MAKİNE & Otomasyon - Robotik - Üretim Teknolojileri ve Endüstri Dergisi
OTOMASYON Ocak - Şubat
YENİLENEN İÇERİĞİYLE MAKİNE & OTOMASYON VE ROBOTİK DERGİSİ SEKTÖRÜNÜN NABZINI TUTUYOR..
HABERLER
*III. WORLD MEDIA GROUP ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ ÜRETEN ROBOTLAR İŞBAŞINDA *TMMOB MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI ENERJİ VERİMLİLİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ *TÜSİAD ENDÜSTRİ 4.0 VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARI
2019 Yıl : 8 Sayı : 48 Fiyat : 20 TL
ROBOTiK
FİRMALAR
*CLPA *MITSUBISHI *FESTO *DASSAULT SYSTEMES *SIEMENS *ROCKWELL *ERMAKSAN *OCTOPOD *SMERSCHALL *ABB *INFOMA *ADVANTECH *PILZ *HAVELSAN
IV. WORLD MEDIA GROUP / ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ ARALIK 2019’DA INTER CONTINENTAL OTEL İSTANBUL’DA ... www.endustri40dergisizirvesi.com www.worldmediagroupe.com WORLD MEDIA GROUP OLARAK 2019 YILI İÇERİSİNDE MEDYA www.kesicitakimlardergisi.com PARTNERİ OLDUĞUMUZ - KATILDIĞIMIZ YURTDIŞI FUARLARI www.makineotomasyondergisi.com * 21 - 23 MAYIS 2019 CWIEME - BERLİN / ALMANYA *14-17 HAZİRAN 2019 MACHINETOOLS NEWDELHİ/ HİNDİSTAN *25 - 29 HAZİRAN 2019 GIFA / METEC - DUSELDORF / ALMANYA www.worldmediagroupe.com
Yayın Türü Yaygın Süreli
EDİTÖR
Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlker Kaplan 0 505 400 94 34
ACİL DEĞİŞMESİ GEREKEN TEŞVİK SİSTEMİ ve TÜRKİYE'DE FUARCILIK
İdari İşler Müdürü Hatice Karabay 0 505 400 94 33 Reklam Müdürü Ziya Alkan 0 546 675 59 49 Reklam Müdürü Ayhan Üstüner 0 535 352 50 59
ilker kaplan
Ü
Muhasebe Müdürleri Sevda Öncü Düzgün Turgut 0 542 292 83 85
lkemizde toplanan vergilerin yüzde 75'i dolaylı vergilerden oluşuyor. Daha açık şekilde ifade edecek olursak; Tüm halkın ödediği vergilerden oluşuyor. Devletin kasasında toplanan paraların 3/4'ünü emeğiyle hayatını ikame ettiren vatandaşlar oluşturuyor. Herkesin bu kasada payı var. Gereksiz yere dağıtılmamalı...
Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Savranoğlu Yazı İşleri Simgenur Savranoğlu Gamze Onat
Ülkemizdeki başka bir konu da; ekonomik sistemle taban tabana zıt; rekabet koşullarını yok sayan çarpık teşvik sistemi. KOBİ'lerin üretim faaliyetlerini, genç ve parlak girişimcilerin Ar-Ge çalışmalarını desteklemek yerine; bir takım yandaş fuar şirketlerini ve onlarla ortak çalışan, etkisi kendinden menkul yandaş sektör derneklerini destekleyen teşvik sistemi acil değişmelidir. Yüzde yetmişlere varan KOSGEP fuar destekleri derhal kaldırılmalıdır. Burada toplanan kaynaklar; bir takım yandaş sektör derneklerinin ve yandaş yayıncı / fuar şirketlerinin şişirdiği faturalarla tüketilerek ülkemize zarar vermektedir. Bu zarara derhal neşter vurulmalıdır. "Devlet Kapitalizminden" özgürlükçü demoratik, verimli bir iş yaşamına geçişin koşulları oluşturulmalıdır.
Grafik Tasarım Ezgi Kamburoğlu Abone Sorumlusu Defne Deniz Kaplan Beste Kamburoğlu Fotoğraf Editörleri Murat Çapkın Sinan Temur İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Şanlı
Gerçek yurtseverlik bunu gerektirir. Gerçekten yerli ve milli olmakta bunu gerektirir. "Tüyü bitmemiş yetimin" hakkını üç beş yandaş fuar şirketine KOSGEP desteği olarak dağıtamazsınız, dağıtmamalısınız.
İletişim Danışmanı Alper Tuna Bilişim Sorumlusu Kerem Mercan
Söylediklerimiz bir çok kişiyi rahatsız edecek bunu biliyoruz. Ancak biz doğru bildiklerimizi yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz. Çünkü gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Birilerinin gerçekleri ve doğruları söylemesi gerekiyor. World Media Group İstikrarlı bir şekilde gelişiyor World Media Group olarak; büyümeye devam ediyoruz. 2004 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde büyüyen firmamız; zorluklara ve ülkemizin geçirdiği sıkıntılı sürece rağmen büyümesini sürdürdü. Geçen yıla nazaran; ciro anlamında yüzde 25 büyüme kaydettik. Yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda da bu büyümenin izleri görülüyor. III. Endüstri 4.0 Zirvemiz Bu Yıl Daha da büyüdü Yalnızca dergilerimizle değil, düzenlediğimiz zirvelerle de endüstriyel gelişime katkı sağlıyoruz. Bu bağlamda bu yıl üçüncüsünü organize ettiğimiz World Media Group / Endüstri 4.0 Zirvemizde üretimin devleriyle biraradaydık. Bu yıl ana temamız "Yapay Zeka - Nesnelerin İnterneti / IoT-Üreten Robotlar"dı. 5 Aralık 2018 Çarşamba, İnter Continental Otel - Taksim İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz zirvemiz yeni bir çağı tartıştı. IV. World Media Group / Endüstri 4.0 Zirvemiz aralık 2019'da. Üretimin süper ligi Endüstri 4.0 Zirvesi. Detaylı bilgileri www.endustri40dergisizirvesi.com adresinden edinebilirsiniz. Makine & Otomasyon Robotik Dergimiz Gelişiyor World Media Group / Makine Otomasyon Robotik Dergimiz ; sektörün lokomotif firmalarına sayfalarında yer ayırıyor ve gerçek anlamda üretimdeki devrimin sesi oluyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi sektörlerin lokomotif firmalarından, sivil toplumuna, akademik alandan son kullanıcılara tüm sektörü kapsayan bir yayın hazırlıyoruz. Dergimiz 2019 yılında da İki aylık periyodla yılda 6 sayı olarak yayınlanacak. Sektörümüzün tüm firmaları önümüzdeki sayılarda dergimizin sayfalarında konuğumuz olacak. Yüz sayfa ve dolu dolu bir yayın sizinle olacak. WORLD MEDIA GROUP / Makine Otomasyon Robotik Dergimiz abone olmayı unutmayın. World Media Group TV yakında sizlerle Türkiye'nin ihtiyacı olan bir çalışmaya daha imza atıyoruz. World Media Group olarak; Ekonomi, endüstri ve teknoloji haberlerini, birinci ağızdan röportajarla bulacağınız internet televizyonumuzu hayata geçiriyoruz. www.worldmediagroupe.com adresinden 2019'un ilk çeyreğinde hayata geçireceğimiz internet tv'miz sektörlerin nabzını tutacak. Bizi izlemeye ve okumaya devam edin...
Editör - Künye
Bölge Temsilcileri Çetin Sülün (Ankara) Mesut Karabay (İzmir) Umut Yıldız (Bursa) Avrupa -Almanya - Temsilcisi Pınar Açıkgöz Sosyal Medya Fatma Kurşun Dağıtım Ali Savranoğlu Zafer Kamburoğlu Genel Koordinatör Süleyman Kaplan Hüsniye Kaplan Katkıda Bulunanlar Meryem Savranoğlu Fatma Kaplan Selda Kamburoğlu Dağıtımcı Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo Yönetim Yeri Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10 Eyüp / İstanbul Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15 www.endustri40dergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com
Makine Otomasyon Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz. Reklamların hukuki sorumluluğu reklamveren firmaya aittir. Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 3
İÇİNDE İçindekiler
İÇİNDEKİLER Editör – Künye:
3 ACİL DEĞİŞMESİ GEREKEN TEŞVİK SİSTEMİ ve TÜRKİYE'DE FUARCILIK 8 TÜKETİCİLER, 2030’DAN SONRA HYPERLOOP’U KULLANMAYI VE EV ROBOTLARINA SAHİP OLMAYI BEKLİYOR
20
HALICI ELEKTRONİK PILZ’İN GLOBAL SİSTEM PARTNERİ OLDU
KAMU, SANAYİ VE ULAŞIM SEKTÖRLERİNDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖNÜNDE BAZI ENGELLER MEVCUTTUR.
24
ADVANTECH’TEN DİJİTAL DÖNÜŞÜM ATILIMLARI
4
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
EKİLER ABB, SÜRDÜRÜLEBİLİR 28 MOBİLİTE ÇÖZÜMLERİNİ TÜRKİYE PAZARINA TANITTI ÖZDİSAN ELEKTRONİK 34 GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA YURTTAŞ: “TEKNOLOJİ UYGULAMA YOLUNDA ADIMLAR ATMALIYIZ”
İçindekiler-Reklam İndeksi
İNDEX
1- CLPA
Arka Kapak
2- ABB
Ön Kapak İçi
3-SCHNEIDER ArkaİçKapak
4 - DASSAULT
5- DIJIBAS
7. Sayfa
10-11.Sayfa
6- SIEMENS
15. Sayfa
7- MESSE DUSSELDORF 17.
The Bright WorldOfMetals
44
8- FIT 2019
Sayfa
31. Sayfa
9- KENNAMETAL 37 . Sayfa
III. ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ ÜRETEN ROBOTLAR İŞBAŞINDA
RUTİN 74 SÜREÇLERİ OPTİMİZE EDEREK VERİMLİLİĞİ ARTIRAN ROBOTLAR Makine
10- FESTO
43. Sayfa
11 -ROCKWELL
61 . Sayfa
12-ALTIUM
67 . Sayfa
13-KOÇ SİSTEM
77 . Sayfa
14- MAKTEK
91. Sayfa
15- İMTOS
93. Sayfa
16-WORLD MEDIA GROUP
IV. ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ
95. Sayfa
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat
5
Araştırma
TÜKETİCİLER, 2030’DAN SONRA HYPERLOOP’U KULLANMAYI VE EV ROBOTLARINA SAHİP OLMAYI BEKLİYOR CITE Research/Dassault Systèmes tarafından ABD’de 1000 yetişkinle yapılan anket, gelecekteki ev, ulaşım, sağlık ve perakende deneyimlerine yönelik tüketici beklentileri hakkında fikir veriyor Yüzde 71’i elektrikli araç kullanmayı beklerken, yüzde 51’i hyperloop ile ve yüzde 38’i hava taksisi ile seyahat etmeyi bekliyor Yüzde 73’ü evde uzaktan izlenen cihazları, yüzde 70’i tam bağlantılı akıllı ev sistemlerini ve yüzde 40’ı sanal ev robotlarını kullanmayı bekliyor Yeni nesil, tüm kategorilerde kişiselleştirilmiş deneyimler beklerken hizmetlerin geliştirilmesi için kişisel bilgilerini paylaşmayı düşünmüyor
D assault Systèmes (Euronext Paris: #13065, DSY. PA), tüketicilerin 2030’da şehirlerin, genel yaşam
kalitesini artıran, sosyal açıdan sorumlu faydalar sağlayan ve deneyimleri kişiselleştiren teknolojiyle dolup taşmasını beklediklerini ortaya koydu. Bu bulgular, bağımsız pazar araştırma şirketi CITE Research ile birlikte çalışarak temas kurulan ve ABD’li yetişkin nüfusu temsil eden vatandaşlarla yapılan bir anketten elde edildi. Gelecekteki ev, ulaşım, sağlık ve perakende beklentileri hakkında sorular yöneltilen katılımcılara göre Hyperloop tren, tam bağlantılı akıllı ev sistemleri, mobil ödemeler ve kişisel koruyucu sağlık planları, 2030’da norm haline gelmesi beklenen ancak bugünlerde çığır açıcı sayılan teknolojilerden birkaçı. Tüketiciler, kişiselleştirmenin, 2030’da bu kategorilerin her birindeki teknolojik yeniliklerin en büyük faydalarından biri olmasını beklerken, farklı teknolojilerden beklenen faydalar arasında güvenlik, enerji verimliliği, kolaylık, erişilebilirlik, tasarruf ve koruma gibi unsurlardan da söz ettiler. Anketten elde edilen bulgular şunları içeriyor: • Kişiselleştirilmiş deneyimler, özellikle yeni nesil tarafından gelişmiş teknolojilerin en önemli faydası olarak görülüyor. 18-34 yaş arası, teknolojinin kendi kişisel ihtiyaçları ve zevklerine uyarlanmış deneyimler sunmasını bekliyor; 35 yaşın üzerinde6
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
ki katılımcılar, teknolojik gelişmelerden öncelikle daha iyi bir yaşam kalitesi sunmasını bekliyor. • 2030’un evi güvenli ve enerji açısından verimli olacak. Ankete katılanların yüzde 70’inden fazlası uzaktan izlenen cihazlar, ses özellikli yardımcılar ve tam bağlantılı akıllı ev sistemleri kullanacak. Yüzde kırk dokuzu sanal bir kişiselleştirilmiş ev yardımcısı veya robot kullanmayı bekliyor. • Ulaşım ve mobilitenin elektrikli ve bağlantılı olması, maliyetlerin azalması, seyahat süresinin kısalması, yol güvenliğinin ve yaşam kalitesinin gelişmesi bekleniyor. Ankete katılanların yüzde 70’inden fazlası hibrit veya tamamen elektrikli araçlar kullanmayı beklerken, yarısından fazlası Hyperloop ile seyahat etmeyi bekliyor. Yüzde 38’i hava taksisi kullanmayı bekliyor. Yüzde 75’inden fazlası navigasyon yolu optimizasyonu ve şehir kontrollü trafik düzenlemesi gibi kişiselleştirilmiş yolcu deneyimleri bekliyor ancak çoğu, bu hizmetlerin geliştirilmesi için kişisel bilgilerine erişim sağlanmasına izin vermeyi düşünmüyor. • Kişiselleştirilmiş önleyici sağlık ve evde tedavi uygulamaları norm haline gelecek. Katılımcıların yüzde 80’inden fazlası, teknoloji sayesinde kişisel sağlıklarını daha kolay ve verimli bir şekilde kontrol edebilecekleri için hastalıkları önlemeyi ve daha uzun yaşamayı bekliyor; yüzde 83’ü davranışa veya beslenmeye, yüzde 81’i evde tedavi sağlayan cihazlara ve yüzde 80’i tam elek-
Araştırma
tronik kayıt sistemlerine dayalı önleyici planların etkili olacağını düşünüyor. Katılımcıların dörtte üçü evde teşhis uygulamaları, giyilebilir cihazlar ve özel yapım protez ortopedik cihazlar gibi teknolojilerin de etkili olacağını düşünüyor. • Fiziksel mağazalar ortadan kalkmıyor; ancak mağaza içi deneyim ödemeler ve mağaza içi teknolojilerin kullanımı etrafında gelişiyor. Perakendede, katılımcıların yüzde 84’ü alışverişi kolaylaştırmak için mobil ödemeleri ve her zaman/her yerde teslimattan faydalanmayı bekliyor; ancak yüzde 55’i, 2030’da alışverişin sadece sanal alışverişten ibaret olamayacağını düşünüyor. Dassault Systèmes, Global İlişkiler, Pazarlama ve Endüstri Çözümleri Başkan Yardımcısı Florence Verzelen şunları söyledi: “2030’un şehrinde tüketici beklentileri üzerine yapılan bu anket, tüketicilerin tam anlamıyla yolunda giden gerçekler olarak algıladıklarıyla aldatıcı olanları karşılaştırmamızı sağladı. Tüketiciler hayatlarının her alanında büyük değişiklikler bekliyor. Düşüncelerine hızlı bir bakış, şirketlere neyi keşfetmeleri, geliştirmeleri ve hızlandırmalarıyla ilgili değerli geri bildirimler sunuyor. Kişisel girişimlerin tüm yenilikçiliğin ardındaki baskın tema olduğunu da doğruluyor. Dassault Systèmes, bu tüketicilerin beklentilerini karşılamak için endüstrilerin girişimlerini 3DEXPERIENCE platformu ile desteklemeye devam edecek.” CITE Research, Dassault Systèmes adına 1000 ABD’li yetişkinle bir çevrimiçi anket düzenledi. Anket 19-29 Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlendi. Dassault Systèmes, 8-11 Ocak 2019 tarihleri arasında Las Vegas’ta CES’te 4121 numaralı standında etkileşimli bir deneyimle 2030’un şehrindeki tüketici trendlerini gösterecek.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
7
Güncel
HALICI ELEKTRONİK PILZ’İN GLOBAL SİSTEM PARTNERİ OLDU
Makine emniyetinin mucidi PILZ’in globalde başlattığı “Sistem Partnerliği” uygulamasının Türkiye’deki ilk üyesi HALICI Elektronik oldu. PILZ’in 2018 yılı başında başlattığı “Global Sistem Partnerliği” uygulaması kapsamında, faaliyette olduğu 32 ülkedeki partner adayları ile görüşmeler ve değerlendirmeler başlatıldı. Firma ve kaynak büyüklüğü, sektörel tecrübe ve referans, mühendislik kabiliyetleri ve organizasyonel uygunluk gibi birçok farklı kriteri yerine getiren HALICI Elektronik PILZ’in başta Türkiye olmak üzere, Ortadoğu bölgesinde “Sistem Partnerliği” ünvanına layık görüldü.
İüstmzayönetimi töreni HALICI Elektronik ve PILZ’in satıştan
sorumlu Başkan Yardımcısı Christian Erles ve Bölge Satış Yöneticisi Oliver Recklebe’nin katılımları ile PILZ’in İstanbul’daki merkez ofisinde yapıldı. HALICI Elektronik Genel Müdürü Hüseyin Halıcı ile PILZ Genel Müdürü Yavuz Çopur’un imza koydukları sözleşme ile HALICI Elektronik 8
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
PILZ’in global sistem partnerleri arasındaki yerini aldı. İmza töreni sonrası konuşan Hüseyin Halıcı bu anlaşma ile HALICI Elektronik’in gerek makine emniyeti uygulamaları ve revizyonları, gerekse de Sanayi 4.0 yazılım ve çözümleri konusunda şirketlerinin sektörde önemli bir portföy değeri ve
tecrübe kazanacağını bildirdi. PILZ Genel Müdürü Yavuz Çopur ise HALICI Elektronik gibi güçlü ve tecrübeli bir partneri kazanmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek yapılan bu işbirliğinin sadece Türkiye’de değil, PILZ Türkiye’ye bağlanan coğrafyada da kendilerine önemli bir güç katacağını vurguladı.
Güncel PILZ Hakkında Emniyet Otomasyonunun mucidi Pilz 1948 yılında Hermann Pilz tarafından Almanya’da kuruldu. 1968 yılında Dünya’nın ilk çift el emniyet rölesini pazara sunduğu günden bugüne Pilz icat ettiği Emniyet Otomasyonu konusunda ileri teknoloji üreten, ürün ve hizmetler geliştiren sektöründe lider bir şirket haline geldi. Bugün Pilz, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu iki bini aşkın çalışanı ve 32 ülkede kendi şirketleriyle, 5 kıtaya yayılmış temsilcilik ve distribütörleriyle dünya pazarına emniyet ve otomasyon konularında ürün ve hizmetler sunan küresel bir oyuncu haline gelmiştir. Pilz’in insan kaynaklarının %20’sini AR-GE’ye ayırması onu otomasyon sistemi üreticiliğinden çok teknoloji şirketi haline getirmiştir. 2009 yılında pazara sunduğu PSS 4000 otomasyon sistemi Emniyet ve Standart kontrolü tek bir platformda toplamakla kalmamış, aynı zamanda otomasyon mühendisliği ve programcılığında %40’a varan maliyet tasarrufu sağlayarak sektörde bir çığır açmıştır. Dünya çapında aynı içerik ve kalitede sunduğu hizmetlerin haricinde Pilz, Türkiye ofisi bünyesinde Endüstri 4.0 kapsamında yapay zeka argümanlarını kullanarak endüstriyel yazılımlar geliştirmektedir. Türk sanayii için yenilikçi bir yaklaşım sergileyen firmaların üretken bir yapı kurmaları ve ülke kaynaklarının verimli kullanımı adına onlara destek sağlamayı amaçlamıştır.
Endüstriyel otomasyon camiasındaki donanım tecrübesini, yazılımsal yaklaşımlarla destekleyerek “Yarı Otonom” çalışan çözümler üretebilen Pilz Türkiye, bu alanda Bilişim Teknolojileri (BT) uzmanları ile beraber çalışmakta ve hedef kitlenin sorunlarına ve onların ihtiyacı olan çözümlere odaklanmaktadır. HALICI Elektronik Hakkında Halıcı Elektronik 1994 yılında kurulmuş olup, Türk endüstri sektörüne otomasyon, elektrik ve telekomünikasyon alanlarında hizmet sunmaktadır. Kurulduğu günden bu zamana kadar deneyimli mühendislik kadrosuyla Türkiye’de ve yurtdışında çok sayıda Elektrik ve Otomasyon projesini başarıyla tamamlamış olup, partneri olduğu global firmalarla Türkiye’ de lider ürün tedarikçisi olan bir firma konumuna ulaşmıştır. Halıcı Elektronik İstanbul merkez, Bursa, İzmir, Ankara şubelerinde 80 kişilik ekibiyle faaliyet göstermektedir. Gelişen teknolojileri takip ederek ve sürekli kendini geliştirerek, müşterilerine güvenilir çözümler sunan sektörde akla ilk gelen firma haline gelmiştir. Endüstri 4.0 çözümleri için bilişim firmaları ile ARGE çalışmaları yapan HALICI ülkemizdeki üreticilere ileri teknoloji anlamında da katkıda bulunmayı hedeflemiştir.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
9
Güncel
“OTOMOTİV 13’ÜNCÜ KEZ İHRACAT ŞAMPİYONU”
Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca otomobil sektörünün 2018’i de ihracat şampiyonu olarak bitirdiğinin altını çizerek, “Otomotiv endüstrisi, 31 milyar 568 milyon dolarlık ihracat ile toplam ülke ihracatından yüzde 19 pay alarak; üst üste 13’üncü kez yılı ihracat şampiyonu olarak tamamladı. 10 milyar 850 milyon dolar ile de Türk Otomotiv Sektörünün yapmış olduğu ihracatın yüzde 34’ünü Tedarik Sanayi oluşturdu” dedi.
Türkiye’de
2018 yılında toplamda 168 milyar 88 milyon dolarlık ihracata ulaşıldığını belirten Kanca, “Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre, ülke ihracatımız 2018 yılında geçen yıla göre yüzde 7 artarak 168 milyar 88 milyon USD olarak gerçekleşti. Bu dönemde Otomotiv Endüstrisi ihracatı yüzde 11 artarak 31 milyar 568 milyon dolar seviyesine ulaştı. Tedarik Sanayimiz ise bir önceki yıla göre yüzde 12’lik artış sağlayarak 10 milyar 850 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi” diye konuştu. “En çok ihracat yine Almanya’ya” 12
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Otomotiv tedarik sanayinin en önemli pazarının Almanya olduğunu aktaran Kanca, “Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği’nin verilerine göre, sektör ihracatımızda bu yıl da Almanya ilk sırada yer aldı. 2018’de Almanya’ya 4 milyar 752 milyon dolarlık otomotiv ihracatı gerçekleştirerek, bir önceki yıla göre yüzde 9’luk bir artış sağladık. Fransa, İspanya, Belçika, Slovenya gibi ülkelere ihracatımız artarken, ABD ve İran’a ihracatımız ise düşüş gösterdi” dedi. Bu yıl TAYSAD üyelerinin mevcut kapasitelerinin ağırlıklı olarak ihracata yöneleceğini belirten Kanca, “2019 yılında sektör
ihracatımızın 32 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Bu yıl da tedarik sanayi olarak mevcut kapasitelerimizi ağırlıklı olarak ihracata yönelteceğiz” dedi. “Üretimde ve satışta daralma” 2018’de üretim ve satışta daralma olduğunu belirten Kanca, “Henüz üretim gerçekleşme rakamları açıklanmadı ancak bizim tahminimiz, 2018 üretim rakamlarının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 5’lik bir düşüş ile 1 milyon 560 bin seviyesinde olacağı yönünde. Otomotiv Distribütörlüğü Derneği verilerine göre ise, 2017’de 956 bin
olan satış rakamları, 2018’de yüzde 35 gerileyerek 621 bine düştü. 2019 yılında ise üretimimizin 1 milyon 480 bin adet seviyesinde, satışların ise 550 bin adet seviyesinde olması öngörüyoruz” dedi. Üretim ve satışta yaşanan düşüşe rağmen ihracatın yüzleri güldürdüğünü belirten Kanca, “Otomotiv Endüstrisi Derneği verilerine göre, Otomotiv sektöründe 2017’de 28,5 milyar dolar olan ihracat rakamı 2018’de yüzde 11 artarak, 31,5 milyar dolara ulaştı. Otomotiv tedarik sanayide geçtiğimiz yıla göre ihracatını yüzde 12 artırarak 10 milyar 850 milyona ulaşmış oldu” diye konuştu. “Sektör maliyet avantajı sağlayacak teşvikler bekliyor” Sanayi üretimindeki en önemli gider kalemlerinden elektrik ve doğalgaz maliyetlerinin geçtiğimiz 2 yılda önemli bir artış kaydettiğini dile get-
iren Kanca, “Üretim giderlerimizdeki artışlara son olarak asgari ücretteki artış da eklendi. Tüm sektörlerde olduğu gibi otomotiv sektörü de bu artışlardan etkilenecektir. 13 yıldır kesintisiz ihracat şampiyonu olan, sanayinin lokomotifi otomotiv sektörüne maliyet artışlarının etkisini azaltmak için tüm sektör olarak var olan teşviklerin uzatılması ya da yeni teşviklerin sunulmasını bekliyoruz” dedi. “Elektrik ve doğalgazda TL ve Euro bazında ciddi artış yaşandı” TAYSAD Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan firmalara yansıyan elektrik ve doğalgaz fiyatlarını incelediklerini aktaran Kanca, “2017 Ocak – 2018 Aralık dönemindeki elektrik maliyetinde TL bazında yüzde 71, Euro bazında ise yaklaşık yüzde 13’lük artış söz konusu. Aynı dönemde doğalgazda ise TL bazında yüzde 85, Euro bazında ise yüzde 22’lik maliyet artışı var” diye konuştu.
Güncel “Kadın Sanayici Olmaz Mı Dediniz?” TAYSAD üyelerinden Tezmaksan’ın Müşteri İlişkileri Koordinatörü Yalçın Paslı’nın, “Kadın Sanayici Olmaz Mı Dediniz?” adlı kitabından da söz eden Kanca, “Paslı daha önceden yine sanayici hikâyelerine yer verdiği “Torna ile Şekillenen Hayatlar” adlı 2 kitaba imza atmıştı. Paslı, bunlarla sınırlı kalmayıp şimdi de Türkiye sanayisi için bir sürpriz daha yaparak kadınların sanayici olma serüvenini anlattığı “Kadın Sanayici Olmaz Mı Dediniz?” adlı bir kitap yayınladı. Paslı, bu kitapla toplumda şüphe ile bakılan bir soruya cevabı da vermiş oldu. Kadınlardan da çok başarılı sanayiciler çıkar, çıkıyor... TAYSAD olarak kitabı özellikle meslek lisesi öğrencilerini teşvik etmek ve onlara rol model örnekler sunmak adına oldukça önemli ve başarılı bir sosyal sorumluluk çalışması olarak görüyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 13
Güncel
HAVELSAN İLE ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU BİR İLKE İMZA ATTI
Kamu ve özel sektör için teknoloji yoğun, özgün sistemler geliştiren, günümüzün en son teknolojileri ile akıllı çözümler sunan Türkiye’nin lider teknoloji firması HAVELSAN, istihdam edeceği kaliteli personeli sağlamak için önemli adımlar atıyor.
K omuta Kontrol Savunma Teknolojileri, Eğitim ve Simül-
asyon Teknolojileri, Ülke ve Siber Güvenlik Çözümleri ve Yönetim Bilgi Sistemleri ana başlıklarında faaliyet gösteren, “Savunma Sanayii ve Bilişim” HAVELSAN özgün ürün ve sistemlerden oluşan çözümlerini hem Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nın hem de uluslararası müşterilerinin hizmetine sunmaktadır. Lider Teknoloji firması yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekledi ve bir ilki gerçekleştirerek Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu ile “Eğitim İş Birliği Protokolü” imzaladı. Bu protokol kapsamında HAVELSAN A.Ş. ilk kez bir Meslek Yüksekokul ile ortak projeler hazırlayacak ve öğrencilerine istihdam desteği sağlayacak. Sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmenin,
14
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
insan kaynakları maliyetlerini düşürmenin ve ülke ekonomisine katkı sağlamanın amaçlandığı “Eğitim İş Birliği Protokolü” kapsamında, HAVELSAN ile Meslek Yüksekokul Akademisyenleri, 20182019 akademik yılı Bilgisayar Programcılığı Programı ders müfredatının ihtiyaç duyulan iş gücüne göre planlanması, ders içeriklerinin zenginleştirilmesi, ihtiyaç ve beklentiler dikkate alınarak ders müfredatları oluşturulması konusunda görüş birliği sağladılar. Lider teknoloji firmasının ve Meslek Yüksekokulunun sektörün tüm ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak hazırlayacağı eğitimöğretim programında başarılı olan öğrencilere sunulacak staj imkanı sonunda, iş hayatında başarılı olan öğrencilere tam zamanlı istihdam imkanı sunacak olan HAVELSAN nitelikli insan gücünü sektörün ihtiyaçlarına göre hazırlarken
Bilgisayar Programcılığı Programı öğrencileri teknolojinin öncü kuruluşunda spesifik alanlarda uzmanlaşma imkanına sahip olacak. Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Ebru ADIGÜZEL TUNABOYLU ve Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. H. Rıdvan YURTSEVEN; Meslek Yüksekokulu olmanın amacına uygun olarak hazırladıkları sektör odaklı kaliteli eğitim temeline dayanan ders içerikleriyle Türkiye’nin önde gelen firmaları ile öğrencilerini sektöre hazırlamanın kendileri için önemli olduğunu, HAVELSAN’ın ilk kez bir Meslek Yüksekokulu ile yaptığı Eğitim İş Birliği Protokolü’nün sektöre yakın olmalarının başarılı olduğunu gösterdiğini ve tüm programlar için sanayi iş birliklerinin devam edeceğini belirttiler.
Güncel
TÜRKİYE İŞ AHLAKI ZİRVESİ’18 “KAMUDA İŞ AHLAKI” SONUÇ BİLDİRİSİ Sanayi 4.0 evresinde her geçen gün kişiselleşen tüketici ihtiyaçlarının hızlı ve verimli bir şekilde karşılanması için akıllı fabrikalar gittikçe daha önemli hale geliyor. Akıllı üretimin temelini ise müşteriden tedarikçiye kadar tüm süreç boyunca yüksek hızlı haberleşme ve kontrol oluşturuyor. Bu noktada devreye giren Asya’nın önde gelen açık endüstriyel haberleşme platformu CC-Link; Avrupa, Amerika veya başka bölgelerde faaliyet gösteren şirketlere Asya’ya açılmak ya da bu pazardaki işlerini büyütmek konusunda önemli avantajlar sağlıyor. CC-Link uyumlu ürün üreticileri ve CC-Link kullanıcılarını aynı çatı altında toplayan CLPA (CC-Link Partner Association), Asya’ya Geçit Kapısı Programı (G2A- Gateway to Asia) ile üyelerini ürün geliştirme, uyumluluk ve pazarlama konularında destekliyor. İş ahlakı ve girişimcilik alanında özgün ve önemli faaliyetlere imza atan Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD) 2003 yılında kurulmuştur. İş ahlakının yaygınlaşması ve ahlaklı girişimciliğin teşviki için faaliyetlerde bulunan İGİAD, ülkemizin kalkınmasının ve refahının artırılmasında iş ahlakı bilincinin ve uygulamalarının öne çıkarılması ile gerçekleşebileceğini düşünmekte ve bu hususta çalışmalar yürütmektedir.
İGİAD
iş ahlakının yaygınlaşmasına katkı sağlamak amacıyla üç yıldır Türkiye İş Ahlakı Zirvesi’ni düzenlemektedir. Zirvede konular ele alınırken temel yaklaşımımız, herhangi bir kişi, kurum ve sektörü yargılamaktan ziyade, sorunlara odaklanmak ve yapıcı çözüm önerileri geliştirilmesine katkı sağlamaktır. İyiyi, doğruyu ve güzeli aramak adına yola çıkılan bu zirvenin amacı; iş 16
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
ahlakını kamuoyunun gündemine taşımak, iyi örnek ve uygulamaları paylaşmak, uygulamada görülen sorun ve eksikliklerin giderilmesine yönelik tespit ve önerileri kamuoyunun dikkatine sunmaktır. Her yıl bir temanın ele alındığı zirvede 2016 yılında “İş Ahlakı Eğitimi”, 2017 yılında “Üretimde İş Ahlakı” konuları ele alınmıştır. Bu yıl “Kamuda İş Ahlakı” teması ile üçüncüsü düzen-
lenen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi 3 Kasım 2018 tarihinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kamuda İş Ahlakı konusu, “Kamu Yönetiminde İş Ahlakı Altyapısı Oluşturmak” ve “Kamu Yönetiminde İş Ahlakı Uygulamalarını Geliştirmek” başlıklarıyla iki oturumda ele alındı. Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş ve İGİAD Başkanı Ayhan Karahan’ın karşılama
Güncel konuşmaları ile başlayan zirve, Prof. Dr. Mehmet Görmez’in açılış konuşması ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Fuat Oktay’ın onur konuğu konuşmaları ile devam etti. Doç. Dr. Nihat Alayoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen kamu yönetiminde iş ahlakı altyapısı oluşturmak adlı oturumda Prof. Dr. Cüneyt Yüksel ve Prof. Dr. Ömer Demir görüşlerini katılımcılarla paylaştı. Kemal Öztürk’ün moderatörü olduğu ikinci oturumda, Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı İdris Güllüce ve Eğitim Bir-Sen / Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın kamu yönetiminde iş ahlakı uygulamalarının geliştirilmesine yönelik düşüncelerini paylaştılar. Türkiye İş Ahlakı Zirvesi’18 sonucunda aşağıdaki tespit ve öneriler öne çıkmıştır: İş ahlakı değer ve ilkelerini temel alan bir yönetişim anlayışı, kurumsal yapı ve
kurum kültürü, iş ahlakının teşviki ve yaygınlaşması için hayati önemdedir. 1. Ahlak bütünlük ifade eden bir kavram olup, ahlakın alanı sadece ibadet yerleri ya da bireysel hayatlarımız değildir. Ahlak, yönetim, siyaset, iş ve ticaret alanlarında hayat bulur. İş, yönetim, siyaset ve ticaret alanlarını sadakatin, samimiyetin, doğruluğun, ahde vefanın, emanete riayetin, salih amelin sergilendiği yerler haline getirebilirsek iş yerini ibadet yerine dönüştürmüş oluruz. Aksi halde bu alanlarda yaşanan ahlak sorunları ve krizleri anlam ve varoluş krizlerine dönüşmektedir. Bu yüzden kamu yönetiminde iş ahlakının varoluşsal bir mesele olduğunu düşünüyor ve bu konuda ahlaki değerleri temel alan düzenleme ve uygulamaların yaygınlaşmasını öncelikli bir mesele olarak görüyoruz. Kamu yönetiminde iş ahlakını böyle konumlandırırken,
kamu yönetiminde etkin olması gereken yönetişim ilkeleri, kalite ve üretkenlik gibi yönetim ve çalışma değerlerini göz ardı etmiyoruz. Aksine iş ahlakının bu değerlerle birlikte hayat bulacağına inanıyor ve bunların kurumsal olarak tesis edilmesinin gereği ve öneminin altını çiziyoruz. 2. Kamu yönetiminde ahlaki davranışların yaygınlaşması için adalet, şeffaflık, hesap verebilirlik, sorumluluk, liyakat, verimlilik ve toplumsal fayda gibi değerlere dayalı bir yönetişim anlayışı, kurumsal yapı ve kurum kültürü oluşturulmalıdır. Kamunun bu değerler çerçevesinde iş ve işlemlerini toplumun ve paydaşlarının denetim ve gözetimine açması, iş ahlakının oluşumu ve uygulaması bakımından kritik bir öneme sahiptir. Bu değerlere sahip olmayan kurumlar ve sistemler bir süre sonra bozulmaya yüz tutmaktadır. 3. Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 17
Güncel Sistemi olarak tanımlanan yeni yönetim sistemine geçiş, kamuda iş ahlakı altyapısı oluşturmak için bir imkân olarak değerlendirilmelidir. Kamu Yönetim sisteminin yeniden yapılandığı bugünlerde, kamu yönetimi yapılanması ve kamu politikalarının oluşturulmasında bu konuya azami hassasiyet gösterilmelidir. 4. Kamuda iş ahlakı altyapısının oluşumunda ve iyi uygulamaların yaygınlaşmasında siyasi irade, yasal düzenlemeler, hesap verme mekanizmaları, örgütsel yapı, davranış kuralları, çalışma koşulları, mesleki sosyalizasyon süreçleri, sivil toplum ve medyanın rol ve sorumlulukları bulunmaktadır. Tüm tarafların iş ahlakı sorunlarını tespit ederken bir yandan da çözümün parçası olmaları gerekmektedir. 5. Kamu yönetimindeki kural ve düzenlemelerde bir adım daha ileri giderek, ahlaka dayalı bir sisteme geçilmesi gerekmektedir. Siyasetçi, politika yapıcılar ile kamu yönetici ve çalışanları kamu politikalarının tasarımı ve uygulamalarında ahlaki değer ve ilkelere öncelikle ve özellikle dikkat etmelidir. Kamu hizmetlerinin hızlı, etkin ve verimli sunumu iş ahlakı sorunlarını önemli ölçüde azaltacaktır. 6. Kamu hizmetlerinin sunumunda hizmetlerin hızlı, etkin ve verimli olması iş ahlakı bakımından çok önemlidir. Buradaki gecikme, aksaklık ve kalite düşüklüğü kamuda iş ahlakı sorunlarının temel sebepleri arasındadır. Etkin ve verimli olmayan bürokratik işlem ve düzenlemelerin yolsuzlukların önünü açtığı bir gerçektir. Yapılan araştırmalar, bürokratik işlemlerin uzun, fazla ve maliyetli olmasının girişimciliğin önünde engel olarak durduğunu, rekabeti önleyerek ve kayıt dışı ekonominin önünü açarak ekonomik gelişmeyi olumsuz etkilediğini göstermektedir. 7. Kamu hizmetlerinin sunumunda teknolojik ve diğer araçlar yoluyla vatandaşın hizmetlere hızlı ve kolay ulaşımı sağlanmalıdır. 18
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Son yıllarda büyük hız kazanan edevlet vb. uygulamalar ve yeni dijital imkanların geliştirilmesi çalışmaları hız kesmeden devam etmelidir. Bu süreçte operasyonel süreklilik, bilgi güvenliği, kişisel verilerin korunması gibi dijital ortamın gerektirdiği önlemler alınmalı, bu bilgilerin amacı dışında ve yetkisi olamayan kişilerce kullanılmaması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Kamu yönetiminde ehliyet, liyakat ve emaneti sistematik olarak uygulamayı sağlayan bir işe alım ve istihdam sistemi iş ahlakının en önemli güvencesidir. 8. Kamu görevi belirli bir amaç için kullanılmak üzere kamu görevlilerine verilen bir emanettir. Bu anlamda emaneti ehline vermek dışında bir çıkış yolumuz bulunmamaktadır. Ehliyet, liyakat ve iş ahlakı, devlet işleyişini ve kamu yönetimini ayakta tutan taşıyıcı sütunlardır. 9. Kamuda işe alım ve terfilerde liyakat, bilgi, beceri ve başarı temel ölçü olmalı ve uygulamada buna özen gösterilmelidir. İşe alma, atama ve yükseltmelerde liyakat, emanet ve ehliyetin uygulanmasını sağlayacak sistemlerin oluşturulması ve işletilmesi gerekmektedir. Kamu personelinin istihdamında liyakat ve ehliyetin sürdürülebilir olması için çalışma koşulları, maaş̧ ve diğer sosyal haklar da buna göre düzenlenmelidir. Kamu yöneticileri ve çalışanları için verimlilik ve performans öne çıkmalı, kamuda ömür boyu iş garantisi anlayışı ve 657 sayılı kanun yeniden ele alınmalıdır. 10. Kamudaki istihdama yönelik düzenlemelerde, emanet, ehliyet ve liyakat sahibi, verimli ve performansı yüksek yönetici ve çalışanlar için iş güvencesi, bu özelliklere sahip oldukları müddetçe sağlanmalıdır. Kamuda istihdam konusunda yapılacak düzenlemeler siyasi çıkar, ayrımcılık ve kayırmacılık gibi davranışları engellemelidir. Mevcut ömür boyu iş güvencesi ve 657’den kaynaklanan sorunları çözmek ister-
ken başka bir yanlışa düşülmemelidir. Bu çalışmalar yapılırken doğru olan yaklaşım; yanlışların ve eksikliklerin tersini yapmak değil, bütünlüklü ve ihtiyacımız olan sistemin tesis edilmesidir. Kamu istihdam sisteminin; iyi düzenlenmiş kurumsal yapı ve kültür, yönetim becerilerine sahip yöneticiler, çalışandan beklenen görev gerekleri ve nitelikleri, atama ve terfilerde objektiflik, işe uygunluğu ve görev başarısını niceliksel ve niteliksel kriterlere göre ölçebilme gibi temel bileşenleri bütüncül olarak kapsaması ve bu bütünlükte uygulanması gerekmektedir. 11. Kamu görevlileri görevlerini yerine getirirken hukuki, kurumsal ve mesleki ilke ve kurallara uygun davranmak zorundadır. Buna uygun davranmayan kamu görevlileri için yaptırımlar bulunmaktadır. Ahlaki olmayan bir davranışın olması durumunda bunun yaptırımı olmalı ve yaptırımın uygulanmasında ayrım yapılmamalıdır. 12. Hukuki düzenlemeler ahlaki temellere dayanmalıdır. Bir davranışın hukuka veya ahlaka uygunluğu hususunda kamu çalışanları görevlerini yaparken zaman zaman gri alanlarda ikilemlerle karşı karşıya kalabilir ya da takdir yetkilerini kullanma söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda kişisel yarar yerine toplumsal yarar ile iş ahlakı ilke ve kurallarından yana takdir aranmalı ve bu konuda hassasiyet gösterilmelidir. Kamunun iş ve işlemlerinde güven tesis etmesi iş ahlakının yaygınlaşması ve gelişmesinde en önemli sermayedir. 13. Güvenin yüksek olduğu toplumlarda insanlar, ahlaki uzlaşma sayesinde günlük ilişkileri düzenlemek adına bürokratik işlemlere ve sözleşmelere daha az ihtiyaç duyarak, ekonomik etkinliğin artmasına katkı yapmaktadır. Bu süreçte kamu tutarlı ve öngörülebilir davranışlar sergileyerek güven tesis etmelidir. Güven tesis edici konumda öncülük ve örneklik teşkil etmesi gereken kamu; kayıt dışı eko-
nominin kontrol altına alınamaması, özel uygulamalar, sık vergi afları gibi birçok eylemi ile güveni sarsıcı uygulamalardan vazgeçmesi gerekmektedir. Bu durum kurallara ve iş ahlakına uygun hareket edenleri bir nevi cezalandırmak anlamına gelmektedir. 14. Güven, refah devletine giden yolda önemli bir bileşen olarak karşımıza çıkmakta, toplumdaki şeffaflığı doğrudan etkilemektedir. Kamuda iş ahlakı söz konusu olduğunda yıllardır ilk akla gelen sorunlardan birisi olan yolsuzluk olgusunu hem bir realite, hem de bir düşünce olarak ortadan kaldırmak ve gündemimizden çıkarmak gerekmektedir. Zira yolsuzluk algısı, bir ülkenin ekonomisinde olduğu gibi toplumunda da moral bozukluğuna yol açmakta ve kamuya güveni azaltmaktadır. 15. Kamudaki atamalarda hem işe uygunluk hem de kamuoyuna güven vermek bakımından sınav ve mülakat gibi ölçme uygulamalarının etkin kullanımı önemlidir. İstihdamda temel ilke olarak liyakat ve ehliyete göre görevlendirmelerin yapıldığına dair inanç ve güvenin zedelemesine fırsat verilmemelidir. İstihdamda liyakat ve ehliyetin kriter olarak alındığı ve buna göre kişilerin değerlendirildiği uygulamalar yapılmalı ve bu konuda topluma güven verilmelidir. Liyakat sisteminin bozulduğu yerde kişilerin kurumlara olan güven duygusu kaybolmakta ve kamu hizmetine olan saygı da ortadan kalkmaktadır. Toplumun tamamını ilgilendirmesi sebebiyle kamunun iş ahlakı konusunda güven tesis etmesi, yapılacak hizmetlerin niteliğini artırması, toplumun huzur ve dayanışmasının da temelini oluşturacaktır. 16. Kamu hizmetlerinden yararlanan vatandaşların, kurum ve kuruluşların işlerini daha kısa sürede ve kolayca yaptırmak veya başka bir nedenle kamu görevlilerini yasa ve ahlak dışı yöntemlere teşvik etmemeli ve zorlamamalıdır. Böyle bir davranışa yönelmek de iş ahlakı sorunudur. 17. Kamuda iş ahlakının yaygınlaşması için kamunun kendi çabası kadar toplumun farklı kesimlerinin destek ve gözetimi de önem arz etmektedir. Kamu yönetiminde kurum içi denetim mekanizmaları oluşturulmalı ve işletilmelidir. Kamuda iç denetim gerekli olmakla birlikte, etkin bir dış denetim ve gözetim kamunun iş ve işlemlerinin düzgün yapılmasına katkı sağlayacak ve güven tesis edici bir işlev görecektir. 18. Kamu kurumlarını denetlemekten sorumlu kurum ve kuruluşlar yanında, sivil toplum ve medya da bu süreçte etkin olmalıdır. Medya, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve kamuoyunda farkındalık oluşturması bakımından, iş ahlakı konusundaki gelişime katkı sağlayacaktır. Aynı şekilde toplumsal faydanın temsilcisi olarak sivil toplumun denetim ve gözetimi dengeleyici bir güç olarak iş ahlakının yaygınlaşması ve gelişmesinde önemli bir etki oluşturacaktır.
Makale
KAMU, SANAYİ VE ULAŞIM SEKTÖRLERİNDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖNÜNDE BAZI ENGELLER MEVCUTTUR.
Battal KILIÇ TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı‘mız Battal Kılıç‘ın‘ Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle enerji verimliliği üzerine yayınladığı basın açıklaması aşağıdadır.
Makina
mühendisliğinin somutlandığı alanlardan biri de enerjidir. Binaların yalıtılması, kojenerasyon tekniklerinin kullanımı, bölgesel ısıtma tesislerinin kurulması, yüksek verimli kazanların kullanılması, sanayide atmosfere açık sıcak ve soğuk yüzeylerin yalıtılması ve atık ısıların geri kazanımı, enerji verimliliği anlamında önem taşımakta ve mesleki faaliyetlerimiz arasında bulunmaktadır. Enerji Verimliliği Yasası‘nın öngördüğü faaliyetlerin pek çoğu makina mühendisliği meslek disiplininin alanına girmektedir. Enerjiyi kullanmak günlük yaşantımızda önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu nedenle, enerjinin tüm tüketicilere yeterli, 20 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir şekilde sunulması gerekir. Enerji kaynaklarının değerlendirmesinden başlayarak üretim, iletim, dağıtım aşamalarında toplum çıkarlarının gözetilmesi, bütün bu süreçlerde çevreye, iklime ve doğaya olumsuz etkileri asgari düzeyde tutulması gereklidir. Bu ölçüt enerji ile ilgili tüm faaliyetlerde geçerli olmalıdır. Bu amaçla enerji politikalarının üretimden tüketime bütüncül bir yaklaşımla ele alınması ve yönetilmesi esas olmalıdır. Ülkemizde enerji sektöründe 1980‘lerden bu yana uygulanan politikalarla toplumsal enerji ihtiyacı ve bunların karşılanabilirliği arasındaki açı her geçen gün daha da artmaktadır. Dünyada enerji bağımsızlığı, ülke bağımsızlığının bir parçası olarak görülmektedir. Bu yaklaşımın
Makale Türkiye‘de özellikle hakim olması gereklidir. Enerji verimliliğinde kamu sektörü alt yapısının enerji verimli binalar, taşıtlar ve cihazlarla yapılandırması öncelikli bir yer tutar. Buradaki en önemli husus, bu verim eşik değerlerinin hangi yöntemlerle belirleneceği, ne şekilde belgelendirileceği ve hangi kamu kuruluşunun bu işi bağımsız bir şekilde yapacağıdır. Enerji Verimliliğinin Önündeki Engeller Ülkemizde enerji fiyatlarının kontrolü, dışa bağımlılığın azaltılması, enerjinin en ekonomik biçimde sağlanması, çevre ve doğal kaynakların korunması yönleriyle enerjinin verimli kullanımı büyük önem kazanmakta; sanayi faaliyetleri ve nüfusa bağlı olarak enerji talebinin yükselişine paralel bir biçimde konunun önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Öte yandan 20 yıldır uygulanan politikalarla Türkiye‘nin elektriği en pahalıya tüketen ülkelerden biri haline gelmiş olması gerçeği söz konusudur. Pahalı enerji sanayi maliyetlerini artırmakta, rekabet şansı düşük olan yerli üretimi güçsüz kılmaktadır. Bugünkü sorunların temeline indiğimizde kamusal bir hizmet olan enerji üretiminin ve dağıtımının basit bir piyasa faaliyeti olarak görülmesi, stratejik bir planlama anlayışının bulunmamasını saptamak mümkündür. Böylelikle enerjinin bir kamusal/toplumsal hizmet olduğu, herkese gereksinimi ölçüsünde ve en ucuz bir şekilde sağlanması gerektiği fikri reddedilmiş; bu alandaki kamu kuruluşları küçültülmüş, özelleştirilmiş, “kamu hizmeti kavramı” yapılan hukuki değişikliklerle deforme edilmiştir. TEK‘in faaliyet gösterdiği 20 yıllık süre içerisinde elektrik enerjisi üretimi 1970 yılına göre 7,2 kat artarken, 22 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
özelleştirme ve serbestleştirme uygulamalarının yoğunlaştığı 1990‘dan günümüze elektrik üretimi ancak 2,8 kat artış gösterebilmiştir. Bu durum, enerjide kamu örgütlenmesi, kamu planlaması ve kamusal üretimin önemine işaret etmektedir. Ülke bazında nüfusun hızla çoğalması, ekonomik faaliyetlerin, konforun artması enerji tüketimini artırmaktadır. Öte yandan küresel iklim değişikliğinin ana nedenlerinin başında fosil kaynaklı enerjiler başta olmak üzere enerji gelmektedir. Bu nedenlerle Enerji verimliliği, enerjinin üretiminden dönüşümüne, iletim ve tüketimine kadar ki çalışmaların tümünü kapsayan bütünlüklü bir alandır. Bu bütünlüğün kurulmasıyla, kısa ve orta dönemde, enerji tasarrufu ve enerji teminiyle ilgili sorunların çözümüne küçümsenemeyecek katkılar sağlanabilecektir. Bugüne kadar enerji verimliliği konusu enerji sektörünün arz ve tüketim politikaları arasında yer almadığı gibi yatırımlar arasında da sayılmamıştır. Yapılan çalışmalar, AB‘de kamu sektöründe % 20‘ye varan tasarruf imkânı olduğunu ve 80 milyon € yatırım yapılması durumunda sağlanacak tasarrufun getirisinin 12 milyar € olduğunu göstermektedir. Öte yandan tüm devlet daireleri, belediyeler, eğitim kurumları ve hastaneler; ısıtma-soğutma, aydınlatma, elektrikli cihazlar, büro makinaları ve kamu taşıtları yoğun enerji tüketmektedir. Kamu giderlerinin azaltılması amacıyla birçok tasarruf genelgesi yayınlanmakta ise de yerleşik alışkanlıklar ve araç, bina, cihaz alt yapısı durumu itibarıyla enerji verimliliği açısından önemli sonuçlar alınamamaktadır. Kamu, sanayi ve ulaşım sektörlerinde enerji verimliliği önünde bazı engeller mevcuttur. Bunlar özetle: Bu konuya yeterli önceliğin verilmemesi, enerji verimliliği ile ilgili
çözümler hakkında bilgi eksikliği, Devlet İhale Kanunlarındaki yetersizlikler, binaların enerji tasarrufu sağlayacak şekilde iyileştirilmesinin bir öncelik olarak görülmemesi, kamu sektöründeki araç kullanım alışkanlıkları ve yüksek enerji tüketimi, cihaz alımlarında enerji verimlilik kriterleri ve ömür boyu maliyet analizi kuralının satın alım prosedürleri arasında yer almaması, belediyelerin özellikle sokak aydınlatması, ulaşım hizmetleri ve trafik düzenlemeleri gibi hizmetlerinde verimliliği öncelikli olarak göz önüne almaması, ulaşım sektöründe yüksek yakıt tüketimine sahip taşıtlar ve eski araçların ağırlıklı olarak kullanılması, yeterince yaygınlaşmamış ve modernleşememiş toplu taşım ağı ve sanayide eski teknolojiye dayalı üretimin yarattığı verimsizliktir. Bunlar ciddi enerji kayıplarına yol açmaktadır. Bu saptamalardan hareketle enerji verimliliği için yapılması gerekenler şunlardır: • Yerli, yeni ve yenilenebilir enerjiye yönelim geliştirilmeli, enerji verimliliği ile enerji tasarrufuna yönelik toplumsal bilinç oluşturmak amacıyla basılı ve görsel kitle iletişim araçlarından yayınlar yapılmalı, ilk ve orta öğretimde özendirici bilgiler ders kitaplarına konulmalı, okullarda ve üniversitelerde öğrencilerin bilinçlendirilmesini sağlayacak proje yarışmaları düzenlenmeli, konferans, söyleşi, panel v.b. etkinlikler artırılmalıdır. • Sanayi, konut, ulaşım-ulaştırma, elektrik üretim iletim ve dağıtımı sektörleri enerji verimliliğinin öncelikli alanları arasında sayılmalı ve kamu öncü bir rol üstlenmelidir. • Enerji sektörünün özellikle arz politikalarında enerji verimliliğine özel bir yer verilmelidir.
Makale • Büyük ölçekli kamu kuruluşlarından başlanarak enerji tüketimi azaltma hedefleri belirlenmelidir. • Enerji Verimliliği Yasasının da öngördüğü gibi kamu sektörünün enerji yönetimi sisteminin oluşturulma sürecinde desteklenmesi için Odalarımızın da desteğinde etkin ve yaygın eğitim programları gerçekleştirilmelidir. • Cihaz, taşıt akreditasyon sistemi oluşturulmalıdır. • Kamu İhale Kanunu‘nda akreditasyon sonucu sıralamanın ve ömür boyu enerji tüketimi masraflarını fiyatla birlikte değerlendirecek bir sistem için değişiklik yapılmalıdır. • Kamu sektörü binalarının iyileştirilmesi ve verimli taşıt satın alınması için bütçe tahsis edilmeli ve
bir program yapılmalıdır. • Belediyelerle ilgili bir yasal düzenleme yapılarak; sorumluk ve yetkiler tekrar belirlenmeli ve gelişmeler merkezi idarelerce izlenmelidir. • Mevcut kamu yatırımlarında enerji verimliliğini öngören teknolojik yenilenme sağlanmalıdır. • Ulaşımda enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik olarak yurt içinde üretilen araçların birim yakıt tüketimlerinin düşürülmesine, araçlarda verimlilik standartlarının yükseltilmesine, toplu taşımacılığın yaygınlaştırılmasına, gelişmiş trafik sinyalizasyon sistemlerinin kurulmasına, yüklerin karayolu dışındaki ulaştırma tipleri ile taşınmasının özendirilmesine yönelik çalışmalar etkin bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
• Enerji Verimliliği Yasası etkin bir şekilde uygulanmalı, enerji verimliliğini sağlayıcı politika ve zorunlu ölçütler ivedilikle uygulamaya sokulmalıdır. MMO İstanbul Şubesi olarak, enerji sorununun çözümü noktasında üzerimize düşen her türlü teknik görevi; gerek ekonomimiz adına gerekse de gelecek nesiller adına kabul ediyoruz. Bu noktada meslek disiplinimiz ve ülke yararları açısından üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğimizi, uzmanlık alanlarımızla ilgili olarak gerek duyulduğunda yasalarla bize verilmiş yetkiler çerçevesinde destek vermeye hazır olduğumuzu bu vesileyle belirtmek ister, Enerji Verimliliği Haftası etkinliklerinin başarılı olmasını dileriz.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 23
Sektör
ADVANTECH’TEN DİJİTAL DÖNÜŞÜM ATILIMLARI
Advantech’in İlk IoT Co-Creation Zirvesi, Küresel IoT Endüstrisinin Değer Zincirini Dijital İşbirlikçi Dönüşüm Atılımlarıyla Güçlendiriyor!
G lobal akıllı sistemler pazarın liderlerinden Advantech (Borsa numarası: 2395), ilk IoT Co-Creation Zirvesi’ni Çin’in Suzhou kentindeki Suzhou Uluslararası Fuar Merkezi’nde 5000’den fazla katılımcısıyla beraber gerçekleştirdi. Zirvede Advantech en yeni IoT platformu WISE-PaaS 3.0’ı ve WISE-PaaS tabanlı, yazılım ve sektörel iş ortaklarıyla yakın iş birliği içerisinde hazırlanan 32 adet IoT Hazır Çözüm Paketi’ni (SRP) katılımcılarıyla paylaştı. Bu etkinlik birçok sektörde yazılım/ donanım bütünleşmesinin gerçekleştirilmesi ve tam kapsamlı bir IoT ekosistemiyle değer zinciri oluşturulmasına hizmet ederken, Advantech ve iş 24 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
ortaklarının IoT’de bir sonraki faza geçtiklerine dair önemli bir kilometre taşı niteliği taşıyor. Advantech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı KC Liu, IoT uygulamalarının çok çeşitli, oldukça geniş kapsamlı ve birçok alt bölüme ayrılmış pazar yapısına dikkat çekerek birçok sektörde mevcut donanımların yazılımlarla bütünleştirilmesi ve tam kapsamlı bir değer zincirinin oluşturulmasını Advantech’in IoT endüstrisinin gelişimindeki başlıca rolü olarak konumlandığını ifade etti. Bu yaklaşımla paralel şekilde Advantech 2014’te lansmanını gerçekleştirdiği WISEPaaS platformuyla ve takip eden süreçte platformu
baştan sona bağlanabilir hale getirerek ve sensörler, Kenar bilişimi, iletişim, PaaS platformları, Bulut hizmetleri ve Hazır Çözüm Paketleri gibi hizmetleri de ekleyerek tam kapsamlı bir IoT tedarik zinciri oluşturdu. KC Liu bu zincirin tam anlamıyla uygulanabilmesi için başarının anahtarının; platform teknoloji tedarikçileri ile sektör profesyonelleri arasında uygun iş birliği ve bütünleşmenin sağlanarak, yazılım ve donanım sistemlerinin bir araya getirildiği standart hale getirilmiş ve yinelenebilir Hazır Çözüm Paketleri oluşturulmasından geçtiğini belirtti. Sistem Bütünleştiricilerin de Hazır Çözüm Paketleri’nin kullanıcı tarafındaki kurulumunu ve düzenli bakımını üstlener-
Sektör
ek sahada çözümü hayata geçirme ve endüstriyel IoT tedarik zincirini tamamlamak için konumlanacağına dikkat çekti. Advantech bu doğrultuda hedeflerine ulaşmak için birçok farklı alanda geliştirme çalışmaları gerçekleştirecek. Önceki donanımlar mevcut iş merkezleri tarafından yönetilmeye devam edecek.Yeni yaklaşımın özünü teşkil eden WISE-PaaS ise üyelik sistemi üzerinden iş merkezinin yapacağı paylaşımla usulüyle maliyet merkezi tarafından yönetilmesi hedefleniyor. Hazır Çözüm Paketleri için yazılım geliştiriciler ve Sektör Odaklı Çözüm Bütünleştiricilerle (DFSI) kurulacak iş ortaklıkları, gerek görülen hallerde küçük paylı ortak yatırımlara dönüştürülecektir. Advantech CTO’su Allan Yang, Advantech’in uzun yıllara dayanan yerleşmiş ve güvenilir marka algısının sağladığı avantajların yanı sıra, WISE-PaaS platformunun daha gelişmiş hale gelerek değerini
artırmasının Advantech’in tüm IoT ekosistemi içerisindeki önemini öne çıkardığına değindi. Kenar Bilişimi Platformları ve Evrensel IoT Bulut Çözümleri; bilişim kaynağı sağlayıcılarını, Bulut hizmetleri operatörlerini, Hazır Çözüm Paketlerini, ekipman kullanıcılarını ve üreticileri birbirlerine bağlayarak endüstriyel IoT tedarik zincirinin oluşmasını ve her sektördeki yazılım ve donanım bütünleşmesine ivme kazandırmayı mümkün kılıyor. Advantech’in Bulut veri işleme ve uygulama geliştirmedeki üstün becerileriyle iş ortaklarının uzmanlıkları bir araya getirildiğinde ortaya çıkan Operasyonel Teknolojiler (OT) ve Bilişim Teknolojileri (IT) bütünleşmesi ideal veri toplama, yönetme ve analiz etme süreçlerini olanaklı hale getiriyor. Allan Yang konuşmasını, “Günümüzde birçok firma bağlanabilirliğe ve veri toplama cihazlarına yatırım yapıyor ve IoT de hızlı gelişimine devam ediyor olsa da, henüz IoT
verisinden değer üretme sürecinin başlarındayız. IoT yazılım modüllerimiz, veri toplamadan elde edilen ticari değeri baz alan operasyonel Bulut platformu hizmetleri oluşturmak için tasarlandı. Bu nedenle WISEPaaS’ın geliştirme süreci için bizim ana rotamız veri güdümlü inovasyon.” sözleriyle sürdürdü. Yang ayrıca, “Birçok iş ortağımız Yapay Zeka güdümlü ekipman ve akıllı iş akışı yönetimi uygulamaları gerçekleştirmek için veri toplama yatırımları yaptılar ve aynı zamanda toplanan veriden değer ortaya çıkarabilmek için birçok farklı yöntem ve araç arayışındalar. Birçok iş ortağımız genellikle seneler içinde topladıkları bu oldukça değerli, sektöre özel bilgileri şirketleri dışındakilerle paylaşma konusunda çekingenler. Advantech bu bağlamda her endüstriyel sektördeki can alıcı noktaları öğrenerek sağlayabileceği en etkili teknolojik desteği sağlamayı Makine & Otomasyon & Robotik /Ocak - Şubat 2019
25
Sektör
öncelikliçer hedef olarak görüyor. İşbirlikçi dönüşüm yaklaşımı ve IoT tabanlı Bulut çözümlerinin iş birliği gerektiren yapısıyla beraber tüm tarafların güçlü yanlarının bir araya getirilerek kazan-kazan durumu oluşturulabileceğini fark ettik.” diyerek iş birliğinin gelişim ve ilerlemedeki önemini vurguladı. IoT gelişimine katkı sağlamak adına WISE-PaaS 3.0, dört ana işlev modülü sunuyor: WISE-PaaS/SaaS Composer görünür iş akışı içeren bir Bulut
26 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
yapılandırma aracı. WISE-PaaS/SaaS Composer, basit ve sezgisel 3D modelleme uygulamaları ve etkileşimi için özelleştirilmiş bileşen grafiklemeyi desteklemekte. Veriyi milisaniyelik aralıklarla güncelleyip WISE-PaaS/ Dashboard aracılığıyla kritik yönetim verisini en kolay anlaşılacak şekilde görselleştirerek değerli verinin rahatça ayıklanmasını ve operasyonel verimliliğin artırılmasını sağlar. WISE-PaaS/AFS (Yapay Zeka Framework Hizmeti – AI Framework Service) bir yapay zeka eğitme modeli ve dağıtım hizmeti çerçeve altyapısı. Sahip olduğu basit
“sürükle ve bırak” arayüzü sayesinde geliştiricilerin sektörel verinin girişini kolayca gerçekleştirmesini olanaklı kılar. Yapay Zeka algoritmalarıyla birleştirildiğindeyse, bu hizmet etkili bir çıkarım motoru oluşturarak Kenar bilişim platformlarına otomatik dağıtım sağlar. WISE-PaaS/AFS; model tutarlılık yönetimi, modeli yeniden eğitme ve otomatik yeniden dağıtma imkanlarıyla beraber uygulama sahasındaki birçok Yapay Zeka modelini aynı anda kontrol ederek otomatik model tutarlılığı geliştirmesi ve yaşam döngüsü yönetimi hizmetleri sunar.
Sektör
WISE-PaaS/APM (Varlık Performans Yönetimi – Asset Performance Management) ekipman network bağlantısı uzaktan bakım hizmetleri çerçeve yapısı olarak tanımlanabilir. WISE-PaaS/APM sahadaki birçok farklı türdeki endüstriyel kontrol ekipmanı ve iletişim protokollerine bağlanır. En güncel Kenar bilişimi açık standardı olan EdgeX Foundry’i destekleyerek ekipman
yönetimi ve iş akışı bütünleştirme şablonları sunar. AFS ve APM birlikte değerlendirildiğinde Makineden Zekaya (M2I) uygulama geliştirme süreçlerini hızlandırırlar. Mikroservis geliştirme framework hizmeti: WISE-PaaS geliştiricilerin hızlıca program tasarım yapıları oluşturabilmelerine olanaklı kılan bir mikroservis geliştirme platformu sağlayarak geliştirme
süreçlerini kolaylaştırır. Hizmet bulma, yük dengeleme, hizmet yönetimi ve yapılandırma merkezi gibi mikroservis işlevleri, dahili ve esnek destek mekanizmaları içerir. Bu seneyle birlikte, Sektör Odaklı Çözüm Bütünleştiricilerin de dahil olduğu işbirlikçi dönüşüm projeleri birçok alanda geliştirilmeye başlandı.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 27
Sektör
ABB, SÜRDÜRÜLEBİLİR MOBİLİTE ÇÖZÜMLERİNİ TÜRKİYE PAZARINA TANITTI
Trafo merkezinden prizlere kapsamlı portföye sahip ABB, Türkiye’nin yeşil geleceğine katkıda bulunuyor.
Globaldeki başarısını Türkiye pazarına da taşımayı hedefleyen ABB, elektrikli araç şarj ünitelerini Beykoz Kundura Fabrikası’nda gerçekleşen Teknoloji lansmanı ile Türkiye’deki çözüm ortaklarına tanıttı.
28
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Sektör
Slansman ektörün öncü firmalarının katıldığı ABB Elektrifikasyon Ürünleri Satış ve Pazarlama Müdürü Erhan Savaş ve Bina Ürünleri Direktörü Bülent Erdoğan’ın sunumları ile başladı ve konuk konuşmacı Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın ekonomi, finans, teknoloji ve gelecek hakkındaki yorumları ile devam etti. Sunumlar sonrası sergi alanında evsel ve ticari şarj istasyonu kurulumları için uygun olan ABB orta gerilim ve
solar enerji çözümleri ziyaretçilere tanıtıldı. Elektrifikasyon Ürünleri Satış ve Pazarlama Müdürü Erhan Savaş ürün grubu ile ilgili şunları söyledi. “ABB olarak sunmuş olduğumuz teknoloji ve bu teknolojinin getirmiş olduğu faydanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu yenilikçi teknolojiyi iş ortaklarımızla paylaşmaktan memnuniyet duyduk ve ülke genelinde e-mobilite çözümlerinin daha fazla benimsenmesini
sağlamaktan büyük heyecan duyuyoruz”. Elektrikli araç altyapısında dünya lideri olan ABB, elektrikli otomobiller, elektrikli ve hibrit otobüsler ile gemi ve demiryollarında elektrifikasyon çözümleri için eksiksiz şarj çözümleri sunuyor. ABB, EA şarj pazarına 2010 yılında girdi ve bugün 69 ülkede satılan, 350 kW’a kadar 1.200 DC yüksek güçlü şarj cihazı dâhil olmak üzere, diğer üreticilere göre daha fazla olan yaklaşık 8.500
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
29
Sektör ABB DC şarj cihazından oluşan ve hızla büyüyen küresel bir şarj cihazı tabanına sahiptir. ABB Ability™ dijital çözümler portföyünün bir parçası olan ABB DC şarj cihazları, güvenilir ve verimli bir altyapı sağlayan uzaktan tanılama ve yönetime olanak sağlayan bulut bağlantısından yararlanıyor. 130 yılı aşan inovasyon geleneğini sürdüren ABB bugün, endüstriyel dijitalleşmenin geleceğini yazmakta, Enerji ve Dördüncü Endüstriyel Devrimi harekete geçirmektedir. Tam elektrikli uluslararası FIA motor sporları Formula E’nin isim ortağı ABB, sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak üzere e-mobilitenin sınırlarını zorlamaktadır.
ABB (ABBN: SIX Swiss Ex) kamu, sanayi, ulaşım ve altyapı sektörlerindeki müşterilerine güç şebekeleri, elektrifikasyon ürünleri, endüstriyel otomasyon ve robotik ve hareket alanlarında küresel hizmet sunan öncü bir teknoloji lideridir. 130 yılı aşan inovasyon geleneğini sürdüren ABB bugün, iki belirgin değer önerisiyle sanayide dijitalleşmenin geleceğini yazıyor: Herhangi bir santraldan herhangi bir prize elektrik getirmek ve doğal kaynaklardan bitmiş ürüne kadar endüstrileri otomatikleştirmek. Tam elektrikli uluslararası FIA motor sporları sınıfı olan Formula E’nin isim ortağı ABB, sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunmak üzere e-mobilitenin sınırlarını zorlamaktadır. ABB 100’den fazla ülkede yaklaşık 147,000 çalışanı ile faaliyet göstermektedir. new.abb.com/tr
30 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Sektรถr
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - ล ubat 2019 31
Fuar
TÜRKİYE’NİN BEYİN GÜCÜ İZMİR’DE BULUŞUYOR FIT’19-Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı, üretimden dağıtıma tüm endüstriyel süreçlerde üreticinin ihtiyaç duyduğu çözümleri tek çatı altında sunuyor. Sanayinin beyin gücünü İzmir’de bir araya getiren Fuar, geçtiğimiz yıl 152 katılımcı firmaya ev sahipliği yaptı ve 20 binin üzerinde ziyaretçi ağırladı. Endüstriyel teknolojiler alanında Türkiye’nin en kapsamlı etkinliği olan FIT’19-Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı, 21-24 Şubat tarihleri arasında Fuar İzmir’de kapılarını açıyor. Teknolojinin gücünü üretime taşıyan yenilikçi çözümler, fuar kapsamında 8 ayrı kategoride ziyaretçilere tanıtılacak.
32 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Fuar
Eİzmir’de ndüstrinin kalbi, 21-24 Şubat’ta atacak. Otomasyondan
elektrik-elektronik ve enerjiye, hidrolikten bina otomasyonu ve metal işlemeye kadar pek çok alanda ziyaretçilere, sektörlerindeki en son ürün ve hizmetleri bir arada görme ve değerlendirme olanağı sunan FIT’19Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı (Future Industrial Technologies Fair ’19), 21 Şubat’ta Fuar İzmir’de kapılarını açıyor. Tek çatı altında 8 ayrı endüstriyel fuarı birleştiren FIT ’19 kapsamında; Otomasyon, Elektrik Elektronik ve Enerji, Hidrolik-Pnömatik, Bina Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri, Makina, Kaynak Teknolojileri, Yüzey İşlem Teknolojileri ve Taşıma, Kaldırma ve İstifleme Sistemleri fuarları katılımcılarına potansiyel müşterileriyle tanışma fırsatı sunacak. Melis Üstün Hanay: “Beyin göçüne karşı, Türkiye’nin beyin gücüne odaklanmalıyız” Geçtiğimiz yıl başlattıkları Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı ile İstanbul’da sınırlanan sektör buluşmalarına dinamizm kazandıran Bileşim Fuarcılık, bu yıl sanayi
alanındaki teknolojik gelişmeleri bir kez daha İzmir’den ülkenin dört bir yanına taşımayı hedefliyor. Bileşim Fuarcılık Genel Müdürü Melis Üstün Hanay, Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı’nın arkasındaki fikir altyapısını şöyle açıklıyor: “Endüstrinin rekabet gücünü dünya standartlarında tutmak, bir ülkenin temel gelişmişlik kriterlerinin başında geliyor. Bu rekabet gücünü koruyabilmemiz için de, yetişmiş insan kaynağımızı endüstriyel çözümler üretmeye yönelik motive etmemiz şart. Beyin göçünden şikayet etmek yerine Türkiye’nin beyin gücüne odaklanmalıyız. Bileşim Fuarcılık olarak uzun yıllardır endüstriyel üretim kollarının tamamıyla temas halinde olmamız, bize bu anlamda oldukça aydınlık ve umutlu bir gelecek öngörüsü sağlıyor. Türkiye’nin dört bir yanında, teknolojik çözümler geliştiren ve bu geliştirilen çözümleri işine uyarlamak için büyük bir heyecan duyan firmalarımız var. “ Melis Üstün Hanay: “Fuarcılık sektörü olarak misyonumuz, sanayinin kaldıracı olan beyin gücümüz ile vizyoner üreticilerimizi en verimli ve işlevsel şekilde buluşturmak” Üstün Hanay, bu fuar ile üstlen-
dikleri misyonu ise şöyle özetliyor: “Geçtiğimiz yıl fuarımızda 36 farklı sektörden 152 katılımcı firma ve 20 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi ağırladık. Online randevu sistemimiz sayesinde nitelikli B2B buluşmalar organize ederek verimli iş birliklerinin kurulmasına katkıda bulunduk. Fuarcılık sektörü olarak bizim misyonumuz, iki tarafı en verimli ve işlevsel şekilde buluşturmak. Sanayinin kaldıracı olan beyin gücümüz ile vizyoner üreticilerimizi doğru bir platformda bir araya getirmenin gururunu yaşıyoruz. İstanbul’un karmaşasından uzak, çok daha konforlu ve Türkiye’nin her yerinden zahmetsizce erişilebilen bir fuar alanında bulunmamız da en önemli avantajlarımızdan biri. Fuarımızın bu yıl da tüm katılımcı firmalara maksimum görünürlük sağlayacağını ve ziyaretçilerimize ufuk açan çözümler sunacağını şimdiden söyleyebiliriz.” 21-24 Şubat tarihleri arasında saat 10.00’dan itibaren ziyaret edilebilecek FIT ’19-Geleceğin Teknolojileri Fuarı, Ege Bölgesi’ndeki en büyük ve en kapsamlı fuar kompleksi olan Fuar İzmir’de düzenlenecek. Fuar ile ilgili ayrıntılı bilgi ve online kayıt/e-randevu için: https://www. fitfuar.com/
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
33
Röportaj
ÖZDİSAN ELEKTRONİK GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA YURTTAŞ: “TEKNOLOJİ UYGULAMA YOLUNDA ADIMLAR ATMALIYIZ”
RÖPORTAJ : SİMGE SAVRANOĞLU FOTOĞRAFLAR: GÖKHAN GEZİK
34
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Ö ncelikle kısaca sizi miyiz?
tanıyabilir
1960 yılında Samsun’da doğdum. Babamın ticaretle uğraşması nedeniyle 1966 yılında İstanbul’a yerleştik. İlk okulun ilk yıllarından itibaren sömestrlerde babamın yanında çalışarak gayri ihtiyari tecrübe edinmeye başladım. İlerleyen yıllarda bu çalışmaların bana katkısı çok olduğuna inanıyorum. 15 yaşımdan itibaren İstanbulspor’da genç ve A takım da futbolculuk hayatım okul ile birlikte ve ileriki yıllarda iş hayatım ile birlikte devam ettirdim. Babamın öncülük ettiği bir Alman mühen-
dis ve daha sonra da ağabeyim Davut Yurttaş ile birlikte yepyeni bir oluşuma öncülük ederek iş hayatına 1980 yılının başında atıldım. Firmanızın kuruluşu ve gelişiminden biraz bahseder misiniz? Babam ileri görüşlü biriydi. Cüzi miktarda da olsa sermaye katkısı ile işe 60 m²’lik bir alanda faaliyete başladık. Elektronik cihaz üretimi yapan ve ticari olarak da sektörün ihtiyacı olan materyalleri karşılayan bir şirket kurduk. İstanbul Galata’da eski bir Fransız Okulu olan ekol Saint Pierre’nin bodrum katındaydık.
Röportaj 1985 yılında ise stratejik bir karar alarak şirketimizi ikiye böldük. Şirketlerimizden biri üretime diğeri ise ticari alana odaklandı. Üretim kısmını üstlenen ağabeyim Davut Yurttaş’ın önderliği ile İnform Elektronik A.Ş. kesintisiz güç kaynakları alanında pazara damgasını vurdu ve son 2000-2010 yılları arasında pazar lideri olarak faaliyetlerini sürdürdü. 2010 yılında şirketimize yurt dışından pek çok talep geldi ve içlerinden Fransız Grubu Legrand, hisselerin tamamını aldı. Firma olarak şu anda kendinizi sektörün neresinde konumlandırıyorsunuz?
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
35
Röportaj Sektörde Amerika ve Avrupa’nın önde gelen firmalarıyla rekabet etmesine rağmen pazar liderliğini elden bırakmayan Özdisan, Türkiye’de yarı iletkenler, aktif & pasif elektromekanik komponentler ile PCB, PCBA ve soğutucu kısmi üretimleri ile pazara yön veriyor. Ayrıca son 15 yıldır Türkiye’nin en büyük elektronik komponent tedarikçisi olarak konumunu koruyor. Elektronik sektöründe marka isimler dışında faaliyet gösteren binlerce şirket var. Bu şirketlerin pek çoğu da KOBİ. Bu şirketleri gerek teknik, lojistik, stok ve servis, gerekse de finansal bakımdan destekliyoruz. Uluslararası anlamdaki yatırımlarınızdan ve işbirliklerinizden de bahseder misiniz? 2013 yılında Çin’de şirketimiz adına önemsediğimiz bir adım attık. Endüstriyel uygulamalar, tablet PC, mobil cihazlar, otomotiv, akıllı bina, tıbbi cihazlar, reklam panoları, video intercom ve door-phone uygulamaları için dokunmatik TFT LCD ekranlarını pazara sunan SAT Group ile bir ortaklık yaptık. Toplam 26.000 m² kapalı alanda Shenzhen ve Dongguan’da 2 ayrı üretim tesisinde, 30 milyon adet kapasiteyle TFT/LCD ekran üretiyoruz. Ortaklık sonrası SATOZ adını alan şirket, planlanan yeni yatırımların sayesinde çok daha kaliteli, hızlı ve efektif bir sisteme geçti. Bu sayede de hızlı bir büyüme grafiği yakaladı. Elektronik ürünler ve otomasyon pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce eksikler neler? Elektronik sanayi geliştikçe, akıllı teknolojiler her alanda hayatımızı kolaylaştırmaya başladı. Bizler bu hıza adapte olmak zorundayız. Aksi halde orta gelir tuzağı denilen, kişi başı 10.000 dolarlık gelir miktarını aşamayız. Bu noktada sadece kullanıcı olmamalı, bu teknolojileri ortaya çıkarmak ve uygulamak yolunda da önemli adımlar atmalıyız. 36
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Otomasyon olarak nitelendirdiğimiz alanda iyi bir uygulamacı olan Türk sanayicisinin, 4.0 dijital çağında yeni stratejiler benimsemesi gerekiyor. Sanayicilerimizin çalışmalarını kreatif olarak da desteklemesi büyük önem taşıyor. Bu hususta ne yazık ki henüz çok iyi durumda olduğumuzu düşünmüyorum. Ancak gayretlerimizi de göz ardı edemeyiz. Daha fazla risk alıp katma değeri yüksek ürünlere odaklanmak zorundayız. Yeni girişimleri bulunan bireyleri ve sanayicileri takdirle karşılıyorum. Onların saygın birer sanayici olduğunu herkese hatırlatıyorum. Özdisan Elektronik Genel Müdürü Mustafa Yurttaş sohbetimizde : “Elektronik sanayi geliştikçe, akıllı teknolojiler her alanda hayatımızı kolaylaştırmaya başladı. Bizler bu hıza adapte olmak zorundayız. Aksi halde orta gelir tuzağı denilen, kişi başı 10.000 dolarlık gelir miktarını aşamayız. Bu noktada sadece kullanıcı olmamalı, bu teknolojileri ortaya çıkarmak ve uygulamak yolunda da önemli adımlar atmalıyız” dedi.
Sizleri rakip firmalardan ayıran özellikleriniz neler? Dünyada üretilen yüksek teknolojili ürünleri fiyat/performans mukayesesi yaparak Türkiye’ye getiriyoruz. Haliyle ülkemizdeki sanayicilere ulaşabilecekleri en uygun fiyatlı ürünleri sunmuş oluyoruz. Bizim en önemli farkımızın bu olduğunu düşünüyorum. Bugün 2,5 milyon doları bulan bir yatırımla kurmuş olduğumuz internet portalımız “www.ozdisan.com” diğer sektör oyuncularından çok ayrı bir noktada konumlanmamızı sağlıyor. Site içerisinde 110.000’in üzerinde ürün yer alıyor. Bu ürünlerin neredeyse tamamı stoklarımızda bulunuyor. Bu avantajla tüketici sipariş
verdiğinde, konumuna göre ürünün 1 gün içerisinde eline ulaşmasını sağlayabiliyoruz. Sitemiz ayrıca sektördeki profesyoneller ve üniversitelerde araştırma geliştirme yapmak isteyenler için bir bilgi bankası olarak hizmet veriyor. Ürünlerle ilgili her türlü bilgiyi de kullanıcıların hizmetine sunuyoruz. Yeni geliştirdiğimiz ve dünyada bir tek bizde olan özel bir arama robotumuz var. Kullanıcılar bu PCB robotu sayesinde üretmek istedikleri ürün için gerekli PCB kartını, sistemin de yönlendirmesiyle oluşturarak sipariş verebiliyor. Firmanız, Endüstri 4.0’a karşı nasıl bir yaklaşıma sahip? 2011 yılında ilk olarak Hannover Fuarı’nda kullanılan Endüstri 4.0 kavramı temel olarak bilişim teknolojileri ile endüstriyi bir araya getirmeyi hedefliyor. Tüm dünyadaki firmalar bu trende dahil oluyor, altyapılarını bu trendin gerektirdiği teknolojiler ile güncelliyor. Özdisan Elektronik de, 110.000’den fazla elektronik komponent ve imalat ürününü barındıran, Türkiye’nin ilk, dünyanın ise sayılı satış odaklı arama motorlarından biri haline gelen www.ozdisan.com’u kullanıma sundu. Bugüne kadar 145 farklı ülkeye ihracat yapan platform, hem üreticiye hem de son kullanıcıya bir rehber niteliğinde olup online alışverişte yeni bir dönemi başlattı.
Sektรถr
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - ล ubat 2019
37
Röportaj
Ergen Endüstri Genel Müdürü Vural Ergen: “STRATEJİMİZ KENNAMETAL VE EMUGE FRANKEN İLE KALİTELİ ÜRÜN VE SERVİS HİZMETİ” Geçen yılın başında Kenametal ve bu yılın başında Emuge Franken İstanbul Bölge Bayiliğini alan Ergen Endüstri’nin 2019 hedefleri üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirdik.
Koceli Üniversitesi’nden mezun olan Vural Ergen Emek Makine Model Sanayi için satın alma yaparken; sektöre giriş yaptı. Müşterilerine daha iyi hizmet vermek amacıyla firmasını sürekli geliştirdi. Vural Ergen görüşmemizde: “Fiyat endeksli satış stratejimiz yok, kaliteli ürün ve servis hizmeti stratejimiz var” dedi. 38 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Röportaj
Eve rgenKesiciEndüstri’nin kuruluşundan Takımlar sektörüne girişinden bahseder misiniz?
Aile şirketimiz Emek Model’e takım tedariği sağlarken; kesici takım sektörüne girmiş olduk. Resmi kuruluşumuz 2013 yılı. Ancak bizim kesici takım sektöründeki çalışmalarımız 2010 yılına dayanıyor. Ürün gamınızı mısınız?
detaylandırır
2018 Yılının başlangıcına kadar değişik markaların bayiliklerini yaptık. Birkaç ürün ve marka ile çalıştık. Ancak 01.0cak.2018 tarihi itibariyle uluslararası ölçekte sektörümüzün öncü ve lider markalarından birisi olan Kennametal’in İstanbul Bölge Bayisi olduk. 01.Ocak.2019 tarihinde de Emuge Franken İstanbul Bölge Bayiliğini aldık. Kennametal ile Emuge Franken kalitesi ve verimliliğini hayata geçirmek isteyen; bayi ve son kullanıcıların bizimle temasa geçmeleri yeterli. Bölge bayiliğini yaptığınız markalar açısından Türkiye pazarını değerlendirir misiniz? Kennametal Türkiye Freze ve delme grubunda lider diğer tüm kesici takımlar sektöründe ilk iki de bulunuyor. Kalite olarak en kaliteli ürünleri piyasaya sunan bir yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Emuge Franken de ürünleri ve kalitesi ile Türkiye pazarında önemli bir yere sahip. Biz de Ergen Endüstri olarak Kennametal ve Emuge Franken ile birlikte sektörün en üst noktasına çıkmış bulunuyoruz. Artık buradan sonrası ürünlerdeki bu kaliteyi, satış sonrasına uygulamaya kalıyor. Ergen Endüstri olarak, donanımlı ekibimizle bunu çok rahat hayata geçireceğimizi söyleyebilirim. Tabi daha çok çalışmamız lazım. Nasıl bir satış ve pazarlama stratejisi belirlediniz?
Son iki yıldır müşteri segmentimiz değişmiş durumda. Daha kaliteli ve üst düzey müşterilerle temas ediyoruz. Kennametal’in 56 bin kalem ürünü var ve bu ürünler üst segmente hitap eden ürünler. Kennametal’in İstanbul Bölge Bayisi olarak bize genel merkezin desteği çok büyük. DES Sanayideki üretim alanlarında 10 yıldır kaliteli kesici takım üretimi yapıyorlar. Kendi hammadelerini kullanıyorlar. Çok ciddi bir katalogları var. Olmayan ürünleri yok. Her çapta matkap stoklarda mevcut. Bu da büyük avantaj. Başka bir avantajda talep edilen ürünü 3 gün içerisinde yerine ulaştırılması. Bu yılın başında İstanbul Bölge Bayiliğini aldığımız Emuge Franken için de söylediklerim aynen geçerli. Yüksek kaliteli ürünleri en güvenilir şekilde son kullanıcı ve bayilere ulaştırıyoruz. Bu iki markamız için de geçerli. Merkeziniz dışında yeni bir lokasyon daha açtınız değil mi? Evet yine bu yıl içerisinde satış operasyondaki yeniden yapılanma ekseninde yeni lokasyonumuzu hayata geçirdik. Şu anda satış operasyon bölümümüz; Ağaoğlu 212 Plaza’daki bu ofis. Buradan İkitelli Sanayi, havaalanı ve diğer lokasyonlara daha rahat ulaşım sağlayarak, faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Merkezimiz yine Bayrampaşa’daki eski adresimiz. Firmamızın büyümesi ile paralel olarak bu birimi oluşturduk. Satış operasyona iki kişi daha dahil ederek çalışmalarımızı yoğunlaştırmayı planlıyoruz.
markaların bir kısmını bünyemizde topluyoruz. Yalnızca kaliteli ürün olması da yeterli değil. Aynı zamanda; verdiğiniz mühendislik hizmeti de önemli. Ürün kalitesi ve servis hizmeti birbirini tamamlayan faktörler. Kesici Takımlar sektörü her geçen gün gelişiyor. Bu sektörde ürünü vermenin yanında, servisinizin de dört dörtlük olması lazım. Müşteri bize geldiğinde aradığı çözümü ona sunuyoruz. Fiyat endeksli satış stratejimiz yok, kaliteli ürün ve servis hizmeti stratejimiz var. Genel anlamıyla kesici takım sektöründe yaşanan daralma firma olarak bize yansımadı. Biz büyüyerek 2019’u karşıladık. Son olarak, sizi ürün kalitesi ve servis hizmeti dışında diğer kesici takım firmalarından ayıran en önemli özellik nedir? Biz aynı zamanda üretim yapan bir aile şirketi özelliğine sahibiz. Babam Hulusi Ergen tarafından 1979 yılında faaliyete başlayan Emek Makine Model; sanayi sektörüne; kalıp modeller yapıyor. Bizi diğer satıcı firmalardan ayıran en önemli özellik üretim de yapan bir şirket olmamız. Bu bizi diğer bayilerden biraz daha öne geçiriyor. Ergen Endüstri olarak Kennametal ve Emuge Franken ile girdiğimiz partnerliğimizde bölgede Kennametal’in ve Emuge Franken’in cirolarını bu yıl arttırmayı hedefliyoruz. Bunu da gerçekleştirecek güçteyiz. 2019’da bu hedef doğrultusunda yeni kadro ve firma yapılanmasını hayata geçirdik.
Kesici Takımlar sektörünü değerlendirdiğinizde nasıl bir tablo görüyorsunuz? Genel olarak değerlendirdiğinizde 2018’in kesici takımlar sektörü açısından çok iyi geçtiğiniz söyleyemeyiz. Ancak sarf malzemesi olması, mutlaka piyasada olmasını beraberinde getiriyor. Piyasada kaliteli markalar mevcut. Biz de bu Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 39
Röportaj
Emek Makine Model Sanayi Genel Müdürü Taner Ergen ; “HEDEFİMİZ YURTDIŞINDA DAHA ÇOK İŞ YAPMAK”
Emek Makine Model Sanayi Genel Müdürü Taner Ergen
Model sektörüne hizmet veren ve üretim yapan bir firma olduklarını dile getiren, Emek Makine Model Sanayi Genel Müdürü Taner Ergen; Türkiye’de uzmanlık ve bilgi birikimi isteyen bu sektörde çok fazla aktör olmadığının da altını çizdi.
40 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Firmanızın Kuruluşu ve gelişiminden bahseder misiniz?
Türkiye’yi tercih ediyor.
Röportaj
verimliliğimizi arttırmayı hedefliyoruz. Türkiye içerisindeki rekabet koşulları
Günümüze kadar süre gelen dönemde yapısı ve hedeflerini sürekli yenileyen firmamız İSO 9001–2008 belgesi ile ödüllendirilmiştir.
konumlanışlarında birtakım değişimlerle
Kaliteyi ilke edinmiş
firmamız kendini sürekli yenileyen ve öğrenmeye açık kadrosuyla müşterilerine en kısa sürede en iyi bütçeyle en yüksek kaliteyi ürünlerinde sunmayı ana hedefi olarak benimsemiştir. Toplam kalite yönetimi felsefesi ile sektöründe lider bir firma olmak isteyen Emek Model. Yerel pazarda gerçekleştirdiği kaliteli üretimi uluslararası pazarda da göstermek ve Avrupa’da kendine yer edinmek istemektedir. Hedefimiz Yurtdışı ve özellikle Avrupa pazarına kalitemizi taşımak. Emek Makina Model 1979 yılından beri süre gelen tecrübe ve kalitesini teknolojik gelişmeler ile harmanlayarak her zaman sektöründe öncü olmuştur. Müşterilerimizin memnuniyetini ve kaliteyi ilke edinmiş olan firmamız profesyonel kadrosu ve alanında uzman tedarikçileri ile her zaman en iyi hizmeti verme çabası içindedir. Yeniliğe ve değişime de çok önem veriyoruz. Makine parkurunda ve personel
Türkiye ile Avrupa’yı karşılaştırdığınızda
nasıl?
döküm sektöründe ne gibi gelişmeler görüyorsunuz?
Türkiye’de fiyat bazlı rekabet koşulları egemen. Model sektöründe fiyatlar hemen
Sektörümüzde model yapmak kadar
hemen aynı. Burada bizim gibi kaliteyi ön
döküm yapmak ta önemli. Her iki işi de ka-
plana çıkaran firmalar kazançlı çıkacak.
liteli yapmak çok büyük önem taşıyor. Her iki işi de yapan çok az sayıda firma var. Biz
Son olarak, ağırlıklı olarak çalıştığınız sek-
de bu firmaların başında geliyoruz. Kaliteli
törler hangileri? Ürün gamınızdan da bah-
üretim yapıyoruz.
seder misiniz?
Döküm üretiminin Avrupa’dan doğuya kaydığını söyleyebiliriz. Kaliteli üretim
Ağırlıklı olarak döküm sektörüne; Otomo-
Türkiye’ye kayarken, adet bazlı üretimler
tiv yan sanayi ve makine sektörüne üretim
Çin ve Hindistan’a kaydı. Avrupa’ya yakın
yapıyoruz. Otomotiv yedek parçaları, ma-
kaliteli üretim yapan en önemli ülke Türki-
kine sektörüne model kalıplar üretiyoruz.
ye diyebiliriz. Biz ağırlıklı olarak Almanya’ya
Müşterilerimizden gelen talepler ve ürün ta-
üretiyoruz. Yurtdışına dönük çalışmalarımızı
lepleri doğrultusunda model oluşturuyoruz.
her zaman genişletmek için çabalıyoruz.
Yurtiçinde piyasaya girmemiş bir ürünün
Bizim model üretimlerimizdeki yüzeyler
prototip ve seri üretimlerini yapıyoruz.
Avrupa’dan daha kalitelidir. Model konusunda son derece iddialı bir firmayız.
Türkiye son dönemde kalite standartlarını arttırdı. Çin ve Hindistan’a göre; iletişim, ulaşım, kalite anlamında daha avantajlı. Avrupa’da tüm bu avantajlar sebebiyle Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
41
Röportaj
“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÇOK ÖNEMLİ”
Emek Makine Model Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Ergen
1 966 mesleğe
yılında çıraklıkla adım atan, Emek Model Sanayi Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Ergen; çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemlerinden bahsederken; sektörde geçirdiği yarım asırlık tecrübeyi oğulları Taner ve Vural Ergen ile paylaşıyor. Bu günden sonra insan yetiştirmek için çalıştığını belirten Hulusi Ergen şunları söylüyor: “ Sek42
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
töre 1966 yılında çırak olarak girdim. Çok büyük zorluklar yaşadım. Benimle birlikte bu sektöre girenlerin birçoğu yürütmedi ya da firmasını küçülterek yoluna devam etti. Biz şirket olarak kendimizi sürekli yeniliyoruz ve gelişiyoruz.” Karaköy’de çırak olarak başladığı üretim faaliyetlerini adım adım büyüterek bu günlere getiren Hulusi Er-
gen; Makine Model üretimi için torununun birini makine mühendisliğine yönlendirmiş. Yarım asırdır sektörde faaliyet yürütürken; bilimsel gelişmeleri de sürekli takip eden bir firma ortaya çıkmış. Gelecekte de gelişimini sürdürmeye aday bir şirket hayata geçmiş. Hulusi Ergen görüşmemizde müşteri memnuniyetine de vurgu yapıyor.
Sektรถr
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - ล ubat 2019 43
Endüstri 4.0 Zirvesi
ZİRVE
III. ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ ÜRETEN ROBOTLAR İŞBAŞINDA
ENDÜSTRİ 4.0 “YAPAY ZEKA - NESNELERİN İNTERNETİ - ıOT -ÜRETEN ROBOTLAR VE TOPLUM ” Fotoğraflar : Gökhan Gezik
Röportajlar : Ahmet Doğan
World Media Group, ilk kez 2016 yılında düzenlediği; “Bilim için aydınlanma aydınlanma için bilim” temalı Endüstri 4.0 Zirvesi’nin ikincisini 2017 yılında “Dijital fabrikalar arttırılmış gerçeklik” alt başlığı ile İstanbul - Inter Continental Otel’de gerçekleştirmişti.
44 Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Endüstri 4.0 Zirvesi
III. World Media Group / Endüstri
4.0 Zirvesi, “Yapay Zeka - Nesnelerin İnterneti / ıoT - Üreten Robotlar ve Toplum” ana teması ile; 5 Aralık 2018 Çarşamba günü saat 09:00 – 19:00 arasında; on konferans, Üç yuvarlak masa toplantısı ve bir çoklu açık oturum şeklinde organize edildi. World Media Group tarafından organize edilen etkinlikte ayrıca; konuyla ilgili elli firma, altı dernek oda ve beş üniversitenin info standları da yer aldı. Bu yıl düzenledikleri zirvede; yüzlerce firma karar vericisini ağırladıklarını, dile getiren World Media Group Genel Yayın Yönetmeni İlker Kaplan sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Türkiye’de Endüstri
4.0’ın lomomotifi on büyük firmanın sunumunun bir araya geldiği etkinlik ilk kez gerçekleştiriliyor. Bu konuda farklı fikirlerin konuşulması gelecek açısından umut vaat ediyor. Ayrıca elli firmanın etkinliğimize katılımı zirvemiz için olumlu sinyaller veriyor.” World Media Group Genel Yayın Yönetmeni ve Uluslararası Ekonomi Endüstri ve Teknoloji Yayıncıları Dönem Başkanı İlker Kaplan ve TUSIAD Genel Sekreter Yardımcısı -Sanayide Dijital Dönüşüm Ekibinin Yöneticisi Dr. Nurşen Numanoğlu’nun açılış konuşmaları ardından; CLPA ve Mitsubishi Türkiye Ülke Müdürü Tolga Bizel, Festo Müşteri İlişkileri Direktörü Fikret Kemal Akyüz, Rockwell Automation Satış Teknik Destek Müdürü
Cihan Bulut, Siemens Endüstri 4.0 Direktörü Derya İren, Ermaksan Makine Sanayi Ürün Geliştirme Müdürü Bekir Koca, İnfoma Teknoloji A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ceran, Octopod Firma Sahibi Şenol Balo gibi konunun öncü firmalarının temsilcileri birer sunum gerçekleştirdi. Ayrıca bu yıl “Üniversitelerde Gençliğin Robot Uygulamaları” üzerine oturumlar da hayata geçirildi. YAPAY ZEKA - NESNELERİN İNTERNETİ / IOT – ÜRETEN ROBOTLAR Bu yılın ana teması ise Yapay Zeka - Nesnelerin İnterneti / ıoT – Üreten Robotlar ve Toplum oldu. Her yıl gelişen Endüstri 4.0 Zirvesi ile ilgili daha fazla bilgi almak için www.endustri40dergisizirvesi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 45
Endüstri 4.0 Zirvesi
DİJİTALLEŞME VE TEKNOLOJİNİN NERESİNDEYİZ? NEREDE OLMALIYIZ?
“Dijitalleşmenin Neresindeyiz ? Nerede Olmalıyız? - Açılış Sunum
WORLD MEDIA GROUP GENEL YAYIN YÖNETMENİ İLKER KAPLAN (ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ GENEL KOORDİNATÖRÜ)
46
World
Media Group sektörlere yeni bir soluk taşımak amacıyla yeniden yapılandı. Yayıncılıkta 15 yılllık deneyimle sektörlerin nabzını tutmaya devam ediyor. Otomotiv sektörünün nabzını tutan 14 yıllık Auto Tuning World Dergisi ve 6 yıllık bir geçmişe sahip Makine Otomasyon Robotik Dergisi ile sektörlerin nabzını tutuyoruz.
Spesifik alanlara hitap eden; Pano, Rulman & Lineer, Cad/Cam/Cae/ Plm, Endüstriyel Borulama, ek yayınlarımızla detay yayıncılığa imzamızı atıyoruz. Ayrıca Yurtdışında; Almanya, Hindistan, Rusya - ABD Uzakdoğu fuarlarına dönük çıkardığımız ingilizce yayınımız Machine & Automation Magazine ile yurtdışınada da sesiniz oluyoruz.
Ayrıca; Kesici Takımlar & Tutucular, Elektrik, Endüstri 4.0 Dergilerimizle periyorik olarak sektörlerle temasımızı güçlendiriyoruz.
WORLD MEDIA GROUP olarak Endüstri 4.0 üzerine ilk yayını hazırladık ve bu konuda öncülük ettik. Yayınımız 3. Yılına
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
girdi. Ayrıca ENDÜSTRİ 4.0 ismiyle ilkini; 3 Aralık 2016’da VialandPalace Otel’de düzenlediğimiz organizasyonumuzun, daha geniş kapsamlı ikincisini TAKSİM INTER CONTINENTAL OTEL’de 2 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdik. Bu konuda da öncülük ettik. Bu yıl yine INTER CONTINENTAL OTEL’de 5 Aralık 2018 Çarşamba günü biraradayız. III. WORLD MEDIA GROUP Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl ana teması; “Yapay Zeka Nesnelerin İnterneti - ıoT ve Üreten Robotlar” Türkiye olarak dijital reka-
betin neresindeyiz üzerine bir kaç cümle söylemek istiyorum. Dünya Dijital Rekabet Gücü sıralamasında Türkiye nerede ? Rekabet gücünü elde tutabilmenin gittikçe önem kazandığı global dünyada, refah seviyesinin yüksek olduğu ülkeler dijital anlamda da rakiplerine fark attı. Ülkeleri 50 farklı kriteri göz önünde tutarak değerlendiren, merkezi İsviçre’nin Lozan kentinde bulunan Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü’nün (International Institute for Management Development-IMD)geçtiğimiz dönemde ilk kez açıkladığı rapora göre söz konusu ülke ekonomisinin yeni teknolojileri anlama ve öğrenme kapasitesi, teknoloji ortamı ve gelecekteki gelişmelere hazır olma performanslarını inceleyerek Dünya Dijital Rekabet Gücü Sıralaması‘nı oluşturdu. Rekabetçi ülkeler sıralamasında ilk beşte sırasıyla Singapur , İsveç, ABD, Finlandiya, Danimarka yer alırken, Venezuela’nın sonuncu olduğu listede Türkiye ise 63 ülkenin arasında kendisine ancak 52. sırada yer bulabildi.
kaldığı görüldü.Dijital alt yapı bakımından son sıralarda yer alan Türkiye’nin; Ar-Ge, inovasyon ve patent gibi konularda ise sıralamaya bile giremediği saptandı. Rapor, Türkiye’nin internete erişim konusunda da 40 - 59 bandında yer aldığı görüldü. Elde edilen listenin ilk 3’ünde yer alan ülkeler ise Avustralya, Singapur ve İsveç gibi gelişmiş ülkeler olurken, ilk üç içerisinde yer alan bu ülkelerin aynı puana sahip oldukları belirlendi. Gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alan Çin, Rusya, Arjantin, Güney Afrika ve Brezilya da Türkiye’nin önünde yer aldı. Ar-Ge çalışması açısından en fazla bütçe ayıran ülke ise yüzde 4,3 ile İsrail olarak belirlendi. İsrail’i yüzde 4,2 ile Güney Kore, yüzde 3,3 ile de Japonya ve İsveç takip etti. Patentte ise ABD ilk sıraya yerleşirken, ABD’yi Japonya, Almanya, Güney Kore ve Fransa izledi.
Endüstri 4.0 Zirvesi Bugün burada çok yoğun bir programımız var. TUSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Nurşen Numanoğlu, CLPA Ülke Müdürü Tolga Bizel, Festo Müşteri İlişkileri Direktörü Fikret Kemal Akyüz, İstanbul Üniversitesi, İTÜ ve YTÜ’den arkadaşlarımız, Rockwell’den Cihan Bulut, Siemens Endüstri 4.0 Marketing Direktörü Derya İren, Ermaksan Üretim Müdürü Bekir Koca, İnfoma Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ceran, Octopod Genel Müdürü Şenol Balo sunumlarıyla bizi aydınlatacak. Tüm katılımcılarımıza ve ziyaretçilerimize sunumlarıya bizi aydınlatacak ve konuyu detaylarıyla kavramamızı sağlayacak konuşmacılarımıza teşekkür ederiz. Üretimin Süper Ligi, World Media Group Endüstri 4.0 Zirvesi’ne hoşgeldiniz.
Türkiye teknolojik gelişmişlik açısından dünya ülkeleri arasında kaçıncı sırada? 82 ülke baz alınarak yapılan araştırmada, Türkiye teknolojik gelişmişlik açısından 49’uncu olurken, inovasyon, Ar-Ge ve patent gibi konularda listeye giremediği görüldü. Böylelikle, Türkiye’nin dijital altyapısının Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin gerisinde Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019 47
Endüstri 4.0 Zirvesi
SANAYİDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
SANAYİDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM ***** TÜSİAD GENEL SEKRETER YARDIMCISI Dr. NURŞEN NUMANOĞLU
TÜSİAD
olarak çok uzun bir süredir bu konuya değiniyoruz. 2015 yılından sonra da ağırlıkla değinmeye başlayıp daha da yoğunlaştırdık. Bunun çok temel bir nedeni var; İnanılmaz bir hızla dönüşüm rüzgârı geliyor, dijitalleşme rüzgarı geliyor. Dijital teknolojiler inanılmaz bir hızla gelişiyor ve anlık dönüşümler gerçekleşiyor. Bu süreci yakından takip edebilmek, Türkiye açısından çok önemli. Bugüne kadar ülke olarak rekabet avantajlarımız bulunuy48
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
ordu. Coğrafi olarak Türkiye’nin bulunduğu konum çok merkeziydi ve ticaret yollarının kesiştiği noktada olması ticari avantaj sağlıyordu. Ülkemiz, ulaşılabilir durumda ya da diğer ülkelerin geçiş yollarındaydı. Bu inanılmaz bir avantajdı. Ayrıca düşük iş gücü maliyeti önemli bir rekabet avantajı yaratıyordu. Ama dijital dönüşümün şöyle bir ayrıcalığı var, bütün bu avantajları devre dışı bırakıyor. Siz bu sürecin içerisinde rekabet edebilmek için o teknolojileri kullanabilmeli, daha da önemlisi o teknolojileri üretebilmelisiniz. Biz de
TUSIAD olarak bunun altını çizmeye çalışıyoruz. Aslında bu konuyla ilgili; 2016 - 2017’de arka arkaya iki rapor yayınladık. Özünde amaç şuydu; jenerik tartışmalardan çıkarmak ve biraz daha yoğun tartışmaları, biraz daha somut noktaya çekmek. Bu amaçla yapılan çalışmalar şunu gösterdi; Türkiye’de dijital dönüşüm meselesi birazcık pilot düzeyde uygulanıyor. Ama farkındalık son derece yüksek. İkinci çalışma özellikle şunu gösterdi; bazı temel alanlarda potansiyel de çok yüksek. Yerli teknolojiyi üretenler
Endüstri 4.0 Zirvesi
hangi alanlarda toplanıyor bunu gördük. Endüstriyel internette önemli bir potansiyelimiz var. Yatay dikey entegrasyonda ciddi bir potansiyelimiz var ama teknoloji kullanıcılarının tercihi robot otomasyonu, yapay zeka gibi kavramlarda yoğunlaşmamız gerekiyor. Bunlara cevap verecek potansiyeli Türkiye’de yaratmak lazım. Biz de son dönem çalışmalarımızda biraz operasyonel bir çerçeveye çekmeye çalışıyoruz. Nedir bu operasyonel çerçeve ? Hem teknoloji kullanıcılarını hem de teknoloji üreticilerine dokunan projeler yapmaya çalışıyoruz. Onlardan bir tanesi TÜSİAD SD2 ; sanayide dijital dönüşüm hızlandırıcı programı. 13 TÜSİAD üyesi şirket ile bu yola çıktık. Onlar sorunlarını tarif ettiler, bu sorunlar çerçevesinde teknoloji tedarikçileri çözüm önerileri ile cevap verdi ve neticede yarın bu program tamamlanacak onlara başarı hikayesi yaratabilenlere plaket verilecek ve program devam edecek. Bu ne demek ? Türkiye’de sanayici iş dünyasının önemli aktörleri gerçek sorun alanlarıyla ilgili olarak dijital dönüşüm arayışlarında KOBİ düzeyindeki teknoloji tedarikçilerine ulaştılar. Onların çözümleri karşılık buldu, çözümleri uygulanabilir bulundu ve neticede yeni bir sürece geçiyorlar. Belki ilişkilerini daha da ticari boyutlara taşıyacaklar. Bu programı neden önemsiyoruz? Bu program Türkiye’de teknoloji ekosistemin gelişmesi için çok önemli bir rol oynuyor. Teknoloji tedarikçilerini destekliyor ama bir o kadar da “teknoloji tedarikçileri şirketler ne istiyor ? beklentiler nedir ?” konusunda çok ciddi doğrudan bilgiye ulaşıyor.
Dr. Nursen Numanoğlu TUSIAD Genel Sekreter Yardımcısı Sanayide dijital dönüşüm adı altında bir sunum gerçekleştirdiniz. World Media Group’un Üçüncüsünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesinin genel değerlendirmesini yapar mısınız ? Bu tarz etkinlikleri çok önemsiyoruz. Farkındalığın arttırılması, tecrübenin paylaşılması anlamında önemli. Biz de TÜSİAD olarak şu mesajı vermek istiyoruz. Doğru uygulamaların yapılabilmesi için doğru bir iş modelinin ortaya konması lazım. Strateji çok önemli, planlama yapmadan, dijital dönüşüm sürecine girilmemesi gerekir. Önemli olan; en doğru, en stratejik, en sağlam kararları verebilmek ama bunu mümkün kılabilmek için de tecrübe paylaşımını önemsiyoruz. Tecrübe paylaşım sürecinde de bu tarz etkinlikler önemli bir rol oynuyor. TÜSİAD olarak bizde sanayinin dijital dönüşüm günleriyle teknoloji tedarikçilerinin tecrübelerini diğer paydaşlarla buluşturuyoruz. Bunun şu faydası oluyor; emsal örnekleri, iyi uygulamaları görebiliyoruz ve doğru adımların atılmasında yardımcı oluyoruz. Bu tarz adımları Türkiye’de sanayinin dijital dönüşüm konusunda yürütülecek çalışmalara ‘ivme’ kazandıracak itici güç olarak görüyoruz, kıymetli buluyoruz.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
49
Endüstri 4.0 Zirvesi
ÜRETİMDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM, CC-Link VE e-F@ctory
CLPA TÜRKİYE MÜDÜRÜ VE MİTSUBİSHİ ELECTRİC TÜRKİYE FABRİKA OTOMASYON SİSTEMLERİ OEM İŞ GELİŞTİRME KIDEMLİ MÜDÜRÜ TOLGA BİZEL
50
CLPA Türkiye Müdürü ve
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü olarak görev yapıyorum. Merkezi Japonya’da bulunan ve 2000 yılında kurulmuş olan CLPA (CCLink Partner Association), dünya çapında Asya kıtası da dahil olmak üzere 10 bölgede temsilciliği yer alan global bir açık ağ destekleme kuruluşu. Endüstriyel CC-Link (Control & Communication Link) ağ teknolojisini dünya genelinde yaygınlaştırmayı hedefleyen CLPA, CC-Link uyumlu ürünler geliştirme konusunda ürün sağlayıcılara destek sunmaktan, CCLink kullanıcıları için fabrika otomasyonu sistem kurulumuna yönelik danışmanlık sağlamaya kadar çok çeşitli hizmetler veriyor. Kurulduğunda 163 kurumsal üyesi olan CLPA, her yıl katılan yeni üyelerle birlikte bugün 3 bine yakın üyesiyle faaliyetlerine devam ediyor. Üye sayısındaki bu büyük artış, CC-Link’in gerçek bir küresel standart
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
olduğunun dünya genelinde kabul gördüğünü kanıtlıyor. Bugüne kadar olduğu gibi 2019 yılında da başta Asya’ya açılmak ya da bu pazardaki işlerini büyütmek isteyen sanayiciler olmak üzere Sanayi 4.0’a uyumlu dünya standartlarında akıllı üretime adım atmayı hedefleyen şirketlere destek olmaya devam ediyor. Sanayi 4.0, birbirleriyle internet temelli teknolojiler aracılığıyla iletişim kuran mekanik ve yazılım bazlı özellikleri birleştiren sistemleri ifade ediyor. Bu yeni endüstri evresinde bilgiye, birden çok cihaz tarafından, birden çok noktadan gerçek zamanlı olarak ulaşılması önem kazanıyor. Dolayısıyla Sanayi 4.0 sürecinde büyük verinin toplanması, paylaşılması ve işlenmesi oldukça önemli hale geliyor. Makinelerin birbiriyle iletişim kurabildiği akıllı fabrikalarda, iletişim verilerinin güvenilir bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Dijital fabrikalarda pek çok veri, çok sayıda cihaz
tarafından gerçek zamanlı olarak oluşturularak süreçlerin şeffaf bir şekilde görüntülenmesini sağlamak üzere paylaşılıyor. Bu sürecin başarısında ise bant genişliği büyük önem taşıyor. Bu noktada CC-Link IE, şu anda fiilen en büyük bant genişliğine sahip ve gigabit hızlarında çalışan tek açık endüstriyel ethernet protokolü olarak dikkat çekiyor. CLPA olarak, tüm yeni teknolojilerde olduğu gibi Sanayi 4.0’ın da belirlenen yönergelere ve standartlara uygun olarak geniş çaplı bir biçimde benimsenmesinin ve işbirliğinin son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Farklı ülkelerden üreticiler, kamu otoriteleri ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek uygulanabilir ve etkili bir çerçeve oluşturabilirler. Bu misyonla hareket eden CLPA, tüm dünyada şirketlerin yeni nesil ağ oluşturma teknolojilerini uygulamalarına yardımcı olarak akıllı otomasyona ve Sanayi 4.0’a geçişlerini kolaylaştırmayı hedefliyor.
Endüstri 4.0 Zirvesi
World Media’nın gerçekleştirdiği bu endüstri 4.0 zirvesiyle ilgili mini bir değerlendirme yapar mısınız? Türkiye’de son zamanlarda Sanayi 4.0 ile ilgili etkinlikler yoğun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Avrupa’nın bu bölgesindeki hedef grupların bu etkinliklere olan ilgisini oldukça değerli buluyoruz ve bu ilgiye yanıt vermek için de etkinliklere katılıyoruz. Hem CLPA Türkiye hem de Mitsubishi Electric Türkiye olarak; yeni endüstri evresini, bölgedeki endüstrinin evrilmesi süreçlerini ve tüm güncel gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Sanayi 4.0’ın beraberinde getirdiği dijital dönüşüm ve akıllı üretim sistemleri, toplumları ve dünya dengelerini değiştirecek kavramlar. Dijital dönüşüm çağında makineler çevrelerinde olup bitenleri anlayabilecek ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığıyla iletişim kurabilecek duruma geldi. Mitsubishi Electric olarak bu yeni endüstri evresine e-F@ctory konseptimiz ile yanıt veriyoruz. e-F@ ctory ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmak mümkün. Bu süreçte robotlar arası veri transferi de giderek hızlanıyor ve birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojileri sayesinde robotlar artık kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli olarak kontrol edebiliyor. Bugün e-F@ctory altyapısı sayesinde robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle de haberleşebiliyorlar ve bilgileri insan kontrolünden bağımsız olarak hem kendi aralarında hem de fabrikayı kontrol eden ana sistemle
paylaşıp verimliliği artırmak için hazır durumdalar. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor. Mitsubishi Electric Türkiye ve CLPA Türkiye olarak ülkemizdeki sanayicilere hem ürün hem de çözüm konusunda destek olmaya çalışırken, katıldığımız etkinliklerde deneyimlerimizi aktararak da yol gösterici olmayı amaçlıyoruz. CLPA olarak sponsor olduğumuz Endüstri 4.0 Zirvesi’nin de Sanayi 4.0 konusunda ülkemizdeki bilinçlendirme çalışmaları açısından değerli olduğuna inanıyoruz.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
51
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİ 4.0 VE FESTO UYGULAMALARI
ENDÜSTRİ 4.0 VE FESTO UYGULAMALARI FESTO MÜŞTERİ ÇÖZÜMLERİ MÜDÜRÜ FİKRET KEMAL AKYÜZ
Festo
merkezi Almanya’da bulunan 80 yıllık bir firmadır. Almanya için baktığımızda FESTO; 20 bin çalışanlı 3 - 3,5 milyar Euro cirosu olan bir firmadır. Ama ilginç olan konu burada. Festo her yıl 100’den fazla inovasyona imza atan, yani patent alan ve bütçesinin - cirosunun % 8’ini AR-GE’ye yatıran bir firmadır. Bunun Türkiye’de %1 seviyesinde gezdiğini düşünürsek oldukça yüksek bir rakam. Diğer taraftan yine Festoya özgü bir özellik; cirosunun %1 - %1,5’ unu çalışanlarının eğitimine harcamaktadır. Yani biz kendimiz için; “her zaman öğrenen firmayız” deriz. Festo’da herkes her zaman öğrenmek zorundadır. Bizim firma 52
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
olarak felsefemiz de bu var. Türkiye’de 150 tane çalışanımız mevcut. Farklı yerlerde satış ofislerimiz bulunmakta. Endüstri anlamında Türkiye batıda yoğunlaştığı için bizde batı tarafındayız yoğun olarak da Marmara bölgesinde. Peki, müşteri çözümleri ne yapar? Festo’da kırk bin tane ürün var. Bunların parasını verip alabiliyorsunuz. Ama müşteri çözümleri müşterilerimize özel çözümler hazırlayıp malzemelerimizi kullanıp hatta diğer markaları kullanıp bir çorba yemek yapıp onu müşterilerimize sunuyor. Özetle, partnerlerimizin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Yaptığımız şey yani benim başında
bulunduğum birim bu şekilde çalışıyor. Robot deyince genelde biz klasik robotları anlıyoruz. Ama bizim için müşterilerimizin tabiriyle Kartezyen robotlar da söz konusu. Kartezyen robot, bir teleskobik robot. Normalde Festo’nun ürün gamında böyle bir ürün yok. Bizim lokal olarak yaptığımız tasarımı ürettik. Daha sonra müşterimize verdik. Şunu demek istiyorum, bizim için sadece gördüğümüz modern çok güzel robotlar yanında Kartezyen olmayan ama bildiğimiz robotlardan farklı robotlarda önemli. Endüstri 4.0’ın ne olduğu konusunda devamlı konuşuyoruz. Yaklaşık 45 yıldır herkes konuşuyor.
Ben konuşmamda biraz Almanya’yla Türkiye’yi karşılaştıracağım. Endüstri 4.0’da Almanya’yla Türkiye’yi karşılaştırdığımda en çok gördüğüm şey, biz daha ziyade konuşuyoruz onlar ise uyguluyor. Endüstri 4.0’ı tek taraftan tanımlamak mümkün değil. Çok klasik tabirle; siber fiziksel sistemleri kullandığımız üretimi tanımlıyor. Yalın üretimi; daha verimli, daha hızlı, müşteri ihtiyaçlarına anında cevap verebilen, farklı ürünleri aynı hatlarda yapabilen, mümkünse insansız çalışan yüksek teknolojiye dayalı karanlık fabrikaları hedefleyen bir düşünce ve ya bir çalışma platformu. Endüstri 4.0 bitmiş bir süreç değil devam eden bir süreç. O anlamda planlanmış bir süreçten bahsediyoruz. Endüstri 4.0 neden var ? Birincisi müşterilerin farklılaşması, çok farklı taleplerin oluşması. Bizim için Endüstri 4.0 süreçlerinde iki olgu çok önemli. Birisi sürdürülebilirlik, diğeri de toplum. Sürdürülebilirlik konusunun önemi şu; dünyanın insanlara yetme şansı yok ve hayvan nüfusu da gittikçe azalıyor. Bu tüketim şartlarında devam edersek dünyanın bize cevap vermesi mümkün değil. Klasik ve çok anlatılan enerji tasarrufu, Endüstri 4.0’ın temel konularından bir tanesidir. Ama özüne baktığımızda direkt tabirle, hikaye şu; hedeflenen, her yıl üretilen beyaz eşyalarda %10 tasarruf planı var. Bu güzel. Peki enerji tüketimi azalacak mı ? Hayır. Üretimi %30 arttıracağım. Yani sonuçta artacak oranı azaltmak için uğraşıyoruz, ama toplamda harcadığımız enerji miktarı azalmıyor, artıyor. Dolayısıyla bu tempoyla gidersek 2050 yılından sonra dünyanın bize kaynak olarak yetme şansı yok. Peki başka bir dünya mümkün mü ? Bence mümkün. Endüstri 4.0 süreçlerini iyi kavramamız ve uygulamamız gerekiyor.
Endüstri 4.0 Zirvesi
World Medya Group bugün 3.’sünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesinde gerçekleştirdiğiniz sunumla ilgili kısa bir değerlendirme yapar mısınız ? Sunumda ilk önce çok kısa Festo’yu tanıttım. Festo kimdir diye... Arkasından Endüstri 4.0 nedir ve neden endüstri 4.0’ a gerek var? Sorusuna yanıt aradım. Endüstri 4.0’ı hep konuşuyoruz; Planlı bir devrim. Yani daha sonra karar verilmiş bir devrim değil. Festo’nun bir kaç örnek uygulaması ve örnek ürünlerinden bahsettim. Endüstri 4.0 sistematiği ile üretim yapan fabrikalarımızdan bahsettim. Çoğunlukla İnsansız üretim yapılan bu fabrikaların bazı yerlerinde insanların da çalıştığına değindim. Bu fabrikalardaki temel mantığın ‘öğrenme mantığının öğrenen fabrika‘ olduğunu anlattım. Sunumdaki ilgiden de oldukça memnun kaldım. Öncelikle World Media Group’a çok teşekkür ederim. Bu çok önemli. Neden önemli ? Bilinçlenme anlamında bir araya gelip insanlara bilgi aktarmamız, yurtdışında neler olduğunu, ülkemizde neler olduğunu anlatmamız çok önemli. Bu anlamda çok başarılı bulduğumu söylemek isterim.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
53
Endüstri 4.0 Zirvesi
ÜNİVERSİTELER OTURUMUNDA ÖNEMLİ SORULAR YANIT BULDU
İTÜ CANBERK ŞEN
YTÜ ENES FURKAN BAŞLIK
Endüstri 4.0 Zirvesi’nde
devletin özellikle devlet üniversitelerine bu tarz çalışmalar için ödenek ayırması ve desteklemesi gerektiği vurgulandı.
Ağırlıklı olarak gençlere sorulan sorular; uzay çalışmaları üzerine oldu. Ayrıca gerçekleştirilen oturumda; özel sektörün sponsorluk faaliyetlerinin yeterli olmayacağı,
İstanbul Teknik Üniversitesi ROVER Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Canberk Şen Biz İTÜ robotik kulübü olarak aslında bir çok ekipten oluşuyoruz, bende
bu yıl yeni bir oturum şekillendi. İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri zirveye genç bir soluk kattılar.
54
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
bu takımın içerisindeyim. Bunun dışında su altı araştırmalarına yönelik de iki ayrı takım bulunuyor. Biz robot takımı olarak aslında genel anlamda; son zamanlarda çok popüler olan, mars araştırmaları üzerine çalışıyoruz. Yakın zamanda da bildiğiniz üzere NASA İnsight isimli aracını Mars’a indirmeyi başardı. Bizim amacımız ileride Mars’a indireceğimiz araçtaki astronotlara yardımcı olabilmek. Onlara çeşitli görevlerde destek sağlayabilmek. Ayrıca robotumuzun kendisi de çeşitli laboratuvar testleri yaparak orda canlılık ve su analizi üzerine bulgular elde edebilecek düzeye gelmesini sağlamak. Biz iki senedir
Endüstri 4.0 Zirvesi
Amerika’da düzenlenen yarışmaya katılıyoruz. Türkiye’den kabul edilen ilk ve tek takımız. Bu açıdan orada ülkemizi ve okulumuzu temsil ediyoruz. Orada geçtiğimiz sene Harvard ve Stanford gibi üniversitelerle yarıştık. İkisini de geride bırakmayı başardık. Biz, Endüstri 4.0 süreçlerine en uygun, multi disiplinel çalışan bir ekibiz; makine mühendisleri, otomasyon mühendisleri, elektronik mühendisleri bir arada çalışan bir ekibiz. Günümüzde sağlık mühendisinin, makine mühendisinin veya yazılım mühendisinin artık tek başına yeterli olmadığını görüyoruz. Entegre bir çalışma zorunlu. Daha komplike sistemler geliştirebilmek için daha fazla ve daha geniş bir ekibin çalışmasına ve daha farklı alanlardan insanların bir amaçta buluşmasına ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu açıdan da her sene yeni bir araç tasarımıyla yarışmalara katılıyoruz. Bu araç tasarımımızla da hem okulumuzu hem ülkemizi yurtdışında elimizden geldiğince iyi temsil etmeye uğraşıyoruz. Yıldız Teknik Üniversitesi Robotik ve Otomasyon Kulübü Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı Enes Furkan Başlık
Bizim kulüp olarak öncelik verdiğimiz olay, aslında sektöre hem kendimizi hem de diğer arkadaşlarımızı hazırlamak. Bunun için aslında bir nevi köprü görevi görüyoruz diyebiliriz. Biz genel olarak robotik, kontrol ve otomasyon sistemleri ile ilgileniyoruz. Çünkü çok değişik profillerden katılımcılarımız var. Her kesimden hatta her gruptan insan çalışmalarımıza ilgi duyabiliyor. Aslında bu iş yaygınlaşmaya başlıyor, biz diyoruz ki, robotik çağı yakalamamız gerekiyor. Onun içinde bilimsel – teknik çalışmalara ağırlık vermek gerekiyor. Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
55
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİDE DATA ANALİTİĞİ VE MAKİNE ÖĞRENMESİ
ENDÜSTRİDE DATA ANALİTİĞİ VE MAKİNE ÖĞRENMESİ
ROCKWELL AUTOMATION İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ CİHAN BULUT
56
Rockwell
Automation; müşterilerini daha üretken ve dünyayı daha sürdürülebilir kılan, dünyanın kendini endüstriyel otomasyona ve bilgi yazılımlarına adamış en büyük şirketidir. Merkezi Milwaukee, Wisconsin’de bulunan Rockwell Automation, yaklaşık 22,000 çalışanı ile 80’den fazla ülkedeki müşterilerine hizmet vermektedir. Çağının çağdaşı olmak amacı ile Rockwell Otomasyonun bundan 6 ay önce PTC firmasının 1 milyar dolarlık bir yatırımla hisselerinin bir kısmını satın aldı. PTC firması Bilgisayar Destekli Tasarım (CAD), Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM), Endüstri 4.0, Servis Yaşam Döngüsü
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Yönetimi, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) alanlarında çözümler sunan bir yazılım firması. Rockwell Otomasyon olarak biz endüstrinin daha çok endüstriyel nesnelerin interneti dediğimiz tarafındayız. Neticede donanım ürünlerimiz fiziksel dünyada. Amacımız fiziksel dünyayla dijital dünyayı birleştirmek. PTC de arttırılmış gerçeklik, yapay zeka uygulamaları, IoT platformu gibi çözümleriyle bizi bu hedefimize daha da yaklaştırıyor. Üzerinde çalıştığımız her şey doğrudan Endüstri 4.0 konseptiyle alakalı. Amaç daha hızlı pazara sunuş süresi, maliyetlerin düşürülmesi, verimliliğin arttırılması, makine
güvenliğinin arttırılması, endüstriyel saldırılardan şirketi koruyacak network sistemleri yapmak. Fiziksel dünyayla dijital dünyayı birleştirmekten bahsediyoruz. Fiziksel dünya bizim bildiğimiz, tarih boyunca var olan dünya. Yollar, şehirler gibi… Endüstrilerde de motor sürücüleri var, sürücüler/motorlar makineleri, makineler fabrikaları oluşturuyorlar; bu da endüstrideki fiziksel dünyayı oluşturuyor. Dijital dünya ise 1950 yıllarında bilgisayarla birlikte işin içine girdi. Günümüzde 3 boyutlu yazıcı teknolojilerinin yaptığı da dijital dünyadaki bir verinin fiziksel dünyada gerçeklenmesi. Arttırılmış gerçeklik örneğinde de yaptığımız
Endüstri 4.0 Zirvesi
fiziksel dünya görüntüsünü kullanıp, bunu dijital hale getirmek (ya da görüntüyü fiziksel dünyaya yansıtarak fiziksel hale getirmek). Neticede biz fiziksel dünyada yaşıyoruz; buraya akıllı nesneleri ekliyoruz, fiziksel dünyadaki bir çok bilgiyi – nesneyi dijital dünyaya aktarıyoruz. Bu teknolojiler günümüzde yaygın şekilde kullanılmaya başlandı. Yaygın olmayan ise data analitiği. Geçmiş ya da anlık verilere bakarak geleceği tahmin etmek. Makine öğrenmesi ve yapay zeka algoritmaları da bu konularda bize yardımcı oluyor. Bir ekipmanın bozulacağını tahmin etmek, sistemdeki anormallikleri algılamak, KPI optimizasyonu, enerji verimliliği gibi farklı amaçlarla kullanabiliyoruz.
Rockwell Automation III. Endüstri 4.0 Zirvesi’ne Katıldı Endüstriyel otomasyon sektörünün önde gelen şirketlerinden Rockwell Automation, endüstrinin geleceği olarak adlandırılan Endüstri 4.0 Zirvesi’ne katıldı. Rockwell Automation İş Geliştirme Müdürü Cihan Bulut’un konuşma yaptığı zirvede, endüstride data analitiği ve makine öğrenmesi konusu masaya yatırıldı. İstanbul Intercontinental Otel’de 05 Aralık 2018 tarihinde düzenlenen 3. Endüstri 4.0 zirvesi sektör profesyonelleri ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşti. ‘Endüstride Data Analitiği ve Makine Öğrenmesi’ üzerine bir sunum gerçekleştiren Rockwell Automation İş Geliştirme Müdürü Cihan Bulut, konuşmasında özellikle endüstride her tür cihazdan gelen verilerin öneminden bahsetti. Toplanan geçmiş verilerinin makinelere öğrenme yetisi kazandıracağına değinen Bulut, “Veriyi oluşturan tarafta bulunduğumuz için gerekli nasıl toplayacağımızı bilmemizin yanı sıra bu verileri düzenleyebiliyoruz, yani organize ediyoruz. Bu sayede iş zekası araçlarını kullanıp veriyi bilgiye dönüştürüyoruz. Veriyi bilgiye dönüştürmek, bu bilgiyi kullanarak daha iyi kararlar vermek, çalışan ekipmanların durumlarını/ arızalarını öngörmek ve böylece prosesin nereye gittiğini bilmek demek. Ayrıca sistemdeki bir anormal durumda bunu düzeltmek için gerekli aksiyonu ekipmanın kendisinin söylemesi demektir“ dedi. Bulut, makinelerin kendi kendine öğrenmesinin uygulamaya yönelik birçok algoritmayla günümüzde de mümkün olduğunu ve daha da gelişerek kullanımının yaygınlaşacağını sözlerine ekledi.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
57
Endüstri 4.0 Zirvesi
SIEMENS GÖZÜYLE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
SIEMENS GÖZÜYLE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
SIEMENS ENDÜSTRİ 4.0 MARKETİNG MÜDÜRÜ DERYA İREN “
Siemens
gözüyle dijital dönüşüm” konusunu iki ana başlıkta anlatmak istiyorum. Biz Siemens olarak; Endüstri 4.0’ın dönüştürücülerinden bir tanesiyiz. Ürün çözümlerimiz ve hizmetlerimiz var. Diğer taraftan bizde şirket olarak dönüşüm sürecinin içerisindeyiz. Dolayısıyla ‘biz neler yapıyoruz ?’ konusuna değinmek istiyorum. Bu eş zamanlı gelişen bir süreç… Bizlerde öğreniyoruz ve öğrendiklerimizi uyguluyoruz, uyguladıkça daha yeni şeyler öğreniyoruz. Böyle bir süreç içerisindeyiz. Bu öğrenme sürecinin hepimiz için geçerli olduğunu düşünüyorum. 58
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Ben ‘genel olarak neler değişti ve niye buraya geldik ?’ konusuyla devam etmek istiyorum. Çünkü işin sadece teknoloji boyutu olmadığını da kavramamız gerektiğini düşünüyorum. Daha çok olaya teknik açıdan yaklaşıyoruz ama işin içerisinde; müşteri, pazar beklentileri, rekabet ve yeni iş modelleri var. Kısaca bu sürecin çok fazla boyutu var ve bunu doğru anladığımızda daha doğru bir yere gidebileceğimizi düşünüyorum. Çok temel olarak aslında bir kaç senedir konuşuyoruz bu işi, ama 2000 yılından beri iş dünyasında bir şeyler değişiyor. Yılların köklü şirketlerinin piyasadan silindiği, yeni şirketlerinde
hızlı bir şekilde yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Bunun sebebi nedir? diye baktığımızda, temel bir şey karşımıza çıkıyor. Değişim ve dönüşüme - yeni dijital çağa- ayak uydurabilen şirketlerin yükseldiğine, bunu yapamayanların yok olduğuna tanık oluyoruz. ‘Veri’ artık çağımızda ‘petrol’. Bu veriden değer yaratabilen yani “petrolü” iyi kullanabilen şirketler para kazanıyorlar. Bunu başaramayan şirketler de yok oluyor. Artık zaman kavramı değişti. İnsanlık mağara döneminden itibaren veri üretiyor. Düşünün ki; mağaralara çizim yaparak veri üretmeye başladık-
Endüstri 4.0 Zirvesi Şekiller ve daha sonra yazı ortaya çıktı. Günümüzde, O günden bu zamana üretilen tüm verilerin yarısını insanlar bir yıl içerisinde üretebiliyor. Yani muazzam bir şekilde veri üretiyoruz ama bunun büyük bir kısmı çöplük. Biz buzdağının görünen yüzde bir bile olmayan kısmıyla uğraşıyoruz ama iş dünyası için hala değer yaratabileceğimiz veya anlamlandırabileceğimiz çok ciddi bir potansiyel var. Yine baktığınızda; bir günde çok şey oluyor. Her gün beş buçuk milyon veri internete bağlanıyor. Her geçen gün üretimdeki makineler, cihazlar veri üretmeye devam ediyor.
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
59
Endüstri 4.0 Zirvesi
Sunumunuzda nelerden bahsettiniz okuyucularımıza kısaca değerlendirir misiniz ?
Bugün Siemens adına, Siemens gözüyle dönüşümü anlatmak üzere sunum yaptım. Aslında bakarsanız şirket olarak bizim iki tane rolümüz var. Bir tanesi; endüstrileri sektöre dönüştürürken sunduğumuz ürün ve çözümlerle bunun kolaylaştırıcısı olmak. Bir diğeri de tabi ki; şirketimiz içerisinde de bir dijital dönüşüm sürecini yürütmek. Dolayısıyla ben bugün konuşmamda ikisinden de bahsetmeye çalıştım ama bundan önce aslında ‘iş dünyasında neler değişiyor ?’ konusuna değindim. Bu işin sadece teknolojik olarak değil; ‘müşteri beklentileri, pazar beklentileri, yeni iş modelleri anlamındaki gelişimi nereden başladı ?’ bu dönüşümü gerçekleştirebilmek için yapılan çalışmaları tüm boyutlarıyla ele aldım. Yani sadece operasyon değil; yeni iş modelleri yarattığımız, yeni ürünler –inovasyon- ortaya çıkardığımız, çalışanlarımızı dönüştürdüğümüz ve operasyonu dönüştürdüğümüz, tam anlamıyla bütünleşik bir dijital dönüşüm için neler yapmamız gerektiği ile ilgili hem genel bir yaklaşımı hem de tecrübelerimizi aktarmaya çalıştık. Gençlerimize ne söylemek istersiniz ? Endüstri 4.0, yapay zeka, yazılım, baktığımız zaman Siemens gibi dünya çapında global bir marka yani ne yapmalılar ? Sunumda da bahsettim bu hem kültürel hem yetkinliksel bir dönüşüm. Bizim bir kere 60
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
yaşam boyunca öğrenmeyi artık hayatımıza dahil etmemiz lazım. Ben üniversitede okudum; dört sene eğitim gördüm dönemi bitti, olmamalı. Hem üniversite okuyan öğrenciler için hem de bizler içinde bu böyle. Merak eden, soru soran, araştıran, heyecan duyan, öğrenmek isteyen, deneyen, hata yapmaktan korkmayan bireylerin başarılı olacağımız bir çağdayız. Bunu ne kadar kendimize adapte edebilirsek ve bu yönde ne kadar kendimizi geliştirebilirsek o kadar başarılı olma potansiyelimiz ortaya çıkacaktır. Ben üniversitelerde çok konuşma yapıyorum. Özellikle Anadolu’da da bir çok üniversiteye gitmeye çalışıyoruz. Sadece İstanbul veya Ankara’da büyük şehirlerde değil, oralarda da gençlerle sohbetlerimizde hep aynı şeyi söylüyoruz. Heyecan duyan, merak eden araştıran ve bir şeyler yapmak isteyen, bu arzuyu duyan gençlere ihtiyacımız var. Sonrada kendilerini daha donanımlı hale getirecekler.
Artık bilgi her yerde. Ulaşmak istediğinizde çok daha fazla imkan var. Dijital dönüşüm herkes için, fırsat eşitliğinin sağlandığı bir yapı sunuyor. Dolayısıyla bizlere düşen de bunları kullanabiliyor olmak. Yani biraz kendimizi bu yönde geliştiriyor olmamız gerekiyor.
World Medya Group bu süreçte önemli bir yayıncılık yapıyor. Beş – altı yıldır yayınlarıyla üç yıldır da düzenlediği zirvelerle Endüstri 4.0 ile ilgili önemli çalışmalara imza atıyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz? World Media Group; ülkenin kalkınması için çok önemli bir rol oynuyor. Çünkü, önce bir farkındalık sağlamak zorundayız ki burada bahsettik ülkenin yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşuyor. Burada sunum yapan şirketler ise daha çok global şirketler. Biz bir takım çalışmalardan faydalanmada şanslı olan ve aynı zamanda bunu ülkede yaymak isteyen şirketleriz. Ama bunu da ulaştırabileceğimiz KOBİ’ler büyük önem taşıyor. Bu şirketlerin yanısıra burada öğrenciler var. Bu da çok önemli. Dolayısıyla burada çok önemli bir rol, World Media Group olarak sizlere düşüyor. Bu tür etkinliklerle, çıkardığınız yayınlarla aslında ülkenin kalkınması, bilinçlenmesi, farkındalığın artması anlamında önemli bir rol oynuyorsunuz bu durumun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
EndĂźstri 4.0 Zirvesi
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Ĺžubat 2019
61
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİ 4.0 ÜRETİLMEYENİ ÜRETMEK
ENDÜSTRİ 4.0 ÜRETİLMEYENİ ÜRETMEK
ERMAKSAN MAKİNE SANAYİ ÜRÜN GELİŞTİRME MÜDÜRÜ BEKİR KOCA
62
Makine üretiminde 15
yıllık iş hayatımda üretim, servis, satış ve arge’ de görevlerim oldu. Sahada çalışan makinelerimizden toplayacağımız verilerin faydalı analizinin hem makine gelişimi hem de müşterilerimizin üretim performansını artırabilmelerinde oldukça önemli olduğunun bilincinde olduk. Bu yüzden üretilen bilginin toplanması, yorumlanması ve katma değeri olan sonuçlara ulaşılması için çalışmalarımıza süreli devam etmekteyiz. Endüstri 1.0’la başlayıp endüstri 4.0’a uzanan uzun bir yolculuktan bahsedebiliriz. 18.nci yüzyılda buharlı sistemlerle başlayan, 19.ncu yüzyıla elektrikli makinelerle üretim hattına dönüşen, 20.nci yüzyılda otomatik kontrol-
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
lü seri hatlara evrilen ve 21.nci yüzyılda siber fiziksel sistemler ile yönetilebilen üretim hatlarına dönüşmüştür. Endüstri 4.0 modelinin çıkış sebeplerinden birisi üretim maliyetlerinin düşürülmesidir. Almanyanın öncülüğünde başlayan ancak sonrasında tüm dünyada farkındalık oluşturan Endüstri 4.0 ‘da amaçlardan diğerleri ise üretimde yenilikçilik, esneklik ve artırılmış verimliliktir. 2011 yılında Almanyada ,uzak doğu ülkeleri başta olmak üzere ucuz üretim yapan ülkelere karşı rekabetçiliğin arttırılması üzerine kararlar alınıyor ve sanayide 4.ncü devrim olarak 2013 yılında duyurusu yapılıyor. 4.ncü sanayi devriminde otomasyon sistemlerinin veri alış-verişinin önemi, üretim teknolojilerini ve dolayısıyla
tüketici alışkanlıklarını da kapsamasıdır. Amaç, esnek üretim hatları ile kişiye özel ve daha ekonomik ürünler üretilebilmesi, pazarın arz-talep hızına yetişebilen daha hızlı tedarik süreçlerinin oluşturulması ve nihayetinde akıllı fabrikalar ile tüketimle aynı hızda gelişen üretim hatlarının kurulabilmesidir. 4.ncü sanayi devriminin içinde tüm çalışan sistemlerin ortak şebekeye bağlı olması(IIOT), simülasyon, işbirlikçi robotlar, 3 boyutlu yazıcılar, artırılmış gerçeklik, siber güvenlik, büyük veri ve analizi, yatay ve dikey sistem entegrasyonu gibi hem geliştirilecek disiplinler hem de yeni meslekler oluşmaktadır. Gelişmiş diğer ülkelerde de farkındalık oluştuğu için 4.ncü sanayi devriminde devlet destekleri ile
çalışmalar başlamıştır. ABD, Çin, İngiltere ve Almanya bunlardan bir kaçıdır. Bu ülkelerin gelişmiş sanayileri olduğundan dolayı üretim şekillerinin değişiminin de hızlı olacağını ön görüyoruz. Yeni sanayi devrimi aslında yeni bir kültür oluşumuna da yol açmaktadır. Örneğin, tüketici alışkanlıklarının değişmesi, günlük hayattaki enerji tüketiminin azaltılması için akıllı sistemlere ihtiyaç duyulması, üretimin daha verimli hale getirilmesi için yatırımların daha düşük seviyelere çekilebilmesi gibi birkaç başlık sayabiliriz. Bu gelişimin sonucunda yeni meslekler doğacaktır. Endüstriyel veri bilimi, robot koordinatörlüğü, IOT çözüm mimarlığı, 3 boyutlu yazıcı mühendisliği gibi birkaç meslek dalı sayabiliriz. Ermaksan olarak geliştirdiğimiz yazılım ile ürettiğimiz makinelerin verilerin tamamını alıyor, yedekliyor ve analiz ediyoruz. Makinelerimizin çalışma verimliliğini izleyip bakım zamanlarını takip ediyor, gerekli durumlarda kullanıcıya e-posta veya mesaj ile uyarı raporları veriyoruz. İstenen tarih-saat aralığında makinelerimizin tüm performansını değerlendirip fabrika içi üretim takip programları ile uyumlu çalışarak sipariş, tedarik, üretim ve sevk süreçlerinde üst seviye kolaylık sağlayabiliyoruz.
Endüstri 4.0 Zirvesi
Bugün önemli bir sunum gerçekleştirdiniz o sunumla ilgili kısa bir özetle nelerden bahsettiğinizi anlatır mısınız ? Sunumumda özetle 4.ncü sanayi devriminden, endüstri 4.0’ın olmazsa olmazı katmanlı imalat makinemizden, yüksek teknoloji ile ürettiği CNC kontrolör ve yüksek güçlü lazer sistemleri hakkında bilgilendirme yaptım. Birinci kısımda 4.ncü sanayi devriminin gelişiminden ve ermaksanın hangi aşamada olduğundan bahsettim. Hem sektörel ilerlemeyi izleyerek hem de müşterilerimizden gelen talepleri değerlendirerek en yüksek teknolojiye sahip makineleri üretmek için 2 yıl önce çalışmalara başladık. Buradaki beklenti duruş olmayan ve arıza vermeden önce operatörü uyaran bir sistem geliştirilmesiydi. Bu çalışma sonucunda makinelerdeki verileri yedekleyip, analiz etme aşamasına getirdik. Şu anda makinelerimizde önleyici bakım işlevi ile arıza vermeden uyarı sistemi geliştirmiş olduk. Bu sayede zaman ve maddi kayba yol açabilecek olan gereksiz bakımı da engellemiş olduk. İkinci kısımda 4.ncü sanayi devriminde çokça kullanılacak olan ve ürettiğimiz metal toz tabanlı katmanlı imalat makinemiz hakkında anlatım yaptım. Üretimini yaptığımız makine savunma, havacılık, uzay sanayi ve tıpta kullanılabilecek olan yüksek teknolojiye sahiptir. Bu makinenin 4.ncü sanayi devrimindeki yerinden bahsettim. Sunumun son kısmında ise Türkiye’de ilk olarak üretilen milli yüksek güçlü lazer sistemimizin yapabilirliğinden ve sanayimizde kullanım yerleri hakkında bilgi paylaşımı yaptım. World Medya Group’un III. sünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesi ile ilgili eklemek istediğiniz son bir şeyler var mı ? Geçen yılki etkinliğinizi izleyici olarak takip etmiştim. Bu seneki etkinliğe ise katılımcı olarak katkıda bulunmak istedik. Her geçen yıl biraz daha fazla katılım ve ziyaretçi olduğunu görmek bizlerinde motivasyonunu arttırdı. Özellikle soruların tam yerinde ve katılımcı-ziyaretçi arasındaki diyalogların çok faydalı olduğunu gördüm. Bu etkileşim, 4.ncü sanayi devrimine karşı daha fazla ilgi ve farkındalık olduğunu gösteriyordu. 4.ncü zirvenin katılımının daha yoğun olacağını düşünüyorum. Böyle başarılı bir zirveyi organize ettiğiniz için teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim. Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
63
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİ 4.0 DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE OLASI ETKİLERİ
ENDÜSTRİ 4.0 DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE OLASI ETKİLERİ İNFOMA A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA CERAN
E ndüstri 4.0 ve ötesine daha çok konsept olarak
yaklaşıyoruz. Çünkü biz diğer üretici firmalar gibi üretimin doğrudan içerisinde olan değil, üretimle ilgili teknolojileri yakından takip eden ve üretim yapanlara teknoloji ve katkı sağlayan bir yapıdayız. Benim burada amacım; Endüstri 4.0 dediğimiz zaman yanlış bir odaklanma yapmadan, biraz daha vizyonu açarak, popüler yaklaşımların toz bulutunda kaybolmadan, ötesine bakmak. Gerçekten bu bizim için ne ifade ediyor, nasıl bir şey çıkacak ortaya, ona bakmamız lazım. Biraz yaptığımız işlerden bahsedecek olursam; özgün tasarım, özgün üretim için bilimsel, teknik, mühendislik konularda katma değerli çözümler sunmaya odaklandık. ‘Neden böyle’ dedik ? Yurtdışında yaklaşık 30 - 35 yıl öncesinde bu 64
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
teknolojilerle erken tanışma fırsatı yakalayarak, bunlarla ilgili önemli tecrübeler kazandık. Uzmanlık alanları itibariyle, bunlardan yapay zeka gibi konularla 35 sene önce tanıştık ve dünyada ilk yapay zeka kongresini düzenleme fırsatı yakalayanlardan olduk. Bu konuları acaba Türkiye’ye nasıl adapte edebiliriz diye düşünceler geliştirdiğimiz bir dönemde, ASELSAN’ın Ar-Ge’sinin kurulumu ile ilgili bir askerî proje vesilesiyle 1988’de Türkiye’ye döndük. Aynı sene,1988’de endüstride ileri teknolojilere dayalı çözümler sunmak amacıyla İnformatik A.Ş’yi kurarak faaliyete başladık. Elektromekanik alanlardaki uzmanlıklarımıza odaklanabilmek için 2016’da bölündük, İnfoma Teknoloji A.Ş. olduk. İnformatik’i İspanyol bir gruba sattık, ama o gün koyduğumuz misyonu-
muzu hiç değiştirmedik. Bilimsel, teknik, mühendislik konularından hiç uzaklaşmadan devam ediyoruz. Endüstri 4.0’ı Türkiye’de ilk gündeme taşıyan firmalardan biriyiz diyebilirim. 2014-2015 yıllarında hemen hemen kimsenin gündeminde yokken ilk Endüstri-4.0 konulu yazıyı kaleme aldık. Makalemizi ilk yayınlayan da İlker Bey – World Media Group – olmuştu. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Nerden gelip nereye gittiğine bakıyoruz. Endüstri 4.0’ın altında yatan temel formülü hayata geçirmeye; zamanı kısaltmaya, kaliteyi arttırmaya, maliyeti düşürmeye odaklı çalışıyoruz. Bu kriterler, bundan 30 sene sonra da değişmeyecek, aynı şekilde önemli olacak. Yani konunun bütünlüğüne baktığımız zaman, bütün o yapay zeka gibi şeylerle, diğer
Endüstri 4.0 Zirvesi
faydalarının yanı sıra verimliliğin arttırılmaya çalışıldığı görülecektir. Bir başka bir açıdan bakıldığında bize “ Ne satıyorsunuz ? “ diye sordukları zaman ‘ verimlilik satıyoruz ‘ diyorum. Çünkü, Japon’ların tanımladığı üzere verimlilik artışı hiç bitmeyen ve süreklilik gerektiren bir süreçtir. Peki bu verimlilik ne işe yarıyor? Türkiye’ye dönüş amacımızda buydu. Verimliliğin en önemli kazanımı; inovasyon fırsatı sağlıyor. Çünkü verimliliğinizi arttırırsanız, zaman kazanırsınız. O kazanılan zaman da inovasyon için kullanabilirsiniz. Böylelikle, başkalarını kopya etmek veya arkalarından gitmeye gerek yok. Kendi özgün üretimimiz ve ürünümüzü yapabiliriz. Biz bunun çabası içerisindeyiz ve bu çabayla bu yıllara kadar geldik. Odaklandığımız önemli sektörlerin başında savunma sanayi geliyor. Çünkü, gelişmiş ülkelerde ve Amerika’da olduğu gibi, önemli bütçeler savunma sanayi ürün ve teknolojilerine ayrılıyor. Dolayısıyla da ilk teknolojiler, inovasyonlar buralarda oluyor. Bu durum Türkiye’de de böyle. Ancak, savunma sanayisindeki projeleri biz yapmıyoruz, fakat hemen hemen bir çok savunma sanayi projesine teknoloji temin ediyoruz ve mühendislerin eğitim ve uzmanlaşmalarına katkı sağlıyoruz. Gelişmiş ülkelerle Türkiye’deki teknoloji üretenler arasında köprü olmaya ve o yolu kısaltmaya çalışıyoruz. Yani dünyadaki gelişmeleri mümkün olduğunca kısa zamanda, Türkiye’ye yansıtmaya çalışıyoruz. Tabi bu çok kolay olmuyor, çünkü çok gelişmiş teknolojileri Türkiye’ye vermiyorlar. Onun için kendi teknolojimizi kendimiz üretmemiz lazım diye fikirler üretiyoruz. Biz kendi kapsama alanımızda, bilhassa elektronikle ilgili faaliyetleri, -çünkü mekanik bölümümüzü yurtdışına sattık- kendi bünyemizde yürütüyoruz. Bu alanda, bilhassa PCB konusunda dünya lideri olan Altium firmasıyla birlikte çalışıyoruz. Onlarla da yaklaşık 30 yıllık bir işbirliğimiz var. Yani çalıştığımız firmalarla uzun yıllardır çalışıyoruz, yolda çok sık değişiklikler yapmıyoruz. Bir başka açıdan bakıldığında, Endüstri 4.0’da elektronik çok önemli ? Çünkü; Endüstri 4.0 denince içinde elektronik, mekanik, iletişim, yapay zeka gibi bileşenler yani fiziksel ve dijital yapı taşları var. Fiziksel ve dijital malzemelerin birleştiği yerlerde de yazılım var. Yazılımlar ise, bir şekilde elektronik sistemler üzerinde çalışmak durumunda. Dolayısıyle, elektronik burada önemli. Bu nedenle elektronik, Endüstri 4.0 kapsamında çok geniş kapsama alanları olan platformlardan bir tanesi. Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
65
Endüstri 4.0 Zirvesi Sunumuzla ilgili kısa bir özet anlatabilir misiniz ? Endüstri 4.0’ın omurgası herkesin odaklandığı üretimdeki verimlilik. Bu zaten işin bilinen kısmı; fabrikadaki robot sayısını arttırırsanız, üretim artıyor ve dolayısıyle de kazanılan para da ona göre artıyor. Ben işin o boyutuna çok girmiyorum. Şimdi onun öbür tarafında o robotlar geldiği zaman fabrikadan giden insanlara ne oluyor, o robotlar geldiği zaman insanların sosyal çevrelerinde, doğada ve enerjide neler oluyor? Ne gibi gelişmeler ve değişimler bizleri bekliyor? Benim anlatmaya çalıştığım olayın ötesine bakabilme, ötesine ışık tutabilmektir. Yaklaşık 10-11 sene geçti Endüstri 4.0 geleli, dolayısıyle, oradan elde edilen örneklemelerle biraz ipucu vermeye çalışıyorum. Neler oldu, neler olabilir, özeti buydu.
Burada sizi mühendis genç arkadaşlarımız da dinledi onlara ne mesajı vermek istersiniz ? Konuya ilişkin İlker Bey’le ilk görüşmemiz sonunda yazılan yazıda olsun, zirve olsun, ondan öncesindeki yazılarda da olsun, bakarsanız sürekli yeni nesle, eğitim alan gençlere hitap etmeye çalışıyorum. Çünkü, bunca yıllık yoğun koşu sonunda, bayrağı yeni nesle devretmemiz gerekiyor. Şimdi topu onların alıp koşması lazım. Başkalarını beklemesinler, bireysel anlamda kendilerini derinleştirsinler. Param yoktu, ilgim yoktu, bilgim yoktu gibi hiç bir mazeret söyleyemezler. Şu anda internet denen derya-deniz imkanlar var isteyen dil de öğrenir, ilim de öğrenir bilim de öğrenir. İstemeyen de hiçbir şey öğrenemez. Dolayısıyla gençlerin vakitlerini boşa harcamadan mutlaka ilim, bilim, teknoloji konularında, kendilerine uygun ve toplum yararına konulara odaklanıp, ne tarafa doğru gidecekler, orada yol bulmaları. Gelişmeleri dikkatle izleyip, kendileri için en uygun ve doğru yolu bulup o HEDEFE doğru koşmalılar. Yoksa, bol 66
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
zaman kaybı yanı sıra, bir hedef olmadan koşmakta onları yoracaktır. Ders çıkarabilecekleri çok fazla başarı hikayaleri oralarda onları bekliyor.
World Medya Group’un III. sünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesiyle ilgili bir şeyler söyleyebilir misiniz ? Sanırım ilk 2014-2015’ te idi, ben Endüstri 4.0’dan bahsedince hiç kimse anlamıyor veya ilgilenmiyordu. Hatta ilk dönemlerdeydi, bazı yakın çevreme ısrarla, en kısa zamanda bir DRON Enstitüsü veya araştırma merkezinin kurulmasının son derece önmeli olduğunu anlatmaya çalıştığımda, ciddiye almayıp, gülüp geçenler olmuştu. Hala, bu fikrim geçerli. Hala çok geç değil. Böyle bir odaklanma her açıdan ülkemiz için son derece önemli ve bunun oluşması için, girişimlerin devam ediyor. Sağolsun İlker Bey bu noktaya kadar cesaretle riske girip, kimsenin ilgisi bilgisi, alakası olmayan bir konuya eğildi. Endüstri 4.0 adını verdiği bir dergi çıkarttı ve biz de makalelerimizle destekledik. Masrafa girip bu çalışmaları yapması, sizlerle birlikte bir ekip olarak konuya yoğunlaşması, ülkemizin gelişimine katkı sunması son derece önemli. Herkesin bir omuz vererek koşturduğu bu işte gençlerin de bunu yapması gerekiyor. Yani bu misyon ve vizyon çok önemli. Bu parayla pulla olacak bir şey değil. Bu sevgiyle olacak, tutkuyla olacak bir şey. Ben hala işte o tutkunun burada olduğunu biliyorum ve İlker Bey’in şahsında World Media Group ekibini tebrik ediyorum. Hatta çok kısa zamanda gerçekleşen böyle bir etkinlik için kendisine bir plaket vermek gerekir diye düşünüyor, tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
EndĂźstri 4.0 Zirvesi
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Ĺžubat 2019
67
Endüstri 4.0 Zirvesi
YENİ NESİL YAZILIM GELİŞTİRME METODLARI
YENİ NESİL YAZILIM GELİŞTİRME METODLARI
OCTOPOD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞENOL BALO
68
Biz
de Octopod olarak; Endüstri 4.0’ın donanım tarafı, cihazlar, nesnelerin internete bağlanması, elektrik, elektronik konularını burada konuşalım istedik. Aslında Endüstri 4.0’ın temel bir parçası daha var: ‘yazılım’. Bu konudaki gelişmeler neler, dünya nereye gidiyor, yazılım teknolojileri noktasında neler yapılıyor? Bunları konuşalım istedik. Bizimde bu konuda geliştirmiş olduğumuz bir çözümümüz var. Endüstri 4.0 tarafında dijital dönüşümü hızlandırıcı bir çözüm yolu olduğunu da sizlere açıklamak istedim. Tabi bu dönüşümün temelinde dijitalleşme olduğu için temelinde yazılım var. Yazılımların
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
geliştirilmesi gerekiyor. Bu süreci uzatan- kısaltan dönüşümün sağlanmasını sağlayan şeylerin başında da firmaların kullandıkları yazılımlar oluyor. Buna bir ürünün hammaddenin; işletmeye girmesi, işlenmesi, üretilmesi, sahaya çıkması, satılması, müşteri satışlarının takip edilmesi diye bakarsak; bir şirketin tüm dijital operasyonunu veya operasyonunun dijital takibini düşünürsek, burada iş uygulamaları söz konusu oluyor. Bir Forrester analisti John Rymer diyor ki; “sanırım biz dijital dönüşümün gerisinde kalacağız, çünkü yazılım geliştirme süreçleri çok katı ve yavaş, bunu değiştirmemiz ger-
ekiyor”. Dijital dönüşümü sağlarken yani Endüstri 4.0’ı biz başarırken aslında yazılım geliştirmenin katı süreçlerinden dolayı geride kalıyoruz. Bununla ilgili çözümler üretilmesi lazım. Yine Gartner’ın geçen yıl yaptığı bir araştırmada, önümüzdeki yıllarda hızla büyüyen bir trendle birlikte 2022 yılında geliştirilen tüm yazılımların yüzde 55’inin kod yazmadan geliştirileceği, kodlama olmadan geliştirileceğini anlatıyor. Burada da ortaya iki tane temel terim çıkıyor. 2010 yılından itibaren çok duymaya başladığımız yazılım geliştirmede Low - Code teknolojisi, 2015 yılından itibaren de tüm dünyada konuşulan yazılım
geliştirme teknolojisinde No - Code teknolojisi yani hiç bir kodlama olmadan yazılım geliştirebileceğimiz platformlar tüm dünyada ortaya çıkmaya başladı. Ben yaklaşık 20 yıldır bu sektördeyim ve biz son 15 yılımızı kurumların dijital dönüşümünü sağlamak adına iş yazılımları üzerine geçirdik. Burada dönüşümde de bizim önümüzde en büyük engel yazılım geliştirme süreçleriydi. Yazılım geliştirmesinin zor olmasıydı. Şimdi bu durum ortadan kalkıyor ve Yeni nesil yazılım geliştirme metodları ortaya çıkıyor.
Endüstri 4.0 Zirvesi Siz bize burada yeni nesil yazılım geliştirme metotları üzerinde güzel bir sunum gerçekleştirdiniz. Bu sunumda neler anlattığınız ile ilgili kısa bir bilgi verir misiniz ? Şimdi dijital dönüşümü, Endüstri 4.0’ı konuşuyoruz. Aslında Endüstri 4.0 özelliği; Almanya’da doğmuş ve fabrikaların, üretimin daha verimli olabilmesi ve makinelerle insanların etkileşiminden, dijitalleşmeden doğan bir yapıyı anlatıyor olması. Burada genellikle bizler cihazlara, makinelere daha çok odaklanıyoruz ama Endüstri 4.0 dediğimiz dijitalleşmenin aslında temelinde ‘yazılım’ var. Dolayısıyla yazılım teknolojilerini de bu pencerede incelememiz gerekiyor. Tüm dünyada bu yazılım geliştirme teknolojileri artık değişmeye başladı. Bildiğiniz gibi yazılım geliştirmek, satır satır kod yazmak. Biz tane tane satır satır kod yazarak dijital dönüşümü gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bir yazılımcının yetişmesi çok zor. Bilgisayardan iyi anlayanlara daha iyi gözle baktığımız dünyada yazılımcı yetiştirmemiz, bu yetiştirdiğimiz yazılımcıların da bu dijital dönüşümü gerçekleştirecek yazılımlar üretmesi oldukça zahmetli ve çok ciddi zaman alan süreçler. Forrester analisti John Rymer der ki; “ Eğer biz dijital dönüşümü yazılımcılara bırakırsak, yazılımcının katı ve zor süreçlerine bırakırsak maalesef bu dönüşümü gerçekleştiremeyeceğiz.‘’ 2018 yılında tüm dünyada beş yüz bin yazılımcı açığı olduğu söyleniyor. Gartner’ın yaptığı araştırmayla da 2022 yılında da geliştirilen tüm yazılımların %55’inin artık Low-Code ve Now-Code teknolojileri ile geliştirileceğinden bahsediliyor. Yani dolayısıyla bizim şu an bildiğimiz konvansiyonel yazılım geliştirme süreçleri değişiyor. Satır satır kod yazmak yerine Low-Code ya da No-Code platformlarıyla, sürükle bırak ile kod yazmak, yazılımcıya ihtiyaç olmadan kod yazmak, halktan kişilerin kendi ihtiyaç duyduğu yazılımı, şirketin kendi ihtiyaç duyduğu yazılımları kendi kendine geliştirmesini sağlayacak bir akım dünyada var, ve bu akım hızla hayatımıza giriyor. Biz de bu akımın Türkiye’de öncülerindeniz. Hatta dünyada öncülerindeniz. Ciddi bir 5 yıllık Ar-Ge çalışmamız sonucunda bir Low - Code platformu geliştirdik ve bunun sonucunda piyasaya sunduk. Bu noktadaki teknolojik gelişimi geriden takip etmeyelim, bu sefer bunu yakalayalım noktasından hareket ederek bu sunumu gerçekleştirdim. World Medya’nın 3. Sünü düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesi’ni nasıl buldunuz ? Mesela seneye başka neler olabilir ? Önerilerinizi de alalım. Etkinlik çok güzel, katılımcılar çok güçlü, anlatımlar da öyle. Biraz daha burada gerçekleşmiş projelerin, müşteri deneyimlerinin, Endüstri 4.0’ı tamamlamış müşterilerin bu konudaki sunumlarının artması hepimizin farkındalığının artmasını daha da arttıracaktır. Türkiye’de çok konuştuğumuz üniversite - sanayi işbirliğimiz var. Burada güzel örneklerini gördük. Bunun artarak devam etmesi gerekiyor. Üniversiteden proje ekiplerinin katılımlarının desteklenmesi onların ticari taraftaki sanayicilerle buluşması, gerçek alıcılarla buluşması gerçekleşmiş. O anlamda gayet başarılı buluyorum. Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
69
Endüstri 4.0 Zirvesi
SON DERECE VERİMLİ BİR ORGANİZASYON
GNC TEKNOLOJİ FİRMA ORTAĞI TURGAY YILDIZ
“SON DERECE VERİMLİ BİR ORGANİZASYON”
GNC Teknoloji olarak bu yıl ilk kez katıldığımız Endüstri 4.0 Zirvesi bizim için son derece yararlı bir platform oldu. Gelecek yıl daha detaylı bir katılım gösterebiliriz. Organizasyonu gerçekleştiren World Media Group’a teşekkür ederiz.
World
Media Group tarafından 3.’sü düzenlenen Endüstri 4.0 Zirvemizi, konuşmacıları, konukları, nasıl buldunuz? Faydalandınız mı? World Media Group ile ilgili bu konuda ne söylemek istersiniz kısa bir değerlendirme istiyoruz sizden... GNC Teknoloji olarak CNC makinelerin satış ve servisini yaptığımız için Endüstri 4.0 kavramı, en 70
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
azından başlangıç aşaması direkt bizim sektörümüzle alakalı diyebiliriz. Endüstri 4.0, genel anlamda çok kapsamlı bir tabir ama başlangıç aşamasındaki; endüstri, otomasyon ve makineler üzerine olduğu için bizimle direkt alakalı bir kavram. Bu anlamda da özellikle katılımcıların sektörel bazlı problemler, sektörel bazlı geliştirmelerden bahsetmesi ve Endüstri 4.0 ile alakalı geliştirmelerden bahsetmesi bizim için avantaj oldu. Ziyaretçiler
açısından da gayet verimli bir organizasyon oldu. Bu anlamda World Media Group’u tebrik ederim. Bu yıl üçüncüsü düzenleniyor nasıl değerlendiriyorsunuz en azından kafalarda soru işaretleri biraz oturuyor mu? Geçen yıl katılma fırsatı bulamadık ama bu yıl ki organizasyon açısından olumlu olduğunu söyleyebilirim. En azından benim
Endüstri 4.0 Zirvesi için söyleyebilirim. Katılımcılar, sektörel anlamda birebir muhatap olduğumuz firmalardan hem otomasyon sistemler açısından hem yapay zeka anlamında sektörümüzü ilgilendiren katılımcılar o yüzden benim için çok faydalı oldu.
açısından alanlarda belki katılımcılar olabilir. Bu anlamda yönlendirici etkinlikler olabilir. Belki bu bize fayda sağlayabilir diye düşünüyorum.
Seneye de organizasyonumuz gerçekleşecek; ‘mesela şu konularda işlenmeli’ dediğiniz özellikle bir şeyler var mıdır ? Endüstri 4.0 çok geniş bir kapsam... Seneye Endüstri 4.0 nerde olacak, açıkçası tahmin etmek bizim için güç. Şu anda Endüstri 4.0 hayatımızın her alanında var. Yeni olan sadece makine-otomasyon değil evimizde kullandığımız buzdolabından fırına kadar var. Ama makine sektöründen gelen birisi olarak söylüyorum zaten derginizin sektorel bazdaki yaklaşımı da genelde makine üzerine olduğu için yine makine otomasyon ve sistemler üzerine fabrika otomasyonları ve bu otomasyonların geri dönüşleri, bildirimleri, veri analizleri açısından takibinin kolaylaştırılması
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
71
Endüstri 4.0 Zirvesi
III. WORLD MEDIA GROUP ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİNDEN KARELER
72
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
EndĂźstri 4.0 Zirvesi
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Ĺžubat 2019
73
Otomotiv
RUTİN SÜREÇLERİ OPTİMİZE EDEREK VERİMLİLİĞİ ARTIRAN ROBOTLAR
Koç Sistem Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Evren Dereci
74
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Otomotiv
“Geleceği Keşfet” söylemi ile teknoloji trendlerini sektörlerin ve işletmelerin hizmetine sunan KoçSistem, “Robotik Süreç Otomasyonu” çözümlerini hayata geçirmeye devam ediyor. KoçSistem, “Dijital İş Gücü” (RPA- Robotic Process Automation) çözümü ile kurumlara dijital dönüşümlerinde eşlik ediyor. Sıfır hata ile çalışan robotları sayesinde KoçSistem, operasyonel yük yaratan rutin süreçleri otomatize ederek iş verimliliğini artırırken; iş süreçlerinin geliştirilmesi, kaynakların en yüksek verimle kullanılmasını sağlayarak kurumlara değer yaratan çözümler sunuyor.
Koç Sistem, otomotiv sektörünün ihtiyaçlarını, teknoloji trendlerini entegre ettiği çözüm ve ürünler ile karşılamaya devam ediyor. Son iki yılda Türkiye otomotiv sanayisinin üretimine ciddi katkılar yapmasının yanı sıra AR-GE’ye en çok yatırım yapan firma olarak öne çıkan Tofaş’a, “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Robotik Süreç Otomasyonu” projesinde hizmet
veren
KoçSistem,
robot
teknolojisi sayesinde Tofaş’ın Mart 2018’den bu yana BT’ye açılan çağrılarını yüzde 33’e varan oranda çözdü. KoçSistem, ayrıca Tofaş’ın toplam çağrı çözüm sürelerinde de yüzde 80’e varan bir iyileştirme elde etmesini sağladı. TÜM ŞİFRE İŞLEMLERİ ROBOTLARLA ÇÖZÜLÜYOR KoçSistem’in Tofaş ile iş birliği yaptığı dijital dönüşüm çalışmalarında, 12 adet aktif proje bulunuyor. Tofaş’ın “Bilgi ve İletişim Teknolojileri Robotik Süreç Otomasyonu” projesi kapsamında robot teknolojisi ile şifre sıfırlama, kilit kaldırma, yeni şifre
belirleme, arıza kodu tanımlama,
jital dönüşüm süreçlerinde çözüm
kampanya
ortağı
tanımlama,
personel
olmayı
hedeflediklerinin
tanımlama, işçilik kodu tanımlama,
altını çizen KoçSistem Pazarlama
satış
Genel
temsilcisi
tanımlama
ve
Müdür
Yardımcısı
Evren
sanal istemci sorunları gibi pek
Dereci,“Kurumların gelenekselin yanı
çok işlem kolayca ve insan hatasız
sıra dijital çağa ayak uydurmaları,
yapılabiliyor.
inovatif çalışmaları destekleyerek dijital dünyanın bir parçası olmayı is-
KoçSistem’in bulut hizmeti ile alt
temeleri bizi çok heyecanlandırıyor.
yapı maliyeti gerektirmeden hizmet
Türkiye’yi kalkındıracak, pek çok
veren sistemde “kullandıkça öde”
farklı sektörü ileriye taşıyacak olan
modeli işliyor. Tamamlanan projeler
dijitalleşme hedefi doğru bir yol
kapsamında bugüne kadar 4 bin 302
arkadaşı ile kolaylıkla hayata geçe-
adet sorun çağrısı RPA tarafından
bilir. Türkiye otomotiv sanayisinin
kapatıldı. Ayda ortalama 2 bin çağrı
öncü
RPA tarafından kapatılıyor; bu da
gerçekleştirdiğimiz iş birliğimiz de bu
çağrıların yüzde 34’üne denk geliyor.
amaca hizmet ediyor.
kuruluşlarından
Tofaş
ile
Böylece Dijital İş Gücü RPA, ortalama masaüstü destek çözüm süresinin
Tamamı yerli insan kaynağı ile
iyileştirilmesine ve çalışanların iş
hayata geçirdiğimiz “Dijital İş Gücü”
sürekliliğine büyük katkı sağlıyor.
RPA teknolojisi ile Tofaş’ın Yardım Masası
iş
süreçlerini
otomatize
ederek verimlilik artışı sağlanmasına Tofaş, bu proje ile IDC Manufactur-
ve de insan kaynağının daha etkili
ing Executive Summit 2018 etkinliği
çalışmasına destek olduğumuz gibi
kapsamında,
Deney-
birim bağımsız çalışan bu teknoloji
imi” alanında ödüle layık görüldü.
ile insan hatasını en aza indiriyoruz”
İlerleyen
dedi.
“Müşteri
dönemlerde
KoçSistem
olarak daha çok sayıda kurumun diMakine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
75
Otomotiv
Tofaş Bilgi ve İletişim Teknolojileri Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu
Tofaş
Bilgi
ve
İletişim
Teknolojileri Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu ise; “Bu projede KoçSistem ile iş birliği içerisinde derece
olmaktan memnunuz.
son Tofaş
ilk seviye destek hizmetlerinde RPA kullanarak ciddi verimlilik kazandık. Projede kullandığımız RPA süreçlerini
iş
birimlerimizde
de
yaygınlaştırmaya başladık ve kısa zamanda ciddi tasarruf elde ettiğimizi gördük. RPA; Digital Dönüşüm stratejilerimiz arasında önceliklerimiz arasında ilk sırada yer almaya devam edecek” dedi. İNSANI BİREBİR TAKLİT EDEN TEKNOLOJİ: RPA KoçSistem’in
yeni
çözümü
Dijital İş Gücü (RPA- Robotic 76
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Process Automation) ile ku-
DİJİTAL İŞ GÜCÜ ROBOTU
rumlarda yüzde 200’den fa-
NELER YAPABİLİR?
zla verimlilik artışı sağlıyor. Bu
•
sayede, yenilikçi çözümüyle
men çalışmaya başlar
sigorta, finans, otomotiv, en-
•
erji, perakende gibi pek çok
maya gerek kalmadan, çalıştığı
sektörde muhasebe, finans,
kadar ücret alır ve şirketler
satın alma, insan kaynakları,
kullandığı kadar ödeme yapar
IT ve operasyon gibi iş birim-
•
lerinde tekrarlanan ve iş yükü
yapabilir ve çoklu görev üstle-
yaratan süreçlerde 10 kata
nebilir
kadar daha hızlı ve hatasız
•
olarak
yapılabiliyor.
üstesinden rahatlıkla gelebilir
KoçSistem’in yazılım robotları
Böylece çalışanlar rutin işlerle
ile hayata geçen bu teknolo-
vakit kaybetmek yerine yeni
jide yazılım ara yüzü bir
fikirler üretmeye daha çok
insanın etkileşim hareketleri-
odaklanabilir
ni birebir taklit edebiliyor.
•
Böylece Dijital İş Gücü (RPA)
dışındayken
teknolojisi bir kurumda her-
çalışmaya devam eder
kesin anlayabileceği şekilde
•
basit ve sorunsuz bir biçimde
ve anlık raporlanabilir
çalışıyor.
işlem
Hızlı öğrenir ve heBüyük yatırımlar yap-
Öğretilen her türlü işi
Tüm rutin işlerinin
Çalışanlar bile
ofis 7/24
Rahatlıkla izlenebilir
Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Ĺžubat 2019
77
Makale
ENDÜSTRİ 4.0 ŞALT EKİPMANLARINA KATMA DEĞER SAĞLIYOR
78
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Tak & çalıştır” kablo teknolojili diji-
tal şalt ekipmanı sistem mevcudiyetini arttırmakla kalmıyor, ayrıca ölçüm verilerine ve işlevlerine ağ tabanlı erişimi de destekliyor. Bu sayede üretim maliyetlerinin sürdürülebilir şekilde azaltılmasına katkıda bulunulabiliyor. Montajlı veya sonradan yenilenebilen çeşitli arayüz modülleri sayesinde, şalt ekipmanını mevcut veya gelecekteki haberleşme yapılarına entegre edebilmek kolaydır. Akıllı fabrikaların, Endüstri 4.0’ın ve ağ bağlantılı üretimin gitgide yaygınlaştığı bir dönemde, dijital şalt ekipmanının önemi her zamankinden de büyüktür. Bu, fabrika içinde çeşitli süreç adımlarını analiz etme ve izleme fırsatı yaratıyor. Entegre haberleşme yeteneği sayesinde, dijital şalt ekipmanı verilerin toplanmasını dikkate değer ölçüde kolaylaştırıyor. Yumuşak yolvericiler veya hız kontrol cihazları gibi elektronik kontrollü diğer cihazların akış bilgisini de arttırıyor. Bu şekilde, dijital şalt ekipmanı haberleşmenin standartlaştırılmasını kolaylaştırıyor. Dijital şalt ekipmanının bazı türleri işletim durumları hakkında gerçek zamanlı bilgi veriyor, bu da sistemin işletime hazır olma durumunu iyileştirmeye yardımcı oluyor. Günümüzde kritik noktalarda elektromekanik anahtarlama cihazlarının dijital şalt ekipmanıyla değiştirilmesinin bazı sebepleri vardır. DİJİTAL VERİLERLE SİSTEMİN VERİMLİLİĞİNİ ARTTIRMAK Eaton’ın, benzer tasarımları sayesinde elektromekanik PKZ motor koruma şalterleri, dijital PKE sürümüyle kolayca değiştirilebiliyor. Sürekli olarak durum bilgisi verdikleri için
motor planı ve akım ölçme aktarma organının ve eskime sürecinin uzun süreli değerlendirmesi için önemli birer göstergedir. Ölçülen bu değerler eldeki uygulamaya ince ayar yapmak için de kullanılabiliyor. Örneğin, çakıl tesisi uygulamasında, konveyör hattı bildirilen motor akımına dayanarak otomatik olarak ayarlanabiliyor. Eğer aktarma organı içindeki ayrı PKE üniteleri yük uyarısı sorunu yaşarsa, yük otomatik olarak buna uygun şekilde ayarlanacaktır. Akım gücünün uzun süreli olarak izlenmesi ayrıca ek bilgiyi de sağlıyor. Sürekli artış haftalar veya aylar içindeki işaretlenmiş dalgalanma, işlev bozukluğu göstergesidir. Bu yakın zamanda ortaya çıkabilecek sistem arızası anlamına gelebilir. Dolayısıyla, muhtemel bir duruşun fark edilmesine ve operatörün herhangi bir ciddi üretim kaybı ortaya çıkmadan duruma müdahale edebilmesine olanak tanır. PKE motor koruma şalterlerini akıllı bağlantı sistemi SmartWireDT’ye bağlamak, masraflı analog I/O teknolojisine ihtiyaç duymaksızın, aktarma organı önemli verilerinin sürekli olarak eşleştirilmesini ve değerlendirilmesini sağlar. Dijital devre kesiciler ek özelliklerle de donatılabilir. Bu özellikler, döngü izlemenin yanı sıra operatörler için son derece hassas enerji ölçümü ve ek güvenlik özelliklerini içerir. Bu ek güvenlik özellikleri her bir olaydan sonra kalan servis ömrünü doğru olarak tahmin ederek sistemin kullanılabilirliğini artırmaya yardımcı oluyor. DİJİTAL ARTIK AKIM DEVRE KESİCİSİ SmartWire-DT, PKE motor koruyucu şalter gibi akıllı şalt cihazları dijital haberleşmeye entegre etmekle kalmıyor, aynı zamanda kumanda cihazları, pozisyon şalterleri, kontak-
Makale törler veya dijital artık akım devre kesicileri gibi standart komponentleri birbirine bağlıyor. Makine ve sistemlerin en uygun kullanılabilirliği de bunları çalıştıran insanların güvenliği kadar önemlidir. Akım cihazları (RCD’ler) bu iki husus da düşünülerek tasarlandı. Fabrikada bu cihazların kullanımı hem yerel hem de gelişmiş uyarı özelliği sunan uzaktan izlemeyi sağlıyor ve duruş süresini azaltıyor. Bu, bakım personelini herhangi bir makinenin kesin durumu hakkında bilgilendiren bir teknoloji olup, böylece koruma esnasında duruşu azaltan kestirimsel bakımın uygulanmasına olanak tanıyor. Bu işlev yalnızca artık akım devre kesicileri ile değil, aynı zamanda RCBO devre kesicileri ile de sunuluyor. Cihazlar artık akımları sürekli ve gerçek zamanlı olarak ölçüyor ve değerlerin sapması durumunda, potansiyel serbest kontaklar yoluyla yerel LED’leri ve gelişmiş diğer uyarı işaretlerini etkinleştiriyor. Sistem durumu bir bakışta görülebilir durumdadır. Bu da planlanmamış herhangi bir servis çağrısı ihtiyacını ortadan kaldırıyor ve güvenlik kontrolleri yılda sadece bir defa yapıldığı için ek maliyetlerden de tasarruf edilmesini sağlıyor. Geniş çapta artık farklı akım cihazları bulunuyor. Genellikle, Eaton endüstriyel uygulamalar için gereken yüksek koruma seviyesine ulaşmak için A tipi veya artık akım cihazlarının kurulumunu tavsiye ediyor. Bununla birlikte, elektronik olarak kontrol edilen sürücülerle bir arada kullanıldığı takdirde, AC tipi veya A tipi artık akım cihazlarının koruyucu işlevleri DC akımlarının varlığından olumsuz yönde etkilenecektir. En kötü ihtimalle, bu cihazlar arıza durumunda hiçbir koruma Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
79
Makale sağlayamayacaktır. Bu nedenle, hız kontrol cihazlarını içeren uygulamalarda B tipi artık akım cihazlarının kullanımını tavsiye edilmiyor. Çünkü bu cihazlar, yangın tehlikesine karşı korumanın yanı sıra (B+) değişken hızlı makineler (Bfq) için ek koruma da sağlıyor. “Yalın bağlantı” kavramı devre kesiciler için de geçerlidir. Bu kavram, Eaton’ın koruyucu panolar için SWD arayüz modülünü kullanarak, MCB’leri, RCCB’leri ve RCBO’ları akıllı haberleşme teknolojilerine bağlamayı kolaylaştırıyor. Bu da, ayrı I/O seviyeleri veya I/O kabloları ihtiyacını ortadan kaldırıyor, makine üreticileri için de kablolama için gereken süreyi ve dolayısıyla kurulum maliyetlerini azaltıyor. ARTTIRILMIŞ MEVCUDİYET Kompakt makinelerden geniş ölçekli tesisatlara, ister basit motor sürücüsü ister çok aşamalı güç dağıtım sistemi söz konusu olsun, devre kesiciler endüstriyel uygulamalarda geniş çaplı koruyucu işlevlere sahiptir. Dijitalleşme konseptlerini tasarlamak söz konusu olduğunda, devre kesiciler iki yönde değerli bilgi verir. Bunlar, alt yapı sürecinin ve komponentlerin durumu hakkında ve kendi kullanılabilirlikleri ve kalan servis ömürleri hakkındadır. Ayırıcının aksine, devre kesiciler yalnızca işletim akımlarını kesme yeteneğine değil, aynı zamanda arıza durumunda aşırı yük akımlarını ve kısa devre akımlarını güvenli bir şekilde kapama yeteneğine sahiptir. Bu da endüstriyel tesislerdeki alt yapı komponentlerde oluşabilecek tahribatı önlemenin tek yoludur. Dijital devre kesicilerin kullanımı sistem kullanılabilirliğini arttırmayı kolaylaştırmaktadır. Böylece şalter kontaklarının kalan servis ömrü bu şekilde tahmin edilebilir. Böylece, karmaşık 80
ölçümler veya planlanmamış şalter değişikliklerinden kaynaklanan manuel hesaplama veya olayların veya duruşun belgelenmesi geçmişte kalıyor. Bugünün dijital şalt ekipmanları, manuel kapamalardan, ciddi kısa devrelere kadar her türlü onayı kaydedebiliyor ve bunların kontaklar üzerindeki etkisini bağımsız olarak hesaplıyor. Olaydan hemen sonra, makine operatörleri bu hesaplamalara şalterin haberleşme arayüzü sayesinde tesis içinde cihazdan veya üretim kumanda merkezinden doğrudan erişim sağlayabiliyor. Bu teknoloji kalan servis ömrü hakkındaki bilgilere ek olarak operatörlerin kapsamlı bir genel görüşe sahip olmalarına olanak tanıyor. Bunlar; ani açmanın sebebi, kısa devre veya aşırı yük, maksimum akan akım şeklinde sıralanıyor. Ani açma olayı esnasında kaydedilen veriler şalterde de saklanabiliyor ve uzaktan bu verilere erişim sağlanabiliyor. Problem çözülür çözülmez, sistem kaldığı yerden güvenli olarak çalışmaya devam edebiliyor. Şalterin kalan servis ömrüne bağlı olarak, operatör yeni bir şalterin sipariş verilmesine gerek olup olmadığına karar verebiliyor, böylece şalter bir sonraki olaydan sonra veya planlanan bir sonraki kesinti esnasında bir tedbir olarak değiştirilebiliyor.
de DC ağlarında kablo korumasından motor/ jeneratör korumasına çeşitli koruyucu işlevleri yerine getiriyor. Ayırıcılar ana şalterler, acil durdurma şalterleri ve kuplaj şalterleri gibi uygulamaları hayata geçirmeyi mümkün kılıyor. Yeni nesil dijital devre kesiciler kullanıcılara ek işlevler de sunuyor. Bunlar; yüksek oranda hassas enerji ölçümünü, operatörleri koruyan ve bakım çalışmaları esnasında ark parlaması riskini azaltan güvenlik işlevlerini ve her bir arızadan sonra şalterin kalan servis ömrünü doğru bir şekilde tahmin etme ihtimali sayesinde arttırılmış sistemin daha iyi kullanılabilmesini içeriyor.
DİJİTAL TEKNOLOJİ, PANOYU ENDÜSTRİ 4.0 İÇİN HAZIR HALE GETİRİYOR
Makine kurulumunda kullanılan kontroller sık sık birbirine benzeyen elektriksel ve hidrolik komponentler tarafından oluşturulan sinyalleri işlemek durumundadır. Eaton’ın akıllı bağlantı teknolojisi SmartWire-DT, hidrolik valfleri bile hidrolik uygulamalardan gelen önemli verileri toplayabilen ve iletebilen dijital şalt ekipmanlarına dönüştürebiliyor. SmartWire-DT sayesinde makine üreticisi Pietro Carnaghi, şirketin Teknik Müdürü Giorgio Mazzola
Eaton’ın NZM dijital devre kesicileri monte edilmesi ve kullanılması kolay şalter ve aksesuarlar sayesinde tutarlı bir tasarım ve işlevselliği bünyesinde barındırıyor. Farklı türdeki açtırma elemanları, ister termal bimetallere ister haberleşme özelliği etkinleştirilmiş elektronik aksamlara bağlı olsun, hem AC hem
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Haberleşme arayüzü dijital devre kesicilerin önemli bir özelliğidir. Çeşitli haberleşme modülleri sayesinde, şalter tarafından kaydedilen verileri daha yüksek seviyedeki raporlama yapılarına iletmek sorun teşkil etmiyor. Yerleşik veya terminaller yoluyla dışarıdan eklenen haberleşme arayüzleri şalterin bilinen tüm fieldbus sistemlerine bağlanmasını kolaylaştırıyor. Haberleşme esnekliği dijital devre kesicilerin mevcut alt yapılara entegre edilmesini basitleştiriyor. ELEKTRİK VE HİDROLİK SİSTEMLERİNİ ENTEGRE ETMEK
Makale
tarafından bildirildiğine göre makine araçlarının maliyetini dikkate değer şekilde düşürebildi. Arıza durumunda operatör arızaya sebep olan ekipman hakkında ayrıntılı bilgi elde etti. Elektrik mi yoksa hidrolik komponenti miydi? Bu da arızanın yerini hızlı bir şekilde belirlemeyi ve mümkün olan en kısa sürede üretime kalınan yerden devam edebilmeyi sağlar. PLC’yi, dijital FRCdM artık akım
devre kesicisini (1. sıradaki)ve dijital PKE motor koruma şalterini ( 2.3. ve 4. sıradaki) sürücü teknolojisiyle (4. sıradaki) ve ayrıca SmartWire-DT modüllerini geleneksel şalt ekimanlarının oluşturduğu verilerin site içindeki dijitalleşme için kullanarak kontrol panelinin içinde entegre bir dijital kontrol sistemi yaratmak mümkündür. Dijital olmayan bazı cihazlar I/O modülleri
vasıtasıyla dijital ağa entegre edilebilir. 1. sıradaki PLC artık kendi I/O seviyesine ihtiyaç duymaz. 1600 A’ya kadar olan yeni dijital NZM devre kesicileri değerli bilgi oluşturabilir. Bu hizmetlerin kapsamı enerji ölçümünü, gelişmiş uyarıları, yaşam döngüsü yönetimi ve personelin daha iyi şekilde korunmasını içerir. Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
81
Güncel
CDT, DİJİTAL DÖNÜŞÜM ALANINDA 2019 YILINA DA İDDİALI GİRDİ…
Yılların bilgi birimi ile sektöre yenilikçi hizmetler üreten ve yerel kaynaklarla hem ülkemizde hem de uluslararası arenada elektronik tasarım otomasyonu konusunda öncü olmaya devam eden CDT, 2018 yılını çalışma bölgesini ve ekibini genişleterek kapattı.
Yerli
sanayiimizin yenilikçi çabalarına elektronik tasarım otomasyonuna yönelik çözümleri ve danışmanlık hizmetleri ile destek veren 82
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
CDT, araştırma ve geliştirmede Türkiye’ye sağladığı katma değerli bilgi ve hizmetlerini ihraç için hız kesmeden çalışıyor. CDT 2018 yılında, firmaların dijital dönüşümlerine destek
olmanın yanı sıra elektronik bileşen tasarım, prototip yaratma ve üretiminde karşılaştıkları zorlukları aşma konusunda yepyeni çözümleri bünyesine kattı.
Makale
I. değİl Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
83
Güncel Akıllı Fabrika Sağladık!
Dönüşümlerini
Çalışma bölgesini Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya kadar genişleterek ekibine kattığı yeni çalışma arkadaşlarıyla geçen seneye göre %20 büyüdüklerini belirten CDT Genel Müdürü Alpay Göğüş, bu gelişmeler kapsamında yılı şöyle değerlendirdi: “25 yılı aşkın bir süredir ülkemizin yenilikçilik çabalarına tanık olarak doğrudan destek vermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dünyanın önde gelen markalarıyla işbirliği içinde olduğumuz ve elektronik tasarım otomasyonu konusunda toplam çözüm sunabilen tecrübeli ekibimizle çok sayıda başarılı proje gerçekleştirdiğimiz bir yılı daha geride bırakırken uluslararası arenada varlık göstermenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dijital dönüşüm çağına hızlı bir giriş yaptığımız 2018’de hem sektörde kullanılan pek çok donanım ve yazılımın entegrasyonunu sağlamaya yönelik hazır bir platform sunan hem de IoT, ortak veri paylaşımı ve analitik yetenekler yardımıyla sağlam bir altyapı olan Valor çözümlerini müşterilerimize sunduk. Elektronik baskı devre üretimi yapılan bir fabrikanın ‘Akıllı Fabrika’ya dönüşümünü sağlayan Valor çözümleriyle PCB tasarım ve üretiminin her aşamasında geleneksel kurumsal kaynak planlama ve üretim-yönetim sistemlerinin yetersiz kaldığı noktalarda devreye girerek bu sistemlerin yerel kaynaklarla daha etkin bir biçimde kullanılabilmesini sağladık.” Elektronik Tasarımda 2 Boyutlu Düşünceden 3 Boyutlu Düşünceye Geçiş…
84
CDT, elektronik sektöründe dünyanın önde gelen 3D yazıcı üreticilerinden Nano Dimension ile yıl içinde gerçekleştirdikleri işbirliğiyle DragonFly 2020 Pro 3D yazıcının Türkiye, Ortadoğu ve Orta Asya pazarı temsilciliğini üstlendi. Bu işbirliğiyle müşterilerinin tüm ürün geliştirme döngülerini kontrol edebilme, verimliliklerini arttırma ve piyasaya giriş sürelerini hızlandırma olanağı sunmaya başladıklarını da belirten Alpay Göğüş, ülkemizde ilk kez katmanlı üretim yoluyla elektronik ürünler geliştirebilmenin yolunu açtıklarını sözlerine ekledi. Alpay Göğüş yeni yıl hedeflerini aktararak sözlerini şöyle tamamladı: “Karmaşık geometrilerde tasarımlar hazırlayabilme ve deneme yapabilme özgürlüğü, farklı şekil, boyut ve esneklikte ihtiyaca göre üretim
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
yapabilme, pazara daha hızlı ürün sunabilme gibi katma değerler sağlayan DragonFly 2020 Pro 3D ile 2019’da sektör için faydalı çalışmalar gerçekleştireceğiz. Firmaların öncelikleri doğrultusunda, PCB üretimi için Endüstri 4.0’a geçişin temelini oluşturacak bir entegrasyon olan Valor çözümlerinin modüler yapısı sayesinde bu süreçte de adım adım yanlarında olmaya devam edeceğiz. Müşterilerimize sunduğumuz çözümlere bunca yıldır edindiğimiz deneyimlerle sağladığımız bilgi birikimi de ekleyerek yüksek kalite hizmet sunmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerel kaynaklarla ürettiğimiz hizmetlerimizi hem ülkemize sunmak hem de bölgemize ihraç etmek ve devamında kaliteli işler ortaya çıktığını izlemek bizi fazlasıyla memnun ediyor. 2019 yılınında da aynı çizgide ilerleyerek yükseldiğimiz bir yıl olmasını umuyoruz.”
Makale
II. değİl Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
85
Makale
ENDÜSTRİ 4.0 IŞIĞINDA FABRİKA OTOMASYON ÇÖZÜMLERİ
Fabrika otomasyonu ve Otomotiv Yan Sanayii’nde arıza tespiti, proaktif çözümler, izlenebilirlik ve otomasyon temelli sistem çözümlerinde Balluff, kullanıcı dostu, esnek ve uzun ömürlü ürün gruplarıyla hızlı çözümler sunuyor. 86
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
Makale
III. değİl Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
87
Makale
SEKTÖREL I/O LİNK ÇÖZÜMLERİ
Örnek
bir konveyor hattı tasarımında, hat üzerindeki tüm kablolar belirli bir tesisat ve kablo taşıyıcılar vasıtasıyla ilgili panoya taşınıyor. Biriken kablo demetlerinin tek tek şemaya uygun olarak sisteme girilmesi, etiketlenmesi ve projeye işlenmesi gerek işçilik gerekse de maliyet açısından oldukça külfetlidir. Ayrıca sistem ekipmanlarını herhangi bir haberleşme protokolüne adapte etmekte oldukça karmaşık ve maliyetli bir çözüm oluyor. Bal-
88
luff, esnek endüstriyel çözümleriyle burada devreye girerek sistem üzerindeki farklı sensör ve otomasyon ekipmanlarını sahip olduğu bus protokolüne bakmaksızın tek bir noktada toplayıcı bir çözüm sunuyor (IO Link). Avantajları: • Mevcut sisteme kolay entegrasyon, basit montaj özelliği • Kablolamada %80 e kadar azalma • Konveyor uygulamalarında esnek ve modüler çözüm
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
• Makine tasarım ve montaj maliyetleri ile bakım ve arıza kaynaklı giderlerde azalma FABRİKA OTOMASYONUNDA KOMPAKT SENSÖR ÇÖZÜMLERİ Günümüzde montaj ve işçilik maliyetlerin minimize etmek adına birçok ürün grubu kompakt yapıya dönüyor. Balluff, ”Mini Sensors” ile sektörlerin bu beklentisini karşılıyor. Balluff kompakt sensör grubu ile kullanıcılara minimum boyut ile maksimum performans sağlıyor.,
IV . world medıa group endüstrİ 4.0 zİrvesİ Yİne aralık 2019'da inter contınental otel / taksim - İstanbul'da
Makale
sponsorluklarla VE KATILIMLA İlgİlİ temas kurabİlİrsİnİz 0 505 400 94 34 Makine
& Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
89
Makale
Minyatür sensör grubunda fabrika otomasyonu için; endüktif, kapasitif, ultrasonik ve optik sensör çözümleri mevcut. Özellikle robotik uygulamalarda düşük ağırlık sağlanarak yüksek çevrim hızı elde edilmek isteniyorsa minyatür sensörler mutlaka uygulamada kullanılmalıdır. Diğer bir avantajı ise; dar makine bölgelerindeki esnekliği, performans kaybı yaşamaksızın sağlamasıdır.
90
BALLUFF MAKİNE-İNSAN ARAYÜZÜ Makine tasarımında, mevcut hatların izlenmesinde ve iyileştirilmesinde izlenebilirlik ve kolay erişim konusunda Balluff, ”smartlight” çözümüyle farklılık yaratıyor. Bu çözümle birlikte operatörler, bakım personeli ve tüm çalışanlar makinenin veya prosesin anlık durumundan ve üretimin her aşamasından anında haberdar
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
oluyor. Programalanabilir ve esnek yapısı sayesinde smartlight farklı ışın yığınlarının aynı anda kullanılmasına imkan sağlıyor. IP67 koruma sınıfına sahip ürün I/O link uyumlu olup, farklı bus haberleşme ağlarına entegre edilebiliyor. Smartlight üç farklı çalışma modunda programlanabiliyor.
Makale
www.worldmediagroupe.com Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünün internet televizyonu...Yakında ...
www.makineotomasyondergisi.com Makine - Otomasyon - Elektrik Elektronik Sanayi sektörünün aylık dergisi...
www.kesicitakimlardergisi.com Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisi...
www.tuningworld.com.tr Otomobil, otomobil yan sanayi ve tuning sektörünün tek dergisi...
www.endustri40dergisi.com 4. Sanayi Devrimi - dijital transformasyon - robotik sektörünün tek dergisi
92
Makine & Otomasyon & Robotik / Ocak - Şubat 2019
World Media
“DİJİTAL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI”
IV . ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ ARALIK 2019 INTER CONTINENTAL OTEL - TAKSİM / İSTANBUL
*Otomotiv * Ana Sanayi *Jant *Lastik *Amortisör
* Chip *TedarikSanayi *Vip Dİzayn *Makine *Otomasyon
* Cad Cam *Kesici Takım *Tutucular * Kaynak *Rulman
* Lineer * Aşındırıcılar * İş güvenliği * Metal İşleme * Borulama
* Proses * Plastik * Fuar *Organizasyon *Kalıp
Sponsorluk için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com
ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ
WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR .... Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com
www.worldmediagroupe.com
Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz / internet televizyonumuz.
www.makineotomasyondergisi.com Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi.e
www.kesicitakimlardergisi.com Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisinin internet sitesi.
www.endustri40dergisizirvesi.com
Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.
www.elektrikpanodergisi.com Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.
WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 makineotomasyondergisi@gmail.com
Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com
Reklam İletişim Ziya Alkan - Ayhan Üstüner WORLD MEDIA Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediareklam@gmail.com
Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...
www.endustri40dergisizirvesi.com
www.makineotomasyondergisi.com
www.worldmediagroupe.com
www.kesicitakimlardergisi.com
World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz. Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.
*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: .......................................................................... *Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : ................................................................. *Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................
ABONE FORMU Ad
:...............................................................................................
Soyad
:...............................................................................................
Adres
:...............................................................................................
ABONE FORMU
...............................................................................................
İlçe
:...............................................................................................
Şehir
:...............................................................................................
Posta Kodu
:...............................................................................................
Telefon
:...............................................................................................
Faks
:...............................................................................................
:...............................................................................................
Tarih
İmza
Dergi
İsmi
-
Yıllık Abone Ücreti
Makine & Otomasyon: Auto Tuning World: Kesici Takımlar Tutucular : Rulman & Lİneer: Endüstriyel Borulama: Cad / Cam / Cae / Plm : Endüstri 4.0 : Elektrik & Pano :
120 120 120 120 120 120 120 120
TL TL TL TL TL TL TL TL
+ + + + + + + +
KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV