LİNEE R
RULMAN
Rulman - Lineer-Konik-Zincir-Dişli Kayışlar-Güç Aktarım-Redüktör Dergisi- Ocak - Şubat 2019 Yıl :3 Sayı : 13 Fiyat : 10 TL
SEKTÖR Redüktör
KAPAK Endüstride Rulman
MAKALE RULMAN KEÇELERİ TİMKEN
DAS LAGER
DAS LAGER
RÖPORTAJLAR SKF
SKF
ÇAĞRI HOLDİNG
ÇAĞRIALHAN
İÇİNDEK İçindekiler
6
İÇİNDEKİLER EDİTÖR – KÜNYE
STRATEJİK ÜRÜN RULMAN 2019’DA YÜZDE 8-10 BÜYÜME HEDEFİNDE
8
Siemens Redüktör Bölümü Satış Müdürü Mustafa Bahar:
“REDÜKTÖR SEKTÖRÜNDE UZMANLIK ÖNEMLİ”
10
Silkar Endaş Satış ve Pazarlama Müdürü Erçin Değirmen:
“RULMAN HAYATI DÖNDÜREN TEKNOLOJİ”
12
Eymak Satış ve Pazarlama Müdürü Metin Kartal:
“RULMANLARI DOĞRU STOKLAMAK ÖNEMLİ”
14
Yamansa Rulman Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yaman:
“RULMANDA YENİLİKÇİ BAKIŞ AÇISIYIZ”
4 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
KİLER 16
SKF Satış ve Uygulama Mühendisi Burak Murat Özyurt:
“MÜŞTERİLERİMİZE ÖZEL ÇÖZÜMLER YARATIYORUZ”
20
RULMAN KEÇELERİYLE İLGİLİ ÖNERİLER
28
Çağrı Holding Genel Müdürü Gül Almila: Meşe :
“TAMAMEN YERLİ ÜRETİM YAPAN BİR FİRMAYIZ”
30
Honbar Genel Müdürü Hasan Şen:
“FİRMAMIZA DÜNYA’DA GÜVEN DUYULUYOR”
34 - 62 III. WORLD MEDIA
GROUP ENDUSTRİ 4.0 ZİRVESİ
İçindekiler-Reklam İndeksi
İNDEX Endaş - Arka Kapak Yamansa - Arka Kapak İçi Özipekli Rulman - ÖnİçKapak UTL - 7. Sayfa THK 18. - 19 . Sayfa Bilya Hırdavat - 25 . Sayfa GIFA - 29 . Sayfa India Machine - 31 . Sayfa Maktek Konya - 33 . Sayfa World Media Group / Endüstri 4.0 Zirvesi-53. Sayfa Atıum - 59 . Sayfa CLPA - 65 . Sayfa World Media Group / Abone - 66. Sayfa
“ÜRETEN ROBOTLAR İŞBAŞINDA” Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
5
Editör - Künye
Yayın Türü Yaygın Süreli
EDİTÖR
Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlker Kaplan 0 505 400 94 34
ACİL DEĞİŞMESİ GEREKEN TEŞVİK SİSTEMİ ve TÜRKİYE'DE FUARCILIK
İdari İşler Müdürü Hatice Karabay 0 505 400 94 33 Reklam Müdürü Ziya Alkan 0 546 675 59 49 Reklam Müdürü Ayhan Üstüner 0 535 352 50 59
ilker kaplan
Ü
Muhasebe Müdürleri Sevda Öncü Düzgün Turgut 0 542 292 83 85
lkemizde toplanan vergilerin yüzde 75'i dolaylı vergilerden oluşuyor. Daha açık şekilde ifade edecek olursak; Tüm halkın ödediği vergilerden oluşuyor. Devletin kasasında toplanan paraların 3/4'ünü emeğiyle hayatını ikame ettiren vatandaşlar oluşturuyor. Herkesin bu kasada payı var. Gereksiz yere dağıtılmamalı...
Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Savranoğlu Yazı İşleri Simgenur Savranoğlu Gamze Onat
Ülkemizdeki başka bir konuda; ekonomik sistemle taban tabana zıt; rekabet koşullarını yok sayan çarpık teşvik sistemi. KOBİ'lerin üretim faaliyetlerini, genç ve parlak girişimcilerin Ar-Ge çalışmalarını desteklemek yerine; bir takım yandaş fuar şirketlerini ve onlarla ortak çalışan, etkisi kendinden menkul yandaş sektör derneklerini destekleyen teşvik sistemi acil değişmelidir. Yüzde yetmişlere varan KOSGEP fuar destekleri derhal kaldırılmalıdır. Burada toplanan kaynaklar; bir takım yandaş sektör derneklerinin ve yandaş yayıncı / fuar şirketlerinin şişirdiği faturalarla tüketilerek ülkemize zarar vermektedir. Bu zarara derhal neşter vurulmalıdır. "Devlet Kapitalizminden" özgürlükçü demoratik, verimli bir iş yaşamına geçişin koşulları oluşturulmalıdır.
Grafik Tasarım Ezgi Kamburoğlu Abone Sorumlusu Defne Deniz Kaplan Beste Kamburoğlu Fotoğraf Editörleri Murat Çapkın Sinan Temur İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Şanlı
Gerçek yurtseverlik bunu gerektirir. Gerçekten yerli ve milli olmakta bunu gerektirir. "Tüyü bitmemiş yetimin" hakkını üç beş yandaş fuar şirketine KOSGEP desteği olarak dağıtamazsınız, dağıtmamalısınız.
İletişim Danışmanı Alper Tuna Bilişim Sorumlusu Kerem Mercan
Söylediklerimiz bir çok kişiyi rahatsız edecek bunu biliyoruz. Ancak biz doğru bildiklerimizi yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz. Çünkü gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Birilerinin gerçekleri ve doğruları söylemesi gerekiyor. World Media Group İstikrarlı bir şekilde gelişiyor World Media Group olarak; büyümeye devam ediyoruz. 2004 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde büyüyen firmamız; zorluklara ve ülkemizin geçirdiği sıkıntılı sürece rağmen büyümesini sürdürdü. Geçen yıla nazaran; ciro anlamında yüzde 25 büyüme kaydettik. Yurtiçi ve yurtdışında gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda da bu büyümenin izleri görülüyor. III. Endüstri 4.0 Zirvemiz Bu Yıl Daha da büyüdü Yalnızca dergilerimizle değil, düzenlediğimiz zirvelerle de endüstriyel gelişime katkı sağlıyoruz. Bu bağlamda bu yıl üçüncüsünü organize ettiğimiz World Media Group / Endüstri 4.0 Zirvemizde üretimin devleriyle biraradaydık. Bu yıl ana temamız "Yapay Zeka - Nesnelerin İnterneti / IoT-Üreten Robotlar"dı. 5 Aralık 2018 Çarşamba, İnter Continental Otel - Taksim İstanbul'da gerçekleştirdiğimiz zirvemiz yeni bir çağı tartıştı. IV. World Media Group / Endüstri 4.0 Zirvemiz aralık 2019'da. Üretimin süper ligi Endüstri 4.0 Zirvesi. Detaylı bilgileri www.endustri40dergisizirvesi.com adresinden edinebilirsiniz. Rulman Lineer Dergimiz Gelişiyor World Media Group / Rulman Lineer Dergimiz ; sektörün lokomotif firmalarına sayfalarında yer ayırıyor ve gerçek anlamda üretimdeki devrimin sesi oluyor. Daha önce de belirttiğimiz gibi sektörlerin lokomotif firmalarından, sivil toplumuna, akademik alandan son kullanıcılara tüm sektörü kapsayan bir yayın hazırlıyoruz. Dergimiz 2019 yılında da İki aylık periyodla yılda 6 sayı olarak yayınlanacak. Sektörümüzün tüm firmaları önümüzdeki sayılarda dergimizin sayfalarında konuğumuz olacak. WORLD MEDIA GROUP / Rulman Lineer Dergimiz abone olmayı unutmayın. World Media Group TV yakında sizlerle Türkiye'nin ihtiyacı olan bir çalışmaya daha imza atıyoruz. World Media Group olarak; Ekonomi, endüstri ve teknoloji haberlerini, birinci ağızdan röportajarla bulacağınız internet televizyonumuzu hayata geçiriyoruz. www.worldmediagroupe.com adresinden 2019'un ilk çeyreğinde hayata geçireceğimiz internet tv'miz sektörlerin nabzını tutacak. Bizi izlemeye ve okumaya devam edin... 6 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
Bölge Temsilcileri Çetin Sülün (Ankara) Mesut Karabay (İzmir) Umut Yıldız (Bursa) Avrupa -Almanya - Temsilcisi Pınar Açıkgöz Sosyal Medya Fatma Kurşun Dağıtım Ali Savranoğlu Zafer Kamburoğlu Genel Koordinatör Süleyman Kaplan Hüsniye Kaplan Katkıda Bulunanlar Meryem Savranoğlu Fatma Kaplan Selda Kamburoğlu Dağıtımcı Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo Yönetim Yeri Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10 Eyüp / İstanbul Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15 www.endustri40dergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com
makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com World Media Groupe - Rulman Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz. Reklamların hukuki sorumluluğu reklamveren firmaya aittir.
Röportaj-Redüktör
Siemens Redüktör Bölümü Satış Müdürü Mustafa Bahar:
“REDÜKTÖR SEKTÖRÜNDE UZMANLIK ÖNEMLİ”
REDÜKTÖR
Siemens Redüktör Bölümü Satış Müdürü Mustafa Bahar ile Siemens’in Redüktör sektörü üzerine gerçekleştirdiği çalışmalara değindik. Bahar Siemens’in Flender’i satın almasının ardından meydana gelen yeni sinerjiyle büyük ve ciddi projelerin gerçekleştirildiğini söyledi.
Mustafa Bahar
Sektöre girişiniz konusunda ve
Siemens’te yürüttüğünüz çalışmalarla ile ilgili bilgi alabilir miyiz? 1986 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra redüktörle tanıştım. Bu dönemden sonra bu güne kadar sadece redüktör ve tahrik sistemleri üzerine çalıştım. Yaklaşık 25 yıldır; tahrik grupları ve redüktörlerin üretim aşamasından satış aşamasına kadar her alanında bulundum. Siemens’e geçişimiz ise; Siemens A.G’nın, global olarak tüm dünyada Flender A.G Firmasını satın almasıyla başlamış olup 2006 yılında filen Flender Türkiye olarak Siemens A.Ş. bünyesinde redüktör ve tahrik grupları üzerine faaliyetlerimize başladık. Aynı zamanda Flender Türkiye, dünya çapında Siemens’e entegre olan ilk firma olma özelliği taşımakta olduğunu da ifade etmek isterim.
8 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
Flender’in Siemens bünyesinde faaliyet yürütmesi ne gibi sonuçlar ortaya çıkardı? Flender; yaklaşık 120 yıldır dünyada bilinen, aranan ve saygın bir markadır. Bu yüzden SIEMENS tarafından Flender markası korunmuş olup aynı saygınlıkta tüm dünyada Siemens şemsiyesi altında faaliyetini sürdürmeye devam etmektedir. Flender ürünleri Türkiye’de ise yaklaşık 70 yıldır kullanılmaktadır. Özellikle çimento sektöründe A‘dan Z’ye tüm ürünlerimizi görmek mümkündür. Çimento dışında; maden, demir-çelik, petro-kimya ve kağıt gibi bir çok lokomotif sektörde ürünlerimiz üretime katkı sağlamaya devam ediyor. Siemens elektrik ve elektronik alanda dünya devi bir firma, Flender ise mekanik alanda dünyaca ünlü bir marka. Bu manada Flender’in Siemens’e entegrasyonu çok büyük faydalar getirdi ve ürünler anlamında dünyaya yeni bir kon-
Röportaj-Redüktör sept sundu. İkisinin birlikteliğinden elektro-mekanik bir grup oluştu. Prosesin gereksinim duyduğu tüm komponentleri artık tek elden verebilecek duruma geldik. Bu durum kuşkusuz pazarda elimizi çok ciddi miktarda güçlendirmiş oldu ve böylece müşterilerimizin beklentileri doğrultusunda uygun şartlarda komple çözüm ve hizmetleri sunabilme imkanını yakalamış olduk. Tüm çözüm ve hizmetleri tek elden verebilmek avantajımız, dezavantajımız ise; küçük firmaların küçük taleplerini karşılamakta meydana gelen zorluklar olmuş dur. Bu konuyu da bayi organizasyonları oluşturarak çözüme kavuşturmuş durumdayız. Redüktör seçiminde dikkat edilmesi gereken öncelikler neler? Redüktör seçimi, basit bir konuymuş gibi görünüyor ancak çok spesifik bir konu. Prosesi iyi bilmek gerekir, tanımadığınız takdirde doğru ürün seçebilmeniz oldukça zor. Eğer müşterinize doğru ürün veremediyseniz, Bu size, ileride müşteri memnuniyetsizliği olarak geri dönecektir. Bizim prensibimiz ise; uzun vadede müşteri memnuniyetini hedeflemek olup mümkünse geri dönüşü olmayan doğru ürün ve sistemlerin seçimini yapmaktır. Daha çok küçük firmalar bize bu noktada serzenişte bulunuyor. Prosesi öğrenmek adına müşterimize sormuş olduğumuz sorular karşısında “siz çok soru soruyorsunuz” diyorlar. Aslında doğru olan bu... Biz müşteriden doğru bilgileri alabilmeliyiz ki; iş makinalarına uygun redüktörleri seçebilelim. Genel itibarıyla redüktör seçimleri, uzman kişiler tarafından yapılmalıdır. Yapılmadığı taktirde büyük bir olasılıkla prob-
lem yaşarsınız. Siemens’in redüktör bölümünde en az tecrübeye sahip çalışan arkadaşımız yedi yıllıktır. On yıllık ve on beş yıllık tecrübeye sahip arkadaşlarımız da var. Ben 30 yıldır redüktör sektöründeyim, birçok arkadaşıma bu konudaki bilgi ve tecrübemle destek oldum ve olmaya da devam ediyorum.
Tüm çözüm ve hizmetleri tek elden verebilmek avantajımız, dezavantajımız ise; küçük firmaların küçük taleplerini karşılamakta meydana gelen zorluklar olmuş dur. Bu konuyu da bayi organizasyonları oluşturarak çözüme kavuşturmuş durumdayız.
Redüktör seçiminde en öncelikli konu; deneyimli ve uzman kişiler tarafından
redüktör
seçiminin
yapılması, ikinci önemli konu da; redüktörün kullanılacağı makinanın özelliklerini, yani çalışma ortam şartları, bağlantı pozisyonu, güç, moment değerlerine kadar bir çok özelliklerin bilinmesidir.
Redüktörler moment, ağırlık ve fiyat seviyesi açısından çok geniş bir yelpazeye sahiptir. 100 Nm den 2 milyon Nm aralığına kadar; 50 euradan, 1.5 milyon euroya kadar ve birkaç kğ’dan 50 – 60 tona kadar redüktörlerimiz mevcuttur.
Örneğin, Türkiye’deki birçok çimento
fabrikasında
50-60
ton
ağırlığında, rüzgar tribünlerinde 5-6 ton, demir-çelik sektöründe birkaç ton ağırlığında ve birçok sektörde irili ufaklı 70 yıldır binlerce redüktörlerimiz başarıyla kullanılmaktadır.
Bizim sorularımız bitti. Sizin son olarak eklemek istediklerinizi alabilir miyiz?
Bir organizasyonun bütün ayakları bir arada sistemli yürümesi gerekir. Bir ayak aksıyorsa, bu durum sistemin verimli çalışmasını engeller. Siemens’te tüm birimler ve bölümler açısından uyumlu ve verimli bir süreçteyiz. Bu endüstri bölümü içinde geçerli. Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
9
Makale-Analiz Hazırlayan: Makine Mühendisi Erçin Değirmen
HAYATI DÖNDÜREN TEKNOLOJİ
Aslında bir makine elemanı…Rul-
man, hayatımızı kolaylaştıran bütün alanların gizli kahramanı durumunda… Mikserden bulaşık makinesine, masamızdaki bilgisayara kadar her alanda onu görmek mümkün. Birçoğumuz bunun farkında bile değiliz. Gün geldi Kıbrıs çıkartması sırasında bir rulman parçasının olmaması nedeniyle uçaklar kalkmadı. İşte bu derece hayati olan bir parça, Türkiye sanayi için de önem arz ediyor. Ancak özel ve hassas bir üretimi gerektiren rulman konusunda Türkiye hâlâ olması gereken noktadan uzak. Dünya genelinde 2018 yılı sonu itibariyle rulman piyasası 75 milyar dolar büyüklüğe ulaştı. Bu rakamın Türkiye’de ise 1 milyar dolar olduğunu görüyoruz. 2001-2009 arası her yıl yüzde 5,6 büyüyen piyasa, 2009-2018 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 8,5 büyüme trendi seyretmekte. 2019 yılında en güçlü büyümeyi Asya Pasifik Bölgesi’nin sergileyeceğinin öngörüldüğü sektörde, özellikle Çin’de rulman ihtiyacının yıllık yüzde 12 büyüme trendi seyrettiği tespit edildi. Yine 2019 yılında Çin pazarının Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya’nın önüne geçeceği öngörülüyor. Bu da dünya pazarında üretimin doğuya doğru kaydığını gösteriyor. Ülkemiz açısından bakıldığında ise acilen 10 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
üretimin arttırılması ihtiyacı dikkat çekiyor. Rulmanın stratejik bir ürün olduğunu belirten sektör temsilcileri, bu alandaki çalışmalara öncelik ve destek verilmesini öneriyorlar. Dünyadaki rulman sektörünün büyüklüğü yıllık 100 milyar doları, Türkiye’deki pazar büyüklüğü ise yaklaşık 1 milyar doları buluyor. Buna karşılık Türkiye yılda 450 milyon dolar düzeyinde rulman ithalatı yapıyor. Yerli üretim ise 250 milyon dolar civarında. CKD olarak ithal edilen, bir mamule takılı olarak ithal edilen ve stokta olup satılanların toplamı da 300 milyon dolara yaklaşıyor.
inin çevresinde yan sanayilerde kurulacaktır” diyorlar. Türkiye rulman pazarında yerli üretimin az olmasını imalatın geç başlamasına bağlayan yetkililer, ayrıca yabancı markaların iç pazarda 50 yılı aşkın süredir var olmalarının bu durumun oluşmasında etkili olduğunu anlatıyorlar. Türkiye’nin bu alanda güçlü yatırımlar yaparak elini güçlendirebileceği mesajını veren sektörün önde gelen oyuncuları, devletin yerli üretimi teşvik etmesini beklediklerini, bu sayede ithalatın dengelenebileceği söylediler. ORTAK SORUN TAKLİT RULMAN…
TÜRKİYE AVANTAJLI GELEBİLİR
KONUMA
Dünya rulman sektörünün büyüklüğü göz önüne alındığında Türkiye pazarda oldukça küçük bir paya sahip bulunuyor. Üretim tesislerinde yatırımı artırmak için özel bir teşvik sisteminin oluşturulmasının şart olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, bu alanda yapılan yatırımların yetersiz olduğunu belirterek, katma değerli ve ileri teknoloji ürünlerin üretilmesini istiyorlar. Rulman sektörü temsilcileri, “Dünyadaki diğer yatırım alanlarından daha cazip olanaklar sunulmalıdır ki, yatırımcılar Türkiye’ye gelsinler. Eğer bu büyük oyunculara yatırım için cazip imkanları sunabilirsek, ana sanay-
Sektörün ortak sorununu taklit ürünler oluşturuyor. Taklit ürünler makinelerde büyük zararlara neden olurken, firmaların oluşturduğu marka değerine de zarar veriyor. Sorunu hologram uygulaması ile aşmaya çalışan sektördeki üretici firmalar, makinenin hareketini sağlaması nedeniyle rulmanın önemli bir parça olduğunu ve son kullanıcıya güven vermesi gerektiğine işaret ediyorlar. Türkiye’de biri Ankara- Polatlı diğeri ise Düzce- Cumayeri’nde olmak üzere yalnızca 2 üretim tesisi bulunuyor. Her iki tesiste de kapasite artırımı ve yeni mamul üretimi için yatırımlar devam ediyor. Manisa ve Eskişehir’de iki yeni tesis için arsa alan ve yatırımına başlayan
yatırımcılar olduğunu açıklayan sektör temsilcileri, “Manisa’daki yatırım bir Japon firması tarafından yapılmaktadır. Eskişehir’deki yatırım ise Alman-Türk ortak yatırımıdır” bilgilerini veriyorlar.
önemli sorunun nakit akışında yaşanan dengesizlik olduğunu belirten sektör temsilcileri, özellikle öz sermayesi olmayan veya yeterli olmayan firmaların büyük problem yaşadıklarını belirterek, sektörde bazı firmaların faaliyetlerini durduracağından endişe ettiklerini söylediler. Sektör temsilcileri, çek yasasındaki değişiklikler nedeniyle sektördeki birçok firmanın ödeme zorluğu yaşadığını anlattılar. Sektörün bir diğer gündem maddesinin ise sahte rulman ve dampingli ürün ithalatındaki hızlı artış olduğunu kaydeden sektör
oyuncuları, dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle dampingli ürünlerin hızla artmaya devam ettiğini ifade etti. Tüketiciyi koruma kanunun daha iyi uygulanması gerektiğini söyleyen yetkililer, TSE standardının da daha iyi ve kolay uygulanabilir hale getirilmesini istediklerini ifade ederek, bu konuda büyük problemler yaşadıklarını vurguladılar. KURALLARA UYAN FİRMALAR ZARAR GÖRÜYOR Sektörün bir diğer büyük sorunun da, gümrüklerdeki gözetim uygulaması olduğunu ifade eden sektör aktörleri, bu süreç hakkında şu bilgileri veriyorlar: “Bu uygulamada; yerli üretimi olan ürünlerin ithalatında fatura bedeli değil, devletin tayin ettiği fiyat üzerinden vergilendirme yapılıyor. Yani bir anlamda, ithalat vergilerinde asgari fiyat uygulanıyor. Yerli üretimin desteklenmesi adına
Makale-Analiz yürütülen bu uygulamadan şikâyetçi değiliz. Bizim şikâyetimiz, bazı meslektaşlarımızın bu sınıfa giren malları GTİP numarasını değiştirip çekerek, bu vergileri ödememeleri. Maliyetlerde yüzde 15 ile 40 dolayında fark yaratan bu durum, kurallara uyan işletmeleri zor durumda bırakıyor. Bunun önüne geçecek tedbirler bir an önce alınmalıdır.” Menşei aldatmasının da sektörün ciddi sıkıntılarından biri olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, “Genelde Çin ve Hindistan’dan ithal edilen ürünlerde bu yola gidiliyor. Son dönemde örneğin; ‘Registered in Japan’ diye bir tabir çıktı. Ambalajın üzerinde ‘Japonya’da tescil edilmiştir’ yazıyor. Bu olabilir; ürün gerçekten Japonya’da tescil edilmiştir ama üretim yeri Çin’dir. Bu kısmı, ürünün kendi üstünde ya da ambalajda yazmıyor” diye konuşuyorlar.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 11
Röportaj - Rulman
“RULMANLARI DOĞRU STOKLAMAK ÖNEMLİ” Eymak Satış ve Pazarlama Müdürü Metin Kartal görüşmemize : “Rulmanları doğru şekilde stoklamak, doğru şekilde bakımını yapmak, rulmanın montajı sırasında doğru ekipman ve metotları kullanmak, rulmanın ömrünü ve performansını doğrudan etkilemektedir”
Metin Kartal
Eymak’ın
kuruluşu – gelişimi ve çalışmalarından bahseder misiniz? Yeryüzünde var olan ve hareketin olduğu tüm üretim yelpazesinin olmazsa olmazı “rulman” konusunda faaliyet gösteren Eymak, URB Group’un Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki tek yetkili distribütörü ve ithalatçısıdır. 1996 yılında başladığı rulman ithalatı ve ticaretine, 2000’li yılların başında özelleştirmesine ön ayak olduğu URB ile devam eden Eymak, bugün de grubun sahip olduğu 3 fabrikanın üretimini tüm 12 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
yurt çapında, Ortadoğu ülkelerinde ve Kuzey Afrika pazarında dağıtımını sağlamaktadır. Ayrıca OEM müşterilerinden gelen talep doğrultusunda da URB rulmanlarının yanı sıra, URB sanayi kayışları, URB rulman gresi gibi yan ürünleri de pazara sunarak, ürün çeşitlendirmesine gitmiştir. Türkiye ve çalıştığınız değinir
dünyada bölgelere misiniz?
Türkiye genelinde 37 ana bayisi ile hizmet veren Eymak, yurtdışında da Fas, Cezayir, Mısır, Suriye, S.Arabistan, İran,
Irak ve Ürdün’de bayilikler oluşturmuştur. 2013 yılı, 2011 ve 2012’nin üzerine birçok sektörde ciddi kayıplar ve düşüşlerle geçti. Türkiye’nin ihracatını yaptığı pazarlara baktığımızda, 2013 yılında da 2012’deki gibi ciddi anlamda bu pazarlarda sıkıntılı süreçler olduğunu görürüz. Avrupa ülkeleri, yaşadığı ekonomik durgunluk ile neredeyse resesyonun eşiğindedir veya hala boğuşmaktadır. Bu nedenle de Batılı ülkelerin hükümetlerinin aldığı ciddi ekonomik önlemler ya da Avrupa Birliği’nin ekonomik dayatmaları, istihdam ve üretimde daralmalara se-
Röportaj - Rulman bep olmuştur. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin, 2012 yılından bu yana yaşadıkları Arap Baharı, Türk ekonomisine Arap Sonbaharı şeklinde yansımıştır. 2019 yılında da bu ülkelerin bazılarında toparlanma başlasa da birçoğu hala aynı krizi yaşamaya devam etmektedir. Libya, Mısır, Cezayir ve son olarak da Suriye’deki karışıklıklar, çatışmalar nedeniyle ihracatlar neredeyse sıfır noktasına gelmiştir. İran ise yaşadığı ambargonun üstüne, bir de uluslar arası bankacılık sisteminden çıkarılmış olması, yıl içinde yaşadığı devalüasyon ile ithalat yapamaz hale gelmiştir. Birçok Türk firması, sattığı malın bedelini alamamıştır. Diğerleri de bu tür tehlike ile karşılaşmamak için mal satmaktan çekinmektedirler. Henüz oluşan bazı politik gelişmelerin yansımaları ancak 2020’lerde alınabilecektir. Dolayısı ile Türk üreticisi, dış pazarlara satışta zorlandığında, bunun yansıması olarak iç pazarda da sıkıntı oluşmaktadır. Tüm bu etkiler nedeniyle, Türk üreticileri, üretim azaltılmasına gitmiştir. Bu da üretimlerinde kullandıkları malzemelerin alımlarının azaltmasını beraberinde getirmiştir. Tüm bu etkiler nedeniyle, 2018 yılında 2017 ciromuzu koruyabildik. OEM ve OES müşterilerimizle ticaretimizde toplam 12% düşüş yaşanırken, ana distribütörlerimizde yaklaşık olarak 10% artış yakalarken, ihracat seviyemizi koruyabildik. 2018 yılında gerçekleştirdiğiniz çalışmalara biraz değinelim isterseniz? Ayrıca 2018’deki hedeflerinizden de bahseder misiniz? Eymak, üretici bir firma olmadığından yatırımlarını son kullanıcılara yönelik olarak yapmayı planladık.
Türkiye’de inanılmaz ölçüde marka sahteciliği diyebileceğimiz rulman ticareti bulunmaktadır. Neredeyse her iyi markanın taklitleri yapılarak, son kullanıcılara gitmekte ve kullanılmaktadır. Bu anlamda gerek son kullanıcıların, gerekse de marka güvenilirliğinin korunması için, geçmiş yıllarda başladığımız “Sahtecilikle Mücadele”mize yoğun bir şekilde devam ettik. Ayrıca son kullanıcılara yönelik olarak 2018 yılında “rulman bakımı, montaj ve demontajı” konularını içeren eğitim ve seminerlerimize ağırlık verdik. Bu tür eğitim faaliyetlerimiz, firmamızın en büyük yatırımıdır ve 2019 yılında da bu tür eğitimlerin artırılmasını hedefliyoruz. Çünkü bu şekilde, sadece yanlış rulman takma-sökmeden kaynaklanan yaklaşık 200 milyon Dolar’ın bir kısmını ülkemize kazandırabileceğimize inanıyoruz. Bu meblağın azaltılması, ülkemizin cari açığının da aynı ölçüde azalması demektir. Bildiğiniz gibi Türkiye’de sadece halen faal iki tane rulman fabrikası vardır. Üçüncüsü ise üretime başlamak üzeredir. Ancak ilk ikisinin de üretim yelpazesi çok benzerdir. İkisini topladığınızda yaklaşık olarak 150-200 milyon Dolar’lık bir hacim ortaya çıkmaktadır. Oysa ki Türkiye’nin rulman pazarı büyüklüğü, bu rakamın 4-5 katıdır. Rulman üretmenin güçlüklerini, biz URB Group fabrikalarının özelleştirilmeleri ve kuruluşları sırasında yakinen yaşadık. Çok kısa zamanda bu pazarı doyuracak kadar rulman üretmek mümkün değildir. Bu nedenle de rulmanları doğru şekilde stoklamak, doğru şekilde bakımını yapmak, rulmanın montajı sırasında doğru ekipman ve metotları kullanmak, rulmanın ömrünü ve performansını doğrudan etkilemektedir.
Yapılacak olan eğitim ve seminerlerle, son kullanıcıların, işletmede çalışan ustaların ve bakımcıların, kendi firmaları adına yapacakları her kuruş tasarrufun, ülkemizin yapacağı tasarruf olacağının bilincindeyiz. Bu nedenle de bu seminer programı bizim için çok önemli bir konudur. Tek isteğimiz, bu seminerlere katılımın olabildiğince yüksek olmasıdır. Eymak olarak pazar çeşitliliğinin artırılması doğrultusundaki politikalarımıza paralel olarak, biz de yeni Pazar araştırmalarına 2018 yılında hız verdik. 2019 yılında da hedeflediğimiz ülkelere girmeyi ve ihracatımızı hedeflediğimiz seviyelere getirmeyi planlıyoruz. Özellikle Kuzey Afrika ve Orta Afrika ülkeleri ile Güney Amerika bizim için hedef pazarlar haline gelmiştir.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 13
Röportaj - Rulman
Yamansa Rulman Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yaman:
“RULMANDA YENİLİKÇİ BAKIŞ AÇISIYIZ” Orhan Yaman
Yamansa Rulman Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yaman gerçekleştirdiğimiz görüşmede: “Yamansa Rulman olarak yeniliğe ve uzmanlığa verdiğimiz önem sayesinde Türk Sanayisinde tercih edilen bir firmayız” dedi. Yamansa Rulman Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Yaman; sanayinin ihtiyaç duyabileceği her türlü ürünü en hızlı ve güvenli bir biçimde işletmelere sunabilecek yapıda olduklarını söyleyen Orhan Yaman sorularımızı yanıtladı.
Öncelikle
kısaca sizi tanıyabilir miyiz? Firmanızın kuruluşu ve gelişiminden biraz bahseder misiniz? Sektörde çekirdekten yetişen Orhan Yaman; dürüslük ve ahlak üzerine hayatını kurmuş, ticaret bilimi konusunda kendini geliştirmiş bir işadamı. Yamansa Rulman Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda aile fertlerinden birisi olarak yönetim kurulunda yer almaktayım. 30 yılı aşkın bir süredir rulman marketinin etkin bir oyuncusu olduğumu söyleyebilirim. Bir aile şirketi olan Yamansa Rulman’ın temelleri 30 yıl önce atılmıştır. Günümüze kurumsallaşarak gelen Yamansa Rulman, to-
14 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
plam 10 çalışanı, 3 servis aracı ve 2 farklı lokasyonda 5000’den fazla firmaya hizmet sağlamaktadır. Dünyanın en büyük rulman distribütörlerinden biri olan Yamansa Rulman, kuruluşundan bu yana sektörün önemli firmalarından biri konumundadır. Dünya malı için kimseye kulluk etmeyeceğimiz gibi, dürüst ticaret anlayışımızı da sürdüreceğiz.
kine, konveyör, motor, tekstil, gıda, ağaç sanayi, otomotiv, matbaacılık ve çeşitli üretim sektörlerinde sürdüren Yamansa Rulman, her biri ülkesinde lider konumda olan yaklaşık 5000 firma ile sürekli on line bağlantı içerisinde müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap vermektedir.
Firma olarak şu anda kendinizi sektörün neresinde konumlandırıyorsunuz?
Yamansa Rulman’ın ürün gamını rulmanın her çeşidi ve güç aktarım ürünlerinden olan zincir, kayış, kasnak, zincir dişlileri, kaplin, burçlar ayrıca sızdırmazlık ürünlerinden olan keçe, o-ring aslına bakarsanız bir sanayinin ihtiyaç duyabileceği tüm teknik malzemeler oluşturmaktadır. Bizde
Globalleşen dünya şartlarında yenilikçi bakış açısını hiçbir zaman kaybetmeyen Yamansa Rulman, uluslararası partnerleri ile sürekli büyüme ve gelişme içerisindedir. Çalışmalarını demir çelik, çimento, ma-
Ürün gamınızdan biraz bahsedelim isterseniz?
sanayinin ihtiyaç duyabileceği tüm güç aktarım sistemleri elemanlarını bulabilirsiniz. En çok talep gören ürününüz hangisi ? Bu soruda; talep edilen üründen öte talep edilen firma olmamızın sebeplerinden bahsedebilirim. Çünkü bir ürünü birden fazla firma sunabilir fakat sadece birisi satabilir. Yamansa Rulman olarak yeniliğe ve uzmanlığa verdiğimiz önem sayesinde Türk Sanayisinde ve yurtdışında tercih edilen bir firmayız. Özellikle Sanayide yoğun bir şekilde kullanılan HİWİN markasının tüm çeşitlerini sanayimizin ihtiyacı doğrultusunda üreticilerimize sunmaktayız. Bulunduğunuz sektörde dünyanın neresinde?
Türkiye
Öncelikle rulman ve diğer teknik malzemeler konusunda dünyanın genelinde çok büyük bir potansiyel olduğunu ve yaptığımız işi de global ölçekli düşündüğümüzü söyleyebilirim. Dünyadaki gelişmeleri takip eden kendini sürekli güncelleyen bir firma yapımız var. Türkiye, bulunduğumuz sektör açısından kendini geliştirmiş ve olgun bir pazara sahiptir. Teknolojik yenilikler ile birlikte kendini internasyonel kanallara entegre etmeyi başarmış bir ülkedir.
Firma olarak yurtiçi ve yurtdışında çalıştığınız bölgeler hangileri? Türkiye’nin yedi bölgesi ile uzun yıllardır başarılı bir şekilde çalışmaktayız, mesafeler hiçbir zaman müşterilerimiz ile aramıza girememiştir çünkü hızlı ve deneyimli bir servis ağımız bulunmaktadır.
Yurtdışında ise partner olduğumuz çok sayıda çok uluslu şirket bulunmaktadır. Günümüzde de devam eden Türkiye distribütörlüklerimiz bulunmaktadır. Bunlar ZKL – KLV – KİNEX gibi tanınmış markalar. Son olarak söylemek istediklerinizi alalım? Öncelikle firmamızı tanıtma olanağı verdiğiniz için sizlere teşekkür ederim. Yine vurgulamak isterim ki, Yamansa Rulman bir sanayinin ihtiyaç duyabileceği her türlü ürünü en hızlı ve güvenli bir biçimde işletmenize sunabilecek yapıdadır. Ulusal ve uluslar arası partnerleri ile birlikte güvenli adımlarla ve açılmaya devam edecek yeni şubeleri ile müşterilerine teknik malzeme tedariği sağlamaya devam edecektir.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 15
Röportaj - Rulman
SKF Satış ve Uygulama Mühendisi Burak Murat Özyurt:
“MÜŞTERİLERİMİZE ÖZEL ÇÖZÜMLER YARATIYORUZ”
“Sektördeki liderliğimizi pazara sunduğumuz yeni ürünler, rulman dışında diğer platformlarımız, müşterilerimize sunduğumuz özel çözümler, teknolojimiz ve servisimizde yaptığımız sürekli iyileşmeler ile tanımlıyoruz” diyen Burak Murat Özyurt ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Firmanızın
kuruluşu ve gelişiminden biraz bahseder misiniz? SKF Grup, 1907 yılında İsveç’te bir fabrikada yaşanan sürtünme probleminin çözümü için , İsveç’li Sven Winquist isimli genç bir mühendisin geliştirdiği basit ama ilham verici bir fikir olan Çift Sıra Oynak Bilyalı rulmandan doğan, günümüzde; 46.000 çalışanı, 15.000 distribütörü, 130 dan fazla ülkede Satış Şirketi, 75’in üzerinde üretim tesisi olan sektöründe Dünya Lideri konumuna ulaşmış 16 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
bir Şirkettir. Türkiye’de ki Satış şirketi 1928 yılında faaliyete geçmiştir.. Dünya Liderliğimizi Türkiye Pazarı’nda da sürdürmekteyiz. SKF Türk’ün ana hedefi, SKF Grubu ürünlerini Türkiye piyasasında pazarlamak ve satmaktır. SKF Türk, SKF Grubu’ nun üç operasyonel divizyonundan biri olan (RSS –Regional Sales and Services) Bölgesel Satış ve Servisler Divizyonu’na bağlı olan, Avrupa Bölgesinde bulunan (SEESouth East Europe) Güney Doğu Avrupa Bölgesi’nde yer almaktadır. SKF
Türk, SKF ürünlerinin satışının yanında endüstriyel müşterilerine, fabrikalarının aktif verimliliğinin optimize edilmesi amacıyla, bilgi bazlı servis çözümleri de sunmaktadır. SKF Türk, İstanbul Merkez, İzmir ve Adana şubelerindeki, 60 yetkilendirilmiş çalışandan oluşan yalın ve esnek bir organizasyon ile faaliyet göstermektedir. Ürün satışının yanında ana yetkinliklerimiz teknik destek, bakım hizmetleri, durum izleme ve eğitimdir.
Firma olarak şu anda kendinizi sektörün neresinde konumlandırıyorsunuz? SKF Grup, Dünya Rulman Lideri ve biz de ülkemizde sektörümüzün lideri konumundayız. Ancak liderliğimizi sadece pazar payı ve satışlar anlamında değerlendirirsek, anlamından çok uzaklaşırız. Bunun yanında biz liderliğimizi pazara sunduğumuz yeni ürünler, rulman dışında diğer platformlarımız,müşter ilerimize sunduğumuz özel çözümler, teknolojimiz ve servisimizde yaptığımız sürekli iyileşmeler ile tanımlıyoruz. Amacımız sektörümüz , dünyadaki gelişmeler ile eş zamanlı olarak tanıştırmak. Ürün gamınızdan biraz bahsedelim isterseniz? SKF denilince akla gelen ilk ürün tabiî ki rulman. Esas işimiz, bizi biz yapan işimiz rulman. Ancak vizyonumuz ve stratejilerimizi günümüz şartlarına göre güncellediğimizde sadece rulman üreticisi olarak
SKF’i tanımlamak çok yetersiz kalır. Biz bir mühendislik şirketiyiz ve bilgimizi ürünlerimizi en kaliteli şekilde üretirken, müşterilerimize kendilerine özel çözümler yaratırken kullanıyoruz. Rulman’ın yanında Keçe, Yağlama, Mekatronik, Servis ve Güç Aktarım Ürünleri (Kayış, zincir, kasnak, kaplin, dişli ve diğer) Platformları temelinde yaklaşık 756.000 farklı ürünün imalatı ve satışını yapmaktayız. En çok talep gören ürününüz hangisi ? Tabiî ki öncelik Rulman. Ancak bilinirliği arttıkça güç aktarım ürünlerimiz oldukça popüler olmaya başladı. Bulunduğunuz sektörde; dünyanın neresinde?
Türkiye
Bunu çok net olarak söylemek imkansız. SKF’in Dünya’da pazar payı %20. Dolayısıyla Dünya Rulman Pazarı yaklaşık 36-37 milyar euro bir büyüklük anlamına geliyor. Türkiye’nin resmi ithalat rakamları 300 milyon Euro civarı. Bu rakamlara
yerli imalatçılarımızı ve ne yazık ki halen daha önünü alamadığımız ve kesin olarak bilemediğimiz girişleri de eklersek 320-330 milyon Euro’luk bir pazarımız var. Yaklaşık %1’lik bir pazardan bahsediyoruz ki gerçekten ülkemizdeki gelişmelerle karşılaştırıldığında çok gerilerde. SKF Türk olarak bölgeleriniz nereleri?
sorumluluk
Sorumluluk bölgemiz Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Son olarak söylemek istediklerinizi alalım? Öncelikle tüm iş ortaklarımızın ve müşterilerimizin başarılı bir yıl geçirmelerini diliyorum. Sektörümüzde en önemli problem ne yazık ki halen daha sahtecilik. Hangi markayı tercih ederlerse etsinler, kendi güvenlikleri ve ödedikleri fiyatın karşılığını aldıklarından emin olmaları için, ürünlerini markanın Yetkili Distribütörlerinden almaları.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 17
Makale
RULMAN KEÇELERİYLE İLGİLİ ÖNERİLER
T İ M K E N
P lansız duruşlar ve azalmış makina elemanı ömrü;
pompaların rulman yatakları, elektrik motorları, fanlar, yatak yuvaları, dişli kutuları ve diğer bir çok endüstriyel ekipmanda yanlış keçe kullanımının sonuçlarından ve olası masraflardan sadece bazılarıdır. Bununla birlikte, doğru şekilde seçilmiş ve takılmışsa, keçeler hem yağlayıcıları içeride tutar hem de su, korozyon, talaş ve diğer kirleticilere karşı etkili bir koruma oluştururlar. Basitçe anlatmak gerekirse, keçeler dönen miller üzerinde iki işlevli bir bariyer oluşturmak için kullanılır: bu işlevler yağlayıcıları içeride tutmak ve kirletici maddeleri dışarıda bırakmaktır. Tipik bir uygulamada, aynı zamanda
20
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
farklı isimlerle de anılan (mil keçesi, toz keçesi, gres keçesi vb) yağ keçeleri genellikle birçok makina sisteminde rulmanların hemen yanında bulunur. Yağlayıcıları içeride tutmak ve yağ kaçağını önlemek için yağ keçeleri, sabit olan gövde ile hareketli olan mil arasında bulunan fonksiyonel boşlukları kapatmak üzere tasarlanmıştır. Doğru Elastomer Keçe Malzemesini Seçmek Keçelerin yeterli performansı göstermesi ve aşındırıcıların, korozif nemin ve diğer zararlı kirleticilerin hassas ekipmanlara girmesini önlemede, elastomer keçe malzemesinin seçimi kritik önem taşır. Uygulama parametreleri ve keçenin kullanılacağı dış ortam, uygun malzeme
bileşimini seçmeden önce yakından incelenmelidir. Genel endüstriyel uygulamalarda, en yaygın olarak kullanılan elastomer, mükemmel aşınma mukavemeti nedeni ile nitril kauçuktur. Diğer en yaygın elastomer ise, kimyasallara ve sıcaklığa mukavemetinden dolayı tercih edilen floro-elastomerdir. En önemli uygulama parametrelerinden ikisi sıcaklık ve yağ türü olsa da, herhangi bir kirleticinin elastomer keçe malzemesi üzerinde olumsuz kimyasal bir etkiye sahip olup olmadığının belirlenmesi de önemlidir. Kimyasal uyumluluk tabloları birçok keçe tedarikçisinden temin edilebilir, fakat bu tablolar sadece ana hatları çizer. Derinlemesine bir elastomer uyumluluğu için bir sızdırmazlık sistem-
Makale
leri mühendisine danışmakta fayda vardır. Standart rulman keçeleri genellikle çok zorlu koşullara dayanamaz. Bir elastomer keçe malzemesi seçmeden önce uygulamaya özel gereksinimler hakkında bir uzmana danışın. Dikkat edilmesi gereken diğer uygulama parametreleri mil aşınması, mil-keçe yuvası eksantrikliği, mil hızı ve basınçtır. Bu parametrelerin, farklı uygulamalarda fazlasıyla değişebileceğini aklınızda tutunuz. Anılan parametrelerden sadece birinin sınır değerlerde kullanılmasının keçenin performansına etkisi az olabilir, fakat bir sistemde, birden fazla parametrenin limitlerde kullanılmasının etkileri çok daha büyük olabilir. En yaygın kullanılan ve en uygun elastomer keçe malzemeleri için sıcaklık sınırları ve genel akışkan / yağlayıcı uyumluluğu tablosu Şekil A ve B’de gösterilmiştir. Büyük keçe üreticilerinin her biri kendi patentli elastomer malzeme formülasyonlarına sahip olduklarından, aşağıdaki tablolardaki bilgilerin bir üreticiden
diğerine değişebileceğini belirtmek gerekir. Sızdırmazlık sistemi hazırlığı Uygun elastomer keçe malzemesi seçildikten sonra, iyi bir sızdırmazlık performansı sağlamak için, sistemin diğer elemanlarının da uygun şekilde belirlendiğinden emin olunması gerekir. Daha özel olmak gerekirse, keçe, sızdırmazlık sisteminin yalnızca bir parçasıdır ve performansı mil ve yuva geometrilerinin toleranslar içinde olmasına bağlıdır. Kauçuk Üreticileri Birliğine (RMA) göre, ekipman tasarım aşamasındayken veya iyileştirmeler yapılırken, millerle ilgili birkaç husus göz önünde bulundurulmalıdır. Bu hususlar milin işlenmesi, taşlama takımı, sertlik, çap toleransları, pah, malzeme, olası mil-yuva eksantrikliği ve radyal salgıdır. Bunlardan en önemlileri mil yüzeyinin işlenmesi, taşlama takımı ve sertliktir. Mil yüzeyinin uygun işlenmesi, bir keçenin doğru çalışmasında önemli bir faktördür ve sıfır taşlama takımıyla ortalama yüzey pürüzlüğü
10-25 mikro inç Ra (0.20-0.60 mikrometre Ra) olarak belirtilmelidir. Mil malzemesine bağlı olarak, keçeler yumuşak çelik, dökme demir veya dövme demir millerle birlikte tatmin edici performans sağlayacaktır. Normal çalışma koşullarında, milin keçe dudağı ile temas ettiği bölüm en az Rockwell C 30’a sertleştirilmelidir. Nakliye veya montaj sırasında milin hasar görebileceği veya çizilebileceği uygulamalarda veya sert aşındırıcı ortamlarda çalışan miller için en az Rockwell C45 önerilir. Mildeki pahın, eksen kaçıklığının ve diğer parametrelerin daha derin bir analizi için, uygulama detaylarını tartışmak üzere bir sızdırmazlık sistemleri mühendisine başvurun. Bu arada, milin en uygun sızdırmazlık performansı için gereksinimleri karşılamadığı durumlarda, iyi bir sızdırmazlık performansı için gerekli yüzeyi sağlamak amacıyla genellikle harici aşınma manşonları kullanılabilir. Harici aşınma manşonu yalnızca keçe için gerekli düzgün yüzeyi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda, keçe dudağının çalışması Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 21
Makale dir. Seçilen keçenin yuvaya uygun bir şekilde oturmasını sağlamak için, imalatçıların delik toleransı ve sıkı geçmeyle ilgili tavsiyelerine uyulmalıdır. Hesaba katılması gereken bir diğer karakteristik ise yuva tasarımıdır. Keçe yuvasının ön kenarının, keçenin daha kolay monte edilebilmesi için
Diğer en popüler dört farklı keçe tasarımı ise Şekil D’de gösterilmiştir. Ana fark keçenin dış çap yüzeyidir. Metal dış yüzeyli keçeler, tipik olarak kauçuk dış yüzeyli keçelere kıyasla keçe yuvasına daha iyi otururlar. Fakat, kauçuk dış yüzeyli
Maksimum Performans için Uygun Montaj Uygun elastomer keçe malzemesi, 22
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
pahı alınmalıdır. Keçenin dış yüzeyini (O.D.) çizip, potansiyel kaçaklara neden olabilecek keskin köşe veya çapaklara dikkat edilmelidir. Temel Keçe Tasarımı
içeride tutan ana keçe dudağının arkasında bir Garter yayı bulunur. Hemen yanında bulunan ikinci bir ‘’toz dudağı’’ ters yöne bakar ve kirleticilerin içeri girmesini engeller.
Günümüzde en yaygın kullanılan keçe tasarımı olan kauçuk çift dudaklı keçe Şekil C’de gösterilmiştir. Yağlayıcıyı
<Şekil C: Kauçuk Dış Yüzey. Çift Dudaklı Keçeye Ait Terimler.>
keçeler metal keçe elemanına ilave koruma sağlarken, yapı çeliğinden keçe gövdeleri ortama bağlı olarak paslanabilir. Birçok standart uygulamada keçeler farklı seçeneklerle değiştirilebilir. Çift dudaklı keçe tasarımları opsiyonel ‘’toz dudağı’’na
sahiptir ve kesinlikle kirli ortamlarda tercih edilmelidirler. Tüm bu keçeler hem inç hem de metrik serilerde mevcuttur.
keçe tipi ve ekipmanın tasarımı seçilip doğrulansa bile, sızdırmazlık tertibatının güvenilirliği yine de montajın başarılı bir şekilde gerçekleşmesine bağlıdır. Doğru keçe
montaj adımları aşağıdaki gibidir:
<Şekil D: En Yaygın Kullanılan Keçe Tasarımları.>
1. Keçe yuvasının temizliğinden ve keçeye hasar verebilecek, dış yüzeyi çizerek muhtemel ka-
çaklara sebep olabilecek çapakların mevcut olup olmadığından emin olmak için keçe yuvasını kontrol edin. Silindirikliği kontrol edin ve ön faturanın yuvarlatılmış veya pahının alınmış olduğundan emin olun. 2. Keçe dudağına hasar verip yağ kaçağına sebep olabilecek çapak, kir veya boya için mil yüzeyini kontrol edin. Değiştirilen önceki keçenin mil üzerinde bir kanal oluşturmuş olması durumunda, bu alan yeniden taşlanmalı veya bir manşon ile kapatılmalıdır. 3. Milin uç kısmını kontrol edin ve tüm çapak veya keskin köşeleri kaldırın. Mil ucunun ayrıca pahı alınmalı veya keçe dudağının montaj sırasında zarar görmesini engellemek için yuvarlatılmalıdır. Bu mümkün değilse, keçe dudağını konik manşon ile korumayı düşünebilirsiniz. 4. Kama yuvalarını veya kamalı milleri keskin kenarlar açısından kontrol edin; eğer böyle bir durum varsa, keçe dudağını bir manşon, şim veya bantla kaplayarak korumaya alınız. 5. Nakliye ve taşıma sırasında meydana gelebilecek çentik, kesik, çizik veya deformasyon gibi hasarlar için keçeyi dikkatle inceleyin. 6. Keçenin doğru yönde takıldığından emin olun. Ana keçe dudağı (büyük dudak) genellikle
yağlayıcıya dönüktür. Keçe yuvasında ikinci bir keçe için yer varsa, bunju ana keçe dudağı, zorlu çalışma koşullarında ek bir koruma sağlamak için dışa bakabilir. 7. Keçe dudağını/dudaklarını montajdan önce yağlayın. Metal dış yüzeyli keçelerin dışını yağlamaya gerek yoktur, ancak kauçuk kaplı keçelerin dış yüzeyine montaj sürecini kolaylaştırmak ve keçedeki gerilmeyi azaltmak için çok ince bir yağ tabakası uygulanmalıdır. Bu ön yağlama işlemi, kauçuk dış yüzeyin montajdan hemen sonra yuvadan geri çıkma ihtimalini azaltacak veya ortadan kaldıracaktır. 8. Uygulama için uygun olan montaj ekipmanını seçiniz. En iyi ekipman, keçe yuvasının çapından biraz daha düşük bir çapa sahip olandır ve sadece keçe gövdesine kuvvet uygulayacaktır. Rulman bilezikleri, “onaylanmış aletler” mevcut olmadığında bir montaj aleti adaptörü olarak kullanılabilir. 9. Asla keçenin üzerine direkt olarak vurmayın. Montaj ekipmanı olarak tornavidalar, çivi veya zımba kullanılmamalıdır. Çelik çekiçlerin onaylanmış montaj aletleriyle kullanılması önerilmez; çekicin darbesi muhtemel olarak Garter yayını yerinden oynatabilir. Keçe yuvaya girmeye başladıktan sonra, keçeyi oturtmak için yeterli olacak bir yükle
Makale ve çevresel olarak dengeli bir şekilde itilmelidir. Zorlu Çalışma Koşulları için İlave seçenekler En zorlu çalışma koşulları için, yağ keçeleri, çok dudaklı tasarımlar da dahil olmak üzere çeşitli tiplerde ticari olarak mevcuttur. Nitril veya floroelastomerden yapılmış standart bir çift dudaklı tasarım, ana sızdırmazlık elemanı olarak kullanılabilir. Yine de, son derece zorlu ortamlarda, Şekil E’de gösterildiği gibi ilave koruma için kirletici madde girişini önleyen veya takviye keçesi olarak işlev görmek üzere, mil üzerindeki yağ keçesinin dışına isteğe bağlı bir V-keçesi eklenmelidir. V-keçenin diğer bir yararı da elastik olması ve bu sayede daha geniş mil toleransı aralıklarında montaj kolaylığı sağlamasıdır. V-keçeler ayrıca eksantrik veya eksen kaçıklığı olan millerde de kullanılabilir. Keçeler, keçe malzemeleri, hazırlık veya montaj hakkında daha fazla bilgi veya uzman tavsiyesi için (330) 4833000 ‘i çevirerek veya www.timken. com/industrialseals adresinden The Timken Company’e ulaşabilirsiniz <Şekil E: V-keçesi.>
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 23
ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ
WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR .... Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com
www.worldmediagroupe.com
Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz / internet televizyonumuz.
www.makineotomasyondergisi.com Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi.e
www.kesicitakimlardergisi.com Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisinin internet sitesi.
www.endustri40dergisizirvesi.com
Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.
www.elektrikpanodergisi.com Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi
Röportaj - Rulman Çağrı Holding Genel Müdürü Gül Almila: Meşe :
“TAMAMEN YERLİ ÜRETİM YAPAN BİR FİRMAYIZ”
Çağrı Holding Genel Müdürü Gül Almila Meşe görüşmemizde: “Tamamen yerli üretim yapan bir firmayız. Özellikle modüler hasır bantlar ve çeşitlilik konusunda iddialıyız. Modüler hasır bantların kullanım alanları da üretim bandının olduğu tüm hatlar diyebiliriz” dedi.
Gül Almila Meşe
Öncelikle ALHAN-ÇAĞRI
Firmasının kuruluş ve gelişiminden bahseder misiniz? ALHAN-ÇAĞRI 1978 yılında İstanbul`da Salih Özpidecler
28
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
tarafından, mühendislik plastikleri ve makine imalatı için kurulmuş olup 1994 yılından itibaren konveyör parçaları hazır makine elemanları üzerine yoğunlaşarak artan teknolojik gelişmelere
paralel olarak konveyör ve otomasyon sistemleri konusunda da anahtar teslimi projelere imza atarak Türkiye`de uzman kadrosuyla ilkleri gerçekleştirmeye devam etmektedir. Kardeşim Çağrı
Özpideciler’de kardeş firmamız fırdavat olarak bizimle birlikte. Biz 35 kişilik bir aile şirketiyiz.
Ürün gamınız biraz detaylandırır mısınız? Konveyör parçaları, modüler hasır bantlar, zincir kızakları ve plastik rulman yatakları konusunda üretici firmayız. Tamamen yerli üretim yapan bir firmayız. Özellikle modüler hasır bantlar ve çeşitlilik konusunda iddialıyız. Modüler hasır bantların kullanım alanları da üretim bandının olduğu tüm hatlar diyebiliriz. Yurtiçinde tüm bölgelere çalıştığınızı biliyoruz. Yurtdışında yoğun olarak nerelere çalışıyorsunuz? 32 ülkeye ihracat yapan bir firmayız. Son olarak Rusya Moskova’da kurduğumuz fabrika ile orada da yerleşik üretime başlamış durumdayız. Bu yıl içinde yurt dışında 8 adet fuarda ürünlerimizle yer alacağız. Üretim yaparak ve yurtdışına satış yaparak ülke ekonomisine katkı sunuyoruz. Siz rulman ile ilgili yeni bir ürünün tanıtımı konusunda da fuarda önemli bir aşama kaydettiniz. Biraz bundan bahseder misiniz? ALHAN © markası olarak biz de özellikle sektörde yanlış kullanılan metal rulman yataklarının yerine ürettiğimiz plastik rulman yatağı kullanımına dair bilgileri, ziyaretçilerimiz ile paylaştık. Gördüğümüz ilgi gerçekten bizi memnu etti. Plastik rulman yatakları bakım gerektirmez ve uzun ömürlü bir kullanım sunar. Yüzde 20 fazla verim sağlar. Son olarak genel ekonomik veriler ışığında 2018 yılı beklentileriniz karşıladı mı? 2019 yılından beklentileriniz neler?
Türkiye’de bu konuda doların dalgalanması bile sektörleri etki ediyor. Biz firma olarak 2018 yılında beklentilerimizi karşıladık. 2019 yılında da çalışarak genel ekonomik durumdaki olumsuzlukları aşarak hedeflerimize ulaşacağız.
Lineer - Lansman
Honbar Genel Müdürü Hasan Şen:
“FİRMAMIZA DÜNYA’DA GÜVEN DUYULUYOR”
Gerçekleştirdiğimiz görüşmede öne çıkan unsur; Honbar’ın dünya çapında güvenilir bir üretici olduğuydu.
Firmanızın kuruluşu ve gelişiminden misiniz?
bahseder
Kuruluşumuzdan itibaren yeni teknolojiler ile yaptığımız yatırımlar sayesinde , firmamızı zirveye çıkardık. 1976 yılında beş kişiyle sert krom kaplama işi yaparak üretime başlayan firmamız , zaman içinde yeni teknolojilere yaptığı insan ve teknik yatırımlarının sonuçlarını görmeye başladı. Yetenekli ve bilgili iş arkadaşlarımızla birlikte yeni teknolojileri yakalamak konusunda 30 Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
gerekli alt yapıya sahip olduğumuzdan hızla yeni projeleri uygulamaya sokmaktayız. Bugün firmamız 20.000 metre karelik kapalı alanıyla kabuk soyma, taşlama, sert krom kaplama, indüksiyonla sertleştirme ve honlamaya hazır boru imalatı tesislerinden meydana gelmiş bir kuruluştur. Yeniliklere açık bir Firma mısınız? Tüm bölümlerimizde sürekli geliştirilen buluşlar ve modern teknikler, yıllar içerisinde
kazandığımız deneyimle birleştirerek, yüksek kalite standartlarının garantisi haline gelmiştir. Bugün ana amacımız, yeni otomasyon teknolojilerini hemen uyguluyarak yüksek kalitede ürün üretmeye devem ederken, üretim maliyetini düşürerek müşterilerimizin rekabet gücünü arttırmaktır. Müşterilerimize ve işimize olan sorumluluğumuz ülkemizde ve Dünya’nın bir çok ülkesinde firmamıza karşı büyük bir güven duyulmasına neden olmuştur. Bu güvene layık olma gayretimiz artarak devam edecektir.
Makale - Lineer biraz bilgi verir misiniz? Ürün gamınızı mısınız?
detaylandırır
HonBar; Sert Krom Kaplı Mil, İndüksiyonla Sertleştirtilmiş mil, Dış Yüzeyi Sert Krom Kaplı Boru üreticisidir. Firmamız 20.000 metre kare kapalı alanda 30 yılı aşkın tecrübe ile üretim yapmakta ve ürünlerini 35 den fazla ülkeye ihraç etmektedir. HonBar’ın üretim tesisleri yeni teknolojileri yakalamak konusunda gerekli alt yapıya sahip olduğundan piyasa şartları ve isteklerine hızla uyabilmektedir. Krom Kaplı Miller konusunda
32
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
Sert Krom Kaplı Miller Hidrolik ve Pnömatik silindirlerim rotları olarak imal edilmektedirler. Ayrıca kayıcı yataklamalarda kolon mili olarak kullanılırlar. Sert krom tabakası malzemeye değişik çevre şartlarına göre mükemmel bir korozyon direnci sağlar. Ayrıca birbiriyle temas halindeki yüzeylerde aşınma ve ısınmaya karşı da mükemmel bir aşınma direnci sağlar. İndüksiyonla Sertleştirilmiş Miller de; iş makinelerinin hidrolik silindirleri , Plastik ve metal enjeksiyon makinelerinin kolon millerinde ve rulman yataklamalarında
kullanılmak üzere üretilmektedir. İndüksiyonlu millerin yüzeyleri çarpmalra ve darbelere karşı dayanıklı olduğundan ağır şartlarda çalışmaya uygundurlar. Dış Yüzeyi sert krom kaplı borular ise teleskopik silindirler ve ağırlığın azaltılması gereken mobil vinçlerin hidrolik silindirleri için üretilmektedir. Son olarak söylemek istediklerinizi alabilir miyiz? 2014 yılında soğuk çekilmiş boru imalatına başladık. 2019 yılında bu yeni üretimimizi geliştirmeye devam edeceğiz.
Endüstri 4.0 Zirvesi
ZİRVE
III. ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ ÜRETEN ROBOTLAR İŞBAŞINDA
ENDÜSTRİ 4.0 “YAPAY ZEKA NESNELERİN İNTERNETİ - ıOT ÜRETEN ROBOTLAR VE TOPLUM ”
Fotoğraflar : Gökhan Gezik Röportajlar : Ahmet Doğan
World Media Group, ilk kez 2016 yılında düzenlediği; “Bilim için aydınlanma aydınlanma için bilim” temalı Endüstri 4.0 Zirvesi’nin ikincisini 2017 yılında “Dijital fabrikalar arttırılmış gerçeklik” alt başlığı ile İstanbul - Inter Continental Otel’de gerçekleştirmişti.
34
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
Endüstri 4.0 Zirvesi
III. World Media Group / Endüstri
4.0 Zirvesi, “Yapay Zeka - Nesnelerin İnterneti / ıoT - Üreten Robotlar ve Toplum” ana teması ile; 5 Aralık 2018 Çarşamba günü saat 09:00 – 19:00 arasında; on konferans, Üç yuvarlak masa toplantısı ve bir çoklu açık oturum şeklinde organize edildi. World Media Group tarafından organize edilen etkinlikte ayrıca; konuyla ilgili elli firma, altı dernek oda ve beş üniversitenin info standları da yer aldı. Bu yıl düzenledikleri zirvede; yüzlerce firma karar vericisini ağırladıklarını, dile getiren World Media Group Genel Yayın Yönetmeni İlker Kaplan sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Türkiye’de Endüstri
4.0’ın lomomotifi on büyük firmanın sunumunun bir araya geldiği etkinlik ilk kez gerçekleştiriliyor. Bu konuda farklı fikirlerin konuşulması gelecek açısından umut vaat ediyor. Ayrıca elli firmanın etkinliğimize katılımı zirvemiz için olumlu sinyaller veriyor.” World Media Group Genel Yayın Yönetmeni ve Uluslararası Ekonomi Endüstri ve Teknoloji Yayıncıları Dönem Başkanı İlker Kaplan ve TUSIAD Genel Sekreter Yardımcısı -Sanayide Dijital Dönüşüm Ekibinin Yöneticisi Dr. Nurşen Numanoğlu’nun açılış konuşmaları ardından; CLPA ve Mitsubishi Türkiye Ülke Müdürü Tolga Bizel, Festo Müşteri İlişkileri Direktörü Fikret Kemal Akyüz, Rockwell Automation Satış Teknik Destek Müdürü
Cihan Bulut, Siemens Endüstri 4.0 Direktörü Derya İren, Ermaksan Makine Sanayi Ürün Geliştirme Müdürü Bekir Koca, İnfoma Teknoloji A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ceran, Octopod Firma Sahibi Şenol Balo gibi konunun öncü firmalarının temsilcileri birer sunum gerçekleştirdi. Ayrıca bu yıl “Üniversitelerde Gençliğin Robot Uygulamaları” üzerine oturumlar da hayata geçirildi. YAPAY ZEKA - NESNELERİN İNTERNETİ / IOT – ÜRETEN ROBOTLAR Bu yılın ana teması ise Yapay Zeka - Nesnelerin İnterneti / ıoT – Üreten Robotlar ve Toplum oldu. Her yıl gelişen Endüstri 4.0 Zirvesi ile ilgili daha fazla bilgi almak için www.endustri40dergisizirvesi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 35
Endüstri 4.0 Zirvesi
DİJİTALLEŞME VE TEKNOLOJİNİN NERESİNDEYİZ? NEREDE OLMALIYIZ?
“Dijitalleşmenin Neresindeyiz ? Nerede Olmalıyız? - Açılış Sunum
WORLD MEDIA GROUP GENEL YAYIN YÖNETMENİ İLKER KAPLAN (ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİ GENEL KOORDİNATÖRÜ)
36
World
Media Group sektörlere yeni bir soluk taşımak amacıyla yeniden yapılandı. Yayıncılıkta 15 yılllık deneyimle sektörlerin nabzını tutmaya devam ediyor. Otomotiv sektörünün nabzını tutan 14 yıllık Auto Tuning World Dergisi ve 6 yıllık bir geçmişe sahip Makine Otomasyon Robotik Dergisi ile sektörlerin nabzını tutuyoruz.
Spesifik alanlara hitap eden; Pano, Rulman & Lineer, Cad/Cam/Cae/ Plm, Endüstriyel Borulama, ek yayınlarımızla detay yayıncılığa imzamızı atıyoruz. Ayrıca Yurtdışında; Almanya, Hindistan, Rusya - ABD Uzakdoğu fuarlarına dönük çıkardığımız ingilizce yayınımız Machine & Automation Magazine ile yurtdışınada da sesiniz oluyoruz.
Ayrıca; Kesici Takımlar & Tutucular, Elektrik, Endüstri 4.0 Dergilerimizle periyorik olarak sektörlerle temasımızı güçlendiriyoruz.
WORLD MEDIA GROUP olarak Endüstri 4.0 üzerine ilk yayını hazırladık ve bu konuda öncülük ettik. Yayınımız 3. Yılına
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
girdi. Ayrıca ENDÜSTRİ 4.0 ismiyle ilkini; 3 Aralık 2016’da VialandPalace Otel’de düzenlediğimiz organizasyonumuzun, daha geniş kapsamlı ikincisini TAKSİM INTER CONTINENTAL OTEL’de 2 Aralık 2017 tarihinde gerçekleştirdik. Bu konuda da öncülük ettik. Bu yıl yine INTER CONTINENTAL OTEL’de 5 Aralık 2018 Çarşamba günü biraradayız. III. WORLD MEDIA GROUP Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl ana teması; “Yapay Zeka Nesnelerin İnterneti - ıoT ve Üreten Robotlar” Türkiye olarak dijital reka-
betin neresindeyiz üzerine bir kaç cümle söylemek istiyorum. Dünya Dijital Rekabet Gücü sıralamasında Türkiye nerede ? Rekabet gücünü elde tutabilmenin gittikçe önem kazandığı global dünyada, refah seviyesinin yüksek olduğu ülkeler dijital anlamda da rakiplerine fark attı. Ülkeleri 50 farklı kriteri göz önünde tutarak değerlendiren, merkezi İsviçre’nin Lozan kentinde bulunan Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü’nün (International Institute for Management Development-IMD)geçtiğimiz dönemde ilk kez açıkladığı rapora göre söz konusu ülke ekonomisinin yeni teknolojileri anlama ve öğrenme kapasitesi, teknoloji ortamı ve gelecekteki gelişmelere hazır olma performanslarını inceleyerek Dünya Dijital Rekabet Gücü Sıralaması‘nı oluşturdu. Rekabetçi ülkeler sıralamasında ilk beşte sırasıyla Singapur , İsveç, ABD, Finlandiya, Danimarka yer alırken, Venezuela’nın sonuncu olduğu listede Türkiye ise 63 ülkenin arasında kendisine ancak 52. sırada yer bulabildi.
kaldığı görüldü.Dijital alt yapı bakımından son sıralarda yer alan Türkiye’nin; Ar-Ge, inovasyon ve patent gibi konularda ise sıralamaya bile giremediği saptandı. Rapor, Türkiye’nin internete erişim konusunda da 40 - 59 bandında yer aldığı görüldü. Elde edilen listenin ilk 3’ünde yer alan ülkeler ise Avustralya, Singapur ve İsveç gibi gelişmiş ülkeler olurken, ilk üç içerisinde yer alan bu ülkelerin aynı puana sahip oldukları belirlendi. Gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alan Çin, Rusya, Arjantin, Güney Afrika ve Brezilya da Türkiye’nin önünde yer aldı. Ar-Ge çalışması açısından en fazla bütçe ayıran ülke ise yüzde 4,3 ile İsrail olarak belirlendi. İsrail’i yüzde 4,2 ile Güney Kore, yüzde 3,3 ile de Japonya ve İsveç takip etti. Patentte ise ABD ilk sıraya yerleşirken, ABD’yi Japonya, Almanya, Güney Kore ve Fransa izledi.
Endüstri 4.0 Zirvesi Bugün burada çok yoğun bir programımız var. TUSİAD Genel Sekreter Yardımcısı Nurşen Numanoğlu, CLPA Ülke Müdürü Tolga Bizel, Festo Müşteri İlişkileri Direktörü Fikret Kemal Akyüz, İstanbul Üniversitesi, İTÜ ve YTÜ’den arkadaşlarımız, Rockwell’den Cihan Bulut, Siemens Endüstri 4.0 Marketing Direktörü Derya İren, Ermaksan Üretim Müdürü Bekir Koca, İnfoma Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ceran, Octopod Genel Müdürü Şenol Balo sunumlarıyla bizi aydınlatacak. Tüm katılımcılarımıza ve ziyaretçilerimize sunumlarıya bizi aydınlatacak ve konuyu detaylarıyla kavramamızı sağlayacak konuşmacılarımıza teşekkür ederiz. Üretimin Süper Ligi, World Media Group Endüstri 4.0 Zirvesi’ne hoşgeldiniz.
Türkiye teknolojik gelişmişlik açısından dünya ülkeleri arasında kaçıncı sırada? 82 ülke baz alınarak yapılan araştırmada, Türkiye teknolojik gelişmişlik açısından 49’uncu olurken, inovasyon, Ar-Ge ve patent gibi konularda listeye giremediği görüldü. Böylelikle, Türkiye’nin dijital altyapısının Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin gerisinde Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 37
Endüstri 4.0 Zirvesi
SANAYİDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
SANAYİDE DİJİTAL DÖNÜŞÜM ***** TÜSİAD GENEL SEKRETER YARDIMCISI Dr. NURŞEN NUMANOĞLU
TÜSİAD
olarak çok uzun bir süredir bu konuya değiniyoruz. 2015 yılından sonra da ağırlıkla değinmeye başlayıp daha da yoğunlaştırdık. Bunun çok temel bir nedeni var; İnanılmaz bir hızla dönüşüm rüzgârı geliyor, dijitalleşme rüzgarı geliyor. Dijital teknolojiler inanılmaz bir hızla gelişiyor ve anlık dönüşümler gerçekleşiyor. Bu süreci yakından takip edebilmek, Türkiye açısından çok önemli. Bugüne kadar ülke olarak rekabet avantajlarımız bulunuy38
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
ordu. Coğrafi olarak Türkiye’nin bulunduğu konum çok merkeziydi ve ticaret yollarının kesiştiği noktada olması ticari avantaj sağlıyordu. Ülkemiz, ulaşılabilir durumda ya da diğer ülkelerin geçiş yollarındaydı. Bu inanılmaz bir avantajdı. Ayrıca düşük iş gücü maliyeti önemli bir rekabet avantajı yaratıyordu. Ama dijital dönüşümün şöyle bir ayrıcalığı var, bütün bu avantajları devre dışı bırakıyor. Siz bu sürecin içerisinde rekabet edebilmek için o teknolojileri kullanabilmeli, daha da önemlisi o teknolojileri üretebilmelisiniz. Biz de
TUSIAD olarak bunun altını çizmeye çalışıyoruz. Aslında bu konuyla ilgili; 2016 - 2017’de arka arkaya iki rapor yayınladık. Özünde amaç şuydu; jenerik tartışmalardan çıkarmak ve biraz daha yoğun tartışmaları, biraz daha somut noktaya çekmek. Bu amaçla yapılan çalışmalar şunu gösterdi; Türkiye’de dijital dönüşüm meselesi birazcık pilot düzeyde uygulanıyor. Ama farkındalık son derece yüksek. İkinci çalışma özellikle şunu gösterdi; bazı temel alanlarda potansiyel de çok yüksek. Yerli teknolojiyi üretenler
hangi alanlarda toplanıyor bunu gördük. Endüstriyel internette önemli bir potansiyelimiz var. Yatay dikey entegrasyonda ciddi bir potansiyelimiz var ama teknoloji kullanıcılarının tercihi robot otomasyonu, yapay zeka gibi kavramlarda yoğunlaşmamız gerekiyor. Bunlara cevap verecek potansiyeli Türkiye’de yaratmak lazım. Biz de son dönem çalışmalarımızda biraz operasyonel bir çerçeveye çekmeye çalışıyoruz. Nedir bu operasyonel çerçeve ? Hem teknoloji kullanıcılarını hem de teknoloji üreticilerine dokunan projeler yapmaya çalışıyoruz. Onlardan bir tanesi TÜSİAD SD2 ; sanayide dijital dönüşüm hızlandırıcı programı. 13 TÜSİAD üyesi şirket ile bu yola çıktık. Onlar sorunlarını tarif ettiler, bu sorunlar çerçevesinde teknoloji tedarikçileri çözüm önerileri ile cevap verdi ve neticede yarın bu program tamamlanacak onlara başarı hikayesi yaratabilenlere plaket verilecek ve program devam edecek. Bu ne demek ? Türkiye’de sanayici iş dünyasının önemli aktörleri gerçek sorun alanlarıyla ilgili olarak dijital dönüşüm arayışlarında KOBİ düzeyindeki teknoloji tedarikçilerine ulaştılar. Onların çözümleri karşılık buldu, çözümleri uygulanabilir bulundu ve neticede yeni bir sürece geçiyorlar. Belki ilişkilerini daha da ticari boyutlara taşıyacaklar. Bu programı neden önemsiyoruz? Bu program Türkiye’de teknoloji ekosistemin gelişmesi için çok önemli bir rol oynuyor. Teknoloji tedarikçilerini destekliyor ama bir o kadar da “teknoloji tedarikçileri şirketler ne istiyor ? beklentiler nedir ?” konusunda çok ciddi doğrudan bilgiye ulaşıyor.
Endüstri 4.0 Zirvesi
Dr. Nursen Numanoğlu TUSIAD Genel Sekreter Yardımcısı Sanayide dijital dönüşüm adı altında bir sunum gerçekleştirdiniz. World Media Group’un Üçüncüsünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesinin genel değerlendirmesini yapar mısınız ? Bu tarz etkinlikleri çok önemsiyoruz. Farkındalığın arttırılması, tecrübenin paylaşılması anlamında önemli. Biz de TÜSİAD olarak şu mesajı vermek istiyoruz. Doğru uygulamaların yapılabilmesi için doğru bir iş modelinin ortaya konması lazım. Strateji çok önemli, planlama yapmadan, dijital dönüşüm sürecine girilmemesi gerekir. Önemli olan; en doğru, en stratejik, en sağlam kararları verebilmek ama bunu mümkün kılabilmek için de tecrübe paylaşımını önemsiyoruz. Tecrübe paylaşım sürecinde de bu tarz etkinlikler önemli bir rol oynuyor. TÜSİAD olarak bizde sanayinin dijital dönüşüm günleriyle teknoloji tedarikçilerinin tecrübelerini diğer paydaşlarla buluşturuyoruz. Bunun şu faydası oluyor; emsal örnekleri, iyi uygulamaları görebiliyoruz ve doğru adımların atılmasında yardımcı oluyoruz. Bu tarz adımları Türkiye’de sanayinin dijital dönüşüm konusunda yürütülecek çalışmalara ‘ivme’ kazandıracak itici güç olarak görüyoruz, kıymetli buluyoruz.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 39
Endüstri 4.0 Zirvesi
CLPA TÜRKİYE MÜDÜRÜ VE MİTSUBİSHİ ELECTRİC TÜRKİYE FABRİKA OTOMASYON SİSTEMLERİ OEM İŞ GELİŞTİRME KIDEMLİ MÜDÜRÜ TOLGA BİZEL
40
CLPA Türkiye Müdürü ve
Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü olarak görev yapıyorum. Merkezi Japonya’da bulunan ve 2000 yılında kurulmuş olan CLPA (CCLink Partner Association), dünya çapında Asya kıtası da dahil olmak üzere 10 bölgede temsilciliği yer alan global bir açık ağ destekleme kuruluşu. Endüstriyel CC-Link (Control & Communication Link) ağ teknolojisini dünya genelinde yaygınlaştırmayı hedefleyen CLPA, CC-Link uyumlu ürünler geliştirme konusunda ürün sağlayıcılara destek sunmaktan, CCLink kullanıcıları için fabrika otomasyonu sistem kurulumuna yönelik danışmanlık sağlamaya kadar çok çeşitli hizmetler veriyor. Kurulduğunda 163 kurumsal üyesi olan CLPA, her yıl katılan yeni üyelerle birlikte bugün 3 bine yakın üyesiyle faaliyetlerine devam ediyor. Üye sayısındaki bu büyük artış, CC-Link’in gerçek bir küresel standart
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
olduğunun dünya genelinde kabul gördüğünü kanıtlıyor. Bugüne kadar olduğu gibi 2019 yılında da başta Asya’ya açılmak ya da bu pazardaki işlerini büyütmek isteyen sanayiciler olmak üzere Sanayi 4.0’a uyumlu dünya standartlarında akıllı üretime adım atmayı hedefleyen şirketlere destek olmaya devam ediyor. Sanayi 4.0, birbirleriyle internet temelli teknolojiler aracılığıyla iletişim kuran mekanik ve yazılım bazlı özellikleri birleştiren sistemleri ifade ediyor. Bu yeni endüstri evresinde bilgiye, birden çok cihaz tarafından, birden çok noktadan gerçek zamanlı olarak ulaşılması önem kazanıyor. Dolayısıyla Sanayi 4.0 sürecinde büyük verinin toplanması, paylaşılması ve işlenmesi oldukça önemli hale geliyor. Makinelerin birbiriyle iletişim kurabildiği akıllı fabrikalarda, iletişim verilerinin güvenilir bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Dijital fabrikalarda pek çok veri, çok sayıda cihaz
tarafından gerçek zamanlı olarak oluşturularak süreçlerin şeffaf bir şekilde görüntülenmesini sağlamak üzere paylaşılıyor. Bu sürecin başarısında ise bant genişliği büyük önem taşıyor. Bu noktada CC-Link IE, şu anda fiilen en büyük bant genişliğine sahip ve gigabit hızlarında çalışan tek açık endüstriyel ethernet protokolü olarak dikkat çekiyor. CLPA olarak, tüm yeni teknolojilerde olduğu gibi Sanayi 4.0’ın da belirlenen yönergelere ve standartlara uygun olarak geniş çaplı bir biçimde benimsenmesinin ve işbirliğinin son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Farklı ülkelerden üreticiler, kamu otoriteleri ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek uygulanabilir ve etkili bir çerçeve oluşturabilirler. Bu misyonla hareket eden CLPA, tüm dünyada şirketlerin yeni nesil ağ oluşturma teknolojilerini uygulamalarına yardımcı olarak akıllı otomasyona ve Sanayi 4.0’a geçişlerini kolaylaştırmayı hedefliyor.
Endüstri 4.0 Zirvesi
World Media’nın gerçekleştirdiği bu endüstri 4.0 zirvesiyle ilgili mini bir değerlendirme yapar mısınız? Türkiye’de son zamanlarda Sanayi 4.0 ile ilgili etkinlikler yoğun bir şekilde gerçekleştiriliyor. Avrupa’nın bu bölgesindeki hedef grupların bu etkinliklere olan ilgisini oldukça değerli buluyoruz ve bu ilgiye yanıt vermek için de etkinliklere katılıyoruz. Hem CLPA Türkiye hem de Mitsubishi Electric Türkiye olarak; yeni endüstri evresini, bölgedeki endüstrinin evrilmesi süreçlerini ve tüm güncel gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Sanayi 4.0’ın beraberinde getirdiği dijital dönüşüm ve akıllı üretim sistemleri, toplumları ve dünya dengelerini değiştirecek kavramlar. Dijital dönüşüm çağında makineler çevrelerinde olup bitenleri anlayabilecek ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığıyla iletişim kurabilecek duruma geldi. Mitsubishi Electric olarak bu yeni endüstri evresine e-F@ctory konseptimiz ile yanıt veriyoruz. e-F@ ctory ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmak mümkün. Bu süreçte robotlar arası veri transferi de giderek hızlanıyor ve birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojileri sayesinde robotlar artık kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli olarak kontrol edebiliyor. Bugün e-F@ctory altyapısı sayesinde robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle de haberleşebiliyorlar ve bilgileri insan kontrolünden bağımsız olarak hem kendi aralarında hem de fabrikayı kontrol eden ana sistemle
paylaşıp verimliliği artırmak için hazır durumdalar. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor. Mitsubishi Electric Türkiye ve CLPA Türkiye olarak ülkemizdeki sanayicilere hem ürün hem de çözüm konusunda destek olmaya çalışırken, katıldığımız etkinliklerde deneyimlerimizi aktararak da yol gösterici olmayı amaçlıyoruz. CLPA olarak sponsor olduğumuz Endüstri 4.0 Zirvesi’nin de Sanayi 4.0 konusunda ülkemizdeki bilinçlendirme çalışmaları açısından değerli olduğuna inanıyoruz.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 41
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİ 4.0 VE FESTO UYGULAMALARI
ENDÜSTRİ 4.0 VE FESTO UYGULAMALARI FESTO MÜŞTERİ ÇÖZÜMLERİ MÜDÜRÜ FİKRET KEMAL AKYÜZ
Festo
merkezi Almanya’da bulunan 80 yıllık bir firmadır. Almanya için baktığımızda FESTO; 20 bin çalışanlı 3 - 3,5 milyar Euro cirosu olan bir firmadır. Ama ilginç olan konu burada. Festo her yıl 100’den fazla inovasyona imza atan, yani patent alan ve bütçesinin - cirosunun % 8’ini AR-GE’ye yatıran bir firmadır. Bunun Türkiye’de %1 seviyesinde gezdiğini düşünürsek oldukça yüksek bir rakam. Diğer taraftan yine Festoya özgü bir özellik; cirosunun %1 - %1,5’ unu çalışanlarının eğitimine harcamaktadır. Yani biz kendimiz için; “her zaman öğrenen firmayız” deriz. Festo’da herkes her zaman öğrenmek zorundadır. Bizim firma 42
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
olarak felsefemiz de bu var. Türkiye’de 150 tane çalışanımız mevcut. Farklı yerlerde satış ofislerimiz bulunmakta. Endüstri anlamında Türkiye batıda yoğunlaştığı için bizde batı tarafındayız yoğun olarak da Marmara bölgesinde. Peki, müşteri çözümleri ne yapar? Festo’da kırk bin tane ürün var. Bunların parasını verip alabiliyorsunuz. Ama müşteri çözümleri müşterilerimize özel çözümler hazırlayıp malzemelerimizi kullanıp hatta diğer markaları kullanıp bir çorba yemek yapıp onu müşterilerimize sunuyor. Özetle, partnerlerimizin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Yaptığımız şey yani benim başında
bulunduğum birim bu şekilde çalışıyor. Robot deyince genelde biz klasik robotları anlıyoruz. Ama bizim için müşterilerimizin tabiriyle Kartezyen robotlar da söz konusu. Kartezyen robot, bir teleskobik robot. Normalde Festo’nun ürün gamında böyle bir ürün yok. Bizim lokal olarak yaptığımız tasarımı ürettik. Daha sonra müşterimize verdik. Şunu demek istiyorum, bizim için sadece gördüğümüz modern çok güzel robotlar yanında Kartezyen olmayan ama bildiğimiz robotlardan farklı robotlarda önemli. Endüstri 4.0’ın ne olduğu konusunda devamlı konuşuyoruz. Yaklaşık 45 yıldır herkes konuşuyor.
Ben konuşmamda biraz Almanya’yla Türkiye’yi karşılaştıracağım. Endüstri 4.0’da Almanya’yla Türkiye’yi karşılaştırdığımda en çok gördüğüm şey, biz daha ziyade konuşuyoruz onlar ise uyguluyor. Endüstri 4.0’ı tek taraftan tanımlamak mümkün değil. Çok klasik tabirle; siber fiziksel sistemleri kullandığımız üretimi tanımlıyor. Yalın üretimi; daha verimli, daha hızlı, müşteri ihtiyaçlarına anında cevap verebilen, farklı ürünleri aynı hatlarda yapabilen, mümkünse insansız çalışan yüksek teknolojiye dayalı karanlık fabrikaları hedefleyen bir düşünce ve ya bir çalışma platformu. Endüstri 4.0 bitmiş bir süreç değil devam eden bir süreç. O anlamda planlanmış bir süreçten bahsediyoruz. Endüstri 4.0 neden var ? Birincisi müşterilerin farklılaşması, çok farklı taleplerin oluşması. Bizim için Endüstri 4.0 süreçlerinde iki olgu çok önemli. Birisi sürdürülebilirlik, diğeri de toplum. Sürdürülebilirlik konusunun önemi şu; dünyanın insanlara yetme şansı yok ve hayvan nüfusu da gittikçe azalıyor. Bu tüketim şartlarında devam edersek dünyanın bize cevap vermesi mümkün değil. Klasik ve çok anlatılan enerji tasarrufu, Endüstri 4.0’ın temel konularından bir tanesidir. Ama özüne baktığımızda direkt tabirle, hikaye şu; hedeflenen, her yıl üretilen beyaz eşyalarda %10 tasarruf planı var. Bu güzel. Peki enerji tüketimi azalacak mı ? Hayır. Üretimi %30 arttıracağım. Yani sonuçta artacak oranı azaltmak için uğraşıyoruz, ama toplamda harcadığımız enerji miktarı azalmıyor, artıyor. Dolayısıyla bu tempoyla gidersek 2050 yılından sonra dünyanın bize kaynak olarak yetme şansı yok. Peki başka bir dünya mümkün mü ? Bence mümkün. Endüstri 4.0 süreçlerini iyi kavramamız ve uygulamamız gerekiyor.
Endüstri 4.0 Zirvesi
World Medya Group bugün 3.’sünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesinde gerçekleştirdiğiniz sunumla ilgili kısa bir değerlendirme yapar mısınız ? Sunumda ilk önce çok kısa Festo’yu tanıttım. Festo kimdir diye... Arkasından Endüstri 4.0 nedir ve neden endüstri 4.0’ a gerek var? Sorusuna yanıt aradım. Endüstri 4.0’ı hep konuşuyoruz; Planlı bir devrim. Yani daha sonra karar verilmiş bir devrim değil. Festo’nun bir kaç örnek uygulaması ve örnek ürünlerinden bahsettim. Endüstri 4.0 sistematiği ile üretim yapan fabrikalarımızdan bahsettim. Çoğunlukla İnsansız üretim yapılan bu fabrikaların bazı yerlerinde insanların da çalıştığına değindim. Bu fabrikalardaki temel mantığın ‘öğrenme mantığının öğrenen fabrika‘ olduğunu anlattım. Sunumdaki ilgiden de oldukça memnun kaldım. Öncelikle World Media Group’a çok teşekkür ederim. Bu çok önemli. Neden önemli ? Bilinçlenme anlamında bir araya gelip insanlara bilgi aktarmamız, yurtdışında neler olduğunu, ülkemizde neler olduğunu anlatmamız çok önemli. Bu anlamda çok başarılı bulduğumu söylemek isterim.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 43
Endüstri 4.0 Zirvesi
ÜNİVERSİTELER OTURUMUNDA ÖNEMLİ SORULAR YANIT BULDU
İTÜ CANBERK ŞEN
YTÜ ENES FURKAN BAŞLIK
Endüstri 4.0 Zirvesi’nde
devletin özellikle devlet üniversitelerine bu tarz çalışmalar için ödenek ayırması ve desteklemesi gerektiği vurgulandı.
Ağırlıklı olarak gençlere sorulan sorular; uzay çalışmaları üzerine oldu. Ayrıca gerçekleştirilen oturumda; özel sektörün sponsorluk faaliyetlerinin yeterli olmayacağı,
İstanbul Teknik Üniversitesi ROVER Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Canberk Şen Biz İTÜ robotik kulübü olarak aslında bir çok ekipten oluşuyoruz, bende
bu yıl yeni bir oturum şekillendi. İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri zirveye genç bir soluk kattılar.
44
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
bu takımın içerisindeyim. Bunun dışında su altı araştırmalarına yönelik de iki ayrı takım bulunuyor. Biz robot takımı olarak aslında genel anlamda; son zamanlarda çok popüler olan, mars araştırmaları üzerine çalışıyoruz. Yakın zamanda da bildiğiniz üzere NASA İnsight isimli aracını Mars’a indirmeyi başardı. Bizim amacımız ileride Mars’a indireceğimiz araçtaki astronotlara yardımcı olabilmek. Onlara çeşitli görevlerde destek sağlayabilmek. Ayrıca robotumuzun kendisi de çeşitli laboratuvar testleri yaparak orda canlılık ve su analizi üzerine bulgular elde edebilecek düzeye gelmesini sağlamak. Biz iki senedir
Endüstri 4.0 Zirvesi Amerika’da düzenlenen yarışmaya katılıyoruz. Türkiye’den kabul edilen ilk ve tek takımız. Bu açıdan orada ülkemizi ve okulumuzu temsil ediyoruz. Orada geçtiğimiz sene Harvard ve Stanford gibi üniversitelerle yarıştık. İkisini de geride bırakmayı başardık. Biz, Endüstri 4.0 süreçlerine en uygun, multi disiplinel çalışan bir ekibiz; makine mühendisleri, otomasyon mühendisleri, elektronik mühendisleri bir arada çalışan bir ekibiz. Günümüzde sağlık mühendisinin, makine mühendisinin veya yazılım mühendisinin artık tek başına yeterli olmadığını görüyoruz. Entegre bir çalışma zorunlu. Daha komplike sistemler geliştirebilmek için daha fazla ve daha geniş bir ekibin çalışmasına ve daha farklı alanlardan insanların bir amaçta buluşmasına ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu açıdan da her sene yeni bir araç tasarımıyla yarışmalara katılıyoruz. Bu araç tasarımımızla da hem okulumuzu hem ülkemizi yurtdışında elimizden geldiğince iyi temsil etmeye uğraşıyoruz. Yıldız Teknik Üniversitesi Robotik ve Otomasyon Kulübü Yönetim Kurulu Başkan Yardımcı Enes Furkan Başlık
Bizim kulüp olarak öncelik verdiğimiz olay, aslında sektöre hem kendimizi hem de diğer arkadaşlarımızı hazırlamak. Bunun için aslında bir nevi köprü görevi görüyoruz diyebiliriz. Biz genel olarak robotik, kontrol ve otomasyon sistemleri ile ilgileniyoruz. Çünkü çok değişik profillerden katılımcılarımız var. Her kesimden hatta her gruptan insan çalışmalarımıza ilgi duyabiliyor. Aslında bu iş yaygınlaşmaya başlıyor, biz diyoruz ki, robotik çağı yakalamamız gerekiyor. Onun içinde bilimsel – teknik çalışmalara ağırlık vermek gerekiyor. Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 45
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİDE DATA ANALİTİĞİ VE MAKİNE ÖĞRENMESİ
ENDÜSTRİDE DATA ANALİTİĞİ VE MAKİNE ÖĞRENMESİ
ROCKWELL AUTOMATION İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ CİHAN BULUT
46
Rockwell
Automation; müşterilerini daha üretken ve dünyayı daha sürdürülebilir kılan, dünyanın kendini endüstriyel otomasyona ve bilgi yazılımlarına adamış en büyük şirketidir. Merkezi Milwaukee, Wisconsin’de bulunan Rockwell Automation, yaklaşık 22,000 çalışanı ile 80’den fazla ülkedeki müşterilerine hizmet vermektedir. Çağının çağdaşı olmak amacı ile Rockwell Otomasyonun bundan 6 ay önce PTC firmasının 1 milyar dolarlık bir yatırımla hisselerinin bir kısmını satın aldı. PTC firması Bilgisayar Destekli Tasarım (CAD), Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM), Endüstri 4.0, Servis Yaşam Döngüsü
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
Yönetimi, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) alanlarında çözümler sunan bir yazılım firması. Rockwell Otomasyon olarak biz endüstrinin daha çok endüstriyel nesnelerin interneti dediğimiz tarafındayız. Neticede donanım ürünlerimiz fiziksel dünyada. Amacımız fiziksel dünyayla dijital dünyayı birleştirmek. PTC de arttırılmış gerçeklik, yapay zeka uygulamaları, IoT platformu gibi çözümleriyle bizi bu hedefimize daha da yaklaştırıyor. Üzerinde çalıştığımız her şey doğrudan Endüstri 4.0 konseptiyle alakalı. Amaç daha hızlı pazara sunuş süresi, maliyetlerin düşürülmesi, verimliliğin arttırılması, makine
güvenliğinin arttırılması, endüstriyel saldırılardan şirketi koruyacak network sistemleri yapmak. Fiziksel dünyayla dijital dünyayı birleştirmekten bahsediyoruz. Fiziksel dünya bizim bildiğimiz, tarih boyunca var olan dünya. Yollar, şehirler gibi… Endüstrilerde de motor sürücüleri var, sürücüler/motorlar makineleri, makineler fabrikaları oluşturuyorlar; bu da endüstrideki fiziksel dünyayı oluşturuyor. Dijital dünya ise 1950 yıllarında bilgisayarla birlikte işin içine girdi. Günümüzde 3 boyutlu yazıcı teknolojilerinin yaptığı da dijital dünyadaki bir verinin fiziksel dünyada gerçeklenmesi. Arttırılmış gerçeklik örneğinde de yaptığımız
fiziksel dünya görüntüsünü kullanıp, bunu dijital hale getirmek (ya da görüntüyü fiziksel dünyaya yansıtarak fiziksel hale getirmek). Neticede biz fiziksel dünyada yaşıyoruz; buraya akıllı nesneleri ekliyoruz, fiziksel dünyadaki bir çok bilgiyi – nesneyi dijital dünyaya aktarıyoruz. Bu teknolojiler günümüzde yaygın şekilde kullanılmaya başlandı. Yaygın olmayan ise data analitiği. Geçmiş ya da anlık verilere bakarak geleceği tahmin etmek. Makine öğrenmesi ve yapay zeka algoritmaları da bu konularda bize yardımcı oluyor. Bir ekipmanın bozulacağını tahmin etmek, sistemdeki anormallikleri algılamak, KPI optimizasyonu, enerji verimliliği gibi farklı amaçlarla kullanabiliyoruz.
Endüstri 4.0 Zirvesi
Rockwell Automation III. Endüstri 4.0 Zirvesi’ne Katıldı Endüstriyel otomasyon sektörünün önde gelen şirketlerinden Rockwell Automation, endüstrinin geleceği olarak adlandırılan Endüstri 4.0 Zirvesi’ne katıldı. Rockwell Automation İş Geliştirme Müdürü Cihan Bulut’un konuşma yaptığı zirvede, endüstride data analitiği ve makine öğrenmesi konusu masaya yatırıldı. İstanbul Intercontinental Otel’de 05 Aralık 2018 tarihinde düzenlenen 3. Endüstri 4.0 zirvesi sektör profesyonelleri ve üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşti. ‘Endüstride Data Analitiği ve Makine Öğrenmesi’ üzerine bir sunum gerçekleştiren Rockwell Automation İş Geliştirme Müdürü Cihan Bulut, konuşmasında özellikle endüstride her tür cihazdan gelen verilerin öneminden bahsetti. Toplanan geçmiş verilerinin makinelere öğrenme yetisi kazandıracağına değinen Bulut, “Veriyi oluşturan tarafta bulunduğumuz için gerekli nasıl toplayacağımızı bilmemizin yanı sıra bu verileri düzenleyebiliyoruz, yani organize ediyoruz. Bu sayede iş zekası araçlarını kullanıp veriyi bilgiye dönüştürüyoruz. Veriyi bilgiye dönüştürmek, bu bilgiyi kullanarak daha iyi kararlar vermek, çalışan ekipmanların durumlarını/ arızalarını öngörmek ve böylece prosesin nereye gittiğini bilmek demek. Ayrıca sistemdeki bir anormal durumda bunu düzeltmek için gerekli aksiyonu ekipmanın kendisinin söylemesi demektir“ dedi. Bulut, makinelerin kendi kendine öğrenmesinin uygulamaya yönelik birçok algoritmayla günümüzde de mümkün olduğunu ve daha da gelişerek kullanımının yaygınlaşacağını sözlerine ekledi.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 47
Endüstri 4.0 Zirvesi
SIEMENS GÖZÜYLE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
SIEMENS GÖZÜYLE DİJİTAL DÖNÜŞÜM
SIEMENS ENDÜSTRİ 4.0 MARKETİNG MÜDÜRÜ DERYA İREN “
Siemens
gözüyle dijital dönüşüm” konusunu iki ana başlıkta anlatmak istiyorum. Biz Siemens olarak; Endüstri 4.0’ın dönüştürücülerinden bir tanesiyiz. Ürün çözümlerimiz ve hizmetlerimiz var. Diğer taraftan bizde şirket olarak dönüşüm sürecinin içerisindeyiz. Dolayısıyla ‘biz neler yapıyoruz ?’ konusuna değinmek istiyorum. Bu eş zamanlı gelişen bir süreç… Bizlerde öğreniyoruz ve öğrendiklerimizi uyguluyoruz, uyguladıkça daha yeni şeyler öğreniyoruz. Böyle bir süreç içerisindeyiz. Bu öğrenme sürecinin hepimiz için geçerli olduğunu düşünüyorum. 48
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
Ben ‘genel olarak neler değişti ve niye buraya geldik ?’ konusuyla devam etmek istiyorum. Çünkü işin sadece teknoloji boyutu olmadığını da kavramamız gerektiğini düşünüyorum. Daha çok olaya teknik açıdan yaklaşıyoruz ama işin içerisinde; müşteri, pazar beklentileri, rekabet ve yeni iş modelleri var. Kısaca bu sürecin çok fazla boyutu var ve bunu doğru anladığımızda daha doğru bir yere gidebileceğimizi düşünüyorum. Çok temel olarak aslında bir kaç senedir konuşuyoruz bu işi, ama 2000 yılından beri iş dünyasında bir şeyler değişiyor. Yılların köklü şirketlerinin piyasadan silindiği, yeni şirketlerinde
hızlı bir şekilde yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Bunun sebebi nedir? diye baktığımızda, temel bir şey karşımıza çıkıyor. Değişim ve dönüşüme - yeni dijital çağa- ayak uydurabilen şirketlerin yükseldiğine, bunu yapamayanların yok olduğuna tanık oluyoruz. ‘Veri’ artık çağımızda ‘petrol’. Bu veriden değer yaratabilen yani “petrolü” iyi kullanabilen şirketler para kazanıyorlar. Bunu başaramayan şirketler de yok oluyor. Artık zaman kavramı değişti. İnsanlık mağara döneminden itibaren veri üretiyor. Düşünün ki; mağaralara çizim yaparak veri üretmeye başladık-
Endüstri 4.0 Zirvesi Şekiller ve daha sonra yazı ortaya çıktı. Günümüzde, O günden bu zamana üretilen tüm verilerin yarısını insanlar bir yıl içerisinde üretebiliyor. Yani muazzam bir şekilde veri üretiyoruz ama bunun büyük bir kısmı çöplük. Biz buzdağının görünen yüzde bir bile olmayan kısmıyla uğraşıyoruz ama iş dünyası için hala değer yaratabileceğimiz veya anlamlandırabileceğimiz çok ciddi bir potansiyel var. Yine baktığınızda; bir günde çok şey oluyor. Her gün beş buçuk milyon veri internete bağlanıyor. Her geçen gün üretimdeki makineler, cihazlar veri üretmeye devam ediyor.
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 49
Endüstri 4.0 Zirvesi
Sunumunuzda nelerden bahsettiniz okuyucularımıza kısaca değerlendirir misiniz ?
Bugün Siemens adına, Siemens gözüyle dönüşümü anlatmak üzere sunum yaptım. Aslında bakarsanız şirket olarak bizim iki tane rolümüz var. Bir tanesi; endüstrileri sektöre dönüştürürken sunduğumuz ürün ve çözümlerle bunun kolaylaştırıcısı olmak. Bir diğeri de tabi ki; şirketimiz içerisinde de bir dijital dönüşüm sürecini yürütmek. Dolayısıyla ben bugün konuşmamda ikisinden de bahsetmeye çalıştım ama bundan önce aslında ‘iş dünyasında neler değişiyor ?’ konusuna değindim. Bu işin sadece teknolojik olarak değil; ‘müşteri beklentileri, pazar beklentileri, yeni iş modelleri anlamındaki gelişimi nereden başladı ?’ bu dönüşümü gerçekleştirebilmek için yapılan çalışmaları tüm boyutlarıyla ele aldım. Yani sadece operasyon değil; yeni iş modelleri yarattığımız, yeni ürünler –inovasyon- ortaya çıkardığımız, çalışanlarımızı dönüştürdüğümüz ve operasyonu dönüştürdüğümüz, tam anlamıyla bütünleşik bir dijital dönüşüm için neler yapmamız gerektiği ile ilgili hem genel bir yaklaşımı hem de tecrübelerimizi aktarmaya çalıştık. Gençlerimize ne söylemek istersiniz ? Endüstri 4.0, yapay zeka, yazılım, baktığımız zaman Siemens gibi dünya çapında global bir marka yani ne yapmalılar ? Sunumda da bahsettim bu hem kültürel hem yetkinliksel bir dönüşüm. Bizim bir kere 50
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
yaşam boyunca öğrenmeyi artık hayatımıza dahil etmemiz lazım. Ben üniversitede okudum; dört sene eğitim gördüm dönemi bitti, olmamalı. Hem üniversite okuyan öğrenciler için hem de bizler içinde bu böyle. Merak eden, soru soran, araştıran, heyecan duyan, öğrenmek isteyen, deneyen, hata yapmaktan korkmayan bireylerin başarılı olacağımız bir çağdayız. Bunu ne kadar kendimize adapte edebilirsek ve bu yönde ne kadar kendimizi geliştirebilirsek o kadar başarılı olma potansiyelimiz ortaya çıkacaktır. Ben üniversitelerde çok konuşma yapıyorum. Özellikle Anadolu’da da bir çok üniversiteye gitmeye çalışıyoruz. Sadece İstanbul veya Ankara’da büyük şehirlerde değil, oralarda da gençlerle sohbetlerimizde hep aynı şeyi söylüyoruz. Heyecan duyan, merak eden araştıran ve bir şeyler yapmak isteyen, bu arzuyu duyan gençlere ihtiyacımız var. Sonrada kendilerini daha donanımlı hale getirecekler.
Artık bilgi her yerde. Ulaşmak istediğinizde çok daha fazla imkan var. Dijital dönüşüm herkes için, fırsat eşitliğinin sağlandığı bir yapı sunuyor. Dolayısıyla bizlere düşen de bunları kullanabiliyor olmak. Yani biraz kendimizi bu yönde geliştiriyor olmamız gerekiyor.
World Medya Group bu süreçte önemli bir yayıncılık yapıyor. Beş – altı yıldır yayınlarıyla üç yıldır da düzenlediği zirvelerle Endüstri 4.0 ile ilgili önemli çalışmalara imza atıyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz? World Media Group; ülkenin kalkınması için çok önemli bir rol oynuyor. Çünkü, önce bir farkındalık sağlamak zorundayız ki burada bahsettik ülkenin yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşuyor. Burada sunum yapan şirketler ise daha çok global şirketler. Biz bir takım çalışmalardan faydalanmada şanslı olan ve aynı zamanda bunu ülkede yaymak isteyen şirketleriz. Ama bunu da ulaştırabileceğimiz KOBİ’ler büyük önem taşıyor. Bu şirketlerin yanısıra burada öğrenciler var. Bu da çok önemli. Dolayısıyla burada çok önemli bir rol, World Media Group olarak sizlere düşüyor. Bu tür etkinliklerle, çıkardığınız yayınlarla aslında ülkenin kalkınması, bilinçlenmesi, farkındalığın artması anlamında önemli bir rol oynuyorsunuz bu durumun çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Endüstri 4.0 Zirvesi
“DİJİTAL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI” KOBİ’lerden GELECEĞE...
IV . ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ ARALIK 2019 INTER CONTINENTAL OTEL - TAKSİM / İSTANBUL
*Otomotiv * Ana Sanayi *Jant *Lastik *Amortisör
* Chip *TedarikSanayi *Vip Dİzayn *Makine *Otomasyon
* Cad Cam *Kesici Takım *Tutucular * Kaynak *Rulman
* Lineer * Aşındırıcılar * İş güvenliği * Metal İşleme * Borulama
* Proses * Plastik * Fuar *Organizasyon *Kalıp
Sponsorluk için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 51
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİ 4.0 ÜRETİLMEYENİ ÜRETMEK
ENDÜSTRİ 4.0 ÜRETİLMEYENİ ÜRETMEK
ERMAKSAN MAKİNE SANAYİ ÜRÜN GELİŞTİRME MÜDÜRÜ BEKİR KOCA
52
Makine üretiminde 15
yıllık iş hayatımda üretim, servis, satış ve arge’ de görevlerim oldu. Sahada çalışan makinelerimizden toplayacağımız verilerin faydalı analizinin hem makine gelişimi hem de müşterilerimizin üretim performansını artırabilmelerinde oldukça önemli olduğunun bilincinde olduk. Bu yüzden üretilen bilginin toplanması, yorumlanması ve katma değeri olan sonuçlara ulaşılması için çalışmalarımıza süreli devam etmekteyiz. Endüstri 1.0’la başlayıp endüstri 4.0’a uzanan uzun bir yolculuktan bahsedebiliriz. 18.nci yüzyılda buharlı sistemlerle başlayan, 19.ncu yüzyıla elektrikli makinelerle üretim hattına dönüşen, 20.nci yüzyılda otomatik kontrol-
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
lü seri hatlara evrilen ve 21.nci yüzyılda siber fiziksel sistemler ile yönetilebilen üretim hatlarına dönüşmüştür. Endüstri 4.0 modelinin çıkış sebeplerinden birisi üretim maliyetlerinin düşürülmesidir. Almanyanın öncülüğünde başlayan ancak sonrasında tüm dünyada farkındalık oluşturan Endüstri 4.0 ‘da amaçlardan diğerleri ise üretimde yenilikçilik, esneklik ve artırılmış verimliliktir. 2011 yılında Almanyada ,uzak doğu ülkeleri başta olmak üzere ucuz üretim yapan ülkelere karşı rekabetçiliğin arttırılması üzerine kararlar alınıyor ve sanayide 4.ncü devrim olarak 2013 yılında duyurusu yapılıyor. 4.ncü sanayi devriminde otomasyon sistemlerinin veri alış-verişinin önemi, üretim teknolojilerini ve dolayısıyla
tüketici alışkanlıklarını da kapsamasıdır. Amaç, esnek üretim hatları ile kişiye özel ve daha ekonomik ürünler üretilebilmesi, pazarın arz-talep hızına yetişebilen daha hızlı tedarik süreçlerinin oluşturulması ve nihayetinde akıllı fabrikalar ile tüketimle aynı hızda gelişen üretim hatlarının kurulabilmesidir. 4.ncü sanayi devriminin içinde tüm çalışan sistemlerin ortak şebekeye bağlı olması(IIOT), simülasyon, işbirlikçi robotlar, 3 boyutlu yazıcılar, artırılmış gerçeklik, siber güvenlik, büyük veri ve analizi, yatay ve dikey sistem entegrasyonu gibi hem geliştirilecek disiplinler hem de yeni meslekler oluşmaktadır. Gelişmiş diğer ülkelerde de farkındalık oluştuğu için 4.ncü sanayi devriminde devlet destekleri ile
çalışmalar başlamıştır. ABD, Çin, İngiltere ve Almanya bunlardan bir kaçıdır. Bu ülkelerin gelişmiş sanayileri olduğundan dolayı üretim şekillerinin değişiminin de hızlı olacağını ön görüyoruz. Yeni sanayi devrimi aslında yeni bir kültür oluşumuna da yol açmaktadır. Örneğin, tüketici alışkanlıklarının değişmesi, günlük hayattaki enerji tüketiminin azaltılması için akıllı sistemlere ihtiyaç duyulması, üretimin daha verimli hale getirilmesi için yatırımların daha düşük seviyelere çekilebilmesi gibi birkaç başlık sayabiliriz. Bu gelişimin sonucunda yeni meslekler doğacaktır. Endüstriyel veri bilimi, robot koordinatörlüğü, IOT çözüm mimarlığı, 3 boyutlu yazıcı mühendisliği gibi birkaç meslek dalı sayabiliriz. Ermaksan olarak geliştirdiğimiz yazılım ile ürettiğimiz makinelerin verilerin tamamını alıyor, yedekliyor ve analiz ediyoruz. Makinelerimizin çalışma verimliliğini izleyip bakım zamanlarını takip ediyor, gerekli durumlarda kullanıcıya e-posta veya mesaj ile uyarı raporları veriyoruz. İstenen tarih-saat aralığında makinelerimizin tüm performansını değerlendirip fabrika içi üretim takip programları ile uyumlu çalışarak sipariş, tedarik, üretim ve sevk süreçlerinde üst seviye kolaylık sağlayabiliyoruz.
Endüstri 4.0 Zirvesi
Bugün önemli bir sunum gerçekleştirdiniz o sunumla ilgili kısa bir özetle nelerden bahsettiğinizi anlatır mısınız ? Sunumumda özetle 4.ncü sanayi devriminden, endüstri 4.0’ın olmazsa olmazı katmanlı imalat makinemizden, yüksek teknoloji ile ürettiği CNC kontrolör ve yüksek güçlü lazer sistemleri hakkında bilgilendirme yaptım. Birinci kısımda 4.ncü sanayi devriminin gelişiminden ve ermaksanın hangi aşamada olduğundan bahsettim. Hem sektörel ilerlemeyi izleyerek hem de müşterilerimizden gelen talepleri değerlendirerek en yüksek teknolojiye sahip makineleri üretmek için 2 yıl önce çalışmalara başladık. Buradaki beklenti duruş olmayan ve arıza vermeden önce operatörü uyaran bir sistem geliştirilmesiydi. Bu çalışma sonucunda makinelerdeki verileri yedekleyip, analiz etme aşamasına getirdik. Şu anda makinelerimizde önleyici bakım işlevi ile arıza vermeden uyarı sistemi geliştirmiş olduk. Bu sayede zaman ve maddi kayba yol açabilecek olan gereksiz bakımı da engellemiş olduk. İkinci kısımda 4.ncü sanayi devriminde çokça kullanılacak olan ve ürettiğimiz metal toz tabanlı katmanlı imalat makinemiz hakkında anlatım yaptım. Üretimini yaptığımız makine savunma, havacılık, uzay sanayi ve tıpta kullanılabilecek olan yüksek teknolojiye sahiptir. Bu makinenin 4.ncü sanayi devrimindeki yerinden bahsettim. Sunumun son kısmında ise Türkiye’de ilk olarak üretilen milli yüksek güçlü lazer sistemimizin yapabilirliğinden ve sanayimizde kullanım yerleri hakkında bilgi paylaşımı yaptım. World Medya Group’un III. sünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesi ile ilgili eklemek istediğiniz son bir şeyler var mı ? Geçen yılki etkinliğinizi izleyici olarak takip etmiştim. Bu seneki etkinliğe ise katılımcı olarak katkıda bulunmak istedik. Her geçen yıl biraz daha fazla katılım ve ziyaretçi olduğunu görmek bizlerinde motivasyonunu arttırdı. Özellikle soruların tam yerinde ve katılımcı-ziyaretçi arasındaki diyalogların çok faydalı olduğunu gördüm. Bu etkileşim, 4.ncü sanayi devrimine karşı daha fazla ilgi ve farkındalık olduğunu gösteriyordu. 4.ncü zirvenin katılımının daha yoğun olacağını düşünüyorum. Böyle başarılı bir zirveyi organize ettiğiniz için teşekkür eder başarılarınızın devamını dilerim. Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 53
Endüstri 4.0 Zirvesi
ENDÜSTRİ 4.0 DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE OLASI ETKİLERİ
ENDÜSTRİ 4.0 DİJİTAL DÖNÜŞÜM VE OLASI ETKİLERİ İNFOMA A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA CERAN
E ndüstri 4.0 ve ötesine daha çok konsept olarak
yaklaşıyoruz. Çünkü biz diğer üretici firmalar gibi üretimin doğrudan içerisinde olan değil, üretimle ilgili teknolojileri yakından takip eden ve üretim yapanlara teknoloji ve katkı sağlayan bir yapıdayız. Benim burada amacım; Endüstri 4.0 dediğimiz zaman yanlış bir odaklanma yapmadan, biraz daha vizyonu açarak, popüler yaklaşımların toz bulutunda kaybolmadan, ötesine bakmak. Gerçekten bu bizim için ne ifade ediyor, nasıl bir şey çıkacak ortaya, ona bakmamız lazım. Biraz yaptığımız işlerden bahsedecek olursam; özgün tasarım, özgün üretim için bilimsel, teknik, mühendislik konularda katma değerli çözümler sunmaya odaklandık. 54
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
‘Neden böyle’ dedik ? Yurtdışında yaklaşık 30 - 35 yıl öncesinde bu teknolojilerle erken tanışma fırsatı yakalayarak, bunlarla ilgili önemli tecrübeler kazandık. Uzmanlık alanları itibariyle, bunlardan yapay zeka gibi konularla 35 sene önce tanıştık ve dünyada ilk yapay zeka kongresini düzenleme fırsatı yakalayanlardan olduk. Bu konuları acaba Türkiye’ye nasıl adapte edebiliriz diye düşünceler geliştirdiğimiz bir dönemde, ASELSAN’ın Ar-Ge’sinin kurulumu ile ilgili bir askerî proje vesilesiyle 1988’de Türkiye’ye döndük. Aynı sene,1988’de endüstride ileri teknolojilere dayalı çözümler sunmak amacıyla İnformatik A.Ş’yi kurarak faaliyete başladık. Elektromekanik alanlardaki uzmanlıklarımıza odaklanabilmek için 2016’da
bölündük, İnfoma Teknoloji A.Ş. olduk. İnformatik’i İspanyol bir gruba sattık, ama o gün koyduğumuz misyonumuzu hiç değiştirmedik. Bilimsel, teknik, mühendislik konularından hiç uzaklaşmadan devam ediyoruz. Endüstri 4.0’ı Türkiye’de ilk gündeme taşıyan firmalardan biriyiz diyebilirim. 2014-2015 yıllarında hemen hemen kimsenin gündeminde yokken ilk Endüstri-4.0 konulu yazıyı kaleme aldık. Makalemizi ilk yayınlayan da İlker Bey – World Media Group – olmuştu. Teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Nerden gelip nereye gittiğine bakıyoruz. Endüstri 4.0’ın altında yatan temel formülü hayata geçirmeye; zamanı kısaltmaya, kaliteyi arttırmaya, maliyeti düşürmeye odaklı çalışıyoruz. Bu kriterler, bundan 30 sene sonra da
değişmeyecek, aynı şekilde önemli olacak. Yani konunun bütünlüğüne baktığımız zaman, bütün o yapay zeka gibi şeylerle, diğer faydalarının yanı sıra verimliliğin arttırılmaya çalışıldığı görülecektir. Bir başka bir açıdan bakıldığında bize “ Ne satıyorsunuz ? “ diye sordukları zaman ‘ verimlilik satıyoruz ‘ diyorum. Çünkü, Japon’ların tanımladığı üzere verimlilik artışı hiç bitmeyen ve süreklilik gerektiren bir süreçtir. Peki bu verimlilik ne işe yarıyor? Türkiye’ye dönüş amacımızda buydu. Verimliliğin en önemli kazanımı; inovasyon fırsatı sağlıyor. Çünkü verimliliğinizi arttırırsanız, zaman kazanırsınız. O kazanılan zaman da inovasyon için kullanabilirsiniz. Böylelikle, başkalarını kopya etmek veya arkalarından gitmeye gerek yok. Kendi özgün üretimimiz ve ürünümüzü yapabiliriz. Biz bunun çabası içerisindeyiz ve bu çabayla bu yıllara kadar geldik. Odaklandığımız önemli sektörlerin başında savunma sanayi geliyor. Çünkü, gelişmiş ülkelerde ve Amerika’da olduğu gibi, önemli bütçeler savunma sanayi ürün ve teknolojilerine ayrılıyor. Dolayısıyla da ilk teknolojiler, inovasyonlar buralarda oluyor. Bu durum Türkiye’de de böyle. Ancak, savunma sanayisindeki projeleri biz yapmıyoruz, fakat hemen hemen bir çok savunma sanayi projesine teknoloji temin ediyoruz ve mühendislerin eğitim ve uzmanlaşmalarına katkı sağlıyoruz. Gelişmiş ülkelerle Türkiye’deki teknoloji üretenler arasında köprü olmaya ve o yolu kısaltmaya çalışıyoruz. Yani dünyadaki gelişmeleri mümkün olduğunca kısa zamanda, Türkiye’ye yansıtmaya çalışıyoruz. Tabi bu çok kolay olmuyor, çünkü çok gelişmiş teknolojileri Türkiye’ye vermiyorlar. Onun için kendi teknolojimizi kendimiz üretmemiz lazım diye fikirler üretiyoruz. Biz kendi kapsama alanımızda, bilhassa elektronikle ilgili faaliyetleri, -çünkü mekanik bölümümüzü yurtdışına sattık- kendi bünyemizde yürütüyoruz. Bu alanda, bilhassa PCB konusunda dünya lideri olan Altium firmasıyla birlikte çalışıyoruz. Onlarla da yaklaşık 30 yıllık bir işbirliğimiz var. Yani çalıştığımız firmalarla uzun yıllardır çalışıyoruz, yolda çok sık değişiklikler yapmıyoruz. Bir başka açıdan bakıldığında, Endüstri 4.0’da elektronik çok önemli ? Çünkü; Endüstri 4.0 denince içinde elektronik, mekanik, iletişim, yapay zeka gibi bileşenler yani fiziksel ve dijital yapı taşları var. Fiziksel ve dijital malzemelerin birleştiği yerlerde de yazılım var. Yazılımlar ise, bir şekilde elektronik sistemler
Endüstri 4.0 Zirvesi
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 55
Endüstri 4.0 Zirvesi Sunumuzla ilgili kısa bir özet anlatabilir misiniz ? Endüstri 4.0’ın omurgası herkesin odaklandığı üretimdeki verimlilik. Bu zaten işin bilinen kısmı; fabrikadaki robot sayısını arttırırsanız, üretim artıyor ve dolayısıyle de kazanılan para da ona göre artıyor. Ben işin o boyutuna çok girmiyorum. Şimdi onun öbür tarafında o robotlar geldiği zaman fabrikadan giden insanlara ne oluyor, o robotlar geldiği zaman insanların sosyal çevrelerinde, doğada ve enerjide neler oluyor? Ne gibi gelişmeler ve değişimler bizleri bekliyor? Benim anlatmaya çalıştığım olayın ötesine bakabilme, ötesine ışık tutabilmektir. Yaklaşık 10-11 sene geçti Endüstri 4.0 geleli, dolayısıyle, oradan elde edilen örneklemelerle biraz ipucu vermeye çalışıyorum. Neler oldu, neler olabilir, özeti buydu.
Burada sizi mühendis genç arkadaşlarımız da dinledi onlara ne mesajı vermek istersiniz ? Konuya ilişkin İlker Bey’le ilk görüşmemiz sonunda yazılan yazıda olsun, zirve olsun, ondan öncesindeki yazılarda da olsun, bakarsanız sürekli yeni nesle, eğitim alan gençlere hitap etmeye çalışıyorum. Çünkü, bunca yıllık yoğun koşu sonunda, bayrağı yeni nesle devretmemiz gerekiyor. Şimdi topu onların alıp koşması lazım. Başkalarını beklemesinler, bireysel anlamda kendilerini derinleştirsinler. Param yoktu, ilgim yoktu, bilgim yoktu gibi hiç bir mazeret söyleyemezler. Şu anda internet denen derya-deniz imkanlar var isteyen dil de öğrenir, ilim de öğrenir bilim de öğrenir. İstemeyen de hiçbir şey öğrenemez. Dolayısıyla gençlerin vakitlerini boşa harcamadan mutlaka ilim, bilim, teknoloji konularında, kendilerine uygun ve toplum yararına konulara odaklanıp, ne tarafa doğru gidecekler, orada yol bulmaları. Gelişmeleri dikkatle izleyip, kendileri için en uygun ve doğru yolu bulup o HEDEFE doğru koşmalılar. Yoksa, bol 56
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
zaman kaybı yanı sıra, bir hedef olmadan koşmakta onları yoracaktır. Ders çıkarabilecekleri çok fazla başarı hikayaleri oralarda onları bekliyor.
World Medya Group’un III. sünü düzenlediği Endüstri 4.0 zirvesiyle ilgili bir şeyler söyleyebilir misiniz ? Sanırım ilk 2014-2015’ te idi, ben Endüstri 4.0’dan bahsedince hiç kimse anlamıyor veya ilgilenmiyordu. Hatta ilk dönemlerdeydi, bazı yakın çevreme ısrarla, en kısa zamanda bir DRON Enstitüsü veya araştırma merkezinin kurulmasının son derece önmeli olduğunu anlatmaya çalıştığımda, ciddiye almayıp, gülüp geçenler olmuştu. Hala, bu fikrim geçerli. Hala çok geç değil. Böyle bir odaklanma her açıdan ülkemiz için son derece önemli ve bunun oluşması için, girişimlerin devam ediyor. Sağolsun İlker Bey bu noktaya kadar cesaretle riske girip, kimsenin ilgisi bilgisi, alakası olmayan bir konuya eğildi. Endüstri 4.0 adını verdiği bir dergi çıkarttı ve biz de makalelerimizle destekledik. Masrafa girip bu çalışmaları yapması, sizlerle birlikte bir ekip olarak konuya yoğunlaşması, ülkemizin gelişimine katkı sunması son derece önemli. Herkesin bir omuz vererek koşturduğu bu işte gençlerin de bunu yapması gerekiyor. Yani bu misyon ve vizyon çok önemli. Bu parayla pulla olacak bir şey değil. Bu sevgiyle olacak, tutkuyla olacak bir şey. Ben hala işte o tutkunun burada olduğunu biliyorum ve İlker Bey’in şahsında World Media Group ekibini tebrik ediyorum. Hatta çok kısa zamanda gerçekleşen böyle bir etkinlik için kendisine bir plaket vermek gerekir diye düşünüyor, tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Endüstri 4.0 Zirvesi
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 57
Endüstri 4.0 Zirvesi
YENİ NESİL YAZILIM GELİŞTİRME METODLARI
YENİ NESİL YAZILIM GELİŞTİRME METODLARI
OCTOPOD YÖNETİM KURULU BAŞKANI ŞENOL BALO
58
Biz
de Octopod olarak; Endüstri 4.0’ın donanım tarafı, cihazlar, nesnelerin internete bağlanması, elektrik, elektronik konularını burada konuşalım istedik. Aslında Endüstri 4.0’ın temel bir parçası daha var: ‘yazılım’. Bu konudaki gelişmeler neler, dünya nereye gidiyor, yazılım teknolojileri noktasında neler yapılıyor? Bunları konuşalım istedik. Bizimde bu konuda geliştirmiş olduğumuz bir çözümümüz var. Endüstri 4.0 tarafında dijital dönüşümü hızlandırıcı bir çözüm yolu olduğunu da sizlere açıklamak istedim. Tabi bu dönüşümün temelinde dijitalleşme olduğu için temelinde yazılım var. Yazılımların
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
geliştirilmesi gerekiyor. Bu süreci uzatan- kısaltan dönüşümün sağlanmasını sağlayan şeylerin başında da firmaların kullandıkları yazılımlar oluyor. Buna bir ürünün hammaddenin; işletmeye girmesi, işlenmesi, üretilmesi, sahaya çıkması, satılması, müşteri satışlarının takip edilmesi diye bakarsak; bir şirketin tüm dijital operasyonunu veya operasyonunun dijital takibini düşünürsek, burada iş uygulamaları söz konusu oluyor. Bir Forrester analisti John Rymer diyor ki; “sanırım biz dijital dönüşümün gerisinde kalacağız, çünkü yazılım geliştirme süreçleri çok katı ve yavaş, bunu değiştirmemiz ger-
ekiyor”. Dijital dönüşümü sağlarken yani Endüstri 4.0’ı biz başarırken aslında yazılım geliştirmenin katı süreçlerinden dolayı geride kalıyoruz. Bununla ilgili çözümler üretilmesi lazım. Yine Gartner’ın geçen yıl yaptığı bir araştırmada, önümüzdeki yıllarda hızla büyüyen bir trendle birlikte 2022 yılında geliştirilen tüm yazılımların yüzde 55’inin kod yazmadan geliştirileceği, kodlama olmadan geliştirileceğini anlatıyor. Burada da ortaya iki tane temel terim çıkıyor. 2010 yılından itibaren çok duymaya başladığımız yazılım geliştirmede Low - Code teknolojisi, 2015 yılından itibaren de tüm dünyada konuşulan yazılım
Endüstri 4.0 Zirvesi geliştirme teknolojisinde No - Code teknolojisi yani hiç bir kodlama olmadan yazılım geliştirebileceğimiz platformlar tüm dünyada ortaya çıkmaya başladı. Ben yaklaşık 20 yıldır bu sektördeyim ve biz son 15 yılımızı kurumların dijital dönüşümünü sağlamak adına iş yazılımları üzerine geçirdik. Burada dönüşümde de bizim önümüzde en büyük engel yazılım geliştirme süreçleriydi. Yazılım geliştirmesinin zor olmasıydı. Şimdi bu durum ortadan kalkıyor ve Yeni nesil yazılım geliştirme metodları ortaya çıkıyor.
Siz bize burada yeni nesil yazılım geliştirme metotları üzerinde güzel bir sunum gerçekleştirdiniz. Bu sunumda neler anlattığınız ile ilgili kısa bir bilgi verir misiniz ? Şimdi dijital dönüşümü, Endüstri 4.0’ı konuşuyoruz. Aslında Endüstri 4.0 özelliği; Almanya’da doğmuş ve fabrikaların, üretimin daha verimli olabilmesi ve makinelerle insanların etkileşiminden, dijitalleşmeden doğan bir yapıyı anlatıyor olması. Burada genellikle bizler cihazlara, makinelere daha çok odaklanıyoruz ama Endüstri 4.0 dediğimiz dijitalleşmenin aslında temelinde ‘yazılım’ var. Dolayısıyla yazılım teknolojilerini de bu pencerede incelememiz gerekiyor. Tüm dünyada bu yazılım geliştirme teknolojileri artık değişmeye başladı. Bildiğiniz gibi yazılım geliştirmek, satır satır kod yazmak. Biz tane tane satır satır kod yazarak dijital dönüşümü gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bir yazılımcının yetişmesi çok zor. Bilgisayardan iyi anlayanlara daha iyi gözle baktığımız dünyada yazılımcı yetiştirmemiz, bu yetiştirdiğimiz yazılımcıların da bu dijital dönüşümü gerçekleştirecek yazılımlar üretmesi oldukça zahmetli ve çok ciddi zaman alan süreçler. Forrester analisti John Rymer der ki; “ Eğer biz dijital dönüşümü yazılımcılara bırakırsak, yazılımcının katı ve zor süreçlerine bırakırsak maalesef bu dönüşümü gerçekleştiremeyeceğiz.‘’ 2018 yılında tüm dünyada beş yüz bin yazılımcı açığı olduğu söyleniyor. Gartner’ın yaptığı araştırmayla da 2022 yılında da geliştirilen tüm yazılımların %55’inin artık Low-Code ve Now-Code teknolojileri ile geliştirileceğinden bahsediliyor. Yani dolayısıyla bizim şu an bildiğimiz konvansiyonel yazılım geliştirme süreçleri değişiyor. Satır satır kod yazmak yerine Low-Code ya da No-Code platformlarıyla, sürükle bırak ile kod yazmak, yazılımcıya ihtiyaç olmadan kod yazmak, halktan kişilerin kendi ihtiyaç duyduğu yazılımı, şirketin kendi ihtiyaç duyduğu yazılımları kendi kendine geliştirmesini sağlayacak bir akım dünyada var, ve bu akım hızla hayatımıza giriyor. Biz de bu akımın Türkiye’de öncülerindeniz. Hatta dünyada öncülerindeniz. Ciddi bir 5 yıllık Ar-Ge çalışmamız sonucunda bir Low - Code platformu geliştirdik ve bunun sonucunda piyasaya sunduk. Bu noktadaki teknolojik gelişimi geriden takip etmeyelim, bu sefer bunu yakalayalım noktasından hareket ederek bu sunumu gerçekleştirdim. World Medya’nın 3. Sünü düzenlediği Endüstri 4.0 Zirvesi’ni nasıl buldunuz ? Mesela seneye başka neler olabilir ? Önerilerinizi de alalım. Etkinlik çok güzel, katılımcılar çok güçlü, anlatımlar da öyle. Biraz daha burada gerçekleşmiş projelerin, müşteri deneyimlerinin, Endüstri 4.0’ı tamamlamış müşterilerin bu konudaki sunumlarının artması hepimizin farkındalığının artmasını daha da arttıracaktır. Türkiye’de çok konuştuğumuz üniversite - sanayi işbirliğimiz var. Burada güzel örneklerini gördük. Bunun artarak devam etmesi gerekiyor. Üniversiteden proje ekiplerinin katılımlarının desteklenmesi onların ticari taraftaki sanayicilerle buluşması, gerçek alıcılarla buluşması gerçekleşmiş. O anlamda gayet başarılı buluyorum. Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 59
Endüstri 4.0 Zirvesi
SON DERECE VERİMLİ BİR ORGANİZASYON
GNC TEKNOLOJİ FİRMA ORTAĞI TURGAY YILDIZ
“SON DERECE VERİMLİ BİR ORGANİZASYON”
GNC Teknoloji olarak bu yıl ilk kez katıldığımız Endüstri 4.0 Zirvesi bizim için son derece yararlı bir platform oldu. Gelecek yıl daha detaylı bir katılım gösterebiliriz. Organizasyonu gerçekleştiren World Media Group’a teşekkür ederiz.
World
Media Group tarafından 3.’sü düzenlenen Endüstri 4.0 Zirvemizi, konuşmacıları, konukları, nasıl buldunuz? Faydalandınız mı? World Media Group ile ilgili bu konuda ne söylemek istersiniz kısa bir değerlendirme istiyoruz sizden... GNC Teknoloji olarak CNC makinelerin satış ve servisini yaptığımız için Endüstri 4.0 kavramı, en 60
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
azından başlangıç aşaması direkt bizim sektörümüzle alakalı diyebiliriz. Endüstri 4.0, genel anlamda çok kapsamlı bir tabir ama başlangıç aşamasındaki; endüstri, otomasyon ve makineler üzerine olduğu için bizimle direkt alakalı bir kavram. Bu anlamda da özellikle katılımcıların sektörel bazlı problemler, sektörel bazlı geliştirmelerden bahsetmesi ve Endüstri 4.0 ile alakalı geliştirmelerden bahsetmesi bizim için
avantaj oldu. Ziyaretçiler açısından da gayet verimli bir organizasyon oldu. Bu anlamda World Media Group’u tebrik ederim. Bu yıl üçüncüsü düzenleniyor nasıl değerlendiriyorsunuz en azından kafalarda soru işaretleri biraz oturuyor mu? Geçen yıl katılma fırsatı bulamadık ama bu yıl ki organizasyon açısından olumlu olduğunu
Endüstri 4.0 Zirvesi söyleyebilirim. En azından benim için söyleyebilirim. Katılımcılar, sektörel anlamda birebir muhatap olduğumuz firmalardan hem otomasyon sistemler açısından hem yapay zeka anlamında sektörümüzü ilgilendiren katılımcılar o yüzden benim için çok faydalı oldu.
dönüşleri, bildirimleri, veri analizleri açısından takibinin kolaylaştırılması açısından alanlarda belki katılımcılar olabilir. Bu anlamda yönlendirici etkinlikler olabilir. Belki bu bize fayda sağlayabilir diye düşünüyorum.
Seneye de organizasyonumuz gerçekleşecek; ‘mesela şu konularda işlenmeli’ dediğiniz özellikle bir şeyler var mıdır ? Endüstri 4.0 çok geniş bir kapsam... Seneye Endüstri 4.0 nerde olacak, açıkçası tahmin etmek bizim için güç. Şu anda Endüstri 4.0 hayatımızın her alanında var. Yeni olan sadece makine-otomasyon değil evimizde kullandığımız buzdolabından fırına kadar var. Ama makine sektöründen gelen birisi olarak söylüyorum zaten derginizin sektorel bazdaki yaklaşımı da genelde makine üzerine olduğu için yine makine otomasyon ve sistemler üzerine fabrika otomasyonları ve bu otomasyonların geri
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 61
Endüstri 4.0 Zirvesi
III. WORLD MEDIA GROUP ENDÜSTRİ 4.0 ZİRVESİNDEN KARELER
62
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
Endüstri 4.0 Zirvesi
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019 63
Endüstri 4.0 Zirvesi
64
Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Şubat 2019
EndĂźstri 4.0 Zirvesi
www.ikitellizincir.com Rulman & Lineer Dergisi / Ocak - Ĺ&#x17E;ubat 2019 65
WORLD MEDIA GROUP BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 34 makineotomasyondergisi@gmail.com
Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA GROUP Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com
Reklam İletişim Ziya Alkan WORLD MEDIA GROUP Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediareklam@gmail.com
Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...
www.endustri40dergisizirvesi.com
www.makineotomasyondergisi.com
www.worldmediagroupe.com
www.kesicitakimlardergisi.com
World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz. Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.
*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: .......................................................................... *Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : ................................................................. *Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................
ABONE FORMU
ABONE FORMU Ad
:....................................................................................................................
Soyad
:....................................................................................................................
Adres
:....................................................................................................................
. ..................................................................................................................
İlçe
:....................................................................................................................
Şehir
:....................................................................................................................
Posta Kodu
:....................................................................................................................
Telefon
:....................................................................................................................
Faks
:....................................................................................................................
:....................................................................................................................
Tarih
İmza
Dergi
İsmi
-
Yıllık Abone Ücreti
Makine & Otomasyon Robotic: Auto Tuning World: Kesici Takımlar Tutucular : Endüstri 4.0 : Elektrik : Rulman & Lİneer: Endüstriyel Borulama: Cad / Cam / Cae / Plm :
120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL 120 TL
+ + + + + + + +
KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV