BT Günlüğü Mart 2015

Page 1

Bahriye Şengün TP Vision Türkiye Philips Otel TV Satış Müdürü

SAYI 16

03/2015

Profesyonel Ekranlar Geleceğimize Yön Verecek

MWC 2015’de Neler Yaşandı?

Profesyonel Ekranlar ~ Gelecegğimize Yön Verecek 2015 Yılı Beklentileri • İnternet Üzerinden Alışverişe 126 Milyar TL Harcandı AB, Roaming Ücretlerini 2018’e Kadar Yürürlükte Tutabilir • Bakan Elvan: TİB’de Herhangi Bir Sorun Yok Genişbant Altyapısı Büyüyor, Sektörel Rekabet Artıyor • Siber Suçluların Yeni Saldırı Yöntemlerine Hazırlıklı Olun! Son Kullanıcılar ile İletişimi Güçlendirmek • MWC 2015'de Öne Çıkan Mobil Cihazlar



editör

Mobil İnternet 13 ülkede 700 Milyar Dolar Kazandırdı The Boston Consulting Group (BCG) tarafından hazırlanan "Küresel Mobil İnternet Ekonomisinde Büyüme" çalışması yayınlandı. Araştırmaya göre mobil internetin küresel ekonomideki ağırlığı giderek artarken, Dünya ekonomisinin %70'ini oluşturan 13 ülkede, mobil internetin ekonomik katkısı 700 milyar dolara ulaştı.

Ali Yavuz ŞAHİN

Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com

Raporda mobil internetin ekonomik katkı payına paralel şekilde istihdam potansiyelinin de yükseldiği ortaya kondu. Araştırmaya göre, Amerika, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Japonya, Güney Kore, İngiltere ve İspanya’dan oluşan 13 Avrupa ülkesinde mobil internetin sağladığı istihdam 3 milyonu aştı. Avrupa’nın en büyük 5 ekonomisine bakıldığında ise mobil internetin ekonomiye katkısı 120 milyar doları bulurken, sağladığı istihdam yaklaşık yarım milyon kişi oldu. Rapora göre mobil internet yükselişini önümüzdeki yıllarda da devam ettirecek. Akıllı cihazların kullanımının giderek artması ve mobil operatörler arası rekabetin sertleşmesiyle sürecek büyüme en fazla Hindistan’da hissedilecek. 2017 yılına kadar Hindistan’da mobil internetin ekonomiye katkısı %40 büyüyecek. Avrupa, Çin ve Amerika’da bu büyüme ortalama yıllık %25 olarak gerçekleşirken, Japonya ve Güney Kore’de ise büyüme oranı %10 olacak. Bu ülkelerde internet ekonomisi en çok, mobil alışverişte ve mobil reklam uygulamalarındaki artışla geliştirilecek uygulamalar ve içerik servislerinin etkisiyle büyüyecek. Mobil internetin başarı hikâyesinin önemli bir bölümünü büyüyen uygulama ekonomisi oluşturuyor. 2008 yılından beri toplam indirilen uygulama sayısı 200 milyarken, rapora göre sadece 2013 yılında indirilen uygulama sayısı 100 milyarı geçmiş durumda. Raporda ayrıca, 2013 Haziran ve 2014 Temmuz arasında, operatörlerinin uygulama tasarımcılarına ödedikleri toplam ücretin 15 milyar doların üzerinde olduğu belirtiliyor. Rapora göre mobil internet sayesinde en çok kazanan kesimi tüketiciler oluşturuyor. Bunun en büyük sebebi ise tüketicilerin mobil internet üzerinden kullandıkları uygulamaların ve cihazların algılanan değerlerinin, uygulama ve cihazlara ödedikleri paradan çok daha yüksek olması. Raporda 13 farklı ülke için yapılan tüketici anketlerine göre tüketicilerin mobil internet sayesinde elde ettikleri fayda yıllık yaklaşık 3,5 trilyon doları buluyor. Tüketici başına düşen fayda 4.000 Dolar seviyesinde oluşurken, bu tüketicilerin cihaza ve internete ödediği paranın yaklaşık 7 katına denk geliyor. Özellikle Avrupa’da internet erişiminin tüketicilerin tercih sıralamasında da hızla yükseldiği görünüyor. Araştırmaya göre her 5 Avrupalı tüketiciden 1’i ise mobil internet erişimini sağlamak için arabasından vazgeçebileceğini belirtiyor. Yine tüketicilerin %50’si mobil internet erişimini alkol, kahve, sinema ve spor gibi alışkanlılarına tercih ediyor.


içindekiler

06 24 28 30 34 38 40 42 46 48 50 52 54 60 4

Haberler

künye

Özel Haber: Bakan Elvan: TİB’de Herhangi Bir Sorun Yok

Eylül Medya Adına Sahibi

2015 Yılı Beklentileri

Ali Yavuz ŞAHİN

Kapak Konusu: Profesyonel Ekranlar

Genel Yayın Yönetmeni

Geleceğimize Yön Verecek Röportaj: Bahriye Şengün

yavuz@btgunlugu.com

Kreatif Creative Solutions diyalog@creativesolutions.com.tr Reklam

Reklam Departmanı Ecevit BIKTIM

reklam@btgunlugu.com

Yayın Danışmanı

info@btgunlugu.com

Adres İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 PBX Fax: 0212 270 36 37

Siber Suçluların Yeni Saldırı Yöntemlerine

Editörler

Dağıtım Etkin Dağıtım

Hazırlıklı Olun!

Rekabet Artıyor

Mücahit Aytekin Barış Terun Erhan Tan Mutlu Çavuş Avşar Özgen

Bilgi Güvenliği ve Kullanıcı Güveninin

info@btgunlugu.com

İnternet Üzerinden Alışverişe 126 Milyar TL Harcandı AB, Roaming Ücretlerini 2018’e Kadar Yürürlükte Tutabilir TİB’e Zararlı İçeriklere Erişimi Engelleme

ecevit@btgunlugu.com

Mehmet Ali Gündüz Prodüksiyon Sorumlusu

Yetkisi Veriliyor

Son Kullanıcılar ile İletişimi Güçlendirmek Genişbant Altyapısı Büyüyor, Sektörel

Önemi Artıyor Dünyanın Gözü Kulağı Barselona’daydı BT Günlüğü Test Merkezi

Baskı ve Cilt Özgün Ofset Aytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul Tel : 0212 280 00 09 Fax: 0212 264 74 33


Nuh Çimento Grubu’nun Tercihi SimpliVity Oldu

Temelleri 1966 yılında atılan Nuh Çimento Grubu’nun, çimento, hazır beton, yapı ürünleri, enerji, gayrimenkul ve taşımacılık alanlarında faaliyet gösteren yurtiçi ve yurtdışı iştirakleri bulunmaktadır. Grubun, amiral gemisi olarak öne çıkan Nuh Çimento, yıllık 4,5 milyon ton klinker üretimi ile Avrupa’nın tek lokasyonda en yüksek üretim kapasitesine sahip çimento fabrikasıdır. Nuh Çimento Grubu BT Direktörü Erol Tırıç proje ile ilgili değerlendirmesinde; “Üst yönetim liderlik ekibi olarak, gelişen teknolojilerin iş süreçlerine uyarlanmasının sektörde rekabet avantajı sağladığının bilinciyle, iş sürekliliği, performans ve veri güvenliğini arttıracak, yönetim ve

Serkan Altundaş - Lütfi Yunusoğlu - Mustafa Sezer - Kemal Noyan - Seyfullah Genç Erol Tırıç - Ümit Keklik - Ramazan Korkut - Bülent Fidan

toplam sahip olma maliyetlerini düşürecek yeni nesil BT bulut altyapısına hazırlık oluşturacak yatırımlar yapma kararı aldık. Üst yönetim ekibimizin desteği doğrultusunda BT yönetim ekibi olarak, iş birimleri ile birlikte, firmamızın etkinliğini ve verimliliği arttıracak öncelikli ihtiyaçları ve çalışma kapsamını netleştirdik, bağımsız kuruluşların yaptığı araştırmaları da göz önünde bulundularak gerekli analizleri tamamladık. En doğru çözümü belirleyebilmek icin, yeni nesil teknolojiler sunan alternatif ürünleri demo ortamlarımızda test ettik ve basitleştirme, sadeleştirme hedeflerimize en uygun çözüm olarak SimpliVity’yi tercih ettik.” Nuh Çimento Grubu BT Yöneticisi Seyfullah Genç proje ile ilgili değerlendirmesinde; “Yeni Nesil Bütünleşik Mimari (HyperConverged)” SimpliVity çözümü ile Nuh Çimento Grubu BT altyapısını

konsolide ettik. Aktif iki veri merkezimizde konumlandırdığımız yenilikçi çözüm sayesinde, sunucu sanallaştırma, veri depolama, tekilleştirme, sıkıştırma, yedekleme, veri replikasyonu ve bant genişliği optimizasyonu çözümlerini tek bir yapıda konsolide ederek SimpliVity çözümünü kullanmaya başladık. Kurulumları 1 ay gibi kısa bir süre içerisinde tamamladık. Dört kabinde yer alan sistemler tek kabinde konsolide edilerek enerji tüketiminde maliyet avantajı sağladık. Sistemlerin tam performans ile çalıştırılmasının ardından kısa bir süre sonra hem yönetim hem de verimlilik konusunda beklenen yüksek kazanç elde edildi ve sistemlerin yönetim katmanının sunduğu yenilikçi özellikler ile insan kaynağı verimliliğini de üst seviyeye çıkardık. İş sürekliliği çalışmalarının bir parçası olan BT sürekliliği ve felaket kurtarma çalışmalarımızda önemli aşamalar kaydettik.”

SimpliVity Kurumsal İhtiyaçlarınız İçin En Doğru Tercih

SimpliVity Çözüm Mühendisi Lütfi Yunusoğlu

Günümüzde hem rekabet gücünü hem de üretim hızını arttırmak için bilgi teknolojilerine çok daha önemli görevler düşmektedir.İşletmelerin BT altyapılarına baktığımızda en büyük problemin entegrasyon ve her anlamda verimlilik olduğunu görüyoruz. SimpliVity olarak işletmelerin sahip oldukları geleneksel altyapıların karmaşıklığını ortadan kaldıran ve yüksek işletme maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen OmniCube ailesini üretiyoruz. Sunduğumuz Hyper-Converged mimarisi ile sanallaşmış veri merkezlerinde yaşanan performans, veri ve kapasite yönetiminde ki zorlukları adresleyerek bilginin daha iyi şekilde korunmasını ve yönetilebilmesini amaçlıyoruz. Sanal makinaların veri yedekleme, iş sürekliliği ve felaket kurtarma ihtiyaçlarını, akıllı yazılımı ve donanımı ile çözen SimpliVity, BT dünyasına getirdiği yeni vizyonla fark yaratıyor.

ComPro Bilişim Teknolojileri, 16 yılı aşkın bir süredir müşterilerinin ihtiyaçları doğrultusunda doğru teknoloji ürün ve hizmetleri ComPro Satış entegre ederek Direktörü performansı, Ümit Keklik verimliliği ve karlılığı artıracak özel ve özgün çözümler sunmaktadır. Nuh Çimento Grubu ile çok uzun yıllara dayanan işbirlikteliğimizin sağladığı deneyim ile müşterimizin mevcut BT altyapısını, iş ihtiyaçlarını en doğru şekilde karşılayacak ve teknolojik olarak dönüşümünü sağlayacak olan en uygun çözümün SimpliVity olacağını belirledik.

SimpliVity Hyper-Converged kategorisinde Türkiye’de çok hızlı büyüyen ve günden güne daha fazla tercih edilen bir marka. SimpliVİty, Avnet SimpliVity İş Omnicube ürün Geliştirme Yöneticisi ailesi ile BT Mert Han Yağcı ihtiyaçlarına verimli çözümler sunabilmektedir. Avnet olarak içerisinde yer aldığımız her projemizin tüm süreçlerinde klasik distribütör yaklaşımı dışında bir iş modeli ile dahil oluyoruz. Satış öncesi ve satış sonrası desteklerimizle müşterimizin ihtiyaçlarını iş ortaklarımızla birlikte değerlendirerek doğru altyapıyı sağlıyoruz. Projede iş ortağımız Compro ve SimpliVity ile birlikte çalışmanın sinerjisi ile başarılı olduk. Önümüzdeki dönemde de birlikte birçok yeni projeyi gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Detaylı bilgi almak için simplivity.tr@avnet.com

www.avnet.com/ts/tr

Bu bir ilandır.

Bilgi Teknolojileri’nde yeni nesil çözümler kullanarak iş sürekliliğini sağlamayı, Nuh Çimento Grubu geleneksel BT Direktörü mimari BT Erol Tırıç sistemlerini iyileştirmeyi ve sadeleştirmeyi, işletme ve yönetimini basitleştirmeyi, maliyetleri düşürmeyi hedefleyen Nuh Çimento Grubu, SimpliVity tarafından sunulan Yeni Nesil Bütünleşik Mimari (Hyper-Converged) çözümünü tercih etti.


haberler Proline Bilişim Pakistan Operasyonunu Başlattı

ZyXEL Türkiye 2014 Yılında 900 Bin Adet Ürün Sattı 2014 yılında 900 binden fazla ürün satışı ile Türkiye’nin en çok ev - SOHO- SMB ağ ürünü satan markası olan ZyXEL Türkiye, hem son kullanıcı hem de kurumsal çözümleri ile sektörün en çok büyüyen şirketlerinden biri oldu. Servis sağlayıcıların da bir numaralı tercihi olan ve geçtiğimiz sene içerisinde en fazla VDSL2 ve fiber modem ürünü satışı gerçekleştirerek lider olan ZyXEL, 2015 yılında da son kullanıcıdan kurumsal çözümlere kadar farklı noktalarda yenilikçi ürün ve çözümler sunmaya devam edecek. 2007 yılından beri Türkiye’de kendi ofisi ile faaliyet gösteren ZyXEL Türkiye, son 7 yıldır istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Bilişim sektörünün oldukça zorlu bir yıl geçirmiş olmasına karşın ZyXEL Türkiye, hem yenilikçi, son kullanıcı ürünleri, hem de kurumlara özel geliştirmiş olduğu network projeleri ve servisleri ile bu sene yüzde 50 üzerinde büyüyerek başarısını devam ettirdi. Küçük ve orta boy işletmelerden, Telekom seviyesine kadar farklı yelpazede ürünler sunan ZyXEL, bu istikrarlı büyümesini gelecek yıla da taşımak ve 2015 yılında daha büyük başarı hikâyelerine imza atmak için hazırlanıyor. ZyXEL Türkiye Genel Müdürü Vefa Tarhan geçtiğimiz sene içerisinde hızla artan bu ihtiyacın özellikle VDSL dönüşümünü hızlandırdığını belirtti. Internet servis sağlayıcıların ve telekom operatörlerinin bu ihtiyacı karşılamak için yeni yatırımlar yaptığı belirten Vefa Tarhan, bu alanda en başarılı ve zengin çözümlerin ZyXEL tarafından sunulduğunu söyledi.

6

Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri alanında Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da çözümler sunan Türk Teknoloji Şirketi Proline Bilişim, Pakistan operasyonunu hayata geçirerek Asya pazarına da açıldı. Akıllı Devlet, Akıllı Şehir, Güvenli Şehir ve Güvenli Alan kavramları üzerine geliştirdiği stratejisiyle Türkiye ve Türkiye’nin de içinde yer aldığı coğrafyaya kent güvenlik sistemlerinde kullanılan akıllı yazılımlar, coğrafi bilgi sistemleri, büyük veri analizi ve biyometrik kimlik doğrulama çözümlerini sunan Proline; özellikle terör saldırıları ve toplumsal istikrarsızlıklar nedeniyle ciddi bir güvenlik sorunu ile baş etmeye çalışan Pakistan’ın ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Proline Yurt Dışı Projeler Direktörü Furkan Çelebi, Proline Pakistan’ın faaliyetlerine dair şu açıklamayı yaptı: “Pakistan ‘kardeş ülke’ olarak tanımladığımız ve aynı iltifatı kendisinden gördüğümüz bir ülke. Pakistan maalesef son yıllarda sıklıkla terör saldırıları, sosyal istikrarsızlıklar ve siyasi krizlerle anılıyor. Yaklaşık 180 milyonluk nüfusa sahip, önemli ticaret yollarının ortasında yer alan ülkenin güvenlik ihtiyaçlarını en verimli şekilde karşılayarak Pakistan’ın refahına katkıda bulunma amacındayız. Uygulamayı planladığımız projeler ağırlıklı olarak şehir güvenliği ve alan güvenliği kategorilerinde olacak. Bu projeler kapsamında; güvenlik kameraları, kimlik tanıma teknolojileri, sınır kontrolü ve suçlara anında müdahale edilmesini sağlayabilecek merkezi bir kontrol mekanizması gibi ürün ve çözümlerin tedarikini ve kurulumunu üstleneceğiz.”


7


haberler

SAP Çalışanları Türkiye'de Sivil Toplum Yararına Çalışacak SAP, 2012’den beri sürdürdüğü SAP Social Sabbatical adlı küresel sosyal sorumluluk girişimini bu kez Türkiye’de hayata geçiriyor. Bu girişim; farklı sektörlere yönelik bilgi birikimine ve uzmanlığa sahip SAP çalışanlarının gelişmekte olan ülkelerde sosyal projelerde yer almasını; bir yandan liderlik yeteneklerini geliştiririken, diğer yandan kültürler arası diyalogu artırmaya ve insanların hayatına iyilikle dokunmaya teşvik ediyor. Üstün performans gösteren başarılı çalışanlardan oluşan yetenek havuzu için gönüllü çalışma fırsatları yaratan SAP, dünyayı daha yaşanacak bir yer haline getirme vizyonuyla global olarak yürüttüğü projeler ile toplum için katma değer üretmeyi amaçlıyor. 2012’de 30 kişi ve 3 ülkede başlayan SAP Social Sabbatical’ın 2015 sezonunda SAP, toplam 96 çalışanını 8 ülkedeki sosyal projelerde gönüllü olarak çalışmak ve gelişmekte olan ülkelerdeki girişimciler ve eğitim sektörünün sorunlarına çözüm bulmak için seferber etti. 2015 sezonunda Çin, Brezilya, Hindistan, Kolombiya gibi seçilen ülkelerin arasına Türkiye de eklendi.

OBSS Atlassian Zirvesi 2015'e Büyük İlgi OBSS Atlassian ekibinin ev sahipliği yaptığı toplantıya Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin üst düzey IT yöneticileri, Atlassian Avrupa Bölge Yöneticisi Vladimir Cavalcanti ve Atlassian Ürün Uzmanı Malik Mangier katılım gösterdi. OBSS Genel Müdürü Zafer Şen ve OBSS Atlassian İş Ortağı Nesrin Akın’ın açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. Toplantı, OBSS Atlassian İş Geliştirme Kıdemli Yöneticisi Kerim Yüksel’in, OBSS tarafından geliştirilen IT ERP çözümü ile ilgili sunumuyla devam etti. Kerim Yüksel, toplantının ana konusu olan IT ERP çözümü ile ilgili şunları söyledi: “Geliştirmesine devam ettiğimiz IT ERP çözümü, büyük ölçekli kurumlarda; talepten proje planının yapılmasına, yazılım geliştirme sürecinden devreye almaya kadar birçok süreci otomatik olarak yapabiliyor. Aynı zamanda tüm bu süreci hızlandırıyor ve verimi arttırıyor. Bu önemli proje üzerindeki çalışmalarımıza yoğun olarak devam ediyoruz.”

8

NetApp Sunduğu Yeni Teknolojilerle 2015'e İddialı Girdi NetApp, gerçekleştirdiği basın toplantısında yeni yıla damgasını vuracak teknoloji trendlerine yönelik öngörülerini açıkladı. Teknoloji pazarındaki değişimleri geleceğin BT teknolojileri doğrultusunda değerlendiren NetApp, aynı zamanda Türkiye’deki yerel BT pazarının geleceğine dair vizyonunu da sundu. Basın toplantısında konuşan NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı NetApp’ın inovasyona dayalı ürün stratejilerinin temelinde yatan performans ve hız odaklı hibrit Flash ürün grubunun yeni üyelerini kısaca tanıttı. Yumrukçallı, geçtiğimiz günlerde Depolama Performans Konseyi (SPC) tarafından hazırlanan SPC-1 raporunda AllFlash array sistemler arasında fiyat-performans üstünlüğüyle fark yaratan yeni EF560’ın bir milisaniyenin altındaki ortalama tepki süresiyle dikkat çektiğini hatırlattı. Yeni çözüm sayesinde işletmelerin hem kesintisiz performans hem de tutarlı tepki süreleri elde ederek, işlemeye uygun sonuçları ve doğru kararları daha hızlı alabileceklerini, dolayısıyla müşterilerine en kısa sürede geri dönüş yapabileceklerini vurguladı.


CIO Ödül Başvuruları Başladı! IDC, Türkiye'deki 8.yılında en yüksek BT bütçelerini yöneten CIO'ların katılımı ile 6.kez CIO Zirvesi'ni düzenlerken iş, teknoloji ve inovasyon liderliğindeki en iyileri ödüllendirecek. Ödül Töreni: 9 Nisan 2015 - Kaya Palazzo Golf Resort, Belek - Antalya Ödül programı ve başvuru: http://idcciosummit.com/antalya/cio_awards/ Ödül Kategorileri: • Yeni Tekonolojiler Aracılığıyla İnovasyon

İlave sorularınız için:

• BT Yönetişim

Nevin Çizmecioğulları

Şule Saltık

• Değişim Yönetimi

Ülke Müdürü

Konferans Uzmanı

• BT ile Kurumsal Hedeflere Katkı Sağlama

ncizmeciogullari@idc.com

ssaltik@idc.com

• BT Maliyet Düşürme

+90 212 356 02 82

+ 90 212 356 00 87

• Yılın CIO’su Sadece finale kalan adaylar, ödül törenimize davetli olacaktır. Seçilebilmek için uygunluk şartları gereklidir.

CIO S

01

C

MMIT 2

TÜRKİ

U

Y

E

9

5

ID


haberler Kliksa, E-Ticaret Sektörünün Yörüngesini Değiştirecek

Sabancı Topluluğu’nun online alışveriş platformu Kliksa; 2014 sonuçlarını, 2015 ve gelecek dönem planlarını düzenlenen basın toplantısında paylaştı. Toplantıda konuşan Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer, Kliksa’nın bir atılım yılı olarak geçirdiği 2014’ten sonra 2015’in e-ticaret sektörünün yörüngesini değiştirme yılı olacağını söyledi. Sabancı Topluluğu’nun diğer sektörlerdeki gibi online alışverişte de lider olacağını vurgulayan Haluk Dinçer, “Sabancı Topluluğu’nun perakendedeki gücüyle e-ticaret sektöründe liderliğe ilerliyoruz. Kliksa olarak, doğru adımlarla ve “Sağlıklı Büyüme” hedefiyle, sektörü de büyütmeyi amaçlıyoruz.” dedi.

HTC 2014 Dördüncü Çeyrekte Karını Yüzde 12 Arttırdı HTC 31 Aralık 2014 tarihinde sona eren 2014’ün konsolide dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Açıklamaya göre HTC,’nin dördüncü çeyrek geliri 47.9 milyar Tayvan doları, vergi sonrası çeyrek kârı 0.5 milyar Tayvan doları veya hisse başına 0,57 Tayvan doları, faaliyet kârı ise %20.4 brüt marj ve %0.4 oranlarında gerçekleşti. Karlılığını 2014’ün son çeyreğinde de sürdüren HTC gelirini bir önceki yılın aynı dönemine göre %12 artırdı. Marjlar son derece rekabetçi ortamı yansıtsa da, HTC’nin akıllı telefon marka aileleri kilit pazarlardaki payını konsolide etmeyi sürdürdü. HTC CEO’su Peter Chou, “Yılı ardı ardına üç çeyrek boyunca karlılık ile kapatan HTC, portföyümüzün son derece hedefe odaklı olmasını ve mesajımızın net şekilde iletilmesini sağlayarak önümüzdeki yılda sağlam bir platform oluşturmak için gayet iyi bir konumda bulunuyor” dedi.

10

Fibere Alternatif Kablosuz Bağlantı Çözümleri

İnternetin hayatın her alanına nüfuz ettiği günümüzde kullanım talebi de hızla artıyor. İnternet kullanım oranlarındaki artış, video içerik oranının yükselmesi, yeni teknolojilere göre değişen ihtiyaçlar ve yakınsamanın da etkisiyle artan veri trafiği, daha yüksek bant genişliği ihtiyacını da gündeme getiriyor. Mevcut genişbant şebekelerinde kullanılan bakır kablo altyapısı yerini IP tabanlı yeni nesil erişim şebekelerine bırakıyor. Yeni nesil erişim şebekelerinde sabit altyapıda fiber teknoloji ön plana çıksa da günümüzde birçok kullanıcı fiber bağlantının nimetlerinden faydalanamıyor. Mimosa’nın yeni kablosuz ürünü B5 ve B5C ise fiber hızında kablosuz bağlantı imkânı sağlıyor. Mimosa ürünlerini Türk kullanıcılarıyla buluşturan Net Vizyon firmasının Genel Müdürü Salim Akdaş, yaptığı açıklamada, “Mimosa Networks ile birlikte yolumuza devam etmekten çok mutluyuz. Yavaş yavaş ürün grubunu genişleten firmanın kablosuz ağlar konusundaki başarısı tartışılmaz bir gerçek. Böyle kaliteli ürünleri Türk kullanıcıları ile buluşturduğumuz için sevinçliyiz. Bu ürünlerin ağırlıklı olarak kullanım alanları, Telekom şirketleri, operatörler ve çok yoğun veri alışverişi yapmaya ihtiyaç duyan kurumsal müşteriler olarak tanımlanabiliriz. Bu ürünler sayesinde artık kilometrelerce kablo çekilmesine gerek yok. Kolay kurulum özellikleri sunan Mimosa ailesi ile kablosuz bağlantı üzerinden fibere alternatif bir ağ yapılandırması gerçekleştirmeniz mümkün. Kısacası bu ürünler Türkiye’de birçok firmanın işini kolaylaştıracak” diyor.


TÜRKİYE CIO SUMMIT 2015 TÜRKİYE CIO SUMMIT 2015 Where IT meets Business Where IT meets Business

9-10 Nisan 2015, Kaya Palazzo Golf Resort, Belek – Antalya

www.idcciosummit.com/antalya

9-10 Nisan 2015, Kaya Palazzo Golf Resort, Belek – Antalya

www.idcciosummit.com/antalya

3. Platform'da BT ve İş Birimlerinin Buluşması 3. Platform'da BT ve İş Birimlerinin Buluşması

CIO Zirvesi; CIO ve BT profesyonellerinin bir araya geldiği, CIO’ların ve Uzmanların reel iş yaşamındaki teknoloji odaklı görüş ve deneyimlerinin paylaşıldığı, yeniliklere ve fırsatlara açık bir buluşma ortamıdır. CIO Zirvesi; CIO ve BT profesyonellerinin bir araya geldiği, CIO’ların ve Uzmanların reel iş yaşamındaki teknoloji odaklı görüş ve deneyimlerinin CIO Zirvesi yeniliklere BT ihtiyaçlarınızı doğru paylaşıldığı, ve fırsatlara açık belirleme, bir buluşmateknoloji ortamıdır.çözümleri ve trendler konusunda farkındalık yaratma ve yatırımlarınızı doğru yönlendirmenizi sağlayacak 2 günlük öğrenme ve bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır. CIO Zirvesi BT ihtiyaçlarınızı doğru belirleme, teknoloji çözümleri ve trendler konusunda farkındalık yaratma ve yatırımlarınızı doğru yönlendirmenizi sağlayacak genelinde 100+CIO ve 2 günlük öğrenme ve bilgi paylaşımı ortamı sunmaktadır.

Türkiye Kıdemli BT karar vericisi ile buluşun Türkiye genelinde 100+CIO ve Farklı sektörlerde en çok talep edilen Kıdemli BT karar vericisi ile buluşun çözümlerde fikir liderliği yapın

Farklı sektörlerde en çok talep Networking aracılığı ile edilen firma çözümlerde liderliği yapın ürünlerini vefikir çözümlerinizi tanıtın Networking aracılığıile ile firma Türkiye’deki CIO’lar ilişkilerinizi ürünlerini geliştirin ve çözümlerinizi tanıtın

Nevin Çizmecioğulları Ülke Müdürü IDC Türkiye Nevin Çizmecioğulları Ülke Müdürü IDC Türkiye

Melih Murat Araştırma Müdürü BT Servisleri Melih Murat IDC Türkiye Araştırma Müdürü BT Servisleri IDC Türkiye

Jyoti Lalchandani Grup Başkan Yardımcısı, IDC Orta Doğu, AfrikaLalchandani ve Türkiye Jyoti Grup Başkan Yardımcısı, IDC Orta Doğu, Afrika ve Türkiye

Stephen Elliot Başkan Yardımcısı, BT Altyapı ve Bulut Uygulama Stephen Elliot Başkan IDC Yardımcısı, BT Altyapı ve Bulut Uygulama IDC

Serge Findling Vice-President Research - IT Executive Programs (IEP) & the CIO Agenda program Serge Findling Vice-President Research - IT IDC Executive Programs (IEP) & the CIO Agenda program IDC

Rajeev Agarwal Başkanı Yardımcısı, Araştırma Rajeev IDC Agarwal Başkanı Yardımcısı, Araştırma IDC

Türkiye’deki CIO’lar ile ilişkilerinizi geliştirin

İş Ortaklarımız İş Ortaklarımız

4 Workshop 4

Workshop

Zirve

DATASERV DATASERV

100+ CIOs 100+

BT Tedarikçisi

Konuşmacı

CIOs

BT Tedarikçisi

Konuşmacı

50+ 50+

Zirve

Platin

Altın

Platin Gümüş

DATASERV

Gümüş

Gümüs

Gala Altın

Zirve

Platin

40+ 40+

Altın Sergi Sergi Sergi

Basın

Gala

Basın

Gala Basın

Sunum ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmaları için; Konferans hakkında detaylı bilgi için; Nevin Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, Konferans hakkında detaylı bilgi için; Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, +905335291635 Şule Saltık, ssaltik@idc.com, +905363505822+905336665587 Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, +905335291635 11 için; Sunum ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmaları Şule Saltık, ssaltik@idc.com, +905363505822 Konferans hakkında detaylı bilgi için; Sunum ve Standları ile yer almak isteyen bilişim firmalar için; Nevin Çizmecioğulları; ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 Nevin Çizmecioğulları, ncizmeciogullari@idc.com, +905336665587 Zeynep Yaylalı, zyaylali@idc.com, +905335291635 Şule Saltık, ssaltik@idc.com, +905363505822


haberler TRT, Türksat ve Vestel İşbirliğiyle Yayıncılıkta Bir İlk İDünyada çok az uygulaması bulunan 4K yayıncılık projesi Türkiye’de ilk kez TRT, Türksat ve Vestel işbirliğiyle hayata geçiyor. Proje kapsamında Türkiye ilk kez hibrit yayıncılıkla da buluşuyor. Gelecek 2 yıl içinde izleyicilerin en az yüzde 30’unun 4K yayınla uyumlu televizyonlar kullanmaya başlaması bekleniyor. Ar-ge ve yerli teknoloji üretimindeki gücüyle projeye dahil olan Vestel, 4K yayıncılıkla uyumlu Ultra HD 4K televizyon modellerinin yanı sıra ilk kez bu proje için 4K setüstü kutu üretti. Vestel, TRT ile işbirliği kapsamında 4K ve hibrit yayıncılığın yanı sıra görme engelli seyircilere yönelik Sesli Betimleme, işitme engelli seyircilere yönelik Görüntülü Betimleme projelerini de hayata geçirecek. TRT, Türksat ve Vestel, Türkiye’de ilk kez 4K ve hibrit yayıncılığı hayata geçirmek için işbirliği yaptı. Proje kapsamında 2015 yılında test yayının tamamlanması ve 2016 yılında planlı yayına geçilmesi hedefleniyor. Projede TRT yayıncılık, Türksat uydu iletim, Vestel ise 4K ve hibrit yayıncılığı tüketiciye ulaştıran ileri teknolojiye sahip televizyon ve setüstü kutuları üretim sorumluluğunu üstleniyor. TRT Genel Müdürü Şenol Göka, Türksat Genel Müdürü Prof. Dr. Ensar Gül ve Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Turan Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen lansman toplantısında 4K ve hibrit yayıncılığın Türkiye için önemi ve beklentiler anlatıldı.

Vodafone ve Spotifiy Güçlerini Birleştirdi Vodafone Türkiye, dünyanın önde gelen online müzik platformu Spotify ile iş birliğini, Vodafone Türkiye CEO’su Gökhan Öğüt ve Spotify Avrupa Genel Müdürü Jonathan Forster’ın ev sahipliğinde düzenlenen basın toplantısıyla duyurdu. Vodafone’un, Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik etme vizyonu ile hayata geçirdiği projeler arasında önemli bir yere sahip olan iş birliği, ülkemizde müzik endüstrisinin dijital dönüşümüne katkıda bulunmayı amaçlıyor. Vodafone aboneleri, 30 milyondan fazla şarkıya sahip arşiviyle dünyanın en büyük müzik kütüphanesi olan Spotify’ın Premium üyeliğine kolay, hızlı ve avantajlı fiyatlarla sahip olabilecek ve sevdikleri müziği her an, her yerde yanlarında taşıyabilecekler. Spotify, sunduğu benzersiz kullanıcı deneyimi ile 58 ülkede, 60 milyon aktif kullanıcıyı aşarak dijital müzik endüstrisinin büyümesine öncülük ediyor. Eylül 2013’te Türkiye pazarına giren ve kullanıcı bazını hızla büyüten

12

Spotify, Vodafone ile olan iş birliği ile birlikte Türkiye’deki hak sahiplerinin çoğu ile anlaşmalarını tamamladığını ve önümüzdeki günlerde Türkçe şarkı katalogunu da hızla tamamlayacağını açıkladı. 30 milyon yerli ve yabancı şarkıdan oluşan dev Spotify arşivini reklamsız dinleme, şarkı indirme, çalma listeleri hazırlama imkanı sunan Premium üyelik Vodafone abonelerine avantajlı fiyatlarla sunulacak.


Veri depolama ve yönetimi alanında dünyanın lider şirketlerinden NetApp, 2014’ün en unutulmaz anlarına dair verilerle ilgili bir araştırma yaptı. FİFA Dünya Kupası’ndan Grand Prix araba yarışına kadar pek çok projede ve zaferde veri patlaması yaşandı. Sauber F1 Takımı, her bir Grand Prix’de araba başına yaklaşık 200 gigabytes veri topladı. 100’den fazla yerleşik sensör, gerçek zamanlı analiz ve ayarlamalar için canlı telemetrik verileri NetApp mobil veri merkezine aktardı.

lıkla mücadele eden Kaliforniya’daki mühendisler ve bilim insanları, NetApp depolama çözümlerini kullanan Kaliforniya Doğal Kaynaklar Ajansı’nın çalışmaları sayesinde 100 yıllık su, iklim ve nüfus verilerini elde etti.

Facebook kullanıcıları, ALS araştırmalarına destek vermek için 17 milyondan fazla “ice bucket challenge” videosu paylaştı. Bu videolar 440 milyon insana ve 10 milyar görüntülemeye ulaştı.

Çin e-ticaret devi Alibaba yılda ortalama 11.3 milyar siparişe ve 231 milyon aktif tüketiciye ulaştı. Eylül ayında gerçekleştirdiği ilk halka arzda 21.8 milyar elde ederek ABD tarihindeki en büyük ilk halka arz işlemini gerçekleştirdi.

2014 FIFA Dünya Kupası’nın son maçı ile ilgili dakikada 618.725 tweet atıldı. Maç, Facebook’ta 280 milyon etkileşim yarattı. Brezilya’daki São Paulo Üniversitesi, NetApp, Cisco ve Citrix işbirliğiyle Latin Amerika’nın ilk ve en büyük özel bulut ortamını yarattı. 150 veri merkezini 6 veri merkezinde birleştirdiler. Böylece %300’lük veri artışına rağmen, depolama gereksinimlerini %90 azaltmış oldular. NASA’nın Kepler Uydusu, 150.000 yıldızdan alınan veri sayesinde daha önce görülmemiş 715 yeni gezegen keşfetti. Böylece bilinen gezegenlerin sayısı yaklaşık 1.700’e ulaştı. Sochi’deki Kış Olimpiyat Oyunları, 120.000 saatlik TV ve dijital yayın meydana getirerek 4.1 milyar izleyiciye ulaştı. Tarihteki en büyük kurak-

Ellen DeGeneres’in ünlülerle birlikte 86. Akademi Ödülleri’nde çektiği selfie, televizyon yayını henüz bitmeden 2 milyon kez retweet edildi. DeGeneres bu selfie’yle Twitter rekorlarını altüst etti. NetApp’ın bugüne kadar geliştirdiği en güçlü tümleşik depolama sistemi FAS8080 EX Haziran’da piyasaya sürüldü. FAS8080 EX, 4 milyon IOPS değerinde performans ve 4.6 petabyte depolama imkânı sunuyor. Sadeliği ve zorluğuyla ön plana çıkan mobil oyun Flappy Bird, yalnızca Şubat ayında 100 ülkede 50 milyon yüklemeye ulaştı. U2 “Invisible” single’ını Super Bowl XLVIII reklamında ücretsiz olarak sunduktan sonra şarkı, iTunes’da bir saat içinde 1 milyondan fazla yüklemeye ulaştı.

13

özel

Geçtiğimiz Yılın Unutulmazları !


haberler

Ereteam 2015 Büyüme Stratejisinin Odak Noktası: Büyük Veri 2.0

Geçtiğimiz aylarda Ereteam’e yeni Genel Müdür olarak atanan Gökhan Nalbantoğlu, teknoloji ve bilişim sektöründeki son trendleri ve bu trendlerin sektörü nasıl etkileyeceğini açıkladı. Ereteam Genel Müdürü Gökhan Nalbantoğlu, büyüme stratejilerinin odak noktası olan Büyük Veri’nin bilgi teknolojilerine olan talep ve ihtiyaçları artırdığını belirterek, “Teknoloji sektörü her geçen gün hızla büyümeye devam ediyor. Dünya çapında 6 milyar mobil telefon cihazı bulunuyor, Facebook’ta ise her gün 500 terabayttan fazla veri işleniyor. 2016’ya kadar yıllık internet trafiğinin 1,3 zetabayta ulaşması hedefleniyor. Yine 2011’de dünya çapında 185 milyon kişi mobil bankacılık servislerini kullanırken, 2016’da kullanıcıların sayısı 550 milyon kişiye ulaşacak.” diye açıkladı. “Bu rakamlara bakıldığında dünyada büyük veri pazarında özellikle 2015 yılında ciddi bir büyüme olması bekleniyor. Yine Türkiye’de bilişim ve teknoloji sektöründe de büyük bir ilerleme olduğunu söyleyebiliriz. Biz de Ereteam olarak bu öngörüler doğrultusunda büyüme stratejimizi Büyük Veri 2.0 olarak belirledik” diye konuştu. Nalbantoğlu, kurumsal seviyede Sosyal Medya Analizi’nin önemine değinerek gerçek zamanlı, güvenilir, ölçeklenebilir, sosyal medya verisinin sisteme geri beslenmesinin her sektörden kurumsal şirket ve markaların müşterilerine daha iyi hizmet vermesi için ihtiyaç duyacağı bir Büyük Veri çözümü olacağını belirtiyor.

14

Her 5 Liranın 1 Lirasını Visa Kartlar İle Ödüyoruz Visa Europe Türkiye’nin 2014 yılı sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında konuşan Visa Europe CEO’su Nicolas Huss, 2014 yılında Avrupa genelinde Visa kartları ile yapılan işlemlerin toplamının 2 trilyon Euro’yu aştığını, alışveriş harcamalarının ise bir önceki yıla göre yüzde 9,4 artarak 1,5 trilyon Euro’ya ulaştığını söyledi. Huss, Avrupa genelinde gerçekleştirilen işlem sayısının ise 37 milyar adede yükseldiği bilgisini verdi. Türkiye’de 30’uncu yılını kutlayan Visa Europe’un gerçek bir başarı hikayesi ile öne çıktığını belirten Huss, Türkiye’nin 37 ülkenin yer aldığı Visa Europe içerisinde toplam kullanımda dördüncü büyük pazar durumunda olduğunu ifade etti. Türkiye’nin yenilikçi bir pazar olduğuna dikkat çeken Nicolas Huss “Visa Türkiye, üye bankalarıyla birlikte hayata geçirdiği Avrupa çapındaki ilklerle, Türkiye’de ödemeler sektörüne liderlik ediyor. Yüksek büyüme potansiyelini de göz önünde bulundurduğumuzda Türkiye’yi son derece önem verdiğimiz bir pazar olarak görüyoruz” dedi. Visa Europe Türkiye Ülke Müdürü Merve Tezel ise, 2014 yılının, bir yandan yeni teknolojilerin diğer yandan devreye giren düzenlemelerin etkisiyle değişimin hissedildiği bir yıl olduğunu belirterek, “Bu yıl sağlıklı ve dengeli bir büyüme gerçekleştirdik. Eylül 2014’le biten mali yılımız itibariyle Türkiye’de Visa kartlarıyla yapılan alışveriş hacmi yüzde 12 artışla 222 milyar liraya yükseldi. Alışveriş işlem adedi ise 3 milyar olarak gerçekleşti. Yani ülkemizde 2014’te 365 gün, 24 saat süresince her dakika Visa logolu kartlarla 5 bin 700 işlem gerçekleştirildi” dedi.


2015 yılında Türkiye’de elektronik haberleşme sektörünün gündeminin en önemli maddesi olan 4G lisans ihalesi, tüketiciler ve Sanal Mobil Şebeke Hizmeti (SMŞH) işletmecileri için de büyük bir fırsat niteliği taşıyor. Pek çok ülkede, 4G lisans ihalesi sürecinde cep telefonu işletmecilerine SMŞH konusunda yükümlülükler getiriliyor. Dünyada birçok başarılı örneği bulunan Sanal Mobil Şebeke Hizmeti (SMŞH) işletmeciliği, mobil iletişim pazarında rekabeti güçlendirmesi açısından büyük önem taşıyan bir konu. SMŞH işletmecileri, mevcut GSM işletmecilerinin sahip olduğu frekans hakkına sahip olmayan fakat bu işletmecilerin şebekesinden faydalanarak kendi özel hizmetlerini sunabilen işletmeciler olarak tüketicilere farklı çözümler sunabiliyorlar. Uygulanan ülkelerde pazarda rekabeti artıran Sanal Mobil Şebeke İşletmeciliği, yenilikçi hizmetlerin son kullanıcıya daha hızlı bir şekilde ulaşmasını, fiyat avantajı yakalamasını sağlayarak tüketicilere büyük avantaj sağlıyor. Tüketiciye sunulan avantajların yanı sıra SMŞH işletmecileri, altyapısını açan GSM operatörlerinin de kendi şebekelerinden daha çok kişinin hizmet almasını sağlayabiliyor.

81 İşletmecinin Hiçbiri Faal Değil Ülkemizde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 2009 yılında, Sanal Mobil Şebeke Hizmeti İşletmeciliği yetkilendirmesine yönelik düzenlemeleri tamamlamış olmasına rağmen hali hazırda pazarda hiçbir işletmeci fiili olarak bulunmuyor. BTK tarafından yetkilendirilen 81 adet işletmecinin hiçbiri faaliyete geçmiş değil. Bu durumun en önemli nedenlerinin başında mobil işletmecilerin bu modelin hayata geçirilmesi konusunda gönüllü olmamaları geliyor. Bunun yanı sıra SMŞH işletmecisi olmak isteyenlerin önüne çıkan bir diğer büyük engel ise alınmak istenen mükerrer %15’lik hazine payı olarak görülüyor.

getirilmesi hem işletmeciler, hem de tüketiciler için önemli avantajlar sunacak. Konu hakkında bir açıklama yapan TELKODER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Tanju ERKOÇ “4G lisans ihalesi süreci, tüketiciler ve SMŞH işletmecileri için de pazardaki rekabetin tesisine katkı sağlayacak bir fırsata dönüştürülmelidir. Buradan hareketle, SMŞH İşletmecilerine kapasite ayrılması 4G lisansının bir ön koşulu olmalı. SMŞH işletmecilerini ağırlama konusundaki gönüllülük, 4G lisans sahibi olabilmeyi kolaylaştırmalı ve mobil işletmecilerin sunmakta olduğu tüm hizmetler SMŞH İşletmecilerine de açılmalı. Bunun yanı sıra toptan ücretler üzerinden çifte hazine payı ödenmesi sorunu da bir yasa değişikliğiyle aşılmalı. SMŞH işletmecilerinin önünün açılması ülkemizde mobil iletişim pazarını hareketlendirecek, işletmecilerden tüketicilere kadar herkese çeşitli fırsatlar sunacaktır.” sözlerini kullandı.

4G Lisans İhalesi İçin SMŞH Ön Koşul Olmalı 2015 yılında Türkiye’de elektronik haberleşme sektörünün gündeminin en önemli maddesi olan 4G lisans ihalesi, tüketiciler ve SMŞH işletmecileri için de büyük bir fırsat niteliği taşıyor. Pek çok ülkede, 4G lisans ihalesi sürecinde operatörlere SMŞH konusunda yükümlülükler getiriliyor. Ülkemizde düzenlececek ihalede de bu tip yükümlülüklerin ön şart olarak

15

özel

4G Lisans İhalesi Mobil İletişim Pazarında Rekabet İçin Büyük Bir Fırsat !


haberler

Sözde Çevreciyiz Uygulamada Değil

Türkiye’de kullanılan 165 bin ton ofis kağıdının sadece 200 tonu, binde 1’i geri dönüştürülebilir (recycle) kağıt. Avrupa ülkelerinde yüzde 30 seviyesinde olan geri dönüştürülebilir kağıt kullanımı Türkiye’de yok denecek kadar az. Xerox, geri dönüştürülmüş ofis kağıdı kullanımı konusunda Türkiye’deki kişi ve kuruluşların çevre duyarlılığının sözde kaldığını, uygulamaya yansımadığını söylüyor. TÜİK verilerine göre Türkiye’de yılda 5 milyon tonun üzerinde bir kağıt tüketiliyor. Türkiye’deki kağıt tüketiminin geri dönüşümden karşılanma oranı yüzde 45. Bu oran Amerika’da yüzde 60, Avrupa genelinde ortalama yüzde 72, sadece Almanya’da ise yüzde 88 düzeyinde (İSO Araştırma Raporu 2014). Ancak Türkiye’de atık olarak toplanan ofis kağıtları tekrar ofis kağıdına dönüştürülemiyor. Türkiye’de geri toplanan ofis kağıtları, hamur yapıldıktan sonra oluklu mukavva olarak değerlendiriliyor.

TURKCELL'den Çalışanlarına Özel "Yenilenme Programı"

Turkcell yenilikçi uygulamaları ile sadece müşterilerinin değil, çalışanlarının da memnuniyetini artırmaya devam ediyor. Çalışanların enerji ve potansiyellerini etkin kullanabilmelerini sağlamak için sağlıklı yaşama rehberlik eden ve günlük hayatlarının her anında onlara kendilerini özel hissettirecek “Yenilenme Programı” ile Turkcell çalışanları ihtiyaç duydukları sağlıklı yaşam aktivitelerinden yararlanabiliyor. Program kapsamında sunulan yenilenme izni, diyetisyen desteği, spor aktiviteleri, sağlıklı yaşam programları ve seminerleri ile Turkcell çalışanları kendilerini yenileyip zinde ve motive bir hayatın kapısını aralıyor. En çok rağbet gören programlardan biri olan “Diyetisyen ile Sağlıklı Öğünler” sayesinde 840 Turkcell çalışanı programın birinci yılında 2 bin kilo verdi.

“Oracle ile Dijital Bankacılık” Etkinliği, Sektör Yöneticilerini Bir Araya Getirdi Intel, Atos, GTech ve Experteam’in ana sponsorluğunda gerçekleşen “Oracle Bankacılık Günü 2015” etkinliği, 400’den fazla sektör yöneticisini ağırladı. Günümüz dünyasında bankaların en büyük öncelikleri arasında gündeme gelen artan rekabet, hızla gelişen teknoloji ve globalleşen dünyanın pazar koşulları ile her geçen gün yeni ve farklı ihtiyaçları adreslemek ve rakiplerine göre önde kalabilmek için tüm banka ve düzenleyici finans kurumlarının ellerindeki kaynakları en doğru şekilde ve en az maliyet ile kullanmaları çok daha fazla önem kazanıyor. Etkinlik kapsamında Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sayın Hakan Aran’ın “Dijital Dönüşümde Teknoloji Liderlerinin Rolü” başlıklı sunumu, Silikon Vadisi’nde WebLogic, GoldenGate gibi şirketlerin eski CEO’su halen WebAction Inc.’in kurucu CEO’su Sayın Ali Kutay’ın “Mobil cihazların finans ve telekom şirketlerine etkis”i konusundaki görüşlerini paylaştığı “Çok Sesli bir Koroyu Nasıl Yönetirsiniz?” konulu sunumu ile açılışı yapılan etkinlikte, hem bankalarda hem de aracı kurumlarda gerçekleşen yenilikçi projeleri içeren başarı öykülerini ve iş ortakları çözümleri paylaşıldı.

16


Citrix Tarafından Yayınlanan Mobil Analiz Raporu, Mobil Video Kullanımında ve Geniş Format Cihazların Etkisinde Hızlı Bir Artış Olduğunu Ortaya Koyuyor; Mobil Operatörler ve Kurumsal BT İçin Tuzakların ve Fırsatların Altını Çiziyor. Citrix, 2015’ün ilk çeyreği için Citrix Mobil Analiz Raporu’nu yayınladı. Mobil Analiz Raporu, küresel çapta mobil şebeke operatörleri ve işletmelerden oluşan bir grupla yaptığı inceleme sonucu edindiği verilerle, hem mobil aboneler hem de kurumlar için mobilite trendlerine dikkat çekiyor. Rapor, son mobilite trendleri hakkında, tüm mobil ekosistem genelindeki tüketicileri, kurumları ve mobil operatörleri etkileyecek değerli bilgiler içeriyor.

dığı ve sağlık sektöründeki yönetilen cihazların yüzde 39’unun Android olduğu görülüyor. Ayrıca, rapordaki son bulgular, kurumların verimlilik ve işbirliği uygulamalarında beyaz liste ve kara liste işlemlerini başlattığının altını çiziyor. Bu da birçok işletmenin çalışan mobilitesini teşvik etme ve yönetme şekillerinde daha kapsamlı bir anlayışla hareket ettiğine

iPhone 6 Plus sahibi mobil aboneler iPhone 6 kullanıcılarına kıyasla iki kat daha fazla veri kullanıyor. Bu farkın daha büyük ekranda daha fazla videonun izlenmesi nedeniyle oluştuğunu söyleyebiliriz. Hem abonelerin hem de kurumsal BT departmanlarının, phablet cihazların mobil veri fiyatlandırma planlarını ve kurumsal bütçeleri nasıl etkilediğinin farkında olmaları gerekiyor. Mobil veri tüketimi arttıkça mobil kullanıcı deneyimi, giderek bir video deneyimine dönüşüyor. Örneğin, veri hacmine göre sıralanmış ilk beşte yer alan mobil oyunların artık hepsi video içeriğine sahip. 2014 yılının ilk çeyreği ile karşılaştırıldığında ise bu rakamın beşte iki olduğunu görüyoruz. Ayrıca, sporla ilgili mobil video içeriği de iki katın üzerine çıktı. 2014 yılının 3.çeyreğinde yüzde 21 olan mobildeki tüm spor içeriği 2015 yılının ilk çeyreğinde yüzde 50’ye ulaşmış durumda. Mobil videoların her zaman her yerden ulaşılabilir olmasıyla birlikte video optimizasyonu, hem tüketicilere hem de kurumlara tatmin edici bir deneyim sağlanmasında önemli bir rol oynayacak. Kurumlar tarafından yönetilen cihazların sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 72 oranında artış gösterdi. iOS dünya genelinde yüzde 64 ile kurumsal segmentteki hakim mobil platform olma unvanını korurken, Android’in Asya’da popülerlik kazandığını ve Windows’un EMEA bölgesinde (yüzde 16) Kuzey Amerika’da (yüzde 7) olduğundan iki kat daha popüler olduğunu görüyoruz. Daha detaylı analizler, mobil işletim sistemi platformlarındaki dağılımın sektörlere göre farklılık gösterdiğini ortaya koyuyor. Finans sektöründeki yönetilen cihazların yüzde 71 oranında iOS kullan-

işaret ediyor. Citrix, Mobilite Çözümleri ve Ortaklıklar Bölümü Başkan Yardımcısı Chris Fleck, sonuçlarla ilgili şunları söyledi: “Bireysel ve kurumsal mobilite arasındaki çizgi, insanların hayatlarının her alanında düzenli olarak aynı akıllı telefonları ve tabletleri kullanmaları nedeniyle bulanıklaşmaya devam ediyor. Bireysel ve kurumsal mobilite arasındaki yapay sınırları korumak artık mümkün değil. Mobil kullanıcı davranışları, tercihleri ve ihtiyaçları ile ilgili en güncel ayrıntılı bilgileri içeren Mobil Analiz Raporu, insanların evlerinde, iş yerlerinde ve eğlence amacıyla ihtiyaç duydukları mobil deneyimleri sunabilmeleri için mobil operatörler ve kurumsal BT departmanlarına potansiyel tuzaklar ve fırsatlar konusunda yeni kapılar açıyor.”

17

özel

Mobil Cihazlar Üzerindeki Video Kullanımı Artıyor


haberler

Bu Yazıcı Fotoğrafçılar İçin Tasarlandı Epson’un yeni fotoğraf yazıcısı SL-D700; yüksek kaliteli fotoğraflar basmak ve işlerini geliştirmek isteyen fotoğraf stüdyoları ve fotoğrafçılar için tasarlandı. Adı üzerinde tam bir küçük laboratuar görevi görecek özelliklerdeki yeni model; Epson’un ilk mürekkep püskürtmeli 6 renkli kompakt fotoğraf prodüksiyonu yazıcısı. Bir metre uzunluğa kadar yüksek kaliteli fotoğraf baskısı için tasarlanan SL-D700’de canlı ve net sonuçlar için Epson orijinal mürekkebi Micro Piezo baskı kafası ve görüntü işleme teknolojisi mevcut. Fotoğraf, kart, resim reprodüksiyonları ve diğer kaliteli baskı sonuçları odaklı yeni SL-D700 kısa süre için, Epson’un fotoğraf baskı maliyetinde devrim yaratan tanklı yazıcı modellerinden L1800 ile birlikte geliyor. Beraberinde 6’şar rulo 15.2cm X 65 metre Parlak ve Saten Kağıt, 1 rulo A4 (21cm) X 65 metre Artistik Mat Kağıt ve 6 renk mürekkep ile birlikte gelen Epson SL-D700; kampanya sebebiyle L1800 ile birlikte sadece 4bin 279 $+KDV. Kompakt boyutlu masaüstü yazıcı Epson SL-D700, fotoğraf, kart, davetiye, el ilanı ve promosyon broşürlerini, 102–210 mm. genişlikten 89–1000 mm. uzunluğa kadar parlak ve mat rulo kağıtları içeren geniş bir kağıt yelpazesine basma imkanı sunuyor.

Dell XC Serisine Yeni Ürünler Ekledi

Dell, Dell XC Serisi Web-Scale Converged Cihazların ikinci serisini duyurdu. Bu son derece ölçeklenebilir tümleşik çözümler, veri merkezini modernleştirmeye yardımcı olacak ve depolama kapasitesinde %50’den fazla, raf yoğunluğunda ise iki kata kadar artış sağlayacak. Bu gelişmeler kullanıcıların sanal masaüstü altyapıları (VDI), özel bulut ve büyük veri gibi çok çeşitli iş yüklerini kolaylıkla kullanmalarına destek verecek. Yeni Dell XC Serisi sürüm 2.0 cihazları, müşterilere ilk kez, Nutanix yazılımı ve Dell global destek hizmetleriyle birlikte Dell PowerEdge 13. nesil sunucu teknolojilerine dayalı olarak kurumsal sınıf depolama, hesaplama ve hipervizör kaynaklarını entegre tek bir çözüm olarak sunarken Dell’in geniş Yazılım Tanımlı Depolama (SDS) portföyünü daha da büyütüyor.

18

Avea, 2015'in "Tavsiye Edilen GSM Operatörü" Oldu

28 yıldır faaliyet gösteren Avrupa Birliği’nde Tüm Tüketicileri Koruma Derneği, Ocak 2015’te Avea’yı 2015 yılının “Tavsiye Edilen GSM Operatörü“ seçti.Avrupa Birliği’nde Tüm Tüketicileri Koruma Derneği, Avea’nın 2015 yılının “Tavsiye Edilen GSM Operatörü olduğunu gösteren belgeyi, Türk Telekom Grubu Bireysel Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Orçun Onat’a takdim etti. Dernek; müşteri memnuniyeti anketi sonuçları, müşteriye geri dönüş süresi, müşteri cevaplama süresi gibi alanlarda Avea’nın son 3 yıldır gösterdiği sürdürebilir performansı değerlendirerek Avea’yı 2015 yılının “Tavsiye Edilen GSM Operatörü“ seçti.


Microsoft Lumia 535 Uygun Fiyatı İle Satışa Sunuldu

Microsoft’un en son versiyon Windows Phone 8.1 işletim sistemine sahip olan ve en yeni Microsoft deneyimlerini hesaplı fiyat aralığında sunan yeni telefonu Microsoft Lumia 535 Türkiye’de satışa sunuldu. Geniş açılı 5 MP ön kamerası ve 5 inç geniş ekranıyla görüntülü Skype görüşmeleri yapmayı ve normal aramadan Skype’a anında geçmeyi kolay hale getiren Microsoft Lumia 535, görüntülü konuşmalarınıza ve selfie’lerinize daha çok şey sığdırmanızı ve daha fazla arkadaşınızı davet etmenizi sağlıyor. En son ve en büyük Windows Phone deneyiminin bir parçası olarak ekonomik bir fiyatla sunulan Microsoft Lumia 535 geniş ekranda oyun tecrübesini Windows Phone Store’daki zengin uygulama portföyüyle birleştiriyor. Microsoft Lumia 535 ile oynayabileceğiniz oyunlar arasında Candy Crush Saga ve Asphalt gibi hem küçüklerin hem büyüklerin cok sevdiği oyunlar bulunuyor. Ücretsiz 15 GB OneDrive bulut depolama alanı fotoğrafları, videoları güvenli bir şekilde depolama ve senkronize etme imkanı tanırken, Word, Excel ve PowerPoint programlarından oluşan Office paketi Word, Excel ve PowerPoint belgelerine ve OneNote defterlerine her yerden ulaşarak, işlem yapma ve paylaşma imkanı sunuyor.

TP-LINK'ten İki Yeni AC Modem/Router

TP-LINK, kablosuz bağlantı hızını üç kat artıran yeni nesil bağlantı standardı 802.11ac destekli ürün sayısını sürekli artıyor. AC standardına damga vuran TP-LINK, Archer serisine iki yeni modem/ router ekledi. Archer D7 ve Archer D2 modem/ router’lar, kablolu bağlantı hızlarıyla yarışır hızlara sahip. TP-LINK’in yeni iki modeli 802.11ac destekli ve Archer D7 toplamda 1750Mbps, Archer D2 ise 750Mbps kablosuz hıza erişebiliyor. İki ürün de çift kanallı; 5GHz kanalında yüksek performans isteyen uygulamalar sorunsuz yapılabilirken, 2.4GHz kanalında e-posta, web’de gezinme gibi günlük uygulamalar gerçekleştiriliyor. Ürünler kanal seçimini otomatik yaparak, kullanıcıya rahatlık sağlıyor. Archer D7, 5GHz kanalında 1.3Gbps, 2.4GHz kanalında 450Mbps gibi çok yüksek kablosuz hızlara erişerek, kablolu bağlantı hızlarıyla rekabet eder hale geliyor. Her iki modelde de çıkarılabilir üç adet harici anten yer alıyor. Ayrıca yüksek güçte amplifikatörler sayesinde daha iyi kapsama alanı sağlayan modem/router’lar, büyük ev ve ofislerin ihtiyacına uygun modeller. Her yöne daha kuvvetli sinyal yayabilen ürünler, Geliştirilmiş Hüzmeleme (Beamforming) teknolojisi sayesinde sinyale asıl ihtiyacı olan alıcı cihaza doğru kablosuz yayılımını yoğunlaştırarak, daha kararlı veri alışverişi ve üstün kablosuz bağlantı sağlıyor. TP-LINK Archer D7 ve D2 modem/router’lar hem ADSL hem de Ethernet/WAN (EWAN) bağlantılarını destekliyor. Bu sayede fiber ve kablo bağlantılarda da kullanılabilen ürünler, üç adet full Gigabit LAN, bir adet Gigabit LAN/WAN girişleri sayesinde ev ve ofislerin tüm bağlantı ihtiyaçlarına cevap verebiliyor.

19


haberler

Avnet, EMC'nin VSPEX BLUE Ürünü İçin Global Distiribütör Oldu Avnet kanal ortaklarına bundan böyle EMC’nin yeni EMC VSPEX BLUE hiper birleşik altyapı çözümünü sunacağını açıkladı. Bu sayede kanal ortakları, KOBİ, orta ölçekli ve kurumsal müşterilerine bir hiper birleşik altyapının avantajlarını kendi ihtiyaçlarına uygun fiyat düzeyleriyle ve ölçeklerde sağlayan yeni çözümleri tasarlayabilecek ve uygulayabilecekler. EMC VSPEX BLUE hiper birleşik altyapı sistemi müşterilere Avnet’in Asya-Pasifik, Kuzey Amerika, Latin Amerika ve Karayipler, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerindeki son derece yetkin kanal toplu-

Kaspersky Lab Ürünleri Kalite Testlerinin Yarısında Birinci Oldu

Kaspersky Lab 2014 yılında bir kez daha, ürünlerinin üstünlüğünü yansıtan En İyi-3 Koruma sıralamasında başı çekti. Bu sıralama, geçtiğimiz yıl boyunca yürütülen bir dizi bağımsız güvenlik çözümü değerlendirmesinin sonuçlarını temel alıyor. 2014 yılında test kuruluşları ev kullanıcıları ve kurumsal kullanıcılar için güvenlik çözümlerini farklı platformlarda (mobil dahil) zararlı yazılım algılama kalitesi, finansal tehditlere karşı korumanın güvenilirliği, cihaz performansına etki, virüslü sistemlerin onarımı ve daha birçok parametreye karşı değerlendirdi. Bu testlere katılan tüm tedarikçiler arasında Kaspersky Lab en iyi sonuçları elde etti: şirketin çözümleri, testlerin %71’inde ilk üçe girmiştir. Şirket ayrıca testlerin %51’inde birinci olarak ‘altın madalyalar’ bakımından rakiplerini geride bıraktı.

20

luğu aracılığıyla sunulacak. Basitlik gözetilerek üretilen ve tasarlanan EMC VSPEX BLUE uygulaması, tam otomatik yapılandırma, tek tıklamalı kademesiz ölçeklenme ile yamalar ve güncellemeler sırasında sıfır sistem aksama süresi sunuyor. VSPEX BLUE uygulamasının ölçeği ve basitliği sayesinde uygulanması için komple bir bilişim ekibi gerekmediğinden, bu ürün, örneğin kamu, eğitim, teknoloji ve sağlık hizmetleri sektörü gibi çeşitli sektörlerden orta ölçekli müşteriler, bulut hizmeti sağlayıcıları ve uzak ve şube ofisleri için ideal bir çözüm sunuyor

Akbank ve Samsung’dan Dev işbirliği Türkiye’de 1000’e yakın şubesi ve 16 bini aşkın personeliyle yurtiçinde güçlü ve yaygın bir dağıtım ağına sahip olan Akbank’ın mobil stratejisi, Samsung işbirliğiyle daha da güçleniyor. Gelişen teknolojiyi yakından izleyerek, bankacılık ürün ve hizmetlerini hızlı biçimde uygulayan Akbank, teknoloji yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Kurum içinde verimlilik, kalite, hız ve performans artışının sağlanmasını amaçlayan işbirliği doğrultusunda, tüm Akbank yöneticileri, uzaktan erişimi mümkün kılan Samsung marka mobil cihazları kullanmaya başladı. Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Çözümler Direktörü Tansu Yeğen ise söz konusu işbirliğini şöyle değerlendirdi: “Akbank’ın, yenilikçi mobil stratejileriyle piyasada öncü olma hedeflerine hizmet etmek amacıyla, çıktığımız yolda gerçekleştirdiğimiz işbirliği, yöneticilerin ve müşteriyle sürekli etkileşim içinde olan çalışanların kullandığı Samsung cihazlara, uzaktan takip ve yönetim fonksiyonu da kazandırdık. Geleceğin iş yapış biçimlerini şekillendiren bir firma olarak, Türk bankacılık sektörünün en değerli markalarından biri olan Akbank’la ortak bir çalışmaya imza atmaktan çok mutluyuz. Yakın gelecekte benzer işbirliklerimizi çeşitlendirip büyütmeyi hedefliyoruz” dedi.


Türkiye, Dijital Bankacılığa Cepten Başlıyor

ESET ve ‘teknolojiyi hizmete dönüştüren öncü banka‘ anlayışıyla geliştirdiği yenilikçi fikirlerle dijital bankacılık sektörüne değer katmaya devam eden Türk Ekonomi Bankası‘nın (TEB) düzenlediği ESET-TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları’nın ilki İzmir’de Hilton Oteli’nde yapıldı. Dijital dünyadaki güvenlik riskleri ve çözümleri konusunda kurumları ve kullanıcıları bilgilendirmeyi amaçlayan toplantıya İzmir ve Ege’deki pek çok kurumun temsilcileri ve IT yöneticileri katıldı.ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu ise dünyada ve Türkiye’deki yoğun siber saldırılara dikkat çekti. Global olarak yılda yaklaşık 550 milyon siber saldırı gerçekleştirildiğini aktaran Akkoyunlu, özellikle kurumların hedef alındığını, ve Türkiye’nin en çok saldırıya uğrayan ülkeler arasında yer aldığını söyledi. Akkoyunlu, “Geçen Aralık ayında sahte e-fatura konusunda dünyada en fazla saldırıya uğrayan ülke olduk. Türkiye’de 11 bin 700 sistem bu saldırıdan etkilendi. Siber suçlular, sahte e-faturalarla özellikle kurumsal sistemlere virüs bulaştırarak şifreliyor ve sonrasında da bu şifreyi çözmek için fidye talep ediyor. Maalesef güncel olmayan yazılımların kullanımı ve bazen de aşırı merak, virüslerin bilgisayarımıza bulaşmasına neden oluyor“ diye konuştu. ESET-TEB Kurumsal Bilgi Güvenliği Toplantıları, İzmir’den sonra 2015 yılı boyunca Antalya, Gaziantep, Samsun, Konya, Bursa, Denizli, Kayseri, Eskişehir ve Adana’da yapılacak.

Türk Telekom’un Entegre Akıllı KenTT Projesi Karaman’da Başladı

Türk Telekom Grubu, büyük şehirleri vatandaşlar için daha yaşanabilir hale gelirken, ekonomik ve çevresel olarak da büyük kazançlar sağlayan Türkiye’nin ilk entegre akıllı şehir projesini Karaman’da başlattı. Öte yandan, Türk Telekom Grubu, aynı gün Karaman Çağrı Merkezi açılışını gerçekleştirdi. Türk Telekom Grubu dijital teknolojilerle şehir hayatını kolaylaştıran Akıllı KenTT projesinin ilk uygulamasını Karaman’da başlattı. Proje, Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan, Grup Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir ve Grup Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca’nın ev sahipliğinde ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında duyuruldu. Türk Telekom Grubu ve iş ortakları tarafından geliştirilen uygulamalarla, Karaman’da trafikten sağlığa, kamu hizmetlerinden enerji tasarrufuna kadar şehrin tüm ihtiyaçları Akıllı KenTT Operasyon Merkezi’nden yönetilecek. Dijitalleşme adımlarını, kamu hizmetlerine ve şehir hayatına taşıyarak, Türkiye’de yine bir ilki gerçekleştirdiklerini belirten Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan ise “Türkiye’de iletişim teknolojilerinin öncü markası Türk Telekom Grubu olarak, Türkiye’ye değer katan yenilikçi adımlar atmaya devam ediyoruz. Grup olarak, müşterilerimize sunduğumuz, güçlü altyapımız, ulusal çaptaki satış kanallarımız ve zengin çözümlerimizle, dijital dönüşüme liderlik ediyoruz. Karaman’dan sonra tüm illerin uygulamak isteyeceği Akıllı KenTT Projesi, teknoloji ve dinamizmin iş birliği ile ülke ekonomisi için itici güç olacak” diye konuştu.

21


özel

Bakan Elvan: TİB’de Herhangi Bir Sorun yok Bakan Elvan, 17 ve 25 Aralık sonrasında TİB’deki yönetim değişikliğiyle ciddi bir denetim mekanizması oluşturulduğunu ve herhangi bir sorunun söz konusu olmadığını söyledi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, düzenlediği basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) yeniden yapılandırılmasıyla ilgili soruya Elvan, 17 ve 25 Aralık sonrasında TİB’de yapılan yönetim değişikliğiyle çok ciddi denetim mekanizması oluşturulduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Tüm kayıtlar, kontrol altında muhafaza ediliyor. Çok enteresan bir yaklaşım, tüm kayıtları siliyorlar, değişik ifadeler yer aldı basında. Kayıtları silenler kimler? Paralel yapının kendisi. O diskleri ortadan kaldıranlar kimler? So-

22

ruşturma devam ediyor, herhalde günah çıkarıyorlar, diye düşünüyorum. Şu anda TİB’de herhangi bir sorun söz konusu değil. Özellikle yaşa dışı dinleme, kayıtların yok edilmesi konusunda kim ne yaptıysa bunun hesabını verecek. Yargıdan kaçmak söz konusu değil. Biz de bunun takipçisi olacağız.” Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca dinlemelerle ilgili soruşturma yürütüldüğünü anlatan Elvan, “17 ve 25 Aralık öncesi kayıtlar silinmiş, CD’ler kırılmış, silinen kayıtları geri kazanmaya çalışıyorlar. Bu geri kazanımlar neticesinde yeni bilgiler, ilave illegal dinlemeler ortaya çıkabilir. Zamanla

hepimiz bunları göreceğiz. Suç işleyen kimse, mutlaka cezasını çekecektir” diye konuştu.

Sosyal Medyada Küfür ve Hakaret Serbest Değil Gazeteci Sedef Kabaş’ın attığı tweet nedeniyle gözaltına almasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Elvan, söz konusu kişinin nasıl bir tweet attığını bilmediğini, ancak gerçek hayatta işlenen suçun cezası ne ise sanal hayatta işlenen suçun cezasının da aynı olması gerektiğini söyledi. Elvan, sosyal medyada küfür ve hakaret etmenin serbest olmadığına dikkati çekerek, sosyal medyanın AK Parti


hükümetleri döneminde geliştirildiğini ve bu noktalara getirildiğini bildirdi. Sosyal medyada işlenen suçlara yönelik yaptırımların kendilerinin değil, yargının işi olduğunu anlatan Elvan, şunları kaydetti: “Savcılar var, hâkimler var. Bununla ilgili kararı alacak kişi ben değilim. Ama özellikle sosyal medyanın kendi ahlaki değerlerimiz, etik değerlerimiz dikkate alınarak kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Yüzbinlerce sanal, sahte hesap... Bu hesaplardan küfür ediliyor, hakaret ediliyor, kimin olduğunu bilmiyorsunuz. Böyle bir şeyi kabullenmemiz mümkün değil. Sosyal medya şirketleri de bu sıkıntıları gördükleri için bu yönde önlem almaya başladılar. Facebook, Instagram’da çalışma var. Bir noktada sosyal medya şirketlerinin kredibilitelerini daha da aşağı çekilmesine neden olacak. O nedenle bu tür önlemleri almaları gerekiyor.”

Proje Altyapısını Güçlendirmeyi Arzu Ediyoruz Bakan Elvan’ın bakanlıkta daha profesyonel yapı kurmak istediği sözleri hatırlatılarak, “Bundan Karayolları Genel Müdürlüğünü mü anlamamız gerekiyor? KGM Genel Müdürü izne çıktı, bir müsteşar yardımcısı ile 6 daire başkanı görevden alındı. Bunun devamında da TCDD Genel Müdürlüğü’nün geleceği ifade ediliyor, bir değişiklik mi söz konusu, yeni bakan taze kan anlamında bir profesyonellik mi kurmaya çalışıyorsunuz?” sorusuna Elvan, müsteşar yardımcısının değil, vekâleten görevini yürüten bir genel müdür yardımcısının görevden alındığını söyledi. Zaman zaman değişimlerin olabileceğini dile getiren Elvan, spesifik olarak bir genel müdürlük ifade etmediğini kaydetti. Bakanlığın merkez teşkilatı ve ilgili genel

müdürlüklerinde proje alt yapısını güçlendirmeyi arzu ettiklerini vurgulayan Elvan, hedeflerinin alt yapıları sağlam projeler ortaya koymak olduğunu bildirdi.

YHT İhalelerinde Yerli Katkı Oranını Yüzde 53 Düşünüyoruz Raylı sistemlerdeki yerli katkı oranıyla ilgili soruya Elvan, YHT ihalelerinde yerli katkı oranının yüzde 53 olmasını düşündüklerini kaydetti. Yerli demiryolu ekipmanları üretimi konusunda hassas olduklarını dile getiren Elvan, şöyle konuştu: “Bu sektörün gelişmesi için bu kararı aldık. O nedenledir ki kendi yüksek milli hızlı tren projemizi başlattık. Dizel lokomotiflere yönelik de tamamıyla ulusal, kendi kaynaklarımızla, kendi mühendislerimiz ve işçilerimizle ülkemizde üretilecek trenleri destekleyeceğiz.” Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer de BTK’nın iki yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, elektronik haberleşme hizmeti veren şirketlerin istihbarat kurumlarının istediği sistemi kurmaması halinde lisanslarının iptal edileceği iddialarına, 300’den fazla sabit telekom hizmeti veren işletmeciden 48’inin abonesinin olduğunu söyledi. 48 işletmeciden de 12’sinin etkin olarak çalıştığını anlatan Acarer, şu bilgiyi verdi: “Örneğin 4 işletmecinin sadece bir abonesi var. Diğerlerinin üç abonesi olan, iki abonesi olan pek çok işletmeci var. Çoğunluğu bir, iki, üç aboneli işletmeciler. Bu işi hakkıyla yapan 12 büyük işletmeci var. Bunlara yönelik düzenleme yapıldı. Yani bu işi ciddi olarak yapan, altyapısını kuran, bu sektörde alt yapının da gelişimine destek olacak işletmecilerin belirlenmesi için standart getirildi. Yapılan düzenleme bundan ibaret.”

Biz Her Şeyimizi Yasalara Uygun Yapıyoruz Yeni İnternet Yasası’nın “Anayasa Mahkemesi’nden döner” şeklindeki yorumlarla ilgili değerlendirmesi sorulan Elvan, “Anayasa Mahkemesi’nden döner diyenler herhalde anayasayı hiç okumamışlar. Anayasamızın 22. maddesinde, ‘ulusal güvenlik, kamu düzeni, genel ahlakın korunması gibi hususlara yönelik olarak haberleşme hürriyetinin engellenemeyeceği’ ifade ediliyor. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yani ulusal güvenlik, kamu düzeni gibi alanlarda kanun ile düzenleme yapılarak, gerekli tedbirin alınabileceği ifade ediliyor” diye konuştu. Gecikmesinde sakınca bulunan herhangi bir hususta başbakan veya ilgili bakanlıkların talebi üzerine TİB’in geçici olarak erişimi engelleyeceği ve 24 saat içinde mahkemeye başvurulacağının söylendiğini anlatan Elvan, Anayasa Mahkemesi’nin iptalinin, kapatma yetkisinin Telekomünikasyon İletişim Başkanı’na verilmesine yönelik olduğunu anlattı. Türkiye’deki haberleşme ve iletişim alanındaki hürriyetin gelişmiş birçok ülkede olmadığına dikkati çeken Elvan, “Biz her şeyimizi açık yapıyoruz, yasalara uygun yapıyoruz ve her şeyi ihtiyaç duyulması halinde yasa çerçevesinde ortaya koymaya çalışıyoruz. Birçok ülkede bu işler, farklı yol ve yöntemle yapılıyor. Ama biz her şeyimizde şeffafız” dedi. Türkiye’de her türlü eleştirinin yapıldığını belirten Elvan, “Belki gazetelerin ve televizyon kanallarının yüzde 80’i hükümet aleyhine sürekli haberler yapıyor. Hakaretler yer alıyor, bunları, gelişmiş ülkelerde yapabilmeniz mümkün değil. Bizdeki hürriyet, o ülkelerde yok. İsteyen, istediğini söylüyor” diye konuştu.

23


mobil gündem

iPhone 6S İşlemcisini Samsung Üretecek Geçtiğimiz yıl piyasaya sürdüğü yeni amiral gemisi akıllı telefonları iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’la büyük başarıya imza atan Amerikalı teknoloji devi Apple‘ın bu yıl hangi telefonları piyasaya süreceği merak konusu olmaya devam ederken, bu telefonlar hakkında ilk detaylar gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Apple tarafından bu yıl piyasaya sürülecek olan telefonlardan birinin iPhone 6S olacağı artık neredeyse kesinleşirken, telefonun işlemcisini hangi firmaların üreteceği de belli oldu. iPhone 6S‘de yer verilecek olan A9 işlemcileri üretecek firma, Apple’ın akıllı telefon pazarındaki en önemli rakibi olarak görülen Güney Koreli teknoloji devi Samsung’dan başkası olmayacak. Samsung tarafından geliştirilen 14nm FinFET teknolojisiyle üretilecek olan A9 işlemci üretiminin yüzde 70’ini Samsung ve Samsung’un bu yeni teknolojiyi paylaştığı Globalfoundries

LG Electronics Kendi İşlemcisini Geliştiriyor

LG Electronics kendi işlemcilerini geliştirmek için harekete geçti. Son dönemde yaşanan zorlu süreçte Qualcomm’un arkasında duran firmaların başında gelen Güney Koreli teknoloji devi LG Electronics, bu duruşuna rağmen gerekli adımları atmaktan da geri kalmadı. Snapdragon 810’un gecikmesi nedeniyle LG G4’ü Mart başında düzenlenen MWC 2015’e yetiştiremeyen LG, Snapdragon 810’a rakip olabilecek sekiz çekirdekli bir işlemciyi kendi bünyesinde geliştirmek için harekete geçti. Üstelik bu yeni işlemcinin LG Electornics tarafından daha önce gelilştirilen ve LG G3 Screen olmak üzere firmanın bazı telefonlarında kullanılan NUCLUN işlemcilerden de olmayacağı ve yeni bir teknoloji kullanılarak geliştirileceği söyleniyor.

24

üstlenecek. Bu yüzde 70’lik bölümün büyük bir kısmını Samsung‘un Güney Kore’deki birimlerinin üreteceği, Globalfoundries’in ise olası bir üretim sorununa veya satışların beklentileri aşması durumuna karşı önlem olarak üretim yapacağı söyleniyor.

ASUS ZenFone 2 Yeni İşlemcilere Kavuşuyor

Tayvanlı teknoloji devi ASUS’un yeni amiral gemisi akıllı telefonu ASUS ZenFone 2, Ocak ayının başında düzenlenen Consumer Electronics Show 2015 kapsamında resmi olarak tanıtılmış ve 4 GB RAM kullanan ilk akıllı telefonlardan birisi olmasıyla dikkat çekmişti. Son dönemde hızla yükselen phablet kategorisine giren ZenFone 2 kullanıcılar tarafından ilgiyle karşılanmış olsa da, ASUS yeni telefonunu kullanıcılar için daha cazip hale getirme yönündeki çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. İlk halinde Intel Atom Z3580 işlemci kullanılan ZenFone 2’nin düşük maliyetli versiyonlarını hazırlayan ASUS’un, Qualcomm ve MediaTek tarafından üretilen işlemcileri kullanan iki yeni versiyonu önümüzdeki dönemde satışa sunacağı tahmin ediliyor.


Windows Phone'un Pazar Payı Azalmaya Devam Ediyor

Microsoft, Windows Phone işletim sistemini daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştırmak için sıkı bir çalışma yürütüyor olsa da, en azından şimdilik bu çalışmalar sonuç vermiyor gibi görünüyor. Bir türlü istenilen başarıyı yakalayamayan Windows Phone’un pazar payı 2014 yılında daha da düştü. 2014 yılındaki akıllı telefon satışlarını mercek altına alan pazar araştırma şirketi Gartner tarafından yayınlanan yeni rapor, bir süre önce ortaya çıkan bilgileri doğruladı ve Windows Phone‘un pazar payının 2014 yılında düştüğünü gözler önüne serdi. Microsoft 2014 yılında bir önceki yıla kıyasla daha fazla akıllı telefon satmış olsa da, Android ve iOS işletim sistemli telefonların satışları da arttığı için Windows Phone’un pazar payı yüzde 3.2’den yüzde 2.8’e geriledi.

Twitter’dan Video Tweet Müjdesi!

Dünyanın en büyük mikroblog platformu olan Twitter her geçen gün yeni bir yenilik ile karşımıza çıkmaya devam ediyor. Geçtiğimiz haftalardan itibaren ardı ardına yeniliklerini kullanıcıları ile paylaşan sosyal medya devi yeni bir hizmet için çalışmalara başladı. Sosyal medya devi Twitter bahsedilen bu yeni özelliği aktifleştirdiği zaman istediğiniz videoyu tweet atma imkanınız olacak. Bilindiği gibi mevcut sistemde linkler aracılığıyla video paylaşımı yapabilirken, yeni sistem ile beraber bilgisayarınızda veya cihazınızda bulunan videoları da yükleme şansınız olacak. Bu noktada akıllara fotoğraf paylaşımlarında olduğu gibi belirli kısıtlamalar olup olmayacağı sorusu akıllara geliyor. Ancak bu bilgiyi servis hizmete girdikten sonra öğreneceğiz gibi görünüyor.

Apple Watch Beklenen İlgiyi Görmeyebilir Amerikalı teknoloji devi Apple‘ın, son dönemde hızla yükselen akıllı saat alanına yönelmesi şaşkınlık etkisi yaratmıştı. Geçtiğimiz aylarda gün yüzüne çıkan ve ilk bakışta beklentileri pek de karşılamayan Apple Watch, firmanın devam eden diğer başarılarına glge düşürecek gibi görünüyor. Resmi olarak tanıtıldığı ilk günden beri başarılı olacağından şüphe edilen Apple Watch‘ın tanıtılmasının ardından düzenlenen araştırmalar birçok kullanıcının akıllı saati almak için pek de hevesli olmadığını göstermişti. Apple’a yakınlığıyla tanınan Gene Munster tarafından yayınlanan yeni bir araştırma, aradan geçen aylarda kullanıcıların tavrında bir iyileşme olmadığını ve hatta tam tersine Apple akıllı saati satın almak isteyen kullanıcıların daha da azaldığını gösterdi. Mevcut iPhone kullanıcılarının sadece yüzde 7’sinin piyasaya sürüldüğünde Apple Watch‘u satın almak istediğini ortaya çıkaran bu yeni araştırma, saatin ilk olarak görücüye çıktığı Eylül ayında

yüzde 10 olan satın almaya istekli kullanıcı sayısının Aralık ayı itibariyle yüzde 3’e gerilediğini gösterdi. Apple Watch’un uzun vadede nasıl bir satış grafiği yakalayacağını şimdiden tahmin etmek mümkün olmasa da, akıllı saatin piyasaya sürüldüğü ilk dönemde kullanıcılardan yoğun ilgi görmesi beklenmiyor.

25


mobil gündem

Facebook Araba Üretmeyeceğini Açıkladı Son dönemde otomobil sektörüne yönelen Google ve Apple gibi teknoloji devlerinin bu kararlarından da görülebileceği gibi, bugüne kadar yazılım ve online servisler alanında faaliyet gösteren birçok firma otomobil sektörüne kaymaya başlıyorlar. Ancak teknoloji dünyasında yaşanan bu değişime rağmen online servisler alanından uzaklaşmayı düşünmeyen firmalar da mevcut. Geleceğin online servislerde olduğunu düşünen bu firmaların başında Amerikalı sosyal medya devi Facebook geliyor. Geçtiğimiz günlerde Barselona’da düzenlenen Mobile World Congress 2015’te sahne alan Facebook CEO’su Mark

Microsoft 145 Milyar Dolarlık Yeni Bir Projeye İmza Atıyor

Microsoft Dublin’e inşa edeceği kampüs projesi için 145 milyar dolarlık yatırım yapmaya hazırlanıyor. 34.554 metrelik arazi adeta Microsoft’un rakiplerine meydan okuması olacak. 150 inşaat işçisi bu proje için gece gündüz çalışacak. Konuyla ilgili Microsoft yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre gelişen teknolojilerin tüm imkanlarını kullanarak yapılacak inşaat sonrasında kampüs içerisinde Avrupa’daki Microsoft takımları ve grupları bir araya getirecek bir yapı oluşturulacak. Microsoft kampüs içerisinde ABD’de yapılan ilk veri merkezine benzer bir binayı da inşa edecek. Böylece Microsoft ilk olarak veri merkezini ABD’nin dışarısına çıkarmış olacak.

26

Zuckerberg, son günlerde çıkan söylentilerin aksine otomobil sektörüne girmeyi düşünmediklerini açıkladı. Hedeflerinin tüm dünyadaki insanları birleştirmek olduğunu vurgulayan Zuckerberg, kullanıcıların hala resimlerini veya videolarını paylaşacak platformlara ilgi duyduğunu ve rakiplerinin aksine bu alanı terk etmeyi düşünmediklerini belirtti. Facebook şimdilik otomobil sektörüne girme konusunda isteksiz görünse de, sürücüsüz otomobil projesini bir süredir devam ettiren Google ve ilk arabası üzerinde çalıştığı bilinen Apple’ın bu alandaki gelecekleri merak ediliyor.

Her Üç Akıllı Telefondan Biri Güvenlik İhlaline Uğruyor İspanya’nın Barselona kentinde 2-5 Mart tarihlerinde düzenlenen Mobile World Congress’de yeni ve çarpıcı ürünler sergilenirken, güvenlik konusu da gündemdeydi. Bu dönemde 500 akıllı telefon kullanıcısı ile bir anket çalışması yapıldı. Bulgulara göre, ankete katılanların %9.7’si telefonlarını bir kez kaybetmiş ya da çaldırmış. Akıllı telefon kullanıcılarının %31’i güvenlik ihlaline uğradığını aktarırken, kullanıcıların %32,4’ü her hangi bir güvenlik yazılımı kullanmadığını belirtti. Her hangi bir zarara karşı iyi bir korunma yolu da akıllı telefonlarınızda depolanan verilerin düzenli yedeğini almaktır. Ankete bağlı olarak katılımcıların %19,7’si hiçbir şekilde yedek almamakta, %35,7’si ise bazen yedek almaktadır. Fiziksel bir ihlale karşı en iyi koruma aracı cihazı kilitlemektir. Kilitleme sağlayan Anti-Theft özellikli güvenlik yazılımları ayrıca cihazın konumunu belirlemede de kullanılır. Fakat katılımcıların %29.3’ü telefonlarını kilitlemiyor ya da istenmeyen erişimlere karşı kilitli ekran da kullanmıyor. Yüzde 55,3’ü PIN kodunu da kullanmıyor.


Profesyonel ekranlar, dünyanın hemen hemen her bölgesinde yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bu sayede reklamların şekli, ürün teşhiri, müşteri bilgilendirme, hizmet sunumu, toplantı servisleri, içerik yaratılması gibi birçok konuda yeni bir çağ başladı. Samsung ürünleriyle birlikte Klasik Profesyonel Ekranlar devri kapanmış ve SMART Profesyonel Ekranlar devri başlamıştır. Dahili medya oynatıcısı, kablosuz Wi-Fi bağlantı özelliği ve Wi-Di görüntü aktarımı desteği ile Samsung Profesyonel Ekranlar yalnızca elektrik kablosu takılarak müşterilerimizin kullanımına hazır hale getiriliyor. Dahili hafızasına kaydedilebilen ya da USB hafıza ile aktarılabilen içerikler cihazlar üzerinde kolayca oynatılabilir. Tüm Samsung cihazların arkasında özel bir bilgisayar slotu bulunuyor. Buraya seçenek olarak yüksek performanslı dört çekirdekli işlemcilere sahip Samsung mini bilgisayarlar takılarak ayrıca bir bilgisayar kasasının yaratacağı kötü görüntü ve kablo kirliliği ortadan kaldırılarak kurulum en basite indirgeniyor. Dış ortamlarda ya da vitrinlerde kullanılabilen güneş ışığı altında yansıma yapmadan aydınlık ve net görüntüler sunabilen yüksek parlaklıklara sahip ekran seçeneklerimiz bulunmakta. Özel ekran filtresi ile görüntüler güneş gözlüğü ile bile görülebiliyor. Dış ortamlarda kullanılmaya uygun bu ekran kitleri sayesinde firmalar istedikleri tasarımlara sahip kabinlere Samsung ekranlarını takarak mükemmel görüntüler sunabiliyorlar. Samsung SMART Profesyonel Ekranlar elektronik olarak, voltaj ve akım dalgalanmalarına karşı korumalı. Böylece topraklama ya da altyapı problemlerinden kaynaklanabilecek cihaz arızaları oluşturmuyor. Ayrıca toz ve kire karşı koruyan dayanıklı özel kabini ve günde 18/24 saat haftada 7 gün çalışmaya uygun panele

sahip olan cihazlar uzun çalışma sürelerinde oluşabilecek sıcaklıklardan etkilenmiyor. Yatay ya da dikey şekilde kullanılabilen Samsung SMART Profesyonel ekranlar en az 50.000 saat görüntüde hiç bir bozulma olmadan çalışabiliyor. Bunun yanı sıra Samsung panellerle donatılmış cihazlarımızla birlikte verdiğimiz 3 yıl yerinde garanti sayesinde işletmeler yaptığı yatırımlarını uzun seneler boyunca garanti altına alabiliyorlar. İçerikler tüm Samsung cihazlara USB, kablolu ya da kablosuz ağ üzerinden kolaylıkla kopyalanarak hızla tüm cihazlara aktarılabiliyor. Birçok yerde içerik ayarları bozulan ve yetkin birinin gelip ayarlamasını bekleyen hatalı cihaz görmüşsünüzdür. Herhangi bir nedenle gösterilecek içeriğe erişim koparsa, Samsung Profesyonel ekranlar dahili hafızalarındaki yedeklediği içeriği göstermeye devam ediyor, böylece görüntü kirliliği yaratmıyorlar. Samsung’un Profesyonel Ekran müşterilerine sağladığı ve sektörde farklılaştığı bir diğer önemli konu ise sunduğu yazılım çözümleri. Müşteriler Samsung ürünlerine yatırım yaptığında yalnızca sıradan bir ekran değil, bir ekosistem ve toptan bir çözüm alıyorlar. Cihazlar içeriği kolayca ve hızlıca yaratmayı sağlayan yazılım çözümleri ile birlikte geliyor. Samsung Author içerik yaratma programı sayesinde bilgisayarı olan herkes hiç bir eğitime ihtiyaç duymadan içerik oluşturabiliyor. Samsung’un hazır olarak sunduğu yüzlerce taslak görselin içerisine istedikleri yazı, resim ve videoları kolaylıkla yerleş-

tirebiliyorlar. Samsung Author programı PC’ye yüklenmek zorunda bile kalınmadan web arayüzü üzerinden değişikliklere olanak tanıyor. Samsung MagicInfo yazılımı sayesinde her boyuttaki Profesyonel Ekranlar, Video Wall’lar, Dokunmatik ekranlar tek bir noktadan tek bir yazılımla aynı anda kontrol edilebilir ve ekranların durumu görüntülenebiliyor. Samsung ekranlar enerjinin kesildiği durumlarda bile yeniden kendi kendine açılabilir ve kaldığı yerden planlanan içeriği göstermeye devam eder. Bildiğiniz gibi zorlu rekabet koşulları nedeniyle enerji verimliliği ve tasarruf da işletmeler için çok önemli hale gelmiş durumda. Samsung Profesyonel Ekranlar kendi kendine istenen gün ve saatte otomatik olarak kendini açabilir, kapatabilir, ortamdaki ışık seviyesini algılayan sensörü sayesinde ekranın parlaklık seviyesini ayarlayarak yatırımcının elektrik faturasını da azaltıyor.

Pınar Kaçar Samsung Türkiye BT Ürünleri Grubu Kıdemli Satış Müdürü

27

Sektörden

Profesyonel Ekranlar Firmaların Bilgi Aktarma Yöntemlerini Değiştiriyor


Ali Yavuz ŞAHİN

pratik 10

yavuz@btgunlugu.com

2015 Yılı Beklentileri 2015’te çalışanlar tarafından şirket verilerine ve uygulamalarına uzaktan erişim için kullanılan kurumsal mobil cihazların sayısı artacak. Bu artış, BT ortamını değiştirmeye devam edecek ve şirketleri idari, güvenlik ve gizlilik açısından düzenlemeler getiren resmi mobil politikalar uygulamaya yöneltecek. Kısacası mobil pazar diğer sektörlere göre kat kat fazla büyüyecek.

m k tişi aca zal ve İle ici A ı t r m üke a ala t lişi cam iye Bi mesi, vaşlam r a k H a ü r y m a Tü ı büy aki anı r d d Don 5 yılın amala aların ek. c 1 m ec 20 r har arca düş a h e ’ z 1 a . m p %3 anı don eniyle ned

1 2 4

3

k nek aca ilk ör lük k ı rin ncü ya Ç rta ktörle lara ö O i r se ırım mle t an özü ullan zer ya Ç k T n B rmu e be esil i N platfo ecek v n e Y ncü t çek Üçü dikka leri ek. c ede r jele Pro ş ı ve nm ecek eri nla Pla am Ed ütçel nüşü- u b ğ Dev tlı BT eri dö zorlu g ı a s Kı rımın lanm eniş ı g yat hesap daha eri uy örv n e k oje nü eniyl üyü b i pr acak. d l ı i e l ç l n sam e ı ka rı s kap mala sınırl a gul leriyle nek

k eaca eri Art dan v çekleş e i r e r n l d ı e r f g ktö züm tara lar i Çö ıcılar tırım zel se r e ö lay a ya llı V ğu Akı is sağ anınd rın ço l v a Ser kezi a tırıml r me Bu ya . k e . c cak a ol eni ın Y

efi

Hed

5

obi i m ma a k h e i u d C tin bil doy obiliMo etler gmen ndan m e e ı ere Şirk etici s akım tler is rtejil a b e k Tü cihaz , şirk iye st v k lite aşaca üst se l k a a h y a . ed ted elecek n ö y

28

r zla


e

işim

eğ aD

ca; d rın yun r a o z b Pa yılı ucula nu ucu u 16 n Sun lecek ve 20 ale su da oy cak. i n c u ı d l s i r n r oa a G 5 so ype paz yor 201 itik, h nucu oynu r l iş k iye su bir ro k i Tür iştiric değ

hirı Şe acak l l ı Ak tıl esil lleri A ri başN i e Yen Tem irketle ler ile n e e leri kom ş i proj lerind e r n e l a e j e l y o ı T an hir pr layıc k. l ı t la lı şe ağ dece ns l akı e gele vam e önd aya de olm

6 8 0 1 li

nem

Ö aha

7 9

ye me üyü rB t ha im ş u i l l u i k el b nin ece ut B Bul am Ed ki gen yüme cılar ı ü e Dev iye’d daki b sağlay yor k i r l n u i ı ü l r r T ala kulus lendi m ca ’i ço yön 0 %7 fından a tar ak. c a l o

aD ğ) p ğ ok A ı Ç l la nım obi ılım cek Yaz Gele lım Ta i ve m k. e e ı Hal (Yaz erkez yüyec m N ü i b D r S e ıyla ı, v zar rımlar ı yat

daik farkın ml n ü üve rtan çöz ce G rde a ruma n Ö ö en t ko ekt eyd özel s tehdi ak. Ş r l si artac He u ve i ne Kam le yen talep n i lık e ola n i r le

29


kapak konusu

Profe Geleceğim

Hayatımızın vazgeçilmez b bizlere yardımcı oluyo kaçırmamanız, otel odasın bir mağazada aradığınız salonunda hızlı bilet Profesyonel ekranların kulla etme

30


esyonel Ekranlar mize Yön Verecek

bir parçası olan ekranlar her alanda orlar. Bir otobüs içerisinde durakları nda güncel haberleri takip etmeniz, z bölümü bulmanız veya bir sinema almanız için onlara ihtiyacımız var. anım alanları ve satın alırken dikkat eniz gerekenleri bu yazıda topladık.

T

arihte ilk haber toplama ve bunu dağıtma için yapılan girişim MÖ 59 yılına dayanıyor. Belki daha öncesi vardır fakat insanoğlunun elindeki bilgiler Roma senatosunun 2.000 kopya olarak hazırlayıp imparatorluğun değişik köşelerine dağıtılan Acta Diurna adındaki yayını işaret ediyor. Fethedilen topraklar, siyasi gelişmeler, toplumsal olaylar, gladyatör dövüşlerinin sonuçlarını içeren Acta Duirna’yı Okuma bilen Roma vatandaşları yüksek sesle okuyarak okuma bilmeyenlere duyururdu. Çin’de Tang hanedanı döneminde dağıtılmaya başlayan Kai Yuan Za Bao adlı saray genelgesi de mandarinlerin başarıları konusunda haberlere yer verdiği için bu yönüyle bir gazete sayılabilir. Bunun yanı sıra reklam fikri ve anlayışı insanlar arasında alışverişin başlamasıyla beraber doğmuştur. Kitle iletişim araçları ile reklamcılığın tarihsel gelişimi arasında da yakın bir ilişki vardır. “M.Ö. 3000’li yıllar, Sondape ve Frybyiarper gibi yazarlarca reklamcılığın başlangıç tarihi olarak kabul edilir. Bu dönemde tüccarların, çığırtkanlar aracılığıyla satış yapma çabaları, dükkanlarının önlerine koydukları tabelalar reklamcılık tarihinin ilk mecra örnekleri olarak bilinmektedir. Özellikle eski Mısır’da cadde üzerinde aynı reklama rastlanması, bugün de kullanılan tekrarlama sisteminin o zamanlardan düşünüldüğünün misalidir. Ortaçağda reklamcılık daha ziyade çığırtkanlar, tellallar vasıtasıyla yapılmaktaydı. Bu ise radyo reklamcılığının primitif numunesi sayılabilir. Sesli spotlarla başlayan reklamcılık, marka ve amblemlerin gelişmesi ile değişik mecralara yöneldi: özellikle Ortaçağ esnaf loncaları kalite kontrolü esasını benimseyince markalaşma şart oldu. 15. yüzyılda matbaanın keşfi gazete dergi ve diğer iletişim araçlarının hızla gelişmesine yol

açtı. 16. yüzyılda Avrupa’da savaşlara tanıklık etmiş kimselerin birinci elden aktardığı birkaç sayfalık savaş haberleri yayımlandıktan sonra süreli yayımlanan ilk gazeteler ise 17. yüzyılın başlarında Almanya’nın bazı kentlerinde ve Belçika’nın Anvers şehrinde basıldı. Londra’da yayımlanan The Times gazetesi, 1814 yılında yeni matbaa aletlerini edinince dakika da 1.100 baskı yapabilecek kapasiteye ulaşmıştı. İletişim ve insanların bilgiye olan açlığı bilgi dağıtımı konusundaki araçların şekillenmesine yön verdi. Teknoloji eskiden bir matbaayı şekillendirerek bilgi akışını sağladı, şimdilerde ise bir akıllı telefon, Tablet PC, monitör veya televizyonlara hayat vererek bilgi akışını sağlıyor. Yaşamın her döneminde bilgi alma araçları el üzerinde tutulmuştur. Günümüzde ise araç olarak ekranları kullanıyor. Cep telefonlarımız neredeyse hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. 24 saat yanımızdan ayırmıyoruz. Evlerimizde vazgeçemediğimiz televizyonlarımız var, bunun yanı sıra ev aletlerinin üzerindeki ekranlardan ürünlerin durumu hakkında bilgiler alıyoruz. Araçlarımız içindeki ekranlar bizlere durum hakkında bilgiler sunuyor. Bunlar bizim almayı tercih ettiğimiz bilgiler ve bizim isteğimiz dahilinde çalışıyorlar. Evimiz ve çalışma ortamımızın dışında ise reklam ve bilgilendirme ekranları ile karşılaşıyoruz. Bu ekranlar ise hayatımız kolaylaştırmak ve bize zaman kazandırmak için oradalar. Bu konuda sayamayacağımız kadar uygulama mevcut. Fakat bu tarz ekranları üç ana alanda ayırabiliriz. Küçük bilgilendirme ekranları haricinde Otel TV’ler, Digital Signage (profesyonel ekranlar) ürünleri ve Profesyonel PC monitörler. Bu üç ana ekran grubu sadece donanımla sınırlı değil. Tabi ki ürünlerin kategorilerine göre farklı özellikleri

31


kapak konusu

bulunuyor. Fakat bu ürünleri ayrı kılan ana konu uygulamalar. Ekranlar ile birlikte sunulan bilgilendirme uygulamaları ekranın durumu ve sunum yapacağı kişilere göre farklılık gösteriyor.

Digital Signage Nedir? Digital Signage, hemen hemen her alanda ve sektörde kullanılabilen yeni nesil bir yayın, reklam, duyuru ve bilgilendirme sistemidir. Kurum kuruluş ve her alanda faaliyet gösteren tüm sektörlere yönelik olarak uyarlanabilen bu sistem, tek bir yöneticiye yerel ve uzak olarak bağlı bir ağ sistemi üzerinden internetin var olduğu her bir dijital ekrana zengin medya içerikleri aktarmaya ve yayınlamaya yarar. Bu yayın için bir uygulamanın kullanılması şarttır. Bu uygulama sistemi tek bir merkezden ya da birden çok şubeden yönetilebilen farklı bölgelerdeki her boyutta ve çözünürlükteki ekranlara resim,

32

video, haber, kayan yazı, rss beslemeleri, power point sunumları, pdf belgeleri, hava durumu, yol bilgileri, trafik durumu, döviz ve para bilgileri, uçuş bilgileri, flash animasyonlar, internet sayfaları, video animasyonları ve buna benzer sayısız içeriğin dakikalar hatta saniyeler içerisinde iletilmesini sağlayabilir. Digital Signage uygulamalarının kullanımı oldukça kolaydır. Bu uygulama sayesinde yayınlayacağınız içeriklerin yanı sıra ekranlarınızı uzaktan yönetebilir, açıp kapatabilir, yayın zamanlayabilir ve hatta ekranlarınızın sağlıklı çalışıp çalışmadığını bile çok kolay bir şekilde kontrol edebilirsiniz.

Neden Bu Ekranlara İhtiyacımız Var? Digital Signage sistemi ile içeriklerinizi hedeflediğiniz kitlelere yayınlamak geleneksel yöntemlere göre

daha etkili, daha hızlı ve en önemlisi daha ekonomiktir. Ayrıca içerikler interaktif olduğundan dolayı kitlelere iletilen mesajlar daha anlamlı ve etkisi daha uzun süre akılda kalıcıdır. Her geçen gün Digital Signage sisteminin gücü ve etkisiyle birçok yeni şirket, işletme, kurum ve kuruluş tanışıyor. Bu şirket ve kuruluşlar Digital Signage sistemini çok farklı amaçlar için kullanmaktalar. Digital Signage sistemleri yol bulma, bilgilendirme, iletişim, reklam, eğlence ve daha çok sayıda uygulama alanında sıklıkla kullanılan bir yöntem haline gelmiştir. Dijital Signage, hedeflediğiniz topluluğa daha dinamik ve yerinde mesaj iletebilmenizi sağlar. Bugünün medya ve reklam sistemi darmadağın bir yapıda olup karışık içeriklere sahip olması yüzünden çoğu alanda tanıtım ve reklamdan çok çevre kirliliğine dönüşmektedir. Zamanında güncellenmeyen billboard ve


tabelalar dış etkenlerin de etkisiyle yıpranarak topluma olumlu mesaj iletmek yerine negatif etki etmektedir. Statik içeriklere göre dinamik görüntüler daha çekici ve önemli ölçüde daha fazla bilgi iletebilirler. Digital Signage sisteminde medya oynatıcılar aracılığıyla ağa bağlı her ekrana, farklı mesaj ve içerik gönderebilirsiniz. Ayrıca her boyutta ve çözünürlükteki ekrana içerik göndermek için ekstra hesaplamalar yapmanıza gerek yoktur bu işlemler dakikalar içerisinde gerçekleşir.

Otel TV’ler Evinizin Rahatlığını Aratmıyor Ülkemizde turizm ve buna bağlı olarak konuklama sektörü günden güne gelişiyor. Otel TV deyin aklınıza muhtemelen otel odalarındaki TV’ler geliyordur. Evet, bunlar işin ana atardamarları fakat sadece oda içerisindeki TV’ler ile sınırlı değil. Asansör veya Otel içerisinde bilgilendirmelerin yapıldığı TV’ler de bulunmakta. Tabii ki bu ekranlar artık sadece size bilgi aktarmakla kalmıyor ve teknolojinin ilerlemesine paralel olarak interaktif hale geliyor. Şimdilerde otel odanızdaki TV üzerinden Facebook’a bağlanabiliyor veya Skype ile görüntülü görüşme gerçekleştirebiliyorsunuz.

lanıma sunulmuş durumda. Artık mobil cihazınızın ekranını otel TV’niz üzerinde paylaşarak farklı bir deneyime kavuşabiliyorsunuz.

Hastane Odaları Akıllı Ekranlarla Donatılıyor Otel TV’lerin kullanım alanı sadece Otel odaları ile sınırlı değil. Uzun yıllardır sağlık sektöründe de kullanılıyor. Bu ürünler genellikle hasta yataklarının başucunda yer alıyor ve hasta veya ziyaretçilerin odada kaldıkları süre boyunca iyi vakit geçirmeleri için dizayn edilmiş durumdalar. Bu ürünler sağlık sektörü için yeniden tasarlanıyor ve kullanım amacına göre şekillendiriliyor. Artık hastalar yattıkları yataktan dünyaya açılan bir pencereye sahip oluyorlar. Bu tarz akıllı ürünlerin kullanımı günden güne artıyor. Tabii ki bu ürünlerin ticari yönü de işyeri sahipleri tarafından bir kazanç kapısı olarak karşımıza çıkıyor. İster otel olsun isterse hastane odalar içerisinde konumlandırılan TV’ler üzerinde içerik satışı gerçekleştirilebiliyor. Genellikle bu tarz içerikler şimdilerde TV serileri veya filmler ile sınırlı. Fakat yakın süre içerisinde kumar oynayabileceğiniz veya spor bahislerinizi yapabilece-

ğiniz uygulamalar da kullanıcıların beğenisine sunulacak. Tabii ki bu tarz uygulamalar sunuldukları ülkelerin kanunlarına göre düzenlenecektir.

Profesyonel Monitörler Profesyonel monitörler adından da anlaşılabileceği gibi profesyonel olarak iş çözümleri kullanan kişiler için çözüm oluşturuyor. Burada önemli olan iş grubuna sunulan faydalar. Genellikle tasarım ve bu gibi konularla uğraşan kişilerin tercihi profesyonel ekranlar oluyor. Fiyat açısından günümüz son kullanıcı ürünlerinden biraz daha bedelle satışa sunulsa da ürünlerin sunduğu fayda ile bu fiyat farklı karşılaştırılmayacak seviyede.

Ekranlar Akıllanmaya Devam Ediyor Ekranlar gün geçtikçe akıllanmaya devam ediyor. Eskiden sadece bilgilendirme amaçlı kullanılan ürünler şimdilerde interaktif uygulamalar için kullanılabiliyor. Gelecekte de bu tarz uygulamaların sayısı artacak. Artık ekranlar hayatımızın değişilmez birer parçası ve onlar olmasa neler yapardık bilemiyorum.

Sosyal mecralara erişebileceğiniz uygulamaların yanı sıra kendiniz hakkındaki bilgileri girebileceğiniz ve oteli bilgilendirebileceğiniz uygulamalar mevcut. Mesela oda servisine TV ekranı sayesinde kolay sipariş verebilir veya akşam gitmek istediğiniz restoran hakkında bilgiler alabilirsiniz. Şimdilerde akıllı telefon ve Talet PC’lerin kullanımı günden güne artıyor ve otel konuklarının bu tarz cihazlara yöneldiği görünüyor. Bu cihazlarınız ile uyumlu çalışacak TV teknolojileri de hal hazırda kul-

33


Yavuz ŞAHİN

yavuz@btgunlugu.com

söyleşi

Bahriye Şengün TP Vision Türkiye Philips Otel TV Satış Müdürü

İhtiyaca Yönelik Çözümler Sunuyoruz Profesyonel ekranların önemi günden güne artıyor. Türkiye olarak konaklama sektöründe büyük bir pazara sahibiz ve önümüzde kat edeceğimiz uzun bir yol var. Bu konuda sektörü uzun yıllardır tanıyan ve halen TP Vision Türkiye’de Philips Otel TV Satış Müdürü olarak görev yapan Bahriye Şengün ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bakın Bahriye Hanım bizlere neler anlattı.

34


Bize kendinizden ve TP Vision maceranızdan kısada olsa bahsedebilir misiniz? Philips’deki çalışma hayatım 1990 yılında başladı. İlk olarak Ankara ofisinde çalışmaya başladım. O zamanlar Philips’in ürün portföyünde devlet ihalelerine yönelik ürünler (haberleşme, yayın, otomasyon ve otoyol sistemleri gibi) fazlasıyla bulunmaktaydı. İlk olarak projeler grubunda asistanlık kademesinden iş hayatıma başladım. Ardından projeler bölümünde farklı kademelerde devam ettim. Çalışma hayatım boyunca hiçbir zaman sıcak satış yapmadım. Proje tarafını çok sevdim ve bu yolda ilerlemeyi hedefledim. 2001 yılına kadar Ankara’da görevime devam ettim. Ardından Philips bazı ürün gruplarını portföyünden çıkarmaya başladı. Tüketici ürünlerine yöneldi ve şirket operasyonunu tek bir noktadan İstanbul’da devam ettirme kararı aldı. Hali hazırda bulunduğum bölüm olan Otel TV’ler üzerine çalışmam Ankara’da başlamıştı. İstanbul’a geldiğimde de ağırlıklı olarak B2B grubunda monitör, Digital Signage, Otel TV ve projeksiyon cihazlarıyla ilgili projeler yürütmeye başladım. Aradan yıllar geçti ve halen TP Vision’da Türkiye ve Kafkaslar’dan sorumlu Philips Otel TV Satış Müdürlüğü görevimi yürütüyorum. 2012 yılında Philips’in TPV firmasıyla kurduğu ortaklığın ardından TP Vision adlı TV odaklı yeni bir firma yaratıldı ve 2012 Nisan ayından itibaren Türkiye’de Philips markası bu firma ile birlikte kullanıcıların beğenisine sunulmaya başladı. Kurumsal tarafta ise TP Vision portföyünde yer alan Philips TV ve yazılım çözümlerimiz ile yolumuza devam ediyoruz.

Son kullanıcıların yanı sıra

profesyonel çözümler de sunmaktasınız. Profesyonel alanda sunduğunuz çözümlerden bize kısaca bahsedebilir misiniz? Philips markası olarak profesyonel alanda üç farklı kategoride ürünler sunuyoruz. Bunlar Otel TV’leri, Digital Signage (profesyonel ekranlar) ürünleri ve PC monitörleri. Farz edin bir otelin kapısından girdiniz. Lobide yönlendirme ekranları sizi karşılıyor. Bilgilendirme için yine profesyonel ekranlar kullanılabiliyor. Asansöre biniyorsunuz burada da yine ekranlar size bilgilendirme için tanıtım veya hava durumu gibi bilgiler sunabiliyor. Bu alanlarda TV veya monitör gruplarımızdan ürünler kullanılabiliyor. Odalara geçtiğinizde interaktif çözümler sunan ürünlerimiz bulunuyor. Bu cihazlar IPTV ve sistem uygulamalarına hazır sunuluyor. Odalarda kullandığımız TV’ler Otel TV kategorisinde yer alıyorlar. Bu tarz yerlerde ekran kullanım alanları çok farklı olabiliyor. Spa veya havuz içerisinde de bilgilendirme için ekranlar yerleştirilebildiği gibi aynı zamanda aktiviteler için özel ürünler de (video duvar ürünleri gibi) konumlandırılabiliyor. Bu tarz ürünlerin benzer ana özelliği ise merkezden yönetilebilmeleri. Sunulan çözümler çerçevesinde her bir ekran üzerinde ayrı bilgilendirmeler veya toplu içerikler gösterilebiliyor. Bu açıdan günümüzde profesyonel ekran grubunun önemi bir kat daha artmış durumda. Konuklama kategorisinin her farklı bölümünde sunduğumuz ekranlar ile şirketlerin işlerini ve iş yüklerini rahatlatıyoruz. Philips Otel TV’ler kategorisi TP Vision olarak bizim ürün grubumuzda yer alıyor. Philips Digital Signage ve PC monitörleri kategorisine ise MMD firması bakıyor.

Philips Otel TV kategorisinde sunduğunuz ürünleri rakiplerini-

Söyleşimizi yukarıdaki QR kod sayesinde video olarak izleyebilirsiniz

ze göre farklılaştıran şey nedir? Philips, Otel TV konseptini yaratan firma ve geçmişte bu tarz ürünler sunarken çekiştiği iki marka şuanda piyasada değil. Tabii ki piyasada farklı markalar var. Ama Philips otuz yılı aşkın tecrübesi ile bu konuda en iyi çözümler sunan firmalardan bir tanesi. Philips’in ürün geliştirme anlayışına baktığımızda, ihtiyaca göre çözümler sunulduğunu ve işletmelerin ekonomik ve sürdürülebilirlik konusundaki ihtiyaçlarını tatmin edilmesinin amaçlandığını görüyoruz. Otel TV’lerimiz şirketlerin özelleştirdiği yazılımlar ile kolaylıkla konuşabiliyor. Bu özellik sayesinde sadece bir yazılım ile TV’lerimiz şirketlerin isteklerine göre çözümler sunabiliyor. Ortaya çıkan çözümler eşsiz ve şirketlerin ihtiyaçlarını tam anlamıyla karşılayacak düzeyde oluyor. Hali hazırda Otel TV’lerimiz üzerinden müşteriler ödeme işlemlerini gerçekleştirebiliyorlar veya internet üzerinden video görüşme dahil günlük hayatta kullanılabilen birçok işlevi uygulamalar sayesinde yapabiliyorlar. Bunların yanı sıra özellikle bu tarz TV’lerin kullanıldığı kompleks yapılarda cihaz sayısı fazla

35


olduğu için elektrik tasarrufu çok önemli bir hale geliyor. Philips Otel TV’ler bu konuda da şirket dostu çözümler sunuyor. Çünkü bu tarz ürünler bir yıl sonra değiştirebileceğiniz ürünler değil. Yapılan yatırım ile firmalar bu ürünleri en az 7 ila 10 yıl süre içerisinde kullanılıyorlar. Bu süre düşünüldüğünde TV’lerin hazırda beklette harcadığı enerji çok daha önemli hale geliyor. Philips Otel TV üzerinde kullanılan TV kasalarımız yangına dayanıklı. Yangını tetikleyen değil de yangında size kaçma süresi tanıyacak şekilde üretiliyorlar. Bunların yanı sıra Philips TV’ler üzerinde kullanılan tüm görüntüleme teknolojileri Otel TV’ler üzerinde de kullanılmakta. Ayrıca Otel TV’lerimizi tüketici alışkanlıklarına göre de şekillendiriyoruz. Hali hazırda popüler olan Smart TV ve IPTV gibi uygulamalar da cihazlarımız üzerinde bulunmakta. Tabii ki şimdilerde bu özellikler istenilenden az kullanılıyor olsa da geleceğe yatırım için bu özelliklere sahip ürünleri sunuyoruz. Özellikle büyük şehir otelleri bu tarz ürünleri tercih ediyorlar. Ürün portföyümüzde giriş seviyesinden en üst seviyeye kadar tüm ihtiyaçları karşılayacak düzeyde ürünlerimiz bulunuyor. Cihazlarımız üzerinde tüketicilerin günlük kullanım alışkanlıklarına paralel olarak özellikler de sunmaktayız. İletişim dünyasındayız ve TV’lerimiz üzerinden de kullanıcılar ister internet isterse farklı uygulamalar ile iletişime geçebiliyorlar. Tabii ki burada güvenlik daha da önemli hale geliyor. Otel TV’lerimizin tümü hazırda beklet konumuna geçtiğinde kullanıcıların cihaz üzerine girdiği kişisel bilgileri siliniyor. Bu sayede güvenlik üst düzeyde sağlanmış oluyor.

36

Philips Oxigen nedir? Sunduğunuz bu çözümü rakiplere göre ayıran özellikler neler? Philips Oxigen bir çözüm paketi. Bu paketi ücret karşılığı vermiyoruz. Otel TV’lerimiz içerisinde müşterinin kullanımına hazır halde bulunuyor. Bu çözüm paketi içerisinde birden çok özellik bulunmakta. Bunlardan ilki smart install dediğimiz PC tabanlı bir çözüm. Bu özellik sayesinde uzaktan bir yönetici PC sayesinde TV’lerin kanal yapılandırmasını yapabiliyor. Bu yazılımla birlikte uzaktan kontrol edebileceğiniz smart info sayfaları da sunuyoruz. Bu sayfalar otellerin müşterilerine bilgiler aktardığı değerli bir ortam. TV’lerimiz içerisinde bu tarz sayfalar hazır şablonlar halinde bulunuyor. Oteller bu sayfalara sadece kendi bilgilerini girerek sunum yapabiliyorlar. Bu sayfalar smart install ile ister bir TV’ye isterse gruplanarak çok sayıdaki TV’lere yerleştirilebiliyor. İnteraktif sistem almak istemeyen oteller TV’lerini sunduğumuz bu tarz özellikler sayesinde yönetebiliyorlar. TV’ler üzerinde bulunan uygulamalar Bulut tabanlı ve bunun için ekstra bir bedel ödemiyorsunuz. Otel yönetimine bulut tabanlı uygulamaları yönetmesi için bir kullanıcı adı ve şifre veriyoruz. Ardında bu izin ile yönetim TV’ler üzerindeki uygulamaları düzenleyebiliyor. Bulut tabanlı uygulamalar içerisinde namaz saatleri gibi Türkiye’ye yönelik ve bizim geliştirdiğimiz uygulamalar da bulunuyor.

Hotel TV’lerin maliyetlerinin çok yüksek olduğu söyleniyor. Bu konuda sunduğunuz avantajlar var mı? Bu tarz ürünlerin maliyetleri

düşünüldüğü gibi çok yüksek mi? Bu konuda kıyaslanan şeyin ne olduğunu bilmeden yorum yapmak oldukça güç. Tüketici ürünleri ile Otel TV’lerini kıyasladığınızda tabii ki bir fark var. Fakat bu fark hiçbir zaman ürkütücü değil. Tam aksine bir otel yönetiminin ürününden gelir elde etmesini sağlayan çözümler sunuyoruz. Şöyle düşünün bir otel için 400 adet TV aldınız, bu TV’lerin ayarlarını tek tek yapmanız oldukça güç. Sadece bir USB bellek sayesinde bu ayarları kopyalayarak büyük bir zaman avantajı sağlayabiliyorsunuz. Ya da daha önce belirttiğim gibi smart install sayesinde uzaktan cihazlara erişerek ayar yapabiliyorsunuz. Tüketici ürünlerine göre dayanıklılıkları da daha fazla. Ayrıca güç tüketimi açısından iyi değerler sunmaya çalışıyoruz. Tüketici ürünlerinin işletmelere getirdiği ek iş gücü ve zaman kaybı profesyonel ürünler ile arasındaki fiyat farkının çok daha üzerinde ve bu bedele değecek bir uygulama değil. Hemen şunu da belirtmek istiyorum. Düşünüldüğü kadar büyük bir korku yok ve oteller müşteri hedeflerine ve gelecek yapılanmalarına uygun olarak TV tercihi yapıyorlar. Turizm sektörünün gelişmesiyle birlikte bizim sektörümüzde yavaş yavaş gelişmeye devam ediyor.

Sağlık sektörüne özel sunduğunuz profesyonel çözümler var mı? Artık hastanelerde de otel hizmetine benzer bir çözümün sunulduğunu söyleyebilirim. Hastanelerimizde hastadan çok bir müşteri konuklama kültürü oluşuyor. Philips’in uzun süredir sağlık sektörüne yönelik görüntüleme ürünleri bulunmakta. Bu ürünlerimiz


hem tasarım olarak hastanelere özgü hem de emniyet olarak bu tarz alanlarda kullanıma uygun. Emniyeti biraz açalım isterseniz. Bu alana uygun ürettiğimiz TV’lerimizde galvanik yalıtım bulunmakta. Ayrıca çarpma halinde zarar vermeyecek şekilde düzenlemiş dış tasarıma sahip ürünlerimiz var. İsteyen hastaneler beyaz TV tercihinde de bulunabiliyorlar. Bunun yanı sıra TV sistemlerimiz hemşire kontrol sistemleriyle de uyumlu çalışabiliyor. Tabii ki bu alanda sadece donanım sunmuyoruz. Katma değerli uygulama çözümlerimiz de bulunuyor. Mesela My Choice adındaki uygulamamız sayesinde hastanede bulunan ziyaretçi veya konuklar istedikleri film veya uygulamaları satın alabiliyorlar. Bu tamamen hastanenin konuklarına sunmak istedikleriyle doğru orantılı.

Gelecekte profesyonel kullanıcılar ne gibi yeni çözümler görecek? Gelecekte Otel yönetim sistemlerinin bir kısmı TV’ler üzerine yükleniyor olabilecek. Sistem sağlayıcılarının yaptıkları birçok şeyi TV’ler yapabilecek. Nasıl ki şimdilerde harici bir TV kutusu yerine TV’ler üzerinde bu tarz kutu özellikleri eklenmiş durumda, gelecekte de hali hazırda kullanılan sistem özelliklerinin bir bölümü cihazlar üzerinde standart olarak gelecek. Olabildiğince harici eklentiler ve ek maliyetler ortadan kalkacak. İnsanlar eskiden otele gittiklerinde farklı bir ortam ararlardı. Şimdilerde ise bu durum değişti otele gittiğimizde evimiz gibi bir ortam arıyoruz. Gelecekte de insanların bu davranışı devam edecek. Evimizdeki tüm teknolojik kolaylıklar ve ortamın rahatlığı artık otel

odalarında da sağlanıyor olacak.

Türkiye’deki profesyonel ekran kullanımının diğer ülkelere göre karşılaştıracak olursanız bizleri nerede konumlandırırsınız. Kullanım oranını arttırmak için neler yapılmalı? CRT ekranların kullanımı ülkemizde hala devam etmekte. Diğer ülkelerdeki değişim hızlı oldu. fakat bizim ülkemizde bu durum biraz daha yavaş. Genç nesil dokunmatik ekranlara alışık. Bu konudaki çözümler ülkemizde hızlı bir şekilde yayılıyor. Bunun yanı sıra teknolojiye hızlı adapte oluyoruz. Kullanmayacağımız özelliğe sahip ürünleri bile ileride kullanırız diye satın alabiliyoruz. Türkler olarak meraklıyız. Avrupa’ya göre biraz geride olduğumuz söylenebilir fakat yeni nesil ile birlikte bu açığı kapatacağımıza eminim.

37


Avşar Özgen

e-ticaret

avsar@btgunlugu.com

İnternet Üzerinden Alışverişe 126 Milyar TL Harcandı Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre internet üzerinden son 5 yılda yaklaşık 126 milyar liralık alışveriş yapıldı.

B

ankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, 2010 yılında 12,9 milyar lira olan internet aracılığıyla alışverişin hacmi, 2011 yılında 18,7 milyar lira, 2012 yılında 25,2 milyar lira, 2013 yılında 34,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Geçen yılın ekim ayı itibarıyla da 34,7 milyar liraya ulaşan internetten alışverişin, son 5 yıllık dönemdeki toplam tutarı ise yaklaşık 126,1 milyar lira oldu. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Orhun yaptığı açıklamada, geçen yıl sektörün bir önceki yıla göre

40

yüzde 30’a yakın büyüdüğünü ifade ederek, e-ticaret alanının hala yeni girişim ve yatırımlara aç olduğunu söyledi. Orhun, Türkiye’de e-ticareti kullananların sayısının her geçen gün arttığını dile getirerek, “Geçen sene için koyulan 10 milyon müşteri hedefi aşıldı. Bizim için internet bankacılığı kullanıcı sayısı önemli bir hedefti. Memnuniyetle söyleyebilirim ki artık 12 milyonu aşkın e-ticaret kullanıcımızla bu sayıyı yakaladık” diye konuştu.

Bölgemizde Öncü Ülkeyiz

Türkiye’yi, e-ticaret konusunda gelişmiş ülkelerle karşılaştıran Orhun, “Türkiye’de online alışveriş yapanlar, toplam internet kullanıcı sayısının üçte birine ulaştı. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bu oranın çok yakında üçte ikilere çıkacağını tahmin ediyoruz. Türkiye, ABD e-ticaret pazarını 5-6 yıllık bir gecikme ile izliyor. Buna karşın büyüme hızımızın ABD ve Avrupa pazarlarının çok üzerinde olduğu düşünülürse bunun tahmin ettiğimizden de önce gerçekleşmesi mümkün. Ayrıca Türkiye e-ticarette bölge ülkeleri arasında öncü ülke ve rol modeli olarak öne çıkıyor” değerlendirme-


sinde bulundu. Orhun, Türkiye’de yüzde 2’ler civarında olan e-ticaretin toplam perakendeye oranının gelişmiş ülkelerdeki gibi yüzde 10’lara yaklaşacağını düşündüğünü ifade ederek, sektöre verilecek her desteğin büyüme hızını olumlu etkileyeceğini belirtti.

Taksit Sınırlamasının Etkisini Hissettik Kredi kartıyla alışverişlerde taksit sayısının sınırlandırılmasının sektöre etkilerine ilişkin de görüşlerini paylaşan Orhun, perakende sektörünün bir kolu olarak düzenlemenin etkilerini ciddi olarak hissettiklerini dile getirdi. Orhun, taksitli alışverişin, Türkiye’nin önemli bir gerçeği olduğuna işaret ederek, “Bu konuda yapılan radikal sınırlamalar, ilgili alt kırılımlarda önemli negatif etkiler yaratabiliyor. Ancak ne olursa olsun, e-ticaret her zaman en uygun kampanya ve fiyatların bulunduğu bir sektör” dedi. Sektörün 2015 yılından beklentilerini de anlatan Orhun, Türkiye’nin e-ticaret konusunda bugüne kadar çok önemli yol katettiğini söyledi. Büyüme hızı ve müşteri sayısının 12 milyonu aşmasının Türkiye’de piyasanın daha büyük bir potansiyeli bulunduğunun göstergesi olduğunu belirten Orhun, e-ticaretin gerçek potansiyeline ulaşması için yıllık 100 milyon lira ciro yapan firma sayısının hızla artırılması gerektiğini ifade etti. Türkiye Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) verilerine göre e-ticaret sitelerinden alışverişin yüzde 77’sinin Marmara, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde yapıldığını kaydeden akademisyenler, “İstanbul, Ankara ve İzmir’in bu bölgelerde bulunması, rakamın ortaya çıkmasındaki en büyük etken. Türkiye’nin diğer bölgelerini ve şehirlerini de e-ticaret ağına, verimli ve diğer

şehirlerle aynı düzeyde adapte eden bir girişim olursa oldukça önemli ticari hacme ulaşabilir” bilgisini veriyor. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) rakamlarına göre de gelişmiş ülkelerde e-ticaret perakende sektörünün, toplam perakende sektörünün içindeki oranı yüzde 5,5. Türkiye’de ise bu oranın yüzde 1,3 olduğunu dile getiren akademisyenler, “Türkiye’de e-ticaret hacmi ile ilgili resmi olarak verileri yayınlayan bir kurum olmaması sebebiyle tutarsız veriler bulunuyor. Gelecekte sektörün büyüme hızının çift hanelerde seyredeceği bir gerçek olmakla birlikte 2020 yılında e-ticaret hacminin 40 milyar doları aşacağı bekleniyor. Bu rakamlara ulaşabilmedeki en önemli etkenler, internet kullanımın yaygınlaşması ve tüketicilerin dijital tüketici konumuna gelmelerinin sağlanabilmesi” diyor.

Diğer Ülkelerdeki Durum Nüfus rakamları olarak Türkiye ile benzer konumda bulunan Almanya’nın e-ticaret sektörünün, Avrupa’nın bu alanda yüzde 25’ini oluşturduğunu belirten akademisyenler, 2013 verilerine göre Almanya’nın e-ticaret sektörünün toplam hacminin 39,1 milyar euro seviyesinde bulunduğunu, aynı zamanda 14-69 yaş aralığında olan nüfusunun yüzde 73’ünün e-ticaret müşterisi olduğunu belirtiyorlar. Alman İnternet Endüstrisi Kurumu’nun öngörüsüne göre 2017 yılında Almanya Gayrisafi Milli Hasılası’nın yüzde 53’lük bölümünün, e-ticaretle ilişkili bir şekilde üretileceğini kaydeden akademisyenler, Amerika’da ise bu rakamların çok daha yüksek seviyede ve 270 milyar dolar civarında seyrettiğini ifade ediyorlar. e-ticarette başarının sırrının iyi finans planlaması, iyi iş planı ve iyi yürütmeden geçtiğini belirten

akademisyenler, “Halihazırda mağazası bulunan esnaf ve KOBİ’ler, perakende markalarını internet ve mobil platformlara taşırlarsa hem maliyetlerini düşürebilir hem de ticaret hacmini arttırabilir. Müşterilere, mağazanıza geldiğinizde alacağı hizmetin aynısını internette de alacağı konusunda güven aşılamak çok önemli. Bunların yanı sıra e-ticaret yalnızca ülkemizdeki değil, dünyanın öbür ucundaki potansiyel müşterilere de ulaşma şansını tanıyor. Ancak kötü altyapısı olan bir internet sitesi aracılığıyla çalışmak, yatırımların boşa gitmesi anlamına gelecektir. Çünkü internet üzerinden alışveriş yapan tüketiciler, seçenekleri çok fazla olduğu için geleneksel alışverişlerinde yok sayabilecekleri eksiklikleri sanal dünyada belirleyici faktör olarak kullanır. Doğru ve hedef odaklı olmak, internet altyapısına en az mağazaya gösterilen kadar önem vermek, sanal dünyayı aktif kullanmak başarılı bir e-ticaret girişimi için yadsınmaması gereken faktörler” diyor. Uzmanlara göre online alışverişin yüzde 47’lik bölümü tablet ve akıllı telefonlardan yapılıyor. Rakamlara bakıldığında tüketicilerin, istediği ürüne istediği yerde rahatlıkla ulaşmasının etkisi büyük. İnternet, tablet ve akıllı telefonlar alışveriş kolaylığı sağlıyor. Çalışma şartları zorlaştığında insanlar online alışverişe kayıyor. Kadınların giderek artan bir şekilde çalışma hayatının içinde olması da artışta bir etken, çünkü genellikle evde alışverişi yapan kişi olan kadınlar, vakitleri kalmadığında online alışverişe yöneliyor. Tüketici kendini en rahat nerede hissediyorsa trafikte, toplu ulaşımda, evinde, en kolay nerede alışveriş yapabilirse artık buna bakıyor. İnsanlar, internetteki tüketici ve bireye odaklı pazarlama kolaylığını sevdi. Bunların yanında GSM firmalarının internet fiyatlarını düşürmeleri de çok büyük bir etken.

41


Avşar Özgen

info@btgunlugu.com

AB, Roaming Ücretlerini 2018’e Kadar Yürürlükte Tutabilir AB içinde roaming ücretlerinin bu yıl sonuna kadar kaldırılmasını isteyen Avrupa Parlamentosu’nun planı, AB dönem başkanlığının hazırladığı bir raporla suya düşebilir.

A

vrupa Parlamentosu, AB içinde roaming ücretlerinin bu yıl sonuna kadar kaldırılmasını istemişti. Ancak AB dönem başkanlığının hazırladığı bir teklife göre bu plan, 2018’e kadar ertelenebilir. AB içinde yurtdışındayken yapılan görüşmelerden alınan roaming ücretlerine son vermek isteyen Avrupa Komisyonu, telekomünikasyon sektöründe reform tekliflerini 2013 yılında sunmuştu. Avrupa Parlamentosu geçtiğimiz yıl, AB içinde roaming ücretlerinin 2015 sonuna kadar kaldırılması konusunda görüş bildirmişti. AB dönem başkanı Letonya’nın gündeme getirdiği bir teklifte, internete erişim ve telefon görüşmelerinin, belli bir limite kadar yurtiçi tarifesinden ücretlendirilmesi öngörülüyor. Bu limitin ne olacağının detayları henüz bilinmemekle birlikte, ‘yurtiçi tarifesinin aynen uygulanmasının hedeflenmemesi ve normal dışı kullanımın önüne geçilmesi gerektiği’ ifade ediliyor. Operatörler, bu limit aşıldıktan sonra da dakika ya da MB başına 0.05 Euro’dan fazla ücretlendirmede bulunamayacak. Roaming ücretlerinin kaldırılma süreci, abonelerin yurtdışındayken gerçekleştirdiği görüşmeler için operatörlerin birbirine ödemesi gereken ücretler sebebiyle ağır aksak ilerliyor. Yurtiçi tariflerinin ucuz olduğu Doğu Avru-

40

pa ülkeleri, yerli operatörlerin yabancı operatörlere ödemesi gereken ücretlerin düşürülmemesi halinde yurtiçi tarifelerinin de artırılması gerekeceğinden endişe ediyor. AB dönem başkanlığının hazırladığı belgede Avrupa Komisyonu’ndan sektörle ilgili bir değerlendirme hazırlaması ve gerekiyorsa, 2018 ortasına kadar yasa tekliflerini sunması isteniyor. Bu da, roaming ücretlerinin o zamana kadar kaldırılmayacağı anlamına geliyor. AB ülkeleri önümüzdeki hafta Letonya’nın tekliflerini tartışacak. Eğer üye ülkeler arasında anlaşmaya varılırsa, konu Avrupa Parlamentosu ve Komisyon ile görüşülecek.

Reform Planının En Önemli Unsurlarından Biriydi Roaming ücretlerinin kaldırılması, Avrupa Komisyonu’nun telekomünikasyondan bir önceki sorumlu üyesi Neelie Kroes’nin sektörde reform planının en önemli unsurlarından biriydi. AB geçtiğimiz yaz cep telefonundan internete bağlanma ücretlerini yarıya indirmiş, görüşme ücretlerini de dörtte bir oranında düşürmüştü. Avrupa Parlamentosu Nisan 2014’te,


roaming ücretlerini 2016’da tamamen kaldırma kararı almıştı.

aynı zamanda SMS göndermek için 8 sent yerine 6 sent ödüyor.

Ancak 1 Ocak 2015’te AB dönem başkanlığını Letonya’ya devreden İtalya’nın gündemindeki anlaşma taslağında herhangi bir tarih belirtilmemişti. Taslakta, bir AB ülkesindeyken başka bir AB ülkesi ile yurt içi tarifesinden görüşme uygulamasına geçilmesi için ‘kademeli’ bir yol öngörüldü. Belgede, yeni uygulamaya geçileceği tarihin belirlenmesi gerektiğine yer verildi.

Diğer taraftan, Avrupa Parlamentosu (AP), yurtdışında yapılan cep telefonu aramalarından ve mobil internet kullanımından alınan roaming ücretlerinin 2015 yılı sonunda kaldırılmasına ilişkin planı Nisan 2014’te onaylamıştı. Roaming ücretlerinin kaldırılmasını öngören düzenlemeler AP’de 534’e karşı 25 oyla kabul edilmişti.

Kroes’nin reform teklifleri arasında spektrum tahsisinin Avrupa çapında daha fazla uyuma kavuşturulması ve ihale tarihlerinin belirlenmesinde Avrupa Komisyonu’na daha fazla yetki tanınması öngörülüyordu. Ancak İtalya’nın gündemindeki taslakta, Komisyon’a bu konuyla ilgili yalnızca teklif sunma yetkisi verilirken, nihai karar ulusal kurumlara bırakılıyordu.

AB İçinde Roaming Ücretleri Geçen Yıl Düşürüldü Bu arada AB ülkelerinden cep telefonu ve mobil internet kullanım ücretlerinde geçtiğimiz yaz indirime gidilmiş, düşen ücretler özellikle ülkeler arası seyahat yapanları ve tatilcileri sevindirmişti. Avrupa’da mobil telefonların kullanımında uygulanan “roaming ücretleri” Avrupa Birliği Komisyonu’nun yeni direktifleri doğrultusunda yüzde 50 oranında düşürülmüştü. Telefonla görüşme, mesajlaşma ve mobil internet ücretleri de ucuzlamıştı. AB üyesi ülkeler arasında telefon görüşmeleri ve SMS mesajları için ödenen ücretler de, daha düşük oranlarda da olsa düşmüştü. Avrupa Komisyonu’nun o dönemdeki telekomünikasyondan sorumlu üyesi Neelie Kroes, “Roaming ücretlerindeki bu büyük düşüş, hepimiz için büyük bir fark yaratacak” açıklamasında bulunmuştu. Kroes, roaming ücretlerini 2014’ün sonuna kadar tamamen kaldırmayı amaçlıyordu. Üye ülkeler Komisyon’un sunduğu tekliflerde roaming ücretlerinin kaldırılmasına genel olarak karşı çıkmasa da, paketin diğer unsurlarında bazı fikir ayrılıkları yaşanıyordu. Geride bıraktığımız yaz tatiline yetiştirilen yeni indirim çerçevesinde farklı bir AB ülkesinde internete bağlanmanın ücreti, megabyte başına azami 45 sentten 20 sente düşürülmüştü. Alınan kararla, başka bir AB ülkesindeyken arama yapmanın ücreti dakika başına 24 sentten 19 sente, aranmanın ücreti ise 7 sentten 5 sente düşürüldü. Şu anda kullanıcılar

O dönem AP’den çıkan kararla ilgili bir yazılı açıklama yapan Kroes, “Hemen hepimiz, günlük yaşamımızın bir parçası olarak mobil ve internet bağlantılarına ihtiyaç duyuyoruz. Ne satın aldığımızı bilmek isteriz, dolandırılmamış olmamız gerekir, fikrimizi değiştirme fırsatına sahip olmamız gerekir. Şirketlerin hepimize hizmet sağlama fırsatı bulması gerekir ve bu düzenleme bunu daha kolay bir şekilde yapabilmelerini sağlıyor. Bu bir kazan-kazan durumudur. 2010 yılında, 2015 sonuna kadar roaming ücretlerini kaldırma sözü vermiştim. Bu sonuca ulaşmamıza bir adım kaldı” ifadelerinde bulunmuştu. Şubat 2014’te yayımlanan bir Komisyon raporu, AB vatandaşlarının bir başka AB ülkesindeyken cep telefonu ve mobil internet kullanımını büyük ölçüde kısıtladığını gösteriyordu. Roaming ücretlerinin kaldırılması, AB telekomünikasyon pazarında reforma yönelik daha geniş kapsamlı bir düzenleme paketinin bir parçasını oluşturuyordu.

AP Üyeleri Roaming Ücretlerinin Bu Yıl Kaldırılmasını İstiyor AB dönem başkanlığının hazırladığı bir raporla 2018’e kadar kaldırılması tehlikeye giren roaming ücretlerinin kaldırılması hakkında yine de AP üyeleri konuyla ilgili olarak Avrupa Komisyonu’ndan daha iddialı teklifler sundu ve roaming ücretlerinin bu yıldan itibaren kaldırılmasını istedi. AP’nin sanayi komitesi, Avrupa Komisyonu’nun dijital gündemden sorumlu eski üyesi Neelie Kroes’nin AB telekomünikasyon sektöründe reform planlarından daha iddialı teklifler hazırladı. Kroes’nin planında roaming ücretlerinin 2016 yılında kaldırılması öngörülüyordu. Komiteden aynı zamanda ‘internet tarafsızlığına’ da destek geldi ve telekomünikasyon şirketlerinin, içerik sağlayıcıların hizmetlerini daha hızlı bir şekilde sunabilmesi için daha fazla ücret talep edilmesiyle ilgili endişeler dile getirildi. Komitenin teklifinin yasalaşması için AP genel kurulu ve 28 AB ülkesinin de onayını alması gerekiyor.

41


Avşar Özgen

internet

info@btgunlugu.com

TİB’e Zararlı İçeriklere Erişimi Engelleme Yetkisi Veriliyor TİB’e, yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması ile milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması gibi sebeplerle zararlı içeriklere erişimi engelleme yetkisi veriliyor.

T

orba Kanun teklifi olarak adlandırılan Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Teklifin kabul edilen 17. Maddesine göre, yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Başbakanlık veya milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Telekomünikasyon

42

İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek. Karar, Başkanlık tarafından derhal erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. İçerik çıkartılması veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren 4 saat içinde yerine getirilecek. Söz konusu içerikler çıkarılıncaya kadar erişimin engellenmesi tedbirine devam edilecek. Başbakanlık veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Başkanlık tarafından verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulacak. Hakim, kararını 48 saat içinde açıklaya-

cak; aksi halde, karar kendiliğinden kalkacak. Bu madde kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilecek. Bu madde kapsamındaki suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanlar hakkında Başkanlık tarafından, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Bu suçların faillerine ulaşmak için


gerekli olan bilgiler içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından hakim kararı üzerine adli mercilere verilecek. Bu bilgileri vermeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 3 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararın gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara 50 bin liradan 500 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Ayrıca, içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararının uygulanmaması sonucunda devlet veya kişiler zarara uğramış ise, zararın niteliği ve derecesine göre Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline de karar verilebilecek. Kişisel verilerin işlenmesinde; hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olması, doğru ve gerektiğinde güncel olması, belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenmesi, işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması ile işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi ilkelerine uyulacak. Elektronik haberleşmenin ve ilgili trafik verisinin gizliliği esas olacak. İlgili mevzuatın ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, haberleşmeye taraf olanların tamamının rızası olmaksızın haberleşmenin dinlenmesi, kaydedilmesi, saklanması, kesilmesi ve takip edilmesi yasak olacak.

İşletmeciler, şebekelerinin, abonelerine ait kişisel verilerin ve sundukları hizmetlerin güvenliğini sağlamak amacıyla uygun teknik ve idari tedbirleri alacak.

Verilerin İşlenmesinde İlgili Kişilerin Rızası Aranacak Şeffaflığın sağlanması ve bilgilendirme kapsamında ve kamu yararının sağlanması amacıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından işletmelere getirilen yükümlülüklerin yerine getirebilmesi için kişisel veriler işlenebilecek. Kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, trafik ve konum verileri, ancak ilgili kişilerin açık rızaları alınmak koşuluyla yurt dışına aktarılabilecek. Trafik verileri, trafiğin yönetimi, arabağlantı, faturalama, usulsüzlük, dolandırıcılık tespitleri ve benzeri işlemleri gerçekleştirmek ya da tüketici şikâyetleri ile arabağlantı ve faturalama anlaşmazlıkları başta olmak üzere, uzlaşmazlıkların

çözümü amacıyla, sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla işlenecek. Bu uzlaşmazlıkların çözüm süreci tamamlanıncaya kadar gizliliği ve bütünlüğü sağlanarak saklanacak. Katma değerli elektronik haberleşme hizmetlerinin sunulması ya da elektronik haberleşme hizmetlerinin pazarlanması amacıyla ihtiyaç duyulan trafik verileri ile konum verileri anonim hale getirilerek ya da ilgili abonelerin açık rızasının alınması ve sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla belirtilen faaliyetlerin gerektirdiği ölçü ve sürede işlenebilecek. Elektronik haberleşme hizmeti sunan şirketin işletmecileri konum verilerinin işlenmesinde abonelere bu verilerin işlenmesini reddetme imkanı sağlayacak. İlgili mevzuat ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, ancak acil yadım çağrıları ile afet ve acil durum hallerinde, abonelerin açık rızası aranmaksızın konum verileri ve ilgili kişilerin kimlik bilgileri işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilere

Elektronik haberleşme şebekeleri, haberleşmenin sağlanması dışında, abonelerin terminal cihazlarında bilgi saklamak ya da saklanan bilgilere erişim sağlamak amacıyla işletmeciler tarafından, ancak ilgili abonelerin, verilerin işlenmesi hakkında açık ve kapsamlı olarak bilgilendirilmeleri ve açık rızalarının alınması kaydıyla kullanılabilecek.

43


internet ulusal güvenlikle ilgili her konuda kısıtlayıcı bir durum söz konusu. Birçoğunda mahkeme kararı olmaksızın uygulama yapılıyor ama biz her halükarda mahkeme kararını arıyoruz” diye konuştu. Tedrici bir uygulama getirildiğini belirten Elvan, “Sosyal medyada bir mesaj atılmışsa öncelikle sadece o mesajın silinmesi sağlanacak” dedi.

sınırlı olmak kaydıyla işlenebilecek. Abone şikâyetlerinin incelenmesi ve denetim faaliyetleri kapsamında trafik ve konum verileri ile kişisel veriler belirtilen faaliyetlerle sınırlı olmak kaydıyla işlenebilecek.

Verilerin Saklanma Süreleri Kanun kapsamında sunulan hizmetlerle ilişkin olarak, veri kategorileri ile haberleşmenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıldan daha az ve iki yıldan daha fazla olmamak üzere verilerin saklanma süreleri yönetmelikle belirlenecek. Soruşturma, inceleme, denetleme ya da uyuşmazlığa konu olan kişisel veriler ilgili süreç tamamlanıncaya kadar; kişisel verilere ve ilişkili diğer sistemlere yapılan erişimlere ilişkin işlem kayıtları iki yıl; kişisel verilerin işlenmesine yönelik abonelerin rızalarını gösteren kayıtlar asgari olarak abonelik süresince saklanacak. İşletmeciler, tahsilata ilişkin riskin yönetilmesi ve kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine yönelik fatura tutarı ve

44

ödeme bilgilerini diğer işletmecilerle paylaşabilecek ve işleyebilecek. Kanun kapsamında, kişisel verilerin gizliliğinin, güvenliğinin ve amacı doğrultusunda kullanılmasının temininden işletmeciler sorumlu olacak.

Bu Konuda Boşluk Var Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme (UDH) Bakanı Lütfi Elvan, madde üzerinde yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin, bu yönde çıkarılan kanunu iptal ettiğini anımsattı. Mahkemenin gerekçeli kararında, ulusal güvenliği ilgilendiren konuya TİB’in karar veremeyeceğini, ilgili birimin veya bakanlıkların karar vermesi gerektiği ve erişimin engellenmesinin aşamalı olarak yapılması gerektiğinin ifade edildiğini aktaran Elvan, bu doğrultuda düzenlemenin yapıldığını kaydetti. Maddede yer alan ifadelerin tamamının Anayasa’nın 22. maddesinden alındığını vurgulayan Elvan, “Şu anda bu konuda bir boşluk var. Dünyadaki uygulamalara baktığımızda

Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Başbakanlık veya Bakanlıkların talebi üzerine TİB tarafından içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verebilecek. Karar, 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulacak; hâkim, kararını 48 saat içinde açıklayacak; aksi halde, karar kendiliğinden kalkacak. Dünyadaki uygulamalar konusunda da Komisyon üyesi milletvekillerine bilgi veren UDH Bakanı Lütfi Elvan şunları söyledi: “Dünyadaki uygulamalara baktığımızda, özellikle kamu düzeni ve ulusal güvenlikle ilgili olan konularda ülkelerin bu alanda sınırlama getirebildiğini ve getirdiğini görüyoruz. Örneğin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi; ‘Ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın başkalarının şöhret ve haklarının korunması gibi alanlarda sınırlamalar getirilebilir veya yaptırımlara tabi tutulabilir’ diyor. Bunun dışında özellikle gelişmiş ülkelerin mahkeme kararını aradığını, bazı ülkelerinse mahkeme kararı aramadığını


ve kamu kurumları vasıtasıyla bu engellemenin sağlandığını görüyoruz. Örneğin, ABD’ye baktığımızda, ulusal güvenliğin gerektirdiği hallerde, hâkim kararı olmaksızın haberleşmenin denetlenebileceğini ve istihbarat örgütleri arasında bu yollardan elde edilen bilgilerin paylaşılabileceği hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan Almanya’ya baktığımızda, hem mahkeme tarafından bu tarz kararların alınabileceği ifade edilmekte, hem de kamu otoriteleri tarafından bazı içeriklerin kaldırılmasına yönelik kararlar alınabileceği ifade edilmektedir. Türkiye’ye gelince, biliyorsunuz Anayasamızın 22. Maddesi haberleşme hürriyetini düzenleyen bir maddedir. Bu maddede, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması gibi sebeplerden bir veya bir kaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan bir durum söz konusu ise geçici olarak engellemenin yapılabileceği öngörülüyor. Biz de bu düzenlemeyi yaparken, tamamıyla Anayasamızın 22. Maddesini dikkate alarak hazırladık.”

yer almaya devam etti. Mahkemeye başvurdunuz, mahkemeden o içeriğin çıkarılmasına yönelik bir karar aldınız, bu kararı siz Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderiyorsunuz. Web sitesinden başvurabilirsiniz, Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne göndereceksiniz. Erişim Sağlayıcıları Birliği bu erişimi sağlayan şirketlerin temsilcilerinden oluşan bir birliktir. Tabi, bu Birlikte Türk Telekom’un üyesi var, işte Superonline’nın üyesi var, Avea’nın var, Turkcell’in var, şirketlerin temsilcileri var. Bu Birlik ilgili erişimi sunan şirkete bu bilgiyi aktarıyor ve diyor ki; ‘bununla ilgili mahkeme kararı var, erişimi engelleyin.’ Yani sonuçta tek bir merkeze başvuruyorsunuz. Erişim Sağlayıcıları Birliği de bu erişim kimi sağladıysa ona ulaşıp bu erişimin engellenmesini sağlıyor.

Erişim Sağlayıcıları Birliği Nedir?

Bu arada şu da söz konusu olabilir: Diyelim ki yine sizin şahsınıza yönelik bir hakaret oldu. Yapacağınız şey, mahkemeye de gitmeyebilirsiniz. Diyebilirsiniz ki; ‘ben Erişim Sağlayıcı Birliği’ni uyarayım.’ Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne yine elektronik ortamda, ‘benim şahsıma yönelik şu şekilde bir hakaret söz konusu oldu, lütfen ilgili firmayı uyarınız ve bunu kaldırsın.’

“Erişim Sağlayıcılar Birliği çok bilinmiyor. Erişim Sağlayıcıları Birliği nedir? Şimdi diyelim ki sizin şahsınıza yönelik bir hakaret söz konusu oldu ve uyarı mekanizmasıyla Twitter’a bildirdiniz, dediniz ki; ‘bu benim şahsıma yönelik bir hakarettir, lütfen bunun içeriği kaldırılsın’. Biz buna uyar-kaldır mekanizması diyoruz. Uyardınız Twitter’ı. Twitter uyarınızı dikkate almadı örneğin ve aynı içerik orada

Dolayısıyla, biz aslında daha önce TİB’in yapmış olduğu görevleri bir anlamda Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne devrettik. Ama katalog suçları dediğimiz özellikle çocuk pornosu, fuhuş, kumar gibi doğrudan yasaklanması gereken konuları TİB yapmaya devam edecek. Bunun dışındaki tüm başvurular ve mahkeme kararları ister kişinin kendisine yönelik, ister kurumuna yönelik olsun, Erişim Sağlayıcıları

Birliği’ne gönderiliyor. Erişim Sağlayıcıları Birliği de bu erişimi kim sağlıyorsa ona bu kararı aktarıyor ve erişimin engellenmesini istiyor.

Kişisel Verilerin Gizliliğinin Korunması “BTK’ya özellikle kişisel verilerin gizliliğinin korunması ve bu çerçevede bir düzenleme yapılması yönünde geçmişte hem işletmeciler tarafından hem de sivil toplum kuruluşları tarafından yoğun bir şekilde talep olmuştu. Bu talep çerçevesinde BTK bir yönetmelik çıkardı. Yani özellikle elektronik haberleşme alanında kişisel verilerin gizliliğinin korunması ve ancak kişinin rızası olması kaydıyla yine kişinin isminin saklı kalması kaydıyla verilerin işletmeciler tarafından değerlendirilip, analizlerinin yapılabileceğine dair bir yönetmelik çıkardı. Bu yönetmelik, Anayasa Mahkememiz tarafından iptal edildi ve yasayla bir düzenleme

yapılmasını istedi. Biz bu çerçevede bu yasal düzenlemeyi yapıyoruz. Özellikle kişisel verilerin gizliliğinin korunmasının güvence altına alınması, eğer bu verilerin kullanılmasına yönelik şahsın rızası söz konusu ise yine şahsın kimliği saklı kalmak kaydıyla bunlara yönelik analiz yapılması gerekiyorsa buna da imkân veren bir düzenleme yapıyoruz.”

45


Ecevit Bıktım

güvenlik

ecevit@btgunlugu.com

Siber Suçluların Yeni Saldırı Yöntemlerine Hazırlıklı Olun! Kötü niyetli kişiler boş durmuyor ve artık neredeyse her gün bir güvenlik açığı keşfediliyor. Peki, saldırganların yeni nesil yöntemlerinden haberdar mısınız? Daha da önemlisi kendinizi bu saldırganlardan nasıl koruyabilirsiniz?

İ

nternet üzerinden gerçekleşen saldırılardan her gün bahseder olduk. Dolandırıcılık, kimlik hırsızlığı, Phishing saldırıları, veri hırsızlığı, sabotaj veya sahte hesaplar. Kötü niyetli kişiler tarafından kullanıcıların kişisel bilgilerinin toplanması ve bu bilgilerin satılması da oldukça revaçta. Eskiden geniş kitlelere yapılan saldırılar günümüzde artık nokta atışı saldırılar olarak yerini almış durumda. Bu saldırıların il sırasında banka verilerin çalınması yer alıyor. Kötü niyetli kişiler ilk olarak kurbanlarına bir e-posta yolluyorlar. Bu e-posta içeriğinde kurbanın hesabında bir ihlalin olduğunu, verilen linkte doğru bilgilerin güvenlik nedeniyle tekrar girilmesi isteniyor. Siber suçlular bankanın Pop Up penceresini neredeyse birebir kopyalıyorlar. Dolaysıyla kurban da herhangi bir şüphe

42

sezmiyor. Günün sonunda, kurban tüm banka verilerini siber suçlulara kendi elleriyle sunmuş oluyor. Durum böyle olunca birçok kullanıcı internet kullanırken tedirginlik yaşıyor. Hatta birçok kişi bu yüzden Online bankacılık işlemlerinden uzak durmayı daha doğru buluyor. Peki, durum gerçekten bu kadar vahim mi? Kullanıcılar bu kadar savunmasız mı? Herhangi bir güvenlik önlemi ile bu kişiler koruma altına alınabilir mi?

Siber Suç Nasıl Başladı? Siber suç ve suçluların bu işlere ne zaman başladığını söylemek biraz zor. Siber suç, birçok uzmana göre İnternet teknolojisi ile birlikte, geliştirilmesinden ve yayılmasından sonra başladı. İlk bilgisayar virüsü 1986 yılında iki Pakistanlı kardeş tarafından yazıldı. Brain olarak ad-

landırılan bu virüs, disketlerin Boot sektörlerini bozuyordu. Siber suçu önlemek için atılan ilk adım ise, 2001 yılında Budapeşte de yapılan bir konferansta gerçekleştirildi. İnternette suç eğilimi ve veri güvenliği ile ilgili olan bu konferansta toplam 30 ülke katılarak sorunları tartıştı. Bu konferansın sonunda da siber suç için birlikte çalışma, suç unsurların tespiti, Hacking, veri hırsızlığı ve veriyi hasara uğratma gibi suçlara karşı ne tür cezalar verilmesi gerektiği belirlendi. İlerleyen zamanlarda farklı önlem paketleri de eklendi.

İnternetteki Suç Eğilimleri Neler? İnternetteki suç eğilimleri, oldukça geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bilgisayar virüsünden tutun, sabotaj, veri hırsızlığı, Phishing e-posta,


kimlik hırsızlığı, çocuk pornosu, internet dolandırıcılığı, sahte siteler ve hatta sanal taciz bu yelpazenin içine giriyor. İşin endişe verici yanı ise, haberleşme teknolojisinin gelişimi ile birlikte artan kullanıcı sayısına doğru orantılı olarak internetteki suç eğilimleri farklı şekillere bürünerek artıyor. Yapılan araştırmalara göre son 5 yıldır siber suç oranı inanılmaz derecede arttı. Bu suçluların toplamda ne kadar bir hasara yol açtıkları ise ne yazık ki bilinmiyor. En yüksek suç oranı ise İnternet üzerinde yapılan dolandırıcılık işlemleri olduğunu söyleyebiliriz. Yine farklı bir araştırmaya göre, ankete katılan kişilerin % 55’i son 12 ay içerisinde siber suç mağduru oldu. Ankete katılan kişilerin % 40’ı zararlı yazılımlarla muhatap oldu. İşin daha da kötüsü ise % 20’lik bir kesimin veri hırsızlığı, % 15’lik bir kesimin ise kimlik hırsızlığı ile tanışmış olması. Durum böyle olunca, birçok işletmenin de bu tehlikelerle karşı karşıya geldiği söylenebilir. Bildiğimiz Phishing postalarından tutun, zararlı yazılımlar ve sanal dolandırıcılığın yanı sıra veri manipülasyonu, şirketlerin ağ yapılarını hedef alan DDOS saldırıları ve şirket çalışanlarının veri hırsızlığı birçok kuruma büyük bir zarar verdi. Siber suç, şirketler için tam bir kanayan yara durumda. Örneğin yıllık 1 milyar dolarlık ciro yapan bir işletme, 2013 yılında siber suç ile mücadelede 3.9 milyon dolar harcamasına karşın, bu rakamın 2014 yılında 5.9 milyon dolara çıkması siber suçun ne kadar ciddi bir tehdit olduğunu gösteriyor.

Nasıl Korunmalı? İlk olarak siber suç eğilimlerini kabul etmeniz gerekiyor. Bize ve bana nasıl olsa bir şey olmaz mantığından çıkmanız şart. Bunu yaptığınızda gerek kişisel gerekse de

kurumsal güvenlik çözümleri tercih edilmeli. Tabi şu soru da sorulabilir. Oluşturacağınız güvenlik önlemleri sizi % 100 koruyabilecek mi? Maksimum bir güvenliğe sahip olmak istiyorsanız ilk olarak bazı önlemler almanız şart. Bunlardan bir tanesi anti virüs yazılımın yüklenmesi. Bir işletmede en azından her sistemde bir anti virüs programı (ücretsiz de olsa) kurulmalı. İşi daha da güvenli hale getirmek için sürekli veri tabanını yeni tehditlere karşı güncelleyen, e-postalarınızı kontrol eden ve gerçek zamanlı koruma sağlamak gibi fonksiyonları daha gelişmiş olan ücretli bir anti virüs yazılımları tercih edilmeli. Sahip olduğunuz tarayıcının güvenlik ayarlarını kullanmanız oldukça önemli. Yalnız şunu bilemelisiniz ki, tarayıcının güvenliğini maksimum düzeyde tuttuğunuzda bazı kısıtlamalar da beraberinde geliyor. Bu yüzden güvenlik seviyesi kullanıcıya uygun bir şekilde yükseltilmeli. Koruma duvarı oldukça önemli. Dış ağ saldırılardan koruyan güvenlik duvarı (Firewall), aynı zamanda ağ içindeki verileri de kontrol ediyor. Her ne olursa olsun güvenlik duvarınızı mutlaka aktif hale getirin. İşletmelerde, bu önleme ekstra olarak, Router cihazlarında Firewall fonksiyonları da yer alıyor. Bununla birlikte şirket ağını koruyan özel güvenlik duvarı yazılımları da kullanılmalı. Verilerinizi koruyan diğer bir yöntem şifreleme. Şifreleme sayesinde bir saldırıyı önleyemezsiniz. Fakat kötü niyetli kişiler dosyalarınıza eriştiğinde bu dosyaların açılmasını zorlaştırabilirsiniz. Bu yüzden ağ trafiğinde yolladığınız dosyaları mutlaka şifreleyin.

Çalışanların Veri Erişim Haklarını Kısıtlayın Özellikle işletmeler bu maddeye

dikkat etmeli. Çalışan, müşteri, finans ve özel anlaşmalar gibi şirket verilerinin günümüzde oldukça değerli olduğunu söyleyebiliriz. Bu verilere herkesin ulaşması gerekmiyor. Zaten en büyük tehdit dışardan gelen saldırılar değil. Günümüzde en büyük tehdit şirket içinde çalışan iyi veya kötü niyetli kişiler. Çalışanlara, oluşturulan şirket verilerle ilgili, eğitim verilmesi şart. Hangi verilerin gizli tutulması gerektiğini hangilerini paylaşabileceklerini açık ve net söylenmeli. Şirket içinde de gizli tutulması gereken veriler kesinlikle sınıflandırılmalı. Bununla birlikte çalışanların sosyal ağlarda ne tür bilgiler verebilecekleri öncede tanımlanmalı. Kritik veriler mutlaka bir şifre atanmalı ve bu veriler mobil cihazlarda taşınması söz konusu ise de mutlaka şifrelenmeli. Dosyalara verilen şifreler kesinlikle aynı sistemde saklanmamalı.

Bunlara Dikkat Edin Örneğin tanımlanmayan bir e-posta gönderimini sakın açmayın. E-posta’nın içinde ortografik hatalar, farklı dillerde yazılmış içerikler, anlamsız içerikler, uygulama eklentileri, acil fatura uyarı postaları, sadece eklentinin olduğu postalar ve banka bilgilerinizi acil kontrol edin gibi içeriklere kesinlikle dikkat etmelisiniz. Mutlaka hesap ve kredi kartı ekstrenizi düzenli olarak kontrol edin. Oluşturduğunuz şifreleri belirli bir zaman çizelgesinin içinde değiştirin. Bu şifreleri mümkün olduğunca kompleks yapın. Emin olmadığınız veya şüpheli gördüğünüz alan adlarından uzak durun. İnternet ortamında kişisel verilerinizi girmemeye çalışın ve en önemlisi ücretsiz uygulamaları indirmeden önce mutlaka araştırın.

43


iletişim Tolga BALCI BT Danışmanı

info@btgunlugu.com

Son Kullanıcılar ile İletişimi Güçlendirmek Kullanıcılar artık BT departmanları ile iletişime girmekten kaçınıyorlar. Bu tarz düşünceler sebebiyle BT departmanları ile diğer departmanların arası geçtiğimiz yıllarda az da olsa açıldı. Kurumların yararı için bu gereksiz anlaşmazlıkların düzeltilmesi gerekiyor.

B

ilgi Teknolojileri (BT) alanında çalışan kişiler olarak yaşadığımız değişikliklerin farkındayız. 1990’ların sonu ve 2000’li yılların başında BT personeli daha çok “dikte eden” bir yapıdaydı; çoğunlukla “biz böyle diyoruz, böyle olacak” tarzında bir davranış hâkimdi. Bu davranış çok uzun süre değişmeden devam etti. Şirketlerin içindeki BT departmanları kendisini diğer birimlerden ayrı görmeye veya ayrı şekilde davranmaya başladılar. Kullanıcılar artık BT departmanları ile iletişime girmekten kaçınır oldular, çünkü artık neredeyse alacakları cevabın “hayır” olacağından, sorunları ile ilgilenilmeyeceğinden emin olmuşlardı. Elbette şirket içi politikalarda bu düşünceler BT departmanları ile diğer departmanların arasının biraz açık olması ile sonuçlandı.

Mobil Cihazların Yükselişi Sonrasında akıllı telefonların piyasada yaygınlaşması ve Servis olarak Yazılım (Software as a Service – SaaS) fikrinin gün geçtikçe daha da yayılması ve akıllı telefonlar için bu servislerin uygulamalarının da çıkması ile insanlar kendi BT sorunlarını kendileri çözmeye başladılar. Kurumsal uygulamaların mobil sürümleri piyasaya sürüldü, mobil sürümü çıkmayan uygulamalar için sanallaştırma çözümleri üzerinde çalışılıyor, bazı kurumsal uygulamalar ise artık tamamen SaaS olarak sunuluyor. Tüm bunlar BT departmanları için hem son kullanıcılar ile bağların daha da zayıflaması, hem de şirket içi ağlara dışarıdan erişim ve şirket verilerinin olduğu cihazların dış ağlara açılımından gelen güvenlik ve uyum sorunları anlamına geldi.

48

Bugün BT departmanlarının bazı durumlarda fikirleri dâhi sorulmayabiliyor. Bu da BT departmanlarının gelecekteki rolünün ne olacağını bize bugünden düşündürtüyor ve aklımıza şöyle bir soru geliyor. Eğer ben bugün ihtiyacım olan uygulamaları kredi kartımla alıp sorunumu çözebileceksem neden BT’ye dönüp analiz, projelendirme ve fizibilite çalışmaları ile vakit kaybedeyim? Elbette ki her şey bir kredi kartı ödemesi kadar basit değil. Bütün bu olumsuzlukların ve şirket içi politikaların üstesinden gelmek için atılabilecek birçok adım var.

En Önemlisi Eğitim Öncelikle olarak, BT eğitimleri BT departmanları tarafından verilmeye başlanmalı. BT departmanları oryantasyon sürecinin bir parçası olarak kısa bir süreliğine sürece dâhil olup şirket sistemlerini, BT altyapısını ve bu altyapı için “en iyi uygulamaları” (best practice) kullanıcılara anlatmalı. Sonrasında da düzenli olarak eğitimler plânlanarak kullanıcılara çeşitli alanlarda daha


detaylı eğitim verilmeli. Bu süreç firma için iki fayda sağlayacaktır. BT departmanları iş tarafında iş süreçlerini, öncelikleri daha iyi anlayıp kullanıcı beklentilerini öğrenirken, iş tarafı da BT’nin bazı durumlarda ne demek istediğini, neden bazı taleplerin karşılanamadığını öğrenecektir. Bu da BT ile diğer departmanların daha olumlu bir diyalog kurabilmelerini, şirketin de bu diyalogdan olabilecek en fazla faydayı elde etmesini sağlayacaktır. Firma bu süreçten sağlayacağı faydayı daha da ileri götürebilir. Her şirkette çalışanlar içerisinde BT’ye çok yatkın kullanıcılar vardır. “Power User” olarak düşündüğümüz bu kullanıcılar ile BT tarafında çalışanlar ile çok temas eden personeli bir araya getirip, görev değişiklikleri yapılabilir. Şöyle ki, uygulama geliştirme yapan bir personel, en az 8 haftalık bir süre için lojistik departmanının operasyon biriminde bilfiil çalışabilir. Burada çalışan personel de bir süre için daha teknik anahtar kullanıcı eğitimlerine atanabilir. Bu örnekteki durumda hem BT çalışanının birebir tecrübeleri firmanın altyapısına ve geliştirmelerine girdi olacak hem de iş tarafındaki kullanıcı aldığı daha teknik eğitim ile BT’nin ilerideki destek süreçlerindeki yükünü azaltabilecektir. BT çalışanları, destek süreçlerinde mutlaka zor kullanıcılar ile karşılaşırlar. Zorluk, son kullanıcının anlaşması zor karakter özelliklerinden kaynaklanabileceği gibi kültür farklarından da kaynaklanabilir. BT departman yöneticileri, çalışanları için “zor insanlarla başa çıkabilme” ve değişik kültürler ile çalışan firmalarda farklı kültürlerin özellikleri ile ilgili eğitimler aldırmayı düşünmelilerdir. Bir örnek vermek gerekirse, Mısır’daki bir firmaya destek verdikten sonra bir arkadaşımız hakkında negatif bir geri dönüş aldık. Konuyu araştırdığımızda arkadaşımızın gayet kibar bir şekilde iletişim kurduğunu, her adımda yetkililere yardımcı olduğunu ve karşılıklı mutabakat ile

üzerindeki kaydı kapattığını öğrendik. Konuyu biraz daha irdelediğimizde, arkadaşımızın telefonu açtığında esas konuya girmeden karşı taraf ile yaklaşık beş dakikalık bir hoş-beş konuşması yapmasının beklendiğini, böyle bir uzun diyalog olmadan kısa bir hâl-hatır sorup konuya girmenin diğer tarafça hafif tabiriyle umursamazlık olarak nitelendirildiğini öğrendik. Bu durumları aşmak için benim tavsiyem iş yapılan ülkeler ile tecrübeli bir turist rehberinin yarım günlük bir sohbet toplantısı düzenlenmesi olacaktır.

İletişim Diline Dikkat Tabi ki bütün bu iletişimi kurarken BT olarak kullanacağımız dile çok dikkat edilmesi gerekir. Her ne olursa olsun BT jargonundan uzak, sade bir Türkçe ile iletişim kurulmalıdır. Bu şekilde yalın bir dil kullanıldığında son kullanıcılar, BT’nin kendilerine “yukarıdan baktığı” hissine kapılmazlar ve gerçekten kendileri ile bir iletişim çabası içinde bulunulduğunu anlarlar, BT’nin “jargonun arkasına sığınıp bir şeyleri gizliyor olabileceği” gibi düşüncelere kapılmazlar. Örneğin BT’den gelen “depolama sistemlerinde yapacağımız bir migration ve devamındaki yazılım güncellemesi ile SAS ve flash disk yatırımımızdan aldığımız faydayı arttırmayı hedefliyoruz” şeklinde bir mesaj son kullanıcılar için son derece itici olacaktır. Ancak “pazar günü altyapımızda yapacağımız uzun soluklu ve zorlu bir modernizasyon çalışması ile sizlere daha sorunsuz bir hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Pazar günü 14:00 22:00 arası yapacağımız bu çalışma sırasında kesintiler yaşayacağız, ancak nöbetçi destek telefonumuz tabi ki açık olacak ve sizlere sorunlarınızda yardımcı olmaya çalışacak. Destekleriniz için çok teşekkür ederiz” yazan bir mesaj hem tüm şirket personelini bir noktaya toplayacak, hem de tüm birimlerin BT’ye bu süreçte ellerinden gelen desteği vermeye çalışmasını sağlayacaktır. Ayrıca tüm birimlerin kendi çalışma plânlarını “ya çalışma başarısız olursa” diye bir kez daha gözden geçirmelerini sağlayacaktır. Bunun anlamı, kullanıcıların iş sürekliliğini sağlamak için “tedbir almaları” demektir. 1990’ların sonu, 2000’lerin başında Seda Denizcilik’te BT Müdürlüğü yaptığım zamandan bu yana hep aynı vurguyu yapıyorum. BT, bir firmanın ayrı bir birimi değildir ve her birim gibi işe entegre olmak, işi kolaylaştıracak şekilde davranmak zorundadır. Bunu sağlamanın ilk adımı da her birim ile güçlü bir iletişim içinde olmaktır.

49


internet

Avşar Özgen

info@btgunlugu.com

Genişbant Altyapısı Büyüyor, Sektörel Rekabet Artıyor Ülkemizde geniş bant internet abone sayısı 40 milyona yaklaşırken, internet kullanıcı sayısının 2015’te 45 milyona dayanacağı tahmin ediliyor.

H

ayatın her alanına internetin nüfuz ettiği günümüzde internete olan talep de hızla artıyor. İnternet kullanım oranlarındaki artış, video içerik oranının yükselmesi, yeni teknolojilere göre değişen ihtiyaçlar ve yakınsamanın da etkisiyle artan veri trafiği, daha yüksek bant genişliği ihtiyacı ve talebini doğururken bu talep de günden güne artıyor. Hem kullanıcı sayısının artması hem de internetin her alanda var olması özellikle de mobilitenin etkisiyle dünya genelinde veri trafiğini artırıyor. 2017 yılına kadar dünya genelindeki veri trafiğinin yaklaşık üç kat artması bekleniyor. Diğer yandan dünya genelinde internet veri trafiğinin içerisindeki mobil internet veri trafiğinin payı giderek artıyor. Yine 2017’ye kadar mobil internet veri trafiğinin 13 kat artması bekleniyor. Bu durum yüksek hız

50

ve kalite sağlayan yeni nesil erişim şebekelerinin gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Mevcut genişbant şebekelerinde kullanılan bakır kablo altyapısı yerini IP tabanlı yeni nesil erişim şebekelerine bırakıyor. Yeni nesil erişim şebekelerinde sabit altyapıda fiber teknoloji; mobil altyapıda ise LTE öne çıkan ve yaygınlığı artan teknolojiler olarak görülüyor. Artan bant genişliği ihtiyacını karşılamak için fiber altyapıya geçiş bariz bir eğilim olarak ortaya çıktı. Yüksek maliyetine rağmen sağladığı hız ve kalite avantajlarından dolayı fiber teknoloji sabit genişbant hizmetleri içerisindeki payını giderek artırıyor. Özellikle Uzakdoğu ülkeleri, ulusal genişbant stratejileri doğrultusunda belirledikleri hedeflere ulaşabilmek için fiber altyapıya ağırlık veriyor.


Tüm genişbant bağlantıları içerisindeki fiber bağlantı oranlarına göre 2012 yılı itibarıyla Japonya yüzde 66,7, Güney Kore ise yüzde 61,1 ile bu alanda dünya lideri konumunda bulunuyor.

4G’ye Geçişte 125. Ülke Olacağız Mobil veri trafiğindeki büyük artış mobil pazarda da yeni nesil erişim şebekelerine olan ihtiyacı gündeme getirirken, 4G haberleşme teknolojilerinden LTE’yi öne çıkarıyor. Dünya GSM Birliği (GSMA) verilerine göre dünyada 124 ülkede 360 mobil operatör 4G/LTE hizmetini sunuyor. Türkiye’de ise 4G’ye geçiş 2015’in ilk yarısında tamamlanabilirse Türkiye 125. ülke olarak listedeki yerini almış olacak. Sadece 2014 yılında dünya çapında 96 mobil operatör 4G’ye geçerken, 4G ile tanışan son ülkeler arasında Andorra, Gabon, Guatemala, Honduras, İran, Kenya, Pakistan, Rwanda ve Trinidad & Tobago yer alıyor. GSMA’ya göre 2014 yılı 3. çeyrek sonunda dünya çapında 373 milyon olan 4G/LTE abone sayısının, 2018 yılı sonunda 1.4 milyara ulaşması bekleniyor. LTE’deki bu gelişim hızı 3G-4G arasındaki geçişin 2000’li yıllarda yaşanan 2G-3G arasındaki geçişten daha hızlı gerçekleştiğini gösteriyor. 2013 itibarıyla ABD’de 47 milyon, Güney Kore’de 20 milyon LTE abonesi bulunuyor. Bu sayının 2017 yılında dünya genelinde 1 milyara ulaşması bekleniyor. Özellikle artan akıllı cihaz sahipliğinin bu sonuçta etkisi bulunuyor. Gelişmiş ülkelerden örneğin İngiltere’de akıllı telefon kullanım oranı yüzde 60-65, Hollanda’da ise yüzde 90 seviyelerinde seyrederken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 15-20 düzeyinde bulunuyor. Elektronik haberleşme sektöründe sunulan hizmetlerin yüksek maliyetinden kaynaklanan sorunların aşılması, tüketicilerin erişim mali-

yetlerinin düşürülmesi ve sektörün büyümesi için kalıcı ve etkin rekabet ortamının sağlanmasında altyapıya dayalı rekabet ön plana çıkıyor. Hizmete dayalı rekabet bazı avantajlar sağlamasına rağmen, altyapıya dayalı rekabet, işletmecilere şebeke ve maliyet kontrolü sağlaması, sermaye yaratması ve öngörülebilir bir gelecek sunması bakımından tercih ediliyor. Dünya genelinde düzenleyici kuruluşların da altyapıya dayalı rekabeti sağlamaya yönelik düzenlemeler yaptıkları görülüyor.

Örnek Ülke Güney Kore Yeni nesil erişim şebeke altyapı maliyetlerinin yüksek olması ve yatırımı yapan işletmeci açısından yatırımın geri dönüşünün uzun yıllar alması, bu altyapılara yönelik devlet desteğini gündeme getiriyor. Doğrudan devlet desteğiyle altyapının yapıldığı (Avustralya, Katar, Singapur, Brezilya vb.) ülkeler olduğu gibi, kısmi yatırım desteğinin olduğu (Güney Kore, Fransa, Malezya vb.) ülkeler de bulunuyor. Yaygın ve yüksek kaliteli genişbant erişiminde dünya lideri konumunda olan Güney Kore’de 2012 sonu itibarıyla bile sabit genişbant abonelerinin toplam hane sayısına oranı yüzde 96, mobil genişbant abonelerinin toplam nüfusa oranı ise yüzde 100 seviyesinde bulunuyor. Toplam nüfusu 50 milyon olan Güney Kore’de 2012 sonu itibarıyla 13,2 milyon fiber internet abonesi bulunuyor. Güney Kore hükümeti 2008-2012 döneminde geliştirdiği bir politika kapsamında Ar-Ge girişimlerine fon sağlayarak ve Ar-Ge çalışmaları, pilot hizmetler ve teknolojiler, pilot proje uygulamaları, çekirdek teknoloji geliştirme ve çevre koordinasyonuna yönelik çalışmalara dâhil olarak altyapı kurma çalışmalarına destek oldu. Bu dönemde verilen 2,3 milyar dolarlık destek yaklaşık 69 milyar dolar yatırım yapılmasını

sağladı. Doğrudan veya kısmi devlet desteği uygulanan ülkelerde ayrıca yatırımcının önünü açmak için mükerrer yatırımların önlenmesi, düzenleme muafiyetlerinin getirilmesi, kazı maliyetlerinin düşürülmesi ve spektrum politikalarında yenilik gibi mevcut düzenlemelerde değişikliklere gidildi. Mobil iletişimin temel kaynağı olan spektrumun etkin ve dengeli kullanımına ihtiyaç duyuluyor. Spektrum politikaları mobil iletişim sektöründeki rekabeti etkileyebilecek önemde. AB, ülkelerin spektrum politikalarına ilişkin kararlarında rekabetin zarar görmemesi yönünde bir yaklaşımı benimsiyor. ABD’de ise FCC, hazırladığı Ulusal Genişbant Planı’nda spektrumun bir kısmının teknoloji tarafsız olarak kullanıma açılmasını öneriyor. İçerik dağıtımını internet üzerinden yaparak son kullanıcıya ulaşan hizmet sağlayıcıları (OTT) hem yaygın kullanılan hizmetleri sunuyor hem de veri trafiğinin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Değişen telekomünikasyon pazar yapısının etkisiyle de herhangi bir yetkilendirme ve yükümlülüğe tabi olmadan hizmet veren OTT’ler, dünya telekomünikasyon sektöründen aldığı payı giderek artırırken, sektörde altyapı işleten ve işletmek isteyen yatırımcıları finansal açıdan zor durumda bırakıyor. Dünya genelinde hızla artan veri trafiğine rağmen gelirler aynı oranda artmıyor. Bu durumun oluşmasında sektördeki kâr marjının giderek düşmesinin ve lisans ücreti, vergi, vb. maliyetleri olmayan OTT’lerin sektörden giderek artan oranda pay almasının etkisi bulunuyor. Gelirlerde, veri trafiğindeki artışa paralel olacak şekilde bir artış olmaması, altyapı yatırımı yapan telekomünikasyon firmalarının yeni ve maliyet gerektiren yatırımlarını engelliyor ve altyapı yaygınlığındaki ilerlemeyi yavaşlatıyor.

51


güvenlik

Avşar Özgen

info@btgunlugu.com

Bilgi Güvenliği ve Kullanıcı Güveninin Önemi Artıyor İnternetin güvenli kullanımına ilişkin çalışmaların dünya genelinde yaygınlık kazandığı gözleniyor.

B

ilgi toplumu dönüşümü bireysel ve toplumsal riskler yanında siber saldırılar, bilişim suçları, kişisel verilerin izinsiz kullanımı, veri hırsızlığı, kullanıcıların istismarı gibi önemli sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunlar ekonomik kayıp, kullanıcılarda güven eksikliği ve hizmetlerde kesinti gibi sonuçlar doğurabiliyor ve bilgi toplumuna dönüşüm sürecini yavaşlatıyor. Bu kapsamda ülkeler, Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nin (BİT) daha yaygın ve güvenli kullanımını temin edebilmek amacıyla bilgi güvenliği, kişisel verilerin korunması, bilişim suçlarıyla mücadele ve güvenli internet gibi alanlarda ulusal stratejiler geliştiriyor. Bu ulusal çabalar yanında BİT’in yaygın kullanımı ve özellikle internetin küresel yapısı gereği bahse konu alanlarda uluslararası işbirliği de zorunluluk haline geldi. Diğer taraftan uluslararası kuruluşlar uluslararası işbirliğinin temini, saldırılara etkin ve anında müdahaleyi sağlayacak hukuki, kurumsal ve teknik

52

altyapı ile koordinasyon mekanizmalarının teşkil edilmesine yönelik rehber ilke, strateji ve eylem planları hazırlıyor. Son yıllarda gerek ülkeler gerekse şirketler arasındaki küresel ölçekteki rekabet sanal dünyaya taşındı. Ülkeler, istihbarat kuruluşları veya şirketlerin kendilerine tehdit veya rakip olarak gördüğü muhataplarına yönelik kontrol altına alma, bilgi sızdırma, zarar verme gibi faaliyetleri sıklıkla gündeme geliyor. Wikileaks, Stuxnet, Prizma gibi çok boyutlu uluslararası etkileri olan örnekler bulunuyor. Yapılan bir araştırmaya göre küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketlerin siber saldırılar neticesinde 100 bin doların üzerinde ekonomik zarara uğrama oranı 2007 yılında yüzde 5 seviyelerinde iken bu oran 2013 yılında yüzde 40’a ulaştı. Bunun neticesinde ülkeler ulusal güvenliğin bir bileşeni olarak bilgi güvenliğini ele alırken, ellerindeki bilgi varlıklarını saldırılara karşı korumak amacıyla önlemler alıyor ve siber savunma ve saldırı ekipleri oluşturuyor.


ABD’den Ulusal Altyapı Koruma Planı Ülkelerin koruması gereken bilgi varlıkları arasında kritik bilgi altyapıları giderek önem kazanıyor ve ülkeler bu altyapılara ilişkin özel önlemler alıyor. Kritik altyapıların kapsam ve tanımı, BİT’in insan yaşamında daha fazla yer almasıyla birlikte özel sektör elindeki bilgi altyapılarını da kapsayacak şekilde genişliyor. Bu alanda kamu-özel işbirliğini esas alan karar alma ve koordinasyon modelleri ortaya çıkıyor. ABD, 2013 yılında çıkardığı Ulusal Altyapı Koruma Planı ile kritik bilgi altyapılarının korunmasına ilişkin kapsamlı tedbirler aldı ve bu alanda ilgili tarafların işbirliğine vurgu yaptı. Günümüzde kişisel verilerin korunması, bilgi toplumuna dönüşümün sağlıklı biçimde gerçekleşebilmesi için çözülmesi gereken önemli bir mesele olarak görülüyor. BİT hizmetlerinden faydalanan bireylere ait büyük çaptaki kişisel veri, hizmet sunum sürecinde kayıt altına alınıyor, işleniyor ve üçüncü taraflarla paylaşılabiliyor. Önümüzdeki dönemde giderek gelişen ve çeşitlenen hizmet ve teknolojiler yoluyla kişisel verilerin işlenmesinin katlanarak artacağı öngörülüyor. Ancak bu durum kişisel verilerin izinsiz kullanımı yönündeki endişelere ve kullanıcı güveninin azalmasına neden oluyor. Bu kapsamda ülkeler kişisel verilerin toplanması, işlenmesi, kullanımı ve paylaşımına ilişkin kuralları içeren ulusal veri koruma mevzuatlarını oluşturuyor.

Veri Koruma Mevzuatı Büyük Bir Önem Taşıyor Kişisel verilerin korunması, küresel BİT hizmetlerinin yaygınlaşması ve ülkeler arasında artan veri trafiği nedeniyle sosyal ve iktisadi açıdan uluslararası önemi haiz bir konuma geliyor. Bu çerçevede, ülkelerin veri koruma hukuki altyapılarının uyumlaştırılması çabalarının arttığı dikkat çekiyor. BİT hizmetleri alanında korumacı yaklaşım güden bazı ülkeler veri koruma mevzuatlarını sıkılaştırarak yabancı şirketlerin yerel pazarlarına erişimini zorlaştırıyor ve bu yolla yerel BİT şirketlerine avantaj sağlamaya çalışıyor. BİT hizmetleri ihracatçısı ülkeler ise ilişkide olduğu pazarların veri koruma alanındaki gereksinimlerini karşılamaya yönelik tedbirler alıyor. Yoğun kişisel veri kullanımı olan sağlık, sigorta, finans gibi geleneksel hizmetlerde de yurtdışı pazarlara erişim için veri koruma mevzuatı büyük bir önem taşıyor. AB Veri Koruma Direktifi, kişisel verilerin korunması alanında tüm dünyada kabul gören bir çerçeve

sunuyor. Söz konusu Direktif, kişisel verilerin kazara kaybını, yetkisiz kişilerin eline geçmesini ve bu kişilerce yasadışı bir biçimde imha edilmesini önlemek amacıyla uygun teknik ve kurumsal önlemlerin alınmasına yönelik hükümler içeriyor. Sosyal ağlar, bulut bilişim, lokasyon bazlı hizmetler ve akıllı kart gibi teknolojik gelişmeler ve küreselleşmenin getirdiği zorunluluklar dikkate alınarak söz konusu Direktifin güncellenmesi çalışmaları sürüyor. e-Sağlık, akıllı şebekeler, akıllı ulaştırma gibi BİT uygulamalarının kullanımının yaygınlaşması ile bilgi güvenliği günlük yaşamın sürdürülmesi için vazgeçilmez bir noktaya geliyor. Diğer yandan, nesnelerin interneti, büyük veri, mobil teknolojiler, yakınsama, bulut bilişim, dış kaynak kullanımı gibi teknolojik gelişme ve eğilimlerin de etkisiyle BİT güvenliği ve kullanıcı güveninin sağlanması daha da zorlaşıyor. Bu nedenle hizmetlerin kesintisiz ve kaliteli sunumu ve hizmetten faydalananların veri mahremiyetinin temini için ülkelerin güçlü bir hukuki, kurumsal ve teknik altyapıya sahip olmalarının önemi de artıyor.

Ekonomik Değer Artıyor İnternet üzerindeki işlemlerin ekonomik değerinin artması, internetin anonim yapısı, saldırı araçlarının ucuzlaması ve bunlara erişimin kolaylaşması, suçlular arasındaki işbirliğinin kolaylaşması ve artması gibi nedenlerle önümüzdeki dönemde yeni suç türlerinin ortaya çıkması ve siber suçlarda artışın devam etmesi bekleniyor. Diğer yandan, bilişim suçu haricindeki diğer suçların işlenmesinde internet etkin bir haberleşme kanalı olarak giderek artan oranda kullanılıyor. Ülkeler siber suçlarla mücadele kapsamında adli ve kolluk birimlerinin kapasitelerini güçlendirirken, ceza hukuku sistemine bilişim suçlarını dâhil ediyor ve bu suçların karmaşıklığı ve sınır aşan boyutları nedeniyle uluslararası işbirliği arayışlarını artırıyor. Bununla birlikte, ülkelerin yaklaşım ve mevzuat farklılıkları nedeniyle uluslararası işbirliğinde zorluklar yaşanıyor. İnternetin güvenli kullanımı kapsamında ülkeler genellikle kullanıcıları bilinçlendirme, eğitim verme, farkındalık kampanyaları düzenleme gibi yöntemleri benimsiyor. Öte yandan, istenmeyen içeriğin yayından kaldırılması ve internetin regülasyonu kapsamındaki karar alma mekanizmalarına STK’lar ve meslek birliklerinin dâhil edilmesine yönelik örnekler de dikkat çekiyor.

53


teknoloji

Ali Yavuz ŞAHİN

yavuz@btgunlugu.com

Dünyanın Gözü Kulağı Barselona’daydı 200 farklı ülkeden 93.000 ziyaretçinin katıldığı GSMA Mobile World Congress (GSMA Mobil Dünya Kongresi) 2-5 Mart 2015 tarihleri arasında İspanyanın Barselona kentinde gerçekleştirildi. Sizler için bu önemli kongreyi yerinde gezdik ve bu makalemiz ile birlikte kongre kapsamında öne çıkanları sizlerle paylaşacağız.

54


1

00 bin metrekare alan üzerinde ziyaretçilere kapılarını açan Mobil Dünya Kongresinde bu yıl 3800’ün üzerinde basın mensubu ve analist yaşanan tüm gelişmeleri yayınları vasıtasıyla tüm dünyaya aktardı. 12.675 yarı zamanlı çalışan ile yeni bir rekora ev sahipliği yapan Mobil Dünya Kongresinin İspanya ekonomisine yaklaşık 436 milyon Euro katkıda bulunmuş durumda. 2015 yılının bir önemdi de Mobil Dünya Kongresinin 10. yılını kutlamasıydı. GSMA LTD. CEO’su John Hoffman yaptığı açılış konuşmasında, “tüm dünyanın gelecekte yaşanacak üstün ürün ve hizmetleri Mobil Dünya Kongresinden takip etmesinin heyecanını yaşıyoruz” dedi. Tabii ki sadece Mobil Dünya Kongresi kapsamında tanıtılan akıllı telefonlar gözde değildi. Bu yıl ki kongreye iş dünyasının ilgisi de fazlaydı. Katılımcıların yüzde 52’si C Level diye tabir edilen üst düzey yönetici seviyesindeydi. Yaklaşık 5000 CEO (Genel Müdür) düzeyinde katılımcıya ev sahipliği yapan Mobil Dünya Kongresinin kadın katılımcılarının sayısı ise yüzde 18’lerde kaldı.

Lider CEO’lar Koltukların Tamamını Doldurttu Yeni çıkan ürünlerin yanı sıra Dünya Mobil Kongresinin konuşmacıları da bir o kadar popülerdi. İlk gün konuşmasını gerçekleştiren Facebook CEO’su Mark Zuckerberg ilgi odağı oldu. Ayrıca ARM, AT&T, Avegant, AVG Technologies, BBVA, BSH Home Appliances, Deutsche Telekom, Dialog Axiata, e-Estonia, Ericsson, Hong Leong Islamic Bank Berhad, Huawei, Intel, Klarna, KT Corporation, LINE, MasterCard, Micromax Informatics, Mozilla Foundation, Nokia, Orange, Peel, Qualcomm, Renault-Nissan Alliance, SAP, TAPTAP Networks, Telefónica, Telenor, Thinfilm, Visa, VMWare, Vodafone, Wicab ve Wikipedia gibi firmaların üst düzey yöneticileri Mobil Dünya Kongresinde konuşmacı olarak katıldılar.

GSMA’ın Bakanlıklar Programı Rekor Katılıma Şahit Oldu Bu program kapsamında Mobil Dünya Kongresinde 136 farklı ülkeden 161 delege katılım gösterdi. 25 uluslararası organizasyonun yanı sıra 69 bakan ve 76 Uluslararası düzenleyici otorite kuruluşunun yöneticisi kongre kapsamında düzenlenen konferanslara katıldı.

Nesnelerin İnterneti Yine Popülerdi Mobil Dünya Kongresinin gözdelerinden biri de GSMA’in “Yenilikçi Şehir” adını verdiği konsept oldu. Bu

konsept tasarıma sahip şehre gelen kullanıcılar mobil ürünler ile servislerin nasıl sunulduğunu gördüler. Gelecekte vatandaşların günlük yaşamına teknolojinin nasıla adapte olabileceğini gören ziyaretçiler aynı zamanda çok yakın gelecekte kullanılmaya başlanacak otomotiv, sağlık, ev ve perakende sektöründeki yeni uygulamalar görücüye çıktı.

Karbon Nötr Mobil Dünya Kongresi Kapsamında ele alınan bir diğer konu ise enerji tasarrufu ve geri dönüşüm oldu. Konferans 2014 yılının Temmuz ayında PAS 2060 Karbon Nötr sertifikasını almış durumda. Konferans kapsamında GSMA firması çevresel etkileri azaltmak için elinden geleni ardına koymamış. Dijital tabela ve elektronik araçlar kullanarak basılı materyalleri azaltan firma 2015 yılında kongre kapsamında yeniden kullanım, elektrik tüketimi, geri dönüşüm ve atık azaltmaya odaklanmış. Bu sayede 2015 yılında karbon ayak izini en aza indirmeyi hedeflemiş. GSMA tarafından önümüzdeki yılın takvimi de açıklanmış durumda. Kongre kapsamında gösterilen yeni ürünlere geçmeden önce bu detayları da sizlere aktarmak istedik. 2016 yılı Mobil Dünya Kongresi Barselona Fira Gran Via’da 22 - 25 Şubat 2016 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Samsung’un Sürprizi Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge Oldu Samsung Electronics, baştan aşağı yenilenen teknolojisiyle mobil deneyimi yeniden tanımlaya aday akıllı telefonları Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge’in tanıtımını Barselona’ da gerçekleştirdi. Tasarım, ve performansta standartları yeniden belirleyen Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge farklı bir tasarım ile karşımıza çıktı. Metal ve camın başarılı bir işçilikle buluşmasından doğan Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge, işlevsel tasarımı güçlü özelliklerle birleştiriyor. Özellikle Galaxy S6 Edge, bir yandan benzersiz ve çarpıcı bir estetiğe sahipken diğer yandan sağlam bir tutuş ve dünyanın ilk çift kenarlı kavisli ekran teknolojisi sayesinde kullanıcıyı içine alan bir görüntü deneyimi sunuyor. Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge canlı, parlak ve hızlı görüntüler sunan ön ve arka kameralar ile donatılmış. F1.9 mercekleri, hem ön (5MP) hem de arka (16MP) kameralarda yer alan yüksek çözünürlüklü sensörler, karanlıkta dahi herhangi bir akıllı telefonda elde edilebilecek en yüksek görüntü kalitesini sağlıyor. Ayrıca gerçek zamanlı otomatik netleme, zengin ve canlı renk tonlamaları, optik görüntü ve gelişmiş ışık duyarlılığı özellikleri ile kaliteli kamera çözümleri sunuyor. Üstelik yeni Hızlı Başlat özelliği kullanıcıların ana ekran düğmesini çift tıklayarak her-

55


teknoloji hangi bir ekrandan kameraya yalnızca 0,7 saniye içinde hızlı ve doğrudan erişmelerini sağlıyor. Bu ileri kamera fonksiyonları, kullanıcıların en değerli ve kişisel anlarını kaliteden ödün vermeksizin istedikleri an ölümsüzleştirmelerini mümkün kılıyor. WPC ile PMA sertifikalı kablosuz şarj teknolojisine sahip olan Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge, kablosuz şarj özelliğin de sektöre yeni bir standart getiriyor. Cihazlar, WPC ve PMA standartlarını destekleyen piyasadaki herhangi bir kablosuz şarj yastığı ile şarj edilebiliyor. Aynı zamanda son derece hızlı, kablolu şarj özelliği sayesinde Galaxy S5’ten 1,5 kat daha hızlı şarj edilebiliyor ve sadece 10 dakika şarj ettikten sonra yaklaşık 4 saat kullanım süresi sağlıyor. İnce (6.8 mm/7.0mm edge) ve hafif (138g /132g edge) Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge günümüzün en dünyanın ilk 64 bitlik platform üzerinde çalışan 14nm mobil işlemcisi, yeni LPDDR4 bellek sistemi ve UFS 2.0 taşınabilir belleği sayesinde daha düşük enerji tüketimiyle daha yüksek performans ve bellek hızı sağlıyor. Ayrıca dünyanın ilk 1440P/VP9 donanım temelli kodlayıcısı, kullanıcıların yüksek çözünürlüklü videoları daha az pil harcayarak seyretmelerine imkân veriyor. Aynı zamanda 5.1-inch Quad HD Super AMOLED ekran, kullanıcılara 577ppi seviyesinde en yüksek piksel yoğunluğunu sunuyor. Tabii ki bu yni iki akıllı telefon hakkında söyleyecekler bunlarla sınırlı değil. Önümüzdeki günlerde bu ürünlerin detaylı incelemesini sayfalarımızda bulacaksınız. Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge, 10 Nisan 2015 tarihinden itibaren 32/64/128GB bellek alternatifleri ve İnci Beyazı, Safir siyahı, Platin Sarısı, Topaz Mavisi (sadece Galaxy S6) ve Zümrüt Yeşili (sadece Galaxy S6 Edge) renk seçenekleriyle tüm dünyada 20 ülkede aynı anda piyasaya sunulmuş olacak.

HTC Rekabette Ben de Varım Dedi HTC’nin şimdiye kadar ürettiği en güçlü akıllı telefon One M9 MWC kapsamında tanıtıldı. HTC One ailesinin en son amiral gemisi olan HTC One M9, yüksek tarz ile performansı birleştiren zarafeti, hem klasik hem de zamanın ötesine geçen yaratıcılığı ile cep telefonunuzdan en yüksek verimi almanıza imkân veriyor. Ciahz ile birlikte gelen Yeni HTC Sense 7 deneyimi her şeyi kullanıcının kontrolüne veriyor. Telefonun kullanıcının kim olduğuna dair bir ifadesi olması gerektiği fikrinden yola çıkan HTC, son derece yüksek kişiselleştirilebilme özelliğiyle öne çıkan HTC Themes ile kullanıcıyı akıllı telefon deneyiminin merkezine yerleştiriyor. Uygula-

56

ma, renk düzeni ve arka planların görünümü ve verdiği hissi değiştirmek için en sevilen fotoğrafları akıllıca analiz ediyor. Sense 7, bulunulan konuma göre, en yararlı uygulamaları sağlamak üzere ana ekranı yeniden şekillendiriyor. Daha da geliştirilen içerik sağlayıcı HTC BlinkFeed uygulaması da ilgi alanları, haberler ve bilgi tavsiyesinde bulunmak için konum bilgisini kullanarak sizi çevreleyen kıymetli şeyleri keşfetmenizi her zamankinden daha kolay hale getiriyor. Cihazın 20 megapiksellik ana kamerası her karmaşık ve canlı detayı vurgularken, çizilmelere karşı koruma sağlayan safir cam objektife de sahip. Gişe hasılatı kıran filmleri aratmayan canlı görüntüler için, kamera filmleri 4K çözünürlükte çekiyor. Cihaz üzerinde bulunan HTC Connect de multimedya deneyiminizi telefonunuzun da ötesine taşımanızı kolaylaştırıyor. Ekranı üç parmak ile kaydırdığınızda, aralarında Blackfire Research kablosuz medya teknolojisi ile çalışan Harman Kardon’un da bulunduğu üreticilerden harici hoparlör veya TV’lere bağlanıyor. Çalma listesi özelliği birden çok akıllı telefonun Qualcomm AllPlay™ ile tek bir hoparlörü paylaşmasına imkân vererek, birçok odadaki çok sayıdaki cihaza en yüksek kalitede sesi aktarıyor. Ağa bağlantılı akıllı telefon ile çalıştırılan TV deneyiminde son nokta için HTC One M9 Peel Smart Remote ile önceden yüklenmiş halde sunuluyor. Sizi sevdiğiniz programlara anında bağlayan uygulama, izleme alışkanlıklarınızı da öğrenerek telefonunuzu bir TV rehberi ve uzaktan kumandaya dönüştürüyor.

Huawei LTE Cat4 Destekli CarFi Görücüye Çıktı


Huawei, araç içi 4G LTE mobil WiFi cihazı Huawei CarFi’yi tanıttı. Bir golf sopasının zarif hatlarından ilham alınarak tasarlanan ve ekstra dayanıklı malzemelerden üretilen Huawei CarFi, araçları hareketli WiFi erişim noktalarına çevirerek gündelik yaşamı kolaylaştırmayı amaçlıyor. 150 Mbps’e ulaşan indirme hızı ve 10 cihaza kadar bağlantı kapasitesi sunan Huawei CarFi, ayrıca bir araçtan diğerine kolayca taşınabiliyor. Huawei, bu yenilikçi cihazın tüketicilere sağlayacağı faydaları uygulamalı olarak tanıtmak amacıyla, İspanya’nın Barselona kentinde gerçekleşen Mobil Dünya Kongresi 2015 süresince kendi logosunu taşıyan 400 araçla, yolculara seyahat sırasında bu yeni bağlantı deneyimini sundu.

Yeni Bomba Huawei Watch Android Wear İşletim sistemiyle, akıllı saat dünyasına yeni bir soluk getirecek Huawei Watch, 1 Mart’ta Dünya Mobil Kongresi’nde tanıtıldı. Uzun yıllardır kullanılan klasik yuvarlak hatlara sahip kol saati görselliğinde tasarlanan ve dayanıklı yapısıyla dikkat çeken ürün, tam dokunmatik 1,4 inç ekranında 400x400 piksel çözünürlüğü, paslanmaz çelik gövdesi, safir kristal ekranı, dâhili kalp ve hareket sensörüyle de benzersiz. Huawei Watch aynı zamanda markanın bu segmentteki ilk ürünü. Android 4.3 ve üzeri sürümleri ile uyumlu olan Huawei Watch, 1,2 Ghz’lik hızı, 512 MB RAM’i, 4GB depolama kapasitesi ve Bluetooth 4.1 ile donanımsal olarak da son derece güçlü. Spor tutkunları için özel olarak geliştirilen ölçüm seçenekleri, kalp sensörü, hareket sensörü ve barometre, yürürken, koşarken ve tüm hareketli anlarda en sıkı yaşam koçunuz olmaya aday. Kullanıcılar ayrıca, yakılan kalorilerden kalp atış

oranına, tırmanma yüksekliğinden adım sayısına ve kat edilen mesafeye kadar birçok değeri Huawei Watch ile kolayca takip edebilecek. Huawei Watch 20’den fazla ülkede zengin aksesuar seçenekleriyle satışa sunulacak.

Huawei Giyilebilir Teknolojilere Yöneldi Huawei’nin tanıttığı yeni ürünler sadece yukarıdakiler ile sınırlı değil. Huawei’nin ikinci nesil TalkBand ürünlerinden olan Huawei TalkBand B2, iş yaşamına uygun profesyonel bir tasarıma sahip olmasına ek olarak, daha yüksek doğrulukla daha akıllı bir günlük yaşam ve form takip özelliği sunuyor. Bunun yanı sıra, kullanıcıların mobil cihazlarıyla daha iyi senkronizasyon olarak hayatınızı kolaylaştırıyor. Gelişmiş Bluetooth bağlantısına sahip Huawei TalkBand B2, yalnızca kullanışlı bir sağlık ve form izleme cihazı olmakla kalmıyor, aynı zamanda Bluetooth kulaklıkla spor bilekliğin mükemmel bir birleşimini sunuyor. Böylece sportif açıdan aktif ve sürekli çalışanlar için de ideal bir ürün olarak öne çıkıyor. Huawei TalkBand N1, 1.000 MP3 formatında şarkı saklama kapasitesine sahip 4GB dâhili MP3 belleği, Blueetooth arama ve sportif faaliyetleri takip etme özellikleriyle sektörün ilk Hi-Fi stereo + Bluetooth kulaklığı olma özelliğine sahip. Kaliteli hoparlör bileşenlerine sahip olan TalkBand N1, Chamber Tuning özelliği sayesinde kullanıcılara en son teknolojiye sahip kulaklıklarla benzer şekilde bir profesyonel ses kalitesi sunuyor. 20-20KHz frekans aralığında çalışan TalkBand N1, en hassas ses kalitesi deneyimini kullanıcılarına yaşatıyor. APTX Bluetooth iletim teknolojisini bünyesinde barındıran cihaz, kullanıcılara Bluetooth kulaklıktan CD kalitesinde ses deneyimi yaşatıyor. Huawei MediaPad X2, 7,28 mm’lik kalınlığıyla dünyanın en ince 7 inç’lik phablet’i olma özelliğine sahip. Tümüyle metalden üretilen gövdesi sayesinde, zarif ve estetik bir tasarım sunan cihaz, kompakt ve çerçevesiz ekran tasarımının yanında, %80’lik ekran-gövde oranıyla tek elle kullanımı kolaylaştırıyor. Telefon, tablet, navigasyon cihazı, taşınabilir batarya, mobil kişisel erişim noktası ve dijital fotoğraf makinesinin kusursuz bir birleşimi olan Huawei MediaPad X2, dünyanın dört bir yanındaki tüketiciler için tek bir cihazda daha iyi bir medya deneyimi sağlıyor.

Yeni Sony Suya Karşı Dayanıklı Sony Mobile, tasarım ve performansı ile fark yaratacak Sony Xperia M4 Aqua’yı, 2015 Mobil Dünya Kongresi’nde (MWC 2015) duyurdu. Sony’nin orta segmentte

57


teknoloji ilk sekiz çekirdekli 64 bit hız akıllı telefon olma özelliği ile ön plana çıkan Sony Xperia M4 Aqua, entegre 4G LTE özelliğine sahip Qualcomm® Snapdragon™ 615 işlemci, Android 5.0 Lollipop işletim sistemiyle tüketicilere sunuldu. Sony Xperia M4 Aqua, Sony OmniBalance tasarımı ve endüstriyel devrim niteliğindeki suya dayanıklı kapaksız microUSB şarj ünitesi ile kongreye damgasını vurdu. 13MP arka, 5MP ön kamerası ile dikkat çeken Sony Xperia M4 Aqua, sahip olduğu üstün kamera özellikleri, suya dayanıklılık özelliği, tasarım, performans ve pil ömrü ile orta segment akıllı telefonlarda standartları yeniden belirliyor. Kongrede en çok beğeni toplayan ürünlerden biri olan Sony Xperia M4 Aqua, kendi segmentinde hiç bir üründe yer almayan iki günlük batarya ömrüne de sahip. Sadece 136 gram ağırlığında olan Sony Xperia M4 Aqua, performansıyla olduğu kadar tasarımıyla da fark yaratıyor.

Yeni Lumia’lar Karşınızda Microsoft, Mobile World Congress 2015’te kullanıcılara neyi ne zaman ve nerede yapacakları konusunda daha fazla esneklik ve özgürlük tanıyan iki yeni akıllı telefonu Lumia 640 ve Lumia 640 XL’i tanıttı. Her iki telefon da, daha fazla kişisellik ve üretkenlik sağlayan Windows 10 işletim sistemiyle uyumlu. Windows 10 bu yıl içerisinde piyasaya sürülecek. Cihazların özelliklerine baktığımızda: 1.2GHz hıza sahip dört çekirdekli CPU ile güçlü Qualcomm Snapdragon işlemci ve dahili 1 GB bellek sayesinde önemli belgelere, popüler web sitelerine, uygulamalara ve oyunlara hızlı ve sorunsuz erişim. İster Lumia 640 ile 5 inç, ister Lumia 640 XL ile 5,7 inç yüksek çözünürlüklü (HD) ekranda net fotoğraf ve video keyfi. Uzun süre dayanan pili sayesinde gün boyu süren enerji -- Lumia 640 için 2500 mAh ve Lumia 640 XL için 3000 mAh. Lumia 640’ta 8MP, Lumia 640 XL’de 13MP ZEISS lense sahip kamerayla yetersiz aydınlatmalarda bile detaylı fotoğraf çekebilme. Her iki telefonda da LED flaş, görüntülü Skype görüşmeleri için ön kamera ve kullanıma hazır Lumia Camera yazılımı bulunuyor. Son sürüm Windows Phone 8.1 ve Lumia Denim güncellemesi, tek dokunuşla yönetilebilen Aksiyon Merkezi, Word Flow klavye ve Canlı Klasörler. Windows 10 ile uyumlu Lumia 640 ve 640 XL sayesinde yıl içerisinde aktif hale gelecek Windows 10 sürümünden de yararlanılabilecek. Çift SIM kartlı modellerde LTE desteği de ilk kez bu telefonlarda sunuluyor. Ayrıca tüm iki SIM kartlı modellerde hiçbir çağrıyı kaçırmamanız için Smart Dual SIM aplikasyonu da var.

58

Vestel Yeni Venus’ü Barselona’da Görücüye Çıkardı Vestel standında en büyük ilgiyi akıllı telefon Venus ve yeni modellerin prototipleri gördü. Tablet, mobil cihazlarla etkileşimli, 4K teknolojisine sahip akıllı televizyonlar, dijital bilgilendirme ekranları, otel TV’ler, akıllı tahta ve akıllı ev sistemleri de Vestel’in öne çıkan diğer ürünleri arasında yer aldı.

LG ‘den Yenilikçi Ürünler LG, giyilebilir cihazlar alanında ürettiği iki yeni akıllı saati de ilk defa MWC 2015’te tanıttı. Klasik ve kozmopolit tasarımıyla LG Watch Urbane, güzellik ve konfor kavramlarını tek bir cihazda birleştiriyor. LG Watch Urbane LTE, dünyanın LTE ve NFC teknolojilerini bir arada sunan ilk akıllı saati olma özelliğini taşıyor. Bu eşsiz cihaz, herhangi bir akıllı telefona ihtiyaç duymadan VoLTE çağrısı ve veri alışverişi yapabiliyor. LG Watch Urbane LTE bas konuş özelliği sayesinde bir walkie-talkie olarak da kullanılabiliyor. NFC özelliğiyle mobil ödemeler yapabilmenin yanında günümüzün akıllı otomobillerine de bağlanabiliyor.

Qualcomm Boş Durmadı Qualcomm, otomotiv sektöründeki tüm seviyeleri destekleme amacıyla Snapdragon Otomotiv Çözümleri portföyüne Qualcomm Snapdragon X12 LTE modem (9x40) ve Qualcomm Snapdragon X5 LTE modemi (9x28) eklediğini duyurdu. Otomobil üreticilerinin yeni nesil sistemleri gelişmiş telematik ve bağlantılı bilgi/ eğlence özellikleriyle geliştirebilmelerini sağlamak


için tasarlanan Snapdragon X12 LTE modem (9x40), Category 10’a (indirmede 450 Mbps’ye, yüklemede 100 Mbps’ye varan hızlar) varan hızlara yönelik daha fazla kapsama alanı desteği sunuyor. Snapdragon X5 LTE modem (9x28) ise otomobil üreticilerinin tüm araçlarda LTE’yi Category 4’e varan (indirmede 150 Mbps, yüklemede 50 Mbps’ye varan hızlar) indirme hızlarında sunabilmeleri için tasarlanmış.

Lenovo Merakla Beklenen Ürünlerini Tanıttı Lenovo akıllı telefon portföyüne katılan 3 yeni ürününü tanıttı: VIBE Shot ve Lenovo Cep Projektörü ve yeni akıllı telefonu A7000. VIBE Shot ile hem akıllı ön ayarlara hem de gelişmiş profesyonel ayarlara sahip kullanıcılar, bir tuşla iki ayar arasında kolayca geçiş yaparak kamerayı istedikleri gibi kullanabilecekler. VIBE Shot, mükemmel 5 inç FHD ekranı ve bir o kadar güçlü performansı sayesinde mükemmel sonuçlar veriyor. 6 parça lens yerleştirilmiş 16MP Arka kamerası ve düşük ışık sensörü ile loş ışıkta bile mükemmel fotoğraflara hazır olun. Qualcomm Snapdragon işlemcide Android 5.0 Lollipop özelliğine ek 128 GB müzik, film ve fotoğraf depolamak için mikroSD seçeneği ve 32 GB gibi büyük bir depolama alanı sunuyor. VIBE Shot aynı zamanda 8 MP selfie kamerasına sahip. Etkileyici görsel ve işitsel teknolojilere ek olarak multimedya özellikli akıllı telefon A7000, 4G LTE ile MediaTek True8Core işlemcide Android 5.0 çalıştırarak sesi ve verileri hızlı şekilde işliyor. İki kamera ile birlikte iki telefon numarası veya ayrı bir veri planı atamak için çift SIM kart yuvasına sahip olan A7000 7,9 mm

incelikte ve sadece 140 gram hafifliğinde. Lenovo’nun imzası niteliğindeki “DOit uygulama yazılımlarını içeren A7000, cihazlar arasında dosya, fotoğraf ve daha fazlasını paylaşmak için SHAREit; yeni bir telefona verileri aktarmak için CLONEit; rehberi, SMS ve çağrı günlüklerini yedeklemek için SYNCit uygulamasına sahip. Lenovo Pocket Projector, küçük ekranlı mobil cihazlarıyla sınırlanmış olan veya gerçek hayattakinden daha büyük bir eğlence deneyimi isteyen medya severleri şaşırtmak ve memnun etmek için zekice tasarlanmış bir ürün. Lenovo Pocket Projector, içerik izleme ve paylaşmaya yeni bir boyut katıyor. Bunun için tek yapmanız gereken projektörü uyumlu bir Android cihaza bağlamak. Projektör, filmleri, fotoğrafları veya iş sunumlarını anında istediğiniz yere yansıtıyor. Bu taşınabilir projektör aynı zamanda çift hoparlörü ile güçlü bir ses sistemine sahip. Lenovo Pocket Projector’un DLNA veya Miracast aracılığıyla bir akıllı telefondan kablosuz olarak içerik yansıtabilir, iki saatten uzun pil ömrüyle tek şarjla bir filmi izleyebilirsiniz. Bu Projektör en yaygın multimedya dosya biçimlerini destekliyor ve 32 GB’a kadar mikro SD depolama alanı sağlıyor. Kompakt ve hafif Lenovo Pocket Projector her cebe sığacak kadar portatif ve bu da onu dijital içerik görüntülemelerinde vazgeçilmez kılıyor. SanDisk Mobil Dünya Kongresi kapsamında yaptığı tanıtım ile dünyanın en yüksek kapasiteli microSD kartı olan 200GB SanDisk Ultra microSDXC UHS-I kart, Premium Edition’ı kullanıcıların beğenisine sundu. Geçtiğimiz yıl rekor kıran 128GB SanDisk Ultra microSDXC kartından sadece bir yıl sonra SanDisk, tırnak büyüklüğündeki aynı boyut üzerinde depolama kapasitesini yüzde 56 artırdı. Günümüz mobil kullanıcılarının taleplerine ayak uyduran bu yeni kart, depolama sınırı ile ilgili hiçbir kaygıya yer bırakmadan dilediğiniz kadar dosya depolama, fotoğraf ve video çekme, saklama ve paylaşma olanağı veriyor.

Sonuç: 2015 Mobil Dünya Kongresi tanıtılan ürünler açısından geçtiğimiz yılların gölgesinde kaldı. Samsung’un S6 ve S6 Edge modellerinin popülerliğini koruduğunu gördük. HTC’nin tasarımı değiştirmemesi hayal kırıklığı yarattı. Ürünün performansı ise oldukça başarılı. Sony orta seviye telefonunu tanıtırken Huawei giyilebirli teknolojilere yöneldi. LG ve Asus gibi firmalar CES’te gösterdiği ürünleri gösterdiler. Microsoft ise yeni ürünleriyle kullanıcılara tercih oluşturabileceğini gösterdi.

59


donanım

BT Günlüğü Test Merkezi, bundan böyle her ay yeni çıkan ürünleri mercek altına alıyor. Deneyimli bir kadro ile özellikle mobil hayatın inceliklerine parmak basacak olan BT Günlüğü, sunuculardan tutunda basit bir cep telefonuna kadar düşünebileceğiniz her türden ürünü sizlere anlatmak ve açıklamak için çabalayacak. Eskiden kurumsal ve son kullanıcı olarak iki ayrı ürün grubu pazarı bulunuyordu, fakat son yıllarda bu pazar ayrımı yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Kurumsal pazara hitap eden ürünlerin çalışan kullanıcılar için tasarlandığı bir gerçek. Ama şunu da unutmamamız gerekiyor her kurumsal kullanıcı aynı zamanda bir son kullanıcı ve birçok çalışan kendi özel teknolojik cihazını aynı zamanda işyerinde de kullanıyor. Yapacağımız ürün incelemelerindeki amacımız ise siz değerli okuyucularımıza satın alma kararı konusunda yardımcı olmak. Bu konuda aklınıza gelebilecek herhangi bir soruyu istediğiniz zaman bizlere sorabilirsiniz. E-Posta adresimiz info@btgunlugu.com. 60


HTC Desire 820

5.5 inçlik Selfie Phablet Üst segmenti Desire Eye ile dolduran HTC, daha uygun fiyatlı orta segment için Desire 820’yi geliştirdi. Desire 816’nin yeni halifesi olan Desire 820, 5.5 HD ekran, LTE Turbo, 64 bit işlemci ve iki güçlü kamerası ile bu alanda söz sahibi olmak istiyor. Tıpkı Desire 816 gibi farklı renk seçenekleri ile piyasada bulunabilen Desire 820, 7,74 mm’lik inceliği ile (iPhone 6 Plus 7.8 mm) hemen kendisinden söz ettiriyor. Alüminyum yerine Polycarbon malzeme kullanan Desire 820, oldukça sağlam ve asil duruyor. Ürünün malzeme kalitesi ve işçiliği görülmeye değer. Kenarların yuvarlatılmış olması, Desire 820’nin ele çok iyi oturmasını sağlıyor. Fakat 5.5 inç’lik bu ürünü tek el ile kontrol etmek gerçekten zor. Bununla birlikte hem ön hem de arka tarafta parmak izi bıraktığını da söylemeliyiz. 1280x720 piksel çözünürlüğüne sahip olan 5.5 inçlik ekran, renkleri oldukça güçlü verebiliyor. Yüksek bir parlaklık (467 Candela) ve kontrast değerine sahip olan Desire 820, ışıklı ortamlarda kesinlikle kullanıcısını üzmüyor. HTC Desire 820, dört adet 1.5 GHz ve dört adet 1 GHz olmak üzere toplam sekiz çekirdekli bir Snapdragon 615 işlemcisine sahip. Bu işlemci, Desire 820’de her ne kadar 2 GByte bellek bulunsa da 4 GByte bellek adresleyebiliyor. Bu işlemcinin en büyük avantajı 64 bit mimarisine sahip olması. 16 GByte kapasiteli ve Micro SD yardımıyla 128 GByte’lık bir kapasite eklenebilen Desire 820, 64 bit Android 5 Lollipop güncellemesi ile birlikte çok daha iyi bir performans sağlayacağını söylemeliyiz. 802.11 a/b/g/n kablosuz standartları destekleyen Desire 820, ne yazık ki güncel 802.11 ac standardına uyumlu değil. Sahip olduğu LTE CAT 4 teknolojisi sayesinde saniyede 150 Mbit’lik bir 4G bağlantısı sağlayabiliyor. Üründe beğendiğimiz bir özellik, 2600 mAh’lik güçlü bir bataryanın bulunması. Değiştirilmeyen bu batarya

HTC Desire 820 Teknik Özellikler: Ekran: 5.5 inç (1280x720) İşlemci: 64 bit Snapdragon 615 Bellek: 2 GByte Kapasite: 16 GByte İşletim Sistemi: Android 4.4 Kamera: 13 MP Arka, 8 MP ön Boyutlar: 157.7 x 78.7 x 7.7 mm Ağırlık: 155 gram

455 saatlik bir Stand By süresine ulaşabiliyor. Desire 820’nin önemli bir özelliği ön tarafta bulunan 8 MP ve arka tarafta yer alan 13 MP’lik kameraları. Her iki kamera fotoğraf çekmenin yanı sıra Full HD çözünürlüğünde video kayıtları yapabiliyor. Yaptığımız denemelerde, orta sınıfa hitap eden Desire 820’nin kamera performansının kendi sınıfının üstünde olduğunu gördük. Çekilen fotoğraflara bakıldığında, renk doğruluğu oldukça başarılı. Bununla birlikte doygun renk vermesi de önemli bir avantaj. Buna karşın çok aydınlık ve karanlık ortamlarda kontrast sorunu ortaya çıkabiliyor. Desire 820’de kullanılan LED flaş çok güçlü değil. Ön kamaraya baktığımızda ise fotoğrafın çözünürlüğü ve kalitesi şaşırtıcı derecede başarılı. Selfie tutkunları için farklı modların entegre edilmesi de iyi düşünülmüş bir özellik. Desire 820, orta segmentte düşünülen bir ürün için oldukça başarılı. Başarılı bir ergonomiye sahip olan bu ürünün Selfie tutkunlarını fazlasıyla memnun edeceğini söyleyebiliriz.

61


donanım

TP-Link Archer C2 AC750 Yeni Nesil WiFi

TP-LINK’in Archer C2 modeli, geriye doğru uyumlu ve kablosuz 802.11n (450 mbps) hızından teorik olarak 3 kat daha hızlı olan 802.11ac (1300 mbps) teknolojisi ile donatılmış. Bu teknolojinin en başarı özelliği bir cihazda toplam 8 adet anten desteklemesi. Her bir anten 400 mbps’lik bir veri transferi sağlayabiliyor. Günümüzde, maliyetlerden dolayı en fazla dört antenli 802.11ac cihazları bulunabiliyor. İşin daha da ilginç tarafı ise karşı tarafın da, yüksek bir performansa ulaşması için, en az o sayıda antene ihtiyaç duyması. Örneğin tek antenli bir cep telefonu ile bağlanmaya çalıştığınızda maksimum teorik hız 400 Mbps’i geçmez. Yüksek bir verimlilik ve güvenlik sunan Archer C2, bir evdeki çoklu ortam ağının hızlandırılması ve çok sayıda aygıtın neden olduğu yoğunluk sorununun çözülmesi için oldukça başarılı bir seçenek. Bunun en büyük nedeni de eş zamanlı hem 2.4 GHz (300 mbps) hem de 5 GHz (433 Mbps) veri hızları ile

toplamda 733 Mbps’lik bir değere ulaşabilmesi. Sahip olduğu 2 adet sökülebilir harici anten her yönde kararlı sinyal ve üstün kablosuz kapsama alanı sağlıyor. Bununla birlikte Gigabit hızlarını destekleyen dört adet ağ bağlantı noktaları da unutulmamış. Yerel bir yazıcıyı veya medya dosyalarını paylaşmak için bir USB portunun da bulunması önemli bir avantaj. Teknik Özellikler Arabirim: 4x Gigabit Ethernet, 1xWAN, 1xUSB 2.0 Kablosuz Standart: 802.11ac/n/a (5 GHz), 802.11 b/g/n (2.4 GHz) Frekans: Aynı anda 2.4 ve 5 GHz Anten Sayısı: 2 x Dual Band çıkarılabilir Anten Düğmeler: WPS/Reset, WiFi ve güç Açma/Kapama Boyut: 230 x 144 x 35 mm

Jabra Stealth

Hafif ve Şık Bluetooth Kulaklık Stealth oldukça küçük bir yapıda olmasından dolayı zor fark ediliyor. Fark edildiğinde ise tasarımı ile beğeni topluyor. Siyah ve gri renklerin hakim olduğu bu kulaklık, sadece 5.5 cm uzunluğunda ve 10 gram ağırlığında. Kulağa rahatlıkla takılabilen Jabra Stealth, uzun süre kullanıldığında bile hiçbir rahatsızlık vermiyor. Ürün ile birlikte birden çok kulaklık silikonu veriliyor olması önemli bir artı. Bu kulaklık silikonları sayesinde, Jabra Stealth kulağa çok daha güvenli ve konforlu oturuyor. Jabra Stealth’in kullanımı, üzerinde bulunan çok fonksiyonlu tuş ile gerçekleşiyor. Mini USB girişi sayesinde şarj olabilen Jabra Stealth, iki saatlik bir şarj süresinde altı saat kesintisiz konuşma sağlayabiliyor. Bu aynı zamanda 10 günlük bir Stand By süresi anlamına geliyor. Ürün ile birlikte araba şarj kitinin verilmesi iyi düşünülmüş olduğunu söylemeliyiz. Jabra Stealth’i cep telefonu ile haberleşmesini sağlamak oldukça kolay. İsteyen kullanıcılar Bluetooth yerine NFC teknolojisini de kullanabiliyor olmaları önemli bir avantaj. Ürünün maksimum konuşma mesafesi 10 metre. Ürünü kaybettiğinizde Jabra Assist uygulaması ile bir sinyal yollamanız yeterli. Yaptığımız testlerde, çift mikrofonlu olan Jabra Stealth’in ses kalitesinin oldukça başarılı olduğunu gördük. Arka planda gürültüyü azaltan Noise Blackout teknolojisi iyi çalışıyor.

62

Teknik Özellikler Bluetooth Standardı: Bluetooth 4.0 Arabirim: Bluetooth, NFC, USB Maksimum konuşma süresi: 6 saat Çalışma Mesafesi: 10 m Uzunluk: 5 cm Ağırlık: 10 gr


Dell Inspiron 7548 4K Ekranlı Dizüstü

4K Ultra HD ekrana sahip olan Dell Inspiron 7548, video işleme, grafik tasarım ve maksimum verimlilik duyan profesyonel kullanıcılar için geliştirildi. True Color destekli 15.6 inç büyüklüğünde bir ekrana sahip olan Dell Inspiron 7548, 400:1 kontrast değeri ile oldukça detaylı, keskin, canlı renkli ve parlak bir görüntü sunuyor. Alüminyum bir kasaya sahip olan Inspiron 7548, bir önceki nesille göre daha ince ve hafif. Sahip olduğu beşinci jenerasyon Intel Core i7 işlemcisi oldukça yüksek bir performans sunuyor. 16 GByte bellek ve 1 TByte sabit diskin yanı sıra AMD Radeon R7 (4 GByte M270) grafik yongası Inspiron 7548’e ciddi bir güç katıyor. Öyle ki bu ürün ile açamayacağınız uygulama, işleyemeyeceğiniz video ve oynayamayacağınız oyun yok. Bununla birlikte yeni nesil 802.11ac kablosuz ağ standardının beraberinde verilmesi çok önemli bir avantaj. İsteyen kullanıcılar bu ürüne ekstra olarak 256 GByte’lık bir SSD takabilmeleri iyi düşünülmüş bir özellik. Geniş bir Touchpad’e sahip olan Dell Inspiron 7548, oldukça kolay bir

kullanım sunuyor. Klavye’nin arka aydınlatmalı olması, karanlıkta yazı yazmayı inanılmaz derecede kolaylaştırıyor. Bununla birlikte iki adet USB 3.0 bağlantısı, HDMI çıkışı ve SD kart okuyucunun olması da önemli bir artı. Uzun lafın kısası: Yüksek performansı ve 4K çözünürlüğünde bir ürün arayan kişiler Dell Inspiron 7548 ile iyi bir tercih yapacakları kesin. Benzer ürünlerle kıyasla, Inspiron 7548’in ergonomisi de oldukça başarılı olduğunu söylemeliyiz. Teknik Özellikler İşlemci: Intel Core i7 5500U Ekran: 15.6 UHD (3840x2160) Bellek: 16 GByte Kapasite: 1 TByte Sata Boyut: 377x20x261 mm Ağırlık: 2.06 kg

Epson LabelWorks LW-600P Etiketlerin Efendisi

Ofislerin yeni yardımcı Epson LabelWorks LW-600P. Kurulumu ve kullanımı oldukça kolay olan LabelWorks LW-600P, bastığı etiketlerle ofisinizi yeniden düzenleyebiliyor. Kişiselleştirilebilen, esnek ve oldukça kompakt olan bu yeni ürün, piyasanın en küçük 24 mm etiket yazıcısı. Bu ürünü ister bilgisayarınızdan isterse de akıllı telefonunuzdan yönetmek mümkün. Sahip olduğu Bluetooth teknolojisi sayesinde hem iOS hem de Android işletim sistemli cihazlardan rahatlıkla yönetilebiliyor. Epson LabelWorks LW-600P’nin önemli bir avantajı ise birden çok kullanıcıyı desteklemesi. Ürünü kullanmak için sadece bir kere tanıtmanız yeterli. Birlikte verilen 9 metrelik etiket kağıdı ile birçok kullanıcı aynı anda etiket basabilmeleri çok önemli bir avantaj. Epson LabelWorks LW-600P, 180 dpi çözünürlüğünde saniyede 15 mm etiket basabiliyor. Beraberinde gelen yazılım ile farklı tasarımlar ve yazı fontları seçmeniz mümkün. Oldukça başarılı bir ergonomiye sahip olan LW-600P, kullanımı da gayet basit. Ön tarafta yer alan üçlü Led takımı, cihazın açık olup olmadığını, pil seviyesini ve Bluetooth bağlantısının gerçekleşip gerçekleşmediğini görebiliyorsunuz. LW-600P her ne kadar 24 mm genişliğinde etiket baskısı yapsa da, 6-9-12-18 mm genişliğindeki etiketleri de destekliyor. Üründe beğendiğimiz diğer bir özellik hem adaptör hem de pil ile (6x AA) de çalışabilmesi.

Teknik Özellikler Etiket genişliği: 24 mm Baskı Hızı: 15 mm/sn Baskı Çözünürlüğü: 180 dpi Bağlantı: USB, Bluetooth Boyut: 54 x 132 x 146 Ağırlık: 440 gr

63


donanım

Lenovo Vibe Z2

Akıllı Telefon Pazarında Lenovo Rüzgarı Dünyanın en büyük bilgisayar üreticisi olan Lenovo, akıllı telefon pazarına el attı. Birçok alanda büyük başarı yakalayan Lenovo, bu başarıyı şimdi de cep telefonu pazarında yakalamak istiyor. Lenovo Vibe Z2, Lenovo’nun ilk 64 bit işlemcili akıllı telefonu. 64 bit dört çekirdekli Qualcomm Snapdragon 410 işlemci ile çalışan bu telefon her ne kadar Android 4.4 işletim sistemine sahip olsa da önümüzdeki günlerde çıkacak olan 64 bit Android 5.0 işletim sistemini destekleyecek. Bu esasında oldukça önemli bir özellik. Çünkü piyasada bulunan 64 bit işlemcili akıllı telefonlar, 32 bit işletim sistemi yüzünden performanslarını tam olarak gösteremiyorlar. Android 5.0 yüksek bir hız sağlayacağından dolayı bu tarz bir desteğin olması gerçekten çok önemli. Lenovo bununla birlikte hayatı kolaylaştıran uygulamalara da büyük bir önem veriyor. Lenovo Vibe UX arayüzü ve Lenovo’nun DOit uygulamaları, Vibe Z2 ile birçok işlemi çok daha kolay yapabilmenizi sağlıyor. Bunlar, şebekeye gerek olmadan diğer Android aygıtlarla veri paylaşmak, telefonunuzu virüs ve kötü amaçlı yazılımlara karşı korumak ve tüm adres defterinizi ve SMS’lerinizi kolayca yedeklemek. Kullanıcıya beyaz, Titanyum ve altın sarısı renk seçenekleri sunan Lenovo Vibe Z2, oldukça zarif ve dayanıklı. Alüminyum bir kasaya sahip olan Vibe Z2’nin malzeme kalitesi çok başarılı. Buradaki işçilik görülmeye değer. Cebinize ve çantanıza kolayca sığabilen 7.8 mm inceliğinde olan Vibe Z2 sadece 158 gr ağırlığında. En belirgin özelliği ise arka tarafta, kamerayı çerçeveleyen ve görselliğe hitap eden siyah panel. Vibe Z2’de bir arka kapak yok. Dolaysıyla 3000 mAh’lik pil sabit. Kullanılan batarya ile 3G şebekeden 28 saat görüşme sağlanması oldukça etkili. Bununla birlikte 16 gün aktif bekleme süresi de çok başarılı. Çift SIM kart yuvasına sahip olan Vibe Z2, tek telefonda iki numaraya sahip olmak için iyi bir seçenek oluşturuyor. Vibe Z2’de ne yazık ki bir Micro SD kart yuvası yok. Beraberinde gelen 32 GByte kapasiteyi arttıramıyorsunuz.

64

Teknik Özellikler: Ekran: 5.5 inç (1280x720) İşlemci: 64 bit dört çekirdekli Snapdragon 410 Bellek: 2 GByte Kapasite: 32 GByte İşletim Sistemi: Android 4.4 Kamera: 13 MP Arka, 8 MP ön

Üzerinde bulunan 5.5 inç HD ekran 1280x720 piksel çözünürlüğüne ulaşıyor. Bu çözünürlük değeri yeterli, ama böyle bir üründe daha fazla olmasını isterdik doğrusu. Vibe Z2’de beğendiğimiz bir özellik 600 Nit’lik parlaklık değeri ile güneş ışığında bile rahatlıkla kullanılması. Renk doygunluğu ise Samsung’un Galaxy serisinde kullanılan renk doygunluğuna benziyor. Lenovo Vibe Z2’nin arka kamerası, Sony (Exmor BSI) tarafından sağlanıyor. 13 MP’lik bu kamera optik görüntü stabilizasyonu ile fark yaratıyor. Çift Led flaş geceleri bile göz alıcı çekimler yapabilmenizi sağlaması önemli bir özellik. Vibe Z2’de yüklü olan SNAPit kamera uygulaması sayesinde ise Ultra Panorama ve Ultra Kaliteli Gece Çekim modları dahil profesyonel çekimler yapabilirsiniz. 8 MP’lik ön kamera ise Selfie tutkunları için tasarlandı. Güzelleştirme özelliklerine ve mimik kontrolüne sahip 8MP ön kamera ile göz alıcı selfie’ler çekmeniz mümkün. Vibe Z2’de beğendiğimiz bir özellik, Instant On yani “Anında Açılma” işlevi sayesinde, telefonunuz kapalıyken bile ekrana dokunarak kamerayı açabilmeniz ve hiçbir anı kaçırmadan çekim yapabilmeniz.


Zyxel AC1600 VMG8924

Yüksek Performans İçin Optimize Edilmiş Zyxel AC1600, sahip olduğu Vectoring teknolojisi ile fark yaratıyor. Birbirinden farklı olan VDSL hatlarında yer alan enterferansları ve karmaşıkları yok eden bu teknoloji, veri iletim verimliliği inanılmaz derece arttırıyor. Vectoring teknolojisi tıpkı VDSL Turbo gibi çalışıyor. Yaptığı iş Bitrate oranını arttırmak ve bu sayede de mevcut altyapıda herhangi bir değişiklik yapmadan servis kapsama alanını genişleterek kablo/fiber teknolojisi ile rekabete girmek. Bu işlem FTTH(fiber-to-the-home) entegrasyonu ile karşılaştırıldığı zaman, daha yüksek bir veri iletim hızı ve daha geniş bir kapsama alanı ile çok daha düşük bir maliyet sağlıyor. ZyXEL VMG8924 ile ADSL2+ veya VDSL2 altyapınızı PON veya LTE altyapısına taşımak istediğiniz zaman servis sağlayıcınızın yatırım yapmasına ve yeni bir cihaz almanıza gerek kalmıyor. WAN arayüzü üzerinden IP bağlantılarınızı sonlandırmak için DSL hattınızı çıkarmanız ve daha sonra

Ethernet kablonuzu Ethernet WAN portuna takmanız yeterli. Cihazı değiştirmeye gerek kalmadan farklı bağlantılar kullanabilirsiniz. 802.11ac teknolojisini destekleyen Zyxel AC1600 hem 2.4 hem de 5 GHz frekans bantlarını destekliyor. 1.3Gbps’e varan kablosuz bağlantı hızı sayesinde de HD içerikleri sorunsuzca kablosuz ortamda aktarabiliyor. Bu ürünün bir özelliği de sahip olduğu USB portuna bir 3G modem bağlayıp, internete çıkabilmesi. DSL, Ethernet WAN ve USB 3G ile çoklu WAN bağlantı desteği sunan bu ürün, DDoS ataklarını engelleyebilen güçlü bir güvenlik duvarına (SPI özelliği) sahip. Teknik Özellikler Arabirim: 4x Gigabit Ethernet, 1xWAN, 2xUSB 2.0 Kablosuz Standart: 802.11ac (5 GHz), 802.11 n (2.4 GHz) Frekans: Aynı anda 2.4 ve 5 GHz Anten Sayısı: 2x 3dBi (2.4 GHz), 3x3 dBi (5 GHz) Düğmeler: WPS/Reset, WiFi ve güç Açma/Kapama, Boyut: 206 x 181 x 35 mm

TP-Link Archer D7

Hepsi Bir Arada Modem/Router Yeni nesil 802.11 ac teknolojisini destekleyen TP-Link Archer D7 hem 2.4 GHz hem de 5 GHz frekans bandında veri iletimi yapabiliyor. Oldukça basit bir kuruluma sahip olan Archer D7, saniyeler içinde hazır hale geliyor. Arka tarafta bulunan iki adet USB 2.0 portu, bir yazıcı veya bir sabit diski ağınıza dahil etmenizi sağlıyor. Archer D7 ne yazık ki bağlayacağınız diski otomatik olarak göremiyor. Beraberinde gelen yazılımı çalıştırmak ve bu diski ağınıza tanıtmanız şart. Bunu yaptığınızda, ortalama 10 MBps’lik bir veri transfer hızı ile dosyalarınıza erişebiliyorsunuz. Archer D7, elbette bir Medya sunucusu olarak da çalışabiliyor. Bununla birlikte FTP fonksiyonların da bu üründe olması, dışardan da bir erişim sağlayabiliyor. Yaptığımız testlerde 802.11ac standardı ile, kısa mesafede küçük ve büyük dosyalarda, iyi bir performans elde ettiğimizi söylemeliyiz. Mesafe arttığında veri transfer hızı elbette ki düştü. Yine de de sabit bir hız ile veri transferin sağlanması önemli bir artı. 2.4 GHz performansı ortalamanın çok az üzerinde. Bu yüzden bu ürünü kullanmak Teknik Özellikler istiyorsanız mutlaka 5 GHz bandını tercih edin. Oldukça şık bir tasarım sahip olan Arabirim: 3x G Ethernet, 1xWAN, 2xUSB 2.0, 1xRJ11 Archer D7, çıkarılabilir üç adet anten, ışıklı LED göstergesi ve ergonomisi ile görsel Kablosuz Standart: 802.11ac/n/a (5 GHz), 802.11 b/g/n (2.4 GHz) bir şölen oluşturuyor. Bu ürün oturma odanızda bile şık duracağını söylemeliyiz. Aynı anda 2.4 ve 5 GHz Yalnız Archer D7’nin oldukça hafif olduğunu belirtmekte fayda var. Arka tarafında Frekans: Anten Sayısı: 3 x Dual Band çıkarılabilir Anten bulunan üç adet Gigabit Ethernet bağlantılarını doldurduğunuzda, ürünü sabitle- Düğmeler: WPS/Reset, WiFi ve güç Açma/Kapama Boyut: 229 x 160 x 37mm mek gerekebiliyor.

65


editör

Gençler Parmak İzi İle Ödeme Yapmak İstiyor Tüketicilerin kullandıkları yeni ödeme yöntemleri arasında, parmak izi taraması Z Kuşağı’nın en çok ilgisini çeken kimlik doğrulama yöntemi olarak öne çıkıyor. Z Kuşağı’nın neredeyse yüzde 70’i, 2020 yılına kadar şifre kullanmak yerine parmak iziyle ödeme yapmak istediğini belirtirken, retina taraması yüzde 39 ile ikinci sırada, yüz tanıma yüzde 27 ile üçüncü sırada, ses tanıma yüzde 12 ile dördüncü sırada yer alıyor. DNA örnekleri ve vücuda yerleştirilmiş çipler ise daha az ilgi çekiyor. Farklı kuşakların alışkanlıklarını ortaya koyan ve 2088 kişinin katıldığı araştırma sonuçlarına göre Z Kuşağı’nın yüzde 32’si kişisel verilerinin güvenliğini sağlamak için sadece tek bir PIN kodu, yüzde 14’ü de tek bir şifre kullanıyor. Araştırmada yer alan Z Kuşağı üyelerinin yüzde 64’ü, ödeme yaparken kullandıkları mevcut güvenlik uygulamalarından rahatsız oluyor. Öyle ki Z Kuşağı’nın yarısından fazlası şifre ya da PIN kodu gibi uygulamaların önümüzdeki 10 yıl içinde çok da gerekli olmayacağına inanıyor. Z Kuşağı biyometrik güvenlik uygulamalarının geleneksel güvenlik yöntemlerinin yerini almasını heyecanla bekliyor ve yüzde 76’sı biyometrik güvenlik ile ödeme yaparken kendilerini daha rahat hissedeceklerini, yüzde 69’u ise bunun hayatlarını daha hızlı ve kolay bir hale getireceğini söylüyor.

Mobil Alışverişte Şüpheler Kalkıyor Mobil Ödemeler Araştırması’na göre tüketiciler artık bir zamanlar şüpheyle baktıkları mobil ödemelerin güvenliği konusunda daha bilinçli. Tüketicilerin yeni odak noktası daha iyi bir alışveriş deneyimi için gelişmiş dijital uygulamalara kayıyor. Çalışmanın sonuçlarına göre mobil ödemeler konusunda sosyal medyadaki iletilerin miktarı da arttı. Tüketiciler, sosyal medyada mobil ödemelere karşı daha olumlu iletiler yazıyor. 2014 yılında tüm dünyada paylaşılan sosyal medyada içeriklerinin %94’u olumlu oldu. Bu oran 2013 yılında %77 ve 2012 yılında %70’ti. Tüketicilerin pozitif duygular belirttiği iletilerin ana teması inovasyon, sadakat, kolaylık ve ödüller oldu. Bu içerikler tüm iletiler arasında %91 ağırlığa sahip oldu. Sosyal medyada mobil ödemelerin güvenliği konuları ile ilgili paylaşımların %91’i pozitif olarak gerçekleşti. 2012 yılıyla 2014 yılı arasında güvenliğe pozitif bakış açısı %20 arttı. Hem 2012 hem de 2013 yılında tüketicilerde görülen kafa karışıklığı ve endişenin ise artık yerini güvene bıraktığı görüldü. 2014 yılının önemli tartışma başlıkları arasında parmak izi gibi biyometrik güvenlik önlemleri ve tokenizasyon gibi yenilikçi şifreleme teknolojileri bulundu.Her ne kadar güvenlik konusundaki yorumlar pozitif olsa da tüm paylaşımlar arasında düşük bir hacme sahip. En çok konuşulan unsurlar ise mobil dijital inovasyon ve zenginleşen tüketici deneyimiydi. 2014 yılında sosyal medyadaki mobil ödeme iletilerinin %71’i tüketici deneyiminden bahsetti.

66

Ecevit BIKTIM

Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com


BT Yรถneticileri Bu Adreste Buluล uyor

BTGunlugu.com



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.