REKABETTE ÖNE GEÇMENİN YOLU ERP’DEN GEÇİYOR
Rekabette Öne Geçmenin Yolu ERP’den Geçiyor Başbakan Davutoğlu: “Tarihi fırsat önümüze geldi” • Büyük Veri Ne Yapacağınızı Sizden Önce Tahmin Ediyor Türkiye’de e-Ticaret’te Yeni Dönem Başlıyor • Bulut Bilişim Hakkında Bilmeniz Gerekenler Windows 10 Tanıtıldı! • CES 2015 Beklentileri Karşıladı mı? • Numara Taşıma Nüfusumuzu Geçti Telefonla Konuşmada Birinciliği Kaptırmıyoruz • Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı TBMM’ye Sunuldu
Ergin Öztürk IFS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
SAYI 15
02/2015
editör
Bulut Bilişim ile CRM Karşı Karşıya 2015 yılında kurumsal yazılım satışlarının artması bekleniyor. Ancak yaşanacak büyük çarpışmada Bulut Bilişim hizmetleri ile CRM uygulamaları karşı karşıya gelecek. Gartner tarafından da ortaya atılan bu düşünce yazılım satıcılarını düşündürüyor.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com
2015 yılı içerisinde dünya genelindeki BT harcamalarının yaklaşık 3.8 trilyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Bu rakam 2014 yılına bakıldığında yüzde 2.4 büyüme anlamına geliyor. Kurumsal müşterilerin kurum içi alt yapı ve uygulamaları için son dönemde Bulut Bilişim hizmetlerine olan rağbeti biliniyor. Bu sebepten yatırımların başında gelen Bulut Bilişim hizmetlerinde rekabet hat safhaya çıkmış durumda. Satıcılar günden güne uyguladıkları fiyat indirimleri ve çeşitli promosyonlar ile müşterilerin kalbini kazanmayı hedefliyor. Gartner’ın Ocak 2015 raporuna göre CRM uygulamalarının satış rakamlarının ise yavaş yavaş gerileyeceği tahmin ediliyor. 2018 yılında CRM satışlarının yüzde 25 düşmesi bekleniyor. Bu düşüşün başlıca sebeplerinden bir tanesi Bulut Bilişim teknolojilerinin farklı alanlardaki uygulamalardan rol çalması. Bu rol çalmalar Bulut Bilişim hizmetleri ile birlikte sunulan uygulamaların da yavaş yavaş değişmesine yol açacak. Değişim özellikle CRM uygulamaları satan firmaları etkileyecek. Buna karşılık CRM firmaları da Bulut Bilişim teknolojileriyle uyumlu çalışmak için kolları sıvamış durumda. Şimdilerde web üzerinden sunulan CRM hizmetlerine taleplerin arttığını söyleyelim. Artık müşteriler Bulut Bilişim tabanlı veritabanları üzerinde çalışmak istiyor. Kullandıkları uygulamalarında bu veritabanı ile uyumlu olması şart. Kurumsal yazılım satışları dünya genelinde 2015 yılında yaklaşık yüzde 5.5 oranında artacak. Bu rakamın yanı sıra cihaz pazarının yüzde 5.1 ve BT hizmetlerinin yüzde 2.5 büyümesi bekleniyor. Veri merkezleri sektöründe yüzde 1.8 büyüme beklenirken Telekom hizmetleri sektöründeki büyüme beklentisi ise yaklaşık yüzde 0.7. Açıklanan büyüme rakamları tahminleri oldukça sevindirici. Bu tarz büyüme rakamlarının 2015 yılı içerisinde Türkiye’miz de yaşanması dileğiyle. Sözün Bittiği Yer Değerli dostum, Bilişim sektörünün duayenlerinden ve Eylül Medya’nın ortaklarından Ecevit Bıktım’ın annesi Çiğdem Bıktım’ı geçtiğimiz günlerde kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum. Mekanın cennet olsun Çiğdem teyze.
içindekiler
06 21 22 25 28 30 34 38 40 42 44 48 50 52 56 58 60 4
Haberler
künye
Özel Haber: 30 Yıl Sonra Dünya Nasıl Olacak? Özel Haber: Türkiye Bilişim ve İletişim Pazarı
Eylül Medya Adına Sahibi
Harcamaları 2015’te 27 Milyar Doları Aşacak
Ali Yavuz ŞAHİN
Röportaj: Birkan Şahi
Genel Yayın Yönetmeni
2015 Yılı İçin 10 İş Analitiği Tahmini
yavuz@btgunlugu.com
Kapak Konusu: Rekabette Öne Geçmenin Yolu ERP’den Geçiyor
Kreatif Creative Solutions diyalog@creativesolutions.com.tr Reklam
Reklam Departmanı Ecevit BIKTIM
reklam@btgunlugu.com
Yayın Danışmanı
Windows 10 Tanıtıldı!
Ömer BALK
CES 2015 Beklentileri Karşıladı mı?
Yazı İşleri Müdürü
Türkiye’de e-Ticaret’te Yeni Dönem Başlıyor
omer@btgunlugu.com
Adres İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 PBX Fax: 0212 270 36 37
Editörler
Dağıtım Etkin Dağıtım
Röportaj: Ergin Öztürk Bulut Bilişim Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Numara Taşıma Nüfusumuzu Geçti Telefonla Konuşmada Birinciliği Kaptırmıyoruz Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı TBMM’ye Sunuldu Başbakan Davutoğlu: “Tarihi fırsat önümüze geldi” Büyük Veri Ne Yapacağınızı Sizden Önce Tahmin Ediyor BT Günlüğü Test Merkezi
ecevit@btgunlugu.com
Mücahit Aytekin Barış Terun Erhan Tan Mutlu Çavuş Avşar Özgen info@btgunlugu.com
Baskı ve Cilt Özgün Ofset Aytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul Tel : 0212 280 00 09 Fax: 0212 264 74 33
IBM Çözümleriyle
VERi MERKEZi İş Teknolojileri Büyük Veri İş Yönetimi Uygulamaları Bulut Teknolojileri
Yazılım Teknolojileri Güvenlik Uygulama Geliştirme Teknolojileri Son Kullanıcı Yönetimi
Donanım Ağ Teknolojileri Depolama Teknolojileri Flash Teknolojileri Sanallaştırma Geleneksel Veri Depolama Yedekleme
Power Systems (Sunucu) Teknolojileri
Veri Merkezi Mobil Veri Merkezi Yerel Veri Merkezi
Mobil
Veri Merkezi
4S
4S
4S
5
haberler SimpliVity Distribütör'ünü Seçti
Microsoft Ofis 2016 Hazır Microsoft’un Ofis adını verdiği ve iş süreçlerini hızlandıran uygulamaları dönem dönem yeni versiyonları ile kullanıcıların beğenisine sunuluyor. Şimdi yeni güncellemesi ile Nisan ayında karşımıza çıkacak. Microsoft Ofis ilk olarak 1989 yılında kullanıma sunulduğunda işletmeler ve firmalar arasında kısa sürede yayılan ve bu şirketlerin kullandığı bir ticari ofis yazılım paketi olarak hafızalara kazındı. Gelişen ve güncellenen eklentileri sayesinde her bilgisayar kullanıcısının ihtiyaç duyduğu bir yazılım paketi haline geldi. Bu yeni yazılım paketinin en yeni sürümü bu yılın 2. çeyreğinde duyurulması bekleniyor. Geçtiğimiz günlerde Mobil Uygulamalar için güncelleme gerçekleştiren şirket, çıkaracağı Microsoft Ofis 2016‘nın söylenenlerin aksine mobil cihazların performansına değil PC’lerde daha iyi performans sergilemesi için geliştirildiği söyleniyor. Bu yeni sürümde dikkat çeken en önemli değişikliklerden biri simgelerin gizli olması. Simgeler, Windows 10‘da gördüklerimizle eşleşiyor. Yeni ekran görüntülerinde açılır menülerin düz bir şekilde ortaya çıktığı ve bazı eklenti görüntülerinin değiştiği gözleniyor. Bunun nedeni olarak Windows 10 dizaynına göre yeniden şekillendirilmesi diyebiliriz. Siyah temalı bir görüntüye sahip olan versiyonda yeni lisanslama seçenekleri ve teknolojik özelliklerinin yanı sıra ilginç özelliklerden birisi de Anlat Bana (Tell Me) özelliğinin olması gösteriliyor. Microsoft Ofis 2016 ile birlikte dokunmatik kurgulu ofis uygulamaları da Windows tabanlı işletim sistemine iniyor. Nisan ayında duyurulacağı dedikoduları dolaşsa da uygulamanın zaman çıkacağı hakkında kesin bir tarih vermek zor olur. Ancak kısa bir süre zarfında bu konuda şirketin bir açıklama yapması bekleniyor.
6
2009 yılında Amerika’ da kurulan ve BT’yi kurumlar için daha kolay hale getirmek sloganı ile yola çıkan SimpliVity, sunucu, depolama ve yedekleme altyapılarını tek bir mimaride buluşturan OmniCube ve OmniStack ürünülerinin Türkiye’deki satış ve pazarlama konularında Avnet ile anlaştı. Avnet Türkiye Genel Müdürü Hakkı Eren, Avnet’in günden güne büyüyen ekosisteminin sağladığı güven ve memnuniyetin Avnet’in tercih edilme sebebi olduğunu belirterek “Teknolojiyi tüm dünyadaki müşterilerimiz için iş çözümlerine dönüştürüyoruz. Türkiye pazarında Avnet’in katma değerli hizmetlerinin SimpliVity’nin büyümesine katkı sağlayan en önemli kaynaklardan biri olacağını ve şimdiye kadar olduğu gibi Avnet olarak en son teknolojik ürün ve hizmetlerle Türkiye’nin teknolojik altyapısının gelişiminde önemli bir rol oynadıklarını” ifade etti. Converged olarak adlandırılan ve bir çok farklı çözümün yeteneklerini üzerinde barındıran bu tip yeni ürünlerin oluşturduğu kategorinin hızla büyümesini beklediklerini söyleyen Eren, iş ortaklarımız ve son kullanıcı nezdinde bu kategoride teknik bilgi ve deneyim olarak en güçlü distiribütörün Avnet olacağını sözlerine ekledi. SimpliVity şirketinin ürettiği OmniCube CN ailesi sektördeki ilk Hyper-Converged (Bütünleşik Altyapı) ürünlerinden biri olarak Türkiye pazarına girdi, VMware vCenter üzerinden yönetilen ve Hyper-Converged mimarisine sahip SimpliVity çözümünün sunucu, veri depolama ve yedekleme gibi geleneksel altyapı bileşenlerini tek çatı altında toplayıp, karmaşıklıklarını ortadan kaldırarak sanallaştırılan sistemlerin,ve uygulamaların yönetimini kolaylaştırdığı açıklandı.
Diler Holding Verileri NetApp’a Emanet Diler Holding, NetApp FAS serisi tümleşik veri depolama donanım ve yazılım sistemleri sayesinde gerçek zamanlı
replikasyon ve tek merkezli bir yedekleme yapısına geçti. Diler Holding çelik üretimi, enerji üretimi, deniz nakliyesi, liman işletmeciliği, banka ve turizm alanlarında faaliyet gösteren köklü bir kuruluştur.1954 yılında ülkenin hızla artan inşaat çeliği talebini karşılamak amacıyla Karabük’te haddehane olarak kurulmuş, 1978 yılından itibaren faaliyetlerini Gebze Dilovası’nda sürdürmeye başlamıştır. 1984 yılında kurulan Diler Dış Ticaret firması, grup ürünlerinin uluslararası pazarda tanıtımını amaçlamıştır. 1985 yılından itibaren, uluslararası ticarette gösterilen muazzam başarı, grubun ana faaliyet dalı olan demir çelik üretimindeki kapasite artışına olanak sağlamak ile birlikte başka sektörler olan bankacılık, deniz taşımacılığı, turizm ve enerji alanlarına da yönelmesine imkan sağlamıştır. Antalya’da Cornelia Hotelleri, İskenderun’da Yazıcı Demir Çelik, Dilovası’nda Diler Demir Çelik, İskenderun’da Atlas Enerji olarak
Nexgen Yönetici Ortak Fatih Aslan
Avnet NetApp Satış Yöneticisi, Aytaç Düzgün Diler Holding Bilişim Teknolojileri Müdürü, Mehmet Ali Büyükimdat Nexgen Genel Müdürü, Emre Bal - Nexgen Yönetici Ortağı Fatih Aslan
faaliyet verilmektedir. Holding merkezi ise İstanbul’dadır. Böyle büyük bir operasyonu yönetmek için gerekli BT altyapısı ve personeline sahip olan firma ihtiyaçlarını karşılamak için yatırımlar yapmaktadır. Geçtiğimiz dönemde Atlas Enerji İskenderun enerji üretim tesisinin aşamalarının izlenmesi, çıkan sorunların gözlenmesi ve enerji üretim maliyetlerinin hesaplanması için BT altyapısına ihtiyaç duyulmuştur. Bu çok noktalı dağıtık BT operasyonunun sürekliliğinin sağlanması, merkezileştirilmesi, performanslı, ölçeklenebilir ve esnek bir altyapıya kavuşması için bir yıllık bir analiz sürecinin ardından gerekli yatırımların yapılması için karar alınmıştır. Bu süreçte felaket kurtarma ve sistemlerin yedeklenmesi ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmuştur. Süreçlerin sonucunda Diler Holding’in
ihtiyaçlarına en uygun çözümün NetApp FAS serisi veri depolama çözümü olacağına karar verilmiştir. Proje şemasının yapılandırılması ve karar aşamasının ardından ilk olarak Diler Holding ana veri merkezinde FlexPod® çözümleri konumlandırılmıştır. Ardından firmanın yeni yatırımı olan İskenderun’daki Atlas Enerji santraline NetApp FAS serisi depolama ürünleriyle ana veri merkezinin senkronu sağlanmıştır. Yapılan donanım ve yazılım çalışmalarıyla birlikte çok noktalı BT altyapısının merkezileştirilmesi projesi ile ilk fazı başarıyla gerçekleştirilmiştir. Diler Holding yaptığı bu yatırım ile birlikte artık, sürekli genişleyen ve büyüyen yapısına uygun; ileriye dönük, esnek ve ölçeklenebilir bir altyapıya sahip. Ayrıca tüm felaket senaryolarına da hazır.
Günümüzde kurumlar içerisinde hızla büyüyen veri havuzları pek çok yönetimsel sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu ve benzeri problemleri aşmak için doğru analiz ve ardından ihtiyaca yönelik doğru çözüm uygulanmalı. Nexgen olarak kurumların ihtiyaçlarını belirleyerek doğru çözümlerin uygulanması konusunda yardımcı oluyoruz. Bu sayede kurum içindeki süreçleri iyileştirerek verimliliği arttırmayı hedefliyoruz.
Avnet NetApp Satış Yöneticisi Aytaç Düzgün
NetApp Ürün ve Hizmetleri Konusunda Avnet Her Zaman Yanınızda Avnet NetApp ekibi olarak Nexgen ile birlikte Diler Holding ihtiyaçlarını belirlemek ve en doğru çözümleri konumlandırmak bizler için en kritik aşamaydı. Avnet NetApp ürünlerinde uzman teknik danışmanlarımızında sınırsız katkısıyla başlangıç aşamasından projenin tamamlanması sonrasında dahi müşteri ihtiyaçlarına cevap verebilmekteyiz. Diler Holding projesinde de müşterilerimizin ihtiyacını doğru bir şekilde değerlendirerek onlara uygun olan çözümü saptadık. İş sonuçlarını değerlendirdiğimizde ise, müşterimizin memnuniyeti bu konuda profesyonelliğimizin bir göstergesi oldu. Projede NetApp, iş ortağımız Nexgen ve Avnet olarak çok yakın çalışarak Diler Holding iş süreçlerine katkı sağlayacak alt yapı oluşturuldu. Bu önemli proje deneyimlerimize bir yenisini daha eklerken; farklı birçok projede yeniden birlikte çalışmak bizleri mutlu edecektir. Detaylı bilgi almak için netappteam.tr@avnet.com adresinden bizlere ulaşabilirsiniz. www.avnet.com/ts/tr
7
Bu bir ilandır.
Diler Holding Bilişim Teknolojileri Müdürü Mehmet Ali Büyükimdat
haberler
Double-Take 7.1 Versiyonunu Pazara Sundu Türkiye’de Stratus Bilişim Sistemleri tarafından sunulan Double-Take 7.1, yeni felaket kurtarma yetenekleriyle yüksek erişilebilirlik için geliştirilmiş performans sunuyor. Windows ve Linux sunucu ortamlarına sahip firmalar, Double-Take 7.1’in arttırılmış ilk eşitleme hızı sayesinde daha güçlü taşıma ve korumaya sahip oluyor. Yeni ürün ayrıca yüzde 50’ye varan hissedilir derecede hızlı yük devretme zamanı sağlıyor. Double-Take, bu sürüm ile birlikte mevcut piyasadaki Double-Take Availability ve Double-Take Move sürümlerinin iyileştirilmesiyle birlikte Double-Take DR adlı yeni bir çözüm de sunuyor. IT altyapısı karmaşıklaştıkça Double-Take 7.1, karışık veri merkezlerinin daha fazla işletme için erişilebilir olmasını sağlıyor. Yazılımın etkili taşıma, koruma ve erişilebilirlik özellikleri, kolay yönetim amacıyla tek bütünleşik platformda geliyor. Buna ek olarak işletmelerin farklı ortamlarda bulunan çeşitli iş yüklerine sahip hizmet anlaşmalarını kolayca yönetebilmelerini sağlıyor.
IFS, Kurumsal Servis Yönetimi de "Lider" oldu IFS, Gartner Magic Quadrant 2014 raporlarında ERP raporu ile birlikte Saha Servis Yönetimi için de ‘Lider’ kategorisinde değerlendirildi. Gartner’in IFS’i ‘Lider’ olarak konumlandırmasının en önemli nedeninin IFS’in oldukça kapsamlı ve esnek Kurumsal Servis Yönetimi çözümlerine yaptığı yatırımlar ve sürekli geliştirmesi gösteriliyor. IFS Amerika CEO’su ve IFS’in Kurumsal Servis Yönetimi Mükemmeliyet Merkezi İdari Destekçisi Cindy Jaudon, “Saha Servis Yönetimi alanında Gartner Magic Quadrant raporunda ‘Lider’ olarak görülmekten mutluluk duyuyor ve bunun ürünümüz ile servis şirketlerine sağladığımız verimin bir kanıtı olduğuna inanıyoruz.” dedi ve devam etti: “Ayrıca bu rapor sahada, fabrikada, evde veya ofiste, depo ortamında, lineer veya diğer sermaye varlıklarında, kısaca herhangi bir tarzda servis yönetiminin gerekli olduğu her yerde servis için bir çözüm sunabildiğimiz anlamına gelen global proje becerilerimizi ve partner ağımızı büyütme odağımızı da vurguluyor. Biz bu güce, ‘The Power of Any’ yani ‘Hepsi Olmanın Gücü’ diyoruz ve bunu, IFS Kurumsal Servis Yönetimi ile sunuyoruz.” dedi.
8
Proline’dan Şehir ve Alan Güvenliği İçin Uçtan Uca Güvenlik Çözümleri Şehirleşme oranı hem dünyada hem de Türkiye genelinde hızla artarken, insan kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunları ile baş etmekte bir hayli zorlanıyor. Gelişen teknoloji ise geniş çevrelerce şehirleşmenin yarattığı sorunların çaresi olarak görülüyor. Kent Güvenlik Yönetimi Sistemleri alanında hem Türkiye’de hem de Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Asya’da çözümler sunan Türk Teknoloji Şirketi Proline, stratejik alan güvenliği çözümleriyle de bu alanda öne çıkıyor. Proline’ın stratejik alan güvenliği çözümleri kapsamında; havaalanları, limanlar, finans merkezleri, konsolosluk binaları, askeri bölgeler ve cezaevleri gibi insan trafiğinin yoğun olduğu alanların güvenliğinin sağlanabilmesi için yeni nesil teknolojik ürünler kullanılıyor ve güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkarılıyor. Proline’ın stratejik alan güvenliği çözümü; alan–sınır güvenliği ve giriş–çıkış güvenliği olmak üzere iki ana bileşenden oluşuyor. Her bir bileşen altında farklı ve yenilikçi teknolojik ürünler birbirine entegre edilerek komple bir güvenlik çözümü oluşturuluyor.
DO MORE
WITH YOUR I.T. SECURED BY ESET
Eğer işinizi yönetiyorsanız ya da şirketinizin BT’sinden sorumluysanız, ESET’in hızlı ve kullanımı kolay güvenlik ürünleri algılamada pazar lideri olan teknolojisiyle size en iyi korumayı sağlar. Üstün korumamız sayesinde daha fazlasını yapmanıza olanak tanıyoruz. Detaylı bilgiyi ESET.COM/TR/BUSINESS ‘da bulabilirsiniz.
9
haberler
Turkcell’den Çorum’a 1,2 Milyon TL Yatırım
Cambium Networks’ten Uygulayıcılara Yeni Bir Hizmet Daha
Turkcell’in, şirketlerin mobil ve sabit teknoloji çözümlerini kullanarak, daha verimli, hızlı ve kârlı çalışmalarını sağlamak, büyümelerine katkıda bulunmak amacıyla düzenlediği “İş’te Teknoloji Hamlesi” toplantılarının 2015’teki ilk durağı Çorum oldu. Çorum’da son 2 yılda Turkcell’in yaptığı yatırım miktarı 1,2 milyon TL’yi bulmuş durumda. Turkcell’in belediye ile yaptığı işbirlikler ile Çorumluların gündelik yaşamlarını kolaylaştıran birçok uygulamayı da hayata geçmiş. Örneğin araç takip, akıllı sinyalizasyon gibi sistemlerle trafik yoğunluğuna anlık çözümler sunuluyor.
Çalışanların Çoğu Mobbing Mağduru Son günlerde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nın eşinin öğretmenlikten istifa gerekçesi olarak gündeme getirdiği mobbing (psikolojik baskı, yıldırma) konusu, fazla dile getirilmemesine rağmen iş dünyasında yaygın bir sorun. Mobbing, bir kişi veya grup tarafından kişiye yapılan küçük düşürücü davranış, dışlama, aşırı ve ağır iş verme, değersizleştirme, yok sayma gibi eylemlere deniliyor. Tek bir davranış yerine sürekli ve planlı yapılan hareketler mobbing sayılıyor. Yenibiris.com yaptığı bir dizi anketle bu konuyu araştırdı. Anketlere katılan 4668 kişinin yüzde 82’si hayatında en az 1 kere mobbing eylemine maruz kaldığını belirtti. İşyerinde mobbing eylemlerine hiç maruz kaldınız mı? Cevaplar: Evet % 82, Hayır % 14, Emin değilim % 4. İş Kanunu’nda ise mobbing ile ilgili özel bir düzenleme bulunmuyor.
10
Cambium Networks tarafından kurulan ve kablosuz geniş bant uygulayıcılarına hizmet edecek forum altyapısı kullanıma sunuldu. Kablosuz genişbant çözümleriyle adından söz ettiren Cambium Networks gerçekleştirdiği yeni projesini tanıttı. Kurduğu topluluk forumu ile soruların sorulduğu, cevapların alındığı ve uygulayıcıların hikayeleriyle birlikte okuyucuların bilgilendirdiği “Community” bölümünü kullanıcılarına tanıtan firma bu sayede kablosuz geniş bant uygulayıcılarının işleriyle ilgili daha fazla bilgi bulmasına yardımcı olacak. Cambium Networks ürünlerini Türk kullanıcıları ile buluşturan Net Vizyon firmasının Genel Müdürü Salim Akdaş, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Cambium Networks tarafından oluşturulan forum özellikle kablosuz geniş bant konusunda bir bilgi bankası olacak. Bu konuda şimdiye kadar yapılmış böyle kapsamlı bir çalışma yok ve bu bilgi bankası sayesinde yaşanacak sorunlar en aza indirgenebilecek. Türkiye’de Cambium Networks kullanıcılarının sayısı hızla artıyor önümüzdeki günlerde forum dilleri arasına Türkçe’yi de ekleyebiliriz” dedi.
11
haberler
İzmir Komuta Kontrol Merkezi ile Daha Güvenli İzmir Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü, tümüyle entegre bir Kent Güvenlik Yönetim Sistemi ile şehir çapında 150 noktada izleme, 155 acil çağrı yönetimi, kamu kurumları ile entegrasyon gibi farklı yapıları tek çatı altında toplayarak yöneten acil durum müdahale sistemini hayata geçirdi. 2012 yılında Bilişim hizmetleri şirketi Atos’un pilot uygulama ile başlattığı projede 2013 yılında 1.9 dakika olan olaya müdahale tepki süresi, 2014 yılında 1.6 dakikaya indi. Atos’un kurduğu sistem ve iş süreçlerindeki geliştirmeler sayesinde, sadece Türkiye’de değil, Avrupa’daki benzerleri arasında en gelişmiş sistemlerden biri İzmir’e kazandırılmış oldu. Atos, öncelikle 245 komuta ve kontrol merkezi çalışanının kullanımına sunulmak üzere, acil durum müdahale yeteneği, taktik ve stratejik açıdan geliştirilmiş bir sistem hazırladı. Komuta kontrol yazılımı, kendisine bağlı tüm entegre uygulamalardan eş zamanlı Coğrafi Veri Sistemi, araç lokasyonları, gelen telefonların adres veya lokasyon bilgileri, 112 sistemi ile entegrasyon gibi tüm verileri derleyerek yöneticilerin önüne eş zamanlı olarak getiriyor. Bu sayede Emniyet birimlerinin olaylara müdahale ve operasyon yetkinliklerini önemli ölçüde arttırıyor. İzmir ilinde KGYS projesi kapsamında Atos tarafından döşenen 180 km fiber optik kablo, kurulan 16 pop noktası üzerinden, 150 izleme ve plaka tanıma direğindeki görüntüler geniş bantla Komuta Merkezi’ne taşınıyor.
Vodafone ve DHL Arasında 23 Milyon TL’lik Anlaşma Dijital bağlantılı Türkiye için teknoloji yatırımlarına hız veren Vodafone, lojistik merkezini DHL Supply Chain’in Gebze’deki yeni tesisine taşıdı. “Lojistik Merkezi Konsolidasyon Projesi” kapsamında, şebeke, SIM, kontör kart ve promosyon malzemelerinin lojistik operasyonlarının yönetiminin yapılacağı yeni merkezde, Vodafone’un cihaz test ve onarım birimleri de yer alacak. DHL Supply Chain’in teknoloji sektörüne özel lojistik çözümlerine imza atacağı toplam 23 milyon TL değerindeki anlaşma ilk etapta 5 yılı kapsayacak. Vodafone Türkiye’nin yeni lojistik merkezi, 10 bin Euro paletlik hacme sahip ve 2 bin metrekaresi açık olmak üzere toplam 10 bin metrekarelik bir alanda hizmet verecek. Vodafone’un tüm network ekipmanlarının depolanması ve tüm Türkiye’ye dağıtımı, teslimatı, yerinde elleçleme gibi süreçler DHL Supply Chain tarafından gerçekleştirilecek. DHL Supply Chain, aynı zamanda Vodafone
12
teknik servis elemanlarının test ve tamirat yaptıkları test laboratuvarının özel şartlarının sağlanması ve Vodafone teknik ekibine tahsisi yoluyla şirkete lojistik destek verecek. Ayrıca, SIM kart paketleme operasyonları için alan tahsis edilecek. Dağıtım hizmetleri kapsamında ise Vodafone’un tüm Türkiye’de bulunan çözüm ortaklarına komple (FTL) ve parsiyel (LTL) teslimatlar yer alacak.
Bir çözüm; birden fazla kurtarma yöntemi. Sunucu ve iş istasyonlarını yedeklemek önemlidir fakat bir kesinti sonrası en hızlı şekilde kurtarmak ölüm kalım meselesi olabilir. StorageCraft® Recover-Ability™ ile birden fazla hızlı ve güvenilir kurtarma seçeneğine sahip olursunuz: 1. StorageCraft ShadowProtect®: Yedeği açın ve kayıp dosyalarınızı kolayca kurtarın. 2. StorageCraft VirtualBoot™: Tüm sistemi göz açıp kapayıncaya kadar ayağa kaldırın. 3. StorageCraft HeadStart Restore®: Yedeklerinizi henüz felaket olmadan kurtarın. 4. StorageCraft Hardware Independent Restore™: Tüm sistemi aynı veya farklı bir fiziksel donanıma veya sanal ortama kurtarın. 5. StorageCraft iFTP & ShadowStream®: Felaket halinde yedeklerinize buluttan ulaşın.
Ücretsiz Deneme Sürümü strcft.com/BTHDM www.StorageCraft.com.tr StorageCraft, VirtualBoot, HeadStart Restore, Hardware Independent Restore, ShadowStream StorageCraft Technology Corporation tescilli markalarıdır. Diğer tüm markalar ve ürün adları kendi sahiplerinin tescilli markalarıdır.
13
haberler
Yeni Yılın İlk Xerox Ürünü Görücüye Çıktı
Mimosa‘ya CES’den İnovasyon Onur Ödülü
Mobil çalışmayı destekleyen Xerox WorkCentre 7970, buluta tarama, mobil baskı, AirPrint ve uzaktan erişim gibi özellikleriyle, yazdırma, tarama, kopyalama, faks ihtiyaçlarını istenilen her ortamda yapabilmeyi sağlıyor. Xerox’un yeni piyasaya sunduğu Xerox WorkCentre 7970, özellikle yoğun iş hacmi olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin baskı maliyetlerini azaltıyor, iş akışlarını hızlandırıyor ve veri güvenliğini sağlıyor. Xerox WorkCentre 7970’in ConncectKey özelliği; dosyaların, doğrudan SharePoint ve DocuShare klasörlerine kaydedilmesini sağlayarak, doküman işlem süreçlerini kısaltıyor, ofis çalışanlarına zaman kazandırıyor. Aynı zamanda buluta tarama özelliğiyle, dosyaları, Google Docs, SalesForce.com, Office365 ve Dropbox gibi popüler bulut tabanlı depolama alanlarına güvenle tarıyor. Mobil çalışma uygulamalarını destekleyen Xerox WorkCentre 7970’in mobil baskı ve AirPrint özelliği ile bir program veya uygulama yüklemeye gerek duymadan akıllı telefonlar ve tablet cihazlar ile istenilen her ortamdan kablosuz baskı alınabiliyor. Mobil baskı özelliği, sayfalarca kağıt dokümanı basma ve taşıma zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.
Kablosuz ağ ürünleri konusunda profesyonel çözümler sunan Mimosa’nın geçtiğimiz günlerde kullanıcıların beğenisine sunduğu C5i kablosuz ağ çözümü CES tarafından 2015 İnovasyon Onur Ödülü ile taçlandırıldı. CES İnovasyon Ödülleri, pazara yeni girecek olan ürünler arasında teknoloji, yenilikçilik, tasarım ve mühendislik alanında en üst seviyede başarı gösteren ürünlere veriliyor. Mimosa bu üstün niteliklere sahip ürünlere verilen ödülü Akıllı Ev (Smart Home) kategorisinde aldı. Mimosa C5i Hotspot çözümü ev ve ofisler için dizayn edilmiş bir ağ geçidi. 500 Mbps’ın üzerinde veri transfer olanağı sunan bu akıllı cihazın kurulumu ve kullanımı da oldukça kolay. İstenildiğinde ofis veya evinizin camına yerleştirebileceğiniz bu cihaz sayesinde kablosuz ağınızın sağlamlığını garanti altına alabiliyorsunuz. Mimosa ürünlerini Türk kullanıcıları ile buluşturan Net Vizyon firmasının Genel Müdürü Salim Akdaş, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Mimosa Networks yeni kurulmuş olmasına rağmen kısa sürede büyük başarıların altına imza attı. Ürünlerini yavaş yavaş kullanıcıların beğenisine sunan Mimosa’nın bazı ürünlerini Türk kullanıcıları ile buluşturduk. Yakın gelecekte taleplere göre diğer ürünlerini de getirmeyi düşünüyoruz. Mimosa ürünlerinin ağırlıklı kullanım alanları, Telekom şirketleri, operatörler ve çok yoğun veri alışveriş yapmaya ihtiyaç duyan müşteriler olarak tanımlanabiliriz. Bu ürünler sayesinde artık kilometrelerce kablo çekilmesine gerek yok. Sadece Mimosa cihazının kablosunu fişe takmanız ve birkaç ayarın ardından bağlantı gerçekleştirebiliyorsunuz.
14
17 Şubat - İstanbul 19 Şubat - Ankara BT Güvenliği, Siber Tehdit ve Güvenlik Yönetimi Konularında Türkiye’nin Önde Gelen Konferans Serisi 8. Kez Düzenleniyor. 19 Şubat - Sheraton Hotel & Convention Center, 17 Şubat - Wyndham Levent,BTİstanbul Her geçen gün gelişen yeni BTGrand uygulamaları güvenliğinde yeni yaklaşımlar ve öncelikler getirmektedir. Firmaların iletişim veAnkara iş yapma biçimleri yeni teknolojilerle değiştikçe, veri güvenliğini sağlamak daha karmaşık bir hale geliyor. Şirketlerin sanallaştırma, sanal ofisler, bulut Kayıt için http://www.idc-cema.com/events/itsec2015ist http://w w w.idc- cema.com/events/itsec2015ank bilişim ve daha birçok teknolojiyle evrimleşen BT altyapılarında, BT güvenliği artık izole bir alan olmaktan çıktı. Bugünün şirketleri BT güvenliği Türkiye çapında birçok BT güvenlik uzmanı, analist veve BT yeniliklerin departmanı ışığında müdürlerinin katılacağı “IDC BT Güvenliği Konferans Serisi” her yıl olduğu gibi bu yıl da en stratejilerini oluştururken tüm bu teknolojilerin düşünmek durumundadırlar. son teknolojik gelişmelerin güvenlik alanında getirdiği zorluklar ve fırsatlar üzerinde sunumlar ile etkileşimli oturumlara ev sahipliği yapacak.
IDC olarak bu yıl Türkiye’de 8., Orta Avrupa genelinde 13. kez düzenlediğimiz Ana Konular etkinliğimizde çeşitli alanlardan BT güvenliği uzmanlarını, yeni teknolojileri ve yaklaşımları, bunların güvenlik endişesi olmadan iş stratejilerine imkanlar tanıdığını tartışmak üzere geleceğiz. Bulut Bilişim-Mobilite ve bir Veriaraya Merkezi Güvenliği BT Güvenliği Yönetimi Bağlantılı Dünyada Güvenlik ve İnsannasıl Faktörü Kimlik Yönetimi, Risk ve Uyumluluk Yeni Nesil İş Ortamının Güvenliği Veri Güvenliği Regülasyonlarının Etkileri “Nesnelerin İnterneti”nden “Her Yerde İnternet”e Güvenlik Güvenlik ve Risk Yönetimi Kayıt için, İstihbaratı Ankara: http://www.idc-cema.com/events/itsecurity15ank Istanbul: http://www.idc-cema.com/events/itsecurity15ist SOME Gelişmiş Tehdit Yönetimi Büyük Data ve Güvenlik Ulusal Siber Güvenlik ve İnsiyatif Çalışmaları
Ana Konular:
Kimler Katılmalı?
BT Güvenliği Yönetimi
Konuşmacılar CSO / CIO
Yeni Nesil İş Ortamının Güvenliği
BT Güvenliği Yöneticileri
Bağlantılı Dünyada Güvenlik ve İnsan Faktörü
Güvenlik Mimarları
Güvenlik ve Risk Yönetimi
Gamze Yurttutan
Gülden Yüncüoğlu
BT Güvenlik ve Risk Büyük Data ve Güvenlik Yönetimi Bölüm Başkanı
CISO
Sponsorluğun Avantajları Katılımcılarla görüşmeler.*
Risk ve Güvenlik Bülend Yöneticileri Arıkan
Lütfi Karagöz
Bilgi Güvenliği Müdürü Ağ İletişim ve Ağ Güvenliği Yöneticileri Bilgi Güvenliği Grup Müdürü
“Nesnelerin İnterneti”nden “Her Yerde İnternet”e
gerçekleştireceğimiz
birebir
Sizin için hazırlayacağımız yuvarlak masada potansiyel müşterilerinizle bir araya gelme fırsatı.* Serhat Özeren Emine Yazıcı Altıntaş Başkan
Siber Güvenlik Daire Başkanı
Firmanızın düşünce liderliğini yaptığı konularda yeni ürünleriniz ve servislerinizi tanıtma imkanı.
CSO Danışma Kurulu
CSO Danışma Kurulu Ayşim Niksarlı CISO
Feridun Aktaş Güvenlik Yönetimi ve Servisleri
Harika Yalaza BT Güvenliği ve Risk Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı
Sema Yüce Direktör, Bilgi Güvenliği ve BT Uyum
Platin Ayşim Niksarlı CISO Halkbank
Platin
Tevfik Kolabaş BT Ağ, Güvenlik ve Risk Yönetimi Bölüm Müdürü
Altın
Sema Yüce Feridun Aktaş BT Yönetimi Bölüm Müdürü, Güvenlik Yönetimi ve Servisleri Aksigorta Turkcell
Tevfik Kolabaş DATASERV BT Ağ, Güvenlik ve Risk Yönetimi Bölüm Müdürü Borsa İstanbul Gümüş
Sponsorlar
Altın
Sergi
Gümüş
Gülden Yüncüoğlu CISO TEB
Harika Yalaza BT Güvenliği ve Risk Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Intertech
Sergi
DATASERV Basın 15 Konferans hakkında detaylı bilgi için Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, +905335291635 Pelin Pırnal, ppirnal@idc.com, +905354101632 Sunum ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmalar için Nevin Çizmecioğulları; ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 Basın
haberler
Türklerden Zararsız 3D Tarama Sistemi
Üç boyutlu yazıcıyla kişilerin bire bir kopyası olan biblolar üreten firmaların en büyük sıkıntısı, kullanıcının sağlık sebepleri nedeniyle bu işlemden çekinmesiydi. İkizin Teknoloji, Türk mühendis ekibiyle birlikte 2013 yılında bu soruna çözüm olmak için Ar-Ge çalışmalarını başlattı. Geçtiğimiz yıl meyvelerini alan şirket, insan sağlığına tamamen zararsız olan tarayıcı kabini adını verdikleri teknolojiyi geliştirdiler. 3 boyutlu tarama kabinini, ilk etapta hediye sektöründe kullanan firma yakın gelecekte büyük atılımlar yapmak istiyor. İkizin Teknoloji, ülkemizde ilk kez yapılan bu teknolojiyle müşterilerinin birkaç saniye içerisinde detaylı taramasını gerçekleştiriyor. Üç boyutlu yazıcılar, animasyon filmlerinde kullanılan teknolojinin bir benzeriyle baskı işlemini gerçekleştiriyor. Katman katman alınan görüntüyü işleyen üç boyutlu yazıcı, bir nesnenin iç katmanından dışına kadar her türlü ürünün kopyasını basabiliyor.
Unify’dan Yeni Ürün: Circuit
İnternet tarayıcısı üzerinden kolayca ses, video, masaüstü ekran paylaşımı yapmayı sağlayan yeni bir standart olan WebRTC (Web Real Time Comminucations), gerçek zamanlı iletişimin kısaltması. WebRTC, kullanıcılara herhangi bir kurulum ihtiyacı olmadan, PC veya istedikleri mobil cihaz üzerinden erişecekleri internet tarayıcı üzerinden kolaylıkla kullanım sağlayan, özellikle internet ve mobilitenin ön planda olduğu Y kuşağının ihtiyaçlarını karşılayan yeni bir teknoloji standardı. WebRTC tabanlı Unify’ın yeni iletişim platformu Circuit, kullanıcı deneyimine verilen hassasiyetle iki yılı aşkın süredir Y kuşağının da içinde olan 1.000’den fazla beta kullanıcısının deneyimleri dikkate alınarak tasarlanmış. Ülkemizdeki kullanıcılar www.yourcircuit.com adresinden Circuit’i ücretsiz olarak deneyimleyebilirler.
Huawei, 2014 Yılında 3 Ürün Grubunda Büyümesini Sürdürdü Huawei, 2014 yılına dair denetlenmemiş finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, 2014 yılında da güçlü büyümesi sürdürdü. Huawei’nin küresel satış geliri bir önceki yıla göre Yuan bazında yüzde 20, ABD doları bazında yüzde 18 artış göstererek 31 Aralık itibariyle 287 – 289 milyar Yuan seviyesine ulaştı. Huawei CFO’su Meng Wanzhou, Huawei’nin 2014 yılı için ana iş kollarından elde ettiği kârın 2013’e oranla yüzde 12’lik artış göstererek 33,9 ile 34,3 milyar Yuan’a ulaşacağını belirtti. Bu dönemde şirketin operasyon faaliyetlerinden elde ettiği nakit akışı ve şirketin varlıklarının borcuna oranı dengeli seyretti. Huawei’nin Kurumsal Çözümler Bölümü, yaklaşık yüzde 27 oranında büyüme gösterdi. Bölüm, dünyanın en büyük 500’ü içinde yer alan 100’den fazla şirkete hizmet veriyor. Firma aynı zamanda, SAP ve Accenture gibi önemli firmalarla bulut bilişim ve büyük veriler de dahil olmak üzere müşterek yenilik için stratejik ortaklıklar kurdu.
16
17
haberler
Paylaşırken Hiçbir Önlem Almıyoruz Bugün bir bilgisayar, telefon veya tabletin sahibinin, cihazını İnternete erişim sağlamak için kullanan tek kişi olmaması sık görülüyor; üç katılımcıdan biri cihazını paylaştığını bildirmiş. Katılımcıların %35’i cihazlarını evlerindeki diğer yetişkinlerle paylaşıyor, %1’i cihazlarını çocuklarına veriyor ve hatta %1’i iş arkadaşlarının ve diğer tanıdıklarının cihazlarını kullanmalarına izin veriyor. Bu durumun genellikle İnternete erişim sağlamak için kullanılan cihazlar için geçerli olduğunu ve bu cihazlarda hesap oturumu açma bilgileri ve şifreler gibi değerli veriler bulunma ihtimalinin yüksek olduğunu da unutmayın. Paylaşılan bir cihazı korunmasız olarak bırakmak son derece tehlikeli; kimse diğer kullanıcıların siber tehditler hakkında yeterince bilgili olduğundan emin olamaz: deneyimsiz bir kullanıcı dolandırıcılara av olabilir veya zararlı bir yürütülebilir dosya indirebilir. Aynı zamanda, bilgisayarlarını, telefonlarını ve tabletlerini diğerleriyle paylaşan bu katılımcıların %29’u hiç bir risk görmedikleri’ için herhangi bir güvenlik önlemi almıyor. Kullanıcıların sadece %39’u cihazını bir başkasına vermeden önce önemli verilerin yedek kopyalarını alıyor, %29’u verilerini şifreyle korumaya alıyor ve %33’ü bu cihazlarda önemli bilgiler saklamamaya özen gösteriyor.
Turkcell Superonline’dan 60 Milyon TL Yatırım
AMD Kanser Araştırmalarına Destek Veriyor
Turkcell Superonline, Türkiye’nin en hızlı sanayileşen ili Kocaeli’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Turkcell Superonline’ın Türkiye’ye ve şehre yaptığı yatırımların yanı sıra üstün teknoloji ve müşteri memnuniyetini bir araya getiren yeni ürün ve hizmetleri anlatıldı. Turkcell Superonline Bireysel Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata, toplantıda yaptığı konuşmada, 2008 yılında Türkiye’yi geleceğin teknolojisiyle donatmak üzere fiber optik yatırımlarına başladıklarını ve ışık hızında interneti 2 milyon ev ve işyerinin kapısına kadar getirdiklerini belirterek; 2014 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına göre, 686 bini fiber kullanıcısı olmak üzere müşteri sayılarının 1.1 milyona ulaştığını, ses müşterilerinin sayısının da 500 bini geçtiğini aktardı.
Fizik alanında ağır iyon araştırmaları gerçekleştiren GSI, AMD FirePro S9150 grafik kartları ile 3 petaFLOPS gücünü aşkın sunucu performansı sağladığını açıkladı. Yeni L-CSC yığının her bir 160 ASUS ESC4000 G2S devresi, toplam 3.25 petaFLOPS tek duyarlı ve 1.62 petaFLOPS çift duyarlı performans üretmek üzere 4 adet AMD FirePro S9150 sunucu GPU ile donatıldı. Yığın, araştırma uygulamaları için en hızlı OpenCL tatbiklerinden birini kullanarak, Lattice Quantum Chromo Dynamics (Lattice QCD) işlemsel araştırmaya imkan sağlıyor. Lattice QCD hesaplamaları yüksek enerji ve ağır iyon fiziği konusunda geniş bir araştırma yelpazesine uygulanabiliyor.
18
Sosyal Medyada Girişimciliğin Anahtar Sözcüğü: Mucit
Proline’ın Ar-Ge merkezi tarafından geliştirilen Online Müşteri İlişkileri Yönetim Platformu MeaMinds’ın, 1 Kasım 2014 – 30 Aralık 2014 tarihleri arasında yaptığı sosyal medya analizi, kullanıcıların girişimcilik üzerine paylaştığı mesajları mercek altına aldı. MeaMinds’ın analizine göre, Facebook, Twitter ve Google+ kullanıcılarının girişimcilik hakkında yazdığı 30 binin üzerindeki mesajda en çok kullanılan sözcük mucit (%30) oldu. Mucit sözcüğünü inovasyon (%15) ve girişimcilik (%6) anahtar sözcükleri izledi. Girişimcilik hakkında öne çıkan diğer anahtar sözcükler arasında Bill Gates’in soyadı olan Gates, yenilik ve sosyal inovasyon yer aldı. MeaMinds, sosyal medyada yazılan mesajların cinsiyet dağılımını da çıkarabiliyor. Platformun yaptığı girişimcilik için anahtar sözcükler analizi, girişimcilik hakkında yazılan mesajların %70’inin erkekler tarafından yazıldığını ortaya koyuyor. Girişimcilik hakkında yazılan mesajların %70’e yakınının masaüstü bilgisayarlar üzerinden yazılmış olması da analizde öne çıkan bir başka önemli bulgu oldu. Mesajların %79’u Facebook üzerinden yayınlanırken, Twitter %20, Google + ise %1’lik dilimi kapsadı.
Citrix Sanbolic’i Satın Aldı
Citrix, satın almalarla büyümeye devam ediyor. Citrix, iş yükü odaklı depolama sanallaştırma teknolojilerinin lider firması Sanbolic’i satın aldığını açıkladı. Citrix, iş yükü odaklı depolama sanallaştırma teknolojilerinde yenilikçi ve lider olan Sanbolic‘in satın alımının tamamlandığını duyurdu. Sanbolic teknolojisi; müşterilerinin SSD, NAS içinde Flash ve sabit sürücüler, SAN, sunucu tarafı ve bulut uygulamaları gibi her tür ortamdan, uygulamaya özel iş yüklerinin dağıtımını optimum hale getirecek yazılım tanımlı depolamaları kullanmalarını sağlıyor. Böylece depolama yükü dengeleme, uygulama kullanılabilirliği ve en yüksek performanslı son kullanıcı deneyimi mümkün hale geliyor. Bu güçlü iş yükü odaklı altyapı teknolojileri portföyünün satın alımıyla birlikte pazar lideri XenDesktop, XenApp ve XenMobile ürünleri, Citrix’in bir dizi farklı çözüm geliştirmesine de olanak tanıyacak. Bu çözümler Windows uygulama dağıtımı ve sanal masaüstü altyapısı (VDI) uygulamalarının karmaşıklığını azaltacak. Sanbolic, doğrusal ve öngörülebilir bir şekilde ölçeklenebilmek, daha kolay devreye alma ve yönetim ve genel verimlik sağlamak için müşteri uygulamalarının birden fazla konum ve bulutta coğrafi olarak dağıtılmasına olanak tanıyor. Sanbolic ekibi en kısa sürede Citrix organizasyonuna katılacak. Satın alma koşulları ise gizli tutulmuş durumda. Kurumlar artık organizasyonlarının tamamında sanal uygulamalar ve VDI kullanabilecek ve platformun gelişmiş hizmet kalitesi sayesinde iş yükü hizmet düzeyi anlaşmalarını garanti edebilecek.
19
haberler
KOBİ’ler E-Ticaret Satışlarını % 30 Artırdı E-ticaret yazılımı sektöründe 10 yıldır hizmet veren IdeaSoft tarafından 5000 e-ticaret şirketinin verileri kapsamında yapılan analizler odağında hazırlanan 2014 yılı Türkiye KOBİ E-Ticaret Raporu açıklandı. KOBİ’lerin e-ticarette geldiği noktayı ortaya koyan rapora göre, KOBİ’ler 2014 yılında önceki yıla oranla satışlarını %30 artırırken, 15 milyon adeti aşkın ürünü online mağazalardan satışa sundu ve 1,5 milyon siparişi tüketiciye teslim etti. 5-6 milyar TL’ye ulaşan e-perakende pazarında, e-ticaret hayatına adım atan KOBİ’lerin payı artık daha da dikkat çekici seviyelere ulaştı. Sunduğu e-ticaret yazılım paket-
Öğrenciler Ulaşımda Engelleri Kaldırıyor
Geleceğin profesyonelleri olan mimarlık, mühendislik ve tasarım öğrencilerinin dijital tasarım yetkinliklerini geliştirmelerini sağlamak ve onları daha iyi bir geleceğe ilişkin özgün tasarımlar üretmeye teşvik etmek amacıyla düzenlenen Autodesk DesignNext Ulusal Öğrenci Tasarım Yarışması sonuçlandı. Bu yıl ikincisi düzenlenen ve “şehir içi engelsiz deniz yolculuğu” temasıyla gerçekleştirilen ulusal yarışmaya, Türkiye genelinde 68 üniversiteden 211 takım katıldı ve toplam 63 proje teslimi gerçekleşti. “Mimari Tasarım” dalında “engelsiz” iskele tasarımları, “Ürün Tasarımı” dalında ise şehir içi deniz ulaşımına yönelik “engelsiz” yolcu motoru tasarımları yarıştı. Mimari tasarım dalının birincisi “Engelsiz Büyükada İskelesi Projesi” ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ekibi olurken; ürün tasarımı dalında “Balina Gemi Projesi” ile Gazi Üniversitesi ekibi birinci oldu.
20
leriyle 10 yıldır her ölçekten şirketin e-ticaret sektöründeki ihtiyaçlarına yanıt veren IdeaSoft, hazırladığı Türkiye KOBİ E-Ticaret Raporu ile e-ticarete adım atan KOBİ’lerin online mağazacılıkta geldiği noktayı ortaya koyuyor. 45 farklı sektörden IdeaSoft altyapısı kullanan 5000 e-ticaret sitesi üzerinde yapılan analizlere göre, e-ticarete yatırım yapmış ve bu alanda çalışmalarına devam eden KOBİ’ler, 2014 yılında 1,5 milyon sipariş adedine ulaşarak, 2013 yılına oranla satışlarını %30 artırdı.
IBM’den 1 milyar Dolarlık Yatırım
IBM, mobil cihazların yarattığı yeni ekonominin ve trilyonlarca mobil işlemin hızına ve güvenliğine ilişkin beklentileri karşılama gücüne sahip, gerçek zamanlı şifreleme, analitikle ölçeklendirme ve maliyet avantajı sunan yeni ana bilgisayar sistemi z13’ü duyurdu. z13 sistemi, IBM’in 1 milyar dolar değerindeki yatırımın ve beş yıllık geliştirme sürecinin sonucunda yaratıldı. Üretim sürecinde 500’ü aşkın yeni patentli inovasyondan da yararlanıldı. Yeni duyuru, IBM’in iş dünyasına yüksek değerli ve yenilikçi teknolojiler sunma vizyonunun son adımı olarak değerlendiriliyor. 365 günün her günü 2,5 milyar işlem yürütebilecek ilk sistem: Uçtan uça korumalı, denetimli ve kesintisiz olan z13, mobil işlemlerin güvenilir olmasını sağlıyor. Mobil işlemlerin 2025 yılında günde 40 trilyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Herhangi bir ölçekte tüm mobil işlemler için gerçek zamanlı şifrelemeyi uygulamaya koyan ilk sistem: z13, mobil işlemlerin gerçek zamanlı şifrelemesini hızlandırıyor.
özel
30 Yıl Sonra Dünya Nasıl Olacak? Yaklaşık 30 yıl önce düzenli bir şekilde kullanmaya başladığımız kişisel bilgisayarlar, toplumu ve yaşama şeklimizi dönüştürmeye başladı. Kaspersky Lab uzmanları, bu yıl dönümü münasebetiyle geleceğe bakmaya ve 30 yıl sonra 2045 yılının yeni dijital gerçekliğinde bilgi teknolojisinin hayatlarımızı nasıl geliştirmiş ve değiştirmiş olabileceğini hayal etmeye karar verdi.
Robotlar Her Yerde Olacak, Ağır ve Rutin İşler Onlarda Olacak
Çok geçmeden dünya nüfusunun milyarlarca insan ve milyarlarca robottan oluşacak olması ve robotların neredeyse tüm ağır ve rutin işleri üstlenecek olması muhtemel görünüyor. İnsanlar robot yazılımlarını geliştirmek için çalışacak ve şu anda kullanıcıların indirmesi ve yüklemesi için uygulamalar geliştiren BT sektörü, artık robotlar için programlar geliştiren şirketlere ev sahipliği yapacak.
Mekanik İnsanlar, Elektronik Olarak Kontrol Edilen Yapay Organlar
Robotlar ve insanlar arasındaki sınırlar belli bir dereceye kadar bulanık hale gelmeye başlayacak. Organ naklinde, elektronik olarak kontrol edilen yapay organlar kullanılmaya başlanacak ve protezler rutin bir cerrahi işlem haline gelecek. Nanorobotlar, hastalık taşıyan hücrelere ilaç vermek veya mikrocerrahi işlemleri gerçekleştirmek üzere vücudun derinlerine gönderilecek. Özel olarak tasarlanan sensörler, insanların sağlığını gözlemleyecek ve bulgularını yerel doktorlar tarafından erişilebilen bulut tabanlı bir depolama ortamına iletecek. Tüm bu gelişmeler, ortalama yaşam süresinde önemli bir artışa yol açacaktır.
Akıllı Evlerle Konforlar Artık Otomatize Olacak
Bunların yanı sıra insanlar, konforlarının tamamen otomatize edildiği akıllı evlerde yaşamaya başlayacak. Enerji, su, gıda ve sarf malzemeleri tüketimi ve yenilenmesi konusunda evde çalışan yazılım gereken her şeyi yapacak. Ev sakinlerinin endişelenmesi gereken tek konu, faturaların ödenmesi için banka hesaplarında yeterli paranın olduğundan emin olmak olacaktır.
Hiper Zeka Çağı Başlıyor
Dijital alter egolarımız, nihayet tamamen kendi kendine düzenleme yeteneğine sahip global tek bir altyapı içinde şekillenecek ve gezegendeki yaşamı yönetmeye
dahil olacaktır. Sistem biraz da olsa bugünün TOR’u gibi çalışacak ve en aktif ve etkin kullanıcılar moderatör haklarına sahip olacaktır. Sistem, kaynakların silahlı çatışmaları ve diğer eylemleri önleyecek şekilde insanlar arasında dağıtılmasını sağlayacak şekilde donatılacaktır.
3D Baskı Çok Hızlı ve Ucuz Olacak
Yalnızca tarih kitaplarına terk edilecek can sıkıcı işlerden bahsetmiyoruz – bazı şeylerin üretimine artık ihtiyaç duyulmayacak. Bunun yerine 3D yazıcılar, gelecekteki evlerimiz için ihtiyaç duyacağımız mutfak eşyaları ve giysiler gibi ev eşyalarından tuğlalara kadar her şeyi tasarlamamıza ve oluşturmamıza imkan verecektir.
Bilgisayarlar Tarihe Karışıyor, Onları Artık Sadece Müzelerde Görebileceğiz
Bilgisayarlar BT alanında yaşanan hızlı gelişimin başlamasına neden olsa da 2045 itibari ile onları muhtemelen yalnızca müzelerde göreceğiz. Daha kesin olmak gerekirse artık verilerle çalışmak için, ki bilgisayarların temelde yaptığı budur, tek bir araca ihtiyacımız olmayacak. Gelecekte çok daha çeşitli akıllı cihazlarımız olacak ve bu farklı araçlar günümüzün bilgisayarlarının işlevlerini yerine getirecek. Örneğin finansal analizler, bir muhasebeci veya kişisel bilgisayar tarafından değil, elektronik belgeler kullanılarak ilgili kuruluş tarafından kontrol edilen bir sunucu tarafından yapılacaktır.
Teknofobi (Teknoloji Korkusu) Hortlaybilir, Teknolojik Gelişime Muhalefet Oluşabilir
Ancak tabii ki herkes, bu yeni ve cesur robot dünyasıyla ilgili aynı heyecanı taşımayacak. Akıllı evlerin, otomatize edilmiş yaşam tarzlarının ve robotların gelişimine karşı çıkacak gruplar olacak. BT alanındaki gelişmelere muhalefet olanlar, belirli iş kolları için akıllı sistemleri, cihazları ve robotları kullanmaktan çekinecek ve herhangi bir dijital kimliğe sahip olmayacak.
21
özel
Türkiye Bilişim ve İletişim Pazarı Harcamaları 2015’te 27 Milyar Doları Aşacak
Türkiye’deki kurumların gitgide artan bir hızla Büyük Veri, Bulut, Sosyal İş ve Mobilite gibi dönüşümsel teknolojileri benimsemeleriyle Türkiye toplam bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının 2015’te toplam 27 milyar doları aşması bekleniyor. IDC Türkiye’nin 2015 tahminlerine göre, tüketici segmenti donanım harcamalarındaki düşüş sebebiyle pazardaki toplam büyümenin yavaşlayarak yıllık %3.1 oranında gerçekleşmesi öngörülüyor. Microsoft Türkiye’nin ev sahipliğinde teknoloji şirketleri ve basın mensupları ile bir araya gelen IDC Türkiye yetkilileri, Microsoft Türkiye’nin üst düzey yöneticileri ile birlikte, Türkiye Bilişim ve İletişim teknolojileri sektörüne dair 2015 tahminlerini paylaştı. Büyük Veri, Bulut, Sosyal İş ve Mobilite gibi teknolojiler sayesinde Türkiye’de kurumların geçirdiği dönüşüme dikkat çeken IDC Türkiye Ülke Müdürü Nevin Çizmecioğulları, bu dönüşüm ile Türkiye bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının 2015’te 27 milyar doları aşmasının beklendiğine işaret etti.Microsoft Türkiye Kurum-
22
sal Müşterilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Yılmaz’ın da konuşma yaptığı etkinlikte Yılmaz, Türkiye’nin teknoloji tüketen bir ülke olmaktan çıkıp, teknoloji üreten ve ihraç eden bir ekonomiye dönüşümü için tüm gücüyle çalıştıklarını ifade etti. Etkinlikte konuşma yapan IDC Türkiye Ülke Müdürü Nevin Çizmecioğulları 2015’teki yazılım ve servislerdeki büyüme oranlarına değinerek şu tespitlerde bulundu: “2015 genel seçimlerinden sonra hızlanacak olan kurumsal harcamalar, tüketici harca-
malarının önüne geçecek. Yazılım ve servisler, 2015 yılının ikinci yarısında gerçekleşmesi beklenen dönüşüm projeleriyle birlikte %7,1 ve %6.4 gibi büyüme oranlarıyla en yüksek performans gösteren teknoloji kategorileri olacak” dedi. Çizmecioğulları, Mobilite’nin Türk CIO’ların öncelikli yatırım alanı olmaya devam edeceğinin sinyallerinin verirken; iş yeri üretkenliği ve mobil iş gücü verimliliğini arttırmaya yönelik mevcut iş uygulamalarının mobilizasyon çalışmalarını artıracağını da sözlerine ekledi.
Nevin Çizmecioğulları, 2015’te kurumların ve kullanıcıların hayatında daha fazla yer edecek olan mobiliteye dair şu tespitlerde bulundu: “2015’te çalışanlar tarafından şirket verilerine ve uygulamalarına uzaktan erişim için kullanılan kurumsal mobil cihazların sayısı artacak. Bu artış, BT ortamını değiştirmeye devam edecek ve şirketleri idari, güvenlik ve gizlilik açısından düzenlemeler getiren resmi mobil politikalar uygulamaya yöneltecek.” Çizmecioğulları konuşmasına şöyle devam etti: “Mobil uygulamalar, cihaz güvenliği ve mobil cihaz yönetimi uygulamalarında pazardaki farkındalığın artmasıyla daha hızlı benimsenme öngörüyoruz. Belli sektörlerde kapsamlı mobil strateji uygulamalarının bir parçası olarak mobil cihaz yönetimi, mobil kimlik ve erişim yönetimi tarafında büyük ölçekli yatırımlar bekliyoruz. Microsoft Türkiye Kurumsal Müşterilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Yılmaz ise etkinlikte Microsoft Türkiye olarak sektöre dair hedeflerini ve yaratacakları katma değerden söz ederek şöyle konuştu: “Bilişim sektörü bugün gelişmiş pazarlarda iktisadi kalkınmanın itici gücü olarak öne çıkıyor, sektör toplam istihdamın yüzde 30’unu oluşturuyor, yılda 2 trilyon doların üzerinde tüketim hacmi ile ekonomik gelişimi tetikliyor. Bilişimin evrimine birebir tanık olduğumuz bir dönem içerisindeyiz. Bir yandan donanım sektörü kabuk değiştirirken, diğer yandan yazılım sektörü hızla gelişiyor. Microsoft olarak biz de iş yapış modellerimizi önce mobil, önce bulut anlayışımız çerçevesinde önceliklendirirken, yeni ürün ve çözümlerle sektöre yön veriyoruz. Cep telefonlarından sonra teknoloji dünyasında en hızlı büyümenin yazılım ekonomisinde gerçekleştiğini görüyoruz. Burada bizim 4 ana trend olarak nitelendirdiğimiz mobilite, sosyal ağlar, büyük veri ve bulut bilişim önemli rol oynuyor. Bu eğilimler arasında özellikle bulut bilişim etki-
leşim gücü ile öne çıkıyor. Fırsatları değerlendirerek riskleri avantaja çevirmenin yolu bugün bulut bilişimi yakalamaktan geçiyor. Nitekim yazılım sektörüne baktığımızda yeni uygulamaların yüzde 90’ının bulut teknolojilerine yönelik geliştirildiğini görüyoruz. Microsoft bulut bilişimi ile tanışan kurumlar esnek, güvenilir, ihtiyaca özel çözümlerden faydalanıyor. Bugün Çin dahil 141 ülkede, 4 kıtada 19 veri merkezi ile 1 milyardan fazla kullanıcıya ve 20 milyondan fazla şirkete hizmet veriyoruz, her yıl bulut tabanlı teknolojilere 10 milyar dolara yakın yatırım yapıyoruz. Bulut bilişimin lider kurumu olarak, kurumları ve iş ortaklarımızı da liderliğe taşımayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde de Microsoft Türkiye olarak, Türkiye’nin bilişim gücü olmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte ülkemizin teknoloji tüketen bir ekonomiden, teknoloji üreten ve ihraç eden bir ekonomiye dönüşümü için tüm gücümüzle çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
IDC 2015 Türkiye Bilişim ve İletişim Pazarı Tahminleri 1. 2015 yılında Türkiye Bilişim ve İletişim pazar harcamaları büyümesi, tüketici donanım harcamalarındaki yavaşlama nedeniyle %3.1’e düşecek. 2. Servis sağlayıcılar tarafından veri merkezi alanında yatırımlar gerçekleşecek.
Nevin Çizmecioğulları IDC Türkiye Ülke Müdürü
6. Telekom şirketleri başlatılan yeni projeler ile akıllı şehir projelerinde önde gelen sağlayıcılar olmaya devam edecek. 7. 2015 sonu ve 2016 yılı boyunca; iş kiritik, hyperscale sunucular Türkiye sunucu pazarında oyunu değiştirici bir rol oynuyor olacak. 8. SDN (Yazılım Tanımlı Ağ) pazarı, veri merkezi ve mobil ağ yatırımlarıyla büyüyecek. 9. Türkiye’deki genel bulut harcamalarındaki büyümenin %70’i çokuluslu sağlayıcılar tarafından yönlendiriliyor olacak. 10. Kamu ve özel sektörde artan farkındalık ile yeni nesil tehdit koruma çözümlerine olan talep artacak.
3. Üçüncü platformu kullanan sektörlerin ilk örnekleri dikkat çekecek ve benzer yatırımlara öncülük edecek. 4. Tüketici segmentindeki mobilite cihaz bakımından doyuma yaklaşacak, şirketler ise mobilitede daha üst seviye startejilere yönelecek. 5. Kısıtlı BT bütçeleri ve yatırımın geri dönüşünün hesaplanma zorluğu nedeniyle daha geniş kapsamlı büyük veri uygulamaları seçili proje örnekleriyle sınırlı kalacak.
Murat Yılmaz Microsoft Türkiye GMY
23
haberler
Turkcell’de Süreyya Ciliv Dönemi Kapandı! Uzun süredir kamuoyunu meşgul eden Süreyya Ciliv – Turkcell ayrılığı geçtiğimiz ay resmiyet kazandı. Turkcell, Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklamayla Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv’in görevinden ayrıldığı duyurdu. Kamuoyunu Aydınlatma platformu’na yapılan açıklama şöyle: “9 Ocak 2007′de Turkcell Genel Müdürü olarak atanan Süreyya Ciliv, 31 Ocak 2015 tarihinden geçerli olmak üzere görevinden ayrılma kararı almıştır. Süreyya Ciliv görevinden ayrılma kararı ile ilgili olarak “Turkcell’de geçirdiğim sekiz yılda bilgiyle, teknolojiyle, inovasyonla, ve güçlü takım oyunuyla müşterilerimize, milletimize, sektöre ve hissedarlarımıza değer yaratmak için çalıştık. Bu yolculukta bize inanan ve eşlik eden tüm takım arkadaşlarıma, müşterilerimize, bayilerimize, tedarikçilerimize ve iş ortaklarımıza teşekkürlerimi sunu-
Avea ve Samsung’dan İşbirliği
Yazılımın yanı sıra donanım olarak da Avea müşterilerinin ihtiyaçları ve tercihleri doğrultusunda özelleştirilen Galaxy Grand 2 LTE Avea Özel Serisi, akıllı telefona uygun fiyatla sahip olmak isteyen Avea müşterilerini hedefliyor. 5,25 inçlik HD çözünürlüğünde net ve parlak ekrana sahip olan Galaxy Grand 2 LTE Avea Özel Serisi, yüksek nitelikli görüntüyü geniş bir alanda görüntülemek isteyenlere hitap ediyor. Telefondaki 1,2 GHz dört çekirdekli işlemci ve Android Jelly Bean işletim sistemi, yüksek performans eşliğinde mükemmel bir mobil uygulama deneyimi sunuyor. 2600 mAh uzun ömürlü bataryasıyla gün boyu kullanıcısını yarı yolda bırakmayan Galaxy Grand 2 LTE Avea Özel Serisi, 3G ve 4G bağlantılarını da destekliyor. Cihazda ayrıca Avea tema ve Avea ön yüklü uygulamalar da yer alıyor.
24
yorum. Emanet aldığım bayrağı teslim ederken birlikte çalıştığımız bu güçlü ekibin Turkcell’i daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum.” dedi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Akça “Turkcell olarak Sayın Süreyya Ciliv’in Genel Müdürlüğü döneminde birçok ilke ve başarılara imza attık. Sayın Ciliv, şirketimizin bir GSM şirketinden, bugün Türkiye’nin ve bölgenin önemli iletişim ve teknoloji şirketine dönüşümüne liderlik etmiştir. Kendisine bugüne dek sağladığı katkılardan dolayı teşekkür ediyor; bundan sonraki iş ve özel yaşamında başarılar diliyoruz.” diye belirtti.
Türk Telekom'dan Avantajlı Çözümler
İş yerleri, Türk Telekom’un Multinet ile gerçekleştirdiği iş birliği kapsamında akaryakıt, kuru temizleme, kargo ve mobil sağlık gibi hizmetlere indirimli fiyatlarla sahip olma avantajı elde ediyor. İş yeri müşterileri, Teknobadi’den yapacakları mobil web sitesi yapımı ve mobil web sitesi tasarımı hizmetlerine de yarı fiyatının altında sahip oluyor. Türk Telekom Avantaj Bizden Dünyası, iş yeri müşterilerine özel pek çok fırsatı Multinet ile indirimli fiyatlarla sunuyor. Multinet ile Multi Avantaj Business ekosistemine giren müşteriler, MNG Kargo (yurt içi) ve Fedex Kargo’dan (yurt dışı) gönderimlerini yüzde 50 indirimle yaparken, Damla Su siparişlerinde yine yüzde 50’lik indirime sahip oluyor. Öte yandan Dry Taxi Kuru Temizleme’den yüzde 40 indirim kazanan iş yeri müşterileri, Acıbadem mobil sağlık hizmetlerinde de yüzde 35 oranında indirim şansı yakalıyor.
Ali Yavuz ŞAHİN yavuz@btgunlugu.com
söyleşi
Dünyada İlk ve Tek olan Bir Tarayıcıya Sahibiz
Birkan Şahi İKİZİN Genel Müdürü
İkizin macerası nasıl başladı? Uzun yıllardır teknoloji sektöründe görev alan biri olarak işim gereği sürekli teknolojideki trendleri takip ediyor ve uzmanlık alanlarımda kullanıyordum. 2010 yılında 3D Baskı teknolojisinin önem kazanması ile birlikte bu konuda araştırmalar yapmaya başladım. Yaptığım araştırmalarda aslında dünyanın ikinci sanayi devrimini yaratacak yeni bir teknolojinin trend olacağını ön görerek özellikle 3 boyutlu tarama teknolojisindeki açıkları fark ettim. İnsan sağlığına hiçbir zararı olmayan, çok fazla yer kaplamayan ve 3D tarama işlemini daha ekonomik hale getirecek bir çözüm için ARGE çalışmalarına başlayarak şu andaki 3 boyutlu İkizin tarama kabinini icat ettim. Birden fazla 3D yazma tekniği bulunuyor. Siz bunlardan hangisini kullanıyorsunuz? 3D yazma tekniklerinde birçok farklılık olduğu kesin. Ancak bizim şu anda tek odak noktamız insan taraması ve kişiye özel biblo veya büst üretimi olduğu için bu konuda dünyadaki en iyi çözümü üreten Amerikan menşeili 3 boyutlu baskı makinesini kullanmaktayız. Teknik “colour jet printing” olarak geçiyor. Ancak gerçekçiliğe ulaşmak için sadece baskı değil sonrasında da el emeği göz nuru dediğimiz biblolarda kişiye özel müdahaleler yapılmaktadır. Kullandığınız cihazlar arasında sizin özel olarak geliştirdiğiniz ürünler var mı? Bu noktada Türkiye’de ve Dünya’da ilk ve tek olma özelliğini bize kazandıran 3 boyutlu İkizin tarayıcısı tamamen Türk Mühendisliği ile hiçbir dış yatırım ve uzmanlık olmadan geliştirilmiştir. Ufak bir kabini andıran 3D tarayıcımızın 4 m2
Üç Boyutlu Yazılarla birlikte farklı iş alanları da açılmaya başladı. Bu tarz iş alanlarından birinde faaliyet gösteren İkizin normalden küçük ölçeklendirilmiş insan bibloları üreterek farkını ortaya koyuyor. Biz de bu farklı teknolojiyle üretim yapan firmanın Genel Müdürü Birkan Şahi ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. alan kaplaması ve tamamen sağlıklı olması bize AVM’lerde bireysel müşteriye ulaşma olanağı sağlamış ve bu teknolojinin olanaklarına halkın erişebilmesi fırsatını ortaya çıkarmıştır. Kullandığınız görüntüleme teknolojisini sadece hali hazırda yaptığınız işte mi kullanmayı düşünüyorsunuz? Yoksa farklı uygulama alanları da olabilir mi? Kullandığımız görüntüleme teknolojisi ile ilgili ARGE çalışmalarımız devam etmektedir. Özellikle ortak çalışmalar yürüttüğümüz ve yakın zamanda özellikle de sağlık alanında hizmet verebilmelerini sağlayacağımız iş ortaklarımız oluşmaya başlamıştır. Yine aynı zamanda çok büyük bir dünya olan bilgisayar oyun sektöründe, gerçekçi 3D animasyon yapılması gibi uygulamalar da olabilir. Bu konu ile ilgili gelen her türlü talebi değerlendirerek mevcut uzmanlığımız ile yeni değerler, çözümler oluşturmak ve teknoloji ihraç edecek pozisyona gelmek için çalışmalarımız sürmektedir. Mağazalarınız dışında kurumsal tarafta ne gibi etkinlikleriniz ve çalışmalarınız var? Özellikle bu konuda geliştirdiğimiz 3 boyutlu tarama kabini ile kurumsal müşterilerimize hizmet vermeye başladık. Örneğin 2014 yılı Vodafone CIO Ödülleri töreninde tüm ödül kazanan CIO’ları tarayarak kendilerine tam boy biblolarını teslim ettik. Aynı şekilde Eczacıbaşı Kurumsal Hizmetler’in Ocak 2015’te Antalya ‘da gerçekleştirdiği etkinliğinde 2 gün boyunca 100’den fazla kişiyi tarayarak kendilerine hizmet verdik. Şu aşamada tüm kurumsal müşterilerimiz ile proje bazlı çalışarak yine onlara özel çözümler üretmekteyiz.
25
haberler
Vestel Müşteri Memnuniyetinde Zirveyi Kaptırmıyor Şikayetendex 2014 raporuna göre dahil olduğu tüm kategoriler olan bulaşık makinesi, buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon ve beyaz eşya genel kategorisinde bir önceki yıl olduğu gibi en yüksek şikayet yönetimi başarı puanını alan Vestel, iki yıldır liderliğini koruyor. Şikayetendex Raporu 2014’e göre Vestel, beş kategorideki birinciliğinin yanı sıra beyaz eşya kategorisinde en çok “teşekkür” alan marka oldu. Vestel bu kategoride yüzde 83,8’lik memnuniyet sağladı. Aynı kategoride bir önceki yıl da birinci olan Vestel,
Acer’dan Eğitim Amaçlı Yeni Projektörler
Acer S1 projektör serisini üç yeni kısa mesafeli modeli satışa sunuldu. Eğitim sektörü için tasarlanmış olan bu güvenilir projektörler konferans salonlarında ve sınıflarda sorunsuz işlevselliği garanti ediyor ve zaman testine karşı dayanan harika bir performans sunuyor. S1 serisi projektörler interaktif öğrenim için tasarlanan bir cihaz olan Acer SmartPen 2 kullanımını da desteklediği için eğitim ortamlarına mükemmel uyum sağlamaktadır. SmartPen sayesinde, sunum uzaktan kontrol edilebilir ve sunucu ekranda çizim yapabilir, yazı yazabilir veya şema oluşturabilir. Üstelik çoklu kalem desteğiyle birlikte, dinleyici kitlesi öğrenim deneyimine katılabilir ve katkıda bulunabilir.
26
2014’te memnuniyet yüzdesini 2013’e göre yüzde 16 artırdı. Vestel, birincilik puanını 2014’te bir önceki yıla göre buzdolabı kategorisinde yüzde 21, elektronik (TV), bulaşık makinesi ve çamaşır makineleri kategorilerinde yüzde 13 yükseltti. Şikayetvar.com internet sitesine başvuran müşterilerin, memnuniyet düzeylerinin ölçümlendiği Şikayetendex Raporu, ürünlere gelen şikayetlerin oranı ve şikayetlerin ne kadar başarılı bir şekilde yönetilip memnuniyete çevrildiğinin müşteri tarafından puanlanması dikkate alınarak oluşturuluyor.
Fujitsu ’dan İnsan Odaklı Ürünler
Fujitsu yeni monitörü P24T-7 LED’i tanıttı. Ürün, Fujitsu’nun insan odaklı yenilikçi yaklaşımına örnek olacak özellikler barındırıyor. PC ekran kilit çözümü ile birlikte sensör, kullanıcı 40 saniyeden fazla çalışma masasından ayrıldığında ekranı otomatik olarak karartarak, kilitliyor. Aksesuar ve diğer bağlantılara kolaylık sağlayan yerleşik USB port, ekran enerji tasarrufunun yanı sıra hassas verilerin erişimine engel oluyor. Doğal ve dengeli LED ışık teknolojisini kullanan birinci sınıf yeni ürün FUJITSU Display P24T-7, ergonomik 24-inç geniş açılı kişiye özel ayarlanabilir ekran tasarımı ile Microsoft Lync işbirliği sistemini benimseyen şirketler için mükemmel bir iş ortağı. Ekranın yüksek spesifikasyonu UC&C ile yerel entegrasyon sağlarken, arama ve durum göstergesi ile çalışanlara karşılarındaki kullanıcıların bir bakışta görüşmede veya online toplantıda olduklarını görme imkanı veriyor. Ayrı satılan yeni iki Fujitsu USB mikrofonlu kulaklık seti de, ürünün yanında bütün gün kullanım için kullanım kolaylığı sağlıyor.
ERP, bir organizasyonun tüm süreçlerinin ve fonksiyonlarının bütünleştirilmesi ve aralarındaki ilişkilerin bir bütün olarak etkili bir şekilde yönetilmesini sağlıyor. Kurumların operasyonlarının bütün görünümünü tek bir bilgi teknolojisi altında sunarak firmaların verimliliğini, ve büyümesini destekler. Günümüzde gördüğümüz, birden çok ofis lokasyonu, ürün çeşitliliği, birden çok tedarikçi ile çalışma, birden çok kanaldan satış, çok depolu ortamlarda ürünlerin doğru dağıtımları, perakende satış noktaları ile lojistik entegrasyonları, üretimin verimliliğinin takibi, finansmanın yönetimi, belli bir boyuta ulaşmış bir firmanın insan kaynaklarının yönetimi; tüm süreçlerin entegre olduğu ve tüm bilginin anında raporlanabileceği bir ERP sistemini şart koşuyor. Günümüz şartlarında, ERP uygulamalarını kullanmaya karar veren firmaların yarar sağlayabilmeleri ve ERP’den alacakları verimi artırabilmeleri için öncelikle kendilerine uygun bir yol haritası oluşturmaları gerekiyor. Deneyimlerimiz bize gösterdi ki; ERP uygulamalarından en çok yarar sağlayan firmalar, sistemlerini hayata geçirirken projelerini bilişim projeleri olarak değil, kurumsal gelişim projeleri olarak yönetenler oldu. ERP’nin kurumlara sağladığı en önemli fayda; sistemdeki verinin üzerinde karar alınabilecek şekilde enformasyona dönüştürülmesi, bu bilginin kolay erişebilir olması ve bu sayede firmanın rakamlarla yönetilmesini sağlamasıdır. ERP’yi kullanan departmanlardaki kullanıcıların günlük işlerini takip ettikleri tüm süreçlerin entegre olması, aynı verinin farklı sistemlerde tekrarlanmaması, tekilleştirilmiş ürün, tedarikçi ve müşteri bilgileri ile çalışılmasını da ERP’nin en önemli
faydaları arasında gösterebiliriz. Tüm bilgilerin entegre olduğu bir ERP sistemi; firmaların daha hızlı hareket etmelerini ve daha az maliyetle daha etkin çalışmalarını mümkün kılacak, planlama süreçlerini yürütürken firmaların satışlarını ve marj potansiyellerini en yüksek seviyeye çıkartacak, işletme maliyetlerini azaltacak, üst yönetimin verdiği hedefleri firmaların yönettikleri kaynaklara ve operasyonlara sayısal olarak bağlamalarını mümkün kılacaktır.
27
Sektörden
ERP Uygulamaları Kurumlara Ne Gibi Yararlar Sağlıyor?
Ali Yavuz ŞAHİN
pratik 10
yavuz@btgunlugu.com
2015 Yılı İçin 10 İş Analitiği Tahmini
Teknolojinin değişim hızını yakalamak oldukça güç. Hele bir de yatırım yapacaksanız işinizi sağlama almalı ve gelecek tahminlerinizde başarılı olmalısınız. Eğer tahminlerinizde belli bir başarıyı yakalarsanız yatırımlarımız için harcadığını paralar boşuna gitmeyecek ve karşılığında hak ettiğiniz değeri alacaksınız. Bu tahminleri nasıl yapacağım sorusunu kendinize sormadan önce sizin için hazırladığımız 2015 yılı iş analitiği tahminlerini okumanızda fayda var.
3
r i Va Ses rtman n i l . a r E p i e yo r, İk bazı d ereki veri a V g esi ası i ve nde den in N içerisi alışm analiz llerin l E ç i d Bir 5 yılı akın de iş iki at nin bu y 201 çok çerisin birleri ki de ir. Fak n i el ir el bil ları ların ın b iyor. B yapa iden n n ı r d u e k e B il la şim ger um şi b sor ması bir ki sunda a anl vi tek i konu e a gör a mes nız. ı l z ı al s fa şm ı k ı s e için ünd amak ların m Ö anl nuç yılı Adı litiği rin so 2015 ibi r i a n B iş an ış işle liler. cak g anı e r la m Zam eticile yapıl et etm yası o k p e n e c o ö r k a Y a ön bir kh dah akara yılın b z na iğimi . t r geç küyo ü z ö g
1 2 4
iği
nl üve
İle
p gru aha cak er için leri d me a l tem ren er O dell pül ik mo up yön zla öğ pmao P n fa a ya alit . Gr leri em de an lacak birde m hat t n o n ö u i in ler pY k. çer ı iç dur Gru 5 yılı i i popü mans ve bu layaca r r 201 temle perfo nıyor izi sağ a yön ngörü ı kull emen s ö rg a i i iy itm a ind r o z alg en a ı nız n eti ern tişimi t n İ e l i n eri arası ığı ve nel r tt Nes inala ne ar yarar- e k ü rklı a g üzd M den üm a fa gün mlar u gün ı sıra pn o u ğ kur undu rın ya dan t ri n s a ı l f r la anıcı tara e değe al l r kul inala lerin d ri top ılı k a eri verile 015 y m v a an i2 lan or. Bu lemey ritanız y ı ş a art ı ve i yol h y ma isinde rekli. e içer anız g m l a
lik TG ven n B ü k g i içi gre alit An ışacak ente ilmesi öncen b Tan aları i ala aların le son n n k Firm mleri gulam Özelli aları m e y . l r i t u s n fi r e k ö a liti şan em sı ş ana olma ra ula belirl i i a likl anıcıl leri iy l kul ncelik ö u or. b kiy e r ge
28
5
dik Gel a n ağı yp Ç ık ka ojisi o o ç d a o a , n l H oop tek kım Had kodlu ana a adoop nak sinde cek. H teri sa e e ş say ne gel rı mü 2015 a k i a l l ı r a a a arılar h ıc ş ttır lay sağ rını ar yük ba a ü l . b yı ar akl nda yılı a atac imz
ak lac leO r el le opü irlikte tma P a r b aya ile Dah eri 5 yılı değer tırım ri V ve 01 ük n ya Büy etler 2 rilerde fazla zersiz arın l n k a e r e ım hah ve b Şi eki v ad atır d a rin usund . Yeni için y ınız t r ğ kon acakla emler ıkaca t ç yap en sis atına t e ür z iki k ruz. a en ediyo min
6 8 0 1
lar
ma
ış art aT
7 9
-
azı nY
e nid ı Ye
nım ma ele eTan e ü üc ind ilen İşg k eris rı yen ihe ç i a i c la etler ımla k tar çük e ü n Şirk iş ta mesl rini k temn k e ı l o r sis ızer rç la . Bi rken y ak. Bu daha h k. k e e c c rec uşu ala ket kav mler de şir rar ve şnut e a o n sist ayesi edip k dan h rı ora s u ler reket urum alanl d ş m b k. a i a h u i d b n lı h a e r i c y le st la İşçi asa da k ve i ydırı a a c k m a l u k o oğr a çı tay lara d n ala
nd uda usu n kon ler o u K b ve ilgi lilik Giz nacak epleri a olan şeffaf a l Yaş ilik ta raçlar daha ve l a z i eyi ılar tler an G lan . Şirke izlenm alı kap değ a s k ih e kap sa g aca art aktan lerini ı terc sunan . y olm ştirme apma izmet rtacak y a i h gel ndan nuda erliği ı l o led ü ek k r a rec istem reye in Bu ın pop e . V k s r r ev ce alar ara mle ici rme la d ar K rar ve a faz i siste ar ver firm l a ah sk ka ar kin Ma matik erek d cak. E yeni k yacı i l a eri i o Ot liştir aşlay ınmış an iht öngül b e r s ri g maya dan a de in atik d n alın rların ayesi . Otom acak. u s l k kus mler alaca azaltı e z sist a da a ha da a dah ları d a t a h
29
kapak konusu
Rekabette Öne Geçmenin Yolu ERP’den Geçiyor
Kurumların tüm iş süreçlerini tek bir platformda toplayan ERP sistemleri sağladığı veri bütünlüğü sayesinde rekabette öne geçmek için büyük bir avantaj sağlıyor. Ali Yavuz ŞAHİN
yavuz@btgunlugu.com
30
İ
kinci dünya savaşının ardından gelen endüstri devrimiyle birlikte iş süreçleri de tamamen değişiklik gösterdi. Tabii ki zamanın elverdiği teknolojik değişimler ile bu süreçlerin hızlanması ve ortaya çıkan ürünün daha iyi kaliteye sahip olması için yeni ve açık sistemler geliştirilmeye başlandı. Bunların ilk örneklerini 1960 yıllarda MRP (Malzeme İhtiyaç Planlaması) adı altında gördük. Bu sistem sayesinde üreticiler sağlıklı bir şekilde üretim bandında kullanacakları hammadde teminini karşılayabilir hale gelmişlerdir. O zamanlarda anlaması güç bir teknoloji ve uygulama olan MRP 20 yıllık bir süreç içerisinde özellikle üretim sektöründe çalışan büyük firmalar tarafından benimsenmiş ve olgunlaştırıldı. Ardından ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanmaması sebebiyle yeni girişimler görmeye başladık ve BT sağlayıcıları MRP II adını verdikleri yeni uygulama altyapısını gün yüzüne çıkardılar. 1980’lerde ise MRP’den daha geniş bir yaklaşımla üretim planlama, programlama ve kontrol faaliyetlerini kapsayan MRP II (İmalat Kaynakları Planlaması) sistemleri ile birlikte tek bir veritabanı üzerinden çalışılabiliyordu. Endüstriyel yönetim sistemlerinin atası olarak tabir edilen MRP II ise 1990’larla birlikte yerini ERP kavramına bıraktı. ERP kavramının altında yatan temel fikir, işletme çapındaki kaynakları planlamak ve entegre etmek üzere bilgi teknolojilerinin kullanılmasıdır. Bu entegrasyon sadece fiziksel entegrasyonun ötesine geçerek sistemlerin entegrasyonunu gerektirmektedir. Ancak bunların yanında iş süreçlerinin, kurallarının ve çıktılarının standardizasyonu da önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. 1990’lı yıllardan bu yana ERP kavramı bir hayli gelişti. Şimdilerde ERP sistemleri planlama, envanter / malzeme yönetimi, mühendislik, si-
pariş işleme, imalat, satın alma, muhasebe ve finans, insan kaynakları ve daha fazlası dahil olmak üzere tüm iş yönetimi fonksiyonlarını entegre eden bir yapıya sahip. Tabii ki ERP yazılım ve uygulamaları kurumların ihtiyaçlarına göre her zaman geliştirilip, güncellenmekte. Son dönemde büyük veri mimarilerinin de etkileriyle ERP sistemleri bünyesinde, Tedarik Zinciri Yönetimi modülü de barındırılmaya başlanmıştır. Bu yenilikle birlikte ERPII sistemine de geçiş yapılmıştır. ERP II, içerisinde Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM-Customer Relationship Management) ve İş Zekası (BI-Business Intelligence) kavramlarını barındırmaktadır.
ERP 3’e Geçiş Zamanı Bundan yıllar önce ERP kavramını ilk olarak Gartner ortaya atmıştı. Tabii ki o zamandan bu zaman kurumsal yazılım pazarında köklü değişiklikler yaşandı. Bu değişiminin en temel noktalarından biri ise internet. Bu herkesin kullanımına açık ağ sayesinde kullanıcılar artık işyeri bilgisayarlarına bağlı değiller. Aklınıza gelebilecek (Akıllı telefon, Tablet PC veya ikisi bir arada çözümler) her türlü cihazdan iş ihtiyaçlarını gideren kullanıcılar şimdilerde ERP yazılımlarına da mobil ortamlardan bağlanabiliyorlar. Kurumsal yazılımlar şimdi de yüzünü müşteriye dönerek kurumların ihtiyacı olan verileri toplayarak analiz etmek ve ardından da değer yaratmak zorundalar. İşletmeleri daha etkin ve daha interaktif yapmak için ortaya atılan ERP3 kavramı da yavaş yavaş gelişen teknolojiyle birlikte kurumlar tarafından kabul görmeye başladı. ERP3 kavramının en azından 2020 yılına kadar popüler olması bekleniyor. Eğer yeni nesil ERP3 kavramı ile daha tanışmamışsanız acil danışmanlık almanızda fayda var. Kaçırdığınız fırsatlara yanmak yerine gelecekte doğacak fırsatları düşünüp stratejinizi buna göre belirlemelisiniz.
31
kapak konusu
Doğru ERP Sistemini Seçmek Piyasada birçok ERP yazılımı var. Bu yazılımlarında kendi arasında türleri bulunmakta. Ama tüm bunların arasından en iyisi şudur demek oldukça güç. Farklı yazılımlar farklı türlerdeki şirket ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bu sebepten ERP uygulaması seçerken ince eleyip sık dokumakta fayda var. ERP yatırımları birkaç ay sonra kökten değiştirebileceğiniz bir şey değildir. En az 5 ila 10 yıl arasında düşünerek hareket edilmelidir. Bir ERP sisteminin en büyük avantajı, gerçek zamanlı kabiliyetiyle şirketinizde olan biteni görmek olanağını sağlamasıdır. Yüksek hacimli iş süreciyle baş ediyorsanız kullanışlıdır. Bir ERP sistemi ile şirket envanter sıkıntısı yada dosyaları aktarmak için boşa zaman harcamazsınız. Bir ERP sistemi sağlam, işlevsel destek sağlar. Maliyetleri düşürürken, siparişlerin üretim hacminin ve yerine getirilme-
32
sinin gelişmesini, ayrıca üretim ve dağıtım işlemlerini optimize ederek, şirketlerin yeni iş fırsatlarına odaklanmasını mümkün kılar. ERP sisteminin size sunduğu faydalara kısa bir bakış atalım: Tek bir entegre sistem ile süreçlerini ve iş akışlarını düzene sokar. Gereksiz veri girişini ve süreçleri azaltıp, diğer yandan o bölüm arasında bilgi paylaşır. Tanınan en iyi iş uygulamalarına dayalı tek tip süreçlerin oluşturulmasını sağlar. Geliştirilmiş iş akışı ve verimlilik sağlar. Zamanında teslimat, kalite artışı, kısaltılmış teslimat sürelerine dayalı geliştirilmiş müşteri memnuniyeti sağlar. Daha iyi planlama, izleme ve gereksinimleri tahmin edilip azaltılmış stok maliyetleri verir. Faaliyetlerin gerçek maliyetlerini takip ederek, faaliyete dayalı maliyeti dengeler. Envanter ve alacakların birleştirilmiş satış resmini görmenizi sağlar. İşletmelerde Bilgi Teknolojisi tabanlı
iş uygulamalarının ortaya çıkması, iş modellerinde köklü değişikliklerle birlikte, küreselleşme ve ekonomisinin serbestleştirilmesi nedeniyle büyük bir dönüşüm sürecinde bulunmaktadır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, işletmelerin çoğu, örgütsel dönüşüm ve yeniden mühendislik girişimlerinin süreci ile uyum içinde Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) sisteminin uygulanması sürecinde bulunmaktadır. ERP sistemi, artan verimlilik, kalite ve kârlılık dönüşüm aralığının faydalarının sözünü vermektedir. Ancak, ERP uygulamaları bazı beklenmedik kurumsal sorunlar ve değişiklikleri de içinde barındırmaktadır. Bu doğal olarak yapısalın yanı sıra kültürel de olabilir. ERP, karar verme sürecinde güçlendirme ve esneklik talepleri ile dünya standartlarında en iyi iş uygulamalarını kurmaya yardımcı olur ve organizasyona şeffaflık getirir. Bunun yanı sıra dünyanın en
büyük e-ticaret şirketlerinin kendi iç iş süreçlerini dönüştürmek için, ERP sisteminin konuşlandırıyor. Bu nedenle ERP sistemleri E-ticaretin omurgası olarak da kabul edilir. Web tabanlı ERP çözümleri, orta ölçekli ve büyüyen şirketler için, arka-ofis süreç otomasyonunu kolaylaştırır. Bu, finans, sipariş yönetimi, satın alma, envanter, çalışan yönetimi, e-ticaret ve çok daha fazlası hakkında gerçek zamanlı bilgi sağlar. Web tabanlı ERP çözümleri ile iş döngüleri hızlandırabilir, verimlilik ve güvenilirlik arttırabilir. Müşteriler, tedarikçiler ve iş ortaklarına sunulan hizmet yüksek düzeyde sağlayabilir. Web tabanlı ERP çözümleri, lider yönetimi, sevkiyat takibi, fatura ödeme takibi ve self-servis portalları aracılığıyla müşteriler, tedarikçiler ve ortaklar arasındaki iş gelişimini en iyi şekilde sağlar.
BT Maliyetlerini ve Bakımı Azaltır ERP çözümü web tabanlı olsun veya olmasın genel giderleri önemli ölçüde azaltır. Yüklenmesi gereken bir uygulama, satın alınması ve bakımı gereken, zamanla değiştirilmesi gereken karmaşık bir donanımı yoktur ve istenilen iç sistemlere kolaylıkla entegre edilebilir. Sonuç olarak ERP çözümü, tam zamanlı uygulamalarıyla iş planlarınızla ilgilenirken, siz de aynı anda işinizi yönetebilirsiniz.
Tekliflerde Dikkat Edilmesi Gerekenler Yazılım firmalarının ERP uygulaması kapsamında sunduğu fiyat teklifi içerisinde sunulanlara dikkat etmelisiniz. Teklifler içerisinde lisans bedelinin, projenin devam sürecinin ve uygulamanın kurulmasının ardından destek bedelinin ve bu desteklere ait tam tanımların yer alması gerekir. Sadece bir teklif ile yola çıkmak sizi hataya sevk edebilir. Bu sebepten
birkaç farklı firmadan (aynı veya farklı yazılımı uygulayan) teklif almak ve karşılaştırmak yapacağınız hataları en aza indirgeyecektir. ERP yazılımlarında olduğu gibi hemen hemen tüm kurumsal yazılımlar belli lisans bedelleri karşılığında kullanılırlar. Lisans bedelleri farklı uygulamalar ile karşınıza çıkabilir. Bu sebepten tekliflerdeki açıklamaları iyi okumalısınız. Aldığınız lisan şirket içerisinde kullandığınız bir modülü içermiyor ise sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Lisanslama konusu düşünüldüğü kadar basit değildir. Bazı yazılımlar kullanıcı bazlı olarak fiyatlandırılırken bazıları ise sunucu bazlı lisanslamadır. Sunucu bazlı lisanslamalarda kullanıcı sayınızın artması ödediğiniz bedeli değiştirmez. Bu durumda seçeceğiniz yazılım türü lisanslama modelinizi de belirleyeceği için süreçte iyi bir tahlil yapmak şart. Yazılım seçimlerinde ilk kriter olarak lisanslama ve proje maliyeti göz önünde bulundurulur. Oysa ki biraz daha geniş düşünüp toplam sahip olma maliyetine bakılmalıdır. Toplam sahip olma maliyetini şöyle açıklayabiliriz: Yatırım için gerekli olan bedel ve uygulamanın yaşam ömrü boyunca harcayacağınız bedelin toplamıdır. Yatırım maliyeti hesaplanırken lisanslama ve kurulum maliyetlerinin yanı sıra altyapı maliyetlerini de göz önünde bulundurmalısınız. Altyapı maliyetleri arasında sunucu, ağ ve güvenlik gibi uygulamanızın çalışması için gerekli olan donanım ve yazılımlar yer alır. Kurumlar yatırım yaparken genellikle geleceğe yönelik maliyetleri hesaplamakta zorlanırlar. Şirketinizin büyüme hesaplamalarını yaparak yatırımınızın gelecekte nasıl şekilleneceğini planlamanız ve buna uygun maliyetleri de hesaplamalara katmanız gerekiyor. En azından 4-5 yıllık bir plan dahilinde hesaplama yapmanız gelecekte sizi rahatlatacak
ve şirket işleyişinin takılmadan devam etmesine yardımcı olacaktır.
ERP Her Alanda Kullanılabilir Organizasyonlar, istenilen başarıyı gerçekleştirmek için, sürekli artan satış performansı, üstün müşteri hizmeti ve gelişmiş müşteri ilişkileri yönetimi için çalışıyor. Eğer bu hedeflere ulaşmak istiyorsanız, merkezi müşteri bilgilerine hızlı erişim sağlayan çözümlere ihtiyacınız var. Ayrıca detaylı erişebilir, up-to-date iletişim geçmişi, müşteri ve beklenti ilişkileri, yakın satış teşvik ve tüm müşteri temas faaliyetlerini düzene sokabilmelisiniz. ERP, ön-satış faaliyetlerini yönetmek, otomatik satış süreçlerini gerçekleştirmek, tutarlı müşteri hizmeti sunmak, satış ve servis başarılarını değerlendirmek, eğilimleri, sorunları ve fırsatları belirlemek için, tutarlı ve hazır müşteri verilerini sunmaktadır.
Başarılı Müşteri Etkileşimi ERP ile birlikte kullanılan CRM modülleri müşterinizi daha iyi tanımanıza yardımcı olur. Bu faaliyetlerin içinde, tarih, ilgili kişiler, müşterileriniz ve rakipleri ile ilişkileri, adresleri gibi birçok özellik yer alır. Esnek veritabanı yapıları, müşteriyle ilgili tutmak istediğiniz her türlü bilgiyi sağlar ve ileride başvurmak için bu bilgileri saklar. ERP ile birlikte kullanılan CRM modülü sayesinde, kontrol ve tüm satış sürecinin organizasyonunu kolaylaştırır. Teklif aşamasındaki envanter durumu, tahmini maliyetler ve teslim süresi, risk durumu, alışkanlıklar, özel talepler ve önceki satışlar gibi ayrıntıları sağlayarak satış personelini güçlendirir. Ayrıca bu tarz bir ERP aracı sayesinde onarım, işleme ve belge yönetimi dahil, etkin müşteri şikayet yönetimi aracı sunulur. Bu sayede elinizdeki verileri değere dönüştürmeniz mümkün kılınır.
33
Yavuz ŞAHİN
yavuz@btgunlugu.com
söyleşi
Ergin Öztürk IFS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Akıllı Şirketlerin Tercihi Global kurumsal yazılım çözüm sağlayıcısı IFS dünyada ve Türkiye’de sağlam adımlarla yoluna devam ediyor. Türkiye’de 10. yılını dolduran IFS’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk’e ERP ve IFS konusunda aklımıza takılanları sorduk. Bakın Ergin Bey sorularımıza nasıl yanıtlar verdi.
34
Bize birkaç satır da olsa kendinizden bahsetmeniz mümkün mü?
mizin başarılı olduğunu gördük. İyi bir 10 yıl geçirdik.
İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliğinden Otomasyon üzerine uzmanlaşarak mezun oldum. Aynı üniversitede yüksek lisans yaptıktan sonra doktoraya başladım. Doktoramı endüstri mühendisliği alanında yaptım ve bu alanda çalışmaya karar verdim. İş hayatıma İsviçreli bir firmanın otomasyon sistemleri projesinde başladım. Ardından bir Alman firmasında lojistik müdürlüğü görevini yürüttüm. O dönemde ilk kez bir ERP projesinin yöneticiliğini üstlenmiştim. Ardından bu alanda devam etmek istediğime karar vererek IFS’e geçtim. 2000’li yılların başından bu yana ERP üzerine çalışıyorum.
IFS yenilikçiliğiyle adından söz ettiren bir firma. Bu konuda sizce rakiplerinize göre farkınız nedir?
IFS’in Türkiye macerası nasıl başladı? Geçmişe baktığınızda 10 yıl IFS için Türkiye’de nasıl geçti? IFS’in Türkiye’de iki farklı macerası olduğunu söyleyebiliriz. 2004 öncesi ve sonrası.2000’li yılların başında IFS’e yönetici olarak geçtiğimde Türkiye’de bir distribütör üzerinden satış yapılıyordu. 2004’te benim de aralarında bulunduğum bir organizasyon ile IFS Türkiye ofisi kuruldu. Ardından Türkiye şartlarına uygun çözümler sunmak için IFS olarak kullanıcılara özel lisanslama imkanı sunduk. Buradaki amacımız Türkiye’deki gerçek potansiyeli açığa çıkarmaktı. Büyümekte olan, ihracat yapan, babadan oğula geçen, ağırlıkla üretim yapan firmaların o zamanlarda ERP konusunda haberleri yoktu. IFS olarak odağımızı bu tarz firmalara yönelttik ve ardından hızlıca çalışmalara başladık. O zamanlar 7 – 8 müşterimiz vardı. 2015 yılı itibariyle ise 200’üncü müşterimizi hedefliyoruz. Performansımıza bakarak bulunduğumuz alanda 10 yıl içerisinde bizim gibi büyüyen bir firma daha olmadığını söyleyebilirim. Strateji-
Sadece ürün olarak bakmak yanlış olur. Siz de fark ettiniz mi bilmiyorum fakat ülkeler ve çıkardıkları ürünler arasında kalıtsal özellikler vardır. Amerikan ürünlerinin pazarlama ve finans stratejileri çok güçlüdür. Alman ürünleri mühendislik açıdan çok gelişmiştir. IFS İsveç kökenli bir ürün. İsveçlilerin ürünlerine baktığınızda genelde yalın ve gösterişsiz ancak bir şeyi çok iyi yapmak için tasarlandığını görürüz. Aynen İsveçli Spotify, Skype, H&M, Ikea ve daha onlarcasında olduğu gibi. IFS beş üniversite öğrencisi tarafından1983’de kurulmuş ve ilk çözüm 2 sene içinde pazara sunulmuş. 1995 yılında yazılım tamamen silbaştan yazılmış. Bu yapılabilecek en zorlu ancak yeni teknolojilere uyumlu olmak adına da önemli bir değişiklik. Yeni versiyonun altyapısı tamamen SOA ya uygun olarak hazırlanıyor. Pek çok yazılım bunu yapamadığı için eski teknolojilerle hayatlarına devam ediyorlar. Bu yeni teknolojiyi bir legoya benzetebiliriz. IFS’in yazılımı ufak Legoların birbiri ile birleşmesinden oluşuyor. İstenildiğinde bir parçayı kolaylıkla değiştirebiliyorsunuz veya yeni bir parça ekleyebiliyorsunuz. Bu legolar modüllerimizi oluşturuyor. Bu bizim için çok önemli çünkü pazarda bizi güçlü kılan şey kullandığımız teknoloji. Teknoloji ve mimari açısından baktığımızda IFS’in ERP yazılımları arasında çok iyi bir ürün olduğunu söylemeliyim. Şöyle bir soru akınıza gelebilir: Neden diğerleri benzer bir teknoloji kullanarak size bu konuda rakip olamıyor? Çünkü rakiplerimizin ürünlerini sil baştan tekrar yazması gerekiyor. Bunun da oldukça zor olduğunu söylemeliyiz. Rakiplerimizin yaptığı şeyi, eski bir binanın
Söyleşimizi yukarıdaki QR kod sayesinde video olarak izleyebilirsiniz
üzerine cephe giydirme olarak da tanımlayabiliriz. IFS böyle değil. Müşteriye özel uygulama geliştirme kolay ve hızlı olduğu için bu şekilde fazla sayıda proje yaptık ve bugüne kadar başarması zor projelerin altından kalktık. Bunun en tipik örneklerinden bir tanesi Müze Kart Projesidir. Birçok kişi arka tarafta IFS’in çalıştığını bilmez ama kurduğumuz dönemde 50 müzenin online ve offline olarak bağlanabildiği bir sistemi başarıyla kurduk. Kimsenin daha önce giremediği kuyumculuk ve tersane gibi sektörlere de IFS olarak girdik ve gelecekte birçok kuruluşa örnek olacak projeleri başarılı bir şekilde tamamladık. Ürün odaklı bir firma mısınız yoksa proje odaklı mı? Açıkçası bu söylediğinizin sadece bir tanesi olamazsınız. Her ikisi de bizim sektörümüz için çok önemli. Uzun yıllardır aynı sektörde çalışıyorsanız belli bir motivasyonunuz olması gerekir. Benim için motivasyon özel projeler yapmaktır. Bu projenin mutlaka çok büyük çaplı olmasına gerek yok. Yapılmamış bir proje olması ve bunu başarıyla gerçekleştirmemiz benim için yeterli bir motivasyon. Biz her yıl ortalama 15 – 20 adet müşteri edinen ve bu istikrarımızı koruyan ve aynı zamanda çok ilginç
35
projeleri gerçekleştiren bir firmayız. İnşaat, gıda, askeri ve üretim sektörlerinde çekinilen projeleri başarıyla gerçekleştirdik. Dolayısıyla proje bu işin kaçınılmaz bir tarafı. Elinizde mühendislik harikası bir ürün olabilir fakat bunu uygulayamadığınızda hiç bir değeri kalmaz. ERP’nin firmalar için günümüzdeki konumu nedir? 2000’li yılların başında ERP’yi çok uluslu ve büyük ölçekteki şirketler kullanıyordu. Ama şu anda belirli bir ölçeğin üzerindeki işletmeyi ERP uygulaması olmadan yönetmenizin imkanı yok. Bu rekabet şartlarında bunu başka türlü çözmek çok zor. Bir şirkette 10 kişi çalışıyorsa her gün dolaşarak şirketi kontrol etmeniz mümkün. Büyümeye başladığında ise insan sayısı artar ve departmanlar aralarında yavaş yavaş sürtüşmeye başlar. Bunun karşısında siz bir organizasyon şeması oluşturarak iş dağılımları yaparsınız. Ardından gelişen teknolojiye ayak uydurmak ve görevlerin tam anlamıyla yapılması için herkese birer bilgisayar verirsiniz. Kişiler kendi işlerini entegre olmayan farklı farklı sistemler üzerinden yürütmeye başlarlar. Ofis, muhasebe, ürün takibi, stok, satın alma uygulaması derken iş çığırından çıkar ve artık şirketinizi bu yazılımlar ile yönetemez hale gelirsiniz. Bu durum elaman alımıyla da halledilmez. Aksine fazla eleman sayısı işlerin daha çok aksamasına neden olur. Bu noktada ERP adı verilen bir iş yönetim sistemine kendinizi teslim etmeniz gerekiyor. Bir anlamda şirketiniz belli bir büyüklüğün üzerinde ise ERP uygulamalarını kullanmak zorundasınız. Süreçleriniz bayileri de kapsıyor ise işler daha içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Çünkü yaptığınız işin en iyisi diye bir kavram yok. Sadece
36
ihtiyacınıza uygun belirli uzmanlıklar vardır. Şöyle düşünün çok uluslu bir şirketsiniz ve yirmi farklı ülkede operasyonunuz var. Böyle bir şirkette ilk düşünülen şey para akışıdır. Diğer detaylara çok fazla takılmadan para akışını kontrol etmeye çalışırsınız. ERP yapısı da buna uygun çözümler sunar. Bir firma için uygun olan bu çözüm başka bir firma için uygun olmayabilir. Bu konuda firmaların kendilerine uygun yazılımlar ile çalışmaları gerekiyor. ERP, alıp kullanmaya başlayalım ve iki yıl sonra değiştirelim diyebileceğiniz bir konu değil. Aldıktan sonra minimum beş ila on yıl süresince kullanmalısınız. Bu yüzden karar vermeden önce çok iyi araştırılması ve seçim konusunda dikkat edilmesi gerekiyor. IFS’in yeni versiyonu ile birlikte gelen yenilikler neler? Bu ürün ile birlikte sunduğunuz eşsiz özellikler var mı? Son on yılda internetin yaygınlaşması ve yazılım dünyasının güçlenmesiyle birlikte ciddi bir dönüşüm yaşandı. Eskiden insanların evinde bilgisayar yoktu ve şirketlerde BT departmanı bilgisayarı nasıl kullanmanızı söylüyorsa öyle kullanıyordunuz ve karıştırmıyordunuz. Dolasıyla son kullanıcı diye tabir edilen şeyin hiçbir önemi yoktu. Son on yılda bu durum tamamen değişti ve tamamen tersine döndü. 2008 yılında IFS’in CEO’su bir saptama yaparak bu konuyu çok iyi açıkladı ve bireysel BT kurumsal BT’yi geçti dedi. Bu çok doğru bir saptama. Bugün hepimizin çocuğu en az bizim kadar bilgisayar kullanmayı biliyor. Şimdi gelelim asıl konumuza. Birinci kural kullanıcıyı memnun etmek. Pazar lideri olabilirsiniz fakat insanlar sisteminizi sevip, kullanmıyorsa ve teknolojiniz eskiyse, geçmiş olsun. Kullanıcılar bu
tarz sorunlar karşısında ara çözümler üretiyor. Başka bir uygulamada planlamasını yapıp sonuçları ana uygulamaya giriyor. Her fırsatta kaçarak ana uygulamadan uzaklaşıyor, sistem dışına çıkıyor. Türkiye’de bazı üç-beş milyon dolar harcanmış ERP projelerine bakın birçoğunun satın alma, stok, finans ve muhasebe dışındaki modülleri dış sistemlerde çalışır. 2007’de IFS bir proje üzerinde çalışmaya başladı ve kod adı Aurora idi. Bu projede amaç IFS’in özellikle kolay kullanılabilir ve kullanıcıların günlük hayatta kullandıkları pek çok uygulamayı sistem içine entegre eden bir yapı oluşturmaktı. Ekranların tamamı endüstriyel tasarımcılar tarafından tasarlandı. Beş yıl boyunda IFS’in ARGE’ye ayırdığı bütçenin yüzde sekseni bu işe harcandı ve sonunda IFS Applications 8 ortaya çıktı. 2013 yılında Türkiye için de yerelleştirmelerini tamamladık ve yaptığımız tanıtımın ardından bütün yeni müşterilerimize ve eski versiyonlarını güncellemek isteyen müşterilerimize IFS Applications 8’in kurulumunu yaptık. IFS 8, internet teknolojilerine uygun. Tabet PC’ler üzerinde sistemin tümü kullanılabiliyor ve akıllı telefonlar için (iOS ve Android) özel spesifik uygulamaları da bulunuyor. İçerisinde konumlandırılan IFS Talk sayesinde kullanıcılar birbirleriyle mesajlaşabiliyorlar. Yeniliklerimiz ve bu konudaki önderliğimiz saymakla bitmez. Bu yenilikler arasında müşteri ihtiyacına göre pek çok fonksiyon ve geliştirme kolaylığı da var. Bu düzenlemeleri birkaç tıklama ile yapabiliyorsunuz. Bu özelliğimiz başka bir ERP yazılımında yok ve bu sayede güncellemelerde de çok fazla uğraşmadan işlemlerimizi sorunsuz gerçekleştirebiliyoruz. Dünyada en önemli raporlardan biri olan Gartner raporunun bizim için önemi büyük. Çünkü bu rapor
ciro bağımsız, tamamen ürün ve vizyon odaklı bir analizdir. Gartner’ın ERP Raporuna baktığımızda 2 yıldır üst üste liderler kategorisinde yer alan iki üründen birisi IFS Applications. Vizyonumuz ve kullandığımız teknoloji sayesinde bu değeri hakkediyoruz ve gelecekte de bunu koruyacağız. Gelecekte uygulamanızın nasıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz? Şunu belirtmemde fayda var. Teknoloji günden güne mobiliteye kayıyor. Bunun yanı sıra “Artırılmış Gerçeklik” (Augmented Reality) ürünlerinin de yavaş yavaş firmaların gündemine girdiğini görüyoruz. Bu tarz çözümler şimdilerde “acaba kullanılır mı” sorusu ile karşılaşıyor. Fakat her geçen yıl bu tarz çözümlerin daha da arttığını ve geliştiğini görmekteyiz. ERP yazılımları çok yoğun kullanılan uygulamalar. Burada işlem ve operasyon sürelerini ne kadar kısaltırsanız şirketin işleyişi o kadar hızlanır. Tipik bir PC’den Tablete geçmek biraz güç olsa da bu tarz örnekleri yavaş yavaş görüyoruz. Burada kullanıcı deneyimlerinin önemi büyük. Eğer kullanıcılara günlük hayatta kullandıkları bir deneyim sunarsanız, başarılı olma şansınız yükselir. Geçtiğimiz yıl IFS’in gerçekleştirdiği IFS World Conference’da gösterilen bir uygulama fazlasıyla ilgimi çekti. Artırılmış Gerçeklik uygulaması sayesinde akıllı telefonun kamerasını çalışan bir makinaya veya sisteme tutuğunuzda makinanın açık iş emirlerini, arıza bilgilerini ve yedek parçaları gibi tüm bilgilerini görebiliyorsunuz. Beş yıl önce bu tarz teknolojiler füze bilimi gibi gözüküyordu fakat günümüzde denemeler gerçekleştiriliyor ve başarılı da oluyor. Eğer bu tarz teknolojileri ERP’ye uygulamayıp üçüncü parti yazılımlar ile çözme-
ye kalkarsanız hata edersiniz. IFS bu konuda rakiplerine göre açık ara önde ve çalışmalarımız devam ediyor. Gelişen teknolojiyi sahip olduğumuz birikim ile birlikte uygulamalarımız içerisinde kullanıyoruz ve kullanmaya da devam edeceğiz.
Onlarla empati yaparak sürekliliğimizi koruyor ve büyüyoruz. 2015 yılında da hedefimiz: Fark yaratacak projeler yapmak.
Burada yeni versiyon ile gelen bir özelliğimizin altını çizmek istiyorum. Mesela her gün belli bir saatte rapor alıyorsanız sistem bunu biliyor ve bir gün çıkarmadığınızda yazılım içerisinden size öneride bulunarak “Raporunuz Hazır” mesajı alabiliyorsunuz. Bir anlamda davranışlarınızı gözlemleyerek sizin hata yapmanızı ve zamanınızı doğru bir şekilde kullanmanız için çalışıyoruz.
Bu konuda bizi zorlayan birçok proje olduğunu söyleyebilirim. Öncelikle Türkiye krizler ülkesi ve kriz süreçlerinde ayakta kalmayı ve büyümeyi başarmış bir firmayız. Geçmişte yaptığımız projelere baktığımızda bazılarında organizasyon olarak bazılarında ise üzerine çalıştığımız iş kolunun zorlukları açısından sorunlar yaşadığımızı söyleyebilirim. Global kurallar Türkiye için geçerli değildir. Genellikle az kaynakla çok şey yapmanız gerekir.
2015 yılı beklentileriniz neler? Bu soruya iki açıdan cevap vermek gerekiyor. İlki finansal olarak ikincisi motivasyon olarak. Finansal olarak 10 yıllık bir firmayız ve 10 yıl boyunca farklı büyüme rakamlarımız olmasına ragmen büyüme hızımız hep devam etti. 2014 yılında Türkiye’nin genel büyümesi %3 olmasına ragmen biz IFS Türkiye olarak pazar büyümesinden daha yüksek oranda %20 oranında büyüdük. 2105 yılında da benzer bir büyüme rakamı hedefliyoruz. Motivasyon olarak geçtiğimiz 10 yıl boyunca yaptığımız gibi özel ve benzersiz projeler yapmaya devam etmek istiyoruz. Bizi 10 yıl boyunca ayakta tutan motivasyon kaynağımız, pazarda fark yaratan, niş projeler oldu. Kimsenin yapamadığını yapmak, bize inanan ve bizimle birlikte büyüyen şirketlerin, müşterilerimizin gücü ile yolumuza devam etmek en büyük motivasyon kaynağımız. Pazarda IFS Türkiye olarak bulunduğumuz 10 yıl süresince müşterilerimize yüksek değer sunduk ve hep doğruları söyledik.
Türkiye’de 10. Yılınızı doldurdunuz. Geçmişe baktığınızda sizi zorlayan projeler oldu mu?
Aynı zamanda da sonuçların daha hızlı ortaya çıkması sağlanmalıdır. Türkiye’de iki yıllık ERP projesi yapamazsınız. Altı aydan itibaren müşteriye sonuç göstermeniz gerekir. Türk insanı sabırsızdır. Bu durum iş yaşamında da böyle ve Türkiye’nin kendine has dinamiklerini geçtiğimiz dönemde iyice öğrendiğimizi düşünüyorum ve buna göre hareket ederek birçok zorlu projenin altından başarıyla kalkmayı bildik. IFS’i tek cümle ile tanımlamanızı istesek bize ne söylerdiniz? “Akıllı şirketlerin tercihi” diyebilirim. Fakat bu yanlış anlaşılmasın. Bizi tercih etmeyen şirketlerin akılsız olmadığını söylemiyoruz. Burada kast etmek istediğimiz şirketlerin yaptığı iş ve kullandıkları araçlar ile yarattıkları değer. Bir şirket genel olarak benim işimi en iyi şekilde çözecek, bana süper bir verimlilik sağlayacak, benim aklıma akıl katacak diye bir şey arıyorsa bu durumda IFS’in en iyi seçenek olduğunu düşünüyorum.
37
Ecevit BIKTIM
bulut bilişim
ecevit@btgunlugu.com
Bulut Bilişim Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Karmaşık durumlara yanıt olarak tek bir şeyden medet ummaktan kaçının. Bulut Bilişim, tek bir şeyden çok daha fazlasıdır.
B
ulut bilişim doğası nedeniyle, karışıklık ve kafa karıştırıcı olaylar bütünlüğü olarak karşımıza çıkar. Özellikle kendini bilgili sanan ve aslında Bulut Bilişim hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişiler genellikle bu tarz konularda karmaşaya sebep olup. Bulut Bilişim servisleri hizmet sağlayıcı ve tüketici arasında net bir sınır ile belirlenir ve hizmet olarak sunulur.
Tüketicinin bakış açısıyla bakıldığında, “Bulut’ta” tabiri sihrin gerçekleştiği, uygulama detaylarının gizli olması gereken yerdir. Böyle bir ortamın yanlış anlamalar ile dolu olmasına şaşırmamak gerekir. Biz de sizler için yanlış anlaşılan Bulut Bilişim ortamlarını araştırdık. Bakın neler elde etmişiz.
Bulut Her Zaman Paranızla Doğru Orantılıdır Evet, fiyatlar düşüyor. Özellikle de infrastructure as a service (IaaS) hizmeti gün geçtikçe ucuzluyor.
40
Fakat bu durum tüm bulut servislerin düşüyor olması anlamına gelmiyor. Örneğin oldukça önemli olan Software as a Servise (SaaS) hizmetinde böyle bir durum söz konusu değil. Varsayımlara göre Bulut hizmeti size her zaman bir tasarruf sağlayabilir olmasına karşın kariyer sınırlayıcı özelliği taşıyor. Kısaca yapılan tasarruflar bir anda sona erebilir. Bu yüzden de Bulut olayı kesinlikle hafife alınmamalı ve çok iyi bir altyapı kurulmalı.
İyi Olmak İçin Bulut’a Geçmek Gerekiyor Bu başlık piyasada bulunan en yaygın Bulut teknolojisi dedikodularından biri. Bu sözün gerçek bir dayanağı yok, oldukça kafa karıştırıcı ve rastlantısal olaylardan ortaya çıktı. Bulut Bilişime geçmeyen şirketler kesinlikle başarılı olamaz sözü tamamen yanlış anlaşılıyor. Yapılan en büyük yanlış, BT organizasyonları belirsiz taleplerini ve stratejilerini karşılamak için gün geçtikçe Bulut teknolojilerini
bir çözüm olarak görüp başvuruyor olmaları. Günün sonunda BT departmanları Bulut hizmetlerine geçtikleri için iyi bir şey yaptıklarını düşünüyorlar. İşte bu düşünce Bulut teknolojisinin en büyük tuzaklarından biri.
Her Şey İçin Bulut Kullanılmalı Üstteki iki paragrafta Bulut teknolojilerinin tüm özellikler için uygulanabilir veya herkes için arzu edilebilir olduğu inancı hakim. Doğrusunu söylemek gerekirse, bazı durumlarda Bulut teknolojisi büyük bir uyum gösterebiliyor. Fakat her uygulama ve iş yükü, Bulut Bilişim teknolojisinden fayda sağlamıyor. Örneğin maliyet tasarrufu sağlayan bir uygulamayı yenilemek ve Buluta taşımak çok akıllıca bir hareket olmayabilir.
Bir Bulut Stratejisi “CEO Söylemişti” Birçok işletmeye Bulut stratejisi sorulduğunda, genelde bir stratejinin olmadığını ve birçoğunun CEO’nun bulut bilişim altyapısına
geçmek istediğini ve bu yüzden de şirketin bu altyapıyı tercih ettiğini duyarsınız. Sizde kabul edersiniz ki bu kesinlikle bir Bulut stratejisi değil. Bulut stratejisini oluşturmak için ilk olarak iş hedeflerinin çok iyi belirlenmesi şart. Ayrıca Bulut teknolojisinin potansiyel yararların ve sakıncaların haritası kesinlikle çıkarılmalı. Öncelikle tüm eksikler tamamlanmalı ve Bulut teknolojisi en son entegre edilen teknoloji olmalı. Bir Bulut Stratejisi veya Satıcısına İhtiyacınız Var Bulut teknolojisi tek bir teknolojiden oluşmuyor. Ayrıca Bulut stratejisinin bazı gerçeklere dayanması şart. Bulut hizmetleri oldukça geniş (IaaS, SaaS) ve birçok dallara (lift and shift, cloud native) ayrılabilen hizmetlerle ve uygulamalarla dolu. Bulut stratejisi, potansiyel yararları ile iş hedeflerini hizalamalı. Bu hedefler ve faydalar, çeşitli kullanım durumlarına göre farklılıklar gösterebildiklerinden işletmeler için itici bir güç teşkil etmeli ve kendi içinde standardize edilmeli.
Bulut, Kurum İçi Yeteneklerden Daha Az Güvenli Bulut Bilişim teknolojisi güvensiz olarak algılanıyor. Buradaki güvensizlik, güvenlik açıklarının makul analizinden çok, kişilerin bu teknolojiye duydukları güven sorunundan başka bir şey değil. Elbette, günümüzde özellikle Public Cloud hizmetlerinde bazı güvenlik ihlalleri yaşanmadığını söyleyemeyiz. Fakat saldırıların çoğu, kurum içinde yer alan veri merkezlerinde yapılıyor. Bu yüzden de Bulut Bilişim hizmet sağlayıcıları gerçek kapasitelerini ortaya çıkarmaları gerekiyor. Ancak bunu yaptıklarında bulut
Bilişimin en az kurum için kadar güvenli olduğunu gösterebilirler.
Bulut Kritik Görev Kullanımına Uygun Değil Bulut Bilişim, ya hep ya da hiç anlamına gelmiyor. Bu teknoloji belli başlı spesifik durumlarda kendisini adapte ediyor. Bu yüzden ilk olarak kritik uygulamalarda tercih edilmemişti. Günümüzde ise Bulut Bilişim teknolojisini kullanan işletmeler, uzun süre yapılan denemeler ve ayarlamalardan sonra, kritik uygulamalarını buraya taşımış durumdalar. Hatta bazı büyük şirketlerin tüm işlerini bu platformda taşıdıklarını da görüyoruz.
Bulut = Veri Merkezi Bulut Bilişim teknolojisine geçmek, tüm sunucu ve veri merkezlerini kapatıp her şeyi bu platforma taşımak anlamına gelmiyor. Bulut stratejisi kesinlikle bir veri merkezi stratejisi ile aynı olmamalı. Her şeyi tek bir çatı altında toplanmamalı. Bazı durumlarda veri merkezi kullanmak çok daha mantıklı olduğu kesin. Elbette bazı uygulamaları veri merkezinin dışına taşımak da gerekebilir. Fakat bu olay yanlış anlaşılmamalı. Veri merkezi hizmetini dışarıdan almak, modernleştirmek Bulut bilişim teknolojisine yontulmamalı.
Tüm Bulut Özelliklerini Bilmek mi? Bulut’un tüm özellikleri otomatik olarak en düşük seviyede aktarılacağı anlamına gelmiyor. Bulut teknolojisinin nitelikleri başka bir yere aktarılamıyor. Bulut hizmetlerinin içinde barındırılan uygulamalar farklılıklar gösterebiliyorlar. Elbette Bulut Bilişime geçişin bazı avantajları da yok değil. Örneğin bu hizmete geçmek, “veri merkezlerinde duyduğumuz yeni bir donanıma ihtiyaç var” cümlesini
duymayacaksınız. Dolaysıyla bu alanda yapılan harcamalardan muaf olacaksınız.
Sanallaştırma = Özel Bulut Sanallaştırma, Bulut Bilişim teknolojisini sağlamak için yaygın olarak kullanılıyor. Ancak, BulutBilişimi uygulamanın tek yolu bu değil. Gereksiz olmasının yanında, çok da yeterli olmayabiliyor. Sanallaştırma kullanılsa bile bunun anlamı Bulut Bilişim değildir. Ne yazık ki, bunlar genellikle hatalı bir özel Bulut olarak tarif ediliyor. Kobi’ler İçin İlk Yatırım Maliyeti Önemli Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de şirketlere “terzi misali” çözümler sunarak fark yaratıyorlar. Bu çözüm ve servisleri, firmaların büyüklükleri, ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda oluşturabiliyoruz. Örneğin sektörde daha küçük ölçekli firmalara ‘esnek kapasite’ hizmetiyle ‘kullandığın kadar öde’ formülünü oluşturduk. Firmalara ilk yatırım maliyetinin yükünden kurtulma konusunda önemli avantajlar sunan bu modelde, BT altyapıları bir hizmet mantığında şekillendiriliyor ve operasyonel verim sağlamaları, maliyetlerin düşürülmesi mümkün kılınıyor. Bu çözümlerin diğer avantajları ise, firmalara getirdiği esneklik, hız ve her zaman son teknolojiyi kullanma fırsatı olarak sıralanıyor. Diğer bir ifadeyle büyük veri ve bulut bilişim çözümleri, firmalara en son teknolojiyle donanmış BT altyapılarını verimli ve finansal olarak esnek bir modelde sunarak, firmaların mevcut kaynaklarını ana iş kollarına yöneltmelerini ve BT’yi kullanarak rekabet avantajı edinmelerini sağlıyor.
Okan Gözütok Atos Yönetilen Hizmetler Direktörü
41
Mustafa HANLI
windows
mustafa@btgunlugu.com
Windows 10 Tanıtıldı! Microsoft’un adıyla bizleri şaşırtan yeni işletim sistemi Windows 10 geçtiğimiz ay içerisinde yapılan tanıtım ile gözler önüne serildi. Windows 10 ile birlikte gelecek yeni özellikler ve daha fazlası yazımızda.
W
indows 10, kullanıcıların merkeze yerleştiği daha kişisel bir teknoloji çağının başlangıcını oluşturuyor. Günümüzde kullanıcılara aynı anda birden fazla cihaz üzerinden eşzamanlı, tutarlı ve benzer deneyimi, mobil teknolojiler doğrultusunda sunmak önem taşımakta. Yeni dijital çağın başlangıcını sembolize eden Windows ile teknoloji daha da kişiselleşirken, çok çeşitli deneyimler ile zenginleşiyor. İki yeni inovatif cihazın da öne çıktığı duyuru kapsamında, kullanıcı deneyimi geniş ekranlara ve ekransız kullanıma taşınacak. Ayrıca, Windows 7, Windows 8.1 ve Windows Phone 8.1 kullanan ve ilk yıl içinde güncelleme yapan kullanıcılar, Windows 10’a ücretsiz olarak geçiş yapabilecek. Tüm bu özelliklerle, Windows 10, cihazın kullanım ömrü boyunca güvenli, yenilikçi ve güncellenen bir deneyim ve hizmet sunacak.
Cortana Geçtiğimiz yıl ilk kez Windows Phone’da kullanıma sunulan kişisel dijital asistan Cortana, kullanıcıların
40
hayatında katma değer yaratmak ve kolaylık sağlama hedefi ile artık Windows 10 kişisel bilgisayarlarında ve tabletlerinde de kullanıma sunulacak. Cortana, kişilerin tercihlerini öğrenerek ilgili tavsiyeler, bilgiye hızlı erişim ve önemli hatırlatmalar sağlayan kişisel bir yardım aracı olarak öne çıkacak. Sesli ve yazılı iletişimi doğal ve kolay bir şekilde sunan Cortana, gelişmiş özellikleri sayesinde daha fazla güvenlik ve şeffaflık sağlayacak.
Project Spartan Windows 10, aynı anda çalışma özelliği göz önünde bulundurularak tasarlanan “Project Spartan” kod adlı yeni bir tarayıcı içerecek. Tarayıcı, yerleşik olarak bulunan dâhili temel özellikler sayesinde daha fazla güvenlik ve daha iyi keşfetme olanağına sahip olacak. İster klavye, ister kalemle doğrudan not alma ve bunu arkadaşlarla kolayca paylaşma özelliği bulunan yeni tarayıcıda ayrıca, web yazılarının çevrimiçi ve çevrimdışı okunmasında kolaylık sağlayan yeni okuyucu formatı ve aranan içeriğin daha hızlı bulunması sağlayan Cortana entegrasyonu da olacak.
Xbox Uygulaması Oyun tutkunları ve geliştiricileri Windows 10 PC’lerinden ve Xbox One oyun konsollarından renkli Xbox Live oyunlarına erişim fırsatını yakalayacak. Dünyanın her yerinden milyonlarca oyun tutkununu birbirine bağlayacak Game DVR özelliği ile, oyuncular en iyi oyun anlarını kaydedebilecek ve yeni oyunları farklı cihazlar arasında arkadaşları ile paylaşabilecek. Oyuncular, mekan ve zamandan bağımsız olarak Xbox One konsollarından Windows 10 tabletlerine veya PC’lerine oyunlarını aktararak kendi PC’lerinden istedikleri an oynayabilecek.
Dokunmatik Ofis Windows 10 Office universal uygulamaları tüm cihazlarda ‘dokunmatik’ bir deneyim sunacak. Dokunmatik özelliğe kavuşan, Word, Excel, PowerPoint, OneNote ve Outlook kullanıcılara yeni kolaylıklar sunacak. Kullanıcılar, PowerPoint’te yeni imza özelliği ile kullanıcılar gerçek zamanlı not alabilecek Excel’de rahatlıkla çalışma tabloları oluşturabilecek ve güncelleyebilecekler.
Süreklilik (Continuum) Modu Windows 10 kullanıcıları 2’si 1 arada cihazlarda, klavye ile fare ve dokunmatik ile tablet kullanım arasında kolayca geçiş yapabilecekler.
Evrensel Uygulamalar Windows 10; Fotoğraflar, Videolar, Müzik, Haritalar, Kişiler Mesajlaşma, Posta ve Takvim için yeni ve birbiri ile uyumlu uygulama deneyimleri sunacak. OneDrive üzerinden senkronize edilen içerik ile kullanıcılar bir cihazda başladıkları çalışmalarını sorunsuz bir şekilde başka bir cihazda bitirebilecekler.
yardım edecek yeni geniş ekranlı bir cihazla da beraber gelecek. Surface Hub, dahili kamera, sensör ve mikrofonlarla birlikte çok noktalı dokunma ve dijital mürekkep kullanımı gibi donanımsal yeniliklerle öne çıkacak. Bununla birlikte, son teknoloji ürünü olan dijital beyaz tahta özelliği, anında uzak konferans görüşmesi, birden çok cihaz üzerinden paylaşım ve geniş ekranlı uygulamalar için güvenilir platform özellikleri sunacak. 55 inç ve 84 inç olmak üzere iki boyutta tasarlanan Surface Hub, ekiplerin daha verimli çalışmasını sağlayacak. Şunu belirtmemizde fayda var düşük işlemci gücüne sahip Windows Phone işletim sistemine sahip akıllı telefonlar 10’dan yararlanamayacak. Windows Phone 8.1’li cihazların pek çoğu Windows 10’a sorunsuz bir şekilde geçiş yapabilecek. Fakat bu geçiş yılsonunu bulabilir. Şu anda Windows Phone 8.1’lerin, 10’lara sorunsuzca geçiş yapabilmesi güzel bir haber olarak dikkat çekmekte; lakin düşük model Windows Phone 8.1’ler şimdilik 10 deneyiminden yararlanamaması üzücü.
Windows 10’u İlk Yıl Ücretsiz Kullanabilirsiniz Microsoft‘un İşletim Sistemi Grubu Başkan Yardımcısı Terry Myerson tanıtımda yaptığı açıklamada Windows 10’u ilk yıl ücretsiz kullanabileceklerin şuanda Windows 8.1 veya Windows 7 kullanıcıları olduğunu söyledi. Windows 8.1 ya da Windows 7 kullanıyorsanız, Windows 10‘u ilk yıl ücretsiz edinebileceksiniz. Myerson, bu kampanyanın Windows Phone kullanıcıları için de geçerli olduğunun altını çizdi. Yapılan açıklamalarda dikkat çeken bir diğer konu ise çıkış tarihiyle ilgiliydi. Tanıtımda konuşan yetkililer özellikle Windows 10‘un satışa çıkacağı tarihi ağızlarından kaçırmamak için oldukça direndi. Sadece 2015 yılı içerisinde piyasaya çıkacağı söylendi.
Microsoft HoloLens Windows 10, dünyanın ilk holografik bilgi işlem platformu olarak, geliştiricilerin gerçek hayatta holografik deneyimler tasarlamasını sağlayan bir dizi API içerecek. Windows 10 sayesinde universal uygulamalar hologram olarak çalışabilecek. Böylece, üç boyutlu hologramların fiziksel ortamda kullanılması da mümkün olacak.
Microsoft Surface Hub Windows 10, iş yerindeki ekiplerin paylaşımda bulunmasına, tasarımlar yapmasına ve birlikte yaratmasına
41
Mustafa HANLI
teknoloji
mustafa@btgunlugu.com
CES 2015 Beklentileri Karşıladı mı? Her geçen yıl ziyaretçi sayısını arttıran dünyanın en büyük Tüketici Elektroniği fuarı CES bu sende beklenildiği gibi büyük bir ilgi çekti. Birçok firma yeni ürünlerini CES kapsamında tanıtarak kullanıcıların kalbini kazanmayı hedefliyordu. Bakın CES fuarının en göz alıcı teknolojileri neler. Sizler için derledik.
L
as Vegas’ta düzenlenen CES (Consumer Electronics Show) 2015 bu sene de yoğun ilgi ile karşılandı. Kapılarını ilk olarak uluslararası basına açan fuar 140 ülkeden 3 bin 600’ün üzerinde şirketi ağırladı. 6-9 Ocak tarihleri arasında düzenlenen fuar sürecinden tüm dünyadan gelen basın mensupları yeni ürün ve teknolojileri okurlarıyla paylaştı. Biz de sizler için CES 2015’te tanıtılan yeni teknolojileri mercek altına aldık.
Intel Sürpriz Yaptı CEs 2015’te en çok Intel’in süprizi konuşuldu. Şirket düğme büyüklüğünde geliştirdiği yeni cihazı ile giyilebilir teknoloji konusunu bir adım daha yukarı taşımış gözüküyor. Düğme büyüklüğünde olan
42
cihazın 384 KB hafızası var. Üzerinde Bluetooth LE teknolojisi de yer alıyor. Ayrıca dahili bir ivme ölçer ve jiroskopu da bulunan cihaz kullanıcıların hareketlerini takip ederek kaydediyor. Protoip aşamasında olan cihazın sağlık veya spor alanında kullanılacağı tahmin ediliyor. Hastaların tüm gün üzerinde taşıyacağı Curie adındaki cihaz sayesinde bilgiler toplanıp gerekli yerlerde kullanılabilecek. Hem şarj edilebilir pil hem de saat pilliyle çalışan Curie’nin pil süresinin ne kadar gittiği konusu ise henüz açıklığa kavuşturulmuş değil.
Sony PlayStation 4 Hakkında Açıklama Yaptı Sony Fuarda yaptığı açıklama ile gündeme damga vurdu. Ünlü oyun konsolu PlayStation 4’ün bugüne
kadar toplamda 18.5 milyon adet satış yaptığını açıklayan Sony çok yakında 20 milyon barajını aşacağını tahmin ediyor. Geçtiğimiz 7 yılda ise tam 80 milyon PlayStation 3 satan firmanın bir yıl kadar bir zaman dilimi içerisinde 18.5 milyon PlayStation 4 satması büyük bir başarı.
Sony İncelikte Sınır Tanımıyor Sony, Playstation da yakaladığı başarıyı dile getirdikten sonra dünyanın en ince televizyonu ile karşımıza çıktı. Japonya kökenli dünya devi Sony incelikte sınır tanımıyor. Sony “dünyanın en ince televizyon serisi” olarak adlandırdığı X9000C’yi CES 2015’te tanıttı. Üç seriden oluşan televizyon 4.9 mm inceliğinde ve 55 inç, 65 inç ve 75 inç olmak üzere ekran büyük-
lüklerine sahip.
Sony’nin Yenilenen Akıllı Saati IFA 2014’te tanıtılan SmartWatch 3 akıllı saat yenilenerek CES 2015’de karşımıza çıktı. Bu sefer paslanmaz çelikten üretilen saat sağlam yapısı ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Google Glass’a Rakip Geliyor Sony’nin SmartGlasses Attach adlı akıllı gözlüğü de CES 2015 kapsamında tanıtıldı. Gözlüğün Google’ın gözlüğü olan Glass’a rakip olması bekleniyor. Üstelik birçok akıllı telefon ile uyumlu olacak. Gözlüğün satış fiyatı ve tarihi hakkında henüz bir açıklama yok. Fakat muhtemelen 2015 yılının son aylarına doğru satışa sunulacak.
Samsung ve BMW’den Ortak Proje CES 2015’e bomba gibi düşen bir diğer olay ise Samsung ve BMW’nin ortak bir proje gerçekleştiriyor olması. İki dünya devinin ortaklığından tablet-otomobil projesi çıkacak. BMW otomobillerinde Samsung tabletler ile kontrol şeması oluşturacak. BMW araçlarına özel üretilen Samsung tabletler pek çok ayar ve görevi gerçekleştirebilecek. Samsung fuarda bu konuda çok fazla bilgi vermedi fakat bu tabletler sayesinde sürücünün çok fazla işle uğraşmayacağı ve çoğu işlemi tabletin gerçekleştireceği yapılan açıklamalarda yer alıyor.
Çocukların Dişleri Çürümesin Çocukların diş sağlığına yönelik Vigilant Rainbow adlı şirket akıllı bir diş fırçası geliştirdi. Farklı renk seçeneklerine sahip olan diş fırçası bluetooth ile akıllı telefonlara bağlanıyor. Telefonunuzdan hangi dişinizin daha çok fırçalandığını
nerelere daha çok yoğunlaşmak gerektiğini görebiliyorsunuz.
Yemek Yediğinizde Kemeriniz Gevşiyor CES 2015’in en ilginçleri arasında bir kemerde yer alıyor. Kemer Fransız Emiota tarafında geliştirilmiş ve adı da ‘Belty’. Akıllı kemerin üzerinde mikro motorlar yer alıyor. Kemer kullanıcıların üzerine uyum gösterip ona göre ayarlanabiliyor. Tabi bu da mikro motorlar sayesinde gerçekleştiriliyor. Ayrıca yemek yediğiniz de şişkin olduğunuz için kemer gevşiyor. Yemek yemediğinizi fark eden akıllı kemer sizi biraz daha sıkabiliyor. Kemer bluetooth bağlantısı ile akıllı telefonlara bağlanabiliyor. Ürünün önümüzdeki aylarda satışa çıkması bekleniyor.
Uyku Problemi Çekenler İçin Akıllı Bant Uyku problemi çekenler için Dr. Wei-Shin Lai tarafından geliştirilen akıllı bant bir çözüm olabilir. Bandın adı AcousticSheep. Baş bölgesine takılan bant, manyetik sensörlerle kullanıcıların beyin dalgalarını ölçüyor. Beyin dalgalarını ölçen bant böylece modunuza göre müzik çalıyor. Bandın içerisinde ki müzik arşivi oldukça geniş. Ayrıca bluetooth ile cihazınıza da bağlayarak kendi arşivinizde ki parçaları da çalabiliyorsunuz.
Bu Hoparlör Uçuyor Fuarda dikkat çekenler arasında uçan hoparlör Axxess CE Air2’de yer alıyor. Üzerinde yer alan mıknatıslarla itme gücü ile elde edilen havada kalma efekti sayesinde ilgileri üzerine çeken cihaz kablosuz hoparlör özelliğine sahip. Akıllı telefonunuza bağlanarak cihaz üzerinde kendi listenizde ki şarkıların yanı sıra internetten de parça çalabiliyorsunuz. Hoparlörün
bir çok renk seçeneği mevcut.
Akıllı Telefonunuz Evinizin Anahtarı Olsun Neredeyse herkesin elinde bir akıllı telefon var. Elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonlar artık anahtar işlevini görerek evinizin kapısını açabilecek. Kevo adında ki bu akıllı kilit Wi-Fi üzerinden evde ki internete bağlanacak. Daha sonrasında kilit için uyumlu uygulama akıllı telefonunuza indirilerek, akıllı cihazlara tek dokunuşta evinizin kapısı açılacak. Bu sayede siz evde olmadığınızda misafirleriniz kapıda kalmayacak ya da anahtarını kaybeden ev halkından birisi böylelikle evine girebilecek.
Akıllı Telefonlarda Hayal Kırıklığı CES 2015 kapsamında Amiral gemisi akıllı telefonların tanıtılması beklenirken HTC Desire ve LG G Flex 2 gibi ikincil telefonların tanıtılmışı olması fuarın sönük geçmesine neden oldu. Başta Samsung, LG Electronics ve HTC Corporation olmak üzere birçok teknoloji devi merakla beklenen yeni amiral gemisi akıllı telefonlarını CES 2015‘te görücüye çıkarmaktan kaçınırken, akıllı telefon meraklılarını heyecanlandıracak sürpriz bir cihaz da olmadı. Consumer Electronics Show 2015 kapsamında görücüye çıkan en etkileyici akıllı telefonlar ASUS ZenFone 2 ve LG G Flex olurken, etkinliğe damga vuran cihazlar genellikle akıllı saatler oldu.Öte yandan CES 2015 kapsamında gösterilmesi beklenen ama gün yüzüne çıkmayan Samsung Galaxy S6, LG G4, HTC Hima ve Sony Xperia Z4 gibi merakla beklenen amiral gemisi akıllı telefonların, Mart ayı başında Barselona’da düzenlenecek olan Mobile World Congress 2015 kapsamında tanıtılabileceği tahmin ediliyor.
43
Avşar Özgen
internet
info@btgunlugu.com
Türkiye’de e-Ticaret’te Yeni Dönem Başlıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayladığı ve AB direktifleri ile Türk hukuku arasındaki uyumun sağlanması amacını taşıyan Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun birçok yeniliği de beraberinde getiriyor.
İ
nternet aracılığıyla gerçekleşen ekonomi, diğer bir tabirle internet ekonomisi 2000’li yılların başından bu yana önemli bir büyüme sergiliyor. İnternet, öncelikli olarak perakende, finans, seyahat, eğitim, eğlence ve ulaştırma sektörlerinde internet tabanlı yeni iş modellerinin ortaya çıkmasını sağladı. Pek çok sektördeki ekonomik büyümeyi ve dönüşümü önemli ölçüde etkiler hale geldi. Örneğin, internetin İngiltere ekonomisine katkısı 2012 yılında GSYH’nin yüzde 8,3’ü seviyesinde gerçekleşti. 2016 yılında G-20 ülkelerindeki internet ekonomisinin, 2010 yılı seviyesinin yaklaşık iki katına çıkarak, 4,2 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Küresel çapta internet ekonomisine geçiş hızlı biçimde devam ederken, özellikle gelişmiş ülkelerde, internet ekonomisini ilgilendiren pek çok alanda önemli
44
politika ve eylemler hayata geçiriliyor.
İnternet, İstihdamı Daha Nitelikli Hale Getiriyor Girişimcilik, günümüz ekonomilerinde nitelikli büyüme ve istihdam açısından giderek daha önemli bir konu haline geldi. Bu kapsamda, tüm dünyada girişimciliğin desteklenmesi ve geliştirilmesi, özellikle ekonomik büyümenin sağlanmasında ve yeni istihdam oluşturmada temel önceliklerden biri olarak ele alınıyor. Girişimcilik, yenilik yapma kapasitesinin görece yüksek olduğu ve yeni iş kurma maliyetinin düşük olduğu sektörlerde yoğunlaşıyor. Bu durumda, genelde bilişim sektörü, özelde ise internet, hem yeni iş alanlarının ortaya çıkması hem de istihdamın daha nitelikli hale gelmesi bakımından önemli fırsatlar sunuyor.
2000-2011 yıllarını kapsayan dönemde, internet şirketlerinin gelirleri yıllık ortalama yüzde 31, istihdam ettikleri kişi sayısı ise yıllık ortalama yüzde 15 artış gösterdi. İnternet şirketlerini geleneksel şirketlerden ayıran üç temel unsur; geniş pazarlara erişim, düşük sermaye gereksinimi ve düşük işletme giderleri olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalar, bilişim şirketleri arasında da internet şirketlerinin pek çok açıdan farklılaştığını ve öne çıktığını gösteriyor. 2000-2011 yıllarını kapsayan dönemde, internet şirketlerinin gelirleri yıllık ortalama yüzde 31, istihdam ettikleri kişi sayısı ise yıllık ortalama yüzde 15 artış gösterdi. Söz konusu sayılar, bilişim alanındaki diğer sektörlerle kıyaslandığında, oldukça yüksek. Öte yandan, küresel çapta faaliyet gös-
teren işletmeler incelendiğinde, 2011 yılında çalışan başına üretilen gelir, bir internet şirketi için 925 bin, bir yazılım şirketi için ise 460 bin dolar seviyesinde bulunuyor. Büyüme ve olgunlaşma aşamasındaki başarılı internet girişimleri kolay şekilde girişim sermayesi edinebiliyor ve ciddi ölçüde yabancı yatırım çekebiliyor.
İnternet Girişimciliği Dünyada Hızla Artıyor Kuluçka ve hızlandırıcı merkezler, internet şirketlerinin başlangıç aşamasındaki gelişimini sağlayan, dünya genelindeki en etkili yapılar. Bu merkezlerin ana amacı, başarı vaat eden fikirlere sahip girişimciler ile yatırımcıları bir araya getirmek ve girişimlerin başlangıç finansmanına erişimini sağlamak. İnternet girişimlerinin yatırım bulması ve ticarileşmesi sürecinde kuluçka ve hızlandırıcı merkezler; mekân, donanım, eğitim, yönlendirme ve danışmanlık gibi konularda önemli destek sunuyor. ABD’de internet ekosisteminin önemli bir ayağını oluşturan hızlandırıcı merkezler, özellikle internet ve mobil teknolojiler konusunda yoğunlaşmış durumda. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, bir kuluçka veya hızlandırıcı merkezden başarıyla mezun olmuş bir girişimin uzun dönemde hayatta kalma oranı yüzde 87 iken, sıradan bir girişim için bu oran yüzde 44. e-Perakende pazarının toplam perakende pazarı içindeki payı giderek artarken, Güney Kore gibi ülkelerde bu oran yüzde 20 seviyesine yaklaşmış durumda. Ürün ve hizmet ticaretinin internet ortamında gerçekleşmesi olarak tanımlanan e-ticaret, fiyat avantajı, çeşitlilik ve kolaylık açısından ortaya koyduğu değer önerisi ile geleneksel ticaretten ayrılıyor. e-ticaretin küresel hacmi, 2009-2012 döneminde yıllık ortalama yüzde 16’lık bir büyüme
sergileyerek, 2012 yılında 1,5 trilyon dolar seviyesine ulaştı. İşletmeden tüketiciye e-ticaret, küresel hacmin yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor. Bu ticaret türünde seyahat ve taşımacılık, sayısal ürünler, giyim ve aksesuar, bilgisayar ve tüketici elektroniği gibi sektörler ön plana çıkıyor. e-perakende pazarının toplam perakende pazarı içindeki payı giderek artarken, Güney Kore gibi ülkelerde bu oran yüzde 20 seviyesine yaklaşmış durumda. Öte yandan, e-ticaret şirketlerinin geleneksel perakende şirketlerine kıyasla, daha geniş kitlelere ulaştığı ve daha hızlı büyüdüğü görülüyor. ABD’nin önde gelen bir e-ticaret şirketi, 2006-2011 döneminde yıllık yüzde 35 büyürken, bu oran geleneksel perakendeciler için yüzde 6 seviyesinde gerçekleşebildi. KOBİ’lerin e-ticaret ortamına geçişi, hem internet ekonomisinin büyümesi hem de iş süreçlerin sayısal ortama taşınması suretiyle şirketlerin kurumsallaşması ve etkin şekilde vergilendirilmesi açısından önemli ekonomik fırsatlar barındırıyor. Çin, Güney Kore, İngiltere, İspanya ve diğer pek çok ülkede KOBİ’lerin internet ve e-ticaret yetkinliklerini artırmaya yönelik
altyapı, güvenlik, teknik eğitim gibi konularda kapsamlı destekler veriliyor. İnternet pazaryerleri, KOBİ’lerin e-ticaret yapması açısından kolaylaştırıcı bir çözüm olarak ortaya çıkıyor. Çin’de elektronik perakendeciliğin gelişimi KOBİ’lerin büyümesine önemli katkılar sunarken, e-perakende satışlarının yüzde 90’ı pazaryerleri üzerinden gerçekleşiyor. Ülkelerde e-ticaretin gelişimine destek olmak için e-ticaret ile ilgili çeşitli kanunlar ve düzenlemeler yapılıyor ve e-ticaret faaliyetlerini düzenleyici ve denetleyici kurumlar belirleniyor. Örneğin, ABD’de internette tüketici bilgilerinin gizliliğinin ve genel tüketici haklarının korunması, güvenli ödemenin sağlanması, internette reklama yönelik faaliyetler ve e-posta gönderiminin düzenlenmesi, sözleşmelerde elektronik imza kullanımı ve kayıtlar ile vergilendirme konuları düzenlenmiş durumda. Birçok ülkede tüketici güveninin artırılması öncelikle ele alınırken; e-ticaret sitelerinin güvenliği ve mevzuata uygunluğu denetleniyor ve belgelendiriliyor. Girişim sermayesi, hisse senedi opsiyonları, hak ediş,
45
internet mesinden önce, ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlayacak. Hizmet sağlayıcı, alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit edecek.
Onaya Uygun Olması Gerekecek
vergilendirme ve benzeri alanlardaki düzenlemeler internet ekosisteminin gelişimi açısından oldukça önemli.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan e-Ticaret Kanunu’na Onay Türk hukukunda da doğrudan bilgi toplumu hizmetlerini konu alan, farklı tarihlerde değişik kanuni düzenlemeler yapıldı. Bunlara, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu örnek olarak gösterilebilir. Değişik tarihlerde farklı kanunlar içinde bilgi toplumu hizmetlerine yönelik hükümleri de içeren düzenlemeler yapıldı. Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılım müzakerelerinin devam ettiği süreçte, Avrupa Birliği tarafından çıkarılmış olmakla birlikte henüz Türk mevzuatına aktarılmayan ve Türk hukukunda da karşılığının bulunmadığı bazı direktif hükümleri bulunuyor. Bu direktiflerden biri de Bilgi Toplumu Hizmetlerinin, Özellikle Elektronik Ticaretin Ortak Pazardaki Bazı Yönleri Hakkında Direktif. Geride bıraktığımız ay söz konusu Di-
46
rektif ile Türk hukuku arasındaki uyumun sağlanması amacıyla TBMM’den Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun çıktı. Hizmet sağlayıcıları, elektronik iletişim araçlarıyla sözleşmenin yapılmasından önce, alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgileri sunacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayladığı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a göre, kimden geldiği belli olmayan mesaj ve ileti gönderenlere 1000 lira ila 10 bin lira arasında değişen idari para cezaları verilecek. Kanuna göre, hizmet sağlayıcıları, elektronik iletişim araçlarıyla sözleşmenin yapılmasından önce, alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgileri sunacak. Hizmet sağlayıcı, varsa mensubu olduğu meslek odası ile meslekle ilgili davranış kurallarını ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğini belirtecek. Alıcının, siparişini elektronik iletişim araçlarıyla vermesi halinde; hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin giril-
Ticari iletişimin ve bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açıkça belirlenebilir olmasını sağlayan bilgiler sunulacak. İndirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların nitelikleri açıkça belirtilecek, bunlara katılımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilecek, açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olacak. Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilecek. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilecek. Alıcının kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla iletişim bilgilerini vermesi halinde, mal ve hizmetlere ilişkin değişiklik ile ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmayacak. Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik iletiler gönderilebilecek. Ticari elektronik iletinin içeriğinin, alıcıdan alınan onaya uygun olması gerekecek. İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresi yer alacak. İletide, iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere de yer verilecek.
Ret Talebi Alıcılar diledikleri zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebilecek. Hizmet
sağlayıcı, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlayacak ve gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunacak. Ret talebin ulaşmasının ardından hizmet sağlayıcı, 3 iş günü içinde alıcıya elektronik ileti göndermeyi durduracak. Kanundaki yükümlülükleri yerine getirmeyen ya da şartları uygulamayanlar hakkında, 1000 ila 15 bin lira arasında değişen idari para cezaları uygulanacak.
Aracı hizmet sağlayıcılar, mesajların içeriğini kontrol etmek ve hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmayacak. Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı, elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumlu olacak. Kişisel verileri, ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemeyecek ve başka amaçlarla kullanamayacak. Kanundaki yükümlülükleri yerine getirmeyen ya da şartları uygulamayanlar hakkında, 1000 ila 15 bin lira arasında değişen idari para cezaları uygulanacak. Ticari elektronik iletilerin bir defada birden fazla kimseye, onayları alınmadan gönderilmesi halinde para cezası 10 katına kadar arttırılacak. Abone ve kullanıcılarla, önceden
izinleri alınmaksızın otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama, siyasi propaganda veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapılamayacak. Kimden geldiği belli olmayan mesaj ve ileti gönderenlere 1000 lira ila 10 bin lira arasında değişen idari para cezaları verilecek.
yon amaçlı yarışma veya oyunların niteliklerini açıkça belirtmeyen, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlamayan, gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunmayan ile talebin alıcıya ulaşmasının ardından 3 iş günü içinde elektronik ileti göndermeyi durdurmayan hizmet sağlayıcıya 2 bin lira ila 15 bin lira arasında idari para cezası verilecek.
Para Cezası
İstek Dışı Haberleşme Yapılamayacak
Alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde tanıtıcı bilgileri sunmayan ve siparişin onaylanması aşamasında ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşme şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlamayan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara 1000 liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Elektronik iletileri alıcılara onayları alınmadan gönderen ile gönderdiği elektronik iletinin içeriği alıcıdan alınan onaya aykırı olan hizmet sağlayıcıya da aynı ceza uygulanacak. İletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere yer vermeyen hizmet sağlayıcılar da cezaya çarptırılacak. Alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit etmeyen ve alıcıya, sipariş verilmeden önce veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için uygun, etkili teknik araçları sunmayan hizmet sağlayıcıya 1000 lira ila 10 bin lira arasında idari para cezası verilecek. İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresine yer vermeyen, iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere yer vermeyen hizmet sağlayıcılar da aynı cezaya çarptırılacak. İndirim ve hediye gibi promos-
Bakanlıkça görevlendirilen denetim elemanlarına istenilen bilgi, belge ve defter ile elektronik kayıtları vermeyenlere de 2 bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak. Ticari elektronik iletileri, alıcılara önceden onaylarını almadan birden fazla gönderen hizmet sağlayıcılara ise 10 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezaları verilecek. İşletmeciler; kendi sundukları hiz-
metlere ilişkin olarak abone ve kullanıcılarla, önceden izinleri alınmaksızın otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapamayacak. İşletmeler, siyasi propaganda faaliyetinde de bulunamayacak.
47
telekom Avşar ÖZGEN
info@btgunlugu.com
Numara Taşıma Nüfusumuzu Geçti UDH Bakanı Elvan, GSM operatörleri arasında cep telefonu abonelerinin geçişini mümkün kılan numara taşımada sayının 75 milyonu aştığını bildirdi.
U
laştırma, Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanı Lütfi Elvan, 2014 yılının 9 ayında, mobil abone sayısının 69,8 milyondan, 71,9 milyona, mobil aboneler içerisinde yer alan makineler arası iletişim (M2M) abone sayısının da 2,1 milyondan 2,4 milyona çıktığını belirtti.
Ücretlerdeki düşüş konuşma süresini artırdı Bireysel abone sayısı fazla artmasa da mobil sektördeki rekabetin etkisi ile konuşma ücretlerinin çok düştüğünü, bunun da konuşma sürelerine yansıdığını belirten Elvan, şunları kaydetti: “2010 yılı başında Türkiye’de kişi başına düşen aylık ortalama konuşma süresi 196 dakika, Avrupa ülkelerinden en fazla konuşma süresine sahip Fransa’da ise 250 dakika idi. 2014 yılı Haziran ayında, ülkemizde mobil hizmetlerdeki numara taşınabilirliğinin ve ara bağlantı ücretlerinin düşmesine de bağlı olarak artan rekabet ve fiyat avantajları sebebi ile Türkiye’de kişi başı aylık ortalama konuşma süresi 364 dakikaya çıkarken, Fransa’da bu sürenin 289 dakikada kaldığını görüyoruz.” Genişbant internet abone sayısının da hızla arttığını bildiren Elvan, 2014 yılının Ocak ayında 33,3 milyon olan toplam genişbant abone sayısının 2014 yılının eylül ayında 40 milyonu aştığını belirtti. Mobil şebekeler üzerinden taşınan trafik miktarının da katlanarak arttığını ifade eden Bakan Elvan, “Daha hızlı mobil hizmete olan talebi ve trafik miktarındaki artışı da dikkate alarak, günümüzde bu ihtiyaca cevap verebilecek bir teknoloji olan 4’üncü nesil mobil hizmetlere yönelik yetkilendirme çalışmalarını gündemimize aldık” diye konuştu.
48
Numara Taşıma Sayısı 75 Milyonu Buldu Bakan Elvan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından 2008 yılının Kasım ayında başlatılan mobil telefonlarda numara taşıma uygulamasına vatandaşların büyük ilgi gösterdiğini dile getirerek, mobil numara taşıma sayısının 75 milyonu geçtiğini kaydetti. Uygulamanın sektörde meydana getirdiği rekabet ortamı sayesinde mobil hizmetlerden daha makul ücretlerle daha fazla yararlanma imkânı sunulduğunu ifade eden Elvan, şöyle konuştu: “Daha önce bir işletmecinin hizmetinden veya aldığı hizmetin ücretinden memnun olmayan bir abone, başka bir işletmeciden hizmet almak için telefon numarasını değiştirmek zorunda kalıyordu. Numara değiştirmek tüketiciler açısından ciddi bir külfet ve irtibatların kopması gibi sorunlara neden olmaktaydı. Ancak yapılan düzenlemelerle bu sorunlar ortadan kalktı ve aboneler mevcut numaraları ile talep ve ihtiyaçlarına en uygun olan hizmeti farklı işletmecilerden
kolayca almaya başladı.”
İnternet Abone Aayısı 40 Milyona Ulaştı UDH Bakanı Elvan, 2014 yılı üçüncü çeyrek bilişim sektörü verilerini de değerlendirdi. Sektördeki büyümenin 3. çeyrekte de devam ettiğini ifade eden Elvan, bu büyümenin kendilerini son derece mutlu ettiğini belirtti. Genişbant internet abone sayısının 2013 yılı sonunda 32 milyon iken, Ağustos ayı sonu itibarıyla 6 milyonluk bir artış sağlayarak 38 milyona yükseldiğini ve kasım itibarıyla da 39,8 milyona ulaştığını kaydeden Bakan Elvan, “3G mobil abone sayısı ikinci çeyrekte 53,4 milyon iken, 56,8 milyona ulaşarak yüzde 6,4’lük bir artış sağlandı. Mobil abone sayısı 71,9 milyon seviyesine çıkarak ikinci çeyreğe göre yüzde 1,6’lık bir artış yaşandı” dedi. Bakan Elvan, mobil internet kullanan abone sayısının son çeyreğe göre yüzde 9,3 arttığını ve 31,1 milyona ulaştığını belirterek, M2M (Makineler arası iletişim) abone sayısının 2,4 milyona ulaşarak, bir önceki döneme göre yüzde 1,8 artış gösterdiğini kaydetti. Son bir yıl içerisinde faturalı abonelerin oranı yüzde 42,92’ye çıkarken, toplam 75,5 milyon numara taşıma işlemi gerçekleştirildi.Yılın ikinci çeyreğinde 364 dakika olan ortalama aylık mobil kullanım süresinin üçüncü çeyrekte 370 dakikaya çıktığını bildiren Elvan, şunları kaydetti: “Türkiye Avrupa’da en fazla mobil telefon görüşmesi yapan ülke olmaya devam ediyor. 2014 yılı üçüncü üç aylık döneme bakıldığında mobil abonelerin yaklaşık yüzde 57,1’i ön ödemeli abone, yüzde 42,9’u faturalı abonedir. Son bir yıl içerisinde faturalı abonelerin oranı yüzde 42,26’dan yüzde 42,92’ye çıktı. 10 Kasım 2014 tarihi itibarıyla toplam 75,5 milyon numara taşıma işlemi gerçekleştirildi.” 2014 yılı üçüncü çeyrekte toplam mobil trafik hacmi 2014’ün 2. çeyreğine göre yüzde 1,92 artarak 53,1 milyar dakika olarak ger-
çekleştiğini bildiren Elvan, üçüncü üç aylık dönemde toplam kısa mesaj (SMS) sayısının 30,7 milyar olarak gerçekleştiğini ifade etti. Elvan, bir önceki dönemde 4,97 milyar lira olan mobil işletmecilerin net satış gelirlerinin yaklaşık bu dönemde 5,35 milyar liraya yükseldiğini kaydetti. Genişbant internet altyapısını sağlayan fiber optik kablo uzunluğunun da her geçen gün arttığını belirten Elvan, Türkiye’de fiber optik ağ uzunluğunun 239 bin 524 kilometreye ulaştığını söyledi. Yılın üçüncü üç aylık döneminde toplam 1 milyar 294 milyon lira yatırım yapıldığını ve bu yatırımların 990 milyon liralık bölümünün GSM işletmecileri ile Türk Telekom tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Elvan, “2014 yılı üçüncü üç aylık dönemde Türk Telekom, mobil şebeke işletmecileri ve diğer işletmecilerin toplam gelirleri bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 12,2 artışla 2014 yılının üçüncü üç aylık döneminde yaklaşık 9,2 milyar Türk Lirası düzeyinde gerçekleşti” dedi. Bakan Elvan, Türk Telekom ve mobil şebeke işletmecilerinin net satış gelirlerinin yaklaşık 7,3 milyar lira olduğunu, diğer işletmecilerin ise net satış gelirlerinin yaklaşık 1,9 milyar Türk Lirası seviyelerinde gerçekleştiğini ifade etti.
Saniyede 4 bin SMS Öte yandan Türkiye’de Ocak-Eylülde 72 milyon cep telefonu hattından saniyede 4 bin 119 SMS atıldı, 151,5 milyar dakikalık görüşme yapıldı. BTK verilerine göre, cep telefonu hat sayısı 71 milyon 908 bin 742’ye yükseldi. 0-9 yaş aralığı hesaba katılmadığında cep telefonu hat sayısının ülke nüfusunun yüzde 112’sine denk geldiği görülüyor. Ortalama 72 milyon cep telefonu hattından 9 ayda 151,5 milyar dakika görüşme yapıldı. Konuşmaların yüzde 58’i operatör içinde, yüzde 37,15’i farklı operatörler, yüzde 4,85’i ise sabit hatlarla yapıldı. Yılın ilk 9 ayında 72 milyon cep telefonu hattından atılan SMS sayısı 97 milyar 169 milyon oldu, hat başına ortalama bin 349 SMS düştü. Atılan SMS sayısı günde 355 milyon 930 bini, saatte 14 milyon 830 bini, dakikada 247 bini, saniyede ise 4 bin 119’u buluyor. Cep telefonundan internet kullanımında ise 9 ayda 204 bin 212 TB (Terabyte) veri alışverişi yapıldı. 210 milyon GB’ye (Gigabyte) denk gelen veri alışverişinde günde 766 bin GB veri kullanıldı. Türkiye, mobil abone başına düşen aylık 370 dakika görüşme ile Avrupa’da birinci olurken, 297 dakikayla Fransa ikinci, 276 dakikayla İsveç üçüncü sırada yer aldı.
49
telekom
Telefonla Konuşmada Birinciliği Kaptırmıyoruz BTK’nın raporuna göre Türkiye’de mobil telefon kullanıcıları temmuz, ağustos ve eylül döneminde aylık ortalama 370 dakika konuşarak Avrupa’da ilk sırada yer aldı.
B
ilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 2014 yılı 3. Çeyrek Üç Aylık Pazar Verileri Raporu’nu yayımladı. Rapor mobil internet ve görüşme sürelerinin hızla arttığını gösterdi. Temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan verilere göre Türkiye 370 dakika olan aylık ortalama mobil görüşme süresi (MoU) ile Avrupa ülkelerine kıyasla en fazla görüşme yapan ülke oldu. Ancak kısaca abone başına elde edilen aylık gelir anlamına gelen “ARPU” rakamlarına bakıldığında Batı Avrupa ülkelerinde Haziran 2014 sonu ortalama ARPU 20.27 Euro seviyelerinde iken Türkiye’de bu rakamın 8 Euro seviyesinde gerçekleştiği görüldü. BTK’nın raporuna göre, Eylül 2014 itibarıyla Türkiye’de yaklaşık yüzde 93.8 penetrasyon oranına karşılık gelen
50
toplam 71 milyon 908 bin 742 mobil aboneye ulaşıldı. Bu yılın üçüncü çeyreği itibarıyla Avrupa’da mobil penetrasyon oranı en yüksek ilk beş ülke Finlandiya, Portekiz, Avusturya, İsveç ve Danimarka oldu.
Penetrasyon Arttı Bu ülkelerin ortalama mobil penetrasyon oranı yüzde 136 olarak gerçekleşti. 2013’te bir önceki yıla göre toplam trafik miktarı yüzde 7 artarak 202.6 milyar dakikaya ulaşırken, trafiğin yaklaşık yüzde 92’sini mobil trafik oluşturdu. 2014 üçüncü çeyreğinde 370 dakika olan ortalama aylık mobil kullanım süresiyle Türkiye, Avrupa ülkelerine kıyasla en fazla mobil telefonla görüşme yapan ülke oldu. Türkiye’yi Fransa, İsveç ve Norveç izledi.
Diğer yandan BTK’ya 1 Ağustos 2012 ile 7 Kasım 2014 tarihlerinde toplam 145 bin 983 şikâyet yapıldı. Şikâyetlerin sektör bazında dağılımına bakıldığında, en fazla şikâyetin yaklaşık yüzde 48’le cep hizmetleriyle ilgili olduğu görüldü. 11 Kasım 2014 itibarıyla elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletmeci sayısı 654 oldu. 2014 yılı üçüncü üç aylık dönemde Türk Telekom ve mobil şebeke işletmecilerinin net satış gelirleri yaklaşık 7.3 milyar TL olarak gerçekleşti. 2008 yılında 6 milyon genişbant internet abonesi bulunurken, altı yıla yakın bir sürede altı katı aşan artışla üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 40 milyona yaklaştı. 2014 yılı üçüncü üç aylık dönemde Türk Telekom ve mobil şebeke işletmecilerinin net satış gelirleri yaklaşık 7,3 milyar TL, diğer işletmecilerin net satış gelirleri 2014 yılı üçüncü çeyrekte yaklaşık 1,9 milyar TL, Türk Telekom ve mobil işletmecilerin toplam yatırım miktarı yaklaşık 990 milyon TL ve diğer işletmeciler tarafından da aynı dönemde yaklaşık 304 milyon TL yatırım gerçekleştirildi. 2014 yılı üçüncü çeyrekte toplam mobil trafik miktarı 53,1 milyar dakika olurken sabit trafik miktarı ise 3,3 milyar dakika oldu. Bir önceki üç aylık döneme göre mobil trafik miktarı yaklaşık % 1,9 oranında artarken sabit trafik miktarı ise yaklaşık % 11,1 oranında azaldı. Trafiğin büyük bir kısmını (% 89,1) mobilden mobile giden trafik oluşturdu.
Genişbant İnternet 40 Milyona Ulaştı 2008 yılında 6 milyon genişbant internet abonesi bulunurken, altı yıla yakın bir sürede altı katı aşan artışla 2014 yılı üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 40 milyona yaklaştı. 2014 yılının üçüncü çeyreğinde toplam internet aboneliğinde bir önceki üç aylık döneme göre % 7,6 artış gerçekleşti. Mobil ve özellikle fiber internet aboneleri-
nin artmasıyla birlikte internet abone sayısındaki genel artış eğilimi devam etti. Toplam internet abone sayısının yıllık artış oranı ise % 28,2 olarak gerçekleşti. 2011 yılı üçüncü çeyreğine kadar artış gösteren xDSL abone sayısı bu dönemden sonra düşüş eğilimine geçti ve bu düşüş 2012 yılı dördüncü çeyreğinde yerini tekrar artışa bıraksa da bundan sonraki süreçte yatay bir eğilim göstererek, 2014 yılı üçüncü çeyrekte 6,7 milyonu aştı. Kablo internet abone sayısı önceki üç aylık döneme göre % 3,8 oranında artarak 514 bin 965’e çıktı. Bu dönemde internet servis sağlayıcılığına ilişkin toplam gelir yaklaşık 1,18 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’deki sabit genişbant abonelerinin yaklaşık % 53’ünün 4-8 Mbit/sn hızda bağlantı sunan paketleri tercih ettikleri görüldü. Mobil bilgisayardan internet abonelerinin kullanım miktarına bakıldığında 100 MB üzeri kullanımı olan abonelerin oranının % 81 olduğu görüldü. En az kullanımı gösteren 0-50 MB aralığında ise abonelerin yaklaşık % 15’i bulunuyor. Mobil cepten internet abonelerinden 100 MB üzerinde kullanımı olan abonelerin oranı ise % 52, 0-50 MB aralığında kullanımı olan abonelerin oranı da yaklaşık % 35 olarak gerçekleşti. Alternatif işletmecilerin xDSL teknolojisi ile sundukları hizmetin genişbant pazarındaki payı ise 2014 üçüncü çeyrekte % 12,4 olarak gerçekleşirken bu dönemde özellikle fiber genişbantın etkisiyle birlikte TTNet’in genişbant pazarındaki xDSL payı gerilemeye devam ederek % 65 seviyelerine indi. Bunun yanında alternatif işletmecilerin 6,7 milyonu aşan xDSL abonelerindeki payı ise % 16 seviyesinde olurken, toplam genişbant pazarında kablo internet hizmeti sunan işletmecinin pazar payı % 5,9, fiberin pazar payı da % 16 olarak
gerçekleşti. Türkiye’de nüfusa göre sabit genişbant penetrasyon oranı % 11,4 iken OECD ülkeleri penetrasyon ortalaması % 27 oldu. Bu oran mobil genişbant penetrasyon oranında Türkiye’de % 40,6, OECD ortalaması ise % 72,4 olarak gerçekleşti.
Mobil Pazar Eylül 2014 itibarıyla Türkiye’de yaklaşık % 93,81 penetrasyon oranına karşılık gelen toplam 71 milyon 908 bin 742 mobil abone bulunuyor. 0-9 yaş nüfus hariç olmak üzere mobil penetrasyon oranı % 112’ye çıktı. 2014 yılı üçüncü çeyrekte 3G abone sayısı 56 milyon 780 bin 787’e ulaşırken; 3G hizmetiyle birlikte mobil bilgisayardan ve cepten internet hizmeti alan mobil genişbant abone sayısı da 31 milyon 104 bin 46’ya yükseldi. Toplam mobil internet kullanım miktarı ise 89 bin 940 TByte olarak gerçekleşti. 2014 yılı üçüncü çeyrek itibarıyla Machine to Machine (M2M) abone sayısı 2,4 milyon civarında bulunuyor. Bu dönemde faturalı mobil genişbant abone sayısı 15 milyon 87 bin 274 olarak, ön ödemeli mobil genişbant abone sayısı ise 16 milyon 16 bin 772 olarak gerçekleşti. 2014 yılı üçüncü üç aylık döneme bakıldığında mobil abonelerin yaklaşık % 57,08’ini ön ödemeli abonelerin oluşturduğu, son bir yıl içerisinde faturalı abonelerin oranının % 42,26’dan % 42,92’ye çıktığı görüldü. Aynı dönemde numara taşıma sayısı bir önceki üç aylık döneme göre % 5,1 oranında artarak yaklaşık 3 milyon 655 bin 772 olarak gerçekleşti. 10 Kasım 2014 tarihi itibariyle de toplam 75 milyon 502 bin 139 numara taşındı. Bu dönemde abone sayısına göre Turkcell’in % 48,30; Vodafone’un % 29,13; Avea’nın ise % 22,57’lik paya sahip olduğu, gelire göre pazar payları incelendiğinde de Turkcell’in pazar payının % 46,32, Vodafone ve Avea’nın ise sırasıyla % 32,29 ve % 21,39 seviyelerinde olduğu görüldü.
51
Veri
Avşar ÖZGEN
info@btgunlugu.com
Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı TBMM’ye Sunuldu Kişisel verilerin işlenmesinin disiplin altına alınmasını, Anayasa’da öngörülen temel hak ve özgürlüklerin korunmasını düzenleyen tasarı TBMM’ye sunuldu. 1989 yılından beri Türkiye’nin gündeminde bulunan ve 1995 yılında Avrupa Birliği’nin hakkında direktif hazırladığı kişisel verilerin korunması konusu TBMM gündemine geldi. 52
H
ükümleri, kişisel verileri işlenen gerçek kişiler ile bu verileri tamamen veya kısmen, otomatik olan veya olmayan yollarla işleyen gerçek ve tüzel kişileri kapsayan tasarıya göre, kişisel veriler, ancak bu Kanunda ve diğer kanunlarda öngörülen usul ve esaslara uygun olarak işlenebilecek. Kişisel verilerin işlenmesinde, hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma, doğru ve gerektiğinde güncel olma, belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenme, işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olma, işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilme ilkelerine uyulması zorunlu olacak. Kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemeyecek. Ancak kanunlarda açıkça öngörülmesi, fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin veya bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmesi, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması, şartlarından en az birinin varlığı halinde, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın kişisel verilerinin işlenmesi mümkün olacak. Kişilerin ırkı, etnik kökeni, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini, mezhebi veya diğer inançları, dernek, vakıf ya da sendika üyeliği, sağlığı veya cinsel hayatıyla ilgili verileri, özel nitelikli kişisel veriler olacak ve bunların işlenmesi yasak hale getirilecek. Ancak bu verilerin işlenmesi, yeterli önlemlerin alınması şartıyla, ilgili kişinin açık rızasının bulunması, kanunlarda açıkça öngörülmesi, siyasi parti, vakıf, dernek veya sendika gibi kar amacı gütmeyen kuruluş ya da oluşumların, tabi oldukları mevzuata ve amaçlarına uygun olmak, faaliyet alanlarıyla sınırlı kalmak ve üçüncü kişilere açıklanmamak kaydıyla kendi üyelerine ve mensuplarına yönelik verilerin işlenmesi, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlenmesinin zorunlu olması, kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmetlerinin yönetimi ve finansmanı amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler tarafından işlenmesi hallerinde yapılabilecek. Bu kanun ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerekti-
ren sebeplerin ortadan kalkması halinde kişisel veriler resen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecek. Kişisel verilerin silinmesine, yok edilmesine veya anonim hale getirilmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek. Kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi veya anonim hale getirilmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklı kalacak. Kişisel verilerin üçüncü kişilere ve yurt dışına aktarımı Kişisel veriler, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın üçüncü kişilere ve yurt dışına aktarılamayacak. Bu veriler, kanunlarda açıkça öngörülmesi, fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin kendisinin veya bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması, bir sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan doğruya ilgili olması kaydıyla, sözleşmenin taraflarına ait kişisel verilerin işlenmesinin gerekli olması, veri sorumlusunun hukuki yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması, ilgili kişinin kendisi tarafından alenileştirilmiş olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlemenin zorunlu olması, bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için veri işlenmesinin zorunlu olması, kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmetlerinin yönetimi ve finansmanı amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler tarafından işlenmesi durumlarından birinin bulunması halinde üçüncü kişilere, ilgili yabancı ülkede yeterli korumanın bulunması koşuluyla yurt dışına, ilgili kişinin açık rızası aranmaksızın aktarılabilecek.
Yabancı Ülkede Yeterli Koruma Şartı Aranacak Kişisel verinin aktarılacağı yabancı ülkede yeterli koruma bulunmaması halinde kişisel veriler ancak ilgili kişinin açık rızasının bulunması, Türkiye’deki ve kişisel verinin aktarılacağı yabancı ülkedeki veri sorumlularının yeterli bir korumayı yazılı olarak taahhüt etmesi ve Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun izninin bulunması hallerinde yurt dışına aktarılabilecek. Siyasi parti, vakıf, dernek veya sendika gibi kar amacı gütmeyen kuruluş ya da oluşumların, tabi oldukları mevzuata ve amaçlarına uygun olmak, faaliyet alanlarıyla sınırlı olmak ve üçüncü kişilere açıklanmamak kaydıyla kendi üyelerine ve mensuplarına yönelik veriler, ancak kanunlarda açıkça öngörülmesi, ilgili kişinin açık rızası ile Kurulun izninin birlikte bulunması hallerinde üçüncü kişilere ve yeterli koruma bulunması koşuluyla yurt dışına aktarılabilecek.
53
veri Verilerin Hangi Amaçla Kullanılacağı Hakkında Detaylı Bilgi Verilecek Kişisel verilerin elde edilmesi sırasında veri sorumlusu, ilgili kişilere kendisinin ve varsa temsilcisinin kimliği, verilerin hangi amaçla işleneceği, işlenen kişisel verilerin kimlere ve hangi amaçla aktarılabileceği, kişisel veri toplamanın yöntemi ve hukuki sebebi ve kişinin hakları konusunda bilgi vermekle yükümlü olacak. Kişisel verilerin silinmesi, yok edilmesi ya da anonim hale getirilmesi halinde de veri sorumlusu, ilgili kişiyi ayrıca bilgilendirecek. Herkes, veri sorumlusuna başvurarak kendisiyle ilgili kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenmek, kişisel verileri işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etmek, kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenmek, yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilmek, kişisel verilerin eksik veya yanlış olması halinde bunların düzeltilmesini istemek, kanunla yer alan şartlar çerçevesinde kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini istemek, verilerdeki düzeltme ya da silinmenin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini istemek, işlenen kişisel verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etmek, kişisel verilerin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğraması halinde zararın giderilmesini talep etmek, haklarına sahip olacak.
Yükümlülükleri Görevden Ayrıldıktan Sonra da Devam Edecek Veri sorumlusu, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek, kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek, kişisel verilerin muhafazasını sağlamak amacıyla uygun güvenlik düzeyini sağlamaya yönelik gerekli tedbirleri almak zorunda olacak. Ayrı-
ca veri sorumlusu, kişisel verilerin kendi adına başka bir gerçek veya tüzel kişi tarafından işlenmesi halinde, gerekli tedbirlerin alınması konusunda bu kişilerle birlikte sorumlu hale getirilecek. Veri sorumluları ile veri işleyen kişiler öğrendikleri kişisel verileri bu Kanun hükümlerine aykırı olarak başkasına açıklayamayacak ve kendi şahsi çıkarları için kullanamayacak. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam edecek.
Kararlara Karşı İdare Mahkemelerinde Dava Açılabilecek İlgili kişi, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili taleplerini yazılı olarak ya da Kurulun belirleyeceği diğer yöntemlerle veri sorumlusuna iletecek. Veri sorumlusu, başvuruda dile getirilen talepleri, talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde, ücretsiz olarak veya işlemin ayrıca bir maliyeti gerektirmesi halinde Kurulca uygun görülen bir ücret karşılığında yerine getirecek ya da gerekçesini açıklayarak reddedebilecek. İlgili kişi, başvurusunun veri sorumlusu tarafından reddedilmesi veya cevap verilmemesi ya da cevabı yetersiz bulması hallerinde otuz gün içinde Kurula şikâyette bulunabilecek. Veri sorumlusuna başvuru yolu tüketilmeden şikâyet yoluna başvurulamayacak. Şikâyet tarihinden itibaren dört ay içinde cevap verilmediği takdirde talep reddedilmiş sayılacak. Kişilik hakları ihlal edilenlerin, genel hükümlere göre tazminat hakkı saklı olacak. Kurul, şikâyet üzerine veya resen bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili konularda gerekli incelemeyi yapacak. Veri sorumlusu, Kurulun, inceleme konusuyla ilgili istemiş olduğu bilgi ve belgeleri on beş gün içinde göndermek ve gerektiğinde yerinde inceleme yapılmasına imkân sağlamak zorunda olacak. Devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeler Kurula gönderilmeyecek. Ancak bu bilgi ve belgeler, Kurul Başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından yerinde incelenebilecek. Kurul, şikâyet üzerine yapacağı incelemeleri iki ay içinde tamamlayacak. Kurul, telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ihtimali ve açıkça hukuka aykırılık halinde, veri işlenmesinin veya verinin yurt dışına aktarılmasının durdurulmasına karar verebilecek. Tasarıya göre, Kişisel Verileri Koruma Kurulu Genel Sekreterliği tarafından kamuya açık olarak bir Veri Sorumluları Sicili tutulacak. Kişisel verileri işleyen kişiler, veri işlemeye başlamadan önce sicile kaydolmak zorunda olacak. Ancak, işlenen kişisel verinin niteliği, sayısı, veri işlemenin kanundan kaynaklanması veya üçüncü kişile-
54
7 üyeden oluşacak. Kurul üyelerinin; 2’si mesleğinde en az 10 yıl çalışmış olan avukatlar veya hakimler, 1’i yükseköğretim kurumlarınca en az 10 yıl çalışmış olan öğretim üyeleri, 4’ü ise kamuda veya özel sektörde en az 10 yıl çalışmış olanlar arasından Bakanlar Kurulu’nca seçilecek. Kurul, kendi üyeleri arasından bir başkan seçecek. Üyeler; Türk Vatandaşı olacak, kamu haklarından mahrum bulunmayacak, devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma, kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamış olacak, askerlik sorunu ve akıl hastalığı bulunmayacak. Üyelerin en az lisans düzeyinde yükseköğrenim görmüş olması şartı aranacak. Kurul üyelerinin görev süresi 2 yıl olacak. Görev süresi biten üyeler bir defalığına tekrar seçilebilecek.
Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Kadar Maaş re aktarılma durumu gibi Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nca belirlenecek objektif kriterler göz önüne alınmak suretiyle, Kurul tarafından sicile kayıt zorunluluğuna istisna getirilebilecek. Bu düzenlemedeki hükümlere aykırı olarak kişisel verileri depolayan, muhafaza eden, değiştiren, yeniden düzenleyen, açıklayan, elde edilebilir hale getiren, sınıflandıran ya da kullanılmasını engelleyen veya üçüncü kişilere aktaranlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Kişisel verileri silmeyen veya anonim hale getirmeyenlere bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilecek. Aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında bin TL’den 100 bin TL’ye, veri güvenliğine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında, Kurulca verilen kararları yerine getirmeyenler hakkında, sicile kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edenler hakkında 10 bin TL’den 1 milyon TL’ye kadar idari para cezası uygulanacak.
Kurul Adalet Bakanlığı İle İlişkili Olacak Kişisel verilere ilişkin verilen görevleri yerine getirmek üzere, Kişisel Verileri Koruma Kurulu kurulacak. Kurul, görev ve yetkilerini kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirecek ve kullanacak. Kurulun ilişkili olduğu bakanlık, Adalet Bakanlığı olacak. Kurul, altı aylık dönemler itibarıyla hazırlanıp onaylanmış faaliyet raporunu Adalet Bakanı’na, yıllık faaliyet raporunu ise Bakanlar Kuruluna ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na sunacak. Kişisel Verileri Koruma Kurulu,
Kurul üyeliklerine seçilenlerin Kurul’da görev yaptıkları sürece, önceki görevleriyle olan ilişikleri kesilecek. Kamu görevlisi Kurul üyelerinden görev süresi sona erenler, 1 ay içinde müracaat etmeleri halinde, en geç 1 ay içinde kendi kurumlarındaki kadro ve görev unvanlarına uygun bir kadroya atanacak. Kamu görevlisi Kurul üyelerine atamaları yapılıncaya kadar, özel sektörden gelen Kurul üyelerine, 3 ayı geçmemek üzere bir işe başlayıncaya kadar aylık ödenecek. Kurul üyelerine, bakanlık müsteşar yardımcısı için belirlenen mali haklar tutarında aylık ödeme yapılacak. Kurul üyeleri sigortalı olacak ve sigorta primine esas kazanç tutarları, bakanlık müsteşar yardımcısı esas alınarak belirlenecek. Kişisel Verileri Koruma Kurulu Genel Sekreteri, en az dört yıllık yükseköğretim kurumu mezunu, hukuk, kamu yönetimi, iktisat, işletme alanlarında 12 yıl süreyle kamu hizmetinde bulunanlar arasından; genel sekreter yardımcıları ise aynı nitelikleri taşıyıp, 10 yıl süreyle kamu hizmetinde bulunanlar arasından, Adalet Bakanı tarafından atanacak. Kurul personeli, Genel Sekreterin teklifi üzerine Kurul Başkanı tarafından atanacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen personelden uzmanlığına ihtiyaç duyulanlar, en çok iki yıl süreyle Kurul’da görevlendirilebilecek. Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na 100 kadro ihdas edilecek. Bu düzenlemenin kanunlaşmasından sonra altı ay içinde Kurul üyeleri seçilecek ve Genel Sekreterlik teşkilatı oluşturulacak. Bu düzenlemeden önce işlenmiş olan kişisel veriler, yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde bu hükümlere uygun hale getirilecek.
55
Avşar ÖZGEN
telekom
info@btgunlugu.com
Başbakan Davutoğlu: “Tarihi Fırsat Önümüze Geldi” Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bilgi ve teknoloji alanında öncülük yapma şansının tekrar tarihi fırsat olarak önümüze geldiği süreçten geçiyoruz” dedi. Davutoğlu, Gölbaşı’ndaki Vilayetler Evi’nde düzenlenen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısının açılışında konuştu. Başbakan Davutoğlu, geçmiş medeniyetlerin kurulması, gelişmesi süreçlerinde insanoğlunun bilgi sahibi olabilme, muhakeme geliştirebilme, bilgiden bilim ve teknoloji üretme kapasitesinin, medeniyetleri oluşturan ana faktörlerden biri olduğuna vurgu yaptı. Medeniyet kavramının kendisinin dahi varlık, bilgi ve değer paradigması etrafında şekillendiğine işaret eden Davutoğlu, şunları kaydetti: “Her bir değişim, yeni varlık felsefesi, yeni bir bilgi felsefesi, yeni değerler sistemiyle insanlık tarihinde yeni bir aşamaya
56
geçişi temsil eder. Bu açıdan baktığımızda, bugün karşı karşıya olduğumuz temel meselelerden birisi, var olan bilgi anlayışını bilime dönüştürebilme kabiliyeti ile ülkemizin diğer ülkelerle olan rekabet gücünü artırabilmesidir.”
Devletlerin Yükselişinde Bilginin Kullanımı İnsanoğlunun, geçmişte üç önemli paradigmatik değişimden geçtiğini dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bu süreçlerde, bilgi üretim kapasitesine sahip ve öncülük yapan topluluklar, halklar, milletler, ülkeler bir sonraki dönemde yönlendirici öncü nitelik kazandılar. Bu gelişmeleri takip edemeyenler ise çağın gerisinde kaldılar.
Diğerlerinin ürettiği bilgiye, diğerlerinin ürettiği teknolojiye ram olmak, onun mahkûmu olmak, onun aktarıcısı olmak realitesiyle karşı karşıya kaldılar. Bizim tarihimizde, devletlerin yükselişine baktığınızda ve aslında Osmanlı Devleti’nin, son kadim örnek olarak değişimine baktığımızda bir obadan bir devlete, oradan da bir dünya düzenini temsil edecek yeni siyasal zemine yönelişte İstanbul’un fethiyle birlikte yaşanan sürece çok dikkatli bir şekilde eğilmek gerekir. O fetihle sadece yeni bir şehir, askeri bir zaferle bir ülkenin baş şehri haline dönüşmedi; aynı zamanda fetihten hemen sonra kadim bütün bilgi birikimi İstanbul’a doğru aktı. İstanbul sadece
siyasi bir merkez olmadı, kadim bilgi birikiminin aktığı bir büyük bilim merkezi haline dönüştü. Top teknolojisinin, fetih esnasında kullanımından, Ali Kuşcu’nun Semerkand’dan İstanbul’a getirilmesine ve daha sonraki dönemlerde o günkü bilimin günlük hayatta teknolojik anlamda kullanılmasına kadar yapılan öncülüklere baktığınızda aslında devletlerin yükselişinde bilginin kullanımın nasıl etkin rol oynadığını görüyoruz.”
Teknoloji Uyarlamaya, Takip Etmeye Ayarlı Bir Tecrübe Yaşadık “Bizim tarihimizde, devletlerimizin yükselişi o bilgi paradigmasını ahlak ile bütünleştiği yerlerde siyasal bir düzen kurabilmesiyle söz konusu oldu” diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “O anlamda kadimin son merkeziyiz. Anadolu toprakları da Harran Üniversitesi’nden, Harran’ın geçmiş o bilgi merkezi olma niteliğinden bugüne kadar bu kadim kültürünün harmanlandığı, geliştiği bir merkez niteliğini hep korudu. Daha sonraki dönemde ikinci önemli aşamada kadim bilim anlayışından, sanayi devrimi ile gelişen bilgi paradigmasına geçişte, maalesef aynı süratle o teknolojik gelişmeleri takip etme imkânı bulamadığımız için ve sanayi devriminin sonuçlarını sebeplerinden daha doğrudan alma yönünde bir tecrübe kazandığımız için önce sonuçları ve tüketim sonuçlarını sanayii devrimini ülkemize aldık, daha sonra teknolojisini ülkemize almaya gayret sarf ettik. Aramızdaki fark, sanayi devriminin öngördüğü tekno-
lojik dönüşümü yaşayan ülkelere göre gücümüz de göreceli olarak azaldı ve uluslararası rekabette bu anlamda son 200 yıl öncülük yapmaktan daha çok teknoloji uyarlamaya, takip etmeye ayarlı bir tecrübe yaşadık.” Başbakan Davutoğlu, 1990’lı yıllardan sonra, iletişim teknolojinin devreye girmesiyle bu sefer yine bilgi ve bilgiye dayalı teknolojinin uyarlanması anlamında daha çabuk intibak eden bir süreç yaşandığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Ancak hala iletişim teknolojisi bağlamında da teknoloji üretmekten daha çok teknolojiyi çabuk kullanan, çabuk intibak eden ama nihayetinde kullanan ve tüketen bir toplum niteliğini tümüyle dönüştüremedik. Şimdi yeni teknolojilerin önümüzü açtığı dönemde, aslında bilgi ve teknoloji alanında öncülük yapma şansının tekrar tarihi fırsat olarak önümüze geldiği süreçten geçiyoruz. Yeni teknolojileri sanayi devriminden ya da iletişim devriminden daha süratle intibak ettirmek, bu teknolojik değişimleri bizzat gözlemlemek, yeni nesilleri bu teknolojik değişimin sonuçlarıyla değil sebepleriyle ilişkilendirerek yeni teknolojileri üretebilecek kapasiteye yöneltmemiz lazım. Bu anlamda Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun asli görevi, sadece üretilen bir teknolojiyi ülkemize nasıl taşıyacağı sorusu değil, ülkemizde yeni bir bilimsel zihniyetin gelişmesiyle teknoloji üretimini sağlayabilecek bir alt yapıyı nasıl geliştirileceği sorusuyla ilgilidir.” Son 12 yılda gerçekleştirdikleri ekonomik hamlelerin son derecede bir başarı
hikâyesi itibarıyla gıpta ile takip edildiğini vurgulayan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi insan kaynağımızın, bilim ve teknolojiyle buluştuğu ve bir anlamda hem niceliksel hem de niteliksel bir dönüşümü beraberinde getiren yeni bir hamle dönemini başlatmak durumundayız. Bu da tek tek insan kaynağımızın eğitim düzeyini yükseltmek, yeni ve ufuk açıcı bir zihniyet inşa etmek, öğrencilerimizi geleceğe hazırlarken sadece meslek sahibi olmak değil aynı zamanda bilgi paradigmasının bütününü dönüştürebilecek şekilde güçlü alt yapıya sahip olmak idealiyle yetiştirmek durumundayız. Nihai ölçüde ülkelerin, devletlerin en büyük kaynağı, insan kaynağıdır. Bütün diğer kaynaklar tüketilebilir. Bugün doğalgaz ve diğer yeraltı kaynaklarının her birinin rezerv ömrü var. Takriben şu kadar yılda bitebileceği varsayılıyor. Tarihte hiç tüketilmeyen, bazen israf edilen, bazen maalesef savaşlarda büyük kayıplar yaşanan ama hiç tüketilmeyen tek kaynak insan kaynağıdır. Bizim gerek coğrafyamızı etkin kullanarak ama en önemlisi de bu coğrafyada kendi bilimsel birikimiyle bağımsız ve onurlu gelecek inşa edebilecek insan unsuru yetiştirme sorumluluğumuz var.”
Yeni Akademik Anlayışının da Yeşermesi Lazım Toplantının en önemli gündem maddelerinden birisinin, doktora derecesine sahip insan kaynağının nicelik ve niteliğinin artırılması olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle dedi: “Çünkü hala genel ortalama itibarıyla nüfusumuz, orta iki ya da orta üçten, liseden terk bir ortalamaya sahip. Süratle bunu, ortalama üniversite düzeyine çıkarmak durumundayız. Bundan sonra akademik hayata verdiğimiz desteği sürdürmeye kararlıyız. Ancak akademia, eğitim faaliyetleri bir boşlukta cereyan etmiyor. Bir ekosistem içinde şekilleniyor. Kamu sektörü, özel sektör, üniversiteler, sanayi hep beraber aslında bir çevre oluşturuyor ve bilim ve teknoloji bu çevrede üretiliyor ve tüketiliyor.”
57
Mustafa HANLI
Veri
mustafa@btgunlugu.com
Büyük Veri Ne Yapacağınızı Sizden Önce Tahmin Ediyor Veriden sağlanan değer zamanın önüne geçmeye başladı. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, önümüzdeki günlerde çalışanların istifa kararı dahi büyük veri meziyetleri sayesinde önceden tahmin edilebilecek. Geçtiğimiz ay içerisinde çıkan bir haber birçok şirketi heyecanlandırdı ve haber içerisinde yer alan teknolojiyi kullanmak için sıraya girmiş durumdalar. Haber birçoğumuzun yakından tanıdığı VMware firmasıyla ilgili. VMware insan kaynakları departmanında yeni bir platform olarak Workday adlı bir uygulama ile çalışmaya başladı. Bu platform üzerinde yeni bir tahmin teknolojisi test ediliyor. Bu tahmin teknolojilerinin asıl amacı çalışanların gelecekte yapacağı hareketleri önceden yöneticilere bildirmek ve yöneticilerin bu safhada önlem alması için zaman yaratmak olarak özetlenebilir. Bu tahminler sayesinde istifa edecek bir çalışanın mutsuzluğunun önüne geçilebilecek veya kararından döndürülemese dahi karar öncesinde yerini doldurmak için harekete geçilebilecek. Hemen belirtelim kurulan platform üzerinde çalışanların bölgesel faktörleri, yaptıkları iş ve bulundukları sanayi gibi farklı yollarla elde edilen verileri de göz önünde bulunduruluyor. Bu sistemin nasıl çalıştığını önümüzdeki günlerde VMware’den alınacak yorumlara göre değerlendireceğiz.
Geleceği Tahmin Etmek mi? VMware’in İnsan Kaynakları Direktörü Amy Gannaway’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama kullanılan Workday platformunun iyi yolda olduğunun bir göstergesi olarak yorumlandı. Amy Gannaway’ın konuşmasında “yüksek tahmin yeteneklerine sahibiz” demesi,
58
Workday’ın başarısı olarak yorumlandı. Workday’ın amacı; topladığı kişisel ve iş verilerini birleştirerek kurumların işleyişini aksatmadan yoluna devam etmesini sağlamak. Bu amaçla kullanılan teknolojinin detayları çok paylaşılmasa da birçok kişi bu teknolojinin peşinden koşuyor ve başarılı olması için elinden geleni yapıyor. Hatta bundan onlarca yıl önce makinaların tahminleriyle ilgili yazılan senaryolar film olarak karşımıza çıktı ve bugün ki ortam için bir zemin yaratılmaya başlandı.
Makineler Yıllardır Öğreniyor Makinelerin öğrenmesi ve tahminler sunarak insanlara yardımcı olması yıllardır kullanılan bir yöntem. Google, Facebook, Microsoft ve Netflix gibi yüksek miktarlarda veriye sahip firmalar bu tarz teknolojileri kullanarak müşteri yaklaşımlarını anlamaya çalıştılar. Tabii ki bu teknolojilerin çoğu müşterilere bir şeyler sunmak için amaçlanmıştı. Airbnb, Box ve Workday firmaları bu tarz teknolojileri bir üst seviyeye taşıdılar. Tabii ki bu teknolojilerin kullanımında Bulut Bilişim hizmetlerinden de yararlanıldığını göz ardı etmememiz gerekiyor. Gelişen teknoloji sayesinde farklı alanlarda çok farklı değerler yaratılabiliyor. Makinelerin öğrenme yetisi konusunda çalışan Skytree firmasının kurucu-
larından Alexander Gray; “geçtiğimiz beş yılda sürekli gelişen bilgisayar ve depolama sistemleri sayesine kurumların elinde yüksek miktarlarda veri bulunmakta. Artık bu veriyi değerlendirmek için Google’ın elinde bulundurduğu sihir de elimizde” diyor. Tabii ki bu tarz teknolojileri sağlayan diğer firmalarında nasıl hareket ettiğine yakından bakmalıyız. Box adındaki firma adını Bulut Bilişim sağlayıcı olarak duyurmuştu. Şimdilerde ise
Bulut Bilişim’in yanı sıra kurumlara sunduğu farklı çözümler ile yoluna devam ediyor. Firma geçtiğimiz yıl DLoop adlı girişimi satın aldı. DLoop analitik çözümler sunan bir firma ve sahip olduğu veriler sayesinde müşteri alışkanlıklarını tahmin etme yeteneğine sahip. Box firması günden güne büyüyen ve müşteri sayısı her geçen gün artan bir firma ve DLoop sayesinde firmanın gelecek için yapacağı yatırımlar şekillendirilecek. DLoop, Box’ın sahip olduğu müşterilerin davranışlarını denetime almış durumda ve öncelikle gelecek dönem depolama ihtiyacı tahminleri ortaya çıkartılacak. Ardından gerekli olan teknoloji geliştirmelerine odaklanılacak. Tabii ki tüm bunların sonucu olarak müşterilere daha iyi planlar sunulacak ve Box firmasının gelirlerinin arması beklenecek.
Tahminler İnsanlık İçin Var Bilgisayar tahminleri sadece kurumların hayatını kolaylaştırmak için kullanılmıyor. Bu tarz çözümler sunan
Airbnb firması platformu üzerine yüklenen resimlerden tahminlere yaratarak kullanıcılarına en uygun fotoğrafların sunulması için çalışıyor. Airbnb oda-ev kiralaması yapabildiğiniz bir platform ve bu sitenin kullandığı resim algoritması sayesinde müşteriler daha hızlı bir şekilde kendilerine uygun oda veya evi bulabiliyorlar. Bunun yanı sıra Airbnb elindeki veriler sayesinde kiralama oranlarını arttırmak için ev sahiplerine düzen konusunda teklifler sunabilir. Bu teknoloji firmanın elinde ve kullanım yönü tamamen onlara bağlı.
Elinizdeki Verilerin Değerini Bilin Workday’ın kullandığı tahmin teknolojisi şirket içi çalışanların bilgilerini kullanmaya odaklanmış durumda. Workday bu konuda kendini geliştirmeye devam ediyor. İnsan kaynakları konusunda şimdiye kadar bu kadar üst seviye tahmin teknolojileri kullanılmamıştı. Workday’in bu teknolojisi sayesinde firmanın gelecek yılları konusunda bilgiler de ortaya çıkartılabilir. Eski çalışanların bilgileri sisteme dahil edilirse geçmişte yaşanan hareketlilikler şirket, ülke ve hatta dünya mali durumları da hesaba katılarak gelecek için tahminler yapılabilir. Şirketlerin ne zaman elaman alması gerekliliğinden tutun da elemanların verimliliğini arttırmak için gerekli yöntemlerin belirlenmesi onuşuna kadar birçok tahmin yapılabilir. Tabii ki bunlara ek olarak kritik elaman ihtiyaçları da göz önüne çıkartılır belki de kimin transfer edilmesi gerekliliği konusunda bile tahmin yapılabilir. Bunlar tamamen şirketin elindeki verilere bağlı. Şirketlerin bu tarz çözümlere ihtiyaçları vardı. Gelecekte de bu ihtiyaçlar artmaya devam edecek. Workday, Box ve Airbnb gibi şirketlerin yanına farklı öğrenme ve tahmin teknolojileri geliştiren firmalar gelecek. Bakarsanız izlediğimiz filmler gerçek olur. Kim bilebilir?
Büyük Veriden Değer Elde Etmelisiniz “Büyük veri” çözümleri, müşterisini yakından takip etmek isteyen şirketlere büyük avantajlar sağlıyor. Öncelikle bu çözümlerle farklı kanallardan gelen veriler konsolide edilerek, müşteri davranışları ve beklentileri hakkında önemli bilgilere ulaşılması sağlanıyor. Örneğin, müşterilerinizden gelen günlük 500 milyon çağrı ile ilgili olarak gerçek zamanlı ve detaylı bir duyarlılık analizi yapabildiğinizi hayal edin. Ardından da bu verileri, sosyal medya kayıtları ve işlem bilgileri ile birleştirebildiğinizi düşünün. Tüm bu avantajlar sayesinde çağrı merkezi operatörleri, arayan müşterilerle ilgili doğru bir “abone kaybı risk göstergesine” kavuşacak ve yanıtları müşterilere göre özelleştirebilecek kadar bilgilere sahip olacak. Çağrı merkezinde sunduğumuz bu örnek, günümüzde kitlesel satış, pazarlama ya da müşteri yönetimi yapılması gereken tüm sektörler için de geçerli. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere, tüm bu süreçlerde kritik olan, sadece rakamlardan ibaret olmayan verilerin doğru bir şekilde sınıflandırılması ve bu şekilde verilerden iş süreçlerini etkileyecek bilgi üretilmesi.
Okan Gözütok Atos Yönetilen Hizmetler Direktörü
59
donanım
BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz info@btgunlugu.com. 60
Microsoft Lumia 535 Microsoft Logolu İlk Lumia
Lumia 535, Nokia logosunu taşımayan Microsoft’un ilk telefonu. Cihazın ön çerçevesinde ve arka kapağında Microsoft logosu bulunuyor. Nokia ile ilgili herhangi bir yazı görünmüyor. Buna karşın Microsoft, Lumia markasını yaşatmaya kararlı.
Giriş seviyesi bir telefon olan Lumia 535, hem ön hem de arka tarafta 5 MP’lik kameralar barındırıyor. LED flaşlı arka kamera ışıklı ortamlarda ortalama kalitede fotoğraflar çekerken loş ortamlarda vasatın üzerine çıkamıyor. Buna karşın ön kamera özellikle Selfie modunda benzer ürünlerle kıyasla daha başarılı. Elbette Lumia 535 ile video çekmek mümkün. Yalnız bu videoların Full HD olmadığını 864 x 480 piksel çözünürlüğünde olduğunu hatırlatmak isteriz. Cihazın yeşil, turuncu, beyaz, gri, mavi ve siyah renk seçeneklerine sahip arka kapak her ne kadar çıkartılabilir ve plastik olsa da, başarılı bir işçilik hemen göze çarpıyor. Bu kapağın aynı zamanda bir koruma kapağı gibi görev yapması da iyi düşünülmüş bir özellik. Giriş seviyesi Lumia telefonlarının en zayıf noktaları kuşkusuz ekranlarıydı. Microsoft, bu zayıf noktayı iyi gördü ve Lumia 535 de çok daha iyi bir ekran kullanmayı tercih etti. Lumia 630’da kullanılan ve çok başarılı bir renk doğruluğu veren Clear Black teknolojisi bu üründe ne yazık ki kullanılmadı. Buna karşın her ne kadar kontrast değeri ortalama değerde olsa da 493 Cd/ m2’lik parlaklık gayet başarılı. Dört çekirdekli Snapdragon 200 işlemcisine (1.2 GHz) sahip olan Lumia 535, 1 GB bellek ve 8 GB
iPhone 6 Teknik Özellikler: İşletim Sistemi: Windows Phone 8.1 Ekran: 5 inç IPS (960x540) Kapasite: 8 GB Bellek: 1 GB İşlemci: 4 çekirdekli Snapdragon 200, 1.2 GHz Kamera: 5 MP arka, 5 MP ön Boyutlar: 140 x 72.4 x 8.8 mm Ağırlık: 146 gram
depolama kapasitesine sahip. Bu kapasite, istenildiğinde Micro SD kart yardımıyla toplam 128 GB’a kadar arttırılabiliyor. Yaptığımız denemelerde menü kullanımının oldukça basit ve hızlı olduğunu gördük. Buna karşın uygulamaların çalıştırılması ve Web sayfalar arasında gezdiğimizde hafif bir performans sorunu olduğunu gözlemledik. Lumia 535’in en büyük avantajı Windows Phone 8.1 (Lumia Denim) işletim sistemine sahip olması. Benzer donanım birleşenlerine sahip Android telefonlar çok daha yavaş çalıştıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bununla birlikte 8 GB’lık kapasitenin yaklaşık 4 GB’ı kullanılabilir durumda. Android telefon olsaydı sadece 1 GB’ını kullanabilecektiniz. Sonuç olarak, yüksek bir performans, müthiş bir kamera ve 4G desteğine ihtiyaç duymayan kişiler için Lumia 535 oldukça hesaplı bir seçenek.
61
donanım
Avea inTouch 4
El Hareketlerine Duyarlı Telefon Avea, merakla beklenen inTouch ailesini yeniledi. Carbon Siyah, Titanium Gri ve Gold renk seçenekleri ile piyasaya sunulan bu yeni nesil akıllı telefon 5 inç HD IPS ekran ve Android 4.4 KitKat işletim sistemi ile birlikte geliyor. 1 GB bellek ve 8 GB depolama kapasitesine sahip inTouch 4, Qualcomm’un dört çekirdekli 1.2 GHz saat hızındaki Snapdragon 410 işlemcisini kullanıyor. Bunun anlamı, Avea’nın kendi kullanıcı arayüzünde geçişlerin oldukça seri bir şekilde yapılabilmesi. Ayrıca uygulama ve oyunla fazla bekletilmeden açılıyor. Elbette zaman zaman bazı takılmalar olabiliyor. Fakat ürünün fiyat kategorisine baktığımızda benzer ürünlerle kıyasla aşağı kalır bir yanı olmadığını söylemeliyiz. 2100 mAh’lik bir pil bulunduran Avea inTouch 4, bir iş günü boyunca sizi yalnız bırakmıyor. Arka tarafta LED flaşlı, autofocus, HDR, panoramik çekim ve gülümseme gibi özellikleri olan gelişmiş 13 MP’lik bir kamera yer
alıyor. Ön tarafta ise Selfie çekimlerine uygun 5 MP’lik bir kamera var. Bu kameranın en büyük özelliği Hareket Kontrol Teknolojisi ile telefona dokunmaya gerek kalmadan birçok fonksiyonu el hareketleri ile kontrol edebilmeniz. 4G destekli Avea inTouch 4, başarılı bir tasarım zengin özellikler ve geniş bir servis ve yazılım desteği ile beğenimizi kazandı. Uygun fiyatlı bir telefon arayan kişiler inTouch 4’ü gözden kaçırmamalarını tavsiye ederiz. Teknik Özellikler İşletim Sistemi: Android 4.4.4 KitKat Ekran: 5 inç HD IPS, 720 x 1280 px Kamera: 13 MP arka, 5 MP ön İşlemci: Snapdragon 410, 1.2 GHz Bellek: 1 GB Kapasite: 8 GB Boyutlar: 139.6 x 71.6 x 10 mm Ağırlık: 130 gram Renk: Carbon Siyah, Titanium Gri, Gold
Razer Deathstalker Ultimate LCD Ekranlı Klavye
Razer Deathstalker Ultimate’in en belirgin özelliği üzerinde bulunan 4 inç’lik LCD ekranı. Bu ekran isteğe göre ya bir Trackpad ya da ikinci bir ekran olarak kullanılabiliyor. Facebook ve Twitter’daki bildirimleri gösterebilen bu ekran, aynı zamanda Youtube videolarını da oynatabiliyor. Klavye üzerinde bir ekran entegre etmek çok da yeni bir olay değil. Logitech yıllardır bu tarz ürünler üretiyor. Bizim anlamadığımız şey ise, üst seviye oyuncuları hedefleyen Razer’in neden mekanik tuş takımından vazgeçmiş olması. Oyuncular, mekanik tuş takımı sayesinde oyunları daha yüksek bir doğruluk ve hızla oynayabiliyorlar. Diğer bir konu ise kullanılan Chiclet tuş takımı. Chiclet tuş takımı dizüstü sistemlerden bildiğimiz alçak tuş takımına verilen ad. Razer’a göre bu tuş takımı sayesinde tuşlara daha hızlı ve sürekli erişilebiliyor. Ama tuşların çok alçak olması zaman zaman yanlış tuşa basılmasına da sebep olabiliyor. Razer Deathstalker Ultimate bu yüzden olsa gerek aynı anda basılan 10 tuşu algılayıp tanıyabiliyor. Çok heyecanlı ve hareketli oyunlarda bu büyük bir avantaj. Bu sayede çok hızlı bir şekilde silah ve gereçlere ulaşabiliyorsunuz. Arka aydınlatmalı bir LED takımına sahip olan Razer, istenilen renk paletine ayarlanabiliyor. Kullanılan 4 inç ekranın potansiyeli büyük. Ama şimdilik ekstra bir özellik sunmuyor. Ürünün en büyük dezavantajı oldukça yüksek bir fiyata sahip olması. Ne yalan söyleyelim, yaklaşık 990TL’ye çok daha iyi alternatifler olduğunu söylemeden edemeyeceğiz.
62
Teknik Özellikler Tuş takımı: Chiclet tarzı tuşlar Özel tuş: 5 makro, 10 dinamik görsel Arka aydınlatma: Üç renkli Boyut: 512 x 215 x 20 mm Ağırlık: 1116 gr Diğer: 4 inç dokunmatik ekran
Samsung Galaxy Note Edge Bu Telefon Eşsiz Bir Tasarıma Sahip Samsung Galaxy Note Edge, iki tane ekranı üzerinde bulunduran bir akıllı telefon. Note Edge’in kenarında bulunan renkli ekran kullanıcıya ekstra özellikler sunmakla birlikte çeşitli bilgileri de kullanıcılara aktarmak için yaratılmış. Bu özellik akıllı telefon tasarımını farklı bir boyuta taşıyor. 2560 x 1600 piksel çözünürlüğüne ulaşan AMOLED ekran oldukça yüksek bir kontrast değerine ulaşıyor. Burada elde edilen parlaklık değeri (400 Cd/m2), her ne kadar Note 4 kadar yüksek olmazsa da (700 Candela/m2) fazlasıyla yeterli. Yalnız çok güneşli ortamlarda Galaxy Note Edge’in çok verimli olmadığını söylemeliyiz. Buna karşın 525 ppi’lik keskinlik, benzer modellerle kıyasla çok daha güçlü. 160 piksel’lik dokunmatik ikinci ekran sağ ve sol parmak hareketleri ile birçok fonksiyonu çağırabiliyor. Bu alan isteğe göre kişiselleştirilebiliyor. Peki, bu ikinci ekran esasında ne kadar kullanışlı? İkinci ekran sayesinde uygulamalardan çıkmak için ekstra bir tuş bulmanız gerekmiyor. Sevdiğiniz uygulamalara anında ulaşabiliyorsunuz ve telefonunuza kayıtlı olan kişilere hemen erişiyorsunuz. Android telefonlarda bildiğimiz ekranın üstünde görünen bildirimler de yan tarafa kaymış durumda olması da iyi düşünülmüş bir özellik. İlk başlarda bu birçok kişiye garip gelebilir, fakat bu özelliğe çok çabuk alışabileceğinizi söylemeliyiz. Galaxy Note Edge, Snapdragon 805 işlemciye sahip. Qualcomm’un en güçlü dört çekirdekli işlemcilerinden biri olan Snapdragon 805, 2.7 GHz’lik bir çalışma frekansına ulaşıyor. 32 GB’lık kapasiteye sahip olan Galaxy Note Edge, 24 GB’lık bir alanı kullanıcıya depolama alanı olarak sunuyor. Daha fazlasını isteyen kullanıcılar microSD kart yuvasına 128 GByte’lık MicroSDXC belleklerini takabiliyorlar. Ne yazık ki
MicroSD kartlara uygulamalar direkt olarak yüklenemiyor. Ana kapasiteye yüklenen uygulamalar sonrası Micro SD kartlara kopyalanabiliyor. Arka tarafta bulunan 16 MP’lik kamera her ne kadar Note 4’e benzese de, Note 4 kadar başarılı olmadığını söylemeliyiz. Galaxy Note Edge fotoğrafı netlemek için 0.35 saniyelik bir süre (iPhone 6 Plus : 0.12 sn) istiyor. En önemli avantajı ise 4K video çekebilmesi. Çektiğiniz videoları MHL adaptör ya da WLAN (Miracast) ile yeni nesil televizyonlara sorunsuzca aktarılabiliyor. 3.7 MP’lik ön kameradan çok fazla bir şey beklemek yanlış olur. Bu alanda çok daha iyi ürünler gördüğümüzü söylemeliyiz. Sonuç olarak Samsung Galaxy Note Edge, oldukça kolay ve hızlı bir kullanım sunuyor. Bununla birlikte performansı da gayet başarılı. Tasarımı gerçekten görülmeye değer. Yine de bir Note 4 ve iPhone 6’ya yaklaşamadığını söylemeliyiz. Teknik Özellikler İşletim Sistemi: Android 4.4.4 İşlemci: Snapdragon 805. 2.7 GHz Kamera: 16 MP, 3.7 MP Ekran: 5.6 inç AMOLED Kapasite: 32 GByte Bellek: 3 GB Boyutlar: 151.3 x 82.4 x 8.3 mm Ağırlık: 174 gram
63
donanım
HTC Desire Eye
Selfie Tutkunları İçin Hazırlandı Selfie akımına en güzel cevabı HTC, Desire Eye ile verdi. Desire serisinin en yeni üyesi olan Desire Eye’ın arka ve ön kamerası aynı özelliklere sahip. Her iki kamera 13 MP’lik sensörlerle donatılmış. Ön kamera 22 mm’lik f/2.2 değerinde geniş açı lensi ile grup Selfie’leri rahatlıkla çekiyor. Arka kamera f/2.0 değerinde ve 28 mm’lik lensi ile kaliteli fotoğraf çekimleri için fotoğraf hazırlıyor.
Hem ön hem de arka tarafta çiftli LED flash yer alıyor. Bu sayede loş ve karanlık ortamlarda kaliteli fotoğraflar çekebiliyorsunuz. HTC, bu ürünü oldukça kaliteli fotoğraflar çekebilen bir akıllı telefon olarak konumlandırıyor. Dolaysıyla bu ürün ile birlikte gelen zengin yazılım desteği de unutulmamış. Örneğin Cihaz üzerindeki App Eye Experience uygulaması sayesinde, kameraya gülümsediğinizde otomatik selfie çekebildiği gibi, rastgele video ve fotoğraf çekimi, Selfie esnasında arka planını silen Crop Me, iki farklı yüz resmini birleştiren Face Fusion, video sohbet kontrolü ve çeşitli filtreler uygulayabileceğiniz Photo Booth gibi katma değerli uygulamalar ile birlikte geliyor. 5.2 inç büyüklüğünde FullHD ekran oldukça keskin ve parlak. 2.3 GHz dört çekirdekli Snapdragon 801 işlemcisi ve 2 GB belleği, Desire Eye’in rakip olarak üst kategorideki ürünlere oynadığını belli ediyor. Öyle ki, Desire Eye ile oyun oynamak oldukça zevkli. Yüksek performansı sayesinde GTA San Andreas oyununu hiçbir takılma yaşanmadan oynayabiliyorsunuz. 16 GB kapasitenin sadece 9 GB’ını işletim sitemi ve
64
Teknik Özellikler: İşletim Sistemi: Android 4.4.4, Sense 6.0 Ekran: 5.2 inç LCD (1080x1920) Kapasite: 16 GB Bellek: 2 GB İşlemci: 4 çekirdekli Snapdragon 801 2.3 GHz Kamera: 13 MP arka, 13 MP ön Boyutlar: 151.7 x 73.8 x 8.5 mm Ağırlık: 149 gram
kurulu gelen uygulamalar kullanıyor. Daha fazla kapasiteye ihtiyaç duyan kullanıcılar Micro SD kart yardımıyla 128 GB’a kadar kapasite ekleyebilir. Sahip olduğu 2400 mAh’lık batarya tüm gün boyunca kesintisiz bir iletişim sağlıyor ve yaklaşık 2.5 saat civarında dolum süresine sahip. HTC Desire Eye’ın Selfie tutkunları için tasarlanan birçok üründen daha başarılı olduğunu söylemeliyiz. Üründe kullanılan zengin ve kaliteli donanım birleşenleri hiçbir rakipte yok. Her iki tarafta bulunan çiftli LED flash, Selfie tutkunlarının en çok aradıkları ve en çok sevecekleri bir özellik olacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte geniş yazılım içeriği de bu ürünü çok farklı kılıyor. Kısaca oldukça kaliteli ve Selfie özelliği güçlü olan bir akıllı telefon arayan kişiler listelerine mutlaka HTC Desire Eye’yi eklemeli.
Kulaklarınız Bayram Edecek Sony MDR-1R
Sony’nin yeni kulaklık ailesi MDR-1R, ergonomisi, işçiliği, malzeme kalitesi, zengin özellikleri ve kaliteli ses performansı ile fark yaratıyor. 231 gr ağırlığında olan bu ürün isteğe göre katlanabiliyor. Bu sayede ürün sadece stüdyo kulaklık olarak değil günlük kullanım için de kullanılabiliyor. Beraberinde 2 x 120 cm uzunluğunda iki kablo veriliyor. Akıllı telefon kullanıcılarını da düşünen Sony, kablonun üzerinde bir mikrofon ve ses ayar düğmesini de unutmamış. Sony MDR-1R’nin beğendiğimiz bir özelliği düşük ses kaynaklarından bile güçlü bir ses verebilmesi. Doygun ve çok güçlü bas sesleri bu üründe ne yazık ki alınamıyor. Buna karşın MDR-1R, sesleri oldukça temiz ve doğru veriyor. Siyah ve kırmızı renklerinin hakim olduğu MDR-1R’nin büyük bir bölümü sentetik bir maddeden oluşuyor. Fakat burada yapılan işçilik gerçekten görül-
meye değer. Kafa üstündeki ve kulağı saran yastıklar deri ile kaplı. Kulak yastığın uyguladığı basınç, kullanıcıya herhangi bir rahatsızlık vermemesi iyi düşünülmüş bir özellik. High Definition 40 mm sürücüler hızlı bas tepkisi için geniş havalandırma deliklerine sahip. Bu sürücüler 4 Hz ile 80 kHz arasında bir frekans spektrumu oluşturuyorlar. Bunun anlamı yüksek çözünürlüklü ses sinyallerin oluşturulması. Sony MDR-1R’nin oldukça kaliteli, zengin ve detaylı sesler verdiğini gördük. Özellikle klasik müzik sevenler bu ürünü kesinlikle çok sevecekler. Teknik Özellikler Sürücü: 40 mm Sıvı Kristal Polimer Frekans tepkisi: 4 - 80.000 Hz Hassasiyet: 105 dB/mW Kablo Uzunluğu: 1.2 m Mikrofon: var Ağırlık : 240 gr
Turkcell T-Cam 20
Turkcell Güvenlik İşine El Attı Üzerinde bulunan motor sayesinde 360 derece hareket edebilen Turkcell T-Cam kolay kuruluma sahip bir güvenlik kamerası. Turkcell Online kamera servisi ile birlikte kullanıcılarına farklı işlevler sunan ürünü ev veya ofisinizde kullanabilirsiniz. T-Cam’in görüntülerinizi akıllı cep telefonunuzdan da canlı olarak izleyebiliyorsunuz. Daha da güzeli yüklediğiniz yazılım sayesinde kamerayı 355 derece döndürüp, dilerseniz de gece modunda da kayıtlar alabiliyorsunuz. Peki bu ürün nasıl çalışıyor? Turkcell T-Cam 20, akıllı cep telefonunuza indireceğiniz uygulama yardımıyla birkaç basit adımda kurmanız mümkün. İster kablolu isterseniz de kablosuz ortamda kurulumu başlatabilirsiniz. Önemli olan tek şey Turkcell Süper şifreye sahip olmanız. Kurulumdan sonra ücretsiz “Canlı İzleme” modu çalışmaya başlıyor. Elbette “7 gün Kayıt” moduna da geçebilirsiniz. Fakat bu hizmet ne yazık ki ücretsiz değil. Üründe beğendiğimiz bir özellik Statik IP’ye ihtiyaç duymadan çalışabilmesi. Buna ek olarak kayıt için ekstra bir cihaza ihtiyaç duyulmaması. Turkcell T-Cam 20, tüm kayıtları Bulut’ta şifreli olarak saklıyor. Bu kayıtları istediğinizde bilgisayarınıza indirebilmeniz iyi düşünülmüş bir özellik. Kolay kurulum ve zengin özelliklere sahip Turkcell T-Cam 20 başarılı bir ürün fakat ekstra özellikler için ücret istemesi bizleri düşündürüyor.
Teknik Özellikler Sensor: 1.3 MP CMOS Kayıt: 15 fps 320x240 MP4 Görüntü Açısı: 355 derece Gece Görüşü: var Bağlantı: WLAN, Ethernet Boyut: 108 x 112 x 108 mm
65
editör
Kimler İş Hayatında Kendi Kurallarını Yaratıyor? Y kuşağının %60’ı işyerinde kendi cihazlarını veya kişisel uygulamalarını kullanıyor. Ayrıca mobil hayat tarzını benimseyen Y kuşağının %89’u 09:00-17:00 zamanlı bir iş yerinden çok, daha esnek çalışma saatleri sunan firmalarda çalışmayı tercih ediyor. Teknolojinin ve bu alandaki yeni eğilimlerin iş süreçleri ile yoğun bir entegrasyon içinde olduğu günümüzde, ölçek ve sektör bağımsız her şirket, teknolojinin sağladığı avantajları kullanıyor. Yeni gelişmelere ayak uyduramayan şirketlerin yoğun rekabet ortamında geride kalmaları kaçınılmaz bir durum. Başta verimlilik, maliyet, zaman tasarrufu, doğanın korunması ve kaynakların en verimli şekilde kullanılması gibi önemli yararlar sağlayan teknoloji ile bütünleşen altyapıların öne çıktığı bir konjonktürde, şirketlerin farklılaşan ihtiyaçları, bilişim altyapılarındaki dönüşümü de tetikliyor. Unify’ın Y kuşağı için yaptırdığı araştırmaya göre; Y kuşağı, çalışma şeklinin bugüne kadar hiç olmadığı kadar mobil olacağı bir kuşak olacak. Araştırma sonuçlarına göre, Y kuşağının %96’sı günlük olarak akıllı telefonlarını kullanıyor, %50’si internete bilgisayarlarından ziyade akıllı telefonlar üzerinden bağlanıyor ve %18’i sadece mobil cihazlar üzerinden internete giriyor. araştırmaya katılanların %83’ünin akıllı telefonlarını uyurken bile başuçlarında tuttuklarını dile getirmeleri ise dikkat çeken diğer bir sonuç. Mobil çalışma alanlarına bakıldığında; Y kuşağının %60’ının işyerinde kendi cihazlarını veya kişisel uygulamalarını kullandıklarını, %70’inin kullandığı uygulamaların kurumsal BT politikaları tarafından desteklenmediğini, %74’ünün masaüstü telefonların iş yerinde kullanım ömrünün bittiğini, %31’inin her yerden dokümanlarına ulaşabilecekleri Dropbox gibi uygulamaları kullandıkları ve %22’sinin de mobil erişim için Google Drive kullandığı görülüyor. Mobil hayat tarzını benimseyen Y kuşağının %89’u 09:00-17:00 zamanlı bir iş yerinden çok daha esnek çalışma saatleri sunan firmaları tercih edeceğini söylüyor ve %89’u mobil çalışma planlaması yapacağı iş yerlerinde daha mutlu olacağını belirtiyor. İletişim yazılımı ve servisleri alanlarının öncü firması Unify, zengin ürün portföyü ile yeni çalışma modeli ihtiyaçlarını karşılayarak tüm iletişim gereksinimlerini katma değerli uygulamalar, çözüm ve hizmetlerle kolaylaştırıyor.
66
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com
BT Yöneticileri Bu Adreste Buluşuyor CIO Ödül Başvuruları Başladı! IDC, Türkiye'deki 8.yılında en yüksek BT bütçelerini yöneten CIO'ların katılımı ile 6.kez CIO Zirvesi'ni düzenlerken iş, teknoloji ve inovasyon liderliğindeki en iyileri ödüllendirecek. Ödül Töreni: 9 Nisan 2015 - Kaya Palazzo Golf Resort, Belek - Antalya Ödül programı ve başvuru: http://idcciosummit.com/antalya/cio_awards/ Ödül Kategorileri: • Yeni Tekonolojiler Aracılığıyla İnovasyon
İlave sorularınız için:
• BT Yönetişim
Nevin Çizmecioğulları
Şule Saltık
• Değişim Yönetimi
Ülke Müdürü
Konferans Uzmanı
• BT ile Kurumsal Hedeflere Katkı Sağlama
ncizmeciogullari@idc.com
ssaltik@idc.com
• BT Maliyet Düşürme
+90 212 356 02 82
+ 90 212 356 00 87
• Yılın CIO’su Sadece finale kalan adaylar, ödül törenimize davetli olacaktır. Seçilebilmek için uygunluk şartları gereklidir.
E
CIO S
01
C
MMIT 2
TÜRKİ
U
Y
BTGunlugu.com 5
ID