23 // ŞUBAT’14
zete
Editรถr: Cem GELGร N
//
01.
EllIe GouldIng: İlk müzikal şoku Björk’le yaşadım //
02.
Buz pateni yüz buruşturur!
//
//
//
03.
Zuckerberg’e “Hayır!” diyen adam!
04.
MIka: Vücut ve fizik, ambalajdan ibaret
05.
İlk Kış Olimpiyatları’ndan kareler //
06.
Hangi Osmanlı’nın torunlarıyız?
01.
EllIe GouldIng: İlk müzikal şoku BjOrk’le yaşadım
Ellie Goulding, Adele, Mumford & Sons, Ed Sheeran gibi isimlerle beraber İngiliz popunun parlayan yeni jenerasyon yıldızlarından. İngiliz sanatçılara verilen 2014 BRIT Ödüllerinde “Yılın Kadın Şarkıcısı” ödülünü kazanan Ellie Goulding, müziğe nasıl başladığını, kendisine ilham veren şarkıcıları ve korkularını Paris Match’a anlatıyor. Müziğe klarinet çalarak başladınız. Bu ilginç seçimi neyle açıklayabilirsiniz?
6
biriydim. Hem şarkı söylemek hem de bir rol canlandırmak açısından müzikaller benim için idealdi. O zamanlar hiç bir şeyden korkmuyordum. Sanırım bugün tekrar bir tiyatro sahnesine çıkmam gerekse, korkudan ölürdüm. Binlerce kişi önünde söylemek aynı şey değil mi? Farklı bir özgüven gerekiyor. Felaketin kıyısında olduğumu bilsem bile yapmaya cesaret ettiğim bir şey olacak. Plak şirketiyle kontrat imzaladığım gün, hayatım boyunca şarkı söyleyeceğimi biliyordum.
9 yaşındaydım, klarinetin şekli ve koruyucu kutusu çok hoşuma gidiyordu. Her ne kadar klasik müziği sevsem de, daha sonra beni bir yere getirecek enstrümanın klarinet olmadığını fark ettim ve gitara başladım. İşin gerçeği, İlk müzikal şokunuzu hatırlıyor musunuz? gitar çalan birine aşık olmuştum ve onu etkilemek istiyordum. Ve İşe yaradı! Bugün ise Çok iyi hatırlıyorum, televizyonda gördüğüm bir Björk konseriydi. Kendisini çok az benim enstrümanım, sesim. tanıyordum, hatta neredeyse biraz deli buluyordum. Sonra Björk’ün gerçek boyutunu Aktris olmak istemiyor muydunuz? anladım ve aşık oldum! Daha sonra Lauryn Üniversitede tiyatro eğitimi aldım. Oz Hill’i keşfettim. Bir çok kişi var böyle. Ani Büyücüsü’nün bir uyarlamasında başrollerden DiFranco, Joni Mitchell, Lana Del Rey,
Florence & the Machine gibi sanatçılar dinliyorum. Eskileri ve yenileri… Özel hayatınız magazin basını tarafından didik didik ediliyor. Düşünceleriniz neler?
düşünüyorum. Mesleğinizde en korktuğunuz şey nedir?
İlham kaynağımı kaybetmem olabilir. İkinci albümümde buna benzer bir durum yaşadım. İnsanlar, yaşadığım ilişkiler hakkında spe- Hayatınızı sorguladığınızda yaşayabileceküslasyon yapmayı seviyor. Şöhret gelince, ğiniz bir şey. Sonra nedenlerini tespit edip böyle şeyler de beraberinde geliyor. Tabii ki tedaviyi uygulayınca herşey bir anda çözülücanımı sıkan şeyler oluyor, yaratılan hikaye- yor. Sadece evimde yazabiliyorum. Turnede ler içimi sıkıyor ama magazin basının kimse olduğum zamanlar, çok dolu ve yorucu bir tarafından ciddiye alınmaması gerektiğini programım oluyor.
7
02.
Buz pateni yĂźz buruĹ&#x;turur!
8
Soçi Kış Olimpiyatları her zaman olduğu gibi kıran kırana bir çekişmeye ve renkli görüntülere sahne oluyor. On beş branşta müsabakaların düzenlendiği Kış Olimpiyatları’nda Alp disipliniyle beraber en çok takip edilen spor dalı artistik patinaj. Ekranlardan bakıldığında, zarif ve akıcı bir şiir gibi gelen buz pateni, aslında normal bir insanın gerçekleştirmesi neredeyse imkansız hareketlerden oluşuyor. Hal böyle olunca, jüriyi ve izleyicileri etkilemek için mücadele eden patenciler komik yüz ifadelerine bürünebiliyor. Olimpiyatları takip etmek için Soçi’de bulunan fotoğrafçılara ise suratların şekilde şekilde girdiği, vücuttaki en ufak kasın bile kasıldığı, buz patencilerin zorlu anlarını yakalamak kalıyor.
9
10
11
12
13
03.
Zuckerberg’e “Hayır!” dİyen adam
Bu haftanın ses getiren ekonomi haberi, Mark Zuckerberg’in kurucusu olduğu Facebook’un, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ı 19 milyar dolar gibi çılgın bir rakama satın alması oldu. Zuckerberg’in ekonomistleri bile kontrpiyede bırakan astronomik tekliflerine karşı koymak imkansızken, kendisine gelen teklifi elinin tersiyle geri çeviren biri var: Snapchat uygulamasının yaratıcısı Evan Spiegel. Facebook’un WhatsApp’la beraber satın almak istediği Snapchat için kendisine sunulan 3 milyar doları geri çeviren Spiegel, Zuckerberg’e “Hayır!” diyen adam olarak hatırlanacak. 23 yaşındaki Evan Spiegel, hala ailesiyle yaşıyor olsa da, hayatında oldukça cüretli adımlar atıyor. WhatsApp’ın 19 milyar dolara satıldığı bugünlerde, Zuckerberg’in Snapchat için kendisine yaptığı 3 milyar dolarlık teklifi net bir tavırla geri çeviren Spiegel kararını, “Çok az insan, bizim kurduğumuz şirket gibi bir şirkete sahip. Kısa vadeli bir
kazanç için Snapchat’i elden çıkarmak bana pek çekici gelmedi” sözleriyle açıklıyor. Bir çok insan, bu aşamada torunlarına yetecek kadar paraya, hayatı boyunca bir daha çalışmaya gerek duymayacak oluşuna, satın alabileceği evlere, arabalara ve lüks hayat hayallerine dalıp gidecekken, Spiegel yere sağlam basıyor. Genç bilgisayarcının usta bir pazarlıkçı olduğunu düşünmüş olacaklar ki, uygulamayı Facebook’a kaptırmak istemeyen Google, 4 milyar dolarlık bir teklifle gelmiş ama Spiegel’in cevabı değişmemiş. Snapchat aslında bir okul projesi Evan Spiegel’e Snapchat’i yaratma fikri, Stanford Üniversitesi’nde okuduğu dönemde, pazarlama dersinde gelmiş. İleride size sorun yaratabilecek “sakıncalı” fotoğrafları Facebook’tan silmenin zorluklarından bahseden arkadaşlarını hatırlayan Spiegel, konuyu derinleştirmek istemiş. Yanına sıra arkadaşı
Bobby Murphy’yi alarak, insanların çekin- duyduğumuz en saçma fikir!”. Aldığı ret meden aralarında komik, matrak, sakıncalı cevapları karşısında yılmayan Spiegel, yap“selfie” portrelerini paylaşabileceği ve fotoğ- tığı şeyin doğruluğuna her zaman inandığını rafın hiç bir iz bırakmadan yok olacağı bir anlatıyor. uygulama hayal eden Spiegel, projesini 30 milyon kullanıcının yüzde hayata geçirmiş. 70’i kadınlardan oluşuyor Hayatımızda duyduğumuz en Bugün 30 milyon kullanıcıya ulaşan ve saçma fikir! bir kısım gençler tarafından gündelik bir Snapchat’i Snapchat yapan kilit nokta, yolla- mesajlaşma uygulaması olarak kullanılmaya nan fotoğraf ya da kısa videoların en fazla 10 başlanan Snapchat’in potansiyelini bankacı ve saniye içinde, bir daha görülemeyecek şekilde yatırımcılar görememiş olsa da, Facebook’un kendini imha ediyor olması. Bu özellik, ilk yaratıcısı Zuckerberg ve diğer sosyal medya bakışta göze çarpmasa da, genç kullanıcıların devleri uygulamanın kendileri için oluşuygulamayı kullanma nedenlerinin başında turduğu tehlikenin farkındalar. Mark geliyor. Gençler, görülmesini istemedikleri Zuckerberg, geçtiğimiz hafta katıldığı bir fotoğrafları arkadaşlarıyla paylaşabiliyor, bir- konferansta “Facebook’un gündelik kullabirlerini baştan çıkarma isteğinde olan çiftler nımında bir azalma söz konusu. Özellikle ise çevrelerinin dikkatini çekmeden büyük bir de genç kesimde” demişti. Zuckerberg, gizlilikle mesajlaşabiliyor… Spiegel’in 2011 genç neslin beklentilerini anlamış olacak ki, yılında yarattığı uygulama, Stanford kam- Snapchat’i ve WhatsApp’ı satın almak için püsünde büyük bir heyecanla karşılanmış ve girişimlerde bulundu. Evan Spiegel ise elinde kısa sürede kampüs serverinden en çok indi- bir altın madeni bulundurduğunun farkında. rilen uygulama haline gelmişti. Beklenmedik Snapchat’in yüzde 70’i kadınlardan oluşan, başarı karşısında oldukça şaşırdığını belirten 25 yaş altı kullanıcı proflili yakın gelecekte ve eğitimini yarıda bırakarak Snapchat için değişeceğe benziyor. Kim bilir, belki de ileyatırımcı arayışına girdiğini söyleyen Spiegel, ride Snapchat yeni Facebook olacak ve Evan bankacıların kendileriyle dalga geçer gibi Spiegel kendi elleriyle yarattığı uygulamayı konuştuğunu anlatıyor: “Bütün yatırımcı- satmayarak ne kadar doğru bir iş yaptığını lar bize aynı şeyi söylüyordu: “Hayatımızda herkese kanıtlayacak.
17
04.
Mika: Vücut ve fİzİk, ambalajdan İbaret
farkına vardım. Daha küçükken tiyatroda çalışmak istiyordum. Bir aktör olarak değil daha çok bir yönetmen ya da dekoratör olarak yer almak istiyordum. Penceresiz, kırmızı ve altın renginin hakim olduğu, Cocteau’nun kaleminden çıkan tiyatroyu sevmiştim. Kendi köşemde bir çocuktum. Diğer erkek çocuklar, cinselliğim hakkında bana sataşırlardı. 8 yaşındayken, böyle şeylerin farkında değildim. Çocuklar acımasız olabiliyorlar, genellikle kolay bir yem ararlar ve üzerine giderler. Bu durumdan kurtulabilmek için bir çözüm arıyordum, müzik beni bütün herşeyden korudu. Hayal gücümde Küçüklüğünüzde, anneniz ve kız kardeşle- filmler oynardı ve şarkılarım istediğim herrinizle beraber, kadınların egemen olduğu şeyi anlatırdı. bir dünyada yaşamak zor geliyor muydu? Herşeye rağmen çocukluğunuz güzel bir anı Evet, üç erkeğin, on iki kadına karşı olduğu olarak kaldı mı? ve aralarında denge kuracak bir hakemin olmadığı bir dünyaydı. Bunun rahatlatıcı Tüm zorluklara rağmen, evet! Ailem sayebir yanı olsa da bazen sinir bozucu olabili- sinde gerçek değerleri öğrendim ve ayakta yordu. Benim takıntım, bütün bu insanların kaldım. Bir ailenin birlikteliği, yıkıması güç arasında kendi özgürlüğümü bulabilmekti. bir kale gibidir. Bende disleksi problemi varÇok erken yaşta müzik yapmak istediğimin dır ve okul yıllarım bundan dolayı bir kabus
2007’de çıkardığı “Relax, Take It Easy” şarkısıyla bir anda yıldızı parlayan ve dünya çapında milyonlarca hayranı bulunan pop müziğin önemli isimlerinden Mika, bugünlerde “O Ses Türkiye” yarışmasının Fransa versiyonu olan “The Voice” için jüri üyeliği yapıyor. Renkli ve hareketli kişiliğiyle tanınan, Life in Cartoon ve The Origin of Love gibi albümlerle müzik dünyasında kendine çabuk yer edinen Mika, çocukluğunu, mükemmeliyetçi kişiliğini ve yarışma hakkında düşüncelerini büyük bir içtenlikle paylaşıyor.
gibi geçti. İşittiğim alaylardan ve sayısız okul değişikliğinden sonra, dilsiz oldum, konuşmuyordum. Annem bana şan dersleri veren Rus bir hoca tuttu ve herşey ondan sonra açıldı.
21
geçmişte genç bir Finlandiyalı müzisyen bana e-mail yoluyla bir kaç fikir yolladı ve bunlar çok hoşuma gitti. Benimle bir gün geçirmesini teklif ettim ve gerçekten harika bir parça yaptık!
Verdiğiniz röportajlarda annenizden sık- “Mika”nın sırları neler? lıkla bahsediyorsunuz ama, babanızla Şarkı sözlerimi bilgisayarın başında ya da piyailgili çok az şey duyuyoruz. Neden? noda mırıldanarak yazıyorum. Şarkılarımı ise Çünkü çoğu zaman yanımızda değildi. bir lego gibi inşa ediyorum. Bir barda sarhoşKendisi diplomattı. Bir işkolik olarak, 5 çocuk ken bile yazabilirim. “Only Love You When sahibi olmak kolay bir şey değil. Her zaman I’m Drunk” şarkısını (Seni sadece sarhoşyanımızda olsa da işine çok zaman ayırıyordu. ken seviyorum) Miami’de bir otel lobisinde, Yaptıklarımdan ötürü benimle gurur duyuyor arkadaşım Jodi Marr’la yazdım. O akşam, ve başarısızlıklarımda yanımda oluyor. İşim saat neredeyse gece yarısı olmuştu, lobide ise başından beri annemle paylaştığım bir şey. çalışan garson yanımıza geldi ve “Çok neşeli Eğer annemden bu kadar çok bahsediyorsam görünüyorsunuz!” dedi. Ben de ona “Sizi muhtemelen bundan dolayıdır. İnsanlar, onu seviyorsak, sarhoş olduğumuz içindir, yoksa görünce şaşırıyorlar. Beraberken çok komik dayanılmaz birisiniz” dedim. Bize “Allah sizi oluyoruz. Babam ise özel hayatımın bir par- kahretsin!” demişti. Jodi’yle birbirimize baktık ve gözlerimiz parladı, şarkıyı on dakikada çası. Neden bilmiyorum ama öyle. yazmıştık. Neden şarkılarınızda cinsel tercihlerinizden, eşcinselliğinizden bahsetmek Yeni şarkılar hazırlarken, önemli bir ekibin başında yer alıyorsunuz. Ne tarz bir istediniz? patronsunuz, diktatör mü yoksa cana Çünkü açılması kolay bir konu değil… yakın mı? Annem çok uzun zaman önce anlamıştı: şarkılarım hayattan ve kimlikten bahsedi- Bilmiyorum. Mükemmeliyetçi belki de… yor, şarkı sözlerinde hiç bir zaman açık bir Her zaman yüzde yüzü vermeye çalışıyo“coming out” yapmadım ama kendime de hiç rum, sert olabiliyorum ama öncelikle de bir zaman yasaklar koymadım. Bir tek aile kendimle. Stüdyoda kimse yarı yarıya çalışmıyor. Sanatta önemli olan gerçekliktir. Onu içinde bir konuşmamız olmuştu. elde edebilmek için de titiz ve hırslı olmak lazım. Her zaman aşırılarda yer alan biriyim. Hit şarkı fabrikanız nerede? Çocukken, bir sene okuldaki noel ağacından Ya evimdeki küçük stüdyomda ya da memnun olmadığımı hatırlıyorum. Çok Londra’nın kuzeyindeki garajımda. Yanımda ince, çelimsiz ve neredeyse çirkindi. Zorla çalışan bir ses mühendisi ya da bir müzis- anneme yeni bir ağaç aldırtmıştım. Bir yenle beraber günde on saat geçirebiliyorum. sonraki gün ağaçla beraber beni okula bırakYeni fikirlere her zaman açığım. Yakın bir tığında “Sonuçlarına tek başına katlanacaksın”
Hayır, asla. Bazen aptalca şeyler söylesem de, insanları üzecek seçimler yapsam da, bu riski alıyorum. Ne ileride söyleyeceğim, düşüneceğim şeyleri kontrol etmek istiyorum, ne Köpeğinizle seyahat etmekten hoşlandı- de karakterimi ve duruşumu değiştirmek. ğınızı söylemiştiniz. Hayatınızda sadece Onun için de seyretmiyorum. köpeğiniz yok herhalde… Ne tür bir Bu programda yarışmacının fiziği saksevgilisiniz? lanıyor ve jüri sadece ses üzerinden Romantizmin benim için belki de dramatik değerlendirme yapıyor. Oysa fizik, başabir yanı var! Kendimi romantik biri olarak rıda önemli bir yere sahip değil mi? nitelendiremem. Bir düğüne gidip, evlenen çiftin ilk dans için “Happy Ending” şarkımı Elbette güzel olmak, size yardımcı olacakseçtiğini görüncü yıkılıyorum. Aptallar mı? tır! Ama önemli olan, fiziğinizle barışık olmak. Şarkıcı, bir striptizciden daha çıpŞarkı bir ayrılığı anlatıyor. laktır. Herşeyin yerli yerinde olabilmesi için, insanın fiziğiyle, iç güzelliği arasında otantik Aşık mısınız? ve dürüst bir bağ olması gerekir. Bir şarkıcı Evet. Hayatımın aşkını bulduğumu herşeyi tutarlı olunca güzel olur, kişiliği, sesi, düşünüyorum. Doğru kişi mi? Varlığını sor- şarkılarında anlattıkları, hissettiklerini dışa vuruş tarzı… Bob Dylan, Serge Gainsbourg, guluyorum ama bir cevap bulamıyorum. Barbara Streisand ve maskeleriyle Daft Punk “The Voice” Fransa’da izlenme rekorları bile çok güzel insanlar. Vücudu ve fiziği unutmamız lazım, bu gibi şeyler ambalajdan kırıyor… Mika etkisi mi? ibaret. Bilmiyorum, program ilk iki sezonunda da yüksek bir reytinge sahipti. Diğer jüri üyeleriyle ilk tanışmam bir restoranda oldu. Tek bir kelime etmeden bir kaç saat geçirdim. Sağlam bir iştahım vardır ama hafif stresli olunca daha da yiyorum. Gecenin sonunda o kadar çok yemiştim ki neredeyse masada uyuyacaktım. Çok utanmıştım. Yakınlaşmamız ise çekimler sırasında oldu. Gerçekten müzik hakkında konuşmaya başladık, o an ne televizyon ne de prodüksiyon vardı. Kendimi rahat hissettiğim an oldu. Arkadaşlarım çok akıllı ve yetenekli insanlar. Bizi, bir barda oturup şarkılar hakkında muhabbet eden dört kafadar gibi görüyorum. demişti. Ağacı sınıfımızın olduğu yere kadar sürükleyerek getirmiştim. Okul müdürü beni odasına çağırmıştı!
22
Kendinizi seyrettiğiniz oluyor mu?
23
05.
Bİrİncİ Kış Olİmpİyatları’ndan kareler
24
Soçi’de devam eden Kış Olimpiyatları, Türkiye’de az tanınan kış sporlarına ilgi duymamızı sağladı. 15 dalda müsabakaların düzenlendiği kış oyunları, dünya genelinde milyonlarca insanı ekran karşısına kilitliyor. 30 milyar euroluk maliyetiyle bu alanda rekor kıran Kış Olimpiyatları’nın geçmişteki yüzünü merak ettik… Tarihin ilk Kış Olimpiyatları, 1924 yılında Fransız Olimpiyat Komitesi’nin girişimleriyle Fransa’nın Chamonix kasabasında düzenlenmiş ve oyunlara 16 ülkeden 200 sporcu katılmıştı. Norveç’in toplamda 17 madalyayla birinci sırada yer aldığı tarihin birinci Kış Olimpiyatları’nın fotoğrafları Olimpiyat komitesinin arşivlerinden çıktı. Dönemin imkanlarıyla düzenlenen kış oyunlarında sporcuların, özel kayak kombinezonlarından yoksun, bazı branşlarda şık sayılabilecek kıyafetlerle yarışması göze çarpıyor. Kazaklı kızakçılar, pardesülü körlingciler, kravat ve ceketli buz patenciler…
25
26
27
06.
Hangi Osmanlı’nın torunlarıyız?
28
29
Muhteşem Yüzyıl’ın olay yaratan bölümünde Kanuni Sultan Süleyman’ın, oğlu Mustafa’yı boğdurtması, son haftalarda Türkiye’de en çok tartışılan konu haline geldi. Osmanlı tarihinin en önemli cinayetlerinden birinin ülkede yarattığı şok dalgası sosyal medyada tartışmaları alevlendirirken, diziden etkilenen vatandaşlar şehzadenin Bursa’da bulunan türbesine akın etti. Her fırsatta Osmanlı mirasını sahiplenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, halkın hassasiyeti karşısında önemli bir düzeltme yaparak; dizideki Kanuni’nin değil, “Gerçek Kanuni”nin torunları olduklarını belirtmek zorunda kaldı… Osmanlı’yı konu alan dizilerin devamı geldikçe ve aslında o kadar da sır olmayan tarih sayfaları hafızamızı tazeledikçe, Başbakan’ın daha bir çok düzeltme yapması gerekecek.
30
ayaklanmaları, eğlencenin bol olduğu, kadın düşkünü, içkici ya da uyuşturucu madde bağımlısı padişahları da aynı zamanda... Kuruluş ve Yükselme devrinde şehzade cinayetleri
Muhteşem Yüzyıl dizisinde Kanuni’nin oğlu Mustafa’yı boğdurması herkesi şok etse de bu, bir padişah tarafından azmettirilen ne ilk, ne de son şehzade cinayetiydi. Daha Konstantiniyye alınmamış, Osmanlı Rumeli’ne hükmeden bir beylikken başlamıştı Bizans entrikaları. Babası Sultan I. Murad’a karşı başkaldıran şehzade Savcı Bey’in ordusu 1385 yılında bozguna uğratılmış, kaçan Savcı Bey yakalanarak babasının talimatı üzerine boğularak öldürülmüştü. Osmanlı devleti bu tarihten sonra taht için birbirleriyle savaşan Erdoğan başka bir Osmanlı hayal ediyor olsa şehzadelere sahne oldu. Şehzadelerin neden gerek. Oysa Osmanlı, sadece destansı zafer- olduğu karışıklığa bir son vermek için tarilerden, görkemli saltanatlardan, halifelikten hin en acımasız fermanına imza atan ise Fatih ve yükselme döneminin ekonomik gücün- Sultan Mehmed’ti. “Nizam-ı alem için kardeş den ibaret değil. Osmanlı devleti, işleyişi ve katli vaciptir” diyen Sultan Mehmet, tahta çöküşü, ihtiraslı taht kavgaları, kapalı kapı- geçtiğinde ilk iş olarak kardeşlerini öldürttü. lar ardında işlenen cinayetler, alınıp satılan Bu tarihten sonra, tahta geçen her sultan karsadrazamlıklar, saltanat sonlandıran yeniçeri deşlerini ve ailelerini boğdurtarak saltanatını
koruma altına aldı. Bu kural 1600’ların başına kadar devam etti. Babasının ölümüyle padişah olan I. Ahmet, babası III. Mehmed’in tahta geçerken 19 kardeşini ve oğlu Murad’ı (I.Ahmet’in ağabeyi) öldürtmesinden etkilenmiş olacak ki, padişahların kardeş katili olmasını yasakladı. Bu tarihten sonra şehzadeler öldürülmek yerine ev hapsine alındılar. Şehzade cinayetlerine son verilmiş olsa da bu kural daha sonra, devlet işlerinden anlamayan, politik olarak zayıf, manipüle etmesi kolay padişahların tahta geçmesine sebep oldu. Osmanlı padişahlarının sosyal hayatı
Osmanlı’nın başkenti İstanbul’a gelen batılı yazar, ressam ve elçilerin aktardıkları, Topkapı Sarayı’ndaki hayatı her anlamda bir “düşler alemi” olarak göstermiştir. Başbakan Erdoğan’ın, Muhteşem Yüzyıl’ın haremine bizzat müdahele etmesinin ardından tarihçiler, batılı ressamların tablolarında gördüğümüz gibi haremde çıplak kadınların bulunmadığını, padişahın haremi dilediği gibi kullanamadığını ve haremde ahlak kurallarının üst düzeyde olduğunu söyleyerek, saraydaki sosyal yaşamın “bozulan” imajını düzeltmeye çalışmışlardı…
Gerçekler muhtemelen ikisinin arasında yer alıyor. Osmanlı padişahlarının büyük bir Osmanlı padişahlarının ihtişamlı yaşamı ve çoğunluğu İslam’ın kendilerine tanıdığı hak cariyelerin bulunduğu harem, tarih boyunca olan dört eşten fazlasına sahip olmazken hayalleri süslemiş, gizemi ve güzelliğiyle sayı- bazı istisnalar mevcuttu. 1800 başlarında sız şiire, romana, tabloya konu olmuştur. Osmanlı’ya hükmeden II. Mahmud ve
31
32
Abdülmecid’in yirmi civarında eşi oldu. Belgeler, 16. yüzyılın son çeyreğinde tahta geçen III.Murad’ın dört eşinden ve beraber olduğu cariyelerden yüzden fazla çocuğu olduğunu göstermektedir... Hareme giren genç kızların eğitimi, Osmanlı sarayında önemli bir yer tutuyordu. Avrupa’nın İmparatorluğa katılmış topraklarından gelen genç cariyerler haremde eğitiliyor, sanata, müziğe, el işlerine yönlendiriliyorlardı. Padişahın gözdeleri arasında yer almasalar da her cariyerinin harem ve saray içindeki belirli işleri oluyordu. Padişah tarafından seçilmeyenler daha sonra devletin önde gelen isimleriyle, şehzadelerle ya da rütbeli askerlerle evlendiriliyorlardı. Sanata, edebiyata, müziğe ve eğlenceye olan merakıyla tanınan III.Murad’ın zamanında, batılı elçilere sarayda eğlenceler düzenleniyor, padişahın etrafında çalgı çalan müzisyenler, dans eden cariyeler ve gösteriler yapan maskaralar eksik olmuyordu. IV. Mehmed, III.
Ahmed ve I. Mahmud da eğlenceye düşkün diğer padişahlar arasında yer alıyor. Tarihte, sanata ve müziğe ilgi duyan bir çok padişah, geriye önemli eser ve besteler bırakmıştır. Padişahların edebiyata ilgi duydukları ve bir çok yabancı dil konuştukları bilinir. Padişahlar ve alkol Padişahların ve dolayısıyla Osmanlı’nın alkolle ilişkisi tarih boyunca inişli çıkışlı bir grafik çizdi. Bir çok kez yasaklanmasına rağmen, bazı padişahlar tarafından serbest bırakılan içki tüketimi, hükümdarın alkolle ilişkisine doğrudan bağlıydı. Bir çok padişah, Amerikalıların “sosyal içici” olarak tabir ettiği kategoriye girse de aralarından bazıları içkiye düşkünlükleriyle nam saldılar. Kanuni’nin oğlu Sultan II. Selim büyük bir içki düşkünüydü. Hayatı boyunca içki kullanan II. Selim, hayatının son yıllarında ağzına
alkol koymaya tövbe etse de, vücudu bunu kaldıramadı. IV. Murad ise kendisi kullanmasına rağmen halka alkol ve tütün kullanmasını yasaklayan bir padişah oldu. 17. yüzyılın başındaki alkol yasakları, görünüşte sudan farksız olan rakıyı Osmanlı sofralarına soktu. III. Ahmed’in, hünkar sofralarında, balkonda yastıkların üzerinde, elinde bir rakı bardağıyla, şairleri ve müzisyenleri dinlediği söylenir. Son dönem padişahlarından II. Mahmud da içkiye yakınlığıyla bilinir. Osmanlı’da bir çok köklü reforma imza atan II. Mahmud içki yasaklarını da kaldırmıştı. Tarihçiler, Sultan Abdülmecid’in içkiyle arasının bağımlılık seviyesine geldiğini ve bir çok gece saraya mabeyincilerin yardımıyla döndüğünü söyler. Saltanatı 33 yıl süren ve İmparatorluğu demir yumrukla yöneten II. Abdülhamid’in de zaman zaman içki içtiği bilinir. Abdülhamid’in anılarına göre, kendisinden önce padişah olan kardeşi V. Murad’ı içkiye alıştıran ise yazar şair Namık Kemal’di…
33
Tarih boyunca Osmanlı padişahlarının alkolle ilişkisi gitti geldi. Bazıları ağızlarına sürmedi, bazıları ise içkiyi Topkapı Sarayı’na kadar sokarak, halkın kullanımına serbest bıraktı. Katı yasakları delen özgürlükçü reformlarıyla bir çok Osmanlı padişahının saltanatlarının “tadını” çıkardığını söyleyebiliriz. Kısacası Osmanlı’da saray hayatı, basite indirgenebilecek, katı İslam kurallarının geçerli olduğu bir yer değildi. Osmanlı padişahlarının aynı zamanda İslam aleminin halifesi olduğu göz önüne alındığında, günümüz koşullarında bir halifenin böyle bir hayat tarzına sahip olması düşünülemez bile. Bu yüzdendir ki Osmanlı’yı konu alan dizi ve belgesellerin devamı geldikçe Başbakanın daha bir çok “düzeltme” yapması gerekecek.
Haftaya görüşürüz:)
23 // ŞUBAT’14
zete