

T

E

ürkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından yapılan araştırma sonucunda İstanbul’da ortalama büyüklükte bir ailenin, insani şartlarda aylık geçimini sağlayabilmesi için asgari insani geçim ücreti (İGÜ), 2020 yılı için 3.192 TL olarak belirlendi.

geli ihracatçılar, “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve ihracat” için çalışacak. Sayfa 3

HEDEF KİTLENİZE ULAŞMANIN ADRESİ WORLD MEDIA GROUP ...

Sayfa 4


EKONOMİK NOKTA

GÜNCEL - BAKIŞ

Ekonomik Gündem

ilker kaplan

Ekonomi ve Demokrasi birarada yürümeli

Türkiye’de; Genel seçim

Ekonomik kalkınma ve siyasal demokratik işleyişin bir arada yürüdüğü ülkeler; dünyanın lider ülkeleridir. Ekonomik kalkınmanın üretim ve inovasyonla bütünleştirip, katma değer yaratan üretimler ortaya koyamadığında; dünya ülkelerinin ‘süper ligi’nde mücadele edemezsiniz. Ancak 2. Ve ya 3. Ligde top çevirirsiniz. Lider ülke olmanız için inovasyon, ar- ge gibi kelimelerin hayatın içinde oldukça sık kullanılması gerekir. Hatta sık kullanmaktan ziyade, hayatın içinde olması gerekir. Aynı şekilde; demokrasimizi de “sandık”ta kullanılan ‘oy’dan ibaret tarifleyip, adil bir sistem kurgulamazsanız, demokrasiyi işletemezsiniz. Yeriniz yine dünya 2. liginde ve ya 3. ligindedir. Onun için ülkenin güzel insanlarını layık oldukları ‘insani gelişmişlik’ seviyesine çıkarmak için; sosyo -ekonomik bir takım atılımlar yapmanız zorunludur. Yaşadığımız sistem içerisinde spesifik olarak üretim alanını ele alacak olursak; iş yaşamında yaşanan uyumsuzluklar ve sosyal yaşamı sıkıntıya sokan söylemlerden uzak durmak gerekir. Ne kadar az söz o kadar çok iş kurgulayarak hayatı şekillendirirseniz o kadar gelişirsiniz. Bursa Metal İşleme Fuarı'nı düzenleyen arkadaşlarımıza kısa bir not !!! Fuar organize eden firmalar; yılın belirli dönemlerinde firmalarla temas ederler. Yayın Grupları ise; yılın her günü ve günün her saati firmalarla bire bir temas halindedir. Onun için Fuar organizatörleri yayınlarla kurdukları illişkilerde her zaman daha dikkatli davranmak zorundadır. Karşılıklı kurdukları ilişkinin ve yayın grupları ile kurdukları ilişkinin eşit ve adil bir ilişki olması gerekir. Adalet terazisi bir kez saptımı kimin adalete ihtiyacı olacağını belirleyemezsiniz. Herkesin o teraziye bir gün ihtiyacı olabilir. Onun için bu arkadaşlarımızın yayın grupları ile kurdukları ilişkinin eşit adil bir ilişki olmasına dikkat edilmesi her zaman elzemdir!!! Bizi takip etmeye devam edin. İLKER KAPLAN Künye Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu yazı işleri Müdürü İlker Kaplan Reklam Halkla İlişkiler Hatice Karabay Reklam Müdürü Zafer Altın İdari İşler Müdürü Ayşe Savranoğlu Grafik Tasarım Simge Savranoğlu Yazı İşleri Defne Deniz Baskı World Media Group Baskı Merkezi Yönetim Yeri Akşemsettin Mah Güneş Sok No 48 / 1 Eyüp / İstanbul web www.ekonomiknokta.com e-mail gazete.haber@gmail.com Ekonomik Nokta Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz.

2

01 - 15 Mart 2020

TOBB: Kapanan Firma Sayısı Bir Ayda Yüzde 112 Arttı 2

019’un Aralık ayında bir önceki aya göre kurulan şirket sayısında yüzde 1,53 artış yaşandı. Kapanan şirket sayısı yüzde 112,66 yükseldi.

Böylece geçen yılın Aralık ayında 7 bin 849 şirket kuruldu, 2 bin 201 şirket kapandı. TUNCELİ’DE YENİ TABELA ASILDI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2019 yılına ve Aralık ayına ilişkin kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre 2019’da kapanan şirket sayısı 2018’e kıyasla yüzde 5,04 arttı.

Gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 0,36 artarken, kapanan kooperatif sayısı yüzde 17,1 düştü. Kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 30,34 düştü, bu oran şirketlerde yüzde 1,38 şeklinde oldu. Kurulan kooperatif ise yüzde 8,5 yükseldi. 2 BİN 200 ŞİRKET KAPANDI Aralık ayına bakıldığında kasım ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 112,66 arttı. Kapanan kooperatif sayısı yüzde 30,88, gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 28,15 artış gösterdi. Aralık 2019’da bir önceki aya göre kurulan şirket sayısında yüzde 1,53, kooperatif sayısında yüzde 0,98, gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 44,97 artış görüldü.

Geçen ay kurulan 968 yabancı ortak sermayeli şirketin 548’i Türkiye, 82’si İran ve 31’i Suriye ortaklı oldu. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 41,34’ü İstanbul, yüzde 10,06’sı Ankara, yüzde 6,75’i de İzmir’de kuruldu. Tunceli’de aralıkta şirket ve kooperatif kuruluşu gerçekleşmedi. PERAKENDECİLER KAPANIYOR Geçen ay kurulan toplam şirket ve kooperatiflerin 2 bin 742’si ticaret, bin 185’i imalat ve 763’ü inşaat sektöründe yer aldı. Kurulan gerçek kişi ticari işletmelerin ise 1230’u toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 618’i inşaat, 415’i imalat sektöründe faaliyet gösteriyor. Söz konusu ayda kapanan şirket ve kooperatiflerin 752’si toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 371’i inşaat, 256’sı da imalat sektöründe yer aldı. Kapanan gerçek kişi ticari işletmelerinin 734’ünün toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 398’inin inşaat, 179’unun ise imalat sektöründe olduğu görüldü.


EKONOMİK NOKTA

GÜNCEL - BAKIŞ

01 - 15 Mart 2020

Egeli ihracatçılar 2020 yılını sürdürülebilirlik yılı ilan etti... Egeli ihracatçılar, “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve ihracat” için çalısacak İyapma hracatı daha az karbon ayak izi bırakarak hedefiyle hareket eden Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etti. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ihracat” sloganıyla çalışacaklarını ifade etti.

Ege İhracatçı Birlikleri Mete Uğuz Salonu’nda, Birlik başkanları ile birlikte düzenlediği basın toplantısında 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiklerini anlatan Eskinazi, 2020 yılı ile ilgili hedefleri paylaştı.

Global Compact’a üye olduk 2019 yılı sonunda dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik insiyatifi olan Birleşmiş Milletler bünyesinde Global Compact’a üye olduklarını hatırlatan Jak Eskinazi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü Sıfır Atık Projesi’ne katıldıklarını belirterek şöyle devam etti:

Dünyanın en büyük organik ürünler fuarı olan Biofach Fuarı’na 22 yıldır Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştiriyoruz. Kuru Meyve Birliğimizin, 2000 yılından beri sürdürdüğü aflatoksinli incirlerin imha projesi sürdürülebilirlik adına 20 yıldır başarıyla sürdürdüğü projelerimizden bir diğeri.”

Tekstil ve maden sektörlerinde sürdürülebilirlik Dünyada en çok su tüketen sektörlerden hazır giyim ve tekstilin ikinci sırada geldiğini vurgulayan Jak Eskinazi, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin IF Wedding Gelinlik, Damatlık ve Abiye Fuarı’nda sürdürülebilirlik temalı Moda Devrimi Sergisi’ni İsveç Konsolosluğu, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve İsveç Enstitüsü işbirliğinde İzmir’e kazandırdığını vurguladı.

2019 yılını Çin Yılı ilan ettiklerini hatırlatan Eskinazi, bu kapsamda Çin ile ilgili yapılan faaliyetlerle ilgili bilgi vererek, Çin’in sunduğu büyük potansiyel sebebiyle fuar ve heyetlerin tüm hızıyla devam edeceğine dikkat çekti ve bu konuda ayrı bir bilgilendirme yapılacağını ifade etti. İhracatı daha az karbon ayak izi bırakarak yapmayı hedeflediklerini dile getiren Eskinazi, “Kurum içi strateji geliştirme çalışmalarında 2020 yılının ‘Sürdürülebilirlik Yılı’ olarak belirlenmesine karar verdik. Sürdürülebilirliği, doğa, sosyal haklar, ekonomi ve yönetişim olarak dört ana başlıkta ifade edebiliriz. Türkiye’ye ihracatı öğretmiş İzmir kentinde 81 yıldır faaliyet gösteren Ege İhracatçı Birlikleri olarak bu konuda öncü olmamız gerektiğine inanıyoruz. Ege Bölgesi’nin sürdürülebilir üretim merkezi olduğunu tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Bu amaçla 2020 yılında yerel yönetimler, kamu kurumları, üniversiteler ve diğer sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapacağız. Sürdürülebilirlik ile ilgili elçilik görevi görecek Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu kuracağız” dedi.

çalıştaylarda sürdürülebilir madencilik ana konu başlıklarından biri oluyor. Türkiye’ye yıllık 5 milyar dolar döviz kazandıran Ege Bölgesi olarak, tarım sektöründe sürdürülebilirlik bizim için öncelikli konuların başında geliyor. Gerek su kullanımı, gerek toprağın canlılığının korunması, gerek yetişen gıda ürünlerinin insan sağlığına uygun üretimi için sürdürülebilir üretim için kaynakların optimum kullanılması için çiftçileri eğiten programlar düzenliyoruz ya da düzenlenmesine maddi destek sağlıyoruz” diye konuştu.

Eoluşturma rektil disfonksiyon hakkında farkındalık hedefiyle hazırlanan “Yeterince

Sert Olmadığı İçin İşe Yaramayan Şeyler” başlıklı viral video pazarlama ve reklam endüstrisinin prestijli ödüllerini toplamaya devam ediyor. Pfizer için Batesmotelpro’nun hayata geçirdiği ve iletişim çalışmalarını Marjinal Porter Novelli’nin yürüttüğü proje, 1988 yılından beri gerçekleştirilen ve 2013 yılından itibaren de dünyanın en önemli pazarlama - iletişim ustalarını konuk eden bir festivale dönüşen Kristal Elma’dan bronz ödülle döndü. “Ege İhracatçı Birlikleri’nde pet şişe kullanımını bıraktık, evraklarımız yaklaşık 15 yıldır kağıtsız ortamda oluşturuluyor. Global Compact’ta olduğu gibi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın Sıfır Atık Projesi’nde de bu projeye katılan ilk birlik Ege İhracatçı Birlikleri oldu. Türkiye’de organik üretim ve ihracat Ege İhracatçı Birlikleri öncülüğünde 30 yıl önce İzmir’den başladı. Ticaret Bakanlığı tarafından organik sektöründe Koordinatör Birlik olarak atandık.

Tekstil sektöründe organik pamuk, organik kumaş ve organik kıyafet üretiminde Ege Bölgesi olarak öncü konumda olduklarına dikkat çeken Eskinazi, “Ege Maden İhracatçıları Birliğimiz ise, 2020 yılında yapacağı 6 ödül töreninde sürdürülebilirlik ile ilgili başarılı çalışmalar yapan üyelerini ödüllendirecek. Maden İhracatçıları Birliğimiz, Sürdürülebilir Madencilik çalışmaları kapsamında 3 yıldır ‘Hayatımız Maden Çalıştayları’ düzenliyor. Bu

Kristal Elma Sahiplerini Buldu

Sertleşme bozukluğuna alışılmışın dışında bir yorum Günlük hayattan yola çıkarak nesnelerin sertliklerini kaybettiklerinde işlevlerini de kaybetmelerini vurgulayan viral video, tabu olarak görülen bu halk sağlığı sorununu alışılmışın dışında bir bakış açısıyla ele aldığı için Kristal Elma Ödülleri’nde de dikkat çekmeyi başardı. Sosyal medya kanallarında yer alan video, sonunda kalitelisertlik.com’a yönlendirme yaparak sertleşme bozukluğu hakkında güncel bilimsel veriler ışığında sosyal medya kullanıcılarını bilgilendirdi. Aynı projeyle Pfizer, temmuz ayında Mediacat & Instagram işbirliğinde ilk kez gerçekleştirilen Instachamp Ödülleri’nin Stories kategorisinde de birincilik ödülü kazanırken, kasım ayında da Felis Ödülü’nün sahibi olmuştu.

Reklamcılar Derneği tarafından bu yıl 31’incisi “Sıradanlığa karşı, tekdüzeliğe karşı… Yaratıcılık tek, biz hepimiz” söylemiyle gerçekleştirilen Kristal Elma Türkiye Reklam Ödülleri Yarışması’nın kazananları belli oldu. Pfizer, toplumda tabu olarak görülen erektil disfonksiyon konusunu farklı bir bakış açısıyla ele aldığı “Yeterince Sert Olmadığı İçin İşe Yaramayan Şeyler” kampanyasıyla Online Film/Diğer kategorisinde bronz ödülün sahibi oldu.

3


EKONOMİK NOKTA

İŞ DÜNYASI

01 - 15 MART 2020

igiad’ın 2020 Yılı insani Geçim Ücreti (iGÜ) 3.192 TL i

GİAD İnsani Geçim Ücreti (İGÜ) Tespit Komisyonu, her yıl Aralık ayında yaptığı bir araştırma ile Türkiye’de farklı bölgelerdeki ailelerin geçinebilmesi için gerekli olan asgari insani geçim ücret seviyesini tespit ediyor. İGİAD’ın 2004 yılından beri Asgari Geçim Ücreti (AGÜ) ismiyle İstanbul için yaptığı çalışma, 2014 yılı itibariyle İGÜ olarak revize edilmiş ve hesaplamada daha ileri yöntemlerin kullanılmasına geçilmiştir. İGÜ, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) İstatistiki Bölge Sınıflaması’nda yer alan 12 farklı bölge için yapılmaya başlanmıştır. İki çocuklu dört kişilik bir ailenin aylık insani geçim maliyetinin hesaplanmasından hareketle yapılan bu araştırma, bir ailenin; gıda, giyim, konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar, mobilya, ev aletleri ve ev bakımı, sağlık, ulaştırma, haberleşme, eğlence ve kültür, eğitim hizmetleri ve sair harcamalarını içeriyor. TÜİK tarafından üretilen veriler

kullanılarak yapılan hesaplamalara göre, işverenlerin İstanbul’daki bir işgörene ailesini geçindirebilmesi için asgari olarak aylık toplam 3.192 TL (prim, ikramiye, yardım vb. yan ödemeleri dâhil) ödemesi gerekiyor. Tespit edilen İGÜ rakamı; SGK, vergi ve devlet tarafından karşılanan eğitim giderlerini içermiyor. İGİAD, bu rakamı, işgörene verilmesi gereken insani geçim ücreti tutarı olarak işverenlere tavsiye ediyor. Her bölge için farklı ücretlerin belirlendiği çalışmada, Türkiye ortalaması fiyatlarla hesaplanan İGÜ 2.676 TL’dir. İGİAD İşgörenlere ödenen insani geçim ücretini helal kazancın adil paylaşımı çerçevesinde; toplumsal dayanışma ve refah seviyesi açısından önemli bir gösterge olarak kabul ediyor. Kurucuları arasında işverenlerin yanı sıra işgörenlerin de olduğu İGİAD, yürürlükte olan asgarî ücret seviyesinin daha da yukarılara çekilmesi gerektiğini düşünüyor. İGÜ uygulamasında işverenlerin daha duyarlı olmaları konusunda çağrıda bulunan İGİAD,

İGÜ sayesinde çalışanların ücretlerinin sürekli iyileştirilmesini amaçlıyor. İGİAD, iş dünyasına alternatif olarak sunduğu ve reel rakamlarla hesaplanan İGÜ’yü pratikte uygulanması ya da uygulama yönünde gayret gösterilmesi için tüm işverenlere tavsiye ediyor. Ayrıca, işverenlerin bu ücret seviyesini işletmelerinde uygulayabilmeleri için de hükümetin işgören maliyetini işveren lehine çevirecek düzenlemelerde bulunması gerekmektedir. Bölgesel asgari ücrete geçilmesi önem arz etmektedir. “Helal kazancın adil paylaşımı” ilkesini benimseyen İGİAD, piyasa şartları uygulaması yerine alternatif İGÜ – İnsani Geçim Ücreti uygulamasını geliştirmiştir. İGÜ, farklı bölgelerde ortalama büyüklükteki ailelerin insanca geçimini sağlayacağı taban ücret seviyesidir. Bu uygulamanın temeli, alt gelir grubundaki işgörenlerin insanca yaşam standardına erişmesine yardımcı olmaktır. İGÜ, aynı zamanda, işverenin, yanında çalıştırdığı işgörenleri yoksulluğa mahkûm

BÖLGELERE GÖRE AYLIK İNSANİ GEÇİM ÜCRETLERİ

Bölge

İstanbul Batı Marmara Ege Doğu Marmara Batı Anadolu Akdeniz Orta Anadolu Batı Karadeniz Doğu Karadeniz Kuzeydoğu Anadolu Ortadoğu Anadolu Güneydoğu Anadolu Türkiye

2019

2020

İnsani Geçim Ücreti

İnsani Geçim Ücreti

2.781 ₺

3.192 ₺

2.094 ₺

2.371 ₺

2.170 ₺

2.627 ₺

2.479 ₺

2.767 ₺

2.254 ₺

2.561 ₺

2.120 ₺

2.518 ₺

1.991 ₺

2.379 ₺

1.932 ₺

2.321 ₺

2.085 ₺

2.460 ₺

1.908 ₺

2.371 ₺

1.979 ₺

2.185 ₺

2.126 ₺

2.672 ₺

2.204 ₺

2.676 ₺

İNSANİ GEÇİM ÜCRETİ (İGÜ) NEDİR ? “Helal Kazancın Adil Paylaşımı” 4

etmemesi, üretilen artı değerin adil bir şekilde paylaşılması ve bu sayede iş ortamındaki motivasyonun arttırılması gereğini ortaya koymayı amaçlayan bir uygulamadır. İGİAD, işveren ve işgören gibi ana unsurlarının kazanca katkıları oranında ve oluşan kârı hakkaniyet çerçevesinde paylaşılmasını, adil ve hak merkezli bir iş hayatının gerçekleşmesi için asgarî şart olarak görmektedir. Bu prensip hem inanç hem sosyal dayanışma hem de işletme veriminin artırılması açısından önemlidir. Bu sayede hakkaniyete dayalı ve adil bir paylaşım gerçekleşmiş olacak, toplumsal barışın ve düzeyli bir kalkınmanın önü açılacaktır. İGÜ uygulamasında piyasa şartları değil hakkaniyet, yardımlaşma ve ücretin yeterliliği esas alınmaktadır. Özellikle emek arzının yoğun olduğu ülkemizde piyasa mekanizmasının çalışanların aleyhine bir durum oluşturduğu açıktır ve bu çok yoğun bir şekilde istismar edilmektedir. Burada istismar, tek taraflı olmamakla birlikte işveren tarafı uygulayıcı taraf olarak daha fazla önem taşımaktadır.


EKONOMİK NOKTA

HABER

01 - 15 MART

2020

Aifd’nin Yeni Seeq Endüstriyel Baskanı Yazılım Büyük Hüsemoglu Basarısı A

raştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin (AIFD) 17’nci Olağan Genel Kurulu, 14 Şubat’ta, İstanbul’da yapıldı. Genel Kurul’da, derneğin yeni dönem yönetim kurulu ve denetleme kurulu üyeleri seçildi. Yeni yönetim kurulunun ilk toplantısında yapılan görev dağılımı sonucunda, Dr. Mete Hüsemoğlu Yönetim Kurulu Başkanı seçildi. Yeni dönemde AIFD Yönetim Kurulu üyeleri olarak Ali Cem Öztürk (Sanofi), Avinash Potnis (Novartis), Burak Cem (Novo Nordisk), Jose Daniel Lucas Guerrero (Lilly), Mustafa Cem Açık (Pfizer), Natasa Klicko (Roche), Renan Özyerli (MSD), Selim Giray (GSK), Serhat Mete Hüsemoğlu (AbbVie), Şehram Zayer (Merck) ve Uğur Bingöl (İ.E Menarini) seçildi. AIFD Denetleme Kurulu ise Demet Russ (Johnson & Johnson), Muhittin Bilgütay (Bausch+Lomb) ve Serkan Barış (AstraZeneca) isimlerinden oluşuyor. AIFD Genel Kurulu’nda ayrıca, derneğin 2019 faaliyetleri değerlendirilerek, 2020 yılına dair öncelikler görüşüldü. Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Dr. Mete Hüsemoğlu, AIFD’nin kuruluşundan bu yana “Türkiye’deki hastaların yenilikçi ilaçlara ve tedavilere erişimlerini artırmak, iyileştirmek ve sağlık alanında etik ve şeffaf bir iş ve çalışma ortamı sağlamak” vizyonu doğrultusunda, yapıcı bir yaklaşımla, paydaşlarıyla ortaklaşa, ülkemizin sağlık ve ekonomisine artan şekilde katkıda bulunmaya çalıştığını ve gelecekte de bunu sürdüreceğini belirtti.

geliştirilmiş tedavilerin daha çok gündemde yer alacağını söyleyen Hüsemoğlu, “İlaç endüstrisi şu anda sağlık ve tıp alanında henüz çaresi bulunamamış hastalıklara ve karşılanmamış ihtiyaca yönelik çözüm üretmek için inanılmaz bir hızla çalışıyor. 2020 ve takip eden birkaç yıl içerisinde bu anlamda çok önemli gelişmelerin yaşanacağını ve yeniliklerin hem Türkiye’de hem de dünyada tıbbın ve hastaların karşılanmayan ihtiyaçlarına çözüm sağlamak üzere, insanlığın hizmetine sunulacağını göreceğiz. Hep dile getirdiğimiz gibi sağlık sisteminin odağında her zaman hastalar vardır. Hepimiz bu sistemin paydaşları olarak hastaya değer yaratmak için varız. 2020’de de hastaları hep odağımızda tutarak, onların en iyi ve ileri tedavilere erişimini artırmak önceliğimiz olacak.” dedi. Hüsemoğlu konuşmasına son verirken, yeni yönetim kurulu üyelerini tebrik etti ve 2020 yılında da AIFD’nin, ülkemizin sağlık ve ekonomisine artan şekilde katkıda bulunmaya devam edeceğine inancının sonsuz olduğunu ifade etti.

roses üretim verileri için gelişmiş analitik uygulamaların yaratıcısı Seeq Corporation, bugün Amazon Web Servisleri (AWS) Endüstriyel Yazılım Yetkinliği statüsünü elde ettiğini duyurdu. Bu statü, Seeq’in, Ürün Tasarımı, Üretim Tasarımı, Üretim / İşlemlerdeki ayrık üretim veya proses endüstrilerindeki ana adımlardan birini veya birkaçını hedef alan teknik yeterlilik ve kanıtlanmış müşteri başarısı oluşturma çözümlerini yerine getirdiğini gösteriyor. Bu özel yazılım çözümleri, süreç ve ayrık üretim endüstrilerinde şirketlerin değer zincirindeki üretim ve işletme maliyetlerini azaltırken, ürün yenilikçiliğini artırmalarını sağlıyor. AWS Endüstriyel Yazılım Uzmanlığının kazanılması, AWS Endüstriyel Yazılım Uzmanlığı’ndaki Üretim ve İşlemler kategorisini desteklemek için AWS mimari en iyi uygulamalarıyla uyumlu özel çözümler sağlayarak kanıtlanmış müşteri başarısı sunan bir AWS Ortak Ağı (APN)

2013 yılında kurulan Seeq, veri içgörülerini hızla bulmak ve paylaşmak için üretim organizasyonları adına yazılım uygulamaları sunmaktadır. Petrol ve gaz, ilaç, özel kimyasal, kamu, yenilenebilir enerji ve diğer pek çok dikey sanayi, üretim sonuçlarını geliştirmek için verim, marjlar, kalite ve güvenlik dahil pek çok konuda Seeq’e güvenmektedir. Merkezi Seattle’da bulunan

Hüsemoğlu, ilaç araştırma geliştirme çalışmalarının her açıdan geliştiğine dikkat çekerek, bu gelişmelerin sonuçlarını Türkiye’de de göreceğimizi belirtti. Kişiselleştirilmiş tedaviler, gen tedavileri ve ileri teknoloji ile

P

Seeq Corporation Hakkında

Seeq, ABD’de çalışan ve Asya, Kanada, Avrupa ve Güney Amerika’da satış temsilciliği bulunan özel bir sanal şirkettir.

üyesi olarak Seeq’i farklılaştırıyor. Seeq CEO’su Steve Sliwa, “Seeq, AWS Endüstriyel Yazılım Uzmanlığı statüsünü elde eden APN Ortaklarından biri olmaktan gurur duyuyor” dedi. “AWS’nin çevikliğini artırarak Seeq, proses mühendislerinin, yöneticilerin, ekiplerin ve veri bilim adamlarının analitiği, yayınlamayı ve karar vermeyi hızlandırarak toplanan verilerden daha fazla değer elde etmelerini sağlıyor.”

Seeq’in gelişmiş analiz çözümü şimdi SaaS uygulaması olarak AWS Marketplace’de yerini alıyor.

Bu haberle birlikte Seeq için etkileyici bir yıl geçiriyor. AWS, başlangıçtan küresel şirketlere kadar ölçeklenebilir, esnek ve uygun maliyetli çözümler sunar. Bu çözümlerin sorunsuz entegrasyonunu ve dağıtımını desteklemek için AWS, müşterilerin derin endüstri deneyimi ve uzmanlığı ile Danışmanlık ve Teknoloji APN Ortaklarını belirlemelerine yardımcı olmak adına AWS İş Ortağı Yetkinlik Programını oluşturdu. AWS Endüstriyel Yazılım Yetkinlik tanımını almak için APN Ortakları, sektöre özgü teknoloji ile ilgili titiz bir AWS teknik onayının yanı sıra, çözümlerinin güvenliği, performansı ve güvenilirliğinin için de değerlendirmeden geçmektedir. Seeq’in gelişmiş analitik çözümü artık AWS Market’te de mevcut olup, müşterilerin AWS bulutunda önceden depolanan proses üretim verilerini hızla araştırmasını ve paylaşmasını sağlar.

Şirket kısa süre önce Inc. 5000’in en hızlı büyüyen özel şirketler listesinde 369. ve bu yılki Entrepreneur 360 listesinde # 43 sıraya yerleşti. Ekim ayında, Automation World, en iyi teknolojik başlangıçlar listesine Seeq’i dahil etti. ARC Danışma Grubu Baş Analisti Janice Abel, “Mühendislerin uzmanlıklarından ve makine öğrenmesi yeniliklerinden yararlanarak, Seeq gibi öncü çözümler, kuruluşların operasyonlardan zeka kazanmalarına ve iş değerlerini çok hızlı bir şekilde elde etmelerine olanak sağlıyor” dedi. “Seeq, çeşitli fabrika çalışanları tarafından kullanım kolaylığı için tasarlandı ve verilerinde içgörü bulmalarını ve paylaşmalarını basit ve hızlı hale getirdi.”

5


EKONOMİK NOKTA

İNŞAAT

01 - 15 MART 2020

Almanya’nın Endüstri sehrinde Bir Türk Markası: Studio Vertebra Yakın zamanda Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya bölgelerinde yaptığı mimari konseptlerin yanı sıra yurt dışı girişimlerine “tasarım ve uygulama” gücünü de dahil eden Studio Vertebra, Almanya’nın Stuttgart kentinde yeni ofisini açtı.

2zamansız 009 yılından bu yana bir tasarım diliyle,

butik ve büyük ölçekte mimari, iç mimari ve restorasyon projelerine imza atan Studio Vertebra, Avrupa kıtasına ilkeli bir adım atıyor. Almanya’nın Stuttgart kentinde ofis açan şirket Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya bölgelerinde yaptığı mimari projelere, Stuttgart’ta açtığı ofis ile “design & build” (tasarım ve uygulama) gücünü de dahil ediyor.

2009 yılında dört ortaklı bir mimari tasarım ofisi olarak kurulan Studio Vertebra, mimari, iç mimari ve eski eser proje hizmetleri alanlarında “çok disiplinli” çalışmalar gerçekleştiriyor. Projelerinde; kentsel, mimari ve iç mimari faktörleri bir arada gözeterek “bütünsel” bir yaklaşım benimseyen Studio Vertebra, tasarım sürecinde bireysel kanaatlerden uzak kalarak ekipteki tüm tasarımcıları ile sürecin gelişmesine katkı sağlıyor. İşveren talepleri, tasarımda oldukça önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor ve işveren de ekibin bir parçası olarak görülüyor. Söz konusu “çok girdili” yaklaşım, “tümel” proje anlayışının uzantısı haline getiriliyor. Yüksek metrajlı kentsel düzenlemelerden başlayıp farklı tip ve ölçeklere sahip tüm mimari yapılar ile çalışan Vertebra, projelerini mekanın niteliklerine göre butik ve noktasal ölçeklerde de formüle ediyor.

Tasarım yaklaşımlarında coğrafyaların kültürel ve sosyolojik olgularını çıkış noktası olarak ele alan ofis ürün çıktısını kendini yenileyen ve gelişim eğilimini sürdüren bir imzayla gerçekleştiriyor. Mimari, iç mimari ve restorasyon alanlarında yurt içi ve yurt dışında birçok kuruma hizmet veren Studio Vertebra, Avrupa kıtasıyla birlikte global alanda da fiziki varlığını sürdürerek disiplinler arası yeni diyaloglar başlatmayı hedefliyor.

Tayvanlı Yc Inox’un Dev Yatırımındaki Partner Birbirinden farklı ölçek ve fonksiyonlarda mimari ve iç mimari projelere imza atan Iglo Architects, Türkiye’de sıfırdan yapılacak olan ilk Tayvan yatırımının mimarı projesini üstlendi. Tayvanlı çelik firması YC Inox’un Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde hayata geçireceği 2 dev fabrika yapısının mimari tasarım sürecini uluslararası ödülleriyle dikkat çeken Iglo Architects yürütecek.

D ünya çelik sektöründe önemli bir yere sahip olan Tayvan menşeli YC Inox firması, Dilovası

aşamasına getirilen bu iki fabrika binası eş zamanlı olarak inşa edilecek.

Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde aldığı 35.000 ve 20.000 metrekarelik arazilere kuracağı fabrika yapılarının tasarım sürecini, Türkiye’de konunun en yetkin mimarlık ve tasarım ofislerinden biri olan Iglo Architects ile yürütecek.

Tasarım ve inşaat süreleri toplamda 18 ay olarak belirlenen projelerin, 2020 yılının ilk çeyreğinde inşaatına başlanması ve gelecek yılın başlarında da deneme üretimlerine geçilmesi hedefleniyor.

Türkiye’de sıfırdan yapılacak ilk Tayvan yatırımı olması nedeni ile farklı sektörlerdeki Tayvanlı firmaların da dikkatle izlediği bu değerli yatırıma ev sahipliği yapmak ülkemiz için yeni pazarlar oluşturmak adına da önemli fırsatlar sunuyor. İç pazarla birlikte ihracatı da hedefleyen 80 milyon dolarlık yatırımla 300 kişiye istihdam sağlanacak.

6

Tasarım süreci Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar Karoğlu ortaklığındaki Iglo Architects tarafından yürütülecek olan fabrikaların birinde paslanmaz çelik boru imalatı yapılması planlanırken, “Service Center” olarak adlandırılan diğer fabrikada ise şerit ve sac levha yüzey işlemleri yapılacak. İki buçuk ay gibi kısa bir sürede ruhsat alma


EKONOMİK NOKTA

İŞ DÜNYASI

01 - 15 EYLÜL 2015

7


EKONOMİK NOKTA

Maden

01 - 15 MART 2015

Madencilik sektörü devlet alacaklarında erteleme istiyor Çin’de 16-19 Mart 2020 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın corona virüsü nedeniyle 6-9 Haziran 2020 tarihlerine ertelenmesi ve sonrasında attıkları adımları anlatmak ve madencilik sektörünün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden beklentilerini anlatmak amacıyla İzmir Hilton Oteli’nde basın toplantısı düzenleyen Kaya, süreci değerlendirdi.

T

ürk madencilik sektörü, en büyük ihraç pazarı Çin’de yaşanan coronavirüs salgını nedeniyle iki ülke arasındaki ticaretin durma noktasına gelmesi nedeniyle Türk madencilik sektörüne etkilerinin büyük olduğunu bu nedenle maden ruhsatlarından kaynaklanan ve 31 Ocak 2020 tarihinde ödenmesi gereken yıllık ruhsat bedeli, devlet hakkı, her türlü vergi ve ceza vb. bedelin, mücbir sebep kapsamında Türkiye genelinde ertelenmesini istedi. Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Türk madencilik sektörünün Çin’e, 2019 yılında 700 milyon doları doğal taş olmak üzere 1 milyar 350 milyon dolarlık maden ihraç ettiğini, Çin pazarındaki duraklamanın Türk madencilik sektörüne etkilerinin büyük olacağını dile getirdi. Çin’de 16-19 Mart 2020 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan Xiamen Doğal Taş ve

Teknolojileri Fuarı’nın corona virüsü nedeniyle 6-9 Haziran 2020 tarihlerine ertelenmesi ve sonrasında attıkları adımları anlatmak ve madencilik sektörünün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden beklentilerini anlatmak amacıyla İzmir Hilton Oteli’nde basın toplantısı düzenleyen Kaya, süreci değerlendirdi. Kaya, “Türk madencilik sektörünü ayakta tutan Çin Halk Cumhuriyeti ile bugüne kadar nasıl ticaret yaptıysak bundan sonra da aynı şekilde ticaret yapmaya devam edeceğiz. Dost Çin halkına geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz, corona virüsünün aşısının bir an önce bulunmasını diliyoruz. Xiamen Fuarı’nın da ertelenmesi ve en büyük pazarımız Çin’de yaşananlar nedeniyle Madencilik sektörüne bir nebze de olsa nefes aldırmak adına madencilik firmalarının Maden Kanunu kapsamında madencilik faaliyetlerinden doğan, maden ruhsatlardan kaynaklanan ve ödenmesi gereken yıllık ruhsat bedeli, devlet hakkı, her türlü vergi ve ceza vb. bedelin, mücbir sebep kapsamında Türkiye genelinde yeni Maden Kanunu

TBMM Genel Kurul gündeminde kabul edilene kadar ertelenmesini, yeni Maden Kanunu’nda da bu konuda düzenleme yapılmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.

dileklerimizi sunuyoruz, corona virüsünün aşısının bir an önce bulunmasını diliyoruz. Xiamen Fuarı’nın da ertelenmesi ve en büyük pazarımız

Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunun uzun yıllardır Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından yapıldığının altını çizen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü; “Fuara 150 Türk firmamız katılacaktı. Fuarın ertelendiği bilgisini salı günü aldık ve hemen kriz masası kurduk. Bu bilgiyi bütün paydaşlarıyla paylaştık. Fuar idaresi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle şu anda yolda olan ürünlerimizin, 25 Şubat’ta Xiamen’de olacak bunlar, depolanması konusunda destek talebimizi olumlu karşıladılar. Ayrıca ihtiyaç olması halinde kullanmak üzere hijyenik koşullara sahip depo konusunda araştırmalarımız da devam ediyor. Çin’de 16-19 Mart 2020 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın corona virüsü nedeniyle 6-9 Haziran 2020 tarihlerine ertelenmesi ve sonrasında attıkları adımları anlatmak ve madencilik sektörünün Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinden beklentilerini anlatmak amacıyla İzmir Hilton Oteli’nde basın toplantısı düzenleyen Kaya, süreci değerlendirdi.

Çin’de yaşananlar nedeniyle Madencilik sektörüne bir nebze de olsa nefes aldırmak adına madencilik firmalarının Maden Kanunu kapsamında madencilik faaliyetlerinden doğan, maden ruhsatlardan kaynaklanan ve ödenmesi gereken yıllık ruhsat bedeli, devlet hakkı, her türlü vergi ve ceza vb. bedelin, mücbir sebep kapsamında Türkiye genelinde yeni Maden Kanunu TBMM Genel Kurul gündeminde kabul edilene kadar ertelenmesini, yeni Maden Kanunu’nda da bu konuda düzenleme yapılmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.

Kaya, “Türk madencilik sektörünü ayakta tutan Çin Halk Cumhuriyeti ile bugüne kadar nasıl ticaret yaptıysak bundan sonra da aynı şekilde ticaret yapmaya devam edeceğiz. Dost Çin halkına geçmiş olsun

Xiamen Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonunun uzun yıllardır Ege Maden İhracatçıları Birliği tarafından yapıldığının altını çizen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü; “Fuara 150 Türk firmamız katılacaktı. Fuarın ertelendiği bilgisini salı günü aldık ve hemen kriz masası kurduk. Bu bilgiyi bütün paydaşlarıyla paylaştık. Fuar idaresi ile görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle şu anda yolda olan ürünlerimizin, 25 Şubat’ta Xiamen’de olacak bunlar, depolanması konusunda destek talebimizi olumlu karşıladılar. Ayrıca ihtiyaç olması halinde kullanmak üzere hijyenik koşullara sahip depo konusunda araştırmalarımız da devam ediyor.

Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Türk madencilik sektörünün Çin’e, 2019 yılında 700 milyon doları doğal taş olmak üzere 1 milyar 350 milyon dolarlık maden ihraç ettiğini, Çin pazarındaki duraklamanın Türk madencilik sektörüne etkilerinin büyük olacağını dile getirdi.

8


EKONOMİK NOKTA

TEKSTİL

01 - 15 MART 2015

21. YÜZYILDA GERÇEK BAŞARI

Tekstil 2020 yılını sürdürülebilirlik yılı ilan etti

“Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır.” Balzac

Egeli ihracatçılar, “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve ihracat” için çalışacak

H

erkes başarılı olmak, bu dünyadan

ayrıldıktan sonra güzel anılmak ister. Önemsiz, değersiz meslek de yoktur. Son 50 yılda çok popüler olan meslekler artık zirveden inmektedir. Bilgisayarlar hekimlerden ve hukukçulardan daha makul teşhisler, raporlar hazırlar hale gelmiştir.

i

hracatı daha az karbon ayak izi bırakarak yapma hedefiyle hareket eden Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etti. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Sürdürülebilir bir dünya için, sürdürülebilir üretim ve sürdürülebilir ihracat” sloganıyla çalışacaklarını ifade etti. Ege İhracatçı Birlikleri Mete Uğuz Salonu’nda, Birlik başkanları ile birlikte düzenlediği basın toplantısında 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiklerini anlatan Eskinazi, 2020 yılı ile ilgili hedefleri paylaştı. 2019 yılını Çin Yılı ilan ettiklerini hatırlatan Eskinazi, bu kapsamda Çin ile ilgili yapılan faaliyetlerle ilgili bilgi vererek, Çin’in sunduğu büyük potansiyel sebebiyle fuar ve heyetlerin tüm hızıyla devam edeceğine dikkat çekti ve bu konuda ayrı bir bilgilendirme yapılacağını ifade etti. İhracatı daha az karbon ayak izi bırakarak yapmayı hedeflediklerini dile getiren Eskinazi, “Kurum içi strateji geliştirme çalışmalarında 2020 yılının ‘Sürdürülebilirlik Yılı’ olarak belirlenmesine karar verdik. Sürdürülebilirliği, doğa, sosyal haklar, ekonomi ve yönetişim olarak dört ana başlıkta ifade edebiliriz. Türkiye’ye ihracatı öğretmiş İzmir kentinde 81 yıldır faaliyet gösteren Ege İhracatçı Birlikleri olarak bu konuda öncü olmamız gerektiğine inanıyoruz. Ege Bölgesi’nin sürdürülebilir üretim merkezi olduğunu tüm dünyaya göstermek istiyoruz. Bu amaçla 2020 yılında yerel yönetimler, kamu kurumları, üniversiteler ve diğer sivil toplum

kuruluşları ile işbirliği yapacağız. Sürdürülebilirlik ile ilgili elçilik görevi görecek Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu kuracağız” dedi.

Global Compact’a üye olduk

Ben hekimim ben hukukçuyum, ben askerim, ben profesörüm diye böbürlenenlerin sonı yakındır. Artık yeni bir çağa girdik. Bu çağa ayak uyduramayanlar yok olup gideceklerdir.

2019 yılı sonunda dünyanın en büyük kurumsal sürdürülebilirlik insiyatifi olan Birleşmiş Milletler bünyesinde Global Compact’a üye olduklarını hatırlatan Jak Eskinazi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü Sıfır Atık Projesi’ne katıldıklarını belirterek şöyle devam etti: “Ege İhracatçı Birlikleri’nde pet şişe kullanımını bıraktık, evraklarımız yaklaşık 15 yıldır kağıtsız ortamda oluşturuluyor. Global Compact’ta olduğu gibi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın Sıfır Atık Projesi’nde de bu projeye katılan ilk birlik Ege İhracatçı Birlikleri oldu.

Endüstri 4.0 - 5.0 olarak adlandırılan bu devirde sadece aklını iyi kullananlar başarıyı yakalayacaklardır.

Türkiye’de organik üretim ve ihracat Ege İhracatçı Birlikleri öncülüğünde 30 yıl önce İzmir’den başladı. Ticaret Bakanlığı tarafından organik sektöründe Koordinatör Birlik olarak atandık. Dünyanın en büyük organik ürünler fuarı olan Biofach Fuarı’na 22 yıldır Türkiye Milli Katılım Organizasyonunu gerçekleştiriyoruz. Kuru Meyve Birliğimizin, 2000 yılından beri sürdürdüğü aflatoksinli incirlerin imha projesi sürdürülebilirlik adına 20 yıldır başarıyla sürdürdüğü projelerimizden bir diğeri.”

Akıllı evler, fabrikalar, okullar, hastaneler çağına girdik. Elektronik cihazlar yapay zeka yazılımlarıyla düşünen, karar veren hale gelmiştir.

Tekstil ve maden sektörlerinde sürdürülebilirlik Dünyada en çok su tüketen sektörlerden hazır giyim ve tekstilin ikinci sırada geldiğini vurgulayan Jak Eskinazi, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin IF Wedding Gelinlik, Damatlık ve Abiye Fuarı’nda sürdürülebilirlik temalı Moda Devrimi Sergisi’ni İsveç Konsolosluğu, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve İsveç Enstitüsü işbirliğinde İzmir’e kazandırdığını vurguladı.

Artık insan emeği olmadan tarım, hayvancılık, tekstil, otomotiv, maden işletmeleri çalışabilmektedir. Önümüzdeki 10-20 yılda cephede savaşan askerlere bile gerek kalmayacaktır. Zira insan gibi savaşabilen robotlar üretilebilir olmuştur.

Bugün dünyada 120 civarında bilgisayar dili (kod yazma gereci) mevcuttur. Bunların 10 kadarı pazarı tamamen ele geçirmişçesine yaygınlaşmıştır. ABD, Çin, Almanya, Hindistan gibi ülkeler her aygıt ve her iş için yeni yazılımlar geliştirme peşindedir. Türkiye Cumhuriyetinin dünya çapında

satışı olan bir tek yazılımı bile yoktur. Günlük hayatta kullandığımız 30 kadar yazılımın (uygulamanın) tümü ABD firmalarının ürünüdür. Anaokulundan üniversiteye kadar 17-20 yıl öğrenim gören çocuklarımızın yüzde 99’unun bir bilgisayar dilini bildiğini söyleyemeyiz. Son 10-20 yıl içinde ilk, orta, lise ve üniversitelerde temel elektronikle ilgili devreleri çalıştırabilen kodları yazma ile ilgili dillerin (assembler, basic, C vb.) öğretilmeye çalışılıyor. Ancak bunlar yetersiz donanımlı öğretmenlerin engellemeleri sebebiyle verimli ilerlememektedir. Kodlama ile ilgili olarak ilk kitabımı bundan 20 sene önce çıkardım. Son 1 yıl içinde de kodlama / yazılım ile ilgili 3 kitap daha yazdım. Bundan ötürü ülkemizde yazılıma bakışın ne durumda olduğunu çok iyi biliyorum. Üzülerek ifade edeyim ki, yazılım konusunda sınıfta kalmış, çağın dışına itilmiş haldeyiz. 81 ilimiz var. Bunun bir kaçındaki yöneticiler yazılım dünyasına ilişkin projeleri desteklemekte. Diğer iller adeta 100 sene öncesinde yaşamakta direnmektedir. Özet olarak, 50 Kuruşluk bir DVD’ye basılan yazılım kodları binlerce dolara satılmaktadır. Robotik, imalat, güvenlik, inşaat ile ilgili yazılımlar 10 bin ila 100 bin dolara alıcı bulabilmektedir. Türkiye’nin tüm eğitim müfredatını yazılım üretimi üzerine yeniden kurgulaması icap etmektedir. 21. yüzyılda gerçek başarı ve refah ancak bu şekilde mümkün olacaktır.

Ali Özdemir Eğitimci - Yazar - Yayıncı www.aliozdemir.net 9


EKONOMİK NOKTA

OTOMOTİV

01-15 MART 2020

Erkoç: “Yerli otomobil milli bir davadır. Bu davada MASFED

MASFED: “Türkiye’nin G Gururu Yerli için Göreve Hazır”

olarak sayıları 70 bini bulan üyelerimiz ile birlikte Milli

otomobillerimizin satış ve üretim aşamasında göreve talibiz, her türlü desteğe hazırız.”

ebze’deki Bilişim Vadisi’nde gerçekleşen Türkiye’nin otomobili tanıtım programında nefesler tutuldu, merakla beklenen ilk yüzde yüz yerli otomobil gün yüzüne çıktı. Tanıtım toplantısı sonrasında açıklama yapan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, tüm MASFED üyeleri olarak şimdiden siparişlerini vereceklerini duyurarak Türkiye’nin Otomobili’nin üretim ve satış ağı konusunda da sürecin içinde olarak her türlü desteğe, verilecek görevi üstlenmeye hazır olduklarını kaydetti. Erkoç, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese MASFED adına teşekkürlerini ileterek başladığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

MASFED Genel Başkanı Başkanı Aydın Erkoç, “Yerli ve milli otomobillerimiz Türkiye’ye büyük bir gurur yaşatmıştır. Milli ekonomiyi canlandıracak bu önemli proje domino etkisiyle birçok sektörde ve genel olarak ekonomide ciddi kalkınma ivmesi ve büyüme dinamizmi sağlayacaktır.”

“Bir hayalin gerçeğe dönüşünü gurur ve mutlulukla, tüm dünya ile izledik. Ülkemiz için, milli ekonomimiz için büyük önem taşıyan bu tarihi proje hepimizin göğsünü kabarttı. Fikir aşamasından itibaren süreci idare eden ve bize bu gururu yaşatan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu hayali gerçeğe dönüştüren Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’na, Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu, Sayın Tuncay Özilhan, Sayın Taha Yasin Öztürk, Sayın Süleyman Yazıcı, Sayın Bülent Denkdemir, Sayın İnan Kıraç ve Sayın Okan Baş’a ve tüm emeği geçenlere şükranlarımızı sunarım. Büyük ve güçlü Türkiye’nin neden kendi otomobili olmasın dedik ve çıkılan bu yolda hedefe ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Başından beri inandığımız, en iyisini yapacağımızdan şüphe duymadığımız Türkiye’nin otomobili için MASFED olarak tüm üyelerimizle biz de siparişlerimizi vermekle kalmayacak, taşın altına elimizi koyacağız. Gerek üretim gerekse satış

sürecinde verilecek görevlere hazırız…” Erkoç, 2022’de yollarda olacak ve 2010’a kadar 5 modelin üretileceği yüzde 100 yerli otomobilin istihdama, ekonomiye, ülkeye sağlayacağı katkılara da değinerek, Milli ekonomiyi canlandıracak bu önemli projenin domino etkisiyle birçok sektörde ve genel olarak ekonomide ciddi kalkınma ivmesi ve büyüme dinamizmi sağlayacağını, önemli bir itici güç olacağını ifade etti. “Göreve hazırız” Yerli otomobil konusunun “milli dava” olduğunu ifade eden Erkoç, şunları kaydetti: “Ülke genelinde motorlu araç alım satımı ile iştigal eden yaklaşık 70 bin kişilik bir kitleyi temsil eden MASFED olarak biz de elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bu yerli ve milli bir meseledir. Bu milli davada MASFED olarak gerek satış, gerekse üretim süreçlerine destek olmaya hazırız. Verilecek her türlü göreve hazırız.” Yerli otomobil neden önemli ? Türkiye’de otomotivin inşaatla birlikte ekonominin lokomotifi olduğunu belirten Erkoç, “Türk otomotiv sektörü 50 yılı aşan birikimiyle; tasarımı, lisansı, teknolojisi ile Türkiye’nin tamamen kendine ait yerlimilli otomobilini yapacak bilgi birikimine, mühendis, teknisyen, işçi kadrosuna sahipken, yerli oto yerinde ve önemli bir adım olmuştur” dedi. Bu konudaki çalışmalara başından beri destek verdiklerini belirten Erkoç, otomotivde dışa bağımlılığın azaltılması ve yerli otomobilin özendirilmesinin önemine işaret etti. Erkoç, “Ülke olarak kendi otomobilimizi, yerli otomobili özendirmeliyiz. Kendi otomobilimizi üretmek ve ihracatını da yapmak ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır” diye konuştu.

Yerli otomobile ilk bayilik basvurusu yapıldı

T

eknik ve donanım özellikleriyle birçok ilki bünyesinde barındıran yerli otomobil yüzde 100 elektrikli yapısıyla büyük dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen tanıtım sonrasında kamu ve özel sektörden binlerce şirket ve vatandaş yerli otomobil için ön talepte bulunacağını açıkladı. Şehir içi trafik pilotu özelliği ile otonom sürüş kabiliyeti, sürücü destek sistemi, dünyada ilk kez kullanılacak “Holografik Asistan” ve 30 dakikadan kısa sürede şarj gibi birçok yeni teknolojik özelliği olan yerli otomobilin satışı için Asortie A.Ş, ilk bayilik başvurusunu gerçekleştirdi. “Yerli otomobil için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor”

10

Bu yıl içerisinde adının belli olması ve 2020 sonunda da satışa çıkması beklenen yerli otomobil için Türkiye’de ilk bayilik başvurusunu yapan Asortie A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Murat Erat, “Yerli otomobil herkesi olduğu gibi bizi de oldukça heyecanlandırdı. Yıllardır beklediğimiz ve hayal ettiğimiz bu otomobillerin üretimi için nihayet çalışmalar başladı.

Bu süreçte yerli otomobilin desteklenmesi için herkesin elini taşın altına koyması ve Türkiye’nin gururu olacağına inandığımız bu otomobillerin sahipsiz kalmaması gerekiyor. Asortie A.Ş. olarak yaptığımız başvuruyla, Türkiye’de ilk kez yerli otomobil için bayilik sürecini başlatmış olduk. İlerleyen dönemde de konuyla ilgili çalışmalarımız devam edecek” ifadelerini kullandı.

“Geleceğin ihtiyaçlarını karşılıyor”

Yerli otomobilin bir otomobilden daha fazlası olduğunu belirten Murat Erat, “Akıllı teknolojilerin yaygınlaşmasıyla son 10 yılda otomobiller taşıttan çok teknolojik cihazlara dönüştü. Bu noktada Türki-ye’nin de yerli otomobil konusunda oldukça doğru bir tercih yaptığını düşünüyoruz.

27 Aralık 2019 Cuma günü Gebze’deki Bilişim Vadisi’nde tanıtımı yapılan yerli otomobil için ilk bayilik başvurusu Asortie A.Ş’den geldi. 2022 sonunda piyasaya sürülmesi beklenen otomobil için binlerce kişi ön talep oluşturmayı bekliyor.

Benzinli ve dizel otomobil yerine tamamen geleceğin ihtiyaçlarına dönük elektrikli araçların üretilmesi, oluşturduğu katma değerle de ülke ekonomisine katkı sağlayacak. Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından tüm hakları yüzde 100 Türkiye’ye ait olan doğuştan elektrikli araçların geliştirilmesi ve içinde bulunduğumuz zamana uygun güncellenmesi, yerli otomobilin gücüne güç katacak” dedi.


EKONOMİK NOKTA

OTOMOTİV

01 - 15 MART 2020

IONITY, Avrupa sarj agının genisletilmesinin ikinci asaması için ABB’yi tercih etti

A

BB, IONITY’den 324 adet ek 350 kW’lık yüksek güçlü elektrikli araç (EA) şarj ünitesi siparişi aldı. Şarj üniteleri, 2020 yılının sonuna kadar şarj ağının genişletilmesinin ikinci aşaması kapsamında 24 ülkede kurulumları gerçekleştirilecek. Sipariş ile ilgili finansal detaylara ise yer verilmedi. ABB, 2018 yılında IONITY ile 340 adet yüksek güçlü şarj ünitesi teslim anlaşması imzalamıştı ve Avrupa’da sıvı soğutmalı kablolar içeren 350 kW’lık üniteleri pazara süren ilk şirket olmuştu. Bu denli yüksek bir güç sayesinde, 200 kilometre gibi bir yol için gerekli şarj miktarına 8 dakika gibi kısa bir sürede ulaşılabiliyor. Audi ve Porsche’nin de yer aldığı Volkswagen Grubu’nun yanı sıra Daimler AG, Ford Motor Company ve BMW Grubu’na ait bir ortak girişim olan IONITY, bugüne dek Avrupa’da 18 farklı yerinde 202 adet şarj istasyonu açtı. IONITY geçtiğimiz günlerde İsviçre, Lully’de

ABB’nin son teknoloji yüksek güçlü, özel olarak uyarlanmış IONITY şarj ünitelerini de içeren 200. şarj istasyonunun açılışını kutladı. IONITY İdari Müdürü Michae Hajesch: “ABB, yüksek güçlü şarj üniteleri denildiğinde tüm Avrupa dahilinde tercih ettiğimiz teknoloji ortaklarımızdan birisidir. IONITY ile piyasaya sürülen yeni, özel olarak geliştirilmiş tasarımlarıyla pazarı genişletmeye devam ediyorlar. Yeni IONITY tasarımımız için ayak izi bakımından çok az yer kaplayan bir şarj ünitesi geliştirdiler. ABB’nin IONITY için ürettiği özel olarak uyarlanmış şarj üniteleri, ABB’nin bugüne dek yaptığı en ince tasarım olmakla beraber, IONITY tarafından talep edilen ihtiyaçları karşılıyor. Ayrıca yeni şarj üniteleri, daha sessiz çalışma, özel olarak tasarlanmış görünüm ve tüm araçlar için şarj bağlantı noktasına ulaşmayı kolaylaştıran ve kabloları daima yukarıda tutan ve kirlenmesini önleyen entegre edilmiş kablo düzenlemesi geri çekme sistemine sahip daha uzun kablolar gibi daha ileri seviye tasarım özelliklerinden de faydalanıyor.

ABB’nin dünya çapındaki E-mobilite Altyapı Çözümleri işletmesinin Başkanı Frank Muehlon: “IONITY ile sürdürdüğümüz iş birliği, hepimiz için daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerleme konusunda kararlı olan, benzer zihniyetteki iki kuruluşun bir araya gelmesini temsil ediyor. IONITY muhteşem bir ortak çünkü geliştirilmesi istenen özel çözümler ürünlerin piyasaya sürülmesinin ardından da ürünlere uygulanabiliyor.” “IONITY’e EA şarj ağının kullanıma açılmasının ilk aşamasında destek vermiş olmaktan gurur duyuyoruz ve birlikte Avrupa’nın tamamına uzanan kapsamlı bir yüksek güçlü şarj ağı inşa etme çalışmalarımızı sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz.” Muehlon, “IONITY’nin hedefi, Avrupa’da elektrikli araçlarla yapılan uzun mesafeli seyahatleri, fosil yakıtlı araçlarla yapılanlar kadar kolay ve uygulanabilir kılmak; tedarik anlaşmamızın uzatılması yönündeki son gelişmeler sayesinde bu misyonu gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaştık.” diyerek sözlerine devam etti.

düzenlemeler ve yerli otomobil üreticilerinin* her geçen gün büyüyen kararlılığına bağlı olarak ortaya çıkan, 2020’li yıllarda EA pazarında halihazırda iki numara konumunda bulunan Avrupa’nın ABD’yi hızla geride bırakacağına yönelik tahminler ışığında, Avrupa’daki şarjlı araç satışları 2018 yılında, bir önceki yıla göre** yüzde 33 oranında artarak 408.000 üniteye ulaştı. 130 yıllık tarihi boyunca elektrikli ulaşım alanında büyük atılım denince akla ilk gelen isim olan ABB, elektrikli araçlar için bağlı DC hızlı şarj sistemleri alanında dünya çapında öncü bir şirket haline geldi. ABB, an itibariyle dünya çapında 80’i aşan sayıda ülkede 13,000’den fazla DC hızlı şarj ünitesi sattı. ABB, geçtiğimiz günlerde sürdürülebilir ulaşım çözümlerinin dünya çapında benimsenmesine yönelik destekleri ve üstlendiği rol sayesinde 2019 Yılı Global E-mobilite Lideri ödülüne layık görüldü.

Yakıt ekonomisi kapsamında gittikçe sıkılaşan

11



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.