ekonomiknoktagazetesi-284-

Page 1

Sayfa 8

Sayfa 10

Sayfa 12

Sayfa 16

NOKTA Ekonomik

Aktüel Siyasi Ekonomi Gazetesi 1 - 7 Haziran 2020

Yıl 15

Sayı : 284 Fiyatı: 10 TL

covid - 19 sonrası ekonomi

Sayfa 6 - 7

ALİ EREN: “TÜRK SANAYİSİ ENDÜSTRİ AÇIĞINI KAPATACAK GÜÇTE”

Lagarde: Euro Bölgesİ küçülecek Sayfa 3

Sayfa 11

Auto mechanika İstanbul Fuarı 2021’e ertelendİ!

Sanal tİcarete gerçek destek Sayfa 11

Sayfa 21

HEDEF KİTLENİZE ULAŞMANIN ADRESİ WORLD MEDIA GROUP ...


EKONOMİK NOKTA

GÜNCEL - BAKIŞ

Ekonomik Gündem

İnsan “Bİrey - Toplum” Ekonomİsİ

ilker kaplan

İ

Bin

nsan

sosyal

bir

varlıktır.

Bireyin

davranışlarını belirleyen temel etken kendi öz benliğinden gelen kod’ların yanı sıra; ait olduğu toplumun sahip olduğu değerler bütünüdür. Her bireyin yeme, içme, barınma ve güvende hissetme dürtülerinin yanı sıra; hayattan

en

önemli

beklentilerinden

birisi de, içinde bulunduğu sosyal çevre tarafından konumlanışıdır. Bu çerçevede kişi için yeme, içme, barınma, güvenlik vb. bedensel dürtüler; içgüdülere bağlı tatmin edilirken, sosyal doyum ve sosyal kişiliğin tatmini

olarak

nitelendirebileceğimiz

özelliklerin, toplumsal değerlere göre şekil aldığını ifade etmek durumundayız. Dolayısıyla

toplumların

sahip

olduğu

değerler bütünü, bireylerin davranışlarını yönlendirirken, söz konusu davranışlar da toplumların,

sosyo - ekonomik yapısını

/ işleyişini belirlemektedir. Bu anlamda ülkelerin ve toplumların ekonomik ve sosyal yapılarında yaşanan değişimler; büyük ölçüde ilgili toplumdaki değerlerde görülen farklılıklarla açıklanabilecek olgulardır.

yıllardır

kültür

dünyada yaşanan değişimlere yanıt üretmesi

toplumsal ve bireysel değerlerdeki aşınma

ekonomisinin” son birkaç yüzyılda “yerleşik

ve geleceğe bizi hazırlayıp, ileriye taşıması

kendini dinsel bir bağnazlıkla ve cehaletle

üretim / tüketim ekonomisine” evrilirken

beklenemez.

Modernizmin başkalarını

dışa vuruyor. Bulunduğumuz coğrafyada ve

yaşanan

ve

getirdiği nokta; gelişmiş toplumlar, uzay

yakın – komşu coğrafyalarda yaşadığımız

olumsuz

çalışmaları ve bilinçli teknolojik gelişim

olaylar; gazetelerin “üçüncü sayfasının” her

farklılaşmaların, bulunduğumuz coğrafyaya

olurken,

geçen gün kabarması bu söylediklerimizin

yansımaları, insan davranışlarının da temel

betonlaşma ve alışveriş merkezlerinde

taşlarını oluşturur.

somutlanan, tüketim çılgınlığı olduğunu

insan

süren

sosyo-kültürel

yapısındaki

“göçebe

değişimler

olumlu

/

Günlük yaşamda pratik zeka’nın kutsandığı

bizi

getirdiği

nokta;

çarpık

sonucu.

görmek gerekiyor. Geldiğimiz bu yeni evrede

Üretim yerine inşaat, fabrika yerine AVM

kökten zihniyet değişimine ihtiyacımız var.

stratejisinin, Türkiye’yi getirdiği nokta; Genç

ve hızlı düşünüp, günlük hayatta kalma

işsizlik yüzde 30’larda, dış borç toplamı 457

stratejilerinin geçerli olduğu göçebe kültür

Modernizm betonlaşma değil, felsefi ard-

milyar. Ayrıca topluma yapılan en büyük

ekonomisinin

planı pozitivizm

olan insanlık tarihinin

kötülükler bu güne kadar hasbelkader var

avantajları iyi değerlendiren topluma yön

birikimidir. Bu birikimden kim “akılcılık

olan ölçü ve liyakatin ortadan kalkması. Ölçü

verenler, sonrasında yaşanan değişimlere

ve bilim” payını fazla alırsa o toplum

ve liyakat ortadan kalktığında adaletten de

ayak uydurma konusunda dinsel ve sosyal

refah içinde yaşar. Günümüzde bizim de

söz edemezsiniz.

çekincelerle dezavantajlı bir konuma bizi

içinde bulunduğumuz,

taşıdığını görmek gerekiyor. Kurumsallaşmış

coğrafyamızın yaşadığı sıkıntıların temelinde

Özetle; Ekonomik altyapıdaki çarpıklık,

köklü

ekonomik

bu durum ağırlıklı olarak hissediliyor. Ayrıca

sosyal ve siyasal üstyapıdaki değişimi

faaliyetlerin yüzlerce yıldır oturmuş bir

üretmeyen bireyin kişilik yitimine uğraması

olumsuz yönde tetiklerken, bunun bireylere

sisteme kavuşamamasının temelinde belki

da evrimsel bir gerçek olarak karşımızda

yansıması da toplumsal değerlerin yitimini,

de bu durum var.

duruyor. Burada, Ünsal Oskay hocamızın

kişilerin bireysel davranışlarını etkiliyor.

bulunduğu

yapılanmalar

ve

dönemdeki

doğu ve güney

bir sözü her şeyi özetliyor aslında; “Üretin ! Yukarıda bahsettiğimiz sosyo – ekonomik

Saksıda fesleğen mi olur, bir makale mi olur,

işleyiş binlerce yıl öncesinden gelerek,

ne olursa olsun. Üretin ! En yakınınızdakinin

geçerliliğini koruyabilir ve hatta gelişmenize

kafasına

katkı da sunabilir ancak son yirmi yıldır

Künye Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu yazı işleri Müdürü İlker Kaplan Reklam Halkla İlişkiler Hatice Karabay Reklam Müdürü Zafer Altın İdari İşler Müdürü Ayşe Savranoğlu Grafik Tasarım Simge Savranoğlu Yazı İşleri Defne Deniz Baskı World Media Group Baskı Merkezi Yönetim Yeri Akşemsettin Mah Güneş Sok No 48 / 1 Eyüp / İstanbul web www.ekonomiknokta.com e-mail gazete.haber@gmail.com Ekonomik Nokta Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz.

2

1 - 7 HAZİRAN 2020

İlker Kaplan yapılacak en iyi iş budur” Üretmediğinizde www.worldmediagroupe.com basarak

yükselmek

yerine


EKONOMİK NOKTA

FİNANS

İŞ BANKASI’nIN YENİ KREDİ ANLAŞMASI Türkiye İş Bankası 539 milyon euro ve 207,5 milyon ABD doları tutarında 367 gün vadeli sendikasyon kredisi anlaşması imzaladı.

DOLAR YİNE 6,80’İ GEÇTİ Merkez Bankası’nın 50 baz puanlık faiz indirimi sonrası gün boyu 6,78 seviyelerinde seyreden dolar/TL’den sınırlı tepki geldi. Dolar/TL kararın ardından 6,79’un hemen üzerinde değerleniyor.

m

erkez Bankası piyasaların beklentisi doğrultusunda faiz oranlarında 50 baz puan indirime gitti. Karar sonrası döviz kurlarından ve Borsa İstanbul’dan sınırlı bir tepki geldi. Güne başladığı 6,78 seviyelerinde seyreden dolar/TL kuru, karar öncesinde 6,80-6,81 seviyelerine yükselmişti. Kararın gelmesiyle birlikte kur yeniden 6,78-6,79 bandında dengelendi. Euro/TL de benzer tepkiyle 6,45’ten düzeyinde Borsa İstanbul ise işlemler yüzde 0,90 artıda 103 bin puanın hemen üzerinde gerçekleştiriliyor.

2

Euro diliminde Euribor + yüzde 2,00, ABD Doları diliminde ise Libor + yüzde 2,25 oldu.

0 Mayıs 2020 tarihinde imzalanan kredi anlaşmasında Bank of America koordinatör, Emirates NBD Bank PJSC ise ajan banka olarak görev aldı.

Söz konusu krediye, Amerika, Avrupa, Ortadoğu ve Asya’daki 20 ülkeden 33 banka katılım sağladı.

Dış ticaretin finansmanında kullanılacak sendikasyon kredisinin en yüksek tutarla katılan bankalara ait bölümünün toplam maliyeti

Banka, yılın ilk çeyreğinde ulaştığı 512 milyar TL’lik aktif büyüklüğü ile Türkiye’nin en büyük özel bankası konumunu sürdürüyor.

swapta DURUM E

konominin önemli gündem maddesi normalleşme adımlarının takip edilmesi olacak. Büyük firmaların önümüzdeki günlerde kademeli olarak ofislere dönmesi beklenirken dolar/TL haftaya 6,80 seviyesinin altında başladı. AVM’lerin açılmasıyla ekonomide ilk normalleşme adımı atılmıştı bayram sonrasında lokanta ve kafelerin açılışının yeniden değerlendirilmesi ve şehirler arası yolculukların tekrar başlaması bekleniyor.

Fitch Ratings “Global Ekonomik Görünüm” raporunda 2020 yılı için gayri safi yurt içi hasıla daralma tahminini Nisan ayında öngördüğü yüzde 3,9’da yüzde 4,6 seviyesine yükseltti. Kurum, Türkiye ekonomisi için 2020 yılı GSYH daralma tahminini yüzde 2,0’den yüzde 3,0’e çekti Kambiyo işlemlerindeki Banka Sigorta ve Muamele Vergisi oranı binde 2’den yüzde 1’e çıkarıldı. Uluslararası takas ve saklama kuruluşu Clearstream, Türk Lirası cinsinden takas işlemlerine yeniden başlayacağını duyurdu. Çin’de sanayi şirketlerinin karları Nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,3 azalarak 478,1 milyar yuan oldu. Karlar, Mart ayında ise yüzde 34,9 azalmıştı. New York Borsası’nda seans salonu 2 ay aradan sonra açıldı.

Corona virüsü salgını tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de ciddi yavaşlamaya neden olurken, kısa dönemli döviz ihtiyaçlarını karşılamak için Ankara’nın yabancı ülkelerle swap (döviz takası) anlaşması arayışları devam ediyor. Bayram öncesindeki haftada 20 Mayıs’ta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bir açıklama yaparak, Katar Merkez Bankası ile arasında 17 Ağustos 2018 tarihinde imzalanan ikili para takası (swap) anlaşmasının yenilendiğini duyurmuştu. TCMB, söz konusu anlaşmanın tutarının 5 milyar ABD doları karşılığı Türk Lirası ve Katar Riyali’nden 15 milyar ABD doları karşılığı Türk lirası ve Katar riyaline yükseltildiğini belirtmişti.

1 - 7 HAZİRAN 2020

Piyasalarda Merkez Bankası’nın bugünkü toplantıda 50 baz puan indirim yapması ve faiz oranlarını yüzde 8,75’e çekmesi bekleniyordu. Petrol fiyatlarında yükseliş sürüyor Petrol fiyatları son 10 haftanın en yükseğine ulaştı. Bugünkü yükselişte ise ABD’de artması beklenen petrol stoklarındaki gerileme etkili oluyor. Arz görünümünde iyileşmeye işaret eden bu veriler ve talepte iyileşme beklentilerinin etkisi ile brent petrolünün varil fiyatı bugün 36 doların üzerine çıktı. ABD ham petrolünün varil fiyatı da 34 dolar civarında.

Lagarde: Euro Bölgesİ küçülecek Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, Euro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele ederken yüzde 8 ile 12 arasında daralacağını söyledi.

f

rankfurt’ta gençlerle diyalog etkinliğine katılarak soruları cevaplayan Lagarde, ECB’nin büyümeye yönelik “ılımlı” senaryosunun zaman aşımına uğradığını belirtti.

tedbirlerinin ekonomik faaliyetleri durdurması nedeniyle yüzde 10 ile yüzde 20 arasında olması bekleniyor.

“Büyüme senaryosu orta ve şiddetli ölçek arasında olacak” ifadesini kullanan Lagarde, Euro Bölgesi’nin ekonomisinde Kovid-19 nedeniyle daralmanın yüzde 8 ile 12 arasında olacağını söyledi. ECB, daha önce söz konusu daralmanın yüzde 5 ile 12 arasında olacağını açıklamıştı. 19 üyeli Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten arındırılmış GSYH, 2020’nin ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 3.8, 2019’un aynı dönemine göre de yüzde 3.2 azalmıştı. İkinci çeyrekte bölgede daralmanın Kovid-19

3


EKONOMİK NOKTA

İŞ DÜNYASI

thy İlk çeyrekte 2 mİlyar zarar yazdı T

ürk Hava Yolları’nın (THY) KAP’a bildirdiği finansal sonuçlara göre, hasılatı bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3 civarı artışla 15.3 milyar lira olarak gerçekleşti. Finansman giderleri 859 milyon lira olarak gerçekleşti.

Koronavirüsünün etkisiyle şubat ve mart aylarını oldukça kötü bir performans ile noktalamak zorunda kalan Türk Hava Yolları (THY) 2020 yılının ilk çeyreğinde 2 milyar 23 milyon TL zarar açıkladı. THY geçen yılın aynı çeyreğinde 1 milyar 250 milyon

TL zarar bildirmişti. THY’den son yapılan açıklamada iç hat uçuşlarının 4 Haziran’da dış hat seferlerinin ise 10 Haziran’da başlayacağı bildirilmişti. THY artık kabin bagajı alınmayacağını ve iç hatlarda ikram olmayacağını da duyurdu.

GELİR VERGİSİNE YENİ TARİFE Torba yasa ile yapılan vergi düzenlemelerinin tebliği yayınlandı. Dünya’nın haberine göre 2019 beyannameleri yüzde 40’lık yeni tarifeye göre düzenlenecek.

7

Buna göre, yıllık geliri 500 bin lirayı aşanlar, 500 bin liraya kadar olan kısım için 163 bin 400 lira, aşan kısmı için ise yüzde 40 gelir vergisi ödeyecekler.

Tebliğ uyarınca, 2019 yılına ilişkin ücret geliri dışında elde edilen gelirler için verilecek beyannameler, yüzde 40’lık yeni dilim dikkate alınarak düzenlenecek.

Öte yandan müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı, mucitler ve bunların kanuni mirasçılarının yararlanacağı gelir vergisi istisnasının sınırı 2020 yılı için 600 bin lira olarak belirlendi.

4

HAZİRAN 2020

Koç Holdİng başvuruları İnternete taşıdı

K

194 sayılı kanun ile gelir vergisi dilimlerine yüzde 40’lık yeni bir dilim eklenmişti.

1 - 7

oç Holding, 2020 yaz ve güz dönemleri için 20’den fazla Koç Topluluğu Şirketleri’nde açılacak online staj programlarına sadece Türkiye’den değil, dünyanın her yerinden başvuruları kabul edecek. Öğrencilerin sağlığını önceliği olarak konumlayan Koç Topluluğu, gençlerin ofise gelmeden de iş hayatına dâhil olmalarını ve kendilerini geleceğe hazırlamalarını sağlayarak, onların geleceğe yönelik kaygılarını azaltmayı hedefliyor. Koç Topluluğu şirketlerindeki online staj ilanlarına, 15 Haziran’da bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek ve enerji, otomotiv, turizm, gıda, perakende, sağlık gibi birçok farklı sektörden şirketi online olarak öğrencilerle buluşturacak “Koç Topluluğu Dijital Kariyer Buluşmaları” etkinliğinden ulaşılabilecek. Stajyer adayları, Dijital Kariyer Buluşmaları’na 5 Haziran’dan itibaren etkinliğe özel web sitesi üzerinden kayıt olabilecek. Tüm adımlar internette

Uçtan uca tasarlanan online staj deneyimi, başvuru aşamasından, değerlendirme, oryantasyon, stajın başlaması ve sona ermesine kadar geçen tüm adımların online platform ve sistemler üzerinden yürütülmesine olanak sağlıyor. Yöneticiler ile periyodik olarak online görüntülü görüşmeler yapabilecek stajyerler, bağlı oldukları ekiplerle online sohbetlere ve toplantılara katılabilecek, böylece kendilerini ekiplerine ve staj yaptıkları şirketlerine uzak hissetmeyecek. Süreçte, tüm yöneticilerin online staj kapsamında verebileceği projeler netleştirilirken, fiziksel deneyimler için de alternatif çözümler üretilecek. Haftalık deneyim anketleri ile geri bildirimleri dinleyecek olan şirketler, staj şartlarını iyileştirmek için de ilave çalışmalar yürütecek. Tüm bu çalışmalarla birlikte, 12 binden fazla eğitim videosunu barındıran Koçlulara özel online eğitim platformu Koç Akademi tüm içerikleri ile online staj programına katılan stajyerlerin kullanımına açılacak.


EKONOMİK NOKTA

İŞ DÜNYASI

1 - 7

HAZİRAN 2020

Koronavİrüs Dönemİ ve Sonrasında Üretİmde Dönüşüm T

• YCM – Akıllı Üretim • SEYI – Virüs Sonrası Dönemde Damgalama/ Presleme Üretimi • Kao Ming – Yarının Trendleri – Hızlı, Esnek ve Gelecek • Jainherr Machine - Yüksek Hassasiyetli Taşlama 21 Mayıs 2020 Türkiye saati ile saat 10:00’da Koronavirüs Makinesi Uygulamaları Dönemi ve Sonrasında Üretimde Dönüşüm konulu makine • Advantech - İşletmeler Covid 19 krizine nasıl ve takım tezgahı sektöründe faaliyet gösteren önemli tepki veriyor? Tayvanlı firmaların katıldığı WEBEX yazılımı aracılığıyla online bir sunum programı gerçekleştirildi. Dünyanın farklı Daha fazla detayı aşağıdaki linkte bulabilirsiniz. ülkelerinden yüzlerce sektör profesyonelinin katıldığı web https://bit.ly/2YI8W3g seminerin World Media Group olarak takip ettik. www.taitra.org.tw www.taiwantrade.com.tw www. Firma bilgileri ve konuları aşağıdaki gibidir; taiwantradeshows.com.tw ayvan’ın kar amacı gütmeyen ticaret geliştirme kuruluşu TAITRA’nın (Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi) tarafından organize edilen; web seminerleri dizisinin ikincisi 21 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleştirildi.

Geçtiğimiz yıl bu günlerde dünyanın önemli yayın gruplarından onbeş teknoloji, endüstri ve ekonomi gazetecisi ile birlikte bir hafta Tayvan’da TAİTRA’nın misafiri olmuştuk. Bu yıl dünyayı saran COVİD 19 Pandemisi sebebiyle uzaktan erişim ve iletişim sağlıyoruz. World Media Group olarak geçen yıl Tayvan Endüstrisi üzerine yazdığımız yazıyı ve bu yıl 21 Mayıs 2021’de Türkiye saatiyle saat 10:00’da gerçekleştirilen Webinar ile ilgili detaylı bilgileri bulabilirsiniz. Ayrıca 2 Haziran 2020 saat 10:30’da gerçekleştirilecek olan “Akıllı Makineler” web seminerlerini takip edebilirsiniz. Dünya Endüstrisini teknolojisini ve ekonomisini takip etmek istiyorsanız World Media Group size yeter...

AKILLI MAKİNELER T

• TONGTAI MACHINE AND & TOOL CO., LTD • SHE HONG INDUSTRIAL CO., LTD. Daha fazla detayı aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

2 Haziran 2020 Türkiye saati ile saat 10:30’da Akıllı Makina sektöründe faaliyet gösteren 8 önemli Tayvanlı firma ürünlerinin/çözümlerinin/teknolojilerinin tanıtımını yapmak ve endüstri trendleri hakkında konuşmak amacıyla online bir sunum programı gerçekleştirecek.

Aşağıdaki linkteki kısa formu doldurarak sunumu izlemek için kayıt yaptırabilirsiniz; https://forms.gle/nX4esyLSCg5jUoHc7

ayvan’ın kar amacı gütmeyen ticaret geliştirme kuruluşu TAITRA’nın (Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Konseyi) h t t p s : / / s i t e s . g o o g l e . c o m / t a i t r a . o r g . tarafından organize edilen; web seminerleri dizisinin ikincisi t w / t a i w a n e x c e l l e n c e s m a r t m a c h i n e r y / 2 Haziran 2020 tarihinde gerçekleştirilecek. %E9%A6%96%E9%A0%81

Daha fazla detay ve katılmak için lütfen tarafımızla iletişime geçiniz.

Sunum gerçekleştirecek Tayvan’ın 8 önemli markası ve firması aşağıdaki gibidir; www.taitra.org.tw www.taiwantrade.com.tw • HIWIN TECHNOLOGIES CORP. www.taiwantradeshows.com.tw • FFG-FAIR FRIEND GROUP • SOLOMON TECHNOLOGY GROUP • MANFORD MACHINERY CO., LTD • CHIN FONG MACHINE INDUSTRIAL CO., LTD • GRINTIMATE PRECISION INDUSTRY CO., LTD

5


EKONOMİK NOKTA

İŞ DÜNYASI

1 - 7

HAZİRAN 2020

SALGIN SONRASI KOBİLERİN VE İSTİHDAMIN KORUNMASI İÇİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD) 2003 yılında kurulan, iş ahlâkı ve girişimcilik alanlarında faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşudur. İGİAD, girişimciliğin teşvik edilmesi ve iş ahlâkının yaygınlaştırılması hususunda bilgilendirme, eğitim ve yayın faaliyetleriyle toplumda ve özellikle iş dünyasında ahlâki bir duyarlılık oluşturmayı amaçlamaktadır. İGİAD, ahlâkî olmayan bir işi meşru kabul etmeyerek piyasa şartlarını yeniden sorgulamakta, hak eksenli bir iş hayatının inşası için gayret sarf etmekte ve helâl kazancın adil bölüşümünü yaygınlaştırmaya çalışmaktadır. Öte yandan bu yolda çalışacak girişimcileri desteklemekte, onlara rehber olmayı ve model sunmayı ve bu bağlamda iş hayatını dayanışma ekseninde yeniden kurmayı amaçlamaktadır. İGİAD, bu amaçlarını gerçekleştirmek için, iş ahlâkı ve girişimcilik alanlarında seminer, konferans, panel vb. eğitim programları düzenlemekte; periyodik bülten, ilgi alanındaki konularda kitap yayını (telif ve tercüme), web yayını yapmakta; yurtiçi ve yurtdışı fuar ziyaretleri, ikili ilişkileri geliştirmek üzere kurum ve işyeri ziyaretleri gerçekleştirmektedir . www.igiad.org.tr DEĞERLENDİRMELER Covid-19 olarak isimlendirilen bir virüsün birkaç ay içerisinde küresel bir pandemiye dönüştüğü günlerden geçiyoruz. 25 Nisan itibariyle küresel olarak hastalığa yakalanan insan sayısı 3 milyona doğru giderken ekonomik olarak da sorunlar artan bir hızda büyümeye devam ediyor. Ocak- Mart aylarında Çin ekonomisinin neredeyse durma noktasına gelmesi arz zincirinin bozulmasına yol açmış ve diğer ekonomilerde yavaşlamaya sebep olmuştu. Ortaya konan ilk analizlerde bu salgının küresel ekonomide yarım puanlık (% 0,5) bir düşüşe neden olacağı öngörülmekteydi. Ancak salgının Çin’in sınırlarını aşması ve hatta bugün 1 milyona dayanan hasta sayısıyla yeni salgın merkezinin Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’ye dönüşmesi ekonomik sorunların daha da büyümesine ve öngörülerin de kötüleşmesine yol açtı. OECD veya diğer uluslararası finansal kuruluşların son dönemde yaptıkları tahminlerde küresel çıktının ilk çeyrekte %7-8 oranında düşeceği yılsonunda ise içerisinden geçtiğimiz izolasyonun süresine göre %2 ila %4 arasında bir daralmanın ekonomileri beklediği öngörülmektedir. GSYİH Büyüme % Ülkeler / Bölgeler Yıllık Ortalama 2014-2018 2018 2019 2020* 2021* ABD

2.5

2.9

2.3

-3.3

3.8

AB bölgesi

2.0

1.9

1.2

-4.2

2.9

Çin

7.0

6.7

6.1

1.6

7.6

Japonya

0.9

0.3

0.7 -2.7

2.2

İngiltere

2.0

1.3

1.4 -3.9

3.0

Gelişmiş Ülkeler

2.0

2.1

1.7 -3.4

3.3

Gelişmekte Olan Ülkeler

4.8

5.1

4.4

Türkiye

4.9

2.8

Dünya

3.0

3.2

0.7 6.0

0.9

0.8 4.5

2.7

-1.9 4.3

* Revize tahmin Makro düzeyde yaşanan bu kriz kuşkusuz ilk olarak turizm ve havacılık sektörünü vurmuş durumda. Birçok ülkede uygulanan uçuş yasakları nedeniyle kargo uçakları haricinde neredeyse tüm havacılık sektöründe faaliyetler askıya alındı. Hava trafiğinin durmuş olması havacılık ve turizm sektöründe önümüzdeki günlerde ciddi iflaslar ve işte çıkarmalarla sonuçlanacağını Salgın Sonrası Kobilerin ve İstihdamın Korunmasi İçin Alınması Gereken Tedbirler Öngörmek zor değil. Ülkeler arası ticari faaliyetlerin azalması, üretimin olmaması ya da talep yetersizliği nedeniyle birçok sektörde ciddi gelir kayıplarına yol açmaktadır. DTÖ ekonomistleri 2020’de küresel ticaretin büyümesi için

6

tahminlerini keskin bir şekilde düşürdüler. Nisan ayı başında 2020 yılında öngörülen artış %3’ten %2,7’ye düşürüldü. DTÖ aşağı yönlü risklerin yüksek olduğunu ve 2020’ye dair bu güncel projeksiyonunun daha normal ticari ilişkilere geri dönüşe bağlı olduğuna dikkat çekiyor. Otomotiv ve tekstil sektörü de bu bağlamda örnek olarak verilebilir. 2020 krizi iktisat tarihinde, arz ve talep krizinin eş anlı olarak ekonomileri nasıl vurduğu ve bu sırada uygulanan politika başarıları ve yanlışlarıyla anılacak. İktisadi krizlerin doğasında ortaya çıkan talep yanlı veya arz yanlı olması farklı politika teorilerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Ancak 2020 krizi küresel durgunluğun yaşandığı bir dönemde hem arz hem de talep tarafında kesintilere yol açarak piyasaları derinden sarsmıştır. Öyle ki petrol fiyatlarında talebin düşmesi nedeniyle yaşanan fiyat düşüşü, Suudi Arabistan’ın üretimi artırma kararıyla daha da hızlanmıştır. Bu raporun kaleme alındığı günlerde OPEC+ ülkeleri üretimde azalmaya gitse de fiyatlardaki aşağı yönlü talep baskısı devam edecektir. Petrol üreten ülkelerin mali yapısındaki bozulmalar ve bu sektörde çalışanların işten çıkarılma riski ekonomik krizin kötüleşmesine yol açacaktır. Makroekonomik anlamda özellikle gelişmekte olan ülkeler için önemli bir risk de finansal sektörde yaşanan güven kaybıdır. Özel ve kamu kesiminde borçluluk oranları yüksek olan gelişmekte olan ülkelerde şirket iflasları ve borçların geri ödenememe riskleri ciddi güven kayıplarına yol açmaktadır. Ayrıca, krizin derinleşeceği beklentisi borsalarda önemli kayıplara sebep olmakta ve yatırımcıların likit iştahını kabartmaktadır. Mart ayında gelişmekte olan piyasalardan 83.3 milyar dolar sermaye çıkışı yaşanması bunun önemli bir göstergesidir. Benzer şekilde TC Merkez Bankasındaki yabancı para rezervleri Şubat ayında brüt 77.5 milyar dolar iken Nisan başında açıklanan verilere göre 58.2 milyar dolara gerilemiştir. Borç ödemeleri gibi dövizçıkışları devam etmesine rağmen, başta turizm olmak üzere dış gelirlerde yaşanan düşme ve bunun da ötesinde hızlı sermaye çıkışları nedeniyle döviz rezervleri kısa bir sürede azalmıştır. Ekonomik faaliyetlerde ortaya çıkan bu sert duruş nedeniyle birçok hükümet art arda büyük miktarlarda teşvik paketleri açıkladılar. Örneğin, ABD toplam milli gelirinin yüzde 10’u, Almanya ve İngiltere ise yüzde 5’ine denk gelen büyüklüklerde teşvik uygulamalarıyla ekonomik durgunluğunun önüne geçmeye çalışıyorlar. Diğer taraftan FED ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) piyasadan tahvil alımları yaparak 2 trilyon dolar ve 750 milyar Euro nakit parayı piyasaya süreceklerini ilan ettiler. Aynı şekilde IMF, üye ülkelere bu süreçte daha önce uyguladığı politika reformlarına dayalı kredi verme uygulamasından farklı olarak daha doğrudan kredi imkanı sağlayacağını ilan etti.

Ülkemizde de Cumhurbaşkanlığı tarafından kademeli olarak ilan edilen desteklerle özellikle firmaların nakit akışları, istihdamda süreklilik ve sosyal desteklerin öne çıktığı görülmektedir. Krizin kendine has doğası uzun bir süredir görmediğimiz düzeyde devletlerin hem mali hem de parasal olarak piyasalara müdahalesi ve nakit akışı sağlamalarına neden olmaktadır. Mikro düzeyde krizin gidişatına baktığımızda ise hanehalkı açısından özellikle düşük gelirli çalışanların risk altında olduğunu, firmalar açısından ise sektörlere bağlı olarak etkilerin değiştiğini söylemek mümkündür. Gündelik ücretle çalışan veya krizin etkilediği sektörlerde çalışanlar bu dönemde önemli bir gelir kaybı yaşamaktadırlar. Sektörel olarak turizm, seyahat, restoran ve kafeler başta olmak üzere KOBİ’lerin satışları durma noktasına gelmiş durumdadır. Özellikle genç istihdamının yüksek olduğu bu işyerlerinin kapalı kaldığı sürelerin uzaması işsizlik ve sosyal sorunların giderek artmasına yol açacaktır. Diğer taraftan tüketicilerin hem gelir kaybı yaşaması hem de sosyal izolasyon nedeniyle tüketim alışkanları ve davranışları değişmektedir. Restoran ve eğlence harcamaları sıfıra inmiş, tekstil talebi düşmektedir. Ayrıca kriz nedeniyle insanların gelecek kaygısı tasarruflarında artışa yol açmaktadır. Özellikle tasarruf artışları salgın sonrası için de normalleşmeyi yavaşlatma potansiyeli taşımaktadır. Bu noktada KOBİ’lerin süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi ve işsizlik nedeniyle gelirlerini kaybeden ailelerin korunması için seçici politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Devletin krize müdahalesi sırasında özellikle gelir kaybı yaşayan kesimleri ilk planda hedef alması, normalleşme sürecinde ise KOBİ’lerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için araçlar geliştirmesi gerekmektedir. Ancak, burada zaten borç stoku yüksek olan ekonomi için istismarların önüne geçecek ve seçici destekler uygulanmalıdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki borç stokunun salgın sonrasında ekonomileri tehdit eden bir duruma ulaşması muhtemeldir. Uluslararası finans kuruluşları veya fonların bu borç krizi sırasında yerel varlıkları satın almaya başlaması ulusal ekonomiler için risk oluşturmaktadır. Bu bağlamda, devletlerin yerli firmalarını özellikle stratejik sektörleri koruma noktasında özel önlemler alması gerekmektedir. Yaşanan iktisadi krizin kısa, orta ve uzun vadede etkileri analiz edilmeli ve detaylı yol haritaları çıkarılmalıdır. Ekonomi çarklarının dönmesini sağlayacak önlemler yanında, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde uygulanan politikaların yan etkilerinden kaçınmak için neler yapılması gerektiği planlanmalıdır. ÖNERİLER Ekonominin ani bir şekilde yavaşladığı bu günlerde ekonomik gelişmenin motoru olan, ihracatın ve istihdamın büyük kısmını yüklenen KOBİ’lere özel koruma önlemleri

gerekmektedir. Bu bağlamda öneriler sunulmuştur;

aşağıdaki

1. Kriz yönetimi ve sonrasında alınacak önlemler için tavsiye verebilecek bir “Ekonomi Bilim Kurulu” kurulmalıdır. 2. Bakanlıklar arasındaki bilgi akışının hızlanması ve alınan kararların sahada sağlıklı bir şekilde uygulanması için bir “Ekonomi Koordinasyon” birimi oluşturulmalıdır. 3. KOBİ’lerin kriz yönetimi ve gelecek planlaması noktasında bilgi eksiklikleri bulunmaktadır. Bundan dolayı, KOSGEB ve üniversite işbirlikleri kurularak KOBİ’lere yönelik eğitim faaliyetlerinin artırılması gerekmektedir. Örneğin; Kriz yönetimi, finansal planlama, insan kaynakları yönetimi, e-ihracat, inovatif ürün geliştirme, online satış ve dijital pazarlama v b. konularda uzaktan eğitim platformu kurularak eğitimler organize edilmelidir. 4. KOBİ’lerde dijital dönüşüm çalışmaları başlamakla birlikte yavaş ilerlemektedir. Bu bağlamda, sektörel bazda dijital dönüşüm iyi uygulama örnekleri ortaya konmalı ve haya ta geçirilmesi hususunda destek sağlanmalıdır. 5. KOBİ’leri bir araya toplayan dijital bir platformda tecrübe paylaşımına ve iş birliğine yönelik bir oluşum kurulmalıdır. 6. Türkiye çapında KOBİ’lerin ihtiyacına yönelik stajyer havuzu oluşturulmalı ve ünivers ite öğrencileri bulundukları şehirlerde haftada en az iki gün çalışarak KOBİ’lere hem iş desteği hem de ters mentörlük yapmalıdır. 7. Dijital dönüşüm gerçekleştiren ve online olarak aktif satışlar yapan KOBİ’ler vergi indirimi vb. araçlarla teşvik edilmelidir. 8. Arz zincirinin bozulması KOBİ’ler için önemli bir risk teşkil etmektedir. İthal ara malları temini için kamu koordinasyonu sağlanarak benzer sektörlerde çalışan firmaların ortak hareket etmesi sağlanmalı, böylelikle alımda rekabet gücünün artışı ve arz güvenliği sağlanmalıdır. 9. KOBİ’ler kitlesel fonlama gibi yeni finansman yöntemlerini kullanması teşvik edilmeli, bu konuda bilgilendirilmelidir. 10. KOBİ’ler sadece öz sermayeleri ile büyümemeli aynı zamanda hisselerini satarak yatırım almalı ve finansmanını bu şekilde sağlamalıdır. Buna yönelik kamu kurumları destek vermelidir. 11. Paya dayalı kitlesel fonlama platformları KOBİ’lere tüm vatandaşların yatırım yapabilmesinin önünü açmalıdır. 12. KOBİ’leri desteklemek amacıyla faizsiz tahviller ihraç edilmeli ve bunlar KOBİ’lere finansman olarak sağlanmalıdır.


EKONOMİK NOKTA

İŞ DÜNYASI

1 - 7

HAZİRAN 2020

13. KOBİ destekleme sandığı kurularak, KOBİ’lerin olası krizlere karşı ihtiyatlı hareket etmeleri için yönlendirilmelidir. 14. Melek yatırımcılar, KOBİ’lere yatırım yapmaları konusunda teşvik edilmeli ve buna uygun yasal mevzuat hazırlanmalıdır. 15. Üretimde kümelenme oranları artırılmalı, lojistik ağları buna göre şekillenmeli ve KOBİ’lerin özelleşmiş bölgelerde çalışması teşvik edilmelidir. 16. Finansal anlamda hayata geçirilen borç ve vergi ertelemeleri üç aylık geçici nitelikten uzun döneme yayılması gerekmektedir. 17. Uluslararası işbirlikleri kurulması için bir platform oluşturulması ve devlet tarafında n KOBİ’lere iş geliştirme yardımı yapılması gerekmektedir. 18. İş kanununda gerekli değişiklikler yapılarak esnek çalışma imkânı sağlanmalıdır. 19. Ücretlerden alınan SGK primi ve vergiler azaltılmalıdır. 20. KOBİ’ler üzerindeki maliyetler azaltılarak kayıt dışı ekonomi oranı düşürülmelidir. 21. Kira stopaj vergileri KOBİ’ler üzerinden alınıp, mülk sahibi tarafından karşılanmalıdır. 22. Kriz nedeniyle uluslararası firmaların vermiş oldukları siparişlerde iptal ve çeşitli mağduriyetler yaşanmaktadır. Bakanlık nezdinde bir üst kurul aracılığıyla, KOBİ’lerin haklarının korunması ve alacaklarının takibi için yasal destek ve danışmanlık sağlanma lı, ticaret ateşeleri aktif olarak sürece dâhil edilmelidir. 23. Kobilerin cari alacaklarının sigorta kapsamına alınması için alacak sigortası zorunlu hale getirilmelidir. 24. Kamu tarafından verilen çeşitli kredi destek ve güvencelerinin istismar edilmesi nin önlenmesi amacıyla BDDK ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında ortak bir komisyon kurulmalı ve bu süreçteki kredialacak ilişkileri takip edilmelidir. 25. KGF kapsamında büyük firmalara ayrıcalık sağlanmasının önüne geçilmesi ve her düzeyde KOBİ’nin eşit derecede imkânlardan faydalanmasının önü açılmalıdır. 26. Özel bankaların geçmiş dönem alacaklarının KGF üzerinden tahsil edilmesinin önüne geçilmelidir. 27. Verilen nakit ve kredi desteklerinin doğru şekilde kullanılması için KOBİ’lerin takip edilmesi, gerekli denetim ve bilgilendirmelerin yapılması gerekmektedir. 28. Ödenmeyen çeklerin finansal akışı bozmaması için BDDK nezdinde bir çek takas merkezi oluşturularak firmaların alacak ve vereceklerinin denkleştirilmesi sağlanmalıdır. 29. Gıda, tekstil, kimya, demir-çelik gibi önümüzdeki aylarda ihracat potansiyeli yüks ek sektörlere özel teşvikler getirilmelidir. 30. Çalışma ortamlarının düzenlenmesi ve sağlık önlemleri konusunda özel planlama v e destek sağlanmalıdır. 31. Tüketim alışkanlarındaki değişim ve tasarruflarda yaşanacak olan artışlar nedeniyle ortaya çıkacak olan talep açığının önlenmesi için düşük gelirli grupların desteklenmesi, arz fazlası olan ürünlerde devletin nihai alıcı olabileceği bir modelin geliştirilmesi gerekmektedir. 32. Talebin yeniden canlanması için KDV ve ÖTV oranları düşürülmelidir. 33. Özellikle hijyen kavramının gündeme geldiği bu günlerde, gıda sektöründe faaliy et gösteren KOBİ’lerin temel ihtiyaç malzemeleri başta olmak üzere, hijyenik koşullard a üretilmiş organik ürünleri ya da paketlenmiş ürünleri online pazar da dâhil olmak üzere satış modelleri geliştirmesi teşvik edilmeli. 34. Turizm sektörü özellikle Türkiye’nin önemli gelir ve döviz kaynakları arasındadır. Sağlık ve hijyen konusunda turizm sektörüne yönelik alınacak ekstra önlemler, bunun için bütçe ayrılması ve atılan adımların da duyurulması suretiyle halkta bir güvenin oluşturulması bu sektörlerin tamamen durma noktasına gelmesine engel olacaktır. 35. Devletin KOBİ’lere yönelik politikaları belirlerken, hedeflerin ve bu hedefleri ölçme kriterlerinin başlangıçta açık bir şekilde belirlenmesi gereklidir. Ayrıca politikaların amacına ulaşıp ulaşamadığı, kontrol grupları üzerinden gözlenmelidir. İçinden geçmekte olduğumuz COVID19 salgınıyla ülkemiz ekonomisinde karşılaşılan zorlukları alınacak tedbirlerle fırsata çevirmek gerekmektedir. Özellikle küçük orta boy işletmelerin yaşadığı mali sorunların aşılması için alınacak tedbirlerin ve verilecek desteklerin krizi fırsata çevirmede kritik önemi haiz olduğunu görmekteyiz. Bunun için yapılması gerekenler bu raporda analiz edilip önerilerimiz sıralanmıştır. Bütün bu tedbirler ve uygulamalar ile ekonominin can damarı ve istihdamın ana kaynağı olan işletmelerimizin rahatlayacağını ümit etmekteyiz.

7


EKONOMİK NOKTA

İHRACAT

1 - 7

HAZİRAN 2020

Tarım ve gıdada sürdürülebİlİrlİk ana hedef olacak Türk gıda ve tarımının geleceği masaya yatırıldı. Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatına yıllık 5 milyar dolarlık katkı sağlayan Egeli tarım ihracatçıları, Covid-19 salgını sonrasında tarım sektörünün gündeminin sürdürülebilirlik olması gerektiğini dile getirdiler.

E

konomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi (EMD İzmir Şubesi) ve Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği (TAGYAD) işbirliğinde düzenlenen “Türkiye’de Tarım ve Gıda İhracatının Geleceği” isimli toplantıda Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı ve Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, Türkiye’nin tarım ve gıda ihracatının artışı için atılması gereken adımları sıraladılar. Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettiğini hatırlanan Egeli başkanlar, katma değerli üretim ve ihracat için sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunu, bu amaçla üretimde teknolojiyi kullanarak, sözleşmeli üretim modeliyle, üretimin desteklendiği, tarımın önümüzdeki süreçte daha fazla önemsendiği bir modelin hayata geçirilmesi çağrısında bulundular. EMD İzmir Şubesi Başkanı Murat Demircan ve TAGYAD Başkanı İsmail Uğural’ın moderatörlüğündeki toplantıda “Tarım ve

8

Gıda İhracatının Geleceği” ile ilgili görüşlerini dile getiren ihracatçı birlikleri başkanları, Covid-19 salgını sonrasında tarım ve gıda sektörlerinin stratejik sektör konumunun perçinlendiğinin altını çizdiler. Eskinazi; “Tarım ve gıda stratejik bir sektör”

Tarım ve gıda sektörlerinde katma değerli üretim ve ihracatını arttırmanın ana hedefleri olduğunu dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, tarım ve gıda sektörlerinin Türkiye için stratejik sektörler olduğunu, Türkiye’nin potansiyelinin doğru yönetildiği takdirde tarım ve gıda ürünlerinde ithalat rakamlarının gerileyeceğini, Türkiye’nin kendi kendine yettiği gibi tarım ve gıda ürünleri ihracatında daha üst seviyelere çıkabileceğini ifade etti. Celep: “Artık ithalat yapmak değil, üretmek mecburiyetindeyiz” Türk tarım sektörünün 1970’li yıllarda Türkiye’nin GSMH’sından yüzde 30 pay alırken, günümüzde yüzde 5.8 seviyelerine gerilediğini belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Covid -19 sonrasında gıda güvenliğinin her zamankinden daha önemli olduğunun gözlemlediğini, bundan sonraki süreçte ithalat yerine, yerli üretim yapmak mecburiyetinin algılandığını kaydetti. Celep, “Artık bizim üreten bir toplum olmamız zorunlu. Biz Ege Bölgesi olarak tarımda gelişebilecek bir bölgeye, potansiyele sahibiz. Zengin bir coğrafyanın şanslı insanlarıyız. Tarım Reformu

olmazsa olmaz. Bölünmüş arazi problemi rekabet şansımızı azaltıyor. Havza bazlı üretim modelleri ciddi planlama gerektiriyor. Biz Türkiye ekonomisine daha fazla değer kazandırabilecek potansiyele sahibiz. Bunu istihdam ve üretimimizle uyguluyoruz” şeklinde konuştu.

tarım ve gıda ihracatının geleceğine olumlu bakabiliyoruz. Katma değerli ürün ihracatımızı arttırarak ihracat rakamlarımızı iki katına çıkarabiliriz.”

Türkiye’de üretilen gıda ürünlerinin kalite ve aromatik olarak üst seviyede olduğuna vurgu yapan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, Türk gıdası vurgusunun öne çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Bugün tüm dünyada İtalyan zeytinyağı, İtalyan gıdası algısının yerleştiğine dikkati çeken Er, “Gıda ürünlerinde Türk gıdası algısının oluşması için çalışmalıyız” dedi.

Türk zeytin ve zeytinyağı sektörü olarak 1.5 milyar dolar ihracat hedefleri olduğuna vurgu yapan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, bu hedefe ulaşmak için 180 milyon dolar zeytin ağacı varlığının 300 milyona çıkarılabileceğini, yıllık 75 bin ton zeytinyağı tüketen İngiltere ile yapılacak ikili anlaşmalarda Türk zeytinyağı sektörünün gümrüksüz ihracat yapabileceği bir altyapının oluşturulması beklentisini dile getirdi.

Uçak: “Türkiye’de 12 ay taze meyve sebze üretimi yapabiliyoruz” Covid-19 sonrasında yeni düzende Türkiye gibi kendi gıdasını kendi üreten ülkelerin hep bir adım önde olacağının altını çizen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak görüşlerini şöyle dile getirdi. “Türkiye gibi 12 ay taze meyve sebze üretimi ve servisini yapabilen ülkeler, tarım politikalarını sürdürebilir ve başarıyla yönettiklerinde bir adım önde olacaklar. Bundan 2 yıl önce hemen hemen hiçbir Uzakdoğu ülkesine ihracatımız yokken, Çin’e, Tayvan’a, Güney Kore’ye kiraz için Tayland’a elma için ihraç izinlerini aldık. Hava kargo ağının da gelişmesi ile birlikte bu ülkelere taze meyve ihracatımızı 20 milyon dolara çıkardık. Ülkemiz için en az 200 milyon dolarlık bir potansiyel olduğunu düşünüyorum. Tüm bu gelişmelere bakıldığında Türkiye’nin

Er: “Zeytin ve zeytinyağında 1.5 milyar dolar ihracat hedefliyoruz”

Türkiye’de de zeytinyağı tüketiminin artması için KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesi talebinde bulunduklarını dile getiren Er, “Zeytinyağında KDV düşerse litrede 2.5-3 TL’lik bir indirim söz konusu olacak. Zeytinyağı tüketimi artarsa kalp damar, mide bağırsak hastalıkları azalacak, sağlık sektöründe daha az harcama yapılacak. Zeytinyağının tüketicinin ulaşabileceği bir fiyatta olmalı devlet buna destek olmalı” diye görüşlerini dile getirdi. Bedri Girit: “Biz dünyanın mutfağıyız” Türk gıda sektörünü dünya mutfağına benzeten Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Türkiye’nin su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörünün iştigal sahasına giren her üründe dünyada ilk 10’da yer aldığı


EKONOMİK NOKTA

İHRACAT

1 - 7

HAZİRAN 2020

bilgisini paylaştı. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Biz Dünya’nın mutfağıyız. Büyük resme bakarsak her birimiz dünya mutfağı için üretim yapıyoruz. FAO’nun en son Ağustos ayında yayınladığı rapora göre insanlığın konforunun bozulmaması için 1.7 dünyaya ihtiyacımız var. Bu 1.7 dünya olmadığı için verimliliği arttırmaya çalışıyoruz. Türkiye tarım ihracatına 2.5 milyar dolar ihracat yaparak katkı sağlıyoruz” diye konuştu. Terci, “Tarım ihracatı ayakta kaldı” Tarım sektörünün Covid-19’a rağmen ihracatta başarılı bir seyir izlediğine değinen Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, Türkiye’nin 2020 yılının Ocak - Nisan döneminde toplam ihracatının yüzde 13 gerilediği ortamda tarım ürünleri ihracatının yüzde 3’lük artışla 7 milyar 789 milyon dolara ulaştığını, Bitkisel ürün ihracatının ise 5,3 milyar dolar olduğunu kaydetti. “Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörümüz 2.4 milyar dolar ihracat ile tarımsal üretim ve ihracatın vazgeçilmez olduğunu ortaya koydu” diyen Terci sözlerini şöyle tamamladı: “Hububattan mamul ürünlere çok büyük talep olduğunu görüyoruz. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliğimiz 2020 yılı ihracatı yüzde 33 artış gösterdi. Rakamlar gösteriyor ki, tarımsal ve gıda üretimine önümüzdeki dönemde önem vermeliyiz. Planlama çok önemli, sürdürülebilir üretim çok önemli. Verimliliğin çok elzem olduğunu düşünüyorum.” Cahit Doğan Yağcı: “Katma değer üzerinde durmalıyız” Corona virüs salgınının artısının tarım sektörünün dünyada ne kadar stratejik bir sektör olduğunu ortaya koyduğu tespitinde bulunan Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, Covid-19’un tarım ürünlerindeki sürdürülebilirliği ve gıda ürünlerindeki arz güvenliğini gündeme getirdiğine işaret etti. “Teknoloji ile entegre tarım üretimini yaygınlaştırmalıyız. Aksi takdirde fiyat tutturamayız” diyen Yağcı, “Covid-19 ile Dünya’da sağlıklı ürünlere ilgi artışı var. Ocak Nisan döneminde Türkiye ihracatı düşerken, orman ürünleri ihracatında yüzde 12’lik artış var. Kekikte yüzde 12, defnede yüzde 24 artış var. Bu ürünlerin sağlıklı ürünler olduğunu ve böyle dönemlerde bu ürünlere ilginin arttığını gösteriyor. Katma değerli ihracat konusu üzerinde durmamız gerekiyor. Kekiğin kilo fiyatı 3 dolar iken, kekik yağı 70 dolar. Defnede 2.8 dolar iken, defne yağı 90 dolar. Türkiye’ye daha fazla döviz kazandırmak için katma değerli ürünlere yoğunlaşmamız lazım. Defne, kekik, adaçayı ve biberiye 4 ana ürün görüyoruz. Dünya piyasalarında yerimizi sağlamlaştırmamız için ürün gamını genişletmemiz lazım. Özellikle tıbbi aromatik bitkilerin dahil edilmesiyle ürünlerimizi çeşitlendirmeliyiz. Bunun içinde mutlaka envanter çalışması yapılması gerekiyor. Bir diğer husus ise; Ormandan toplama esnasında ürün toplamadaki güçlüklerin önüne geçilmeli.” dedi. Umur: “Nargile tütünü ihracatı etkilendi” Covid-19 sürecinde Almanya, Fransa başta olmak üzere pek çok ülkede nargile salonlarının kapanması nedeniyle nargile tütünü ihracatında düşüş yaşandığı bilgisini veren Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, yaprak tütün ihracatında ise bir düşüş yaşamadıklarını dile getirdi. “Tarımda sürdürülebilirliğin çok önemli olduğuna inanıyoruz” diyen Umur sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunu sağlamanın yolunun sözleşmeli üretimden geçtiğine inanıyoruz. Sektör olarak aldığımız tüm yaprak tütünü sözleşmeli üretimle alıyoruz. Bunun çok faydasını gördük. Hem üretici bakımından, hem planlama bakımından hem toplam üretimi görme açısından fayda gördük. İyi tarım ve Tohum konularına da büyük önem veriyoruz.” Uğural: “Tarım ve gıda sektörü Hükümet politikası olmalı” TAGYAD Başkanı İsmail Uğural ise; “Tarım ve gıda sektörünün stratejik değeri üzerinde herkes mutabık, öyleyse bu sektörün ihracatının da özellikle stratejik olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu çerçevede Türkiye tarım ve gıda ihracatının gelişmesi sorununun Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte bir Hükümet politikası şeklinde ele alınması çok isabetli olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

9


EKONOMİK NOKTA

İHRACAT

1 - 7

HAZİRAN 2020

Moda Gelİşİm Akademİsİ eğİtİmlerİ devam edİyor E

ediyoruz.”

ge Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, yeni normalin öne çıkan en önemli kavramlarından birinin dijitalleşme olduğunu söyledi.

Katılımcılara ihracattan trend ve stile, markadan pazarlamaya kadar bir çok başlıkta eğitim verildiğinden bahseden Sertbaş sözlerine şöyle devam etti:

“Pandemiyle başlayan süreç üretim teknolojilerindeki değişimi, dijital teknolojilerin eğitime entegrasyonunu hızlandırdı. Hem eğitim sisteminde hem de üretimde yeni inovasyonlara ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymuş oldu. Yeni normal için yeni yetkinliklerin gerektiğini de unutmamak gerekiyor. Dijitalleşmenin ajandamızda ön sırada yer almasıyla firmalarımıza, girişimcilere yönelik eğitim programlarımızı, sektörleri yeniden yapılandıran pandemiye göre dijitalin tüm enstrümanlarını etkin kullanarak yeni ve bütüncül bir yaklaşımla tasarladık. İstanbul Moda Akademisi iş birliğindeki 16 eğitimden oluşan “EHKİB Moda Gelişim Akademisi” eğitimlerine bu süreçte de online devam

“Ana odağımız Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün yeni bir sıçrama gerçekleştirmesi için nitelikli girişimcilere ve stratejilerini doğru oluşturmaya çalışan firmalara eş zamanlı, interaktif eğitimlerle doğru mentörlük sağlamak, bilinçlendirmek. Bu noktada eğitimler firmaların risklerden daha az etkilenmesini, bütüncül ve sistematik bir kriz yönetimi stratejisi benimsemelerini sağlıyor. “Evden Koleksiyon Yönetimi ve Planlama” eğitimiyle pazar ve rakip analizi, marka, tüketici davranışları, trendler, perakende takvimi, koleksiyonu etkileyen finansal koşulların analizi, bütçe, dağıtım ve satışa yönelik stok ve fiyat planlanması, tedarik sürecinin planlanması, inovasyon,

fikir aşamasından koleksiyona hazırlık süreci konularını irdeledik.” Burak Sertbaş, dünyada her geçen gün artan çevre bilinciyle beraber geri dönüşüme dikkat çekmek için yeni uygulamaların yapıldığını sözlerine ekledi. “Tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve kullan at kültürünün toplumlardaki bilinçlenmeyle zayıflaması, çevresel sorunlarla baş edebilmemizin en önemli adımlarından biri olacak. Yeni normal ile birlikte alışkanlıkların değişip kaynakların kullanımının daha bilinçli hale gelmesi, katma değerli üretimi ve verimliliği artırmak için uzun süredir benimsediğimiz sürdürülebilir, çevre dostu üretim “Pandemi ve Sürdürülebilirlik” eğitimimizin ana eksenini oluşturdu. Sürdürülebilir başarımıza katkı sağlayan eğitimlerimize Ege İhracatçı Birlikleri’nin eğitim, seminer ve etkinlik portalı EİB Kampüs’ün kampus.eib.org.tr internet adresinden ulaşabilirler.”

gıda Çİn pazarına odaklandı U zakdoğu ülkelerine yönelik tarım ürünleri ihracatının önündeki engeller bir bir kalkıyor. 54 firma Çin’e süt ve süt ürünleri ihracatını yapabilecek. Pandemi sürecinde bu önemli gelişmeyle birlikte TürkiyeÇin hattındaki ticaret yeni bir ivme kazandı. Uzakdoğu’da elini kuvvetlendiren Türk gıda ihracatçıları Çin pazarında daha da güçlenmek istiyor. Ticaret Bakanlığı işbirliğinde ve Guanco Ticaret Ataşeliği’nin koordinasyonunda Guangdong Gıda İthalatçıları Birliği Başkanı Wolfgang Qi, Guangzhou Ticaret Ataşesi Serdar Afşar, Pekin Ticaret Başmüşaviri Hakan Kızartıcı, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla düzenlenen webinarda Çin pazarı ve iki ülke ihracatındaki gelişmeler, farklı ürünlerin bu büyük pazarda taşıdığı potansiyel konuşuldu. ABD menşeli ürünlere Çin’in uyguladığı gümrük vergileri önemli Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Çin’in 2018 yılından bu yana Ege İhracatçılar Birliği olarak başlıca hedef pazar olduğunu, bu ülkeye yönelik birçok heyet ve fuar katılımı çalışmalarının koronavirüs öncesi dönemde farklı sektörler için yapıldığını söyledi. “Maalesef içinde bulunduğumuz şartlar nedeniyle bu çalışmalara ara vermek durumunda kaldık. Çin, 1.4 milyarı aşan ve gelir düzeyi giderek artan nüfusu, yıllık 700 milyar dolara ulaşan gıda tüketimi ve 2018 yılı itibariyle 118 milyar dolara ulaşan gıda ithalatı ile bizim için çok önemli bir hedef pazar konumunda. ABD ile Çin arasında devam eden ticari müzakereler sonucunda ABD ile Çin pazarında rekabet ettiğimiz kiraz gibi ABD menşeli ürünlere Çin’in uyguladığı gümrük vergileri bizi yakından ilgilendiriyor. Diğer yandan, çok geniş bir coğrafyaya, farklı gelişmişlik

10

seviyelerine ve damak zevklerine sahip coğrafi ve beşeri bölgelere sahip olan Çin pazarına ürün bazında doğru, hedef odaklı, etkili ve en az maliyetle giriş ve tanıtım-pazarlama çalışmaları yürütülmesi her tarım-gıda sektörümüz için önem taşıyor.” Avrupa’yı doyuran Türkiye dünyayı doyurabilir Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, ürünlerin tazeliğine çok önem verildiğini, bu anlamda Türkiye’nin ürün çeşitliliğiyle şansının büyük olduğunu, Çin pazarına her ürünün gönderilemediğini açıkladı. “Kiraz ihracatı ile ilgili müzakere ve teknik çalışmalar 2018’da sonuçlandı ve ihracatımız başladı. Diğer taze meyve-sebzelerin ihracatı için iki ülke bakanlıkları arasında müzakere ve çalışmalar devam ediyor. Pekin ve Guangzhou Ticaret Müşavirliklerimizin katkı ve destekleri ile alternatif pazara giriş yöntem ve metotları konusundaki arayışlarımız devam ediyor. Amacımız, önümüzde yeni normalleşme döneminde ortaya çıkacak olan ve giderek artmasını beklediğimiz global gıda talebi ortamında bugün için en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği ülkelerine ilave olarak Çin gibi alternatif pazarlara yeni bir bakış açısı ve farklı yöntemlerle girmenin yolunu bularak ihracat hacmimizi daha katma değerli ürünlerle artırmak. “Avrupa’yı doyuran ülke” olmaktan çıkıp, ülkemizin sahip olduğu Allah vergisi avantajlardan faydalanarak sahip olduğumuz potansiyeli harekete geçirerek dünyayı doyurma iddiasına sahip bir ülke konumuna sahip olmak.” 1,5 milyar nüfuslu Çin pazarı Türk sütçüsüne can suyu olacak Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, “Geçen hafta Çin Halk Cumhuriyeti Gümrükler Genel İdaresi tarafından yapılan açıklamayla Türkiye’den Çin’e süt ve süt ürünleri ihraç edebilmek üzere 54 firmaya onay verildi. Bu kapsamda ürün portföyümüz genişliyor. 1,5 milyar nüfuslu Çin pazarı Türk sütçüsüne can suyu olacak. Kanatlı ürünleri için de gelişme

beklentisi içindeyiz. Daha birçok ürün grubunun Çin’e ihracatı için çalışmalar devam ediyor ve kat edilecek daha çok yol var. İlk toplantımızı Guangzhou Merkezli Çin İthal Gıda Ürünleri Derneği ile internet ortamında yaptığımız toplantı ile başladık. Önümüzdeki günlerde Çin’deki farklı kuruluşlarla görüşmelerimiz devam edecek.” dedi. Çin’de gıda ithalatı yüzde 15’lik artışta Çin pazarındaki son durum ve ülkedeki ihracat potansiyeli, online B2B e-ticaret platformu formatında düzenlenecek Food2China Fuarı’yla ilgili sunum yapan Guangdong Gıda İthalatçıları Birliği Başkanı Wolfgang Qi şunları söyledi: “Gıda İthalatçıları Birliği’ne kayıtlı 400 üye, 5 binin üzerinde yurtdışı tedarikçi, 100 bin Çinli ithalatçı/distribütör var. Diğer ülkelerle ilişkilerimizi Guangzhou’daki gibi uluslararası gıda fuarlarıyla, ticaretimizi geliştiren organizasyonlarla kuvvetlendiriyoruz. Ülkemizde gıda ithalatı yıllık ortalama yüzde 15’lik artış gösterdi. En çok ithalat yapılan ürünlerin arasında süt ürünleri, içecekler, atıştırmalıklar ve meyveler yer alıyor. Kiraz, durian meyvesi, muz, sofralık üzüm ve portakal en çok ithal edilen taze meyveler. Meyve sebzede dondurulmuş ürünlerden daha çok taze ürünler talep görüyor. 1,5 milyarlık nüfus ayrı damak tatlarına sahip. Ülkenin doğusu tatlı ürünleri tercih ederken, batısı daha baharatlı ürünleri seçebiliyor. Gıda lojistik merkezleri firmalara hitap edebilir.” E-ticaret vurgusu Wolfgang Qi, Türk gıda ithalatçılarına “Pazar ve ürün analizi yapılarak derinlemesine araştırma yapılmalı ve pazar iyice anlaşılmalı.” tavsiyesinde bulunarak şöyle devam etti:

“E-ticaret hızla gelişiyor ve online satışlar çok revaçta. Ürünlerinizi çok sergilemeli, sanal ortamda görünür olmalı ve web sitesi kullanmalısınız. Zamanınızı bekleyerek kaybetmeyin. Pazara giriş stratejiniz B2B online ve offline kombinasyonu olmalı. Çin pazarına girmek için Food2China’nın B2B e-ticaret platformu iyi bir alternatif. Çin’de markaların mutlaka kaydedilmesi gerekiyor. Fikri mülkiyet haklarını koruyarak markaları kaydedebilir daha sonra Çinli şirketlerle paylaşabilirsiniz. Çin pazarına girdikten sonra marka tanıtımı B2C ve sosyal medya aracılığıyla yapılabilir.” Türk gıda ihracatçıları ve Çinli firmalar online platformda buluşuyor Tanıtım faaliyetlerinde online sisteme geçtiklerinden bahseden Wolfgang Qi, Food2China Fuarı’nda 24-26 Eylül’de “online B2B” programıyla yurt içi ve yurt dışından satın almacıların katılımcı firmalarla buluşacağını sözlerine ekledi. “Fuarda 900’ün üzerinde marka ve şirket yer alırken, 35 bin civarında da ziyaretçi bekleniyor. Tek noktadan tanıtım ve pazarlamanın yapılabileceği Food2China.com, offline ve online perakendeyi birleştiren O2O (Offline 2 Online) platformu olacak. 30’dan fazla ülke ve bölgeden katılım sağlanacak. Bunların arasında Rusya, Tayland, Hindistan, Kore, İngiltere, Almanya, Filipinler, İtalya, Japonya, Polonya, Kanada, Avusturya, İspanya gibi ülkeler yer alıyor. Dergi, Wechat, Micro Blog, Facebook, LinkedIn, Food2China.com vb. gibi yerlerde aktif bir süreç izleyerek çok kanallı bir pazarlama stratejisi belirledik.”


EKONOMİK NOKTA

İHRACAT

1 - 7

HAZİRAN 2020

Sanal tİcarete ALİ EREN: gerçek destek “TÜRK SANAYİSİ C

ovid-19 sonrasında fuarların ve ticaret heyetlerinin iptal olması sonrasında ihracatçılar ditijal fuarlar ve ticaret heyetleri düzenlemek için harekete geçti. Türkiye’de ilk dijital fuar, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından 13 Haziran 2020 tarihlerinde Shoedex2020 Ayakkabı ve Saraciye Fuarı adıyla düzenlenecek. İlk sanal fuar hayata geçmeden, Cumhurbaşkanlığı tarafından “Pazara Girişte Dijital Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Karar” bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararı Türkiye’nin ihracatı açısından bir milat olarak nitelendiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, bu destekle birlikte ihracatçıların Sanal Ticaret Heyeti, Sanal Fuar Organizasyonu ve Ticaret Bakanlığınca onaylanan e-ticaret sitelerine üyeliklerinin destek kapsamına alındığını kaydetti. Sanal Ticaret Heyeti düzenleyen işbirliği kuruluşlarının faaliyet giderlerinin yüzde 50 oranında destekleneceğini ifade eden Eskinazi, “Bu destek faaliyet başına 50 bin dolara kadar desteklenecek. İşbirliği kuruluşa verilen destek, firmalarımıza daha az katılım bedeli olarak yansıyacak. Sanal Fuar Organizasyonlarında da işbirliği kuruluşlarının giderleri yüzde 50 oranında, faaliyet başına 100.000 $’a kadar desteklenecek. Bu da firmalarımıza daha az katılım bedeli anlamına gelecek” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan, Ticaret Bakanlığı tarafından uygulanacak olan “Pazara

ENDÜSTRİ AÇIĞINI KAPATACAK GÜÇTE”

Girişte Dijital Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Karar” ile Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanan e-ticaret sitelerine üyeliklerinde yüzde 60’a kadar destek kapsamına alındığı bilgisini veren Eskinazi, “2020 yılı sonuna kadar e-ticaret sitelerine gerçekleştirilecek üyeliklerde ise destek yüzde 80 uygulanacak. Covid-19 sürecinde klasik pazarlama yöntemlerinin durduğu ortamda ihracatçı firmalarımızı eticaret sitelerine üye olmaya davet ediyoruz. Bu desteğin hızlı bir şekilde hayata geçmesindeki emeklerinden dolayı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan’a Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.” TİM bünyesinde Sanal Fuarlar ve Ticaret Heyetleri Komitesi 1 aydır çalışıyor. Covid-19 sürecinde, Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar’ın başkanlığında TİM Sanal Fuarlar Komitesi oluşturuldu. Komitenin, ilk sanal ticaret heyeti organizasyonu 13-14-15 Mayıs 2020 tarihlerinde Özbekistan Sanal Ticaret Heyeti Organizasyonu oldu. İkinci etkinlik ise; 27-28-29 Mayıs 2020 tarihlerinde Kenya Ticaret Heyeti Organizasyonu olarak planlandı. Her iki organizasyona da Türk ihracatçıları yoğun ilgi gösterdi. Türkiye’nin ilk sanal fuarı ise; 1-3 Haziran 2020 tarihlerinde ayakkabı ve saraciye sektörüne yönelik Shoedex2020 Fuarı olacak. Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesindeki Sanal Fuarlar Komitesi, 15-19 Haziran 2020 tarihlerinde Hindistan’a yönelik, 22-23 Haziran’da ise Güney Kore’ye dönük Sanal Ticaret Heyeti Organizasyonu için çalışmalarını sürdürüyor.

Haziran ayında sınırların açılmasıyla Türk sanayisinin normalleşme sürecine gireceğine dikkat çeken Erensan CEO’su Ali Eren: “Türk sanayisi endüstri açığını kapatacak güçte”

B

asınçlı Kap ve Kazan Sektörü’nün ülkemizdeki önemli temsilcilerinden Erensan’ın CEO’su Ali Eren, Koronavirüs salgını sonrasında dünyada oluşacak yeni normal ve Türkiye’nin pandemi sonrasındaki ekonomik durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Eren, Türkiye’nin Haziran ayı itibariyle toparlanma sürecine gireceğini söyledi. , Tüm dünyada yaşanan üretim krizinde Türk sanayisinin manevra kabiliyetinin Avrupa’ya göre çok daha yüksek olduğunu belirten Eren, “Pandemi nedeniyle İstanbul’da üretim oranları yüzde 80, Anadolu’da ise yüzde 40’a kadar düştü ancak Türk sanayisi endüstri açığını kapatacak güçte. Özellikle Haziran ayı itibariyle sınırların açılmasıyla ihracat başlayacak ki bu da döviz girişi ile piyasaları rahatlatacaktır” dedi. “Pandemiden en çok hizmet sektörü etkilendi” Pandeminin negatif etkisinin imalattan çok hizmet sektöründe görüldüğünü belirten Eren, “Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) limitlerinin artırılması ekonomi için doğru bir hamle, KGF kredileri asıl şimdi gerekli ancak bu alışkanlık haline de getirilmemeli.

Şirketlerin bu krizin altından tek başlarına kalkması mümkün değil. KGF Özellikle küçük ölçekli firmalara ve esnafa can simidi olacaktır. Finans piyasalarında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) da şuana kadar ki kontrolü doğru ama ileride tahvil ihracatında sıkıntı yaşanmaması adına dikkatli olmakta fayda var ” diye konuştu. “Ekonomide eski rakamlara ulaşılması zaman alacak” Koronavirüs sonrasında ekonomide toparlanmanın zaman alacağının altını çizen Eren, “Küresel ölçekte Haziran sonu itibariyle pandemi riskinin ortadan kalkmaya başlayacağı öngörülüyor. Sanayimiz Avrupa ülkelerine göre çok daha büyük bir reflekse sahip, aktif ve dinamik bir yapımız var. Çok hızlı bir şekilde yeni normalleri uygulayarak eski üretim ve verimliliği yakalayabiliriz. Sanayide üretim ve kapasitenin artışıyla borsanın da yukarıya doğru eğilimi daha yüksek olacaktır. Ancak görülen o ki 2019’daki ekonomik verilere 2021’in sonlarına doğru ulaşabileceğiz. İyimser senaryo içerisinde sanayide yeniden istihdam sağlanacak ama küçük esnafın kendini toparlaması biraz daha zaman alacak” dedi.

11


EKONOMİK NOKTA

SAĞLIK / MAKALE

1 - 7

HAZİRAN 2020

Sİgara bağımlılığı da dİğer kronİk hastalıklar gİbİ tedavİ edİlebİlİyor Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Dünya Tütünsüz Günü” olarak ilan edilen 31 Mayıs’ta her yıl sigara ve tütün ürünlerinin sağlığa zararlarına dikkat çekiliyor. Aile Hekimliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Toprak, bu özel gün vesilesiyle sigara ve tütün ürünlerinin zararlarına vurgu yaparak önemli bilgiler paylaştı. Sigarayı bırakmak isteyenlere Sağlık Bakanlığı tarafından hizmete açılan ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve Sigara Bırakma Poliklinikleri aracılığıyla destek sağlandığını hatırlattı.

Prof. Dr. Dilek Toprak

P

andemi, Sigara bağımlılığı bir toplum sağlığı soru-

nu ve pasif içiciler dâhil her yıl 7 milyon insanın ölümüne neden olmaktadır. Küresel Yetişkin Tütün Araştırma (Global Adult Tobacco Study-GATS) verilerine göre Türkiye’de tütün kullanım oranı %27,1 olarak bildirilmiştir. Ortalama başlama yaşı ise 17’dir. Ülkemizde 18 yaşından önce sigaraya başlama oranıysa %59 olarak bildirilmektedir. Sigaranın zarar vermediği insan organı neredeyse yoktur. Kanserden, KOAH dediğimiz kronik tıkayıcı akciğer hastalıklarına; kalpte ritim bozukluklarından, ani ölümlere; kadında ve erkekte kısırlıktan bebekte birçok hastalığa kadar hemen her hastalığın sebebinde sigarayı saymak mümkün. Sigarayı bırakma sürecinde kişinin profesyonel destek alması başarı şansını artırıyor. Sigara bağımlılığı da diğer kronik hastalıklar gibi tedavi edilebiliyor. Sigara her türlü olumsuzluğa davetiye çıkarıyor Sigaranın sağlığın yanında pek çok farklı soruna neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dilek Toprak bu zararları şöyle sıraladı: •

Hastalandırıyor,

Sakatlıyor,

Öldürüyor,

Ekonomik kayıplara yol açıyor,

Başkalarına kötü örnek teşkil ediyor,

12

Bağımlılık yapıyor,

tadır.

Yangınlara sebep oluyor,

Kişinin nefesin, teninin, giysilerinin kötü kokma-

manı nedeniyle hayatını kaybetmektedir.

Her yıl 10.000 ila 15.000 kişi, çevresel tütün du-

sına neden oluyor,

içmeyenlere kıyasla %30 daha fazladır.

Kişinin sevdiklerine de pasif içicilik yoluyla zarar

veriyor, •

Pasif içicilerin kalp hastalığı nedenli ölüm oranı,

Anne ve/veya babaların içtiği sigaradan dolayı pasif içiİş hayatına zarar veriyor (sigara molaları ile iş

ciliğe maruz kalan çocukların kansere yakalanma riski,

adaletinin bozulduğu, mesaiden harcandığı için iş verim-

gebeliği sırasında pasif içici olan anne karnındaki bebek-

liliğini düşürdüğü söylenebilir.)

lerin riskin; akciğer, beyin, hatta tüm organlarının zarar

İş ve trafik kazalarına sebep oluyor,

görmesi ile aynıdır. Gebelikte içilen sigara ile doğacak

Çevre kirliliği oluşturuyor (kapı önlerinde, sokak-

bebekte düşük, ölü doğum, erken doğum, doğumsal

larda, denize atılan izmaritler),

anomali, zeka ve gelişme geriliği, davranış bozukluğu,

alerjik hastalıklar, akciğer gelişim kusuru, astım, solu-

Etik sorunlar yaratıyor.

Pasif sigara içicileri aktif içicilerle aynı sağlık risklerine

num enfeksiyonları riskleri de artmaktadır. Bir de, daha

sahipler

az bilinen ancak özellikle bebek ve çocuklarımızı koru-

Yılda 7300 kişinin sigara kullanmamasına rağmen pasif

mamız gereken üçüncü el sigara dumanı maruziyetinden

içici olarak akciğer kanserine yakalanıp hayatını kaybetti-

de bahsetmek lazım.

ğine dikkat çeken Prof. Dr. Dilek Toprak sözlerine şunları

Üçüncü el dumana maruz kalma durumu ani bebek

ekledi: “Sigara ya da diğer tütün ürünlerinin yanması so-

ölümlerinin en büyük sebeplerinden biri

nucu ortaya çıkan duman ile sigara içen kişinin soluğuyla

Kapalı ortamda içilen sigara dumanının önemli bir bö-

yayılan dumanın bileşimi ikinci el sigara dumanı olarak

lümünün saç, deri, giysi, mobilya, yer döşemesi, duvar,

tanımlanmaktadır. Sigara içmeyen fakat ikinci el dumana

yatak, halı, toz ve diğer yüzeyler tarafından tutularak bu

maruz kalan kişilerin akciğer kanserine yakalanma riski

yüzeylerde uzun süre kalabildiğini ve bu kalıntılara da

%20 ila 30 daha yüksektir. Kısa bir süre ikinci el dumana

üçüncü el sigara dumanı dendiğini belirten Prof. Dr. Dilek

maruz kalmak bile hücrelere zarar vererek kanser olma-

Toprak: “Sigara dumanı duvarlarda, zeminlerde, mobil-

ya neden olabilir.

yalarda, giysilerde uzun süreler kalabilir. Bu yüzeylere te-

“Bulunulan ortamda sigara içiliyorsa bu sigaranın dörtte

mas eden kişiler de sigaranın olumsuz etkilerine maruz

birini siz de içiyorsunuz” diyen Prof. Dr. Dilek Toprak, pa-

kalırlar. İnsanların üçüncü el dumana maruz kalmasından

sif sigara dumanına maruz kalmayanlarda kalanlara göre

dolayı en çok çocuklar risk altındadır. Sıklıkla zeminler-

akciğer kanseri riskinin %30, KOAH riskinin %25 daha az

de ve mobilyalarda dizlerinin üstünde hareket eden ve

olduğunu ifade etti ve ekledi; “100 bin kişiden 17 bini

oynayan çocuklar, sürekli ellerini ağızlarına götürmekte

pasif içicilik nedeniyle ölüyor. Özellikle eşlerden birinin

ya da ağızlarını evdeki eşyalara temas ettirmektedirler.

içmesi (ki bu da çoğunlukla erkek oluyor, kadınlar genel-

Bebekler de üçüncü el dumandan olumsuz bir şekilde

likle pasif içici konumunda), diğer eşin sağlığını doğru-

etkilenmektedir. Pasif içicilikte olduğu gibi, üçüncü el

dan etkilemektedir. Sigara içen erkeklerle evli kadınlarda

dumana maruz kalma durumu ani bebek ölümlerinin en

akciğer kanserinden ölümler, sigara içmeyen erkeklerle

büyük sebeplerinden biridir.”

evli kadınlara göre %20 daha yüksek bulunmuştur. İçme

Sigarayı bırakmanın sağlığın yanı sıra sosyal hayata, eko-

miktarı artıkça risk de artmaktadır. Pasif içicilerin meme

nomiye ve çevreye de faydası var

kanserine yakalanma riski, içmeyenlere kıyasla %70 daha

Sigaranın solunum yollarında bulunan, adına silya denen

fazladır.

küçük tüycüklerin çalışmasını zorlaştırdığını söyleyen

Sigara dumanının içindeki zararlı maddelerin yaklaşık

Prof. Dr. Toprak: “Bu silyalar, tüm solunum yolunu kaplı-

%90’ının uçucu gazlar şeklinde havaya karıştığını belir-

yor ve solunum güzergâhının tersine doğru çalışarak, ha-

ten Prof. Dr. Toprak pasif içicilikle ilgili çarpıcı veriler de

vayla birlikte vücuda giren, mukusların tuttuğu ve balgam

paylaştı:

yoluyla dışarı atılan parçacıkların ağız ve buruna doğru

Türkiye’de okul çağındaki gençlerin %82’si evle-

ilerlemesini sağlar, yani akciğerleri temizler. Sigara bu

rinde, %86’sı ev dışında sigara dumanına maruz kalmak-

silyaların çalışmasını zorlaştırır, yani solunum yollarının


EKONOMİK NOKTA

SAĞLIK

ve akciğerlerin temizlenmesini zorlaştırır.

Prof. Dr. Dilek Toprak, “Tat ve koku duygusu

Sigara bırakıldığında bu mekanizma tekrar

yerine geldiği için kişi yemeklerin lezzetini

fonksiyonel hale gelerek solunum yollarını

almaya başlar. Ekonomik olarak sigaraya

korumak için çalışır. Sigarayı bırakanların ilk

verdiği parayla daha faydalı harcamalar

haftalar öksürük ve balgamlarındaki artışın

yapabilir. Kendi, ailesi ve çevresi sigara du-

sebebi budur. Yani akciğerler temizlenmeye

manına maruz kalmamış olur, temiz hava

başlar.”

solunur. Kişi kendisini çok daha zinde his-

Sigarayı bıraktıktan hemen sonra vücutta

seder. Artık merdiven çıkarken, koşarken,

olumlu değişimler başladığını ifade eden

yüzerken nefesi kesilmez; sabahları uyandı-

Prof. Dr. Toprak, bu değişimleri şöyle sıra-

ğında ağzınızda acı bir tat olmaz; çocuğuna

ladı:

toksik maddeler vermez daha da önemlisi

20 dakika sonra, kan basıncı ve na-

ona kötü örnek olmaz ve ileriki yaşamında

bız normale döner, el ve ayak dolaşımı dü-

onun da sigara bağımlısı olmasını büyük öl-

zelir.

çüde önler.”

8 saat sonra, kan oksijen düzeyi

Sigarayı bırakmak isteyenler ALO 171 Sigara

normale döner, kalp krizi geçirme riski aza-

Bırakma Danışma Hattı ve Sigara Bırakma

lır.

Polikliniklerine başvurabilir

24 saat sonra, vücut karbonmonk-

rihinde hizmete açılan ALO 171 Sigara Bırak-

48 saat sonra, kandaki nikotin dü-

ma Danışma Hattında, 7 gün 24 saat sigara

zeyi azalır, tat ve koku duyusu artar, mide

bırakma konusunda uzman danışmanlar

şikâyetleri azalır.

tarafından destek sağlandığının altını çizen

72 saat sonra, nefes alıp verme ra-

Prof. Dr. Dilek Toprak: “Ayrıca yine Sağlık

hatlar, solunum yolları daha rahat çalıştığı

Bakanlığı tarafından verilen eğitimlerle ser-

için salgı miktarı artar, hava yolları kendi

tifika alarak sigara bırakma polikliniklerinde

kendini temizlemeye çalışır.

profesyonel hizmet sunan hekimlerimizin

2-12 hafta sonra, tüm vücuttaki do-

görev yaptığı Sigara Bırakma Poliklinikleri

laşım düzelir, solunum yolu enfeksiyonları-

bu konuda en güvenilir yerlerdir. Bırakmak

na yakalanma riski azalır, yürürken yorulma

isteyenlere ALO 171 Sigara Bırakma Danış-

ve tıkanma daha az görülür.

ma Hattı ve Sigara Bırakma Poliklinikleri

aracılığıyla destek sağlanmaktadır.

larla nefes alıp verme ve hırıltılı ya da ıslık

Sigara kullanımının çoğunlukla üniversite

sesli soluk alıp verme gibi solunum yolu

çağından önce başladığından üniversite dö-

problemleri düzelir, akciğer fonksiyonları

neminin tütün kullanımı ile mücadele açı-

yüzde 5-10 oranında artar.

sından önemli olabileceğini ifade eden Prof.

Dr. Dilek Toprak sözlerini şöyle sürdürdü:

12 ay sonra, koroner kalp hastalığı

riski yarı yarıya azalır.

“Tütünle mücadelede başarıya ulaşmak için

sigaraya başlama ve bırakma davranışlarını

12-36 ay sonra, mesane kanseri ris-

ki yüzde 50 azalır.

tanımak, başlamayı kolaylaştıran nedenleri

ve bırakma girişimlerinin önündeki engelle-

5 yıl sonra, kalp krizi geçirme riski,

yemek borusu ve ağız boşluğu kanserleri

ri belirlemek yol gösterici olacaktır.

riski yüzde 50 azalır.

Önemli bir toplum sağlığı sorunu olan tütün

10-15 yıl sonra, kalp krizi geçirme

kullanımında hekimlerin ve aile hekimleri-

riski hiç içmeyenlerle aynı seviyeye iner, ak-

nin önemli görevleri vardır. Bunlar arasında

ciğer kanseri riski sigara içenlere göre yüzde

sigara içen kişilere bırakmalarını önermek

50 azalır.

ve yardımcı olmak yanında hekim olarak ör-

Sağlıkta meydana gelen bu düzelmelerin

nek olmaları da beklenmektedir.”

yanında sigarayı bırakmanın sosyal hayata da olumlu katkıları olduğunu vurgulayan

1 - 7

HAZİRAN 2020

Medİkal uzmanı

Sağlık Bakanlığı tarafından 27 Ekim 2010 ta-

sitten arınır.

3-9 ay sonra, öksürük, kısa aralık-

T

sonra İstanbul’da ticari ve endüstriyel opçu, popçu, köçek tayfasının

düşük profillilerini çoğunluk tanır. Ama bu ülkenin milyonlarca dolarlık döviz kaybını önleyen, katma değer oluşturan, alın ve beyin teriyle yaşayan değerli insanları bilen çok azdır. TV’leri ve medyayı istila etmiş olan yeteneksizler bizim sırtımızdan yağ-bal içinde yaşarlar. 300 yıldır onları lüks içinde yaşatmaya devam ediyoruz. Bu çarpık yapı sona ersin artık diyen de yok. Yavuz Gendigelenoğlu Bey elektrik, elektronik,

mekatronik,

bilgisayar

ve medikal alanlarında çok değerli işler yapan üretici ve rol modeli bir insanımızdır. Meslek lisesinin ardından üniversiteyi de elektronik ile alakalı okuyan Yavuz Bey 35 yıldır gece gündüz bu ülke yükselsin diye çalışır. 90’lı yıllarda Bolu’da özel sektörde çalıştı. Ardından kendi işyerini açtı. Ancak küçük şehrin altyapısı, pazarı, ARGE ortamı, üretimsiz hali, çelmeler ve hasetliklerden usandığı için 2 binlerden

çalışmalarını sürdürmeyi tercih etti. Halen medikal sistemler üzerine çok değerli projeleri, üretim faaliyetlerini, tasarımları

yürütmeye

devam

etmektedir. Kendisini 30 yıldır tanırım. Aramızda ticari bir irtibat yoktur. Bu yazıyı çıkar sağlamak için yazmış da değilim. Amacım çok kıymetli insanların bilinmesini, örnek alınmasını, desteklenmesini sağlamaktır. Beni ara sıra telefonla arar. Bu ülkenin daha iyi noktalara yükselmesi için neler yapılabilir eksenli hasbihaller ederiz. Bu insanın sürekli yenilik, proje, ekonomi düşünmesi beni hep imrendirmiştir. Ülkemizde icat çıkaran, ülkeye çivi çakanlar yüzde 99 oranında engellenir. Bu topraklardan kaçıp gitmesi için her yöntem denenir. 35 yıldır tıbbi sistemler üzerine çalışan Yavuz Bey’e bugüne kadar bir Allah’ın kulu “Kutlarız. Bir desteğe ihtiyacınız var mı? Projeniz nedir?” diyen olmuş değildir.

Ali Özdemir @aliozdemir_net 0505 220 83 85 23.05.2020

13


EKONOMİK NOKTA

GÜNCEL

1 - 7

HAZİRAN 2020

Morhİpo.com yaz sezonunu açtı Modanın e-ticaretteki öncüsü, yaz sezonunu Loves You Beach ve Morhipo Beach koleksiyonlarıyla açtı. Birbirinden iddialı parçaların tanıtımını ise Soner Sarıkabadayı’nın müstakbel eşi Madelein Lopez Camelo üstlendi.

E

Plajlarda tropikal esintiler

ge Her yaz plaj şıklığına yön veren

tasarımları kullanıcılarına en uygun fiyatlarla sunan Morhipo.com, bu yaz da mayo ve bikiniden pareoya, şapkadan plaj çantasına en trend parçaları modaseverlerle buluşturuyor. Sadeliğin

Çarpıcılığı

Morhipo

Beach

Koleksiyonunda Bu yılın öne çıkan parçalarından tek renk, fırfır ve pencere detaylı mayolar ile animal print bikiniler Morhipo Beach koleksiyonunda yer alıyor. Nude tonlar bu yaz elbiselerde olduğu gibi mayo ve bikinilerde de oldukça revaçta. Beyazın şıklığı ve siyahın asaleti ise her zaman olduğu gibi bu yıl da yerini koruyor. Çarpıcı kesimleri ve tül dekolte detaylarıyla siyah bikini ve mayolar bu yaz da vazgeçilmezleriniz

Mayo ve bikinilerdeki sadelik, pareo ve elbiselerde yerini canlı renklere ve çiçek desenlerine bırakıyor. Bu yıl oldukça sık göreceğimiz tropikal çiçek desenlerini ve çizgili tasarımları Loves You Beach koleksiyonunda keşfedebilirsiniz. 2015 Miss Kolombiya güzeli Madelein Lopez Camelo’nun kusursuz bir şekilde taşıdığı Loves You Beach bikini ve mayolar, bu yazın plaj modasına damga vuracak! Çizgiler revaçta Yaz aylarının en sevilen desenlerinden biri olan çizgiler de bu yıl da oldukça revaçta. Mavi-beyaz, kırmızı-beyaz, siyah-beyaz çizgili tasarımlarla spor şıklığını yakalayacaksınız.

arasında olacak.

Emlak Vergisi’nde Son Gün 1 Haziran ! 2

020 yılı emlak vergisi 1. Taksit ödemeleri 1 Haziran 2020 Pazartesi günü sona eriyor. Geçen seneye göre artış oranı yüzde 11,29 olacak. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Belediyeler tarafından bina, arazi ve arsalar için tahsil edilen ve servete dayalı olarak tahsil edilen Emlak Vergisinin ilk taksit ödemelerinde artık son günlere girildi. 2020 yılı emlak vergi değeri bu sene için, yeniden değerleme oranının yarısı olan yüzde11,29 oranında artırılarak uygulanıyor. Covit19 nedeni ile kira alamayan mal sahiplerinin erteleme beklentileri de maalesef gerçekleşmedi. 65 yaş üstü kişiler için de ödeyip ödememe durumları netlik kazanmadı. Ödeme yapılmadığı takdirde aylık %2 gecikme

14

cezası söz konusu olacak” dedi. Büyükşehirlerde Tarifeler Yüksek Vergi oranları konusunda da bilgi veren Özelmacıklı “Vergi oranları arazilerde ve meskenlerde binde bir, diğer binalarda binde iki ve arsalarda ise binde üçtür. Bu oranlar, büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yüzde 100 artırımlı uygulanıyor. Ayrıca Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı da vergi değerinin %10’u olarak uygulanmaya devam ediyor. Gene işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergileri de büyükşehirlerde %25 artırımlı olarak uygulanmaya devam ediyor. Konutlarda ise çevre temizlik vergisi su tüketimine göre su faturalarına yansıtılıyor. Bu bedel de 2020 yılı için metreküp başına büyükşehirlerde 15 kuruş, diğer yerlerde 12 kuruş olarak hesaplanıyor” dedi. E-Belediye İle Ödemeler Yapılabiliyor

Birçok belediyenin web sayfasından, online tahsilat yapılabildiğini belirten Altın Emlak Genel Müdürü “İster T.C. kimlik numarası ister sicil numarası ile vergilere ilişkin online ödemeler yapılabiliyor. Hatta e-devlet üzerinden de gene birçok belediyeden sicil, tahsilat ve tahakkuk bilgileri sorgulanabiliyor. Ödemeler ise veznelerin yanı sıra, posta çeki, ebelediyeden kredi kartı ile ve bankalara havale – eft ile ödenebiliyor” dedi. Emlak vergisini kimler ödemez Özelmacıklı “Hiçbir geliri olmayanlar, gelirleri sadece kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanlar ayrıca gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m²’yi geçmeyen tek meskeni olması halinde emlak vergisinden muaftır” diye konuştu.


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ

15 - 22

Nisan 2020

15


EKONOMİK NOKTA

GÜNCEL

Mekanİk Tesİsatta Dİjİtal Dönüşüm Sanal Sergİsİ t MMOB / Makine Mühendisleri Odası - sektör derneklerinin desteği ve teknoloji firmalarının katkılarıyla hazırlanan; Mekanik Tesisatta Dijital Dönüşüm Etkinliği ve Sanal Sergi etkinliği 28 – 30 Mayıs 2020 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasını Oda Başkanı Yunus Yener yaptı. Etkinliğin, sektörde dijitalleşme için önemli bir adım olduğunu vurgulayan Yener, “Odamız, İstanbul Şubemizin öncülük ettiği, sektör derneklerimizin iş birliği ve teknoloji firmalarımızın katkılarıyla hazırladığı bu etkinlik sayesinde hem sektör

için hem de Türkiye için önemli bir adım atıyor. TMMOB’ye bağlı odalardan birisi olan Makine Mühendisleri Odamız, gerek meslektaşlarımız gerekse sektör için bir ilki gerçekleştirerek dijitalleşme konusunu ele alıyor. Covid-19 pandemi süreci, bu etkinliğe katılan bütün kuruluşları kapsamak üzere söylüyorum, meslek alanlarımızın ve uzmanlıklarımızın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu çerçevede Odamız ile iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren ISKAV, İSKİD MTMD, TTMD, MÜKAD ve TRFMA’nın, öncelikli olarak pandemi önlemlerine yönelik ortak

çalışmalar için ortaklaşa bir İklimlendirme Teknik Kurulu oluşturduğunu buradan duyurmak istiyorum.” dedi ve etkinliğin verimli ve üretken geçmesini dilediğini belirtti. Oda Başkanım Yunus Yener’in ardından söz alan MMO İstanbul Şube Başkanı İbrahim M. Tataroğlu, “Son iki dönemdir, dijitalleşme yönünde attığımız adımların faydasını özellikle pandemi sürecinde oldukça net gördük. Gün geçtikçe güçlenen dijital alt yapımız sayesinde, pandemi süreci boyunca üye hizmetlerimizi sorunsuzca devam ettirebildik. Derneklerimizin ve firmalarımızın katkılarıyla hazırladığımız bu dijital etkinlik de

1 - 7

HAZİRAN 2020

işte bu sürecin bir parçası olarak karşımızda duruyor. Bu çalışmanın sorunsuz şekilde gerçekleştirilmesi için emek veren, başta Şube Sekreterimiz C. Ahmet Akçakaya olmak üzere, tüm mesai arkadaşlarımıza, sektör derneklerine ve firmalarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından, ilk gün gerçekleştirilen sunumlar; 792 farklı katılımcı ile gerçekleşen etkinlik, dernek başkanlarının konuşmaları ve dijital sergi ziyareti ile tamamlandı. Etkinlik için oluşturulan sanal sergi etkinlik sonrasında da bir ay boyunca faaliyet göstermeye devam edecek.

Align Technology Exocad’i Bünyesİne Kattı Align Technology, dental bilgisayar destekli dizayn ve üretim (CAD/CAM) yazılımları pazarında lider olan ve 150’den fazla ülkedeki geniş müşteri ortağı ve satıcıları aracılığıyla dental laboratuvarlara ve dental uygulamalara tam entegre iş akışları sunan özel şirket Exocad Global Holdings GmbH’i satın aldığını duyurdu.

E

xocad’in satın alımı, Align’in dijital platform erişimini, orto-restoratif ve kapsamlı diş hekimliğini kolaylaştırmak için uçtan uca dijital platform iş akışında restoratif ihtiyaçları ele alan teknolojiler ekleyerek genişletiyor. Align Technology bu satın almayla ayrıca, Exocad’in restoratif dişhekimliği, implantoloji, rehberli cerrahi ve gülümseme tasarımı

16

alanlarındaki uzmanlığını portföyüne katıyor. Align’ın Invisalign ve iTero dijital çözümleri, laboratuvarda ve hasta başında yeni ve çok disiplinli diş hekimliğine zemin hazırlıyor. Exocad aynı zamanda 200’e yakın ortağı ve dünya çapında 35.000’den fazla lisansı ile Align’ın dijital diş hekimliğindeki platform erişimini arttırıyor. Bu duyuru hakkında Align Technology Başkanı

Joe Hogan, “Exocad’in satın alımı iki şirketin 2017’de başlayan iş birliği için gereken doğal bir adım. Yolculuğumuzun sıradaki aşamasında dijital diş hekimliğinin evrimini sürdürmek için heyecanlıyız. Exocad’in vizyoner kurucuları Till Steinbrecher ve Maik Gerth ve onların tecrübeli yazılım ekibi, teknolojik kabiliyetimizi geliştirecek ve gelecek dijital yenilikleri sağlayacak. Birlikte Exocad’in dental CAD/ CAM endüstrisindeki kilit teknoloji sağlayıcısı

konumunu genişleteceğiz ve şirketin temelini oluşturan açık ve entegre bir yaklaşımla kesintisiz inovasyon sağlayacağız’’ dedi. Exocad operasyonlarını olduğu gibi sürdürmeye devam edecek. Exocad ayrıca, paydaşlar ve tüketicilerden oluşan geniş ekosistemini desteklemeyi ve donanımdan bağımsız yazılım çözümleri sağlamayı sürdürecek.


EKONOMİK NOKTA

SAĞLIK

23 - 30

Nisan 2020

17


EKONOMİK NOKTA

TANITIMLAR

1 - 7 HAZİRAN 2020

sİYASAL sİYASAL MAKALELER -I- MAKALELER -IIKİTABI ÇIKTI yakında KİTAP ADI : SİYASAL MAKALELER - I YAYINCI : DÜNYA MEDYA GRUP / WORLD MEDIA GROUP YAZAR: İLKER KAPLAN SAYFA : 166 İÇERİK : 2000 - 2020 ARASINDA YAYINLANAN SİYASAL MAKALELERİMİZDEN SEÇTİKLERİMİZ BASIM YILI : 2020 FİYAT : 20 TL

KİTAP ADI : SİYASAL MAKALELER - II YAYINCI : DÜNYA MEDYA GRUP / WORLD MEDIA GROUP YAZAR: İLKER KAPLAN SAYFA : 160 İÇERİK : 2000 - 2020 ARASINDA YAYINLANAN SİYASAL MAKALELERİMİZDEN SEÇTİKLERİMİZ BASIM YILI : 2020 FİYAT : 20 TL

küreselleşme sömürgecİLİK ve tarİhsel medya EvrİMİ KİTAP ADI : KÜRESELLEŞME VE MEDYA YAYINCI : DÜNYA MEDYA GRUP / WORLD MEDIA GROUP YAZAR: İLKER KAPLAN SAYFA : 202 İÇERİK : KÜRESEL İDEOLOJİNİN YAYILMASINDA VE TOPLUMSAL YAPILAR ÜZERİNDE KİA’LARIN ETKİSİ BASIM YILI : I. BASIM 2010 - II. BASIM 2017 - III. BASIM 2019 FİYAT : 20 TL

azınlık düşler

KİTAP ADI : AZINLIK DÜŞLER YAYINCI : DÜNYA MEDYA GRUP / WORLD MEDIA GROUP YAZAR: İLKER KAPLAN SAYFA : 60 İÇERİK : ŞİİR BASIM YILI : I. BASIM 2000 - II. BASIM 2010 - III. BASIM 2019 FİYAT : 20 TL

Bu altı kitaba

18

www.worldmediagroupe.com

KİTAP ADI : SÖMÜRGECİLİĞİN TARİHSEL EVRİMİ YAYINCI : DÜNYA MEDYA GRUP / WORLD MEDIA GROUP YAZAR: İLKER KAPLAN SAYFA : 256 İÇERİK : KARASAL YAYILMACILIKTAN KÜRESELLEŞMEYE SÖMÜRGECİLİĞİN TARİHSEL EVRİMİ BASIM YILI : I. BASIM 2000- II. BASIM 2010 - III. BASIM 2019 FİYAT : 20 TL

endüstrİ 4.0

KİTAP ADI : ENDÜSTRİ 4.0 YAYINCI : DÜNYA MEDYA GRUP / WORLD MEDIA GROUP YAZAR: İLKER KAPLAN SAYFA : 192 İÇERİK : ŞİİR BASIM YILI : I. BASIM 2000 - II. BASIM 2010 - III. BASIM 2019 FİYAT : 20 TL

adresinden sipariş verebilirsiniz. Kitaplarınız 3 iş günü içerisinde adresinize gönderilir.



EKONOMİK NOKTA

OTOMOTiV / HABER

1 - 7 HAZİRAN 2020

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE TALEP İKİNCİ EL’E KAYACAK Aydın Erkoç: ‘’Sıfır araçların tedariki ile ilgili yaşanan sıkıntılar, pandemi sebebiyle tüketici alışkanlıklarının değişmesi ve yaz aylarının gelişiyle ikinci el otomobil satışlarında hareketlilik başlayacaktır’’

M

otorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, pandemi ile birlikte üretim, tedarik ve tüketici alışkanlıklarında yaşanan değişikliklerin otomotiv sektörünü derinden etkilediğini belirtti. Sektörün durumu ve geleceği hakkında önemli açıklamalar yapan Erkoç, sektör paydaşlarına da tavsiyelerde bulundu. Koronavirüs (Kovid19) salgını sebebiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüm sektörlerin zora girdiğini, ikinci el otomotiv sektörünün de bu salgından olumsuz etkilendiğini ifade eden Aydın Erkoç, otomobil satış rakamlarını değerlendirirken, dünyada ve Türkiye’de normalleşmenin başlamasıyla yaz ayları itibariyle ikinci el otomobile talebin artabileceğini belirtti. 2020’nin ilk üç ayının satış rakamlarını değerlendiren Erkoç ‘’Şu an satışlar azaldığı için ikinci el otomobil fiyatlarının yükselişi de durdu. Ancak geçen senenin ilk üç ayıyla kıyaslarsak bu sene ikinci el araç piyasası daha hareketli. 2019’un Mart ayında otomotiv satışları 456 bin 674 adet iken, 2020’nin Mart ayına baktığımızda satışlar 501 bin 921 adet olarak gerçekleşti. Ancak 2020’nin Şubat ayında 611 bin 314 adet olan ikinci el piyasasında pandeminin etkisiyle Mart ayında ciddi bir düşüş

yaşandı’’ diye konuştu. ‘’Sıfır araç arzındaki problemlerden dolayı talep ikinci el otomobile kayacaktır’’ Bu süreçte dövizdeki artışların ve sıfır otomobil üretiminin de durmasıyla araç tedarikinde yaşanan olumsuzlukların ikinci el araç ticaretini etkileyeceğini belirten Erkoç şunları kaydetti: ‘’ Tüm dünyada salgının hızla yayılması ve üretim yapılan ülkelerin de zor bir dönemden geçmesi otomotiv şirketlerinin de üretimi durdurmasına sebep oldu. Otomotiv firmalarının birçoğu Nisan ayının sonu itibariyle üretime başladılar, ancak dünya genelindeki tüm fabrikaların tam randımanlı bir şekilde üretime başlamaları Haziran, Temmuz ayı gibi olacaktır. Üretime başlayan sıfır araçların ülkemize lojistiği ve satışa başlaması Ağustos, Eylül, Ekim aylarını bulabilecektir. Bu göstergeler bize sıfır araçların temininde bu yıl zorlukların olabileceğini gösteriyor. Pandemi sonrası dünyadaki tüm sektörlerde olduğu gibi ulaşımda da bireyselleşme olacağını göz önünde bulundurursak tüketicilerin bireysel otomobil alımlarının artacağını, sıfır araç arzındaki problemlerden dolayı da tüm talebin ikinci el araca kayacağını düşünüyorum. Ayrıca değişen tüketici alışkanlıklarıyla araç kiralama, araç paylaşımı, toplu taşıma gibi ulaşım türlerine talebin düşeceğini öngörüyor,

bunun da ikinci el otomotiv sektörünün potansiyelini artıracağını düşünüyorum.’’ ‘’Sektördeki paydaşlarımız bu süreci iyi değerlendirmeli’’ İkinci el sektörünü değerlendirirken sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme modeli geliştirmeleri için sektör paydaşlarına da tavsiyelerde bulunan Erkoç, ‘’Bu süreçte meslektaşlarımıza sermaye yapılanmalarını güçlendirmelerini, müşteri memnuniyeti ve satıcı-alıcı arasında güven problemlerinin giderileceği mekanizmaları kullanmalarını, teknolojik alt yapıyı aktif bir şekilde kullanmalarını, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine önem vermelerini, sektöre yeni giriş yapmış olan ya da

elektrİklİ araçları otomatİk olarak şarj etmek şarj ile önemli oranda gücün fizli kablolara göre güç kaybına neden olması. Eğer araç bobinin tam üzerine park edilmezse kayıp daha da büyük oluyor.

Konektör bağlantıyı buluyor Volterio’nun teknolojisi tüm bu sorunlara zarif bir çözüm sunuyor. İnaktif olduğunda, şarj cihazı göze çarpmayan, sadece 6 cm yüksekliğinde bir yapıya sahip. Araç daha sonra şarj edilmek üzere park ediliyor. Ardından,robot kolu teleskopik olarak uzanıyor. Bu kolun sonunda, diğerinin arabanın alt gövdesinde arayan bir konektör var. İki bileşen daha önce birbirleriyle şifreli kablosuz iletişim yoluyla bilgi alışverişinde bulunuyorlar. Konik-yuvarlak akım taşıyıcısı, geleneksel anlamda bir konektör olmadığından, araç en uygun konuma park edilmemiş olsa bile, tam temas sağlayabilmektedir. Kolun hedefini doğru bir şekilde bulduğundan emin olmak için ultrasonik bir sistem kullanılır. Bağlantı 15 saniyeden daha kısa sürede kurulmuş olur.

E

elektrikli araçları otomatik olarak şarj etmek Elektrik hareketlilik her geçen gün daha da popüler hale gelirken, bazı alanlarda fonksiyonel standart teknolojilerin geliştirilmesi için hala alan var. Bunun bir örneği ise arabaların şarj edilme şekli: artık kimse şarj istasyonlarıyla dolu sokaklar görmek istemiyor. Endüktif şarj göz önünde çok bulunmuyor ve bazı önemli dezavantajlar barındırıyor. İşte bu noktada Volterio mantıklı ve verimli bir alternatif sunuyor. Şarj edilen robot prototifi FAULHABER kullanarak hareket ediyor.

20

Şarj istasyonları şehir merkezlerinde görüntü kirliliğine sebep olurken, hantal kablo ve fişler de insanların garajlarında rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Garaj tabanına veya yol yüzeyine gömülü bobinlerle temassız endüktif şarjda bu görsel veya mekanik sıkıntıların hiçbiri yoktur. Fakat bu ekstra maliyet anlamında geliyor, hem de birden fazla şekilde: bobinlerin göz önünden kaldırılması için zeminin açılıp yenilenmesi; maksimum çıkışın pek çok durumda üç kilowatt olması ve bu yüzden uzun şarj sürelerinin meydana gelmesi; ve bu tür bir

Konektör sadece 50x50 cm’lik bir mesafede olmalıdır ve araç açılı bir şekilde park edilebilir. Yeni bir garaj veya park yeri inşaatı için tüm üniteyi zemine gömmek de mümkündür. Ev bağlantılı bir şarj cihazının şarj kapasitesi 22 kilovattır, bu da en büyük araba akülerinin bile 4-5 saat içinde tamamen şarj edilebileceği anlamına gelir. Teknolojinin kendisi, şarj süresini bir saate düşüren 100 kilowatt DC işlemek için tasarlanmıştır. Volterio’nun arkasındaki fikir, Christian Flechl’in 2014 yılında Graz Teknoloji Üniversitesi’nde (Avusturya) yazdığı yüksek lisans tezine dayanıyor. Bugün kendisi VOLTERIO GmbH Genel


EKONOMİK NOKTA

Müdürü ve ürününü seri üretime geçmek üzere. Prototipin geliştirilmesinde önemli bir husus, robot kolunu üç eksen boyunca hareket ettiren üç motor geliştirmekti: “Mümkün olduğunca düz bir cihaz inşa etmek istedik, bu yüzden en başından itibaren çok az yer vardı”, diyor genç yüksek lisans mezunu mühendis. “Aynı zamanda önemli miktarda ağırlık taşımamız gerekiyor. Bu nedenle, motorlar - uygun redüktör ile birlikte - yüksek tork, yüksek hız ve küçük boyut sunmalıdır. ” Güçlü, hızlı ve güvenilir İnternette yapmış olduğu bir arama onu hızlı bir şekilde FAULHABER’a yönlendirdi, çünkü pek çok şirket bu tür özellikleri karşılayamıyor. “Diğer uzmanlarla yapılan görüşmelerde FAULHABER’ın doğru yol olduğu konusunda güvence aldım ve birlikte çalışmaya başladığımızda bu daha da belirginleşti. FAULHABER tüm projeye kapsamlı teknik önerilerle, doğru motorları seçerek ve motorları kendileri sunarak sponsor oldu. ” Prototiplere planet dişli redüktörlü DC mikromotorlar ve uygun bir hareket kontrolörü takıldı. Buna ek olarak, FAULHABER test amacıyla diğer sürücüleri seçti ve tedarik etti. CR serisinin yüksek motor performansı, düşük aşınma,

OTOMOTiV / MAKALE

güçlü neodim mıknatıslar ve sarımdaki özellikle yüksek oranda bakır içeren çok kararlı bir grafit değişimine dayanmaktadır. Şarj istasyonu yaklaşık 20.000 döngü için tasarlanmıştır. Bu, sürücülerin hizmet ömrünün yalnızca% 1’inin kullanıldığı anlamına gelir.

1 - 7 HAZİRAN 2020

Auto mechanika İstanbul Fuarı 2021’e ertelendİ! Messe Frankfurt Istanbul Genel Müdürü TAYFUN YARDIM

Sağlamlıkları da çok önemlidir, çünkü Volterio üniteleri uzun duruşlardan sonra ve zorlu hava koşullarında bile güvenilir bir şekilde çalışmalıdır. Prototip, kapsamlı testlerde çok iyi performans gösterdi. Temel açıdan, teknoloji rakip konseptlerden çok daha üstün. Birçok premium otomobil üreticisi de aynı fikirde. Şarj cihazlarının seri üretime geçmesi için zaten hazırlanıyorlar. Volterio şu anda yeni zorluklar üzerinde çalışıyor: Christian Flechl, “Otomatik şarj işlemleri birçok farklı şekilde kullanılabilir” diye açıklıyor. “Bu, tüm lojistik alanı için olduğu kadar sürücüsüz araçlar için de geçerlidir. Elektrikli kamyonlar için çözümler de geliştirilme aşamasındadır. Uygun şarj robotları geliştiriyoruz ve FAULHABER’ın değerli desteğine güvenmeye devam ediyoruz. ”

A

birliklerinin yaratılması noktasında fayda utomechanika

Istanbul

olarak

2020 yılı Haziran ayında düzenlemeyi planladığımız Automechanika Istanbul 2020 fuarımızı, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’nın 21 Nisan 2020 tarihinde Corona Virüs (COVID-19/Sars-CoV-2) kaynaklı fuar organizasyonları ve etkinliklerin düzenlenmesine dair açıkladığı mücbir sebeplerden ötürü 2021 yılına ertelemiş olduğumuzu üzülerek bilgilerinize sunarız. Gerek ülkemizin gerekse tüm dünyanın verdiği bu büyük mücadelede ve yaşanılan bu zorlu dönemde, mücbir sebeplerden dolayı söz konusu kararı açıklamanın derin üzüntüsü içinde olduğumuzu bilmenizi isteriz. Bu bağlamda, özellikle geçtiğimiz son birkaç haftada siz değerli katılımcılarımızın, fuarımızı destekleyen derneklerimizin, iş ortaklarımızın ve sevgili ziyaretçilerimizin gösterdiği destek ve işbirliği için yürekten teşekkür eder, sizlerle beraber omuz omuza bu süreci de aşacağımıza olan inancımızın tam olduğunu belirtmek isteriz. Automechanika Istanbul olarak, her bir krizin beraberinde yeni fırsatlar ve çözümler getirdiğine inanıyoruz. Bu bilinçten yola çıkarak, şu an Automechanika Istanbul ve paralelindeki tüm fuarlarımız için dijital platform üzerinde yine global işbirliği oluşturma ve yeni iş-

oluşturabilecek çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Söz konusu dijital platformun, 2021 yılında yeniden bir araya gelene dek bu süre içerisinde ticaret hacmini canlandırmaya yönelik, önemli bir köprü görevi göreceğine inanıyor, bu noktada da özel ve verimli bir alternatif olması yönünde çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Şüphesiz, 2021’e ertelenen Automechanika Istanbul Fuarı’mız ile ilgili hepinizin soruları olacaktır. Tüm sorularınızın yanıtlarına dair detaylı bilgilendirmeye web sitemiz üzerinden ulaşabileceksiniz. Bunun yanı sıra, katılımcılarımız başta olmak üzere ilgili tüm kişilere, detaylı bilgilendirme e-posta vasıtası ile ayrıca gerçekleştirilecektir. Eş zamanlı olarak tüm basın da bilgilendirilecektir. Automechanika Istanbul Istanbul, Turkey, 8 - 11 Nisan 2021 Bunun yanı sıra, hepimizin evlerinden çalıştığı şu dönemde ilave sorularınız olması halinde her zaman telefon ile bizlere ulaşabileceğinizi ve sizlere yardımcı olmaktan mutluluk duyacağımızı belirtir, tüm aileniz ve sevdiklerinizle beraber sağlıklı günler dileriz. Detaylı bilgi için: www.automechanika. com.tr

21


EKONOMİK NOKTA

TEKNOLOJİ

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...

01 - 15 Nisan 2020

Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10 sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli ziyaret etti.

www.worldmediagroupe.com www.ekonomiknokta.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz / internet televizyonumuz. (Yıllık 361 bin görüntüleme)

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat, teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000 adet e-gazete 50.000 adet)

www.makineotomasyondergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.endustri40dergisizirvesi.com www.elektrikpanodergisi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet) Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet / e-dergi 30.000 adet)

www.autotuningworlddergisi.com

Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA GROUP Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Zafer Alkan WORLD MEDIA GROUP Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediamuhasebe@gmail.com

Muhasebe İletişim Düzgün Turgut - Sevda Öncü WORLD MEDIA GROUP Muhasebe Müdürü 0 542 292 83 85 makineotomasyondergisi@gmail.com

Grafik Tasarım İletişim Simge Savranoğlu - Mete Şahin WORLD MEDIA GROUP Grafik Tasarım 0 212 427 00 15 worldmediareklam@gmail.com

11




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.