10 ZETEMAG

Page 1

zete

10

zete


01

El Emeği Göz Nuru Öğrenci İşi Tv Santral ve JoyTürk Akustik

03

Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin’e karıştıran, iki denizi bir eden yer: Merecel Bahreyn

05

Bu tanışma güzel olmadı

06

02

04

Küçük Kırmızı Nokta: Singapur

Zaman ve İktidar

Sonu Gelmeyen “En” Listelerinden

Genel Yayın Yönetmeni Ayşenur Tuncay Yazı İşleri: Huriye Gül - Yasemin Badem Yazarlar: Merve Ateş Bade Baran Tuğçe Karabacak Şeyda Sevde Tunçbilek

Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri tarafından hazırlanmıştır. Nurcan AKAD Hocamıza teşekkürlerimizle…


zete


4

El Emeği Göz Nuru Öğrenci İşi:

TvSantral ve JoyTürk Akustik Merve Ateş Berfu Cihan ve Hande Parlakgüneş. Öncelikle ikisinin de çok yardımsever olduğunu söylemeliyim. Yaptıkları projelerle ilgili ikisiyle konuşmak istediğimi söylediğimde hemen yardımcı oldular. Berfu, Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Televizyonu olan Tvsantral’de çekilen programların kurgularını yaptığı gibi ders kapsamında çekilen “10 Dakika” programının da sunuculuğunu üstleniyor. Hande ise JoyTürk Akustik ekibinde. Projelerin hepsi el emeği göz nuru, buram buram öğrenci işi. Okullarında misafir oldum, çalıştıkları alanları gördüm. Ve şuna eminim ki gelecek ikisi için de berrak.

İlk olarak sizleri tanıyalım… Berfu ve Hande kimdir? Ne yapıyorlar? Berfu: Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı 4.sınıf öğrencisiyim. Aslın-

Televizyon bölümü okudum. Lise son sınıfta ilk stajımı yaptım. Bu sene de 3 aylık yaz tatilimi değerlendirerek 3 farklı yerde staj deneyimim oldu. Hande: Berfu’yla aynı sınıftayım. Aslında mesleğime

da benim Bilgi’deki öğrencilik hayatım “double” şek-

lise yıllarımda başladım, yani 8-9 senedir ‘’televizyon-

linde diyebilirim. Çünkü iki yıllık önlisans programında

cu’’ olma yolunda ilerliyorum. Aydın Doğan Anadolu

Radyo ve TV Programcılığı Bölümü’nden bölüm ikincisi

İletişim Meslek lisesinden mezun olmanın avantajlarını

ve yüksek onur öğrencisi olarak mezun olduktan sonra

üniversite yıllarımda da gördüm. Yaptığım stajlar son-

dikey geçiş ile fakülteye geçiş yaptım ve şimdi okudu-

rasında akademik olarak ilerlemeye karar verdim. 2

ğum bölüme 3.sınıftan devam ettim. İletişime yönelik

senelik bölümümden 3.lükle mezun olup 2013 yılında

aldığım eğitim aslında lise dönemime dayanıyor. Tuncay

yine Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne geçiş yap-

Azaphan Anadolu İletişim Meslek Lisesi’nde Radyo ve

tım. ‘’Sen aslında bilirsin’’ kelimesini çok sık duyduğum


5

halde üniversitenin bana kattığı çok şey oldu mesleki

kuruldu.

anlamda. Tvsantral ’in kurulma süreci nasıl oldu? Berfu, kurulmasından önceki süreyi de sayarsak

Geçen sene temelleri atıldı diyebilirim. TvSantral’in

yaklaşık 3,5 yıldır bu Tvsantral ekibinde çalışıyorsun.

başında bulunan Figen Gönülcan Marangoz Hocamız,

Tvsantral kurulmadan önce neler yapıyordun?

Erdem Demirkol ve tabiki Bilgi Üniversitesi İletişim Fa-

2011’de yani 1.sınıfın bahar dönemine doğru proje bazlı çekimler başladı. Program formatını kendimiz

kültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu’nun desteğiyle bu hayalimiz gerçekleşti.

oluşturup çekimini yapıyorduk. O zaman Tvsantral’in temellerinin atıldığı bir dönemdi. Bilgi Üniversitesi TV ve Prodüksiyon birimiydi. Sonrasında içerik olarak ürettiğimiz formatlar değişti ve çeşitlendi ve Tvsantral

Tv &Prodüksiyon Birimi’nden tvsantral’e geçişte neler değişti? Prodüksiyon biriminde ilk olarak üretilen belirli sa-


6

yıda program formatları vardı ve bu programlar çekilip

Esra ile dönüşümlü olarak mezun adayları yayına alıp

kurgusu yapıldıktan sonra InfoChannel kapalı devre ya-

canlı yayında röportajlar yaptık. Çok keyifliydi ve müt-

yında tüm hafta boyunca yayınlanıyordu. Şimdi, “tvsan-

hiş bir deneyim oldu benim adıma.

tral” adında Youtube kanalımız var ve sosyal medyada oldukça aktif durumdayız. Twitter ve Facebook hesabı-

Çalıştığın ortamın da etkisi büyüktür tabi...

mızdan da çekimlerin backstage görüntüleri, tvsantrale

Tabiki. Bana “Hadi Berfu, birazdan sana bağlanaca-

dair güncel olan ne varsa paylaşımlarını yapmaktayız.

ğız” dediklerinde elime mikrofonu alıp başlıyordum

Kendi kanalımızı, televizyonumuzu kurduk bir bakıma.

kamera karşısında anlatmaya. Her bağlantının sonunda

En önemli gelişme ise bu sene Bilgi Tercih Günleri’nde

alkışlarla motive eden, destekleyen müthiş bir ekip var-

ve aynı zamanda 2014 Bilgi Mezuniyet Törenleri’nde 3G

dı. Aynı zamanda hocalarımın desteği çok büyük. Bana

teknolojisini de kullanarak canlı yayın yapmamız oldu.

bu görevi veren, güvenen ve sonuna kadar destekleyen hocalarıma ne kadar teşekkür etsem az...

Canlı yayınlardan biraz bahseder misin? Sabah 10:00’da yayına başlıyorduk. 19:00’da bitiyordu. Devamında bant olarak gün içersinde çekilen

tvsantral ekibinde kaç kişi çalışıyor? Temelleri atılırken 3 öğrenci olarak çalışıyorduk. Ar-

programlar ve vtrlerin tekrarları dönüyordu. Bu aşama-

kadaşım Hande Parlakgüneş, Taylan Yuva ve ben. Kapalı

da arkadaşım Esra Köleoğulları ile birlikte muhabirlik

devre yayın için içerikleri hazırlıyorduk. Tvsantral şu

görevindeydik. Tercih Günleri boyunca kampüsü ziyaret

anda 80 kişilik bir ekip oldu. Aynı zamanda Halkla İliş-

eden üniversite adayları ve velilerini yayına alıp röpor-

kiler, Medya ve İletişim Sistemleri, Müzik Bölümü’nden

tajlar yaptık. Sunucumuz Bensu çok profesyoneldi. Gün

arkadaşlarımız da var. Dolayısıyla, ciddi bir çalışma po-

boyunca akademisyenleri ağırlayıp canlı yayında prog-

tansiyeline sahip, enerjik, yaratıcı, kocaman bir ekip!

ramlar sundu. Akışa göre programların sonunda Bensu bize pas atıp, Mezuniyet Alanı’na bağlanıyordu. Biz de

Aynı zamanda ders kapsamında çekilen “10 Daki-


7 ka” adlı programı sunuyorsun. Bundan biraz bahsedebilir misin? Güncel olan herhangi bir konu üzerinde, çağırdığımız

Yaptığın projelerde yaşadığın ilginç bir olay oldu mu? İlk röportajım. Haftanın röportajında öğrenci kulüp-

konukla 10 dakika konuşuyoruz. Haftada bir çekiliyor.

lerini tanıtmaya yönelik Kuştepe Kampüsü’ne gittim

TVJ 450 dersi kapsamında çektiğimiz bir program. İçe-

arkadaşımla beraber. Tam bu hafta şunu konuşacağız

rik ve konuk ağırlamada editoryal bir ekibimiz ve bunun

diye anons çekeceğim. Baktım birden alttan alttan bir

dışında teknik ekibimiz var. Editoryal ekip ile gelecek

duman geliyor. Karşımdakiler gülmeye başladı. Meğerse

hafta programda konuşacaklarımızı, ağırlayacağımız

sigarayı atıp söndürmemişler. Röportaj kadrajından o

konukları belirleyip program içeriğini oluşturuyoruz.

kadar komik duruyor ki ama bir yandan da nasıl odak-

Çekim gününde ekiple stüdyoda buluşup hazırlıklara

landıysam kesmiyorum.

başlıyoruz. Dekor kuruluyor, ışık yapılıyor. Projenin her aşamasında öğrenciler yer alıyor.

tvsantral’in dışında başka projeler yapıyor musun? Geçen sene Bilgi Üniversitesi Öğrenci İletişim Ajansı

Çekim öncesinde bir yönlendirme var mı?

PUBLICA ile beraber Ankara’ya gittik. 17. Uçan Süpür-

Yönlendirme “Özel olarak şu noktalara değinebilirsin”

ge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için. Hande ile

şeklinde oluyor onun dışında geri kalanı bana ait oluyor.

festivalin çekimlerini ve kurgusunu yaptık. Bu yaptığı-

Nasıl rahat ediyorsam öyle davranıyorum. Ekibin bek-

mız kurgular haber merkezlerine gönderildi. Kendimizi

lentisi de bu zaten. Gereken durumlarda kulaklıktan da

dışarıya açmış gibi olduk. Çocuk İstismarı’na yönelik

yönlendirme oluyor.

PUBLICA ile ortak hazırladığımız bir kamu spotu projemiz vardı. Biz projenin çekim ve kurgu aşamasında yer


8

aldık.

çekiminde bulunuyorum. Okulun prodüksiyon birimi vardı orda bir sene boyunca çalıştım. Kurgu ve röportaj

Gelelim Hande’ye ve delisi olduğum JoyTurk Akus-

çekimleri yaptım.

tik’e… Önce biraz senden konuşalım. Neler yapıyorsun? 4 belgesel, TV programı çekimi, müzik klibi çalışma-

Veee JoyTürk! Her hafta Salı günleri koşa koşa okula gidiyorum.

larım var. Ayrıca tez çalışmama başladım bu dönem.

Çünkü Salı günü demek JoyTürk Akustik demek! Hem

Belgesel konu araştırması yapıyorum, yine ders kapsa-

sektörle iş birliği içinde çalışmış olmak hem her hafta

mında klipler çekiyorum. İletişim fakültesinin başka bö-

farklı sanatçıların mini konserlerinde bulunmak bir de

lümlerinden olan arkadaşlarımın röportaj çekimi, viral

üstüne bunun çekimini yapmak çok keyif verici.

video istekleri gibi çalışmalarında onlara yardım ediyorum. Bizim okulun iletişim fakültesinin bir dersi olan

Ne kadar zamandır JoyTürk Akustikte çalışıyorsun?

JoyTürk Akustik programı çekimlerinde 4 dönemdir

Aslında 1 dönemlik ders kapsamında veriliyor.1 dö-

kameramanlık yapıyorum. Çalışmalarım Youtube say-

nem alan bir daha alamıyor ama ben 4 dönemdir alıyo-

famda bulunuyor, isteyenler oradan da inceleyebilirler.

rum. (Gülüyor) Dersten kaldığımdan değil, tamamıyla hocamızın isteği ve benim gönüllülüğüm ile oldu.

Hangi projeler içerisinde bulundun? Bizim bölüm gereği projelerimiz çok oluyor. Sayfalarca oturup ezber yapmak yerine elimize kamerayı alıp çekip kurgulayıp somut şeyler çıkarıyoruz. TV programı

O zaman ekiple aran iyi… Arkadaş ortamı, kurduğunuz ekip şahane olunca mini iş deneyimi tadıyorsunuz aslında.

çekimi, müzik klipleri bunlar arasında bir dans perfor-

Birçok projeye görüntü yönetmeni olarak imzasını

mansı çektim mesela… Kısa film tadında birkaç projem

atmış olan Oğuz Yenen hocamız dersin başında ve bir o

daha oldu. Ayrıca haftanın bir günü JoyTürk Akustik

kadar dersi bize sevdiren bize baba olan ve elinden çok


9

şey öğrendiğimiz kıymetlimizdir. Onun desteği ve ben-

Radyoda duyduğum zaman ya da internette videola-

deki emeği büyüktür. Her dönem başı kapısını çalarım;

rımızı izlediğim zaman en keyiflendiğim zaman oluyor.

‘’Hande bu sene de Joytürktesin’’ demesini dört gözle

Her yaptığım proje bir alt basamak oluyor bana. Üstüne

beklerim.

basıp bir üst kademeye taşıyorum kendimi. Kamerayı alıp objektiften baktığınızda kendinizi anlatmak, onu

Çekimler ne kadar sürüyor?

küçük mercekten büyük beyaz perdeye taşımak ve sa-

Günün tamamını kapsayan öğlen 12 de başlayıp

dece sizin değil birçok gözün projenizin üstünde olması

sonunun ders programında belli olmadığı bir ders. Gece

iş aşkınızın başladığı yerdir aslında. Keyfi de burada

10-11 olabiliyor bazen çıkışımız.

başlıyor.

Ama sevdiğim ve severek yaptığım bir iş olduğundan yorgunluğumu eve gelip oturduğum zaman hissediyorum. Başarılı olmamın ve bu yüzden hocamın ‘’Hande sana ihtiyacım var’’ demesiyle koşa koşa gitmemin

Peki, Berfu ve Hande gelecekte nerede olmak istiyor? Berfu: Programcılıkta ilerleme gibi bir hedefim vardı

nedeni bu diye düşünüyorum. Bir ders olarak bakmadım

her zaman. Ancak kararlar tabiki zamanla değişebiliyor.

hiçbir zaman. Benim için orası bir nottan ibaret değildi.

Sektörde devam etmezsem akademik olarak medya alanında ilerleme gibi hedefim var.

Çekimdeki görevin ne? Kamera 1’im ve 7 kameradan da sorumluyum.

Hande: Gelecek için planım akademik olarak ilerlemek. Bunun için daha çok okumam ve daha çok çalışmam gerektiğini biliyorum. İlk aşamam fakülteydi onu

En keyiflendiğin zaman?

başardım. Önümde daha çok yol var.


10


11

Küçük Kırmızı Nokta Tuğçe Karabacak Ülkemizden 11 saatlik uçak yolculuğuyla ulaşacağımız bu kültür zengini şehir devleti, genellikle yasaklarıyla tanınan hem şirin hem teknolojik bir ülke. Peki, neden küçük kırmızı nokta deniyor? Haritalarda başkentler küçük kırmızı nokta ile gösterilir ya hani; işte Singapur zaten o kadarcık göründüğünden dünyadaki tarifi de bu imiş “küçük kırmızı nokta”.

Merlion Park


12 Singapur Flyer

Gerek inanç yapısı gerek konuşulan diller gerekse mutfağı olsun her alanda kültürel bir çeşitlilik barındırması bu ülkeyi neden görmeniz gerektiğini anlatıyor aslında. Bu büyük zenginliğin ancak minik bir kısmını anlatabilecek olsam da, Singapur’u simgeleyen birkaç yapıyı paylaşırken, bu küçük kırmızı noktanın büyük kuralları şaşkınlık içinde bırakacak.

Gardens By The Bay Singapur Rengârenk ve huzur verici bir bahçedir Gardens By The Bay. Singapur’a gelen turistlerin Botanik Bahçesi’nden sonra görmek istedikleri yegâne yeşillik alan tam da burasıdır.

Merlion Park Altı denizkızı, üstü aslan olan ve ağzından su fışkırtan bu heykeli görüp fotoğraf çektirmeden Singapur’u gördüm diyemezsiniz.

Universal Studyoları Bu eğlence merkezi Asya Kıtası’nın Japonya’dakinden sonra ikinci ve Guneydoğu Asya’nın ise ilk Universal Studios parkı olma özelliğini taşıyor. Yılın her günü açık olan Universal Stüdyoları içerisinde farklı eğlence konseptleriyle 7 bölge bulunuyor.

Singapur Flyer Kocaman kapsüllerden oluşan 165 metre yüksekliğe sahip devasa bir dönme dolap bu. Seyr-i Singapur yapabileceğiniz bu dönme dolapta yarım saat geçirmenin bedeli ise 29.50$

Jurong Bird Park Jurong Bird Park küçük büyük her yaştan insanın ilgisini çekecek türden bir yer. 1971 yılında ziyaretçilerine kapısını açan bu kuş parkına yıllık ortalama 900.000 kişi gelmekteymiş. Bin bir çeşit kuş çeşidiyle, yeme-iç-


13 Gardens By The Bay Singapur

Universal Studyolar覺


14 Jurong Bird Park

me yerleri ve hediyelik eşya satan mağazaları ile Jurong Bird Park, doğa ve hayvan severlerin Singapur’da mutlaka görmesi gereken yerler arasında. KOPİTİAM Uzakdoğu’ya özellikle de Singapur ve Malezya`ya yolu düşenler bu kelimeye sanırım yabancı değildir. “Kopi= Malay dilinde Kahve anlamına gelirken ve “Tiam= Hokkien Çincesinde Dükkân anlamlarına geliyor. Türkçe’deki kahvehaneye karşılık gelse de bizden farklı olarak kopitiamlara bir şeyler yemek, içmek ve sohbet etmek amacıyla genç-yaşlı, kadın-erkek her yaştan insan gidiyor. Yasak demek de mi yasak?! Yasaklar şehri Singapur’da; • Sakız ticareti yapmak, sakız satışı, medikal durumlar haricinde sakız çiğnemek toplu taşıma araçlarının

kapılarına yapıştırılan sakızların neden olduğu ciddi arızalar sebebiyle kesinlikle yasak. • Her ne durumda ve ne şekilde olursa olsun ülkeye uyuşturucu ve türevlerini sokmak, ticaretini yapmak ve kullanmak yerli- turist fark etmeksizin idam ile sonuçlanabilmekte. • Bir paketten fazla Singapur markası olmayan sigarayla ülkeye giriş yasak. • Toplu taşıma araçlarında yemek-içmek yasak. • Trafik lambalarının ve yaya geçitlerinin olduğu yerler dışında karşıdan karşıya geçmek yasak • Toplu taşıma araçlarına Asya’ya özgü bir meyve olan duryanla binmek yaydığı ağır kokusu nedeniyle yasak. • Yabancıların ev satın alması yasak. Ancak 99 yıllığına kiralayabiliyorlar. • Birini izni olmadan kucaklamak, sarılmak yasak • Tecavüz idam ile cezalandırılıyor. • Birine ait şifreli olmayan bir bağlantıdan internete girmek yasak.


15


16

Şems-i Tebrizi’yi Mevlana Celaleddin’e karıştıran, iki denizi bir eden yer:

Merecel Bahreyn Yasemin Badem “Şems’im (güneşim), ayım geldi gözüm, kulağım geldi gümüş bedenim geldi altın madenim geldi başımın sarhoşluğu geldi yolumu vuran geldi tövbemi bozan geldi gözümün nuru geldi başka ne dilediysem işte o dilediğim geldi... Böyle bekledi Mevlana Şems’i, mevlasına kavuşacağı günü bekler gibi...


17

“Hamdım, piştim, yandım” sözüyle yaşamını özetleyen Mevlana Celaleddin Rumi ölüm gününü de vuslat günü olarak kabul etmişti. Ona göre öldüğü gün; yani ‘Şeb-i Arus’ onun ‘Düğün Günü’ydü, çünkü O aslında öldüğünde yaşamaya başlayacak ve ancak o zaman ilahi aşkına, Allah’a kavuşacaktı... Mevlana ölümünün ardından ahlanıp vahlanmayı “Ne yazık!” olarak adlandırdı. Şeb-i Arus günü mutluluk günüydü, bayram zamanı... Bu sebeple Konyalılar 741 yıldır her yıl 7-14 Aralık tarihleri arasında törenler düzenliyor ve Mevlana’nın aşkına kavuştuğu günü Semah gösterileri ve ilahilerle anıyor. Bu yıl Şeb-i Arus törenleri sadece Konya’da değil Ankara ve İstanbul’da da gerçekleştirildi. Törenler 13 Aralık’ta İstanbul, 14 Aralık’ta Konya ve 19 Aralık’ta Ankara’da düzenlendi. Şeb-i Arus sebebiyle ben de Ahmet Ümit’in Bab-ı Esrar kitabını sizinle paylaşmak istedim. Ahmet Ümit kitaplarının içinde sanırım en mistik olanı Bab-ı Esrar. Şems-i Tebrizi’yi bekleyen Mevlana’yı, Mevlana’ya kavuşmak için yollara düşmüş Şems’i, babasının izlerini Konya’da bulan ama bulmaktan da korkan Karen Kimya Greenwood’un gözlerinden anlatan bir kitap Bab-ı Esrar. Okurken insanın elinden bırakmak istemeyeceği, sonunun gelmesini dört gözle beklediği


18

ama sonunun gelmesinden de korktuğu bir kitap. Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın... Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya... Kapıları sırlara açılan bir kent... Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar... Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı... Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu... Ölümün yok edemediği bir sevda... Yıllara direnen bir sevgi; Şems-i Tebrizi ve Mevlana Celaleddin-i Rumi... Günümüzden yedi yüz küsur yıl öncesine uzanan gerilim dolu, heyecan yüklü, mistik bir serüven... Bab-ı Esrar. Sıradan bir iş seyahatinin mistik bir olaya dönüştüğü kitapta, babasının memleketi olan Konya’ya

geldiği için huzursuz olan Karen Kimya; aşkı, aşığı Şems’in peşinden giderek öğrendi tabi onunla birlikte ben de. Öyle bir aşk düşünün ki kendinden vazgeçmeyi kendi rızanla kabul ediyorsun, öyle bir aşk düşünün ki gönlünüzde ne bu dünyanız kalıyor ne bu dünyadan bir şey o Aşktan başka. Kitabı okurken Mevlana’yı okuma, ama sindire sindire okuma, Şems’e hak ettiği değeri verme arzusu geliyor insana. Merec-el Bahreyn’de Şems’e kavuşan Mevlana olmak istiyor insan, ölüm gününü düğün günü olarak kabul eden Mevlana olmak, bu dünyadan isteği kalmamış sadece ilahi aşkına kavuşma arzusuyla yanıp tutuşan, huzur bulmuş Mevlana...


19


20


21


22

Zaman ve İktidar Şeyda Sevde Tunçbilek “İktidarın en büyük mücadelesi zamana karşıdır. Çünkü zaman, tıpkı bir akarsu gibi, devrimci ruh ve muhafazakar duruş arasından ince ince akar, iktidar havzasında aşınmalara sebep olur. Elbette mücadele etmek zor, çünkü her nasıl ki toplum dinamik bir yapı ve daimi bir değişim içindedir, işte öyle de eski sistemin kazananlarına ihanet etmektedir.”

Her yeni düşünce biçimi, din, ideoloji önce put kırıcıdır. Eski sistem tarafından baskılanmıştır; hapsolmuşluğuna bir çıkış arar, devrimcidir. Ne zamanki bizim mazlum muhalefetimiz iktidar mekanizmalarını ele geçirir, işte o zaman kendi devriminin muhafızı olur. Lenin ve Stalin aynı kişi değildir. Kendi kutsallarını, kırmızıçizgilerini belirler. Eski devrimciliğinin verdiği paranoya ile giderek daha da tahammülsüzleşir; her aynaya baktığında arkadan bir gölge geçivermiş gibi hisseder. Halkı devrimi- hali hazırda var olan şekli- ile çerçe-

velemek gerektiğine inandırmak için kendi tehditlerini ve düşmanını yaratır. Düşman her saldırıya geçtiğinde bir sur muhakkak bulur çünkü bu surlar – henüz gelmemiş olan- düşmanlar sebebiyle, fikriyle ve yardımıyla yapılmıştır. İşte bu dünün devrimcisi, bugünün iktidarı olan hareketin atması gereken çok elzem iki adım vardır; kendi yeni dünyasını tanımlamak ve eski dünyayı yok etmek. “Dünya” kelimesi burada alelade araya girmemiştir; dinler ve modern dinler olan ideolojiler dünyayı anlamak ve anlamlandırmak üzerine bir


23

paket oluşturup, tabi olanlara zihin konforu / açıklığı lütfederler. Hakikat tanımının referans kaynağı olurlar. Bu referansla insan, baktığı şeyi nasıl görmesi gerektiğini öğrenir. –meli, - malıya dair bütün soruların cevabı İslamdadır, İsevilikte Marksizmdedir. İnsanları, yeni bir dünya idealine inandırmak için cesur adımlar atmak ve geçmişin kalıntılarını temizlemek mecburidir. Bu, kimi zaman Çar’ı ormanda öldürmek, kimi zaman giyotin, kimi zaman da İskenderiye kütüphanesini yakmak olur. İktidarımızın bu hamleleri yalnızca pejoratif ma-

nasıyla düşünülmemeli. Bu doğal süreçtir, döngüdür. Çünkü her nasıl ki toplum dinamik bir yapı ve daimi bir değişim içindedir, işte öyle de eski sistemin kazananlarına ihanet etmektedir. Toplumun her bir katmanı aynı hızda ve şekilde değişmez, dolayısıyla eski sistemin kaybedenleri – ki onlar şimdi kazanmaktadır- ile yeni sistemin kaybedenleri –halbuki onlar önceden kazanıyorlardı- daimi bir çekişme halindedir. Dolayısıyla yeni iktidarımızın ürettiği çocuklar şiir yazmaktan ziyade ezberleyip, tekrar tekrar okumayı öğrenir.


24

Bu tanışma güzel olmadı… Merve Ateş Doğrusunu söylemek gerekirse Deniz Seki’den pek haberdar olan biri değildim. Küçüklüğümde kulağıma çalınan bazı şarkıları vardı ve o zamanlar pek yorumlayamadığım birtakım haberleri gelirdi kulağıma.

Seki yakalandığı andan itibaren basın o kadar üstüne geldi ki artık ben de “Dur bakalım ne oluyor?” demeye başladım kendi kendime. Yaşayabileceği acılar, basının önünde görülmenin verebileceği utanç, tekrar hapse girmenin yaşatacağı travmalar yok sayılırcasına bol bol sorular soruldu. Özellikle de Seki’nin ağlayan resimleri çekildi, haberlerde yayınlandı. Basın bu süreçte Seki’ye yaptıklarından sonra acınacak hale gelmiş, başına gelenleri sonuna kadar hak eden kadın muamelesi yapmayı uygun buldu ve bu strateji tuttu da. Uyuşturucu kullandı, iddialara göre ticaretini yaptı ve şimdi cezasını çekiyor. Bunlar görünenler, işin derinine de inmek gerek. “Acaba neden kaçmayı seçti?” Deniz Seki’nin tutukluluk kararı onanmadan önce yaptığı açıklamaları hiç dinlediniz mi? Bir anda alıştığınız yaşamdan kopup hapishaneye giriyorsunuz. Orada aylarca zorlu zaman geçiriyorsunuz. Bir de bunun topluma yansıyan itibarsızlaştırma tarafını da unutmayın. Günlerini hapishanede geçiren, yıllar içinde yaşadığı değişimi gören ünlü bir kadının yaşayabileceği acılar ve üzüntüler… Ya hapishane koşulları… Seki tekrar tutuklanmadan önce yaptığı açıklamada şöyle diyordu: “O çirkin yerin kokusu geliyor burnuma çok kötü… Hele suçsuzsan o çok ağır bir şey. Tekrar hapis yatmak… Ölürüm herhalde yani canlı canlı ölüm. Beni

assalar daha iyi. “ Kanser riski taşıyan bir hastalığınız, yanında olmayı istediğiniz sevdikleriniz ve aklınızda geçmişten kalma kötü hapishane anıları… Seki’nin bu koşullar altında kaçmayı seçmesi suç teşkil eder mi? Tartışmaya açık. Öte yandan şu durumu da incelemek gerekiyor: “Uyuşturucu içmek suçundan yargılanan o kadar ünlü varken neden sadece Deniz Seki? Deniz Seki herkese ders verilmek için seçilen bir kurban mıydı? Kimisi açık, kimisi gizli uyuşturucu tüketen birçok insan var. Bu işi büyük bir pazarlama ağı haline getirmiş uyuşturucu çeteleri. Bu maddelerden zarar gören, hayatını kaybeden gençlerimiz git gide artarken Deniz Seki’yi hapse atarak bütün problemler çözüldü mü? 2013 yılında ünlü isimlere yönelik büyük çaplı bir uyuşturucu operasyonu düzenlendi. Aralarında İlker Aksum, Nehir Erdoğan, Sarp Apak, Özge Özpirinççi, Çağatay Ulusoy gibi isimler vardı. Operasyon sonucunda Kenan İmirzalıoğlu, Engin Altan Düzyatan, Özge Özpirinçci, Nehir Erdoğan, Ersin Korkut, Barış Günay, Kaan Uysaler, Selma Yılmaz ve Onur Buldu herhangi bir talep olmadan serbest bırakıldı. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen Engin Günaydın, Hakan Yılmaz, Sarp Apak, Mehmet Erdem ve Gökçe Özyol ise 50.000 lira kefalet, yurt dışı yasağı ve denetimli serbestlik ile serbest bırakıldı.


25 Deniz Seki’ye geliyoruz, 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yatması gereken azami süre ise 2,5 yıl. Şimdi sorularım var: “ Neden Seki’ye önceki örneklerden daha ağır bir ceza öngörüldü?” “Kefalet neden olmadı?” Uyuşturucu kullanmaya ek uyuşturucu ticareti yapmak filli dolayısıyla diyelim. Uyuşturucu ticareti yaptığına dair belgeler neler ve neden kamuoyuyla paylaşılmıyor?” Soru soruyu açar, uygun bir cevap bulmadan da bitmez. Bu soruların bir an önce cevaplandırılmasıyla beraber Deniz Seki’ye sabır ve metanet diliyorum. Sizinle böyle bir olay aracılığıyla tanışmak istemezdim ama hayatın ne getireceği maalesef hiç belli olmuyor. Adalet terazisi sizinle olsun.


26

Sonu Gelmeyen Ayşenur Tuncay Bir yılı geride bırakırken bitmek bilmeyen “EN” listelerinden biri: 2014’ün en sıradışı karelerinden bir fotoğraf seçkisi

1 - Ajay Verna / Barcroft India Avtar Vingh Hindistan’da “Pagdi” olarak bilinen devasa büyüklükteki Pencap türbanı içerisinde. Bu geleneksel kıyafette kullanılan kumaş 13 olimpik yüzme havuzunu çevreleyebilecek uzunlukta. Altmış yaşındaki Avtar Vingh yaklaşık 16 yıldır her gün düzenli olarak bunu giyiyor ve hazırlanması yaklaşık 6 saatini alıyor.


27

“En” Listelerinden

2 - Alpay Erdem / Muddy Smile / 2014 Sony Awards 2014 Sony Dünya Fotoğrafçılık Ödülleri finalistlerinden “Çamurlu Gülüş” Türkiye’den Alpay Erdem’in çalışması.

3 - Bernhard Lang / Barcroft Media Yüzlerce parlak renkli şemsiye ve şezlongların oluşturduğu simetrik görüntü Ağustos ayında İtalya’nın Adriyatik kıyılarında çekilmiş. 44 yaşındaki fotoğrafçı Bernhard Lang, helikopterle kıyı şeridindeki otelleri görüntülerken 500 metre yükseklikten bu anı yakalamış.


28

4 - Bülent Suberk / Türkiye Sony Dünya Fotoğrafçılık Ödülleri kapsamında ülkemizden ödüle layık görülen fotoğraf

5 - Dale Morris / Barcroft Media Geçtiğimiz Şubat ayında ABD’nin Californiya eyaletinde çekilmiş bu fotoğrafta Game of Thrones karakterleri en şirin şekilde yeniden yaratılmış. Bono Jon Snow, Blue Ned Stark Roxy ise Bran Stark olarak giydirilmiş. Sahipleri Phillip Lauer ve eşi Sue, Pug cinsi köpeklerini küçüklüklerinden beri sinema ve televizyon karakterleri gibi giydiriyorlar.


29

6 - Daniel Botelho / Barcroft Media Karayip Denizi’ndeki Porto Riko yakınlarında yer alan adanın Maho Sahili’nde çekilmiş bu fotoğrafta kumsaldan fırlatılan bir taş nedeniyle uçak, Prenses Juliana Uluslararası Havaalanı’na iniş yapamadan inanılmayacak şekilde yakın bir mesafeye iniş yapmak zorunda kalmış.


30

7 - Neville Jones / Avustralya / 2014 Sony Awards 2014 Sony Dünya Fotoğrafçılık Ödülleri kapsamında birçok ülkeden gönderilen 140.000 fotoğraf arasından seçilen Avustralyalı Neville Jones’un “Eve Dönüş” isimli fotoğrafı.

8 - Suthas Rungsirisilp / Tayland / 2014 Sony Awards “Çocuk Günü” isimli siyah beyaz fotoğraf


31 9 - Tandis Khodadadian / Los Angeles, CA, ABD Yaklaşık 50.000 kişinin yarıştığı Smithsonian Dergisi Fotoğraf Yarışması’nda finale kalan 27 fotoğraftan biri fotoğrafçı Tandis Khodadadian’ın doğduğu yerde bulunan “İsfahan Mavi Kemerli Camii” isimli fotoğraf

11 – Xinhua / Landov İspanya’nın Tarragona şehrinde 25. Castells Yarışması’nda katılımcıların oluşturduğu insan kulesi. Bu zorlu insan kulesini oluşturabilmek için yaklaşık 30 kişi bir araya gelmiş gözüküyor.

10 - Thomas Pepper / Birleşik Krallık Smithsonian Dergisi Fotoğraf Yarışması kapsamında seçilen “Thames Nehri Altında Greenwich Tüneli” isimli fotoğraf



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.