Makine - Otomasyon Ve Endüstri Dergisi Temmuz - Ağustos 2016 Yıl : 5 Sayı : 35 Fiyat : 20 TL
EDİTÖR Endüstri 4.0 Ve World Media 12. Yıl Organizasyonu ilker kaplan
Türkiye'nin;
endüstri ve sanayileşmede yaşadığı geri kalmışlığı aşması için bilimsel anlamda çalışmalar yapan firmalara ve sektöre hizmet eden yayıncılara ihtiyacı var. Araştırma geliştirme çalışmalarına önem verilmesi gerekir. Ar-Ge'yi destekleyecek bilimsel gelişime açık yayıncılarda geleceği daha olumlu bir düzleme geçirecekler. World Media Endstri 4.0 ve Otomasyoncuların Birliği
Yayın Türü Yaygın Süreli
Editör - Künye
Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlker Kaplan Reklam ve İdari İşler Müdürü Hatice Karabay Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Savranoğlu Muhasebe Müdürleri Sevda Öncü Düzgün Turgut Yazı İşleri Simgenur Savranoğlu Grafik Tasarım Ezgi Kamburoğlu Abone Sorumlusu Defne Deniz Kaplan Beste Kamburoğlu Fotoğraf Editörleri Murat Çapkın Sinan Temur İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Şanlı İletişim Danışmanı Alper Tuna
World Media olarak; sektörlere ışık tutan yedi adet spesifik yayınımızın içeriklerindeki gelişimi daha farkedilir bir düzeye taşıdık. Yıl sonunda bir yayınımız daha gündeme gelecek. Ayrıca Aralık ayının ilk haftasında World Media - Endüstri 4.0 Seminer ve Sergisinin organizasyon çalışmaları başladı. Şu ana kadar önemli yol katettiğimizi söylemeliyim. Firmalarımızın bu konuda gösterdikleri ilgi ve katılım konusunda gösterdikleri olumlu yaklaşımlar; bizim için çok anlamlı. World Media 12. Kuruluş yılı etkinliği ile yılın firmalarına dönük 30 kategoride vereceğimiz plaketler de; 3 Aralık 2016 akşamı, yılın başarılı firmalarıyla buluşacak. Gala yemeğiyle birlikte düzenlenecek bu etkinlikte de önemli firmalarımız bizimle birlikte olacak. Ayrıca yıl sonuna kadar dergilerimiz için sürecek olan abonelik işlemlerinizi yaptırırabilirsiniz. Dergilerimize ne kadar erken abone olursanız o kadar kazançlı çıkıyorsunuz. Spesifik sektörel yayıncılıkta öncü yayınlarıyla World Media Dergileri; Sizi hedef kitlenize ulaştırmanın yanında, bilimsel - teknik yazıları ve haberleriyle, sektörel bilgi aktarımında da önemi bir işlevi yerine getiriyor. Bizi izlemeye ve okumaya devam edin.
Bilişim Sorumlusu Kerem Mercan Bölge Temsilcileri Çetin Sülün (Ankara) Mesut Karabay (İzmir) Umut Yıldız (Bursa) Avrupa -Almanya - Temsilcisi Pınar Açıkgöz Sosyal Medya Fatma Kurşun Dağıtım Ali Savranoğlu Zafer Kamburoğlu Genel Koordinatör Süleyman Kaplan Hüsniye Kaplan Katkıda Bulunanlar Meryem Savranoğlu Fatma Kaplan Selda Kamburoğlu Dağıtımcı Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo Yönetim Yeri Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10 Eyüp / İstanbul Tel:0 850 532 94 68 Fax :0 212 427 00 15 makineotomasyondergisi@gmail.com www.makineotomasyondergisi.com Makine Otomasyon Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz. Reklamların hukuki sorumluluğu reklamveren firmaya aittir. Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 3
İÇİNDE
İçindekiler
3
İÇİNDEKİLER Editör – Künye:
ENDÜSTRİ 4.0 VE WORLD MEDİA 12. YIL ABB ICCI’DE YENİ ÜRÜN VE ÇÖZÜMLERİYE
14
6
Emas Yönetim Kurulu BaşkanI Gazanfer Sanlıtop
“TARİHE IŞIK TUTUYORUZ”
AMB 2016: TAKIM TEZGAHLARI 18 DİJİTALLEŞİYOR
32 2023 YILINDA, 10 MİLYAR DOLAR İHRACAT 4 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
EKİLER
İçindekiler-Reklam İndeksi
İNDEX
38 TEZMAKSAN 5 EKSEN TEKNOLOJİSİ İLE UÇURDU
ERGEN ENDÜSTRİ - Ön Kapak
ÇAM GRUP - Arka Kapak
Emek Makine Model Genel Müdürü Taner Ergen;
54
“KALİTELİ İNSAN YETİŞTİRMEMİZ LAZIM”
Ergen Endüstri Genel Müdürü Vural Ergen:
“STRATEJİMİZ KALİTELİ ÜRÜN 58 VE SERVİS HİZMETİ
WAGO SALES INCREASE BY 62 NINE PERCENT TO 720 MILLION EUROS
İMDER - Arka Kapak İçi
MAKİNE TV - Ön Kapak İçi
WNT - 11 . Sayfa
MTE - 17. Sayfa
GÜHRİNG - 21.Sayfa
THK - 33. Sayfa
KRİSTAL - 45. Sayfa
MAKTEK - 47. Sayfa
ROLEKSPO - 49. Sayfa
EMEK MAKİNE MODEL- 53 . Sayfa
ERGEN ENDÜSTRİ - 56. - 57 . Sayfa
WORLD MEDİA - END - 4.0- 60. Sayfa
WORLD MEDİA - 12. YIL. 61. Sayfa
WORLD MEDİA - DERGİLER-66. Sayfa
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
5
Ayın Firması
abb
ABB (www.abb. com), kamuhizmeti, sanayi, ulaştırma ve altyapı sektörü müşterilerinin performanslarını artırırken çevreye olan etkilerini azaltmalarını sağlayan güç ve otomasyon teknolojilerinde lider bir firmadır. ABB Şirketler Grubu, yaklaşık 100 ülkede faaliyet göstermekte ve yaklaşık 140.000 kişiye istihdam sağlamaktadır.
ABB ICCI’DE YENİ ÜRÜN VE ÇÖZÜMLERİYE
ABB, ICCI 2016 Fuarı’nda müşteri odaklı Güç Şebekeleri çözümlerini sundu
A BB, nisan ayında İFM’de gerçekleşen ICCI 2016 Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı’nda güç şebekeleri kapsamında ürün, çözüm ve servis hizmetlerinde müşteri odaklı son teknolojilerini ziyaretçilere sundu. Fuar süresince stand ziyaretçileri ile, ABB’nin senelerdir küresel operasyonlar deneyimleriyle uzmanlaştığı güç ve trafo merkezleri, müşteri ihtiyaçları göz önüne alınarak yeniden tasarlanan gazla yalıtılmış şalter tesisleri(Gas Insulated Switchgear), dünyada su ve güç sektörleri başta olmak üzere 6000’in üzerinde operasyonda kullanılan Symphony Plus dağıtım kontrol sistemleri, çevresel etkileri en aza indirirken performas, verimlilik
6 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
ve güvenilirlik alanlarında optimizasyonu sağlayan servis çözümlerimiz hakkında bilgiler paylaşıldı. Güvenilir, ekonomik ve çevreye duyarlı çözümler Güç üretiminde 125 yıldan üzun süredir deneyimi olan ABB, ICCI fuarında portföyünde bulunan entegre elektrik, otomasyon, enstrümantasyon ve kontrol sistemlerini sundu. Ayrıca fuarda ABB’nin dünya çapındaki yaygın servis ağı sayesinde tüm enerji santrallerinin ihtiyaçlarına yönelik çözümler aktarıldı. Rüzgar, güneş, su, biomass gibi yenilenebilir veya termal, nükleer enerji tesislerinin ömür süresinin uzatılmasında ve servis takiplerinde sunduğu çözümler ABB standında yer aldı. Yenilenebilir enerji için verimli trafo merkezleri ABB, konvansiyonel elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımının
yanı sıra yenilenebilir enerji üretiminde de kontrol, otomasyon, ölçümleme çözümleri sunar. Fuar süresince yenilebilir enerji santrallerinde üretilen enerjinin şebekeye aktarılmasında yüksek performans, düşük çevre etkisi ve sürdürülebilirlik konularındaki çeşitli sunum ve örnekler ABB standında müşterilere aktarıldı. ABB’nin trafo merkezleri hakkında yerel bilgisi ve global deneyimi sayesinde müşterilerine sunduğu anahtar teslim çözümler de ABB standında ziyaretçiler ile buluştu. Yeni nesil yüksek performas gazla yalıtılmış şalter tesisleri ABB’nin yeniden tasarlayarak müşterilerine sunduğu gazla yalıtılmış şalter tesisleri ile ilgili görseller fuarda sergilendi. Bu yeni nesil tasarımla yüzde 30 hacimsel bir azalma sağlanmasının yanı sıra montaj ve uygulamaya alma zamanında da yüzde 40’lara
varan bir kazanım elde edildi. Öte yandan bu yeni eko-verimli tasarım sayesinde SF6 gazlarının kullanımı da yüzde 40 civarlarında azaldı. Generatör devre kesiciler ile güç santrallerinde esneklik, güvenlik ve ulaşılabilirlik ABB’nin gerçekleştirdiği kesintisiz
araştırma ve geliştirmeleri ile en modern ve en geniş generatör devre kesici portföyü hakkında bilgiler de fuar süresince müşteriler ile paylaşıldı. ABB’nin ürettiği bu generatör devre kesiciler, operasyonel süreçleri ve maliyetleri azaltarak, enerji santrallerindeki temel ekipmanların korunmasında müşterilere artı değer sunuyor. Generatör devre kesiciler
Ayın Firması alanında 1954 yılından beri tasarım ve üretim tecrübesi olan ABB’nin 100’den fazla ülkede 8000’den fazla generatör devre kesicisi bulunuyor. Tüm bu uygulamalar ve ürünler hakkında ayrıntılı bilgi edinebilmek ve uzman mühendisler ile ABB İletişim Merkezi ile irtibata geçilebilir.
ABB SYSTEMPROEPOWER’I TANITTI
ABB, SystemproE Power alçak gerilim ana dağıtım panosu lansmanı 10 Mart Perşembe günü Sakıp Sabancı Müzesi “The Seed” salonunda gerçekleşti. Müşterilerin yoğun ilgi gösterdiği lansman ABB Elektrik Elektrifikasyon Ürünleri Diviziyon Müdürü Tommy Andreasson’un konuşması ile başladı. Açılış konuşmasını takiben ürün müdürü Recep Mert, Türkiye pazarına ilk kez sunulan SystemproEPower ailesinin üstün özelliklerini
içeren bir sunum gerçekleştirdi. ABB’nin 6300A’e kadar ana dağıtım panosu çözümü SystemproEPower, ABB patentli kolay montajlı geçmeli sisteme sahip özel şalter kitleri tasarımı ve eşsiz güçlü karkas yapısı ile endüstri, enerji, alt yapı ve bina gibi elektrik dağıtımının kritik önem taşıdığı en zorlu ihtiyaçları, en verimli şekilde karşılar. Pazardaki tek CUPONAL (bakır yüzeyli aluminyum) baralar ile tip testli pano çözümü de olan SystemproEPower, ABB’nin son teknoloji şalt ürünleriyle esneklik, sadelik ve gücün en verimli şekilde kullanılmasını sağlıyor. Özellikle
ABB’nin son teknolojiaçık tip şalter serisi Emax2’nin gücünü en verimli şekilde kullanan pano serisi olduğu vurgulanan System pro E Power, 120 farklı pano boyutu seçeneğiyle tüm şalt grubunun performansını işletmenize en yüksek şekilde yansıtmanıza yardımcı oluyor. Ürün sunumu sonrası, davetlilerin ana dağıtım panosu çözümü Systempro EPower’ı yakından inceleme şansı oldu. Gece boğaz manzarası eşliğinde yenen keyifli akşam yemeği ile son buldu. Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 7
Ayın Firması
ORTA GERİLİM TESİSLERİNDE İÇ ARK KORUMA SİSTEMLERİ Eplanlamalarındaki lektrik
sistem ana hedef, kaliteli ve sürekli enerjinin sağlanmasıdır. Enerji sürekliliğindeki en önemli tehtidlerden biri de iç arktır. İç ark sonucu önce ışık akabinde ısı, basınç, patlama ve beraberinde zehirli gazlar oluşur. Fatih AKSEL Bunun sonucunda OG tesis ciddi hasar görebilir, o anda teABB ELEKTRİK sis civarında bulunan personel yaralanabilir hatta ölebilir. A.Ş. Senior Product Marketing and Sales Support Engineer Elektrik Yüksek Mühendisi
Normal koşullarda Orta Gerilim Panoların IEC 62271-200 e göre iç ark testinin yapılması gereklidir. Ancak bu yeterli midir? Beraber bakalım;
abb
- İç ark testleri 0.2sn, Son düzenleme: 0,25sn, 0.5sn, 1 sn gibi 08/03/2016 değişik zaman süreleri için yapılabilmektedir. Bu sebeple iç ark testlerinin kaç sn. süreli yapıldığı o panonun dayanımı için önemli ipucu verir. (Bkz. şekil 1 ve şekil 2). Bu uzun sürelerde de aşağıda ayrıntılarını verdiğimiz pekçok hasar oluşur. - Testlerde başarı ile geçen bir panonun, daha sonraki seri üretimde üretilen pano ile birebir aynı olması gereklidir. - İç ark testi sırasında pano kapakları tamamen kapalıdır. Ancak istatistiklere göre iç ark arızaları daha çok panolara bakım yapılırken ve ilk devreye almalar sırasında oluştuğunu göstermektedir.
8 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
Şekil 1: İç ark ve süresinin malzemeler üzerine etkisi Ark süresi 35ms
Ark süresi 500ms
Şekil 2: Ark süresinin oluşan zarara etkisi Bir panoda iç ark oluştuğunda; - 100.000 – 200.000 lüx yoğunluğunda ışık - Güneş yüzeyi sıcaklığının yaklaşık 5 katı olan 20.000 C sıcaklık - Basınç ve şok dalgaları - Zehirli gazlar ortaya çıkar ve bu yukarıda değindiğimiz gibi hem ekipman hem de personel için çok ciddi tehlike oluşturur. Bu zararlara ilave olarak bir de en-direkt sonuçlar ortaya çıkmaktadır. - İç ark olan panonun tekrar kullanılması için önce uzmanlar tarafından incelenenip karar verilmesi gereklidir.
Bu incelemenin mutlaka pano üreticisi tarafından yapılması önerilir. - Arıza gören ekipmanların değişmesi ciddi süre alacaktır. Örneğin kesici değişimi 3-4 ay sürebilmektedir. - Arıza gören panonun komple değiştirilmesi gerekiyor ise o panodan önceki panoların sökülmesi gereklidir. Arızalı pano ortadan çıkarılıp değiştirilemez. Bu da çok uzun zaman kaybına neden olacaktır. - Arıza geniş bir alanda etki gösterirse OG tesisinin komple yenilenmesi gerekebilir. - Ortaya çıkabilecek yangın elektrik odasının hatta işletmenin yanmasına neden
olabilir.
Ayın Firması Şekil 3:3:a)a) Ark opsiyonlu korumalı röleleri röleleri Şekil Ark opsiyonlu korumalı
İç arkın sebepleri 3 kısımda incelebilir; 1- Personel ve manevra hataları; o Yanlış pano içerisinde çalışma o Yanlış kesici manevrası o Yanlış topraklayıcı manevrası o Bakım bölgesini bakım sonrası topraklanmış bırakma o Çalışma alanında gerilim olup olmadığının kontrolünün unutulması 2- Teknik sebepler; o Ekipmanda ya da panoda arıza olması o Ekipmanın yanlış manevraya izin vermesi (kilitlemenin olmaması ya da arızalanması) o Izolasyonun ve mekanizmaların yaşlanması o Aşırı gerilim o Aşırı ısınma o Nem ve kir 3- Diğer sebepler; o Aşınma o Yabancı cisimler (örn. bakımda unutulan bir alet) veya küçük hayvanların pano içerisine girmesi o Montaj hataları o Kablo bağlamada ya da bara birleştirmelerindeki kötü işçilik Yukarıdaki sebepler sonucunda ortaya çıkan durumlarda zararı ve iç ark süresini minimuma indirmek için işletme hassasiyeti ve bütçeye göre değişik ark koruma sistemleri kullanılır.
b) Özel ark koruma röleleri c) Çok hızlı topraklayıcı
Şekil 4: Ark koruma sistem seçiminin oluşan zarara etkisi
(*) Besleyen kesicinin ortalama açma süresi Şekil 4: Ark koruma sistemleri arıza temizleme süreleri
Günümüzde koruma rölelerine optik ark sensörleri eklenerek ark süresi oldukça düşürülerek ark koruma yapılabilmektedir. Her röleye 3 ark sensörü bağlayarak bu sensörler ana bara, kesici ve kablo bölümlerine yerleştirilmekte, ark ile oluşan ark ışığı algılanarak kesiciye açma sinyali gönderilmektedir.
Hatalı açmayı engellemek için ışık sinyali akım trafosundan alınan akımdaki artış hızı ile birlikte değerlendirilerek açma sinyali gönderilmektir. Koruma röleleri arasında GOOSE haberleşme ile selektif koruma da yapılabilir. Röleler arasindaki koordinasyonda IEC 61850 GOOSE kullanılarak fiziksel binary giriş/çıkışları ve kablo tasarrufu saglanabilir ve ayrica haberlesme linkinde “continuous supervision” saglanmis olur.
1- Çok fonsiyonlu akım-gerilim koruma rölelerine ark koruma opsiyonu eklenmesi 2- Koruma rölesinden ayrı ark koruma rölelerinin kullanılması 3- Çok hızlı topraklayıcılar 4- Kombine sistemler
Şekil 5: Koruma rölesine ark opsiyonu eklenmesi ile yapılan ark koruma Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 9
Ayın Firması
A R K a rıza sı ışığı a lgıla n d ığın d a b ilgi F id e r R ö le si B d e n G iriş R ö le si A ya d ire kt ka b lo b a ğla n tısı ile ya d a IE C 6 1 8 5 0 G O O S E m e sa j ile gö n d e rilir
İstasyon bus (IE C 61850 -8 -1) 1. GOOSE
GOOSE
1 . G iriş R ö le si A , A R K ışığıQ 01 b ilgisin i R ö le B d e n a lır ve e ğe r a yn ı a n d a se t e d ile n a kım d e ğe ri a şılırsa Q 0 1 ke sicisin i a çtırır.
Q 02 2. İk ili sin ya l
G iriş R ö le si A
G iriş R ö le si B
1 . F id e r R ö le si B a n a b a ra b ö lü m ünd e A R K a lgıla r ve G iriş R ö le si A ya b ilgi gö n d e rir . 2 . E ğe r A R K ın ka b lo b ö lü m ünde o ld u ğu a lgıla n ırsa G iriş R ö le si B Q 0 2 ke sicin i a çtıra ra k se le ktivite sa ğla r.
Şekil 6: Koruma rölesine ark opsiyonu eklendiğinde yapılan selektif koruma örneği
Koruma rölesinden bağımsız olarak özel ark koruma rölesi kullanıldığında açma süresi daha düşürülerek oluşabilecek hasar ve yaralanma ihtimali daha da düşürülür. Bu sistemlerde genellikle değerlendirici ve karar verici ana modül ve buna bağlı yardımcı modüller bulunur. Bu sistemlere hem noktasal hem de loop optik algılama sensörleri bağlanabilir. Loop sensörler ile daha geniş bir alan korunabilir. Bununla birlikte sahada montajı daha zordur.
açtırmaktır. Bu da 1.5ms de kapanan UFES ile ark oluşan tesisi besleyen tesiste kısa-devre algılaması yaratarak arkın beslemesi kesilerek yapılır.
Şekil 8: Çok hızlı topraklayıcı ile ark koruması
Bu çok hızlı topraklayıcı panonun içine monte edilebildiği gibi kesici bölümüne çekmeceli olarak da konulabilmektedir.
Şekil 7: Özel ark koruma röleleri bağlantı örneği
Bu sistemler arasında en hızlısı Çok Hızlı Topraklayıcı (UFES) dır. Bu topraklayıcı, arkın algılanması için kullanılan özel ark koruma rölesi ile çalışır. Amaç ark algılanan tesisi besleyen kesiciyi en kısa sürede 10 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
Şekil 9: Çok hızlı topraklayıcının OG panoya eklenmesi
Bu sistemlerden bazıları değişik konfigürasyonlarda birlikte kullanılabilir.
Aşağıda görüleceği üzere kablo bölümündeki ark koruması koruma rölesi üzerinden yapılırken, ana baradaki ark koruması özel ark koruma rölesi ile yapılmaktır.
Şekil 10: Kombine ark korumasının kullanılması örneği
Sonuç olarak, iç arkın meydana getirebileceği hasarlar ve çalışan ölümlerine neden olabilen sonuçları düşünüldüğünde bütçe dâhilinde yukarıdaki ark koruma sistemlerinden biri ya da birkaçı birlikte değerlendirilmelidir. Bir panonun içi ark tip testinden geçmiş olması o panonun iç ark durumunda hiç hasar görmeyeceğinin ya da hasar vermeyeceğinin kesin kanıtı değildir. Birçok ülke şartnamelerinde yer alan bu koruma sitemlerinin artık ülkemizdeki şartnamelerde de yaygın olarak yer alması ekipman, üretim, insan sağlığı ve kesintisiz enerji için artık bir zarurettir.
Ayın Firması
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 11
Ayın Firması
ABB İLE AC500 PLC’LER İLE IPC ESNEKLİĞİ BİR ARADA
abb
G ünümüzde PLC’ler endüstrinin her alanında kontrol
ekipmanları olarak işlevlerini yoğun olarak sürdürmekteler. Bu doğrultuda, pazarda aktif olarak kullanılan ürünler temel alındığında, kullanıcısına en az uğraşla sistemi analiz etmelerine, programa ekleme ya da çıkartma yapabilmelerine ve farklı sistemlerle rahatlıkla entegre olabilmeleri adına en fazla desteği veren ürünler, rakiplerinden her daim birkaç adım önde olacaklardır. Bu sebepledir ki donanımsal çözümlerin yanı sıra, yazılım sisteminin sunduğu eseneklik sistem tasarlanırken bir o kadar kritik olmaktadır. Automation Builder yazılımı sayesinde ABB, sadece PLC’lerinizi değil tüm sisteminizin analizi açısından
12 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
önemli bir yer tutar. Automation Builder yazılım platformunun temel özelliklerine hızlıca bir göz attığımıza; • Tek platformda, PLC’ler, operatör panelleri, sürücüler, güvenlik PLC’leri ve sensörleri, robot sistemleri programlaam ve parametrelendirme.; • Programcıların IEC13131-3 standardındaki tüm dillerle (IL, FBD, Ladder, ST, SFC ve CFC) program yazılmasına olanak sunma; • C ve C++ programlama dili ile yazılmış fonksiyonları kullanabilme; • Tek tuşla tüm PLC ailesi arasında program transferi; • Güvenli kod analiz programı sayesinde, Safety sistemler için yazılmış
programları analiz edip, standart uygunluğu kontrolü; • CP600 Panel programı ve PLC ile arsındaki otomatik veri ve değişken transferi; • ABB hız ve güç kontrol sürücülerini direk olarak parametrelendirme ve programlayabilme; • ABB Hareket kontrol sistemleri kontrolü ve • ABB RobotStudio yazılımı ile Robot sistem simülasyonu; gibi özellikleri sayesine, kullanıcısına sağladığı geniş çözüm ve esneklik ile en karmaşık sistem mimarilerini bile rahatlıkla çözümlemenize olanak sağlamaktadır. Automation Builder entegre yazılım desteğini arkasına alan ABB AC500 Plc ailesi, sağladığı esnek otomasyon
çözümleri ile kullanıcılarını tüm zorlu uygulamalarında eksiksiz bir donanım desteği sağlamaktadır. Tüm PLC ailesi tek bir tuşla birbirleri içerisinde program alış verişi yapabilmektedirler. Böylelikle daha fazla performans ihtiyaç duyduğunuzda tek tuşla sisteminizi bir üst seriye terfi edebilirsiniz. Standart olarak gelen modbus RTU, TCP ve CS31 bus haberleşmelerinin yanı sıra, sisteminizin ihtiyaçlarına göre EtherCAT,
CANopen, Profinet, Profibus ve DeviceNet opsiyonlarını tek tuşla sisteminize ekleyebilir, mevcut sisteminizde herhangi bir HMI olmasa bile web tarayıcısı üzerinden ister kişisel bilgisayarınızda isterseniz de mobil cihazlarınızdan izleyebilirsiniz. Fonksiyonelliğin yanı sıra performans da bir çok sistemde taviz verilmesi imkânsız olan unsurların başında gelmektedir. Özellikle yüksek hıza ihtiyaç duyulan uygulamalarda
1.3 GHz kayan noktalı (floating point) işlem birimli yüksek hızlı işlemci • Büyük miktarda kullanıcı ve program hafızası • Yüksek yedek ve data saklama kapasitesi • 3MB kalıcı hafıza; entegre 4GB flash disk, SD kart girişi • Fansız donanım soğutması • Entegre safety fonksiyonu (SM560-S ile birlikte) • HMI bağlantı opsiyonları • Modern haberleşme sistemlerine dahili destek • 4 Ethernet portu – Yazılım tarafında değiştirilebilen PROFINET ve EtherCAT opsiyonu – DHCP, DNS, FTP, SMTP, SNTP, TCP/IP, UDP IP, Modbus TCP, Telekontrol protokolleri • 2 Seri Port (RS232/RS485) • 2 Harici genişletme portu – PROFIBUS DP, Safety PLC, Ethernet, CANopen, PROFINET, – EtherCAT, Hızlı Sayıcı…vs. • Harici I/O seçenekleri • Tüm S500 ve S500-eCo serileri ile uyumlu, hızlı IO bus seçimi Genel avantajlarını ise şöyle özetleyebiliriz. • İşlem hızı ve kapasite – Rakipsiz performans (1650
bit, 1000 Word, 1000 Floating point sadece 1ms altında) – 16MB’lık yüksek programlama ve kullanıcı hafızası – Yüksek hızlı uygulamalara tam destek (64 eksen kontrol sadece 1ms tarama süresi) • Sağlamlık – 4GB hafıza ve fansız soğutma – XC serisi seçeneği ile zorlu koşullarda yüksek dayanım – Manyetik dirençli 3MB kalıcı hafıza • Haberleşme ve desteği – Farklı haberleşme kombinasyonlarına kolayca uyum – Sorunsuz entegrasyon – Maksimum esneklik ile tüm projeleriniz tek hamlede yeni sistemde – Geniş soket haberleşme seçenekleri • Veri güvenliği – Achilles Level 1 ve Level 2 network saldırıları üzerine test edilmiş network güvenlik sertifikası • Tüm AC500 kurulu sistemleri ve I/O grupları ile uyumlu • Tek bir programlama altyapısı ile programlanabilme ve programtransferi Bu özelliklerin yanı sıra tüm AC500 PLC platformunda yuksek giriş çıkış ihtiyacı duyduğunuz
•
Ayın Firması AC500 PLC ailesinin bayrak gemisi niteliğinde olan PM595 PLC’lerimiz sayesinde tüm zorlu işlerinizin altından kolayca kalkmaktadır. Ayrıca yüksek hafıza gerektiren proses çözümlerinidede geniş hafıza imkanı sayesinde en doğru çözümü müşterilerinize sunabilirsiniz. PM595 in özelliklerine bakacak olursak eğer;
uygulamalarınızda,tüm PLC’lerimizde dahili gelen CS31 bus sitemi sayesinde, herhangi bir ek bağlantı aparatına ihtiyaç duymadan, en taban serisi PLC’lerimiz olan AC500eco ailesinde dahi 1000 yakın IO desteği ile sisteminizi istediğiniz gibi ölçeklendirebilirsiniz. Ayrıca her bir kanalı tek tek sadece yazılımsal olarak 0-10v, 4-20mA, 0-20mA, PT100, PT1000, termokupl girişi olarak ayarlanan, istenildiği taktirde de dijital input gibi kullanılabilen IO kartları sayesinde sisteminizi istediğiniz gibi şekillendirme imkanına sahipsiniz.
ABB her alanda olduğu gibi otomasyon sektöründe de yapmış olduğu yenilikçi ve kullanıcı odaklı çözümleri ile yükselişini sürdürmektedir. Bu hedefte başta AB500 PLC ailesi olmak üzeresiz değerli müşterilerimize tüm otomasyon uygulamalarınızda maksimum konfor ve güven sağlamaktan gurur duymaktayız. Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 13
Ayın Yöneticisi
Emas Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop
“TARİHE IŞIK TUTUYORUZ” Yılların deneyimiyle birlikte Türk yazın hayatında önemli bir yere sahip olan ve 20’nin üzerinde kitap yazan, EMAS Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Sanlıtop’un mühendis kimliğinin yanı sıra; araştırmacı yazar kimliğinin ön plana çıktığı söyleşimiz; tarihte yanlış bildiğimiz olaylara da ışık tutacak.
Her sayımızda bir firmamızın makine ve otomasyon sektörü dışında gerçekleştirdiği çalışmalara değineceğiz ve farklı uğraşlara değineceğiz. Bu sayımızda Emas Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop konuğumuz. Sanlıtop’un yazar kişiliği ve kitapları üzerine konuşacağız.
Sönce,ohbetimize başlamadan EMAS`ın kuruluşu ve
Emas
gelişiminden bahseder misiniz?
14
1969 yılı Ocak ayında “Sanlıtop Mühendislik Bürosu” adı altında açılış yapmıştık. Kısa süre içinde üretimle ilgili ilk adımımızı attık. Böylece EMAS, 1969 yılının Nisan ayında fiilen faaliyete geçmiş oldu. Aynı yılın Ekim ayında ilk ürünümüz olan kumanda butonunu çıkarmayı başardık. İlk üretime geçtiğimiz tarihten itibaren Türkiye`de yapılmayan veya kaliteli üretilmeyen ürünlere göz diktik. Eğer bir ürün Türkiye`de hakkıyla üretiliyorsa, o işe girmedik. Butondan sonra sinyal armatürlerinin de üretimine geçtik. Bu alanda dönemin zorlukları nedeniyle basit buluşlarla (kontak üretimi, yerli olarak üretilen
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
telli neon ampul kullanmak gibi) ekonomik çözümler de gerçekleştirdik. Üretim yelpazemiz birkaç ürünle sınırlı kalmamalıydı. O sırada bizi İtalyan kökenli bir Traktör firması keşfetti. Kendilerine marş kontak anahtarı ürettik. O firmanın satın alma elemanlarından başkanına kadar herkesin iyi niyetli ve samimi olduğunu gördük. Bizi ve bizim gibi üreticileri Türkiye`ye kazandırdılar. Hâlâ o firmaya çalışıyoruz. Ancak miktarlar ne yazık ki, istediğimiz düzeylere çıkamadı. Bu konuda bir seçim yapmalıydık. Elektrik sektöründeki hızlı büyüme bizi elektrik ve elektronik konularına ağırlık vermeye yöneltti ve hızlı bir büyüme yakaladık. Ardından, İkitelli`deki şimdiki
binamıza taşındık ve yeni yatırımlar gerçekleştirdik. Bugün dünyada 65 ülkeye mal satıyorsak ve birçok üründe favoriysek eğer, 8 yıl önce stratejik bir kararla almış olduğumuz kontak makinasının da bunda büyük payı var diyebilirim. Çünkü o sayede kontaklarımızın kalitesi tartışılmaz şekilde yükseldi. Çok sevdiğim ve sıkça söylediğim “Kalite cömertliktir!” diye bir söz var: Kaliteyi gerçekten hedefliyorsanız, masraftan kaçınmayacaksınız. Bu konu üretimin her kademesinde geçerlidir. 3 kuruş ucuz diye kalitesiz hammadde kullanamazsınız, ürünü işlerken 5 saniye daha çabuk olsun diye çalışanınızı zorlayamazsınız. Masraf olur düşüncesiyle kaliteyi kontrol etmeyeyim diyemezsiniz…
EMAS`ta üretilen tüm ürünlerin yüzde 100 devre kontrolü yapılır. Özetle; biz nerede olduğumuzu biliyoruz. Sadece teknik bilgi yeterli değildir. Kendinize bir yol seçmeli ve o yolda ilerlemelisiniz. Bizim seçimimiz, başlangıçtan bu yana Avrupa kalitesine ulaşmak şeklindeydi. Gururla söyleyebilirim ki bunu başardık…Şu anda fiyatlarımız, oldukça makul düzeyde ve kalitemiz olabildiğince yüksek. Ürün yelpazemiz de hayli genişlemiş durumda. Her yıl yepyeni ürünler çıkarıyoruz. Sonuç olarak, Çin ve Uzakdoğu ile hiç mukayese edilmiyoruz. Bu konuda, Ar-Ge kadromuzun payı da büyük. Çünkü elektroteknik ve elektronik konularında uğraş veren ekibimiz, çoğunluğu mühendis olmak üzere 20’yi aşkın kişiden oluşmakta. Bu sayıyı kısa bir sürede 30’ların üzerine çıkarmayı amaçlıyoruz. Sizce başarılı bir yöneticinin sahip olması gereken başlıca vasıflar hangileri? Bu konudaki ilkeleriniz nelerdir? Başarılı bir yöneticiyi kuklacıya benzetebiliriz. Çünkü kuklacı, hangi parmağını oynatınca kuklasının hangi uzvunun nasıl hareket edeceğini çok iyi bilir. Başarılı bir yönetici de aynı durumdadır. Firmasında hangi düzenlemeyi yapınca ne gibi sonuçlarla karşılaşacağının farkındadır. Önem derecesi yönünden ele aldığımızda bazı değişiklikler olsa da genelde konular bellidir. Önce kalite dersek, hemen arkasından verimlilik ve maliyetlerin piyasa koşullarına uyumluluğu ön plâna çıkar. Aslında maliyet konusunun daha öncelikli olduğu da söylenebilir. Çünkü günümüzde fiyatları piyasa belirliyor. Girişimcinin bu konuda titiz olması kaçınılmazdır. Aksi hâlde, başarı hayal olmaktan öteye gidemez.
doğru hesaplayabilmiş olmamızdır diye düşünüyorum. Çünkü piyasa şartlarına uyamazsanız, bu işin içinden çıkamazsınız. Ya yüksek fiyatlar nedeniyle satışlarınız düşer, ya da zararına satış sonucu batarsınız. Aslında bizim yaptığımız çok basit bir uygulamaydı. Örneğin, 1980`lerin 100 lirasına 100 “EL”(Enflasyon Lirası) dedik ve o değeri temel kabul ettik. Satın aldığımız, ya da ürettiğimiz her ürünün değerini enflasyona endeksleyerek EL cinsinden belirledik ve stoklarımıza EL cinsinden girdik. Bazı ürünler 1 ay önce, bazısı 2 ya da 3 ay, hatta 1 yıl önce alınmış olsun. Herhangi bir zaman diliminde güncel fiyatları görmek istediğimizde, bulduğumuz EL değerini başlangıç yılının enflasyon katsayısı ile çarptığımızda, o ürünün güncel fiyatını derhal görebiliyorduk. O sayede, özellikle maliyetler yönünden ne durumda olduğumuzu anlamamız çok kolay oluyordu. Bu hesabı döviz cinsinden yapmak da bir yol gibi görülebilir belki ama aynı şey değil. Çünkü dövizin hep aynı paritede kalması söz konusu değil. Beklenmedik iniş ve çıkışlarla karşılaşabiliyorsunuz. Oysa enflasyon hiç şaşmadan, az ya da çok ama mutlaka artıyor. Maliyetleri hesaplarken, finansman konusu da çok önemli… Bize göre, finansmana toptan bir yüzde koyarak maliyete eklemek doğru değil.Çünkü her girdinin nakde dönüş süresi farklı.
Ayın Yöneticisi Hammaddeninki çok uzun, parçanın orta seviyede, yarı mamulün ise daha kısa. İşçilikler de cinslerine göre farklı sürelerde nakde dönüşüyor. Sabit giderlerin ürüne yüklenmesi de başlı başına bir sorun. Bütün mesele, maliyetleri doğru yapmakta… Çünkü yanlış hesap Bağdat’tan dönmüyor. O yüzden müşterinizi bile kaybedebiliyorsunuz. Üretimini yapmış olduğumuz şu an 14 binin üzerinde aktif parçamız ve 3 bin 600 civarında ürün reçetemiz bulunuyor. Her birini doğru plânlamak ve hazır tutmak çok zor. Küreselleşme ile birlikte, kimin ne zaman, hangi üründen, ne kadar alacağı da belli değil. Yok demenin ağır bir bedeli var. Artık arzlar çoğaldı. Vaktinde siparişini alamayan müşteri, hemen başka tarafa dönebiliyor. Üstelik bir daha size dönmemesi bile olası. Bir de firmanın öncelikle bir kurumsal kültüre ve başta dürüstlük olmak üzere belli ilkelere ulaşmış olması söz konusu. Bir şirkete gelen eleman ya kurum ilkelerine uyacak ya da gidecektir. Bize gelen yeni çalışanımızı arkadaşları ya kabullenmiş ya da reddetmişlerdir. Çünkü kötü bir eleman iyi bir ortamda barınamaz. Ya düzelecek, ya da gidecektir. Yıllar ilerledikçe, köklü bir firma kültürü oluşur. O kültür dürüstlüktür, çalışkanlıktır, gayrettir, sorumluluktur. Firma ne kadar eskiyse, taşlar daha bir yerine oturmuştur.
EMAS olarak, başta aşırı yüksek enflasyon olmak üzere, geçtiğimiz yıllarda ülkemizin yaşadığı tüm badireleri atlatarak bugünlere gelmemizin en önemli nedenlerinden biri, kendi para tarifimizi yapabilmiş ve maliyetleri ona göre Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 15
Ayın Yöneticisi Sık sık eleman değiştiren kuruluşların ömürleri kısa olur, yıllara meydan okumaları mümkün değildir. Yarım asra yakın bir süredir faaliyetini başarıyla devam ettiren EMAS, bu yönden çok şanslıdır. Çünkü elemanlarımızın hepsi de bizim için çok değerlidir. Onlar her şeyin farkında ve bilinçlidirler. Geçmişte olanları, yaşanılan zorlukları bilirler. Olur-olmaz nedenlerle tepkili davranmazlar… Hiç unutmam, bir dönem “kısıtlı çalışma” mecburiyetinde kalmıştık. Çalışanlarımıza bu kararı açıkladığımızda hemen ve hatta teşekkürle kabul ettiler. Çünkü eski krizlerden dolayı deneyimleri vardı ve hiçbir arkadaşlarının işinden olmasını istememişlerdi. Başarı ayrıntılarda gizlidir. Ama o ayrıntılarda boğulmamak şartıyla! Her şeyden önce çalışanlarınızın sizin işi iyi bildiğinize inanmaları gerekiyor... Sizin herhangi bir soruna çözüm bulabileceğinize kanaat getirmiş olmaları ise işin olmazsa olmazı gibidir. Sektörde yarım asra doğru ilerlerken, biz sizi yazar kişiliğinizle de tanıyoruz. Kitap çalışmalarınıza da çok önem veriyorsunuz? Bana yönelttiğiniz en zor soru bu olsa gerek. Yılların alışkanlığı ve hâlâ bir şeyler yapma arzusu taşımam; beni 70 yaşından sonra deneyimli ekibimizle birlikte böyle bir girişimde bulunmaya zorladı. Ama bir taraftan da edebiyat çalışmalarım devam ediyor. Yıllar önce kötü bir hastalık sonucu heyecanlanarak, kalıcı bir iz bırakmak adına çıkardığım “Bir
16
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
Katre Sevgi” adlı ilk şiir kitabımdan sonra başlayan serüven, çeşitli konularda yazılmış 20’nin üzerinde kitapla sürüp gidiyor. Sırada yeni çalışmalar da var ve ben, bu uğraşlardan büyük bir zevk alıyorum. Çünkü birinden yorulunca, ötekinde dinleniyorum. Ayrıca güzel şeyler de oluyor. Örneğin, Şu Çılgın Türkler adlı romanı okumak, bana Çanakkale Geçilmedi kitabını kazandırmıştı. Sonra da Turgut Özakman’ın Diriliş-Çanakkale 1915 isimli eserinin 7 yerinde kitabımdan söz edilmesi heyecan verici bir olaydı. Değişik nedenlerle kitaplarımdan alıntılar yapılması da beni mutlu ediyor. Yıllar önce, günlük gazetelerden birinde bulmaca çözerken kendi şiirimle karşılaşmak beni anlatılamaz biçimde etkilemiş, mutluluktan sevinç gözyaşları bile dökmüştüm. Kitaplarımın telif gelirleri yakın zamana kadar Cerrahpaşa Çocuk Sağlığı Vakfı’na bağışlanıyordu. Sonrasında da rahmetli ağabeyim Ertuğrul Sanlıtop ile birlikte babamız adına yaptırdığımız Gölmarmara Hulki Sanlıtop Anadolu Lisesi’ne bağışlandı. Kitaplarımdan elde ettiğimiz geliri gençlerimizin eğitimine ayırıyoruz. Bugüne değin yaptığım hemen bütün işlerden büyük keyif aldım. Ulaştığım her güzellik, beni yeni bir şeyler üretmeye yöneltti. Zaten başka türlüsü de düşünülemez. Sizin yazdığınız kitapları ilgiyle takip ediyoruz. Kitaplarınızda tarihte yanlış bildiğimiz olayları da belgeleriyle anlatıyorsunuz. Biraz da kitaplarınızdan bahsedelim isterseniz?
Yirminin üzerinde kitap yazdım ve insanlarımıza gerçekleri aktarma konusunda çalışmalarımı yoğun bir şekilde sürdürüyorum. Son kitaplarımdan birisi olan “Çanakkale Geçilmedi” belgesel roman tarzında…Burada; Çanakkale Savaşında Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey ile ilgili tarihe not düşmek istedim. Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey aynı zamanda bizim aile büyüğümüz ve ondan bize aktarılan belgeler ışığında yazdığım bu belgesel romanda; Çanakkale savaşında ‘Seyit Onbaşı’ olayının tam anlamıyla gerçekleri yansıtmadığını, askeri motive etmek için böyle bir efsane yayıldığını anlatmaya çalışıyorum. Hepimizin bildiği hikaye; Seyit Onbaşı’nın 275 kg top mermisini kaldırıp topa yerleştirmesi ve İngiliz zırhlısını bu top mermisiyle vurmasıdır. Bilimsel olarak bu olayın yukarıda anlatıldığı gibi gerçekleşme ihtimali yok denecek kadar az. Çünkü o zaman bir zırhlının vurulması öyle tek atışta yapılamaz. Bunu yapabilmeniz için yanınızdabilimsel eğitim almış ve koordinathesaplarını yapabilecek birinin olması gerekir. O hesapları;Rumeli Mecidiye, Hamidiye ve Namazgâh tabyaları grup komutanı Topçu Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey yaptı. Fakat ne yazıktır ki olaya hamasi bir hava vermek adına Seyit Onbaşı efsanesi gündeme getiriliyor. Ancak tarihe objektif bir şekilde bakmak gerekiyor. Aksi takdirde günümüz gençlerine o hamasi hikâyeleri anlatamazsınız.
Güncel
ROCKWELL AUTOMATİON’DAN MADEN SEKTÖRÜNE ÖZEL PANEL
rockwell
Rockwell Automation Türkiye, Türkiye Madenciler Derneği ile birlikte Cisco’nun da katkılarıyla maden sektörünün geleceği ve teknolojik gelişmeler üzerine bir panel gerçekleştirdi.
SMaslak’ta teigenberger Hotel gerçekleşen pan-
ele konuşmacı olarak; Türkiye Madenciler Derneği Başkanı Atılgan Sökmen, Rockwell Automation Türkiye Genel Müdürü Cenk Ceylan, Orta Doğu Bölge Direktörü Neil Enright, Maden Sektörü EMEA Bölgesi Direktörü Hein Hiestermann, EMEA Böl18
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
gesi Maden Endüstri Lideri Marc Gillis, Cisco Middle East IOT Bölge Müdürü Alper Erdal, Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım, Turgay Alptekin (Meta Nikel – Elektrik Bakım ve Otomasyon Müdürü), Murat Ömüral (Demir Export – Bilgi Teknolojileri Müdürü), Figen Demirhan (Esan Eczacıbaşı – BT Müdürü), Serdar Ergün (Tüprag Madencilik – Maden Mühendisi) katıldılar. Panelde Rockwell Automation’ın sektörel çözümleri, uygulama örnekleri, güvenlik optimizasyonu gibi konular ön plana çıktı. İlginin yoğun olduğu panelde Rockwell’in sektörel uzmanları; sektördeki global gelişmeleri ve Rockwell’in sektörel çözümlerini katılımcılarla paylaştılar. Son dönemde Endüstri 4.0 ile ilgili bir çok etkinlik düzenlendiğini fakat sektörel bazda konunun
ele alınmadığını gözlemlediklerinin altını çizen Rockwell Automation Türkiye Genel Müdürü Cenk Ceylan şunları söyledi; “Endüstri 4.0 ile ilgili genel seminerler, toplantılar düzenleniyor fakat sektörlerin ihtiyaçları çok konuşulmuyor. Biz bu toplantıyla madencilik sektörü için daha derinlemesine bir analiz yapalım istedik. Dünyada neler yapıldığını, teknolojinin hangi seviyede olduğunu anlatmak, sektör temsilcilerinin de deneyimlerini dinlemek istedik. Ülkemizin maden sektörü için çok önemli olduğunu düşündüğüm bir çalışma grubu şeklinde bir toplantı gerçekleştireceğiz. Endüstri 4.0 raftan satın alınarak bir yere monte edilebilecek bir sistem değildir. Faklı ihtiyaçlar için farklı çözümler gerekiyor. Yol almak için de karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak çok önemli. Katılım gösteren herkese çok teşekkür ederim.”
Yeni Firma - Rรถportaj
Makine & Otomasyon / Temmuz - Aฤ ustos 2016 19
Fuar - Röportaj
AMB 2016: TAKIM TEZGAHLARI DİJİTALLEŞİYOR
AMB
Sayın Prof. Dr.-Ing. Christian Brecher ile yapılan röportaj / Geleceğin makinesi AMB Stuttgart fuarının ana konusu
Prof. Dr.-Ing. Christian Brecher, RWTH Aachen Üniversitesi takım tezgahları laboratuvarı müdürü ve takım tezgahları kürsüsünün sahibidir; kendisi AMB 2016 fuarından takım tezgahlarının dijitalleşmesi ve ağ sisteminde çalışması ile ilgili yenilikler beklemektedir. AMB fuarı hakkında Stuttgart şehrinde 13 - 17 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek AMB 2016 fuarına, 90.000 ziyaretçi ve 1.300 katılımcı firmanın geleceği beklenmektedir. Katılımcılar brüt 105.000 metrekare büyüklüğündeki fuar alanında talaş kaldırmalı ve aşındırıcı takım tezgahları, hassas aletler, ölçüm teknolojisi ve kalite güvenliği, iş parçası ve takım kullanım teknolojisi, robotbilim, Industrial yazılım & mühendislik hizmetleri, parça ve aksesuarları alanındaki yeni ürünlerini ve inovasyonlarını tanıtacaktır.
Thassas, akım tezgahları daha daha hızlı, daha iyi
oluyor. 13 - 17 Eylül tarihleri arasında Stuttgart şehrinde düzenlenecek olan ve 90.000 ziyaretçinin beklendiği AMB 20 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
Uluslararası Metal İşleme Fuarında bu gelişme görülecektir. Talaş kaldırmalı makinelerin temel çalışma prensibinde çok fazla bir değişiklik olmayacaktır. Birden fazla rotasyon ve doğrusal
yönde hareket eden eksenler bir kapalı gövde içinde farklı şekilde kombine edilmiştir. Aynı şekilde kumanda sistemlerine erişim de o kadar kolay olmayacaktır. Sadece „ağ sisteminin“ farklı bir tanımı
olan “Industrie 4.0“ çağında takım tezgahı açılmalıdır. Geleceğin makineleri nasıl olacaktır? Bu sorunun cevabını RWTH Aachen Üniversitesi takım tezgahları laboratuvarı müdürü ve takım tezgahları kürsüsünün sahibi Sayın Prof. Dr.-Ing. Christian Brecher veriyor. Sayın Profesör Brecher, geleceğin takım tezgahı Industrie 4.0 sisteminde nasıl bir değişikliğe uğrayacaktır? Kanımca iki kriter ön plana çıkacaktır. Bunlar takım tezgahının dijitalleşmesi ve sanallaşması ile tüm bunların ağ sisteminde birleşmesidir. İlk etapta mühendislik çalışmaları mekanik ve kumanda teknolojisi özellikleri açısından optimize edilecektir. Bu çalışmalarda statik, dinamik ve ısıl özellikler ile tahrik sistemi veya regülasyon modelleri üzerinde geliştirmeler yapılacaktır. Bu çalışmalardaki amaç geleceğin makinesini proses sürecine kadar simülasyonunu gerçekleştirmek ve baş edilmesi gereken konuları zamanında tespit etmektir.
hücrelerin (robot, takım tezgahı, depo) ekonomik olarak işletilmesi konusunda büyük sorunların olduğunu tespit ettik. Bu tür üretim, küçük ve orta ölçekli işletmelerde gerçekleşen tipik bir üretim şeklidir. Burada prosesler ana üretim zamanına paralel olarak işletmeye alınamaz veya bunun için gerekli araştırmalar daha hazır değildir. Ayrıca bugüne kadar takım tezgahı ve robot arasında CAD/CAM-NC veya RC zincirine kadar entegre edilebilecek kapsamlı bir arayüz tanımlama çalışmaları da çok az yapıldı. Özellikle işbirlikçi robot sistemleri örneğinde olduğu gibi esnek otomasyon sistemlerinin geliştirilmesi çok faydalı olacaktır. Burada küçük ve orta ölçekli işletmeler ile küçük seri imalatları için büyük potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Şu anda bu konuları hem araştırma açısından hem de sanayi ile direkt işbirliği yapacak bir çalışma gurubunu kuruyoruz.
Özellikle robot kullanımı ile gerçekleşen proses otomasyonunda yaşanan artış takım tezgahlarının tasarımı üzerinde nasıl bir etkiye sahip olacak?
Bir zamanlar büyük bir gelecek vaad edilen ve yepyeni bir takım tezgahı yapısına sahip olan heksapod konseptinde son durum nedir? Paralel kinematik konsepti ve hibrit çözümleri çeşitli sebeplerden dolayı çok az alanda başarılı bir şekilde kullanılabildi. Elleçleme ve montaj alanı dışında örneğin özel konseptlerin yüksek dinamiğini uygulayan ve bu avantajları çok başarılı şekilde kullanan takım tezgahları da bulunmaktadır. Buna örnek olarak Dörries Scharmann firmasının geliştirdiği ve uçak ve uzay teknolojilerinde alüminyum işleme alanında yüksek verimlilikte çalışan süper dinamik Ecospeed makinesi gösterilebilir. Özel uygulamalar için gelecekte takım tezgahları alanında spesyal konseptlerin geliştirileceği kesindir.
Şu anda otomasyonlu üretim hücreleri mevcuttur. Buna örnek olarak kalıp ve model imalatını gösterebiliriz. Fakat çok varyasyonlu küçük serilerin üretiminde bu tür
Makineler gittikçe karmaşık bir yapıya sahip oluyor ve gençler artık uygulamalar ile düşünüyor, sizce geleceğin kumanda sistemleri nasıl olacak?
Ağ sistemi müteakip işletim safhasını çok daha fazla ilgilendirmektedir. Geleceğin takım tezgahlarında anlam bilimsel arayüzler bulunmalıdır. Bu arayüzler ile örneğin, mümkün olduğunca gerçek zamanlı genişletilmiş analizlerde kullanılmak üzere yüksek çözünürlükteki proses verileri sunulacak veya fonksiyonel olarak ağ sistemlerine entegre edilecektir.
Fuar - Röportaj Yeni, yenilikçi insan-makine konseptlerinin geliştirilmesi takım tezgahları kürsüsünde uzun bir geçmişe sahiptir. Günümüz akıllı telefonlarından esinlenerek geliştirilen, çok fonksiyonlu, uygulama odaklı kumanda konsepti başarılı bir şekilde uygulamaya alındı ve günümüz Human Maschine Interfaces karmaşıklığını belirgin şekilde azaltarak yalınlaştırdı. DMG Mori tarafından geliştirilen Celos, bu konuda benzer uygulamalar geliştirdi. Güncel olarak MaxiMMI projesinde lider takım tezgahı üreticileri ve tedarikçilerinin katılımıyla örneğin Smart Watch, tablet veya multi medya gözlüğü gibi yeni kumanda aygıtlarının entegrasyonu ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu alandaki potansiyeller çok yönlüdür, fakat bu çalışmalar sadece araştırma amaçlı yapılmamalı ve gerçek uygulama temelinde yapılmalıdır. Enerji verimliliği konusu uzun yıllardan beri takım tezgahlarını da ilgilendiren bir konudur. Bu konudaki son durum nedir? Enerji verimliliği halen güncel teşvik projelerinin ana konusudur. Başlangıçta fiziksel modelleri dikkate alarak ana ünitelerde örneğin mil gibi elemanları daha verimli şekilde tasarladık fakat güncel çalışmaların odak noktası daha çok yan üniteler ve akıllı ısı yönetimi alanında yoğunlaşmaktadır. Takım tezgahları kürsüsünde devam eden güncel çalışmalar, verimsiz ısınma süresinin azaltılması yönünde gerçekleşmektedir. Bu çalışmalarda, kısa üretim molalarında dahi makinenin kısa süreli ve esnek olarak kapatılması ile ilgili araştırmalar yapılmaktadır. Bütünsel bir değerlendirme yapılacağında parça başına olan enerji tüketimini azaltmak amacıyla enerji verimliliği konusu, üretim verimliliği ile birlikte değerlendirilmelidir. Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2015
21
Fair - interview
AMB 2016: THE MACHİNE TOOL GOES DİGİTAL
AMB
Expert interview with Prof. Dr.-Ing. Christian Brecher / Machine of the future the key topic at AMB in Stuttgart
Professor Dr.-Ing. Christian Brecher is Head of the Machine Tool Laboratory at RWTH Aachen University and holds the Chair for Machine Tools; he is anticipating innovations in the area of digitalisation and networking of machine tools at AMB 2016. ************** About AMB More than 90,000 visitors and over 1,300 exhibitors are expected at AMB 2016 in Stuttgart, which takes place from 13 to 17 September. On approximately 105,000 square metres of exhibition space, the exhibitors showcase innovations and further developments for metal-cutting machine tools, precision tools, measurement technology and quality assurance, robots, workpiece and tool handling technology, industrial software & engineering, components, assemblies and accessories. AMB 2016 is backed by the professional and conceptual sponsors, the VDMA Precision Tools Association, the VDMA Software Association and the Association of German Machine Tool Manufacturers (VDW). 22
M achine tools are becoming increasingly more precise, quicker and better. This will also be demonstrated during the forthcoming AMB, Inter-
Machine & Automation / July - August 2016
national Exhibition for Metal Working in Stuttgart from 13 to 17 September 2016, which is expected to attract 90,000 visitors. However, the basic principle of the metal cutting
machine is changing very little. Several rotatory and linear axes are combined differently in a closed housing. The control units are also not readily accessible. In times of
“Industry 4.0”, actually only another term for “networking”, the machine tool must be opened up. What will it look like in future? Answers to this question are provided by Professor Dr.-Ing. Christian Brecher, one of the Heads of the renowned Machine Tool Laboratory at RWTH Aachen University and holder of the Chair for Machine Tools. Professor Brecher, how must the machine tool of the future change for Industry 4.0? In our opinion, two aspects are crucial: digitalisation or virtualisation of machine tools and their networking. In the first case engineering will be substantially optimised both through meaningful models of mechanical - i.e. static, dynamic and thermal behaviour - and control technology behaviour (e.g. the drive train or control models). The objective here is to simulate the subsequent machine as far as the process and detect challenges at an early stage. Networking will have more of an effect on the following operating phase. Future machine tools must contain semantic interfaces in order to provide, for example, process data in high resolution for more indepth analyses, if possible in real time, or be functionally integrated in networked systems. What effect will increasing automation of processes, especially through robots, have on the design of a machine tool? Automated production cells already exist in tool construction and mouldmaking for example. However, we have identified major challenges relating to cost-effective operation of these cells (robots, machine tools, bearings) in multi-variant small series - i.e. the typical product range of small and medium-sized enter-
prises (SMUs). Processes often cannot come on stream in parallel with production time, or the expertise required in this case is not available. To date, there have only been a few approaches to define a functionally extensive interface between a machine tool and a robot that can be integrated into the CAD/CAM-NC chain or the RC chain. This becomes very exciting when we consider flexible automation, e.g. by means of collaborative robotics. We also see great potential here for SMUs and small series. We are currently establishing a working party which will examine this question both on the research side and during direct industrial cooperation. What has actually become of the concept of hexapods, i.e. a completely new design of machine tools, for which a great future was once predicted?
Due to various reasons, the concept of parallel kinematics or hybrid solutions could only be successfully established in a few areas. In addition to the area of handling and installation, there are also machine tools in which the advantages, e.g. the high feasible dynamics of special concepts, are used very successfully. One example is the highly dynamic Ecospeed machine from Dörries Scharmann for highly productive aluminium machining in the aerospace industry. In future, there will certainly also be special concepts for specific applications in the machine tool industry.
Machines are becoming increasingly more complex, young people are thinking in apps - how will machines be operated in future?
Fair - interview The development of new, innovative man-machine concepts has a long history in the Machine Tool Laboratory at RWTH Aachen University. For example, the approach of an action-based operating concept - motivated by modern smartphones - has been successfully validated with multi-modal interfaces, thereby significantly reducing the complexity of current human-machine interfaces. Celos from DMG Mori is pursuing an entirely similar approach in this respect. In the MaxiMMI Project, whose participants include leading machine tool manufacturers and suppliers, we are also currently observing the integration of new operating devices such as smart watches, tablets or multimedia glasses in the machine tool environment. Although these approaches offer great potential, they should not be pursued just for their own sake, but should always create a realistic practical application. Energy efficiency has also been a recurring topic in the machine tool industry for some years. What is the situation at present?
The topic area of energy efficiency is still the subject of current research funding tenders. Whereas we were initially able to design the main units, e.g. spindles, more efficiently after taking account of physical models, more emphasis is now placed on auxiliary units and intelligent thermal management as a whole. Current activities in the Machine Tool Laboratory involve reducing nonproductive warm-up times in order to also switch off machines quickly in a flexible way during short breaks in production. From an overall viewpoint, the topic of energy efficiency must be broadly considered in the context of productivity in order to reduce the amount of energy consumption per component. Machine & Automation / July - August 2016
23
Sektör - Otomotiv
İHRACAT YÜKÜNÜ TEDARİK SANAYİ OMUZLAYACAK Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği’nin yeni dönem başkanı Alper Kanca, “2010 yılından bu yana Tedarik Sanayi olarak oldukça önemli bir aşama kaydettik. Tedarik sanayinin euro bazındaki ihracat kilogram değeri 2010 yılında 4,28 olarak gerçekleşirken, 2015 yılında bu rakam 4,82’ye kadar yükseldi. 2016’nın ilk çeyreğine baktığımızda ise, euro bazlı ihracat kilogram değerinin 4,75 seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bu yükseliş sektörümüz ve ülke ekonomisi açısından umut verici. Görünen o ki, ihracat yükünü otomotiv tedarik sanayi omuzlayacak” dedi.
TAYSAD
TBaşkanı AYSAD’ın yeni dönem Alper Kanca, basın
mensuplarıyla buluştu. Tedarik sanayinin 2010 yılından bu yana geldiği noktayı ve sektörün ekonomiye olan katkısını değerlendiren Kanca, “Euro bazındaki ihracat kilogram değeri 2010 yılında 4,28 olarak gerçekleşirken, 2015 yılında bu rakam 4,82’ye kadar yükseldi. 2016’nın ilk çeyreğine baktığımızdaysa, euro bazlı ihracat kilogram değerinin 4,75 seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bu yükseliş sektörümüz ve ülke ekonomisi açısından umut verici. Görünen o ki, ihracat yükünü tedarik sanayi omuzlayacak” dedi.
Sektörün 2010 yılından beri Türkiye ekonomisine ciddi katkı sağlayarak istikrarlı bir gelişim izlediğini belirten Başkan Kanca, 2010 yılında 6 milyar 543 milyon dolar seviyesinde olan sektör ihracatının 2011’de 8 milyar 268 milyon dolar, 2012’de 8 milyar 301 milyon dolar, 2013’te 9 milyar 149 mi24 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
lyon dolar, 2014’te de 9 milyar 502 milyon dolar seviyelerinde gerçekleşerek düzenli bir artış gözlendiğini ifade etti. 2015 yılında miktar bazında artış sürse de, parite kaynaklı bir kayıp söz konusu olduğunun altını çizen TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Geçtiğimiz yıl 8 milyar 626 milyon dolarlık bir ihracat rakamını gördük. Ancak bu kayıp miktar bazındaki ihracat oranlarından değil, tamamen paritedeki dalgalanmadan dolayı meydana geldi. Çünkü miktar bazındaki artış, 2015’te de devam etmiştir” dedi. TAYSAD Başkanı Alper Kanca, tedarik sanayinin, ihracattaki miktar bazındaki artışının, 2010 yılından beri sürdüğünü açıkladı. Başkan Kanca, ihracatın, 2010 yılında yaklaşık 1 milyon 145 bin ton olarak gerçekleştiğini, 2011’de 1 milyon 342 bin, 2012’de 1 milyon 387 bin, 2013’te 1 milyon 468 bin, 2014’te 1 milyon 579 bin ve 2015’te ise 1 milyon 612 bin ton seviyesinde bir ihracat rakamına ulaştıklarını söyledi.
“2016’nın ilk çeyreğinde ihracatımız 2 milyar 208 milyon doların üzerinde gerçekleşti” TAYSAD Başkanı Alper Kanca 2016’nın ilk çeyreğinde tedarik sanayinin geldiği noktayı değerlendirirken, “2016 yılının ilk 3 aylık döneminde sektör ihracatı, 2 milyar 208 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Bu şekilde devam etmesi halinde geçen yıl 8 milyar 626 milyon dolar olan ihracat miktarı, bu yılı yaklaşık 9 milyar seviyelerinde kapatacak. TAYSAD olarak bu rakamları daha iyi seviyelere çekmek ve 2016’da da ülke ekonomisine değer katmak için çalışmalarımızı durmaksızın sürdürme gayretindeyiz” diye konuştu. “Tedarik sanayi yüksek performansıyla da ilk sıralarda” Yapılan bazı araştırmalarda, Türk tedarik sanayinin performansı ile ilk sıralarda yer aldığına dikkate çeken TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Türk tedarikçileri üretim, maliyet, işçilik, lojistik ve kalite gibi faktörlerin birlikte değerlendirildiği bazı araştırmalarda, birçok AB ülkesinin önüne geçmiş durumda. Yapılan son araştırmalarda görüyoruz ki; ülkeler arasında
Sektör - Otomotiv
yapılan kıyaslamada Türk tedarikçileri Çin, Endonezya, Hindistan ve Meksika’dan sonra 5. sırada yer alırken; Çek Cumhuriyeti, Polonya, Romanya, Macaristan, Slovakya gibi birçok AB ülkesini geride bırakıyor. Bu demek oluyor ki; Türk tedarik sanayi AB’deki araç üreticileri için en doğru adres. Üretim, kalite, maliyet, lojistik konularında belli bir yere gelen tedarikçilerimizin, Ar-Ge yetkinliklerini geliştirerek, katma değeri yüksek yenilikçi teknolojilere yönelmesi, Türk tedarik sanayinin marka değerini arttıracaktır” dedi. TAYSAD’ın yeni dönem hareket planı devrede TAYSAD’ın yeni dönemindeki hareket
planını gazetecilerle paylaşan Kanca, “TAYSAD’ın mevcut vizyonunu destelemek üzere, ‘Tasarım, Teknoloji, Tedarik yetkinliğiyle dünyada ilk 10’ hedefi için yola çıktık. Türk otomotiv tedarik sanayinin dünyadaki payını büyüterek sektörü daha etkin hale getirmeyi ve ülke ekonomisine sağladığımız katkıyı arttırmayı hedefliyoruz” dedi. Başkan Kanca, yenilikçiliği odak noktası alarak devam ettirdikleri Ar-Ge çalışmalarının, ana sanayi ve bakanlıklarla ortak yürütülen projelerin ve hedef pazarları genişletmek adına yapılan yurt dışı ziyaretlerinin, TAYSAD’ın mevcut amaçlarına hizmet etmek üzere hayata geçirilmeye devam edildiğini dile getirdi.
TAYSAD’ın COMVEX’e desteği bu yıl da sürüyor Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Alper Kanca, “21-24 Mayıs 2016 tarihleri arasında, Tüyap’da kapılarını açacak olan COMVEX İstanbul’un bu yıl da destekçisi ve katılımcısıyız. Toplam üretiminin yüzde 70’ini ihraç eden Türk Tedarik Sanayinin temsilcisi olarak, COMVEX İstanbul 2016 fuarında yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Üretimde AB içinde 1. sırada yer aldığımız ticari araç segmentinin en büyük buluşması COMVEX Ticari Araç, Otobüs ve Tedarik Sanayi Fuarı bu yıl 5. kez gerçekleştirilecek ve 50’yi aşkın ülkeden 30 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırlayacak” dedi.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 25
Sektör - Otomotiv
OİB
OTOMOTİV ANA VE YAN SANAYİYE Türkiye ihracatının lokomotifi otomotiv endüstrisi, küresel rekabet gücünü artırmak amacıyla sektörün en büyük organizasyonları arasındaki Automechanika Meksika ve İstanbul fuarlarına katıldı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) öncülüğünde Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde geçen hafta düzenlenen iki fuara katılan toplam 86 Türk firması, 28 ülkeden gelen profesyonel ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.
geçen hafta düzenlenen fuarlara katılan toplam 86 Türk firması, profesyonel ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. OİB, Amerika kıtasında yan sanayi alanında en büyük organizasyonlardan biri kabul edilen PAACE Automechanika Meksika’ya milli düzeyde katılım sağlarken, Avrasya bölgesinde her geçen yıl önemini artıran Automechanika İstanbul’da da Alım Heyeti organizasyonu gerçekleştirdi. Amerika kıtasından firmaların satın alma yetkililerini katılımcı firmalarla buluşturan bir organizasyon olarak öne çıkan PAACE Automechanika Meksika fuarına, 21 farklı ülkeden 470 firmanın yetkilileri katıldı. OİB öncülüğünde fuarda yerini alan 11 Türk firmasına ise yaklaşık 20 bin profesyonel ziyaretçinin ilgisi büyük oldu.
Automechanika Meksika’ya milli katılım sağlayan OİB Başkanı Orhan Sabuncu, “Meksika’ya martta ihracatımız yüzde 28 arttı. İthalatı ağırlıklı otomotiv yan sanayi alanında olan ülke, Türkiye otomotivi için güçlü bir potansiyel barındırıyor” dedi.
Mart ayında Meksika’ya ihracat arttı
Tmotifi ürkiye ihracatının lokootomotiv endüstrisi, küresel rekabet gücünü daha da artırmak amacıyla sektörün dünyadaki en büyük organizasyonlarından Auto26 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
mechanika Meksika ve Automechanika İstanbul fuarlarına katıldı. Endüstrinin ihracatta tek çatı örgütü olan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) öncülüğünde ve Ekonomi Bakanlığı koordinatörlüğünde
Türkiye’nin Meksika’ya olan otomotiv ihracatına ilişkin bilgiler veren OİB Başkanı Orhan Sabuncu, bu yılın ilk ayında ihracatın kayıpla başladığını, şubat ayından itibaren ise yükselişe geçtiğini söyledi. OİB Başkanı Sabuncu, “Şubat ayında geçen yıla kıyasla yüzde 56 artışla 25 milyon dolar olan ihracat, mart ayında yüzde 28 artarak 39 milyon dolara yükseldi. Meksika’nın içinde bulunduğu Kuzey ve Güney
Sektör - Otomotiv
LATİN AMERİKA’DA BÜYÜK İLGİ Amerika ülkeleri grubuna ihracat da mart ayında yüzde 5 artışla 96 milyon dolar oldu” dedi. Sabuncu, ocak ayında yaşanan düşüş nedeniyle Meksika’ya yılın ilk çeyreğindeki ihracat rakamının yüzde 2 azalarak 89 milyon dolar olduğunu, Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri grubuna ocak-mart dönemi ihracatının da yüzde 8 azalışla 238 milyon dolara düştüğünü söyledi. Otomotiv yan sanayinin ihracat potansiyeli yüksek Meksika’nın gerek düşük üretim maliyetleri gerekse ABD pazarına yakın olması nedeniyle hatırı sayılır
oranda otomotiv yatırımları çeken bir ülke olduğuna dikkat çeken Orhan Sabuncu, “Meksika’nın ithalatında otomobil ve otomotiv yan sanayinin payı büyük. İthalatta ilk sırayı otomotiv yan sanayi alıyor. Ülkenin toplam otomotiv ithalatının yüzde 64’ü otomotiv yan sanayi ürünleri oluşturuyor. Bu anlamda ihracat açısından bizim için güçlü bir potansiyel barındırıyor. Bu yıl gerek yan sanayi gerekse ticari ve yolcu taşımaya mahsus araçlar açısından ihracatımızı artıracağımıza inanıyoruz” dedi. Türk firmaları yabancı firmalarla buluştu
7-10 Nisan tarihleri arasında düzenlenen Avrupa’nın en büyük yan sanayi ve satış sonrası hizmet fuarı Automechanika İstanbul’da ise Alım Heyeti organizasyonu gerçekleştirdi. Bu yıl 34 ülkeden bin 282 firmanın ürün ve çözümlerini sergilediği fuarda, OİB de yeni iş anlaşmalarının önünü açmak amacıyla Türk firmalarını yedi ülkeden gelen firmalarla buluşturdu. Alım Heyeti programı kapsamında Bosna Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyet, İspanya, Moldova, Sırbistan, Tunus’tan gelen 10 firmanın temsilcileri, Türkiye’den 75 firmanın temsilcileri ile ikili görüşmelerde bulundu.
OİB, Meksika ile eş zamanlı olarak
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 27
Sektör - Otomotiv
OTOMOTİV ENDÜSTRİNİN LİDERLERİ AUTOMECHANİKA’DAYDI
AUTOMECHANİKA 2016
Automechanika Frankfurt ve Automechanika Shanghai’dan sonra otomotiv endüstrisinin en büyük 3. fuarı olan Automechanika Istanbul, 07- 10 Nisan 2016 tarihleri arasında İstanbul, TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlendi. 4 gün boyunca, endüstrinin liderleri ortak fayda ve gelişim için aynı çatı altında biraraya geldi.
3 8,173 m2 net alanda, 1,282 katılımcı, Parça & Bileşenler, Elektronik Donanım & Sistemler, Aksesuar &Tuning, Onarım & Bakım, Bilgi Teknolojileri & Yönetim, Servis İstasyonu & Oto Yıkama, Yağ, Lastik, Akü, Truck Competence ürün gruplarındaki yenilikliklerini 14 salonda sergiledi. Bu yıl fuarda Almanya, A.B.D, Çin, Hindistan, Hong Kong, İran, İspanya, İtalya, Fas, Fransa, Güney Kore, Pakistan, Romanya, Singapur, Tayvan, Tunus ve bu yıl ilk kez Endonezya olmak üzere toplam 17 ülke pavilyonu yer aldı. Automechanika Istanbul, yeni ithalat ve ihracat frsatları ve iş büyütme açısından önemli bir uluslararası buluşmaya hizmet etti. Alexander Kühnel, Hannover Fairs Turkey Genel Müdürü şunları dile getirdi: “Geçtiğimiz yıl 20 milyar doları aşan ihracat rakamları ile, otomotiv endüstrisi Türkiye’nin en önemli endüstrilerinden biri
28 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
olmaya devam ediyor ve Automechanika Istanbul yeni pazarlara ulaşmak isteyen şirketler için önemli bir fırsat sunarak, endüstrinin bu konumunu pekiştiriyor. Automechanika Istanbul doğru projelerin her zaman insanları biraraya getrirme gücü olduğunu bir kez daha gösterdi. Automechanika Istanbul markası altında, 34 ülkeden katılımcı bir araya gelerek etkinliğin lider uluslararası pozisyonunu bir kez daha kanıtladı.” Fuar başta Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve CIS ülkeleri olmak üzere birçok ülkeden 42,781 ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca,Ekonomi Bakanlığı ve Otomotiv ihracatçıları birliğinin desteği ile Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Moldovya, Sırbistan, İspanya ve Tunus’tan satın almacılar yeni iş ilişkileri geliştirmek için Automechanika Istanbul’daydı. Bunun yanı sıra, Anadolu Programı kapsamında, ülkenin çeşitli lokasyonlarından
Ticaret odalarının desteği ile 75 delegasyon fuarı ziyaret etti. Tayfun Yardım, Messe Frankfurt Istanbul Genel Müdürü şunları aktarıyor:”Automechanika Istanbul,yüzden fazla ülkeden ziyaretçiyi ağırlayarak bir kez daha hem ulusal hem de uluslararası arenadan sektör profesyonelleri için bölgenin en önemli buluşma noktası olduğunu kanıtladı. Türkiye, hem alım hem de satım için önemli bir merkez. Istanbul’un 8000 yılı aşan bir ticaret geçmişi var. Bu kültürel ve tarihi arkaplan ile, Automechanika Istanbul yeni ihracat ve ithalat fırsatları ve iş geliştirme için önemli bir hizmet sağlıyor. Automechanika Istanbul’u ve dolayısıyla katılımcılarımıza ve ziyaretçilerimize sunduğumuz hizmet kalitesini geliştirme konusunda bize düşen sorumluluğun farkındayız. Tek amacımız halihazırda yüksek olacak hizmet kalitemizi daha da yukarılara taşıyabilmek.
Sektör - Otomotiv
Böylesine profesyonel ve uluslararası bir fuar düzenliyor olmaktan gurur duyuyoruz. Katılımcıların yüksek memnuniyeti fuar konseptine ve tanıtım çalışmalarına yapılan yatırımlarındoğruluğuna işaret ediyor.” Automechanika Istanbul 2016 çok daha renkliydi Automechanika Istanbul, otomotiv sektörünün en önemli konferanslarından biri olan Automechanika Academy ile de sektöre ışık tuttu. OYPGdesteği ile Filo Kiralama Sektörünün Penceresinden
Otomotiv Aftermarket ve Türkiye Yenileme Pazarına Avrupa’dan Bakış konulu seminerler düzenlenirken, TAISAD desteği ile Eşdeğer Yedek Parça Belgelendirme Semineri düzenlendi. Bunların yanı sıra, fuar, dernek ve üniversiteler tarafından organize edilen çeşitli sunum ve workshoplara da ev sahipliği yaptı. Aralarından, sergilenen klasik yarış otomobilleri ve F1 simulatorü, 360 derece hareket eden Uçuş ve RollerCoaster simülatörü ve ralli simülatörüziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Bunların yanı sıra, Türk otomotiv ve yan sanayisinin
gücünü dünyaya göstermek amacı ile ülkemizde üretilen yerli otomobiller Automechanika Istanbul’da unutulmadı. İlk yerli yarış otomobili VOLKICAR fuarda sergilendi. İllüstrasyondan, grafitiye ve maketçiliğe kadar farklı sanat dallarından ustalar da ziyaretçiler için yeteneklerini Automechanika Istanbul’da sergiledi.Resim ve illüstrasyon sanatçısı Osman Arık 10. Salonda eserlerini sundu. Ayrıca 4 gün boyunca süren canlı performansında, sergilenen bir otomobili tuvalinde resmetti.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 29
Sektör - Otomotiv
TAYSAD OTOMOTİVDE “YENİLEME PAZARI”NI BULUŞTURDU
VII. Aftermarket Konferansı’nda konuşan Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, “Bugün itibariyle taşıt araçlarında yaklaşık yüzde 30-40 seviyesinde olan elektronik aksam kullanımı, 2030’larda yüzde 50’nin de üzerine çıkacak. Dolayısıyla özellikle Yenileme Pazarı’nda varlığını sürdürmek isteyen firmalarımız için burada bir fırsat var. O fırsatı kaçırmamak için, yeni teknoloji ve eğilimleri yakından takip etmek
TAYSAD
gerekiyor” dedi.
Tri Derneği aşıt Araçları Yan Sanayicile(TAYSAD) ve Oto-
motiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından ortaklaşa düzenlenen ve Otomotiv Yenileme Pazarı Geliştirme Derneği (OYPG) tarafından desteklenen, yenileme pazarı sektöründeki son yenilikler ve gelişmelerin nabzının tutulduğu VII. Aftermarket Konferansı sektör devlerini bir araya getirdi. Türkiye’de sadece TAYSAD tarafından gerçekleştirilen AftermarketKonferansı’nın açılış konuşmalarını TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu ve OYPG Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Urgancılar yaptı. Açılışta konuşan TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “TÜİK verilerine göre, toplam araç parkımız Mart 2016 sonu itibariyle 20,2 milyon adede ulaşmıştır. 2003 yılında Türkiye’de bin kişiye
30 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
95 araç düşerken, son 12 yılda görülen büyümeyle bu rakam 2014 sonunda 173’e ulaştı” dedi. Araç teknolojisindeki gelişmelerin Yenileme Pazarı’nı doğrudan etkilediğini belirten Kanca “Bugün itibariyle yaklaşık yüzde 30–40 seviyesinde olan elektronik aksam kullanımının, 2030’larda yüzde 50’nin de üzerinde seyredebileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla özellikle Yenileme Pazarı’nda varlığını sürdürmek isteyen firmalarımızın, yeni teknoloji ve eğilimleri yakından takip etmesi önemlidir” şeklinde konuştu. Dünyada kullanılmakta olan araç sayısının 1,14 milyar adedi aştığının ve bu rakamın 2025’de 1,35 milyar adede ulaşmasının beklendiği bilgisinin altını çizen Başkan Alper Kanca “Türkiye, bu rakamın sadece yüzde 1,5’ini temsil
ediyor. 2014’te Türkiye Yenileme Pazarı’nın büyüklüğü 4,7 milyar dolar iken bu rakamın 2020’de 6,5 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz” şeklinde öngörüsünü bildirdi. TAYSAD Başkanı Alper Kanca, otomotiv tedarik sanayiinin uluslararası standartlara uygun kalitede üretim yapma konusunda son derece yetkin olduğunu da belirterek “Birçok OEM firmasından Tedarikçi Ödülü alan TAYSAD üyeleri, kalite ve verimlilik konularında dünyada örnek gösterilen bir seviyeye ulaşmıştır. Bu başarının sürdürülebilir olması için, sadece OEM veya OES parçalarında değil, aynı zamanda IAM (IndependentAftermarket) parçalarında da stratejik olarak belirlenmiş kalite seviyesinin sürdürülmesi gerekmektedir. Ayrıca Türk tedarikçilerin, sadece standart ürünleri üretmeyip, katma değeri yüksek ürünlere
yönelmelerinin mümkün olduğunu görüyoruz; bu teknolojik alt yapı ve Ar-Ge kabiliyeti firmalarımızda bulunmaktadır” dedi. Etkinlik konuşmacıları arasında OIB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu da yer aldı. Sabuncu “Türk otomotiv endüstrisi geçtiğimiz yıl 1 milyon 159 bin araç üretmiştir. Endüstrinin ihracat adedi 992 bin adet olmuş, iç pazarda da 1 milyonun üzerinde bir araç satışına ulaşılmıştır. Kısaca 2015 yılında üretim, satış ve adet bazında ihracatta tüm zamanların rekorları kırılmıştır” şeklinde konuştu.
Avrupa’nın yenileme pazarı faaliyetlerini yönetiyorlar. Bu pazarlar potansiyeli yüksek olan pazarlar. Bunun üzerine sadece parça bazında, yine üreticiden dağıtıcıya, Avrupa’yı da dahil ettiğimizde potansiyel 70 milyar doları buluyor. Ama ne yazık ki Türk Otomotiv Sanayi burada alması gereken payı alamıyor. Ülkemizdeki bağımsız yenileme pazarında otomotivin en temel parçalarından debriyaj, amortisör ve bujide bile yerli üretim, yedek parça ihtiyacını karşılamaktan çok uzakta. Hatta turbo, airbag gibi parçalarda hemen hemen hiç yok” açıklamasında bulundu.
OYPG Başkanı Mesut Urgancılar konferansta yaptığı konuşmasında pazarı değerlendirdi. Kilogram birim fiyatlarının Avrupa pazarına göre çok gerilerde olduğunu belirten Urgancılar, “Türkiye, otomotiv tedarik sanayi ürünlerinin kilogram satış fiyatları sıralamasında 4,91 dolar ile en alt sırada. İlk sırada ise 10,4 dolar ile Romanya var. Toplamda 5 milyar dolar civarlarında bir pazar var. Türkiye, 2006 yılından beri özellikle uluslararası otomotiv tedarik sanayicileri tarafından bölgenin yenileme pazarı (after market) üssü olarak kullanılıyor. Ülkemizdeki birçok uluslararası tedarik sanayii firması, Türkiye’nin, Ortadoğu’nun, Afrika’nın hatta Rusya ve Kuzey
IHS/POLK Otomotiv Aftermarket Satış Müdürü MarcusZahren’in ‘Sektöre ilişkin Genel Global Değerlendirme’ başlığıyla yaptığı konuşmayı, ‘Türkiye Otomotiv Aftermarket Değerlendirmesi’, ‘Avrupa Otomotiv Aftermarket Değerlendirmesi’, ‘Çin ve G5 Ülkeleri Otomotiv Aftermarket Değerlendirmesi’ konularında, alanında uzman isimlerin konuşmaları izledi. FORD OTOSAN İnönü Fabrikası Müdürü Sabri Çimen’in “OEM Aftermarket Stratejisi ve Ticari Araç Trendleri” hakkında gerçekleştirdiği sunum ve 3M Türkiye Endüstriyel Ürünler Grubu Ülke Direktörü Zafer Kaşıkara’nın gerçekleştirdiği “Otomotiv Aftermarkette 3M Biliminin Yeri” sunumu katılımcılar tarafından
büyük ilgi gördü.
Sektör - Otomotiv
Sektörün öncü kurumlarından 300’ü aşkın kişinin katıldığı ve bu yıl 7’ncisi gerçekleşen After Market Konferansı’nda ayrıca “Satış Sonrasında Yeni İş Modelleri Trendler ve İnovasyon” ile “Aftermarket Çözüm Ortakları; AftermarketLojistiginde Zorluklar ve Kazanan Modeller” konulu panele de yer verildi.
3M Türkiye Endüstriyel Ürünler Grubu Ülke Direktörü Zafer Kaşıkara’nın gerçekleştirdiği sunumda; 3 M’in bilimsel anlamda geçirdiği evrimsel sürece değindi. Dünyada insanların hayatlarını kolaylaştırmak için 3 M’in ürettiği ürünlere vurgu yaptı. Ayrıca 3 M’in ürün gamında genişliğinde Türkiye’deki rekabet koşullarında handikaptan çok avantaş sağladığını söyledi.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
31
İş Makinası
2023 YILINDA, 10 MİLYAR DOLAR İHRACAT
Türkiye’deki iş ve inşaat makinaları sektörünün yüzde 93’ünü çatısı altında buluşturan İMDER Başkan’ı Halil Tamer Öztoygar, inşaat
İdüzenlenen, MDER’in ev
İMDER
sahipliğinde makineleri alanında 1,2 Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni milyar dolar civarındaki Cüneyt Başaran, Dünya ihracatın 2023 yılında Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Ekono10 milyar doların mist Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu üzerine çıkacağını ve Fortune Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Toros’un vurguladı. katıldığı “Ulusaldan Küresele İş Makineleri Sektörü” panelinde konuşan Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Halil Tamer Öztoygar “İnşaat makineleri alanında 1,2 milyar dolar civarındaki ihracatımızın, 2023 yılında 10 milyar doların üzerine çıkarılması hedefine inancımız tam” dedi. İş makineleri sektöründe ihracatın artması için çalıştıklarını aktaran Öztoygar, uygun yatırım ortamı ve avantajları ışığında iş ve
32
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
inşaat makineleri alanında doğrudan yabancı yatırımları ve ortaklıkları önemsediklerini dile getirdi. Öztoygar şunları kaydetti: “Yan unsurları ile birlikte iş ve inşaat makineleri alanında 1,2 milyar dolar civarındaki ihracatımızın, 2023 yılında 10 milyar doların üzerine çıkarılması hedefine inancımız tamdır. Bu çerçevede küresel önemi büyük olan bu sektörde uluslararası iş birliklerini geliştirmek amacıyla 2013 yılında 1. Uluslararası İş Makinaları Kongresi’ni başarı ile gerçekleştirdik. 2. kongreyi ise 20-21 Ekim 2016 tarihlerinde yine İstanbul’da gerçekleştirmek üzere yoğun çalışmalarımız devam ediyor”
Kalkınma için iş ve inşaat makinalarına ihtiyaç var Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran’ın moderasyonuyla düzenlenen “Ulusaldan Küresele İş Makineleri Sektörü” panelinin açılış konuşmasında iş makineleri sektörüne ilişkin değerlendirmeler yapan Öztoygar “Ülkelerin ekonomik ve sosyal alanda kalkınmasını sağlamak için güçlü bir iş ve inşaat makineleri sektörüne gereksinim var” dedi. İş ve inşaat makinaları sektörünün büyüklüğüne değinen Öztoygar “Gelişmişlik ve ekonomi düzeyi göstergeleri arasında yer alan iş ve inşaat makineleri ve ekipmanları sektörü pazar büyüklüğü bakımından ülkemiz, Çin ve Hindistan ardından en hızlı büyüyen
Sektör - Otomotiv
pazar olarak Avrupa’da 4’üncü iken 2023 yılında birinci sıraya dünyada ise altıncı sıraya ulaşmamız beklenmektedir.” bilgisini verdi. Öztoygar, dinamik pazarın yanı sıra imalat sanayisinin de artan teknolojik düzeyi ve kalitesi ile dünyada etkinliğini artırdığına dikkati çekerek, “Ülkemizde üretilen ürün grupları iç pazarda hakim konumda iken dünyada da aranan ürünler haline gelmektedir. Bununla birlikte dünyaca ünlü birçok iş makinesi bünyesinde artık önemli oranda Türk malı bileşen kullanılmaktadır.” dedi. Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, endüstri 4.0’a ve coğrafi avantajlara dikkat çekerken, Afrika pazarında mutlaka yer edinmenin önemini vurguladı. Fortune Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Toros ise , devletin teşvik sistemi ve eğitim konularına değindi. Eğitime önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Toros, devletin teşvik mekanizmasında ne istediğini bilmesi gerektiğini vurguladı.
“Türkiye’nin 2030’a kadar 1,3 trilyon liralık yatırım planı var” Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu ise Türkiye’nin 2030’a kadar 1,3 trilyon liralık yatırım planı bulunduğunu belirterek, “Altyapı yatırımları için 100 milyar dolar öngörülüyor, enerji projeleri için 100 milyar dolar, ulaşım yatırımları için 350 milyar dolar, konut ve kentsel dönüşüm için 400 milyar dolar ve ticari, eğitim, kültür, sağlık yatırımları için 350 milyar dolar yatırım planlanıyor. Tüm bunların başarıyla yapılabilmesi için siyasi istikrar ve Türkiye’nin bölgesindeki iyileşmeler oldukça önemli.” diye konuştu. Tamer Öztoygar güven tazeledi Panelin ardından, İMDER 8. Olağan Genel Kurul Toplantısı değerlendirmesi gerçekleştirildi. 8. Olağan Genel Kurulda, 2014 yılından beri başkanlık görevini başarı ile yürüten ve yeni dönem için de başkan seçilen Halil
Tamer Öztoygar’ın açılış konuşması ile başlayan toplantıda,Öztoygar, önümüzdeki 2 yıl boyunca tekrar sektörü temsil edecek olmaktan gurur duyacağını ifade etti. Üyeleri, Türkiye’nin en büyük holdinglerinden ve sektör için önem arz eden firmalardan oluşan İMDER, yeni dönemde de sektöre dair sorunların çözümünde ortak bir platform oluşturma faaliyetlerini hız kesmeden sürdürme çalışmaları içerisinde. Sektörün temas ettiği tüm bakanlıklar, müsteşarlıklar ve ilgili genel müdürleri ile görüşmelerin gerçekleştirip, sektör açısından önemli konular ile ilgili özel çalışmalarla, üyelerine ve sektöre faydalı olmayı planladıklarını belirten ve gelecek dönem faaliyetlerine konuşmasında yer veren İMDER Başkanı Öztoygar, “Bizlere güvenerek, bu görevi tekrar layık görmenizden ötürü derneğimiz ve yönetim kurulu adına teşekkürlerimizi sunarız” ifadeleri ile konuşmasını sonlandırdı.
Yazılım - Röportaj
Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal:
“DASSAULT SYSTÈMES’İN TÜRKİYE’DEKİ BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRECEĞİZ” Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal ile yeni görevi üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Gürdal görüşmemizde: “Yeni görevimde Dassault Systèmes’in Türkiye’deki büyümesini sürdürmeye destek olmaya ve 3DEXPERI-
Ö ncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Kısa bir
glerinin de arasında olduğu kurumsal müşterilere dair satış aktivitelerinin yönetiminden sorumluydum.
Bilkent Üniversitesi’nden 1995 yılında Bilgisayar şekilde kullanılması Mühendisliği alanından meamacına hizmet etmeyi zun oldum. Ardından Boğaziçi Üniversitesi’nde 2004 planlıyorum” dedi. yılında Executive MBA’imi tamamladım. Teknoloji sektöründe eğitimim ve akabindeki iş deneyimim kapsamında yaklaşık 20 yıllık bir deneyime sahibim. Şu anki görevimden önce Türk Telekom, Borsa İstanbul ve HP gibi firmalarda teknik ve satışla ilgili pozisyonlarda çalıştım. Son olarak ise Oracle firmasında Üretim, Perakende ve Dağıtım Kanalı pazarlarından sorumlu Kıdemli Satış Müdürü olarak görev yapıyordum. Oracle’daki görevimde Türkiye’nin en büyük Holdin-
Dassault Systèmes olarak şu anda kendinizi sektörün neresinde konumlandırıyorsunuz? Dünya ölçeğinde ve Türkiye lokalinde değerlendirir misiniz?
ENCE platformunun Türkiye pazarında daha çok işletme
özgeçmiş alabilir miyiz?
DaSSAULT
tarafından etkin
34 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
Biz kendimizi bir yazılım firmasından çok daha öte görüyoruz. Biz bir üç boyutlu deneyimler firmasıyız. Bu noktada ciddi anlamda sektörde farklılaştığımızı düşünüyoruz. Biz üç boyutu yani 3D’yi farklı dili konuşan ve farklı kültürlere sahip insanların da birbiriyle anlaşabilmeleri için kullanacakları ortak bir dil olarak tanımlıyoruz. Bu cümlenin çevirisinde bir hata var? Herşey esasında bir fikir ile başlıyor. Bu fikir önce bir
kağıda veya ekrana dökülüyor. Daha sonra bu fikir üzerinde derinlemesine çalışılıyor. Analizler yapılıyor, üç boyutlu modellemeler oluşturulup simülasyonlar yapılıyor, üretim planlamaları dijital ortamda yapılıyor. Sanal fabrikalar kuruluyor, uygulamalar yapılıyor, hatta daha da ötesi internet aracılığıyla son kullanıcının bu ürünleri üç boyutlu olarak deneyimlemeleri sağlanabiliyor. Böylece bir ürünün fikir aşamasından yeniden dönüşüm sürecine kadar olan bütün adımları, web tabanlı bir platform üzerinde, her adımı tamamen üç boyutlu olacak şekilde ve çok kısa süre içinde takip edilebiliyor. Kısacası 3DEXPERIENCE insanların yaratırken, paylaşırken ve tecrübe ederken üç boyut dilini kullanmalarını, her zaman
en doğru en güncel bilgiye ulaşarak işlerini geliştirmelerini sağlayan bir çözümler bütünüdür. Biz Dassault Systèmes olarak şirketlere ‘Rekabet gücünüzü artırmak ve işinizi hızlandırmak için dijital sürekliliği sağlayın’ diyoruz. Çözümlerimizle de bu süreklililiğin en verimli şekilde tesis edilmesine yardımcı olmayı hedefliyoruz ve bu noktada üç boyutlu teknolojilerin ve yazılımların da iş sürekliliği için kritik çözümler arasında yer aldığını düşünüyoruz. Dassault Systèmes’in sunduğu 3DEXPERIENCE platformu, müşterilerine iş sürekliliğinde amaçlarına ulaşma konusunda destek veriyor. Dassault Systèmes, sürdürülebilir yenilikler hayal etmeleri için işletmelere ve bireylere sanal evrenler sunuyor. Dassault Systèmes’in birlikte çalışma çözümleri sosyal yeniliği teşvik etmekte, sanal dünyanın gerçek dünyayı geliştirmesine olanak vermekte. Dassault Systèmes, 140’den fazla ülkede, 210.000’den fazla kurumsal müşteriye değer katıyor. Ar-Ge’ye büyük önem veren şirketin dünya genelinde 53 Ar-Ge merkezi var. Dassault Systèmes dünya genelinde; alanında uzman ve yetkin 13.500 iş ortağıyla çalışıyor. Dassault Systèmes, Türkiye ülke ofisini ise 2008 yılında açmıştı. 3 kişiyle Türkiye’deki yolcuğuna başlayan Dassault Systèmes, her sene büyümeye devam etti ve şu an 20 kişilik kadrosuyla faaliyetlerini başarıyla sürdürüyor. Baştan beri Türkiye pazarı Dassault Systèmes için büyük potansiyel taşıyordu ve halen taşımaya devam ediyor. İstikrarlı şekilde Türkiye’deki büyümemizi sürdürüyoruz. Dassault Systèmes çözümleri Türkiye’de birçok endüstride yüzlerce lider firma ve kurum tarafından etkin ve verimli bir şekilde kullanılıyor. Ağırlık verdiğiniz veya stratejik olarak yöneldiğiniz sektörler olacak mı? Dassault
Systèmes’in
şu
anda
bünyesinde bulundurduğu 12 ayrı sektörel deneyim çözümü vardır. Tüm dünyada otomotivden, savunmaya, havacılıktan, endüstriyel ekipmanlara, enerjiden denizciliğe, modadan perakendeye, inşaattan doğal kaynaklara kadar birçok farklı sektörde çözümlerimiz kullanılıyor. Türkiye’de alanında; otomotiv, otomotiv yan sanayii, savunma, havacılık, endüstriyel ekipmanlar gibi sektörlerde liderliği devam ettiririrken, diğer sektörlerde de ilerlemeyi hedefledik ve 2013’den bu yana bu doğrultudaki stratejimiz sonucunda; çalışma ve yatırımlara devam etmekteyiz ve çok önemli sonuçlar alıyoruz. Sunduğumuz teknolojiler yakın zamana kadar daha çok karmaşık mühendislik tasarımlarının yapıldığı otomotiv, savunma ve havacılık gibi alanlarda kullanılırken, son yıllarda geleneksel sektörlerin dışına çıkma stratejimizle birlikte birçok yeni sektöre de tecrübe ve bilgilerimizi ulaştırmaya başladık. Bu noktada atılımımız sürecektir. Yeni görevimde Dassault Systèmes’in Türkiye’deki büyümesini sürdürmeye destek olmaya ve 3DEXPERIENCE platformunun Türkiye pazarında daha çok işletme tarafından etkin şekilde kullanılması amacına hizmet etmeyi planlıyorum. Bu noktada Dassault Systèmes’in Türkiye pazarına dair uzun dönem stratejilerini de oluşturma ve hayata geçirme anlamında da ekibe liderlik ederek en iyi sonuca ulaşılmasını sağlamayı hedefliyorum. Şirketin ve çözümlerinin bilinirliğini, marka algısını ve çözümlerin faydaları noktasında farkındalığı en üst seviyeye çıkaracak adımları atmayı planlıyoruz. Endüstriyel yazılım sektöründe lisanslama ve korsan yazılım sorunlarına dönük ne tür çalışmalarınız olacak? Dassault Systemes,dünyada ve Türkiye’de Fikri Mülkiyet haklarının korunması için korsanlıkla mücadele ve uygun kullanım konularında
Yazılım - Röportaj çalışmalarını sürdürmektedir. Korsan yazılım sorunu Türkiye’deki Endüstriyel yazılım sektörünün gelişmesininönündeki önemli engellerden biridir. Sektörün bu anlamda gelişmesi için Dassault Systemes de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam etmektedir. İş ortaklarımızı ve müşterilerimizi bu anlamda bilinçlendirmeye ve lisanslı kullanıma yönlendirmeye gayret ediyoruz.Korsan kullanım, yazılım sektörünün kendisi kadar müşterilerin içinde bulundukları sektörler için de haksız rekabete yol açması nedeni ile bir sorun oluşturmaktadır.Korsan yazılım ile mücadele ederekaynı zamanda lisanslı ürün kullanan müşterilerimizin haklarını da korumaktayız. Yazılım sektöründe Türkiye dünyanın neresinde? Bu bağlamda Endüstri 4.0 üzerine yoğunlaşacak mısınız? Yazılım sektöründe Türkiye’de son yıllarda büyüme adına önemli adımlar atıldığını görüyoruz. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin bu hedeflerine ulaşmasında yazılım sektöründeki potansiyelinin değerlendirilmesinin çok kritik olduğunu düşünüyoruz Endüstri 4.0 tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de birçok sektör ve ekonomi açısından çok kritik bir konudur. Bu vizyona paralel olarak, bizler de müşterilerimize olabilecek en iyi çözümleri sunmayı ve Endüstri 4.0’da onların iş ortağı olarak çalışmayı hedefliyoruz. Dassault Systemès dünyada, geliştirdiği dijital üretim araçları ile Endüstri 4.0’ı teşvik eden ülkeler ile ortaklaşa çalışmakta ve ilgili insiyatifleri geliştirmektedir.Türkiye’de de Endüstri 4.0 konusunda firmalara çözüm sunmakta ve hedeflerine ulaşmalarında yardım etmekteyiz.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 35
Yazılım - Lansman Türkiye’nin önde gelen yazılım firmalarından biri olan 3B Dizayn Ltd. Şti. 25 yıllık birikimi ve deneyimi ile 15yıldırdistribü törlüğünü yaptığı TopSolid CAD/CAM yazılımının üreticisi olan Missler Software firmasının ortağı oluşunu Bayrampaşa Titanic Business Hotel’de görkemli bir lansman ile duyurdu.
Missler Software hakkında : Missler Software, Fransa’nın Paris şehir merkezinin hemen dışında bulunan merkezinde yerleşik olup; özellikle metal, kalıp, mobilya ve sac-metal sektörlerini kapsayan TopSolid CAD/CAM/ PDM yazılımının geliştiricisidir. 2015 yılında, 220 çalışanı ile cirosu 30 Milyon EURO’ya çıkmıştır. Missler Software, her yıl cirosunun %30’unu Ar-Ge’ye ayırmaktadır. Firma, 1984 yılında kurulmuş ve 1997 yılında dünyaya açılmıştır. Missler Software, dünya çapında 80 bayisi ile lisanslarının %60’ını ihraç etmektedir. Daha çokbilgi için lütfenwww.topsolid. comadresini ziyaret ediniz.
TOPSOLİD TÜRKİYE LANSMANI BAYRAMPAŞA TİTANİC OTELDE YAPILDI
K atılımcıların yoğun ilgi gösterdikleri lansman önc-
esinde iki ayrı salonda mobilya ve metal sektörleri için TopSolid yazılımına 2016 yılında getirilen yenilikler kullanıcılara aktarıldı. Seminerlerin bitiminde yemek salonunda tüm katılımcılar ile birlikte trio müzik ekibi eşliğinde gala yemeği yenildi. Yemek sonrasında dünya çapında Missler Software ve TopSolid yazılımının iş geliştirme sorumlusu ve Missler Software Genel Müdürü olan MarcChoquinMissler Software firmasının global pazardaki yerini ve 3B Dizayn ile birleşmelerini konu alan bir sunum gerçekleştirdi.Takım olarakgerçekleştirilen lansman için teşekkürlerini ileterek konuşmasına başlayan MarcChoquin; konuşmasına şu şekilde devam etti: “TopSolid yazılımı olarak dünyada lider firmalardan biriyiz. Mekanik modelleme, makine tasarımı, işleme ve mobilya konularında yaklaşık 30 yılın üzerinde tecrübemiz var. Fransız menşeili bir firmayız ve Paris’te kurulduk. Fransa’da toplam 5 farklı şehirde yerimiz var ve 30 yıl önce burada kurulduk. Müşterilerimize özel çözümler geliştirerek
36 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
belli bir noktaya geldik. Mobilya sektörüne yönelik özel çözümler, kalıpçılığa yönelik özel çözümleri veya makine alanına yönelik özel çözümleri söylemek isterim. Dünyada bu sektörde bir oyuncu olarak bulunuyoruz. 80’in üzerinde bayi ağımız var. Kuzey Amerika’dan Avusturalya’ya güney Amerika ülkelerinden Çin, Japonya Kore’ye kadar bayi ağımız var. Ama burada en önemlisi yine dünya üzerinde direkt kendimiz olarak 6 ülkede varız. Amerika, İsviçre, İtalya, Brezilya, Çin ve Türkiye’de varız. Bazı rakamları belirtmek isterim ki 30 yıllık bir firmayız. 30 Milyon€ ciromuz var. 130.000 den fazla lisansımız var. Sadece Fransa’da 220 çalışanımız ve bunların %30’u yazılım geliştirme bölümünde çalışmaktadır. Dünya çapında ise 500 personelimiz mevcuttur. Bu süreçte bu ciroyu elde etmek kolay bir süreç değildir. Yeni başlamış bir firma değiliz. Tabii müşterilerimize de daha güçlü ve daha rekabetçi geliştirmeler sayesinde bu ciroyu yakalayabiliyoruz. Tabi rakamların dışında daha önemli şeyler de var. Bunlardan biri de yenilikçi olmak. MisslerSoftware’in temel amacı yenilikçiliği bırakmamak onu sürekli
hale getirmektir. Bunun için de en son teknolojiyi takip eden bir firmayız. Bu yenilikçi platformun üzerine kendi geliştirmelerimizle ekleyerek çok rekabetçi bir yazılım ortaya çıkarmış oluyoruz. Tabii bu arada bayilerimize teşekkür ederiz. Bayilerimiz dışında Missler Software Türkiye ekibine de teşekkür ediyoruz. Onların sayesinde Türkiye’deki firmalara daha yakın durabiliyoruz. Bu yakınlığın getirdiği avantajlar da daha iyi eğitim ve daha iyi teknik destek sağlıyor. Dünya çağında bir oyuncu olduğumuz için de bunlardan aldığımız tecrübeler doğrultusunda geliştirdiğimiz yazılım da belli bir noktaya erişmiş durumda. Taşımacılık, mekanik seri imalat, kalıpçılık, özel makine tasarımları, mobilya iç dizayn, sac metal, medikal sektörü, enerji sektörü ve eğitim alanında faaliyet göstermekteyiz. Ana amacımız müşterilerimizin memnuniyetidir. Bu konuda çalışanlarımız bizzat sahada, müşteri memnuniyeti odaklı çalışmaktadır. Dünya çapında önemli referanslarımız; Safran, Panasonic, Legrand, Sanyo, Sidel, DCNS gibi Türkiye’de de kullanıcılarımız
Yazılım - Lansman
bulunmaktadır. TopSolid, küçük çaplı firmalarda kullanıldığı gibi metal sektöründe dünya devlerinden THY HABOM, mobilya sektöründe Doğtaş, Çilek, Boytaş A.Ş. gibi büyük firmalar tarafından da tercih edilmektedir. Dinamik pazara sahip olan ve ekonomisi gelişen ülkeler arasında Türkiye’de var. Bunun için de yılın başında Missler Software Türkiye olarak yeni bir firma oluşuma birlikte karar verdik.” Türkiye dinamik bir pazara sahip ekonomisi gelişen bir ülke! Missler Software Türkiye’nin kurulmasının temel sebeplerinden birinin buradaki ekibe çok güvenmeleri olduğunu belirten MarcChoquin, “15 yıldır birlikte çalışıyoruz. Türkiye’de yaklaşık olarak 850 civarında kullanıcımız mevcut. Avrupa’da bazı ülkelerle kıyasladığımızda bu rakamın çok iyi olduğunu söylemeliyiz. Daha uzun süreçte daha iyi destek ve daha iyi imkânlar sunmak istiyoruz. Burada olmamızın sebeplerini özetlersek, çok dinamik bir pazara müşterilere ve çok iyi bir ekibe sahibiz. En önemli konulardan biri Missler Software Türkiye oluşumunun müşterilere
faydaları. 30 yıllık bir firmayız. Bu şekilde uzun yıllar devam etmek istiyoruz. Türkiye’yi desteklemek için daha çok kaynağımızı buraya aktarmak istiyoruz. TopSolid kullanıcıları için daha uzun vadede daha güvenli bir ortam oluşacak” dedi.
modülleri geliştirmiş durumdadır. Design modülü, 2 eksenden 6 eksene kadar Cam modülü, sheetmetalmodülü, mobilya modülü, kalıpçılık, PDM, sacmetalkalıpçılık progressmodülü tek arayüzdekullanıcılarına kolaylıklar sağlıyor.Dolayısıyla daha stabil ve sağlam bir yapıya sahiptir.
TopSolid: Yenilikçi ve tek çözüm…
3B Dizayn kurucusu ve Missler Software Türkiye yöneticisi Sedat Kılıç,TopSolid Türkiye Lansmanı’nın bekledikleri gibi başarılı geçtiğini ve Missler Software Türkiyeoluşumu için, “Yıllardır müşteri odaklı hizmet anlayışını benimsemiş olan firmamız, imalat alanındaki çalışmalarını daha da ileri götürerek, satış öncesi ve sonrası hizmet geleneğini de geliştirerek sürdürüyor. 3B Dizayn 15 yıllık işbirliğimizin ardından Missler Software Türkiye olmanın gururunu yaşamaktadır. Bu gelişim, Türkiye sanayisinin gelişimine katkı sağlamak ve Türkiye CAD/CAM pazarındaki payımızı arttırmak için önemli bir fırsat olacaktır” dedi.
Missler Software Türkiye ekibinin Türkiye’deki firmalarla yakınlık kurmalarını sağladığını ve bunun daha iyi eğitim ve daha iyi teknik destek olduğunu belirten Mr. Choquin, “MisslerSoftware’in kendi ekibi yazılımı geliştirirken aslında müşterilerden aldığı geri dönüşlerden edindiği tecrübeleri dayanarak bir takım gelişmeleri ortaya döküyor. Biz müşterilerin ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz ve ona istinaden de bu gelişim sürecini yaşıyoruz. Kazandığımız tecrübeler doğrultusunda geliştirdiğimiz yazılım da belli bir noktaya erişmiş durumda. TopSolid;aynı çatı altında tüm profesyonel çözümleri kendi içinde barındırıyor. TopSolid; parça tasarımından tutun, PDM yönetimine kadar aynı program üzerinde bütün
Konuşmacıların ardından lansman, çekilişle partner firmalarımızın da verdikleri birbirinden özel hediyeler katılımcılara takdim edilerek devam etti. Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
37
Metal İşleme
TEZMAKSAN
3 Haziran Cuma günü Tezmaksan Makine ,YENİ 5 EKSEN TEKNOLOJİLERİNİ tanıtmak amacıyla Bayrampaşa merkez showroom’unda, makine sanayi sektöründen müşterilerini ağırladı.5 Eksen tezgahlarla yaptığı ” TOPKAPI SARAYI, OSCAR HEYKELI , AUDI R8 ,YELKENLİ “ demo kesimleri ile ilgi topladı. Sektörde ilk defa kullanılan OPERASYONAL KİRALAMA HİZMETİNİ de etkinlikte müşterilerine tanıttı. Etkinliğin mottosu olan “5 Eksen Teknolojisi ile Uçuruyoruz” sloganı kapsamında 16 Temmuz da 6 katılımcısını İstanbul’un, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri üzerinden AW 119 helikopteri ile uçuracak.
TEZMAKSAN 5 EKSEN TEKNOLOJİSİ İLE UÇURDU
Ttarafından ezmaksan yılda
Makina bir kez düzenlenen geleneksel “Open House” etkinliklerinden “TEZMAKSAN 5 EKSEN TEKNOLOJİ VE KİRALAMA GÜNLERİ “ 3 Haziran Cuma günü Tezmaksan Bayrampaşa merkez showroom’unda yapıldı. Takım tezgâhları sektöründe birçok “İLK” i gerçekleştirmiş olan Tezmaksan, sektörde ilk defa kullanılan OPERASYONEL KİRALAMA HİZMETİNİ de etkinlikte müşterilerine tanıttı. Gelişmiş ülkelerde teknoloji alımlarının % 50’sinden fazlasının finansmanı için kullanılmakta olan OPERASYONEL KİRALAMA sunumu Tezmaksan Yatırım Danışmanı Yalçın Paslı tarafından tarafından yapıldı. Tezmaksan Yatırım Danışmanı Yalçın Paslı sunumunda Operasyonel Kiralama hizmetinin 2. El değer riskinin yönetilmesi, sermayenin doğru kullanımı, kiraların gider olarak kullanılması, makinenin verimliliği gibi birçok başlıkta
38 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
kullanıcılara sağladığı faydalar üzerinde durdu. TEZMAKSAN 5 EKSEN TEKNOLOJİ VE KİRALAMA GÜNLERİ etkinliğine Türkiye’den iştirak eden firma sahipleri, şirket yöneticileri ve mühendisleri hem demo kesimlerini hem yeni 5 Eksen modellerini incelediler. Etkinlik süresince 5 Eksen Modellerinden ; 1. FRONTIER LU 620, SİMULTANE 5 EKSEN CNC İŞLEME MERKEZİ - OSCAR HEYKELİ 2. FINETECH GTX-620 ,5 EKSEN İŞLEME MERKEZİ AUDI R8 DEMO KESİM 3. DAHLIH PT 128 -5AX KÖPRÜ TİPİ5 EKSEN İŞLEME MERKEZİ – YELKENLI DEMO KESİM 4. TOPWELL 400HW CNC İŞLEME MERKEZİ – TOPKAPI SARAYI 5. GOODWAY SW 32 KAYAR OTOMAT – SATRANÇ ATI
6. BROTHER S1000X1 İŞLEME MERKEZİ – AĞIR TALAŞ SALYONGOZ 7. BROTHER S500X1 İŞLEME MERKEZİ – KARBÜR İŞLEME 8. CC MACHINERY CY 52MV YATAY TORNA TEZGAHI - AÇILI PARÇA KESİMİ 9. MITSUBISHI MV2400R TEL EREZYON TEZGAHI 10. EA8 DALMA EZYON TEZGAHI -
ER-
Akım Metal çift ayna çift torna tezgah üretiminden sonra bu etkinlikte de, üretimde verimliliğin ve üretkenliğin arttırılması için yeni geliştirmiş olduğu, entegre otomatik yükleme boşaltma sistemli, standart tornalara oranla %50 yer tasarrufu sağlayan, lineer cetvel kontrollü X eksenine sahip, C ve Y eksen opsiyonlu ST-250 MINIA model CNC Torna tezgahını sergiledi.
Metal İşleme
Tezmaksan Mali İşler ve Müşteri İlişkileri Koordinatörü Yalçın Paslı
Tezmaksan 5 Eksen Teknoloji Ve Kiralama Günlerinde bizlere sektörün öncülerinden; YENASOFT ve DEMİRAL MAKİNA ve ayrıca yerli CNC torna üreticisi AKIM METAL “SMB” markası ile eşlik etti. Yenasoft Cam Yazılımı Esprit sunumu ile katılımcılara bilgiler verdi.
Ayrıca tezmaksan.com.tr den form doldurarak çekilişe katılan firmalar arasından 6 firma belirlendi. 16 TEMMUZ‘da Katılımcı 6 firma AW 119 helikopteri ile İstanbul’un, tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini gökyüzünden izleyecek.
Kılıç Otomat Firma Sahibi Erdi Kılıç Tezmaksan makine Satış Direktörü Erdinç Koç Kılıç Otomat Firma Sahibi Metin Kılıç Tezmaksan Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydoğdu Erbay Alüminyum Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karakuş Tezmaksan Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu Sivas Sanayici İş Adamlari Derneği Başkanı Hüsnü Eken
İzmir, Ankara , Bursa ve Konya gibi ülkemizin talaşlı imalat konusunda önemli merkezlerinden olan şehirlerinden gruplar halinde katılımlar sağlanan etkinlikle ilgili tüm videolara https://www. facebook.com/TezmaksanAS/ adresimizden ulaşabilirsiniz.
Tezmaksan Makine Genel Müdürü Hakan Aydoğdu Painter Artist İsmail Acar Tezmaksan Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu Brother Ürün Müdürü Ersoy Bahçetepe
Tezmaksan Teknik Operasyon Müdürü Ender Bayram Takımsaş Firma Ortağı Tekin Seçkin Tezmaksan Makine Genel Müdürü Hakan Aydoğdu Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 39
OBAMA AND MERKEL OPEN HANNOVER MESSE
Fair
2016 MESSE HANNOVER ERGEN ENDĞSTRİİ
D ancing robots, emotional dTherefore, one of TTIP’s aims speeches and a friendly “ri- is to establish harmonized high valry” between US President standards. Ö ncelikleandkısaca Barack Obama German siziHannover - Sunday, 24 April tanıyabilir miyiz? Kısa bir2016: The Opening Ceremony Chancellor Angela Merkel: özgeçmiş alabilir HANNOVER MESSE 2016mbegan on Sunday evening with a highcaliber opening ceremony.
“We want to build on the spirit of innovation in the USA,” said POTUS Barack Obama in his opening speech. This spirit has been driven by Germany and HANNOVER MESSE, especially over the past 70 years. Obama added that the USA has now created new production facilities, subsidy schemes and jobs in recent years to help reach this goal. In what is likely his last visit to Germany as President, Obama spoke in particular about the TTIP free trade agreement. He believes that there are too many obstacles restricting trade between the EU and the USA. Different regulations and standards lead to higher costs.
40 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
HANNOVER MESSE took place at the Hannover Congress Center (HCC). Barack Obama, President of the United States joined German Chancellor Angela Merkel to open HANNOVER MESSE 2016. Politicians and the industry agree on TTIP Obama also promoted the USA as a production location for European companies. Angela Merkel gladly took the opportunity to respond: “We love competition. But we also like to win,”replied the German Chancellor. A challenge with a smile. In her speech, Merkel emphasized that cooperation is essential for the future of industrial production - in a transatlantic partnership. “We in the EU want to lead the way, together with the USA,” said the Chancellor, referring above all to the
development of global communication and IT standards for integrated industry. Focus on integrated innovations However, the opening ceremony at HANNOVER MESSE 2016 was more than a meeting of Heads of State. Amidst musical numbers and dance performances by humans and machines, German Minister for Education and Research, Prof. Dr. Johanna Wanka, presented the coveted HERMES AWARD for industrial innovation. This year’s winner is the Harting Group with its intelligent communication module, MICA . Michael Ziesemer, President of the German Electrical and Electronic Manufacturers’ Association, emphasized HANNOVER MESSE’s pioneering role in industry worldwide. “We are seeing an industry that is now characterized by cross-sector networking more than ever before.” The many large and small companies in the exhibition center will show what that means in practice in the days to come - based on specific applications. Ziesemer also believes it is critical that USA and Germany work together going forward. He sees outstanding synergies in the USA’s IT expertise and Germany’s experience in industrial processes and intelligent machines. What the two countries now have to do, he adds, is to answer social questions, for example on the future of work and data security: “We will only be able to harness the potential offered by the digital world if we succeed in building trust.”
HANNOFER MESSE 2016 FUARI’NDAN KARELER
Fuar
ABB ve EMAS Hannofer Messe’de stantlarıyla geleceğin teknolojisini sergilediler.
Hannofer Messe 2016; 25 - 29 Nisan arasında Almanya’nın Fuar Merkezi Hannofer kentinde gerçekleştirildi. Ağırlıklı olarak Endüstriyel Otomasyondaki gelişmelerin sergilendiği Fuarda; Otomotiv sektöründeki robotik teknoloji yoğun ilgi gördü. Ana teması Endüstri 4.0 olan ve ABD’nin dijital bilişim yazılım teknolojisi ile Almanya’nın Mekanik üretim teknolojisinin biraraya geldiği organizasyonun açılışını ABD Başkanı Obama ve Almanya Başbakanı Merkel yaptı. Biz de World Media olarak Hannofer Messe 2016’yı takip ettik. Sizler için görüntüledik.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 41
Fuar
EURO BLECH
İki yılda bir Almanya’nın Hannover şehrinde düzenlenen, Sac levha işleme teknolojisine ait en son yeniliklerinin sergilendiği EuroBLECH fuarı bu yıl 24. kez 25-29 Ekim 2016 tarihleri arasında kapılarını açacak.Türkiye’nin ilk on katılımcı ülke arasında yer aldığı fuarda, geçtiğimiz yıllara göre stant alanını genişleten ülkelerden biri yine Türkiye oldu.
EUROBLECH 2016’DA TÜRKİYE DÖRDÜNCÜ SIRADA YERİNİ ALDI
İrusstanbul’da (Park BosphoOtel) düzenlenen basın
toplantısında EuroBLECH 2016 fuarı hakkında güncel bilgilerve trendler kamuoyuyla paylaşıldı. Hannover Fairs Turkey Fuarcılık Genel Müdürü Sn. Alexander Kühnel’in moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıya EuroBLECH Fuar Müdürü Evelyn Warwick ve Halkla İlişkiler ve Pazarlama Müdürü Melanie Kaufmann konuşmacı olarak katıldı. 25-29 Ekim 2016 tarihleri arasında kapılarını profesyonel ziyaretçilere açmaya hazırlanan fuarın trendleri Endüstri 4.0, Otomizasyon ve Dijitalizasyon, Maliyetten tasarruf, esneklik ve daha yüksek kalite, hibrit yapıların işlenmesi ve hafif tasarım olarak açıklandı. Türkiye İlk On Katılımcı Ülke Arasında EuroBLECH Fuar Müdürü Evelyn Warwick, fuar ile ilgili şunları aktardı: “Bu yıl fuarda 40 ülkeden 1.600’ün üzerinde katılımcı yer alacak ve bu firmalar 89.000 metrekarelik alanda yeniliklerini ziyaretçilerle buluşturacaklar. Fuar bir kez daha dünyanın her bölgesinden gelişmiş makine ve yenilikçi üretim çözümleri arayan sac levha işleme uzmanlarının buluşma yeri niteliğinde olacak. Düzenli katılımcılarımızın dikkat çekecek şekilde daha fazla alan için rezervasyon yapmış olmaları ve yeni katılımcıların varlığı EuroBLECH 2016 açısından oldukça olumlu bir tablo ortaya koyuyor.” Bu yıl fuara Almanya dışında
42 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
sırasıyla, İtalya, Çin, Türkiye, Hollanda, İsviçre, İspanya, Avusturya, Tayvan ve İngiltere’den katılım gerçekleştiğini ve Türk firmalarının katılımlarının her yıl artış göstermesinden mutluluk duyduklarını belirten Halkla İlişkiler ve Pazarlama Müdürü Melanie Kaufmann ise sözlerine şöyle devam etti: “Bu yıl 100’ün üzerinde katılımcıyla toplam 7500 m2 alanda temsil edilecek olan Türkiye, geçtiğimiz fuara göre stand alanı olarak en çok büyüme gösteren ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’den katılım gösteren firmalar sac levha işleme konularındaki yenilikçi ürünlerini EuroBLECH’DE uluslararası ziyaretçiyle buluşturma fırsatını yakalıyorlar.” Yeni Nesil Sac Levha İşleme Günümüzde üretim önemli değişimler geçiriyor. Otomatik üretim, makineler arası iletişim, akıllı süreç zincirleri ile akıllı üretim artık sac levha işlemenin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Veri alışverişi ise tüm üretim değerleri zinciri içerisinde en iyi üretim işlemleri, gelişmiş planlama güvenilirliği, daha esnek ve daha yüksek ürün kalitesi noktalarında gelişme kaydediyor. Ürün çeşitliliği arttıkça ve iş büyüklüğüazaldıkça sac levha işlemedeki üretim süreçleri daha da karmaşık bir hale geliyor ve daha verimli ve esnek çözümler gerektiriyor. Endüstride yer alan şirketler bu sebeple üretim süreçlerinde uzun vadeli bir uyumluluk
için hayati kararlar gerektiren değişen bir ortam ile karşı karşıya. EuroBLECH, bu yılın “Yeni Nesil Sac Levha İşleme” temasıyla birlikte üretim teknolojilerinde rağbet gören adeta devrim niteliğindeki gelişmeleri yansıtıyor. Sac Levha İşleme Endüstrisi’ndeki küresel iş göstergesi ve lider endüstri platformu niteliğindeki EuroBLECH, üretim süreçlerindeki modernleşme ve iyileştirmelere yönelik geniş bir çeşitliliğe sahip özel çözümler sunacak. Katılımcı şirketler, sac levha işleme ile ilgili tüm değer zincirine yönelik geniş kapsamlı makineleri, araçları ve sistemleri gösterime sunacak. Fuar profilinde sac levha, yarı işlenmiş ve nihai ürünler, taşıma, ayırma, şekil verme, esnek sac levha işleme, birleştirme, ek üretim, kaynak ve yüzey işleme, hibrit yapıların işlenmesi, araçlar, kalie kontrolü, CAD/CAM/CIM ve Ar&Ge sistemleri yer alıyor. Ziyaretçiler makine ve sistemlerin geniş ölçekte canlı sunumlarını izleyebilecek ve sektörün üst düzey uzmanları ile uygulamaları hakkında görüşme yapabilecekler. Etkinlik küçük veya orta ölçekteki şirketlerden büyük işletmelere kadar herbir yönetim kademesinde yer alan tüm sac levha işleme uzmanlarını hedefliyor. Ziyaretçiler arasında tasarım mühendisleri, üretim müdürleri, kalite yöneticileri, satın almacılar, üreticiler, Ar-Ge ve birliklerdeki teknik yöneticiler ve uzmanlar bulunuyor.
Following this year’s main
theme at EuroBLECH, “The New Generation of Sheet Metal Working”, the competition categories are focussing on recent developments and trends in the sheet metal working industry. The first category, “Factory of the Future”, will reward organisations or individuals for the clever implementation of smart manufacturing methods. The second category,“Women and Innovations”, is focussing on cuttingedge projects and accomplishments initiated by women in sheet metal working.The best university projects in science and engineering involving sheet metal technology can compete in the category “Academic Excellence”.The category “Original Design” is open to companies producing unusual products made from sheet metal. Finally, “The Young Generation” is seeking for outstanding performance of junior employees and young inventors, and “Clean Technology” will rewardeco-friendly solutions and sustainable manufacturing methods. The six winners will be formally presented with an award during a ceremony held at EuroBLECH 2016, 24th International Sheet Metal Working Technology Exhibition, which will take place from 25 – 29 October 2016 at the Hanover Exhibition Grounds in Germany.
Detailed information about the competition and the entry requirements are nowavailable on the show website www. euroblech.com/english/competition. All organisations and individuals in the sheet metal working industry are invited to enter if their company or project is setting an extraordinary example in one of the categories. Closing date for entries is 31 August 2016. Subsequently, all entries of the participants will go live on the website on 1 September, when the online voting to elect the winners commences. The sheet metal working community will then be able tovote for their favourite candidates in each category and determine the winners of the online competition. EuroBLECH is renowned as a worldwide industry barometer and marketplace for the latest sheet metal working technology. Live demonstrations of machinery are a main attraction of the exhibition. Currently, a total of 1,418 exhibitors from 40 countries have booked their spaces at EuroBLECH 2016 and will present an impressive range of machines, tools and systems on a net exhibition space of some 90,000 square metres across eight halls. The exhibition covers the entire sheet metal working technology chain: sheet metal, semi-finished and finished products,
handling, separation, forming, flexible sheet metal working, joining, additive manufacturing, welding and surface treatment, processing of hybrid structures, tools, quality control, CAD/CAM/CIM systems and R&D. The show targets all sheet metal working specialists at every management level in small and medium-sized companies as well as large enterprises. Visitors include engineers, production managers, quality managers, buyers, manufacturers, technical directors and experts in associations and R&D. Further information on the exhibition is available on the EuroBLECH websitewww.euroblech.com.
After the great success of the first online competition in 2014, EuroBLECH 2016 is presenting this year “The New Generation of Sheet Metal Working”. The online competition will reward six organisations or individuals in the sheet metal working industry for best practice, innovation, excellence and outstanding performance in six categories.
EURO BLECH
EUROBLECH 2016 PRESENTS ONLINE COMPETITION “THE NEW GENERATION OF SHEET METAL WORKING”
Fair
Machine & Automation / July - August 2016
43
Fuar
ANADOLU KAPLANLARI BULUŞTU
24 Ülkeden 504 Firma 1236 Marka Katılımıyla İç Anadolu’da Sektöre Yön Veren Endüstri Zirvesi…
KONMAK 2016 13.Uluslararası Metal İşleme Makineleri, Kaynak, Kesme, Yan Sanayileri, Ekipmanları, Delme Teknolojileri, Malzemeler ve El Aletleri Fuarı (Hidrolik ve Pnö- “Ersözlü: Metal işleme sekKonya’da matik Özel Bölümü) törünün kalbi attık…” kuruluşumuz TÜYAP Konya Fuarcılık A.Ş. ir yılı aşkın süredir tanıtımtarafından KONYA faaliyetlerinin ENDÜSTRİ ZİRVESİ pazarlama devam ettiği Konya Endüstri başlığı altında İSKON, KONELEX, SAC İŞLEME Zirvesi Fuarları ile üretimin TEKNOLOJİLERİ yoğun olduğu şehirlerimiz Fuarları ile eş zamanlı başta olmak üzere, Türkiye’nin olarak TİAD Takım dört bir yanından 60 farklı ilden Tezgahları Sanay- ziyaretçileri, katılımcılılarla bir ici ve İşadamları araya getirdik. Derneği, MİB Makine İmalatçıları Başta Tüyap Konya olBirliği İşbirliği, T.C. mak üzere, 13 farklı ildeki Ekonomi Bakanlığı, ofislerimiz (Adana, Ankara, Konya Büyükşehir Antalya, Bursa, Diyarbakır, Belediyesi, Konya Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Ticaret Odası, Konya Kayseri, Kocaeli, Sakarya, Sanayi Odası ve Samsun, Trabzon) aracılığıyla tanıtım Makine Mühendisleri gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerine ek olarak, Ticaret Odası Konya Şubesi Odaları, Sanayi Odaları ve Türve KOSGEB’in sağladıkları değerli kiye Madeni Eşya Sanatkarları destekler ile 28 Nisan Federasyonuna ve Esnaf ve - 1 Mayıs 2016 tari- Sanatkarlar Odalarına bağlı hleri KONYA TİCARET odaların desteğiyle hazırlanan ODASI - TÜYAP heyetleri, hafta sonu ağırlıklı Konya Uluslararası olmak üzere Fuar boyunca Fuar Merkezi’nde Konya Ticaret Odası – Tüyap gerçekleştirildi. Uluslararası Fuar merkezinde ağırladık.
konmak
B
Yurtiçi heyet organizasyonlarımıza ilave olarak her yıl yaptığımız gibi bu yıl da, pazarlama grubumuz aracılığıyla sektörlerinde önemli potansiyele sahip üretim yapan ulusal ve uluslararası tesislerimizin yöneticilerine, savunma, elek-
44 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
trik – elektronik, otomotiv, beyaz eşya, makine sanayileri başta olmak üzere tüm sektörler özel davet mektupları gönderilerek fuarımıza davet edildi. Bu uygulama sonrasında Fuarlarımız, ülkemizin en önemli kuruluşlarının yöneticilerini de katılımcı firmalarımız ile Konya’da Tüyap çatısı altında bir araya getirerek verimli iş bağlantılarının gerçekleştirileceği etkin bir platform oldu. “ Ersözlü: Sektörün uluslararası buluşma noktası…” Yurt dışında Rusya, Gürcistan, İran, Mısır, Makedonya, Bulgaristan’da bulunan ofislerimiz ve 40 farklı ülkedeki temsilciliklerimizin yürüttüğü tanıtım faaliyetlerine ek olarak, T.C. Ekonomi Bakanlığı, DEİK Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, TİKA Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ve Müşavirlikler - Ticaret Ataşeliklerimiz tarafından yapılan çalışmalar sayesinde hedef pazar niteliği taşıyan 30 farklı ülkeden ziyaretçilere ev sahipliği yapmayı hedefledik ve bu hedefimize ulaştık. Fuar kapsamında bu yıl da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Konya Sanayi Odası destek ve işbirliği ile hazırladığımız B2B Uluslararası ikili iş görüşmeleri etkinliğimizi gerçekleştirdik. İkili iş görüşmeleri kapsamında
Avrupa ve Balkanlar başta olmak üzere Orta Asya Cumhuriyetleri ve Ortadoğu’dan gelen ziyaretçilerimizi, fuar alanı konferans salonlarımızda bir araya getirdik. Her geçen yıl görüşme sayısının ve taleplerin arttığı etkinliğimiz ile fuar öncesinde online olarak eşleşen katılımcı ve ziyaretçilerimiz hazırlanmış olan program dahilinde fuar alanı konferans salonlarımızda bire bir görüşme imkanı buldular. Üreticileri direk hedef kitleyle buluşturduğumuz organizasyona katılanlardan çok olumlu tepkiler almaktayız. “Ersözlü: 60 bin ziyaretçi…” Geçtiğimiz yıl 28 ülke ve 58 ilden gelen 47.258 ziyaretçiyi ağırladığımız fuarlarımızda bu yıl hedefimiz, üretimin yoğun olduğu iller başta olmak üzere 60 farklı il ve sektörler açısından hedef pazar niteliği taşıyan 30 farklı ülkeden gelecek toplam 60.000 e yakın ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.
Fuar
2. TOS+H EXPO BAŞARISINI PEKİŞTİRDİ
İnceleme İş Güvenliği
TOSH
Türkiye’de iş güvenliği sektörü yeni gelişen ve yasalarla da gelişimine ivme kazandırılan bir sektör. Yaptığımız araştırmalar sonunda ülkemizde irili-ufaklı 5 binin üzerinde iş güvenliği şirketi var. Ancak ülkemiz; iş kazaları sırlamasında oldukça önlerde yer alıyor. Bu sayımızda iş güvenliği sektörünü masaya yatırdık. Sektörün önde gelen firmaları ile İş güvenliği üzerine sohbet ettik. Ortaya önem ve değer verdiğimiz bilgilendirici bir çalışma çıktı.
İtional kinci TOS+H Expo (OccupaSafety + Health Exhibi-
tion) iki yıl önce düzenlenen ilk fuarın başarısını pekiştirdi ve yüksek bir ziyaretçi artışıyla kapandı. 8 - 11 Mayıs 2016 tarihleri arasında 5.223 uzman ziyaretçi (2014: 3.540) 17 ülkeden 106 katılımcı tarafından kişisel koruma, işyerinde sağlık ve işyerinde korunma konusunda sunulan en yeni trendler ve ürün yenilikleri ile ilgili bilgi almak üzere İstanbul’a Haliç Kongre Merkezi’ne geldi. Messe Düsseldorf TOS+H Expo Fuarı Direktörü Birgit Horn: „TOS+H, paralel düzenlenen VIII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’nı mükemmel bir şekilde tamamladı. İlginç sunumlar ve müzakerelerle geçen üst düzeyde bir konferans ile yenilikçi ürünlere, donanımlara ve hizmetlere kapsamlı bir toplu bakış imkanı sunan uzmanlık fuarının bileşimi başarının formülünü açıkça ortayakoyuy-
46 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
or.” 2. TOS+H Expo’nun T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu tarafından açılması fuarın bu zamana kadar kazandığı önemin altını etkili bir şekilde çizmiş oldu. UVEX Arbeitsschutz firmasının Avrupa 2 Bölgesi Satış Müdürü Gerald Haas, bir çok katılımcıyı temsilen fuar standlarındaki olumlu havayı şu şekilde ifade etti: „TOS+H Expo, Türk pazarı ile kuvvetli bağımızı ortaya koyan mükemmel bir platform olduğunu yine kanıtladı. 2014 yılındaki başarılı başlangıcın ardından Türkiye için sektörün öncü etkinliği olduğunu teyit etti. “ Innotech firması Uluslararası Satışlar Yöneticisi Sebastian Mohrwind şunları ekledi: „ TOS+H, Innotech ve Yüksek İşler’e yeniliklerini bir çok ilgili kişiye tanıtma imkanı sağladı.“
Valuedshow Proje Yöneticisi Amanda Yang da aynı şekilde olumlu bir değerlendirmede bulundu: „ TOS+H, Türkiye için çok kapsamlı ve iletişime yönelik bir platform olarak kendini kanıtladı ve beklentilerimizin üzerinde sonuçlar elde ettik. Çinli katılımcıların çoğu şimdiden iki yıl sonraki fuara katılacaklarının sinyalini verdi. Tüm etkinlik ekibine teşekkür ederiz.“ TOS+H Expo, dünyanın öncü iş güvenliği fuarı A+A Düsseldorf’un organizatörü Messe Düsseldorf ile yerel fuar organizatörü Tezulaş Fuar tarafından düzenleniyor. Türk İş Güvenliği + Sağlığı Fuarı ile ilgili tüm bilgilere online ulaşabilirsiniz: http://www.toshexpo.com.tr Bir sonraki TOS+H Expo’nun tarihleri: 6 – 9 Mayıs 2018 (İstanbul)
Fuar
Makine & Otomasyon / Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016 47
Fuar
BÜYÜK HEDEFE GÜÇLÜ DESTEK!
T.C. Ekonomi
Asya’nın Parlayan Yıldızı Hedef Ülke
elektricity
Bakanlığından Orta
Destek Büyük projelere ev
world
Kazakistan’a yüzde 70
sahipliği yaparak dünya ekonomisinin parlayan yıldızlarından olan Kazakistan, 2016-
2017 yılları için hedef
ülkeler arasına girmeyi başardı. T.C. Ekonomi Bakanlığı Central Asia
C entral Asia Electricity World Türkiye, Kzakistan ve
Electricity World fuarı Rusya başta olmak üzere kapsamında Türk katılımcılara % 70 destek sağlayacak. Elektrik-enerji ve aydınlatma sektörünün Orta Asya bölgesindeki en önemli buluşma platformlarından biri olan Central Asia Electricity World fuarı, 21-23 Eylül 2016 tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da gerçekleşecek. Bu yıl 8.’si düzenlenen fuarın Türkiye ayağını Sinerji
Almanya, İtalya, Fransa, Belarus, Ukrayna, Polonya, Bulgaristan, İspanya ve Suudi Arabistan’ın da aralarında bulunduğu 15’in üzerinde ülkeden katılımcıya ve 6 bin 500’den fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. Bir zamanlar Orta Asya’nın görünmeyen gücü konumundaki Kazakistan şimdilerde önemli sektörlerdeki en prestijli fuarlara ve özellikle EXPO 2017’ye ev sahipliği yaparak başarılarını tüm dünya ülkelerine ispatlıyor. Kazakistan’ın hammadde kaynaklarının çok olması Dünya ülkeleri ile birlikte batı ve ABD ülkelerini sermayelerini, yatırıma dönüştürmek üzere Orta Asya’ya yöneltti.
Fuarcılık üstleniyor.
48 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
Bu bağlamda Central Asia Electricity World, elektrik –enerji sektöründeki geniş ürün yelpazesiyle ve seçkin katılımcılarıyla enerji kaynaklarını harekete geçirerek sanayi sektöründe üretim seviyesini artırmak isteyen Astana’ya bölgenin en önemli ticaret merkezi olma misyonunu yüklüyor. Elektrik - Enerji ve Aydınlatma Dünyasında Orta Asya Buluşması Central Asia Electricity World Fuarı Geniş Ürün Yelpazesiyle Astana’da 8. Kez Görücüye Çıkıyor! Central Asia Electricity World fuarında elektrik tesisat ve malzemeleri, kablo-tel, kontrol-ölçüm cihazları, elektrik motorları, türbinler / jeneratörler / pompalar,
akümülatörler, aydınlatma armatürleri ve elemanları, acil aydınlatma, güç kaynakları, enerji üretim, iletim ve dağıtım elemanları, alternatif enerji, güneş rüzgâr enerjisi, elektronik bağdaştırıcılar, elektrik-enerji otomasyonu, kondansatör, konektör, elektrikli pano, kablo-kanal ve bağlantı elemanları, transformatör, şarj cihazları, anahtar teslimi projeler gerçekleştirenler, enerji sayaçları, endüstriyel kontrol ve otomasyon, mühendislik projeleri, biyogaz sistemleri, yenilenebilir enerji, enformasyon teknolojileri çözümleri, bölgesel altyapı enerji sistemleri, enerji verimliliği, atık ve geri dönüşüm enerji teknolojileri gibi ürün grupları yer alacak.
Fuar
K 2016 GERİ SAYIM BAŞLADI
K 2016 yenilikçi uygulamalar ve kompleks ürünler açısından eşsiz bir çeşitlilik sunuyor. Talebe göre hazırlanmış hammaddeler, kaynak verimliliği, üretimde sıfır hata, katmanlı üretim yöntemleri
P olimer malzemeler, plastik ve kauçuk üretiminde
kullanılan makine, teknoloji ekipmanlar dünyada başka hiçbir ihtisas fuarında K Fuarı’nda olduğu kadar zengin çeşit ve yüksek kalite düzeyi ile sergilenmiyor. Başka hiçbir etkinlikte böylesine zengin uygulama örneğini ve böylesine nitelikli ve kompleks ürünü birarada göremezsiniz. Messe Düsseldorf Yönetim Kurulu Başkanı Werner Matthias Dornscheidt 2013 yılında düzenlenen bir önceki fuarı haklı olarak “dünyanın en büyük plastik fabrikası” olarak tanımlamıştı. Küresel plastik sanayinin önemli etkinliği olan K Fuarı, 2016 yılında da tüm teknolojileri ve en yeni gelişmeleri sunacak.
ve dijitalleşme süreci ve fuar kapsamında ele alınacak güncel teknolojik eğilimler
K 2016
arasında yer alıyor
Talebe göre hazırlanmış ve uygulamaya yönelik olarak işlevsellik kazandırılmış hammaddeler Bazı biyopolimerleri saymazsak, 90’lı yılların ortalarından beri esasen hiçbir yeni po50 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
limerin endüstriyel boyuta ulaşmamış olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle, işlenmemiş polimerlerin modifiye edilmesi, katkı maddesi eklenmesi ve işlevsellik kazandırılması suretiyle belirli uygulamalarda kullanılabilecek özelliklere sahip kompozit maddelere dönüştürülmesi hammadde sanayinin en önemli faaliyet alanını oluşturuyor. Bu ürünlerin sahip olmaları gereken özelliklerin başında gıda maddelerinde veya içme suyunda ve ilaç ambalajlarında sorunsuz kullanılabilmeleri, örneğin kozmetik ürünleri veya kimyasallara karşı dayanıklı olmaları ve örneğin elektronik veya aydınlatma alanlarında uzun süreli kullanımlara ve yüksek ısılara karşı dayanıklılık gösterebilmeleri geliyor. Bu ürünlerden ayarlanabilir ısı iletkenliği veya ayarlanabilir elektrik iletkenliği veya ayarlanabilir elektrik direnci gibi özellikler de talep ediliyor. Aynı hususun kauçuk uygulamaları için de geçerli olduğunu görüy-
oruz: Kauçuğun içme suyu sistemlerinde veya ateşe dayanıklı donanımlarda kullanılabilmesi için yapılan işlemler büyük ölçüde know how gerektiriyor. Yanmalı motorlarda kullanılan kauçuk aksamlarda uzun süreli yüksek ısılara ve aşındırıcı katkı maddelerine karşı dayanıklılık özelliği aranıyor. Elektrikli otomobillerde dahi enerji verimliliği ve kavrama özelliği yüksek, bunun yanısıra sürtünme direnci düşük lastiklere gerek duyuluyor. Daha yüksek verimliliği
kaynak
Sınırlı doğal kaynakların bilinçli bir şekilde kullanılması toplumsal bir talep niteliği taşımanın yanısıra işletmeler açısından da çoğu kez bir zorunluluk oluşturuyor. Elbette hammaddelerden tasarruf edilmesi, yani plastik hammaddelerin de dikkatli kullanılması bu bağlamda önem taşıyor. Üretim sürecini verimli bir şekilde düzenleye-
bilmenin ilk koşulunu nihai ürünün sahip olması gereken özelliklerin doğru tasarlanabilmesi oluşturuyor. Plastik üretim makinelerinin enerji tüketiminin azaltılması alanında ciddi ilerlemeler kaydedilmiş bulunuyor. Buna rağmen büyük çaplı plastik işleme makineleri üreticileri, özellikle de enjeksiyonlu kalıplama, ekstrüzyon ve şişirmeli kalıplama makineleri ve pres üreten firmalar kaynak kullanımını daha da azaltmaya yönelik olarak yeni olanaklar geliştiriyorlar. Bu yöndeki çalışmalarında fiziksel sınırları zorluyor ve plastik granüllerin eritilmesi için gerekli olan enerji tüketimini asgari düzeye indiriyorlar. Makinelerin enerji tüketimini belirlemede kullanılan Euromap 60 standardı uygulayıcılara bu alanda şeffaflık sağlıyor. Enerji tüketiminin engellenemediği durumlar için makine üreticileri özel komponentler geliştirmiş bulunuyor. Bu komponentler sayesinde örneğin makinelerin hız kesmesinden elde edilen enerji geri kazanılarak depolanabiliyor ve daha sonra başka işlemler için kullanılabiliyor. Özellikle yeni kurulan tesislerde gelişmiş teknolojilerle ısı geri kazanımı sağlanması bir standart haline gelmiş bulunuyor. Bu teknoloji mevcut tesislere de sonradan eklenebiliyor. Zaman içinde makine ve ekipman üreticilerinin yapmış olduğu önemli bir tespit de, hammadde verimliliğinin ve üretim makinelerinin kesintisiz kullanılabilir olma özelliğinin – ekonomik açıdan – enerji tüketimini birkaç puan düşürmekten daha etkili olmasıdır. Her ne kadar tüm tartışmalar enerji tüketiminin azaltılması üzerinde yoğunlaşıyor olsa da, üretim makinelerinin kuruluş veya donanım değişikliği sürelerinin kısaltılmasına yönelik pratik çözümler giderek daha yoğun talep görüyor: Hızlı mengene sistemleri, hızlı değişim sistemleri, adaptör çözümleri ve monte edilen aleti otomatik olarak tanıyan sistemler talep ediliyor. Bu sistemler üretimi hızlandırmanın yanısıra esneklik de sağlıyorlar. Bu husus gerek plastik gerekse kauçuk üreti-
minde kullanılan püskürtmeli döküm işlemleri açısından aynı ölçüde önem taşıyor. Kauçuk makineleri üreticileri de değişen üretim siparişlerine daha hızlı uyum sağlayan makineler geliştirmiş, otomasyon oranını artırmış ve üretim süreçlerine daha fazla şeffaflık getirmiş bulunuyorlar. Termoplastların enjeksiyonlu döküm işlemlerinde sıcak kanal tekniği malzemeden tasarruf açısından ne denli önemli rol oynuyorsa, elastomerlerin enjeksiyonlu döküm işlemlerinde de soğuk kanal tekniği aynı ölçüde tasarruf sağlıyor. Üretimde sıfır hata en önemli konu olmaya devam ediyor Plastik işleyen işletmelerin büyük çoğunluğunun ana hedefini, hammadde israfını önleyen sıfır-atıklıüretim oluşturuyor. Bunun için çeşitli sistemler geliştirilmiş bulunuyor. Örneğin ekstrüzyon işleminde kenar kesimine gerek kalmayan üretim yöntemi veya plastik folyo, plak ve profillerin veya kauçuk contaların kalınlık toleranslarının otomatik olarak gerekli asgari düzeye indirilmesi de kullanılan sistemler arasında yer alıyor. Bunların yanısıra üretim öncesinde simulasyon yoluyla, üretim süreci boyunca da güncel verilere uygulanacak analizlerle hatalı ürün oluşumu engellenebiliyor. Enjeksiyonlu döküm işleminde hatalı ürün daha başlangıçta tespit edilebildiği için, üretim esnasında ölçülen veya otomatik olarak belirlenen kalite kriterlerine dayalı olarak hataların giderilmesi mümkün olabiliyor. Üretim başarısının ancak nihai üründe görülebildiği durumlarda ise kameralar gibi optik sistemlerden yararlanılıyor. Hafif yapılara K Fuarı’nda başka hiçbir yerde olmadığı kadar önem veriliyor Hafif yapılar mobilite alanında enerji ve yakıt tasarrufu açısından büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Christian Hopmann plastiklerin hafif yapısına ve performans gücüne ilişkin olarak kısa süre önce şu yorumu yapmış bulunuyor: “Aslında plastiğin
Fuar kullanıldığı her uygulamada hafif yapıdan söz edebiliriz.” Buna rağmen makine üreticileri, plastik ve takviye maddesi üreticileri, araştırma enstitüleri ve plastik işleyicileri özellikle ulaşım sektöründe – otomobil, uçak ve bazı endüstriyel uygulamalarda – kullanılacak hafif yapı komponentlerin seri üretiminde yararlanılacak güvenilir yöntemler geliştirmek için yoğun çalışmalar yürütüyorlar. Özellikle reaksiyon ve enjeksiyonlu döküm tekniklerinde kullanılan birçok özel yöntem kombinasyonu ile hafif yapı komponentlerinin seri üretimi için yeni olanaklar yaratılmış bulunuyor. Tüm dünyada hafif yapıların veya elyaf takviyeli kompozit plastiklerin konu alındığı birçok özel mesleki etkinlik düzenleniyor. Ancak takviye elyafları ve matrisli plastik kullanmak suretiyle güvenli ve hızlı bir şekilde hafif yapı komponentleri üretilmesine ilişkin yöntemler dünyada başka hiçbir etkinlikte K Fuarı’nda olduğu kadar kapsamlı ele alınmıyor. Fuarda metal-plastik hibrit yapıların yanısıra elyaf ve matrisli plastiklerin çeşitli kombinasyonları da görülebilecek. Günümüzde değişen koşullara ve taleplere yanıt verebilmek amacıyla termoplastik, duroplastik, biyolojik esaslı ve poliüretan matrisler cam, karbon ve diğer sentetik veya doğal elyaflarla kombine ediliyorlar. Hafif yapı komponentlerinin üretimi, takviye elyaflarının temininden esneyebilen takviye maddeleri için kullanılan otomatik handling sistemlerine ve çok aşamalı üretim sürecinde kullanılacak makine ve ekipmanlara kadar uzanan çok taraflı bir katma değer zincirini kapsıyor. Kullanılacak malzemelerin ise ateşe dayanıklı olması, elyaf ve matrisin doğru oranda karıştırılması, mekanik dayanıklılık ve akışkanlık gösterebilmesi gibi özelliklere sahip olması talep ediliyor. Üretimde dijital destek yeni olanaklar yaratıyor Üretimin dijital sistemlerle desteklenmesi, yani “Endüstri 4.0” süreci, Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 51
K 2016
Fuar
plastik üreticilerine yeni olanaklar sunuyor. Dijital destek sayesinde üretim süreci içinde elde edilen veriler değerlendirilip, yararlı bilgiler ve somut saptamalar elde etmek mümkün olabiliyor. Makine üreticileri ve yazılım sunucuları fuarda plastik üreticilerine dijital destek ürünlerini sunacaklar. K 2016 kapsamında bu ürünler her zamankinden daha zengin bir sunumla tanıtılacak. Büyük bir olasılıkla fuarda üretim akışını hızlandıracak, üretim sürecinde esneklik sağlayacak konseptlerin yanısıra arızaların önceden engellenebilmesine, yedek parça teminine ve kalite güvencesine yönelik hizmetler de tanıtılacak. Üretim uygulamalarında elde edilecek verilerin yakın gelecekte üretim araçlarının – yani makine, robot ve ekipmanların – koşullara daha iyi uyum sağlayacak şekilde tasarlanmasına önemli katkı sağlaması bekleniyor. Dijital sistemler sayesinde üretim sürecine yapılacak müdahaleler üretim verimliliğinin artırılması açısından ciddi bir potansiyel içeriyor: Kalıplanacak malzemenin tasarımı, konstrüksiyon ve hammadde özellikleri artık makinelerin sunduğu teknik özellikler ve proses kontrollü üretim ve temperleme işlemlerden elde edilen verilerle çok daha iyi koordine edilebiliyor. Ayrıca tasarım ve üretim aşamaları arasında bağlantı sağlayan simulasyon
52 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
sistemleri de giderek önem kazanıyor. Makine üreticileri bilişim teknolojileri ve klasik üretim teknikleri arasında daha yoğun bir bağlantı oluşturmak suretiyle üretim sürecinin tüm aşamalarında şeffaflık sağlanmasına yönelik talebe yanıt verebilmek için çalışıyorlar. Küçük miktarlarda plastik ürün imalatı Stokların asgari düzeye indirilme ve farklı ürün siparişlerine hızlı uyum sağlayabilme zorunluluğu çoğu kez küçük miktarlarda üretim yapılmasını gerektiriyor. K 2013 Fuarı çerçevesinde gerçekleştirilen bir sunum plastik üreticilerini katmanlı üretim sistemiyle termoplastlardan plastik ürünler imal edebilme olanağı ile tanıştırmıştı. Bu eklemeli üretim yöntemleri halen sadece amorf termoplastlar ile kısıtlı olup, dolgular ve takviyeler için uygulanamıyor olsa da, değişen tüketici tercihlerine ve özel parça taleplerine yanıt verebilecek yeni çözümler geliştirmek açısından plastik üreticileri için esin kaynağı oluşturmuş bulunuyor. Bu yeni yöntem sayesinde tek bir parça için dahi üretim yapabilme olanağı doğarken, enjeksiyonlu döküm gibi standart üretim sistemlerinde yeni siparişler için daha hızlı donanım değişikliği yapılmasına yönelik talepler de giderek yoğunlaşıyor. Makine üreticileri bu amaçla hızlı ürün değişikliğine
uyum sağlayacak veya kavite elemanlarının ve itici sistemlerin hızlı bir şekilde değişitirilmesine olanak verecek daha verimli sistemler geliştirme zorunluluğu ile karşı karşıya kalmış bulunuyorlar. Kullanım kolaylığı sunan insan-makine arayüzleri Enformasyon teknolojilerinin sunduğu yeni olanakları günümüzde artık modern plastik üretim makinelerinde kullanılan kumanda sistemlerinde de görebiliyoruz. Klasik şalter ve düğmelerin yerini dokunmatik kullanıcı yüzeyleri ve/veya – modern motorlu taşıtlarda kullanılan – çoklu işlevli (döndürmeli/ basmalı) dokunmatik kumanda elemanları almış bulunuyor. Yeni geliştirilen bu insanmakine arayüzleri ile imalat makinelerinde kullanım kolaylığı sağlamanın yanısıra akıllı telefonlar, iPad ve tabletlerden alışık olduğumuz kullanım mantığının endüstriyel kumanda sistemlerine uyarlanmasına olanak veriyorlar. Kullanım kolaylığı sunan bu yeni sistemler sayesinde, hem bu sistemleri kullanabilen kalifiye elemanların plastik üretim sektörüne kazandırılması, hem de onlara gelecek vadeden modern bir sanayi sektöründe kendi yeteneklerini ortaya koyabilme olanağı sunulması mümkün olabilecek.
Röportaj
Emek Makine Model Genel Müdürü Taner Ergen;
“KALİTELİ İNSAN YETİŞTİRMEMİZ LAZIM”
Taner Ergen
Taner Ergen, 1984 yılından bu yana sektörde yer alıyor. Aile şirketinde başladığı çalışmalara; 2005 yılına kadar çırak – kalfa ve usta olarak devam etti. 2005 yılında, üretimde ahşap modelden metal modele döndü, CNC ve CAD/CAM programlarına geçti. Taner Ergen Görüşmemizde: “Teknolojik yatırımların yanında; İnsana da yatırım yapıyoruz. Üretim sektöründe en önemli sorunu kalifiye eleman ihtiyacı. Bu ihtiyacı çözecek adımlar bir an önce atılmalı” dedi.
Fgelişiminden irmanızın Kuruluşu ve bahseder misiniz?
1966 Yılında sektöre adım atan; Hulusi ERGEN tarafından 1979 yılında Eyüp’te küçük bir atölyede kurulan firmamız, piyasada kendine güçlü bir yer edinmiştir. Teknolojik ve ekonomik gelişmeler sonucu önce firmamızın yeri daha sonrada teknolojik yapısında büyük değişimler meydana gelmiştir. 1993 yılında şimdiki yerine geçen firma burada daha 54 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
hızlı bir teknolojik büyüme içine girmiş bu aşamada CNC kontrollü makinalar ve CAD-CAM yazılımları ile tanışmıştır. Günümüze kadar süre gelen dönemde yapısı ve hedeflerini sürekli yenileyen firmamız İSO 9001–2008 belgesi ile ödüllendirilmiştir. Kaliteyi ilke edinmiş firmamız kendini sürekli yenileyen ve öğrenmeye açık kadrosuyla müşterilerine en kısa sürede en iyi bütçeyle en yüksek kaliteyi ürünlerinde sunmayı ana hedefi olarak benimsemiştir. Toplam kalite yönetimi felsefesi
ile sektöründe lider bir firma olmak isteyen Emek Model. Sırasıyla önce yerel sonrasında uluslar arası pazarda kendisine sağlam bir yer edinme çabası içindedir. Bu hedefine de adım adım ulaşmaya devam etmektedir. Emek Makina Model 1979 yılından beri süre gelen tecrübe ve kalitesini teknolojik gelişmeler ile harmanlayarak her zaman sektöründe öncü olmuştur. Müşterilerimizin memnuniyetini ve kaliteyi ilke edinmiş olan firmamız profesyonel kadrosu ve
alanında uzman tedarikçileri ile her zaman en iyi hizmeti verme çabası içindedir. Üretim sektöründe bir üretici olarak, yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir? Öncelikle sektörde; genel anlamıyla ara eleman ve teknik eleman sıkıntısı mevcut. Bu durumun çözümlenmesi için eğitim sisteminin yeniden yapılanması gerekiyor. Biz de bir üretici olarak kalifiye eleman sıkıntısını çok yoğun bir şekilde hissediyoruz. Ülke olarak bu durumu bir an önce aşmamız gerekiyor. Kalifiye eleman yetiştirmek amacıyla hem okullarda hem de üretim yapılan tüm fabrikalarda atölyelerde, çalışmalar yapmak gerekiyor. Bunun yanı sıra ülkemizde son iki yıldır nakit akışında bir sıkıntı yaşanıyor. Piyasada sıcak paranın dönmemesi
üretim sürecindeki işletmeleri etkiliyor. Bizim gibi sağlam temeller üzerine kurulu yapılanmalar varlığını koruyup az da olsa gelişirken; diğer yapılanmalar sıkıntı yaşamaktadır. Bu durumdan da bir an önce çıkmamız gerekmektedir. Türkiye ile karşılaştırdığınızda sektöründe ne gibi görüyorsunuz?
Avrupa’yı döküm gelişmeler
Bizim çalışma yaptığımız firmalar daha çok yurtdışına çalışıyor. Yüzde doksan dolaylı olarak yurtdışına çalıştığımızı söyleyebilirim. Bu şekilde değerlendirdiğimizde; Döküm üretiminin Avrupa’dan doğuya kaydığını söyleyebiliriz. Kaliteli üretim Türkiye’ye kayarken, adet bazlı üretimler Çin ve Hindistan’a kaydı. Avrupa’ya yakın kaliteli üretim yapan
Röportaj en önemli ülke Türkiye diyebiliriz. Biz ağırlıklı olarak Almanya’ya üretiyoruz. Yurtdışına dönük çalışmalarımızı her zaman genişletmek için çabalıyoruz. Bizim model üretimlerimizdeki yüzeyler Avrupa’dan daha kalitelidir. Model konusunda son derece iddialı bir firmayız. Son olarak, ağırlıklı olarak çalıştığınız sektörler hangileri? Ürün gamınızdan da bahseder misiniz? Ağırlıklı olarak döküm sektörüne; Otomotiv yan sanayi ve makine sektörüne üretim yapıyoruz. Otomotiv yedek parçaları, makine sektörüne model kalıplar üretiyoruz. Müşterilerimizden gelen talepler ve ürün talepleri doğrultusunda model oluşturuyoruz. Yurtiçinde piyasaya girmemiş bir ürünün prototip ve seri üretimlerini yapıyoruz.
Hulusi Ergen
Emek Makine Model Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Ergen;
KENDİMİZİ SÜREKLİ GELİŞTİRİYORUZ” K endisi de 1966 yılında çıraklıktan mesleğe giren ve Emek Makine
Model Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Ergen; Çıraklık, Kalfalık ve Ustalık dönemlerinden bahsederken; sektörde geçirdiği yarım asırlık tecrübeyi oğlu Taner Ergen ve Vural Ergen ile paylaşıyor. Bu günden sonra insan yetiştirmek için çalıştığını belirten Hulusi Ergen şunları söylüyor; “ Sektöre
1966 yılında çırak olarak girdim. Çok büyük zorluklarla yaşadım ve mesleği öğrendim. Benimle birlikte bu sektöre girenlerin bir çoğu kapattı. Şu anda devam edenler de küçülerek devam ediyor. Biz şirket olarak kendimizi sürekli yeniliyoruz ve geliştiriyoruz.” Karaköy’de çırak olarak başladığı üretim faaliyetlerini adım adım büyüterek bu günlere getiren Hulusi
Ergen; Makine Model üretimi için torununun birini makine mühendisliğine yönlendirmiş. Yarım asırdır sektörde faaliyet yürütürken; bilimsel gelişmeleri de sürekli takip eden bir firma ortaya çıkmış. Gelecekte de gelişimini sürdürmeye aday bir şirket hayata geçmiş. Hulusi Ergen görüşmemizde Müşteri memnuniyetine de vurgu yapıyor.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 55
Röportaj Ergen Endüstri Genel Müdürü Vural Ergen:
“STRATEJİMİZ KALİTELİ ÜRÜN VE SERVİS HİZMETİ
Vural Ergen Koceli Üniversitesi’nden mezun olan Vural Ergen Emek Makine Model için satın alma yaparken; sektöre giriş yaptı. Müşterilerine daha iyi hizmet vermek amacıyla firmasını sürekli geliştirdi. Vural Ergen görüşmemizde: “Fiyat endeksli satış stratejimiz yok, kaliteli ürün ve servis hizmeti stratejimiz var” dedi.
Ergen
Endüstri’nin kuruluşundan ve Kesici Takımlar sektörüne girişinden bahseder misiniz? Bizim aile şirketimiz Emek Model’e Kesici Takım tedariği sağlarken; bu sektöre girmiş olduk. Resmi kuruluşumuz 2013 yılı olmasına karşın, çalışmalara başlamamız bundan 6 yıl öncesine dayanıyor. Ürün gamınızı detaylandırır mısınız? 58 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
İlk olarak; Lamina ve İnsize ürünleriyle çalıştık. Lamina Kesici uçlar dünyada ilk 20 firma arasında gösterilebilir. İnsize ise kendini kanıtlamış bir Amerikan markası. Biz bu markalarla sektöre giriş yaptıktan sonra geçtiğimiz yıl itibariyle; Kesici Takımlar alanında Taegutec ve Morse matkap freze ürünleriyle çalışmaya başladık. Bu iki markada IMC Groupe’a bağlıdır. Ölçüm aletleri alanında Alman Mahr markası ile çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Mahr’ın Bölgede ve ülkede ilk bayisi olma özeliğine sahibiz.
Taegutec ise bölgede başka bayilerle birlikte çalışıyor. Taegutec’in tabiriyle ‘multi bayi - çoklu bayi- sistemini hayata geçiriyoruz. Morse’un Trakya bölge bayiliğini yapıyoruz. Kesici Takımlar sektörünü değerlendirdiğinizde nasıl bir tablo görüyorsunuz? Genel olarak değerlendirdiğinizde kesici takımlar sektörü açısından çok iyi geçtiğiniz söyleyemeyiz. Ancak sarf malzemesi olması, mutlaka piyasada olmasını
beraberinde getiriyor. Piyasada kaliteli markalar mevcut. Biz de bu markaların bir kısmını bünyemizde topluyoruz. Yalnızca kaliteli ürün olması da yeterli değil. Aynı zamanda; verdiğiniz mühendislik hizmeti de önemli. Ürün kalitesi ve servis hizmeti birbirini tamamlayan faktörler. Kesici Takımlar sektörü her geçen gün gelişiyor. Bu sektörde ürünü vermenin yanında, servisinizin de dört dörtlük olması lazım. Müşteri bize geldiğinde aradığı çözümü ona sunuyoruz. Fiyat endeksli satış stratejimiz yok, kaliteli ürün ve servis hizmeti stratejimiz var.
Röportaj
Son olarak, sizi ürün kalitesi ve servis hizmeti dışında diğer kesici takım firmalarından ayıran en önemli özellik nedir? Biz aynı zamanda üretim yapan bir aile şirketi özelliğine sahibiz. Babam Hulusi Ergen tarafından 1979 yılında faaliyete başlayan Emek Makine Model; sanayi sektörüne; kalıp modeller yapıyor. Orada Taegutec’ten bize gelen hammadde çubukları işleyerek özel takım üretimi de yapıyoruz. Bizi diğer satıcı firmalardan ayıran en önemli özellik üretim de yapan bir şirket olmamız. Bu bizi diğer bayilerden biraz daha öne geçiriyor.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 59
SEMPOZYUM VE SERGİ
ENDÜSTRİ 4. 0 NEDİR ?
ZİRVE VE SERGİSİ TARİH: 3 - 4 ARALIK 2016 YER : VİALAND PALACE OTEL
12 . YIL ÖDÜL TÖRENİ ÖDÜL KATEGORİLERİ OTOMOTİV SANAYİ
* Ana Sanayi *Jant *Lastik *Amortisör * Chip *Tedarik Sanayi *Vip Dİzayn *Otomotiv Distribütör
*Makine *Otomasyon * Cad Cam Cae PLM *Kesici Takım *Tutucular * Kaynak *Rulman * Lineer
* Aşındırıcılar * İş güvenliği * Metal İşleme * Borulama * Proses * Plastik * Fuar *Organizasyon * *Reklam
ÖDÜL TÖRENİ VE GALA YEMEĞİ TARİH: 3 ARALIK 2016 YER : VİALAND PALACE OTEL SAAT: 19:00 - 22:00
Haber
WAGO SALES INCREASE BY NINE PERCENT TO 720 MILLION EUROS *European market propelled growth
*Worldwide investments totaled approximately 100 million euros
WAGO
Tsaleshe WAGO Group achieved of EUR 720 million
during 2015, a nine percent increase over the previous year’s sales of EUR 661 million. “The European market contributed significantly to growth this year. BRIC countries also played an important role in growth, but it has softened this year compared to previous years,” explain Sven Hohorst and Axel Börner from WAGO’s Management Board. The leaders also expect moderate growth for 2016 stating: “We are cautiously optimistic.” At home, the company’s German operations accounted for approximately 28.8 percent of the firm’s global sales. The rest of Europe had a turnover share of 39.7 percent. Asia reached 17.1 percent, the Americas 13.3 per cent. The rest of WAGO’s global operations generated 1.1 percent of sales. By the end of 2015, more than 7,200 people worked for WAGO – some 500 more employees
62 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
than compared to last year. Nearly 3,300 people are employed in Germany – more than 2,000 are based at its headquarters in Minden/ Westphalia and about 1,000 at its production and logistics complex in Sondershausen/ Thuringia. These figures include 203 trainees and dualstudies students in Minden and 72 in Sondershausen. Worldwide Investment of EUR 100 Million also Planned for 2016 WAGO invested around 100 million euros globally last year. Nearly 80 percent of this was at the flagship locations in Germany, with Minden’s new “Communication Center” for customer and employee training and a stamping shop, as well as the expansion of the logistics center in Sondershausen accounting for much of it. “Additionally, we have taken share in the M&M Software company, which has been a long-standing partner for
our automation division,” explains Hohorst, who is also Chief Executive Officer of WAGO’s ELECTRICAL INTERCONNECTIONS division. He also noted that similar investments for 2016 are also planned – among these are the completion of construction projects in Germany, as well as international projects. “As with 2015, Germany will account for the majority of our investments. Some 30 million euros are budgeted for new machinery and equipment,” says Hohorst. Completed Construction at Minden Headquarters WAGO’s largest construction projects, which are located in Minden, are virtually complete. At WAGO’s headquarters, the Communication Center was developed to be a hub for both customers and employees. “For us, the newly built customer and training center is a milestone, and not just for Germany, but for the entire
News corporate group,” says Börner, who is Chief Executive Officer of Finance & IT. The building combines modern work spaces, training and meeting rooms with a staff restaurant, which sets new standards in design, service and sustainability. Flooded with light and filled with artful, transparent structures, the new corporate headquarters offer an attractive venue for employees and visitors from around the world. WAGO’s products and applications can be explored in the new building’s foyer with iPads, films and 3D animations. Among these is a hightech presentation of the company’s history that is guided by WAGO’s “WE INNOVATE!” slogan. The presentation is augmented with touchscreens that make the company’s 65-year history come alive. “For us, the Communication Center is a hub of communication in the best sense. It demonstrates what the WAGO brand stands for: quality and innovation. And its design makes people its focus – reflecting our corporate culture. We have created an attractive work environment for our employees that offers many opportunities for socialization – both internally and with our customers,” emphasizes Christian Sallach, WAGO’s Market-
ing Chief Executive Officer.
disposal facility.
The centerpiece is the new restaurant with 320 seats and a terrace that offers contemporary cuisine and an attractive ambience. Because Minden houses so many employees, WAGO went to great lengths to make all food offered extremely convenient and nourishing. This includes freshly cooked meals for late shift workers that can be taken home as “dinner to go.” A holistic approach, based on regionalism and sustainability, was the driving force behind planning the new restaurant. When selecting the new caterer, particular attention was given to regional and seasonal foods. Given WAGO’s longstanding commitment to sustainability, this was no surprise. In fact, the restaurant’s menu prominently features “ugly fruit” – oddly shaped produce that doesn’t comply with traditional “visual” standards and is otherwise discarded. Several other systems and protocols further demonstrate the firm’s commitment to energy- and resource-conservation, including the exclusive use of Earthfriendly cleaning products, an energy-efficient pump system for the dishwasher and a special wet waste
The company’s environmental stewardship is also reflected in the Communication Center. As with other advanced buildings, it was thoroughly equipped with modern WAGO technology; however, it takes building automation to a whole new level. Intelligent room air conditioning, lighting and cooling, as well as geothermal probes and heat pumps ensure energy efficiency and resource conservation. WAGO’s second new building project, the stamping shop in the Minden suburb of Päpinghausen, was completed smoothly. In fact, the entire construction process was completed without causing any production losses. WAGO’s new facility, featuring an area of more than 100,000 square meters, also houses offices for nearly all of the 120 employees in both the Order Services/Logistics and IT Departments. These modern offices integrate the latest in sound-proofing construction and advanced room climate control technology that utilizes WAGO products.
Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 63
World Media
WORLD MEDİA 2016 FUAR KATILIMLARI World Media olarak 2016 yılının ilk yarısında; yurtiçinde ve yurtdışında bir çok fuara katılarak dergilerimizi sergiledik. Tanıtımımızı yaptık ve dergilerimizin dağıtımlarını gerçekleştirdik. Katılımcı firmalara ve fuar ziyaretçilerine yönelik gerçekleştirdiğimiz dağıtımlarda; dergilerimize ilgi yoğundu.
Auto Mecanika 2016 / İstanbul
Auto Show 2016 / İstanbul
Rolexpo - 2015
/
64 Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016
Win Metal 2015
Chine Home Life 2016 / İstanbul
Hannover Messe - 2016 / Hannover - Almanya
World Media
Konmak 2016 / Konya
Mining Expo 2015
Win Automation - 2015
Mold Expo 2016 / İstanbul
Santek 2016 / Kocaeli
Tosh Expo 2016 / İstanbul
Win 2016 / İstanbul Makine & Otomasyon / Temmuz - Ağustos 2016 65
WORLD MEDİA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDİA Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 tuningworldmedia@gmail.com
Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDİA Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 tuningworldmedia@gmail.com
Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...
www.ekonomiknokta.com
www.makineotomasyondergisi.com
www.worldmedyatv.com
www.tuningworld.com.tr
World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz. Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.
*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: .......................................................................... *Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : ................................................................. *Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................
ABONE FORMU
ABONE FORMU Ad
:...............................................................................................
Soyad
:...............................................................................................
Adres
:...............................................................................................
...............................................................................................
İlçe
:...............................................................................................
Şehir
:...............................................................................................
Posta Kodu
:...............................................................................................
Telefon
:...............................................................................................
Faks
:...............................................................................................
:...............................................................................................
Tarih
İmza
Dergi
İsmi
-
Yıllık Abone Ücreti
Ekonomik Nokta : Makine & Otomasyon: Auto Tuning World: Kesici Takımlar Tutucular : Rulman & Lİneer: Endüstriyel Borulama: Cad / Cam / Cae / Plm :
120 100 100 100 60 60 60
TL TL TL TL TL TL TL
+ + + + + + +
KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV
Abonelerimiz ve reklamverenlerimiz abone ve reklam ücretlerini aşağıdaki hesaplara yatırabilirler ; * İlker Kaplan Akbank Perpa Şubesi Şube Kodu: 0633 hesap No: 0063828 iBAN: TR 60 0004 6006 3388 8000 0638 28 *İlker Kaplan İNG Bank Çağlayan Şubesi Şube Kodu: 265 Hesap No: 373 42 71 iBAN: TR 82 0009 9003 7342 7100 1000 02
*İlker Kaplan Denizbank Zİncirlikuyu Şubesi Şube Kodu: 9142 Hesap No : 1777284 ..................................................................... *İlker Kaplan PTT - Posta Çeki Hesap Bilgisi İlker Kaplan Posta Çeki Hesap No : 5775693