Hidrolik&Pnomatik July-August 2016 84 İssue

Page 1

Hidrolik&Pnömatik Temmuz - Ağustos 2016

Fiyat›:10 TL

Say›:84 ISSN 1303-6386

Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

www.hidrolikpnomatik.com SMC Yeni 4 Eksen Step Motor Kontrol Ünitesi İle Bir İlke İmza Atıyor Bosch Rexroth’tan Takım Tezgâhlarında Performansı Artıran Çözüm: IndraMotion MTX Ağır Sanayi Uygulamaları için Rejeneratif DC Motor Kontrol Cihazları Genç Mühendisler Sanayinin Devlerine Çözüm Üretiyor

AKDER, Meksika’da FABTECH-MEXICO Fuarına Katıldı

Parker, “We Parker Partners” Distribütör Eğitim Programını Hayata Geçirdi

İKMİB, Kimyanın Yıldızları İhracat 1.liği ödülünü Polimer Kauçuk aldı

Hidrolik&Pnömatik Sektörünün İlk Dergisi

Say›

84

Tork Eğitim Çalışmalarına Ara Vermeden Devam Ediyor



www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

1


2

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

3


4

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

5


6

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

7


İÇİNDEKİLER

HABER

Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran: “İngiltere’ye

CETOP Genel Kurul Toplantısı Yapıldı 16

Makine İhracatımızı Artırmayı Hedefliyoruz!” 58

Almanya’ya Makine İhracatını Artırmak İçin Büyük Adım 18

Eaton’un Dev Teknoloji Tırı 2. Kez Türkiye’ye Geldi 60

Türk Makinecileri AR-GE ve Teknoloji Hamleleriyle Dünyaya Rol

Yapay Zeka Stratejiniz Yoksa Bir Daha Düşünün! 62

Model Oluyor 20

Genç Mühendisler Sanayinin Devlerine Çözüm Üretiyor 64

AKDER, Meksika’da FABTECH-MEXICO Fuarına Katıldı 24

Çelik Sektöründe Gelecek İçin Ar-Ge, İnovasyon, Katma Değerli

İKMİB, Kimyanın Yıldızları İhracat 1.liği ödülü Polimer Kauçuk

Ürün ve İşbirliği Şart 66

San. Paz. A.Ş.’ ye verildi 26

TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadoğlu: “Teşvik Sisteminde

Parker, “We Parker Partners” Distribütör Eğitim Programını

Değişikliğe Gidilemesi Olumlu Bir Adımdır” 70

Hayata Geçirdi 28

String Ventures’ten ENTURES’TEN Teknoloji Girişimlerine 50

Freudenberg Sealing Technologies’in Türkiye’deki Yeni Fabrikası

Milyon Dolarlık Yatırım 72

Açıldı 32

Arçelik, Tedarikçileriyle Bir Araya Geldi 74

Türk Savunma Sanayii, Devlerle Üçüncü Randevuya Hazırlanıyor 34 Tork Eğitim Çalışmalarına Ara Vermeden Devam Ediyor 36

MAKALE

Sanayi Sektöründe Maliyetleri Yüzde 10 Düşürecek Formül 38

Hidrostatik Güç İletim Sistemi ile Yürütülen Tier 4 Dizel Motorlu

Sürdürülebilir İş Ödülleri’ bu yıl KOBİ’lerdeki Dönüşüme ışık

Araçlarda, Motor Devrinin Müsade Edilen Hız Limit Değerleri Üzeri-

tutacak 40

ne Çıkmasının Engellenmesi 76

ANKOMAK 2016, İş Makinaları Sektörüne Dair Son GelişmeleriZiyaretçilerle Buluşturdu! 42

RÖPORTAJ

Dassault Systèmes ve Airbus İşbirliklerini Genişletiyor 44

Bir Yıl "STAUFF Connect" Boru Bağlantıları Programı 88

ASCENDUM Makina ve Terex İşbirliğine Merhaba Demeye Hazırlanıyor 46

FİRMA-ÜRÜN

Sabancı Üniversitesi EMBA öğrencilerinden Schneider Electric

SMC yeni 4 eksen step motor kontrol ünitesi ile bir ilke imza

“Küresel Tasarım Merkezi”ni ziyaret 47

atıyor 92

Siemens ve Gamesa birleşiyor; rüzgar enerjisinde bir dünya lideri

Bosch Rexroth’tan Takım Tezgâhlarında Performansı Artıran

doğuyor 48

Çözüm: IndraMotion MTX 94

Mitsubishi Electric, iklimlendirme ve otomasyondaki gücünü

Takım Tezgâhları Otomasyonu İçin Rexroth’dan Doğrusal Hareket

birleştiriyor 52

Sistemleri 96

Emo Ayvaz, FIKE Markası ile Yola Daha Güçlü Devam Ediyor 54

Bosch Rexroth’tan Yeni Nesil ‘Hägglunds CBP’ Tahrik Motorları 98

Teksan Jeneratör Akıllı Teknoloji ile Dünyanın Dört Bir Yanına

Ağır Sanayi Uygulamaları için Rejeneratif DC Motor Kontrol

Teknik Destek Sağlıyor 56

Cihazları 100

8

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

9


www.hidrolikpnomatik.com

BİZDEN

Hidrolik&Pnömatik Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

‹mtiyaz Sahibi

Ahmet Pelit

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü

Selver Pelit

Genel Koordinatör

Emel fienyüz

Yönetici Asistanı

Ali Birim

Editör

Erdem Çağlayan

Yazı İşleri

Başak Pelit

Reklam Grubu

Fahriye Ziyade Hafise Ergün

Abone Sorumlusu

Mehmet Can Pelit

Haz›rl›k&Tasar›m ‹çerik Haz›rl›k

AjansMik Ltd. fiti. AjansMik Yay›nc›l›k www.ajansmik.com

Bask›

Şan Ofset HamidiyeMah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane -‹stanbul Tel:0212 289 24 24 Yay›n Türü Yerel-Süreli Yay›n Da€›t›m

Kargo

Hukuk Danışmanı

Başak Pelit

Yay›n Dan›flma Kurulu

Yeni bir sayı ile yine beraberiz. Ülkemizde ekonomide duraklamanın yaşandığı bu dönemde, Temmuz-Ağustos Sayısını hazırlarken ülkemizin 15 Temmuz gecesi yaşamış olduğu darbe girişimi demokrasiye ve ülke ekonomisine ciddi zararlar vermeden milletimizin feraseti ve demokrasiye sahip çıkması ile atlatıldı.

Fikret Dalk›ran

Hipafl

Cengiz Celep

Entek Pnömatik

fiemsettin Ifl›l

Rota Teknik

Dr. Ahmet Dinçer

Anet Hidrolik

İlham Çelebi

HKTM

Cengiz Meriç

MP Hidrolik

Güner Çelikayar Yönetim Merkezi

MOOG

AjansMik Ltd. fiti. Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› 34384 fiiflli / ‹stanbul

Milletimize geçmiş olsun. Demokrasi Şehitlerine rahmet, hastalara acil şifalar diliyoruz.

Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 web: www.hidrolikpnomatik.com e-mail: info@hidrolikpnomatik.com

Yüzyıllardır üzerinde yaşadığımız bu topraklarda, birlik, beraberlik

Almanya Temsilcisi EISENACHER MEDIEN

ve dayanışma içerisinde gelecek nesille, özgür ve gelişmiş bir Türkiye

WELCKERSTR.22 D-53113 BONN

bırakma ümidi ile Hidrolik &Pnömatik Dergisi olarak darbeleri kınıyoruz.

Phone: +49 0228 24 99 860 • Fax: +49 0228 65 00 76

Aziz milletimizin yaşadığı darbe teşebbüsü karşısında göstermiş olduğu dayanışma, birlik ve beraberliğin daim olmasını diliyoruz.

e-mail:info@eisenacher-medien.de İtalya Temsilcisi CASIRAGHI INTERNATIONAL ADVERTISING Via Cardano 81 - 22100 Como (Italia) Tel. +39 031 261407 Fax +39 031 261380 www.casiraghi.info Tayvan Temsilcisi Ringier Trade Media Ltd.

Gelecek sayıda buluşma ümidiyle sağlıcakla kalın.

9F-2, No. 200, Zhongming Rd., North District, Taichung 404, Taiwan Tel: +886 4 2329 7318

Saygılarmla. Ahmet Pelit

sydneylai@ringier.com.hk Hidrolik&Pnömatik Dergisi Temmuz - Ağustos 2016 Sayı:84 Fiyat›: 10 TL KDV Dahil - ‹ki ayda bir yay›nlan›r ISSN 1303-6386 © Hidrolik&Pnömatik Dergisi

ahmet@ajansmik.com

Bask› Yeri ve Tarihi: ‹stanbul - 20 Temmuz - Ağustos 2016 Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam verene aittir. © Hidrolik&Pnömatik Dergisindekiyaz› ve foto€raflar izinsiz kullan›lamaz.

10

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

11


12

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

13


14

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

15


HABER

CETOP Genel Kurul Toplantısı Yapıldı

Akışkan Gücü Derneği - Akder’in üyesi olduğu Avrupa Akışkan Gücü Komitesi CETOP'un 54. Genel Kurul Toplantısı 15-17 Haziran 2016 tarihleri arasında Almanya'nın Konstanz şehrinde yapıldı. Toplantıya Akder adına YK Üyesi Servet AKKAYNAK ve Dernek Genel Sekreteri Abdullah PARLAR katıldı. Ayrıca CETOP Başkanlığını 3 yıldır sürdüren önceki AKDER Başkanlarından Ahmet SERDAROĞLU da, hem CETOP hem de AKDER adına toplantılara katıldı Toplantılar esas itibariyle 5 ayrı toplantı halinde yapıldı. Bu sene belki de ilk defa CETOP ne yapmalı, nasıl yapmalı, vb. konularda SWOT analizi için neredeyse bir tam gün süren bir atölye çalışması gerçekleştirildi.

16

Temmuz - Ağustos 2016

Bunun dışında; Ekonomik, Pazarlama ve İletişim Komitesi, Teknik Komite, Eğitim Komitesi ve Genel Kurul toplantıları gerçekleştirildi. Bu toplantı sonuçları raporlandıkça üyelerimize ulaştırılacaktır. Genel Kurul Toplantısında yeni Başkanlık Konseyi için seçim yapıldı. CETOP yönetiminde başarılı bir şekilde 3 yıl Başkan Yardımcılığı ve 3 yıl da Başkanlık yapan VII. Dönem AKDER Başkanı Ahmet SERDAROĞLU bu dönem başkanlık görevini DANFOS/Almanya'dan Stefan KÖNIG'e devretti. Sayın SERDAROĞLU, CETOP statüsü gereği 3 yıl daha geçmiş dönem başkanı olarak Başkanlık Konseyinde görev yapmaya devam edecek. Yeni CETOP Yönetim Kurulu üyeleri aşağıdaki şekilde oluşmuştur.

Onur Başkanı:Amadio BOLZANI Geçmiş Dönem Başkanı: Ahmet SERDAROĞLU/Hidroser Türkiye Başkan: Stefan KÖNIG/Danfoss Almanya Başkan Yard. Ekonomik İşler: JeanFrançois Desmet/ERIKS Belçika Başkan Yard.Eğitim: Sten-Ove Claesson/HYDAC İsveç Başkan Yard. Pazarlam ve İletişim: Arjan Coppens/Bosch Rexroth Hollanda Başkan Yard. Teknik: Stéphane Rakotoarivelo/Poclain Hydraulics Fransa 2017 yılı Genel Kurul Toplantısının Türkiye'de yapılması teklifimiz memnuniyetle kaydedildi. Kesin karar daha sonra verilecek.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

17


HABER

Türkiye’nin Makinecileri ile Almanya’nın Tek Resmi Satınalmacılar Birliği Arasında Stratejik İşbirliği Protokolü İmzalandı.

Almanya’ya Makine İhracatını Artırmak İçin Büyük Adım Merkezi Frankfurt’ta bulunan ve üyesi bulunan 9.000 firma ile yıllık satınalma bütçesi toplam 740 Milyar Euro'yu bulan Almanya Satınalmacılar Birliği ile Makine Tanıtım Grubu, “Stratejik İşbirliği Protokolu” imzaladı. Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran, "Sektörümüz için dünya genelinde en büyük pazar konumunda olan Almanya’nın resmi Satınalmacılar Birliği ile yaptığımız bu anlaşma, Türk makinesine olan güvenin ve uluslararası alandaki saygınlığımızın göstergesidir" diye konuştu. 2015 yılından bu yana ortak çalışmalar yapan BME ve MTG arasındaki görüşmeler sonunda işbirliği kararı çıktı. Geçtiğimiz yıl İstanbul’da yüksek katılım ile gerçekleşen b2b görüşmelerinin ardından bu yıl Almanca olarak ‘Türkiye Satınalma Rehberi’ çıkaran BME ve MTG, yılın son çeyreğinde de ikili firma görüşmelerine İstanbul'da devam etme kararı aldı. Makineciler tüm sektörlere örnek olacak BME üyesi firmaların Türkiye ihracatçılarına ilgisinin her geçen gün arttığını ve iki ülke arasındaki ticari bağların daha da güçlendiğini belirten BME Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Christoph Feldmann, "Makine Tanıtım Grubu gibi güçlü bir kurumla yaptığımız bu işbirliğinden, her iki ülke ve kurum üyelerinin büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz" dedi.

18

Temmuz - Ağustos 2016

catçıları Birliği üyelerimizin, BME ile sürdüreceğimiz organizasyonları dikkatle takip ettikleri takdirde, yeni fırsatlar bulacaklarına ve ülke ekonomisine katkılarını sürdüreceklerine inanıyoruz. BME ile işbirliği protokolümüzün Türkiye'deki diğer sektörlere örnek olacağını umuyoruz." Almanya sektör için stratejik bir pazar

Makine sektörünün bir numaralı hedef pazarı olan Almanya'da yeni işbirlikleri geliştirmek için çalıştıklarını belirten Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran da şunları söyledi: "Sektörümüzü ayrıcalıklı kılan unsurlar var. Türk makinecileri istenilen miktarda ürünü, üstün kalite ve rekabetçi fiyatlarla piyasaya sunarken zamanında teslim konusundaki profesyonel çalışma anlayışıyla da uluslararası pazarlarda tercih ediliyor. Son dönemde Almanya, bu alandaki potansiyelimizi en iyi değerlendirilen ülkelerden biri oldu ve 2016'nun ilk dört ayında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre Türkiye'nin Almanya’ya makine ihracatı % 6,1 oranında arttı. Makine İhra-

Makine sektöründe yıllık 212 milyar dolar ticaret hacmine sahip olan Almanya, her yıl yaklaşık 60 milyar dolar makine ithalatı gerçekleştiriyor. Sektörün başlıca hedef pazarı olan Almanya'ya Türkiye'nin Makinecileri'nin yıllık ihracatı 2 milyar doları aşarken, yılın ilk dört ayı itibarıyla Türkiye'nin toplam makine ihracatı içinde Almanya'nın payı %16,5 seviyesinde bulunuyor. Aynı dönemde Türkiye'nin Almanya'ya tüm sektörler bazında yaptığı genel ihracatın %16,1'ini tek başına karşılayan makine sektörü; bu ülkeye en çok, motor, motor aksam ve parçaları, klima ve soğutma makineleri ile pompa ve kompresör gruplarında ürün ihracatı gerçekleştiriyor.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

19


HABER

Türk Makinecileri AR-GE ve Teknoloji Hamleleriyle Dünyaya Rol Model Oluyor

Makine İmalatçıları Birliği’nin (MİB) iftar yemeği, TÜYAP’ın değerli katkılarıyla 9 Haziran 2016 Perşembe günü, İstanbul Mihrabat Korusu’nda saygın konukların katılımıyla gerçekleştirildi. İftar organizasyonunda konuşan MİB Başkanı Ahmet Özkayan: “Makine imalatçıları, bünyesinde barındırdığı yüksek teknolojiye dayalı mühendislik ve AR-GE gücü sayesinde, Endüstri 4.0 devrimine uyum sağlayabilen ve bu dönüşümü hızlıca yapabilecek potansiyele sahip tek sektör. 2023 hedeflerimizde, 100 Milyar Dolar ihracat gerçekleştirmesi hedeflenen makine imalat sektörü, ülkemizin yüksek teknolojiye dayalı, AR-GE ve inovasyon öncelikli kalkınma planları için önemli bir kilit taşı konumundadır.”

20

Temmuz - Ağustos 2016

İftar yemeğinin ev sahipliğini üstlenen MİB Başkanı Ahmet Özkayan, organizasyonda yaptığı konuşmada; toplumsal yardımlaşma ve kaynaşmanın yoğun olarak yaşandığı Ramazan ayında, üyelerle bir arada olmaktan ve aynı sofrayı paylaşmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Ülkemizde, önce İstanbul’da sonra da Mardin’de yaşanan terör saldırılarında hayatını kaybeden tüm vatandaşlara rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyen Özkayan, yürekleri burkan bu terör olaylarının son bulması temennisinde bulundu. Özkayan: “Kamu-Özel Sektör İşbirliği Sektöre Hız Kazandıracak” Konuşmasında, Türkiye’nin ekonomik açıdan farklı yatırım hamleleriy-

le büyümesini sürdürdüğüne dikkat çeken Ahmet Özkayan, iş dünyasının özverili ve çözüm odaklı yaklaşımının büyüme sürecinde lokomotif bir rol üstlendiğini belirterek; “Devletimiz nezdinde de çözüm geliştirme konusunda hız kazanıldı. Ülkemizdeki kamu-özel sektör işbirliğinin ilerleyen süreçte çok daha etkin ve verimli sonuçlar ortaya çıkaracağını düşünüyoruz. Gelinen nokta mutlu edici olsa da, şüphesiz ki devletin hızını daha da arttırması ve iş dünyasının hızına yetişmesi gerekiyor” dedi. “Sanayici kalıcı çözümler istiyor” Sanayicinin kalıcı çözümler istediğine bir kez daha dikkat çeken Özkayan, “Bu kararlar sayesinde büyüme hızının artacağına ve rekabet üstün-

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

21


HABER lüğümüzün, daha da gelişeceğine inanıyoruz. 2023 hedeflerimizde, 100 Milyar Dolar ihracat gerçekleştirmesi hedeflenen makine imalat sektörü, ülkemizin yüksek teknolojiye dayalı, AR-GE ve inovasyon öncelikli kalkınma planları için önemli bir kilit taşı konumundadır. Bu kilit taşının temsilcileri olan Makine İmalatçıları Birliği üyelerinin, Türkiye toplam makine ihracatının yüzde 60’ını gerçekleştiriyor olması da gelecek adına güçlü bir göstergedir” diye konuştu. “200’ü Aşkın Ülkede Türk Makineleri Kullanılıyor” 2015 yılında 144 milyar $ olarak gerçekleşen toplam Türkiye ihracatından, makine sektörünün yüzde 9,2 pay aldığının altını çizen Özkayan; “2001 yılında yüzde 27 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2015 yılına gelindiğinde yüzde 51’e çıkmıştır. Bugün 200’ü aşkın ülkede Türk makineleri kullanılıyor. Ülkemiz Avrupa’nın 6. büyük makine imalatçısıdır. Son 5 yılda Türkiye ihracatında söz sahibi sektörler arasında en fazla artış makine sektöründe gerçekleşmiş ve makine ihracatı yüzde 67 artış göstermiştir. Türk makine sektörünün ihracatı, son 5 yılda ortalama yüzde 15 artış ile ihracat artışı sıralamasında dünyada 3. sırada yer almaktadır” ifadelerini kullandı. “Endüstri 4.0 Devrimi Kapıda, Sorumluluk Omuzlarımızda” Makine imalatçılarının, bünyesinde barındırdığı yüksek teknolojiye dayalı mühendislik ve AR-GE gücü sayesinde, Endüstri 4.0 devrimine uyum sağlayabilen ve bu dönüşümü hızlıca yapabilecek potansiyele sahip tek sektör olduğunu vurgulayan Özkayan,”Bu potansiyel tabii ki biz imalatçıların taşıdığı sorumluluğu daha da artırıyor. Gelinen noktada, ‘Biz biriz… Birlikte geleceğimizi üreteceğiz” anlayışı içerisinde, ülkemizin geleceği için birlikte hareket edebilme kabiliyetini geliştirebilmeliyiz” açıklamalarında bulundu. “İftara Yoğun Katılım” MİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özkayan ve Yönetim Kurulu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte üyelerden; MAKFED Başkanı Adnan Dalgakıran, Cumhurbaşkanı Danışmanı Mesut Uğur, kardeş birliklerin başkanları, genel sekreterleri ve değerli temsilcileri yerlerini alırken, desteklerini esirgemeyen TÜYAP ailesi de Genel Müdür İlhan Ersözlü ve ekibiyle birlikte katılım gösterdi. İftar organizasyonunda ayrıca, Dalgakıran ve Ersözlü de günü anlam ve önemine dair duygularını katılımcılarla paylaştı.

22

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

23


HABER

AKDER, Meksika’da FABTECH-MEXICO Fuarına Katıldı

AKDER, 04-06.05.2016 tarihlerinde Meksika’nın başkenti Meksiko’da düzenlenen FABTECH 2016 fuarına OAİB MTG desteği ile katıldı. Fuarla ilgli AKDER Genel Sekreteri Abdullah Parlar Fuarla ilgili yapmış olduğu açıklamada: “Türkiye’ye oldukça uzak bir ülke. Ancak Türkiye’nin yaklaşık 2.5 katı toprağa ve yine yaklaşık 2,5 katı dış ticaret hacmine sahip bir ülke. Yıllık ihracatı yaklaşık 400 milyar, ithalatı da 400 milyar dolar. İhracatını büyük ölçüde ABD’ye yapıyor. İthalatında biraz çeşitlenme var. ABD ile birlikte Çin de bu ülkeye ciddi ihracat yapıyor. Türkiye’nin 2015 yılında Meksika’ya toplam ihracatı yaklaşık 0,7 milyar, toplam ithalatı ise 0,2 milyar dolar olmuştur.

24

Temmuz - Ağustos 2016

Fuarda ne ülkemizden ne de dünyadan bizim sektörle ilgili firma bulunmuyordu. Daha çok genel imalat makinaları, presler, saç işleme makinaları, vb. ağırlıkta idi.

Türkiye’de oldukça iyi sayıda saç ileme makinaları imalatçısı firma fuarda yerini almıştı. Yaptığımız görüşmeler ışığında iyi bir Pazar olduğunu, sağlam bir distribütör bulunması halinde iyi işler yapılabileceği kanaatine vardık. Hidrolik ve Pnömatik konusunda da bakir bir ülke gibi görünüyor. Üyelerimize Meksika ile temas içinde olmalarını tavsiye ederiz.” dedi.

AKDER Genel Sekreteri Abdullah Parlar www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

25


HABER

İKMİB, Kimyanın Yıldızları İhracat 1.liği ödülü Polimer Kauçuk San. Paz. A.Ş.’ ye verildi Her sene yapılan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri(İMMİB) üyesi şirketlerin İhracatın Yıldızları Ödülü bu sene 'İKMİB Kimyanın Yıldızları Ödül Töreni' adıyla kimya sektörü için ayrı olarak düzenlendi. Hyatt Regency İstanbul Ataköy'de yapılan '2015 İKMİB Kimyanın Yıldızları Ödül Töreni'nde 37 kategoride en fazla ihracata ulaşmayı başaran 113 firmaya ödülleri takdim edildi. Polimer Kauçuk San. Paz. A.Ş “Kauçuk, Kauçuk Ürünleri” kategorisinde ihracat 1.liği ödülüalırken “Hedef Ülkelere İhracat Başarısı” kategorisinde de 2.lik ödülü aldı. Polimer Kauçuk San. Paz. A.Ş .’yi temsilen Fatih YILDIZ ,Görkem KUMBARACI ve Can TAMCI geceye katıldı. Ödülü satış departamını temsilen Kıdemli Pazarlama Analisti Fatih YILDIZ aldı Avrupa başta olmak üzere Afrika’dan Güney Amerika ve Uzakdoğu’ya kadar geniş bir dağılımda ihracat yapan kimya sektörü, küresel ekonomideki durgunluk ve en önemli pazarları arasında yer alan Ortadoğu’daki istikrarsızlığa rağmen 2015 yılında 15,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi başardı. Türkiye genelinde yapılan 15,5 milyar dolar seviyesindeki kimya ihracatının yaklaşık yüzde 50’sini oluşturan 8 milyar dolarlık aslan payı ise İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) üyesi 6 bin firmaya aittir. Otomotiv, Hazır Giyim ve Konfeksiyonun ardından Türkiye’nin en fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü sektörü konumunda bulunan kimya,

26

Temmuz - Ağustos 2016

neredeyse tüm sektörlere girdi sağlayan yönüyle Türkiye sanayinin nabzını tutuyor. Plastikten ilaca, medikalden kauçuk ürünlere, boyadan kozmetiğe kadar sanayinin hemen hemen her kolunda kimyayı görmek mümkün. Direkt ihracatının yanı sıra farklı sektörler aracılığıyla yapılan önemli oranda dolaylı ihracata da sahip. 2015 yılında Türkiye’nin en çok ihracat yapan 1000 firmasının 105’ini de kimya firmaları oluşturuyor. Bu firmaların yaklaşık 14 milyar civarındaki toplam ihracatları Türkiye ihracatının yüzde 12’sini kapsıyor. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, kimya sektörünün geniş ürün yelpazesiyle ülke ekonomisine yarattığı değeri daha da yukarılara taşımak için var gücüyle çalışmayı sürdürdüğünü belirterek şunları söyledi “Kimya sektörü geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yapan üçüncü sektör

olmayı başardı. 2015 yılında ülke ihracatımız 143,9 milyar dolar olarak gerçekleşti, kimya sektörü ise 15 milyar 469 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bir önceki yıla göre değerde 13,3 azalan ihracatımız miktar bazında 12,6 oranında arttı. Bu da gösteriyor ki ihracat verimliliğimiz arttı ama türev ürünlerdeki düşüşler ihracatımızı değer olarak azalttı. 2003 yılında 3,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen kimya ihracatı aradan geçen 11 yıllık dönemde yüzde 400’lere varan artışla 2014 yılında 17,7 milyar dolar seviyesine ulaştı. 2015 yılında ise petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüş başta olmak üzere dünya ticaret hacmindeki daralma, gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik dalgalanma, bölge ve çevre ülkelerde yaşanan olumsuzluklar rakamlarımıza yansıdı.” 2016 yılının ilk beş ayında üçüncülüğünü koruyan sektörün 5,7 milyar dolarlık bir ihracata imza attığını, kimya ihracatının artmasının en büyük temennileri olduğunu belirten Akyüz; “Sektör ihracatımızı ürün grupları açısından değerlendirdiğimizde son 12 yıllık dönemde değer bazında gübrede 10 kat, yapıştırıcılar ve tutkallarda 8 kat, kauçuk ve kauçuk eşya ürün grubunda 5 kat, plastik ve mamüllerinde 4 katlık bir ihracat artışı olduğunu görüyoruz. Sektörümüzün kısa sayılacak zaman diliminde gösterdiği bu muazzam büyüme ihracatçılarımızın potansiyelini ortaya koyuyor ve gelecek için bizleri umutlandırıyor” dedi.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

27


HABER

Parker, “We Parker Partners” Distribütör Eğitim Programını Hayata Geçirdi Hareket ve kontrol teknolojileri alanında öncü firmalardan biri olan Parker Hannifin Türkiye, ilk defa bu sene, pilot olarak Otomasyon ve Racor Filtrasyon Grubu bayileri ile başlayarak “We Parker Partners” ismini verdiği eğitim programının ilkini geçtiğimiz Mayıs’ta tamamladı. Program’ın lansmanında Parker Türkiye Genel Müdürü Serpil Uzun, “Parker Türkiye olarak, yeni Win Strateji™’mizde de belirtildiği gibi sürdürülebilir başarıya ulaşmanın yolunun güçlü ve etkin bir dağıtım ağına sahip olmaktan geçtiğini çok iyi biliyoruz. Bu sebeple, siz distribütörlerimizin bizzat dahil olduğu, sizin ihtiyaç ve taleplerinize göre birlikte şekillendirebileceğimiz bir eğitim programı hazırladık.” sözleri ile programın amacını ve çıkış noktasını özetledi. Parker Türkiye, bu eğitim progra-

28

Temmuz - Ağustos 2016

mını oluşturmak için, içlerinde farklı görev ve seviyelerden 9 kişinin bulunduğu bir “Yüksek Performans Takımı (HPT)” kurarak, Parker Hannifin’in global olarak yıllardır uyguladığı ve Parker Türkiye’yi de her yıl başarıya taşıyan teknikleri distribütörlerine aktarmak üzere bir seri beyin fırtınası toplantısı gerçekleştirdi.

Toplam 9 toplantı ve 23 iş saati süren ön çalışmanın sonunda “We Parker Partners” eğitim programının toplamda 3 gün sürecek 2 fazda distribütörlere aktarılmasına karar verildi. Nisan’da tamamlanan eğitim programın ilk fazında, katılımcılar, Parker’ın yerel ve global stratejileri, pazarlama trend ve aktiviteleri, distribütörlerin Parker’dan alabileceği pazarlama desteği, global mesleki ahlak kuralları ve uyumluluk prosedürleri gibi konuları içeren bir dizi eğitimden geçtiler. 1. fazın açılışında, Parker Türkiye Satış Müdürü Aygün Erol, şu sözlerle eğitimi özetledi: “Bu programı siz distribütörlerimizden gelen istekleri göz önünde bulundurarak hayata geçirmeye karar verdik. Amacımız sizin ve ekibinizin, bir dizi eğitimden geçerek Parker ailesinin bir www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

29


HABER

parçası olmanın sağladığı bilgi ve yetkinliklere ulaşmasını, gelişen ve değişen dünyada Parker'daki son değişiklikleri yakalamasını ve eğitimi tamamladıktan sonra görevi ne olursa olsun işini daha iyi yapabilmek için Parker'ın sunduğu imkanları daha etkin bir şekilde kullanabilmesini sağlamaktır.” 11 distribütör firmadan 27 katılımcının sertifika aldığı “We Parker Partners” eğitiminin 1. fazı, distribütörler tarafından büyük bir beğeni ile karşılandı. Katılımcılar, tamamen yenilikçi bir yaklaşım ile canlı ve online olarak gerçekleştirilen program lansmanından, katılımcılara dağıtılan “hoş geldiniz kiti”ne; eğitim için özel olarak hazırlanan videolar ve interaktif uygulamalardan, program kapanışında gerçekleştirilen canlı ve online değerlendirme anketine kadar her aşamada daha önce hiç yaşamadıkları bir deneyimi yaşadıklarını belirttiler.

30

Temmuz - Ağustos 2016

Eğitim programının 2. fazı, Parker’ın yıllar boyunca kullandığı kârlı büyüme, doğru kaynak kullanımı, değer fiyatlama gibi teknikleri içeren Winmap ve Winvalue metodolojilerine ek olarak, teknoloji workshop’ları ve satış ekipleri için özel olarak şekillendirilen “Etkin Sunum Teknikleri” eğitimlerini içeriyordu. Parker, özellikle Etkin Sunum Teknikleri eğitimi için TMI Grup (PDR International)’dan Ekrem Açıkel ve Cankız Onur Kum’u programa dahil ederek eğitimlerin 2. Fazını Mayıs sonunda tamamladı ve 17 katılımcıyı “We Parker Partners” programından mezun etti.

mizin yanı sıra kişisel gelişimimize de odaklanan bu eğitimi gerçekleştirdi. Kesinlikle her çalışanımın almasını önemsiyorum.” sözleri ile geri bildirimlerini iletti. Program ile ilgili distribütörlerden büyük destek ve tebrik alan Parker Genel Müdürü Serpil Uzun, “We Parker Partners programı bizim distribütörlerimiz ile ortaklaşa oluşturduğumuz ve bizi birlikte başarıya taşıyacak önemli girişimlerimizden biri. Eğitimlere, her yıl düzenli olarak ve içerikleri sürekli güncelleyerek devam edeceğiz.” şeklinde cevap verdi.

Eğitimin her iki fazına birden katılan Parker Racor Filtrasyon Ankara Distribütör’ü Alpem’in Genel Müdürü Alaattin Selver: “Daha önce birçok firmanın eğitim programına katıldım ve hemen hemen hepsi ürün tanıtımı ve firma reklamı şeklinde geçti. İlk defa Parker, iş birliğiwww.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

31


HABER

Freudenberg Sealing Technologies’in Türkiye’deki Yeni Fabrikası Açıldı Freudenberg, dünya çapındaki üretim ağının güçlendirilmesi için Türkiye’de yaklaşık 10 milyon Euro’luk bir yatırım gerçekleştirdi. Dünya genelindeki lider sızdırmazlık elemanları üreticilerinden olan Freudenberg Sealing Technologies, Bursa’da, yeni fabrikasının açılışını gerçekleştirdi. Yaklaşık 14.000 metrekarelik bir alan üzerinde HOSAB Sanayi bölgesinde kurulan tesis ile birlikte, bundan sonra otomobil, tarım, enerji ve mobil iş makinaları gibi birçok endüstri alanları için yenilikçi sızdırmazlık çözümleri konusunda geniş bir ürün portföyüne ulaşılacaktır. Açılış törenine, ticaret ve siyaset dünyasından 100’den fazla uluslararası davetli katılmıştır. “Bursa’da 10 milyon Euro’luk bir yatırımla dünya çapındaki üretim ağımızın en modern fabrikalarından birini devreye aldık ve böylece buradaki kapasitemizi neredeyse iki katına çıkardık” diyor Yönetim Kurulu Başkanı Claus Möhlenkamp ve şöyle devam ediyor: “Buradan Avrupa’daki geniş müşteri ağımıza ürün tedariki yapacağız ve Türkiye ile Orta Doğu’daki ticari faaliyetlerimizi git gide daha da genişleteceğiz. Ayrıca fabrikamız, hem çevre koruma kurallarına hem de iş güvenlik kurallarına uygun şekilde kurulmuş olup; bunun yanı sıra bölgedeki sık deprem hareketliliğine karşı da gerekli önlemler alınarak inşa edilmiştir.” Möhlenkamp, Türkiye’nin Freudenberg Sealing Technologies için özellikle otomobil endüstrisi konusunda önemli bir pazar olduğunu ve bu segmentte Türkiye’nin yıllık yaklaşık yüzde onluk bir büyüme oranı gösterdiği için çok iyi yatırım imkanları sunduğunu da vurguladı. Möhlenkamp, sözlerini sürdürürken, “Türkiye coğrafi olarak Doğu ve Batı ara-

32

Temmuz - Ağustos 2016

sında önemli bir ara noktadadır ve bu nedenle Orta Doğu ile olan ticari bağlantılarımız için ilgi çekicidir“ vurgusunu da yaptı. Möhlenkamp, şirketin, enerji üretimi, madencilik, metal işlemesi, makina üretimi ve inşaat endüstrisi gibi pazarlarda büyümeyi hedeflediğini de açıkladı. Freudenberg Sealing Technologies 2003 yılında Bursa’da küçük bir tesis ile faaliyete başlamıştı. Bu tesis de şimdiki yeni fabrikaya entegre edildi. Yeni fabrikada, şu anda Enkoder üretimi de da dahil olmak üzere yaklaşık 220 çalışan ile, motorlarda ve dişli kutularında kullanılan, rulman kapakları, dönel mil keçeleri ve kaset tipi keçeler üretmektedir. Fabrikanın iyi bir yönetimle 2017 yılına kadar 100’den fazla ilave istihdam yaratması beklenmektedir. Ayrıca Bursa’da bir de “Freudenberg Xpress” servis merkezi kurulmuştur. Bu merkezde, yedek parça ihtiyaçlarını karşılamak üzere orijinal malzemelerden ve Freudenberg seri üretimi orijinal profillerden işlenerek ekonomik küçük seri üretimlere, prototiplere veya özel yekpare parçalara etkin bir çözüm alternatifi olacak keçeler üretilmektedir. Bursa’daki Freudenberg tesislerinde

yeni kurulan Dağıtım Merkezinde, Corteco markası ile bağımsız yedek parça pazarına ve Dichtomatik markası ile teknik keçe pazarına dönük çalışan diğer firmalarımız da yer alacaktır. Bunların haricinde, şirketimizin ayrıca İstanbul’da da bir satış ofisi bulunmaktadır. Bursa’daki şirketin yöneticisi Erdi Ceyhan, fabrikayla ilgili bilgi verirken, “Bursa’daki bu yeni ve büyük tesisimizde, bölgedeki müşterilerimize Freudenberg’in bilinen mükemmel, yüksek kaliteli ve yenilikçi ürünleri ile hizmetlerini daha hızlı ve doğrudan sunabiliyoruz.” diyor ve şu bilgileri de ekliyor: “Burada yani Bursa’daki tesisimizde, şimdi üretim, yönetim, pazarlama, lojistik ve ürün deposu mevcuttur. Bu sayede oluşan sinerjiyi, tam kapasiteyle kullanabileceğiz ve müşterilerimizin isteklerini çok daha kısa sürede yerine getirebileceğiz. Böylece Freudenberg Sealing Technologies’in ticari gelişimine hissedilebilir düzeyde olumlu katkı sağlamış olacağız.” Freudenberg, Türkiye’de Sızdırmazlık Teknolojileri firmasının yanısıra, Vibracoustic, Klüber, Eagle Burgmann, Vilena Tela ve Vileda gibi grup firmaları ile de faaliyet göstermektedir.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

33


HABER

Türk Savunma Sanayii, Devlerle Üçüncü Randevuya Hazırlanıyor Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın (SSM) himayelerinde, T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın destekleriyle, OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) tarafından, 11-13 Ekim 2016 tarihleri arasında üçüncüsü gerçekleştirilecek olan Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri (Industrial Cooperation Days in Defense and Aerospace) (ICDDA) basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıya; Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, Müsteşar Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekçi, SSM Sanayileşme Dairesi Başkanı Bilal Aktaş, T.C. Ekonomi Bakanlığı yetkilileri, OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Savunma Sanayii İhracatçı Birlikleri Başkanı Latif Aral Aliş, OSSA Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Ertuğ, sektör temsilcileri ve küme üyeleri katıldı. İhracatta yüzde 107 artış Açılış konuşmasını yapan OSSA Koordinatörü Hilal Ünal, geçmiş yıllarda düzenlenen etkinlikler hakkında bilgiler verdi. Ünal, ICDDA’in ilk düzenlendiği 2013 yılında 20 ülkeden katılımcı olduğunu, 2014 yılında ülke sayısının 34’e çıktığını anımsattı. Ekinliğin ilk düzenlendiğinden bu yana üyelerinin ihracatlarında yüzde 107’lik bir artış kaydedildiğini paylaşan Ünal, “Hem ulusal hem de uluslararası fuarlara katılıyoruz. Bunların işe dönüşmesi bizim gibi KOBİ’ler açısından çok önemli.” dedi. 2014 yılındaki ICDDA organizasyonunda 2 gün içerisinde kayıtlı ve

34

Temmuz - Ağustos 2016

resmi olarak 4 bin 800 ikili iş görüşmesi gerçekleştirildiğini aktaran OSSA Koordinatörü, “Maliyet etkin bir organizasyon oluyor. Biz ortalama bir hesap yaptık, bu kadar satın almacıyla bir KOBİ’nin görüşebilmesi için yaklaşık 32 bin Avro harcaması gerekiyor. Biz onların hepsini Ankara’da ayağına getirmiş oluyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. “KOBİ’lere fırsatlar sunuyor” OSSA Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Ertuğ, Türkiye’de savunma sanayii alanında yaşanan gelişmelere dikkat çekti. Türk savunma ve havacılık sanayinin kendi tankını, helikopterini, gemisini ve insansız hava aracını üretebilecek konuma ulaştığını vurgulayan Ertuğ, “Yakın geçmişe kadar savunma sanayiine yönelik neredeyse her şeyi ithal eden Türkiye, artık olgunluk dönemine girmiştir. Sektörün büyüklüğü 3.5 milyar

doları, yarattığı istihdam ise 50 bini geçmektedir.” yorumunu yaptı. Sektörün KOBİ’lere de çok önemli fırsat ve imkanlar sunduğunu söyleyen Ertuğ, “Savunma ve havacılık olarak tanımlanan toplam savunma sanayii cirosunun yüzde 30'unun, çoğunluğu KOBİ'lerden oluşan yan sanayi tarafından karşılanıyor olması da bu sektörde KOBİ’lerin önemini net bir biçimde ortaya koymaktadır.” dedi. “Fayda sağlamasa devam edemezdi” OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, bölgede başlatılan kümelenme faaliyetlerinin OSTİM’in ve Ankara’nın sınırlarını aştığını dile getirdi. Aydın, “ICDDA’in oluşmasında SSM’nin son derece önemli bir payı var; manevi olarak bizim yanımızda durmaları, sektöre sahip çıkmaları.” ifadelerini kullandı.

www.hidrolikpnomatik.com


HABER Diğer bakanlıkların faaliyetlerini konuşurken, SSM’nin uygulamalarını gündeme getirdiklerini bildiren Aydın, şöyle konuştu: “Sektörüne, firmalarına, hatta OSTİM’deki KOBİ’ye kadar bu ekosistemi takip eden bir organizasyondan biz de gerçekten mutluluk duyuyoruz, ülkemiz, milletimiz adına. Onların faaliyetlerini diğer kurumlara taşımak adına da bir gayret sarf ediyoruz. Yaklaşık bir yıl önce çıkan Sanayi İşbirliği Programı’nı sivil tarafta hayata geçiremiyoruz. SSM’nin sanayileşme konusundaki politikaları bizi buluyor, etkiliyor, destekliyor. Bu ekosistemin oluşmasında onları yanımızda görmekten dolayı da memnun olduğumuzu belirtmek istiyorum.” Aydın, etkinliğin her geçen yıl artarak, beklenerek, istenerek ve etkisini artırarak devam ettiğini anlattı; organizasyonu OSTİM olarak desteklemeye devam edeceklerini kaydetti.

www.hidrolikpnomatik.com

“‘Türkiye’de olmalıyım’ dedirtecek boyuta ulaşmalıyız” Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir, ICDDA’16’yı destek vermekten büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Organizasyona katılacak şirketlerin birçoğunun Türkiye’ye satış yaptığını hatırlatan Demir, “Bizim ulaşacağımız yeni boyutun şu olması gerekiyor; Türkiye’ye satış yapmasa dahi, Türkiye’deki şirketlerimizin yetkinliğini duymuş, ‘Ben Türkiye’de olmalıyım’ dedirtecek bir boyuta ulaşmamız da çok önemli.” dedi. Acil alımlara atıfta bulunan İsmail Demir, aracı şirketlerin, doğrudan satım yapan şirketlerin devrede olduğuna işaret ederek, “Biz bunu mümkün olduğunca kontrol etmeye, sektörümüze yönlendirmeye çalışacağız. Burada Müsteşarlığımız olduğu kadar Müsteşarlığımızın ana yüklenici olarak seçtiği şirketlere de büyük iş düşüyor.” yorumunu yaptı.

SSM Müsteşarı, bazı şirketlerin kabiliyetlerini şimdiden öne çıkararak, görüşmeye gelecek firmaların kafasında net konuları ve firma isimlerini şekillendirmenin faydalı olacağı tavsiyesinde bulundu. Demir, şu hususların altını çizdi: “Organizasyonun başarılı olması için de Müsteşarlığımızın üzerine düşen ne varsa yapmaya hazırız. Bilfiil Sanayileşme Dairemiz kanalıyla bu faaliyetlerin içinde bulunacağız. Bu tür faaliyetleri desteklemeye devam edeceğiz. Biz şirketleri buraya çağırırken onları da cezbedecek unsurları da masada tutmamız gerekiyor. Artık sanayimizin ikinci, üçüncü alt yüklenici olmaktan birinci yüklenici olmaya doğru çıkması gerekiyor. Veya belirli alanlarda çeşitli firmaların, dünyada kim var diye baktıklarında ilk akıllarına gelen firmalar konusunda da bir önceliğimizin olması gerekiyor.”

Temmuz - Ağustos 2016

35


HABER

Tork Eğitim Çalışmalarına Ara Vermeden Devam Ediyor

Endüstriyel akışkanların kontrol ekipmanları ve ölçü kontrol konusundaki geniş tecrübesini, düzenlediği eğitim vasıtası ile bayileriyle paylaşma imkanı bulna TORK, iki gün süren sunumlar ve sorular eşliğinde interaktif bir organizasyon geçirdi. “SMS-TORK’ un uygulamalı bayi

ürün eğitimi 2-3 Haziran 2016 tarihinde Gebze Fabrikasında gerçekleşti. Seminer daha önce olduğu gibi katılımcılar tarafından ilgiyle karşılandı. Türkiye’nin farklı noktalarında bulunan 9 bayiden 25 kişinin katılımı ile gerçekleşen eğitim, teorinin dışında uygulamalı olarak da katkı sağladı.“

Katılımcıların karşılaşma ihtimali olan sorunları önceden inceleme şansını bulduğu uygulamalı bayi ürün eğitiminde pek çok sektöre yönelik geniş ürün yelpazesi tanıtıldı. İki gün süren eğitimlerin ilkinde Endüstriyel akışkanların kontrol ekipmanları hakkında bilgi verilmesinin ardından üretim yerinin incelenmesine geçildi. İkinci gün Ölçü kontrol ürünlerine ayrıldı. Distribütörlüğü yapılan sekiz markaya ait alanında uzman satış kadrosunun ürünler ve çözümleri tanıtmasından sonra soru - cevap kısmına geçildi . Katılım ve ilgiden oldukça memnun kalınan eğitim akşam yemeği ile devam etti. Eğitimini başarıyla tamamlayan katılımcılara SMS-TORK eğitim sertifikası verildi.

36

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

37


HABER

Sanayi Sektöründe Maliyetleri Yüzde 10 Düşürecek Formül Üretim maliyetlerini yüzde 3-10 arasında düşüren yığın malzeme teknolojileri sayesinde ülkemizin sahip olduğu zenginlikleri kilo başına daha değerli hale getirmek için atılması gereken adımlar Yığın Malzeme Taşıma ve Depolama Forumu’nda tartışıldı Yığın malzeme taşımacılığı alanında geniş bir üretim alt yapısına sahip olan Türkiye, ülke ekonomisinin yüzde 20’sini ilgilendiren bu sektöre rekabet üstünlüğü kazandıracak çözümleri bu yıl ilk kez düzenlenen Yığın Malzeme Taşıma ve Depolama Forumu’nda tartıştı. Dökme Malzeme Yönetimi Derneği tarafından 2-3 Haziran 2016 tarihlerinde WOW Otel ve Kongre Merkezi’nde başlayan Forum, Uzak Doğulu, Avrupalı ve Türk firmaları, sivil toplum kuruluşlarını, akademisyenleri bir araya getirdi. İş güvenliği için son teknoloji şart Sanayinin can damarı olarak kabul edilen yığın malzeme sektörüyle ilgili bilgi veren Yığın Malzeme Taşıma ve Depolama Forumu Organizasyon Komitesi Başkanı ve Gebze Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fevzi Bedir, yığın malzeme üreten fabrikalarda iş güvenliği için taşımacılığın son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Bedir, ağaç, buğday, çimento, kömür, maden cevherleri, yem, gübre gibi yığın malzemelerin üretildiği fabrikalarda taşımacılığın doğru yapılmaması halinde iş güvenliğini tehdit edebilecek emniyet

38

Temmuz - Ağustos 2016

sorunlarının, gürültü ve toz gibi sağlığı ve verimliliği etkileyebilecek problemlerin yaşanabileceğini belirtti. Bedir, işletmelerin yanlış taşımadan kaynaklı malzeme kaybı ve verimlilikte düşüşler yaşayabileceğini de vurguladı. Bedir, bu noktada işletmelerin taşıma teknolojilerini geliştirmeleri gerektiğini ifade ederek, teknolojinin üretim maliyetlerini yaklaşık yüzde 3-10 arasında düşürürken iş güvenliğini ise yukarıya taşıdığını söyledi. Türkiye’de standart yok Türkiye’de hala yığın malzeme taşımacılığında bir standardın geliştirilmediğini açıklayan Prof. Dr. Bedir, “Ülkemizin oluşturduğu bir standart olmadığı gibi dünyada kabul görmüş bir standardı da henüz kabul edip uygulamaya geçirmedik” dedi. Bedir bu durumun performans ve maliyet noktasında iş-

letmeler için rekabette dezavantaj oluşturduğunu belirtti. Sektör sektörü tanımıyor Yığın malzeme sektörünün sektörde çalışanlar tarafından bile yeteri kadar anlaşılmadığını ifade eden Prof. Dr. Bedir, bu konuda sektörü anlatacak bir sözlük çalışmalarının hazırlığını yaptıklarını ve sektörün tanıtarak öneminin artması için çalışmalar yapacaklarını açıkladı. Bu noktada Forum kapsamında, sektörün en prestijli eğitim programı da hayata geçirdiklerini söyleyen Bedir, Martin Engineering Uluslararası İş Geliştirme Müdürü Michael Max Tenzer ve Avrupa İş Geliştirme Sorumlusu Uwe Schneider tarafından verilen eğitimlerde sektör temsilcilerine maliyet düşürücü tedbirlerin aktarıldığı belirtildi.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

39


HABER

‘Sürdürülebilir İş Ödülleri’ Bu Yıl KOBİ’lerdeki Dönüşüme Işık Tutacak Bu yıl 8 ayrı kategoride düzenlenecek Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde Büyük Ölçekli Kurumlar ve KOBİ’ler olmak üzere her kategoride 2 projeye ödül verilecek. Türkiye’de, iş dünyasında sürdürülebilir iş modellerinin yerleşimi, gelişimi ve yaşam şeklinin yaygınlaştırılması için global bir yaklaşımla çalışan Sürdürülebilirlik Akademisi, alanında örnek olan kurumları bu yıl da ‘Sürdürülebilir İş Ödülü’ ile onurlandırıyor. Sürdürülebilir İş Ödülleri için başvuru süreci, 19 Ağustos’a kadar devam edecek. Sürdürülebilir İş Ödülleri’ni kazanan şirketler, her kategoride Türkiye’nin alanında lider isimlerinden oluşan 27 kişilik jüri tarafından belirlenecek. 8 ayrı kategoride ödül verilecek İş dünyasının farklı alanlarındaki iş modellerinin ödüllendirildiği Sürdürülebilir İş Ödülleri; Sosyal Etki, Sürdürülebilirlik İletişimi, İşbirliği, Tedarik Zinciri Yönetimi, Su Yönetimi, Karbon ve Enerji Yönetimi, Atık Yönetimi, Çeşitlilik ve Dahil Etme ve bu yıl ilk kez Start-Up kategorisinde verilecek. Sürdürülebilirliği kalbine yerleştiren Start-up’a da ilk kez ödül verilecek Bu yıl Sürdürülebilir İş Ödülleri kapsamında ödül verilecek kategorilere yeni olarak Start-Up kategorisi eklendi. Bu kategorideki ödül sürdürülebilirliği, büyütme potansiyeli ile kalbine yerleştirilen firmalara verilecek. Dönüşüm KOBİ’lerde…

40

Temmuz - Ağustos 2016

Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam eden KOBİ’lerin de gündemine sürdürülebilirliği yerleştirebilmek adına, KOBİ’ler her kategori için ayrı olarak değerlendirilecek. Ödül için sürdürülebilir iş modelini benimsemiş, Türkiye’de sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayan küçük, orta ve büyük ölçekli işletmeler başvurabilecek. Büyük ölçekli işletmeler ile KOBİ’ler için ayrı ayrı değerlendirme yapılacak ve her kategoride 2 ödül verilecek. Sürdürülebilir İş Ödülleri başvuruları http://surdurulebilirisodulleri.com / sitesi aracılığıyla yapılabiliyor. Yılın Sürdürülebilir İş Lideri de seçilecek Yılın Sürdürülebilir İş Lideri Ödülü, sürdürülebilir iş modellerinin gerek kurumlarda gerekse sektörde gelişmesi ve yaygınlaştırılması için çalışan ve bu yolda en etkili ve örnek teşkil eden adımları atmış iş liderine verilecek. Bu ödül adayları için http://surdurulebilirisodulleri.com/ sitesinden nominasyon yapılacak.

çevresel sürdürülebilirlik ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak amacı ile kurulmuş kar amacı gütmeyen bir sosyal girişimdir. Türkiye’de, iş dünyasında sürdürülebilir iş modellerininin yerleşimi, gelişimi ve toplumda sürdürülebilir yaşam şeklinin gelişimi için global yaklaşımla sürdürülebilirlik çalışmaları yapan Sürdürülebilirlik Akademisi; güçlü sürdürülebilirlik platformları yaratarak bu alanda önderlik yapmaktadır. Bu kapsamda Sürdürülebilirlik Akademisi, sürdürülebilir gelecek için çalışan ve iş süreçlerine sürdürülebilirliği yerleştiren ve yerleştirmeyi hedefleyen ulusal ve uluslararası kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve devlet işbirliği ile; araştırmalar, konferanslar, seminerler, workshoplar, kurumsal eğitim çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri ile danışmanlık ve üniversite gençliğine yönelik bilgilendirme çalışmalarını yürütmektedir. Sürdürülebilirlik Akademisi, gerçekleştirdiği tüm çalışmalarının karbon ayak izlerini silmektedir.

Sürdürülebilirlik Akademisi Hakkında: Sürdürülebilirlik Akademisi, sürdürülebilir gelecek ve kalkınma için iş dünyasında sürdürülebilirlik dönüşümünü hızlandırmada öncü olmak misyonu ile ekonomik, toplumsal ve

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

41


HABER

ANKOMAK 2016, İş Makinaları Sektörüne Dair Son Gelişmeleri Ziyaretçilerle Buluşturdu! Uluslararası İş Makinaları, Yapı Elemanları ve İnşaat Teknolojileri Fuarı – ANKOMAK; 21. kez gerçekleşti. 1- 5 Haziran tarihleri arasında düzenlenen fuarı 62 ülkeden 7.406 kişi ziyaret etti. İnşaat makinaları sektörünün yanı sıra madencilik, doğaltaş ve tünelcilik makinaları sektörleriyle ilgili ürün, hizmet ve teknolojilerin de sergilendiği ANKOMAK 2016’da; “Yurtdışı Alım Heyetleri Programı” çerçevesinde; Lübnan, Irak, Filistin, Sudan ve Umman’dan gelen profesyonel ziyaretçiler beş gün boyunca katılımcı firmalarla görüşmeler gerçekleştirdi. Fuar sektörün gelişmesine olumlu katkı sağladı. Türkiye’nin lider sektörlerinde lider fuarlar düzenleyen ITE Turkey bünyesinde yer alan EUF – E Uluslararası Fuarcılık tarafından iki yılda bir düzenlenen Uluslararası İş Makinaları, Yapı Elemanları ve İnşaat Teknolojileri Fuarı – ANKOMAK; 21. kez gerçekleşti. Ülke ekonomisinin önemli yapı taşlardan inşaat, madencilik, doğaltaş ve tünelcilik makinaları sektörlerini bir araya getiren fuar, beş gün boyunca 178 katılımcı firmayı, 62 ülkeden 7.406 ziyaretçiyle bir araya getirdi. ITE Turkey İş ve İnşaat Makinaları Grup Direktörü Nezih Çağın; “2016 yılının ilk çeyreğinde yüzde 10 büyüme gösteren iş ve inşaat makinaları sektörü geçtiğimiz beş gün boyunca Avrasya bölgesinin uluslararası buluşma platformu olan ANKOMAK 2016’da bir araya geldi.

42

Temmuz - Ağustos 2016

Sektörün en köklü fuarı olan ve bu yıl 21’inci kez düzenlendiğimiz ANKOMAK’ta 62 ülkeden 7.406 sektör profesyonelini ağırladık. Kendi organizasyonumuzla getirdiğimiz “Yurtiçi ve Yurtdışı Alım Heyetleri Organizsyonları”yla da fuar süresince birebir iş görüşmeleri gerçekleşti. Fuarın sektörün büyümesine olumlu katkılar sağladığı inancındayız. Türkiye, iş makinaları imalat sanayisinde Avrupa’nın 9. büyük ülkesi ve Çin’den ve Hindistan’dan sonra son 8 yıldır en hızlı büyüme oranına sahip ülke konumunda. Türkiye’de 45 yıldır iş makineleri imal ediliyor. İnşaat makinaları sektörü aynı zamanda ihracat konusunda da Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor. Türk iş makinaları sektörü, 25’i AB ülkeleri olmak üzere, 127 ülkeye 1,2 milyar dolarlık ihracat yapıyor ve 2023 yılında ihracatın 10 milyar doların üzerine çıkması hedefleniyor. Türkiye iş ve inşaat makineleri sektörünün, pazar büyüklüğü bakımından, Çin ve Hindistan’dan sonra en hızlı

büyüyen bir pazar olması, ülkemiz ekonomisi için büyük önem taşıyor.” ITE Group’un “İş makinaları ve yapı elemanları” alanında 8 ülkede düzenlediği, bölgelerinin en büyükleri olan 10 fuar sayesinde sektöre özel bir uzmanlığı yer alıyor. ITE Turkey ise ANKOMAK fuarı ile Türkiye ve Avrasya Bölgesi’nde 32 yıllık tecrübeye ve uzmanlığa sahip bulunuyor. ITE Group’un sağladığı güçlü küresel ağ ile ITE Turkey’in deneyimi ve portföyünü birleştiren ANKOMAK, sektör için daha güçlü bir sinerji yaratmaya devam edecek.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

43


HABER

Dassault Systèmes ve Airbus İşbirliklerini Genişletiyor 3D tasarım yazılımı, 3D Dijital Modelleme ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümlerinde dünya lideri 3DEXPERIENCE Şirketi Dassault Systèmes Airbus Grup ile işbirliklerinin genişlediğini açıkladı. İki yıl süren kapsamlı bir sürecin ardından Airbus’un Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformu kullanımı; tasarım, simülasyon ve üretimi birleştiren üretim programlarını kapsayacak şekilde genişletildi. Airbus Grup Dassault Systèmes’in, test uçuşlarındaki aletler, prototipler ve ticari uçaklarda üretim amaçlı kullanım için; “Co-Design to Target” endüstriyel çözüm deneyiminin bir parçası olan işbirliğine dayalı tasarım ve simülasyon uygulamalarını kullanacak. Bu uygulamalar Airbus Grup'a, katkı üretim sürecinin her aşamasını sanal olarak onaylayarak kavramsal tasarımları optimum hale getirmesi için dijital devamlılık sağlayacak. Dassault Systèmes’in uygulamalarından ve katkı üretimindeki liderlik ve mühendislik deneyiminden faydalanan Airbus Grup, araçlar ve parçaların katkı üretimindeki mühendislik ve üretim gereksinimlerini karşılamak için daha büyük tasarım ve üretim olanaklarını keşfedebilecek. 3D baskı olarak da bilinen katkı üretimi; freze, eritme, döküm ve hassas dövme gibi üretim süreçlerine bir alternatiftir. Yaratıcı ürün tasarımı ve prototip üretiminde havacılık sektörü tarafından halihazırda benimsenmiş olan katkı üretiminin kullanımı, büyük ölçekli üretimde kademeli olarak artıyor. “Co-Design

44

Temmuz - Ağustos 2016

to Target” endüstriyel çözüm deneyimi, parça tasarımı, üretim ve test süreçlerinde yüksek esneklik için uygulamalardan faydalanıyor. Bu, güç veya performanstan ödün vermeden karmaşık uçak parçalarının üretimiyle ilgili atık ve maliyeti azaltmaya yardımcı oluyor. Airbus Uçak Gövdesi Mühendislik Kıdemli Başkan Yardımcısı Robert Nardini şunları söyledi: “Airbus çok sayıda projesinde, teknoloji, performans, güvenlik ve maliyet standartlarını karşılayan, potansiyel olarak daha hafif ve daha az maliyetli parçalar sağlayan üretim bileşenlerinin yanı sıra prototipler üretmek için katkı üretiminin kullanımını genişletiyor. Airbus, uçaklarda yapısal analizler ve sanal testleri hızlandırmak için uzun süredir Dassault Systèmes’in simülasyon uygulamalarını kullanmaktadır ve şimdi, havacılık pazarının ihtiyaçlarını daha iyi karşılayan simülasyon tabanlı tasarımdan faydalanarak parça tasarlamanı yeni bir yolunu keşfediyoruz.”

Dassault Systèmes Ar-Ge Kıdemli İdari Başkan Yardımcısı Dominique Florack ise şunları söyledi: “Katkı üretimi, destek ve bakım için uzaktan üretim, yeni kavramlar ve deneyimler için hızlı prototip oluşturma ve belki de en önemlisi de şimdiye kadar gerçekleştirilmesi imkansız olan tasarımlar geliştirme gibi birçok alanda yeni fırsatlar sunuyor. Bu yaklaşımla Airbus Grup, 3D baskı veya değil tüm parçalar için 3DEXPERIENCE platformunun gelecek nesil otomatik tasarım yardımcısının sunduğu avantajlardan faydalanabilecek ve böylece havacılık sektöründeki dönüşümün yeni dalgasını hızlandırabilecek. 3DEXPERIENCE platformu ile malzeme bilimi, işlevsel özellikler, üretici tasarım, 3D baskı optimizasyonu, üretim ve sertifikasyonu içeren parçaların katkılı üretimi için tüm mühendislik parametrelerini içeren bir uçtan uca çözüm sunuyoruz.”

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

45


HABER

ASCENDUM Makina ve Terex İşbirliğine Merhaba Demeye Hazırlanıyor Beko loderdeki deneyimiyle dünyanın önemli markaları arasında yer alan Terex ile ASCENDUM Makina işbirliği başlıyor. Terex’in Türkiye’deki tek beko loder distribütörü olduklarını söyleyen ASCENDUM Makina Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Polat, Terex ile başlayan hikayelerini ve ASCENDUM Makina’nın gücü sayesinde ulaşacakları hedeflerini anlatıyor. Türkiye beko loder pazarı, ASCENDUM Makina ve Terex işbirliğine merhaba demeye hazırlanıyor. Bir süredir ara verdiği beko loder pazarına yeniden odaklanan ASCENDUM Makina, beko loderdeki deneyimiyle sektörün en önemli markaları arasında yer alan Terex ile beko loder pazarında ilerlemek için yola çıkıyor. Beko loderde işbirliğine giderken Terex’i seçmelerinin nedenlerini sıralayan ASCENDUM Makina Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Polat, “Ascendum’un Terex’i tercih etmesinin en önemli sebepleri arasında, Terex’in beko loderde yılların birikimine sahip olması ve premium ürünler sunan bir marka olması yer alıyor” diyor. Terex markasının ASCENDUM satış tecrübesi ve satış sonrası becerisiyle birleştiğinde ortaya büyük bir sinerji çıkacağını söyleyen Polat, bu sinerjinin markayı hem daha ileriye taşıyacağını hem de satış rakamlarında gözle görülür bir artış sağlayacağını vurguluyor. Pazara güçlü giriş Bugüne kadar farklı temsilcilikler kanalıyla satılan Terex beko loderler TLB840, TLB890 ve TLB990, artık

46

Temmuz - Ağustos 2016

Terex profesyonellerin tercihi

ASCENDUM Makina’nın ikinci el, yedek parça, kiralama ve servis ağı konularındaki gücüyle temsil edilecek. Terex’in Türkiye’deki tek beko loder distribütörü olduklarının ve getirdikleri üç farklı modelle pazara güçlü bir giriş yapacaklarının altını çizen Polat, “Türkiye’nin farklı bölgelerindeki farklı ihtiyaçları karşılayacağız” diyor ve ekliyor: “Terex premium markalar arasında konumlanacak. Yüzde 100 Avrupa menşeili olması, kabinde yarattığı konfor ve teknik anlamdaki üstünlüğü, Terex’i pazarda benzersiz bir yere konumluyor. Terex özellikle operatörlere sunduğu konfor açısından da standartların üzerinde.” Türkiye’de giderek büyüyen beko loder pazarına kayıtsız kalmayan ASCENDUM Makina ve Terex, güçlerini birleştirerek pazara giriş yapıyor. Daha önce farklı kanallardan satışa sunulan Terex’in Türkiye’de güçlü bir distribütörle yoluna devam etmek istediğini ve bu nedenle de ASCENDUM Makina’yı seçtiğini söyleyen Polat, “ASCENDUM Makina çatısı altında premium markaların yer alması ve satış sonrası hizmetlere kanalize olmuş bir distribütör olması bu seçimde çok etkili oldu” diyor. Beko loderde verilen servis yedek parça hizmetinin büyük önem taşıdığına değinen Polat, “Bizim hedefimiz müşterinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek” diyor.

Türkiye’de ASCENDUM güvencesiyle TLB840, TLB890 ve TLB990 olmak üzere seriliği, dönüş hızı ve yakıt verimliliğiyle dikkat çeken 3 farklı Terex beko loder modeli satışa sunulacak. Operatörlerin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen 9. nesil TLB840, ferah kabini sayesinde konforlu bir çalışma ortamı sunarken, pilot kumandalı ekskavatör kontrolleri ve yeni servo power synchro transmisyonla da verim ve kârlılığın en üst düzeye çıkmasına imkan yaratıyor. Yeni Terex TLB890, daha yüksek iş süreleri için etkileyici hidrolik akış oranları sunuyor. Yeni kavisli bom ve meşhur yüksek koparma kuvvetine sahip kova etkileyici bir erişim ve kazı derinliği seviyesi sağlarken, ön yükleyici de benzersiz bir kaldırma kapasitesi yaratıyor. En zorlu arazilerde bile üstün performans sergileyen TLB990 ise, manevra kabiliyeti ve dört çeker sisteminin benzersiz verimiyle, her daim standartların üzerinde bir performans sergiliyor. Şaşırtıcı erişim ve kazı derinliği sağlayan yeni kavisli boma sahip olan makina, yüksek performansı ve kusursuz yatırım kârlılığıyla daimi maliyet tasarrufu isteyen profesyonellerin tercihi olmaya hazırlanıyor. Pazarla ASCENDUM Makina çatısı altında buluşacak Terex beko loderler şimdiden sektörde heyecan yaratıyor.

www.hidrolikpnomatik.com


HABER

Sabancı Üniversitesi EMBA öğrencilerinden Schneider Electric “Küresel Tasarım Merkezi”ni ziyaret Sabancı Üniversitesi Executive MBA öğrencileri, “liderlik” ve “girişimcilik” eğitimi kapsamında gittikleri ABD’nin Boston şehrinde bulunan MIT’de (Massachusets Teknoloji Enstitüsü) Schneider Electric’in 5 ArGe merkezinden biri olan Boston One Campus’ü de ziyaret etti. Burada Schneider Electric yöneticileri ile konuşma fırsatı yakalayan Sabancı Üniversitesi EMBA öğrencileri Schneider Electric hakkında detaylı bilgi aldı.

Schneider Electric ürünü ile donatılmış bir sanat eseri olan Schneider Electric’in en yeni Küresel Tasarım Merkezi’ni de yakından görme şansını yakaladılar. Massachusets Teknoloji Enstitüsü ile 1995 yılından bu yana çalışmalar yürüten Schneider Electric, MIT kampüsünde bulunan en yeni ve enerji-etkin

bina olan E62 adlı binanın entegre bina otomasyonu çözümünü sağlıyor. MIT kampüsünde bulunan 120 binanın 100 tanesinde Schneider Electric ürünleri yer alırken, 8 binada StruxureWare Building Operation (Bina Operasyonu) çözümü kullanılıyor.

Sabancı Üniversitesinde Executive MBA eğitimi alan 50’ye yakın öğrenci, “liderlik” ve “girişimcilik” eğitimi almak üzere gittikleri ABD’nin Boston şehrinde bulunan Massachusets Teknoloji Enstitüsü - MIT’de (Massachusets Institute of Technology) Schneider Electric’i de ziyaret etme fırsatı yakaladı. MIT bünyesinde Andover’de bulunan Schneider Electric Boston One Center’ı ziyaret eden Sabancı Üniversitesi EMBA öğrencileri, ABD’de faaliyet gösteren Schneider Electric’in yöneticileri ile bir araya geldiler. Schneider Electric’in dünyadaki 5 ArGe merkezinden biri olan Boston One Campus’ü ziyaret eden 50’ye yakın öğrenci burada Schneider Electric yöneticilerinden şirket stratejisi ve yönetim şekli hakkında bilgi aldılar. Schneider Electric Türkiye’den Kamu ve Stratejik İlişkiler Direktörü Cihan Karamık ve EcoXpert Kanal Direktörü Ümit Deveci’nin eşliğinde öğrenciler aynı zamanda 700’den fazla çalışanı ve yaklaşık 8 milyon dolar değerinde www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

47


HABER

Siemens ve Gamesa birleşiyor; rüzgar enerjisinde bir dünya lideri doğuyor

Siemens ve Gamesa, rüzgar enerjisi sektöründeki faaliyetlerini birleştirmek üzere anlaşma imzaladı. Her iki şirketin de bu alandaki pazarları, ürünleri ve teknolojileri birbirini tamamlayarak hem müşteriler hem de hissedarlar açısından önemli bir değer yaratacak. Gamesa hissedarları bu birleşme sonucunda Siemens’ten hisse başına 3,75 Euro nakit ödeme alacak. Siemens, anlaşma sonucunda, tüm rüzgar enerjisi faaliyetlerini Gamesa ile birleştirerek, dünyanın lider rüzgar türbini üreticisi olacak. Siemens, bu birleşme ile şirketin hisseli sermayesinin yüzde 59’una, Gamesa’nın mevcut hissedarları da yüzde 41’ine sahip olacak. Siemens, birleşmenin tamamlanmasının he-

48

Temmuz - Ağustos 2016

men ardından tüm Gamesa hissedarlarına (Siemens hariç) hisse başına 3,75 Euro ödeyecek. Yeni şirketin dünya çapında, birikmiş yaklaşık 20 milyar Euro değerinde siparişe, 9,3 milyar Euro ciroya ve 839 milyon Euro kâra sahip olması bekleniyor. Birleşme sonucu oluşan şirketin global merkezi İspanya’da olacak ve şirketin hisseleri İspanya’da işlem görmeye devam edecek. Onshore bölümünün merkezi yine İspanya olurken, offshore bölümü Hamburg-Almanya ve Vejle-Danimarka’dan yönetilecek. Siemens AG Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Joe Kaeser, Gamesa birleşmesi hakkında şunları ifade et-

ti: “Bu birleşmenin amacı, sürekli büyüyen ve son derece cazip hale gelen rüzgar enerjisi sektörünü daha da rekabetçi kılmak ve yenilenebilir enerjinin daha uygun maliyetli hale gelmesini sağlamak.Bu birleşme sonucunda, müşterilerimize çok daha büyük fırsatlar ve yeni şirketin hissedarlarına ise daha büyük bir değer sunabileceğiz. Birleşme, Siemens’in 2020 Vizyonu’na da yüzde yüz uyum sağlıyor. Uygun maliyetli, güvenilir ve sürdürülebilir enerji sunma konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurguluyor.” Siemens ve Gamesa, bu anlaşmayla önemli bir sinerji elde edecek. Anlaşmanın 2017 yılının ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

49


50

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

51


HABER

Mitsubishi Electric, iklimlendirme ve otomasyondaki gücünü birleştiriyor Yakın zamanda Manisa’da ev tipi klimaların geliştirilmesi ve üretimi için fabrika yatırımı yapacağını açıklayan Mitsubishi Electric, Türkiye’de ağırlıklı olarak iklimlendirme ve otomasyon alanında faaliyet gösteriyor. Isıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) otomasyonu konusunda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iddialı bir oyuncu olan marka, İzmir’de düzenlediği etkinlikte bu alandaki faaliyetlerini sektör temsilcilerine anlattı. Otomasyon çözümleri ile Marmaray’a da yüksek katma değer sağlayan Mitsubishi Electric’in Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, Türkiye’deki dev projelerin HVAC otomasyonuna talip olduklarını açıkladı. Dünyada “teknoloji” denilince akla ilk gelen markalardan biri olan ve son dönemde Türkiye’deki ev tipi klima fabrikası yatırımı ile gündeme gelen Mitsubishi Electric, ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sektöründeki otomasyon çalışmaları ile de dikkat çekiyor. Mitsubishi Electric Türkiye, kısaca HVAC (Heating, Ventilating and Air Conditioning) olarak adlandırılan ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme sektöründeki otomasyon çalışmalarını konu alan sektör buluşmasını, Ankara ve İstanbul’dan sonra bu kez İzmir’de düzenledi. Firma, Swissotel Büyük Efes’te gerçekleştirdiği etkinlikte; kamu ve özel sektör temsilcileri, yatırımcılar, taahhüt firmaları, yüklenici firmalar ve danışmanlar ile bir araya geldi. Etkinliğin açış konuşmasını gerçekleştiren Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, Mitsubishi Electric’in bugün 130 bine yakın çalışanı ile 43 ülkede faaliyet gösteren, 38.8 milyar dolar ciroya sahip, 95 yıllık bir dünya devi olduğunu belirtti. Fujisawa, Mitsubishi Electric’in Türki-

52

Temmuz - Ağustos 2016

ye’deki ana faaliyet alanlarının; klima sistemleri, fabrika otomasyon sistemleri, CNC mekatronik sistemler ve ileri robot teknolojilerinin satış ve satış sonrası hizmetlerinden oluştuğunu hatırlattı. Mitsubishi Electric’in Türkiye’de uydu, asansör, görsel veri sistemleri, güç kaynakları ve ulaştırma bağlantılı altyapı projelerinde de yer aldığını ifade eden Fujisawa, markanın özellikle Türksat 4A-4B uyduları ve Marmaray projesinde kullanılan otomasyon teknolojisi ile öne çıktığını vurguladı. “Türkiye’ye inanıyoruz ve yatırım yapıyoruz” Mitsubishi Electric’in Avrupa pazarında iklimlendirme ve soğutma sistemleri alanında daha da büyümeyi amaçladığını belirten Fujisawa, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Mitsubishi Electric, Türkiye’nin jeopolitik konumu, genç nüfusu ve büyüme potansiyeli ile avantajlı bir ülke olduğuna ve dünyanın ileri ekonomileri arasında söz sahibi olacağına inanıyor. Bu doğrultuda Türkiye’de yatırım kararı da aldı. Manisa’da konumlanan ve Ocak 2018’de üretime başlaması planlanan fabrika, yakla-

şık 176 milyon TL yatırımla hayata geçirilecek ve üretim kapasitesi yılda 500 bin ünite olacak. Yapılacak yatırımla 2020 mali yılı itibariyle yaklaşık 400 kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor. Manisa fabrikası ile Türkiye, Mitsubishi Electric için ev tipi klima alanında önemli bir üretim üssü haline gelecek.” “HVAC projelerinin otomasyonunda iddialı bir oyuncuyuz” “Dünyanın ilkleri, en hızlıları ve en büyükleriyle dolu başarılarının üzerine yeni başarılar inşa etmeyi sürdüren Mitsubishi Electric, 75 yılı aşkın süredir ileri otomasyon sistemleri ile de dünya genelinde tercih ediliyor” diyen Fujisawa, sözlerine şöyle devam etti; “Pek çok farklı sektörde olduğu gibi ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme (HVAC) projelerinin otomasyonunda da iddialı bir oyuncuyuz. Bu noktada İstanbul için hayati önem taşıyan Marmaray projesi ile öne çıkıyoruz. Türkiye’deki bu tarz dev projelerin HVAC otomasyonuna talibiz. Ayrıca alt yapı projelerinin yanı sıra fabrikalar, konut ve ofis projeleri, oteller, AVM’ler, otoparklar, tüneller, havuzlar gibi her türlü toplu kullanım alanında bulunan www.hidrolikpnomatik.com


HABER HVAC sistemlerinin otomasyonunda çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz. Otomasyon çözümlerimiz ile HVAC sisteminin her bir unsurunun birbiri ile haberleşebilmesini ve tüm sistemin tek bir merkezden kolayca yönetilebilmesini sağlıyoruz. HVAC sektöründeki otomasyon gücümüzü, üstün teknolojimizi ve kalitemizi, uzun yıllara dayanan mühendislik tecrübemiz ile birleştirerek projelere özel çözümler sunuyoruz.” “Marmaray’da yüzde 100 yedekli kontrol sistemi kurduk” Mitsubishi Electric Türkiye olarak Marmaray’ın “İstasyon Bilgi ve Yönetim Sistemi Projesi”ni gerçekleştirdiklerini belirten Fujisawa, projenin detayları ile ilgili şu bilgileri verdi; “Marmaray BC1 Boğaz Geçiş Projesi kapsamındaki hizmetlerimiz; ileri teknoloji ürünü otomasyon ekipmanları, mühendislik ve tasarım, projelendirme, yazılım programlama, donanım montajı, devreye alma, eğitim ve servis desteğinden oluşuyor. Tünel, tüm istasyonlar, havalandırma binaları ve

www.hidrolikpnomatik.com

jeneratör binalarında elektromekanik ekipmanların kontrol ve izlenme işlerini gerçekleştirdik. Yüzde 100 yedekli olarak tasarladığımız Marmaray kontrol sisteminde; 37 bin donanım izleme ve kontrol noktası, 107 bin yazılım izleme ve kontrol noktası, 750 operatör ekranı kontrol sayfası ve 100 kilometre haberleşme kablosu bulunuyor. Bu sayede örneğin, tünelde oluşabilecek bir yangın durumunda operatörler, ilgili olay noktasındaki tren operatörü ile temas kurabiliyor, yolcuyu ve dumanı tahliye etmek amacıyla hava akış yönünü tespit edebiliyor. Böylelikle sistemin, operatörü yönlendirmesi ile hata olasılığını en aza düşürüp kolaylıkla tanımlı havalandırma senaryosunu başlatabiliyor.” HVAC otomasyonu çalışmaları anlatıldı Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa’nın açış konuşmasının ardından birim yöneticilerinin sunumlar gerçekleştirdiği İzmir etkinliğinde, markanın HVAC sektörünün otomasyon çalışmaları hakkında detaylı bilgi verildi. Etkinlikte sektör

temsilcilerine, Mitsubishi Electric’in yenilikçi teknolojiye sahip, akıllı, kompakt, uzun ömürlü, güçlü, üstün performanslı ve yüksek enerji tasarruflu ürünleriyle projelere sağladığı katma değer ve son teknoloji uygulamaları örneklerle anlatıldı. Enerji ve maliyet tasarrufu sağlıyor Kullanıcı dostu ve uzun ömürlü otomasyon çözümleri ile işletmelerde ve projelerde ciddi oranda enerji tasarrufu sağlayan ve maliyetleri azaltan Mitsubishi Electric, sağlıklı, konforlu ve güvenli ortamlar oluşturuyor. Ürün kullanımındaki karbondioksit salınımını ve üretimdeki total emisyonu azaltıyor. Hız kontrol ve aydınlatma kontrol sistemi uygulamalarında tasarruf sağlayabiliyor. Mitsubishi Electric, tüm bu özellikleri sayesinde çevre dostu tesisler ve projelerin HVAC sistemleri otomasyonu için uygun ve iddialı bir çözüm ortağı olarak dikkat çekiyor. * Tokyo Döviz Borsası’nın 31 Mart 2016’da ilan ettiği 1 USD = 113 Yen kambiyo kurundan hesaplanmıştır.

Temmuz - Ağustos 2016

53


HABER

Emo Ayvaz, FIKE Markası ile Yola Daha Güçlü Devam Ediyor Yüksek riskli endüstriyel tesislerinin yangın algılama ve söndürme sistemlerinde uzman Emo Ayvaz, dünyanın bir numaralı gazlı söndürme sistemleri firması FIKE ile distribütörlük anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre şirket; Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın önemli pazarlarında lider olarak faaliyet gösteren FIKE ürünlerinin satışı konusunda Türkiye’de yetkili tek isim olacak. Emo Ayvaz, UL listeli ve FM onaylı FM200 (HFC227ea) ve FE-25 gazlı söndürme sistemlerindeki tüpleri FIKE’ın İngiltere’deki UL/FM onaylı dolum tesisinden kısa sürede teslim imkanı sunuyor. Bilindiği üzere ürün ve sistemlerindeki FM onayının geçerli olabilmesi için, silindir dolumlarının FM onaylı dolum tesisinde yapılması gerekiyor. FIKE’ın patentli rupture diski (Patlatma diyaframı) sayesinde hızlı, etkin ve güvenilir çözümler sunuluyor. Şirketler arasındaki bu distribütörlük anlaşması sayesinde Emo Ayvaz, FIKE’ın ürün gamında bulunan LPCB onaylı Proinert gazlı sistemleri ve UL listeli/FM onaylı CO2, Argonite ve Inergen sistemlerini de sektörle buluşturmayı hedefliyor. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Emo Ayvaz Genel Müdürü Hatice Zehra Tonyalı; Emo Ayvaz’ın yangın algılama ve söndürme sistemlerinde tüm gereksinimleri tek elden sağlamak misyonuyla hareket ettiğini ve bu bağlamda FIKE iş birliklerinin çok önemli olduğunu söyledi. 2015 yılında vizyonunu tazelediklerini ve dünya kalitesinde yangın ön-

54

Temmuz - Ağustos 2016

leme sistemlerini optimum maliyetlerle sektöre sunma hedeflerine yoğunlaştıklarını dile getiren Genel Müdür, “Enerji, lojistik, ulaşım, gaz ve petrokimya gibi sektörlerdeki yüksek riskli endüstriyel tesislerin yangın güvenliği konusunda uzmanız. Dünya standartlarında çözümler gerektiren ulusal ve uluslararası birçok dev projede Emo Ayvaz imzasını

bulabilirsiniz” diye ekledi. Endüstriyel pazarda faaliyet gösteren yangın firmaları arasında ilk 3’te olduklarını ve kalite çıtasını hep yukarı doğru taşıdıklarını belirten Hatice Zehra Tonyalı, amaçlarının rakiplerinin de standartlarını da geliştirerek müşterilerine daha doğru hizmet verebilmek olduğunu söyledi. Yangın algılama ve söndürme sistemleri sektörünün gelişen ve sürekli büyüyen bir sektör olduğunu dile getiren Tonyalı, “FIKE iş birliği sayesinde daha güçlüyüz ve Türkiye yangın sektörünü ileri taşımak için güçlü iş birliklerine imza atmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini noktaladı.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

55


HABER

Teksan Jeneratör Akıllı Teknoloji ile Dünyanın Dört Bir Yanına Teknik Destek Sağlıyor Enerji sektöründe kesintisiz güç çözümleri ile hizmet veren Teksan Jeneratör, ürün kalitesi ile olduğu kadar satış sonrası servis hizmetleri ile de fark yaratıyor. Teksan Jeneratör’ün mesafeleri ortadan kaldıran uzaktan izleme sistemi sayesinde ürün sadece Türkiye’de değil ister Danimarka’da isterse Nepal’de olsun anında müdahale etmeye olanak sağlıyor. Müşteri memnuniyetini artıran bu sistem, jeneratör setlerinin onarım ve servis maliyetlerini de düşürüyor. Elektrikler kesilince devreye giren jeneratörler hayatın kesintiye uğramadan devam etmesinde önemli rol oynuyor. Özellikle hastane, ilaç deposu, fabrika gibi kesintisiz elektriğin kritik önem taşıdığı yerlerde jeneratörlerin sağlıklı çalışması şart. Teksan Jeneratör; dizüstü bilgisayar, tablet veya akıllı telefon üzerinden kullanılabilen uzaktan izleme ve kontrol sistemi ile ürünlerinde meydana gelebilecek sorunlara anında müdahale ediyor. Özel yazılımı sayesinde binlerce kilometre ötedeki ürünlerine bile İstanbul’daki merkezinden ulaşabiliyor. Müdahale süresini minimize eden akıllı sistem, 7/24 kontrol imkânı sağlıyor. Uzaktan izleme uygulaması sayesinde jeneratör test edilebiliyor, uzaktan çalıştırıp durdurulabiliyor, arıza tespiti ve arıza olay kayıtları incelemesi yapılabiliyor. Ayrıca jeneratörün yağ basıncı, motorun harareti, yakıt seviyesi, akü voltajı,

56

Temmuz - Ağustos 2016

radyatör su seviyesi ve bakım zamanı kullanıcının internete bağlı olduğu cihazdan dijital ortamda yönetilebiliyor. Sistem müşterilere şebeke enerjisi ile ilgili tüm detaylı bilgileri anlık olarak görebilme imkanı da sunuyor. İnternet bağlantısının olmadığı yerlerde ise GSM teknolojisi devreye giriyor. Ürünleri kadar satış sonrasında müşterilerine en iyi ve en hızlı hizmeti sunabilmeyi hedeflediklerini söyleyen Teksan Jeneratör Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Burak Başeğmezler şunları söyledi: “Gelişen teknoloji ve küreselleşme sonucu ürüne ulaşmanın kolaylaştığı günümüzde müşteriler bir ürünü alacağı zaman ürün kadar satış sonrası hizmetlere de dikkat ediyor. Ancak iyi bir satış sonrası ekibi ve hizmetine sahip firmalar fark yaratarak rakiplerinin arasından sıyrılıyor. Teksan olarak 10 Böl-

ge Müdürlüğümüz, 20’ye yakın bayimiz ve deneyimli ekibimizle yıllık 40 bin noktaya servis verebiliyoruz. Uzaktan izleme ve kontrol sistemlerimiz ile sadece Türkiye’de değil talep olması durumunda Mısır’dan Nepal’e yurtdışında da teknik servis hizmeti sağlıyoruz. Bu sistemimiz ile başta Kazakistan, Kenya, Danimarka, Tacikistan, Azerbaycan gibi birçok ülkeye hizmet veriyoruz.”

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

57


HABER

Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran:

“İngiltere’ye Makine İhracatımızı Artırmayı Hedefliyoruz!” Birmingham’da düzenlenen Uluslararası Endüstriyel Yan Sanayi ve Tedarik Fuarı (SUBCON) dolayısıyla bir açıklama yapan Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran, hedef ve öncelikli ülkeler arasında yer alan İngiltere’deki iş fırsatlarını en iyi değerlendiren sektörlerden biri olduklarını belirterek “İngiltere'ye makine ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi. 7 - 9 Haziran tarihleri arasında Birmingham'da düzenlenen ve her yıl dünya genelinde 350'ye yakın firmanın katıldığı SUBCON fuarı, bu yıl ilk kez Türkiye'nin Makinecileri'ni ağırladı. İngiltere’nin yanı sıra Tayvan, Çek Cumhuriyeti, Portekiz ve İtalya gibi makine sektörünün güçlü olduğu diğer ülkelerden de birçok firmanın katıldığı fuarda tedarik zinciri, taşeronluk ve mühendislik konularındaki yeni gelişmeler ele alındı. Bu yıl ilk kez katıldıkları SUBCON'da uluslararası tedarikçiler alanında sponsor olan Türkiye’nin Makinecileri, fuara katılan tüm ziyaretçilere fuar çantası dağıttı. Türkiye'nin makine ve aksamları ihracatı içinde ilk üç sırada yer alan İngiltere'ye yıllık 800 milyon dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Makine Tanıtım Grubu Başkanı Adnan Dalgakıran, "Yıllık 1 trilyon dolara yakın dış ticaret hacmiyle dünyanın yedinci büyük ekonomisine sahip olan İngiltere, önemli bir ihracat pazarı olmasına rağmen Türkiye'nin toplam ihracatı içinde hak

58

Temmuz - Ağustos 2016

ettiği konumda değil. Geçtiğimiz yıl 625 milyar dolar ithalat yapan İngiltere pazarından Türkiye olarak yaklaşık 11 milyar dolarlık bir pay alabildik. Makineciler olarak İngiltere'deki iş fırsatlarını en iyi değerlendiren sektörlerden biriyiz. Ekonomi Bakanlığı’nın ekonomik ve ticari ilişkilerin yoğunlaştırılması bağlamın-

da hedef ve öncelikli ülkeler arasında yer verdiği İngiltere'ye makine ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

59


HABER

Eaton’un Dev Teknoloji Tırı 2. Kez Türkiye’ye Geldi Güç yönetimi şirketi Eaton, EMEA’de 2016 yılında gerçekleştirmeyi planladığı Mobil Teknoloji Günleri turuna, Hannover Messe’den sonra Mayıs ayında Türkiye’de devam ediyor. Eaton, 17 Metrelik Dev Teknoloji tırını 2. kez Türkiye’de 5 farklı noktada konumlandırarak 11 teknoloji etkinliği düzenledi. Küresel Şirketin Ticari Projelere yönelik tüm yenilikçi elektrik çözümlerinin tanıtıldığı Eaton Mobil Teknoloji Günleri’nde, sergi alanı ve interaktif teknik seminerler birleştirilerek ziyaretçilere ulaştırıldı. Eaton’un konusunda uzman ekibinin de katıldığı etkinliklerde misafirler, uzmanlar ile karşılıklı görüşerek Eaton’un bu segmentteki çözümleri hakkında bilgi sahibi oldu ve mevcut işlerini danışma fırsatı yakalayabildiler. Eaton Elektrik Türkiye Ülke Müdürü İpek Demiray “Eaton Teknoloji Tırı etkinliği ilk kez 2015 yılında düzenlendi. Makina İmalatçıları ve Enerji Verimliliği teması üzerine hazırlandı. Bu yıl ise Türkiye’de 2 Teknoloji Tırı ağırlamayı planlıyoruz. İlk tır etkinliği Ticari ve Endüstriyel binalar için “Güvenlik” teması iken, ikinci Teknoloji Tırı Endüstriyel tesisler için “Enerji Verimliliği” teması üzerine olacak. Şu ana kadar İstanbul ve Ankara lokasyonları ziyaret edildi. 2016 yılı sonunda gerçekleştireceğimiz etkinlik kapsamında ise Endüstriyel ve Oil&Gas hedef kitlesi olan müşterilerimizi ziyaret etmeyi

60

Temmuz - Ağustos 2016

planlıyoruz. Hedefimiz daha çok şehire ve kişiye ulaşmak. Bu amaca ulaşabilmek içinse 2017 yılında İstanbul ve Ankara dışındaki şehirler için bir teknoloji turu hazırlamak istiyoruz. Konya, Kayseri, Antalya gibi Anadolu’nun çeşitli noktalara ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. İpek Demiray ayrıca sözlerine şöyle devam etti “Eaton tüm sektörlerde pek çok alanda yer alıyor. Örneğin havacılık sektöründe, dünyanın en geniş yolcu uçağı olan Airbus A380 modelinin ağırlığını azaltmak gibi bir sorun ile karşılaştığında, uçak hidrolik güç üretiminde dünya lideri Eaton Havacılık grubu ile çalışarak motorunun hidrolik verimini artırarak ağırlığının azaltmasına, toplamda ise uçağın 1 ton hafiflemesine olanak sağlıyor. Audi ve Mercedes yine Eaton ile çalışarak ticari araçlarının motor verimlerini artırıyorlar. Teknoloji tırımızın güvenlik temasına dönersek, Acil Aydınlatma’da Avrupa lideri olarak Frankfurt Havalimanı’na 55.000 adet acil aydınlatma armatürünü

merkezi batarya sistemi ile entegre bir şekilde biz temin ettik”. Teknoloji tırında sergilenen ve Hannover Messe’de ilk defa sunumu yapılan Eaton’un son ilgi noktası enerjinin depolanma ünitesidir. Nissan ile ortak çalışarak, özellikle konutlar için “en karşılanabilir” enerji depolama ünitelerini geliştirmeye başladı. Eylül 2016’dan itibaren Avrupa’da satılmaya başlanması planlanan ‘xStorage’ ünitesinin akıllı telefonlardan da kontrol edilebilmesi planlanıyor. Burada amaç solar panelden gelen enerjinin seviyesine göre solar panel, şebeke ve solar enerji ile depolanmış batarya üzerinden yükün optimum bir şekilde beslenmesi ve şebekeden çekilen enerjinin minimum seviyede tutulmasıdır. Bu ürünün çıkış noktası elektrikli araçlarda kullanılan bataryalardır.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

61


HABER

Yapay Zeka Stratejiniz Yoksa Bir Daha Düşünün! Dijital 2.0 Konferansı, düşünce kuruluşu GelecekHane’nin liderliğinde çok sayıda katılımcı ile Sabancı Center’da gerçekleştirildi. Alanında uzman konuşmacıların katıldığı konferansta iş dünyasında yapay zeka kullanımı, sanayinin dijitalleşmesi, büyük veri uygulamaları ve veri görselleştirme üzerine dikkat çekici konuşma ve sunumlar yapıldı. İş dünyasının dijitalleşmesi sürecinde, gelecekte kullanılması beklenen teknolojiler üzerinde duruldu. GelecekHane Kurucusu ve CEO’su Halil Aksu, gelecekte güçlü ve başarılı olmak isteyen şirket, kurum ve ülkelerin mutlaka bir yapay zekâ stratejisi olması gerektiğine dikkat çekti. İş dünyasında dijital dönüşümü inceleyen Dijital 2.0 Konferansı, çok sayıda takipçinin katılımıyla Sabancı Center’da gerçekleştirildi. Düşünce kuruluşu GelecekHane’nin düzenlediği konferansta yapay zeka, derin öğrenme, görüntü işleme, veri yönetimi ve görselleştirmesi gibi konular masaya yatırıldı. GelecekHane’nin Kurucusu ve CEO’su Halil Aksu’nun açılış konuşmasıyla başlayan konferansta yapay zekânın iş hayatını nasıl dönüştüreceği ve konudaki trendler üzerinde duruldu. GE Digital Genel Müdürü Uygar Doyuran endüstrinin dijitalleşmesinden ve yüzyılı aşkın bir süredir enerji, ulaşım, havacılık, sağlık, petrol ve gaz iş kollarında faaliyet gösteren GE'nin endüstriyel interneti kullanarak sağladığı yeni faydalardan bah-

62

Temmuz - Ağustos 2016

setti. Dijital endüstrinin tam güç ilerlediğini belirten Doyuran şu şekilde devam etti: "Endüstriyel internet bir tercih değil, hayatta kalmak için bir zorunluluk haline geldi." Endüstriyel internetin kullanım alanlarından örnekler sunan Doyuran bu sayede önemli derecede tasarruf sağlayabildiklerini, sistemlerinin çok daha verimli bir hale getirebildiklerini belirtti. Kurumsal iş yazılımları konusunda lider şirketlerden SAP Türkiye'yi temsilen sunum yapan Uğur Candan ise hisseden, öğrenen ve aksiyon alan sistemler geliştirdiklerini ama bu akıllı sistemlerde kilit rolü oynayanın sayılar değil insanlar olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "Karakter analizi büyük verinin çok önemli bir parçası". Türkiye'nin en büyük kurumsal yazılım şirketlerinden biri olan Etiya şirket yöneticisi Ali Durmuş yapay zekâ çalışmalarının belli alanlarda insandan daha akıllı sistem arayışıyla ortaya çıktığını belirtti. Çemberin daraldığı-

nı vurgulayan Durmuş örnekler sunarak gelecek öngörülerini anlattı. Veri yönetimi ve büyük veri analitiği konusunda faaliyet gösteren Teradata şirketi temsilcisi Can Yurtseven gerçek zamanlı analitik uygulamalara dikkat çekti. Günümüzde geliştirilen birçok projenin gerçek zamanlı analitik teknolojileri üzerine kurulduğunu belirtti. HPE Software yöneticisi İsmail Cingil, dijital gezegenin logaritmik bir büyüme içerisinde olduğuna değinerek şöyle devam etti: "Yeni iş modellerinin yakıtı veri olacaktır." Qlikview Türkiye temsilcisi Emre Çabuk ise iş raporlama sistemlerinin tarihinden bahsetti ve günümüzdeki uygulamalar sayesinde son kullanıcının veriyi analiz ederek çözümlere kolayca ulaşabildiğini dile getirdi. Konferansın ikinci bölümünde yapay zekâ, insan-bilgisayar etkileşimi, veri görselleştirme, görüntü işleme gibi konularda Türkiye'den girişimlere yer verildi. Verite Analytics kurucusu Özgür Özlük herkesin www.hidrolikpnomatik.com


HABER şehirde yaşamak istemesinin sorun teşkil ettiğini, bu nedenle akıllı şehirlerin çok önemli olduğuna değindi ve akıllı şehir uygulamalarından örnekler vererek sokakların akıllanınca hayatımızın kolaylaşacağını ve önemli tasarruflar sağlayacağımızı belirtti. Cogito Labs kurucusu Samet Kütük insan-bilgisayar etkileşimi ile ilgili heyecan verici gelişmeler olduğunu vurguladı. Örnek olarak tıbbi uygulamaları gösteren Kütük bu teknolojilerin kompaktlaşarak evde kullanımının mümkün olabileceğini dile getirdi. Beyinle ilgili hastalıkların tedavisini evde yapabilecek uygulamalar üzerinde çalıştıklarını belirtti. Yapay zekâ çalışmaları yapan Miletos şirketi kurucusu Berkin Malkoç yapay zekâ yazılımlarının kendi kendine öğrenmeyi sağlayarak derin öğrenme kavramını ortaya çıkardığını belirtti ve yapay zekânın vaatlerini gerçekleştirmesinde derin öğrenmenin önemine vurgu yaptı. Ankara'dan bir girişim olan OpenZeka şir-

www.hidrolikpnomatik.com

keti kurucusu Ferhat Kurt yapay zekâ uygulamalarındaki başarının artışının derin öğrenme algoritmalarının gelişmesine dayandığını belirterek yapısal olmayan veri analizinde derin öğrenme algoritmaları kullandıklarını belirtti. Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri Selçuk Artut (Filika Tasarım), Prof. Dr. Aytül Erçil (Vispera) ve Dr. Selim Balcısoy (VisioThink) yaptıkları sunumlarda iş girişimlerinde insan-bilgisayar etkileşimini nasıl kullandıklarını anlattı. Konuşmacılar veri görselleştirme, görüntü işleme ve coğrafi iş zekâsı konularına değindi.

Konferansın kapanış konuşmasını yapan Halil Aksu, Türkiye'deki şirketlerde yapay zekâya odaklanan bir bölümle karşılaşmadığını belirtti ve şöyle devam etti: "Yapılan çalışmalar gösteriyor ki yakın gelecekte yapay zekâ algoritmaları tüm sektörleri etkileyecek. Bu nedenle şirketlerin, kurumların ve ülkelerin yapay zekâ stratejilerini oluşturması gerekmektedir."

Temmuz - Ağustos 2016

63


HABER

Genç Mühendisler Sanayinin Devlerine Çözüm Üretiyor Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümünde düzenlene proje yarışmasında son sınıf öğrencileri sanayinin devlerinin gerçek sorunlarına ürettikleri çözümlerle kıyasıya yarıştı... Bu yıl 27 projenin yarıştığı çalışmada birinciliği, gıda endüstrisinde sıcak satış sisteminde maliyetleri düşürerek performansı arttıran çalışmalarıyla, Zeynep Yaprak Beşik, Başak Erman, Deniz Berfin Karakoç, Yekta Jehat Mızraklı, Umut Müdüroğlu, Egehan Yanık’tan oluşan ekip kazandı. Konuyu değerlendiren Endüstri Mühendisliği Bölümü, Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selim Aktürk; Bu çalış-

manın 22 yıl önce Türkiye’de Üniversite - Sanayi İşbirliğinin ilk örneği olarak; bir dersin sanayide uygulamalı çalışmaya dönüştürülmesi ile başladığını, son yıllarda da bir yarışma şekline dönüştüğünü belirtti. Aktürk; “Havayolu şirketleri, dayanıklı tüketim malzemeleri, iletişim teknolojileri, savunma sanayi, gıda, uzay sanayi, otomotiv, mobilya sektörü, tekstil sektörü gibi hemen her sektörden büyük firmaların yer aldığını bu çalışmada, Bir yıl boyunca son sınıf öğrencilerimiz, ekipler halinde, hocalarının rehberliğinde, firmalarının gerçek sorunlarına çözümler üretiyorlar.” dedi.

64

Temmuz - Ağustos 2016

Firmalar tarafından yoğun ilgi gören bu çalışmada,bugüne kadar bugüne kadar 86 endüstriyel firmayla 400'e yakın projenin gerçekleştirildiğini, öğrencilerin ortaya çıkardığı verim artışı nedeniyle önerilerinin çoğunlukla hemen uygulamaya konulduğunu, hatta uygulamayı bizzat gerçekleştirmeleri üzere iş teklifi aldıklarını anlatan Aktürk, şimdi birinci olan ekibin; endüstri mühendislerinin en prestijli birliği olan ABD merkezli INFORMS'daki yarışmaya davet edildiklerini ve ön elemelere katılmak üzere bu ülkeye gideceklerini söyledi . Geçen sene ve önceki senelerde INFORMS’a katılan ekiplerin, dünyanın çok farklı ülkelerinden yarışan proje grupları arasında başarılı sonuçlar elde ettiklerini hatta bir birincilik ödülü kazandıklarını, bu seneki ekibin de başarılı sonuç alacağından umutlu olduklarını belirtti.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

65


HABER

Çelik Sektöründe Gelecek İçin Ar-Ge, İnovasyon, Katma Değerli Ürün ve İşbirliği Şart Türk çelik sektörü, küresel çelik piyasalarında rekorlar kırdığı 2012 yılından sonra dünyada yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle üretim ve ihracatında gerilemeler yaşıyor. Bu gidişata dur demek isteyen Çelik İhracatçıları Birliği, tüm paydaşları ile beraber sektörü tekrar canlandırmak üzere harekete geçti. Çelik Sektörü SWOT Analizi ve Strateji Çalıştayı’nda buluşan sektör temsilcileri, Türk çelik sektörünün analizini yaptı ve gelecek stratejilerini belirledi. Çalıştayda, üretim ve ihracatta düşüşe neden olan zayıf yönleri güçlendirmek, tehditleri ortadan kaldırmak ve fırsatları değerlendirmek üzere stratejiler ortaya konulurken; Ar-Ge, inovasyon, katma değerli ürün üretimi, işbirliği ve konsolidasyon gerekliliği ön plana çıktı. Çalıştayda belirlenen stratejiler doğrultusunda sektörün gelişimine yön verecek bir yol haritasının çizilmesi için ilk adım da atılmış oldu. 2012 yılından bu yana yurtiçi ve yurtdışından kaynaklanan birçok sorun nedeniyle zorlu günler geçiren Türk çelik sektörü, ithal ikamesi yaratacak üretim ve ihracat artışına ulaşmak amacıyla çalışmalarına hız verdi. Bu amaçla Çelik İhracatçıları Birliği sektörün önde gelen temsilcilerini Çelik Sektörü SWOT Analizi ve Strateji Çalıştayı’nda bir araya getirdi. Çalıştayda, Türk çelik sektörünün mevcut durumu ortaya konularak, güçlü ve zayıf yönleri ile birlikte sektörün önündeki fırsat ve tehditler tespit edildi. Sektörün uzun ve yassı

66

Temmuz - Ağustos 2016

ürün gruplarında detaylı analizi yapılırken; çalıştayda ilgili taraflar görüş alışverişinde bulundu. İlk adımda uzun ve yassı alt grubu SWOT analizlerini başarıyla tamamlayan katılımcılar, ardından alt grup analizlerini ortak paydada birleştirdiler. Son adım olarak TOWS Analizi ile stratejiler ortaya koydular. Bu stratejiler doğrultusunda sektörün geleceğine yön verecek eylem planlarının da en kısa zamanda belirlenmesi kararlaştırıldı. İki günlük çalıştayda sektörün güçlü yönleri; coğrafi konumu ve limanlara yakınlığı, güçlü yurtiçi çelik talebi, organizasyon gücü ve Türk çeliğinin bilinirliği sayesinde dış pazar genişliği ve çeşitliliği olarak belirlendi. Kamu-sektör, sektör içi ve ortak satın almalardaki işbirliği eksikliği, katma değeri yüksek ürün üreten tesislerin küçüklüğü ve/veya rekabetçi olmamasının yanı sıra sektördeki Ar-Ge,

inovasyon ve katma değerli ürün eksikliği ise güçlendirilmesi gereken zayıf yönler olarak ortaya çıktı. Nitelikli ürün gamıyla tüm dünya ülkelerini cezbeden ve yaklaşık 200 ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk çelik sektörü; çelik kullanan sektörlerdeki büyümeyi, MENA ile Sahra Altı Afrika bölgesindeki talep artışını ve sıvı metal şarjıyla üretim yöntemine dönüşümü öncelikli fırsatlar olarak tespit etti. Sektörün üretim ve ihracatını tehdit eden unsurlar ise küresel piyasalarda dampingli/teşvikli ihracat, sektörün pazarları olan ülkelerin kendi sanayilerini kurarak ithal ikamesi yaratmaları ve İran tehlikesi, çeliğe alternatif olabilecek malzemelerin geliştirilmesi ve serbest ticarete aykırı korumacılık eğilimleri olarak belirlendi. Söz konusu çalıştayda SWOT analizinin ardından TOWS analizi yönte-

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

67


HABER miyle stratejiler belirlendi. Analiz doğrultusunda Türk çelik sektörünün bilinirliğinden de faydalanarak MENA ve Sahra Altı Afrika bölgesinde artan talebin değerlendirilmesi, talepteki artışa uygun Ar-Ge ve inovasyonun yapılması, sıvı metal şarjı ile üretim yöntemine dönüşümü sağlayacak Ar-Ge çalışmalarının gerçekleştirilmesi, hedef pazarlardaki nihai kullanıcılarla işbirliğinin artırılması ve ortak hammadde alımı organizasyonu gibi stratejiler belirlendi. Ayrıca organizasyon gücünü kullanarak katma değerli yeni ürünler geliştirilmesinin ve mevcut ürünlere değer katabilecek kaynakların yaratılmasının yanı sıra sektör-kamusektör içi işbirliği sayesinde agresif, dampingli ve teşvikli ihracata karşı önlemler geliştirilmesi, şirket evlilikleri ve/veya konsolidasyon, çeliğe alternatif olabilecek malzemelere karşı Ar-Ge ve inovasyon yapılması ve atıl kapasiteyi kullanmaya yönelik teknolojik dönüşüm için ortak girişim kurulması da stratejiler arasında yer aldı. Sapanca Richmond Nua Wellnes Spa Otel’de gerçekleştirilen ve Çelik İhracatçıları Birliği’nin ev sahipliğini yaptığı Çelik Sektörü SWOT Analizi ve Strateji Çalıştayı’na, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği Başkanı, Çelik İhracatçıları Birliği yönetim ve denetim kurulu üyeleri, İMMİB Genel Sekreteri ve Genel Sekreter Yardımcısı, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Danışmanı, TÇÜD, ÇEBİD, YİSAD ve BESİAD gibi sektörün önemli sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve sektörün önde gelen temsilcileri katıldı. Çalıştayı değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Türkiye ekonomisinin itici güçleri arasında yer alan Türk çelik sektörü; özellikle son 10 yılda çok önemli yol kat etti. Üre-

68

Temmuz - Ağustos 2016

tim ve ihracatta tarihi rekorlar kırdığımız 2012 yılında üretimde dünya 8.’si, ihracatta dünya 7.’si olma başarısını gösterdik. İnşaat çeliği ihracatında da dünya lideriydik. 2012 yılından sonra dünyada yaşanan bazı olumsuz gelişmeler Türk çelik sektörü üzerindeki baskısını fazlasıyla hissettirdi ve 2015 yılı da bizim en zorlu yıllarımızdan biri oldu. Yurtdışında yaşadığımız bu sorunlara yurtiçindeki olumsuz şartlar da eklenince ihracat ve üretimimiz beklentimizin çok altında kaldı. Bu durumun sonucu olarak 2015 yılında üretimde dünya sıralamasında 9.’luğa; ihracatta 10.’luğa; inşaat çeliği ihracatında da dünya 2.’liğine geriledik” dedi. Demir tavında dövülür atasözünden yola çıktıklarını anlatan Ekinci, “Tavında dövülmez ise o çelik olmayacağı gibi zamanında atmamız gereken adımları atmazsak ilerde dünya ölçeğinde bir çelik sektörümüz de kalmayabilir. Çelik İhracatçıları Birliği olarak Türk çelik sektörünün başarılarını daha ileriye taşımak, küresel çelik sektörünün içinde bulunduğu ve uzun yıllar devam edeceğini öngördüğümüz olumsuz konjonktürden çıkmasını sağlamanın yanı sıra bu dönemi en az zararla atlatabil-

mesi ve kayıpların telafisi için yoğun bir şekilde çalışıyoruz” diyerek açıklamalarına devam etti. Çelik Sektörü SWOT Analizi ve Strateji Çalıştayı’nın sektörün geleceğine ışık tutan sonuçlara ulaştığını açıklayan ÇİB Başkanı Namık Ekinci sözlerini şu şekilde tamamladı: “Türk çelik sektörünün mevcut durumunu ortaya koyarak, güçlü ve zayıf yönleri ile birlikte sektörümüzün önündeki fırsat ve tehditleri tespit ettik. Böylelikle sektörümüzün SWOT analizini yaptık. Sektörümüzün gerek üretim gerekse ihracatının sekteye uğramasına sebep olan zayıf yönlerini nasıl düzeltebileceğimizi, güçlü yönlerimiz ile birlikte fırsatları nasıl daha iyi değerlendirebileceğimizi, tehditlere karşı alınabilecek aksiyonları ve bu doğrultusunda çıkan sonuçlardan stratejiler belirledik. Elde ettiğimiz tüm bu verileri sektör temsilcilerimize sunacağız ve bir sonraki adım olan sektörümüzün stratejik yol haritasını çizeceğiz. Böylece sektörümüzün geleceği için daha sağlam adımlar atacak ve Türk çelik sektörünü tüm paydaşları ile beraber tekrar ayağa kaldıracağız.”

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

69


HABER

TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadoğlu: “Teşvik Sisteminde Değişikliğe Gidilemesi Olumlu Bir Adımdır” Yatırım teşviklerinin illerin gelişmişlik düzeyine göre tespit edilmesini, 2011 yılında yayımlanan “Yeni Dönem, Yeni Hedefler” raporunda önerdiklerini belirten TÜRKONFED Başkanı Kadooğlu, teşvik paketinde yer alan Eximbank kredilerinin kullanımının kolaylaştırılmasının da KOBİ’lerin finansmana erişimini artıracağını vurguladı. Bölgelerarası gelişmişlik farklarını azaltmak, yerelden bölgesele ve ulusal düzeyde sürdürülebilir bir kalkınma hamlesi başlatmak, istihdamı teşvik etmek için uzun süredir çalışmalar yapan TÜRKONFED, 2011 yılında uygulamaya başlanan bölgesel teşvik sisteminin sıkıntılarını, yine aynı yıl “Yeni Dönem, Yeni Hedefler” raporunda ayrıntılarıyla aktarmıştı. Raporda, “Yatırım teşviklerinin illerin gelişmişlik düzeyine göre tespit edilmesi” gerektiğini vurgulayan TÜRKONFED, yatırım teşviklerinde sektörler NUTS 2 bölgelerine göre tespit edilirken, vergi ve benzeri destek avantajlarının da aynı bölge içindeki illerin gelişmişlik düzeyine göre belirlenmesinin önemine değinmişti. “Binali Yıldırım’ın Başbakanlığında kurulan 65. Hükümet’in teşvik sisteminde yeni bir değişikliğe gitmesi, illere ve sektörlere özel teşvik uygulanmasının hazırlıklarına başlaması konfederasyon olarak 2011 yılında dile getirdiğimiz önerilerin doğruluğunu göstermektedir” diyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, aradan geçen beş

70

Temmuz - Ağustos 2016

deki illerin gelişmişlik durumuna göre belirlenmelidir.”

yılda önerilerin dikkate alınmasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Kadooğlu, teşvik sisteminde yapılacak değişikliğin, özellikle az gelişmiş bölgeler ve iller için orta gelir tuzağından çıkışta ivme yaratacağını düşündüğünü ifade etti. TÜRKONFED, “Yeni Dönem, Yeni Hedefler” raporunda şu öneriyi getirmişti: “5084 sayılı kanunla düzenlenen bölgesel teşvikler NUTS 2 bölgesel sınıflandırılmasına göre yapılmıştır. Bu sektörlerin belirlenmesi için faydalı olmakla beraber, bölge içindeki illerin kalkınmışlık durumları farklı olduğu için bazı illerin komşusunu teşvikten mahrum etmesi ya da tam tersi bazı iller sayesinde komşu zengin illerin teşvik alması sonucunu çıkartmıştır. Bu nedenle bölgesel teşviklerde yeni bir düzenlemeye gidilerek, desteklenecek sektörler NUTS 2 bölgesel sınıflandırmasına göre belirlenirken, destek oranları bölge için-

2011 yılında uygulamaya başlanan teşvik sisteminde ileri teknolojili ürünlerin üretimine daha yüksek teşvik verilmesi uygulamasının arzu edilen düzeyde yatırım artışı sağlayamamasını da 2012 yılında yayımlanan “Orta Gelir Tuzağı’ndan Çıkış: Hangi Türkiye-1” raporunda detaylandırdıklarını hatırlatan Kadooğlu, bu konuda “Makro Politika Önerileri”ni ayrıntılarıyla anlattıklarını söyledi. TÜRKONFED, “Bölgesel kalkınmaya yönelik politikalarda yatırım teşviklerinin illerin gelişmişlik düzeyine göre tespit edilmesi” konusunda şu önerileri getirmişti: • Orta gelir tuzağı riski olmayan bölgelerde, teknoloji yoğun alanlara odaklanılması, arz yanlı teşvik politikalarının tercih edilmesi, • Orta gelir tuzağı riski olan bölgelerin, yüksek gelirli bölgelerle olan ulaşım altyapılarının geliştirilmesi ve orta-düşük, orta-ileri teknolojili üretimin desteklenmesi, • Diğer bölgelerde ise tarımda ölçek sorununun çözülmesi yönünde tedbirlerin alınması ve geçimlik ekonomiden endüstriyel üretime geçişin sağlanarak, bu bölgeler tarafından üretilen ürünlere yönelik talep yönlü teşviklerin verilmesi… “KOBİ MERKEZLİ POLİTİKALARA AĞIRLIK VERİLMELİDİR” Ekonominin yüzde 97’sini oluşturan KOBİ’lere dönük yatırım teşviklerin-

www.hidrolikpnomatik.com


HABER de uygulanacak yeni kredi desteğinin de bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Kadooğlu, KOBİ merkezli politikalara ağırlık verilmesinin önemine değindi. Kadooğlu, “Özellikle terörden etkilenen Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde hem bölge ekonomisine can suyu olması hem de terörden oluşan yaraların sarılmasını da sağlayacak destek ve teşvik uygulamalarını destekliyoruz. TÜRKONFED olarak en önemli misyonlarımızdan biri olan KOBİ’lerimizin sürdürülebilir kalkınmamıza verdiği katkının artması, katma değeri yüksek teknolojili üretime ve yüksek teknoloji ürünlerine yönelmesinin yeni kredi imkânları ile desteklenmesi, kredi kullanımının kolaylaştırılması önem verdiğimiz konuların başında gelmektedir” dedi. 2011 yılında yayımladıkları “Yeni Dönem, Yeni Hedefler” raporunu hatırlatan Kadooğlu, teşvik paketinde yer alan Eximbank kredilerinin kullanımının kolaylaştırılması noktasında da TÜRKONFED’in politika önerisini paylaştığını vurguladı. Sürdürülebilir kalkınma ve bölgesel gelir farklarının azaltılması için KOBİ’lerin finansmana erişiminin sağlanmasının önemli olduğunu aktaran Kadooğlu, Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan ve ihracatçıların yıllardır yaşadığı, Eximbank tarafından istenen teminat mektubu sorununun çözülmesi yolunda adım atılmasını önemsediklerini belirtti. Kadooğlu şöyle devam etti: “TÜRKONFED olarak raporumuzda Türk Eximbank’ın kaynaklarının artırılarak, yeni program uygulamalarıyla ve başta KOBİ’ler olmak üzere reel sektörün ihracat yapma kapasitesinin desteklenmesi gerektiğini söylemiştik. Makina sanayi gibi yatırım malı üreten sektörlerin ihracatında, karşı firmanın gerekli garantiyi vermesi şartıyla uzun vadeli yatırım kredisi imkânlarının kullandırılmasını önermiştik. Böylece AB üyesi ülkelerdeki makine üreticileriyle rekabet edilebilirlik sağlanabilir demiştik.” TÜRKONFED olarak süreci yakından takip ettiklerini belirten Başkan Kadooğlu, iş dünyası olarak bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması noktasında ivme yaratacak teşvik sisteminin uygulanması noktasında her türlü desteği de vereceklerini ifade etti.

www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

71


HABER

String Ventures’ten ENTURES’TEN Teknoloji Girişimlerine 50 Milyon Dolarlık Yatırım Startup’ları Silikon Vadisi’ne taşımak ve global bir şirket olmasına öncülük etmek için yatırım ve mentorluk yapan String Ventures, şimdi de sektördeki en büyük “bağımsız ve kısıtlamasız” fon olmak için kolları sıvadı. Erken aşama teknoloji yatırım fonu, Temmuz 2016’daki ilk fon kapanışında 15 milyon dolar ile ve Mart 2017’deki son kapanışta ise 50 milyon dolarlık bir fonla teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı hedefliyor. Türkiye ve bölgede global oyuncu olabilecek startup’ları Silikon Vadisi’ne taşımak ve dünya çapında teknoloji şirketleri haline getirmek için düğmeye basan String Ventures, 2017 yılında 50 milyon dolarlık bir fona dönüşmeyi hedefliyor. Teknoloji dünyasının yakından tanıdığı iki isim olan Emrah Yalaz ve Can Saraçoğlu tarafından 2015 yılında, 2.5 milyon dolarlık bir fon olarak kurulan şirket, kuruluşundan bu yana geçen süreçte 9 yatırım yaptı ve yatırım portföyü iki kattan fazla değer kazandı. String Ventures şimdi de Haziran 2016’daki ilk fon kapanışında 15 milyon dolara ve Mart 2017’deki son kapanışta da 50 milyon dolarlık bir fona dönüşmeyi planlıyor. En büyük bağımsız fon Yatırım yaptığı startup’lara özellikle

72

Temmuz - Ağustos 2016

ürünleştirme, büyüme ve strateji üzerine mentorluk yapan String Ventures, Silikon Vadisi’nin önde gelen yatırımcıları ile ortak yatırım (co-investment) yapıyor ve hızla büyüyüp değerlenen portföy şirketlerini de çok büyük ve güçlü Vadi fonlarının önüne çıkartıyor. Erken aşama fonların sayısının önümüzdeki yıllarda önemli oranda artacağını belirten ancak erken aşama yatırım fon büyüklüklerinin çoğunun 20 milyon dolar civarında olduğuna dikkat çeken String Ventures Kurucu Ortağı Emrah Yalaz, “String Ventures’in 50 milyon dolarlık fonu ise erken aşamadaki en büyük fonlardan biri olacak. Hazine desteği sayesinde, bugün bir yatırım şirketi belli bir

miktar serbest (private) yatırımcı bulduktan sonra, bulduğu toplam tutar kadar daha devlet destekli fonlardan yararlanabiliyor. Fakat bu fonlar büyük sınırlamalarla birlikte geliyor. Biz yazılım ve teknoloji konusunda yeteneğin dünyanın her yerinden geldiğini bildiğimiz için tamamen serbest (private) parayı hedefliyoruz. Bu nedenle, String Ventures sektördeki en büyük ‘bağımsız ve kısıtlamasız’ fon olacak. Bu sayede Silikon Vadisi ve Berlin gibi gelişmiş pazarlarda da yatırım yapabilmeyi hedefliyoruz” dedi. Bir startup’ta ne aranıyor? String Ventures, kısa vadede çok süratli büyüyebilecek statup’lara ya-

www.hidrolikpnomatik.com


HABER tırım yapıyor. Önce takıma bakılıyor, dünya çapında teknolojik ürün geliştirme yetisine sahip bir kurucu ortak ve onu tamamlayan bir pazarlamacı (Hustler) ya da tasarımcı var mı? String Ventures için ideal takımlar 23 kişiden oluşuyor. Tek kuruculara yatırım yapmayan fon, kurucu ortakların iş süreçlerinde birbirlerini tamamlamaları ve uzunca bir süredir birbirlerini tanıyor olmalarına önem veriyor. Pazar tarafında ise büyüyen veya değişen, ideal olarak teknolojik değişimden henüz etkilenmemiş olan girişimler tercih ediliyor. 2015 yılında 2.5 milyon dolarlık bir fon olarak kurulduklarını ve kuruluşundan bu yana geçen süreçte İsrail ekosistemine satışı gerçekleştirilen ilk Türk teknoloji girişimi olan FlightRecorder’ın da aralarında bulunduğu 9 şirkete yatırım gerçekleştirdiklerini hatırlatan String Ventures Kurucu Ortağı Can Saraçoğlu, “Toplam 9 yatırım yaptık ve bir yaşından büyük portföyümüz 2.4 kat değer kazandı. String Ventures’in amacı Türkiye ve bölgede global oyuncu olabilecek startup’lara yatırım yapıp onları Silikon Vadisi’ne taşımak ve dünya çapında teknoloji şirketleri haline gelmelerine destek olmak. String Ventures’in yatırım yaptığı 7 girişim halihazırda Silikon Vadisi’nde faaliyet gösteriyor” diye belirtti. String Ventures Hakkında String Ventures 2015 yılındaki kurulan bir Teknoloji Yatırım (Venture Capital) şirketi. Şirketin amacı Türkiye, Silikon Vadisi ve Doğu Avrupa startuplarına yatırım yapmak. String Ventures bölgedeki startup’lara Silikon Vadisinde büyüme, Silikon Vadisi startup’larına ise Türkiye ve bölgesel pazara girme konusunda destek oluyor. String Ventures kuruluştan bu yana geçen süreçte 5 Türk ve 4 Silikon Vadisi şirketine toplam 9 yatırım yaptı ve senede 12 yatırım yapma hedefiyle ilerliyor. Şirket kurucuları Emrah Yalaz ve Can Saraçoğlu, Amerika ve Türkiye’deki teknoloji şirketlerinde ve Silikon Vadisi startuplarıyla 15 seneyi aşkın çalışmış, şirketleri büyütmüş ve çıkış yapmış deneyimli isimler. String Ventures yatırım yaptığı startup’lara ilk olarak ürün tasarım, kurulum, büyüme ve strateji üzerine yoğun mentorlük veriyor, Silikon Vadisi’nde önde gelen yatırımcı ve önde gelen hızlandırma programlarına başvuru süreçlerinde de yardımcı oluyor.

www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

73


HABER

Arçelik, Tedarikçileriyle Bir Araya Geldi Arçelik A.Ş. dünyanın dört bir yanından gelen tedarikçilerini, Global Satınalma Zirvesi’nde bir araya getirdi. Global ölçekte ilk kez düzenlenen ve “Değişimi yönet, geleceği düşün, işbirliği geliştir, büyüme odaklı ol” ana temalarını içeren etkinliğe yaklaşık bin kişi katıldı. Arçelik A.Ş.’nin geçtiğimiz günlerde İstanbul Wow Hotel’de düzenlediği Global Satınalma Zirvesi’ne dünyanın dört bir yanından gelen yaklaşık bin tedarikçi katıldı. Arçelik A.Ş. ile ilgili bilgilerin verildiği, stratejilerinin paylaşıldığı konuşmaların ardından, tasarım ve inovasyon alanlarındaki son trendler değerlendirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Ebiçlioğlu, küresel ekonomi, beyaz eşya sektörü

Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Hakan Bulgurlu

ve Koç Holding’e ilişkin genel bilgile-

lel; adetsel olarak yüzde 3, değersel

sözlerini şöyle sürdürdü: “Ana sana-

ri aktardı.

olarak yüzde 2,8 büyüdü. “

yi ve yan sanayi işbirlikleri ile birlik-

Fatih Kemal Ebiçlioğlu: “Beyaz eş-

Türkiye, beyaz eşya sektöründe

yada sektör 2016 yılında büyüme-

Avrupa’nın üretim üssü

ye devam edecek”

Ebiçlioğlu, Türkiye beyaz eşya sek-

te Türkiye, beyaz eşya konusunda teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna geldi. Beyaz eşya yan sanayi, 460 milyon Dolar’ı doğrudan, 1,5

Dünya beyaz eşya pazarının büyük-

törünün Avrupa’nın üretim üssü ol-

lüğünün 180 milyar dolara ulaştığını

ma konumunu yakaladığını ifade et-

söyleyen Fatih Kemal Ebiçlioğlu

ti ve sözlerine şöyle devam etti; Be-

2016 yılında beyaz eşya sektörü için

yaz eşya sektörü doğrudan 40.000,

büyümenin devam edeceğini ifade

yan sanayi ve tedarikçileri ile birlik-

etti ve sözlerine şöyle devam etti:

te yaklaşık 100.000 kişiye istihdam

“Türkiye’de beyaz eşya pazarının

sağlıyor. Türkiye’de beyaz eşya üre-

yüzde 3 ila 5, uluslararası pazarların

timi 2010-2015 döneminde yıllık or-

ise yüzde 2 büyüme kaydedeceğini

talama yüzde 6 büyüyerek 25 mil-

Arçelik A.Ş. Genel Müdürü Hakan

tahmin ediyoruz. Sektör son 10 yıl-

yon adede ulaştı. Sektörün toplam

Bulgurlu, toplantıda yıkıcı inovasyon

da, global GSYİH büyümesine para-

cirosu 30 milyar TL’yi aştı” dedi ve

ile ilgili çarpıcı örnekler verdi. Gele-

74

Temmuz - Ağustos 2016

milyar Dolar’ı ana sanayiler üzerinden dolaylı olmak üzere; toplam 2 milyar dolar ihracat yapma kapasitesine ulaştı.” Hakan Bulgurlu: “Arçelik bugün teknolojisiyle, ürettiği ürünlerle, dünyanın sayılı oyuncularından biri”

www.hidrolikpnomatik.com


HABER ceğin resmini iyi okuyan şirketlerin

İnovasyon, işbirliği ile sonuç vere-

stratejilerini katılımcılara aktararak,

hala ayakta olduğunu söyleyen Bul-

cek bir süreç

tedarikçilerden beklentilerini iletti.

gurlu, “Teknoloji baş döndüren bir hızla ilerliyor ve sektörden bağımsız her iş kolunu etkiliyor. Önümüzdeki 50 yıl içindeki değişim, son 400 yılda yaşadığımızdan fazla olacak. Dünyanın en önemli buluşları henüz ortaya çıkmadı. Kimse geç kalmış değil. İçinde bulunduğumuz bu tablo, yeni normalin yıkıcı inovasyon olduğunu açıkça ortaya koyuyor” dedi.

İnovasyonun sadece son üreticinin meselesi olmadığını vurgulayan Bulgurlu, konuşmasının sonunda tedarikçilere verdiği mesajda: “Her birinizden Ar-Ge ve İnovasyon alanında öncü çalışmalar bekliyoruz. Rekabet avantajı sağlayabilmek ve yeni fırsatlar yaratabilmek için sizler en büyük kaynağımızsınız. Başarı yolculuğumuzda, siz değerli tedarikçilerimi-

Sözlerine hızlı değişen dünyada müşteri talepleri de aynı hızda değişiyor diye başlayan Emin Bulak, konuşmasında Arçelik’in müşteri taleplerine çözüm getirmek üzere yaptığı çalışmalardan ve ürünlerden bahsetti. Elde edilen başarılarda ArGe, teknoloji ve inovasyon yetkinliğimiz gibi yenilikçi yaklaşımların önemli bir rolü olduğunu ve tedarikçilerin inovasyona katılımıyla daha

Hakan Bulgurlu, sözlerine şöyle de-

zi yanımızda daha çok görmek, uz-

vam etti: “Paylaşım Ekonomisi, özel-

manlığınızdan ve tecrübelerinizden

likle üretime dayalı endüstriler için

daha fazla faydalanmak istiyoruz.

bir risk. Yeni nesiller; bir ürün veya

Sizlerden tasarım ve inovasyon ko-

Tüm iş ortaklarını Arçelik A.Ş.’nin

hizmete sahip olmaktansa, onu sade-

nularına daha etkin katılmanızı bek-

bir parçası olarak gördüğüne dikkat

ce ihtiyacı olduğu zaman kullanmak

liyoruz” dedi.

çeken Emin Bulak, uzun soluklu iş-

istiyor. Bu eğilim, kapasite fazlası olan tüketici elektroniği, otomotiv gibi endüstrileri hızla değiştirecek. Son dönemde adından en çok söz edilen girişimler, paylaşım ekonomisine ait”

www.hidrolikpnomatik.com

Emin Bulak: “Tüm iş ortakları Arçelik A.Ş.’nin bir parçası” Arçelik A.Ş. Satınalma Direktörü

büyük başarılara imza atacaklarını belirtti.

birliği ile geleceği birlikte şekillendireceklerini, ortak projeler ile değer yaratacaklarını belirtti.

Emin Bulak, satınalma hedef ve

Temmuz - Ağustos 2016

75


MAKALE

Hidrostatik Güç İletim Sistemi ile Yürütülen Tier 4 Dizel Motorlu Araçlarda, Motor Devrinin Müsade Edilen Hız Limit Değerleri Üzerine Çıkmasının Engellenmesi Hazırlayan: İbrahim İRDEM, Mert Tenik A.Ş. İzmir şubesi proje ve satış mühendisi ÖZET Tier4/Stage IV standartları ile beraber (dizel motorlarda zararlı ekzoz gazı çıkışını düşürmek için geliştirilmiş standart) dizel motorların emisyon standartlarının gelişmesi, on ve off-road (arazi araçları) araç endüstrisini çeşitli şekillerde etkilemiştir. Bu etkilerden en önemlisi,

mesi, aracın aktarma organları ta-

(Integrated Speed Limitation ISL)

rafından desteklenmediği sürece

olarak tanımlanmaktadır. Bu siste-

moturun frenleme kabiliyeti düşe-

mi oluşturan elemanlar, sert fren-

cektir. Dizel motora mevcut olan

lemelerde ve/veya araç yokuş aşa-

frenleme torku değeri üzerinde

ğı hızlı bir şekilde inerken yapılan

yüklendiğinizde dizel motor ve tah-

frenlemelerde otomatik olarak

rik edilen diğer aktarma organları

devreye giren pilot valf, basınç dü-

aşırı hıza çıkma ve zarar görme ris-

şürücü valf ve baypas orifisidir.

ki altında olacaktır.

Bu sunum Entegre Hız Limitlemesi

verimliliğinin

Hidrostatik tahrikli arazi aracı uy-

( ISL- integrated speed limitation)

önemli ölçüde artması olmuştur.

gulamalarında kullanılan motorla-

çalışmasının değerlendirilmesi ve

Motor imalatçıları daha küçük mo-

rın frenleme tork değerlerinin dü-

motorun aşırı hıza çıkmasını engel-

tor hacimleri ve gövdeler ile aynı

şürülmesi ile beraber araç hızlı bir

liyecek ISL sisteminin öğrenilmesi

gücü elde edebilir hale gelmişler-

şekilde giderken ve/veya yokuş

için yapılmıştır.

dir. Verimlilik artıkça ve motor ha-

aşağı giderken yapılan sert frenle-

cimleri küçüldükçe, motorun, mo-

melerde meydana gelebilecek, mo-

torda yanma olmadığı anda dön-

torun aşırı hıza çıkma durumunun

meye karşı göstereceği güç te aza-

engellenmesi ve aktarma organla-

lacaktır. Bu gücü motorun frenle-

rına etkiyecek torku limitlemek için

me torku olarak isimlendirebiliriz.

birkaç teknik bulunmaktadır.Bu

dizel

motorların

Motorlar genelde kimyasal enerjinin mekanik enerjiye çevrildiği sistemler olarak düşünülür. Fakat motorların aracın frenleme esnasında da önemli rolleri vardır. Motorun frenleme torku, frenleme esnasında aktarma organlarının oluşturduğu torka destek olmaktadır. Motorun frenleme torkunun düş-

76

Temmuz - Ağustos 2016

Anahtar Kelimeler: Dizel motorun aşırı hız koruması, dizel motorun frenleme yeteneği, dizel motor girişindeki torkun limitlenmesi. ABSTRACT

tekniklerden bir tanesi; sert frenle-

The progression of diesel engine

me anında oluşan aracın enerjisi-

emissions standarts to Tier4/Stage

nin bir kısmını ısı yolu ile sönümle-

IV levels has impacted the on and

mektir. Sistem akışındaki basınç

off-road vehicle industry in numero-

düşürme yolu ile, pompa kitine (si-

us ways. The most important im-

lindir bloğu-pistonlar-eğim plakası)

pact is increasing the efficiency of

etkiyecek basıncın, motorun aşırı

engine. Engine manufactures have

hıza çıkmasına sebeb olacak tork

provided the same power with

değerlerine ulaşmasını engellenir.

downsized engines. Since increa-

Bu metod Entegre Hız Limitlemesi

sing efficiency and downsizing engiwww.hidrolikpnomatik.com


MAKALE ne; the torque necessary to turn an engine without combustion would decrease. This is the torque defined as a drag torque. Engines are often only considered to be a means for converting chemical energy into mechanical energy for vehicle functions; however, they also serve a role in braking. The engine supports the braking torque generated by the drivetrain. The decreasing of engine drag torque will decrease the braking capability of an engine since it isn’t supported by the drivetrains. If the torque input to the engine exceeds the total drag torque of the engine, engine and drivetrains will be under the risk of overspeed and damage. For applications with hydrostatic transmissions, a number of technical strategies exist to limit the divetrain torque applied to the engine and prevent overspeed during braking. One strategy is to dissipate some vehicle energy as heat via pressure reduction of the system flow to prevent the pump’s kit pressure from exceeding a level that would overspeed the engine. The method known as Integrated Speed Limitation (ISL) consists of a piloted peressure reducing valve and a bypass orifice which are both sized to an application and function automatically during heavy braking. This study evaluates ISL (Integrated Speed Limitation) and to understand the system of engine overspeed protection. Key Words: Engine overspeed protection, braking capability of an engine, limit the torque input to the engine. GİRİŞ Araç Frenlemesi: Frenleme, aracın hareket yönünün aksi yönüne doğru bir kuvvet uygulanması ile oluşur. Bu kuvvet araçtaki tekerleklere yada paletlere; servis frenleri, aktarma organları yada her ikisi yolu ile iletilir. Genelde motorlar sadece araç fonksiyonlarının yerine getirilmesi için kimyasal enerjinin mekanik enerjiye çevrildiği sistem olarak düşünülür. Fakat motorların, aracın frenleme esnasında da önemli rolü olmaktadır. Motorun frenleme torku, frenleme esnasında aktarma organlarının oluş-

www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

77


MAKALE me torku moto-

lerin üzerine çıkılması durumunda

run şaftının dö-

motorun ve aktarma organlarının

nüş

zarar görmesi kaçınılmaz olacaktır.

yönünün

aksi yönüne etki e t m e k t e d i r. Motor

yanma

esnasında

bu

torkun üstesinden gelebilmelidir. Bu değer ne kadar küçük ise motor o kadar rahat ve verimli turduğu frenleme torkuna destek olmaktadır. Motorun frenleme yeteneği, frenleme torku ,sürtünme torku ,veya sürüklenme torku olarak ta tanımlanmıştır. Diğer bir deyişle motorun frenleme torkunu ,motorda yanma olmaksızın motoru döndürmek için gerekli tork olarak ifade edebiliriz. Motorun frenleme torku pompalama ve sürtünme kayıplarından oluşmaktadır. Motorun frenleme torku motorun deplasmanı büyüdükçe artar. Motorun frenleme tork değeri; genelde, motorun çalışma esnasında oluşturduğu tork değerinin 1/3 ünden daha azdır. Motorun frenle-

78

Temmuz - Ağustos 2016

çalışır. Fakat bir o kadar da frenleme esnasındaki etkisi azalmış olur. Frenleme esnasında dizel motorun girişindeki tork değeri aracın duruştaki hızı ve araç ağırlığı ile beraber lineer olarak artmaktadır.

Tier- 4 Standartlarının Etkisi: Dizel motorların çalışması esnasınsa , egzoz gazları ile beraber doğaya karışan zararlı gazların seviyesi ile ilgili 1996 yılına kadar herhangi bir yasal düzenleme yoktu. Çevre koruma kuruluşu (EPA: Enviromental Protection Agency) tarafından çıkarılan çevre ve doğayı koruma yasaları sayesinde egzoz emisyon standartları oluşturuldu. Egzozdan doğaya bırakılan nitrojen oksid (NOx), hidrokarbon (HC), ve partikül madde (PM- kükürt ve kurşun ) miktarlarına kademe kademe sınırlamalar getirildi. Tarım aracı bile olsa standartlara uymayan bir aracın kullanıl-

Eğer frenleme esnasında dizel mo-

ması yasaklandı. Bu değerlerin ilki

torun girişindeki tork değeri, moto-

Tier 1 ( Euro stage1) idi. Daha son-

run toplam frenleme tork değerini

raki yıllarda takip eden Tier-2, Tier-3

geçmiş,

ve Tier-4

aktarma organlarından

motorlar ile tamamen

herhangi bir tanesi müsade edilen

çevreci motorlar üretilmeye başlan-

maksimum hız değerinin üzerine

mıştır.

ulaşmışsa motorun aşırı hız yapmış olduğu düşünülür.

Motorların ve

aktarma organlarının müsade edilen hız sınırları mevcuttur. Bu değer-

Bu beklentilere cevap vermek için motor imalatçıları yeni teknolojiler üretmek zorunluluğunda kalmıştır. Bu teknolojilerin içerisinde en bilin-

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE

dik olanları common rail injection (Direk enjeksiyon sistemi), intercooler (ara hava soğutucu ) ve variable-geometry turbocharger (Değişken geometrili turboşarj) sistemleridir. Motorlarda verimlilik artıkça motor imalatçıları daha önce kullandıkları motor ölçülerinden daha küçük gövdelerde daha hafif motorlar ile aynı gücü elde edebilir hale gelmişlerdir. Motor ölçülerinin küçülmesi ile beraber motorun doğal frenleme tork değeri de düşmüştür. Dolayısıyla aracın frenleme esnasındaki performansı düşecektir. Bu durum karşısında hidrostatik tahrikli bazı uygulamalarda kullanılan motorlar için aşırı hızdan korunma yöntemleri geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Hidrostatik: Hidrostatik aktarma

organlı bir çok off-road (arazi

araçları) araçta, aracın hız kontrolü için servis frenleri yaygın olarak kullanılmamaktadır ya da hiç yoktur. Buna benzer uygulamalara arazide ve asfaltta gidebilen hasat makinelerini, (şema 1) tarımsal ilaçlama makinelerini (şema 3) vb. örnek olarak verebiliriz. Bu sebeble bu tip uygulamalarda, aracı durdurmak için gerekli torku, hidrostatik sistemin kendisinin, motorun frenleme torkunun ve aktarma organlarının sağlaması beklenmektedir. Ayrıca bu tip araçların günümüzde ebatları büyümekte, ağırlıkları artmakta ve hızlarının da artması istenmektedir. Bu etkenler ve Tier standartlarının etkisi ile aracın frenlenmesi daha da zorlaşmaktadır. Bu ise frenleme üzerine beklentileri artırmakla beraber daha titiz, hassas ve detaylı mühendislik gereksinimlerini doğurmuştur. Araştırmanın Hedefi: Emisyon standartlarına uygun gelişmiş motorların kullanıldığı, hidrostatik güç iletim sistemli off-road (arazi araçları) araçlarda frenleme esnasında ortaya çıkabilecek aşırı hız probleminin engellenmesi için teknik çö-

www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

79


MAKALE zümler üretmek, hidrostatik pom-

ters basınç oluşması sayesinde sağ-

nelde maksimum hidrostatik frenle-

palarda kullanılan Entegre Hız Limit-

lanmaktadır.

menin teker motorlarında elde edil-

leme (Integrated Speed Limitation ISL) sisteminin teknik olarak uygula-

Bir başka yöntem değişken deplas-

mesini sağlamaktadır.

manlı turbo şarj ile pompalama ka-

Oran Kontrolü İle Basınç Limitleme-

yıplarını kontrol ederek motorun

si: Oran kontrolü genelde hidrolik

MOTOR AŞIRI HIZ KORUMASI

ters basıncını arttırmaktır.

motorun hacimsel kontrolüdür.

TEKNOLOJİ:

Hidrolik Çözümler:

Otomotiv endüstirisinin gelişimi ile

Motorun aşırı hıza uğramasının en-

ilgili geçmiş tarihlere gidildiğinde,

gellenmesi için uygulanan hidrolik

ağır yüklü araçlarda frenleme esna-

çözümleri aşağıdaki şekilde grup-

sında ortaya çıkabilecek motorun

landırabiliriz.

nabilirliğinin açıklanması üzerinedir.

aşırı hıza çıkması probleminin engellenmesi için değişik fikirler ve görüşler ortaya çıkmıştır. Genelde çözümler motorun frenleme tork etkisinin artırılması ve/veya aktarma organları aracılığı ile motorun girişindeki tork değerlerinin kontrol edilmesi üzerinedir. Günümüzdeki çözümler ise sistem içerisine entegre edilmiş gelişmiş metodlardır. Aşağıda hidrostatik tahrikli modern off road (arazi araçları) araçlardaki tenolojiler özetlenmiştir. Motor Çözümleri: Motorun aşırı hıza uğramasını önlemek için uygulanan çözümlerin çoğu, gerektiği durumlarda motorun efektif frenleme torkunu arttırmak ile sağlanır. Bunun için birkaç çözüm mevcuttur. Bunlardan bir tanesi compression release brake (sıkıştırılmış havanın motorda yanma olmadan serbest bırakılması) sistemidir. Bu sistem egzoz valf zamanlaması ile oynayarak araç krank şaftının yavaşlatılması yöntemidir. Piston içerisindeki sıkıştırıl-

Enerjiyi Isı Olarak Yayma Yöntemi: Frenleme esnasında oluşan, aracın kinetik ve potansiyel enerjisini ısı enerjisine dönüştürme esasına dayalı, aracın aşırı hıza ulaşmasını önleme yöntemidir. Hidrolik retarder sistemini örnek verebiliriz. Motorun etkin frenleme kabiliyetini artırmak için geliştirilmiştir. Bu uygulamada, yardımcı bir hidrolik pompa dizel motora bağlanmaktadır. Retarder temel olarak şaftın ucuna yerleştirilen rotor ve stator denilen iki çark ile çalışan hidrodinamik basınçlı bir sistemdir. Fren pedalına basıldığında ya da direksiyon altına yerleştiri-

da azalacaktır. Bu da pompaya dolayısıyla dizel motor girişine etkileyecek torku azaltacaktır. Kinetik Enerji Geri Kazanım Sistemi: Aracın enerjisini ısı enerjisine çevirmek yerine, bu enerji saklanarak gerektiğinde frenleme için aktarma organlarına aktarılmaktadır. Bu tarz sistemlerde hidrolik enerjinin depolanmasında akümülatörlerden yararlanılır. Bu tasarım sistemin frenleme yeteneğini artırırken motorun aşırı hıza çıkmasını da engellemektedir. Ancak enerjinin depolanması ayrıca bir güvenlik ihtiyacı doğurmaktadır. Diğer çözümler: Genelde, frenleme esnasında ara-

dır. Stator ise rotorun karşısına re-

için dizel motora bağlı diğer ele-

tarder gövdesine sabitlenmiştir.

manların güç harcaması üzerine da-

Şanzımandan gelen şaft hareketi ile

yalıdır. Bu metodlar dizel motorun

rotor döner. Retarder devreye girdi-

ve pompanın aşırı hıza çıkma riski

ğinde rotor ve stator arasına yağ

oluştuğu esnada, araçtaki kompre-

pompalanır rotorun dönüşüyle ha-

sörün, fan drive sisteminin, varsa

reketlenen yağ statorun kanatlarına

diğer aksesuarların (örneğin klima)

çarpar ve yavaşlar. Bu da rotoru ya-

devreye sokulması üzerine geliştiril-

vaşlatır ve frenleme gerçekleşir.

miştir. Bu metodlar dizel motorun

hidrostatik çevrimin kendisidir. Bu

egzozdan gönderilir.

çözümler sistemdeki fazla akışı kısa-

Temmuz - Ağustos 2016

lır. Dolayısıyla sistemdeki akış oranı

cın aşırı hıza çıkmasını engellemek

tüleceği esnada, yanma olmadan

80

aşılırsa motorun deplasmanı azaltı-

geçirilir. Rotor aracın şaftına bağlı-

Diğer bir teknoloji ise kapalı devre

zoz manifolduna takılan bir kısıcı ile

dizel motorun frenleme kabiliyeti

len kol çekildiğinde sistem harekete

mış hava, içerisine mazot püskür-

Diğer bir yöntem egzoz frenidir. Eg-

Eğer aracın frenlemesi esnasında,

rak pompa kitinde ve motor girişinde oluşan torku sınırlar .Bu da ge-

efektif frenleme tork değerini arttırmaktadır. DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ: İmalatçı firmalar motorun aşırı hızdan korunma çözümlerini teknik olawww.hidrolikpnomatik.com


MAKALE rak değerlendirirken aşağıda belirtilen kriterlere dikkat etmektedirler. Aktivasyon Yöntemi ve Performans : Çözüm otomatik olarak mı yoksa operatör tarafından mı devreye sokuluyor. Çözüm olası sorunlar oluşmadan önlem alıyor mu yoksa problem ortaya çıktığında mı yanıt veriyor. Çözüm araç frenleme ihtiyacını anında karşılıyor mu, ? yoksa gecikmelere mi sebeb oluyor.? Çözüm frenleme esnasında hep devrede kalıyor mu.? Çözüm aracın kontrol sistemini etkilemeden etkin olabiliyor mu.? Aracın Frenleme Yeteneğinin Arttırılması: Çözüm frenleme performansı gerekliliklerini yerine getiriyor mu ? (duraklama mesafesi azalması ve/veya hızın yavaşlaması). Çözüm aracın herhangi bir hızında hidrostatik sistem basıncını maksimum olarak kullanabiliyor mu? Ya da performansı limitli mi.? Mümkün Olan Frenleme Torkundan Yaralanma: Çözüm motorun frenleme kapasitesinden istifade ediyor mu? Farklı Sürüş Mekanizmalarına ve Kontrol Sistemlerine Uyumluluk: Çözüm aracın aktarma organlarından, control sistemlerinden yazılım uygulamalarından bağımsız olarak uygulanabiliyor mu? Ya da çeşitli, özel gereksinimleri var mı? Uygulama Kolaylığı: Çözüm en az maliyet ile kolay bir şekilde uygulanıyor mu.? Kolay bir şekilde test edilip teslim edilebiliyor mu.? Optimum seviyede çalışması için sürekli bir ayar ve test ihtiyacı gerektiriyor mu.? Montaj: Çözüm uygulanırken, araç ve hidrolik sistem üzerinde önemli fiziksel değişiklikler gerektiriyor mu. ? ya da çok az bir fiziksel değişiklik ile olabiliyor mu? ENTEGRE HIZ LİMİTLEMESİ (Integrated Speed Limitation) (ISL) : Gün geçtikçe hidrostatik tahrikli sistemlerde kullanılan dizel motorların aşırı hıza uğrama problemleri artmaktadır. Dizel motorlarda aşırı hız problemi araç hızwww.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

81


MAKALE

lı bir şekilde yol alırken yapılan ani,

günümüzde bu tip uygulamalarda

masına, araçların daha hızlı hare-

sert frenlemelerde ve/veya araç

kullanılan yüksek verimli dizel mo-

ket etme ihtiyaçlarının doğmasına

yokuş aşağı inerken yapılan frenle-

torların (varible-geometry turboc-

bağlayabiliriz.

melerde meydana gelir. Dizel mo-

harger, common rail injection, in-

tora bağlı bileşenlerin hız sınırları

tercooler sistemlerin kullanıldığı

aşıldıkça hasarlar meydana gelicek-

motorlar) frenleme yeteneklerinin

tir. Aşırı hıza uğrama sebeblerini

azalmasına, araç ağırlıklarının art-

Bu problemi önlemek için pompa içerisine entegre edilen valfler ile motorun aşırı hıza çıkmasını engelliyen bir sistem geliştirilmiştir. Bu sistem Entegre Hız Limitlemesi ISL (Integrated Speed Limitation) olarak isimlendirilir. ISL, dizel motorun aşırı hıza çıkmasını engelleyen bir teknoloji olup, hidrostatik tahrikli sistemlerde kullanılan, yüksek güçlü kapalı devre pompalarda uygulanmaktadır. Motoru aşırı hızdan korumak için geliştirilen aracın frenleme kabiliyetini düşürmeden, sert frenlemelerde oluşacak yüksek hidrostatik sistem basıncını düşürme yöntemi ile dizel motorun frenleme yeteneğini arttıran, hidrolik bir çözüm yoludur. Çalışmanın bu bölümünde bu teknoloji daha detaylı olarak açıklanmaktadır ve yukarıda sunulan değerlendirme kriterlerine uygunluğu incelenecektir.

82

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE Açıklama: ISL; pilot valf, basınç düşürücü valf, baypas orifisi ve baypas valfinden (çekvalf) oluşmaktadır. Şema 4 te görüldüğü gibi kapalı çevrim pompa içerisine entegre edilebilmektedir. Çalışma Teorisi: Normal çalışmada frenleme olmadığı anda araç hızlı bir şekilde ilerlerken sistem debisi baypas orifisi ve basınç düşürücü valf üzerinden geçmektedir. Pilot valf set değeri aşılmamış p1=p2 dir. Yay kuvvetinin etkisi ile basınç düşürücü valf NA konumunu korur ve akış basınç düşürücü valf ve baypas orifisi üzerinden geçecektir. İleri hareket sırasındaki ani hidrostatik frenlemede pompa deplasmanı düşürüldüğünde akış yönü sabit olmasına rağmen yüksek basıncın yönü değişip pompanın B portu yüksek basınçta olacaktır ve hidrolik motordan gelen debi pompanın B portuna girmektedir. Motor pompa gibi çalışmaya başlamıştır. (Şema 5 şema 4’ün büyütülmüş gösterimi olup, renklendirilmiş hatlar ile akışın yönü ve basınç değerleri gösterilmiştir.) Frenleme anında sistem debisi, ayarlanan pilot valfin basınç değeri aşılana kadar, normalde açık olan basınç düşürüşü valf üzerinden geçmektedir. Set edilen basınç değeri aşıldığı andan itibaren debi pilot valften geçer ve basınç düşürücü valf kapanır. Öyleki sistem debisi otomatik olarak pompaya uygulanacak basıncı regüle etmek için kısılmıştır. (13 numaralı porttan basınç ölçülebilir.) Şema 4 te görüldüğü gibi pilot valfin çıkışı şarj pompası çıkışına, verilmiştir. Böylelikle kapalı çevrimde yağ eksilmesi de engellenmiştir. Sistemdeki akış oranı düşük olduğu durumlarda, düşük debilerde orifisteki basınç düşümü de az olacaktır. Basınç limitleme valfi set değeri aşılmamıştır. Pompa eğim plakası deplasmanı minimuma çekecektir. Bu esnada sistem basıncı artacaktır. Basınç düşürücü valf tamamiyle kapalı olur. Baypas orifisinden akış devam etmektedir. Sistemin bütün debisi baypas orifisi tarafından kısılmıştır. Araç yavaşlarken sistemdeki akış azalmasına rağmen pompa eğim plakası orta pozisyona geldikçe sistemdeki basınç artacaktır. Basınç düşürücü valfe paralel olarak bağlanmış baypas orifisi sayesinde sistemin artan basıncı sürekli kontrol altındadır. Şema 5-ISL Aktif Olduğu Durumda Pompa Basıncı ve www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

83


MAKALE Akış Yönleri

basınç limitleme valfinden geçen

(Kırmızı-yüksek basınç, Yeşil-düşürülmüş

kit

basıncı, Mavi-şarj basıncı) Eğer frenleme olayı esnasında B tarafındaki basınç

limitleyici

valf set değeri aşılırsa,

84

Temmuz - Ağustos 2016

akış servo pistona ulaşır ve pompanın eğim plakasının, motordan gelecek akışı kabul edecek şekilde max. deplasman konumuna gelmesini sağlar. (şema 4’te 5 nolu basınç ölçme portu) Her türlü durumda ISL nin amacı pompa ve dolayısıyla dizel motor girişinde oluşan torku limitlemektir.

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE Pilot valfin basınç ayarı ve bypass orifisinin ölçüsü, ne kadarlık bir frenleme gününün ısıya dönüştürüleceğini ve dizel motordan etkin bir biçimde uzaklaştırılacağını yöneten değişkenlerdir. Pompanın çalışması esnasında akış B yi terkediyorken yani araç diğer yöne gidiyorken, akış baypas valfi (çekvalf) üzerinden geçecektir. ISL aktif olmaz. DEĞERLENDİRME: Aşağıdakiler ISL ‘nin yukarı sayfalarda belirtilen değerlendirme kriterlerine göre sonuçlarıdır. Aktivasyon Yöntemi ve Performans: ISL’nin işlevselliği hidrolik sistemin frenleme basıncı, pilot valfin ayar basıncını geçtiği anda hemen devreye girer. ISL’nin işlevselliği otomatiktir. Hidromekaniktir. Hidrostatik sistemin performansı ISL’den etkilenmez. Aracın Frenleme Yeteneğinin Arttırılması: ISL’nin stratejisi hidrostatik sistemde yüksek basınca izin vermektir. Ancak frenleme anında pompa kitindeki yüksek basıncı düşürerek dizel motorun devir aşımını engellemektedir. ISL ayrıca frenleme esnasında sistemin yüksek akış miktarını karşılıyacak şekilde dizayn edilmiştir. ISL motorun risksiz bir şekilde aşırı hıza çıkmasını engellemiştir, tekerleklerde maksimum hidrostatik frenlemenin sağlanmasını mümkün kılmıştır. Mevcut Olan Sürüklenme Torkundan Yararlanma: ISL’nin performansı 2 ayar ile yapılandırılmıştır. Basınç düşürücü valfin devreye girip çıkması için pilot valfin basınç ayarı ve baypas orifisinin alanı. Bu ayarlar dizel motorun doğal frenleme yeteneğini maxsimuma çıkarmak için yapılır. Farklı Sürüş Mekanizmalarına ve Kontrol Sistemlerine Uyumluluk: ISL bellirli bir aktarma organına, control sistemine ve yazılıma ihtiyaç duymaz. Tamamen hidromekaniktir. Mekanik , hidrolik, elektrik control mekanizmalı pompaların ve morların olduğu sistemlerde kullanılabilir. Bu özellikleri ISL’yi özellikle düşük torklu tier 4 motorların kullanıldığı, frenleme yeteneği artırma ihtiyacı olan sistemlerde ön plana çıkarmıştır çünkü yeniden farklı bir aktarma sistemi ve control sistemi dizayn etmeye ihtiyaç kalmamıştır. www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

85


MAKALE Uygulama Kolaylığı: ISL; frenleme esnasında müsade edilen maxsimum dizel motor devrindeki, toplam frenleme torkunu temel alır. Motorun frenleme torku çoğunlukla üreticisinin belirlediği seviyededir. Pilot valfin basınç ayarını ve bypass orifisinin alanını yapılandırdıktan

sonra ISL pompaya

monte edilir ve performans gereksinimlerini karşıladığını doğrulamak için bir uygulamada test edilir. Test esnasında eğer gerekirse pilot valfin basınç ayarını ve/veya baypas orifisinin alanını değiştirilerek yapılandırma tamamlanır. Uygun olan ISL yapılandırması genellikle bir araç üzerinde çeşitli testler yapıldıktan, uygun mühendislik sonuçları alındıktan sonra tamamlanır. Aynı özellikteki diğer araçlarda seri üretimde aynı ISL ayarları kullanılabilir. Monte etme: Şekil 6 da görüldüğü üzere ISL hid-

üzerinde bulunan diğer aksesuar

basıncı yaklaşık olarak 480 bardır.

pompaların, fan drive sisteminin,

Ancak ISL pompa kitindeki basıncı

aktarma organlarının frenleme tor-

otomatik olarak limitlemiştir. Böyle-

ku ve diğer kayıplar değerlendiril-

ce motor girişine aktarılan tork ta li-

dikten sonra motor/pompa devrini

mitlenmiş olur. Yüksek araç hızla-

3100 devirin altında tutmak için 120

rında frenleme yaparken B portun-

bar pilot valf basınç değeri, 5,5 mm

daki kit basıncı, basınç düşürüçü

orifis çapı tayin edilmiştir ve sabit

valf tarafından nerdeyse sabit bir

deplasmanlı 165 cc pompa üzerine

değerde limitlenmiştir. Düşük hız-

monte edilmiştir. Bu seçim dizel mo-

larda bu basınç bypass orifisi tara-

torun frenleme esnasında tahmini

fından regüle edilmiştir ve hız azal-

olarak ulaşabileceği aşırı hız değeri

dıkça bu basınç değeri grafikte gö-

baz alınarak yapılmıştır.

rüldüğü üzere kırmızı eğriye ( B deki

Onaylama: Konfigürasyon pompanın yüksek basınca maruz kaldığı bir çok araç frenleme testinden sonra onaylanmıştır. Şekil 7 düz bir zeminde yüksek hızda giden yüklü bir aracın sert frenleme esnasındaki test sonuçlarını göstermektedir. Bütün frenleme hidrostatik yürüyüş sistemi tarafından yapılmış olup servis frenleri kullanılmamıştır.

basınç değeri) yaklaşarak frenlemeye devam edilir. Grafikte ISL sayesinde motor/pompa devrinin 3100 d/dk nın altında kaldığı gösterilmiştir. Frenleme 5.6 saniyede tamamlandığında duruş mesafesi yaklaşık 50 metredir. Bu test sonuçları seçilen ISL konfigirasyonu ile motorun ve pomanın aşırı hızdan korunduğunu göstermiştir. SONUÇ

rostatik bir pompaya monte edil-

0,6 saniyede araca yaklaşık olarak

miştir. ISL siz bir pompa ile mukaye-

58 km/h hızdan sıfır hıza düşme ko-

Motor aşırı hız koruması, araçların

se edildiğinde çok küçük bir ek alan

mutu verilmiştir. Grafiklerde görül-

frenleme performansı gereksinimi

gerektirmektedir. Hidrolik sistem

düğü üzere durma esnasında sistem

ihtiyacı arttıkça ve imalatçı OEM fir-

hattı bağlantılarında değişiklik gerektirmez. ÖRNEK ÇALIŞMA: ISL, motor aşırı hız koruması gerektiren büyük bir ilaçlama aracının pompasına monte edilmiştir. (şema 3) Bu araçta hidrostatik tahrik ile çalışan 1 adet pompa ve 4 adet hidromotor bulunmaktadır. Tablo-1 aracın teknik özelliklerini özetlemektedir. Aracın motoru EPA Tier 1 standartlarına göre üretilmiştir. ISL Yapılandırılması: Dizel motorun frenleme torku, araç

86

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


MAKALE malar off road (arazi araçları) araçlarda kullanılan motorların frenleme tork değerlerini düşürdükçe, önemli bir konu olmuştur ve olmaya devam edecektir. Hidrostatik aktarma organlı uygulamalarda motor aşırı hız koruma teknolojisi sunan Entegre Hız Limitleme Sistemi (Integrated speed limitation ISL), OEM firmaların ürettiği Tier 4 motor uygulamalarında motorun aşırı hıza çıkmasını engelliyen bir sistemdir ve gelecekte olabilecek ileri teknolojik motor dizaynlarında, motorun aşırı hıza çıkmasını engelliecek önemli bir sistem olacaktır. KAYNAKLAR [1] Danfoss Power Solution. ISL-Integrated Speed Limitation. Tecnical Information. 11053026 Rev BA Mar 2014 [2] EPA, Environmental Protection Agency Standars (www.epa.gov/otaq/standarts) [3] European Commission, “Emissions from non-road mobile machinery” [4] “Off-highway diesel engines meet Tier 4 emission regulations” Machine Design 25 Agust 2011 [5] Variable-geometry turbocharger-wikipedia the free encyclopedia

ÖZGEÇMİŞ: İbrahim İRDEM 1970 İzmir doğumludur. 1988 yılında İzmir Mithatpaşa Teknik lisesi Elektrik bölümünü bitirmiştir. 1993 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur. 1996 Yılından itibaren Mert Tenik A.Ş. İzmir şubesinde proje ve satış mühendisi olarak görevine devam etmektedir. Evli ve bir çocuk babasıdır.

www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - Ağustos 2016

87


RÖPORTAJ

Bir Yıl "STAUFF Connect" Boru Bağlantıları Programı Genel merkezi Werdohl'da bulunan STAUFF Grubu, 50 yıldan uzun bir süredir makine ve tesisat mühendisliği ile endüstriyel onarım için hat bileşenleri ve hidrolik aksesuarları geliştiriyor, üretiyor ve satıyor. STAUFF, 2015 Hannover fuarında kendi boru bağlantıları programını tanıttı: STAUFF Connect. Röportajda STAUFF Grubunun CEO'su Jörg Deutz programın başarılı başlangıcı ve STAUFF grubunun gelecek için olan planları hakkında bilgi veriyor. - Bay Deutz, bir yıldır kendi boru bağlantıları programınız STAUFF Connect piyasada mevcut. Piyasa buna nasıl tepki veriyor?

STAUFF Grubunun CEO'su Jörg Deutz

kıda bulunduğu önemli bir gerçektir. Bu, STAUFF Connect bileşenlerinin modelleri ve performans parametreleri tamamen yeniden yapılandırıldı ve böylece eski "yükleri" beraberimizde geleceğe taşımadık. Boru bağlantısı programımız en son teknolojiye sahip ve branşımızın güncel taleplerini özellikle güçlü performans ve güvenilir biçimde yerine getiriyor. Örneğin, yapı parçalarının çinko/nikel yüzeyi nakliye, işleme ve montajından sonra da VDMA tarafından dayanıklılık ve uzun ömürlülüğe ilişkin talepleri belirgin derecede aşıyor. Bir önemli nokta da, ilk yılda alanında lider ve bağımsız sertifika vermeye yetkili kurumlardan

Çok olumlu. STAUFF Connect ile müşterilerimize tüm mevcut ürünlerimiz için geçerli olan ve piyasada uzun yıllardır önemli bir özelliğimiz sayılan kalite ve servise sahip DIN çelik boru bağlantıları sunuyoruz. En baştan beri şimdiye kadar sahip olduğumuz portföyün kalite seviyesi ile ölçüleceğimizi biliyorduk. Bir yıl boyunca müşterileri ile yaptığımız konuşmalardan sonra onaylandık: Beklentileri fazlasıyla yerine getirdik. - STAUFF Connect'in diğer çelik boru bağlantı sistemlerine göre farkı nedir? Programın tamamen yeni olarak geliştirilmesi ve branşın yıllarca uygulamada edindiği tüm bilgiler ve tecrübelerin mühendisliğimize katSTAUFF markalı DIN boru bağlantıları programı bir yıldır başarıyla kullanılıyor.

88

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


RÖPORTAJ dırmazlık contası bağlantısı ile kombine ettik. Bu yapı parçası aslında bir müşteri için özel olarak geliştirildi, orada örneklendi ve olumlu değerlendirilerek kısa süre içinde seri parçası olarak ölçüm teknolojisi programımıza dâhil edilecek. Bu noktada müşterilerimiz her iki ürün gamındaki üretici özelliğimizden faydalanıyor. - Hannover 2015'te bir boru form sisteminin prototipini gösterdiniz. Bu konu ile ilgili hangi aşamaya geldiniz?

onaylarımızı almamızdır. - Münferit bileşenlerin geliştirilmesine ilişkin bir örnek verebilir misiniz? Örneğin şu anda orta basınç modelli RSWND tipinde açılı döndürmeli bağlantılarını, normal üretim şeklinden farklı olarak işlenmemiş dövme çelik temelinde seri üretim için hazırlıyoruz. Bu, uygulamada

çeşitli avantajlar sunuyor: Dövmeli varyasyonu çok daha kompakttır ve bunun dışında, özellikle mobil hidrolikte ör. ziraat mühendisliğinde büyük önem taşıyan ağırlığı, %25 daha hafiftir. Mühendislik departmanımız diğer ürün gamlarımızın yetisini de bu alana dâhil ediyor. Mesela bir boru bağlantılı vidalı kavramayı tek taraflı 24° konik sız-

STAUFF markalı DIN boru bağlantıları programı bir yıldır başarıyla kullanılıyor. www.hidrolikpnomatik.com

STAUFF Form artık seri üretim için hazır ve başarıyla müşterilerde kullanılıyor. Bu, mühendislik departmanımızın çok gurur duyabileceği bir başarıdır. Bileşen programını başlattıktan bir yıl sonra STAUFF Form ürünümüzle bileşeni ve makineyi tek elden "Made in Germany" özelliğimizle sunarak diğer tedarikçiler ile aynı seviyede bulunuyoruz. Burada da bileşenler için geçerli olan özelliğimiz kendini gösteriyor ¬- şimdiye kadar piyasada var olan yaklaşımların ötesini düşündük. Buradaki ayırt edici özellik ise sistemin tamamen standart yapı parçaları temelinde olduğudur. Öncesinde makine ile şekli verilmiş kenarın üzerine sabit bağlantılı Elastomer contalı STAUFF Formring geçiriliyor. Bu hareket etmeyen bağlantı, ISO 8434-1 standardına uygun 24° iç konili ve başlık somunlu sıradan bir vidalama parçasının kombine edilmesi ile oluşmaktadır. STAUFF Connect ürün serisinin tüm standart yapı parçalarının kullanımı çok sayıda kombinasyon ve adaptasyon imkanı sunuyor ve böylece birbirine benzer bileşenlerin depolama gerekliliği ve karıştırılma ihtimali ortadan kaldırılmış oluyor. Malzeme ve lojistik masrafTemmuz - Ağustos 2016

89


RÖPORTAJ - Meinerzhagen'daki Voswinkel GmbH firmasını geçen yıl bünyenize kattınız. Nedir bunun zemini?

STAUFF markalı DIN boru bağlantıları programı bir yıldır başarıyla kullanılıyor. ları uygun şekilde düşürülebiliyor. STAUFF Connect'in başarısının bir nedeni de yüksek teslimat performansımızdır. Bir yıl içinde depo mevcudiyetimizi ikiye katladık ve bunun nedeni ürün satmamamızdan değil; tam aksine üretim ve depo kapasitelerine yaptığımız yatırımlardan kaynaklanıyor. Artık kata-

log ürünlerinin neredeyse %90'ı depomuzda mevcut. Kalanı ise, Werdohl'da özellikle kısa süreli siparişler için kurduğumuz üretim tesisinde ürettiğimiz, daha az talep gören parçalardır. Burada örneğin farklı yaylanma ebatlı özel armatürler de ekonomik şekilde üretilebilir ve en kısa süre içerisinde teslim edilebilir.

Voswinkel hidrolik hattın tüm bileşenlerini tek elden sunabilmemiz için STAUFF grubuna katıldı. Bu bile müşterilerimiz için büyük bir avantaj. Ancak bunun ötesinde, hidrolik boru ve hortum hatlarının mevcut bileşenlerini geliştirip birbirlerine uygun hale getirme ve yapı grupları olarak sunma doğrultusunda da yakın işbirliği içindeyiz. Birlikte çok kısa bir süre içinde sistem tedarikçisi haline geleceğiz. Voswinkel her zaman çok yenilikçi bir şirketti; bakış açılarımız ve şirket yapısı birbirine çok uyumlu olduğu için birbirimizi geliştiriyoruz. Ana merkezlerimizin Sauerland bölgesindeki yakınlığından ve özellikle işbirliği tanımlarımızın örtüşmesinden kaynaklanıyor. Burada, müşteri ilişkilerine çok önem veren ve müşterilerini de ortak olarak gören iki orta ölçekli işletme bir araya geliyor. Dağıtım ve servis ortaklarımız ile konuşuyoruz, dinliyoruz ve nihai tüketiciler hakkındaki tecrübelerini ürünlerimizin geliştirilmesine ve çözümlerimize dâhil ediyoruz. STAUFF Connect bundan faydalanmaya başladı ve bu ortaklık ilişkisi özellikle söz konusu sistemler olduğunda çok verimli oluyor. Tasarımından teslimatına kadar hattın tamamı için sorumluluğu üstlenmemiz 2017 yılı için belirlediğimiz hedeftir. İngiltere'deki STAUFF firması yıllardır bu alanda çok başarılı. Almanya'da ve kendi şubelerimizin bulunmadığı ülkelerde, bu yaklaşımın başarılı olması için ortaklarımız ile daha yakın bir işbirliği içinde olmamız gerekiyor.

STAUFF Test ürün gamından bir vidalı kavrama, tek taraflı 24° konik sızdırmazlık contası bağlantısı ile kombine edildi.

90

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

91


FİRMA-ÜRÜN

SMC Yeni 4 Eksen Step Motor Kontrol Ünitesi İle Bir İlke İmza Atıyor SMC'nin son kontrolörü JXC 73/83 ile artık en fazla dört elektrikli iş elemanı, tek veya birden fazla eksende aynı anda kontrol edilebilmektedir. Müşterilerimiz için kapsamlı ve esnek bir çözüm sağlayan bu teknolojik kontrolör, ekipman maliyetinden, programlama zamanından, kablolamadan ve yerden tasarruf sağlamaktadır. Çoklu işlevselliği sayesinde her şey kontrol altında tutulabilmektedir. Pnömatikte dünya lideri SMC, tek veya çoklu eksen için aynı anda dört iş elemanına kadar kontrol edebilen ilk 4 Eksen Adım Motor Kontrolörü, JXC73/83’ü piyasaya sundu. SMC LE iş elemanı ürün grubuyla uyumlu olması nedeniyle, ortak bir besleme kablosuyla daha az I/O kablosu gerektirerek, asgari kablo kullanımını sağlamaktadır. Bu durum da toplam maliyetlerin azalmasına neden olmaktadır. Dört eksen için gerekli program tek bir bağlantı ile yazılabilmektedir, böylelikle iş süresi azalmakta ve programlama çok daha kolay hale gelmektedir. JXC 73/83, mutlak / bağıl pozisyon koordinatları için 2.048 basamak data ile itme ve konumlandırma için mükemmel bir kapasiteye sahiptir. SMC, JXC 73/83 serisini sunarak, esnek ve kurulumu basit bir tek kontrolörle pazar ihtiyaçlarına yanıt vermektedir. Ayrıca SMC, müşterilerine tasarruf olanağı sağlayarak, bu

92

Temmuz - Ağustos 2016

kontrolörün genel olarak endüstrinin taleplerini karşılayacağını inanmaktadır. JXC 73/83 belli koşullarda herhangi bir zamanda, dairesel interpolasyon

uygulamalar için de uygundur. JXC73/83 daha fazla bilgi almak için www.smcpnomatik.com.tr adresinden SMC Yeni Ürünler sekmesini ziyaret edebilirsiniz.

ile iki eksen ya da lineer interpolasyon ile üç eksen hareket etme kabiliyetine sahiptir. Genel makine sanayi sektöründeki pick&place ve dikeyde tabla kaldırma işlemleri gibi

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

93


FİRMA-ÜRÜN

Bosch Rexroth’tan Takım Tezgâhlarında Performansı Artıran Çözüm: IndraMotion MTX Bosch Rexroth’un tasarladığı IndraMotion MTX sistem çözümü performansı ve üretkenliği artırırken, tüm takım tezgâhları için en kısa çevrim süreleri sunuyor. Takım tezgâhları pazarında son dönemde iki trend dikkat çekiyor. Bir yandan, son kullanıcılar geniş çaplı üretim için bütünleşik dikey ve yatay ağ bağlantısı sistemine sahip kompleks üretim tesisleri talep ediyor. Bu nedenle, eksenlerin sayısı hızla artıyor. Diğer yandan da özellikle gelişmekte olan ülkelerde kompakt ancak hassas tezgâh takımlarına olan talep yükseliyor. Tahrik ve kontrol teknolojileri alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden Bosch Rexroth’un Endüstri 4.0 gereksinimlerine göre tasarladığı IndraMotion MTX CNC sistem çözümünün en güncel sürümü, her iki trend için de uygun çözümler sunuyor. Donanım ve yazılım ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılandırılabilen çözüm, en üst seviye yapılandırmada, tek bir kontrol donanımı kullanarak 60 bağımsız NC kanalında 250 eksene kadar kontrol etme özelliğine sahip bulunuyor. Bu sistem çözümü, çok çekirdekli işlemci aracılığıyla maksimum sayıda eksenle bile minimum çevrim süresi sunuyor ve kompleks döner transfer makineleri için gerekli olan ek kontrolörlerin yerini alıyor. Bu sayede, özellikle IEC 61131-3 ile uyumlu bir PLC tüm değişkenlerde otomasyon için entegre halde olduğu için makine üreticileri karmaşık

94

Temmuz - Ağustos 2016

sistemleri ekonomik olarak otomatikleştirebiliyor. Sistem, dönüş, öğütme, delme, taşlama, zımbalama ve jet kesim için önceden tanımlı teknolojik fonksiyonlarıyla genel kullanım için uygunluk gösteriyor. Performans ölçeğinin diğer tarafında, kompakt IndraMotion MTX mikro CNC çözümü aynı zamanda bileşenleri 5 eksenli işleme işini de kendi yapıyor. Dolayısıyla son kullanıcılar örneğin otomobil endüstrisindeki gibi çok düşük yatırım giderleriyle hassasiyet gereksinimlerini karşılayabiliyor. Endüstri 4.0 için hazırlandı IndraMotion MTX sistem ailesi, bütünleşik bir OPC UA web sunucusu ve Open Core Interface (Açık Kaynak Arayüzü) teknolojisiyle yatay ve dikey ağ bağlantısı için gerekli ön koşulların tümünü sağlıyor. Çoklu dokunmatik

HMI, akıllı telefonlar ve tabletlerin kullanıcı dostu kullanımını CNC kontrol sistemine aktarıyor ve ek bilgilerle eğitim süresini kısaltıyor. Daha kısa çevrim süreleri için simülasyon Yapılandırılabilen simülasyon yazılımı ile Rexroth, çevrimiçi ve çevrimdışı olmak üzere, farklı karmaşıklık seviyelerinde NC programlarını test etme ve iyileştirme fırsatı sunuyor. Ücretsiz temel sürümü, çevrimiçi ve çevrimdışı olmak üzere 3 boyutlu kontur grafiği ve kesme çıkarma simülasyonu yaratıyor. Tam sürümde ise kullanıcılar makinelerin 3 boyutlu modellerini, stok değişkenleri, bağlantı elemanlarını ve aletlerini programa aktararak gerektiğinde bunları uyarlıyor ve bu şekilde takım tezgâhının ve işlemlerin komple sanal bir görselini elde ediyorlar.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

95


FİRMA-ÜRÜN

Takım Tezgâhları Otomasyonu İçin Rexroth’dan Doğrusal Hareket Sistemleri Takım tezgâhları üreticileriyle uzun yıllara dayanan iş birliği sayesinde Bosch Rexroth, müşteri talebine göre farklı doğrusal hareket sistemleri geliştirebiliyor. Bosch Rexroth, birkaç milimetreden 10.000 milimetreye kadar uzanan mesafelerde, geniş bir yelpazede farklı boyut ve ağırlıklar için uygulamalar sunuyor. Takım tezgahı üreticileri, makinelerini yüzde 70 ile yüzde 90'ını entegre otomasyon çözümleriyle sunma eğilimindeler. Endüstri 4.0 dönemi ile birlikte üretimde artan ağ kullanımına bağlı olarak, bu oranın daha da artması bekleniyor. Bu nedenle takım ve parça değişimleri gittikçe önem kazanıyor. Müşteriye özel entegre otomasyon çözümleri ve sistemleriyle sanayinin ihtiyacı olan her türlü ürün ve hizmeti tek çatı altında sunan Bosch Rexroth, doğrusal hareketli eksenler ve elektromekanik silindirlerin meydana getirdiği geniş çeşitlilik ile birkaç milimetreden 10.000 milimetreye kadar uzanan mesafelerde, geniş bir yelpaze-

96

Temmuz - Ağustos 2016

de farklı boyut ve ağırlıklar için uygulamalar sunuyor. Takım tezgâhlarında kullanılan doğrusal hareketli sistemlerin hassasiyetinin ve dayanıklılığının yüksek olması beklenir. Bu durum hem ana hem yardımcı eksenler için, iş parçalarının yüklenmesi ve boşaltılması, alet takımı değişimi ve destek açısından önemlidir. Doğrusal hareketli eksenler ve aktuatörler; talaş, soğutucular ve benzeri dış etkenlere karşı koruma sağlayarak, sistemin bütünlüğünü ve hassasiyeti garanti altına alıyor. Geliştirilmiş doğrusal hareketli sistem ürün portföyü ile Rexroth uygulama odaklı otomasyonu destekler. Çok amaçlı kompakt modül CKK/CKR ve lineer modül MKK/MKR takım ve parça değişikliklerinde eksenleri hareket ettirir. Bu ürünler titreşimleri söndürmek ve yüksek hassasiyet için bilye raylı kızaklardan oluşur. Sızdırmazlık bandı veya körükle birlikte alüminyum gövde, içerdeki mekanik aksamı soğutucu ve talaş gibi dış etkenlerden korur. Boyutların benzer olduğu durumlarda, kullanıcı dinamik ve doğruluk gibi farklı gereksinimlerine bağlı olarak vidalı mil montaj hattı ve dişli kayış tahrik sistemi arasında seçim yapabilir. Her iki kenarda mevcut tek noktadan yağlama özelliği kolay bakım imkânı sağlar.

Elektromekanik silindirler Takım tezgâhları üreticileri, besleme ve döndürme aktiviteleri için aynı zamanda EMC elektromekanik silindirini de kullanabilir. Elektrikli tahrik teknolojisinin esnekliği ve enerji verimliliğiyle, kompakt silindirlerin serbest konum avantajlarını bir araya getirir. Kullanıcılar kuvvet, pozisyon ve hızı parametre seçimlerini serbestçe yapabilir, her yeni iş emrinde değerleri esnek biçimde adapte edebilirler. Yeni tasarlanmış yağlama noktalarıyla, kullanıcılar elektromekanik silindirleri merkezi yağlama tasarımına entegre edebilir. Standartlardan özel çözümlere Rexroth doğrusal hareketli sistemleri mekanik montaj hattı veya farklı motorlar ve sürücü kontrolörlerinden oluşan eksen olarak komple teslim eder. Takım tezgahları üreticileri ile yıllara dayanan işbirliği sayesinde Rexroth, mühürleme teknolojisinin tüm özel gereksinimlerini bilir ve müşteri talebine göre farklı doğrusal hareketli sistemler geliştirebilir. Özellikle ağır iş parçaları için, Rexroth sağlam çelik gövdelerden oluşan müşteriye özel lineer modüller temin eder ve 300 kg ağırlığı taşıyabilen çok eksenli handling sistemlerini uygulamaya konmuştur.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

97


FİRMA-ÜRÜN

Bosch Rexroth’tan Yeni Nesil ‘Hägglunds CBP’ Tahrik Motorları Bosch Rexroth, en zor şartlara göre tasarlanan yeni nesil Hägglunds CBP serisi tahrik motorlarıyla teknik talepleri karşılanması en zor olan plastik ve kauçuk endüstrilerine büyük kolaylık sağlıyor. Madencilik, taşımacılık ve denizcilik gibi zorlu şartlarda faaliyet gösteren sektörlere göre tasarlanan güçlü tahrik motorları, en ağır işleri dahi kolaylaştırıyor. Tahrik ve kontrol teknolojileri alanında dünyanın önde gelen şirketi Bosch Rexroth, güçlü bir tahrik sistemi arayışında olanlara çok özel bir seri sunuyor. Üretimde artan talepleri daha hızlı ve daha az kaynak kullanarak karşılamak amacıyla hareket eden Bosch Rexroth, Hägglunds CBP serisi tahrik motorlarıyla kullanıcılara büyük avantaj sunuyor. Yüksek torka sahip ve oldukça az alan kaplayan seri, zorlayıcı koşullarda dahi üstün bir performans sunarken, hafifliğiyle de dikkat çekiyor. Özellikle hız aralığı ve teknik talepleri karşılaması zor olan lastik ve kauçuk endüstrisi için devrim niteliğinde olan Hägglunds CBP tahrik motorları, dahili karıştırıcılar gibi zorlu uygulamaların da üstesinden gelebiliyor. Endüstri uygulamalarından diğer birçok uygulamaya kadar farklı alanlarda çok daha fazlasına ulaşmanızı sağlıyor. Tüm sektörlerde çok geniş bir yelpazeye sahip… Hägglunds doğrudan tahrik sistemleri, madencilik, taşımacılık, denizcilik, offshore, kauçuk, plastik, kâğıt hamuru, kâğıt, geri dönüşüm, şeker ve kimyasallar gibi çok geniş bir endüstriyel alanda kullanılıyor. Yüksek kontrol ve güvenlikle her kuvvete ve yüke uyum sağlayabiliyor. Güçlü motorlar, ağır hava şartlarına ve tüm zorlamalara karşı maksimum da-

98

Temmuz - Ağustos 2016

yanıklılık sunuyor. Sibirya’nın keskin soğuğundan, Afrika’nın bunaltıcı sıcaklarına kadar her türlü çevre koşuluna dayanıyor ve tüm sanayi uygulamalarında kullanılabiliyor. Farklı güç seviyelerinde ve konfigürasyonlarda sunulan seri, teslim edilmeden önce fonksiyon testlerine tabi tutuluyor. Kullanımı oldukça kolay ve kompakt olan tahrik motorlar, ağır madencilik işleri için de büyük kolaylık sağlıyor. Hızla harekete geçen hidrolik pompalarla yüksek güç Tahrik birimi, motor, kontrol ve izleme sisteminden oluşan Hägglunds serisi, sisteme yüksek güvenlik ve performans getiren hidrolik pompalara sahip bulunuyor. Hızlı harekete geçen bu pompalar, her uygulama için en zorlu şartlarda dahi gerekli güvenlik ve gücü sunuyor. Bosch Rexroth’un verimliliği artırarak tasarladığı bu özel seri, 3 MW güce kadar çıkabiliyor. Hız aralığı ise lastik ve kauçuk endüstrisin teknik taleplerini yeterince karşılayabiliyor. Ayrıca, CBP kullanımı performans açısından muazzam bir artış sağlarken, daha kısa devir sürelerine ulaşmanıza imkan sağlıyor. Yüksek sıcaklıkta kusursuz bir performans sunulurken, azaltılmış ses seviyesi ile

makine aksamı güvenliği de üst düzeyde tutuluyor. Böylece geleceğin ihtiyaçları şimdiden öngörülüyor. Hem işçilerin hem de makinenin güvenliği için ‘Quick-Stop’ özelliği Doğrudan hidrolik tahrik motorları için gerekli olan tüm standartları karşılayan seri, flanşa veya tork koluna monte edilebiliyor. Seri ayrıca, frezeli milllere (DIN 5480) uyumlu olan serinin motorlarında gerekli delik açıklıkları da mevcut bulunuyor. Böylece mekanik düzeneklerin ısınmasına veya soğumasına gerekli imkanı tanıyan Hägglunds, CBP momenti ve hızıyla üretimin optimizasyonu için gerekli değişkenliğe sahiptir. Bu şekilde enerji tüketiminde tasarruf olabildiği gibi etkin güç girişinde artış sağlanıyor. Sürekli olarak yüksek güçte çalışabilen seri, hem işçilerin hem de makinenin güvenliği için entegre bir Quick-Stop (Hızlı Durdurma) işlevine sahip bulunuyor. Bosch Rexroth laboratuvarında, zorlu ve gerçek-zamanlı koşullarda test edilen bu özellik, güvenliği en yüksek düzeyde tutuyor. Ayrıca, kauçuk prosesleri üzerinde dünya çapında bir iddiaya sahip olan seri, çok yönlülük ve yüksek kontrolü bir arada sunuyor.

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

99


FİRMA-ÜRÜN

Ağır Sanayi Uygulamaları için Rejeneratif DC Motor Kontrol Cihazları Sprint Electric 2250 Ampere kadar varan geniş güç aralığındaki dijital DC Motor Kontrol cihazlarını kullanıma sunmaktadır. PLX serisi DC Motor Kontrol cihazları, özellikle demir çelik sektöründe, haddehanelerde, madencilik, çimento, lastik ve plastik sanayii gibi ağır sanayi uygulamalarında kullanılan DC Motor uygulamaları için idealdir. PLX sürücüleri ara enerji depolama elemanları, sönümleme dirençleri veya yardımcı güç köprüleri kullanmak gibi masraflı ve külfetli ekipmanlara ihtiyaç duymadan frenleme sırasında ortaya çıkan enerjiyi, elektrik şebekesine geri basabilmektedir. Sürücüler 690 VAC besleme geriliminde, 2250 ampere varan akım değerleriyle çok çeşitli uygulamalara cevap verebilmektedir. Motor kontrol cihazları kompakt yapılı, yüksek performanslı, kullanım alanı geniş ve drive.web kontrol teknolojisi yardımıyla programlaması kolay olan cihazlardır. PLX serisi DC motor kontrol cihazları iki bölge ya da rejeneratif dört bölgeli olarak temin edilebilmektedir. Dört bölge sürücülerde her iki yönde tahrik ve frenleme modu için iki tristör köprüsü kullanılmaktadır. Bu şekilde enerjinin şebekeye geri basılması ile birlikte momentin de yön değiştirmesi ve de yükün yavaşça ya da çok ani olarak frenlenmesi mümkün olmaktadır. AC sürücülerden farklı olarak DC sürücüler sıfır hızda maksimum momenti sağlayarak yükü olduğu yerde tutabilmekte ve güvenilir şekilde çalışabilmektedir. Böylelikle herhangi bir mekanik fren düzeneği kullanmaya gerek kalmadan, bobin sarma ya da vinç gibi uygulamalarda önemli avantajlar sağlanmaktadır. Bu özellik, kağıt

100

Temmuz - Ağustos 2016

Örneğin, Sprint Electric DC Motor Kontrol cihazları plastik işleme tesislerinde kullanılmaktadır. makinaları, tel çekme ve takım tezgahları gibi uygulamaların yanı sıra, yüksek kalkış momenti ve düşük devirlerde veya durma anlarında hassas hız kontrolü gerektiren ekstruder, karıştırıcı ve merdane tahrik uygulamalarında da DC sürücülerin tercih edilmesini sağlamaktadır. 650 ila 2250 Amper (980 KW/1320 HP) aralığındaki tüm modellerde, AC bara opsiyonu alttan ya da üstten besleme şeklinde seçilebilmektedir. Seçenekler, ilaveler yapıldığında mevcut kablo sisteminin kullanımında kolaylık sağlamaktadır. Yeni kurulan tesislerde ise kablo sisteminin planlanmasında, tasarımcıya daha geniş planlama imkanı sunulmaktadır. PLX serisine DC sürücüler, 480 VAC ile standart ya da 690 VAC'li besleme gerilimli olarak seçilebilmektedir. 690 VAC besleme geriliminde, 750 VDC ye kadar armatür gerilimli motorların sürülmesi mümkün olmaktadır. Standard besleme ile karşılaştırıldığında, 2250 Amperli modelde motor mil gücü 1500 KW'ye yükselmektir. Bu ise, kablo kesitini büyültmeden yüzde 50 oranında güç artışı sağlamaktadır.

DA bilgisayarına gerek kalmadan Ethernet üzerinden kontrol edilebilmektedirler. Motor kontrol sistemi, yerel ya da Internet üzerinden, ağ üzerindeki tüm sürücülerin durumlarının gözlemlenmesini ve konfigürasyonlarının yapılmasını mümkün kılan grafik konfigürasyon araçları içermektedir. Bu grafik araçlar, sürücülerin konfigürasyonlarının yapılabilmesine, arıza tespit ve detaylı dökümantasyonun yapılmasına imkân verirken yerel kullanım için de bir kullanıcı arayüzü sunmaktadır. PLX serisi DC sürücülerinin içerdiği uygulama yazılımları çok çeşitli fonksiyonlara sahiptir ve Profibus, DeviceNet, CC-Link, EtherNet/IP, Modbus ve CANopen gibi haberleşme ağları ile kullanmak için hazırlanmıştır. Sprint Electric DC Motor Kontrol Cihazlarında; hem tek fazlı, hem de üç faz beslemeli, rejeneratif ve 2 bölge uygulamalara uygun 150 den fazla modeli ile geniş çaplı bir ürün yelpazesi sunmaktadır. DC sürücülerin yanı sıra, ürün yelpazesinde; ikaz sargısı kontrol sistemleri, dijital bilezikli kontrol sistemleri, tristör sürücü kontrol üniteleri de mevcuttur. Sprint Electric’in ürün portföyü akım aralığı, analog ve dijital sürücüler ile beraber 12 ila 2250 Amper arasında değişmektedir. İster yenileme projeleri, ister OEM uygulamaları olsun, Sprint Electric DC sürücüleri; metal işleme, selüloz ve kağıt endüstrisi, lastik ve plastik işleme, kaldırma makinaları, gıda, eğlence sanayi gibi çok farklı uygulamada kullanılmaktadır.

Drive.web motor kontrol teknolojisi yardımıyla sürücüler PLC ya da SCA-

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

101


REKLAM İNDEKSİ ADEM KARDEŞLER

17

FOR SPA

47

MOOG

A.Kapak İçi

AKON

43

GEM-FA HİDROLİK

73-75

MP HİDROLİK

2

AKSOY HİDROLİK

7

GENÇSAN REKOR

27

OP SRL

Kapak

ALES ENDÜSTRİYEL

12

HANSA-FLEX

25

OTTOTAYF HİDROLİK

73-75

ALFAGOMMA

19

HANTAŞ

31

PEMAKS PNÖMATİK

1

ANKATECH

4

HEINRICHS

35

PH HYDROULİC

23

ANKİROS

91

HEMAŞ

71

PLASTAVRASYA

97

ASC ENDÜSTRİ

57

HİDROAN

11

POLİMER EATON 77-79-81-83-85-87

ATÖLYE ENDÜSTRİYEL

K.Kapak

HİDROKONTROL

3-45-55

RTC-TEC

29

BABACAN KAUÇUK

37

HİDROTEKNİK FAB. MALZ. 103

SEMAK MATİK

41

BEKİROĞLU HİDROLİK

33

ISC

93

SKF

104

BEKİROĞLU/EGE HİD.TİC. 59

MERMER FUARI

95

SMC PNÖMATİK

21

BURSA ENDUSTRİ FUARI 67

KEÇE TİCARET

61

TEKNONORM

15

CHANTO

KOMATEK

69

TÜNEL FUARI

99

Ö. Kapak İçi

CIESSE

53

MAKTEK

65

UMUT HİDROLİK

K.Kapak

DPH

50-51

MCS HİDROLİK

14

VALBRUNA TURKEY

5

DUNLOP HIFLEX

39

MEGADYNE

13

YOULI

9

EREL OTOMOTİV

6

MERT TEKNİK

A. Kapak

EROK HİDROLİK

49

MİKDİSPLAY

101

Hidrolik&Pnömatik

Ak›flkan Gücü ve Kontrol Sistemleri Dergisi

ABONE FORMU Ad› Soyad› :......................................................... Ünvan› :.......................................................... Firma ad› :.......................................................... Uzmanl›k alan› :.......................................................... Adresi :.......................................................... ......................................................................................... Vergi Dairesi /No :........................................................... Tel/Fax :............................................................ O VISA O MasterCard Kart No:............................................................................. Son Kullanma Tarihi:.........................................................

Y›ll›k abonelik ücreti 60 TL.

GARANTİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR63 0006 2000 4590 0006 2010 24 AKBANK PERPA ŞUBESİ IBAN TR94 0004 6006 3388 8000 0312 06 TEB PERPA ŞUBESİ IBAN TR68 0003 2000 1270 0000 0112 54 YAPI VE KREDİ BANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR32 0006 7010 0000 0072 3902 34 HALKBANKASI BEŞİKTAŞ IBAN TR21 0001 2009 7640 0010 0001 98 İŞBANKASI PERPA ŞUBESİ IBAN TR76 0006 4000 0011 1880 1874 71

Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:11 No:1928 Okmeydan› PK.34384 fiiflli / ISTANBUL - TURKEY Tel: +90 212 222 93 71 (Pbx) Fax: +90 212 222 93 74 e-mail:info@hidrolikpnomatik.com www.hidrolikpnomatik.com

102

Temmuz - Ağustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com


www.hidrolikpnomatik.com

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

103


104

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2016

www.hidrolikpnomatik.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.