Suriye’de son zamanlarda hükumeti deviremeyenler Uluslararası müdahaleye zemin hazırlamak için kimyasal provokasyon hazırlıyorlar ve ikincisi gerçekleşti. Elimizde somut delil olarak yaptılar veya yapmadılar ile ilgili bir şey yok. Fakat şunu söylemek gerek ki , Suriye hükumeti son 2 senedir egemenliği eline almaya başlamış iken ‘’kimyasal silah kullanarak ne kazanacak’’ zaten istediği kişinin başına bomba atıp öldürebilecek iken 200 kişi ölsün diye Başkanlık Sarayı’na bomba yağdırılmasına razı mı olacaklar ? 5 yaşındaki çocuk bile böyle saçma bir hareket yapmaz, Esad zaten kazanıyor iken böyle bir girişimde bulunması akıl karı değildir. Esad böyle bir hamle yapacak kadar salak olsaydı 2014 yılında hükumeti çoktan devrilmiş olurdu. Fakat o diplomasiyi ve pragmatistliği bırakmadı ve bugün muhaliflerini tek tek ezecek kuvvete sahip oldu. Mantıken zeki bir diktatör asla böyle bir harekete kalkışmaz. Bu yönüyle bu iddianın tamamen yalan olduğu veya provokasyondan ibaret olduğu kesindir. Sadece mantık delilleri bile bunu ispatlar. ABD Başkanı, dünyanın jandarmalığından istifa ettiklerini bildirirken, ülkelerindeki azınlıklar ile arası açıkken nedense Suriye halkının yaşamları çok umrunda olmuş. Rakka’yı dümdüz ettikleri gerçeği ile Esad’a bir şey olsa rahmet okuturlar. ABD Başkanı hakkında soruşturma açılmış iken 2428 saat içinde Suriye için önemli bir karar alacağız demiştir, bir dediği bir dediğine tutmayan bir adam ile karşı karşıyayız. Daha dün Suriye’den çekileceğiz dediler ve Pentagon’un aksi sözleri sonrası bu hamle geldi. Öncelikle şu an ki tümsel durumu ele alırsak; Suriye’de ABD’nin hükumeti deviremeyeceği görülmüştür, Fırat’ın doğusu ABD’nin Batısı ise Rusların hava sahası olarak kabul edilmiş durumda. Türkiye şu an istediğini elde edebilecek pozisyonda yani durumun değişmesinden asla memnun olamaz açıklayacağız. Şöyle ki ABD’nin Türkiye’ye sempati besleyen muhalifler ile hiçbir işi yok umurunda dahi değildir. Fakat Suriye hükumetini devirirler ise Rusya ve İran bölgeden çekilmek zorunda kalacaktır. Sonrasında Suriye’nin tek hakimi olan ABD ile Türkiye’yi pazarlığa oturtacak bir güç kaldı mı ? Türkiye’nin statükoyu korumak yerine aleyhine iş yapar ise bunun bedeli aynen Mursi geldi diye sevinirken perdenin arkasından Sisi’yi oturtmalarını seyrederiz. Türkiye ortada denklem olduğunda değerli homojen yapıda değil yani Rusya-İran-Türkiye gibi bir denklem olursa Türkiye’nin kıymeti var. ABD gelirse fışkırığı olan SDG dururken Jeyşul İslam veya Tahrir El Şam’a mı yönetimi teslim eder ? Suriye Anayasası hazırlanırken Irak gibi ikinci faciaya gebe kalacağı açık değil midir ? Suriye’nin kuzeyinde PKK’ya otonomi hediye edileceği gibi SDG hükumeti ele alacaktır. Rusya-İran-Baas kapı dışı edildikten sonra bu duruma sessiz kalıp veya onaylayan Türkiye, ABD ile mi savaşacak ? Rusya olmadan böyle bir şey mümkün değil ve Rusya’da yine ihanet etmiş bir Türkiye’ye artık ne kadar kucak açacaktır bilinmez. Bu oluşacak yeni durumda göklerden bombalar yağarken acaba Suriyeliler nereye kaçacak ? Bizden başka enayi var mı ? Suriye’ye girecek olan bu Haçlılar orada Irak’taki gibi büyük hapishaneler kurup işkenceler ve tecavüzler ile kapatılamayacak bir yara açacaktır. ABD, Suriye’de hükumet kurma meselesinde kapı dışı kaldı ve şimdi o da herkesi masadan kaldırıp tek başına yapmak istiyor. Meselenin İsrail yüzü var, İsrail’in güvenliği!
İsrail’i ürküten bir şey var, İran! İran, Suriye’de üsler kurdu ve İsrail’i ürküttü. İsrail’in ve ağabeyi ABD’nin lobisi Suudileri satın aldı, bu Vehhabiler ise Mısır’daki darbeyi organize etti. Şimdi ise Mısır ve Suudilerin kukla devletleri İsrail ile müttefikler! O Arap-İsrail Savaşlarına dönün karşınıza Baas Partileri çıkar. Saddam çıkar, Kaddafi çıkar, Hafız Esad çıkar, Abdülnasır çıkar, Ürdün kraliyeti çıkar fakat her biri düştü bir Baas hariç, Suriye Baas’ı! Sahi hangi Arap devleti İsrail’e karşı tek kelam edebilir hale geldi ? Suriye dışında! İsrail’in uçağını düşürebilecek onura ve cesarete sahipler. Suriye’ye İran’ın da gelmesi ile İsrail projeler üretti ve Şam’ın en güneydeki sınırına kadar güvenli bölge güvenli bölge dedi isek İsrail girdiği yerden çıkmıyor, Golan hala işgal altında. Şu an muhalifler 3 ana sektörde bulunuyor. El-Tanf bölgesindeki ABD himayesindekiler, Şam’ın güneyindeki Golan’dan başlayan muhalifler bunlara İsrail dokundurtmuyor, Suriye ordusunun konvoyu yaklaştıkça F-16’lar kalkıyor. Geriye İdlip merkezli Türkiye’nin koruduğu muhalefet kaldı. Bu veçhile hiçbir muhalefet ‘’yerli’’ değildir. Türkiye eğer Koalisyon kurulur ve buna katılırsa ne bir daha Kudüs davasından ne de İslam davasından bahsetsin. Haçlılar ile iş görüp Suriye’nin imhasına müsaade etmek Türkiye için sala okunması demektir. ABD’nin BOP’una karşı mücadele ettiklerini iddia ediyorlar, ABD Suriye hükumetine SDG’yi koyduğunda acaba Arap Baharı tokadını hatırlayacaklar mı ? Hep bahsettiğimiz BOP eşbaşkanlığı dönemindeki Bush-Erdoğan görüşmesi sonrası Erdoğan’ın açıklamalarını nakledelim: 2005 yılında George Bush ile görüştükten sonra Erdoğan açıklıyor buyrun: ‘’Başta Kıbrıs, Ortadoğu, İsrail-Filistin, Irak, bunun yanında Suriye, İran, Afganistan, Geniş Ortadoğu Projesi’ndeki çalışmaları görüşme fırsatımız oldu…Sea Island sürecinde Türkiye, İtalya ve Yemen geniş Büyük Ortadoğu Projesi’nde demokratik ortak olarak bir görev üstlendi ve bu görevle birlikte eş başkanlık, bu üç ülkeye verildi. Buradaki hedef reformlar, demokratik sürecin hızlandırılması ve demokrasiye geçiş, insan hakları, hukukun üstünlüğü, baskıcı rejimlere yönelik takınılması gereken tavırlar, bunun yanında teröre karşı ortak bir mücadele, güvenlik konusu ve bir de bu ülkelerin kalkınmasına yönelik atılacak adımlar. Şu anda Türkiye bu istikamette çalışmalarını sürdürüyor. Şu anda Ortadoğu coğrafyası üzerindeki ülkelere yapmış olduğumuz ziyaretler ve onlarla yapmış olduğumuz görüşmelerde, bu konulara özellikle yaptığımız vurgular, hep bunun açık, net örnekleridir. Bir Suriye, bir Ürdün, bir Lübnan, Kuzey Afrika ülkeleri, Fas, Tunus, bunlara yaptığımız ziyaretler, hepsi bunun birer adımıdır ve bu da devam edecek…’’ Arap Baharı kazığının belgesi budur, sayılan devletlere demokrasi gelecekmiş evet geldi, binlerce milyonlarca insan mahvoldu. Güya bizim aklı evveller, yeni Osmanlı olacaklardı. ‘’Bizden habersiz Ortadoğu’da yaprak kıpırdamaz’’ dönemleri o rüyadan uyandığımızda sınırımızın %90’ı kürttü. Şimdi yeniden böyle bir tuzağa düşmek isteyen safını ABD’den yana alır. Türkiye hükumeti duygusal nedenler ile Suriyeli muhalifler ile yan yana. Türk milleti, eğer Türkiye içindeki bir olayda ABD veya X ülkesi, muhalefetten yana karar bildirse o karar ihanet oluyor ama Suriye’ye Haçlı Müdahalesi gelmesi için dua ediyorlar. İslamcılar, ABD ve Fransa postal bassın diye dua ediyorlar. Kendi memleketimizde sokak eylemleri olunca yapanların hiç haklı nedeni olmaz hep hain olur ama bu Arap Baharı’nda olunca sokaktakiler tamamen haklıdır. Atatürk’ün yaptığı gibi bölgesel ittifaklar ile bölgenin üstten dizaynına karşı durmamız gerekirken başımızdaki zat-ı muhtarem gerek Irak gerek Suriye konusunda Haçlıların gelmesini istiyor. Daha dün Rakka’yı dümdüz ettiniz diye söylendiğiniz ABD’nin Şam’a yapacağı farklı mı olacaktır ?
Suriye İç Savaşı Ortadoğulu devletleri alakadar eder, İslam alemini alakadar eder eğer dışarıdan müdahalelere müsaade edilirse bu Suriye’nin de Iraklaşması demektir. Erdoğan ve ekibi uyansın, Mısır’ı İHVAN’a nasıl yar etmedi iseler Suriye’yi de Jeyşul İslam gibi örgütlere yem etmezler. Onların sevgilileri, büyüttükleri teröristler dururken bu imkansızdır. Bölünmüş bir Suriye istiyorsak ABD’den yana tavır alırız. Türkiye hükumeti yanlış da olsa yine ÖSO’yu desteklesin fakat Esad gidecek diye Haçlıları Emperyalistlerin yanında saf tutarsanız, Türkiye’nin ve Suriye’nin kaderini mahvedersiniz. Uluslararası müdahaleler ile oluşturulan 1001 parçalı demokrasi safsatası Ortadoğu’da ancak istikrarsızlık getirir, kabul edilmelidir ki her milletin yönetim şekli farklıdır. Biz Ortadoğu’da vahşeti en iyi şekilde gördük, makinalı tüfek ile sevinmek için tararken 4 kişiyi yanlışlıkla vurmaktan, adam yakmaya, kafa kesmeye, ayırlıkçı ayaklanmalara. Kuvvetli otorite ortadan kalkarsa küçük çeteler ve mafyalar iktidar olur. Sonrasında ezildiğini düşünen herkes çeteleşir. Osmanlı ne zaman Balkanlarda otoriteyi yitirdi işte o zaman her taşın altı çete oldu. Rusların silahlandırdığı Bulgar, Yunan, Sırplar ellerine silah alıp Türkleri katlediyordu ve devlet bunu önleyemediği için Türkler de çeteleşemeye başlamış misillemeye başlamıştı. Keza Irak’ta Saddam döneminde Şii-Suni çatışması yoktu çünkü devlet otoritesi eline silah alanı yok edebiliyordu sonrasında devlet bunları önleyemedi ve azınlıklar da silahlandı sonrasında kurumsal terörizm türedi. 15 senelik iktidarlarında çok hata yaptılar, deneme yanılma ile bile bazı şeyler anlaşılır, Suriye’de şu an tüm yabancılar Ruslar da dahil çekilse Suriye hükumeti tüm ülkeyi ele geçirebilecek düzeye ulaştı bu sorunun bitmesi için güzel bir gelişmedir fakat siz Libya’daki gibi kuvvetli olanları yok edip yerine 1001 örgüte yönetim hakkını verirseniz Libya’daki gibi Bingazi-Trablus diye 2 hükumet karşınıza çıkar. Ortadoğu ancak demir yumrukla yönetilir, Araplar, peygamberin vefatından hemen sonra savaşa tutuşup Peygamberin ailesini katletmiştirler biz böyle bir gelenekten bahsediyoruz, gerek Falih Rıfkı gerek Türk subaylar da Ortadoğu’da insanın kıymetsiz olduğundan bahseder kader denilir geçilir derler. İmparator Darius ve komitesi Demokrasiyi yetersiz bulmuştu haklıydı da eğitimsiz, medeniyetsiz, hoşgörüsüz halklara demokrasi verilemez, Suriye’nin demografisi sosyolojisi ne Türkiye’dir ne Kanada’dır. Bunlar bir anda tatbik edilemez, Türkiye dahi Cumhuriyetin, kadın haklarının, sosyal devletin, Halkçılığın kıymetini bilememiş iken Türkiye’den 10 kat geri bir halkın anlaması mümkün değildir ve bunlar bir anda oturmaz bakın 1876’dan beri aralıklar ile olsa da Cumhuriyet-Meşrutiyeti tatmış bir millet olan Türkler de hala Osmanoğullarının saltanatını hayal edenler var.
Kısacası, Şam hükumeti devrilirse sahadan Rusya ve İran’da çıkmış olacaktır, Türkiye’nin S-400 alacağım sözlerini o zaman işte yuttururlar, PKK konusunda da istediğin gibi davranamazsın Anayasal bir meşruiyet kazandırılır üstüne Lazkiye’ye kadar uzatılıp Kürtler denize açılır ise bu felaket demektir. ABD bunu hayal etti fakat Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile 150 km doğuya atıldılar, kazandıklarımızı kaybedemeyiz. Türkiye-Rusya-İran tarafından oluşturulan mekanizma dışında hiçbir şey Suriye’de istikrar getirmez. Çünkü bu ittifak Suriye halkının gerçek savaşını temsil ediyor Baas-İslamcı savaşıını! Türkiye, Saddam’a yapılanın yapılmasına müsaade etmemelidir bu büyük İsrail için önemli adımdır büyük ihtimal ile bir operasyon olursa güneyden İsrail askeri ve Ürdün’den ABD askerleri girecektir. Homojenliğin olduğu yerde zulüm olur, ABD tek başına Suriye’nin kaderine hükmeder ise bu BOP’un gerçekleşmesi demektir. Erdoğan’ın açıklamasında demokrasi diyor, peki vatandaş: Neden Suudi Arabistan yok, saltanat meşruiyetini nereden alır, aile şirketi gibi devlet malları talan ediliyor, kadınlar araba kullanma hakkını yeni elde etti fakat Suriye’de öyle miydi ?
‘’Laik Suriye Arap Cumhuriyeti’’ idi. Neden Arabistan listede yok ? Neden İsrail’in zulümleri yok ? Demokrasi diye üstten dizayn istediler. Atatürk’ün yaptığı gibi yapacaktık, bölgenin halkları kendi kaderini tayin etmeliydi. ABD’nin yapacağı bu sorunu çözmez kalıcı hale getirir. Bu açıklamada olmazlar tabi ABD’nin yancıları onlar! Bu Sovyetlerden kalma Sosyalist Milliyetçi Baaslara vurulmak istenen darbedir. Ortadoğu’da Körfez Savaşı öncesi ABD’nin Suriye, Irak, İran dışında her devlette üssü vardı. Şimdi bir tek İran kaldı. İslam dünyası ABD uşağı Suudiler vasıtası ile bir mezhep savaşına çekildi. Suudiler şimdi Ortadoğu’da hakimiyetini ilerletti. Yemen’de Suudilerin yaptığı katliama Türkiye’nin sesi niye çıkmaz ? Guta ölüyor, Halep ölüyor diye duvarları boyayanlar ‘’Yemen ölüyor’’ diyemiyor basında yazamıyor. Çünkü bunlar birer algıdır. Suudilerin Yemen’de oluşturduğu mezalimi hangi devlet kınıyor ? Üstüne o demokratlar silah satışını arttırdı. Uyanın artık, Ortadoğu’daki halkların hiçbir milletin nazarında kıymeti yoktur! Onlar sadece birer rakamdan ibarettir. Ancak 2016 yılındaki gibi mülteci akını yaşadıklarında umurlarında oluyor. Okyanus ötesinden gelip geleneğini, sosyolojisini demografisini bilmeyenler cetveller ile sınır, kopya ile Anayasa yapmak isterler. Uyarıyoruz, Suriye’ye ABD’nin başını çektiği bir koalisyonun müdahalesi Türkiye’nin ölüm fermanıdır, PKK’nın meşruiyet ile Suriye’de yasallaşmasıdır, DSG’nin hükumeti eline geçirmesidir, Barzani ile PKK’nın denize açılıp özgürleşmesidir, BOP’un gerçekleşmesidir. Türkiye-Suriye kavgası veya Baas-İslamcı kavgasından öte bir durumdur bu yine düşman olsun hükumetimiz fakat bu vebalin altına girip memleketimizi mahvetmesinler. Unutmasınlar Türkiye’de senede 125 bin Suriyeli çocuk doğuyor şu ana kadar 600 bin doğdu, bu kaç ilin nüfusundan fazla, Suriyeli mültecilerin 1.9 milyonu 0-18 yaş arası. Dıştan dizayn huzur değil ancak 2. İç Savaşı tetikler ancak iki tarafın tüm süreçleri yaşayıp barış yaparsa bu iş biter ya da biri ezene kadar. Sanıyorlar ki Esad düşünce iş bitecek, İsrail’in ve ABD’nin öldüreceği bir Esad ancak Suriye’nin kahramanı olur arkasında bıraktığı büyük bir kitle var. Saddam’ın heykelini deviren adam nasıl pişman olduğunu söyledi ise bu da öyle olur. Esad bir diktatördür ama IŞİD’lerin Nusraların zemin bulduğu bir alanda diktatörden gayrı ne ayakta kalır ? Gözünü aç İslamcı kardeşim, Suriye hükumeti İsrail F-16’sı düşürüyor, İsrail sürekli hava akını düzenliyor Suriye hükumetine neden tek bomba muhaliflere IŞİD’de atmadı üstelik Golan ile komşu IŞİD bölgesi! Kudüs diye ağlıyorsun ama Vehabbiler ile yanyanasın, Mavi Marmara’daki Türk vatandaşının kanını para ile sattılar davayı çektiler, Gazze’deki ambargo kalkmıştı hani ? Popülist söylemler ile gördükleriniz üzerine konuşup oy devşiriyorlar masa üstünde EY ABD diye başlayan cihangir cümleler alttan kısık ses ile Şeker Fabrikası alır mısın ? Gelin Türkiye’ye yatırım yapın, şirketlerimize kredi açın. Afrika ülkelerinin Türkiye’den yatırım yapın çağrısı gibi. Yemen’deki zulümden, Suudilerin İsrail tutumundan kimse bahsetmiyor, hadi Hicaz’ın sahibi Suudilere hakaret edin ? Ancak ölen kralları için mübarek Türk bayrağını yarıya indirirler. Şerif Hüseyin kanmıştı ta ki Balfour deklerasyonuna kadar sonra mı uyandı bir baktı ki Suudiler iktidarı ele geçirmiş.
Hadi çıkın afişler hazırlayın Yemen ölüyor diye, Suudi Amerika deyin. Diyeceksin ki siyasete kesin çizgi olmaz, Esad konusunda niye var ? Niye görüşmüyoruz çünkü o zalim! Peki Netenyahu veya Suudiiler kem küm! Putin de bomba attırdı kem küm, Obama, Bush Irak’ta deccallik yaptı yine kem küm. Uyanın başımıza çorap örülüyor! Ya uyanırız ya ölürüz. Kadınlarımızın ve vatanımızın iffetini koruyamadığımızı görmemek için Suriye’ye Haçlıların müdahalesine karşı durmalıyız. Kurtla masaya oturacaksan ayı olacaksın yoksa dediğinin hükmü yok ve Türkiye şu an ne kurttur ne ayı. Mevcut Statükoyu korumak zorundayız. Şu an ki denklem bizim lehimizde. Kudüs diye ağlıyorlar yakında Şam’a demokrasi gelirse belki de Diyarbakır için de ağlarız!
-FURKAN AY