14 // OCAK’15
//
01.
MONICA BELLUCI İKİNCİ BAHARINI YAŞIYOR
//
//
02.
GELECEĞİ YARATAN ADAM: ELON MUSK
03.
ARŞİVLERİMİZİN ÖMRÜ NE KADAR? //
04.
CHARLIE HEBDO’NUN SES GETİREN KARİKATÜRLERİ
Editör: Cem GELGÜN
01. MonIca BelluccI hayatının ikinci baharını yaşıyor
Bağımsız Avrupa sinemasının en önemli aktrislerinden biri olan ve 2005 yılında vizyona giren tüyler ürpetici ‘Irréversible’le adını tüm dünyaya duyuran Monica Bellucci, on sekiz yıllık eşi Vincent Cassel’den boşandıktan sonra yeniden doğduğunu ve 50. yaşını büyük bir olgunluk ve hafiflikle yaşadığını anlatıyor. 2015 sonbaharında vizyona girecek yeni James Bond’da rol alan Bellucci, kariyerini, çocuklarını ve nasıl bir anne olduğunu Paris Match’a anlattı.
6
aldım. Birbirine karışan farklı dünyalar fikri her zaman hoşuma gitmiştir. James Bond’daki rolünüz nedir? Bundan bahsetmeye hakkım yok. Size söyleyebileceğim tek şey, karakterimin adı Lucia ve çekimlere ocak ayında başlıyorum. James Bond kızları arasında en yaşlı olanı olmanız sizi üzdü mü?
Hayatınız koşturmakla geçiyor ama Hayır tam tersine! Bu, kadınlara farklı bir yaptığınız herşeyi, çocuklar dahil, geç yapı- gözle bakılabileceğini ve bugün, 50 yaşındaki yorsunuz! Bugün 50 yaşında, sizi gelecek bir kadının hala çekici olabileceğini gösteriyor. Onun ne dediğini dinliyorsunuz ve imajı bir James Bond’da “Spectre”de göreceğiz… referans olarak kalıyor. Catherine Deneuve Hayata her zaman farklı bir yaklaşımım ve Isabelle Huppert gibi aktrisleri, onların olmuştur. Deva’yı 40 yaşında, Léonie’yi ise 45 yaşında görmek, beni mutlu ediyor! yaşımda doğurdum. ‘Irréversible’i Asterix’le aynı zamanda, ‘Malèna’yı da Matrix’le bera- İnsanlar düş ve cazibe eksikliği yaşıyorlar. ber çektim. Ve şimdi de, Emir Kusturica’nın 1950’li yılların şık ve zarif İtalyan aktris “On the Milky Road”unun çekimleri daha yanınızı nostalji ve klişeye düşmeden yanbitmeden, yeni James Bond ‘Spectre’te yer sıtarak bu boşluğu dolduruyorsunuz. Bu
düşünülerek verilmiş bir karar mı yoksa gerçek kişiliğiniz mi? Kendinize gerçek olmayan bir kişilik yaratamazsınız. 50 yaşında, hala bazı yetenekli insanlarda arzu uyandırabilmek beni çok mutlu ediyor. Yönetmenleri beni aramaya zorlayan ben değilim. Benim özgür olduğum nokta ise, bana sunulanlar arasından beğendiklerimi seçebilmek, diğerlerini ise geri çevirmek. İmajıma gelirsek, buzdağının görünen bölümü olduğunu söyleyebilirim. O kendi hayatını yaşıyor, ben ise kendiminkini. Olduğum kadın oyuncuyu etkiliyor ama oyuncu da olduğum kadını. Kim olduğumu görmeye çalışıyorum ve bazen şaşırdığım da oluyor. Kendimden herşeyimi daha vermedim.
Evet korkan. Risk almaktan korkan. Ama biliyorum ki ancak suratına kapılar kapatılarak ilerleyebiliriz. Suratınıza en son ne zaman bir kapı kapatıldı? 18 yıllık bir birlikteliğin ardından Vincent’dan boşandıktan sonra. Bazen o adımı atmak, herşeyi değiştirmek büyük cesaret ister. Kendinizi yeniden keşfediyorsunuz. Geçtiğimiz yaz ikinizi bir arada gören biri: “Sanki hiç ayrılmamış gibiler. Bilmesek, birbirine aşık iki insan derdik!” demiş. Bundan, ayrılığınızın evliliğinizden daha başarılı olduğunu mu çıkarmalıyız?
İtalya’nın ‘Umbria’ bölgesinden geliyorsu- O kadar ileri gitmezdim ama aşk, özellikle de nuz. Umbria kelimesinde ‘gölge’ var. Güzel, çocuklar olunca, hala orada olabiliyor. Sadece şehvetli ve serinkanlı bir italyan kadını ola- başka bir boyut kazanıyor. Arkadaş olarak kalrak tanınıyorsunuz ama bunun arkasında dık ve bu ebediyen devam edecek. çok başka şeyler olduğunu hissediyoruz… Brezilya ve Fransa arasında geçen hayatıİnsanların bana bakışını seviyorum ama beni nızı nasıl organize ediyorsunuz? gerçekten gördüklerinden emin değilim. Çocuklarım olduğundan beri çok daha az Kızlarım, doğduklarından beri o kadar çok zaman buluyorum ama ben gerçekten yalnız- ülkede yaşadılarki bu tarz değişiklikler onları lığı seven biriyim. Ama yine de, dediğiniz gibi kesinlikle etkilemiyor. Beni de öyle. Şimdilik serinkanlı tavırlarımın arkasında patlamaya asıl evim Paris. hazır bir volkan gibiyim! Herkes Paris’ten ayrılırken siz geri geliyorKendinizi özgür bir kadın olarak tanımlı- sunuz neden? yorsunuz ama gerçekten de özgür müsünüz? Neden olmasın? İçimdeki herşey İtalyan ama Meraklı, tutkulu ve arzulu bir kadın diyelim. kalbimin bir bölümü her zaman Fransa’ya Her zaman sanatsal yanını beslemeye çalışarak bağlı kalacak. kendini bulmaya çalışan bir kadınım. Bazen Sonuç olarak bu tecrübe size ne kazandırdı? de korkan bir kadın. Korkan? 7
Kendi yaşadığın sorunlardan dolayı sürekli başkalarını sorumlu tutmamayı. Bir ilişkide,
tangoda olduğu gibi, dans edebilmek için iki kişi olmak gerekir! Bu ilişkinin yürümesi için diğerinin özgürlüğünü kısıtlamamak gerekir. Arkadaşlıkta olduğu gibi aşkta da dengesizlik, birinin diğerinden daha verici olmasından kaynaklanır. Bir ilişki çalışılamaz, işler ya da işlemez. Geriye doğru baktığınızda “şöyle ya da böyle yapabilirdik” ya da “bu farklı olabilirdi” dediğiniz oluyor mu yoksa sadece “Hayat” mı diyorsunuz? Platon derdi ki: “Tanıştığın insanlara saygı duy çünkü herkes kendi içinde büyük bir savaş veriyordur”. Hayatın bir savaş olduğu gerçek. Ama kesinlikle yaşanmaya değer bir savaş. Hayatınızı yeniden kurmayı düşünüyor musunuz yoksa “Aşk hikayeleri yeter!” mi diyorsunuz? Ben aşka inanan biriyim. Bazen tutkulu duygularımdan dolayı ayağımın kaydığı oldu ama yaşadığım tecrübeler beni her zaman zenginleştirdi. Aşk ve tutku benim hayatımın lokomotifi oldu. Peki bütün bu tecrübelerin sonunda bugün olduğunuz kadını seviyor musunuz?
8
Daha başka hiçbir şeye ihtiyacım yok! Kendimi canlı, tutkulu, arzulu ve beni alıp götüren yeni bir enerjiyle dolu hissediyorum. Kızlarımın büyüdüklerini görünce geçen zamanın farkına varıyorum. Hayatıma yön verdiler ve anlam kattılar. Umarım, kızlarım büyüdüklerinde, tüm defolarıma rağmen sevildiklerini hissederler. Aynı benim hissettiğim gibi. İyi bir anne olup olmadığımı bilmiyorum ama en azından buna çalışıyorum.
Kendimi tarif etmem gerekse, tüm ihtişamıyla ve çelişkileriyle gerçek bir İtalyan annesi ve bir oyuncu olduğumu söyleyebilirim. Kendimi Bugün mutlu bir kadın olduğunuzu söylebaşkaları sayesinde tanıdım. Kadınları sevi- yebilir miyiz? yorum. Aramızda iyi bir ilişki, iyi bir diyalog Kendini arayan bir kadınım ve bu arayış var, birbirimizi anlıyoruz. boyunca acı dolu anlar olduğu gibi büyük Hayatı dolu dolu yaşadığınızı söylüyorsu- mutlulukların olduğu anlar da var. Bu hayatı nuz. Bugün sahip olamadığınız neye sahip ben seçtim. Günü yaşıyorum ve her günü büyük iştahla ısırıyorum. olmak isterdiniz?
9
02.
GeleceÄ&#x;Ä° yaratan adam: Elon Musk
10
Zip2, PayPal, SpaceX, Tesla, SolarCity… Tuttuğunu altına çeviren bu Amerikalı milyarderi nasıl tanıtacağımızı bilemiyoruz. Girişimci? Mucit? Bilimadamı? Kariyerine, şirketler hakkında internet üzerinden bilgiler veren Zip2 Corporation’la başlayan, daha sonra PayPal’ı yaratan, bununla yetinmeyip Tesla Motors’la elektrikli araba üretimine girişen ve son olarak da SpaceX projesiyle uzaya el atan Elon Musk, ‘Falcon 9’ füzesinin fırlatılışından önce internet sitesi Reddit.com’in soru cevap bölümü ‘Ask Me Anything’in konuğu oldu. - SpaceX’in fırlatılış teknolojisi, her ne kadar yenilenebilir olsalar da hala eski tarz füzelere dayanıyor. Gelecekte ‘SABRE’ gibi hibrid uzay mekiklerini ya da NASA ve Google’un tasarlamaya çalıştığı uzay asansörlerini kullanmayı düşünüyor musunuz? Dünyanın yörüngesine ya da daha ilerisine gitmeyi düşünüyorsanız, tavsiyem bildiğimiz basit ve sağlam roketleri kullanmak olacaktır. Von Braun ve Korolov’un uçaklardan anlamadıklarını sanmamak lazım, oldukça akıllı insanlar. - Sayın Musk, Falcon 9’un ilk kapsülünü uzay boşluğundaki mavnaya nasıl yanaştıracaksınız? Yer çekimiyle mi yoksa başka bir mekanizmayla mı? Büyük ölçüde yer çekimiyle olacak. Roketin ağırlık merkezi alçak olduğundan, bütün mekanizmalar ve yakıt alt bölümlerde bulunuyor. İniş takımlarının altına çelik ayakkabılar koyarak bu soruna çözüm bulmuş olacağız. - Jüpiter’in uydusu Europa’ya inilemeyeceği söyleniyor, doğru mu yanlış mı?
11
Europa’ya bilimsel araştırmalar için kesinlikle bir mekik gönderilecek.
- Gündelik alışkanlıklarınızdan hangisi üzerinizde pozitif bir etki yaratıyor? Kesinlikle duş almak!
12
çalışmaktan ve projelerinize küçük de olsa katkı yapmaktan dolayı duyduğum gururu dile getirmek istiyorum. Sadece benim için değil ayrıca bir çok çalışan için ilham kaynağısınız. Sorum şu: Kariyeriniz boyunca giriştiğiniz işlerde birçok zorlukla karşı karşıya kaldınız. Sizin gibi zorluklarla karşı karşıya kalan kişilere verebileceğiniz bir tavsiye var mı?
- Yolladığınız mekiğin ‘uzay limanına’ başarıyla yanaşma ihtimalinin yüzde 50 olduğunu söylemiştiniz. Böyle bir oran vermenize neden olan faktörler neler? Bir de iniş takımlarından biraz daha bahsedebilir misiniz; soğuk gaz roketleriye manevralar yapan Aklıma Winston Churchill’in harika bir sözü geliyor: “Eğer cehenneme doğru gidiyorsanız, mekiklerden farkı nedir? ilerlemeye devam edin!” Rakama gelirsek, bunu tamamen uydurdum - Bu kadar çok şeyi, bu kadar çabuk nasıl öğrehiçbir fikrim yok! (gülüyor) niyorsunuz? Birçok insan kitaplar okur, akıllı Ürettiğimiz iniş takımları, ince bir iniş yap- ve bilgili insanlarla konuşur ama siz olayı bir mak için hayati bir önem taşıyor. Nitrojen üst boyuta taşıdınız. Uzay mühendisliğinde, roketlerinde aerodinamik güçler çok kuv- mekanik mühendislikte, elektrik mühendislivetli. Bu nedenle ince manevralar yapmak zor ğinde, yazılım ve bilgisayar mühendisliğinde ve bunların tüm alt kategorilerinde inanıloluyor. maz bilgilere sahipsiniz. Herkesten daha çok (Tesla Motors için parçalar üreten Toyota bilgiyi beyninize yazabiliyorsunuz. Öğrenme tsusho firmasında çalşıyor.) Öncelikle, sizin ve ezberleme konusunda verebileceğiniz tavyarattığınız bir şirketle bağlantılı bir işte siyeler var mı?
Oysa hafızamın dolmuş olduğu hissine kapılıyorum! Son zamanlarda yeni konulara eğilmem oldukça zor ve eskisi gibi kapanıp öğrenecek zamanım pek yok. Dürüst olmak gerekirse, insanların düşündüklerinden çok daha fazlasını öğrenebileceklerine inanıyorum. Hiç denemeden pes eden yığınla insan var. Tavsiyem ise: Bilgiyi, öğrenimi bir mantık ağacı olarak görmek lazım. Temel prensipleri yani ağacın gövdesini ve ana dalları iyi anlamaya özen gösterin. Bunu yapmadan küçük dallara ve yapraklara yani detaylara girerseniz onların tutunacağı hiçbir şey olmaz. - Merhaba. Ben bir öğretmenim ve öğrencilerimin büyük hayaller kurmaları için onları
13
cesaretlendirmeye çalışıyorum. Sizin hocalarınız sizi cesaretlendirmek için ne demişlerdi? Eğer ki hiçbir şey yapmadılarsa ne yapmalarını isterdiniz? En iyi öğretmenim ilkokuldaki okul müdürümdü. Matematik öğretmenimiz bir nedenden dolayı okuldan ayrılmış ve müdür de derslere kendisi girmeye karar vermişti. Müdür programı biraz hızlandırmak ve iki yılın konularını bir yılda yapmak istedi. Bu daha fazla ders, daha fazla ev ödevi anlamına geliyordu. Ancak bunları yaptıktan sonra müdürden II. Dünya Savaşı’nda askerlik anılarını dinlemeye hak kazanıyorduk. Size garanti edebilirim, hikayeleri dinlemek için herkes ödevlerini eksiksiz yapıyordu.
03.
Arşİvlerİmİzİn ömrü ne kadar?
14
Dijital çağa geçişimizden beri dinlediğimiz 2006 - Blu-ray: 5-10 yıl müzikleri, seyrettiğimiz filmleri, okuduğumuz kitapları ve hatta kişisel anılarımızı bile, yani Görüntü ve ses kalitesiyle, çizilmelere ve neme fotoğrafları, mektupları, zamanla aşınan ve bir karşı dayanıklı olmasıyla kardeşleri DVD ve süre sonra kullanılamaz hale gelen cihazlarda CD’leri bir kenara iten Blu-ray diskler düşünsaklıyoruz. Geçmişte ‘elle tutulur’ anılarımız bir düğümüz kadar uzun ömürlü olmayabilir. Aynı yangın, sel ya da kaza sonucu yok olabilecekken boyuta sahip olmasına rağmen çok daha fazla bugün küçük bir devre hatası bile sahip oldu- veri yüklenebilen Blu-ray diskler, sıkıştırılmış ğumuz herşeyi bir anda kaybetmemize neden formatları nedeniyle oldukça çabuk eskiyebiolabiliyor. Cebimize sığacak kadar küçük olan liyorlar. Yapılan testlerde, 250 saat kullanımın bu cihazların inanılmaz bir yer tasarrufu yap- ardından yıpranma belirtileri tespit edilirken, tığı bir gerçek ancak teknoloji ilerledikçe, ne CD’lerde bu rakam 2000 saate ulaşıyor. ilginçtir ki, kullandığımız aletlerin ömrü kısalıyor. Peki belgelerimi arşivlememizi sağlayan bir 2004 - USB Bellek: 10-75 yıl USB belleğin, harici sabit disklerin, dvd’lerin, eski kasetlerin, vinillerin, fotoğrafların, kağıdın 1984 yılında Toshiba tarafından geliştirilen ama piyasaya yirmi yıl sonra çıkan ve veri taşıma ya da papirüsün ömrü ne kadar?
konusunda hayatımı kolaylaştıran USB bel- 1982: CD (ve DVD): 20 yıl leklerlerin ömrü oldukça değişken olabiliyor. Binlerce kez boşaltıp yeniden yükleme yapabi- 80’li yılların başında piyasaya çıkan CD leceğiniz, küçük boyutu nedeniyle şoklara ve (Compact Disc) formatı, özellikle de müzik düşmelere karşı dayanıklı olan USB belleklerin piyasasında büyük bir devrime imza attı. üretici ve modellere göre ömrü de değişebiliyor. Kitaplıklta oldukça yer kaplayan vinil plaklaOldukça makul fiyatı nedeniyle size tavsiyemiz rın yerini alan Cd’ler bugün yerlerini Dvd ve ucuz olanlara bulaşmayın. Kötü sürprizlerle Blu-ray disklere bıraktı. Güneş ışığına, hava kirliliğine, parmaklarımızın bıraktığı izlere ve karşılaşabilirsiniz… çiziklere karşı hassas olan Cd’lerin ömürleri 20 yıl olsa da, fazla kullanılmadığı ve iyi bakıldığı 1983 Sabit Disk: 20 yıl taktirde 50 yılı bulabiliyor. Evde kullandığı1956 yılında sabit diskin IBM tarafından icat mız yazılabilir Cd’lerin ömürleri ise daha kısa. edilişinden beri üreticiler performansını her yıl Arkası mavi olanlar 5 yıl, gümüş rengi olanlar daha da yukarı çektiler. Bugün USB bağlantısıyla 7 yıl, altın kaplama olanlar ise 10 yıl dayanıyor. çalışan harici sabit diskler 2TB’lik kapasiteler sunuyor. Onbinlerce fotoğraf ve belge, binlerce 1981: Floppy Disket: 2 yıl şarkı, yüzlerce film depolamamızı sağlayan bu disklerin de bir ömrünün olduğunu unutma- Sony tarafından üretilen ve harici disklerle mak ve her zaman yedek bir arşiv bulundurmak USB belleklerin atası olan Floppy disketler ilk lazım. Bazı üreticiler yüz yıl boyunca durma- taşınabilir hafıza olarak tarihe geçti. Gömlek dan çalışacak sabit diskler ürettiklerini söylese cebine girecek kadar ince ve küçük olan disketde gerçek bundan oldukça uzak. Piyasada satı- ler bugün bir mp3 şarkıyı bile kaldıramayacak lanların yüzde 20’si beş yıl içinde bozulurken, absürt kapasitesine rağmen yıllarca kullandığımız, ya da kullanmaya mecbur kaldığımız bir sadece yarısı on yıl barajını aşabiliyor.
15
bellek oldu. Bu disketlerin ömrü 15 yıl olsa da, 1971: VHS kaset: 20 yıl günlük kullanımla beraber bu süre 2 yıla iniyordu. Bugün birçoğumuz için disket demek, Beta-max’la beraber pazar gecesi sinemalarıçocukluğumuz, oynadığımız ilk bilgisayar oyun- mızın değişilmez parçası haline gelen ve evde sinema keyfinin yaygınlaşmasını sağlayan VHS ları ve nostalji demek.
16
17
kasetlerin de bir ömrünün olduğunu unutma- taktirde neredeyse iki veya üç yüz yıllık bir ömre mak gerek. Manyetik bantlar iki tane tehditle sahip olabiliyor. Taş plaklar çocuklarınıza bırakarşı karşıya. Birincisi ‘sirke sendromu’ olarak kabileceğiniz en iyi müzik mirası olacaktır! adlandırılabilecek, bantın zamanla doğal asitlerin saldırısına maruz kalarak kırılması, diğeri ise 1839: Siyah beyaz fotoğraf: 300 yıl polyesterden yapılanların yumuşayarak kullanılmaz hale gelmesi. Diğer bir sorun da, VHS’leri Eski baskı fotoğrafların üretiminde kullanılan okuyacak cihazların çoktan tarihe karışması. maddeler olmasaydı bugün bir çok tarihi fotoğSize bir tavsiye verecek olursak, lise yılların- raf yok olmuş olacaktı. Kağıt liflerinden üretilen dan kalan müzik kasetlerinizi ve VHS üzerine eski fotoğraflar, günümüzde kullanılan plastik kaydettiğiniz tatil videolarınızı çabucak dijital maddelerden çok daha sağlamlar. Morötesi ışınlara ve neme çok daha dayanıklı olan bu özel ortama geçirin. kağıt sayesinde 1800’lerde çekilen ilk fotoğraflar günümüze kadar ulaştı. Bugün devlet arşivle1948: Vinil taş plak: 150 yıl rinde ve müzelerde saklanan bu fotoğrafların iyi Taş plakla beraber dayanıklılık bakımından bakıldığı taktirde 300 yıllık bir ömrü var. daha ciddi rakamlara ulaşmaya başladık. Taş plaklar bugün yeniden moda olmaya başlasa da, MÖ 150: Kağıt: 1000 yıl uzun süre boyunca gözden düşmüş, dekorasyon olarak bir kenara koyulmuştu. Elli yıl önce satın Günümüzde ağaçtan yapılan kağıtlar, ağacın aldığınız ve kitaplığınızın raflarında duran plak- içinde yer alan bir maddeden dolayı zamanla larınızı geri çıkarmanın vakti geldi. Poliklorür sararsa da bundan iki bin yıl önce bambu ve ve poliasetattan üretilen plaklar iyi bakıldığı kenevir gibi bitkilerden üretilen kağıtlar çok
daha dayanıklıydı. Öyle ya da böyle, sevgilinize yazacağınız aşk mektuplarını bir kağıda yazmanızda fayda var. Dijital ortamda mektubunuz bir gün muhtemelen yok olacakken, kullandığınız kağıt aşkınızı bin yıl kadar koruyacaktır.
tabletler bugün dünyanın en önemli müzelerinde sergileniyor. MÖ 34000: Mağaralardaki freskler: Ebedi
Taş Devri’nde yaşamış atalarımızın, sığındıkları MÖ 3000: Papirüs ve Sümer Tabletleri: 5000 mağara duvarlarına yaptıkları freskler günümüze kadar ulaştı. Doğal bitkilerin pigmentlerinden yıl ve üzeri elde ettikleri boyalarla duvarlara çizimler yapan Mısırlıların ‘Cyperus Papyrus’ adlı bitki- atalarımız, gördükleri bizonları, antilopları, geyik nin liflerinden elde ettiği ve medeniyetler ve kuşları remetmişti. Fransa’nın güney batısında tarihinin ilk kağıdı olarak kabul gören papi- bulunan Lascaux mağarası bugüne kadar bulurüs sayesinde, son derece değerli bilgiler, nan en eski duvar fresklerine ev sahipliği yapıyor. yazıtlar ve resimler günümüze kadar ulaştı. Doğal şartlarda bırakıldığı taktirde yerlerini ebeAynı şekilde tarihteki ilk yazıtlar olarak kabul diyen koruyacak freskler için en büyük tehdit edilen Sümer tabletleri de, medeniyetler tarihine ise turistler! Nefesimizde yer alan buhar, bakışık tutmamızı sağladı. 1920’li yıllarda, günü- teriler ve karbondioksit, 35000 yıllık fresklere müz Irak topraklarında bulunan 5000 yıllık zarar veriyor.
18
19
04. CharlIe Hebdo’nun ses getiren karikatürleri Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun, olmak için kurulmuş, bunu da kısa sürede gösHz. Muhammed’e hakaret ettiği gerekçesiyle termişti. Dergi, devlet başkanı De Gaulle’ün teröristler tarafından basılıp, aralarında en Colombey’deki evinde ölümünü, bir hafta ünlü karikatüristler Cabu, Charb, Wolinski önce bir balo sırasında çıkan ve yüz kişinin ve Tignous’un da olduğu 12 kişinin katledil- hayatını kaybettiği yangına göndermek yapara mesi tüm dünyada şok etkisi yarattı. Charlie “Colombey’de trajik balo: 1 ölü” başlığıyla verdi. Hebdo’nun yayınladığı karikatürler nedeniyle İnsanların ve devletin tepkisini çeken dergi, İslamcı çevreler dergiyi islamofobik olmakla suç- hükümet tarafından yasaklandı. larken, geçmişte yayınlanan ve İslam dini kadar Yahudiliği ve Hrıstiyanlığı da mizah kullarak eleştiren karikatürler derginin 44 yıllık yayın hayatı boyunca bir çok kez olay yaratmıştı. Oysa Charlie Hebdo’nun karikatürlerinden nasibini alan sadece din ve din adamları değil, çoğunlukla politikacılar oldu. Charlie Hebdo’yu daha iyi tanımamız için 1970’den bugüne ses getiren bazı karikatürleri bir araya getirdik… Charles De Gaulle’ün ölümü
20
II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurtarıcı olarak Aptala oy verin Fransa’nın Cumhurbaşkanı seçilen Charles De Gaulle tüm ülke tarafından sevilen bir devlet Charlie Hebdo, De Gaulle’ün ölümünden sonra adamıydı. Charlie Hebdo adını almadan önce düzenlenen seçimleri de es geçmedi. Seçime Hebdo Hara-Kiri adını taşıyan dergi, kendi katılan adayları kastederek “Aptala oy verin” sözleriyle olabildiğince “salak ve iğneleyici” yazan dergi karikatürün altına “Zaten başka
seçeneğiniz yok” cümlesini ekledi. Politikacılara ve devlet olan tepkisini dile getiren Charlie Hebdo’nun kapağı Fransa çapında ses getirmiş, seçimler üzerinde etkili olmuştu.
Aşk nefretten güçlüdür Charlie Hebdo’ya yapılan saldırı büyük yankı uyandırırken kimsenin hayatını kaybetmemiş olması büyük şanstı. Saldırıların ardından Charlie Hebdo’nun cevabı yine mizah dolu oldu. “Aşk nefretten güçlüdür” başlığını atan dergi, kapak olarak da bir imamla öpüşen Charlie Hebdo karikatüristini kullandı. Karikatür elbette müslümanlar arasında büyük tepki çekti. Genel yayın yönetmeni ve karikatürist Stéphane ‘Charb’ Charbonnier yaptığı açıklamada “aptal radikalciler”i hedef alırken çarşamba günü yaşanan katliama ön ayak olan ünlü cümleyi sarf etti: “Ben kalemimle kimseyi öldürdüğümü sanmıyorum. Kimsenin hayatını riske atmıyorum. Saldırganlar şiddetlerini doğrulamak için bir gerekçe aradıklarında, her zaman buluyorlar”. Filistinliyi öldüren İsrailli 21
Oysa Charlie Hebdo sadece İslam’daki değil
olabilecek her türlü fanatizme ve haksızlıklara karşıydı. Filistin İsrail ilişkilerinin gerildiği ve Gazze’ye ölümcül operasyonların düzenlendiği 2008 yılında, Charlie Hebdo bir Filistinliyi vuran bir İsrailliyi kapağına taşıdı. Karikatürde, İncil’deki ‘Davud ve Golyat’a gönderme yaparak, elinde silahla Filistinliyi sırtından vurarak “Al bunu Golyat!” sözlerini sarfeden bir İsrailli görülüyordu. Karikatür muhtemelen bazı çevrelerin gözünden kaçtı. Yahudilerin tepkisini toplayan Hitler karikatürü
22
Herşeyden önce Charlie Hebdo’nun bir kara Charlie Hebdo Vatikan’ı unutmadı mizah dergisi olduğunu unutmamak lazım. Dinlere veya yaşanılan dramlara gülmek, içinde Charlie Hebdo’nun kara mizahından Hristiyan bulunduğumuz dünyanın biraz olsun hafifle- dünyası da nasibini aldı. Geçtiğimiz senelerde mesini sağlayabilir. Bu tarihimizin en büyük patlak veren cinsel istismar skandalını es geçsoykırımıyla ilgili olsa bile. II. Dünya Savaşı’nda meyen dergi, kendilerini tutabilmeleri için altı milyon Yahudinin öldüğü soykırımdan papazlara öğütler veren Papa XVI. Benedictus’u sonra Hitler şeytan ilan edilmiş, Holokost ise çizmişti. Benedictus’un ayrılmasından sonra konuşulması tabu olan bir konu olmuştu. Ancak ise Katoliklerin ruhani liderinin seçilmesi Charlie Hebdo bütün duvarları yıkarak 1978 için Sistina Şapeli’ne kapanan Kardinalleri, yılında Hitler’i kapağına taşıdı. “Sonunda Hitler Vatikan’da yaşanan cinsel skandallara gönderme sempatik oldu” başlığını atan dergi, Hitler’in yaparak birbirleriyle sevişirken resmetmiş, başağazından da argoda ‘nasılsınız?’ anlamına gelen lık olarak da “Gay lobisi bir araya geldi. Peki duman, geliyor mu?” cümlesini kullanmıştı. ‘Gazlıyor musunuz?’ cümlesini kullanmıştı.
23
04.
Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya
İfade özgürlüğü için öldüler
1- Sadece bir resim
2- Ben de Charlie’yim 24
gerçekleştirilen ve 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının ardından, dünyanın dört bir yanından karikatürist ve çizerler hayatlarını kaybeden mesteklaşları anısına karikatürler yayınladı.
3- İlk o çizdi
4- Dünyamız o kadar ciddileşti ki karikatüristlik riskli bir meslek haline geldi 25
5- Ateş ediyor vs mizah yapıyor
6- Arkadaşlar silahlanın!
26
7- Ördekler tüfeklerden her zaman daha yüksekten uçacaktır
27
8- Tüm kalbim Charlie Hebdo’yla
28
9- Cabu? İlk defa bu kadar erken geldiniz 29
10- İfade özgürlüğü için öldüler
11- Sizi burada bekleyelim dedik, başka kimse yoktu 30
12- Sevgili ifade özgürlüğü düşmanları, şansınıza küsün: çizmeye devam edeceğiz
13- Dün, bugün, yarın 31
14- Kafasını kestikçe, daha sivri hale geliyor
15- Oradaki yenilerin kağıt ve kaleme ihtiyacı var…
32
33
36
37
38
39
Haftaya görüşürüz:)
14 // OCAK ’15
zete