HAFTASONU 16 SUBAT 2014

Page 1

16 // ŞUBAT’14

zete


Editรถr: Cem GELGร N


//

01.

2014 OSCAR HEYECANI BAŞLADI //

02.

JAMIE FOXX’UN ‘SPAWN’ HAYALİ //

//

03.

MEYVELER GECEYİ AYDINLATIYOR

04.

ANTİK ÇAĞIN KANLI SPORLARI //

05.

JANE PERKINS’İN AKIL ALMAZ PORTRELERİ //

06.

KORKU FİLMLERİNİN BABASI JOHN CARPENTER


01.

2014 Oscar Ödülleri’ne hazır mısınız? 86. Oscar Ödülleri’ne sayılı günler kala, kulislerde heyecan artıyor. Bir yandan hazırlıklar son sürat devam ederken, diğer yandan da tahminler havada uçuşuyor. Daniel Day-Lewis, Jennifer Lawrence, Argo ve Ang Lee’nin ardından bu senenin galipleri kim olacak? American Hustle ve Gravity, on kategoride Oscar’a aday gösterilirken, onları dokuz kategoriyle 12 Years A Slave takip ediyor. Başlıca kategorilerde Oscar adaylarını, kulislerde öne çıkan isimleri ve bizim favorilerimizi sizler için bir araya getirdik. (Not: Filmler orijinal isimleriyle yer almaktadır)

EN İYİ FİLM

n Nebraska / Alexander Payne

Adaylar:

n Philomena / Stephen Frears

n American Hustle / David O’Russell

n The Wolf Of Wall Street / Martin Scorsese

n Captain Phillips / Paul Greengrass

Otoritelerin favorisi: 12 Years A Slave

n Dallas Buyers Club / Jean-Marc Vallée

Bizim Favorimiz:12 Years A Slave

n Gravity / Alfonso Cuaron

En İyi Film Oscar’ı adayları arasında bir çok kaliteli film bulunsa da bu kategori çekişmeye sahne olmayacakmış gibi görünüyor. Yarışın başından beri otoriteler tarafından favori gösterilen 12 Years A Slave, işlediği konu, performans kalitesi ve kurgusuyla beraber diğer filmlere oranla bir adım

n Her / Spike Jones n 12 Years A Slave / Steve McQueen


EN İYİ YÖNETMEN

/ 12 Years A Slave

Adaylar:

n Martin Scorsese / The Wolf Of Wall Street

n David O’Russell / American Hustle n Alfonso Cuaron / Gravity

Otoritelerin favorisi: Alfonso Cuaron / Gravity

n Alexander Payne / Nebraska

Bizim Favorimiz: Alfonso Cuaron

n Steve McQueen

Genellikle En İyi Film Oscar’ını

öne çıkıyor. Film endüstrisinin seçimlerinde, filmlerin “toplumsal” yönünün de belirleyici olduğunu göz önüne alırsak, Amerika’nın kölelik geçmişini işleyen 12 Years A Slave rakipsiz gibi görünüyor. Steve McQueen’in baş yapıtı karşısında, sürpriz yapabilecek bir film varsa, o da Alfonso Cuaron’un Gravity’si olacaktır. Zete ekibi olarak bizim oyumuz, Oscar’ı fazlasıyla hakeden 12 Years A Slave’e gidiyor.

En İyi Yönetmen Oscar’ından ayırmak zordur. Sezona damga vuran filmin yönetmeni, doğal olarak En İyi Yönetmen Oscar’ının da favorisi olur. Son on yılda bu kural sadece 2006 ve 2013 yıllarında bozuldu. Geçtiğimiz sene Ben Affleck’in Argo filmi Oscar’ı kazanırken, Life Of Pi’nin yönetmeni Ang Lee ise En İyi Yönetmen Oscar’ın kazanmıştı. Bu yıl da buna benzer bir senaryo yaşanması olası. Gravity filmiyle izleyiciye gerçek üstü bir deneyim yaşatan Alfonso Cuaron’un yaratıcılığı ve cesareti, diğer yönetmenlere göre bir adım öne çıkıyor. İşlediği konu, 12 Years A Slave kadar derin ve ağır olmasa da, baş döndürücü Gravity’siyle Alfonso Cuaron bizim de favorimiz.


EN İYİ ERKEK OYUNCU Adaylar: n Christian Bale / American Hustle n Leonardo DiCaprio / The Wolf Of Wall Street n Bruce Dern / Nebraska n Chiwetel Ejiofor / 12 Years A Slave n Matthew McConaughey / Dallas Buyers Club Otoritelerin favorisi: Chiwetel Ejiofor ve Matthew McConaughey Bizim Favorimiz: Leonardo DiCaprio 6

En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı

bu yıl en çok çekişmenin yaşanacağı kategori olacak. Dallas Buyers Club’deki performansıyla Matthew McConaughey’nin Golden Globe ödülünü kazanması yarışın bir anda kızışmasına neden oldu. Tahminlerde Chiwetel Ejiofor öne çıkarken, Leonardo DiCaprio’yu da unutmamak lazım. The Wolf Of Wall Street filminde nefes kesen bir performans sergileyen DiCaprio, döneminin en önemli ve en başarılı aktörlerinden biri olarak görülse de bugüne kadar Oscar’a layık görülmedi. Otoriteler için Ejiofor - McConaughey ikilisi favori olsa da, bizim seçimimiz bunca zamandır Oscar’ı fazlasıyla hak eden Leonardo DiCaprio’dan yana.


EN İYİ YARDIMCI OYUNCU Erkeklerde adaylar: n Barkhad Abdi / Captain Phillips n Bradley Cooper / American Hustle n Michael Fassbender / 12 Years A Slave n Jonah Hill / the Wolf Of Wall Street n Jared Leto / Dallas Buyers Club Kadınlarda adaylar: n Sally Hawkins / Blue

EN İYİ KADIN OYUNCU Adaylar: n Amy Adams / American Hustle n Cate Blanchett / Blue Jasmine n Sandra Bullock / Gravity n Judi Dench / Philomena n Meryl Streep / August: Osage County 7

Jasmine n Jennifer Lawrence / American Hustle n Lupita Nyong’o / 12 Years A Slave n Julia Roberts / August: Osage County n June Squibb / Nebraska

Bizim FavoriLERİmiz: Jared Leto ve Lupita Nyong’o

arkasında muhteşem bir performans sergileyen Jared Leto’dan bahsediyoruz. Dallas Buyers Club’de radikal bir değişim geçirerek AIDS hastası bir travestiyi canlandıran Leto, performansıyla Oscar’ı fazlasıyla hak ediyor. Kadınlarda ise ilginç dinamikler mevcut. Bir yanda geçtiğimiz yıl En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan Jennifer Lawrence, diğer yanda bu sene hem En İyi Oyuncu hem de En İyi Yardımcı Oyuncu’ya aday olan Julia Roberts var.

Erkeklerde etkileyici performanslar birbiriyle yarışıyor. Kimse Michael Fassbender’in 12 Years A Slave’deki, Jonah Hill’in ise The Wolf Of Wall Street’deki performanslarını görmemezlikten gelemez. Ancak öyle biri var ki, yardımcı oyuncu kategorisinde olmasaydı rahatlıkla En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ına aday olabilirdi. Matthew McConaughey’in

Ocak ayında Golden Globe ödülünü kazanan Jennifer Lawrence’a iki sene arka arkaya Oscar verilmesi muhtemel görünmüyor. Aynı şekilde Julia Roberts’ın da ödülü teselli amaçlı kazanması pek olası değil. En iyi yardımcı oyuncu ödülünün fazla polemiğe girmeden hakkıyla 12 Years A Slave’deki performansıyla Lupita Nyong’o’ya gitmesi bekleniyor.

Otoritelerin favorisi: Cate Blanchett

yardımcı oyuncu ödülünü kazanan Blanchett diğer adaylara göre bir adım önde görünüyor. Elbette Sandra Bullock, Judi Dench ve Amy Adams’ın performanslarını da küçümsememek lazım. Burada Meryl Streep için de küçük bir parentez açmak istiyoruz. Meryl Streep’i bir üst mertebede gördüğümüzden, tercihimizi kendisini diğer aktrislerden ayırarak yapıyoruz.

Otoritelerin favoriLERi: Jared Leto ve Lupita Nyong’o - Jennifer Lawrence

Bizim Favorimiz: Cate Blanchett Heyecan yaşanmayacak diğer bir kategori de En İyi Kadın Oyuncu kategorisi. Cate Blanchett’in Blue Jasmine’deki harika performansının önüne kimin geçebileceğini biz de merak ediyoruz. 2005’te en iyi


02.

JamIe Foxx: TarantIno’yla çalışmak, insanların size olan bakışını değiştiriyor

8


9

İstediğinde efsanevi bir Soul şarkıcısı, istediğinde isyankar bir köle, gerektiğinde Amerika başkanı ve şimdi de en ünlü çizgi roman kahramanlarından Örümcek Adam’a karşı koymaya çalışan bir hain. Elbette Jamie Foxx’dan bahsediyoruz. Adını, Ray Charles’ı canlandırdığı Ray filmindeki göz kamaştırıcı performansıyla duyuran Jamie Foxx, Première dergisinin sorularını yanıtladı.

(gülüyor) Artık DiCaprio’nun ve Scorsese’nin menajeriyle çalışıyorum. Kariyerime yeni bir yön verdi. Django Unchained çok belirleyici bir etap oldu. Tarantino gibi bir dahiyle çalışmak, insanların size olan bakışını değiştiriyor.

İki yıl gibi kısa sürede sizi Django Unchained’de isyankar bir köle, White House Down’da Amerika başkanı ve Örümcek Adam’da da hain kötü adam olarak gördük. Herşey yolunda gibi görünüyor…

Zamanında Amerika başkanını canlandırmak pek mümkün gibi görünmüyordu, anlıyorsunuz değil mi? (gülüyor) Teksas’da büyüyen biri için kovboy doğal olarak karşısınıza çıkıyor. Ama yine de bir süper kahraman filminde oynamak her çocuğun hayalidir öyle değil mi? Küçükken Örümcek Adam çizgi filmlerini seyrederdim. Bugün 4 yaşındaki kızım hayran. Django’nun çekimleri sırasında, Skype

Evet herşey çok basit bir nedenden dolayı yolunda, çünkü menajerimi değiştirdim!

Çocukken hangi rol sizi daha çok heyecanlandırırdı? Bir kovboy, bir devlet başkanı ya da çizgi roman karakteri…


aracılığıyla, üzerinde örümcek adam kostümü bulunan Andrew Garfield’le konuştu. Yaşadığı heyecanı anlatamam!! Electro’nun kişiliğini oluşturmak için başka karakterlerden esinlendiniz mi?

herşeyi hallettik! Örümcek Adam’dan sonra başka bir kahramana geçmeyi düşünüyor musunuz?

Yıllardır bir hayalim, Todd McFarlane’in çizgi romanı Spawn’u sinemaya uyarlamak. The Dark Knight Rises piyasaya çıktı- Umarım bunu gerçekleştirme imkanım olur. ğında, gelecekte kötü adam rollerinin Heath Ledger’ın performansıyla karşılaştırılacağını Peki kızınız için, sizin “kötü” adam olmahepimiz anladık. Joker’den daha kötü, daha nız ne ifade ediyor? hain birini nasıl yaratabiliriz? Ama en çok, Los Angeles’ta karşılaştığım yarı “gangster” Sabah beni işe giderken görünce “Baba, olan birinden esinlendim. Bana bir konuda Örümcek Adam’la dövüşmeye mi gidiyorsun? yardım etmiş, çok daha sonra gece kulü- Dikkat et, seni çok fena dövebilir!” diyor. Evet bünde ona selam vermeyi unutunca küplere bebeğim muhtemelen öyle olacak! (gülüyor) binmişti. Electro da biraz onun gibi, gururu yaralı bir Örümcek Adam hayranı. Andrew Garfield’le işbirliğiniz nasıl oldu? Çekimlerden önce görüşme imkanı bulamadık ama rekabeti sevdiği için ona takılmayı seviyorum. Çekimlere başlamadan, bir gecede

10


11


03.

Meyveler geceyİ aydınlatıyor

Caleb Charland adlı Amerikalı sanatçı Back To Light (Işığa Dönüş) adını verdiği fotoğraf serisinde, insanoğlunun doğal enerjiye duyduğu ihtiyacın altını çiziyor. Çocukluğunun fizik deneylerine geri dönen Charland, meyvelere yerleştirdiği çiviler ve bakır bir tel sayesinde elde ettiği elektrik akımıyla tasarladığı lambaları yakarak, geceyi aydınlatıyor. Eserlerinin ütopik örnekler teşkil ettiğini belirten sanatçı, işlerinin insanlara farklı bir hayat tarzı sunduğunu söylüyor.




15


16


17


18


19


04.

Antİk Çağ’da kanlı sporlar

Antik çağlarda iki takımı karşı karşıya getiren spor müsabakaları bugünkü gibi katı kurallar çerçevesinde hakemler tarafından yönetilmiyordu. Medeniyetin yeni yeni yeşerdiği bir dönemde, Fair Play’den bahsetmek de pek doğru olmaz. Günümüz takım sporlarının

ataları olan antik çağ sporlarında müsabakalar çoğunlukla kanlı bitiyor, oyuncuları ise ciddi sakatlıklar ya da ölüm bekliyordu. Orta Amerika’dan, Uzak Doğu’ya, Roma İmparatorluğu’ndan, Orta Asya Türklerine, Antik Çağ’da kanlı sporlar.


Mayaların milli sporu PItz İnsanlık tarihindeki en eski sporlardan biri olarak sayılan Pitz, günümüz Meksika’sına hakim olan Mayaların favori sporuydu. Açık bir alanda iki takım arasında oynanan Pitz’de hedef, 4kg ağırlığında bir topu, kalçanızın yardımıyla duvardaki halkadan geçirmekti.

Bir nevi raket oyunuyla, basketbolun karışımı olan Pitz, aynı zamanda Maya halklarının gözleri önünde kabilelerin hesaplaşmasına sahne oluyordu. Kazanan kabile, karşı tarafa istediği cezayı verebiliyor, bu da genellikle kaybedenin Maya geleneklerine göre kafası kesilerek ölmesine neden oluyordu.


ibaretti. İlk başlarda tutuklu ve kölelere oynatılan Harpastum, “biriniz hepimize karşı” mantığıyla tutuklu kişiyi tek başına bir orduyla karşı karşıya getiriyordu. Oyun daha sonra eşit sayıda iki takım arasında oynanmaya başladı ve rugby’ye benzeyen bir hal aldı. Aradaki tek fark rakibi durdurmak için hiç bir kuralın olmamasıydı. Fakir Mısır halkının sporu Balıkçı Dövüşleri

Romalıların “Rugby” oyunu Harpastum Spor ve gösteri meraklısı Romalıların, oyun icat etmekte öncü olacakları kaçınılmazdı. Günümüzün “sert” sporlarından rugby’nin atası olan Harpastum, oyunun adını taşıyan küçük bir topu belli bir alana götürmekten

Nil nehri kenarında yaşayan fakir ve orta kesim Mısır halkının favori sporu olan Balıkçı Dövüşleri’nde amaç, karşı tarafın teknesinde bulunan balıkçıların ne pahasına olursa olsun suya düşürmesini sağlamaktı. Zamanında pek de hesaba katılmayan bir etken vardı. Nil nehri aç timsahlara ve su aygırlarına ev sahipliği yapıyordu. Yüzyıllar boyunca sayısız balıkçı, timsahlara yem olmaktan kurtulamadı.


ORTA AsYA TüRKLERİNİN sPORU BUzKAşI (KOKPAR)

23

Orta Asya türkleri tarafından 10. yüzyıl civarlarında icat edilen at sporu Buzkaşı bugün hala yoğun olarak Afganistan ve Pakistan’ın bir bölümünde oynanmaya devam ediyor. iki takıma ayrılan at sırtındaki yarışmacılar, ingilizlerin “polo”, Arjantinlilerin “pato” oyununun tersine yuvarlak bir topu değil, kafası koparılmış keçi, koyun veya diğer bir hayvanı karşı tarafın kalesine bırakmak durumunda kalıyor. ellerinde kırbaç bulunan kavalyelerin, sadece karşı tarafın atlarını kırbaçlamakla kalmayıp, rakiplerini de kırbaçladığı biliniyor. Oyunun kökeni zamanla izini kaybettirmiş olsa da efsaneler, Cengiz Han ve Moğolların, türk halkların yiyecek stoklarını çalıp, onları at sırtında yiyeceklerini geri alabilmek için savaşmaya zorladığını anlatır.


ARJANTİLİLER, PATO OYNUYOR

torbaları, sporcuların müsabakalar sırasında birbirlerine saldırmasına ve insanların ağır yaralanmalarına neden oluyordu. Artan şiddetten dolayı tarih boyunca bir çok kez yasaklanan Pato, 20. yüzyılda değişen kurallarla tekrardan popüler bir oyun haline geldi.

ismini ispanyolcada ördek anlamına gelen Pato’dan alan spor, poloyla, basketbolun mükemmel bir karışımı. Listemizdeki en genç spor olan Pato, 1500’lerde icat edildiğinde, yuvarlak bir top yerine, gerçek bir ördekle oynanıyordu. ispanyol “Konkistador”ların el ROMALILARIN DENİz sAvAşI, üstünde tuttuğu ve zengin kesimin merakla NAUMACHİA takip ettiği Pato karşılaşmaları kıran kırana mücadelelere sahne oluyordu. ispanyol Yukarıda, Romalıların spor ve gösteri sömürgecilerin kazanan tarafa dağıttığı altın merakından bahsetmiştik. Buna savaşı da

24


Kızılderililer’in milli sporu Chunkey Amerika kıtasında oynanan en eski oyunlardan biri de, Kızılderililerin oynadığı Chunkey’di. İki takım arasında oynanan Chunkey, başlangıç noktasından yuvarlayarak atılan bir diskin baz alındığı ve yarışmacıların ellerindeki mızrakları belli bir mesafeden bu diske yaklaştırmaya çalışmasından ibaretti. Özetle, Chunkey, bugün buz ekleyebiliriz. Gladyatör dövüşlerinden çok üzerinde oynanan “körling”in ve Fransızların daha az tanınan ve bir deniz muharebesi sıklıkla oynadığı “petank” oyununun atasıydı. olan Naumachia, Romalıların favori sporları Tarihçiler oyunun farklı Kızılderili kabilearasında yer alıyordu. İnsan eliyle yapılmış lerini birbirine yaklaştırdığı ve Kızılderili kanallarda, tıka basa dolu tribünler önünde kimliğinin oluşmasını sağladığı konusunda oynanan Naumachia, hapis cezası almış birleşiyor. Ancak aynı tarihçiler, geçmişte suçluları, savaş tutsaklarını ve gladyatörleri bu oyunun kabileleri birbirine yaklaştırsa karşı karşıya getiriyordu. Basenin iki ucuna da, bunda her zaman başarılı olamadığını yerleştirilmiş tekneler, bir taraf tamamen ve bazı karşılaşmaların kan gölüyle bittiğini ölene kadar kelimenin tam anlamıyla sava- anlatıyorlar. şıyorlardı. İlk örnekleri Sezar’a kadar uzanan Naumachia, Claudius döneminde altın çağını yaşadı. Tarihi kitapları, en büyük Naumachia mücadelesinin 100 gemi ve 19.000 kişiyi karşı karşıya getirdiğini yazıyor.

25


05.

Jane Perkins’in akıl almaz portrelerİ

26


27

İngiliz sanatçı Jane Perkins, elden çıkarılmış veya dönüştürülmüş nesneleri kullanarak inanılmaz portrelere imza atıyor. Perkins’in hazırladığı portreler arasında Marilyn Monroe, Barack Obama, Usain Bolt, muhteşem bakışıyla ünlenen Afgan kızı, Einstein, Kraliçe II. Elisabeth bulunuyor. İngiliz sanatçının kompozisyonlarını ilk bakışta rönesans ressamlarından Arcimboldo’nun eserlerine benzetmek mümkün. Ancak daha yakından bakıp, Perkins’in portrelerindeki detayları görünce küçük dilinizi yutacakmış gibi oluyorsunuz. Farklı boyda düğmeler, küçük bilyeler, minyatür askerler, barbi bebek aksesuarları, lego parçaları, uğur böcekleri, hayvanlar, sayılar, harfler… Listenin sonu gelmeyecekmiş gibi görünüyor! Karşınızda Jane Perkins’in akıl almaz portreleri.


28


29


30


31


06.

John Carpenter: Uzun zamandır bana “Tanrım!” dedirtecek bir film görmedim

32


33


1974 yapımı Dark Star’ın Blu-Ray olarak piyasaya çıkması, korku filmlerinin babası John Carpenter’i bir kez daha anma fırsatı doğurdu. Fetiş aktörü Kurt Russell’la beraber geçmişte The Thing, Escape From L.A gibi efsane filmlere imza atan 65 yaşındaki John Carpenter, genç yönetmenlerin korku sinemasına ilgisizliğinden şikayetçi. Première dergisinin sorularını yanıtlayan Carpenter, ilk uzun metrajı Dark Star’ı, filmlerine olan yaklaşımını ve film endüstrsini hayranları için değerlendirdi.

34

En son ne zaman gördünüz? İki yıl önceydi sanırım. Tekrar bir göz atmak istedim. O zamanlar genç ve tecrübesizdim. Filmin kamera arkası görüntülerini izleyince, 1969 yılındaki genç Carpenter hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sinemaya aşık, idealist genç bir hippi görüyorum. Ama herşeyden çok, ne pahasına olursa olsun kariyerini başlatmaya çalışan genç bir adam görüyorum. Dark Star benim için Kırk yıl önce öğrenciyken çektiğiniz ilk sadece bunu ifade ediyor. En azından benim filminiz Dark Star’ın Blu-Ray olarak yayın- için. lanması sizde nasıl bir his uyandırıyor? Filme gelen eleştiriler arasında, biraz Çok ilginç bir his. Sanki benim filmim uzun ve sıkıcı olduğu öne çıkıyor. Siz ne değilmiş, başkası çekmiş gibi geliyor. Bana düşünüyorsunuz? benzemiyor.


Benim için, evet çok sıkıcı. Bu eleştiriyi içten- Durumun o kadar da vahim olmadığını düşünsem de size katılıyorum. Bir bakıma likle kabul ediyorum. doğru. Geçenlerde çocuklarımla sinemaya Genel olarak filmlerinizi seyreder misiniz? gittik ve bize sunulan seçimler arasında sadece Hobbit ve Hunger Games vardı. Aynı Asla! Bundan nefret ediyorum. Sadece hataları geçen yıl olduğu gibi. Sinemada, müzikte, görüyorum. Olması gerekenden uzun sahne- edebiyatta ya da televizyonda olsun her jeneleri, kötü bağlantıları… Kendimi... “Neden rasyon beraberinde yeni akımlar getiriyor. böyle yapmışım? O an ne düşünüyordum Hepimizin yerine bir gün başkaları gelecek, benim yerime bile. Bu beni rahatsız etmiacaba?” Her zaman zor geliyor. yor. Yenilenmek güzel bir şeydir ama değişim Oysa milyonlarca hayranınız filmlerinizi yerleşmekte zorlanıyor. Amerika’da ilginç bir dönemden geçiyoruz. They Live, 80’lerin tekrar tekrar seyrediyor! Reagan Amerikası için tehlike çanları çalıMaalesef bunun için yapabileceğim bir şey yordu. 1980’ler o kadar uzak değil. Hala etkilerini yaşıyoruz, bundan dolayı da film yok… (gülüyor) güncelliğini koruyabiliyor. Filmde geçmişte They Live (1989) filminde öngördükleri- Amerika’da yaşananlar anlatılıyor, bugün ise niz bugün gerçekleşiyor. Belki mesajlar durum daha da vahim. Gelecek için karamsar farklı şekilde kodlanıyor ama, dünyanın olabiliyorum. Umarım yanılırım. her yerinde aynı şeyleri tüketmeye zorlanıyoruz. O konuma geldiğimizi düşünüyor Hollywood hakkındaki düşünceleriniz neler? Bugünkü koşullarda isteseniz film musunuz?

35


yapabilir misiniz? Uzaktan izliyorum. Yeni ve değişen bir dünya. “Business” dediğimiz şey artık eskisi gibi yapılmıyor. Box-office’te başarısız olursanız, size ikinci bir şans verilmiyor. Ayrıca filmlerin yapım aşaması da oldukça değişti. Bu mesleğe, herşeyin bir anlamı varken girdiğim için çok mutluyum. Bugün sinemaya adım atan genç bir yönetmen olmak istemezdim. Zamanında da yapım şirketlerinin hegemonyasından ve dağıtımda yaşadığımız sorunlardan şikayet ediyorduk ama objektif olarak bakınca, eskiden çok daha kolaymış diyorum. Bugün korku sineması oldukça kısır bir dönemden geçiyor. Bu oldukça üzücü. Ne düşünüyorsunuz? Katılıyorum. Amerika’da bu sektörde neredeyse hiç bir şey yapılmıyor. Eli Roth gibi insanlarla hareketlenir gibi oldu ama sonra yine söndü, yok oldu. Yapıla yapıla eski filmlerin uyarlamaları yapılıyor. Korku sineması oldukça dayanıklı bir sektör ve zamanla tekrar eski günlerine geri dönecektir diye düşünüyorum. Yine de uzun zamandır bana “Tanrım!” dedirtecek bir film görmedim. Neden genç yönetmenleri bu sektörde göremiyoruz?

36

İnanılmaz bir şey öyle değil mi? Bir çok genç yönetmen korku sinemasıyla ilgileniyor ama hiç biri bunu uzun metraja çevirmeyi düşünmüyor. Neredeyse kendi köşelerinde çektikleri home-movie’leriyle yetiniyorlarmış gibi. Bütün endüstri home-made filmlere doğru döndü. Yapımcıların kafasına girmem gerekirse şöyle bakardım: Hızlı yapım, hızlı satış, hızlı yayın. Bu bir döngü. Gerçekten ne düşünüyorlar bilmiyorum.


37


Haftaya görüşürüz:)

16 // ŞUBAT’14

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.