Hidrolik Pnomatik Magazine September-October 85 th Issue

Page 1

Hidrolik&Pnömatik Eylül-Ekim 2016

Fiyat›:10 TL

Say›:83

ISSN 1303-6386

Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

www.hidrolikpnomatik.com Türkiye 4. Sanayi Devrimi'ne "Platform"la Hazırlanacak Türkiye’den “Elon Musk” nasıl çıkar? Bosch’un Bursa Teknolojisi NASA’ya Kadar Uzandı Yeni Sanayi Devriminin Öncü Makinaları MAKTEK Avrasya 2016’da Sergilenecek Siemens, MAKTEK 2016’da Takım Tezgahında Dijitalleşmenin Adımlarını Paylaşıyor İhracat Artışını Sürdüren Makineciler Tanıtım Çalışmalarında Hız Kesmiyor

EROK Hidrolik Pnömatik “Kaliteli Üretim” Misyonuyla Sektöre Hizmet Sunmaya Devam Ediyor

Bosch Rexroth Türkiye, Ortadoğu’da 15 Ülkenin Merkezi Oldu

Füzelerin Gözü ve Beyni TÜBİTAK SAGE’de Yapılacak

Hidrolik&Pnömatik Sektörünün İlk Dergisi

Say›

85

“2023 Yılı Hedeflerimize Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmalatı ile Ulaşabiliriz



www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

1


2

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

3


4

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

5


6

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

7


İÇİNDEKİLER

8

Türkiye 4. Sanayi Devrimi'ne "Platform"la Hazırlanacak 16

Schneider Electric, SKD İçin Enerji Yönetimi Standartlarını Anlattı 42

Füzelerin Gözü ve Beyni TÜBİTAK SAGE’de Yapılacak 18

SKF’nin Sunduğu Endüstriyel Rulman Yeniden İmalat Hizmetleri 44

Dokuz Aylık Çelik İhracatı 12,3 Milyon Ton 20

Türkiye’den “Elon Musk” nasıl çıkar? 54

Bosch Rexroth Türkiye, Ortadoğu’da 15 Ülkenin Merkezi Oldu 22

“2023 Yılı Hedeflerimize Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmalatı ile Ulaşabiliriz 56

EROK Hidrolik Pnömatik “Kaliteli Üretim” Misyonuyla Sektöre Hizmet Sunmaya Devam Ediyor 24

Bosch’un Bursa Teknolojisi NASA’ya Kadar Uzandı 58

GE, Bölgedeki İlk Akıllı Fabrika Yatırımını Türkiye’de Yapıyor 26

Ekin Endüstriyel ‘’MIT’’ Hijyenik Membranlı Genleşme Tankı Serisini Piyasaya Sundu 59

Teksan, Süper Sessiz Kabin Teknolojisini Anlatacak 30

Yeni Sanayi Devriminin Öncü Makinaları MAKTEK Avrasya 2016’da Sergilenecek 60

Bosch ve SAP, Yazılım ve Bulut Teknolojilerinde İş Birliği Yapacak 32

Siemens, MAKTEK Avrasya 2016’da Takım Tezgahında Dijitalleşmenin Adımlarını Paylaşıyor 62

Askaynak Automation, 2. Robot Yatırımları Zirvesine Çıkarma Yaptı 36

İhracat Artışını Sürdüren Makineciler Tanıtım Çalışmalarında Hız Kesmiyor 63

Bosch Rexroth, Eyfel Kulesi’nin Hidroliklerini Yeniledi 38

ASCO, Paslanmaz Çelik Filtre Regülatörü Yelpazesini Kompakt Bir Sunum Eklentisiyle Genişletiyor 69

Veri Kaybı Müşteri Kaybına Neden Oluyor 40

Öncelikli Akış Kontrol Valfinin Hidrolik Sistem Simülasyon Yazılımı ile Modellenmesi ve Simule Edilmesi 74

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

9


www.hidrolikpnomatik.com

BİZDEN

Hidrolik&Pnömatik Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

‹mtiyaz Sahibi

Ahmet Pelit

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü

Selver Pelit

Genel Koordinatör

Emel fienyüz

Yönetici Asistanı

Ali Birim

14 yıl önce Hidrolik&Pnömatik Sektöründeki gelişmeleri ve sektör içerisindeki iletişimi sağlamak için sektörün ilk dergisi olarak yayınlanan Hidrolik&Pnömatik Dergisinin 85. sayısı ile yine beraberiz.

Editör

Erdem Çağlayan

Yazı İşleri

Başak Pelit

Reklam Grubu

Fahriye Ziyade

Sektörde yer alan firmaların ve okurlarımızın desteği ile gelmiş olduğumuz bugüne, üzerimize almış olduğumuz misyonu en iyi şekilde sürdürme gayreti ve heyecanı ile yolumuza devam ediyoruz.

Bask›

Şan Ofset HamidiyeMah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane -‹stanbul Tel:0212 289 24 24 Yay›n Türü Yerel-Süreli Yay›n

İmalat sektörü ve Endüstrinin olmazsa olamazları arasında yer alan Hidrolik&Pnömatik sektörü gelişimini hızla sürdürmeye devam ediyor. Sektörde yerli imalatçıların ve yeni distribütörlüklerin sayısının artması ve özellikler yurtdışı firmaların Türkiye’de ofis açmaları sektörün gelişimi ve büyümesinin göstergesi oluyor. Ülkemizin silah sanayine ağrılık vererek ihtiyacımız olan silahları kendi bünyemizde üretme politikasının hedef edinilmesi, özellikle sektörde yer alan firmaların üretim ve satışlarının artmasına olanak sağlayacaktır. TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) bünyesinde hazırlanan projelerde bu talebin giderek artacağını göstermektedir.

Fikret Dalk›ran

Hipafl

Cengiz Celep

Entek Pnömatik

fiemsettin Ifl›l

Rota Teknik

Dr. Ahmet Dinçer

Anet Hidrolik

İlham Çelebi

HKTM

Cengiz Meriç

MP Hidrolik

Güner Çelikayar Yönetim Merkezi

MOOG

Hafise Ergün Abone Sorumlusu

Mehmet Can Pelit

Haz›rl›k&Tasar›m ‹çerik Haz›rl›k

AjansMik Ltd. fiti. AjansMik Yay›nc›l›k www.ajansmik.com

Da€›t›m

Kargo

Hukuk Danışmanı

Başak Pelit

Yay›n Dan›flma Kurulu

AjansMik Ltd. fiti. Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› 34384 fiiflli / ‹stanbul Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 web: www.hidrolikpnomatik.com

Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni ıskalamaması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın çalışma grubu oluşturarak yakın zamanda birde platform kuracak olması ülkemizdeki imalat sanayiinin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacaktır. Endüstri 4.0'ın makina imalat sanayiindeki teknolojik evrimi, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu ve Ar-Ge’yi odağına alan hükümeti ve teşvik politikaları ile önemli yollar kat etti. 2023 yılı için belirlenen 500 milyar dolar ihracat ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması hedefine ancak yüksek teknolojili ara bileşenlerinin üretimi bu bileşenlerin içerisinde yer alan Hidrolik&Pnömatik ürünlerinin yerli üretim makinalarında kullanılarak katma değer sağlaması ile olacaktır. Gelecek sayıda buluşma ümidiyle sağlıcakla kalın.

e-mail: info@hidrolikpnomatik.com Almanya Temsilcisi EISENACHER MEDIEN WELCKERSTR.22 D-53113 BONN Phone: +49 0228 24 99 860 • Fax: +49 0228 65 00 76 e-mail:info@eisenacher-medien.de İtalya Temsilcisi CASIRAGHI INTERNATIONAL ADVERTISING Via Cardano 81 - 22100 Como (Italia) Tel. +39 031 261407 Fax +39 031 261380 www.casiraghi.info Tayvan Temsilcisi Ringier Trade Media Ltd. 9F-2, No. 200, Zhongming Rd., North District, Taichung 404, Taiwan Tel: +886 4 2329 7318 sydneylai@ringier.com.hk

Saygılarmla. Ahmet Pelit

Hidrolik&Pnömatik Dergisi Eylül-Ekim 2016 Sayı:85 Fiyat›: 10 TL KDV Dahil - ‹ki ayda bir yay›nlan›r ISSN 1303-6386 © Hidrolik&Pnömatik Dergisi

Bask› Yeri ve Tarihi: ‹stanbul - 07 EKİM 2016

ahmet@ajansmik.com

Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam verene aittir. © Hidrolik&Pnömatik Dergisindekiyaz› ve foto€raflar izinsiz kullan›lamaz.

10

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

11


12

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

13


14

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

15


HABER

Türkiye 4. Sanayi Devrimi'ne "Platform"la Hazırlanacak

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü: "Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni ıskalamaması için bir çalışma grubu oluşturduk ve yakın zamanda bir de platform kuracağız"dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni ıskalamaması için bir çalışma grubu oluşturduklarını ve yakın zamanda bir de platform kuracaklarını belirterek, "Ülkenin, 4. Sanayi Devrimi'ni yakalayabilmesi için bazı önlemler alacağız, bu konuda özel destekler sunacağız." dedi. Bakan Özlü, Türkiye'nin "4. Sanayi Devrimi"ne yönelik faaliyetlerini değerlendirdi. Bu kavramın, ilk defa 2011 yılında Almanya'da ortaya çıktığını belirten Özlü, 4. Sanayi Devrimi'nin son dönemlerde Doğu'daki düşük üretim maliyetleri karşısında zorlanan Batılı sanayicilerin, bir nevi kendilerini koruma hamlesi olduğu söyledi.

16

Eylül - Ekim 2016

Özlü, Çin, Tayvan ve Hindistan'da çok düşük üretim maliyetleriyle üretim yapan merkezlerin bulunduğunu ve Batılı şirketlerin bu ülkelerdeki merkezlerle rekabette zorlandığına işaret etti. Bu nedenle Batılı şirketlerin, ellerindeki işi kaybetme noktasına geldiğini vurgulayan Özlü, "Batılı sanayiler ve sanayiciler, siber sistemlerle mevcut altyapıyı entegre edip, yani sıfır stokla çalışmayı daha çok genel değil de kişiselleştirilmiş üretim metodlarını kullanmayı arzu ediyorlar. Bu şekilde de üretim maliyetlerinde ciddi bir düşüş meydana gelecek." diye konuştu. "Sanayi yenilenmezse, taş devrine döneriz" Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni ıskalamaması için bir çalışma grubu oluşturduklarını ve yakın zamanda bir de platform kuracaklarını anlatan Özlü, bakanlık koordinatörlü-

ğündeki bu platformda Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ile Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gibi kuruluşların görev alacağını bildirdi. Özlü, platform üyeleriyle bir protokol imzalayacaklarını belirterek, "Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni yakalayabilmesi için bazı önlemler alacağız, bu konuda özel destekler sunacağız. Eğer Türk sanayisi kendini yenilemezse, önümüzdeki 10 yılda sanki taş devrinde kalmış gibi bir duruma döneriz. Bu nedenle, ülke olarak 4. Sanayi Devrimi'ni en başından takip ediyoruz. Platformu oluşturacağız ve gelecek ay bu konudaki gelişmeleri paylaşacağız." ifadelerini kullandı.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

17


HABER

Füzelerin Gözü ve Beyni TÜBİTAK SAGE’de Yapılacak TÜBİTAK SAGE bünyesindeki “Arayıcı Başlık Teknoloji Geliştirme ve Test Merkezi”, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katıldığı bir törenle açıldı. Bakan Özlü, SAGE ve TÜBİTAK’ın diğer enstitülerinin, teknoloji üretme konusunda, savunma teknolojilerinde Türkiye’yi üstün kılma noktasında önemli bir görev icra ettiğini söyledi. TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) bünyesindeki “Arayıcı Başlık Teknoloji Geliştirme ve Test Merkezi”nin açılışını gerçekleştiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin son 1415 yıldır savunma teknolojilerinde üretim ve tasarım konularında mesafe aldığını söyledi. SAGE’de yapılan çalışmalar hakkındaki sunumu dinleyen ve arayıcı başlık teknolojisi üzerine geliştirilen simülasyonu izleyen Bakan Özlü, "SAGE'de çok önemli projeler yürütüyoruz. Bunlardan üç projemizde ortaya çıkan ürünler şu anda silahlı kuvvetlerde kullanılıyor. Biliyorsunuz, son dönemde Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin güvenlik şartları, yurt dışında silahlı kuvvetlerin yürüttüğü operasyonlar var. Bu operasyonlarda ağırlıklı olarak kendi sistem ve mühimmatımızı kullanıyoruz. Bu çok sevindirici bir durum. Bu konudaki çalışmalarımızı yürüteceğiz. TÜBİTAK SAGE ve TÜBİTAK'ın diğer enstitüleri, teknoloji üretme konusunda, savunma teknolojilerinde Türkiye'yi üstün kılma noktasında önemli bir görev icra ediyorlar. Bugün burada gördüğümüz çalışmalar bunun aslında bir nevi ispatı. İnşallah gelecek dönemde de daha uzun menzilli, daha yüksek kabiliyetli sistemleri geliştireceğiz ve bunları envantere sokacağız" diye konuştu. TÜBİTAK özelinde ama Türkiye'de genel olarak devlet teşkilatımızda teknoloji üretme, tasarımlar geliştirme yeteneklerimizin arttırılması için yapılan ça-

18

Eylül - Ekim 2016

lışmalara değinen Bakan Özlü,”Bu hem bakanlığımızda bir yapılanmayı öngörüyor hem de TÜBİTAK'ın çalışma usul ve esaslarında bir düzenlemeyi öngörüyor. Bunu çalışıyoruz, belli bir mesafe aldık, inşallah önümüzdeki ay bunu sonlandıracağız" dedi. Bakan Özlü, basın toplantısının ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin ile TÜBİTAK SAGE bahçesine fidan dikti. “Arayıcı Başlık Füzenin ‘Gözü’" TÜBİTAK SAGE'nin Beş Eksenli Benzetimci Altyapısını ve buradaki simülasyonu anlatan SAGE Optik Tasarım Birimi Amiri Başuzman Bülent Özkan, füzelerin akıllı mühimmatlar olduğunu, Beş Eksenli Benzetimci'nin algılayıcı başlık denilen görme ve algılama ünitesinin gerçeğe yakın testlerinin yapıldığı bir benzetimci olduğunu aktardı. Burada geliştirilen simülasyon ile uçakla veya hava platformuyla yapılabilecek 6 bin testin gerçeğe yakın bir şekilde gerçekleştirilebildiğini ifade eden Özkan, şu bilgileri verdi: "Burada 6 bin testi tek seferde yapabiliyorsunuz. Bu benzetimci savunma sanayisinde sıkça kullanılan bir benzetim-

ci. Burada geliştirilen tarayıcı başlıkların simülasyon üzerinde testi yapıldıktan sonra gerçeğe yakın bir fikir elde ediliyor, akabinde de geliştirilen sistem mühimmata bağlanıp gerçek hava platformundan atılarak buradaki çalışmalar doğrulanmış oluyor. 6 bin farklı senaryoyu burada bir defada aşağı yukarı aynı maliyetle test etmiş oluyoruz." Bu tip cihazların hassas olması sebebiyle ülke bazında bilinen beşi geçmeyen firmalar tarafından yapıldığını anlatan Özkan, "Burada hassas olması ve maliyetler süreci uzatabiliyor ama 1,5 yıl gibi bir sürede geniş bir mühendis ekibiyle tasarımı yapılabiliyor. Akılı mühimmatlar havadan yerdeki hedefleri işletim kurallarına göre yönlendirilebiliyor. Arayıcı başlık içeren füzeler içermeyen füzelere göre daha hassas sebebi de füzenin adeta gözü gibi olması. Arayıcı başlık baktığı zaman hedefin nerede olduğunu buluyor, ona kitlenip mühimmatı yönlendiren bir sistem bu. Kabaca füze eğer gövde ise arayıcı başlığı da onun gözü ve beyni olarak tarif edebiliriz" diye konuştu.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

19


HABER

Dokuz Aylık Çelik İhracatı 12,3 Milyon Ton Türk çelik sektörü yılın dokuz aylık dönemini miktarda 12,3 milyon ton, değerde 6,7 milyar dolarlık ihracatla kapattı. Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre; Eylül ayı ihracatı ise geçen yılın aynı ayına göre miktarda yüzde 5,8 azalışla 1,3 milyon ton, değerde yüzde 5,4 düşüşle 718 milyon dolar olarak gerçekleşti. Olumsuz tabloya rağmen yılın başından bu yana Avrupa Birliği ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan miktar bazındaki ihracat artışları yılsonu tahminlerinin gerçekleşeceğini işaret ediyor. Çelik İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2016 yılı Ocak-Eylül dönemi verilerine göre; Türkiye’nin miktar bazındaki çelik ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 artışla 12,3 milyon ton oldu. Sektörün aynı dönemde değer bazındaki ihracatı ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 13,4 düşüşle 6,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çelik sektörünün direkt ihracatına diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye’nin 2016 yılının dokuz aylık dönemindeki toplam çelik ihracatı; miktar bazında 12,9 milyon ton, değer bazında ise 8,2 milyar dolar oldu. Ocak-Eylül dönemindeki çelik ihracatı bölgeler bazında incelendiğinde; liderliği 4,1 milyon tonla Ortadoğu sürdürdü. Bu bölgeyi miktar bazında yüzde 25 artış ile 2,6 milyon tona yükselen Avrupa Birliği ülkeleri, 1,8 milyon tonla Kuzey Amerika bölgesi ve yüzde 17 artış ile 1,7 milyon tona ulaşan Kuzey Afrika ülkeleri izledi. Aynı dönemde Türk çelik sektörünün miktar bazında en fazla artış yakaladığı ilk üç ülke; Mısır, Yemen ve

20

Eylül - Ekim 2016

İsrail olarak sıralandı. Dokuz aylık dönemde en çok ihraç edilen çelik ürünleri sıralamasında ilk sıra 5,4 milyon tonluk ihracat ile inşaat çeliğinin oldu. İnşaat çeliğini; 1,4 milyon tonla sıcak yassı, 1,3 milyon tonla dikişli boru ile 1,1 milyon tonla profil takip etti. Ocak-Eylül ihracatında miktar bazında geçen yılın aynı dönemine göre en çok artış yakalanan ilk üç ürün ise sırasıyla filmaşin, yassı soğuk ve yassı sıcak olarak gerçekleşti. Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre; 2016 yılı Eylül ayı ihracatı, geçen yılın aynı ayı ile kıyaslandığında miktarda yüzde 5,8 azalışla 1,3 milyon tona, değerde yüzde 5,4 düşüşle 718 milyon dolara geriledi. Türk çelik sektörünün Ocak-Eylül dönemine ilişkin ihracat rakamlarını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Yılın dokuz aylık dönemini miktar bazında yüzde 1 artışla 12,3 milyon ton, değer bazında yüzde 13,4 düşüşle 6,7 milyar dolar ihracat ile tamamladık. Eylül ayında ise yine miktarda yüzde 5,8, değerde ise yüzde 5,4 dü-

şüşle karşılaştık. Geçtiğimiz ay uzun bayram tatilinin de araya girmesiyle ihracatta bir yavaşlama yaşadık. Bu durumu önümüzdeki dönemde tersine çevireceğimize inanıyoruz” dedi. Namık Ekinci, “Her ne kadar ihracatta düşüş yaşıyor olsak da bizi umutlandıran gelişmeler de oluyor. Örneğin; bölgeler bazında Avrupa Birliği ve Kuzey Afrika bölgelerine yaptığımız ihracattaki artış trendinin devam ettiğini görüyoruz. Ülke bazında ise Mısır, Yemen, İsrail, İspanya ve Hollanda’ya yaptığımız ihracattaki artış olumlu. Özellikle Yemen geçmiş yıllarda başlıca pazarlarımız arasındaydı ancak ülkede yaşanan problemler maalesef ihracatımızı olumsuz etkilemişti. Son dönemde Yemen’in siyasi ve ekonomik istikrarındaki kısmi iyileşme sayesinde artış sürüyor. Böylelikle Yemen’e dokuz aylık dönemde yaptığımız ihracat geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 100’lük artışla 450 bin tona ulaştı. İlerleyen dönemlerde bu artı yönlü gelişmelerin ihracatımızın geneline de yansımasını bekliyoruz” diye konuştu.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

21


HABER

Bosch Rexroth Türkiye, Ortadoğu’da 15 Ülkenin Merkezi Oldu

Bosch Rexroth Türkiye, 15 ülkenin bulunduğu Türkiye ve Orta Doğu Bölgesi'nin merkezi oldu. Bosch Rexroth Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Servet Akkaynak da 1 Ekim tarihi itibarıyla Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü olarak atandı. Bosch Rexroth Türkiye, 1 Ekim 2016 tarihi itibarıyla aralarında İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Afganistan, Bahreyn, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan, Suriye ve Yemen’in de olduğu 15 ülkenin merkezi haline geldi. Aralık 2011’den bu yana Bosch Rexroth Otomasyon Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü görevini yürüten Servet Akkaynak da aynı tarih itibarıyla Ortadoğu Genel Müdürlüğünü de üstlenmiş oldu. Bosch Rexroth Türkiye’nin yarım asra yakın süredir kazandığı uzmanlık ve deneyim, 1.000’i aşkın kalifiye çalışanıyla Türk sanayicisinin güvendiği iş ortağı olarak son yıllarda yakaladığı bölgesel başarı bu kararın alınmasında etkili oldu.

22

Eylül - Ekim 2016

Akkaynak: “Bölgedeki sanayicinin güvenilir iş ortağı olmayı sürdüreceğiz” Bosch Rexroth Türkiye ve Ortadoğu Genel Müdürü Servet Akkaynak, “1970’li yıllarda sadece 5 kişiyle başlayan hikâyemiz, bugün Türkiye’nin Ortadoğu’daki 15 ülkenin merkezi olmasıyla büyüyerek devam ediyor. Yedek parça satışı yapan bir temsilcilikten dünyaya ihraç edilen teknolojilerin üretildiği fabrika olmak için 40 yıldır çalışıyoruz. Gebze ve Bursa’daki fabrika yatırımlarımız, geniş satış ve servis ağımızla 1.000 kişiye istihdam sağlıyoruz. Bugüne kadar Türk sanayicisinin güvendiği iş ortağı olmayı başardık. Bugünden sonra da Bosch Rexroth dünyasının da öngördüğü gibi, ‘hareket’ denilince akla gelen ilk marka olmaya çalışacağız. Tüm bölge sanayicisini anlayan ve tüm ihtiyaçlarını hızla karşılayan güvenilir iş ortağı olmaya devam edeceğiz” dedi.

Servet Akkaynak: Alman Lisesi’ni bitirdikten sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden 1988 yılında mezun olan Servet Akkaynak, Bosch Rexroth ailesine katılmadan önce Robert Bosch İran Genel Müdürlüğü, ZF Trading A.Ş. (Mannesmann Sachs Handel) Genel Müdürlüğü ve Anadolu Endüstriyel Motor A.Ş.’nde Pazarlama ve Satış Direktörlüğü pozisyonlarında yer almıştır. 2005 yılında Bosch Ailesine katılan Servet Akkaynak, 2011 yılına kadar İran’daki operasyonun kurulmasından sorumlu olmuş ve genel müdürlüğünü üstlenmiştir. 15 Kasım 2011 tarihinden itibaren ise Bosch Rexroth Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Akkaynak, Türkiye’nin bölge merkezi olmasıyla birlikte, görevine Bosch Rexroth Türkiye ve Orta Doğu Genel Müdürü olarak devam edecektir.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

23


HABER

EROK Hidrolik Pnömatik “Kaliteli Üretim” Misyonuyla Sektöre Hizmet Sunmaya Devam Ediyor Çalışma hayatına 1978 yılında başlayan EROK HİDROLİK PNÖMATİK San. ve Tic. Ltd. Şirketi, Hidrolik-Pnömatik sektöründe teknoloji ve kalitesinden ödün vermeden, uzman kadrosuyla faaliyetlerini sürdürmektedir. EROK HİDROLİK PNÖMATİK , üretimini gerçekleştirdiği tekli ve çoklu yön valfleri, basınç kontrol ve debi ayar valfleri, çekvalf ve pilot kumandalı çekvalfler, traktör valfleri, hidrolik maden direği valfleri, küresel ve üç yollu vanalar, tek ve çift yönlü el pompaları, ince ve gres otomatik yağlama sistemleri, çok geniş yelpazedeki pnömatik silindir ve elemanları gibi ürünlerin yanı sıra; hidrolik sistem projeleri, hidrolik üniteler ve iş makineleri valf revizyonları türündeki işlerle tarım, otomotiv, savunma sanayi, madencilik gibi bir çok endüstri koluna da hizmet vermektedir. Geçmişten gelen deneyim ve bilgi birikimleriyle birlikte sıradan ürün tedarikçilerinden farklı olarak, mühendislik altyapısı sayesinde standart ürünler dışında firmaların ihtiyaçlarına yönelik özel tasarımlar yaparak üretebilmekte veya bu ihtiyaçlarla ilgili danışmanlık yapıp projelendirerek anahtar teslim şeklinde müşterilerine hizmet verebilmektedir. En iyi bildiği iş “kaliteli üretim” olan EROK, bu özelliği sayesinde bir çok ihracatçı firmanın orijinal ürün üreticiliği konusunda tek adresi olarak varlığını sürdürmektedir. Bunların dışında, bünyesinde ayrı bir bölüm halinde çalısan sac atölyesi ve kalıphanesinde 1.800 ton/yıl işleme kapasitesiyle sac aksamlı çeşitli üretimler de yapmaktadır. Firma hakkında daha detaylı bilgiye www.erok.com.tr, web sitesinden ulaşılabilinir.

24

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

25


HABER

GE, Bölgedeki İlk Akıllı Fabrika Yatırımını Türkiye’de Yapıyor • Dünyanın öncü dijital endüstriyel firması olan General Electric (GE), Gebze’deki Güç Transformatörleri fabrikasını, akıllı fabrikaya dönüştürüyor. • Yerel inovasyonun güçlendirilmesini hedefleyen GE, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesinin en gelişmiş kapasite ve teknolojiye sahip test laboratuarını da Gebze’deki Güç Transformatörleri Fabrikası’nda faaliyete geçirdi. • Türkiye’de 50 yıldır üretim yapan GE Güç Transformatörleri fabrikası, 2020 yılına kadar 1 milyar dolar ihracat katkısı hedefliyor. Lokalizasyon ve yerel inovasyon çalışmaları ile Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlayan General Electric (GE), Türkiye’de yer alan Gebze Güç Transformatörleri fabrikasını, bölgedeki ilk akıllı fabrikaya dönüştüreceğini duyurdu. Türkiye’de 1948 yılından beri faaliyet gösteren GE, havacılık, ulaşım, enerji, sağlık gibi Türkiye ekonomisinin stratejik endüstrilerine gerçekleştirdiği yatırımlarına devam ediyor. Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy, GE Şebeke Çözümleri Global CEO’su Reinaldo A. Garcia ve GE Güç Transformatörleri Ürün Grubu Küresel Genel Müdürü Hakan Karadoğan’ın katılımıyla yatırım duyurusunun gerçekleştirildiği törende, Güç Transformatörleri Fabrikası bünyesinde Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesinde yer alan

26

Eylül - Ekim 2016

en büyük test laboratuvarının açılışı da gerçekleştirildi. Ayrıca üretim kapasitesini de artıracak olan fabrikaya yapılan toplam yatırımın değeri 20 milyon doları buluyor. 50 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren GE Güç Transformatörleri Fabrikası, büyüklüğü ve kapsamı ile GE’nin dünya genelinde faaliyet gösteren diğer transformatör fabrikaları arasında en önemli yatırımlarından biri olma özelliği taşıyor. Toplam üretiminin yüzde 85’ini ihraç eden GE Güç Transformatörleri Fabrikası, 2015 yılında yaklaşık 250 milyon dolar ihracatla alanında Türkiye ihracat şampiyonu oldu. GE, dünyanın en büyük dijital endüstriyel firması olma vizyonuyla, ‘akıllı fabrika’ yatırımı için, dünyadaki 10 adet Güç Transformatörleri arasında ilk olarak Türkiye’de Gebze’de yer alan fabrikasını seçti. Gebze’deki fabrika, üretimin dijitalleşmesi kapsamında ekipmanlarla bilgisayarların birbiriyle konuşabileceği ve Endüstriyel İnternet sayesinde gerçek zamanlı bilgilerin pay-

laşılabileceği üretim konseptinin bölgedeki ilk uygulaması olacak. Akıllı Fabrika’da optimum üretim sağlamak için tasarım, üretim, tedarik zinciri ve servis ağları da birbirine bağlanacak. GE Güç Transformatörleri Fabrikası’nın akıllı fabrikaya dönüşmesi ile birlikte, transformatör üretim sürelerinde yüzde 25, stok seviyeleri ve maliyetlerinde yüzde 20 oranında azalma, üretim verimliliğinde yüzde 3 artış ve tam zamanında teslimatta yüzde 5 oranında artış gerçekleşmesi planlanıyor. Verimlilik artışının sonraki yıllarda yüzde30’lara varması bekleniyor. Bölgenin en gelişmiş kapasite ve teknolojiye sahip test laboratuvarı Türkiye’de Test laboratuvarı yatırımı, güç transformatörü üretiminde ve tesisin kapasite artışındaki en önemli etken olma özelliği taşıyor. GE açılışı yapılan yeni test laboratuvarıyla, hem üretim kapasitesini hem de üretebileceği transformatör gücü ve gerilimini artırıyor. Türkiye şebewww.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

27


HABER kesinde maksimum gerilim 380 kV olmasına rağmen, laboratuvarda kullanılan özel ekipmanlarla 800 kV’a kadar gerilime sahip transformatörler bu laboratuvarda yetkin mühendis ekibi ekibi tarafından test edilebiliyor. Yerel üretim ve inovasyona destek Güç Transformatörleri Fabrikası Test Laboratuvarı açılış töreninde konuşan GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy, GE’nin 68 yıldır Türkiye’de yerel üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyerek Türkiye ekonomisine yüksek katma değer sağladıklarının altını çizdi. Özsoy, “2012 yılından bu yana Türkiye’deki çalışan sayımızı üç kat artırdık. Bugün Türkiye’de 8 ayrı lokasyonda 2000’in üzerinde çalışanımız ile ülkemizin öncelikli iş alanlarına yönelik faaliyet göstermekten, yerel üretim, inovasyon, ihracat ve istihdama katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Geçen yıl faaliyete geçirdiğimiz GE Türkiye İnovasyon Merkezi ile yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, LED, sağlık ve yaşam bilimleri endüstrilerinde yerel inovasyonun gelişimine odaklandık. Bugün de Gebze güç transformatörleri fabrikasına yapacağımız yatırımlarla hem örnek bir akıllı fabrika oluşturacağız hem de endüstriye ve Türkiye ekonomisine olan katkımızı daha üst noktalara taşıyacağız” dedi. Törende konuşan GE Şebeke Çözümleri Global CEO’su Reinaldo A. Garcia ise şebeke çözümleri iş alanı olarak GE’nin dijital dönüşümüne ve insanların elektriğe erişimine katkılarının önemini vurguladı. İnsanların hayatını sürdürebilmesi için dünyamızın elektriğe ihtiyacı var. Müşterilerimiz, enerji piyasasında teknoloji konusunda öncülük yapmamızı bekliyor. GE’nin dünya-

28

Eylül - Ekim 2016

daki ilk akıllı güç transformatörü fabrikası olan Gebze’deki fabrikamızın, üretimde verimlilik açısından hem Türkiye’ye hem de dünyaya örnek olma özelliği taşıyacak olmasından gurur duyuyorum. Türkiye, hızlı hareket edip gerekli yatırımları yapar ve sanayide dijital dönüşümü gerçekleştirebilirse rekabette öne çıkacaktır. Türkiye’nin yenilenebilir enerji hedeflerine katkı GE Güç Transformatörleri Fabrikası, şu ana kadar ürettiği yüksek gerilim transformatörlerin yanı sıra orta gerilim transformatörler de üretecek. Bu gelişme Türkiye’nin rüzgar alanındaki yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşmasına ivme kazandıracak. GE Güç Transformatörleri Ürün Grubu Küresel Genel Müdürü Hakan Karadoğan da törende yaptığı konuşmada, üretim kapasitesini artıracak olan bu yeni test laboratuvarı ve orta gerilimde transformatör üretimi yatırımlarının yerel inovasyona katkısına dikkat çekerek, “Üretim kapasitemizin artmasıyla hizmet verdiğimiz ana pazarlardan artık çok daha fazla sipariş alabileceğiz. Ayrıca bu yatırım sektörün artan gerilim ve güç taleplerine pa-

ralel olarak daha büyük transformatörler üretmemiz için bize yeni pazarlar da açacak. İstihdam ve ihracat rakamlarımızı büyüterek, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz” dedi. Yetkin mühendis ekibi dünyaya teknoloji geliştiriyor Gebze’de yer alan fabrikanın en önemli özelliklerinden biri de buradaki Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen teknolojilerin GE’nin dünya genelinde bulunan güç transformatörleri fabrikalarına bilgi (know-how) olarak aktarılarak kullanılması. Yaklaşık 80 mühendisten oluşan Ar-Ge ekibi sayesinde tesis, özel transformatörlerin üretiminde GE’nin yetkinlik merkezi olarak konumlanıyor. Güç Transformatörleri Fabrikasında değişik atmosfer ve iklim şartları için farklı çözümler geliştiriyor.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

29


HABER

Teksan, Süper Sessiz Kabin Teknolojisini Anlatacak Teknoloji ve mühendislik firmaları, Ansys Türkiye Distribütörü Figes tarafından düzenlenen 20. Ansys Konferansı’nda bir araya geliyor. Dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinin en çok kullandığı Multifizik Analiz programlarından biri olan Ansys kullanıcıları konferans kapsamında programın iş süreçlerine etkilerini masaya yatıracak. 18 Ekim 2016 tarihinde ATO Congerisium Ankara’da gerçekleşecek konferansta Teksan Jeneratör Ar-Ge Müdürü Hakan Doğan, “Akustik Açıdan Jeneratörün Analizi” başlıklı teknik bir sunum gerçekleştirecek. İş süreçlerini teknoloji ile yöneten mühendislik şirketlerinin en çok kullandığı Multifizik Analiz programı olarak bilinen Ansys’in sağladığı avantajlar 20. Ansys Konferansı’nda ele alınacak. Seçili şirketlerin katılımcı olarak yer aldığı etkinlikte dünyanın farklı bölgelerinden gelen Ansys kullanıcıları deneyimlerini ve başarılı projelerini paylaşacak. Teknolojiye yaptığı yatırımlarla öne çıkan Teksan Jeneratör’ün Ar-Ge Müdürü Hakan Doğan, konferansta “Akustik Açıdan Jeneratörün Analizi” başlıklı teknik bir sunum yapacak. Teksan Jeneratör, güçlü mühendislik altyapısı ve bilgi birikimini dünyanın önde gelen mühendislik şirketlerinin tercihi olan Ansys gibi yazılım programları ile destekliyor. ArGe, inovasyon ve modern teknolojilere yaptığı yatırımlarla sektöründe

30

Eylül - Ekim 2016

öncü rol oynayan marka; Ansys programı sayesinde hesaplamalı akışkanlar dinamiği, yapısal, akustik ve benzeri ileri mühendislik analizleri yapabiliyor. Ayrıca analizlerle yapılan çözümlemeler sonucunda geliştirilen tasarım sanal olarak ça-

Teksan Jeneratör Ar-Ge Müdürü Hakan Doğan, “Akustik Açıdan Jeneratörün Analizi” başlıklı sunumunda son dönemde geliştirilen süper sessiz kabin teknolojisi ve Ansys kullanılmaya başlandıktan sonra bunun çıkacağı seviyeye ilişkin bilgi ve pro-

lıştırılıyor ve performans projeksiyon verileri ışığında sunulacak çözüm optimize edilerek müşterilerin üründen sağlayacağı fayda maksimize ediliyor.

jeksiyonları aktaracak.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

31


HABER

Bosch ve SAP, Yazılım ve Bulut Teknolojilerinde İş Birliği Yapacak • Bosch ve SAP, müşterilere daha fazla fayda sağlamak için uzun vadeli stratejik teknoloji ortaklığı yapacaklarını duyurdu. • İki şirketin sunacakları ortak yaklaşım, imalat ve lojistik süreçlerini hızlandırmayı, müşterilere yönelik ürünlerin ve hizmetlerin güvenli-ğini ve kalitesini artırmayı vaat ediyor. • SAP, HANA veritabanı platformunu Bosch IoT Cloud'a ekleyecek. Bosch ise IoT mikro hizmetlerini, HANA bulut platformunda SAP'nin kullanımına sunacak. Cihazların bağlanabilirliği alanında uzmanlığa sahip Bosch ile Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında zengin bilgi birikimi bulunan SAP, stratejik teknoloji ortaklığı yapmak için anlaşmaya vardı. Bulut teknolojileri ve yazılım çözümlerindeki iş birliklerini IoT ve Endüstri 4.0 alanlarında geliştirmek isteyen iki şirketin sundukları ortak yaklaşım, imalat ve lo-jistik süreçlerini hızlandırmayı, müşterilere yönelik ürünlerin ve hizmetlerin güvenliğini ve kalitesini artırmayı vaat ediyor. Stratejik iş birliği anlaşmasının imza töreninde konuşan Bosch CEO'su Dr. Volk-mar Denner, “Uluslararası şirketler, ağa bağlı endüstrinin sahip olduğu önemli potansiyeli daha iyi kullanabilmek için daha önce hiç olmadıkları kadar yakın bir iş birliği içerisinde olmalıdır” derken; SAP İcra Kurulu Üyesi Bernd Leukert ise “Müşteriye en üst düzeyde fayda sağlayan yeni çözümler, şirketler sadece kendi güçlü yanlarına ve te-

32

Eylül - Ekim 2016

mel yetkinliklerine odaklandıklarında ve ilgili alandaki güçlü yanlarını ortak bir havuzda bir araya getirdiklerinde ortaya çıkar” diye konuştu. İş birliği doğrultusunda, müşterilerin Bosch IoT Cloud'ta SAP HANA veritabanı platformunu kullanmasına yönelik planlar yapılıyor. Böylece IoT uygulamalarına yönelik yüksek miktarda verinin gerçek zamanlı olarak işlenmesi öngörülüyor. Bosch ve SAP ayrıca, gelecekte kendi yazılım ve bulut uzmanlıklarını bir araya getirme konusunda çalışıyor. Bosch IoT mikro hizmetleri, farklı cihazları ve bileşenleri birbirine bağlamanın bir yolu olarak SAP HANA bulut platformunda sunuluyor. Buna araçların, imalat makinelerinin veya aletlerin çeşitli ve tercihen açık platformlarla güvenli ve daha etkin bir şekilde bağlanması dahil oluyor. Her zaman için müşterilere yeni ve akıllı hizmetler verilmesi hedefleniyor. Örne-ğin; ağa bağlı kablosuz

somun sıkıcılar, konumlarını tam olarak üretim sistemine bildirecek ve üretim sistemi de her bir tornavidanın gerçekleştireceği işe uygun torku seçebilecek. Öncelik, veri güvenliğinde SAP HANA gibi hızlı veritabanları, ağa bağlı endüstriden gelen yüksek miktarlar-daki verilerin kaydedilmesi, işlenmesi, analiz edilmesi ve sunulması için bir ön şart olarak ortaya çıkıyor. Bosch ve SAP'nin geliştirmekte olduğu tüm sistemler, her şeyden önce veri güvenliği ve gizliliğine odaklanıyor. Her iki şirket de müşte-ri verilerini en son teknolojiyle koruyor. Müşteriler, kişisel verileri kullanılabilir kılma veya silme konusunda kararı kendileri verebiliyor. Azaltılmış giderler, artırılmış verimlilik İki uluslararası şirket arasındaki iş birliğine yönelik spesifik örnekler arasında, lo-jistik alanında şeffaflığı ve verimliliği artıran forkliftlere ait

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

33


HABER

konumsal veriler yer alıyor. ‘Track&Trace’ olarak bilinen ve IIC tarafından koordine edilen test orta-mında artık büyük depolarda, uçak hangarlarında veya endüstriyel tesislerde bu-lunan forkliftlerin konumunu gerçek zamanlı ve tam olarak belirlemek mümkün. Bosch tarafından kurulan bir startup olan Zeno Track, kameralar, GPS, lazer ta-rayıcılar, telsiz ve ağa bağlı hareket sensörleri kullanarak, forkliftlerin yerini tam olarak belirliyor. Konum verisi, Bosch IoT aracılığıyla SAP Vehicle Insights filo yönetimi sistemine aktarılıyor. Sonuç olarak araç filoları, nakliye siparişlerinin ve-ya bakım programlarının planlanmasını ve yerine getirilmesini en iyi destekleyen şekilde yönetilebiliyor. Bu, giderleri azaltıyor ve verimliliği artırıyor. Bosch ve SAP arasındaki iş birliği, sensörlerin ve yazılımların birlikte çalışmasının münferit şir-ketlerin ötesine geçen

34

Eylül - Ekim 2016

yeni hizmetlerin oluşturulmasını nasıl mümkün kıldığını gösteriyor.

yardımcı olmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Nesnelerin İnterneti’nin temel yapı taşları

Endüstri 4.0, standart hale getirilmiş koşullar istiyor

İki şirket, otonom ve ağa bağlı sürüş gibi alanlarda da çözümler geliştirmeyi he-defliyor. Bu alanda, hızlı ve güvenilir bir şekilde değerlendirilmesi gereken çok yüksek miktarlarda veri üretiliyor. Leukert, “Veritabanları ve platform teknolojileri, Nesnelerin İnterneti ve Endüstri 4.0 alanlarındaki yeni teknolojilerin temel yapı taşlarıdır. Bunların tamamını, dünyanın dört bir yanındaki müşterilerin, iş ortakla-rının ve kullanıcıların hizmetine sunmak istiyoruz” dedi.

Endüstri dünyasında makinelerin karşılıklı çalışmasını destekleyecek standart ha-le getirilmiş bir dizi koşulun belirlenmesi büyük önem taşıyor. Her iki şirketin üst düzey yöneticileri Dr. Denner ve Leukert, standardizasyon konusuyla ilgili olarak, uluslararası odaklı Endüstriyel İnternet Konsorsiyumu (Industrial Internet Con-sortium / IIC) ve Almanya merkezli Endüstri 4.0 Platformu (Plattform Industrie 4.0) ile yakın koordinasyonu desteklediklerini ifade ettiler.

Dr. Denner ise “Bosch, mobilite, imalat, tüketici ürünleri ve bağlanabilirlik alanla-rında sahip olduğu kapsamlı sensör sistemleri deneyiminden faydalanabilir. Bun-ların hepsini bir araya getirerek, müşterilerimizin yeni satışlar yapmasına www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

35


HABER

Askaynak Automation, 2. Robot Yatırımları Zirvesine Çıkarma Yaptı Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi 29 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında WOW İstanbul Otel ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak’ın, Askaynak Automation markasıyla katıldığı etkinlikte, sektörün profesyonelleri ve yatırımcılar bir araya geldi. Askaynak Automation, organizasyon süresince ağır yük kapasitesi, esnekliği ve yüksek hızıyla fark yaratan punta kaynağı robotu R2000iB/210FS, erişim ve hareket alanıyla sınıfının lideri olan ARC Mate® 100iC ile üstün performans ve yeteneklerle donatılmış Power Wave Advanced Modül ürünlerini standında sergiledi. Üç gün süren etkinlik boyunca Askaynak Automation uzmanları sunumlarıyla, çözüm salonlarında katılımcılarla buluştu. Türkiye’nin lider kaynak uzmanı Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak, ikincisi bu yıl düzenlenen Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi’ne birbirinden özel ürünleriyle çıkarma yaptı. 29 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında İstanbul Yeşilköy’de WOW İstanbul Otel ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikte Askaynak Automation, hem ürünleri hem de uzman konuşmacılarıyla yer aldı. Etkinlik ile ilgili açıklama yapan Ürün Yöneticisi Mehmet Öztürk şunları söyledi; “Sanayi 4.0 konseptinin en önemli unsurlarından olan endüstriyel robotlardan dünyada halihazırda yaklaşık 1 milyon tane olduğu söylenebilir ve

36

Eylül - Ekim 2016

2018’e kadar da bu rakama yaklaşık 1.3 milyon robot daha katılacak. Ülkemizdeki tahmini endüstriyel robot sayısı ise 6-7 bin civarında... Buna karşın 2012 verilerine göre sadece Japonya’da 310 bin robot bulunmaktaydı. Eğer ülke olarak Sanayi 4.0 girişimlerini uygulamayı başaramazsak, dünyada rekabet gücümüzü yitirme tehlikesi ile karşılaşacağız ve katma değersiz ürünler üreten ekonomik bir kısır döngüye gireceğiz. Halbuki robot otomasyon sistemlerine yapılan yatırım, sağladığı işçilik, kalite, verimlilik, hız, çalışma ömrü, üretkenlik gibi birçok avantajları ile işe bağlı olarak ortalama 1 ile 3 yıl arasında kendi maliyetini ödemektedir. Bu noktada sanayimizin geleceği için büyük - küçük sanayici, işletmeci demeden ve daha da fazla vakit kaybetmeden robot otomasyon sistemlerini uygulamaya başlamalıyız. “dedi.

Lider olduğu sektörde geleceğe yön veren Askaynak Automation, ağır yük kapasitesi, esnekliği ve yüksek hızıyla fark yaratan punta kaynağı robotu R-2000iB/210FS, erişim ve hareket alanıyla sınıfının lideri olan ARC Mate® 100iC ile üstün performans ve yeteneklerle donatılmış Power Wave Advanced Modül ürünlerini standında sergiledi. Şirket ayrıca, ziyaretçileriyle Lincoln Process Z ve galvanizli saç kaynağı hakkında detaylı bilgi paylaşarak, önceden yapılmış çalışmalardan örnekler de sundu. Üç gün süren etkinlik kapsamında katılımcılar, Askaynak Automation uzmanlarının çözüm salonlarında yapacağı sunumlarla sektöre ilişkin yeni çözümlere, bakış açılarına ve uygulamalara tanıklık etti.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

37


HABER

Bosch Rexroth, Eyfel Kulesi’nin Hidroliklerini Yeniledi Bosch Rexroth, Paris’in simgesi Eyfel Kulesi’nin Batı sütununda bulunan asansörün hidroliklerini, orijinal teknolojiye yakın ancak gelişmiş modern bileşenlerle yeniledi. Bosch Rexroth’un ürünü olan akıllı sistemle orijinaline sadık kalınarak yenilenen yapı, artık yüzde 25 oranında daha az enerji kullanıyor. Eyfel Kulesi, 125 yıldır görünüşte değişmeden, Paris'in sembolü olmaya devam ediyor. 1889 yılında 312 metre olarak inşa edilen kule, 40 yıl boyunca dünyadaki en yüksek yapı unvanını elinde tuttu. Binanın yaratıcısı ve operatörü Gustave Eiffel, olabildiğince çok sayıda ziyaretçinin Eyfel Kulesi'nden görünen manzaranın keyfini çıkarabilmesi için ilk etapta çeşitli asansör versiyonlarına odaklanmıştı. Ancak kulenin açılışından on yıl sonra, Doğu ve Batı sütunlarına hidrolik olarak çalışan asansörler yapılması için ilan verdi. Yaklaşık 115 metre yükseklikteki ikinci platforma dikey olarak yükselmeyip sütunun eğimine göre hareket eden bu asansörlerde, doğrudan sisteme bağlı olmayan hidrolik tahrik konsepti kullanıldı. Asansör 1986 yılında yenilendi ve orijinal yapı da kısmen değiştirildi. Tarihi mekânlardaki projeler için deneyimli bir iş ortağı 2008 yılında ise Eyfel Kulesi’ni modernleştirme projesi için teklif veren Société d’Exploitation de la Tour Eiffel (SETE) adlı şirket, güncel güvenlik standartlarına uygun olan ve bakım ihtiyacını azaltıp enerji verimliliğini artırırken aynı zamanda 1899'daki yapıya da olabildiğince sadık kalan

38

Eylül - Ekim 2016

bir çözüm aradı. Hidroliklerin modernleştirilmesi işini Bosch Rexroth üstlendi. Tarihi mekânlardaki tahrik ve kontrol sistemlerinin modernleştirilmesi hususunda deneyimli bir sistem ortağı olan Bosch Rexroth, Batı sütununda bulunan asansörün hidrolik sistemlerini yeniledi. Şirket, bunu yaparken orijinal yapıda olan doğrudan sisteme bağlı olmayan hidrolik tahrik fikrine sadık kaldı ve bunu da güncel mühendislikle uyguladı. Bu süreçte, öncelikle, mühendislerin yalnızca kısmen korunabilmiş olan yapı belgelerinin yardımıyla orijinal çözümü yeniden yapılandırmaları gerekti. Mühendisler, 100 yıldan daha uzun bir süre önce olanın aksine, Rexroth tarafından geliştirilen simülasyon programı SIMSTER'ı kullandı. Enerji talebi yüzde 25 azaldı Modernleştirilen sistemde, kabini alçaltırken enerji depolayan ve ardından bu enerjiyi yukarı doğru hareket

ederken kullanan üç adet yüksek basınç silindirine ve iki adet kaldırma silindirine sahip orijinal yapılandırma kullanılıyor. Yapılan tek büyük değişiklik, o dönemde henüz mevcut olmayan deplasman pompalarıyla aşağı ve yukarı hareketi kontrol etmek için kullanılan valflerin, enerji verimliliği sağlamak amacıyla değiştirilmesi oldu. Bu modernleştirmeyle Rexroth, asansörün enerji talebini eski çözüme oranla yaklaşık yüzde 25 oranında azaltıyor. 2014 yılında tamamlanan bu modernleştirme işlemi, Bosch Rexroth'un yüklenici bir firmanın sistem ortağı olarak dünya çapında gerçekleştirdiği çok sayıda büyük projeden biri. Şirket daha önce Londra'da bulunan Tower Bridge'in hidrolik ekipmanlarını güncelleyerek modern hale getirdi. Moskova'da bulunan Bolşoy Tiyatrosunun tamamını yenilerken, dünya çapında en modern ve en karmaşık ekipmanlar arasında yer alan bir sahne teknolojisi ekipmanı kurdu.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

39


HABER

Veri Kaybı Müşteri Kaybına Neden Oluyor Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüzde 60’ı düzenli veri yedeklemesi yapmıyor. Dış kaynaklı veri kaybında ise her 3 veriden 1’i müşteri bilgileri oluyor. Bu tür bir kayıp, sadece şirketi ve çalışanları olumsuz etkilemekle kalmıyor; müşterileri de ciddi zarara uğratıyor. Özellikle KOBİ’lerin satış, pazarlama ve diğer iş süreçlerini bulut üzerinden kolay ve pratik bir şekilde yönetebilmelerini sağlayan Ofisim.com ise; veri koruma ve güvenlik konularında profesyonel çözümler sunuyor. Şirketler sadece Ofisim.com’a üye olarak verilerine üst düzey güvenlik seviyesinde erişebiliyorlar. Günümüz iş dünyasında rekabet gün geçtikçe artıyor. Büyüyen rekabet şartları firmaların yeni müşteri almalarını zorlaştırıyor. Bu nedenle şirketlerin var olan müşterilerinden maksimum faydayı sağlamaları büyük önem taşıyor. Müşteri İlişkileri Yönetimini(CRM) en doğru şekilde sürdürmenin yolu ise etkin veri analizi, korunması ve güvenliğinden geçiyor. Tüm kurumlar ve şirketlerin ortak beklentisi; veriye kesintisiz ve kolay şekilde erişmek, güvenli şekilde verilerini depolamak, yedeklemek ve korumak. Aynı zamanda iş sürekliliğini eksiksiz şekilde sağlamak. Veri kaybında hacker saldırıları önemli etken Ülkemizde veri kayıplarından en çok etkilenen sektörlerin başında kamu, enerji ve bilişimin geldiğini söyleyen Ofisim.com CEO’su Serdar

40

Eylül - Ekim 2016

Turan, veri kayıplarının önemli bir sebebinin hacker saldırılar olduğunu belirtti. Turan sözlerine şu şekilde devam etti: “Önemli sebeplerden biri de veri yedeklemesinin etkin yapılmaması. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yüzde 60’ı düzenli veri yedeklemesi yapmıyor. Dış kaynaklı veri kaybında ise kaybedilen verinin yüzde 36’sı müşteri bilgileri oluyor.’’ Verilerini Korumayan Şirketler, Ticari Faaliyetlerini de Kaybetme Riski Taşıyor!

dırmaya kadar gidebilecek riskler ile karşı karşıya kalabilirler. Bu nedenle kurumlar iş süreçlerine göre yedekleme sistemleri kurmalı ve günlük olarak kontrollerini yapmalıdır. Kurumlar ve şirketler, bu temel ihtiyaçlar paralelinde, veri depolama çözümlerinde uygun maliyetli, güvenilir, hızlı ve esnek çözümlere odaklanıyorlar ve verilerle baş etmek için maksimum çaba gösteriyorlar’’ dedi.

Kurumsal verilerini korumayan şirketlerin, müşteri bilgileri ve finansal verilerini de kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten Turan, ‘‘Bu tür bir kayıp, sadece şirketi ve çalışanları olumsuz etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda müşteri bilgileri ve finansal verilerin de kaybıyla birlikte müşterileri de zarar uğratıyor. Zarar gören verilerin tekrar geri getirilememesi durumunda şirketler, ticari faaliyetlerini sonlanwww.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

41


HABER

Schneider Electric, SKD İçin Enerji Yönetimi Standartlarını Anlattı Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) Enerji Çalışma Grubu tarafından enerji verimliliği ile ilgili farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenen “ISO 50001 Enerji Yönetimi Semineri”nde Schneider Electric Stratejik İlişkiler Direktörü Cihan Karamık ve Satış Müdürü Mahmut Dede, katılımcılara enerji verimliliği, enerji yönetimi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Standardı hakkında bilgi ve uygulama detaylarını aktardı. Enerji verimliliği, enerji yönetimi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Standardı” konuları ile ilgili olarak bilgilendirme ve farkındalığı artırmak amacıyla, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) Enerji Çalışma Grubu üyelerine yönelik olarak “ISO 50001 Enerji Yönetimi Semineri” düzenlendi. SKD Enerji Çalışma Grubu Başkan Vekili ve Schneider Electric Stratejik İlişkiler Direktörü Cihan Karamık ve Schneider Electric Satış Müdürü Mahmut Dede tarafından verilen seminerde katılımcılara, enerji verimliliği ve yönetiminin önemi, ISO 50001 Enerji Yönetim Standardı ve Enerji Yönetim Sistemi Uygulama Örneği aktarıldı. Seminerde, günümüzün en temel ihtiyaçlarından biri olan enerjinin bugün artık çok kritik bir konu haline geldiğini belirten Schneider Electric Stratejik İlişkiler Direktörü Cihan Karamık, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin enerjiye olan ihtiyaçlarının giderek artmasının yanı sıra, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 17’sinin henüz elektriğe dahi

42

Eylül - Ekim 2016

Enerji Yönetim Sistemi Standardı” önem arzediyor” dedi.

erişemediğini belirtti. 2015 yılında düzenlenen Paris İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP21) amacı olarak küresel sıcaklık artışını +2 °C ile sınırlı tutma hedefi doğrultusunda ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Karamık, bu hedefin “enerji” kavramının sistematik bir şekilde yönetilmesi gerekliliğini ortaya koyduğunu vurguladı. Enerji tüketimini ve sera gazı emisyonlarını düşürmek, enerjiden kaynaklanan giderleri kontrol altına almak ve azaltmak, enerji tüketimini izleyerek performansı takip etmek, verimliliği artırmak ve yasal düzenlemelere uyum sağlamak isteyen kuruluşların birtakım “Enerji Verimliliği” çalışmaları yürüttüğünü anlatan Schneider Electric Stratejik İlişkiler Direktörü Cihan Karamık “Bu yöndeki çalışmaların bireysel inisiyatiflerden arındırılması ve sistematik bir halde yürütülmesi için “ISO 50001 –

Enerjinin giderek daha da büyük önem taşıdığı günümüzde, enerjinin verimli kullanılması esasına dayanan TS EN ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi, her sektörde küçükten büyüğe her türlü işletmeye uygulanabilecek, tek başına olabileceği gibi diğer yönetim sistemleriyle entegre olarak da yürütülebilecek bir yönetim sistemi. Enerji Yönetim Sistemi, kuruluşların enerji politikalarını belirlemesi, amaç ve hedefleri doğrultusunda oluşturduğu enerji yönetim programları çerçevesinde enerji tüketimini yönetmesi ve enerji yönetim sisteminin performansını değerlendirerek iyileştirmelerin sağlanmasına dayanıyor. Bu doğrultuda Enerji Yönetim Sistemi’nin kuruluşlarda geliştirilmesi sonucunda; enerji politikasının resmiyet kazanması, enerji tüketiminin sistematik bir yaklaşımla yönetilmesi sayesinde enerji masrafında düşüş, çevrenin korunması, kaynakların etkin kullanımı, sera gazı emisyonunun azaltılması, mevzuata uyumun sağlanması ve başta Çevre Yönetim Sistemi olmak üzere diğer yönetim sistemleri ile kolayca entegre olabilmesi amaçlanıyor.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

43


HABER

SKF’nin Sunduğu Endüstriyel Rulman Yeniden İmalat Hizmetleri Maliyetleri, duruş sürelerini ve çevresel etkileri azaltmak için rulmanların hizmet ömürlerini uzatıyoruz. Rulmanlar için yeniden imalat hizmetinin amacı nedir? Aşınma, paslanma, çentik oluşumu, mikro çatlaklar… Uygulama koşullarına bağlı olarak meydana gelen kirlenme veya çalışma şartlarında yuvarlanma temas bölgesinde düzensiz ve seyrek aralıklarla meydana gelen metal-metal teması gibi etkiler rulmanlarda her türden hasarın meydana gelmesine sebebiyet verebilir. Bunun neticesinde bir rulmanın hizmet ömrü genellikle hesaplanan hizmet ömründen daha kısa olur. Kontrollü yeniden imalat süreci uygulanarak, büyük bir hasar oluşmadan ya da rulman arıza yapmadan önce bu durumun önüne geçilebilir. Bu uygulama rulmanın hizmet ömrünü önemli miktarda uzatır, maliyetleri azaltır, siparişle-

rin teslim sürelerini öne çeker.

• slewing rulmanlar

Dahası bu uygulama yeni bir rulman imalatına kıyasla daha az enerji gerektirdiğinden çevre için de daha iyidir. Endüstriyel rulman yeniden imalatı için tipik adaylar şunlardır:

SKF Metalurji, Madencilik, Cevher Hazırlama ve Çimento, Yenilenebilir ve Geleneksel Enerji, Kağıt ve Kağıt Hamuru, Denizcilik Yiyecek ve İçecek sektörleri gibi çeşitli endüstriyel sektörlerde kullanılmakta olan başlıca marka rulmanlar için endüstriyel rulman yeniden imalatı hizmetini vermektedir.

• büyük boyutlu rulmanlar • sürekli döküm makinası (caster) rulmanları • çok merdaneli soğuk hadde rulmanları

Hizmetin Faydaları SKF’nin dünya genelinde sunduğu profesyonel rulman yeniden imalat hizmetlerinin sağlayabileceği avantajlar ve faydalar şunlardır: • toplam ömür çevrimi maliyetlerinde azalma • daha uzun rulman hizmet ömrü • daha kısa makina duruş süreleri • çevre üzerindeki etkilerde azalma • yedek rulman stokunun korunması • genel varlık güvenilirliğinde artış Ne ölçüde bir yeniden imalat çalışması gerektiğine bağlı olarak, bir

44

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

45


HABER Rulmanlar nasıl yeniden imal edilir?

rulmanın tamir edilmesi için yeni bir rulmanın imal edilmesine kıyasla %90’a kadar daha az enerji gerekir. Üstelik maliyet fayda analizi de rulmanların yeniden imalatı yoluyla -tam miktarı rulmanın boyutuna, yapısal karmaşıklığına, durumuna ve fiyatına bağlı olmakla beraberönemli miktarda maliyet tasarrufu sağlanabildiğini göstermektedir.

Rulman analizi yapan deneyimli uzmanlarımız rulmanınızın durumunu değerlendirir ve rulmanınızı ilgili uygulamanın gereksinimlerini karşılayacak şekilde eski performansına getirmek için en uygun yeniden imalat işlemini belirler. SKF’nin yeniden imalat sürecinde, gerekirse rulmanı meydana getiren elemanların değişimini de içerecek şekilde, fonksiyonel rulman yüzey-

lerinin onarımını kapsayan bir işlem uygulanır. Bunun neticesinde Şekil 1’de gösterildiği gibi rulmanın potansiyel hizmet ömrünü hatırı sayılır ölçüde uzatmak mümkün olur. SKF, rulman yeniden imalat hizmetleri kapsamında yeni rulman imalat standartlarını, yeni prosesleri, yeni ekipmanları, kalite kontrol süreçlerini, bilgi birikimini ve yetkinliğini kullanmaktadır. Bu çerçevede, çok kapsamlı yeniden imalat

SKF’nin yeniden imalat hizmetleri, enerji tüketimini azaltmakla beraber, sorumluluk bilinci çerçevesinde, kullanılmış rulmanların temizlenmesi ve atık bertarafı yoluyla doğanın korunmasına da yardımcı olur.

46

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

47


HABER Tekrar eden hasarı önleme

gerektiren durumlarda dahi yüksek kaliteli sonuçlar veren kabul kriterleri benimsenmektedir. SKF, tam izlenebilirlik sağlamak için ileri seviye bir yönetim sistemi geliştirmiştir ve kullanmaktadır. Yeniden imalat süreci sırasında her bir varlığın benzersiz şekilde markalanması sayesinde rulmanınızı işlem sonrası, ömür çevrimi boyunca izlemeniz mümkündür. Standart yeniden imalata ek olarak rulmanlarınızı yeni ve daha üst teknik özellikler sağlayacak şekilde de yeniden imal edebiliyoruz. Bu işlem rulmanlara sensörler eklemeyi, entegre yağlama ve sızdırmazlık çözümleri gibi geliştirmeleri ve farklı teknik özellikler için yeniden işlemeyi de kapsayabilmektedir. Zamanlama Rulmanın demonte edilip yeniden imalata girmesi için doğru zamanın seçilmesi optimum uzun hizmet ömrü ve düşük işletme maliyetlerinin sağlanması için çok önemlidir – bu konuda yukarıda yer alan Şekil 2’yi inceleyebilirsiniz.

48

Eylül - Ekim 2016

Yeniden imalat programını uygulamanın faydasını tam olarak görebilmek için aynı zamanda SKF’nin kestirimci bakım uzmanlığından faydalanmanız ve tesisinizdeki makinaların durumunu her zaman bildiğinizden emin olmanız gerekir. Buna ek olarak, SKF’nin sunduğu arıza kök neden analizi hizmeti size hasar hakkında bir dizi sebep ve sonuç bilgisi verir ve hasarların tekrar etmesini önlemek için başvurabileceğiniz kapsamlı bir düzeltici faaliyet planı sunar. Küresel ağımız SKF’nin rulman yeniden imalat ağı dünyanın çoğu bölgesine uzanmaktadır ve yeni servis merkezleriyle büyümeye devam etmektedir. Küresel ağımız SKF’nin rulman yeniden imalat ağı dünyanın çoğu bölgesine uzanmaktadır ve yeni servis merkezleriyle büyümeye devam etmektedir. Tüm yeniden imalat merkezlerinde özel yetkinlik sahibi iyi eğitimli ekipler bulunur. Küresel bir ağ halinde çalışarak bilgi birikimimizi ve yedek parça tedarik imkânlarımızı paylaşıyor, kabiliyetlerimizi geliştiriyoruz. Tüm bunların neticesi olarak küçük bir şirketin esnekliğini ve çabukluğunu, ancak bir endüstri liderinin sağlayabileceği kapasite, temel yetkinlik ve güven duygusuyla birlikte sunabiliyoruz.

lukları için özel çözümler sunmak amacıyla kişileri, hizmetleri ve teknolojileri bir araya getirmektedir. Rulman yeniden imalatı prosesinin genel akışı: • Yönetim sistemine kayıt • Temizlik ve muayene öncesi hazırlık • Demontaj ve elemanların yıkanması • Elemanların muayenesi (tahribatsız muayene) • Elemanların boyut ölçümü • Onarılabilirlik sonucu ve rapor • Fiyat teklifi • Elemanların yeniden imalatı (e.g. kumlama, titreşimli son işleme, parlatma, taşlama) • Gerekirse elemanların değişimi (örn. daha büyük makaralar) • Yeniden imalat sonrası elemanların yıkanması, muayenesi ve ölçülmesi • Montaj ve son izlenebilirlik markalaması • Son muayene ve son ölçümler • Temizlik ve muhafaza • Ambalajlama ve hizmet raporlaması • Dokümantasyonun arşivlenmesi İşletmenize katma değer kazandıracak, bakım maliyetlerinizi önemli ölçüde düşürecek ve işletme verimliliğinizi arttıracak hizmetlerimiz için SKF Türk Solution Factory ile iletişime geçmeniz yeterli olacaktır. www.skf.com/tr

Bunlar ve diğer hizmetler, SKF’nin çalıştığı tüm disiplinlerden uzmanların oluşturduğu ekiplere sakip küresel bir tesisler ağı olan SKF Solution Factory portföyünün bir parçasıdır. SKF Solution Factory, farklı sanayi dallarına özgü uygulama zor-

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

49


50

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

51


52

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

53


HABER

Türkiye’den “Elon Musk” nasıl çıkar? İnovasyon ve endüstriyel tasarım çözümleri şirketi Alfanorm’un Başkanı, İnovasyon Düşünürü ve Tasarım Mimarı Ateş Öztan, geleceği şekillendiren kişiler arasında gösterilen Elon Musk’a benzer profillerin Türkiye’den de çıkması olasılığının iki faktöre bağlı olduğunu belirtti. Bu faktörlerin “kişisel yetenekler” ile bireyin “yetiştiği ve ürettiği ülkenin şartları” olduğunu ifade eden Öztan, Türkiye’nin kişisel yetenekler açısından yeteri kadar güçlü ve üretken olduğunu ancak üretim ortamı açısından oldukça zayıf olduğunu dile getirdi. Amerikalı mucit ve girişimci Elon Musk’ın hayatına bakıldığında, yetiştiği yer olan Güney Afrika’nın ülkemizle benzer özelliklere sahip olduğunun altını çizen Öztan, “Bu denklemin çözülmesi gereken kısmı, Amerika’da yaratılan ortamın Türkiye’de nasıl yaratılacağıdır. Bir başka soru da aynı ortamı yaratıp Elon Musk’ın bir kopyasını mı yaratmak istiyoruz? Bu düşünce tarzı bir tuzağa dönüşebilir. Doksanlı yıllarda Bill Gates, sonrasındaki dönemlerde Zuckerberg ve bugünlerde ise yerli Elon Musk yaratmaya çalışmak yanlış. Bunun yerine, gelecekte kim hangi alanda öncü olacak bunu aramak, tahmin etmek ve bulmak zorundayız.” dedi. Hem Türkiye’yi hem de dünyayı değiştirecek ve insanlığa yenilikler sunabilecek mucitlerin yetişmesi için, öncelikle uygun zeminin hazırlanmasının önemini belirten Öztan, süreçte kendimize sormamız ve adım atmamız gereken noktaları şöyle sıraladı:

54

Eylül - Ekim 2016

1. Üstünlüklerimiz neler? Türkiye’nin diğer ülkelere göre üstünlüklerini tanımlaması gerekiyor. Bu üstünlükler içinden hangilerinin, gelecekte hem Türkiye’nin hem de dünyanın bir ihtiyacını karşılayabileceğini belirlememiz öncelik taşıyor. 2. Üstün yeteneklilerin ne kadar farkındayız? Belirlenecek konu ve alanlara yönlendirilecek doğal ve üstün yeteneklilerin hangi özelliklere sahip olması gerektiği, nasıl seçileceği ve eğitileceği belirlenmelidir. Doğal ve üstün yeteneklileri eğitecek kişilerin alacakları eğitim de önem taşımaktadır. 3. Ne kadar özgünüz? Silikon Vadisi’nin bir kopyası yerine, ülkemize özgü çalışma ortamının ne olması gerektiğini bulmalı ve bu ortamları yaratmalıyız. Bu ortamları yaratmanın en basit yolu, buralarda çalışmasını düşündüğümüz insanlarımızın ihtiyaçlarını ve

istediklerini belirlemek ile mümkündür. 4. Destek yeterli mi? Yeni fikir ve icat çalışmalarına sanayiden destek bulmak zor olacağı için, devlet bu alanı sahiplenmeli ve destek sağlamalıdır. Devlet, potansiyel gördüğü kişi veya kurumlara tamamen ticari şartlar içinde siparişe dayalı işler vererek, bu kişi ve kurumların satılabilir iş yapma alışkanlığı kazanmalarını sağlamalıdır. Ancak bu destek karşılıksız hibe olarak değil ortam sağlama, eksik yönlerini tamamlama, uluslararası tanıtım pazarlama yüküne ortak olma veya tamamını yüklenme şeklinde olmalıdır. 5. Tanıtımımız yeterli mi? Dünyada başarılı olmuş Türkleri, bu kişilerin hikayelerini ve ürünlerini toplumun tüm katmanlarına tanıtacak halkla ilişkiler faaliyetini sürekli yapmamız ve toplumun bu kişileri rol model olarak almalarını sağlamalıyız.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

55


HABER

“2023 Yılı Hedeflerimize Yüksek Teknolojili Ürünlerin İmalatı ile Ulaşabiliriz Gelecek sanayi evriminin öncü makinalarının ilk kez sahne alacağı MAKTEK Avrasya 2016 için geri sayım başladı. Otomotiv, havacılık, savunma, beyaz eşya, gemi ve inşaat sektörleri başta olmak üzere imalat alanında sanayinin geleceğini şekillendirecek Endüstri 4.0'ın öncü makinaları 11-16 Ekim tarihlerinde sergilenecek. Dünya makina devlerini TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde ağırlayacak organizasyonun 1.5 milyar dolarlık iş hacmi yaratması bekleniyor Türkiye’nin önem verdiği stratejik sektörleri arasında yer alan ‘makina’ ve alt sektörü ‘takım tezgahları’nı temsil eden iki büyük meslek örgütü MİB ve TİAD desteğinde düzenlenen MAKTEK Avrasya 2016, Türkiye'nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında kaldıraç olacak ‘Endüstri 4.0’ temasıyla kapılarını açacak. Sanayiyi bekleyen büyük dönüşümün “Endüstri 4.0 ve Geleceğin Akıllı Üretim Mühendisliği” sloganıyla 14 salon, 120 bin metrekare alanda; makine, robot ve insan etkisiyle aktarılacağı organizasyon 11-16 Ekim’de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen takım tezgahları imalatçıları firmalarını ağırlayacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle gerçekleştirilecek organizasyon, bu yıl 75 ülkeden 70 bini aşkın sektör profesyonelini buluşturacak. Dünya Ekonomik Forumu dâhil olmak üzere son yılların en önemli konuları arasında yer alan Endüstri 4.0, tüm yönleriyle masaya yatırılacağı fuarda, yeni sanayi devriminin öncü makinaları ilk kez sahne alacak. MAKTEK Avrasya 2016'nın önümüzdeki

56

Eylül - Ekim 2016

Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ahmet Özkayan yıl Türkiye’de 1.5 milyar dolarlık iş hacmi yaratması ve takım tezgahı ihracatının 2017 yılında yüzde 14 artışla 535 milyon dolara ulaştırması bekleniyor. “SÜRE GELEN TEKNOLOJİK EVRİMİN YENİ ADI: ENDÜSTRİ 4.0” Endüstri 4.0'ın makina imalat sanayiindeki teknolojik evrimi hızlandıracağını belirten Makina İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ahmet Özkayan, Maktak Avrasya 2016'nın süre gelen bu evrim sürecinde küresel teknoloji arenasında bulunduğumuz konumun anlaşılması için sektör paydaşları adına önemli bir buluşma ve iletişim ortamı yarattığını söyledi. Üreterek büyümek zorunda olan Türkiye ekonomisine dün olduğu gibi bugün ve yarın da ‘Makina' ve ‘Takım Tezgâhları’ sektörünün her zaman destek vereceğini belirten Ahmet Özkayan, “Türkiye genç ve dinamik nüfusu, son 10 yılda Ar-Ge’yi odağına alan hü-

kümeti ve teşvik politikaları ile önemli yollar kat etti. 2023 yılı için belirlenen 500 milyar dolar ihracat ve dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması hedefine ancak yüksek teknolojili ara bileşenlerinin üretimi ve yine bu bileşenlerin yerli üretim makinalarda kullanılarak katma değer yaratılması ile ulaşabileceğiz” dedi. Özkayan, “MİB ve TİAD olarak otomotiv, havacılık, savunma, medikal, beyaz eşya, gemi ve inşaat başta olmak üzere imalat alanında sanayinin geleceğini şekillendirecek Endüstri 4.0 için MAKTEK Avrasya 2016’da önemli çalışmalar yaptık. İmalatta ve satış sonrası hizmetlerde önemli avantajlar sağlayacak Endüstri 4.0 evrimini sadece imalatta, yeni mamullerde değil, yeni sistem ve iş süreçleri kapsamında da ele alınması gerekli. Ülkece önümüzdeki 10 yıllık süreçte büyük bir atılım ile tam anlamıyla gelişmiş ülke konumuna sıçrama yapmak için MAKTEK Avrasya 2016’da ima-

www.hidrolikpnomatik.com


HABER lat, iş gücü ihtiyacı ve niteliği, altyapı gereksinimlerine kadar çeşitli alanlarda gelişmeler, teknolojiler ve trendler sunulacak. İmalatçısı, müşterisi ve yan sanayisi bu bilgiler ışığında gelecekleri için yol haritalarını belirleyecek” açıklamasını yaptı. “DÜNYA TEKNOLOJİ YARIŞINDA YERİMİZİ ŞİMDİDEN PLANLAMALIYIZ” Avrasya’nın en büyük buluşmasında masaya yatırılacak olan Endüstri 4.0’ın Türkiye’ye sağlayacağı avantaj, kurumlara sunacağı üretkenlik, verimlilik ve ciro artışının alanında uzman firmalarca paylaşılacağını belirten Özkayan, yeni sanayi devrimine geçiş için ihtiyaç duyulan teknolojik sistem, iş gücü nitelikleri, teşvik ve eğitim konularının MAKTEK Avrasya’da sunulan teknolojiler ile izleyecekleri güzergahları belirleyebileceğini belirtti. Endüstri 4.0 ile bugün çok karmaşık kabul edilen ürünlerin imalatının dahi kısa sürelerde hayat bulabileceğini, müşterilerin ve tüketicilerin beğenisine sunulan ürünlerin çok daha kaliteli olacağını ve satış sonrası hizmetlerin beklentilerin çok üzerinde kalite ve hız seviyelerine ulaşabileceğini belirten Ahmet Özkayan, şunları kaydetti: “Sektörün tüm paydaşları birlikte, 6 gün boyunca TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde önümüzdeki evrim dönemi süresince doğru yolu bulabilmek için stratejileri, atılması gereken adımları tartışacağız. Birçok yeni gelişen ve gelişecek alanlarda uzmanlaşacak iş gücümüz, Endüstri 4.0’ın itici gücünü oluşturarak sektörlerimizin büyümesini tetikleyecek. Sadece bugün geçerli olan teknik alanlarda değil, bu evrimin ortaya çıkaracağı ve geliştireceği alanları doğru belirlememiz ve bu alanlarda eğitime daha fazla ağırlık vermemiz, insan kaynağımızın kalitesini yükseltecek. Devlet katkısı ile küresel rekabette önemli oyunculardan biri olmamızı sağlayacak.” 1.500 MARKANIN ÜRÜNLERİ TANITILACAK Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı desteği ile 30’un üzerinde yabancı misyon ve temsilciliğin desteğiyle gerçekleştirilecek MAKTEK Avrasya 2016’da 54 tanesi MİB üyesi, 80’den fazla Türkiye’nin önde gelen imalatçı firmalarımız ile birlikte Almanya, İspanya, Çin, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, Japonya, İtalya, İngiltere gibi imalat sektöründe söz sahibi 30’u aşkın ülkeden katılımcılar 1.500’e yakın markalarının yeni ürünlerini ilk kez tanıtacak. Sektörde ve imalatta küresel fırsat kapılarını aralayacak olan MAKTEK Avrasya 2016’da; CNC, universal talaşlı imalat makinaları, sac işleme makinaları, kesici takımlar, takım tutucular, CAD/CAM, PLM yazılımları, ölçü aletleri, kalite kontrol cihaz ve ekipmanları, kaynak, kesme ekipmanları, kaynak makinaları, yedek parça, ısıl işlem donanımları, taşıma sistemleri, yağlama ve soğutma sistemleri sergilenecek.

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

57


HABER

Bosch’un Bursa Teknolojisi NASA’ya Kadar Uzandı NASA tarafından Jüpiter’in sırlarını araştırmak üzere gönderilen Juno adlı uzay aracını gözleyen yer istasyonlarında, Bosch Rexroth’un hidrolik teknolojisi kullanıldı. Türk mühendislerden oluşan 4 kişilik ekip, 17 adet özel hidrolik motoru Bursa’da bulunan Bosch Rexroth Fabrikasında üretti. Önümüzdeki 20 ay boyunca Jüpiter hakkındaki sırları araştırmakla görevli Juno adlı uzay aracı ile kesintisiz iletişim, NASA'nın Derin Uzay Ağında (DSN) yer alan yer istasyonları tarafından sağlanacak. Üç adet 70 metrelik parabolik anten, Juno'dan veri ve görüntü almak ve kontrol komutları göndermek üzere dünyanın çevresindeki stratejik noktalara yerleştirildi. Bu antenlerin hassas konumlanması ise Bosch Rexroth'un Türkiye’de ürettiği yüksek performanslı hidrolik motorları ile sağlanıyor. Bu antenler, 1 milyar kilometreden (~

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young 1 ışık saati) daha uzakta Jüpiter'in yörüngesinde gezerken Juno'yu desteklemek için gerekli olan yüksek veri iletim hızlarını sağlıyor. Tamamı Türk mühendislerinin eseri olan motorlar Bursa’da üretildi Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, söz konusu 17

motorun, tamamı Türk mühendislerden oluşan 4 kişilik ekip tarafından Bursa’da bulunan Bosch Rexroth Fabrikasında üretildiğini açıkladı. Young, “Ekibimiz, her bir parçayı tek tek özel ölçümlerden ve işlemlerden geçirdi. Daha önce Bosch Grubu’nun ana fabrikası Elchingen tarafından gönderilen bu üniteleri, ilk defa Bursa Fabrikasında üreterek Amerika’ya sevk ettik” dedi. Bosch Türkiye yetkinlik merkezi oldu Türkiye’nin Bosch Grubu için önemli bir yetkinlik merkezi konumuna geldiğini belirten, “Bugün Türkiye, Bosch için önemli bir üretim, Ar-Ge ve ihracat üssü. 4 Ar-Ge Merkezimizde 537 kişi, yeni teknolojiler geliştirmek için çalışıyor. Bosch’un Türkiye’deki tüm birimleri başarılı işlere imza atıyor. Bu özel projelerin devamının geleceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

58

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


HABER

Ekin Endüstriyel ‘’MIT’’ Hijyenik Membranlı Genleşme Tankı Serisini Piyasaya Sundu Isıtma Soğutma sektörünün lider kuruluşu Ekin Endüstriyel uzun soluklu çalışmalarının ve yatırımları sonunda MIT Hijyenik Membranlı Genleşme Tankı serisini piyasaya sundu , ‘’Genleşme Tankları tesisat sistemlerindeki basınç kontrolünü ve su desteğini sağlayan tesisat ekipmanıdır’’. 8LT ile 10.000 LT arasında üretimi yapılan MIT hijyenik membranlı genleşme tankı serisinde tesisat içinde birikip bekleyen suda oluşan bakterilerin çözümü olarak gelenekselleşmiş, sıradan kauçuklu membran yerine Epdm ve Butil kauçuklu membran kullanılarak kullanım suyunda daha hijyenik olunması he-

www.hidrolikpnomatik.com

defleniyor. 10,16,25 bar seçenekleri ile 2 yıl Ekin Endüstriyel garantisi altında su-

nulan Hijyenik Membranlı Genleşme Tankı serisinin Flanşı(mm):80110 olup yüksekliği(mm) 195’dir.

Eylül - Ekim 2016

59


HABER

Yeni Sanayi Devriminin Öncü Makinaları

MAKTEK Avrasya 2016’da Sergilenecek Dünyada son 5 yılın en çok tartışılan konuları arasında yer alan Endüstri 4.0’ın üretim alanında geleceğini şekillendiren yeni nesil makinalar, MAKTEK 2016’da sahne alacak. Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MİB) işbirliği ile düzenlenen sektörün Avrasya’daki en büyük buluşması, 11-16 Ekim tarihleri arasında makina devlerini İstanbul’da ağırlayacak. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını açacak olan organizasyonun 1.5 milyar dolarlık iş hacmi yaratması bekleniyor. Türkiye’nin stratejik sektörleri arasında yer alan “makina" ve “takım tezgahları”nı temsil eden iki büyük meslek örgütü TİAD ve MİB tarafından düzenlenen MAKTEK Avrasya 2016 için geri sayım başladı. Dünya Ekonomik Formu dâhil olmak üzere son yılların en önemli konuları arasında yer alan Endüstri 4.0’ın öncü makinaları, dünya makina devleri tarafından TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece İstanbul’da tanıtılacak. Sanayiyi bekleyen büyük dönüşümün “Endüstri 4.0 ve Geleceğin Akıllı Üretim Mühendisliği” sloganıyla 14 salon, 120 bin metrekare alanda; makine, robot ve insan etkisiyle aktarılacağı organizasyonun bu yıl 1.5 milyar dolarlık iş hacmi yaratması hedefleniyor.

60

Eylül - Ekim 2016

75 ÜLKEDEN 70 BİNİ AŞKIN SEKTÖR PROFESYONELİNİ AĞIRLAYACAK Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmasında “Makina” ve “Takım tezgâhları” sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten TÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri

Genel Müdürü İlhan Ersözlü, “Bu yıl Türkiye dahil 75 ülkeden 70 bini aşkın sektör profesyonelini aynı çatı altında buluşturacağımız MAKTEK Avrasya 2016, hem sektörün dünyaya duyurulmasında hem de yeni sanayi devrimiyle tüm sektörleri bekleyen gelişmelerin tanıtılmasına ev sahipliği yapacak” dedi.

TÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri Genel Müdürü İlhan Ersözlü www.hidrolikpnomatik.com


HABER ra açılmak için ‘Fuar Özel Ziyaretçi Programı’ kapsamında toplantılar gerçekleştirebilecek. Makina ve teknoloji fuarcılığı konusunda özel deneyim ve uzmanlık isteyen, kendine özgü özellikleri olan MAKTEK Avrasya 2016’nın, TÜYAP deneyimi ile bu yıl da önemli başarılara imza atacağına inanıyoruz.”

Fuara; Türkiye ile birlikte Almanya, İspanya, Çin, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, Japonya, İtalya, İngiltere gibi sektörde söz sahibi 30’u aşkın ülkeden katılımcının yenilikçi ürünlerini sergileyeceğini söyleyen Ersözlü şunları kaydetti:

Sektörde ve üretimde küresel fırsat kapılarını aralayacak olan MAKTEK Avrasya 2016’da CNC, universal talaşlı imalat makinaları, sac işleme makinaları, kesici takımlar, takım tutucular, CAD/CAM, PLM yazılımları, ölçü aletleri, kalite kontrol ci-

haz ve ekipmanları, kaynak, kesme ekipmanları, kaynak makinaları, yedek parça, ısıl işlem donanımları, taşıma sistemleri, yağlama ve soğutma sistemleri sergilenecek.

“İki yılda bir düzenlediğimiz Avrasya Bölgesi’nin en büyük organizasyonunda bir önceki dönemde 1378 firma ve firma temsilcisi katılmıştı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı desteği ile 30’un üzerinde yabancı misyon ve temsilciliğin desteğinden güç alarak gerçekleştirdiğimiz tanıtım çalışmalarıyla 1.500’e yakın markanın ürünleri ilk kez tanıtılacak. Fuarda ön plana çıkacak en önemli gündem maddesi ise Endüstri 4.0 olacak. Önümüzdeki 10 yıl içinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için yeni fırsatlar yaratacak olan Endüstri 4.0’ın sağlayacağı avantajlar, kurumlara sunacağı üretkenlik, ciro artışı, yatırım, iş gücü, teşvik, Endüstri 4.0’a geçiş için ihtiyaç duyulan teknolojik sistemler, eğitim konuları, seminer ve toplantılarla alanında uzman isimlerce aktarılacak. Ayrıca katılımcı ve ziyaretçiler, alım heyetleri ile fuar süresince farklı iş imkânları oluşturmak, yeni pazarla-

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

61


HABER

Siemens, MAKTEK Avrasya 2016’da Takım Tezgahında Dijitalleşmenin Adımlarını Paylaşıyor Siemens, 11-16 Ekim 2016 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek, makine sektörünün Avrasya bölgesindeki en büyük buluşması olan MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı’nda, takım tezgahında Endüstri 4.0 çözümlerini tanıtıyor. Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MİB) işbirliğiyle düzenlenen ve makine sektörünün Avrasya bölgesindeki en büyük buluşması olan MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı’nda yerini alan Siemens, 1116 Ekim 2016 tarihlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerini karşılamaya hazırlanıyor. "Endüstri 4.0 Yolculuğunda Takım Tezgahı Üretiminde Dijitalleşme" sloganıyla etkinliğe katılan Siemens'in odağında bu yıl, takım tezgahı dünyasında artış gösteren dijitalleşme yer alıyor. Siemens entegre yazılım ve donanım çözümlerinin yanı sıra yenilikçi teknolojileriyle makine üreticileri ve operatörlerinin birer dijital kuruluş haline gelmelerine destek oluyor. MAKTEK Avrasya 2016 Fuarı katılımcıları, Siemens'in takım tezgahına özgü çözümlerini tanıyıp tecrübe etme olanağı buluyor. CAD/CAM-CNC için tasarlanan sanal makine ve ağ kurulumu çözümleriyle takım tezgahları arasında, yönetim kademesinin de dahil olduğu ortak bir ağ kurulumu mümkün oluyor. Kesintisiz dijital üretim ve üretim kaynaklarının verimli kul-

62

Eylül - Ekim 2016

lanımını sağlayan Siemens Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (Product Lifecycle Management - PLM) ve SINUMERIK Integrate uygulamalarındaki en son yenilikler fuar katılımcılarıyla paylaşılıyor. Siemens ‘ten yüksek hızlı kesim seçenekleri Siemens'in sunduğu pek çok yenilik arasında yer alan yeni kesim fonksiyonları, gelişmiş yüksek hızlı kesim gibi seçenekler sunuyor. Böylelikle, örneğin seri üretimde freze ve torna ile çalışırken ya da daha küçük miktarda JobShop ile üretim yaparken verimlilik ve kalitede artış sağlanıyor. Makinelerle çalışmayı daha basit ve verimli kılan akıllı operasyonlar, atölyede IT uzmanına ihtiyaç olmaksızın teknolojiyi kullanarak üretimi en iyi hale getirmeyi sağlıyor. smartOperate, operatör panelindeki üretim uygulamalarının dokunmatik arayüzle kolayca kontrol edil-

mesini mümkün kılıyor. smartPrepare makine operatörüne bir üretim planlama iş istasyonu sağlarken, smartIT ise ağdaki belleklere planlı erişime izin vererek operatör paneli üzerinde sipariş dokümantasyonu sunuyor. Farklı teknolojileri çoklu görev konseptlerine oturtmak söz konusu olduğunda sektöre yön veren SINUMERIK CNC, ayrıca eklemeli ve çıkarmalı teknolojilerden de hibrit konseptler oluşturabiliyor. Materyalin bırakılması ve alınmasını sanal olarak simüle edebilen NX-CAM aracılığıyla yapılan programlama, parça üretiminde başarının olmazsa olmazları arasında yer alıyor. NX-CAM çözümü; yükleme, boşaltma ya da yeni makine tezgahlarında robot bazlı işleme uygulamaları için entegre programlama çözümleri sağlıyor.

www.hidrolikpnomatik.com


HABER

İhracat Artışını Sürdüren Makineciler Tanıtım Çalışmalarında Hız Kesmiyor rün önde gelen tüm kurumlarında büyük ilgi uyandırdı.

Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran

Türk makinesinin uluslararası bilinirliğini artırarak müşteri algısını geliştirmek ve ülkemizin toplam makine ihracatını artırmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye’nin Makinecileri, bu yıl 13 - 17 Eylül tarihleri arasında Stuttgart’da düzenlenen Uluslararası Metal İşleme Fuarı’nda (AMB 2016) etkin bir tanıtım faaliyeti gerçekleştirdi.

Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran, makine sektörünün yılın ilk 8 ayında %2,4 ihracat artışı gerçekleştirmesinde Almanya’daki güçlü ilişkilerinin etkisine dikkat çekerek: “15 Temmuz sonrası ilk günlerde, sektörün bu süreci nasıl hasarsız atlatacağı konusu Birliğimizin en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Makine Tanıtım Grubu ile Almanya genelinde yaptığımız çalışmalar sonucunda süreci olumsuz bir durum yaşamadan atlattığımız gibi, Ağustos ayı sonu itibarıyla Almanya’ya yaptığımız makine ihracatını geçen yılın aynı dönemine göre %5,7 artırmayı da başardık. Avrupa gene-

linde önemli bir vitrin olan AMB fuarı da sektörümüzün ihracattaki güç ve kapasitesini gösterme adına verimli bir organizasyon oldu.” Stuttgart bu yıl 90 bin kişiye ev sahipliği yaptı Talaş kaldırmalı ve aşındırıcı takım tezgâhları, hassas aletler, ölçüm teknolojisi ve kalite güvenliği, iş parçası ve takım kullanım teknolojisi, robotbilim, endüstriyel yazılım & mühendislik hizmetleri, parça ve aksesuarları alanındaki yeni ürünlerin sergilendiği AMB fuarı bu yıl, 100 bin metrekarenin üzerinde alanda bin 300’ün üzerinde katılımcı firma ile yaklaşık 90 bin ziyaretçiyi ağırladı.

Takım tezgâhları ve hassas takım elemanları sanayinin Avrupa çapında en önemli organizasyonlarından Uluslararası Metal İşleme Fuarı’nda bu yıl Türkiye’nin Makinecileri rüzgârı esti. Türkiye’nin Makinecileri; takım tezgâhları alanındaki son teknoloji gelişmelerinin sergilendiği AMB 2016 süresince imza attığı reklam kampanyasıyla fuarın yıldızlarından biri oldu. Başta Stuttgart havalimanı ve fuar alanı olmak üzere şehrin birçok noktasını Türk makinelerinin gücünü gösteren ilanlarla donatan Makine Tanıtım Grubu, Alman firmaları ile sektö-

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

63


64

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

65


66

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

67


68

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

ASCO, Paslanmaz Çelik Filtre Regülatörü Yelpazesini Kompakt Bir Sunum Eklentisiyle Genişletiyor Boyutuna göre piyasadaki en yüksek akış oranına sahip olmasıyla övünen ¼ paslanmaz çelik regülatör, süreç aktüatörlerinin kontrolü için ideal

birleştirildiğinde ürünün dayanıklılığı da artırılmaktadır. ATEX 2014/34/EU, CUTR ve SIL onayları süreç endüstrisi sunumunu tamamlıyor.

ASCO, mevcut yelpazesine ek olarak kompakt paslanmaz çelik filtre regülatörü sunuyor. Boyutuna göre piyasadaki en yüksek akış hızına sahip olmasıyla övünen yeni ürün, aktüatör açılış ve kapanış hızlarından ödün vermeden kompakt bir çözümün gerekli olduğu süreç aktüatörleri için ideal. Kompakt filtre regülatörü mevcut olan yüksek akışlı paslanmaz çelik ve alüminyum filtreleri, regülatörleri ve filtre regülatörlerini tamamlıyor.

Süreç Endüstrileri İş Geliştirme Yöneticisi, Peter Evans bu konuda şunları kaydetti: “Ürün yelpazemize boyutu küçültülmüş paslanmaz çelik filtre regülatörü eklenmesi müşterilerimizin çeşitli gereksinimlerini karşılamak için daha fazla seçenek sunuyor.”

Açık deniz ve karadaki petrol & gaz, kimyasal & petrokimyasal tesisler ve elektrik üretim uygulamaları gibi zorlu çevresel uygulamalar için uygun olan yeni kompakt sürüm ¼ boyutu (mevcut ürün yelpazesi ¼" ve ½") ile sunuldu.

www.hidrolikpnomatik.com

ASCO paslanmaz çelik filtre regülatörü mükemmel akış hızı ile övünüyor (piyasadaki benzer ürünlerin iki katı). Buna optimize edilmiş akış yönü ve güçlendirilmiş haddeli iç diyagram tasarımı sayesinde ulaşılmıştır. Aynı zamanda SSFR'nin kaliteli inşaat malzemeleri ile

ASCO paslanmaz çelik filtre regülatör seçenekleri şirketin doğrudan ve pilot ile çalıştırılan geniş kapsamlı solenoid ve basınçlı vana yelpazesini tamamlıyor ve hızlı teslim süreleri için ASCO Express ile sunuluyor. Yüksek mühendislik standartları ve güvenilirlikleri ile tanınan bu ürünler ve geniş çözümler çoğu endüstride küresel olarak uygulanıyor.

Eylül - Ekim 2016

69


70

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

Seçim Aracı Pano Üreticilerinin UL Standartlarını Karşılamasına Yardımcı Olur Kuzey Amerika pazarı için akıllı makineler tasarlayan ve geliştiren global makine ve ekipman üreticilerinin UL standartlarını karşılamaları için doğru pano bileşen seçenekleri kombinasyonlarını seçmeleri gereklidir. Bu işlemi basitleştirmek için Rockwell Automation motor kontrol bileşenleri için yeni seçenekleri dahil edecek şekilde Global Kısa Devre Akım Sınıflandırma (SCCR) Seçim Aracı’nı geliştirdi. Standartların karşılanmasındaki önemli bir faktör uygun SCCR koruma seviyelerinin seçilmesidir. Geleneksel şekilde, makine ve pano üreticileri panonun totalde istenen kısa devre hata akımını karşılayabilmesi için panoyu oluşturan bileşenlerin her birine ait kısa devre özelliklerini kontrol eder. Bu koruma olmadan bir kısa devre akımının oluşması kontaklarda yapışmaya, hasarlı bileşenlere, üretkenlik kaybına ve yüksek bakım maliyetlerine neden olabilir. Makine ve pano üreticileri, bileşen seçim süresini önemli oranda azaltmak ve en iyi motor kontrol seçeneği ile pano tasarımını optimize etmek için Global SCCR Seçim Aracını kullanabilirler. Rockwell Automation bu aracı genel, global, 50/60 Hz motor gerilimlerini ve SCCR hata seviyelerini baz alarak, direkt yol vericiler ve değişken frekanslı sürücüler için geliştirmiştir. Araç kullanıcıların geniş kapsamlı hp ve kW sınıflandırmaları arasında seçim yapmasına imkan tanıyan UL uyumlu tabloları içerir. Kullanıcılar istenen motor gücüne göre doğru SCCR malzeme listesinin oluşturulması için uygulamaya özel parametreleri seçerler. Tablo ve malzeme listesi uygun bileşenlerin listesini ve pano SCCR’sinin mevcut hatalı akımı kapsayacağının onayını içerir. Rockwell Automation Supply of Power Birim Yöneticisi Karen Hecht; “100 kA seviyelerine kadar kapsamlı bir sınıflandırma aralığında çok sayıda motor kontrol cihazı ile birlikte testler yaptık, global OEM’ler panoları tasarlarken bileşenleri kolayca ve hızlıca seçebilirler ve ortaya çıkan kombinasyonun kısa devre akımı olaylarına karşı mümkün olan en yüksek koruma seviyesini sağlayacağından emin olabilirler” dedi.

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

71


FİRMA-ÜRÜN

Data Portal 1 Milyon İndirme Seviyesine Ulaştı Aylık İndirme Sayısı Yeni Bir Rekora İmza Attı ler gerçekleştiriliyor. An itibariyle temsil edilen üretici sayısı 147 ve bu sayı sürekli artıyor. Sadece 2016 yılında Eplan 33 yeni üreticiye kapılarını açtı. Bu rakam, yüzde 29 büyümeye tekabül ediyor ve Belden Cable, Cisco, Hyundai Heavy Industries, LSIS, TE Connectiviy, Wittenstein avend Yokogawa küresel çapta saygın markaları içeriyor. 2016 yılında eklenen üreticilerin listesi şu şekilde: Yüksek kaliteli veri, mühendislik için zorunlu bir hale geliyor ve Eplan Data Portal´ın yeni rekoru da bunu kanıtlıyor: kullanıcılar 2016 Haziran´da yaklaşık 1.000.000 tane cihaz ve parça verileri indirdi ve bu trend artışı devam ediyor. Bu rekor, üretici verilerine büyük bir gereksinim olduğunu ve veri entegrasyonu olmadan günlük yaşamın ve özellikle mühendisliğin aksadığını açıkça gösteriyor. Çözüm sağlayıcısı Eplan´ın sadece 31 günde yaklaşık 1.000.000 veri indirme düzeyine ulaşması oldukça büyük bir heyecan yarattı. Bu durum Eplan yöneticileri için de sürpriz oldu, çünkü sekiz yıl önce Eplan Data Portal´ı kurduklarında bu hiç beklemedikleri bir şeydi. Kullanıcıların ilgisi hızla artıyor, nihayetinde sadece sürükle bırak yöntemiyle mevcut verileri doğrudan Eplan Projesine entegre ederek değerli

72

Eylül - Ekim 2016

vakitlerinden tasarruf ediyorlar. Şu anda portalda 620.000´den fazla cihaz verisi bulunuyor ve ayrıca yapılandırma yoluyla 1,2 milyondan fazla değişken sunuluyor. Bu trend büyümeye devam ettikçe, Endüstri 4.0 ile uyumlu ürünler ve çözümler bu değerli parça verilerine, yani ürün geliştirme sürecinin tamamında kullanılabilecek verilere duyulan ilgiyi güçlendiriyor. Eplan Data Portal Global Koordinatörü Stefan Domdey bunu şöyle açıklıyor: »Portalımızın dünyanın dört bir yanında böyle olağanüstü bir şekilde ilgi görmesinden ve indirme sayısının sürekli artmasından oldukça memnunuz. Bu bizi yeni üreticiler ve bu üreticilerin cihaz verilerini entegre etmeye motive ediyor.» Portala henüz katılmayan sanayideki paydaşları portala dahil etmek amacıyla dünya çapındaki parça üreticileriyle yoğun görüşme-

- ATR Industrie Elektronik:EMEA - Autosen:EMEA - Belden Cable:APAC - Cardiff Cable:APAC - Cisco:AMERICA - Degson Electronics:APAC - Dorou Cable:APAC - ECHU Wire and Cable:APAC - Eurotherm:EMEA - HIWIN:EMEA - Hyundai Heavy Industries:APAC - IDS GmbH:EMEA - IFSYS:EMEA - JITE Inc.:APAC - Lanbao Sensing Technology:APAC - LSIS:APAC - MCU:EMEA - Microsens:EMEA

www.hidrolikpnomatik.com


FİRMA-ÜRÜN

Eplan Data Portal Global Koordinatörü Stefan Domdey

- Powerohm Resistors:AMERICA - Procentec:EMEA - Prysmian Group:EMEA - Sassin:APAC - SCED Electronics:APAC - Schrack:EMEA - Service Wire:AMERICA - Sinomags:APAC - Shanghai Sodron Automation:APAC - SUPU Electronics:APAC - TE Connectivity:AMERICA - TELE Haase:EMEA - Tornado Modular Systems:EMEA - Wittenstein:EMEA - Yokogawa:APAC Sonuçlar Kullanıcılar, çok geniş yelpazedeki cihaz verilerini beğeniyle karşılıyor ve Eplan Data Portal´ı günlük tasarım mühendisliği işlemleri için kullanıyor. Dünyanın dört bir yanındaki tasarım departmanlarından gelen bu mükemmel tepkiyle, portal, cihaz ve parça verileri için küresel bir temel taşı olmaya devam ediyor.

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

73


MAKALE

Öncelikli Akış Kontrol Valfinin Hidrolik Sistem Simülasyon Yazılımı ile Modellenmesi ve Simule Edilmesi Hazırlayanlar: Turgay KOLCUOĞLU, Taner DOĞRAMACI

ÖZET

fis hesabı, simülasyon

calculation, simulation

Mobil yön kontrol valfleri, hidrolik yağın kontrollü bir şekilde iş yapacak hareketlendiriciye ulaştırılmasını sağlayan hidrolik sistem elemanlarıdır. Traktör, bekoloder, forklift vb. mobil araçlarda kullanılır. Valf sürgülerinin ileri veya geri hareketi ekipmanın hareket yönünü ve hızını belirler. Ancak bazı durumlarda hareketin hızını belirlemek için sadece sürgülerin oransallığını kullanmak yeterli olmaz. Böyle durumlarda ekipmanın hızını belirlemek için mutlaka akış kontrol valflerinden faydalanılması gerekmektedir. Birden fazla hareketlendiriciye sahip bir traktör ekipmanında bir hareketlendiriciye yükten bağımsız düşük debi gerektiği hallerde öncelikli akış kontrol valflerine sahip yön kontrol valflerinin kullanılması gerekir. Bu bildiride öncelikli akış kontrol valfinin bir boyutlu simülasyon yazılımında modellenmesi ve simüle edilmesinden bahsedilecektir. Ayrıca gerçek test sonuçları ile simülasyon sonuçları karşılaştırılacaktır.

ABSTRACT

1. AKIŞIN KONTROL EDİLMESİ

Mobile directional control valves are used to direct hydraulic oil to desired points in a hydraulic system. Mobile directional control valves are generally used at mobile vehicles like tractors, backhoe-loaders, forklift etc.. Shifting the valve spool in or out determines direction and speed of actuators of equipment. However in some situations metering does not enough to control speed. In this situation flow control valves must be used to control the speed.

Tüm makine sistemleri ilettikleri enerjiyi kontrol etmek için bir yön-

Anahtar Kelimeler: Öncelikli akış kontrol valfi, Akış kontrol valfi, Ori-

74

Eylül - Ekim 2016

If the tractor equipment has more than one actuators and if it needs to be controlled independently from load with low flow rate, the mobile valve including priority flow control valve must be used. In this article, to model and simulate a priority flow control valve in one dimensional simulation software will be stated. Also real test results and simulation results will be compared. Key Words: Priority flow control valve, Flow control valve,, Orifice

teme ihtiyaç duyarlar. Hidrolik sistemlerde bu kontrol, iletilen debinin miktarının ve yönünün kontrol edilmesi ile sağlanır.. Bir hidrolik sistem için işi yapacak elemana (hidrolik silindir, hidrolik motor vs.) gönderilen akışın ayarlanması ve bu ayarlı akışın fonksiyonu yerine getirmeye yeterli olması gerekir. Sistemin her hangi bir noktasındaki basınç, sistemin iç kayıplarına ve hareketlendirilen yüke bağlıdır. Yani sistemin ihtiyacı olan güç, basınç ve debiye bağlıdır.[1] 2. AKIŞ KONTROL YÖNTEMLERİ Bir hidrolik sistemde debiyi kontrol etmenin birden fazla yöntemi vardır. • Sabit deplasmanlı bir pompayı tahrik eden elemanın (dizel motoru, elektrik motoru vs.) devrini değiştirmek • Değişken deplasmanlı bir pompa kullanarak sistemin ihtiyacına göre debiyi değiştirmek

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE • Yön kontrol valfinin açıklığını kontrol ederek debiyi değiştirmek • Bir öncelikli akış kontrol valfi kullanarak sistemin ihtiyacı olan debi miktarını ayarlamak • Servo sistemler veya kapalı çevrim sistemler ile sensörlerden faydalanıp hareketlendirici hızından ya da debiden geri bildirim alıp ayarlamak. Sabit deplasmanlı bir pompanın debisini değiştirmenin tek yolu devrini değiştirmektir. Fakat her güç sağlayıcısı, devrini etkili bir şekilde değiştirmek için tasarlanmamıştır. Bunun yanında değişken hız kabiliyetini elde etmek için gerekli kontrol sistemi de karmaşık ve pahalıdır. Akışı ve hareketlendirici hızını kontrol etmek için değişken deplasmanlı bir pompa kullanmak da çok ucuz bir çözüm değildir. Çünkü bu pompalar sabit deplasmanlı pompalardan daha pahalıdır ve birden fazla hareketlendiriciyi aynı anda farklı hızlarda kullanımı gerektiğinde tek başına bunu yapmaya yeterli kabiliyete sahip değildir. Bunu valfler kullanarak yapmak da sürekli olarak kontrol gerektirmektedir. Servo sistemler ya da kapalı çevrim sistemler kullanmak ise yüksek teknoloji kullanımı gerektirmektedir ve çok karışık sistemlerdir. Ayrıca kontrol edilecek eleman sayısı arttıkça maliyetler de çok yükselmektedir. Bu sebeplerden dolayı birçok uygulamada farklı debilerle iş yapmak gerektiğinde akış kontrol valfleri kullanılmaktadır. Basitçe düşünecek olursak bir akış kontrol valfi, akışı bir orifis yardımı ile kontrol eder. Akış kontrol valfleri, orifisin karakterine göre ve kısılma miktarına göre akış miktarını belirler. Daha gelişmiş akış kontrol valflerinde kısıcı sadece akıştaki değişiklik miktarını belirlemekte kullanılır, buradaki basınç düşümü değişikliklerine göre çalışan bir kısıcı da akışı kontrol eder. İstenen akış kontrolüne ve devrede bağlanacağı yere göre geniş bir akış kontrol valfi yelpazesinden seçim yapılabilir. Sabit orifisli tip, iğne tipi, basınçla dengelenmemiş tip ve basınç dengeli tip olmak üzere çeşitleri vardır.[1] 3. BASINÇ DENGELİ AKIŞ KONTROL VALFLERİ Akışı hassas bir şekilde ayarlamanın yolu, kontrol orifisi üzerinde sabit bir basınç düşümü(P) oluşturmak ve akışkanın sıcaklık değişimlerinin sebep olduğu viskozite değişikliğinin etkilerini en aza indirmektir. Basınç dengeli akış kontrol valfleri bu fonksiyonu, orifisin www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

75


MAKALE her iki tarafındaki basıncı dengelemek için kullanılan bir basınç dengeleme valfinin (basınç düşürücü valf) dahil edilmesi ile yerine getirirler (Şekil-1). Kontrol orifisi(1) ile basınç dengeleme valfi birbirlerine seri olarak bağlıdırlar. Bu dengeleme valfinin sürgüsü(3) kontrol orifisinde, giriş ve yük basıncından bağımsız sabit bir basınç düşümü sağlar.

Şekil-1: Basınç dengeli akış kontrol valfi

Valf çalışmadığı zaman dengeleme valfi açık konumdadır. Akışın görülmesi ile beraber kontrol orifisi üze-

Şekil-2: Dengeleme valfi, kontrol orifisinden önce olan akış kontrol valfi (Girişten kontrol)

Şekil-3: Dengeleme valfi, kontrol orifisinden sonra olan akış kontrol valfi (Çıkıştan kontrol)

76

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE rinde bir basınç düşümü meydana gelir. Orifisin giriş tarafındaki basıncın valfi kapatmaya çalışmasına rağmen orifisin çıkış tarafındaki basıncın ve yay kuvvetinin(4) valfi açmaya çalışması ile sürgü dengelenir. Bu durumda sürgünün kısmen kapanması ile bu açıklıkta da bir basınç düşümü oluşur. Bu şekilde Şekil-1'de görülen sönümleme orifisi(2) dengeleme sürgüsünün kararlı bir şekilde çalışmasını ve basınç dalgalanmalarını önler. Sistemdeki pompa, kontrollü debiden daha fazla yağ gönderdiği için ayarlanan debiden fazlası emniyet valfi üzerinden tanka gider. Dolayısıyla bu kontrollü debinin sağlanması için sistemin sürekli emniyet valfi basıncında çalışması gerekir. Basınç dengeli akış kontrol valfleri, dengeleme valfi akış kontrol orifisinden önce ve sonra olacak şekilde iki çeşittir. Bu iki tip sırasıyla Şekil-2 ve Şekil-3'te gösterilmiştir. 3. ÖNCELİKLİ AKIŞ KONTROL VALFLERİ Şekil-4'te gösterilen öncelikli akış kontrol valfleri, ikinci bir devrenin beslenmesine izin verecek bir yapıya sahiptir. Bunun için sistemdeki pompanın birinci devreye gönderilmek istenen debiden daha fazla debi sağlaması gerekir. Bu valflerde öncelikli debi, ayarlanabilir bir orifis(1) ile ayarlanır. Kontrol orifisi açıklığından(AO) geçen kontrollü debi birinci devreye gider. Bu geçiş sırasında kontrol orifisindeki basınç düşümü normalde açık olan valf sürgüsüne(4) etkimesiyle yay(4) sıkışır ve kontrollü debinin geçeceği kadar bir açıklık(A1) kalana kadar valf sürgüsü sağa doğru hareket eder. Bu sırada pompanın bastığı debinin fazlası(artık debi) valf sürgüsü üzerindeki açılan açıklıktan(A2) geçerek ikinci devreye gider. Dengeleme sürgüsündeki sönümleme orifisi dengeleme valfinin kararlı bir şekilde çalışmasını ve basınç dalgalanmalarını önler. 3.1 Öncelik Kontrol Valfi ile İlgili Hesaplamalar Şekil 4’teki basınç dengeleme valfi sürgüsüne etkiyen toplam kuvvet denge konumu için sıfır'dır. Akış kuvvetleri de göz ardı edildiğinden (Şekil-5); PG × AS = P1×AS + Fyay

(1)

Fyay = AS × (PG - P1)

(2)

Fyay = AS ×(ΔP)

(3)

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

77


MAKALE

Şekil 4: Öncelikli akış kontrol valfi bulunur. Denklem-3'te görüldüğü gibi sürgü alanı ile istenen basınç farkının,ΔP, çarpımı gerekli yay kuvvetini verir. Sistemdeki basınç kaybını arttırmamak amacı ile ΔP, 6-10 bar aralığında bir değer olarak tercih edilir. Aksi halde sistemdeki enerji kaybı artar. Kontrol orifisinden geçen debinin karakteristiği kütle ve yoğunluğun sabit olduğu bir boyutlu, kararlı, viskoz olmayan ve izotermal kabul edildiğinde; Bu denklemde Cd katsayısı iki şekilde bulunabilir; • 0.6 olarak kabul edilebilir.

(4) •Reynolds sayısına ve orifis geometrisine göre hesaplanabilir. İkinci yöntem daha doğrudur. Ancak hesaplamada Reynolds sayısına karşı detaylı ve kontrollü testler yapılması gerekmektedir.[2] Ayarlanabilir kontrol orifisinde belirli bir xv açıklığı için orifis alanı[3] (Şekil-6) Ao=π × D×xv×sinθ

Şekil-6: Orifis alan hesabı için aşağıdaki formülden hesaplanabilir. (6)

(5)

Bu durumda kontrol orifisinden geçen debi miktarı, seçilen bir ΔP

Pompanın bastığı debi valf içinde ikiye ayrıldığı için; Q=Q0+Q2

(7)

denkleminden Q ve QO belli olduğundan artık debi devresine gönderilen debi miktarı Q2 hesaplanır. A2 orifisinden geçen Q2 debisi için denklem; Şekil-5: Basınç dengeleme sürgüsüne etkiyen kuvvetler

78

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE (8) Denklem-8'deki bilinmeyenler, A2 ve PG 'dir. A1 orifisinden geçen debi için ilgili denklem; (9)

Kontrol orifisinden geçen debi QO ile 1. devreye giden Q1 eşit olduğuna göre ve P1'i ΔP ve PG cinsinden yasarsak (10) elde edilir. Denklem-10'deki bilinmeyenler, A1 ve PG 'dir. Sistemdeki enerji kaybını gereksiz yere arttırmamak için valfteki toplam basınç kaybı 8-15 bar aralığında olduğundan seçilen PG basıncı için Denklem-8 ve Denklem-9 çözülerek tasarım yapılır. 3.2 Öncelikli Kontrol Valfinin Modellenmesi ve Simülasyonu Kontrollü debi devresi ile artık debi devresindeki yüklerin değişiminin ayarlanmış debiye etkisini görmek ve sanal ortamda bir çok testi simüle etmek amacıyla bir boyutlu hidrolik simülasyon yazılımı kullanmak tasarımda büyük avantaj sağlamaktadır. Ayrıca yukarıdaki hesaplamalarda sönümleme orifisinin, akış kuvvetlerinin ve ani yük değişimlerinin dinamik etkileri görmek için simülasyon yazılımı kullanmak doğru bir ürünü kısa sürede elde etmede büyük fayda sağlamaktadır. 3.2.1. Örnek bir uygulama Öncelikli akış kontrol valfinin modellenmesi ve sanal testlerle simülasyonu için Şekil-7'deki test devresi çizilmiştir. Bu devrede çeşitli yük koşullarında ayarlanmış debinin toleranslar içinde kalıp kalmadığı incelemek için bu iki hat yükleme valfleri ile yüklenecektir. Yapılan 3D tasarımdan kesit alan, çentik ölçüleri, bindirme miktarları, eşleşme boşluğu, ön yüklü yay kuvveti, sürgü çapı vs. parametreler yazılımın kütüphanesindeki ilgili fonksiyonel model simgelerinin veri kısımlarına girilmesi ile Şekil 8'deki gibi bir boyutlu modellenir. www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

79


MAKALE Şekil-9'da tüm valfin 1D modelde hangi simgelerle modellendiği gösterilmiştir. Şekil-9'da sürgü ile ilgili simgelere girilen değerler; Simge-1: Dengeleme sürgüsünün ağırlığı ve çalışma mesafesi Simge-2: Sürgü çapı, bindirme miktarı. Rod çapı için sıfır. Simge-3: Sönümleme orifisinin çapı. Simge-4: Sürgü çapı, boyun çapı, bindirme mesafesi. Simge-5: Sürgü çapı, boyun çapı, bindirme mesafesi, eşleşme boşluğu, çentik parametreleri. Simge-6: Sürgü çapı, bindirme miktarı, Delik çapı ve sayısı. Rod çapı için sıfır. Simge-7: Yay katsayısı ve ön yüklenmiş yay kuvveti şeklindedir. Seçilen 8 bar'lık basınç farkı Denklem-3'de yerine konulduğunda;

Şekil-7: Modellemede ve sanal testlerde kullanılacak test devresi

Fyay=254.5 mm2× 21(8 bar-0 bar) Fyay=203.6 N bulunur ve Simge-7'de yerine yazılır. Bu devrede sabit deplasmanlı dişli pompa sisteme 100 l/dak yağ göndermektedir. Ayar topuzunun döndürülmesi ile valfin minimum 0 l/dak, maksimum 60 l/dak 1. devreye(kontrollü debi devresi) yağ gönderilmesi istenmektedir. Böylece traktöre bağlanacak ekipmanın hızı yükten bağımsız olarak ayarlanabilecektir. Artık debi ise 2. devreye gönderilecektir. Ayar topuzu sona kadar gevşetildiğinde maksimum 60 l/dak sağlayacak kontrollü orifis çapının belirlenmesi için iki yükleme valfi ile yükleme yapılmadan bir

80

Eylül - Ekim 2016

Şekil-8: Öncelikli akış kontrol valfi ve test devresi için bir boyutlu model.

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

Şekil-9: Öncelikli akış kontrol valf ile modelin karşılaştırılması simülasyon yapılır. Bunun için 0.5 sn'de 0 l/dak'dan 100 l/dak'ya çıkılacak şekilde sisteme yağ sağlanır. İlk önce kontrollü orifis çapının 6.5 mm olduğu kabul edilerek bir simülasyon yapılır. 6.5 mm'lik orifis çapı, Denklem-4'ten yararlanılarak hesaplanmıştır. Şekil 10’da görüldüğü gibi simülasyon sonucunda kontrollü debi 61.3 l/dak, artık debi 38.7 l/dak bulunmuştur. 60 l/dak'dan daha fazla olmasının sebebi sistemdeki diğer kayıplar ve akış kuvvetleridir. Tam 60 l/dak'lik debiyi verecek orifis çapı yapılan iterasyon ile 6.4 mm bulunur (Şekil-11). Senaryo 1: Valfin ayar topuzu ile kontrollü orifis açıklığını maksimumdan sıfıra 3. saniyeden başlayıp 7 saniyede düşürüldüğünde Şekil 12'deki grafik elde edilir. Burada görüldüğü gibi kontrollü debi 3 sn'de 60 l/dak'dan itibaren düşmeye başlamasına rağmen ΔP'nin, 8 bar'da sabit kaldığı ve değişmediği görülür. Senaryo 2: Tablo-1'deki gibi kontrollü debi hattı ve artık debi www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

81


MAKALE

Şekil-10: Kontrollü orifis çapı 6.5 mm

Şekil-11: Kontrollü orifis çapı 6.4 mm

Şekil-12: Kontrol orifis alanı değişiminin ΔP'ye etkisi

82

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE hattı basınçları 1 bardan sırasıyla 150 bar ve 200 bar'a artırılır. Daha sonra da kontrollü debi hattı basıncı 150 bar'dan 1 bar'a düşürülür. Böylece Tablo -1 ve Şekil 14'te görüldüğü gibi 4 durum için kontrollü debinin ve ΔP değişimi görülür. Şekil-13 incelendiğinde ΔP'nin her iki hattaki yük basıncı değişimine göre akış kuvvetlerinin etkisi ile bir miktar değiştiği ve buna bağlı olarak ta kontrollü debinin maksimum -%6, +%13'lük bir bant aralığında kaldığı görülür. Valfin performans eğrilerini çıkarmak için valf yüksüz durumda iken simülasyon ortamında 20 l/dak, 40 l/dak ve 60 l/dak'ya ayarlanır. Daha sonra her ayar debisi için kontrollü debi hattı ile artık debi hattı 0'dan 200 Bar'a kadar arttırılır. Bunun sonucu olarak basınca karşı debi grafiği elde edilir. Bu simülasyon sonuçları ile tasarlanan valfin gerçek test sonuçlarının karşılaştırılması Şekil-14'te gösterilmiştir. SONUÇ: Bir akış kontrol valfi tasarlanırken nasıl bir çalışma karakteristiğine sahip olacağı ve farklı çalışma şartlarında nasıl tepkiler vereceği valfler üretilmeden simülasyon yazılımları sayesinde önceden tespit edilerek olası şartname dışı durumlar valfler üretilmeden tespit edilerek prototip sayısı ve deneme yanılmalar azaltılmış olunur, İstenildiği gibi çalışan bir ürüne en kısa sürede ulaşılır. Şekil-15: Öncelikli akış kontrol valfinin performans eğrilerinin simülasyon sonuçları ile karşılaştırılması KAYNAKLAR FITCH, E.C, HONG, I.T., “Hydraulic System Modeling and Simulation”, BarDyne, Inc. 2004 LMS ENGINEERING INNOVATION, “LMS Image.Lab. Amesim -Hydralic Library Manual”, LMS, 2011 DOĞRAMACI, T., Direk uyarılı emniyet valfinin hidrolik sistem simülasyon yazılımı ile modellenmesi ve simüle edilmesi,VI Ulusal hidrolik pnömatik kongresi bildiriler kitabı, 2011

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

83


MAKALE Tablo-1: Senaryo 2 için iki hatta uygulanan yük basınçları ve simülasyon sonuçları

Şekil-13: Kontrollü debi ve artık debi hatlarındaki basınç değişimlerine valfteki etkisi ÖZGEÇMİŞ Turgay KOLCUOĞLU 1983 yılında Çorlu/Tekirdağ’da doğdu. Lise öğrenimini Çorlu Ticaret Borsası Anadolu Lisesinde yaptı(1996–2000). 2006 yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Ağustos-Şubat 2006’da kısa dönem askerlik görevini tamamladı. 2007 yılında Çorlu’da Canlar Makine A.Ş.’de Tasarım Mühendisi olarak işe başladı. 2009 yılında Çorlu’da Dilmenler Makine A.Ş.’de yine tasarım mühendisi olarak işe başladı. Çalışma hayatına

84

Eylül - Ekim 2016

2010 yılında Tasarım Mühendisi olarak Hema Endüstri A.Ş.’de çalışmaya başladı ve halen aynı firmada, “Hidrolik Sistemler Tasarım Şefi” görevde çalışmaktadır. Taner DOĞRAMACI 1978 yılında Çerkezköy/Tekirdağ’da doğdu. Lise öğrenimini Çerkezköy Anadolu Teknik Lisesi Makine bölümünde yaptı(1991–1996). 2001 yılında bölüm birincisi olarak Gazi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makina Mühendisliği Ana

Bilim Dalında Yüksek Lisans eğitimine başladı. 2002 yılında Çerkezköy’de Hema Endüstri A.Ş.’de Ürün Geliştirme Mühendisi olarak işe başladı. 2 sene çalıştıktan sonra Nisan-Eylül 2004’te kısa dönem askerlik görevi yapıp tekrar aynı firmada Ar-Ge Mühendisi olarak işe başladı. 2005 Şubat ayında “CNC İşleme Merkezi Seçimi için Bir Uzman Sistemin Geliştirilmesi” tezi ile Makina Yüksek Mühendisi unvanını aldı. Halen aynı firmada "Valf Pompa Proje Yöneticisi" olarak çalışmaktadır.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

85


MAKALE

Sürekli Kütük Döküm Makinelerinde Kütük Taşıyıcı Roleler için Timken ADAPT Rulmanları Yazar: Nigel A. Los, The Timken Corporation; Yardımcı yazarlar: John H. Rhodes, Georg Daberger, The Timken Corporation

GİRİŞ Günümüzde, sürekli döküm hatları, çelik kütük, kaba kütük ve çubuklar için en önemli üretim süreçlerinden biridir. Bu makinelerin tasarımında geçtiğimiz son altmış yılda makinenin tüm işleyiş özelliklerini de içine alan çok sayıda gelişme yaşanmıştır. Bu makalemizde rulman tasarımında gerçekleşen ve sürekli kütük döküm makinelerinin kavisli, düzleyici ve yatay segmentlerinde bulunan ve kütük taşıyıcı rolelerin hareket konumlarını esas alan yeni bir gelişmeyi ele alıyoruz. UYGULAMA Kalıptan çıkan sürekli döküm dizisi, şeklinin ve ince ve hassas sert yüzeyinin korunabilmesi için iyi bir şekilde desteklenmelidir. Bu desteğin sağlanmasında yaygın olan yöntem role kullanımı olup, bu roleler kalıbın hemen altında kütüğün dört yüzeyine, ancak bu noktanın altında bulunan segmentlerin sadece üst ve alt [geniş] yüzeylerine konumlandırılır. İlk segmentte yer alan rolelerin çapı makinenin daha alt kısımlarında yer alan rolelerin çapı ile karşılaştırıldığında

86

Eylül - Ekim 2016

Şekil 1: Tipik Bir Kütük Döküm Makinesi Düzeneği daha küçüktür, bu sayede birbirlerine yakın olmaları sağlanarak kütük için istenen destek elde edilir. Daha aşağıya inildiğinde ise, dökme kütük segmentler içinde ilerledikçe soğuyarak kendi mukavemetini kazanacağından, daha geniş aralıklı ve daha büyük çaplı roleler kullanılabilir. Bu kütük destek role tertibatlarının tasarımı günümüzde hala zorlu bir konu olmaya devam etmektedir. Rolelerin mevcut işletme ortamları ve tasarım gerekliliklerini düşündüğümüzde bu şaşırtıcı bir durum değildir: • 900° C [1650° F]'ye varan sıcaklık-

larda kızgın bir kütük ile yakın temas • Dahili soğutma • kontamine harici soğutma suyu ve buhar akışı altında sürekli işletimsonucu curuf oluşumu • 6 milimetreye ulaşan önemli derecede termal eksenel genleşme oluşumu. • Rolelere etki eden ve yaklaşık 100 tona ulaşan oldukça yüksek yük. Buna yüke rağmen, role deformasyonu minimum seviyede olmalıdır. • Çap ve kütük hızına bağlı olarak

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE 1.5 ile 15 RPM arasında düşük hızlarda dönme. • Tahrik roleleri, tork kuvvetini tüm dönme yüzeyi boyunca kayıpsız iletmelidir.. Role montajı ve demaontajı kolay olmalıdır. Farklı döküm makinesi tedarikçilerinin role tertibatı tasarımları da farklılık göstermektedir, ancak rulman tedarikçileri açısından bu tasarımlarda pek çok ortak nokta mevcuttur. Çok sayıda tasarım çeşidi olmakla birlikte, role deformasyonun minimum düzeyde tutulabilmesi için kütük genişlikleri ve aynı şekilde role uzunluklarını da destekleyen ara taşıyıcı rulmanlara ihtiyaç vardır. Bu ara taşıyıcıların konumları role yapısına bağlı olarak çeşitli şekillerde belirlenebilir. Bir tasarımda, istenen genişliğin elde edilebilmesi için ayrı ayrı kısa role tertibatları sıra ile monte edilir. Her bir rolelerin bölümü için bir sabit bir de hareketli rulman bulunur. Bu şekilde 3 bölümden oluşan geniş bir role tertibatı için Şekil 2'de gösterilen şekilde altı adet rulmana ihtiyaç vardır. Tahrikli role olarak kullanıldıklarında, bu role bölümleri rulmanlar arasında birbirlerine mekanik olarak bağlıdırlar. Ara şaft şeklindeki daha dar bir role tertibatından oluşan alternatif bir tasarımda ise, Şekil 3'te gösterildiği gibi rolenin her iki ucunda birer adet ve orta noktada da destek sağlayan bir adet rulman olmak üzere toplam üç adet

Şekil 2: Altı rulmanlı tertibat rulmana ihtiyaç vardır. Sonuç olarak döküm makinelerinde çok sayıda rulmana ihtiyaç olması ve bu rulmanların performansı döküm makinesi operatörleri için hem maliyet hem de güvenilirlik bakımından oldukça büyük öneme sahiptir. Bu gerçeğin

Şekil 3: Üç rulmanlı tertibat bilincindeki rulman tedarikçilerinin hedefi aşağıdaki özelliklere sahip hareketli konum rulmanları temin etmektir: • Kompakt tasarımlarda yüksek statik radyal kapasite. Dönme hızının düşük olması nedeniyle statik kapasite önemlidir. Rulmanlar desteklenmeyen kütük sayısını en aza indirmek için genişlik bakımından küçük olmalı ve hem kütüğün üst kısmından sağlam bir destek sağlamak ve hem de kütük uzunluğunun tamamının maksimum sewww.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

87


MAKALE viyede sarılabilmesi için daha küçük dış çaplara sahip olmalıdır. • Sadece normal işletme sırasında değil, aşırı yük nedeniyle de oluşabilecek role ve destek çerçeve eğilmelerinden kaynaklanan 0.5° düzeyindeki sapmalar tolere edilebilmelidir. • Rolenin termal eksenel genleşmesinin tolere edilebilmesi için, artı veya eksi 6 milimetre eksenel iç hareket kabiliyetine sahip olmalıdır. • Elastohidrodinamik yağlama film kalınlığının düşük dönme hızından kaynaklanan nedenlerle azalması veya hiç olmaması halinde işletme tolere edilebilmelidir. • Montaj, sökme ve muayene işlemleri kolay olmalıdır. Role ve rulman yataklarının içeriden soğutması ve kütük ve rolelerin dışarıdan soğutması, rulmanların normal işletmede orta seviye sıcaklık olarak kabul edilebilecek 80 ila 90° C sıcaklıkta çalışmalarına neden olur. İşletme sıcaklıkları ile ilgili bir takım endişeler standart radyal rulman boşluklarından daha büyük boşluklu kullanılmasına neden olmakla sınırlı kalmış olup, bazen boyutları standart 150° C [300° F] derece sıcaklıklardan daha büyük sıcaklıklara uygun rulmanlar kullanılır. MEVCUT RULMAN TASARIMLARI

Şekil 4

Oynak makaralı rulman [SRB] sabit konumlarda iyi bir performans sunar ve bu iş için hemen hemen her zaman tercih edilen bir rulman türüdür. Bununla birlikte, hareketli konum rulmanları da her zaman hedeflenen olmuştur. Oynak makaralı rulmanlarda kullanılan daha önceki tasarımlar yataklar içinde harekete olanak sağlamaktaydı, ancak bu durum yüksek radyal yük altındaki rulmanın hareket ettirilebilmesi için hatırı sayılır bir eksenel kuvvet gerektirdiğinden ideal bir seçim değildi. Bu tasarımda rulmanda tek tip olmayan aşırı reaksiyonlar oluşmaktaydı. Bununla birlikte, oynak makaralı rulman statik ve dinamik dengesizlikleri iyi bir şekilde tolere edebilmektedir. Konu ile ilgili çözüm üretme girişimleri kapsamında başlıca alternatif rulman türleri geliştirilmiştir: • Farklı makara ve/veya yuvarlanma yolu profiline sahip Silindirik Makaralı Rulmanlar [CRB] [Şekil 4]. • Silindirik Makaralı Rulmanlar oynak bir burç içine yerleştirilir. Bunlar genellikle Oynak Makaralı Silindirik [SAC] rulmanlar olarak anılırlar [Şekil 5]. • Toroidal rulmanlar [Şekil 6]. Geliştirilen bu çözümlerin her biri belli bir dereceye kadar başarılı ol-

muş olmakla birlikte, aynı zamanda her birinin getirdiği sınırlamalar veya dezavantajlar da olmuştur. Kullanılan rulman türüne bağlı olarak, bu sorunlar sınırlı konum sapma kabiliyetinden başlayarak montaj ve sökme çalışmaların zorluklarına kadar olan geniş bir alana yayılmaktadır. İdeal rulman, silindirik makaralı rulmanların eksenel hareket kabiliyeti ile oynak makaralı rulmanların dinamik konum sapma kabiliyetinin basit bir yapısal özellik ve kullanım kolaylığı ile birleştirilmesini gerektirmektedir. TIMKEN ADAPT RULMAN ADAPT rulman mevcut tasarımların sınırlamalarına atıfta bulunularak özel olarak geliştirilmiştir ve tamamıyla yeni bir rulman konfigürasyonudur. Bu rulman silindirik makaralı rulmanların eksenel hareket kabiliyeti ile oynak makaralı rulmanların dinamik konum sapma kabiliyetini bir arada sunar. Burada anahtar unsur hareket ve konum sapma kabiliyetlerinin bu rulmanda birbirinden bağımsız olarak sağlanabilmesidir. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekir ise, bu rulmanlarda eksenel hareket kabiliyeti konum sapma kabiliyetini, konum sapma kabiliyeti de eksenel hareket kabiliyetini etkilemez. Bu özellik iki bilezik ile onları tamamlayan makaralardan oluşan tipik bir ya-

Şekil 5

Şekil 6

Şekil 4, 5, 6: Çözüm için geliştirilen farklı rulman türleri

88

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE pı ile sağlanmıştır. Bu iki işletme koşulunun etkileşimi sayesinde yük kapasitesinden ödün verilmemektedir. Sağlanan bir diğer fayda ise, bu tam donanımın döküm makinesi uygulamalarında makara ve tutucu tertibatını bir arada sunmasıdır. TASARIMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ Tasarım silindirik iç bilezik halkası ile yenilikçi profile sahip makaralar ve dış bilezikten oluşur, Şekil 7, 7a. Resim için profilin çok büyük oranda abartıldığını belirtmek isteriz. Bu profil kombinasyonu "üç noktalı temas" şeklinde ifade edilebilecek bir yapıyı oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle, iç bileziğin makara ile teması tek bir noktadan olurken, makaranın dış bilezik ile teması iki ayrı noktadan olmaktadır. Dış bileziğin temas noktaları iç bilezik temas noktasının her iki yan tarafına simetrik olarak dağılır, bu sayede makara dinamiklerinin tutarlılığı doğal olarak sağlanmış olur. Her bir temas noktasının mekaniği ile ilgili olarak kanal etkileşimi, yük ve onun sonucunda oluşan temas gerilim değerlerine göre profillendirilmiş makaralar için yerleşik olan tasarım uygulaması izlenir. RULMAN İŞLEYİŞİ Ortalanmış ve konum sapmalı işletme sırasında, uygulanan yüklerin etkileri ve o etkilere tepkiler Şekil 8'de gös-

Şekil 7: ADAPT rulman

Şekil 7a: ADAPT rulman terildiği gibi dengeli olacaktır. Düz olan iç bileziğin eksenel hareketinin veya oynamasının – NU tipi Silindirik Makaralı Rulmanlarda olduğu gibi – yük dağılımına herhangi bir etkisinin olmadığı açıkça görülebilmektedir.

www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

89


MAKALE viyelerinin tasarım ile belirlenen sınırlar içinde kaldığını göstermektedir. Tasarım ile belirlenen sınırların statik yüklere düşük dönme hızı nedeniyle uygulanan sınırlar olduğunu hatırlatmak isteriz.

Belli bir açı ile konum saptırma uygulanarak yapılan işletmelerde, ilk makaranın dış bileziğe olan tepkisi dengesiz bir hal alır – Şekil 9'da da görülebileceği gibi makaranın bir ucunda yük artarken diğer ucunda azalır. Makara daima yükleri dengelemeye çalışacağından, yük dengesi yeniden sağlanarak stabil bir hale gelene kadar makara daha büyük olan yüklerin eksenel bileşeni tarafından tahrik edilerek döndürülür. Bu durum Şekil 10'da gösterilmiştir. Yük taşıyıcı yüzey alanlarını maksimum seviyede olabilmesi için, makara ve kanal yüzeyleri geliştirilmiş bir yüzey dokusuna sahiptir. Yüzey işleme kalitesinin düşük seviyede olması, elastohidrodinamik yağlama filminin oluşturulması için yeterli dönme hızının olduğu uygulamalarda yağ filmi nominal kalınlığını [lambda değeri]

Şekil 9: Açı ile konum saptırma uygulanan işletme sırasında tepkilerde dengesizdir bir iç bilezik ile kombine olmaları halinde, rulmanın montaj, sökme ve muayene işlemleri kolaylıkla yapılabilir. Döküm makinesinin dönme ta-

Şekil 10: Yük dengesinin sağlanması Şekil 8: Yük etki ve tepkileri dengededir arttırır. Rulman kafesi makaraları kılavuzlar ve daha yüksek mukavemet ve aşınma direnci için nitrürlenmiş çelikten imal edilir. Bu tasarım sert makaraların bir donanım halinde kullanımına olanak sağlarken, yine bu makaralar çıkarılabilir tek bir tertibat içinde yer aldıklarından sökme işlemleri kolayca yapılabilmektedir. Ayırılabilir

90

Eylül - Ekim 2016

sarımına bağlı olarak, iç bilezik şaftın üzerine ayrıca monte edilirken, dış bilezik tertibatı kendi yatağına takılabilir. İç bileziklerin birbiri ile değiştirilebilme özelliği montaj işlemlerini daha da kolaylaştırmaktadır, çünkü bu özellik nedeniyle belli iç bileziklerin ve dış bilezik tertibatlarının takım olarak kullanılması gerekmemektedir. MAKARA - YUVARLANMA YOLU YÜK DAĞILIMI Yük dağılım modellemesi gerilim se-

Şekil 11 ve 12 rulman statik yük değerinin [Co] yüzde 25 ve yüzde 50'sine eşdeğer olarak uygulanan yükler için iç bilezik için bilinen makara kanal temas yük dağılımını göstermektedir. Şekil 13 ve 14 ise aynı yüklerin dış bileziğe özgü yük dağılımını göstermektedir. Ani kenar stres artışlarının olmamasına dikkat ediniz. Şekil 12 ve 14'te dış bilezik temas yük dağılımının yük arttıkça makara uzunluğu boyunca nasıl yayıldığı görülebilmektedir. Bu özellik uygulanan yüksek yüklere rağmen optimum yük dağılımının ve kabul edilebilir yük değerlerinin korunabilmesine olanak sağlar.

Üç noktadan temas makaranın yük altında iken bükülebileceği anlamına gelir. Bunun tolere edebilmesi amacıyla, ADAPT rulman makaraları dış yüzeyi sert içi dışa göre nispeten daha yumuşak karbürlenmiş çelikten üretilmiştir. İç ve dış bilezikler tümüyle sertleştirilmiş malzemeden üretilmiştir. TASARIMIN GEÇERLİ KILINMASI Tasarımın geçerli kılınması amacıyla üretilen prototip rulmanlar Canton, Ohio'da bulunan Timken Teknoloji Merkezi'nde [TEC] ISO 2212 kapsamında belirtilen boyutlara uygun olarak imal edilmiştir. Isı üretimi ve rulman kullanım ömrü testleri de bu merkezde [TEC] yapılmıştır. Her bir stand üzerinde iki adet ADAPT rulman ve karşılaştırma amacıyla iki adet aynı boyutlara sahip oynak makaralı rulmanın olduğu çok sayıda test standı kullanılmıştır. Test kapsamında rulmanlar 1200 ile 4800 RPM arasında değişen hızlar ve ISO hesap-

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

Şekil 11: İç bilezikte yük dağılımı

Şekil 12: İç bilezikte yük dağılımı

Şekil 13: Dış bilezikte yük dağılımı laması C1 değerlerinin yüzde 10 ila 50'si arasında değişen yükler kullanılarak oluşturulan yük ve hız kombinasyonları ile çalıştırılmıştır. Test sonucu tasarımın doğru olduğunu göstermiştir. Rulmanlar karşılaştırıldıkları diğer rulmanlara göre daha az ısınmış olup, hesaplanan L10 ömrünü aşmışlardır. Düşük işletme hızı nedeniyle testin www.hidrolikpnomatik.com

Eylül - Ekim 2016

91


MAKALE si üzerinde rulman deneme işletmelerini yapmak istediğini bildirmiştir. Bu döküm makinesi Siemens VAI tarafından temin edilmiş olup, dakikada 235 milimetre kalınlığa ve 1,650 milimetre genişliğe ve 2.0 metreye uzunluğa ulaşan kütük üretimi yapabilmektedir. 4024 Şekil 14: Dış bilezikte yük dağılımı rulmanları düzleyici segment, 4032 rulbir yıldan daha uzun bir süre ile yamanları ise yatay segmente monte pılması gerekeceğinden, kurum bünedilmiştir. Önce küçük rulmanlar tayesinde döküm makinesi ortam sikılmış olup, 1 milyon ton döküm için mülasyonu ile geçerli kılma testinin önemli bir aşama olan başarılı bir yapılması mümkün olmamıştır. Test performans elde edilmiştir. Aynı bosonuçlarının olumlu olması nedeniyle yutlara sahip rulmanlar için kullanım bir sonraki aşama olan testlerin gerömrü, ısınma ve abartılmış konum çek imalat boyutundaki rulmanlar sapma testleri aynı anda TEC merkekullanılarak gerçekleştirilmesi sürecizinde yapılmıştır. TEC merkezinde yane geçilebilmiştir. pılan kullanım ömrü ve ısınma testleTESTLER ve SAHADA DENEME İŞri 2212 prototip rulmanlar için benLETMESİ zer yöntemle, ancak farklı hız ve ISO hesaplaması C1 değerlerinin yüzde ADAPT rulman kavramı Avustur40'ına eşdeğer sabit bir yük uygulaya'nın Linz şehrinde bulunan Sienarak gerçekleştirilmiştir. Hız değermens VAI bünyesindeki Sürekli Döleri 400 ila 1600 RPM arasında değişküm Hattı Departmanında tanıtılmış miştir. İlaveten, kuvvet uygulanarak olup, burada ticari ürün olan döküm konum saptırma testi C1 değerlerinin makinesi kullanılarak saha deneme yüzde 10'u ile yüzde 40'ı arasında deişletmelerinin Timken ile işbirliğinde ğişen yükler ve 600 RPM hız ile 0.2°, yapılması hususunda taraflar anlaş0.35°ve 0.55° derecelik konum sapmışlardır. Bu deneme işletmeleri için tırmalar için yapılmıştır. üzerinde mutabakata varılan rulman boyutları, Siemens VAI döküm makinesi dönme tertibatlarına takılabilecek olan 4024 ve 4032 tam donanımlı rulman versiyonlarıdır. Bu rulmanlara ait Timken parça numaraları TA4024VC4 ve TA4032VC4'tür. Test rulmanları standart üretim süreçleri izlenerek üretim tesislerinde imal edilmiştir. Siemens VAI daha sonra tarafımıza yine Avusturya'nın Linz şehrinde bulunan voestalpine Stahl şirketinin de kendi ürünleri olan yeni #6 döküm makine-

92

Eylül - Ekim 2016

TEST SONUÇLARI Kurum bünyesinde yapılan testler 2212 prototip rulmanlar için yapılan testlerin sonuçlarına benzer sonuçlar vermiştir. ADAPT rulmanlar işletme sırasında daha az ısınmış olup, kullanım ömrü değerleri hesaplanan L10 teorik değerini önemli ölçüde aşmıştır. Rulmanların daha az ısınarak çalışması rulman içindeki kayma sürtünmelerinin daha az olmasını sağlar ve daha yüksek kullanım ömrü/yük

değeri de daha fazla güvenilirlik anlamına gelir. Maksatlı olarak konum saptırılarak yapılan test ise belirlenen maksimum konum saptırma değeri olan 0.5° dereceye kadar, dış bilezik yüzeylerinde görünen makara ve tutucu tertibatından kaynaklanan çıkıntılar olmadığını teyit etmiştir. Voestalpine Stahl döküm makinesine monte edilen TA4024VC3 rulmanları Ocak 2011'de 1,000,000 ton üretim değerine başarıyla ulaşmıştır. TA4032VC3 rulmanları da şu ana kadar 650,000 ton üretim değerine başarıyla ulaşmıştır. Beklentimiz 4024 boyutlu rulmanların 2.7 milyon ton üretim değerine ve 4032 boyutlu rulmanların da 4.0 milyon ton üretim değerine başarıyla ulaşmasıdır. SONUÇ Birbirinden bağımsız olarak konum saptırma ve eksenel hareket kabiliyetlerini aynı anda sunabilen ve montaj, sökme ve muayene işlemlerinin kolayca yapılabildiği güvenilir ve yüksek kapasiteye sahip rulman üretimi hedefine ulaşılmıştır. Timken bünyesinde yapılan başarılı denemeler ve daha da önemlisi üretimdeki döküm makinesi üzerinde yapılan denemeler, bu rulmanın tasarım hedeflerini ve belirtilen teknik özellikleri karşıladığını teyit etmiştir. TEŞEKKÜR Yazarımız ve yardımcı yazarlarımız rulmanlarımız için yapılan saha deneme testlerinde gösterdikleri işbirliği ve katılımları için Siemens VAI ve voestalpine Stahl yetkililerine teşekkür eder.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

93


REKLAM İNDEKSİ ADEM KARDEŞLER

17

GEM-FA

69-87

MOOG

96

AKON HİDROLİK

43

GENÇSAN REKOR

27

MP HİDROLİK

2

AKSOY HİDROLİK

7

HANSA-FLEX

25

OP SRL

59

ALES ENDÜSTRİYEL

12

HANTAŞ

31

OTTOTAYF HİDROLİK

91-93

ALFA PNÖMATİK

29

HEMAŞ

71-89

PEMAKS PNÖMATİK

1

ALFAGOMMA

19

HİDROAN

11

PLASTAVRASYA

64

ARTAIO SEIDI

63

HİDROKONTROL

3

POLİMER EATON

73-75-77-79-81-83

ASC ENDÜSTRİ

49

HİDROKONTROL

23

RTC-TEC

Kapak

BABACAN KAUÇUK

37

HİDROKONTROL

45

SEMAK MATİK

41

BEKİROĞLU

55

HİDRO-STAR

67

SKF

BURSA METAL İŞLEME

68

HİDROTEKNİK

95

SMC PNÖMATİK

13

DÖRTEL HİDROLİK

33

İDEA HİDROLİK

4

TEKNONORM

15

DPH

50-51

MERMER FUARI

66

UMUT HİDROLİK Ön Kapak İçi

DUNLOP HIFLEX

39

KEÇE TİCARET

65

VALBRUNA

5

EREL OTOMOTİV

6

LUBRIMAC

91

VOLZ

9

EROK HİDROLİK

47

MCS HİDROLİK

14

WIN FUARI

70

FER-RO HİDROLİK

52-53

MEGADYNE

21

YOULI

35

FOR SPA

61

MERT TEKNİK

A. Kapak

YUTIEN

57

A. Kapak İçi

Hidrolik&Pnömatik

Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

ABONE FORMU Ad› Soyad› :......................................................... Ünvan› :.......................................................... Firma ad› :.......................................................... Uzmanl›k alan› :.......................................................... Adresi :.......................................................... ......................................................................................... Vergi Dairesi /No :........................................................... Tel/Fax :............................................................ O VISA O MasterCard Kart No:............................................................................. Son Kullanma Tarihi:.........................................................

Y›ll›k abonelik ücreti 60 TL.

GARANTİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR63 0006 2000 4590 0006 2010 24 AKBANK PERPA ŞUBESİ IBAN TR94 0004 6006 3388 8000 0312 06 TEB PERPA ŞUBESİ IBAN TR68 0003 2000 1270 0000 0112 54 YAPI VE KREDİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR32 0006 7010 0000 0072 3902 34 HALKBANKASI BEŞİKTAŞ IBAN TR21 0001 2009 7640 0010 0001 98 İŞBANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR76 0006 4000 0011 1880 1874 71

Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› PK.34384 fiiflli / ISTANBUL - TURKEY Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 e-mail:info@hidrolikpnomatik.com www.hidrolikpnomatik.com

94

Eylül - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

EylĂźl - Ekim 2016

95


96

EylĂźl - Ekim 2016

www.hidrolikpnomatik.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.