Ankarastyle Van Yilbasi Özel sayısı

Page 1

yıl 3 • sayı 15 • aralık 2013

VATBO Başkanı Selman Toprak

Röportaj: Adnan Ertürk Rescate Otel Van Eğlencenin adresi; Halay Bar Van’da bir kadın girişimci;

Emel Elik

Fatih Gültepe’yle sanat üzerine... Tatlıların efendisi KÜNEFENDİ Bu kuleler çok konuşulacak! ORSAY

Tarkan...

teknoloji- y aşa

VAN-YILBAŞI ÖZEL SAYISI

magazin

-ke

arı

rspo

zı l

san

at-

m

erleri - köşe hab ya nt

1


2


3


4

www.orsay.com.tr


5


style rรถportaj

6


7


style röportaj

VATBO BAŞKANI SELMAN TOPRAK’TAN MESAJ VAR… Van şehri, tarihi ve kültürel bakımdan kadim bir kenttir. Bu yüzden tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyetin hâkim olduğu bir yer olmuştur. Urartulardan, Osmanlı’ya, Cumhuriyet tarihine uzanan binlerce yıllık bir geçmişin izlerine sahibiz. Van şehrimiz, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bütün o medeniyetlerin izlerini binlerce yıl geçmesine rağmen kendi bünyesinde büyük bir zenginlik olarak saklamayı başarabilmiş, tarih öncesi çağlardan beri Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Van şehri, tarihi ve kültürel bakımdan kadim bir kenttir. Bu yüzden tarihin eski çağlarından beri birçok medeniyetin hâkim olduğu bir yer olmuştur. Urartulardan, Osmanlı’ya, Cumhuriyet tarihine uzanan binlerce yıllık bir geçmişin izlerine sahibiz. Hayvancılık, ilimizin geleneksel geçim ve istihdam sektörüdür. Van’da hayvancılığın temel sektör olmasında il arazisinin önemli bölümünün çayır ve mera olmasının payı büyüktür. Hayvancılık alanında yıldızı parlayan ve bir döneme damga vuran Van’ın tekrar 8

bu ihtişamlı geçmişine dönmesi için Bakanlığımızın ciddi destek ve teşvikleri, hibe ödemeleri mevcut. Bize düşen görev ise; halkımızın bu teşviklerden, ödemelerden, projelerden, desteklerden haberdar edilmesi, bilgilendirilmesi, desteklenmesidir. Van’da ayrıca tarımsal üretimi arttırmak amacıyla ürün değişikliği çalışmaları yapılmaktadır. Tarım alanında çalışanların toplam istihdam oranı ise, Türkiye ortalamalarının üstündedir. Ticaret, turizm ve sanayi faaliyetleri de ilimizin ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. İlimiz ekonomisinde sanayi; hammaddeyi yerinde işlemek, ihtiyaçları temin etmek ve istihdama olan katkılarından dolayı önemli bir işlev görmektedir. Yine ilimizde bölge yatırımcılarının büyük motivasyon kaynağı olarak Sayın Başbakanımız tarafından açılan mermer fabrikamız da istihdama


ve il ekonomisine katma değer sağlamıştır. Haziran ayında gerçekleştirilen seçim sonrası göreve gelen yönetimimizle birlikte vakit kaybetmeden kolları sıvadık. Depremin ikinci yılında yaralarını sarmış, ileriye heyecanla bakan, ekonomisi yeniden ayağa kalkan Van şehrimizin, bölgesinde güçlü olması, bölgesel güç haline gelmesi için yoğun bir mesaiye başladık. İlk etapta paydaşlarımıza yönelik ziyaretler gerçekleştirdik. İlde bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileriyle birebir görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde ekonomisi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanan ilimizin bu potansiyelinin daha üst seviyelere çıkması konusunda yapmamız gerekenleri konuştuk. Borsamız için kısa, orta ve uzun vadede hazırladığımız eylem planlarında uygun gördüğümüz çalışmaları gerçekleştirmek üzere ilk etapta Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu Beyefendi ve ekibi ile yoğun müzakereler gerçekleştirdik. Burada ısrarlı tutumumuz ve TOBB yönetiminin takdire şayan ilgi ve destekleriyle komşumuz olan Hakkâri ilimizi borsamızın faaliyet alanına dâhil ettik. Bu anlamda Van halkı adına gururla belirtmek isterim ki, Türkiye’de bir ilke imza atmış olduk. İlk defa borsası bulunan bir il, başka bir ili faaliyet alanına dâhil etmiş oluyor. Bu kararın çıkmasının hemen ardından yönetim olarak ilk toplantımızı Hakkâri’de gerçekleştirdik ve oradaki kurum amirleriyle, sanayi ve ticaret odası ile bazı sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ettik. Hakkâri’de, Yüksekova’da ve diğer ilçelerimizde tarım ve hayvancılık ile uğraşan vatandaşlarımızın ayağına hizmeti götürmüş olduk. Ülkemizde herkesin arzuladığı, istediği ve hasretle beklediği barış sürecine Ankara’da atılan imzalar ve karşılıklı işbirliği ile büyük bir katkı sunmuş olduk. Barış havasında, bahar havasında bu zor coğrafyada atılmış en önemli adımlardan biri olan bu birliktelikle şehirlerin kardeşliğini ilan ettik. Orada açılacak borsa şubesiyle şehirlerimizi hizmet kardeşliğinde buluşturduk. Vatandaşlarımız hizmeti direkt olarak yerinde alacaklar. Orada yaşadıkları bir sıkıntıyı ve problemi bizler hükümet organlarına, yetkili birimlere sivil toplum kuruluşu olarak aktaracağız. Devletimizin sunduğu hibe, destek ve teşviklerden, projelerden haberdar edip, rehberlik edeceğiz.

kuruluşu. Amacımız bilgiyi, tecrübeyi ve yapılmış olan çalışmaları yakından takip etmek, analiz etmek, sonuçlar çıkararak bunun bize yansımalarını hesaplamaktır. Akademik destekle, özellikle fakültelerimizin ilgili hocalarının yardımlarıyla güzel işler başaracağız. Akademisyenlerimizle bu minvalde başlattığımız istişare toplantıları sürekli bir hale getirildi. Bizler Van şehrine sevdalı insanlarız, bu şehrin tarımını, hayvancılığını, sanayisini, ekonomisini canlı tutmak, istenen seviyeye getirmek zorundayız. İnsanlarımızın eksiklerini, ihtiyaç duydukları destekleri, bizden taleplerini ivedilikle karşılamayı görev bildik. Sosyal ve kültürel anlamda da ilimiz insanına katkılar sunma gayreti içinde olduk, yine olacağız. Gittiğimiz hemen her ilçede, özellikle o ilçelere bağlı köy okullarına TOBB işbirliği ile hazırladığımız hediyeleri götürüyoruz. Orada okuyan öğrenci kardeşlerimizle, görev yapan öğretmenlerimizle sohbet ediyor, bir araya geliyoruz. Çocuklarımızın yüzünde parıldayan mutluluk ve gözlerindeki sevinç ışıltısı bizlere büyük bir moral ve sevinç kaynağı oluyor. Şehrimizin her karış noktasına hizmet götürmeye devam edeceğiz. Biz Bahçesaray’ın, Özalp’in, Erciş’in, Başkale’nin, 20 bin metrekare Van şehrinin, Hakkâri’nin, Yüksekova’nın, Çukurca’nın hizmet aldığı, ilerde daha güzel hizmetler alacağı, yatırımları ve istihdamı destekleyen, tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın tüm hizmetlerini gören, borsacılık hizmetlerini onların ayağına kadar götüren bir kurum olacağız. Ülkemizin bölgesinde lider ülke olma hayaline biz de Van’ın bölgesel güç olası hedefiyle bir nebze de olsun katkıda bulunmak istiyoruz. SELMAN TOPRAK / www.vatbo.org.tr

Aynı çalışmalarımızı Van ilimiz için de ortaya koyduk. Bahçesaray ilçemize ziyaret gerçekleştirdik. Burada kurum amirleriyle yaptığımız görüşmelerde tarım ve hayvancılık alanlarıyla iştigal eden halkımızın bizden beklentilerini, taleplerini tek tek not ettik, konuyla ilgili uzman arkadaşlarımızı ilçemiz için rapor hazırlamak üzere görevlendirdik. Aynı şekilde yine ilimizin gözde ilçelerinden Başkale’ye yoğun bir mesai harcadık, ziyaretler gerçekleştirdik. Başkale Kaymakamlığı, İlçe Tarım Müdürlüğü, İlçe Ziraat Odası, çiftlik sahipleri ve tarım hayvancılıkla uğraşan girişimcilerimizle bir araya geldik. Yüzüncü Yıl Üniversitesi, bölgemizin en köklü eğitim

9


Van Valisi Sn. Aydın Nezih Doğan Y.Y.Ü. Rektörü Sn. Peyami Battal Y.Y.Ü. Rektör Özel Kalemi Sn. Yusuf Uzun Y.Y.Ü. Dursun Odabaş Hast. Başhekimi Sn. Hakan Çankaya Sn. Adnan Selçuk - İŞGEM VAN TSO Başkanı Sn. Necdet Takva VATBO Başkanı Sn. Selman Toprak VAN MÜSİAD Başkanı Sn. İsmail Say KOSGEB Başkanı Sn. Bilal Emre Yörük Sn. Roza Kartal Sn. Yasin Ertürk Sn. Adnan Ertürk Sn. Ömer Ete Sn. Ebuzer Ete Sn. Emrah Toprak Sn. Kadri Salaz Sn. Serhat Baran Özaydın Sn. Fatih Gültepe Sn. Erhan Özdamar Sn. Azat Işık

Sn. Beril Nükte Kartal Sn. Serhan Yıldız Sn. Kenan Coşkun Sn. Tamer Uruk Sn. Enes Uruk Sn. Eren Gökçenay Sn. Faysal İnan Sn. Takiyettin Şevli Sn. Kerem Oruç Sn. Onur Dağtekin Sn. Mustafa Kantarcıoğlu Sn. Emel Elik Sn. Emine Bozkurt Sn. Fatma Bilgen Sn. Ahmet Yertürk Sn. Murat Yertürk Sn. İrem Tinli Angün Sn. Rasim Demirel Sn. Abdullah Günbatar Sn. Ali Erimez Sn. Türkan Başgül

Sn. Muammer Adıgüzel Sn. Tamer Adıgüzel Sn. Fatih Atilla Sn. Rezzan Bayram Sn. Alper Ersan Sn. Zeki Yurtbay Sn. Serhan Meram Sn. Sertan Yergin Sn. Cahit Camuşcu Sn. Cihan Bucak Sn. Kadir Ekin Sn. Haydar Perhaner Sn. Fatih Aşma Sn. Ahmet Arslan Sn. Murat Arslan Sn. Nevzat Aydın Sn. Ahmet Elitaş Sn. Aydın Fidan Van FM Roza Araç Kiralama

TEŞEKKÜR EDERİZ 10


Derginin Sahibi Posta Kutusu Kargo Taşımacılık Yayıncılık Ajans Bilişim Temizlik San. Tic. Ltd. Şti. Adına Muhammet KARA Yazı İşleri Müdürü Muhammet KARA Genel Koordinatör Ayhan KARAHİSAR Editör Rabia KARAHİSAR Grafik Tasarım Deniz ÇAKMAK Reklam Departmanı Dilara AKYÜREK Özkan İÇTEN Abone Sorumlusu Ebru KARA Özkan İÇTEN Dağıtım Posta Kutusu Basım Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. Anadolu Bulvarı Meka Plaza No:5/15 Gimat – Yenimahalle / ANKARA 0 (312) 397 16 17 www.basakmatbaa.com Basım Tarihi Aralık 2013 İmtiyaz Sahibi Posta Kutusu Kargo Taşımacılık Yayıncılık Ajans Bilişim Temizlik San. Tic. Ltd. Şti. Ragıp Tüzün Cad. 161/6 Yenimahalle - ANKARA Tel: 0 312 335 17 68 Faks: 0 312 335 17 86 styleankara@gmail.com www.ankarastyledergisi.com Dergimizde yayınlanan yazı ile reklamlardaki tüm sorumluluk yazarlarına ve firma sahiplerine aittir. ISSN 1307-7759 Yayın Türü Süreli Yayın

Merhaba, Ankara Style olarak ilk kez 2013 Temmuz’da geldik Van’a. Sözüm ona Van’a özel tek bir sayı yapıp, sonra başka bir ile geçmekti niyetimiz. Ama Van bizi o kadar güzel ağırladı ve bağrına bastı ki; bırakamadık, bırakmak istemedik. Ancak her güzel şeyin bir sonu vardır. Yeni ufuklar açmaya devam etmek gayesiyle başka bir ile geçmek zorunda olduğumuz için, bir süreliğine veda etmek durumundayız bu güzel, misafirperver şehre ve elbette ki Vanlılar’a... Van’da yaptığımız bu üç sayılık süre içinde kah güldük sizlerle beraber, kah hüzünlendik-ağladık. Ama bildiğimiz bir şey var ki; Van’ın ve burada tanıdığımız, tanıştığımız herkesin yeri apayrı içimizde. Ve hepinizle yaşadığımız sayısız anıyı kalbimize sakladık, gidiyoruz. Van’daki bu sezon son ve yılbaşı özel sayımız sizlere layık olsun istedik. Sağlıktan modaya, eğitimden sanata, müzikten astrolojiye, dolu dolu bir kapanış sayısı hazırladık sizler için. İlk sayımızdan itibaren amacımız; Van’da yaşanan ve yapılan güzel şeyleri anlatabilmekti tüm ülkeye, bunu başarabildiysek ne mutlu bize. Kışı güzeldir Van’ın, ama bilen bilir ki baharı bir başka güzeldir! Baharda tekrar görüşmek dileğiyle...

MUHAMMET KARA Yazı İşleri Müdürü

Dilara AKYÜREK Reklam Müdürü 11


İçindekiler İçindekiler 4- VAN TSO yönetimi bakanlarla vergi ve SGK affını konuştu 6- VATBO Başkani Selman Toprak’tan mesaj var 14-Gözümüze İlişenler 18- YURTKUR 1 milyon 452 bin öğrenciyi sevindirecek

Y

CM

MY

CY

20- Havuç Suyu A Vitamini Deposu

CMY

K

21- Yumurta Akı Faydaları’ 22-Mesleki Eğitimde AB Standartları Uygulanacak’ 24-2013’ün en önemli 6 magazin olayı! 28- Gq Men Of The Year Töreni’nde Yıldızlı Gece 30-Özgürlüğün Başkenti Amsterdam 34- Fatih Gültepe ile keyifli bir röportaj... 36- Lezzet Dünyası 40-Cildin En Büyük Düşmanı Stres 44- Haberci İnşaat Jeoteknik Zemin Ve Kaya Mekaniği Laboratuvarı 46- Stres Ve Hareketsizlik Çalışan Kadının Düşmanı 48-Abalı Kayak Merkezi’nde Sezon Başladı 52-Çarşı,Van’lı Öğrencileri Sevindirdi 54-Flamingoların Bir Kısmı Van’ı Terk Etmedi 58-Style Van 64-Kışın En ‘Sıcak’ Kareleri 66- Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 78- Van’da Başarılı Bir İşadamı.: Adnan Ertürk 82- Tarkan Röportajı 90- Zernek Barajında ‘Ağ Kafes’ Alabalık Üretimi Başladı 92- Kitap 94- Astroloji’ 12

www.orsay.com.tr


Ba ka Arzunuz ?

Fİ YAT Kese k Köpü jı Masa

res_alife_print.pdf

1

21.12.2013

11:16

HİZMET

FARKLIYIZ

Havuz

Urartu Uygarlığı’nın tüm hazine lerine ev sahipliği yapmıș Van’ın ilk beș yıldızlı oteli, “Rescate Hotel Van”!

Hamam

KALİ

C

Size bir çok ayrıcalığı yașattırar ak, hafızalarınızdan silinmeyecek, göl ve dağ manzaralı toplam 94 oda.

TE

Havuz Spa Hamam F tness Jakuz Kuaför V tam n Bar

M

Y

M

Y

Y

Y

Canlı müzik eșliğinde farklı lezzetlerin tadılabileceği açık-kapalı restoran ve barlar.

Toplantı, konferans ve organizasyonların gerçekleștirildiği, son teknoloji ile donatılmıș kongre merkezi.

Stresten arınabilecek Bali’li masözlerin bulunduğu sağlık kulübü.

Kuaför

Fitness

Van gölünde masmavi bir tur yapılacak tekne, Van’a özel kilim, gümüș ve süs eșyalarının bulunduğu mağazalar.

Sauna

Kuaföre, business center, ücretsiz sağlanan transfer araçları ve Limuzin.

Val M thatbey Mahal (0432) 215 24

les Defterdarlık Ca

24

nfo@avsuma.co

ddes No:17 Van

m www.avsuma .co

m

ankarastyle B İ R

K E N T

D E R G İ S İ

13


Urartu Uygarlığı’nın tüm hazinelerine ev sahipliği yapmıș Van’ın ilk beș yıldızlı oteli, “Rescate Hotel Van”!

14


Size bir çok ayrıcalığı yașattırarak, hafızalarınızdan silinmeyecek, göl ve dağ manzaralı toplam 94 oda.

Canlı müzik eșliğinde farklı lezzetlerin tadılabileceği açık-kapalı restoran ve barlar.

Toplantı, konferans ve organizasyonların gerçekleștirildiği, son teknoloji ile donatılmıș kongre merkezi.

Stresten arınabilecek Bali’li masözlerin bulunduğu sağlık kulübü.

Van gölünde masmavi bir tur yapılacak tekne, Van’a özel kilim, gümüș ve süs eșyalarının bulunduğu mağazalar.

Kuaföre, business center, ücretsiz sağlanan transfer araçları ve Limuzin.

15


style gözümüze ilişenler

Tuluyhan Uğurlu’dan Şeb-i Arus konseri Piyanist ve besteci Tuluyhan Uğurlu, Sirkeci Garı’nda Şeb-i Arus konseri verdi Uğurlu, “Piyano Aşkı Anlatıyor, Semazenler Aşka Dönüyor” projesi kapsamındaki ikinci konserinde, özel olarak hazırlanan görüntüler eşliğinde tasavvufta aşkı anlatan eserler çaldı. Sanatçının konuklarını salondan tarihi gar binasının geniş peronlarına davet ettiği konser, burada semazenlerin gösterisiyle devam etti. Uğurlu’nun yeniden piyano başına geçtiği konser, “İstanbul ve Lale”, “Yahya Kemal ve İstanbul”, “Mimar Sinan ve Süleymaniye Camisi” ile “Anadolu’daki vatan aşkı” gibi konular üzerine doğaçlama eserlerle sona erdi.

İspanya’da Dev Tanıtım İspanya devlet televizyonu TVE, Türkiye’nin insanlık tarihi açısından önemini vurgulamak üzere, geçmişten günümüze Anadolu’da yaşamış medeniyetler hakkında bir belgesel hazırlıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in tanıtım çalışmaları kapsamında önem verdiği ağırlama faaliyetlerinin son misafiri bu belgesel ekibi oldu. İstanbul, Ankara, Konya ve Şanlıurfa’nın tarihi mekânları ile arkeolojik kazı alanlarında gerçekleştirilen çekimler için İspanya’dan Türkiye’ye gelen sekiz kişilik ekip 1 hafta boyunca bakanlığın misafiri oldu.

16


style gözümüze ilişenler

Türk sineması Çin’e açılıyor Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, giderek ülke sınırların dışına yayılan Türk dizi ve filmlerinin özellikle Çin’de beyaz perdeyle buluşabilmesi için Çinli yetkililerle anlaşma masasına oturduklarını belirterek, “Orada yılda 35 yabancı film kotası var. Biz oradan 2 film kotası alabilmek için çalışıyoruz çünkü o iki film milyonlarca insana ulaşacak” dedi. Çin’in 1,2 milyarlık nüfusa sahip olduğuna işaret eden Arıcı, katı bir film politikası bulunan ülkede sinema izleme oranın çok yüksek olduğunu söyleyerek, “Çin’in en ücra köylerinde bile sinema izleme olanağı var. İnşallah 2 film kotası açılacak bize. Çin’e açılırsak bu vasıtayla Kore’ye, Japonya’ya da ulaşmış olacağız. Onun için de yurt içindeki film yapımcılarını, yönetmenleri cesaretlendirmemiz ve desteklememiz gerektiği inancındayım çünkü ne kadar kaliteli filmlerimiz olursa bizim o bölgelere gitme olanağımız daha fazla olur” diye konuştu. 2011’de ise Türkiye ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 40. yılı dolayısıyla iki ülke ilişkilerinde bağları

güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen etkinlikler kapsamda Veda, New York’ta 5 Minare, Av Mevsimi, Romantik Komedi, Denizden Gelen, Kosmos ve Bal ilk kez Çinli seyirciyle buluştu. Bu yakınlık, 2012’nin “Türkiye’de Çin Kültürü Yılı”, 2013’ün ise “Çin’de Türk Kültürü Yılı” olarak kutlanmasına vesile olurken başta Pekin ve Şangay olmak üzere Çin’in çeşitli kentlerinde düzenlenen Türk filmi haftalarında Babam ve Oğlum, Selvi Boylum Al Yazmalım, Zerre, Lal Gece, Bir Avuç Deniz ve Bu Son Olsun gibi pek çok film gösterildi. Arşivlerini ilk kez Türklere açan Çin’in devlet kanalı CCTV işbirliğiyle Türkiye ile Çin’in ortak yönlerini anlatan “İzin Peşinde” belgesel filmi çekilirken Eskişehir’de de iki ülkenin işbirliğiyle “Animasyon Film Günleri” gerçekleştirildi. Sinemanın yanı sıra Devlet Opera ve Balesi de Çin’de performans sergilerken, Çinli sanatseverler, Mozart’ın dünyaca bilinen “Saray’dan Kız Kaçırma” operasını ilk kez Türklerin performansıyla tanıdı.

17


style gözümüze ilişenler

“Çok Sesli Gösteri” 5 dilde Avrupa yolcusu Besteci ve orkestra şefi Göçmen’in hazırladığı “Çok Sesli Gösteri”, gelen talepler üzerine İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca dillerine çevrilerek Avrupa’da sahnelenecek. Besteci ve orkestra şefi Musa Göçmen, AA muhabirine, artık Türkiye’nin de kültür ihraç eden bir ülke haline geldiğini belirterek, “Çok Sesli Gösteri”nin, önce İngilizce ardından Avrupalı organizatörlerce İtalyanca, Fransızca ve İspanyolca hazırlanmasının teklif edildiğini anlattı. Bu sayede Türk kültürünün evrensel sanat kodlarıyla pek çok farklı kültürle buluşacağını söyleyen Göçmen, “Bu tamamen kendi topraklarımızda yaratılmış ve kendi müziklerimizin ağırlıklı olduğu, içinde seğmenler de dans ettiği, Aşık Veysel türkülerinin bulunduğu ve kültürümüzün farklı dillerde, farklı ülkelerde, farklı kültürlerde yer alacağı bir gösteri” diye konuştu. Göçmen, çeviri sürecinin bir haftaya kadar tamamlanacağını ve daha sonra dil koçlarıyla çalışacağını söyleyerek, Anadolu ve dünya turnesinin konserlerin ocak ayından itibaren başlayacağını ifade etti. “Çok sesli müzik hayatın her alanında” 2011 yılında oluşturduğu ve “Yazdıktan sonra ortaya çıkan işin dünyada başka bir örneği olmadığını fark ettim” dediği gösterinin, müzikle ilgili her şeyin eğlenerek öğrenilebileceği interaktif bir gösteri olduğunu söyledi. Göçmen, gösterinin sonunda kimsenin sahneden ayrılmayıp çocukları sahneye çağırdığını ve onların da soru sorup, çalmak istediği enstrümana dokunduğunu, fotoğraf çektirip gönlünce eğlendiğini de kaydetti. Her yaştan çocuğun keyifle izlediği gösteriyle “10 sene sonrasına büyük bir yatırım yapmış olduğuna” işaret eden

18

Göçmen, şunları dile getirdi: “Hayatımızın her alanı çok sesli müzik zaten. Bizim yaptığımız çok sesli orkestral müziğin sevilmesi ve bilinmesi çünkü hala kontrbasa biz kemanın büyüğü diyorsak halk arasında, demek ki bizim bunu anlatamama sorunumuz var çünkü bunun kontrbas olduğunu bir kez söylediğimizde herkes bunu anlayacak durumda. Ama Anadolu’da kaç çocuk ya da yetişkin hayatında kontrbas görmüştür ki, önemli olan onu biz götüreceğiz, biz anlatacağız, biz dolaştıracağız. Çok Sesli Gösteri’nin güzelliği burada, ailece izlenecek bir gösteri. Bu gösterinin gerçek amacı insanların bu hayat koşturmacasında birbirinden uzaklaştığı zamanda ailesiyle hep beraber zaman geçirip eğlenebilecekleri ve öğrenebilecekleri bir gösteri oluşturmaktı. Çok da başarılı olduk çünkü gelen seyirci kitlesi çocuk, anne, baba, babaanne, dededen oluşuyor.”


Ba ka Arzunuz ? FİYAT e Kes ük Köp ajı Mas

HİZMET

FARKLIYIZ

Hamam

KALİTE

Havuz Spa Hamam F tness Jakuz Kuaför V tam n Bar

Havuz

Kuaför Fitness Sauna

Val M thatbey Mahalles Defterdarlık Caddes No:17 Van (0432) 215 24 24 nfo@avsuma.com www.avsuma.com


style eğitim

YURTKUR 1 milyon 452 bin öğrenciyi sevindirecek YURTKUR Genel Müdürü Prof. Dr. Kaymakcan, Ocak 2014’den itibaren toplam 1 milyon 452 bin 363 öğrencinin öğrenim kredisi ve burs imkanlarından yararlanacağını bildirdi. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürü Prof. Dr. Recep Kaymakcan, yaptığı açıklamada, üniversite öğrencilerinin merakla beklediği YURTKUR kredi ve burs başvuru sonuçlarının dün itibariyle açıklandığını belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, 1 Ocak 2014 tarihinden geçerli olacak burs ve kredi rakamlarını açıkladığını hatırlatan Kaymakcan, 2014 yılından itibaren kredi ve burs bedellerinin lisans öğrencileri için 300, yüksek lisans öğrencileri için 600,

20

doktora öğrencileri için 900 lira olarak belirlendiğini söyledi. Yeni kredi ve burs miktarlarının üniversite öğrencilerine hayırlı olmasını dileğinde bulunan Kaymakcan, şöyle konuştu: “2014 yılında 100 bin öğrenciye burs tahsisinde bulunulmuştur. Ayrıca 2013-2014 akademik yılında 542 bin 147 öğrencimiz, öğrenim kredisi kullanmaya hak kazanmıştır. Burs alamayan ve çalışmayan herkese öğrenim kredisi tahsisinde bulunmaktayız. Kredi ve bursu birlikte değerlendirdiğimizde, toplam 1 milyon 452 bin 363 öğrencimize Ocak 2014 itibariyle burs ve öğrenim kredisi tahsisi yapılmıştır.”


style eÄ&#x;itim

21


style sağlık

Havuç Suyu A Vitamini Deposu Sağlık konusunda artık herkes çok daha dikkatli davranmaya başladı. Özellikle artık yediğimiz ürünlerin doğal olmasına ve bize fayda sağlamasına çok önem gösteriyoruz. Televizyonda yer alan kadın programlarına her gün sağlıkla ilgili bir uzman katılıyor. Özellikle ev hanımları bu uzmanların tavsiyelerine uymak konusunda büyük bir titizlik gösteriyorlar. Son zamanlarda televizyona çıkan bu uzmanların belirttiği konulardan biri ise havuç suyu faydaları hakkında olan görüşleridir. Güç verici özelliğe sahip olan havuç suyu kan eksikliği olan kişilerin mutlaka kullanması gereken bezinler arsında yer alıyor. Mide ve bağırsak konusunda kanama yaşayan kişilerde özellikle havuç suyunu sıkça tüketmesi gereken kişiler arasında. A vitaminini içinde bol şekilde bulunduran havuç suyu karaciğerin kendisini yenilemesi konusunda da bu organa yardımcı oluyor. Enginar ile tüketildiği zaman karaciğerden kaynaklanan sarılık hastalığının tedavisinde bize

22

çok büyük faydalar sağlıyor. Bağırsakların tedavisinde ve burada yer alan yaraların kapanması konusunda da havuç suyu çok etkili bir sebze olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklarda çok sık görülen ishal vakalarında yine havuç suyu ile kolay bir şekilde hastalığın atlatılması sağlanıyor. Yine çocukların kemik gelişimi konusunda ve dişlerine olan faydaları nedeni ile havuç suyunu çocuklarımıza sıkça tükettirmemiz gerekiyor.


style sağlık

Yumurta Akı Faydaları Mutfağımızın vazgeçilmez besinlerinden yumurtanın beslenmekten başka güzelliğimize katkıları olabileceğini biliyormuydunuz? Ve daha bir çok şeylere… Şimdi bunları anlatmaya başlayalım.

maske yapın on dakika sonra durulayın.

Yumurta akı cildi temizler sıkılaştırır

Göz altları için maske: Yumurta akını iyice çırpın göz altlarına ince bir tabaka sürün kurumasını bekleyin kuruyunca ince bir tabaka daha sürün ve makyajınızı yapın.

Yanıklara faydalıdır Peeling etkili bir maskedir Hazırlanışına gelince bir yumurta akını iyice çırpın bir kaşık yulaf ezmesi ve biraz bal koyup karıştırın yüzünüze boynunuza yedirip bekleyip on dakika kurumasını bekleyin durulayın. Sıkılaştırıcı maske: Bir yumurta akını az bir alkolle karıştırın ve

Yağlı ciltler için maske: Bir yumurta akını iyice çırpın bir kaşığı limon suyu ile karıştırın bekletmeden yüzünüze boynunuza sürün kuruyunca durulayın.

yanıklara hergün yumurta akı sürün. Yüksek protein içeriği ile cilt maskelerinin çoğunda bulunan yumurta cilt sıkılaştırma gözünekleri küçültme fazla yağı alma ve fazla yağ biriken gözenekleri temizleme gibi bir özelliği vardır. Düzenli olarak yumurta akı ile hazırlanan maskeler cildinizi siyah noktalardan ve sivilcelerden aknelerden temizler.

23


style eğitim

Mesleki Eğitimde AB Standartları Uygulanacak Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ömer Açıkgöz, “Mesleki ve teknik eğitim AB standartları ve kriterleri çerçevesinde yeniden yapılandırılıyor” dedi.Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ömer Açıkgöz, “Mesleki ve teknik eğitim AB standartları ve kriterleri çerçevesinde yeniden yapılandırılıyor” dedi. Açıkgöz, mesleki eğitimde Avrupa Birliği ülkelerinde kalite süreçleri ne ise onu Türkiye’de oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, bu kapsamda Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Geliştirilmesi Projesi (METEK) geliştirdiklerini söyledi. Proje kapsamında, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir kalite sistemi oluşturulmasının hedeflendiğini aktaran Açıkgöz,

24

projenin gelecek yıl sona ereceğinin altını çizdi. AB tarafından desteklenen projenin kapsamında Bakanlık bünyesinde Kalite Geliştirme Merkezleri oluşturduklarını anlatan Açıkgöz, “Aynı zamanda pilot okullarda da Öz Değerlendirme Birimleri kuruldu. Birimler, ikinci bir göz olarak, düzenlemelerini ve kalitelerini ne kadar yükselttiklerini izleyecek. Bunun çıktılarını da elde ettikten sonra tüm okullarda yaygınlaştıracağız. Mesleki ve teknik eğitim AB standartları ve kriterleri çerçevesinde yeniden yapılandırılıyor. Bu konuda şu anda AB ülkelerinde en gelişmiş ülkelerinin tasarımı hangi düzeyde ise biz de gerek müfredatımızla gerek oluşturulan standart ve kriterlerimizle o seviyede olduğumuzu söyleyebiliriz” diye konuştu.


style yaşam

Çocuklarınızı İnternette Kısıtlamayın; Denetleyin! Bildiğiniz gibi, bir çok kişi çocukların İnternet‘ten olumsuz etkilendiğini söyler. Bir çok ebeveyn çocuğunun İnternet’te çok vakit geçirdiğini, bu yüzden yeterince ders çalışamadığını ve sorunlar yaşadığını belirtir. Oysa ki tüm bu nedenler, tamamen ebeveynlerin bilinçsiz hareketleri neticesinde meydana gelmektedir. Anne ve babalar, İnternet’i çocuklarına sunuyorlar, lakin; asla kontrol etmeyi ve denetlemeyi düşünmüyorlar.

Nitekim, bir çok aile çocuğunun İnternet üzerinde yaşadığı bir sorun olması durumunda, doğrudan İnternet’i yasaklıyor. Oysa ki bu çocuk için çok kötü bir durumdur. Neticede çocukları İnternet’ten uzaklaştırmak, onları İnternet gibi hemen her türlü unsur, konu hakkında bilgi bulabilecekleri platformdan men etmek, çok ciddi zararları doğurur. Peki, bu konuda ne yapılması gerekmektedir?

Çocuklarınızı İnternet’te Denetleyin

Bu konuda, sizlere bir çok farklı program ve düzen sunabilecek firma mevcut durumdadır. Öyle ki, TTNET dahi, her müşterisine Aile paketi gibi seçenekler sunmaktadır. Sizler de, çocuğunuzu İnternet’ten mahrum etmek yerine, bu paketleri kullanabilirsiniz. Bu sayede, çocuğunuzun İnternet içerisinde nerelerde gezdiğini görebilir, girmemesi gereken yerlere karşı çocuğunuzu koruyabilirsiniz. Zaten, doğru olanı budur. Çocuğunuzu kısıtlamak yerine özgür bırakır ve onun düşünemediği noktaları düşünerek, gerekli yerlerde onları denetler, müdahaleler de bulunur iseniz, çocuğunuz doğru bir şekilde hareket edebilir. Aksi halde, sizin iyi niyetle yapacağınız bir kısıtlama, vereceğiniz bir ceza, çocuğunuz için olumsuz olabilir.

25


style magazin

2013’ün en önemli 2013 senesini geride bırakmaya sayılı günler kaldı. Sizlere bu yılın en önemli 10 magazin olayını hatırlatmak istedik. İşte ünlüler dünyasına damga vuran yaşanmışlıklar.

YILIN AYRILIĞI YILIN ÇiFTi

Mo­d a­c ı Öz­gür Ma­su­r ’­un 15 Mar­t ’­t a İb­ra­h im Tat­lı­ses, iki yıl ön­c e sür­priz İs­tan­bul Fas­hi­o n­We­e k’­t e dü­z en­le­ bir şe­kil­de has­ta­ne oda­s ın­d a ev­len­ di­ğ i de­f i­le­d e ta­n ı­şan oyun­cu Ba­d e di­ği Ay­şe­gül Yıl­dı­z’­dan, 29 Ka­s ı­m ’­ İş­ç il ve iş ada­m ı Mal­k oç Sü­a lp, iki da tek cel­se­de bo­ş an­d ı. 14 Mart haf­ta içe­r i­sin­d e ev­len­m e­ye ka­r ar 2011’de si­lah­lı sal­d ı­r ı­y a uğ­r a­dık­tan ver­di. Çift 31 Ma­yı­s’­t a rü­ya gi­b i bir son­ra ba­şın­dan bir an ol­s un ay­r ıl­m a­ tö­r en­le ha­yat­la­r ı­n ı bir­leş­t ir­d i. yan Ay­şe­gül Yıl­dı­z’­d an Elif Ada isim­li bir kı­zı olan Tat­lı­se­s ’­in sür­priz bo­ şan­ma­sı ma­ga­zin dün­y a­s ı­n a bom­ba gi­bi düş­tü.

26

YILIN KONSERi

Dünyaca ünlü Barbadoslu pop şarkıcı Rihanna, ‘’Diamonds World Tour’’ kapsamında İstanbul İnönü Stadı’nda konser verdi. Rihanna’nın Mayıs ayında verdiği konser 2013’ün en çok konuşulan müzik etkinliklerinden oldu. Konseri 40 bin kişi izledi. Ünlü şarkıcı, kostümleri, dansları ve şarkılarıyla büyük ilgi gördü.

www.kunefendi.com


6 magazin olayı!

YILIN OLAYI ‘TÜKENMiŞLiK SENDROMU’

Muh­t e­şem Yüz­y ıl di­z i­s in­d e Hür­r em Sul­ ta­n’­ı can­lan­dı­r an Mer­y em Uzer­li, mayıs ayında bir an­da her şe­y i bı­r a­kıp Al­man­ ya­’ya git­ti. Yo­ğun ça­lış­m a tem­po­s u ne­de­niy­le bu­na­lı­m a gir­d i­ğ i­n i söy­le­y en Uzer­li, sa­nat dün­y a­s ı­na ‘tü­k en­m iş­lik sen­dro­mu­’ te­ri­m i­ni sok­tu. Konseri 40 bin kişi izledi. Ünlü şarkıcı, kostümleri, dansları ve şarkılarıyla büyük ilgi gördü.

YILIN TRANSFERi

Ek­r a­n ın da­hi ço­cu­ğu iş dün­ya­sı­n ın ver­gi re­k ort­m e­n i Acun Ilı­ca­lı ka­n al sa­hi­b i ol­d u. Fe­r it Şa­hen­k ’­t en 70 mil­yon TL’­yi aşan bir trans­fer üc­r e­t i alan Ilı­ca­lı, 60 mil­yon do­la­r a TV8’i sa­t ın al­d ı.

YILIN FiLMi ‘KELEBEĞiN RÜYASI’

Genç yaş­t a ve­r em­d en ölen şa­ir­ler Rüş­t ü Onur ve Mu­z af­fer Tay­y ip Us­lu­ ’nun ya­şam hi­k a­ye­le­ri­n in an­la­tıl­d ı­ğ ı Yıl­m az Er­d o­ğa­n ’­ın se­n a­rist­li­ğ i­n i ve yö­n et­m en­li­ği­n i yap­tı­ğ ı Ke­le­b e­ğ in Rü­ ya­sı; Ame­r i­k a­’da ya­p ı­la­c ak ‘86. Os­c ar Aca­d emy Ödül­le­r i­’ için “En İyi Ya­b an­c ı Fil­m ” da­lın­d a ül­k e­mi­z i tem­s il et­mek üze­r e se­çil­d i.

27


style magazin

BEKLENEN GÜN GELDİ! EMRE AYDIN’DAN YENİ ALBÜM ‘EYLÜL GELDİ SONRA’ Rock müziğin güçlü sesi Emre Aydın yeni albümü “Eylül Geldi Sonra” ile müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Afilli Yalnızlık, Git, Hoşcakal, Son Defa, Beni Biraz Böyle Hatırla, Soğuk Odalar, Bu Yağmurlar gibi bir çok şarkısıyla milyonların kalbini fetheden Emre Aydın, 4. solo albümü “Eylül Geldi Sonra “ ile yine adından sıkca söz ettirecek. Çıkardığı tüm albümler ile satış rekorları kıran Türkçe Rock Müziğin güçlü ismi Emre Aydın, yeni albümünün stüdyo kayıtlarını İsveç’te tamamladı. Düzenlemelerde Mustafa Ceceli ve Mats Valentin ile çalışan Emre Aydın; 10 şarkılık albümde 8 şarkının da söz ve müziğini yaptı. Sezen Aksu’nun “Belalım” ve Nazan Öncel’in “Geceler Kara Tren” şarkılarını da kendi yorumuyla seslendiren Emre Aydın, yeni albümüyle yine hayranlarının gönlünü fethedeceğe benziyor. 2008 yılında MTV Avrupa Müzik Ödülleri’nde (EMA)nde Türkiyenin En İyi Sanatçısı seçilen, ardından Liverpoolda yapılan finalde 21 ülkenin birincisini geride bırakarak “Avrupanın En İyi Sanatçısı” ödülüne layık görülen Emre Aydın ‘ın şarkıları dijital ortamda da 100 milyon adetin üzerinde hit almış durumda.

28


style magazin

29


style magazin

GQ MEN OF THE YEAR TÖRENİNDE YILDIZLI GECE Dünya çapında 18 yıldır sürdürülen GQ Men Of The Year töreni; önceki akşam 2. kez İstanbul’da düzenlendi. Four Seasons Otel’deki ödül törenine davetlilerin şıklığı damgasını vurdu. Atv’nin fenomen dizisi Karadayı’nın yakışıklı oyuncusu Kenan İmirzalıoğlu, gecede ‘yılın oyuncusu’ ödülüne layık görüldü. DEKOLTE YARIŞI İmirzalıoğlu, şıklığıyla da gecede yıldız gibi parladı. Törenin sunucusu Burcu Esmersoy ve güzel oyuncu Beren Saat; göğüs dekolteleriyle; Bergüzar Korel ise zarifliğiyle dikkat çekiciydi. Yılmaz Erdoğan ise gecenin en özensiz ismiydi! * Gecede sunuculuk yapan Burcu Esmersoy, derin göğüs dekolteli kırmızı kıyafeti kadar gösterişli takılarıyla da törene damga vurdu. * Karadayı’nın yıldızı Kenan İmirzalıoğlu, ‘Yılın oyuncusu’ ödülünü

30

aldığı gecede marka yüzü olduğu Kip imzalı simokinle yine yakışıklılığını konuşturdu. * Gecede ‘Yılın sporcusu’ ödülünü alan Didier Drogba, Juventus galibiyeti sonrasında aynı gün içerisinde çifte mutluluk yaşamış oldu. * Karadayı’nın Hakime Feride’si Bergüzar Korel, davette giydiği bordo kıyafetiyle her zamanki gibi hem şık bir o kadar da zarif görünmeyi başardı. * Kenan Doğulu ilişkisinden beri kıyafet konusunda daha az cesur davranan Beren Saat, önceki gece kural bozdu. Saat, sevgilisi olmadan katıldığı davette göğüs dekoltesiyle yürek hoplattı. Tüm erkeklerin takım elbise ya da simokinle katıldığı geceye spor bir kıyafetle katılan ve ‘Yılın Yönetmeni’ ödülünü alan Yılmaz Erdoğan; eleştiri topladı.


style magazin ÖDÜLLER Yılın ikonu/Akmerkez özel ödülü: Kenzo Takada Uluslararası şöhret: Jeremy Renner Yaşam boyu başarı ödülü: Michael Nouri Yılın oyuncusu: Kenan İmirzalıoğlu Yılın sıra dışı başarısı: Ahmed Akgiray Yılın sporcusu: Didier Drogba Yılın yapımcısı: Kerem Çatay Yılın farkındalık projesi: Can Candan Yılın yönetmeni: Yılmaz Erdoğan Yılın girişimci işadamı: Mübariz Mansimov Yılın stil sahibi erkeği: Murat Türkili Yılın şefleri: Üryan Doğmuş ve Cihan Kıpçak Yılın müzisyeni: Mabel Matiz Yılın kadını: Beren Saat

31


style gezi

ÖZGÜRLÜĞÜN BAŞKENTİ AMSTERDAM Avrupa’nın kanalları, tarihi zenginlikleri, turistik mekanları, müzeleri, Red Light District ile ünlenen şehri Amsterdam özgürlüklerinde kenti olarak bilinmektedir. 32


33


style gezi

Avrupa’nın kanalları, tarihi zenginlikleri, turistik mekanları, müzeleri, Red Light District ile ünlenen şehri Amsterdam özgürlüklerinde kenti olarak bilinmektedir. Yurt dışına seyahatlerde tur haricinde münferit gidenlerin en büyük sorunu haline gelen bilmediğiniz bir memlekette bir yerden diğer bir yere gitme sorununu yani Amsterdam’da ulaşımı Hollanda’lılar lamsterdam ile çözmüşler. Amsterdam’ı tanımaya bende ilk olarak çevresinde cafeler, alışveriş merkezleri bulunan Dam Meydanı’ndan başlamalısınız. Dam meydanında hoşça vakit geçirip bir cafede oturup

34

kahvenizi içerken Hollanda’lı her yaştan insanı izleme olanağına da sahip olabilirsiniz. Bu meydanın çevresindeki hediyelik dükkanlarından seyahatinizin anısı olarak alabileceğiniz ufak bir biblo yıllar sonra sizin aynı havayı solumanızı sağlayacaktır. Amsterdam turu sırası da sizlere tavsiyemiz çiçek pazarını gezmeniz ve Osmanlı’lar zamanından beri üretimi başarıyla yapılarak dünyada isim yapmış laleleri de görmeniz olacaktır. Kanalların üzerine oturmuş bir şehir olan Amsterdam’a turistik amaçlı turlarla giden ziyaretçilerin şehrin tarihini ve güzelliklerini tanıtmalarına fırsat veren kanal turlarına mutlaka

www.kunefendi.com


katılmanızı tavsiye ederim. Kuruluşu 17. yüzyıla dayanan şehrin çok esk yapıları kanal turu boyunca sizleri selamlayacaktır. Seyahatlerinizde farklı ülkelerdeki müzeleri gezmekten keyif alıyorsanız sizlere Amsterdam’da tavsiye edeceğimiz 4 müzeye mutlaka vakit ayırmanızı öneririz. Rijk müzesi, Van Gogh Müzesi ve Amsterdam Museum ‘da yapacağınız turlar sonunda büyüleneceğinizi düşünüyorum. Rijks Müzesi Hollanda’nın senelik ortalama 1 milyon kişiyle en çok misafir kabul eden müzesi olması yanında buradaki eserleri hayranlıkla izleyeceğinizi düşünüyorum. Amsterdam’a ne zaman gidilir sorusuna en güzel cevap bahar ayları olacaktır. Kış aylarında çok soğuk olan şehir baharın gelmesiyle canlanmakta ve ısınmaktadır. Bu şehirde hayran kaldığım insanların bisiklet kullanma alışkanlığın her yaş grubundan herkesin ilgisi çok büyüktür. Amsterdam’da konaklama ve yemek en büyük

harcama kalemlerini tutacak olup 3 yıldızlı bir otelde gecelik 60.-Euro gibi bir fiyata konaklama ve kahvaltı almanız mümkün olacaktır. 3 gece 4 gün Amsterdam gezinizin maliyeti ortalama uçak dahil 700.-Euro civarına gelebilir. Uçak ve otel ücretleri mevsimsel olarak değişmekle birlikte özellikle özel günler olarak kabul edilen yılbaşı ve tatillerde konaklama fiyatları çok yukarılara çıkmaktadır. Amsterdam’da turist olarak gittiğinizde dikkat etmeniz gereken en önemli nokta yankesicilere dikkat etmeniz olacaktır aynı zamanda akşam saatlerinde özellikle Red Light District çevresinde sokaklarda uyuşturucu satan zenciler sizi tedirgin etmeye yetecektir diye düşünüyorum. Amsterdam’da alışveriş yapmayı düşünüyorsanız farklı merkezler sizin taleplerinizi karşılayacağı gibi Leidsestraat ürün çeşitliliği ve fiyat avantajıyla sizlere tavsiye edeceğimiz yerler arasında yer almaktadır. Gece hayatına meraklıysanız Amsterdam gece hayatı sizin beklentilerinizin fazlasını verecek gece kulüpleri ve eğlence mekanlarıyla doludur. Tüm dünyada tanınan ve seksin özgürce yapıldığı Red Light’a gitmeyi düşünüyorsanız her açıdan dikkatli olmanızı size tavsiye ederiz. Hollanda’nın sembolü haline gelmiş yel değirmenini yakından görmek istiyorsanız günlük Volendam, Marken ve Yel Değirmeni turuna katılarak farklı bir gün geçirebilirsiniz.

35


style röportaj

Fatih Gültepe ile keyifli bir röportaj... Van’daki müziğe ve sanata ilgi var ama tabi ki yeterli değil. Çok değerli abilerimizin kardeşlerimizin özveriyle çalıştığını biliyorum. Musiki cemiyetinde büyük çabalarla yeni yeni gençler yetiştiriliyor öte yandan yıl içinde çok güzel konserler veriliyor. Kısaca Fatih Gültepe’yi tanıyabilir miyiz? 1962 Van doğumluyum. Evli ve 3 çocuk babasıyım. Allah cümlesininkini bağışlasın; iki kızım, bir oğlum var. İlk, orta ve lise öğrenimimi Van’da bitirdim. 80 öncesi terör etkisiyle yüksekokul okuyamadım. Askerlik görevimi tamamlayıp ticari hayata atıldım. Şimdilerde halen tekstil yani hazır giyim ticareti yapmakla meşgulüm ve işimi severek yapıyorum. Başarılı olmak için doğru çizgide durmaya çalışıyorum. Mükemmel işletmeciliğinizin yanında, sanatla da ilgilendiğinizi duyduk. Bundan biraz bahseder misiniz? Teşekkür ediyorum iltifat ediyorsunuz; o sizlerin hoşgörüsü. Müziği 36

çok seviyorum, her türünü dinlemeye çalışıyorum. Sanat müziği başta olmak üzere halk müziği, caz ve pop müzik dinlemeyi seviyorum. Müziğe olan bu sevgim -biraz klişe bir cevap ama- küçük yaşlarda başladı. Okul yıllarında müsamerelerde, mezuniyetlerde mikrofon tutmaya başladım. Askerlik görevimi yaparken orduevinde devam ettim. Hatta bir dönem Van’ da sanat musiki cemiyetinde çalışmalarım oldu. Daha sonra ticaret hayatı, vakit darlığı derken şimdi evimde çocuklarımla ve haftada bir gün olmak üzere arkadaşlarımla biraraya gelip çalıp söyleyerek icra ediyorum. Türk Sanat Müziği’ne olan ilginiz ailenizden mi geliyor? Bilmiyorum, ruh yapısıyla alakalı herhalde. Belki Sevgili babacığımın tasavvuf müziğiyle uğraşmasının da müziğe olan ilgimde payı olabilir.


Çaldığınız bir enstrüman veya enstrümanlar var mı? Varsa nelerdir? Çaldığım enstrümanlara gelince; Ud çalarken çok keyif alıyorum. Hem çalıp hem söylemekten çok haz alıyorum. Bir de evimizde doğum günü v.s özel günlerde org çalıyorum, kendi aramızda eğleniyoruz. Ayrıca kızım çok güzel keman çalıyor, onunla meşk yapıyoruz. Çok duygulu anlarımda bir köşeye çekilip gitarımla kendime ziyafet çekiyorum. Şimdilerde bendir çalmakla uğraşıyorum. Van’da sanata ve müziğe olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Van’da müziğe ve sanata ilgi var ama yeterli değil. Çok değerli abilerimizin, kardeşlerimizin özveriyle çalıştığını biliyorum. Musiki cemiyetinde gençler büyük çabalarla yetiştiriliyor ve yıl içinde çok güzel konserler veriliyor. Ayrıca çok kıymetli hocalarımız arzu edenlere makam usül enstrüman öğretip yeni jenerasyonlar yetiştirerek bunu biraz daha Van’a yaymaya çalışıyorlar. Bir musiki seven olarak o insanlara müteşekkirim. Ancak bu emek bu çaba veriliyorsa çok daha fazla katılım olmalı diye düşünüyorum. Giyiminize çok özen gösterdiğinizi biliyoruz. Biz bunu müzikteki tarzınızla bağdaştırdık, siz ne dersiniz? Giyim tarzı ve müzik birbirine yakın bir tanı. Giyimine çok dikkat eden biri mutlaka müziğe ve sanata çok yakındır. Öte yandan müzikle ve sanatla uğraşan biri de giyimine özen gösteren ve kendine yakıştırmasını bilen insandır. Bu iki unsur da insanın karakterini yansıtır,ruh yapısını anlatır, kişiliğini belirler. İş hayatınızda müziğin sakinleştirici etkisinin faydalarını görüyor musunuz? Mutlaka. İşimdeyken de müzikten ayrı kalamıyorum. Çok yoğun

stresli bir günümde bile kulağıma gelen bir şarkı, bir türkü veya bir enstrüman sesi tüm sıkıntımı, telaşımı alıp götürüyor. Çünkü müzik insanı rehabilite eden ve en güzel sakinleştiren şeydir. Van’da gençliğin müziğe olan ilgisi nasıl? Sizin bununla ilgili çalışmalarınız var mı? Van’daki gençlerin yeterince musikiye ilgisi yok diyebilirim. Gönül ister ki; ebeveynler çocuklarına destek vererek, onları yönlendirerek okullarda veya musiki cemiyetlerinde müziğe ilgi duymalarını sağlasınlar, onlara müzikle uğraşmanın ne kadar güzel olduğunu anlatıp göstersinler. Çocuklara imkanlar sunulursa bu seviyenin çok daha yükseleceğine inanıyorum. En azından yeni nesli, günümüzde müzik diye türeyen rep tep denen şeylerden kurtarmış oluruz. Eminim okuldaki müzik öğretmenleri veya musiki cemiyetindeki kıymetli hocalarımız, bu işe seve seve katkı sağlayacaktır. Çünkü insan bilgi birikimini, öğrendiklerini ne zamanki bir başkasına aktarıp onların da faydasına sunabilirse, o zaman o insanın bilgisi ve öğrendikleri bir mana kazanır. Bu da öğreticiye çok keyif vermiş olur. Yeni yıla girerken temennileriniz nelerdir? Yeni yılın tüm insanlık için sevgi yılı olmasını temenni ediyor, insanlığın “ben” demekten kurtulup “biz” demeye başlamasını diliyorum, en önemli ihtiyacımız bu olsa gerek. Ankara Style Dergisi olarak sizin gibi bir değeri ağırladığımız için çok mutluyuz. Teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istedikleriniz var mı? Gösterdiğiniz teveccühe teşekkür ediyorum. Ankara Style dergisinin Van’ımızın tanıtımına katkı sağlayacağına inanıyorum. Müzikle, sevgiyle kalın. 37


style lezzet

Gerdan Böreği Malzemesi :

Yapılışı :

yoğurt margarin 4 adet yufka koyun gerdanı 3 diş sarmısak karabiber, tuz

Gerdanı yıkayın, üzerini örtecek kadar su ve biraz tuz koyup, bir tencerede haşlayın. Soğuduğunda etleri didip, biraz karabiber ilave edin. Büyük bir sigara böreği şeklinde yufkalara sarın, üstlerinden bastırıp yassılaştırarak margarinle tavada pembeleşinceye dek kızartın. Kızaran börekleri bir tepsiye dizip, kaşıkla üzerlerine gerdan suyu döküp, ıslatın, harlı fırında on dakika pişirin. Fırından aldıktan sonra servis tabağına koyup, samırsaklı yoğurt ve kırmızı biberli margarinle süsleyip, servis yapın.

38


style lezzet

Etimek Tatlısı Etimek tatlısı, bir firma kalkıyor size zayıflamanız için kıtır kıtır ekmek yapıyorum diyor. Bizde o ekmeği alıp mis gibi tatlı yapıyoruz. Malzemeler: * 10 tane etimek dilimi. Kreması İçin: * 5 su bardağı tam yağlı süt, * 2 kaşık un, * 4-5 kaşık nişasta unu, * 1 çay bardağı şeker, * 1 kaşık margarin. Şerbeti İçin: * 3 çay bardağı toz şeker,

Üzeri İçin: * 1 adet Kakaolu bisküvi. * ya da antep fıstığı * ya da fındık ve çikolata parçaları Yapılışı: Zayıflama ekmeklerimizi :) cam tepsimize dizelim. Toz şekeri ve 2 su bardağı suyu bir tencerede koyulaşıncaya kadar kaynatın. Şerbeti hazır olduğunda mis gibi düşük kalorili :) etimeklerin üzerine dökün. 2 kaşık kadar unu ve nişastayı sütle beraber kaynatın. Bu arada sürekli karıştırın. Koyulaştıktan sonra margarini ekleyin. Biraz daha kaynatın. Muhallebide hazır, etimeklerin üstünü bu muhallebiyle örtün. Yaptıklarımızı bir süre dinlendirdikten sonra üzerine kakaolu bisküviyi ezerek üzerine dökün. Şimdi geldi soğutmaya kakaolu bisküvinin üzerine biraz kırılmış fındık serptikten sonra buzdolabına koyun.

* 2 su bardağı su.

39


style yaşam

Elit World Hotels Yaşamın Merkezi Elit World Hotels 5 yıl içinde otel sayısını 8’ye çıkarmayı planlıyor. Ocak ayında 5 yıldızlı Elite World Business Hotel’i hizmete açmaya hazırlanan zincir, 2’si İstanbul’da 1’i Marmaris ve 1’i St Petersburg’ta olmak üzere 4 yeni otel daha yapacak. 5 yıl içinde otel sayısını 8’ye çıkarmayı planlayan Elit World Hotels, konaklama sektöründe yıldızı parlayan otel markalarının başında geliyor. Elit World Hotels’in yeni yatırımlarını ve marka stratejisini şirketin yönetim kurulu üyesi Emel Elik ile konuştuk… Elit World markası hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Elite World markası, 2002 yılında Taksim’de hizmete açtığımız 4 yıldızlı Elite World Prestige Hotel ile doğdu. Fakat ailemizin otelcilik geçmişi daha eskilere dayanıyor. Bu anlamda sektöre girişimiz 1976 yılında Van’da açtığımız Tahran Otel ile gerçekleşti. Ardından turizm alanındaki yatırımlarımızı İstanbul ve Van’da devam ettirdik. 2002 yılında Taksim’de hizmete açtığımız 4 yıldızlı Elite World Prestige Hotel’in ardından 2008 yılında 5 yıldızlı Elite World İstanbul’u, 2012 yılının Eylül ayında ise Van’daki 5 yıldızlı otelimiz Elite World Van’ı hizmete açtık. Yeni yatırımlarınız ve projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Ocak ayı sonunda Atatürk Havalimanı bölgesinde inşa edilen yeni yatırımımız 5 yıldızlı Elite World Business Hotel’i hizmete açacağız. 181 odalı otelimizde 11 toplantı salonu, 2.000 metrekare Spa ve fitness alanı bulunuyor. Bu yatırımımızın bölgede öne çıkacak tesislerden biri olacağına inanıyorum. Bir diğer otel projemiz de İstanbul’da İkitelli Basın Ekspres Yolu üzerinde devam ediyor. 5 yıldızlı olarak projelendirilen bu otel, şirketimizin prestij yatırımlarından biri olacak. Otel ve convention center konseptiyle inşa edilecek olan yatırım konumu, oda sayısı ve toplantı kapasitesiyle de özel olacak. 2015 yılının sonunda bitirmeyi planladığımız otelde, 380 oda, 2’si 1.500 kişilik olmak üzere 22 tane toplantı salonu bulunacak. Büyük bir bahçesi, açık havuzları ve SPA merkezi bulunacak olan oteli, 13 bin metrekare üzerinde, business resort tarzında inşa edeceğiz. Antalya’daki resort otellerden tek eksiği denizi olacak… Bir diğer otelimiz de İstanbul Küçükyalı’da olacak. Bu projeyi de sahibi olduğumuz 12 bin metrekarelik arazi üzerinde inşa edeceğiz. İlk resort yatırımımızı ise Marmaris İçmeler’e yapacağız. Bu yatırımın arazisi alındı. Luxury tarzda bir resort otel yapacağız. İnşasına önümüzdeki 40

yıl başlamayı planlıyoruz. İnşası devam eden ve planlanan yatırımlarla birlikte, önümüzdeki 5 yıl içinde portföyümüzdeki otel sayısını 8’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Van’daki yatırımınız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Van bizim gözbebeğimiz. Van’daki otelimizde 230 oda, 7 toplantı salonu ve 1.700 metrekare alana sahip sağlık kulübü bulunuyor. Bölgede potansiyel yaratmaya çalışıyoruz. Kongre turizminin gelişebileceğini düşünüyoruz. Mayıs ayında bu alanda birkaç başarılı ve güzel kongreye ev sahipliği yaptık. Önümüzdeki yıllar için umut vaat eden bağlantılar kurduk. Bölgede turizmin gelişmesini önemsiyoruz. Yurt dışı fuarlarda otelimizi değil Van’ı tanıtıyoruz. Van’daki yatırım, bizim için aynı zamanda bir vefa borcuydu. Yatırımın geri


dönüşünün uzun olacağının farkındaydık. Fakat orada 180 kişiye istihdam sağlıyor olmak bizim için çok daha anlamlı. Yurt dışı hedefleriniz var mı? İlgilendiğimiz ve üzerinde çalıştığımız birkaç proje var. St Petersburg’ta planladığımız bir otel yatırımımız olacak. Şu an fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Yeni yatırımların bütçeleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Elite World Business Hotel, arazi dahil 60 milyon dolara mal olacak. Basın Ekspres Yolu üzerindeki otelimizin ise 70 milyon dolar gibi bir bütçeye ulaşacağını öngörüyoruz. Küçükyalı ve Marmaris’te inşa edeceğimiz otellerin yatırım bütçeleri henüz netlik kazanmadı. Fakat Küçükyalı’daki otelimizin de büyük bir yatırım olacağını söyleyebilirim. Marka stratejiniz ve vizyonunuz hakkında bilgi verebilir misiniz? Elite World markasını geliştirmek ve güçlendirmek için önemli çalışmalar yaptık. Markamızın geldiği noktadan memnunuz ve geleceğe umutla bakıyoruz. Günümüzde yabancı zincir otel markaları altında faaliyet göstermek avantaj olarak görülse de gelecekte bizim gibi otel zincirlerinin daha avantajlı konuma geleceğini düşünüyorum. Markamızı belli bir noktaya getirdikten sonra franchise vermek niyetindeyiz. Fakat bunun için biraz daha vakit olduğunu düşünüyoruz.

41


style sağlık

Cİldİn En Büyük Düşmanı: Cildi bozan faktörlerin başını stres çekiyor. İşte cildi olumsuz etkileyen tüm faktörler... Fransa ve Rusya’nın önde gelen cilt bakımı markası Green Mama uyarıyor: stres, yağlı yiyecekler, düzensiz uyku gibi faktörler cildi tehdit ediyor. Green Mama’nın uzmanları, gündelik hayatta yaşanan sıkıntı ve streslerin cilt sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekiyor. Ayrıca yaşanan fiziksel ve duygusal stresin yanı sıra, aşığı yağlı yiyecekler, dengesiz beslenme, düzensiz uyku, kötü alışkanlıklar gibi etkenlerin de cilt sorunlarını tetiklediğine dikkat çeken uzmanlar, geç kalınmadan önlem alınmasını öneriyor. Son zamanlarda artan yoğun iş temposu ve stres, sağlığımızı da tehdit etmeye başladı. Doğal ortamlarında yetişmeyen ve fazla kimyasal gübre kullanılan topraklarda yetişen sebze ve meyveleri tüketilmesi de vücut sağlığının yanı sıra cilt sağlığını da olumsuz etkiliyor. Green Mama cilt bakımı uzmanları, ciltte yaşanan sorunların kaynağında stres, sağlıksız beslenme gibi faktörlerin olduğunu belirtiyor. Ciltteki bu problemlerin genetik olmadığını kaydeden Green Mama cilt bakımı uzmanları, cilt sorunlarını ancak doğal kişisel bakım ürünlerinin yardımcı olabileceğinin altını çiziyorlar. 18 yıldır dünyanın 30’u aşkın ülkesinde boy gösteren, yapılan klinik testlerle kanıtlanmış, lisanslı bileşenlere sahip Green Mama ürünleri, ciltte yaşanan sorunlara en etkin ve en hızlı çözümü sunuyor. Fransa laboratuvarlarında geliştirilen formüllerden oluşan ürünler, cildin nefes almasını sağlarken, aynı zamanda ciltteki lekelerin kaybolmasına da yardımcı oluyor. Green Mama uzmanları, cilt sorunları yaşayanların zeytin, nar, pancar, havuç, elma, kavun gibi sebze ve meyveleri tüketmeleri gerektiğini söylüyor.

42


style sağlık

43


style sağlık

El ve Ayak Güzelliği İçin Tırnak Sağlığına Dikkat Kişiden kişiye ortak kullanılan nesneler tırnak sağlığını, el ve ayak güzelliğini tehdit ediyor. Tırnak mantarı, mikroorganizmalar tarafından oluşturulduğu için bulaşıcı bir hastalık. Kişiden kişiye ortak kullanılan havlular, terlikler, çamaşırlar, ortak kullanılan alanlardan havuzlar, saunalar, hamamlar gibi yerlerde çok kolay bir şekilde bulaşabilir.” Güzel ve bakımlı tırnaklar, başta kadınlar olmak üzere birçok insan için güzelliğin olmazsa olmazlarından biri. En güzel kadınların bile güzelliğine gölge düşüren kötü tırnaklar hakkında bilinmesi gerekenler “Tırnak mantarı, dermotofitler adı verilen mikroorganizmalar

44

tarafından oluşur. Bu enfeksiyon, özellikle ayak başparmağında ve diğer bütün tırnaklarda görülebilir. Tırnaklarda sertleşme, kalınlaşma ve şekil bozuklukları şeklinde karşımıza çıkan tırnak mantarı el ve ayaklarda olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak yaşlı hastalar daha çok risk altındadır.” Tırnak mantarının tedavisinde geleneksel yöntemlerden birinin ilaç kullanımı olduğunu belirten Uzmanlar “Antifungaller denilen bu ilaçlar yaklaşık 3 ay kullanılır ve ilaç kullanımı karaciğere zarar verebilir. Bu yüzden ilaç kullanımı sırasında aylık karaciğer fonksiyonları takip edilmeli.” diyerek risklerin altı çiziliyor.


style sağlık

45


style haber

HABERCİ İNŞAAT JEOTEKNİK ZEMİN VE KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI

Ülkemiz maalesef yoğun deprem riski taşıyan bir jeolojik yapıya sahiptir. Yaşadığımız doğa olaylarının büyük afetlere dönüştüğü ve bunun için uygun jeolojik, morfolojik ve meteorolojik şartların bulunduğu ülkemizde deprem olgusu gündemin ilk sıralarında yerini korumaktadır.

Haberci İnşaat Jeoteknik Gıda Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. olarak faaliyet alanımız gerek alt yapı ve gerekse üst yapı çalışmalarına kılavuzluk edecek olan Jeoteknik Zemin Etüd Projeleri ve Zemin-Kaya Laboratuarı çalışmalarından oluşmaktadır. Bilindiği üzere ülkemiz maalesef yoğun deprem riski taşıyan bir jeolojik yapıya sahiptir. Yaşadığımız doğa olaylarının büyük afetlere dönüştüğü ve bunun için uygun jeolojik, morfolojik ve meteorolojik şartların bulunduğu ülkemizde deprem olgusu gündemin ilk sıralarında yerini korumaktadır. Gerçekte hepsi birer doğa olayı olan deprem, heyelan, su baskını, çığ ve kaya düşmesi gibi olaylar bilinçsizce verilmiş yer seçim kararları, mühendislik verilerinden yoksun imar planları, düşük standartlarda ve mühendislik hizmeti görmemiş yapı üretimi, ranta dayalı düşük nitelikli, tasarımsız ve plansız kentleşme sonucu afete dönüşmektedir Bizler de Teknik kadro olarak bu konu ile ilgili kolları sıvadık ve doğru yer seçimi, doğru zemin analizi ve zemine uygun yapıların inşaa edilebilmesi için ilimize ve bölgemize gerekli olan jeoteknik ve laboratuar hizmetlerini getirmeye karar verdik.

46

Jeoteknik çalışmalar yapı temellerinin oturduğu zeminlerin tanımlanması ve mühendislik parametrelerinin oluşturulması, deprem öncesi yapı duyarlılıkları ve deprem esnasındaki yapı davranışları bakımından birinci derecede önemlidir. Yapızemin etkileşimini ortaya çıkaran mühendislik parametrelerinin tesbiti sürecinde yapılan laboratuar çalışmaları, jeoteknik projelerin en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Ben aslında bu işlemleri hasta doktor ilişkisine benzetmekteyim. Nasıl ki bir hastayı gerekli tahlil, röntgen, mr vs. gibi işlemler yapılmadan teşhis koymak yanlış ise; zemini çözümlemeden üzerine yapı inşaa etmekte bir o kadar yanlıştır. Dolayısıyla Laboratuar ortamında yapılan mekanik ve fiziksel zemin deneyleri sonucunda mevcut zemin ile ilgili tüm verilere ulaşmaktayız. Bu veriler ışığında, doğru zemin seçilmekte, gerekli zemin iyileştirme çalışmaları yapılmakta, ve böylelikle depremlerden etkilenmeyecek sağlam yapılar inşaa edilebilmektedir. Az önce bahsettiğimiz bilgiler ışığında; gerek arazi çalışmaları için sondaj ekipmanlarımızla, gerekse laboratuar hizmetlerini vermek üzere ilimizde ve bölgemizde bir ilk olan Jeoteknik Zemin ve Kaya Mekaniği Laboratuarımızla;. ben ve teknik arkadaşlarım, ilimiz ve bölgemizin hizmetindeyiz. Kendimize gerek meslektaşlarımız, gerekse tüm kamu kurumlarına elimizden geldiğince yardımcı olmayı hedef edinmiş bulunmaktayız. İlerleyen süreçte ilimize ve bölgemize yeni hizmetler getirmeyi hedeflemekteyiz.


47


style sağlık

STRES VE HAREKETSİZLİK ÇALIŞAN KADININ DÜŞMANI Çalışan kadınlarda özellikle annelikle kariyer arasında sıkışanlar; başta dermatolojik ve ortopedik sorunlar olmak üzere birçok rahatsızlıkla karşı karşıya kalıyor. Kadınların yoğun olarak istihdam edildiği öğretmenlik, müşteri temsilciliği, bankacılık, halkla ilişkiler gibi sektörlerde sürekli konuşmak, uzun süre ayakta kalmak, hareketsizlik ve uzun çalışma saatlerinden kaynaklı rahatsızlıklar yaşanıyor. Konuyla ilgili bilgi veren M-Onep Nişantaşı Kliniği’nden Dermatolog Dr. Hilal Gökalp ve Essporto Health & Fitness Club Fitness Eğitmeni Murat Biçer yaşanan sorunların çoğunun stres, dengesiz beslenme ve hareketsizlikten kaynaklandığını söylüyor. Görülen rahatsızlıklar neler? Strese bağlı saç dökülmeleri, yüzde ve vücutta çeşitli alerjik reaksiyonlar, döküntüler, kırmızı yüz, sedef, vitigilo gibi cilt sorunları, dengesiz ve kötü beslenmeden kaynaklı selülit, bölgesel yağlanma ve aşırı kilo alma, yüzde kırışıklık ve akne sorunları, tırnaklarda renk değişikliği ve kırılmalar, uzun süre hatalı ayakkabı kullanımı ve havasızlıktan kaynaklı mantar, nasır, topuk dikeni gibi rahatsızlıklar en sık görülen dermatolojik problemlerdir. Vücuttaki birçok hastalığın sebebi stres, mutsuzluk, endişeden ileri gelir. Dermatolojik sorunlar eğer genetik ve diğer yapısal sebeplere dayanmıyor, stresten ileri geliyorsa stres koşulları ortadan kalkmadan rahatsızlık da kendini uygulanan tedavilere rağmen yenilenme riski taşır. Çalışan kadınların iş stresinden başka güzel bakımlı görünmek için yaptıkları uygulamalar da sağlıkları açısından zarar verici olabilir. Sürekli kapatıcı ve fondöten-pudra gibi malzemelerle makyaj yapmak cildin hava almasını engeller; siyah noktaların oluşmasına ve ciltte porların (gözenek) genişleyip belirginleşmesine yok açar. Ayrıca akne ve allerjiye de neden olabilir. Saçlara yapılan fön, maşa, perma, boya, röfle gibi uygulamalar sürekli yapıldıkça ve saç ciddi bir bakıma tabi tutulmuyorsa; saçın kalitesini zayıflatır, dökülmeler ve kırıklar artar, saç canlılığını kaybeder. Tırnaklara sürekli oje sürmek; tırnakların hava almasını engelleyerek sararmalarına yol açar, tırnak kalitesini düşürür. Kilo ve bölgesel incelme sorunu olan hanımlar vücutlarını formda göstermek adına korse tarzı çamaşırlar giyerler, bu da kan dolaşımını zayıflatarak selülit ve damar rahatsızlıklarını tetikleyebilir.

48

Strese değilse de hareketsizliğe bağlı sorunlar arasında en sık görüleni ise Varis ve benzeri kılcal damar rahatsızlıklarıdır. Varis sadece kadın hastalığı olarak bilinse de, özellikle ayakta çalışan insanlarda en çok görülen meslek hastalığıdır. Damarlar belirginleşir, kalınlaşır. Başta görünüm olmak üzere dolaşımın zayıflaması açısından da rahatsız edicidir. Neler yapılabilir? Mükemmellik takıntısı ve birçok kimlikte başarılı olma arzusu çalışan kadınları stresli ve mutsuz yapıyor. İyi anne, ilgili eş, becerikli ev kadını ve başarılı iş kadını şapkalarını bir arada taşımak isteyen kadınlarda kaygı düzeyi ve yetersizlik duygusu yükseliyor, birçok rahatsızlık da burada devreye giriyor. Hayatınızda mükemmellik takıntısından vazgeçmek ve kendinize zaman ayırmak, stresinizi ve dolayısıyla stresten kaynaklı rahatsızlıklarınızı azaltacaktır. Gerek saç gerek cildinizde olan sorunlar; eş dost tavsiyesi ile değil dermatolog doktor ve eczanelere danışarak alınan ürün ve ilaçlarla tedavi edilmelidir. Uzun süre gürültülü ortamlarda kalmak ve ekrana bakmak mental sağlık ve göz sağlığı açısından zararlıdır. Bulunduğunuz ortamı da sakin ve huzurlu kılacak uygulamaları önermekten ya da gürültücü arkadaşlarınızı daha anlayışlı olmaya davet etmekten çekinmeyin. Göz koruluğu, batma ve yanmalar içinse doktorunuzun tavsiyesi gözyaşı damlası vb. ilaçları kullanın. Sürekli fondöten ve pudra kullanmak cildin kalitesini bozar. Kalitesiz ve son kullanma tarihi geçmiş makyaj malzemeleri, makyajın iyi temizlenmemesi, cildin özelliklerine, yaşa uygun olmayan bakım ürünleri cilde zarar verir. Cildin nefes almasına izin verin, mümkünse doktor tavsiyesi ile ve eczanelerde satılan bakım ürünlerini kullanın. Bol su içerek ve dengeli beslenerek cildi içeriden de destekleyin. Yapabiliyorsanız 2 ayda bir cilt bakımı yaptırarak cildinizi nemsiz ve bakımsız bırakmayın. Havasız ve güneşsiz ortamlarda çalışıyorsanız diğer zamanlarınızda olabildiğince açık alanlardan yararlanın. Çalışma saatleriniz vardiya usulü ise ya da gece geç saatlere sarkıyorsa, uykuda salgılanan ve bizi yeni güne hazırlayıp hücreleri tamir eden kimi hormonların üretiminden yeterince yararlanamazsınız. Vardiya ile çalışanlar bu durumda ne tür

www.kunefendi.com


takviye alabileceğini mutlaka bir doktora danışmalıdır. Çalışmadığınız zamanları AVM gibi yine kapalı alanlarda gezerek harcamayın, açık havada, her zaman geçtiğiniz yollardan değil yeni güzergahlar belirleyeceğiniz geziler hafızanızı güçlendirir, stresi azaltır, kilo sorunlarınızı azaltır ve selülitlerinizi daha az görünür kılar. Essporto Health & Fitness Club Fitness Eğitmeni Murat Biçer: Çalışan kadınlarda sık rastlanan duruş bozukluğu, bel ve boyun ağrıları, kireçlenme, varis ve kilo problemleri düzenli ve hafif egzersizle giderebilir Sadece hareketsizlik değil yanlış oturma sürekli aynı eli

kullanarak çalışma, beli ve boynu desteksiz bırakma, uzun süre topuklu ayakkabı giyme, fazla kiloların verdiği baskılar da birçok rahatsızlığa sebep oluyor. Egzersiz yapmanın yararları her geçen gün ortaya çıktığı halde ülkemizde bu bilinç Avrupa ve Amerika’nın çok gerisinde. Murat Biçer; “Kadınların evdeki işlerden de kendilerini sorumlu görmeleri spora zaman ayırmalarını zorlaştırıyor. Fitness yapmak bir görev gibi sıkıcı ve yorucu bir aktivite olduğu vakit çalışan kadınlar sıkılıp bırakıyor. Bu sebepten dansla birleştirdiğimiz, eğlenceli, kadınların en çok yakındığı kol sarkması, basenlerdeki genişlik, karın ve belde bölgesel yağlanma, selülit, bel ve boyun ağrısı gibi sorunları gidermeye yönelik derslerimiz var. Just Dance, % 100, Steps ve Klasik Aerobic gibi derslerimiz özellikle zamanı az, yüksek stres altında çalışan ve direkt bu bölgelere dönük çalışma isteyen kadınlara yönelik” diyor.

49


style yaşam

Abalı Kayak Merkezi’nde Sezon Başladı

Van’ın Gevaş ilçesinde bulunan Abalı Kayak Merkezi’nde yeni sezon başladı. Bölgede etkili olan yağışın ardından kar kalınlığının yaklaşık 40 santimetreye ulaştığı kayak merkezi, kayak severlerin akınına uğradı. Kentin her mevsim farklı bir güzelliğe büründüğünü ifade eden Sinir, “Van merkeze yaklaşık 40 dakika uzaklıkta olan ve karla kaplı Abalı Kayak Merkezi, ziyaretçilerini muhteşem manzarasıyla büyülüyor. Kayak merkezinin bulunduğu alanın kar kalitesi ve doğal güzelliği bakımından yakın zamanda Türkiye’nin en önemli kayak merkezleri arasında yerini alacağına inanıyoruz” dedi. Van Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü olarak yakın bir zamanda düzenleyecekleri bir organizasyonla yeni

50

sezonun açılışını yapacaklarını da belirten Sinir, “Gevaş Abalı Kayak Merkezimiz her geçen gün yoğun bir katılımla Türkiye’nin sayılı kayak merkezlerinden biri olmaya adım adım yaklaşıyor. Abalı Kayak Merkezi’nde her sene olduğu gibi bu senede kayağın yanı sıra çok farklı etkinliklere de yer vereceğiz. Botlarla yapılan kar raftingi, yamaç paraşütü ve snowboard gibi spor branşlarımız bunlardan biri olacaktır” diye konuştu. Abalı Kayak Merkezi’nin müşteri sorununun bulunmadığını ve çevre il ve ilçelerden kayak merkezine yoğun bir talebin olduğunu belirterek Sinir, hafta sonu ise kayak tesislerinin tamamen dolduğunu belirtti. Başta Vanlılar olmak üzere çevre illerden kayak sevenleri açılışa davet eden Sinir, “Hep birlikte Abalı Kayak Merkezi’nde kayak yapıp ilimizi tanıtacağız” şeklinde konuştu.



style sağlık

Kahvaltı Neden Çok Önemlidir? Kahvaltı gün içinde harcanan enerjinin anahtarı kabul edilir. Vücudu bir makina olarak kabul edersek, bu makinanın devreye sokulması günün üç ögününden ilki, kahvaltı ile olur. Vücut uyurken sürekli çalışmaya devam eder ve gün içerisinde alınan enerjiyi sabaha kadar tüketebilir. Bu nedenle kahvaltı gün içinde harcanan enerjinin anahtarı kabul edilir. Kahvaltı; demir, fosfor, kalsiyum ve protein açısından gerçek bir kaynak olup uyanır uyanmaz gereksinim duyulan tüm besinleri karşılayıp, büyük işler başarmak için vücudu tümüyle hazır hale getirir. Güne kahvaltısız başlandığında; yorgun, stresli ve kontrasyon bozukluklarının yaşandığı keyifsiz bir gün davet edilir. Kahvaltı yapılmadığında, saat 10-12 arasında vücuttaki enerjide büyük bir azalma olur. Bu da kas kasılması, kontrolden yoksun bir sinir sistemi, baş dönmesi, açlık duygusu ve uyuşukluğa neden olur. Öğrencileri daha da fazla etkiler

52

Kahvaltı yapmayan çoçuklar ve gençlerde, diğerlerine göre derslerde algılama süreçlerinin uzadığı görülür. Sabah kahvaltısını aksatan erişkinlerin serum-kolesterol düzeylerinin kahvaltı edenlere göre daha yüksek çıktığı görülmüştür. Kahvaltısız güne başlayanlarda bedensel olumsuzluklarının yanı sıra, ruhsal çöküntülere de rastlanabilir. Karnı aç olan çocuğun canı ne görürse çeker. Bu da, oburluğa atılan ilk adım olur. Metabolizmayı % 20-30 civarında hızlandırır Kahvaltıyı azalttığında bir sonraki ana öğünde metabolizma intikam alır. Yarın aynı işlerin yine başına geleceğini çok iyi bilen, hemen koruma sistemini devreye sokarak tüm yenilenleri yağa dönüştürerek depolar. Bir de öğle yemeği geçiştirildi ise akşam yemeğinde olumsuzlukların boyutları da büyür. Çevreye dikkatlice bakılırsa şişman insanların çoğunun kahvaltı yapmadığı gözlenir.


style yaĹ&#x;am

53


style yaşam

Çarşı,Van’lı Öğrencileri Sevindirdi BEŞİKTAŞ’ın taraftar grubu Çarşı’nın sosyal sorumluluk projesi kapsamında gönderdiği giyim ve kırtasiye malzemeleri, Van’ın Gürpınar İlçesi’ne bağlı Ortaköy İlköğretim Okulu’ndaki öğrencileri sevindirdi Çarşı’nın sosyal sorumluluk projesi kapsamında gerçekleştirdiği köy okullarına yardım kampanyası sürüyor. 6 gün önce İstanbul’dan yola çıkan yardım TIR’ı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da belirlenen köy okullarına malzemeleri dağıtıyor. Toplanan yardım malzemeleri Gürpınar İlçesi’ne bağlı Ortaköy İlköğretim Okulu öğrencilerini de ulaştı. Yardımseverlerden toplanan atkı, bere, eldiven, çorap, bot, oyuncak ve kırtasiye malzemeleri, Ortaköy’deki çocuklara büyük mutluluk yaşattı.

Kaymakam Baran Kar Kış Demedi Van’ın Erciş Ilçe Kaymakamı Barbaros Baran kar kış demeden daire amirleri ve garnizon komutanı ile köyleri ziyaret etti. Van’ın Erciş Ilçe Kaymakamı Barbaros Baran kar kış demeden daire amirleri ve garnizon komutanı ile köyleri ziyaret etti. Derekent, Yukarı Akça Gedik ve Duracak köylerini ziyaret eden Baran, köylülerin kış mevsiminin üzerlerindeki olumsuz etkilerinin olup olmadığını görmek istediğini belirtti. Ilk olarak Derekent köyünü ziyaret eden Kaymakam Baran 72 yaşındaki parkinson hastası M. Sıddık Yanarı ziyaret edip hastalığı konusunda bilgi aldıktan sonra üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi. Köy eşrafıyla çay muhabbeti yapan Baran; yol, su ,elektrik temel ihtiyaçlar konusunda bir isteklerinin olup olmadığı konusunda bilgi aldı. Köyün birinci Aza’sının oğlu Eyüp Yanar’ın okulu bırakıp liseye devam etmeyeceğini öğrenen Baran beraberindeki Milli Eğitim Şube Müdürü Ismail Macit’e, Eyüp’ü ikna etmesi için tavsiyede bulunmasını istedi.Tavsiyelerin işe yaradığını gören baran Eyüp’e bir adet kol saati hediye etti. 54


style yaĹ&#x;am

55


style yaşam

Flamingoların Bir Kısmı Van’ı Terk Etmedi Van’da havaların ısınmasıyla birlikte Erçek Gölü havzasına gelen flamingolar... Kar yağmasına rağmen bazılarının gitmediği görülüyor. Her yıl belirli dönemlerde Van Gölü havzasındaki sulak alanlarda konaklayan flamingolar, renkli görüntüleri ile doğa severlere görsel şölen sunuyor. Havaların ısınmasıyla her yıl Van Gölü ve Erçek Gölü havzasındaki sulak alanları mesken tutan binlerce flamingo, bu yıl havaların sıcak gitmesinden dolayı son grup kasım ayı sonlarına kadar Van’ı terk etmemişti. Kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki en önemli yaşam alanlarından biri olan ve sayısız kuş türüne ev sahipliği yapan Erçek Gölü havzasında bulunan bir grup flamingo, kara kışın hüküm sürdüğü Van’da halen Erçek Gölü’nde yaşamlarını sürdürüyor.

56


style yaĹ&#x;am

57


style sinema

Vizyona girecek 4 film “Soğuk” Son olarak “Benim Dünyam” ile izleyici karşısına çıkan Uğur Yücel’in yazıp yönettiği “Soğuk”, izleyiciyle buluşacak. Prömiyeri, 63. Berlin Film Festivali’nde ve Roma Türk Filmleri Festivali’nde yapılan, Sırbistan’da Paliç Avrupa Filmleri Ödülleri’nde “En İyi Film” ödülü alan filmde, Cenk Alibeyoğlu, A. Rıfat Şungar, Şebnem Bozoklu, Ezgi Mola, Valeria Skorohodova, Yulia Vaniukova ve Yulia Erenler rol alıyor. Çekimleri Kars’ta tamamlanan filmde, kış mevsimi yaklaştığında karla kaplanan ve dış dünyayla iletişimini kaybeden kasabadaki demiryolu çalışanı Balabey’in yaşamından bir kesit anlatılıyor.

“Anormal Aktivite” Michael Tiddes’in yönettiği “Anormal Aktivite”de, Marlon Wayans, Marlene Forte, Essence Atkins ile David Koechner, izleyici karşısına çıkacak. Komedi türündeki filmin senaryosunu, izleyicilerin “Scary Movie” serisinden tanıdığı başrol oyuncusu Marlon Wayans yazdı. Filmde, hayallerindeki eve kavuşan Kisha ve Malcolm’un, Kisha’nın bedenine kötü bir ruh musallat olmaya başladıktan sonra yaşadıkları anlatılıyor.

58


“Bu İşte Bir Yalnızlık Var” Tuna Kiremitçi’nin aynı adlı romanından, senarist ve sinema eleştirmeni Burak Göral tarafından uyarlanan “Bu İşte Bir Yalnızlık Var”, izleyiciyle buluşacak. Ketche’nin yönettiği filmin oyuncu kadrosunda, Engin Altan Düzyatan, Özgü Namal, Emin Gürsoy ile Gaye Gürsel gibi oyuncular bulunuyor. Dram sevenleri sinema salonlarına çekmeyi amaçlayan filmin konusu şöyle: “Eski müzisyen Mehmet, müzikten uzaklaşmış, boşanmış bir adamdır. Geçimini özel ders vererek sağlamaktadır. Onu, haftada bir gün görüşebildiği 9 yaşındaki kızı Ezgi, hayata bağlamaktadır. Mehmet, başka biriyle evlenen eski eşi Nazlı’yla kızı yüzünden hala görüşmektedir. Mehmet karısıyla evliyken de ailece görüştükleri Ayşe’nin eşinden ayrılması üzerine, ona şiddetli bir aşk duymaya başlar.”

“Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları” Hobbit üçlemesinin ilki “Hobbit: Beklenmedik Yolculuk”un devam filmi olan “Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları” fantastik macera sevenleri sinema salonlarına çekmeyi hedefliyor. Yönetmenliğini Peter Jackson’ın yaptığı filmin uyarlama senaryosunu, Jackson’ın yanı sıra Fran Walsh, Philippa Boyens ve Guillermo del Toro’dan oluşan ekip yazdı. Oyuncu kadrosunda, Ian McKellen, Martin Freeman, Richard Armitage ile Benedict Cumberbatch gibi isimlerin yer aldığı “Hobbit: Smaug’un Çorak Toprakları”nın çekimleri, yönetmenin Wellington’daki kendi topraklarında ve Yeni Zelanda’nın çeşitli yerlerinde gerçekleştirildi. Misty dağlarından başarıyla geçen Thorin ve beraberindekilerin Mirkwood ormanındaki zorlu maceralarına odaklanan filmin konusu şöyle: “Yanlarında Büyücü Gandalf olmadan ormanı geçmek zorunda olan Hobbitler, insanların yaşadığı bölgeye ulaştığında Bilbo Baggins’in cücelerle olan anlaşması da son bulacak. Grup, doğuya doğru ilerlemeye devam ederken göl kasabasına, oradan da Yalnız Dağ’a gider. Burada, tüm yaratıklar içinde en korkutucu olan ve gruptakilerin cesaretinin boyutunu sınayacak bir yaratıkla, Ejderha Smaug’la yüzleşecekler.”

59


style van

Muradiye Şelalesi Kısmen Dondu Van’ın Muradiye ilçesinde bulunan Muradiye Şelalesi, kısmen donan görüntüsüyle adeta Pamukkale’yi andırıyor. Van’da etkili olan soğuk hava Muradiye Şelalesi’ni kısmen dondurdu. Son bir haftadır hava sıcaklığının geceleri sıfırın altında 20 dereceye kadar düşmesiyle Bendimahi Çayı üzerindeki Muradiye Şelalesi de kısmen buz tuttu. 15 metre yükseklikten akan şelalenin büyük bölümü donunca, seyrine doyulmaz bir manzara ortaya çıktı. Yazın coşkulu akan suyu ile ayrı bir güzellik yaşatan şelale, bembeyaz buzlarla kaplanıp Pamukkale’deki travertenleri andıran görüntüsüyle de görenleri büyülüyor.

Van’da Buz Sarkıtları Tehlike Saçıyor Van’da geceleri hava sıcaklığının eksi 10 dereceye kadar düşmesi, çatılarda buz sarkıtlarının oluşmasına sebep oldu. Çatıların saçaklarından uzanan buzlar, büyük tehlike oluşturuyor. Saçakların altından geçen vatandaşlar ise, ne zaman düşeceği belli olmayan buz sarkıtlarına aldırış etmeden yollarına devam ediyor. Özelikle apartmanlarda kalan bazı vatandaşlar ise, bina yöneticilerine giderek buz sarkıtlarının kırılması yönünde uyarıda bulunduklarını söyledi.

60

www.kunefendi.com


style van

35 Öğretmen 1 Öğrenci İçin Görev Aldı Van’ın Başkale ilçesinde Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları’na giremeyen 308 öğrenci için yapılan mazeret sınavına sadece bir öğrenci girdi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları’na giremeyen 8. sınıf öğrencisi 45 bin 984 öğrenci için bu yıl ilk kez mazeret sınavı yaptı. MEB tarafından bu yıl uygulamaya geçilen Ortaöğretime Geçiş Ortak Sınavları’na katılamayan öğrenciler için yapılan mazeret sınavlarının, birinci ve ikinci gün oturumuna Başkale ilçesinde sadece 1 öğrenci girdi. 308 ÖĞRENCİ İÇİN 35 ÖĞRETMEN GÖREVLENDİRİLDİ AMA... İlçe genelinde 308 öğrencinin katılacağı sınavın yapıldığı Başkale Cumhuriyet Ortaokullu’nda sınav için cumartesi ve pazar günleri 35 öğretmen görevlendirildi. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı okuldaki sınava sadece Mazlum Işık adlı öğrenci katılırken, 17 salonun 16’sı boş kaldı.

Aşırı Soğuklar Nedeniyle Erçek Gölü’nün Bir Kısmı Dondu Van’da bir süredir etkili olan aşırı soğuklar, Erçek Gölü’nün bir kısmını, dere ve göletlerin tamamen donmasına neden oldu. Gece hava sıcaklığının eksi 11 dereceye kadar düştüğü Van’da aşırı soğuklar hayatı olumsuz etkilerken, Sıhke Göleti ve Zernek Barajı’ndan sonra Erçek Gölü de kısmen dondu. Van’a 30 kilometre uzaklıkta bulunan 99 kilometrekare alana sahip olan Erçek Gölü soğuklar yüzünden adeta buz kesti. Suyu tuzlu ve sodalı olan gölün geniş bir alanı tamamen dondu.

61


style van

Van’daki ODA ve STK’lardan Konteyner Kent Açıklaması Van’daki bazı oda ve sivil toplum kuruluşları, konteyner kentlerle ilgili ortak bir açıklama yayınladılar. Van Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Başkanlığı, Van Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı, Van Terziler Odası Başkanlığı, Van Kahveciler Odası Başkanlığı, Van Marangozlar Odası Başkanlığı, Van Berberler ve Kuaförler Odası, Van Esnaf Kredi Kefalet Kooperatif Başkanlığı, Van Ticaret Borsası, Van Sanayici ve İşadamları Derneği, Van Aktif Sanayici ve İşadamları Derneği, Organize Sanayi Başkanlığı ve Van İŞGEM tarafından yapılan ortak açıklamada, “Son günlerde ulusal ve sosyal medyada ‘Van Üşüyor’ kampanyası ile gündeme getirilen ve ‘iki çocuğun konteyner kentte soğuktan öldüğü’ gibi asparagas haberler konusunda toplumun yanlış bilgilendirildiği ve yönlendirildiğini üzülerek görmekteyiz.

62

İlimizin ve böyle insani bir konunun, siyasi malzeme yapılarak, gerçek dışı bilgilerle ve hazırlanan mizansen görüntülerle ülke geneline yansıtarak kampanyalar oluşturulmasını biz Vanlılar olarak kabullenmemekle beraber, konunun kamuoyunda doğru algılanması için konu hakkında ayrıntılı ve gerçek bilgi verme ihtiyacı hissedilmiştir. Söz konusu konteyner kentte yaşayan 250 aileden sadece 150 ailenin ekonomik durumunun kötü olduğu tespit edilmiş olup Van Valiliği ile Van Belediye Başkanlığı’nca kendilerine ekonomik sorunlarını çözünceye kadar kira, gıda ve giyecek yardımı yapılması teklif edilmiş, bu teklif 70 aile tarafından kabul edilerek kiralanan evlere yerleştirilmiştir, geri kalan aileler ise kendilerine devlet tarafından kalıcı sosyal konut verilmesini talep ettiklerini, bunun dışında hiçbir çözümü kabul etmediklerini belirtilmişlerdir.


style van

Vanlı Gençler Mevlanayı Andı Van Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı Van Gençlik Merkezi’nde Mevlana’yı Anlamak isimli bir program düzenlendi. Van Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programa gençler yoğun ilgi gösterdi. Sinevizyon gösterisiyle başlayan program, gençler tarafından şiirlerin okunmasıyla devam etti. Ardından bir konuşma yapan Gençlik Merkezleri Şube Müdürü Metin Yıldız, Mevlana’nın, ‘Gel, yine gel, ne olursan ol gel’ sözüyle konuşmasına başlayarak, “Mevlana Hazretlerinin gözüyle baktığımızda, esas kıyametin sevgisizlik olduğunu görüyoruz. Kalplerde sevgi yoksa, zaten kıyamet kopmuş demektir. Bulunduğumuz bu asırda Mevlana Hazretlerinin hoşgörü ve sevgi düşüncesini tüm insanlığa anlatmak için çaba göstermeliyiz” ifadelerini kullandı. Programa katılan gençler ise, izledikleri sinevizyon gösterisinin kendilerini etkilediğini, Mevlana hakkında yeteri kadar bilgiye sahip olmadıklarını ve bu program ile birlikte daha fazla bilgi sahibi olduklarını belirttiler. Program verilen ikramın ardından son buldu.

63


style moda

2013 Eklem Yüzükleri Trendi 2013 eklem yüzükleri yüksek trendi tüm hızıyla geliyor. Rihanna’dan Kim Kardashian’a birçok ünlü bu yüzüklere doymuyor!

Eklem yüzükleri heryerde. Peki tam olarak nedir bu eklem yüzüğü? Moda dergilerinde ve bloglarda kısacası onlar her yerdeler! Yüzük takmayı sevenler için daha doğrusu onlarca yüzük takmaya bayılanlar için ince ve alternatif modelleriyle parmakları süsleyen aksesuar trendinden söz ediyoruz. Rihanna’dan Kim Kardashian’a, Vanessa Hudgens’ten daha birçok ünlüye hemen hepsinin parmaklarında bu yüzüklerden var. Kimi daha kalın ve motifli modellerini tercih ediyor. Bu da daha sert br hava katıyor. Kimiyse daha ince narin modelleri. Rihanna her iki modelin uyumunu parmaklarına yakıştıranlardan.

64



style gezi

Kışın EN ‘SICAK’ KARELERİ 66


67


style yaşam

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı Kuruluş Hikayemiz Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), başta Suna Kıraç olmak üzere, eğitimin her şeyin başı olduğuna yürekten inanan bir grup sanayici, yönetici ve akademisyenin girişimi ile “devlet tarafından verilen temel eğitime destek olmak” amacıyla 23 Ocak 1995 tarihinde kuruldu. TEGV, bugün ülkemizin karşı karşıya bulunduğu birçok sorunun temelinde eğitim yetersizliğinin bulunduğu, bu sorunu çözmeden çağdaş uygarlık seviyesine ulaşılmasının mümkün olmayacağı inancı ve buna katkıda bulunmak azmi ve arzusu etrafında birleşen 55 kişilik bir mütevelli heyetiyle kuruldu. İlköğretim çağındaki çocuklara “okul dışı eğitim desteği” vermeye odaklanan TEGV, yıllar içinde Türkiye’nin eğitim alanında faaliyet gösteren en yaygın sivil toplum kuruluşu oldu. TEGV 2009 yılında Bakanlar Kurulu tarafından “izin almadan yardım toplama” hakkına sahip vakıflardan biri olarak tanındı. Varoluş Nedenimiz “Türkiye’nin yarınlarında aydınlık yüzler görmenin ön koşulu, bugün çocuklarımızı en iyi şekilde eğitebilmektir.” Eğitim sisteminde tartışılmaz ağırlığı olan devlet, kaynak yetersizliği ve yapısal sorunlar nedeniyle bu görevi yerine getirirken çeşitli güçlüklerle karşılaşmaktadır. Gönüllü kuruluşların, özel sektörün ve vatandaşların, hayati önem taşıyan bu alanda devletin verimliliğini artıracak şekilde; destek olarak, örnekler yaratarak ve eksikleri tamamlayarak sorumluluğu paylaşmaları gerekmektedir. Vakfımızın varoluş nedeni, devlet tarafından verilen temel eğitime katkıda bulunmaktır. Amacımız TEGV’in amacı; İlköğretim çağı çocuklarımızın Cumhuriyetimizin temel ilke ve değerlerine bağlı, akılcı, sağduyulu, özgüven sahibi, düşünen, sorgulayan, kendi iç yaratıcılığını harekete geçirebilen, barışçı, farklı düşünce ve inançlara saygılı, insan ilişkilerinde cinsiyet, ırk, din, dil farkı gözetmeyen bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunacak eğitim programları ile etkinlikler oluşturmak ve uygulamaktır. TEGV, oluşturduğu özgün eğitim programlarını ülke sathında kurduğu

68

Eğitim Parkları, Öğrenim Birimleri, Ateşböceği Gezici Öğrenim Birimleri, İl Temsilcilikleri ve ‘Sosyal Etkinliklere Destek Protokolu’ kapsamında ilköğretim okullarında, gönüllüleri aracılığı ile hayata geçirir. Değerlerimiz Bağımsızlık: Vakfımız, tüm kurum ve kişilerden bağımsızdır. Misyon Odaklılık: Kaynaklarımızı, Vakıf Senedimizde yer alan temel amaçlar doğrultusunda kullanırız. Adalet, Eşitlik, Hoşgörü ve Saygı: Bütün çalışanlarımıza, gönüllülerimize, çocuklarımıza, bağışçılarımıza ve diğer paydaşlarımıza adalet ve eşitlik ilkeleri çerçevesinde yaklaşırız. TEGV’de din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapılmaz. Farklı düşünce ve inançlara saygı gösteririz. Kurum içi ve kurum dışı paydaşlarla ilişkilerde karşılıklı saygıya önem veririz. Güvenilirlik: Tüm uygulamalarımız konusunda saydamlık ve hesap verilebilirlik ilkelerine uyarız. Paydaşlarımızın gizlilik kaydıyla sunduğu bilgileri üçüncü şahıs ve kurumlarla paylaşmayız. İşbirliği ve Dayanışma: Bütün sivil toplum kuruluşlarını paydaşımız olarak görür; işbirliği, dayanışma ve paylaşım içinde olmaya özen gösteririz. Haklar ve Sorumluluklar: Tüm çalışmalarımızda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne ve Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne titizlikle uyarız. Vakfımızın mütevellileri, yöneticileri, gönüllüleri ve çalışanları aktif sorumlu yurttaşlığın gereklerini yerine getirir. Gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmeden, bugünün kaynaklarını etkin biçimde kullanmaya önem verir ve bu duyarlılığı tüm çalışmalarımıza yansıtırız. Yenilikçilik: Vakfımız sürekli gelişme ilkesi çerçevesinde yenilikçi bir yaklaşımı benimser, çalışmalarında özgün modeller geliştirir ve uygular.

www.kunefendi.com


Eğitim Gönüllüleri Vakfı, eğitim alanında ihtiyaç duyulan noktalarda yapılanarak, anlamlı yaklaşımlar sergilemiştir. Bu noktalardan biride Van Feyyaz Tokar Eğitim Parkı’dır. 1999 yılından bu yana çocuklara sevgiyle kapısını açarak, çocukların hayatlarındaki bir çok ilki yaşamasına vesile olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Her yıl 6-7 bin çocuğun faydalandığı Van Eğitim Parkı , çocukların adeta ikinci yuvası durumundadır. Birçok okul idaresinin, yapılan çalışmaları desteklemesiyle çalışmalar yaygınlaşmaktadır. Eğitimin öneminin farkında olan bir çok sağduyulu insanın gönüllü olarak çalışması çocuklara katkı sağladığı gibi, toplumsal bilincin oluşmasına da ciddi bir katkı sağlamaktadır. Çözümün bir parçası olmak için fedakarlık yapan insanların katkılarıyla aydınlık yarınlar için bugünden yatırım yapılmaktadır...

69


style ekonomi

Mali performansın olumlu seyri devam ediyor Maliye Bakanı Şimşek, Kasım ayı bütçe gerçekleşmelerinin, mali performansın olumlu seyrinin devam ettiğini gösterdiğini belirtti.Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, kasım ayı ile ocak-kasım dönemine ilişkin bütçe sonuçlarını değerlendirdi. Kasım ayı bütçe gerçekleşmelerinin, mali performansın olumlu seyrinin devam ettiğini gösterdiğini belirten Şimşek, kasımda bütçenin 6,4 milyar lira fazla, 8,2 milyar lira faiz dışı fazla verdiğini ifade etti. Şimşek, kasım ayında bütçe gelirlerinin bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,7 oranında artışla 36,9 milyar lira olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bütçe giderleri ise yüzde 9,1 oranında artışla 30,5 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Böylece 2013 yılı ocak-kasım döneminde bütçe açığı 1,2 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam 2012 yılı ocak-kasım döneminde 13,3 milyar lira olarak gerçekleşen bütçe açığından yaklaşık 12,1 milyar lira daha düşüktür. 2013 yılında elde ettiğimiz bu olumlu performansta mali disiplin, geçen yıl uygulamaya koyduğumuz tedbirler ile ekonomideki

toparlanma etkili olmuştur. Önümüzdeki yıl da maliye politikasındaki ihtiyatlı duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Küresel ekonomide aşağı yönlü risklerin önemini koruduğu bir dönemde ülkemize sağlam bir duruş ve mali alan yaratmaya devam edeceğiz.”

Borsa İstanbul derinlik kazanmalı İstanbul Finans Merkezi Projesi’nin merkezinde Borsa İstanbul var.Bu amaçla Borsa İstanbul’un işbirlikleriyle Doğu ile Batı arasında bir köprü olması planlanıyor. Borsadaki şirket sayısının artırılması ve piyasanın derinliğinin artırılması da hedefler arasında. Bu amaçla, 2023’te BIST’teki şirket sayısının 1.000’e ulaşması öngörülüyor. Öte yandan, yurtdışındaki şirketlerin de BIST’te halka açılması hedefleniyor. Bu amaçla ‘Listingİstanbul’ projesiyle yurtdışında tanıtım atağı başlamış durumda. Hedefler büyük. Ancak BIST, şu anda gelişmiş ülke borsalarıyla rekabetten uzak. Türkiye’de şu anda en büyük 1.000 şirketin 128’i borsaya kote durumda. Bu oran oldukça düşük.

Büyük şirketler gelmeli Piyasadaki derinliğin artması için öncelikle BIST’e büyük ve kârlı şirketlerin gelmesi gerekiyor. Ancak, o zaman kurumsal yatırımcı tabanı artar. Bu yıl Emlak Konut GYO’nun ikincil halka arzı ile birlikte borsada toplam 10 şirketin halka arzı yapıldı. Böylece Borsa İstanbul’da halka açık şirket sayısı 421’e ulaştı. Bu yılki halka arzlar ağırlıkla Gelişen İşletmeler Piyasası’nda gerçekleştirildi. Şu anda birincil piyasada işlem görmek için 8, Gelişen İşletmeler Piyasası için ise 9 halka arz başvurusu var.

70

ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağı beklentisi büyük ölçekli şirketlerin halka arz için beklemede kalmasına yol açtı. Borsadaki şirket sayısı artmalı ancak, bu şirketler İSO 500’de yer alan büyük şirketler olmalı ki, yabancı yatırımcılar ve büyük fonlar yatırıma gelsin, piyasadaki işlem hacmi artsın.

www.kunefendi.com


style ekonomi

İnşaat sektöründe ciro ve üretim arttı

İnşaat sektöründe ciro ve üretim arttı. 2013 yılının 3. çeyreğinde mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi bir önceki çeyreğe göre yüzde 4.6 oranında artışla 134.8 değerini alırken, İnşaat Üretim Endeksi yüzde 1.9 oranında artışla 123.6 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16.4 oranında artışla 134.4, İnşaat Üretim Endeksi ise yüzde 8.2 oranında artışla 135.6 düzeyinde gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu, 2013 yılı 3. Çeyrek İnşaat Ciro ve Üretim Endeksleri’ni açıkladı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi 2013 yılı 3. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 4.6 oranında artışla 134.8 değerini aldı. Takvim etkilerinden arındırılmış İnşaat Ciro Endeksi geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16.4 oranında artışla 134.4 değerini aldı.

Ses getirecek ortaklık! Futbol Federasyonu eski başkanı Mahmut Özgener, dünyanın en büyük yaprak tütün firması ABD’li Alliance One Tütün A.Ş ile ortak olarak yeni bir şirket kuracak. Türkiye’nin en büyük tütün firmaları arasında yer alan Öz-Ege Tütün Sanayi’ndeki Aliberti Ailesi ile ortak olan Özgener, yeni bir açılıma gidiyor. Rekabet Kurulu’nda yer alan duyuruya göre Özgener, ABD’li Alliance One Tütün ile Oriental Tütün Paketleme Sanayi Ticaret A.Ş adında yeni bir şirket kurmak için başvuru yaptı. Konuyla ilgili hurriyet.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Özgener, Öz-Ege Tütün Sanayi’ni bölerek içerisindeki fabrika, depo ve gayrimenkulleri yeni şirkete geçirdiklerini söyledi. Yeni şirkette ABD’li Alliance ile birlikte sadece tütünün işlenmesi ve depolanması işlemlerini gerçekleştireceklerini söyleyen Özgener, “Ancak tütünün alınıp satılmasında bağımsız hareket edeceğiz” dedi. Özgener, ortaklık yaptıkları Alliance’ın yaprak tütünde hem dünyanın hem de Türkiye’nin en büyük firması olduğunu söyledi.

71


style teknoloji

Masaüstü Bilgisayarda Üstün Performans! Masaüstü bilgisayarlar, performans olarak dizüstü modelleri her zaman geride bırakmayı başarıyor. Dizüstü modeline ödeyeceğini bütçe ile 2 kat daha fazla performans sunan bir masaüstü modeline ulaşabilirsiniz. Ekran kartı, anakart, işlemci, ram ve harddiskten oluşan masaüstü bilgisayarlar, farklı ihtiyaçlara göre hazırlanabiliyor. Bu yüzden masaüstü bilgisayarı alırken dikkat etmeniz gereken en önemli detay ihtiyaçlarına ne oranda cevap vereceğidir. Ofis ortamında kullanılacak ve sadece küçük çaplı ofis programları ve internette sörf amaçlı bir model arıyorsanız o zaman ekran kartı desteği olan bir anakart işinizi görecektir. Anakart modellerinde bulunan on board özelliği ile ekran kartına fazladan para vermenize gerek yok. Böylece masaüstü bilgisayar size çok daha ekonomik fiyata gelecektir. Bunun yanı sıra en son çıkan oyunları takılmadan oynamak için de ekran kartına ihtiyaç olmayabiliyor. Ekran kartı desteği olan yeni nesil işlemciler belli bir seviyeye kadar son çıkan oyunları oynatacak düzeye yetebiliyor. Yeni bir model alırken bu seçeneği göz önüne alabilirsiniz. Bilgisayar toplarken dikkat edilmesi gereken bir başka detay ise işlemci durumudur. Grafik tasarım programlarıyla haşır neşir olanlar işlemciyi daha yüksek seçiyor. İntel ve AMD markası işlemci konusunda benzer performans veriyorlar. İ7 işlemciler genellikle tasarım programları gibi ağır ve

72

bilgisayarı kasan yazılımlar için ideal bir işlemci tipi. Ram bellekleri de bu konuda işlemciye yardımcı oluyor. Her geçen gün gelişen ve yeni nesil modelleri ortaya çıkan bileşenleri takip etmekte gittikçe zorlaşıyor. Uygun fiyatlara güzel bir kasa toplamak için öncelikli olarak ihtiyaçlarınızı belirlemek gerekiyor. Oyun ile ve grafik yazılımları ile işiniz yok ise daha uygun fiyata bir model işinizi görebilir. Bunun yanı sıra yeni nesil bilgisayar bileşenleri arasına hard disklerde giriyor. 500 GB ya da 1 TB, 2 TB gibi modellerde bulunan 64 MB veya 32 MB özel cache bellekler işlemcinin üstünde yükü yarı yarıya alıyor. Artık bir bilgisayarı hızlandırmak için sadece işlemci değil harddisklerde bu konuda yardımcı oluyor. Şu an bu modellerin fiyatı her ne kadar ekonomik olmasa da abartılacak kadar da pahalı değil. Uygun fiyatlara bir masaüstü modeli hazırlamak istiyorsanız sanal alışveriş sitelerin sunduğu kampanyaları takip edebilir, ürünleri alışveriş siteleri üzerinden inceleyebilir ve siparişi verebilirsiniz. Türkiye’de özellikle bu sektörde isim yapmış markalardan olan Darty, sizi sanal alışveriş sitesi olan Darty online mağazasına bekliyor. Bunun yanı sıra Hizlial.com’u da ziyaret edebilirsiniz. Siparişlerinizi vermeden önce ise İndirimlr.com’un Darty indirim kuponları adresine göz atmayı unutmayın. İndirimlr. com’da karşımıza çıkan fırsatlar, ekonomik fiyata alışverişi tamamlamak isteyenlere yardımcı oluyor. İndirim kuponu avantajı ile sipariş verilen ürün çok daha uygun fiyata sizin olabilir. Aynı zamanda bu kuponlar bir kere değil son kullanma süresi dolana kadar hem siz hem de sevdikleriniz tarafından defalarca kullanılabilir.

www.kunefendi.com


style teknoloji

Şerefiye Mah. Fevzi Çakmak Cad. No:13 Van 0 432 2164646 www.kahvediyari.org van@kahvediyari.org

73


style politika

Avrupa Konseyi ödülü Bayburt Baksı Müzesi’nin Avrupa Konseyi, yaptığı değerlendirmeler sonucu, Bayburt’taki Baksı Müzesi’ni 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü’ne layık gördü. Avrupa Konseyi, yaptığı değerlendirmeler sonucu, Bayburt’taki Baksı Müzesi’ni 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü’ne layık gördü. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Bilim, Kültür ve Eğitim Komitesi’nin Pariste yaptığı toplantıda, Bayburt Baksı Müzesi’ni gelecek yıl takdim edilecek ödüle layık görüldüğü açıklandı. Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Bayburt’un 45 kilometre dışında, Çoruh Vadisi’ne bakan bir tepenin üzerine kurulu Baksı Müzesi, çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarını aynı çatı altında yan yana barındırıyor. Avrupa Konseyi Müze Ödülü’ne bu yıl ayrıca çok sayıda başvuru arasından, Latvia’nın Riga kentindeki Zanis Lipke Memorial ve İsveç’in Umea kasabasındaki Bildmuseet müzeleri de aday

74

gösterilmişti.

Baksı Müzesi’nin kurucusu Baksı Müzesi’nin kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, ödülü aldıklarına dair ellerine herhangi bir belge geçmeden, etik olmadığını düşündüğü için ödüle ilişkin açıklama yapmayacağını söyledi. Koçan, Baksı Müzesi’nin Bayburt’a ve bu bölgeye gelecek yıldan itibaren uluslararası anlamda turizm hareketliliği getireceğini düşündüğünü belirterek, “Gelecek yıldan itibaren müzede yoğun bir turizm hareketliliği yaşanacak. Bizim kenarda kalmış olmaktan merkeze doğru yolculuk yapan bir yapımız var” diye konuştu. Yeni yılın, Baksı Müzesi için tam bir atak yılı olacağını vurgulayan Koçan, “2014 yılı, bizim açımızdan bütün ön çalışmaları yapılmış tam bir atak yılı olacak. Hem projelerimiz açısından hem de kamuoyu kabulleri açısından çok büyük beklenti içindeyiz” ifadelerini kulandı.


style politika

15 yıl sonra yeniden vatan topraklarında Kültür ve Turizm Bakanlığı 1998’den bu yana Interpol tarafından aranan Aksaray Ulu Camii Kapı Kanatları’nın Türkiye’ye iadesini sağladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan bir başarı öyküsü daha… Yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin yurda iadesinde çok zorlu bir adım daha geride bırakıldı. Bakanlığın ısrarlı ve kararlı çalışmaları sonucunda 15 yıldır kayıp olan Aksaray Ulu Camiiye ait minber kapısının kanatları ait olduğu topraklara getirildi. Kapı kanatları, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in talimatıyla Bakanlığın diplomatik ilişkileri ve hukuki hakları dikkatli ve ısrarlı bir şekilde devreye sokarak yürüttüğü çalışmalar sonucunda gizli bir operasyonla Türkiye’ye getirildi. Minber kapısının kanatları 22.02.1998 tarihinde yerinden sökülerek götürülmüş ve o günden bu yana 15 yıldır Interpol aracılığıyla aranmaktaydı. Uzmanlar, hakkında çalıntı ve polis kayıtları bulunan kapının uzun yıllardır bulunamamış olmasının sebebi, eserin kaçakçılarca kamuoyuna unutturularak bir nevi soğutma devresine sokulmak istenmesi olarak değerlendiriyor. Bakan Ömer Çelik eserin yeniden ait olduğu topraklara dönüşünde

emeği geçen herkese teşekkür ederken bu alandaki çalışmaların bütün kararlılıklarıyla süreceğini vurguladı.

SELÇUKLU AHŞAP İŞÇİLİĞİNİN ŞAHESER ÖRNEĞİ Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çalışmaları sonucunda son 10 yılda 4 binden fazla eserin iadesi sağlandı ve Bakan Ömer Çelik’in talimatıyla daha da hız kazanan çalışmaların son kazancı Aksaray Ulu Camii kapı kanatları oldu. Aksaray’da yığma bir tepe üzerinde inşa edilen Ulu Cami, kitabesine göre 1408-1409 yıllarında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Mimar Mehmet Firuz Bey’e yaptırıldı. Tipik bir Karamanoğlu eseri olan caminin en önemli özelliği; abanozdan yapılmış, Selçuklu devri ahşap işçiliğinin şaheser örneği olan minberi. Minberin üstündeki aynalıkta ve kapının sövelerindeki kitabelerden, eserin Anadolu Selçuklularının ikinci hükümdarı, Sultan I.Kılıçaslan’ın oğlu, Sultan I.Mesud’un hükümdarlık yıllarında (1116-1156) yapıldığı anlaşılıyor. Minberin, bugün mevcut olmayan başka bir camiden alınarak Ulu Camiye taşındığı düşünülüyor.

75


lezzet style style haber

Kestane Kebap Yemesi Sevap Kışın simgesidir kestaneciler…Sinema önlerinde, köşe başlarında, okul kapılarında kestaneciye rastlamışsanız kış gelmiş demektir. Havaların soğumasıyla beraber seyyar satıcılar tezgâhlarını kestane ile doldurmaya başlar, köşe başlarındaki yerlerini alır kestaneciler. Tezgâhlardan yükselen kestane kimini çocukluğuna götürür kimini hiç bilmediği diyarlara… Sokakta yürürken burnunuza çalınır kokusu kestanenin… Sobalı evde büyümüş olanlar bilirler en iyi o kokuyu. Sobada kızarırken kestane, hemen olsun diye başında bekleyerek geçirilmiştir en güzel zamanlar. Büyüklerimizin anıların da sobanın etrafına dizilmiş bir yandan ısınmaya çalışırken bir yandan da kestanelerin pişmesini beklemektir kış. Gürüldeyen sobada pişen kestanelerin çıkardığı sesler kahkahalara karışır, kokusu evi doldurdukça sabırsızlanır bekleyenler… 76

www.kunefendi.com


style haber

dolsun diye evde kestane yapmanın incelikleri…

Akşam saatlerinde caddeleri süsleyen kestanecilerden yükselen kokular doldururken sokakları kestane almadan geçmek imkânsızlaşıyor. Kış gecelerinin sefası deniyor kestaneye. Soba, mangal ya da tava… Nasıl pişerse pişsin hiç fark etmiyor. Tadı, lezzeti, kokusu ile kış akşamlarının vazgeçilmez keyfi olmayı başarıyor kestane. Arkadaş sohbetlerinin, akşam oturmalarının, hastaların ilacı olarak kabullendiriyor kendini. Yıllar geçse de kışın değişmeyen lezzeti olmaya devam ediyor kestane… Kaloriferli evlerle birlikte anılarda kalmıştır soba üzerinde kestane yapmak. Kestane kokusu burnunu sızlatanlara, çocukluklarını özleyenlere; evleriniz kestane kokusuyla

Fırında kestane yapmak isteyenler için: Kestanelerin karnını keskin bir bıçak yardımıyla yarın. Yardığınız kestaneleri 1-2 saat kadar sıcak suyun içinde bekletin. Bu işlem kestane kebap yapmanın püf noktası… Sıcak suda bekleyen kestaneler piştikten sonra kolayca soyulur. Suda bekletme işlemi bittikten sonra kestanelerin suyu iyice süzülür ve kestaneleri tepsiye alın. Sıcak fırına sürerek yaklaşık 40 dakika pişirin. Fırın 250-300 derece olabilir. Pişen kestanelerin kabuklarının kolayca ayırabilirsiniz. Fırında kestaneniz hazır… Tavada kestane yapmak isteyenler için: kestaneleri sıcak suda bekletin. Islak tavayı mümkünse tavaya kestaneleri beklettiğiniz sudan az miktarda koyun. Kestaneleri de ıslak olarak teflon tavaya alın. Suyu çekilene kadar tavada pişirin. Sudan dolayı şişen kabuklar çabucak soyulacaktır. Afiyet olsun… Pişirme tercihiniz ne olursa olsun kestanenin yüksek kalorili bir yiyecek olduğunu unutmayın. Ölçüyü kaçırırsanız kilo alırsınız.

Kestaneyi sade yemeyi sevmeyenler için kestane şekeri tarifi… Malzemeler 1 kg. iri kestane 4 su bardağı şeker 3 su bardağı su 10 cm kare kesilmiş tülbent parçaları Şerbet: Diğer yanda şeker ve suyu kaynatın. Kaynamaya başladıktan 5 dakika sonra kestane keselerini şerbetin içine atın. Şerbetin kesinlikle fokur fokur kaynamasına izin vermeden ağır ateşte en az iki saat kaynatın. Yapılışı: Kestaneleri düdüklü tencerede 15 dakika kadar haşlayın. Kalın ve ince kabuklarını dikkatli bir şekilde soyun. Soyduğunuz kestaneleri küçük tülbent parçalarının üzerine 2 veya üçerli olmak üzere koyup uçlarını bağlayın.

77


78


79


style röportaj

VAN’DA BAŞARILI BİR İŞADAMI... OSMANOĞULLARI’ NDAN ADNAN ERTÜRK Başarıyı dürüst ve sistemli çalışmaya borçlu olduğumu düşünüyorum. Aslında asıl borçlu olduğum gerçek; ailem. Ailemin bana olan güveni ve inancı beni hep daha ileriye taşıdı. Kısaca Adnan Ertürk’ü tanıyabilir miyiz? Ben kendimi tanıtırken genelde şahsi özelliklerimi sıralamaktan pek hoşlanmam. Kısaca ben çalışmak için yaratıldığıma inanırım. Genç yaşta Van’da başarılı işadamları içinde yer aldınız. Başarınızı neye borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz? Başarıyı dürüst ve sistemli çalışmaya borçlu olduğumu düşünüyorum. Aslında asıl borçlu olduğum gerçek; ailem. Ailemin bana olan güveni ve inancı beni hep daha ileriye taşıdı.

Genel müdürlüğünüz haricinde çeşitli illerde bölge bayiliklerinizin olduğunu biliyoruz. Koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz? Genelde çok sistemli bir iş hayatım vardır. Her şeyi yazar ve her şeyi bire bir takip ederim. Asla sözlü beyanlarda bulunmam ve insanlardan gelen sözlü beyanları dikkate almam. Şirketimizin genel müdürlüğü dışında bölgemizde bulunan alt bayilerimizin takibi ve yönetim işlerini yapıyorum. Alt kadromda benimle beraber çalışan arkadaşlarımla çok güzel

80


diyaloglar içerisindeyiz. Tüm arkadaşlarım en az benim kadar işlerini severek yapıyorlar ve doğal sonuç takdir edersiniz ki koordinasyon başarı ile sağlanmış oluyor. Van’da bu işi yapıyor olmanın ne gibi zorlukları var, bunların üstesinden nasıl geliyorsunuz? Van yerel anlamda ticaret yapmak için çok uygun bir coğrafya. Van ilinde yerleşmiş global bir ticaret yapısı yok. Herkes bir birini tanıyor. Ticari kuralları çok fazla uygulama veya uygulatma şansımızın olmaması dışında Van’da ticaret yapmak bir hayli keyifli. Sektördeki yeniliklere ayak uydurmak için firma olarak ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? Firmaların Arge çalışmalarını sürekli yakından takip ediyoruz. Ayrıca bir çok üretim firmasının arge çalışmalarına dönem dönem katkıda bulunuyoruz. Bayisi olduğumuz firmalarla sık sık toplantılar yapıp üretim gamında bulunması gereken jeneratörler hakkında görüş alışverişi yapıyoruz. Yakın zamanda Ankara’da da faaliyet göstermeye başladığınızı biliyoruz. Hedeflediğiniz başka iller var mı?

Ankara dışında şu an için farklı bir ilde faaliyet göstermeyi düşünmüyoruz. Adnan Ertürk olarak genç girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz? Genç girişimci dostlarıma bulunacağım tek tavsiye şudur; ticarette rotaları dürüst çalışmak ve asla yılmamak olsun. Firma olarak 2014’ten beklentileriniz nelerdir? 2014 yılı için farklı bir pazarlama stratejisi ile yolumuza devam etmeyi planlıyoruz. 2014 yılında inşallah yenilenebilir enerji alanında da söz sahibi olmayı planlıyoruz. Bununla ilgili olarak arge çalışmalarımız ve merkezi Almanya’da bulunan Soli Franken solar firmasıyla çalışmalarımız son hızıyla devam etmektedir. Ankara style dergisi olarak sizi tanıdığımıza memnunuz. Teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Biz de sizi tanıdığımız için çok mutluyuz. Yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyor, 2014 yılının dünya halklarına ve ülkemiz halkına barış, sevgi, saygı getirmesini ve sağlıklı geçmesini ümit ediyoruz.

81


style haber

İdil İMAMOĞLU Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı www.idilimamoglu.com

Yeni yıla nasıl girerseniz yeni yıl da öyle geçermiş... Bir çoğumuzun inandığı bir söz bu. O nedenle de her yılbaşını sevdiklerimizle ve eğlenerek geçirmeyi dileriz ki yeni yıl da o şekilde geçsin. Sağlığınız ve beslenmeniz için de yeni yılda belirlediğiniz bazı hedefleriniz varsa şimdiden ufak ufak adımlar atmaya başlayın. Çünkü değişimler kolay olmadığı gibi bugünden yarına da gerçekleşmiyor. Yılbaşı geceniz bir bahane olsun ve şimdiden bazı şeylere dikkat etmeye başlayın. Yeni yıla çok daha güzel girin. İşte size yeni yıla daha zinde, formda ve ışıldayarak girmenin ipuçları: Bir haftada hayal ettiğiniz kiloya inemeyebilirsiniz ama… Yılbaşında kendinizi daha hafif hissetmenin yolları var. Bunun için en az iki hafta önceden öğünlerinizin sıklığını düzenleyin. Güne mutlaka kahvaltı yaparak başlayın. Öğünlerinizde karnınızı tıka basa doldurmamaya özen gösterin ve bol su içmeyi ihmal etmeyin. Yemeklerinizi yavaş yemeye çalışın, böylece daha az porsiyonla daha kolay doygunluk elde edersiniz. Sindirim sisteminizi düzenleyin. Kendinizi daha formda hissetmeniz için en önemli noktalardan biri de sindirim sisteminizin düzenli çalışıyor olmasıdır. Aksi durumda karın bölgesinde şişkinliğiniz artar ve kendinizi olduğunuzdan daha kilolu hissedersiniz. Bunun için de yine 2 hafta önceden düzenli olarak günde 1 adet probiyotik yoğurt tüketmeye özen gösterin. Yalnız dikkat: Probiyotik yoğurdu her gün aynı saatte tüketmeye özen gösterin… Bunun yanı sıra beslenmenizde kuru meyvelere ağırlık vermek ve daha bol sebze

tercih etmek de posa tüketiminizi artıracaktır. Özellikle karnabahar, kabak veya lahana gibi sebzeleri tercih edebilirsiniz. Böylece hem fazla yağların emilimini engelleyeceksiniz hem de posa sayesinde bağırsak hareketleriniz düzene girecek.

karşılayabileceğiniz kaynaklar ise badem, ceviz gibi yağlı tohumlar ile ıspanak, brokoli gibi sebzelerdir.

Bir miktar ödem atmak için de mevsim sebzeleri çok müsait. Beslenmenizde lahanaya daha bol yer verin. Ayrıca ananas veya kivi de tercih edebilirsiniz.

Saçlarınıza içten bakım yapın

Düzenli su tüketimi de sindirim sisteminizi düzenlemenin en önemli basamaklarından. Havaların soğuması ile su tüketiminiz azalmış olabilir ancak ihtiyaçlarınız o oranda azalmadı. Dolayısıyla günde yine en az 2 litre su tüketmeye özen gösterin. Cildinizin zinde ve parlak olması için Akne veya siyah nokta gibi cilt sorunlarınız varsa beslenmenizde omega 3 ve omega 6 yağ asitlerinin dengesine dikkat edin. Omega 3 yağ asitleri antienflamtuardırlar ve bu nedenle vücuttaki iltihaplarla savaşırlar. Günlük beslenmenizde somon balığı, ton balığı, keten tohumu veya ceviz gibi besinlere yer verin. Bu yiyecekleri tüketemiyorsanız omega 3 takviyesi de alabilirsiniz. Cildinizin daha gergin olmasını ve elastikiyetini korumasını istiyorsanız C vitaminine dikkat. C vitamini kollajen üretimi için gereklidir. C vitaminini mevsim meyvelerinden rahatlıkla karşılayabilirsiniz. Ayrıca bol maydanoz yemeyi de ihmal etmeyin. Maydanoz hem iyi bir C vitamini kaynağıdır, hem de diüretiktir ve ödeminizi atmanıza yardımcı olur. E vitamini de cilt kırışıklıklarını önleyen bir vitamindir, ayrıca kuvvetli bir antioksidandır. E vitamini ihtiyacını en rahat

Su burada da çok önemli. Günlük yeterli miktarda su içmeyi ihmal etmeyin.

Saçlarımız da beslenmemizden etkilenirler. Sağlıklı saçlar için beslenmemizde B vitaminlerinin önemi büyüktür. Özellikle B6, biotin, inositol ve folit asit ile magnezyum ve çinko alımı saç sağlığı açısından önemlidir. Saçlarınızın daha parlak ve sağlıklı olmasını istiyorsanız yumurta yemeyi, tahılları ve yağlı tohumları tüketmeyi ihmal etmeyin. Yumurtanın yanı sıra greyfurt ve karnabahar da biotin ihtiva ederler. Somon balığı da yine içerdiği omega 3 yağ asitleri ile saçlı derinin yumuşamasını sağlayarak kepekli saç derisinin oluşmasının önüne geçecektir. Uykunuzu düzenleyin Dinlenmiş gözükmek ve göz altında morluklarınızın olmaması için düzenli uyku çok önemlidir. Ancak en önemlisi kilo dengesinin korunması için günde 8 saat uyku uyumalıdır. Fazla uykudan veya az uykudan sakının ve çok geç saatlerde yatmamaya özen gösterin. Case Western Reserve Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre gece 5 saatten daha az uyku uyuyan kadınlar 7 saat uyku uyuyan kadınlara göre daha az kalori aldıkları halde daha hızlı kilo almışlardır. Gece salınan hormonlarınızın kilo regülasyonu için devreye gireceklerini ve metabolizmanızın ertesi gün daha sağlıklı çalışmaya başlayacağını unutmayın.

82 2014 yılı tüm okurlarımız için sağlık dolu ve mutlulukla geçer. Dilerim


style haber

www.kunefendi.com

83


style haber

84


style haber

Shakspeare insanları şöyle uyarmıştı: Ruhu müzikle yoğrulmamış olan adamdan korkun. Mitologyaya göre Musa’lar, dokuz Esin Perisi, Zeus’un Titan tanrıça Mnesomyne ile birleşmesinden doğmuştur. Ara sıra tanrısal ezgiler fısıldarlar seçkin gençlerin kulağına. Terpsikore, şarkının ve dansın o renkli o şuh yaratıcısı, Tarkan’a bir yakınlık duymuş olmalı. Tarkan, 17 Ekim 1972’de Almanya’da, Alzey’de doğdu ve ilk eğitime Almanya’da başlamıştı. Bu eğitim 14 yaşına kadar sürdü. Aile 1986’da anayurda dönme kararını verince çocukların eğitimlerini anadillerinde sürdürmeleri önlerinde yeni ufuklar açtı. Önce Karamürsel’e yerleşildi. Karamürsel Musiki Cemiyeti’nde eğitim görmek Tarkan’ın kendini müziğe adama yolunda attığı ilk önemli adımdır. Ya bir sonraki adım? Aile yeniden yer değiştiriyordu. “Ver elini İstanbul!” Eşsiz İstanbul, dünyanın en büyük, en canlı, en namlı beldelerinden biri.“İstanbul’un taşı toprağı altın” derlerdi. Bir efsaneydi bu. Gelgelelim, gerçekten yetenekli, gerçekten yürekli, gerçekten donanımlı gençlere bazı altın fırsatlar

sunabilirdi bu kent. Tarkan, lise eğitimini sürdürürken bir yandan da Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde Klasik Türk müziğinin saygın ustalarından feyz aldı. Yeteneği gelişiyor, bilgisi artıyor, içinden bir ses:” Güven kendine, hodri meydan!” diyordu. Müzik yapımcısı Mehmet Söğütoğlu, Tarkan’da sıra dışı bir sanatçının parıltısını gördü. “Güveniyorum sana, hodri meydan!” dedi. Tutabilene Aşkolsun! İstanbul Plak ile 1992’de bir anlaşma imzalandı. “Yine Sensiz” adlı albümü müzik dünyasında geniş yankılar uyandırdı. Albümün çıkış şarkısı “Kıl Oldum Abi” kısa sürede ulusal radyoların ve gece kulüplerinin vazgeçilmez gözdesi oldu. “Çok Ararsın Beni” ve “Vazgeçemem” de çok aranan, vazgeçilemeyen şarkılar arasındaydı. Tarkan, çocuksu sevimliliği, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, içten davranışlarıyla yalnız gençlerin değil, gençliklerini anımsattığı her yaştan

85


style haber

müzikseverin hayranlığını kazandı. O yemyeşil gözler, Karadeniz yamaçlarında sürgün veren fidanları anımsatmaz mı? Karadeniz leventleri horon teperken Tarkan gibi coşmaz mı? Türkiye’nin dört bucağını aşıp sınırların ötesine uzanacak bir sevginin, bir coşkunun ilk habercisiydi bu ilk albüm. Satışlar 700.000’i aştı. Bir Müzik İkonu “Acayipsin” albümünde Sezen Aksu ile çalışan Tarkan Bu albümün yaklaşık 2,5 milyonluk bir satışı oldu ve yeni bir hit şarkının yolunu açtı. Kısa bir süre sonra Atlantic Records’un kurucusu ve dünyaca ünlü müzik yapımcısı Ahmet Ertegün ile tanıştı. Ahmet Ertegün, yakın dostlarına şunları söylemiştir: “Türkiye değerli müzik sanatçıları yetiştiren bir ülke ama dünya çapında bir yıldız olarak üne kavuşabilecek bir ikinci Tarkan göremiyorum.” “Ölürüm Sana”nın çıkış şarkısı olan “Şımarık”ın kazandığı benzersiz başarı sonucu, Tarkan 1998’de, dünyaca ünlü müzik şirketi Universal’in Fransa’daki temsilcisi ile lisans anlaşması imzaladı. Albüm “Tarkan” adıyla yeniden derlenerek PolyGram etiketiyle uluslararası çapta satışa sunuldu. Dünya müzik sektöründe patlama yaratarak “Billboard Charts Hot 100” listesinin üst sıralarına yerleşen “Şımarık” başta İngilizce olmak üzere, Rusça, Yunanca gibi pek çok farklı dilde seslendirildi ve özellikle İngiltere’de çok başarılı oldu. Şarkının albenili video klibinin yarattığı etki ile Tarkan, biletleri satışa çıktığı anda tükenen konserlerden oluşan bir Türkiye turnesi yaparak başarısını zirveye taşıdı. Türkiye turnesinin ardından Güney Amerika’da gittiği birkaç başkentten sonra Avrupa’nın 17 şehrini de dolaştı. “Karma” albümünün çıkış şarkısı olan “Kuzu Kuzu,” 2001 Mayıs’ında piyasaya çıktı ve üç ay boyunca listelerde 1 numara olmayı sürdürdü. İki milyonu aşan bir satış rakamına ulaşan “Karma”nın başarısı tüm Avrupa’dan, Orta Doğu’ya ve Rusya’ya kadar uzandı ve Rus müzik piyasasında beklenmeyen bir satış patlaması yaptı. Come Closer”ın titiz ve uzun bir hazırlık sürecinden sonra 2006’da çıkışı Tarkan için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Kendine özgü tarzını her birinde belirgin şekilde yansıttığı 15 şarkıdan oluşan bu İngilizce albüm ile Tarkan müziğini yeni bir dinleyici kitlesine duyurdu. Sayısı giderek artan hayranlarının tıka basa doldurduğu

86


salonlarda konserler veren sanatçının hayalleri artık gerçekleşmişti. 2007 yılının sonunda çıktığı zaman, sevenlerinin karşılarında yeni bir Tarkan bulduğu “Metamorfoz” albümü, dijital alandaki talebin artması yüzünden dünya müzik endüstrisi genelinde yaşanan fiziki satışlardaki keskin düşüşe karşın, 500bin adede yakın bir satış rakamı yakalamayı başardı. Yaptığı “ilk”lerle her zaman öncü olan Tarkan, bu sefer de 1,5 milyon’a yakın internet satışı ile Türkiye dijital müzik platformunda en çok indirilen sanatçı oldu. Tümü Tarkan tarafından yazılmış şarkı sözlerinde müzik diline akıllıca uyarlanmış Türkçe deyimlerin şiirsel kullanımı ile övgü toplayan albümün, 2008 yazında Tarkan’ın Tiesto gibi dünyaca ünlü DJ’lerle birlikte hazırladığı remixlerden oluşan versiyonu satışa sunuldu. Bu büyük başarıların ardından, 2002 yılında Tarkan’a Türk Milli Futbol Takımı’nın resmi şarkısını bestelemesi ve söylemesi teklifi geldi ve Tarkan “Bir Oluruz Yolunda” isimli şarkıyı yarattı.

style haber

Sosyal Sorumluluk Müzik çalışmalarından artan zamanının büyük bölümünü, kendisi için hayati önem taşıyan amaçlara adayan Tarkan, Doğa Derneği’nin çevre sorunlarına yönelik projelerinde sözcülük görevi üstlenerek özellikle doğayı koruma konusunda aktif olarak çalışmayı sürdürmektedir. 2008’de ünlü sanatçı Orhan Gencebay’ın da Tarkan’a sesi ve sazı ile eşlik ettiği “Uyan” şarkısının yarattığı etki, Türkiye’deki diğer sanatçıları da bu amaca katılmaya teşvik etmiştir. Tarkan, aktivist olarak yer almaya devam ettiği sosyal sorumluluk çalışmaları çerçevesinde PETA (Uluslararası Hayvan Koruma Derneği) ile işbirliği yapmış ve derneğin sokak hayvanlarının korunmasına yönelik kampanyasının tanıtım yüzü olmuştur. Daha daha… Hem kişiliği hem de müziği Türk kültürünün zengin dokusuyla işlenmiş olan Tarkan’ın yarattığı etkinin kalıcılığı yadsınamaz. Müzik tutkusu ile beslenen ve daima bir adım önde duran Tarkan, bir sonra geleni hisseder. Bir sonra söylenecek onun şarkısıdır. Bir sonra beklenen de Tarkan’ın ta kendisi.

87


style yaĹ&#x;am

88


Yılbaşı kutlamalarının 4000 yıl öncesine uzandığını biliyor muydunuz? Dünya tarihinde yılbaşı kutlamaları önce Mezopotamya’da başlar. İlk kutlanış şekli nasıldır bilinmez ama bugün toplumdan topluma farklılık gösteren yılbaşı kutlamaları bütün dünyada 31 Aralık’ta kutlanır. Takvimlerin sıfırlandığı, her kesimden, her yaştan insan için yeniye çağrışım yapan yılbaşı; yeni bir yılın, yeni başlangıçların, kısaca yeni olan her şeyin sembolü.

organizasyonlar yapılır. Balo, davet ya da parti… Eğer henüz plan yapmadıysanız işte size nostaljik kutlama seçenekleri…

Büyüleyici bir görünüm için;

Yaratıcı kombinler yapın. Aşırı makyajdan kaçının. Saç ve makyajda dayanıklılık esastır. Geceyi nasıl bitirdiğiniz, nasıl başladığınız kadar önemlidir. Mesela saçınız topuz olacaksa mümkün olduğu kadar doğal bir topuz yaptırın. Unutmayın saçınıza taktırdığınız her bir firkete gecenin sonunda size sıkıntı olarak dönecek. Doğru aksesuar can simidiniz olabilir. Dümdüz siyah bir elbiseyi bile kolye ve kemerle zenginleştirebilirsiniz. Ayakkabı seçimine önem verin...Yılbaşı gecesi giyeceğiniz ayakkabıyı önceden mutlaka test edin. Eğer kilonuzdan şikâyetçiyseniz, bol trikolar ve jarse tunikler fazla kilolarınızı saklamanıza yardımcı alacaktır. Çok dar, çok mini ya da çok bol elbiselerden kesinlikle kaçının. Daha ince belli görünmek için belinize, ya da göğsünüzün altına bir kemer takabilirsiniz. Cildinizi de unutmadık…

Güzel bir cilt için en önemli şey dinlenmiş olmaktır. Uyku düzeninize dikkat edin. Yeni yıla kadar belirli saatlerde uyumaya ve uyanmaya özen gösterin. O gece eğlencenin doruklarında olacağım diyorsanız, cildinizin bir müddet hava almasını sağlayın. Erkekler için

Uzmanlar, erkeklerin yılbaşı gibi özel davet ve organizasyonlarda şık olacağım derken bol kıyafetleri tercih ettiklerini ve gülünç

www.kunefendi.com

Dostlarınızla olacağınız ama bütçenizi aşmadan eğleneceğiniz ev partileri muhteşem bir gece geçirmenizi sağlayabilir. Hem ekonomik hem de eğlenceli bir gece sağlayan ev partileri sıcak bir atmosfer yaratır. Güzel bir akşam yemeği ile başlayan gecenin kâbusa dönmemesi için alacağınız birkaç tedbir, geceyi kusursuz tamamlamanızı da sağlar.

duruma düştüklerin belirtiyor. Bol kıyafeti giyen erkeklerin olduklarından daha şişman görünürler. Ayrıca konstrat renkler herkesi olduğundan daha kısa gösteriyor. Kol düğmeli gömlekler tercih edilmeli ki, şıklık ön plana çıksın. Pantolon paçaları ise jilet gibi olmalı. Boy sorunu olan erkeklerin mümkünse yelek giymemeleri gerekir. Düşük omuzlu ceket yerine yüksek omuzlu ceketin erkekleri olduğundan daha uzun gösterir. Uzun ceketler bacak boyunu kısaltır. Partilerin en önemlisi, yeni yılın ilk partisi: “Yılbaşı Partisi”… Biz bu yılbaşı evdeyiz… Peki, sizin seçiminiz hangisi?

Yılbaşı partisi denince, ilk akla gelen tabi ki sınırsız eğlence. Haftalar öncesinden başlar parti telaşı. Kusursuz olması için

Nostalji yaratmak ve bu yıl ailenizle olmak itiyorsanız; tombala almayı unutmayın! Ailenizle geçireceğiniz yılbaşı biraz nostalji bolca sevgiyle dolu olacaktır. Annenizin elinden portakal yemek, ilk çinkoyu tamamlayan olmak sizi çocukluğunuza döndürebilir. Bırakın içinizdeki çocuk dışarı çıksın. Planınız ne olursa olsun aklınızdan çıkarmamanız gereken bir şey var; yılbaşı gecesi sabahı… Aşırı yemek-içmek, baş ağrısı ya da uykusuzluk…Sorunsuz bir sabah geçirmek için eğlencenin dozunu ayarlamayı unutmayın, eğlenceniz kâbusa dönmesin. Zamanı yapamayacağımızı şeyleri istemekle geçirdiğimiz söylenir. Oysa gücümüz tüm zamanları zorlar. Yeter ki kendimize ve dostlarımızın gücüne inanalım. Eğlenerek geçireceğiniz bir gece ve iyi bir yıl dilerim… 89


style haber

Hüseyin BAYINDIR huseyin.bayindir@sportif.com

Düşmekten Korkmayın! Hangimiz, kar yağdığında naylon poşet alıp bir tepeden aşağı kaymadı? Eminim bu soruya olumsuz cevap veren kişi sayısı oldukça azdır. İlk paragraftan da anlaşılacağı gibi bu haftanın konusu kış aylarının vazgeçilmez sporu kayak ve snowboard. Havaların soğumasıyla beraber yapılacak spor çeşitliliğinin azalması birçok sporseveri karın yağmasıyla beraber kayak ve snowboarda yönlendirmiş; kış sporları olarak sürekli gelişen ve gün geçtikçe de sektörel açıdan gelişecek olan bir yapı halini almıştır. Tarihe baktığımızda Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra kayak ile ilgili faaliyetlerin başlandığını; fakat her spor dalında olduğu gibi, kayak sporunda da fazla yatırım ve teşvikin görülmediğini, dolayısıyla bu alanda da pek başarılı dereceler alamadığımızı görmekteyiz. Ülkemizde kayak sporu, yapılan yörelerin hayli sınırlı ve gerekenden az olması; buna bağlı olarak da, lisanslı kayakçı sayısının, kayak yapılan diğer ülkelere göre yeterli olmaması, alınabilecek başarılı derecelerin biraz daha gecikeceğini gösteriyor. Bu tür olumsuzlukların yanında; son dönem, Spor Bakanlığının ve Federasyonun katkılarıyla 2010 yılı üniversite oyunlarının ülkemizde yapılması, bu sporun çekiciliğini arttırmış, yapılan tesis ve pistlerin sayesinde de birçok gencin kayak sporuna olan ilgisini çekmeyi başarmıştır. İlk başlarda elit insanların sporu olarak düşünülen kayak, son dönem kayak merkezlerinin artmasıyla beraber ekipman fiyatlarının da düşmesi sonucu, bu sporun her kesimden insanın yapacağı bir spor dalı olduğu kanaatini iyiden iyiye hissettirmiştir. Her spor dalında olduğu gibi kayak sporuna erken yaşta başlamanın çok büyük avantajları olduğunu söyleyebilirim. Vücut esnekliğinin erken yaşlarda kazanıldığı düşünüldüğünde, kayak ve özellikle snowborda başlamanın çok küçük yaşlarda olması, ilerleyen zamanlarda karşılaşılabilecek kaza ve risklerinde en aza inmesini sağlayacaktır. Kayak sporunun en önemli maddelerinden birisi, kullanılacak ekipman seçimi ve kalitesi. Ekipman seçimi kullanıcının cinsiyetine, boy ve kilo orantısına göre değişkenlik gösterir. Kıyafetlerin hava koşullarına uygun olması, tek parça kalın bir giysi yerine ince fakat kat kat giyinilmesi, oluşabilecek hava değişikliklerinde de size kolaylık sağlayacaktır. Kayak sporuna ilk defa başlıyorsanız, ekipman seçiminde mutlaka bir bilenden yardım almalısınız. Zira ilerde ekipmandan kaynaklı sakatlanmalar ve yaralanmalar sizin kayak sporuna olan inancınızı yitirmenize neden olacaktır. Bu sporun nerelerde yapılabileceği sorusuna cevabım; Türkiye’nin en büyük avantajının, dağlık bir ülke oluşu ve karla kaplı alanların fazlalığından kaynaklı olarak öncelikle Ankara’ ya yakın pistleri tercih etmenizi önerebilirim. Türkiye’de kayak denilince aklımıza ilk gelen merkezlerden birisidir Bolu Kartalkaya. Bu kayak merkezinde kayak yapmak için en elverişli dönem Aralık-Mart aylarıdır. Zaman sorununuz varsa size tavsiye edebileceğim ikinci yer Ankara Elmadağ pistidir. Hafta sonları ailenizle keyifli birliktelik geçirebileceğiniz bir kayak merkezidir. Önümüzdeki günlerde havaların soğuması ve beraberinde kar yağışının da artmasıyla, birçok kayak tutkununun heyecanla beklediği kayak sezonu açılıyor. Kendinize değişik bir spor dalı arıyorsanız kayak ve board size tavsiye edebileceğim sıra dışı bir spor dalı. Bu hafta sonu tüm işlerinizi erteleyin ve size en yakın piste giderek kaymaya başlayın… Düşüp bir tarafımı incitirim diye de korkmayın, kayak demek bol bol düşmek demektir… Ne yaparsanız yapın ama mutlaka spor yapın! 90


style haber

91


haber style röportaj

ZERNEK BARAJINDA ‘AĞ KAFES’ ALABALIK ÜRETİMİ BAŞLADI Van’ın Gürpınar ilçesinde yaklaşık 25 yıldır alabalık üretimi yaparak restoran hizmeti veren Şifa Alabalık sahibi Abdullah Arvas, istihdama katkı sağlamak ve balıkçılık sektörünü geliştirmek amacıyla, Zernek Barajı’nda ‘Ağ Kafes’ alabalıkçılık üretim projesini, iş ortağı Sait Öztunç ile birlikte hayata geçirdi. -BARAJ SULARINDA YILLIK BİN TON ALABALIK ÜRETİLECEK Yıllık alabalık üretiminin 1.000 (bin) ton olacağını belirten Arvas; amaçlarının, su ürünleri sektörünü çeşitlendirmek ve işsizliğe 92

katkı sağlamak olduğunu söyledi. Baraja kurdukları tesisle bölge halkına ve turizme de katkı sunulacağına inandığını ifade eden Arvas: ”Günümüzde tarımsal ve hayvansal kaynakların giderek azalmasıyla birlikte su ürünleri stratejik bir sektör haline gelmiş olmakla birlikte kaynakların optimum şekilde kullanılması da zorunlu hale gelmiştir. Bu tesisle birlikte bölgenin ihtiyacı olan bu doğal besini hemen üretmeyi hem de diğer bölgelere pazarlamayı hedeflemekteyiz.


style haber

Van’a 20 km uzaklıktaki Gürpınar ilçesinde 1992 yılında kurulan Şifa Alabalık Üretim Çiftliği yıllık 500 ton ve 10 milyon adet yavru alabalık üretim kapasitesine sahip olan bölgenin ilk üretim çiftliğidir. Urartular ve diğer medeniyetlere yaşam kaynağı olan Başbulak suyu üzerine kurulan çiftlik içerisinde, alabalık çeşitleri, ızgara çeşitleri ve kafe sunumlarında bulunan Şamransu Kafe ve Restaurant bulunmaktadır. Bunun yanı sıra kırmızı benekli dağ alabalığının üretim ve yetiştiriciliğini de başaran çiftlik,

doğal şartlara uygun üretim prensibini önemsemektedir. Zernek Barajı ağ kafeslerde alabalık üretim tesislerini de faaliyete sokan firmamız, tarım ve hayvancılık, kırsal turizm ve sportif faaliyetlerle ilgili alanlarda da planlama yapmaktadır. Şifa Alabalık Üretim Çiftliği Adres: Yukarıkaymak Mah. Gürpınar / VAN Tel: 0432 5512022 - 0531 6608333

93


style kitap

Ustam ve Ben Elif Şafak Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Elif Şafakın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet… Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar... Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi…

Beyoğlu’nun En Güzel Abisi Ahmet Ümit Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayet... Tarlabaşının arka sokaklarında bulunan bir erkek cesedi. Öldürülmüş erkeklerin en yakışıklısı, belki de en kötüsü. Karanlık sırların ortaya çıkardığı utanç verici bir gerçek. Gururlarının kurbanı olmuş erkekler, onların hayatlarını yaşamak zorunda olan kadınlar. Bu cinayetler yatağında, bu kötülükler bahçesinde, bu insan eti satılan can pazarında masumiyetini korumaya çalışan bir adam. Bir zamanlar İstanbulun en gözde yeri olan Beyoğlunun hazin hikâyesi. Karanlık... Soğuk havayla iyice ağırlaşan bir karanlık. Uzaklardan şarkılar geliyor kulağına, neşeli kadın çığlıkları, ayarını yitirmiş sarhoş naraları, biri küfrediyor belki ana avrat, belki ağlıyor biri hıçkıra hıçkıra, belki biri sessizce ölüyor bu gürültünün, bu hengâmenin ortasında. Umurunda değil. Hepsinden sıyrılmış, sadece öfke...

94

www.kunefendi.com


style kitap

Soğuk Kahve Ahmet Batman Sıcacık bir kahveden yükselen güzel kokular eşliğinde keyifli bir okuma vaat ediyor Soğuk Kahve. İronik ve mizahi olduğu kadar keskin bir dil. Belki de çoğumuzun gündelik hayatında olan konuları anlatırken sizi ters köşeden bir bakış açısına yatırıp golü ustalıkla atıyor. Hınzır bir zekânın ürünü olan cümleleri sizi gülerken duygulandıracak, çoğu zamansa hayretler içinde bırakacak. Kahraman Tazeoğlu

Bir Psikiyatristin Gizli Defteri Gary Small Gerçek hikâyeler kurgudan çok daha tuhaftır, Dr. Gary Small da bunu gayet iyi biliyor. Psikiyatriyle ve insan beyni üstüne çığır açıcı araştırmalarla geçen otuz yıl içinde Dr. Small pek çok şey görmüş. Şimdi ofisinin kapılarını açmaya ve kariyerinin en gizemli, ilginç ve tuhaf hastalarını anlatmaya hazır. Bu kitap bir psikiyatristin zihnine ve onun giderek gelişim gösteren mesleki yaşamına yapılan aydınlatıcı bir yolculuk. Aynı zamanda bu branşın ve daha önce görülmemiş, tanısı koyulmamış çeşitli akıl hastalıklarının perde arkasına da bir bakış… Kitabı okurken kendinizi, bizi insan yapan şaşırtıcı tuhaflıklar üstüne düşünürken bulacaksınız.

95


style astroloji

KOÇ Yeni ilgi alanlarının keşfi, sosyal yaşamın canlanması, çevremizde bulunan kişilerle iyimser, olumlu, pozitif paylaşımlara açık olunması yönünde destekleyicidir. İnsanları olduğu gibi kabul etmeye çalışmak, cesaretle ilerlemek, yeniliklere açık olmak bu Yeniayın güçlü enerjileri altında mümkündür. Eğer bazı meseleler sizi yoruyorsa, hatta arzu etmediğiniz baskılar altında bırakıyorsa, Yeniayın heveslendirici enerjisi altında daha rahat çözümleme imkanı bulursunuz.

BOĞA

Parasal konularda rehavet verebilir. Bazı sorunları görmezden gelerek, nasılsa çözümlerim diye düşünmenize yol açabilir. Ancak çözülmesi gerekiyorsa bunu görmezden gelmeniz yanlış olur. Kendinize göre durumları değerlendirmek yerine, olan bitene bakmamız yararlı olur. Nereden ne gibi yararlar sağlarız, kimlere güvenebiliriz bunları iyice düşünelim. Bu Yeniay, hesap etmediğimiz sürpriz desteklerle karşılaşmamızı sağladığı gibi, hesapta olmayan bazı meselelerle uğraşmamız gerektiğinin de göstergesidir.

İKİZLER Sürpriz bir ilişkinin işaretçisi olabilir. İlgi alanları farklı, hayatı güzel yanlarıyla ele almayı seven bu kişiye hayır demek pek mümkün olmaz. İlişkisi devam edenler için Yeniay, partnerinizle eğlenceli bir dönem geçirmenizi sağlayabilir. Problemleri olanlar Yeniay döneminde partnerlerinin özgürce yaklaşımlarına izin vermek durumunda kalabilirler. Hatalar, yanlışlar eleştirilmeden, iyi niyetli bir şekilde çözümlenebilir. Yeniay, ilişki anlamındaki yeni kararlar simgesidir. Genel olarak bir başkasının hayatımızdaki yeri ve önemini gözden geçirme zamanıdır.

YENGEÇ İlgi duyduğumuz alanlarda kendimizi geliştirme, bilgilenme, öğrenme, deneyim sahibi olma, hobilerimize ağırlık vermemizi sağlayıcıdır. Yeni iş alanları araştırabilir veya işimizde gelişmek için aktivitelere katılabiliriz. Ne kadar çok bilgi sahibi olursak, o denli kolay ilerlememiz mümkündür. Derinlikli düşünürüz ancak gerektiğinde cesur kararlar verebilmeliyiz.

ASLAN Güven verici, cesaretlendirici, aşkta şansımızı yükseltici, sosyal anlamda destekleyicidir. Dışa dönük ve oldukça pozitif bir şekilde hayatı ele alabiliriz. Samimiyetimiz, hoşgörülü ve iyimser yaklaşımlarımızla kolayca insanlarla bağlantı kurabiliriz. Bu Yeniay, yeni bir aşkı sürpriz şekilde hayatımıza dahil edebilir. Ayrıca eğlenceli, zevkli, aktif bir şekilde yeni bir yıla adım atmamızı sağlayabilir.

BAŞAK Güven duygumuzu tazeleyici, aile ilişkilerimizi gözden geçirmemize yardımcı, sorunları pozitif yaklaşım içinde çözebileceğimize dair umudumuzu yükselticidir. Yeni bir yere taşınma, yeni bir çevre edinme arzumuzu yükselticidir. Bilgilenmeye bir hayli önem verebiliriz. Sınırlarımızı genişletmek isteriz. Baskı altına alınmaktan hoşlanmayız. Arkadaşlarımızla, ailemizle bir araya gelmek, birlikte aktivitelerde bulunmak isteriz. yoktur.

96

www.kunefendi.com


TERAZİ İlgi alanımıza giren her konuya özel önem vermemizi sağlar. Çevremizdeki insanlarla eğlenceli ilişkiler kurmaktan, gezip görmekten, bilgilenmekten, keşifte bulunmaktan hoşlanırız. Dışa dönük davranırız. Sosyal yaşamımız bir hayli aktif hale gelir. İnsanları kolayca etkileriz. Arkadaşlarımızla, yakınlarımızla bir araya gelerek aktiviteler düzenleyebilir, özgürce kendimizi ifade edebiliriz. Bu Yeniay, çevre değişimi, dostluklar, eğitimden iş yaşamına kadar alanlarda sürprizlerin işaretçisidir.

AKREP Kazancımızı arttırma, yeni kazanç alanları yaratma, satış, pazarlama, ticari alanlarda olumlu değişimlerin işaretçisidir. Birçok insanla sosyal anlamda irtibatta bulunuruz. Amacımıza kendimizi adarız. Tek bir alanda değil, birden fazla alanda aktif hareket ederek para kazanabiliriz. Ancak harcamalarımız da artabilir. Güven duygumuz bir hayli yüksektir. Bu yüzden de risk almaktan çekinmeyiz.

YAY Aktif yaşamınızı iki misli yükseltici, canlandırıcı, yeni girişimlere cesaretle atlamanızı sağlayıcıdır. Yeni kararlar alabilir, kendiniz adına farklı bir şeyler yapmak isteyebilirsiniz. Bilgilenme, keşifte bulunma, insanlara bildiklerinizi sunma, eğlenceli aktivitelere katılma anlamlında şansınız yüksek olur. Özgür ilişkiler yaşamayı, kimseye hesap vermemeyi istersiniz. Bir yere bağlı kalmak, bir mesele üzerinde uzun uzun düşünmek size göre değildir. Her zaman yeni olan iyidir sözcüğünü benimsersiniz.

OĞLAK bazılarınız için sürpriz seyahatlerin işaretçisidir kimileri için kendinizi ve dünyayı ele alış biçiminizi gözden geçirmenizde yararlı olacaktır. Özgürlük ihtiyacınız bir hayli artar. Ancak mutlaka halledilmesi ve bitirilmesi gereken işler nedeniyle sıkı çalışmanız gerekebilir. Genel olarak hayatı farklı bir pencereden değerlendirme zamanıdır. Eğer çok fazla sorumluluk yüklenen birisiyseniz bu Yeniay, sayesinde daha az çalışmaya, biraz daha kendinizi düşünmeye başlarsınız.

KOVA genel olarak sosyal hayatın aktif hale gelmesi ve canlanması anlamındadır. Özgürce seçimlerini yapmak isteyen kişi, karşısına çıkacak fırsatları gayet iyi değerlendirebilir. İnsanlarla olan her türlü ilişkisinde başarı sağlayabilir. Yeni hedefler belirleyebilir. Atılımlar, cesur ve yenilikçi tarzda bir bakış açısıyla gerçekleşir. Her türlü insanla kolaylıkla anlaşabilirsiniz. Bağlantı kurduğunuz bazı kişilerle yeni bir işe adım atabilirsiniz. Yeni dostlar kazanabilirsiniz. Toplumsal yaşamda aktif ve girişimciliğinizle beğeni kazanabilirsiniz.

BALIK iş hayatınızla ilgili alanda bilginizi genişletebileceğiniz fırsatları size getirir. Bir çok insanla temasınız gayet güçlenir. Siz fikirlerinizi, bildiklerinizi paylaşırsınız. Onlar da sizin tecrübelerinizden yararlanırlar. Burada detayların önemi büyük. Ancak zaman mevhumunu göz önüne alarak vakit kaybetmenize neden olacak ilişkilerden kaçınınız. Bir çok insanı sizi oyalayıcı tarzda sorularıyla bunaltmasınlar. Sizin hedefiniz büyükse, hedefinize uygun şekilde insanlarla temasta kalınız. Risk almayınız. Çok fazla açılmadan, akıllıca yol almaya çalışınız.

97


98


99



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.