Akıllı telefonlara Ramazan uygulamaları
s08
s04 Çocuklara ocuklara ramazan’ı yaşatın
Ramazan günleri, oruç tutmanın heyecanı, iftar davetleri, teravih namazları ve sahuruyla çocukluğun en güzel hatıralarının saklandığı zaman dilimidir. Bu manevi günleri çocuk terbiyesi için kullanmak mümkün.
İftar vaktinde minareden yükselen ezana ve sıcak bir pideye hasret binlerce Avrupalı Türk, bugünlerde aynı tadı bulamasa da teknolojinin nimetlerinden yararlanarak özlemlerini gidermeye çalışıyor.
s06 Ramazanın özü mukabeledir Mukabelenin özü ise edeptir Ramazan denilince akla ilk gelmesi gereken Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an ayı olan Ramazan’da okunan mukabeleler bir Peygamber geleneğidir. Hafız Celal Yılmaz, yüzlerce insanın mukabele dinlemek için camileri doldurduğu, hafızlar için 400 minderin serildiği Beyazıt camiindeki o güzel manzaraları anlattı.
GURBETTE
RAMAZAN TELAŞI -
Fransa’da yaşayan Türkler 11 ayın sultanı mübarek Ramazan’ı coşkuyla karşıladı. Sahur ve iftarlar için Türk marketlerini tercih eden vatandaşlar, ilk teravih namazını camilerde kıldı. VEDAT BULUT’UN HABERI SAYFA 05’TE
ramazanözel ramazan
ZAMAN FRANCE GAZETESI’NIN ÜCRETSIZ RAMAZAN ILAVESIDIR. 12 - 18 TEMMUZ 2013
Ramazan’da nasıl beslenmeliyiz? -
Beslenme Danışmanı Diyetisyen Esra Baş Toktay, sahur, iftar ve ara öğünlerin bütün besin gruplarını dengeli bir şekilde içermesine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. SAYFA 07’DE
Ömür Akkor’un Zaman France için özel hazırladığı yemek tarifleri sayfa 5’te
Kürsü
B U S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
haftanın Duası
Ya İlâhenâ! Ya Mevlânâ! Zâhirimizi, batınımızı, Sen’in yüce huzurundan uzaklaşmamıza ve Sen’den uzaklığın karanlık çukurlarına düşmemize sebep olabilecek her türlü isten, pastan, kirden ve sisten arındır!. Gönüllerimize rubûbiyetinin esrarını duyur.. ulûhiyetinin gizli enginlik ve derinliklerini anlamamıza vesile olabilecek bir idrak ufkuyla bizleri ma’mûr kıl.. sıfât-ı sübhâniyenden akıp gelen tecellî hazinelerine basar ve basîretlerimizi aç!..
{{
Sözün Özü
Ramazan’ın gelmesiyle ruhun râbıtaları daha bir güçlenir.. uhrevî arzu ve emeller daha bir köpürür; köpürür ve duygular üzerine bir mızrap gibi inip kalkan bir Ramazan mülâhazası, inanmış sîneleri aşkla, şevkle coşturur ve onların ruhlarında âdeta yangınlar meydana getirir. Denebilir ki, Ramazan senenin en nurlu, en içli, en tesirli, en lezzetli günleri ve ledünnî hayatımızın da en önemli bir iç dinamizmi olarak bütün benliğimize siner ve bize en uhrevî hazlar yaşatır.
Fasıldan Fasıla
Oruç, hayata disiplin getirir -
Bir mü’minin hayatı her zaman çok ahenkli olmalıdır. O, ne zaman ne yapması gerektiğini, nelerle meşgul olması ve hangi işlerle uğraşması lazım geldiğini önceden bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Onun, hangi işi önce yapacağını belirleme ve bir programa göre çalışma niyeti haricinde “Acaba şimdi ne yapsam?” şeklinde bir düşüncesi olmamalıdır. O, hem Cenab-ı Hakk’a karşı kulluk vazifelerini hem diğer insanlarla alakalı sorumluluklarını hem de kendi şahsî işlerini ve bunlardan hangisini ne zaman yapacağını mutlaka önceden tayin etmeli; her haliyle bir düzen ve intizam örneği sergilemelidir. Haddizatında, ibadetler iş tanzimi ve vakit taksimi için çok önemli birer köşe taşıdır ve inanan insan çoğu zaman işlerini o ibadet takvimine göre ayarlar: “Öğle namazından sonra; akşam namazından önce..” diyerek gününü belli dilimlere ayırır ve hiçbir anını boş geçirmemeye çalışır. Zamanın kıymetini bilen ve ömrü, değerlendirilmesi gereken çok önemli bir nimet olarak gören kimseler, yeme içmeden yatıpkalkmaya kadar her şeyi zabt u rabt altına alırlar; hiçbir meselelerini dağınıklık içinde ve sürüncemede bırakmazlar. Onlar bilirler ki, hem insanların hem de kurumların en verimli oldukları anlar, en düzenli oldukları zamanlardır. İşte, Ramazan ayı, yemek-içmek-uyumak gibi nefsin arzu ettiği şeylere karşı tavır belirleyerek, bunları ihtiyaç ölçüsünde ve hamd ü şükür duyguları içerisinde gidermek suretiyle hayatı disipline etmeyi öğretir. Nefsanî isteklere karşı, kalb ve ruh atmosferine sığınarak, vicdanı harekete geçirip iradeyi güçlendirerek sürekli istikamet üzere olabilmeyi ders verir. Ramazan-ı Şerif, insanın en zayıf damarlarından biri olan yeme-içme isteğini sınırlamayı ve kontrol altında tutmayı sağlar. Adeta bir beslenme disiplini talim eder. Evet, hayatı devam ettirebilmek için mutlaka yemeye, içmeye ihtiyaç vardır. Ne var ki sağlık prensipleri hesaba katılmadan yenilip içilen her şey beden için zararlı olduğu gibi; midenin, kalbi ezecek kadar güçlenip insanı kalb ve ruhun derece-i hayatından hayvaniyet ve cismaniyet çukurlarına düşürmesi de bir felakettir. Evet, vakitli vakitsiz sürekli bir şeyler yiyip içmek ve mideyi hep dolu bulundurmak, hem bedene zarardır hem de Cenab-ı Hakk’ın hoşlanmadığı bir davranıştır.
ORUÇ, HAYATA DISIPLIN GETIRIR
Bu mübarek ay boyunca tutulan oruç, yemek vakitlerini belirleme, israftan ve mideyi tıkabasa doldurmaktan kaçınma, hem beden hem de ruh sağlığına zarar veren şeylerden uzak durma ve aynı zamanda mutlaka helâl dairesinde kalarak harama asla el uzatmama hususlarında temrinat yaptırır; Ramazanlaşan insanlara bu konularda disiplin ruhu kazandırır. Ramazan, ondan nasiplenmesini bilen her insanı, seviyesine göre bir sadâkat eri haline getirir. Oruç tutan ve ondaki sırrı kavramaya çalışan bir mü’min, hem Hakk’a teveccühünde hem de halkla münasebetlerinde hep vefa ve sadâkat peşinde olur. O, sadece belli vakitlerde ibadet eden bir insan olmakla yetinmeyip, ubudiyet ufkuna yürür ve bütün gününü kulluk şuuruyla değerlendirir, her an ibadet ediyormuş gibi yaşar. Dünyevî eğilimlerden ve cismanî temayüllerden birazcık sıyrılınca, kendini Cenâb-ı Hakk’a adama ve bir hakikat eri olma hedefi belirir önünde. Bu hedefe ulaşmak maksadıyla, Bediüzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle, hep Allah için dü-
şünme, Allah için konuşma, Allah için muhabbet duyma, “lillah, livechillah, lieclillâh” dairesi içinde kalma ve her zaman Hakk’a müteveccih bulunma denemeleri yapar; bu denemeler neticesinde başarıyı yakalamaya her gün biraz daha yaklaşır. Derken, tam bir vefa ve sadakat insanı olur. Zaten oruç, vefa duygusunun en güzel bir alametidir. Zira o, Allah ile kul arasında yapılmış bir anlaşmadır: Kul, belirli süreler dâhilinde, belirli şeylerden vazgeçer ve bu suretle ahdinde vefalı olduğunu gösterir; Cenab-ı Hak da onun mükâfatını bizzat Kendisinin vereceğini vaat eder. Allah’a karşı vefalı davranan bir insan, zamanla ailevî ve içtimaî hayatında da tam bir “vefa abidesi” durumuna yükselir. Bu duyguyla, sıla-yı rahimi gözetir; herkese yardım eli uzatır; zekâtını ödemekten asla kaçmaz; hatta sadaka vermeye ve infak etmeye hiç doyamaz.
Kendine yazık eden üç kişi -
RAMAZAN VE KUR’AN
Hak’la münasebetin önemli bir şiarı da Kur’an okumak, dua dua Cenab-ı Allah’a yalvarmak ve sürekli O’na teveccühte bulunmaktır. Ne var ki, Kur’an-ı Kerim’in işlemeli sandıklar ve ipekten kılıflar arasındaki hapsine son verip, onu dil ve gönüllere şeker-şerbet yapmak da pek çokları için bir manada ancak Ramazan-ı Şerif’te mümkün olmaktadır. Bu kutlu ay, damaklara bir Kur’an tadı çalmakta ve insanlara bir evrad ü ezkar disiplini de aşılamaktadır. İşte, bir ay boyunca, yeme-içmeden yatıp kalkmaya, ibadet ü taatten evrad ü ezkâra kadar hayatın hemen her alanıyla alakalı bazı kaide ve kurallar çerçevesinde davranan, bir ölçüde disiplin ruhuna kavuşan ve düzenli yaşamaya alışan insanlar, Ramazan’dan sonra da aynı nizam ve intizamı korumalı, devam ettirmelidirler.
1 Bir mü’minin hayatı her zaman çok ahenkli olmalıdır. O, ne zaman ne yapması gerektiğini önceden bilmeli ve ona göre davranmalıdır.
2 Ramazan-ı Şerif, insanın en zayıf damarlarından biri olan yeme-içme isteğini kontrol altına alarak adeta bir beslenme disiplini talim eder.
3 Oruç sayesinde kul, belirli süreler dâhilinde, belirli şeylerden vazgeçer ve bu suretle ahdinde vefalı olduğunu gösterir.
Bir hadis-i şerifte anlatılır ki: Peygamber Efendimiz bir keresinde minbere çıkıyordu. Merdivenden yukarı çıkarken birinci basamakta “amin!” dedi. İkinci basamakta yine “amin!” dedi. Üçüncü basamakta bir kere daha “amin!” dedi. Hutbeden sonra, sahabe efendilerimiz “Bu sefer senden daha önce duymadığımız bir şeyi duyduk yâ Resûlallah! Eskiden böyle yapmıyordunuz, şimdi minbere çıkarken üç defa “amin” dediniz. Bunun hikmeti nedir?” diye sordular. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: “Cebrâil aleyhisselam geldi ve ‘Anne-babasının ihtiyarlığında onların yanında olmuş ama anne-baba hakkını gözetmemiş, onlara iyi bakarak mağfireti yakalama gibi bir fırsatı değerlendirememiş kimseye yazıklar olsun, burnu yere sürtülsün onun!’ dedi, ben de ‘amin!’ dedim. Cebrâil, ‘Yâ Rasûlallah, bir yerde adın anıldığı halde, Sana salât ü selâm getirmeyen de rahmetten uzak olsun, burnu yere sürtülsün!’ dedi, ben de ‘amin’ dedim. Ve son basamakta Cebrâil, ‘Ramazan’a yetişmiş, Ramazan’ı idrak etmiş olduğu halde Allah’ın mağfiretini kazanamamış, afv ü mağfiret bulamamış kimseye de yazıklar olsun, rahmetten uzak olsun o!’ dedi, ben de ‘amin’ dedim.” Bu üç meselenin faslı müştereki şudur: Cenab-ı Hak bir kısım külfet ve zorluk da ifade eden bu üç sorumluluğu yüklüyor. Fakat onlardaki esas, İlâhî hikmet ve gaye, kulun gufrâna mazhar olması, affedilmesidir. Ne var ki kul, oradaki o vazifeyi, o sorumluluğu yerine getirmediği için öyle bir nimetten tam istifade edemiyor. Yani, nasıl Üstad hazretleri diyor: “İhsân-ı İlâhî olarak bu hizmet üzerimize yüklenmiş.” Öyle de, ihsân-ı İlâhî olarak insan anne ve babasını idrak etmiş; ihsân-ı İlâhî olarak nâm-ı Celîl-i Muhammedî onun yanında yâd edilmiş ve ihsân-ı İlâhî olarak Ramazan-ı Şerif’e erişmiş. Fakat bu nimetlerin, bu ihsanların kadrini bilememiş. Oysaki bunlar, ibadet ü tâate paçanın tam sıvanacağı, Allah’tan sonra anne-babaya itâate paçanın tam sıvanacağı, tam Peygamber’e karşı kadirşinaslık vazifesi adına paçanın sıvanacağı.. fırsatlar gelmişken kapısının önüne kadar, o fırsatları değerlendirmemiş, dolayısıyla da “burnu yere sürtülsün, yazıklar olsun” itabını hak ediyor.
his dünyası
O’ndan Sanatına Rûh, renklerle tüllenen etrafına bir baksa, Kendini bu rüyâlar denizine bıraksa; Sarar ufkunu pembe, mavi, yeşil, erguvan; Her biri âdeta birer dil, birer gazelhan: Nağmelerle gürlerler sabah-akşam sonsuzdan, O müstağnî tavırlarıyla sesten ve sazdan: Yerde nizam, gökte nizam, âhenk perde perde, Varlık O’nun güzelliğini söyler her yerde. Ufuklarda her zaman hülyâlı bir mavilik, Uhrevîlikle tüten koylar yol yol selvilik.. Sıçrar ve cennetleri aşar duygular artık, Her yanda O duyulur, duyulandan da açık. Sur sesi almış gibi bütün rûhlar dirilir, Sonra bir bilinmez yerde halvete erilir... Güneşi Cennet’ten, çiçekleri de Firdevs’ten, Gönlün zümrüt tepelerinde bin fecir birden; Sökün eder bu âlemde ard arda her gece Ve yaşama zevkine erer insan gönlünce... M. Fethullah Gülen
ramazanözel 03
1 2 - 1 8 T E M M U Z 2 0 1 3 ZAMAN FRANCE
AhmedŞahin
Ramazan ayı ile gelen eşsiz fırsatı hiç düşündünüz mü?
Herkes Kur’an’dan kendine bir mesaj almaya çalışmalı
-
Köydeki çocukluk devremde hep merak eder dururdum: Sene boyunca ilgisiz ve bilgisiz duran bir kısım insanlar Ramazan gelince neden büyük bir heyecanla ibadete yöneliyorlar, en cimriler bile bu ayda neden cömertleşiyor, hayır hasenatta, yoksula yardımda en ön saflara geçebiliyorlar? Demek ki, Rabb’imiz Ramazan ayına öyle fırsatlar ve ikramlar koymuş ki, onda yapılan ibadetler, hayır hasenatlar sene boyunca yapılan ibadetlerle, hayır hasenatlarla kıyaslanamayacak derecede üstünlük ve kıymetlilik arz etmektedir. En ilgisiz kimse dahi bu büyük farkı fark etmektedir. Hatta denebilir ki, Ramazan öyle bir fırsat ayıdır ki, sene boyunca kaybettiğini, bu bir ay içinde kazanman söz konusu olabilir. Seksen senelik nafile ibadet sevabını kazandıran Kadir Gecesi de bu aydadır. Ayrıca Ramazan ayı boyunca Rabb’imiz kullarına her gece şöyle soracaktır: -Yok mu günahlarına tövbe istiğfar eden, affedeyim. Yok mu, ihmal ettiği ibadetlerini yapmaya başlayan, fazlasıyla kabul edeyim. Yok mu yoksula, kimsesize iyilik ve ikramlarda bulunan, kat kat karşılık verip mükafatlandırayım... Bundan dolayı senenin her ayında verilmesi caiz olan zekatlar, yapılması mümkün olan hayırlar ve hizmetler bu ayda daha fazla yapılmaktadır. Çünkü bu öyle bir aydır ki, onda bir verirsiniz (ihlasınızın derinliği nispetinde) bin kazanırsınız. İşte bu özellik ve güzellik Ramazan ayının içine ve özüne konmuştur. Bu sebeple, en ilgisiz insanlar bile Ramazan ayında kendilerine gelirler, geçmişlerindeki hatalarını Ramazan’da yaşayacakları dini hayatları nispetinde bağışlatabilirler, bayramdan sonra da Ramazan’da kazandıkları bu tertemiz ibadetli hayatlarını büyük bir azim ve aşkla sürdürebilirler. Böylece Ramazan’da başladıkları mazbut bir dini hayatla hayatlarının tamamını kurtarabilirler. Burada akla gelen önemli bir soru: -Neden bu aya böylesine büyük mükafatlar, özel af ve bağışlamalar koymuştur Rabb’imiz? Bunun hikmetini Rabb’imizin ‘gazabını aşan merhamet ve şefkatinde’ aramak gerekir. Rabb’imiz ahsen-i takvimde yarattığı kullarının cehenneme gitmesinden memnun olmuyor, Ramazan vesilesiyle kendilerine çekidüzen versinler de cennete layık hale gelsinler istiyor. Bundan dolayı bu aydaki ibadetlere, hizmetlere, yardım ve sadakalara sene boyu yapılanlarla kıyaslanamayacak sevaplar ihsan ediyor, af ve mağfiretini coşturuyor. Nitekim en ilgisiz ve ihmalkarları dahi şevke getiren müjdesini Ramazan’da şöyle veriyor: -Kim Ramazan’ın farklılığına inanarak sabırla orucunu tutar, imanla ibadetlerini yapar, cömertçe hayır hasenatlarını yerine getirirse; o kimsenin geçmişteki günahları af kapsamına alınarak bağışlanır!. Sadece bu müjde dahi başlı başına harekete geçme kaynağıdır. Öyle ise biz de daha şimdiden kendi nefsimize bir ‘dikkat, dikkat!’ çekelim de, umumi af ve mağfiret ayı geliyor diyerek vicdanen huzur duyacağımız tam bir dini hayata yeni bir aşk ve azimle girelim mi? Böylece ‘eyvah ki eyvah!’ diyenlerin düştüğü akıbete düşmekten kendimizi korumaya alalım mı? Ne dersiniz, düşünmeye değer önemli bir konu mu bu? a.sahin@zaman.com.tr
Kur’an-ı Kerim’in her ayeti derin anlamlar taşır ve insanları etkiler. Her insan, okuduğu Kur’an ayetlerinin manaları üzerine yoğunlaşmalı. Kur’an-ı Kerim’de kendisine özel bir hitabın olduğunun farkına varmalı. Bu durum bizim İlahî kitapla canlı bir iletişime geçmemize vesile olur. Kur’an’ı böyle okuduğumuz takdirde her ayetten farklı mesajların ruhumuzu sardığını algılayabiliriz. YAZI Prof. Dr. Suat YILDIRIM
-
Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin birçoğu, muhatap olan insanı derinden etkiler. Bu tesir, insanın içinde bulunduğu halet-i ruhiyeye, o sırada kendisini çevreleyen şartlara göre çok yüksek boyutlara ulaşabilir. Ayet, adeta vakum etkisi meydana getirip başka şeyleri boşaltır, sonra demiri çeken mıknatıs gibi muhatabını kendi manaları üzerinde yoğunlaştırır. Mesela Yasin Sûresi’nin son ayet-i kerimesi bunlardan biridir: “Her şeyin üzerinde tam hakimiyet sahibi olan Allah sübhandır, yüceler yücesidir, her türlü noksandan münezzehtir ve hepinizin dönüşü de O’na olacaktır.” Bu öyle bir ifadedir ki, kâinatta onun dışında kalan hiçbir şey yoktur. Maddi kâinatta böyle ol-
duğu gibi, mana ve fikir alanında, insanın bütün ahvalinde, bütün insanların bütün hallerinde de, bunun dışında kalan hiçbir şey yoktur. O’nun hakimiyeti, bütün varlığı kapsamaktadır. Her şeyin anahtarı yanında, her şeyin dizgini elinde olan böyle bir kudreti tanıyan, kendisini O’nun huzurunda ve gözetiminde bilen insan, bütün kâinatın üstünde bir makama yükselir, O’nun iğnası ile bütün kâinattan, bütün masivadan müstağni olur. Kaçılması mümkün olmayacak şekilde dönüş O’na olacağına göre, insan kendisini mahcup etmeyecek ve Mevla’sının makamına layık bir hal içinde olmaya çalışacak durumda o huzura dönmeye gayret etmelidir. Mademki O’nun huzuruna çıkılacak, herkes ve her şey hakkında kesin hükmü O verecektir. Öyle ise o Yüce Divan’da adaletin tecellisinden emin olarak bazı şeylere tahammül edebilir. İşte bu bir tek ayet-i kerime Uluhiyeti, O’nun
mahluklarıyla münasebetlerini tanıtmakta, ölümden sonraki ebedi ahiret hayatını kapsamakta, hülasa hem dünyayı hem de ahireti düzenlemektedir. Dikkat çeken hususlardan biri şudur: Bazı müfessirler, sizin böylesine odaklandığınız ayet üzerinde, beklediğiniz kadar yoğunlaşmamış olabiliyorlar. Fahreddin Razi, İbn Kesir, İbn Aşur, Elmalılı M. Hamdi Yazır vb. geniş tefsir sahibi zevat bunlardandır. Bunun sebebi, belki de buna yakın manaları ifade eden başka ayetleri tefsir ederken onların, o manalar üzerinde durmuş olmalarıdır. Bu hadise, tefsirlerde çokça görülen durumlardan biridir. Bundan çıkaracağımız bir ders de şudur: Her insan, ayetin içerdiği manalar üzerinde yoğunlaşarak, kendisine mahsus ferdî bir Kur’an anlayışına ulaşmaya çalışmalı ve Hz. Ali (radiyallahü anh)’nin bu istikametteki tavsiyesini gerçekleştirmelidir.
ramazanözel
04
12 - 18 TEMMUZ 2013
Ramazan günleri, oruç tutmanın heyecanı, iftar davetleri, teravih namazları ve sahuruyla bütün inanan insanların, belki de hiç unutamadıkları anıları ile en tatlı günlerdir. Çocukluğun en güzel hatıralarının saklandığı zaman dilimidir. Bu manevi günleri çocuk terbiyesi için kullanmak mümkün.
ÇOCUKLARA
RAMAZAN’I YAŞATIN -
Bizim için “Ah, o eski Ramazanlar” olan anılar, bugünkü Ramazanlar da çocuklarımız için öyle olacaktır. Ramazanı özel kılan şey eski olması değil, çocukların “saf” ve “temiz” duygularla o günleri yaşamasıdır. Bugün çocuklarımıza öyle bir Ramazan yaşatalım ki ileride bizleri hayır ile yad etsinler. Bunun en güzel yolunun da evimizde iftar vermekten geçtiğini unutmayalım.
ORUÇ TUTAN ÇOCUK NEFIS TERBIYESIYLE TANIŞIR
NAMAZ VAKİTLERİ
Ergenlik öncesi yarım günlük “tekne orucu” çocuğu gerçek oruca hazırlama adına faydalı olur. Ergenlik döneminden itibaren normal oruç tutması teşvik edilmeli. Bu aslında çocuğun nefsinin arzularıyla belki de ilk
SAHUR, GIZEMLI BIR ZAMAN DILIMINI ÇOCUKLA PAYLAŞMAK DEMEKTIR
savaşı olacaktır. Bu savaşı kazanması “arzuları erteleyebilme” alışkanlığını elde etmesi için çok önemlidir.
Gecenin o saatini anne ve babayla değerlendirmek sonra da kıvrılıp yatmak çocuk için müthiş bir gizemdir. Unutmayın çocuklar gizemi severler. Gizemli dakikalar kiminle yaşanırsa o kişilerde çok özel olur. Aile ile çocuk arasındaki manevi bağları güçlendirmek için bulunmaz bir fırsattır, sahur zamanları.
IFTAR ZAMANININ DAYANILMAZ TATLILIĞI IZ BIRAKIR
İftar sofrasının hazırlanması ve evdeki tatlı heyecan çocuğun gözünden kaçmaz. Anne yemekleri hazırlıyor, baba salata yapıyor , evin küçük kızı sofraya bir şeyler götürüyor , genç delikanlı pide kuyruğunda beklemiş ve pide getirmiş, masaya diziyor... Bu telaşlı sahne çocuklar için sosyal ve manevi bir terapi etkisi yapar. Hafızasına kaydedebileceğiniz en hayırlı zaman dilimleridir.
MUKABELE, ÇOCUKLARIN KUR’AN’I SEVMESINE VESILE OLUR
Kitap okumada en önemli faktörler şunlardır; Zaman planlaması, kitap okuma atmosferi oluşturma, okuma sürecinin başkaları tarafından da desteklenmesi. Mukabeleye katılan çocuk belli bir saatte başlamayı yani zaman planını öğrenir. Birçok insan sadece okumak için bir araya geldiklerinden atmosfer de oluşmuştur. Bir hocanın moderatörlüğünde program yapıldığı için başkaları tarafından da desteklenmiş olur. Babanın televizyon izlediği, annenin müzik dinlediği, diğer kardeş de gürültü yapıyorsa kitap okuma alışkanlığı oluşturulamaz. Unutmayın! Çocuk,
TERAVIH SOSYAL BIRLIKTELIĞIN EN YOĞUN YAŞANDIĞI SAATLERDIR
İftarlar yapılmış, abdestler alınmış, artık camiiye gitmek için kıpırdanmalar başlamıştır. Güle oynaya büyük bir heyecanla, caminin yolunu tutan çocukların heyecanına diyecek yoktur. Hem arkadaşlarını görecekler, oyun oynayacaklar hem de o manevi topluluğun bir ferdi olduklarını hissedip, tılsımlı bir güç alacaklardır.
Kur’an okuma yaşında olmasa bile mukabele alışkanlığı terk edilmemeli.
SADAKA, SOSYAL EMPATI KAZANMASINI SAĞLAR
Ramazan’da sadaka ile başkalarını yaşatma adına fedakârlıkta bulunarak çocukta yüksek insani vasıfları inşaa etmiş oluyoruz. Sadece kendisi için endişelenen, başkaları için kaygı duymayan bir çocuk sahibi olmayı hiçbir anne baba istemez.
BAYRAM, KOLEKTIF ŞUUR DEMEKTIR
Bir ay oruç tutulmuş ve nihayet bayram namazı gelmiştir. Çocuğun babasıyla erken saatlerde camideki yerini almaları ve namaz sonrası bayramlaşma, kendi kültürünü içselleştirmesi, kolektif şuur ve sosyal empati adına asla kaçırılmaması gereken fırsatlardır. Öyle ki bu şuuru başka bir şekilde vermek nerdeyse imkânsızdır. Bayramlaşmalara mutlaka çocuklar da götürülmeli. Yüz yüze ziyaretler, tatlı ve şeker ikramları, harçlık ve hediyelerle çocuklar bu atmosferi teneffüs etmelidirler. Unutmayın ramazan günleri hem çocuklar hem de biz yetişkinler için doğal bir psikolojik tedavi sürecidir.
PARIS
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
BORDEAUX IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
ORLEANS
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
CAEN
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 25 4 26 4 27 4 28 4 29 4 30 4 31
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 00 4 02 4 04 4 05 4 07 4 09 4 11
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 31 4 32 4 33 4 34 4 35 4 36 4 37
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 34 4 35 4 36 4 38 4 39 4 40 4 41
STRASBOURG IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
ANNECY
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
LIMOGES
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
MARSEILLE IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 05 4 06 4 07 4 08 4 09 4 10 4 11
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 22 4 23 4 24 4 25 4 26 4 27 4 28
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 42 4 43 4 44 4 44 4 45 4 46 4 47
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
3 51 3 53 3 54 3 56 3 57 3 59 4 01
LYON
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
RENNES
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
LILLE
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
MACON
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 28 4 29 4 30 4 31 4 31 4 32 4 33
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 44 4 45 4 46 4 47 4 48 4 49 4 50
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 17 4 18 4 19 4 20 4 21 4 20 4 21
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 26 4 27 4 27 4 28 4 29 4 30 4 31
METZ
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
MULHOUSE IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
VALENCE
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
BEZIERS
IMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN IKINDI AKŞAM YATSI K. SAATI
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
4 09 4 10 4 11 4 12 4 13 4 14 4 15
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
3 38 3 39 3 41 3 43 3 45 3 46 3 48
12.07.2013 13.07.2013 14.07.2013 15.07.2013 16.07.2013 17.07.2013 18.07.2013
3 59 4 01 4 02 4 04 4 06 4 07 4 09
5 55 5 56 5 57 5 58 5 59 6 00 6 01
5 35 5 36 5 37 5 38 5 39 5 40 5 41
5 58 5 59 6 00 6 01 6 01 6 02 6 03
5 39 5 40 5 41 5 42 5 43 5 44 5 45
14 03 14 03 14 03 14 04 14 04 14 04 14 04
13 42 13 42 13 42 13 42 13 42 13 42 13 42
13 53 13 53 13 54 13 54 13 54 13 54 13 54
13 48 13 48 13 48 13 48 13 48 13 48 13 49
18 15 18 15 18 15 18 14 18 14 18 14 18 14
17 53 17 53 17 52 17 52 17 52 17 52 17 52
17 59 17 59 17 59 17 59 17 59 17 58 17 58
18 00 18 00 18 00 18 00 17 59 17 59 17 59
21 59 21 59 21 58 21 57 21 56 21 55 21 54
21 36 21 36 21 35 21 34 21 33 21 32 21 31
21 37 21 36 21 35 21 35 21 34 21 33 21 32
21 45 21 44 21 44 21 43 21 42 21 41 21 40
23 19 23 19 23 18 23 17 23 16 23 15 23 14
22 56 22 56 22 55 22 54 22 53 22 52 22 51
22 57 22 56 22 55 22 55 22 54 22 53 22 52
23 05 23 04 23 04 23 03 23 02 23 01 23 00
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
11 28 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
4 10 4 11 4 12 4 13 4 14 4 15 4 16
6 23 6 24 6 24 6 25 6 26 6 27 6 28
5 52 5 53 5 54 5 55 5 56 5 57 5 58
6 14 6 15 6 16 6 17 6 18 6 19 6 20
5 40 5 41 5 42 5 43 5 44 5 45 5 46
14 15 14 15 14 15 14 15 14 15 14 16 14 16
13 48 13 48 13 48 13 49 13 49 13 49 13 49
14 19 14 19 14 20 14 20 14 20 14 20 14 20
13 43 13 43 13 44 13 44 13 44 13 44 13 44
18 19 18 19 18 19 18 19 18 19 18 19 18 18
17 54 17 54 17 54 17 54 17 54 17 54 17 53
18 30 18 30 18 29 18 29 18 29 18 29 18 28
17 53 17 53 17 53 17 52 17 52 17 52 17 52
21 55 21 54 21 54 21 53 21 52 21 52 21 51
21 32 21 31 21 31 21 30 21 29 21 29 21 28
22 12 22 11 22 11 22 10 22 09 22 08 22 07
21 35 21 34 21 33 21 32 21 32 21 31 21 30
23 57 23 57 23 57 23 57 23 56 23 54 23 53
22 52 22 51 22 51 22 50 22 49 22 49 22 48
23 32 23 31 23 31 23 30 23 29 23 28 23 27
22 55 22 54 22 53 22 52 22 52 22 51 22 50
11 29 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
11 28 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
6 01 6 02 6 03 6 04 6 05 6 06 6 07
6 12 6 13 6 14 6 14 6 15 6 16 6 17
5 44 5 45 5 46 5 47 5 48 5 50 5 51
6 01 6 01 6 02 6 03 6 04 6 05 6 06
14 05 14 05 14 05 14 05 14 05 14 06 14 06
14 08 14 08 14 08 14 08 14 08 14 08 14 08
14 00 14 01 14 01 14 01 14 01 14 01 14 01
13 53 13 53 13 53 13 53 13 54 13 54 13 54
18 15 18 15 18 15 18 14 18 14 18 14 18 14
18 14 18 14 18 13 18 13 18 13 18 13 18 13
18 15 18 15 18 15 18 15 18 14 18 14 18 14
17 57 17 57 17 57 17 57 17 57 17 57 17 57
21 57 21 56 21 55 21 55 21 54 21 53 21 52
21 51 21 51 21 50 21 49 21 48 21 48 21 47
22 05 22 04 22 03 22 02 22 01 22 00 21 59
21 33 21 33 21 32 21 31 21 31 21 30 21 29
23 17 23 16 23 15 23 15 23 14 23 13 23 12
23 11 23 11 23 10 23 09 23 08 23 08 23 07
23 21 23 21 23 20 23 20 23 19 23 20 23 19
23 35 23 35 23 35 23 35 23 34 23 33 23 31
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
11 29 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
11 28 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
6 04 6 05 6 06 6 08 6 09 6 10 6 11
6 04 6 05 6 06 6 07 6 08 6 09 6 10
5 56 5 57 5 57 5 58 5 59 6 00 6 01
6 13 6 14 6 15 6 15 6 16 6 17 6 18
14 14 14 14 14 14 14 14 14 15 14 15 14 15
13 51 13 51 13 51 13 52 13 52 13 52 13 52
13 53 13 54 13 54 13 54 13 54 13 54 13 54
14 00 14 00 14 00 14 00 14 00 14 00 14 00
18 26 18 26 18 26 18 26 18 26 18 25 18 25
17 52 17 52 17 52 17 52 17 52 17 52 17 52
18 00 18 00 18 00 18 00 18 00 18 00 17 59
18 01 18 01 18 01 18 01 18 01 18 01 18 00
22 11 22 11 22 10 22 09 22 08 22 07 22 06
21 26 21 25 21 24 21 24 21 23 21 22 21 22
21 39 21 38 21 38 21 37 21 36 21 35 21 34
21 34 21 34 21 33 21 33 21 32 21 31 21 31
23 31 23 31 23 30 23 29 23 28 23 27 23 26
23 24 23 22 23 21 23 20 23 19 23 18 23 16
22 59 22 58 22 58 22 57 22 56 22 55 22 54
23 33 23 32 23 30 23 29 23 28 23 27 23 25
11 28 11 28 11 27 11 27 11 27 11 26 11 26
11 29 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
11 28 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
11 29 11 28 11 28 11 27 11 27 11 26 11 25
ramazanözel 05
1 2 - 1 8 T E M M U Z 2 0 1 3 ZAMAN FRANCE
Memleketteki sahur ve iftar sofralarının coşkusunu Fransa’da da yaşamak isteyen vatandaşlar soluğu Türk gıda pazarlarında aldı.
HAYIRLI RAMAZANLAR…
ÖmürAkkor
Bu Ramazan beraber yemek yapıp iftar yapamasak da tariflerimle sizlerle beraber olacağım. İlk hafta tariflerini ise geçtiğimiz hafta Paris’te düzenlediğimiz Diyalog yemeğinden sizler için seçtim. Ramazanınız bereketli olsun…
o.akkor@zamanfrance.fr
EV YAPILI MEYVALI SODA MALZEMELER: 1 litre maden suyu 1 litre elma suyu 1 elma 1 portakal 1 kase taze nane yaprağı YAPIMI: - Elma ve portakalı kabukları ile küp küp doğrayın. - Nane ile beraber doğradığınız meyveleri bir sürahiye koyun. - Sürahiye elma suyunu ekleyip dolapta en az 30 dakika bekletin. - Servis edeceğiniz zaman sodasını ekleyip karıştırıp dilerseniz buzla servis edin.
HUMUS-U ALA MALZEMELER: Humus için: 3 kase haşlanmış nohut 3 diş sarımsak Yarım çay bardağı tahin 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı kimyon 1 çay kaşığı kaya tuzu Yarım çay bardağı su Salatası için: Yarım demet roka Yarım demet dereotu 2 domates Yarım kuru soğan 5 adet kornişon turşu Yarım kase penguen pancar turşusu Nar ekşisi ve zeytinyağı YAPIMI: -Haşlanmış nohudu rondoya koyun.
-Üzerine sarımsak, tahin, zeytinyağı, kimyon, su ve tuzu ilave edin. -Tüm malzemeyi rondoda çekin, humus hazır. -Diğer tarafta salatayı hazırlamaya başlayın. Tüm malzemeyi irice doğrayın. -Humusu servis tabağına koyun. -Üzerine hazırladığınız salatayı ilave edin. -En üste turşuları ilave edin. -Arzu ettiğiniz miktarda zeytinyağı ve nar ekşisi ile servis edin. -Artan humusu sandviç yapımında kullanabilir ya da tekrar salata yapmak için birkaç gün saklama kabında dolapta saklayabilirsiniz.
KURU PATLICAN VE BIBER DOLMASI MALZEMELER: 25 patlıcan kurusu 10 biber kurusu 2 bardak pirinç 3 yemek kaşığı domates salçası 3 yemek kaşığı tatlı biber salçası 4 yemek kaşığı kuru nane Yarım demet kıyılmış nane 1 demet kıyılmış maydanoz 2 ince doğranmış domates 2 ince doğranmış kuru soğan 6 diş kıyılmış sarımsak 1 tatlı kaşığı kaya tuzu 1 çay kaşığı karabiber 10 yemek kaşığı nar ekşisi 1 bardak zeytinyağı YAPIMI: Patlıcanları ve biberleri kaynamış ılık suya atalım. Patlıcanları yaklaşık 15 dakika, biberleri de 3 dakika pişirip süzelim. Dolmanın içi için tüm malzemeyi bir kapta karıştıralım ve tadına bakarak tuzunu ekşisini kontrol edelim. Kuru patlıcan ve biberlerin yarısından fazlasını hazır-
HABER VEDAT BULUT
ladığımızı dolduralım. Tencerenin altına maydanoz ve nane saplarını koyalım ve doldurduğumuz dolmaları yerleştirelim. Üzerine bir tabak koyalım. Tabağın üzerine çıkacak kadar su ilave edelim ancak suya yukarıdaki malzemenin haricinde tuz, nar ekşisi ve domates salçası koyup karıştıralım ve sonra dolmaya ekleyelim. Dolmanın kaynamaya başladıktan sonra altını kısalım ve 50 dakika pişirelim. Altını kapattığımız dolmanın içinden tabağı alıp kapağını kapatıp 15 dakika dinlendirdikten sonra servis edelim. Eğer etli yapmak istersek dolmayı kaynamaya başlamasından sonra 60 dakika pişirelim. Altına da maydanoz ve nane saplarıyla beraber kemik koyalım.
CENNET ÇAMURU MALZEMELER: 25 patlıcan kurusu Yarım kilo kadayıf 250 gram tereyağı 200 gram ya da isteğe bağlı daha fazla çekilmiş Antep fıstığı Yeterince kaymak veya dondurma Yeterince Tarçın Şerbet için 1 kilo şeker 1 kilo su 1 dilim limon YAPIMI: - 1 kilo şekerle şerbet hazırlanır içine kay-
Fransa’da yaşayan Türkler 11 ayın sultanı mübarek Ramazan’ı coşkuyla karşıladı. Sahur ve iftarlar için Türk marketlerini tercih eden vatandaşlar, ilk teravih namazını camilerde kıldı.
narken 1 dilim limon atılır ve soğumaya bırakılır. - Kadayıf lif lif yapılıp parçalara ayrılır. - Üzerine erimiş tereyağı koyularak kavrulur. - Altı kapatılıp fıstıkla harmanlanır. - Üzerine çekeceği miktarda şerbet dökülüp 10 dakika sonra kaymak ya da dondurmayla ve tarçınla servis edilir.
Gurbette Ramazan telaşı -
Fransa’da yaşayan Türkler 11 ayın sultanı mübarek Ramazan için günler öncesinden hazırlanmaya başladı. Gelecek misafirler için evler temizlendi, en güzel yemek takımları çıkarıldı. Birçok alışveriş merkezi Ramazan’a özel reyonlar açsa da memleketteki iftar ve sahur sofralarına özlem duyan Fransa Türklerinin bir numaralı alışveriş adresi her zamanki gibi Türk marketler oldu. Ramazan alışverişine helal et damgasını vururken; pirinç, hurma, salça, kahvaltılık ve yufka satışlarında da büyük artış yaşandı. Türkler tarafından kurulan alışveriş merkezleri Ramazan ayına yönelik kampanya ve özel hizmetlere hız verdi Ramazanı bereket ayı olarak gören Türk esnaf, neredeyse tamamı Türkiye’den ithal edilen gıda ürünlerinin sadece Türkler tarafından değil, Fransa’da yaşayan diğer Müslümanlar tarafından da tercih edildiğine dikkat çekti.
HELAL KESIM ETE YOĞUN TALEP
Ramazan’ın gelmesi ile alışveriş merkezinde kasap reyonu bulunduran ve helal et ihtiyacına cevap verenler Türk işletmelerden bir adım öne çıkarken, kasap reyonlarında uzun kuyruklar oluştu. İrili ufaklı bütün gıda pazarları müşterilerinin ilgisini çekecek yenilikleri hayata geçirirken bu yılki alışverişlerinin en çarpıcı yeniliğini Corbeil Essonnes bölgesinde açılan Bereket Centre
yaptı. Müşterilerine canlı tavuk ve kesim imkanı sunan Bereket Centre, Ramazan alışverişi yapan Müslümanların uğrak yeri oldu. Ramazan alışverişi için gelen müşterilerin öncelikleri hakkında bilgi veren Bereket Centre yetkilisi İsmet Kahraman, helal ete talebin çok yüksek olduğunu ifade etti. Fransa’da yaşayan Müslümanların büyük bölümünün helal kesim et konusuna şüphe ile yaklaştığına dikkat çeken Kahraman, “Alışveriş merkezimizde helal kesim için canlı tavuk satıyoruz. Müşterimiz istediği tavuğu seçiyor ve laboratuvarımızda kesimini yapıyoruz. İslami kurallara uygun ve şüpheye düşmeden et ihtiyacını karşılayan müşterilerimiz bizlere teşekkür ediyor” dedi.
ILK TERAVIH NAMAZINA DÜŞÜK KATILIM
Fransa’nın birçok şehrinde ilk teravih namazları için camilere akın eden Türkler, Ramanzan’ı dualar ile karşıladı. Paris’in banliyölerinden Pontoise Sultan Ahmet Camii ve Argenteuil Mevlana Camii’nde teravih namazı eski Ramazanlara nazaran biraz daha sakin geçiyor. Montargis ve Migennnes şehirlerinde de bu yıl ki teravih namazlarına katılımın geçen yıllara göre az olduğu görülüyor. Ramazan ayının yaz aylarına kayması ve izin dönemine denk gelmesinin yanı sıra, gece 01 sularına kadar süren teravih namazı sebebiyle ertesi gün işe gidecek kişiler camii cemaatine katılmakta zorlanıyor.
ramazanözel
06
12 - 18 TEMMUZ 2013
Ramazanın özü mukabeledir Mukabelenin özü ise edeptir Ramazan denilince akla ilk gelmesi gereken Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an ayı olan Ramazan’da okunan mukabeleler bir Peygamber geleneğidir. Hafız Celal Yılmaz, yüzlerce insanın mukabele dinlemek için camileri doldurduğu, hafızlar için 400 minderin serildiği Beyazıt camiindeki o güzel manzaraları anlattı. HABER SÜHEYLA SANCAR
-
Kuran-ı Kerim’in karşılıklı okunması anlamına gelen mukabele, Peygamber Efendimizin vahiy süresince nüzul olan ayetleri Cebrail (AS) ile birlikte okumasına dayanıyor. Mukabele ibadeti Kuran- ı Kerim’in bir hafız ya da Kuran- ı Kerim’i usulüne uygun biçimde okuyabilen bir kişi tarafından okunması ve diğer kişiler tarafından dinleyerek takip edilmesiyle yapılan ibadettir. O günden bugüne intikal eden mukabele, Harem-i Şerif’te ve Müslümanların yaşadığı bütün ülkelerde Ramazan ayında boyunca okunmaya devam ediyor. Ramazan ayı girmeden bir hafta önce başlayan mukabeleler ramazan ayı bitiminde tamamlanmış olacak. Binlerce Müslüman bayrama hatim dualarıyla ve Kuran ayını Kuran okuyarak geçirmenin zevkiyle girecek. Bugün camilerde ya da evinde mukabele okutan kişilerin ev sahipliğinde okunan mukabeleler geçmişte büyük camilerde ve evlerde yüzlerce kişi tarafından takip edilirdi. Çok değil bundan altmış sene önce mukabele saatlerinde Sultanahmet Camii ve Beyazıt Camii gibi büyük camilerde geç kalanlar mukabele için yer bulamıyordu. Beyazıt Camii’ne geç kalan biri camiye giremez, başka camilerdeki Kuran ziyafetine koşardı. Yüzlerce insan hafızlardan mukabele dinlemek için camileri doldurur ve Beyazıt Camiinde aynı anda on farklı mukabele okunurdu. Her mukabele sahibinin hafızlar için hazırladığı minderler başköşede yerlerini alırdı. Bu minderler mukabeleden önce minderhan denen zatlar tarafından hafızlar için camiinin belli köşelerine yerleştirilirdi. Kuran okumaya ömrünü adamış ve yüzlerce insanın ağlayarak dinlediği, kasideleri, mersiyeleri, mevlitleri okuyan
CELAL YILMAZ
Hafız Celal Yılmaz Hoca geçmişte mukabele saatlerinin nasıl yaşandığını anlatıyor. Beyazıt’ta dört yüz tane minderin hafızlar için dizildiğini bizzat gören Hafız Celal Yılmaz, sabah namazından iftar saatine kadar sürekli Kuran- ı Kerim’in okunduğu büyük camilerde mukabele okunduğu yılları, mukabelenin altın çağları olarak isimlendiriyor.. Mukabele adabınıysa ‘edep’ olarak tarif ediyor. Rabbimize en yakın olduğumuz anlarda engin kulluk bilincinin ağırlığıyla ‘edep’ duymamızı tavsiye ediyor. “Edeple Kuran-ı Kerim’i hem okumak, hem de dinlemek. Mukabele etmek, karşılık vermek böyle anlaşılmalı” diyor. Ramazan ayında mukabelenin önemini ise şu sözlerle açıklıyor: Mukabeleyi dinleyenler karşılıklı ecir alırlar. Mukabele ramazanın özüdür, mukabelenin özü ise edeptir. Mukabelenin anlamını aklımızdan çıkarmadan her harfi içimize işleyerek okumak ve dinlemektir edep. Mukabeleye katılmak mümkün olduğunca Kuran-ı Kerim’i günün bütün saatlerine yaymak gerekir.
Kuran- Kerim ayının Kuran’ı duyarak ve yaşayarak geçirilmesi gerektiği hatırlıyor “Kuran ise bizim kâinatı ve yaradılış gayemizi anlamamız, hayatımızı nasıl tanzim edeceğimizi belirleyen yüce kitabımızdır. Bu nedenle Müslümanlar ramazanı Kuran-ı Kerim okuyarak dinleyerek geçirmelidir. Mukabeleyle ramazan ayını taçlandırmalı” diyor.
Bu Ramazan yeniden mukabelenin altın çağı olsun Celal Yılmaz, geçmişte ramazanın manevi iklimini, otuz yıldır oturduğu ve uzun yıllar imamlık yaptığı Beyoğlu’nun Kasımpaşa semtini örnek vererek anlatıyor. Celal Yılmaz, Mukabele saatlerinde bembeyaz başörtülü yüzlerce kadının ve çocuğun sokaklara döküldüğünü duygulanarak ifade ediyor. Yılmaz, insanları meşgul eden televizyon ve eğlence kültürü olmadığı için insanların ramazanı daha duyarak, hissederek yaşandığını ve mukabele dinlemek için küçük camilerde bile on saf cemaatin
bulunduğunu aktarıyor. “Benim uzun yıllar yaşadığım ramazanlar, herkesin koltuğunun altında bir Kuran-ı Kerim ile heyecanla Arap Camii, Yeni Camii, Yer altı Camii ya da Ayasofya’ya koştuğu Ramazanlardır” diyor. Yılmaz, aynı camiinin içinde farklı hafızların sesinden Kuran- ı Kerimin bereketini yaşamak isteyen cemaatin camilerin farklı bölümlerinde öbekler halinde toplandığını belirtiyor “Mukabeleye başlayan Hafız Efendi besmeleyi çeker, kubbede çınlayan gür sesle Kuran-ı Kerim’i okumaya başlardı. Cemaatte hafızın okuduğu rahlenin karşısına edeple dizilirdi. Mukabele aralarında cemaatin birbirleriyle tanışıp hal hatır edebilmeleri için çay araları verilir. Semaverlerde fokur fokur kaynayan çayın kokusuyla eşliğinde koyu bir sohbete dalardı” diyor. Okunan cüz bittiğinde cemaat aceleyle evlerinin ve işlerinin yolunu tutmadığını insanların gününü ramazana göre planladığını da ekliyor. Mukabelelerin eskisi gibi yaşanmamasından duyduğu üzüntüyü “Kuran-ı Kerim’in feyzini daha çok yaşamak isteyenler, mukabelenin ardından dini konulardaki sorularını hafızlara yönelttirdi. Mukabele saatleri uzar, dini sohbetlerin de yapıldığı güzel saatlere yayılırdı. Günümüzde mukabeleler hem azaldı hem de uzun sürmüyor. Müslümanlar mukabelenin bereketini ve feyzini Kuran- ı Kerim’le ruhlarına dolacak manevi hazzı nasıl kaçırırlar?” sözleriyle ifade ediyor. Müslümanların mukabeleyi iş yoğunluğu ya da vakit darlığı nedeniyle kaçırmamaları gerektiğini söylüyor. Mukabelenin altın çağı dediği ramazanlara özlem duyan Yılmaz, güzel bir duayla sözlerini tamamlıyor: Yarabbi, sen bize ramazan mukabelenin altın çağını yeniden yaşat.
ramazanözel 07
1 2 - 1 8 T E M M U Z 2 0 1 3 ZAMAN FRANCE
Ramazan’da nasıl beslenmeliyiz?
-
Beslenme Danışmanı Diyetisyen Esra Baş Toktay, sahur, iftar ve ara öğünlerin bütün besin gruplarını dengeli bir şekilde içermesine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Beslenme Danışmanı Diyetisyen Esra Baş Toktay, Ramazan ayında dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Sahurda ağır yemekler yerine kahvaltılık besinlerin tercih edilmesi daha uygundur. Peynir çeşitleri, süt ve süt ürünleri, yumurta gibi protein içeriği yüksek olan besinler mideyi daha geç terk ettiği için tokluk süresini uzatır. Ramazan ayında sıklıkla yaşanan problemlerden biri de kabızlıktır. Sahurda ve iftarda mutlaka lifli gıdalar tüketilmelidir. Bunun yanı sıra yoğurt, ayran ve cacık tüketimi de içerisindeki yararlı bakteriler nedeniyle bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur. Çiğ sebze (söğüş) ve meyve tüketimine özen gösterilmelidir. Kayısı, erik, hurma gibi bağırsak çalışmasına yardımcı meyveler tüketilebilir. Sahurda tüketilecek 2-3 adet ceviz, 8-10 adet badem-fındık vb. hem E vitamini alımını hem de tokluk hissini arttırır.” Sahurda ve iftardan sonra yatana kadar olan sürede mutlaka bol su tüketilmesi gerektiğini söyleyen Toktay, iftarda başlangıç olarak çorbanın en uygun besin olduğunu ifade etti. Toktay “Çorbanın ardından iftariyelik peynir, zeytin, hurma vb. tüketildikten sonra yemeğe 15-20 dk. bir mola verilmelidir. Yemeklerin ara verilmeden hızlı bir şekilde tüketilmesi kan şekerinin çok hızlı yükselmesine
sebep olur. Ayrıca fazla besin tüketilebileceği için reflü riski de artabilir. Verilen molanın ardından et veya etli sebze yemeği, bulgur pilavı, esmer pirinç pilavı, salata, zeytinyağlı sebze yemeği tüketilebilir. Özellikle yağda kızartılmadan, kavrulmadan hazırlanmış yemekler tüketilmelidir. Çok yapılan yanlışlardan biri iftarda asitli içecek tüketmektir. Asitli içecekler mideye zarar verir. Bu nedenle asitli içecekler yerine ayran, cacık, az şekerli limonata veya meyve kompostoları tercih edilmelidir.” diye konuştu. İftardan iki saat sonra meyve ve süt grubu gıdaların tüketiminin uygun olacağını söyleyen Toktay, meyve tüketiminin hemen ardından yapılacak olan süt grubu besin tüketiminin kan şekerinin hızlı yükselmesini engelleyeceğini ifade etti. Ayrıca, şerbetli tatlılar yerine haftada 1-2 gün sütlü tatlı tüketilebileceğini belirtti.
İftarda herkesin yiyeceği miktar belli, fazlası psikolojik
-
Ramazan’da oruç tutanların en fazla yaptığı hatalardan biri iftarla birlikte aniden yemeğe ve suya yüklenmek. Gün boyu bir şey yiyip içmeyen oruçlular, akşam gereğinden fazla gıda tüketiyor. Uzmanlar ise sağlıklı bir insan vücudunun belli miktarda gıda ve sıvıya ihtiyacı olduğunu hatırlatarak aşırıya kaçılmaması yönünde uyarıda bulunuyor. Açlık ve susuzluğun psikolojik olduğunu ifade eden Op. Dr. Hüseyin Soyan, “Bir insan üç gün yemek yemese dahi doyması için yiyeceği miktar bellidir.” dedi. Ramazan dışında akşam yemeğinde alınan gıdalarla iftardakinin hemen hemen aynı olması gerektiğini vurgulayan Soyan, “Her zaman bir porsiyon yiyen birisi iftarda üç katı yerse rahatsız olur. Kişinin ihtiyacı olan gıda bellidir. Zaten mide 4-6 saat sonra boşalır. Fazlasının vücuda hiçbir faydası yok.” diye konuştu. Oruçluların yemeğini birden değil yavaş yavaş yemesi gerektiğini ifade eden Soyan, “Hızlı yiyenler doyduğunu anlamadan daha fazla gıda tüketiyor. Yavaş yiyenler daha çabuk doyuyor. Bu yüzden özellikle iftarlarda bir bardak su ve çorbanın ardından biraz ara verip daha sonra yemeğe devam edilmesini tavsiye ediyoruz.” dedi. İftarda alınması gereken gıdaların diğer öğünlerle aynı olması gerektiğine vurgu yapan Türkiye Diyetisyenler Derneği Antalya Şubesi Başkanı Hayriye Manav ise şu tavsiyelerde bulunuyor: “Oruçlu iftarda Ramazan öncesindeki öğünde ne kadar yiyorsa aynısını tüketmeli. İlk olarak salata, yoğurt, ayran gibi hafif şeyler yenmeli. Daha sonra ana yemeğe geçilmeli. Böyle olunca kişi psikolojik olarak hissettiği açlık hissini dizginlemiş olur.”
Uzmanlar insan üç gün de aç kalsa yiyeceği yemeğin her zamanki miktarda olacağını söylüyor. Fazla yenilen yemek daha çok psikolojik. Bu nedenle iftarda mideye yüklenmemek gerekiyor.
1 2 - 1 8 T E M M U Z 2 0 1 3 ZAMAN FRANCE
Akıllı telefonlara Ramazan uygulamaları
-
Gurbette yaşayanlar için Ramazan ayı her zamankinden biraz daha buruk ve özlem doludur. İftar vaktinde minareden yükselen ezana ve sıcak bir pideye hasret binlerce Müslüman, bugünlerde aynı tadı bulamasa da teknolojinin nimetlerinden yararlanarak özlemlerini gidermeye çalışıyor. iPhone App Store ve Android Market’in sundukları yüzbinlerce uygulamanın bir kısmı Ramazan için ideal. İmsak ve iftar vakitlerini takip edebileceğiniz, kıbleyi bulabileceğiniz, Kur’an-ı Kerim dinleyebileceğiniz birçok uygulama mevcut. Ramazan’ın gelmesiyle birlikte iPray, iQuran gibi uygulamalar yoğun ilgi çekerken, ‘Mekke’yi Bul’, ‘Camiyi Bul’ gibi seçenekler yurtdışında yaşayan Müslümanlar tarafından Ramazan’da yoğun olarak kullanılıyor.
İşte Ramazan’da faydalanabileceğiniz bazı iPhone ve Android uygulamaları...
iPhone Uygulamaları 5 INCI: Dünyanın her yerindeki sahur, iftar ve namaz vakitlerini Ramazan İmsakiyesi sayesinde anında görebileceğiniz uygulama ile bulunduğunuz şehirde iftara ne kadar süre kaldığını bir uyarı yardımıyla görebilirsiniz. INDIRMEK IÇIN: bit.ly/1aayOmh RAMAZAN DAVULU: Alarm olarak kullanabileceğiniz bu uygulama ile Ramazan davulu artık cebinizde. Uygulamada 4 farklı davul sesi mevcut. INDIRMEK IÇIN: bit.ly/16XdoHk SESLI KUR’AN: Kur’an-ı Kerim’in Türkçe meailinin tamamını dinleyebilir, otomatik olarak kaldığınız yerden devam edebilir yada dinlemeye istediğiniz sûreden başlayabilirsiniz. INDIRMEK IÇIN: http://bit.ly/12DkvBl KIBLE PUSULASI: Dünyanın herhangi bir yerinden iPhone, iPad veya iPod kullanarak Kabe’nin yönünü ve uzaklığını tayin edebilirsiniz. INDIRMEK IÇIN: http://bit.ly/15vNtr4
Android Uygulamaları QURAN ANDROID: Aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 10 ayrı dilde Kur’an-ı Kerim tercümesine sahip bu uygulamaya yakın zamanda ses desteği de geliyor. INDIRMEK IÇIN: bit.ly/10GPfnr RAMAZAN IMSAKIYESI: Dünyanın her yerindeki sahur, iftar ve namaz vakitlerini Ramazan İmsakiyesi sayesinde anında görebileceğiniz bir uygulama. INDIRMEK IÇIN: http://bit.ly/12lllX7 QIBLA COMPASS: Kıble yönünü tespit edebileceğiniz bu uygulama yardımıyla namaz vakitlerini de takip edebiliyorsunuz. INDIRMEK IÇIN: bit.ly/12Oo0nm
ramazanözel 08