Hilmi Yavuz’lu, yazı atölyesinin birincisi Paris’te düzenlendiGÜNDEM12
Kuzeyin yıldızı Lille SPOR20
WWW.ZAMANFRANSA.COM
24 - 30 OCAK 2014 N° 299 Prix : 2,5 €
“TÜRKÇE DERSLERINE SAHIP ÇIKILMALI” Fransa’da Türkçe seçmeli derslerin durumunu ve yaşanan sıkıntıları, Rouen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Özkul ve Rouen Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı’ya sorduk. iki akademisyenin ortak görüşü: “Türkçe’nin öğrenimi önemsenmeli.”
VEDAT BULUT PARIS Fransa’da Türkçe derslerini değerlendiren, Rouen Üniversitesi Rektörü Cafer Özkul, Türk ailelerin ve Türk öğrencilerin iki dilliliğin bir avantaj olduğunu fark etmeleri gerektiğini vurguladı. Türkçe önemsenmeli ve öğrenimi ihmal edilmemeli diyen Özkul, Fransa’da doğan Türkiye kökenli öğrencilerin ana okuldan itibaren, Türkçe öğrenimine özen göstermeleri gerektiğini ifade etti. İki dilliliğin veya çok dilliğin avantaj olduğuna dikkat çeken Özkul, “Çocuklarımız bazı aşamalarda zorluklar çekebilir. Ama bu zorluklar sadece bir dile yoğunlaşıp, ikinci dili unutmayı gerektirmez. Ben bunu hem bir akademisyen hem de bir baba olarak söylüyorum. Kendindem örnek vereceğim, Türkçe konuşuyor
-
olmam başarıma hiç bir zaman engel olmadı.”, şeklinde konuştu. İki dilliğin eğitim yapmaya ve belli noktalara gelmeye asla engel olmadığını belirten Özkul, çok dilliliğin insanları daha çabuk olgunlaştırdığını dile getirdi. Bu sebepten dolayı ailelerin çok dillilik konusunda ısrarcı olmalarını istedi. Fransa’da, Türkçenin yerinin istenilen konumda olmadığını ifade eden Özkul, özellikle Türkçe öğretmenler için hali hazırda yeterlilik sınavı olmadığını ve bunun büyük bir eksiklik olduğunu belirtti. Türkçe dersleri verecek öğretmen açığının politik bir konu olduğunun altını çizen Özkul, “Siyasilerin bu eksikliği fark etmesi için belli bir talebin oluşması gerek. Halktan gelen talepler doğrultusunda, siyasilerin harekete geçtiklerini biliyoruz.”, dedi. RGÜNDEM 06
Zaman France, Hollande’ın gelecek hafta gerçekleştireceği Türkiye ziyaretine eşlik ederek tüm detayları okurlarına aktaracak.
Hollande’ın tarihi Türkiye ziyareti haftaya -
Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı
Prof. Dr. Cafer Özkul
Fransa’dan Türkiye’ye 22 yıllık aradan sonra Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk ikili resmi ziyaret gerçekleşiyor. 27 Ocak Pazartesi günü Ankara’da gerçekleştirilecek resmi görüşmelerde, başta siyasi ve ekonomik konular olmak üzere, iki ülke arasındaki ilişkiler tüm veçheleriyle ele alınacak, yeni işbirliği ve ortaklık imkânları üzerinde durulacağı ayrıca, AB dahil güncel bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir alışverişinde bulunulacağı kaydedildi. -GÜNDEM04
600 bin Fransalı Türk için 100 encümen hiç bir şey!
-
Fransa’da yaşayan vatandaşların genel seçimlere kıyasla yerel seçimlere daha çok ilgi gösterdiğini söyleyen Limoges Belediye Başkan Yardımcısı Gülşen Yıldırım, Türkiye kökenli seçmenleri siyasi görüşlerine yakın herhangi bir partiye katılmaları, ya da destek vermelerini istedi. Yerel seçimlerin önemini altına çizen, Yıldırım, “Fransız vatandaşlığına sahip olmasına rağmen seçmen kartını çıkarmamış kişiler var! Bu çok üzücü bir durum.” ifadelerini kullandı. RVEDAT BULUT TOPLUM 07
UMUT ALTUNAY - SAVANT DES RIMES
Fu-Turk, Le Turc gibi hit şarkıları sayesinde kısa zamanda FranRuhu Türk şarkıları Hashtag, sız rap sahnesinde adından sıkça söz ettirmeyi başaran, Savant Fransız Rapçı des Rimes’le, son çıkan albümünü, yaptığı müziği ve Türkiye kökenlilerin kendisine göstermiş olduğu ilgiyi konuştuk. RKÜLTÜR 10
Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36
İŞ YERINDE ARAPÇA KONUŞTUĞU IÇIN ÇALIŞMA IZNI IPTAL EDILDI NIce Côte d’Azur hava alanında, güvenlik personeli olarak çalışan Kuzey Afrika kökenli bir kişinin, iş yerinde çalışma arkadaşlarıyla Arapça konuştuğu gerekçesiyle, 13 Ekim tarihinde Alpes Maritime valiliği tarafından çalışma izni iptal edildi. -GÜNDEM02
02 GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
OĞLU SURİYE’DE SAVAŞAN BABA:
“15 yaşındaki oğlum cihatçıların elinde, onu kurtarın” -
Toulouse’da evlerinden okula gitmek üzere ayrılan 15 ve 16 yaşındaki iki lise öğrencisinin Türkiye'den geçerek Suriye'de Esad rejimine karşı savaşmaya gittikleri ortaya çıktı. Çevreleri ve okulları tarafından sorunsuz olarak nitelendirilen 2 gencin her sabah olduğu gibi evlerinden okula gitmek için çıktıklarını belirten aileleri, akşam eve dönmemeleri üzerine odalarında yapılan arama sonucu olayı anladıklarını ve Fransa iç
istihbarat teşkilatı ile içişleri bakanlığına haber verdiklerini söyledi. Gençlerden birinin babası, oğlunun odasında bıraktığı mektupta 'cihat' kelimesini hiç kullanmadığını, İslam'ın kelamını yaymak için Suriye'ye gittiğini yazdığını belirtti. Oğlunun kandırıldığını tahmin ettiğini belirten baba, Fransa sınırı aşıldıktan sonra artık çok geç olduğunu ve oğlunun da Avrupa'dan sosyal ağlar sayesinde toplanan diğer gençler gibi El Kaide toplayıcıları ta-
rafından topun ağzına verilerek en ön safta savaşmak için eğitildiğini iddia etti. Fransa İçişleri Bakanlığı'na bağlı kaynaklar ise konunun çok ciddi olduğunu, şimdiye kadar 600 çocuğun, sosyal ağlar üzerinden kandırılarak Türkiye üzerinden Suriye'ye cihat yaptırılmaya gönderildiğini bildiklerini belirtti. Türkiye-Suriye sınırının adeta bir elek olduğunun söylendiği açıklamalarda cihat tuzağına düşürülen çocukların geri dönme şanslarının çok az olduğu vurgulandı.
Hava alanında çalışma arkadaşlarıyla Arapça konuştuğu için valilik çalışma iznini iptal etti.
İş yerinde Arapça konuştu, çalışma izni iptal edildi -
Nice Côte d’Azur hava alanında, güvenlik personeli olarak çalışan Kuzey Afrika kökenli bir kişinin, iş yerinde çalışma arkadaşlarıyla Arapça konuştuğu gerekçesiyle, 13 Ekim tarihinde Alpes Maritime valiliği tarafından çalışma izni iptal edildi. Valiliğin iptal kararından sonra, işsiz kalan 25 yaşındaki güvenlik personelinin Aralık ayında, Nice Mahkemesi’ne valiliğin iptal kararına karşı dava açtı. 12 Aralık tarihinde görülen duruşmada mahkeme, güvenlik personeline akreditasyonunun iade edilmesine karar verdi. Mahkeme kararına itiraz eden Alpes Maritime valiliği, iptal karını sürdürmeye devam etti. Güvenlik görevlisinin avukatı, Sefien Guez Guez valiliğin çalışma iptali kararı için müvekkillinin iş arkadaşlarıyla Arapça konuşması, dinen radikalleşmesi ve de terör olaylarından övgüyle bahsetmesi gibi nedenlerin öne sürüldüğünü ifade etti. Guez Guez, suçların gerçeği yansıtmadığını, Nice Mahkemesi’ne, valiliğin aldığı kararın iptali için yeniden dava açtıklarını ve önümüzdeki günlerde mahkemenin konuyla ilgili karar vereceğini ifade etti.
Fransız iş adamları derneği, İran’a gidiyor
-
Fransa’nın en büyük iş adamı derneği olan MEDEF, yakında Fransa’nın önde gelen şirket yöneticilerinin katılımıyla İran’a iş gezisi düzenleyeceğini açıkladı. MEDEF Başkanı, Pierre Gattaz tarafından yapılan açıklamadan önce, Wall Street Journal gazetesi, Fransızların CAC 40’ın önde gelen 9 şirket yöneticisiyle önümüzdeki günlerde İran’a ticari ziyarette bulunacağını duyurmuştu. İran ve Amerika Birleşik Devletleri, 20 Ocak’ta yürürlüğe girecek, İran'ın nükleer faaliyetleri çerçevesinde bir ara anlaşmanın sağlandığını duyurmuştu. Anlaşma, Tahran’ın hassas nükleer faaliyetlerini 6 ay dondurması karşılığında, ülkeye karşı uygulanan ticari yaptırımların kısmi kaldırılmasını öngörüyor. Gattaz, MEDEF'in süreci yakından takip ettiğini ve önümüzdeki günlerde düzenlenecek iş gezisinin, uluslararası toplum’un aldıgı açılım kararı sonrasında planlandığını ifade etti.
03 GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Trautmann: Türkiye AB normlarını terketmemeli BNF’te patlayan su borusu, binlerce esere zarar verdi.
BNF’te su baskını -
Osmanlı dönemine ait çok değerli el yazmalarının da bulunduğu Fransa Milli Kütüphanesinde (BNF) geçen hafta, meydana gelen su baskını yüzünden, binlerce eser zarar gördü. BNF yetkilileri, durumun kontrol altına alındığını açıkladı. BNF ‘in müdürü Bruno Racine, su baskınının kitaplarda onarılmaz bir kayba yol açmadığını söyledi. Durumun fark edilmesinin hemen sonrasında acil durum planının yürürlüğe konulduğunu ve kütüphane çalışanları ve gönüllülerin yardımıyla, çok sayıda kitabın zarar görmeden kurtarıldığını ifade etti. BNF müdürü, su baskınının, 180 civarında olan muhafaza deposunun yalnızca 3’ünü etkilediğini aktardı. Edebiyat ve sanat departmanına ait 12 bin’e yakın kitabın değişik derecelerde zarar gördüğünü belirten Racine, bu kitapların yarısından fazlasının hafta sonuna kadar yerine konulacağını ifade etti. Diğerlerinin ise, yapılacak restorasyon çalışmalarının ardından muhafaza depolarına konulacağını aktardı. Racine, kütüphanenin bu olayı hiçbir kayıp yaşamadan atlatması için büyük çaba sarf ettiklerini ekledi. France Info radyo istasyonuna konuşan BNF’in Genel Müdürü Jacqueline Sanson, tesisat sisteminde bir tasarım hatası olduğunu ve PVC borularından birisinin patladığını söyledi. Sanson, su tesisat sisteminin yenilenmesi için yapılacak tadilat çalışmalarının hızlandırılması için Kültür Bakanlığın’dan ek bütçe isteneceğini söyledi. Uzmanlara göre, tek tehdit BNF’in eskimiş su tesisatından gelmiyor. Uzmanlar, BNF’in, Seine nehrine olan yakınlığını işaret ederek, nehrin taşması halinde BNF yetkililerinin herhangi bir güvenlik önlemi almadığını söylüyor.
2013’te trafik kazaları geriledi -
İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 2013’te meydana gelen trafik kazalarında ölenlerin sayısının 3250 olduğu ve geçen seneye kıyasla yüzde 11 oranında bir düşüş yaşandığını aktarıldı. 2012 yılına göre hayatını kaybedenlerin sayısı 400 kişi azaldı. Ulaştırma Bakanlığı yetkilerince yapılan açıklamada, bu düşüşün ardında, güçlü iletişim kampanyaları, yeni nesil mobil radarların yürürlüğe konulması, akaryakıt fiyatlarında yaşanan zamların sürücüleri daha bilinçli otomobil kullanmaya teşvik etmesi, gibi nedenlerin yattığını söyledi. Açıklamaya göre, aşırı sürat ( % 25 ), trafik kazalarının en önemli nedeni. Bunu alkollü ve uyuşturucu kullanımı (% 20 ) izliyor. Öte yandan, İçişleri Bakanı, Manuel Valls, bu sayının 10 yıl içinde, 2 bin’in altına inmesini hedeflediklerini söyledi. Bunun sağlanılması için çevre (90) ve otoyollarda (130), mevcut hız sınırlamalarının düşürülüp, düşürülmeyeceği konusundaki soruları yanıtsız bıraktı.
Eski Fransız Devlet Bakanı Catherine Trautmann Türkiye’de yaşan son olayları kaygı içinde izlediklerini ifade etti.
Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi eski Fransız bakan Catherine Trautmann Türkiye’de yaşanan olayları yakından ve kaygı içinde izlediklerini söyledi. Trautmann, Türkiye’de yapılmak istenen hukuksal değişikliklerin, AB normlarına uygun kalarak yapılması gerektiğinin altını çizdi.
MEHMET DINÇ - ABDURRAHMAN ATLI STRASBOURG 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra, bir oldu bitti havası yaratılarak HSYK’nın tekrar eski haline dönüştürme çabaları, Avrupa Birliğin’in tepkisini çekmeye devam ediyor. Avrupa Parlamentosunu oluşturan en önemli guruplardan biri olan Sosyal Demokratlar üyesi AP milletvekili ve Eski Fransız Devlet Bakanı Catherine Trautmann, Türkiye’de yaşanan son olayları kaygı içinde izlediklerini ifade etti. Türkiye’nin, Avrupa Birliği surecinde yapmış olduğu reformlara gölge düşürmesinden endişe ettiklerini söyleyen Trautmann, Türkiye’de yapılmak-
-
Avrupanin en modern et/döner üretim tesisleri... Fransaya bayilik vermeye hazir...
Ana Food Şirketi 2004 yılından beri et sektöründe faaliyet gösteren modern bir et/gida şirketi. Eylül 2012 den beri yeni üretim tesislerimizde faaiyetlerimize devam etmekteyiz. Bizim temel faaliyet alanımız et/tavuk dönerler, pişmiş döner ve hamburger üretimi. Ayrica her turlu tavuk/dana et çeşitlerimiz mevcut. Aldigimiz bütün hammaddelerin en kalitesini almaya özen gösteren ender firmalardan biriyiz. Polonyanın en büyük ve en güvenilir mezbahaneleriyle calismaktayiz. Çaliştigimiz mezbahanelerde helal kontrolü hem kendimiz hemde ‘Islamic cultural center’ www.islamiccc.com tarafindan yapılmaktadir. Üretim için kullandığımız etlerin coğunu aldiğimiz dana karkas ve tüm kemikli tavuktan kendimiz kemiksiz yapmaktayiz.
Döner çeşitlerimiz: Et döner: Kıyma, yaprak, 50/50, 30/70, 25/75. Tavuk döner: tum ve bud. Pişmiş döner çeşitlerimiz: Orijinal el kesim: kıyma döner, 50/50 döner, tavuk döner... Paketleme: 400gr, 800gr ve 2kg. Hamburger çeşitlerimiz: En kaliteli dana etinden (0+R klas) 95% et, 5% katkı maddeli 45gr, 100gr, 150gr, 180gr ve 200gr.
www.anafood.pl
ta olan reformların hukuk ve demokrasi çerçevesinde ve Avrupa Birliği normlarına uygun kalarak gerçekleşmesinin önemine dikkat çekti. Trautmann, Türkiye’nin, Avrupa Konseyi’nin en eski üyelerinden biri olduğunu hatırlatarak, yargı sisteminde yapılacak değişikliklerin Türkiye’nin AB’deki partnerlerinin güvenini sarsmayacak şekilde gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’deki bu süreci yakından takip ettiklerini söyleyen AP üyesi Trautmann, Türkiye’nin daha demokratik ve istikrarlı bir ülke olmayı hak ettiğini ancak son yaşananların bu süreci baltaladığını ve bu nedenle de kaygı içinde olduklarını vurguladı.
04GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Hollande’ın tarihi Türkiye ziyareti haftaya Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün daveti üzerine 27-28 Ocak 2014 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edecek. Zaman France, Hollande'ın tarihi Türkiye ziyaretine eşlik ederek tüm detayları önümüzdeki hafta okurlarına aktaracak.
-
Fransa’dan Türkiye’ye 22 yıllık aradan sonra Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk ikili resmi ziyaret gerçekleşiyor. 27 Ocak Pazartesi günü Ankara’da gerçekleştirilecek resmi görüşmelerde, başta siyasi ve ekonomik konular olmak üzere, iki ülke arasındaki ilişkiler tüm veçheleriyle ele alınacak, yeni işbirliği ve ortaklık imkânları üzerinde durulacağı ayrıca, AB dahil güncel bölgesel ve uluslararası meseleler hakkında fikir alışverişinde bulunulacağı kaydedildi. Zaman France, Hollande’ın gelecek hafta gerçekleştireceği Türkiye ziyaretine eşlik ederek tüm detayları okurlarına aktaracak.
TÜRK-FRANSIZ İŞ FORUMU, İSTANBUL’DA Ziyaret vesilesiyle iki ülke arasındaki işbirliğinin pekiştirilmesine ve ilişkilerin ahdi zemininin güçlendirilmesine yönelik olarak bazı anlaşmaların da imzalanacağı belirtilerek, Gül ve Hollande’nin Ankara’daki resmi temasların tamamlanmasının ardından 28 Ocak Salı günü İstanbul’da Türk-Fransız İş Forumu’na katılacaklarını kaydedildi. Fransa Cumhurbaşkanının ziyaretinin, köklü dostluk ve müttefiklik ilişkilerine sahip olan iki ülke arasındaki çok boyutlu ilişkilere yeni bir ivme kazandırılmasını sağlayacağı, bu yönünde ortak iradenin en üst düzeyde teyit
edilmesine vesile olacak ve işbirliğinin karşılıklı yarar temelinde her alanda derinleştirilerek geliştirilmesine katkıda bulunacağı vurgulandı.
“SARKOZY'NİN ZİYARETİNDEN BİR ŞEY ANLAMADIK” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin 2011 yılında Türkiye'ye yaptığı ziyaretin 24 saatten kısa sürmesi sebebiyle, bu ziyaretten bir şey anlaşılmadığını söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande'ın önümüzdeki günlerde Türkiye'ye yapacağı ziyaretin önemsendiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, “Çünkü 22 yıl önce bize Fransa'dan bir cumhurbaşkanı geldi. 22 yıl sonra ilk defa Hollande geliyor. Ama bu arada Sarkozy'nin 24 saati bulmayan bir ziyareti olmuştu. Çok kısa bir ziyaretti o. Zaten resmi bir ziyaret de değildi. O da G20 ile ilgili, Fransa'nın dönem başkanlığı sebebiyle bir ziyaret oldu. Gelişiyle gidişini biz de doğrusu anlayamadık. Ama şimdi Sayın Hollande'ın gelişi hakikaten bir cumhurbaşkanı ciddiyeti içerisinde oluyor. İnanıyorum ki birçok olumlu kararları burada alacağız” diye konuştu.
TAZİYE Blois bölgesi Istikbal bayisi Cavit Koçak beyefendinin
kayınpederi Üzeyir Danacı hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhuma Allahtan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz.
Rumi Kultur Merkezi Orléans
05 GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Ak Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal
İç siyaset tartışmaları Fransa’ya taşınmamalı Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) öncülüğünde, Türkiye’yi sarsan yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonları sonrası, Ak Parti Milletvekillerinin katılımıyla Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde düzenlenen “Milli İrade'ye Saygı” konferansları sona erdi. Lyon ve çevresinde yaşayan vatandaşları bilgilendirmek amacıyla konferanslara katılan Ak Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal, Türkiye gündemi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. İSMAİL ÇITAK LYON 17 Aralık operasyonlarını bir komplo olarak vatandaşlara lanse eden Soysal, yolsuzlukların üzerine en çok giden hükumetin AK Parti hükumeti olduğunu savundu. Yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama iddialarının gerçeği yansıtmadığını kaydeden Soysal, “Bugüne kadar Allah bize haram parayı yemeyi nasip etmedi, bundan sonra da etmez İnşallah.”, diye konuştu. Soysal, hükumet olarak soruşturmaların üstünü kesinlikle örtmediklerini savundu.
-
YOLSUZLUK YAPANIN ALLAH BELASINI VERSIN Soysal, “Biz hükumet olarak yolsuzluğu kim yaptıysa aydınlatılması için sonuna kadar üzerine gideriz. Allah yolsuzluk yapanların, bile bile haram yiyenlerin, yetim hakkı yiyenlerin belasını versin.”, şeklinde konuştu. AYAKKABI KUTULARINDA BULUNAN PARA GÖRÜNTÜLERI, AMERIKA’DA YAPILAN BIR OPERASYONUN GÖRÜNTÜLERI Banka müdürünün evinde bulunan 4,5 milyon Doların hangi hayırseverlerden toplandığını, kuruşu kuruşuna bildiğini söyleyen Soysal, bu paranın İmam Hatip inşası için toplandığını belirtti. Soysal ayrıca 1 Milyon Doları’n Ankara’dan İstanbul’a götürülüp bankanın genel müdürüne teslim edildiğine de şahit olduğunu söyledi. PARALAR KAYIT ALTINA GIRMEMESI GEREKTIĞI IÇIN BANKAYA YATIRILMADI Söz konusu paraların kayıt altına girmemesi gerektiği için bankaya yatırılmadığını söyleyen Soysal, banka müdürünün de çok iyi bir niyetle paraları alıp evindeki kasaya koyduğunu savundu. Soysal, “O kutular falan da uyduruk haberler. Basına servis edilen görüntüler, Amerika’da yapılmış bir operasyonun çekilmiş fotoğrafları. Kutu mutu yok ortada, banka müdürünün evinin kasasında bulunan paranın, hesabı var.”, ifadelerini kullandı. Operasyonu yürüten kamu görevlilerini, devletin geleceği ile oynadıkları için vatan hainliğiyle suçlayan Soysal, soruşturmaların başbakana haber verilmeden basına servis edilmesini eleştirdi. Velev ki yolsuzluk yapıldı, Türkiye’de hepsini üst üste koy ortadaki para 5-6 milyon Dolar’ı geçmez diyen Soysal, vatanını, milletini, bayrağını seven kişilerin önce başbakana haber vermesi gerektiğini savundu. 83 YAŞINDA KI ALLAH DOSTUNUN ERDOĞAN HAKKINDAKI IFADELERI DIKKAT ÇEKTI Bir hafta önce Soysal’ın ziyaret ettiğini söylediği ‘83 yaşındaki bir Allah dostu ve evliya’nın’ Başbakan Erdoğan’la ilgili olarak kendisine, Allah, yüz elli senedir Başbakan Erdoğan gibi bu ülkeye, bu şekilde hizmet eden birini göndermedi dediğini söyledi. Görüştüğü Allah dostunun Erdoğan’la ilgili, “Başbakanınızın kıymetini bilin ey vekil . Allah yüz elli senedir bu ülkeye bu şekilde hizmet eden bir insan göndermedi. Ona sahip çıkın. Onu kurda kuşa yedirtmeyin!”, dediğini söyledi. BIZ YÜZ YIL SANIYORDUK MEĞER YÜZ ELLI YILDIR BU MEMLEKETE ERDOĞAN GIBI BIR LIDER GELMEMIŞ Herkese kucak açan bir başbakanı bu ülke görmedi diyen Soysal, kendilerinin yüz yıldır ülkeye böyle bir lider gelmediğini düşündüklerini ancak Allah dostu evliyanın kendilerini elli yıl daha geriye götürerek bunun yüz elli yıl olduğunu söylediğini kaydetti.
ATATÜRK DE MI DAHIL SORUSUNA, ABDÜLHAMIT DE DAHIL DIYE YANIT VERDI Haksız değil yani. Bu mübarek diyen Soysal’a programa katılan vatandaşlardan birinin buna Atatürk de dahil mi sorusuna Soysal, Atatürk de, Abdülhamid de diye cevap vermesi üzerine, milletvekili ve programa katılan vatandaşlar arasında tartışma yaşandı. Vatandaşların tepkisi üzerine, “Ben söylemiyorum, bakın naklediyorum”, diyen Soysal, “Ben kabul etmiyorum diyene de eyvallah saygı duyarız, biz Allah için bu yola çıkmışız diyoruz. Yani ister inanın, ister inanmayın. Ben olanı anlatıyorum, politika yapmıyorum, ”, şeklinde ifadeler kullandı. HIÇBIR CAMIAYA DÜŞMANLIĞIMIZ YOK Hizmet hareketini 20-25 yıldır tanıdığını söyleyen Soysal’ın, operasyonlarla ilgili zaman zaman hizmet hareketini suçlaması dikkat çekti. İki kızının da halen hizmet okullarında eğitim gördüğünü kaydeden Soysal, hizmet hareketini başından beri tanıdığını ve destek verdiğini söyledi. Hükumet olarak son 11 yıldır camianın önünün açılması için uğraş verdiklerini belirten Soysal, “Onlar bizim kardeşimizdi. Hala da öyleler. Biz onları seviyoruz. Onlar bizi niye sevmiyor? Aramızda herhangi bir kin nefret adavet yok. Ben bu yapılanları inanın anlayamıyorum.”, ifadelerini kullandı. İLKER BAŞBUĞ’A IKI KEZ MÜEBBET KARARI AĞIR OLDU Ergenekon gibi önemli davaların sanıklarının yeniden yargılanması ile ilgili olarak sorulan bir soruya Soysal’ın ‘Ergenekon Terör Örgütü’nün silahlı yöneticisi’ olmaktan iki kez müebbet alan Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile ilgili ifadeleri dikkat çekti. Genelkurmay Başkanlığı yapmış birine iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasının, ağır olduğunu düşündüğünü söyledi. Soysal, “Hani ver 30 yıl, 40 yıl, 20 yıl her neyse cezası, ancak genelkurmay başkanlığı yapmış, ordunun komutanlığı yapmış bir kişinin, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olması, yani... Bu ağır oldu. Mağdur oldular gibime geliyor bu şahsi görüşüm, partinin görüşü değil.”, şeklinde açıklama yaptı. GEÇMIŞTEKI YARGILAMALARDA TARAF TUTULUP TUTULMADIĞINA BAKILACAK Geçmişte yapılan yargılamalarda taraf tutulup, tutulmadığının araştırılacağını söyleyen Soysal, “Bunlara o fırsatı vermeyiz merak etmeyin. Milletin başından askeri vesayetin kalkmasına büyük katkıları olmuştur ancak böyle de bir gerçek var önümüzde. Bu araştırılacak. Kesin şunu şöyle, bunu böyle yapacağız diye bir şey yok. Bakılacak, incelenecek, şayet gerek duyulursa gereken adımlar atılacaktır. Bu konuda kesin alınmış bir kararımız yok”, diye konuştu. TÜRKIYE’NIN IÇ SIYASET MESELELERININ FRANSA’YA TAŞINMASI DOĞRU DEĞIL Ak Parti Milletvekili Soysal’ın gittiği Lyon, Valence, Macon ve Saint Etienne gibi şehirlerde yaşayan vatandaşlardan eleştiri geldi. Bu şehirlerde yaşayan bazı vatandaşlar, Türkiye’den Fransa’ya gelen siyasilerin Türkiye’nin iç siyaset meselelerini buraya taşımalarını doğru bulmadıklarını söyledi. Fransa’da yaşayan Türk toplumunun aile, eğitim, iş gibi birçok temel sorunu olduğunu belirten vatandaşlar, siyasilerin öncelikle bunlara yönelik çalışmalar yürütmelerini beklediklerini ifade etti.
06GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Fransa'da sayılı Türk akademisyenlerinden Prof. Dr. Cafer Özkul ve Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı’nın ortak görüşü: Türkçe önemsenmeli ve öğrenimi ihmal edilmemeli.
“iki dillilik daima zenginliktir!” Fransa’da Türkçe seçmeli derslerin durumunu ve yaşanan sıkıntıları, Rouen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cafer Özkul ve Rouen Üniversitesi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı’ya sorduk. iki akademisyenin ortak görüşü, Türkçe’nin öğrenimi önemsenmeli.
VEDAT BULUT PARIS Fransa’da Türkçe derslerini değerlendiren, Rouen Üniversitesi Rektörü Cafer Özkul, Türk ailelerin ve Türk öğrencilerin iki dilliliğin bir avantaj olduğunu fark etmeleri gerektiğini vurguladı. Türkçe önemsenmeli ve öğrenimi ihmal edilmemeli diyen Özkul, Fransa’da doğan Türkiye kökenli öğrencilerin ana okuldan itibaren, Türkçe öğrenimine özen göstermeleri gerektiğini ifade etti. İki dilliliğin veya çok dilliğin avantaj olduğuna dikkat çeken Özkul, “Çocuklarımız bazı aşamalarda zorluklar çekebilir. Ama bu zorluklar sadece bir dile yoğunlaşıp, ikinci dili unutmayı gerektirmez. Ben bunu hem bir akademisyen hem de bir baba olarak söylüyorum. Kendindem örnek vereceğim, Türkçe konuşuyor olmam başarıma hiç bir zaman engel olmadı.”, şeklinde konuştu.
-
TÜRKÇE BIZIM MESELEMIZ! ÖNCE TÜRKÇE’YE TALEP OLUŞTURMALIYIZ! İki dilliğin eğitim yapmaya ve belli noktalara gelmeye asla engel olmadığını belirten Özkul, çok dilliliğin insanları daha çabuk olgunlaştırdığını dile getirdi. Bu sebepten dolayı ailelerin çok dillilik konusunda ısrarcı olmalarını istedi. Fransa’da, Türkçenin yerinin istenilen konumda olmadığını ifade eden Özkul, özellikle Türkçe öğretmenler için hali hazırda yeterlilik sınavı olmadığını ve bunun büyük bir eksiklik olduğunu belirtti. Türkçe dersleri verecek öğretmen açığının politik bir konu olduğunun altını çizen Özkul, “Siyasilerin bu eksikliği fark etmesi için belli bir talebin oluşması gerek. Halktan gelen talepler doğrultusunda, siyasilerin harekete geçtiklerini biliyoruz. Öğrencilerimizin seçmeli Türkçe derslerini tercih
etmeleri ve böyle bir talep oluşturmaları gerekiyor. Daha sonra, Fransız yetkililerden gerekli adımların atılması için talepte bulunulabilir. Ama her şeyden önce, ailemizi ve çocuklarımızı, Türkçe’nin önemine dikkat çekmek zorundayız!” dedi.
FRANSA MILLI EĞITIM BAKANLIĞI’NIN KADROLU TÜRKÇE ÖĞRETMENI YOK 1994 yılından itibaren, Türkçenin, Fransa’da seçmeli ders olarak kolej son sınıftan lise son sınıfa kadar okutulduğunu dile getiren Rouen Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı, asıl sorunun öğretmen sayısındaki açığın olduğunu dile getirdi. Fransız Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda ikna edilmesi gerektiğine vurgu yapan Akıncı, Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde Türkçe derslere olan talebin artırılması gerektiğinin altını çizdi. Baccalaureat sınavında, Türkçe’nin seçilebildiğine dikkat çeken Akıncı, öğrencilerin Türkçe ders almamaları halinde bile baccalaureat’da Türkçe sınavına girebildiklerini hatırlattı. Bu sınalarda yeterli Türkçe öğretmeni olmadığı için kendisinin, dört ayrı bölgede sınavlara katılmak durumunda kaldığını dile getiren Akıncı, “ Ben üniversitede öğretim görevlisi iken bu görev bana düşmemeli. Ama öğretmen yetersizliği nedeni ile yardımcı olmak zorundayız. Asıl sorun Fransa’da eğitim bakanlığı çatısı altında kadrolu Türkçe öğretmenlerin bulunmaması.”, şeklinde konuştu. BACCALAUREAT SINAVINDA, TÜRKÇE, TÜRK ÖĞRENCILERDEN GIZLENIYOR Fransa genelinde geçen yıl, 2500 Türkiye kökenli öğrencinin baccalaureat dil sınavlarında, Türkçe’yi tercih ettiğinin bilgisi-
ni veren Akıncı, “Bu sayının ilerleyen yıllarda artmasını umuyorum. Şu an 70 bine yakın Türkiye kökenli öğrencinin varlığından söz ediyoruz. Bunların 4 bine yakını baccalaureat sınavlarına hazırlanıyor. Bu öğrencilerin de sadece 2500’ü Türkçe sınavına giriyor. Bu öğrenciler Türkçenin kendileri için sınavda avantaj sağlayacağının farkında olanlar. Tabi bunu bilmeyen, yaklaşık iki katı öğrenci olduğunu düşünüyorum.”, ifadelerini kullandı. Türkçe seçmeli derslerin, baccalaureat’da Türkiye kökenli öğrenciler için çok büyük avantaj sağladığını,henüz veliler ve öğrenciler tarafından bilinmediğini ifade eden Akıncı, bazı okul müdürlerinin de bilinçli şekilde bunu öğrencilerden gizlediğini söyledi. Türkçe’nin, baccalaureat ortalamasının hesaplanmasında da çok önemli bir faktör olduğunu dile getiren Akıncı, pek çok Türk öğrencinin Türkçe sayesinde baccalaureat sınavından geçerli not aldığına dikkat çekti.
İKI DILLILIK DAIMA ZENGINLIKTIR! Fransız akademi çevresinde çok az öğretim görevlisi olduğuna dikkat çeken Akıncı, “ Bu durum madalyonun üzücü yanı. Fransa’daki Türk öğretim üyelerinin sayısı ne yazık ki 10’u geçmiyor. İleride bu durum değişir mi? Bilmiyoruz. Üniversite camiasında çok yalnızlık çektiğimizi söyleyebilirim.”, dedi. Fransa’da eğitim gören Türkiye kökenli öğrencilere ve velilerine çağrıda bulunan Akıncı, “İki dillilik daima zenginliktir! Gençlerimiz bu gerçeği unutmasınlar. Bu zenginliği avantaja dönüştürmek için mutlaka Türkçelerini geliştirmeleri ve zenginleştirmeleri gerekiyor. Aynı zamanda yaşadıkları ülkenin diline de hakim olmaları lazım.”, ifadelerini kullandı.
07 TOPLUM 600 bin Fransalı Türk için 100 encümen hiç bir şey! Mart 2014‘te gerçekleşecek seçimlerde tekrar adaylığını koyan Limoges Belediye Başkan Yardımcısı Gülşen Yıldırım, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Fransalı Türkleri oy kullanmaya ve aday olmaya davet eden Yıldırım, bu yerel seçimlerde en büyük arzusunun sayıca çok Türkiye kökenli encümenin çıkması olduğunu belirtti. VEDAT BULUT PARIS Fransa’da yaşayan vatandaşların genel seçimlere kıyasla yerel seçimlere daha çok ilgi gösterdiğini söyleyen Limoges Belediye Başkan Yardımcısı Gülşen Yıldırım, Türkiye kökenli seçmenleri siyasi görüşlerine yakın herhangi bir partiye katılmaları, ya da destek vermelerini istedi. Yerel seçimlerin önemini altına çizen, Yıldırım, “ Fransız vatandaşlığına sahip olmasına rağmen seçmen kartını çıkarmamış kişiler var! Aktif siyasette, politikacılar öncelikle bölgenizdeki oy potansiyeline bakıyor. Bu çok üzücü bir durum.” ifadelerini kullandı.
NEVZAT CEYLAN
Bir Özeleştiri Denemesi
Limoges Belediye Başkan Yardımcısı Gülşen Yıldırım, 600 bini aşan Türk nüfusunun, sadece yüz belediye encümeni tarafından temsil edilmesinin yetersiz olduğunu söylüyor.
-
BELEDIYELER VATANDAŞLARIMIZIN TEMAS KURDUĞU ILK POLITIK MAKAMLARDIR Belediyelerin aldığı kararların Fransa’da yaşayan Türklerin güncel hayatına da yön verdiğine dikkat çeken Yıldırım, okulların, yolların, kültürel etkinliklerin ve bu etkinlikler için gerekli olan salon ihtiyaçlarının dahi belediyeler tarafından karşılandığını hatırlattı. Ev, hatta cami yaptır-
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
mak isteyen vatandaşların, inşaat ruhsatı almak için belediyelere başvurmak zorunda olduğunu söyleyen Yıldırım, “Belediyeler vatandaşlarımızın temas kurduğu ilkpolitik makamlardır. Bu yüzden, belediyelerdeki etkinliğimiz çok önemli. Bu gerçek gözardı edilmemeli!” dedi.
600 BIN TÜRK’E YÜZ ENCÜMEN, BU HIÇ BIR ŞEY! Fransalı Türklerin geçmiş yıllara kıyasla seçimlere olan ilgisini değerlendiren Yıldırım, Türkiye kökenli seçmenlerin konuya daha duyarlı olduğu kanaatinde. 2012 Cumhurbaşkanlığı seçim-
lerini örnek gösteren Yıldırım, “Bir ilerleme var şüphesiz. Ciddi bir katılım olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarımız artık oy kullanıyor. 2008 yerel seçimlerinde yüzün üzerinde Türkiye kökenli belediye encümeni seçildi. Bu güzel bir gelişme.” ifadelerini kullandı. Yıldırım, “ Şimdi bakıyoruz, Fransa’da 600 bin’in üzerinde bir Türk nüfus var ancak bu nüfusu temsil eden sadece yüz belediye encümeni var. Bu hiç bir şey! Türkiye kökenli siyasilerin sayısının artması için vatandaşlarımızın ilgisini ve desteğini bekliyorum. Bu konuda umutluyum.” şeklinde konuştu.
Yeni seçim sistemi Türk kadınların şansını artırıyor
-
Yerel seçimlerin genel seçimlerden çok farklı bir yapıya sahip olduğunu belirten Yıldırım, aday adayları seçim listelerini belirlerken o bölgede yaşayan bütün toplumsal gurupları yönetime dahil etmek gibi bir yaklaşımı olduğunu hatırlattı. 2014 Mart ayında gerçekleşecek yerel seçimler öncesi yasal bir düzenleme yapıldığına dikkat çeken Limoges Belediye Başkan Yardımcısı Gülşen Yıldırım, belediye başkan adaylarının seçim listelerinde, Türkiye kökenli vatandaşlara yer vermek için çok istekli olduğunu söylüyor. Bin nüfusu aşan seçim bölgelerinde çoğulluk ve temsilde kadın erkek eşitliğinin sağlanması adına, seçim kanununda değişiklik yapıldığına dikkat çeken Yıldırım, “Yasaya göre nüfusu binin üzerinde olan bölgelerde, aday adaylarının seçim listesinde, kadın erkek aday sayısının eşit olması geriyor. Birçok bölge inanın kadın encümen adayı bulmakta zorlanıyor. Bu bakımdan özellikle de küçük şehirlerde, Türkiye kökenli kadınların yerel seçimlerde şansı oldukça yüksek.” dedi.
Ali Bulaç “Sulh ve Salah” başlıklı yazısında Türkiye’de gelinen durum için aynen şöyle diyor: “Vazomuz kırıldı. Yüz senelik emeğin ürünüydü”. Evet maalesef öyle. 17 Aralık’tan önce dershanelerin kapatılmasına gösterilen kuvvetli direnç üzerine bazıları çok şaşırmış ve bu mesele bu kadar önemli mi? sorusuna Camia’nın manevi önderi; “Bu kurumlar bizden öncekilerin başlatarak bize emanet ettiği yüzyıllık emeğin meyveleri. Biz bu emaneti korumak zorundayız”, demişti. Ali Bulaç, bu hakikati yukarıdaki sözleri ile teyit ve teslim ediyor.
TENKİT AMA ÇOK TEMKİNLİ BİR TENKİT Yukarıda zikrettiğim makalesinde Ali Bulaç devamla: “Bugünlere çok zor geldik. Bir Müslüman ve bir miktar sosyolojiyle meşgul olmuş insan olarak kendime ahdim var: Türkiye’de cemaat ve tarikatların liderlerine azami saygı göstereceğim, cemaatlerinin başında görevlerini ifa etmeleri için dua edeceğim, fakat hata ve yanlışlıklarını da görmezlikten gelmeyeceğim”, diyor. Maksadım kesinlikle sayın Bulaç’ı tenkit etmek değil. Ancak onlar değil de ya biz hatalı isek? Geçmiş bazı olaylar karşısında bazı cemaat liderleri söz ve hareketlerinden dolayı bazı ilahiyatçı ve siyasiler tarafından acımasızca eleştirilmiştir. Ama daha sonra gördük ki, cemaat liderleri haklı, onlar haksız çıkmıştır. Bu da gösteriyor ki diplomalı ilahiyatçılarda olmayan bir şeyler var bu insanlarda. Belki de onların üstünlüğü, kutlu bir geleneğin günümüzdeki temsilcileri olmalarında ve bu şuurla bir söz söylemeden önce kırk kere düşünmelerindedir. Ülkemizde çok parlak ilahiyatçılar var. Ama etraflarında on kişi yok. Oysa bu insanlar milyonların gönlünde taht kurmuş kişiler. Müslümanların batıl üzerine ittifak etmeyecekleri hadis ile sabit olduğuna göre bu mevzuda düşünmek, ulu orta konuşmamak gerekmez mi? Zira zirveleri tutmuş bu kutlu kişilerin söz ve davranışlarının kaynağı ayet ve hadislerdir. KUTLU KİŞİLER BOŞ KONUŞMAZ Bu konuda bir kaç örnek vermek istiyorum.Hazreti Ömer Küdüs’te Kıyamet Kilisesini gezerken namaz vakti gelir. Patrik, kilisenin içinde yer gösterir, ama Halife kabul etmez ve namazını avluda kılar. Sebebini soran Patriğe, verilen cevap asırlar sonrasını bile ihata eden bir fetanet örneğidir: “Eğer namazı kilisenin içinde kılsaydım, belki ileride Müslümanlar, ‘Ömer burada namaz kıldı’ diyerek kiliseyi camiye çevirmeye kalkabilirlerdi”. Bazı ilahiyat profesörleri bakmaya tenezzül etmese de, Bediüzzaman başta olmak üzere umum Müslümanların saygı duyduğu değerlerin hepsinin söz ve yazdıklarının ayet ve hadislerden mülhem olduğu örneklerle erbabı tarafından gösterilmiştir. Son günlerde Gülen Hocaefendi çok haksız eleştiri ve en hafif tabirle densiz tenkit ve saldırılara hedef olunca, Pr. Osman Özsoy dayanamayarak bir yazısında (Yeni Şafak, 24.12.2013), “Sayın Gülen’in aktardıklarının, sohbetin içine serpiştirilmiş başta ayet ve hadisler olmak üzere temel kaynaklardan alıntılardan” oluştuğunu, örnekleri ile göstererek herkesi temkinli yazıp konuşmaya davet etmişti. Ders alanların olup olmadığını bilmiyorum. Bildiğimiz, bu yazıdan bir kaç gün sonra Özsoy’un gazeteden kovulduğudur. Bana öyle geliyor ki Türkiye içine düşürüldüğü fitneden, yeni yetme danışman ve yazarların yol göstermesi ile değil, kırılan gönüllerin tamiri ile çıkılacaktır. n.ceylan@zamanfrance.fr
08GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
“Milli iradeye saygı konferansları” gurbetçileri bölüyor
Motif İnsani Yardım Derneği kişiler arası iletişim becerilerini geliştirmek amacıyla “Günlük Yaşamda Sağlıklı İnsan İlişkileri” konulu bir seminer düzenledi.
“Milli İrade’ye Saygı” konferansları çerçevesinde, Türkiye’den gelen milletvekillerin, “Hizmet Hareketini” hedef alan açıklamaları, vatandaşların tepkisini çekti.
Motif İnsani Yardım Derneği İnsan İlişkileri konulu seminer düzenledi İSMAİL ÇITAK LYON Motif İnsani Yardım Derneği kişiler arası iletişim becerilerini geliştirmek amacıyla “Günlük Yaşamda Sağlıklı İnsan İlişkileri” konulu bir seminer düzenledi. İletişim uzmanı Cognet Yvette Claire tarafından verilen seminerlere Institut Meridien çatısı altında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları katıldı. İş ortamında insan ilişkilerinin püf noktaları ve etkin iletişimde dikkat edilmesi gereken hususların ele alındığı seminer serisinde, ‘sağlıklı’ bir iletişim için, rahat bir ortam oluşturma, muhatabını dinleme, pozitif mesaj verme, ve gerekli durumlarda açıklama ve tekrar yapmanın önemine dikkat çekildi. Yvette Claire, iletişimin üç sacayağı diyebileceğimiz konuşma, dinleme ve anlamanın sağlıklı bir ortamda kurulması durumunda iletişim dediğimiz becerinin doğduğunu söyledi. Seminere Maison des Dialogues, Espace des Affluences, Motif İnsani Yardım, Medialog ve Fedif Rhone Alpes İş Adamları Derneği yöneticileri katıldı. Semineri düzenleyen Motif İnsani Yardım Derneği Genel Sekreteri Yüksel Erdoğan , seminerle ilgili olarak “Madame Cognet ile insani yardım taşımak için bulunduğum Moritanya’da tanışmıştık. Kendisinin, Fransa’nın önde gelen kozmetik firmasındailetişim uzmanı olduğunu ve insani ilişkiler üzerine eğitim verdiğini öğrendim. Tecrübelerinden istifade etmek için seminerimize davet ettim.”, dedi.
-
17 Aralık yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama operasyonları sonrası, Ak Parti Milletvekilleri, Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) öncülüğünde düzenlenen “Milli İrade’ye Saygı” konferansları çerçevesinde, Alsace-Lorraine bölgesinde 3 günde 10 program düzenledi. AKP Ankara Milletvekili Fatih Şahin, 17 Aralık Operasyonu’nun dış güçlerin bir oyunu olduğunu ve ülke içinde bir kesimin bu güçlere taşeronluk yaptığını ifade etti. MEHMET DINC STRASBOURG Alsace-Lorraine bölgesinde birçok il ve farklı denekleri gezen, AKP milletvekilleri “Milli İrade‘ye Saygı” konferansları çerçevesinde vatandaşlara Türkiye’de yaşanan son olayları değerlendirdi. Yaklaşık 40 yıldır Avrupa’da birlikte yaşama örneği veren yurt dışında yaşayan yurttaşlar, Türkiye’de yaşanan son olaylardan sonra tedirgin. Milletvekillerinin, 17 Aralık operasyonlarıyla ilişkilendirdiği “Hizmet Hareketini” zan altında bırakacak açıklamalarda bulunması, Avrupada yaşayan yurttaşları rahatsız ediyor. Vatandaşlara hitaben, Milletvekili Fatih Şahin, “Türkiye’nin kalkınmasında, AKP ile yol yürümüş, maddi, manevi fedakarlıklarda bulunmuş, Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında insanlığa hizmet vermiş, Hizmet gönüllüleri adına hareket ettiğini ve onların temsilcisi olduğunu söyleyen ancak bize oyun oynayan grupla, saf, iyi niyetli, Anadolu insanlarını net
-
bir şekilde ayırmamız lazım. Bunun için hizmet gönüllülerinin bize yardımcı olup hainlerle aralarına net bir çizgi koymaları lazım”, dedi.
BELFORT’DA VATANDAŞLAR MILLETVEKILINE SERT ÇIKTI 3 günlük programda, Strasbourg, Colmar, Mulhouse ve çevresinde bulunan dernek ve camileri ziyaret eden, Şahin’in Belfort Kuba, Milli Görüş Camii’indeki programda vatandaşlardan birisi, “Burası parti teşkilatı değil, bu şekilde konuşamazsınız!”, diyerek milletvekiline tepki gösterdi. Diğer vatandaşlardan da gelen tepkiler üzerine, Şahin konuşmasını yarıda kesip salondan ayrılmak zorunda kaldı. Şahin, Hageuneau’daki konuşmasında yolsuzluk operasyonunun aslında hükumete karşı yapılan bir operasyon olduğunu iddia ederek, asıl hedefin ‘Aziz Türk Milletinin’ olduğunu söyledi. Konuşmasının devamında Şahin, “Tüm bunlar, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, demokrasisini, Halkbankasını, Suriye’deki mazlum-
ları, IHH’yı, Mit’i, sofralardaki ekmeği, çözüm sürecini, alın teri ve kardeşliği baltalamaya yönelik operasyonlardır. “, şeklinde konuştu. Tüm bunların uluslararası arenada planlandığını ve Türkiye’de birlerinin maşa olarak kullanıldığını ifade etti. Son bir ayda 100 milyar TL ekonomik kaybın yaşandığını söyleyen Şahin, hedeflerinde Türkiye’nin ekonomik istikrarı var dedi. Yargı mensuplarını da eleştiren Şahin, savcıların militanca hareket ettiğini, yargı eliyle yürütmenin yetkisine el uzatıldığını söyledi. Şahin, “Eğer siyaset yapmak istiyorsan, adliye önünde militanca bildiri dağıtmakla olmaz. Cübbeni çıkarıp siyasete soyunur, çıkarsın er meydanına.”, şeklinde konuştu. Konuşmasında, “Darbe davalarında, darbeyi planlayanları kulaklarından tutup içeri attık.”, ifadesini kullanan Şahin’e, vatandaşlardan gelen, “Şimdi yeniden yargılanma yapılmasını istiyorsunuz. Çelişki değil mi?”, sorusuna, Şahin, “Henüz netleşmiş bir şey yok.”, şeklinde cevap verdi.
Yaklaşık 60 davetlinin katıldığı son yemeğe, Dernek gönüllüleri tarafından hazırlanan Türk mutfağının birbirinden güzel yemek ve tatlıları ikram edildi.
Strasbourg 2014’e Diyalog yemekleriyle başladı
-
”Birlikte Yaşama Yemekleri” ile farklı din, dil, ırk ve kültürlere mensup insanları bir araya getiren PDSE derneği, 2014 senesinin ilk etkinliğini düzenledi. Le Dialogue Kültür Merkezi ile ortaklaşa düzenlenen “Birlikte Yaşama Yemeğin” yoğun katılımla yapıldı. Yaklaşık 60 davetlinin katıldığı son yemeğe, Dernek gönüllüleri tarafından hazırlanan Türk mutfağının birbirinden güzel yemek ve tatlıları ikram edildi. Düzenlenen, “Birlikte Yaşama Yemekleri” insanların birbirlerini tanımaları için sıcak bir ortam sağlamasının yanı sıra, özellikle Avrupa’da İslamiyet’e karsı oluşturan ön yargıların kırılması için de önemli katkı sağlıyor.
09GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Ön elemeler göz doldurdu -
Etude Plus Marseille Eğitim Merkezi bu sene ilk kez düzenlenen, Fransız Türk Kültür Festivali elemelerini gerçekleştirdi. Yaklaşık 200 kisinin katıldığı etkinliğin ilgi odağı, elemelere katılan 14 yarışmacı oldu. Avignon, Marsilya, Montpellier Cannes ve Nice gibi şehirlerden katılan yarışmacılar, sahnedeki performanslarıyla göz doldurdu. İzleyiciler arasında Vitrolles Belediye Baş-
Clermont Ferrand, Fransız-Türk Kültür ve Dostluk Derneği kadın kolları geçtiğimiz hafta kermes düzenledi.
Clermont Ferrand’dan yardım eli VEYSEL YAVUZ CLERMONT FERRAND Clermont Ferrand, Auvergne Fransız-Türk Kültür ve Dostluk Derneği Kadın Kolları geçtiğimiz hafta kermes düzenledi. Düzenlenen kermes hakkında bilgiler veren derneğin kadın kolları başkanı Fatma Yılmaz, Arakan, Filistin, Suriye gibi yardıma muhtaç insanların bulunduğu ülkelere yardım eli uzatmak için bu kermesi düzenlediklerini belirtti. Dernek yönetiminin kendilerini yalnız bırakmadığını söyleyen Yılmaz, vatandaşlara da kermese gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür etti. Fatma Yılmaz, derneğin faaliyetlerine önümüzdeki aylarda hız verileceğini ve kadın kolları olarak bu sürece aktif katkı sağlayacakları için mutlu olduklarını belirtti.
-
Joinville Türk-Fransız Kültür Derneği üyeleri, Belediye Başkanı Bertrand Ollivier'i makamında ziyaret etti.
Joinville Türk-Fransız Kültür Derneği'nden belediye ziyareti KENAN DEMIR JOINVILLE Joinville Türk-Fransız Kültür Derneği üyeleri, Joinville Belediye Başkanı Bertrand Ollivier'i makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında derneğin faaliyetleri hakkında bilgi alan Belediye Başkanı Ollivier, çalışmalarından dolayı dernek yetkililerine teşekkür etti. Görüşmede, Joinville ve çevresinde yaşayan Türk toplumunun entegrasyonunda derneklerin katkıları üzerinde de fikir alış verişi yapıldı. Amaçlarının, Joinville şehrindeki tüm insanların huzur ve mutluluk içinde yaşamaları olduğunu söyleyen Bertrand Ollivier, Belediye Başkanı olarak elinden gelen gayreti gösterdiğini ifade etti.
-
kan Yardımcısı Claude Michel de vardı. Program hakkında değerlendirmede bulunan Claude Michel, memnuniyetini dile getirirken, gelecekte yapılacak daha büyük organizasyonlar için Vitrolles belediyesi olarak destek vereceklerini söyledi. Elemelerin, Türkçe şarkı kategorisinde seslendirdiği ‘Sitem’ şarkısıyla Myriam İghidi, Fransızca şarkı kategorisinde ise Didem Aşır birinci seçildi. Vitrolles Belediye Başkan Yardımcısı Claude Michel, gelecekte yapılacak olan daha büyük organizasyonlar için Vitrolles belediyesi olarak destek vereceklerini söyledi.
10 KÜLTÜR
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Ruhu Türk şarkıları
UMUT ALTUNAY
Fransız Rapçı Hashtag, Fu-Turk, Le Turc gibi hit şarkıları sayesinde kısa zamanda Fransız rap sahnesinde adından sıkça söz ettirmeyi başaran, Savant des Rimes’le, ‘Dostlar eşliğinde prova konser’ öncesi, ikinci Paris’te bulunan Les Cariatides kafenin üst katında röportaj yaptık. Kendisiyle son çıkan albümünü, yaptığı müziği ve Türkiye kökenlilerin kendisine göstermiş olduğu ilgiyi konuştuk. BIRAZ SENI TANIYALIM Antakyalı bir Türk ailenin çocuğuyum. 1984 Paris doğumluyum, 29 yaşındayım. 10 yıldır müzik yapıyorum. Bu 10 seneye, birçok turne ve dört albüm sığdırdım: Maktoub, L’appel du 18 Juin, A Bientot, J’attends Mon Heure. PEKI NASIL BAŞLADI BU MÜZIK KARIYERIN? Açıkçası yaşantımda müzik hep vardı. Babam Seyfi Altunay, halk arasında Paris’in Ahmet Kaya’sI olarak tanınır. Halk sanatçısıdır. Ancak benim tümüyle müzikle uğraşmam 10 senelik bir olay. ÖNCESINDE NELER YAPTIN? Kardeşim, Utku Altunay profesyonel bir futbolcu. Ben de futbolun içinden geliyorum. Antrenörlük eğitimi aldım. Yaşantımı tümüyle müziğe adamadan önce AJ Auxerre’de alt yapı takımlarında antrenörlük yapıyordum. EĞITIMDE VAR MIYDI MÜZIK? Ben Sorbonne mezunuyum. Felsefe lisansım var. Müzik eğitimi almadım. BIRAZ DA MÜZIĞINDEN BAHSEDELIM ISTERSEN. İLK AKLA GELEN SORU BELKI DE NEDEN RAP? Özgür yanı için. Yerine göre barış ve saygıyı ifade ettiği için. Rap’ta herkes istediğini yazmakta özgürdür. Duygu, düşünce, ifade biçi-
mi, kültür, rap müzikte daha kolay ve daha samimi ifade edildiğine inandığım için belki de.
BENIM DIKKATIMI ÇEKEN, YURT DIŞINDA RAP YAPAN TÜRKIYEKÖKENLIDIĞER RAPÇILARINAKSINE SENIN ŞARKILARINDA TÜRKIYE, TÜRKLÜK, AZINLIKKIMLIĞI GIBI TEMALAR ÇOK YAYGIN DEĞIL. BUNUN ÖZEL BIR SEBEBI VAR MI? Bu konulara yer verdiğim şarkılarım var tabi ki: TK’MC, Fu-Turk, Le Turc gibi ama o sözünü ettiğiniz sanatçılar kadar yok belki. Ben bu konuları bir saplantı haline getirmedim. Azınlık kimliği üzerinden müzik yapmak, benim tarzım değil. Ben şarkılarımda daha özgün, daha samimi şeyler istiyorum. Zorlama ve taklitçiliğin sanatı olumsuz yönde etkilediğini düşünüyorum. YAPTIĞIN MÜZIĞI SEN NASIL TANIMLIYORSUN? Hür ve özgün. En azından böyle olması için çalışıyorum. Klişe, taklit ve yapmacık duruşlardan mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyorum. Mesela benim müziğimde şiddet veya müstehcenliği kutsayan şarkılar yok. Hayatın ve insanların içinde var olan her şeye ben de değiniyorum şarkılarımda. Bu kimi zaman şiddet, kimi zaman başka şey olabiliyor ancak bunun bir dozajı ve ifade şekli var. Politika, kimlik problemleri, din ile olan ilişkim, banliyöler vesaireler tüm bunlara değinmek zorundayım, çünkü tüm bunlar hayatımın bir parçası.
TÜRKLÜK DEMIŞKEN, VAR MI TÜRKIYE’DE MÜZIĞINE YAKIN BULDUĞUN SANATÇILAR? Doğrusu pek yok. Genelde Rap müziğiyle ilgisi olmayan sanatçılar dinliyorum. Kıraç, Livaneli, Grup Yorum sevdiğim sanatçılar arasında. TÜRKIYE’DEN HERHANGI BIR PROJE TEKLIFI ALDIN MI? Henüz değil. FRANSA’DA YASAYAN TÜRKLER ARASINDAKI POPÜLERLIĞIN NASIL? Bu akşamki konsere bakılacak olursa çok yok diyebilirim. (Gülüyor). Açıkçası bilmiyorum. Böyle sadece kökeni esas alınarak belli bir kitle tarafından bir sanatçının sahiplenilmesi bana biraz garip geliyor. Müzik evrenseldir. İsteyen dinler, beğenir. Ben Türk kimliğimin, yaptığım müzikte öncelik olsun istemedim. Müziğin birleştirici yanına inanıyorum. Ben arkasında durabileceğim samimi şarkılar yapmaya çalışıyorum. Birileri için müzik yapmak benim tuhafıma gidiyor. Günümüz müzik piyasası, ekstreme, uca kaçan tek tip rap sanatçılarına prim veriyor. Ben bunun tersinin de yapılabileceğini ispatlamak istiyorum. PROJELERINDEN DE BAHSEDER MISIN BIRAZ? Albüm çalışmalarım devam ediyor. Turneler var, Fransa içi, Fransa dışı. Axel Tony, Disiz La Peste, Azat gibi önemli rap sanatçılarıyla sürdürdüğüm çalışmalara da devam ediyorum bir taraftan. Güzel şeyler çıkacağına inanıyorum.
11 KÜLTÜR
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
12 GÜNDEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Paris’te iş adamının ölümü, Türk toplumunu yasa boğdu 23 yıldır Paris’te yaşayan iş adamı Selahattin İlkuçan, Seine Nehri’ne uçan bir otomobilde ölü bulundu. Intihar ettiği anlaşılan iş adamının naaşı, toprağa verilmek üzere memleketi Antalya’nın Elmalı ilçesine nakledilecek. VEDAT BULUT PARIS Paris’te, Seine Nehri’ne uçan araçtan, iş adamı Selahattin İlkuçan’ın cansız bedeni çıktı. Olayın ardından merhumun yakınları derin bir yasa bürünürken, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü öğrenildi. Maktulün en yakın arkadaşı olduğunu söyleyen Remzi Şekerci, polis kaynaklarına dayanarak, olayın intihar olduğunun söyledi. Şekerci, bu durumun çevredeki kamera kayıtları ile teyit edildiğini ifade etti. Taziyelerin kabul edildiği Villiers le Bel Camii’nde basın mensuplarına açıklama yapan Şekerci, Selahattin İlkuçan'ın bir anlık bunalım sonucu intihar ettiği bilgisini aktardı. Olay
-
Epinay sur Seine banliyösünde meydana gelen olayın ilk başta kaza olduğu, daha sonra 50 yaşındaki iş adamının intihar ettiği ortaya çıktı.
Fransa’da birincisi gerçekleştirilen Yazı atolyesi, ünlü şair ve yazar Hilmi Yavuz’un katılımıyla Paris’te gerçekleştirildi.
Hilmi Yavuz’lu, Yazı Atölyesinin birincisi Paris’te düzenlendi
-
Türk edebiyatının ünlü şair ve yazarı Hilmi Yavuz'un katılımıyla “Yazı, Yazmak ve Yazarlık üzerine bir Atölye Çalışması”nın ilki Paris'te gerçekleştirildi. Réseau ProActiv derneği bünyesinde Kültür Sanat Kulübü'nün katkısıyla Fransa başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinden gelen edebiyat severlerin buluştuğu söyleşide Hilmi Yavuz, roman ve edebiyatla ilgili genç yeteneklerden gelen soruları cevaplandırdı. Türk edebiyatı ile ilgili de yorumlarda bulunan Yavuz, Türkiye'de ciddi bir edebiyat kritiğinin bulunmadığını kaydetti. Türk edebiyatıyla ilgili de düşüncelerini paylaşan Yavuz, Türkiye'de çok iyi romancıların yanında çok başarısız örneklerin de bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye'de eleştirinin de hiç bir müeyyidesi olmadığını kaydetti. “Yeni Türk Edebiyatı” profesörü olup da Osmanlıcayı bilmeyen üniversite hocalarının olduğunun da altını çizen Yavuz, bunu
genellemenin ise doğru olmayacağını kaydetti. Türk edebiyatının yurt dışında yeterince tanınmamış olmasının da dil merkezli bir problem olduğunu söyleyen Hilmi Yavuz, “Bizim dilimizi bilen Türkologların sayısı çok az. Maalesef bu dil handikabı nedeniyle, yurt dışında bizim edebiyatımız yeterince tanınmıyor.”, dedi. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın romanlarından “Huzur” ve “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”nün, Penguen yayınlarından, İngilizce çevirisiyle çıkmış olmasının önemine değinen Yavuz, “Bundan sonra yurt dışında sadece birtakım yazarların değil, tanınmayı gerçekten hak eden yazarların da isimlerinin duyulacağı günlerin çok uzak olmadığını düşünüyorum.” dedi. Etkinliğe katılan genç yazar adayları, atölye’nin kendileri için büyük bir fırsat olduğunu ve Türk edebiyatının en önemli isimlerini etkilemiş Paris'te buna benzer programların, daha sık düzenlenmesini arzuladıklarını söyledi.
yerini kaydeden güvenlik kameralarındaki kayıtların polisler tarafından kendisine gösterildiğini söyleyen Şekerci, Selahattin İlkuçan’ın, pazartesi günü 14:00 sularında Epinay sur Seine’de, iş yerine yakın bir yerde Mercedes marka aracını park ettiğini, bir sigara içtikten sonra aracından inerek elindeki kuru sıkı tabanca ile havaya ateş ettiğini söyledi. Kısa bir süre sonra tekrar aracına binen iş adamının, emniyet kemeri takılı ve camları açık olarak aracını hızla nehre doğru sürdüğünü belirtti. Olay yerine gelen kurtarma ekipleri İlkuçan’ın nehirden çıkarılan araçtaki cansız bedenini adli tıp kurumuna götürdü. İlkuçanın acılı ailesi ve yakın-
ları Villiers le Bel banliyösünde bulunan Türk Camii lokalinde taziyeleri kabul etti. Paris Başkonsolosluğunu temsilen taziyeye katılan Konsolos Müslüm Aygün, İlkuçan'ın ailesi ve yakınlarına başsağlığı diledi. Adli Tıp Kurumu tarafından otopsi yapılan Merhumun naaşı, toprağa verilmek üzere memleketi Antalya’nın Elmalı ilçesine nakledilecek. Koruma hizmeti sunan özel güvenlik şirketinin yanı sıra ehliyet kursu sahibi de olan iş adamı Selahattin İlkuçan, Türk toplumunu bir araya getiren sosyal ve kültürel organizasyonlara aktif destek verdiği biliniyordu. İlkuçan evli ve 6 çocuk babasıydı.
BENİM DİREKSİYONUM KUYRUĞUM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
İSLAM NE DEMEK? in kültürü ve ahlak bilgisi dersinde İslam’ın manasını öğrendik. Ben hep ‘İslam’ ne demek merak ediyordum. Artık biliyorum. ‘Bizim dinimiz kardeşlik dinidir.’ dedi öğretmenimiz. Zaten İslam’ın kelime anlamı da ‘barış’ demekmiş. Kardeşlik, yardımlaşma, dostça yaşamak dinimizin bir gereği. Böylesine herkesi kuşatan bir dine sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Çünkü hepimiz birbirimizi seviyoruz. Birbirimizin daha mutlu olması için dua ediyoruz. Benim barış dininden anladığım bu arkadaşlar.
ve sevimli kuş… Karnım ak pak Merhaba arkadaşlar, ben Kırlangıç. Hani şu ufak tefek siyah. İşte bu uzun siyah kanatlarım sayebeyaz, boynum kahverengi, kuyruğum ve kanatlarım kullanır, ani dönüşler yaparım. Üçgen şeksinde çok hızlı uçarım, kuyruğumu da direksiyon gibi uçar; sinek, sivrisinek gibi küçük böcekleri lindeki gagamı görüyor musunuz? Gagamı açarak e yakalayamazken ben minicik gagamla elinizl uçarken avlarım. Sizler havada uçan bir sineği iki ekli yaratmış bizleri. havada yakalarım onları. Güzel Allah bu kadar yeten kırlangıçlar, tükürüğüyle çaErkek ım. yapar r yuvala dan çamur a Çatı saçaklarına ve pencere altların toplar. Gagalarımızla çamuru bir güzel sıvar, murun harcını hazırlar. Dişi kırlangıçlar da saman ve ot ına yardım etmem gerekiyor. Hoşça kalın. sağlam yuvalar inşa ederiz. Şimdi bizim yuvanın inşaat
I
KAVGA ETMEYİN
ki kişi Biricik Peygambe-rimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) yanında kavgaya tutuştu. Birbirlerine bağırıp çağırıyorlardı. Hatta birinin yüzü öfkeden kıpkırmızı olmuş, boynundaki şah damarı kabarıp şişmişti. Onun halini gören Sevgili Peygamberimiz, “Ben bir söz biliyorum. Eğer öfkeli kişi o sözü söylerse sakinleşir.” dedi. Etrafındakiler meraklandı, “Hangi söz Ya Resulallah?” diye sordu. Peygamber Efendimiz de “Eûzü bi’llahi mineş-şeytani’r-racim (kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım) derse bu halden kurtulur.” buyurdu.
Kürsü
B U S AY FA M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E YA Z I L A R I E S AS A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K TA D I R .
haftanın duası
Kalplerimizi ve ruhlarımızı marifet nurlarınla ışıklandır… Bizi en sevdiğin işlerde kullan... Hem bizim, hem de kadın-erkek bütün kardeşlerimizin hallerini en güzel hale tebdil eyle ve bizi yolların en doğrusuna, nimetlerin de en güzeline eriştir!
Â
fâk, ufkun; enfüs de nefsin çoğuludur. Ufuk, bize göre, dağların zirveleri, güneşin doğup battığı yerlerdir. Diğer bir tabirle, zeminin, semanın etekleriyle birleştiği yere âfâk denir. Dolayısıyla da bu sahadaki bir tefekküre âfâkî tefekkür diyoruz ki bununla kastedilen, insanın dışındaki bütün dünya ve kâinatlardır. Enfüs ise nefsin çoğulu olup, insanın mana ve maddesi demektir Ayrıca insanın özüne ve onun içinde şeytanın yaptıklarını yapana da nefis denir. Bir manada o; şehvet, gazap, hiddet, öfke, hırs, kapris ve inat gibi çeşitli duyguların bir araya gelmesiyle oluşan mekanizmanın başında bir santral memuru gibidir. İhtimal şeytan, onun vasıtasıyla, bizimle ruhumuzla münasebet kurup, değişik tesvilatta bulunur ve bize zarar vermek için bazen şehveti ve gazabı bazen de inat ve kini kullanır; hatta yerinde, vahyin ışığıyla aydınlanmamış ve terbiye görmemiş azgın aklı kullanır ve bunlarla da bizlere zarar verir. Nefsin bir diğer yorumu da mahiyet-i insaniyedir. Bu, “Kendi kendinizi öldürmeyiniz.” (Nisa, 4/29) ile anlatılan nefistir, yani insanın zatıdır. Nefsin korunması usûl-ü hamseden (hukuken, korunması gereken beş temel prensip) biridir. Burada kastedilen şey de işte budur ve bu sahadaki tefekküre enfüsî (nefisle alakalı) tefekkür denmektedir.
ÂFÂKÎ VE ENFÜSÎ TEFEKKÜR Evet, insan, böyle iki çeşit tefekkürle mükelleftir. Kur’an’da bu iki tefekkür çok defa yan yana anlatılır. Mesela, bir ayette O, “Muhakkak göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, düşünen insanlar için elbette birçok dersler vardır.” der. (Âl-i İmrân, 3/190) Keza, “O kâfirler bakıp da düşünmezler mi deve nasıl yaratılmış? Gök nasıl kurulup uçsuz bucaksız yükseltilmiş? Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş. Yeryüzü nasıl yayılıp hayata elverişli kılınmış?” (Gâşiye, 88/17-20) diyerek, insanları böyle kapsamlı bir tefekküre yöneltir. Benzeri ayetler çoğu zaman, “Hâlâ düşünmüyorlar mı? Hâlâ akıllarını kullanmıyorlar mı?” şeklinde de ifade edilir. Kur’an’da çok defa âfâkî tefekküre davetten sonra insan, hemen enfüsi tefekküre yönlendirilir ve onun elinden, ayağından, renginden, dilinden, lehçesinden, uzuvlarından sözedilir. Böylece o, âfâkî tefekkürün hemen arkasından enfüsi tefekküre geçer. Geniş dairede kâinat kitabındaki tefekkürü müteakip, zihnimiz dağılmasın diye daha küçük mikyasta karşımıza koyduğu küçük bir kitap sayılan kâinat kitabının fihristi insanın iç dünyasında bizi mütalâaya sevk eder. Mesela, “Muhakkak göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde düşünen insanlar için elbette birçok ibretler ve dersler vardır.” (Âl-i İmrân, 3/190) dedikten sonra hemen “Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın…” ifadesiyle devam eder ki,
{{
İkindi Sohbetleri
sözün özü
Kur’an’ı, sürekli kendine nazil oluyor gibi okumak, Hz. Muhammed (sav)’i tanımak.. Kur’an’ı tanımak uğrunda ısrarla çalışmalara devam etmek, saffet, samimiyet ve ihlâsı hiç elden bırakmamak, esbab-ı nüzul, usul-i tefsir gibi ilimleri bilmek, İlâhî vâridata açık bir sîneye sahip olmak…
İnsan, tefekkürle mükelleftir bu, bütünüyle bir âfâkî tefekkürdür. Bazen de “Bizzat kendi varlıklarınızda da böyle deliller vardır.” deyiverir. (Zâriyât, 51/21) Görüldüğü gibi burada Cenab-ı Hak, semaları nazara verip Allah’ın vaad ve vaîdlerinin oradan geleceğini, her şeyin oradan başladığını, insanların başına kıyametlerin oradan kopacağını söyledikten sonra hemen arkasından; “Nefislerinizde de basiretinizi açıp derinleşmek, im’ân-ı nazar etmek istemiyor musunuz hâlâ?” denilmektedir ki bu da âfâkî ve enfüsî tefekkürün ne kadar iç içe olduğunu gösterir. Tekrar edelim biz, kâinatın geniş kitabı hakkında düşünmeye âfâki tefekkür diyoruz. Fiziğin, kimyanın, astronominin ışığı altında, onların açtığı yolda, Cenab-ı Hakk’ın varlığına ve birliğine, O’nun Zât, Sıfât ve Esmâsının delillerine, hatta daha da derinleşerek, sıfatlar ufkuna, dahası onun Zât’ını görme ve bilme arzusuna girer, sonra yine döner kendi nefsimizde düşüncelere dalarız. Mesela gözlerimizi ele alalım; onları daha yakından gördüğümüz için tümsekliğini, adesesini, merceğini, kısacası onun her yanını tefekkür ederiz. Güneşle gözümüz arasındaki münasebeti görmek için ışık dalgalarının görmeye müsait olmasını, insanın ancak milyonda beş-altı görebilecek mahiyette yaratılmasını düşünür ve bu müktesebatla daha uzaklara doğru okumaya hazır hale geliriz. Öyle ki artık bu temaşa, elimize verilen bir kitapta hakikatleri takip gibi bir şey olur. Sonra ellerimize bakarız, gökteki yıldızlara âfâkî tefekkür adına baktığımız gibi, enfüsî tefekkür için de parmaklarımız, onların mafsalları, parmak arasındaki kuvvet dengesi, ellerimizin belli parçalardan meydana gelmesi ve azamî tasarruf prensibiyle beş parmak tek bir el ayasıyla pek çok şeyler yapar durumda bulunması, bununla zevk alınacak şeylerden zevk ve lezzet alması, gerektiğinde hasımlarımıza karşı bir müdafaa aleti halini alması…vs. Evet, işte bütün bunları görüp düşündüğümüzde, “Allah bir alet yapmış ama onunla bin işi birden gördürüyor.” deriz. Böyle bin çeşit işi yaptırtmak için, bütün insanlar, şu andaki teknik imkânlarıyla seferber olsalar yine de aynı başarıyı yakalamazlar. Yakalasalar bile çok komik ve estetik derinlikten mahrum, sevimsiz bir şey yapabilirler. İşte enfüste/içimizde bu şekilde düşündüğümüz zaman, “Seni yaratan Allah mukaddes ve müberrâdır.” demekten kendimizi alamayız. Bunun gibi, ayağınızı, midenizi, kalbinizi ve tek tek bütün azalarınızı düşünün bunların her biri muhtevalı bir kitap gibi bize neler ve neler anlatır…
kitabı 1 Kâinat hakkında düşün-
meye âfâki tefekkür; el, ayak, göz, kulak, gibi şeyler üzerinde düşünmeye ise enfüsî tefekkür diyebiliriz. ne2 Şeytan, fislerimize
etki ederek bunlar vasıtasıyla bize zarar verebilmek için bazen şehveti ve gazabı bazen de inat ve kini kullanır.
3 Kur’an’da, insanın elin-
den, ayağından, renginden, dilinden söz edilerek bunlar üzerinde tefekkürde bulunması istenir.
Fasıldan Fasıla
Tefekkür içte başlamalıdır
İnsanlar tefekkür ederken, evvela enfüsî tefekkürle işe başlamalıdırlar. Bu bir bakıma, kitabın fihristinde, kitabın muhtevasını tanımadır ki, nerede konu var, bilinsin ve şaşkınlığa düşülmesin, yanlış sonuçlara varılmasın. Evet, insan, evvela enfüste tefekkür etmeli ve mesela, “Bu simada, bir “suret-i Rahmaniyet” var, bunu yaratan Allah’tır... Bu letaifi onda aksettiren, yine O… Şu kulak, ancak o Rahman’ın eliyle oraya takılmış olmalı… Bu gözün O’nun eliyle oraya yerleştirildiği açık... Sonra bütün bu manalar birden nazara alınarak ‘vicdan musaddıkı’na emanet edilmeli; yani enfüsî tefekkürle oraya bir petek konarak, fikir arılarının getirdiklerinin bala dönüştürülmeleri sağlanmalıdır. Aksine, enfüsi tefekkürle bir petek oluşmamışsa, zihin arısı âfâkî tefekkürle getirdiği özü koyacak petek bulamayacak, boşuna gel-git yaşayacaktır ki bu da dibi delik bir kovayla, dipsiz bir kuyudan su çekme gibi bir şey olacaktır. Öyle olunca da katiyen matluba varılamayacak, netice elde edilemeyecek ve düşüncede gaye olan bilginin, içimizde marifet hüzmelerine dönüşmesi gerçekleşmeyecektir. Enfüsî tefekkürledir ki her türlü sağlama bağlanmakta ve âfâkî tefekkür bizim için mahz-ı marifet olmaktadır. Biz şimdi –inşallah- içimizde mayaladığımız bu duygu ve düşünceyle, gözlerimizi semaya çevirip, onun berrak çehresinde, yıldızlarla yaldızlanmış simasını görecek ve şairane ilhamlarla coşup; “Gökyüzünü yıldızlarla yaldızlayan Allah’ım! Sen ne yücesin! Bunların verâsında cehennemi tutuşturan Sen ne Adilsin! Cenneti nurunla aydınlatan Sen ne Rahîmsin! Oraları meleklerin sekenesi yapan Sen ne Kâdirsin!” diyoruz. Bu manada Bediüzzaman Hazretlerinin, yıldızları konuşturan yıldıznamesinde dediği gibi: “İşittiririz insan olan insana. Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü, Hem işitmez sözümüzü. Hak söyleyen ayetleriz biz. Sikkemiz bir, turramız bir, Rabb’imize müsebbihiz, zikrederiz âbidâne, Kehkeşanın halka-i kübrâsına mensup birer meczuplarız biz.” der ve bu mülahazalarla Rabb’imizin karşısında kemerbeste-i ubudiyet içinde eğiliriz…
his dünyası
Bu gelen bahar
Hem bahtıma hem ikbalime ışık yağıyor,Bir yerde gurûb, bir yerde de güneş doğuyor. Hız kesiyor o eski gurbetler yavaş yavaş, Sulh çizgisinde kalb ve kafa arası savaş... Aşk ve sevgi, kinleri, nefretleri aşıyor, Herkes yitirdiği eski cennete koşuyor. Ufukta şafak, artık gece gerilemede, Yırtılıyor zulmetler her yerde perde perde. Tülleniyor ruhlarımızda sevdalı bir yaz, Ne çıkar sanki biraz sertçe esmişse poyraz. Güller açıyor, her yanda bülbül nağmesi var, Dünkü renkleriyle geliyor bu gelen bahar M. Fethullah Gülen
15 AILEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
uzmanlar, “30’lu yaşlarda meme kanserıne yakalanma ıhtımalı ortalama bınde 4 ıken, 60’lı yaşlarda bu oran 30’da 1’e çıktığını söylüyor.
Meme kanserinde en önemli risk faktörü: Obezite Çağın vebası olarak görülen obezite, kadınlarda görülen meme kanserinin de en önemli risk faktörlerinden. Uzmanlar, taze meyve ve sebze tüketmenin yanında düzenli yürüyüşün hem obezitenin hem de kanserin önüne geçeceğini söylüyor.
-
Meme kanseri olan kadınların dörtte üçü 50 yaş ve üzeri kadınlardır. Meme kanserinin diğer kanserler gibi ilerleyici ve tehlikeli olduğunu kaydeden Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekmel Tezel, özellikle obezitenin meme kanseri için önemli bir risk olduğunu kaydediyor. Tezel, meme kanserinde risk altında olan grupları şöyle sıralıyor: İleri yaştakiler, ailesinde meme kanseri olanlar, diğer memesinde kanser olanlar, erken adet görüp geç menopoza girenler, hiç doğum yapmayanlar, menopoz sonrası hormon alanlar, fazla
kilolu ya da obez olanlar, düzenli egzersiz yapmayanlar ve alkol kullananlar. Bir kadının hayat boyu meme kanserine yakalanma riskinin 8’de 1 olduğuna dikkat çeken Tezel, “30’lu yaşlarda meme kanserine yakalanma ihtimali ortalama binde 4 iken, 60’lı yaşlarda bu oran 30’da 1’e çıkar.” diyor. Günlük kalori gereksiniminin yüzde 30’dan daha azının yağlarla alınarak ve yüksek yağ içeren et ve süt ürünleri kısıtlanarak riskin azaltılacağına vurgu yapan Tezel, şu uyarılarda bulunuyor: “Taze meyve ve sebze tüketmenin kanseri önlediği ya da azalttığına dair geçerli kanıtlar olmasa da diğer yararlı
etkilerinden dolayı bolca tüketilmesi önerilir. Vitamin D, belki de en önemli vitaminlerden biridir, çünkü düşük olması durumunda kanser riskinin yanı sıra kemik metabolizması ve kalp-damar sisteminde de ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bolca yağı azaltılmış süt ve süt ürünü tüketmek ve meyve yemek iyidir. Alkol, kanser riskini artırır. Düzenli olarak yüksek doz alınıyorsa gerekirse profesyonel yardım alınıp alkol alımı kısıtlanmalı. Başta doğa yürüyüşleri olmak üzere düzenli olarak yürüyüş ve hafif sporlar yapılmalı.” Öte yandan asıl tehlikeli ve ölümcül seyreden kanserin kadınlarda da ilk sıralara
yerleşen akciğer kanseri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tezel, şunları söylüyor: “Peki, neden akciğer kanseri bu kadar ölümcül de meme kanseri o kadar değil? Bu sorunun cevabı memenin yerleşiminden dolayı kitlelerin hem hasta hem de hekim tarafından kolayca saptanabilmesinde, tarama programları sayesinde daha erken evrelerde meme dışına yayılmadan tümörün yakalanmasında ve tedavi seçeneklerinin daha gelişmiş olmasında yatıyor. Akciğer kanseri tanı ve tedavisi de günümüzde ilerlemiştir ve hastaların hayatta kalma şansı önceki yıllara göre oldukça iyidir.”
Sivri burunlu ayakkabılar parmak şeklini bozuyor -
Liv Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Selim Muğrabi, estetik kaygılarla birçok kadının ayağı rahatsız ettiği halde topuklu, ince burunlu ayakkabılardan vazgeçmediğini söyledi. Muğrabi, “Kadınların tercih ettiği sivri burunlu ve yüksek topuklu ayakkabılar parmağı sıkıştırıyor ve zamanla başparmak çıkıntısına neden oluyor. Bu tür ayakkabılar parmak çıkıntısını tetikliyor, küçük parmakların şeklinin bozulmasına neden oluyor.” dedi. Op. Dr. Selim Muğrabi yanlış ayakkabı seçimlerinin neden olacağı sorunlar hakkında bilgi verdi. Babetlerin düz ve içinde hiçbir destek olmadığını belirten Muğrabi, “Ayakta durdukça bir dönem sonra kas gücü azaldığı için babet tabanı kavisini kaybedip aşağı doğru çökmeye başlıyor. Ayakkabı iyiyse içinde bir
destek varsa bu adale destek sayesinde kavis çökmeyeceği için hiçbir problem olmaz. Çünkü kavis çöktüğü anda ağrı başlar. Özellikle bel ve diz ağrısı başlar, o yüzden babet içinde hiçbir destek olmadığı için gün içinde çabuk yorulma bel ve diz ağrısı yapar. Babet diz ve bel ağrısı yapıyor.” ifadelerini kullandı. Parmak arası düz ayakkabıda yürüme aksı bozukluğu yaptığını hatırlatan Muğrabi, şunları kaydetti: “Parmak arası terlik giyildiğinde kişi düztabansa ayağının ciddi şekilde topuğu dışarı doğru döndüğü için diz ağrısı çok daha çabuk gelişiyor. Çünkü yürüme aksı bozuluyor.” Yüksek topukların bel ve diz ağrısı yaptığını söyleyen Muğrabi, “Topuk yükseldikçe yük tekrar dize ve bele dönüyor, diz ve bel ağrısı gelişiyor. Yük ön tarafa doğru gittiği için başparmak
çıkıntısı ve parmaklarda şekil bozukluğu oluyor.” diye konuştu. Dolgu topuğun önüyle arkası beraber gidiyorsa problem olmadığını aktaran Muğrabi, şöyle devam etti: “Ayakkabının arkası yüksek öne de doğru yüksek gidiyorsa sıkıntı yaşanmaz. Ama her şeyin fazlasında sıkıntı var. 15 ponttan sonra ayak çok yükseliyor, yerden yükseldiğinde yine yaylanma bozulduğu için diz ve bel ağrısı oluyor. Çünkü ne kadar yükselirse malzeme o kadar sertleşiyor. Malzeme sertleşince sıkıntı artıyor. Ayakkabıda esneme olması gerekiyor. Tahta ya da sabo ayakkabı esnemediği için ağrı problemi yapar.” Muğrabi, ideal ayakkabının, önü yuvarlak ve geniş, mümkünse bağcıklı, topuğu da 5 ila 10 pont yüksekliğinde olması gerektiğini belirtti.
Uzmanlar ideal ayakkabının, önü yuvarlak ve geniş, topuğu da 5 ila 10 pont yüksekliğinde olması gerektiğini belirtiyor.
16 SAĞLIK
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Grip, kronik hastalığı olanlar için öldürücü olabilir! Uzmanlar, gençlerin aromalı nargileyi zararsız bir alışkanlık sandığını ancak tüketiminin ağız, gırtlak ve akciğer kanserine yakalanma oranlarını arttırdığını söylüyor.
Nargile, sigaradan 2 kat daha zararlı -
Kayseri'de özel bir hastanede görev yapan Uzm. Dr. Apaydın, nargile kullanımında son yıllarda artış görüldüğünü belirterek, “Nargile kullanımının ve nargile kafelerinin yaygınlaşmasındaki en önemli faktörlerden biri; nargilenin sigara kadar sağlığa zararlı olmadığı düşüncesidir. Hammaddesi tütün olan nargile, sigaranın bütün zararlarını bünyesinde taşımaktadır. Aynı zamanda nargilenin yakılabilmesi ve içilebilmesi için kullanılan kömürün de zararlı etkisi sigaraya göre çok daha fazladır. Çünkü nargile yandığında sigaradan daha zararlı bir ürün ortaya çıkmaktadır” diye konuştu. Uzm. Dr. Murat Apaydın, nargile kullanımı özellikle ağız, gırtlak ve akciğer kanseri, dolaşım sistemi hastalıkları, damar tıkanıklığı ile solunum yolu hastalıklarına yol açtığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda erişimi daha da kolaylaşan aromalı nargile ise tütünün zararının algılanmasını engellemek-
tedir. Gençler aromalı nargileyi zararsız bir alışkanlık olarak değerlendirip bağımlılık kazanmaktadır. Hijyen koşullarına uyulmadığında başta tüberküloz ve hepatit olmak üzere birçok hastalık da nargile yoluyla bulaşabilmektedir. Nargilenin; şişesi, taşıyıcı hortumu, tömbekisi ve ucundaki sipsisiyle kişiye özel olarak kullanılması gerekmektedir. Oysaki nargilenin yaygınlaşmasıyla birlikte kullanımındaki zorluklar ve az bulunması nedeniyle kafelerde genel kullanıma sunulan bir ürün olması, bu bulaşma riskini artırmaktadır. Nargilenin hortumunda, şişesinde ya da sipsisinde üreyebilecek herhangi enfeksiyon etkeni, insandan insana kolaylıkla bulaşabilmektedir. Özellikle tüberküloz ve hepatit gibi önemli hastalıklar, nargilenin kullanım kurallarına uyulmaması nedeniyle rahatlıkla kişiden kişiye bulaşabilir. Bu nedenle nargile kullananlar, bulaşıcı hastalıklar açısından risk altında olduğunu bilmelidir.”
Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turan Aslan, gribin; astım, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastalığı olanlar için risk taşıdığını söyledi.
-
Cihan TV Network Gündem Artı Sağlık Programının konuğu olan Prof. Dr. Turan Aslan, son dönemlerde artan gribal enfeksiyonlar ve soğuk algınlığı hakkında bilgiler verdi. Aslan, gribin 'influenza' virüsünden kaynaklandığını belirterek, virüsün genellikle hasta olan birisinden öksürük ya da aksırık yoluyla salınan havadaki minik damlacıklarla geçtiğini söyledi. Soğuk algınlığı ve gribin birbirinden farklı iki hastalık olduğunu vurgulayan Aslan, “Soğuk algınlığı virüsleri çok çeşitlidir. Gribal enfeksiyonlarda ise 3 tip virüs vardır. İki A grubu virüsü ve bir B grubu virüsü grip enfeksiyonlardan sorumludur. Soğuk algınlığında ise yaklaşık 200 virüsün oluşturduğu hastalık grubudur. Soğuk algınlığının en belirgin belirtisi herhangi bir komplikasyon gelişmediği sürece ateş olmamasıdır. Gripte ise ateş değişmez bir etken oluşturur. Gripte kuluçka süresi 1 ile 4 gün arasında değişirken, bu süre soğuk algınlığında biraz daha kısadır. Soğuk algınlığında, hastalığın bir başkasına bulaşma süresi 24 ile 72 saat arasında değişir.” ifadelerini kullandı. 2005 yılında dünyada salgın yapmış olan kuş gribinin, 2009 yılında salgınlara neden olan domuz gribinin bazı kayıplarla neticelendiğini hatırlatan Aslan, şunları kaydetti: “Bu virüs öldürmez tabirini biraz daha irdelemek lazım. Virüsün kendisi de öldürebilir altta yatan bir hastalık varsa bu da tehlikeye etken olabilir. Grip, astım, kronik kalp, akciğer, böbrek, şeker ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar için risk taşıyor. Örneğin; AIDS'li
bir vakaya grip enfeksiyonu eklenirse, bir şeker hastasına gribal enfeksiyon eklenirse bunlar ya imbulun sistemini tamamen çökerterek hayatı tehdit edici hale dönüşürler yada fırsatçı enfeksiyonlara zemin hazırlarlar.”
‘BAZI DURUMLARDA ANTİBİYOTİK KULLANMAMAK CİNAYETTİR’ Aslan, Gripte antibiyotik kullanılmaz dendiğini ancak altta yatan hastalıklar olduğu durumlarda, bakteriyel bir faktörün söz konusu olduğu zamanlarda antibiyotik kullanmamanın cinayet olduğunu söyledi. Aslan, “Antibiyotikler bakterilere karşı kullanılan antiviraller ise virüslere karşı kullanılan tedavi edici
maddelerdir. Bakteriyel bir enfeksiyonun dahil olduğu gribal enfeksiyonlarda bakteriler tedavi edilerek hastaya yardımcı olunabilir. Böyle durumlarda antibiyotik kullanmak zorunludur. Ancak 'Ben grip oldum, ateşim var antibiyotik içeyim de düzeleyim' düşüncesi yanlıştır.” diye konuştu. Gripte en iyi tedavinin istirahat edilmesi, bol sıvı alınması, ağrı kesici ve ateş düşürücüler ile solunum yolunu açan ilaçların kullanılması olduğunu aktaran Aslan, şöyle devam etti: “İlaçlara şikayetlerin ilk 2 gününde başlandığında tedavi etkinliğinin arttırır. Grip virüsünün burun, boğaz ve akciğerleri etkilediği de bilinmektedir.”
Zehirlenmemek için kalan yemekleri yiyeceğiniz kadar ısıtın
-
Ev hanımları, kalan yemekleri buzdolabına koyup, ertesi gün ve takip eden günlerde soğumuş yemeği ısıtıp yeniden sofraya koyuyor. Bu işlemin sağlıklı olması için soğumuş yemeğin sadece yenilebilecek kadar olan bölümünün ısıtılması gerektiğini belirten UÜ Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, uygun pişirme sayesinde, gıda zehirlenmesine yol açan zararlı bakterilerin öldürüldüğünü söyledi. Yiyecekleri, özellikle de etleri iyice pişirmenin önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tayar, yiyeceklerin her tarafının iyice pişmesine ve özellikle merkez kısmının da pişmesine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak “Yiyecekleri yeniden ısıtırken, her tarafının iyice sıcak olmasına dikkat edin ve bir defadan fazla tekrar ısıtmayın. Sofrada yeğdiniz yemeğin kalan bölümünü buzdolabında saklamalı. Ertesi veya takip eden günlerde soğumuş yemeği ısıtmak için sadece yenilebilecek kadar olan bölümü ısıtmak lazım. Yani ısınmış yemekte mikroplar ürüyor. Yemek soğuduğunda bakteriler ölür. Siz, soğumuş yemeği ısıtıp, tekrar soğutarak yeni bakteri üretirsiniz. Üreyen bakteriler de gıda zehirlenmesine yol açar. O yüzden kalan yemekleri, tüketeceğiniz kadar miktarını ısıtın.” diye konuştu.
17 AILEM
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Kimi çiftlerin evlilik hayalleri, ailelerin istek ve beklentilerinin gerginlikleriyle gölgede kalabiliyor.
FARIKA TEYMUR ARTIR - UZMAN PSIKOLOG
Nişanlılık, her istediğini yaptırma dönemi değildir!
-
Evliliğe ilk adım olan söz ve nişan dönemlerinde eşlerin birbirlerinden beklentileri bazen ölçüyü kaçırabiliyor. Karşı tarafı zor duruma düşürecek isteklerde bulunulduğunda kişi, baştan bunu kabul etmeyerek eş adayını ikna etmeye çalışıyor, ikna edemediğinde de söz veya nişanı sonlandırıyor. Bazen sevgi ağır basıyor, aşırı hoşgörülü, duygusal yönü ağır basan ve hayır diyemeyen kişiler, genellikle her isteği kabul etmeye çalışıyor. Fakat zorlayıcı isteklere sınır konulmayınca başka zorlayıcı istekler birbirini takip ediyor. Bazen karşı tarafın maddî imkânlarının yetersiz olduğunu anlamamış olmaktan dolayı önyargılar doğar. Bu da ilerleyen zamanlarda yaşanan streslere bağlı olarak sorunların farklı algılanmasına sebep olur ve çözümler zorlaşır. Üst üste yığılan sorunlar, eş adaylarının ve evlilikten sonra eşlerin birbirine duyduğu sevgiyi olumsuz etkiler. Maddiyat kaynaklı sorunlar genel olarak şu nedenlerden kaynaklanır: Eş adaylarının birbirinin maddî durumu hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, iletişim hatası nedeniyle maddî imkânların olduğundan fazla algılanması, kültür farklılığı, aşırı vericilik, kaybetme korkusu ve beklentilerini doğru şekilde ifade etmemek. Söz ve nişan dönemleri ebeveynlerin kendi sorumluluklarını yerine getirdiklerinde samimi, anlayışlı, sabırlı, zorlayıcı değil kolaylaştırıcı olduklarında evlilik hazırlıkları sağlıklı şekilde yürütülür. Anne-babalar geleneklerin olumlu yönlerini gençlere aktarıp farklılıklara saygılı davranmalı, gençlerin gençlik heyecanıyla beklentilerinin yüksek olması durumunda, eksiklerin zamanla karşılanacağı kanaatkâr davranılması yönünde telkinde bulunmalı. Maddî ihtiyaçlar imkânlar ve istekler konusunda eş adayları yeterli anlayışa sahip olup dengeli davrandıklarında manevî ihtiyaçlara sevgi ve saygıya olması gereken önemi verdiklerinde daha iyi anlaşır.
Düğün sevincinizi strese kurban etmeyin Yazın gelmesiyle beraber düğün sezonu da açıldı. Evlilik hazırlığı yapan çiftler, düğün stresiyle beraber güzel geçmesi gereken bu dönemi aşılması zor bir duruma çevirebiliyor. Uzmanlar, “Düğün olur, ev kurulur, aileler rahat bırakır fakat bu günler geri gelmez. Strese gerek yok.” diyor.
-
NAMAZ VAKİTLERİ
Düğün sezonunun açılmasıyla birçok genç harıl harıl hazırlık yapıyor. Ailelerin tanışması, düğün hazırlıkları, yeni bir ev kurma gibi fiziksel ve sosyal hazırlıklar genç çiftleri hayli yoruyor. Evlilik, çiftler kadar aileleri de maddi ve manevi zorluyor. Kimi çiftlerin evlilik hayalleri, ailelerin istek ve beklentilerinin gerginlikleriyle gölgede kalabiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Uzmanı Psikolog Aylin Sezer, yeni ev kurma döneminde ailelerinin istekleriyle ters düşen çiftlerin yaşadığı zorluklara değiniyor. Sezer, gelin veya damat adayının aile tarafından onaylanmamasının da başka bir sorun olduğunu dile getiriyor.
Ailelerin birbirleriyle anlaşamamalarının da yaşamlarını birleştirme kararı alan gençleri ruhsal olarak çok etkilediğini belirtiyor. Yazar Sema Maraşlı'nın genç bir okurundan gelen mesajsa bu durumu özetliyor: “Ben lüks eşya istemiyorum ama annem tutturdu her şeyin en iyisi olacak diye, karşı tarafın da maddi gücü buna yetmiyor. Bu da ciddi problemlere sebep oluyor.” Maraşlı, böyle bir durumda mümkün olduğu kadar aileleri kırmamayı, aksine idare etmeyi tavsiye ediyor. Gençlerin kafa kafaya verip ‘bunu beğendik, bunu seçtik' diyerek kararlı ama incitici olmayan bir tavırla problemleri halledebileceklerini
söylüyor. Eşyaların sonra da alınabilen, yerine konabilen şeyler olduğuna dikkat çeken Maraşlı, “O en güzel günün, çiftin burnundan gelmesi boş ve gereksiz. Mutluluğu öne almamız, maddiyatı biraz daha geri planda bırakmamız lazım. Çözüm odaklı düşünmüyoruz, ben neden üzülüyorum ki demiyoruz. Kendimizi üzüntüye bırakıp gidiyoruz.” diyerek çiftleri uyarıyor. “Bir kişiyle nikâhlanıyoruz ama bir aileyle evleniyoruz.” diyen Maraşlı, evlilikte ailenin çok önemli olduğunu vurguluyor ve “Ailenin çok da önemi yok, benim için eşim önemli” anlayışının yanlış olduğunu ifade ediyor. Bu açıdan evlilik
kararından önce aile yapılarına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Maraşlı, şöyle konuşuyor: “Aileler arasında giyim kuşamı, âdeti usulleri beğenmeme tarzında ufak görülen ama sonrasında büyük problemlere sebebiyet veren şeyler evliliklere zarar veriyor. Evliliğe ilk etapta evlenelim, şu bekârlıktan kurtulalım şeklinde bakılıyor sadece, etraflıca düşünülmüyor. ‘Bu insan benim kayınvalidem, kayınpederim olacak, belki ileride birlikte yaşamamız gerekecek, sosyal alanda onlarla olmam gerekecek, beni rahatsız eden bir şey var mı ya da bana uygun mu?' diye düşünülmesi gerekiyor.”
PARİS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BORDEAUX İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ORLEANS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
CAEN
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:35 08:26 13:10 15:17 17:41 19:01 08:32 06:34 08:25 13:10 15:18 17:42 19:02 08:33 06:33 08:24 13:10 15:19 17:44 19:04 08:34 06:33 08:23 13:10 15:21 17:46 19:06 08:35 06:32 08:22 13:10 15:22 17:47 19:07 08:36 06:31 08:20 13:11 15:23 17:49 19:09 08:37 06:30 08:19 13:11 15:25 17:50 19:10 08:38
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:43 08:26 13:21 15:41 18:05 19:37 00:00 06:42 08:25 13:22 15:43 18:06 19:38 00:00 06:42 08:24 13:22 15:44 18:08 19:39 00:00 06:41 08:23 13:22 15:45 18:09 19:40 00:00 06:40 08:22 13:22 15:46 18:11 19:41 00:00 06:39 08:21 13:22 15:47 18:12 19:43 00:00 06:38 08:20 13:23 15:48 18:13 19:44 00:00
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:36 08:25 13:11 15:22 17:46 19:06 08:26 06:35 08:24 13:12 15:23 17:47 19:07 08:27 06:34 08:23 13:12 15:24 17:49 19:09 08:28 06:33 08:22 13:12 15:26 17:50 19:10 08:29 06:33 08:20 13:12 15:27 17:52 19:12 08:30 06:32 08:19 13:12 15:28 17:53 19:13 08:31 06:31 08:18 13:13 15:29 17:55 19:15 08:32
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:46 08:38 13:20 15:26 06:45 08:37 13:21 15:28 06:45 08:36 13:21 15:29 06:44 08:35 13:21 15:30 06:43 08:33 13:21 15:32 06:42 08:32 13:22 15:33 06:41 08:31 13:22 15:34
STRASBOURG İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
ANNECY
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LIMOGES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MARSEILLE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:13 08:04 12:48 14:56 17:20 18:40 08:43 06:12 08:03 12:48 14:57 17:22 18:42 08:44 06:12 08:01 12:48 14:59 17:23 18:43 08:44 06:11 08:00 12:49 15:00 17:25 18:45 08:45 06:10 07:59 12:49 15:01 17:26 18:46 08:46 06:09 07:58 12:49 15:03 17:28 18:48 08:47 06:08 07:57 12:49 15:04 17:30 18:50 08:48
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:17 08:02 12:55 15:11 06:17 08:01 12:55 15:13 06:16 08:00 12:55 15:14 06:15 07:59 12:55 15:15 06:14 07:58 12:55 15:16 06:13 07:57 12:56 15:17 06:12 07:56 12:56 15:19
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:37 08:21 13:14 15:31 17:55 19:15 00:00 06:36 08:20 13:14 15:32 17:56 19:16 00:00 06:35 08:19 13:14 15:33 17:58 19:18 00:00 06:34 08:18 13:15 15:35 17:59 19:19 00:00 06:34 08:17 13:15 15:36 18:00 19:20 00:00 06:33 08:16 13:15 15:37 18:02 19:22 08:17 06:32 08:15 13:15 15:38 18:03 19:23 08:19
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:18 07:57 06:17 07:56 06:16 07:56 06:16 07:55 06:15 07:54 06:14 07:53 06:13 07:52
LYON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
RENNES
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
LILLE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MACON
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:22 08:06 13:00 15:17 06:22 08:05 13:00 15:18 06:21 08:04 13:00 15:19 06:20 08:03 13:00 15:21 06:19 08:02 13:01 15:22 06:18 08:01 13:01 15:23 06:17 08:00 13:01 15:24
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:51 08:40 13:26 15:35 17:59 19:19 00:00 06:50 08:39 13:26 15:37 18:01 19:21 00:00 06:49 08:38 13:26 15:38 18:02 19:22 00:00 06:48 08:37 13:26 15:39 18:04 19:24 00:00 06:47 08:35 13:27 15:40 18:06 19:26 00:00 06:46 08:34 13:27 15:42 18:07 19:27 00:00 06:45 08:33 13:27 15:43 18:09 19:29 00:00
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:34 08:30 13:07 15:07 17:32 18:52 08:43 06:33 08:28 13:07 15:09 17:33 18:53 08:44 06:32 08:27 13:07 15:10 17:35 18:55 08:45 06:31 08:26 13:07 15:12 17:37 18:57 08:46 06:30 08:25 13:08 15:13 17:38 18:58 08:47 06:29 08:23 13:08 15:14 17:40 19:00 08:47 06:28 08:22 13:08 15:16 17:42 19:02 08:48
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:23 08:08 13:00 15:15 06:22 08:07 13:00 15:17 06:21 08:06 13:00 15:18 06:20 08:05 13:00 15:19 06:20 08:04 13:01 15:20 06:19 08:03 13:01 15:21 06:18 08:02 13:01 15:23
METZ
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
MULHOUSE İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
VALENCE
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
BEZIERS
İMSAK GÜNEŞ ÖĞLEN İKİNDİ AKŞAM YATSI K. SAATİ
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:20 08:12 12:54 15:00 17:25 18:45 08:42 06:19 08:11 12:55 15:02 17:26 18:46 08:43 06:18 08:09 12:55 15:03 17:28 18:48 08:44 06:17 08:08 12:55 15:04 17:29 18:49 08:44 06:16 08:07 12:55 15:06 17:31 18:51 08:45 06:15 08:06 12:55 15:07 17:33 18:53 08:46 06:14 08:05 12:56 15:08 17:34 18:54 08:47
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:21 08:04 12:59 15:19 17:43 19:15 08:14 06:21 08:03 13:00 15:20 17:44 19:16 08:15 06:20 08:02 13:00 15:22 17:46 19:17 08:16 06:19 08:01 13:00 15:23 17:47 19:18 08:17 06:18 08:00 13:00 15:24 17:48 19:19 08:18 06:17 07:59 13:01 15:25 17:50 19:21 08:20 06:17 07:58 13:01 15:26 17:51 19:22 08:21
24.01.2014 25.01.2014 26.01.2014 27.01.2014 28.01.2014 29.01.2014 30.01.2014
06:26 08:06 13:06 15:31 06:26 08:05 13:06 15:32 06:25 08:04 13:07 15:33 06:24 08:04 13:07 15:34 06:24 08:03 13:07 15:35 06:23 08:02 13:07 15:36 06:22 08:01 13:07 15:37
17:41 19:01 08:19 17:42 19:02 08:20 17:44 19:04 08:21 17:45 19:05 08:22 17:46 19:06 08:23 17:48 19:08 08:25 17:49 19:09 08:26
17:35 18:55 08:23 17:36 18:56 08:24 17:38 18:58 08:25 17:39 18:59 08:27 17:41 19:01 08:28 17:42 19:02 08:29 17:44 19:04 08:30
06:14 08:03 12:50 15:01 17:25 18:45 08:37 06:13 08:02 12:50 15:02 17:26 18:46 08:38 06:13 08:01 12:50 15:03 17:28 18:48 08:39 06:12 07:59 12:50 15:04 17:29 18:49 08:40 06:11 07:58 12:51 15:06 17:31 18:51 08:41 06:10 07:57 12:51 15:07 17:32 18:52 08:42 06:09 07:56 12:51 15:08 17:34 18:54 08:43
12:58 15:22 12:58 15:23 12:58 15:24 12:58 15:26 12:58 15:27 12:59 15:28 12:59 15:29
17:51 19:11 00:00 17:52 19:12 00:00 17:54 19:14 00:00 17:55 19:15 00:00 17:57 19:17 00:00 17:59 19:19 08:34 18:00 19:20 08:35
17:45 19:14 08:04 17:47 19:15 08:05 17:48 19:17 08:06 17:49 19:18 08:07 17:51 19:19 08:09 17:52 19:20 08:10 17:53 19:21 08:11
17:39 18:59 08:22 17:41 19:01 08:24 17:42 19:02 08:25 17:43 19:03 08:26 17:45 19:05 08:27 17:46 19:06 08:28 17:48 19:08 08:29
17:54 19:23 00:00 17:55 19:24 00:00 17:57 19:25 00:00 17:58 19:26 00:00 17:59 19:27 00:00 18:01 19:29 00:00 18:02 19:30 08:06
18 BULMACA
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Boyutlar
Kaputbezi Dünyanın uydusu
Mukavele
Rütbesiz asker
Küçük bitki
Mercanada
Rey
Bir gemi görevlisi
Karmaşa, karışıklık
Termometre
Asla, hiçbir zaman Antalya’nın bir ilçesi
Kulluk Bir renk
Hazırlanan çayın kıvamı
Öbür dünya
Peygamberimizin (sas) kızı
Oyuncunun yaptığı
Geniş karşıtı
Bir nota
İnce, keskin ses
Akciğer hastalığı
Salgı üreten organ
Eserler
Kur’an’ı güzel sesle okuma
Arı yapar
Bir sayı
Av köpeği türü
Uçurum
Çiğ sütten yapılan peynir
Dernek Alttaki sanatçı
Sandalı yürüten dümen kolu
Zararsız yağ uru Vilayet
Afrika’da bir ülke
Sıhhat
Babası ölmüş küçük çocuk
Kabakulak hastalığı (halk ağzı) Karabük’ün bir ilçesi Acı anlatan ünlem
2
Musikimizde bir makam İzmir’in ilçesi El ustalığı isteyen işler
Kalın sicim
Ehemmiyet
Çan
Üst resim
Siyah renkli, sert tropikal ağaç
Çıban
Eskrimde bir kılıç türü
Hayvansal gıda
Bir müzik aleti
Kur’an’da bir sure
O yer
Sık gözlü ağ
Mavikantaron Bir zaman birimi
Judoda derecelere verilen san
Serüven
Mardin’in bir ilçesi
Afrika’da nehir
Yabangülü
Yeni Zelanda’nın plaka işareti
Bir kan grubu Bunamış
Ukrayna’nın başkenti
8
Üstün kaliteli
Güney Asya’da bir ülke
Gözetleme, dikkatle bakma
Romanya’nın plaka işareti
Saha Yasal ağırlık, uzunluk ölçüsü modeli
Rutenyumun simgesi
Birdenbire
İlave Gücünü, hızını kaybetmek
Kakım denilen kürk hayvanı, ermin Derinin cilalanması
İsim
9
Emretme, yaptırma gücü olan Soru sözü
Soru
Yemek
1
MEVLANA
İtalya’da nehir
Gelir getiren mülk
10
Arkalıksız küçük iskemle Okyanusun en derin yerleri
Bir İslâm alimi
Saç düzeltme aleti
Küçük mızrak
Otomobil (kısa)
Şart edatı
Mikroskop camı
Sınıflama, tasnif
Kuzu, keçi sesi
Bir nota
ŞEBİ ARUZ
Neodimin sembolü Banka şubesi Halk dilinde hala
6
7
Plastik küçük sandal Emeksiz sağlanan gelir
Orta resim
Ayakta duran, var olan
Güney Kıbrıs’ta kent
Bir ses sanatçımız
Balans
Bir ilimiz
Vapur
Uyuşuk kimse Peygamberimizi (s a s) öven kaside
Güney Amerika’da sıradağlar
Tasa, kaygı
Tehlike işareti Askeri harekât merkezi ABD Basketbol Ligi
Pazar Kavun çeşidi Lâhza
Müspet ilimlerin genel adı
Sav
Rutubet Bir nota
Dişin dış tabakası
Kur’an’da bir sure Sır
Asalak bir hayvan
Makine yağı
Parlak pamuk ipliği Makine Kimya Endüstrisi (kısa)
Yıkıntılar, harabeler Kısa çizme
Çobanyıldızı
4
5
Bir ilimiz
Mercek
Uzaklık anlatır
Himaye etme
Duygusal
Yardım parası
Mesaj
Kalsiyumun simgesi
Eğitim, öğretim sistemi
Azeri çalgısı
Yanardağ ifrazatı
Güldürü
Malı piyasaya sürme
Belli, açık
Bir nota
AHMET ÖZHAN
Görme engelli
Namzet Çocuk sahibi kadın
Paramızın simgesi
Pozitif elektrot
Ülkemizin plakası
Çiçek kabı
Yaşlı, saygı duyulan kadın
Hollanda’nın plakası
Eski dilde ayak
Bir bağlaç
3
Dolaşma, devir
Duvar lambası
Orman ağacı
10
9
5
Kabaca evet
4
2
1
3
İri gövdeli, hortumlu hayvan
Kalıtımın ana maddesi
fi‹FRE KEL‹ME
Kalça kemiği
Tok olmayan
8
Hamle
7
Yara bandı
Edebiyatta düz yazı
Allah’ın (cc) adlarından biri
Soluk borusu
6
Göz rengi
Berilyumun sembolü
Bir haber Hareket ve ajansı (kısa) denge bilimi Dost, arkadaş
Sinirli
50 cm. uzunluğunda, kemikli balık
Düzenli ekilen yer, tarla
Temiz Olağanüstü irilikte olan
Edipler
Seslenme ünlemi
Tümör
Güney Afrika’nın plaka işareti
19 BULMACA
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Üstteki spiker
Aylardan biri
Daimi ikametgâh
Alttaki spiker
Doktor
Nikelin simgesi
O yer
Hattatların kullandıkları bir tür cila
Emirlik Piston
Isparta’nın bir ilçesi
SİNEM DİNÇAY
Tereke
Simli kumaş
Fiil, hareket
Gaz adı
Aylardan biri
Türkü, şarkı
Demir yolu
Garson yardımcısı
Orkestra davulu İsteyerek, kasıtlı olarak
Lenf Lokmanruhu Bağımsız, büyük il
Sodyumun simgesi
Beyaz
İri karides
Delikli keten bezi
Merdiven Bakanlar kurulu
En küçük sosyal birlik
Temiz, iffetli
Mersin’in bir ilçesi
Kur’an’da bir sure
Hükümdar başlığı
Bebek ayakkabısı
Büyümemiş karpuz
Hububat
Ismarlama
Atlas çiçeği
Kötü
Ölümlü, kalımlı olmayan S.Arabistan’da kutsal dağ
Yer fıstığı
Valide
Eziyet, cefa
Bir İngiliz uzunluk ölçüsü
Polonyalı
Adet
CİHAN DEMİR
Büyük kara parçası, anakara
Kalayın simgesi
Evcil bir geyik türü
Birdenbire
Kültür
Bir renk
Ev
PUZZLE BULMACA
SUDOKU KOLAY
SARMAL
Kuzu ağılı
Üzüm suyu
Gözde sarıya çalar renk
Yabancı
Kanaat etmek
Vizon denilen hayvan İzmir’in bir ilçesi
Değerli bir kahve türü
Kesin
İmtihan etme
Tıbbi operasyon
Maden Tetkik Arama (kısa) Bir kan grubu
Deney
Milli Eğitim (kısa)
Eski tarım vergisi
Uzay
Üzeri kalaylı, ince çelik sac
Keçinin erkeği
Öğretimde bir aşama
Kraliçe
Din bilgini
Yazım, edebiyat
Sunma
Üzüm veren ağaççık
Sıtma ilacı
Bayındırlık
Boğa güreşi alanı
Soru sözü
Rüzgâr
Güreşte bir oyun
Çekme, sürükleyerek götürme
Alev
Dişi deve
Dik, sarp
İstanbul Beyoğlu ilçesinin eski adı
Tarla sınırı
Üflemeli çalgı
Küçük ilçe fuarı
Kalın bükülmüş sicim
Erzak dolabı
Mikroptan arınmış
Kesici bir alet İnsanda yaradılış özelliği Sakat, hastalıklı
Sanat
Hanım giysisi
Suni şeker
Dağcılık
Bir bağlaç
Yat limanı
Yabanmersini türü
Antrenman
Tavsiye belgesi
Bellek, us
Hamurlu, etli çorba türü Kurbağa yavrusu
Safha
Mesafe
Karakter
Bir nota
Tayin etme
Kart, dişi kümes hayvanı
Suçu bağışlama Bir kimsenin çocuğu
Hitit
Anılar
Adak Atın atağındaki beyazlık
Rütbesiz asker
O T O M A T
ZOR
ORTA
D İ Z E L
‹ÇE DO⁄RU I S I D A M
Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.
ÇOK ZOR
1-6 Uçabilen memeli bir hayvan 7-10 Ayrılırken esenlik sağlama 11-17 Ötücü bir kuş 18-24 Gemi bağlama halatı 25-29 Elektromanyetik dalgaları toplayan alıcı cihaz 30-35 Çalışma, gayret 36-41 Görevini bırakma 42-47 Yasa koymak işi 48-54 Kökten, köktenci 55-58 Osmanlılarda ondalık vergi 59-63 Ekin saplarının harmanda parçalanmış hali 64-67 Gözleri güzel hayvan 68-73 Rumeli 7478 Taştan, mermerden oyma mezar 79-82 Seçkin 83-89 Oruç ayı 90-93 Karadeniz kuzeyindeki içdeniz 94-98 Yüz kalıbı 99-100 Lityumun simgesi
Sudoku bulmacalam›zda ki her sat›r, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilecektir. Her sat›r, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar say›lar bir kez kullan›lacakt›r.
DIfiA DO⁄RU
SÖZCÜK MERD‹VEN‹ Merdivenin ilk basama€›ndaki PARİS sözcü€ününü son basamaktaki KAVAL sözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin
T‹R EK
PARİS
KAVAL
ÖR N
100-97 İncirsineği 96-94 Çölden esen rüzgar 9389 Çok büyük tencere 88-86 Üye 85-82 Bir ay adı 81-77 Mesaj 76-72 Bir halk oyunu 71-68 Gençliği, körpeliği kalmamış olan 67-65 Bir peynir türü 6463 Genişlik 62-57 Bartın’ın bir ilçesi 56-52 Olmamış karpuz 51-50 İlkel benlik 49-45 Bulmaya çalışma 44-41 Ayakkabının yumuşak olan üst bölümü 40-38 Ödeşme, razı olma 37-33 Öfkelenmeden kırıldığını belirtme 32-27 Sıkıntı, üzüntü, bela, musibet 26-23 Külhanbebi bağırışı 22-19 Sıvacı aracı 18-16 Hisse 15-13 Akira Kurosava’nın bir filmi 12-10 Ağabey 9-6 İlaç 5-1 Hükümdarların, devlet başkanlarının oturduğu gösterişli yapı
ÇEM‹fi YEM‹fi YEM‹N YEMEN YEMEK YELEK YEDEK
2 HARFLİ AC AY DE EM EN ET KT ME NA OM Pİ RU TU ÜN ÜS VE 3 HARFLİ ANİ AYI CAM DUT EDA ETİ LAM LOK LÜP MOL OLE ONA PAY PES TEK ULU UMU YAD 4 HARFLİ ANNE ARAL AŞIK ATEŞ ENİS ESAS FARK FAVA IRIP KANİ
LAİK LİMA MUDİ NİDA NURİ OLEY OPAL OTEL PANO RENK RÜYA TAKI TİRE YİNE 5 HARFLİ AKKAN ASİDE AYL.AK DİZEL ELEME ETENE İLETİ İMECE KORKU KOTON KOPİL
OMACA OMEGA PAYAM TULUM TUTUM YAPIT 6 HARFLİ ALATAV ALENEN ATILIM ISIDAM İTİMAT OTOMAT OVALIK SENSEN TABAKA TEZYİN YİYİCİ ZODYAK
f20 spor
MILAN’IN YENI HOCASI SEEDORF
İtalyan ekip Milan, Allegri’den boşalan teknik direktörlük koltuğunu eski yıldızı Hollandalı Seedorf’la doldurdu. Brezilya’nın Botafogo takımında forma giyen 37 yaşındaki oyuncu, dün 22 yıllık futbol hayatını sona erdirdiğini ve Milan’la anlaştığını açıkladı.
KUZEYIN YILDIZI LILLE 24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Mütevazi kadrosuna rağmen bu sezon oldukça başarılı skorlar alan Lille, PSG ve Monako ile Lig şampiyonluğu için yarışıyor. Bu sezon oynadığı 21 maçta 40 puan toplayarak lider PSG’nin 7, Monaco’nun ise beş puan gerisinde, üçüncü sırada bulunuyor. İSA DEARİ PARİS LOSC, ligin ilk yarısında sergilediği güzel oyun ve aldığı başarılı sonuçlar ile hem taraftarlarını sevindirdi hem de şampiyonluk yarışında ben de varım dedi. 2008 yılında, antrenörlük koltuğuna oturan ve 5 sene boyunca önemli başarılara imza atan Rudi Garcia’nın, geçtiğimiz sezonun bitiminde takımdan ayrılmasıyla, Lille’in nasıl bir performans sergileyeceği merak konusu olmuştu. Yeni Teknik Direktör Rene Girard ile farklı bir yapılanmaya giren kırmızı beyazlılar bu sezon ligde ve kupada aldığı başarılı sonuçlarla beklentilerin üzerinde bir performans sergiliyor. Fransa Birinci Ligi’ne kendi evinde Lorient galibiyetiyle başlayan Lille, bu sezon oynadığı 21 maçta 40 puan toplayarak lider PSG’nin 7, Monaco’nun ise beş puan gerisinde, üçüncü sırada bulunuyor. Büyük karşılaşmalarda güçlü rakiplerine boyun eğmeyen Fransa’nın kuzey temsilcisi, PSG ve Lyon ile berabere kalmış olsa da Saint Etienne, Monaco ve Marsilya’yı mağlup ederek büyük sükse yapmayı başardı. Teknik Direktör Rene Girard ile birlikte kapalı bir oyun anlayışı sergileyen Lille, az gol atıp az gol yiyor. Özellikle savunmada başarılı bir performans sergileyen kırmızı beyazlıların, tam 11 maç kalesinde gol görmeyerek büyük bir başarıya imza attı. 31 yaşındaki tecrübeli file bekçisi Vincent Enyeama 1061 dakika gol yemeyerek kulüp tarihinde en uzun süre gol yemeyen kaleci olarak rekor kırdı. Fransa’nın kuzeyinde, Nord Pas De Calais bölgesinde bulunun Lille şehrinin temsilcisi, 1900 yılların başında Olimpique Lillois ve SC Fives takımlarının birleşmesiyle kuruldu. Bu yıl 70. kuruluş yılını kutlayacak olan LOSC Lille, kulüp tarihi boyunca üç kez Fransa Ligi ve altı kez Fransa Kupası’nı kazanma başarısını gösterdi. İlk kez 1945-1946 sezonunda
Fransa Ligi şampiyonluğunu kazanan kırmızı beyazlılar aynı sezon Fransa Lig Kupası’nı da kaldırarak çifte zafere imza attı. İkinci kez Lig şampiyonluğuna 1953-1954 yılında ulaşan Lille, üçüncü şampiyonluğuna ise tam 57 yıl aradan sonra 2011 yılında ulaştı. O sezon, kadrosunda şimdi Fenerbahçe forması giyen Moussa Sow’un yanı sıra Rio Mavuba, Eden Hazard, Yohane Cabaye, Gervinho gibi güçlü isimleri kadrosunda bulunduran Lille, 57 yıl aradan sonra hem Lig hem de Lig Kupası’nı kazanarak taraftarlarına büyük bir sevinç yaşattı.
-
FUTBOLCU FABRIKASI LOSC Fransa’da Lille altyapıdan oyuncu yetiştirme konusunda Fransa’nın en iyi takımları arasında gösteriliyor. Lille güçlü alt yapısının yanı sıra, yıllardır sürdürdüğü doğru transfer politikası sayesinde, mütevazi bütçesine rağmen, PSG veya Monaco gibi bütçe sınırlaması olmayan takımlara kafa tutar hale geldi. Lille yapmış olduğu doğru tercihler ve alt yapıdan yetiştirip yüksek bonservis bedeli karşılığında sattığı futbolcularıyla da dikkat çekiyor. Bunun en yakın örneği, Eden Hazard’ın tam 40 milyon Euro karşılığında Chelsea’ye satılması örnek gösterilebilir.
LOSC 2011 yılında tam 57 yıl aradan sonra Fransa Birinci Ligi’nde şampiyonluğa ulaştı
LOSC’DA IZ BIRAKANLAR Dünyanın en iyi oyuncuları arasında gösterilen Belçikalı genç yetenek Eden Hazard bu listenin en başında bulunuyor. Bu listeye, 2011 -2012 sezonunda, Fransa Ligi’ni gol kralı bitiren Fenerbahçeli Moussa Sow, 2012 yılında Fransa Ligi’nde en iyi savunma oyuncusu seçilen Galatasaraylı Aurelien Chedjou ve geçmişte Galatasaray forması giymiş Abdul Kader Keita yer alıyor. Bu listeye, Gervinho, Adil Rami, Michael Landreau, Rio Mavuba, Eric Abidal, Michel Bastos, Cabaye ve Enyeama gibi isimler de eklenebilir.
21 SPOR
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
Bulgar istihbaratı Naim Süleymanoğlu’na psikolojik operasyon kararı almış Bulgaristan Devlet İstihbaratı’nın (DS), komünizm döneminde ülkedeki Müslümanlara yönelik asimilasyon kampanyasıyla ilgili belgeler, iki ciltlik kitapta toplandı.
-
Bulgaristan Devlet İstihbaratı'nın arşivleri serisinden çıkan 500'er sayfalık iki ciltlik kitapta, halterci Naim Süleymanoğlu ile ilgili bir bölüm de yer alıyor. Kitabın ilk cildinde 1945-1985 yıllarında Müslümanların benliklerinden uzaklaştırılma ve Bulgarlaştırılma çabaları ele alınıyor. 1986-1990 yılı periyodunu konu alan ikincisi ciltte ise asimilasyon kampanyası ve buna karşı gösterilen tepkilerle ilgili bilgiler bulunuyor.
Kitapların tanıtımında konuşan editör Rositsa Markova, “yerli Müslümanların gelişmiş sosyalist topluma kültürel olarak entegre edilmeleri” adı verilen projenin 1940'lı yıllarda başladığını vurguladı. 1950'li yıllarda pasaportlardaki isimlerin değiştirilmek için girişimde bulunulduğunu ifade eden Markova, 60'lı yıllarda içişleri bakanın “Türklük unsurlarının kaldırılması”emriyle insanların elbise ve geleneklerine ve en sonunda da isimlerine dokunulduğunu söyledi. Markova isim değiştirmek için ana kararın 1970 yılında alındığını kaydetti.
NAİM SÜLEYMANOĞLU'NA PSİKOLOJİK BASKI KARARI Kitabın ikinci cildinde, Bulgar istihbaratının ünlü halterci Naim Süleymanoğlu üzerinden de psikolojik operasyon kararı aldığı belirtiliyor. Hakkında, “Açıktan isim değiştirilme sürecine karşı çıktığı için iradesi kırılarak, psikolojik olarak ezilmesi lazım.” kararı alınan Süleymanoğlu'nun 1986'da Melbourne'de düzenlenen Dünya Halter Şampiyonası'nda Türkiye Büyükelçiliği'ne sığınmasından sonra babası vasıtasıyla kendisine gönderilen mektup da tüm detaylarıyla veriliyor. DS'nin Süleymanoğlu'nun kaçırılmasını ‘uluslararası terör’ seviyesinde değerlendirmiş ve haltercinin isim değiştirme kampanyasına olumsuz yönde etki yaptığının belirtmiş. Bu olay kullanarak Bulgaristan'da milliyetçilik ve Batı'ya karşı olan tavırların pekiştirilmesi kararı alınmış. Süleymanoğlu hakkında alınan karararlar arasında, geri dönmeye ikna edilmezse kendisine karşı psikolojik baskı yapılması da var. Kitap, Naim Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye gelmesinden sonraki gelişmeler ve Türk medyasında çıkan yazılar ve dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Süleymanoğlu hakkındaki açıklamaların da dosyalandığını ortaya koyuyor.
Juventus, bizim çıkış maçımız olacak
-
İtalyan devini geçmeleri halinde çok büyük bir iş başaracaklarını belirten deneyimli hoca, “Avrupa maceramızda Juventus’u geçersek bu önemli bir eşik olarak kabul edilebilir. Avrupa kupasında çeyrek ya da yarı final arasında gitgel yaşıyoruz. Bunu başarırsak önemli bir çıkış olur.” dedi. Bordo-Mavililerin çalıştırıcısı, kulübün dergisine verdiği röportajda oyun felsefesi hakkında da açıklamalarda bulundu. Savunmaya değer veren bir teknik adam olduğunu ifade eden Akçay, “Mourinho da, Lucescu da bunu yapıyor. Dünyada bu düşünceyi savunan ve uygulayan belirli seviyede teknik adamlar var.” diye konuştu. Kadrosunda bulunan Abdülkadir, Soner ve Caner’den ikinci yarıda çıkış beklediğini vurgulayan tecrübeli çalıştırıcı taktığı yüzükler için de şöyle konuştu: “Yüzük gençliğimden beri sevdiğim bir aksesuar. Yüzüklerin bir kısmı inançlarımı, bir kısmı paradigmayı, dünya görüşümü, bir kısmı da ruhsal fıtratımı, bana ait duyguları ifade ediyor. Birinde Arapça ‘Vav’ harfi var. Dürüstlük ve adaleti temsil ediyor. Birinde Osmanlı arması var. Diğeri de yaşamımda saygı gördüğüm ve onore edildiğim, belediye başkanından valisine, kadınından çocuğuna kadar aşırı derecede sevgiyle karşılanıp başarılı olmamda katkı sağlayan bir kenti, Kütahya’yı ifade ediyor.”
22 SPOR
24 - 30 OCAK 2014 ZAMAN FRANCE
FENER, BREZILYA’DA YETENEK AVINDA Geleceğe yatırım yapmayı hedefleyen Fenerbahçe, Brezilya’da yetenek avına çıktı. Sarı-Lacivertli ekibin izleme komitesine getirilen eski futbolcular Kemalettin Şentürk ile Saffet Akbaş, Sao Paulo’daki Junior Kupası’nda yıldız adayı gençleri mercek altına aldı. Bu ikiliye bir dönem Kanarya’da forma giyen Brezilyalı savunmacı Fabio Luciano eşlik ediyor.
Çakır, 40 yıl sonra tarih yazdı Aziz Yıldırım’ın bizzat görevlendirdiği Kemalettin Şentürk ve Saffet Akbaş, şu sıralar Brezilya’da genç yetenekler arıyor.
Dünyanın uydusu
Rütbesiz asker
Küçük bitki
Mercanada
Rey
Gelir getiren mülk Karmaşa, karışıklık
Bir gemi görevlisi
Asla, hiçbir zaman
Termometre
Kulluk
Bir renk
Hazırlanan çayın kıvamı
Öbür dünya
MEVLANA
10
Antalya’nın bir ilçesi
Uçurum
Sandalı yürüten dümen kolu
Zararsız yağ uru
Afrika’da bir ülke
Sıhhat
Babası ölmüş küçük çocuk
Kabakulak hastalığı (halk ağzı) Karabük’ün bir ilçesi
2
Musikimizde bir makam
İzmir’in ilçesi
8 9 10
ADNA
12 13 14 15
Siyah renkli, sert tropikal ağaç
K A M P A Gücünü, hızını kaybetmek
N E
T
A V
Mavikantaron Bir zaman birimi
B
S A
Saha Yasal ağırlık, uzunluk ölçüsü modeli
A L A N
E
T A L O Küçük mızrak Mikroskop camı
N
İ
K L A S
Emretme, yaptırma gücü olan
Güney Kıbrıs’ta kent
Yabangülü
Bir kan grubu
Sır Müspet ilimlerin genel adı
F
E D G
İ
E N Mesaj
Belli, açık Hamle
İ
B A R Dolaşma, devir Yaşlı, saygı duyulan kadın
İ Kur’an’da bir sure
Z Uzaklık anlatır Duygusal
S
İ
K
Bir ilimiz
K
İ
K
Yıkıntılar, harabeler Uyuşuk kimse Peygamberimizi (s a s) öven kaside
Sav
İ İ
M
A N
T A Z Pozitif elektrot Hollanda’nın plakası
Namzet Çocuk sahibi kadın
Himaye etme Yardım parası
İ
Bir ilimiz
İ Azeri çalgısı
S K Pazar Kavun çeşidi
B
E R O L İ
Bir nota
Duvar lambası
Ö
20 S A
U R
Seslenme ünlemi Temiz
A P
E Y Berilyumun sembolü Edebiyatta düz yazı
Makine yağı
N
Asalak bir hayvan
İ
N
Rutubet
K Bir nota
Düzenli ekilen yer, tarla
B E İ
K
S
Güney Afrika’nın plaka işareti
İ
N E
R A K
Ü S
B
Yanardağ ifrazatı
A
N E Z İ R Safha Kart, dişi kümes hayvanı
Suçu bağışlama Bir kimsenin çocuğu
A
Mesafe Fiil, hareket
A
Dağcılık
Görme engelli Paramızın simgesi
Ülkemizin plakası Eski dilde ayak
Çiçek kabı
T R
A P L M E
A M A V
İ
İmtihan etme
R E F E R A N S Sakat, hastalıklı
V
Dik, sarp Bayındırlık
Tıbbi operasyon Delikli keten bezi
Küçük ilçe fuarı Öğretimde bir aşama
A M E L İ Y A T İstanbul Beyoğlu ilçesinin eski adı
İ P Kraliçe Boğa güreşi alanı
R Uzay Çekme, sürükleyerek götürme
Ismarlama Kötü
S A
Vizon denilen hayvan İzmir’in bir ilçesi
M U T
M İ Kur’an’da bir sure Büyümemiş karpuz
S İ P A R İ Ş Maden Tetkik Arama (kısa) Bir kan grubu
A R E N A Değerli bir kahve türü
Mersin’in bir ilçesi Bebek ayakkabısı
F E Z A
E C E
Ç A K Güreşte bir oyun
S.Arabistan’da kutsal dağ Valide
M T A Bir İngiliz uzunluk ölçüsü
N Atlas çiçeği Ölümlü, kalımlı olmayan
İ N Ç
E L A Birdenbire
A N
SUDOKU A R A B İ ÇÖZÜMLER‹ K A E K İ Kültür
A Z O
İri gövdeli, hortumlu hayvan
F
İ
L
V
L
E
V
İ
L
İ
K
A
Karakter
E
Hitit Bellek, us
E
H A T I R A T Sanat Tarla sınırı
A R
Erzak dolabı Alev
Bir bağlaç Bir nota Simli kumaş
İ
Sunma
L A
K İ L E R Hanım giysisi
Soru sözü
Din bilgini
Yazım, edebiyat
Üzüm veren ağaççık
Gaz adı
Üzeri kalaylı, ince çelik sac
Rüzgâr
Deney
Üflemeli çalgı
Kesin
Şantiye. 15. Ket – Areka – Keçinin Ira Gar. 16. Aba – AnemiMilli(kısa) –Eğitim Akıtma. 17. Garson K İ N İ N Demirerkeğiİhale T– İkileme E K– Se.E19.yardımcısı E Türkü, şarkıAlelade – İzah – Ya – Ra. 18. yolu KakaçM– Nefir Orkestra Lenf davulu –İsteyerek, Zara – Sık. 20. Od – Ca – Eş – Yel – Muare. I YUKARIDAN B AŞAĞIYA A T E R İ LokmanA K K A N kasıtlı ruhu olarak Bağımsız, 1. Hadis-i Şerifler – Eko. 2. TE – Ozalit – AliabaSodyumun – Ad. 3. KinYabancı– Zül – il simgesi R İmM– Alak. A 4.büyük E T– Ütü O 6. Atina E Beyaz DK –EFirezY– SmA– Aş.L5. Macide – Setliç. Eski tarım– Ehemmiyet – Ah. 7. Nas Kanaat – Ba – Akü – Tat – Adana. 8. Mal – Anele. vergisi etmek A Ş A R Y E T İ M 12.EAdayK– İri karides9. Ezme – Re – Efe. 10. Merdiven AZ – Emi – İş. 11. Es - EyN – Kizir. Ak. 13.Bakanlar Sami – Ahize. 14. Efektif – İman – Şık – Lal. 15. İl – İsrafil – En küçük birlik A N Sarıyer. K Temiz,kurulu16. K A B İ N E sosyal İ L E iffetli Ay – SF – Akraba – Natamam. 17. Megaton – Atalet. 18. Atari – SazHükümdar – Yadigâr – SA. 19. Nakkaş – Kaya – Asır. 20. Eşit – başlığı Kuzu ağılı İ Irama S –AErkHububat R – Eke.T A Ç Sıtma ilacı
K ANAGRAM A K BULMACA T Ü S
Üzüm suyu
Ç
Adet
Yer fıstığı düşman yapar. Borç dostu Eziyet, cefa
A R A Ş İ T
CİHAN DEMİR PETEK BULMACABüyük kara parçası, E 2.HKaresi. A 5. Narman. 6. Kutman. 7. anakara 3.K 1. L Karasu. İribaş.I 4. T Karaca. Defter. 8. Bedbin. 9. Akanak. 10. Nobran. 11. Tamtam. 12. Fecaat. 13. bir türü S Cebren. I Z14. Kabara. I N15.geyikEvcilBarbar. R 16.EMadeni. N 17. Armada. 18. Dernek. 19. Kabile. 20. Kibrit. 21. Sefine. 22. Melisa. 23. Edinme. 24. Elerki. 25. Bir renk N Mektep. A26. Aferin. L Ev27. Emeril. H A28. N E 29. Mukriz. 30. İmpala. Memnun.
Polonyalı Kalayın simgesi
Z E
KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Adnan - Elense – Amade. 2. At – Tarz – Afiyet. 3. Dek – Mis Mm – Amel – Gani. 4.İlan – Me – Edik - Sarat. 5. Son – Caba – Aya – Tiftik. 6. İz – Fi – Alaz – Yeis – Ki. 7. Şahide – Fransa. 8. El – Reha – Ak – Aşı. 9. Rize – Ek – İfraz. 10. İtüzümü – Miat – AA. 11. TM – Albay. 12. La – Süit – Alaka. 13. Elim – Ya – Eda. 14. Rim – Set –
D
E
R
E
U
S
Ğ
P
L
E
E
R
C
İ
İ
E
E
S
Ğ
L
Y
T
Y
E
I
B
İ
R
L
U
I
G
SÖZCÜK AVI
Aşa
SÖZCÜK AVI Dereler çağlar oldu, gözlerim ağlar oldu / Bir yare gönül verdim, E yandırdın A R EağlattınLbeni E meskenim dağlarD oldu / Yaktın, beni, zalim
R
Ç
A ANAC
SÖZCÜK MERDİVENİ R -E E PARİS - HARİS - HASİS KASİS -K KAVİS -N KAVAS - KAVAL
K
A
K
L
BATTA E R
U
B CEMİ A
İ
L
U
SARMAL BULMACA U S E G A Ö Z İÇE DOĞRU Yarasa – Veda – Kanarya – Palamar – Anten – Himmet – İstifa – Yasama – Radikal – Aşar – Saman – Eşek – Trakya – Lahit – Elit – Ğ P R L A C T Ramazan – Azak – Maske – Li DIŞA DOĞRU İlek – Sam – Kazan – Aza – Mart – İleti – Halay – Kart – Keş – En – L E V D U B I Amasra – Şalak – İd – Arama – Saya – Fit – Sitem – Mihnet – Nara – Mala – Pay – Ran – Aka – Deva - Saray
H A
Kabaca evet
A
Rütbesiz asker
– Caba – Aya E Mm N– Amel İ –RGani. 4.İlan N – Me E – EdikU- Sarat. L 5.ESonM A – Tiftik. 6. İz – Fi – Alaz – Yeis – Ki. 7. Şahide – Fransa. 8. El – Reha
A R A F A T Gözde sarıya çalar renk
Anılar Yat limanı
Isparta’nın bir ilçesi
16
SÖ
Ak – Aşı. 9. Rize – Ek – İfraz. 10. İtüzümü – Miat – AA. 11. TM – S T –Albay. E 12. R La İ– Süit L – Alaka.Y13. EElim L– Ya – Eda.T 14.ERimS– SetT–
P A N A Y I R
E T A M İ N Kalın bükülmüş sicim
Aylardan biri
Suni şeker
N A K A Kesici bir alet İnsanda yaradılış özelliği
Y A L Ç I N
A L İ L
Mikroptan arınmış
Yabanmersini türü
AHMET ÖZHAN
Ç A M
15
E V R SOLDAN E SAĞAA R A B A Ş I A Z 1. Adnan - Elense – Amade. 2. At – Tarz – Afiyet. 3. Dek – Mis -
Kalça kemiği
Orman ağacı
O
A KARE T BULMACA A M A
C
K
Bir bağlaç
İ
İ
Tok olmayan
Piston
Hattatların kullandıkları bir tür cila
Hamurlu, etli çorba türü Kurbağa yavrusu
M İ R A S Dişi deve
Tayin etme
Kalsiyumun simgesi
Güldürü
O yer
E
N
Askeri harekât merkezi ABD Basketbol Ligi
M E
Nikelin simgesi
E N E İ
Tasa, kaygı
H
Emirlik
P A Z A R L A M A
D N A
fi‹FRE KEL‹ME
Mardin’in bir ilçesi
19 N Z
T U H Şart edatı
V G
L E N S
Eğitim, öğretim sistemi
K O R U M A Malı piyasaya sürme
E
M E R S E R
M
Tehlike işareti
Çobanyıldızı
E
Parlak pamuk ipliği Makine Kimya Endüstrisi (kısa)
Dişin dış tabakası
Mercek
T A R
A N O T Kalıtımın ana maddesi
N
G
Vapur
S A T A K
A D A Y
N N E
K L A
Bir ses sanatçımız
S 18 U T
M E K A N
Plastik küçük sandal Emeksiz sağlanan gelir
Ş
P R E
Kuzu, keçi sesi
Bir haber Hareket ve ajansı (kısa) denge bilimi Dost, arkadaş
H A R A B A T
E N A M Lâhza
Orta resim
Rutenyumun simgesi
K L A S M A N
Allah’ın (cc) adlarından biri
Ayakta duran, var olan
A H A 17 M
Doktor
Daimi ikametgâh
İ D M A N Tavsiye belgesi
Çıban
Otomobil (kısa)
Tümör
Antrenman
Z 16 M A Acı anlatan ünlem
S
Aylardan biri
S E K İ Tereke
Alttaki sanatçı
Sınıflama, tasnif
ŞEBİ ARUZ
ÇÖZÜMLER
R
L E T
T U R
H A M 50 cm. uzunluğunda, kemikli balık
Bunamış
Saç düzeltme aleti
Adak Atın atağındaki beyazlık
SİNEM DİNÇAY
B 15 A L E T
Yeni Zelanda’nın plaka işareti
Ukrayna’nın başkenti
L A R N A K A
A N D
Güney Asya’da bir ülke
Afrika’da nehir
D E V Soluk borusu
Ü D E B A Güney Amerika’da sıradağlar
Judoda derecelere verilen san
Serüven
7
Sinirli
E L A
Balans
Kısa çizme
Birdenbire
Gözetleme, dikkatle bakma
Romanya’nın plaka işareti
4
Olağanüstü irilikte olan
Derinin cilalanması
İsim
İlave
P L A S T E R Edipler
Kakım denilen kürk hayvanı, ermin
A C E N T E
E M E Göz rengi Yara bandı
Sık gözlü ağ
3
Halk dilinde hala
Bir müzik aleti
O yer
5
Banka şubesi
Z Bir nota Neodimin sembolü
Hayvansal gıda
Kur’an’da bir sure
6
Üstün kaliteli
Eskrimde bir kılıç türü
3
Soru sözü
Bartu 8 9Tesisleri’ni 10 11 ziyaret 12 13ederek 14 antrenmanı izlemişti. Şentürk ve Akbaş’ın takımdan olaylı biçimde ayrılan Brezilyalı yıldız Alex de Souza ile bir araya gelmeyeceği öğrenildi. Bu arada, son yıllarda Brezilya ekolünden tamamen vazgeçen Fenerbahçe’de mevcut kadroda Sambacı olarak yalnızca Cristian Baroni kaldı. Daha önce Gerson, Sergio, Simao,ÇÖZÜMLER‹ Washington, AuSUDOKU relio, Luciano, Nobre, Fabiano, Alex, Edu, Deivid, Roberto Carlos, Wederson, Bilica, Andre Santos da Sarı-Lacivertli formayı giyen diğer Brezilyalı oyunculardı. Kanarya, 2009’da Baroni’den sonra kadrosuna Sambacı ADNAN oyuncu ŞENSES katmadı.
10
Ehemmiyet
İ
8
Üst resim
9
Kalın sicim
9
Z
4
Çan
2
El ustalığı isteyen işler
10
7
C İ H A N D E M İ R
Peygamberimizin (sas) kızı
Salgı üreten organ
Arı yapar
Alttaki spiker
Ş 14 U F A
Bir nota
Akciğer hastalığı
Dernek
P 13
Üstteki spiker
Soru
A O S
Geniş karşıtı
Çiğ sütten yapılan peynir
Vilayet
Yemek
Oyuncunun yaptığı
Av köpeği türü
Bir sayı
9
12 İtalya’da nehir
İnce, keskin ses
Kur’an’ı güzel sesle okuma
Eserler
8
11
1
Boyutlar
Kaputbezi
Mukavele
7
Arkalıksız küçük iskemle Okyanusun en derin yerleri
Bir İslâm alimi
7
6
11
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
6
5
-
1. Peygamberimizin (S.A.V) sözleri – Yankı. 2. Mühendislerin kullandıkları cetvel türü – Işığa duyarlı bir yüzey üzerine çekilen resim kopyası – Peygamberimizin (S.A.V) aile üyelerine verilen ad – İsim. 3. Husumet – Alçalma, düşkünlük – Anlamlı işaret – O 4. Danimarka’nın A A plaka işareti– E O çıkmağa A Kur’an’ınE96. suresi. Yeni başlamış (2013 E BekinA– Samaryumun T K simgesi A M –AYemek. R 5. O “…Tanır” T K yılında vefat eden ünlü tiyatro sanatçımız) – Elbiselerin buruşukB U kızdırılmış D İ Y demir E T araç Y – Karbonatla K A luklarınıU gideren köpürtülmüş Önem A H İlimonata. R E 6.TYunanistan’ın R O başkenti– L D A – RAcı anlatan ünlem. 7. Kur’an’da bir sure – Baryumun simgesi – Taşıt S –ALezzet R – BirTilimiz. İ 8.LGram A (kısa) V E– Büyükbaş T elektrik A deposu hayvanların türlü işlerde O N ortakKadı E– Gemilerde S İ K C kullanılan E M İ demir Y halka. 9. Bir tür acılı domates salatası – Bir nota – Batı Anadolu C E plaka Z işareti A Y– Tembih İ R sözü – Meslek, Y A köy yiğidi.İ 10.LAzerbaycan’ın uğraş. A 11. F İlaçİ – Seslenme Y E TünlemiN– Köy E muhtarı V E yardımcısı. S E R12. Namzet – Temiz, iffetli. 13. Yüksek, yüce anlamında vir erkek adı Ö– Telefonun E konuşulan P E E 14.T Bankacılıkta K E nakit M para A N yeri. – itikat, Parlak Ninanç A – Güzel,O zarif T –O R kırmızı. İ T 15.EVilayet R – İslam F inancına A göre kıyamet gününü, boru öttürerek bildirmekle görevli melek – Eİstanbul’un L E bir M ilçesi. İ R R Ouydusu –TFinlandiya’nın A R A plaka S 16. Dünyanın Mişareti A –KHısım –MBitmemiş. A C 17. E BirR milyon A ton Ddeğerinde A N kütle birimi – Tembellik. 18. Eski bir bilgisayar oyunu – Bağlama K müzik aleti – Bir olayı, bir kimseyi hatırlatan N nesne İ L– denilen NSuudi Arabistan’ın plaka işareti. 19. Yapıların duvar A Btavanlarına A süslemeler yapan usta – Büyük ve sert taş kütlesi – Yüzyıl. 20. EDenk, K müsavi – Uzaklaşma – Güç, kudret – Kurnaz. O T O
5
4
16 Lig’in ilk yarısını lider yıllarda dünyanın tanıyacağı yıldız KARESüper BULMACA 6 7 kapatan Fenerbahçe, devre adaylarını yakından izleme fırsatı 17 arasında kadrosuna takviye yap- buldu. Bu turnuvada dikkat çeken mayı düşünmüyor. Ancak Sarı- isimler listeye eklenecek ve teknik 18 Lacivertli ekibin futbolcu izleme heyet ile yönetime rapor sunulacak. 19 Geleceğe yatırım için böyle komitesi bir yandan da çalışmalarını sürdürüyor. Kulüp Başkanı bir yola başvuran Fenerbahçe’nin 20 Aziz Yıldırım’ın bizzat görevlen- şimdilik transfer gibi bir planı yok. lemesine yerleştirilen yazılı taş - Avrupa’da bir ülke. 8. Bir dirdiği eski futbolcular Kemalettin organımız – Kurtuluş – Beyaz – Kimi hastalıklara karşı vücuda 5Yetenek avı şeklinde ifade edilen zerk edilen bağışıklık sıvısı. 9. Bir ilimiz – İlave – Bir arazinin Şentürk ve Saffet Akbaş, şu sıralar Brezilya turunda sadece sıçrama bölünmesi, parselle ayrılması. 10. Kimi yörelerde ahududuna verilen ad – Süre – Anadolu Ajansı (kısa). 11. Notada durak işareti – 6yapma ihtimali bulunan gençler Brezilya’da genç yetenekler arıyor. Askerlikte bir rütbe. 12. Bir nota – Otellerde değişikÇÖZÜMLER amaçlarla donatılmış geniş odalara verilen adTakımı – İlgi. 13. Acınacak, acıklı – Geçen hafta A2 ile beraber mercek altına alınacak. Kemalet7 “Evet, öyledir” anlamında kullanılan sözcük – Tavır, davranış. 14. Roma kentinin eski adı – Voleybol, basketbolda her bölüm – Gemi tin Şentürk ve Saffet Akbaş’a Sao Almanya’da Mercedes U20 orgatezgâhı. 15. Engel – İri yapraklı palmiye türü – Karakter – Büyük 8 nizasyonunu takip eden Şentürk Paulo’da 2003-2006 tarihleri arademir yolu durağı. 16. Eski Türk güreşlerinden biri – Kansızlık hastalığı – Enli bilezik. 17. Bayağı, sıradan – Açıklama – Şaşma sında Fenerbahçe forması giyen ile Akbaş, cuma günü Brezilya’nın ünlemi – Radyumun sembolü. 18. Bir işi veya bir bölümünü başka 9 bir müteahhide bırakma – Tarlayı iki defa sürme – Selenyumun Brezilyalı oyuncu Fabio Luciano Sao Paulo şehrine gitti. Junior simgesi. 19. Manda pastırması – Geyik veya koçboynuzundan yapılan Kupası’nda boru – Sivas’ın bir ilçesigenç – Aralıksız,oyuncu seyrek karşıtı. 20. Ateş da eşlik ediyor. Geçen aralık ayınkeşfi 10 – Kalsiyumun sembolü – Hayat arkadaşı – Romatizma ağrısı – çalışan ikili, önümüzdeki da Türkiye’ye gelen Luciano, Can Dalgalı yapmaya parıltılar verilmiş kareli kumaş.
5
Fransız futbol otoriteleriyaşananların büyük bir fiyasko olarak nitelendirdi. 1974'ten sonra gerçekleşen 9 Dünya Kupası'nda da düdük çalan Fransız hakemler, ilk kez dünya’nın en prestijli futbol organizasyonuna katılamayacak olması, Fransız medyasında da geniş yankı buldu. Fransız basını bu kötü gidişin yeni olmadığına, 2012 Londra Olimpiyatları ve Euro 2008’de de Fransız hakemlerin yer almadığına dikkat çekti. Brezilya Dünya Kupası için, Avrupa bölgesinde seçilen hakemler ise şunlar: Cüneyt Çakır (Türkiye), Felix Brych (Almanya), Jonas Eriksson (İsveç), Bjorn Kuipers (Hollanda), Milorad Mazic (Sırbistan), Pedro Proença Oliveira Alves Garcia (Portekiz), Nicola Rizzoli (İtalya), Carlos Velasco Carballo (İspanya), Howard Melton Webb (İngiltere).
4
3
1. Peygamberimizin (S.A.V) sözleri – Yankı. 2. Mühendislerin kullandıkları cetvel türü – Işığa duyarlı bir yüzey üzerine çekilen resim kopyası – Peygamberimizin (S.A.V) aile üyelerine verilen ad – İsim. 3. Husumet – Alçalma, düşkünlük – Anlamlı işaret – Kur’an’ın 96. suresi. 4. Danimarka’nın plaka işareti– Yeni çıkmağa başlamış ekin – Samaryumun simgesi – Yemek. 5. “…Tanır” (2013 yılında vefat eden ünlü tiyatro sanatçımız) – Elbiselerin buruşukluklarını gideren kızdırılmış demir araç – Karbonatla köpürtülmüş limonata. 6. Yunanistan’ın başkenti– Önem – Acı anlatan ünlem. 7. Kur’an’da bir sure – Baryumun simgesi – Taşıt elektrik deposu – Lezzet – Bir ilimiz. 8. Gram (kısa) – Büyükbaş hayvanların ortak adı – Gemilerde türlü işlerde kullanılan demir halka. 9. Bir tür acılı domates salatası – Bir nota – Batı Anadolu köy yiğidi. 10. Azerbaycan’ın plaka işareti – Tembih sözü – Meslek, 1 3 yardımcısı. 4 5 12. uğraş. 11. İlaç – Seslenme ünlemi –2Köy muhtarı Namzet – Temiz, iffetli. 13. Yüksek, yüce anlamında vir erkek adı – Telefonun konuşulan 1 yeri. 14. Bankacılıkta nakit para – itikat, SOLDAN SA⁄A – Güzel, 1. “… Şenses” (geçtiğimiz günlerde vefat eden inanç fotoğraftaki seszarif – Parlak kırmızı. 15. Vilayet – İslam inancına göre kıyamet boru öttürerek bildirmekle görevli melek – bir taşgününü, sanatçımız) – Güreşte bir oyun - Emre hazır. 2. Satrançta bir ilçesi.216. Dünyanın uydusu – Finlandiya’nın plaka Stil– Sıhhat. 3. Düzen, entrika (eski dilde) – Güzel İstanbul’un koku – Milimetre işareti- –Bol, Hısım (kısa) – Bir kimsenin dinin emirlerini yerine getirmesi çok. – Bitmemiş. 17. Bir milyon ton değerinde kütle birimi – Tembellik. 18. Eski bir bilgisayar oyunu – Bağlama 4. Duyuru – Kuzu sesi – Kısa çizme – Büyük deklikli kalbur. 5. İlk 3 denilenbölümü müzik –aleti – Bir olayı, bir kimseyi hatırlatan nesne – karşıtı – Fazladan verilen – Yaprakların düz ve parlak Moher de denilen ince, parlak, yumuşak yün. 6.Suudi BelirtiArabistan’ın – bilinplaka işareti. 19. Yapıların duvar tavanlarına doğan meyen, geçmiş tarihi anlatan sözcük – Alev – Üzüntüden süslemeler yapan usta 4 – Büyük ve sert taş kütlesi – Yüzyıl. 20. karamsarlık – Bir bağlaç. 7. Mezarların baş ve ayakuçlarına dikDenk, müsavi – Uzaklaşma – Güç, kudret – Kurnaz.
8
-
Brezilya'da düzenlenecek 2014 Dünya Kupası'nda Fransız hakem yer almayacak. Dünya Kupası'nda maç yönetecek hakemler aday listesinde yer alan tek Fransız Stéphane Lannoy’un,Brezilya’ya götürülmeyeceği FİFA tarafından açıklandı. Güney Afrika’daki Euro 2012 ve 2008 Pekin Olimpiyat Oyunlarında düdük çalan Lannoy, Fransız futbol otoritelerince ülkenin en iyi hakemleri arasında gösteriliyor. Stéphane Lannoy, Fransa Brinci Lig’inin 2011-2012 ve 2012-2013 sezonlarının en iyi hakem seçilmiş olmasına rağmen, 2012-2013 sezonun büyük bir bölümünde, sağlık sorunları nedeniyle görev yapamamıştı.Öte yandan, uluslararası hakemlerin yaş sınırı 45 olduğundan, 44 yaşındaki Fransız hakeminbir daha uluslararası müsabaka yönetemeyeceği öğrenildi.
3
2
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
2014 Dünya Kupası’nda Fransız hakem yok
2
1
SOLDAN SA⁄A
1
Çakır, 2006’da FIFA kokartı taktı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Merkez Hakem Kurulu (MHK), önümüzdeki günlerde bir basın toplantısıyla üç hakemi medyayla buluşturacak. Bu buluşmada TFF Başkanı Yıldırım Demirören, UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ve Jaap Ulenberg’in yanı sıra 40 yıl önce Dünya Kupası’nda düdük çalan eski hakem Doğan Babacan’ın da yer alacağı bildirildi. MHK Başkanı Zekeriya Alp, haberin kendileri için sürpriz olmadığını söyledi. Alp, “Bu kararı bekliyorduk. Bu başarı bu gurur Türk hakemliğinindir. Bu çocukların bugüne kadar üzerinde emeği olan eski MHK başkanları, kurulları ve eğitimcilerinindir. Merkez Hakem Kurulu olarak bugüne kadar Cüneyt Çakır’ın, Bahattin Duran’ın Tarık Ongun’un üzerinde emeği olan eski MHK başkanları, kurulları ve eğitimcilerine teşekkür ediyoruz. 40 yıldır böyle bir başarı yok. Bu nedenle çok sevinçliyiz.” dedi.
1
1. “… Şenses” (geçtiğimiz günlerde vefat eden fotoğraftaki ses sanatçımız) – Güreşte bir oyun - Emre hazır. 2. Satrançta bir taş Stil– Sıhhat. 3. Düzen, entrika (eski dilde) – Güzel koku – Milimetre (kısa) – Bir kimsenin dinin emirlerini yerine getirmesi - Bol, çok. 4. Duyuru – Kuzu sesi – Kısa çizme – Büyük deklikli kalbur. 5. İlk karşıtı – Fazladan verilen – Yaprakların düz ve parlak bölümü – Moher de denilen ince, parlak, yumuşak yün. 6. Belirti – bilinmeyen, geçmiş tarihi anlatan sözcük – Alev – Üzüntüden doğan karamsarlık – Bir bağlaç. 7. Mezarların baş ve ayakuçlarına diklemesine yerleştirilen yazılı taş - Avrupa’da bir ülke. 8. Bir organımız – Kurtuluş – Beyaz – Kimi hastalıklara karşı vücuda zerk edilen bağışıklık sıvısı. 9. Bir ilimiz – İlave – Bir arazinin bölünmesi, parselle ayrılması. 10. Kimi yörelerde ahududuna verilen ad – Süre – Anadolu Ajansı (kısa). 11. Notada durak işareti – Askerlikte bir rütbe. 12. Bir nota – Otellerde değişik amaçlarla donatılmış geniş odalara verilen ad – İlgi. 13. Acınacak, acıklı – “Evet, öyledir” anlamında kullanılan sözcük – Tavır, davranış. 14. Roma kentinin eski adı – Voleybol, basketbolda her bölüm – Gemi tezgâhı. 15. Engel – İri yapraklı palmiye türü – Karakter – Büyük demir yolu durağı. 16. Eski Türk güreşlerinden biri – Kansızlık hastalığı – Enli bilezik. 17. Bayağı, sıradan – Açıklama – Şaşma ünlemi – Radyumun sembolü. 18. Bir işi veya bir bölümünü başka bir müteahhide bırakma – Tarlayı iki defa sürme – Selenyumun simgesi. 19. Manda pastırması – Geyik veya koçboynuzundan yapılan boru – Sivas’ın bir ilçesi – Aralıksız, seyrek karşıtı. 20. Ateş – Kalsiyumun sembolü – Hayat arkadaşı – Romatizma ağrısı – Dalgalı parıltılar verilmiş kareli kumaş.
6
-
Dev organizasyonda görev alacak hakemler dün FIFA’nın resmi internet sitesinden duyuruldu. Brezilya 2014’te görev alacak 25 hakem üçlüsü ve 8 destek ikilisinin içinde Çakır ile birlikte yardımcı hakemler Bahattin Duran ve Tarık Ongun da bulunuyor. 4 yılda bir düzenlenen FIFA Dünya Kupası’nda görev alacak 25 hakemden biri olmayı başaran Cüneyt Çakır, aynı zamanda 40 yıl aradan sonra FIFA Dünya Kupası’nda maç yönetecek ilk Türk hakemi de olacak. Doğan Babacan 1974 yılında Almanya’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası’nda görev alma başarısı göstermiş ve tarihe geçmişti. Haziran 2011’de UEFA tarafından en üst kategori olan ‘Elit Kategori’ye yükseltilerek Avrupa’nın en iyi 23 hakemi arasında yer alan Cüneyt Çakır, hakemliğe 1994 yılında başladı. 2001’de Üst Klasman Hakem olarak Süper Lig’de düdük çalmaya başlayan
KARE BULMACA
E
R
E
G
Ö
N
Ü
L
R Y ÇAMU L V
C
İ
L
R
N
O
T
Y
A
F
İ
E
H
A
Y
R
A
T
M
A
E
S
M
K
E
N
İ
M
Ç
D
Ğ
L
İ
İ
A
R
O
L
D
D
Banyo mobilyasi 120€ht dan basliyor
Taharetli wc ‘ler 99€htdan ((Asma wc ‘ler 55€ht dan basliyor))
199€ht
Asma cuvette 149€ht
Asma cuvette 179€ht COK KALITELI ESPANYOL BANYO MOBILYALARI
RENKLER 149€ht
139€ht
KUTAHYA SERAMIK
Du Lundi au samedi 09h à 18h et le dimanche de 12h à 18h!
112 Avenue Lénine 93380 Pierrefitte Sur Seine TEL : 01 49 46 04 49 kutahya.paris@gmail.com
DEV GEMININ ENKAZI 2 YILDA KALDIRILACAK Geçen hafta edinilen bilgiye göre 32 kişinin ölümüne yol açan gemi, İngiltere’deki bir limanda sökülecek. Ancak yine de son karar mart ayında alınacak. 200 kişinin yer alacağı ve iki yıl süreceği öngörülen çalışmalar, 300 milyon Euro’ya mal olacak.
Forbes’in ‘En Etkili 100 Ünlü’ listesinde bir Türk -
ABD’nin önde gelen ekonomi ve haber dergilerinden Forbes, “En Etkili 100” listesini açıkladı. Listede ilk sırayı, Oprah Winfrey’i tahtından indiren yönetmen Steven Spielberg aldı. Ünlü yönetmen, Amerikalıların yüzde 47’si tarafın-
dan etkili bulunuyor. Geçtiğimiz yıl zirvede yer alan Winfrey ise, zamanının daha büyük bir bölümünü sahne arkasında geçirmesinden dolayı bir basamak geriledi. Buna rağmen ünlü televizyoncu, Amerikalıların yüzde 45’inin oyunu almayı
başardı. ABD’nin en ünlü doktorlarından ve TV sunucusu Mehmet Öz ise listenin 7. sırasında yer aldı. Dergi, TV sunucusu olarak Winfrey’in “çırağı” şeklinde nitelendirdiği Öz, Amerikalıların yüzde 40’ı tarafından etkili bir isim olarak görülüyor.
Al Jazeera’den Türkiye atağı -
1996 yılında Katar’da kurulan ve uydu üzerinden yayın yapan Al Jazeera Televizyonu markasını Türkiye’ye taşıma kararı aldı.22 Ocak tarihinde aljazeeraturk.com, mobil uygulamalar ve Al Jazeera Türk Dijital Dergi ile online olarak yayına girmeyi planlayan medya kuruluşunun, yaklaşık bir yıl sonra da televizyonu devreye sokması bekleniyor. Al Jazeera Türk Genel Müdürü İsmail Kızılbay, kanalın Türkçenin konuşulduğu ve anlaşıldığı coğrafyaya hitap edeceğini belirtiyor. Al Jazeera Türk Online Müdürü Can Tüzüner ise internet sayesinde insanlara zaman ve mekandan bağımsız haber erişimi imkanı
Gergedan avlamak 350 bin dolar
-
Karolina, ul.Urocza 1 , 05-303 Mińsk Mazowiecki, Polonya
ABD'de Corey Knowlton adlı bir avcı Namibya'da avlanması için 350 bin dolar karşılığında izin alınması gereken siyah gergedanları öldürmek için bu parayı gözden çıkardığını açıkladı. Corey Knowlton, kendisine verilen avcılık izni sonrası insanların onu yargılamaması gerektiğini belirtti. Hayvanları sevdiğini ve onlara önem verdiğini dile getiren Knowlton, siyah gergedanlarla ilgili daha fazla bilgi edinmek istediğini dile getirdi. Namibya hükümeti 2012 yılında yılda 5 siyah gergedanın avlanmasına izin vermişti.