kesici-takım-dergisi-35

Page 1

KESİCİ TAKIM Kesici Takımlar - Tutucular ve Aşındırıcılar Dergisi - Eylül - Ekim 2020 - Yıl : 6 Sayı : 35 Fiyat : 20 TL

GÜNCEL

RÖPORTAJ

*DASSAULT SYSTÈMES TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ ELİF GÜRDAL: EKLEMELİ ÜRETİM; OPTİMUM İMALAT, MAKSİMUM POTANSİYEL DEMEK

* TÜSİAD UYARDI : “SERBESTLİKTEN VAZGEÇMENİN MALİYETİ AĞIR OLUR” * MAKİNE İHRACATI’NDA GERİLEME

MAKALE

MAKALE

* DERİN DELİK DELMEDE YENİ BOYUTLAR

* ÇELİK UYGULAMALARI İÇİN YENİ NESİL YÜKSEK PERFORMANSLI MATKAP

WORLD MEDIA GROUP DERGİLERİ www.kesicitakimlardergisi.com www.makineotomasyondergisi.com www.endustri40dergisizirvesi.com www.worldmediagroupe.com www.elektrikpanodergisi.com www.autotuningworlddergisi.com www.ekonomiknokta.com



EDİTÖR

T

Editör - Künye Yayın Türü Yaygın Süreli Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri

Ekonomi Küçüldü,

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlker Kaplan 0 505 400 94 34

İşsizlik Arttı ...!

İdari İşler Müdürü Hatice Karabay 0 505 400 94 33

İlker Kaplan

UİK’in son derece güvenilir!’ rakamlarına bakarak ekonomi yorumlamak “deveye hendek atlatmaktan” zor olsa da yapmaya çalışalım bakalım. TUİK verilerinde 2. Çeyrek rakamlarında ekonomiye etki eden tek büyüme tarım sektöründe. Bilişim ve yazılım gibi sektörlerde de büyüme olmasına karşın istihdama ve ihracata yansıyan en önemli büyüme tarım sektöründe. Bunun altını özenle çizmek gerekiyor. Bunun dışında endüstri ve hizmet sektörlerinde genel anlamıyla bir küçülme söz konusu. Buna göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16,9 azaldı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi de yüzde 20,2 düşüş gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre endeks; Ekonomi genel anlamıyla yüze 9.9 daraldı. Ulusal gelirimiz 145 milyar dolar azaldı. GSMH kişi başına düşen gelirimiz 2000 dolar civarı aşındı. İkinci çeyrekte istihdam yıllık yüzde 2.7 azaldı Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 2.7 azaldı. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 29.3 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 26.7, inşaat sektöründe yüzde 25.4 ve ticarethizmet sektörlerinde yüzde 31.4 azaldı. Sanayi, inşaat ve ticarethizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 8.4 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 5.2, inşaat sektöründe yüzde 8.6 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 10.5 azaldı. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 4.4 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 2.4, inşaat sektöründe yüzde 3.0 ve ticarethizmet sektörlerinde yüzde 5.9 azaldı. Sanayi, inşaat ve ticarethizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 28.6 azaldı Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 28.8, inşaat sektöründe yüzde 19.7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde yüzde 30 azaldı. Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücretmaaş endeksi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 18.4 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe yüzde 16.5, inşaat sektöründe yüzde 13 ve ticarethizmet sektörlerinde yüzde 20.3 azaldı.

Reklam Müdürü Zafer Altın 0 546 675 59 49 Muhasebe Müdürleri Sevda Öncü - Düzgün Turgut 0 542 292 83 85 Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Savranoğlu Yazı İşleri Simgenur Savranoğlu Grafik Tasarım Ezgi Kamburoğlu Abone Sorumlusu Defne Deniz Kaplan - Beste Kamburoğlu Fotoğraf Editörleri Murat Çapkın - Sinan Temur İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Şanlı İletişim Danışmanı Alper Tuna Bilişim Sorumlusu Kerem Mercan Bölge Temsilcileri Çetin Sülün (Ankara) Mesut Karabay (İzmir) Umut Yıldız (Bursa) Avrupa - Almanya - Temsilcisi Pınar Açıkgöz Sosyal Medya Fatma Kurşun Dağıtım Ali Savranoğlu - Zafer Kamburoğlu Genel Koordinatör Süleyman Kaplan - Hüsniye Kaplan Katkıda Bulunanlar Meryem Savranoğlu - Fatma Kaplan - Selda Kamburoğlu Dağıtımcı Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo Yönetim Yeri Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10 Eyüp / İstanbul Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15 www.kesicitakimlardergisi.com www.endustri40dergisizirvesi.com www.elektrikpanodergisi.com www.worldmediagroupe.com www.autotuningworlddergisi.com www.ekonomiknokta.com www.makineotomasyondergisi.com makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com

Kesici Takım Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; Tüm bu veriler ışığında “eylülün ağustostan, ekimin de eylülden” yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kullanılamaz. Reklamların daha zor geçeceğini TUİK’in eğip bükerek elde ettiği veriler de medyada hukuki sorumluluğu reklamveren kanıtlamış oldu. firmaya aittir.

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

3


İÇİNDE İçindekiler

3

İÇİNDEKİLER

EKONOMİ KÜÇÜLDÜ İŞSİZLİK ARTTI

8

MAKİNE İHRACATI’NDA GERİLEME

20

Demİr-çelİk sektörü Sanayİ 4.0 İle yükselİyor

24

Kennametal, HPX Karbür matkabı sunar

Derİn delİk delmede yenİ boyutlar

4

Kesici Takımlar &

Tutucular / Eylül - Ekim 2020

26


EKİLER İçindekiler

30

Kennametal eBore ™ Hassas delİk İşleme sİstemİnİ tanıttı

Tüsİad Uyardı : “Serbestlİkten Vazgeçmenİn Malİyetİ Ağır Olur”

50

40

TAYVAN’DA APEC CNC ETKİNLİĞİ

DASSAULT SYSTÈMES TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ ELİF GÜRDAL: EKLEMELİ ÜRETİM; OPTİMUM İMALAT, 56 MAKSİMUM POTANSİYEL DEMEK Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

5




Makine Üretim

MAKİNE İHRACATI’NDA GERİLEME

Makine İhracatçıları Birliği, yılın ilk 5 ayındaki toplam makine ihracatının 6,2 milyar dolar olduğunu açıkladı. İlk 5 aydaki makine ihracatı, pandemi nedeniyle geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 18,5 geriledi. 2019’un Nisan ve Mayıs aylarında toplam 3,3 milyar dolar ihracat yapan sektör, uluslararası ticaretin tüm dünyada durduğu son iki ayda 1,9 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Pandeminin küresel makine dış ticareti üzerindeki olumsuz etkisinin Ağustos sonunda zirve yapmasının beklenildiğini vurgulayan Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, “Sektörümüz, ekonomik krizleri diğer sektörlere göre 3 ila 6 ay arası bir farkla geriden takip ediyor. Salgın döneminde ancak elimizdeki siparişleri tamamladık. Bu dönemde hiç sipariş alamadığımız için birçok imalatçı firmamızın üretimi 2-3 ay içinde durma noktasına gelebilir. Fakat hâlâ fırsatlar var. Şu anda işlerini Çin’e kaptırmak istemeyen bazı Avrupa firmaları, yeniden faaliyete geçmeleri zaman alacağından ellerindeki siparişleri bizimle paylaşma arayışı içinde. Korumacı politikalarla katı defans yapılırsa, yurtiçi siparişlerin katkısıyla istihdam gücümüzü kaybetmeyiz.” dedi.

8

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020


M

akine sektörünün ihracatı, son iki ayda (Nisan-Mayıs) bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 40’tan fazla daralırken, ilk 5 ayda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18,5 geriledi. Yılın ilk 5 ayında toplam ihracat 6,2 milyar dolar oldu. Sektörün en büyük pazarlarından Almanya ve İtalya’ya ihracatı Mayıs ayında yüzde 45 düşerken, ABD’ye ihracattaki gerileme Mayıs ayında yüzde 63’ü buldu. Makine üretiminin ana merkezleri olan Çin, AB ve ABD’deki makine imalatının salgın nedeniyle felce uğradığını ve Batı’nın, üretim ve tedarikte Çin’e bağımlı olmanın ağır sonuçlarıyla yüz yüze geldiğini vurgulayan Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu şunları söyledi: “Küreselleşme anlayışıyla Çin’e tanınan imtiyazlar dünyanın aleyhine oldu fakat üretimin dağılımında oluşan büyük dengesizlik bu dönemin sonunu getirdi. Çin-ABD gerginliğinin, Trump tekrar seçilemezse dahi kalıcı hale geldiği düşünülüyor; çünkü Çin her yıl 400 yıl milyar dolar makine ihraç ediyor ve dünya makinelerinin üçte birini üreten bu ülkenin ikamesi herkes için öncelikli mesele haline geliyor. Salgın sürecinde dünya mal ticareti miktar bazında yüzde 20’ye yakın düştü, sene sonuna kadar düşüş daha da artabilir. Bu süreçte en belirleyici faktör teknoloji olacak, ticari sınırları en kolay o geçecek. Türkiye’nin ekonomik büyüme performansına da yüksek teknolojili ürün ihracatından aldığımız pay yön verecek.” “Sektörümüz ve makinelerimiz sınai ve ticari işbirlikleri için optimum konfigürasyonda”

Yıla iyi başladıklarını ancak toplam ihracatın yüzde 40’ının gerçekleştiği beş büyük pazarın birden karantina altına alınması nedeniyle frene basmak zorunda kaldıklarını belirten Karavelioğlu şöyle konuştu: “Son iki yıldır cirolarımızda ihracat çok belirleyici. Ancak küresel ticaret duraklayınca kapasite kullanım oranımız yüzde 51’e kadar geriledi. Sektörümüz, ekonomik krizleri diğer sektörlere göre 3 ila 6 ay arası bir farkla geriden takip ediyor. Salgın döneminde ancak elimizdeki siparişleri tamamladık. Bu dönemde hiç sipariş alamadığımız için birçok imalatçı firmamızın üretimi 2-3 ay içinde durma noktasına gelebilir. Fakat hâlâ fırsatlar var. ABD sanayii için Meksika ne kadar önemliyse, Avrupa sanayii için de Türkiye’nin aynı önemde olduğunu unutmamalıyız. Avrupa’nın küresel rekabette güçlü olabilmek için Türkiye’nin üretim altyapısından yararlanmaya ihtiyacı var. Türkiye makine çeşitliliği ve ölçekler, fiyat ve performans, kalite anlayışı ve sürdürülebilirlik konularında optimum bir konfigürasyon oluşturuyor. Şu anda işlerini Çin’e kaptırmak istemeyen bazı Avrupa firmaları yeniden faaliyete geçmeleri zaman alacağından ellerindeki siparişleri bizimle paylaşma arayışı içindeler. Küresel üretimin coğrafi dağılımı değişiyor, doğru adımlarla yeniden hız kazanabiliriz. Korumacı politikalarla katı defans yapılırsa, yurtiçi siparişlerin de katkısıyla istihdam gücümüzü kaybetmeyiz.” “Katma değeri yüksek nihai ürünlerin gözetilmesi yerinde karar” Pandemi öncesinde başlayan teknoloji savaşlarında korumacı politikalar ve yerlileşme stratejileriyle

Makine Üretim önemli bir eşiğe gelindiğinin altını çizen Karavelioğlu şunları ifade etti: “Teknoloji üreten firmaları güçlendirmek için korumacılığın hacmi giderek genişliyor. Üretim teknolojilerini ilave gümrük vergileri ve tarife dışı engellerle korumak ticaretin yeni normali geline geliyor. Ülkemizde de ilave gümrük vergileri ile başta makineler olmak üzere katma değeri yüksek nihai ürünlerin gözetilmesi yerinde bir karar olmuştur. Bağımlı olduğumuz aramalı ve komponentlerde hassas davranıldığını gözlüyoruz. Yatırımların küresel olarak daraldığı bu dönemde Uzak Doğu’nun dampingli mallarına karşı hızlı tedbirler alınmalı; firmalarımızı haksız rekabete karşı korumak alan daha da genişletilmeli, vergi oranları bize Doğu’da uygulanan oranlara eşitlenmelidir. Biz bütün dünyaya makine üretirken kendi sanayicimizin makine ithalatında ısrarcı olması, ülkemizin kaynaklarını yabancı ülkelerin teknoloji geliştirmesine seferber ettiğimiz anlamına gelir.” Tüm dünyanın içine kapandığı ve Türkiye’de de yerlileşme yönünde kararlı adımların atıldığı bu dönemde makine ithalatının hız kesmemesini kaygı verici bulduklarını belirten Karavelioğlu, “Makine ihracatımız dramatik biçimde azalırken, makine ithalatımızın ilk çeyrekte yüzde 13,7 artması, hızla tedbir alınmasını gerektiren olağan dışı bir gelişmeydi. Teşvik mekanizmalarında hâlâ düzeltilmeyi bekleyen noktalar var. Teşvik Belgeli yatırımların yüzde 70’e yakınının makine ithal etmek için, geri kalanının ise arazi, inşaat ve yerli makineler için olduğunu görüyoruz. Devletin kamu alımları ve yapım işlerinde yerli makinelere öncelik vererek, özel sektöre örnek olması gerekiyor” dedi.

Kesici Takımlaar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

9


Ä°NCELEME


DEMİR ÇELİK


Sektör

ABD mahkemesİnden Türk çelİğİ kararı Trump’ın Türkiye’den Çelik İthalatında Yüzde 50 Ek Vergi Uygulaması Anayasaya Aykırı

A

BD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, Başkanı Donald Trump’ın 2018’de Türkiye’den ithal edilen çeliğin ek gümrük vergisi oranını yüzde 25’ten yüzde 50’ye yükseltme kararının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan’a göre Trump, Ağustos 2018’de Türkiye’den ithal edilen çelik ve alüminyum için gümrük vergilerini iki katına çıkarmasıyla dünyada korumacılığı meşrulaştıran adımlardan birisini attı. “Trump’ın kararı Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına da aykırıydı. Böylece uluslararası arenadaki bütün anti-korumacılık söylemleri yerle bir oldu. Trump’ın bu haksız ve keyfi hamlesinin üzerine Türkiye de ABD’nin bu eyleminin engellenmesi hususunda DTÖ’ye bildirimde bulundu. ABD, daha sonra Mayıs 2019’da Türkiye’den ithal edilen çelik ürünlerinde

12

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

uyguladığı ilave vergileri yüzde 50’den yüzde 25’e düşürdü. Ancak hem ABD’li ithalatçılar, hemde Türk ihracatçılar bu konudaki mağduriyetlerinin giderilmesi için mahkemeye başvurdu. Mahkeme kararında, Türkiye’den ithal edilen çelik ürünleri üzerindeki gümrük tarifesi oranının iki katına çıkarılma kararının usul bakımından eksik olduğu ve anayasanın eşit koruma garantisini ihlal edildiği belirtildi. İki yıl boyunca küresel ölçekte verdiğimiz mücadele sonucu Türkiye’nin lehine sonuç çıktı. Türk çelik ihracatçılarımızın bu konuyu sahiplenmesi ve diğer ülkelerle eşit şartlarda rekabet ortamının oluşması neticesinde iyiye doğru bir gidişin başladığını görüyoruz. Bu iyiye gidişin yerini bundan daha olumlu gelişmelere bırakıp, ikili ticaretin önündeki tüm engellerin kaldırılması beklentimizdir. “ Ertan, “ABD ile ikili ticaretin önüne konulan engeller, ticaret savaşları kümelenmesi ve korumacılık önlemleri iç piyasayı olumsuz yönde çok etki ediyor

ve uluslararası ticareti sekteye uğratıp daha çok bölgesel ve dar bir alanda yapılmasına sebep oluyor. Asıl kaybedense iki ülkenin üreticileri, sanayicileri, ithalatçıları , ihracatçıları ve nihai tüketicileridir. Sadece Türk firmalarını değil aynı zamanda Türk çelik ürünlerini kullanan ABD firmalarını da etkiliyor. Biz ekonomik savaştan değil, küresel ticarette adil ve sürdürülebilir bir sistemden yanayız. Korumacılık önlemleri adı altında yapılan bu hak ihlaline tepkisiz kalmamız düşünülemezdi. 2017’de ABD’ye 1 milyar 115 milyon dolar, 2018’de 896 milyon dolar, 2019’da ise 271 milyon dolar çelik ihracatı gerçekleştirdik. 2017’den 2019’a kadar olan dönemde çelik ihracatımız değer bazında yüzde 75’lik kayba uğradı. Bu süre zarfında ciddi bir mağduriyet oluştu. 2020 yılının İlk 6 aylık döneminde ise çelik ihracatımız 214 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hem ithalatçılar hem ihracatçılar olarak bu mağduriyetin giderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.” dedi.


Sektör

Borusan’ın ABD Zaferİ Borusan

ABD’den

Zararını

Temin İçin

Türkiye

ve Türk çelik şirketlerinin ABD’ye açtığı dava sonuçlandı. ABD mahkemesi Başkan Trump’ın, Ağustos 2018’de Türkiye menşeli çeliğe vergi oranını 2 katına çıkartarak, yüzde 50 vergi uygulamasını haksız buldu. Davaya müdahil olan Türk çelik şirketlerinden Borusan Mannesmann, ek vergilerden dolayı 14 milyon dolar yani 96 milyon liralık alacağını istedi.

14 Milyon ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye’den ithal edilen çeliğe yönelik gümrük vergisini iki katına çıkarma kararının anayasaya aykırı olduğuna hükmetmişti. Mahkeme kararda Türkiye’den ithal edilen çelik üzerindeki gümrük tarifesi oranının iki katına çıkarılma kararının usul bakımından eksik olduğu ve anayasanın “eşit koruma garantisini” ihlal ettiğini açıklamıştı.

ABD Ticaret Bakanlığı’nın, ‘ulusal güvenlik’ gerekçesi ile yürüttüğü ve Section 232 incelemesi dava sürecine müdahil olan Türk şirketlerinden açıklamalar gelmeye başladı.

Doları Geri

İstedi..

ABD’de de yatırımı bulunan Borusan Holding iştiraklerinden Borusan Mannesmann, ABD gümrük otoritelerinden 14 milyon dolar yani 96 milyon liralık alacağını geri istedi.

Kesici Takımlaar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

13


Sektör

Demİr – Çelİk Endüstrİ’nİn İlk Beş yüzü İstanbul Sanayi odası tarafından açıklanan Türkiye’nin ilk

İ

skenderun Demir Çelik ve Ereğli Demir Çelik sekizinci ve onuncu sıradan listeye girerken. Demir – Çelik Endüstrisinin ilk iki sırasını paylaştılar. Kardemir Demir Çelik genel sıralamada 26. Sıradan listeye girerken Demir Çelik Endütri’sinin 6. Firması oldu. İzmir Demir Çelik Genelde 55. Sıradan, Erdemir Demir Çelik 69 sıradan, Borusan Mannesmain 80. Sıradan, Ege Çelik Endütrisi 247. Sıradan genel listeye girdi. Demir – Çelik Endüstrisi sıralaması ise; İzmir Demir Çelik 11. Sıradan, , Erdemir Demir Çelik 14.

500 Kuruluşu arasına Demir – Çelik Endüstri’sinden 30 üretici girmeyi başardı.

14

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

sıradan, Borusan Mannesmain 19. Sıradan, Ege Çelik Endütrisi 30. Sıradan listeye girdi. Demir – Çelik Endüstrisi 30 firmanın tam sıralaması aşağıda yer alıyor. World Media Group (WMG) Haber Servisi


Sektör

BORUSAN MANNESMANN’A ABD’DEN ÖDÜL

B

o r u s a n Mannesmann’ın ABD’deki şirketi Borusan Mannesmann Pipe US, ABD çelik sektörünün en saygın yayınlarından American

Metal Market tarafından verilen 2020 yılı “Yılın Boru Üreticisi” ödülünü üçüncü kez kazandı. Geçtiğimiz hafta ABD ticaret mahkemelerinde;

genelde çelik ve boru sektörünün özelde ise Borusan’ın kazandığı Trump’un yaptırımlarının mahkumiyet kararı sonrası ikinci olumlu gelişme de bu oldu.

Kesici Takımlaar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

15


Sektör

Maden sektöründe pandemİnİn İzlerİ sİlİnİyor Maden STK’larından Pandemi Sonrası Sıkı Mesai

Maden

için, hedeflerimize daha sağlam adımlarla ulaşmak için takım ruhuyla hareket ederek yenilenmeli ve tazelenmeliyiz. Yeni normalle birlikte yeni bir atılım dönemine başlıyoruz. Çevreye duyarlı, dünya standartlarında madencilik yapabilen kapasitemiz, insan kaynağımız, teknolojimizle her bir insanımızın sesine kulak kabartarak dün olduğu gibi yarın da el ele omuz omuza çalışarak ortak akılla üretmek şiarımız olacak.”

STK’larından Birlik ve Beraberliğe Devam Mesajı

2 Maden Sektöründen Milli ve Yerli Vurgusu

019’da 4,3 milyar dolar dövizi Türkiye’ye kazandıran madencilik, pandeminin en çok etkilediği sektörlerden biri oldu. Sektör son bir buçuk aydır çarkların dönmesiyle beraber toparlanma sürecine girdi. Maden platformunda yer alan Sivil Toplum Kuruluşları’nın(STK) Başkanları, Ege Maden İhracatçıları Birliği ev sahipliğinde pandemi sürecinin etkilerini, sektörün beklentilerini, sorunlarını ve çözüm önerilerini konuşmak için masaya oturdu, birlik ve beraberliğe devam mesajı verdi. Madenin tüm ihraç ürünlerinin ham maddesi olduğunun altını çizen Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, STK Başkanları olarak sektöre güvenin artırılması

16 Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim

2020

ve madenciliğin insan hayatının her alanına dokunan bir sektör olduğunun vurgulanmasında görüş birliğine vardıklarını söyledi. “Türkiye, Mart ayının sonlarına doğru pandemiyi hissetmeye başladı. Biz ise ihracatımızın %50’sini gerçekleştirdiğimiz Çin’in kitlenmesi nedeniyle bunu 3 ay öncesinden hissettik. Ciddi bir çaba göstererek en az hasarla bu süreci atlatmak için mücadele ettik. Aynı zamanda kısa çalışma ödeneği, kamu bankalarının çok düşük rakamlarla kredi olanakları, Eximbank’ın mevcut kredileri ötelemesi gibi destekler sektöre gerçekten nefes aldırdı. Son bir buçuk aydır çarkların yavaş yavaş dönmeye başlamasıyla pandemi döneminde yerli ve milli ürünlerin önemi daha çok fark edildi. Sektörümüzün daha da güçlü bir şekilde canlanması

Yeni maden kanunu çağrısı Şu anda yürürlükte olan ve yıllar içinde yapılan onlarca değişiklik ile yıpranmış Maden Kanunu’nun her maddesinin madenciliğin önünde bir engel olarak durduğundan bahseden Kaya, sektörün önünü açacak ve büyütecek yeni bir maden kanunu çalışmalarının hız kazanmasını istediklerini söyledi. “Ülkemiz yeraltı kaynaklarının, yer bilimleri öğretileri temelinde çevreye duyarlı bir şekilde üretilerek ekonomiye kazandırılması, istihdamın artırılması, kaynaklarımızı günümüz koşullarının yanı sıra gelecek nesillere de aktarılması öncelikli hedefimizdir. Bu hedef doğrultusunda, hazırlanacak yeni Maden Kanunu Çalışmalarında tüm sektör STK’ları olarak imza altına aldığımız bir metin var;


Sektör

√ Yeraltı kaynaklarımızın korunarak ruhsat güvencesinin sağlanması, Kanunun amaçları arasında yer almalı,

durumlarda işletilmesini sağlayarak zorunluluk olmaktan çıkarılmalı, dünya ülkelerindeki gibi gönüllülük esasında olmalı

√ Medencilik sektöründen elde edilen devlet gelirinin artırılması için, sektörden alınan vergi ve devlet hakkının artırılması yerine, yatırım ve üretimi artıracak, istihdamı artıracak düzenlemeler olmalı,

√ Orman arazi izin bedellerine getirilen yüzde elli indirimin, bir defaya mahsus olmak üzere on yıl boyunca tüm ruhsatlara uygulanarak haksız rekabetin önüne geçilmeli,

√ Ruhsat düzenlendikten sonra, diğer kurum ve kuruluşlar tarafından getirilecek olası kısıtlamalar karşısında, Maden Kanununda, ruhsat hukukunu koruyan ve olası dış etkilere karşı ruhsat güvencesini kesin olarak sağlayan düzenlemeler sağlanmalı, √ Maden üretimi ile doğrudan ilgisi olmayan, yükleme, tesis/fabrika maliyetleri, ihracat giderleri gibi kalemlerden Devlet hakkı alınması önlenmeli, √ Uluslararası uygulamalarda olduğu gibi ulusal maden kaynak rezerv raporlama sisteminin, yatırımcının ihtiyacına bağlı olarak borsada işlemleri, banka kredisi gibi benzeri

√ Kanunun Uygulanmasına dair Yönetmeliğin, üretim teknolojisinden kullanım yerlerine kadar büyük farklılık gösteren maden grupları ve bentlerine göre ayrı ayrı düzenlenmeli, √ Ruhsat ve izin işlemleri öngörülebilir sürede sonuçlandırılmalı, süreç şeffaf olmalı, √ Vergi Borcu yoktur yazısı ve benzeri gibi belge eksikliklerinden dolayı uygulanan ruhsat iptallerinden vazgeçilmeli, √ ETKB ve MAPEG yetkilerinin artırılarak tek merci tek izin ilkesi güçlendirilerek uygulamaya geçirilmeli,

√ Son yıllarda öngörülemez oranlarda artırılan Devlet hakkı, ruhsat bedeli, orman arazi izin bedeli gibi bedeller yabancı ülkeler baz alınarak makul seviyelere indirilmeli √ Valilik, Yerel Belediye ve Köy Tüzel kişiliklerine Devlet Hakkından pay verilerek madenciliğe sahip çıkılması sağlanmalı.” Madenciliğe ceza, mali yaptırım, diğer bakanlıkların mevzuatı ve bürokrasiden başka bir yükümlülük getirmeyen mevcut Maden Kanunu’nun geçen 34 yıl içinde 4’ü köklü olmak üzere 23 kez değişikliğe uğradığını ifade eden Kaya yeni Kanun çalışmasının tüm bunlardan arındırılarak hazırlanmasının ülkemiz madenciliği için çok büyük öneme sahip olduğunu söyledi. Ruhsat güvencesi şart Mevlüt Kaya, ruhsat devri, rödövans, arama ve işletme ruhsatı, ruhsat temdidi, işletme izni gibi işlemlerin eskiden olduğu gibi MAPEG içinde sonuçlandırılması gerektiği görüşünde. Kesici Takımlaar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

15


Sektör

“Hangi kriterlere göre değerlendirildiği, ne kadar sürede izin verileceği, işlemlerle ilgili sonucun bilinmemesi belirsizliği de beraberinde getiriyor. Bu yüzden izin süreçlerinin öngörülebilir ve şeffaf olması lazım. Bir diğer önemli konu ise maden hakları ve ruhsat güvencesinin arttırılması. Yatırımcıyı koruyor ve yatırımcının ruhsat aldıktan sonra yapılan yasal değişikliklerden olumsuz etkilenmemesini sağlıyor. Ruhsat sahipleri ruhsatın alındığı tarihte geçerli olan yasal yükümlülüklerden sorumlu tutuluyor. Günümüzde ürün taahhüdüne girmiş, madene dayalı tesis kurmuş, yatırım yapmış ruhsat sahiplerinin ruhsat güvencesi yok. Bu durum madencilerin ve yatırımcıların sektörden uzaklaşmasına neden oluyor.”

18

Kesici

Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020

Ruhsat bedeli ve devlet hakkı makul seviyelere çekilmeli Maden Kanunu’na göre ruhsat sahiplerinden ruhsat bedeli adı altında yüksek bedeller talep edildiğini söyleyen Kaya, ruhsat bedeli ve devlet hakkının makul seviyelere çekilmesi taraftarı. “2019’daki 7164 sayılı kanunla bu bedellerin hesaplanması karmaşık hale getirildi ve aşırı yükseltildi. Diğer taraftan da devlet hakkı ödemeleri ruhsat bedelle ilişkilendirilerek ruhsat sahibinin ödeyeceği devlet hakkı kat kat artırıldı. Yakın zamanda taleplerimizle ilgili olumlu gelişmelerin yaşanmasını temenni ediyoruz.”

Maden Platformu kimlerden oluşuyor? Agrega Üreticileri Birliği, Altın Madencileri Derneği, Aydın Sanayi Odası, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Çanakkale Madenciler Derneği, Ege Bölgesi Madenciler Derneği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Kireç Sanayicileri Derneği, Kömür Üreticileri Derneği, Seramik, Cam ve Çimento Ham maddeleri Üreticileri Birliği, T. Mermer Doğal taş ve Makinaları Üreticileri Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı.



Makale

Demİr-çelİk sektörü Sanayİ 4.0 İle yükselİyor Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği demir çelik sektöründe Sanayi 4.0 odaklı yeni nesil çözümleri ve katma değerli üretimi Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları A.Ş. (MATİL A.Ş.) işbirliğinde düzenlediği “Mühendislik Çalışmalarında Çelik Seçimi ve Uygulamaları” webinarında ele aldı.

20

Kesici

Takımlar & Tutucular

E

ge Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Sanayi 4.0’ı endüstriyel devrimin dördüncü büyük kolonunu yüksek verimlilik, az maliyet, az enerji, inovasyon, hız, akıllı işbirliği ve akıllı bütünleyicilik ile inşa edilecek bir strateji serisi olarak tanımlıyor. “Sektörümüzde çeşitliliği, modernizasyonu sağlayarak kısacası akıllı uzmanlaşarak büyümeliyiz. Yeni pazarlara, yeni imkanlarla ancak böyle ulaşabiliriz. Katma değerli üretim kolektif çaba gerektirir. Bunun teşvik edilmesi için kendi sektörümüze yenilik getirme adına birbirimize destek sağlamayı, bu dönüşümün eşiğinde oldukça önemli görüyoruz. Sanayi 4.0 vizyonunun gerçekleşmesi için kendi ekosistemimize bilgi beslemesi yapmamız ve süreci üretimden ArGe’ye kadar detaylı şekilde yürütmemiz gerekiyor. Çelik kullanan sektörler için malzemenin doğru seçimi oldukça büyük öneme sahip. Özellikle son yıllarda katma değerli çelik üretimine yönelen Türk firmalarımız da artış gösteriyor ve bu konuda yeni yatırımlar yapılıyor. Kaliteli yani alaşımlı çelik; üretici ve ihracatçı firmalar açısından yüksek satış fiyatlı olması, diğer yandan kullanıcı sektörler açısından da rakiplerinin bir adım / Eylül - Ekim 2020

önde olmaları avantajını da beraberinde getiriyor.” Kaliteli alaşımlı veya vasıflı çelik üretiminin daha etkin olması gerektiğini söyleyen Yalçın Ertan, yerlilik oranının önemine ve hala üretilemeyen katma değeri yüksek ürünlerin olduğuna vurgu yaptı. “Devletimizin bazı önlemleri alması ve üretimi desteklemesi gerekiyor. 1950’de 180 milyon ton ham çelik üretimi 2019’da 2 milyar seviyesine geldi. Pasta payını iyi yakalamak lazım. Ülkemizde lokomotif sektör inşaat. Veriler 2016’dan 2019’un ikinci çeyreğine kadar çelik ve inşaatın paralel gittiğini gösteriyor. İnşaat sektörü yükseldiğinde çelik sektörü de yükseliyor. İmalatla ilerleyen değil inşaatla gelişen bir durum söz konusu. Bizim ürünlerimizin katma değerinin yüksek olması gerekiyor. İmalat paralelinde çeliğin artması ya da azalması lazım. Örneğin katma değerli ürün üreten Almanya’da lokomotif sektör sanayi. Savunma ve havacılık sektörlerimizdeki hareketlilik çok önemli. Bazı sektörlerde de çelik ambargosu yaşıyoruz.” Ertan, vasıflı çeliğe ağırlık verilmesi gerektiğini, otomotivin ana grubunun çok önemli olduğunu “1995’te gelişen ülkelerde 14 milyon adetken 2025’de 78 milyon adet otomobil

üretimi hedefleniyor.” diyerek örnekliyor. “Bu da otomobil üretiminin artacağını gösteriyor. Otomotiv, çeliğin dünyada lokomotif sektörüdür. ABD’de 18 milyon üretim söz konusuyken Avrupa’da 20 milyon civarında. Otomotiv üretiminde düşük maliyet, ham madde, temin edilebilirlik, karbon dioksit emisyonları gibi hususlar önemli. Kullanıcılar için de güvenlik, yakıt, fiyat ön planda. Bilinçli tüketiciler artık karbon emisyonlarını soruyor. Önümüzdeki dönemde artık aracın yaydığı karbondioksit miktarını düşürmek için hibrit ve elektrikli araçlara geçilecek. Bu araçların karbon emisyonu yok, hafifletme operasyonu var. Aracın ağırlığında yüzde 10 hafifletme yapıldığında yakıttan tasarruf sağlanıyor. Sanayi 4.0 üretim süreçlerini ve dolayısıyla tüm dünya ekonomisini ciddi şekilde dönüştürecek. Atıl durumdaki geleneksel sanayi politikaları artık geçmişte kaldı. Biz eğitimlerimizle demir çelik sektöründe inovasyon odaklı üretim ve pazarlama anlayışını, sanayi ve üretimde gelinen son noktayı göstermeye devam edeceğiz.” Dünyada çelik sektörü ne durumda? Çeliğin yüzde 70’i Asya tarafında üretiliyor. Çin, Hindistan, Japonya ve Kore ilk sıralarda. ABD’de üretim


Makale

yüzde 9, Avrupa’da ise yüzde 13. Avrupa’da katma değeri yüksek üreten ülke; Almanya. Türkiye dünya çelik üretimi sıralamasında 8’inci sırada. Çin, İran, Mısır, Vietnam pandemi sürecini kendi lehine çevirdi. Çin pandemide bile çelik üretimini artıran dört ülkeden birisi oldu. 2019’da dünya çelik üretiminde büyüyen ülkeler; İran, Vietnam, Mısır. Vietnam kalıp tarafında sıçramalar yaptı. Kaliteli kalıp üretme konusunda üst sıralarda. Pazarda dikkat edilmesi gereken ülkelerden biri. Avrupa Birliği (AB) çelik üreticisi

sektörlerde 2021 büyüme tahminleri; yüzde 4 inşaat, yüzde 6,8 makine, yüzde 25,3 otomotiv, yüzde 5,7 ev aletleri, yüzde 7,4 diğer ulaşım, yüzde 9,8 boru, yüzde 7,8 metal eşya, yüzde 4,7 diğer sektörler. Bu tahminler 2020’de yaşanan kayıpların önüne geçileceğini gösteriyor. Çin dünyanın en büyük çelik tüketicisi. İthal ve yerli ürün dağılımına bakıldığında ihtiyaç duyduğu bütün malzemeleri kendi üreten ülkelerde Çin ve Hindistan yüzde 93 ile başı çekiyor. Türk demir çelik sektöründe ilk 7 ay nasıl geçti?

Ocak-Temmuz döneminde Türkiye geneli ihracat tüm sektörlerde toplam 90 milyar dolar oldu. Demir çelik sektörü özelinde bakıldığında ise ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye genelinde değer bazında yüzde 13 düşüş ile 11,5 milyar dolar ve miktar bazında yüzde 9 düşüş ile de 12,9 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. En fazla ihracatını gerçekleştirdiğimiz ürünler demir çelikten çubuk, yassı sıcak, inşaat aksamı ve boru oldu. En fazla ihracat yaptığımız ülkeler ise değer bazında ihracat üzerinden Almanya, İtalya, İsrail, Romanya ve Irak olarak sıralandı.

Kesici

Takımlar

& Tutucular

/ Eyül - Ekim 2020

21


SEKTÖR


MAKALELER


Makale

Kennametal, HPX Karbür matkabı sunar

Çelik uygulamaları için yeni nesil yüksek performanslı matkap, takım ömrü ve verimlilik için çıtayı yükseltiyor..

güçlü mekanik yükleme yaratarak, takımın hızla aşınmasına ve takımın aşınmaya daha yatkın köşelerinde talaş kaynamasına neden olan kuvvetleri ortaya çıkarır. Kennametal, küçük bir köşe pah uygulayarak ve HPX Matkabın kesme kenarını düzleştirerek bu sorun yaratan noktayı ortadan kaldırdı. Kanalların etrafını sarmalayarak boydan boya aşağıya doğru inen kenar boşluğu zırhları ile birlikte matkabın sürdürülebilir dayanıklılığı sağlanmakta ve aynı zamanda sürtünme azaltılmaktadır. Kesme kenarında talaş yapışması, alaşımlı Eşsiz uç tasarımından tescilli çok katmanlı çeliklerin delinmesinde sık karşılaşılan kaplamaya kadar HPX Matkabın yenilikçi bir diğer sorundur. HPX Matkabın düz tasarımı, üreticilerin çelikte delik işleme kesme kenarı, bunların bazılarının ortadan uygulamalarında ustalaşmalarına yardımcı olur. kaldırılmasına yardımcı olur, ancak gerçek olan sorunu kökünden çözen unsur, matkabın en uygun duruma getirilmiş kesme kenarı hazırlığıdır. ennametal, çelikte yüksek performanslı, yüksek sayıda sürekli delik delme için karbür delik delme ürün grubunda yeralan HPX Matkap programını genişletti. Herhangi bir ISO-P çelik malzemede 8 x D’ye kadar delikleri hızlı ve verimli bir şekilde delmek için tasarlanan HPX Matkap, kuru ya da az miktarda yağlamalı uygulamalarda bile rakip ürünlere kıyasla iki kat daha fazla takım ömrü ve üç kat verimlilik sağlar.

K

Temel farklılaştırmalar HPX Matkabı, çelik uygulamalar için Ürün müdürü Frank Martin, “HPX Matkap çok tercih edilmesinde üstün kılan nedir? Fark yüksek kesme parametrelerle çalıştırabilir” tasarımdadır. Çelikler, genellikle maksimum dedi ve kişisel görüşünü açıkladı; “Daha uzun takım ömrünün ve çıkan parçanın kritik önem taşıdığı üretim yoğunluğunda çok ömürlüdür, daha az kuvvet oluşturur ve daha çeşitli otomotiv, ticari ve endüstriyel kaliteli delikler açar. Bir matkaptan daha uygulamalar için kullanılır. Yine de çelik, başka ne isteyebilirsiniz ki? ” delme işlemleri sırasında son derecede 24

Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020


Makale

Bu yumuşak honlama, takımın son derecede mükemmel parlatılmış kanallarına ek olarak, kesme kenarında talaş yapışmasına neden olan sürtünmeyi daha da azaltır. Çelik için özel olarak tasarlanmış KCP15B Karbür kalite ile tescilli çok katmanlı bir AlTiN kaplama birlikteliği ve HPX Matkap, yüksek yoğunlukta ISO-P malzemede delik delmede takım ömrü için yeni bir standart belirlemektedir. Daha düşük kuvvetler, daha iyi güvenilirlik HPX Matkapta bulunan özel derin kesme kertiği talaş oluşumunu iyileştirir ve talaşların daha küçük kıvrımlar şeklinde oluşmasını sağlar. Malzemeye özellikli HPX uç geometrisi, daha düşük işmili kapasiteleri nedeniyle dengesiz kesme koşullarında çalışmak zorunda kalınan ya da yetersiz iş parçası bağlamalı tezgahlar için sorunsuz çalışmaya neden olan daha düşük kesme kuvvetleri oluşturur.

Sürdürülebilir kesintisiz bir kesme, HPX Matkabı takım kırılmasına karşı daha dirençli hale getirir ve çok yüksek parlatılmış talaş kanalları mükemmel talaş boşalması sağlar. Bu durum, yüksek basınçlı soğutma sıvısı pompalarını kuru kesme veya az miktarda yağlama özellikli sistemler lehine kapatmak isteyen otomobil üreticileri ve diğer üreticiler için özellikle önemlidir. Bu talaşlı imalat atölyeleri için de düşük sürtünmeli kesme ile birlikte verimli talaş boşalma koşulu önem taşımakta ve HPX Matkap her iki unsuru da sağlamaktadır. Aslında, matkap DIN 6535 ve 69090-03 standartlarını karşılayan az miktarda yağlama özellikli sızdırmaz bir arayüzle donatılmış olduğundan artık müşteri odaklı özel siparişlerin ya da işletmenin öngördüğü takım biçim değişikliklerin yapılmasına gerek kalmamaktadır.

HPX Matkap, çelikte ilerlemelerin ve hızların önemli ölçüde arttığı koşullarda bile rakip takımlardan daha uzun takım ömrü sağlar.

Kesici

Takımlar

& Tutucular

/ Eyül - Ekim 2020

25


Makale

Derİn delİk delmede yenİ boyutlar

Walter 30 × D Boyutuna Kadar X Rangetreme Evo Matkap Serisini Genişletiyor..

D

C160 Advance matkap serisinden X • treme Evo karbür matkaplar ile Walter, “yeni nesil delme” ile bağlantı kuruyor. Takım üreticisi 16 ila 30 × D uzunlukları ekleyerek aralığını derin delik delmeyi içerecek şekilde genişletiyor. Piyasada uzun süredir kurulan Alpha 4XD matkaplarının halefi olan DC160 Advance, öncülü gibi derin delik delmeyi gagalamadan tek bir işlemde mümkün kılıyor ve bu nedenle XD Teknolojisinin avantajlarına sahip . Kaplama ve geometri optimize edildi. DC160 Advance’ın mevcut versiyonlarında olduğu gibi, derin delikli matkaplar da 140 ° nokta açılı ve dördüncü araziyi gelişmiş bir konumda olan yenilikçi daha ince bir ağa sahiptir. Birincisi merkezde artan konumlandırma hassasiyeti ve azaltılmış kesme kuvvetleri sağlarken, ikincisi matkabın yönlendirmesini optimize eder. 26 Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020

Matkapların kaliteleri (WJ30ET ve WJ30EU) başka bir yeni eklemedir. Bunlar K30F ince taneli substrat ve bir TiSiAlCrN / AlTiN çok katmanlı kaplamayı (bir nokta veya tam kaplama olarak) içerir. Tabaka yapısı matkapları hem dayanıklı hem de aşınmaya dayanıklı hale getirir ve DC160 Advance matkapların işlem güvenilirliği ve performansında önemli bir rol oynar. 8 × Dc’den gelen cilalı kanallar talaş tahliyesini de optimize eder. (Dahili) soğutmalı veya soğutmasız olarak kullanılabilen matkapların tipik uygulama alanları arasında genel makine mühendisliği, kalıp ve kalıp yapımı ile enerji ve otomotiv endüstrileri bulunmaktadır. Walter, daha hızlı teslimat sürelerine sahip Xpress servisi ile ara boyutlar ve özel boyutlar sunar.


www.ekonomiknokta.com

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, Tekstil, İnşaat, Teknoloji, Bilişim, Maden, Enerji, sektörlerini tek çatı altında toplayan aylık ekonomi dergimiz ve güncel internet portalımız. (Tiraj - Aylık baskı: 10.000 adet e-dergi 50.000 adet )

Dergimize reklam ve internet sitemize banner reklam vermek için temas kurabilirsiniz.

worldmediareklam@gmail.com


Makale

28 Kesici TakÄąmlar & Tutucular

/ Mart - Nisan 2020



Makale

Kennametal eBore ™ Hassas delİk İşleme sİstemİnİ tanıttı Sayısal özellikli kullanıma hazır delik işleme takımları aynı 1, 2, 3’ e kadar sayar gibi kolaylıkta hassas ayar yapabilme

K

olanağı sağlar

ennametal, hassas ayarlamayı kolaylaştıran, daha verimli, öngörülebilir ve hassas dik doğrulukta delik işleme sağlayan yeni, sayısal hassas delik işleme takımlarının serisini tanıttı. EBore Hassas delik işleme sistemi, 6 mm’den 1020 mm’e

(0,236 inç’den 40,157inç’e kadar) çap aralığını kapsayan kesme ünitelerinden ve bir vidayı döndürmek kadar kolay duruma getirilen hassas ayarlama sayesinde maliyetli hataları geçmişte bırakan, isteğe bağlı seçenekli bir sayısal ekrandan oluşur.

2 mikron değer aralığında hatasız ayar ve hassas dik doğruluk sağlayan Kennametal’ın eBore sayısal cihazı, son derece kullanışlı olmasına karşın yine de Kennametal Sayısal delik işleme sisteminin isteğe bağlı seçenekli bir parçasıdır.

30

Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020



Makale “Birçok iş parçası için delik işleme işlemi genellikle son adımdır ve basit bir hata parçaların hurdaya

sağlamaktadır.”

çıkmasına neden olabilir. Kennametal eBore Hassas delik işleme sistemi, geleneksel “ işsonu

Kennametal’in sayısal eBore cihazı ile, hassas delik ayarı yapmak ve kayıp değerleri varsaymak amacıyla ayar vidasının ne kadar döndürüldüğünü saymak artık geçmişte kaldı. 0,002 mm (0,00008 inç) ayar hassasiyeti ile talaş yoğunluğuna ve soğutma sıvısı etkisine dayanıklı cihaz, delik işleme barasının hareketinin izlenebildiği bir cam göstergeye sahiptir. Kolayca yerine oturtulur, delik işleme başlığının ayar vidası istenen değerde çevrilir ve takım artık bir sonraki delik işleme için hazır durumdadır.

sınıflandırma sayımı” gerektiren delik işleme yaklaşımını ortadan kaldırır ve maliyetli hataları azaltır ” diyen Küresel ürün müdürü Marcus Paul açıklamasına devam eder; “Sadeliği ve kullanım kolaylığı sayesinde kullanıcı tarafından olağanüstü ilgi gördük. Ayrıca, aynı eBore sayısal cihaz birden çok tip takımda ve çeşitli tezgahlarda kullanılabildiğinden, takım bütçesinde de kolaylık

Kullanım kolaylığı

EBore sayesinde ayarlama veya işsonu sınıflandırma sayımı veya not alma için delik işleme kafasını iş milinden çıkarmaya gerek yoktur. Delik işleme

Genel kullanım amaçlı eBore: Tek bir kafa, çoklu yapılandırmalar, geniş çap ve delik işleme derinliği aralığı. EBore sayısal ekran, iş milinde hassas ayar yapılmasına olanak sağlayarak kurulum süresini kısaltır ve boşta kalma süresini azaltır.

32

Kesici

Takımlar

& Tutucular / Eylül - Ekim 2020

kafasının kilitleme vidasının aşırı derecede sıkılması nedeniyle ters tepki (boşluk oluşması) ve hareket konusundaki endişeler, aynı şekilde bitimsiz kontrol kesintileri ve “deliğe korkarak girme” gibi durumlar artık geçmişte kaldı. Sonuç olarak, daha az hurda çıktısı, daha az arıza süresi ve daha hızlı kurulumlar elde edilir. Cihaz kullanılmadığında 30 saniye sonra kendiliğinden kapanır ve pil değişim süreci aralığında 5.000’den fazla ayarlama yapılabilir.İşmili dönmeye başlamadan önce delik işleme kafasının çıkarması unutulduğu durumlarda, bir küresel ve yaylı kavrama düzeneği ekranın 500 devirde (RPM’de) otomatik olarak serbest kalmasını sağlayarak olası hasarları önler.



Makale Küçük ve çok büyük çaplarda delik işleme EBore ürün programı, aşağıda belirtilen çap aralığını kapsayan, içten soğutmalı 4 tip takımdan oluşur: -eBore Genel kullanım amaçlı takım; 6-152mm (0,236 -5,984 inç) -eBore Hassas delik işleme takımı; 20-205mm (0,787- 8,071 inç) -eBore Köprü tasarımlı hassas son işleme takımı; 200-1020mm (7,874 - 40,157 inç) -eBore Çift kesici uçlu kaba işleme takımı; 19.5-1020mm (7,677 - 40,157 inç) Sadelik üzerine kurulu

eBore Takım tipleri soldan sağa: eBore Genel kullanım amaçlı takım, eBore Hassas delik işleme takımı, eBore Köprü tasarımlı takım, eBore Çift kesici uçlu freze.

eBore sistemi, Kennametal’ın KM hızlı değiştirme arayüzüyle birlikte sevk edilir ve HSK, PSC, KM4X ve Dik konik işmiline kolayca uyarlanabilir.

34 Kesici

Takımlar

& Tutucular / Eylül - Ekim 2020


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...

TEKNOLOJİ

01 - 15 Nisan 2020

Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10 sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli ziyaret etti.

www.worldmediagroupe.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz / internet televizyonumuz. (Yıllık 361 bin görüntüleme)

www.ekonomiknokta.com

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat, teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000 adet e-gazete 50.000 adet)

www.makineotomasyondergisi.com

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.kesicitakimlardergisi.com

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.endustri40dergisizirvesi.com Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.elektrikpanodergisi.com

Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet / e-dergi 30.000 adet)

www.autotuningworlddergisi.com

Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA GROUP Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Zafer Alkan WORLD MEDIA GROUP Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediamuhasebe@gmail.com

Muhasebe İletişim Düzgün Turgut - Sevda Öncü WORLD MEDIA GROUP Muhasebe Müdürü 0 542 292 83 85 makineotomasyondergisi@gmail.com

Grafik Tasarım İletişim Simge Savranoğlu - Mete Şahin WORLD MEDIA GROUP Grafik Tasarım 0 212 427 00 15 worldmediareklam@gmail.com


RÖPORTAJ


TÜSİAD


Röportaj

Tüsİad Uyardı : “Serbestlİkten Vazgeçmenİn Malİyetİ Ağır Olur” TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye’nin yabancı sermaye girişlerinin azaldığı bir döneme girdiğine dikkat çekti. Kaslowski, piyasada serbestliği azaltmanın maliyetinin yüksek olacağını vurgulayarak, krizden çıkış için 2021 yılına işaret etti. Kaslowski, “Arz ve talepte yaşanan bu büyük duruş iflas oranlarını bu yıl artıracak.” dedi.

C

ovid-19 ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi ekonomik ve toplumsal anlamda büyük sarsıntı yaşayan Türkiye, 2018 kur krizinin etkisini atlatamadan yakalandığı bu global krizde önemli bir dönüm noktasında. Dünyada tedarik ağı ve ticaret, özgür, demokratik ortamlara doğru yeni bir yol 40

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

çizmeye hazırlanırken, tam anlamıyla krizden çıkış için 2021’i gösteren iş dünyası, Türkiye’nin yeni dünya düzeninde yer alabilmesi için serbest piyasadan vazgeçmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye’nin mevcut tablosunu “Aslında son üç yıldır çok düşük bir büyüme patikasında

ekonomi, Cumhuriyet tarihimizin ortalama büyüme oranlarının çok altındayız. Bu yıl da ekonomide yüzde 2 oranında küçülme bekliyoruz ki pek çok kurumun çok daha kötümser tahminleri var” değerlendirmeleri ile özetlerken, Türkiye’nin, yabancı sermaye girişlerinin sınırlı kaldığı, yatırımlarını kendi tasarruflarıyla finanse ettiği bir döneme girdiğine dikkat çekti.


Negatif reel faizin içeride tasarrufu caydırıcı etki yaptığını anlatan Kaslowski ile Covid-19’un iş dünyasında yaratığı hasarı, dış politikadan ekonomideki son duruma kadar geniş bir çerçevede Türkiye gündemini konuştuk… TOPYEKÜN DEĞİL DAĞINIK BİR TOPARLANMA ‘İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük kriz’ kabulüyle tüm dünyayı bir dönüm noktasına getiren Covid-19 için bir hasar tespit çalışması yaptığınızda, iş dünyasında ortaya çıkan tabloyu özetler misiniz? Talebin çok hızlı ve sert gerilediği, sağlık endişelerinin her şeyin önüne geçtiği bir dönem yaşadık. Ekonomiye sağlanan destekler ile istihdamımızı büyük ölçüde koruduk, finansmana erişim devam etti. Şimdi belli bazı sektörler haricinde talepte güçlü bir geri geliş görüyoruz. Krizin yükü küçük işletmeler ve kayıt dışı çalışan kesim için çok daha ağır. Çünkü destekler kayıtlı çalışmayı şart koşuyor. Reel kesime verilen destekler de kredi kanalıyla verildi. Orada küçük işletmeler daha dezavantajlı. Ekonomide toparlanma bazı alanlarda ve bazı kesimler için hızlı ve iyi giderken, diğerlerinde yavaş ve maliyetli olmaya devam ediyor. Topyekün değil dağınık bir toparlanma var diyebiliriz. Bu durum eşitsizlikleri de derinleştiriyor. İFLASLAR ARTACAK Önemli bir borç yükü ile Covid-19 krizine yakalanan işletmelerde, nakit akışındaki durgunluk ve borç yükü de düşünüldüğünde yeni bir iflas ve konkordato zinciri yaşanabilir mi? Piyasaya verilen yüklü miktarda krediler işletmelere zaman kazandırıyor. Elbette arz ve talepte yaşanan bu büyük duruş iflas oranlarını bu yıl artıracak. Ama verilen destekler sayesinde bunun bir zincirleme etkiye dönüşmesinin önlendiğini düşünüyoruz. İcra takipleri yeniden başladı. Taşların yerine oturması için biraz daha beklemek gerekiyor. KRİZDEN ÇIKIŞ 2021’DE Sonbahar döneminde ortaya çıkacak tabloya dair öngörünüz ve enflasyon, büyüme gibi temel ekonomi

verilerine dair tahminleriniz nedir? Haziran ayı itibariyle talepte güçlenme var. Bundan sonra da toparlanma devam edecek. Ancak son üç yıldır ekonomi zaten çok düşük bir büyüme patikasında, Cumhuriyet tarihimizin ortalama büyüme oranlarının çok altındayız. Bu yıl yüzde 2 oranında küçülme bekliyoruz ki pek çok kurumun çok daha kötümser tahminleri var. Tam anlamıyla krizden çıkış küresel toparlanmaya bağlı olarak ancak 2021’de olacak. UZUN VADEDE YATIRIMCI GİDER Bu sürecin Türkiye ekonomisinde ve geleceğinde ortaya çıkardığı en büyük risk alanları hangileridir? Türkiye, yabancı sermaye girişlerinin sınırlı kaldığı, yatırımlarını kendi tasarruflarıyla finanse ettiği bir döneme giriyor. Negatif reel faiz içeride tasarrufu caydırıcı etki yapıyor. Dışarıdan sermaye girişi yoksa ya yatırımlar sınırlı kalacak, ya da tasarrufları artırıcı faiz politikasına geçiş yapılacak. Başka türlü ekonomik dengeyi sağlamak mümkün değil. Hem faiz hem kur aynı anda düşük tutulmaya çalışıldığında rezervlerimizde önemli miktarda düşüş oluyor. Daha fazla rezerv kaybı piyasalarda endişeye neden olabilir, kredi notumuzu etkileyebilir. İthalata vergi koyarak da cari açığı sınırlamak mümkün değil. Bu politika girdi maliyetlerini artırarak rekabet gücümüzü azaltıyor. Rezervlerin geldiği noktada dış borcumuzu ödemekte bir zorluk şu anda görmüyoruz, IMF parasına ihtiyacımız yok. Ama serbest piyasa ilkeleriyle uyumlu politikalara ihtiyacımız var. Serbest piyasayı yönetmek ve istikrarlı tutmak kolay bir iş değil. Ama yönetemediğinizde kapatmak ya da serbestlikten vazgeçmenin maliyeti çok yüksek. Piyasada serbestliği azalttığınızda kontrolünüz artar ve kısa vadede fayda görebilirsiniz ama uzun vadede yatırımcıyı kaybedersiniz. Serbest piyasayı güçlendirdiğimiz dönemlerde ekonomimizin sergilediği performans ortada, 1980’li ve 2000’li yılların başında ciddi atılımlar yaşadık. Şu anda tedarik zinciri piyasa kurallarının çalışmadığı, özgürlüklerin güvence altına alınmadığı yerlerden tekrar Batı’ya kayıyor.

Röportaj Türkiye tedarik zincirlerinden pay almak istiyorsa serbest piyasadan asla vazgeçmemeli. Devreye alınan düşük faizli kredi imkanlarının ekonomik toparlanmaya ne kadarlık bir katkısı olduğunu gözlemliyorsunuz? Borçlandırma temelli olarak ilerleyen bu tedbir politikalarına ve sahadaki sonuçlarına dair değerlendirmeleriniz nedir? Hane halkı ve küçük işletmeler böyle durumlarda krediden ziyade doğrudan nakit desteği sağlanmasına ihtiyaç duyuyorlar. Dolayısıyla onlara özel programlara ihtiyaç var. Ancak unutmayalım ki kriz başladığında ekonomiye çok yüklü miktarda likiditenin çok hızlı bir şekilde verilmesi gerekiyordu. Bunun reel sektöre yönelik büyük bir kısmının bankalar üzerinden verilmesinin uygun bir yöntem olduğunu düşünüyoruz. Ama bankaların tek başına bu yükün altına girmesi de beklenemez. Hazine garantili krediler bankacılık sektörünün bu likiditeyi sağlamasında önemli bir işlev gördü. Bu krediler özellikle KOBİ’ler için can suyu oldu ve çarkların dönmesine yardım etti. Şimdi de talep üzerinde etkili olduğunu görüyoruz. Sanayi üretimi mayısta nisana kıyasla yüzde 17 arttı. Banka ve kredi kartı harcamaları Şubat seviyelerine geri döndü. KRİZLERE ODAKLANMAKTAN ÜRETKENLİĞE VAKİT KALMIYOR Türkiye ekonomisinde kısa ve orta vadede bir düze çıkış bekliyor musunuz? Bu çıkış hangi hamlelerle gerçekleşebilir? Orta ve uzun vadede politikaların nakit akışı-kredi döngüsünden çıkıp temel konulara, verimliliğe, inovasyona, dijital dönüşüme odaklanması gerekiyor. Son üç yıldır krizlere odaklanmaktan ekonomimizin üretkenliği ve rekabet gücünü tartışmaya vaktimiz kalmıyor. Hâlâ masamızda uzun bir yapılacaklar listesi var. Rekabet gücü korumacılıkla değil, kalite ile verimlilikle olur. Kalite ve verimliliğe odaklanıldığında yatırım olur, istihdam olur, ihracat olur. Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020 41


Röportaj BELEDİYELERİN ÇALIŞMALARI FAYDALI Uzun bir süredir yüksek işsizlik rakamları ve yüksek enflasyon baskısı altında kalan toplumda derin bir yoksullaşma ve sosyal patlama riski öngörüyor musunuz? Krizin etkisiyle zaten kayıt dışı kesimde verilere de yansıyan ciddi bir istihdam kaybı var. Mart ayı verisinde istihdamın 1 milyon kişi kadar azaldığını gördük. Nisan’da da bu devam etti. İstihdam destekleri durursa faydalanan herkesin işsiz kalması söz konusu değil. Çünkü ekonominin açılmasıyla birçoğu işbaşı yapmaya başladı bile. Ancak desteklerin tamamen kaldırılabileceği bir ortam henüz yok. Turizm, taşımacılık, eğlence ve kültürel faaliyetler gibi alanlar hala kapalı sayılır. İstihdam desteklerinin bu tür sektörlerde mutlaka devam etmesi gerekiyor. Yoksulluğu önlemek için gelir kaybı yaşayan hane halkına doğrudan destekler devam etmeli. Belediyelerimizin bu amaçla yaptıkları çalışmaları da çok faydalı buluyoruz. Yoksullukla mücadelede merkezi ve yerel otoriteler işbirliğini artırarak çalışmaları yürütmeli. BELİRSİZLİKLER YATIRIMCIYI ÜRKÜTÜYOR TÜSİAD Üyelerinin yatırım planlarında Covid-19 nedeniyle ne tür değişimler söz konusu? Türkiye’nin yabancı sermaye akışından bu dönemde bir pay alması mümkün görünüyor mu? Türkiye’nin yabancı sermaye akışından pay alabilmesi için yatırımcı güvenini sağlaması gerekiyor. Coğrafi konumumuz ve AB’de Gümrük Birliği içerisinde olmamız büyük avantaj. Bunun üzerine sağlıklı bir yatırım ortamını yani hukukun üstünlüğünü, adil rekabet koşullarını, bağımsız kurumlarca düzenlenen serbest piyasa ortamını koyabilirsek Türkiye bu fırsatlardan çok daha fazla faydalanacaktır. Belirsizlikler şu anda yatırımcıları ürkütüyor. Ekonomide öngörülebilir politika çerçevesine ihtiyaç var. Son dönemde, karşılaşılan sorunları o anda çözmeye odaklanırken ekonominin kurallarını sıkça değiştiriyoruz. Belki kısa vadede sorunu çözüyoruz ama bu yatırımcı için yeterli değil. 42 Kesici

Takımlar

& Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020

Onlar 5 yıl, 10 yıl sonrasının planlarını yapabilmek istiyorlar. Yeni yatırımları çekmek için önce burada halihazırda yatırım yapmış olan yatırımcılara nasıl bir ortam sunduğumuz çok önemli. Yeni yatırımcılar onların deneyimlerine ve görüşlerine çok önem veriyor. Mevcut yatırımcı yatırımını artırabileceği bir ortam görmüyorsa yenilerini çekmek de zor olacaktır. Sadece doğrudan yatırımcıları da kast etmiyorum. TL varlıklarımıza finansal piyasalarda yatırım yapan yabancı yatırımcı için de bunlar geçerli. Son dönemlerde kamu bankaları başta olmak üzere ekonominin köşe taşlarında gerçekleştirilen atamalar ile ortaya çıkan ‘liyakat’ tartışmasının ve gerçeğinin, Türkiye’nin güvenirliği ve ekonominin geleceği üzerindeki etkilerine dair değerlendirmeleriniz nelerdir? Bir ülke ekonomisine duyulan güven kurumlara ve süreçlere duyulan güvenle yakından ilgilidir. Liyakat ve profesyonel kariyere dayalı etkili bir bürokrasi, kurumlarımızın kurumsal kapasitelerinin sağlanması için elzemdir. Her düzeydeki terfi ve atamada bu ilkelerin izlenmesi gerekir. Örneğin salgın sırasında Sağlık Bilim Kurulu’nda konusunun uzmanı doktorlarımızın yönlendirmelerinden faydalanılması bu mücadeleyi başarıyla götürmemizi sağladı. Her konuda politika yapıcıların konunun uzmanlarıyla çalışması ekonomimizin başarıya ulaşması için son derece önemli. BARO DÜZENLEMESİNİN GEREKÇESİNİ ANLAMAK ZOR Yatırımlar açısından da büyük önem taşıyan hukukun geldiği nokta ve barolara ilişkin son tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Barolar, yargının üç asli unsurundan biri olan savunmanın anayasal örgütüdür. Savunma devlet gücüne karşı bireyi korumak, doğası gereği eşitsiz olan durumu dengelemek için var. Bu önemli kurumu neredeyse tüm baroların karşı çıktığı bir şekilde düzenlemenin gerekçesini anlamak zor. Teklif sahipleri ile büyük barolar arasında başka sorunlar olduğu biliniyor ama çoklu barodaki amacın tatminkar bir açıklamasına henüz tanık olamadık.

Baroların, dayanağını anayasadan alan kamusal güçleri var. Dolayısıyla baroları yalnızca bir temsil ya da sivil toplum kuruluşu gibi görmek tartışmaları yanlış bir odağa yöneltir. Barolar hukuki destek alamayan kişi ve grupların en büyük destekçisi konumunda. Baroların bölünmesinin, bu hukuki korumayı aşındırması önemli bir risktir. ELEŞTİRİDEN BESLENMELİYİZ Bir süredir hukuk, özgürlük ve demokrasi tartışmalarının yaşandığı Türkiye’de, bazı medya organlarına getirilen ekran karartma kararları ve son olarak sosyal medyada kısıtlama tartışmaları gündemde büyük yer tutuyor. Türkiye’nin bu alanlardaki karnesine dair değerlendirmeleriniz nelerdir? Türkiye’de ifade ve basın özgürlükleri geçmişten bu yana zorlanılan bir alan. Bir kez daha basının ceza örnekleriyle karşı karşıya kaldık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kriterlerinden biri, toplumu şoke eden görüşlerin dahi ifade özgürlüğü korumasında olması. AİHM’in yargı yetkisini 1987’de tanımış, AB adayı bir ülkeyiz. Kendine güvenen bir ülke olarak çok seslilik ve eleştiriden beslenmeyi tercih etmeliyiz. AB adaylık sürecinde geçmişte sağlanan ilerlemeyi canlandırmamız için de bu çok önemli. İfade özgürlüğünün iftira, hakaret ve şiddet çağrısı ile bağdaşmadığının altını çiziyoruz, ki hukuk zaten bu tür durumlarda devreye giriyor. Dijital dönüşümü tüm dünyanın yaşadığını, sorunların farklı ve yeni nitelikler taşıdığını unutmayalım. Çözümleri ararken diğer ülke tecrübelerini tartışalım. Özgürlükleri koruyan, sınırlamaları ölçülü tutan bir yaklaşım sergileyelim. Bu dijital yatırım ortamının cazibesi açısından da etkileri olacak bir konu. Salgın sürecinde dijitalleşmenin nimetlerinden yararlanıldı. Düzenlemeler, milyonlarca bireyin ve işletmenin yararlandığı dijital ekosistemi geliştirici yönde tasarlanmalı. ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK TARTIŞMALARI ASLA VİCDANA SIĞMIYOR”


Röportaj İTTİFAKLARIN NİTELİĞİ ÇOK ÖNEMLİ

Karantina süreci ile birlikte kadına yönelik şiddet olaylarında büyük bir artış gerçekleşti. Bu noktada Türkiye’nin de imza attığı ‘İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeye yönelik açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesini imzalaması ve TBMM’de ittifakla onaylayan ilk ülke olması dünyaya örnek bir adımdır. İstanbul Sözleşmesi, Türkiye ve dünya kadınlarına verilmiş bir söz, güçlü bir taahhüt. Türkiye’nin bu sözden caymayacağına, şiddet uygulayanları cesaretlendirmeyeceğine inanıyorum. Her alanda kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunu içselleştirmek gerekiyor. Son yıllarda zaman zaman alevlenen, hatta TBMM’ye de yansıyan, çocuk yaşta evlilik tartışmaları da asla vicdana sığmıyor. Erken veya zorla evlenmeyi ve çocuk istismarını önlemek devletin ve toplumumuzun en hassas olması gereken konudur. Düzenlemelerde çocuğu koruyan anlayıştan taviz verilmemelidir. AB HEDEFİ MODERNLEŞME TARİHİMİZİN UĞRAK NOKTASIDIR Özellikle Libya, Doğu Akdeniz ve turizm kapılarının açılması çerçevesinde AB ile ilişkiler yeniden hareketli bir döneme girdi. AB’nin de kendi içindeki dinamikler göz önüne alındığında, Türkiye açısından birlik nasıl bir çıta oluşturuyor? AB ile ilişkilerimiz hem içinde yaşadığımız zorlu süreç hem de son 10 yılda iki taraftan da kaynaklanan nedenlerin birikimi ile kritik bir dönemde. Türkiye Avrupa’nın vazgeçilmez bir parçası.

Çıkarlarımız ve hedeflerimiz ortak. Özellikle salgın döneminde ticaretin yavaşlaması ve sınırların dolaşıma kapanmasıyla gerek ekonomik gerek turizm açısından AB’nin bizim için vazgeçilmez önemini bizzat tecrübe ettik. AB önümüzdeki dönemde çevre ile uyumlu yeni sürdürülebilir kalkınma modeli ve dijital ekonomi için standart ve düzenlemelere hız verecek. Bu bağlamda Türkiye açısından AB entegrasyon hedefi korunurken, Gümrük Birliği’nin Avrupa Yeşil Anlaşması ve Dijital Tek Pazar ile uyumu yönünde güncellenmesi en etkili ilerleme zemini olacak. Tedarik zincirlerinin Avrupa bölgesine kaymasının tartışıldığı ve hedeflendiği bu dönemde Türkiye’nin önünde önemli bir fırsat var. AB hedefi bizim için sadece bir ekonomik pazar genişlemesi anlamına gelmiyor. Bu hedef, 19. Yüzyılda Tanzimatla başlayan ve 20. Yüzyılda Atatürk devrimlerinin en başarılı ve dönüştürücü dönemini oluşturduğu modernleşme tarihimizin 21. Yüzyıldaki güncel uğrak noktasıdır. Türkiye transatlantik ittifakın önemli bir parçası, AB üye adayı bir ülke olarak kural temelli bir düzeni, demokratik hukuk devletini, kuvvetler ayrılığını ve özgürlükleri güvence altına alan; dış politikada diplomasiyi, diyaloğu, barışı önceleyen bir tutum içinde Avrupa’nın geleceğine katkı sağlayabilir. AB-Türkiye arasında yaşanan karşılıklı güven sorunlarını her iki taraf da yaratıcı ve akılcı yöntemlerle aşarak işbirliğini ve yakınsamayı hedeflemeli. Gündemimiz karşılıklı yaptırımlar ve cepheleşmeler olmamalı.

Libya ile imzaladığı ‘Askeri İşbirliği ve Güvenlik Anlaşması’ çerçevesinde bölgedeki sürece dahil olan Türkiye’nin Libya ve Doğu Akdeniz politikasına dair değerlendirmeleriniz nelerdir? Uluslararası sistemin ve jeopolitik dengelerin ciddi kırılmalar geçirdiği, ittifakların dönüştüğü bir dönemdeyiz. Salgın dönemi de buna daha elverişli bir ortam yarattı. Böyle kaosa dönüşmeye elverişli dönemlerde her ülkenin kendi ulusal çıkarları temelinde güvenlik politikalarını gözden geçirmesi ve zayıf yönlerini güçlendirmeye çalışması doğaldır. Türkiye’nin de geleneksel güvenlik ve savunma ittifak ilişkilerinden kopmadan bunu takviye edici adımlar atması normaldir. Özellikle Doğu Akdeniz bölgesi jeopolitik rekabetin yoğunlaştığı bir alan olarak her ülkenin başta enerji kaynakları olmak üzere stratejik arayışlarında ön plandadır. Diğer yandan atılan bu adımların yeni belirsizlikler ve riskler yaratmaması, yerel koşullar, rakip ülke ve ittifakların güç ve stratejilerinin doğru hesaplanması, hedeflerimizle kapasitemiz arasında uyum olması, ülkemiz içinde geniş bir uzlaşıya ve kurumsal diplomatik birikime dayanması başarısı için önkoşuldur. Bunlar başta “kurtuluş” ve “kuruluş” dönemlerimiz olmak üzere Cumhuriyet dönemi dış politikamızın süreklilik taşıyan yönleriydi. Genel olarak Doğu Akdeniz kaynaklarının taraf ülkeler arasında karşılıklı gerilimleri değil, işbirliklerini sağlayacak hakkaniyetli bir paylaşımına yol açacak politikalar herkesin lehinedir. Karşı karşıya olduğumuz riskleri önlemek bakımından son dönemlerde geri planda kalan diplomatik yumuşak gücümüzün eskisinden daha ağırlıklı şekilde kullanımı ve sahadaki jeopolitik ittifakların niteliği çok önemli. Son olarak, Kıbrıs sorununun çözümünün de bölgesel riskleri azaltacağını dikkate almak gerek. Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020 43


SEKTÖRLER


HABERLER


Rulman

Tekerlek poyra rulmanlarını değİştİrmeye yönelİk İpuçları NSK araç tamir süreçlerini atölye teknisyenleri ve tamirciler için daha hızlı, daha emniyetli ve daha güvenilir hale getirir. Bu nedenle, NSK ProKIT çözümlerini satın alanlar, orijinal tekerlek rulmanı almanın yanı sıra tekerlek rulmanını hızlı ve doğru değiştirmeyi sağlayan tüm destekleyici bileşenlerden yararlanır. Poyra rulmanları, montajı kolay ürünlerden değildir. Bu yüzden NSK, sık yapılan hatalardan kaçınmaya yönelik ek ipuçları sunmaktadır.

İ

lk ipucu, montajdan önce halihazırda takılı olan rulman ile yeni rulmanı karşılaştırmaktır. Teknisyenlerin en sık yaptığı hata, yanlış rulman seçimidir. NSK çevrimiçi kataloğunu kullanarak doğru rulmanı seçip seçmediğinizi hızlıca kontrol edebilirsiniz. Daha fazla yardıma ihtiyaç duyarsanız NSK ile doğrudan iletişime geçin. Manyetik enkodere zarar vermekten kaçının Bazı poyra rulmanlarında ABS sinyali için manyetik enkoder bulunur. Bu nedenle daha çok dikkat gerektirir. Enkoder keçesinde, hız sensörü tarafından okunan birçok kuzey (N) ve güney (S) kutbu bulunur (Şekil 1). Montaj esnasında N+S uçları zarar gördüğü takdirde ABS sistemi arızalanabilir. Atölye teknisyenleri, NSK test kartı kullanarak poyra rulmanının enkoderi olup olmadığını tespit edebilir. Aynı test kartı, halihazırda takılı olan rulmanın zarar görüp görmediğini (durum şekil 2’deki gibi görünmüyorsa) tespit etmeye yönelik olarak da kullanılabilir. Bu sayede teknisyenler, ABS sinyal problemlerini belirleyebilir.

44 Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020

Enkoderi manyetik alandan ve kirden uzak tutun ABS sinyalinde yeniden sorunlara yol açabileceğinden, anahtar ve tornavida gibi N+S uçlarını değiştirebilecek aletlerle enkoderin yanına yaklaşmayın ya da enkodere temas etmekten kaçının. Bunu aklınızda tutarak, rulmanı koruyucu ambalajından yalnızca montajdan hemen önce çıkarın. Enkoder yönünün doğru olduğundan emin olun Test kartında belirtildiği gibi enkoderler, Poyra I tekerlek rulmanının bir yüzünde bulunur. Bu yüzden, mafsallara baskı yaparken yönün doğru olması çok önemlidir. İşleme başlamadan önce, enkoder yüzeyinin montajdan sonra sensöre bitişik olacağından daima emin olun. Enkoder yüzeyine baskı uygulamaktan kaçının Baskı uygularken, yalnızca Poyra I rulmanların üzerindeki dış bileziğin son yüzeyi ile temas eden bir alet kullanın (Şekil 3). Enkoder contasına ve iç bileziğe asla baskı uygulamayın. Bu durum, birkaç kilometrelik kullanımda rulman arızasına sebep olur.

Uygun bir alet seçildikten sonra, rulmanı deliğe hizalı tutun ve mafsala dikey olarak bastırın. Doğru rulman montajına yönelik diğer ipuçları Hasarları önlemek için tüm süspansiyon parçalarının bakımının yapılması gibi süreç boyunca unutulmaması gereken birçok püf nokta vardır. Ek olarak, rulmanın doğru takıldığından emin olmak amacıyla rulman ile temas eden tüm yüzeylerin önceden temizlenmesi (Şekil 4 ve 5) ve montaj esnasında poyra ve mafsalın kontrol edilmesi oldukça önemlidir. Montajın güvenli bir şekilde yeniden yapılması için dikkat edilecek son nokta, teknisyenlerin sadece araba üreticilerinin önerdiği sıkma torklarını kullanmasıdır. CVJ somunlarına aşırı tork uygulamanın rulmana zarar verebileceği bilinmektedir (Şekil 6). Özellikle, Poyra I tekerlek rulmanının, manyetik enkoderlerle birlikte doğru şekilde takılması zordur. Bu yüzden, NSK sürecin her adımını gösteren bir video hazırlamıştır. NSK, tekerlek rulmanlarına odaklanan özel eğitimler sunar. Eğitimlerle ilgileniyorsanız lütfen doğrudan iletişim kurun.


Rulman

1) Aracın ABS sensörü, enkoder keçesinin içine yerleştirilmiş birçok N+S ucunu okuyabilir.

2) Teknisyenler, NSK test kartı kullanarak bir enkoder olup olmadığını ve varsa yerini kontrol edebilir.

3) Ek diyagramda gösterildiği gibi rulmanın sadece dış bileziğine baskı yaparak yeterli iç bilezik boşluğu bırakan bir alet seçilmelidir.

6) Yeniden montaj yapıldığında, aşırı tork rulmanın arızalanmasına neden olabileceğinden CVJ somunlarına aşırı tork uygulamaktan kaçının.

4) ve 5) Montaj esnasında poyra ve mafsalı kontrol etmek ve rulmanla temas eden tüm yüzeylerin önceden temizlendiğinden emin olmak gerekir.

Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020 45


Kaynak

Askaynak’tan 3 Yıl Garantİ

Askaynak 30 Mart 2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ürünlerinde 3 yıl garanti uygulaması başlattı.

A

örtülü elektrot ürün grubu için web sitesi veya whatsapp üzerinden fatura skaynak yetkili servisler tarihinden itibaren 30 gün içerisinde tarafından kurulumu gerçekleştirilen, kaydı gerçekleştirildikten sonra fatura satın almış olduğunuz ürünlerin 3 tarihi itibariyle 3 yıl süre ile garanti yıl süresince fabrikasyon ve üretim kapsamına alınacak. hatalarından kaynaklı herhangi bir Kullanıcı hatasından kaynaklanan arıza yapması durumunda, Türkiye arızalar garanti kapsamına genelindeki tüm yetkili servislerde alınamamaktadır. tamir hizmeti verilecektir. Satın aldığınız ürün yetkili servis World Media Group (WMG) Haber tarafından kurulduktan sonra ya da Servisi yetkili servis kurulumu gerektirmeyen 46

Kesici

Takımlar

& Tutucular / Eylül - Ekim 2020



Otomasyon

Yenİ Intesİs ağ geçİdİ PROFINET ve BACnet arasındakİ bağlantıyı kolaylaştırıyor

HMS Networks, fabrika katlarındaki

Intesis MAPS kullanılarak kolay konfigürasyon ve entegrasyon süreci

PROFINET PLC’leri ile BACnet IP / MSTP’li Bina Yönetim Sistemleri arasında iletişim sağlamak adına yeni Intesis ™ protokol çeviricisini piyasaya duyurdu. Bu sayede fabrika katları ve bina tesisleri arasında tam veri entegrasyonu, izleme ve kontrol sağlanır hale geliyor.

48

Kesici

Takımlar

F

abrikadan binaya iletişim ile temel hedefler yerine getirilebiliyor

Fabrikalarda, imalat ve çalışan personel için en uygun koşulları sağlamak üzere sıcaklık, nem ve hava kalitesi gibi çevresel boyutların otomatik olarak kontrol edilmesi ve izlenmesi esastır. HVAC ve aydınlatma sistemleri gibi tesislerin etkin kontrolünü sağlayarak, fabrika sahipleri çok fazla enerji tasarrufu yapabilir ve acil durumları güvenli bir şekilde yönetebilir. Ancak, sistem entegratörleri fabrikadan binaya entegrasyonu planlarken normalde heterojen ve zorlu bir iletişim durumu ile karşılaşırlar. BACnet tipik olarak bina içindeki tesisleri kontrol etmek için Bina Yönetim Sisteminde (BMS) kullanılan protokoldür. PROFINET ise üretim süreçlerini kontrol etmek için en çok kullanılan fabrika ağlarından biridir.

& Tutucular / Eylül - Ekim 2020

Lisanslı Intesis PROFINET – BACnet ağ geçidi ile bağlantı mümkün hale geliyor Bu duruma odaklanarak, HMS Networks’ün yeni Intesis PROFINET - BACnet IP / MSTP protokol çeviricisi, PROFINET PLC’leri ve BACnet kontrolörleri arasında çift yönlü iletişim sağlayan uygun maliyetli ve kurulumu kolay bir ağ geçidi çözümüdür. 1200 veri noktasına kadar bağlantı yapabilen ağ geçidi, bir tarafta BACnet IP / MSTP sunucusu / bağımlı ve diğer tarafında bağımsız Ethernet bağlantı noktalarına sahip PROFINET I / O cihazıdır. Ağ geçidi BACnet için BTL sertifikalıdır ve en yüksek iletişim ve kalite standartlarını garanti etmek için UL işaretini taşır. Fabrika ve bina sistemleri arasındaki stratejik yerleşimi sayesinde, ağ geçidi BACnet tabanlı BMS sisteminden fabrikadaki cihaz ve makinelerin enerji ölçümü, HVAC izleme ve PROFINET PLC’den kontrol ile birlikte kolay alarm tanımlama ve yönetimi gibi çok ilginç uygulamaların kolaylaştırıcısı haline gelir.

Tüm Intesis protokol çeviricileri için ortak konfigürasyon aracı olan Intesis MAPS, ağ geçidinin her iki tarafını kapsayan sistem entegratörleri için çok sezgisel bir konfigürasyon süreci sunar. MAPS, BACnet entegrasyonu için değerli EDE dosyaları ve bağlı herhangi bir PROFINET PLC kontrolörünün hızlı yapılandırması için GSD dosyaları ve TIA portal TAG dosyaları sağlayarak entegratörlerin projelerinde daha da yardımcı olur. HMS’nin hem fabrika hem de bina iletişimindeki uzmanlığının sonucu Mevcut Intesis BACnet protokol çeviricilerinin kapsamlı aralığını genişleten yeni PROFINET BACnet sürümü, fabrikadan binaya entegrasyon için yeni Intesis ağ geçidi hattında HMS Networks tarafından adım adım piyasaya sürülecek ilk üründür. Bu ağ geçitlerinde HMS, dünya çapında milyonlarca kurulumda müşterilerin güvendiği, endüstriyel ve bina odaklı iletişim için kanıtlanmış Anybus® ve Intesis iletişim teknolojilerini birleştirmektedir.


Pano

G – Pano’dan Yenİ İhracat

G

-Pano ‘nun yeni üretimleri bu kez Güney Afrika Cumhuriyeti’ne doğru yola çıkmaya hazırlanıyor. İmalatları ve rutin testleri tamamlandığında Güney Afrika Cumhuriyeti’ne doğru yola çıkmaya hazır hale gelecek. G-Pano’lar; Panelmaster testleri için EAE’den uzmanlarını beklemekte. Sonra Panelmaster Tip Testli olarak rozetlenip, raporlanacak ve uzun yolculuk başlayacak.

Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020 49


Makine

APEC CNC Etkİnlİk Gerçekleştİrdİ

H

Asya Pasifik Elite Corp. APEC CNC geçtiğimiz avacılık Sanayi için günlerde bir etkinlik beş eksenli CNC’lerin gerçekleştirdi. üretimini yapan Havacılığa odaklanan Tayvan’ın köklü firması beş eksenli teknik

50

Kesici

Takımlar

& Tutucular / Eylül - Ekim 2020

uygulama merkezinde gerçekleştirilen etkinlik yoğun ilgi gördü. Etkinliğe katılan bir çok sektör profesyoneli ödüller aldı.


Makine

Kesici Takımlar & Tutucular

/ Eylül - Ekim 2020 51


Haber

WORLD MEDıA GROUP VE SIHS PARTNERLİK ANLAŞMASI İMZALADI

Ç

in’in önemli Fuar Organizasyon Firması Shanghai International Hardware Show (SIHS) ile World Media Group arasında partnerlik anlaşması imzalandı.

firması adına anlaşmayı imzalayan Bayan Sharon He: “World Media Group gibi profesyonel bir medya platformuyla anlaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Her iki pazar için de verimli bir işbirliği gerçekleştirdik” dedi.

geçirmekten mutlu olduklarını dile getirdi. World Media Group’un her geçen gün global anlamda geliştiğini sözlerine ekledi.

Çin’in en büyük organizasyon firması ile anlaştıklarını belirten CHINA TOOL Fuarı özeKaplan: “20 - 22 Ekim linde gerçekleştirilen World Media Group 2020’de Şangay Çin’de, partnerlik anlaşması adına anlaşmayı imza- 90.000 metrekarelik dışında; World Me- layan İlker Kaplan’da; gösteri alanı, 1.500 dia Group ve SIHS Almanya, Hindistan, katılımcı ve dünya arasındaki çalışmalar Rusya, Tayvan, ABD, çapında 25.000 profeglobal ölçekte temsil- İngiltere gibi bir çok syonel ziyaretçi / alıcı cilik faaliyetlerini de ülkede global ölçek- ile Çin’in en büyük kapsayacak. te önemli firmalarla donanım fuarlarında gerçekleştirdikleri part- görüşmek üzere” dedi. Shanghai International nerlik anlaşmalarından Hardware Show (SIHS) bir yenisini hayata 52 Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020


Haber

WORLD MEDİA GROUP VE K AND D PARTNERLİK ANLAŞMASI İMZALADI

H

kapsayacak.

Tayvan, ABD, İngiltere, Kanada gibi bir çok indistan’ın önem- K AND D (KDCL GLOBAL) ülkede global ölçekli Fuar Organizasyon firması adına anlaşmayı te önemli firmalarla ve yayıncılık firması K imzalayan Ritesh Shah: gerçekleştirdikleri partAND D (KDCL GLOBAL) “World Media Group nerlik anlaşmalarından ile World Media Group gibi profesyonel bir bir yenisini hayata arasında partnerlik medya platformuyla geçirmekten mutlu anlaşması imzalandı. anlaşmaktan mutluluk olduklarını dile getirdi. duyuyoruz. Her iki paIMTOS Fuarı özelinde zar için de verimli bir World Media Group’un gerçekleştirilen partner- işbirliği gerçekleştirdik” her geçen gün global lik anlaşması dışında; dedi. anlamda geliştiğini World Media Group ve belirten Kaplan, her K AND D (KDCL GLOBAL) World Media Group geçen gün yeni sürpriarasındaki çalışmalar adına anlaşmayı imza- zleri olacağını sözlerine global ölçekte temsil- layan İlker Kaplan’da; ekledi. cilik faaliyetlerini de Almanya, Çin, Rusya, Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

53


DOSYA


YAZILIM TEKNOLOJİSİ


Makale

DASSAULT SYSTÈMES TÜRKİYE ÜLKE MÜDÜRÜ ELİF GÜRDAL: EKLEMELİ ÜRETİM; OPTİMUM İMALAT, MAKSİMUM POTANSİYEL DEMEK

E

klemeli üretimde, 3 boyutlu yazıcıda malzemenin dijital yapım verileri doğrultusunda katman katman yapılandırılması - eklenmesi- ile ürün ve parça elde ediliyor. Bunu modern makineler arasında optimum etkileşim, bulut tabanlı bir platformda akıllı bir ağ kurulması ve olgun 3 boyutlu yazdırma süreçleri ile gerçekleştirmek mümkün. 3 boyutlu yazıcılarda bugün başlıca malzeme olarak metaller, özel plastikler ve sentetik reçineler kullanılıyor. Parça optimizasyonu, daha düşük ağırlıklar Eklemeli üretim; otomotiv ve havacılık, metal işçiliği ve tıp gibi, hafifletilmiş parçaların önemli olduğu alanlarda 56

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül Ekim

2020

halihazırda önemli bir yere sahip. Örneğin, havacılık sektöründe, uçakta kullanılacak parçaların ağırlıklarını en aza indirmek amacıyla eklemeli üretim yapılıyor. Bu sayede parça üretiminde azımsanmayacak bir malzeme tasarrufu sağlanıyor. Toplam ağırlığın azaltılması, aynı zamanda uçağın tüketim değerlerini de doğrudan etkileyerek çevreye uyum açısından da olumlu bir sonuç veriyor. Airbus senelerdir Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformunu ve CATIA tasarım ve geliştirme uygulamalarını kullanıyor. Dassault Systèmes ile güçlerini birleştiren Airbus, özel bir 3 boyutlu tasarım aracı da geliştirdi. “MyShape”, Airbus A350’nin parça üretiminde kullanılıyor. Airbus, yeni parçaları jeneratif tasarımla

üretebiliyor yani yeni parçalar artık orijinal dizayn üzerinden değil işleve göre geliştiriliyor. Mühendisler, uçağın ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan parça şeklini bulmak istediklerinde, Dassault Systèmes’in yazılımı o parçanın optimum tasarımını baştan yaratıyor. Daha sonra yeni parçaların kullanımı üzerine yapılan simülasyonlarla ise örneğin olası farklı malzeme yapıları geliştiriliyor veya o parça daha da optimize ediliyor. Bu tür bir proses, yeni parça geliştirme sürecini büyük ölçüde hızlandırıyor. Simülasyonun bir diğer avantajı da parçaların ısıl yamulma paylarının henüz planlama aşamasında hesaplanabilmesi. Malzeme özelliklerine bağlı olarak 3 boyutlu yazıcının üretimi sırasında ve sonrasında ortaya çıkan


Makale

Eklemeli üretim yani addictive manufacturing, halihazırda çeşitli sektörlerde yerini sağlamlaştırdı. 3 boyutlu yazıcı ürünleri, çeşitli sektörlerde hem üretici hem de tüketici tarafında popülerlik kazanıyor. Bu teknoloji, başta prototip ve tek parça üretiminde olmak üzere bariz avantajlar sağlıyor: Esneklik, maliyet düşürme ve hız. Bu sayede Eklemeli üretim, bir şirkete rekabet avantajı kazandırıyor. Gelecek, özellikle kullanılan malzemeler bakımından devasa değişikliklere gebe. Üstelik, bu teknolojiyi seri üretime de uyarlama çalışmaları var. Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal, eklemeli üretim hakkında konuştu.

Kesici

Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020 57


Makale

bu durum, nihai ürünün işlevselliğini etkileyebiliyor. Bu sorunu ısıl yamulma simülasyonu ile çözen CATIA, sonucun doğrudan geometrik hesaplamalarda kullanılmasına olanak tanıyor. Böylece parçanın son hali, tam olarak istenilen şekle sahip oluyor. Malzeme maliyetlerinin düşürülmesi Öte yandan, eklemeli üretimdeki tek önemli unsur, malzeme yapısı değil. Bir diğer amaç da değerli malzemelerden mümkün olduğunca tasarruf etmek. Şirketler, topoloji optimizasyonu ile malzeme kullanımının iyileştirilmesine odaklanabiliyorlar. Böylece geleneksel üretim yöntemlerine kıyasla, örneğin metal parçalarda genellikle büyük makaralarda haddeleme sonucu oluşan malzeme fireleri de azalıyor. Geleneksel üretim sonrasında arta kalan malzemeler aynı amaçla yeniden kullanılamaz. Eklemeli üretimde ise 58

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül Ekim

2020

parçalar katmanlar halinde üretiliyor ve malzeme artığı olmuyor. Ayrıca, eklemeli üretim sayesinde normalde montaj gerektiren parçalar tek parça halinde de üretilebiliyor. Yani burada, çok zaman alan makine kurulumları yok. Aksine, parça takımının tamamı 3 boyutlu yazıcıda katman katman üretiliyor. Bu da sadece üretim süresini değil takımın parçalarını tek tek yazdırma sürelerini de kısaltmış oluyor. Bir şirket, üretime ayırdığı süreden tasarruf ederken malzeme maliyetlerini de sürdürülebilir biçimde azaltabiliyor.

Airbus, eklemeli üretimle “buy to fly” oranını geleneksel parça üretiminin onda birine indirmeyi başardı. “Buy to fly” oranı, satın alınan malzemenin miktarı ile , son noktada uçağa yerleştirilen malzemenin miktarı arasındaki ilişki anlamına geliyor. Airbus, bir A350 uçağında eklemeli olarak ürettiği 1.000’den fazla parça kullanıyor.

Özel taleplere esnek çözümler Eklemeli üretimin başka bir avantajı da prototiplerin veya tek parçaların, esnek olarak ve klasik üretime kıyasla daha düşük maliyetlerle geliştirilebilmesi. Şirketler, müşteri taleplerini karşılama süreçlerini optimize edebiliyor. Bu teknoloji özellikle tüketici ürünleri sektörünün işine yarayacak. Ayakkabı markası ECCO, 3 boyutlu tarama ve 3 boyutlu yazdırma teknolojilerini buluşturan “QUANT-U” adlı bir kişiselleştirme projesi başlattı. Seçili mağazalarda, müşterilerin ayak ölçümleri yapılıyor ve kendilerine uygun ayakkabı ölçüleri belirleniyor. Ardından hızlıca kişiselleştirilmiş bir ayakkabı modeli üretiliyor. Hemen mağazada!. Bu esneklik, özel prototip veya yedek parça üreten şirketlere de fayda sağlıyor. Eklemeli üretim, müşteriyle yakın işbirliği halinde hızlı ve esnek imalat olanağı tanıyor. Mesela imalat faaliyetleri büyük oranda Avrupa’da olan bir şirketin Hindistan’da ye-


Makale

dek parça ihtiyacı doğarsa kolayca yerinde 3 boyutlu üretim yapmak mümkün. Bu iş sizi sadece müşterinize yakınlaştırmakla kalmıyor, nakliye masraflarına da yardımcı oluyor. Gelecekte bizleri neler bekliyor? Eklemeli üretim şu anda prototip veya özel parça üretimi ya da küçük ölçekli seri üretim yapmak isteyen sektörlerde öne çıkıyor. Yine de 3 boyutlu yazdırma teknolojisinin seri üretimde kullanımına yönelik çalışmalar mevcut. Tıp sektöründe, özellikle malzeme kullanımına dair yoğun bir Ar-Ge süreci yürütülüyor. Otto Bock Healthcare, inovasyon ürünü olan “Michelangelo” biyonik eli rekor sürede ve kusursuz biçimde üretti. Tıp mühendisliği şirketi, Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformu ve CATIA Imagine & Shape uygulaması ile biyonik elin yüzey tasarımını optimize etti ve bu modele “hayat verdi”. Günümüzde organ onarımı alanındaki umut vadeden projeler de ileride pek çok kişiye yardımcı olabilir. Biçim katsayısının en aza indirilmesinin önemli olduğu ileri teknoloji ve elektronik sektörlerindeki olası kullanımlar da ilginç bir tablo çiziyor. Bu alanlarda da sensör teknolojisinin veya elektronik cihazların, eklemeli üretim çıktılarına doğrudan entegrasyonu akla geliyor. Örneğin, ölçüm aletlerinin sensörleri doğrudan elektronik cihazlara takılacak şekilde yazdırılabilir. Bugün normalde 50 gün süren karmaşık ve çok katmanlı devre kartı üretimini 3 boyutlu yazdırma teknolojisiyle 15 saatte yapabilen ilk tedarikçiler ortaya çıktı bile. Eklemeli üretim, bir trendden çok daha fazlası; yıkıcı bir teknolojiye dönüşmesi kaçınılmaz ve gelecekte daha da önem kazanacak. Şirketlere inovatif geliştirme, esnek üretim ve sürdürülebilir maliyet düşüşleri ile daha çevik operasyonlar ve rekabet avantajları sunuyor. Kesici

Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020 59


Röportaj

ENDÜSTRİYEL EKİPMAN ÜRETİCİLERİ, SORUNLARI FIRSATA ÇEVİRİYOR Artan pazar segmentasyonu, üreticileri otomasyonu benimsemeye zorluyor. İhtiyaç duyulan yeni ürün geliştirme çevikliği ve tasarım esnekliğini keşfedin.

E

ndüstriyel ekipman üreticileri, pazar segmentasyonunun ve uzmanlaşmanın giderek hızlanması nedeniyle ürün geliştirme ile ilgili yeni zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Yeni teknolojilerin ortaya çıkması ve uzmanlaşmanın artması, endüstriyel ekipman üreticileri üzerinde daha karmaşık elektromekanik sistemleri her zamankinden daha hızlı ve daha uygun maliyetli

60

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim 2020

biçimde üretebilmek için otomasyondan faydalanma konusunda bir rekabet baskısı oluşturuyor.

SOLIDWORKS Çözümlerini uygulamanın şirketlere aşağıdaki hususlarda nasıl yardımcı olduğunu öğrenin:

Önde gelen Endüstriyel Ekipman üreticilerinin akıllı, entegre ürün geliştirme ve üretim araçlarına yatırım yaparak sorunları fırsata çevirmeyi ve ilgili pazar segmentlerindeki pozisyonlarını güçlendirmeyi nasıl başardığını öğrenmek için bu eKitabı indirin.

>> Global ölçekte ve daha verimli biçimde iş birliği yapma >> Daha yenilikçi ekipmanlar ve süreçler geliştirme >> Toplu özelleştirme ve “tek bir ürün üretme” yaklaşımını benimseme >> Yeni iş modelleri ve pazar fırsatları tanımlama


“DİJİTAL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI”

IV . ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ *Otomotiv * Ana Sanayi *Jant *Lastik *Amortisör

* Chip *TedarikSanayi *Vip Dİzayn *Makine *Otomasyon

* Cad Cam *Kesici Takım *Tutucular * Kaynak *Rulman

* Lineer * Aşındırıcılar * İş güvenliği * Metal İşleme * Borulama

* Proses * Plastik * Fuar *Organizasyon *Kalıp

Sponsorluk için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com


Röportaj

Türkİye lojİstİk merkezlerİyle e-tİcaret üssü olma yolunda 226,6 Milyar Dolarlık İhracat Hedefine Lojistik Merkezleriyle Ulaşılacak..

P

andemi sonrası hedef ülkelerde kurulacak lojistik merkezleri 2023 yılı 226,6 milyar dolar ihracat hedefine giden yolda büyük bir rol oynayacak. Egeli ihracatçılar lojistikte devreye alınacak yeni nesil çözümlerin hem ekonomiye ivme kazandıracağı hem de tedarik zincirini güçlendireceği görüşünde. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi’ye göre korumacılık önlemlerinin pandemiyle birlikte daha da artış gösterdiği bu dönemde lojistik sektöründe her yaşanan gelişme ihracatçıların ve hedef ülkelerle ikili ticaretin lehine olacak. “Pandemi süresince tedarik zincirinin kırılmasıyla gördük ki global lojistik sistemleri hayati önem arz ediyor. Türkiye’nin dünya geneline hizmet sunan bir e-ticaret merkezi haline gelmesi yolundaki süreci hızlandıracak lojistik merkezlerine ve e-ticarette iş birliklerine ihtiyacımız var. Buna odaklanarak yeni nesil ticaret köprüleri oluşturmalıyız. 62 Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim

2020

Ticaret Bakanlığımızın İhracatçı Birlikleri ve lojistik sektörüyle bir araya gelerek hedef pazarlara erişimi kolaylaştıracak, var olan pazarların büyümesini sağlayacak lojistik merkezlerinin bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Tedarik üsleri, eihracatta hızlı teslimat ve iade maliyetlerinin azaltılmasında da büyük rol oynayacak. Dünyada ilk üçte yer alan Çinli e-ticaret platformuyla da gıda özelinde çok yakın bir zamanda yeni iş birliklerine imza atacağız. Türkiye’nin ilk sanal fuarını başlatan birlik olarak önümüzdeki dönemde de bir çok sanal heyet ve fuar projemiz var. Yurtdışında kurulacak tedarik üslerinin özellikle e-ihracat yapmayı hedefleyen B2B şirketlerimiz için ayrı bir önemi var.” Hem ulaşım maliyetlerinde hem tedarikte avantaj Özellikle lojistik anlamda stratejik noktaların seçilmesi gerektiğini vurgulayan Eskinazi, Chicago’yu örnek göstererek Orta Amerika’nın imalat sanayii, lojistik, kara taşımacılığı, depoculuk, demiryolları açısından gelişmiş bir merkezi olduğunu anlattı.

“Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerin seçilmesi de bir başka stratejik hamle olabilir. Hangi sektörlerden ağırlıklı olarak talep geleceği, bu merkezlerde çalışmak isteyen firmaların sayısı, talep edilen hizmet türleri ve alanın büyüklüğü gibi konuları netleştirmek için üreticilerle temas kurulmalı, firmaların bakış açısı ve ön talepleri için görüş alışverişleri hızlandırılmalı. Lojistik merkezleri hem ulaşım maliyetlerinde hem de tedarikte sağladığı avantajlarla ihracatçılar için dönüm noktası olacak. Öte yandan Türk Ticaret Merkezleri’miz (TTM) ürünlerimizin tanıtılması, depolanması, lojistik ve finansal olarak hizmet vermek ve pazara girişlerini kolaylaştırmak için 7 ülkede faaliyet gösteriyor. TTM’ler ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, Rusya, Kenya, BAE’de konumlanmış durumda. En son Dubai’de Ticaret Bakanlığı desteğiyle mobilya sektörüne yönelik bir TTM kuruldu.” Türkiye lojistik merkezleriyle e-ticaret üssü olma yolunda


Röportaj

Depo, ofis, showroom, lojistik hizmetlerinin yanında satış ve servis desteği de vererek Türkiye’yi çekim merkezi haline getiren TTM’lerin ihracatçılar için bir fırsat olduğunu söyleyen Jak Eskinazi yurtdışı lojistik merkezlerinin daha büyük bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi. “Tedarik zincirinin kapsamının genişletilmesi adına bir sonraki açılımımızın lojistik merkezleri olması lazım. İlerleyen dönemde devlet kapsamına girdiğinde

bizim için yurt dışındaki alıcılara daha kolay ulaşılıp, e-ticaretin etkinliğinin daha çok artırılacağı bir sıçrama tahtası olacak. Dünyanın en iyi ürününü de yapsanız eğer profesyonel bir servis ağınız yoksa ürününüzü satamazsınız. Türkiye’nin sürdürülebilir bir ihracat büyümesini yakalaması, 2023 yılındaki 226,6 milyar dolar hedefine ulaşabilmesi, ihraç ürünlerinin rekabet gücünün artırılması için lojistik sektörü ve altyapısının gelişmesi büyük önem taşıyor.

Türkiye, taşımacılık sektöründeki yaklaşık 18 milyar dolar cirosuyla dünyada ilk 20 ülke arasında yer alıyor. Bu sistemleri e-ticarete entegre ederek dış ticaretteki lojistik etkinliğimizi artırabilir, maliyet yükünü azaltabilir, ürünlerin pazara ulaşım süresini kısaltabilir, hem e-ticaretten alınan payı hem de dünya pazarındaki konumumuzu güçlendirebiliriz.”

Kesici Takımlar & Tutucular / Eylül - Ekim

2020 63


ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...

Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

www.worldmediagroupe.com www.ekonomiknokta.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz .

www.makineotomasyondergisi.com Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi..e

www.kesicitakimlardergisi.com Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisinin internet sitesi.

www.endustri40dergisizirvesi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.

www.elektrikpanodergisi.com Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.

www.autotuningworldddergisi.com Auto Tuning World dergilerimizin internet sitesi.


ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ

World Media Group - Elektrik Dergisi / Ocak - Şubat 2019

89


WORLD MEDIA GROUP BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA GROUP Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Zafer Altın WORLD MEDIA GROUP Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediareklam@gmail.com

Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...

www.endustri40dergisizirvesi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com

www.autotuningworlddergisi.com www.elektrikpanodergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com

www.ekonomiknokta.com

World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz. Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: .......................................................................... *Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : ................................................................. *Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU Ad

:...............................................................................................

Soyad

:...............................................................................................

Adres

:...............................................................................................

ABONE FORMU

...............................................................................................

İlçe

:...............................................................................................

Şehir

:...............................................................................................

Posta Kodu

:...............................................................................................

Telefon

:...............................................................................................

Faks

:...............................................................................................

e-mail

:...............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi

İsmi

-

Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon Robotic: Auto Tuning World: Kesici Takımlar Tutucular : Endüstri 4.0 : Elektrik : Rulman & Lİneer: Endüstriyel Borulama: Cad / Cam / Cae / Plm :

120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL

+ + + + + + + +

KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.