Otr kasim aralik 2015

Page 1

Kasım - Aralık 2015 ISSN 1307-3591 Say›:15

Mitsubishi Electric, Türk sanayisinin ve altyapı projelerinin çözüm ortağı olmaya talip

Mitsubishi Electric Videowall Görüntüleme Sistemleri

Moog, çalışan en eski Moog servo valfini bulmak için yarışma düzenliyor

ESİSPOWER'den 3x250 kVA Redundant UPS sistemi

Bosch Rexroth tarafından Hidrolik silindirlere özel yüzey teknolojisi: Enduroq

Rockwell Automation Durum İzleme

Sinumerik 828 kontrolörlerinde daha yüksek performans ve fonksiyonellik

PanelView 800 Allen-Bradley Komponent Seviyesi İnsan Makine Arayüzü Çözümü

Eplan Data Portal: 100'den fazla Üretici

Yiyecek ve İçecek Sektöründe Otomasyon

Otomasyon Sektörünün Ürün Tanıtım Dergisi



www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

1


İÇİNDEKİLER

HABER

Mitsubishi Electric, Türk sanayisinin ve altyapı projelerinin çözüm ortağı olmaya talip 4

Makine Tanıtım Grubu, ABD çıkartması yaptı 8

Sms-Tork Logosunu yeniledi 9

Moog, çalışan en eski Moog servo valfini bulmak için yarışma düzenliyor 10

Siemens Türkiye’de tramvay fabrikası kuruyor 12

Aksa Akrilik, uyguladığı AES Projesi ile yıllık 2 milyon USD tasarruf elde etti 13

Mitsubishi Electric Elex Konferası’nda e-F@ctory konseptini Anlattı 14

Tezmaksan Makina, "Cnc Operatörünün El Kitabı" Projesini Tamamladı. 16

Güçlü bir bağlantı Stauff, Volz ve Voswinkel şirketleri birlik oluşturuyor 17

Mitsubishi Electric, M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin lansmanını yaptı Yeni seri

2016’da Türkiye’de 18

Dünyanın ilk “akıllı devriyesi” ekin Patrol Ankara’da 20

Pil ve şarj teknolojisi, Türkiye elektrikli araç pazarının büyümesinin kilidini açacak bir anahtar 22

“Türkiye, Enerji Verimliliği ile 2030 yılına kadar 2 milyon kişiye istihdam sağlayabilir” 24

İlk Türkçe CMSE® - Certified Machinery Safety Expert Eğitimi Kasım’da Gerçekleştirildi 25

RÖPORTAJ

ESİSPOWER'den 3x250 Kva Redundant UPS sistemi 26

Mitsubishi Electric, e-F@ctory ile Üretimde Kaliteli Endüstri Dönemini Başlatıyor 28

FİRMA-ÜRÜN

Bosch Rexroth tarafından Hidrolik silindirlere özel yüzey teknolojisi: Enduroq 32

S20 Buhar Solenoid Valf 36

S73 ATEX Solenoid Valf 36

Yeni Genişletilmiş Ürün Yelpazesiyle ETT Lineer Motor Serisi Yüksek Performans ve Hassas

Kontrol Sunuyor 37

Hidrolik sistemlerde kirlenmeyi kontrol altında tutmanın en hassas yolu… Bosch Rexroth’tan yeni

‘OPM II’ mobil filtreleme monitörü 38

Rockwell Automation Durum İzleme 40

Sinumerik 828 kontrolörlerinde daha yüksek performans ve fonksiyonellik 42

Multitasking tezgahları kullanım ve programlamanın kolay yolu 44

Mitsubishi Electric, yeni Kompakt HMI ürünü GT2104 ile daha gelişmiş bir fonksiyonellik sunuyor 46

Stauff dişli levhaları, yaygın olarak kullanılan dişli türlerinin belirlenmesinde yardımcı oluyor 47

Basınçlı hava sistemi maliyetlerine iyice bir bakın ve karşılığını alın 48

Noah MA Serisi Çok Turlu (Multi-Turn) Elektrikli Aktüatörler 49

PanelView 800 Allen-Bradley Komponent Seviyesi İnsan Makine Arayüzü Çözümü 50

Rockwell Automation’dan Üstün Performans Modeli 51

Yiyecek ve İçecek Sektöründe Otomasyon 52

Eplan Data Portal: 100'den fazla Üretici 54

Maxwell Ultrakapasitörleri Başarılı bir Kablosuz Elektrikli Tramvay İmkanı Sunuyor 56

Siemens’in Güçlü Ethernet Switchi ile Otomasyon ve Ofis Ağlarını Birbirine Bağlayın 57

Doğru akım motorları için servo sürücüleri - Kısa tetikleme süreli devir regülatörleri 58

Daha hızlı otomatik kablo Tanımlama 59

Sürücü ve motor çözümü ekstruder enerji kullanımını %9 azaltıyor 60

MAKALE

Akışkan Konkrolünde Kullanılan Solenoid Vana Bobinlerinin Performans Analizi ve Tasarımı 62

2

Kasım - Aralık 2015

KÜNYE İmtiyaz Sahibi Ahmet Pelit Sorumlu Yaz› ‹şleri Müdürü Selver Pelit Yay›n Dan›şman› Vedat Gökçe Yönetici Asistanı Ali Birim Reklam Grubu Emel Şenyüz Fahriye Ziyade Öznur Pelit Haz›rl›k&Tasar›m AjansMik Ltd. fiti. Grafik Tasar›m Mehmet Can Pelit Abone Sorumlusu Başak Pelit Bask› fian Ofset Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Ka€›thane - ‹stanbul Tel:0212 289 24 24 Yay›n Türü Yerel-Süreli Yay›n Da€›t›m Kargo Yönetim Merkezi AjansMik Ltd. fiti. Perpa Ticaret Merkezi B. Blok Kat.11 No: 1928 Okmeydan› - fiiflli 34384 ‹stanbul - Turkey Tel: +90 212 222 93 71 (pbx) +90 212 320 80 32 - 33 Fax: +90 212 222 93 74 Almanya Temsilcisi EISENACHER MEDIEN WELCKERSTR.22 D-53113 BONN Phone: +49 0228 24 99 860 Fax: +49 0228 65 00 76 e-mail:info@eisenacher-medien.de Tayvan Temsilcisi Ringier Trade Media Ltd. 9F-2, No. 200, Zhongming Rd., North District, Taichung 404, Taiwan Tel: +886 4 2329 7318 info@ringier.com.hk www.otomasyonrehberi.com info@otomasyonrehberi.com Otomasyon Rehberi Eylül -Ekim 2015 Sayı:15 Fiyat›: 10 TL KDV Dahil ‹ki ayda bir yay›nlan›r ISSN 1303-6378 © Otomasyon Rehberi Bask› Yeri ve Tarihi: ‹stanbul - 04 Aralık 2015 Dergimizde yay›nlanan yaz›lardaki görüfller yazarlara, reklamlardaki sorumluluk reklam verene aittir. © Otomasyon Rehberi Dergisindeki yaz› ve foto€raflar izinsiz kullan›lamaz. www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

3


HABER

Mitsubishi Electric, Türk sanayisinin ve altyapı projelerinin çözüm ortağı olmaya talip Elektrik, elektronik ve otomasyon alanında dünya devi olan ve iki yıldır Türkiye pazarında kendi yapılanmasıyla faaliyet gösteren Mitsubishi Electric, başkent Ankara’da düzenlediği Türkiye buluşmasında kamu, özel sektör temsilcileri ve taahhüt firmaları ile bir araya geldi. Türkiye’deki sanayi tesisleri ve altyapı projelerindeki elektrik, otomasyon, taahhüt çalışmalarına talip olduğunu açıklayan Mitsubishi Electric’in Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, “Türkiye’nin Geleceği İçin Çalışıyoruz” konulu etkinliğin açış konuşmasında, gücüne ve enerjisine inandıkları Türkiye’de yatırım yapmaya devam edeceklerini bildirdi. Türkiye’de özellikle MARMARAY projesi, TÜRKSAT 4A ve geçtiğimiz günlerde başarılı bir şekilde fırlatılan TÜRKSAT 4B uydularında kullanılan teknolojisi ile tanınan Mitsubishi Electric, elektrik, otomasyon ve taahhüt çalışmaları kapsamındaki Türkiye buluşmasını başkent Ankara’da düzenledi. İstanbul merkezli olarak Türkiye pazarına iki yıl önce giren Mitsubishi Electric Türkiye’nin 21 Ekim Çarşamba günü Wyndham Ankara Oteli’nde “Türkiye’nin Geleceği İçin Çalışıyoruz” temasıyla gerçekleştirdiği etkinliğine, Türkiye genelinden çok sayıda kamu, özel sektör ve taahhüt firması temsilcisi katıldı. Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa ve birim yöneti-

4

Kasım - Aralık 2015

Mitsubishi Electric’in Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa cilerinin katılımıyla Ankara’da düzenlenen etkinlikte Mitsubishi Electric, dünyada güçlü bir global oyuncu olduğu sanayi tesisleri ve altyapı projelerindeki elektrik, otomasyon, taahhüt çalışmaları hakkında bilgi verdi. Etkinlik kapsamında, Mitsubishi Electric’in Marmaray’da gerçekleştirdiği “İstasyon Bilgi ve Yönetim Sistemi Projesi” sunumu yapıldı. Dünya genelinde 71 binin üzerinde kurulumu bulunan Mitsubishi Electric Videowall görüntüleme sistemlerinin de tanıtıldığı Türkiye buluşmasında, arıtma ve atık su tesislerindeki su otomasyonu konusu örnek uygulama ile anlatıldı. Yeni endüstri evresinin Mitsubishi Electric’teki karşılığı olan e-F@ctory konsepti ile geleceğin dijital fabrika teknolojisini sunan ürünlerden uygulamalar da büyük ilgiyle karşılandı.

Neden Ankara? Mitsubishi Electric Türkiye’nin, sempozyum ve ardından akşam yemeğiyle devam eden “Türkiye’nin Geleceği için Çalışıyoruz” temalı etkinliğinde açış konuşmasını yapan Başkan Masahiro Fujisawa, dünyada 120 binden fazla çalışanı ile 42 ülkede faaliyet gösteren ve 36 milyar dolar konsolide net satışa sahip olan 94 yıllık dünya devi Mitsubishi Electric Corporation’ın, 2012 yılından bu yana üç yıldır kendi yapılanması ile Türkiye’de, İstanbul merkez ofisinde faaliyet gösterdiğini belirtti. “Türkiye’nin geleceğinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” sloganıyla, Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki altyapı projelerinin ve sanayi tesislerinin çözüm ortağı olma hedefi doğrultusunda ileri teknolojisi ve

www.otomasyonrehberi.com


HABER

Mitsubishi Electric Videowall Görüntüleme Sistemleri kalitesiyle sunabileceği farklılık ve avantajlarını tüm Türkiye’ye anlatmak için başkent Ankara’da olduklarını kaydeden Masahiro Fujisawa, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’de temelde fabrika otomasyonu, ileri robot teknolojileri ve klima sistemlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerini sürdürüyoruz. Bu faaliyetlerimizin yanı sıra uydular, asansör, görsel veri sistemleri, güç kaynakları ve ulaştırma bağlantılı altyapı işlerine de destek veriyoruz. Türkiye’de özellikle Türksat uyduları ve Marmaray projesinde kullanılan teknolojimiz ile tanınıyoruz.” “Türksat 4B’yi başarılı bir şekilde fırlattık” 16 Ekim tarihinde fırlatılan Türksat 4B uydusu ile ilgili açıklama yapan Masahiro Fujisawa, “Mitsubishi Electric Corporation, Türksat 4A’nın ardından Türkiye’de iletişim ve yayıncılık altyapısının güçlendirilmesine yardımcı olacak Tüksat 4B uydusunu da başarılı bir şekilde fırlattı.

www.otomasyonrehberi.com

Aralık başına kadar yörünge testlerini yapacak olan Mitsubishi Electric, sonrasında Türksat 4B’nin Türksat’a devir teslimini resmen gerçekleştirecek. Mitsubishi Electric olarak üretmekten gurur duyduğumuz uyduların ve yapım aşamasından yörüngeye yerleştirilme sürecine kadar sorumluluğunu üstlendiğimiz projenin tamamında, ileri teknolojimizi kullanarak üstün güvenilirlik sağladık. Türksat 4A ve Türksat 4B aracılığıyla Türkiye’nin ve komşu ülkelerin iletişim ve yayıncılık altyapısına katkıda bulunmaktan memnuniyet duyuyoruz” şeklinde konuştu. Fujisawa, Marmaray projesi ile ilgili de “Marmaray’daki hizmetlerimiz; Mitsubishi Electric’in ileri teknoloji ürünü otomasyon ekipmanları, mühendislik ve tasarım, projelendirme, yazılım programlama, donanım montajı, devreye alma, eğitim ve servis desteğinden oluşuyor. Projede izlediğimiz ve kontrol ettiğimiz alt sistemleri ise tünel havalandırma, enerji temin, istasyon havalan-

dırma, temiz ve atık su, tünel ve istasyon aydınlatma, tünel ve istasyon yangın alarm sistemleri, yürüyen merdivenler, asansörler, tünel drenaj ve sel kapakları oluşturuyor” diyerek konuşmasını sürdürdü. “Türkiye’nin Su ve Atık Su Otomasyonu İçin Hazırız” Mitsubishi Electric’in içme suyu ve atık su arıtma tesisleri, pompa istasyonu otomasyonu ve pompaların doğru kullanımı ile su ve elektrik tasarrufu sağlayan yazılımlar ve SCADA konusunda, birçok ülkede su konusundaki yetkililer ve sistem entegratörleri ile uzun yıllardan beri çalışan bir marka olduğunun altını çizen Masahiro Fujisawa, “Bu deneyimimize ek olarak geniş bir atık su arıtma uygulama referansı ile güvenilir bir ortağız ve sistem sağlayıcısından beklenen uzmanlığa da sahibiz” dedi. “Türk Sanayisini Geleceğin Fabrikalarına Hazırlayabiliriz” Jeopolitik konumu nedeniyle pek

Kasım - Aralık 2015

5


HABER Türkiye’nin gerçekleştirdiği Marmaray projesi, inşa etmekte olduğu köprü, baraj, tünel, havalimanı gibi çok sayıda projeyle doğrulanmaktadır.” “Yatırıma Devam Edeceğiz”

Mitsubishi Electric iQ R Yeni Nesil Proses Otomasyon Kontrolörü çok açıdan avantajlı olan, Asya ve Avrupa’nın köprüsü Türkiye’nin global düzeyde rekabet edebilmek için dünyadaki değişim ve gelişimlere hızla ayak uydurması gerektiğine dikkat çeken Başkan Fujisawa, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin üretimde global rekabet trenini kaçırmaması için hayati önem taşıyan teknolojilerimizden biri de yeni endüstri evresinin Mitsubishi Electric’teki karşılığı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory. Mitsubishi Electric olarak yeni endüstri evresinin iddialı oyuncularından biriyiz. Türk sanayisinin, hayal gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonuna hazır olması için teknolojik çözümler sunuyoruz. Bu noktada e-F@ctory konsepti üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayabilecek evrimsel bir adım. Üretim ve bakım aşamaları da dâhil olmak üzere yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan e-F@ctory, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor.” “Dünyaya 71 binden fazla görüntüleme sistemi kurduk” Mitsubishi Electric’in dünyanın önde gelen videowall görüntüleme sis-

6

Kasım - Aralık 2015

temleri tedarikçilerinden biri olduğunu belirten Fujisawa, “En yeni LED ve LCD teknolojisine bağlı olarak dünya genelinde pek çok projede kontrol odalarında kullanılan Mitsubishi Electric videowall görüntüleme sistemleri; trafik akışlarının, telekomünikasyon ağlarının, enerji şebekelerinin, su ve atık su gibi kritik şebeke sistemlerinin, toplu taşıma sistemlerinin idaresine yardımcı oluyor. Bugüne kadar dünyada 71 binin üzerinde Mitsubishi Electric LED videowall küpleri monte edildi; bu sistemler milyonlarca insanın sağlık ve güvenliğinin korunması, konforlu ve üretken olmalarının sağlanması için 7/24 faaliyet gösteriyor” diye konuştu. “Türkiye, Öncelikli Pazar” Türkiye’nin, hızlı büyüme potansiyeli ile Mitsubishi Electric için öncelikli pazar durumunda olduğunu kaydeden Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa şu açıklamalarda bulundu: “Mitsubishi Electric olarak Türkiye’nin, endüstrisi ve teknolojisiyle üretkenliğinin daha da artacağını, katma değeri çok daha yüksek ürünler üretileceğini ve dünyanın ileri ekonomileri arasındaki yerini alacağını düşünüyoruz. Bu düşüncemiz,

Konuşmasında, “Türkiye’nin enerjisine ve gücüne” olan yüksek inancını dile getiren Masahiro Fujisawa, üstün teknolojiye sahip global bir firma olarak Mitsubishi Electric’in tüm dünyada kullanılan ve yüksek kaliteye sahip ürün ve sistemleri ile ileri teknolojisini Türkiye’ye getirerek ekonominin gücüne güç katmayı, Türkiye’nin belirlediği yüksek ekonomik hedeflerine ulaşması için gerekli teknoloji ve bilgi kullanımını aktarmayı hedeflediklerine dikkat çekti. Fujisawa “Enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle, büyüyen Türkiye’nin gelişimine ortak olmaya, Türk halkı için yatırım yapmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı. “Daha İyisi İçin Değişim” Kurumsal beyanı “Daha İyisi İçin Değişim” (Changes for the Better) ve çevresel beyanı Ekolojik Değişim’in (Eco Changes) ruhuna uygun hareket eden Mitsubishi Electric, bugün bu özelliği sayesinde sadece ürünlerinin teknolojisi, güvenilirliği ve kalitesiyle değil, çevre duyarlılığı konusunda da fark yaratıyor. Mitsubishi Electric, 100. yıldönümü olan 2021 yılına denk gelen uzun dönemli çevresel yönetim vizyonu “Çevre Vizyonu 2021” çerçevesinde; çevresel duyarlılığı teşvik etmeyi, düşük karbon salınımı ve geri dönüşüm konularında bilinç artışına katkı sağlamayı hedefliyor.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

7


HABER

Makine Tanıtım Grubu, ABD çıkartması yaptı Makine Tanıtım Grubu (MTG) bu yıl 9-12 Kasım 2015 tarihleri arasında Chicago’da düzenlenen Fabtech fuarına katıldı. MTG; bu yıl 25. kez düzenlenen ve metal işleme, üretim, kaynak ve işleme teknolojilerini konu alan Fabtech Chicago Fuarı’nda ilk kez yer aldı. Son iki yıldır Fabtech'in Meksika'da düzenlenen fuarlarına da katılan MTG böylece, makine sektörü ve lojistik açısından önemli bir merkez olan Chicago’da da Türk makinelerinin gücünü tanıttı. Yaklaşık 40 bin kişinin ziyaret ettiği ve MTG'nin 37 m² standı bulunan fuarda 24 Türk firması yer aldı. Makine Tanıtım Grubu (MTG); Metal İşleme, Kaynak, Kesme, Bükme Teknolojileri, Boru ve Tüpler gibi konularda en son trendlerin sergilendiği, ABD’nin en büyük üretim teknolojileri etkinliklerinden biri olan Fabtech Chicago fuarına katıldı. 912 Kasım 2015 tarihleri arasında Chicago’da düzenlenen Fabtech fuarında MTG’nin yanı sıra 24 Türk firması da yer aldı. ABD pazarının, dünya genelinde yaklaşık 200 ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk Makine Sektörü’nün önde gelen ihracat noktalarından biri olduğunu belirten Makine Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan, ABD’de potansiyel alt sektörlerin ve eyaletlerin belirlenmesine ve buralara yoğunlaşmaya büyük önem verdiklerini ifade etti. Türkiye’nin makine ih-

8

Kasım - Aralık 2015

racatında ABD'nin Almanya’dan sonra ikinci sırada geldiğini söyleyen Armağan, şunları söyledi: "Her yıl yaklaşık 1 milyar dolar makine ihracatı yaptığımız ABD'ye Ekim ayı itibarıyla ihracatımız, 765 milyon $ oldu. ABD’nin toplam makine ihracatımız içindeki payı yüzde 15’e ulaştı. Almanya'dan sonra ikinci sırada gelen ABD pazarında varlık göstermeye başlamış alt sektörleri güçlendirmeye çalışmak ve sonrasında güçlü olduğumuz halde ABD’de henüz varlık gösteremeyen makine alt sek-

törlerini teşvik etmek öncelikli hedefimizdir.” Türk Makine sektörünün stratejik pazarlar arasında konumlandırdığı ABD, makine ihracatında ilk sıraları türbinler ve turbojetler, hidrolik silindirler, tarım makineleri, silah ve mühimmatlar, klimalar ve soğutma makineleri, motorlar ve aksamları, pompa ve kompresörler, inşaat makineleri ve takım tezgâhları oluşturuyor.

Makine Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan www.otomasyonrehberi.com


HABER

Sms-Tork Logosunu yeniledi “ Yüzümüzü Yeniledik Gücümüzü Ortaya Çıkardık” Endüstriyel Otomasyon sektörü üretiminde 30 yılı aşkın deneyime sahip “ Tork “ markası “ kaliteli, kusursuz tasarımları ve güvenilir ” ürünleriyle güçlü markası ve imajını yukarıya çekmeye “ logo değişimiyle “ devam ediyor. 1985 Yılından itibaren endüstriyel otomasyon sektöründe olan firma, alt yapısındaki, üretim alanındaki değişikliği dış yüzüne de yansıtıyor. Şirketin hizmet verdiği yıllardan beri, imaj değişiminde logo ve kurumsal kimliğin, hem sektördeki, hemde dünyada bu sektörün gittiği daha minimalist yaklaşımlar için tasarlandığı görülüyor.

www.otomasyonrehberi.com

Logoda kullanılan renkler, firmanın bu topraklardan çıktığını % 100 Türk firma olduğunu söylüyor. Akışkan kontrolünde daha çok hedefleri olduğunu, yalın üretim sistemiyle tıpkı Turkuaz renginin kişiye sağladığı dikkat ve konsantrasyonla üretimini gerçekleştirdiğini vurguluyor. Akışkan kontrolünde ürettiği 67 ülkeye ihracat yapan firma, yurtiçinde öncü ve lokomotif firma konumunda.

SMSTORK’un sektörde öncü ve uzun soluklu olma başarısı, yürüttüğü Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına dayanıyor. gelişim ve doğru proje yatırımları olduğunu bilen yönetim ekibi, insana verdiği değerle, modern binası, son teknoloji makine parkuru ve 100’ ün üzerinde kişi istihdamıyla hızlı bir büyüme sürecinden geçmeye devam ediyor..

Kasım - Aralık 2015

9


HABER

Moog, çalışan en eski Moog servo valfini bulmak için yarışma düzenliyor Moog Industrial Group Inc. (NYSE: MOG.A e MOG.B) halen çalışan en eski Moog servo valfini bulmak için yarışma düzenliyor. Bu amaçla 3 büyük ödülün yanı sıra her ay yapılacak çekilişle daha yeni valfleri olanlara da kazanma fırsatı sunuyor. Bu yarışma, Moog’un Avrupadaki 50. Yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlediği etkinliklerden biri. Grubun Genel Menajeri Gary Parks: “Moog servo valflerin güvenilirliği bir efsanedir. Gaz türbinleri, endüstriyel makinalar ve demir-çelik uygulamaları gibi kritik alanlarda 25 yıldan fazla süre çalışan valf bulmak sık rastlanan bir durum değildir.” Açıklamasında bulunuyor. 1951de William C. Moog Jr. Pazarlama için ilk servo valfi geliştirmişti. Bu valf dijital veya analog sinyali hidrolik basınca çevirmekteydi. Gary Parks ekliyor: “Avrupa’daki yıldönümümüzle birlikte güvenirliğimizi de kutluyoruz ve halen çalışmaya devam eden en eski Moog servo valfini bulmak için müşterilerimizin bu eğlenceli yarışmaya katılmasını umut ediyoruz” Yarışmaya katılmak çok kolay, halen çalışan herhangi bir makine üzerindeki Moog servo valfini bulan herkese açık. Yarışmanın kuralları şöyle: • Akıllı telefonunuz ile valfinizin fotoğrafını çekin, etiketindeki seri numarasının okunabilmesine dikkat edin. Bu bilgileri Moog valfin imalat tarihini kontrol etmek için kullanacak. http://oldestvalve.moogglobalsuppor t.com/ Sitesinde fotoğrafı yükleyin ve kısa formu doldurun. Birincilik ödülü 500 USD değerindeki Amazon hediye çeki, ikinci ve üçüncü en eski eski valf sahibi de Amazon hediye çeki ile ödüllendirilecek. Ayrıca yeni Moog valfine sahip olan ya da birden

10 Kasım - Aralık 2015

fazla valf sahibi yarışmacılar da aylık yapılacak çekilişlere katılarak her biri 50 USD değerindeki 5 adet Amazon hediye çekinden birini kazanmak için yarışabilirler. Daha fazla bilgi veya yarışmaya katılmak için lütfen: http://oldestvalve.moogglobalsuppor t.com/ sitesine başvurun . Yarışma 29 şubat 2016 tarihinde bitiyor. Moog hakkında: Moog Inc. hassas kontrol elemanları ve sistemlerinin tasarımı, üretimi entegrasyonu alanlarında faaliyet gösteren dünya çapında bir şirkettir. Moog endüstriyel grubu elektrik, hidrolik ve hibrid teknolojiler kullanarak hareket kontrolü ile ilgili yüksek performanslı çözümlerin tasarım ve üretimini yapmakta ve enerji, endüstriyel makine, test ve simülasyon gibi alanlarda çalışan müşterilerine çok yüksek düzeyde danışmanlık hizmetleri vermektedir. Moog endüstriyel grubu dünyada 40 şubeye sahip ve 2014 mali

yılında 591 milyon dolar ciro yaparken grubun ait olduğu Moog inc , (NYSE: MOG.A e MOG.B) ise dünyada 2,65 milyar dolar ciro yapmıştır. Hareket kontrolü ile ilgili güvenilir bir partner olarak, müşterilerimizin gereksinimlerini tümüyle anlıyor ve yüksek değerli esnek, eksiksiz ve zamanında teknik destek veriyoruz. Bakım, onarım ve destek için özel servisimizle uygun zamanda dünyanın her yerine ulaşabiliyoruz. Bu sayede bakım reaktif yerine önleyici olmaktadır. Daha fazla bilgi için www.moogglobalsupport.com. Daha fazla bilgi için: Lbdi Communication Konul Guliyeva email: gkonul@lbdi.it Ginevra Fossati email: gfossati@lbdi.it

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

11


HABER

Siemens Türkiye’de tramvay fabrikası kuruyor darik zinciriyle tramvay pazarındaki rekabetçiliğini güvence altına almayı hedefliyor. Son yıllarda modern araç platformları geliştirerek başarılı bir şekilde pazara sunan Siemens’in Raylı Sistemler Bölümü Yöneticisi Jochen Eickholt, Siemens’in Türkiye’de kurduğu yeni fabrikasıyla ilgili olarak; “Avenio serisi tramvaylarımız başarısını birçok ülkede kanıtladı. Şimdi bu başarımızı global pazarda da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefi de en iyi şekilde burada, Türkiye’deki fabrikamızda başaracağımıza inanıyoruz” dedi.

• Uluslararası piyasada büyüme fırsatları • Fabrika 2018 yılında açılacak Giderek büyüyen kentsel toplu taşıma pazarına yatırım yapan Siemens, Gebze’de yeni bir tramvay fabrikası kuruyor. Şirket, üretim ve tedarik zincirini Türkiye’de yerelleştirerek hem ihale süreçlerinde daha avantajlı bir konumda olmayı hem de uluslararası siparişler için önemli oranlarda maliyet kontrolü sağlamayı hedefliyor. Raylı sistemler endüstrisi uluslararası üretim ağlarına giderek daha fazla bağlı hale geliyor. Bu durum özellikle değişen rekabet koşullarıyla karşı karşıya kalan tramvay pazarı için de geçerli bulunuyor. Türkiye’de yerli üretici partnerleriyle proje bazlı işbirlikleri yapan Siemens, yeni fabrikasında ilk araçların üretimini 2018 yılı başında gerçekleştirmeyi planlıyor. Önümüzdeki yıl Türkiye’de 160. yılını kutlayacak olan Siemens’in yeni fabrikası, yaklaşık 30 milyon Euro yatırımla hayata geçecek.

12 Kasım - Aralık 2015

Kentsel toplu taşıma sektörünün yıllık büyüme oranı şu anda yaklaşık yüzde 3 seviyesinde bulunuyor. Bilinen üreticilerin yanı sıra Doğu Avrupa ve Asya’dan gelen birçok yeni tedarikçi de tramvay piyasasına dâhil oluyor ve söz konusu tedarikçiler daha düşük üretim maliyetlerini avantaja çevirebiliyor. Dünya pazarına hizmet sunan çok sayıda tedarikçinin Batı Avrupa dışında da üretim tesisleri bulunuyor. Siemens de kendi fabrikası ve Türkiye’deki yerel te-

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis de ulaşım sektörünün Türkiye’nin yakın geleceğinde yüksek büyüme potansiyeline sahip alanlardan biri olduğunu belirterek “Yüksek hızlı trenler ve hafif raylı sistemler başta olmak üzere şirket stratejimiz gereği ulaşım alanındaki büyümemizi birkaç fazda gerçekleştirilecek şekilde planladık. Bu fabrika bu stratejinin ilk fazını oluşturuyor. Önümüzdeki yıl Siemens olarak Türkiye’deki 160. yılımızı kutlayacağız ve böyle önemli bir yatırımla Türkiye ekonomisine değer katmaya devam edecek olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Kurulacak fabrikamızda üretilecek araçlar, hem ülkemizde hem de yurtdışında bir çok ülkede kullanılacak. Fabrikamız, Siemens Ulaşım Bölümü için önemli bir üretim merkezi konumunda bulunacak ve ihracat geliri ile de ülkemiz için ek katma değer yaratacak" dedi.

www.otomasyonrehberi.com


HABER

Aksa Akrilik, uyguladığı AES Projesi ile yıllık 2 milyon USD tasarruf elde etti AES (Advanced Energy Solutions) Projesi kapsamında operasyonel mükemmelliğe katkı sağlayan ileri proses kontrol yöntemlerinin enerji santrallerindeki ilk uygulaması Türkiye’de Aksa Akrilik tarafından gerçekleştirildi. Sektörün önde gelen teknoloji firması Honeywell ile yürütülülen proje, en kısa “geri dönüş” süresiyle, farklı kıtalarda 10’un üzerinde ülke ve 50’yi aşkın uygulama arasında birinci sırada yer aldı. Proje ile, yıllık 2 milyon USD tasarruf elde edilirken, Aksa Akrilik’e ait enerji santralinin verimi de yükseltilmiş oldu.

teknikleri kullanılarak, olumlu sonuçlar elde edildi. Baca gazı temizleme sistemlerinin emisyon değerlerinin bundan sonra geliştirilmiş otomasyon sistemi sayesinde sürekli olarak yasal limitlerin altında tutulması sağlanacak.

Aksa Akrilik’e ait enerji santrali ünitelerinin optimize edildiği AES (Advanced Energy Solutions) Projesi sayesinde enerji üretim sürecinde stabilizasyon sağlanarak, buhar talebindeki değişiklikler kömür kazanı kullanılarak güvenli bir şekilde karşılandı. Buhar üretim sıcaklığının aynı yakıt miktarı kullanılarak yükseltilmesini sağlayan proje sonucunda, türbin elektrik üretiminin 180 kilowatt saat artırılması sağlandı. Basınç düşürme kaynaklı verimsizlikler minimize edilerek, türbinlerde elektrik üretimi 400 kilowatt saat artırıldı. Ayrıca sistem güvenliği için devrede tutulan bir buhar kazanı, bu proje ile birlikte devre dışı bırakılarak, 110 kilowatt saat elektrik enerjisi tasarrufu sağlandı ve ısıl kayıplar engellendi. AES (Advanced Energy Solutions) Projesi ile baca gazı temizleme sistemlerinde de ileri proses kontrol

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

13


HABER

Mitsubishi Electric Elex Konferası’nda e-F@ctory konseptini anlattı rının optimum kontrolü için kurgulandığını belirten Bizel, bu yapının avantajlarını ise şöyle sıraladı: “Artan ürün çeşitliliğini ve seçeneklerini daha iyi kontrol edebilme imkanı, daha esnek çıkış birimleri ve sipariş hacmi, artan küresel pazar talebine cevap verebilmek için daha kısa üretim süresi, üretim çeşidi değişikliklerinin daha hızlı yapılabilmesi, artan maliyet baskısına hızlı tepki süresi, yasal düzenlemelere, teknolojik ve çevresel gelişmelere daha hızlı uyum.”

Elektrik sektörüne yönelik olarak bu yıl ilk kez düzenlenen Elex Konferansı’nda Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel konuşmacı olarak yer aldı. Endüstri 4.0, akıllı şebekeler ve enerji verimliliği konularının masaya yatırıldığı konferansta Bizel, yeni sanayi evresi Endüstri 4.0’ın Mitsubishi Electric’teki karşılığı olan eF@ctory konseptini anlatarak, hayal gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonu hakkında bilgi verdi. İstanbul Fuar Merkezi’nde, 1-4 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 4. Uluslararası ELEX Fuarı (Elektrik Malzemeleri ve Ekipmanları, Elektrik İletimi ve Dağıtımı Fuarı) ile eş zamanlı olarak bu yıl ilk kez Elex Konferansı gerçekleştirildi. “Akıllı Şebekeler”, “Endüstri 4.0” ve “Enerji Verimliliği” konularında uygulamaların, karşılaşılan sorunların ve sektördeki yeniliklerin ortaya konulduğu konferansta Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel, geleceğin dijital fabrika teknolojisi olarak tanımlanan Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konseptini anlattı. e-F@ctory ile üretimde yüksek maliyet tasarrufu Yeni endüstri evresinin, mevcut sanayinin bilgisayarlaştırma yönünde teşvik edilmesi ve yüksek teknolojiyle donatılması projesi olduğunu belirten Tolga Bizel, bu durumun sonucu olarak makinelerin çevrele-

14 Kasım - Aralık 2015

Gelecekte fabrika otomasyonu…

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel rinde olup bitenleri anlayabileceğini ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığı ile iletişim kurabileceklerini ifade etti. Mitsubishi Electric’in yeni endüstri evresinin iddialı oyuncularından biri olduğunun altını çizen Bizel, eF@ctory konseptinin üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayabilecek evrimsel bir adım olduğunu belirtti. Bizel, üretim ve bakım aşamaları da dâhil olmak üzere yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan e-F@ctory’nin, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağladığını söyledi. Fabrikalarda her şey kontrol altında! e-F@ctory’nin fabrika öz kaynakla-

Fabrika otomasyonunun gelecek yaklaşımından da bahseden Tolga Bizel, “Gelecekte, günümüzün modern sistemlerinden farklı olarak, üretilen her bir ürünün farklı bir seri numaralı kimliğe sahip olması ve belleklerinde sadece bazı temel bilgileri değil, kendi geçmişlerini de tutması planlanıyor. Ek olarak bu ürünler, tıpkı üretildikleri makineler gibi sürekli internete bağlı olacak. Dolayısıyla konumları ve durumları her an kolaylıkla belirlenebilecek, bulundukları çevreyi inceleyip gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilecek ve bunu yaparken de internete bağlı diğer cihazlarla gerçek zamanlı olarak bilgi alışverişinde bulunabilecekler” şeklinde konuştu. Kişiye özel üretim devri başlıyor Kişiye özel üretim devrinin ayak seslerini duymaya başladıklarını belirten Bizel, “Artık herkes kişisel ihtiyaçlarını karşılayacak ürünler talep ediyor. Aynı şekilde otomasyon

www.otomasyonrehberi.com


HABER

dünyasındaki ürünler de bu şekilde bir talep görüyor. Mitsubishi Electric dünyasında e-F@ctory olarak adlandırılan bu yeni endüstri evresinin ortaya çıkışının altında, insan ihtiyaçlarının içinde siber sistemlerin de yer aldığı otomasyon sistemleri ile karşılanmak istenmesi yatıyor” dedi. Bizel sözlerine, “Günümüzün artan rekabet koşullarında kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimlerinizi optimize etmeniz gerekiyor. Ancak optimize edilmiş üretimler sayesinde müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Bunu yaparken otomasyon sisteminizi kurmadan bilgisayar ortamında ihtiyaçlarınızı, ürünü, üretimi, servisini ve verimliliğinizi görmelisiniz. Bu ihtiyaçlara göre gerekli olan sistemi yine bilgisayar ortamında kurmalı, çalıştırmalı ve yatırımlarınızı buna göre yapmalısınız. Daha sonra fabrikadaki her bir otomasyon unsuru, kendi kendileri ile iletişim kurup tüm bilgi birikimindeki tecrübeleri kullanarak karar vermeli ve üretim ihtiyacına göre size daha

www.otomasyonrehberi.com

özgün kişiselleştirilmiş ürünler çıkartabilmeli. İşte bunların hepsini eF@ctory ile gerçekleştirmek mümkün” şeklinde devam etti. e-F@ctory konseptinin gelecekteki rolünden de bahseden Bizel, “eF@ctory konsepti ile önümüzdeki yıllarda insan ihtiyaçlarının kendi kendine yetebilen otomasyon sistemleri ile karşılanmasını, kişiselleştirilmiş ihtiyaçlara göre hazırlanan bir ürünün fabrikada üretilirken değiştirilebilmesini ve bunun kontrol altına alınacağı sistem yapısını sağlamak mümkün” dedi. Geleceğin robotlu fabrikaları… Gelecekteki yeni nesil robot sistemlerinin çok robotlu, paralel yapılı, çok parmaklı eller ve yürüyen makinalar içeren mekanizmalar olacağının öngörüldüğünü söyleyen Tolga Bizel, yarı insansı robotların varlığından veya insan uzuvlarının robotlaşmış formlarından bile bahsedileceğini açıkladı. Bu çerçeveden bakınca Robot CPU’su olarak Mitsubishi Electric Robot Sistemi’nin daha büyük ve karmaşık programları

kontrol etmesinin çok doğru bir konumlama olduğunu ifade eden Bizel, “Mitsubishi Electric robotlarından hatalar, değişken değerleri ve program bilgisi, robotun durumu (hız, pozisyon vb.), bakım bilgisi (kalan batarya ömrü, yağ ömrü vb.), servo verisi (yük faktörü, akım değerler vb.) izlenebiliyor. Birden fazla robotun toplu yönetimi sağlanabiliyor. Ana CPU’ya bağlanan bir bilgisayar, kontrolör ağındaki robotlara erişebiliyor. Bu özellik, hattaki robotların denetimine kolaylık sağlıyor. CPU’lar arası direkt haberleşme, robot CPU’ları arasındaki belleğin paylaşılıp aralarında veri okuma ve yazmalarını sağlıyor. Robotlar arası veri transferinin hızlanması ile robotlar kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli kontrol edebiliyor. Hatta bu bilgileri insan kontrolünden bağımsız kendi aralarında ve fabrikayı kontrol eden ana sistem ile de paylaşıp verimliliği artırmak için oldukça hazırlar” şeklinde konuştu.

Kasım - Aralık 2015

15


HABER

Tezmaksan Makina, "Cnc Operatörünün El Kitabı" Projesini Tamamladı. 35 yıldır makina sanayi sektörüne servis ,yedek parça, eğitim, bakım cnc ve üniversal tezgahların temini ve satışı gibi çeşitli konularda hizmet vermeye devam eden Tezmaksan Makina, eğitim sektörüne yönelik çalışmalarına da hızla devam ediyor. Kurulduğu günden bugüne her fırsatta eğitime verdiği önemi düzenlediği seminerler, eğitim programları, staj imkanları ve öğrencilere verdiği uygulamalı eğitimleri ile gösteren Tezmaksan Makina , geleceğin mühendislerinin yeni teknolojileri takip ederek kendilerini daha da geliştirebilmesi amacıyla teknik liseler , Dernekler ve üniversitelerle yapılan işbirliklerine, eğitim alanındaki kurumsal sosyal sorumluluk projelerine verilen maddi - manevi destekler ile göstermeye gayret etmektedir. Bu yılın başında Tezmaksan Makina Pazarlama Ekibi ve Makina Yüksek Mühendisi Hamit Arslan' ın emekleri ile hazırlanmaya başlanan ve tüm değerli öğrencilere ulaştırılması hedeflenen, mesleki anlamda gençlere yol göstereceğine inanılarak hazırlanan “ CNC Operatörü El Kitabı “ projesi tamamlandı. Kitabın İçeriğinde ise CNC operatörü kimdir, CNC takım tezgâhları, NC ve CNC tarihçesi , CNC torna tezgâhları, CNC işleme merkezleri, CNC tezgâhlarında kullanılan iş parçası bağlama aparatları, CNC takım tezgâhlarında kullanılan kesici takım bağlama aparatları, CNC takım

16 Kasım - Aralık 2015

tezgâhlarında kullanılan kesici takımlar, CNC tezgâhlarında kullanılan kesme sıvıları, CNC tezgâhlarında bakım, CNC tezgâhlarında hesaplamalar, CNC takım tezgâhlarında eksenler, CNC tezgâhlarında kullanılan kontrol üniteleri, CNC program terim ve anlamları, CNC torna tezgâhlarında G ve M kodları, CNC torna tezgâhlarında G kodları, CNC

işleme merkezi için G ve M kodları CNC işleme merkezi G kodları , CNC işleme merkezi M kodları gibi konulara değinilmiştir. Cnc Operatörünün El Kitabı ücretsiz olup, www.tezmaksan.com dan Talep formunu doldurarak talep edebilirsiniz.

www.otomasyonrehberi.com


HABER

Güçlü bir bağlantı Stauff, Volz ve Voswinkel şirketleri birlik oluşturuyor Stauff, Volz ve Voswinkel, uzun vadeli bir iş birliği temelinde oluşturdukları şirketler birliğini duyurmaktan memnuniyet duyar. 2012 yılında Stauff grubunun Volz’a ortak olmasıyla temelleri atılan bu iş birliği, bu yılın nisan ayında Voswinkel şirketinin satın alınmasıyla pekişti. Üç ortağın da ortaklaşa belirledikleri hedef, hidrolik boru ve hortum tesisatları için beğeniye sunulan çelik ve paslanmaz çelik ürünleri daha da geliştirmek, birbirlerine uyumlu hâle getirmek ve istenildiğinde montaja hazır setler şeklinde sunabilmektir. Tek bileşenden komple sisteme Stauff grubunun genel müdürü Jörg Deutz, bu iş birliği ile amaçlanan hedefi, “Bağlantı teknolojilerini hep beraber daha ileri seviyelere taşıyabilmek amacıyla, bu iş birliği çerçevesinde tüm becerilerimizi birleştiriyoruz” sözleriyle dile getirdi. “Hedefimiz, hidrolik tesisatları için geliştirilen tüm bileşenleri kapsamlı biçimde birbirlerine uyumlu hâle getirmek. Bu, müşterilerimiz için daha kolay bir montaj süreci, işletme sırasında daha fazla güvenlik ve bunlara paralel olarak belirgin oranda daha az bakım yükü anlamına

gelmekte.” Voswinkel GmbH’nın genel müdürü Heinz Werner Strömer, düşüncelerini şu şekilde ifade etti: “Çeşitli tedarikçilerden edindikleri bileşenler ile çalışan müşteriler, oluşturdukları tesisatın güvenliğinden kendileri sorumlu olmak durumunda kalır. Boru ve hortum tesisatlarına yönelik bağlantı elemanları üretiminde önde gelen üç uzmanı buluşturduğumuz bu iş birliği ise, bağlantı teknolojilerinde müşterilere sızdırmazlık garantisi verebilmektedir.” Üretimde uzman, inovasyonda güçlü Volz grubunun ortağı ve genel müdürü Dr. Christoph Fleig, görüşünü “Üç üreticinin mühendislik, deneyim ve uzmanlık birikimi birleştiğinde, muazzam bir inovasyon potansiyeli doğar” şeklinde dile getirdi. “Bunun bir örneği, birlikte geliştirdiğimiz ve üretimi büyük ölçüde Deilingen’de gerçekleşen Stauff Connect çelik boru bağlantıları programında görülmektedir. Yeni hedefimiz ise, paslanmaz çelik bağlantı teknolojilerini hep beraber daha ileri seviyelere taşıyabilmektir.”

Voswinkel GmbH, Stauff grubu tarafından satın alınmalarını “talihli bir gelişme” olarak görmektedir. Heinz-Werner Strömer, bunun nedenini “Yaptığımız yaklaşık 40 milyon euroluk ciro ile çok iyi bir durumda olabiliriz; ancak, uzun vadede rekabetçiliğimizi koruyabilmemiz için uluslararası pazara ciddi yatırımlar yapmamız gerekeSoldan sağa: Dr. Christoph Fleig (Managing Director of cekti” sözleriyle açıkladı. the Volz Group), Jörg Deutz (Chief Executive Officer of “Şimdi ise, Staff grubunun the Stauff Group) ve Heinz-Werner Störmer (Managing uluslararası satış ağına bir Director of Voswinkel GmbH)

www.otomasyonrehberi.com

anda erişim sahibi olabildik.” Stauff grubunun dünyanın dört bir yanından gelen çalışanları, bu yılın nisan ayı itibarıyla Almanya’daki Voswinkel tesisinde eğitim görmeye ve ürün uzmanı olarak yetiştirilmeye başlamış bulunuyor. Jörg Deutz, iş birliğinde bulunan her şirketin güçlü olduğu yanlarının korunmasına ve değerlendirilmesine büyük önem veriyor: “Bizim stratejik düşünme anlayışımız, büyük holdinglerin şirket satın alma politikaları karşısında bu noktada farklılık gösteriyor. Bizim için önemli olan şey, bağlantı teknolojilerinin daha da geliştirilmesi ve güçlü ortakların sahip oldukları kendilerine özgü becerilerin bir araya getirilmesidir.” Christoph Fleig: “Stauff, Volz ve Voswinkel arasındaki ‘kimya’ da uyuşuyor. Üç şirket de dünyanın dört bir yanındaki çalışanlarını her zaman ön planda tutar. İnsana değer veren bu tarz bir şirket kültürün devamlı olarak yaşatılması, inovatif düşünebilmenin kanımızca en önemli şartıdır.” Üç ortağın da ortak amacı, bu iş birliğinin barındırdığı inovatif güçten faydalanarak, bağlantı bileşenlerinden yola çıkıp sızdırmazlık garantisi veren komple bağlantı sistemlerine adım atmaktır. “Büyük bir holding için küçük bir ayrıntı olan parçalar, bizim en büyük tutkumuzdur!”

Kasım - Aralık 2015

17


HABER

Mitsubishi Electric, M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin lansmanını yaptı

Yeni seri 2016’da Türkiye’de Elektrik, elektronik ve otomasyon alanında dünya devi olan ve üç yıldır Türkiye pazarında kendi yapılanmasıyla faaliyet gösteren Mitsubishi Electric, İstanbul’da Titanic Business Otel’de, 2016 yılında WIN Otomasyon Fuarı’nda sergilenmesinin ardından Türkiye’de satışa sunulacak M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi. Serinin ilk lansmanı ise bu yılın Mart ayında Tayvan TIMTOS Fuarı’nda yapıldı. M80 ve M800 serisinin makine imalatçıları bayilerine tanıtıldığı Türkiye lansmanında Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa, markanın yüksek teknolojiye sahip CNC ürünlerinin başta otomotiv ve metal işleme sektörü olmak üzere bütün dünyada birçok sektörde standartları belirlediğini vurguladı. Türkiye’de özellikle MARMARAY projesi, TÜRKSAT 4A ve başarılı bir şekilde fırlatılan TÜRKSAT 4B uydularında kullanılan teknolojisi ile tanınan Mitsubishi Electric, Mekatronik CNC sektörüne sunduğu yeni ürünü M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştirdi. İstanbul merkezli olarak Türkiye pazarına üç yıl önce giren Mitsubishi Electric Türkiye’nin, 11 Kasım Çarşamba günü İstanbul’da Titanic Business Otel’de gerçekleştirdiği lansmanına, Türkiye’nin önde gelen makine imalatçısı bayileri katıldı. Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa ve birim yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen etkinlikte Mitsubishi Electric’in dünyada önemli bir oyuncu olduğu Me-

18 Kasım - Aralık 2015

metlerle Türkiye’nin geleceğinin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz” dedi. “CNC ürünlerimiz ile dünyada standartları belirliyoruz”

Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa katronik CNC sektöründe yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verildi. Mitsubishi Electric’in satış, mühendislik ve satış sonrası hizmetler sunan Mekatronik CNC departmanı, etkinlik boyunca davetlilerin sorularını yanıtladı. Simülatörleri sergilenerek lansmanı gerçekleştirilen M80 ve M800 serisi CNC kontrol üniteleri büyük ilgiyle karşılandı. “Türkiye için hizmete devam…” Mitsubishi Electric Türkiye’nin, seminer ve ardından öğle yemeğiyle devam eden etkinliğinde açış konuşmasını yapan Başkan Masahiro Fujisawa, dünyada 120 binden fazla çalışanı ile 42 ülkede faaliyet gösteren ve 36 milyar dolar konsolide net satışa sahip olan 94 yıllık dünya devi Mitsubishi Electric Corporation’ın, 2012 yılından bu yana üç yıldır kendi yapılanması ile Türkiye’de, İstanbul merkez ofisinde faaliyet gösterdiğini belirtti. Masahiro Fujisawa, “Mitsubishi Electric Türkiye olarak bu güzel ülkede var olduğumuz süre boyunca pek çok projede yer aldık, pek çok alanda hizmet verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Sunduğumuz ürün ve hiz-

Mitsubishi Electric’in dünyanın önde gelen makine üreticilerine CNC ürünleri ve çözümleri sağladığını ve yüksek teknolojiye sahip CNC ürünleri ile başta otomotiv ve metal işleme sektörü olmak üzere bütün dünyada birçok sektörde standartları belirlediğini ifade eden Masahiro Fujisawa, konuşmasına şöyle devam etti: “Mitsubishi Electric, hizmet verdiği tüm sektörlerde pazarın ve kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarını analiz edip anlayarak kazandığı deneyimle sektörüne ileri teknoloji çözümler sunan bir marka. Türkiye’de M70 ve M700 serisi, iş ortaklarımız ve son kullanıcılar tarafından çok beğenilmişti. Bugün ise bu beğeniyi daha ileri seviyeye taşıyacak, Mitsubishi Electric M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin Türkiye lansmanını gerçekleştiriyoruz. 2016 yılında Türkiye’de satışa sunacağımız bu ürünümüzün de sektörde büyük ilgi ile karşılanacağını düşünüyoruz.” Mitsubishi Electric’in topluma karşı olan kurumsal sorumlulukları, dürüst ve adil bakış açısı, küresel perspektifi ve tüm tecrübesiyle iş ortakları ve müşterilerinin başarılarının kalıcı ve sürdürülebilir olması için çalıştığını ifade eden Fujisawa, “Üstün teknolojiye sahip global bir firma olarak tüm dünyada kullanılan, yüksek kaliteye sahip ürün ve sistemlerimiz ile teknolojimizi Türki-

www.otomasyonrehberi.com


HABER

M80 ve M800 serisi CNC kontrol üniteleri ye’ye getiriyoruz. Türkiye’nin belirlediği yüksek ekonomik hedeflerine ulaşması için gerekli teknoloji ve bilgi kullanımını aktarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu. Başkan Masahiro Fujisawa’nın ardından Mitsubishi Electric’in Mekatronik CNC departmanından birim yöneticileri etkinlikte gerçekleştirdikleri kapsamlı sunumlarla yeni ürünleri M80 ve M800 serisi CNC kontrol ünitelerinin üstün özelliklerini anlattılar. Bir önceki seri ile müthiş bir uyum içinde… M80 ve M800 serisi CNC kontrol üniteleri, bir önceki seri olan M70 ve M700 serisi ile müthiş bir uyum içerisinde olduğundan bu yeni seriye geçiş yapacak müşteriler için herhangi bir uyumlaştırma çalışması ya da ekstra eğitim gerekmiyor. Yüksek işlem kapasitesine sahip yeni seri, servo motor sürücüleri ile optik kablo üzerinden haberleşiyor.

www.otomasyonrehberi.com

Yüksek çözünürlüklü ekran 8.4 inch, 10.4 inch, 15 inch ve 19 inch seçenekleriyle geliyor. 10.4 inch ekran ve üzeri için standart olan dokunmatik özellik istendiğinde iptal edilebiliyor. Yeni dokunmatik ekran cep telefonlarında ve tabletlerde olduğu gibi kapasitif ekran kullanıyor ve sezgisel kullanım deneyimi sunuyor. 19 inch ekran 2 parçalı olarak kullanılabiliyor. Üst yarımda CNC ekranı görüntüleniyorken, alt kısımda sanal klavye, operatör paneli, doküman görüntüleyici veya memo pad açılabiliyor. Daha hassas, hızlı ve verimli operasyon imkanı Yeni seri, 4. jenerasyon SSS (Super Smooth Surface) kontrol ile daha hassas, daha hızlı ve daha verimli operasyon imkanı sunuyor. 3D program kontrolü ile operasyon öncesi parça çizimlerine bakılabiliyor, parçaların kesit görüntüleri alınabiliyor. Diğer taraftan grafiksel kılavuz yar-

dımları ile çok daha kolay programlamaya imkan tanıyor. Oluşturulan makine programları USB’nin yanı sıra artık SD kartlarda da saklanabiliyor. Sade görüntüleme özelliği sayesinde, normal görünüm ekranından sade görünüm ekranına geçiş yapılarak uzaktan gözlemleme şansı elde edilebiliyor. Yeni eklenen bir başka özellikle birlikte oluşan alarm tüm ekranı kaplayacak şekilde görüntülenebiliyor, böylece makine operatörü uzakta olduğu durumlarda da oluşan alarmı görebiliyor. Kullanıcı yetki seviyesi belirleme özelliğiyle, operatörlere üretimdeki rollerine göre ayrı ayrı erişim izni tanımlanarak insan kaynaklı hatalar minimize edilebiliyor. Ayrıca yeni seri, üretim yönetimleri sistemleri (MES) ile tam uyumlu şekilde çalışabiliyor.

Kasım - Aralık 2015

19


HABER

Dünyanın ilk “akıllı devriyesi” ekin Patrol Ankara’da ekin Technology, 12-14 Kasım tarihinde Ankara Congressium (ATO) kongre ve fuar merkezinde düzenlenen “6. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve Sergisi”nde tanıttığı ürünlerle dikkat çekti. İçişleri Bakanı Selami Altınok, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin’in de ziyaret ettiği ekin Technology standında yer alan dünyanın ilk akıllı devriyesi ‘ekin Patrol’ ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. Geliştirdiği akıllı kent ve trafik sistemleri ile hem dünya hem de Türkiye liginde önemli bir oyuncu haline geldiğini bir kez daha kanıtlayan ekin Technology, başarısını 6. Karayolu Trafik Güvenliği ve Sempozyumu’nda bir kez daha kanıtladı. T.C. İçişleri Bakanlığı, T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen ve bu yıl 6.sı düzenlenen “Trafik ve Güvenlik Sempozyumu” ve “2. Uluslararası Katılımlı Avrasya Güvenlik ve Trafik Fuarı”nın açılışını İçişleri Bakanı Selami Altınok ve Ulaştırma Bakanı Feridun Bilgin yaptı. “Trafik ve Trafik Güvenliği”, “Kamu Güvenliği” ve “Güvenli Şehirler” olmak üzere 3 ana konu etrafında şekillenen organizasyona birçok Büyükşehir Belediyesi, yurtiçi ve yurtdışından satın alma heyetleri, emniyet ve karayolları üst düzey personelleri katıldı. ekin Patrol fuarın gözdesi oldu! Fuarda ekin Safe Tower, ekin Plate Scanner, Micro Plate ve ekin Yüz Ta-

20 Kasım - Aralık 2015

nıma Sistemleri ürünlerini tanıtan ekin Technology, özellikle dünyanın ilk akıllı devriyesi olarak polis araçlarında yeni bir dönem başlatan ekin Patrol ile fuarın gözdesi olmayı başardı. Yazılımı ve tasarımı tamamen ekin Technology ürünü olan dünyanın ilk akıllı devriyesi ekin Patrol, hareket halindeyken de trafikte tüm araçların hızlarını ve plakalarını okuyarak ihlalleri takip edebiliyor. ekin Technology Yönetim Kurulu Başkanı Akif Ekin, akıllı trafik ve akıllı şehir sistemleri kurmak amacıyla yaptıkları özverili çalışmaların beğeni kazanmasından ve almış olduğu olumlu yorumlardan memnuniyet duyduklarını belirtti. Türkiye’de ve birçok dünya şehrinde, başarılı projelere imza attıklarını söyleyen Akif Ekin, “Tamamen ekin Technology ürünü olan dünyanın ilk akıllı devriyesi ekin Patrol ile 2014 yılında Dünya Teknoloji Ödülleri’nde Google Glass, LinkedIn gibi

firmalarla birlikte ilk 5 finalist arasında yer almıştık. Ürünü deneyen yerli ve yabancı polislerden aldığımız geri bildirim de başarımızı daha üst bir noktaya taşıdı. Bu yıl, Azerbaycan’dan, Birleşik Arap Emirlikleri’nden yüzlerce ekin Patrol siparişi aldık ve teslimlerini gerçekleştiriyoruz. Amerika’da da büyük beğeni toplayan ürün için talepler almaya başladık. 2015’te Türkiye’nin yerli sermaye ile en çok bilişim ihracatı yapan firması olduk*. Ankara’daki fuarda da büyük ilgi görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Gördüğümüz ilgi bizleri daha büyük başarılara ulaşmamız için motive ediyor. Bu motivasyonla çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve başarımızı farklı coğrafyalara taşıyarak büyümeye devam edeceğiz.” dedi. *2014 verileri ile hazırlanan ve 2015’te açıklanan sonuçlara göre.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

21


HABER

Pil ve şarj teknolojisi, Türkiye elektrikli araç pazarının büyümesinin kilidini açacak bir anahtar lanıp yavaşlıyor ve rejeneratif frenleme de çok iyi bir şekilde çalışıyor. Motor boyutu, ağırlığı ve üretim maliyetlerinde, elektrik makinesi ve güç elektroniği de dahil olmak üzere halen yapılacak bazı iyileştirmeler var; ancak genel olarak bugünkü EV'lerin geleneksel içten yanmalı motorlara göre daha güzel bir sürüş sağladığını söyleyebilirim.”

İstanbul Okan Üniversitesi'nden Profesör Nejat Tuncay, başkanlığını üstlendiği ilk CWIEME İstanbul elektrikli araç üretim fuarı ve düzenleyeceği seminer öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye'de elektrikli araçların yaygınlaşma sürecinde aşılması gereken son engellerin araç menzili, pil teşhis sistemleri ve şarj altyapısında yapılacak iyileştirmeler olduğunu söyledi. Otomotiv sanayisi, Türkiye'nin tüm ihracatının yaklaşık beşte birini oluşturuyor ve ülke ekonomisine katkıda bulunan temel sektörlerden biri konumunda. Bu sektöre yönelik iç talep 2004 yılında her bin kişi başına 115 seviyesindeyken, bu sayı 2014 yılında 233'e yükselmiş durumda. Dünyanın en büyük araba markalarından birçoğu Türkiye'de üretim tesislerine sahip; hatta bunlardan bazılarının

22 Kasım - Aralık 2015

ayrı Ar-Ge merkezleri de bulunuyor. Yine de Türkiye'deki hibrit (HEV) ve elektrikli araç (EV) pazarı halen başlangıç aşamasında. Bugün Türkiye'de trafikteki 15 milyon araçtan sadece 400'ü HEV (hibrit elektrikli araç) veya EV (elektrikli araç) olma özelliği taşıyor. 2015'in ilk dört ayında ise sadece 30 adet EV satıldı. Türkiye'nin ilk EV'si olan ve artık üretilmeyen Renault Fluence Z.E, 2012 yılında piyasaya sürüldü ve onun ardından da 2014 yılında BMW i3 çıktı. Toyota Prius ve Honda Civic hibritleri bir süredir piyasada bulunuyor. Elektrikli sürüş teknolojisinin büyük mesafe aldığını belirten MEKATRO Ar-Ge şirketinin kurucusu ve Okan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi dekanı Profesör Nejat Tuncay, konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Arabalar sarsıntısız bir şekilde hız-

Bu nedenle Profesör Tuncay, motor teknolojisinden ziyade pil teknolojisini Türkiye'nin pazar potansiyelinin kilidini açacak anahtar olarak görüyor. Tuncay, “Genç nesil en son teknoloji ürünlerine sahip olmaya çok meraklı. Türkiye'nin cep telefonu kullanımında dünyanın en yüksek oranlarından birine sahip olması da bunun kanıtlarından biri. Türkiye'de ayrıca gittikçe artan bir çevresel farkındalık var. Fakat EV menzili, Türk halkı için bir sorun olarak kalmaya devam ediyor” diyor. Türk vatandaşları ev ve iş yerleri arasındaki uzun mesafeleri düzenli olarak arabalarıyla gidiyor. Örneğin, Profesör Tuncay günde 140 km araba kullanıyor ve İstanbul gibi tepeler üzerine kurulu bir şehirde piller daha hızlı tükeniyor. Tesla şirketi, kendi arabalarının 400 km'lik bir menzili olduğunu iddia ederken Profesör Tuncay’ın bu rakamlarda trafiği ve sapmaları da hesaba katması gerekiyor. Bir BMW i3 ise aynı mesafeyi kat edebilmek için bir menzil arttırıcıya ih-

www.otomasyonrehberi.com


HABER tiyaç duyuyor. Tipik bir EV'nin menzili en fazla 200 km'dir. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) şu anda, yakıt hücresi kullanımının yanı sıra pil ömrü ve pil teşhis sistemlerinin iyileştirilmesi yoluyla EV'lerin menzilini arttırmak için, aralarında Profesör Tuncay ve onun Okan Üniversitesi'ndeki yüksek mühendislik ve doktora öğrencilerinin projelerinin de bulunduğu bir dizi projeye destek veriyor. Tuncay, “Bu, arabanızdaki benzin seviyesini doğrudan görebileceğiniz bir akaryakıt tankı değil, bu yüzden EV'lerin gerçek ve algılanan güvenilirliğini arttırmak için daha yapılacak çok iş var” diyor. Şarj altyapısı geliştiriliyor Şarj etme noktaları geniş çapta yaygın olsalardı, EV’lerin menzili bu kadar büyük bir sorun olmazdı. Birçok yerel yetkili, trafikte sınırlı sayıda elektrikli araç bulunmasının onların bu alanda yatırım yapmalarını engellediğini ve bunun da bir kısır

www.otomasyonrehberi.com

döngüye yol açtığını söylüyor. Bununla birlikte, EV'lerin yaygınlaşmasına destek olmak için şarj olanaklarının artırılması, hükümetin enerji tüketimini azaltma ve AB taşıt emisyonları mevzuatına uyma planlarının bir parçasını oluşturuyor. Ülkenin toplam enerji tüketiminin yaklaşık dörtte birini karayolu taşımacılığı oluşturuyor. İstanbul, Ankara ve Gaziantep belediyeleri, birkaç belediye çalışanı için EV satın almayı ve park yerlerinde ve sosyal tesislerde şarj noktaları temin etmeyi kabul etti. Ancak henüz halka açık bir şarj etme noktası bulunmuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bir kurumu olan İstanbul Enerji, halen belediyeye ait bir şarj etme ağı kurulup kurulamayacağını değerlendiriyor. Proje kapsamında şarj istasyonları, şebeke teknolojileri, standardizasyon ve yasal düzenlemeler yer alıyor. Tuncay bu konuda şunları söylüyor: “Şebeke sisteminin normal 1 saatlik şarj etme noktaları yerine bir hızlı şarj ağını desteklemesini

sağlamak için birçok planlama yapılması gerekiyor. Aksi takdirde tedarik noktasından birçok aracın aynı anda yüksek akım çekmesi halinde sorunlar ortaya çıkabilir. Elektrik kesintisi, gerilim düşmesi veya yükselmesi ya da rezonans gibi sorunlar yaşanmaması için şarj istasyonlarının yakınlarında enerji üretim tesislerine ihtiyaç duyulacaktır. SmartGrid ile en yoğun zamanlarda arabanızdan enerji alabilir, ihtiyacınız olduğunda bu enerjiyi geri verebilir ve düzenli işleyen bir sisteme sahip olabilirsiniz. Ancak biz bu hedefe oldukça uzağız.” Tuncay, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Trafikte içten yanmalı motorlu araçlardan daha fazla EV görmemize daha en az bir 10 yıl olduğunu düşünüyorum. Bu süre zarfında teknoloji gelişip ucuzlayacak ve altyapı da onlara yetişecek. Ancak CWIEME İstanbul'da, özellikle de uzun vadeli yatırım yapmaya istekli olan malzeme ve bileşen tedarikçileri için şimdi de birçok fırsat var.”

Kasım - Aralık 2015

23


HABER

Schneider Electric Enerji Verimliliği Müdürü Mahmut Dede:

“Türkiye, Enerji Verimliliği ile 2030 yılına kadar 2 milyon kişiye istihdam sağlayabilir” altımına %2 katkı sağladı. Almanya Hükümeti, 2005’te bu programı yeniledi ve her yıl 2 milyar dolara çıkardı. Böylece her yıl 25 bin kişiye istihdam hedefi belirledi” şeklinde konuştu.

Schneider Electric Enerji Verimliliği Müdürü Mahmut Dede, Türkiye’nin enerji verimliliği potansiyeline dikkat çekerek, “Ülkemizde enerji verimliliği potansiyelinin en az %25 olduğu görülüyor. Bu potansiyel yan işlerle birlikte yılda 150 bin kişiye iş imkanı yaratabilir” diye konuştu. Schneider Electric Enerji Verimliliği Müdürü Mahmut Dede, bu yıl 7.’si düzenlenen Yeşil İş Konferansı’nda ‘Değişimin Yeni Paradigmaları ve Farklı Açılardan Enerji Verimliliği Oturumu’ adlı oturumda, işsizlik konusundan yola çıkarak enerji verimliliğinin istihdama olan etkilerine vurgu yaptı. Dede, tüm dünyada daralan bir istihdam piyasası olduğunu belirterek, “Krizler ve iklim değişikliğinin getirdiği sektörel değişimler istihdam talebinin azalmasına yol açmaktadır. Ülkemizde enerji verimliliği potansiyelinin en az %25 olduğu görülüyor. Bu potansiyel yan işlerle birlikte 150 bin kişiye iş imkanı yaratabilir. Kalkınma Bakanlığı’na göre; sadece enerji verimliğinin, bütün süreçleri Türkiye'de yapılmak kaydıyla 2030 yılına kadar 2 milyonun üzerinde bir istihdam oluşturacağını hesaplandı” dedi.

24 Kasım - Aralık 2015

ABD, enerji verimliliğiyle 1,5 milyon kişiye istihdam sağladı

Schneider Electric Enerji Verimliliği Müdürü Mahmut Dede Almanya’nın hedefi, yıllık 25 bin istihdam… Avrupa Birliği’nin 2030 hedeflerine vurgu yapan Dede, bu hedeflere göre sera gazlarının azaltılmasında mevcut binaların iyileştirilmesinin önemli rolü olduğunu belirterek, binaların iyileştirilmesinde doğrudan istihdam rakamlarının ciddi şekilde arttığını ifade etti. Dede, “Almanya 2001-2006 yılları arasında konutlarda kapsamlı bir iyileştirme programı uyguladı. 5,2 milyar dolarlık kamu teşviki sağladı. 20,9 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi. Bu süreçte 342 bin apartmanı enerji verimliliği açısından iyileştirdi. Toplam 4 milyar dolar tasarruf edildi. Ayrıca vergi geliri ve istihdam da sağlandı. Bu uygulama, Almanya’nın emisyon az-

Schneider Electric Enerji Verimliliği Müdürü Mahmut Dede, aynı yöntemle ABD ve diğer ülkelerin de yeni iş imkanları yarattığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Amerika’da fosil yakıt enerji tüketiminin artış hızının düşmesi sonucunda yaratılamayan bir işe karşılık Enerji Verimliliği alanında 50 yeni iş ortaya çıktı. AB, enerji verimlilik potansiyeliyle yaklaşık 1 milyon yeni iş imkanı doğmasını sağladı. Dünyada 1970’lerden bu yana 20 milyar dolar civarında yatırıma aracılık edildi. ABD'de 1972 – 2006 yılları arasında 45 milyar dolar enerji verimliliği yatırımı ile 56 milyar dolar enerji tasarrufunun yanı sıra 1,5 milyon tam zamanlı iş imkanı yaratıldı.”

www.otomasyonrehberi.com


HABER

İlk Türkçe CMSE® - Certified Machinery Safety Expert Eğitimi Kasım’da Gerçekleştirildi

Türkiye’de ilk defa Türkçe gerçekleştirilen CMSE® - Certified Machinery Safety Expert eğitimi 23-26 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul Ataşehir’de yer alan seçkin otellerden birinde gerçekleştirildi. Eğitim, farklı firmaların katılımıyla Pilz’in deneyimli eğitmenleri tarafından verildi. TÜV Nord tarafından sertifikalandırılan eğitimin sonunda katılımcılar, TÜV Nord yetkili danışmanı gözetiminde yapılan CMSE® sınavıyla eğitimlerini tamamladılar. CMSE® - Certified Machinery Safety Expert - eğitim programı iş sağ-

www.otomasyonrehberi.com

lığı güvenliği ve makine emniyeti alanında detaylı teknik konuları kapsamaktadır. Uluslararası standartlardan ve direktiflerden fonksiyonel emniyete kadar makinenin yaşam döngüsü hakkında kapsamlı bilgi sunar. Sınavda başarı gösterenler uluslararası TÜV Nord sertifikasını almaya hak kazanır. Pilz, makine emniyeti alanında uluslararası geçerliliğe sahip bir yetkinlik olan CMSE® için Türkiye’de 2016 yılının ilk yarısında kış ve bahar döneminde birer kez olmak üzere iki eğitim daha düzenlemeyi planlamaktadır. Kurum içi uzmanlığı geliştirmek adına büyük avantajlar sağlayan bu eğitime katılmak için Pilz Türkiye Merkez Ofisi ile iletişime geçebilir ve www.cmse.com web sitesinden detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. CMSE® sertifikasına sahip olmak

size: • İlgili düzenlemeler ve standartların gereksinimleri konusunda daha kapsamlı bir anlayış geliştirme, • Bu anlayışların makinenin tasarım, imalat, bakım ve işletimine nasıl uygulanabileceğini keşfetme, • Risk değerlendirmesi, emniyeti geliştirme ve gerçekleştirme projelerini yönetme, • EN ISO 13849-1'e uygun olarak fonksiyonel emniyet sistemleri tasarlama, • Makine emniyeti alanında kendi işyerinizin yetkili uzmanı olma ve TUV NORD (70'den fazla ülkede faaliyet gösteren bir uluslararası sertifikalandırma kuruluşu) onaylı uluslararası geçerliliğe bulunan bir sertifikaya sahip olma ayrıcalıklarını sunar.

Kasım - Aralık 2015

25


RÖPORTAJ

ESİSPOWER'den 3x250 kVA Redundant UPS sistemi

ESİSPOWER AR-GE Müdürü Elektrik-Elektronik Mühendisi Halit Zengince Türkiye’nin güç elektroniği sektöründe lider şirketlerinden ESİSPOWER askeri bir tesiste kullanılmak üzere tasarlanan 3x250 kVA REDUNDANT UPS sistemini tamamladı. 2000 yılında Güç Sistemlerini tasarlamak, üretmek, satış ve satış sonrası servis hizmetlerini vermek amacıyla İstanbul’da kurulan ESİSPOWER 3x250 kVA REDUNDANT UPS sistemi 2+1 yedek şeklinde çalışıyor. Redundant UPS sistemi hakkında görüşlerini aldığımız ESİSPOWER AR-GE Müdürü Elektrik-Elektronik Mühendisi Halit Zengince ürün hakkında şunları söyledi; Elektrik şebeke kesintisi, yüksek gerilim, düşük gerilim, yüksek frekans,

26 Kasım - Aralık 2015

düşük frekans, yüksek oranda harmonik vs. gibi problemlerle karşılaştığında elektronik cihazlarımızın zaman zaman zarar gördüğü bilinmektedir. Bu tür sorunların üstesinden gelmek için Kesintisiz Güç Kaynakları(KGK, UPS) geliştirilmiştir. Kesintisiz güç kaynaklarının birçok çeşidi olmakla birlikte temel işlevleri aynıdır. UPS’ler, şehir şebekesinden aldıkları AC gerilimi dc gerilime çevirirler. DC gerilimle aküler üzerinde enerji depolarlar. Aynı zamanda DC gerilimi tekrar AC gerilime çevirirler ve kritik yüklere(her tür elektronik cihaz) uygularlar. Ancak ürettikleri AC gerilim üzerinde yukarıda sayılmış olan problemler bulunmaz. Yani çıkıştaki AC gerilim üzerinde şebeke-

de veya jeneratörlerde karşılaştığımız yüksek/düşük gerilim, yüksek/düşük frekans, yüksek oranda harmonik vs. gibi sorunlarla karşılaşılmaz. Aynı zamanda şebekede yaşadığımız kesinti ile de karşılaşılmaz. Çünkü şebeke olmadığında akülerde depolanan enerji sayesinde UPS çıkışındaki yükler kesintisiz beslenmeye devam ederler. Kuşkusuz burada anlatılan konular online çalışma prensibine sahip UPS’ler için geçerlidir. Offline çalışma mantığına sahip UPS’lerin ucuz olması dışında bir üstünlükleri olmadığından ve yeterince güvenli olmadıklarından dolayı onları anlatmaya gerek duyulmamıştır. Halit Zengince şöyle devam etti;

www.otomasyonrehberi.com


RÖPORTAJ nen parayı enerji tasarrufu ile geri kazanmış oluyoruz. Hazırda bekleyen UPS, diğer UPS’lerden birinin arıza yapması durumunda birkaç yüz mili saniye içinde çok hızlı bir şekilde devreye girerek kritik yüklerin kesintisiz beslenmesini sürdürmekte olduğunu da belirtelim. Halit Zengince sözlerini şöyle tamamladı; Buraya kadar geçen bölümde kritik yüklerimizi şebekedeki sorunlardan korumak için bir UPS kullanmak gerektiğini gördük. Peki, ya UPS de arızalanırsa yüklerimiz nasıl korunacak? İşte bu sorunun çözümü için paralel UPS’ler geliştirilmiştir. Paralel UPS’ler, adından da anlaşıldığı gibi en az iki UPS’in çıkışlarının birbirine paralel bağlanması ile elde edilir. Uygulamada üç UPS’in birbiriyle paralel bağlandığı da sıkça görülmektedir. Paralel UPS’lerden en az bir tanesi yedek güç amaçlıdır. UPS’lerden biri arızalandığında yedek amaçlı UPS’in devreye girmesi ile kritik yükler beslenmeye devam etmektedir. Bu yöntemle kritik yüklerimiz şebeke arızalarından korunduğu gibi UPS arızalarından da korunmuş olur.

www.otomasyonrehberi.com

ESISPOWER’ın geliştirdiği paralel UPS sistemlerinde yedek amaçlı kullanılan UPS’i sistemde aktif halde çalıştırmak mümkün olduğu gibi bekleme modunda çalıştırmak da mümkündür. Bekleme modunda olan UPS yok denecek kadar düşük enerji sarfiyatına sahiptir. Diğer UPS’ler ise %50-%80 aralığında yüklenme oranı ile çalıştırılır. Yeri gelmişken UPS’lerin yarı yük(%50) ile tam yük(%100) arasında en yüksek verime sahip olduklarını belirtelim. UPS’in birinin beklemede diğerlerinin ise verimli bölgede çalışması kayıp güçleri düşürür dolayısıyla toplam enerji sarfiyatını da düşürmüş olur. Enerji sarfiyatının düşük tutulması ile yapılan tasarruf yıllar sonra UPS’lerin fiyatlarına denk gelmektedir. Diğer bir deyişle UPS’lere öde-

Öte yandan, istenirse yedek UPS, diğer UPS veya UPS’lerin tam güçte veya aşırı yükte çalışması halinde birkaç yüz mili saniye içinde devreye girerek UPS’lerin tam güç noktasından uzaklaşmasını sağlayabilmektedir. Tam güçte(%100) çalışan bir UPS, %50-%80 arası yüklenme oranıyla çalışan bir UPS’e göre daha kısa ömre sahiptir. Bu çalışma modu, UPS’lerin daha uzun ömürlü olduğu yüklenme bölgesinde çalışmalarını sağlayarak toplam sistem ömrünü uzatmaktadır. Özetle ESİSPOWER’ın geliştirdiği Redundant sistem, kayıp enerjiyi azaltarak tasarrufa neden olmakta aynı zamanda cihazların tam güçte çalışmalarının önüne geçerek yaşlanmalarını geciktirmektedir.

Kasım - Aralık 2015

27


RÖPORTAJ

Mitsubishi Electric, e-F@ctory ile Üretimde Kaliteli Endüstri Dönemini Başlatıyor Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Şevket Saraçoğlu ile Otomasyon sektörüne surmuş oldukları ürün ve hizmetleriyle ilgili yapmış olduğumuz Röportajı sizlerle paylaşıyoruz. Mitsubishi Electric Türkiye, son birkaç yıldır kendi yapılanmasıyla faaliyet gösterse de ülkemizdeki varlığı çok daha eskiye dayanıyor. Hafızaları kısaca tazelemek gerekirse, şirketin ülkemize katma değer sağlayan ve bugüne ulaşan hikâyesini paylaşır mısınız? Elektrik-elektronik ve otomasyon alanında dünya devi olan ve iki yıldır Türkiye pazarında kendi yapılanmasıyla faaliyet gösteren Mitsubishi Electric, Türkiye’de temelde fabrika otomasyonu, ileri robot teknolojileri ve klima sistemlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerini sürdürüyor. Bu faaliyetlerinin yanı sıra uydular, asansör, görsel veri sistemleri, güç kaynakları ve ulaştırma bağlantılı altyapı işlerine de destek veriyor. Mitsubishi Electric Türkiye olarak Fabrika Otomasyon Sistemleri iş kolumuzda otomotiv, gıda, paketleme, metal işleme makineleri, PVC işleme makineleri, lazer kesme makineleri gibi Türkiye’nin önde gelen sanayi kuruluşlarının bulunduğu alanlarda hizmet veriyoruz.

28 Kasım - Aralık 2015

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Şevket Saraçoğlu Fabrika otomasyonu alanındaki ana ürünlerimizi; programlanabilir kontrol cihazları, alternatif akım motoru hız ayar cihazları, insan-makine diyaloğu ekranları, servo motorlar, hareket kontrol sistemleri, alçak gerilim şalt ürünleri ve endüstriyel robotlar oluşturuyor. Faaliyet alanlarımız içinde önemli bir yer tutan altyapı projeleri kapsamında Marmaray projesinden de kısaca bahsetmek gerekirse, İstanbul için hayati önem taşıyan Marmaray’ın İstasyon Bilgi ve Yönetim Sis-

temi Projesi’ni gerçekleştirdik. Marmaray’daki hizmetlerimiz; Mitsubishi Electric’in ileri teknoloji ürünü otomasyon ekipmanları, mühendislik ve tasarım, projelendirme, yazılım programlama, donanım montajı, devreye alma, eğitim ve servis desteğinden oluşuyor. Projede izlediğimiz ve kontrol ettiğimiz alt sistemleri ise tünel havalandırma, enerji temin, istasyon havalandırma, temiz ve atık su, tünel ve istasyon aydınlatma, tünel ve istasyon yangın alarm sistemleri, yürüyen

www.otomasyonrehberi.com


RÖPORTAJ Robotu oluşturan, dişli kutusu, mekanik, elektronik parçalar gibi bütün parçaları kendimiz üretiyoruz. Üretimden gelen bilgi birikimi ve tecrübemizi robotumuz ile müşterilerimize aktarıyor ve sektörde bu özelliğimizle dikkat çekiyoruz.

merdivenler, asansörler, tünel drenaj ve sel kapakları şeklinde sıralayabiliriz. Ülkemizde gerçek anlamda ölçek ekonomisine geçen firmaların sayısı artış göstermesine rağmen potansiyel dikkate alındığında gelişimin sınırlı kaldığını görüyoruz. Bu noktada Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki varlığı ve sunduğu hizmetler gelişim için sanayicilere ne tür avantajlar sağlıyor? Konuyu makine imalat ve üretim sektörleri üzerinden değerlendirirsek fabrika otomasyonu ve özellikle e-F@ctory yaklaşımınızı detaylandırır mısınız? Açıklayıcı olması açısından somut yansımalarını özetleyen başarı hikâyelerini aktarır mısınız? Bahsettiğim gibi Mitsubishi Electric olarak Türkiye’de otomotiv, gıda, paketleme, metal işleme makineleri, PVC işleme makineleri, lazer kesme makineleri gibi ülkemizin önde gelen sanayi kuruluşlarının bulunduğu alanlarda hizmet veriyoruz. Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri; operatör arayüzünü sağlayan ekranları, makinaların logic kontrol ihtiyaçlarını sağlayan sistemleri, birçok altyapı hizmetinin ve sanayi kuruluşlarının tesislerinin kontrol edilmesini sağlayan SCADA sistemlerini portföyünde bulunduruyor. Bu ürünler sahip oldukları özellikleriyle fabrika otomasyonunda çığır açacak nitelikte. Türkiye’de başta sanayi olmak üzere robot kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Bilindiği gibi en çok robot yatırımı otomotiv sektöründe gerçekleştiriliyor. Mitsubishi Electric olarak bizim robotlarımız daha çok montaj ve kalite kontrol alanlarında kullanılıyor. Örnek olarak; bir arabada yer

www.otomasyonrehberi.com

Hedef pazarlarımızdan biri beyaz eşya sektörü ve ülkemizde üretim yapan firmalarla özellikle montaj ve kalite kontrol aşamalarında robotlu çözümler konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Dünyada da beyaz eşyada Mitsubishi Electric tarafından gerçekleştirilmiş birçok uygulama mevcut. Mitsubishi Electric-FR-A800 Yeni Nesil Entegre PLC'li Üst Seviye Frekans Inverter alan ses sisteminin tuşlarının test edilmesini, kapı kolunun montajını verebiliriz. Gıda, ambalaj-paketleme gibi sektörlerde gerçekleştirmiş olduğumuz uygulamalar da bulunuyor. Islak mendillerin paketlenmesi, ilaçların kutulanması, ayakkabıların boyanması-yapıştırılması, küp şekerlerin kutulanması gibi hızlı üretim, dozajlama ve paketlemenin olduğu yerlerde robotlarımız sıkça kullanılıyor. Robot kollarımız ebat olarak nispeten küçük olduğu için hassasiyetleri oldukça yüksek. İnsan kolu veya eli hassasiyetinde işler yapmak veya buna yaklaşmak isteyen, aynı zamanda da hıza ihtiyacı olan firmalar tarafından tercih ediliyoruz. Hız ve hassasiyet konusunda iddialıyız. Robot portföyümüzde küçük ve orta segmentte olanlara odaklanmış durumdayız. Yarı iletken üreticisi olduğumuz için küçük ve hızlı robotlar konusunda “know-how”ımızı bu alandaki üretimimizden alıyoruz.

Yeni endüstri evresinin Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon dünyasındaki adı dijital fabrika teknolojisi olarak tanımlanan e-F@ctory. Günümüzde gelişen rekabet koşulları, iletişim teknolojileri ve haberleşme imkânı pazarlardaki rekabeti çok arttırdı. Bu artan rekabette kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimlerinizi optimize etmeniz gerekiyor. Ancak optimize edilmiş üretimler sayesinde müşterilerinizin ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Bunu yaparken fabrikanızı kurmadan bilgisayar ortamında bu sistemi çalıştırarak ihtiyaçlarınızı ve verimliliğinizi görmeli ve yatırımlarınızı buna göre yapmalısınız. Çünkü günümüzün teknolojisi artık hızla bu noktaya doğru ilerliyor. Mitsubishi Electric’in e-F@ctory’si otomotiv, ambalaj, gıda ve ilaç gibi birçok sanayinin üretim aşamasında kullanılan dijital fabrika ürünlerini, mekanik, elektronik ve yazılım hizmetleri bir arada mekatronik biçimde sunuyor. Mitsubishi Electric’in en önemli avantajlarından biri fabrika otomasyonu içinde tüm prosesleri

Kasım - Aralık 2015

29


RÖPORTAJ

Mitsubishi Electric-GOT2000 Yeni Nesil Operatör Panelleri kapsayan bir çözüm üretilebilmesi. Mitsubishi Electric ile bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak ve kurmadan önce bir sanal fabrika oluşturarak ortaya çıkacak fabrikayı, üretimi test etmek mümkün. Mitsubishi Electric’in yeni endüstri evresi e-F@ctory’nin pek çok avantajı bulunuyor. Kısaca bahsetmek gerekirse hızlı bağlantısı ve kısa yenileme süresi ile verimli üretimde vites artırmayı sağlıyor. Bilgisayar kullanılan bir sistem olmadığı için bilgisayarın çökmesi, bilgisayara virüs girmesi gibi riskleri de elimine ederek güvenli ve sürekli üretimin kapısını aralıyor. Sistemde bulunan enerji ölçüm cihazları sayesinde

Mitsubishi Electric-iQ-F Yeni Nesil Kompakt 30 Kasım - Aralık 2015

üretilen her bir ürün için ne kadar enerji harcandığını görmek ve böylelikle maliyet hesabını daha rahat yapmak mümkün hale geliyor. Online olarak izlenebilen sistem, üretimin istenilen her an ve her yerde kontrol edilebilmesini sağlıyor. Üretim aşamasında ihtiyaç duyulan pek çok bilgiye ulaşmayı mümkün kılan bu sistem sayesinde örneğin hatalı bir ürün söz konusu olursa geriye dönüp üretim hattında bir sorun olup olmadığına bakılabiliyor. Özetle Mitsubishi Electric eF@ctory ile üretimde daha verimli, daha hızlı, daha kontrollü, daha kaliteli bir endüstri dönemi başlıyor. Türkiye’nin asıl üretim gücünü oluşturan KOBİ’lerin süreçlerine otomasyon ve e-F@ctory gibi katma değeri yüksek yatırımları entegre etmek için yeterli motivasyona sahip olduğunu söylemek mümkün mü? Siz bu farkındalığı arttırmak adına ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz? Türkiye ekonomisinde oldukça önemli bir yere sahip olan KOBİ’lerin büyük çoğunluğunun verimli, hızlı, kontrollü, kaliteli dolayısıyla da çok daha karlı bir üretim için gereken şartları yerine getirmeye hazır olduğunu söyleyebiliriz. Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri olarak faaliyetlerimiz ile ilgili iyi geri dönüşler almamız ve pek çok KOBİ ile fabrika otomasyonu konusunda iş birliği yapıyor olmamız da bu durumun önemli göstergelerinden. Türkiye üretim kabiliyeti olan bir ülke. Bu kabiliyetin sürdürülebilir olması için rekabet edebilir olunması

Mitsubishi Electric-MR-J4 Yeni Nesil Üstün Performanslı Servo çok önemli. Bunun için de üretim kalitesinin artması, maliyetlerin ise düşmesi gerekiyor. Elbette KOBİ’ler de sürdürülebilir olmak için çağın hızına, isteklerine ayak uydurmak durumunda. Bu açıdan baktığımızda dünya kalitesinde üretim yaparak piyasadaki muadilleri ile rekabet etmek ve ihracattaki gücüne güç katmak ancak fabrika otomasyon sektörünü yakından takip edip yeni teknolojileri bünyeye dahil ederek mümkün. Tüm bu nedenlerden dolayı ülkemizdeki KOBİ’lerde fabrika otomasyon sektörüyle ilgili dikkate değer bir farkındalık oluştuğunu gözlemliyoruz, ilerleyen yıllarda bu alandaki yatırım kararlarında da ciddi artışlar yaşanacağına inanıyoruz. Türkiye’nin daha dinamik ve yenilikçi bir üretim anlayışını yakalayabilmesi için iyi yetişmiş insan kaynağına ihtiyacı olduğu aşikâr. Hal böyleyken “üniversite-sanayi” işbirliği her daim gündemde olsa da uygulamada hedeflenen noktaya ulaşılamadığını görüyoruz. Konuya şirketinizin bakış açısını ve özellikle “üniversite-sanayi” işbirliği kavramına getirdiğiniz farklılıkları payla-

www.otomasyonrehberi.com


RÖPORTAJ robotlar için destekleyici bir çalışma yaptığımızı belirtebilirim. Son iki yılda yürüttüğünüz çalışmalarla şirketinizin “genel ifadeyle” fabrika otomasyonundaki öncü konumunu zihinlerde pekiştirdiniz. Bunu sürekli kılmak adına kısa ve orta vadeli yol haritanızı ve gerçekleşmesi beklenen yatırımları aktarır mısınız?

Mitsubishi Electric-iQ-R Yeni Nesil Proses Otomasyon Kontrolörü. tesi Doğa Bilimleri Mimarlık Mühendislik Fakültesi bünyesindeki Robot Eğitim Merkezi’ne çok amaçlı bir robot hibe ettik. En son 9 Eylül Üniversitesi ile de benzer bir çalışmanın temellerini attık.

Mitsubishi Electric-MR-JE Yeni Nesil Kompakt Servo şır mısınız? Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri olarak gelecek nesillerin eğitimine katkı sağlamayı çok önemsiyoruz ve Türkiye’de tümleşik otomasyon içine entegre edilmiş robot teknolojisi konusunu sahiplenmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle üniversitelerin Mühendislik Fakültesi Fabrika Otomasyon ve Robotik Bölümleri’ne destek veriyoruz ve verdiğimiz desteği geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda Doğuş Üniversitesi (DOU) Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi, Mitsubishi Electric Türkiye işbirliği ile kuruldu. Doğuş Üniversitesi’nden önce Bursa Teknik Üniversi-

www.otomasyonrehberi.com

Ek olarak en öncelikli hedef grubumuz olan geleceğin mühendisleri, son kullanıcılarımız ve çözüm partnerlerimiz için endüstriyel kontrol ve otomasyon alanında güncel teknolojilerin kullanımı konusunda eğitim alacakları bir sistem kurduk. Mitsubishi Electric ürünlerinin kullanım ve uygulamasına açık olan bu sistemin ilk aşamasında endüstriyel

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri olarak yakın zamanda otomasyon verimliliğini artırmaya yönelik çalışmalarımız olacak. Mitsubishi Electric’in piyasaya sunduğu teknolojik çözümleri kullanacak sistem partnerlerimizi ve katılmak isteyen müşterilerimizi pazardaki yenilikleri daha hızlı deneyimleyebilmeleri için bir eğitim sürecinden geçirmek istiyoruz. Bu yaklaşık iki yıl sürecek bir çalışma. Bu süreçte endüstride bize gelen proje ihtiyaçlarını üniversitedeki eğitim platformlarına taşıyarak hep beraber pazara daha yenilikçi çözümler üretmeye çalışacağız. Mitsubishi Electric olarak robot teknolojisi konusunda iddialıyız. Gelecekte insan ve robotun birlikte çalışacağını hatta yaşayacağını düşünüyoruz ve bu yönde birleştirilmiş tümleşik otomasyon sistemleri için ürün ve çözümler geliştirmek için çalışıyoruz. e-F@ctory de 2015’ten 2025’e kadar olan sürede bizim yapıtaşımız olacak ve ürünlerimiz bu konseptin altında yer alacak. Biz şu an bir alt yapıyı tesis ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de üst sıraları tamamlamak için IT tabanlı çözümlerimiz konuşacak.

Mitsubishi Electric- 6 Eksenli Robot

Kasım - Aralık 2015

31


FİRMA-ÜRÜN

Bosch Rexroth tarafından Hidrolik silindirlere özel yüzey teknolojisi: Enduroq Enduroq yüzey teknolojileri, büyük boyutlardaki hidrolik silindirleri, çevre koşullarına bağlı olarak zamanla meydana gelecek aşınma ve korozyona karşı koruyor. İnşaat mühendisliği, marin ve offshore uygulamalarında kullanılan büyük çaplarda ve uzun stroklardaki hidrolik silindirlerden, kullanım süreleri boyunca kusursuz şekilde işlevini yerine getirmeleri beklenir. Bu tip uygulamalarda çıkabilecek problemler, çok uzun sureli duruş ve yüksek onarım maliyetlerine neden olur. Hidrolik silindirlerin zarar görmesine neden olan faktörlerin etkileri, uygulamaya özel Enduroq yüzey teknolojileri ile ortadan kaldırılmaktadır. Enduroq teknolojisi ile aşınma ve korozyona karşı mükemmel bir koruma sağlanır. Endüstriyel uygulamalarda birçok alanda öncülük eden Bosch Rexroth, aşınmayı ve yıpranmayı engelleyen yüzey teknolojilerini büyük hidrolik silindirlerdeki piston kollarına uygulayan ilk marka olmuştur. 35 yılı aşkın sürelik bir deneyime sahip Bosch Rexroth, dünya genelinde en zorlu koşullarda, çeşitli uygulamalar için 10 binden fazla hidrolik silindirin kurulumunu gerçekleştirmiştir. Binlerce silindirin devamlı olarak çalışma verilerini değerlendirerek elde edilen ölçümler sayesinde daha iyi yüzey teknolojileri ve süreçlerinin geliştirmeye devam ediyor.

32 Kasım - Aralık 2015

Rexroth uzmanları birçok uygulamadan edindiği ölçüm verilerini aşınma teknolojileri uzmanlığını derinleştirmek ve daha kapsamlı bir yaklaşım elde etmek için ilişkilendiriyor. Her çevre ve uygulamaya uygun olarak, ihtiyaçlarınızı karşılaya-

cak özel yüzey işleme çözümleri ve kusursuz sızdırmazlık sistemleri geliştiriliyor. Elde edilen sonuçlardan biri de hiçbir sorun olmadan yıllarca güvenebileceğiniz Rexroth tarafından geliştirilen Enduroq yüzey teknolojisidir.

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN zenekli yapı korozyonu hızlandırırken, yüzeyin sertliğini ve aşınma direncini de artırır. HVOF sprey kaplama sisteminin kalite süreçlerinin kontrolü ile de bu dengenin sağlanması gerekir. HVOF yöntemi uygulanırken dikkat edilmesi gereken üç önemli nokta vardır: • Toz kimyasal bileşimi • Toz parçacık boyutu Enduroq 2000 serisi Termal spreyleme HVOF teknolojisine dayandırılırken, Enduroq 3000 serisi Ultimet yüzey teknolojisini temel alır.

• Üretim yöntemi Kaliteli bir korozyon direnci sağlayabilmek için PREN (Pitting Resistance Equivalent Number) direnç eşdeğer sayısının 32’den daha büyük olması gerekir. PREN için 32, genel olarak deniz suyuna dayanıklılık sınırı olarak kabul edilmektedir. PREN = 1×%Cr + 3.3×%Mo + 16×%N Enduroq 2000 serisinde kullanılan kimyasal alaşımlar ile bu değer 6070 seviyelerine ulaşmaktadır.

Enduroq yüzey teknolojileri ürün portföyü belli ana uygulamalar için çeşitli kaplama sistemlerini içermektedir. Rexroth bunları kendi sistemlerinde çalıştırıyor ve bütün sorumluluğu üzerine alıyor. Enduroq teknolojisi karbon çeliğin fiziksel avantajlarını aşınma koruması, düşük sürtünme ve yüksek yıpranma rezistansıyla birleştirir. Endüstri uzmanlarımız hangi uygulamada, hangi ortam şartlarında hangi Enduroq teknolojisinin kullanılacağı konusunda danışmanlık vermektedir. HVOF (High Velocity Oxygen Fuel) yüzey kaplama teknolojisi HVOF, birçok termal kaplama teknolojilerinden biridir. Bu yöntem, toz haline getirilmiş malzemenin yakıt olarak kullanılan gaz karışımı ve

www.otomasyonrehberi.com

oksijen ile ısıtılarak, süpersonik hızlarda silindir miline püskürtülerek kaplanması işlemidir. Kısmen ergimiş parçacıklar, bu çarpışma sırasında plastik deformasyon geçirir. Yüzeyde hızlı bir şekilde parçacıkların yığılması ve katılaşması gerçekleşir. HVOF yönteminde genellikle metalik ve metal kompozit malzemeler kullanılır. Bu malzemeler ile çok yüksek eritme sıcaklığı gerektirmeden, artan hızlarda yüksek kaplama yoğunluğu ve düşük oksitlenme seviyeleri elde edilebilir. Çift katmanda kaplama yapılan yüzeyler arasında oluşan mekanik kilitleme ile daha sağlıklı bir sabitlenme de sağlanmış olur. Bununla birlikte kaplanan yüzeyler arasında mutlaka belirli bir miktarda gözenekli yapı oluşacaktır. Bu gö-

Toz parçacıklarının gereğinden daha büyük olması ısı altında yeterince erimemesine neden olacaktır. Bu da kaplama yüzeyinde gözenekli ve oksitlenmeye müsait bir yapıya neden olur. Ayrıca kaplama uyumu ve yapışma da istenildiği gibi gerçekleşmez. HVOF kaplama, normal çalışma şartları altında gayet dayanıklı bir yapıya sahiptir. Bununla birlikte darbe sonucu meydana gelen birkaç milimetreden büyük hasarların onarımları zor olabilir. Bu tip hasarlarda silindir rodunun sökülmesi gerekebilir. Daha küçük onarımlar sahada sertifikalı Rexroth teknisyenleri tarafından yapılabilir. Darbe sonucu oluşan hasarların onarımı oldukça risklidir ve Enduroq 3000 kaynaklı kaplama ile sorunun çözülmesi tercih edilebilir.

Kasım - Aralık 2015

33


34 Kas覺m - Aral覺k 2015

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

35


FİRMA-ÜRÜN

S20 Buhar Solenoid Valf Solenoid vanalar elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren ve bunu manyetik alan kuvveti kullanarak yapan kontrol vanalarıdır. Solenoid vanalar akışkanların kontrolünü sağlamak ve yön vermek amaçlı kullanılır. Tork S20 buhar serisi buhar ve sıcak su uygulamaları için tasarlanmıştır. • Direk çekmeli ve pilot kumandalı • 2/2 • Normalde kapalı ve normalde açık • Fark basınçlı, fark basınçsız • -10°C …+140°C Olmak üzere çeşitlere ayrılır. Tork Buhar Solenoid Valf: Uzun ömürlü Hızlı açıp, kapama Kompakt tasarım Yüksek kalite sms-tork.com.tr

S73 ATEX Solenoid Valf Solenoid vanalar elektrik enerjisini mekanik enerjiye çeviren ve bunu manyetik alan kuvveti kullanarak yapan kontrol vanalarıdır. Solenoid vanalar akışkanların kontrolünü sağlamak ve yön vermek amaçlı kullanılır. Tork S73 ATEX serisi patlayıcı ortamlar için tasarlanmıştır. • Direk çekmeli ve pilot kumandalı • 2/2, 3/2 yollu • Normalde Kapalı, Normalde Açık • Fark basınçlı, Fark basınçsız • Pirinç ve paslanmaz gövde Olmak üzere çeşitlere ayrılır. Tork ATEX Solenoid Valf: Uzun ömürlü Hızlı açıp, kapama Kompakt tasarım Yüksek kalite sms-tork.com.tr

36 Kasım - Aralık 2015

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

Yeni Genişletilmiş Ürün Yelpazesiyle ETT Lineer Motor Serisi Yüksek Performans ve Hassas Kontrol Sunuyor

ETT025, ETT032, ETT050 ve ETT080 boyutları Hareket ve kontrol teknolojilerinde dünya lideri olan Parker, ETT lineer motor, milli aktüatör serisini genişleterek lineer motor alanındaki çözümlerini arttırıyor. İleri seviyede pozisyon kontrölü gerektiren pnömatik uygulamaların yerine kullanılması ideal olan ETT serisi, yüksek termal verimliliği ve düşük bakım ihtiyacıyla beraber zorlu şartlarda kullanım için IP67 koruması ile donatılmıştır.. 4 farklı uzunluk ve boyut alternatifi olan ETT tubular motor serisi 2083N maksimum kuvvet gibi yüksek itiş değerleriyle beraber 8m/s hız ve 350m/s2 ivmeye sahip. ETT serisi ±0.05 mm’lik tekrarlanabilirliğiyle, yüksek dinamik performans gerektiren her tür doğrusal taşıma ve pick&place uygulaması için ideal çözümdür. 1 Vpp Sin/Cos enkoderleri ile hassas kontrol ve konumlama ga-

www.otomasyonrehberi.com

ranti edilir. Uygun maliyeti ve enerji tasarrufu ile ETT, ileri seviyede esneklik ve pozisyon kontrolü ile beraber hassas kuvvet ve hız kontrolü gerektiren pnömatik silindir uygulamalarında doğru alternatiftir. ETT’nin DIN ISO 15552:2005-12 pnömatik ISO flanş standardına uyumu sayesinde mekanik montajı basitleştirir ve mühendislik ihtiyacını azaltır. ETT doğrudan tahrikli bir aktüatördür; bu yüzden kurulum, işletme ve bakım prosedürlerinde istenmeyen zorluklar ve maliyetler çıkarabilecek rulman, dişli kayış veya dişli kutusu gibi mekanik aktarma bileşenlerine ihtiyaç duymadan hareket oluşturabilmektedir. ETT’nin bir diğer önemli özelliği ise ek soğutmaya ihtiyaç duymaksızın yüksek görev döngülerine uyumluluğudur. Bununla beraber motorun başarılı termal verimli-

liği sayesinde güvenilirliği ve kullanım ömrü oldukça yüksektir. 230 veya 400 (ETT080) VAC besleme gerilimli herhangi bir standard sürücüyle kontrolü sağlanabilen ETT, özel düşük voltajlı sürücü kullanımı ihtiyacını ortadan kaldırır. Parker, ETT’yle kullanıma uygun geniş servo sürücü seçenekleriyle, müşterilerinin tek bir tedarikçiden komple hareket çözümü sağlamasına olanak verir. ETT Elektrikli Tubular Motor serisi, geniş opsiyonel aksesuar çeşitliliğiyle kolay ve esnek montaj olanağı sağlar. Ayrıca, ETT025 modelinde flying bağlantısına ek olarak motor konnektör opsiyonu da eklemiştir.

Kasım - Aralık 2015

37


FİRMA-ÜRÜN

Hidrolik sistemlerde kirlenmeyi kontrol altında tutmanın en hassas yolu…

Bosch Rexroth’tan yeni ‘OPM II’ mobil filtreleme monitörü Bosch Rexroth, sahip olduğu gelişmiş hidrolik ürün programını yüksek kalitede bir filtre teknolojisi ile geliştirmeye devam ediyor. Şirket bu doğrultuda, hidrolik sistemlerdeki sıvıların kirlenme seviyesini en hassas şekilde ölçen yeni ‘OPM II’ mobil filtreleme monitörünü pazara sundu. Yeni OPM II, düşük bir maliyetle hidrolik sistemlerde sıvıların kirlenme seviyelerini kolayca takip ederken, uluslararası saflık derecelerine uyumlu ölçümleriyle anlık kayıt tutabiliyor. Filtreleme konusundaki uzmanlığı ve 50 yılı aşkın uygulama tecrübesiyle global bir üretici konumunda bulunan Bosch Rexroth, yeni mobil filtreleme monitörü OPM II ile hidrolik sistemlerde mineral yağlardan biyo ve dizel yakıtlara kadar kirlenme seviyesini kontrol altında tutuyor. Günümüzde mobil makinelerin hidrolik sistemi ve hidrostatik tahrik sisteminde kullanılan sıvılar, genellikle yüksek basınç altında çalışıyor. Hidrolik akışkanın değişimi gibi detaylı bir bakım işlemi yapılması gerektiğinde, genellikle makinenin servis merkezlerine götürülmesi gerekiyor. Bu da uzun süreli vakit kayıplarına yol açabiliyor. Uluslararası standartlarda ölçüm: ISO ve SAE Bosch Rexroth’un geliştirdiği yüksek hassasiyetli ve oldukça az yer

38 Kasım - Aralık 2015

kaplayan yeni ‘OPM II’ ise hidrolik sistemlerdeki kirlenme seviyesini ve sıvı saflık eğilimini anlık olarak izleyip kaydedebiliyor. Limit değerleri aşıldığı an, alarm devreye girerek kullanıcıyı anında bilgilendiriyor. Sistem üzerinde bulunan parçacık monitörü ise ekran aracılığıyla kolayca çalıştırılarak yapılandırılabiliyor.

Hidrolik sistemdeki sıvı saflık seviyeleri ise ISO 4406:99 ve SAE AS4059E derecelendirme sistemlerine göre ölçümleniyor. Entegre veri belleğiyle kirlilik seviyesini sürekli kontrol altında tutan ve kaydeden ‘OPM II’, 420 bara kadar basınçta çalışabiliyor. Ayrıca, izin verilen akış oranı ise 50 - 400 ml/dak aralığında bulunuyor.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

39


FİRMA-ÜRÜN

Rockwell Automation Durum İzleme Makinelerin de hastalandıklarını biliyor muydunuz? Evet, aslında bize çok benziyorlar, onların da bizim gibi bir yaşam döngüleri var. Bir nevi canlılar ve sağlıklarına dikkat etmeleri gerekiyor, tabi bu noktada bize muhtaçlar. Onlara verilen işleri en iyi şekilde yapmaları için sağlıklı olmaları gerekiyor. Eğer hastalanırlarsa ve hastalıkları ilerlerse yaptıkları işlerdeki kalite de düşer. Ya da hastalanıp yatağa düşerlerse bu sefer iş tamamen durur. O yüzden makinelerde de hastalıkların erken tespiti ve müdahale edilmesi bizdeki gibi çok önemlidir. Bu erken tespit noktasında devreye Durum İzleme(Condition Monitoring) yöntemi giriyor. Durum İzleme yani makine için kritik olan parametrelerin sürekli olarak takibi ve analizi. Motor akımı, sıcaklık, basınç, akış, hız, pozisyon ve Durum İzlemenin çekirdeği olan vibrasyon izlenebilecek parametreler arasında sayılabilir. Vibrasyon döner ekipmanlara sahip makineler için öncelikli Durum İzleme parametresidir ve bunun sebebi 3 temel prensibe daynır; 1- Tüm döner ekipmanlar vibrasyon oluşturur

rebiliriz. Üretimdeki plansız duruşlar, ürün kalitesindeki düşüş, biribirini takip eden zincirleme hasarlar, üretimdeki duruşa bağlı hedef tutturmak amaçlı fazla mesai, makinede oluşacak hasarın insan hayatına verebileceği zararlar… Gördüğünüz gibi aslında gecikmenin maliyeti büyük. Diğer tarafta Durum İzleme bu gecikmenin yaşanmaması için bize şu dört soru konusunda yardımcı olmaktadır; 1- Hangi ekipmanlarda sorun var?

2- Ekipmanın sağlığı bozuldukça vibrasyon artar ya da değişir.

2- Bu sorunların sebebi nedir?

3- Vibrasyon kesin bir şekilde ölçülebilir ve yorumlanabilir.

4- Makine ne zaman arızaya düşecek?

Erken tespitin önemi Makinelerdeki sorunlar iki şekilde tespit edilebilir geç ya da erken. Geç tespitlere örnek olarak makinenin durması, gözle görülür mekanik hasar, gürültü ya da sıcaklık artışı verilebilir. Erken tespit için Durum İzleme yapmamız gerektiğini artık biliyoruz. Peki geç kalınmış tespitlerin bize maliyeti nedir? Bu soruya pek çok cevap ve-

40 Kasım - Aralık 2015

3- Durum ne kadar kötü?

Yukarıdaki bu dört sorunun cevabı bize planlı bir şekilde erken müdahale şansı tanımaktadır. Peki bu erken müdahelenin bize faydası nedir diye soracak olursanız, yapılan bir araştırma gösteriyor ki Durum İzleme yapılarak ekipman üretkenliğini %30, iş gücü etkinliğini %20 ve ekipman ömrünü %10’a kadar arttırabilir; hasarları %10, duruşları %20 ve yatırım maliyetlerini %25’lere kadar düşürebilir. Müşterilerimizden aldığımız geri bildirmler de bu araştırmayı doğrular ni-

telikte. Müşterilerimizden Adelaide Brighton Çimento Dynamix serisi Durum İzleme ürünlerimizi kullanarak aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır; • Fabrikanın üretim yapabildiği süre %65’den %80’e çıkmıştır bu da yıllık 5.000.000 $ ekstra gelir anlamına geliyor. • Fırın prosesindeki 6-10 arası plansız duruşun önüne geçilmiştir. • Bakım anlaşmalarında azalma sağlanmıştır, yıllık 30.000 $. Konuyla ilgili konuşan Bakım Müdürü Anthony Mew’in şu sözleri sanırım durumu özetliyor “Artık gelecek problemleri üretime yansımadan kesin olarak tahmin edebileceğimiz ve proaktif bir şekilde çözebileceğimiz bilgiye sahibiz”. Dynamix 1444 Serisi Entegre Mimari Durum İzleme Cihazı Uzun yıllardır bir çok ürün ailesi ile Durum İzleme sektörünün içinden olan Rockwell Otomasyon, Dynamix 1444 Serisi ile Durum İzlemeyi Entegre Mimarisin içine kattı. Entegre Mimari kavramını özetlemek gerekirse;

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

• Tüm cihazlar Ethernet/IP üzerinden konuşur. • Tüm cihazlar tek bir geliştirme ortamı üzerinden programlanır(Studio 5000). • Her cihazın önceden tanımlanmış AOP(Add-On-Profile)’si vardır ve ürünü IO ağacına eklediğinizde ilgili değişkenler otomatik olarak değişken listesinde tanımlanır. Modüler yapıda olan Dynamix 1444, 1 ana modül ve yanına takılabilecek 3 genişleme modülünden oluşur. Ana modül üzerinde bulunan 4 adet dinamik inputu sayesinde 4 farklı noktadan dinamik bilgi örneğin akselerometreden vibrasyon bilgisi alınabilir. Yine üzerinde bulunan 2 adet TTL giriş sayesinde döner ekipmanın hız bilgisni okuyabilir. 1 adet SPDT röle çıkışı sayesinde koruma amaçlı da kullanılabilir. Genişleme modüllerini kısaca özetlemek gerekirse; • Takometre modülü : Hız ölçümünde, • Analog çıkış modülü : Ana modül tarafından ölçülen dinamik bilginin analog olarak eski sistemlerle örneğin eski bir DCS ile paylaşılmasında, • Röle çıkış modülü : Ölçülen dinamik bilgilere göre tanımlanan alarmlar ile koruma fonksiyonlarının gerçekleştirilmesinde kullanılır. Durum izleme yanında koruma yapabilen ve aynı zamanda bir kontrolör ile entegre çalışabilen tek ürün olan Dynamix 1444 zorlu ortamlarda çalışmaya da uygundur. Çalışma sıcaklığı -25°C +70°C arası olan ve tüm devreleri Conformal Coated olan Dynamix 1444 makine üzerine panolamaya uygundur. Ve geniş çalışma sıcaklığı aralığı sayesinde klima kullanımı ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. Üzerindeki Ethernet portu sayesinde uzak noktalarda konumlandırılabilen Dynamix 1444 makineye yakın olması sebebiyle de sensör kablo uzunluğunu minimize etmektedir. Üzerindeki röle çıkışları kullanılarak SIL-2 uygulamalarda kullanılabilen Dynamix 1444, API-670 gerektiren uygulamalarda da kullanılabilmektedir.

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

41


FİRMA-ÜRÜN

Sinumerik 828 kontrolörlerinde daha yüksek performans ve fonksiyonellik • Yeni 4.7 yazılım sürümü ve yeni PPU 2xx.3 • 2 işleme kanalında 10 eksen/iş mili ve 2 harici eksen kontrol edebilme • Güçlü donanım ve yazılım ile Sinumerik 828, artık taşlama tezgâhlarında da kompakt bir nümerik kontrollör Siemens, Sinumerik 828 kontrolör ürün grubunun fonksiyon kapsamını yeni bir donanım ve yazılımla genişletiyor. Kompakt CNC kontrolörleri şimdi yeni yazılım sürümü 4.7 ve güçlü PPU 2xx.3 ile donatılıyor. Yeni Sinumerik 828D Advanced’in faydalarından biri de iki yardımcı eksenin yanı sıra 10 adete kadar eksen/iş milini kontrol edebilmesidir. Buna ek olarak en güçlü Sinumerik 828, iki taret ile eş zamanlı işleme için ikinci bir işleme kanalı da sunuyor. Bu güncelleme ayrıca Sinumerik 828 kontrolörlerinin uygulama aralığını da genişletiyor: Bu kontrolör artık torna ve işleme merkezlerinin yanı sıra taşlama tezgahları için de kullanılabiliyor. Kompakt Sinumerik 828 kontrolörlerinde yapılan bu ileri geliştirme, kullanıcılara her şeyden önce daha verimli ve daha yüksek performansa sahip takım tezgahları sunuyor. Sinumerik 828D Advanced işleme merkezlerinde 8 interpolasyon ekseni veya iş miline kadar kontrol edebiliyor. Bunun yanısıra takım magazinlerinin, palet değiştiricilerin, talaş konveyörlerinin ve diğer çevresel aygıtların kontrolü için iki ilave yardımcı ekseni destekliyor. Kullanıcılar ayrıca tornalama ve dairesel taşlama tezgahlarında eşzamanlı olarak iki farklı NC programı yürütmek için ikinci bir işleme kanalı kullanabilmekte veya sadece ProgramSync’i kullanarak programları birbirleriyle ileri seviyede senkronize edebilmektedir. Böylece, tek bir makinede aynı anda iki parça, örneğin karşı iş milin-

42 Kasım - Aralık 2015

de eşzamanlı arka yüz işlenebiliyor. Ayrıca iki takım ile aynı anda denge kesmesi, 2 kat hızlı kesme veya aynı anda kaba ve finiş operasyonları işlenebiliyor. Bu, her bir makinenin parça üretimini artırıyor ve yüksek seviyede işleme hassasiyetini koruyor. Yeni yazılım sürümü 4.7 ile G-Tech yazılımı, taşlama uygulamaları için Sinumerik 828 kontrolörlerinde de bulunuyor. Bu yazılım, 2 kanalda 10 eksene kadar kontrolü destekleyerek kompakt taşlama tezgahlarının tasarımında makine üreticilerine destek sağlıyor. Bununla birlikte, Sinumerik 828 taşlama tezgahı üreticilerine taşlama çevrimleri ve özelleştirilmiş takım yönetimi gibi fonksiyonlar sunuyor. Siemens ayrıca Sinumerik 828’de parça programların oluşturulmasını daha verimli ve hızlı hale getirdi. Artık parça programında kullanılacak kontur çizimleri kontur algılayıcı sayesinde doğrudan DFX dosyasından alınabiliyor. Bir dizi farklı belge ve dosya formatı, destek için doğrudan Sinumerik’in ekranına çağrılabiliyor. Buna ek olarak, sentaks vurgulama olarak da bilinen sentaks öğelerinin

renkli olarak işaretlenmesi, programlamayı basitleştiriyor ayrıca operatörün hatasız ve daha etkili çalışmasına yardımcı oluyor. Sinumerik 828’in 4.7 versiyonu ayrıca fabrikada önceden programlanmış olan çevrimlere yetkisiz erişimi engelleyen çevrim içeriğinin korunmasını da sağlıyor. Özel olarak hazırlanmış kullanıcı ara yüzleri artık ilerlemeyi belirtmek için iletişim pencereleri ve uygulamanın son derece kullanıcı dostu olmasını sağlayan gizli şifre girişi gibi yeni programlama öğelerini kullanabiliyor. CNC Lock seçeneği ise makina üreticilerine tahsilat koruması sağlıyor. Bu seçeneğin aktive edilmesinin ardından makine ilk önce sadece sınırlı bir süre çalışıyor ve ödemenin tamamının kullanıcı tarafından yapılmasının ardından bir kod aracılığıyla hizmete alınabiliyor. Siemens, Sinumerik 828 kontrolör ürün grubunun fonksiyon kapsamını yeni bir donanım ve yazılımla genişletiyor. Kompakt CNC kontrolörleri şimdi yeni yazılım sürümü 4.7 ve güçlü PPU 2xx.3 ile donatılıyor.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

43


FİRMA-ÜRÜN

Multitasking tezgahları kullanım ve programlamanın kolay yolu

• Sinumerik Operate kullanıcı arayüzünün yeni yazılım versiyonu 4.7 multitasking tezgahlar için optimize edildi. • Frezeleme, tornalama, delik açma ve ölçme fonksiyonları gibi çapraz teknolojiler için standartlaştırılmış görünüm ve kullanım • Tek bağlamada komple işleme • ProgramGuide ve ShopMill/ShopTurn ile esnek ve kolay programlama Siemens, Sinumerik Operate kullanıcı arayüzünün yeni 4.7 versiyonunda takım tezgahları ile multitasking işlemeyi geliştirdi. Sinume-

44 Kasım - Aralık 2015

rik Operate ve Sinumerik 840D sl CNC kontrolü, frezeleme, tornalama, delme ayrıca işlenen parça ve takım ölçümü gibi farklı işleme teknolojilerini tek bir takım tezgahında birleştiriyor. Bu, oldukça karmaşık parçaların da eksiksiz olarak işlenmesini sağlıyor. Sinumerik Operate, farklı teknolojileri standartlaştırılmış görünüm ve kullanım ile kullanıcılara günlük çalışmalarında destek oluyor. Sinumerik Operate 4.7 Versiyonu, başka birçok özelliğinin yanı sıra torna-freze tezgahlarını ayarlarken artık kullanıcıyı interaktif şekilde destekleyen gelişmiş ayarlama ve manuel modları da içeriyor. Ayrıca

benzer torna takımları için ayar ekranının ölçülen takım türüne bağlı olarak otomatik olarak değiştiği yeni bir ölçüm fonksiyonu da bulunuyor. Bununla birlikte, işlenen parça ölçümünün iyileştirilmesiyle bu yeni versiyon kullanıcıların işlenen parçayı yalnızca bileşen üzerinde kolayca kontrol etmesine ve nitelendirmesine imkân tanıyor. Siemens tüm bunlara ek olarak takım ayarlama modunda (TSM-Tool Setup Menu) takım tezgâhları yaklaşımını da kolaylaştırdı. Kullanıcı, bir torna takımı seçtiğinde tezgâh torna moduna otomatik geçiş yapıyor. Operate 4.7 Versiyonunda takım yönetimi de genişletildi. Görüntü

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

ekranı, çok görevli tezgâhta kullanılan teknolojiler için tüm takımları tek bir bakışta net olarak gösteriyor. Bir takımın yeniden tanımlanmasıyla birlikte torna takımları ve çoklu takımlar gibi karmaşık takımlar şimdi ikonlar halinde gösteriliyor. Bu yenilik operasyonu kolaylaştırırken örneğin işleme proseslerini tamamlama esnasında bir avantaj da sunuyor. Kullanıcı, takımı ve freze torna takımlarına yönelik depo verisini tüm detaylarıyla birlikte tek bir ekranda görebiliyor. Siemens, proramGuide ile esnek programlama ve ShopMill/ShopTurn ile atölyeye uygun programlama için yeni fonksiyonlarla birlikte multitasking işlemeyi kolaylaştırıyor. Örneğin, Cycle 800 döner tabla şimdi freze ve torna teknolojilerini tek bir kullanıcı arayüzünde bir araya getiriyor. Cycle 952 çok kanallı torna tezgahlarında 4 eksen ile talaş kaldırmaya imkân tanıyor. ProgramGuide torna çevrimlerinde, grafik bir kontur hesaplayıcısı veri girişi sırasında kullanıcıyı destekliyor ve parametre düzenlemesi sırasında bir iletiyle kullanıcılara rehberlik ediyor. ShopTurn’de tüm benzer takımlar şimdi grafiksel ve interaktif şekilde programlanabilirken artık torna tezgahlarında frezeleme yapmak da mümkün oluyor. Sinumerik takım tezgâhı kontrollerine yönelik Sinumerik Operate kullanıcı arayüzü, multitasking tezgâhlarda sunulan tüm işleme prosedürlerini destekliyor. Örneğin, seri parça üreticileri ve atölyeler işlenecek parçaları artık verimli bir şekilde ve tamamını tek bir bağlantıda işleyebiliyor. En sık kullanılan torna, freze ve delme teknolojileri ile ölçüm fonksiyonlarından ayrı olarak, çok sayıdaki ilave üretim teknolojileri şimdi müşteriye özel bir temelde kurulabiliyor: Bunlar taşlama, dişli azdırma ve diş taşlama, lazer, plazma ve su jeti, kesme, punch, bileme ve şekillendirmeyi içeriyor. Sinumerik Operate multitasking işlemeyi mümkün olan tüm teknolojilere uygun olarak gerçekleştiriyor. Bu takım yönetimi desteği tüm uygulama alanlarında freze ve torna türlerini ayrı ayrı destekliyor. ProgramGuide veya grafiksel olarak ShopMill/ShopTurn içinde DIN/ISO ile NC programlaması ve çevrimler yapmak mümkün. Buna ek olarak Sinumerik Operate işlenecek parçanın simülasyonunu hem frezeleme-tornalama hem de tornalama-frezeleme için sunuyor. Siemens, Sinumerik Operate kullanıcı arayüzünün yeni 4.7 versiyonunda takım tezgahları ile multitasking işlemeyi örneğin oldukça karmaşık işleme parçalarının bile eksiksiz olarak işlenmesini sağlamak için geliştirdi.

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

45


FİRMA-ÜRÜN

Mitsubishi Electric, yeni Kompakt HMI ürünü GT2104 ile daha gelişmiş bir fonksiyonellik sunuyor Teknolojinin öncü ve lider firmalarından dünya devi Mitsubishi Electric, yeni Kompakt HMI ürünü GT2104 ile daha gelişmiş bir fonksiyonellik sunmanın yanı sıra, 94 yıllık köklü tarihi boyunca geliştirdiği ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Gün geçtikçe ülkemizdeki faaliyetlerini yoğunlaştıran Mitsubishi Electric Türkiye, uydu, asansör, görsel veri sistemleri, raylı sistemler, klima ve fabrika otomasyon sistemleri gibi farklı sahalarda çalışmalarını sürdürüyor. Elektrik ve elektronik ekipmanlarının da dâhil olduğu altyapı ürünleri alanlarına uzmanlaşan ve çeşitli uygulamalar yürüten Mitsubishi Electric Türkiye, bu altyapının kontrolünde kilit rol oynayan, görüntüleme (HMI) sistemleriyle de adından sıkça söz ettiriyor. Mitsubishi Electric, yeni tanıttığı kompakt, eşsiz görüntüleme ve gelişmiş işlevselliğe sahip yeni HMI ürünü GT2104 ile, GOT2000 yelpazesine yepyeni bir renk kattı. GT2104, gelişmiş kullanılabilirlik için ekran ürünlerine yeni gerçeklik seviyesi sağlayan, 4.3 inç, yüksek çözünürlüklü TFT ekrana sahip, geniş ekran formata ve 65.000 üzeri renk gösterme özelliklerini sunuyor. Maliyet açısından etkin giriş seviyesi HMI seçeneği ile GT2104, ayrıca veri kaydı, çok-kanallı çalışma, kullanıcı izni, yedekleme/restore etme fonksiyonları ile bağlantılı otomasyon bileşenlerine PC erişimini kolay-

46 Kasım - Aralık 2015

lamalarda bile kullanım üstünlüğü sağlayabiliyor. Kapsamlı Bağlantı Seçenekleri

laştıran Mitsubishi Electric’in “FA şeffaflık” özelliği gibi daha önceleri sadece ileri seviye ürünlerde bulunan kullanıcı fonksiyonlarını da mühendislere sunuyor. GT2104, kullanıcıların daha önceleri sadece tek renkli HMI kullanımında sahip olabileceği, kolaylıkla karşılanabilir bir alternatif olarak sunulmak üzere tasarlandı. Üstün kompakt gövde, kısıtlı alanlarda uygulamalar için bile HMI’yı uygun kılarken, 480x272 piksel, 4.3 inç yüksek çözünürlüklü ekran, kullanılabilirlik veya okunabilirlikten hiçbir ödün verilmediği anlamına geliyor. Yüksek çözünürlüklü, arkadan aydınlatılan ekran, grafik, sayaç ve anahtarlar gibi ekran unsurlarının gösterilmesinde üstün netlik sunarken, 65,536 renk bu unsurların daha gerçekçi görünmesini sağlamakta ve bunların hepsi kullanılabilirliğe yardımcı olmaktadır. İlave esneklik için, GT2104 daha standart olan yatay konuma ilaveten, dikey olarak da kullanılabilmekte; böylece sadece çok dar montaj alanına sahip uygu-

GT2104, Ethernet, USB ve seri bağlantı (RS422/485 ve RS232), aynı zamanda SD kart arayüzü dahil olmak üzere standart bağlantı seçeneklerini barındırıyor. Mitsubishi Electric, bu seçeneklerin her birisi için, GT2104’ü piyasada diğer karşılaştırılabilir HMI’lardan ayıran eşsiz işlevler sunuyor. Mitsubishi Electric’in FA şeffaflık özelliği, kullanıcıların PC’yi GT2104’e bağlamasını ve bağlı otomasyon ekipmanına şeffaf bir şekilde ulaşmasını, kurulum, programlama, izleme, modifikasyon ve panel veya makine içerisine monte edilmiş bileşenlerin test edilmesini sağlıyor. GT2104, ayrıca Ethernet veya seri iletişim üzerinde FA cihazlardaki iki kanalın kontrolünü ve tek bir GOT HMI’ın eşzamanlı olarak bağlanmasını sağlayan çok-kanallı fonksiyon sunuyor. İlaveten, veri kayıt fonksiyonu, kullanıcıların daha sonra analiz etmesi için GT2104’e bağlanan bir dizi FA cihazında verileri eşit bir şekilde yönetmesini sağlıyor. Yedekleme/restore etme fonksiyonu ile PLC ve inverter gibi bağlı cihazların parametre ve programlarının hepsi, SD kart üzerinde saklanabiliyor. Daha sonra, eğer bir ekipman parçası veya kurulması gereken yeni bir bileşende sorun ortaya çıwww.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

Stauff dişli levhaları, yaygın olarak kullanılan dişli türlerinin belirlenmesinde yardımcı oluyor

karsa, program veya parametreler, zaman kaybını en aza indirerek herhangi bir PC bağlantısı gerektirmeksizin onarımı ve yenilemeyi hızlıca icra edebiliyor. Güvenliğin ne kadar önemli olduğu bilinciyle ve istem dışı kullanıcı hatalarını ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için, GT2104, farklı seviye kullanıcı erişimine ve ekranların şifre ile tanımlanabileceği bir kullanıcı izin fonksiyonuna olanak sağlıyor. M 8x1 metrik mi yoksa G 1/8” Whitworth mü? NPT mi, UNF mi yoksa UN dişli mi? Stauff’un yeni dişli levhaları ile bu sorular artık problem olmaktan çıkacak. Atölye, depo veya satış alanlarının bu çok amaçlı yardımcısı, ör. boru bağlantıları veya çeşitli vidalı bağlantılar gibi yaygın olarak kullanılan dişlilerin tür ve ebatlarının hızlı ve kolay bir şekilde belirlenmesinde yardımcı oluyor. İleri seviye fonksiyonellik, gelişmiş görsellik, esnek montaj ve IP67F çevre koruması ile GT2104, fabrika otomasyon uygulamalarını barındırma konusunda, çekici bir giriş-seviyesi HMI seçeneği konumunda. Ayrıca klima sistemlerinin veya binalardaki aydınlatmaların kontrolü, otoparklarda ödeme makineleri, restoranlarda sipariş ve rezervasyon sistemleri, sağlık sistemlerinde kullanıcı arayüzleri ve güneş enerjisi tesislerinde kontrol paneli olarak kullanımı dahil olmak üzere, çeşitli uygulamalarla farklı endüstrilerde, çok geniş bir alanda kullanım yelpazesi sunarak, kullanıcılara oldukça yüksek bir fayda imkanı tanıyor.

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

47

Dişli levhaları, iki farklı model olarak temin edilebilir. 1. versiyonunda 13 metrik dişli ve 8 Whitworth boru dişlisi bulunuyor; 2. versiyonunda ise 8 NPT iç dişli, 5 UNF dişli ve 4 UN dişli bulunuyor. Ürünün ısıl işlem görmüş son derece dayanıklı çelikten üretilmiş ve korozyona ve solventlere karşı dayanıklı katodik kaplamaya sahip yapısı sayesinde, levhanın kendisi ve deliklerin altında bulunan, lazerle uygulanmış dişli tür ve ebat tanımları asitlere ve çözeltilere karşı dayanıklıdır. Kaymayı önleyen lastik ayaklar, levhanın sabit durabilmesini sağlar.


FİRMA-ÜRÜN

Basınçlı hava sistemi maliyetlerine iyice bir bakın ve karşılığını alın Basınçlı hava sistemlerinin çoğunun tesisin hesaplanan üretim maliyetinde genellikle göz ardı edilmesi yaygın bir durumdur. Pek çok imalat ve proses tesisi genellikle en iyi uygulama yönetimi tekniklerinin uygulamasından elde edilebilecek muhtemel maliyet kazancının farkında değildir. Basınçlı hava kayıplarını iyileştirmek ve sonucu desteklemek için çeşitli stratejiler etkin şekilde kullanılabilir. Örneğin, büyük ebatta valflerin kullanılmasının hatırı sayılır derecede enerjiyi boşa harcayabileceği belgeler ile desteklenmiştir. Sonuç olarak, her zaman selenoid hava pilotlu ve düşük vatlı bobin tasarımlarını dikkate almalısınız, çünkü bunlar elektrik maliyetlerini düşürebilir. Bunun yanı sıra, 45o veya 90o’lik dirsek bağlantı elemanlarındansa düz bağlantı elemanlarının kullanılması mümkün olduğu ölçüde basınç düşüşünü asgari düzeye indirirken lastik contalı pnömatik bağlantı elemanlarının kullanılması sızıntı ve sistem kirliliği engellemeye yardımcı olur. Uygun maliyetli basınçlı hava teminine karşılık diğer bir aşama ise dayanıklı ve kullanışlı aktüatörler seçmektir çünkü bunlar daha uzun dayanmakta, daha az sızdırmakta ve bakım maliyetlerini düşürmektedir. Genellikle, regülatörlerin kullanımı basıncı düşürüp hava maliyetlerini düşürürken emniyet payını temin etmek için 60 psi büyüklüğünde si-

48 Kasım - Aralık 2015

AUGE117 – Parker’daki Global Filtre Regülatör Yağlama Aygıtları lindirler kullanılmalıdır. Bunun da ötesinde, ters akış regülatörlerinin (valf ve silindirler arasında borulanan) takılması yayma ve çekme için bağımsız basınç kontrolü sağlayacaktır. Bu regülatörlerin boşaltımsız tasarımı hava tasarrufu yapmakta ve parçalar ve mekanik ünitelerdeki aşınmayı azaltmaktadır.

Pnömatik sistem fonksiyonunu temiz ve kuru hava ile uygun şekilde temin etmek maliyet tasarrufu yapılabilecek başka bir tavsiyedir. Bunu başarabilmek için tesisler hava kompresörleri, dökme sıvı separatörleri, parçacık filtreleri, birleştirmeli filtreler, membranlı kurutucular ve hidrokarbon artma sistemlerini içe-

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN ren hava preparat sistemlerine ihtiyaç duyacaklardır. Bir hava preparat sisteminin kullanılması filtreleme ve basınç kontrolü yapılarak uygun hava akışını sağlamaktadır; bunlar öngörülebilir bakım programları veya kaynakları olmayan tesisler için özellikle değerlidir. Tıkanmış filtreler hem hava hem de bakım maliyetlerini artırırken akışı azaltır. Elbette yüksek basınçlı hava, kontrol altında tutulmalıdır. Aktüatörleri 80 psi yayma ve çekme değerinde çalıştırmak yerine, bunları 60 psi yayma ve 40 psi çekme seviyesinde çalıştırmak performanstan ödün vermeksizin yılda aktüatör başına kayda değer maliyet tasarrufları temin edecektir. Basınç ve elektrik sarfiyatının dışında, sızıntılar ekipmanın daha az verimle çalışmasına neden olan dalgalı sistem basıncı nedeniyle işletim problemlerine neden olmaktadır. Sızıntılar ayrıca ekstra çevrim ve artan çalışma süresinin sonucu olarak ekipmanın hizmet ömrünü azaltmaya neden olmaktadır. Basınçlı hava çoklu sistem lokasyonları vasıtasıyla zayi olmasına rağmen en mutat nedenler yanlış bağlama, bağlantılar, çabuk bağlantı kesintileri, hortum veya tüpler, bağlantı parçaları, valfler ve FRL’lerdir (filtreler, regülatörler ve yağlama aygıtları). Ultrasonic akustik bir detektör sistem sızıntılarını tespit edebilir. Sızıntılar her onarıldığında, basınçlı hava sistemini yeniden değerlendirmek ve kompresör kontrollerini ayarlamak için hava sistemi uzmanları ile çalışmak önemlidir. Bu genelde azaltılmış talebi karşılamak için kompresörün çalışma süresini azaltmaya neden olmaktadır. Sonuç olarak, yetersiz basınçlı hava yönetim uygulamalarının maliyetler üzerinde yaratabilecekleri olumsuz etkilere ilişkin sanayinin genel bir farkındalık eksiği vardır. Mevcut sistemler için sızıntıları tamir eden ve engelleyen agresif en iyi uygulama teşvikleri ve bakım programları enerji tasarruflarını hemen neticelenmesi ve işletme maliyetlerinin düşüşünü sunarken, yeni sistemler için, basınçlı havanın verimli kullanımı daha iyi pnömatik tasarımlar ve tamamlayıcı parçalar seçimi ile gerçekleştirilebilir.

Noah MA Serisi Çok Turlu (Multi-Turn) Elektrikli Aktüatörler Lokal kontrollü çok turlu (multi-turn) MA serisi elektrikli aktüatörler, uygun vanalar üzerinde çok turlu hareket yapabilir ve açma-kapama süresinin ayarlanılması istenilen yerlerde de kullanılabilir. 90° dönüşlü büyük ölçülerdeki kelebek veya küresel vanaları, bir dişli kutusu yardımı ile rahatlıkla kontrol edebilir. Genellikle yükselen milli, sürgülü, glob, damper vb. vanaların kontrolü için kullanılırlar. PVD Proses tarafından satışı yapılan Noah MA serisi elektikli aktüatörler, yüksek performanslı ve ağır hizmet koşullarında da kullanılabilecek şekilde tasarlanmışlardır. 82 Nm'den 1774 Nm'ye kadar değişik ölçülerde On-Off veya Oransal olarak çok turlu dönüş hareketi yapabilen ünitelerdir. Standart Özellikler; Koruma

: IP68

Ortam Sıcaklığı : -20°C/+70°C Çalışma Gerilimi : 1Ph 220V, 380/400/415/440/460/480/500 V/AC, 50/60Hz

3Ph

Kontrol : Manuel Kontrol/Lokal Kontrol/Kumanda İle Kontrol İşleme : MA01,02 Konik Dişli/MA03,04 Sonsuz Dişli Dış Kaplama : Polyester(TGIC-Free) Pozisyon Gösterge: Sürekli Görsel Pozisyon Göstergesi Limit Switch : Limit Switch (2 Adet) Tork Switch : Tork Switch (2 Adet) Açma-Kapama Süresi : Ayarlanabilir Opsiyonel Özellikler; EXP – Explosion Proof Ex d IIC T4 (-20°C/+55°C) PCU – Oransal Kontrol Ünitesi (İnput:DC4-20mA, DC010V/Output:DC4-20mA) CPT – Pozisyon Gösterge Çıkışı (Output:DC4-20mA)

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

49


FİRMA-ÜRÜN

PanelView 800 Allen-Bradley Komponent Seviyesi İnsan Makine Arayüzü Çözümü Bağımsız sistemlerde operatör arayüzünde hesaplı seçim yapmak isterken performanstan ödün vermek istemeyen kullanıcılar için Rockwell Automation PanelView 800 ailesini sunuyor. Gelişmiş yüksek hızlı işlemcisi, LED arka aydınlatma ile beraber yüksek çözünürlük sunan ekranı ve gelişmiş hafızasının yanında şık tasarımıyla da performans ve görselliği bir arada tutuyor. Allen-Bradley Micro800 ailesi kontrolörlerle tercih edilen entegrasyonu sayesinde PanelView 800, kullanıcıya geniş çaplı uygulama alanlarında ve zor süreçlerde, 4, 7 ve 10 arasında değişen boyutlarıyla ideal kontrol ve görselliği kolay kullanım avantajı ile sağlıyor. PanelView 800 ailesi, tamamı renkli ekrana sahip olan 3 modeliyle bir önceki modeli olan PanelView Component’a göre yüksek çözünürlük, renk ve performans özellikleriyle dikkat çekiyor. Ekran boyutunu küçültmeksizin daha az yer kaplamasını sağlayan tasarımının yanında yatay ve dikey olarak kullanılabilmesi, kullanıcının maksimum seviyede esnekliğe sahip olmasını sağlıyor. Bunun yanında ethernet ve seri haberleşme portları üzerinden desteklediği Modbus TCP, Modbus RTU, ASCII, CIP Serial ve Ethernet/IP protokolleri ile farklı cihazlarla kolayca haberleşme yeteneği ile farklı uygulamalara kolayca adapte olabiliyor. Farklı ülkelerde pazarları olan makine imalatçılarına sunduğu çoklu dil desteğinin yanında saat ve tarih formatlarının da ayarlanabilir olması ile üre-

50 Kasım - Aralık 2015

ticiye kolaylık sağlıyor. Güç kaybı yaşansa dahi kaybolmayan ve geçmişe dönük olarak gözlenebilen alarmların yanında, çoklu reçete dosyaları ile çalışarak tek bir işlem ile istenen uygulamaya göre parametre yüklenmesini sağlayan reçete yapısı kolayca csv uzantılı olarak yedeklenip çevirimdışıyken bile üretim kontrolünün kaybolmamasını sağlıyor. Birden fazla farklı uygulamayı aynı anda barındırabilen geniş dahili hafızasının yanında MicroSD kart desteği ile hem program yedeklerinin kolayca tutulmasını sağlıyor, hem de makine üreticilerine teker teker konfigürasyon yapmak yerine kolayca program yükleme imkanı sunuyor. En kapsamlı üreticilerden tek başına çalışan makine imalatçılarına kadar geniş çapta çözümler sunan Rockwell Automation’un PanelView 800’ün de dahil olduğu fiyat performans odaklı ailesi Connected Components, düşük maliyetlerle yüksek performanslı ve kolay üretilebilir makineler üretmek isteyen kullanıcılara uygun çözümler sunuyor. Bu aile altında barınan panellerin dışında Micro800 PLC’ler,

akıllı emniyet röleleri, düşük güç servo sürücüler, yumuşak yolvericiler ve Allen-Bradley’nin sürücü ailesi PowerFlex frekans konvertörleri tek bir yazılım ile, ücretsiz olarak programlanabiliyor. Böylece Connected Components Workbench yazılımı ile birden fazla arayüz ve kurulum ihtiyacını ortadan kaldırarak bir makine üretimi sürecinde ihtiyaç olacak bütün donanımları ücretsiz olarak programlama imkanı sunuyor. Geniş çaplı ve kolay kullanımlı çözümlerin bir arada sunulduğu Connected Component ailesinin kullanıcı arayüzü kısmını üstlenen PanelView 800, diğer donanımlarla aynı yazılım ile programlanmanın yanında kapsamlı bir uyumla çalışabiliyor. Geniş haberleşme seçenekleriyle entegre olarak çalışmak için tasarlandığı Micro800 ailesi PLC’lerin dışında, komponent serisi sürücülerle ve akıllı emniyet röleleriyle arada PLC ile veya PLC olmadan çalışabiliyor. Bu entegrasyon da kullanıcılara maksimum çalışma kolaylığı sağlarken programlama ve konfigürasyon süreçlerini de minimuma indirgiyor.

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

Rockwell Automation’dan Üstün Performans Modeli PanelView Plus 7 Performance operatör arayüzü geniş çaplı uygulamalarda görüntülemeyi kolaylaştırıyor Rockwell Automation, karmaşık uygulamalarda görüntülemeyi sadeleştiren ve düzenleyen yeni Allen-Bradley PanelView Plus 7 Performance grafik terminalini piyasaya çıkardı. PanelView Plus 7 Performance terminali, yakın zamanda piyasaya sürülen PanelView Plus 7 Standard modeline ek olarak daha geniş ekran, daha fazla işlem gücü, genişletilmiş bağlantı ve daha fazla yazılım desteği gibi özellikler içeriyor. Rockwell Automation global ürün yöneticisi Scott Oakley yeni AllenBradley PanelView Plus 7 Performance grafik terminalini değerlendirerek “Büyük makine yapımcıları ve ağır sanayi, genellikle karmaşık uygulamaların trend ve bilgilerini görüntüleyebilmek için birden fazla terminal ya da PC kullanımına ihtiyaç duyar. PanelView Plus 7 Performance terminali ile yüzlerce ekranı, alarmı ve datayı tek bir ara yüzde birleştirerek, daha rahat erişilmesini ve görüntülenmesini sağlar” diye konuştu. PanelView Plus 7 Performance modelindeki yeni özellikler Daha geniş ekran seçeneği: Performance modeli, bugüne kadar Rockwell Automation’ın piyasaya sürdüğü en geniş ekran olan 19 inç ekran da dahil olmak üzere 6 farklı ekran boyutu seçeneğine sahip. 19 inç ekran, makine üreticileri ve son kullanıcılara geniş uygulamalarda tasarım, kumanda ve görüntüleme için

www.otomasyonrehberi.com

daha fazla ekran alanı sağlar. Performance modeli aynı zamanda terminalin standart dokunmatik ekranını bir araya getiren yeni tuş takımı seçeneklerini de barındırıyor. Daha fazla işlem gücü: Daha güçlü CPU geniş ekranları ve büyük uygulamaları destekliyor. Standart model 25 ekran ve 200 alarmlı uygulamaları desteklerken, Performance modeli daha büyük ve karmaşık uygulamaları da destekleyebilmektedir. Genişletilmiş bağlantı: Gömülü Ethernet kartı ve 2 Ethernet portunun eklenmesi ile PanelView Plus 7 Performance terminali “one fault torerant” için cihaz seviyesi ring (DLR) ağ topolojisini destekliyor. Terminalde ayrıca genişletilmiş mobil bağlantı da mevcut. Uzaktan masaüstü bağlantısı sayesinde fabrika yöneticisi, bakım teknisyeni ya da destek sağlayıcı güvenle HMI’a erişebilir, oluşan problemleri çözümleyebilir, kurulum işlemlerini gerçekleştirebilir, alarmları görüntüleyebilir ve daha birçok işlemi bulunduğu uzak noktadan gerçekleştirebilir. Bunun yanı sıra operatörler HMI verilerini tablet bilgisayar, akıllı telefon ve diğer mobil cihazlardan görüntüleyebilirler.

Daha fazla yazılım desteği: Kayıtlı video izleme desteği ile makine yapımcıları ve son kullanıcılar artık faydalı videoları terminale dahil edebilecek. Operatör eğitim ve sorun çözümüne destek olabilecek. Microsoft Office ve Internet Explorer desteği, operatörlere, network tabanlı Office dosyaları ve HTML sayfalarına, örneğin standart çalışma prosedürleri gibi belgelere, terminalden anında erişim imkanı verecek. PanelView Plus 7 Performance terminali, PanelView Plus 7 Standard terminalindeki tüm faydalı özelliklere sahip. Projeleri ve kritik makine bilgilerini SD karta kaydetme özelliği de bunlardan biri. Örneğin, makine yapımcıları tek bir makinenin konfigürasyonunu SD karta kaydederek, bunu birçok benzer makine için kullanabilirken, operatörler de daha hızlı terminal montajı ve daha hızlı sorun çözümü için makine verilerini arşivleyebilirler. Her iki PanelView Plus 7 modeli de Rockwell Automation’ın FactoryTalk View Machine Edition (ME) yazılımı ile çalışarak tek terminal üzerinde çoklu uygulamaları daha iyi yönetebilirler. Ayrıca her ikisi de terminal montaj ve demontajının alet kullanımı olmaksızın kolaylıkla yapılmasına olanak sağlayan kelepçeleme sistemini kullanıyorlar. Bu sistem kurulum ve bakımda zaman kazandırırken, bağlantıların fazla sıkılmasını ve terminale zarar verilmesini önlüyor.

Kasım - Aralık 2015

51


FİRMA-ÜRÜN

Yiyecek ve İçecek Sektöründe Otomasyon Yiyecek ve İçecek Federasyonu'nun (FDF) verdiği bilgilere göre, 2012'de 76 milyar sterlinlik bir ciroyla yiyecek içecek sektörü Birleşik Krallık'ın en büyük üretim sektörü durumdaydı. Bu sektörde herkes kadar iyiyiz ve hatta daha da iyi. Otomasyon ve robotikteki en çığır açıcı ve aynı zamanda en havalı bazı teknolojilerin kullanıldığı yerdir yiyecek ve içecek sektörü. Ama Birleşik Krallık'taki pek çok genç matematik derslerinde bir yiyecek içecek mühendisi olma hayalleri kurmuyor.

lerle ve şirketlerle buluşmalarını ve bu sektörde çalışmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmelerini sağlıyor. Ve biz de bu programı desteklemeye devam etmekten mutluyuz. Bizimki gibi bir şirketin bir sonraki mühendis neslini teşvik etmeye ilgi göstermesi harika bir şey ama bu aynı zamanda takımımızın çocuklara bu endüstride ne yaptığımızı, örneğin öğlen yemeği paketlerine bir KitKat'ın girmesine nasıl yardımcı olduğumuzu göstermeleri açısından da inanılmaz derecede keyiflendirici ve tatmin edici.

Birçok genç herhangi bir mühendis olma hayalleri kuruyor olması bir sorundur. Kötümserler bunun nedenini gençlerin çok fazla para yönelimli olması olarak gösteriyorlarsa da, dünyanın milyarderlerinin en yaygın kalifikasyonunun mühendislik olduğu yönündeki son haberler bu mazereti geçersiz kılıyor. Yiyecek içecek sektöründe bu ciddi bir sorun teşkil ediyor. FDF tarafından yaptırılan Grant Thornton araştırması, 2020'ye kadar 170.000 yeni işçiye ihtiyaç duyulacağını gösterdi. Çocuklar her neyin hayalini kuruyorlarsa, bunu genellikle fen, teknoloji, mühendislik ve matematik derslerinde yaptıkları söylenebilir! Görünüşe göre özellikle genç kızlar arasında mühendislik iştahı yok.

Programa katılan genç mühendislerimizden bazılarının yakın gelecekte bir blog açacaklarını göreceksiniz.

Ama aslında durum bu değil. Rockwell Automation'da çoğumuz kalifiye mühendisleriz ve dolayısıyla mühendislik kariyerinin ne kadar ödüllendirici olabildiğini ve parlak bir gelecek sağlayabileceğini birinci elden biliyoruz. Çocuklar (hem kızlar hem

52 Kasım - Aralık 2015

Her nerede çalışıyorsanız, gençlerin mühendisliğe ilgi duymasını sağlama konusunda sorumluluk alalım. Bunun çok eğlenceli olduğu konusunda güvence veriyorum ve katılabileceğiniz pek çok yerel ve ulusal projeler var.

erkekler eşit bir şekilde) doğuştan problem çözücüdürler ve öğretmenlerin gençlere bir mühendislik kariyerinin sunabileceklerini gösterme konusunda daha pratik yollara çok ihtiyaçları var. Beceri İştahı adlı mükemmel program tam da bu noktada oldukça özgün bir şey yapıyor. Okullara ve kolejlere sundukları fırsatla, öğrencilerin olaylara katılıp yiyecek ve içecek üretimi alanında çalışan mühendis-

Rockwell Automation Şti. (NYSE: ROK) müşterilerini daha üretken ve dünyayı daha sürdürülebilir kılan dünyanın kendini endüstriyel otomasyona ve bilgiye adamış en büyük şirketidir. Merkezi Milwaukee, Wisconsin’de bulunan Rockwell Automation, 22,500 çalışanı ile 80’den fazla ülkedeki müşterilerine hizmet vermektedir. Rockwell Automation, iTRAK ve Studio 5000 Logix Designer, Rockwell Automation Şti.’nin ticari markalarıdır.

www.otomasyonrehberi.com


www.otomasyonrehberi.com

Kas覺m - Aral覺k 2015

53


FİRMA-ÜRÜN

Eplan Data Portal: 100'den fazla Üretici

Bir malzeme verisi sihirbazı, ürün verilerinin Eplan Data Portal içerisine alınmasını daha kolay hale getirmiştir. Bu, hem üretici hem de kullanıcı için fayda sağlamaktadır. Kasım ayında SPS IPC Drives fuarı başladığında 100'den fazla üretici ilk kez portalda temsil ediliyor halde olacaktır. Kapsamlı cihaz verileri ile birlikte dünya çapında 90.000'den fazla portal kullanıcısı, mühendislik süreçlerini basitleştirebilecek ve hızlandırabilecektir. Kontrol panosunun sanal ortamda imalatı için gerekli makrolar, bileşen verileri ve 3D veriler kolay şekilde ve doğrudan CAE tasarımına entegre edilebilir. Burada gösterilen Janitza veya Noark gibi aygıt verileri kolaylıkla Eplan projesinin içerisine yerleştirilebilir.

54 Kasım - Aralık 2015

SPS IPC Drives fuarıyla birlikte, Eplan Data Portal olağanüstü bir rekora imza atacaktır. Birçoğu Avrupa, Asya ve ABD-Amerikan pazarlarından gelen 100'ü aşkın üretici, kendi üretici verilerini portal içerisine entegre etmiş olacaktır. Ekim ayının ortalarında portalda, listelenmiş olarak yarım milyondan fazla nitelikli aygıt ve ürün veri girişlerine sahip 99 üretici yer almaktaydı, kasım ayının sonundaki fuarda ise bu rakam yaklaşık 110 üretici olacaktır. Eplan Data Portal hızlı büyümektedir, 2015 yılında 30 yeni üretici kazanmayı başarmıştır. Bu olağanüstü başarıya katkıda bulunan faktörlerden birisi, diğerlerinin yanı sıra üreticilere yönelik yeni veri parça sihirbazıdır. Excel teknolojisine dayalı olarak üreticiler artık bir düğmeye

basarak verilere daha kolay şekilde ulaşabileceklerdir. Üreticilerin herhangi bir teknik bilgiye ihtiyacı yoktur, teknoloji listelenen ayırmalar içerisinde ticari ve grafik verileri arasında ayrım yapabilmektedir ve sezgisel olarak bunları birleştirebilmektedir. Ondan fazla kelepçe, kablo, bağlantı ve algılayıcı üreticisi hali hazırda bu yeni entegrasyonun basitliğini kullanmıştır. Dahası Her bir Yapılandırıcı için 1.2 Milyon Aygıt Verisi Girişi Ancak, bu, yarım milyondan fazla üretici verisi ile bitmiyor: Ölçüm cihazları kullananlar, herhangi bir spesifikasyonda yapılandırılabilir olan aygıt verilerindeki ek 1.2 Milyon varyasyondan faydalanmaktadır. Buna ek olarak, ölçüm cihazı

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

üreticisi Endress+Hauser halihazırda web ön ucu aracılığıyla mevcut web yapılandırmalarını Eplan Data Portal ara yüzüne entegre etmiştir. Arka planda çevrimiçi olan Eplan Engineering Configuration (EEC) ve Data Portol ile birleştirilmiş olmasına bağlı olarak, çok sayıda potansiyel varyasyon online olarak yapılandırılabilir. Küresel Büyüme Ölçüm teknolojisi alanındaki yeni üreticiler arasında, dijital panel ölçme aygıtları ile Janitza, ölçüm ve izleme sistemleri ile Ziehl ve ölçüm cihazlarının ABD-Amerikan üreticisi Flowserve yer almaktadır. ABD'den diğer yeni üyeler arasında Mencom, Priority Wire & Cable ve Comtran

www.otomasyonrehberi.com

Cable - tüm başarılı kablo üreticileri, kablo ve konnektör alanında Molex ve aynı zamanda ABD-Amerikan konnektör üreticisi Hubbell yer almaktadır. Bu nedenle Eplan Data Portal, ürün verilerinin uluslararası merkezi haline gelmektedir. Çin'den gelen en önemli yeni üye ise Asya'nın en büyük otomasyon teknolojileri üreticisi olan Chint'dir. Chint'e bağlı alt kuruluş olan Noark da kontaktörleri ve devre kesicileri portaldan elde edilebilir hale getirmiştir. Çin'den gelen Liaoning Create Cable kablo üretmektedir, Ningbo GOOSVN Electronic ise konnektör üreticisidir ve Asya-Pasifik pazarına hitap etmektedir. Avrupalı üreticilerin de örneğin elektrikli konnektörlerin İtalyan üreticisi ILME, otomasyon teknolojilerinin Avusturyalı üreticisi KEBA ve konut aksesuarları ile kablo giriminin İsveçli üreticisi Roxtec'e katıldıklarını söylemekte fayda var. Kabelschlepp enerji zincirleri ve

taşıma sistemlerini kullanmaktadır, Hirschmann kendi ethernet anahtarları ile ilgilenmektedir; Citel, HBM, Klemsan, Lumberg, Promet ve Sensopart gibi diğer üreticiler ise portalı kendi verileriyle tamamlamaktadır. EPLAN Data Portal Configurator seçimi: 1.2 Milyon aygıt verisi girişleri, Eplan Data Portal’a entegre edilmiş Endress + Hauser yapılandırıcısı ile yapılandırılabilir. Sonuç: Kullanıcılar, çeşitliliği, uluslararası üreticilere gerçek "küresel mühendislik" için ideal ve esnek bir platform sunan yüksek kaliteli ürün ve aygıt verilerinden faydalanmaktadır. Veriler, 1:1 projeye dahil edilebilir olmakla birlikte kullanıcılar için mevcut üretici verilerini dikkate alarak hızlı ve verimli tasarımı garanti etmektedir. Aygıtların olağanüstü çeşitliliği, mühendislik içinde maksimum özgürlük sunmaktadır.

Kasım - Aralık 2015

55


FİRMA-ÜRÜN

Maxwell Ultrakapasitörleri Başarılı bir Kablosuz Elektrikli Tramvay İmkanı Sunuyor Maxwell Teknolojileri DuraBlue ™ yüksek kapasiteli hücreler Ultrakapasitör tabanlı enerji depolama ve güç dağıtım ürünlerinin lider geliştiricisi ve üreticisi Maxwell Teknolojileri, kapasitörlerinin, demiryolu taşıtları ve ekipmanlarının dünya çapındaki üreticisi CAF Power & Automation tarafından hafif raylı arabalara güç sağlamak için kullanılan enerji depolama sistemi ACR'nin (Hızlı Şarj Akümülatörü) standart bileşeni olarak seçildiğini duyurdu. En son projeler arasında, CAF'ın ACR enerji depolama sistemi enerji tasarrufu sağlama amacıyla şu anda Kaohsiung, Taiwan'da yapım aşamasındaki yüzde yüz katenersiz hafif raylı hat üzerinde ve Tallinn'de (Estonya) mevcut bir demiryolu hattı için yeni tramvaylarda kullanılacaktır. Kapasitif enerji depolama teknolojisi, birçok raylı ulaşım uygulaması için yüksek yoğunluklu güç kaynağı sağlamaktadır. Maxwell ultrakapasitörleri, gücü hızlı şekilde yakalama ve boşaltmadaki kusursuz yeteneği sayesinde CAF'ın elektrikli hafif raylı tramvayları gibi araç üstü banliyö dönme yöntemleri için oldukça uygundur. CAF, göz zevkini bozan hava hattı elektrik tesisatı gerektirmeden sık fren yapmadan kaynaklı anlık güç ve enerji geri kazanımı sağlayan ACR'yi sağlama almak için Maxwell ile çalışmayı tercih etti. CAF'ın ACR sisteminin bir parçası olarak, Maxwell' in ultrakapasitörlerinin enerji

56 Kasım - Aralık 2015

tüketiminde %30'a kadar enerji tasarrufu sağlaması beklenmektedir. CAF'ın satış ve pazarlama müdürü Harkaitz Ibaiondo şu ifadelerde bulundu “Küresel olarak yenilikçi enerji teknolojilerine büyük bir talep vardır ve bizler de bu eğilimin önümüzdeki birkaç yıl içinde azalacağını düşünmüyoruz,”. “ACR enerji depolama sistemimiz, bu talebi karşılamak için uygulanan taşıma çözümlerinin önemli bir bileşenidir. Maxwell'in ultrakapasitörleri, ürünümüzün içinde enerji geri kazanımı ve hızlı güç dağıtımı için mükemmel bir seçenektir. Kapasitif enerji depolamadaki uzmanlıkları ve liderlikleri, tam olarak ihtiyacımız olan unsurdur.” Maxwell başkanı ve genel müdürü Dr. Franz Fink şu ifadelerde bulundu “Ultrakapasitörler, dünyanın önde gelen demiryolu ulaşım şirketlerinden büyük ilgi görmüştür,”. “Alternatif enerji depolama ve güç dağıtımına olan talepler, Maxwell'in ultra-

kapasitörlerini CAF'ın ihtiyaçlarına uyumlu olmasını sağlar. Bu, enerji verimliliğini ve karbon emisyonlarını artıran teknolojiyi sunma yeteneğimizi daha da geçerli kılmaktadır.” CAF hakkında: CAF Power & Automation, Demiryolu Piyasasına yönelik çözümlerin tasarımı ve üretiminde lider bir firmadır. Taşıma, kontrol ve haberleşme ile birlikte enerji depolama sistemleri geliştirmekteyiz. Lokomotif, metro, EMU ve tramvaylara yönelik taşıma çözümlerimiz dünya çapında rolling olmakla birlikte bunlar, tren kontrol ve izleme sistemi, multimedya platformu ve uzaktan tren-kara telekomünikasyon sistemlerimizle tamamen entegre edilmişlerdir.

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

Siemens’in Güçlü Ethernet Switchi ile Otomasyon ve Ofis Ağlarını Birbirine Bağlayın nostik için bu anahtarı her türlü standart ağ yönetim sistemine (örneğin Sinema Server) ve TIA Portaline entegre edebiliyor. Üzerinde bulunan sekiz adet kombo port, seçeneği sayesinde Scalance XR526-8C pek medya modül bağlanabiliyor. Bu switch, tüm Scalance X switchlere ve ofis ortamındaki bütün standart ağ cihazlarına uyumlu çalışıyor.

Siemens, XR-500 ürün serisindeki güçlü Ethernet anahtarlarına bir yenisini ekledi: Scalance XR526-8C. Bu cihaz pek çok farklı ağ bileşenine uyumlu çalışıyor ve otomasyon ile ofis ağları arasında bağlantı kuruyor. İçinde 24 Gigabit port, iki adet 10 Gigabit port ve entegre ağ bölmelerinin olmasına karşın, Scalance XR526-8C Ethernet anahtarının yüksekliği sadece 44 mm; böylece kontrol kabininde önemli bir yer tasarru-

www.otomasyonrehberi.com

fu elde ediliyor. 10 Gbps için ayrılmış iki ek SFP slotu sayesinde cihazın performansı 44 Gbps’ye kadar çıkabiliyor. Fansız tasarım ve yedekli güç kaynağı yüksek düzeyde erişilebilirlik sunuyor. 19-inç raklara yönelik bu kısmen-modüler anahtar, üzerindeki Key-Plug ile Layer 3 anahtarlamayı destekliyor ve yüksek performanslı tesis ağlarında esnek bir şekilde kurulabiliyor. Kullanıcılar, kolay konfigürasyon ve diag-

Siemens Scalance serisi bu yeni switch; Scalance XR524-8C, Scalance XR528-6M ve Scalance XR55212M modellerini tamamlıyor. Scalance XR-500 ürün serisi, elektrikli ve optik hat, ring ve yıldız topolojilerinin konfigürasyonu için yüksek performanslı, tam ve kısmen-modüler Ethernet switchler sunuyor. Bu swtichler tesislerin farklı bölümleri ve dağıtık saha cihazları arasındaki iletişim ağını yönetmenin yanı sıra tesislerde yüksek düzeyde erişilebilirlik de sağlıyor.

Kasım - Aralık 2015

57


FİRMA-ÜRÜN

Doğru akım motorları için servo sürücüleri - Kısa tetikleme süreli devir regülatörleri Sprint Electric Almanya'nın Nürnberg kentinde düzenlenecek olan SPS/IPC/Drives 2015 fuarında doğru akım motorları için tasarımlanan XLV yapı serisine ait servo sürücüleri sunacaktır. En kısa tetikleme sürelerine sahip olan bu küçük ebatlı devir regülatörlerin kullanımı kolaydır ve DIN raylarına monte edilebimektedirler. XLV yapı serisi genişletilmiş ve 4 ile 12 amper nominal akımlarla çalışan mıgnatıslı doğru akım servo motorları için tasarımlanmıştır. Kullanışlılığıyla kendisini ispatlayan mini 200 XLV modeline ilave olarak, 4 ampere kadar nominal akımlı motorlar için 400 XLV, 8 ampere kadar 800 XLV ve 12 ampere kadar motorlar için 1200 XLV modelleri, kullanıma sunulan modellerdir. 400 ve 800 modellerinde boyutlar sadece 60 x 120 x 105 mm (genişlik x yükseklik x derinlik) ve 1200 modelinde genişlik 69 mm ile küçük olmasına rağmen, XLV, her iki yönde motor ve frenleme işlemlerinde olağanüstü devir ve tork kontrol özellikli, dört bölgeli bir motor kontrol cihazıdır. En güncel uygulma örnekleri kapı açma mekanizmaları ve yüzme havuzlarını otomatik olarak örten sistemlerdir. XLV serisi cihazlar, 48 V'a kadar DC besleme için uygundur. Akım (Moment) ya da hız kontrol modlarında kullanılabilir. Yüksek performans uygulamalarında, hız geri beslemesi olarak, motor miline akuple DC tako generator kullanımı tavsiye edilir. Standart uygulamalarda ise Ar-

58 Kasım - Aralık 2015

Sprint Electric'in yeni XLV serisine ait Doğru Akım Servo Sürücüleri. matür Geri Beslemesi ile çalışılabilir. Referans sinyali gerek akım, gerek hız kontrol modlarında, çift yönlü (+/-10 V) veya tek yönlü (0 ..10 V) olabilir. Motor devir hem ileri hem geri yönde ayarlanabilmektedir. Motor aşırı yüklenmeye karşı ayarlanabilen akım sınırlayıcısı ve seri şekilde cevap veren akım kontrol devresi tarafından korunmaktadır. Yeni XLV serisi, Sprint Electric'in doğru akım motorlarının kontrolü için sunduğu geniş çaplı ürün yelpazesinin bir parçasıdır: Monofaze ve trifaze, rejeneratif ve rejeneratif olmayan uygulamalara uygun 150'den fazla model mevcuttur. Ürün gamında, 2 .. 330 amperlik analog hız kontrol cihazları, 12 .. 2250 amperlik dijital hız

kontrol cihazları, 12 .. 1680 amperlik bilezikli asenkron motorlar için dijital kontrol cihazları ve Tristör-Stack kontrol üniteleri yer almaktadır. Gerek yenileme ve genişletme projelerinde, gerek OEM uygulamaları olsun, Sprint Electric doğru akım sürücüleri, metal, selüloz ve kağıt, lastik ve plastik, gıda, eğlence sanayii ve vinçler gibi farklı birçok uygulamalarda kullanılmaktadır. Sprint Electric hakkında: Merkezi İngiltere'de bulunan Sprint Electric Ltd. 1987 yılında kurulmuştur. Şirket, geniş bir yelpazede bir çok Doğru Akım Motor Kontrol cihazı sunmaktadır; 150 den fazla model, hem tek fazlı hem üç fazlı, rejeneratif ve 2 bölge uygulamaları kapsamaktadır. Sprint Electric, geniş bir güç aralığında tam dijital modelleri ile sayısız sanayi taleplerini karşılamaktadır. Örneğin; metal işleme, makine imalatı, kağıt ve basım, lastik ve plastik, gıda maddeleri veya ecza ve kimya sanayilerinde. Sprint Electric ürünleri dünya çapında pazarlanmaktadır. Sprint Electric, uluslararası ticaretteki icraatlarından dolayı Nisan 2009'da İngiltere'nin en önemli ekonomik ödüllerinden biri olan ''Queen’s Award for Enterprise“ nişanıyla ödüllendirilmiştir.

Sprint Electric XLV Doğru Akım Servo Sürücüsü. www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

Daha hızlı otomatik kablo tanımlama Brady’nin Wraptor™ Kablo Tanımlama Yazıcısı Aplikatörü artık daha da fazla otomasyon fırsatı sunuyor. Yeni sistem yazılımı güncellemesi, Schleuniger Cut & Strip Makinelerinin daha hızlı kablo hazırlama ve kullanma için Wraptor ile entegrasyonuna olanak tanır. Bu, operatörler için daha hızlı iş akışları sağlayacaktır Brady Wraptor sistem yazılımı, Schleuniger ile ortaklaşa olarak Schleuniger Cut & Strip Makineleri ile tam entegrasyona olanak tanımak üzere güncellenmiştir. Bu, operatörler için daha hızlı ve daha kolay iş akışları sağlar. Kaliteyi artırın ve masrafları azaltın Wraptor™ Kablo Tanımlama Yazıcısı Aplikatörü, üretim masrafını kontrol etmek ve tanımlama kalitesini artırmak için harika bir araçtır. Wraptor, 5 saniyeden kısa süre içinde etiketleri yazdırıp kabloların çevresine uygular ve böylece, etiketleri önceden yazdır-

ma gereksinimini ve bunları el ile uygulamak için gereken süreyi ortadan kaldırır. Wraptor’ın teknolojisi, barkodlar, logolar ve diyagramlar için 300 dpi’lik baskılara ve etiketin minimum düzeyde kabarcık oluşumu ve kırışıklık ile kabloyu sıkıca çevrelemesini sağlar.

Kullanımı kolaydır Herhangi bir ayarlama olmadan, Wraptor 1,52 mm ila 15,24 mm çapa sahip kabloları tanımlayabilir ve 50,8 mm’ye kadar genişliğe ve 19,05 mm ile 76,20 mm arasında uzunluğa sahip etiketleri uygulayabilir. Çok yönlü bir araç olan Wraptor, birçok farklı kablo çeşidini tanımlamak üzere farklı çalışma istasyonlarına kolayca taşınabilir. Wraptor, Brady LabelMark™ yazılımı ile birlikte, kolay etiket tasarımı, barkod uygulamaları ve serileştirme için işlem verimliliğini artıran son derece pratik bir faktör haline gelir; Schleuniger Cut & Strip Makineleri ile entegre edildiğinde bu durum daha da etkin hale gelir.

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

59


FİRMA-ÜRÜN

Sürücü ve motor çözümü ekstruder enerji kullanımını %9 azaltıyor Stål&Plast A/S dünya çapında seralarda ve fidanlıklarda kullanılan çok çeşitli ve üstün kaliteli tezgah tepsisi sistemleri üretiyor. Tepsi sistemleri tam otomatik bir vakum oluşturma makinesinde imal ediliyor. Şirket ham levhaların üç katman halinde üretilmesini mümkün kılan modern bir ekstruder kullanıyor.

Daha iyi enerji etkinliği, daha yüksek operasyonel güvenilirlik ve daha düşük bakım masrafları her şirketi memnun edecek gelişmelerdir. Bu üç unsur sayesinde Emerson, Danimarkalı bir ekstruzyon uzmanı olan Stål&Plast şirketinin üretim süreçlerini iyileştirmesine yardımcı oldu. Emerson, şirketin ekstruder tesisindeki üç eski DC elektrik motorunu enerji dostu Dyneo PM motorları ve bir Unidrive M değişken süratli sürücü ile değiştirdi. Gerçekleştirilen yıllık enerji tasarrufunun ortalama %9 (yani 90.000 kWh) olduğu hesaplandı. On yıllık bir süre içinde bir elektrik motorunun toplam maliyetinin %95'inin doğrudan enerji tüketimiyle ilgili olduğu düşünüldüğünde, bu tasarrufun ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Danimarka'nın tam merkezinde bulunan Stål&Plast A/S dünya çapında seralarda ve fidanlıklarda kullanılan tezgah tepsisi sistemleri imal ediyor. Ham levhalar, biri 175 kW ve ikisi 71 kW olan üç ekstruder motorunun bulunduğu modern bir tesiste üretiliyor. Ekstruder tesisinin üç eski DC motoru ya onarılıp yenilenecekti ya da pahalı olan ve uzun süren bir süreçle yeni DC motorlar sipariş edilecekti.

Dyneo PM motorları satın almak yoluyla ekstruder tesisini bir üst düzeye çıkarmaya karar verdi. Bu motorların kontrolü bir Control Techniques Unidrive M700 değişken hızlı sürücü tarafından yapılıyor. Stål&Plast A/S açısından en önemli olan unsurlardan biri, Emerson'un motorların ve sürücülerin değiştirilmesini tek bir proje olarak tümüyle üstlenebilen tek tedarikçi olmasıydı. Değiştirme işlemleri, profesyonel kurucu ve otomasyon tedarikçisi olarak hizmet ortağı Lindpro ve devreye alma işlerini yapan ØlgodElektro ile işbirliği içinde gerçekleştirildi.

Stål&Plast A/S açısından, kalıcı mıknatıslı bir motor teknolojisi seçmenin ana nedeni öncelikle güç tüketiminde gerçekleşecek olan uzun vadeli enerji tasarrufu idi, ama aynı zamanda daha yüksek çalışma momenti, kalıcı mıknatıs teknolojisinin operasyonel güvenilirliği ve DC teknolojisine kıyasla çok düşük bakım maliyetleri de hesaba katılan avantajlar arasındaydı. Hesaplar Stål&Plast'ın üç motorun yıllık enerji tüketimini %9 oranında düşürebileceğini gösteriyordu. Ekstruder tesisin toplam enerji maliyetinin %75'ini harcıyor ve bunun çoğu da ekstruder motorlarından kaynaklanıyordu. On yıllık bir süre içinde bir elektrik

DC teknolojisi hem pahalı olduğu ve enerji tüketimi açısından kullanım ömrünü doldurmuş olduğu hem de yüksek operasyon ve bakım maliyetleri getirdiği için, Stål&Plast A/S genel müdürü Jacob BraaSørensen, Emerson Industrial Automation'a danışarak, Leroy Somer'den çok etkin

60 Kasım - Aralık 2015

www.otomasyonrehberi.com


FİRMA-ÜRÜN

motorunun toplam maliyetinin %95'i doğrudan enerji tüketimiyle ilgilidir, oysa Emerson'ın Dyneo PM motor teknolojisi seçildiğinde makinenin fiyatı ve bakım masrafları yatırım maliyetinin sadece %5'ini oluşturur. Stål&Plast A/S 1984'ten bu yana yüksek çarpma dirençli polistiren Ebb/Flow ürünleri üretip dünya çapında bir dağıtım ağı üzerinden piyasaya sunmaktadır. Dağıtımcılar genellikle fidanlıklar tarafından satın alınan genel bir proje dahilinde tepsi sistemleri kuran fidanlık inşa şirketleridir. Yıllar içinde tepsi sistemleri, yaygın olarak kullanılan gübrelere, ısının etkisine, UV radyasyona ve modern bir seradaki normal gündelik aşınmaya karşı sınanmıştır. Bu deneyim sayesinde şirket ürünleri sürekli olarak daha iyi ve uygun hale getirmektedir. Tepsi sistemleri Ebb/Flow ürünlerinin imalatı için optimal hale getirilmiş modern ve tam otomatik vakum oluşturma makinelerinde imal ediliyor. Üretim tesisleri aslen robotlar tarafından çalıştırılıyor ve deneyimli personel tarafından denetleniyor. Şirket ham levhaların üç katman halinde üretilmesini mümkün kılan modern bir ekstruder kullanıyor. Dolayısıyla, tepsiler müşterinin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacak ve arzulanan özelliklere sahip olacak şekilde üretilebiliyor.

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

61


MAKALE

Akışkan Konkrolünde Kullanılan Solenoid Vana Bobinlerinin Performans Analizi ve Tasarımı Ender OĞUZ - Yaşar MUTLU SMS Sanayi Malzemeleri ve Satış A.Ş. e-mail: eoguz@sms-tork.com.tr, ymutlu@sms-tork.com.tr

ÖZET Teknoloji ilerledikçe sistemlerde kontrol daha da ön plana çıkmaktadır. Verimli yapılan kontrol işletmelere zaman ve nakit kazandırmaktadır. Akışkan kontrolünde ise uzaktan ve hızlı bir şekilde kontrol solenoid vanalarla sağlanmaktadır. Bu çalışmada solenoid vana yapısı, çalışma prensibi incelenmiş; mevcut bobinler deneylerle ve analiz programlarıyla incelenmiş, verimi artırmak için optimum bir tasarım yapılmış ve üretilmiş prototip de aynı inceleme işlemlerinden geçirilmiştir. Bu inceleme işlemleri sırasında kullanılan denklemlere değinilmiş, elektromanyetik teorilerden bahsedilmiştir. 220 VAC ile çalışan, 10 W güç harcayan solenoid bobin için tasarım sonuçları verilmiştir Anahtar Kelimeler: Solenoid vana, Solenoid Vana Bobini, Elektromıknatıs, Elektromanyetizma, Akışkan Kontrolü. ABSTRACT As the technology improves control systems stand out even more. Efficient control brings time and money to the businesses. In fluid control that’s provided by solenoid valves fast and remotely. This study presents that the solenoid valves’ structure, working principle, investigation of available solenoid coils by experiments and analysis programs, and an optimal design to increase the effiency. And same review procedures used for produced prototype. Also equations and referred magnetic theories used in the investigation mentioned during this procedure. Then the design results were given for a solenoid coil working with 220 V AC, consuming 10 W powers.

62 Kasım - Aralık 2015

Key Words: Solenoid Valve, Solenoid Valve’s Coil, Office Electromagnet, Electromagnetism, Fluid Control. 1. GİRİŞ Akışkanların olduğu neredeyse her yerde solenoid vanalarla kontrol sağlanmaktadır. Basit teknolojisi ve kompakt yapıda olmaları, güvenilir ve ucuz olmaları solenoid vanaların çok geniş bir alanda kullanılmalarına sebep olmuştur. Solenoid vanalar bugün farklı alanlarda kullanılmaktadır. Otomotiv sektöründe, tıp sektöründe, robotikte, çamaşır, bulaşık makinesi gibi ev eşyalarında, tarımda ve peyzajda sulama sistemlerinde vb. akışkanların olduğu birçok yerde solenoid vanaların kullanıldığı görülmektedir. Solenoid vanaların teknolojisi basit olduğu kadar tasarımları birçok değişkene bağlıdır. Optimal bir tasarım için solenoidin çekme kuvveti, kalkış akımı büyüklüğü, manyetik malzemenin analizi, çekirdek şekli, sargıların ısınması göz önüne alınır. Bu çalışmada üretilebilir bir tasarım için mevcut vanaların standart boyutları kullanılacaktır. Bu da ekonomik tasarım sağlayacaktır. Bu sebeple teorik hesaplardan ziyade ampirik denklemler kullanılacaktır. 2. SOLENOİD VANANIN MODELLENMESİ 2.1. Elektromanyetik Modeli Solenoid bobine bir gerilim uygulandığında sargılardan bir akım akacak ve akan bu akım iletken etrafında bir manyetik alan oluşturacaktır. Lorentz yasasına göre bu manyetik alan bir elektromanyetik kuvvetin oluşmasını

www.otomasyonrehberi.com


MAKALE

sağlayacaktır. Eğer bir bobin N sarım sayısında sarılırsa üzerinden akım geçtiğinde Şekil 1’ deki gibi etrafında bir manyetik alan oluşacaktır.

dek yüzeyindeki kuvveti Fbu’dü ̈ r. Aynı basınç, çekirdeğe alt yüzeyden de bir kuvvet uygulamaktadır. Bu kuvvet de Fba’dır. Çıkıştaki basıncın da çekirdek üzerinde bir kuvveti vardır, Fç. Ayrıca çekirdeğin ilk pozisyonuna gelmesini sağlayan yayın da uyguladığı bir kuvvet vardır. Bu da Fy’dir. Çekirdeğin ağırlığı da Fk olarak verilmiştir. Bobinin ürettiği çekme kuvveti ise Fb’dir.

Şekil 1. Üzerinden akım akan bir bobinin etrafındaki manyetik alan [1] F = N. I (A)

(1)

Elektromanyetik kuvvet ya da MMK ‘ amper-sarım’ olarak da ifade edilir. Sarım boyutsuz bir değer olduğundan MMK’nin boyutu amper [A] olarak kabul edilir.

Vana kapalı olduğunda: Fbü + Fy + Fk > Fba + Fç Vana açık olduğunda: Fbü + Fy + Fk < Fba + Fç + Fb Şekil 2. Manyetik devre ve eşdeğer elektrik devresi [2].

Yukarıdaki kuvvet dengesine göre vananın açık olduğu ve kapalı olduğu pozisyonlar görülebilir. 2.3. Elektromekanik Modeli

2.2. Mekanik Modeli

Şekil 3. Çekirdek üzerindeki kuvvetler. Modelden anlaşılacağı gibi akışkan vanadan girdiğinde çekirdek üzerinde bir basınç uygular. Bu basıncın çekir-

www.otomasyonrehberi.com

Şekil 4. Solenoid bobin sistemi, elektriksel ve mekanik gösterimi [2].

Kasım - Aralık 2015

63


MAKALE

Şekil 4’de görülen elektrik devresi basit olarak modellenmiştir. R sargı direncidir. L ise sargının endüktansıdır. Yani R ve L solenoid bobini simgeler. Anahtar kapandığında solenoid bobinde bir elektromotor kuvvet endüklenir. Denklem (10)’da görüleceği gibi sargı direnci üzerinde bir gerilim düşümü olur. Bu direnç üzerinden akım geçtiği için sargıların ısınmasına da sebep olur.

nın bir kısmı da alet üzerinde birikir ve onun da ısınmasına yol açar. Solenoid bobinlerde akım geçtiğinde, bobinin bakır sargılarının iç direncinden kaynaklanan ısı kaybı oluşur. Bobinin ne kadar ısınacağını bu kayıplar belirler. Bobinin ömrü bu kayıplara bağlıdır, çünkü sargı yalıtımlarını en çok zorlayacak olan ısınmadır. Bobindeki ısınma sargının direnci ile ilişkilidir. Yapılan deneylerde sargıların ne kadar ısındığı direnç artışı yöntemi ile belirlenmiştir. Sıcaklık ve direnç arasındaki doğru orantıdan faydalanarak sıcaklık artışı direnç artışı takip edilerek belirlenmiştir. Bunun için aşağıdaki eşitlik kullanılmıştır[16].

Şekil 4’ de görülen ise sistemin basitleştirilmiş mekanik modelidir. M piston kütlesini temsil eder. B viskoz sönümlendiriciyi, K ise yay sabitini temsil eder. Alternatif Akım Bobininin Deneyinin Yapılışı

Bu denklemler karakteristik denklemlerdir. v(t) hızı, a(t) ise ivmeyi temsil etmektedir. Bu denklemlerden yola çıkılarak;

Alternatif akım bobinlerin çektiği akımı ve etkin gücü ölçmek için bir wattmetre kullanılır. Solenoidlerde güç ve direnç testi aynı deney seti üzerinde yapılabilir. Bir seçici anahtar kullanarak bobinin hem güç değerini hem de direnç değerini ölçmek olanaklıdır. Bobinin direnç ortalama sargı sıcaklığı değerini belirlemek için ölçülür. Bobin yüzey sıcaklığı bir termometre yardımıyla ölçülür. Doğru Akımla Çalışan Bobinlerin Deneyi

denklemi elde edilir. Laplace dönüşümü yapıldığında

denklemi ortaya çıkar. Denklem (17)’den sistemin transfer fonksiyonu elde edilir.

Sistemin transfer fonksiyonu (18)’deki gibidir[3].

Doğru akım bobinlerinde uygulanan gerilim ile çekilen akımın çarpımı etkin güç değerini, bu iki değerin bölümü bobin direnç değerini verdiği için herhangi bir seçici anahtara gerek yoktur, bu nedenle yalnızca bir açma kapama anahtarı kullanılır. Yapılması gereken şey, uygun zaman aralıklarına gerilim ve akım değerlerini okuyup kaydetmektir. Bu deneyde de aynı şekilde ortam sıcaklığı ve direnç artışından faydalanılarak bobin ısınması hesaplanabilir. Doğru akım bobinlerde çekilen tüm güç bakır kayıplarına gittiğinden demir kaybı ve güç faktörü hesabı söz konusu değildir. 3.2. Kuvvet Deneyleri

3. Mevcut Solenoid Bobinlerin İncelenmesi 3.1. Isınma Deneyi Elektromekanik aletlerde bu kayıplar ısınma sebebiyle ortaya çıkarlar. Çevreyle ısı alış verişi dengeleninceye kadar alet ısınmaya devam eder. Bu alışveriş esnasında ısı-

64 Kasım - Aralık 2015

Kuvvet deneyi, solenoid bobinlerin çekirdeği tutma kuvveti (statik kuvvet) için yapılır. Çekirdeği çekme kuvveti dinamik bir kuvvet olduğundan özel bir deney düzeneğiyle ya da bir model öngörüsü ile belirlenebilir. Ancak tutma kuvveti de solenoid bobinin performansı hakkında çok önemli bilgiler verir. Şekil 5’de solenoid bobinin tutma kuvvetini belirlemek için özel olarak hazırlanmış deney düzeneği görülmektedir.

www.otomasyonrehberi.com


MAKALE

4. Tasarım Tasarımda, hesaplarla iyi bir sonuç elde etmenin yanında ortaya çıkan prototipin üretilebilir olması da göz önünde bulundurulmalıdır. Solenoid bobinin tasarımında önceden belirlenmesi gerekenler, - Manyetik akı yoğunluğu Şekil 5. Kuvvet deneyleri özel aparatı

- Çekim kuvvetinin en büyük değeri - Armatür şekli

3.3. Ölçümler 3.3.1 Isınma Deneyi Yapılan ısınma deneylerinin sonuçları aşağıdadır. Görüldüğü gibi doğru akımla çalışan bobin en çok ısınan bobindir. Bu da şunu göstermektedir ki doğru akımla çalışan bobinler çekirdeği çektikten sonra enerjilerinin çoğunu ısınmaya harcarlar.

- Bobin çapı - Sargıların ne kadar ısınacağı - Manyetik malzemenin analizi şeklinde sıralanabilir. Bu parametreler belirlenirken, optimizasyon adına, teorik hesapların yanında daha çok ampirik hesaplar belirleyici olur. İletken çapı, bobinin genişliği ve yüksekliği, sarım sayısı gibi parametreler; uygulanacak gerilime, istenen çekim kuvvetine ve solenoidin gücüne göre belirlenir. Bu değerler bobinin az çok ekonomik boyutlarını ve de ısı dağılımını da belirler.

Şekil 6. 24VAC, 24VDC ve 230VAC bobin sarım ısınma grafikleri 3.3.2 Kuvvet Deneyi Yapılan kuvvet deneyinin ölçümleri aşağıdadır. Yine görülmektedir ki doğru akımla çalışan bobinin kuvveti en yüksektir. Bunun nedeni alternatif akımla çalışan bobinlerin çalışmaya başladığı anda kalkış akımı çektiği için ilk andaki çekme kuvveti yüksektir fakat daha sonra daha düşük bir kuvvetle çekirdeği yukarıda tutar. Doğru akımla çalışan bobinlerde ilk çalışma anındaki akımla tutma akımı aynıdır. Başta gereken büyük kuvveti sağlayabilmesi için tasarlarken buna göre yüksek kuvvete göre tasarım yapılır.

www.otomasyonrehberi.com

Şekil 7. Makara boyutları

Kasım - Aralık 2015

65


MAKALE

Tablo 2. Tasarım çıktıları

Şekil 10. Manyetik alan analizi sonucu

4.1. Tasarlanan Ürünün Analizi

Manyetik alan analizi programı hesapları sonucunda elde edilen kuvvet değerleri aşağıdaki gibidir. Tablo 3.Manyetik kuvvet değerleri

Şekil 8. Tasarlanan bobinin 3D programda görünümü

Şekil 11. Yeni tasarlanan bobin için sarım ısınma grafiği.

SONUÇ Bu çalışmada temel denklemler ve dinamik denklemler verilerek, yapılan deneyler anlatıldıktan sonra elde edilen sonuçları verilmiş, manyetik alan analizi yapılmış, tasarım adımları anlatılmıştır. Tasarlanan solenoid bobine de diğer bobinlere uygulanan performans analizi deneyleri yapılmıştır. Bu deneyler sonucunda istenilen değerlere yakın sonuçlar elde edilmiştir.

Şekil 9. Tasarlanan ürüne manyetik analiz programının uyguladığı ağ yapısı.

66 Kasım - Aralık 2015

-Yeni tasarlanan bobinlerde %20 oranında ısınma probleminde iyileştirme yapılmıştır. -Deneyde ölçülen kuvvet değeri ve analizde ortaya çıkan kuvvet değeri arasında %5 bir yakınlık bulunmaktadır.

www.otomasyonrehberi.com


MAKALE

Tasarlanan bobinin performansı beklendiği gibidir.

k - Yay katsayısı [N/m]

Tasarlanan bobinde ısınma açısından bir iyileşme sağlandığından ürünün ömründe bir uzama sağlandı ve ürün kalitesinde bir artış gerçekleştirildi.

Δx - Yay sıkışma miktarı [m] Pç - Çıkış basıncı [pascal] d - Orifis çapı [m] Fç - Çıkış kuvveti [N] Fba - Giriş basıncının çekirdeğin altına uyguladığı kuvvet [N] Fb - Bobin çekme kuvveti Wç - Çekirdeği çekmek için yapılan iş i - Bobinin çektiği akım[A] h - Bobin yüksekliği [mm] di - Bobin iç çapı [mm] do - Bobin dış çapı [mm]

Şekil 12. Mevcut-Yeni Tasarlanan bobin ısınma karşılaştırması

dort - Ortalama bobin çapı [mm] kw - Dolgu faktörü

KAYNAKLAR lort - Ortalama sargı boyu (m) [1] BISHOP H. R. “ The Mechatronics Handbook”, 2002, Chapter 20 FEURİCH, H., “Saniteartechnik”, Krammer Verlag, 1995. [2] Url- 1 < http://www20.uludag.edu.tr/~mtd >, alındığı tarih 10.05.2014 [3] BAYAT F, TEHRANİ A. F. , DANESH M. , Department of Mechanical Engineering, Isfahan University of Technology, “Static and Dynamic Simulation of a Proportional Control Valve Using ANSYS/Emag “ , Proceedings of the 2011 IEEE International Conference on MechatronicsApril 13-15, 2011, Istanbul, Turkey

a - Sargı kesiti yüksekliği (mm) b - Sargı kesiti genişliği (mm)

ÖZGEÇMİŞ Ender OĞUZ

2 - Sargının ölçülen son sıcaklığı

1988 yılı Kocaeli doğumludur. 2012 yılında İTÜ. Elektrik Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümünü bitirmiştir. 2013 Güz yarıyılımda Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü yüksek lisans eğitimine başlamıştır. 2012 yılı Ağustos ayından beri SMS TORK Sanayi Malzemeleri ve Üretim A.Ş. firmasında ARGE biriminde Elektrik Mühendisi olarak çalışmaktadır.

1 - Sargının başlangıç sıcaklığı

Yaşar MUTLU

R2 - Deney sonunda ölçülen sargı direnci

1980 İran doğumludur. 2009 yılında İTÜ Makina Mühendisliği Bölümünü bitirmiştir. 2011 yılında İTÜ Makina Mühendisliği Isı-Akış Yüksek lisans programını bitirmiştir. Şu anda İTÜ Makina Mühendisliği Doktora Eğitimi devam etmektedir. 2012 yılı Ocak ayından SMS Sanayi Malzemeleri ve Üretim A.Ş. firmasının AR-GE birimini yönetmektedir.

SEMBOLLER

R1 - Deneye başlamadan önce ölçülen sargı direnci Pg - Giriş basıncı [pascal] Fbü - Çekirdeğin üstünden etkileyen kuvvet [N] D - Çekirdek çapı [m] Fk - Çekirdek kütle kuvveti [N] Fy- Yay Kuvveti [N] mç - Çekirdek kütle [kg] g - Çekirdek Özgül Ağırlık [m/s2]

www.otomasyonrehberi.com

Kasım - Aralık 2015

67


68 Kas覺m - Aral覺k 2015

www.otomasyonrehberi.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.