ekonomiknoktagazetesi-281

Page 1

Sayfa 10

Sayfa 6

Sayfa 4

Sayfa 14

NOKTA Ekonomik

Aktüel Siyasi Ekonomi Gazetesi 7 - 15 Mayıs 2020

Yıl 15

Sayı : 281

Fiyatı: 10 TL

Sayfa 2

ÜRETİMDE YENİ ÇAĞ’A HAZIR MIYIZ? KLM’DEN COVİD - 19 AÇIKLAMASI

Ege İhracatını tarım sektörü ayakta tuttu Sayfa 20

Sayfa 13

TAYSAD KORONAVİRÜS ETKİ ARAŞTIRMASINDA ÇARPICI Sayfa 22 SONUÇLAR

DASK Deprem Harİtası Güncellendİ Sayfa 12

Sayfa 24

OSD GENEL SEKTERİ ÖZLEM GÜÇLÜER OLDU

HEDEF KİTLENİZE ULAŞMANIN ADRESİ WORLD MEDIA GROUP ...


EKONOMİK NOKTA

Ekonomik Gündem

ilker kaplan

A

lmanya’da bir otomobil Fabrikası’na

gitmiştik. Günümüzden Beş yıl öncesinde bile Fabrikada insan sayısı çok azdı, dolayısıyla kas gücü yoktu. Günümüzdeki durumu siz düşünün. Endüstri 4.0 iki büyük vaatle geliyor. Biri çok insancıl (insani) olması yani bir insanın eğitimini, bilgisini, öngörü kabiliyetini, takım çalışmasını, problem çözebilme kabiliyetini ve program analizi kabiliyetini kullanmasını istemesi. İkincisi de daha az elektrikle daha fazla üretmek. Mesela Çin, ucuz iş gücüne dayalı global rekabet avantajını batıdan tekrar aldı. Bir kaç saat sonra kaybetmeye başladı. Çin’in robotlaşma / dijitalleşme hızı batıdan daha yüksek, fakat çok endişeleri var. Mesela yıllarca Çin’e Almanlar yatırım yapardı. Son beş yıldır; Çinliler Almanya’da yatırım yapıyorlar. Çin bütün üretim sistemlerini dijitalleşen yeni dünyaya göre yeniden dizayn ediyor. Almanya ve Çin 4. Sanayi Devriminin en iyi organize olan ülkeleri olmaya yakın görünüyor. çok

markaya

evsahipliği

yapan

Finlandiya’nın şu anda bile sanayisinin yak-

üretim ile eşit şansı yakalayabiliriz. Endüs-

yakalı kadın ve çocuk işçileri de madenler-

laşık yarısından çoğu internete bağlı du-

tri 4.0’daki “tehdit” kelimesini “fırsat” keli-

de, demir çelik fabrikalarında ve ağır sanayi

rumda ve gelecekte sürpriz; “Endüstri 4.0”

mesine dönüştürme potansiyelimiz var.

de görüyoruz.

Endüstri 4.0 ve İşsizlik

Sanayi Devrimi sonrası; makinelerin dev-

ülkesi olabileceğini düşünüyorum. Peki bizdeki durum ne?

reye girmesi, kas ve kol gücüne ihtiyacın Her üretim şekli, altyapısal olarak yeni bir

ortadan kalkacağı ve işsizliğe yol açacağı

Türkiye’ye gelince; şu anda bizim endüstri-

ekonomik dizilişi ortaya çıkarırken; düşün-

inancını ortaya çıkarmıştı. Bu durum Prole-

mizin; 2.0 ile 3.0 arasında

sel, sosyal, siyasal ve kültürel değişimleri

tarya içerisinde ludist hareketin – makine

de tetikler.

kırıcıların- ortaya çıkmasına yol açmıştı. An-

bir yerlerde

olduğunu düşünebiliriz. 2.0’ı geçtik her yerde elektrik var, onda sorun yok. 3’0’ı

cak beklenenin tam tersine bir durum orta-

geçmiş 4’0’a yakın şirketlerimiz de var. Sa-

I.Sanayi Devrimi ve buharın üretimde kul-

ya çıktı. Ağır sanayi daha fazla işçiye ihtiyaç

vunma Sanayi, Otomotiv Sanayi, Havacılık

lanılmaya başlaması sonrasında yaşanan

duydu. Bu daha fazla köyden kente göç ve

sanayinin büyük bölümü bu kategoride.

süreci göz önüne getirdiğimizde; siyasal öl-

daha fazla sanayi işçisi demekti.

Eğer fabrikanız; dijitalleşmiş ve nesnele-

çekte, coğrafyalardaki uluslaşma süreçleri,

rin interneti - iletişimi hayata geçmiş ise,

imparatorlukların ortadan kalkması sonu-

Günümüzde ise; Endüstri 4. Aşamaya ge-

4.0’dan bahsediyoruz demektir.

cunu doğurdu. Ardı sıra; sosyal yaşamda bir

çiyor ve –yapay zeka, nesnelerin interneti

dizi değişim ve devrim hayata geçti. Toprak-

– / IOT- arttırılmış gerçeklik- dijital fabrika-

Türkiye’nin Endüstri 4.0’da nasıl bir format

larından koparılarak kentlerin çevresinde

lar kavramları çok sık dillendiriliyor. Yeni bir

izleyeceği yani yol haritası 2017 yılında ha-

Gettolara yerleşen bu yeni sınıf proletar-

çağ başlıyor. Bu çağ geçmiş literatürle mavi

zırlandı. Almanya’nın yol haritası; 2013 yı-

yaydı. Emile Zola’nın “Germinal” eserinde

yakalı işçilere değil beyaz yakalı işçilere göz

lında hazırdı. Dolayısıyla süreci sadece 4 yıl

bu durum son derece edebi ve gerçekçi bir

kırpıyor. Kodlama ile ilgili 50 civarı yeni mes-

geriden takip ediyoruz.

şekilde anlatılmakta.

lek yarım asır içinde hayatımıza girecek. Si-

1800’lerden 1900’lere üretim sisteminde

vil Toplum Örgütlerimizi, İş dünyamızı, Kitle

Nereye Doğru Gidiyoruz?

binlerce yıl süren tarımsal yapılanma - kol

iletişim araçlarımızı ve üniversitelerimizi

Türkiye’nin hiçbir komşusunda seksen -

ile kas gücüne dayanan - üretimden kopu-

buna göre şekillendirmemiz gerekiyor. Tabi

doksan yılda içselleştirilmiş iş dünyası an-

şun adım adım gerçekleşmesi sonrası; üst

aralarındaki iletişimi de kurarak ekosistemi

layışı yok. Bizim hocalarımızın yetiştirdiği

felsefi planda; pozitivizm ve modernizm

yeniden kurgulamamız gerekiyor.

gibi mühendisler, ekonomistler yok, bizim

yaşamın en küçük hücrelerine kadar hayata

gibi “gaza gelmeye” müsait bir toplum yok.

geçti. Ağır sanayide yalnızca yetişkin erkek

Lojistik avantajımızı kullanarak, batıdaki

iş gücü yeterli değildi. Bu zamanlarda mavi

Künye Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu yazı işleri Müdürü İlker Kaplan Reklam Halkla İlişkiler Hatice Karabay Reklam Müdürü Zafer Altın İdari İşler Müdürü Ayşe Savranoğlu Grafik Tasarım Simge Savranoğlu Yazı İşleri Defne Deniz Baskı World Media Group Baskı Merkezi Yönetim Yeri Akşemsettin Mah Güneş Sok No 48 / 1 Eyüp / İstanbul web www.ekonomiknokta.com e-mail gazete.haber@gmail.com Ekonomik Nokta Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz.

2

07 - 15 Mayıs 2020

ENDÜSTRİ 4.0 VE “BİZ” ÖZETİ...

dönemin Almanya Sanayi Bakanı ile birlikte

Bir

GÜNCEL - BAKIŞ

İlker Kaplan www.worldmediagroupe.com


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRi

Endüstrİ 4.0 İçİn son çıkış: 2020 Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık firması KPMG, 2018 Endüstri 4.0 raporu hazırladı. Rapor, 2020’ye kadar yeni teknolojilere geçiş konusunda adım atmayan işletmelerin, ciddi anlamda rakiplerinin gerisinde kalacakları uyarısı yapıyor.

D

ördüncü Sanayi Devrimi üretim süreçlerini ışık hızında yeni nesil üretime dönüştürürken, tüm sektörlerdeki küresel firmalar da heyecanlı bir dönemden geçiyor. Endüstri 4.0 şimdiden; ‘Nesnelerin İnterneti’ tabanlı teknolojiler, büyük veri, artırılmış karar verme ve ileri otomasyon teknolojilerinin hızla birbirine yakınlaşıp birleşmesiyle, sahip olduğu inanılmaz potansiyelin sonuçlarını gözler önüne sermeye başladı. KPMG’nin “Bugünün C-seviye Yöneticileri için Endüstri 4.0 üzerine bir gerçek durum kontrolü \ Deneme-yanılma dönemi sona eriyor” başlıklı son yayını, cesur bir yaklaşımla tüm sektörlerdeki CEO’lara, Endüstri 4.0 konusunu bizzat sahiplenmeleri gerektiğine dair mesaj veriyor. Rapor, Endüstri 4.0 dönüşümünün tam potansiyelini açığa çıkarmak için gereken aciliyet hissi ve bilgiye dayalı liderliğin, birçok işletmede eksik olduğunu ortaya koydu. Araştırmadan çıkan sonuç, dar kapsamlı, teknoloji güdümlü, tabandan yukarı girişimler ve pilot projeler yürüten üreticilerde “aldatıcı bir güvenlik hissinin” hüküm sürdüğü yönünde. Rapora göre işletmeler, Endüstri 4.0 dönüşümünün esas anlamını ve potansiyelini bütünüyle gözden kaçırıyor.

4.0 yolunda 2020’ye kadar mesafe kat edememiş olan üreticiler, geleceklerine dair ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacak. Bugünkü dar yörüngede ilerlemek, hayatta kalmaları için olmasa da yeni başarılar elde etmeleri için benzeri görülmemiş riskler yaratmak anlamına gelecek. ‘Tedaviyi Erken Bırakmak Gibi’ Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Endüstriyel Üretim Sektör Lideri Hakan Ölekli, “Firmaların daha geniş bir stratejiden yoksun, birbirinden bağımsız pilot projelerden sadece marjinal değer elde ettiğini görüyoruz. Bu hasta bir kişinin kendisini iyi hissetmeye başlayınca antibiyotik tedavisini erken bırakması gibi bir şey. Bugün için doğru bir karar gibi görünebilir, ama öngörüsüzlük ileride çözülmesi daha zor problemlere yol açabilir” diye konuştu. Ölekli, çoğu firmanın Endüstri 4.0 dönüşümüne başlarken tek bir teknolojiye odaklandığını, ancak değişim için daha kapsamlı ve entegre bir yol haritasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Ölekli, Endüstri 4.0 için yol haritasını tanımlarken, şirketlerin görevler arası takımlar oluşturulması gerektiğine değinirken, performans ve değere dayalı bir yaklaşımın önemli olduğunu vurguladı.

KPMG’nin “2018 CEO Araştırması” da üstü düzey yöneticilerin neredeyse yarıya yakın bölümünün, şirketleri için yaptıkları teknoloji yatırımlarının stratejik olmasından çok taktiksel adımlar olduğunu kabul ettiklerini gösteriyordu. Sadece İki Yıl Kaldı

L

Orkun Saruhanoğlu kimdir ? 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümünde Lisans eğitimini tamamlayan Saruhanoğlu, 2005 yılında Exel

Sno chmersal Grubu, yüzde 26 hisse ile aconGmbH şirketine ortak oluyor. Düsseldorf

merkezli genç, hızla büyüyen Start-Up şirketi, müşteriye özel donanım, Bluetooth ve sensör çözümlerinin yanı sıra dijitalleşme, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Endüstri 4.0 alanlarına yönelik yazılım geliştirmektedir. aconno GmbH özellikle Bluetooth çipleri ve aconno’nun müşterilerinin bireysel, Endüstri 4.0’a yönelik uygulamaları için akıllı cihazlar ve ağa bağlanabilir nesneler geliştirdiği ve ürettiği bir geliştirme platformu sunmaktadır - hem de daha kısa zaman ve maliyetlerde. Schmersal, aconno GmbH’ye ortaklığı ile güvenlik switch ve cihazları için kablosuz iletişim çözümleri yönünde geliştirme çabalarını hızlandırmayı amaçlamaktadır. Yönetici ortak Philip Schmersal, “aconno’nun yaratıcı uzmanları, sensörlerimizi ve switchlerimizi Bluetooth özellikli hale getirmek için Know-how’ları ile bize destek olacak” diye açıklıyor. Bununla birlikte, switch cihazlarımız gelecekte çok daha fazla sayıda teşhis verisini daha kolay sağlayabilecek ve bunun sonucunda daha yüksek makine kullanılabilirliğine katkıda bulunacaktır.

nem, vb. gibi diyagnostik veriler daha kolay aktarılabilir ve kestirimci bakım kavramları için kullanılabilir. Diğer olası kullanım alanları, ağır sanayide birkaç kilometrelik mesafe boyunca kablosuz Bluetooth iletişiminin sinyal güvenlik switchlerindeki sorunları hızlı ve verimli bir şekilde giderilmesinin yanı sıra durum ve teşhis bilgilerinin daha kolay aktarılmasına olanak sağlayan kapsamlı konveyör çözümleridir. Philip Schmersal, “aconno’ya katılarak önemli gelişme potansiyelinden yararlanabileceğimizi ve yenilikçi gücümüzü önemli ölçüde güçlendirebileceğimizi bekliyoruz “ diye vurguluyor. “Partner olarak Endüstri 4.0 arzusu olan orta ölçekli bir şirketi kazanabildiğimiz için mutluyuz. Bu bize yenilikçi teknolojilerimizle doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diyor aconno kurucu ortağı Thomas Hollwedel. “Yakın iş birliği ve ortak ürün geliştirme ile önemli sinerjiler yaratacağız”

Olası kullanım alanları arasında, örneğin çok sayıda güvenlik bileşenlerinin monte edildiği ambalaj endüstrisi gibi karmaşık tesisler bulunmaktadır. Bu tesislerde Bluetooth yardımıyla, bireysel güvenlik sensörlerinden veya güvenlik kilitleme cihazlarından gelen hata mesajları daha hızlı bir şekilde tespit edilebilir. Buna ek olarak, Bluetooth çözümleriyle, switch anahtarlama sayısı, aşırı sıcaklık,

pozisyonda görev alan ve 2015’ten bu yana DHL Supply Chain

DHL’E yENİ CEO ojistik sektörünün lider global markası DHL’in tedarik zinciri ve lojistik çözümleri şirketi olan DHL Supply Chain Türkiye’nin 2015’ten bu yana genel müdürlük görevini üstlenen Orkun Saruhanoğlu, yapılan atamayla DHL Supply Chain Türkiye ve Ortadoğu CEO’su oldu. DHL bünyesinde 22 yıl boyunca hem yurtiçi hem yurtdışı Operasyon, İş Geliştirme ve Müşteri Yönetimi departmanları da da-

SCHMERSAL ACONNO GMBH ŞİRKETİNE ORTAK OLUYOR

Alman lojistik devi bünyesinde 22 yıl boyunca birçok önemli

Endüstri 4.0 pazarının 2022 yılına kadar öngörülen değerinin 152 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Rapora göre Endüstri

hil olmak üzere birçok farklı birimde önemli görevler üstlenen Orkun Saruhanoğlu, 2015’ten bu yana DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdür olarak görev yapıyordu.

7 - 15 Mayıs 2020

Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Orkun Saruhanoğlu DHL Supply Chain’in Türkiye ve Ortadoğu operasyonlarını yönetecek.

Young Leaders Programı dâhilinde National University of Singapore’da hızlandırılmış MBA eğitimini tamamladı. 1998 yılından itibaren, edindiği tecrübeler ve gösterdiği başarılarla Operasyon, İş Geliştirme ve Müşteri Yönetimi departmanlarında çeşitli yönetim pozisyonlarında görev aldı. Saruhanoğlu 2015 yılından bu yana DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapıyordu.

3


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRi

7 - 15

Mayıs

2020

Dassault Systèmes Sürdürülebİlİrlİk Kurulu Oluşturdu D assault Systèmes (Euronext Paris: #13065, DSY.PA) Alice Steenland’in Sürdürülebilirlik

Kurulu Başkanlığı görevine getirildiğini duyurdu. Steenland, yeni oluşturulan bu pozisyonda şirketin sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği, hâlihazırda dünyanın en sürdürülebilir firmalarının yeni deneyim kurgulamak, yaratmak ve üretmek amacıyla kullanmakta oldukları 3DEXPERIENCE platformuna daha iyi entegre etme yönündeki çalışmalara öncülük edecek. Dassault Systèmes’te Endüstri, Pazarlama, Küresel İlişkiler ve Geleceğin İş Gücü alanlarından sorumlu Başkan Yardımcısı Florence Verzelen, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “21’inci yüzyılın endüstrisinin temelinde, ürün, doğa ve yaşamı birbiriyle uyumlu hale getirme çabaları yatıyor. İnovasyonun temel itici gücü olan bu çaba, aynı zamanda ekonominin her sektöründe faaliyet gösteren sürdürülebilir girişimler için de temel niteliklerden biri. Müşterilere en değer verdikleri şey olan sürdürülebilir sonuçları sunarak, şirketlerin ve bireylerin bu yeni dünyada varlık göstermelerine yardımcı olmak istiyoruz. Alice’in sahip olduğu engin tecrübe, bize bu taahhüdümüzü daha da ileri taşımamızı sağlayacak vizyon, birikim ve liderlik kazandıracak.” Büyük çokuluslu şirketler, sivil toplum kuruluşları, derecelendirme kuruluşları, danışmanlık şirketleri, akademi, startuplar ve çoktaraflı şirketler bünyesinde tam zamanlı veya danışman olarak hizmet vermiş ve hem ABD’de hem Avrupa’da küresel ölçekli projelerde görev yapmış olan Alice Steenland, Das-

sault Systèmes’e 20 yılı aşkın bir tecrübe ve geniş ölçekli bir bakış açısı getirecek. Daha önce AXA Group bünyesinde kurucu Kurumsal Sorumluluk Başkanı görevini yürüten Steenland, AXA Group’un küresel sürdürülebilirlik sıralamalarında lider bir konuma yükselmesine katkıda bulundu. AXA’ya katılmadan önce, bugün Moody’s iştiraki olan Vigeo bünyesinde yatırımcı araştırma iş kolunu yöneten Steenland ayrıca Arthur Andersen’in iş danışmanlık biriminde görev aldı ve Save the Children USA için stratejik planlama alanında harici danışmanlık yaptı. Şu anda ShareAction’da yönetim kurulu üyeliği yapan ve Fransız Ecole Polytechnique’de ders veren Alice Steenland, aynı zamanda Yale School of Management, etki yatırım fonu Giant Ventures ve Fransa’nın önde gelen sürdürülebilirlik araştırma enstitüsü IDDRI danışma kurullarında hizmet veriyor. İnsan biyolojisi üzerine lisans eğitimini Stanford Üniversitesi’nde ve işletme yüksek lisans eğitimini Yale Üniversitesi’nde tamamlayan Alice Steenland, tarihin bu anında Dassault Systèmes’e katılmaktan mutluluk duyduğunu belirterek şunları söyledi: “Günümüzde, dünyanın üretim ve tüketimini acil ve radikal bir şekilde dönüştürerek daha sürdürülebilir bir modele geçmesi gerekiyor,” şeklinde konuştu. “140 ülkede 270,000’i aşkın müşterisi bulunan Dassault Systèmes’in teknolojileri, hâlihazırda bu dönüşümün merkezinde yer alıyor. Şirketin, yaşam bilimlerinden sağlığa, şehirlerden altyapıya ve imalata kadar ekonominin hemen hemen tüm sektörlerine hitap ettiği düşünüldüğünde, yaratabileceği etki muazzam ölçüde.”

• Teknoloji liderlerinden biri olan şirket, bünyesinde Sürdürülebilirlik alanında bir kurul ve yönetici pozisyonu oluşturan ilk şirketler arasında yer aldı. •

Yeni oluşturulan Sürdürülebilirlik Kurulu Başkanı pozisyonu, şirketin sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirdiği teknolojilere daha iyi entegre etme çabalarını yönetecek

• Dassault Systèmes ürün, doğa ve yaşamı birbiriyle uyumlu hale getirme misyonunu güçlendirdi

Evden Çalışırken Kullanılabİlecek 6 DİJİtal Uygulama K oronavirüse karşı tüm dünya alarmda. Devletler kitlesel tedbirler alırken, şirketler

ve çalışanlarda da bireysel önlemler almaya çalışıyor. Bu önlemlerden biri de daha az teması mümkün kılan, çalışan sağlığını ve güvenliğini sağlayan uzaktan online çalışmak seçeneği. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip Generali Sigorta, salgın sürecinde iş hayatının sürdürülebilmesi için kullanılabilecek, herkesin kolayca erişebileceği, uzaktan erişim imkanı sağlayan dijital araçları kamuoyuyla paylaştı. İş planlaması ve takibi için “Trello” İşlerin organize edilerek kolayca takibini sağlayan Trello; yapılacak işleri, tamamlananları ve gelecek dönem hedefleri aynı ekranda göstererek, işlerin organize edilmesine olanak sunuyor. Bir proje yönetim aracı olarak nitelenen Trello, ister web

4

arayüzünden istenirse de mobil cihazlar üzerinden kolayca kullanılabiliyor. İş dünyasının vazgeçilmez aracı “Skype” İş dünyasının vazgeçilmez uygulamaların başında gelen Skype, internet üzerinden iletişim ve telefon görüşmesi yapılmasını sağlayan en bilinen uygulama olarak öne çıkıyor. Uzun zamandır iş dünyasında sıklıkla tercih edilen bu uygulama; HD görüntülü çağrılardan dil çevirilerine, görüntülü konuşma sırasında ekran paylaşımından dosya aktarımına kadar birçok özelliği içerisinde barındırıyor. Son dönemlerin popüler online toplantı platformu “Zoom” Zoom, bulut iletişimi kullanarak uzaktan konuşma ve görsel konferans hizmeti sunan bir uygulama. İş dünyasında özellikle uzaktan toplantı, konferans, webinar ve plat-

formlar arası dosya paylaşımı gibi konularda vazgeçilmezlerin başında gelen bu uygulama, işlevsellik açısında zengin bir araç olarak biliniyor. Gmail kullananların vazgeçilmezi “Google Hangouts” Google tarafından 2013 yılında kullanıcılarla buluşturulan Google Hangouts, anında mesajlaşma ve görüntülü görüşme platformu olarak biliniyor. Google Hangouts, bir grup insanın video konferans ekipmanı kurmasına gerek kalmadan iletişimde olmasını ve toplantı yapmasını kolaylaştırıyor. Uygulama, hem görüntülü konuşma hem de mesajlaşma ve ses iletişimi konusunda oldukça iyi performans sunuyor. Kullanımı kolay uygulama “WhatsApp” Günümüzde iletişim ve görüntülü konuşma özellikleriyle bu alanda dünyada en çok

kullanılan uygulama olan WhatsApp, kolay ve karmaşık olmayan tasarımı ile herkesin kullandığı bir uygulama olma özelliğini taşıyor. İş dünyasında ve bireysel görüşmelerde oldukça yoğun kullanılan uygulama aynı zamanda web uygulaması ve tamamen ücretsiz olma özelliğiyle en sık tercih edilen uygulamalar arasında yer alıyor. Dosya depolama ve paylaşma olanağı “Google Drive”da Google’ın dosya depolamaya ve düzenlemeye imkan sağlayan bir hizmeti olan Google Drive, dosya ve belgelerin online alanda depolanmasına ve paylaşabilmesine olanak sunuyor. Kolay kullanımı ile dikkat çeken uygulamayı kullanmak için bir Gmail hesabına sahip olmanız yeterli.


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRi

7 - 15

Mayıs

2020

BOSTİK FOREVER SANITER: BANYO VE MUTFAKLARDA HİJYEN SAĞLAYAN SİLİKON 1 980’li yıllarda ufak bir radyomuz vardı. Bunu açıp içindeki ayarlı direnç, bobin,

Kevimizde orona tedbirleri kapsamında hepimiz, daha fazla zaman geçirir olduk. Ve fark ettik ki yaşam alanımızın ufak tefek de olsa onarıma ihtiyacı var. Küvet ve lavaboların duvar birleşim yerleri, duş kabinin çevresi ve evyelerin, mutfak tezgâhlarının kenarlarında kararmalar yenilenmeyi bekliyor.

Doğru malzeme seçimi ve çok küçük bir bütçeyle, evinizin hijyen gerektiren yerlerindeki sorunları kendiniz giderebilirsiniz. EN 15613’e göre mikroorganizma gelişim performansı XS2 sınıfında olan Forever Saniter, hijyenik alanlarınızı küf ve mantarlara karşı koruyan bir çözüm sunuyor. CE ve BS 6920 kalite belgesine de sahip olan Bostik Forever Saniter, sararmış silikonlarınızı kolayca yeniler. Pratik ve anında uygulamaya hazır kartuşuyla, ev içi onarımlarda zahmetsizce tatbik edilir. Herhangi bir çözücü içermeyen %100 saf silikon olan Forever Sani-

ter, hava ile temasından sonra kısa sürede kurur. Çatlamadığı için hacim kaybına uğramaz, ısı farklarından etkilenmediği için de sararmaz. Hijyenik bir ortam yaratmak için nem oranının % 65’i geçmemesi gerekir. Doğru bir havalandırma ile nem oranı ayarlanabilir. Bu ortamlar sürekli temiz tutulmalıdır. Mantarlar, sabun atıklarında kolaylıkla üreyebilir. Kullanılan agresif temizlik ürünleri ise sızdırmazlık maddelerine zarar vererek ömrünü kısaltır. Agresif olmayan temizlik malzemeleri kullanıldığı sürece Bostik Forever Saniter, çok uzun bir kullanım ömrü sağlar. Duş kabini, banyo ve mutfak başta olmak üzere su deposu, havuz gibi su dolu kaplardaki birleşim yerlerinde ve buna benzer pek çok alanda rahatlıkla kullanabileceğiniz Forever Saniter ile evinizin ustası siz olun. #evdekalturkiyem

kondansatör gibi elemanların değerini sivri uçlu bir bıçak ile rastgele değiştirirdim. Bunu yapınca cihaz farklı ülkelerin yayınlarını almaya başlardı. Bu şekilde kurcalamalar yaparken Monaco’dan, Mısır’dan, İsveç’ten, Bulgaristan’dan, Almanya’dan, İran’dan Türkçe yayın yapan radyo istasyonları bulmuştum. Monaco’dan yapılan yayında Hristiyanlık ile ilgili şeyler anlatılıyordu. Verdikleri adrese mektup yazmıştım. Birkaç tane Hristiyanlık ile ilgili kitaplar yollamışlardı. Mısır’dan yapılan yayında İslam dini ve Arapça eğitimi söz konusu idi. Bu kuruma da mektup atmıştım. Oradan da Arapça öğretimi ile ilgili 3 kitap gelmişti. İsveç’ten yayın yapan radyo siyaset içerikli, saldırgan sözler sarf ediyordu. O zamanlar aşırı sol parti kurmak yasaktı. Haydar Kutlu ve Vehbi Sargın her programda “Evren-Özal diktatörlüğü” deyip dururlardı. Şimdilerde bu zatların partisi bir köy nüfusu kadar oy desteği alabiliyor… Bulgaristan’tan yapılan yayında sürekli olarak Türkiye kötülenirdi. O zamanlar bu ülkede Türklere karşı çok ırkçı, faşist, yok edici bir kültürel soykırım uygulanıyordu. Almanya’dan yapılan yayınlarda Türkiye çağdışı, geri bir ülke şeklinde lanse ediliyordu. Ek olarak da Almanca öğretimi yapılıyordu. Bu kuruma da mektup yazmıştım. 3 kitap 3 kaset göndermişlerdi. Onları kullanarak Almanca’yı çözdüm. İngilizce ile çok benzerlik olduğu için kısa sürede temel konuşmaları anlamaya başladım… İran’dan yapılan Türkçe yayınlarda ise Humeyni’nin ne kadar ulu bir insan olduğu eksenli konuşmalar oluyordu. Radyonun ayarlarını kurcalamak beni elektronik bağımlısı yaptı. O zamanlar ortaokula gidiyordum. Hobi devreleri kurmak için gereken malzemeleri alacak dükkan bile bulmak mümkün değildi… Lisede yeterinc elektronik bilgisi alamadım. Zira o zamanlar öğretmenlerimiz de bu konuda yeterli bilgiye vakıf değildi. Üniversitede 3-4 tane elektronik dersi okudum. Ancak bunlar sadece teorik hesaplamalar içerdiği için pek bir faydasını göremedim. Transistörün polarma (çalışma), kesime gitme ile ilgili hesapları öğrettiler ama bu elemanla bir çok devre kurdurmadılar. Öğretmenliğe 1989 yılında başladım. Aradan 31 sene geçti. Bu süreçte çoğunlukla elektronikle ilgili dersleri verdim. Elektrik branşından diplomam vardı ama elektroniğe geçiş yaptım. Bu alanla ilgili ilk kitabı 95 yılında yazdım. Daha sonra lise ve meslek yüksek okullarında okutulan elektronik derslerinin tümünün kitabını yazdım. Bu kitaplar iyi mi kötü mü bilemem. Ancak hepsi de onbinlerce satıldı. Hala da kullanılıyorlar.

Benden çok daha bilgili nice öğretmen, akademisyen kitap yazmak yerine yan gelip yattığı için ülkemizde maalesef çok az teknik kitap mevcuttur. Örneğin motorlu araçlar bölümü için yazdığım “otomotiv elektroniği” adlı kitabın 15-20 yıldır bir rakibi, benzeri, daha niteliklisi çıkamadı. Binlerce otomotiv uzmanımız, profesörümüz(?), öğretmenimiz var ama hiç birisi oturup anlaşılır bir kitap yazmıyor… Elektrikli otomobil yapma yolunda olan bir ülkeyiz ama hala bu konuları derli toplu öğreten bir eserimiz ne yazık ki yok. Kodlama ile ilgili ilk yayını da 20 sene önce çıkardım. O zamanlar bu konuyla ilgilenen çok az kişi vardı. Chip (yonga, entegre) adı verilen minik elemanlara icra etmesi gereken işleri yükleyebiliyorduk. 21. yüzyılda bütün cihazlar akıllı hale gelecek. Yani hepsinde programlanabilen entegreler mevcut olacak. İşte bu itibarla 15-20 sene okula giden evlatlarımızın büyük bir dilimine “yazılım, kod, robotik” bilgilerini mutlaka öğretmeliyiz. 2 sene önce görev yaptığım okulda “kodlama, mekatronik, tasarım” ile ilgili bir proje yazdım. Bunu kalkınma ajansına sundum. Kurum projeyi desteklenmeye değer buldu. 169.000 TL finansman sağladı. Kaynağı kullanarak 2 tane çok zengin içerikli atölye (laboratuvar, sınıf) oluşturduk. Haftaiçi ve hafta sonu tamamen ücretsiz “elektronik, kodlama, PLC, otomasyon, yazılım” içerikli kurslar açtık. Bu kurslara katılması icap eden öğretmen, öğrenci ve teknisyenlerin yüzde 99’u iştirak etmedi. Oturdum ağladım… Tüm kurslar, dokümanlar parasız olmasına rağmen insanlar sadece laf üretti, eleştirdi, karaladı, küçümsedi. Ama kurslara gelmedi. Gelenler de işin gırgırındaydı… İşte bu işlerle uğraşırken, İstanbul’da teknik eleman olarak özel sektöre ait bir işletmede görev yapan Sayın Mehmet Alpaslan Aksoy Bey telefon ile aradı. “Okulunuzda verilen kodlama kurslarının duyurusunu sosyal medya üzerinde gördüm. Bu kursa ben de katılmak istiyorum” dedi. “Tamam” dedik. Hiç üşenmeden İstanbul’dan otobüsle Zonguldak iline geldi. Yanında değerli eşini de getirmişti. Cumartesi günü yaptığımız kodlama kursuna katıldı. Bir günde temel bilgileri aldı. Ona teknik dokümanları da verdik. Aradan geçen süreçte ara sıra bana elektronik kodlama ile ilgili yaptığı çalışmaların videolarını atar. 40’lı yaşlarda olan kardeşimiz gibi milyonlarca yetişkinimiz de bu konulara eğilmiş olsa 10 yıl içinde Uzakdoğu ülkeleri gibi olabiliriz. Sayın Mehmet Alpaslan Bey ilerleyen zamanda okulumuza kitaplar, giyim eşyaları ve öğrenciler için bir koyun (adak) bağışladı. Ülkemizde hala çalışkan, iyi, merhametli insanlar var…

5


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ

7 - 15

Mayıs

2020

Rİsklİ İşlerİ cobot’lar, verİmlİ İşlerİ İnsanlar üstlenİyor Üretim sürecinde potansiyel risk barındıran işler, ciddi yaralanma veya ölümle sonuçlanan kazaların yanı sıra kas-iskelet sistemi, akciğer hastalıkları gibi rahatsızlıklara da yol açıyor. Bu riskleri ortadan kaldırmanın en etkili yolu ise insanlarla birlikte çalışan ve tüm riskli işleri üstlenen koloboratif robot (Cobot) kullanmaktan geçiyor. Dünyanın bir numaralı kolaboratif robot üreticisi Universal Robots’un cobot’ları, üretim sürecinde iş sağlığı ve güvenliğini üst düzeye çıkarıyor.

U

luslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından 2019 yılında açıklanan verilere göre, dünyada her yıl iki milyon kişi iş kazasında hayatını kaybediyor, 270 milyon kişi yaralanıyor. Meslek hastalığına yakalananların sayısı ise 160 milyon kişiyi buluyor. İş kazalarını, yaralanmaları ve hastalıkları önlemede en etkili yöntemlerden biri de insanlarla birlikte çalışan ve tüm zorlu işleri üstlenen koloboratif robot (Cobot) kullanmak. “Cobot’lar bariyere ihtiyaç duyulmadan güvenli çalışma ortamı sağlıyor” Dünyanın bir numaralı cobot üreticisi Universal Robots’un Türkiye ve MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü dolayısıyla açıklamada

bulundu. İş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemede cobot’ların etkin rol üstlendiğini söyleyen Gök, “Cobot’lar, üretim süreçlerinde sürekli tekrar eden, manuel yapılan, zorlu, riskli veya kirli ortamlarda yapılan işleri üstlenen endüstriyel bir robot kolu. Herhangi bir güvenlik bariyeri olmadan insanlarla yan yana çalışabiliyor ve ileri teknolojisi sayesinde insanların zarar görmeden çalışabilmelerini sağlıyor. Hafif ve kompakt yapısıyla en zorlu alanlara dahi taşınabilen cobot’lar, bu sayede insanların kaza ve meslek hastalığı riski düşük alanlarda çalışmasına olanak tanıyor. Universal Robots’un kolaboratif robotları, güvenli çalışma için gerekli standartlar olan ISO Teknik Komite (TC) gibi kolaboratif robot sektöründe yetkili kurumlar tarafından tanımlanmış güvenlik kurallarının tamamını karşılıyor” dedi.

Kaynaktan montaja kadar tüm zorlu işleri insan denetimindeki cobot’lar yapıyor Kolaboratif robotların kullanım alanları hakkında bilgi veren Kandan Özgür Gök, “Cobot’lar yüksek hassasiyete sahip kolları sayesinde oldukça kolay bir programlama ile cıvatalama, zımparalama, taşıma, almabırakma, paketleme-paletleme-etiketleme, makine besleme, enjeksiyon kalıplama, CNC, kaynak, kalite kontrol, montaj, laboratuvar analiz ve test gibi pek çok proseste kullanılabiliyor.

işleri cobot’lar yaparken insanlar daha verimli süreçlerle ilgilenmeye fırsat buluyor” diye konuştu. “Cobot kullanımı uzmanlık gerektirmiyor” Cobot kullanmak için uzmanlık ya da özel bir yetenek gerekmediğine dikkat çeken, Kandan Özgür Gök, “Cobot’lar hızlı kurulum, esnek konumlandırma ve kolaboratif yapısıyla herkes tarafından kolay programlanabiliyor.

İnternet

sitemizde

İnsanlarla beraber veya uzaktan kontrol

Universal

Akademi

tarafından

edilebilir

cobot’lar,

hazırlanan ücretsiz bir online eğitim platformu

insanların ellerinden işlerini almadığı gibi tam

bulunuyor. Bu platform ile yalnızca 87 dakikada

tersine çalışanların üretimin tam merkezinde

çalışanlar birer robot programcısı olabiliyor”

yer almasını sağlıyor. Zorlu, riskli ve rutin

açıklamasında bulundu.

bir

şekilde

çalışan

Robots

ABB dİjİtal hİzmetleri ücretsİz sunuyor

B irçok şirket, özellikle mevcut sosyal mesafe ve uzaktan çalışma ihtiyacı göz önüne alındığında, üretim hatlarını uzaktan yöneterek ve robot sistemlerini daha az insan etkileşimi ile optimum performansta çalışmasını sağlayabilen bu dijital çözümlerden yararlanabilecekler. Dijital araçlar da müşterilerin çalışmaya devam etmesine ve

6

herkes işyer-ine döndüğünde hazır olacak projelere hazırlanmalarına yardımcı olmak için kullanılabilir. ABB’nin Robotik ve İmalat Otomasyon Bölümü, 27 Mart Cuma gününden itibaren, 31 Aralık 2020 tarihine kadar önemli yazılım hizmetlerini müşterilerine ücretsiz olarak sunacaktır. Dahil olan hizmetler arasında durum izleme ve teşhis, varlık yönetimi yazılımı ve önemli malzemelerin tedariki için üretim hatlarının uzaktan sorun giderme ve izlenmesi bulunmaktadır. Aşağıdaki teknolojilere halihazırda erişimi olan, ancak bunları nasıl kullanacakları konusunda tavsiye ve rehberlik isteyen müşteriler yerel ABB temsilcilerine başvurma olanağına sahiptir. Ücretsiz kullanıma sunulan yazılımlar şunlardır :

ABB Ability ™ Internet Bağlantılı Servisler Durum İzleme ve Teşhis ABB’nin Internet Bağlantılı Servis platformu, tek veya tüm robot filosunu mevcut durumunu ve performansını izley-erek müşterilerin robot sistemlerini en iyi performansla çalıştırmasına ve uzaktan izleyebilmelerine yardımcı olur. ABB Ability ™ İnternet Bağlantılı Servisi, servis uzmanlarının yüksek maliyetli plansız üretim duruşlarına yol açabilecek sorunlara çözüm bulmalarını ve aksiyon alınabilecek olan bilgileri elde etmelerini sağlar. Temel özellikler: • 7/24 güvenli izleme ve teşhis hizmeti • En sık görülen arızaların belirlenmesi • Mekanik ve kontrol ünitesi ölçümleri için Durum İzleme ve trend analizi • E-posta yoluyla anında kritik alarm bildirimleri • Hızlı kök neden analizi için alarm du-

rumunda sistem anlık görüntüsü • Kullanılabilir bilgiler içeren MyRobot ve alarm kontrol paneli • Mesai saatlerinde sanal eğitim desteği • RobotStudio® RobotStudio ABB’nin simülasyon ve çevrimdışı programlama yazılımıdır, fiziksel varlıkların veya sistemlerin tam bir dijital kopyasını (dijital ikiz) sunar, böylece üretim hattınızda neler olup bittiğini uzaktan görebilirsiniz. ABB’nin RobotStudio çevrimdışı programlama aracı, kullanıcıların gerçek bir üretim hattının başına gitmeden veya dur-durmak zorunda kalmadan, sanal bir 3D ortamda eksiksiz bir robot kurulumu oluşturmasını, simüle etmesini ve test etmesini sağlar. Tüm Powerpack’ler ve CAD dönüştürücüler, dijital ikiz ve Sanal Gerçeklik toplantıları dahil tüm RobotStudio fonksiyonları artık ücretsiz olarak sunulacak.


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ

7 - 15 Mayıs 2020

KOBİ’LERE tüm solunum KORONAVİRÜS cİhazları SÜRECİNDE platformlarına GELİRLERİNİ debİ sağlar ARTIRACAK 7

ÖNERİ C

K

orona

Girişimci

İşadamları

Vakfı

(GİV) İçişleri Bakanlığı Hareket ve kontrol teknolojilerinde

dünya

lideri

olan

Parker

Hannifin’in Precision Fluidics Division’ı, solunum ve anestezi ürünleri pazarlarını hedefleyen yeni Parker LM-Pro lineer motorlu oransal vanayı piyasaya sürdüğünü duyurdu. Parker Precision Fluidics’te divizyon pazarlama müdürü olan Beth Young şöyle diyor: “Parker LM-Pro minyatür oransal vana, oldukça az yer kaplıyor ve enerji tüketimi de verimli. Bu vana, 540 slpm’ye (standart litre/dakika) kadar debiyi mümkün kılmak üzere bir lineer aktüatör motor teknolojisinden (patent başvurusu yapılmış olan) yararlanıyor ve solunumla ilgili birden çok uygulamada kullanım olanağı sağlayan benzersiz ve kontrol edilebilir bir çeşitlilik sunuyor.” LM-Pro vananın önemli bir özelliği, daha uzun bir

strok

boyunca

olağanüstü

çözünürlük

sağlayan ve geleneksel solenoid ya da ses bobini aktüatör tasarımlarına göre daha düşük güç tüketimine olanak tanıyan lineer aktöatör motor teknolojisiyle tasarlanmış olmasıdır. 0,5 ila 540 slpm (standart litre/dakika) arasında lineer kontrol olanağı sağlayan debi aralığına, 100 psi’ye (6,9 bar) kadar basınç kapasitesine ve 2 Watt’ın altında tipik güç tüketimine sahip LM-Pro vana, performans aralığının tamamında oldukça hassas debi kontrolüne olanak tanır. LMPro vana, basit ve kapalı devre geri beslemeye olanak sağlayarak müşteriye hassas basınç veya debi kontrolü sunar. Bu, yeni doğan bebeklerden

orona Günlük hayatı ve alışkanlıkları derinden değiştirmeye devam eden koronavirüs salgını, ekonomiyi de ciddi ölçüde etkilemeyi sürdürüyor. Salgının ekonomik etkilerini en çok hissedenlerin başında ise, her ülkede olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de son derece önemli bir yere sahip olan KOBİ’ler geliyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip Generali Sigorta, bu kritik dönemde atılacak küçük adımların dahi fark yarattığı yetişkinlere kadar tüm hastalara hassas, doğru gerçeğiyle KOBİ’lere salgın sürecinde ve güvenli biçimde gaz verilmesini sağlar. gelirlerini artıracak öneriler sundu. Tipik uygulamalarda 2 Watt’ın altındaki güç tüketimiyle, müşterilere daha uzun ömürlü,

Öncelikle finansal durumunuzu analiz edin

daha küçük ve daha hafif batarya kullanabilme Öngörülemeyen salgın, kriz senaryoları bulunan işletmeler için dahi birçok olanağı tanır. Vananın histerezisinin (gecikme) sorunu ve soruyu beraberinde getirdi. tipik olarak %10’un altında olması (tam ölçekte) Ani gelişen ve tüm sektörleri etkileyen ve yanıt süresinin hızlı, yani 20 ms’nin altında salgın dolayısıyla KOBİ’ler mevcut finansal durumlarını analiz etme şansına yeni yeni olması (tam döngüde), aynı anda müşterilere ulaşıyor. Öncelikle, gelirinizi artıracak hem düşük hem de yüksek debilerde ve oransal noktaları görmek ve işletmeniz hakkında vana performansında olağanüstü hassas kontrol bilinçli kararlar verebilmek adına mevcut finansal durumunuzu analiz edin. olanağı sunar. Mevcut müşterilerinize odaklanın Parker LM-Pro, etkili ve her ihtiyaca uygun bir oransal vanadır. Tek yüzden monteli/portlu basit tasarımı ile benzersiz performans özellikleri bir araya gelerek LM-Pro vanayı dinamik debi kontrolüne ihtiyaç duyulan çeşitli uygulamalar için ideal bir çözüm haline getirir. Parker Precision Fluidics’te divizyon mühendislik müdürü olan Paul Nierman, “Bir yandan performansı artırmaya çalışırken bir yandan da ekipmanlarının kapladığı

Salgın dönemi yalnızca KOBİ’leri değil müşterileri de derinden etkiliyor. Müşterilerin beklenti ve ihtiyaçlarını anlamaya daha fazla odaklanın. Hem işletmenizin cirosuna katkı sağlayacak hem de müşterilerinizin etkilenen alım gücüne hitap edecek indirimler, öneriler, kampanyalar, teslimat fırsatları sunun. Bu kritik dönemde müşterinizin yanında olduğunuzu hissettirin.

yeri azaltmaya devam eden müşteriler için ideal Mümkünse sürdürün bir ürün” diyor. Sistemler giderek daha küçük ve portatif hâle geldikçe güç tüketimiyle ilgili kaygıların ve doğru debi kontrolü yapılmasının (hem yüksek hem de düşük debiler için) hesaba katılması hayati önem taşıyor. Parker LM-Pro lineer motorlu oransal vana, Parker Hannifin’in Precision Fluidics Division’ı tarafından sunulan ve minyatür, düşük güç tüketimine sahip, hafif, yüksek performanslı

pazarlamanıza

yatırımı

Kritik dönemlerde yapılan hataların başında işletmelerin pazarlama bütçelerini tamamen kısması geliyor. Ancak yaşanan gelir kayıplarına rağmen ayağı pedaldan tamamen çekmek yerine, mümkünse müşteriler ile iletişimi sürdürecek ve yeni müşterilere ulaşılmasını sağlayacak dijital pazarlama ve dijital PR çalışmalarına bütçe ayırın.

%70’i ise sosyal medya kullanıcısı. Özellikle de karantina süreci ile birlikte insanların daha fazla zaman geçirdiği dijital dünya, ürün ve hizmetlere dair reklamlar için potansiyel bir öneme sahip. Sosyal medya, KOBİ’lerin hedef kitlelerine doğrudan dokunmalarına olanak sağlarken, aynı zamanda bu kritik dönemde hem küçük bütçelerle hedef kitlelere ulaşılmasına hem de ekonomik açıdan tasarruf edilmesine olanak sunuyor. E-posta pazarlamayı deneyin Kişiye özel e-posta gönderimi, özellikle kritik dönemlerde KOBİ’lerin daha fazla geri dönüş almalarına olanak sağlıyor. Web sayfasında tüketicilerin gezindikleri kategorilerin ve ürünlerin bilgisi kullanılarak kişiye özel atılan e-postalar, KOBİ’lerin rekabette ön plana çıkmasına olanak sunuyor. Çalışan memnuniyetini göz ardı etmeyin Bu kritik sürecin işletmeler kadar mevcut çalışanları da etkilediği unutulmamalıdır. Ayakta kalmak ve daha fazla gelir elde etmek için her zamankinden daha fazla çalışan memnuniyeti ve şeffaflığı sağlanmalıdır. İşletme yöneticileri çalışanlarla olan iletişimi koparmamalı, müşterileri ve sektörleri ile olan güncel gelişmeleri çalışanlarıyla düzenli paylaşmalı ve motivasyonlarını her daim yüksek tutulmalıdır. İşbirliklerine ağırlık verin Diğer işletmelerin de her zamankinden daha fazla işbirliğine ihtiyaç duyduğunu unutmayın. Hem müşterilerinize hem de farklı sektörlerden müşteri adaylarına ulaşmanızı sağlayacak işbirliklerine açık olun. Farklı sektörlerden diğer KOBİ’lerle yapacağınız işbirlikleri, bu zorlu dönemde hem işletmenize gelir sağlayacak hem de müşterilerinizle iletişiminizi sürdürmenize olanak sunacaktır.

Dijital dünyayı kullanın

akışkan ürün pazarına liderlik eden ürün Türkiye’de toplamda 60 milyondan fazla internet kullanıcısı bulunuyor. Öte yandan portföyünün harika bir örneğidir. toplam ülke nüfusunun hemen hemen

7


EKONOMİK NOKTA

İLAÇ

7 - 15 Mayıs 2020

PANDEMİ MESAİSİNDEKİ İLAÇ ENDÜSTRİSİNDE “CAN VE MAL GÜVENLİĞİ” Küresel Covid-19 Salgını, toplum sağlığını tehdit ederek günlük hayatı kısıtlarken bazı sektörlere yoğun mesai etkisi yarattı. Yoğun mesaideki sektörlerin başında sağlık sektöründeki hastaneler ve ilaç endüstrisindeki tesisler geliyor. Bu tesislerde, can ve mal güvenliğini koruyan güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmasının üretim sürekliliğine faydası ön plana çıktı.

T

hatlarında da yüksek teknoloji kullanıyoruz. üm dünyayı etkisi altına alan Covid-

19 Salgına karşı mesafe önlemi gereği; kimi sektörlerde

personeli

eve

gönderilerek

üretimi durdurulan tesisler görülürken, hizmet gerekliliği artan hastane, ilaç, gıda, tekstil gibi sektörler yoğun mesai yapar hale geldi. Olası bir risk anında, üretim kayıplarını önlemenin en kolay yolu ise güvenlik sistemlerinin kesintisiz çalışmaya devam etmesidir. Çünkü geç fark edilecek olası bir tehdit, en hafif etkisiyle bile zaman ve üretim kaybı ile sonuçlanmaktadır. Türkiye’nin önde gelen firmalarından Abdi İbrahim İlaç Fabrikası’nın Elektrik Elektronik Bakım

Baş

Teknisyeni

Kadir

Yılmaz’a

tesislerinde can ve mal güvenliğine dair aldıkları önlemleri sorduk. Yılmaz, “Üretim

8

Kadir Yılmaz, “Abdi İbrahim ilaç sektörünün

Mümkün mertebe teknolojiyi yakından takip

Fabrikaların geniş alanında her an her yerden

lokomotifidir ve tesislerimiz mimari açıdan

eden kendini kanıtlamış ürünleri seçmeye

gelebilen alarmları vakit kaybetmeden çok

ödüllüdür. Böyle bir tesisi ülkeye kazandırmak

çalışıyoruz. Yangın algılama sistemini seçerken

kolay kontrol altına aldıklarına değinen Kadir

pek kolay bir iş değil. Dolayısıyla bizim için

de bunlara dikkat ettik” sözleriyle kalitenin

Bey, “Sistemimiz o kadar hassas ki en ufak

yangın algılama ve söndürme sistemlerinin

önceliğini vurguladı.

bir değişiklik olsa bize anında alarm düşüyor.

ehemmiyeti çok büyük, çünkü ihmale gelecek

Bu yerleşkemizde birçok binamız var. Hepsi

bir iş değil. Bu nedenle de en iyisini buraya

Yangın Algılama Sistemlerinin genişlemeye

tünelle birbirine bağlı olan Ar- Ge Merkezimiz,

koymalıyız ki, bu tesisleri korumalıyız. O

elverişli yapısından memnun olduklarını

Teknolojistik Merkezi ve Biyoteknoloji Tesisimiz

nedenle de EEC’ye karar verdik” yorumuyla

aktaran Kadir Bey, “Sürekli yatırım halinde

var. Hala yatırım aşamasında olan binalarımız

18 yıldır aynı firma ile çalışmalarının nedenini

olduğumuz için bizim için en önemlisi

var. Bunların hepsini Fireworks ekranından

de açıkladı.

sisteminin

Abdi

görüyoruz. Alan geniş olabiliyor ve alanda

İbrahim’de çalışmaya başladığımda fabrikanın

birden çok dedektör de oluyor. Hangi bölgede

Uzmanlığında 40. yılına yaklaşan EEC, tüm

şu anki bölümlerinin tamamı yoktu. Sürekli

alarm varsa sistem orayı kırmızı çerçeve içine

hijyen ve mesafe önlemlerine özen gösteren

büyüyerek ilerlediğimiz için sisteme yeni

alıyor. Biz tıklayarak dedektör boyutuna kadar

ekibi ile pandemi mesaisindeki hastane,

kartlar ekleyerek, yeni looplar yaratabilmemiz

inebiliyoruz. Bu bizim için çok avantajlı. Bu

ilaç, tekstil, enerji, telekom, gıda, bankacılık

çok önemli. Yeni alanların eklenmesiyle

sayede de daha çabuk ulaşıyoruz, daha çabuk

sektörü gibi özveriyle çalışan müşterilerinin

beraber yeni senaryoların devreye girmesi

çözebiliyoruz” dedi.

olağan bakım ve acil ihtiyaçlarına “doğru

modüler

olması.

Ben

çok kolay oldu” sözleriyle devam etti.

çözümü” sunmaya devam ediyor.



EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ

7 - 15 Mayıs

2020

TRANSFORMATÖRLERİN ÇEKİRDEĞİNİ YENİDEN TASARLADI 35 ÜLKEYE İHRACATA BAŞLADI Enerji sektörünün ihtiyaçları için güç, dağıtım ve özel sargılı transformatörler üreten Transformatör Elektromekanik A.Ş., yağlı ve kuru tip transformatörlerin nüve (çekirdek) tasarımlarında gerçekleştirdiği yeniliklerle fark yaratıp, çevre dostu ürünlerini 35 ülkeye ihraç etme başarısını yakaladı. Transformatör Elektromekanik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Cenk Dağsuyu, “Projemiz kapsamında ortaya çıkarttığımız ürünlerimiz karbondioksit salınımını azaltan çevre dostu transformatörlerdir. Verimliliği sayesinde sera etkisinin azaltılmasında rol oynamaktadır” dedi.

AR-GE merkezi sayesinde atılım yaptı

Adana

Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde 20.000 metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 63.000 metrekare alanda iki ayrı tesisiyle üretim yapan Transformatör Elektromekanik A.Ş., 2017 yılında kurduğu ArGe Merkezi’nde 32 araştırmacı personel ile yürüttüğü TÜBİTAK onaylı projelerle kayıp kaçak oranı düşük, yüksek rakımda ve deniz ortamlarında kullanılabilen ve karbondioksit salınımını azaltan çevre dostu transformatörleri sektörün kullanımına sunmaya başladı. İnovatif tasarımlar ihracatta yeni kapılar açtı

Transformatör Elektromekanik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Cenk Dağsuyu hayata geçirdikleri projeler arasında 1.5 milyon dolar yatırım bütçeli Yağlı Tip ve Kuru Tip Transformatörlerin Nüve (çekirdek) Tasarımlarının Gerçekleştirilmesi ve Ürün Geliştirme Projesi’nin ihracatta kendilerine yeni fırsat kapıları araladığını belirtti. Projede bir yıllık sonuçları değerlendiren Dağsuyu, sadece bu projeye özgü “Üretim kapasitemiz %3,2’lik artışla 9.500 adete yükselirken, birim ihraç fiyatımızdaki artış beklenenin üzerinde olmuş ve %28’lik artışla 6.709 dolar değerine ulaşmıştır. Müşteri sayımız ilk yılın sonunda %12 artarak 1.100 adete çıkmıştır. İhracat pazar çeşitliliğimiz ise %33 artarak, ihracat yaptığımız ülke sayısı 35’e yükselmiştir” diye konuştu. İhracatımız 20.000.000 dolara

ulaştı Transformatör sektörünün ihtiyaçlarını en iyi şekilde analiz ederek, müşteriler için doğru çözümler sunan iş ortağı olma misyonuyla çalıştıklarını kaydeden Dağsuyu, ‘’Uluslararası rekabet koşullarında bir Türk markası olarak kalıcılığımızı sürekli geliştirerek devam ettiriyoruz. Çevreye ve insan yaşamına saygı ile çalışıyoruz. Projemiz kapsamında ortaya çıkan çevre dostu transformatörlerimiz ihracatta bize yeni pazarlar kazandırdı. Geçtiğimiz yıl en çok Irak, Nijerya, Etiyopya, Benin ve İngiltere’ye ihracat yaptık. Toplam 8000 adetten fazla transformatör ihraç ederek, ülkemize 20.000.000 dolar kazandırmanın gururunu yaşıyoruz’’ diye konuştu.

ERSE KABLO, ORTADOĞU’NUN LİDER FUARLARINDAN MİDDLE EAST ENERGY FUARI’NDA EDünya rse Kablo, 3 - 5 Mart tarihlerinde, Dubai Ticaret Merkezi’nde, 45.si düzenlenen

Middle East Energy Fuarı’nda 8. holdeki standında yerini aldı. Erse Kablo Genel Müdürü Selami Sivritepe, Ticari Genel Müdür Yardımcısı Tuğba Haşlak Şahinalp, İhracat Müdürü Ergun Çoban, Fabrika Müdürü Murat Atasoy, Pazarlama Müdürü Begüm Sevinç, İhracat Bölge Yöneticileri Eren Ersöz ve Koray Topaçoğlu ile birlikte fuara katılım gösterdi. Orta Doğu’nun lider fuarlarından Middle East Energy Fuarı, bu sene 128 ülkeden 1.200’den fazla katılımcı firmayı, Türkiye’den ise 101 Türk katılımcı firmayı ağırladı. Bu fuarın konferans serisinde; yenilenebilir enerji, dijitalleşme, sürdürülebilirlik, teknoloji ve enerji sektörüne yönelik konularda 150’den fazla konuşmacı yer aldı. Erse Kablo ürün yelpazesindeki; koaksiyel, sinyal kontrol, yangına dayanıklı, haberleşme,

10

veri iletişim ve kumanda kablolarıyla fuarda yer alarak; yangına dayanıklı ürün gruplarında Ervital ve Firesafe, kumanda kabloları grubunda Erflex, lan kabloları grubunda Erline markalarını standında sergileyerek, Firesafe markasının ürün tanıtımını gerçekleştirdi. Erse Kablo üst yönetimi ve değerli ekibi; Global pazarlarda ürünlerimizin tercih edilmesi ve müşteri memnuniyetine verdiğimiz önemi ISO 10002 belgemiz ile tescillerken, güncel ulusal/uluslararası kalite ürün belgelerimiz ile Erse Kablo’nun ihracatta aktif bir role sahip olduğunun altını çizerek, ülkemizi bu fuarda gururla temsil etmekten, özel stant tasarımımızla bu fuara katılmaktan ve sektörün önde gelen temsilcileriyle birarada olmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Standımıza değerli ziyaretleriyle bizleri onurlandıran müşterilerimize ve ziyaretçilerimize teşekkür ederiz.


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ

7 - 15 Mayıs 2020

İŞ DÜNYASI PLASTİK GİRİŞİMİ ÇALIŞMALARI BAŞLADI

İş Dünyası Plastik Girişimi ilk atölye

çalışmasını Koç Holding Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi. Girişimde yer alan şirketlere, iyi uygulamalar, taahhütlerin belirlenmesi süreci ve çalışma takvimi hakkında bilgilendirme yapıldı. Global Compact Türkiye, SKD Türkiye ve TÜSİAD işbirliği ile oluşturulan İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG), plastik ile ilgili taahhütlerini açıklayacak şirketlerin katılımıyla 20 Kasım 2019 tarihinde çalışmalarına başlamıştı. Yirmi altı şirketle faaliyete geçen girişime katılan şirket sayısı kırka ulaştı; sayı her geçen gün artıyor. Girişim, plastik ile ilgili taahhütlerini açıklayacaklarını beyan eden şirketleri faaliyet dönemi boyunca düzenleyeceği çeşitli farkındalık, bilgilendirme, savunuculuk ve tecrübe paylaşımı programlarıyla destekleyecek.

Girişim, şirketler arasında iyi uygulamaları paylaşmak ve taahhütlerin belirlenmesi sürecini takip etmek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Girişimin bu bağlamda ilk atölye çalışması, on farklı sektörden yaklaşık yüz kişinin katılımıyla 19 Şubat 2020’de Koç Holding Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Atölyede İş Dünyası Plastik Girişimi hakkında bilgi verilerek, çalışma takvimi açıklandı; küresel düzeydeki çalışmalar paylaşıldı; katılımcı şirketlerden plastik konusunda global taahhütleri bulunanların iyi uygulamaları hakkında bilgi verildi. Atölye kapsamında Girişimin çözüm ortağı olan “Hedefler için İş Dünyası” Platformu’nun kurucusu UNDP’nin moderasyonunda şirketlere taahhüt verme konusunda teknik destek verildi.

11


EKONOMİK NOKTA

İNŞAAT - MİMARİ

7 - 15 Mayıs 2020

TAPU İŞLEMİ YAPACAK OLANLAR DİKKAT ! 04.05.2020 Pazartesi gününden itibaren tapu müdürlüklerinde randevusuz yapılan başvurular kabul edilmeyecek. İşlem başvuruları sadece webtapu üzerinden, randevu.tkgm.gov.tr adresinden veya Alo 181 çağrı merkezi üzerinden randevu alınarak yapılabilecek.

K

da başladığını ifade en Altın Emlak Genel Müdürü “Artık

onuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak

Tapu işlemlerine yönelik akit alımlarının da müdürlük dışında

vatandaşlar yetki belgesi olan emlak işletmesine webtapu

Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “COVİD-19 salgının

taleplerinin karşılanmayacağını belirten Özelmacıklı “Ayrıca

sistemi üzerinden belirli bir süre için başvuru ya da takyidat

ülkemizde yayılımının önlenmesi ve salgının etkilerinin

akit alımlarında sadece işlem tarafları alınacak ve randevular

yetkisi verebilecekler. Emlak işletmeleri ise Webtapu

azaltılması amacıyla TKGM tarafından alınan bu karar

verilerken yoğunluk olmayacak şekilde planlama yapılacak.

sistemine “Kurumsal” menü altındaki “Emlakçı” bölümünden

ile, vatandaşlar müdürlüklere yalnızca randevu saatinde

Eğer işleme esas evraklarda eksikler olursa SMS yolu ile bilgi

yapabilecekler. Bu bölüme girişte Tacir ve Esnaf ayrımının

alınacaklar. Belge inceleme başvurularında da randevu şartı

verilecek. 65 yaş ve üstü ile 18-20 yaş arasındaki başvurular

soracak ve örneğin Tacir ise MERSİS doğrulaması sonrasında

aranacak. Ayrıca bir süredir sadece satış ve ipotek işlemleri

için ise ancak seyahat belgesi olursa karşılanabilecek” dedi.

işlem takibi başlatılabilecek. Emlak işletmeleri, vatandaş

yapılabilirken artık tüm işlem başvuruları yapılabilecek” dedi. Akit Alımlarına Düzenleme

tarafından yetkilendirildiğim taşınmazlar menüsü üzerinden Emlak İşletmeleri Artık Web Tapu Sisteminde

gerek tapu işlem başvurularını gerekse taşınmaz kayıt örneği

Yetki belgesi alan emlak işletmelerinin Webtapu entegrasyonun

alımlarını sağlayabilecekler” dedi.

DASK Deprem Harİtası Güncellendİ D

DASK sigortalarında ödenecek olan prim tutarı belirleASK tarafında yayınlanan etkileşimli deprem ha-

nirken yapı tarzı ve zemin deprem risknin dikkate alın-

ritasında yapılan güncelleme hakkında bilgi veren Al-

dığını belirten Özelmacıklı “Zorunlu Deprem Sigortası

tın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı

Tarife ve Talimatı ile belirlen 7 risk grubu ve 2 farklı yapı

“DASK poliçe primleri hesaplanırken zemin koşulları

tarzına göre belirlenmiş 14 tarife bulunuyor. Çelik veya

ve bina özellikleri dikkate alınıyor. Zemini daha sağlam

betonarme taşıyıcı karkas bulunan yapılar betonarme

olan bölgeler daha az prim ödüyorlar. Şimdiye kadar

olarak sınıflandırılıyor. Bu sınıflandırmada sigorta prim-

ilçe bazlı yapılan bu değerlendirmeler artık mahalle

leri her yıl, birim metrekare maliyetlerindeki artışa pa-

bazlı yapılabiliyor. Bu sayede poliçe primleri artık daha

ralel olarak artılıyor. 2018 yılında 750-TL, 2019 yılında

doğru hesaplanabilecek” dedi.

1020-TL kabul edilen birim m2 değeri 2020 yılında ise 1134-TL olarak uygulanıyor. Bina kat sayısı ve yaşı ar-

Aynı İlçede 3 Farklı Deprem Riski Grubu

tıkça sürprim uygulanıyor ve poliçe prim bedeli yükseliyor” dedi.

Bundan önce yapılan hesaplamaların sadece ilçe bazlı olduğu için adil bir prim ödemesi yapılmadığını ifade

Taleplerde Deprem yanında Salgın’da Dikkate Alınıyor

eden Özelmacıklı “Örneğin İstanbul Başakşehir’de Altınşehir, İkitelli, Bahçeşehir mahalleleri 2. Derece risk

Müşterilerinin gayrimenkul tercihlerinde “evdekal” dö-

grubunda iken, Başakşehir, Kayabaşı mahalleleri 3. De-

nemi sonrasında bekledikleri değişimlere de değinen

rece, Başak Mahallesi ise 4. Derece risk bölgesinde yer

Altın Emlak Genel Müdürü “Gerek deprem gerekse

alıyor. Ödenen primler ise 100m2 betonarme bir bina

salgın konut müşterilerinin daha müstakil yapıları ter-

için sırası ile 223-TL, 171-TL ve 128-TL olarak değişi-

cih etmelerine neden olacak. Özellikle geniş balkonlu,

yor. Eskiden bu poliçe primleri en yüksek risk derece-

teraslı evlere olan talepte bir artış görüyoruz. Daha

sine göre hesaplanıyordu. Avcılar Tahtakale’den, Eyüp

önce satışında zorlanılan dubleks ya da çatı arası piyesli

Göktürk’e, Halkalı Yarımburgaz’dan, Sarıyer Maden’e

daireler daha çok tercih ediyor. Gene zor satılan bah-

artık poliçeler daha doğru hesaplanabilecek” dedi.

çeye çıkışlı zemin kat daireler, kat bahçesi olan ara kat daireler daha çok değerlenecek” dedi.

Prim Hesaplamasında Bina Katı ve Yaşı Önemli

12

Türkiye genelinde 17 milyon 682 bin 80 konut için 9 milyon 518 bin 539 DASK poliçesi bulunuyor. Daha önce ilçe bazlı olarak oluşturulmuş olan deprem risk grupları artık mahallelere ayrıldı.


EKONOMİK NOKTA

ULAŞIM

7 - 15 Mayıs 2020

KLM’DEN COVİD 19 AÇIKLAMASI

Gayrİmenkul Sermayeye Dönüşebİlmelİ 04.05.2020 Pazartesi gününden itibaren tapu müdürlüklerinde randevusuz yapılan başvurular kabul edilmeyecek. İşlem başvuruları sadece webtapu üzerinden, randevu.tkgm.gov.tr adresinden veya Alo 181 çağrı merkezi üzerinden randevu alınarak yapılabilecek.

B

K

oronavirüsün Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Altın

Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Ülkemizde tapu teşkilatı 1847 yıllarına dayansa da mevcut yapımız

irkaç hafta önce KLM’nin müşterilerini ve çalışanlarını Covid-19 salgınından korumak için aldığı tedbirleri açıklamak için sizlere ulaşmıştım. O günden bu yana dünyada ve hayatlarımızda benzersiz bir değişim ve belirsizlik meydana geldi. Bu nedenle sözlerimiz dünyanın gerçekleri karşısında önemini yitirir gibi oldu. Küresel Covid-19 pandemisi bizi birçok alanda kesin kararlar almak zorunda bıraktı. Sizleri hem bu kararlar hem de bu yeni gerçeklik içinde KLM’yi normal koşullara nasıl hazırladığımız hakkında bilgilendirmek istiyorum.

maalesef sermaye üretme konusunda yetersiz. Gelişmiş ülkelerde kullandırılan kredilerin yüzde 70’i resmi tapular üzerine konan ipotekler karşılığında verilirken, bizde hala birçok gayrimenkul ipoteğe bile konu edilemiyor. Bu durumda ciddi oranda sermaye yetersizliği çekiliyor. Bu ölü sermayenin menkulleştirilmesi ile ortaya çıkacak potansiyel ülkemize çağ atlatacaktır” dedi. Yapı Kayıt Belgeleri De Sermayeye Dönüşebilmeli İmar barışında 30 bini aşkın yapı kayıt belgesinin iptal edildiğini

Ülkeye Dönüş Hala ilk önceliğimiz, ülkesine geri dönemeyen müşterilerimizi ailelerine kavuşturmak. Bunu anlayışla karşılayacağınızdan şüphem yok. Son haftalarda, yüzlerce ülkeye dönüş uçuşu gerçekleştirerek yaklaşık 250 bin Hollandalı ve uluslararası yolcuyu sevdikleriyle bir araya getirdik. Bu önemli amacı gerçekleştirebilmek için Hollanda hükümetiyle, yerel elçiliklerle ve uluslararası hükümetlerle yakın iş birliği içinde çalışıyoruz. Ürün ve hizmetler

belirten Özelmacıklı “Gerek yapı kayıt belgesi alının 7 milyon 393 bin 413 bağımsız bölüm gerekse de iptal edilen taşınmazlar kredi almak için kat mülkiyetine geçmeden ipotek edilemiyor. Bu fiziksel varlıklar gerekirse sigorta sistemi ile bütünleştirilerek sermayeye dönüştürülebilmeli. Kamunun tuttuğu kayıtlar, tarafların temsilleri ile kolaylıkla artı değer üretecek hale yani menkulleşmeye imkan sağlamalı” dedi. Kamu Bankaları İle Otomatik Teminat Verebilmeli Özelmaıklı “Bu süreçte gerekirse kamu bankaları, tapu senetlerinin

piyasalarda

işlerlik

kazanmasında

destek

sağlayabilirler. Bu sayede sahiplik dışında da tapu sistemimiz daha da önemli bir değer üretilmesine katkı sunmuş olur. Gayrimenkuller hisselere, haklara bölünebilir. Mülk değerinin objektif olması ile şeffaf bir piyasa oluşabilir” dedi.

Salgına karşılık olarak ürün ve hizmetlerimizden bazılarını geçici olarak askıya aldık veya azalttık ve yeni süreçler uygulamaya başladık. Schiphol Havalimanı’nda ve diğer uluslararası havalimanlarında ve (mümkün oldukça) uçuşlar esnasında (yolcu oturma düzenleri) belirgin sosyal mesafe tedbirlerini uygulamaya başladık. Ayrıca uçak içindeki etkileşim sayısını azaltmak için yemek hizmetlerimizi sadeleştirdik. Schiphol’deki KLM Crown Lounge’ı açık tutmaya karar verdik ancak çalışma saatlerini ve yemek seçeneklerini azalttık. En yeni statü güncellemeleri koruyucu tedbirler için lütfen updates.klm.com adresini ziyaret edin. Mevcut koşullar altında size KLM’den beklediğiniz şekilde hizmet verebilecek bir konumda olmadığımızın farkındayım. Yine de dünyanın her yerinden müşterilerimizin destek mesajlarını görmek içimizi ısıtıyor. Çalışanlarımız her koşul altında mümkün olan en iyi hizmeti sunma amacına derinden bağlıyken bu mesajlar da azmimizi güçlendiriyor.

Mavi KLM kalplerimiz siz değerli müşterilerimiz için atıyor.

Uçuş müsaitliği Bu küresel salgına rağmen bazı müşterilerimizin iş ile ilgili, ailevi veya kişisel nedenlerle seyahat etmesi gerekebiliyor. Sizin için burada olduğumuzdan ve sizi desteklemek için mümkün olabildiğinde uçuş gerçekleştirmeye devam edeceğimizden emin olabilirsiniz. Şu anda kıtalar arasında 25, Avrupa içinde ise 32 varış noktasına hizmet veren temel bir ağ işletiyoruz. Yerel yasa ve yönetmeliklerdeki mevcut düzenlemeler nedeniyle karşılaşmaya devam ettiğimiz belirsizliğin çok yüksek seviyede olduğunu göz önüne alarak gerçek zamanlı bir uçuş durumu takibi sistemi kurduk. Bu sayede Amsterdam varışlı ve kalkışlı tüm mevcut uçuşları görebilirsiniz. Bir gün dönüp bu krize baktığımızda bu krizi havacılıkta pozitif değişim sağlayan bir katalizör olarak göreceğimize tüm kalbimle inanıyorum. Kabin içi sanitasyon ve hijyen, havalimanı tarama süreçleri ve kişisel alan tanımları gibi alanlarda hızlı yenilikler gözlemliyorum. Yakında tüm bu yenilikler norm haline gelecektir. Gelişmiş bir KLM seyahat deneyimi yaratmak için müşterilerimiz, yetkili makamlar, havalimanları ve havayolu ortaklarımız ile birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Bu krizden sonra doğacak KLM, sizin için daha iyi bir KLM olacak: amacına uygun, sorumlu ve sürdürülebilir. Virüsün hem özel hayatlarımız hem de ekonomimiz üzerindeki ortak etkileri oldukça değişken ve belirsiz olsa da en önemlisi sizin ve sevdiklerinizin sağlığı ve huzurudur. KLM’yi seçtiğiniz için tekrar teşekkür eder, güvenli uçuşlar dilerim. Saygılarımla,

Pieter Elbers KLM Royal Dutch Airlines Başkanı ve CEO’su

13


EKONOMİK NOKTA

BİLİŞİM

7 - 15 Mayıs 2020

E-Ticaret hacmi 2019’da yüzde 39 büyüyerek 83,1 milyar TL’ye ulaştı Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) yıllık “Türkiye’de e-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre, e-Ticaret sektörü 2019 yılında, Türk lirası bazında yüzde 39 büyüme ile 83,1 milyar liralık hacme ulaştı. Sektör dolar bazında yüzde 18 büyürken, 2015-2019 yılları arasında sektörün ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 35 oldu.

T

ürkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından Deloitte Türkiye’nin proje ortaklığı ve SimilarWeb ile İnveon’un işbirliğiyle hazırlanan, Türkiye’de eticaret pazarındaki gelişmeleri uluslararası standartlara göre ölçümleyen “Türkiye eTicaret 2019 Pazar Büyüklüğü” raporunun bulguları online ortamda düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Rapora göre, Türkiye’de e-Ticaret sektörü 2019 yılında büyümesini sürdürerek yüzde 39 oranında artışla 83,1 milyar TL’lik hacme ulaştı. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca’nın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, raporun sunumunu Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl ve TÜBİSAD eTicaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş gerçekleştirdi. Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, şöyle konuştu: “Hepimizin yakından takip ettiği üzere, dijital ekonomiye dönüşüm süreci COVID-19 salgını ile birlikte muazzam bir hız kazandı. Tüm dünya bu önemli krizi yönetirken, siyasal, sosyal ve ekonomik faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için

14

ilk adres olarak teknolojik araçlara başvurdu. Bu teknoloji devrimini yakalayabilen sektörler ve şirketler açısından günümüz koşullarında sergilenen performans hiç şaşırtıcı değil. Bugün, krizin ilk günlerinden bu yana dönüşümün kalbinde yer alan e-ticaret sektörümüzün nabzını tutan bir çalışmayla karşınızdayız. Bu yıl yedincisini hazırladığımız “Türkiye e-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporu hiç kuşkusuz, apayrı bir öneme sahip. Zira tarihin bu önemli dönüm noktasında tüm toplumların, dijital sektörlerinin sağladığı çarpan etkisiyle büyüyeceğini ve gelişeceğini düşünüyoruz. Ülkemizde e-ticaret, 2018’de olduğu gibi 2019 yılında da büyümesini sürdürdü. Tüm dünyada ticaret savaşlarının ve küresel siyasal konjonktürde nice belirsizlik doğuran gelişmelerin yaşandığı 2019 yılında yüzde 39’luk bir büyüme ile 83,1 milyar TL’lik bir hacim büyüklüğüne ulaşılmasını olumlu bir gelişim olarak değerlendirebiliriz. Yaşadığımız bu olağanüstü dönemde, tüketiciye hızlı teslimat tecrübesi yaratarak çok hızlı büyüme gösteren yeni kategorilere ve e-ticareti hiç kullanmayan kesimin de kullanıcıya dönüşmesine tanık olduk. Mobil telefonların kullanımının artması ve gerek mobil internet gerekse mobil uygulamaların e-ticaret içinde payının artmasıyla birlikte 2020 yılı için daha iyi büyüme rakamları açıklamayı ümit ediyoruz.” Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl “E-ticaret sektörü kuvvetli bir büyüme ile perakende sektörü içinde %6,2’lik bir paya ulaştı, fakat bu oranın ülkemizin potansiyeline göre düşük olduğunu düşünüyoruz. COVID-19 salgını da gösterdi ki e-ticaret artık alternatif bir kanal değil. Sektör büyüklüğü 80 milyar lirayı aştı ve büyümenin güçlenerek devam etmesini bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda dijital dönüşüme ve e-ticarete odaklanmış firmaların sadece ülkemizde değil küresel pazarlarda da öne çıkacağına inanıyoruz” dedi. TÜBİSAD e-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş ise rapor sunumunda, raporda öne çıkan bulguları paylaştı: 83,1 milyar TL büyüklüğüne ulaşan e-ticaret pazarında Online Perakende yüzde 43’lük büyüme ile 44,9 milyar TL, Online Tatil ve Seyahat yüzde 32 büyüme ile 30,2 milyar TL büyüklüğüne ulaştı. Online Perakende kategorisinde Sadece

Online Perakende (30,8 Milyar TL) yüzde 48 ile en fazla büyüme gösteren alan oldu. Burada yüzde 50’lik büyüme ile Pazaryerlerinin etkisi büyük oldu. Pazaryerlerinin hacmi 29,3 milyar TL ye ulaştı. Çok Kanallı Online Perakende kategorisinde en yüksek büyüme oranı yüzde 40 ile Giyim ve Ayakkabıda görüldü, pazar büyüklüğü böylece 3,5 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 33’lük büyümelerle Ev ve Dekorasyon (1,7 milyar TL,) ve Eğlence ve Kültür (0,7 milyar TL) Giyim ve Ayakkabıyı takip etti. Elektronik ise yüzde 18’lik büyüme ile 4,0 milyar TL oldu. Online Tatil ve Seyahat kategorisinde ise Sadece Online Tatil & Seyahat (4,3 milyar TL) yüzde 47 ile Çok Kanallı Tatil & Seyahatten (25,9 milyar TL) daha hızlı büyüdü (yüzde30). “Türkiye e-ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre 2015 ile 2019 yılları arasında en yüksek oranda yıllık büyüme gösteren e-ticaret kategorilerinde ilk sırayı yüzde 38 ile Sadece Online Perakende alırken, söz konusu beş yıllık dönemde Tatil ve Seyahat yıllık yüzde 36, Online Yasal Bahis yıllık yüzde 33, Çok Kanallı Perakende yüzde 31 oranında büyüdüler. 2019 yılında 83,1 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan e-ticaret pazarında 306 site ile Sadece Online Perakende toplam sektörde yüzde 37’lik paya sahip olurken, 77 site ile Tatil& Seyahat yüzde 36’lık, 371 site ile Çok Kanallı Perakende yüzde 17’lik, 6 site ile Online Yasal Bahis yüzde 10’luk paya sahip oldu. Geçen yıla göre Sadece Online Perakende sitelerinde bir artış görülürken Tatil & Seyahat sitelerinde de azalma görüldü.

6,2’ye yükseldi. Aralarında Polonya, Hindistan, Brezilya ve Rusya’nın da bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için online perakendenin toplam perakende içindeki pay ortalaması yüzde 6,7 iken gelişmiş ülkeler ortalaması yüzde 12,3 olarak ölçüldü. Raporda öne çıkan gözlemler şöyle: - Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de e-ticaret, ölçek rekabetinin olduğu bir sektördür, bu nedenle büyümenin büyük bir kısmı lider şirketlerden gelmektedir. Çalışma kapsamındaki ilk 10 şirketin payı yıllar içerisinde yüzde 40’lar seviyesinden artarak yüzde 55’e gelmiştir. Yabancı oyuncuların pazara girmesi ve yerli oyuncuların yatırımları ile artan bu trendin gelecek yıllarda da devam etmesini öngörülüyor. - Çalışmanın başladığı ilk yıllarda özel alışveriş ve çok kategorili gibi iş modellerine sahip firmaların birçoğu yıllar içerisinde pazaryerlerine dönüştüler. Artık iş modellerinin farklılaştığı, silolar halinde rekabetin olduğu bir pazar yapısından birçok oyuncunun benzer iş modelleri ile aynı müşteriye daha fazlasını sunmaya çalıştığı bir rekabet ortamına girildi. İş modellerinin bu yakınsamasını rapora yansıtmak adına farklı kategoriler “Pazaryerleri” adı altında birleştirildi.

Mobil telefonların internette kullanımının artması ile beraber e-ticarette de yıllar içerisinde mobil ticaretin payı görünür şekilde arttı. Rapora bu yıl, mobil internet ve mobil uygulamalar üzerinden yapılan e-ticaret verileri de eklendi. E-ticaret ciroları içerisinde mobil payı yaklaşık yüzde 60’a kadar çıktı. Kullanıcıların mobil deneyimlerinin artması ve firmaların bu alanlara yatırımlarının devam etmesiyle yüzde 60’lık ciro payının her sene yüzde 5 ila 10 bandında artması bekleniyor.

Rapor tanıtımının ardından Inveon Kurucusu ve CEO’su Yomi Kastro’nun moderatörlüğünde düzenlenen “Türkiye’de E-Ticaret’in Gelişimi” başlıklı panele TÜBİSAD e-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş, TOBB e-Ticaret Sektör Meclisi Başkanı Öget Kantarcı, ETİD Başkanı Emre Ekmekçi, Modanisa Genel Müdürü Sami Güzel ve BiTaksi ve Getir Kurucusu Nazım Salur konuşmacı olarak katıldı. Panelde eticaret büyümesinin diğer pazarlara kıyasla değerlendirilmesi, 2020 yılında COVID-19 salgınının sektörel büyümeye etkileri, bu dönemde şirketlerin adaptasyonu, satışlarında artış olan ürün kategorileri, salgın döneminde başarılı olan uygulamaların gelecek dönem planları, COVID-19 sonrası dönemde e-ihracat ve hızlı tüketim ürünlerinin sektöre etkisi gibi konular tartışıldı.

Rapora göre 2018 yılında Türkiye’de yüzde 5,3 olarak ölçülen online perakendenin toplam perakende içindeki payı 2019 yılında a yüzde

Raporun tamamı için: http://www.tubisad. org.tr/tr/images/pdf/tubisad_e-ticaret_ 2019_pazar_buyuklugu_raporu.pdf


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ

15 - 22

Nisan 2020

15


EKONOMİK NOKTA

GÜNCEL

7 - 15

Nisan 2020

Anneleri mutlu etmek için Morhipo.com yeter Bu yıl Anneler Günü’nde annelerimize sarılamayacak olsak da onları mutlu edecek hediyeleri evden çıkmadan da verebiliriz. Bu özel günde annemizin yüzüne kocaman bir gülümseme konduracak binlerce hediye alternatifi Morhipo.com’da!

E

vden çıkmadan geçirdiğimiz şu günlerde, annelerimizin gününü onlardan ilham aldığımız hediyelerle kutlayalım. En şık anneler için dünya markası parfümlerden yazlık ayakkabı ve çantalara, stil sahibi aksesuarlardan bahara özel trikolara kadar binlerce hediye alternatifini Morhipo.com ile evinizin konforunda keşfedin. Bu yıl annenize evde daha keyifli vakit geçirmesi için de hediye alternatifleri düşünebilirsiniz. Uzaktaki sevdiklerini yakınlaştıran teknolojik aletler, evde kaldığı süre boyunca mutfakta tüm marifetlerini döktürenlere küçük ev aletleri ve mutfak gereçleri ile evini güzelleştirmek isteyenlere dekorasyon ürünleri en uygun fiyatlarla modanın e-ticaretteki adresinde. “Benim annem en güzel hediyeyi kendi seçer” diyorsanız Morhipo E-Gift Card tam size göre. 50, 100, 250 ve 500 TL’lik alternatifleri ile Morhipo E-Gift Card’lar annenize en sevdiği hediyeyi almasını sağlayacak.

TEKİRDAĞ LİMANINDA SÜRDÜRÜLEN PROJE, TEKİRDAĞ KENTİ VE ETKİ ALANI İÇİN BİR ÇEVRESEL FELAKETİ DAVET ETMEKTEDİR! Doç.Dr. Pınar Pelin GİRİTLİOĞLU Yönetim Kurulu Üyesi (Dernek Sözcüsü) Tekirdağ Limanı, 2018 yılının Aralık ayında özelleştirilmiş ve CEYPORT Tekirdağ Limanı adını almıştır. 150 bin m² terminal sahasına, 2.310 m rıhtım uzunluğuna ve 184 m tren ferry uzunluğuna sahip olan Limanın, özelleştirme süreciyle birlikte hazırlanan imar planı kararları doğrultusunda, yeni dolgu alanlarıyla birlikte toplamda 260 bin m² terminal sahasına ulaşması öngörülmektedir.

16

C

EYPORT Tekirdağ Limanı’nda “İlave iskele yapımı, beton santrali ve kırma elleçleme tesisi” oluşturulması ve Barbaros mahallesinin yanı başında 90 bin metrekarelik dolgu alanı oluşturularak, bu alan üzerine likit tank çiftliği kurulmasına yönelik proje, tüm Tekirdağ kıyıları ve etki alanı için önemli çevresel tehditler oluşturmaktadır. Kimyasalların depolanacağı alanın 500 metre ötesinden aktif fay hattı geçtiği bilinen projenin gerçekleşmesi durumunda, bölgenin denizle bağlantısı kesilecek, bölgede yer alan okullar, stad ve Adalet Sarayı gibi birçok kamu yapısı risk altına girecek, limana gelen gemilerin atıklarının depolanması da proje kapsamında bulunduğundan, bölgede halk sağlığı açısından süreç içinde büyük bir tehdit oluşacak, proje alanı ve çevresindeki tüm deniz eko-sistemi etkilenecek ve Marmara denizindeki deniz canlılarının bir kısmı bu projenin etkisiyle yok olacaktır. İşletme aşamasında tankların oluşturacağı

endüstriyel atık suların deşarjının da ne şekilde yapılacağı tam olarak belli değildir. Dahası, birinci derece deprem bölgesi olan kentte, olası bir deprem esnasında tankların denizde yaratacağı kirliliğin boyutları, telafisi imkânsız bir çevresel felakete zemin hazırlayacaktır. Bir sahil kenti olan Tekirdağ’da, halkın kıyı ile güçlü bir ilişkisi söz konusudur. Tekirdağ sahili, bu anlamada boydan boya bir rekreasyon alanı olarak hizmet vererek, halkın gündelik yaşam pratiği içinde büyük bir yer kaplamaktadır. Söz konusu proje, Tekirdağ ve bölge halklarının yaşam hakkı gasp eden, denizle ilişkisini kesen, deniz ekosistemini tahrip eden ve etki alanı Marmara Adalarını da içine alan bir çevre suçu niteliği taşımaktadır. Tekirdağ’da söz konusu projeye karşı çevre mücadelesi veren sivil toplum kuruluşlarının yanında olacağımızı ve sürecin yakından takipçisi olacağımızı basına ve kamuoyuna saygıyla duyururuz. 24 Nisan 2020


EKONOMİK NOKTA

SAĞLIK

23 - 30

Nisan 2020

17


EKONOMİK NOKTA

MAKALE

7 - 15

Mayıs 2020

GİRİŞİMCİLİKTE KARŞILAŞILAN EKONOMİK SORUNLAR VE ALINABİLECEK 5 ÖNLEM Yeni bir şirket açıyor olsanız da, hâli hazırda

2.

Ofis

bir şirketiniz olsa da; ofis masrafları, firma

harcamalar

için

gerekli

malzemeler

ve

Üretim, tanıtım, satış, pazarlama gibi farklı

sahiplerinin en çok bütçe ayırmaları gereken

Simge şahin

k

endi işini kuran ve kariyerine bir

girişimci olarak devam etmeye karar veren kişilerin en sık karşılaştığı sorunların başında, finansal kaynaklı sorunlar gelir. Eğer bir çalışan iseniz, düzenli aldığınız bir maaş dışında herhangi bir maddi konuyu düşünmek durumunda kalmazsınız. Çünkü sizin yerinize düşünen ve ilgilenen yöneticileriniz vardır; ancak iş sahibi iseniz, şirketinizin varlığını sürdürebilmesi ve gelişim gösterebilmesi için bir bütçeye ihtiyaç duyarsınız. Girişimciliğin, sadece yaratıcı bir fikir sahibi olunarak mümkün olmadığını şirketinizin ilk kurulum aşamasında fark edeceksiniz. İş hayatında karşınıza pek çok problem çıkabilir. Bunların başında da ekonomik problemler gelir. Girişimcilikte karşınıza çıkabilecek ekonomik sorunlar nelerdir ve bu sorunlara karşı ne gibi önlemler alabilirsiniz gelin birlikte bakalım.

Bir şirket tabii ki personeli olmadan olmaz. departmanları olan bir firmanız varsa, alanında

konulardan biridir. Merkezi lokasyonlarda

Mobilyası,

kliması,

uzman çalışanlara gereksinim duyarsınız.

bulunan ofislerin kiraları, dudak uçuklatan

tarayıcısı ve her türlü kırtasiye malzemesi ile

Personel masrafları sizin için ekonomik bir

fiyatlara ulaşabiliyor. Bu durum rahat bir

bir ofiste olması gereken birçok eşya vardır.

sorun oluşturmaya başladıysa, olmazsa olmaz

çalışma ortamı arayışında olan girişimlerin

Boş bir odayı sıfırdan dekore edip uygun bir

diyebileceğiniz alanlar için kendinize minimal

karşısına bir ekonomik sorun olarak çıkıyor.

çalışma ortamına dönüştürmeye çalışmak,

bir ekip kurabilir, ekibinizi daha az sayıda

Bir girişimci olarak ihtiyaçlarınızı karşılamaya

size tahmin ettiğinizden daha fazla masraf

çalışanla idare etmeyi deneyebilirsiniz. Henüz

yeterli ise home ofis tercihinde bulunabilir,

çıkarabilir. Özellikle yeni girişimciler için tüm

bir ekibiniz yoksa, bir girişimci olarak bazı işleri

evinizin

ofise

bunlar ekonomik bir sorun oluşturur. eOfis,

kendiniz üstlenebilir, eliniz rahatlayana kadar

çevirebilirsiniz. Bu şekilde ofis kirasından

ihtiyaçlarınıza uygun modern mobilyalarla

işleri tek başınıza yürütmeyi deneyebilirsiniz.

tasarruf edebilirsiniz. Ancak home ofis işiniz

döşenmiş, telefon hattı ve cihaz tahsisi

4. Şirketinizin ve markanızın tanıtımını

için her zaman yeterli bir seçenek değildir.

hizmetleri sunan hazır ofisleri ile sizi tüm bu

yapmak ve müşterilerinize ulaşabilmek için

Özellikle birden fazla çalışana sahipseniz,

giderlerden kurtaracak avantajlar sunuyor.

reklam ve tanıtım ihtiyacı

düşük bir bütçe ile karşılayabileceğiniz farklı

Üstelik sadece ofis içi ihtiyaçlardan değil;

alternatiflerin arayışı içerisinde olmanız daha

elektrik, su, telefon, internet gibi faturalardan

Başlangıçta birçok yeni girişimci, firmasını

makul olacaktır. eOfisin sunduğu hazır ofis,

da kurtulmuş olacaksınız. Tüm bu ihtiyaçların

tanıtıp pazarlayabilmek için yeterli kaynağa

sanal ofis veya ortak ofis gibi seçenekleri

giderlerini ödemekten muaf olmanın dışında,

sahip olmayabilir. Sektör içinden daha fazla

değerlendirip, makul rakamlarla yapacağınız

her biri ile ayrı ayrı ilgilenmek zorunda

kişiyle

aylık ödemelerle bu sorunu çözebilirsiniz.

olmadığınızdan zaman da kazanırsınız.

ortamlarda

bir

köşesini

küçük

bir

bilgisayarı,

telefonu,

tanışıp

sesinizi

bulunmak,

duyurabileceğiniz çeşitli

sektörel

Böylelikle şirketinizin ofis için çok daha az

aktivitelere katılmak ve bu ortamlarda boy

miktarda harcama yapmasını sağlayarak

göstermek bu aşamada oldukça faydalı

prestijli bir adreste ofis sahibi olursunuz.

3. Personel ihtiyacı

olacaktır. Şirketinize site, blog gibi sayfalar ya da sosyal medya hesapları oluşturmak da internet çağında uygulayabileceğiniz kolay ve düşük bütçeli pazarlama tekniklerindendir. 5. Olası bir kriz anını en az hasarla atlatabileceğiniz diğer önlemler Ofis,

malzeme,

personel

ve

reklam

masraflarınızı çözüme kavuşturduktan sonra, şirketinizin geleceği için bazı ekonomik tedbirler almanız yararınıza olacaktır. Kriz anlarını rahat atlatabilmek amacıyla farklı müşteriler kazanmak, müşteri havuzunuzu genişletmek Acil durum planları hazırlamak

1. Kendi şirketinizi kurarken ortaya çıkan ofis ihtiyacı

18

Verdiğiniz hizmeti veya sunduğunuz ürünü iyileştirmek, daha iyiye taşımak Girişimci kimliğinizi sürekli geliştirmek



EKONOMİK NOKTA

İHRACAT

7 - 15

Mayıs 2020

Ege İhracatını tarım sektörü ayakta tuttu Kategori Kazanan Sigorta Anadolu Sigorta Uçuşum Güvende Cilt Sağlığı Bepanthol AntiScar Jel Cilt bakım Yağları Bio-Oil Cilt Bakım Yağı Yaz Lastiği Bridgestone Turanza T005 Maden Suyu Erikli Mineral Doğal Zengin Mineralli Aromalı Gazlı İçecek Traş Bıçakları Gillette Skinguard Sensitive Tıraş Bıçakları ve Makineleri Kahve Karışımları Nescafé 3ü1 Arada ICE Aromalı Çocuk Sütü NESQUIK Laktozsuz & Şeker İlavesiz Kakaolu Süt Tablet Çikolata Nestlé 1927 Beyaz Bademli Çikolata Mesane Pedi Orkid Discreet Profresh Günlük Mesane Pedi Hijyenik Ped Orkid Platinum Ipeksi Kanatlar Madeni Yağ Petrol Ofisi Maxima CX 5W-30 Akaryakıt Petrol Ofisi V/Max Kursunsuz 95 Benzin ve V/Max Motorin Multivitamin Pharmaton Tavuk Ürünleri Şenpiliç Marinasyonlu Ürün Serisi

C

ovid-19 salgını Nisan ayında ihracata büyük darbe vururken Ege İhracatçı Birlikleri, Nisan ayında tarım ürünleri ihracatıyla ayakta kaldı. Nisan ayında, Türkiye’nin ihracatı yüzde 41’lik düşüşle 8 milyar 350 milyon dolara düşerken, 819 milyon dolarlık ihracata imza atan Ege İhracatçı Birlikleri’nde 2019 yılı Nisan ayına göre ihracatta yüzde 26’lık kayıp yaşandı. EİB, 2019 yılı Nisan ayında 1 milyar 101 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmıştı. Nisan ayında EİB’den yapılan sanayi ürünleri ihracatı yüzde 40’lık düşüşle 639 milyon dolardan, 385 milyon dolara gerilerken, Madencilik sektörünün ihracatı ise; yüzde 25’lik azalışla 81 milyon dolardan, 61 milyon dolara indi. EİB bünyesindeki 7 tarım birliğinin ihracatı ise sadece yüzde 2’lik azalış yaşadı ve 371 milyon dolarda tutundu.

Birliği, 2020 yılı Nisan ayında 85 milyon 243 bin dolarlık ihracat rakamıyla EİB bünyesindeki 12 ihracatçı birliği arasında zirvedeki yerini korudu. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği 70,6 milyon dolarlık dışsatımla zirve ortağı oldu. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Nisan ayında, 69 milyon dolarlık döviz gelirini Türkiye’ye kazandırırken, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 67 milyon dolarlık ihracata imza attı. Ege Maden İhracatçıları Birliği 61,4 milyon dolarlık ihracat tutarıyla EİB listesinde beşinci sırada yer alırken, Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği 52,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Ege Tütün İhracatçıları Birliği 52,7 milyon dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırmayı başarırken, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği 47,6 milyon dolarlık ihracat tutarıyla tarihinde ilk kez EİB bünyesindeki birliklerin ihracat sıralamasında sekizinci sıraya geriledi. Listenin dokuzuncu sırasında 43,5 milyon dolarlık ihracatla Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği yer alırken, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği 13,2 milyon dolarlık ihracat tutarıyla onuncu sırada yer buldu. Covid-19’dan en fazla etkilenen sektörlerden Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Nisan ayında 9,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Nisan ayında 5.2 milyon dolarlık ihracatta kaldı. Ege’den 179 noktaya ihracat

Tarım ve gıda ürünleri, Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2019 yılı Nisan ayındaki 1 milyar 101 milyon dolarlık ihracatından yüzde 35 pay alırken, EİB’nin 2020 yılı Nisan ayındaki 819 milyon dolarlık ihracatında yüzde 45’lik dilimle temsil edildi. EİB’den yapılan sanayi ürünleri ihracatı toplam ihracat içinde uzun yıllar sonra yüzde 50 barajının altına düştü. Yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatta artış rekortmeni Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği, 2019 yılı Nisan ayında 57 milyon dolar olan ihracatını 2020 yılı Nisan ayında yüzde 24’lük artışla 70,6 milyon dolara taşıdı ve EİB bünyesinde 12 ihracatçı birliği içerisinde ihracatını en fazla arttıran birlik oldu. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ise; 2020 yılı Nisan ayında ihracatını yüzde 15’lik artışla 43,5 milyon dolara taşıdı. Demir ve demirdışı metaller sektörü zirvede kaldı Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları

20

Nisan ayında Ege bölgesinden 179 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke ise 96 milyon dolarla Almanya, 53 milyon dolarla ABD, 47 milyon dolarla İngiltere, 41 milyon dolarla Hollanda, 39 milyon dolarla İtalya, 31 milyon dolarla İspanya, 24 milyon dolarla Fransa ve Mısır, 21 milyon dolarla Çin ve Suudi Arabistan. Avrupa Birliği üyesi ülkelere 2019 yılının Ocak-Nisan döneminde 2 milyar 278 milyon dolar ihracat yapılırken, 2020 Ocak-Nisan döneminde bu rakam yüzde 9’luk düşüşle 2 milyar 80 milyon dolar olarak gerçekleşti. EİB’in toplam ihracatında AB’nin payı yüzde 51 olarak kayıtlara geçti. Afrika ülkeleri öne çıktı 2020 yılının Ocak-Nisan döneminde Ortadoğu ülkelerine yapılan ihracat 570 milyon dolar, Amerika ülkelerine 395 milyon dolar, Afrika ülkelerine yüzde 23 artışla 345 milyon dolarlık dış satım yapıldı. Asya ülkelerine 284 milyon dolar, Eski Doğu Bloku ülkelerine 203 milyon dolar, Türk Cumhuriyetlerine ise 62 milyon dolar, diğer Avrupa ülkelerine ise 53 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirildi.

Eskinazi; “Yılın ikinci yarısından umutluyuz” Egeli ihracatçıların Nisan ayında Türkiye ortalamasına göre daha başarılı bir ihracat grafiği ortaya koyduğuna işaret eden Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Bölgesi’nin ihracatında tarım ve gıda sektörlerinin ağırlığının bu sonucu doğurduğunu kaydetti. 2020 yılına başarılı bir giriş yaptıklarını ve Ocak ayında ihracatlarını yüzde 10 arttırdıklarına değinen Eskinazi, “2019 yılı Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan korona virüsü kısa sürede tüm dünyaya yayılarak tüm insanlığın hem sağlığını, hem de dünya ekonomisini olumsuz etkiledi. 2020 yılının ilk yarısındaki pek çok fuar, ticaret heyeti, alım heyeti gibi ticari sonuç doğuracak, ihracat rakamlarımıza olumlu etki edecek faaliyetler ertelenmek zorunda kalındı. Bu da Mart ve Nisan ayı ihracat rakamlarına olumsuz yansıdı. Dünya normalleşmeye başladı. Haziran ayından itibaren çarklar daha hızlı dönecek, yılın ikinci yarısında hem üretim, hem de ihracat rakamları daha olumlu bir seyir izleyecek beklentisi içerisindeyiz” şeklinde konuştu.

İzmir ikinci sıraya yükseldi Egeli ihracatçılar, Nisan ayında Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans ortaya koyunca İzmir, en fazla ihracat yapan iller sıralamasında Bursa ve Kocaeli’yi geride bırakarak İstanbul’un ardından ikinci sıraya yerleşti. İzmir, Nisan ayında 583 milyon dolar ihracat yaparken, Kocaeli 466 milyon dolar, Bursa ise 437milyon dolar ihracatta kaldı. Ege Bölgesi’nin Türkiye ihracatındaki payı yüzde 12’den yüzde 14’e yükseldi Nisan ayında Ege Bölgesi’nden 1 milyar 175 milyon dolar ihracat gerçekleştirilirken, 2019 yılı Nisan ayında Türkiye’nin ihracatından yüzde 11,9 pay alan Egeli ihracatçılar, 2020 yılı Nisan ayında Türkiye ihracatından yüzde 14,1 pay almayı başardı.


EKONOMİK NOKTA

İŞ DÜNYASI

Timberland’den Dünya Günü’nün 50. Yıl Dönümünde Doğaya Duygusal Mektup t g imberland, bu yıl 50. kez

kutlanan Dünya Günü için yayınladığı video manifestosu ile “sadece umursamak artık yeterli değil” mesajını veriyor. Doğayla fiziksel bağ kuramadığımız mevcut pandemi

ortamının gerçekliğini de yansıtan, bir çocuğun sesinden dinlediğimiz bu manifesto video ile Timberland doğaya sesleniyor. Her birimizi doğa kahramanı olmaya davet ederken dünya genelindeki topluluklara da ilham vermeyi hedefliyor. Daha yeşil bir geleceğin daha iyi bir gelecek olduğu inancını benimseyen ve bu vizyonu tüm çalışmalarının merkezine yerleştiren Timberland, Dünya Günü’nün 50. yıldönümü için bir manifesto yayınladı. Özünde tüm insanlığa umut aşılamayı hedefleyen bu manifesto videosu, doğayla fiziksel bağ kuramadığımız mevcut pandemi ortamının gerçekliğini de yansıtıyor. Bir çocuğun sesinden dinlediğimiz bu manifesto video ile Timberland doğaya şöyle sesleniyor:

Herhalde nereye kaybolduğumuzu

zamanda

2020 yılı boyunca dünya genelinde

Bizim için anlamının ne kadar büyük

50 çevre etkinliği ile güvenle tekrar

olduğunu çok ama çok iyi anladık.”

dışarı çıkılabileceği zamanda toplu-

Timberland’ın Dünya Günü için ya-

luklara destek olmayı, insanları doğa

yınladığı manifesto videoyu izlemek

ile buluşturan ve daha sağlıklı bir

için linke tıklayabilirsiniz: https://bit.

gezegene doğru adım atmayı hedef-

ly/3awRh0u

liyor. Kendi çalışanlarını uzaktan da

Doğa sadece Timberland markası-

gönüllü hizmetlere katılmaya teşvik

nın değil, küresel vatandaşlar ola-

ediyor ve evde de gerçekleştirilebi-

rak hepimizin kimliğinin özünde yer

lecek Dünya Günü eylemleri konu-

alıyor. Bunu şu anda hiç olmadığı

sunda yönlendiriyor. Çevre ve doğa

kadar fazla hissediyoruz” diyor Tim-

üzerindeki olumsuz etkiyi sadece

berland Küresel Pazarlama Başkan

azaltmakla kalmayıp bir gün net

Yardımcısı Argu Seçilmiş ve ekliyor:

olumlu etkiye çevirme vizyonuyla,

“Bu video ile bu dünyada yaşayan

tüm koleksiyonlarında ekolojik-ino-

tüm insanlara ilham vermek ve do-

vasyon çalışmalarını sürdürmeye de

ğayı koruyan kahramanlar ortaya çı-

devam ediyor.

karmak istiyoruz. Hepimiz, büyük ya da küçük tüm eylemlerimize dikkat

Daha iyi ürünler, daha güçlü toplu-

ederek, bu gezegenin geleceği için

luklar ve daha yeşil bir dünya

gerçek bir fark yaratabiliriz. Kısacası bu kez daha iyi davranacağımıza söz

Dünya Günü’yle paralel olarak Tim-

vermemiz gerekiyor.”

berland yeni yayınladığı 2019 Kurumsal Sosyal Sorumluluk raporun-

2025’e kadar 50 milyon ağaç

da odaklandığı 3 temel sürdürülebi-

7 - 15 Mayıs 2020

metehan alİ ASLAN

EMEĞİN BİR MAYISI KUTLU OLSUN

erçek demokrasinin bir ayağını iş dünyası oluşturuyorsa diğer ayağında da işçi dünyasını olduğunu son bir kaç yüzyılda yaşadığımız deneyimler bize gösterdi.

tör yaklaşımı krizle mücadelenin en önemli boyutudur.

İnsan odaklı yaklaşımın, sürdürülebilirlik bakış açısının ve dijital dönüşümün öneminin tekrar ortaya çıktığı bu süreçte sosyal diyaloğu canlı tutmak Çağdaş bir demokrasi ve mü- ve işlerin geleceğine hazırlık, reffeh bir toplum için emeğe daha iyi bir çalışma ortamına ve sosyal haklara verilen önem ulaşmayı kolaylaştıracaktır. temel bir göstergedir. Nitelikli çalışma koşulları, iş sağlığı ve TÜSİAD olarak sağlık açısından güvenliği standartları ve top- güvenli bir iş ortamı sunabillumsal cinsiyet eşitliği, çağdaş meyi, hem istihdamın hem de bir iş hayatının vazgeçilmezle- işletmenin devamlılığını sağlamayı öncelikli görüyoruz. ridir. İş dünyasının, çalışanlarımız COVID-19 salgını tüm dünya- ve işverenlerimizle, güven ve da ekonomiyi ve çalışma ha- dayanışma içinde bu zorlu süyatını derinden etkiledi. Bu recin üstesinden geleceğine olağanüstü dönemde, istih- inanıyoruz.

lirlik alanında kaydettiği ilerlemeleri Geçtiğimiz yıl küresel çapta duyurduğu Nature Needs Heroes ™ kampanyasıyla da bağdaşan daha yeşil bir gelecek vizyonu doğrultusunda Timberland, 2025 yılına kadar 50

damın korunmasına ve başta sağlık olmak üzere temel İfade özgürlüğünün önemli iyi ürünler, daha güçlü topluluklar ve gerekliliklerin karşılanmasına simgelerinden olan 1 Mayıs daha yeşil bir dünya. Timberland’ın odaklanan kamu ve özel sek- Emek ve Dayanışma Günü’nü sürdürülebilirlik konusundaki yaklakutluyoruz. ve performansı da vurguluyor: daha

şımı ve performansı hakkında daha

milyon ağaç dikme taahhüdüne de-

fazla bilgi için tıklayınız: timberland.

vam ediyor.

com/responsibility.html

merak ediyorsundur... Ormanlarında gezintiye çıkardı bir sürü insan, nerede onlar şimdi? Göklerinde bir sürü uçak uçardı, sahi nereye gitti onlar? Garip bir sessizlik bürümedi mi etrafı? Sevgili Doğa, özledik seni. Galiba senin bizi özlediğinden çok daha fazla. Sen iyisi mi bu arada bol bol nefes al, tomurcuklandır dalları, yayıl yayılabildiğince. Döndüğümüzde sana söz, çok daha iyi davranacağız sana. Çünkü senden uzakta kaldığımız bu

21


EKONOMİK NOKTA

RÖPORTAJ - TAYSAD

7 - 15 Mayıs 2020

TAYSAD KORONAVİRÜS ETKİ ARAŞTIRMASINDA ÇARPICI SONUÇLAR TAYSAD, Koronavirüsün sektöre etkileriyle ilgili önemli bir anket gerçekleştirdi. Ankete göre, tedarik sanayicilerinin yüzde 63’ü İŞKUR Çalışma Ödeneği’ne başvururken, yüzde 37’si henüz başvuru yapmadı. Katılımcıların ortalama yüzde 40’ı, 30 Mart - 5 Nisan tarihlerinde üretimi tamamen durdurma kararı aldığını belirtirken, yüzde 50’yi aşkını kısmi çalışmaya, yüzde 13’ü ise sosyal mesafeyi sağlayarak normal şekilde çalışmaya devam edeceğini ifade etti. Bu veriler, Türkiye’de 200 binin üzerinde istihdam sağlayan tedarik sanayi sektörünün, ortalama 100 binin üzerinde çalışanını doğrudan etkileyeceğini ortaya koydu. Ankete katılan üyelerin yüzde 32’si salgının yarattığı problemlerin 8-10 hafta süreceği konusunda birleşti. Bu dönemde, katılımcıların yüzde 93’ü yaşadıkları en büyük problemin iş ve ciro kaybı olduğunu vurguladı. Bu problemi, yüzde 75 ile çalışan motivasyonunun kaybı, yüzde 47 ile de ithal edilecek malzemenin geç gelmesi izledi.

T

faiz oranlı Eximbank kredileriyle sektörün AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper

desteklenmesi

gerektiğine

inanıyoruz.

araştırmak üzere özel bir anket gerçekleştirdi. Koronavirüs

(COVID-19)

salgını,

birçok

TAYSAD’a üye firmaların katıldığı anket,

sektörü etkilediği gibi 200 binin üzerinde

yaşanan salgının tedarik sanayi üzerindeki

Kanca, bu anketle TAYSAD üyelerinin kısa

Bunlara

çalışma ödeneği ile ilgili ciddi altyapı eksikliği

getirilecek bir indirim sektörün elini bir

istihdam

sektörünün

ilk etkilerini, sektörün beklentilerini ve

olacağı yönünde endişeler duyduğunun

hayli

içerisinde

tedarik zincirini de durma noktasına getirdi.

karşılaştığı problemleri ortaya koydu. Ankete

ortaya çıktığını dile getirdi. Alper Kanca,

bulunduğumuz olağanüstü durum yeniden

460’a yakın üyesi ile Türkiye otomotiv

göre, tedarik sanayicilerinin yüzde 63’ü

“Kısa çalışma ödeneğinin 3 ayla sınırlı

değerlendirilerek, banka kredilerinin 3 ay

tedarik sanayinin tek temsilcisi konumunda

‘İstikrar Kalkanı’ kapsamında açıklanan İŞKUR

kalmaması gerekiyor. Koronavirüs etkisi, 3 ay

yerine 6 ay süresince ilave faiz olmadan

bulunan Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri

Çalışma Ödeneği’ne başvururken, yüzde

içerisinde bitse bile ekonomik etkileri en az 1

ertelenmesi yine sektörün yararına olabilir”

Derneği (TAYSAD), Koronavirüs salgınının

37’si bu ödeneğe başvuruda bulunmadığını

yıl sürecektir. Bu süreçte, uzun vadeli, uygun

değerlendirmesinde bulundu.

otomotiv tedarik zinciri üzerine etkisini

bildirdi.

22

ek

olarak,

rahatlatacaktır.

vergi

Ayrıca,

oranlarına

yaratan

otomotiv


EKONOMİK NOKTA Yüzde 50’yi aşkını ‘kısmen’ çalışıyor

RÖPORTAJ - TAYSAD

TAYSAD’ın üye anketine göre, 30 Mart – 5

malzemenin

karşılaşılan

Ayrıca, içerisinde bulunduğumuz olağanüstü

Nisan tarihlerinde tedarik sanayinin haftalık

en büyük problem olduğunu ifade etti.

durum yeniden değerlendirilerek, banka

Tedarik sanayisinin Koronavirüs tedbirleri

üretim temposu yüzde 32’ye kadar düşecek.

Bununla beraber; teslimat sürecinde yaşanan

kredilerinin 3 ay yerine 6 ay süresince ilave

çerçevesinde ağırlıklı olarak kısmi çalışmayı

Bu düşüşün, Nisan ayı içerisinde kademeli

problemler, ihracat gümrüğünde yaşanan

faiz olmadan ertelenmesi yine sektörün

tercih ettiği görüldü. Ankete katılan üyelerin

olarak artması ve yüzde 62’ye kadar çıkması

gecikmeler ve nakit akışı gibi problemlerin

yararına olabilir” diye konuştu.

yüzde 40’ı, 30 Mart – 5 Nisan tarihlerinde

ön görülüyor. Öte yandan, ankete katılan

yaşanan diğer sorunlar olarak öne çıktığı

üretimi tamamen durdurma kararı aldığını

TAYSAD üyelerinin yüzde 32’si yaşanan krizin

görüldü.

belirtirken, yüzde 50’yi aşkını kısmi çalışma,

8-10 hafta süreceği konusunda birleşiyor.

yüzde 13’ü de sosyal mesafeyi sağlayarak

Koronavirüs salgınının çalışma temposu ve

Alper Kanca: Kısa çalışma 3 ayla sınırlı

normal şekilde çalışmaya devam edeceğini

iş hacmine etkisinin 10 haftadan daha uzun

kalmamalı

bildirdi. Bu veriler, 200 binin üzerinde istihdam

süreceğini tahmin edenlerin oranı ise yüzde

sağlayan sektörün, ortalama 100 binin

26 olarak dikkatleri çekti. Ayrıca, ankete

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan

bulunduğunu belirten TAYSAD Başkanı Alper

üzerinde çalışanını doğrudan etkileyeceğini

katılan tedarik sanayicilerinin yüzde 85’i, nakit

TAYSAD Başkanı Alper Kanca ise, tedarik

Kanca, “Hükümetimizin aldığı önlem paketleri

de ortaya koydu.

Devam eden haftalarda

akışında yaşanabilecek sıkıntılar için kendi ek

sanayisi üreticilerinin kısa çalışma ödeneği

ve Bankalar Birliği’nin aldığı tavsiye niteliğindeki

kademeli

üretimde

önlemlerini aldığını da belirtti.

ile ilgili ciddi altyapı eksikliği olacağı yönünde

kararların

endişeler duyduğunu dile getirdi. Yaptıkları

üyelerimiz tarafından sıkıntılar yaşandığı

ankette otomotiv tedarik sanayicilerinin en çok

dile getiriliyor. Yani bankaların erteleme,

bu konuyu dile getirdiğine dikkat çeken Alper

yapılandırma, fon kullanımıyla ilgili olumlu

olarak

normalleşme

bekleyen tedarik sanayicilerinin yüzde 50’si, 27 Nisan – 3 Mayıs aralığında kısmi çalışmanın

En büyük problem iş ve ciro kaybı

süreceğini ön gördü. Katılımcıların yüzde

geç

gelmesinin

7 - 15 Mayıs 2020

“Uygulamalarda bazı sıkıntılar var”

Ankette, alınan ekonomik önlem paketlerinin uygulanmasında

sıkıntılar

yaşandığını

ileten TAYSAD üyesi sanayi şirketlerinin de

uygulanması

noktasında,

bazı

42’si söz konusu tarihlerde normal çalışmaya

Koronavirüs salgını, Türkiye’deki otomotiv

Kanca, “Kısa çalışma ödeneğinin 3 ayla sınırlı

yaklaşım sergilemedikleri bizlere bildiriliyor.

geçilebileceğini tahmin ederken, yüzde 12’i

tedarik sanayisini özellikle 3 konuda negatif

kalmaması gerekiyor. Koronavirüs etkisi, 3 ay

Bu zor dönemde bankalar da elini taşın

ise üretimin durmaya devam edebileceğini

olarak etkiledi. Ankete göre, bu dönemde

içerisinde bitse bile ekonomik etkileri en az 1

altına koymalı. Yaşanan problemler kısa süre

öngördü.

karşılaşılan en büyük problemin yüzde 93 ile

yıl sürecektir. Bu süreçte, uzun vadeli, uygun

içerisinde sona ereceğini umuyoruz. Bizler

iş ve ciro kaybı olduğu katılımcılar tarafından

faiz oranlı Eximbank kredileriyle sektörün

de, TAYSAD olarak üzerimize düşen görevi

Ağırlıklı görüş etkinin 8-10 hafta süreceği

vurgulandı. Bu problemi, yüzde 75 ile

desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunlara

yapacak ve tüm bu konularla ilgili yetkililerle

yönünde

çalışan motivasyonunun kaybı izledi. Tedarik

ek olarak, vergi oranlarına getirilecek bir

yakın temaslarda bulunmayı sürdüreceğiz”

sanayicilerinin yüzde 47’si ise, ithal edilecek

indirim sektörün elini bir hayli rahatlatacaktır.

dedi.

23


EKONOMİK NOKTA

OTOMOTİV

T-ROC CABRİOLET TARZA ODAKLANIYOR

tomotiv Sanayii Derneği’nde (OSD) genel sekreterlik görevini üstlenecek yeni isim belirlendi. Buna göre, otomotiv sektörünün en büyük temsilcilerinden OSD’nin yeni genel sekreteri Özlem Güçlüer oldu. Otomotiv sektöründe 25 yıllık tecrübesi bulunan Özlem Güçlüer, 2015 yılından bu yana OSD’nin İletişim ve Ekonomik İlişkiler Koordinatörlüğü görevini yürütüyordu.

odaklı bir versiyon daha ekledi. TRoc’un üstü açılabilen versiyonu, TRoc Cabriolet, etkileyici dış tasarım, SUV modellerin karakteristik özelliği olan yüksek koltuk oturumu, esneklik ve yüksek sürüş keyfini bir arada sunuyor. 1.0 TSI ve 1.5 TSI olmak üzere iki farklı motor seçeneği bulunan T-Roc Cabriolet’in en çarpıcı özelliklerinden biri de sadece 9 saniyede açılıp kapanabilen yumuşak tavanı. TRoc’un üstü açık versiyonu; cesur

tasarımı, modern teknoloji, konfor ve sürüş keyfiyle mükemmel bir dengede bir araya getiriyor. T-Roc Cabriolet, “Style” ve sportif “RLine” olmak üzere iki farklı donanım seçeneğiyle müşterilerin beğenisine sunuluyor. “Style” donanım paketinde, 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar, beyaz renk ambiyans aydınlatma, tam otomatik klima, şerit takip sistemi “Lane Assist”, yaya algılama özelliğine sahip ve şehir içi acil frenleme fonksiyonunu içeren ön bölge asistanı “Front Assist”, Sürücü Uyarı Sistemi ve daha fazlası

Aynı zamanda OSD’nin ilk kadın genel sekreteri de olan Özlem Güçlüer, Şubat ayı itibariyla yeni görevine başladı. Özlem Güçlüer kimdir ? Mimar Sinan Üniversitesi İstatistik Bölümü mezunu olan Özlem Güçlüer, iş hayatına 1995 yılında otomotiv sektöründe başlamıştır. 2001

yılında

MBA

Derecesi (Master of Business Administration) alan Güçlüer, Ford Otosan ve Kıraça Holding’de uzman, Karsan Otomotiv’de Pazarlama Hizmetleri ve İletişim Müdürü ve Başak Traktör’de Stratejik Planlama Müdürü olarak görev almıştır. 2015 yılı Kasım ayı itibarıyla OSD’de İletişim ve Ekonomik İlişkiler Koordinatörü olarak çalışmaya başlayan Özlem Güçlüer, bir kız çocuk annesidir.

standart olarak sunuluyor. Üstü açılabilen T-Roc’ta, 115 PS güce sahip 1.0 TSI ve 150 PS güce sahip 1.5 TSI olmak üzere iki farklı benzinli motor seçeneği sunuluyor. 1.5 TSI motorunda çift kavramalı şanzıman DSG seçeneği de bulunuyor. 280 litrelik bagaj kapasitesi, katlanabilir arka koltuklar ve opsiyonel römork çeki demiri, bu yeni üstü açılabilir aracın çok yönlülüğünü vurguluyor.

SEAT’TAN YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ GELİŞTİRDİ

Syolculuklar EAT, otomobillerde daha güvenli için yenilikçi çözümler ürtemeye davam ediyor. Xplora projesi ile sürücünün dikkatini dağıtan unsurlara karşı sürücüyü uyaran yapay zeka teknolojisi üzerinde çalışıyor. Proje kapsamında marka ayrıca sürücüleri gün ışığının etkilerinden korumak için otomatik olarak kararan cam geliştiriyor. SEAT, Xplora projesi ile sürücülerin dikkatini yola verip vermediklerini tespit eden bir algoritmageliştiriyor. Proje kapsamında marka ayrıca, sürücülerin kendilerini rahatsız edebilecek gün ışığından etkilenmemesi için sadece bir düğmeye dokunarak camların kararmasını sağlayan bir teknoloji geliştiriyor. İşte SEAT’ın, yürüttüğü Xplora projesi ile üzerinde çalıştığı yenilikçi çözümlerden ikisi; Kazaların yüzde 36’sı dikkat dağınıklığı yüzünden

24

Mayıs 2020

OSD GENEL SEKTERİ ÖZLEM GÜÇLÜER OLDU O

V olkswagen, T-Roc Cabriolet modeli ile ürün yelpazesine stil

7 - 15

Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan bir rapora göre, sürücülerin üç saniyelik bir süreyle dikkatinin dağılması ve yorgunluk, bir

çarpışmayla sonuçlanan kazaların yüzde 36’sının meydana gelmesine neden oluyor. SEAT’ın üzerinde çalıştığı algoritma sürücünün eylemlerini analiz ederek dikkatin dağıldığı veya direksiyon başında uyuklama durumlarında sürücüyü uyarıyor. Ayrıca cep telefonu kullanımını ve emniyet kemerinin takılı olup olmadığını tespit ediyor. SEAT, bu sürücü izleme sistemini otomobillerine uyarlamak amacıyla Eyesight Technologies girişimi ile ortak çalışmalar yürütmeye başladı. Sistem, yayaları tespit etme gibi diğer teknolojik özelliklerle bir arada kullanıldığında daha fazla avantaj sağlayacak. Yazılım sürücünün yayaları görüp görmediğini çözümleyebilecek, sürücünün yayaları görmediğini tespit ettiğinde de bir uyarı gönderecek. Tek bir dokunuşla kararan camlar Sürüş esnasında bazı durumlarda, camlardan içeri süzülen güneş ışığı görüşümüzü engelliyor. SEAT’ın Gauzy şirketiyle birlikte üzerinde çalıştığı yeni aktif cam teknolojisi, kullanıcıların ön camın, yan camların veya tavan camını istedikleri anda ve şekilde tek tuşla karartmasını veya aydınlatmasını sağlıyor.



EKONOMİK NOKTA

C

OTOMOTİV

7 - 15 Mayıs 2020

PORSCHE 911 TURBO S YENİLENDİ

oupé ve Cabriolet modelleri lanse edilen 911 Turbo S, kaputun altında yer alan 3.8 litre çift VTG turboşarjlı boxer motoru ile 650 PS güç üretiyor. Bir önceki nesle göre 70 PS’lik artış anlamına gelen bu değer ile 800 Nm’lik tork sağlarken, 8 ileri PDK şanzımanla aracı sıfırdan 100 km/s’ye 2.7 saniye gibi etkileyici bir değerle ulaştırıyor ve 330 km/s’lik azami bir hız değeri kazandırıyor. 911 Turbo S modelinin boyutları, gelişmiş sürüş dinamikleri ile paralel olarak önemli ölçüde artırılmış: gövde, bir önceki nesle göre 45 mm daha geniş 1.840 mm’lik ön aksla, bir önceki nesle göre 20 mm artırılmış, 1.900 mm’lik arka aksın üzerinde bulunuyor. Yine bir önceki nesle göre, ön aksta 42 mm, arka aksta 10 mm daha fazla genişlik ve karma boyutlu jantlar, yeni modelin daha aerodinamik olmasına, çevikliğine ve sportifliğine katkıda bulunmuş. Ön bölümdeki kontrollü soğutucu hava kapakçıklarının da dahil edildiği adaptif aerodinamik, daha büyük arka kanat yapısıyla daha fazla bastırma kuvveti sağlıyor. 911 Turbo S, ilk kez iki farklı boyutta jantlarla sunuluyor: Önde 255/35 boyutlu 20 inç’lik jantlar, arkada ise 315/30 ebatlı 21 inç’lik jantlar bulunuyor. Yeni donanım seçenekleri, dört çeker 911’in çok daha sportif bir görünüme sahip olmasını sağlamış. Bu seçenekler arasında 10 mm alçaltılmış Porsche

Aktif Süspansiyon Yönetimi (PASM) spor şasisi ve ayırt edici bir sesi garanti eden ayarlanabilir kanatlı spor egzoz sistemi bulunuyor. Yeniden tasarlanmış soğutma sistemi 911 Turbo S’de kullanılan yeni motorun temeli, 911 Carrera’nın motor serisine dayanıyor. Otomobilde tamamen yeniden tasarlanmış hava soğutma sistemi bulunuyor. Elektrikli olarak ayarlanabilen hava tahliye valflerine simetrik olarak yerleştirilen yeni ve daha büyük VTG (Değişken Türbin Geometrisivariable turbine geometry) turboşarjlar ve basınç enjektörleri, yeni 911 Turbo S’in tepki kabiliyetini, gücünü, tork, emisyon ve devir kabiliyetlerini dikkate değer şekilde geliştirmiş. Günlük kullanım ve yarış pisti için ideal Sürüş keyfi, dinamikler ve sportiflik arasında mükemmel bir denge oluşturan uyumlu tasarım hem günlük kullanım hem de yarış pisti için ideal. Bu yeni nesil otomobilin performansındaki artış, özellikle sıfırdan 200 km/saate hızlanmada kendini gösteriyor: 8,9 saniye. Yeni 911 Turbo S, önceki versiyondan bir saniye daha hızlı. Geliştirilmiş Porsche Traction Management (Porsche Çekiş Yönetimi – PTM)

dört tekerlekten çekiş sayesinde, ara şanzıman çok daha fazla tork dağıtımı yapabiliyor ve tork ön tekerleklere 500 Nm’ye kadar aktarılabiliyor. Yeni nesil standart PASM şasisi çok daha sportif bir görünüme sahip. Daha hızlı ve daha hassas bir şekilde kontrol edilen amortisörler; sürüş dengesi ile ilgili olarak devrilme stabilitesi, yol tutuşu, direksiyon davranışı ve viraj alma hızları bakımından önemli avantajlar sağlıyor. Daha geniş hava girişlerine sahip yeni ön taraf; çift ön far modülü karakteristik bir Turbo görünümü kazandırıyor ve koyu çıtalı standart LED matrix farlar bu görünümü tamamlıyor. Yeniden tasarlanan, hava basıncına bağlı olarak uzatılabilen ön spoyler ve daha büyük arka kanat; yüzde 15 daha fazla bastırma kuvveti sağlıyor. Entegre hava girişlerine sahip adaleli arka kanat bölümleri 911 Turbo S’nin şık gövdesini ön plana çıkarıyor. Arka tarafın yeni görünümü, Turbo’ya özgü parlak siyah dikdörtgen egzoz borusu ile

tamamlanıyor. Sportif iç mekan İç mekanda kaliteli ve sportif malzemeler dikkat çekiyor. Standart donanım listesinde deri iç mekan ve karbon trim Açık Gümüş detaylarla birlikte sunuluyor. Yeni tasarlanan iki tonlu iç mekan Porsche Exclusive Manufaktur tarafından opsiyonel olarak sunulacak. 18 yönlü ayarlanabilen spor koltuklarda, Porsche 930 olarak bilinen ilk 911 Turbo’yu anımsatan dikişler bulunuyor. Gösterge panelindeki kaliteli grafik unsurlar ve logolar karakteristik Turbo S özelliklerini tamamlıyor. Ortadaki PCM ekranı artık 10,9 inç büyüklüğünde ve yeni yerleşimi sayesinde dikkat dağıtmadan hızlı bir şekilde kullanılabiliyor. Otomobildeki diğer fabrika çıkışı özellikler arasında GT spor direksiyon simidi, yeni entegre Porsche Track Precision uygulaması ve BOSE® Surround Sound ses sistemini içeren Sport Chrono paketi bulunuyor.

ALFA ROMEO GİULİA GTA GERİ DÖNDÜ birikimi ve deneyimlerin kullanılmasıyla, yeni Giulia GTA’nın aktif aerodinamik çözümlerle yol tutuşunun çok daha kuvvetli hale gelmesi sağlandı. Alfa Romeo Giulia GTA arka spoylerden yan etekliklere ve ön alt hava girişlerine kadar uzanan detaylara sahip olarak tasarlandı.

B

u yıl kuruluşunun 110. yılını kutlamaya hazırlanan Alfa Romeo, markanın DNA’sını oluşturan sportif zarafeti en iyi biçimde yansıtan yeni Giulia GTA ve GTAm modellerini tanıttı. İlk olarak 1965 yılında Giulia Sprint GT’nin hafifletilmiş gövde ve daha güçlü motorlu versiyonu olarak tanıtılan Giulia GTA’nın 2020 versiyonu da yine benzer felsefeyle geliştirilmiş olarak yollara çıkmaya hazırlanıyor. Giulia GTA ve GTAm versiyonlarından sertifikalandırılmış ve numaralandırılmış olarak sipariş almaya başlayarak sadece 500 adetlik sınırlı bir üretim

26

gerçekleştirecek olan Alfa Romeo, koleksiyon niteliğindeki bu özel sportif otomobillerle, 110. yaş kutlamalarına da yeni bir heyecan katacak. Alfa Romeo mühendisleri yeni Giulia GTA’nın aerodinamik yapısını ve yol tutuşunu iyileştirmek için çok özel çaba sarf ederken aynı zamanda 1965 Giulia GTA örneğinde olduğu gibi ağırlığı azaltmaya yönelik çözümler de ürettiler. Sauber Engineering ile yapılan işbirliği ve Sauber Aerokit kullanımı ile doğrudan Formula 1’den gelen teknik bilgi

Merkezi ve karbon fiber difüzöre entegre Akrapovič titanyum egzoz sisteminin yanı sıra aracın daha agresif bir görünüme sahip GTAm versiyonunda öndeki aerodinamik mimari, daha büyük bir ön tampon altı eklentisi ve gerçek bir karbon arka spoyler ile yüksek hız dengesi daha da yukarı çekildi. Giulia GTA’nın ön ve arka tekerlek genişliğinin 50 mm arttırılarak özellikle yay ve amortisörlerde olmak üzere süspansiyon sisteminde yapılan iyileştirmelerle yüksek hız stabilitesi arttırıldı. Açılımı “Gran Turismo Alleggerita” olan GTA’nın, daha hafif ve daha güçlü Giulia versiyonunda, ağırlık azaltımı içinde çok önemli mühendislik çalışmaları gerçekleştirildi. Şaft, motor kaputu, tavan, ön tampon, ön çamurluklar, arka çamurluk eklentileri ve 6 nokta emniyet kemerlerine sahip karbon yarış tipi koltuklar da dahil olmak üzere kapsamlı diyet programı sonunda 100 kg ağırlık tasarruf edildi. Bunun dışında motorlarda, kapılarda ve yürüyen aksamda alüminyum ile bazı kompozit malzemeler kullanıldı. Örneğin

doğrudan motor sporları dünyasından gelen benzersiz polikarbonat reçine Lexan, yan ve arka cam çerçevelerinde kullanılarak ağırlık tasarrufuna katkıda bulunuldu. Kalite hissini artıran ön konsol, kapı panelleri, torpido gözü, yan kaplamalar, orta konsolda ve koltukların orta kısımlarında kullanılan Alcantara yüzeyler Giulia GTA’nın iç mekanında ilk dikkat çeken materyaller olarak öne çıkıyor. Otomobilin, GTAm versiyonunda Alcantara daha yaygın olarak kullanılıyor. Mat karbon trimler, iç mekâna özgün teknik bir estetik zarafet kazandırıyor. GTAm versiyonun iç mekânı her bir ayrıntısı ile motor sporları esintisi taşıyor. Günlük kullanım için gerçek bir süper otomobili simgeleyen Alfa Romeo Giulia GTA’nın kaputu altında gücü 540 HP’ye yükseltilmiş 2.9 litrelik V6 Bi-Turbo motor yer alıyor. Etkin ağırlık azaltma ve güç arttırma paketinin uygulanmasıyla kilogram başına 2,82 HP’lik ile son derece iddialı bir ağırlık/ güç oranı elde edilmiş olması ayrıca dikkat çekiyor. Söz konusu ağırlık/güç oranı ile Giulia GTA benzersiz bir performans sunuyor ve kalkış kontrol sisteminin de katkısıyla 0’dan 100 km/s hıza 3,6 saniyede ulaşıyor. Alfa Romeo, Giulia GTA ve daha performanslı türevi Giulia GTAm’den toplam 500 adet üretecek. Her biri sertifikalı ve numaralı olacak ve her biri koleksiyon değeriyle öne çıkacak bu performanslı otomobillerle ilgili sipariş alımı başladı.


EKONOMİK NOKTA

OTOMOTİV

7 - 15 Mayıs 2020

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE TALEP İKİNCİ EL’E KAYACAK A ydın Erkoç: ‘’Sıfır araçların tedariki ile ilgili yaşanan sıkıntılar, pandemi sebebiyle tüketici alışkanlıklarının değişmesi ve yaz aylarının gelişiyle ikinci el otomobil satışlarında hareketlilik başlayacaktır’’

Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, pandemi ile birlikte üretim, tedarik ve tüketici alışkanlıklarında yaşanan değişikliklerin otomotiv sektörünü derinden etkilediğini belirtti. Sektörün durumu ve geleceği hakkında önemli açıklamalar yapan Erkoç, sektör paydaşlarına da tavsiyelerde bulundu. Koronavirüs (Kovid19) salgını sebebiyle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüm sektörlerin zora girdiğini, ikinci el otomotiv sektörünün de bu salgından olumsuz etkilendiğini ifade eden Aydın Erkoç, otomobil satış rakamlarını değerlendirirken, dünyada ve Türkiye’de normalleşmenin başlamasıyla yaz ayları itibariyle ikinci el otomobile talebin artabileceğini belirtti. 2020’nin ilk üç ayının satış rakamlarını değerlendiren Erkoç ‘’Şu an satışlar azaldığı için ikinci el otomobil fiyatlarının yükselişi de durdu. Ancak geçen senenin ilk üç ayıyla kıyaslarsak bu sene ikinci el araç piyasası daha hareketli. 2019’un Mart ayında otomotiv satışları 456 bin 674 adet iken, 2020’nin Mart ayına baktığımızda satışlar 501 bin 921 adet olarak gerçekleşti. Ancak 2020’nin Şubat ayında 611 bin 314 adet olan ikinci el piyasasında pandeminin etkisiyle Mart ayında ciddi bir düşüş yaşandı’’ diye konuştu. ‘’Sıfır araç arzındaki problemlerden dolayı talep ikinci el otomobile kayacaktır’’

Bir efsaneye hayat veren üç harf: GTA: “Gran Turismo Alleggerita” İtalyancada “hafifletilmiş” anlamında kullanılan Alleggerita kelimesi, 1965’te Sprint GT modelinden türetilen ve spor otomobil olarak tasarlanan Giulia Sprint GTA ile birlikte kullanılmaya başlandı. Giulia Sprint GT’nin gövdesinin yerine, 950 kg olan yol versiyonuna kıyasla toplam 745 kg ile çok hafif olan alüminyum bir gövde kullanılmıştı. Yol versiyonunda kullanılan çift eksantrik ve çif çift ateşleme sistemine sahip 1570 cc motor o dönem için etkileyici bir değer olan 115 HP güç üretiyordu.

Autodelta, resmi Alfa Romeo yarış takımı bu motoru Touring kategorisinde yarışmak üzere esas aldı ve onu geliştirerek 170 HP’ye çıkarttı. Challange Europeo Marche’de ardı ardına üç yarış, onlarca ulusal şampiyona ve dünyanın her yerinde yüzlerce bireysel yarış zaferi ile model parkurlarda üstün zaferler elde etti. Söz konusu zaferlerin yansıması olarak tüm ürün yelpazesinin imajı arttı ve Giulia Sprint GTA “Günlük otomobilinizle her gün bir başka zafer” sloganını mükemmelleştirdi. O günden sonra GTA, Alfa Romeo sportifliğinin simgesi haline geldi. GTA kısaltması o kadar başarılı oldu ki, halk kısa bir süre sonra bu kısaltmayı tüm sportif Alfa Romeo modelleriyle ilişkilendirdi.

Bu süreçte dövizdeki artışların ve sıfır otomobil üretiminin de durmasıyla araç tedarikinde yaşanan olumsuzlukların ikinci el araç ticaretini etkileyeceğini belirten Erkoç şunları kaydetti: ‘’ Tüm dünyada salgının hızla yayılması ve üretim yapılan ülkelerin de zor bir dönemden geçmesi otomotiv şirketlerinin de üretimi durdurmasına sebep oldu. Otomotiv firmalarının birçoğu Nisan ayının sonu itibariyle üretime başladılar, ancak dünya genelindeki tüm fabrikaların tam randımanlı bir şekilde üretime başlamaları Haziran, Temmuz ayı gibi olacaktır. Üretime başlayan sıfır araçların ülkemize lojistiği ve satışa başlaması Ağustos, Eylül, Ekim aylarını bulabilecektir. Bu göstergeler bize sıfır araçların temininde bu yıl zorlukların

olabileceğini gösteriyor. Pandemi sonrası dünyadaki tüm sektörlerde olduğu gibi ulaşımda da bireyselleşme olacağını göz önünde bulundurursak tüketicilerin bireysel otomobil alımlarının artacağını, sıfır araç arzındaki problemlerden dolayı da tüm talebin ikinci el araca kayacağını düşünüyorum. Ayrıca değişen tüketici alışkanlıklarıyla araç kiralama, araç paylaşımı, toplu taşıma gibi ulaşım türlerine talebin düşeceğini öngörüyor, bunun da ikinci el otomotiv sektörünün potansiyelini artıracağını düşünüyorum.’’ ‘’Sektördeki paydaşlarımız bu süreci iyi değerlendirmeli’’ İkinci el sektörünü değerlendirirken sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme modeli geliştirmeleri için sektör paydaşlarına da tavsiyelerde bulunan Erkoç, ‘’Bu süreçte meslektaşlarımıza sermaye yapılanmalarını güçlendirmelerini, müşteri memnuniyeti ve satıcı-alıcı arasında güven problemlerinin giderileceği mekanizmaları kullanmalarını, teknolojik alt yapıyı aktif bir şekilde kullanmalarını, pazarlama ve tanıtım faaliyetlerine önem vermelerini, sektöre yeni giriş yapmış olan ya da yapabilecek olan global firmalarla rekabet edebilmeleri için gerekli olduğundan uygun şartlarda konsolide olmalarını tavsiye ediyoruz’’ diye konuştu. ‘’Devletimizden destek bekliyoruz’’ İkinci el otomotiv sektörünün katma değer yaratan, dövizin ülke içinde kalmasına destek veren, milyonlarca kişiye istihdam sunan ve sanayisinden noterine, maliyesinden finans kurumlarına kadar yaklaşık 45 sektöre girdi sağlayan büyük bir sektör olduğunun altını çizen Erkoç, ‘’Devletimizden bu sektörde faaliyet gösteren şirketlerimizin korunması ve devamlılığın sağlanması adına gerekli hukuki ve yasal mevzuatların bir an önce faaliyete geçirilmesi adına destek bekliyoruz. Firmalarımızın daha çağdaş normlarda ticaret yapabilmesini sağlayacak lokasyonları temin edilmesi en büyük beklentimizdir’’ dedi. Ticaret Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen ve sektöre bir standart getirecek olan ikinci el araç ticaretinde yetki belgesi alma zorunluluğunun Ağustos ayına kadar uzatıldığını hatırlatan Erkoç ‘’İkinci el araç ticaretini kurumsallaştırıp, kayıt dışılığı ortadan kaldıracak olan yetki belgesi süresinin tekrar uzatılmamasını umuyor, sektör olarak heyecanla bekliyoruz’’ diye konuştu.

27


EKONOMİK NOKTA

OTOMOTİV

7 - 15 Mayıs 2020

Renault Alpine 2020 yenİLİklerİ İle dİkkat çekİyor u zun vadeli planı çerçevesinde yeni adımlar atan Renault Grubu markası Alpine, sınırlı sayıdaki özel

seri 110 Legende GT modelini tanıtıyor. Bugüne kadar sunulan en şık A110 modelin tanıtımı, A110 Color Edition 2020 ile birlikte gerçekleşiyor. Dünya çapında sadece 400 adet üretilen A110 Legende GT modelin tasarımında mevcut A110 Legende modelinden esinlenildi. Yeni model, kabin içinin yanı sıra dış tasarım için de özel tasarlanmış bileşenleri ile A110 Legende modelin şıklığını bir adım öteye taşıyor. Bugüne kadarki en şık A110’un ortaya çıkmasını sağlayan modelin yeni yorumu, markanın en seçici spor otomobil müşterilerinin dikkatini çekmesini sağlıyor. Alpine Genel Müdürü Patricak Marinoff: “Bu yeni lansmanlar ile Alpine için yeni rönesans dönemini başlatıyoruz. A110 Legende GT her A110 modelin sahip olduğu kendine özgü zarafeti bir adım öteye taşıyor: Bu Alpine modeli, her şeyden önce modelin zamandan bağımsız tasarımını beğenen müşterilere hitap ediyor. A110 başlangıçtan beri bir karakter ortaya koyması için tasarlanıp geliştirildi. A110S’in etkileyici ve sportif tarzı ve A110 Legende GT’nin şıklığı ile aracın tüm potansiyelini ortaya koymuş oluyoruz.” A110 Legende GT Dünya çapında 400 adet ile sınırlı olan A110 Legende GT, benzersiz şıklığı ile A110 modelini bir adım öteye taşıyor. Gerek iç kısımda gerekse dış tasarımdaki özel tasarlanmış bileşenler, modele sofistike ve ahenkli bir görünüm kazandırıyor. Model üç renkle sunuluyor: Alpine ürün gamında yeni bir renk olan Parlak Gümüş, Koyu Siyah ve Okyanus Mavisi. Yarı saydam beyaz LED arka farlar, A110 Legende GT modelini diğer A110 modellerinden ayırıyor. Araç dışından içine geçişi vurgulayan aydınlatmalı kapı eşiklerindeki Alpine logoları, sürücüyü araca binmeye davet ediyor. Kabin içinde, konforlu ve 6 konum ayarlı ve kapı deri kaplama rengine uygun Sabelt koltuklar kehribar deri kaplamasıyla sıcak bir hava yaratıyor. Kahverengi üst dikişler, direksiyon simidinin orta kısmındaki marka işareti ve bakır kaplama benzersiz örgülü karbon fiber bileşenler, hoş ve lüks bir iç mekan oluşturuyor. Orta konsoldaki üretim sırasına göre numaralandırılmış plaka, otantik bir hava kazandırıyor. Şık dış tasarımı ve dikkat çekici kabin içine ek

28

olarak, A110 Legende GT, gerek günlük gerekse uzun mesafe sürüşlerde kolay kullanımı ve yüksek konfor seviyesi ile öne çıkıyor. Model, A110 Legende ile aynı şasi ve motor ile sunuluyor. Tüm Alpine modellerde olduğu gibi hafif alüminyum yapısı, merkezi konumlu motoru ve çift salıncaklı süspansiyonu ile dikkat çekiyor. 1,8 litre turbo motor, 252 bg güce sahip.

Hafifliği ve çift kavramalı şanzımanı sayesinde A110 Legende GT 0’dan 100 km/sa hıza sadece 4,5 saniyede çıkıyor ve 250 km/sa maksimum hıza ulaşabiliyor. Araçta çok sayıda standart ekipman bulunuyor. Aktif spor egzoz bölmesi, Brembo 320mm frenler, park sensörleri, geri görüş kamerası, audio Focal ses sistemi, A110 Legende GT’ye hassas ve dinamik bir sürüş ve günlük kullanım kolaylığı sağlıyor. A110 Color Edition 2020 A110 serisinin eşsizliğini öne çıkartan A110 Color Edition, her yıl yenilenecek olan yeni bir program. Sınırlı bir süre boyunca, her seferinde yeni ve benzersiz bir renkle özel bir A110 model sunulacak. Bu programda koleksiyonların her yıl yenilendiği moda dünyasından esinlenildi. A110 Color Edition 2020 programı, A110S modeli baz alıyor ve Alpine tarihinin ikonik bir rengini yeniden gözler önüne seriyor: Ayçiçeği Sarısı. Yalnızca yıl sonuna kadar satışta olacak bu versiyon, bu yılın ardından Alpine renk seçenekleri arasında yer almayacak. A110 Color Edition 2020’de standart A110 modellerin iç ve dış kısmındaki üç renkli rozetlerin yerini sarı ve karbon fiber simgeler alıyor. İç kabinde gri üst dikişler ve direksiyon simidinin ortasındaki sarı marka işareti, karoseri rengini uyumlu bir şekilde tamamlıyor ve aynı renkler Sabelt sabit sırtlı koltuklardaki Alpine logo tonlarında da yer alıyor. Orta konsoldaki bir plaka ise modelin sınırlı sayıda üretildiğini belirtiyor. A110S ile olduğu gibi A110 Color Edition 2020 de kabin genelinde Dinamica döşemeyle donatıldı ve bu da modele üst ürün gamlarını andıran son derece sportif bir hava katıyor.Bu yeni versiyon, 292 bg motor, etkileyici tarz ve şasi ayarı da dahil A110S ile aynı özellik seviyelerine sahip. A110 Color Edition 2020, 0’dan 100 km/sa hıza sadece 4,4 saniyede çıkabiliyor ve 260 km/sa maksimum hıza erişebiliyor.

OTOMOTİVDE SON RAKAMLAR S

on 10 yıllık ortalamalara göre 2020 yılı Ocak-Şubat döneminde toplam pazar yüzde 3, hafif ticari araç pazarı yüzde 29 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 34 oranlarında düşüş gösterirken otomobil pazarı yüzde 9 artış gösterdi. Bu dönemde ihracat ise bir önceki yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 4 azalarak, 192 bin 577 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı yüzde 5 oranında artarak 134 bin 282 adet olurken, ticari araç ihracatı yüzde 19 oranında azaldı. Ocak-Şubat döneminde 5 milyar Dolarlık ihracat gerçekleştiren Türkiye otomotiv sanayiinin, otomobil ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 2,1 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşti. Otomotiv sanayii, bu dönemde toplam Türkiye ihracatından aldığı yüzde 16,7’lik pay ile ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini korudu. Türkiye otomotiv sanayiine yön veren 14 büyük üyesiyle sektörün çatı kuruluşu olan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), OcakŞubat dönemine ait üretim, ihracat ve pazar verilerini açıkladı. Bu dönemde toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artış göstererek 237 bin 665 adet olurken, otomobil üretimi yüzde 8 artarak 162 bin 985 adet seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, traktör üretimi ile birlikte toplam üretim 242 bin 930 adet oldu. 2020 yılı Ocak-Şubat aylarında traktör üretimi ise yüzde 95 oranında artarak 5 bin 265 adet olarak gerçekleşti. Geçtiğimiz yılın Ocak-Şubat dönemini 40 bin 416 adet ile kapatan Türkiye otomotiv pazarı, 2020 yılının ilk iki ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 91 artış kaydetti ve 77 bin 95 adet oldu. Bu dönemde, otomobil pazarı yüzde 98 arttı ve 59 bin 743 adet olarak gerçekleşti. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığına ise Ocak-Şubat döneminde toplam pazar yüzde 3, hafif ticari araç pazarı yüzde 29 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 34

oranında daralırken, otomobil pazarı ise yüzde 9 arttı. İç pazarda ithal araç paylarına bakıldığında Ocak-Şubat aylarında otomobil pazarında ithal araç payı yüzde 61 olarak gerçekleşirken, hafif ticari araç pazarında ithal araç payı yüzde 46 oldu. Ticari araç üretimi yüzde 4 azaldı.. Ticari araç grubunda üretim yılın ilk iki ayında azalma eğilimini sürdürdü. 2020 yılı OcakŞubat döneminde ticari araç üretimi yüzde 4, ağır ticari araç grubunda yüzde 16, hafif ticari araç grubunda yüzde 3 oranında azaldı. Toplam ticari araç ihracatı yüzde 19 oranında daralırken, iç pazarda yüzde 70 oranında artış görüldü. Bu dönemde, hafif ticari araç pazarı yüzde 62 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 131 arttı. Baz etkisi dikkate alındığında ise yılın ilk iki ayında ticari araç pazarı 2017 yılının yüzde -30 gerisinde kaldı. İhracat adet bazında yüzde 4 azalırken, Dolar bazında yüzde 2 arttı.. Bu dönemde, toplam ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 4 azalarak, 192 bin 577 adet olarak gerçekleşti. Aynı dönemde, otomobil ihracatı yüzde 5 oranında artarak 134 bin 282 adet olurken, ticari araç ihracatı yüzde 19 oranında azaldı. Traktör ihracatı ise, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 17 artarak 2 bin 649 oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre toplam otomotiv sanayi ihracatı, Ocak-Şubat döneminde yüzde 16,7’lik pay ile ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini korudu. Türkiye’nin Ocak-Şubat döneminde toplam otomotiv ihracatı Dolar bazında yüzde 2 artarken, Euro bazında yüzde 5 arttı. Türkiye otomotiv sanayii, bu dönemde 5 milyar Dolar seviyesinde otomotiv ihracatı gerçekleştirirken; otomobil ihracatı yüzde 20 artarak 2,1 milyar Dolar oldu. Euro bazında otomobil ihracatı ise yüzde 24 artarak 1,9 milyar Euro seviyesinde gerçekleşti.


29


EKONOMİK NOKTA

TEKNOLOJİ

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...

01 - 15 Nisan 2020

Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10 sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli ziyaret etti.

www.worldmediagroupe.com www.ekonomiknokta.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz / internet televizyonumuz. (Yıllık 361 bin görüntüleme)

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat, teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000 adet e-gazete 50.000 adet)

www.makineotomasyondergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.endustri40dergisizirvesi.com www.elektrikpanodergisi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet) Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet / e-dergi 30.000 adet)

www.autotuningworlddergisi.com

Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA GROUP Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Zafer Alkan WORLD MEDIA GROUP Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediamuhasebe@gmail.com

Muhasebe İletişim Düzgün Turgut - Sevda Öncü WORLD MEDIA GROUP Muhasebe Müdürü 0 542 292 83 85 makineotomasyondergisi@gmail.com

Grafik Tasarım İletişim Simge Savranoğlu - Mete Şahin WORLD MEDIA GROUP Grafik Tasarım 0 212 427 00 15 worldmediareklam@gmail.com

11




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.