Makineotomasyon 44

Page 1

OTOMASYON MAKiNE &

Makine - Otomasyon - Elektrik - Üretim Teknolojileri ve Endüstri Dergisi - Ocak - Şubat 2018 Yıl :7 Sayı : 44 Fiyat : 20 TL

YENİLENEN İÇERİĞİYLE MAKİNE OTOMASYON VE ROBOTİK DERGİSİ SEKTÖRÜNÜN NABZINI TUTUYOR..

ENDÜSTRİ 4.0 MAKALELER

ROBOTiK

KAPAK - DOSYA: BİNA OTOMASYONU

BOSCH ROCKWELL DASSAULT İNFOMA PROENTE SCHMERSAL

BECKHOFF RAPİDO ECC

GÜNCEL RÖPORTAJ AYIN KONUĞU

ABB II. WORLD MEDIA - ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ SEKTÖRLERİN BULUŞMA NOKTASI II. ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ TÜM DETAYLARIYLA DERGİNİZDE

www.endustri40dergisi.com www.worldmediagroupe.com

*EMAS GAZANFER SANLITOP



EDİTÖR

Yayın Türü Yaygın Süreli

Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlker Kaplan 0 505 400 94 34 İdari İşler Müdürü Hatice Karabay 0 505 400 94 33

2018 YILINDA WORLD MEDIA GROUP DAHA DA GELİŞECEK

Reklam Müdürü Ziya Alkan 0 546 675 59 49 Reklam Müdürü Ayhan Üstüner 0 535 352 50 59

ilker kaplan

Muhasebe Müdürleri Sevda Öncü Düzgün Turgut 0 542 292 83 85

Y ıllardır sürdürdüğümüz bir çalışmayı daha iyi bir noktaya getirdiğimizi görmek gerçekten insanı mutlu kılıyor.

Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Savranoğlu

Makine Otomasyon dergimiz etki alanını daha da geliştiren bir şekilde yayınına devam ediyor. Bilimsel yayıncılık ve sektörel spesifik yayıncılık yaparak bu noktaya geldik. Bundan sonra da gelişerek yolumuza devam edeceğimizi herkesin bilmesi gerekiyor.

Yazı İşleri Simgenur Savranoğlu Gamze Onat Grafik Tasarım Ezgi Kamburoğlu

2018 Yılında yayınlarımızın içeriği daha da gelişecek kuşkunuz olmasın.

Abone Sorumlusu Defne Deniz Kaplan Beste Kamburoğlu

Bu sayımızda; Bina Otomasyonunu kapak konusu olarak ele alıyoruz. Endüstri 4.0 üzerine de detaylı bir dosya konusu ve makalelerden oluşan bir bölüm sizi bekliyor. Robotik konusu da bu yıl dergimizin içeriğini oluşturacak. Bu sayıda ilk konuyla ilgili çalışmalara başladık. Ayın konuğu bölümünde; Emas Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop ile otomasyonun dışında bir sohbet gerçekleştirdik. Yazın hayatımıza bir çok kitap kazandıran Sanlıtop ile kitaplar üzerine konuştuk.

Fotoğraf Editörleri Murat Çapkın Sinan Temur İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Şanlı İletişim Danışmanı Alper Tuna Bilişim Sorumlusu Kerem Mercan Bölge Temsilcileri Çetin Sülün (Ankara) Mesut Karabay (İzmir) Umut Yıldız (Bursa)

II . Endüstri 4.0 Zirvemize yoğun ilgi

Avrupa -Almanya - Temsilcisi Pınar Açıkgöz

World Media olarak geçtiğimiz yıl ilkini düzenlediğimiz ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ bu yıl çok daha geniş katılımla; Inter Continental Otel - İstanbul Taksim’de gerçekleşti. 2 Aralık 2017 Tarihinde 09:00 - 19:00 saatleri arasında gerçekleştirdiğimiz zirvemizin ana teması; “Dijital Fabrikalar ve Artırılmış Gerçeklik" idi. Sektörün; uygulama, yazılım ve üretim firmalarının, karar vericilerinin bir araya gelerek; üniversiteler ve sivil toplum ile birlikte; enerjilerini birleştirip sinerji ortaya çıkardığı WORLD MEDIA – ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ, Üretimin Süper Ligi’ni bir araya getirdi. Bu yolda bizimle yürüyen firmalarımıza da teşekkür ediyoruz.

Sosyal Medya Fatma Kurşun Dağıtım Ali Savranoğlu Zafer Kamburoğlu Genel Koordinatör Süleyman Kaplan Hüsniye Kaplan Katkıda Bulunanlar Meryem Savranoğlu Fatma Kaplan Selda Kamburoğlu Dağıtımcı Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo Yönetim Yeri Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10 Eyüp / İstanbul Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15

III . Endüstri 4.0 Zirvesi 2018 Hazırlıkları Başladı 5 Aralık 2018 tarihinde Inter Contınental Otel'de. "Yapay Zeka - Nesnelerin İnterneti / IOT" temasıyla gerçekleştirilecek. Bu yıl; "Kesici Takım / Metal İşleme Özel Bölümü" de olacak. Siz de üretimin süper liginde yerinizi ayırtın. 2018’de gerçekleştireceğimiz III. ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ – Türkiye’deki uygulamaları detaylarıyla işleyecek.

Editör - Künye

www.endustri40dergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com

Makine Otomasyon Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz. Reklamların hukuki sorumluluğu reklamveren firmaya aittir. Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018 3


İÇİNDE İçindekiler

İÇİNDEKİLER Editör – Künye:

3 2018 YILINDA WORLD MEDIA GROUP DAHA DA GELİŞECEK Emas Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop:

6

“TARİHE IŞIK TUTUYORUZ”

18

AKILLI ÜRETİME GİDEN YOL: ROCKWELL AUTOMATİON’DAN NESNELERİN İNTERNETİ (IOT) KILAVUZU

24

SANAYİ 4.0’IN ODAĞINDA İNSAN VAR

4

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018


EKİLER İçindekiler-Reklam İndeksi

EEC, ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLERİYLE BULUŞTU 30

İNDEX FESTO - Arka Kapak

SIEMENS- Arka Kapak İçi

YEŞİL BİNALAR ÖTESİ KONFERANSI’NDA “GELECEĞİN KENTLERİ, KENTLERİN GELECEĞİ” ELE ALINDI 34

OMRON - Ön Kapak İçi

ETG ROBOTİCS - 21. Sayfa

DEMİR VANA - 23. Sayfa

MAKTEK - 27. Sayfa

KONMAK - 29. Sayfa

WIN EUROASIA - 41 . Sayfa

ABB, YUMİ AİLESİNİN EN YENİ ÜYESİNİ SUNAR 38

III. WM - END. 4.0 ZİRVESİ - 43.Sayfa

WM AUTO SHOW - 45 Sayfa

ELK MOTOR - 47 . Sayfa

WM - İNTERNET -49.Sayfa 2.WM

WORLD MEDİA - ABONE-50. Sayfa

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

5


Ayın Konuğu - Röportaj

Emas Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop:

“TARİHE IŞIK TUTUYORUZ”

Her sayımızda bir firmamızın makine ve otomasyon sektörü dışında gerçekleştirdiği çalışmalarına ve farklı uğraşlarına değineceğimizi belirtmiştik. Bu sayımızda konuğumuz Emas Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop konuğumuz. Sanlıtop’un yazar kişiliği ve kitapları üzerine konuşacağız.

6

Makine

Yılların deneyimiyle birlikte Türk yazın hayatında önemli bir yere sahip olan ve 20’nin üzerinde kitap yazan, EMAS Yönetim Kurulu Başkanı Gazanfer Sanlıtop ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Sanlıtop’un mühendis kimliğinin yanı sıra; araştırmacı yazar kimliğinin ön plana çıktığı söyleşimiz; tarihte yanlış bildiğimiz olaylara da ışık tutacak.

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018


Sohbetimize

başlamadan önce, EMAS`ın kuruluşu ve gelişiminden bahseder misiniz? 1969 yılı Ocak ayında “Sanlıtop Mühendislik Bürosu” adı altında açılış yapmıştık. Kısa süre içinde üretimle ilgili ilk adımımızı attık. Böylece EMAS, 1969 yılının Nisan ayında fiilen faaliyete geçmiş oldu. Aynı yılın Ekim ayında ilk ürünümüz olan kumanda butonunu çıkarmayı başardık. İlk üretime geçtiğimiz tarihten itibaren Türkiye`de yapılmayan veya kaliteli

üretilmeyen ürünlere göz diktik. Eğer bir ürün Türkiye`de hakkıyla üretiliyorsa, o işe girmedik. Butondan sonra sinyal armatürlerinin de üretimine geçtik. Bu alanda dönemin zorlukları nedeniyle basit buluşlarla (kontak üretimi, yerli olarak üretilen telli neon ampul kullanmak gibi) ekonomik çözümler de gerçekleştirdik. Üretim yelpazemiz birkaç ürünle sınırlı kalmamalıydı. O sırada bizi İtalyan kökenli bir Traktör firması keşfetti. Kendilerine marş kontak anahtarı ürettik. O firmanın satın

Ayın Konuğu - Röportaj alma elemanlarından başkanına kadar herkesin iyi niyetli ve samimi olduğunu gördük. Bizi ve bizim gibi üreticileri Türkiye`ye kazandırdılar. Hâlâ o firmaya çalışıyoruz. Ancak miktarlar ne yazık ki, istediğimiz düzeylere çıkamadı. Bu konuda bir seçim yapmalıydık. Elektrik sektöründeki hızlı büyüme bizi elektrik ve elektronik konularına ağırlık vermeye yöneltti ve hızlı bir büyüme yakaladık. Ardından, İkitelli`deki şimdiki binamıza taşındık ve yeni yatırımlar gerçekleştirdik.

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

7


Ayın Konuğu - Röportaj

Bugün dünyada 65 ülkeye mal

işlerken 5 saniye daha çabuk olsun

genişlemiş durumda. Her yıl yepyeni

satıyorsak ve birçok üründe favori-

diye

zorlayamazsınız.

ürünler çıkarıyoruz. Sonuç olarak,

ysek eğer, 8 yıl önce stratejik bir

Masraf olur düşüncesiyle kaliteyi

Çin ve Uzakdoğu ile hiç mukayese

kararla almış olduğumuz kontak

kontrol etmeyeyim diyemezsiniz…

edilmiyoruz. Bu konuda, Ar-Ge kad-

makinasının da bunda büyük payı

EMAS`ta üretilen tüm ürünlerin

romuzun payı da büyük. Çünkü elek-

var diyebilirim. Çünkü o sayede

yüzde 100 devre kontrolü yapılır.

troteknik ve elektronik konularında

kontaklarımızın kalitesi tartışılmaz

Özetle; biz nerede olduğumuzu

uğraş veren ekibimiz, çoğunluğu

şekilde yükseldi.

biliyoruz. Sadece teknik bilgi yeterli

mühendis olmak üzere 20’yi aşkın

değildir. Kendinize bir yol seçmeli ve o

kişiden oluşmakta. Bu sayıyı kısa bir

Çok sevdiğim ve sıkça söylediğim

yolda ilerlemelisiniz. Bizim seçimim-

sürede 30’ların üzerine çıkarmayı

“Kalite cömertliktir!” diye bir söz var:

iz, başlangıçtan bu yana Avrupa kali-

amaçlıyoruz.

Kaliteyi gerçekten hedefliyorsanız,

tesine ulaşmak şeklindeydi. Gururla

masraftan kaçınmayacaksınız. Bu

söyleyebilirim ki bunu başardık…Şu

Sizce başarılı bir yöneticinin sa-

konu üretimin her kademesinde

anda fiyatlarımız, oldukça makul

hip olması gereken başlıca vasıflar

geçerlidir. 3 kuruş ucuz diye kalitesiz

düzeyde ve kalitemiz olabildiğince

hangileri? Bu konudaki ilkeleriniz

hammadde kullanamazsınız, ürünü

yüksek. Ürün yelpazemiz de hayli

nelerdir?

8

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

çalışanınızı


Ayın Konuğu - Röportaj

enflasyon olmak üzere, geçtiğimiz

diliminde güncel fiyatları görmek

Başarılı bir yöneticiyi kuklacıya ben-

yıllarda

istediğimizde,

zetebiliriz. Çünkü kuklacı, hangi

badireleri

bugünlere

değerini başlangıç yılının enflasyon

parmağını oynatınca kuklasının hangi

gelmemizin en önemli nedenler-

katsayısı ile çarptığımızda, o ürünün

uzvunun nasıl hareket edeceğini çok

inden biri, kendi para tarifimizi

güncel fiyatını derhal görebiliyor-

iyi bilir. Başarılı bir yönetici de aynı

yapabilmiş ve maliyetleri ona göre

duk. O sayede, özellikle maliyetler

durumdadır. Firmasında hangi düzen-

doğru hesaplayabilmiş olmamızdır

yönünden ne durumda olduğumuzu

lemeyi yapınca ne gibi sonuçlarla

diye düşünüyorum. Çünkü piyasa

anlamamız çok kolay oluyordu. Bu

karşılaşacağının farkındadır. Önem

şartlarına uyamazsanız, bu işin için-

hesabı döviz cinsinden yapmak da

derecesi yönünden ele aldığımızda

den çıkamazsınız. Ya yüksek fiyatlar

bir yol gibi görülebilir belki ama

bazı değişiklikler olsa da genelde

nedeniyle satışlarınız düşer, ya da

aynı şey değil. Çünkü dövizin hep

konular bellidir. Önce kalite der-

zararına satış sonucu batarsınız.

aynı paritede kalması söz konusu

sek, hemen arkasından verimlilik

Aslında bizim yaptığımız çok basit

değil. Beklenmedik iniş ve çıkışlarla

ve maliyetlerin piyasa koşullarına

bir uygulamaydı. Örneğin, 1980`le-

karşılaşabiliyorsunuz. Oysa enfla-

uyumluluğu ön plâna çıkar. Aslında

rin 100 lirasına 100 “EL”(Enflasyon

syon hiç şaşmadan, az ya da çok ama

maliyet konusunun daha öncelikli

Lirası) dedik ve o değeri temel ka-

mutlaka artıyor.

olduğu da söylenebilir. Çünkü günü-

bul ettik. Satın aldığımız, ya da

müzde fiyatları piyasa belirliyor.

ürettiğimiz her ürünün değerini en-

Maliyetleri hesaplarken, finansman

Girişimcinin bu konuda titiz olması

flasyona endeksleyerek EL cinsinden

konusu da çok önemli… Bize göre, fi-

kaçınılmazdır. Aksi hâlde, başarı hay-

belirledik ve stoklarımıza EL cinsin-

nansmana toptan bir yüzde koyarak

al olmaktan öteye gidemez.

den girdik. Bazı ürünler 1 ay önce,

maliyete eklemek doğru değil.Çünkü

bazısı 2 ya da 3 ay, hatta 1 yıl önce

her girdinin nakde dönüş süresi farklı.

alınmış olsun. Herhangi bir zaman

Hammaddeninki çok uzun, parçanın

EMAS olarak, başta aşırı yüksek

ülkemizin

yaşadığı

atlatarak

tüm

Makine

bulduğumuz

EL

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018 9


Ayın Konuğu - Röportaj orta seviyede, yarı mamulün ise

başka tarafa dönebiliyor. Üstelik bir

konusu. Bir şirkete gelen eleman ya

daha kısa. İşçilikler de cinslerine göre

daha size dönmemesi bile olası.

kurum ilkelerine uyacak ya da gide-

farklı sürelerde nakde dönüşüyor.

cektir. Bize gelen yeni çalışanımızı

Sabit giderlerin ürüne yüklenmesi de

arkadaşları ya kabullenmiş ya da

başlı başına bir sorun. Bütün mesele,

reddetmişlerdir. Çünkü kötü bir ele-

maliyetleri doğru yapmakta… Çünkü

man iyi bir ortamda barınamaz. Ya dü-

yanlış hesap Bağdat’tan dönmüyor.

zelecek, ya da gidecektir. Yıllar ilerle-

O yüzden müşterinizi bile kaybede-

dikçe, köklü bir firma kültürü oluşur.

biliyorsunuz.

O kültür dürüstlüktür, çalışkanlıktır, gayrettir, sorumluluktur. Firma ne

Üretimini yapmış olduğumuz şu an

kadar eskiyse, taşlar daha bir yerine

14 binin üzerinde aktif parçamız ve 3

oturmuştur. Sık sık eleman değiştiren

bin 600 civarında ürün reçetemiz bu-

kuruluşların ömürleri kısa olur, yıllara

lunuyor. Her birini doğru plânlamak

meydan okumaları mümkün değildir.

ve hazır tutmak çok zor. Küreselleşme

Yarım asra yakın bir süredir faaliy-

ile birlikte, kimin ne zaman, hangi

etini başarıyla devam ettiren EMAS,

üründen, ne kadar alacağı da belli

bu yönden çok şanslıdır. Çünkü

değil. Yok demenin ağır bir bedeli

Bir de firmanın öncelikle bir kurum-

elemanlarımızın hepsi de bizim

var. Artık arzlar çoğaldı. Vaktinde

sal kültüre ve başta dürüstlük olmak

için çok değerlidir. Onlar her şeyin

siparişini alamayan müşteri, hemen

üzere belli ilkelere ulaşmış olması söz

farkında ve bilinçlidirler. Geçmişte

10

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018


olanları, yaşanılan zorlukları bil-

gut Özakman’ın Diriliş-Çanakkale

Ayın Konuğu - Makale ondan bize aktarılan belgeler ışığında

irler. Olur-olmaz nedenlerle tepkili

1915 isimli eserinin 7 yerinde

yazdığım bu belgesel romanda;

davranmazlar… Hiç unutmam, bir

kitabımdan söz edilmesi heyecan

Çanakkale savaşında ‘Seyit Onbaşı’

dönem “kısıtlı çalışma” mecburiy-

verici bir olaydı. Değişik nedenlerle

olayının tam anlamıyla gerçekleri

etinde kalmıştık. Çalışanlarımıza bu

kitaplarımdan alıntılar yapılması da

yansıtmadığını, askeri motive etmek

kararı açıkladığımızda hemen ve

beni mutlu ediyor. Yıllar önce, gün-

için böyle bir efsane yayıldığını anlat-

hatta teşekkürle kabul ettiler. Çünkü

lük gazetelerden birinde bulmaca

maya çalışıyorum. Hepimizin bildiği

eski krizlerden dolayı deneyimleri

çözerken kendi şiirimle karşılaşmak

hikaye; Seyit Onbaşı’nın 275 kg top

vardı ve hiçbir arkadaşlarının işinden

beni anlatılamaz biçimde etkilemiş,

mermisini kaldırıp topa yerleştirmesi

olmasını istememişlerdi.

mutluluktan

ve İngiliz zırhlısını bu top mermisiyle

Başarı ayrıntılarda gizlidir. Ama o

bile dökmüştüm. Kitaplarımın te-

vurmasıdır.

ayrıntılarda boğulmamak şartıyla!

lif gelirleri yakın zamana kadar

Bilimsel olarak bu olayın yukarıda

Her şeyden önce çalışanlarınızın

Cerrahpaşa Çocuk Sağlığı Vakfı’na

anlatıldığı gibi gerçekleşme ihti-

sizin işi iyi bildiğinize inanmaları

bağışlanıyordu. Sonrasında da rah-

mali yok denecek kadar az. Çünkü

gerekiyor... Sizin herhangi bir so-

metli ağabeyim Ertuğrul Sanlıtop ile

o zaman bir zırhlının vurulması öyle

runa çözüm bulabileceğinize kanaat

birlikte babamız adına yaptırdığımız

tek atışta yapılamaz. Bunu yapabil-

getirmiş olmaları ise işin olmazsa

Gölmarmara Hulki Sanlıtop Anadolu

meniz için yanınızdabilimsel eğitim

olmazı gibidir.

Lisesi’ne bağışlandı. Kitaplarımdan

almış ve koordinathesaplarını yapa-

Sektörde yarım asra doğru il-

elde ettiğimiz geliri gençlerimizin

bilecek birinin olması gerekir. O

erlerken, biz sizi yazar kişiliğinizle

eğitimine ayırıyoruz. Bugüne değin

hesapları;Rumeli Mecidiye, Hamidi-

de tanıyoruz. Kitap çalışmalarınıza

yaptığım hemen bütün işlerden

ye ve Namazgâh tabyaları grup

da çok önem veriyorsunuz?

büyük keyif aldım. Ulaştığım her

komutanı Topçu Yüzbaşı Mehmet

Bana yönelttiğiniz en zor soru bu

güzellik, beni yeni bir şeyler üretm-

Hilmi Bey yaptı. Fakat ne yazıktır ki

olsa gerek. Yılların alışkanlığı ve hâlâ

eye yöneltti. Zaten başka türlüsü de

olaya hamasi bir hava vermek adına

bir şeyler yapma arzusu taşımam;

düşünülemez.

Seyit Onbaşı efsanesi gündeme ge-

sevinç

gözyaşları

beni 70 yaşından sonra deneyimli

tiriliyor. Ancak tarihe objektif bir

ekibimizle birlikte böyle bir girişimde

Sizin yazdığınız kitapları ilgiyle

şekilde bakmak gerekiyor. Aksi tak-

bulunmaya zorladı. Ama bir taraf-

takip ediyoruz. Kitaplarınızda tari-

dirde günümüz gençlerine o hamasi

tan da edebiyat çalışmalarım devam

hte yanlış bildiğimiz olayları da

hikâyeleri anlatamazsınız.

ediyor. Yıllar önce kötü bir hastalık

belgeleriyle anlatıyorsunuz. Biraz

sonucu heyecanlanarak, kalıcı bir

da kitaplarınızdan bahsedelim is-

Son olarak Geleneksel Emas Lokma

iz bırakmak adına çıkardığım “Bir

terseniz?

Günü nasıl ortaya çıktı?

Katre Sevgi” adlı ilk şiir kitabımdan

Yirminin

sonra başlayan serüven, çeşitli konu-

ve

larda yazılmış 20’nin üzerinde kitapla

tarma

konusunda

sürüp gidiyor. Sırada yeni çalışmalar

yoğun

bir

üzerinde

yazdım

gerçekleri

Biz 15 yıl önce bir yakınımızın

ak-

vefatı ardından bu günü tertip et-

çalışmalarımı

meye başladık. Sonrasında şirket

sürdürüyo-

merkezimizde her yıl bu organi-

da var ve ben, bu uğraşlardan büyük

rum. Son kitaplarımdan birisi olan

zasyonu yapmaya başladık. Eski

bir zevk alıyorum. Çünkü birinden

“Çanakkale Geçilmedi” belgesel ro-

çalışanlarımızın, yeni çalışanlarımızın

yorulunca,

dinleniyo-

man tarzında…Burada; Çanakkale

ve

rum. Ayrıca güzel şeyler de oluyor.

Savaşında Yüzbaşı Mehmet Hilmi

buluştuğu güzel bir organizasyon

Örneğin, Şu Çılgın Türkler adlı romanı

Bey ile ilgili tarihe not düşmek iste-

yapıyoruz. Herkes memnun kalıyor.

okumak, bana Çanakkale Geçilmedi

dim. Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey aynı

Bizim lokma günümüz geleneksel bir

kitabını kazandırmıştı. Sonra da Tur-

zamanda bizim aile büyüğümüz ve

ritüel.

ötekinde

insanlarımıza

kitap

şekilde

çevremizdeki

Makine

komşularımızın

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

11


Endüstri 4.0 - Makale

4. ENDÜSTRİ DEVRİMİ, DİJİTAL DÖNÜŞÜM ve ÖTESİ Endüstriyel

Mustafa CERAN CEO, İNFOMA Teknoloji A.Ş. mceran@ infomatr.com BeybiGiz Plaza, Kat 20, Dereboyu Cd. Meydan Sk. No 1, 34398 Maslak İstanbul

12

Makine

ülkelerde, son dönemlerin en sıcak konusu hiç şühesiz “Dördüncü Endüstri Devrimi”, “Endüstri4.0” ve buna giden yol olarak “Dijital Dönüşüm”. Başta ekonomi olmak üzere, çalışma hayatı ve insanlığın yaşam tarzına önemli etkileri olması beklenen bu gelişmelerle ilgili artan yoğunlukta çalışmalar dikkat çekmektedir. Biraz geçte olsa, ülkemizde de, konuyla ilgili çalışmaların başlamış olması, Forumlar, Platformlar, Çalışma Gruplarının kurulması, medyanın konuyu gündemine alıyor olması, farkındalığın artması ve toplumun birçok katmanında konunun benimsenmesi, konumlandırılıp, aksiyon planlarının hayata geçirilmesi açısından, son derece sevindiricidir. Çünkü, Endüstri-4.0, bununla başlayan Dördüncü Endüstri Devrimi ve Dijital Dönüşüm süreçleri kaçırılmaması gereken hayati öneme sahip bir fırsat olup, ülkemiz ekonomisi ve endüstrisinin gelişimi açısından da hiç şüphesiz öncelikli bir konudur. Henüz yolun başında olduğumuz ve nasıl bir boyut kazanacağı bugünden kestirilmesi mümkün olmayan bu süreçte, oyunun dışında kalmamak için uzmanların tanımıyla “Dijital Dönüşüm isteğe bağlı bir süreç değil, bir zorunluluktur”.

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

Bu yazının amacı, bir toz bulutu halinde ufuktan hızla yaklaşan bu gelişimelere farklı bir açıdan bakarak, Dijital Dönüşüm, Endüstri-4.0, Akıllı Fabrika konsepleri ve bunlarla başlayan Dördüncü Endüstri Devrimi kavramlarının kısa, orta ve uzun vadede başka hangi fırsat ve tehditleri temsil ettiklerine farklı bir bakış açısıyla ışık tutmaktır. Dolayısıyla, bu yazıda Dijital Dönüşüm, kısa vadede Endüstri-4.0 ve orta ve uzun vadede Dördüncü Endüstri Devrim’e giden bir yol olarak ele alınmıştır. Aslına bakılırsa, “Dijital Dönüşüm” kavramı hiçte öyle yeni keşfedilen bir kavram olmayıp, bilgisayarların hayatımıza girdiği dönemden bu tarafa, farklı boyutlarda sürekli bir dijital dönüşümün içerisindeyiz ve farkında olmadan sürekli dönüşüyoruz. Bunun 90’lardaki adı MRP, ERP, PLM vb. tanımlamalardı. Bugünkü dönüşüm kavramını biraz daha farklı kılan ise zaman içerisinde teknolojideki yeniliklere paralel olarak internet, mobil cihazlar, robotlar, yapay zeka gibi yeni dijital teknolojilerin devreye alınmasıyla kapsamın daha da genişlemiş olmasıdır. Endüstri4.0’ın yapı taşlarından olan otonom robotlar, yapay zeka, büyük data, sibergüvenlik, mobil uygulamalar vb. yeni birçok

dijital teknolojinin bir arada ve eşgüdümlü kullanılmasının getirdiği çok daha girift ve kompleks uygulama şekli ve çok geniş kitleleri de içine alan etki alanı nedeniyle bugün gündemimizde olan dijital dönüşüm bu yapısı itibarıyle farklı bir önem kazanmıştır. Kaldı ki, bu yeni teknolojilerin devreye alınmasıyla kazanılan yetenekler sayesinde, daha önce yapılması mümkün olamayan çalışmaların örneğin quantum computing gibi inovasyonların yapılabiliyor olması, ileriye dönük, baş döndürücü, hızlı değişim ve dönüşümün devamının da habercisi olmaktadır. Ancak, şimdilik konuyu fazla genişletmeden, bizi nereye taşıyacağı, bugünden henüz belli olmayan Endüstri-4.0 ve beraberinde gelen dijital dönüşümün etkilerini bazı örneklerle boyutlandırmak, konuyu doğru konumlandırmak açısından yararlı olacaktır. Uzmanlar ve analistler bu dönüşüm sürecinin doğru planlanıp, yönetilebilmesi için yoğun çalışmalar yaparak, bu süreci erken başlatanların elde ettikleri istatistiki verilerden yola çıkarak, geleceğe yönelik çok çarpıcı rakamlar ortaya koymaktadırlar. Bunlardan bazı örnekler vermek gerekirse; • Gartner’ın bir


araştırmasına göre 2017’de 8.4 Milyar bağlı nesne olacağı ve bununda 2016’ya göre %31 daha artış sağladığı yönünde. • Yine Gartner’in araştırmasına göre uç noktaların bağlantısı için 2017 harcamalarının 2 Trilyon Doları bulacağı öngörülmekte, • Önümüzdeki 5 sene içerisinde Nesnelerin Interneti uygulamaları için firmaların 5 Trilyon Dolar harcayacakları tahmin edilmekte. (Kaynak: Peter Newman, Business Insider) • 2017’deki Nesnelerin Interneti uygulamalarının %63’ünü Tüketici Uygulamaları temsil etmekte, (Kaynak: Rob van der Meulen; Gartner,) • 2020’de 50 milyar cihaz biribiriye bağlantılı hale geleceği tahmin edilmekte. (Bazı tahminlerde bu rakamın 100 Milyar veya üzeri olabileceği belirtilmektedir.) • Yapılan bir araştırmaya göre 60% kurumsal şirket bu dönüşümle ilgili yatırımlarına başlamış, 45% şirket ise bunun için bütçe ayırmış durumda, (Kaynak: CompITA,) • Yine yapılan bir araştırmaya göre, Nesnelerin Interneti uygulaması geliştiren üreticilerin yıllık gelirlerinin 2020’de 470 Milyar Doları aşması beklenmektedir, • 2015’te bilgi işlem hacminin 60%’nın bulutta olması beklenmekte, • 89% Tüketici aradıkları ürün veya hizmeti bulabilmek için Google, Bing, veya benzeri servisleri kullanmaktalar, (Kaynak: Abhishek Vinod Singh, Kellton Tech) • Yaklaşık 1.3 Milyar insan Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullanmaktadırlar (Kaynak: Abhishek Vinod Singh, Kellton Tech) CEBIT arşivinde yer alan aşağıdaki

bilgiler bu durumu özetlemektedir. Peki bu rakamlar neyi ifade ediyor? Gerçekleşmiş istatistiki verilerden yola çıkılarak yapılan tahminler, bize bu konunun, ilgisiz kalınamayacak ve göz ardı edilemeyecek kadar devasa boyutlarını ve önemini ortaya koymaktadır. Konuya bu açıdan bakıldığında, biz bunun neresindeyiz, neler yapılıyor, bu yapılanlar yeterli mi, bu treni de kaçırmamak için daha neler yapılmalı gibi soruları ayrıca yakından incelemek gerekiyor. Ancak bundan önce, böylesine kapsamlı bir değişim ve dönüşüm sürecinin bugünü, yarını ve daha da ötesini doğru algılayıp, doğru konumlandırmak adına, bu gelişmelere farklı pencerelerden ve başka açılardan bakmak yararlı olacaktır. Konuyu bu açılardan ele alarak, bugünkü odaklanılan tanımlara, gelişmelere; resmin tamamını görmek adına uzaydan biraz objectif olarak bakıldığında, işin özünde; gelişen yeni teknolojilerin ve kazanımların akıllı fabrikalar gibi üretim ve tüketimin daha etkin ve verimli yapılandırılmasıyla elde edilen kazanımlardan bahsedildiği görülecektir. Bir başka deyişle; robotların baş aktör olduğu “akıllı” fabrikalarda, nesnelerin biribirleriyle etkileşim içinde olduğu, hızlanan tedarik süreçleri, bilgiye hızlı erişen tüketici ve hızlanan teslimatlar sayesinde önemli ölçüde artan cirolar ve buna bağlı ekonomik kazanımların ön plana çıktığı gözlemlenmektedir. Peki, daha ne olsun diyebilirsiniz? Ancak, konuya biraz yakından bakıldığında, görünenin buzdağının sadece tepesi olduğunu anlamak için fazla hayal gücü gerektirmeyecektir. Oysa, asıl kütlenin yani suyun altındaki büyüklüğün boyutlarını bugünden kestirbilmek imkanına henüz sahip değiliz.

Endüstri 4.0 - Makale Bu sürecin görünen ve görünmeyen etki ve boyutlarını illüstre edebilmek için, bu yeni teknolojilerin uygulama alanlarına bakmak, tahmin yürütmek açısından fikir verici olacaktır. Burada çok fazla detaya girmeden, mobil cihazların ve uygulamaların neredeyse vücudumuzun bir parçası haline geldiği, yapay zeka, cobotlar, otonom robotlar, insansız hareket eden taşıtlar, dikey ve yatay sınırları olmayan sanal dünyalar vb. teknolojilerin uygulama alanlarındaki katedilen yol dikkate alınarak geleceğe bakıldığında insan kendisine “Matrix” filmi gerçek mi oluyor sorusunu sormadan edemiyor. Belki biraz abartmak gibi olacak ama, yazının başında da belirtildiği üzere, bu sürecin farklı açılardan ele alınması, anlaşılması, algılanması doğru planlanıp, kullanılması adına faydalı olacağından burada ünlü fizikçi Stephen Hawking’in bazı söylemlerini dinlemekte yarar var. Bir söyleşisinde, insanın yakında yarı gerçek ve yarı sanal bir dünya’ya adım atacağını ve zaman zaman hangisinin gerçek ve hangisinin sanal olduğunu karıştırabileceğini ifade eden ünlü bilim adamı, 2016’da BBC’nin yıllık bir programında “teknolojideki bu baş döndürücü gelişme dünyanın sonunu getirebilir” uyarısını yapıyor. Bu örnekleri arttırmak mümkün, ancak, işin özünden uzaklaşmamak için biz kendi konumuza dönelim. Endüstri-4.0 ile başlayan Dördüncü Endüstri Devrimi ve Dijital Dönüşüm sürecinde resmin bütününe bakıldığında, gözden kaçırılmaması gereken çok daha önemli hususların olduğu görülmektedir. Daha önce de belirtildiği üzere, Endüstri-4.0 denildiğinde aslında gelişen teknolojiler sayesinde çok daha hızlı esnek ve verimli üretim yapan fabrikalar tanımlanmaktadır. Oysa, sürece geniş açıdan ve Endüstri-4.0 veya DiMakine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

13


Endüstri 4.0 - Makale jital Dönüşümün dahada ötesine dikkatli bakıldığında, Dördüncü Endüstri Devrimi ile önümüze çıkabilecek çok daha önemli fırsat ve tehditleri barındıran çok daha farklı boyutları olduğu görülecektir. Bunları: Teknoloji, Insan, Enerji ve Çevre olarak özetleyebiliriz. Teknoloji ve İnsan boyutu Bunlardan Teknoloji ve İnsan boyutunu birlikte ele alacak olursak; Çok yaygın bir şekilde ifade edildiği üzere, Endüstri-4.0 ve Dijital Dönüşüm’ün temel yapı taşları fiziksel, dijital (sanal) ve biyolojik bileşenlerden meydana gelmektedir. Bu bağlamda, birçok analistin raporlarına, öngörülerine ve yol haritalarına bakıldığında, “akıllı” konsepti odağında tanımlanan nesneler, robotlar, yapay zeka, ve siber dünya üzerine kurulduğu algısı oluşmaktadır. Biraz ironik olacak ama, gündemimizde olan Dijital Dönüşüm”le de ağırlıklı olarak “insan”ın kendi geliştirdiği veya geliştireceği bu akıllı cihazlara, makinalara, robotlara ve siber dünyaya adapte olabilmesi için dönüşmesi gerektiği işlenmektedir. Diğer bir bakış açısıyla, bu süreçle hızla yer değiştirecek insan-robot ilikisi ile iş hayatının önemli bir bölümünde insanların görevlerini üstlenecek “akıllı” robotlar nedeniyle ortaya çıkacak işsizlik, dolayısıyla insanların dönüşümü bu kapsamda tartışılan önemli konuların başında gelmektedir. Önerilen çözümlerin başında ise; içinde bulunulan dönem itibarıyle iş hayatında akıllı sistemler yanında niteliksiz “insanlara” yer olamayacağı, dolayısyla işini kaybedenlerin ise, hızla “dönüştürülerek” daha nitelikli işlerde çalışabilecekleri öngörülmektedir. Buna akıllı sistemlerle, insanın rekabeti denilebilirmi acaba? Bu dönüşüm süreciyle ilgili başta Davos olmak üzere, çeşitli platformlarda şu ana kadar yapılan tartışmaların 14

Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

en önemli konularından biri, üretimde yer alacak “akıllı” cobot, robot ve nesneler nedeniyle ortaya çıkacak işsizlik, bunun sosyal boyutu ve dolayısıyla bu insanların tekrar sisteme dahil edilebilmeleri için değişmesi ve dönüşmesi gereken eğitim sistemleri tartışılan konuların başında gelmektedir. Aynı şekilde; bu çok karmaşık, yapay zeka vb. teknolojilere dayalı “akıllı” ve “sanal” fabrikaları, üretim ve iletişim ağlarını kurup yönetebilme yeti ve yetkinliğine sahip uzmanların yetiştirilmesi de dijital dönüşüm sürecinide dikkate alınması gereken önemli hususlardan biridir. Burada bir başka ironiden bahsetmekte mümkün. Geçmişte yeni teknolojilere dayalı geliştirilen tüm sistemlerin “insan” odaklı olduğu gerçeği olup, o dönemlerde vazgeçilmez kriter, insan’ın sisteme değil, sistemin insana adapte olması özelliği ön planda tutulurdu. Ancak, bu yeni gelişmelere bakıldığında, sanki “akıllı makinalar” odak noktasına yerleşmiş ve insanların onlara adapte olması ağırlık kazanmış duygusu uyandırıyor insanda. (Bunu abartarak illüstre etmek gerekirse: tamamen kendi kolonilerini kurabilecek kadar karar verme yetileri gelişen ve zamanla insan’a baş kaldırabilecek kabiliyete erişmesi mümkün olacağı düşünülen asker robotlar veya otonom robot ordularından bahsetmek henüz erken olabilir. Ama bunun böyle olmayacağının veya olamayacağının garantisini verebilecek bir uzman görüşüde şimdilik yok ortada.) Tam aksine; Bu yazının yazıldığı aşamada, aralarında günümüzün önemli mucitlerinden Elon MUSK, Google’un sahibi olduğu dünyanın en ileri yapay zeka şirketlerinden DeepMind ortaklarından Mustafa SÜLEYMAN’ın da olduğu 116 bilim insanı Birleşmiş

Milletlere bir mektup yazarak, yapay zekayla hareket eden otonom robot silahların geliştirilmesinin bir an önce yasaklanmasını, bunun için acele edilmesi gerektiğinin önemini, aksi takdirde önü alınamaz olumsuzlukları dile getiriyorlar. Buna sıcak bir başka örnek ise Eylül başında Rusya Başkanı Vladimir Putin, “Yapay Zeka”ya hükmeden dünyaya hükmedecektir” açıklamasını yapmış ve bu açıklamada geniş yankı uyandırarak farklı yorumlar üretilmesine sebep olmuştur. Söyleyenlere ve söylenenlere bakıldığında, bunların birer fantazi olmadığı aşikardır. Dolayısıyla, bu dönüşüm süreçlerinin planlanması aşamalarında, sadece işin kısa vadedeki ekonomik boyutu değil, konunun kısa, orta ve uzun vadede ortaya çıkarabileceği diğer fırsat ve tehditleriyle birlikte ele alınması çok daha doğru ve gerçekçi bir yaklaşım olacaktır. Nitekim, günümüzde Amerika’da Kaliforniya’da ofisinden, Afganistanda’ki bir aracı içindekilerle birlikte imha eden “dronların” (semi-otonom robotların) hukuki durumunu, insansız olarak sizi işinize taşıyan aracınızın bir kazaya karışması halinde sorumluluğun araç sahibinde mi, yoksa akıllı aracı üreten firmada mı olduğu bugün Avrupa Birliği’nin cevap aradığı toplumu ilgilendiren hukuki bayutlardan sadece bazılarıdır. (ileride kafamıza takılması planlanan cipler sayesinde insanların başka amaçlar için yönlendirilmelerinden bahsetmek için henüz erken ama, bunların teknik altyapıları adım, adım örülmekte şimdiden) Tam da bu nedenle, dünyanın en gelişmiş teknoloji ülkesi ve en gelişmiş robot ve robot teknolojileriyle liderliği elinde bulunduran Japonya, bu dönüşüm sürecini Endüstri-4.0 olarak değil, daha da ötesini içine alacak şekilde Society-


5.0 olarak tanımlamış ve çalışmalarını bu doğrultuda “insan” odaklı olarak yürütmektedir. Enerji ve Çevre Boyutu Bu süreci ele alırken, diğer göz ardı edilmemesi gereken bir başka boyut ise her endüstri devrimini besleyen ve destekleyen bir enerji kaynağının tanımlanmış olmasıdır. Bu kapsamda günümüz endüstrisini besleyen, zararları nedeniyle üzerinde daha fazla durulmayan nükleer enerji hariç, temel enerji kaynağı olan petrol’e bakıldığında bunun önümüzdeki yaklaşık 50 yıl sonra tükeneceği gerçeğe çok yakın olarak tahmin edilmektedir. Ve bu son derece sevindirici bir gelişmedir. Evet yanlış söylemiyorum, petrolün tükenmesi insanlık ve çevre açısından son derece yararlı bir gelişmedir. Bu ironik gelebilir ancak gerekçesi; petrol gibi fosil yakıtların ve bunlara dayalı çevreyi kirleten ve hızla gelişen endüstrinin ve petrol ile çalışan araçların çevreye verdiği onarılmaz zararlar bilinen bir gerçektir. Diğer taraftan, bu önemli endüstri çarkını döndüren petrol’ü kontrol edebilmek adına kurulan tröstler, buna göre şekillenen kapitalizm ve bunların doğurduğu acımasız petrol savaşları ve akan kan nedeniyle petrolün bitişi, bu olumsuzlukların sonunun geldiğinin habercisi gibi geliyor insana. Bazı duyarlı ülkeler şimdiden daha temiz bir hava soluyabilmek ve hiç değilse çevreye bir miktar olumlu katkı sağlayabilmek adına petrole dayalı taşıt satışlarının ülkelerinde satışını yasaklayarak, bu sürecin hızlanmasına katkı sağlamaktadırlar. Son birkaç hafta içerisinde benzer tedbirler açıklayan açıklayan ülkelerle bu trendin önümüzdeki kısa zamanda çok daha hızlı gelişeceğinin habercisidir. Yani, talibi hızla azalan petrolü üreten ülkeler ve gücünü petrol eksenine oturtan güç odaklarının da

hızla değişim ve dönüşüm sürecine girmeleri kaçınılmaz olacaktır. Oysa, diğer taraftan bakıldığında, petrolün tükenmesiyle açığa çıkacak çok daha farklı boyutları olan tehdit ve fırsatlar da söz konusudur. Örneğin, giydiğimiz elbiselerden, kullandığımız birçok araç ve gereç yanı sıra havada bizi taşıyan uçaklar, savunma sanayinin bel kemiğini oluşturan ağır silahlar, tanklar, deniz araçları da dikkate alınırsa bu değişim sürecine bir an önce başlamanın ne denli önemli olduğu daha net anlaşılacaktır. Oysa diğer taraftan, bakıldığında şimdilik bunlar, henüz gölgede kalan ve çok ta öyle gündemde olan konular olmadıkları aşikar. Oysa, belki ülke olarak biz bunlardan başlayabiliriz belki. Neden olmasın? Dolayısıyla, fosil yakıtlara dayalı enerjinin alternatifi, yine yeni gelişen teknolojiler sayesinde kullanımı hızla yayılan alternatif ve temiz enerji kaynaklarının ön plana çıkması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, her endüstri devriminin temelini oluşturan “enerji” ihtiyacı konusunda Dördüncü Endüstri devrimininde temel enerji kaynakları da güneş rüzgar, bio gibi sınırsız ve temiz enerji kaynakları olacağı aşikar olup, buda çok daha temiz bir çevre ve daha temiz dünya anlamına gelmektedir. Bu konuyla bağlantılı olarak Microsoft kurucusu Bill Gates, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada : “15 yıl içerisinde temiz-enerji konusunda bir mucize bekliyoruz.” demektedir ve çok da haklı görünüyor. Peki biz bunun neresindeyiz, ülkemizde bu konularda atılan adımlar nedir ve bizleri nasıl bir gelecek beklemektedir. Bu sorulara doğru ve gerçekçi cevaplar verebilmek için, ilim, bilim, eğitim ve endüstri alanlarına yönelik yakın geçmişimize bakmak doğru bir yaklaşım tarzı olacaktır.

Endüstri 4.0 - Makale Buna geçmeden önce, ilim ve bilimin para ile satın alınamayacağı, ve hadi denildiğinde de hemen elde edilemeyeceği gerçeğini bilmek gerekiyor. Bunlar, çınar ağacı yetiştirir gibi tohumdan başlayıp, yıllar içerisinde sağlanan sürekli ilgi ve bakım ile oluşan değerler olup, toplumların gelişmelerinde ve geri kalmalarında rol oynayan önemli faktörlerdir. Geçmişimize bakıldığında tarihimizde, dünyaya mal olmuş sayısız ilim ve bilim insanı yetişmiş bu topraklardan. Dolayısıyle, yukarıdaki sorulara gerçekçi cevap verebilmek için, farklı görüşler ve öneriler ortaya koymak mümkün ancak bunun en etkili ve kestirme yolu, kendimize aynada bakarak son yıllarda üretilen patent sayısına bakmak ve toplum olarak günümüzün 24 saatinin hangi konular odağında geliştiğini izlemek yeterli olacaktır. Bu konuda gerçekçi olmak amacıyla, geçmişteki uygulamalardan gözümüzü ayrırmadan ve popülist yaklaşımlardan uzak, bu konuların doğrudan sorumluları olan politikacılar, iş adamları ve akademisyenler yanı sıra abartılı bir örnekle ifade edebilmek için: evlenme programları önünde zamanlarını öldüren ve geleceğin nesillerini yetiştirme sorumluluğu taşıyan ev hanımlarının dahi bu konularla ilgilenmeye başlaması iyi bir başlangıç olacaktır. Bunun bir başka anlamı ise; önceliklerimizi bir an önce değiştirip, kısır çekişmeleri bırakıp, kitlesel olarak bu konulara odaklanmamız için fazla zamanımızın olmadığıdır. Neden olmasın? En fazla genç nüfusa sahip olduğu için gurur duyduğumuz bir ülke olarak, bu kaynakların bu gelişime odaklanması ile belki de bu alandaki lider ülkelerden biri olma şansını dahi yakalayabiliriz. Saygılarımla, Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

15


Endüstri 4.0 - Makale

• 3 boyutlu tasarım ve mühendislik portföyünün en yeni sürümü tasarım ve üretim süreçlerini entegre ediyor ve SOLIDWORKS CAM’i de içeriyor • Basitleştirilmiş ürün geliştirme ve iş akışı etkileşimleri; inovasyonu hızlandırıyor ve işletme için daha iyi sonuçlar sağlıyor. • Kullanıcıların iş performansını daha da artıracak uçtan uca süreç çözümleri önümüzdeki aylarda kademeli olarak kullanıma sunulacak Dijital üretim yöntemleri artık yalnızca yeni ürünler yaratmak için değil aynı zamanda üretim sürecini sanal olarak modellemek için de kullanılıyor. Ürünü yapmak için gerekli araçlar tasarlanırken, insanların mı yoksa robotların mı bu araçları çalıştırmaya daha uygun olup olmadığını belirlenebiliyor. Makineler ve araçlar için daha az sayıda fiziksel prototip oluşturulup gecikme kaynakları ortadan kaldırılabiliyor

16

DASSAULT SYSTÈMES, SOLIDWORKS 2018’İ TANITTI

Dassault Systèmes 3 boyut-

lu tasarım ve mühendislik uygulaması portföyünün en yeni sürümü olan SOLIDWORKS 2018 uygulamasının duyurdu. SOLIDWORKS 2018, her büyüklükteki işletmenin parçaları ve ürünleri nasıl üreteceği konusunda tekrar düşünmesini ve günümüzün deneyim odaklı ekonomisinde yenilikçi fikirleri daha hızlı pazara sunmasını mümkün kılan, tasarım ve üretim süreçlerini entegre eden uçtan uca bir çözüm içeriyor. Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformu üzerinde çalışan SOLIDWORKS 2018, ürün geliştirme iş akışında disiplinler arası etkileşimleri basitleştiren çözümlerle işletmenin üretim stratejisinin tamamında tasarımı destekliyor. Akıllı üretimi kolaylaştıran bu tek biçimli süreç, bir sistemden diğerine

Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

veri aktarımı gerektirmeden tüm ürün geliştirme ekipleri için her zaman, her yerden ve gereken her türlü formatta bağlantılı ve sorunsuz veri akışı sağlıyor. Günümüz sert rekabet ortamında ancak bir ürün satışı ve kullanımının ötesinde, güçlü ve etkili müşteri deneyimleri sunan işletmeler müşteri bağlılığı yaratabilmekte. Bu durum başarı için işletmeleri operasyonlarının her alanında inovasyona teşvik ediyor. Geçmişte kalmış organizasyon yapıları, süreçler ve araçlar ürün geliştirmenin tasarım ve üretim ayaklarını birbirinden ayırıyor. Bu da işbirliği, plan ve bütçeleri etkileyen hatalara yol açıyor. SOLIDWORKS 2018 ile eşzamanlı olarak birlikte çalışan ekipler daha

hızlı ve düşük maliyetli bir şekilde ürün ve parça tasarlayabilecek, işlevini ve üretilebilirliğini doğrulayabilecek, verileri ve ilgili süreçleri yönetebilecek, üretimde otomasyon sağlayıp denetim yapabilecek. Tasarım sürecinin erken aşamalarında eklenen fikirler sayesinde tasarım ve üretimdeki değişiklikler hızlı ve kolay bir şekilde yönetiliyor, ilgili model, program, çizim ve belgelere otomatik olarak aktarılabiliyor. Yepyeni bir uygulama SOLIDWORKS CAM Bu sürece yönelik temel bir SOLIDWORKS 2018 özelliği, bilgi alarak kural tabanlı işleme sağlayan ve üretim programlama otomasyonunu mümkün kılan yeni bir uygulama olan SOLIDWORKS CAM. Tasarımcılar ve müh-


Endüstri 4.0 - Makale endisler tasarımlarının nasıl hayata geçirileceğini daha iyi anlıyor, karar alırken daha fazla bilgiye ulaşıyor ve hızlı bir şekilde prototip parça üretebiliyor, böylece kalite, maliyet ve teslimat kontrol altında tutuluyor. Bu uygulama aynı zamanda saatler değil saniyeler içinde otomatik olarak tasarlanan ve programlanan özel parçalarla ekiplerin “sipariş üzerine üretim” stratejilerini uygulamasını mümkün kılıyor. Dassault Systèmes SOLIDWORKS Türkiye Satış Müdürü Burak Kuralkan, şunları söyledi: “Başarılı bir müşteri deneyiminin temelinde iyi tasarlanmış bir ürün ve bunu üretmenin verimli bir yöntemi yer alır. SOLIDWORKS 2018 parça veya ürün imalatına daha akıllıca bir yaklaşımdan fazlasını sağlıyor, işletmelerin hayal gücünü inovasyona dönüştürmesine ve ekosistemler oluşturmasına yardımcı oluyor. Geçmiş sürümlerde de olduğu gibi SOLIDWORKS 2018’deki birçok yeni araç ve geliştirme SOLIDWORKS kullanıcılarının geri bildirimlerini temel alıyor, daha hızlı, daha yüksek kaliteli ve daha düşük maliyetli üretim için daha güçlü ve daha fazla olanak sağlıyor. Kullanıcıların iş

performansını daha da artırmaya yönelik ilave uçtan uca süreç çözümleri önümüzdeki aylarda kullanıma sunulacaktır.” Yeni özellikler Alapala’ya ciddi bir zaman tasarrufu getirdi

2011 yılından bu yana Türkiye’de ve dünyada un makinaları sektörünün önde gelen firmalarından biri olan Alapala Makina, SOLIDWORKS 2018’in yeni özelliklerini ilk deneyimleyen firmalar arasında. 1954 yılında kurulan Alapala Makina, un sektöründe uzmanlaşan ve sektörün lideri olma vizyonuyla alanında dünyanın en büyük iki şirketinden biri olan Alapala Grubunun en eski ve en bilinir şirketidir. Alapala Makina, istenilen büyüklükte anahtar teslim tesisler inşa ediyor. Üretiminin %95’ini ihraç eden şirket Türkiye’nin en büyük 500 ihracatçı firması arasında yer alıyor. Alapala Makina Proje Direktörü Onur Ersoy, SOLIDWORKS 2018’in yeni özellikleri sayesinde sunduğu avantajlar hakkında şunları söyledi: “İş dünyasında en çok ihtiyaç duyulan şeyin zaman olduğu yadsınamaz bir gerçektir. SOLIDWORKS’ün bu sürümünde birçok yeni özellik

bulunmaktadır ancak bu özellikler arasında bir tanesinin öne çıktığını düşünüyoruz. SOLIDWORKS 2018 ile gerçekten zamandan tasarruf yapıyorsunuz. Part ya da montaj dosyalarının açılma hızında kayda değer bir gelişme var. 2017’deki part veya montaj dosyalarımızı 2018 formatına çevirdikten sonra açılma sürelerinin 2017’deki süreye kıyasla yarıya indiğini gözlemledik. Günde 30-40 dosya açtığımızı varsayarsak ve her bir dosya için 1 dakikalık bir zaman kazanabilirsek, bu ortalama olarak günde kişi başı 30-40 dakikalık bir kazanım anlamına gelmektedir. SOLIDWORKS 2018 bu noktada da bize önemli bir zaman kazandırıyor. Alapala Makina olarak ürünlerimizde %60-70 sheet metal kullanmaktayız. Slot ve sekme unsurlarını kendimiz oluştururken, revizyonlarda beraber hareket etmeleri için birbirine referanslamaktaydık. Ancak çoğu zaman bu referanslar patlıyor ve sürekli düzeltmemiz gerekiyordu. SOLIDWORKS 2018’in yeniliklerden biri olan Tab & Slot tasarımı bizim efor ve zamanımızı en uygun şekilde kullanmamızı sağlayan önemli bir özelliktir”

Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

17


Endüstri 4.0 - Makale

Beth Parkinson, Rockwell Automation Connected

AKILLI ÜRETİME GİDEN YOL: ROCKWELL AUTOMATİON’DAN NESNELERİN İNTERNETİ (IOT) KILAVUZU

Enterprise Pazar Geliştirme Müdürü

Rockwell Automation, endüstriyel üretim operasyonlarında daha hızlı iş kararları almak isteyen ve veri bolluğunu verimli bir şekilde yönetmek isteyen üreticiler için Nesnelerin İnterneti (IoT) stratejilerinin

Günümüzde üretimi kökAkıllı üretim teknolo- ten bir şekilde dönüştürmek önemini vurguluyor.

jileriyle, üreticilere için dünya genelinde birçok inisyatif harekete geçirildi. operasyonlarını Bu inisiyatifler farklı isimler iyileştirme, yeni kullanabiliyor; Batıda Akıllı Üretim Liderlik Koalisyonu ve değerler yaratabilme Endüstri 4.0, doğuda Made ve yetenekli işgücü in China 2025 ve Üretim İnovasyonu 3.0 – fakat hepsi eksikliği gibi zorluk- ortak bir amaca hizmet edilara çözüm bulmaları yor: Akıllı üretim. konusunda sınırsız Küresel çapta akıllı ürefırsatlar sağlanıyor. time doğru bir itilme trendinin olması iyi bir nedene dayanıyor. Bir üretim şirketinin genelinde daha iyi bir bağlantısallık ve ürün zekası üzerine müdahale yapılması imkanı sağlanıyor. Akıllı üretim teknolojileri üreticilere operasyonlarını 18

Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

iyileştirme, yeni değer yaratabilme ve yetenekli işgücü eksikliği gibi zorluklara tepki verebilme konusunda neredeyse sınırsız fırsatlar sağlıyor.

ve koordine edebilmek için kullanıyorlar. Ayrıca modern bulut teknolojilerini iş modellerini değiştirmek ve yeni gelir kaynakları yaratabilmek için kullanıyorlar.

Örneğin üreticiler gömülü makine zekasını ekipman arızalarını tahmin etmek ve üretkenliği arttırmak için kullanıyorlar. Uzaktan erişim yetkinliklerini birden fazla makineyi eş zamanlı olarak merkezi bir lokasyondan görüntüleyebilmek için kullanıyor olmaları iş gücünü daha iyi kullanmalarına olanak sağlıyor.

Fakat şimdilik sadece ileri görüşlü üreticiler akıllı üretimi tamamen benimsemiş ve şimdiden bunun faydalarını görüyorken daha birçoğunun atması gereken çok adım var. Tipik bir örnek: MPI Group tarafından yapılan güncel bir araştırmaya göre üreticilerin sadece yüzde 11’i Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojilerini üretim süreçlerine uygulamış durumda. Daha da kötüsü üreticilerin neredeyse yarısı IoT stratejisinin temellerini tanımlamak ve uygulamak konusunda hala zorlandıklarını söyledi. Altyapıyı inşa et-

Bu muazzam bağlantısallık ve bilgi paylaşımını üretim tesislerinin duvarları dışına da genişleterek tedarik zinciri etkinliklerini daha iyi takip


Endüstri 4.0 - Makale mek En önemli etkinleştirici teknolojilerin kullanılması akıllı üretim yaklaşımının önemli bir kısmı. Bunlar arasında IoT’nin, bağlı ve ‘akıllı’ aygıtların yayılmasının gücünü kullanmak, kaliteyi, verimi, güvenliği ve iş güvenliğini daha iyi anlamak var. Ayrıca bulut bilişim, mobilite ve veri analitiğinin stratejik kullanımı da akıllı üretim için en önemli unsurlardan. Çoğu üretici henüz akıllı üretim teknolojilerini uygulama hazır olmasa da bunun getireceği fırsatları net bir şekilde görebiliyorlar. MPI tarafından yapılan çalışmaya göre IoT kullanacağı belirlenmiş üreticilerin en önemli beş hedefi şöyle; ürün kalitesini iyileştirmek, operasyonların hızını artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, bakım operasyonlarını ve çalışma süresini iyileştirmek ve iş analitiği için gerekli bilgileri iyileştirmek. Bu beş hedefe ulaşmak için entegre bir mimari ve akıllı üretim teknolojilerini kullanmak için bir strateji gerekir. Özellikle üreticilerin Bilişim Teknolojilerini (IT) ve Operasyon Teknolojilerini (OT) tek bir sistem üzerinde, birleşik bir ağ altyapısı kullanarak birleştirmeleri ve insanlar, süreçler ve nesneler arasında kesintisiz bağlantı ve bilgi paylaşımına olanak sağlayan IoT teknolojilerini kullanmanın getireceği fırsatları belirlemeleri gerekir. Aynı zamanda üreticiler daha iyi ve daha hızlı iş kararları almalarına yardım edecek şekilde veri bolluğunu verimli bir şekilde yönetebildiklerinden emin olmalı. Bunlara IoT aygıt zekasını, bulut bağlantıyı ve veri analitiğini hep birlikte kullanarak, yukarı yönlü envanter ve aşağı yönlü talebe dayalı üretim faaliyetlerini dengeleyebilmek için büyük veri setlerini yönetmeye yardımcı olmak da dahildir. Rockwell Automation bunu Connected Enterprise olarak adlandırıyor.

Operasyonlarında akıllı üretim teknolojileri kullanarak Connected Enterprise inşa etmek isteyen üreticiler şu dört taktiğe odaklanmalı: 1. Kalite ve üretkenliği artırmak Kalite yönetimi ve sürekli-iyileştirme programları güvendiğiniz veriler sınırlıysa veya gerçek zamanlı değilse bir yere kadar yardımcı olurlar. Üreticiler müşteri isteği veya düzenlemeler gereği her ürün özelliğini gerçek zamanlı şekilde sanal olarak görüntüleyebilmek için gömülü makine veya ekipman zekası kullanıyorlar. Bunun da ötesinde bu zekası ürün hataları hızla çözmek ve hattaki ürün değişimlerini anında yönetebilmek, kalite hedeflerini tutturmak ve müşteri memnuniyetini artırmak için kullanıyorlar. Gömülü zeka kullanarak üretim süreçlerinin daha iyi kontrol edilebilmesi ve şeffaflığı verimi artırmak için de yeni fırsatlar yaratıyor. Örneğin fabrika katındaki operatörler artık gizli yetersizlikleri ortaya çıkartmak ve değişiklikleri daha hızlı uygulayabilmek için üretim verisini gerçek zamanlı şekilde analiz ediyor. Tedarik zinciri seviyesinde yöneticiler ve lojistik uzmanları akıllı üretim teknolojilerini tedarikçilere tahmin ve planlamalar için çok büyük önem taşıyan bilgileri ulaştırabilmek için kullanıyor, aynı zamanda sevkiyat performansını da görüntüleyebiliyor. 2. Karar iyileştirmek

alma

süreçlerini

Connected Enterprise’da iyi karar alma süreci iş veri sermayesiyle başlar. Fakat birçok üretici yeni nesil üretime yükseltilmesi gereken eski sistemler kullanıyor. Bu süreçte bambaşka OT veri kaynaklarını mevcut IT sistemleriyle uzlaştırmak, akıllı üretim teknolojilerinden doğru veriyi çıkartmak ve veriyi eyleme geçilebilir bilgiye dönüştürmek gerekiyor. Bu adımları atmış ve kendilerini daha iyi veriyle silahlandırmış üreticiler bu

bilgileri varlıklarını optimize edebilmek, değişen müşteri ihtiyaçlarına hızlı çözüm oluşturabilme kabiliyetlerini geliştirebilmek, iş akışlarını sadeleştirmek ve envanteri azaltmak için kullanıyor. Dahası yaptıkları işleri derinlemesine anlamalarına yardımcı olacak yeni stratejik iç görüler kazanıyorlar; • Operasyonel güç ve zayıflıklarını belirliyorlar • Süreçleri analiz ediyor ve gelişim inisiyatifleri planlıyorlar • Daha iyi üretim sistemleri tasarlıyor ve uyguluyorlar • Hedeflenmiş eğitim programları geliştiriyorlar • Performans yönetim sistemleri kullanıyorlar 3. Güvenli ve güvenilir operasyonlar gerçekleştirmek Güvenli, uyumlu ve güvenilir bir operasyon yürütmek her üreticinin mevcut endişelerinden biri ve akıllı üretim bu daimi sorunların bazılarının üzerinden gelebilmek için yeni fırsatlar sağlıyor. Bunlardan en barizleri arasında yaşam ömrü tükenmiş, bağlanmakta zorlanan ve üreticileri tarafından desteklenmeyen köhne ve izole otomasyon sistemlerini değiştirmek yer alıyor. Fakat üreticiler çalışan yaralanmaları, makine arıza süreleri ve iş duraksamaları gibi alanlarda geçmiş performanslara göre yeni ihtiyaçları tanımlamalı. Bu yapıldığında süreç ve ekipmanları yeniden tasarım için öncelik sıralamasına koyabiliyorlar. Ekipman durumu ve istisna-temelli raporlama da dahil gerçek zamanlı veri toplayabilmek için gömülü zeka kullanma konusunu değerlendirmeliler. Bu veriler bir bağlam içinde kullanılabiliyor ve rol-temelli analitik olarak kalite, güvenlik, uyum, enerji kullanımı ve arıza gibi konularda faydaya dönüşüyor. Ancak o zaman kalite güvenlik müdürlerinden operatör ve bakım teknisyenlerine, farklı paydaşlar makine performansını, Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

19


Endüstri 4.0 - Makale üretim süreçlerini, uyumu ve çok daha fazlasını iyileştirmek için bu verileri kullanabilirler.

cilerin Connected Enterprise inşa etmeye hazırlanırken en çok sordukları sorulardan bazıları şöyle:

Üreticiler aynı zamanda bu süreçleri örneğin hat çalışanlarına akıllı makinelerin daha fazla görünürlük ve kontrol sağladığı karmaşık üretim süreçlerinde sormak şeklinde işbirlikçi hale getirmelidir.

Akıllı üretim hangi sürekli iyileştirme süreçlerinde bana yardımcı olur?

4. Altyapının güvenliğini sağlamak Daha fazla bilgiye ulaşılabilir olması ve daha fazla bağlantı noktası üretim ortamlarında hem iç hem dış tehditlere karşı daha fazla risk oluşturuyor. Siber saldırganlar artık kurumsal server’ların ötesinde operasyon teknolojilerini hedef almanın yollarını arıyor. Ve fabrika katında on yıllardır kullanılmış ve eskimiş olan aygıtlar kötü niyetli saldırılardan ve istemeden yapılan çalışan hatalarından kaynaklanan ihlallere karşı daha yatkın olabiliyor. Hiçbir güvenlik teknolojisi veya metodolojisi bu karmaşık tehdit ortamında yeterli olmayacaktır. Bunun yerine üreticiler farklı cephelerden gelecek tehditleri durdurmak için farklı katmanlardaki güvenlik korumalarını kullanan kapsamlı, derinliğine savunma yaklaşımına sahip olmalı. Sağlam ve güvenli bir ağ mimarisi, güvenlik konusunda bir sektör tercihi haline gelmiş olan standart ve değiştirilmemiş Ethernet üzerine inşa edilmelidir. Aynı zamanda teknisyenlerin yazılım kurulumlarını, yamaları ve ileriki yıllarda gerekecek güncelleştirmeleri güvenli bir şekilde yönetebilmesini sağlamalı, makine operasyonlarından kendi cihazını getir’e (BYOD) güçlü güvenlik politika ve prosedürleri kullanmalı. Yolculuğa başlamak… Akıllı üretim neredeyse sınırsız potansiyel sunar ve her şey daha fazla bağlantısallık ve bilgi paylaşımı sağlayacak olan Connected Enterprise kurmakla başlar. Bugün üreti20

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

Bu üreticinin kendi operasyon ve iş hedeflerine göre değişkenlik gösterecektir. Fakat başlangıçta bahsedilebilecek bazı alanlar Toplam Ekipman Verimi (OEE), ürün kalitesi, arıza süresi, artık, işçi güvenliği ve enerji tüketimi. Hangi iş süreci dönüşümü bana bir rekabet avantajı sağlayacak? Akıllı üretim bana bunu verebilecek mi? İşletme genelinde bağlantısallık üreticilere daha talep odaklı operasyonlar yürütebilmek için tüm seviyedeki operasyonlarını daha iyi koordine etme imkanı sağlar. Ayrıca varlık zekası da bakım yaklaşımını çalışma süresini iyileştirmek adına tepkiselden kestirimci bakım yaklaşımına dönüştürebilir. Ve otomatikleştirilmiş veri toplama manuel süreçlere göre özellikle de fazla denetime tabii sektörlerde ciddi zaman tasarrufu sağlayabilir. Akıllı üretimi kolaylaştırmak için hangi organizasyonel değişiklikler gerekiyor? IT/OT yakınsaklığı kesinlikle olmazsa olmaz ve işgücünde de benzer bir yakınsaklık olmalı. Geçmişte IT ve operasyon personeli genelde ayrı çalışmıştır fakat Connected Enterprise’da daha yakın bir iş birliği gerekiyor. Üreticiler çalışanları endüstriyel ağ teknolojilerini yönetme konusunda eğitmeli donatmalı ve iki grup arasındaki boşlukları doldurmalıdır.

Sağlanan faydaları nasıl ölçümleyebilirim? Operasyonları görüntülemek için kullanılan iş veri sermayesi faydaları da ölçüyor olacaktr. Veriler geçmişte OEE artışlarını, kalite iyileştirmelerini, artık /fire azaltmalarını, işgücü kullanımını ve daha fazlasını ölçmek için belirli sürelerde KPI tablolarında görüntüleniyordu. Connected Enterprise’da veri toplama ve raporlamanın standartlaşması tesislerin performanslarını karşılaştırmaya da yardımcı olur. Bir seferlik bir etkinlik olarak değil, bir Connected Enterprise yolculuğuna hazır mıyım? Connected Enterprise yolculuklarının her biri kapsamlı bir değerlendirmeyle başlamalıdır. Üreticinin bugünkü ve yarınki durumunu göz önünde bulunduracak bu değerlendirme kurumun ağ mimarisini, üretim ortamını, veri ve raporlama yetkinliklerini ve güvenlik politikalarını kapsamalıdır. Nihayetinde tüm bu değerlendirme neyin güncellenmesi ve neyin değiştirilmesi gerektiği sorusunu yanıtlayacaktır. Planlama yaparken bu sorulara kafa yoran ve Connected Enterprise’ı inşa ederken dört taktiğe dikkat eden üreticiler gerçek potansiyellerini sermayeye dönüştürebilmek için akıllı üretim stratejilerini daha iyi kullanıyor olacak. Connected Enterprise hakkında daha fazla bilgi almak için linki ziyaret edin: www.rockwellautomation.com/connectedenterprise.



Endüstri 4.0 - Makale

ENDÜSTRİ 4.0 UYUMLU: YENİ AKILLI GÜVENLİK ÇÖZÜMÜ kurulum yerinden bağımsız kontrol edilmesine olanak sağlar. Verilerin Dashboards üzerinden görüntülenmesi için ör. tablo, diyagram ya da grafik biçiminde sayısız faydalı işlevsellikler sunan geçerli bulut platformu Microsoft Azure kullanılır. Schmersal grubu Endüstri 4.0 proje yöneticisi Siegfried Rüttger, “Böylece müşterilerimize mutlak üretici ve sistemden bağımsız çözümler sunarız, böylece hangi Cloud’u kullanmak istediğinize kendiniz karar verebilirsiniz”, açıklamasını yapıyor. Akıllı Güvenlik Çözümü öngörülü bir servise olanak sağlar

Schmersal grubu bu yılki SPS Schmersal, SPS IPC Drives fuarında “Safety-toCloud” çözümünü ilk kez sundu

22

IPC Drives’da ilk defa bir Safety-to-Cloud çözümü tanıttı. Schmersal’in SD arayüzüyle donattığı tüm güvenli şekilde kapalı tutma ve güvenlik sensörleri ile güvenlik ışık bariyerleri, PSC1 ya da SDGateway güvenlik kumandası ayrıca Edge-Gateway Daten üzerinden istenen buluta aktarılabilir. SD (“Seri teşhis”) arayüzü güvenlik sensörlerinin ve kapalı tutma birimlerinin güvenilir olmayan verilerinin güvenli seri devrelere aktarılması içindir.

Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018

Akıllı Güvenlik Çözümü ile tüm çevrimsel SD arayüz sensör verileri buluta aktarılabilir. Bulut içinde bu çevrimsel SD verilerinin bağlanması kullanıcıya kapsamlı teşhis olanakları sunar, bunlar arasında örn. devre çevrimleri, güvenliğin durumu, sınır alanı uyarıları, mesafe uyarıları ve daha fazlası da vardır. Edge-Gateway verileri M2M iletişimi için stan dart protokol olan OPC UA formatında gönderir. Bu teşhis bilgileri ekranda görüntülenebilir ve tablet ya da cep telefonu gibi mobil cihazlar üzerinden açılabilir. Böylece üretim süreçlerinin

Siegfried Rüttger, “Akıllı Güvenlik Çözümü ile sensörden buluttan teşhis bilgilerinin iletilmesini sağlayarak, öngörülü bakım ve servis için öncü adımlar atıyoruz,” şeklinde açıklama yaptı. Kullanıcılar örneğin makinenin ne sıklıkla çalıştığına ve işletim saatlerinin sayısına ve bileşenlerin ileriye dönük aşınmasına dair bilgilere ulaşabilir böylece erken değiştirme mümkün olur ve makinenin durma süreleri önlenebilir. Güvenlik ışık perdelerinin sisteme entegre edilebilmesi de ayrıca bir avantajdır. Örneğin ışık perdesinin sensörlerinde kirlenme oluşursa bunun sonucunda sinyal gücü azalırsa ışık bariyeri/perdesi güvenli bir şekilde kapanabilecek şekilde optik bir uyarı bildirimi verilir böylece erkenden düzeltici önlemeler alınabilir.



Endüstri 4.0 - Makale

SANAYİ 4.0’IN ODAĞINDA İNSAN VAR

Mustafa Ayhan Bosch Türkiye loT ve Sanayi 4.0 Koordinatörü

24

Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat 2018


Dünyayı sarmaya başlayan Sanayi 4.0 fırtınası, üretim ve tüketim ilişkilerini bütünüyle değiştirmeye aday. Bu yeni süreçte bir yanda tüketicinin değişen ihtiyacına anlık olarak uyum sağlayan üretim sistemleri yer alıyor diğer yanda ise birbirleriyle sürekli iletişim ve koordinasyon halinde olan otomasyon sistemleri…

Sanayi

4.0’ın

‘Akıllı

ihtiyacı

sensörler

algılayıp,

uzaktaki

Fabrikaları’; aracılığıyla

diğer

üretim

araçlarıyla ağ üzerinden iletişim kurup, ihtiyaç duydukları üretim bilgisini Büyük Veri’den çeken akıllı makine ve sistemlerden oluşacak. Peki bu yeni döngüde insanın yeri nerede olacak? Şimdi akıllardaki soru bu: Robotlar iş başına geçtiğinde biz işsiz mi kalacağız?

Aslına bakarsanız Sanayi 4.0’ın temel olarak 3 hedefi var: İlki ekonomik büyüme, istihdam ve sosyal istikrar, ikincisi kalıcı değer ve iş güvenliği, üçüncüsü ise daha fazla verimlilik ve yüksek yaşam standardı… Bu hedefleri iyice özümsediğimizde insanın devre dışı kalmadığını, aslında Sanayi 4.0 devriminin odak noktasında yer aldığını görüyoruz.

Sanayi 4.0 sürecinde çalışanlara

ihtiyacın azalması ya da tamamen

Endüstri 4.0 - Makale Bunun için İşyeri 4.0 adında bir

ihtiyacın ortadan kaldırılması gibi bir

uygulamayı hayata geçirdik. Bu,

durum söz konusu değil. Bu, Sanayi

insanların ve makinelerin yakın bir

4.0 konusunda unutulmaması ge-

çalışma içerisinde olmasını öngörüy-

reken önemli bir faktör. Sanayi 4.0

or. Robotları bir rakipten ziyade iş

fabrikaları etkisi altına alacak, ancak

arkadaşına dönüştürüyor.

çalışanlar her zaman ağa bağlı sanayide önemli oyuncular olmaya devam edecek. İnsanlar ve makineler

Örneğin; Bosch’un geliştirdiği üretim

birbirleriyle hiç olmadığı kadar yakın

robotu APAS, nazik bir şekilde met-

bir çalışma içerisinde olacak.

al parçayı tutuyor ve iş arkadaşına uzatıyor. Bunu yaparken, birbirler-

Esasen Sanayi 4.0, çalışanları destekli-

ine çarpmadan önce durabilmesi

yor ve çalışmayı daha kolay bir hale

için tüm hareketlerine dikkat ediyor.

getiriyor. Çalışanların gereksiz olarak

Boyu 1,75 metre olsa da kolay ve dik-

zaman harcadıkları pek çok görev

katli bir şekilde hareket ediyor ve tek

artık dijital bağlanabilirlik sayesinde

bir hata bile yapmıyor. APAS, daha

hızlı ve basit bir şekilde yürütülebili-

şimdiden otomotiv üreticileri ve te-

yor. Sanayi 4.0, üretim sektöründe

darikçilerinin gözdesi oldu.

günlük işlerin yükümü azaltarak çok önemli bir fark yaratıyor.

Sanayi

4.0,

istihdam

alanında

önemli açılımlar getirecek. Nitekim Bosch Türkiye ekibi olarak Sanayi

Endüstriyel Veri Bilimciliği, Robot

4.0 ile ilgili çalışmaları 2014 yılında

Koordinatörlüğü,

Bursa fabrikalarımızda başlattık. İlk

Uzmanlığı, 3D Yazıcı Mühendisliği

projeler devreye girmeye ve üretim,

gibi meslekler yepyeni iş alanları

verimlilik, tasarruf anlamında önemli

oluşturmaya başladı ve iş gücü de

kazanımlar sağlanmaya başladı bile…

artık bu ve benzeri alanlara doğru

Bu çalışmaların odak noktasında da

kayıyor.

insan yer alıyor.

nedeniyle istihdam oranlarında bir

Veri

Dolayısıyla

Güvenliği

Sanayi

4.0

değişimden ziyade, iş ve uzmanlık Biz

Bosch’ta,

çalışanları

rutin

çalışmalardan alarak onlara kre-

alanlarında bir değişimin yaşanmaya başladığını söyleyebiliriz.

atif görevler için daha fazla zaman sağlayabileceğimize

inanıyoruz. Makine & Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

25


Endüstri 4.0 - Makale

YAPAY ZEKA VE ENDÜSTRİ 4.0’IN BİRBİRİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ oruz. Makine öğrenimi neticesinde elde edilen bulgular tarafında yazılan algoritmalar ile ürün taşıyan arabanın nerede olduğunu, hangi süratle gittiğini öğrenmek mümkündür. Ayrıca lojistiğin daha verimli duruma getirilmesini sağlama olanağı vardır.

Erçin Temel Proente Otomasyon CEO

İnsanlara ürkütücü gelen “istikbal robotların elinde olacak” felsefesi, her ne kadar üzerinde çalışılsa da, üretim-sanayi amacıyla rafa kalkmış durumda. Üretim endüstrisi yüksek bir süratle beraber tetkik üzerine milyonlar harca maktadır. Devir Yapay Zeka ve Endüstri devridir. “Zeki robotlar” ile beraber daha verimli bir hayata sahip olma devridir. Gelecekte yararlı olacağı belirtilen bugünkü ‘TOP’ hususlar; Yapay Zeka ve Endüstri 4.0, IoT (Nesnelerin İnterneti) gibi hususların hepsi algoritmalar ile bera ber oluşturulmaktadır.

Üretimde Yapay Zeka

Biliyoruz ki, her bilim dalı

kendi ortamında alt dallarına ayrılır ve en önemlisi, tüm bilimler birbiri ile ilişkilidir. Bu sebeple ki örnek olarak fiziğin yapay zeka üstünde, yapay zekanın da başka bilim dalları üstünde tesiri kaçınılmaz olmuştur. Fabrika Planında Yapay Zeka ve Endüstri 4.0 Endüstri 4.0’ın en enteresan tarafı, fabrika ortamındaki makinelerin birbirine bilgi verebiliyor olması. Zeki makineler, ürünlerin kim doğrultusunda ve ne zaman üretildiğini bildirme yetisine sahip. Fabrikanın karanlıkta bile çalışabiliyor olması vb durumların hepsi, her ne kadar üzerine basılarak söylenmese de, bir başka isimle “Yapay Zeka ile donatılmış fabrika”dır. Lojistikte Yapay Zeka Endüstri 4.0’ın bir başka kolu ise, lojistiktir. Burada tekrar Yapay Zeka’nın tesirini görüy-

26

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

olarak ısınan termos, zeki şehirler, zeki ulaşım, robot süpürge makineleri, uzaktan izlenen ve denetim edilebilen fırın ve dondurucu gibi aklınıza gelebilecek her türlü projede kullanılmaktadır. Gelişmiş Firmalar Paralarını Araştırmalara Harcıyor

Lojistik Internet of Things (Nesnelerin İnterneti) elektriksel cihazların, yapıların birbiri ile etkileşim sistemi ortamında olmasıdır. Yazılım, duyarga ve ağ bağlanabilirliği özellikleri ile beraber objelerin birbirinden bilgi almasını ve bilgi değiş tokuşu yapmasını sağlamaktadır. Nesnelerin interneti (IoT) şebeke altyapılarının zarar görmesi halinde denetim edilmesini ve bilgisayara ikaz göndermesini de mümkün kılabilecek beceriye sahiptir. Sistemlerin birbirlerine bağlanma verimliliği ve Makine ve Makine (M2M) arası gerçekleşen etkileşimler artırılır. Nesnelerin interneti ( IoT), sanayi 4.0’a özgü bir husus değildir. IoT sarf edilen başka kategorilerden bunlara örnek verecek olursak; ev otomasyonu (zeki ev projesi), otomatik açılan ışıklar, otomatik

Bugün de, ileride de, yapay zekanın büyük bir ciddiyete sahip olacağını fark eden firmalar, yapay zeka tetkiklerine milyonlarını harcamaktadır. Örnek vermek gerekirse, Türkiye’de tespit edilen bir firma, Facebook Messenger ile bir ürün istediğimizde, söylediğimizi anlayan ve ona göre yanıt veren bir bot geliştirdi. Bot hem ne talep ettiğimizi hem de nerede bulunduğumuz verisini bizden alarak ürünü bize gönderiyor. Şimdilik kullanıma geçmeyen bu proje bir ‘sigorta’ firması bünyesinde üretildi. Google, Facebook, IBM, Microsoft vb. firmaların 2017’nin ilk çeyreğinde satın aldıkları yapay zeka girişimlerini ve aldıktan sonra hızla geliştirdiklerini görünce bu işin ne kadar ciddiyetle yapıldığını görebiliyoruz. Bize de şimdilik onların ürünlerini kullanarak, ürün çıkartmak kalıyor. Umuyoruz ki bu da değişecek. Ancak şu anda yarış süratlenmiş ve rekabet kızışmış durumda.



Dosya - Bina Otomasyonu

64’E KADAR BAC NET ALAN CİHAZLARI BAĞLANTILANDIRMAK İÇİN YENİ BACNET MS/TP ARAYÜZÜ

DOSYA

Beckhoff Bina Otomasyonu: BACnet uygulamaları için çok amaçlı ürün portföyü

BİNA OTOMASYONU AKILLI BİNALAR

BACnet/IP’ye ek olarak, Beckhoff şimdi aynı zamanda EL6861 EtherCAT Terminali ile BACnet MS/TP (Master Slave/ Token Passing) (Ana bilgisayar Uydu Bilgisayar / Andaç Geçirme)’yi desteklemektedir. Bu seri arayüz BACnet-uyumlu alan cihazlarının, örneğin pompalar, sürücüler, frekans dönüştürücü veya benzerlerinin, alt-veriyolu sistemleri olarak, ek ağgeçitlerine veya ağ yönlendiricilerine gerek duyulmaksızın kontrol ve izlenmesi için kullanılabilirler. 64 cihaza kadar, RS485 alçak güç alıcı-vericileri ile bağlanabilirler. Buna ek olarak, desteklenecek MS/TP kanallarının sayısını ölçeklemek üzere çok sayıda terminal de çalıştırılabilir.

1-kanal BACnet MS/

TP arayüzünü kullanarak, TwinCAT Sistem Yöneticisi içerisinde merkezi olarak çalıştırılan kurulum ve ağ-yönlendiricileri veya ağ-geçitleri gibi harici cihazların bağlanmasına gerek duyulmadığı için donanım ve mühendislik maliyetleri önemli

28

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

ölçüde azaltılabilir. TwinCAT otomasyon yazılımı içerisinde entegre edilmiş BACnet MS/TP sürücüsü ile birleştirilerek terminal Revizyon 12 ile uyumlu BACnet protokolunu yürütür. Terminal aynı zamanda BACnet/IP ağına yönlendirilmeksizin yerel olarak da kullanılabilir.

RS485 arayüzü elektriksel olarak yalıtılmış sinyal aktarımı boyunca yüksek araya girme bağışıklığı sağlar. EL6861, polarlama direnci (ağ gerilimi) ile kullanım için Everiyolu besleyicisinden 20 mA’de 1 x 5 V DC sağlar (elektriksel olarak yalıtılmış, kısa devre dayanımlı).



Dosya - Bina Otomasyonu

EEC, ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLERİYLE BULUŞTU EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri, EEMKON 2017’de Kongre Sponsorluğu ile yerini aldı. EMO İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen “EEMKON 2017- Elektrik Elektronik Mühendisliği Kongresi”, 16-18 Kasım 2017 tarihlerinde Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesi’nde gerçekleştirildi.

Kalanındaki ongrenin fuaye stantta değerli

meslektaşlarını ağırlayan EEC Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hayri Kartopu, etkinlikle ilgili görüşlerini “Elektrik Mühendisleri Odası, üyelerine ve sektöre meslek alanlarındaki gelişmeleri 7 farklı sektörün gözünden sunan, akademisyenleri, sektöre yön veren sanayi kuruluş temsilcilerini ve geleceğin mühendislerini bir araya getiren, teknolojik gelişmelerin, mesleki sorunların ve çözüm önerilerinin dile getirildiği bir etkinlik gerçekleştirdi. En önemlisi 30

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

de sektör ile ilgili teknolojik gelişmelerin ağırlıklı olarak konuşulup tartışılmış olmasıdır. Dolayısıyla tüm katılımcıların ufkunu açan bir etkinlik oldu. Biz de her zaman olduğu gibi, EEC olarak zayıf akım sistemleri alanında güçlü mühendis kadrosu ile hizmet veren deneyimli bir firma olmanın sorumluluğunu taşıyor, sektörümüzü besleyen bu gibi etkinliklerde yerimizi alıyor ve gereken desteği vererek katkı sunmaya çalışıyoruz.” sözleriyle özetledi. Kongre kapsamında; Biyomedikal Mühendisliği, Elektrik ve Kontrol Mühendisliği,

Elektronik Sanayi, Enerji Politikaları, İletişim Teknolojileri, Kent ve Elektrik, Mühendislik Eğitimi konularının güncel durumları sektörün duayenleri tarafından değerlendirildi. EEC Ege Bölge Müdürü Yavuz Alkan da Fevzi Çakmak Salonu’nda 18 Kasım Cumartesi günü gerçekleşen “Elektronik Mühendisliğinin Örgütlenmesi” oturumunda “YEST - Yapı Elektronik Sistemleri Tesisat Mühendisliği Uygulamaları” üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Alkan sunumunda; “Günümüzde yapılar boyut


Dosya - Bina Otomasyonu

değiştirmiş, çok katlı – çok işlevli binalar çoğalmış, çok geniş alanlara sahip endüstriyel tesisler kurulmaya başlamıştır. Bu yapıların içerisinde aynı anda binlerce insan çalışmakta ve yaşamaktadır. Yapılara; insanların can ve mal güvenliğini sağlayacak, yaşam kalitesini arttırıcı konforu sunacak elektronik sistemlerin kurulması da kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Yapılarda elektronik sistemlerin zorunlu kullanımındaki artış ile

birlikte, mühendislik hizmetlerinin daha sağlıklı uygulanması ve denetlenmesi de önem kazanmıştır. Sistemler, mutlaka elektronik mühendislerinin uzmanlığında tesis edilmelidir. Çünkü doğru projelendirilmeyen, denetlenmeyen ve doğru tesis edilmeyen sistemler kısa sürede kullanılamaz hale gelecek ve acil bir durumda ihtiyaca cevap vermeyecektir.” sözleriyle sektörün güncel durumunu aktardı. Yavuz Al-

kan, EEC ile EMO’nun iş birliğini ise; “EMO Merkez Daimi Komisyonumuz; YEST – Yap Elektronik Sistemleri Uygulamaları Mevzuatı’ndaki eksikliklerin tamamlanması ve mesleki sorunlarımızın çözüme kavuşması için çalışmalarını sürdürmektedir. EEC mühendisleri olarak yıllardır sektörde kazandığımız deneyimlerin gücüyle komisyonumuzun çalışmalarına destek olmaya devam edeceğiz.” cümleleriyle vurguladı.

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

31


Dosya - Bina Otomasyonu

YEŞİL BİNALAR ÖTESİ KONFERANSI’NDA “GELECEĞİN KENTLERİ, KENTLERİN GELECEĞİ” ELE ALINDI Mimarlık ve yapı sektörünün profesyonelleri, akademisyenler ve yerel yönetim temsilcileri, 3.Yeşil Binalar Ötesi Konferansı’nda buluştu. Ünlü İngiliz mimarlar Peter Barber ve Bob Allies konuk konuşmacı olarak dünyadaki son gelişmeleri paylaştılar.

Mimarlık Fakültesi’nde gerçekleştirilen konferans açılış konuşmaları ile başladı. Açılış konuşmalarını yapan MSGSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Deniz İncedayı, MSGSÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Sema Ergönül, Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Emre Alkin ve Beylikdüzü Belediye KO Yapı Proje Grubu – BEZE Başkanı Ekrem Group ve MSGSÜ Mimarlık İmamoğlu’na Orga- Fakültesi tarafından düzennizasyon Komitesi lenen “Yeşil Rapido, 3.Yeşil adına Bengü Bilik, Binalar ve Ötesi Konferansı” Sevda Yayla ve Neşe Dünya Şehircilik Gününde Jones tarafından “Future & Cities - Geleceğin teşekkür belgesi Kentleri, Kentleri Geleceği” takdim edildi. teması çerçevesinde

E

gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmalarını MSGSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Deniz İncedayı, MSGSÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Sema Ergönül, Altınbaş Üniversitesi Rektör Yard. Prof.Dr.Emre Alkin ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı. MSGSÜ Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Deniz İncedayı çevre sorunlarının mimarlık ve tasarımda çok önemli olduğunu belirterek

32

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

“Yaşam alanlarımızın kalitesi için tüketim alanlarını da sorgulamamız gerekiyor. Uluslararası kuruluşlar da bu konuları sürekli gündemde tutuyor. Konferans gerek eğitim, gerek ortak geleceğimiz, gerekse mesleki açıdan önemli katkıda bulunacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. MSGSÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Sema Ergönül de konuşmasında “Günümüzde hızlı kentleşmeyle tüm kentler birbirine benzemeye başladı. Kentlerimizi yeniden yapılandırmamız, tüm boyutlarıyla sürdürülebilir kılmamız bizim en önemli görevimizdir” dedi ve fakültenin bu alandaki projelerinden bahsetti.

Altınbaş Üniversitesi Rektör Yard. Prof Dr. Emre Alkin yaptığı vizyonel konuşmasında “Geleceğin kentlerini öyle tasarlamalıyız ki uzay yolculuğu ‘kurtuluş’ anlamına gelmesin. Yeşil bina deyince çevreye duyarlılık ve enerji tasarrufu akla geliyor. Tasarruflar bugün için mi, yarına mı sorularını sormalıyız. Yeşil tasarımları toplumun en alt katmanlarına indirmek çok önemlidir. Yeşil tasarımları düşük gelirlilerden yola çıkarak benimsetmeye başlamalıyız. Elitist bakış açısı insanları bu projelerden uzaklaştırıyor. Anlatmak gerekir, liderlik yapmak gerekir” dedi. Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise yeni


Dosya - Bina Otomasyonu

nesil belediyecilikten bahsederek “Türkiye’nin yüzde 90’ı bana göre kentlerde yaşıyor. Plansız gelişme, özensizlik, kolaycılık var. Büyük göç yaşayan Türkiye’mizde insanların bir kente ait olmasına ilişkin aidiyet duygusu geliştirilemiyor. Yaşadığımız kent kimliğimizin bir parçası olmalı. Kentsel aidiyet, kent kimliği sadece Türkiye’de değil tüm dünyada tartışılıyor. Artık sadece yediklerimizin değil içinde yaşadığımız binaların da doğal olmasını istiyoruz. Yalnızca yeşil alan değil, yeşil binalar da istiyoruz. Kentlerimizin akıllı, erdemli, yaratıcı olmasını istiyoruz. İnsanların kentlerine sahip çıkmaları çok önemlidir. Yeni Nesil Belediyecilikte iki kavram bulunuyor. Özen ve saygı. Bir kentin en değerli hazinesi insanlardır. Değerleriniz netse karar vermeniz kolay olur.” şeklinde konuştu ve Beylikdüzü’nde gerçekleştirilen projeleri anlattı.

olarak iki ünlü İngiliz Mimar Bob Allies ve Peter Barber katıldı. Yapı, enerji ve yönetimi, toplu taşıma, çevre, atık yönetimi konularının ele alındığı Konferansta, ülkemizin önde gelen STK’ları, proje geliştiricileri, mimarları ve akademisyenleri, yapı sektörünün profesyonelleri, karar verici kamu kurumlarının yetkilileri, geleceğin şehirlerini tartıştı.

Sürdürülebilirlik ve daha yaşanabilir yapılı çevre kavramının altının çizildiği “Yeşil Rapido, 3.Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı”na konuk konuşmacı

Geleceğin Şehirleri Nasıl Gözükecek?

Geleceğin Kentleri-Akıllı Şehirler Konferansın ilk sunumunu “Geleceğin Kentleri-Akıllı Şehirler” başlığıyla duayen akademisyen Prof. Dr.M.Rifat Sağlam yaptı. Sunumda; “2050-2070’lerde dünyada demografik durum nasıl olacak? Akıllı şehir nedir? Belirgin temel özellikleri nelerdir? Akıllı şehir dönüşümü nasıl gerçekleştirilir? Türkiye’nin kentleri nasıl akıllı şehirler haline getirilebilir. Bir mega proje ve geleceğin akıllı şehirlerine ait bir video” yer aldı.

İlk oturumda Nihat Sandıkçıoğlu (AYD

E.Genel Sekreteri) başkanlığında “Geleceğin Şehirleri nasıl Gözükecek?” sorusuna yanıt arandı. Oturumda; Gülcemal Alhanlıoğlu (CRE Consultancy Kurucu Ortak), Okan Sarıkaya (Yeni Birlik Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni), Rahmi Aydemir (Aydemirler A.Ş. İş Geliştirme Yön.Yazar), Salih Çıkman (Mental Design Works), Tolga İmamoğlu (WRI Yol Güvenliği Projeler Yöneticisi) görüşlerini paylaştı. Yapı Sektörü, Malzeme Üretici ve Tedarikçileri Geleceğe Nasıl Hazırlanmalı? Başlıklı ikinci oturumun başkanlığını F.Fethi Hinginar (Türk Ytong YK Başkanı) yaptı. Cemil Yaman (ERKE Sürdürülebilir Bina Tasarım), Önal Yılmaz (META Gayrimenkul Genel Müdürü), Murat Kader (İki Design Mimarlık), Esra Aydınoğlu (Şişecam Kaplamalı Camlar ve Franchise Ürün Md) ve Zafer Kabadayı (Schindler Türkiye Genel Müdürü) konuşmacı olarak katıldı. Deneyimli tesisler yönetim şirketi META Genel Müdürü Önal Yılmaz; “ Sürdürülebilir bina yönetimi için en başta mimari

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

33


Dosya - Bina Otomasyonu

tercihler ve ürün seçimi çok önemli” diyor. “Yüz Millik Katmanları”

Şehir

ve

Diğer

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı’nın konuk konuşmacılarından dünyaca ünlü İngiliz Mimar Peter Barber “Yüz Millik Şehir ve Diğer Katmanları” konulu bir sunum yaptı. Yüksek yoğunluklu alanlarda düşük katlı kentsel konut planları geliştiren Peter Barber’ın

34

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

projeleri uluslararası birçok ödül aldı ve İngiliz konutlarının geleceği için bir model olarak lanse edildi. Peter Barber, mimarlığı bir yandan tasarım zanaatkârlık ve malzemelerin birleşimi bir yanda da ekonomik, sosyal, politik boyutları olan bir meslek olarak tanımlıyor. “Geleceğin Şehirleri Şimdi Nereye?” Son oturumda ise “Geleceğin Şehirleri Şimdi Nereye?” konusu ele alındı. “Şehrin gelişimine ve Şehrin gelecekteki ihtiyaç ve arzulara uyum

sağlayacak şekilde değişimine nasıl odaklanılacak. Uzunca bir süre şehirlerin kontrolsüz ve planlamasız büyümesine ve değişmesine izin verdik. Bu durum devam edemez. İlk metropol olan İstanbul’un evrimini yönlendirebilmek için ne yapabiliriz? İstanbul gibi bir şehrin geleceğin zorluklarını yerine getirebileceğinden nasıl emin olabiliriz?” gibi başlıkların yer aldığı oturum Selçuk Avcı (Avcı Architects) yönetiminde gerçekleştirildi.


Can Elmas (Elmas Akyürek Mimarlık), Civan Orhan (Kolektif House Kurucu Ortak), Emir Drahşan (Emir Drahşan Mimarlık), Nilüfer Kozikoğlu (Nilüfer Kozikoğlu Mimarlık), Peter Barber (Peter Barber Architects) panelist olarak yer aldı.

Dosya - Bina Otomasyonu

“Bir Süreklilik Olarak Şehir: Allies and Morrison’dan Mimarlık ve Şehircilik” Konferansın sonunda ikinci konuk konuşmacı ünlü İngiliz Mimar Bob Allies “Bir Süreklilik Olarak Şehir: Allies and Morrison’dan Mimarlık ve Şehircilik” konulu sunum yaptı. Birleşik Krallık dışında Afrika, Ortadoğu ve Kuzey Amerika dahil olmak üzere uluslararası alanda da pek çok projeye imza atan Allies and Morrison kurucu ortaklarından Bob Allies, bir mimarın yapabileceği en iyi şeylerden birinin, uzun ömürlü, kuşaklar boyunca koşullara adapte olabilen binalar tasarlamak olduğunu söylüyor. Allies, gelecekteki binaların ‘yüksek performanslı’ binalar olması gerektiğinin altını çiziyor. Ayrıca bu binaların gelecekteki küresel iklim değişikliğine ve beklenmedik koşullara karşı esnek olmasının yanı sıra iklimle birlikte çalışan yapılar olması gerektiğini savunuyor. Sonuç odaklı yaklaşım ve önerilerin paylaşıldığı “Yeşil Rapido 3. Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı” Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Mimarlık Fakültesi iş birliği ile MSGSÜ Fındıklı Yerleşkesi, Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda gerçekleştirildi.

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

35


Güncel

TÜRKİYE İNOVASYONUN ÜSSÜ OLUYOR

Fujıfılm Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Jun Hıguchı: “Kazakistan’dan Güney Afrika’ya uzanan ve Orta doğu’yu da kapsayan geniş coğrafyada, potansiyelinden dolayı istanbul’u inovasyonun merkezi olarak konumlandırdık” dedi.

Dünyanın

önde gelen teknoloji şirketlerinden Fujifilm, fotoğraftan medikale, grafik sistemlerden endüstriyel ürünlere kadar uzanan teknolojik alt yapısını girişimcilere açıyor. Yıllık global cirosunun yüzde 7’sini AR-GE’ye ayıran Fujifilm, Japonya, Amerika, Hollanda, İspanya ve İngiltere’den sonra altıncı ‘Açık İnovasyon Merkezi’ni İstanbul’da hayata geçirdi. “Açık İnovasyon Merkezi” Fujifilm’in İstanbul merkez binasında faaliyet gösterecek. Fujifilm Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Jun Higuchi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen açılışa Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, 36 Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

İstanbul Ticaret Odası ve Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle farklı üniversitelerden üst düzey yetkililer katıldı. Konuklara, Jun Higuchi, Fujifilm Türkiye Genel Müdürü Cengiz Metin ve Fujifilm Avrupa İnovasyon Merkezi Direktörü Sander Vermeulen tarafından Açık İnovasyon Merkezi’nin faaliyetleri hakkında bilgi verildi. TÜRKİYE 15 ÜLKENİN YÖNETİM MERKEZİ Başarılı çalışmalar nedeniyle daha önce Kazakistan, Özbekistan ve Azerbaycan’ın da içinde bulunduğu 15 ayrı ülkenin yönetim merkezi olan Fujifilm Türkiye, şimdi de “İnovasyon Üssü” oldu. Açık İnovasyon Merkezi, Türkiye’nin yanı sıra Kaf-

kaslar, Orta Asya, Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden gelen fikirlerle farklı teknolojilerin geliştirilmesine ev sahipliği yapacak. Fujifilm’in Türkiye’deki ana faaliyet alanları olan medikal sistemler, grafik sistemler, endüstriyel ürünler, dijital kamera ve fotoğraf baskı ürünlerinin dışında; global know-how’ı da tüm şirketlere, üniversitelere ve girişimcilere açık olacak. Öncelikli olarak “Sağlık, enerji, çevre ve endüstri” konularında çalışmaları, projeleri ve fikirleri olan potansiyel iş ortakları; iş birliği fırsatlarını değerlendirmek için bu merkezi ziyaret edebilecek. İNOVASYONDAN

GELEN


DEĞER Fujifilm’in inovasyona büyük önem verdiğinin ve bunu logosuyla birlikte kullandığı global bir slogana dönüştürdüğünün altını çizen Fujifilm Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Jun Higuchi, “Value from Innovation’ (İnovasyondan Gelen Değer) sloganı Fujifilm’in potansiyelini ortaya çıkarıyor. Bununla beraber, yarının iş kollarını ve yaşam tarzını yaratmak için yenilikçi teknolojileri, ürünleri ve hizmetleri sürekli olarak geliştirmeye yönelik taahhüdünü anlatıyor. İnovasyon merkezimiz, gelişmiş teknolojilerle geleceğe öncülük edecek. Devlet kurumları ile de iş birliği yaparak, ihtiyaç duyulan araştırma ve geliştirme projelerine katkı sağlamaktan mutluluk duyacağız” dedi. “İLHAM VERECEK” “Misyonumuz; sürdürülebilir kurumsal faaliyetlerimiz sayesinde dünya çapındaki tüm insanların yaşam kalitesini arttırmaya yardımcı olmaktır.” diyen Fujifilm Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Jun Higuchi, “Fujif-

ilm Türkiye Açık İnovasyon Merkezi yaklaşık 50 ülkeye hizmet verecek. Kazakistan’dan Güney Afrika’ya uzanan ve Orta Doğu’yu da kapsayan geniş coğrafyada, potansiyelinden dolayı İstanbul’u inovasyonun merkezi olarak konumlandırdık. Fujifilm’in tüm global know-how’ını iş dünyasına ve fikirlere açıyoruz. Açık İnovasyon Merkezi’miz, küresel yeniliklerin keşfedilmesine olanak sağlayacak. Fotoğraf filmiyle başladık; medikale kadar uzanan çok sayıda temel teknoloji geliştirdik. Çok daha ileri ürünleri geliştirmek amacıyla bu teknolojileri etkin bir şekilde kullanıma soktuk. Bu merkez, Fujifilm’in teknik ilerlemelerini takip etmek isteyen geniş bir coğrafyadaki girişimcilere ve yeni teknolojiler ile yakın ilişki kurmak isteyenlere ilham verecek. Gelin, fikirlerinizi teknolojimizle harmanlayalım” dedi. AÇIK ÇAĞRI Fujifilm Türkiye Genel Müdürü Cengiz Metin de iş birliği çağrısı yaparak, “Öncelikli olarak devlet kurumları ve üniversitelerle iş birliği halinde

Güncel olacağız” dedi. İnovasyon alanında buluşmak için ortak bir platform oluşturduklarını, Fujifilm’in oldukça zengin teknolojik alt yapısını ve bilgi birikimini geniş bir yelpazede sunacaklarını belirten Cengiz Metin şöyle devam etti, “Sağlık, endüstri ve teknoloji alanında çözümlerimiz var. Burada iş ortaklarımızla önemli projeleri geliştirerek anlaşmalar yapmayı hedefliyoruz. Buradan açık çağrı yapmak istiyorum, mevcut fikirleri olanlarla karşılıklı ürün geliştirmeleri yaparak inovatif çözümler sunmak istiyoruz. Fujifilm’in derin teknolojisini Türkiye ile paylaşmaya hazırız.” “TÜRKİYE ÇOK AVANTAJLI” İnovasyon merkezinin açılışı için Hollanda’dan gelen Fujifilm Avrupa İnovasyon Merkezi Direktörü Sender Vermeulen ise, Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle çok avantajlı olduğunu belirterek, “İnanıyoruz ki, Türkiye’de çok olumlu gelişmeler kaydedeceğiz. Buradaki bilgi alışverişlerini sürekli araştırıyor ve geliştiriyor olacağız” dedi.

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

37


Ürün

ABB, YUMİ AİLESİNİN EN YENİ ÜYESİNİ SUNAR

Dünyanın gerçek anlamda insan işbirliği temelli çift kollu ilk endüstri robotu YuMi® başarısından sonra ABB, sektöründe öncü kabiliyetleri çok daha küçük ayak iziyle birleştiren tek kollu işbirliği temelli robotunu tanıtıyor

A

BB, tek kollu olarak geliştirdiği en yeni insan işbirliği temelli robotunun tanıtımını, Tokyo 2017 Uluslararası Robotik Sergisi’nde (iREX) yaptı. Adından da anlaşıldığı gibi işbirliği robotları üretkenliği arttırmak ve müşteri eksenli üretime geçişi desteklemek için imalat ortamında insanlarla birlikte çalışmak üzere tasarlanmıştır. Robotun lansmanı resmi olarak 2018’de yapılacak. Yeni robot, 2015’de küçük parça montajı için çıkarılan YuMi gibi 500 gram yük kapasitesine sahip ve kompakt yapısı ile mevcut mon38

Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

taj hatlarına kolayca entegre edilerek üretkenliği arttırıyor. Yeni robot ayrıca yönlendirerek öğretme modu özelliğiyle operatörler için özel bir eğitim gerekmeden programlanabiliyor. ABB Robotik ve Hareket Bölümü Başkanı Sami Atiya; “YuMi beklentilerin üzerinde başarı gösterdi; ilk olarak küçük parça montajı için tasarlanmıştı, ama daha sonra, çeşitli işler yapabilme kabiliyetine ulaştı: örneğin sushi yapabiliyor, Rubik Kübünü çözebiliyor, hediye paketi yapabiliyor, hatta orkestra yönetebiliyor. YuMi’nin bu başarısından sonra, özellikle müşterilerin talebi yönünde geliştirilen yeni tek kollu ro-

botumuzun da aynı başarıyı yakalayacağını kesinlikle umuyoruz” diye belirtiyor. “İşbirliği temelli robot portföyümüzü daha da geliştiriyoruz” diyen, ABB Robotik Direktörü Per Vegard Nerseth; “En yeni robotumuz ‘geleceğin fabrikası’ için beklenen robottur ve müşteri eksenli üretim çağında müşterilerimize büyüyerek gelişme imkanı sunacaktır. Robotun ABB Ability™ dijital çözümleriyle birleştirilmesi, müşterilerimize fabrikalarının verimlilik ve güvenilirliğini üst seviyeye taşıma imkanı sağlayacaktır” dedi. ABB iREX 2017’de 29 Kasım - 2 Aralık tarihlerinde, East Hall, Booth IR3-56’da yer aldı.


Y

Güncel

MADENCİLİKTE ABB ÇÖZÜMLERİ

aklaşık 100 kişinin katılımıyla gerçekleşen seminerde katılımcılar ABB’nin sunduğu çözümlere yoğun ilgi gösterdi. Seminerde aynı zamanda ABB’nin Maden, Alüminyum, Çimento ve Yeraltı Madenciliği Global Grup yetkilileri de yer aldı. Seminerin açılış konuşmasını, ABB Türkiye Proses Endüstrileri Lokal İş Birimi Müdürü Mehmet Yetkin ve ABB Maden, Alüminyum, Çimento Grup Başkan Yardımcısı Max Luedtke gerçekleştirdi. Yetkililer, madencilik endüstrisindeki gelişmeler ve endüstriyel devrimden ve bu gelişmelere uyumlu olarak ABB’nin Endüstri 4.0 ve dijitalizasyon alanlarında endüstriye yönelik özel uygulamalarından bahsetti. Seminerin ana konusu olan anahtar teslim çözümler ve dijitalizasyon kapsamında ABB’nin madencilikte yapılanması, ABB AbilityTM platformu ve madencilik endüstrisine özel geliştirilen MineOptimize çözümleri ve MineOptimize ile değer yaratan dijital uygulamalar üzerinde duruldu. Enerji ve üretim verimliliğini artıran, işletme hatalarını azaltan, hataların bulunmasını ve doğru karar verilmesini kolaylaştıran, bakım maliyetlerini azaltan dijital uygulamalar Proses Kontrolü (Process Control), Enerji Kontrolü (Power Control), Gelişmiş Proses Kontrolü (Advanced Process Control)/ Expert Optimizer, Durum İzleme&Varlık Yönetimi (Con-

dition Monitoring&Asset Management), Entegre Maden Operasyonları (Integrated Mine Operations) (Planlama/Programlama, Sevk ve Filo Yönetimi), Information Management/Knowledge Manager ve İşbirliği Temelli Operasyonlar (Collaborative Operations) ele alındı. Proses Endüstrileri Bölümü’nün yapısı ve sunduğu anahtar teslim çözümler, mühendislik ve proje yönetimi bütünleşik ürün, servis ve sistem çözümleri ile birlikte Proses Endüstrileri Lokal İş Birimi Müdürü Mehmet Yetkin ve madencilik sektöründen sorumlu Satış Yöneticisi İlten Karadağ tarafından sunuldu. Yürütmekte olduğu her projede İş Sağlığı ve Güvenliği konularının önemine inanan Proses Endüstrileri bölümü, seminerde, özellikle madencilik sektörü için günümüzde gittikçe daha da önemli hale gelen İSG konuları ile ilgili de ABB’nin yapmış olduğu uygulamalar konusunda ayrı bir sunum gerçekleştirdi.Seminerde, ayrıca, ABB’nin yeraltı madenciliği kapsamında sunmuş olduğu maden vinç çözümleri ve yeraltı madenciliği kapsamındaki dijital uygulamalarına da yer verildi.

ABB Türkiye Proses Endüstrileri birimi, 30 Kasım Sevk & iş emri yönetimi, 2017 tarihinde yerleşik makine raporlaması, uzaktan izleme, ekipman per- Wyndham Ankara formans raporlaması gibi alt Oteli’nde, mauygulamaları olan Mobil Filo dencilik endüsYönetimi (Mobile Fleet Man- trisine sunduğu agement), planlama, üretimi çözümlerle ilgili yürütme, malzeme izleme, ürebir günlük semitim performans raporlaması gibi alt uygulamaları olan ner düzenledi. İşletme Yönetimi (Execution ABB’nin madenManager), Madeni Uzaktan cilik endüstrisine Kontrol Etme İstasyonu (Mine sunduğu anahtar Remote Control Station), teslim ve özel Maden Havalandırma Konçözümlerin yanı trolü (Mine Ventilation Control) uygulamaları, sunumda sıra ABB Ability™ platformu ve ele alınan ana konulardı. dijital çözümlerin ABB’nin madencilik sektörüne de paylaşıldığı sunmuş olduğu bir diğer toplantıda çözüm olan öğütme (RMD, katılımcılar, GMD, HPGR) ve malzeme taşıma çözümleri de seminer yazılım ve dijital oturumunda ele alınan konu- uygulamaları aynı zamanda canlı lar arasında yer aldı. demo sistemi Dijitalizasyonun vurgulandığı üzerinden de seminerde yapılmış olan her görme ve deneysunuma ilişkin katılımcıların geri dönüşleri ve semin- imleme olanağı buldu. erin genel değerlendirmesi, katılımcılardan yine dijital ortamda alındı. ABB’nin Proses Endüstrileri ekibi, katılımcıların olumlu geri dönüşlerini dikkate alarak 2018 yılında da benzeri programları planlamaktadır.

Makine & Otomasyon / Ocak

- Şubat 2018

39


Ürün Öncü teknoloji lideri ABB, dünyanın ilk tam elektrikli uluslararası FIA motor sporları serisi “ABB FIA Formula E Şampiyonası”na isim sponsoru olarak destek veriyor

ABB VE FORMULA E BiRLiKTE E-MOBiLiTENiN GELECEĞiNi YAZIYOR

ABB FIA Formula E Şampiyonası Hakkında ABB FIA Formula E Şampiyonası, FIA’nın elektrikli sokak yarışı serisi olup, motor sporlarında dünyanın ilk tam elektrikli uluslararası tek kişilik kategorisidir. New York, Hong Kong, Paris ve Zürih gibi ikonik silüetlerin önünde yarışların düzenlendiği Formula E, dünyanın başlıca şehirlerine heyecan verici bir rekabet aksiyonu getirmektedir.

40 Makine

A

BB ve Formula E, sürdürülebilir bir gelecek için e-mobiliteyi destekleyen çığır açıcı bir ortaklık kurdu. 2014 Eylül ayında Pekin’de düzenlenen ilk yarıştan beri Formula E, tam elektrikli uluslararası motor sporları alanında bir numara olarak konumlanmıştır. Bundan sonraki etaplarda, dünyanın öncü teknoloji lideri ABB’nin ismini, inovasyon ve teknoloji liderliğini de sunduğu yarış serisi “ABB FIA Formula E Şampiyonası” adıyla anılacak. Elektrifikasyon alanında rakipsiz uzmanlığı, elektrikli araç şarj çözümlerindeki liderliği ve elektrikli araçlar için dünyanın en geniş hızlı şarj istasyonu ağına sahip ABB, Formula E için ideal endüstri ortağıdır. Formula E, e- mobilite alanında elektrikli ve dijital teknolojileri geliştirmek ve test etmek için rekabetçi bir platform işlevi sunarak, altyapı ve

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

dijital platformlarıyla birlikte elektrikli araçların tasarım ve işlevselliğinin geliştirilmesine yardımcı oluyor. ABB ve Formula E, güçlerini birleştirerek e-mobilitenin sınırlarını zorlayacak biçimde konumlanacak. ABB CEO’su Ulrich Spiesshofer “E-mobilitenin geleceğini yazmak için Formula E ile ortaklık kurmaktan son derece heyecanlıyız,” diyor ve ekliyor: “Bugün, iki öncü birleşiyor. ABB ve Formula E, en gelişmiş elektrik ve dijital teknolojilerin ön saflarında yer aldığından, doğal bir uyum içerisindedir. Birlikte, bu heyecan verici spor etkinliğini gelecek seviyeyeye taşıyacak ve yüksek performanslı ekipler geliştireceğiz. Her seferinde heyecanla bir yarış kazanarak, birlikte geleceği yazacağız.” Formula E’nin kurucu ve CEO’su Alejandro Agag: “Formula E için tarihi bir gün yaşıyoruz. Elektrifikasyon ve

dijital teknoloji alanındaki geçmişi ve uzmanlığı ile küresel teknoloji lideri ABB’nin, Formula E’nin isim ortağı olarak aramıza katılmasından onur duyuyorum. Her iki şirket de, imkanların sınırlarını zorlama ile eş anlamlıdır. Birlikte, ortak olarak, ABB FIA Formula E Şampiyonasını takip eden hayranlara ve tüketicilere en son teknolojiyi küresel ölçekte sergileyeceğiz.” Elektrikli araç altyapısında dünya lideri olan ABB, elektrikli arabalar ile elektrikli ve hibrit otobüsler için eksiksiz şarj çözümlerinin yanı sıra, gemilere ve demiryollarına elektrifikasyon çözümleri de sunmaktadır. ABB Elektrikli Araç şarj pazarına 2010 yılında girmiştir ve günümüzde 6.000’in üzerinde şarj cihazı ile hızla büyüyen küresel bir kurulu sisteme sahiptir.



World Media - Fuar

II. ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ YENİ BİR ÇAĞ’I TARTIŞTI World Media, geçtiğimiz yıl ilk kez düzenlediği; “Bilim için aydınlanma aydınlanma için bilim” temalı Endüstri 4.0 Zirvesi’nin ikincisini “Dijital fabrikalar arttırılmış gerçeklik” üst başlığı ile İstanbul - İnter Continental Otel’de gerçekleştirdi. Etkinlik, 2 Aralık 2017 Cumartesi günü saat 09:00 – 19:00 arasında; on seminer, beş yuvarlak masa toplantısı ve bir çoklu açık oturum şeklinde organize edildi. World Media tarafından organize edilen etkinlikte ayrıca; konuyla ilgili otuz firma, üç dernek oda ve beş üniversitenin info standları da yer aldı.

GELECEK YIL ÇALIŞMALARI HIZLI BAŞLADI World Media III. Endüstri 4.0 Zirvesi gelecek yıl 5. Aralık 2018 Çarşamba günü yine İnter Continantel Otel’de, daha geniş katılım ve ziyaretçi ile gerçekleştirilecek. Endüstri 4.0 Zirvesi ile ilgili daha fazla bilgi almak için www. endustri40dergisi. com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

42 Makine

Bu

yıl düzenledikleri zirvede; yüzlerce firma karar vericisini ağırladıklarını, dile getiren World Media Genel Yayın Yönetmeni İlker Kaplan sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Türkiye’de Endüstri 4.0’ın lomomotifi on büyük firmanın sunumunun bir araya geldiği etkinlik ilk kez gerçekleştiriliyor. Bu konuda farklı fikirlerin konuşulması gelecek açısından umut vaat ediyor. Ayrıca otuz firmanın info stantlarla etkinliğimize katılımı gelecek yıl düzenleyecek olduğumuz zirvemiz için olumlu sinyaller veriyor.”

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

DİJİTAL FABRİKALAR VE ARTTIRILMIŞ GERÇEKLİK ANA TEMA

TÜRKİYE’NİN ENDÜSTRİ 4.0 LOKOMOTİFLERİ BİR BİR SAHNE ALDI

Alman - Türk Ticaret Ve Sanayi Odası Sekreteri Zeynep Demir’in Sanayi’de dönüşüm ve Türk – Alman Ticari ilişkileri üzerine bir açılış sunumu gerçekleştirdi. Türkiye ve Almanya’nın sanılandan daha derin ilişkileri olduğunu vurgulayan Demir’in ardından, Zirvenin hoş geldiniz konuşmasını World Media Genel Yayın Yönetmeni İlker Kaplan “Dijitalleşme ve Medya” üst başlığı ile yaptı.

Türkiye’nin en önemli makine üreticisi; Durmazlar Raylı Sistemler Ar-Ge Yazılım Yöneticisi Salih Akın “Endüstri 4.0 ve Durmazların Uygulamaları” Üzerine Bir Sunum Gerçekleştirdi. Omron Otomasyon Sistemleri Ürün Pazarlama Müdürü Ali Önal; “Geleceğin Akıllı Fabrikaları Ve Yapay Zeka”yı anlattı. Qualist Ürün Ve Proje Satış Direktörü Emre Uzuncakara “Endüstri 4.0 ve Arttırılmış


World Media

“yapay zeka nesnelerİn İnternetİ ıoT”

I I . ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ 5 ARALIK 2017 ÇARŞAMBA INTER CONTINENTAL OTEL - TAKSİM / İSTANBUL *Otomotiv * Ana Sanayi *Jant *Lastik *Amortisör

* Chip *TedarikSanayi *Vip Dİzayn *Makine *Otomasyon

* Cad Cam *Kesici Takım *Tutucular * Kaynak *Rulman

* Lineer * Aşındırıcılar * İş güvenliği * Metal İşleme * Borulama

* Proses * Plastik * Fuar *Organizasyon *Kalıp

Sponsorluk için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com


World Media - Fuar

44 Makine

& Otomasyon / Ocak - Ĺžubat

2018



World Media - Fuar

Gerçeklik” üzerine sunumunu gerçekleştirdikten sonra canlı müzik eşliğinde öğle yemeğine geçildi.

sunumuyla öğle sonrası oturumların açılışını yaptı. Proente Otomasyon Kurucu Ortağı Erçin Temel:

ÖĞLE SONRASINDA DA YOĞUN BİR PROGRAM VARDI

“Yapay Zeka Dijitalleşmenin Sınırı mı?” sorusunu sordu ve yanıtını aradı. Bosch Türkiye - Endüstri 4.0 Koordinatörü Mustafa Ayhan ise “Geleceği Endüstri 4.0 ile Şekillendirelim” daveti yaptığı sunumunda önemli bilgiler aktardı. İnfoma Yönetim Kurulu

Global ölçekte Endüstri 4.0’ın en önemli firmalarından birisi olan, Festo Müşteri Çözümleri Müdürü Fikret Kemal Akyüz “Endüstri 4.0 ve Festo”

46 Makine

& Otomasyon / Ocak - Şubat

2018

Başkanı Mustafa Ceran “Endüstri 4.0 ve Ötesi”ni tartışmaya açtı. Zirvenin Son Sunumunu Tofaş Endüstriyel İnovasyon Yöneticisi Önder Tokçalar; “Endüstri 4.0 ve Otomotiv sektörüne yansımaları” üzerine gerçekleştirdi. Tüm sunumlar sona erdikten sonra Endüstri 4.0 Zirvesi Genel Koordinatörü İlker Kaplan kapanış konuşmasını yaptı.



World Media - Fuar

48 Makine

& Otomasyon / Ocak - Ĺžubat

2018


www.worldmediagroupe.com Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz.

www.makineotomasyondergisi.com Makine - Otomasyon - Elektrik Elektronik Sanayi sektörünün aylık dergisi...

www.kesicitakimlardergisi.com Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisi...

www.tuningworld.com.tr Otomobil, otomobil yan sanayi ve tuning sektörünün tek dergisi...

www.endustri40dergisi.com 4. Sanayi Devrimi - dijital transformasyon - robotik sektörünün tek dergisi

Makine Makine & & Otomasyon Otomasyon // Ocak Kasım- -Şubat Aralık 2017 2016 51 53


WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Ziya Alkan - Ayhan Üstüner WORLD MEDIA Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediareklam@gmail.com

Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...

www.endustri40dergisi.com

www.makineotomasyondergisi.com

www.worldmediagroupe.com

www.kesicitakimlardergisi.com

World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz. Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: .......................................................................... *Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : ................................................................. *Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU Ad

:...............................................................................................

Soyad

:...............................................................................................

Adres

:...............................................................................................

ABONE FORMU

...............................................................................................

İlçe

:...............................................................................................

Şehir

:...............................................................................................

Posta Kodu

:...............................................................................................

Telefon

:...............................................................................................

Faks

:...............................................................................................

e-mail

:...............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi

İsmi

-

Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon: Auto Tuning World: Kesici Takımlar Tutucular : Rulman & Lİneer: Endüstriyel Borulama: Cad / Cam / Cae / Plm : Endüstri 4.0 : Elektrik & Pano :

120 120 120 120 120 120 120 120

TL TL TL TL TL TL TL TL

+ + + + + + + +

KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.