Otomasyon Rehberi Mayıs Haziran 2016

Page 1

Mayıs Haziran 2016 ISSN 1307-3591 Say›:16

Makina İmalatçıları Birliği'nin (MİB) Yeni Başkanı Ahmet Özkayan

Bosch Partner Program üyeleri İzmir’de buluştu

Moog Servo Valf Yarışması Sonuçlandı

Yenilenebilir Enerjiye Özel Transformatör

Her ölçekten firma için Endüstri 4.0’a giden yol: “Dijital Fabrikalar”

AC10 Kompakt Sürücüler 90 kW'a kadar çözüm sağlıyor

Standart ve Güvenli Giriş/Çıkışlar için Karma Modül

3M “Invent A New Future Challenge”‘i Geçen İki Öğrenciyi ABD’ye Gidecek

Otomasyon Sektörünün Ürün Tanıtım Dergisi



www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

1


KÜNYE

İÇİNDEKİLER HABER

Makina İmalatçıları Birliği'nin (MİB) Yeni Başkanı Ahmet Özkayan 4

Makine sektörü ihracat artışını yeniden yakaladı 8

Moog Servo Valf Yarışması Sonuçlandı 10

1978’den Bugüne Garantili Valf Revizyonunda Tek Adres EROK 12

Yenilenebilir Enerjiye Özel Transformatör 14

Huawei Kurumsal Çözümler Teknoloji Günü Ankara’da Gerçekleşti 16

Her ölçekten firma için Endüstri 4.0’a giden yol: “Dijital Fabrikalar” 18

Hem Dikey Hem Yatay Gidebilen Halatsız Asansörle Türkiye’de Lider Olacak 20

Ödüllü Yatırım Greeneco’da Yeşil Enerji Üretimi Başladı 22

GE, ‘Dijital Üretim’ Atölyesi İle Öğrencileri Endüstrinin Geleceğine Hazırladı 24

Endüstriyel Üreticiler Çığır Açacak İnovasyon Peşinde 26

Endüstri 4.0 ile Genel Ekipman Verimliliğini (OEE) artırıyoruz 28

‘Cdt Teknoloji Seminerleri’ Sektöre Hız Kazandırıyor… 30

Bosch, Türkiye’nin Endüstri 4.0’a geçişinde itici güç ve en büyük destekçi olmaya hazır 32

3M “Invent A New Future Challenge” Yarışmasının Türkiye Yarı Finalini Geçen İki Öğrenci ABD’ye

Gidecek 36 FİRMA-ÜRÜN

Otobüs ve iş makineleri gibi mobil uygulamalar için yeni Pro Display 10 ve UX Toolkit’i pazara

sunuyor. 38

Endüstriyel akışkanlar için orijinal alüminyum tesisat sistemi Transair®, 20. yılını kutluyor 40

AC10 Kompakt Sürücülerinin IP66 korumalı serisi şimdi 90 kW'a kadar çözüm sağlıyor 42

PSENopt Advanced Serisi ile Emniyetli ve Esnek Üretim İmkanı 44

Standart ve Güvenli Giriş/Çıkışlar için Karma Modül 46

Kennametal çalışanı Cheryl Bush, Üretimde kadınlar STEP ödülünü aldı. 46

ÖN KAPAK İÇİ

PARKER

1

SKF

3

SMC PNOMATİK

5

ASC HİDROLİK

7

YOULI

9

HİDROMODE

11

ARÇELİK

13

GSB OILLESS

15

BOSCH REXROTH

23

GEM-FA

25

İNOVA MÜHENDİSLİK

29

2

Mayıs Haziran 2016

AjansMik Ltd. fiti. Perpa Ticaret Merkezi B. Blok Kat.11 No: 1928 Okmeydan› - fiiflli 34384 ‹stanbul - Turkey Tel: +90 212 222 93 71 (pbx) +90 212 320 80 32 - 33 Fax: +90 212 222 93 74 Almanya Temsilcisi EISENACHER MEDIEN

REKLAM İNDEKSİ ARGO HYTOS

İmtiyaz Sahibi Ahmet Pelit Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Selver Pelit Yay›n Dan›şman› Vedat Gökçe Yönetici Asistanı Ali Birim Reklam Grubu Emel Şenyüz Fahriye Ziyade Öznur Pelit Haz›rl›k&Tasar›m AjansMik Ltd. fiti. Grafik Tasar›m Ali Birim Abone Sorumlusu Başak Pelit Bask› fian Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Ka€›thane - ‹stanbul Tel:0212 289 24 24 Yay›n Türü Yerel-Süreli Yay›n Da€›t›m Kargo Yönetim Merkezi

FREUDENBERG

31

MİKDİSPLAY

34

MERT TEKNİK

35

TRELLEBORG

37

DAL

41

JUFAN

43

MOOG

45

MITSUBISHI

47

BONFİGLİOLİ

48

EROK HİDROLİK

A.KAPAK İÇİ

WALTER

ARKA KAPAK

WELCKERSTR.22 D-53113 BONN Phone: +49 0228 24 99 860 Fax: +49 0228 65 00 76 e-mail:info@eisenacher-medien.de Tayvan Temsilcisi Ringier Trade Media Ltd. 9F-2, No. 200, Zhongming Rd., North District, Taichung 404, Taiwan Tel: +886 4 2329 7318 info@ringier.com.hk www.otomasyonrehberi.com info@otomasyonrehberi.com Otomasyon Rehberi Mayıs Haziran Sayı:16 Fiyat›: 10 TL KDV Dahil ‹ki ayda bir yay›nlan›r ISSN 1303-6378 © Otomasyon Rehberi Bask› Yeri ve Tarihi: ‹stanbul - 10 Haziran 2016 Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam verene aittir. © Otomasyon Rehberi Dergisindeki yaz› ve foto€raflar izinsiz kullan›lamaz. www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

3


HABER

Makina İmalatçıları Birliği'nin (MİB) Yeni Başkanı Ahmet Özkayan çekleştirdi. “Teknoloji Üreten ve Endüstri 4.0’a Hazırlanan Yeni Makine Sanayi” temasıyla yapılan genel kurulda, ERMAKSAN Genel Müdürü Ahmet Özkayan Başkanlığa seçildi. Genel Kurul’da konuşan MİB Başkanı Ahmet Özkayan, makine imalat sektörünün zorluk derecesi yüksek çok disiplinli bir yapıya sahip oldu-

4

Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrul-

rimine uyum sağlaması hedefiyle

ğunu söyledi. Dünya mal ihracatın-

tusunda 100 milyar dolar ihracat

çalışacak. Makine sektörünün tü-

da 2'nci sırada bulunan makine ve

gerçekleştirmesi hedeflenen maki-

münü kapsayan tek sivil toplum ku-

teçhizatının ülke ekonomilerinin ge-

ne imalatçıları, 3 yıl süreyle görev

ruluşu olma niteliği taşıyan, makine

lişmesindeki rolünün son derece

yapacak yeni yönetim kurulunu be-

ve aksamıyla ilgili imalat yapan 170

önemli olduğunu belirten Özkayan,

lirledi. “Teknoloji Üreten ve Endüs-

firmayı bünyesinde bulunduran Ma-

"Makine üretimi ile birlikte, tekno-

tri 4.0’a Hazırlanan Yeni Makine Sa-

kina İmalatçıları Birliği (MİB) 14.

lojiye geçiş süreci hızlanmakta ve

nayi” temasıyla iş başına gelen yeni

Olağan Genel Kurulu’nu 2 Nisan

savunma sanayiiden tıbba kadar çok

yönetim, sektörün Endüstri 4.0 dev-

2016 günü Cevahir Asia Otel'de ger-

geniş alanda yaygın bir imalat gücü

Mayıs - Haziran 2016

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

5


HABER

ortaya çıkarmaktadır. Makine imalatçıları içinde barındırdığı mühendislik ve AR-GE gücü sayesinde yüksek teknolojiye en hızlı dönüşümü sağlayacak tek sektör olma özelliğini

MİB'İN YENİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ ŞU İSİMLERDEN OLUŞTU Ahmet ÖZKAYAN - ERMAKSAN (Yönetim Kurulu B așkanı)

taşımaktadır" diye konuştu. S. Emre GENCER - E-MAK Makine (Yönetim Kurulu Bașkan Yardımcısı) Özkayan, üreterek büyümek zorunda olan Türk ekonomisine en büyük

Ender YILMAZ - Yılmaz Redüktör (Yönetim Kurulu Bașkan Yardımcısı)

desteği verecek olan makine imalat

Mustafa EROL - Törk Makine (Sayman)

sektörünün hızla gelişmesi gerektiğini ifade etti. Sektörün büyümesi

Mustafa KILIÇ - Erkekoğlu Pres (Sekreter Üye)

için mevcut desteklerin arttırılması

M. Selçuk ATASEVEN - Değirmen Makine (Yönetim Kurulu Üyesi)

ve özel önem statüsünde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Özkayan, "Burada yapılacak olan destekler ülke üzerinde finansal yük de-

Hakan ALTINAY - Altınay Robotik (Yönetim Kurulu Üyesi) Aslı Saraçoğlu ÖZER - Sarmak Makina (Yönetim Kurulu Üyesi) Burç ANGAN - HÜR-MAK (Yönetim Kurulu Üyesi)

ğil, tam tersi bugün ve gelecekte yurt dışına oluk gibi akan paranın engellenmesi olacaktır" dedi. Cari açığı körükleyen en önemli kalemin makine ithalatından kaynaklandığına işaret eden Özkayan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fabrikalarımızın sipari le dolu olması gerekirken, ithalatın bu denli rahat oluşu sektörün gelişmesine engel teşkil

6

tur. Fakat yurtdışına çıktığımızda ra-

guladı. Kayhan, ikinci el makineye

kiplerle olan şartlarımız eşit değildir.

teşvik verilmemesi için talepleri ilgi-

Arkasına dev bankaları, uzun vade-

lilere ilettiklerini ve bu talebin takip-

leri, düşük faiz oranlarını alarak ma-

çisi olmaya devam edeceklerini ifa-

saya oturan yabancı rakiplerimiz,

de etti. Geçmiş dönem faaliyetleriy-

pazarları domine etmekte, üstelik

le ilgili bilgiler veren Kayhan, Maki-

bu rahatlıkla makinelerini çok daha

ne İmalat Sanayi Dernekleri Fede-

yüksek fiyatlara satmaktadırlar."

rasyonu (MAKFED) kurulmasının

etmektedir. 2023 hedeflerinde Tür-

“İKİNCİ EL MAKİNEYE TEŞVİK VE-

kiye’nin lider ihracatçı sektörünün

RİLMEMELİ”

makinecilerin olmasının öngörüldü-

MİB Yönetim Kurulu Başkanlığı gör-

ğünü biliyoruz. MİB üyelerimiz,

evini Ahmet zkayan'a devreden MİB

2014-2015 yıllarında Türkiye maki-

Eski Başkanı Sevda Kayhan Yılmaz

ne ihracatının yüzde 60’ını gerçek-

da toplantıda yaptığı konuşmada,

leştirmiştir. Bizler 2023 hedeflerine

2015 yılında ihracatta ciddi daral-

ulaşmak için çalışıyor, mücadele

malar olduğunu belirterek, sektö-

ediyoruz. Bu inanç ve kabiliyet, Türk

rün özellikle ikinci el makine ithala-

makine imalat sektöründe mevcut-

tından dolayı sorun yaşadığını vur-

Mayıs - Haziran 2016

sektörün daha iyi temsili açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Genel Kurul’da ayrıca İnfoma Teknoloji A.Ş. Genel Müdürü Mustafa Ceran, Endüstri 4.0 hakkında dünyada yaşanan gelişmelere dair bir sunum gerçekleştirdi.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

7


HABER

Makine sektörü ihracat artışını yeniden yakaladı 2016’nın ilk 4 ayında Türkiye’nin ihracatındaki düşüş sürerken, Türkiye’nin Makinecileri ihracatlarını yeniden yükseltmeyi başardı. Nisan ayı ihracat verilerine göre, Makine Sektörü yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artış sağladı. Makine sektörü ilk dört ayda ABD ve Almanya’ya olan ihracatlarını ise yüzde 6’nın üzerinde artırdı. Türkiye'nin toplam ihracatı yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,4 düşüşle 46 milyar 187 milyon dolara gerilerken, makine sektörü pozitif yönlü seyrini sürdürerek yılın ilk dört ayındaki toplam ihracatını %2 artışla 4,4 milyar dolara ulaştırdı. Makine sektörünün Nisan ayı ihracatı, 1 milyar 241 milyon dolar olarak gerçekleşti. Makine sektörü asıl önemli ihracat artışını bir ve iki numaralı hedef pazarları olan, Almanya ve ABD’de gerçekleştirdi. Ocak-Nisan 2016 döneminde, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre Türkiye'nin makine ihracatı, ABD'ye % 6,8, Almanya’ya % 6,1 oranında arttı. Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, Birliğin ve Makine Tanıtım Grubu’nun başlıca hedef pazarlarda yaptığı yoğun çalışmanın meyvelerini vermeye başladığına dikkat çekerek, “Ülkemiz, tüm sektörler itibarıyla Almanya ve ABD’de ihracat kayıpları yaşarken makine sektörü olarak bu ülkelerde gücümüzü artırmış olmaktan dolayı çok memnunuz,” dedi. Dalgakıran sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk makine

8

Mayıs - Haziran 2016

ihracatının bu yıl Türkiye ortalamasının üzerinde artmaya devam ettiğini görüyoruz. Almanya ve ABD’de aldığımız sonuçlar, sektörümüzün Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki payının %9,5'a yükselmesini sağlayan en önemli unsurlar oldu. Türki-

ye'nin Makinecileri'ni dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan ve teknolojik gelişime yön veren pazarlarda güçlü bir marka haline getiriyoruz."

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

9


HABER

Moog Servo Valf Yarışması Sonuçlandı Moog Servo Valf Yarışması: Yarışmayı kazanan en eski Moog servo valfi 53 yıllık ve hala Saskatchewan Üniversitesinin (Kanada) Teknik Akışkanlar Laboratuarında kullanılmaktadır. Moog Inc. Sanayi Şirketler Grubu (NYSE: MOG.A ve MOG.B) Saskatchewan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Teknik Akışkanlar Laboratuvar Sorumlusu Doug Bitner’i kullanılmakta olan en eski Moog servo valfin bulunması için yapılan yarışmanın kazananını olarak açıkladı. Bitner, 1963 yılında üretilen Moog 21 Serisine ait bir servo valfin içinde bulunduğu,çalışmakta olan laboratuvar teçhizatlarının gösterildiği bir video gönderdi. Moog, Avrupa’daki varlığının 50. yılı kutlamaları için geçtiğimiz eylül ayında bir yarışma düzenlemiştir. Bitner, yarışmaya katılmasıyla ilgili olarak “Laboratuvarda birçok Moog servo valfinin olduğunu biliyordum, bir şans olabilir diye düşündüm ama kazandığımı öğrenince gerçekten çok şaşırdım” diyor. Bitner’e göre Saskatchewan Üniversitesi içinde öğrencilere açık teknik akışkanlar laboratuvarı barındıran, Kuzey Amerika’daki çok az sayıdaki üniversitelerden biridir. Kazanan servo valf, uzay ve endüstri sektörlerinde deneyler yapmak için öğ-

retim üyeleri ve Bitner’in öğrencileri tarafından kullanılan kapalı halkalı test tek kanallı sisteminin bir parçasıdır. Bitner, “Laboratuvarda, tarım makinelerinin şasisi üzerinde bir milyon çevrimde dayanıklılık testi yaptık ve Moog servo valfi hala çok iyi performansa sahip olduğunu gördük” diye ekliyor. Moog Inc. Sanayi Şirketler Grubu Grup Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Ari Almqvist, “Hala çalışmakta olan en eski Moog servo valfini bulduğunuz için sizleri tebrik ediyoruz Bay Bitner. Servo valflerimizin güvenirliğinden daima bahsedilir ve Bitner bunu bir kez daha ispatlamıştır” yorumunu yapıyor. “Böylece, servo valflerimizin, demir çelik üretimi, gaz türbinleri ve endüstriyel makineler gibi kritik ortamlarda dahi çalışma açısından uzun bir geçmişe sahip olduklarını bir kez daha anladık.”

yılında üretilmiş Moog 22 Serisine ait bir servo valfi kullanan Walter Andreas’ın ikinci olduğunu açıklamıştır. Üçüncülüğü ise Büyük Britanya’da bulunan TATA Steel’s CPP Trostre Works’ten John Shannon ve Kanada’daki U.S. Steel’den Tom Gecse paylaşıyor. TATA Steel’a ait olan servo valf 1969 yılında üretilen Moog 60 Serisinden gelmektedir ve bir laminasyon hattında takılıdır. U.S. Steel’deki komponent de 1969 yılı üretimi ve Moog 60 Serisine aittir, düzleştirme ve gerilim giderici bir sistem üzerinde takılıdır. Birinci için ödül Amazon’dan 500 dolarlık hediye çekidir ve diğerleri daha küçük ödüllerdir. Bazı kazananlar ödüllerini hayır için bağışlamıştır. 1951 yılında William C. Moog Jr. Pazarlamak için ilk servo valfini geliştirmiştir. Bu, dijital veya analog bir sinyali hidrolik kapasite veya basınca dönüştüren bir bileşendi.

Almqvist,Test sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olan IABG’den Almanya’daki laboratuvarında 1966

10 Mayıs - Haziran 2016

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

11


HABER

1978’den Bugüne Garantili Valf Revizyonunda Tek Adres EROK Türkiye’nin ilk yerli valf üreticilerinden olan EROK Hidrolik Pnömatik San. Tic. Ltd. Şti., geçmişten gelen bilgi, birikim ve makine parkı ile iş, inşaat ve tarım makinelerinin en önemli parçası olan hidrolik valflerin revizyonunu uzman kadrosu ile garantili biçimde yaparak ekonomiye geri dönüşlerini sağlamaya devam etmektedir. Konu ile ilgili Gn. Müd. Yrd. Kerim Gökay KARSLI;

parça yerine aynı parçayı imal edebilmeyi ve işin teslimi öncesinde test olanaklarını zorunlu kılacak kadar hassas prosesler gerektirmektedir. Bizim için tek önemli olan şey valfin gövdesinde çatlak veya yarık olmamasıdır, bu husus olduğu müddetçe marka veya model farketmeksizin her çeşit hidrolik kumanda valflerinin revizyonunu titizlikle ve garantili biçimde yapabilmekteyiz.“

“Yeni model makinelerde yedek parça sıkıntısı yaşanmasa bile teslimatlar çok uzun sürüp maliyet açısından yüksek meblağlar ortaya çıkmaktadır. Bunun birde eski model makinelerde yedek parçanın hiç bulunamaması hadisesi var ki iki türlüde makinelerin kullanıldığı yerde iş kaybı yaşanmasına veya iş kaybı olmaması için başka makine kiralamak zorunda kalınmasına sebebiyet vermektedir. Bu gibi hususlar proje sahipleri veya iş bitiricilerin maliyetlerinin artmasına haliyle kârlarının düşmesine sebebiyet vermektedir. Bizler bu konuda devreye girip hem kısa zamanda problemi çözüp yarım kalan işin devam etmesini hem de çöpe atılacak valfin eski performansına geri döndürülerek ekonomiye geri kazandırılmasını sağlıyoruz.” diyor ve ekliyor; “Bu revizyon konusunu çok kolay bir iş zannederek yapmaya çalışan firmalar mevcut. Ne yazık ki bu iş tornacılık bilgisinden daha fazlasını, delik ve mil çaplarının detaylıca ölçümlenebilmesini, honlamayı, taşlamayı, kromajı, yeri geldiğinde bozuk

12 Mayıs - Haziran 2016

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

13


HABER

Yenilenebilir Enerjiye Özel Transformatör

Enerji sektörünü bir araya getiren ICCI Fuarında ASTOR Ar- Ge Direktörü Dr. Fatih Işık yaptığı sunum ile hem Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını çözmek için yenilenebilir enerjinin önemine vurgu yaparken, hem de enerji verimliliği dikkate alınarak enerjinin boşa kaybedilmemesi için transformatör secimi ile şekilde ilgili önemli bilgileri paylaştı. Türkiye Yenilenebilir Enerji Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Münib Karakılıç’ın oturum başkanlığını yaptığı konferansta, Dr. Fatih Işık’ın yaptığı sunum yenilenebilir enerji konusunda Türkiye’nin atması gerektiği adımlar ve attığı adımlar sonucunda en fazla yararı alması için bir yol haritası olacak nitelikteydi. Dr. Işık konuşmasında; “Ülkemizin dünya ortalaması üzerinde artan elektrik enerji ihtiyacı temiz, çevreci ve fosil yakıtlara dayanmayan elektrik enerjisi üretim tesisleri kurulumunun önemini arttırmıştır. Son yıllarda yenilebilir enerji

14 Mayıs - Haziran 2016

üretim santralleri kurulu gücü hızla artmaktadır. Bu tesislerde kullanılan ve kullanılacak transformatörlerin yenilebilir enerji üretim santralleri özelinde özel tasarıma sahip, daha düşük kayıplı ve uzun ömürlü olması önemli konulardandır” dedi. “TÜRKİYE, ALMANYA’DAN DAHA FAZLA GES’E SAHİP OLMALI” Türkiye’nin bu sene sonuna kadar 1 GW kurulu güce sahip olma hedefinin olduğunu söyleyen Işık; “Türkiye güneşlenme süresi, coğrafi konumu ve fosil yakıtlarda dış kaynaklara bağımlı olma gibi nedenler düşünüldüğünde, GES ( Güneş Enerji Santrali) kurulu gücü 40 GW olan Almanya’dan en kısa sürede daha fazla GES’e sahip olmalıdır” diye konuştu. “ELEKTRİK ENERJİSİ VERİMLİLİĞİNİ ARTTIRMAK ZORUNDAYIZ” Enerjiyi korumanın en az enerji üretmek kadar önemli başka bir konu olduğunun altını çizen Dr.Işık kullanılan

transformatörlerde meydana gelen enerji kaybının en alt düzeye indirilmesi için enerjiye en uygun transformatörlerin üretilmesi gerektiğini vurguladı. Işık konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Yenilenebilir enerji sistemlerine kullanılmak üzere özel yapılı transformatörler tasarlanmalıdır ve bu transformatörlerin verimi yenilebilir enerji kaynağının tipine göre belirlenmelidir. Çünkü işletme şartları, yüklenme koşulları ve ortam şartları düşünülerek tasarlanan transformatörler hem kendi ömürlerini uzatacak hem de sistem verimliliğini artıracaktır. Bu nedenle yeni kurulacak sistemlerde Ultra Düşük kayıplı Transformatör kullanımı teşvik edilmelidir. Büyük yatırımlar ile elektrik üretiyoruz. Bu nedenle ürettiğimiz elektrik enerjisinin verimliliğini arttırmak bizler için zorunluluktur.”

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

15


HABER

Huawei Kurumsal Çözümler Teknoloji Günü Ankara’da Gerçekleşti kişi başına 1,7 GB veri kullanımı gerçekleşeceği yönünde. Bu verinin %90’ının akıllı sensörler tarafından üretileceğini düşünüyoruz. Bu dönemde 4,4 milyar internet kullanıcısının olacağı ve 8 milyardan fazla akıllı telefonun kullanılacağı da yine öngörülerimiz arasında yer alıyor. Kamu kurumları ve farklı özel sektör kollarına yönelik ürün ve çözümleriyle, her yıl önemli büyüme rakamlarına imza atan Huawei Enterprise İş Birimi, 27 Nisan’da Ankara’da gerçekleştirdiği özel bir buluşmayla, kamu bilgi teknolojileri yöneticileri, bölgedeki iş ortakları ve sektör paydaşları ile bir araya geldi. Huawei Enterprise İş Birimi 27 Nisan’da Ankara JW Marriott Hotel’de gerçekleştirilen “Huawei Teknoloji Günü 2016” kapsamında, özel bir sektörel buluşmaya imza attı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Huawei Türkiye Enterprise Ülke Müdürü Serdar Yokuş, dünyadan ve Türkiye’den önemli örneklerle sektörü ve Huawei Enterprise İş Birimi’nin geldiği noktayı değerlendirdi.

Bilgi ve iletişim teknolojileri kısa süre öncesine kadar sadece destek sistemi olarak konumlanıyordu. Temel olarak amaçlanan, veri trafiğini ve maliyeti azaltmaktı. Halen bu mantıkta çalışan kurumların var olduğunu söyleyebiliriz. Bir sonraki aşamada ise BT sistemleri, yönetim amaçlı kullanılmaya başlandı. Burada da amaçlanan, veri trafiği açısından basit gereksinimlerin sağlanmasıydı. Bugün ise bilgi ve iletişim teknolojileri, sistemin ve işin başlı başına kendisi haline geldi. Huawei geliştirdiği tüm ürünleri müşteri ihtiyaçlarına göre geliştiriyor. Bu nedenle diyoruz ki Huawei’nin hiçbir ürünü kendisinin değil, müşterilerinin ürünleridir ve bu gereksinimlere göre,

Huawei Türkiye Enterprise Ülke Müdürü Serdar Yokuş açıklamalarında aşağıdaki satır başlarına yer verdi;

-katılımcı inovasyon- bakış açısı ile müşterilerle birlikte optimize edilmiştir.

BT Artık İşin Kendisidir

4’üncü Nesil Sanayi Devrimi’ne Hazır Olmalıyız

Huawei olarak 2025 öngörümüz,

16 Mayıs - Haziran 2016

Huawei Enterprise bugün 8000’den

fazla kanal iş ortağı, 100’den fazla çözüm iş ortağı ve 2.000’den fazla sertifikalı servis iş ortağı ile sektörel eko-sistemde önemli bir dönüşümün öncülüğünü yapıyor. Tüm nesnelerin akıllı hale geldiği bir ortamda, açık uygulamalar daha çok gündemde olmaya başladı. Bilişim odaklı 4’üncü nesil bir Sanayi Devrimi artık kapımıza dayandı ve bu değişime ayak uydurmayı başarmamız gerekiyor. Platformları ve ürünleri buna göre tasarlamaya ve geliştirmeye şimdiden başladık. Birçok farklı ülke de farklı stratejiler ve proje isimleri altında bu dönüşümü hayata geçiriyor. Birkaç örnek vermek gerekirse; Singapur - Smart Nation, Kanada - Digital Canada 150, Malezya - Digital Malaysia, Almanya - Industry 4.0, Amerika Birleşik Devletleri - AMP 2.0 ve Çin - Made in China 2025. Bireysel Teknoloji Pazarı Büyüyor, Kobilerin Teknoloji Kullanımı Artıyor Türkiye’nin BT pazarına göz attığımızda, bireysel teknolojilerin pazarı yönlendirdiğini görüyoruz. Akıllı telefonlar tabletler ve giyilebilir teknolojilerle, pazarın %50’den fazlası bireysel kullanıcılar tarafından yönlendiriliyor. İkinci sırada ise teknoloji yatırımı açısından en fazla öne çıkan yapının KOBİ’ler olduğunu görüyoruz. Bu da bir anlamda ülkemizin dijitalleşmeye doğru aldığı yolun bir göstergesidir. Devlet ve kamu kurumlarının da bugün BT sektörüne en fazla yatırım yapan oluşumlardan olduğunu da burada söylemeliyiz. 2015 yılında en fazla satış ve proje

www.otomasyonrehberi.com


HABER

gerçekleştirdiğimiz ürünlere baktığımızda ilk sırada SWITCH ürün grubunu görüyoruz. Bu dönemde Wi-Fi ürünlerimizin satışında da önemli artış gözlemledik. 2015’te en büyük büyüme, Storage, Access Point ve Switch ürünlerinde gerçekleşti diyebiliriz. Geçen sene eğitim, inşaat sağlık ulaşım ve kamu sektörleri, en fazla erişim sağladığımız yapılar oldu. Bu segmentlerde aynı zamanda rekabet de en üst seviyede seyrediyor. Bu sektörlerde amiral gemilerimiz; Switch ürün grubu oldu ve bu alanda liderliğe ulaşmayı başardık. 2016’da, IP ve IT ürünleri tarafından domine edilen BT pazarının 970 milyar dolarlık bir işlem hacmi yaratacağını öngörüyoruz. Servis Hizmetlerinin Eksikliği Entegrasyon Gücünü Azaltıyor Batı Avrupa ile Türkiye’yi sektörel dağılım olarak kıyasladığımızda, donanım satışları Türkiye’de %81’ken batı Avrupa’da %41 seviyesinde görünüyor. Yazılım açısından baktığımızda ise Türkiye’de %11 olan sektör hacmi batı Avrupa’da %20 seviyesinde. Servis hizmetleri segmentinde ise Batı Avrupa’nın büyüklüğü %40 olarak açıklanırken Türkiye’de bu oran, %8. Bu da satılan hizmetin servisler özelinde karşılık görmediği bir yapıya işaret ediyor ki sektör için son derece tehlikeli bir durum. Bu tablo, Türkiye’nin satış sonrası servis özelinde entegrasyon gücünün azaldığını gösterir. Huawei’nin DNA’sında Ar-Ge Var Huawei olarak bu kadar değişken bir dönemde neler yaptık ve neler planlıyoruz diye baktığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Biz aslında temelde tek bir unsura önem veriyoruz, o da Ar-Ge. Huawei, kurulduğu 1982 yılından bugüne kadar tüm harcamalarından Ar-Ge’ye her zaman için ciddi paylar ayırıyor. Bugün 176.000 çalışanıyla 170’ten fazla ülkede ürün ve çözümleriyle var olan Huawei, içlerinde Türkiye’nin de yer aldığı 16 Ar-Ge, 36 inovasyon merkezi ve 79 bin Ar-Ge çalışanıyla, bu konudaki ciddiyetini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, 5.500 iş ortağımızla 19 ayrı bölgedeki destek hizmetleri-

www.otomasyonrehberi.com

mizi sürdürüyoruz. Sadece geçen yıl Ar-Ge özelinde Türkiye’de 20 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. En Çok Patent Başvurusu Huawei’den Huawei 2015’te Dünya Patent Organizasyonu tarafından, en çok uluslararası patent başvurusu yapan firma olarak birinci seçildi. Tüm endüstriler dahil olmak üzere Huawei, bu alanda ilk sırayı aldı. Bu da ArGe’nin Huawei’nin DNA’sında olduğunu gösteren en objektif örneklerden biridir. Huawei bu sene ayrıca, Fortune Global 500’te 228’inci sıraya yükseldi Bu da dünya çapında önemli bir yaygınlık ve ürünler ile servisler bazında bir başarının yansıması. Bu nedenle dünyanın en küçük bölgelerde dahi Huawei desteğini görebilirsiniz. Servis ve Satış Sonrası Destek Hizmetleri Kırmızı Çizgimiz Huawei servisini veremediği hiçbir ürünü piyasaya sürmedi, sürmeyecek. Bu yaklaşımımızın karşılığını, pazara sunduğumuz, gerçek anlamda kaliteli ve uzun ömürlü ürünlerle gördük. Bugün tüm sektörlerde çok geçerli ve çok üst düzey referanslarımız söz konusu. Şirketler artık birleşmeye ve konsolide olaya başladı. Yeni bir şey üretemezseniz, konsolide olmaya mahkumsunuz. Sektörde büyümeler bugünün şartlarında şirket satın almayla sağlanırken, Huawei bu büyümeyi sadece ürünleri ve projeleriyle gerçekleştirdi ve kendi başına var olmayı yeniden tanımladı. Geçtiğimiz yıl servis altyapımızı 3 kat büyüttük. Bu konuya yeterince önem verilmezse satışlar da bir noktada durur. Bu bilinçle servis yapısına satıştan daha fazla önem verdik diyebiliriz. Ürün ve çözümlerin arkasındaki destek son derece önemli. Bu alandaki eğitimleri de iş ortaklarımıza ücretsiz olarak sağlıyoruz. İş ortaklarımızın gelişimi bizler için çok önemli. Tüm satış ve proje hizmetlerimiz iş ortaklarımız üzerinden gerçekleştiriliyor.

Huawei Enterprise İş Biriminin 2016’daki ilk çeyrek performansına baktığımızda, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %91’lik bir artış gerçekleştiğini görüyoruz. Ürünlerimizi ve çözümlerimizi sürekli geliştirmek Huawei’nin en temel amaçlarından biri. Kurumsal çözümler, operatör ağ sistemleri ve son kullanıcı ürünlerimizle bu gelişime durmaksızın devam ediyoruz. Bu önemli artışı da sürekli gelişen iç yapımıza bağlıyorum. Huawei Kurumsal Çözümler Bölge Başkanı Simon Zou Siyi: Çok Özel Bir Buluşma Huawei Enterprise Teknoloji Günü’nde kısa bir konuşmayla Serdar Yokuş’a eşlik eden Huawei Kurumsal Çözümler Bölge Başkanı Simon Zou Siyi ise “Bugün bizler açısından çok önemli bir gün. Türkiye’deki değerli iş ortaklarımız, müşterilerimiz ve Huawei ailesinin değerli fertleri ile burada aynı çatı altında bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Türkiye başta olmak üzere, Orta Asya ve Kafkasya bölgesinde önemli başarılara imza atacağımıza eminim” dedi. Huawei Teknoloji Günü kapsamında gerçekleştirilen farklı oturumlarla; “Dünya Kamu Teknolojileri Vizyonu ve Stratejileri”, “Kamu Projesi Başarı Hikâyeleri”, “Huawei Depolama Ürün Ailesi”, “Yeni Nesil Network Teknolojileri”, “Kurumsal IT Dönüşümünde Sunucular” ve “Güvenli Şehir Çözümleri” konuları ele alındı. 600’den fazla kişinin katıldığı Huawei Enterprise Teknoloji Günü çerçevesinde, Huawei’nin Türkiye pazarında yer alan ve alması hedeflenen, en güncel kurumsal ve bireysel çözümleri de kurulan demo alanlarında katılımcılarla buluştu. Etkinlik sırasında yeni nesil Wifi ürün ailesi, yüksek performanslı Kunlun sunucu platformu ve OceanStor 18000 Serisi Versiyon 3 depolama çözümlerinin tanıtımı da gerçekleştirildi.

İlk çeyrekte %91’lik Büyüme

Mayıs - Haziran 2016

17


HABER

Her ölçekten firma için Endüstri 4.0’a giden yol: “Dijital Fabrikalar”

Siemens Endüstri 4.0 için “Dijital Fabrikaların” gelişimi ve yaygınlaşması kapsamında Hannover Uluslararası Sanayi ve Endüstri Fuarı’na katılarak, şirketin kapsamlı portföyünden örnekler sergiliyor. Siemens fuarda tüm endüstriler ve her ölçekten şirket için çözüm önerilerini sektör yetkilileri ile buluşturuyor. Endüstriyel dijitalleşme yolunda önemli adımlar atmaya devam eden Siemens, 25 Nisan’da Hannover Uluslararası Sanayi ve Endüstri Fuarı ’nda yerini aldı. Özel bir sunum ile fuara katılan Siemens AG Yönetim Kurulu Üyesi Klaus Helmrich, şirketin bu konudaki yaklaşımını şöyle özetledi: “Her ölçekten ve her endüstride faaliyet gösteren müşteri-

18 Mayıs - Haziran 2016

lerimizi Endüstri 4.0 yolculuklarında desteklemek için, Dijital Fabrikalar portföyümüzü daha da geliştirdik. Artık ihtiyaçlarını karşılamak üzere çok daha fazla sayıda ve daha iyi çözümler sunuyoruz.” Siemens’in geliştirdiği yeni araçlar, çözümler ve ürünler dört ana alana odaklanıyor: endüstriyel yazılım ve otomasyon portföyü, endüstriyel iletişim, güvenlik ve hizmetler. Hannover Uluslararası Sanayi ve Endüstri Fuarı ’ndaki en büyük standın sahibi olan Siemens standa da sanal ve gerçek dünyaların buluşması ile son derece esnek, hazır ve bağlantılı bir “ekosistem” oluşturmaya yönelik çalışmalarını sergiliyor.. Geliştiriciler, üretim birimi ve

tedarikçilerden gelen verilerin entegrasyonu sayesinde özellikle proses ve kesikli üretim yapan endüstriler açısından yararlı çalışmalara imza atılıyor.. Bu entegrasyon sayesinde üretim şirketleri müşterilerin özel taleplerini karşılayabiliyor, pazar gerekliliklerine daha hızlı karşılık veriyor, aynı zamanda da yepyeni iş modellerini çok daha kolay geliştirebiliyor. Konu ile ilgili açıklama yapan Klaus Helmrich “İster büyük ölçekli kurumsal firmalar, ister yenilikçi orta ölçekli işletmeler olsun, Siemens tüm işletmelere Endüstri 4.0 yolculuklarında ihtiyaçları olan desteği veriyor” dedi. Siemens, gerçek ve sanal dünyaların bir araya getirilmesinin işletme-

www.otomasyonrehberi.com


HABER gerçekleştirdiğimiz ürünlere baktığımızda ilk sırada SWITCH ürün grubunu görüyoruz. Bu dönemde Wi-Fi ürünlerimizin satışında da önemli artış gözlemledik. 2015’te en büyük büyüme, Storage, Access Point ve Switch ürünlerinde gerçekleşti diyebiliriz. Geçen sene eğitim, inşaat sağlık ulaşım ve kamu sektörleri, en fazla erişim sağladığımız yapılar oldu. Bu segmentlerde aynı zamanda rekabet de en üst seviyede seyrediyor. Bu sektörlerde amiral gemilerimiz; Switch ürün grubu oldu ve bu alanda liderliğe ulaşmayı başardık. 2016’da, IP ve IT ürünleri tarafından domine edilen BT pazarının 970 milyar dolarlık bir işlem hacmi yaratacağını öngörüyoruz. Servis Hizmetlerinin Eksikliği Entegrasyon Gücünü Azaltıyor Batı Avrupa ile Türkiye’yi sektörel dağılım olarak kıyasladığımızda, donanım satışları Türkiye’de %81’ken batı Avrupa’da %41 seviyesinde görünüyor. Yazılım açısından baktığımızda ise Türkiye’de %11 olan sektör hacmi batı Avrupa’da %20 seviyesinde. Servis hizmetleri segmentinde ise Batı Avrupa’nın büyüklüğü %40 olarak açıklanırken Türkiye’de bu oran, %8. Bu da satılan hizmetin servisler özelinde karşılık görmediği bir yapıya işaret ediyor ki sektör için son derece tehlikeli bir durum. Bu tablo, Türkiye’nin satış sonrası servis özelinde entegrasyon gücünün azaldığını gösterir. Huawei’nin DNA’sında Ar-Ge Var Huawei olarak bu kadar değişken bir dönemde neler yaptık ve neler planlıyoruz diye baktığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Biz aslında temelde tek bir unsura önem veriyoruz, o da Ar-Ge. Huawei, kurulduğu 1982 yılından bugüne kadar tüm harcamalarından Ar-Ge’ye her zaman için ciddi paylar ayırıyor. Bugün 176.000 çalışanıyla 170’ten fazla ülkede ürün ve çözümleriyle var olan Huawei, içlerinde Türkiye’nin de yer aldığı 16 Ar-Ge, 36 inovasyon merkezi ve 79 bin Ar-Ge çalışanıyla, bu konudaki ciddiyetini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, 5.500 iş ortağımızla 19 ayrı bölgedeki destek hizmetleri-

www.otomasyonrehberi.com

mizi sürdürüyoruz. Sadece geçen yıl Ar-Ge özelinde Türkiye’de 20 milyon TL yatırım gerçekleştirdik. En Çok Patent Başvurusu Huawei’den Huawei 2015’te Dünya Patent Organizasyonu tarafından, en çok uluslararası patent başvurusu yapan firma olarak birinci seçildi. Tüm endüstriler dahil olmak üzere Huawei, bu alanda ilk sırayı aldı. Bu da ArGe’nin Huawei’nin DNA’sında olduğunu gösteren en objektif örneklerden biridir. Huawei bu sene ayrıca, Fortune Global 500’te 228’inci sıraya yükseldi Bu da dünya çapında önemli bir yaygınlık ve ürünler ile servisler bazında bir başarının yansıması. Bu nedenle dünyanın en küçük bölgelerde dahi Huawei desteğini görebilirsiniz. Servis ve Satış Sonrası Destek Hizmetleri Kırmızı Çizgimiz Huawei servisini veremediği hiçbir ürünü piyasaya sürmedi, sürmeyecek. Bu yaklaşımımızın karşılığını, pazara sunduğumuz, gerçek anlamda kaliteli ve uzun ömürlü ürünlerle gördük. Bugün tüm sektörlerde çok geçerli ve çok üst düzey referanslarımız söz konusu. Şirketler artık birleşmeye ve konsolide olaya başladı. Yeni bir şey üretemezseniz, konsolide olmaya mahkumsunuz. Sektörde büyümeler bugünün şartlarında şirket satın almayla sağlanırken, Huawei bu büyümeyi sadece ürünleri ve projeleriyle gerçekleştirdi ve kendi başına var olmayı yeniden tanımladı. Geçtiğimiz yıl servis altyapımızı 3 kat büyüttük. Bu konuya yeterince önem verilmezse satışlar da bir noktada durur. Bu bilinçle servis yapısına satıştan daha fazla önem verdik diyebiliriz. Ürün ve çözümlerin arkasındaki destek son derece önemli. Bu alandaki eğitimleri de iş ortaklarımıza ücretsiz olarak sağlıyoruz. İş ortaklarımızın gelişimi bizler için çok önemli. Tüm satış ve proje hizmetlerimiz iş ortaklarımız üzerinden gerçekleştiriliyor.

İlk çeyrekte %91’lik Büyüme Huawei Enterprise İş Biriminin 2016’daki ilk çeyrek performansına baktığımızda, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre %91’lik bir artış gerçekleştiğini görüyoruz. Ürünlerimizi ve çözümlerimizi sürekli geliştirmek Huawei’nin en temel amaçlarından biri. Kurumsal çözümler, operatör ağ sistemleri ve son kullanıcı ürünlerimizle bu gelişime durmaksızın devam ediyoruz. Bu önemli artışı da sürekli gelişen iç yapımıza bağlıyorum. Huawei Kurumsal Çözümler Bölge Başkanı Simon Zou Siyi: Çok Özel Bir Buluşma Huawei Enterprise Teknoloji Günü’nde kısa bir konuşmayla Serdar Yokuş’a eşlik eden Huawei Kurumsal Çözümler Bölge Başkanı Simon Zou Siyi ise “Bugün bizler açısından çok önemli bir gün. Türkiye’deki değerli iş ortaklarımız, müşterilerimiz ve Huawei ailesinin değerli fertleri ile burada aynı çatı altında bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Türkiye başta olmak üzere, Orta Asya ve Kafkasya bölgesinde önemli başarılara imza atacağımıza eminim” dedi. Huawei Teknoloji Günü kapsamında gerçekleştirilen farklı oturumlarla; “Dünya Kamu Teknolojileri Vizyonu ve Stratejileri”, “Kamu Projesi Başarı Hikâyeleri”, “Huawei Depolama Ürün Ailesi”, “Yeni Nesil Network Teknolojileri”, “Kurumsal IT Dönüşümünde Sunucular” ve “Güvenli Şehir Çözümleri” konuları ele alındı. 600’den fazla kişinin katıldığı Huawei Enterprise Teknoloji Günü çerçevesinde, Huawei’nin Türkiye pazarında yer alan ve alması hedeflenen, en güncel kurumsal ve bireysel çözümleri de kurulan demo alanlarında katılımcılarla buluştu. Etkinlik sırasında yeni nesil Wifi ürün ailesi, yüksek performanslı Kunlun sunucu platformu ve OceanStor 18000 Serisi Versiyon 3 depolama çözümlerinin tanıtımı da gerçekleştirildi.

Mayıs - Haziran 2016

17


HABER

Hem Dikey Hem Yatay Gidebilen Halatsız Asansörle Türkiye’de Lider Olacak Türkiye’deki son dönem faaliyetleri hakkında bilgi veren thyssenkrupp Asansör Türkiye Genel Müdürü Turgay Şarlı, pazar liderliğini hedeflediklerini söyledi. Türkiye’de yılda 25 bin asansör ve yürüyen merdiven satıldığını belirten Şarlı, Almanya ve İspanya’nın bu rakamın çok gerisinde kaldığını ifade etti. Turgay Şarlı, hem dikey hem yatay hareket edebilen halatsız asansör teknolojisinin 2017 yılında satışa sunulacağını kaydetti. thyssenkrupp Asansör Türkiye’nin son dönemdeki faaliyetleri ile ilgili bilgi veren Genel Müdür Turgay Şarlı, hedeflerinin liderlik olduğunu söyledi. Dünya genelinde 150 ülkede faaliyet gösteren şirketin Türkiye

ofisinin 1999 yılından bu yana hizmet verdiğini anımsatan Şarlı, “2015 yılının ikinci yarısından itibaren merkez ülke olarak konumlandırılan Türkiye’de, inşaat sektörünün gelişimi ile birlikte büyümemizi sürdürüyoruz. Bu ivmemizi korumayı ve pazar lideri olmayı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’de büyümelerini destekleyecek alanlar arasında metro gibi ulaşım platformlarının da yer aldığını vurgulayan Turgay Şarlı, “thyssenkrupp Asansör’ün bu alandaki global deneyim ve uzmanlığını Türkiye’ye taşıyoruz. Şirketimizin son olarak Barselona metrosunun yeni istasyonlarında kullanıma sunduğu 128 yürüyen merdiven ve 52 asansör, her yıl 30 milyon kişiyi taşıyacak. Benzer projeleri Türkiye’de

de gerçekleştirebilecek güçteyiz. Aynı şekilde, AVM’ler, oteller, hastaneler ve ofisler için hayata geçireceğimiz projeler de büyümemizi destekleyecek” diye konuştu. Her yıl 25 bin asansör ve yürüyen merdiven satılıyor Türkiye pazarına ilişkin bir değerlendirme yapan Turgay Şarlı, “Türkiye’de her yıl 25 bin asansör ve yürüyen merdiven satılıyor. Beş yıl içinde bunun 35 bin adede çıkacağını öngörüyoruz. Kullanım alanlarında ilk sırayı yüzde 50 ile konutlar alırken, sırasıyla ofisler, AVM’ler ve ulaşım alanları, konutları takip ediyor. Yıllık bazda toplam satış rakamlarının Almanya’da 15 binden, İspanya’da ise 10 binden az olduğu göz önünde bulundurulursa, Türkiye’nin ne denli önemli bir pazar olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Şu an yaklaşık 500 yerel şirket, Türkiye’de pazarın yüzde 60’ını elinde bulunduruyor. Yabancı markaların payı yüzde 40 seviyesinde. Ancak yeşil bina standartlarının oturması, ekonomiklik ve konfor beklentilerinin artması, yabancı markaların pazar payını yükseltecektir” dedi. Bir hastane ile bir ofisin asansör konusundaki ihtiyaç ve beklentilerinin birbirinden çok farklı olduğuna de-

20 Mayıs - Haziran 2016

www.otomasyonrehberi.com


HABER

ğinen Turgay Şarlı, “Örneğin hastanelerde güvenlik ve çalışabilme oranının yüzde 99,9’un altına inmemesi gerekiyor. 5 yıldızlı bir otelde görünüm önemliyken, ofislerde bekleme süresini azaltmak ve hız önem kazanıyor. Gerek yeni projelerle gerekse modernizasyon projeleri ile tüm segmentlerin isteklerine uygun çözümler sunuyoruz” dedi. Hem dikey hem yatay gidebilen asansör geliştirdi Şarlı’nın verdiği bilgilere göre, thyssenkrupp Asansör, geliştirdiği inovatif ürünlerle klasik asansör kavramını yeniden şekillendirmekle kalmıyor, yapı endüstrisini de farklı bir boyuta taşıyor. “Şirketimizin geliştirdiği hem dikey hem de yatay olarak hareket edebilen MULTI adlı asansör sistemi, halatsız bir yapıya sahip” diye konuşan Şarlı, “Bu sayede bina içinde asansör kuyusu açmaya da gerek kalmıyor ve her metrekarenin çok önemli olduğu binalarda dikkate değer oranda alan kazanımı oluyor. Halen 246 metre yüksekliğinde bir kulede son testleri gerçekleştirilmekte olan MULTI’nin satışlarına 2017 yılında başlanacak. Ürünün kısa süre içinde Türkiye’deki büyümemizin önemli yapıtaşlarından biri olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

www.otomasyonrehberi.com

Hakkımızda: thyssenkrupp Asansör thyssenkrupp Asansör, grubun yolcu taşımacılığı sistemlerindeki global aktivitelerini bir araya getirmektedir. thyssenkrupp Asansör, 2014/2015 mali yılındaki 7,2 milyar Euro’luk satışları ve 150 ülkedeki müşterileri ile dünyanın önde gelen asansör şirketleri arasında yer almaktadır. 50 bini aşkın çalışanı bulunan şirket, müşterilerinin taleplerini karşılamak üzere “akıllı” ve yenilikçi ürünler sunmaktadır. Ürün portföyünde yolcu

ve yük asansörleri, yürüyen merdiven ve bantlar, yolcu biniş köprüleri, merdiven ve platform lift’lerinin yanı sıra tüm ürünlerin isteğe göre özelleştirilebildiği servis çözümleri yer almaktadır. Tüm dünyada 900’den fazla noktada hizmet sunan şirket, bu sayede hem satış hem de satış sonrası hizmetler kapsamında müşterilerine her zaman yakın olmayı garanti etmektedir.

Mayıs - Haziran 2016

21


HABER

Ödüllü Yatırım Greeneco’da Yeşil Enerji Üretimi Başladı Daha yaşanabilir bir dünya hedefiyle ülkemizin enerji açığını karşılamaya odaklanan Greeneco Enerji, yenilenebilir enerji üretimine başladı. Greeneco Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kamil Özdağ, “Ülkemizin 2023 yılı planlarına göre, elektriğin en az yüzde 30'unun yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedefleniyor. Greeneco Enerji olarak amacımız; yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları ile sürdürülebilir, ekonomik, temiz, insanlık için faydalı, çevreye saygılı, adı gibi "Green-Yeşil" enerji üretmek ve ülkemizin 2023 hedeflerini gerçekleştirmesine katkıda bulunmak” dedi. 15 Nisan 2016, İstanbul; Saray Holding ve Acarsan Holding ortaklığıyla 2012 yılında kurulan Greeneco Enerji Elektrik Üretim A.Ş. Denizli - Sarayköy - Tekke bölgesinde 2 bin 250 hektar alanda gerçekleştirdiği 110 milyon dolarlık proje yatırımı ile Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına çözüm olmayı hedefliyor. Greeneco, tamamladığı santral montajları ve deneme üretimlerinin ardından Mart 2016 itibarıyla resmi jeotermal enerji üretimine başladı. Türkiye, dünya ülkeleri arasında enerji tüketiminde ön sıralarda geliyor. Ülkemizin 2014 - 2018 dönemine ait 10. Kalkınma Planı ile enerji alanında dışa bağımlılığımızı azaltmaya yönelik alternatif politikalar oluşturulması, büyüme ve cari açık üzerinde olumlu etkiler yaratılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payının yükseltilmesi amaçlanıyor. Ayrıca, 2023 yılında ülkemizin elektrik enerjisi ihtiyacının bugüne kıyasla iki kat artarak yaklaşık 500 milyar

22 Mayıs - Haziran 2016

kWh olacağını tahmin ediliyor. Bu talebi karşılayabilmek için ise, bugün kurulu gücümüzün 2 katına çıkarılması ve 100.000 MW’a ulaştırılması gerekiyor. Bu öngörülerden hareketle 2023 yılına kadar ülkemiz elektrik enerjisi üretimi içindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının payının en az yüzde 30'a çıkarılması hedefleniyor. İthal girdiye ihtiyaç duymaksızın, çevreci, yerli ve yenilenebilir kaynaklar ile elektrik üretebilen Greeneco Enerji; yeni üretime başlayan santrali ile Türkiye’nin enerji üretim hedeflerine katkı sunmaya başladı. Santral, ülkemizde yerli türbin üretilmesine olanak sağlayan ve aynı zamanda ilk yerli türbin kullanan jeotermal elektrik santrali olma özelliğine de sahip. Denizli – Sarayköy - Tekke jeotermal projesi ile amaçlarının yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları ile sürdürülebilir, ekonomik, temiz, insanlığa faydalı, çevreye saygılı, adı gibi "Green-Yeşil" enerji üretmek olduğunu vurgulayan Greeneco Enerji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kamil Özdağ, “Sahamızda toplam 60 MWe’lik bir kurulu güce ulaşmayı planlıyoruz. İlk etapta 2 üniteden oluşan 25,6 MWe gücündeki ilk santralimizin kurulumunun ardından üretimi başlattık. Bu

santralimizde yıllık 200.000.000 KWh elektrik enerjisi üretilecek. 2. etap yatırımımızla ilgili mühendislik çalışmalarımız da hızla devam ediyor. 2. etap yatırımımızın 2019 yılında tamamlanması ile 240 Milyon Dolarlık bir yatırım değerine ulaşarak, 60 MWe kurulu güç ile yıllık 540.000.000 KWh üretim kapasitesine ulaşmayı planlıyoruz. Yatırımlarımız Türkiye genelinde sanayicilerin de dikkatini çekiyor. Bu başarılarımızdan dolayı Denizli Ekonomisinin Aktörleri Ödülleri’nde “Yılın En Büyük Yeni Yatırımı” ödülüne layık görüldük.” “Projemiz ile ayrıca, yıllık yaklaşık 125 milyon m2 doğalgaz ithalatının önüne geçilmesini ve ülkemiz doğalgaz ithalatının 45 Milyon Dolar düşürülerek cari açığımızın azaltılmasına olumlu katkı sağlamayı hedefliyoruz. Greeneco Enerji olarak projemiz, fosil yakıt kullanımını azaltacak ve cari açığın kapanmasına katkı verecek önemli projelerden biri” dedi. Greeneco jeotermal santrali projesinin ana danışmanlıklarını; Hacettepe Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, GeologicaI Inc. California USA ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü gerçekleştiriyor.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

23


HABER

GE, ‘Dijital Üretim’ Atölyesi İle Öğrencileri Endüstrinin Geleceğine Hazırladı Ayrıca, 3D yazıcıların bir gaz türbini veya uçak motoru için gerekli her parçayı üretebileceğine şahit oldular. Orta Asya, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesindeki ileri üretimin potansiyelini keşfeden öğrenciler; bilim, mühendislik ve teknolojiyi anlama, problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini güçlendirdiler; işbirliği yaparak yeni çalışma yöntemini birebir deneyimleme şansına sahip oldular.

GE (General Electric) Türkiye, Endüstrinin Geleceği yaklaşımı kapsamında, gelecek nesillerin ileri üretim tekniklerini öğrenmesi, ortak küresel akıl ile hareket etmesi ve yakın dönemdeki iş dünyasının potansiyeline hazır olmaları amacı ile üniversite öğrencilerine yönelik ‘Dijital Üretim’ atölyesi düzenledi. GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nde 2 Mayıs Pazartesi günü gerçekleşen atölyeye, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi girişimcilik kulüplerinden toplam 20 kişilik bir öğrenci grubu katıldı. Endüstriyel internet hakkında bilgi alan öğrenciler, GE Garaj programı kapsamında 3D/üç boyutlu tarama yapma,

24 Mayıs - Haziran 2016

dijital tasarım ve hızlı bir şekilde prototip yaparak üretime geçmeyi sağlayan ileri üretim teknikleri konusunda eğitim aldılar. Atölyenin sonunda ise öğrenciler, kendi tasarladıkları ürünlerinin baskısını üç boyutlu yazıcılardan aldılar. Atölye kapsamında öğrenciler, 3D yazıcılar üzerinde 30 yıldır çalışan ve şimdiden 19 adet üç boyutlu yazdırılmış yakıt nozülüne sahip gelecek nesil LEAP motoruyla uçuş testlerine başlayan GE’nin ‘Endüstrinin Geleceği ’ yaklaşımı ile tanıştılar. GE’nin iş dünyasının yeni yol haritası olarak tanımladığı bu yaklaşımın iki kilit gücü olan ‘endüstriyel internet’i ve ‘küresel-ortak akıl’ı erkenden kavrama fırsatı buldular.

GE Türkiye İnovasyon Lideri Ussal Şahbaz, “GE Türkiye olarak, ülkemizde geleceğin iş dünyasını bugüne taşımayı ve genç nesilleri bu yeni dünyayla erkenden tanıştırmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede GE Türkiye İnovasyon Merkezi ’nde gerçekleşen GE Türkiye ‘Dijital Üretim’ atölyesinin, öğrencilerimizin dijital sanayi devrimindeki profesyonel fırsatlarıgörerek bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarında kariyerlerini planlamalarına katkı sağlayacağına inanıyoruz”dedi. GE Türkiye liderliğinde, GE Türkiye İnovasyon Merkezi’nde GE müşterilerine, girişimcilere ve öğrencilere atölyeler düzenleyen ATÖLYE Labs Kurucu Ortağı ve CEO’su Kerem Alper,“3D yazıcılar sayesinde artık bir girişimcinin sorundan çözüm fikrine, çözüm fikrinden de fikrin tasarımı-

www.otomasyonrehberi.com


HABER

3D yazıcının sunduğu imkanlardan oldukça heyecanlandıklarını ve gelecek mesleklerinin seçimlerinde atölyenin önemli bir rol oynayacağını belirttiler. GE Hakkında

na ve prototipine geçiş süreci kısalarak girişimciyi yetkin kılınıyor. Geçmişte fikri hayata geçirmek için çok ciddi kaynağa ihtiyaç duyulurkenve doğum aşamasında fikir yok olurken, günümüzde bu süreçlerin yeniden tasarlanması sayesinde, hızlı geri bildirim alınarak girişimcilerin önü açılıyor. En önemlisi GE gibi bü-

www.otomasyonrehberi.com

yük bir şirketin bu teknolojileri şu anda odağına koymuş olması” dedi. Etkinliğe katılan ve yüksek potansiyeli ile dikkat çeken öğrenciler ise, atölyede beklediklerinden çok daha farklı bir teknolojiyle tanıştıklarını, daha önce böyle bir teknolojinin kullanıldığından haberdar olmadıklarını,

175 ülkede 300.000’den fazla çalışanıyla GE, dünyanın dijital endüstriyel şirketi olarak; birbiriyle bağlı, iletişim kurabilen ve öngörülebilir yazılımlara sahip makine ve çözümleri ile endüstriyi dönüştürüyor. GE’deki her iş kolu aynı teknolojiye, pazara, yapıya ve bilgiye erişim sağlayan GE Store ile küresel olarak bilgi alışverişi gerçekleştiriyor. Her icadımız, bulunduğumuz endüstrilerdeki inovasyon ve uygulamaları daha ileri taşıyor. Çalışanlarımız, hizmetlerimiz, teknolojimiz ve ölçeğimiz ile endüstrinin dilini konuşuyor ve müşterilerimiz için daha iyi sonuçlar üretiyoruz.

Mayıs - Haziran 2016

25


HABER

Endüstriyel Üreticiler Çığır Açacak İnovasyon Peşinde KPMG Küresel Üretim Sektörünün Geleceğine Bakış raporu hazırlayarak, dünyanın farklı yerlerindeki üreticilerin ezber bozan inovasyon ve teknoloji odaklı dönüşüme hazırlanmak için hangi adımları attığını inceledi. KPMG Türkiye Endüstriyel Üretim Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Hakan Ölekli, “Üreticiler arasında çığır açan inovasyon yapma anlayışı yaygınlaşıyor ve ArGe’ye yapılan yatırım artıyor” dedi. KPMG Türkiye Endüstriyel Üretim Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Hakan Ölekli, KPMG Küresel Üretim Sektörünün Geleceğine Bakış raporunun sonuçlarını değerlendirdi. Ölekli, “Dünya ekonomisinde yaşanan değişim ve belirsizlik dönemine baktığımızda, teknolojinin, gerçekleştirilen inovasyonların ve inovatif oyuncuların etkisiyle üretim sektörünün büyük bir dönüşüme gireceğini söyleyebiliriz. Biraz daha yakından baktığımızda ise, etrafımız dönüşümü mümkün kılacak faktörlerle çevrili olduğu halde üreticilerin pek azının gerçekten dönüştüğünü görüyoruz” yorumunu yaptı. Uyarlama yetmez dönüşüm şart Şirketlerin işletme yapılarını dönüştürmeye değil uyarlamaya odaklandıkları için, maliyet yapılarında, tedarik zincirlerinde ve iş modellerinde küçük değişiklikler yapmakla yetindiklerini belirten Ölekli, “Raporun sonuçlarına gö-

26 Mayıs - Haziran 2016

re inovasyona dayalı büyüme modeline odaklananlar Ar-Ge’ye yaptıkları yatırımı artırıyor. Verimliliği ve yenilikçiliği artırmak için yeni üretim teknolojilerini kullanmaya başlıyor. Bunun sonucunda daha hızlı, şeffaf ve talebe dayalı tedarik zincirlerine ve entegre iş planlaması modellerine duyulan ihtiyaç artıyor. İnovasyon alanında mücadeleyi kazanmak isteyen üreticilerin hem teknolo-

jiye hem de yetenekli iş gücüne daha fazla yatırım yapmaları gerekecek” şeklinde konuştu. “Bu raporun bulgularının ve çıkardığı sonuçların, üreticilerin rekabetteki konumlarını daha iyi anlamalarına ve uzun vadeli büyümeyi gerçekleştirmek ve rekabet avantajına sahip olmak için daha iyi hazırlık yapmalarına yardımcı olacağına inanıyorum” diyen

www.otomasyonrehberi.com


HABER

Ölekli raporda öne çıkan noktaları şöyle sıraladı: Üreticiler giderek daha fazla inovasyon odaklı olmaya başlıyor • Üreticiler gittikçe daha fazla inovasyon odaklı olmaya başlıyor ve Ar-Ge verimliliğini ve değerini artırmayı hedefliyor. Üreticilerin yarısı stratejilerinin inovasyon odaklı olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde otuz ikisi, yeni ürün geliştirme ve Ar-Ge’nin stratejik öncelikleri arasında yer aldığını belirtiyor. Yüzde otuzu, şirketlerinin çözmesi gereken en önemli sorunun Ar-Ge verimliliğini artırmak olduğunu düşünüyor. • Üreticiler kendilerini çetin rekabet koşullarına hazırlarken, satışları artırmak ve maliyetleri düşürmek en önemli öncelikleri arasında yerlerini koruyor. Katılımcıların yüzde 55’i satışları artırmayı en önemli öncelikleri olarak ifade ederken, yüzde 41’i maliyetleri düşürmeye odaklandıklarını söylüyor. Yaklaşık yüzde 40’ı karşılaştıkları en önemli sorunun artan rekabet ve fiyat baskısı olduğunu düşünüyor. • Üreticiler arasında çığır açan inovasyon yapma anlayışı yaygınlaşıyor ve Ar-Ge’ye yapılan yatırım artıyor. Katılımcıların yüzde 41’i, inovasyon konusundaki en önemli stratejilerinin çığır açacak bir buluş yapmaya çalışmak olduğunu söylerken, yüzde 74’ü önümüzdeki iki yılda gelirlerinin yüzde 4’ünü Ar-Ge’ye harcayacaklarını belirtiyor. • Üreticiler piyasaya sürme hızını artırmak ve inovasyon maliyetlerini düşürmek için yeni ortaklıklar yapıyor ve yeni teknolojiler kullanmaya başlıyor. Katılımcıların dörtte üçünden daha fazlası, şirketlerinde yapılacak inovasyon-

www.otomasyonrehberi.com

larda kurdukları ortaklıkların çok önemli bir rol oynayacağını belirtiyor. Yaklaşık yarısı, inovasyonu artırmak için yeni üretim teknolojilerini kullanmaya başladıklarını söylüyor. • Üretim sektöründe tedarik zinciri ile ilgili öncelikler arasında maliyetleri düşürmek ve yeni ürünleri piyasaya sürmeye hazır olmak üst sıralarda yer alıyor. Katılımcıların yüzde 46’sı, maliyetleri ve işletme sermayesini düşürmeyi tedarik zinciriyle ilgili birinci öncelik olarak sayıyor. Yüzde 29’u büyümeyi desteklemek için yeniden yapılanmaya gideceğini, yüzde 32’si ise büyüme beklentilerini dikkate alarak faaliyet gösterdikleri pazar sayısını yeniden değerlendireceğini söylüyor. • Tedarikçi performansı ve kapasitesi ile ilgili kaygılar önemli olmaya devam ederken, tedarik zinciri süreç takibi ilginç bir şekilde önemli kaygılar arasında yer almıyor. Dünya genelinde tedarik zincirinde karşılaşılan en önemli zorluklar olarak sırasıyla daha fazla esnekliğe sahip olmak, tedarikçi performansı ve tedarikçi kapasitesi dile getiriliyor. Bununla beraber, tedarikçilerinin birinci, ikinci ve diğer seviyelerde tam anlamıyla veri takibi imkânına sahip olduğunu belirten katılımcıların oranı yüzde 14’te kalıyor.” Üretim sektöründe büyük bir dönüşümün ilk evreleri yaşanıyor Raporla ilgili değerlendirmelerine üreticiler açısından 5 önemli sonuçla devam eden Ölekli, şu bilgileri verdi: • Üretim sektöründe büyük bir dönüşümün ilk evreleri yaşanıyor. Büyüme, yenilikçilik, maliyet yapıları ve tedarik zincirinin verimliliğini artırmak herkesin

gündeminde üst sıralarda yer alıyor ancak ‘yeni stratejileri’ hayata geçiren şirket sayısı azınlıkta. • Ezber bozan inovasyon geliştiriciler ürün geliştirme, üretim süreçleri, otomasyon ve iş modellerinde devrim niteliğinde değişimler gerçekleştirirken, inovasyon hızı da artmaya devam edecek. Bu hızlı inovasyon sürecinin bir parçası olmayı başaramayan üreticiler, rekabet güçlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. • Yeni ürünler, yeni iş modelleri ve ezber bozan yeni oyuncular, üreticileri daha hızlı, şeffaf ve talebe dayalı tedarik zincirleri ve entegre iş planlaması modelleri geliştirmeye zorluyor. Bununla beraber tedarik zinciri verilerinin şeffaflığı hala düşük ve işbirliği konusunda yapılabilecek daha çok şey var. • Üreticiler yeni fırsatlardan faydalanabilmek için Ar-Ge faaliyetlerine, yetenekli işgücünü kendilerine çekmeye, daha geniş ve kapsayıcı inovasyon modelleri oluşturmaya ve yüksek teknoloji şirketleriyle ortaklıklar kurmaya eskisinden daha fazla önem veriyor. İnovasyon yarışını kazanabilmek için üreticilerin teknolojiye ve yetenekli işgücüne yatırım yapmaya devam etmeleri gerekiyor. • Sektör büyük bir dönüşüme doğru giderken bu yarışın kazananları önlerinde birçok fırsat bulacak. Kısa vadede ise satış sonrası ürün ve hizmetlere daha fazla önem verilmesi, müşteri arayüzü teknolojisinin iyileştirilmesi ve kullanılan kanalların artırılması gibi mevcut fırsatlar kullanılarak satışlar artırılabilir.

Mayıs - Haziran 2016

27


HABER

Endüstri 4.0 ile Genel Ekipman Verimliliğini (OEE) artırıyoruz Tesis yöneticileri ve sürdürülebilirlik alanında ürün ve hizmet üreten “maintenance” uzmanları bilgi paylaşımları için bir araya geliyorlar. Biz de Omron olarak Endüstri 4.0 çerçevesinde Genel Ekipman Verimliliğini artırmak için sunduğumuz çözümlerimiz ile 21-23 Nisan tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleşecek Maintenance İstanbul Fuarı'nda yerimizi alacağız. Endüstriyel ağır bakım ve hassas bakım teknolojileri için uzmanlık platformu Endüstriyel ve teknolojik gelişmelerin izlenebileceği fuarda üç gün boyunca zengin içerikli etkinlikler de bulunmaktadır. Fuar ile ilgi detaylı bilgi için internet sitesinden yararlanabilir,online davetiye edinebilir, fuar ile eş zamanlı olarak gerçekleştirilecek seminerlerekatılabilirsiniz. Makine arıza sürelerini ve maliyetleri azaltma Günümüzün küreselleşen üretim ortamında farklı ve gittikçe karmaşıklaşan zorluklar, üretim verimliliğini daha da zorlaştırıyor. Biz de, otomasyon teknolojisinin makine çalışma süresini veya kullanılabilirliğini önemli ölçüde iyileştirebileceğine ve servis maliyetlerinin yanı sıra üretim sürecinizin aksama durumunu azaltabileceğine inanıyoruz. Üretkenliğin optimize edilmesi Omron’un Sysmac platformu, Bilgi Teknolojileri sistemleri ve uzaktan kullanılan cihazlar ile çok disiplinli

28 Mayıs - Haziran 2016

otomasyon çözümünün dikey entegrasyonunu sağlar. NJ kontrolörü veritabanı bağlantısı kullanıcıların üretim süreçlerinden neredeyse gerçek zamanlı verileri toplamasını ve bu sayede üretim iyileştirmeleri konusunda potansiyel alanları tespit etmesini sağlar. SQL biriktirme işlevselliği, herhangi bir bağlantı arızası durumunda sağlam ve güvenli veri çözümüne olanak tanır. Kestirimci bakım Sysmac Studio yazılımı için cihaz operasyonu izleme kütüphanesi adı verilen bir dizi Fonksiyon Blokları Kütüphanesi geliştirdik. Servo sürücüler, aktüatörler ve sensörler gerçek zamanlı izlenebilir ve normal durumlarından farklı çalıştıklarında, ciddi bir arıza meydana gelmeden bir uyarı veya alarm verilir. Fonksiyon blokları kütüphanesi ile servo motorun konumunu ve tork yanıtını, normal çalışma aralığına karşı kolaylıkla izleyebilir ve değerlendirebilirsiniz. Silindir çalışma süresi normal çalışma durumuna karşı ölçülerek sürenin bu değeri geçtiği veya bu değerden az olduğu bildi-

rilir. Fiber sensörlerin ışık yoğunluğu toz veya diğer malzemelerin birikip birikmediğini tespit etmek üzere kötüye gitme açısından izlenir. Sysmac tarafından neredeyse gerçek zamanlı üretilen SQL verilerine ulaşmak için panolar oluşturabilirsiniz. Bakım personeli makine verilerini kaydederek, saklayarak, karşılaştırarak ve analiz ederek sorunları tespit edebilir, bakım için çalışmama süresi planlayabilir. Arıza durumunda ürün değişimi Sysmac otomasyon platformu; programların, verilerin, ağ yapılandırmasının ve EtherCAT ile bağlı cihazların parametrelerinin yedeklenmesini ve geri yüklenmesini sağlar. Ekipman arızalanırsa minimum üretim aksamasıyla değiştirilmelidir. Buna arızalı öğelerin değiştirilmesi ve cihazın yeniden kurulması dahildir. Yedekleme ve geri yükleme işlevi bir mühendisin indirilen parametreleri bir bilgisayara bağlanmadan yeni servo sürücüye kolaylıkla indirmesini sağlar. Sonuç olarak, tek bir tuşa dokunarak sistem kolaylıkla yapılandırılır ve sıfırlanır.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

29


HABER

‘Cdt Teknoloji Seminerleri’ Sektöre Hız Kazandırıyor… Elektronik tasarım otomasyonu konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden Mentor Graphics’in Almanya’da düzenlenen etkinliğinde ‘Gold Partner’ ödülü alan ve EMEA bölgesinde ‘En Fazla Büyüyen Distribütör’ ödülünü almaya hak kazanan Türkiye Distribütörü CDT Bilgi Teknolojileri, elektronik tasarım otomasyonu alanında düzenlediği seminerlerle de katkı sağlayarak adından söz ettiriyor. Türkiye’de elektronik sistem tasarım ve üretimi gerçekleştiren kurumlarla ar-ge merkezlerine tasarım otomasyonu çözümleri sunan CDT Bilgi Teknolojileri elektronik tasarım otomasyonu konusunda yıl boyunca düzenlediği workshop, seminer ve aylık web seminerleri eğitim günlerini ‘CDT Teknoloji Seminerleri’ adıyla sektör ilgililerinin beğeniyle takip ettiği eğitimler serisi haline getirdi. Farklı gün ve lokasyonlarda yıl boyunca Design Entry and Verification (Tasarıma Giriş ve Doğrulama), PADS Product Family (PADS Ürün Ailesi), Cabling Products (Kablolama Ürünleri), Tanner Products (Tanner Ürünleri), Hyperlynx Product Family (Hyperlynx Ürün Ailesi), PCB Analysis Product and Suites (PCB ve Analiz Ürünleri) gibi konularda düzenledikleri eğitim amaçlı etkinliklerle bir taraftan müşterilerine hizmet sunarken diğer taraftan da sektörün gelişimine katkı sağlıyor.

ne önemli bir hizmet sunduklarını belirten CDT Genel Müdürü Alpay Göğüş, bu etkinliklerin teknik gelişim, gelişen teknolojiler ve kullanım alanları konularında katkı sağladığını da belirterek sözlerine devam etti: “Elektronik tasarım otomasyonu alanında firmalara tasarım, kablolama, PCB üretimi, güvenilirlik mühendisliği gibi geniş bir yelpazede toplam çözüm ve danışmanlık hizmetleri sunan bir firmayız. Sunduğumuz hizmetlere ek olarak gerçekleştirdiğimiz bu seminerlerle sektörün farkındalığını arttırmak aynı zamanda da daha hızlı gelişmesini sağlamak konusunda çalışıyoruz. Bu çalışmalar gerek müşterilerimiz gerekse potansiyel olarak konu ile ilgilenen firmalardan yoğun ilgi görüyor. Bu seminerlere katılanlardan alınan öneri ve olumlu geri dönüşler ile içerik ve uygulama alanlarını daha da geliştirmeyi istiyoruz.” Ayrıca Elektronik Tasarım Otomasyonu konusunda Türkiye’de düzenlenen en

kapsamlı etkinlik olan “CDT Teknoloji Günü”nün de bu seminerler çerçevesinde bu yıl içinde gerçekleşeceğini ve hazırlıklarının sürdüğünü belirten Göğüş, özel uzmanlık gerektiren konuların işlendiği, sektörün önemli bir etkinliği olarak her yıl daha da gelişerek takipçileriyle buluşmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. Mentor Graphics’in ‘Gold Partner’ı olarak ödüllendirildikleri ve ‘En Fazla Büyüyen Distribütör’ ödülünü de almaya hak kazandıkları için çok mutlu olduklarını belirterek konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz projeler üzerinde yoğun emek harcıyoruz. Bu emeğin karşılığı olarak ödüllendirilmek başarılı çalışmalarımızın devamı için bizi motive ediyor. Önümüzdeki süreçte sektörü etkileyecek gelişmeleri yakından takip ederek çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz.”

Düzenledikleri seminerlere ilginin yoğun olduğunu ve sektör ilgilileri-

30 Mayıs - Haziran 2016

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

31


HABER

Bosch, Türkiye’nin Endüstri 4.0’a geçişinde itici güç ve en büyük destekçi olmaya hazır Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet sağlayıcısı Bosch, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar’ı, Almanya Stuttgart'taki fabrikası ve Ar-Ge Merkezinde ağırladı. Bosch Grubu’nun Endüstri 4.0 ile ilgili devam eden projelerini yakından inceleyerek, karşılıklı görüş alışverişinde bulunan Bakan Işık, “Sanayi 4.0 ile ilgili olarak, Türkiye'de üretimi olan global şirketlerimizle daha yakın nasıl çalışırız ve global şirketlerimizin Türkiye'yi de bu oyunun içerisine sokması noktasında ne yapabiliriz diye çalışıyoruz” dedi. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, halen Endüstri 4.0’la ilgili 100’ün üzerinde projeye devam eden Bosch Grubu’nun bu alandaki uzmanlığını Türkiye’ye aktarmaya ve Türkiye’nin Endüstri 4.0’a geçişinde itici güç rolü üstlenmeye hazır olduğunu söyledi. Dünya genelindeki 250'den fazla tesiste 100'ün üzerinde Endüstri 4.0 projesini tamamlayan Bosch Grubu, 2020 yılına kadar yüzlerce milyon Euro'luk tasarruf sağlamayı hedefliyor. Bosch, Bursa’daki fabrikalarında Endüstri 4.0 çalışmalarını başlattı. Çalışmaların tamamı Türk mühendisler tarafından yürütülüyor.

32 Mayıs - Haziran 2016

Endüstri 4.0 için tasarladığı projelerle Almanya’da ve dünyada öncü bir role soyunan Bosch Grubu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar’ı Almanya Stuttgart'taki fabrika ve Ar-Ge Merkezinde ağırladı. Heyete, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young da eşlik etti. Bakan Işık ve Yorgancılar, beraberindeki heyetle birlikte, Bosch Grubu’nun Stuttgart’taki fabrika ve ArGe Merkezinde Endüstri 4.0 ile ilgili çalışmaları bizzat inceleyerek bilgi aldı. Heyet, Türkiye’nin kaçırmaması gereken bu yeni sanayi devrimi için Bosch Grubu ile birlikte bir yol haritası belirlemek için harekete geçileceği mesajını verdi. Bakan Işık: “Sanayi 4.0 konusunda Türkiye’nin rolünün en iyi noktada olması için Bosch gibi önde gelen şirketlerle çalışıyoruz.” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada şunları kaydetti. “4. Sanayi Devrimi aslında yeni başlamadı. 3. Sanayi Devrimi'nden çok da bağımsız değil. 4. Sanayi Devrimi'nin en karakteristik özelliği, ne üretildiğinden ziyade nasıl üretildiği… Bu açıdan Sanayi 4.0 kavramı, son yıllarda bir proje olarak kullanılmaya başlandı. Türkiye olarak biz de 'Bu noktada neredeyiz, bundan sonrası için ne yapmalıyız, özellikle Türkiye'de

üretimi olan global şirketlerimizle daha yakın nasıl çalışırız ve global şirketlerimizin Türkiye'yi de bu oyunun içerisine sokması noktasında ne yapabiliriz?' diye çalışıyoruz. Bugün Almanya'da bununla ilgili temaslarda bulunuyoruz ki, şu anda Bosch'dayız. Bosch bu konuda lider şirketlerden biri. Bosch aynı zamanda yüksek teknolojili üretimde de Türkiye'deki en iyi şirketler arasında. Dolayısıyla biz bu Sanayi 4.0 ile ilgili global oyunda; Türkiye'nin rolünün en iyi noktada olması için hem Türkiye'de faaliyet gösteren global şirketlerin bu noktada hangi rolü alacağını, hem de bu konuda hükümetimizin ve özel sektörümüzün ne yapması gerektiğine yönelik çok önemli bir çalışmayı bugün burada yürütüyoruz.” Işık, bu dijital çağda ve Sanayi 4.0'da, Ar-Ge ile inovasyonun artık hayat tarzının temelini oluşturduğunu vurgulayarak, “Bu noktada özellikle yazılım ve donanım artık hayatın bir parçası haline geliyor. Sanayi

www.otomasyonrehberi.com


HABER

lar ve hatta robot asistanlar gibi çok sayıda çözüm sunuyor. Web tabanlı hizmetleri için kendi bulutu Bosch IoT Cloud’u devreye alan Bosch, şu anda beş milyondan fazla cihaz ve makineyi ağa bağlamış bulunuyor. Endüstri 4.0 uygulamalarıyla envanterde yüzde 30'a varan bir azalma, üretkenlikte de yüzde 10'a varan bir artış elde etmeyi başaran Bosch, 2020 yılı itibarıyla global üretiminde yıllık tasarrufu yüzlerce milyon dolara çıkartmayı hedefliyor.

4.0 kavramında da diğer tüm teknolojik alanlarda da insan daha da merkeze oturuyor, ama düşük becerili insan gücünün önemi azalıyor; çok yüksek becerili, yüksek nitelik gerektiren insan gücüne olan talep artıyor. Burada da dijital eğitim bizim açımızdan son derece önemli. Bu konuda Türkiye'nin altyapısını geliştirmek, yüksek nitelikli insanların da Sanayi 4.0'a adapte olması için altyapıyı Ar-Ge ve inovasyonla hazırlamak durumundayız” diye konuştu. Young: “Türkiye, Endüstri 4.0’a geçişte hızlı davranmalı…” Almanya’nın Endüstri 4.0'a olan bağlılığını, dev şirketlerinden hızla büyüyen start-up girişimlerine kadar her alanda kanıtladığının altını çizen Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, Grubun tecrübe ve uzmanlığını Türkiye’ye aktarmaya hazır olduğunu söyledi. Young, “Dünyanın önde gelen hizmet ve ürün tedarikçilerinden biri olarak, köklü geçmişimizden ve bugün sahip olduğumuz Ar-Ge donanımından güç alarak, Almanya’da ve tüm dünyada Endüstri 4.0 konusunda öncü bir role soyunduk. Endüstri 4.0' teknolojisi üretim sürecindeki birçok önemli detayı etkiliyor ve değiştire-

www.otomasyonrehberi.com

biliyor. 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğimiz Türkiye, Euro bölgesi ve Ortadoğu için önemli bir konumda bulunuyor. Türkiye’nin dünya sanayisinde standartlarını yükseltmesi ve uluslararası üretim ağının bir parçası olmaya devam etmesi için ‘Endüstri 4.0’ teknolojisine geçişi hızla tamamlaması gerekiyor. Bosch olarak bu geçiş sürecinde Türkiye için itici güç olmaya, bu alandaki deneyim ve uzmanlığımızı paylaşmaya hazırız” dedi. Bosch Grubu, Türkiye’deki Endüstri 4.0 ve buna yönelik organizasyonel çalışmalara 2014 yılında Bursa’daki fabrikalarında başladı. Bosch Grubu, büyük önem verdiği Türkiye'de öncelikle üretim teknolojilerinde ‘Endüstri 4.0’ dönüşümünü sağlamaya odaklanacak. Bosch’tan Endüstri 4.0 için iki yönlü strateji Bosch Grubu, dünya genelindeki 250'den fazla tesisinde 100'ün üzerinde projeyi tamamlayarak Endüstri 4.0'ı başarılı bir şekilde uygulamaya aldı. Bir yandan ağa bağlı teknolojinin önde gelen savunucularından biri olan Bosch, diğer yandan müşterilerine bu alanda sensörler, sürücüler, çözüm paketlerine sahip yazılım-

Ağa bağlı dünyada hayatı kolaylaştıran teknolojiler Stuttgart’taki pilot proje ile artık park yeri aramaya son verecek olan Bosch, bu yıl oto parklara sensörlerini yerleştirmeye başlayacak. Sensörlerden alından bilgiler Bosch IoT bulut’a gönderiliyor ve boş park yerlerineyönelik her dakika güncellenen bir haritaya işleniyor. Bu bilgiler, bir uygulama aracılığıyla ve Stuttgart'ın ulaşım kurumu olan VVS'nin web sitesi aracılığıyla sürücülere sunuluyor. Sorumlu sürücünün parası cebinde kalacak. Bosch teknolojisi CUU (merkezi kontrol ünitesi) sayesinde sürücünün aracını kullanma şekli, hızı, kurallara uyma gibi bilgileri Alman sigorta şirketine gidecek ve sürücüler prim indiriminden yararlanabilecek. Bosch, her geçen gün araçların kişisel asistana dönüşümü konusunda önemli adımlar atıyor. Örneğin; bugün yoldayken evin ısısını kontrol edebiliyorken, birkaç yıl içinde araç ve akıllı ev iletişime geçerek fırında yemek ısıtabilecek veya randevu iptal olduğu anda araç güzergâhını değiştirerek bir sonraki randevuya gidebilecek.

Mayıs - Haziran 2016

33


34

MayÄąs - Haziran 2016

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

35


HABER

3M “Invent A New Future Challenge” Yarışmasının Türkiye Yarı Finalini Geçen İki Öğrenci ABD’ye Gidecek 3M’in global arenada üniversite öğrencileri arasında düzenlediği “Invent a New Future Challenge” yarışması devam ediyor. Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Nuh Conağası ile ODTÜ İşletme Bölümü öğrencisi Güneş Aydoğan Türkiye yarı finalini geçerek, uluslararası finallerde Türkiye’yi temsil etme hakkı kazandılar. Öğrenciler büyük finale katılmak üzere 22-26 Temmuz tarihlerinde 3M’in ABD’deki genel merkezine gidecekler ve finalde 14 farklı ülkeden katılan öğrencilerle yarışacaklar. Bilimi teknolojiyle birleştirerek insan hayatını kolaylaştıracak ürünler geliştiren 3M’in, geleceğe yön verecek üniversite öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği uluslararası ‘Invent a New Future Challenge’ yarışmasının Türkiye yarı finali tamamlandı. Sabancı Üniversitesi Üretim Sistemleri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Nuh Conağası ile ODTÜ İşletme Bölümü öğrencisi Güneş Aydoğan yarı finali geçerek ABD’deki finallerde Türkiye’yi temsil edecek isimler oldu. Türkiye yarı finalleri 4-5 Nisan tarihlerinde 3M Kavacık Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Yarı finallerin ilk gününde yarışmacılar 3M Müşteri İnovasyon Merkezi’ni gezerek ürünler hakkında bilgi aldı. Aralarında 3M Türkiye Genel Müdürü Mert Büyükyazgan’ın da bulunduğu 3M yöneticileriyle bir araya

36 Mayıs - Haziran 2016

gelen yarışmacılar, çeşitli eğitimlere katılarak kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak bir gün geçirdiler. Yarı final etkinliklerinin ikinci gününde ise; yarışmacılar dörder kişilik gruplar halinde 3M dünyasından seçilen gerçek bir vaka analizi üzerinde çalıştılar ve 3M yönetim kurulu üyelerinden oluşan jüriye sunum yaptılar. Kazanan öğrenciler Nuh Conağası ve Güneş Aydoğan, 22-26 Temmuz tarihlerinde ABD’nin Minnesota eyaletindeki 3M Genel Merkezi’nde global finallere katılarak diğer 14 ülkeden gelecek 26 finalist ile yarışacaklar.

6 aylık mentorluk fırsatı Tüm finalistler gibi, Türkiye’den giden öğrenciler de ABD’de bulundukları süre içerisinde 3M yöneticileriyle bir araya gelme, sohbet etme ve kendilerini geliştirme olanağı bulacaklar. Global yarışmanın kazananları ise 3M yöneticilerinden 6 ay boyunca mentorluk alma hakkı elde edecekler.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

37


FİRMA/ÜRÜN

Otobüs ve iş makineleri gibi mobil uygulamalar için yeni Pro Display 10 ve UX Toolkit’i pazara sunuyor. Hareket ve kontrol teknolojileri alanında dünya lideri olan Parker Hannifin Corporation, OEM müşterilerinin araç üstü uygulama ihtiyaçlarına uygun ve HMI uygulamaları geliştirmelerine olanak tanıyan yeni bir dokunmatik ekranı ve yeni Parker UX Toolkit’i piyasaya sürdü. Ürünün tasarım aşamasından itibaren otomotiv CAN haberleşme alt yapısını destekleyecek şekilde ve güvenlik protokolleri ile güvenli bir yazılım sunulması amaçlandı. Tek bir ekranda tüm aracın kontrolünü sağlayabiliyor Parker UX Toolkit, yeni Parker Pro Display’de kullanılacak özellikleri kullanıcı dostu HMI arayüzünde geliştirmek için tasarlanmış mükemmel bir programlama aracı olarak ürün ile beraber sunulmaktadır. Tek bir ekranda tüm aracın kontrolünü sağlayabilen bir altyapıya sahip ürün, aracın kullanımı için gerekli hız/devir/yakıt seviyesi ve uyarı sembolleri gibi ana işlevleri yanında, CAN anahtarı (switch) olarak kullanılabilecek alt yapıya da sahiptir. Dolayısı ile koltuk ısıtma, dörtlü sinyal, ya da klima kontrolleri için de bu ekran kullanılabilirken, sürücüye destek olabilecek navigasyon, kamera ve telefon gibi ek özellikleri kullanıcı dostu bir ekran da kolayca kullanabilirsiniz. Dolayısı ile sadece bir ekran çözümü yerine ek uygulamaları ile aracın merkezi kontrol ve gösterge paneli

38 Mayıs - Haziran 2016

olarak kullanılabilecek bir ürün olarak ortaya çıkmaktadır. Uygulama seçenekleri AR-GE mühendislerinin yaratıcılığı ile sınırlı Ekranın kullanım işlevselliği bu noktada OEM Ar-Ge mühendislerinin yaratıcılığına açık bir altyapı sunuyor, uygulama tabanlı olduğu için her geliştirilen uygulama ile tasarım sürekli gelişebilir. Örneğin bir elektrikli otobüsün pil yönetim sistemi ya da aracın diagnostiği ile ilgili sürücüye destek olabilecek bir uygulama oluşturulabileceği gibi, bir iş makinesi için ağırlık hesaplama ve mesafe ölçme gibi hususlar için de çözüm olabile-

cektir. OEM’ler bu özelliklerden her hangi birini veya tümünü pazarlarına uygun şekilde uygulayabilir. Sürükle ve bırak işlevine sahip gelişmiş betik dili (QML) ve eksiksiz WYSIWYG düzenleyiciden oluşan program, uygulamaların hızla ve kolayca tasarlanabilmesi için çok sayıda kullanıma hazır bileşen ve profesyonel varsayılan temada bir stil kılavuzu içerir. OEM’ler dahil edilen uygulamaları değiştirerek ekranlarını faaliyet gösterdikleri pazara ve son kullanıcılarına uygun şekilde özelleştirebilirler. Dahası, henüz bir benzeri olmayan panoları özelleştirebilme özelliği

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA/ÜRÜN sayesinde son kullanıcılar ellerindeki görevle ilişkili bilgilere odaklanmak üzere birçok görünümü önceden tanımlayabilir. OEM’in izin verdiği sınırlar dahilinde ekran son kullanıcı tarafından özelleştirilebilir, örneğin farklı hız ibre temaları gibi, modern, klasik vb. Sınırsız uygulama seçeneği Program uygulama alt yapısına sahiptir, yani geliştirilen uygulamalar üretilmiş araçlara sonradan yüklenebilir, ek özellikler opsiyonlar müşterilere elektronik alt yapı ile sunulabilir, bu da araç üreticilerinin bir çok opsiyonu aynı kokpit/dashport çözümü üzerinden standartlaşmalarına olanak sağlar. Parker, zamandan tasarruf sağlayan bir dizi yapı taşı (örneğin, J1939 protokol paketi) da sunar. Bu yapı taşları, arabirimler uygulamanın ve iletişimleri yerine getirmenin yanı sıra verilerin etkin ve yerleşik tanılama ve uyarı özellikleri sağlamak üzere akıllı biçimde ayıklanmasını sağlar. Önemli kullanıcı avantajlarından biri de tanılama, tahmin, tümleşik belgeleme, coğrafi mevki saptama ve diğer gösterge uygulamalarını dahil ederek sistem kesinti sürelerini azaltabilmektir. Takvimler, sürücü seyir defteri, hesaplayıcılar, eğlendirici bilgilendirme ve eğlence uygulamaları gibi diğer kişisel araçlar da dahil edilebilir. Oluşturulabilecek ve uygulanabilecek uygulama sayısında bir sınırlama yoktur.

www.otomasyonrehberi.com

Kolay kullanım ve üst düzey esneklik Parker Pro Display 10’un Temel veya Gelişmiş sürümleri kullanımınıza sunuldu. Her iki sürümde de dokunmatik özellikli 10,1 inç IPS LCD (264 mm x 181 mm x 52 mm) ekran bulunmaktadır. IP65 koruma sınıfına sahip ekran gelişmiş bir ARM Cortex A9 işlemciye ve 2 GB belleğe sahiptir. Gerektiğinde, mikro SD kart yuvası ve/veya USB bağlantı noktası aracılığıyla bellek artırılabilir. Dokunmatik ekranla sunulan dört adet CAN kanalı, 2 adet USB, RS232 Ethernet, Bluetooth ve Wi-Fi girişleri ile çok sayıda farklı sistemle kolayca ve hızla arabirim oluşturabilirsiniz. Üstelik, eğlendirici bilgilendirme özelliği ses için Gi-

riş/Çıkış, mikrofon girişi ve FM-RDS radyo tarayıcısını ve video girişleri için 2 adet analog kompozit giriş ile desteklenir. Parker Elektronik Kontrol Departmanı, Avrupa Bölgesi Pazarlama ve İş Geliştirme Müdürü Bernard Spinnox, piyasaya sürülen bu yeni ürünler hakkında şunları dile getirdi: "Bu yepyeni özellikleri müşterilerimize sunmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Kullanımı kolay ve üst düzey esnekliğin bir araya gelmesi sayesinde müşterilerimiz kendi araç ve makineleri için sektörde öncü olabilecek uygulamalar ve işlevler geliştirebilir ve bunun neticesinde son kullanıcılar önemli avantajlar elde edebilir.”

Mayıs - Haziran 2016

39


FİRMA/ÜRÜN

Endüstriyel akışkanlar için orijinal alüminyum tesisat sistemi Transair®, 20. yılını kutluyor 1996'da piyasaya sürülmesinin ardından toplamda 122.000 km Transair modüler alüminyum tesisat sistemi tedarik edildi

şım, inşaat ve laboratuvar ve ilaç dahil olmak birçok farklı sektörde basınçlı hava, inert gaz, vakum uygulamaları ve sıvı taşınmasını sağlıyor.

rılma olasılığını azaltmak üzere tasarlanan Kelepçe ve Kartriç dahil olmak üzere çok sayıda Transair yeniliği piyasada bilinir hale geldi.

Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri Parker Hannifin’in Fluid System Connectors Europe divizyonunun (önceki adıyla Legris’in) bir iş birimi olan Transair® bu yıl 20. yılını kutluyor. Bu sürede, 75 milyonun üzerinde bağlantı parçası, 122.000 km'den fazla boru satıldı ve bu rakam dünyanın çevresinin üç katına denk geliyor.

Güvenlik, verimlilik ve uyumluluğun en iyi bileşimini sağlamak üzere Transair yeni teknolojiler geliştirdi. Alüminyum ve paslanmaz çelik olmak üzere iki malzeme seçeneği ve 12 farklı çap ile Transair çok sayıda son uygulamaya uygun seçenekler sunuyor. Ayrıca Transair artık basınçlı hava uygulamalarına, nitrojen, argon ya da CO2 gibi inert gaz uygulamalarına, vakum uygulamalarına, su ve petrol gibi genel endüstriyel akışkanlarla kullanıma da uygun bir tesisattır.

Bu önemli yıl dönümü ile ilgili yorum yapan Transair İş Birimi Yöneticisi Guillaume TETARD şunları söyledi: “Transair piyasaya ilk adım attığında son derece yenilikçiydi ve müşterilere o dönemde piyasada bulunan seçeneklerden çok daha farklı ve faydalı alternatifler sundu. Elde edilen ve süregelen ürün başarısı dünyanın dört bir yanında kurulan muazzam miktarda sistem ile vurgulanıyor. Kalıcı değeri ve uygunluğu son derece farklı sektörlerdeki sürekli değişen zorlu ve yeni uygulamaların gereksinimlerini karşılamak üzere sürekli gelişim ve yenilik ile destekleniyor.”

1996'da piyasaya sunulduğunda Transair, piyasadaki ilk modüler alüminyum boru tesisatıydı. Transair her zaman yeni ürünler ve yeni çaplarla değişen müşteri taleplerini karşılamak üzere kendini geliştirdi. Havacılık ve uzay, yiyecek ve içecek, enerji, ula-

40 Mayıs - Haziran 2016

Geçmeli Bağlantılar, güvenli bağlantıyı desteklerken, kolay kullanım sağlayan ve kurulum sırasında hata riskini en aza indiren Yaylı Kelepçe ve ay-

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

41


FİRMA/ÜRÜN

AC10 Kompakt Sürücülerinin IP66 korumalı serisi şimdi 90 kW'a kadar çözüm sağlıyor Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri olan Parker Hannifin, popüler değişken frekanslı AC10 Kompakt Sürücülerinin IP66/NEMA 4x korumalı serisini 90 kW'a kadar genişletti. Parker’dan pazar talebine doğrudan yanıt Piyasadaki en küçük kompakt sürücülerden biri olan AC10 IP66, 0,4 ila 90 kW güç aralığında hız veya tork kontrolü gerektiren günlük uygulamalarda basit ama becerikli motor kontrolü sağlar. IP66 aralığı için 90 kW'a kadar genişletme, zorlu çevre koşullarına dayanabilecek yüksek güçlü kompakt sürücüye yönelik pazar talebine doğrudan yanıttır. IP66, Toz ve Su koruması IP (giriş koruması) dereceleri uluslararası IEC standardı, EN 60529'da tanımlanmaktadır. Derecenin ilk hanesi, bu durumda '6', toz koruma seviyesiyle ilgilidir (6, sürücünün toz geçirmez özellikte olduğu anlamına gelmektir). Derecenin ikinci hanesi, yine '6', su korumasıyla ilgilidir (6, güçlü jetlerle püskürtülen suyun muhafazaya zarar verecek miktarda girmeyeceği anlamına gelir). Parker AC10 IP66, AC10 serisi sürücülerin tüm avantajlarını sunmanın yanı sıra zorlu koşullarda çalışmaya izin veren, IEC onaylı çevre korumasına da sahiptir. Tasarım mühendisleri ve makine üreticileri için AC10 IP66, çok çeşitli

42 Mayıs - Haziran 2016

endüstrilerde genel amaçlı endüstriyel motor kontrol uygulamalarına pratik bir yaklaşım sunar. IP66 muhafazası sayesinde, zorlu koşulların endişe konusu olabileceği gıda ve içecek tesislerindeki yıkama alanlarında ve atık tesislerinde ya da çatı üstü gibi hem iç hem de dış mekan uygulamalarında kullanılabilir. Uygun maliyetli ve performanstan ödün vermeyen sürücü

frekansı, tüm beş kasa tipinde trifaze 230 V ve 400 V güç besleme ve bir dakika boyunca tam %150 aşırı yük özelliklerine sahiptir. Bu kompakt sürücü ayrıca, entegre tuş takımı kullanılarak kurulum, ayar ve devreye alma için gereken süre ve çabayı azaltmak için tasarlanmıştır. Son olarak, IP66 korumalı, kompakt, uygun maliyetli sürücü arayan ve performanstan ödün vermeyen OEM makine üreticileri için optimize bir çözüm sunar.

Genelde, sadece daha yüksek spesifikasyonlu sürücülerle ilişkilendirilen özellikleri sunan AC10 IP66; sensörsüz vektör modu, 590 Hz'e kadar çıkış

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

43


FİRMA/ÜRÜN

PSENopt Advanced Serisi ile Emniyetli ve Esnek Üretim İmkanı PILZ’in pazara sunduğu PSENopt Advanced serisi Işık Perdeleri sahip olduğu ileri teknoloji sayesinde karmaşık uygulamalarda verimlilik ve esneklik sağlamaktadır. PSENopt Advanced, sadece emniyetli uygulama imkanı sağlamayıp, konfigüre edilebilir yapısı sayesinde farklı ihtiyaçlarına da rahatlıkla cevap vermektedir. PSENopt Advanced serisi Işık Perdeleri; • 300 mm’den 1800 mm’ye kadar sensör koruma yüksekliğine ve 14 mm parmak, 30 mm el ve 2-3 veya 4 ışın demetli vücut koruma çözünürlüklerine sahiptir. • EN 61496-1 standardına göre “Type 4”, EN 61508 ve EN 62061 standartları-

44 Mayıs - Haziran 2016

na göre “SIL 3” ve EN ISO 13849-1 standardına göre de “PLe” uyumludur.

• Üzerinde bulunan LED işaretçiler ile kolay ve hızlı hata teşhis olanağı sunar.

• Muting (Susturma), Blanking (Körleme) ve Kaskadlama fonksiyonlarını tek bir cihazda sunar.

Gelişmiş PSENopt Configurator yazılımı sayesinde ışık perdesi montajı yapılırken program arayüzünde her bir ışın demeti izlenebilmektedir. Bu özellik, hiçbir ilave donanıma gerek duymadan cihazların hizalanabilmesine olanak tanır. Ücretsiz olarak sunulan PSENopt Configurator yazılımı Ethernet üzerinden bilgisayara bağlanarak ışık perdesinin sahaya montaja gitmeden programlanabilmesini sağlar. Programlama adaptörü ile çevrimdışı oluşturulan programlar, daha sonra başka cihazlara da Klonlama özelliği sayesinde yüklenebilir. Ek programlama kayıplarını yok eden bu özellik zaman tasarrufu sağlar.

• Eşsiz kodlanabilme özelliğine sahiptir. Bu sayede, aynı ortamda çalışan birden fazla ışık perdesi sinyallerinin birbirine karışmadan iletilmesi için her ışık bariyerine bir kod atanabilir. • Kaskadlanabilme özelliği sayesinde koruma alını doğrusal veya açılı olarak genişletilebilir. • Ölü bölge bulundurmayan sensör algılama yüzeyi sayesinde tepeden uca tam kuruma sağlar.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

45


FİRMA/ÜRÜN

Standart ve Güvenli Giriş/Çıkışlar için Karma Modül Turck'un IP67 koruma sınıfındaki karma Profinet/Profisafe modülü, her makinanın sinyal ihtiyaçlarına esnekçe uyarlanabilir Turck, standart ve güvenli giriş/çıkışları bir cihazda toplayan ilk modül olan TBPN güvenli blok I/O modülünü sunmaktadır. IP67 koruma sınıfındaki karma modüller makinadaki spesifik sinyal ihtiyaçlarına esnekçe uyarlanabilirler. Böylece kullanıcılarına makinalarında yer tasarrufu ve pahalı olmayan bir kablolama imkanı sağlamaktadır. Profinet/Profisafe modülün güvenli tarafında, kullanıcıya ışık bariyeri veya acil stop butonu gibi farklı güvenlik

sensörlerinden bağlamak için iki güvenli girişi mevcuttur. Ek iki güvenlik kanalı hem giriş hem de çıkışlar için kullanılabilir. Standart dört giriş/çıkış ise güvenlik ihtiyacı olmayan giriş veya çıkışların bağlantısında 2 A'e kadar güç sağlayabilmektedir. Ayrıca I/O'ların iki tanesi IO-Link master olarak da kullanılabilir. Böylelikle Turck'un I/O-Link adaları kullanılarak kullanıcılar bu modüle 32 adet daha I/O bağlama ,mkanına sahip olurlar. Hem standart kanallar hem de IOLink kanalları güvenlik gerektiren uygulamalarda devre dışı bırakılabilirler, bu şekilde yardımcı tahrik ve valf adalarının bağlantılarını kolaylaştırırlar.

Turck bu sağlam güvenlik modülünü 40 ... +70 °C gibi geniş bir çalışma sıcaklık aralığı için geliştirmiştir. IP65/IP67/IP69K koruma sınıflarındaki çeşitli versiyonlar en zorlu ortamlarda dahi kullanımlarını mümkün kılar.

Kennametal çalışanı Cheryl Bush, Üretimde kadınlar STEP ödülünü aldı. Kennametal Inc. (kısa tanımı KMT), Küresel Stratejik Fiyatlandırma Müdürü Cheryl Bush' un İmalat Enstitüsü (The Manufacturing Institute) tarafından verilen, 4.ncü Üretimde kadınlar STEP (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Üretim) ödülünü aldığını duyurdu. STEP Ödülleri, modern üretimde üstün liderlik başarısı gösteren, fabrika bünyesinde alt birimden üst düzey yöneticilere kadar her seviyeden kadını kapsamaktadır. Ödüller, kadınların güçlü becerilerini ortaya çıkararak geliştirmek ve desteklemek amacıyla değerlendirme, denetleme ve liderlik bağlamında imalat sektöründe kadınların rolünü genişletmek ve teşvik etmek için uygulamaya geçirilen daha bü-

46 Mayıs - Haziran 2016

yük bir STEP İleri girişiminin parçasıdır. Sayın Bush bu konuda: "Üretim kariyerim, insanların hayatında fark yaratan elle tutulur ürünler ve hizmetler oluşturmaya yönelik bilime ve matematiğe ilgi duymamla bağlantılıdır. Üretim, ürün geliştirmeden teslimata kadar olan tüm aşamalarda yenilik ve katma değer yaratma için geniş olanaklar sunmaktadır. Üretim alanında kariyer sahibi olmak benim için oldukça heyecan verici ve ödüllendirici olmuştur " dedi. Sayın Bush, 2013 ve 2014’de ödül alan Kennametal çalışanları Helen Patricia, Colleen Cordova ve Martina Igel adlı üç kadından oluşan gruba katılmıştır.

Kennametal Başkan Yardımcısı, Endüstriyel Kuzey Amerika ve eski STEP Ödülü sahibi Colleen Cordova yaptığı açıklamada: "Bu yıl gerçekleştirilen STEP ödüllerinde Kennametal' i Cheryl' in temsil edeceği için çok heyecanlıyız. Özellikle, süreç yönetiminde gösterdiği liderlik ve şirkete yönelik değerli katkıları sayesinde Cheryl endüstride gelecek nesil kadınlar için bir ilham kaynağı olmuş ve üretim alanında kadınlara yönelik sınırsız fırsatların olduğunu göstermiştir" diye görüşlerini bildirdi. İmalat Enstitüsü, Sayın Bush ve diğer 130 ödül sahibini 21 Nisan tarihinde Washington, D.C.' de gerçekleşecek olan özel STEP Ödülleri töreninde tanıtacaktır.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

MayÄąs - Haziran 2016

47


48

MayÄąs - Haziran 2016

www.otomasyonrehberi.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.