HAFTASONU 22 HAZİRAN 2014

Page 1

22 // HAZİRAN’14

zete


Editรถr: Cem GELGร N


//

01.

LANA DEL REY: NE PARA, NE İKTİDAR NE DE ŞÖHRET İSTİYORUM //

02.

20 DÜNYA KUPASI’NIN BİRBİRİNDEN GÜZEL AFİŞLERİ //

03.

ASSANGE: SNOWDEN’IN SIĞINMASINI BEN KOORDİNE ETTİM //

04.

//

05.

SÜPERKAHRAMANLAR MAHALLE BEKÇİSİ OLURSA…

OLDUKLARI YERDE OLMAMALARI GEREKEN YAPILAR //

06.

FOREST WHITAKER: GEÇMİŞİ DÜZELTMENİN TEK YOLU İLERİ GTİMEKTİR


01.

Ne para, ne iktidar, ne de Ĺ&#x;Ăśhret istiyorum



Video Games adlı şarkısıyla 2011 yılında bir anda fenomen haline gelen, bir çok seveni olmasına rağmen, sert eleştirilerin de hedefi olan Lana Del Rey, tüm beklentilerin aksine ‘Ultraviolence’ adını verdiği yeni albümle geri dönüyor. Del Rey, Paris Match’a verdiği röportajda, kariyerinin başlarından, kendisine yöneltilen eleştirilerden, şarkı sözlerinden ve şöhretin getirdiği yalnızlıktan bahsediyor.

6

Bu tarz şeyler söylediğimde, bunu gerçekten düşünüyor oluyorum. Birçok kez yeni şarkılarımın olup olmadığı, yeni bir albüm hazırlayıp hazırlamadığım soruluyordu. O zamanlar elimde hiçbir şey yoktu. Elimde hiçbir şey yokken çıkıp da “Harika bir albüm yaptım!” diyecek değilim. Söylediklerim çoğu zaman yanlış anlaşıldı ve “bir daha şarkı söylemeyecek” gibi algılandı.

Bir çok kez herşeyi bırakmak ve şarkı Yeni bir albüm yapma isteği nasıl geldi? söylemek istemediğinizi söylemiştiniz. Oysa ikinci albümünüzü çıkarmaya Dan Auerbach’la (Black Keys’in solisti) işbirliğinden geldi. Matrak ve sevecen biri olarak hazırlanıyorsunuz….


70’ler gibi tınladığını söyledi. Sonra dümene kendisi geçti. Albümünüzü elinizden mi aldı yani? Evet ama benim iyiliğim için. Onun kollarına atılmam benim için de tehlike teşkil ediyordu. Farklı bir yaklaşımı oldu, farklı enstrümanlar, farklı bir çalış tarzı, organik bir yön aldı. Sonuç olarak albümü iki kere kaydetmiş oldum. Her gece müzisyenlerle parti yapıyor, kayıtları dinliyorduk, harika bir beş hafta oldu. Bu da beni kendime getirdi. Şarkı sözlerinde sarkastik bir tavır sergiliyorsunuz. “Para, iktidar ve şöhret istiyorum” diyorsunuz. Kendinizi dışa vurmanız mı gerekti? Elbette… Bu albümün adı “Ultraviolence” (Ultra şiddet) ise, bunun nedeni özel hayatımda hissettiklerimdir. Şarkılarımın insanların hoşuna gitmesi beni mutlu etti ama aynı zamanda, çok sert ve acımasız eleştirilere de göğüs germem gerekti. Bunlar iz bırakmadan geçmiyorlar. Ama size garanti ederim ki ne para, ne iktidar, ne de şöhret istiyorum, ama benim hakkımda bu kelimeler o kadar benim hayatımı değiştirdi diyebilirim. 21 çok kullanıldı ki, benim de bunları yazmam Aralık günü, bir gece kulübünde dans eder- gerekti… Bazı şarkılar bu insanlar için ve ken karşılaştık. Yanıma gelip şakalaşarak: benim kim olduğumu, ne istediğimi bildi“Benimle Nashville’e gelmelisin, sonra ne ola- ğini sananlar için (söyleşideki şekliyle) büyük cağını görürüz” dedi. Onunla uçağa atladım bir “Fuck You” anlamına geliyor. Her gün, ve Nashville’e gittim. Sadece denemek isti- benim büyük bir yalan olduğumu düşünen yordum ve onun sayesinde anladım ki, kendi insanlarla yüzleşmem gerekiyor. İşin kötüsü, kariyerim bu yanlış anlamayla başladı! ekibimle artık eğlenmiyormuşum.

7

Kenarda birkaç şarkınız yok muydu?

Gerçekten acı çektiniz mi?

Bir tam albüm vardı! Kendi yazdığım on iki parça kaydetmiştim ama Dan gözlerimi açtı. Şarkılarımın fazla klasik rock olduğunu, fazla

Evet gerçekten çok zordu ve mutsuzdum. Bunu hala atlatamadım, bir gün atlatabilir miyim bilmiyorum. Carl Jung derdi ki,


insanların sizin hakkında düşündükleri bir gün sizin bilinç altınızın bir parçası haline gelir. İsteyin ya da istemeyin… Onun için evet, ben de bir an, internette, gazetelerde benim hakkımda yazılanlara inanmaya başladım, yani manipüle edilen bir kukla olduğuma. Bu, kariyerime bakışımı değiştirdi ama yazış tarzımı değiştirmedi. Önemli olan da bu zaten. Peki siz de buna biraz zemin hazırlamadınız mı? Mesela sizi reklamlarda gördük, bunun müzikle hiçbir alakası yok… H&M için sadece bir reklam kampanyasında yer aldım. Geri kalanı sağdan soldan toplanan şeyler… H&M, benim çok zorlu bir dönemimde, kime güveneceğimi bilmediğim bir zamanda, bana arka çıktı. Bu çok güzel bir şey. Size kim sırtını döndü? Müzik dergileri. Ocakta beni yerin dibine geçirebilmek için temmuzda göklere çıkarmışlardı. Planlarımı değiştirmek zorunda kaldım, yaptığım şeyi sevecek, müziğimi farklı bir şekilde tanıtacak insanlar bulmam gerekti. Onun için H&M neden olmasın? Böyle zamanlarda ya batarsınız, ya da yüzmeye devam edersiniz. Ben dalgaya yenik düşmemeyi seçtim.

8

geçmemişti. Takip ettiğim yol oldukça şaşırtıcı ve her gün, iyi ya da kötü yeni sürprizlerle karşılaşıyorum. Dedikodulara gore, ilk albümünüzü babanız finanse etmiş. Hayır o zamanlar babamla ilişkim yoktu. O çok iyi biri ama müzikten anladığını söyleyemem. Ayrıca birinin çıkıp da bir plak şirketinden kontrat satın alabileceğini düşünüyor musunuz? Olayın doğrusu, 18 yaşındaydım ve bir şarkı yarışmasına katılmıştım. Orada tanıştığım bir plak şirketi sahibi bana bir ay sonra bir kontrat teklif etti. Sonra iki yıl boyunca hiçbir şey olmadı ve albümüm kutuların içinde kaldı. Ben de barlarda, kulüplerde söylemeye devam ettim. Babamın hikayesi medya için oldukça cazip gelebilir ama gerçeği yansıtmıyor. Ailem “gerçek” bir iş bulmamı, mesela avukat olmamı istiyorlardı. Ben sevgilimle New York’ta yaşıyordum, ailem ise oradan yedi saat uzakta Lake Placid’de oturuyordu. Benim yaşadığım gerçeklerden oldukça uzaklardı. Neredeyse on yıllık, zorlu bir süreç geçirdiniz. O dönemden geriye neler kaldı?

Birçok sefer gardım düştü, moralim bozuldu ve bırakmanın eşiğine geldim. O zamanlar bile kendi video kliplerimi yapıyordum ama kimse fark etmiyordu. Onun için, evet, başaGençken böyle bir hayatın hayalini kuru- ramayacağımı düşündüğüm zamanlar oldu ama her zaman iyi bir şarkıcı olduğumu biliyor muydunuz? yordum çünkü başkalarında olmayan güzel Şarkıcı olmak istiyordum ama bunu nasıl bir sese sahiptim. Ayrıca müziği insanlardan yapacağımı bilmiyordum. Tabii ki İtalya’da çok sevdiğimi biliyordum, müzikle kendimi şarkı söylemeyi, Paris’i görmeyi, Versailles’da iyi hissediyordum. “Video Games”le bir anda uyumayı hayal ediyordum. Cannes’da Harvey ünlü olmadan hemen önce, geçinebilmek için Weinstein için şarkı söylemek ya da film küçük bir işe girmeyi düşünüyordum… 24 müzikleri yapmak aklımın ucundan bile yaşındaydım, yedi senedir şarkı söylüyordum


ve bir döngünün sonuna gelmiştim. Los Angeles’a taşınmış olmak hayatınızı değiştirdi mi? Los Angeles’a ancak geçen sene taşınabildim. İşler yolunda gitmeye başlayınca Londra’ya taşındım ve orada üç yaşadım. Los Angeles bana iyi geliyor. Çok iyi bir müzikal çevreyle tanıştım. Orada bütün sorunlarımdan arınacak bir ortam buldum. Sizin için Amerikalı olmak önemli bir şey mi? 9

Ülkemi çok seviyor olsam da, hayır önemli

değil. Uçaklarda o kadar zaman geçirdim ki kendimi ABD’ye bağlı hissetmiyorum. Bu meslekte dostlarınız var mı? Bir ya da iki, daha fazla değil… Peki ya tedavinizden önceki arkadaşlarınız? Gerçek anlamda arkadaşım yoktu. Oldukça yalnızdım, yani alkol vardı ama her zaman o kadar sarhoştum ki, sağlıklı ilişkiler kurmamı engelliyordu. En yakın arkadaşlarımı New York’ta tedavimden sonra edindim. Bu dönemi özlediğim oluyor çünkü bugünkü hayatımda düşünüldüğü kadar mutlu değilim.


02.

20 Dünya Kupası’nın bİrbİrİnden güzel afİşlerİ


Şu sıralarda Brezilya’da düzenlenen ve dünyanın kalbinin attığı 20. Dünya Kupası, arşivlerden turnuvanın geçmiş afişlerini çıkarmamıza neden oldu. Fransa, Meksika, Brezilya, Almanya ve İtalya’nın ikişer kez organize ettiği turnuvaya bugüne kadar 15 farklı ülke ev sahipliği yaptı. 1942 ve 1946 yıllarında II. Dünya Savaşı sebebiyle organize edilmeyen Dünya Kupası’nın birinci edisyonuna 13 ülke katılırken, bugün 32 ülke kıran kırana bir mücadele veriyor. Arşivlerden çıkan Dünya Kupası afişleri geçmişe yolculuk yapmamıza olanak sağlayarak, Juste Fontaine’in, Pele’nin, Maradona’nın ve daha nice büyük efsanenin golleri hatırlamamızı sağlıyor.



13


14


15


03.

SNOWDEN’IN SIĞINMASINI BEN KOORDİNE ETTİM

16


Dünyanın her yerinden her türlü insanı bir araya getiren web sitelerinden olan Reddit’in altbaşlıklarından biri oldukça ilginç. AMA (Ask me anything – Bana istediğinizi sorun) adı verilen bu bölüm, her gün bambaşka insanları ağırlıyor. Akla gelebilecek her türlü meslekten olan bu insanlar, Reddit üyeleriyle soru cevap seansları düzenliyorlar ve sorular arasından seçtiklerine birinci ağızdan cevaplar veriyorlar. Bazen bir uzun mesafe gemi kaptanı, bazen beyin ameliyatı geçirmiş bir hasta, bazen The Doors’un davulcusu, bazen de 5 yıldır uçağa binmeden dünyayı dolaşan bir gezgin. Hayatın her kesiminden ilginç olaylar yaşamış bu kişilerin verdiği samimi cevapları okumak hem eğlenceli, hem de çoğu zaman ufuk açıcı derecede bilgilendirici... İşte bu AMA bölümünün, geçtiğimiz günlerde de gerçekten çok ilgi çekici bir konuğu vardı: dünyanın belki de en çok aranan adamı, Julian Assange. 90’lı yıllarda, internetin yeni yaygınlaşmaya başladığı dönemde ismini oldukça duyurmayı başarmış bir hacker (Bilgisayar ağlarına izinsiz şekillerde girmeyi meslek edinmiş kişiler) olan Assange, 2000’lerin başında bir süre Melbourne

17


18

Üniversitesi’nde eğitim gördükten sonra 2006 yılında ünlü Wikileaks sitesini kurdu. Amacı whistleblower (Bir devlet ya da kurum sırlarını kamuoyuna açıklayan kişi) olarak tabir edilen kişilerin verdiği bilgileri kamuoyuna yaymak olan bu site, kurulduğu 2006 ile 2009 yılları arasında birçok gizli belgeyi kamuoyuna açıkladıysa da, dünya çapında asıl tanınmasını sağlayan 2009 yılında ABD ordusunda görevli bir er olan Bradley (Şimdiki adıyla Chelsea) Manning tarafından sağlanan milyonlarca belgeyi kamuoyuyla paylaşması oldu. Irak ve Afganistan savaşlarında yaşanan olayları detaylı biçimde anlatan, ABD politikasının iç yüzünü gözler önüne seren bu belgeler yüzünden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Assange’ı terörist ilan etti, Kanada Başbakanlık danışmanı Tom Flanagan da açıkça suikast ile öldürülmesi gerektiğini söyledi.

İşte dünyanın en güçlü ülkelerinin bu derece nefretini kazanan Assange, yakalanmak istemediği için 2012 yılından beri kendisine politik sığınma hakkı tanıyan Ekvador’un Londra’daki büyükelçilik binasında yaşıyor. Hem de hiç dışarı çıkmadan. Binanın etrafında bir polis ordusu 7/24 kendisini bekliyor. Assange ise bu “ev hapsi” olarak nitelendirilebilecek konumundan hala Wikileaks’i yönetmeye devam ediyor, Avustralya parlamentosuna seçilmek için çalışıyor ve hatta Simpsons’ın bir bölümünde misafir oyuncu olarak bile yer aldı. İşte Julian Assange, geçtiğimiz günlerde Londra’daki sabit evinden Reddit kullanıcılarının sorularını yanıtladı. Wikileaks’in durumundan kendisini nasıl hissettiğine dair birçok cevabı bulabileceğiniz bu ilginç söyleşiyi aşağıda yayınlıyoruz... D ü n y a d a e t k i b ı r a k m a k i s t e ye n


sıradan vatandaşlara ne tavsiye edebilirsi- çeşitlilik ile küresel tektipçilik arasındaki niz? Birçoğumuz kendimizi çaresiz, ezilmiş çatışma başladı. Siz de askerlerisiniz. ve küçük hissediyoruz. Değişim için çığlık atıyoruz fakat ne türlü adımlar atabiliriz? Yayınlamış olmaktan pişmanlık duyduğunuz herhangi bir bilgi var mı? Dünyada olup bitenlerin, zalimliğin ve aptallığın boyutlarının farkında olduğumuz Hayır. Kaynaklarımıza bir söz veriyoruz. Ve zaman kendimizi küçük hissederiz. “Küresel bu sözü tutuyoruz. düşünüp yerel hareket etmek” çok zor çünkü küresel düşündüğümüz zaman çözülmesi Edward Snowden hakkındaki düşüncelerigereken sorunların boyutları karşısında ezil- niz nedir? miş hissediyoruz. Ancak internet bizlere küresel hareket edebilmek için daha önce hiç Edward Snowden zekice ve kahramanca bir olmadığı kadar imkan sağlıyor. Wikileaks de iş yaptı. Ben ve birçokları yıllardır bunun zaten bu gerilimin gerçeğe dönüştürülmüş yapılması için çağrıda bulunuyorduk. Yasal hali. Dünyanın birçok bölgesiyle ilgili bel- savunması için şu anda vesayet bende ve geler yayınlayarak insanlara düşünebilme ve sığınmasını ben koordine ettim. Çalışanımız harekete geçebilme gücü veriyoruz. Sıradan Sarah Harrison onun Hong Kong’dan ayrıinsanlar ne yapabilir? Birşeyler yapmaya lırken güvende olmasını sağladı ve Moskova çalışan projelere destek verin, tanıtımlarına Havaalanı’nda geçirdiği 40 günde yanındaydı. yardımcı olun. Wikileaks benim bu konuyla Daha geçen hafta Berlin’de kurulan Cesaret ilgili hayata geçirdiğimbir proje ama şu Vakfı’nın kurucularından biriyim. Pentagon anda onlarca yeni proje başlama aşamasında. belgelerini sızdıran Daniel Ellsberg, Nobel Dünyayı kablo ağlarıyla örerek yaratılan Barış Ödülü sahibi Mairead Maguire ve daha

19


birçok harika insan da işin içinde. Lütfen bu vakfa ve Snowden’in sığınmasını yenileme kampanyasına destek verin. Size göre şu ana kadar sızdırdığınız en önemli bilgi neydi? Şu anda hala yayınlamaya devam etmekte olduğumuz PLUSD (Public Library of US Diplomacy – ABD Diplomatik Halk Kütüphanesi) serisi, içindeki iki milyondan fazla belge ile açık ara en büyük etkiyi yarattı ve her hafta mahkemelerde kullanılmaya devam ediyor. Fakat benim en çok önem verdiğim, tahmin edebileceğiniz gibi, Collateral Murder (İkincil cinayet – Savaşlarda yapılanlar sonucu istemeden yaşanan çevresel ölümler) videosu ve Irak ile Afganistan’da yaşanan Zihinsel sıkıntıdan korunmak için neler bütün ölüm ve olayların yazılı belgeleri. yapıyorsunuz? Anladığım kadarıyla elçilikHindistan’ın yeni seçilen sağcı Başbakanı ten çıkamıyorsunuz yani diğer bir deyişle Na r e n d r a M o d i h a k k ı n d a n e l e r ev hapsindesiniz. Günden güne neler yapıyorsunuz evde? İkinci olarak da, neden düşünüyorsunuz? gizli bilgileri sızdırmak için bir site kurduModi’nin seçilmesi Hint demokrasisi adına nuz? Birçok bilginin ulusal güvenlik adına çok ilginç bir gelişme. Modi’nin yükselişi gizli tutulması gerektiğini ve bu belgeleri hakkında birçok ilgi çekici belge yayınladık, açıklamanın birçok hayatı ve uluslarainternet sitemizde ‘Modi’ kelimesini aratarak rası ilişkileri riske attığını anladığınızdan eminim... ulaşabilirsiniz. İlk olarak, keşke içinde bulunduğum durumda sıkılabilme ihtimalim olsaydı. Uzun süreli ve gergin bir politik yüzleşmenin merkezinde bulunmamı bir kenarda tutalım, Hindistan’ın Çin ile rekabet edebilmek için içinde bulunduğum binanın çevresindeki daha güçlü bir merkeze ihtiyacı olup olma- polis kordonu, bana ve çalışanlarıma karşı dığı ucu açık bir soru. Güçlü liderler de birçok devlet tarafından yürütülen izleme kaçınılmaz olarak hatalar yaparlar ve yet- ve soruşturma aktiviteleriyle birlikte, halen kilerini kaybederler. Çok sayıdaki büyük Avrupa’nın en kalabalık şehirlerinden birinşirketlerle olan bağlarını hariç tutarsak, bana deyim ve herkes tam olarak nerede olduğumu göre Hindistan için zarardan çok faydası olup biliyor. Hergün ziyaretçilerim oluyor. Ayrıca küçük bir uluslararası organizasyon olan olmayacağı tartışmalı bir konu. Bunlardan anlaşıldığı kadarıyla Modi’yi rahatça bir “otoriter işadamı” olarak tanımlayabiliriz.

20


tehlikeye atmadı. Gizlilik resmi makamların işlediği tüm suçların üzerini örten bir örtü haline geldiği zaman, gazetecilerin kendilerine neden var olduklarını ve ne iş yaptıklarını sorması gereken bir konuma geliriz. Barack Obama ile ilgili yakın zamanda şöyle demiştiniz: “Artık kesinlikle, geride bırakacağınız mirasın ne olacağını düşünmeye başlamanız gerekiyor”. Size göre tarih sizi nasıl hatırlayacak, bu konuyla ilgili ne hissediyorsunuz?

Wikileaks’i de yönetmeye devam ediyorum ki bu da çok ciddi bir lojistik ve çalışma yükü getiriyor. Neredeyse uyuyacak bile vaktim yok ki sıkılacak vaktim olsun.

21

Başkanlar için bırakacakları etki ve miras önemli ancak bizler için birşeyler başarmak ve dünyada bıraktığımız etkiyi görmek daha önemli. Akademik ve kapsamları tarihler alanında ve İngilizce konuşan ana akım medyanın dışındaki bölgede iyi işler yapıyoruz. Karalama kampanyalarının uzun süre yaşayabilme güçleri yok çünkü gerçekte olanların temellerinden uzaktalar. Karalamalar hayatta kalabilmek, devam edebilmek için düşmanlarımızdan sürekli bir efor gerektiriyorlar. Gerçeğin ise sürekli kendini tekrar merkeze oturtmak gibi bir alışkanlığı vardır.

Yayıınlamış olduğumuz gizli devlet belgeleri, savaş suçlarını, arkaodalarda yapılan yasadışı işleri ve tartışmasız görevi kötüye kullanım durumlarını kanıtlıyor. Sırf bu bile yaptığımız yayınları haklı çıkarır ve zaten bizim de Eğer tüm bunları tekrar yapabilme şanen büyük motivasyonumuz bu. Gizlilik hiç- sınız olsaydı, yapar mıydınız? Ne gibi bir zaman devletin en üst kademelerinde suç değişiklikler olurdu? işlenebilsin diye var olmadı. Kesinlikle yine yapardım, bir kere yaşıyoGizlilik evet bazen gereklidir ama sağlıklı ruz ve prensiplerimizle geçirdiğimiz her gün, demokrasiler gizliliğin bir kaide değil sadece özgür geçirilmiş bir gündür. Tarihin bizden istisna olduğunu bilirler. “Ulusal güven- yana olduğu çok açık. Vermek zorunda oldulik” bahanesiyle gizlilik güç sahibi insanlar ğumuz zor kararlarda yaşanan sıkıntıların tarafından sıklıkla kullanılır fakat çok nadir çoğu kaynaklarımızın sınırlı olmasından kaybunun için geçerli sebepleri vardır. Eğer bu naklanıyor, fikirlerimizden değil. propagandanın şartlarını kabul edersek, o zaman güçlü bir ulusal güvenlik gazeteciliği Ancak İsveç’in ABD ile olan jeopolitik bağı imkansız hale gelir. Bizim yayınladıklarımız ve İngiliz toplum yapısıyla ilgili cahil olduhiçbir zaman bir ülkenin “ulusal güvenliğini” ğumu kabul ediyorum.


04.

Süperkahramanlar mahalle bekçİsİ olursa


Toronto’daki sokak panoları son haftalarda ilginç misafirlere ev sahipliği yapıyor. Sokakların mahalleliler tarafından korunduğunu gösteren panoları süperkahramanlar işgal etmiş durumda. Sanatçı Andrew Lamb’in başının altından çıkan fikir, mahallelerini hırsızlardan koruyan insanları süperkahraman olarak gösterme niyeti taşıyor. Lamb’in panolara yapıştırdığı Spiderman, Bruce Lee, Power Rangers ve daha nice süperkahraman çıkartmaları ortaya keyifli bir görüntü çıkarmış…


05.

Oldukları yerde olmamaları gereken yapılar

24

Bazen, hiç beklenmedik bir yerde karşımıza çıkan Pennsylvania’nın Reading kentinde yaşayanlar, şeyler bizi hayrete düşürebiliyor, “Bunun burada Penn dağının tepelerine baktıklarında karşıne işi var?” diyebiliyoruz. Örneğin kutuplarda larında dev bir uzakdoğu tapınağı buluyorlar. penguen görmek gayet normal karşılanacakken, 1906 yılında, lüks bir otel yapma hayaliyle pengueni tropikal bir iklimde görmek hepimizi yola çıkan iş adamı William Witman’ın proşaşırtacaktır. Şaka bir yana, aşağıda göreceğiniz jesinin başeseri bir Japon tapınağıydı. Ancak yapılar, mimarilerinden çok, ait oldukları yerle alkol ruhsatı alamayan Witman, 1908 çeliştikleri için bu listeye girdiler. Çölün orta- yılında tamamlanan tapınağını kullanamasındaki balıkçı teknelerinden, Prada mağazasına, dan projesini rafa kaldırmak zorunda kaldı. Venezuela’daki Alman kasabasından, Seattle’daki Birkaç yıl boş duran yapı daha sonra Reagind Lenin heykeline kadar, oldukları yerde olama- şehrine devredildi. Yapının diğer bir garipliği ise içerisinde bulunan tarihi çan. 1739 yılında maları gereken yapıları sizler için sıraladık. Japonya’nın Obata kentinde tasarlanan bronz döküm çan, bir Budist tapınağı olan Çoşoji’de Reading’deki uzakdoğu tapınağı keşişleri duaya çağırıyordu. Depremlerde yıkıBugünlerde ‘paralel yapı’ vesileyle adını sıkça lan tapınaktan çok az şey geriye kalırken, çanın duyduğumuz ABD’nin Pennsylvania eyaleti Pasifik okyanusunu aşıp Amerika’ya nasıl gelbir hayli ilginç bir yapıya ev sahipliği yapıyor. diği ise bilinmiyor.


hikayesi ise oldukça ilginç. Emil Venkov adlı heykeltraş tarafından 1988’de yapılan bronz heykel, Çekoslavakya’nın Poprad kentinde bir meydanda sergileniyordu. Birkaç yıl sonra Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle beraber çöpe atılan heykel, Çek Cumhuriyeti’ne turist olarak gelen Lewis Carpenter’ın ilgisini çeker. Sanat koleksiyonuna yeni bir eser eklemek amacıyla, evini ipotek ettirek heykelin sahibi olan Carpenter, Lenin heykelini Seattle’a getirtir. Carpenter’ın 1994 yılında bir trafik kazasında hayatını kayManhattan’daki kır evi New York’un Manhattan bölgesinde, gökdelen dışındaki binalar, yine nispeten yüksek ve tuğladan yapılarıyla tanınır. Ama Manhattan’da tarihe ışık tutan öyle bir bina var ki, görenleri hayrete düşürüyor. 19. yüzyılda yangınları önlemek için New York belediyesi tarafından yasaklanan ahşap evlerden geriye kalan, 203 Doğu 29. sokaktaki ahşap kır evi, türünün tek örneği. Kırsal alanda, ormanların içinde, filmlerde görmeye alışık olduğumuz evin geçmişi ise gizemini koruyor. 1840’larda inşa edildiği betmesi sonucu, ailesi heykeli komşu kasaba düşünülen ahşap ev, 1860 yılında kayıtlara geç- Fremont’a vermeye karar verir. 300.000 dolara miş, bundan yirmi yıl sonra ise dördüncü bir satışa çıkan heykel yirmi yıldır Fremont’un bir kat eklenmiş. Yalnız eklenen kat, fotoğraftan da meydanında yeni bir alıcı bekliyor. Facebook’ta görebileceğiniz gibi yukarı değil, yapının altına “Seattle, Lenin heykelini yıkmalısınız” sayfası ilave edilmiş. Temellerin üzerine, tuğla kullanı- altında toplanan heykel karşıtları, Lenin’in larak eklenen kat, giriş kapısının neden ikinci Amerika’da yeri olmadığını savunuyor. Fremont katta olduğunu açıklamaya yetiyor. 20. yüzyıl belediyesi ise “Rejimleri ve ideolojileri aşan, boyunca büyük bir nalbur mağzası olarak kulla- sanatsal düşüncenin” her zaman yeri olduğunu nılan yapı, 1980 yılında restore edilerek sahipleri savunarak, heykelin kaldırılmasına karşı çıkıyor. Lenin heykelinin, 92 numaralı Mason locasının tarafından ev olarak kullanılmaya başlanmış. hemen önünde yer alıyor oluşu da gözlerden kaçmaması gereken diğer bir ilginç detay. Seattle’daki Lenin heykeli

25

Amerika Birleşik Devletleri ve Komünizm, yanyana gelemeyecek iki kelime olarak bilinir. Bundandır ki, Sovyetler Birliği’nin kurucusu Lenin’in heykelinin bir Amerikan şehrinde bulunması kadar garip bir şey olamaz. Heykelin

Moynak’ta balıkçı tekneleri çölde çürüyor Dünyanın en ilginç yerlerinden biri Özbekistan’ın Moynak kentinde yer alıyor. “Bu


uzunluğunda iki ucu açık viyadük, 1960 ve 70’lerde Rio - Santos otoyolunun bir parçası olarak inşa edilmeye başlanmış ama hükümet son anda yolu başka bir yerden geçirmeye karar verince terk edilmiş. Yıllar boyunca doğa görevini yaparak viyadüğün etrafını yüksek ağaçlarla çevirmiş. İşin matrak tarafı, ormanın ortasında tek başına kalan viyadüğe arabayla ulaşılamıyor oluşu. Engebeli bir orman yolundan geçerek balıkçı tenkeleri çölün ortasında ne arıyor?” birkaç kilometre yakınına gelinen viyadüğe ulaşdedirten Moynak, bir zamanlar nüfusu onbin- mak için daha sonra yürümek geriyor. Petrobras leri bulan bir balıkçı limanıydı. Aral Gölü’nün viyadüğü BR101 otoyolu kapsamında ormana kıyısında bulunan Moynak bugün göl kenarın- terk edilen yapılardan sadece bir tanesi. Amazon dan 88 kilometre içeride bulunuyor. Moynak’ın ormanının derinliklerinde, saklı bir şekilde bu hale gelmesine yol açan şey ise, Sovyetler onlarca tünel, duvar ve otoyol temeli keşfedilBirliği döneminde Rusların Aral Gölü’nü bir su meyi bekliyor. deposu olarak kullanması. Kuraklıktan sonra onbinlerin terk ettiği Moynak’tan geriye ise sadece çölün ortasında çürümeye yüz tutmuş balıkçı tekneleri ve yük gemileri kalmış. Şehrin girişinde yer alan ve bir balığın resmedildiği “Moynak’a hoş geldiniz” tabelası ise bir korku filmini andırıyor. Küçük bir topluluğun yaşamaya devam ettiği Moynak bugün, çölün ortasındaki balıkçı teknelerini görmeye gelen turistlerin uğrak yeri haline geldi. Karayiplerde bir Bavyera kasabası

26

Venezuela’da bulunan Colonia Tovar kasabası “Karayiplerin Almanya’sı” olarak bilinir. Bir Bavarya dağ kasabasını andıran Colonia Tovar, Alman mimarisine ve Alman mutfağına sahip. Peki Venezuela’nın ormanlık bölgelerinde böyle bir kasabanın ne işi var? 1843 yılında, ekonomisini canlandırmaya çalışan Venezuela hükümeti göz alabilmek için İtalyan kaşif Petrobras viyadüğü Agustin Codazzi’yi bir kasaba inşa etmekle Brezilya’daki Amazon ormanlarında yer alan görevlendirir. Ormanlık bir alanda uygun bir yer Petrobras viyadüğü görenleri hayrete düşürü- bulan Codazzi yanına 376 Alman göçmen alır. yor. Yerden 40 metre yükseklikte, 300 metre Kasabanın inşası sırasında, Venezuela hükümeti


projeden vazgeçer ve Codazzi’ye yardımı keser. Öyle ya da böyle, Alman göçmenler kendi ülkelerine benzeyen bir kasaba inşa etmeyi başarır ve neredeyse yüzyıl boyunca yerel kültürlerden uzak, otokton bir hayat sürer… 1940 yılına kadar, Colonia Tovar sakinlerinin kasaba dışında insanlarla evlenmeleri yasaktı. Kasabaya ulaşan ilk yol ise 1963 yılında inşa edildi. Colonia Tover bugün, Venezuela’yı gezmeye gelen turistlerin mutlaka uğradıkları bir kasaba. yaptığı gerekçesiyle kapatmak istemesi tepki çekmiş, sosyal ağlarda imza kampanyaları başlatılmıştı. Yolun ortasında kalan evler

27

Var olan bir yolun üzerine ev inşa edilemeyeceğinden, bir evin yolun ortasında kalması Texas’ta çölün ortasında bir olsa olsa inatçı ev sahiplerinin ısrarıyla olabilir. Prada mağazası İngiltere’deki Stott Hall çiftliği bu ilginç feno2005 yılı Texas’ın, Prada Marfa mağazasıyla menin örneklerinden biri. M62 otoyolunun tanışma yılı oldu. Bunda ne var diyebilirsiniz. inşa edildiği 1970’li yıllarda, tek bir kişi koskoca Burada ilginç olan, mağazanın Dallas ya da San hükümete kafa tutmayı başardı. Doğup büyüAntonio gibi Texas’ın büyük şehirlerine değil, düğü çiftliği bir otoyol inşaatına terk etmeyi çölün ortasında Route 90’nın üzerine kurulmuş reddeden Ken Wilde, hakkını mahkemede aradı. olması. Elmgreen ve Dragset adlı İskandinav Her ne kadar Kraliyet yasaları Wilde’ı evini sattasarımcılar tarafından, insanların lüks merakını maya zorlayabilecek olsa da, mahkeme İngiliz eleştiren, kendi tabirleriyle ‘mimari bir pop- çiftçiyi haklı bularak, otoyolu çiftliğin olduğu art eseri’ olarak 1 Ekim 2005’te açıldı. O yılın yerden ikiye ayırmaya karar verdi. Bugün Ken sonbahar koleksiyonuyla donatılan ve Miuccia Wilde’ın çiftliği M62 otoyolunun tam ortasında Prada’nın kendi tasarımlarının da bulunduğu bulunuyor. Evinin sağından ve solundan yol mağaza Beyonce gibi ünlüler tarafından ziyaret geçen Wilde, inşa ettiği tünelle çiftliğini terk edilmişti. Hiçbir zaman resmi olarak açılmayan edebiliyor. Fenomenin diğer bir örneği ise kısa mağaza, 4 Ekim 2005 günü vandaller tarafın- bir zaman önce Çin’de yaşandı. İngiltere’nin dan saldırıya uğradı. İçeriye giren hırsızlar, çoğu tersine, Çin’de yasalar insanları evlerini satmaya ayakkabı modellerinin sağ teki olmak üzere, pek zorlayamayacağından, hükümet çareyi çevre çok malı çalarak kaçtı. Tadilata giren mağaza binaları yıkıp, yolu Luo Baogen’in evinin çevdaha sıkı bir güvenlik sistemiyle donatılmış resinden geçirmekte buldu. Bir tünel inşa etme olsa da, ileriki yıllarda bir kez daha hırsızların imkanı olmayan Baogen, evinden çıkmak için adresi oldu. 2013 yılında Federal Karayolları her gün binlerce arabanın geçtiği yoldan karşıİşletmeleri’nin, Prada mağazasını izinsiz reklam dan karşıya geçmek zorunda kalıyor.


06.

Forest WhItaker: Geçmişi düzeltmenin tek yolu, ileri gitmektir! 28


Adını belki bilmesek de, onu hepimiz çok iyi tanıyoruz. Good Morning Vietnam, Platoon, Panic Room, The Last King of Scotland ve daha nice filmde rol alan Forest Whitaker, Alain Delon ve Jean Gabin’in oynadığı 1973 yapını Two Men in Town’un yeni uyarlamasında harika bir performans sergiliyor. William Garnett adında, Müslüman bir hükümlüyü canlandıran Forest Whitaker, rollerine nasıl hazırlandığını, din hakkındaki düşüncelerini ve favori yönetmenlerini Première dergisine anlattı. Rollerine çok sıkı hazırlanan bir aktör olarak tanınıyorsunuz. Bu role nasıl hazırlandınız? Öncelikle bir çok evre var. Oynadığım karakter Müslüman olduğu için, Kuran’ı okudum ve bir imamla birlikte İslamın felsefesini araştırdım. Biraz Arapça öğrendim ve İspanyolcamı geliştirdim çünkü oynadığım karakter olan William Garnett, Luiz Guzman’ın oynadığı karakterle, çocuk yurdunda ortak bir geçmişe sahip. Onun için de bu dili akıcı bir şekilde konuşuyor olmam gerekiyordu. Filmin atmosferini kapabilmek için, o dönem hakkında birçok araştırma yaptım. Hapse girdiniz mi? Ona gerek yoktu. Daha önce oynadığım bir rol için hapis deneyimim olmuştu. Bir hücrede uyumuş, mahkumların arasına karışmıştım. Bu sefer daha çok insan psikolojisi üzerine çalıştım. Hikayesini yeniden oluşturarak, yetim çocukları ağırlayan ailelerin işleyiş sorunlarını ve bir üvey anne olmasına rağmen neden suça itildiğini anlamaya çalıştım. Hayatını ve çevresini yaratabilmek için bütün bu bilgileri hazmetmek gerekiyordu.

29


Garnett için İslam ne ifade ediyor? İslam onun için huzuru ve dengeyi bulmanın bir yolu. Hayatında yaşadığı bütün zorluklara karşı, tekrar suça bulaşmamasını sağlayan şey din oluyor. Ama maalesef, öyle bir baskı ve rekabetle karşı karşıya kalıyor ki, inancını kaybediyor ve patlıyor. Peki bu rollerin sizin kendi inancınız üzerinde bir etkisi oluyor mu?

Evet. Elbette çevremdekilere emirler dağıtacak kadar Idi Amin Dada değildim ama karakterimin enerjisini, konuşma tarzını, dinamiklerini devam ettiriyordum. Çok zor bir roldü ama karakterimi nasıl canlandıracağımı bulduğum gün bir daha bırakmadım. Bütün çekimler boyunca onun gibi konuştum onun gibi hareket ettim. Yani üç ay boyunca. Peki ayrılmak zor olmadı mı? Bazı reflekslerden kurtulmak biraz zaman aldı. Kelimelerden ya da cümle yapılarından çok, cevap verirken ya da tepki verirkenki tını ve ritim farklılıkları sorun oldu. Bu alışkanlıklardan kurtulabilmek için bir metot icat ettim ve oldukça başarılı oldu.

30

Ben gnostik olduğum için, bir gerçeğe inanıyorum. Bir çok dini derinlemesine inceledim ve kişisel tecrübelerim beni zenginleştirdi. Kuran ise, duanın ne demek olduğunu ve taşıdığı önemi anlamamı sağladı. Örneğin ruhani bir adamı oynadığım Criminal Minds gibi dizilerde bana yardımcı oldu. Hıristiyan bir papazı Sizi etkileyen yönetmenler hangileri oldu? canlandırdığım da oldu. Bunların hiçbiri, benim geçmişimden ve hayatımdan çıkarılamaz. ‘Bird’ için Clint Eastwood bana hayal bile Bugün Tanrı ve evrenle çok güçlü bir bağım var edilemeyecek bir güven duymuştu; öyle ki o ve bu bağ, işimde, düşüncelerimde ve kalbimde zamanlar bu denli önemli bir role ilk defa adım atan genç bir aktör olduğumdan, bu beni çok rahat olmamı sağlıyor. etkilemişti. Clint, uzun zamandan beri tanıdığı bir ekiple, oldukça rahat bir şekilde çalışıyor. Kariyerinizdeki en önemli filmler hangileri? Stres yok. Ayrıca caz için gerçek bir tutku duyuDört tanesi benim için çok önemli. Clint yor. Clint’in dışında Robert Altman’la çalışmak Eastwood’un ‘Bird’ filmi, korkuyu yen- da çok güzel bir deneyimdi. Oyuncularına olamemi öğretti. İlk defa bir role atılmadan bildiğince az bilgi verip, filmi ve karakterlerini önce bu kadar bilgiye ulaşıyordum, benim çekimler sırasında keşfetmelerini sağlayarak için önemli bir etap olmuştu. Ghost Dog çok yüksek verim alıyordu. Örneğin bir sahise titreşim kavramını, sessizliği, konuşma- nede bize verdiği bilgi: “Bu akşam büyük bir dan iletişim kurmayı öğrendiğim film oldu. tasarımcının gecesine gidiyoruz” oluyordu. Ek ‘The Last King of Scotland’ bana değişim geçir- bilgileri de küçük kağıtlarda bizlere dağıtımeyi öğretti. Titreşimi öyle kontrol etmiştim ki, yordu, böylece kimin kim olduğunu anlıyorduk. fiziksel görünüşüm değişmişti. Gerçek anlamda Kendimizi bir parti ortamında eğlenirken ve insanlarla tanışırken buluyorduk, bu da sahbaşkası olmuştum. neye gerçekçilik katıyordu. ‘Good Morning The Last King of Scotland’ın çekimleri sıra- Vietnam’ döneminde, Barry Levinson, Bruno sında rolünüzü 24 saat, 7 gün yaşadığınız Kirby’nin diyaloglarının yeniden yazılması talebine olumlu yaklaşmıştı. Barry hiç alıngan biri doğru mu?


değil ve sadece filmini geliştirmeyi düşünüyor. Jim Jarmusch ise çok farklı. ‘Ghost Dog’ için ilk defa bir yönetmen bana özel bir rol yazıyordu. Birbirimizi gerçek anlamda tamamlıyorduk çünkü ben ne düşünürsem düşüneyim, onun konuya farklı bir bakışı oluyordu. Bu gerçekten sıradışı bir durumdu. Bu şekilde bir çok yönetmen sayabilirim. Siz birini mi düşünüyordunuz yoksa? David Fincher mesela, beraber ‘Panic Room’u çekmiştiniz…

31

David Fincher teknik mükemmeliyetle, sanatsal ilhamı bir araya getiren biri. ‘Story-board’ları tek kelimeyle inanılmaz. Bütün bilgiler mevcut, objektifin modelinden, sahnenin süresine kadar. Bundan daha detaylı bir şey daha önce hayatımda görmemiştim. Çekeceği sahnelere o kadar iyi hazırlanıyorki, film setine geldiğinde en ufak sorunu görüp mesela “Bu ışıkla, şu nesne iyi aydınlatmıyor. Aydınlatmayı iki tık yukarıda düşünmüştüm” diyebiliyor. Bir sahne bir çok defa çekiliyor ama bu beni rahatsız etmiyor çünkü ben de onun gibi her zaman

daha iyisini yapabileceğimizi düşünüyorum. Oyuncularından en üst düzeyde verim almayı çok iyi biliyor. Yönetmen olarak bir sonraki filminiz ne olacak? Hayatı parçalara ayrılan bir adamın iyileşme sürecini konu alan ‘The Shack’ olacak. Kızı öldürüldükten sonra kendisine Tanrı’dan, ormanlık bir yerde, bir kulübede randevu veren bir mesaj geliyor. Orada bütün hayatı gözlerinin önünde geçiyor. Şu anda daha yapım aşamasındayız, çekimlere başlamadık. Eğer kariyerinizde geriye doğru gelebilecek olsanız, ne değiştirirdiniz? Eminim ki bir çok şeyi değiştirirdim. Memnun olduğum o kadar da filmim yok aslında. Memnun olmadıklarım üzerinde bir kaç düzeltme yapmak isterdim ama hatalarımı ileride oynayacağım filmlerde düzeltmeyi tercih ediyorum. Geçmişi düzeltmenin tek yolu, ileri gitmektir!


Haftaya görüşürüz:)

22 // HAZİRAN’14

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.