UNİVERZETE 116

Page 1

/116

e t e z r e niv

zete


31 Temmuz 2015 Sayı: 116 Genel Yayın Yönetmeni Cenk Bonfil Yazı İşleri İlgi Özdikmenli, Tuğçe Kılınç Yazılar Deniz Eroğlu, Efe Demiralp, Tuğçe Kılınç, Varim Gökmen Ön Kapak: Tuğçe Kılınç Arka Kapak: Demet Açıkgöz Teşekkür

ORTA DOĞU “LİDERLİĞİ”NDEN SURUÇ’A

VİZYONDA NE VAR?

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN İLK DEVLET SANATÇISI

OYUNKOLİK

Sarper Durmuş Halil Nalçaoğlu Aylin Dağsalgüler Tasarım Erdal Özbek Sosyal Medya Yöneticisi Sezin Katalon

İletişim Fakültesi Öğrencileri tarafından hazırlanmaktadır. Üniverzete’yi Takip Edin: Twitter: http://goo.gl/4WDwpo

Facebook: http://goo.gl/jx7hxb

Instegram: https://goo.gl/JT0p59

/ifbilgi

@ifbilgi



4

Orta Doğu “Liderliği”nden Suruç’a Türkiye’nin son yıllarda yüzünü batı yerine doğuya dönmesinin ceremesini çekmeye başladık. Ortadoğu’ya “abi” olma gayesiyle çıktığımız yolda bomba yağdırarak devam ediyoruz / Varim Gökmen Mahalle kültürüyle haşır neşir olanlar bilir; daima mahallenin, mahallenin yaş ortalamasından yaşça büyük bir abisi vardır. Bu abi mahallenin çocuklarını korur, kollar. Ne zaman ki bu çocuklardan birisiyle kavga eder işte o zaman onu abi yapan bütün soyut emek boşa gitmiştir çünkü abi artık denktir. Türkiye’nin son yıllardaki Ortadoğu ilişkisi de buna benziyor. Abi olmak için çıkılan yolda iflas edildi. İlk başta Yeni Osmanlıcılık kavramıyla

hayatımıza girmişti bu Orta Doğu’ya lider olma sevdası. Hatta ve hatta “Avrupa’nın en başarısız öğrencisi mi yoksa Orta Doğu’nun en başarılı öğrencisi mi” sorusunu tartışmıştık. Çok temel düzeyde eskiden Osmanlı’nın toprakları olan yerlerde Türkiye’nin nüfuzunun yeniden artması olan bu proje bütün eleştirilere rağmen uygulandı. İlk başta yönetebildiğimiz bu projeyi özellikle Suriye İç Savaşı ve Arap Baharı esnasında yapılan yanlış hamlelerle yüzümüze gözümüze bulaştırmış


5

durumdayız. Suruç katliamı bunun ilk göstergesi. IŞİD’in bombalanmasından sonra IŞİD’in Türkiye’ye bomba tehdidi yapmış olması, çözüm sürecinin bu olaylar altında son bulmaya yaklaşması, PKK’nın silahı tekrardan ele alması, kısacası şu an her şey Türkiye’nin aleyhine işliyor. Komşu ülkelerdeki iç savaş ve terör Türkiye’ye yayılacağa benziyor. Türkiye

bir nevi ektiği rüzgarı biçiyor. Burada gözden kaçan bir başka noktaysa IŞİD’in tehdidinden sonra Ekşisözlük, Twitter gibi ortamlarda savaş çığırtkanlığı yapılıp Türk ordusunun şanının övülmesi. Savaş hiçbir koşulda iyi bir şey değildir ve en son seçenek bile olmamalıdır. Böyle bir ortamda Türk toplumunun savaşı ve vahşeti adeta arzulaması, üzerine düşünülmesi gereken bir konudur.


6

Vizyonda Ne Var? Yaz tatilini evde oturarak geçiriyorsanız bu hafta vizyona giren bu filmlere mutlaka bir göz atın / Tuğçe Kılınç

Darbe Türk yapımı olan film Türkiye’nin yakın geçmişte yaşadığı siyasi olayları ve günümüze gelen etkilerini beyaz perdeye taşıyor. Film, 7 Şubat 2012’de Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın; KCK soruşturması kapsamında şüpheli

sıfatıyla ifadeye çağrılmasıyla başlayan süreç itibarıyla MİT krizinin neden ve sonuçlarını ön plana taşıyor. Yönetmen koltuğunda Yasin Uslu’nun oturduğu filmin oyuncu kadrosunda Cansel Elçin, Bülent Alkış, Erdinç Gülener, Öykü Çelik, Şemsi İnkaya, Ahmet Somers ve Denise Capezza gibi isimler yer alıyor.


7

MIssIon: ImpossIble Rogue NatIon (Görevimiz Tehlike 5) Tom Cruise’un Ethan Hunt karakteri ve film müziğiyle bir aksiyon ikonu haline gelen Görevimiz Tehlike, beşinci filmiyle vizyona geri dönüyor. Efsane serinin bu filminde Ethan Hunt ve ekibi, IMF’yi yok etmeyi planlayan Sendika adlı

dolandırıcılık örgütünü ortadan kaldırmayı hedefliyor. Filmde Tom Cruise’a Rebecca Ferguson, Alec Baldwin, Simon Pegg, Ving Rhames, Paula Patton ve Jeremy Renner gibi isimler eşlik ediyor. Ayrıca filmin yönetmenlik koltuğunda da Christopher McQuarrie’ı görüyoruz.


8

bir çifttir. Cornelia ve Josh, onlarla zaman geçirmeye başladıktan sonra kendilerini büyük bir değişim sürecinin içinde bulurlar. Variety dergisinden Peter Debruge’un 2014’ün en iyi filmleri listesinde yer alan yapımın yönetmen ve senaristliğini Noah Baumbach üstlenmiş. Filmin başrollerinde ise Amanda Seyfried, Naomi Watts, Ben Stiller ve Adam Driver’ı izliyoruz. The New GIrlfrIend ( Yeni Kız Arkadaşım )

WhIle We’re Young Belgeselci Josh ve eşi Cornelia’nın yaşamları giderek daha sıkıcı olmaya başlamıştır. Rutin ve sıradan hayatları, orta yaş bunalımlarıyla buluşunca çok renksiz bir tablo ortaya çıkmıştır. Josh’un öğrencileri Jamie ve Darby ise onların tam tersine özgür ruhlu ve hayat dolu

François Ozon’un yazıp yönettiği Fransız yapımı filmde çocukluktan beri yakın arkadaşı olan Lea’nın ölmesinden sonra kocasına ve bebeğine sahip çıkmaya söz veren Claire’in hikayesi anlatılıyor. Claire’in bir gün Lea’nın kocası David’e uğramasıyla olaylar gelişiyor ve Claire, David’in bir sırrını öğreniyor. Bunun üzerine aralarında gelişen ilişkiyi izliyoruz. Film, Claire rolüyle Anais Demoustrier’e Karlovy Vary Uluslarası Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”nü getirirken; David rolündeki Romain Duris’e Lumiere Ödülleri’nde hem “En İyi Aktör” hem de “En İyi Genç Aktör Ödülü”nü kazandırmış. İyi seyirler!


9


10

Türkiye Cumhuriyeti’nin İlk Devlet Sanatçısı İzmir’in değerli konser yerlerinden biri olan Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi / Deniz Eroğlu İzmir’i bir sanat başkenti, kültürlerin uyumlu birleşiminin beşiği olarak tanımlayabiliriz. Türkiye’nin en önemli sanat kentlerinden biri olan İzmir’de uluslararası ve ulusal bir çok konsere ev sahipliği yapan bir çok yer bulunmaktadır. Bunların arasında Efes’teki Odeon, Amfitiyatro ve Celsus Kütüphanesi, İzmir Kültür Sanat Merkezi, Çeşme Açıkhava Tiyatrosu gibi bir çok konser mekanını sayabiliriz. Size asıl tanıtmak istediğim yer ise Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi. Şehre İzmir Büyükşehir Belediyesi

tarafından kazandırılmış, akustik ve mimari açıdan bir başyapıt niteliği taşıyan bir sanat merkezi. 2000 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bir proje yarışması başlatıldı. Mimar Tevfik Tozkoparan ve ekibinin projesi AASSM’ni hayata geçirmek için seçildi. 2008 yılında Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi, sanatseverlere ve sanatçılara kazandırılmış oldu. İçerisinde beş sergi salonu, 1126 kişilik büyük salon, 243 kişilik küçük salon ve açık


11

alan etkinlik yeri bulunmaktadır. 250 yıllık bir zeytin ağacının olduğu Kent Meydanı’nda açık ve kapalı kafeterya, kitabevi ve Yunus Emre Oratoryosu’ndan esinlenilen, duvardan akan suların doldurduğu bir havuz bulunmaktadır. Aynı zamanda AASSM, Türkiye’nin en iyi teknik ve akustiğe sahip sanat merkezidir çünkü Sidney Opera Evi veya Londra Kraliyet Opera Binası’ndaki akustik projelerinin tasarımcısı ARUP, AASSM’nin de akustiğini tasarlamıştır. Adını aldığı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Devlet Sanatçısı olan Ahmet Adnan Saygun’dan bahsedecek olursak, 1907 yılında İzmir’de doğmuş bir besteci, müzik bilimcisi/eğitimcisi ve etnomüzikologdur. Etnomüzikolog kelimesinin anlamını biraz açmak gerekirse, müziği kültürel bağlamında irdeleyen müzik bilimine etnomüzikoloji denir. Etnomüzikologların, sadece derlemeci olduğuna dair yaygın ancak yanlış söylentiler vardır. Etnomüzikoloji disiplinler arası önemli bir yerde bulunmakta ve antropoloji, tarih, sosyoloji, etimoloji, semiotik, matematik ve birçok başka bilim dalından yararlanmaktadır. Bunun en büyük nedeni ise çalışılmakta olunan alan üzerinde hakimiyetin büyük ölçüde kurulabilmesini sağlamaktır. Ancak etnomüzikologların eski yıllarda sadece dinleyip notaya geçirdikleri yerel müzikler bugün teknolojinin getirdiği birçok

Adnan Saygun

kolaylık ile çok daha rahat kaydedilmektedir. 1928 yılında hükümetin müziğe yetenekli gençlere verdiği devlet bursuyla Paris’e gönderilen Adnan Saygun 1931’de Türkiye’ye dönüp bir süre Musiki Muallim Mektebi’nde müzik öğretmenliği yapmıştır. 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün talebiyle, ilk Türk operası olan Özsoy Operası Op. 9’u bir ay gibi çok kısa bir sürede yazmıştır. Türk müzik tarihinde Türk Beşleri olarak anılan bestecilerden biri olmuştur. Özsoy Operası Op.9’daki başarısından sonra M.


Fotoğraf: Aydın Eroğlu

12

Kemal Atatürk tarafından vekaleten Riyaset-i Cumhur Orkestrası Şefliğine getirilen sanatçı, bu görevini bozulan sağlığı nedeniyle ancak birkaç ay sürdürebilmiştir.

Fotoğraf: Aydın Eroğlu

1934 yılı Kasım ayı sonunda Saygun’a M. Kemal Atatürk’ten yeni bir opera isteği gelir. Yeni operası olan “Taşbebek Operası”nda yeni Cumhuriyet insanının doğuşunu anlatır.

1940 yılında Budapeşte Kadın Orkestrası üyelerinden Macar asıllı Irén Szalai ile evlenmiştir. Adnan Saygun, Cumhuriyet Dönemi Türk müziğinin önemli eserlerinden “Yunus Emre Oratoryosu”nu 1942 yılında bestelemiştir. Eser, 25 Mayıs 1946’da Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde seslendirilmiş


Fotoğraf: Aydın Eroğlu

13

ve büyük başarı kazanmıştır. Daha sonra Paris’te ve 1958 yılında Birleşmiş Milletler (BM) kuruluş yıl dönümü vesilesiyle New York’ta seslendirilmiştir. Anlaşıldığı gibi İzmir’in ezgileri Avrupa’dan Amerika’ya uzanmış, 5 dilde sergilenmiştir. Saygun, Londra ve Paris’te halk müziği üzerine çalışmalar yapmış, konferanslar vermiştir. 1971’de yürürlüğe giren Devlet Sanatçılığı Kanunu çerçevesinde ilk Devlet Sanatçısı unvanı Adnan Saygun’a verilmiştir. Hayatına birçok başarı ve eser sığdırmış sanatçı 1991 yılında hayatını kaybetmiştir. Bu sanat merkezinde Adnan Saygun tekrar doğdu. Kapısında sizi, Ekin Erman tarafından yapılan 3 metrelik heykeliyle karşılıyor. Adeta bir orkestra yönetir gibi elinde batonu, arkasında etnomüzikolog kimliğini yansıtan, halay çeken dansçıların olduğu kabartmalar var. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi çeşitli konserleri dinlemenin veya sergileri gezmenin ötesinde mimari açıdan

da incelenmesi, örnek alınması gereken bir yapı. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde bu güne kadar gerçekleşen konserlerden birkaçı şu şekildedir: İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, İzmir Opera Balesi; İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın etkinlikleri: İzmir Avrupa Caz Festivali, Uluslararası İzmir Festivali’nin çeşitli etkinlikleri gibi... Dileriz, AASSM gibi sanat merkezleri Türkiye’nin her yerinde olur ve sanatı herkese yaymaya devam eder çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” AASSM’nde en yakın konser: Doğu ve Batı Asya Arasındaki 2000 Yıllık Kültür Mirası / Zhejiang Kültür Festivali Geleneksel Çin Müziği Konseri En yakın sergi: Çin Ulusal İpek Müzesi / İpek Yolu - Doğu ve Batı Asya Arasındaki 2000 Yıllık Kültür Mirası


14

OyunkOLik Traffic Racer ve swap The box oynamış mıydınız? eğer oynamadıysanız, Türk yapımı araba yarışına ve strateji oyununa merhaba deyin! / Efe Demiralp Oyunlar bizim kaderimizi belirlemese bile en azından hayatımızın içinde yer alıyorlar. Bir konsol ortamından çıkıp cebimize kadar girebiliyorlar. Elimizi telefondan ayıramadığımız zamanlar oluyor. Peki hangi oyunlar mı? TRaffIC RaCeR Bu haftaki ilk oyunumuz yarış kategorisinde yer alan Türk yapımı bir oyun. Bir

Türk tarafından yapılmış olsa da popülerliğini artırma amacıyla oyuna İngilizce isim konulmuş. Oyunumuzun adı ise Traffic Racer. Soner Kara’nın yapmış olduğu oyun bir araba yarışı oyunu. Need For Speed’in Türk versiyonu gibi olduğunu da söyleyebiliriz. Oyunumuza +4 yaş sınırı koyulmuş. Traffic Racer en son 8 Nisan 2015 tarihinde güncellenmiş ve dil seçenekleri oldukça zengin. 16 farklı dil seçeneğine sahip.


15 Oyunun amacı ise gerçek hayatta kendi arabanızla yapmak isteyip de yapamadığınız yüksek hız ve tehlikeli makasları yapmak. Oyun, bu adrenalini parmaklarınızın ucuna getiriyor. Aslında başka yarış oyunlarına bir kıyas da yapılıyor. Oyunun özelliklerine bakarsak; 3D grafikli olması, 31 farklı araç seçeneği bulunması, beş detaylı mekanın bulunması ve beş farklı oyun modunun bulunması bir avantaj. Nasıl bir oyun? Oyunun tasarımı gayet kolay. Zorlayıcı bir görünüşü yok. Ayarlar kısmından müzik ve sesleri kapatıp açabiliyorsunuz veya oyunun kontrolünü de değiştirebiliyorsunuz. Kontrolü ya cihazını hareket ettirerek sağlayabiliyorsunuz ya da tuşlarla basarak oyunu rahatça oynayabiliyorsunuz. Oyuna ilk başlayacağınız için üç farklı renk seçebiliyorsunuz ve 1 araba kullanma hakkınız oluyor. Diğer arabaları almak için para gerekiyor ancak parayı yarışlardan elde edebiliyorsunuz. Başka oyunlardaki gibi bu oyunda da arabanızı modifiye edebiliyorsunuz.

Oyun ise üç tuştan oluşuyor: Sağ, sol ve selektör tuşları. Selektör tuşu ile öndeki araç bazen size yön verebiliyor. Geneline baktığımızda bazı eksiklikler olmasına karşın güzel bir oyun. Grafikleri biraz daha gelişirse başarılı bir oyun olabilir. Traffic Racer, iOS ve Android platformlarında ücretsiz olarak yer alıyor. 77,2 MB yer kaplıyor. Eğer bir Türk yapımı uygulamanın cihazınızda olmasını istiyorsanız mutlaka indirmelisiniz. Swap The Box İkinci oyunumuz ise “Gameville Stüdyosu”nun yapmış olduğu Swap The Box. Oyunun bilgisinde “bağımlılık yaratan bir puzzle oyunu” olduğu söyleniyor. Mantığınızın sizin silahınız olduğu yazıyor. Oyunun detaylarına gelirsek: Yaş sınırı +4 olarak belirlenmiş. En son 20 Nisan 2014 tarihinde güncellenmiş. Dil seçeneğinde sadece İngilizce yer alıyor. Swap The Box, seviyeli bir oyun. Seviye atladıkça zorluk seviyesi de artıyor. Dört farklı senaryoda 96 adet seviye bulunuyor. Cut The Rope oyununun mantığına benziyor biraz. Nasıl bir oyun? Oyundaki kutuları, aynı kutularla denk getirerek yer değiştirme stratejisi uyguluyorsunuz. Aynı zamanda kutuları ne kadar çok hareket ettirirseniz puanınız düşüyor. Swap The Box oyunu, iOS ve Android platformlarında ücretsiz olarak yer alıyor. Eğer bu tarz stratejik oyunları seviyorsanız can sıkıntısına birebir bir oyun. Ancak daha sonra seviye geçemediğiniz için sinir etme potansiyeli var. Keyifli oyunlar!


e t e z r e v i n ü

Fotoğraf: Demet Açıkgöz (Zararsız Haller)

zete


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.