BT Günlüğü Nisan 2015

Page 1

SAYI 17

04/2015

Mobilite İşlerin Yapılış Şeklini Değiştiriyor

4G Dördüncü Operatörle Geliyor

.

Mobilite Isİ~ şlerin Yapılışs~ ~ SŞ e klini Değ g i ğ s ş tiriyor ~ ~ İş Zekası ve Analitik Çözümler Şirketlere Ne Katıyor?• Şirketlerin Gündemindeki Müşteri Hizmetleri Trendleri 10 Büyük Veri Yazılım Gereksinimi • Türkiye’nin Veri Merkezleri Konusunda Kat Edecek Çok Yolu Var Twitter Yetkilileri Randevu İstedi • Kurumsal Dünyanın Gözü Hannover’deydi • Avrupa’nın Verimlilik Büyümesi BİT’le Gelişiyor • Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık ve Etkinlik Artırılıyor



editör

BİT Sektöründe Nitelikli İnsan Gücü Talebi Artıyor BİT ile ekonomilerin ihtiyaç duyduğu insan kaynağı ve istihdam arasında doğrudan ve dolaylı ilişkiler bulunuyor.

Ali Yavuz ŞAHİN

Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com

Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) bazı iş alanlarının ortadan kalkmasına neden olurken yeni iş alanlarının ortaya çıkmasına imkân tanıyor ve uzaktan çalışma ve esnek çalışma biçimlerinin gelişmesini sağlıyor. Bu sayede işgücünde verimlilik artışları görülürken engelliler, ev kadınları ve öğrenciler gibi kesimler için daha iyi bir yaşam dengesi ve işletmeler için de düşük maliyetler sağlanabiliyor. Diğer yandan, BİT destekli otomasyon sistemleri ve yeni iş modellerinin ortaya çıkması mevcut insan kaynağının yetkinliklerinin gelişmesini de zorunlu kılıyor. BİT, otomasyonu yaygınlaştırmasıyla düşük eğitimli işgücünün istihdamında ve rutin işlemler gerçekleştiren orta seviyede eğitimli kişi istihdamında azalmaya sebep olmakla birlikte, eğitimli işgücü açısından yeni iş kollarının ortaya çıkmasına da vesile oluyor. 2012 yılında 30 ülke dikkate alınarak yapılan bir araştırmaya göre internetin gelişimiyle beraber kaybolan 1 işin karşılığı olarak 3,1 yeni işin ortaya çıktığı görüldü. Türkiye’nin de içinde bulunduğu 8 ülke (Türkiye, Arjantin, Macaristan, Malezya, Meksika, Fas, Tayvan, Vietnam) için bu oran 3,2 iken Rusya, Hindistan ve Çin’de 3,5 seviyesinde bulunuyor. BİT sektöründeki artan işgücü talebine karşın arzın bu konuda nitelik ve nicelik olarak yetersiz kaldığı görülüyor. AB’de 2010-2015 dönemi için yapılan senaryo bazlı tahminlerde BİT alanında ihtiyaç duyulan niteliklerde insan kaynağı arzının sağlanamayacağı öngörülmüştü. 2015 yılında, düşük ekonomik büyümenin esas alındığı senaryoda 86 bin 500 nitelikli eleman açığı tahmin edilirken BİT tabanlı yeniliklerin sektörlere çok hızlı nüfuz ettiği senaryoda bu açığın 669 bin olması bekleniyor. BİT’in kullanımı dünya genelinde hızla yaygınlaşıyor. Ancak kullanım yoğunluğu ve niteliği açısından bölgeler ve ülkeler arasında belirgin farklılıklar bulunuyor. İnternet kullanım oranları yıldan yıla artmakla beraber halen dünya genelinde 4 milyarın üzerinde insan henüz internetle tanışmadı. Pek çok ülke BİT’in kullanımını yaygınlaştırmak için kapsamlı politikalar yürütüyor. Gelişmekte olan ülkeler erişim altyapısının yaygınlaştırılmasına, cihaz ve erişim fiyatlarının düşürülmesine, bireylere temel BİT becerilerinin kazandırılmasına odaklanırken, gelişmiş ülkeler bireylerin sayısal yetkinliklerinin geliştirilmesine, dezavantajlı kesimlerin BİT ile tanışmasına ve içerik ve uygulama ekosisteminin gelişmesine yönelik çalışmalar yürütüyor.


içindekiler

06 10 19 20 22 25 26 29 30 32 34 36 40 46 50 52 54 58 60 4

Haberler İş Zekası ve Analitik Çözümler Şirketlere Ne katıyor? Röpportaj: Udo Schneider İş Zekası ve Analitik Ticaretin Yapısını Değiştiriyor Röportaj: Yüksel Çomak Röportaj: Andreas Asel Röportaj: Tarcan Serdaroğlu Röportaj: Thomas Uhlemann Röprotaj: Behçet Yumtukçallı Şirketlerin Gündemindeki Müşteri Hizmetleri Trendleri 10 Büyük Veri Yazılım Gereksinimi Kapak Konusu: Mobilite İşlerin Yapılış Şeklini Değiştiriyor Türkiye’nin Veri Merkezleri Konusunda Kat Edecek Çok Yolu Var Twitter Yetkilileri Randevu İstedi Samsung’un Kurumsal İş Çözümleri Kurumsal Dünyanın Gözü Hannover’deydi Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık ve Etkinlik Artırılıyor 4G Dördüncü Operatörle Geliyor BT Günlüğü Test Merkezi

künye Yazı İşleri

Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni

Kreatif Creative Solutions diyalog@creativesolutions.com.tr

(Sorumlu)

Reklam

yavuz@btgunlugu.com

Reklam Departmanı

Ecevit BIKTIM Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com

Mehmet Ali Gündüz Prodüksiyon Sorumlusu info@btgunlugu.com Editörler

Mücahit Aytekin Barış Terun Erhan Tan Mutlu Çavuş Avşar Özgen info@btgunlugu.com

reklam@btgunlugu.com Adres Eylül Medya İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 PBX Fax: 0212 270 36 37 Dağıtım Etkin Dağıtım Baskı ve Cilt Özgün Ofset Aytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul Tel : 0212 280 00 09 Fax: 0212 264 74 33



haberler ‘’INFORMATION-CENTRIC ORGANIZATIONS SUMMIT’’ 29 Nisan’da düzenleniyor.

Nebim, Çözüm Ortakları Zirvesi 2015’i Gerçekleştirdi Nebim, çözüm ortakları ile 26 Şubat - 1 Mart tarihleri arasında Antalya’da buluştu. Calista Luxury Resort Hotel’de gerçekleşen Nebim Çözüm Ortakları Zirvesi 2015’e 250 kişi katıldı. Üç gün süren toplantılar ile devam eden ve gala gecesi ve ödül töreni ile son bulan zirve üç gün sürdü. Nebim Çözüm Ortakları Zirvesi; Nebim’in “Gelişerek, Büyüyerek, Geleceğe” sloganının izinde, Nebim’in 2014 değerlendirmelerinin ve 2015 hedeflerinin paylaşıldığı sunumlar ile başladı. Çözüm ortaklarının görüşlerinin de alındığı oturumlarda; Nebim’in Nisan ayında kullanıcılarına sunmayı planladığı e-arşiv desteğine, Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar ile ilgili entegrasyon çalışmalarına ve Türkiye’nin önde gelen yazarkasa üreticilerinden HUGIN ile gerçekleştirdiği işbirliğine de değinildi. Açılış konuşması Nebim Genel Koordinatörü Sedat Taşçı tarafından gerçekleştirildi. Taşçı; Nebim’in2014 yılında 2013’e kıyasla %30,2’lik bir büyüme yakaladığından ve dağıtım kanalı tarafında ise %30,7’lik bir büyüme sağladığından bahsetti. Nebim V3 ERP’nin kullanımındaki artışa da değinen Taşçı, Nebim ailesine yeni katılan çözüm ortaklarını tanıttı. Sedat Taşçı yeni çözüm ortaklarını şu şekilde sıraladı; 1 Bilişim, 3D, AVS, Aybilsan, BM Danışmanlık, Kareas, Netdirect ve Parametre. Taşçı; dikkat çeken sunumunu 2015 büyüme hedeflerinden, Nebim ve Çözüm Ortaklarının 2015 hedeflerinden ve Nebim’in iş planından bahsederek ve çözüm ortaklarına destek veren uzman Nebim ekibini tanıtarak sonlandırdı.

6

C

M

Informatica ve KOMTAŞ Bilgi Yönetimi, kurumsal veri yönetimini dev bir zirve ile gündeme taşıyor. “Information-Centric Organizations Summit’’, 29 Nisan 2015’de ‘’Be Data Ready’’ ana teması ile toplanıyor. Dünyada yükselen trendin “bilgiyi daha iyi kullanmak” olduğuna inanan lider kurumların ve lider veri yöneticilerinin katılımlarının hedeflendiği; Shangri-La Bosphorus Otel’de gerçekleşecek olan zirveye Informatica Güney Avrupa Bölgesi Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Emilio Valdes de katılacak. Bilgi teknolojilerinde uluslararası trendlerin, uygulama örnekleriyle sunulacağı zirvede, şirketlerin, analitik, bulut ve mobil gibi teknolojilere ilişkin atmaları gereken adımlar ve şirketlerin dijitalleşen iş süreçlerinin kalbinde yer alan verinin yönetimine ilişkin yaklaşımları ele alınacak. Informatıon-Centric Organizations Summit’te, şirketlerin dijitalleşme ve karar süreçleri, müşteri tarafındaki sorumlulukları, yasal düzenlemeler, farklı bir ortam yaratmayı vaad eden bu kültürel değişimle gelen yeni iş yapış biçimleri ve iş birimleri ile teknik yöneticilerin bu değişime yanıt verme yöntemleri de tartışılıyor olacak. Katılım için KOMTAŞ Bilgi Yönetimi www. komtas.com adresini takip edebilirsiniz.

Y

CM

MY

CY

CMY

K


7


haberler VoLTE Servisini Türkiye’de İlk Defa Turkcell Test Etti

Turkcell, mobil iletişim altyapısını bir sonraki aşamaya taşıyacak olan ultra mobil genişbant vizyonunu ileri 4G teknolojileriyle güçlendiriyor. Ses ve datanın aynı anda 4G altyapısı üzerinden taşınmasını sağlayan VoLTE (Voice over LTE) teknolojisi, 4G ile birlikte Turkcell şebekesinde kullanılmaya başlanacak. “Zenginleştirilmiş VoLTE” anlamına gelen Enriched VoLTE hizmetleri ise 4G ile birlikte yepyeni bir arama deneyimi sunmayı vaat eden, dünyada henüz ticari kullanıma açılmamış bir teknoloji. Turkcell, iş ortakları ile birlikte müşterilerinin Enriched VoLTE devrimine öncülük etmeyi hedefliyor. VoLTE teknolojisi sayesinde ses kalitesi artık HD+ düzeyine ulaşırken yapılan aramaların başlangıç süresi kısalıyor. Yani, bir cihazdan aynı 4G şebekesi üzerindeki bir başka cihaz arandığında, karşıdaki telefon 1 saniyeden az bir sürede çalmaya başlıyor. Zenginleştirilmiş VoLTE deneyimi, cep telefonlarına yepyeni özellikler katıyor. Görüntülü görüşmelerin HD+ kalitesinde gerçekleştirilmesi, sesli aramaya özel bir fotoğraf, harita, not veya konum eklenebilmesi gibi özellikler Zenginleştirilmiş VoLTE ile kullanılabilir olacak. Böylelikle aradığınız kişi, telefonu çaldığında çok meşgul olsa bile mesajınızda ifade edeceğiniz bilginin aciliyetine dayanarak aramayı kabul etmeye karar verebiliyor. Kişi o sırada arandığını fark etmese bile sonrasında cevapsız çağrılarda eklediğiniz notu görebiliyor.

8

Sağlık Bakanlığı, Türk Telekom Desteğiyle Yeni e-Sağlık Hizmetini Geliştirdi Vatandaşların tüm sağlık kayıtlarını kendi istekleri doğrultusunda paylaşabilecekleri ve kayıtlarını her zaman yanlarında taşıyabilecekleri “Dijital Sağlık Karnesi” sistemi hizmete giriyor. Türkiye’nin lider teknoloji şirketi Türk Telekom desteği ile geliştirilen “E-Nabız” sistemi, vatandaşlara bir “tık” ile Türkiye’deki istediği doktora ulaşma fırsatı sağlayacak. E-Nabız Türkiye’deki tüm kamu hastanelerinde kullanılabilecek. Proje büyüklüğü ile Türkiye’deki sayılı e-devlet projelerinden biri olacak. E-Nabız, Sağlık Bakanı Sn. Mehmet Müezzinoğlu ve Türk Telekom Grubu’nu temsilen Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca’nın katıldığı bir törenle kamuoyuna duyuruldu. Sağlık Bakanlığı’nın, tüm sağlık kuruluşlarının bilgi sistemlerini birbirine entegre ettiği ve Türkiye’nin öncü iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekom’un desteği ile hayata geçen “E-Nabız”, vatandaşların kişisel sağlık kayıtlarına, hem kendilerinin hem de dilerlerse ilgili sağlık personelinin internet ortamından erişebilecekleri bir platform olarak hizmet veriyor. “E-Nabız” sayesinde sağlık kurum ve kuruluşlarında gerçekleştirilen tüm kontrol ve operasyonlar tek bir veri tabanına kaydediliyor. Vatandaşlar ve vatandaşın verdiği yetki kapsamında Türkiye’nin 81 ilindeki tüm kamu sağlık kuruluşları, kişisel sağlık kayıtlarına erişebiliyor. Vatandaşların laboratuvar tahlillerinden radyoloji görüntülerine, hastane ziyaretlerinden randevu geçmişlerine kadar tüm sağlık kayıtlarını, bu kayıtları kendi istekleri doğrultusunda paylaşabilecekleri ve kayıtlarını her zaman yanlarında taşıyabilecekleri “Dijital Sağlık Karnesi”’ sistemi hizmete giriyor.


9


İş Zekası ve Analitik Çözümler Şirketlere Ne Katıyor? Kullanımı her geçen gün yaygınlaşan iş analitiği uygulamaları bugün en önemli ve en hassas kurumsal verilerin erişim noktası durumunda. Her gün dünyamızda üretilen inanılmaz miktardaki bilgiyi güvenli bir şekilde saklamak, hızlı ve doğru şekilde analiz etmek için çok güçlü bir IT altyapısı gerekiyor. Üretilen veri miktarları giderek artarken, analiz edilecek verinin kalitesi, bağlamı, elde edilebilirliği, güvenilirliği, yönetimi, güvenliği ve emniyeti gibi konular giderek daha fazla öne çıkıyor.

B

ugün sosyal medya sayesinde 5-10 yıl öncesine kıyasla inanılmaz fazla veri üretiliyor. Tüm dünyada 4 milyar insanın telekomünikasyon teknolojileriyle birbirine bağlandığı tahmin ediliyor. Tüm dünyada 25 milyonun üzerinde uygulama, kullanımda olan 25 milyardan fazla entegre akıllı sistem, 50 trilyon GB data bulunuyor. 2005 yılına kadar insanlar 150 exabyte veri üretirken, sadece 2011 yılında 1200 exabyte veri üretti. Böylelikle 2011 yılında 1,8 zettabyte toplam verinin 2015 yılında 7,9 zettabyte hacmine ulaşması bekleniyor. Bu, her 18 ayda bir sayısal içeriğin iki katına büyümesiyle mümkün oluyor. Küresel çapta üretilen veri o kadar büyük miktarlara ulaştı ki, bu sebeple bunu tanımlamak için büyük veri terimi kullanılıyor.

10

Müşteri Analizleri ve Raporlamada Büyük Veri Analizi Büyük verinin doğru yönetilmesi şirketlere büyük avantajlar sağlıyor. Müşterinin 360 derece görünümünü sağlayan analizlerle müşteri davranışlarını yakından takip edip yeni satış fırsatlarını değerlendirmek ve müşteri bağlılığını artırmak mümkün olabiliyor. Büyük veri analizi, iş stratejileri oluşturmak, pazar dinamiklerine ayak uydurmak ve kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik ürünler tasarlamak adına kritik önem taşıyor. Büyük verinin analizi sayesinde müşterilerinin davranışlarını en iyi şekilde ölçümleyebilen şirketler, derinlemesine analizlerle, müşteriye özel teklif ve kampan-


yalar yapabilir, ARGE çalışmalarını şekillendirebilir ve hatta ileriye yönelik potansiyel müşterilerini şimdiden belirleyebilirler. Google’daki hedefli reklamlar, büyük verinin kullanımına güzel bir örnek oluşturuyor. METRIC Genel Müdürü Gökhan Arıksoy METRIC’i ve kurumlara sağladıkları avantajları şu sözlerle anlatıyor: “2007 yılında kurulan METRIC, sadece iş zekâsı ve analitik çözümler konusunda çalışmaktadır. Analitik çözümler ve iş zekası konusundaki uzmanlığını iş süreçleri deneyimiyle birleştirerek kuruluşların ihtiyaçlarına özel çözümler geliştiren, sertifikalı danışman kadrosuyla profesyonel hizmetler sunan bir yazılım ve danışmanlık firmasıdır. METRIC, SAP Türkiye’nin iş zekası ve analitik çözümler konusunda yıllık bazda en çok lisans satışını yapan ve bakım destek hizmetini veren iş ortağıdır. Aynı zamanda, METRIC, SAP Türkiye’nin bu konuda Gold Partner seviyesine ulaşmış ilk iş ortağıdır. Tüm sektörlerde raporlama artık, üretimin bir parçası. Raporlamada kesintiler, tutarsızlıklar ya da problemlerin oluştuğu an, büyük sıkıntılar doğurabiliyor. Bu alanda problemleri hızlı bir şekilde çözmeniz gerekiyor. O yüzden müşterilerimiz bizden genelde SAP BusinessObjects üzerinde geliştirilmiş raporlar veya raporlama altyapıları için, içinde çeşitli hizmet seviyeleri (SLA) olan sürekli destek paketi hizmetleri alıyorlar.

İş Zekası Sistemlerinde Dün Bugün ve Yarın İş zekası konseptlerini incelediğinizde üçe ayırabilirsiniz: Gerçekleşen veriye dayanan klasik raporlama metodu olan deskriptif sistemler, geçmiş veri ve trendleri inceleyerek sonraki dönemi tahmin edebildiğiniz prediktif raporlama sistemleri ve sistemin size birtakım önerilerde bulunduğu, daha önleyici ve proaktif olan preskriptif

çözümler. Beş yıl önce genel olarak yapılan raporlar bildiğimiz liste raporlardı. Son dönemde yapılan raporlara baktığımızda bunların içerisine prediktif analizin de girdiğini görüyoruz. Prediktif analizde, daha önceki yıllara göre benzer verileri kullanarak bir sonraki ay ya da bir sonraki dönemin nasıl gerçekleşeceğini tahmin edebilirsiniz. Gelecek yıllarda şirketler prediktif analize daha fazla odaklanacaklar.

Bankacılık ve Perakendecilik Uygulamaları Örneğin bir banka genel müdürü, her sabah mobil ortamda daha ofise gelmeden METRIC tarafından hazırlanan KeyMETRIC raporunu kullanarak müşteriler, kredi kartları, krediler, mevduatlar, POS, ADK, şubeler, operasyon, insan kaynakları gibi çok sayıda kritik veriyi anlık, aylık ve yıllık bazda analiz edebilmekte ve ilgili aksiyonları planlayabilmektedir. Diğer bir örnek olarak, perakende firmaları, iş süreçlerinde karar verme aşamalarında birçok kritik rapordan faydalanıyor. Bunlar arasında anlık stok takibi, sıfır stok analizi, toplayıcı performansı, kira/ciro analizi, marka/karlılık analizi yer alıyor. Ayrıca perakende sektörü için geliştirdiğimiz GeoMETRIC yazılımı sayesinde, bölge müdürleri sahada mağazaları gezerken harita üzerinden mağazaya yaklaşınca otomatik olarak mağaza verilerine ulaşabiliyor ve yaklaşık 30 KPI ile anlık mağaza verilerini görebiliyorlar. Bunun dışında sıfır stok olan ürünler, o ürünlerin bölge deposunda olup olmadığı, sebze meyve fireleri gibi verilere ulaşabiliyorlar.

internet kullanım alışkanlığı kazandı mı? Kazanmadıysa hangi kampanyalarla bu alışkanlık kazandırılabilir? Hangi cihazlara geçiş daha fazla? Müşteri profiline göre hangi paketi kullanıyor? Paketi aşanların cihaz, ses, kampanya kârlılığı nasıl? Tüm bu sorulara büyük veri çözümüyle yanıt almak mümkün. Bu kapsamda bir telekom operatörü için hazırladığımız müşteri deneyimi raporlarıyla manuel işlemleri ortadan kaldırarak %40 verimlilik artışı, giden müşteri (churn) oranında %30 azalma yakaladık. Özellikle finans, telekom, hızlı tüketim, perakende gibi verinin yoğun olduğu ve hızlı karar verme gerektiren sektörler, yapısal ve yapısal olmayan büyük veri içinde analizler yaparak çözümler geliştiriyorlar.” “Müşteri deneyiminizi, memnuniyetinizi ölçemiyorsanız, operasyonel süreçlerinizi maliyetli yönetiyorsunuz demektir” diyen Gökhan Arıksoy şöyle konuşuyor:“Biz çözümlerimizle müşterilerin kazanıldığı ilk günden bu zamana kadarki tüm davranışları üzerinde analizler gerçekleştirerek verimliliği artırabiliyor ve bu sayede de zaman artı paradan tasarruf edebiliyoruz. Müşteri ilgi alanları, kullanım alışkanlıkları gibi her türlü kullanıcı alışkanlığını büyük veri çözümüyle yakalayıp en uygun kampanyayla yeni müşteri kazanımını artırabiliyoruz.”

Telekom Sektörüne Özel Avantajlar Telekom sektöründe, akıllı cihaza geçiş yapan müşterilerinizin kullanım alışkanlıklarını yönetebiliyor musunuz? Ses kullanımın yanında veri yani

Gökhan Arıksoy METRIC Genel Müdürü 11


haberler

Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları Devam Ediyor

Dünyanın en büyük antivirüs yazılım kuruluşlarından ESET ve ‘teknolojiyi hizmete dönüştüren öncü banka‘ anlayışıyla geliştirdiği yenilikçi fikirlerle dijital bankacılık sektörüne değer katmaya devam eden Türk Ekonomi Bankası‘nın (TEB) düzenlediği ESET-TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları’nın Antalya ayağı Best Western Plus Khan Oteli’nde yapıldı. Dijital dünyadaki güvenlik riskleri ve çözümleri konusunda kurumları ve kullanıcıları bilgilendirmeyi amaçlayan toplantıya Antalya ve çevresinden pek çok kurumun temsilcileri ve IT yöneticileri katıldı. Toplantıda ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, artan ücretsiz Wi-Fi noktalarının, mobil cihaz kullanıcıları için olduğu kadar siber suçlular için de bir cazibe alanı olduğunu söyledi. Akkoyunlu, “herkese açık Wi-Fi alanlarından mutlaka korunarak yararlanın“ dedi.

Samsung Electronics'e Çevre Dostu ve Görünürlük Onayı Samsung Electronics; Çevre Dostu Samsung S27E650D, Plane-to-Line Switching (PLS) Monitörü, Samsung 46inç OH46D ve 55-inç OH55D SMART Signage ekranlarının uluslararası sertifikasyon kuruluşu TÜV Rheinland tarafından test edilerek onaylandığını duyurdu. 27-inçlik LCD monitörün sıfır güç tüketimi TÜV Rheinland tarafından doğrulandı. Böylece Samsung ECO-Kapatma işlevi dünyanın sıfır watt tüketen ilk teknolojisi ünvanını aldı. OHD Serisi Dış Mekân ekranları da dış ortamlardaki yüksek görünürlük performansı açısından değerlendirilerek onaylandı. Bu iki sertifika Samsung Electronics’e dünyanın en büyük Kurumsal ekran fuarı 2015 Integrated Systems Europe (ISE)’de takdim edildi.

12

Proline Suudi Arabistan’da 190 Milyon Dolarlık Kimlik Doğrulama Projesine Talip

“Akıllı ve Güvenli Şehirler” konsepti altında yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra çipli pasaport ve biyometrik kimlik doğrulama projelerinde uzmanlığını başarıyla sergileyen Proline, Suudi Arabistan’ın 190 milyon dolarlık “Kimlik Doğrulama Yönetim Projesi”ne talip oldu. Proje kapsamında Suudi Arabistan’da bulunan bakanlıklar, devlet daireleri, bankalar ve diğer kamu kurumlarındaki işlemler sırasında Suudi Arabistan vatandaşlarının kimlik bilgilerinin elektronik ortamda doğrulanması amaçlanıyor. Çipli kimlik kartlarının kullanıldığı Suudi Arabistan’da kamu kurumlarıyla vatandaşlar arasındaki ilişkilerin tüm isteklere yanıt verebilecek bir doğrulama sistemi üzerinden yürütülmesi planlanıyor. Bu plan kapsamında kimlik doğrulama sistemi dört farklı veri merkezinde yedekli olmak üzere “bulut teknolojisi” üzerinden çalıştırılacak. İhale sonucunda belirlenecek firmanın sunucu, depolama, ağ ve güvenlik bileşenleriyle birlikte bulut sistemi, kiosk, parmak izi ve akıllı kart okuyucu gibi donanımları ve gerekli yazılımları da sağlaması gerekiyor. Proline, sağladığı yeterlilikle finale kalan son dört firma arasındaki tek Türk firması konumunda bulunuyor.


Global ISV

13


haberler

Brocade Avnet ile Türkiye Pazarında Daha Güçlü Olacak Yeni nesil IP çözümlerini kurumsal pazara sunan Brocade ; Avnet ile küresel tedarik kanalı iş ortaklığı kapsamını genişleterek Türkiye pazarında da Avnet ile çalışacağını duyurdu. Dünya genelinde ethernet yapıları ve yazılım tanımlı ağ oluşturma çözümleri de dâhil olmak üzere yeni nesil veri merkezleri için, servis olarak altyapi (IaaS) ve Bulut Servis Sağlayıcı (CSP) çözümleri sağlayan Brocade, benzer çözümlerini Avnet işbirliği ile Türkiye pazarına da sunmaya baslayacak. Avnet ditiri-

Xerox'tan Bir İlk: Metalik Altın ve Gümüş Baskı

Xerox, dijital baskı sektörüne sunduğu yeniliklere bir yenisini daha ekliyor. İlk defa Xerox dijital baskı sistemleri ile metalik altın ve metalik gümüş renkte baskı yapmayı sağlayan yeni Xerox Color 800i/1000i yüksek kapasiteli renkli dijital baskı cihazları dünya ile aynı anda Türkiye’de kullanıma sunuluyor. Davetiyelerden sertifikalara, özel fotoğraf uygulamalarından kartvizitlere çok çeşitli dijital baskı uygulamaları yapabilen Xerox Color800i/1000i, dijital baskı merkezlerine yeni gelir kapıları açacak. Xerox Color 800i/1000i’nin tam renkli baskı sistemi, ayrı bir işleme gerek duyulmadan baskı esnasında kısmi ve değişken şeffaf tonerle baskı malzemesini kaplayabiliyor, metalik altın ve metalik gümüş renkte baskı yapabiliyor.

14

bütörlük anlaşması kapsamında Avnet, Brocade`in tum IP çözüm portföyünü satış ve satış sonrası destek servisleri ve kurumsal hizmerleri ile birleştirerek kurumsal projelerde konumlandırmak için yetkilendirilmiş olacak ve kanal iş ortaklarına sunmaya başlayacaktır.

Interpol ve Kaspersky Lab'dan Yeni Keşif

Bir Kaspersky Lab uzmanının da içinde olduğu INTERPOL Siber Tehdit Araştırma Grubu, sanal işlemlerdeki blockchain’in zararlı yazılımlar veya çocuk tacizi dahil diğer yasadışı verilere iliştirilmesiyle sonuçlanabilecek bir tehdit tespit etti. Dijital para sistemi ve protokollerine bağlı olarak, verilerin depolanabileceği, referans verilebileceği veya şifreli işlemlerde ve kayıtlarında barındırılabileceği blockchain (halka açık işlem kayıt defteri) üzerinde sabit bir açık alan bulunuyor. Kaspersky Lab Baş Güvenlik Araştırmacısı Vitaly Kamluk ise şu yorumlarda bulundu: “Araştırmamızın temel prensibi, blockchain’leri temel alan merkezi olmayan sistemlerden gelecek potansiyel tehditler hakkında erken uyarıda bulunmaktır. Blockchain-tabanlı yenilikçilik fikrini genel olarak desteklerken, güvenlik topluluğunun bir parçası olarak geliştiricilere, bu gibi teknolojileri, geliştirildikleri amaç için sürdürülebilir ve kullanışlı hale getirmelerinde yardımcı olmanın görevimiz olduğunu düşünüyoruz. Potansiyel sorunları aydınlığa kavuşturmanın gelecekte bu gibi teknolojileri geliştirmeye yardımcı olacağını ve kötü niyetli amaçlar için kullanılmalarını zorlaştıracağını umuyoruz.”


DO MORE

WITH YOUR I.T. SECURED BY ESET

Eğer işinizi yönetiyorsanız ya da şirketinizin BT’sinden sorumluysanız, ESET’in hızlı ve kullanımı kolay güvenlik ürünleri algılamada pazar lideri olan teknolojisiyle size en iyi korumayı sağlar. Üstün korumamız sayesinde daha fazlasını yapmanıza olanak tanıyoruz. Detaylı bilgiyi ESET.COM/TR/BUSINESS ‘da bulabilirsiniz.

15


İZSU, Atos’la Bilişim Altyapısını Geliştiriyor

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU), bilişim altyapısının geliştirilmesi ile ilgili devam eden ihale sürecini geçtiğimiz günlerde sonlandırdı ve 2010 yılından bu yana Atos ile bilişim teknolojileri alanında yürütülen işbirliğini daha etkin ve geliştirilmiş mobil uygulamlar ile 4 yıl daha sürüdüreceğini duyurdu. İzmir halkına İZSU’nun misyonu doğrultusunda etkin, verimli, kaliteli ve sürekli hizmet sunabilme hedefi ile 1 Mart 2015 tarihinde başlayan ve 7 aylık bir çalışma sonrasında hayata geçecek İZSU - Atos Bütünleşik Bilişim Sistemi Projesi ile, birbiriyle entegre çalışan yazılım uygulamaları 130 ayrı lokasyonda 2000 bilgisayar 900 El Terminali, 360 termal yazıcı ve 1000 yazıcı ile eşzamanlı çalışmaya başlıyor. İZSU birimlerinin ve saha elemanlarının hızlıca iletişim sağlayabilmesi adına geliştirilen çözümlerle İzmir, dünya çapında bir bilişim altyapısına kavuşuyor. Hizmet kalitesinin arttırılmasına yönelik geliştirilen mobil yazılımlar sayesinde sahada görevli her elemanın online olarak işlem merkezine bağlanması sağlanıyor. Saha ekiplerine verilen 900 el terminali sayesinde kontrol merkezi ile kesintisiz bir bilgi akışı kuruluyor, böylece sahada meydana gelen her türlü planlı ve arıza kaynaklı bakım işlemleri merkez tarafından yönetilerek yakından takibi sağlanıyor.

16

Philips, İkinci Nesil Android TV'leri Pazara Sunuyor

Dünyada ve Türkiye’de Philips markalı televizyonları pazara sunan TP Vision, ikinci nesil 2015 model Android TV’leri duyurdu. Yakında piyasaya sürülecek olan Philips Smart TV yelpazesinin çoğu modelinde, çağdaş Smart TV deneyimini sunmak üzere, Philips 5500 ile giriş düzeyi kategorisinden başlamak üzere Android 5.0 (Lollipop) bulunacak. Android 5.0 (Lollipop) ile çalışan Philips Smart TV’ler, hem Philips Smart TV platformuna hem de Google Play Store’a erişim ile her iki dünyanın en iyi özelliklerini bir araya getiriyor. Android TV, normal televizyon yayını yelpazesini tamamlayan çok çeşitli isteğe bağlı akıtım hizmetlerine kolay erişim sağlıyor. Ayrıca, Android TV ile çalışan Philips TV’ler, kendilerini evdeki diğer akıllı cihazlara daha da yaklaşmasını sağlayan kullanımı kolay bağlanabilirlik sağlıyor. Bu Smart TV’ler, tüm Akıllı Ev uygulamaları için de merkez görevi görüyor. Android ekosistemi ev otomasyonu uygulamaları ve akıllı aletlerden oluşan büyük bir havuza erişim sağlıyor. Pihilips TV 2015 yelpazesinde tümleşik olarak gelişmiş görüntü kalitesi özelliklerine sahip uygun fiyatlı Philips 5500 serisi Full HD TV’ler ile Philips 6400 UHD TV’ler ve Philips 6500 serisi Full HD TV’ler ve Philips 7100 ve 7600 UHD TV’ler bulunuyor. Yıl boyunca, daha fazla sayıda Android ile çalışan Philips TV sunulacak.


6. TÜRKİYE IDC Türkiye CIO Summit2015 2015 CIO SUMMIT

9-10 Nisan, Kaya Palazzo Golf Resort, Antalya

w w w. i d c c i o s u m m i t . c o m / a n t a l y a

“Where IT Meet Business”

Where IT meets Business 9-10 Nisan 2015, Kaya Palazzo Golf Resort, Belek – Antalya

http://www.idcciosummittr.com/

TÜRKİYE CIO SUMMIT 2015 TÜRKİYE CIO SUMMIT 2015 TÜRKİYE TÜRKİYE CIO CIO SUMMIT SUMMIT 2015 2015 3. Platform'da BT ve İş Birimlerinin Buluşması Where ITIT meets Business Where ITmeets meets Business Where Where IT meets Business Business

CIO Zirvesi; CIO ve BT profesyonellerinin bir araya geldiği, CIO’ların ve Uzmanların reel iş yaşamındaki teknoloji odaklı görüş ve deneyimlerinin paylaşıldığı, yeniliklere ve fırsatlara açık bir buluşma ortamıdır.

9-10 Nisan 2015, Kaya Palazzo Golf Resort, Belek – Antalya http://www.idcciosummittr.com/ 9-10 Nisan 2015, Kaya Palazzo Golf Resort, Belek – Antalya http://www.idcciosummittr.com/ http://www.idcciosummittr.com/ http://www.idcciosummittr.com/ 9-10 9-10 Nisan Nisan 2015, 2015, Kaya Kaya Palazzo Palazzo Golf Golf Resort, Resort, Belek Belek – Antalya – Antalya

CIO Zirvesi BT ihtiyaçlarınızı doğru belirleme, teknoloji çözümleri ve trendler konusunda farkındalık yaratma ve yatırımlarınızı doğru yönlendirmenizi sağlayacak 2 günlük öğrenme ve bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır.

ÜRKİYE IT 2015 CIO SUMMIT 2015 3.3. Platform'da BT ve İş Birimlerinin Buluşması 3.Platform'da Platform'da BT ve İşBirimlerinin Birimlerinin Buluşması 3. Platform'da BT BT ve ve İş İş Birimlerinin Buluşması Buluşması

TÜRKİYE’NİN EN KAPSAMLI CIO ZİRVESİ

Türkiye genelinde 100+CIO ve Kıdemli BT karar vericisi ile buluşun

essWhere IT meets Business Farklı sektörlerde en çok talep edilen çözümlerde fikir liderliği yapın

2. IDC Türkiye Insights CIO Awards

Networking aracılığı ile firma ürünlerini ve çözümlerinizi tanıtın CIO Zirvesi;CIO CIOZirvesi; ve BT profesyonellerinin bir araya geldiği, CIO’ların veCIO’ların Uzmanların reel iş yaşamındaki teknoloji odaklı görüşodaklı ve deneyimlerinin CIO ve BT profesyonellerinin bir araya geldiği, ve Uzmanların reel iş yaşamındaki teknoloji görüş ve deneyimlerinin

CIO CIO Zirvesi; Zirvesi; CIO CIO ve BTveprofesyonellerinin BT profesyonellerinin bir araya bir araya geldiği, geldiği, CIO’ların CIO’ların ve Uzmanların ve Uzmanların reel iş reel yaşamındaki iş yaşamındaki teknoloji teknoloji odaklı odaklı görüşgörüş ve deneyimlerinin ve deneyimlerinin

Türkiye’deki ile Belek ilişkilerinizi paylaşıldığı, yeniliklere veyeniliklere fırsatlara açık bir buluşma ortamıdır. paylaşıldığı, ve fırsatlara buluşma ortamıdır. paylaşıldığı, paylaşıldığı, yeniliklere yeniliklere ve fırsatlara ve fırsatlara açık açık bir açık bir bir buluşma ortamıdır. ortamıdır. http://www.idcciosummittr.com/ http://www.idcciosummittr.com/ a Palazzo Golf CIO’lar Resort, Antalya · –Best Innovation Project of the Year ·buluşma Best Change Management Project of the Year Melih Murat Araştırma Müdürü BT Servisleri IDC Türkiye

Nevin Çizmecioğulları Ülke Müdürü IDC Türkiye

geliştirin

Jyoti Lalchandani Grup Başkan Yardımcısı, IDC Orta Doğu, Afrika ve Türkiye

· Best IT Governance Project of the Year

Steven Frantzen EMEA Bölgesi Araştırma

Kıdemli Başkan Yardımcısı, · Zirvesi Bestihtiyaçlarınızı Business Enablement Project of teknoloji the Year · ve Best Cost Efficiency Project of theyaratma Yearyaratma · yaratma CIO Year CIOCIO Zirvesi BT ihtiyaçlarınızı doğru belirleme, teknoloji çözümleri trendler konusunda farkındalık yaratma ve yatırımlarınızı doğru CIO BT ihtiyaçlarınızı doğru belirleme, teknoloji çözümleri ve trendler konusunda farkındalık ve yatırımlarınızı doğru CIO Zirvesi Zirvesi BT BT ihtiyaçlarınızı doğru doğru belirleme, belirleme, teknoloji çözümleri çözümleri veITtrendler ve trendler konusunda konusunda farkındalık farkındalık ve of yatırımlarınızı vethe yatırımlarınızı doğru doğru CEMA Bölgesi Genel Müdürü IDC yönlendirmenizi sağlayacak 2 günlük ve öğrenme bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır. yönlendirmenizi sağlayacak 2öğrenme günlük ve bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır. yönlendirmenizi yönlendirmenizi sağlayacak sağlayacak 2 günlük 2öğrenme günlük öğrenme ve bilgi ve bilgi paylaşımı paylaşımı ortamı ortamı sunmaktadır. sunmaktadır.

rm'da erininBT Buluşması ve İş Birimlerinin Buluşması BT Yöneticileri Programı (IEP) Workshop Baslıkları 2015 TÜRKİYE CIOKonu SUMMIT Türkiye genelinde 100+CIO ve ve ve ve Türkiye genelinde 100+CIO Türkiye Türkiye genelinde genelinde 100+CIO 100+CIO

Where IT meets Business

BT karar vericisi ile buluşun Kıdemli BT karar vericisi ile buluşun to Achieve Optimal Business Outcomes, Stephen Elliot, Vice President Research, IDC Kıdemli BT karar BT karar vericisi vericisi ile buluşun ile buluşun WorkshopKıdemli 1 Kıdemli DevOps: Leveraging Collaboration sektörlerde en çok talep edilen WorkshopFarklı 2 Farklı Enterprise Mobility: Creating anedilen Effective Mobile Applications Strategy, Michael Jennet, Vice President Research, IDC Farklı sektörlerde çok talep Farklı sektörlerde sektörlerde en çok en en talep çok talep edilen edilen Stephen Elliot profesyonellerinin n reel iş yaşamındaki bir çözümlerde araya teknoloji geldiği, odaklı CIO’ların görüş vefikir ve deneyimlerinin Uzmanların reelMike iş yaşamındaki teknoloji odaklı görüş ve deneyimlerinin Serge Findling Jennett fikir liderliği yapın çözümlerde liderliği yapın çözümlerde çözümlerde fikir fikir liderliği liderliği yapın yapın Workshop 3 Enterprise IT Transformation: Enhancing Core Governance Findling, Vice President Research, IDC Başkan yardımcısı Başkan yardımcısı Practices, Serge Başkan yardımcısı e fırsatlara açık bir buluşma ortamıdır. IDC IDC IDC Networking aracılığı ile firma Networking aracılığı ile firma Networking Networking aracılığı aracılığı ile ile firma firma Workshop 4 Enterprise Architecture: Driving Sustainable Competitive Advantage through Organizational Alignment, Serge Findling, Vice President Research, IDC www.idcciosummit.com/antalya Nisanyaratma 2015,ve Kaya Palazzo Golf Resort, Belek – Antalya ürünlerini veürünlerini çözümlerinizi tanıtın ve çözümlerinizi tanıtın 9-10 ürünlerini ve çözümlerinizi ve çözümlerinizi tanıtın tanıtın arınızı konusunda doğru farkındalık yaratma teknoloji ve çözümleri yatırımlarınızı ve trendler doğru konusunda farkındalık yatırımlarınızı doğru İşbelirleme, Ortaklarımız Workshop 5 ürünlerini Fueling Innovation and Profit through Benchmarking, Karan Dixit, Associate Vice President, IDC MEA

cak ır. 2 günlük öğrenme veTürkiye’deki bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır. Türkiye’deki CIO’lar ileCIO’lar ilişkilerinizi Türkiye’deki ilişkilerinizi Türkiye’deki CIO’lar CIO’lar ile ilişkilerinizi ile ile ilişkilerinizi

i

dling ardımcısı

100+

3. Platform'da BT ve İş Birimlerinin Buluşması IDC Merkez ofislerimizden paylasacak olan yöneticilerimiz CIOs global deneyimlerini Konuşmacı BT Tedarikçisi Workshop 4

geliştirin geliştirin geliştirin geliştirin

MuratMurat Jyoti Lalchandani StevenSteven Frantzen NevinNevin Çizmecioğulları Murat Lalchandani Steven Frantzen Nevin ÇizmecioğullarıMelih Melih MelihMelih Murat Jyoti Lalchandani JyotiJyoti Lalchandani Çizmecioğulları Nevin Çizmecioğulları Steven Frantzen Frantzen Grup Başkan Yardımcısı, Grup Başkan Yardımcısı, Grup Başkan Grup Başkan Yardımcısı, Yardımcısı, Araştırma Müdürü BT Servisleri EMEAEMEA Bölgesi Araştırma Araştırma BT Servisleri EMEA Bölgesi Araştırma Araştırma Araştırma Müdürü Müdürü BTMüdürü Servisleri BT Servisleri Bölgesi EMEA Bölgesi Araştırma Araştırma Ülke Müdürü Müdürü Ülke Müdürü Ülke Ülke Müdürü IDC Orta Afrika ve Türkiye IDC Orta Doğu, Afrika ve Türkiye IDCDoğu, Orta IDCDoğu, Orta Doğu, Afrika ve Afrika Türkiye ve Türkiye IDC Türkiye Kıdemli Başkan Yardımcısı, IDC Türkiye Kıdemli Başkan Yardımcısı, IDC Türkiye IDC Türkiye Kıdemli Kıdemli Başkan Başkan Yardımcısı, Yardımcısı, IDC Türkiye IDC Türkiye IDC Türkiye IDC Türkiye CEMACEMA Bölgesi Genel Müdürü CEMA Bölgesi Genel Müdürü Bölgesi CEMA Bölgesi Genel Müdürü Genel Müdürü IDC IDC IDC IDC

40+

50+

CIO Zirvesi; CIO ve BT profesyonellerinin bir araya geldiği, CIO’ların ve Uzmanların reel iş yaşamındaki teknoloji odaklı görüş ve deneyimlerinin paylaşıldığı, yeniliklere ve fırsatlara açık bir buluşma ortamıdır. CIO Zirvesi BT ihtiyaçlarınızı doğru belirleme, teknoloji çözümleri ve trendler konusunda farkındalık yaratma ve yatırımlarınızı doğru

JyotiNevin Lalchandani Çizmecioğulları Grup Başkan Yardımcısı, Ülke Müdürü IDCIDC OrtaTürkiye Doğu, Afrika ve Türkiye

Stephen Elliot SergeSerge Findling Mike Jennett Stephen Jyoti Lalchandani yönlendirmenizi Steven Frantzen Jennett Stephen Stephen Elliot ElliotElliot sağlayacak 2 günlük öğrenme ve Findling bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır. SergeSerge Findling Findling Mike Jennett MikeMike Jennett Başkan yardımcısı Başkan yardımcısı Grup Başkan Yardımcısı,Başkan Başkan yardımcısı Başkan Başkan yardımcısı yardımcısı Başkan yardımcısı yardımcısı Başkan yardımcısı Başkan yardımcısı Başkan yardımcısı EMEA Bölgesi Araştırma Başkan Başkan yardımcısı yardımcısı IDC IDC IDC IDC IDC Orta Doğu, Afrika veIDC Türkiye IDC IDC IDC IDC IDC IDC IDC Kıdemli Başkan Yardımcısı, Türkiye genelinde 100+CIOCEMAveBölgesi Genel Müdürü IDC

Melih Murat Steven Frantzen Araştırma MüdürüAraştırma BT Servisleri EMEA Bölgesi IDCKıdemli TürkiyeBaşkan Yardımcısı, CEMA Bölgesi Genel Müdürü IDC

İş Ortaklarımız İş Ortaklarımız İş Ortaklarımız İş Ortaklarımız

Kıdemli BT karar vericisi ile buluşun

Farklı sektörlerde enTeyit çok talepEden edilen Kurum ve Kuruluslardan Bazıları Katılımlarını 100+ 100+ 100+ çözümlerde fikir liderliği yapın 100+

4 4 44

Networking aracılığı ile firma CIOs CIOs CIOs CIOs Workshop Workshop Workshop Workshop Grup Şirketleri ürünlerini Sabancı Holding Eğitim ve çözümlerinizi tanıtın

50+ 50+ 50+ 50+

450+ Boydak Holding

Otokar Otokoç

BT Tedarikçisi Workshop Brisa Toyota

100+ 40+

Çelebi Holding Dedeman Holding Doğuş Holding Eczacıbaşı Holding Hedef Grup Kipaş Holding Koç Holding Limak Holding

CIOs Konuşmacı

Türk Telekom

50+ Turkcell

BT Tedarikçisi

Doğa Koleji

40+ FMV Işık Okulları

Konuşmacı

Stephen Elliot Kredi Kayıt Bürosu Başkan Yardımcısı, BT Altyapı ve Bulut Uygulama Türkiye İş Bankası IDC

Medya Anadolu Ajansı Doğan Yayın Holding Dsmart Turkuvaz Medya

Jyoti Lalchandani Grup Başkan Yardımcısı,

Kamu Kuruluşları & Belediyeler IDC Orta Doğu,

BT Servisleri IDC Türkiye

Adalet Bakanlığı

Afrika ve Türkiye

Başbakanlık BDDK EPDK

Serge Findling TV8/Acun Medya Vice-President Research - IT Executive Programs (IEP) & the CIO Agenda program Hizmet IDC

Rajeev Agarwal

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yardımcısı, Araştırma IDC

İSKİ

İGDAŞ İstanbul Teknik Üniversitesi Odea Bank ETS Kalkınma Bakanlığı ODTÜ Yapı Kredi Bankası Detur Kültür ve Turizm Bakanlığı VKV Koç Özel İlkokul Ortaokul ve Lisesi İlaç Hepsiburada.com 100+ 4 40+Bakanlığı Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme İ.E. Ulagay İlaç Morhipo 50+ İş Konuşmacı Workshop TEDAŞ GlaxoCIOs Smith Kline Setur BT Tedarikçisi Novartis Yemeksepeti Servier İlaç Gümüş Zirve Platin Veri merkeziniz ve işletmeniz Sunum ve Standları ileStandları yer bilişim firmaları için; Sunum ve ileisteyen yer almak isteyen bilişim firmaları Sunum Sunum ve Standları ve Standları ile almak yer ilealmak yer almak isteyen isteyen bilişim bilişim firmaları firmaları için; için;için; Konferans hakkında detaylı bilgi için;bilgi Konferans hakkında detaylı bilgi Konferans Konferans hakkında hakkında detaylı detaylı bilgi için; için;için; D ATASERV arasındaki stratejik köprü sizsiniz! Nevin Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 Nevin Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 Nevin Nevin Çizmecioğulları, Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 +905336665587 Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, +905335291635 Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, +905335291635 Sadece StruxureWare iş odaklı çalışan, sağlıklı bir veri Zeynep Zeynep Yaylalı, Yaylalı, zyaylali@idc.com, zyaylali@idc.com, +905335291635 +905335291635 Zirve Platin Gümüs Altın merkezini mümkün kılar. ŞuleŞule Saltık, ssaltik@idc.com, +905363505822 Şule Saltık, ssaltik@idc.com, +905363505822 Şule Saltık, Saltık, ssaltik@idc.com, ssaltik@idc.com, +905363505822 +905363505822

Çolakoğlu Metalurji Daikin Danone JTI Tütün Ürünleri

Perakende Genpa KoçTaş Makro Market Teknosa

Vodafone Lojistik & Ulaşım Omsan Lojistik Sabiha Gökçen İşletme A.Ş. Ortaklarımız Sun Express Türk Hava Yolları

40+ 40+ 40+ 40+

Nevin Çizmecioğulları Melih Murat Konuşmacı Konuşmacı Konuşmacı BT Tedarikçisi Tedarikçisi Konuşmacı BT Tedarikçisi BTBT Tedarikçisi Araştırma Müdürü Ülke Müdürü

Üretim Kordsa Global Finans & Sigorta IDC Türkiye Sunumile ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmaları için;Anadolubank Akçansa Man Türkiye ArkasDixit Holding TAV CIO’lar American Robert College Konferans hakkında detaylı bilgi için; Türkiye’deki ilişkilerinizi Karan Dixit Karan Stephen Elliot Stephen Elliot Serge Findling Mike Jennett Nevinyardımcısı Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, Başkan yardımcısı Başkan yardımcısı Başkan yardımcısı Başkan Başkan yardımcısı Arçelik MAİS Motorlu+905335291635 Araçlar Boydak Holding geliştirin Yıldız Holding Anadolu Üniversitesi Halkbank IDC MEA MEA IDC IDC IDC Şule Saltık, ssaltik@idc.com, +905363505822 IDC Arzum Mey İçki Borusan Holding Yüksel Holding Bahçeşehir Eğitim Kurumları Groupama Coşkunöz Holding Telekom Boğaziçi Üniversitesi Kuveyttürk Banvit Nuh Çimento Baydemirler

KaranKaran Dixit Dixit KaranKaran DixitDixit Başkan yardımcısı Başkan yardımcısı Başkan Başkan yardımcısı yardımcısı IDC MEA IDC MEA IDC MEA IDC MEA

Şimdi, altyapınız hakkında bilinçli kararlar verin:

> Gerekli kapasite için ön planlamalar yapın. > Veri merkezi genişletme ve birleştirme işlemlerini tasarlayın.

> İş becerisi ve kullanılabilirliğini geliştirmek

için IT fiziksel altyapınızın iş akışı yönetimini düzenleyin.

> Değişiklikleri işinizi nasıl etkileyeceğini

DATASERV

APC by Schneider Electric™, modüler veri merkezi altyapısının ve yenilikçi soğutma teknolojisinin öncüsüdür. InfraStruxure™ da dahil olmak üzere, ürünleri ve çözümleri, Schneider Electric IT portföyünün entegre parçalarıdır.

bilerek yapın.

> Karlılığınızı artırmak için değişim/kapasite senaryolarınızı görselleştirin.

> Akıllı enerji yönetimi kararları vermek

Gala

için, mevcut ve geçmiş PUE/DCiE ve alt sistemlerin enerji maliyetlerini görüntüleyin.

Veri Merkezi Altyapı Yönetim Yazılımının Planlamayı Geliştirme ve İşletme Maliyetlerini Düşürme Yöntemi Broşür 107

>Genel Özet

Veri merkezinizin işletme değerinden faydalanın! Nasıl olduğunu yönetim yazılımı broşürünüzden öğrenin.

Altın

Ögle Yemegi

www.SEreply.com adresini ziyaret edin Türkiye: 08002612135 Keycode: 17467P

Sergi

Sergi

ndları ile yer almak isteyen bilişim firmaları Sunum için; ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmaları için; ioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 Nevin Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 5335291635 05822

Basın

Basın

17

Sunum ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmaları için; Nevin Çizmecioğulları; IDC Türkiye / 212-3560282 Sunum ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmaları için; Konferans hakkında Ülke detaylıMüdürü, bilgi için; ncizmeciogullari@idc.com, +90-533-6665587 Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, +905335291635

Gala

Nevin Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587


haberler Hacker'lara Hizmet Etmeyin Veri koruma, iş sürekliliği, BT altyapı yönetimi ve güvenlik konularında hizmet veren Platin Bilişim Teknolojileri, “korsan bilgisayar” istismarındaki artışa dikkat çekerken, hem bireysel kullanıcıları hem de kurum ve şirketleri bu konuda daha etkin tedbirler almaya çağırıyor. Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı “Bazen bilgisayarınızda şüpheli durumlar oluşabilir ve örneğin bilgisayarınız aniden faaliyete geçebilir. Aynı şekilde bilgisayarınızın aniden yavaşlaması ya da donup kalması gibi normal dışı faaliyetler de birer enfeksiyon belirtisi olabilir. Ancak çoğunlukla hackerlar, saldırılarını siz başka bir işlem yaparken gerçekleştirirler ve bilgisayarınızın saldırı amaçlı kullanıldığından haberiniz dahi olmaz,” diyor.

Epson’dan Profesyonellere Özel Projeksiyon Çözümü: EB-1985WU

Epson, profesyonel kullanıma özel mükemmel bağlanabilirlik ve WUXGA çözünürlüklü parlak projektör EB-1985WU’yu sunuyor. Epson EB-1985WU ile siz de yüksek çözünürlüklü görüntüleri, kolay içerik paylaşımını ve parlak sunumları tüm toplantı odalarına getirin. WUXGA çözünürlük, 4.800 lümen parlaklık ve Epson’un 3LCD teknolojisi bir arada. Epson’un ‘çoklu bilgisayar’ yazılımı 50 cihaza kadar içerik paylaşımını destekliyor. Epson EB-1985WU modelindeki iProjection¹ uygulaması akıllı cihazları kullanarak içerik paylaşmayı ve açıklama eklemeyi kolaylaştırır. Çok kaynaklı video konferans ve sunum gibi içerikler bölünmüş ekranda görüntülenebilir. Esnek bağlanabilirlik seçenekleri, iki adet HDMI portu, Wi-Fi ve kablolu LAN özelliği, odak yardımı, trapezoid düzeltme ve otomatik ekran yerleşimi özellikleriyle bu yeni modelde kurulum çok kolay. Ayrıca Miracast ve WiDi kablosuz ekran aktarımı ile tablet veya akıllı telefondan ekran ya da içerik paylaşımına olanak tanıyor.

18

Logitech'e Red Dot 2015'den Altı Ödül

Üç yıldır üst üste Red Dot Ürün Tasarım Ödül’ünü kazanan Logitech bu yıl da altı ödülün sahibi oldu. Logitech, Red Dot 2015 Ürün Tasarım Ödülleri’nde Logitech® ConferenceCam Connect, Logitech® Keys-To-Go, Logitech® G910 Orion Spark RGB Mechanical Gaming Keyboard, Logitech® Bluetooth Multi-Device Keyboard K480, Logitech® Wireless Mouse M280 ve Ultimate Ears UE MEGABOOM ile altı ödül kazandı. Logitech’in ürün tasarımına büyük özen gösterdiğini ve kullanıcıya sunduğu deneyimlerle kendini ayrıştırdığını söyleyen Logitech Başkan ve CEO’su Bracken Darrel, “Şık ve akıllı tasarımlarıyla ürünlerimizi farklılaştırıyoruz. Red Dot gibi prestijli tasarım organizasyonlarında ödül almaktan gurur duyuyoruz” dedi. 1954 yılında başlayan Red Dot Tasarım Ödülleri Yarışması’nda uluslararası jüriler her yıl binlerce ürün içinden tasarımda en iddialı olan ürünleri ödüllendiriyor.


Bulut Bilişim ve Endüstriyel Sistemlerin Güvenliği Trend Micro’dan Sorulur

Udo Schneider Trend Micro Güvenlik Evangelisti

söyleşi

Almanya’nın Hannover kentinde gerçekleştirilen 2015 CeBIT fuarı kapsamında Trend Micro’nun EMEA bölgesinde çalışan Güvenlik Evangelisti Udo Schneider ile kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Bakın Udo Schneider sorularımıza nasıl cevaplar verdi. Bize kendiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

Hangi alan odaklanmış durumdasınız?

Bir çözüm mimarıyım ve Trend Micro’nun EMEA bölgesinde Güvenlik Evangelisti olarak çalışmaktayım. Son birkaç yıldır bu görevimde bulunuyorum ve özellikle Bulut Bilişim, sanallaştırma, şifreleme ve ağ güvenliği konularına yoğunlaşmış durumdayım. Veri güvenliği yavaş yavaş her şeyden önemli hale geliyor, bu konudaki yeni trend ve teknolojiler neler?

Bu soruya cevap vermem oldukça kolay. Çünkü biz odaklandığımız konuları bulunduğumuz bölgeye göre planlıyoruz. Mesela Avrupa’da klasik kurumsal yapılar, küçük ve orta ölçekli işletmelere yoğunlaşmış durumdayız. Japonya’da ise odağımızda tüketiciler bulunmakta. Dünya geneline baktığımızda ise firmaların güvenliği konusundaki odağımızı korumaya devam ediyoruz.

Bizim gündemimizde birden fazla konu bulunmakta. Fakat CeBIT 2015 Hannover fuarı kapsamında iki konuyu odağımıza almış durumdayız. Bunlardan ilki Bulut Bilişim servislerinin güvenliği ve bu konunun içerisinde veri merkezleri için geliştirdiğimiz çözümler yer alıyor. İkinci önemli konu ise endüstriyel sistemlerin güvenliği. Almanya’da bu konuda otomotiv sektörü oldukça popüler. CeBIT fuarı kapsamında özellikle bu iki konu üzerinde fazlasıyla duruyor ve standımızı ziyaret eden kullanıcılara ihtiyaçları doğrultusunda bilgilendirmeler yapıyoruz. Sunduğunuz çözümlerin diğerlerinden farkı nedir? Trend Micro uzun zamandır servis güvenliği konusunda lider olan bir firma. Ve bu tarz çözümler için kendi teknolojimizi geliştiriyor ve kullanıyoruz. Geliştirdiğimiz bu yeni teknolojileri Bulut Bilişim servislerinin güvenliği için de kullanıyor ve deneyimimizi bu alana aktarıyoruz. Bu konuda birlikte çalıştığımız ve anlaşma yaptığımız birçok firma var. Bunlardan Amazon ve Vmware’i sayabilirim. Hali hazırda çokça insan Trend Micro’nun Bulut Bilişim güvenlik hizmetlerini bu tarz firmalar üzerinden kullanıyor.

2015 yılı için kurumlara Bulut Bilişim güvenliği konusundaki tavsiyeleriniz neler? Günümüzde Bulut Bilişim hizmetlerini kullanmak oldukça popüler. Öncelikle firmaların bu servisleri iyice incelemesi ve kendilerine nasıl uyarlayabileceklerini araştırması gerekiyor. Bulut servislerinin arka tarafında neler yapıldığını çok fazla önemsememek ve mantığa dayandırmamak gerekiyor. Firmalar derslerini çalışıp doğruca servislerin içine doğru yönelmesi ve iş proseslerini otomatikleştirmek ve çıkarları için kullanmanın yollarını aramalılar. Bulut Bilişim servislerinin içine klasik işlem ve uygulamaları kopyalayamazsınız. Bu tarz işlemler Bulut Bilişim aşağıdaki QR Code hizmetleri tarafından çalıştırılamaz- Söyleşimizi sayesinde video olarak izleyebilirsiniz. lar, bu konuda da dikkatli olmakta fayda var. Böylece yeni çıkan tehditlerden personelin bilgisi olacak ve bu tehditlere göre önlem alınabilecek. Bunların dışında kurumların BT güvenliği konusunda yatırımlarını düzeli olarak yapması gerekiyor.

19


İş Zekası ve Analitik, Ticaretin Yapısını Değiştiriyor Kurumlar elde ettikleri verilerden işlerini geliştirmek için değer yaratırken müşterilerine uygun ve satın almaya yönelik çözümler sunmaya da başladırlar. Gelişen uygulama pazarı artık kişisel pazarlama devrini başlattı ve kurumlar bu pazarlama tekniğini önümüzdeki yıllar içerisinde sıkça kullanmaya devam edecek. 2015 yılının sonuna kadar, iş zekâsı üreticilerinin büyük bir çoğunluğu, veri keşiflerini iş zekâsı platformları ile birleştirecek. Dolaysıyla iş zekâsına verilen önem artacak. Öyle ki raporlama için kullanan iş zekâsı çözümleri ileriki günlerde daha çok analiz için kullanılacak. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, iş zekası platformu pazarı büyük ölçekli sistemler ve BT merkezli iş zekası platformlarını standardize etmek için BT liderliğindeki konsolidasyon projelerine yatırım yapan şirketler aracılığıyla büyük ölçüde büyüdü. Gartner’ın tahminlerine göre, şirketler uzak gelecekteki yatırımlarını BT-geliştirilmeli raporlama çözümlerinden iş-kullanıcı liderliğindeki analiz çözümlerine doğru kaydırmaya başlayacaklar. Bilgi teknolojileri bu değişimden sonra en çok veri modelleme ve yönetim değişimlerine odaklanacak. Sonuç olarak veri

20

keşfi, 2015 yılına kadar, BT destekli statik raporlama yerine yeni uygulamalı iş zekası ve analitik kullanıcı etkileşimli bir paradigma olarak yer alacak. Klasik raporlama yine de yok olmayacak. Bu raporlama genel analitik kullanımının daha küçük bir bölümünü oluşturacak. Günümüzde iş adamlarının sadece yüzde 30’u iş zekâsı ve analitiğe doğrudan erişime sahipler. Ama bu değişim ileride oldukça fazla büyüyecek ve erişim yüzdesi artacak.

Veri Keşif Haritalarına Dikkat İş zekâsı liderleri, büyüyen kullanıcı ve kurumsal gereksinimlerini karşılamak ve uygunluğunu belirlemek amacı ile hem veri keşif haritalarını hem de BT merkezli sunucuları ince eleyip sık dokuması gerekiyor. İşletmeler, bilginin ekonomik değerini tanımaya devam ettikçe ve ayrıntılı veriyi her zamankinden daha

büyük hacimlerde uygulamak, yakalamak fırsatını görünce, analitik erişim teknolojilerinin önemi daha da artacak. Oluşturulan yapısal çözümler ve akışlar daha anlaşılır olacak. İş zekâsı pazarı veriyi fiziksel olarak ya da diğer kaynaklardan üretmek ve toplamak için, nem, titreşim, basınç, ses, ışık/renk, elektrikli ya da diğer yardımcı akışkanlar, hareket, mimik, ses çekim, sağlık izleme ve diğer sistemler için çok amaçlı sensörlerle geliştirecekler. Daha zengin, daha güçlü bütünsel sistemleri geliştirmek için de yönetim bilgi sistemleri birleştirilecek. Buna ek olarak, teknoloji ve tüketici ürün satıcıları, mallarının çevresel verileri yakalaması ve daha fazla tüketiminin sağlanması için hızlandırmaya izin verecekler. Özellikle birçok SaaS uygulama geliştiricileri, kullanım verilerini daha fazla toplamak ve işlemek için yeteneklerini bu alanda yoğunlaştıracaklar. Bu teknolojiye sahip olmayan


işletme sahiplerinin kendi ürün ve hizmetleri etrafında toplanan verileri saklamak için bir envanter oluşturmaları gerekiyor. Toplanan bu veriler daha ileriye götürmek ve işlemek için de farklı yollar denemeleri şart. Oysa bu tür uygulamalara ve teknolojilere sahip olan kurumlar, BT sistemlerden, uygulamalardan, cihaz ve kullanıcılardan toplanan verileri anında işleyerek performans etkileri ve gelecekteki muhtemel iş ilişkisini anında görebiliyorlar. Bu da verimin maksimize edilmesini sağlıyor. Analitik platformların geleneksel satıcıları, geleneksel güç kullanıcılarının ötesinde, kendi erişimini genişletmek amacıyla, daha geniş bir kullanıcı yelpazesi tarafından self-servisi etkinleştirmek için paketlenmiş alan uzmanlığı ve uygulamaları sunmaları gerekiyor. Servis sağlayıcılar, özel proje çalışmaları ve alan uzmanlığı için, diğer kuruluşlar tarafından daha kolay kabul edilebilir ve tekrarlanabilir çözümler arıyorlar. Sonuçta, sağlayıcıların önemli ölçüde daha geniş olan analitik uygulamaları seçip son kullanıcı verilerini değerlendirmeki tam anlamıyla mümkün kılınacak.

Rekabet Git Gide Artıyor Yazılım satıcılarını değerlendiren kuruluşlar, hemen hemen her zaman kendi paketlenmiş uygulamalarının SaaS versiyonunu kullanacaklar. Ürün konseptlerindeki benzerlik, alan uzmanlığı için satıcılar tarafından uygulama içine gömülerek rekabetin vurgusunu değiştirecek. Yazılım satıcıları kendi profesyonel hizmet yeteneklerini artırmak için zorlayarak, onların geleneksel servis sağlayıcı kanalları ile eş-Rekabet durumlarıyla karşı karşıya olacak. Servis sağlayıcıları sağladıkları hizmetlerin daha büyük bir uzmanlık olduğunu

ima ederek, müşteri ilişkilerinin ayrılmaz bir parçası olarak paket uygulamalar kullanılacak. İş zekâsı ve Analitik alanındaki güçlü ilgiye rağmen, büyük veri çevresindeki karışıklık, iş zekası ve analitik yazılım harcamalarını engelleyebilir. 2016 yılına kadar, servis sağlayıcıları, büyük veri, teknoloji ve iş olguları arasındaki uçurumu kapatacaklar. Büyük veri olgunlaştığında ve daha fazla paketlenmiş veri kullanılabilir olduğunda, büyük veri analitiği daha anlamlı ve daha etkili olacak. Kuruluşların sadece yüzde 30’u büyük veriye yatırım yapmış durumda. Bu kuruluşların dörtte biri bu yatırımı üretim sürecinde yaptı ve yatırımların karşılığını fazlasıyla alacaklar.

Sağlayıcıların Çözümleri Kafa Karıştırıcı Bu gelecekteki büyüme için oldukça önemli. Analitik, büyük veri trendi içinde dürüstçe çalışması ile ilgi çekiyor. Burada artan hacim, veri hızı ve çeşitliliğinin geleneksel imkânların dışında ele alınmasına, iş zekâsını etkili kullanmak için farklı açılardan bakılmasına sebep oluyor. Bu olay, aynı zamanda daha önce yapılmış olan analitik kaynağını daha büyük, daha teknik ve karmaşık yapıyor.Paradoksal olarak, “büyük veri” terimi ve büyük verinin somut yararlarını çevreleyen belirsizlik ve karışıklık, kısmen sakin iş zekâsı ve analitik pazarını suçluyor. Karar vericilerin, doğru işi doğru takıma eşleştirmeye çalışırken karar vermede yavaşladıkları görülüyor. Yine de iş zekâsı ve analitik, CIO’lar için ön planda kalmaya devam ederken, kafa karışıklığının çoğunu servis sağlayıcıların sunduğu çözümler oluşturuyor. Bu hizmetler “Ürünleştirilmiş“ olduğu zaman aradaki boşluk tamamen kapanır. Bu da ancak 2016 yılında görebileceğimiz bir

değişim. 2016’dan sonra, sorunlara çözüm bulduğunda, tartışılan teknolojiler olgunlaştığında ve rafta hazır olduğunda, büyük veri analitiği yaygınlaşacak ve toplumu kesin olarak dijital çağa taşımaya yardımcı olacak.

Serhan Ünalan Proline Strateji İş Geliştirme Müdürü

İş zekası ve analitiği konusundaki son trendler neler? İş zekâsı uygulamaları hayata geçmeden önce iş süreçlerinin net bir şekilde tanımlanmış olması, mevcut verilerin güvenilirliğinin temin edilmesi ve en önemlisi iş zekâsı uygulamalarından nasıl sonuç beklendiğinin kararlaştırılmış olması gerekir. Önemli olan bir diğer nokta ise oluşturulacak sistemin kullanıcı tarafından kabul edilmesidir. Şirketler tüm bu aşamaların tamamlanmasının ardından kendi ihtiyaçlarına uygun iş zekâsı uygulamasını seçerken entegrasyonun kolay bir şekilde yapılması, ölçeklenebilir ve esnek bir yapının oluşturulması konularına da önem göstermelidirler. “İş Zekâsı” kavramını benimsemiş olan kurumlar doğru zamanlı, doğru bilgi ve kararlara dayanan aksiyonlarla rekabetçi avantajlar sağlayabiliyor. Türkiye özeline baktığımızda kurumların iş zekâsına sadece raporlama olarak bakmadığını kurumsal çözümleri için birer iş platformu olarak da gördüklerini söyleyebiliriz. Bu durum tüm birimlerin iş ve raporlama süreçlerini etkiliyor.

21


Ali Yavuz ŞAHİN yavuz@btgunlugu.com

söyleşi

Sadece Teknolojiyi Raftan Alarak Müşterilerimize Sunmuyoruz, Bilgi ve Becerimizi Katarak Onlara Özel Bir Çözüm Yaratıyoruz Rekabette bir adım öne geçmek için elde edilen verilerden değer yaratmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Peki, verilerinizden nasıl değer elde edebilirsiniz? Bu soruyu BT sektöründe köklü bir kuruluş olan ve uzun yıllardır veri üzerine çalışmalarını sürdüren KOMTAŞ Bilgi Yönetimi firmasının Genel Müdürü Yüksel Çokmak’a sorduk. Yüksel bey bizlere KOMTAŞ Bilgi Yönetimi’nin bugüne kadar ki macerasından bahsedebilir misiniz? KOMTAŞ, Bilişim sektöründe hizmet vermek üzere 1989 yılında kurulmuş bir firma. 90’lı yılların başında Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) sistemlerine yönelik çözümler sunmaya başladı. O dönemlerdeki müşteri portföyüne baktığımızda çoğunlukla uluslararası müşteriler olduğunu görüyoruz. 2000’li yıllara geldiğimizde ERP diye adlandırdığımız pazar doyma noktasına gelmişti. Bizde bu bağlamda kurumlara farklı ve katma değerli nasıl bir çözüm sunabiliriz diye düşündük ve 2000 yılının başında “Veri ve İş Analitiği” adını verdiğimiz birimi kurduk. Buradaki temel hedefimiz analitiği, raporlama ve iş zekası sistemlerini daha etkin kullanmaktı. Analitik ve raporlama konusunda çalışmak için veri yönetiminin iyi yapılması gerekliliğini öğrendik. Her şey verinin üzerine inşa ediliyor. Eğer siz veriyi doğru, kaliteli ve güncel bir şekilde toplayamazsanız üzerine koyduğunuz iş analitiği ve raporlama sistemleri günün sonunda size istediğiniz sonuçları vermeyebilir. Bu anlamda veri yönetimi giderek önem kazandı. Şu anda da veri yönetimi ve iş analitiği alanında, Türkiye’de bu işe ilk girmiş ve bu alanda lider olmak isteyen bir firmayız.

22

Veri her geçen gün kurumlar için daha değerli hale geliyor. Kurumlar elde ettiği verilerden nasıl daha fazla değer elde edebilir? Bugün ki ekonomi birçok yerde “Bilgi Ekonomisi” diye tabir ediliyor. Tabii ki buradaki Türkçe “Bilgi” kelimesinin anlam açısından çok yeterli olmadığını belirtmeliyim. “Bilgi” kelimesini “Data İnformation Knowledge” kelimelerinin karışımı olarak kullanıyoruz. Diğer yandan Bilgi Ekonomisinin en önemli girdisi şuanda “Veri”. Nasıl sanayinin en önemli girdileri enerji ve petrol kaynaklarıysa, bizim için de “Veri”. Günümüzde kurumlar rekabet içinde yer almak istiyorlarsa bu önemli girdiyi dikkate almak zorunda. Bunu şöyle örnekleyebiliriz. Veriden değer yaratan ile yaratmayan arasındaki fark, karanlık bir odada hareket etmekle aydınlık bir odada hareket etmek kadar farklı. Veri analitiğini etkin olarak kullanabilirseniz etrafınızı aydınlatır ve müşterileriniz, sektörünüz, riskleriniz hakkında bilgiye sahip olursunuz. Tabii ki, liderlikte sezgi halen çok önemli bir kavram. Verilerinizden elde ettiğiniz bilgilerin üzerine sezgi ve deneyimlerinizi koyarsanız yönetiminizin daha etkin olacağına kesin gözle bakabilirsiniz. Veriye bakış açısı ve bu konudaki

yatırımlar açısından değerlendirildiğinde ülkemiz dünya ölçeği ile kıyaslandığında nerede yer alıyor? Türkiye’deki dinamizm inanılmaz. Özellikle teknolojiye olan ilgi hat safhada. Fakat bir şekilde bunu sistemleştiremiyoruz, kurumsallaştıramıyoruz. Bireysel tarafta olan müthiş ilgiyi kurumsallaştırmamız şart. Tabii ki bu işler belli sıra ile yapılıyor. Belli bir konudaki gelişimi tamamlamamızın ardından bir sonraki kademeye geçiyoruz. Biz teknolojiyi ithal ettiğimiz için önce bunları algılamak ve bunlardan değer kazanma noktasında bir miktar daha zamana ihtiyacımız var. Ama veriden elde edilebilecek değerleri, bütün kurumların farkında olduğu bir konu olarak düşünüyorum. Analitik konusundaki görüşleriniz neler? Veriye anlam, hayat, görünüm, değer ve eylem kazandıran şey analitik. KOMTAŞ’ın 2000 yılından bu yana vizyonunu çizerken analitiği her zaman bizim ulaşmak ve yapmak istediğimiz iş olarak ortaya koyuyoruz. Ama bu yolda ilerlerken hadi hep birlikte analitiği kullanalım demekle olmuyor. Eğer daha analitik bir firma olmak istiyorsanız öncelikle her şeyin veriden geçtiğinizi bilmelisiniz. Veri ile birlikte ku-


rumlardaki liderlik ve yönetimin de analitik odaklı olması şart. Bunun yanı sıra kurum içerisindeki tüm sistemlerin daha analitik odaklı tasarlanması gerekiyor. Önümüzdeki dönem vizyonumuzda analitiğin önemini bilerek hareket ediyoruz. Bu konuda verinin çok önemli bir yer işgal ettiğini biliyoruz. Şuan da kurumlar uygulama odaklı işleyişini sürdürüyor. Biz kurumları enformasyon odaklı yapabilirsek analitiğe bir adım daha yaklaşmış oluruz. Kurumların verilerini daha ortaya çıkarırken analitiğe uygun bir biçimde depolaması ve bunları ayrı ayrı değil de bir bütün olarak düşünmesi gerekiyor. Bu sayede analitiği istediğimiz noktaya getirmiş oluruz. KOMTAŞ Bilgi Yönetimi tarafından sunulan çözümlerin rakiplerinize göre farkları neler? Daha önce sizlere teknolojiyi ithal ettiğimizden bahsetmiştim, bu yüzden çözümlerimizde kullandığımız teknolojiyi özümsemediğimiz, yerelleştirmediğimiz ve üzerine katma değer koymadığımız sürece kurumlara bir değer yaratabileceğimizi düşünmüyorum. Öncelikle, teknolojide her şeyi yapamazsınız bir alana odaklanmanız gerekiyor. Biz de odak alanımızı Veri Yönetimi ve Analitik olarak seçtik. Bizi farklılaştıran en önemli şeylerden bir tanesi, en iyi teknolojiler ile işbirliği yamamız. Informatica bizim için bu anlamda çok önemli bir yere sahip. Tabii ki bunun yanı sıra uzun vadeli yol haritamızın belli olması ve geçmiş deneyimimiz de bize önümüzü görmemiz için ışık tutuyor. Bizi farklılaştıran bir diğer konu ise, teknolojiyi sadece raftan alıp müşterilerimize sunmamız değil, ona şimdiye kadar elde ettiğimiz bilgi ve beceriyi aktararak Türkiye’ye özel bir çözüm haline dönüştürebilmemiz.

Gelecekte veri yönetimi konusunda nasıl değişiklikler olacağını tahmin ediyorsunuz? Son döneme baktığımızda verinin kapasite olarak çok fazla arttığını görüyoruz. Bu veriyi analiz edebilmek ve değer yaratabilmek için yöntemlerimizi gözden geçilmemiz ve uygun değişiklikleri yapmamız gerekiyor. Bu biraz altın aramaya benziyor. Elinizdeki tonlarca topraktan gramla altın çıkarmaya uğraşıyorsunuz. Eğer bir ton topraktan gramla altın elde edecek teknolojiniz yok ise bu işi yapmanız biraz güç. Günümüzde toplanan verilere baktığımızda yapısal verilerden çok etkileşim verilerinin daha fazla olduğunu görüyoruz. Etkileşimden elde edilen veriler ile yaratılacak değerin de kat kat fazla olacağını biliyoruz ve buna göre çalışmalarımız sürdürüyoruz. Gelecekte verinin değeri tahmin ettiğimizden çok artacak, yapısı değişecek ve farklı verileri bir arada işleyerek ortaya değerli bir şey çıkarmak çok önemli olacak. Şimdilerde yapılan işlemi, değirmenin işleyiş tarzına benzetebiliriz. Bir değirmeniz var ve suyu alıp bu değirmenin haznesine koyarak değirmeni döndürüyoruz. Şu anki yapıda bu tarz bir çalışmanın çok hantal olduğunu söyleyebilirim. Veri

neredeyse analitiği oraya götürüp üzerinde çalıştırmamız gerekiyor. Daha çevik değirmenler yapmamız gerektiği görüşündeyim. KOMTAŞ Bilgi Yönetimi’nin yakın plan hedefleri hakkında söylemek istedikleriniz neler? Bu sene için devam edebilir bir büyüme gerçekleştirmek istiyoruz. 25 yıl geçmişi olan bir firmayı inşallah önümüzdeki bir 25 - 50 yıl daha ayakta tutmanın en önemli görevlerimden biri olduğunu düşünüyorum. Orta vadede ise veri ve enformasyon yönetimi ile birlikte kurumlara ellerindeki veriler ile nasıl değer yaratabileceklerini sunmaya devam edeceğiz. Söyleşimizi aşağıdaki QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz.

Yüksel Çokmak KOMTAŞ Bilgi Yönetimi Genel Müdürü

23


haberler

Şirketlerin Yarısından Fazlası Saldırılara Hazır Değil EMC’nin Güvenlik Birimi RSA, otuz ülkeyi kapsayan ve Global 1000 listesinde yer alan dünyanın öncü güvenlik firmalarının üyesi olduğu SBIC’nin sonuçlarını sektörün geneliyle karşılaştıran Güvenlik İhlallerine Karşı Hazırlıklı Olma Araştırmasının sonuçlarını açıkladı. SBIC’yi en iyi uygulamalar konusunda referans alarak elde edilen sonuçlar, geniş nüfusa oranla işletmelerin çoğunluğunun günümüzün gelişmiş siber tehditlerine karşı yeteri kadar hazırlıklı olmadığını ortaya koyuyor. Anket raporu, SBIC’nin açıkları kapatmak için getirdiği önerilerle birlikte, gerçek dünyanın güvenlik pratikleriyle ilgili içgörüler sağlayarak teknolojideki açıkları öne çıkardı. Araştırma, güvenlik ihlallerine karşı hazırlık ve müdahaleye yönelik önlemlere dört ana konu içinde odaklanıyor: Olaylara Müdahale-İçerikle ilgili İstihbarat Toplama-Analitik İstihbarat-Tehditlerle ilgili İstihbarat Toplama. Sonuçlar, işletmelerin hasar verici güvenlik ihlallerine dönüşen siber saldırıları daha etkin biçimde tespit etmelerine, müdahalede bulunmalarına ve durdurmalarına olanak sağlayacak teknoloji ve en iyi uygulamaları benimsemelerinde hâlâ sorun yaşadığını gösteriyor.

Yeni Alımların Ertelenmesi Kurumsal Donanım Pazarını Olumsuz Etkiliyor Sunucu ve harici depolama sistemlerini içeren Türkiye kurumsal donanım pazarı 2014 yılında hem bölgede, hem de ülkede yaşanan politik ve sosyal gerginlik nedeniyle yavaşlayan yatırımların etkisiyle bir önceki yıla oranla gerileme kaydetti. IDC tarafından yayınlanan en son rakamlar doğrultusunda; yıl boyunca telekom, finans ve devlet tarafında gerçekleşen çeşitli projelere rağmen kurumsal donanım pazarı $325,9 milyona ulaşarak 2,4% yıllık düşüş kaydetti. IBM x86 sunucu işini Lenovo’nun satın alması ile birlikte IBM’in x86 sunucu yüklemeleri hem adet, hem ciro anlamında tüm yıl içerisinde düşüş kaydetti ve bu da toplam pazar rakamlarını aşağıya çekti. x86 sunucu pazarı adet bazında 1,7% düşme gösterirken, ciro bazında 1,0% büyüme kaydetti. Ciro bazında yaşanan büyümeyi, veri merkezlerinde sanallaştırılan sunucu sayısının artışına ve bulut-tabanlı altyapı ürünlerine olan talebin artmasına bağlayabiliriz. Türkiye harici depolama pazarı 0,1% büyüme ile ciro bazında aynı performansı göstererek, yılı

24

$158,3 milyon ile kapattı. IDC’nin açıkladığı rakamlara göre, HP 2014 yılında da 42,0% pazar payı ile lider olurken IBM ve Dell ise ikinci ve üçüncü olarak yerlerini aldılar. Cisco 2014 yılında blade sunucu tarafında yaptığı projelerle 133,9% yıllık büyüme kaydederek güçlü bir performans sergiledi. Harici depolama pazarında ise EMC 34,9% pazar payı ile birinci olurken; EMC’yi, Netapp ve HP 14,1% ve 11,8% pazar payları ile takip ettiler.


Stratejimiz Baskı Maliyetlerini Düşürmek

Andreas Asel Epson Kurumsal Baskı Ürünleri Müdürü

Baskı maliyetleri kurumlar için günden güne daha önemli hale geliyor. CeBIT fuarında Epson standında sergilenen yeni WorkForce Pro WF-R8590 tüm standartları tarihe gömmüş durumda. Ürünün detaylarını Epson Kurumsal Baskı Ürünleri Müdürü Andreas Asel’den dinliyoruz.

Epson’ın tanıttığı yeni ürünü WorkForce Pro WF-R8590 hakkında bizlere bilgi verebilir misiniz?

Bu yeni cihaz üzerinde kullanıcıların beğenisine sunduğunuz ne gibi farklı uygulamalar var?

Epson’ın son olarak kullanıcıların beğenisine sunduğu WorkForce Pro WF-R8590 adındaki ürünü işletmeler için tank sistemine sahip olan mürekkep püskürtmeli çok işlevli bir yazıcı. Yazıcımızın sahip olduğu tank sistemi üzerinde rips konsept adını verdiğimiz bir sistem bulunuyor. Cihaz üzerinde kullanılan mürekkep tankları oldukça büyük ve bu tanklar sayesinde 75 bin adet baskı almanız mümkün kılınmış durumda. Tabii ki bu ürün yüksek avantajlara sahip olsa da fiyat açısından her şirkete uygun bir çözüm değil. Bu ürünü almak için aylık baskı sayınızı hesaplamalı ve bu ürüne uygun bir değere sahipseniz almalısınız. Eğer ayda 2000 sayfanın üzerinde baskı alıyorsunuz bu ürün tam size göre. Tabii ki bu tarz bir baskı çözümü için lazer yazıcı da kullanabilirsiniz. Fakat 75 bin sayfa baskı almak için onlarca toner kullanmalısınız. Biz ise geliştirdiğimiz rips konsept sayesinde Epson WorkForce Pro WF-R8590 üzerinde sunduğumuz mürekkep tankları ile 75 bin sayfa baskı sunuyoruz. Böylece hem siyah-beyaz hem de renkli olarak sadece 4 adet mürekkep tankı ile yüksek miktarlarda baskı alabiliyorsunuz. En büyük avantajımız ise Epson WorkForce Pro WF-R8590 cihazımız üzerinde kullandığımız mürekkebin beş yıl boyunca bozulmaması ve ilk günkü gibi performans göstermesi. CeBIT fuarı kapasımda gösterdiğimiz yeni ürünümüz WorkForce Pro WF-R8590 sadece Almanya ve bu bölge için geliştirilmiş bir ürün değil. Epson’ın faaliyet gösterdiği tüm ülkelerdeki kullanıcılar bu ürünü kullanabilecekler.

İş kurumsal dünya olunca farklı departmanlar için farklı yazdırma ihtiyaçlarını karşılamanız gerekiyor. Biz de WorkForce Pro WF-R8590 üzerinde sunduğumuz uygulamalar ile farklı türden kullanıcıları aynı yazıcı üzerinde buluşturabiliyoruz. Bunlardan bir tanesi kısıtlamalar. Kullanıcıların baskı özelliklerini istediğiniz gibi yönetebiliyorsunuz. Bazı kullanıcılara sadece Siyah-Beyaz baskı izni verirken bazılarına ise renkli baskı izni vermeniz mümkün. Yazıcımızla sunduğumuz yönetim paneli de oldukça kolay ve sistem yöneticileri tarafından hızlı ayar yapılabilmesi için tasarlanmış bir çözüm. Epson’ın yeni ürünü WorkForce Pro WF-R8590 Ocak ayı itibariyle Almanya’da kullanıcıların beğenisine sunuldu. Yılın ikinci yarısında ise Türk kullanıcıları ile buluşacak. Bizlere Epson’ın yazıcı stratejisinden bahsedebilir misiniz? Tabii ki şunu da belirtmek istiyorum, Epson sadece kurumsal kullanıcılar için değil ev kullanıcıları için de tanklı yazıcı modellerini geliştirmiş ve kullanıcıların beğenisine sunmuş durumda. Bunun yanı sıra profesyonel fotoğrafçılara özel A3 baskı yapabilen, altı renkli ve tanklı yazıcılarımız da var. Epson’ın stratejisini her türden kullanıcı için baskı maliyetini düşürmek olarak açıklayabilirim.

25


Ali Yavuz ŞAHİN yavuz@btgunlugu.com

söyleşi

Sunduğumuz Benzersiz Teknolojiler İle Maliyet Avantajı Sağlıyoruz Geçtiğimiz dönemde hızlı büyümesiyle dikkat çeken SimpliVity gerçekleştirdiği başarılı BT projeleri ile dikkatleri üzerine çekiyor. SimpliVity hakkındaki tüm detayları ve firmanın Türkiye’deki operasyonu hakkındaki bilinmeyenleri Bölge Müdürü Tarcan Serdaroğlu’na sorduk. Bizlere kendiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Bilişim sektörü ile tanışmam 2006 yılında Acora ile oldu. Bu firmada HP Workstation ürün sorumluluğu görevinde bulundum. Ardından Hayat Bilgi Teknolojilerine geçtim. O dönem Hayat Bilgi Teknolojileri Vmware’in tek distribütörüydü. Buradaki görevimde 2 yılın ardından Vmware Türkiye’de ofis açtı. Ben de Vmware Türkiye’de Stratejik Hesap Yöneticisi olarak göreve başladım. Türkiye’deki en üst seviyede bulunan 30 hesabın yöneticiliğini gerçekleştirdim. Vmware çok hızlı büyüyen bir firma ve o dönemlerde Türkiye ve İsrail bölgesinden sorumlu olarak bir kanal yönetici pozisyonu açıldı. Bu pozisyonda yaklaşık bir buçuk yıl çalıştım. Bölgemize Yunanistan, Malta ve Kıbrıs eklendi ve ben de Akdeniz bölgelerinden sorumlu kanal yöneticisi olarak bir yıl kadar daha Vmware’deki görevime devam

26

Tarcan Serdaroğlu SimpliVity Bölge Müdürü

ettim. Ardında Hitachi Data Systems’de Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan sorumlu Kanal Müdürü olarak görev yaptım. Geçtiğimiz Ağustos ayı itibariyle Simplivity Türkiye ofisini açtık. Hali hazırda ben de Bölge Müdürü olarak bu yapı içerisinde yer alıyor.

SimpliVity maceranız nasıl başladı? Marka olarak bilinmeyen bir firmaydı, sizin için zorlukları oldu mu? Tabii ki ilk başladığımızda işimiz biraz zordu. SimpliVity ismi birçok kişi tarafından telaffuz edilemez durumdaydı. Geçen zaman içerisinde gerek pazarlama faaliyetlerimiz gerekse distribütörümüz Avnet’in yardımlarıyla marka bilinirliğimizi belirli bir seviyeye getirdik. Bugüne kadar 200’e yakın müşteri ziyareti gerçekleştirdik. Bunun yanında tam olarak kanal üzerinden çalışan bir firmayız. Tüm iş ortaklarımız distribütör üze-

rinden siparişlerini geçiyorlar. Hiçbir partnerimiz direk alım gerçekleştirmiyor. Hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyoruz. Şimdilik tek distribütör ile yola çıkmış durumdayız. Şimdiye kadar ki tecrübemde bu tarz bir yaklaşımın daha iyi olduğu düşüncesindeyim. Özellikle katma değerli işlerde tek distribütöre sahip olmak bir avantaj. Tabii ki ilerleyen dönemde şartlar ne gösterir bilinmez, fakat şimdilik bizim ihtiyacımız tek distribütör ve yolumuza Avnet ile devam ediyoruz.

Rakamlar çok hızlı büyüdüğünüzü gösteriyor, bu konuyu biraz açabilir misiniz? Temmuz ayından bu yana milyon doların üzerinde geliri olan bir firma haline geldik. Hali hazırda 40 civarında makinamız müşterilerimizde tam performans ile çalışıyor. Bunu Mart ayının ardından 50 ile 60 arasına çıkartmayı hedefliyoruz.


SimpliVity tam olarak ne yapıyor? Yazılım, donanım ve hizmet üçgenindeki hangi ürünler sunuyor? Simplivity’nin OmniCube adını verdiği X86 mimarisine sahip, üzerinde yönetim yazılımıyla birlikte bir de kontrol kartı barındıran sunucuları bulunmakta. OmniCube’ün farklı performanslara sahip modelleri bulunuyor. Bizim için her OmniCube bir makine anlamına geliyor. 40 adet makine müşterimizde var dediğimizde, 40 adet X86 mimarisine sahip OmniCube cihazın müşterilerimizde çalıştığını anlatmak istiyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Vmware’de çalışırken yazılım satışı konusunda zorluklar yaşamıştık. Bütün dünya fiziksel performans diye bağırırken Vmware olarak yazılım ile pazarda kendimize yer açmaya çalışmıştık. Şimdilerde kullanıcılar işin sadece donanımla bitmediğini ve donanımın yanı sıra yazılımın da önemini fark ettiler. Biz hem donanım hem de yazılım konusunda kurumlara tam anlamıyla çözüm sunuyoruz. Biraz açmak gerekirse; hali hazırda yedi-sekiz farklı ürünün yaptığı işi Simplivity olarak sunduğumuz donanım ve yazılım çözümü ile tek bir noktadan gerçekleştirebiliyoruz.

Türkiye’deki yapılanmanız hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye’deki operasyonumuz Nisan ayı le birlikte iki kişiden beş kişiye çıkıyor. Ekibimize yeni katılacak üç kişinin ikisi teknik ve diğeri ise satış bölümümüzde çalışacak arkadaşlar. Bu durum Simplivity’nin Türkiye’ye verdiği önemi gösteriyor. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalar ile Türkiye’deki potansiyeli merkezimize gösterdik.

6 yıl önce kurulmuş bir firmasınız,kısa sürede bu büyümeyi nasıl elde ettiniz?

Simplivity’nin (Simplify IT) çıkış amacı hayatı basitleştirmek. Şirketimiz 2009 yılında kurulmuş. Ve ilk üç buçuk yıl boyunca ARGE yapmış bir firma. Bir anlamda ürünümüzü ortaya koymak için ince eleyip sık dokuduğumuz söylenebilir. Uzun bir sürenin ardından özel kart ve yazılımımız piyasaya çıkarttık. Kartımız ve yazılımımızın yaptığı işi basitçe anlatmak gerekirse: Veri daha diske yazılmadan önce tekilleştirme ve sıkıştırma işlemini gerçekleştiriyoruz. Bu sayede tekrarlayan verileri diske yazmadan bulup boşu boşuna defalarca diske yazmasını engelleyerek hem zaman hem de performans katkısı sağlıyoruz.

ruz. Birincisi X86 mimarisi ile düşük maliyeti operasyonları yönetmek. Bir de veri koruma, performans, verimlilik, global yönetim ve mobilite diye tabir ettiğimiz kurumsal kabiliyetler. Biz bu iki farklı dünyayı tek platformda müşterilerimize sağlıyoruz. Yapabildiklerimiz sayesinde kurumların sunucu, depolama ve yedekleme projelerinin hepsine dahil olabiliyoruz.

SimpliVity’nin dünyadaki durumu nedir?

Bir OmniCube ürünümüz ile 40 bin ile 50 bir arasında IO görme şansımız oluyor. X86 mimarisi ve bir sunucu ile bunu yapmak imkansız gibi bir şey fakat bizim geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde bunu başarabiliyoruz. Tabii ki cihazlarımız birbirlerine paralel olarak çalışabiliyor ve iki makine çalıştırarak 100 bin hatta 150 bin IO’lar görebilme kabiliyetine sahip oluyoruz.

Tüm dünyada 2000’in üzerinde SimpliVity cihazı hali hazırda çalışmayı sürdürüyor. Şirket 2009 yılında kurulmasına rağmen 2014 yılında gelir bakımından yüzde 500 büyüme gösterdi. Dünya’da toplam 400’ün üzerinde çalışanımız var. 2014’ün başında EMEA bölgesinde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda çalışanımız varken şimdilerde bu rakam 70’in üzerine çıkmış durumda. 2015 yılı sonunda EMEA bölgesinde 100’ün üzerinde çalışanımız olacağını tahmin ediyorum.

Kullanıcıların cihaz üzerinde çalıştıkları veri tipleri sizin için önemli?

2015 yılı hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Tabii ki veri tipleri bizim için çok önemli. Tekilleştirilebilen ve sıkıştırılabilen veriler bizim için üzerinde işlem yapabileceğimiz önemli nesneler haline geliyor. Çoğu kullanıcımız SQL, SAP, Oracle, Microsoft ve şirket içi uygulamalarını Simplivity üzerinde çalıştırıyor. Şunu belirtmeliyim ki kurumsal uygulamaların çoğu Simplivity cihazları üzerinde sorunsuz olarak çalışıyor. Vmware üzerinde çalışan bir platform olduğumuz için, Vmware ile uyumlu çalışan tüm uygulamalar bizim cihazımız üzerinde de sorunsuz çalışabiliyor. Biz çalıştığımız sektörü iki farklı dünya olarak nitelendiriyo-

2015 yılından bahsederken seçimi bir kenara koymamak gerekiyor. Seçim ekonomisi en azından Haziran ayına kadar hakim olacak. Ardından normal işleyişin devam edeceğini ön görüyoruz. SimpliVity olarak şimdiye kadar yaptığımız işler ve sunduğumuz düşük maliyet avantajı sayesinde müşterilerimizin cazibe noktası olacağımızı düşünüyoruz. 2015 yılı için bir kriz beklentimiz yok hatta katlanarak büyüme hedefimizi ortaya koymuş durumdayız. 2015 yılını da tıpkı 2014 yılında olduğu gibi başarılı bir şekilde tamamlamayı hedefliyoruz.

27


28


Rakiplerimize Göre Daha Az Sistem Kaynağı Tüketiyoruz

Thomas Uhlemann ESET Güvenlik Uzmanı

söyleşi

Güvenlik konusunda uzmanlaşmış firmalardan biri olan ESET’in CeBIT 2015 Hannover fuarındaki standını ziyaret ettik ve ESET Güvenlik Uzmanı Thomas Uhlemann ile bir söyleşi gerçekleştirdik. CeBIT 2015 Hannover fuarı kapsamında tanıttığınız yeni ürünler neler? ESET olarak fuar kapsamındaki odağımız kurumsal güvenlik çözümleri. Bu bağlamda Endpoint ürünümüzün altıncı sürümünü katılımcılarımıza gösteriyoruz. Windows, Mac, Android işletim sistemleri ile uyumlu olan yazılımımız aynı zamanda uzaktan yönetim uygulamasıyla birlikte geliyor. ESET Remote Administrator sadece Windows kullanıcıları tarafından değil Linux kullanıcıları tarafından da kullanılabiliyor.

ESET tarafından geliştirilen yeni teknolojiler hakkında bilgi verebilir misiniz? ESET olarak birçok konu üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Son dönemde geliştirdiğimiz fazla sayıda teknoloji var. Bunların çoğu popüler teknoloji konuları üzerine. Bildiğiniz gibi son dönemde ağlara bağlanabilen çokça cihaz var. Bunlardan en popülerleri ise akıllı saatler. Ne yazık ki bu tarz cihazlar geliştirilirken güvenlik öncelikli olarak düşünülmüyor. ESET olarak öncelikli görevimiz sadece güvenlik yazılımı geliştirmek değil, bu tarz popüler teknolojiler konusunda kullanıcıları da bilinçlendirmek. Teknoloji her ne kadar güvenli olsa da son kullanıcılar kullanım sırasında açık verebiliyorlar. Kullanıcılar kendilerini bilinçli zannediyorlar fakat yeterince bilinçli değiller. Bu sebepten öncelikli görevlerimizden bir tanesi kullanıcıları güvenlik tehditleri konusunda bilinçlendirmek. Geliştirdiğimiz yeni teknolojiler de kullanıcıların zaafları konusunda hassas davranıyor ve bu konuya fazlasıyla eğiliyoruz.

ESET’i rakiplerine göre farklı kılan özellikleri neler? Öncelikle çalışanlarımızın özel insanlar olduğunu söylemeliyim. Sunduğumuz yazılımın kaynak tüketimi açısından rakiplerine göre bir adım önde olması bizi farklı kılan özel-

liklerin başında yer alıyor. Ayrıca yazılımımızın tehditleri algılama süresi de rakiplerimize göre çok kısa ve bu konuda da iddialıyız. Biz kullanıcılarımızın özel güvenlik şirketiyiz. Kullanıcılar bilgisayarda kendi işlerini yaparlar ve güvenlik konusunu tamamen ESET’e bırakırlar. Biz de herhangi bir bilgisayar kullanıcısını tamamen güvende tutabiliriz. Buradaki amacımız kullanıcıları tehdit altında bırakmamak, sürekli tehdit mesajlarını göstermemek ve her şeyi arka planda çözerek kullanıcılarımızı güvende tutmak olarak özetlenebilir.

ESET’in son dönemde odaklandığı alan hangisi? Bu konuda tek bir odak alanımız yok. Kullanıcılarımızın son kullanıcı veya kurumsal kullanıcı olması fark etmez. Sonuçta birer PC kullanıyorlar ve bizim görevimiz onların güvenini sağlamak. Tabii ki kurumsal tarafta güçlü bir yapımız var ama asıl amacımız kullanıcıları bilinçlendirmek ve güvenliklerini sağlamak.

Kurumlara güvenlik konusundaki tavsiyeleriniz neler? Bir şirketin en zayıf noktası insan. Öncelikle işveren olarak çalışan gücünü iyi bir şekilde bilinçlendirmek gerekiyor. Tabii ki BT yönetici ve personelinin de belirli eğitimlerden geçmesi şart. Bu eğitimlerin periyodik Söyleşimizi aşağıdaki QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz. olarak yapılması gerekiyor. Böylece yeni çıkan tehditlerden personelin bilgisi olacak ve bu tehditlere göre önlem alınabilecek. Bunların dışında kurumların BT güvenliği konusunda yatırımlarını düzeli olarak yapması gerekiyor.

29


söyleşi

Ali Yavuz ŞAHİN yavuz@btgunlugu.com

Depolama Her Geçen Gün Daha Önemli Hale Geliyor! Kurumlar için elde ettikleri verilerin önemi her geçen gün artıyor. Bizde aklımızdaki soruları verinin merkezinde yer alan NetApp firmasının Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı’ya yönelttik. Bakın Behçet bey bizlere neler söyledi. Veri depolama ve veri yönetimi konusundaki son trendler neler? Geçtiğimiz yıl konuştuğumuz trendler bu senede geçerli diyebilirim. Fakat bu sene trendden çıktı ve gerçek olmaya başladı. Büyük Veri, Bulut Bilişim, Sosyal Medya ve Mobilite üzerine çok fazla konuştuk. Tüm bunlar artık hayatımızda olmaya başladı. BT dünyası değişiyor. Özellikle Sosyal Medya ve Mobil cihazların etkisiyle büyük verinin önemi gittikçe artmaya başladı. Nesnelerin İnterneti dediğimiz yaklaşımla Büyük Veri’nin kullanımı kaçınılmaz oldu. Bir yandan da Büyük Veri ile Bulut Bilişim hizmetlerini ayrıştıramaz hale geldik. Tüm bu konuştuklarımız ciddi bir şekilde kullanılmaya başlandı. Büyük Veri tek başına bir anlam ifade etmiyor. Büyük Veriyi değerli kılan şey, firmaların sahip oldukları veriler üzerindeki analiz ihtiyaçları. Firmalar ciddi anlamda ellerindeki verilerin değerini anlamaya başladılar. Veriler şirket içi ve dışından toplanabiliyor. Toplanan verilerden elde edilen değer ile ticari açıdan fayda sağlanacağının da farkına varılmış durumda. Dolayısıyla bu analiz tabanlı düşünce Büyük Verinin kullanılması gerekliliği konusundaki yaklaşımı daha da sağlamlaştırdı.

30

Geçtiğimiz günlerde Bulut Bilişim hizmetinizi kullanıcıların beğenisine sundunuz. Bu yeni hizmet kurumlara ne gibi avantajlar sağlıyor? Yeni ürünümüzü geliştirmeden önce özellikle Büyük Veri ve Bulut Bilişim konusunda piyasada bazı sıkıntıların olduğunu fark ettik. Bunlardan birincisi Bulut Bilişim konusunda kullanıcıların aklına takılan güvenlik sorunlarıydı. Benim şahsi görüşüm bunların artık efsaneleştiği yönünde. Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Amerika Ulusal Güvenlik Kurumu yıllardır genel Bulut Bilişim hizmetlerini kullanmakta. Bu bakış açısı ile baktığınızda eğer aldığınız servisi, iyi idare edilebiliyor iseniz bir sıkıntı olmadığını görüyoruz. Firmalar Bulut Bilişim servislerini kullanırken özel verilerini kendilerine özel Bulut Bilişim altyapısında barındırabilirler. Diğer uygulamalar için de genel Bulut servisleri kullanılabilir. Bu sayede hibrid bir yapıda kurumun ticari açıdan daha iyiye gitmesi sağlanmış olur. İkinci sıkıntı ise Bulut Bilişim hizmetleri sunan firmaların standartlaşamamasından kaynaklanıyor. Her firma aynı ölçüde hizmet sunmuyor ve kullanıcılar hizmet aldıkları firmaların yeterliliğinden emin olamıyor. Ya da günün şartları değişiyor ve hizmet satın aldığınızda Genel Bulutta olan uygulamalarınızı özel Buluta taşı-

manız gerekiyor. Bu gibi durumlarda esneklik çok önemli hale geliyor. Tabii ki Bulut Bilişim ile performansınızı bir iki ayar ile ayarlamanız mümkün fakat Veri öyle değil. Veriler petabaytlarca yer kaplıyor ve istendiğinde hemen yer değiştirmeniz mümkün olmuyor. Yukarıda belirttiğim bu iki konunun acil olarak çözülmesi gerektiğini düşündük ve yeni çözümlerimizi hazırladık. Data Fabric adını verdiğimiz yeni çözümümüzü de geçtiğimiz günlerde kullanıcıların beğenisine sunduk. Bu ürün ile birlikte ister kullanıcıların verileri kendi NetApp altyapısı ile özel Bulut içerisinde olsun isterse Amazon, Azure ve IBM Softlayer gibi hizmet sağlayıcı üzerinde, fark etmeksizin tek bir yerden veri yönetimi sağlayabiliyoruz. Bu noktada artık Genel mi, Özel mi veya hibrid mi diye ayrıştırmadan Bulut Bilişim hizmetleri ile sağlanan verinin tek bir merkezden yönetilebilmesinin sağlanması gerekiyor. Artık tek bir Data Fabric yönetimi ile farklı farklı servis sağlayıcılardan aldığınız hizmeti yöneterek sistemleri kapatmadan veri transferi gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu size çok büyük bir esneklik sağlıyor ve günün şartları neyi gerektiriyor ise o altyapılarda çalışmanıza olanak tanıyor. Bu sayede bir servis sağlayıcıya bağlandım endişesinden kurtulmuş oluyorsunuz. Son dönemde artan eğilimlerden bir tanesi de yazılımın servis olarak veril-


Behçet Yumrukçallı NetApp Türkiye Genel Müdürü

mesi. Bunun bir anlamı da Bulut Bilişim hizmetlerinin daha fazla kullanılması. Artık yazılım lisansını alıp kendi bilgisayarınız üzerinde yapacağınız kurulum ile kullanacağınıza, Bulut Bilişim hizmetleriyle birlikte kullandığın kadar öde mantığıyla kullanmanız mümkün. Bu noktada ürünümüz Data Fabric çok daha önemli hale geliyor. Ürünümüz sayesinde kullandığınız hizmeti hem genel hem de özel Bulut Bilişim altyapınızda kullanmanız mümkün olacak. Tabii ki burada yedekleme konusunun da altını çizmemizde fayda var. Firmalar hali hazırda kullandıkları Bulut Bilişim altyapılarının çoğunu yedekleme ve arşiv için kullanıyorlar. Biz de Steelstore adını verdiğimiz ürün ile kullanıcılara bu konuda da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu ürünümüz ile müşterimizin kendi ortamına bir uygulama sunuluyor. Bu uygulama tüm yedekleme yazılımlarıyla entegre çalışabiliyor. Müşterilerimizin yedeklerini hem sıkıştırarak hem de şifreleyerek 1/30 boyutlarına kadar küçülterek depoluyoruz. Belirlediğiniz politikalar çerçevesinde yedek ve arşivlerinizi Bulut Bilişim üzerinde tutma şansına sahip oluyorsunuz. Bunun yanı sıra yazılım tanımlamalı veri depolama çözümlerini de bir üst seviyeye çıkarmış durumdayız. Bugün Amazon’dan bir ay (istediğiniz süre dahilinde) sanal bir NetApp depolama birimi almanız mümkün. Sanal depolama birimimizi farklı servis sağlayıcıları ile yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Türkiye’ye de bu servisimizi yaymaya çalışacağız. Bu depolama birimlerinin en büyük avantajı sadece kendi kapsamında çalışmıyor olması. Aynı zamanda kurum içerindeki NetApp cihazlarla da uyumlu ve senkronize olarak çalışabiliyorlar. Artık kullanıcılarımız yatırım yapmadan sadece kiralayarak NetApp’ın sunduğu avantajlardan faydalanabiliyorlar.

Büyük Verinin ateşi sönüyor mu? Bu düşünceye kesinlikle katılmıyorum.

Aksine Büyük Veri uygulamaları konusunda günden güne bir artış olacak. Analiz konusunda yeni gelişmeler yaşanacak. Özellikle farklı yerlerden gelen verilerin birlikte analiz edilmesi konusu popülerlik kazanacak. Bir diğer yandan Nesnelerin İnterneti dediğimiz kavram daha çok konuşulmaya başlanacak. Giyilebilir teknolojiler ile sağlık tarafında büyük gelişmeler yaşanacak. Mobil cihazlar daha akıllı hale gelecek. Sensörlü cihazların sayısı katlanarak artmaya devam edecek. IDC’nin verilerine göre 2015 yılının sonunda internet üzerinde IP’si olan cihaz sayısı 4.9 milyarın üzerine çıkacak. Bu rakam geçtiğimiz yıla göre yüzde 30 artış anlamına geliyor. 2025 yılında ise bu cihaz sayısının 25 milyarın üzerine çıkacağı tahmin ediliyor. Tahminler böyleyken Büyük Verinin ateşinin söneceğini düşünmüyorum, aksine Büyük Veri kurumlar için çok daha önemli bir hale gelecek.

büyümesi gerçekleşti. Karlılık olarak baktığımızda ise büyümenin yüzde sıfır olduğunu görüyoruz. Bu durum üreticiler ve çözüm sağlayıcılar açısından çok iyi bir resim değil. Fakat müşteriler açısından avantajlı bir durum. Türkiye’de normalin üstünde bir rekabet ortamı var. Bu rekabet fiyatların normalinden çok daha aşağılara çekilmesine neden oluyor. 2015 yılında Türkiye pazarının kapasite tarafında büyümeye devam edeceğine inanıyorum. Tabii ki projelerimiz içerisinde sadece özel sektör yok. Kamu tarafında da ciddi projeler gerçekleştiriliyor. Genel anlamda pozitif bir beklentimin olduğunu belirtmeliyim. Söyleşimizi aşağıdaki QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz.

Türkiye depolama pazarı hakkındaki görüşleriniz neler? Türkiye’de ilginç bir durum var. 2014 yılında 2013 yılına göre Türkiye depolama pazarında yüzde 38’lik kapasite

31


kapak konusu

Mobilite İşlerin Yapılış Şeklini Değiştiriyor Cihaz, lokasyon ve uygulamalardan bağımsız olarak her şey yazılım tabanlı olmaya başladı. Bu eğilim, çalışanların iş yapış şekillerini adeta yeniden keşfetmesine zemin hazırlıyor ve özellikle mobil çalışma stillerinde önemli değişiklikler bekleniyor.

30


M

obilite geçtiğimiz yıllarda iş ve teknoloji dünyasının en önemli kavramlarından biri oldu. Geçen yıl her zamankinden daha çok insan ofislerinden çıkıp daha fazla mobil çalışmayı tercih etti. Bu mobil çalışma eğilimi beraberinde yeni ihtiyaçları da getirdi. Bu ihtiyaçları adreslemek ve bunları mümkün olan en güvenli şekilde gerçekleştirmek için yepyeni servis ve uygulamalar geliştirildi. İş dünyası hızla gelişmeye ve dönüşmeye devam ederken, gelecek beklentilerimiz yine büyük. İş dünyası, mobilite ve yazılım alanındaki yenilikler sayesinde önemli dönüşümlere gebe.

Mobil Cihazı Olmayan Çalışan Kalmayacak Yenilikçi firmalar için ‘uzaktan çalışma’ yeni bir konu değil. Analistlerce yapılan araştırmaya göre, beyaz yakalıların % 61’i ofis dışında çalışmakta. Yine diğer bir araştırmaya göre ise önümüzdeki 5 yıl içinde evden çalışanların sayısının % 63’e yükseleceği öngörülüyor. İnsanlar artık işlerini en iyi şekilde yapmalarına imkan sağlayacak yerlerde çalışmayı talep ediyor. Bu sayede hem çalışan memnuniyeti artıyor hem de firmalar daha esnek olabiliyor. Böylece iş dünyasındaki hızlı değişiklere adapte olabilme imkanı yakalıyorlar.

En Az Üç Cihaz Kullanıyoruz Günümüz çalışanlarının işlerini halletmek için kişisel veya kurumsal en az 3 cihaz kullanmaları gerekiyor. Tüm bu cihazlar farklı donanımlar tarafından yönetiliyor. Farklı donanımlar kullanan çok sayıda cihazla başa çıkmak ise gittikçe zorlaşıyor.

Gelecekte, bilişim teknolojileri cihazdan bağımsız olarak akla gelebilecek herhangi bir cihaza hizmet götürebilmek üzerine yoğunlaşacak. Bilişim teknolojileri sayesinde, çalışanlara güvenli bir biçimde uygulama ve verilerin diledikleri cihazdan ve mekandan erişilebilir kılındığı yeni çalışma alanı konseptleri firmalara büyük katma değerler katacak.

İş Uygulamalarının Veri Kullanım Trafiği Artacak Her geçen gün artan mobil veri kullanımıyla, şirketler farklı coğrafyalardan gelen çalışanlarını nasıl bir arada ve uyumlu bir şekilde tutacak? Bu çok temel bir soru. Mobil uygulamalara eklenecek “sosyalleşme” özelliği gelecek günlerin en önemli konularından biri olacak. Örneğin Evernote geçtiğimiz aylarda uygulamasına “chat” özelliği eklediğini duyurdu. Bir e-posta uygulaması ise tek bir tuşla anında video arama uygulaması başlatıyor veya bir toplantıda görüşlerinizi iş arkadaşlarınızla paylaşmanız için tek tuşla onlara canlı bağlanıp fikirlerinizi paylaşmanızı sağlıyor. Gelecekte çalışanlar ve müşterilerle anında iletişime geçmek için kullanılacak araçlar ön planda olacak ve bu araçlar her gün kullandığımız uygulamaların içine gömülecek.

Yazılım Tabanlı İşyeri Yazılım tanımlı veri merkezi, BT sektöründe veri merkezleri uygulamalarının şeklini değiştirdi. Ağ ve depolama fiziki olmaktan sanala doğru kaydı. Ama bu sadece bir başlangıç. Şirketler şimdi yalnızca yazılım tabanlı işyeri konseptinin getirdiği operasyonel ve teknik faydalara değil, bunun tüm iş dünyasına ve insanlara getirdiği yararlara bakacak. Bir

sunum yapmak için ofise bağlı kalmak yerine, işler “sanal” olacak ve iş her yerde yapılabilecek. Bu konsept BT sektöründe tüketimi, dağıtımı ve yönetimi baştan tanımlarken, aynı zamanda firmalara yeni büyüme fırsatları sunup hızla değişen pazara uyum sağlamalarını da kolaylaştıracak.

Mobilite Üzerinde Sınır Yok İnternet tarayıcısı üzerinden kolayca ses, video, masaüstü ekran paylaşımı yapmayı sağlayan yeni bir standart olan WebRTC (Web Real Time Comminucations), gerçek zamanlı iletişimin kısaltması. WebRTC, kullanıcılara herhangi bir kurulum ihtiyacı olmadan, PC veya istedikleri mobil cihaz üzerinden erişecekleri internet tarayıcı üzerinden kolaylıkla kullanım sağlayan, özellikle internet ve mobilitenin ön planda olduğu Y kuşağının ihtiyaçlarını karşılayan yeni bir teknoloji standardı. Disruptive Analysis 2014 Edition WebRTC araştırmasına göre, 2019 yılına kadar WebRTC destekleyecek mobil cihaz sayısı, 6 milyar olacak. Elde edilen sonuçlara bakıldığında, kullanıcı deneyimi ve alışkanlıklarında cihaz bağımsız sürekliliğinin sağlanması; çalışan verimliliğini %66, ekipler arası iletişimi %59, BT birimlerinin teknoloji yönetimini %53, veri giriş ve güvenliğini de %51 artıyor.

Mobilite İle kişi Başı Yıllık 5.250 Dolar Tasarruf Mümkün Yeni nesil şirket çalışanlarının beklentileri, mevcut çalışma koşullarının çok daha ötesinde. Evrilen çalışma koşulları nedeniyle, yüz yüze iletişim kurmak her zaman mümkün olamayabiliyor. Değişen çalışma şekilleri ve çalışan beklentileri, kurumsal haberleşme pazarına çözüm su-

31


kapak konusu

nan firmaları değişime zorluyor. Connect Solutions tarafından yapılan “The Remote Collaborative Worker Survey” araştırmasına göre, çalışanların yüzde 39’u sıklıkla veya ayda birkaç kez uzaktan mesai yapıyor. Çalışanların yüzde 77’si uzaktan daha verimli bir şekilde işlerini sürdürdüklerini ve ofis dışından çalıştıklarında işlerini yüzde 30 oranında daha hızlı tamamladıklarını söylüyor.

İş Yapış Modellerinde Kartlar Yeniden Dağıtılıyor Kurumların büyük çoğunluğu birbirine uzak ve dağınık ofislerdeki ekiplerden oluşuyor. İş yapış modellerinin kullanıcı odaklı bir şekilde değiştiğini hesaba katmakta fayda var. Yapılan

32

araştırmalar, yeni nesil çalışma modellerinin geleneksel yapıları zorladığını gösteriyor. Connect Solutions tarafından gerçekleştirilen araştırma da bu eğilimi doğruluyor. Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 24’ü dışarıdan çalıştıklarında daha az sürede görevlerini bitirdiklerini ifade ederken, yüzde 23’ü mobilken normalden daha uzun süre iş yapabildiklerini ve yüzde 52’si ise daha az mola verdiklerini belirtiyor. Bu ve buna benzer verilerden yola çıkarak iş yapış modellerinin kısa ve orta vadede dönüşeceğini söyleyebiliriz. Uzaktan çalışmanın çalışan hayatını olumlu yönde doğrudan etkilediği de görülüyor. Yapılan araştırmalar, uzaktan çalışan ki-

şilerin daha mutlu daha az stresli ve daha sağlıklı olduklarını, büyük kurumlar için kişi başı yıllık ortalama 5.250 Dolar tasarruf sağlandığını ortaya çıkarıyor. Uzaktan çalışmanın kişisel tatmin ve hayat kalitesine etkisi de fark ediliyor; araştırmaya katılan çalışanların yüzde 45’i daha fazla uyuyabildiğini, yüzde 35’i daha fazla fiziksel egzersiz yapabildiğini, yüzde 42’si de daha sağlıklı beslendiğini söylüyor. Katılımcıların yüzde 44’ü daha pozitif, yüzde 53’ü ise daha az stresli olduğunu dile getiriyor.

Çalışanlar Ofise Gitmeyecek, Ofis Çalışanların Ayağına Gelecek Kurumsal görüntülü görüşme teknolojileri sayesinde dünyanın


neresinde olunursa olunsun, iş süreçlerine katılmak artık eskisi kadar zor değil. Kurumların internet üzerinden toplantı yapmalarını ve seyahat masraflarını en aza indirerek önemli tasarruflar elde edilmesini mümkün. Yapılan araştırmalara göre, 2020 yılında toplantıların yüzde 94’ü tamamen internet ortamında yapılacak. Mobil çalışanların geçmiş dönemde artış hızı dikkate alındığında, 2020 yılında işgücünün yüzde 50’sinin esnek çalışma sistemine geçeceği öngörülüyor. Herhangi bir kurulum ihtiyacı olmadan, PC veya istenilen mobil cihaz üzerinden erişecekleri internet tarayıcı üzerinden kolaylıkla kullanılabilen, özellikle internet ve mobilitenin ön planda olduğu günümüzde iletişim ihtiyaçlarının tamamını karşılayan yeni teknoloji standartları belirlenecek ve bu standartlar kurumlar tarafından hızla kullanılmaya başlanacak.

ve bireylerin iletişim alışkanlıklarının dikkat çekici bir şekilde değiştiğini görüyoruz. Çalışanlar, eskiye oranla çok daha fazla hareket halinde. Kullanımı iyice artan akıllı telefon ve tabletler ise kullanıcı beklentilerini üst düzeye çıkarmış durumda. İletişim artık pek çok farklı kanal (ses, chat, video vs.) kullanılarak gerçekleştiriliyor. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan “2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı”na göre, bilgi iletişim teknolojileriyle destekli uzaktan çalışma koşullarının oluşturulması için çeşitli adımlar atıldı. Ülkemizde mobil çalışan sayısı hızlı bir şe-

kilde artıyor. Bu konuda bilhassa büyük ölçekli kurumların ipi göğüslediğini; satış, pazarlama, iş geliştirme, içerik ve tasarım gibi çalışmaların daha çok mobil çalışanlar tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Bu eğilimin giderek yaygınlaşacağını, orta ve küçük ölçekli firmalarda mobil çalışan sayısının artacağı öngörülüyor. Ekonominin gelişmesi ve korunması açısından yenilikçi teknolojilerin her alanda kullanılması ve teşvik edilmesi gerekiyor. Genç nüfusa ve dinamik bir coğrafyaya sahip olduğumuz göz önüne alındığında, bu teknolojilerin ne denli önem arz ettiğini görebiliriz.

Günümüzde internet ortamının bize sunduğu nimetler giderek artıyor. Kurumlar ve bireyler iş saatlerinde daha özgür ve daha esnek çalışma imkânları elde etmek istiyor. Mobil hayat tarzını benimseyen Y kuşağının yüzde 89’u 09:00-17:00 zamanlı bir iş yerinden çok daha esnek çalışma saatleri sunan firmaları tercih ediyor. Mobil çalışma planlamasının yapıldığı şirketlerde, verimliliğin giderek daha yüksek seviyelere ulaştığı gözlemleniyor. Gelişen teknolojiler yeni yeni fırsatların yakalanmasına olanak yaratıyor.

Devir Mobil Çalışan Devri Özellikle son yıllarda kurumların

33


özel haber

Şirketlerin Gündemindeki Müşteri Hizmetleri Trendleri Xerox WDS’in araştırmasına göre, mobil destek, sanal çağrı merkezleri, dijital asistan, büyük/küçük veri analizi, bire bir iletişim, çok amaçlımağazalar, sohbet servisleri, sanal gerçeklik ve proaktif müşteri hizmetleri şirketlerin önem verdiği ve gündemine aldığı müşteri hizmetleri trendleri.

D

ünyanın önde gelen teknoloji ve iş süreç yönetimi şirketlerinden Xerox’un araştırma şirketi WDS, dünyanın farklı ülkelerinde çeşitli sektörlerden yüzlerce şirket yöneticisi ile yaptığı global araştırma sonuçları ile şirketlerin önem verdiği, üzerinde çalıştığı ve kendi iş süreçlerine eklemek istediği müşteri hizmetleri trendlerini ortaya koydu.2015’in sonuna kadar dünya nüfusunun yüzde 42’sinin akıllı telefon sahibi

32

olması bekleniyor. Akıllı telefonlar, sosyal hayatımızda ve iş süreçlerimizde olduğu kadar markalarla olan iletişimimizde de en çok tercih ettiğimiz araçların başında geliyor. Xerox WDS araştırmasına göre markalar bunu dikkate alarak müşterilerine mobil araçlar yoluyla verilecek hizmetler üzerinde çalışıyor.

Sanal Çağrı Merkezleri Bir müşteri çağrı merkezini aradığında yüzde 90 oranında, sosyal

medya veya web tabanlı servisleri kullandığında ise yüzde 70 oranında sorununu çözüyor. Çoğu müşteri dijital ortamda verilen ve sesli olmayan müşteri hizmetini kişisel görmüyor ve karşılıklı konuşma imkanı bulamamaktan yakınıyor. Xerox WDS’e göre, yeni dönemde müşterilerin ne söylediğini anlayarak onlara doğru ve ikna edici cevaplar verecek sanal çağrı merkezi temsilcileri sesli konuşma ihtiyacını karşılayacak. Terabaytlarca veriden bilgi alan, soruna anında yanıt


üreten, gerçek bir kişi gibi hizmet verecek sanal marka temsilcileri yakın bir gelecekte adından oldukça söz ettirecek.

Darwinci Müşteri Deneyimi Sona Erecek Bugün 10 iş liderinden 7’si müşteri deneyiminin başarılarında anahtar rol oynadığını belirtiyor. Darwin’in teorisine göre doğanın gücü, türleri ortam koşullarına zaman içinde uyum sağlamaya itiyordu. Ancak günümüzde markalar için bu uyum süreci çok daha kısa olmak zorunda. Bugün internet üzerinden markalar hakkında yapılan yorumlar, satın alma kararlarını belirliyor. Dolayısıyla markaların, müşterilerin eleştirdiği hususları çok kısa bir sürede tespit ederek düzeltmeleri gerekiyor.

Proaktif Müşteri Hizmetleri Yaygınlaşıyor Markanın karlılığının müşteri deneyimine bağlı olması, müşteriler sorun yaşadığında o sorunu çok hızlı çözmeyi zorunlu kılıyor. Bugüne kadar markalar, müşterinin sorununu kendisinin çözmesini ister ve onları belli prosedürleri takip etmeye zorlardı. Xerox WDS’in araştırmasına göre bu durum değişiyor. Markalar müşterilerine daha proaktif yaklaşacak ve sorunu müşteri adına marka temsilcileri ile hızlıca çözecekler.

Büyük/Küçük Veri Analizi Önem Kazanıyor En iyi müşteri hizmeti her müşteriye benzersiz olduğunu hissettirerek ve kişiye özel çözüm yolları sunarak yapılır. Günümüzde akıllı makineler müşteriye ait yüksek

boyutlarda veri ve işlemi depolayabiliyor. Böylece markalar her bir müşterisiyle daha yakın bir ilişki kurma şansına sahip oluyor. Xerox WDS, önümüzdeki dönemde markaların, verilerini müşterilerine daha kişiselleştirilmiş bir hizmet sağlamak için işleyeceğini, büyük ve küçük veri analizlerinden yararlanacağını söylüyor. Bire bir iletişim öncelikli tercih Xerox WDS’in araştırmaları en iyi iletişimin bire bir iletişim olduğunu, ister makine ister insan olsun genel ve kitlesel yapılmayan, doğrudan kişiye özel kurgulanacak iletişimin en etkili yol olduğunu gösteriyor. Xerox WDS’e göre marka temsilcilerinin müşterilerle bire bir iletişime geçme sıklığı artacak. Marka temsilcileri, müşterilerin sorunlarına empatiyle yaklaşacak, marka ve müşteri arasında duygusal bir ilişki kurmaya çalışacak.

Siri Gibi Dijital Asistanların Kullanımı Artıyor Mobil müşterilerin sayısının artmasıyla kişisel cihazlar üzerinden hizmet veren dijital asistanların kullanımı da yaygınlaşacak. Echo (Amazon), Now (Google), Cortana (Microsoft) ve Siri (Apple) gibi dijital asistanlar kullanıcılar tarafından kabul görecek ve kullanımı yaygınlaşacak.

Mağazalar Çok Amaçlı Kurgulanıyor Şirketler mağazalarını yalnızca ürün satılan yerler olmaktan çıkaracak. Markalar mağazalarını satış yapmak için kullanmanın yanı sıra ürün desteği vermek, farklı hizmet ve müşteri deneyimleri yaşattırmak amacıyla kullanacak.

Sohbet Servisi Yaygınlaşıyor Xerox WDS’in görüştüğü şirket yöneticileri önümüzdeki dönemde sohbet (chat) servisinin yaygınlığının artmasını beklediklerini söylüyor. Sohbet servisleri, hızlı ve pratik oluşuyla yeni nesil müşterilerin isteklerini tam olarak karşılıyor. Xerox WDS’e göre markaların internet sitelerinde problemlere çözüm arayan müşterilere anında sohbet hizmetiyle sunulan çevrim içi çözümler artacak.

Sanal Gerçeklik Uygulamaları Çoğalıyor Sanal gerçeklik kavramı ilk olarak 1990’larda ortaya çıksa da geçtiğimiz 20 yıl boyunca bu alanda büyük gelişmeler kaydedildiğini söyleyemeyiz. 2014, sanal gerçekliğin ayak seslerini tekrar duymaya başladığımız yıl oldu. Xerox WDS’e göre, önümüzdeki aylarda markalar ve müşterileri arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirecek, markaların pazarda farklılaşmalarını, öne çıkmalarını sağlayacak sanal gerçeklik uygulamaları göreceğiz. Xerox WDS, dünya üzerinde Müşteri Deneyimi Yönetimi, Müşteri Hizmetleri ve Müşteri Hizmetlerindeki Dönüşüm, Öz Hizmet Araçları, Sosyal Medya ve Teknoloji Araçları gibi konularda gerçekleştirdiği sektörel araştırmalarla iş dünyasının çözüm aradığı sorunlarla ilgili kamuoyu yaklaşımlarını ve bakış açılarını ortaya koymaya çalışıyor. Xerox WDS, müşteri isteklerine göre araştırmalar yaptığı gibi, Xerox çözüm ve hizmetlerini daha iyi konumlamak üzere farklı konularda de 1000 kişiyi aşkın çalışanı ile global araştırmalar yapıyor.

33


Süleyman SERTKAYA

pratik 10

info@btgunlugu.com

10 Büyük Veri Yazılım Gereksinimi Depoladığınız veri size neler kazandırabilir? Eğer elinizde onu analiz edebilecek ve analizlerinizden çıkan sonuçları doğru biçimde raporlayacak yazılımızın yoksa eliniz boş demektir. Peki Büyük Veri için yazılım gereksinimleri neler? Bu sorunun cevabı projeden projeye değişebilir fakat sizin için ortak noktaları bir araya toplamaya çalıştık.

a ve am u l o e c p l edu n de kod e apR eri içi aynak uce is inM ve kV kk eris Red oop , Büyü en açı . Map ucu iç an bir d a l r H sun ğlay oop pabi uyo Had e ya m sun nlerce rlik sa m i i r işle latfo atta b irebil p d bir lerce h eklen ç yüz ize öl s de lım. ı yaz

1 2 4

3

ını lım rm ve ı z e ya atfo duc bir pl or. e R y p e nılı Ma ced kte k dere arak a i l r i l kse le b in in o Lat oop i niz yü ig Lat g i d i P ceğ ili P , Ha Pig tabile un d m a yar latfor p bu

FS) HD a( i tem tab tem Sis ile Sys e veri asını a y F iv os nm ı/D ibuted n ver sapla n a a e l r b t h o a s t i i e li Ver oop D gerek sını v a d e a m d . H n nuz esin ola say n dep iyorsu ı l nın ayabi l sağ üst en un ı t u r ba luş op’ Am Hado barı o i r e , rm. eV ive i am Hiv che H a ver platfo d Apa anın iz bir m eğin t a k ilec rab

34

yva u ma g a J n i bir gula cad Cas ading Bu uy veri c mi n Cas ması. zengi öneti y ş a l e i u gu sind e ver pı ol e a v y y i a ğ s bir liti ana uygun niz. i için bilirs a tur

5


yon

ras

eg Ent

7 9

i tik Ver ma lı k o t ü rı o rı hız meye Büy ları ç i ya ir la Ara X gib e araç gelişt alitik n p a m i R e e ıh C l del me sa acak v nı yap ımo m leşi ı y an ard i ğla etk ak sa eritab size y v n n a ol şacak ız içi ı çal ırman d . lan abilir l o ı c

6 8 0 1

un anı ze uyg alısıb a i t l i M m Ver ana ırla a IB itik nınızı a haz m vey alitik l a An taba manc nplu lar an yei Ver lde uz l Gree ulama me ve arlar. i e a şek Pivot bi uyg ı yükl eri sun i l . g z z k ı ı li l h n ezza zel çin Net elle i leme ö d mo n yük e d i n

i yet ar uni lamal nun m u e yg i ko M eri gibi u niyet lacak t ş Mü kFox emnu cı o m Clic teri m yardı rlar. ş o e y ü z i u s m da un s n r su likle l öze

apı ky a c n ye tura tir. ş ele ş İnc k olu rilmi i y e e İ t n i s r ö m ö Res n için mde g i i s z i e r S aki ğıd

r emla projel ı ı ş a l i ğ ver Yak adı sel üyük lı olm nam İşle msel b aman kulla leri i İşle rçek z oop’u in ver etird e ç g i a g i e H n r hal ece unu sür lar. B uygun z ma oop’a . Had isiniz l e m

-

aşa

35


kapak konusu

Mobilite İşlerin Yapılış Şeklini Değiştiriyor Cihaz, lokasyon ve uygulamalardan bağımsız olarak her şey yazılım tabanlı olmaya başladı. Bu eğilim, çalışanların iş yapış şekillerini adeta yeniden keşfetmesine zemin hazırlıyor ve özellikle mobil çalışma stillerinde önemli değişiklikler bekleniyor.

30


M

obilite geçtiğimiz yıllarda iş ve teknoloji dünyasının en önemli kavramlarından biri oldu. Geçen yıl her zamankinden daha çok insan ofislerinden çıkıp daha fazla mobil çalışmayı tercih etti. Bu mobil çalışma eğilimi beraberinde yeni ihtiyaçları da getirdi. Bu ihtiyaçları adreslemek ve bunları mümkün olan en güvenli şekilde gerçekleştirmek için yepyeni servis ve uygulamalar geliştirildi. İş dünyası hızla gelişmeye ve dönüşmeye devam ederken, gelecek beklentilerimiz yine büyük. İş dünyası, mobilite ve yazılım alanındaki yenilikler sayesinde önemli dönüşümlere gebe.

Mobil Cihazı Olmayan Çalışan Kalmayacak Yenilikçi firmalar için ‘uzaktan çalışma’ yeni bir konu değil. Analistlerce yapılan araştırmaya göre, beyaz yakalıların % 61’i ofis dışında çalışmakta. Yine diğer bir araştırmaya göre ise önümüzdeki 5 yıl içinde evden çalışanların sayısının % 63’e yükseleceği öngörülüyor. İnsanlar artık işlerini en iyi şekilde yapmalarına imkan sağlayacak yerlerde çalışmayı talep ediyor. Bu sayede hem çalışan memnuniyeti artıyor hem de firmalar daha esnek olabiliyor. Böylece iş dünyasındaki hızlı değişiklere adapte olabilme imkanı yakalıyorlar.

En Az Üç Cihaz Kullanıyoruz Günümüz çalışanlarının işlerini halletmek için kişisel veya kurumsal en az 3 cihaz kullanmaları gerekiyor. Tüm bu cihazlar farklı donanımlar tarafından yönetiliyor. Farklı donanımlar kullanan çok sayıda cihazla başa çıkmak ise gittikçe zorlaşıyor.

Gelecekte, bilişim teknolojileri cihazdan bağımsız olarak akla gelebilecek herhangi bir cihaza hizmet götürebilmek üzerine yoğunlaşacak. Bilişim teknolojileri sayesinde, çalışanlara güvenli bir biçimde uygulama ve verilerin diledikleri cihazdan ve mekandan erişilebilir kılındığı yeni çalışma alanı konseptleri firmalara büyük katma değerler katacak.

İş Uygulamalarının Veri Kullanım Trafiği Artacak Her geçen gün artan mobil veri kullanımıyla, şirketler farklı coğrafyalardan gelen çalışanlarını nasıl bir arada ve uyumlu bir şekilde tutacak? Bu çok temel bir soru. Mobil uygulamalara eklenecek “sosyalleşme” özelliği gelecek günlerin en önemli konularından biri olacak. Örneğin Evernote geçtiğimiz aylarda uygulamasına “chat” özelliği eklediğini duyurdu. Bir e-posta uygulaması ise tek bir tuşla anında video arama uygulaması başlatıyor veya bir toplantıda görüşlerinizi iş arkadaşlarınızla paylaşmanız için tek tuşla onlara canlı bağlanıp fikirlerinizi paylaşmanızı sağlıyor. Gelecekte çalışanlar ve müşterilerle anında iletişime geçmek için kullanılacak araçlar ön planda olacak ve bu araçlar her gün kullandığımız uygulamaların içine gömülecek.

Yazılım Tabanlı İşyeri Yazılım tanımlı veri merkezi, BT sektöründe veri merkezleri uygulamalarının şeklini değiştirdi. Ağ ve depolama fiziki olmaktan sanala doğru kaydı. Ama bu sadece bir başlangıç. Şirketler şimdi yalnızca yazılım tabanlı işyeri konseptinin getirdiği operasyonel ve teknik faydalara değil, bunun tüm iş dünyasına ve insanlara getirdiği yararlara bakacak. Bir

sunum yapmak için ofise bağlı kalmak yerine, işler “sanal” olacak ve iş her yerde yapılabilecek. Bu konsept BT sektöründe tüketimi, dağıtımı ve yönetimi baştan tanımlarken, aynı zamanda firmalara yeni büyüme fırsatları sunup hızla değişen pazara uyum sağlamalarını da kolaylaştıracak.

Mobilite Üzerinde Sınır Yok İnternet tarayıcısı üzerinden kolayca ses, video, masaüstü ekran paylaşımı yapmayı sağlayan yeni bir standart olan WebRTC (Web Real Time Comminucations), gerçek zamanlı iletişimin kısaltması. WebRTC, kullanıcılara herhangi bir kurulum ihtiyacı olmadan, PC veya istedikleri mobil cihaz üzerinden erişecekleri internet tarayıcı üzerinden kolaylıkla kullanım sağlayan, özellikle internet ve mobilitenin ön planda olduğu Y kuşağının ihtiyaçlarını karşılayan yeni bir teknoloji standardı. Disruptive Analysis 2014 Edition WebRTC araştırmasına göre, 2019 yılına kadar WebRTC destekleyecek mobil cihaz sayısı, 6 milyar olacak. Elde edilen sonuçlara bakıldığında, kullanıcı deneyimi ve alışkanlıklarında cihaz bağımsız sürekliliğinin sağlanması; çalışan verimliliğini %66, ekipler arası iletişimi %59, BT birimlerinin teknoloji yönetimini %53, veri giriş ve güvenliğini de %51 artıyor.

Mobilite İle kişi Başı Yıllık 5.250 Dolar Tasarruf Mümkün Yeni nesil şirket çalışanlarının beklentileri, mevcut çalışma koşullarının çok daha ötesinde. Evrilen çalışma koşulları nedeniyle, yüz yüze iletişim kurmak her zaman mümkün olamayabiliyor. Değişen çalışma şekilleri ve çalışan beklentileri, kurumsal haberleşme pazarına çözüm su-

31


kapak konusu

nan firmaları değişime zorluyor. Connect Solutions tarafından yapılan “The Remote Collaborative Worker Survey” araştırmasına göre, çalışanların yüzde 39’u sıklıkla veya ayda birkaç kez uzaktan mesai yapıyor. Çalışanların yüzde 77’si uzaktan daha verimli bir şekilde işlerini sürdürdüklerini ve ofis dışından çalıştıklarında işlerini yüzde 30 oranında daha hızlı tamamladıklarını söylüyor.

İş Yapış Modellerinde Kartlar Yeniden Dağıtılıyor Kurumların büyük çoğunluğu birbirine uzak ve dağınık ofislerdeki ekiplerden oluşuyor. İş yapış modellerinin kullanıcı odaklı bir şekilde değiştiğini hesaba katmakta fayda var. Yapılan

32

araştırmalar, yeni nesil çalışma modellerinin geleneksel yapıları zorladığını gösteriyor. Connect Solutions tarafından gerçekleştirilen araştırma da bu eğilimi doğruluyor. Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 24’ü dışarıdan çalıştıklarında daha az sürede görevlerini bitirdiklerini ifade ederken, yüzde 23’ü mobilken normalden daha uzun süre iş yapabildiklerini ve yüzde 52’si ise daha az mola verdiklerini belirtiyor. Bu ve buna benzer verilerden yola çıkarak iş yapış modellerinin kısa ve orta vadede dönüşeceğini söyleyebiliriz. Uzaktan çalışmanın çalışan hayatını olumlu yönde doğrudan etkilediği de görülüyor. Yapılan araştırmalar, uzaktan çalışan ki-

şilerin daha mutlu daha az stresli ve daha sağlıklı olduklarını, büyük kurumlar için kişi başı yıllık ortalama 5.250 Dolar tasarruf sağlandığını ortaya çıkarıyor. Uzaktan çalışmanın kişisel tatmin ve hayat kalitesine etkisi de fark ediliyor; araştırmaya katılan çalışanların yüzde 45’i daha fazla uyuyabildiğini, yüzde 35’i daha fazla fiziksel egzersiz yapabildiğini, yüzde 42’si de daha sağlıklı beslendiğini söylüyor. Katılımcıların yüzde 44’ü daha pozitif, yüzde 53’ü ise daha az stresli olduğunu dile getiriyor.

Çalışanlar Ofise Gitmeyecek, Ofis Çalışanların Ayağına Gelecek Kurumsal görüntülü görüşme teknolojileri sayesinde dünyanın


neresinde olunursa olunsun, iş süreçlerine katılmak artık eskisi kadar zor değil. Kurumların internet üzerinden toplantı yapmalarını ve seyahat masraflarını en aza indirerek önemli tasarruflar elde edilmesini mümkün. Yapılan araştırmalara göre, 2020 yılında toplantıların yüzde 94’ü tamamen internet ortamında yapılacak. Mobil çalışanların geçmiş dönemde artış hızı dikkate alındığında, 2020 yılında işgücünün yüzde 50’sinin esnek çalışma sistemine geçeceği öngörülüyor. Herhangi bir kurulum ihtiyacı olmadan, PC veya istenilen mobil cihaz üzerinden erişecekleri internet tarayıcı üzerinden kolaylıkla kullanılabilen, özellikle internet ve mobilitenin ön planda olduğu günümüzde iletişim ihtiyaçlarının tamamını karşılayan yeni teknoloji standartları belirlenecek ve bu standartlar kurumlar tarafından hızla kullanılmaya başlanacak.

ve bireylerin iletişim alışkanlıklarının dikkat çekici bir şekilde değiştiğini görüyoruz. Çalışanlar, eskiye oranla çok daha fazla hareket halinde. Kullanımı iyice artan akıllı telefon ve tabletler ise kullanıcı beklentilerini üst düzeye çıkarmış durumda. İletişim artık pek çok farklı kanal (ses, chat, video vs.) kullanılarak gerçekleştiriliyor. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan “2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı”na göre, bilgi iletişim teknolojileriyle destekli uzaktan çalışma koşullarının oluşturulması için çeşitli adımlar atıldı. Ülkemizde mobil çalışan sayısı hızlı bir şe-

kilde artıyor. Bu konuda bilhassa büyük ölçekli kurumların ipi göğüslediğini; satış, pazarlama, iş geliştirme, içerik ve tasarım gibi çalışmaların daha çok mobil çalışanlar tarafından gerçekleştirildiği görülüyor. Bu eğilimin giderek yaygınlaşacağını, orta ve küçük ölçekli firmalarda mobil çalışan sayısının artacağı öngörülüyor. Ekonominin gelişmesi ve korunması açısından yenilikçi teknolojilerin her alanda kullanılması ve teşvik edilmesi gerekiyor. Genç nüfusa ve dinamik bir coğrafyaya sahip olduğumuz göz önüne alındığında, bu teknolojilerin ne denli önem arz ettiğini görebiliriz.

Günümüzde internet ortamının bize sunduğu nimetler giderek artıyor. Kurumlar ve bireyler iş saatlerinde daha özgür ve daha esnek çalışma imkânları elde etmek istiyor. Mobil hayat tarzını benimseyen Y kuşağının yüzde 89’u 09:00-17:00 zamanlı bir iş yerinden çok daha esnek çalışma saatleri sunan firmaları tercih ediyor. Mobil çalışma planlamasının yapıldığı şirketlerde, verimliliğin giderek daha yüksek seviyelere ulaştığı gözlemleniyor. Gelişen teknolojiler yeni yeni fırsatların yakalanmasına olanak yaratıyor.

Devir Mobil Çalışan Devri Özellikle son yıllarda kurumların

33


Mustafa HANLI

veri merkezi

info@btgunlugu.com

Türkiye’nin, Veri Merkezleri Konusunda Kat Edecek Çok Yolu Var Verinin artışıyla birlikte BT altyapılarının ve veri merkezlerinin önemi daha da artarken, yeni yatırımların önünün açılması gerekiyor. Bunun için belli başlı desteklerin sağlanması şart.

S

on birkaç on yılda, özellikle internetin gelişiyle beraber dünya, giderek daha global hale geldi. Aynı zamanda, pek çok alanda rekabet şiddetlendi ve işletmeler bu global ortamda kendilerini farklılaştırmak amacıyla artan bir şekilde bilgi teknolojilerini benimsemek durumundalar. Bilgi teknolojileri, birçok kurumda bilgi bulma ve depolama kolaylığı için bir araçken, zamanla rekabet avantajı kazanmanın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yakın zamanlarda, bulut bi-

40

lişim kavramı; verimliliği artırmak, ürünün piyasaya sunulma süresinin düşürülmesi ve yeni büyüme alanları yaratmak gibi günümüz BT’sinin ve iş dünyasının önündeki pek çok zorluğu çözme vaadi ile üzere ezici bir şekilde ön plana çıktı. Bulut hizmetleri; iş dünyası ve tüketici ürünleri, hizmetleri ve internet üzerinden gerçek zamanlı teslim edilen ve tüketilen çözümler olarak tanımlanabilir. Genel bulutu, geniş ve sınırsız potansiyel kullanıcılardan oluşan bir evrene

açık olması karakterize etmektedir, tek bir kurumdan ziyade bir pazara yönelik tasarlanmaktadır. Buna karşılık, özel bulut tek bir işletme (veya genişletilmiş kurum) için tasarlanmış ve erişimi sınırlandırılmıştır; paylaşılan bir iç kaynaktır, kurumun BT yapısının kullanıcılara standart/ ortak hizmet ‘sattığı’ ticari bir arz değildir.

Bulut Bilişimin Büyümesi Devam Ediyor Çeşitli kaygılara ve kullanım en-


gellerine rağmen, bulut bilişim gelişmiş pazarlarda agresif şekilde kabul görmekte ve git gide gelişmekte olan pazarlarda da artarak benimsenmektedir. (Asya / Pasifik [Japonya hariç], Orta ve Doğu Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika). Aslında dünyada bulut harcamalarında en hızlı büyüme 20112016 tahmin döneminde, dünyadaki gelişmiş pazarlar için % 22.7 yıllık bileşik büyüme oranı ile karşılaştırıldığında, müşterek % 44.1 oranı ile gelişmekte olan piyasalarda görülecektir. Gelişmekte olan piyasaların bulut harcamalarındaki payı, 2011’de % 13 iken, net yeni genel bulut harcamalarında büyümenin neredeyse % 30’una ulaşarak, 2016’da % 24,9’a çıkacak. Tabii ki bu durum sizin de tahmin edebileceğiniz gibi Veri merkezi kavramını kökünden değiştirecek. Son birkaç yıl içerisinde veri merkezleri sadece depolama amaçlı kullanılan yapılardan çıktı ve işletmelerin bir ofisi gibi çalışan yapılara geçildi. Artık veri merkezleri üzerinde bulunan sunucular sadece belli bir çalışan kesimin ulaşabileceği ve teknik altyapı yeterliliği aranan erişim türünden de çıkmış durumda. Eğer ihtiyacınız varsa Bulut Bilişim hizmetleri sayesinde sunucuların gücünü mobil cihazını veya bilgisayarınıza getirmeniz mümkün.

Bulut Bilişim hizmetleriyle birlikte Büyük Veri çözümleri yavaş yavaş iş dünyasına girmeye başladı. Son bir yıldır bu uygulamaları kullanan kurumsal kullanıcılar memnuniyetlerini her yerde telaffuz ediyorlar. Fakat şöyle bir problem var! Türkiye dışında faaliyet gösteren Depolama ve Bulut Bilişim sağlayıcıları sistemleri üzerinden kurumlara özel çözümler sunuyorlar. Bu durumun Türkiye’de örneği yok. Global oyuncular Türkiye’ye gelmediği sürece bu durumun değişeceğini de ön görmüyoruz. Bunlara en iyi örnek şirket içerisinde kullanılan herhangi bir sunu yapısının Bulut Bilişim hizmetleri ile satın alınabilmesi. Artık kurumlar kendi ofislerine veya veri merkezlerine sunucu almak zorunda değil, ihtiyacı olduğunda istediği marka model ve üzerinde uygulamalar ile kullandığın kadar öde mantığıyla satın alabiliyorlar.

Veri Merkezlerinin Önemi Ne kadar kurumsal yapılar için konuşsak da onların içinde de insanlar var ve bu insanlar başka insanların hayatını kolaylaştırmak için çalışı-

yorlar. İnsan hayatı içerisinde verinin önemi artıyor ve bu artış Veri Merkezlerinin önemini de kat kat yukarı çekiyor. Şirketler verilerinin önemini anlamaya başladılar. Bu verilerin toplanacağı, işleneceği ve değere dönüştürüleceği alanlar için de gelecek hazırlıklarını yapıyorlar.

Türkiye’de Veri Merkezlerinin Durumu Bu konuda yapılmış güncel bir araştırma yok. Türkiye’deki en büyük Veri Merkezinin nerede ve hangi markaya ait olduğunu söylemek güç, Bu konuda Vodafone ve Türk Telekom’un çözümlerinin en tepelerde yer aldığını belirtebiliriz. 2014 yılının başında Türkiye’de 9 şehir üzerine yayılmış toplamda yaklaşık 50-60 Bin m2 beyaz alana sahip 50-60 VM hizmet sağlayıcısı bulunduğu tahmin ediliyordu. 1.000 m2 beyaz alanı geçen veri merkezine sahip hizmet sağlayıcı sayısının ise 10’un altında olduğu biliyor. Fakat son dönemde global markalar Türkiye’nin değerini anlamaya başladılar. Bunların başında NGN ve

Büyük Veri ve Bulut Bilişim Ayrılmaz Birer İkili Oldular Büyük Veri kavramının Bulut Bilişim ile birlikte anılması yeni değil birkaç yıl öncesine dayanıyor. Fakat Bulut Bilişim servis sağlayıcıları ve bu hizmetleri ayağa kaldıran donanım ve yazılım üreticileri Büyük Veri konusunu hep ayrı tutmaya çalıştılar. Hala bazı markalar yol haritalarında bu iki kavramı aynı kutu içerisine koymuyor. Fakat onlarda önümüzdeki günlerde bu kavramları yan yana telaffuz etmeye başlayacak. Başlamak zorundalar.

41


veri merkezi

Zenium geliyor. Bu iki Veri Merkezi devi Türkiye’de Veri Merkezi kurulum çalışmaların başladılar. IBM’in büyük bir Veri Merkezi kuracağı gelen söylentiler arasında yer alıyor. Fakat bunun ne zaman ve nerede olacağı konusunda bir bilgi yok.

mış durumda. İstanbul One içerisinde son kulalnıcı satışı olmayacak. Veri Merkezi alanlarını 500 m2’lik bölümler halinde büyük kurumsal müşterilerine sunacak.

Global IT pazarının genç şirketlerinden İngiliz menşeli Zenium Technology Partners, Türkiye’deki ilk veri merkezi yatırımı için çalışmalarını 2015 yılında bitirmeyi hedefliyor. İstanbul One adı verilen Veri Merkezi toplam 12 bin metrekarelik kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük veri merkezlerinden biri olacak. Veri merkezi, 3 ana binadan oluşacak ve Tier III+ seviyesinde hizmet sunacak. İstanbul One’ın ilk müşterisi ve iş ortağı ise KoçSistem, Türkiye’nin en büyük sistem entegratörü olarak, Eylül 2014 itibari ile altyapısını veri merkezinin içinde kiraladığı alana kurup, Ocak 2015’ten itibaren tam kapasite ile hizmet sunmaya başla-

NGN, veri merkezi alanında yaklaşık 150 milyon dolar düzeyinde bir yatırım gerçekleştiriyor. Ülkemizin en büyük veri merkezi yatırımı olacak olan “Star of Bosphorus”, bu yılın son çeyreğinde faaliyete girecek. İstanbul Tuzla’da teknolojinin ulaştığı son noktada “operatör bağımsız” veri merkezi yatırımı başlatan NGN, bu veri merkezinde Türkiye’nin en büyük firmalarına, maliyetleri azaltan ve verimliliği artıran uçtan uca veri merkezi çözüm ve hizmetleri sunarak sektörde önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor. Türkiye’de Uptime Enstitüsü Tier III tasarım ve tesis sertifikasına sahip olacak olan Star of Bosphorus 16

42

150 Milyon Dolarlık Yatırım

MW toplam güc ile hizmet verecek. Yaklaşık 24 bin metrekare kapalı alanda konumlanan merkezde, 2 binin üzerinde standart kabinetin işletimi gerçekleştirilecek. Deprem riskini azaltmaya yönelik olarak tasarlanmış merkez, ülkenin en yüksek derecede fiziksel korumalı sunucu ve donanım barındırma özelliğiyle, güvenliği de maksimuma çıkarmayı hedefliyor. Merkezde, İstanbul’un bulunduğu deprem kuşağı gerçeği doğrultusunda, bu türde bir yatırımın vazgeçilmez faktörü olan sismik izolasyon; analiz, dizayn ve inşa süreçleri ile veri merkezinin müşterilerine vaadi olan ve uluslararası işletme kalitesinin çok önemli bir parçası olan operasyonel sürekliliği de eksiksiz bir şekilde sağlanacak. Yerli danışmanlar ve uluslararası denetim firmalarının ortak çalışması ile gerçekleştirilecek sismik izolasyonda, lokasyonun analiz edilmiş sismik verileri doğrultusunda özgün bir dizayn ile


tüm inşaat alanını kapsayacak şekilde gerçekleştirilecek sismik izolatörlü temel yapısıyla tesis, bu konuda ülkemizdeki sayılı yapılardan biri olacak.

Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezi 13 Ocak tarihinde Türksat’ta gerçekleştirilen e-Devlet Kapısı töreninde açıklamalarda bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, her kurumun kendi veri merkezini kurduğunda, kurumlar arasında uyum sağlanamadığına ve sorun çıktığına dikkat çekerek Kamu Entegre Veri Merkezi’nin önemine vurgu yaptı. Bakan Elvan, “Veri güvenliğine de çok önem vermemiz gerekiyor. Kamunun tüm verilerini saklayacağız ve isteyen kurumlar ulaşabilecek. Bir başka ilde de yedeklenmesini sağlayacağız. Entegre Veri Merkezi, e-dönüşümün bir parçasıdır. Şu anda Kamu Entegre Veri Merkezi ile ilgili çalışmalarımız yoğun şekilde devam ediyor; ilkini de Konya Kozağaç’ta kurmayı planlıyoruz. Amacımız 2023 yılından önce ekonomimiz gibi e-dönüşüm sıralamasında dünyada ilk 10 içerisinde yer almak” şeklinde konuştu.

açıklandı. Lütfi Elvan, Türksat’ın çalışmaları hakkında da bilgi vererek 5A uydu imalatı için tüm altyapı çalışmalarının tamamlandığını ve ihaleye çıkacaklarını belirtti. Bakan Elvan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türksat 6A milli uydumuz olacak. Tamamıyla yerli üretimle gerçekleştiriliyor, bakanlıkla TÜBİTAK arasında anlaşma imzalandı. Ulusal Konum Belirleme Projesi ile de kendi ulusal konum sistemimizi ülkemizde kuracağız. Diğer yandan bugün itibarıyla e-Devlet hizmetlerini verdiğimiz kayıtlı kullanıcı sayısı 20 milyonu geçti.” Lütfi Elvan, Aktif Bilgilendirme Sistemi’nin en geç 6 ay içinde hizmete sunulacağını kaydederek vergi borcu, trafik cezaları gibi bilgilerin e-Devlet üzerinden otomatik olarak ilgili kişiye SMS veya internet yoluyla ulaştırılacağını ve bu hizmette

vatandaşların talepleri doğrultusunda hareket edeceklerini ifade etti. Yerel yönetimlerin e-Devlet hizmetlerini kullanmalarını teşvik ettiklerini dile getiren Elvan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de çok önemli projeler gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, burada 2 ay içerisinde e-Kimlik dağıtımını yapacaklarını söyledi. e-Devlet’te MSB, SGK ve Afyonkarahisar Belediyesi başı çekti 2014 yılı içinde e-Devlet Kapısı kullanım istatistiklerine göre hizmetleriyle en çok ön plana çıkan kamu kurumları şu şekilde açıklandı: Hizmetleri yalnızca e-Devlet Kapısı’ndan sunulan kurum olan Milli Savunma Bakanlığı, ilk defa 2009 yılı ağustos ayında elektronik hizmet sunmaya başladı. Hâlihazırda bakanlığa ait tüm hizmetlerin e-Devlet Kapısı’na bütünleştirmesi tamamlandı. Milli Savunma Bakanlığı’na ait 32 farklı

e-Devlet Kapısı’nın hizmetleri ve kullanıcısı artıyor Başbakanlık adına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde Türksat tarafından işletilen e-Devlet Kapısı; www.turkiye.gov.tr’nin 2014 yılı içinde e-Devlet Kapısı kullanım istatistiklerine göre hizmetleriyle en çok ön plana çıkan kamu kurumları ve 20 milyonuncu kayıtlı kullanıcı Türksat’ta düzenlenen törenle

43


veri merkezi hizmet, yalnızca 2014 yılı içinde 11 milyon 420 bin 30 kişi tarafından kullanıldı. Milli Savunma Bakanlığı’na ait hizmetler arasında en çok kullanılanlar; Askerlik Durum Belgesi Sorgulama, ASAL Sevk Başvurusu, Yedek Subay Sınıflandırma Sonucu Sorgulama, Er Sınıflandırma Sonucu Sorgulama. İlk defa 2008 yılı aralık ayında elektronik hizmet sunmaya başlayan Sosyal Güvenlik Kurumu, bugün itibarıyla e-Devlet Kapısı’nda hizmetleri en çok kullanılan kurum unvanını taşıyor. SGK’ya ait 42 hizmet, yalnızca 2014 yılı içinde 111 milyon 683 bin 484 kişi tarafından kullanıldı. Kuruma ait en çok kullanılan hizmetler; 4A Hizmet Dökümü, 4A Emekli Aylık Bilgisi, 4B Borç Durumu.

Araştırmalar Türkiye’nin Potansiyeli Gün Yüzüne Çıkartıyor

Zenium’un İngiltere ve Türkiye’de yaptığı “Modernizasyon Motivasyonu” adlı araştırmaya göre, değişen iş koşullarına ayak uydurabilmek için yeni teknolojileri benimseme, sürekli evrimleşme ve veri merkezi altyapı optimizasyonu konusunda veri merkezleri üzerindeki baskı gittikçe artıyor. Bu durum şirketlerin %70’inin genel BT bütçelerinin bir kısmını modernizasyona yönelik girişimlere ayırmasına sebep oluyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin yalnızca %21’i, oluşacak ihtiyaca göre bu konudaki bütçelerini artırabileceklerini söylüyor. Depolama ve bilişim kaynaklarına yönelik ihtiyacı en iyi şekilde karşılayabilme endişesi, bu sorunlara çözüm olarak dış kaynak kullanımını öne çıkarıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 51’i veri merkezi ihtiyaçlarını dış kaynak kullanarak çözmeleri durumunda BT

altyapılarının büyük ölçüde gelişeceğini düşündüklerini söylüyor. Bu konuda bütçe ayıran şirketlerin ise yalnızca %24’ü özellikle veri merkezi modernizasyonu için fon ayırdıklarını belirtiyor. Çoğu şirket (%56) bütçelerinin %30’u veya daha azını bu amaca ayırırken, %22’lik düşük bir kesim ise bütçelerinin %10’dan azını bu doğrultuda kullanmak için ayırdıklarını söylüyor. Ancak katılımcıların yüzde 16’sı bu konuda olumsuz yanıt verip, veri merkezi bütçelerini “muhtemelen artırmayacaklarını” söylüyor. Yüzde 2’lik kesim ise bugünkü altyapılarının gelecekte oluşacak iş ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğini açıkça söylüyor. Dış kaynak kullanımı, altyapı sorunlarına maliyet odaklı bir çözüm oluşturuyor Raporda ortaya çıkan ilginç sonuçlardan biri de, ölçekleme ve modernizasyon konusunda dış kaynak kullanımının potansiyel bir çözüm olarak görülmesi ve bu konuda duyulan güvenin hayli yüksek olması. Araştırmaya katılan kıdemli BT profesyonellerinin %94’ü veri merkezi gereksinimlerinin dış kaynak kullanılarak çözülmesinin, şirketlerinin BT altyapısını belli bir seviyeye kadar iyileştireceğini düşünüyor. %13’ü radikal bir iyileşme beklerken, %51’lik kesim de iyileşmenin yüksek bir seviyede olacağını düşünüyor. Halihazırda dış kaynak kullanan şirketler (%99), dış kaynak kullanımının bir şirketin BT altyapısını bir dereceye kadar geliştireceğini düşünürken, dış kaynak kullanmayan şirketlerde bu oran daha düşük (%79). Bu sonuçlar, işletmelerin büyük çoğunluğunda kısa ve uzun vadede veri merkezi sorunlarına “test edilip onaylanmış”

44


bir çözüm olarak dış kaynak kullanımının gösterildiğini ortaya koyuyor. Dış kaynak kullanımının birçok altyapı sorununa maliyet odaklı bir çözüm olarak görülmesi sürpriz değil. Ancak BT profesyonellerinin üzerindeki iş yönetiminin gerektirdiği çevikliği sağlama baskısı arttıkça, dış kaynaklı veri merkezi servisi sağlayıcılarının da rekabette öne çıkmak için çalışması gerekiyor. Günümüzde temel hizmetlere ve taktiklere odaklanmak artık yeterli görülmüyor. Müşteriler dijital

Behçet Yumrukçallı NetApp Türkiye Genel Müdürü

21. Yüzyılın Veri Merkezlerinde Yükselen Değerler: Esneklik, Hız ve Erişilebilirlik Esnek veri depolama sistemlerine yönelik gereksinim iş dünyasında yeni bir şey değil. İşletmeler, kritik iş uygulamalarını destekleyebilecek kurumsal veri merkezi altyapılarını oluştururken, bugüne kadar hep yüksek erişim olanağı sunan depolama sistemlerine yöneldiler. Değişen tek şey, esnek depolama ortamlarının planlanması ve kurulması sürecinde işletmelerin karşı karşıya olduğu aciliyet seviyesinin büyük oranda artmış olması.

ekonominin şart kıldığı dönüşümü sağlamak adına alanındaki liderlerden fikir almak, yeni teknolojilere ve gelişmiş mantıksal analizlere erişim sağlamak istiyor. Dış kaynak analiz şirketi HfS Research ve KPMG tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen “2014 Dış Kaynak Hizmet Sağlayıcıların Durumu” adlı araştırmaya göre müşteriler, servis sağlayıcıların önümüzdeki iki yıl içinde işleyişlerinin standardizasyonu, otomasyonu ve dönüşümüne yardımcı olmalarını bekliyor. Aksi takdirde Sürekli akan sıcak verinin hızına yetişme ve depolama sistemlerini buna göre yapılandırma baskısı, veri odaklı süreçlerin ve veriye bel bağlamış işletmelerin sürekliliğini etkiliyor. Çünkü bu baskıyı yaşayan taraflardan biri de, hızlı, kişiye özel ve kaliteli hizmet bekleyen müşteriler. Gittikçe önem kazanan veri ve mantıksal analizler doğrultusunda yeni fırsatlara yelken açarak şirket cirolarını artırmak ve müşterilerin beklentilerini karşılamak, artık hızlı, esnek ve yüksek erişilebilirlik sunan veri merkezlerine bağlı. Veri merkezlerindeki esneklik, hız ve erişilebilirlik, yalnızca büyük ölçekli perakendecileri değil, farklı sektörlerdeki büyük-küçük tüm oyuncuları ilgilendiriyor. Uygulamalar ister borsayı takip etsin, ister sağlık kayıtlarını toplayıp analiz etsin, ister eğitim projelerini desteklesin, ister üretim süreçlerini geliştirsin; günümüzün sürekli online ve hareket halinde olması gereken işletmeleri BT altyapılarının bir parçası olarak esnek, hızlı ve yüksek erişilebilirliğe sahip veri depolama altyapıları oluşturmalı. Şirketler, flash gibi yeni teknolo-

dış kaynak servis sağlayıcıları, müşterilerini kaybedebilir. Bu anket için Türkiye ve İngiltere’de çeşitli endüstrilerde faaliyet gösteren 250’den fazla çalışana sahip şirketlerin kıdemli IT profesyonelleri ile 210 görüşme yapılmıştır. Araştırma öncesi bütün katılımcılar, şirketlerinin operasyonel ya da stratejik açıdan veri merkezlerinden sorumlu IT profesyonelleri olduklarını belirtmişlerdir. Ayrıca katılımcıların %36’sı direktör, %64’ü ise kıdemli müdür pozisyonunda olduklarını teyit etmişlerdir. jileri devreye sokarak paylaşımlı ortamlardaki hizmet seviyesi anlaşmalarından feragat etmeden kurumsal verilere düzenli ve sürekli erişim sağlayabilirler. Kapasite genişletme, aygıt yazılımı veya yeniden yapılandırma gibi ortak yönetim görevleri de bu işlemler boyunca depolama sistemlerinde herhangi bir aksama yaratmayarak süreklilik arzedecektir. Depolama alt sistemlerinin ve performans parametrelerinin proaktif takibi de, kritik iş uygulamalarının devamlılığı ve kesintisiz hizmet sunma konusunda şirketlerin üzerindeki yükü alacaktır. Büyümeyi tetikleyebilecek yeni fırsatlar, bulut, mobil, sosyal medya, büyük veri, Nesnelerin İnterneti, ve mantıksal analizde gizli. Geleneksel uygulamalardan daha çevik uygulamalara geçiş sürecinde iş dünyasını yönlendiren bu “megatrandler”, ancak flash, sanallaştırma, tümleşik altyapılar ve bulut tabanlı depolama sistemleri sayesinde işletmeleri rekabette farklılaştıracak. Dijitalleşen işletmelerin geleceği, esnek, hızlı ve her an erişilebilir veri merkezleriyle şekillenecek.

45


Avşar Özgen

internet

info@btgunlugu.com

Twitter Yetkilileri Randevu İstedi Lütfi Elvan, Twitter’ın Türkiye’ye yönelik bakış açısında da ciddi bir değişim olduğunu ama ofis açma konusunda her nedense muhafazakâr davrandığını söyledi.

C

umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde sık sık eleştirdiği, hatta “bunların kökünü kazıyacağız” dediği dünyanın en önemli sosyal paylaşım platformlarından Twitter’da kişisel hesabını oluşturması ve RTE rumuzuyla kendi yazdığı twitleri paylaşmaya başlamasının ardından gözler yeniden Türkiye’nin Twitter’la ilişkisine çevrildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere siyasilerin en büyük şikâyetlerinden birisi olan karşıda herhangi bir muhatap bulamama ve Türkiye’de ofis açmama gibi sorulara Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanı Lütfi Elvan cevap verdi.

46

Twitter Türkiye’de Ofis Açma Konusunda Muhafazakâr Twitter’in Türkiye’de ofis açmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan UDH Bakanı Lütfi Elvan, “Twitter birkaç kez Türkiye’ye geldi. Twitter yetkilileri ile görüşmelerimiz oldu. Arkadaşlarımız hem Amerika’yı, hem de İrlanda’yı ziyaret ettiler, son derece olumlu görüşmeler oldu. Twitter’ın Türkiye’ye yönelik bakış açısında da ciddi bir değişim olduğunu ifade etmek istiyorum. Ama ofis açma konusunda her nedense muhafazakâr davranıyorlar. Şu ana kadar olumlu bir yanıt bize ulaşmış değil. Ama Twitter’ın benden bir randevu talepleri oldu. Henüz görüşmedim. Bilemiyorum; belki yeni önerileri olacak” dedi.

“Twitter bir yıl öncesine kadar Türkiye’deki mahkeme kararlarını bile dikkate almıyorken bugün mahkeme kararlarını ağırlıklı olarak uyguladığını görüyoruz”. Twitter yetkilileriyle henüz görüşmediğini ancak iki taraf arasında yakın bir işbirliğinin bulunduğunu söyleyen Bakan Lütfi Elvan, “Ama şunu ifade etmeliyim: Bir yıl öncesine geri dönecek olursak Twitter Türkiye’deki mahkeme kararlarını bile dikkate almıyordu. Ama bugün mahkeme kararlarını ağırlıklı olarak uyguladığını görüyoruz. Bunun önemli bir gelişme olduğunu ifade edebiliriz” şeklinde konuştu.

3G – 4G Türkiye’de başta internet altyapısı olmak üzere özellikle son yıllarda


hem telefonlara yönelik, hem sabit internet bağlantısı açısından çok önemli gelişmeler olduğunu söyleyen Elvan, Türkiye’de şu anda 240 bin km uzunluğunda fiber altyapısı bulunduğunu, geçen yıl 30 milyon abonesi bulunan geniş bant kullanıcı sayısının da bugün 42 milyona ulaştığını ifade etti. Türkiye’nin özellikle 3G uygulamalarında son derece başarılı, dünyadaki en iyi ve en hızlı 3G altyapısı olan ülkelerden bir tanesi olduğunu kaydeden Elvan, “Çünkü biz 3G’ye biraz geç geçtik ve 3G’nin gelişmiş modeliyle Türkiye’ye girdik. Dolayısıyla operatörler tarafından 3G’nin iyi bir altyapısı oluşturuldu. Şu anda yaygın bir şekilde uygulamaları devam ediyor. Özellikle akıllı telefonların çıkması, akıllı telefonlar vasıtasıyla internetin kullanımının yaygınlaşması, birçok yeni uygulama alanlarının ortaya çıkması, vatandaşa hizmete yönelik hayatı kolaylaştırıcı uygulamaların ortaya konması, gerçekten vatandaşlarımız tarafından son derece cazip bulunuyor” dedi.

2015 Sonu İtibariyle 4G Uygulamalarına Geçmek İstiyoruz 4G’ye yönelik olarak yoğun bir şekilde çalıştıklarını, BTK’nın konunun tüm teknik detaylarını çalıştığını, ihalenin şartlarının ne olacağını, nasıl ve ne şekilde bir başvuru yapılacağını, hangi bantları nasıl ve ne şekilde tahsis edeceklerini de kapsamlı olarak incelediklerini belirten Bakan Elvan, “800 bandı, 900 bandı, 1800 bandı, 2100 ve 2600 frekanslarında 4G için hizmet vereceğiz. Bununla ilgili BTK ön çalışmalarını tamamladı ve Bakanlığımıza gönderdi. Şu anda Bakanlığımız BTK’nın çalışmalarını değerlendiriyor. Bakanlığımız BTK’ya aktaracak ve ihaleyle ilgili süreci böylece başlatacağız. Bizim buradaki hedefimiz, 2015 sonu itibariyle 4G uygulamalarına Tür-

kiye’de geçmek. Belki biraz daha erken de olabilir. Ama ben biraz daha ihtiyatlı olmak açısından 2015 sonu diyorum. 2015 sonu itibariyle 4G’ye geçmiş olacağız” şeklinde konuştu. Arkadaşlarımız gerekli altyapıyı oluşturdular, süreç içerisinde internetin ucuzladığını hep birlikte göreceğiz.

İnternet Ucuzlayacak İnternet erişim ücretleriyle ilgili de bilgi veren Bakan Lütfi Elvan, aslında son üç yıllık sürece bakıldığında internet fiyatlarında ciddi bir ucuzlama olduğunu ve bu ucuzlamanın devam edeceğini ifade etti. İnternet erişimini sağlayan servis sağlayıcılarına hizmet veren Türk Telekom’un toptan olarak paket halinde internet servis sağlayıcılara bu hizmeti veriyor belirli bir ücret karşılığında verdiğini söyleyen Elvan, “İnternet servis sağlayıcıları ise kendi fiyatlarını belirliyorlar. Yani bu konuda herhangi bir yaptırımımız söz konusu değil, serbestler. Ancak Türk Telekom’un özellikle toptan satışta fiyat belirleme konusunda BTK’nın yetkisi var. Dolayısıyla Türk Telekom özellikle fiyat belirleme konusunda BTK’nın belirlediği fiyat ölçüsünde hareket etmek zorunda. Buna yönelik bir çalışmamız devam ediyor. Arkadaşlarımız gerekli altyapıyı oluşturdular. Süreç içerisinde internetin ucuzladığını hep birlikte göreceğiz” dedi.

Yerli Akıllı Telefon Yerli akıllı telefon ve yazılımları konusunda UDH Bakanlığı olarak BTK’nın Ar-Ge faaliyetlerine destek vermeye başlayacaklarını söyleyen Elvan, bu çerçevede 2015 yılında 1 milyar liralık yani eski parayla 1 katrilyon liralık bir ödeneklerinin bulunduğunu, bunu tamamıyla hibe olarak kullan-

dıracaklarını kaydetti. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik her türlü Ar-Ge faaliyetlerine bu desteği vereceklerini söyleyen Elvan, “Bununla ilgili arkadaşlarımız bir yönetmelik çalışması yaptı, bunu tamamladılar. Biz daha önce Bakanlık değerlendirmeyi kendisi yapsın diye düşünmüştük ama TÜBİTAK tarafından bunun yapılmasının çok daha uygun olacağını düşündük. Çünkü TÜBİTAK’ın bir anlamda bu tür projeleri, Ar-Ge projelerini değerlendirme kapasitesi oldukça yüksek ve ciddi de bir altyapı var. TÜBİTAK kanalıyla projeleri değerlendirteceğiz ve buna göre de bir destek mekanizması oluşturacağız” dedi. Bakan Elvan şunları söyledi: “Şu ana kadar maalesef Türkiye’de istenilen ölçüde yerli mobil telefon konusunda istenilen seviyede olduğumuzu söyleyemem. Aşağı yukarı yılda, 17 milyon civarında bir telefon satın alınması söz konusu. Bunun yüzde 90’ının biraz daha üzerindeki bir rakamı tamamıyla ithal. Yerlilik oranına baktığımızda yüzde 10’a yakın bir yerlilik oranımız var. Şu anda Türkiye’de BTK’dan özellikle telefon üretimi konusunda izin almış aşağı yukarı 16 firma var. Türkiye’de üretilen telefon miktarına baktığımızda da özellikle 2013 yılına göre 2014 yılında aşağı yukarı 3 katı oranında bir artış var. 1 milyonun üzerinde bir telefon üretimi söz konusu. Ama biz 2015’le birlikte bunun daha hızlı bir şekilde artacağını düşünüyoruz. Çünkü 2013 yılı ile 2014 yılını kıyasladığımızda 2013 yılına göre 2014 yılında yerli telefon üretiminde 2,5 katlık bir artış söz konusu. Biz bu artış trendinin bu şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. Özellikle telefon üretimine yönelik Ar-Ge faaliyetlerini de Bakanlık olarak desteklemeye hazırız.”

47


internet ği’nin üyesi olan, Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkelerinin birçoğunda mahkeme kararı olmadan sadece bir kamu kurumunun talimatıyla erişim engellenebilmekte. Gerekçe olarak da ulusal güvenlik ve kamu düzeni gösterilmekte. Ama biz her zaman mutlaka mahkeme kararı arayacağımızı söylüyoruz.”

Dijital Güvenlik ve Bireyin Korunması Geçtiğimiz Ocak ayında İngiltere Başbakanı David Cameron’ın Whatsapp, iMessage ve Snap Chat gibi şifreleme teknolojisi kullanarak mesajları daha güvenli hale getiren mesajlaşma uygulamalarının teröristlere özel iletişim imkânı sağladığı gerekçesiyle yasaklanması gerektiğini dile getirmesiyle ilgili de görüşlerini açıklayan UDH Bakanı Lütfi Elvan, kendilerinin de İngiltere Başbakanı Cameron gibi düşündüklerini ancak bu konuda Türkiye’ye ve hükümete haksızlık yapıldığını düşündüğünü ifade etti. “Bize bu eleştirileri yöneltenler inanın dünyadaki uygulamaları bilmiyorlar” diyen Bakan Elvan, Anayasanın haberleşme hürriyetiyle ilgili 22. maddesinde örneğin kamu düzeninin sağlanması gibi eğer gecikmesinde sakınca bulunan bir hal varsa o zaman hürriyetlerin kısıtlanabileceği şekilde bir ifade bulun-

48

duğunu kaydetti. Avrupa Birliği’nin en güçlü ülkelerinin birçoğunda mahkeme kararı olmadan sadece bir kamu kurumunun talimatıyla erişim engellenebilmekte. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde özellikle milli güvenlik, ulusal güvenlik ve kamu düzeniyle ilgili konularda birtakım yaptırımlara gidilebileceğinin vurgulandığını hatırlatan Elvan şunları söyledi:“Şimdi dünyanın hangi gelişmiş ülkesine bakarsanız bakın mahkeme kararı olmaksızın birçok ülkede bu tür engellemeler el altından yapılıyor, bunu biliyoruz, herkes de biliyor. Herhangi bir kamu kurumunun talimatıyla da bunları yapıyorlar. Ama biz Türkiye’de ne yapıyoruz? Her şeyimizle biz şeffafız. Biz şunu yapıyoruz Türkiye’de: Mahkeme kararı alıyoruz, ne olursa olsun ‘her halükarda mutlaka mahkeme kararı gerekir’ diyoruz. Ben ülke isimlerini saymak istemiyorum, şu anda Avrupa Birli-

“Kişilerin, özellikle bireyin korunmasına ve özel hayatın gizliliğine yönelik yine aynı düzenlemeyi yaptık. Özel hayatın gizliliğine yönelik gecikmesinde cidden sakınca bulunan bir hal varsa, geçici olarak bu engellemenin sağlanması ve daha sonra mahkeme kararı aranmasını istiyoruz” diyen Elvan, “Hangi konu olursa olsun biz mahkeme kararı arıyoruz. Ama dünyada birçok ülkede Amerika Birleşik Devletleri dahil mahkeme kararı olmadan bu tür engellemeler yapılabilmekte” şeklinde konuştu. Erişimin engellenmesiyle ilgili kamuoyunda büyük bir bilgi kirliliği olduğunu söyleyen Elvan, diğer ülkelerdeki uygulamalara bakılmadan belirli kesimler tarafından internete ya da sosyal paylaşım sitelerine yasaklar getirildiği ile ilgili söylemlerin getirildiğini kaydetti. Dünyada sadece Türkiye’nin değil gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere birçok ülkede sosyal medya konusunda sıkıntılar yaşandığını ifade eden Bakan Elvan, “Eğer Twitter, Facebook gibi sosyal medya şirketleri kendi kontrol mekanizmalarını oluşturmazlarsa, küfür, hakaret, insanı itibarsızlaştırmaya yönelik, gerçekten insanı aşağılayıcı birtakım mesajların, birtakım bilgilendirmelerin kendi mekanizması içerisinde kontrol edilmediği takdirde bu şirketlerin kredibilitelerinde çok ciddi düşüşler yaşanacaktır. İnsanlar belirli bir süre sonra


bunları kullanmak istemeyeceklerdir. Hatta işte İngiltere’de İngiltere Başbakanının ifade ettiği gibi birçok ülkede de bu tür WhatsApp ve diğer sosyal medya şirketlerine yönelik ciddi eleştiriler de gelecektir” dedi.

İnternetin de Bir Anayasası Olmalı Bu ve benzeri tartışmaların daha da alevlenmemesi için internetin de bir anayasası olması gerektiğini belirten Elvan, “Nasıl biz

bir insan hakları evrensel beyannamesinden bahsediyorsak, birçok ülke buna imza koymuş ise, internetin de bir evrensel beyannamesi olmalı ve ülkeler bu beyannamenin altına imza atmalı diye düşünüyorum. Aksi takdirde inanın bu alanda çok daha yoğun eleştiriler gelecektir. Ve birçok gelişmiş ülke artık İngiltere’de olduğu gibi ‘ben bu tür haberlerle artık baş edemiyorum, bu tür yalan haberlerle, hakaretlerle, saldırılarla sistem böyle yürümez’ diyecektir. O nedenle bu şirketlere çok büyük sorumluluk düşüyor. Hele hele internetle ilgili uluslararası organizasyonlara inanılmaz işler düşüyor. Eğer biz zaman geçirmeden bu alanda gerçekten çalışmazsak, işbirliğine gitmezsek durum daha da kötüle-

şecek diye düşünüyorum” dedi. Kendilerinin kesinlikle yasakçı bir zihniyet içerisinde olmadıklarını vurgulayan UDH Bakanı Lütfi Elvan, “Eğer öyle bir yasakçı yaklaşım içerisinde olsaydık, bugün Avrupa Birliği’nin 27-28 ülkesi arasında Türkiye dördüncü-beşinci sırayı alır mıydı? Eğer yasakçı zihniyete sahip bir hükümet olsaydı, internet alanında bu kadar büyük gelişim sağlanabilir miydi? Biz hem firmalarımızın önünü açtık, hem vatandaşlarımızın önünü açtık. Bunları yaparken de ciddi bir altyapı oluşturduk. Özellikle BTK’nın düzenlemelerine baktığınızda tamamıyla vatandaş odaklı, yapılan düzenlemelerin hemen hemen tamamının vatandaşın lehine yapılan düzenlemeler olduğunu görebilirsiniz” dedi. Bugün Avrupa Birliği üyesi bir ülke vatandaşının aylık mobil telefon kullanım maliyetinin 20 Euro’nun üzerinde bulunduğunu ifade eden Elvan, “Yani Avrupa Birliği’nde herhangi bir ülkede yaşayan bir vatandaş ayda ortalama mobil telefon için 20 Euro’nun üzerinde bir para ödüyor. Türkiye’de bu rakam 7 Euro. Bu durum Türkiye’de aslında operatörler arasında ciddi bir rekabet ortamı oluşturulduğunu gösteriyor. Şimdi televizyonu açtığınızda bir bakıyorsunuz, A operatörünün, bir bakıyorsunuz B operatörünün, bir bakıyorsunuz C operatörünün reklamı var. Yani ciddi bir yarış var. Biz sağlıklı bir rekabet ortamını da sağladık” dedi. Operatörler arasında bir taraftan rekabeti sağlarken, diğer taraftan da bu şirketlerin çok yoğun bir şekilde altyapı yatırımlarına devam ettiklerini hatırlatan Elvan, “Örneğin sadece Türk Telekom 2015 yılında altyapı yatırımları için 3 milyar liralık

yatırım öngörüyor. Bu gelişerek devam edecek. Yani diğer şirketlere baktığımızda da, Turkcell’e, Vodafone’a, Avea’ya, hangisine bakarsanız bakın ciddi bir altyapı yatırımına girdiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

e-Devlet Hedefleri Geçtiğimiz haftalarda 20 milyoncu e-Devlet kullanıcısına ödül verdiklerini hatırlatan UDH Bakanı Lütfi Elvan, özellikle 2014 yılında TÜRKSAT yönetiminin e-Devletin yaygınlaştırılması yönünde inanılmaz bir gayret sarf ettiğini, aşağı-yukarı 15 milyon 500 bin civarında olan e-Devlet abone sayısını 1 yıl gibi bir sürede 20 milyona ulaştırdıklarını söyledi. Vatandaşların kurum kurum dolaşıp işlerini bu kurumlarda saatlerce zaman harcayarak geçirmemelerini istediklerini ifade eden Bakan Elvan, “Örneğin vatandaşın Ulaştırma Bakanlığı’nda bir işi varsa e-Devlet üzerinden başvurusunu yapıp işlemlerini gerçekleştirebilecek bir yapıya kavuşması gerekiyor. Yani

vatandaşımıza verilecek tüm hizmetlerin bakanlıklarımızın, genel müdürlüklerimizin, müsteşarlıklarımızın binalarına giderek, kapı kapı dolaşarak değil, elektronik ortamda ne talebi varsa bunların giderilmesini hedefliyoruz” dedi.

49


Samsung’un Kurumsal İş Çözümleri

Samsung kurumsal iş çözümlerinde hızlı bir başlangıç yaptı. Hedefi mümkün olduğunca hızlı bir şekilde ürün portföyünü arttırmak ve çözümlerini kurumlara sunmak. Firmanın en çok üzerinde durduğu nokta ise nesnelerin interneti.

I

nternet of Things (IoT) veya Türkçe adıyla “Nesnelerin İnternet’i”. Günümüzde birçok şirket bu yeni akıma yatırım yapmaya başladı. Bu akım sayesinde kurumlar daha yenilikçi ve işbirlikleri daha güçlü hale gelebiliyor. Samsung bu alanı iyi görmüş olmalı ki iş çevrelerine ait çözümlerini bu ekosistem üzerinde oluşturmuş durumda. Öyle ki Samsung’un çözümleri, müşterilerine daha yüksek bir üretkenlik ve verimlilik vaat ediyor. Enerji kullanımı çok daha etkin olduğu gibi, birçok alanda da işleyişler anlamında ciddi adımlar atılabilecek. Tabi bu iş söylendiği kadar kolay değil. Platformlar arasında bir uyum oluşturulması şart. Buna ek olarak verilerin güvenliği de sağlanmalı. Bununla birlikte Nesnelerin İnterneti ekosistemi ciddi anlamda kabul görülmeli.

Ekran Çözümlerinin uzaktan kontrolünü sağlayan Smart Signage çözümünden, büyük kurumlara sunulan baskı çözümlerine kadar olan tüm çözümler kurumlar için özel olarak optimize edilmiş durumda.

Samsung tüm bunları Samsung Business markası altında sunmayı hedefliyor. Oluşturduğu portföy arasında kurumlara özel uygulamalar, Eğitim, Otel, Sağlık, Finans, Ulaşım ve Uçtan uça iş çözümleri yer alıyor.

Samsung’un Perakendecilik çözümü Perakendecilere sıra dışı ve sorunsuz alışveriş imkanı sunabilen ürünlerle dolu. Oldukça geniş bir ürün gamına sahip olan bu kategoride Smart Signage ürünleri ile yenilikçi çözümler sunuluyor. Bunlardan en önemlisi VideoWall olarak adlandırılan dev ekran çözümleri. VideoWall ekranları Smart Signage teknolojisi ile uzaktan yönetilip tek merkezden yönetilebiliyor. Oluşturulan görsel alanda sergilenen ürünler daha büyük ve çarıcı görünmekle birlikte, ürüne farklı açı-

Samsung Business Ekosistemi Samsung’un bu yeni ekosistemi Samsung’un iş çözümlerini tek bir çatı altında topluyor. Güvenlik için geliştirilen Samsung Knox’tan tutun da kurumların

50

Samsung, Samsung Business markası altında iş çözümleri, kurumsal iş güvenliği, kalite ve güvenirlilik sunmayı hedefliyor. Öyle ki oluşturduğu çözümlerle, müşterilerin belirlediği hedeflere, zamanında ve güvenli bir şekilde ulaşmasını sağlamanın peşinde. Bu yüzden de ekosistem altı alt kategoriye ayrılmış durumda. Bunlar Perakendecilik, Eğitim, Otel, Sağlık, Finans ve Ulaşım.

Perakendecilik


lardan bakmanızı da sağlıyor. Bu da müşteri için oldukça sıra dışı bir alışveriş deneyimi yaşatıyor.

Eğitim Samsung’un eğitim çözümü, öğretmeyi zenginleştirdiği gibi, sınıfın verimliliğini arttırıyor ve öğretmenin ders içindeki kontrolünü daha kolay hale getiriyor. Örneğin Samsung School Solution konsepti ile, Samsung mobil cihazlarında yüklenen içeriklerle interaktif ve toplu bir öğrenim sağlanıyor. Bu çözüm sınıf içindeki öğrenimi hem kolay hem de zevkli hale getiriyor. Öğrenciler kendi ekran görüntülerini paylaşabildikleri gibi, soruların çözümlerini ana ekranda işaretleyebiliyor ve Samsung S-Pen dijital kalem yardımıyla da yazılar yazabiliyor. Tüm bunlar, öğrencileri cesaretlendirdiği gibi, derslere aktif olarak katılmalarını da sağlıyor. Öğretmenler için geliştirilen yönetim aracı ise ders içeriklerinin kolayca oluşturmasını ve öğrencilerin cihazlarına erişim ve kontrolü sağlıyor. İşin içine baskı ihtiyacı girdiğinde Samsung bulut yazdırma (Cloud Printing) hizmeti devreye giriyor. Bu hizmet sayesinde öğretmen ve öğrenciler sınıf içerisinden, yurtdan ya da evlerinden, konumdan bağımsız olarak dokümanlarını yazdırma imkanına sahip oluyor. Workbook Composer for Education Vertical çözümü ise gelişmiş bir OCR yazılım çözümü. Taranan dokümanlar yazıcı tarafından bir metin dokümanına çevriliyor. Dokümanının belli alanlarını da tarayabilen bu çözüm, sadece o bölümü baskıya yollayabildiği gibi e-posta olarak da gönderebiliyor. Oldukça kolay bir kullanıma sahip olan bu çözüm, yazı işlerini hızlıca halletmesini sağlıyor.

Otel Çözümleri Zengin bir oda içi eğlence deneyimi yaratın. Lüks otel sahipleri ve

yöneticileri sofistike misafirlerin bekledikleri üstün kaliteli oda içi deneyimi sağlamak ister. Ancak, IP tabanlı cihazların ve interaktif çözümlerin maliyeti engelleyici olabilir. Ayrıca, piyasadaki üst sınıf televizyonların çoğu çok çeşitli özellikler sunmalarına rağmen bu televizyonlarda kullanılması karmaşık bir arayüz bulunur. Samsung Hotel TV Serisi ekranlar bir çok beğenilen özelliği ve kolay kullanım için tasarlanmış bir arayüzü olan entegre, yüksek performanslı televizyonlardır. Bu ekranlar ince, modern tasarımları sayesinde hoş bir oda ambiyansına ve üstün bir izleme deneyimine katkıda bulunur. Akıllı bağlanabilirlik özellikleri ile ekranlar misafirler için sayısız eğlence seçeneği sunar. Otel personeli “Hoş Geldiniz” menüsünü kullanımı kolay bir arayüz ile isteğe göre düzenleyebilir. Ayrıca, oteller makul fiyatlı içerik akışı seçeneklerive diğer maliyet düşürücü özellikler ile bütçeleri dahilinde kalabilirler.

Sağlık Samsung’un yenilikçi mobil çözümü hasta bakıcıların işini kolaylaştıran ve hasta için kullanılan araçlarla, hasta bakımını rahatlatan çözümlerle dolu. Bunlardan biri Preventive Mobile Cardiac Rehabilitation. Kronik kalp hastalarının rehabilitasyon kontrolünü sağlayan ve elde edilen çok önemli verileri yetkili kişilere ileten bir çözüm. Bu çözüm sayesinde, hastalara daha etkili ve verimli bir bakım sağlanabiliyor. Samsung Galaxy cihazları üzerinde kullanılan bu çözüm, kablosuz BodyGuardian kalp sensoru ile birlikte çalışıyor. Vidyo ise Samsung tarafından geliştirilen, hastaneleri ve sağlık ocaklarını birbirleri ile bilgi alışverişinde bulunduran video konferans çözümü. Samsung Galaxy ürünleri, VidyoWorks platformunu kullanarak sağlık hizmetlerini ve hasta iş akışlarını

gerçek zamalı iletilmesini sağlıyor. Bu sayede özellikle yaşlı ve yatağa bağlı kişiler için daha profesyonel bir bakım sağlanıyor. Uzamanlar, sağlık ekiplerine önemli bilgiler paylaşabiliyorlar, daha doğru ve etkili bir müdahale sunabiliyor.

Finans Samsung’un finansal iş çözümü hizmet ve güvenlik esaslarına dayanıyor. İşletmeler tarafından tercih edilen Samsung cihazları ile kullanılan otomasyon doküman yönetimi çözümündeki finanslar verileri, akıllı ve müşteri odaklı hizmetlere dönüştürülüyor. Bu oluşurken elbette ekstra bir güvenlik sağlanıyor. Samsung Business Core yazdırma çözümleri, çalışanların dokümanlarını güvenli bir şekilde yazdırmalarına olanak sağlıyor. Bu yazılım çözümü ile sadece yetkilendirilmiş kullanıcılar kimlik kartlarını okutarak yazdırma, kopyalama ve tarama işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Bu sayede finans dünyası için önemli olan kişisel verilere ekstra bir koruma sağlanmış oluyor.

Ulaşım Samsung’un ulaşım çözümü, mal gönderimi ve taşıma işlemlerini gerçek zamanda dijital cihazlara aktarıyor. Bilgi ve veri analizi akışı, kullanıcıyı rahat ettirecek seyahat verilerini de paylaşıyor. 24/7 Professional Grade Signage çözümü sayesinde havaalanındaki uçuş bilgileri Samsung SMART Signage ekranlarına aktarılması ile gerçek zamanlı veri akışı sağlanıyor. Bu servisin en büyük özelliği 7 gün 24 saat kesintisiz çalışabilmesi. 700 Nit parlaklık değerine sahip ekran her türlü ışık ortamında keskin ve net bir görüntü sunuyor. Kişiler bu sayede uçakların geliş ve gidiş zamanları ile birlikte, kontuarların açık olup olmadığı ve kapı numaralarını anında öğrenebiliyorlar.

51


Ali Yavuz ŞAHİN

Fuar

yavuz@btgunlugu.com

Kurumsal Dünyanın Gözü Hannover’deydi Gelenekselleşen Mart ayı etkinliklerimizden biri olan CeBIT Hannover’i geçtiğimiz ay içerisinde ziyaret ettik. Bakın kurumsal dünyada neler oluyor neler...

C

eBIT 2015 Hannover geçtiğimiz ayın 16’sı ile 20’si arasında gerçekleştirildi. Kurumsal dünyanın kalbinin attığı fuar kapsamında neredeyse tüm kurumsal donanım ve yazılım üreticileri ürünlerini ziyaretçilere gösterdi. CeBIT, 2014 yılı itibariyle büyük bir değişime gitmiş ve son kullanıcı dünyasından kopup kendini tamamen kurumsal dünyanın kollarına bırakmıştı. CeBIT 2015’de de bu durum devam etti. Fuarın içine girmeden önce sizlere birkaç rakam ile CeBIT 2015’in büyüklüğünden bahsetmek istiyorum. Fuar toplamda 5 gün sürdü ve 70 farklı ülkeden 3300’ün üzerinde firma fuar içerisindeki standlarda ziyaretçilere ürün ve çözümlerini gösterdiler. Bu yıl ki partner ülke Çin’di ve Çin markalarına özel bir salon içerisinde büyüklü küçüklü birçok firma bulunmaktaydı. Bu firmaların çoğunun birbirini taklit ettiğini söyleyebiliriz fakat hepsinin ayrı ayrı bir değer sunduğunu da belirtmeliyiz. Hemen belirtelim CeBIT fuarında birçok Çin’li firma görmemizin yanı sıra Çin ile işbirliği yapmak isteyen birçok Avrupalı firma da gördük. Çin’in sahp olduğu insan kaynağının büyüklüğü malum. Bu insanlar hızlı bir şekilde teknolojiyle tanışıyor ve belli ihtiyaçlara karşılık arıyorlar. Bu ihtiyaçlara karşılık vermek isteyen firmalar da kendilerine Çin pazarında yer edinmek için çalışmalarını sürdürüyor. Hemen belirtelim internet üzerinden değer yaratan firmaların Çin pazarına kolayca girebileceği düşünüyorum. Çin’in bu

52

konuda kapısı açık ve gelişen yeni nesil ile birlikte teknoloji ihracatının yanı sıra ithalat yapmayı da hedefliyorlar. Çin ekonomisi günden güne büyüyor ve bu potansiyeli gören birçok firmanın ağzının suyu şimdiden akmaya başladı. Önümüzdeki günlerde Çin’de şunu yaptık, bunu gerçekleştirdik diyen firmaların sayısının artacağını tahmin ediyorum. Gelelim ziyaretçi sayısına. CeBIT 2015, 221 bin kişi tarafından ziyaret edildi. Bu rakam geçtiğimiz yıla göre yüzde altı artmış durumda. CeBIT ziyaretçilerinin yıllık BT harcaması ortalama 150 bin Euro. CeBIt 2015’den yapılan canlı yayınlar ise 100 bin kişinin üzerinde izlenme sağlamış durumda. Rakamlar böyle olunca fuarın başarısız olduğunu söylememiz imkânsız. Avrupa’nın en büyük BT fuarı CeBIT 2015’in, bu yıl da hakkını verdiğini söylemeliyiz.

CeBIT 2015 Trendleri Fuarın trendlerine baktığımızda Büyük Veri-Bulut Bilişim, Dijital Dönüşüm, Nesnelerin İnterneti, Mobilite, Güvenlik ve Sosyal İş Dünyası konularının odluğunu görüyoruz. Yazımızın içerisinde fuarda gördüğümüz yeni teknolojilerden bahsetmek yerine etkilerinden bahsetmek istiyorum. Çünkü stand stand yazmaya kalkarsak binlerce sayfa yer işgal edecek içeriğe sahibiz. Öncelikle Büyük Veri ve Bulut Bilişim işbirliğinden bahsetmek istiyor. Fuar kapsamında gösterilen ürünlerde de Bulut Bilişim hizmetleri hep Büyük Veri çözümlerinin yanında yer aldı. Bu ikili-

nin ismini gelecekte fazlaca duyacağız. Şimdiden alışmaya bakın. Artık Büyük Veri kavramını anlamayan kalmamıştır sanıyorum. Detaylara girmeyeceğim ama şunu belirtmeliyim. Büyük Veri yavaş yavaş iş zekası çözümleriyle iç içe anılmaya başlayacak. Çünkü önümüzdeki günlerde iş zekası uygulamalarının popülerliği daha da artacak. Bunun


birlikte tekilleştirme ve sıkıştırma uygulamaları da Büyük Verinin anlam kazanmasına yardı mcı olacak.

Nesnelerin İnterneti Makinaların zamanı geldi çattı. Bazıları Matrix’in başlarındayız diye dursun, insanların hayatını kolaylaştırmak için makinaların çalışması şart. Eğer teknolojilerin nimetlerinden şikayet edenimiz varsa tekerleği icat eden kişiden sorgulamaya başlayabilir. Fakat günümüzde biz bilmeden birçok veri makinalar arasında dolaşıyor ve bizim gündelik hayatımızı rahatlatıyor. Trafik ışıkları, metro hareket saatleri, uçuş zamanlamaları gibi olaylar biz farkına varmadan

toplanan verilerden elde edilen bilgilerle ayarlanıyor. Tabii ki gelecekte biraz daha farklı şeyler göreceğiz. Kişisel bilgilerin izin verdiğimiz uygulamalar tarafından kullanılması hayatımızı daha da kolaylaştıracak. CeBIT kapsamında bu konuyla ilgili birçok örnek gördük. İlk etapta otomotiv sektöründeki iletişimin daha fazla yapılacağını göreceğiz. Bunun yanı sıra mobil şebekeler üzerinde veri aktarımı artacak. Bunun başlıca sebeplerinden bir 4G’nin faal olarak kullanılması. Yakın süre içerisinde de 5G ile ilgili daha fazla haber duymaya başlayacağız. 5G ile birlikte muhtemelen mobil şebekeler ses iletişimi için ücret almayacak. Sadece veri paketleri satılacak ve ses iletimi sınırsız ve ücretsiz olarak verilecek. Önümüzdeki yıllarda kablosuz iletişimin önemi kat kat artacak. Fiber bağlantılar ise ana hatlar için kullanılmaya devam edecek.

Mobil Cihazların Hızını Kesebilen Yok Tablet PC ve Akıllı telefonlar hayatımızın içerisinde birer parçamız oldu artık. Nereye gidersek gidelim bu tarz cihazları yanımızda taşıyoruz. Bu cihazları sesle kontrol denemeleri fiyasko ile sonuçlandı. Bunlardan en meşhuru olan Siri’nin kullanım oranları malum. Cihazların veri girişi klavyeler ile devam edecek. Fakat video görüşmelerde artış bekleniyor. Bunun başlıca sebeplerinden bir tanesi mobil veri ücretlerinin düşmesinden kaynaklanacak. Mobil cihazların ekranları çok fazla büyümeyecek, güvenlik için yeni uygulamalar ortaya çıkacak. Sosyal medya kullanım oranları artmaya devam ederken insanların günlük kullandığı uygulama sayısı da artacak. Kurumsal alanda Samsung’un Knox ürünü gibi uygulamalar daha revaçta

olacak. Kurumsal ve normal hayatta kullandığınız veri paketleri ayrıştırılacak ve kurumsal kullanıcılar tek bir mobil cihaz ile işlerini görebilecek. İki cihaz devri ortadan kalkacak.

Sosyal Yaşam İş Dünyasının Merkezini Oluşturacak Kurumsal kullanıcılar gelecek günlerde daha sosyal olacak. Teknolojiden anlamayan ve öğrenmek istemeyen çalışanlar yavaş yavaş emekli olmaya başladı ve yeni gelen nesil bilgisayarlarla büyümüş bir yapıya sahip. Bilgi işlem departmanlarının işi yardım konularında azalacak. Çünkü yeni nesil kendi sorununu çözebilecek kabiliyette. Sosyal ortamlar iş kullanıcıları için kendi dertlerini anlatabilecekleri ve cevap bulabilecekleri yapılara dönüşecek. Ayrıca firmaların kendi sosyal ağları olacak ve çalışanlar bu ağlar üzerinde mesajlaşıp iş yüklerini düşürebilecekler. Çalışanların motivasyonları arttırılarak verimlilik arttırılacak.

Girişimcilerin Tadı Yok CeBIT fuarının bir salonu Startup dediğimiz yatırım arayan firmalar ayrılmıştı. Bu firmalar arsında geçtiğimiz yıllara nazaran gözüme çarpan ve çok iyi fikir diyebileceğim bir ürün veya çözüm yoktu. Bu durum sektörün yeni fikirlere doymuş olmasından mı kaynaklanıyor yoksa biz mi çok farklı düşünüyoruz bilemedim? Türkiye’de de yatırım arayanların çoğu mobil çerçeve içerisine sıkışmış durumda. İnsanların sorunlarına çare olan farklı düşünceler ortaya çıkması gerekli, birilerini taklit etmekten çok yeni fikirlere odaklanmalı ve kaybetmekten korkmamalıyız. Kaybederek çok şey kazanabiliriz.

53


Avşar ÖZGEN info@btgunlugu.com

Avrupa’nın Verimlilik Büyümesi BİT’le Gelişiyor

Araştırmalara göre BİT, verimliliğin işletme, bölge ve ülke düzeyinde geliştirilmesinde, artırılmasında hayati bir öneme sahip.

D

evletlerin kişi başına düşen gelirlerini artırmalarında, verimliliğin geliştirilmesi anahtar bir kavram olarak ön plana çıkıyor. Yapılan birçok bilimsel araştırmaya göre bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT), verimliliğin işletme, bölge ve de ülke düzeyinde geliştirilmesinde ve artırılmasında hayati bir öneme sahip bulunuyor. Verimlilik dikkate alındığında, geçen 20 yılda Avrupa işletmelerinin neden daha rekabetçi olmadıklarını anlamak çok da zor değil. Bilimsel deliller, organizasyonları dönüştürücü rol oynayan BİT uygulamalarına adaptasyonunun Avrupa’ya ait verimlilik bulmacasını çözmede temel bir role sahip olduğunu gösteriyor. İktisatçıların genel amaçlı teknolojiler olarak tanımladıkları BİT’in, bir uçtan diğer uca tüm ekonomiyi çok geniş bir yayılımda etkilediğini ve tüm üretim ve dağıtım sistemlerini yeniden şekillendirdiğini gösteriyor.ABD’nin 19952004 yılları arasındaki toplam faktör verimliliği (TFP) artışının üçte ikilik kısmı BİT ile açıklanıyor ve kabaca iktisadi büyümesinin üçte birlik kısmı BİT katkılarından kaynaklanıyor.

54

BİT Tabanlı Araçlar Verimliliği Artırıyor Verimlilik artışları birçok faktörün etkisi ile sağlanabiliyor. Ancak temelde daha iyi ekipmanların, makinelerin, yazılımların kullanılması ile verimlilik artıyor. Kısaca daha iyi araçların kullanılması verimliliği de geliştiriyor. Günümüzde yaşanan bilgi tabanlı toplumsal dönüşümde, en etkili ve verimliliği en çok artıran araçlar BİT tabanlı araçlar ve uygulamaları olarak karşımıza çıkıyor. Bu dijital araçlar çok basitçe internet, donanımlar, yazılımlar, telekomünikasyon ağları ve bilgisayar destekli üretim sistemleri ve benzeri araçların tamamını kapsıyor. 1990’dan 2014’e kadar devam eden araştırmalarda BİT’nin verimlilik üzerinde belirgin bir etkisinin olduğu ortaya kondu. ABD’nin verimliliği üzerinde BİT’nin geniş etkisi 1995-2002 arasında net olarak gözlemlendi. Bu dönemde ABD’nin iş gücü verimliliğinin tamamı aslında BİT’den kaynaklanıyor. Günümüzde verimliliği geliştiren en temel bileşenin BİT olduğu artık özümsenmiş bir gerçek.


ABD ve Avrupa Arasındaki Verimlilik Farkları ABD ile kıyaslandığında Avrupa’nın BİT kaynaklı verimlilik kazanımının çok daha düşük bir seviyede gerçekleştiği gözlemleniyor. Birtakım AB ülkeleri, ABD’nin yakalamış olduğu BİT kaynaklı verimlilik artışlarını yakalamış olsalar bile birçok AB ülkesi, ki bu ülkelere Fransa ve Akdeniz ülkeleri bile dâhil edildiğinde, bu seviyede bir verimlilik artışını elde edemedikleri görülüyor. Avrupa’nın verimlilik açısından bu geri kalışı, Avrupa’nın BİT sermayesine yatırım yapmada, gerek GSYİH içinde BİT’ne ayırdığı pay açısından ve gerekse de BİT’ne yaptığı toplam yatırım düzeyi açısından, ABD’nin ciddi anlamda gerisine düşmüş olmasından kaynaklanıyor. Uzmanlara göre Avrupa’nın BİT yatırımlarında geri kalmış olmasının dört temel nedeni bulunuyor. İlk olarak, ürün, iş gücü ve arazi pazarlarındaki devlet düzenlemeleri yeni iş modellerinin uygulanmasını kısıtlıyor ve BİT yatırım maliyetlerini artırıyor. Böylelikle firmaların pazar gücü düşerek verimli BİT pratiklerine adapte olmaları zorlaşıyor. BİT yatırımlarını düşüren ikinci önemli faktör, AB’nin takip ettiği vergi politikası olarak gösteriliyor. BİT ürünleri üzerindeki tüketim vergileri yüksek olduğu için tüketicilerin BİT uygulamalarına uyum sağlamaları zorlaşıyor ve böylelikle iş dünyasının BİT adaptasyonu da yavaşlıyor. Üçüncü sebep, Avrupa iş dünyasının daha etkin ölçek ekonomilerine ulaşmadaki kısıtlı yetenekleri. Avrupa pazarlarının sürekli parçalanması, Avrupa ürünleri için olan potansiyel talebi daraltarak ölçek ekonomilerinin sağladığı avantaj-

lardan ekonomiyi mahrum bırakıyor ve BİT yatırımlarının yapılmasını güçleştiriyor. Avrupa’daki işletmelerin büyük çoğunluğunun küçük işletmelerden oluşması BİT yatırımlarındaki yüksek sabit maliyetleri karşılamayı zorlaştırıyor. Son olarak da, BİT yatırımlarında Avrupa’nın ABD’nin gerisinde kalışına açıklık getiren diğer bir önemli faktör olarak yönetim biçimleri gösteriliyor. Yapılan araştırmalara göre, BİT yatırımlarından tam fayda elde edilebilmesi için organizasyonel yeniden yapılanma gerekiyor. Bu konuda ise ABD işletmelerinin kullandıkları yönetim biçimleri BİT dönüşümünü daha kolay hale getiriyor.

Verimlilik Farkının Kapatılmasında BİT’in Önemi Artırılmalı Konunun uzmanlarına göre, Avrupa bu durumdan kurtulabilmek için iktisat politikasının merkezine verimliliği almak zorunda. BİT’ne adaptasyon sonucunda işletmelerde iş gücü ihtiyacının azalacağını ve işsizliğin ekonomide artacağını ileri süren tezlerin varlığının, verimlilik politikasının değiştirilmesi için makul bir gerekçe olamayacağı kaydediliyor. Verimliliğin artırılmasının kümülatif ekonominin daima lehine olduğunu kaydeden uzmanlar, Avrupa’nın, verimlilik gelişiminin yavaş olduğu sanayilere odaklanarak bu sektörlerde BİT adaptasyonunu teşvik ederek verimliliği artırmaya öncelik vermesi gerektiğini düşünüyor. Avrupa’nın, aktif olarak endüstrilerin dijital dönüşümlerine yardımcı olması ve BİT yatırımları ve adaptasyonu için de uygun zemini hazırlaması gerekiyor. Devletin kendi ihtiyaçları için bizatihi BİT adaptasyonunu proaktif olarak gerçekleştirerek, kendi bağlı bulunduğu ağdaki diğer aktörlerin ağ

dışsallıklarıyla BİT adaptasyonunu kolaylaştırabileceğini düşünen uzmanlara göre, devlet BİT uygulamalarını kullanınca devlete bağlı bulunan tüm aktörler de BİT’ne adapte olmak zorunda kalacaklar. Ticaret ve vergi politikasının değiştirilmesi de BİT yatırımlarının artırılmasında bir kaldıraç görevini yerine getiriyor. Politika yapıcıların BİT kullanımından kaynaklanan verimlilik artışları için, BİT yatırımları üzerindeki vergi yükünü minimize etmeleri gerekiyor. Böylelikle BİT yatırımlarının kolaylaşması ve verimlilik artışının hızlanması bekleniyor. Avrupa işletmeleri, özellikle BİT kullanan endüstrilerde eğer daha büyük ölçek ekonomilerini oluşturmayı başarabilirlerse BİT’nin sağladığı avantajlardan daha net faydalar elde edebilirler. Güncel AB raporlarının ortaya koyduğu sonuçlara göre, ulusal pazarlara girişi engelleyen bariyerler nedeniyle AB tek bir pazar olmaktan çok uzak bulunuyor. Bu durum ölçek ekonomilerinin gelişimini engelleyerek verimliliği de düşürüyor. Uzmanlara göre, Avrupa küçük işletmelere verdiği önceliklendirmeden vazgeçmek zorunda. Çünkü yine uzmanlara göre, küçük işletmelerin sürekli korunması profesyonelleşmeyi engelliyor ve verimliliği geriye düşürüyor. “Sonuç olarak Avrupa ‘zarar vermeme’ konusunda uyanık olmak zorunda” görüşünü savunan uzmanlara göre, pazar güçlerinin işletmeleri kullanmaya mecbur bıraktığı yeni teknolojiler ve inovasyonların, bulut bilişim ağının sınırlandırılması gibi dijital düzenlemelerle kısıtlanmaması ve BİT’nin kullanımına zarar verilmemesi gerekiyor.

55


telekom

Avşar ÖZGEN

info@btgunlugu.com

Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık ve Etkinlik Artırılıyor Açıklanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nda Kamu hizmetlerinde kullanıcı odaklılık ve etkinliğin artırılması hedefleniyor

T

ürkiye’nin 2015-2018 döneminde takip edeceği Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı Yüksek Planlama Kurulu tarafından kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Stratejinin resmileşmesine ilişkin süreç 2015 yılını bulduğundan daha önce 2014 olarak duyurulan başlangıç dönemi 2015 olarak güncellendi. Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’nın, Kalkınma Bakanlığı’nın koordinasyonunda 26 kurum ve kuruluşun sorumluluğunda hayata geçirilmesi öngörülüyor. e-Devlet hizmetlerinin sunumunda tasarımdan uygulama aşama-

56

sına kadar hizmetlerde etkinliğin sağlanması ve kullanıcı odaklılık ilkesinin benimsenmesi temel bir amaç olarak karşımıza çıkıyor.

e-Devlet Hizmetleri Şeffaf ve Güvenilir Olmalı Bu çerçevede; öncelikle vatandaş ve girişimlerin ihtiyaç ve beklentilerinin analiz edilmesi, kamu iş süreçlerinin bu anlayış çerçevesinde basitleştirilmesi, hizmetlerin kullanıcının en yüksek faydayı sağlayacağı şekilde tasarlanması gerekiyor. Benzer şekilde, e-Devlet hizmetlerinin; kamu yönetiminde şeffaflığın, güvenilirliğin, hesap verebilirliğin ve katılımcılığın artırılması için bir

araç olmasının sağlanması gerekiyor. Elektronik kamu hizmetlerini kullanıcılara farklı platformlardan, birlikte işler ve bütünleşik bir yapıda, kişisel bilgi mahremiyeti ve bilgi güvenliği sağlanarak sunulması, vatandaşlardan mükerrer bilginin talep edilmemesi, e-Devlet hizmetlerine erişimde dezavantajlı kesimlerin talep ve ihtiyaçlarının özellikle gözetilmesi ve e-Devlet hizmetlerinin sunumunda uluslararası standartlara uyum sağlanması da gerekiyor. Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’na göre, kamu hizmetlerinde


kullanıcı odaklılığının artırılması ve etkinliğin sağlanması için yapılması gerekenlerden biri de e-Devlet faaliyetlerinin kurumlar üstü ve kurumlar arası düzeyde güçlü ve etkin bir koordinasyon içerisinde yürütülmesinin sağlanması olarak karşımıza çıkıyor. Eylem Planı’nda bunun için gerekli yönetim ve organizasyon yapısının oluşturulacağı belirtiliyor. Ortak altyapı ve hizmetler ile temel bilgi sistemlerinden henüz tamamlanamayanlara öncelik verilmesi ve kamuda ortak uygulamaların yaygınlaştırılarak birlikte çalışabilirliğin sağlanması yönünde çalışmalara devam edileceği belirtilen Eylem Planı’nda, kamu kurumlarının e-Devlet hizmet sunumunda uymaları gereken usul ve esasların belirlenmesi öngörülüyor. Eylem Planı’nda e-Devlet faaliyetlerinin hazırlanacak eylem planları kapsamında yürütüleceği, bu eylem planlarında yerel yönetimlere yönelik ortak hizmet ve uygulamalara da yer verileceği ve gelişmelerin izlenebilmesi ve değerlendirilebilmesi amacıyla göstergeler belirlenerek, periyodik olarak ölçüleceği de ifade ediliyor.

Açık Kaynak Kodlu Yazılım Kullanımı Yaygınlaşacak “e-Devlet proje ve uygulamaları bütünsel bir yaklaşımla ele alınacak, kamuya ait BİT yatırım projeleri kurumlar arası koordinasyon ve birlikte çalışabilirliği esas alan bir anlayışla yürütülecek. Başta PARDUS olmak üzere kamuda Açık Kaynak Kodlu Yazılımın (AKKY) kullanımı yaygınlaştırılacak, kamu kurumlarına bu çerçevede destek verilecek. AKKY konusunda özel sektör ekosisteminin gelişmesi sağlanacak” denilen Eylem Planı’nda, gerekli hazırlık çalışmaları tamamlandıktan sonra kamu bulutunun hayata geçirileceği ve bu kapsamda,

öncelikli olarak kamu veri merkezlerinin bütünleştirilmesi çalışmalarının tamamlanacağı, bulut bilişime ilişkin gerekli Ar-Ge çalışmalarının yürütüleceği, gerekli teknik, idari ve yasal altyapı oluşturularak kamu uygulama platformunun hayata geçirileceği kaydediliyor. Vatandaşların gündelik yaşamlarını kolaylaştırmak ve yaşam kalitesini arttırmak ve özellikle işletmeler üzerindeki idari yükleri azaltmak amacıyla; yerel yönetim hizmetlerinin elektronik ortamda, ortak norm ve standartlarda sunulmasının sağlanacağı ve e-Devlet Kapısına entegre edilen yerel yönetim hizmetlerinin sayısının arttırılacağı da Eylem Planı’nda yer alıyor. “Kent hizmetlerinin hızlı, sağlıklı ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir şekilde verilebilmesi için belediyecilik hizmetleri ve kente ilişkin çalışmalar yapan diğer kurum ve kuruluşların hizmetlerinde verimliliğin artırılması ve etkin bir koordinasyonun sağlanması ile saydamlık, katılım, hesap verebilirlik ilkelerinin uygulanmasına yönelik entegre kent yönetimi bilgi sisteminin temel esasları belirlenecek ve 81 il merkezi için geliştirilecektir” denilen Eylem Planı’nda, coğrafi verinin üretimi, paylaşımı ve karar alma süreçlerinde kullanımına ilişkin politikaların belirlenmesi, bu politikalarla uyumlu eylem planlarının hazırlanması ve ihtiyaç duyulan yasal düzenlemelerin hayata geçirilerek Coğrafi Bilgi Sistemleri’ne (CBS) ilişkin kamu yatırım projelerinde koordinasyon eksikliğinin giderilmesi ve mükerrer yatırımların önlenmesi hedefleniyor.

Bilişim Uzmanlığı Kadrosu e-Devlet hizmetlerinin sunumunda mobil teknolojiler ile sosyal ağ imkânlarının etkin şekilde kullanılacağı kaydedilen 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem

Planı’nda, kamu kurumlarının e-Devlet projesi hazırlama ve yönetme kapasiteleri geliştirileceği de belirtiliyor. Kurumlardaki bilgi işlem birimlerinin yetkinliklerinin gelişmesiyle, kamu bilişim personelinin özlük haklarının iyileştirilmesinin hedeflendiği Eylem Planı’nda, bilişim uzmanlığı kadrosunun ihdas edileceği, büyük ölçekli e-Devlet projeleri yürüten kurumlar başta olmak üzere kamu kuruluşlarında kurum stratejik planıyla uyumlu BT stratejisi hazırlanması yaklaşımının benimseneceği de ifade ediliyor. Kamuda BİT ürün ve hizmeti tedarikinde maliyeti azaltmak için talep toplulaştırması ve benzeri ortak tedarik yöntemlerinin geliştirilmesi ve ihale mevzuatında kamu BİT ürün ve hizmet alımlarında etkinliği arttırmak üzere gerekli değişikliklerin yapılması da Eylem Planı’nda hedeflenen unsurlar arasında yer alıyor. Kamu verisinin paylaşımı ve yeniden kullanımına ilişkin politikaların geliştirileceği belirtilen Eylem Planı’nda, “Buna dayalı olarak kamu verisinin üçüncü taraflarca yeni katma değerli ürün ve hizmetler için yeniden kullanılmasına ilişkin yasal ve idari düzenlemeler yapılacak, ayrıca gerekli teknik altyapı oluşturulacaktır” deniliyor. “Kamu politikalarının oluşturulmasında ve kamu karar alma süreçlerinde katılımcılığın desteklenmesine yönelik tedbirler alınacak; kamu yönetiminde BİT destekli katılımcılık uygulamaları geliştirilecektir” ifadelerinin yer aldığı Eylem Planı’nda, kamu hizmetlerinde kullanıcı odaklılığın sağlanması, vatandaş ve girişimler üzerindeki idari yüklerin azaltılması ve e-Devlet proje ve uygulamaları yürüten kamu kurumlarında etkinliğin arttırılması için mevcut yasal ve idari düzenlemeler gözden geçirilerek, ihtiyaç duyulan değişikliklerin yapılacağı belirtiliyor.

57


Mobil

Avşar Özgen

info@btgunlugu.com

4G Dördüncü Operatörle Geliyor Bu yılın sonuna kadar hizmete girmesi beklenen 4G hızında internet, yanında bir operatörle beraber geliyor.

U

laştırma, Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanı Lütfi Elvan, 4G’yi yıl içinde vatandaşların hizmetine sunacaklarını belirterek, “2600 MHz bandında mevcut işletmecilerin yanında yeni bir işletmeciye yer açacağız” dedi. “4G sürecinin başlatılması” konulu basın toplantısında konuşan UDH Bakanı Elvan, Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojilerinde çağın gerisinde kalmayacağını söyledi. Türkiye’nin geleceği için 4G yetkilendirmesi konusunu önemsediklerini belirten Elvan, “Teknolojiyi bir kez kaçırdınız mı hızına yetişmeniz mümkün değil” dedi. Bundan sadece 15 yıl önce dünyanın sadece yüzde 4’ünün internete bağlandığını hatırlatan Elvan, “Bugün 7,2 milyarlık dünya nüfusunun yüzde 43’ü internet kullanıcısıdır. Ve mobil abone sayısı ise 7 milyarı buluyor” şeklinde konuştu. Elvan, mobil telefonlardan internete bağlanan kullanıcı sayısının her geçen gün arttığına işaret ederek şunları kaydetti: “Hem teknik hem de potansiyel olarak neredeyse GSM abonelerinin tamamı mobil genişbant imkânına sahip. Dolayısıyla yakın bir zamanda mobil geniş bant kullanımı yüzde 100’e ulaşacak. İnternet altyapısı da buna izin verecek şekilde gelişmek zorunda. Hükümet

58

olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana bilişim altyapısına verdiğimiz önem de işte bundan kaynaklanıyor. Keza hükümet olarak bu sektöre bu kadar büyük önem vermeseydik bugün bu alanda Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden biri konumunda olamazdık. 2003 yılında yaklaşık 20 bin olan genişbant abone sayısı 41,2 milyona ulaşamazdı. 2003 yılında hiç bulunmayan fiber abone sayısı 1,5 milyon olamazdı. 2003 yılında 28 milyon olan mobil abone sayısı 72 milyona çıkamazdı. 2004 yılında kişi başına 56 dakika olan mobil telefonla aylık görüşme süresi 370 dakikaya yükselemezdi.”

4. Nesil Altyapısına Kavuşmamız Gerekiyor Elvan, mobil kullanımda, sesli iletişimden veri iletişimine doğru hızlı bir eğilim bulunduğunu belirterek, “Halihazırda ülkemizde kullanılan mobil elektronik haberleşme teknolojileri (2G ve 3G) geçmişte tüketici beklentilerini olabildiğince karşıladı. Ancak, beklenti ve ihtiyaçlar artmaya başladı ve bu altyapılar yetersiz kalmaya başlamış durumdadır. Bu nedenle altyapımızı daha geliştirmemiz ve 4. nesil altyapısına kavuşmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.


4G sistemlerin, halihazırda 3G ile ulaşılan veri hızını bütünleşik frekans sistemiyle onlarca kat artırdığını söyleyen Elvan, bu teknoloji ile video izlemek, TV izlemek ve veri indirmenin 3G’ye oranla çok daha kolay ve hızlı olacağını anlattı. Bakanlığın 4. nesil (4G) mobil elektronik haberleşme teknolojisi olarak kabul edilen Long Term Evolution (LTE) teknolojisine geçiş için çalışmalara geçen yıl başladığını hatırlatan Elvan, “Sonuçta, ülkemiz için optimum faydanın sağlanacağı bir model ortaya kondu. Ayrıca, kullanım hakkı asgari değerleri belirlendi ve Bakanlar Kurulumuzun onayına sunuldu” diye konuştu.

4G’ye Yeni Bir Operatör Daha Geliyor 4G ihalesine ilişkin de bilgiler veren Elvan, “Vereceğimiz yetkilendirme kapsamında 800, 900, 1800, 2100, 2600 MHz’den toplam 390 MHz’i mevcut üç mobil işletmeci için ihale edeceğiz. İhalede şimdiye kadar verilen toplam frekansın iki katından fazlasını vermiş olacağız. 2600 MHz’den ise mevcut işletmecilerin yanında yeni bir işletmeciye de yer açacağız. Vereceğimiz frekansları teknoloji tarafsız olarak kullanılabilir hale getirmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla 3G yetkilendirmelerinde Ar-Ge merkezi açma, Ar-Ge personeli istihdamı ve yerli tedarik gibi bazı şartlar getirdiklerini anımsatan Elvan, şöyle konuştu:“4G’de de benzer Ar-Ge yükümlülüklerini geliştirerek devam ettireceğiz. Bu kapsamda mobil işletmecilerin kendi bünyelerindeki Ar-Ge’nin de gelişmesini destekleyeceğiz. İhalede tüm firmaların azami ölçüde eşit şartlarda yarışmasını istiyoruz. Bunun için de ihale sonunda tüm işletmelerimizin sahip oldukları bant genişliklerinin azami ölçüde dengelenmesini amaçlıyoruz.”

3G’nin Yükümlülükleri 2019’a Kadar Devam Edecek Elvan, 3G ve 4G yükümlülüklerinin beraberce değerlendirilmesi ile gereksiz ve çifte yatırımların engellenmesine gayret ettiklerinin altını çizerek, “Bununla neyi kastediyoruz? Bildiğiniz gibi 3G’nin yükümlülükleri 2019 yılına kadar devam ediyor. Ancak 4G hizmeti sunulan yerlerde ayrıca 3G hizmeti sunulması istenmeyecektir. Bununla birlikte belirli bir hizmet kalitesiyle 3G hizmet sunulması halinde de 4G yükümlülükleri aranmayacaktır” diye konuştu. Elvan, 4G ile ilgili takvimin belirledikleri çerçeve ve zamanlamada devam ettiğini aktararak, ihale ile ilgili iş ve işlemler konusunda BTK’yı görevlendirdiklerini

yineledi. Elvan şunları kaydetti: “BTK bu konuda bakanlığımız ile koordineli olarak çalışmalarına devam ediyor. Yetkilendirme ihalesini 3 ay içerisinde tamamlayarak, bu yıl içinde 4G hizmetlerini vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. 4G şeffaf bir şekilde kamunun önünde gerçekleştirilecektir. Bu hizmetin sunumundan itibaren de, 6 yıl içerisinde Türkiye nüfusunun en az yüzde 90’ı, 8 yıl içerisinde de en az yüzde 95’i 4G kapsama alanı içine girmiş olacak. 3 yıl içerisinde de otoyollar ve yüksek hızlı tren hatlarının en az yüzde 99’u, 6 yıl içerisinde ise bölünmüş karayollarının en az yüzde 95’i kapsama alanı içine girecek.”

Operatörler Heyecanlı Toplantıya katılan Türkiye’nin önde gelen operatörlerinin üst yöneticileri de 4G’ye geçiş aşamasına gelinmiş olmasından dolayı oldukça heyecanlı olduklarını dile getirdiler.Turkcell Genel Müdür Vekili Kuruöz, 4G ihale sürecinin bir an önce başlaması gerektiğini uzun süredir söylediklerini, bu adımın Türkiye’nin geleceğine hizmet edeceğini söyledi. Süreçte emeği geçen idarecilere teşekkür eden Kuruöz, “Sektörün önü açıldı, yol haritamız belli hale geldi. 4G ile telekomünikasyon sektörü yeni bir ivme kazanacak. Bu ülkenin büyümesinde büyük bir itici güç olacak. Bireylerden kurumlara kadar hepimizin hayatı da zenginleşecek ve teknolojik anlamda önümüzde yeni ufuklar açılacak. O yüzden çok heyecanlıyız” ifadelerini kullandı. Vodafone Türkiye Üst Yöneticisi Gökhan Öğüt de, Mayıs ayında yapılacak ihalenin ardından 2016 başında tüm Türkiye’yi 4g ile tanıştıracaklarını, heyecan duyduklarını söyledi. Türkiye’nin dijital dönüşüm atılımında yeni bir döneme girdiğini aktaran Öğüt, “Abonelerimize 1990’lardan beri kurduğumuz GSM şebekelerinden çok daha farklı bir şebeke, çok daha farklı bir iletişim sunuyor olacağız. Artık ses, mesajlaşma ve internet hizmetini tek bir şebeke üzerinden, 4G şebekesi üzerinden vererek çok daha iyi bir deneyim ve bunları aynı anda deneyimleme imkânı da veriyor olacağız” diye konuştu. 4G’nin Türkiye’de teknolojik dönüşüme ivme kazandıracağını belirten Türk Telekom CEO’su Rami Aslan ise 2600 bandı için açıklanan 4. operatöre ilişkin, “Türkiye’de faaliyet gösteren 3 GSM operatörünün başarılı işler çıkardığına inanıyorum. Ama tabii ki bir teklif durumu olabilir. Bu, detayların açıklanmasıyla şartlara göre belli olacaktır. Bekleyip neler olacağını göreceğiz” değerlendirmesini yaptı.

59


donanım

BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz info@btgunlugu.com. 60


HTC One M9

Piyasanın En Göz Alıcı Telefonu HTC, One serisi ile yakaladığı başarıyı One M9 ile pekiştirmek istiyor. Alüminyum gövde, başarılı ergonomi ve zengin donanım birleşenleri bu ürünü farklı kılıyor. HTC, yeni One serisini tasarıma sadık kalarak ufak rötuşlar yaptı. Önceki nesilde yuvarlatılmış kenarlar yerine daha keskin ve hissedilebilir kenar tasarımına geçildi. Ekran hafif çıkık, küçük bir basamak hissi veriyor. Bununla birlikte de gümüş renkli gövdenin kenarlarında, altın renk tasarımı ürüne müthiş bir hava katıyor.

Sekiz Çekirdekli Performans Günümüzde bazı üreticiler ekranlarında QHD çözünürlüğüne (2560x1440 Pixel) geçmiş durumdalar. HTC One M9, 1920x1080 çözünürlüğü ile bu alanda bir değişiklik yapmadı. Zaten yapması da gerekmiyor. Çünkü 5 inç büyüklüğündeki ekran 441 ppi piksel yoğunluğu ile oldukça başarılı ve fazlasıyla yeterli. Görüntü yüksek bir keskinliğe sahip. Bununla birlikte yüksek bir parlaklığa ve renk doğruluğuna sahip. Üründe beğendiğimiz bir özellik, performansı ile bizi şaşırtması. Sekiz çekirdekli 64 bit Qualcomm Snapdragon 810 işlemcisine sahip olan HTC One M9, çok yüksek bir performans sunuyor. Dört çekirdek 2 GHz, diğer dört çekirdek 1.5 GHz çalışma frekansına ulaşıyorlar. Tabi burada kullanılan 3 GByte belleği de unutmamak lazım. HTC One M9, 32 GByte’lik bir kapasiteye sahip. Bu esasında yeterli. Ama daha fazlasını isteyen kullanıcılar microSD yuvasına 128 GByte’lık bir kapasite takabiliyorlar. Birçok üst seviye ürünlerde olduğu gibi HTC One M9’da yoğun kullanımda ısınıyor. Yeni güncelleme ile aşırı ısınmanın önüne geçildi. Yaptığımız testlerde bu konu ile ilgili bir sorun ile karşı karşıya kalmadığımızı söylemeliyiz. Yüksek performanslı bir cihazın, ısınması oldukça normal.

HTC One M9 Teknik Özellikler: Ekran: 5 inç (1920x1080) İşlemci: Snapdragon 810 Bellek: 3 GByte Kapasite: 32 GByte İşletim Sistemi: Android 5.0.2 Kamera: 20 MP Arka, 4 MP ön Boyutlar: 144.6 x 69.7 x 9.6 mm Ağırlık: 157 gram

HTC One ailesi kullandığı Ultrapixel kamera teknolojisi ile çok eleştirilmişti.4 MP’lik Ultrapixel kamera bu sefer ön tarafta yer alıyor. Arka tarafta ise 20 MP’lik bir kamera kullanıldı. Kompakt kameralarda bildiğimiz 1/2,3 inç büyüklüğünde bir sensora sahip olan arka kamera oldukça başarılı. İlk test cihazını kullandığımızda inanılmaz bir hayal kırıklığına uğramıştık. Çektiğimiz fotoğraflar grenli ve kenarları keskin değildi. Pazara sunulan HTC One M9 cihazlarında bu sorun yok. HTC, bir yazılım güncelleme ile bu sorunu çözdü. En zayıf noktası ise özellikle karanlık ortamlarda bizim beklediğimiz kaliteyi verememesi. En güçlü özelliği ise 0.2 sn içinde netlik yapıp fotoğraf çekmesi. Özellikle hareketli görüntülerde çok iyi fotoğraflar çekmeniz mümkün. Bununla birlikte UHD-4K video çekmesi de önemli bir avantaj. Yaptığımız testlerde Video çekim kalitesi olarak piyasanın en iyi ürünü olduğunu rahatlıkla söylemeliyiz.

61


donanım

Huawei Ascend Mate 7 Huawei’in Yeni Amiral Gemisi

Huawei, Ascend Mate 7 ile profesyonel kullanıcıları hedef alıyor. Aluminyum kasa ve parmak izi sensörü ile donatılmış olan bu dev telefonu yakından inceliyoruz. Ascend Mate 7, 1920x1080 piksel (Full HD) çözünürlüğüne ulaşan ve ön tarafın %83’ünü kaplayan bir IPS ekranına sahip. Ürünün en büyük özelliği sekiz çekirdekli bir işlemciye sahip olması. HiSilicon üreticisinin Kirin 925 işlemcisini kullanan Huawei, esasında dört adet Cortex A15 ve dört adet Cortex A7 çekirdek ile 1.8 ve 1.3 GHz sistem frekansı ile çalışıyor. Huawei Ascend Mate 7, tüm bunlara ek olarak i3 adlı yardımcı bir işlemci barındırıyor. Apple ürünlerinden bildiğimiz ve M7 yongasına benzeyen bu yardımcı işlemci sayesinde, Ascend Mate 7’de bulunan çeşitli sensorlar kontrol ediliyor. Bu özellik esasında çok büyük bir avantajı beraberinde getiriyor. Sensor kullanımında sekiz çekirdekli (4+4) işlemciye yüklenilmiyor ve bu sayede de ciddi bir enerji tasarrufu sağlanıyor. Yaptığımız testlerde, 2 GByte bellekli Huawei Ascend Mate 7’nin oldukça performanslı olduğunu gördük. Uygulamalar anında açılıyor ve sayfalar arasında geçişlerde herhangi bir takılma yaşanmıyor. Huawei Ascend Mate 7, performans testlerinde üst sınıfa oynadığını hemen belli ediyor.

13 MP’lik Kamera ve Parmak İzi Sensoru Huawei Ascend Mate 7, Full HD video ve 4128x3096 piksel çözünürlüğünde fotoğraf çekebilen 13 MP’lik bir kameraya sahip. Ön tarafta bulunan 5 MP’lik kamera ise videolu sohbet ve Selfie için yeterli. Her iki kameranın performansı ortalamanın üzerinde olduğunu söylemeliyiz. Arka kameranın altında parmak izi sensoru bulunuyor.

62

Huawei Ascend Mate 7 Teknik Özellikler: Ekran: 6 inç (1920x1080) İşlemci: Kirin 925 (1.8+1.3 GHz) Bellek: 2 GByte Kapasite: 16 GByte İşletim Sistemi: Android 4.4 Kamera: 13 MP Arka, 5 MP ön Boyutlar: 157 x 81 x 7.9 mm Ağırlık: 185 gram

Bu sensor sayesinde Huawei Ascend Mate 7’yi parmak izi ile açabiliyorsunuz. Parmak izi sensoru aynı zamanda, kamera tuşu, belirli uygulamaların çalıştırılması veya kilitlenmesi olarak da kullanılabiliyor. 5 farklı parmak izini kayıt edebilen Huawei Ascend Mate 7, taranan parmak izine göre belirli uygulamalarını çalıştırıp belirli uygulamaları da engelleyebilmesi iyi düşünülmüş bir özellik. Android 4.4 KitKat işletim sistemine sahip Huawei Ascend Mate 7, hem 2.4 hem de 5 GHz kablosuz standartları destekliyor. 802.11ac teknolojisi bu üründe ne yazık ki entegre edilmemiş. Birçok üretici CAT 4 LTE desteği ile 150 Mbit/sn’lik veri transfer hızlarını destekliyorken, Huawei Ascend Mate 7 300 Mbit/sn transfer hızına ulaşabiliyor. Üründe beğendiğimiz bir özellik, 4100 mAh’lik pil ile oldukça ince (156 x 80 x 7,8 mm) ve hafif (180 gr) olmasının yanı sıra 1 gün boyunca rahatlıkla çalışabilmesi.


Samsung Galaxy A5 Samsung’un Yeni Yıldızı

Orta sınıfın yeni yıldızı kuşkusuz Samsung Galaxy A5. Zengin donanım birleşenleri ve yüksek performansı ile ilgi çeken Galaxy A5 inceleme altında. Internet tarayıcı performansı ortalamanın üzerine geçemediğini söylemeliyiz. 2 GByte’lık bellek ve Adreno 306 GPU birimi uygulama ve oyunları sorunsuzca çalıştırmaya yetiyor. Fakat özellikle grafik performansına çok yüksek olan yeni nesil oyunlarda, Galaxy A5’in zaman zaman zorlandığını gördük.

Samsung Galaxy A5 Teknik Özellikler: Ekran: 5 inç (1280x720) İşlemci: Dört çekirdekli Exynos (1.2 GHz) Bellek: 2 GByte Kapasite: 16 GByte İşletim Sistemi: Android 4.4 Kamera: 13 MP Arka, 5 MP ön Boyutlar: 139.3 x 69.7 x 6.7 mm Ağırlık: 123 gram

Galaxy A5’in işçiliği görülmeye değer. Kullanılan malzemeler de çok kaliteli. Arka kapağı olmadığından dolayı pil değiştirilemiyor. Daha da ilginç tarafı ise kullanılan çerçeve parçalarının sıkıca yapıştırılmış (vidasız tasarım) olması. Bunun avantajı metal kasaya yüksek bir stabilite kazandırması. Dezavantajı ise 3 yıl sonra pilin ömrünün tamamlanması durumda, yeni bir pil değişimi için montajın çok zor olması. Bununla birlikte zorlukla sökülen bu kasayı tekrar aynı duruma getirmek ise neredeyse imkansız.

Yüksek Performans ve 5 inç AMOLED Ekran Başarılı bir tasarıma sahip olan Galaxy A5’in donanım birleşenleri de oldukça kaliteli. Dört çekirdekli Snapdragon (1.2 GHz) işlemcisi yüksek bir performans elde ediyor. Galaxy S5’in sahip olduğu İnternet tarayıcısı da gayet hızlı bir çalışma sunuyor. Buna karşın yapılan Benchmark testlerinde özellikle

5 inç’lik AMOLED ekran 383 Cd/m²’lik bir parlaklık ve yüksek kontrast değeri ile ilgi çekiyor. Bunun en büyük avantajı renklerin oldukça yoğun ve güçlü gösterilebilmesi. Öyle ki bu tür bir kaliteyi Galaxy S5’den biliyoruz. Dolaysıyla Galaxy A5 bu alanda birçok model ile yarışabilecek kalitede. Buna karşın 1280x720’lik ekran çözünürlüğünün daha fazla olmasını isterdik. Samsung Galaxy A5 her ne kadar ön tarafta 5 MP, arka tarafta da 13 MP’lik kameralara sahip olsa da yaptığımız testlerde bu kameralarının ortalama performans değerlerinin üzerine çıkmadıklarını söylemeliyiz. Yine de kendi kategorisinde oldukça başarılı olduğunu söylemeden edemeyeceğiz. Galaxy A5, uygun ışık ortamlarında keskin ve renk doğruluğu yüksek fotoğraflar çekebiliyor. Buna karşın loş ortamlarda, beyaz dengesinde oldukça zorlanıyor. Galaxy A5’de beğendiğimiz bir özellik 0.12 saniyede hızlı fotoğraf çekebilmesi. Ön tarafta bulunan 5 MP’lik kamera ise, kullanıcıya çok fazla bir avantaj sağlayamıyor. Galaxy A5, 2300 mAH’lik bir pile sahip. Yaptığımız denemelerde Galaxy A5’in pili yaklaşık 8 saat sorunsuzca kullanılabiliyor. Bu esasında oldukça iyi bir değer. Çünkü iPhone 6 ‘da benzer bir çalışma süresi sunuyor. Bu da demek oluyor ki Samsung’un bu üründe kullandığı işlemci oldukça düşük bir güç tüketiyor.

63


donanım

WD My Passport Wireless Kablosuz Sabit Disk

1 TByte bilgiyi depolayabiliyor ve bu bilgiye ulaşmak için bilgisayara ihtiyaç duymuyor. Western Digital My Passport Wireless inceleme altında. Görünürde harici bir sabit disk’e benzeyen My Passport Wireless, üzerinde bulunan WLAN modülü sayesinde, sekiz cihazın aynı anda bağlanıp dosya paylaşmasını sağlıyor. Kişisel bir Cloud ürünü olan My Passport Wireless, elbette USB 3.0 bağlantısını da destekliyor. Ürünün en önemli avantajlarından biri MIMO teknolojisini desteklemesi. Bunun anlamı, dört kullanıcının bu ürüne bağlanıp, altı saat boyunca aynı anda HD filmleri (Stream) izleyebilmeleri. Üzerinde bulunan WPS düğmesi sayesinde kablosuz ağlara anında dahil olabilen Western Digital My Passport Wireless, üzerinde bulunan ikili LED takımı sayesinde bağlantı durumunu ve pil seviyesini kontrol etmenizi sağlıyor. Aynı zamanda bir SD kart okuyucusuna sahip olan My Passport Wireless, burada yer alan verileri de kablosuz ortamda aktarabiliyor.

Kullanımı Oldukça Kolay Western Digital My Passport Wireless’ın arayüzü sayesinde pilin durumu ve sabit diskin doluluk oranı hakkında bilgilere anında ulaşabiliyorsunuz. Bu alanda cihazı güncel sürümlere yükseltmeniz de mümkün. Bununla birlikte Dropbox, OneDrive ve Google Drive servislerine de erişmek mümkün. Western Digital My Passport Wireless, 2.5 inç’lik, 5400 rpm döngü hızı ile çalışan ve 1 TByte kapasiteli bir WD (SATA 300) diski içeriyor. 2 TByte kapasiteli modelde S-ATA 600 teknolojisini destekleyen bir disk bulunuyor. 175 x 172 x 58 mm boyutunda

64

WD My Passport Wireless Teknik Özellikler: Kapasite: 1 TByte Bağlantı: USB 3.0, WLAN-N, SD Pil StandBy süresi: 20 saat Boyut: 127 x 24 x 86 mm Ağırlık: 250 gr

olan bu ürün sadece 270 gr (2 TByte modeli 350 gr) ağırlığında.

Sorunsuz Kablosuz Aktarım Ürünün önemli bir artısı DLNA teknolojisini de desteklemesi. Bunun anlamı DLNA sertifikalı bir televizyonda multimedya verilerinin kablosuz ortamda sorunsuzca aktarılması. Yaptığımız denemelerde, Western Digital My Passport Wireless’ın üzerinde bulunan resim ve videoları televizyona sorunsuzca aktarmayı başardık. Bununla birlikte telefonumuzda bulunan bir video dosyasını cihaza aktarıp, ardından bu dosyayı hızlı bir şekilde Stream ettik. Western Digital My Passport Wireless hem adaptör hem de pil ile çalışabilmesi önemli bir artı. Stand By süresi 20 saat olan Western Digital My Passport Wireless’ın pil durumunu üzerinde bulunan LED ışığı ile takip etmek mümkün. LED ışığı mavi yandığında %75, yeşil yandığında %50 ve turuncu yandığında %15’lik bir pil olduğunu gösteriyor. LED ışığı kırmızı yandığında pilin bitmek üzere olduğu hemen anlaşılıyor.


Lenovo S850

Uygun Fiyatı İle Dikkat Çekiyor Lenovo, akıllı telefon pazarına çok hızlı girdi. Bir an önce büyük başarılar yakalamak isteyen Lenovo, bu yüzden de ürün gamını oldukça geniş tutuyor. S850’de bu yeni ürünlerden biri. Giriş ve orta segmenti hedefleyen S850, 1.3 GHz frekansında çalışan dört çekirdekli Mediatek işlemcisine sahip. 16 GByte kapasiteli bu ürün 1 Gbyte büyüklüğünde bir bellek bulunduruyor. Bunun anlamı Android 4.2 Jelly Bean işletim sistemi ile ortalama bir performans sunması. Uygulamalar sorunsuzca açılıyor. Fakat bu üründe büyük bir performans beklemek yanlış olur. S860’ın kırpılmış versiyonu olan S850, 4000 mAh yerine 2150 mAh’lık pil bulunduruyor. Ürünün en büyük özelliği arka ve ön tarafta Alüminyum yerine cam tasarımın hakim olması. Bu tasarım S850’yi oldukça çekici yapıyor. 5 inç büyüklüğündeki ekran 1280x720 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. 8 MP yerine

arka tarafta 13 MP’lik bir kamera bulundurması bu ürüne ciddi bir avantaj sağlıyor. LED flaş ve otofokus özellikli bu kamera birçok ihtiyacı karşılıyor. Selfie sevenler için ayrıca ön tarafta 5 MP’lik bir kamera yer alıyor. 8.2 mm kalınlığında olan S850 ne yazık ki microSD kart yuvasına sahip değil. Bunun anlamı beraberinde gelen 16 GByte’lık kapasiteyi artıramamanız. Buna karşın aynı anda iki adet SIM kartının takılabilmesi bir çok kullanıcı için ciddi bir avantaj. Lenovo S850 Teknik Özellikler Ekran: 5 inç (1280x720) İşlemci: MediaTek MT6582 Bellek: 1 GByte Kapasite: 16 GByte İşletim Sistemi: Android 4.2 Kamera: 13 MP Arka, 5 MP ön Boyutlar: 141 x 71 x 8.2 mm Ağırlık: 140 gram

Jabra Storm

NFC Destekli Bluetooth Kulaklık Jabra Storm, tüm akıllı telefonlara uyumlu olan bir Bluetooth kulaklık. Ürünün en büyük özelliği ise rüzgar ve fırtınada bile kesintisiz iletişim sağlaması. Spor yapan kişiler Jabra Storm’u çok sevecekler. Hatta Motorsiklet sürücüleri bu ürüne mutlaka göz atmalılar. Jabra Storm, rüzgarlı ortamlarda kullanıcıya kesintisiz bir hizmet sunan bir Bluetooth kulaklık. Daha doğrusu rüzgar sesini kesin ve konuşmalarda net bir ses aktarımı yapan bir cihaz. 7.9 gr ağırlığında olan ve kulağa rahatsız etmeden iyi oturan Jabra Storm üzerinde bulunan Micro USB girişi sayesinde şarj (2 saat ’de şarj ediliyor) ediliyor. 10 gün bekleme ve 10 saat aktif konuşma süresi sunan Jabra Storm, beraberinde gelen rüzgar kesen sünger ile HD kalitesinde ses aktarımı sağlıyor. Elbette bu ürünün artıları sadece bunlar değil. Jabra Storm, desteklediği NFC teknolojisi sayesinde çok rahat bir şekilde akıllı telefonlarla bağlantı kuruyor. Kurulum için yapmanız gereken tek şey Jabra Storm’u NFC destekli telefona dokunmak. Toplam 8 adet telefon Jabra Storm’a bağlanabiliyor. Bunlarda iki tanesi aynı anda senkron kullanılabiliyor. Jabra Storm’un diğer bir avantajı ses tanımlama özelliğine sahip olması. Gelen bir çağrıyı YES komutu vererek yanıtlayabiliyorsunuz. Bu esasında iyi bir özellik. Dezavantajı ise çağrının kimden geldiğini bilmeden yanıtlanmanız. Benzer ürünler gelen çağrıda kişinin adını da söyleyebiliyorlar. Jabra Storm’da bu özellik ne yazık ki yok. Buna karşın GPS gibi ekstra özellikler sunan bir Android uygulaması yer alıyor. Bu uygulama sayesinde kulaklığı rahatça bulmanızı sağlıyor.

Jabra Storm Teknik Özellikler Bağlantılar: Bluetooth, NFC Konuşma süresi: 10 Saat Stand By: 240 Saat Boyut: 84x62x16 mm Ağırlık: 7.9 gr

65


editör

Şirketlerin Yarısından Fazlası Saldırılara Hazır Değil SBIC’in “Güvenlik İhlallerine Karşı Hazırlıklı Olma” araştırması sonuçlarını açıkladı. Sonuçlar göre sektördeki işletmelerin %57’sinden fazlası olaylara müdahale planlarını hiç güncellemiyor ya da gözden geçirmiyor. Olaylara Müdahale, sayısı her geçen gün artan siber saldırılara karşı daha etkin müdahalede bulunmak için geliştirilmesi ve sürekli olarak bilenmesi gereken bir özellik olarak öne çıkıyor. Araştırmanın sonuçları SBIC’ın (Yenilikçilik için Güvenlik Konseyi) teknolojik açıdan üstün olan üyelerinin Olaylara Müdahale fonksiyonunu geliştirdiğini gösterirken, araştırmaya katılan sektördeki diğer işletmelerin %30’unun uygulamakta olduğu bir Olaylara Müdahale Planı’na sahip olmadığını ortaya koyuyor. Ayrıca plana sahip olan işletmelerin %57’si bu planlarını hiç güncellemediklerini ya da gözden geçirmediklerini itiraf ediyor. Araştırmada İçerikle İlgili İstihbarat Toplama, kritik varlıkları tanımlamak ve takip etmek için mevcut araçlardan, teknolojiden ve işlemlerden elde edilen farkındalığı da ölçtü. SBIC üyelerinin tümü veri toplama ve merkezi uyarı sistemi özelliklerine sahipken, araştırmaya katılanların genelinin %55’inde bu özellikler eksik ya da yeterli değil. Bu da onları birçok tehdit karşısında adeta kör durumda bırakıyor. Yanlış pozitiflerin tanımlanması hala zor bir görev olarak algılanıyor. Araştırmaya katılanların genelinin yalnızca %50’sinin yanlış pozitifleri tanımlamak için resmi bir planı bulunurken, SBIC üyelerinin %90’unda gelecekte karşılaşılabilecek olumsuz olayları azaltmak için otomatik siber güvenlik teknolojileri ve verileri güncelleyen bir süreci bulunuyor. İşletmelerin çoğu SIEM sistemleri aracılığıyla temel kayıtların alınmasının yalnızca kısmi bir görünürlük sağladığının farkında. Araştırmanın geneline bakıldığında, katılımcıların %72’sinin kötü amaçlı yazılımlara ya da uç noktada adli bilişim sistemlerine (endpoint forensics) erişimi var. Buna karşın yalnızca %42’si veri paketi yakalama ve net akış analizi gibi özellikleri de içeren daha karmaşık ağ bilişim sistemleri için gereken fonksiyonlara sahip. Dış Tehditlerle ilgili istihbarat toplama ve bilgi paylaşımı da işletmelerin, saldırganların mevcut taktik ve gerekçeleri hakkında güncel kalmaları için kilit önem taşıyan işlemler. Araştırma sonuçları, katılanların yalnızca %43’ünün bu çalışmalarını desteklemek için dış tehditlerle ilgili istihbarat kaynaklarından yararlandıklarını ortaya koyuyor. Ne yazık ki, başarıyla sonuçlanan güvenlik ihlalleri, bilinmesine rağmen üzerinde çalışılmamış zayıf yönleri hedef alıyor. Araştırmaya katılanların genelinin yalnızca %40’ının aktif bir zayıf ve savunmasız yönlerin yönetimi programı bulunuyor. Bu da güvenlik programlarının saldırganların daima bir adım önünde olmasını oldukça zor hale getiriyor.

66

Ecevit BIKTIM

Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com


BT Yรถneticileri Bu Adreste Buluล uyor

BTGunlugu.com


Collaboration

Data Center & Cloud

Routing & Switching

Software Defined Networking

Türkiye’nin en iyi Cisco eğitmen kadrosu ile geleceğinize yön verin. Ağ Tasarımı ve Projelendirme

Eğitim ve Danışmanlık

Kurulum ve Destek Hizmetleri www.btegitim.com +90 (212) 274 69 98


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.