/63
e t e z r e niv
端
zete
Sayı: 63 / 2014 Genel Yayın Yönetmenleri Demet Açıkgöz Yazı İşleri
FARKLI AÇIDAN “DÜNYA KUPASI”
Ali Berhan Memişoğlu, Oğuzhan Karakaş, İrem Topçuoğlu Yazılar Ecem Özgörkey, Duygu Taneri, İrem Topçuoğlu Arka Kapak:
ADA BALIK-FETHİ’NİN YERİ
Demet Açıkgöz
ŞİMDİ REKLAMLAR
Teşekkür Sarper Durmuş Halil Nalçaoğlu Aylin Dağsalgüler Tasarım Erdal Özbek
NASIL GİDİCEK BU KİLOLAR?
İletişim Fakültesi Öğrencileri tarafından hazırlanmaktadır. Üniverzete’yi Takip Edin: Twitter: http://goo.gl/4WDwpo
Facebook: http://goo.gl/jx7hxb
/ifbilgi
@ifbilgi
“YENİ İNSANLAR”
HAZİRAN ŞARKILARI
/
v i 端n
e t e z er
4
ada BalıkFeTHi’NiN yeri Okulların kapanmasıyla birlikte yaz sezonu açılmış bulunmakta. Sizlere gittiğimiz yazlık bölgelerden, mekan analizleri yaparak bu yazı daha iyi geçirmenizi sağlamak istiyoruz Ecem Özgörkey
Öncelikle benim huzur bulduğum son yılların en popüler yeri olan Çeşme’den başlamayı uygun gördüm. Çeşme başlı başına sayfalarca yazıyı hakeden bir yer, gerçekten. Son yıllarda popüler olmasından oldukça şikayetçi olan yerli bir halka sahip. Bu insanlara hak veriyorum, özellikle Alaçatı’nın kalabalığı son 10 senedir orayı yorucu kılan bir özellik. Alaçatı, taş evleri sessiz sakın dar sokaklarıyla çok daha güzeldi. Ben sizlere
Alaçatı’da bulunan yerlerden daha sık sık bahsederim ama önceliği Alaçatı’ya vermek istemedim. Bugün sizlere şifne de bulunan “Ada balık-Fethi’nin Yeri”nden bahsedeceğim. Gittiğiniz takdir de neden ilk burayı yazmak istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız ama ben size birazcıkta olsa anlatmaya çalışıyım. Çeşmede rakı balık denildiğin de akla ilk Dalyan gelir ama burayı gördükten sonra dalyanın yalan olduğunu söyleyebilirim sizlere.
5
Buranın salaş bir balık restoranı olduğunu baştan söyleyeyimde gidince şaşırmayın. Sahilin üzerinde kurulu olduğu için ayakkabılarınızı da ona göre seçin. Turpotu, Şevket-i Bostan gibi Ege otları, narlı salata, tekmil fava gibi mezeler, taze karides, ahtapot ve günün balıkları size sayabileceğim en özetleyici menü olur sanırım. Daha saymadığım birçok lezzet mevcut burada. Lezzetlerinden çok kısaca bahsettim çünkü burayı bana
sevdiren en önemli nedeni bu değil, benim burayı sevmemin en önemli nedeni konumu ve atmosferi. Keyiflenince garsona rica edip masaları denizin içine koydurmanızda mümkün ve eğer buraya gidiyorsanız bunu yapmanızı tavsiye ederim. Yunan müzikleri eşliğinde yiyeceğiniz Ege mezeleri ve birbirinden lezzetli balıklarıyla burası benim için çeşmenin vazgeçilmezi. Kesinlikle herkese tavsiye ederim.
6
Nasıl Gidicek Bu Kilolar? Siz de benim gibi kışın kilo veremeyenlerdenseniz; işte birkaç öneri! Duygu Taneri
7
İnsanlar genellikle kışın yediğine içtiğine dikkat eder. Amaç yaza fit girmek, sahillerde süper vücutlarıyla boy göstermektir. Ama ben ve benim gibi kişiler kışı yiyerek geçirir ve yazın kilo vermeyi dener. Çünkü belli bir zaman sonra anlarsınız ki; ne kadar çabalasanız da kışın değil, yazın çok daha rahat kilo veriyorsunuzdur. Sağlıklı yaşam ve diyet hakkında birçok kitap, dergi, araştırma okumuş ve 5 kilo vermek için diyetisyen yollarında harap olmuş biri olarak sizinle birkaç şey paylaşmak istiyorum. Herkesin bildiği klişelerin -günde en az 2 lt (8 bardak) su iç, salata ye, ızgara ye, yüz veya sabah erkenden yürüyüş yap- ötesinde harika bir diyetisyene gitseniz bile bu işin önce beyinde başladığını ve eğer
uzun süreli bir diyet yapmak istiyorsanız, kendinizi hazırlamadan kilo veremeyeceğinizi size söyleyeyim. Çünkü siz diyet listenizi eksiksiz yerine getiriyor bile olsanız bir zaman sonra ‘vücudum alıştı artık bundan sonra böyle devam ederim’ gibi düşünceler yerini; ‘bir künefe mi yesek? yiyelim ya bölüşürüz nolucak’a bırakıyor. En azından kızlar az önce yanımda böyle diyorlardı… Yazın diyet yapmak daha kolay çünkü hem sıcak yüzünden terleyerek daha çok toksin atıyoruz, hem de çok su içiyoruz. Yağlı yemeklerdense ızgara ve haşlamaları tercih ederek hafif yemekleri tüketiyoruz, ayrıca tatil sezonu açıldığı için bol bol yüzebiliyoruz. Kilo vermek için en iyi yapılabilecek sporların başında da yüzme
8
geliyor zaten. Kışın vücudumuz daha fazla yağ toplarken yazın buna ihtiyaç duymuyor ve biz de daha rahat bir şekilde kilo veriyoruz. Gelelim birkaç öneriye, uyandığınız zaman yapacağınız ilk iş 1 bardak su içmek olsun. Kahvaltı edene kadar içilen 1 bardak su sizin metabolizmanızı çalıştırmaya başlasın ve kahvaltıda fazla kaçırmanızı engellesin. Suyunuzun içine 1 parça limon da atabilirsiniz. Kahvaltınızdan zeytini çıkartmanızı tavsiye ederim çünkü zeytin küçük ve zararsız gibi görünse de aslında hem kalorili hem de yağlı... ‘Acıktım ama yemeyeceğim zaten ne yesem yarıyor’ gibi söylemlerden tamamen uzak durun çünkü yemek yememek kişiyi zayıflatmaz. Yemek yemediğimizde metabolizmamız çalışmaz ve yağ yakamayız. 7-8 yemek kaşığı sebze yemeği veya 3 ızgara köfte
(vejetaryen veya vegansanız da köfte yerine az yağlı peynir) yiyebilirsiniz. Öğle ve akşam öğünlerinde mutlaka yoğurt tüketin çünkü yoğurt metabolizmanızı hızlandırır ve yağ yakımına da yardımcı olur. Diyetisyene gittiğimde ve elime diyet listem geçtiğinde diyetisyenim bana ‘Duygu senden 1 hafta tatlı yememeni istiyorum. 1 hafta sonunda canın zaten tatlı istemeyecek’ demişti ve gerçekten de öyle oldu. Her gün ballı reçelli kahvaltı eden ben 1 hafta tatlı yemedim ve daha sonraki zamanlarda da tatlı aramadım. Zaten meyve yiyerek gerekli olan tatlı ihtiyacımızı vücudumuz karşılıyor ve çikolata vb şeyler yememiz bize sadece kilo aldırıyor. Çok mu canınız tatlı istedi 1 bardak süte bir tutam tarçın atın ya da 1 parça biter çikolata yiyin. 1 saat yürüyüş yapmayı sevmiyorsanız sadece yarım saat
9
yürüyün, gerçekten çok faydasını göreceksiniz. Çilek, kiraz gibi meyvelerden bir avuç (dolu dolu değil) ve kavun, karpuz gibi meyvelerden de 1 ince dilim yiyin. Porsiyonlarınızı biraz azaltarak, yediklerinize biraz dikkat ederek farkı 2 günde görebilirsiniz. Önemli olan bu işi beyninizde bitirmeniz ve isteyerek yapmanız. Diyet gelip geçici bir şey herkes doğru şekilde yaptığında kilo verebilir fakat denildiği gibi sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı yapmak ve devam ettirmek önemli. Kaçamaklar tabiki olur ama fazla kaçırdığınızda ya da bir çikolatalı pasta yediğinizde ertesi gün beslenmenizi aldığınız kaloriye göre kısınca bu işi başarmışsınız demektir. Herkes bir Adriana Lima ya da Gerard Butler olmak ister ama sucukları baklavaları götürüp yerimizde sayarsak onlar sadece bizim için hayal olarak kalır. Unutmayın hızla verilen kilo aynı şekilde hızla geri alınır ve ne Dukan diyeti ne Hollywood diyeti ne de zayıflama hapları bir işe yarar.. Bunlardan uzak durun ve hedefe kitlenin. Başarılar!
Farklı açıdan “Dünya Kupası” Dünya Kupası’nın ülkelerinde düzenlenmesini istemeyen Brezilya halkının sokaklara dökülmesinden bu yana hiçbir şey -ne yazık ki- değişmedi. Brezilya’da halkı maç izlemek değil, yiyecek istiyor. FIFA’ya ve hükümete öfkeli olan halk; çocukları doysun isterken, eylemlerden sonuç alamayınca sokaklarını Dünya Kupası karşıtı eserlerle doldurdu. Ülkelerinin içinde bulunduğu büyük organizasyonun onları ne hala getirdiğini renklerin gücüyle anlatan Brezilya’lılar. İnsanlara Dünya Kupası için yarışan ülkelerin yanında çocuklarının doymasını isteyen ailelerin olduğunu hatırlatıyor. İşte farklı açıdan Brezilya ve Dünya Kupası…
11
12
13
14
15
16
17
Şimdi Reklamlar Aslan babam! / Demet Açıkgöz
Yaz geldi yaz, şöyle güzelinden serinletecek klima reklamı, havuzlu-denizli dondurma reklamı hayalleri kuruyoruz da umduğumuzu bulamıyoruz. Ama en güzeli Babalar Günü reklamları oldu. Şimdi Reklamlar’da; Aslan gibi, süper babalar! Aslan Babam! Anneler günü reklamından sonra Babalar günü için daha fazla mesai harcayan Carrefour bu sefer tutturmuş! 4 erkek arkadaş, yeni baba olacak arkadaşlarına babalığı öğretirken yüzümüzü güldürüyor. Babaların esas görevlerinin bir bir sıralandığı Carrefour reklamında; babaların gururlu ifadeleri de içimizi ısıttı. Çocuklarından önce her şeyi
denediklerini, eve muhakkak bir çikolatayla gidileceğini, işin aslı babalığın tüm püf noklarının paylaşıldığı reklamda en çok torba taşıma sahnesi “aslan babam!” demelik. http://youtu.be/PtujtvQUbPY Bizim oğlanın garip arabası 2000 yılında Beşiktaş sadece bir futbolcuyu daha renklerine bağlamış ve takımı için iyi bir transfere imza atmıştı.Tabii o sırada, bu yeni oyuncunun Galatasaray yahut Fenerbahçe demeden, Türkiye’nin çok seveceği kişiler arasında yer alacağı bilinmiyordu. Farkındasınızdır Pascal’dan bahsediyoruz. Artık bizden biri olan Pascal, Torku’nun reklam yüzü. Babalar günü şerefine “no:1” ürünleri için
18
güzel bir reklam çekmişler. Hikaye süresince Pascal’ı bizden biri olarak, sadece Türk’lere özgü denebilecek davranışlar içinde görüyoruz. Reklam süresince Pascal’ı neden bu kadar çok sevdiğimizi de babası aydınlatıyor. Babası, Pascal’ın çok öncelerden anlamış çocuğunda bir değişiklik olduğunu, Türkiye’ye gelince de çözülmüş olay. Meğer Pascal Türk doğmuş. Biz çok beğendik.
Ee sizden nobir? http://youtu.be/jShbj_aVKBI Turkcell Superonline Çocukluğumuzda babalarımızdan yarattığımız süper kahramanlar zaman geçtikçe yerini “benim tonton babam!”a bıraksa da; onlar bizim için her zaman birer süper kahraman. Turkcell’in iç görüsünü çok şahane şekilde yakaladığı babalar günü
19
reklamı, çocuk gözümüzle babalarımızı nasıl gördüğümüzü anlatıyor “Sanırım babam robot!” http://youtu.be/Dit1YPra_oA Teknosa Teknosa’nın becerikli ve tüm teknolojileri içinde barındıran annelerinden sonra Navigasyon gibi babaları da bizimle. Küçük bir hikayenin içine yerleştirilen baba figürü gerçek bir Teknosa reklamı olmuş. Sonuçta son teknoloji bizim annelerimizin babalarımızın içinde de var. http://youtu.be/Y3a82fEpUCM Artı 1 Digiturk bu reklamı babalar gününü
için yapmamış ama, yapsaymış dahi yanlış anlarmış. Bizde baba dediğin “Mafya Babası” değil bizim aile babamız olucaktı ki; olanlardan sonra hala Anıl İlter ve yanında adını hala bilmediğimiz arkadaşla çalışmaları büyük dibe vuruş. Sonuçta; Arçelik’in bir dönem Balans ve Manevra’da soyundu diye reklamlarında oynatmadığı Seda Akman’dan daha rahatsız edici bir işe imza attılar. Reklamlarda oynatmak Digiturk’un kararı olsun, bence daha yaratıcı işlerle ekrana çıkabilirler. Sonuçta biliyoruz ki bütçe sağlam. http://youtu.be/Z1vy1C1ftEk
20
21
“Yeni İnsanlar” Röportaj: Demet Açıkgöz
Onur Korpeoglu, 33 Güneş Yılı
Okyanus ortasında bir petrol platformunda olmayı düşünüyorum. Bugün olmayı en sevdiğin yer? Bu yolu nasıl seçtin? (bu işe başlamanın Sakin sessiz bir bar sebebi): Konuşmayı ve yazmayı beceremediğim için Hayatının bir fon müziği olsaydı, bu ne bir şekilde kendimi anlatmayı bu yola bağ- olurdu? ladım sanırım. Bilmiyorum çok zaman geçti Empyrium - Die Schwäne Im Schilf Eğer dini inancın bir yemek olsaydı, bu hangerçekten :) gisi olurdu? Bu zamana kadar neler yaptın? (okul, iş, Lakerda aile, sergiler, başarılar) Dünyaya ikinci bir isim verme şansın olsa, Aslında fotoğrafçılık ile ilgili bir başarım bu ne olurdu? yok. Genelde işimle ilgileniyorum. Kimya mühendisiyim bu arada. Sanırım hala keşfe- 2s1 Son bi’ halka sesleniş yapacak olursan? dilmedi fotoğraflarım. Yaptığın çalışmaları tek bir cümleyle anlatır Arada bir bana da selam verin ey Halk! mısın? Portfolio: http://onurkorpeoglu.devianİnsanların korkularına daha çok tart.com, https://www.flickr.com/photos/ odaklanıyorum. onurkorpeoglu/ Bundan 20 sene sonra nerede, Instagram: erothomachio n’ yapıyorsun?
22
Haziran Şarkıları İrem Topçuoğlu
Okul olmadığı için gün sayarak beklediğiniz belki de sıcaktan bulandığınızdan o kadar da sevmediğiniz yaz mevsimi geldi. Ne düşünüyor ya da yapıyorsanız olun güzel müzik hep sizinle olsun diyerek bir şarkı listesi hazırladım. Fickle Friends, Papertwin, Bleachers, Postiljonen gibi belki ilk kez dinleyeceğiniz sanatçılar, geçtiğimiz haftalarda Babylon Soundgarden’da dinlediğimiz Sky Ferreira’nın Heavy
Metal Heart ve One Love Festivalinde dinlediğimiz Mø’nun The Sea (Night Version) şarkıları, ülkemize gelseler diye beklediğimiz Foals’dan Total Life Forever, Aksel ve Arve’den sonra hikayenin son parçası olan Anja albümünü yayınlayan 123’den No Return ile iyi dinlemeler. http://goo.gl/xrjM9M
23
ün
e t e z r ive
Fotoğraf: Demet Açıkgöz (Zararsız Haller)
zete