Samsun Style dergisi Samsun özel sayısı

Page 1




style moda

Şu Best Moda Evi

İnsanlara kaliteli malzemelerden kaliteli işler çıkarttığımız ve hayallerine de bir şekilde ulaştırdığımız zaman onlar gibi hayal kuranların da değişmezi Şu ‘Best Moda Evi oluyor.

Şenda Emirza Şenda Hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 21.12.1976 Samsun Bafra doğumluyum. 1992 Bafra Lisesi mezunuyum. 1993- 1995 yılları arasında Anadolu Üniversitesi Moda Tasarım Yüksek Okulunu bitirdikten sonra 2 yıl Bafra, 4 yıl İstanbul, 4 yıl Tunceli 7 yıl da Fatsa olmak üzere toplam 17 yıllık kendi işyerimde tasarım ve özel dikim üzerine Moda Evi işletmeciliği yaptım. Bu işe atılmaya nasıl karar verdiniz? 2012 yılında abla kardeş aile şirketi kurmaya karar verdik. Ve Şu ‘Best Moda Evi olarak Samsun’da hizmet vermeye devam ediyoruz. Şu ‘Best Moda Evi olarak Samsun’a ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Moda Evimiz özel dikim ve tasarımlarıyla genç kızların kurmuş olduğu evlilik hayallerine ortak oluyor ve olmaya da devam edecektir. Bir gelin adayı geldiği zaman hayallerine yardımcı olmaktan mutluluk duyuyor musunuz? Biz de gelen gelin adayımız kadar heyecanlanıyoruz. Ve ona yakışacak en güzel modellerimizi sunuyoruz. Gelinlik dışında ne gibi hizmetler veriyorsunuz? Nişanlık, abiye, bindallı, gelin buketi ve geline dair her türlü aksesuarla hizmet veriyoruz.

Ayla Emirza Ayla Hanım sizi de kısaca tanıyabilir miyiz? 01.01.1968 Bafra doğumluyum. İlk ve Orta Öğretimimi Bafra’ da tamamladım. 1983-1985 arası Samsun Olgunlaşma Enstitüsünden mezun oldum. 1985-1997 yılları arasında Samsun ve Bafra Hak Eğitim Merkezinde kurslar açtım. 1997 yıllarında Bafra’da kendi işyerimi kurmaya karar verdim. Ayla Moda evi olarak 1997-2012 yılları arasında özel tasarımlar sunarak hizmetime devam ettim. Kalitenizi korumak için neler yapıyorsunuz? Moda Evimize gelen müşterilerimizi memnun ederek onların da memnun kalmasını sağlıyoruz. Özel tasarımlarınızı modayı takip ederek mi yapıyorsunuz? Gerek gelinlik modellerinde gerekse abiyelerde son moda trendlerini takip ederek müşterilerimize sunuyoruz. Şu ‘Best moda evinin hayallerinde neler var? Samsun’da kalitenin bozulmayacağı tek adresin Şu ‘Best Moda Evi olması en büyük hayalimiz. Samsun dışındaki illerden de gelenler oluyor; belli ki adınızı duymayan kalmamış. Ne dersiniz? İnsanlara kaliteli malzemelerden kaliteli işler çıkarttığımız ve hayallerine de bir şekilde ulaştırdığımız zaman onlar gibi hayal kuranların da değişmezi Şu ‘Best Moda Evi oluyor… www.subest.com.tr

2


0 362 233 67 75 0 507 870 75 27 0 505 860 69 15 İstiklal Cad. No. 103/2 Yazıcı Apt Çiftlik İlkadım Samsun

www.subest.com.tr

3


BİZ POSTA KUTUSU AJANSIZ

ANADOLU İNSANINI BİZDEN İYİ KİM TANIYABİLİR?

NELER YAPIYORUZ ?

GRAFİK TASARIM

WEB TASARIM

ORGANİZASYON

KURUMSAL İMAJ ÇALIŞMASI MATBAA HİZMETLERİ MULTİMEDYA

MEDYA PLANLAMA

REKLAM FOTOĞRAFÇILIĞI

Posta Kutusu Ajansız,medennyetlerrn beşşğğ Anadolu'yu, karış karış bbllyor. İnsanlarını tanıyor, düşünce yapılarını bbllyor. 0 312 335 17 68 - 335 17 86 Ragıb Tüzün Caddess 161/6 Yennmahalle Ankara

Ankarastyle06

4 Ankara Style Derggss

www.ajanspostmedya.com

www.ankarastylederggss.com


Derginin Sahibi Posta Kutusu Kargo Taşımacılık Yayıncılık Ajans Bilişim Temizlik San. Tic. Ltd. Şti. Adına Muhammet KARA Yazı İşleri Müdürü Muhammet KARA Genel Koordinatör Ayhan KARAHİSAR Editör Rabia KARAHİSAR Grafik Tasarım Deniz ÇAKMAK Reklam Departmanı Dilara AKYÜREK Özkan İÇTEN Abone Sorumlusu Ebru KARA Özkan İÇTEN Dağıtım Posta Kutusu Basım Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. Anadolu Bulvarı Meka Plaza No:5/15 Gimat – Yenimahalle / ANKARA 0 (312) 397 16 17 www.basakmatbaa.com Basım Tarihi Haziran 2014 İmtiyaz Sahibi Posta Kutusu Kargo Taşımacılık Yayıncılık Ajans Bilişim Temizlik San. Tic. Ltd. Şti. Ragıp Tüzün Cad. 161/6 Yenimahalle - ANKARA Tel: 0 312 335 17 68 Faks: 0 312 335 17 86 styleankara@gmail.com www.ankarastyledergisi.com Dergimizde yayınlanan yazı ile reklamlardaki tüm sorumluluk yazarlarına ve firma sahiplerine aittir. ISSN 1307-7759 Yayın Türü Süreli Yayın

YAZ YAĞMURU... Sözlerime yaz yağmuruyla başlamak istedim, bu mevsim böyle zamanlarda bunu hatırlatıyor; yağmur ve güneş. Her mevsim ayrı yaşanır ama yaşadığımız şehirde yaz başkadır. Artık okullar tatil olmuş, sıcaklar kendini göstermeye başlamış, diziler sezon finaline girmiş, tatil hayalleri bizi sarmış, tatil planları yaptıysak gün saymaya başlamış ya da yapmadıysak oraya mı gitsek buraya mı gitsek soruları kafamızda dolaşmaya başlamıştır. Ama yazın büyük bir bölümünü şehirde geçirecekseniz şehir gülümser yüzünüze. Günler uzamıştır. Evet, bugünlerde yağmurlar devam ediyor. Biraz yağmur, biraz sıcaklar yorar benliğimizi. Ara sıra hafta sonu doğayla olan kaçamaklarımız esen tatlı rüzgâr belki güzel bir akşam yemeği, açık havada yıldızların altında bir gezinti, bir konser, mutlu eder bizleri... Kulağa hoş geliyor öyle değil mi? Öyleyse, yaz için yapacaklarımızı hazırlamanın tam vakti. Yaz, güzel olduğu kadar kısa. Yaklaşan sıcak günleri düşünüp, etkinlikler listesini çıkartmanızı öneririm. Nereden başlasak dersiniz? Bulunduğumuz şehirde festivaller, konserler yaz programları günleri doldurmaya başladı. Gün ve gün ajandanızı listeleyin derim. Anadolu’yu dolaşmaya devam ediyoruz. Bu ayki şehrimiz Samsun oldu. Samsun, doğal tarihi ve kültürel zenginlikleri, tertemiz sahilleri, şifalı kaplıcalarıyla bizleri karşıladı. Samsun milli mücadelemizin başlangıç yeri olarak hafızalarımızda yer almıştır. Bu anlamlı kentte mikrofonlarımızı ilin önemli idarecilerine uzattık; bir fincan kahve eşliğinde sohbetlerimiz oldu. Kenti konuştuk. Bugününü, yarınını, umutlarını, heyecanlarını paylaştık. Tabi ki dergimizin olmazsa olmazları röportajlar; farklı kesimlerden ünlülerle röportajlarımız şimdi isimleri söylemeyeceğim dergimizin içerisinde bulacaksınız. Ayrıca sağlık, güzellik, moda haberleri, yaşamdan izler, teknoloji, sinema derken sizlerin beğeneceğinizi düşündüğümüz bu sayımız keyfinize keyif katacak. Dolu dolu bir ay yaşamanız dileğiyle... RABİA KARAHİSAR EDİTÖR info@ankarastyledergisi.com

5


İçindekiler İçindekiler 2- Şu Best Moda Evi 8- Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi 10- Samsun Valisi Hüseyin Aksoy 12- KSEP Koordinatörü Hülya Aksoy 14- Yaz İçin Sağlıklı Beslenme Önerileri 16- Röportaj:: Dr. Hüseyin Akan 18- Özsüt’ün Tatlıları Yaz Lezzetleriyle Buluşuyor 20-19 Mayıs Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi 22- Esrar Hazinesine Bir Anahtar Denemesi 24- Cacharel 2014 ilkbahar-yaz koleksiyonu 28- Salih Zeki Murzioğlu 34-Doğa, Tarih, Kültür Zenginliği Kenti: Samsun 44- Lâdik Belediye Başkanı Selim Özbalcı 48- Peribacaları Diyarı Ürgüp 50-Liposuction yöntemiyle vücut şekillendirme 56-Gurbetçilerin tedavi için tercihi Türkiye 58- Orhan Gencebay’la Bir Ömür 64-Kronik yorgunluk sendromuna dikkat! 68- Yazın Saç Trendi Hollywood 72- Sınav Koleji 76- Altın Palmiye Nuri Bilge Ceylan’ın 78-Lovelet Outlet 82-Yaz Sıcakları için Makyaj Önerileri 92- Sinema 6


ankarastyle B İ R

K E N T

D E R G İ S İ

7


style gözümüze ilişenler

Amerikan Moda Tas

ödülleri sahip Amerikan Moda Tasarımcıları Derneği’nin Swarowski ile beraber düzenlediği CFDA yani Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi ödülleri, New York’ta gerçekleşen törende sahiplerini buldu. Gecede ödül alan isimler; Yılın Kadın Giyim Tasarımcısı Joseph Altuzarra Yılın Erkek Giyim Tasarımcısı Dao-Yi Chow ve Maxwell Osborne (Public School)

Liya Kebede 8

Rachel Zoe

Coco Rocha Jamie King


asarımcıları Konseyi

plerini buldu! Yılın Aksesuar Tasarımcısı Mary-Kate & Ashley Olsen (Row) Kadın Giyim Swarovski Ödülü Shane Gabier & Christopher Peters Erkek Giyim Swarovski Ödülü Tim Coppens Aksesuar Swarovski Ödülü Irene Neuwirth

Lupita Nyongo Olivia Palermo

Emmy Rossum Joan Smalls

9


style röportaj

Güneşin doğduğu şehir;

Samsun

Samsun, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş tarihinde bir ilk adım kentidir. Kurtuluş savaşımızın simge kenti olan ve Atatürk’ün doğum günüm dediği 19 Mayıs tarihiyle herkesin zihninde simgeleşmiş bir kenttir. Cumhuriyet ile birlikte ilimiz hızlı ve sürekli bir büyüme ivmesine kavuşmuştur. Çok açık bir şekilde bölgesinin her açıdan belirleyici, yönlendirici merkez kenti olmuştur. Bu açıdan baktığınız zaman Samsun, sadece kendi büyüklüğüyle değil, bölgesini ve çevresini etkileyen, yönlendiren ve belirleyen bir kent konumuyla da bugün açık ara karşımızdadır. İlimiz, her şeyden önce nüfus yapısına baktığımız zaman bir çekim merkezidir. İllerin nüfus büyüklüklerine göre sıralamasında 1.261.810 nüfusa sahip, Karadeniz’in en büyük şehri olan Samsun, Ülkemizin karadeniz-hava ve demiryolu ulaşımına sahip sayılı kentlerinden biridir. Sahip olduğu alternatifli ulaşım altyapısı ile Anadolu’nun 10

Karadeniz Bölgesi üzerinden dünyaya açılan kapısıdır.

Türkiye’nin ilk on kenti arasındaki yerini belirginleştirmek ve pekiştirmektir.

Bu kapsamda ilimiz 4 ulaşım alt yapısının buluştuğu stratejik konumu, tarihsel birikimi, tarım ve sanayi potansiyeli, uluslararası ilişkiler ağına yakınlığı, enerji koridorları girişi ve üzerinde olması, insan zenginliği, ara eleman, eğitilmiş eleman ve hizmetler sektöründeki sağlık, turizm ve diğer bütün alanlardaki zenginliğiyle tartışmasız Türkiye’nin bu noktadaki belirleyici kentlerinden biridir.

Bu kapsamda hedeflerini koyan, inanan, bütünleşen ve güçlerini birleştiren Samsun iyi bir sinerji yakalamıştır. Gelişimi kurgulama ve uygulama uyumunu özel, kamu, sivil ve yerel işbirliği ile sağlamıştır. Bu uyum ve üretim çabası çok sayıda projenin hayata geçirilmesini sağlamıştır.

Bizim “Güneşin Doğduğu Şehir” anlayışı ile amacımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılında yani 2023’de Samsun’un

Bu nedenle ilimizin ihtiyaç, sorun ve hedefleriyle ilgili yani yerel ihtiyaçtan doğan, uygulanabilir ve sürdürülebilir projeleri önemsedik. Planlara uygun olarak kurduğumuz kurumsal yapıların öncülüğünde ve ilgili kurum ve kuruluşların


katılımlarıyla projeler geliştirdik. ‘İlimiz, 2012-2013 Eğitim-Öğretim yılında %100 olan İlkokul Okullaşma oranı ile Türkiye birincisidir.’ Öncelikle eğitimi çok önemsemekteyiz, eğitimin her kademesinde görev ve sorumluluklarımızı yerine getirerek, gelişen ve değişen şartlara göre çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Samsun’da 1.149 okulda 10.127 derslik mevcut olup, 249.512 öğrenci ve 16.572 öğretmen ile eğitim öğretim sürdürülmektedir. Derslik başına düşen öğrenci sayısı 25’tir.. ‘İlimiz, Cerrahi El aletleri üretiminde dünyada 3. Kümelenme merkezidir.’ Samsun, sağlık sektörünün kamu ve özel yatırımlarla zenginleştiği, tıbbi alet üretiminde ülke genelinde merkez konumuna gelmiş ve ilaç üretiminde önemli potansiyeli olan bir il olup, ‘Sağlık Kenti Samsun’ kavramı içerisinde kendisini bu alanda geliştirmeye çalışan bir kenttir. Samsun kamunun, üniversitemizin ve Sağlık Bakanlığımızın, özel sektörün burada yapmış olduğu sağlık yatırımlarıyla baktığımız zaman ülkemizin diğer illerinden çok ileri bir safhadadır. Medikal el aletleri üretiminde de Samsun bir kümelenme merkezidir. Samsun ‘Sağlık Kenti Samsun’ olma yolunda ciddi bir şekilde ilerlemektedir. ’Samsun; Termal, Sağlık, Kültür, KışKayak ve Doğal Turizm zenginlikleriyle hızla gelişen Turizm Merkezidir.’ Karadeniz Bölgesinin konumu itibariyle en önemli illerinden biri olan Samsun kültürel ve turizm yönünden de çok önemli bir yere sahiptir. Samsun termal turizm kaynaklarıyla, kış sporları merkezi olan Akdağ ile Kuş Cenneti ile ilan edilmiş turizm alan ve merkezleriyle, avlak sahalarıyla birçok turizm çeşidini içinde barındırabilen bir kenttir.

‘Samsun Çarşamba ve Bafra Ovalarıyla Türkiye’nin önde gelen tarım bölgelerindendir.’ Diğer taraftan Samsun gerçekten tarımsal potansiyel olarak baktığımızda, çok önemli değerlere sahiptir. İlimiz Türkiye’nin en büyük akarsularından Yeşilırmak ve Kızılırmak’ın can kattığı, Çarşamba ve Bafra Ovaları’nın verimli topraklarıyla Türkiye’nin önde gelen önemli tarım bölgelerindendir. ‘Lojistik Köy’ inşaatı hızla devam ediyor.’ Samsun, Karadeniz’in ve Karadeniz’e kıyı ülkelerin kıyıyla bağlantısında bir lojistik transfer ve ithalat-ihracat merkezi olmayı hedeflemektedir. Samsun ili için sürdürülebilir kalkınmanın lojistik sektöründe planlı bir şekilde sağlanması amacıyla TR83 Lojistik Master Planı hazırlanmıştır plan ile Samsun ilinin uzun dönem lojistik stratejileri ve kısa dönem eylem planı hazır hale getirilmiştir. İlin uzun dönem lojistik stratejilerinin, kısa dönem eylem planının ve buna temel teşkil edecek mevcut durumun tespiti, lojistik faaliyetlerin şehrin istihdamına, yaşam şartlarının iyileştirilmesine ve ekonomisine katkısının maksimize edilmesi, lojistik ara eleman ihtiyacının karşılanabilmesi için gereken alt ve üst yapı ihtiyacının belirlenmesi, Samsun Limanı’nın Karadeniz’in en önemli uluslararası aktarma limanı özelliği kazandırılması, kuzeyde demiryolu bağlantısı olan tek liman olarak Avrupa ve Karadeniz Bölgesi’nden Anadolu’ ya gidecek veya Anadolu’ dan dan çıkacak ürünler için aktarma merkezi haline getirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. ‘Samsun Karadeniz Bölgesi’nde önemli bir ticari yapıya sahiptir.’ İlk adım şehri Samsun, Karadeniz Bölgesi’nin en büyük metropol şehridir. Nüfus yoğunluğu sebebiyle şehrin ticari ve sınai potansiyeli son derece canlıdır. Samsun’un yerleşim ve üretim alanları açısından, yatırım

noktasında diğer illere göre nispeten daha tercih edilebilir konumdadır. Ayrıca stratejik konumunun sağlamış olduğu getirilerle bölgedeki diğer illere göre daha avantajlı bir durumda bulunmaktadır. Karadeniz havzasına açılan ilk deniz kapısı ve İç Anadolu’ya açılan ilk kara kapısı olması özelliğiyle, bölgenin ticari yapısında önemli bir yere sahiptir. ‘Samsun Limanı’nın özelleştirilmesi Samsun’a artı değer getirmiştir.’ 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefleri olan Türkiye’nin bu hedefe ulaşmasında en önemli unsurun gelişmiş limanlar ve alt yapısı tamamlanmış diğer lojistik hizmetlerin eksiksiz sunulmasıdır. Dolayısıyla bölgeye ve limana yapılan yatırımlar Samsun ili ve diğer illere önemli katkı sağlayacaktır. Amacımız Samsun ilini önemli bir lojistik merkezi yapmaktır. ‘Samsun birçok ulusal ve uluslararası spor müsabakalarına ev sahipliği yapıyor’ Samsun, kendisine önemli misyonlar ön görmüştür. Bunlar, Tarım Kenti Samsun, Turizm Kenti Samsun, Lojistik Merkezi Samsun, Sağlık Kenti Samsun ve bugün artık Spor Kenti Samsun diyebiliyoruz. Geçmişten aldığımız enerji ve birikimlerle bu günü en doğru ve gerçekçi yaklaşımlarla anlayıp kavramakta ve sahip olduklarımıza yeni imkânlar da ekleyerek yakın ve uzun geleceği bu birikimlere göre kurgulamaktayız. Cumhuriyetin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün Milli Mücadeleyi başlattığı ve kurtuluşun ilk adımlarını attığı şehir olma gurur ve sorumluluğuyla ülkemizin kalkınma hamlelerinde öncü bir kent olma görev ve heyecanını yaşamakta ve bu yolda yoğun bir gayretle çalışmaktayız. www.samsun.gov.tr Hüseyin Aksoy Samsun Valisi

11


style röportaj

Hülya Aksoy KSEP Koordinatörü

M

Kadın Sağlığı Eğitim Projesi kapsamında kadının olduğu her yerde biz de vardık

eme kanseri kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme sebep olan kanser türüdür. Her türünde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhis çok önemlidir. Bu amaçla Samsun’da 2011 yılı Ocak ayında Samsun Valiliği olarak İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte Kadın Sağlığı Eğitimi projesi başlatıldı. Ben de bir eğitimci olarak bu projenin koordinatörlüğünü yürütüyorum. Daha önceki görev yerlerimiz olan Muğla ve Mersin’ de de yürüttüğümüz bu projede hedef kitle olarak 15-60 yaş gurubu kadınlarımızı aldık. Yaklaşık 390 bin civarında olan bu kadınlarımıza, öncelikle meme kanseri ve kendi kendine elle meme muayenesi, rahim ağzı kanserleri, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, menopoz, anne sütü, sigaranın zararları, tuzun zararları konularında eğitim çalışması yapıyoruz. Özellikle kadınlarımızın öğrendikleri kendi

12

kendine elle meme muayenesi her ay düzenli olarak yapmalarını istiyoruz. Eğitim sonrasında arzu eden kadınlarımıza orada bulunan hekimlerimiz tarafından muayenesini yaptırıyoruz. Kadının olduğu her noktada olmaya ve eğitim vermeye çalışıyoruz. İlimizdeki tüm resmi, özel kurum ve kuruluşların personeline, okullarda velilere, il merkezi, ilçe, köy ve beldelerde, ayrıca sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak eğitimler veriyoruz. 15-18 yaş arası kız öğrencilere kendi yaş guruplarına göre meme kanseri ve erken tanı yöntemleri hakkında

bilgilendirmeler yapıyoruz. Ayrıca Aile Sağlığı merkezlerine başvuran kadınlarımıza farkındalık yaratmak, eğitimlere katılımlarını sağlamak ve klinik meme muayenesine yönlendirmek amacıyla bireysel eğitimler veriyoruz. Eğitimler sonrasında muayene olup riskli görünenleri hastanelere yönlendiriyoruz. 2011 Ocak ayı itibariyle başlayan projede, 2014 Nisan sonu itibariyle yaklaşık 39.329 kadına meme muayenesi yapılıp, 336.868 kadına da eğitim verilerek hedefin bugün itibariye %86,1’ne ulaşmış durumdayız.


13


style sağlık

14


style sağlık

Yaz İçin Sağlıklı Beslenme Önerileri Güneşin artık iyice yüzünü göstermeye başladığı bu mevsimde beslenmemize daha çok dikkat etmemiz gerektiğini belirten Aksu Vital Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Uzmanı Senem Dinç yaz aylarında nasıl beslenmek gerektiği konusuna dikkat çekti. Yaz aylarının yoğun sıcaklık nedeni ile sağlığı olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Dinç şu açıklamalarda bulundu: “Güneşin dik açı ile vücuda temas etmesi sadece cilt problemlerine neden olmaz. Sıcak havada dikkat edilmeyen beslenme şekli tansiyon dengesizliğine, halsizliğe, baygınlıklara, hazımsızlığa ve aşırı strese sebep olabilir. Bu sebeple beslenme şekli mevsime göre düzenlenmelidir. Günün en önemli öğünü olan kahvaltıda daha çok mevsim ürünleri olan domates, salatalık gibi taze ürünler tüketilmeli, hafif peynir ve zeytinden yararlanılmalıdır. İçecek olarak ise kafeinli içecekleri oldukça az tüketmeye özen gösterilmelidir. Diğer öğünlerde ise mevsim meyvelerinin ve sebzelerinin tüketilmesi elbette kaçınılmaz olmalıdır. Bununla beraber yağlı yemeklerden ziyade haşlama, ızgara ya da benmari usulü pişirilmiş yemekler tercih edilmelidir. Terleme olayının da fazla olduğu bu aylarda fazla baharat tüketilmemelidir.

Sulu meyve ve sebzelerde ölçülü miktarda tüketilmeli, su içmeye özen gösterilmelidir. Harareti aldığına inanılan gazlı içeceklerden ise kaçınılmalıdır. Gazlı içecekler daha fazla hararet yapar ve içtikçe kesilecek hissi verir. Fakat bu tüketim fazlalığı mide şikâyetlerine ve yaz hastalığı olan ishale sebep olabilir. Sağlıklı beslenmeye özen gösteren her birey halsizlik hazımsızlık, stres, çarpıntı, tansiyon dengesizliği gibi pek çok olumsuzluktan da korunmuş olur.”

Dinç bu açıklamaları yaparken yazın sıkça terlemenin sorun olduğu gibi vücuttan toksin atılmasına yardımcı olduğunun da altını çizdi. Bu sebeple sıvı tüketimine ağırlık verilmesinin önemli olduğunu belirterek yukarıda belirtilen ek gıdaların zararlı madde olarak bilinen toksinlerin vücuttan daha kolay atılmasına yardımcı olabileceğini söyledi. Vücutta biriken toksinlerin ise özellikle ileriki yaşlarda pek çok hastalığı ve kanseri dahi tetikleyebileceğini vurguladı.

15


style röportaj

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü

Prof. Dr. Hüseyin Akan 1. Tıp doktoruyum. Alanım Radyoloji. Özellikle “girişimsel radyoloji” alanında uzmanlaştım. Kanamalarda, damar içinden gidilerek kanamanın durdurulması veya daralmış/tıkanmış bir damarın açılması gibi girişimler. Yaklaşık 6 yıldır rektör olarak görev yapmaktayım. Tıp Fakültesi öğrenciliğimi ve uzmanlık eğitimimi Ankara Üniversitesinde sürdürdüm. 1991 yılının başından bu yana Ondokuz Mayıs Üniversitesinde öğretim üesi olarak çalışmaktayım. 2. Ondokuz Mayıs Üniversitesi eğitimde herkesin kabul ettiği bir kaliteye sahiptir. Tercih edilen bir üniversitedir. İnsansız hava aracı, protez el, sanayi işbirliğiyle gerçekleştirilen önemli araştırma projeleri, teknoparkı ve ileri araştırma merkeziyle bilimsellikte çok iyi bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Uzaktan eğitimde en yetkin ve aktif, 20 ülkede, 33 merkezde 5 dilde yaptığımız yabancı öğrenci sınavı ve sayısında en dikkat çeken üniversiteyiz. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Sivil Havacılık Yüksek Okulu ve Uzay Teknolojileri Araştırma Merkezimizle Sivil Havacılıkta çok önemli bir eğitim ve araştırma merkezi olma yolundayız. Kendi uçuş pisti olan tek üniversiteyiz. Pilot yetiştiriyoruz. Öğretim elemanlarımız insansız hava aracı yaptılar. Şimdi eğitim uçağı projesinde çalışıyorlar. Üniversitemiz öğrencileriyle, öğretim elemanları ve İngilizce öğretim yapan bölümleriyle uluslararası bir üniversite; teknoparkı, ileri araştırmalar merkezi, teknoparkıyla önemli bir araştırma kurumu ve ülkemizin en iyi havacılık merkezi. Bu yolda önemli mesafeler kat ettik. 3. 2008 yılında rektör adayı olduğumda planladığım ve vaad ettiğim projelerin hemen hepsi gerçekleşti. Bugün o hedeflerin birkaç kat fazlasını başarmış durumdayız. 4. Üniversite kurulduğunda 3-4 fakültesi vardı. Daha sonra üniversitemizin fakültelerinden Ordu, Sinop ve Amasya Üniversiteleri kuruldu. Rektörlüğe başladığım 2008 yılında 9 fakültemiz vardı. Bugün 16’sı aktif 17 fakültemiz var. 5. 2008 yılında 21 000 öğrencimiz vardı. 2013-2014 öğretim döneminde 46 000 öğrencimiz eğitim aldı. Bu noktada, Ondokuz Mayıs Üniversitesinin önemsediği öğrenci sayısından çok istihdam imkânı programlar, yüksek lisans ve doktora programları açmak oldu. 2008 yılında toplam öğrencinin %5’ini bulan 1200 dolayında lisansüstü eğitim gören öğrencimiz varken, 2013-2014 döneminde toplam öğrencinin %10’u kadar, 4700’e ulaşan öğrenci lisansüstü 16


eğitim gördü. Diğer önemsediğimiz husus, uluslararası (yabancı) öğrenciye sahip olmaktı. 2008’de 230 civarında olan yabancı öğrenci sayımız bugün 1400’ü aştı. Hedefimiz önümüzdeki dönem 2000 öğrenciye ulaşmak. Türkiye’de yabancı öğrenci sayısında 4. 5. sıralardayız. Öte yandan Uzaktan Öğretimle 10 000 bin öğrenciye lisans diploması, 10 000 öğrenciye sertifika verdik. 6. Akademik kadromuz, özellikle eski fakültelerde optimal düzeydedir. Öğretim üyesi/öğrenci oranında Türkiye ortalamasından çok iyi durumdayız. Yeni açtığımız fakülte ve bölümlerde öğretim üyesi sayımızı niteliğini önceleyerek arttırmayı sürdürüyoruz. Ancak, öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi yetersizliğimiz var. Bu konuda YÖK’ten destek ve kolaylaştırma bekliyoruz. 7. Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve Samsun çok güvenlidirler. Huzurlu ve her açıdan güvenli bir şehirde okumaktadırlar. Ulaşımı kolay, barınma imkânı çok ve ucuz.

YURTKUR’un yeni yurtları, özel yurtlar, çok ucuza kiralanabilen güzel konutlar. Kampüslerimiz yeşil, denize yakın, çoğu deniz manzaralı. Tüm eğitim birimlerimiz kendi dersliklerine, laboratuarlarına sahip. Sosyal tesisler ve her türlü spor tesisimiz öğrencilerimizin ve personelimizin hizmetinde. 8. Her şeyin önünde dürüstlük ve çok çalışmak. Yöneticilerin işini çok önemsemesini isterim. İyi bir yöneticinin keskin mesai saatleri yoktur. İş dışındayken de zihninde kurumuna/birimine ait sorunlar, yenilikler irdelenir. Sorumlu kişi işiyle ilgili mevzuatı bilmeli, yenileme ve değişiklik ihtiyacını görüp önermeli. Herhangi birinin yönetimiyle yürüyen bir işleyişi aynen sürdüren birisi başarılı bir yönetici değildir. Yenilik getirmeli, farklılık oluşturmalı. Verimlilik için analiz yapıp çözüm üretebilmeli. Biriminde heyecan oluşturabilmeli. Yeni bir proje önerisiyle gelen arkadaşıma, proje makul ve olabilirse, gerçekleştirme

görevini veririm. Öneri getiren sorumluluğu yüklenmeli. Aynı şekilde bir birimin işleyişini eleştiren arkadaşımı, haklılık taşıyorsa, o birimin başına getirir sorumluluk veririm. 9. Çalışanlar arasında insan olarak astlık/üstlük olmamasını yeğler ve öyle davranırım. Ancak, işlerini önemsemesini, daha doğrusu ciddiye almasını isterim. İşini ciddiye almayan, işine saygı duymayan, özen göstermeyen kişi, kendi de saygıyı hak etmiyordur. Verilen bir işi umursamayan, kulak ardı eden birisinden insanlığa pek bir fayda sadır olmaz. Sorumluluk verdiğim kişi alanında özgür olduğunu, işine karışılmayacağını bilir. Yeni fikir ve uygulamalarda tedirgin olmaz, takdirle karşılanacağını bilir. 10. Emekleriniz, emeklerimiz bereketli olsun. Bu ülke için bir şeyler üretmeye çalışan, işini ciddiye alan, özenle yapan kişiler ancak değerli ve kıymetlidir. Laf değil, iş üreten, üretimiyle ve yaşayışıyla örnek olan insanlara ihtiyacımız var. Boş boş oturup talkın (telkin) verenler bizden uzak dursun.

17


style gözümüze ilişenler

Özsüt’ün Tatlıları Yaz Lezzetleriyle Buluşuyor Türkiye’nin Pastacısı Özsüt, yazın gelişini yeni menüsünde yer alan serinletici ve tatlı lezzetlerle kutluyor. Meyveli pastaları, dondurmalı lezzetleri ve white mochalı, fildişi çikolatalı ve frambuazlı ekleri ile yaz mevsimini açan Özsüt, lezzet tutkunlarını bekliyor. Yazın favori meyvesi çilek, Özsüt pastalarında yerini aldı Özel charlotte keki ile dekore edilmiş; sade kek tatları arasında İngiliz Kreması ve Fransız Sütlacı ile taze çilek tanelerinden yapılan lezzet ‘Çilekli Charlotte’, bu yaz çilek sevenlerin favorisi olacak. Çilekli Charlotte’un yanı sıra yaz mevsiminin vazgeçilmezi vişne taneleri ile ortaya çıkan lezzet ‘Vişneli Charlotte’ Özsüt’ün yaza özel sunduğu lezzetlerden bir diğeri. Tek kişilik pasta için alternatif arayanlar, çilekli şurup ile nemlendirilmiş sade genoise kek katları arasında limonlu krema ve çilek parçalarıyla lezzetlendirilen ‘Çilek Küpü’ ile yaz ferahlığını ve çilek lezzetini bir arada buluyor. Özsüt, yaz menüsünde cheesecake tutkunlarını da unutmuyor ve yaza özel ‘Çilekli Cheesecake’i menüsüne ekliyor. Bademli kıtır cheesecake hamuru üzerinde New York usülü cheesecake ve çilekli sos ile kurulan lezzet, Özsüt yaz menüsünde yerini alıyor. Özsüt, mini pasta kategorisinin en yeni ürünü olan ve taze çilekler ve özel fındıklı kek ile hazırlanan ‘Zıpzıp Tavşan’ı minik pasta tutkunlarının beğenisine sunuyor. Dondurmanın ferahlatıcı etkisi pastayla buluşuyor Sıcak yaz günlerinin olmazsa olmazı dondurma, Özsüt pastaları ile bir arada sunuluyor. Çikolatalı kek katları arasında sade dondurma ve bitter çikolatanın eşsiz uyumu ile hazırlanan ‘Bitter Bisküvili’ pasta, dondurmanın ferahlatıcı etkisiyle buluşuyor. Kaymaklı dondurma sevenler için ise ‘Antep 18

Fıstıklı&Kaymaklı’; sade genoise kek, kaymaklı dondurma ve Antep Fıstıklı parfenin enfes birlikteliğiyle sunuluyor. Yaz menüsü ekler ile tatlandı… Türkiye’nin Pastacısı Özsüt, mevsiminde meyvelerden oluşan yaz menüsünde klasik lezzet ekleri farklı alternatifler ile sunuyor. Özel ekler keki arasında, kahve ile zenginleştirilmiş

özel krema sosu ile hazırlanıp çikolata dekoruyla sunulan ‘White Mochalı Ekler’, ekler sevenlere enfes bir lezzet sunuyor. Frambuaz ile lezzetlendirilen özel sosu ile ‘Frambuazlı Ekler’ ve Özsüt kreması ile hazırlanan ve özel Özsüt fildişi çikolatasıyla sunulan ‘Fildişi Çikolatalı Ekler’ tatlıseverler için ekler lezzetine alternatif oluyor.


style gözümüze ilişenler

19


style röportaj

Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ)

Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi OMÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Tüm Bölge Halkının Gurur Kaynağı ve Sağlık Güvencesidir. Karaciğer, Kornea, Kemik İliği, Böbrek Nakilleri gibi önemli ameliyatların yapıldığı OMÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezine yılda yaklaşık 700 bin hasta başvurmaktadır. Samsun’un batısında, Sinop karayolunun 17. km’sinde yer alan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi; Atakum ilçesi sınırlarında, 150.000m² kapalı alanda, 42 Anabilim Dalı bünyesindeki 41 Poliklinik, 31 klinik ve 946 yatak kapasitesiyle 1986 yılından beri Kurupelit Kampüsünde 20

hizmet vermektedir. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Samsun’la birlikte çevre illere de (Tokat, Amasya, Sinop, Ordu, Giresun, Çorum) sağlık hizmeti sunmaktadır. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi, “Yüzü gülen ve yüz güldüren hastane” sloganıyla, yılda yaklaşık 700 bin hastaya 3. basamak sağlık hizmeti sunan bir hastanedir. 1979 yılında Sağlık Bakanlığına bağlı Göğüs Hastalıkları


Hastanesinin bir bölümünde hasta kabulüne başlayan, 1986 yılından sonra ise Kurupelit Kampüsündeki binalarına taşınan hastane, bugün itibariyle 139 Profesör-Doktor, 81 DoçentDoktor, 75 Yardımcı Doçent-Doktor, 358 Asistan-Doktor, 2.292 İdari-Sözleşmeli personel olmak üzere toplam 2.945 çalışanıyla günlük ortalama 2500-3000 hastaya sağlık hizmeti sunmaktadır. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi, Samsun da ulaşımı en kolay olan hastanedir. Şehir içinden gelen hastalarımız dolmuş, otobüs ve raylı sistemle

hastanemize ulaşmaktadırlar. İl dışından gelen hastalarımız ise otogardan hareket eden dolmuşlarla hastanemize ulaşabilmektedirler. Samsun’un en güzel yerlerinden birinde hizmet veren hastanemiz tabi güzellikler bakımından da çok şanslı durumdadır. Hastanenin içme ve kullanma suyu üniversitemize ait göletten temin edilmektedir. Üniversitemizin sosyal tesislerine hastanemizin yakın olması büyük avantaj sağlamaktadır. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hastanesinde modern tıbbın gerektirdiği bütün teşhis ve tedavilerin yanı sıra; Karaciğer, Kornea, Kemik İliği, Böbrek Nakilleri Organ Nakil Merkezimizde başarı ile yapılmaktadır.

21


style röportaj

Esrar Hazinesine Bir Anahtar Denemesi Kaos mu düzen mi, kozmos mu yaratılış mı tartışması saklı tutularak, insana “derya içre” nazar sarf edildiğinde, kozmolojiye ait veriler önem arz etmekte ve bu verilerin kolayca telaffuz edilebilmelerine rağmen tahayyül ile tasavvurunun imkansızlığı ise algılama/kavrama/analiz açılarından “model” geliştirmeyi metodolojik anlamda elzem kılmaktadır. Modelimizde Dünya bir misket büyüklüğünde ise Güneş iki futbol topu kadar, Dünya ve Güneş arasındaki mesafe 280 metre, Güneş’e en yakın yıldız olan Alpha Centauri’nin uzaklığı 78 bin kilometre, Galaksiler arasındaki boşluklar ise yüz milyonlarca kilometre ile ifade edilebildiğinden algılama sınırlarımız “model” de bile zorlanmaktadır. Işık saniyede Dünya’nın etrafını 7,5 kez dolaşabilecek hızda iken, Güneş’ten Dünya’ya 8,5 dakikada, bazı yıldızlardan da 60-80 yılda ulaşabilmektedir. Samanyolu (Kâbe Yolu) Galaksisinde Güneş’ten küçük-büyük 250 milyar yıldızdan ve Samanyolu Galaksisinden küçük-büyük 300 milyar galaksiden bahsedilmektedir. Güneş’in 50 katı büyüklüğünde ve 60-80 yılda ışığı Dünya’ya ulaşabilen bazı yıldızları gördüğümüzde artık o yıldızların yaşamıyor olduklarını/karadeliğe dönüştüklerini kozmolojik veriler ışığında söyleyebilmek mümkündür. Karadelikler şiddetli çekim alanlarıdır; öyle ki Dünyadaki bir gramın binlerce grama ulaşabileceği bir şiddet… Evet, insanın idrak sınırları dışında sürekli olarak da genişlediği ifade edilen kâinata kozmolojik anlamda belirlemede bulunabilmek tabiri caizse, bir toz zerreciğinin insan ilişkilerini, kültürleri, teknolojiyi anlamlandırabilmesinden daha iddialı bir

22

durumdur. Bu anlamda masallarımızın “az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim, bir de baktım ki bir arpa boyu yol gitmişim” girizgâhındaki “bir arpa boyu yol” bile abartıdan, ukalalıktan öteye değildir. Kozmolojik anlamda bir toz zerreciğinin milyarda biri kadar değer atfedilemeyen/ “yok” (aslında yok yoktur; Allah Var’dan Var eder) hükmündeki insanoğlunu muhatap alarak eşref-i mahlûkat haline getirip iç dünyasına kâinatın derinliğini/gizemini/ bilinmezliğini, yani âlemleri gizleyen Yüce Yaratıcı karşısında insanın payına düşen yegâne husus haddinin/hududunun şuuruna ulaşarak âşık olmaktır… Sonsuz akla/mutlak iradeye aşk… Ve yegâne görev bu aşkla yana yana hikmet yolculuğudur. Varoluşunun bilincine ulaşabilme yeteneği verilen insanoğlu, şuurunu geliştirerek sadece kendisinde var olan, daha önce başka birinde var olmamış ve bundan sonra da başka birinde kesinlikle var olmayacak olan benzersiz, eşsiz potansiyelini ifade ederek insanlar içerisindeki özelliğini vurgulayabilmesi ve kültürüne katkıda bulunarak yaratıcısına yaklaşabilmesiyle ödevlendirilmiştir. İçine doğulan toplum ve kültürlerin sosyalleştirme/ kültürleme fonksiyonları ile bireylerin etkileşime girmeleri neticesinde insan çokça toplumun/kültürün ürünüdür; cüz’i irade veya bireysel sorumluluk ise, insanlaşma yolculuğunun bu dünyadan önceki zamanlarına ulaşmaktadır: Ruhlar âleminde “ben sizin rabbiniz değil miyim” sorusuna olumlu anlamda “evet” diyenler dünya benzeri “deneme Cenneti’nde sadakat sınavına tabi tutuldular (tabiri caizse bu sınavda döküldüler) ve sınavın sonuçlarına/başarı durumuna göre bu dünyaya


(üçüncü durak) gönderildiler; dolayısıyla son durakta (dördüncü durak) ahlar vahlar eşliğinde dünyadayken neden Allah’ı gölgeleyici topluma/kültüre doğduklarına edebilecekleri itirazlar mutlak adalet sahibinin huzurunda mesnetsiz kalacaktır. “Deneme Cenneti’nden yaşadığımız dünyaya Peygamberimizin mesajına muhatap olabilme şerefiyle doğmuş olmak, anlam arayışı yolculuğunda Kur’an, sünnet, icma-i ümmet ve kıyas-ı fukaha gibi kurucu temel belge ve iradeye peşinen sahip olma avantajını sağlamıştır.

Tabii ki aşk içerisinde yanmaya meyyal olamayanlar bu kültür içerisinde yaşasa bile Tanrı’yı put seviyesinde algılayarak dünyevi anlamda (haşa) kendine ortak/ taraftar kılarak akıllarınca ona buna saldırma aracına indirgemektedirler. Ölüm korkusunu da “ben varken ölüm, ölüm varken ben yokum” şeklinde savmaktadırlar. Hâlbuki aşka duçar olanlar için Dünya sürgün/sevgiliye yanma yeridir; cennet dahi Allah’a ulaşma heyecanı yanında önem arz etmemektedir.

Maalesef İslam Coğrafyası yüzyıllardır modernizmin (Hristiyanlık), “Deneme Cenneti” sınavında avantaj pozitivizmin cenderesinden/Batı’nın sağlayamayıp başka toplumlarda dünyaya akıl-sömürü süzgecinden geçirildiği gelmiş olanların da son durak için şansları Yrd. Doç. Dr. Selahattin Özyurt ve kendi kültürüne/aklına, milletine vardır; ancak daha fazla akıl, izan ve omu.edu.tr yabancılaş(tırıl)mış oligarşi yönetimlerle emeğe ihtiyaç duyacaklardır. Bunlardan ‘Halk içre bir ayineyim herkes bir adeta işgal altında tutulduğu için, bir kısmı elektrik, ilaç gibi insanlığa faydalı bakar bir an görür anlam arama zemini kirli/kaygan, buluşların sahipleri olsalar bile gerçek Her ne görür kendi yüzün ger yahşi sağlıksız hale gelmiştir; günümüzün imana sahip olmadıkça bu amelleri denize ger yaman görür’ öne çıkarılan değer yargılarıyla hayranlık yazı yazmak gibidir. uyandırıcı medeniyet (!) kurmuş Batı’nın saltanatının temelindeki ve sürdürülmesindeki sömürü, kan Başta Kur’an olmak üzere kurucu aklımız hayata, olaylara, ve gözyaşına kör/sağır/dilsiz şeytanlar “harabat ehli”ni hor düşüncelere dair okuma örnekleriyle doludur ve hadis gibi görmektedirler. bazı referanslar tartışılsa bile, Kur’an ve Peygamberin mihenk taşına vurularak -kirlenmemiş zihinle- kendimizi bilme ve Batı’nın azgın bir canavar haline gelmesinin temelinde Allah’ı/cenneti bulabilme yolculuğunda iyi niyetle yapılacak ve devamında yatan emperyalizm ile maden kömürünün okumalar/anlamlandırmalar isabet kaydederse bin sevap, bulunması, buhar makinesinin icadı, dünya ticaret yollarına kaydetmezse bir sevap kazandırmaktadır. hâkimiyet (önce Akdeniz, sonra Okyanuslar), petrol gibi etkenler ve bu süreçte İslam Coğrafyasındaki zihinsel İnsan Allah’ın huzuruna giderken Dünya’da yaptığı bol bunalımlar, “noktayı Kübra” bilincindeki dağınıklıklar farklı şükürlerle, cömertlikle, dürüstlükle, birlik-beraberlik ve zamanlarda/zeminlerde analize tabi tutularak ders haline vatanseverlik huylarıyla donanmalı; hasislik, savurganlık, getirilmelidir. merhametsizlik, hırsızlık, eğrilik, vatan hainliği gibi yüklerden arınmalıdır. “Allah bes baki heves”

23


style moda

Cacharel 2014

ilkbahar-yaz koleksiyonu Cacharel’ in koleksiyonlarında her farklı vücut yapısına uyum sağlanabilmesi amacı ile farklı fit oluşumları mevcut olduğundan babanız için hem rahatlık hem de şıklık olarak en ayrıcalıklı tercihi yapmış olacaksınız. Ayrıca günün her saatinde, ofisten, akşam davetlerine kadar her ortama uyum sağlayabilen tasarım anlayışı ile formal, klasik ve casual tavırlarda tasarlanmış gömlek modelleri ile babanızın profesyonel yaşamına uygun seçeneği bulmanız da mümkün. Ayrıca Seyahat etmeyi, keşfetmeyi seven bir babanız varsa, Oxford, saten, twill, poplin, keten ve flanel gibi geniş bir doku paletine sahip koleksiyondan seçeceğiniz en güzel kombileri; deri kemer, cüzdan, aksesuar setleri ile de tamamlayabilirsiniz. Hem şık hem sade kesimleri, modern dokunuşlarla buluşturan Cacharel, markanın tasarım geçmişinden gelen kalitesi ile güzel ve farklı hediye seçenekleri sunmakta. Babanız ise Cacharel hediye alma ayrıcalığını yaşayarak bu Babalar Günü’nde de şanslı babalar arasında olacak.

24


25


style kültür-sanat

Opera balede tarihi rekor Perdelerini kapatarak 2013-2014 sanat sezonunu geride bırakan Devlet Opera ve Balesi, 400 bin seyirciye ulaşarak tarihinin en yoğun yılını yaşadı. Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Rengim Gökmen, 2013-2014 sanat sezonunun bugüne kadar en fazla sanatseverin ağırlandığı yıl olduğunu bildirdi. DOB’un, 704’ü yerleşik sahnelerinde 96’sı turnelerle olmak üzere 842 temsil gerçekleştirdiğini belirten Gökmen, “DOB, bu temsillerle perde açtığı 1 Ekim 2013’ten mayıs sonuna kadar yaklaşık 400 bin seyirciye ulaşarak tarihinin en yoğun yılını yaşadı” dedi. Gökmen, görev süresince her şeyden önce opera ve baleye farklı bir boyut getirmeye çalıştığını vurgulayarak, şunları söyledi: “O da toplumun geniş kesimlerine de söyleyecek bir şeyler olabilmesiydi. Opera ve bale gerçekten insanın derin algısına seslenen, önemli bir çaba gerektiren ve o oranda da değer bulan

26

sanat dalı olması bakımından dünya ülkelerinin gelişmişlik kriterlerinden biri. Bu bakımdan opera sanatının algılanması ve doğru adlandırılması, doğru yere konumlandırılması zaman zaman güç oluyor ama yalnız sanatın derinliği anlamında çalışan bir kurum değiliz, aynı zamanda eğlence, eğitim ve sanatın en üst düzeyinde estetik kurumuyuz.”

“RASTGELE VE KEYFI DÜŞÜNCELERIN ÖNÜNÜ KAPATTIK” Repertuvarın da önemli olduğuna dikkat çeken Gökmen, sahnelenecek eserlerin seçiminde değişikliklere gittiklerini anlattı. Rengim Gökmen, “Repertuvarı oluştururken rastgele ve keyfi düşüncelerin önünü kapattık. Müdürler kuruluyla ve sanat kurulunun verdiği karar doğrultusunda repertuvarı oluşturduk. Dolayısıyla oluşturduğumuz

akılcı repertuvarın sonuçlarını aldık. Ankara DOB şimdiden seyirci rekorunu kırdı. İzmir, İstanbul’da, Mersin, Antalya, Samsun da kendi rekorlarını egale ederek seyirci sayılarını ileriye taşıdı. Böylece sezon tamamlandığında DOB, bütün seyirci rekorlarını kırmış olacak” diye konuştu. Sanatseverlerle buluşabildikleri sahne sayısının yetersiz kaldığına ve seyircinin bilet bulmakta sıkıntı yaşadığına da işaret eden Gökmen, Ankara’da Arena Spor Salonu ve ATO Congresium gibi salonlar olmasa “rekor seyirci” sayılarına ulaşmanın mümkün olmayacağının altını çizdi. Gökmen, toplumun her kesimine hitap edecek eserler seçilebildiğinde sanatseverlerle buluşmanın da o derece başarılı olduğunu kaydederek, gelecek sezon da yine aynı titizlik ve hassasiyetle eserleri belirleyeceklerini anlattı.


27


style röportaj

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı

Salih Zeki Murzioğlu Samsun hava, kara, deniz ve demiryolu ulaşım aksına sahip Türkiye’deki dört kentten biri ve Karadeniz’de tektir. Takdir edersiniz ki lojistik imkânlar; bir şehri yatırım için cazip hale getiren en önemli unsurdur. Ancak her alanda olduğu üzere sahip olunan bu değeri rasyonel bir şekilde yönetmemiz gerekiyor. -Odanızdan ve şehrinizin ekonomik yapısından bizlere bahseder misiniz? Murzioğlu: Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentin ekonomik potansiyeli ve bu potansiyeli güçlendirmek, kentimizi yatırımcılar için cazip kılmak adına yapmış olduğumuz çalışmalarla ilgili kısa bir bilgi vermek arzusundayım. Samsun, güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmiş, kendisi için yol haritasını belirlemiş, her şeyden önemlisi fırsatları değerlendirebilmek adına Valilik,

28

Büyükşehir Belediyesi, İki üniversitesi, Oda ve Borsa başta olmak üzere tüm kamu ve özel sektör birlik ve beraberlik ruhu tesis edildiği bir kenttirSamsun hava, kara, deniz ve demiryolu ulaşım aksına sahip Türkiye’deki dört kentten biri ve Karadeniz’de tektir. Takdir edersiniz ki lojistik imkânlar; bir şehri yatırım için cazip hale getiren en önemli unsurdur.

-Şehrinizde öne çıkan potansiyel ürünler hangileri? Murzioğlu: Karadeniz’in en büyük kenti

olan Samsun, geçmişten gelen ticaret geleneğine sahip olması nedeniyle bölgenin merkezi konumunda. Ve sahip olduğu alternatifli üretim ve hizmet altyapıları ile potansiyeli oldukça yüksek bir şehir. Samsun çok yönlü bir kent. Samsun’u tanımlamaya kalktığımızda sağlık kenti, lojistik kenti, sanayi kenti, turizm kenti, eğitim kenti gibi pek çok ifade kullanıyoruz. Samsun ekonomisi tarım, hizmet ve ticaretin başrol oynadığı farklı bir sektör yapısına sahiptir. İhracat rakamlarına bakıldığında gıda ve ağır


metal sanayinin ihraç edilen ürünlerin başında yer aldığı görülmektedir.Balıkçılık ve balık işleme, medikal ekipmanlar ve sağlık hizmetleri sektörlerindeki firmaların işbirliği yapma konusundaki istekliliği, rekabet etme güçleri ve kümelenme konusundaki yeterlilikleri sayesinde kümelenme konusunda rekabet avantajı sağlayan unsurları içerdiklerini göstermiştir.Küme çalışması gerçekleştirilecek yedi sektör belirlenmiş olup bu sektörler lojistik, sağlık, tarım, turizm, mobilya, tekstil ile çevre ve enerji sektörleridir.

- Bölgenizdeki sanayinin gelişmesine, daha nitelikli ve katma değeri yüksek ürünler üretmesine yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Sayın Salih Zeki Murzioğlu: Samsun çok yönlülüğü ve gelişime açık konumu nedeniyle pek çok yatırım için cazibe merkezi niteliğindedir. Pek çok kentten farklı olarak belli bir alanda üretime ihtisaslaşmış bir şehir değil. Samsun oldukça bereketli iki ovaya sahip, Çarşamba ve Bafra ovaları, dolayısıyla önemli bir tarım üretimi var. Kara, deniz, hava ve demiryolu taşımacılığı liman ve liman geri bölgesinde yer alan serbest bölgenin varlığı ve ovaların tarımsal üretim potansiyeli beraber düşünüldüğünde, Samsun’da var olan ve ihracata da yönelebilecek tarımsal ürünlerin işlendiği tarıma dayalı sanayilerin daha da gelişmesi beklentimiz. Bununla birlikte gıda sanayi, hazır giyim, ağaç ve mobilya, kâğıt ve ürünleri, gübre, çimento, dükdil boru, şekerleme, yem, kimya ve ilaç sanayi, plastik ürünleri ve deterjan, cam ve ürünleri, kiremit ve tuğla, kireç, lastik ve ürünleri, demir çelik, metal eşya ve makine, oto yedek parça sanayi ile bakır ve mamulleri sanayi Samsun’un sanayisini teşkil etmektedir. Diğer yandan Samsun tıbbi cihazlar ve cerrahi el aletleri sektöründe dünyanın üçüncü kümelenme merkezi konumundadır. Biz ihracata

dayalı üretime öncelik verip, bu konuda ilimizin potansiyelini ülkemiz ekonomisine de katkı verecek noktaya taşımamız gerekiyor

-Samsun’un lojistik konumunun, sanayi ve ticaret yönünden avantajları nelerdir? Murzioğlu: Samsun Türkiye’de yalnızca üç ilin sahip olduğu dört ulaşım altyapısına sahip bir kent ve bu anlamda Karadeniz’de tek. Küreselleşme ile birlikte üretim yaptığımız alanın giderek genişlemesi başka bir ifadeyle sınırların kalkıp dünyanın tek bir Pazar halini almasıyla lojistik, önemli bir maliyet kalemi haline geldi. Çünkü bugün sadece kendi sokağınızda yaşayan insanlar için üretim yapmıyorsunuz, dünyanın diğer ucuna da üretiminizi götürüyorsunuz. Bu da lojistik imkânlara erişimin önemini ortaya çıkarıyor. Samsun’un sahip olduğu bu imkânlar ister istemez bir avantaj yaratıyor. Lojistik oldukça önemli, önümüzdeki dönemde hızla yükseliş kaydedecek bir sektör. Hali hazırda bugün dünyada pek çok kentin kalkınmasına lojistik imkânları yön veriyor. Sadece lojistik hizmet sağlayarak geçim kaynağı oluşturan kentler var. Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentin ekonomik potansiyeli ve bu potansiyeli güçlendirmek, kentimizi yatırımcılar için cazip kılmak adına yapmış olduğumuz bazı çalışmalar var. Samsun hava, kara, deniz ve demiryolu ulaşım aksına sahip Türkiye’deki dört kentten biri ve Karadeniz’de tektir. Takdir edersiniz ki lojistik imkânlar; bir şehri yatırım için cazip hale getiren en önemli unsurdur. Ancak her alanda olduğu üzere sahip olunan bu değeri rasyonel bir şekilde yönetmemiz gerekiyor. Bu anlayışla Samsun’a lojistik OSB kazandırmak gayretindeyiz. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Programı kapsamında sağlanan finans kaynağıyla lojistik OSB’yi hayata geçiriyoruz. Lojistik sektörünün küreselleşme ile birlikte ticaretin yaşadığı değişimde ne denli büyük önem sahibi olduğu hepinizce malum. Bu nedenle

sahip olunan bu alternatifli ulaşım altyapısı Samsun için büyük bir değerdir. Kentimizin sahip olduğu bu potansiyeli ekonomiye kazandırmak hususunda öncelikle dünyanın dört bir yanından lojistik konusunda uzmanlaşmış kişilerin katılımıyla bir kongre düzenledik. Sonuç bildirgesi neticesinde master plan hazırladık. Rasyonel bir yaklaşımla ele aldığımız bu yönetme süreci ile bugün kentimize Lojistik Köy kazandırmak üzereyiz. Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı kapsamında hazırlanan “Samsun Lojistik Köy Projesi” 45.000.000 Avro bütçeyle kabul gördü. Altyapı çalışmalarını hızla tamamlıyoruz. Şüphesiz bu proje sadece kent ölçeğinde değil, bölge ve hatta Türkiye ölçeğinde büyük katma değer yaratacaktır. Yine kentimizin lojistik imkânlarının ve konumunun bir sonucu olarak gündemimizdeki bir diğer konu Viking Projesi. Litvanya, Belarus, Ukrayna üzerinden Karadeniz Limanlarıyla bağlantılı olarak ro-ro ve lo-lo taşımacılık çözümüne ilişkilendirilen, Viking Projesinin en büyük avantajı AB üyesi Litvanya üzerinden Avrupa Birliği’ne geçiş kolaylığı sağlaması. Şüphesiz bahsetmiş olduğum tüm bu hususlar çerçevesinde Samsun bu proje için Türkiye ayağında en doğru noktadır. Yukarıda da belirttiğim gibi Samsun sahip olduğu imkanlarla, tüm kesimlere önemli avantajlar sunmaktadır.

- Oda olarak, ülkemizin belirlemiş olduğunu 2023 yılı hedeflerinin yakalanmasına yönelik planlı bir şekilde yürüttüğünüz çalışmalar var mı? 2023 yılı hedeflerinin yakalanabilmesi için önerileriniz neler? Murzioğlu: Sanayicilik, cesaret, fedakârlık ve mücadele işidir. Sanayici sektörü her zaman desteklenmelidir ve teşvik edilmelidir. Türkiye son 10 yılda çok büyüdü. Büyüyenin rakibi de çok olur. Sanayici her zaman sakin ortamı sever. Dalgalı denizde gitmesini sevmez.

29


style röportaj

En önemli etken istikrardır. Türkiye’nin geleceği sanayiden ve üretimden geçer. Şu anda Türkiye’de üretilen ürünler dünyanın her yerinde alıcı buluyor. Türkiye dünyada nüfuz sahibi hale geldi. Bunda sanayicilerimizin ürettiği kaliteli ürünlerinde payı var. Sanayicilerimiz Türkiye’nin göz bebeği. Sanayicilerimizin güçlenmesi demek, Türkiye’nin güçlenmesi demek. Avrasya’nın merkezinde bölgenin ve dünyanın yükselen gücü olan Türkiye gücünü müteşebbisinden almaktadır. İstatistiklere göz attığımızda bu sorumluluğu büyük ölçüde, neredeyse yüzde 99 oranında küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin taşıdığını görüyoruz. Yani Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmesi için KOBİ’lerimize çok büyük iş düşüyor.

-Oda olarak yürüttüğünüz eğitim çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Başkan Murzioğlu: İstihdam bizim için önemli bir konu, iş imkânlarının artışı kadar, hangi işte hangi nitelikte personelin çalıştığı da önemli. UMEM Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Projesi bu bağlamda çok önemli bir proje. İşin, işverenin ihtiyacına göre kişiye

30

mesleki eğitim veriyor ve mesleki nitelik kazandırıyoruz. Böylece hem firmaların nitelikli eleman ihtiyacını karşılıyor, hem de işsiz gençlerimize meslek öğreterek iş imkânı veriyoruz. Bugüne kadar Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak başkanlığını yürüttüğümüz UMEM projesi kapsamında 100’ün üzerinde mesleki eğitim kursu açarak çok sayıda işsiz gencimize iş bulduk. Yine bir başka eğitim projemiz KUYAP yani KOBİ Çalışan ve İşverenlerinin Küresel Ekonomideki Değişimlere Uyum Yeteneğinin Artırılması Projesi. Proje kapsamında; Türkiye’de ki 15 büyüme merkezindeki odalar arasından seçilen 5 oda bünyesinde Eğitim Destek ve Koordinasyon Merkezleri kuruldu. Bu Odalardan biri de Samsun TSO. 2 yıl sürecek projede işletmelerin eğitim, danışmanlık ihtiyaçları belirlenerek çözüme kavuşturulacak.

-Son olarak neler söylemek istersiniz? Murzioğlu: Samsun Ticaret ve Sanayi Odası adına kentimizin kalkınması bağlamında stratejik olarak gördüğümüz pek çok hususta oldukça önemli mesafe kat ettik. Ancak bir hedefimiz daha var.

Ekonomik kalkınmanın sağlanması ve yüksek milli gelire sahip olmanın kilit noktalarından biri ve hatta en önemlisi ihracat. İhracata dayalı büyüme stratejisini benimseyen ve bölgesinin en gelişmiş şehri olan Samsun, sahip olduğu imkanlara ve önümüzdeki fırsatlara bakıldığında, çok daha yüksek oranlarda ihracat yapabilme kapasitesine sahipken, bugünkü ihracat rakamları bu konuda inisiyatif almamız gerektiğini gösteriyor. Şüphesiz bu müdahale rasyonel ve sürdürülebilir olmalı ve öyle de olacaktır. Hedef Samsun’un ihracatını 2015 yılında 1 milyar dolara çıkarmak. Bu konuda da eylem planımız hazır. Uygulamaların altyapısını oluşturuyoruz. Gelişmeye yelken açmış ve bu konuda tüm altyapısını hazırlamış bir şehir olarak Samsun; inşaat, turizm, sağlık, sanayi ve hizmet sektörleri için oldukça cazip ve karlı bir yatırım bölgesidir. Değerli işadamları olmak üzere tüm yatırımcıları kentimize yatırım yapmaya davet ediyorum. Oda başkanı olarak Samsun’a yatırım için gelen tüm işadamlarımıza her türlü kolaylığı göstereceğimizi huzurlarınızda belirtmek isterim. www.samsuntso.org.tr


31


style moda

United Colors Of Benetton Yaz 2014 kolleksiyonu United Colors of Benetton Yaz 2014 koleksiyonu renklerin ruhu ve en ayrıcalıklı trendlerden ilham aldı. Yaz kendine uygun şekilde stillerle oynuyor, çizgileri, çiçekleri, etnik görünüşleri, nakışları kullanarak kendine uygun yepyeni bir görünüş sağlıyor. Tatbikî hafif kumaştan yapılmış sofistike kıyafetlerde görünüşlerini zenginleştiren takılarla birlikte yerlerini alıyor.

32


style moda

SÜT ÜRÜNLERİ

www.takisoglu.com.tr

33


style samsun

34


DOĞA, TARIH, KÜLTÜR ZENGINLIĞI KENTI

SAMSUN 35


style samsun

Karadeniz Bölgesinde yer alan Samsun, doğal tarihi ve kültürel zenginlikleri, tertemiz sahilleri, şifalı kaplıcaları, deniz, kara, hava, demiryolu ulaşım olanakları ile bölgenin turizm potansiyeli keyifli bir keşif yolculuğuna çağırıyor. Anadolu’nun savunulmasını planlamak amacı ile Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da gelmesi ile Samsun, Türk İstiklal Savaşı’nın başladığı ve Türkiye Cumhuriyetinin doğum yeri olma özelliği ile önemini her zaman korumuştur. Yollar geride kalıp, Havza geçilip, Samsun’a girildiğinde en çok denizi görmek sevindirir çoğu kişiyi. Bahar ve yaz aylarının bulutsuz ve güneşli havalarında adına inat pırıl pırıl ve altın bir tepsi gibi parlar Karadeniz. Samsun kardeştir denizle.

36

Balıkçıların ağlarını bereketle dolduran deniz, limanına gelen gemilerle de kente canlılık katar. Denizin bereketi karada da devam eder Samsun’da. Bu bereketin sırrı doğanın Samsun’a yaptığı bir ayrıcalıkta yatar. Tüm Karadeniz boyunca denize paralel uzanan yalçın dağlar Samsun’a gelirken içlere çekilip denizden uzaklaşır. Dağların terk ettiği bu toprakları verimli Bafra ve Çarşamba ovaları doldurur. Günümüzde Samsun bu bereketiyle Karadeniz’in en önemli cazibe merkezi ve buna bağlı olarak da göç alan bir kent. Yetmişli yıllarda Anadolu’dan İstanbul’a gurbete gelen her yolcunun ümidiyle ve hüznüyle girersiniz Samsun’a. Budur Samsun. Kozmopolit bir şehirdir ama en çok Samsun’dur. Yetmiş iki buçuk millet bir arada yaşar.

Samsun gelinlik kızlar gibi Canik Dağları eteklerinde uzanan bir kenttir. Bir yanda Çarşamba Ovası, diğer yanda Bafra Ovası ve bolluğun, bereketin kenti. Irmakların kentidir Samsun. Anadolu’nun derinliklerinden kopup gelen Yeşilırmak salına salına, Kızılırmak kıvrıla kıvrıla, bir başından diğer başına eteği Karadeniz, bir denizkızı yapar Samsun’u. Yazdığı memleket şiirleriyle gönüllere taht kuran Yahya Kemal’in dediği gibi ‘Dağlar ufkunda mehabet, Ova ufkunda huzur, Deniz ufkunda teselli duyulur’ Samsun’un. Samsun İli genelde pek yüksek olmayan plato ve dağlardan oluşan topografik yapı göstermektedir. İlde, Canik, Çangal Akdağ, Kunduz, Bunyan, Sırçalı, Yurt Dağları ile Bafra, Çarşamba, Samsun Ovaları


yer almaktadır. İlde bulunan akarsular, Kızılırmak, Yeşilırmak, Ters Akan, Mert Irmağı, Terme Çayı, Kara boğaz Deresi, Kürtün Çayı, Abdal Deresidir. Kara boğaz, Balık, Liman, Dut dibi, Uzun, Hayırlı, İnce, Çernek, Tombul, Simenlik, Lâdik ve Akgöl de ilin göllerini oluşturmaktadır.

Samsun İli doğal bitki örtüsü açısından zengindir. Kızılırmak sulak alanı; eko sistemi biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengindir. Deltada 312 kuş türü tespit edilmiştir. Kuş varlığı açısından uluslararası ornitolojik öneme sahiptir. Samsun İli kıyı kesiminde tipik Karadeniz iklimi hâkimdir. Ancak iç kesimlere gidildikçe karasal iklimin etkileri görülmeye başlanır. Samsun

‘da yağış Doğu Karadeniz’e göre az, sıcaklık ise yüksektir. Kıyı kesiminde kışlar ılık, ilkbahar sisli ve serin, yaz mevsimi ise kuraktır. Yağışlar genelde yağmur şeklindedir. Samsun M.Ö.750-760 yılları arasında İkon şehir devletlerinden Miletoslular (Millet) tarafından Amisos adı ile kurulmuş küçük bir yerleşim merkezi idi. Samsun, daha sonra Pers, Makedonya, Pontus, Roma, Bizans, Danişment, Selçuklu ve Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. MİLLİ MÜCADELE KENTİ SAMSUN Samsun Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da milli mücadeleyi başlatmak üzere ilk adımı attığı yer olarak tarihimizdeki önemli yerini almıştır. 37


style samsun

GEZİLECEK YERLERİ Samsun Atatürk Müzesi Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Gazi Müzesi Havza Atatürk Evi Dündar tepe (Öksürük tepe) Ören Yeri Tekkeköy Ören Yeri İkiz tepe Ören Yeri Bafra Asar kale ve Kaya Mezarları Kaledoruğu Höyüğü Lerdüge Tümülüsleri Kızılırmak Deltası (Balık Gölleri) Simenit Gölleri Hacı Osman Ormanı Kızılırmak Deltası Büyük Cami Yalı Cami Kurşunlu Cami Hacı Hatun Camii Kale Camii Pazar Camii Türbeler Mather Dolarosa Kilisesi Havza İmareti Çifte Hamam Şifa Hamamı Kız gözü-Aslanağzı Kaplıcası Küçük Hamam (Şifa Kaplıcası)

38

Taşhan Fazıl Ahmed Paşa Bedesten ve Arastası Atatürk Anıtı İlk Adım Anıtı Samsun - Hacıosman Ormanı Tabiatı Koruma Alanı Havza Kaplıcaları Lâdik Kaplıcası Yakakent ve Çam Gölü Alaçam Geyik koşan Sahili Bafra Sahilleri Tekkeköy Mesire Yerleri Kuş Gözlem Alanı Kızılırmak Deltası Yeşilırmak Deltası Sportif Etkinlikler Doğa Yürüyüşü Doğa yürüyüşü için Lâdik Akdağ ve Lâdik Yaylaları, Baraj Gölleri çevresi, Yakakent orman tesisleri, Tekkeköy Hacı Osman ormanı, Vezirköprü Kunduz ormanı ve yaylaları, Kocadağ öncelikle sayılabilir. Su Sporları Uzun sahil bandı iki büyük akarsu ve bu akarsular üzerindeki 4 baraj

gölü ile birçok doğal göle sahip olan Samsun, su sporları ile ilgili büyük bir potansiyel taşımaktadır. Olta Balıkçılığı: İlin sahip olduğu uzun deniz kıyısı boyunca, Kızılırmak’ın ve Yeşilırmak’ın üzerindeki 4 baraj gölünde, Kızılırmak, Yeşilırmak ve Terme Çayının denize ulaştığı bölgelerde oluşmuş çok sayıda delta göllerinde, Lâdik Gölünde ve İlde yer alan birçok gölette olta ile balık avcılığı yapılmaktadır. Hava Sporları Samsun’da sportif havacılık faaliyeti gösteren bir kulüp mevcuttur. Bu kulüp yamaç paraşütçüsü, motorlu uçak pilotu, paraşütçü, planörcü, yelken kanat pilotu, motorlu paraşütçü yetiştirmektedir. Ne alınır? İlde bez dokumacılığı yakın tarihe kadar yaygın bir el sanatıydı. Kalın dokunan keten bezleri, orak gömleği, dış giyimlik veya örtü bezi yapımında kullanılmaktadır. Dağ köylerinde yünlü dokumalar, Havza


ilçesine bağlı köylerde pamuktan gömleklik, yünden kazak, denilen şalvar dokumalar bilinen el sanatları arasında yer alır. Ne Yenir? Samsun’un beslenme biçiminde mısır, lahana ve kuru fasulye ağırlık kazanmaktadır. Etli, pirinçli ve hamurlu yiyecekler yaygındır. Kaz, tavuk, ördek gibi kümes hayvanları geleneksel beslenmede önemli bir yer tutar. Lorgon, Kırçan, Kaldırayak, Madımak, Nünük gibi bitkilerden kavurma ya da çorba yapılır. Meşhur pidesi, Samsun pidesi için uygun bir yer aramaya gerek yoktur. Her pideci en lezzetlisini sunar damağınıza. Balık da Samsun’da bolca yenir. Ayrıca Samsun simidi kadar lezzetli bir simit daha var mıdır? Yemeden olmaz! Samsun’da her köşe başında simit tezgâhları vardır ve bu tezgâhlarda akşam simit kalmışsa camekânın kapısı açık tutulur. Artan simitler fakir fukara içindir. Şehirdeyseniz Çiftlik Caddesi’nde içiniz çayınızı. Bafra Nokul’u alıp gidin hatta fırsat olursa Bafra’ya. Kim bilir Bafralı Neyzen Tevfik’te eşlik eder belki çayınıza.

Toptepe’de (Canik’te) akşam semaver çayı içmeye gitmek akıllıcadır. Günbatımı izlemek için doğru bir yerdir Toptepe. Şehrin bir başından diğer başına uzun bir sahil yolu. Yürümekten yorgun insanlar, sahilde sıra sıra dizili kafelerde yorgunluk çayı içmedeler. Siz de katılın efendim. Çocuğunuz Hayvanat Bahçesini, ihtiyar aslanı, delikanlı zürafayı nasıl da çabucak fark etti. ‘Bu kent benim kentim sizin ne işiniz var burada’ dercesine bakan sevimli zürafaya bir parça ekmek unutulmamalı, bir parça ekmek her canlının hakkı ne de olsa. Yöreye ait yemekler arasında Tir (Kaz Yufkası), Yer Pancarı (Yazı Pancarı), Mısır Çorbası, Yoğurtlu Çorba, Mercimekli Bulgur Pilavı, Keşkek, Karalahana Çorbası, Hamsili Ekmek, Hamsili Pilav (İli Pilav) ve Kocakarı Gerdanı (Burma) sayılabilir. Yapmadan Ayrılma Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesini görmeden, Amisos Hazinelerini görmeden, Lâdik Hamam ayağı Kaplıcalarına gitmeden, Onur Anıtı; 19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Kurtuluş Savaşımızı başlatmak üzere Samsun’a çıkışını sembolize eden bronz heykeli görmeden, Kuru pelit mevkiindeki lokantalarda Samsun pidesi ile turşu kavurması yemeden, Kaymaklı Bafra Lokumunu tatmadan, Lâdik Gölü’nde bulunan tahta balığını ve turna balığını yemeden Samsun’dan geri dönmeyin. Yollar bizi bekler başka bir şehrimizde görüşmek üzere.

39


style samsun

Doğal Şehir Lâdik Beş bin yıllık tarihin izlerini taşıyan Samsun’un Lâdik İlçesinde aynı gün içinde göl sefası, kayak ve hamam keyfi yapabilirsiniz. İşte Lâdik’e gitmek için nedenler… AKDAĞ YAZ VE KIŞ SPORLARI MERKEZİ Lâdik’e sadece altı kilometre uzaklıktaki kayak merkezinde kış sporlarının yanı sıra, çim kayağı da yapılabiliyor. Pist uzunluğu 3 bin 600 metreyi bulan merkezde saatte bin kişi taşıma kapasiteli bir telesiyej ve 21 yataklı bir butik otel var.

HAMAMAYAĞI KAPLICALARI Gençlik enerjisi verdiğine inanılan şifalı kaynak suyunda hamam keyfi yapmak için Hamam ayağı Kaplıcaları sizi bekliyor. İlçeye 13 kilometre mesafedeki kaplıcanın suyu romatizmadan kireçlenmeye ve deri hastalıklarına dek pek çok şikâyete derman oluyor. Kaplıca Tesisleri, yaz

aylarında piknik alanı, kafeteryası, açık mutfağı ve oyun parkıyla dev bir mesire yerine dönüşüyor.

LÂDİK GÖLÜ İlçenin yedi kilometre doğusundaki Lâdik Gölü her mevsim bir başka güzel. Gölden çıkan turna balığı nefis. Gölün berrak suları üzerinde gezinen adacıkların benzerine ise

40

k


kizilay sms ilan esas.indd 1

15.05.2014 15:51


style samsun

dünyada bile rastlamak zor. Göl kıyısındaki tesisler keyifli bir dinlencelik. Gölün çevresi kuş gözlemi için de elverişli. Alabalıkçıl, kara leylek, yeşilbaş, sumru, uzun bacak, kız kuşu… Bakalım hangilerini görebileceksiniz?

YAYLALAR Lâdik çevresindeki yaylalar, gelenekleri, renkli panayırları ve el değmemiş doğasıyla geleceğin eko-turizm merkezi. Suyunun soğukluğu ve havasının temizliğiyle ünlü Lâdik Yaylası, özgün evlere sahip. Lâdik - Taşova yolu üzerindeki Aktaş Yaylası, göl manzaralı. 1600 metre rakımlı Küpecik Yaylası’nın ilçeye uzaklığı 23 kilometre. Büyükkızoğlu Yaylası ise şelalesiyle meşhur. Yörede

42

Gürcü ve Çakır gümüş adında iki güzel yayla daha var.

AHMED-İ KEBİR bu türbede yatmaktadır.

SAAT KULESİ

İlçenin merkezinde bulunan türbe dilek türbesi olarak da bilinmektedir.

İlçenin merkezinde üç katlı bir platform üzerinde yer alan 14m yüksekliğinde ilçe tarihinin inci ve zamanın göstergesi Lâdik Saat Kulesi, 1889 yılında Kaymakam Reşit Bey tarafından inşa ettirilmiştir.

ONDOKUZ MAYIS GÖLETİ Samsun yolu kenarında, ilçeye 12 km uzaklıkta, yapay bir gölettir. Gölet halkın mesire alanı olarak kullandığı bir yer olmakla birlikte sulama amaçlı da kullanılmaktadır.

SEYD AHMED-İ KEBİR TÜRBESİ Selçuklu dönemi kumandanlarından SEYD

DİKİLİTAŞ TÜRBESİ

KAÇIRMAYIN Hasır dokumacılığı, kaval yapımı, süpürge bağlama, çorap ve kazak örücülüğü gibi el sanatlarıyla tanınan Lâdik’ten eli boş dönemeyeceksiniz. Geleneksel el tezgâhlarında dokunan Lâdik kilimleri ise en güzel hediyeniz olacak. Genellikle sofa ve salon girişinde kullanılan bu kilimlerin üretimi, eskiye göre azalmış da olsa, ilçe merkezinde ve civar köylerde sürdürülüyor. Keçi kılından dokunan ve “çöpür” adı verilen bir diğer Lâdik kilimi ise daha çok mesire yerlerinde kullanılıyor.


ISO 22000:2005 ISO 9001:2008

Ladik TaĹ&#x;ova Yolu 12. Km Ladik / Samsun www.akdagsu.com.tr 43 info@akdagsu.com.tr bilgi@akdagsu.com.tr


style röportaj

Lâdik Belediye Başkanı

Selim Özbalcı

2019 vizyonunda Ladik inşallah Samsun’un da lokomotif gücü olacaktır. Yapacağımız projeler, güzellikler hepsi Ladik için olacaktır. Yayla isteyen, serinlik isteyen, havası ve suyuyla meşhur olan Ladik’e gelecektir.

Ladik Türkiye’nin en güzel ilçelerinden bir tanesidir. Ben de bu cennet ilçenin güzellikleri yeterli derecede tanıtılmadığı için 30 Mart seçimlerinde aday oldum. Ladik’li vatandaşlarımın desteğini alarak başkan seçildim. Ladik’e hizmet vermek amacıyla görevime başlamış bulunuyorum. İlçemizin hizmetkârı olduğumuzu unutmadan, memleketimizin hak ettiği yere gelmesi, hak ettiği güzellikleri bütün Türkiye’ye ve dünyaya duyurmak, ilçemizin sorunlarını ve eksik bırakılmış sıkıntılarını bir an önce gidermek, hükümetimizden alacağımız desteklerle önemli projelerimizi gerçekleştirip, 2019 hedef Samsun vizyonunda hem ilçemize, hem Samsun ilimize, hem de Türkiye’mize kazandıracağımız önemli projelerimizin startını vermek, bunun altyapısını hazırlamak ve tüm bunları gerçekleştirmek için gece gündüz çalışarak bir yola çıktık. Önce belediyemizi kurumsal kimliğe kavuşturmak için mücadele ettik. Ve en kısa sürede de bunu sağladık. ARGE birimi kurduk. Yapacağımız bütün projeleri imkânlarımız doğrultusunda alabileceğimiz yerleri de tespit ederek, bürokratik açıdan girişimlerde bulunduk. Bu projelerimizi kırk gün önce Gençlik Ve Spor Bakanlığımızın toplantısında Sayın Bakanımıza ilettim. Gençlik Ve Spor Bakanlığımızın ve diğer bakanlıklarımızın yardımcı olabileceği konuları da kendilerine arz ettim. İnşallah bizim bu

44

ortaya çıkarttığımız projeler gerçekleşir. Planladığımız her şey Ladik ilçemiz içindir. Bu projeler sonuçlanırsa iş potansiyeli artacaktır. İş bekleyen istihdam bekleyen kardeşlerimin inşallah yüzleri gülecektir. En küçük ilçelerden biriyiz. Ladik şehzadeler şehri, Ladik Evliyalar şehri Lâdik Peygamber Efendimiz S.A.V sülalesinden gelen kıymetli zatların şehridir. 2500 yıllık geçmişi olan bir yerde bu kadar geri kalmışlık Ladik’in hakkı değildir. 2019 vizyonunda Ladik inşallah Samsun’un da lokomotif gücü olacaktır. Yapacağımız projeler, güzellikler hepsi Ladik için olacaktır. Yayla isteyen, serinlik

isteyen havası ve suyuyla meşhur olan Ladik’e gelecektir. Öncelikle bahsetmek istediğimiz projeler var. Bu projeler; seçimin ilk gününden ilk haftasına kadar insanlara söz verdiğimiz, yapmayı taahhüt ettiğimiz ve benim siyaset anlayışımda olan projelerdir. Samsun’da yapılan toplantılarda Bakanımıza, Milletvekilimize, İl Başkanımıza ve oradaki bütün katılımcılara söylediğim bir şey vardı: “Halkın karşısına çıkıp söz vermek kolaydır, ama verilen sözlerin tutulması çok önemlidir. Verilen sözler tutulmak için verilir. Eğer verdiğiniz sözleri yerine getiremiyorsanız siyasette hiçbir geleceğiniz yoktur. Kaldı ki siyasetten de bir beklentim yoktur. Öyle de çalışmayacağım.” Ladik’in ayağa kalkması, Ladik’in Samsun’da katma değer sağlaması, ilçemizin işsiz gençlerinin istihdam edilmesi ve Ladik’in nüfusunun yeniden canlanması ve esnafımızın siftah etmeden kepenk kapatmasını önlemek için gayret göstereceğiz. En önemli proje olarak kabul ettiğim Samsun’un, Lâdik’in ve hatta Türkiye’nin projelendirdiğimiz yayla, kayak tesislerimiz ve gençlik merkezlerimizin olduğu yerde 200 yataklı gençlik merkezi ve 4 yıldızlı otel yapılmaktadır. Kaba inşaatı bitti. 50 yataklı üniversitemizin de bir oteli var. Çok güzel bir kafeteryamız var. Büyükşehir Belediyemizin otopark ve diğer alanlarla ilgili kendi nüktesini


Teleferik Projesi

Ladik Gölü

Ladik Yaylası Ahşap Evler

Ladik Turna Balığı

Hamammaya Kaplıcaları geçmiş olan bölümlerde çalışmalar var. Kayak pistindeki düzenlemenin yanı sıra, karı da tutmayla ilgili alacağımız tedbirlerle beraber Ladik, değil kış sezonunda yaz sezonunda dahi insanların hava almak için gelebileceği bir yer olacaktır. “Bu teleferik projemiz yeşilin ve doğanın tadına, keyfine..” Teleferik sloganımız bu. Bu proje millete uçuk gelebilir. Ne gereği var diyebilirler. Bu Ladik’in projesi değildir. Bu Samsun’un projesidir. Meydanlarda insanlara söz verdiğimiz proje Sayın Bakanımız Çağatay Kılıç’ın da bulunduğu ve sözünü verdiği bir projedir. Bu proje gerçekleşmeyecekse diğer projelerimizin hiçbir hükmü yoktur. Her ne suretle her ne pahasına olursa olsun bu projeyi gerçekleştireceğiz. Ladik olarak Samsun’la beraber 2019 yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz. Gençlik Ve Spor Bakanımızın destek ve yardımlarıyla kurulan birçok spor tesisi var. Ama bizim Altı başpehlivanımız ve kuvvetli bir güreşçi potansiyelimiz vardır. Bize lazım olan bir güreş arenasıdır ve bunun da projesi elimizde hazır. Bu arenayı güreş antrenman alanı yaptık. Ladik Belde sporumuz bal ligine çıkmıştır. Bunlarla ilgili bir kulüp, yatacakları istirahat edecekleri

antrenmanlarını yapacakları hatta başka kulüp sporcularının da Ladik’in kapısını açacağı bir tesis sözünü aldık. Güreş arenası yapacağız. Kırkpınar’ın alternatifi bu güreşi bu sene 30 Ağustos’ta başlatacağız. Bunu da turizm açısından, hem Ladik’in hem de Samsun’un tanıtılması açısından önemli görüyoruz. Yarı olimpik yüzme havuzu projemiz vardır. Bu yüzme havuzu projemizin Ladik gibi kışı uzun olan bir yerde gerekli olduğuna inanıyoruz. Bunun dışında kapalı bir halı saha projem var. Bu halı saha projemizi de yine Bakanlığımıza sunduk. 11 mahallemiz vardı, 67 mahalleye çıktık. 67 mahalle oyun parkı projesiyle beraber Gençlik ve Spor Bakanlığımıza götürdük. Her mahalleye bir oyun parkı istiyoruz. Biz bu projeyi yaptık, fiyatlandırdık, yer tespiti yaptık destek bekliyoruz. Bizim diğer bir projemiz ise ırmakların üstünün açılması. Eskişehir Porsuk Çayı’nın üstündeki gibi insanların gezeceği bir yer olacaktır. Yürüyüş yolu yapacağız. İnsanlar burada yürüyecek. Trafiğin çok az olduğu bir noktadır. İnsanlar tozun toprağın olmadığı, gürültünün olmadığı bu güzel yerde sabah akşam sporlarını yaparak güzel vakit geçireceklerdir. Ladik’e bir kültür merkezi projesi kazandıracağız. Ladik

artık sinemasıyla, salonlarıyla kültür merkezine kavuşacaktır. Biz projelerle yola çıkacağız ama esas olan maalesef daha önceki yönetimdeki sıkıntılardan dolayı biz meydanlarımızı kaybettik. Biz, kapalı bir sebze pazarı yapacağız. Açacağımız kapalı bir sebze, meyve hali için yer istimlak edeceğiz. Bunu 5 yıllık bir süre içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. Daha sonra da ırmak üstlerinin açılması ile ilgili bir gayretimiz olacaktır. 30 Mart seçimleriyle beraber yola çıkmış, Selim Özbalcı aslında bir öğretmendir, eğitimcidir ve tarih öğretmenidir. Uzun yıllar eğitimde görev yaptık. Bir gün durmadan, dinlenmeden seçimin ertesi günü çalışmalara devam ettik. Önce Belediyeyi kurup insanların hangi görevlerde olacağı şekilde yola çıktık. Sıkıntılarımız var, olacak biliyorum fazlasını da karşımızda bulduk. Yılmadan, usanmadan gayret göstereceğiz. Ne mutlu bize ki böylesine güzel bir memlekette doğduk. Bu güzel Ladik ilçesinde hayat bulduk. Şimdi ise bizim bir vefa borcumuz var. Mezarımız belli, yatacağımız yerde rahat uyuyabilmek için yapacağımız çok şey var. Daha çok değişik projelerimiz var yılmadan, yorulmadan koşmaya devam edeceğiz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Allah’a emanet olun. www.ladik.bel.tr 45


style yaşam

Desteksiz sigara bırakma başarısız sonuç veriyor Hekim desteği olmayan sigarayı bırakma girişimlerinin büyük kısmının başarısızlıkla sonuçlandığı, desteksiz sigarayı bırakanların yüzde 80’inin bir ay içinde tekrar sigara içmeye başladığı bildirildi. Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de nüfusun yüzde 27,1’inin yani her üç kişiden birinin sigara kullandığını belirtti. Tütünle mücadele çalışmaları ve Tütün Kontrol Yasası ile sigara bağımlılığı konusunda bilinçlendirme çalışmalarının arttığını belirten Kılınç, ancak hala sigara bırakma desteğinin hekimlere yaygın verilmediğini ifade etti. Sigara bağımlılığının, bir hastalık olduğunu ve tedavi gerektirdiğini vurgulayan Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sigarayı bir kişinin kendi başına bırakması kolay değildir. Sigara içenlerin yüzde 70’i bırakmak istiyor ve her yıl sadece yüzde 40’ı bırakma girişiminde bulunuyor. Destek almadan sigara bırakma girişimlerinin çok büyük kısmı başarısızlıkla

46

sonuçlanıyor. Desteksiz sigarayı altı ay bırakmış kalabilme oranı ancak yüzde 3-5 arasındadır. Sigara bırakma girişimlerinin yüzde 80’i ilk bir ay içinde tekrar sigaraya başlamakla sonlanıyor.’’ Türkiye’de sigarayla mücadelenin göğüs hastalıkları, aile hekimleri ve halk sağlığı uzmanları olmak üzere bazı branşlarca ön planda tutulduğunu ancak bunun sigara kullanımının 15 milyon kişiyi ilgilendirmesi nedeniyle ciddi bir halk sağlığı meselesi olduğunu vurgulayan Kılınç, bu konuya tüm sağlık çalışanlarının önem vermesi ve gerekli eğitimi alarak, doğru bilgilere ulaşması gerektiğine dikkat çekti. Sigara bırakma konusunda bilgi kirliliği olduğunu dile getiren Kılınç, sigara bırakmaya karar vermiş kişilerin bilimselliği kanıtlanmamış hiçbir yönteme başvurmaması gerektiğini, bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerin Sağlık Bakanlığının ilgili yönetmeliğinde belirlendiğini söyledi.


Kaptan Döviz Kuyumculuk Merkez Şube

Yeşilyurt Avm Altınbaş Şube

Piazza Avm Altınbaş Şube

444 3 558

47 www.kaptankuyumcu.com.tr kaptankuyumcu@hotmail.com


style yaşam

Peribacaları diyarı Ürgüp Ülkemiz doğal zenginlikleri arasında yer alan, tarihte farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Ürgüp her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlamaktadır. Volkanik kayaların zaman içerisinde yağmur ve rüzgarın etkisiyle şekillendirdiği ve her göreni büyülemeyi başaran Peribacaları ile ünlenen Ürgüp sadece ülkemizde değil tüm dünyada tanınmaktadır. Ürgüp’ün sokaklarında gezinirken evlerin ve binaları sizleri eski medeniyetlerde bir gezinti yapıyorsunuz gibi hissettirecektir. Ürgüp’te yaşam sürdürmüş Hristiyanların izlerini mimaride ve sıklıkla karşınıza çıkan kiliselerde görmeniz mümkün olacaktır. Ürgüp’e ne zaman gidilir sorusuna en güzel cevap ilkbahar ve sonbahar ayları cevabı olsa da sıcaktan veya soğuktan etkilenmiyorsanız bu büyüleyici beldede her mevsimin ayrı bir güzelliğini keşfetmeniz mümkün olacaktır. Ürgüp’te konaklama için son yıllarda yapılan tesislerden faydalanabileceğiniz gibi doğal dokusunu bozulmayan kayaların içinde yer alan butik otellerde de kalmanız mümkün olacaktır. Kayaların içindeki odalarda uykuya daldığınızda rüyanızda günün etkisiyle eski medeniyetlerde kendinizi görmeniz mümkündür. Aracınız ve tarihi yapılara merakınız varsa Mustafa Paşa beldesindeki kiliseleri ve yaşayışı görmenizi tavsiye ederiz. Yine arabayla gidebileceğiniz Üç

48

hisar ve Orta hisar’da inanılmaz manzara karşısında büyüleneceğinizi düşünüyorum. Özellikle Orta hisar tepede kalmakta ve tüm Kapadokya ayağınızın altına serilmiş izlenimi vermektedir. Ekonomik olarak belli bir bütçe ayırma şansınız varsa balon turuna katılmanızı tavsiye ederim. Balon turun da sabahın erken saatlerinde tur şirketi yetkilileri tarafından alınıp balonunuzun hareket edeceği alana transfer edildikten sonra hava durumuna bağlı olarak tura çıkabilirsiniz. Balon turunun size kazandıracağı keyfi hiçbir aktivitede bulamayacağınızı düşünüyorum. Balon turuna katılacaksanız muhteşem anlarınızı ve manzarayı ölümsüzleştirmek adına mutlaka fotoğraf makinenizi yanınıza almanızı tavsiye ederim. Ürgüp’ün tanınmasını sağlayan yeraltı şehirleri ve peri bacalarının haricinde bende sanat eseri denilebilecek güzellikteki el yapımı halıları da görülmeye değerdir. Alkol kullanıyorsanız bu bölgeye has ve içimi muhteşem olan şaraplardan mutlaka koleksiyonunuz için almanızı tavsiye ederim. Şarapları yıllandırma şartlarına sahipseniz ileride muhteşem gezinizi hatırlamak adına bir kaç şişe fazla almanızı öneririm. Ürgüp hediyelik eşya alanında da çok gelişmiş bir belde olmasının yanında bölgenin sizlere sunduğu oniks taşından mutlaka edinmeniz gerektiğini düşünüyorum.


49


style sağlık

Liposuction (vakumla yağ boşaltma) yöntemiyle vücut şekillendirme Liposuction yöntemiyle yağ alma ve vücut şekillendirme en sık yapılan estetik operasyonlardan birisidir. Kilo alma, doğumlardan sonra, yada yapısal nedenlerle vücudun bazı bölgelerinde normalden daha fazla yağ birikmesi ve tümseklikler ortaya çıkabilir. Bazen kişi normalden daha zayıf olmasına rağmen bazı bölgelerindeki çıkıntılı ve tümseklikler belirgin olabilir ve estetik açıdan rahatsız edici bir durum olarak karışımıza çıkabilir.

gizlenebilir yerlere denk getirildiği için neredeyse hiç iz kalmaz. Uygulama sonrası bir süre korse kullanılması son derece yayarlı olur. Genellikle küçük ve orta büyüklükteki olgularda hastane yatışı gerekmez ya da en fazla 1 gece yatarlar.

Liposuction yada vakumla yağ alma yöntemi çok eskilerden beri bilinmesine rağmen özellikle 1960’lı yıllardan sonra daha da popüler hale gelmiştir. Bu yöntemin uygulanması için en uygun vakalar kilo fazlalığı olmamasına rağmen vücudun belli bölgelerinde yağ fazlalığına bağlı vücut şekil bozuklukları olan kişilerdir. Bazen kilo fazlalığı olan kimselerde bu işlem yapılabilir ve hatta kişiyi zayıflatmak amacıyla da bu yöntemi uygulayan estetik cerrahlar olmuştur. Bize göre bu yöntemin uygulanması için en uygun hastalar ise genç ve orta yaşlı derisi henüz gerginliğini koruyan ve genellikle vücudun belli bölgelerinde yağ toplanmaları olan bayan ve erkek hastalardır.

Yan etkileri nadiren olabilmesine rağmen en önemli komplikasyonları; sonuçtan tatmin olmama, enfeksiyon, çoğunlukla gecici sinir uyuşuklukları, tekniğe uygun yapılmayan olgularda pürüzlülük şeklinde kendini gösterebilir.

Liposuction yöntemiyle vücutta hemen her bölgeden yağ alma ve şekillendirme yapmak mümkündür. Yüz bölgesi, boyun bölgesi, göğüs bölgesi ve memeler, karın bölgesi ve basenler, sırt bölgeleri, kalçalar, uyluklar, bacaklar ve kollar sıklıkla liposuction yapılan bölgelerdir. Liposuction yöntemiyle vücut şekillendirme hem kadınlarda ve hemde erkelerde yapılmasına rağmen olguların % 90 kadarı

50

Liposuction işleminin maliyeti uygulamanın genişliğine, anestezinin tipine, yapan cerraha ve uygulama yapılan ortama göre farklılıklar gösterebilir.

kadınlardır ve daha ziyade genç ve orta yaş cilt gerginliği iyi olan kadınlardır. Kadınlarda yağ dağılımı özelliği, yapısal ve hormonal farklılıklar ve doğumlar sonrası yeterli kilo verememe nedeniyle liposuctiontion ihtiyacı erkeklerden daha fazladır.

Liposuction ile yağ alma işlemi yapılacak alanın büyüklüğüne ve hastanın tercihine göre lokal anestezi ile yada belden uyuşturma ile (spinal yada epidural anestezi) veya tamamen uyutularak genel anestezi altında yapılabilir.

Sonuç: Liposuction ile vücut şekillendirme ve yağ alma günümüzde en etkili ve sonuçları en iyi olan yöntemdir. Hiçbir yöntemle aynı düzeyde başarı elde etmek mümkün değildir. Deri esnekliğinin devam ettiği, diyet ya da sportif faaliyetlerle ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı, bölgesel yağ toplanması olgularında en etkili tedavi olup bazen genel olarak vücut ağırlığı azaltılması ve şekillendirilmesi amacıyla da kullanılabilmektedir. Gerçek endikasyonları olan hastalarda bizim rahatlıkla önerdiğimiz bir yöntemdir. Uygulama öncesi uygulamayı yaptıracak kimse ve Plastik Cerrah ayrıntılı bir şekilde görüşmeli ve taraflar mutabık kalmalıdır. Uygulamayı yaptıracak kişinin beklentileri gerçekçi ve bilinçli olmalı, operasyonu yapacak Plastik Cerrahın ise hastasına yaklaşımı güven verici olmalıdır.

Liposuction yaparken yalnızca birkaç milimetrelik küçük delikle ve genelliklede

Doç Dr Hayati Akbaş Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

Erkeklerde de özellikle bir miktar yada fazla oranda kiloları olan yada uzun süreli alkol kullanımı olan erkeklerde gerek karın bölgelerinde ve gerekse göğüs üst kısımlarında memeler civarında normalden fazla yağ toplanması ve jinekomasti ortaya çıkabilmektedir. Bu durumların tedavisinde de liposuction son derece faydalı ve etkili bir yöntemdir.


olsa da yesek dedikleriniz...

Adnan Menderes Bulvar覺 63/4 Atakum-SAMSUN Rezervasyon Tel:

0 362 438 8 111

51


style güzellik

Saçlarınızı yaza hazırlayın Yaz aylarının gelmesi ile birlikte kış aylarına nazaran saçların bakımı biraz daha zorlaşacaktır. Uzun saçlara sahip bayanlar saçlarının terletmesinden ve bakımında şikâyetçi olmaya başladılar bile. Saçlarınız uzunsa ve kestirmeye kıyamıyorsanız bu makalemizi okuyarak sizde fikir sahibi olabilirsiniz.

Yaz aylarının yakıcı sıcakları ve neme maruz kalan saçlarda koparak dökülme ve kırılma çok sık görülmektedir. Şöyle düşünün yaş ağaca göre kuru ağacın kesimi daha kolaydır. Yaş ağacı bir kenara koyup ayağınızla kırmak istediğinizde kırmakta zorlanırsınız fakat aynı şey kuru ağaçta geçerli değildir, hemen kırabilirsiniz. Ağaç örneğinden yola çıkarak saçlarınız içinde aynı şeyi düşünün. Nemli ve bakımlı saçların güneş ışınlarına ve neme karşı dayanıklılığı yüksek olduğundan koparak ve kırılarak dökülme yavaşlayacaktır. Çok sıcak havalarda dışarı çıkarken ellerinizle saçlarınızı su yardımı ile nemlendirin. Yeni çıkan kuru şampuanlar sayesinde bu işlemi saçlarınızı yıkamadan yapabilirsiniz. Nemlenen saçlarda kırılma oranı azalacaktır ve güneşe karşı daha dayanıklı hale gelecektir. Bu sezonda saçlar her zamankinden daha hareketli ve bakımlı. Aksesuarlarla renklendirilmiş ve toplanmış saçlar bu yazın trendleri arasında. Bu tarz aksesuarlar ve tokalar yardımı ile bohem bir havaya bürünüyoruz. Yaz akşamları için atkuyrukları en ideal saç modelleri arasında yerini koruyor. Çiçek desenli aksesuarlar plajlar ve kır düğünleri için sofistike bir görünüm sağlıyor. Moda araştırmacılarının bu yaz kadınların prensesler gibi görüneceğini bildiriyor. Bu yaz saçlarda bol aksesuar kullanılacağını küçük dokunuşlar sayesinde saçın tüm havasını değiştireceğini söylüyorlar. Bazen bir bandana gibi alında, bazen gergin toplanan saçların yanında, bazense topuzun ucunda kullanılan bu aksesuar farklı bir hava katmaya yetecek de artacak. Renklerde ise uyumlu renklerin aksine zıt renklerin kullanılacağını ve saç uçlarının iki renkli olacağı ise trendler arasında gösteriliyor.

Ü 52


Yakup Balkaya Üretim ve Satış Sorumlusu 0 362 236 10 91 0 533 217 20 01

Fevzi Çakmak Mah.Mahmut Sok.No:28 İlkadım/Samsun 53


style moda

Minimal Chic Güneşli bir günde ya da arkadaşlarla tekne gezisinde, olmazsa olmazınız ipekli tüm baskılı geniş kesim şortlar. Üstünüze keten büyük beden çizgili bir tişört ve renklerin denizine dalmaya hazırsınız! Denizci görünüşünüzü tamamlamak için bir bandana ve güneş gözlüğü yeterli olacaktır.

Tatile daha çok mu var? Metropoliten görünüşünüz de minimal chic olabilir. Düz renk ve ya çok renkli çizgili bir tişört, jeggings en iyi eşleşmeyi sağlayacaktır ya da pembe ve ya sarı bir mini etekle. Alternatif olarak, fırfırlı tül bluz ya da şıklığın ikonu haline gelmiş, Audrey Hepburn baskılı bir tişört seçebilirsiniz.

Gün batımında eğlence plaj partisi ile devam ediyor. Tüm baskılı mini elbise, flip-flop terlikler ve saçlarınız arasında kıvrılmış bir eşarp: işte gözden kaçırılmayacak basit ve kadınsı giyimin sırları!

Ne olursa olsun görünüşünüzü takılarla kişiselleştirmeyi unutmayın. Bilezikler, yuvarlak küpeler, damla kolye uçları, geniş kesim bir şapka ve eko-deriden yapılmış bir alışveriş çantası ile birlikte, işte farklılık yaratan sihirli detaylar.

54


style moda

K覺l覺癟dede Mah. Saadet Cad. No: 134 0362 233 4 888

55


style sağlık

Gurbetçilerin tedavi için tercihi Türkiye Yurt dışında yaşayan gurbetçiler artık tedavi için ülkelerini tercih ediyor. Türkiye’de sağlık sektöründe yaşanan gelişmeler gurbetçi vatandaşlarında dikkatini çekiyor. Ülkelerinde hem tedavi oluyorlar hem de tatillerini yapıyorlar. Medical Park Samsun Hastanesi Genel Müdürü Op. Dr. Hikmet Çavuş “Hastanemiz teknolojik olarak Avrupa ile aynı seviyede, gelen gurbetçilerimiz daha ucuz fiyata ayını teknolojiden ve kaliteli hizmetten faydalanıyor. Tedavileri için gelen gurbetçilerimiz tatillerini de Samsun’ da yapıyor ve tedavi süreçlerinde yakınları ile birlikte oluyorlar. Tedavide de en önemli süreçten biri moral ve motivasyon dur, insanlar kendi memleketlerinde, kendi yakınlarıyla, kendi ana dilinde hizmet aldıkları zaman tedaviye bir adım önde başlıyorlar.” Sadece ameliyat veya belirli bir hastalığı olan insanların değil, kontrol amaçlı gelen gurbetçi hastaların da çok olduğunu söyleyen Dr. Hikmet Çavuş “Check – up programlarımız kişilerin yaş gruplarına ve cinsiyetlerine göre düzenlenmektedir. Özellikle yurt dışından gelen 56

Dr. Hikmet Çavuş

vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine kolaylıkla ulaşamadıkları düşünüldüğünde yaşadıkları ülkeye dönmeden önce genel sağlık kontrollerini yaptırmalarının faydalı olduğu kanısındayım. Erken tanı ile birçok hastalığın tedavi edilebileceği unutulmamalıdır.” Medical Park Samsun Hastanesi Genel Müdürü Op. Dr. Hikmet Çavuş “Yurt dışından gelen vatandaşlarımız hastanemize başvurduklarında muayene hizmetlerinden ameliyat hizmetlerine, yataklı servis hizmetlerinden ileri görüntüleme, yoğun bakım hizmetlerine dek tüm hizmet süreçlerini aynı bina içinde ve gerek sosyal güvencelerini kullanarak gerekse yurt dışı sigortalarından yararlanarak anlaşma kapsamında sağlık hizmeti alabiliyorlar.” dedi


57


style röportaj

Orhan Gencebay’la Bir Ömür

Son yılların en çok konuşulan albümü “Orhan Gencebay’la Bir Ömür” le sevenlerinin karşısına çıkan. Batsın bu dünyayla kitleleri kucaklayan ülkemizin sevilen ve tanınan siması Orhan Gencebay... Orhan Gencebay’ı tanıyalım.

olayları vardır.

04.08.1944 yılında Samsun’da doğdum. 6 yaşında Klasik Batı değerlerini öğrenerek müziğe başladım. Hocam kemanist Emin Tarakçı idi. 7 yaşında bağlamayı,11 yaşında tamburu kucakladım. 10 yaşında beste yapmaya başladım. Cemiyetler, halkevleri, dernekler, İst. Konservatuarı vb. birçok müzik kuruluşunda, icracılık, yöneticilik yaptım. Birçok müzik aleti çalmayı öğrendim. Dünya müziğini anlamaya öğrenmeye çalıştım. Asıl ağırlığı Türk Müziğiydi, Türk Müziğini ileriye götürmek için çalıştım. Teknik olarak icrada, beste formlarında zenginlikler, değişiklikler yaptım. Türk Müziğinin buna çok ihtiyacı vardı.

Ailenizin müziğe olan tepkisi ne oldu? Sizin seçiminize olan tavırları nasıldı?

Orhan Gencebay müzik adamı, ses, saz, yorumcusu, aranjör, şair, besteci, fikir adamı, aktördür.

Müziğe merakınız ne zaman başladı? Yukarıda belirttiğim. 6 yaşımda Klasik Batı Müziği dersleri alarak mandolin, kemanla başladım.

İstanbul serüveniniz nasıl oldu? Kim teşvik etti nasıl karar verdiniz? İstanbul ile 6 yaşımdan itibaren serüvenim başlamıştı. Yani ben hem Samsun, hem İstanbul’daydım her zaman. Ortaokulu İstanbul’da bitirdim. Liseye İstanbul ve Samsun’da devam ettim. Konservatuvarda İstanbul’daydım vb.

Yüzlerce beste yaptınız. Unutamadığınız bir beste var mı? Her bestemin ayrı ve unutmadığım değerleri ve 58

Ailem tam bir demokrattı. İnançlı, sevgi ve saygı dolu, son derece anlayışlı, uyumlu bir ailem vardı. Biz dört kardeş ailemizle mutlu büyüdük. Beni müziğe teşvik ederlerdi.

Siz bir psikolog, sosyolog gibi toplumu incelemiş, gözlemlerinizle ve deneyimlerinizle, duygularınızla efsane olmuş şarkılar yazmış bir sanatçısınız, yıllarca dillerden düşmeyen, gönüllere taht kurmuş şarkılarınızdan da yola çıkarak, sormak istiyorum, aşka ne oldu? İnsanlar günümüzde daha mı az saygı duyuyor acaba aşka, kendine, karşısındakine, neden sabun köpüğü gibi yaşanıyor aşklar, ilişkiler? İnsan nesli devam ettiği sürece aşk hiçbir zaman bitmeyecektir. Aşkın icrasının yorumları değişmiş olabilir ama aşk bütün haşmetiyle ortadadır. Aşkların en büyüklerinden evlat aşkı, Allah aşkı, sevgiliye olan aşk ki sevilen her değer ve kişi sevgilidir. Pirimiz Mevlana Hazretleri bu yüzden “Bu dünyada nasibin, sevdiklerinle mutlu olduğun anlardır” der. Değerlerin kıymetini bilmek, adaletli olmak demektir. Bilen kişi saygı ve sevgi doludur. Bilen daha mutludur. Şimdiki yaşanan devir geçecek, yerini başka bir dönem alacaktır. Fakat değerler her zaman aynı de-


59


style röportaj

ğerdedir, yerini bulurlar. Kendimizin, tek başına olduğumuz zaman bir hiç olduğumuzu, fakat bütünden bir parça olduğumuz zaman değerli olduğumuzu kavradığımızda değerler yerini bulmuş demektir.

Türk Tarihi ve Kültürümüze duyarlısınız, bu kalptan gelen ilgi nasıl doğdu, gelişti, paylaşır mısınız? Türk Müzik Tarihini öğrenmeye çalışırken karşıma Dünya tarihini öğrenmek gereği çıktı. Ben de önce kendi tarihimizi sonra dünyayı öğrenmeye çalışıyorum. Ayrıca atalarımızın her gittiği yere götürdükleri var, aldıkları, hatta asimile oldukları da var. Aslına bakılırsa dünya bir tane temel

60

değerler de bir tane, asıl adımız da insan.

Televizyon programlarında, genç yeteneklerin müzik yarışmalarında, başarılı jürilikler yaptınız, nasıl buluyorsunuz bu yarışmaları, sizce katılanlara, izleyenlere neler katıyor? Pop Star gibi Programların gereği gibi yapıldığında çok faydalı ve yararlı olduğuna inanıyorum. Ülkemizin müzik değerlerinin anlatılması, ortaya çıkması, sunulması, müzik sanatının işlevlerini sergilemek ve bunları milyonlarca izleyicisi olan TV’ler ile halkımızla paylaşmak çok önemli. Bilinmeyen biliniyor, aynı za-


dık, mutlu olduk. Böyle projeleri ve başarıları yaşamak kolay kolay mümkün değildir.

Ülkemizdeki müziğin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

madım birileri koydu. Benim yaptığım Türk müziğinin devamıdır. Son 4050 yıldır oluşan ve değişim kuralının gereği olan değişmeyen tek şey değişimdir ’in icrası gereği oluşan yeni olgulardır, serbest çalışmalardır.

Peki, Orhan Baba’nın ‘keşke’leri var mı? Keşke 1930’larda Batı Müziği Konservatuarı kurulurken Türk Müziği Devlet Konservatuarı da kurulaydı ülkemizde. manda eğleniliyor vb. Müzik eğlendirir, yaşama farklı bakış açıları sağlar, dinlendirir, düşündürür, ulvi duygular verir, tedavi eder, adrenalini en üst seviyelere taşır. Yani müziğin işlevleri çoktur fakat çok kişi müziği eğlence olarak tanır ki yalnız böyle değildir.

Siz hiçbir zaman arabesk müzik yapıyorum demediniz, ama müziğiniz hep böyle değerlendirildi… Arabesk başlığı yaptığım müziği anlatabilecek kavram olmadığı ve hiçbir zaman da olamayacağı için böyle söyledim. Bu ismi başlık olarak ben koy-

Keşke Tanzimatlardan beri Batılılaşma yerine çağdaşlaşma anlayışı ve kararıyla yaşasaydık. Keşke Atatürk’ün söylediği ve gösterdiği Muasır Devletler kavramını kavrayabilseydik. Daha çok keşkeleri var.

Sizin için muhteşem bir albüm yapıldı ve çok beğeni aldı… Neler hissettiniz ve nasıl karar verdiniz böyle bir projeye? Tüm katkıda bulunan sanatçı dostlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Dünya çapında bir projeydi. İlk defa böyle bir çalışma yapıldı. Biz bu projeyi manevi hazzı için yapmıştık. Hep beraber gururlan-

Ülkemizde müzik sektörü çökmüştür. Baş nedeni internet düzensizliğidir. Dünyada da aynı sorunlar vardır fakat gelişmiş ülkeler önemli çareler bulmuşlardır. Çok önemli ölçüde haklarını almaktadırlar. Fakat bizde tamamıyla tersidir. Hiçbir hak gereği gibi geriye ve yerine gelmemektedir. Asıl tehlike üretim durmaya doğru gitmekte ve Türk sanatı, sanatçısı, üretimi, kültürü ileride daha da kötü olacaktır. Haklar yerini bulmuş olsa, Türk sanatçılarının dünya çapında olgulara, olaylara girdiğini görebiliriz.

Sevim Hanım ile 40 yıllık bir birlikteliğiniz var. Oldukça mutlusunuz. Bunun sırrı nedir? Biz 40 yılın nasıl geçtiğini fark etmedik.

Ülkemizde son zamanlarda tatsızlıklar var.. Orhan Baba’nın tavsiyesi var mı? Ülkemiz tarih boyu ne olaylar yaşayarak var olmuştur. Böyle de devam edecektir. Aslında tüm dünyada böyledir ama sonunda daima sağduyu galip gelmiştir. Yine öyle olacaktır. Ülkemizde yaşayan insanlar nerdeyse hepsi binlerce yıldan beri yaşayan insanların torunlarıdır, devamıdır. Fakat yaşanan olaylara bakarak tarih boyu olaylar zengini bir ülke olduğumuz gerçeği doğrudur.

Yeni bir proje var mı? Var. Fakat zamanı gelince açıklayacağım. Sohbetiniz için çok teşekkür ederiz. İyi ki varsınız…

61


style dekor

Şık ve Konforlu Evlerin Püf Noktası! Hazır mobilyalar çok şık olsa bile zaman zaman evdeki kolonlar, ışık gibi değişkenler nedeniyle tam anlamıyla işlevsel olamıyorlar. “Kişiye özel mobilyaları tasarlarken ev sahibinin ihtiyaçlarını, mimari özellikleri ve tabi ki diğer eşyalarla uyumunu da göz önünde bulundurmak gerekir. İşte evlerin hem şık hem de konforlu olmasını sağlayacak küçük ipuçları... - Evin en çok kullanılan bölümüdür mutfak... Büyüklü küçüklü pek çok eşyanın olduğu mutfakta, potansiyel depolama ve raf alanlarını doğru değerlendirmelisiniz. Çeşitli ölçülerde değişik malzemelerden üretilen raflara her zaman el altında bulundurulması gereken malzemeleri yerleştirebilirsiniz. - Eğer tezgâhınızda yeterli yer varsa bazı parçaları, farklı şekillerde dizerek dekoratif objeler olarak kullanabilirsiniz. - Mutfak dolaplarını tavana kadar yükseltebilir, en üst raflara daha az kullandığınız parçaları koyabilirsiniz.- Eğer alan çok darsa ahşap kapak yerine cam kapaklar ya da depolama kutuları, sepetler ve cam kavanozlar kullanabilirsiniz. Böylece derinlik hissi yaratabilirsiniz. - Tezgâha raylı bir sistemle eklenen raf açılınca iki kişilik, pratik bir yemek masası ya da çalışma alanına dönüşebilir, işiniz bittikten sonra kapatılabilen bu raflar, özellikle küçük mutfaklar için idealdir. - Açılır kapanır masa modelleri, küçük evler, dar alanlar için mükemmel bir seçenektir. Mutfak, salon, balkon, teras, bahçe gibi evinizin çeşitli alanlarında bu masa modellerine yer verebilirsiniz.- Mutfakta sandalyeler yerine tabure ve depolama üniteli sandıklar kullanarak yerden kazanabilirsiniz. Kullanılmadıklarında masanın altına rahatça gizlenebilirler. - Eğer açık mutfak kullanıyorsanız mutfak ile oturma bölümü arasında hem mutfak tezgâhı hem de yemek masası olarak kullanılabilecek alt kısmı depolama işlevi gören bir ayırıcı kullanabilirsiniz. - Oturma odanız ya da yatak odanızda düzeni sağlamak için doğru üniteyi seçmelisiniz. Kitap, fotoğraf ya da koleksiyon gibi eşyalar için açık raf üniteleri uygun bir seçim olabilir. Ancak simetriden hoşlanıyor,

62

rengârenk eşyaların dağınıklık yarattığını düşünüyorsanız kapaklı gözler tercih edebilirsiniz.- Kanepelerinizi duvarlara dayamak yerine duvara raf veya dolap yerleştirerek daha çok eşyanızı ortadan kaldırabilirsiniz.


style dekor

63


style sağlık

Kronik yorgunluk sendromuna dikkat!

Son yıllarda birçok kişi sürekli yorgunluk hissi ve halsizlik nedeniyle hastaneleri sık sık ziyaret ediyor. Tıp dünyasında Kronik yorgunluk sendromu olarak adlandırılan rahatsızlık hakkında Dr. Mehmet Yavuz açıklamalar da bulundu. İnsan sağlığı açısından bilinenden çok daha önemli bir yer tutan biyomanyetik alan, yeryüzündeki manyetik alanlarla şekillenir. Yer kabuğunun doğal bir manyetizması vardır. Bu manyetik etkileşim, hücre zarlarında madde alışverişlerini mümkün kılar. Böylece bir fabrika gibi çalışan hücrenin, atık maddeleri ve toksinleri bünyesinden uzaklaştırarak, su, besin maddeleri, oksijen ve gerekli mineralleri alarak işlevinin uygun bir seyirde ve canlılık

64

içinde sürdürmesini mümkün kılmaktadır. Günümüz dünyasında, gelişen teknolojiyle birlikte, insan hayatının doğal manyetizması da bozulmaktadır. Atmosferimizdeki haberleşme araçlarımızın yaydığı sinyaller, yüksek gerilim hatlarından yayılan radyasyon ve günlük yaşamımızın bir parçası haline gelen elektronik cihazlarımızın yaydığı dalgalar yoğun bir elektromanyetik kirliliğe yol açmaktadır. Hayat enerjimizin

kaynağı olan biyomanyetik alanımızı bir mıknatıs gibi emen bu etkenler, başta kronik yorgunluk sendromu olmak üzere birçok hastalığın da temelini oluşturur. HASTALIK TANSINA DİKKAT YANLIŞ TANI KONULABİLİYOR Temelde baş ağrısı, baş dönmesi, sıkıntı, bunaltı, endişe, kaygı gibi belirtilerin yanı sıra, aynı zamanda depresyon belirtileri taşıyan; uyku dengesizlikleri, halsizlik, isteksizlik, kırgınlık şikâyetlerinin altında kronik yorgunluk sendromu yatabilir.


Ramazan Ayı Boyunca Alkol Satışı Yok

Benzinatakum Benzinatakum

Cumhuriyet Mah. Adnan Menderes Blv. No: 369-371 A Atakum / SAMSUN www.benzinatakum.com

65


style kahve molası

‘Lale Devri’mi yaşıyorum’ Şu sıralar reklam kampanyaları ile gündemde olan Nurgül Yeşilçay: ‘’Artık mutlu olacağım şeyleri yapıyorum ve gerçekten çok mutluyum. Resmen hayatımın Lale Devri’ni yaşıyorum’’ 66


style yaşam

Moda çekimi yapmaktan keyif alıyor musunuz? Yıllardır pek çok kapak çekimi gerçekleştirdim. Çekimlerde oyunculuğun bana verdiği yetkiye dayanıyorum. Kendimi bir model gibi hissedip, o modeli oynuyorum. Modayla aranız nasıl? Özellikle genç Türk modacılarının sıkı takipçisiyim. Zeynep Erdoğan’ın kreasyonlarına bayılıyorum! EzraTuba, Eda Güngör ve Begüm Salihoğlu ise favori isimlerim arasında. Hakan Yıldırım ve Arzu Kaprol’ü de unutmak olmaz, onları da çok beğeniyorum. Oscar törenine gidecek olsanız nasıl bir elbise giyerdiniz?

Kesinlikle Elie Saab’tan bir elbise tercih ederdim. Çünkü batının minimalizminden uzak olan ve doğunun parıltısını içinde barındıran elbiseler bana çekici geliyor. Elie Saab da bunu en iyi yansıtan tasarımcılardan.

daha önce ‘Vicdan’ filminde de beraber çalıştığım Erden Kıral. Çok farklı bir aşk hikâyesi ekseninde hayatların nasıl dağıldığını anlatacağız. Benim için çok heyecan verici bir proje olacak. Çekimler İzmir’de yapılacak.

Bu aralar neler yapıyorsunuz?

Osman Nejat nasıl bir çocuk? Nasıl bir annesiniz?

Kitaplarımla özlem gideriyorum. Sergilere, tiyatroya, sinemaya gidiyorum. Artık mutlu olacağım şeyleri yapıyorum ve gerçekten çok mutluyum. Hayatımın Lale Devri’ni yaşıyorum. Yeni projeleriniz var mı? Birkaç kişiyle ortak senaryo yazmayı deneyimledim. Senaryolardan birini bu yaz çekeceğiz. Yönetmenimiz

Nejat çok uyumlu, zeki ve komik bir çocuk. Onunla vakit geçirmeye bayılıyorum. En sevdiğim özelliği ise dinlemeyi biliyor olması. Arkadaş gibiyiz. Ama en önemlisi annesi olduğumu bilmesi. Tabii ki bu kadar iyi vakit geçirince en korktuğum şey ileride Nejat’ın bana bağımlı yaşaması. Ona, herkesin bir hayatı olduğu hissini vermeye çalışıyorum.

67


style güzellik

29 yıldır mutluluğunuzu paylaştığımız için mutluyuz Hayatınızın her anını vazgeçilmez kılabilmek için uzun yıllardır sizlere hizmet veriyoruz. En önemli ilkesi tam müşteri memnuniyeti olan salonlarımızda, her türlü yeniliği siz müşterilerimize sunmak ve hayalinizdeki duruşu sergilemenize yardımcı olmak bizim işimiz! 1985-2014 29 yıllık tecrübeyle Samsun’da 1985’ten bugüne hizmet vermekte olan Hollywood Kuaför ve Güzellik Salonu sahibi Hasan BİŞKİN 29 yıldır adından söz ettirmeyi ustalıkla başarmıştır. Kalite ve güvenin öncüsü olarak her geçen gün başarılarını tescilleyen Hollywood Kuaför, bulunduğu ilin birinci sınıf salonu olma özelliğini yıllardır kimseye kaptırmamış, işinin gerektirdiği tüm teknolojik makina ve ürünleri getirerek, bayanlara vermiş olduğu hizmetlerle farkını yaşatmıştır. Hayatınızın her anını vazgeçilmez kılabilmek için uzun yıllardır sizlere hizmet

Salonlarımızda kişisel danışmanlık hizmetinden yararlanarak, heyecanınız esnasında atlayabileceğiniz tüm detaylar size uzman ekip arkadaşlarımız tarafından eksiksiz olarak hatırlatılarak yardım sunulur.

veriyoruz. En önemli ilkesi tam müşteri memnuniyeti olan salonlarımızda, her türlü yeniliği müßterilerimize sunmak ve hayalinizdeki duruşu sergilemenize yardımcı olmak bizim işimiz!

Güzelliğin tek adresi olarak 29 yıldır Çiftlik’te, 3 yıldır Atakum’da, 7 aydır Piazza AVM’de olmak üzere toplam üç salonda hizmet vermekteyiz. Bizi tercih ederek bize yaşattığınız tüm güzellikler için, siz değerli müşterilerimize çok teşekkür ediyoruz. www.hollywoodkuafor.com

68

4


69

4 HMCC���

��� �/,


style güzellik

Bitkilerle Gelen Güzellik! Hangi cilt tipine hangi bitki iyi gelir? Bu doğal bitkilere sahip ürünleri cildinize özel seçebilirsiniz...

Yaban gülü: * Güçlü bir antioksidandır. * Tonik ve besleyicidir. * Cildinizden sigara ve alkolün zararlarını azaltır. * Cilde faydalı ve besleyici bir toniktir. * Cildi besler, yumuşatır, rahatlatır. Kuru ciltler için uygundur.

etkilerini görebilirsiniz. Cildi arındırır ve matlaştırır. Yağlı ciltler için uygundur.

* Güneşten kuruyan cildi rahatlatır. Normal ve karma ciltler için uygundur.

Aloe vera:

Papatya: Yumuşatıcı

* Kuruyan cildinizin nemini yeniden kazanmasına yardımcı olur.

* Cilt bakımı için kullanılan Aloe vera, yıpranmış ciltleri nemlendirir ve onarır.

Çay ağacı:

ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır. Her cilt tipine yüz temizliği için uygundur.

* Antikor oluşumunu destekler.

Sivilceli bölgeye sabah akşam sürdüğünüzde hızlı bir şekilde o bölgeyi temizleyecektir. Çay ağacı, cildinizi hem ferahlatır hem de temizler. İz, akne, siyah nokta gibi problemlere düzenli kullanıldığında

70

* Doku geçirgenliğini arttırır, hücrelerdeki toksinlerin daha kolay atılmasına yardımcı olur. * Cildi dengeler ve derinlemesine bakım yapar.

Lavanta: Hassas veya yağlı ciltler için uygundur. Akne tedavisinde kullanılır. Menekşe: Protein, mineral ve aminoasitler içerir. Anti bakteriyel etkisi vardır. Hafif mikrop kırıcıdır. Hassas ciltler dikkat etmelidir.


71

HAZİRAN - JUNE 2014

51


style eğitim

Eğitim Koordinatörü ve Yönetim Kurulu Başkanı

Adnan Demirci

Amacımız; Toplumun, insanlığın evrensel değerlerini benimseyen, ailesine, çevresine ve kendisine faydalı olacak yetenek ve becerileri kavramış katılımcı, analitik düşünen, bireysel gelişimine önem veren insan yetiştirmektir. bunun proaktif uygulanmasını sağlamaya yöneliktir.

Öncelikle sizi tanımakla başlayalım. Okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız lütfen? 1975 doğumluyum. 1995 yılında Akdeniz Üniversitesi İşletme Bölümü ve 2000 yılında da 19 Mayıs Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden mezun oldum. Daha sonra 2013 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Aile Danışmanlığı Sertifikası aldım. 2000 yılından bu yana Sınav Dergisi Dershaneleri’nde Rehber ve Psikolojik Danışman ve Karadeniz Bölge Rehberlik Koordinatörlüğü görevini yapmaktayım. Bu yıldan itibaren de Samsun Sınav Koleji’nde Eğitim Koordinatörlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yerine getireceğim. Aile danışmanlığı ve eğitimi, eğitim danışmanlığı ve koçluğu hizmetlerini de profesyonel anlamda vermekteyim.

Sınav Koleji’nin misyonu nedir?

Bunlarla birlikte Tematik felsefi temeli olan Türkiye’nin temasında, başarılı ilk ve tek okul olmaktır. Samsun Sınav Koleji; •Akademik Bilgi ve becerilerin yanında ve dil eğitimini öne çıkaran, Ailenin eğitim adına yaptığı harcamaları tek kaleme indirgeyen, Öğrencileri okul,dershane ve özel ders koşuşturmasından kurtaran,

Nasıl bir eğitim kurumu kurmayı hedeflediniz? Misyonumuz; Atatürk ilkelerine bağlı, onu anlayan ve onun felsefesine yürekten inanarak çağdaş, dünya insanının taleplerini bilen liderler yetiştirmektir. Amacımız; Toplumun, insanlığın evrensel değerlerini benimseyen ailesine, çevresine ve kendisine faydalı olacak yetenek ve becerileri kavramış katılımcı, analitik düşünen, bireysel gelişimine önem veren insan yetiştirmektir. Ortaokul ve lise programlarımız, bütün kazanımların kavratılması, pekiştirilmesi, önceki eğitim kazanımlarının üzerine yenilerinin eklenmesi ve çocuğun ihtiyaçlarına, yeteneklerine ve gelişim düzeylerine uygun içerik belirlenmesi ve

72

Bütün sınavlarda sonuç ve kazanma odaklı olan ,tam öğrenme modelini benimseyen hizmet anlayışıdır.

Kolejinizi biraz daha yakından tanıyalım Adnan hocam. Bize Sınav Koleji’ni, sosyal alanlarını, fiziki yapısını anlatır mısınız? Ortaokul ve Anadolu Lisesi olarak görev yapacak olan kolejimiz toplamda 2 derslik, 4 laboratuvar, müzik ve görsel sanatlar atölyeleri, kapalı ve açık spor alanlarıyla, kafeteryaları ve okuma salonlarıyla, 18 kişilik modern sınıflarıyla tam donanımlı bir kolej olarak hizmet verecektir.

Sayın hocam buradaki bir eğitim gününü bizimle paylaşır mısınız? Çocuklar burada nasıl zaman geçirecekler, sosyal faaliyetleriniz ve öğrencilere sunduğunuz


imkanlar nelerdir? Öğrencilerimizin sabah saat 09:00 da dersleri başlayıp, saat 17.30 da kampüsümüzde dersleri bitmiş olacaktır. Her gün sosyal faaliyetleri, birebir çalışmaları, ders etkinlikleri, bilim ve proje çalışmalarını yapacaklar, öğrencilerin sıkılmamaları için sosyal faaliyet zamanlarını ve kulüp çalışmalarını hafta içinde her güne programlı bir şekilde yaydık. Amacımız, öğrencinin gün boyu motivasyon düzeyini yüksek tutmak. Her öğrencimiz mutlaka bilim sanat, spor ve sanat kulüplerinden bir tanesine katılacaktır. Yani öğrencilerimiz ilgi ve yetenekleri doğrultusunda mutlaka en az üç farklı kulüp çalışmasında yer alacaktır.

Kolejinizde nasıl bir yabancı dil eğitimi veriliyor? Ortaokul ve Anadolu Lisemizde yoğun bir dil eğitimi vermeyi planlıyoruz. Bu konuda genel merkezimiz ve Ankara Sınav Koleji’mizin çok büyük bir desteği oluyor. Amacımız teoride değil, pratikte olan bir dil eğitimidir. Onun için dijital yayın, basılı yayın olarak yatırımlar yaptık ve öğretmen kadromuzu son derece titizlikle oluşturduk.

Çocukların takibini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Dünyanın ve Türkiye’nin en büyük ölçme-değerlendirme sistemlerinden olan Cito ve K12 ile her öğrencinin akademiksel gelişimi takip edilecek ve mentör öğretmenlik sistemi diğer Sınav Kolejlerinde olduğu gibi bizim kolejimizde de kullanılacaktır.

Biraz daha spesifik bir soruyla devam etmek istiyorum. Okul sizce nedir? Okul bence hayattır, hayata hazırlayandır. Eğer okulda öğrenilenler günlük yaşamda karşılığını bulamıyorsa, o zaman öğrenmenin kalıcılığı da ortadan kalkıyor. Bunun için kulüpler içerisinde ve her öğrencimizin mutlaka katılacağı girişimcilik ve hayat kulübünde yurt dışından örneklediğimiz ve kültürümüze uyarladığımız bir çok etkinlikle bunu gerçekleştireceğiz. Okul öğrencinin her sabah zevkle geldiği, orada bilgiyi öğrenirken mutlu ve huzurlu olduğu bir yaşam alanı olmalı.

Son olarak okuyucularımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı? 25 yıllık bir geçmişe sahip ve bugüne kadar milyonlarca öğrenciyi hedefine ulaştıran Sınav Dergisi Dershaneleri, kolej-dershane konsepti ile artık eğitimin temel taşları ićinde yerini alıyor. Ortaokul ve Anadolu Lisesi olarak Eylül 2014 tarihinden itibaren faaliyetlerine başlayacak kolejimizin 18 kişilik sınıflarında yerini almak için yeni öğrencilerimizi bekliyoruz. Çünkü kazanmak onların da hakkı. Hedefimiz; lider okul olmak, bunu gerçekleştirmek için Samsun’dayız ve tüm eğitim tecrübelerimizi onlara aktaracağız. Teşekkürler. www.sinavkoleji.com.tr

73


style moda

Mix Colors Bu yazın olmazsa olmazı gökkuşağı renkleri: tişört ve şortlar kızlar, tişört ve bermuda erkekler için. Yolda bir yaz geçirmek için tek bir şart var: değişik nüansları karıştırmak, her gün diğer yarına uygun giysileri bulabilmek. Renk paletinin tamamı keşfedilmek üzere bekliyor: denizin kaçırılmaz renkleri – maviden turkuaza- ve kumdan gelen renkler, âmâ açık tonlarda olanları da. Sarı, gri, turuncu ve beyaz herkes için, pembe ve fuşya kızlar, açık yeşil ve askeri erkekler için.

74

Tişörtlerdeki baskılar en havalı rotalardan ilham alıyorlar: unutulmaz bir kıyıdan kıyıya gezi için varış noktası Amerika. Her bir şehirde bulunabilirsin, görmek için en güzel yerler: güneş ve okyanusu sevenler için Florida ve California, Chicago, Los Angeles, Seattle ve Manhattan işe görülmeye değer şehirler. Tişörtünüzle şort veya bermuda eşleştirebilir ve görünüşünüze bir tutam daha hava katabilirsiniz. Diğer yarını seç ve stilinle birleştir!


Balık yemenin keyfi

style moda

Samsun'da lezzetin adresi Fevzi'nin Yeri Atakum Balık Restoran,alkolsüz konseptiyle hizmetinizde...

(0362) 445 00 10 (0362) 445 15 75 Baruthanefevzininyeri_atakum@hotmail.com Mah.No:63 Batı Park İlkadım, Samsun Fevzininyeri_samsun@hotmail.com

75


style kültür-sanat

Altın Palmiye Nuri Bilge Ceylan’ın 67. Cannes Film Festivali sona erdi. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan ‘Kış Uykusu’ filmiyle Altın Palmiyeyi kazandı. Ödülünü geçen yıldan bu yana Türkiye’de yaşanan olaylarda hayatını kaybeden gençlere adayan Ceylan, ödülün Türk sinemasının 100. yıldönümünde kazanılmasının da hoş bir sürpriz olduğunu belirtti. 76


alan Ceylan’ı, “Altın Palmiye” ödülü sayesinde “aziz milletimize yeni bir gurur yaşatmasından” dolayı tebrik ederek, başarılarının devamını dilediği de ifade edildi.

FİLMİN YAPIMCISI: BİZİM İÇİN BÜYÜK SÜRPRİZ OLDU “Kış Uykusu” filminin yapımcısı Zeynep Özbatur Atakan, Altın Palmiye ödülünü kazanmaktan çok mutlu olduklarını belirterek, “Ödülün kendileri için büyük bir sürpriz olduğunu” ifade etti.

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, 67. Cannes Film Festivali’nde, “Kış Uykusu” filmiyle “Altın Palmiye Ödülü” nü kazandı. Ceylan, törende yaptığı konuşmada, ödülün kendisini için sürpriz olduğunu ifade ederek, “Bu ödülü beklemiyordum” dedi. Ödülünü ABD’li ünlü yönetmen Quentin Tarantino’dan alan Ceylan, bu yıl Türk sinemasının 100. kuruluş yıl dönümünün kutlandığını hatırlatarak, kendisini destekleyenlere ve jüriye teşekkür etti. Ceylan, “Bu ödülü, Türkiye’nin genç insanlarına ve geçen yıl hayatına kaybedenlere adıyorum” ifadesini kullandı.

GÜL VE ERDOĞAN’DAN TEBRİK Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 67. Cannes Film Festivali’nde “Kış Uykusu” filmiyle Altın Palmiye Ödülü’nü kazanan Nuri Bilge Ceylan’ı kutladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden

yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, Ceylan’a telgraf göndererek, 100. yılında Türk sinemasının çıtasını yükselten bu önemli başarıdan duyduğu memnuniyeti belirtti. Gül, bugüne kadar 2009 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün de aralarında bulunduğu birçok ulusal ve uluslararası ödül alan Ceylan’ın, Altın Palmiye Ödülü’yle başarılarını taçlandırdığını ifade ederek, millete bir kez daha büyük gurur ve mutluluk yaşatan Ceylan’ı, değerli oyuncuları ve tüm ekibi kutladı. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre ise Başbakan Erdoğan, Köln’den İstanbul’a dönüşünün ardından yönetmen Ceylan ile telefonda görüştü. Erdoğan’ın Ceylan’ı Cannes’da kazandığı ödülden ve Türk sinemasına sağladığı önemli katkılardan dolayı kutladığı öğrenildi.Başbakan Erdoğan’ın bugüne kadar birçok ulusal ve uluslararası ödül

Zeynep Özbatur Atakan, “Uzun zamandır bu filmle ilgili çalışıyorduk, film yarışmada gösterildiği için elbette bir umudumuz vardı, ancak bu festivallerde ödül konusunda önceden tahmin çok yapmak zor” dedi. Öte yandan, Nuri Bilge Ceylan’ın filminin Altın Palmiye ödülünü kazanması festivaldeki Türk standında bulunanları ve Türk sinemacıları sevince boğdu. Türk standının yöneticisi ve Ankara Sinema Derneği Başkanı Ahmet Boyacıoğlu, “Türk sinemasının 100. kuruluş yıldönümünde ve 32 yıl aradan sonra bu ödülün gelmesinin çok anlamlı ve sevindirici olduğunu” söyledi. Cannes Film Festivali’ne binlerce film arasından sadece 18 filmin yarışma için seçildiğini hatırlatan Boyacıoğlu, “Bu ödülün gerek Ceylan’ın sinema kariyeri gerek Türk sineması için önemli bir yeri olduğunu” kaydetti. Cannes Film Festivali’nin sinema dünyasının mabedi olarak değerlendirildiğini belirten Boyacıoğlu, bu ödülün Türk filmlerinin yurt dışında daha iyi değerlendirilmelerine katkı yapacağını sözlerine ekledi.

77


style yaşam

Lovelet Outlet çoşkusunu bölgeye yaymaya devam ediyor… Haziran 2012’de, görkemli bir törenle Samsun’da açılan, yönetim ve kiralamasını Inside Avm Danışmanlık’ın üstlendiği Karadeniz’in en büyük Outlet alışveriş ve yaşam merkezi Lovelet, yazın gelmesi ile yeniliklerine yenilik katarak coşkusunu Karadeniz’den Türkiye’ye yaymaya devam ediyor.

78


Lovelet Outlet olmanın birçok avantajını yaşamaktadır…

Havaların ısınmasıyla beraber Outlet konsepti ile hesaplı alışverişin tek adresi olan Lovelet, yapmış olduğu kampanyalar ve uygun fiyatlı satış politikası ile ziyaretçilerini memnun ederken açık kimlikli ve denize sıfır manzaralı bir alışveriş merkezi olmanın da avantajını yaşıyor ve yaşatıyor. Lovelet Alışveriş Merkezi Pazarlama Müdürü Selvin Çil ‘ Lovelet, Karadeniz Bölgesi’nin en büyük Outlet merkezidir, Outlet olmanın da birçok avantajını yaşamaktadır. Marka karmasının gücü ile alışveriş merkezimiz, ziyaretçilerine kaliteli ürünü en uygun fiyata alma imkânını sağlayan tek alışveriş merkezi özelliğine sahiptir. Outlet olmamız, bizim tercih edilme nedenlerimiz arasında birinci sıradadır.’ Diyerek Outlet konseptinin önemini dile getirmektedir.

Lovelet çocukların vazgeçilmez adresi…

Alışverişin yanında yaşam merkezi haline gelen Lovelet, çocuklar için de çekim merkezi olmuş durumda… Çocuk etkinliklerine fazlaca önem veren, çocukların kültürel anlamda da faaliyetlerine katkı sağlayan ve onlara ilkleri yaşatmaya çalışan bir alışveriş merkezi olarak Lovelet, çocuklar için tam bir oyun merkezi kimliğinde… Bölge de sadece Lovelet’te olan Ponny At kulübünden tutunda çarpışan bot alanına, tırmanma

duvarından tutunda, ücretsiz oyun alanlarına, go-kart pistine kadar her şeyi bulabileceğiniz, eğlencenin tek adresi olma özelliğini de taşımaktadır. Lovelet Alışveriş Merkezi Pazarlama Müdürü Selvin Çil ‘ Bizler için müşteri memnuniyeti en ön plandadır, amacımız burayı bir yaşam merkezi haline getirmekti ve bugün baktığımızda da Lovelet’in bir yaşam merkezi haline geldiğini görmekteyiz. 7’den 70’e herkesin tercih ettiği ve mutlu olduğu bir çekim gücüne sahip alışveriş merkezimizde birçok avantajı aynı anda yaşayabiliyorsunuz, ailece geldiğinizde alışverişinizi kendinize uygun fiyatlarla yapabiliyor, mola vermek istediğinizde sokak konseptimizden yararlanarak kahvenizi açık alanda içiyor ve çocuklarınızın gözünüzün önünde etkinliklerden yararlandığına şahit olabiliyorsunuz. Hafta sonu müzik dinletileriyle karşılanıyor ve neşeli bir gün yaşayarak evinize dönebiliyorsunuz.’ Dedi.

Lovelet’te yeni oluşumlar devam ediyor. Lovelet gücüne güç katıyor…

Nisan ayının başında 12.500 m2’lik alanda, yaklaşık 30 firmanın da katılımı ile bir mobilya showroom oluşuma sahip olan Lovelet, Karadeniz Bölgesinin en büyük mobilya kümelenme projesine ev sahipliği yaparak gücüne güç kattı. Kente yeni bir vizyon kazandıran proje Türkiye’de bile ses getirmeye başladı. Mobilya Kent ismi ile birçok

mobilya imalatçısıyla çıkılan yol da başarının sinyalleri çok erken alınmaya başladı. Ziyaretçilerin yoğun ilgisi ile karşılaşan Lovelet, tekstilde kanıtladığı başarısını mobilya & ev dekorasyonda da kanıtlamış oldu. Lovelet Alışveriş Merkezi Pazarlama Müdürü Selvin Çil “Alışveriş merkezimizin üst katında hizmet veren mobilya showroomunun sektöre büyük bir heyecan kazandıracağını düşünerek yola başladık ve bu heyecan gün gün büyüdü. Şuanda da meyvelerini almış durumdayız. Kiracılarımız, halkımız kısacası herkes oluşumdan mutlu… Çevre il ve ilçelerden çok yoğun ilgi görüyor projemiz.’ Dedi. Sezona hızlı giren Lovelet mobilya projesinin ardından düğün salonu projesinden de bahsetti. Pazarlama Müdürü Selvin Çil ‘Dünya organizasyon şirketinin işletmeciliğini yaptığı oluşumla teras katımızda, denize sıfır, yazlık bir düğün salonu oluşturduk. Ev sahipliği yaptığımız projemiz çok elit bir oluşum haline geldi. Şimdiden yaz sezonu için günlerimiz dolmuş durumda.’ Dedi. Lovelet Outlet Alışveriş merkezinde hız kesilmiyor… Yeni oluşumlar, farklı etkinlikler, görülmemiş kampanyalarla dopdolu bir sezon yaşanıyor. Tüm bölge halkı bu çekim gücünü hissederek Lovelet’i tercih ediyor. Lovelet Alışveriş Merkezi yönetimi ise ziyaretçilerin yoğun ilgisinin, yaptıkları planlamalara heyecan ve güç kattığını belirtiyor. 79


style kahve molası

‘Kıvanç gibi yakışıklı değilim jön olamadım’ ‘Kaçak’ dizisinin oyuncusu Mustafa Avkıran’dan ilginç itiraf: ‘Kıvanç Tatlıtuğ gibi yakışıklı olmadığımı bile bile jön oynamak, kadınların peşinden koştuğu biri olmak istemedim.’ TIP OKUMAK İSTİYORDUM Babam asker olduğu için Türkiye’de gitmediğim şehir kalmadı. Gaziantep’ten Diyarbakır’a, Trabzon’dan Antalya’ya Türkiye’nin dört bir yanına gittim. Hayatımda en güzel dereleri Şemdinli’de gördüm. Şemdinli benim için özel bir yerdi. İlkokulu bitirdiğimde ilk defa sahneye çıktım, ilk defa ata bindim, ilk kez ava Şemdinli’de gittim.

Ünlü oyuncu Mustafa Avkıran, hafta sonunda İpek Tuzcuoğlu’nun sunduğu ‘Yüzleşme’ programına konuk oldu. Avkıran, kendisiyle ilgili bilinmeyenleri anlattı:

80

Ailem benim tıp okumamı istiyordu. Gazeteci olabilirdim, ben öyle istiyordum. Arkeoloji okuyabilirdim, merakım hep vardı, hâlâ var. Ama ‘Konservatuvara öğrenci alınacaktır’ notunu gördüm ve hayatım değişti. “Katılmak istiyorum” dedim. “Tiyatro kitabı al, iki tirad ezberleyeceksin” dediler. 17 yaşındayım. Sadece iki tiyatro kitabı vardı. Reşat Nuri Güntekin’in ‘Balıkesir Muhasebecisi’ ve Reşat Nuri Güntekin’in ‘Hülleci’si. Bunlar o kadar değerli ki, hâlâ duruyor. “Tirad

nedir?” diye sordum. “Uzun konuşma” dediler. Okumadım bile. Neyse sonunda Reşat Nuri Güntekin’in tiradıyla sınava girdim.

TİYATRO İÇİN YAŞADIM Konservatuvara girdiğimde sadece Reşat Nuri Güntekin biliyordum. Zeliha Berksoy, Shakespeare ile başladı, “Ben tanımıyorum” dedim. Bütün sınıf baktı. Sonra ben Shakespeare oyunu sahneye koydum. Geride kalma hissi tahammül edemediğim bir şeydir benim. O eksiklik hissini kapatmak için Shakespeare, Bretch gibi ne kadar tiyatro yazarı, tiyatro literatürü varsa okudum. Orada kazandıklarım, topladıklarım başka bir şeye evrildi. Hayatım boyunca hep neye gücüm olduğunu, ne kadarını gerçekleştirebileceğimi fark ederek yapmaya çalıştım her şeyi. Yani oyuncu olarak hiçbir zaman tutup da; Kıvanç Tatlıtuğ gibi yakışıklı olmadığımı bile bile jön oynamak, bütün kadınların peşinden koştuğu biri olmak istemedim.


81


style güzellik

Yaz Sıcakları için Makyaj Önerileri 1- GÖZ MAKYAJINA KALEMLE BAŞLAYIN Akmaması için, çekilmesi daha zor olsa da sert kalemleri tercih edin. Üst kirpiklerin diplerine yazın modası, kendinize uygun parlak kalemlerden sürün. Kalem gözlerinizi belirginleştirir. Alt kirpiklerin dibini de aynı kalemle vurgulayın.

2- GÖZE IŞILTI VERMEK IÇIN FAR SÜRMELISINIZ Yine fırçayla sürmeyi tercih edin. Açık renkli farları tercih edin, koyu renklerden kaçının. Açık tonlar ışığı yansıtır. Yüzünüzü aydınlatır. Alt kirpiklerin altına da far sürebilirsiniz.

3- MASKARAYI ACELE ETMEDEN HEM ALT HEM DE ÜST KIRPIKLERE SÜRÜN Akmaması için su geçirmeyen maskara kullanın. Kirpiklerin top top görünmesini önlemek için de bir kez de kirpik fırçasıyla tarayın. Maskaranın akmaması yazın çok büyük önem taşıyor!

4- ALLIK YÜZE EN IYI RENK VEREN MALZEMELERDEN BIRI Yaza şeftali ve kayısı tonları yakışıyor. Likit renklendirici gibi yine elmacık kemiklerinden şakaklara ve yüze yayabilirsiniz.

5- SON ADIM RUJ SÜRMEK Bronz teniniz üzerinde, dudaklarınızı yansıtacak parlak ve canlı tonları tercih edebilirsiniz.

82


Türkiye’de style gözümüze ilişenler Doğduk Türkiye’de Büyüyoruz

0 362 290 22 00 | 0 362 290 22 02 Yenn Mahalle Çarşamba Cd. No:52 Cannk / Samsun

83 www.anemonhotels.com samsun@anemonhotels.com


style style lezzet

Hardal soslu makarna salatası Salatalar yemeğin ve çay davetlerinin en renkli bölümünü oluşturuyor, yeşilliklerle soslarla harika lezzetler ortaya çıkıyor, benim için salatalar soframın vazgeçilmezini oluşturuyor. Malzemeler: 1/2 paket makarna 1 göbek salata 3-4 dal taze soğan 1 adet havuç rendesi

84

Dereotu - maydanoz - taze nane -tuz Sos: 1 kâse sarımsaklı yoğurt 2 yemek kaşığı mayonez 1 tatlı kaşığı hardal Hazırlanışı: -Haşladığımız makarna ile hazırladığımız yeşillikleri doğrayıp birleştirelim ve karıştıralım,

- Sos için yoğurdu mayonez ve hardalı bir kâsede hazırlayalım ve servisten önce salata ile birleştirip iyice karıştıralım, salatamız hazır Afiyet olsun. Not: Salata hemen servis yapılacaksa normal yoğurt kullanabilirsiniz, önceden hazırlamanız gerekiyorsa süzme yoğurt kullanmanızı öneririm aksi halde sulanır.


85 HAZİRAN - JUNE 2014

31


style köşe

ÖZGE ÖZKEÇECİGİL

Özgeyle...

a b a h r e Yaza M

Güzel bir yaza daha merhaba dediğimiz bugünlerde, yalnızca estetik açıdan değil sağlığımız için de cildimizin temizlik ve bakımına özen göstermemiz gerekiyor. UV ışınları, makyaj, serbest radikaller, sigara, stres, hava değişimleri ve yanlış beslenme cildimizi olumsuz yönde etkiliyor ve genç yaşta olmamıza rağmen yorgun ve solgun görünmemize neden oluyor. Cildimizin parlaklığı, canlılığı ve diriliği en önemli sağlık göstergemiz. Bu nedenle 20’li yaşlardan itibaren her bayanın profesyonel ürünlerle ve profesyonel ellerde cilt temizliğini ve bakımını ayda bir kez yaptırması, ilerleyen yıllarda oluşacak problemlerin önlenmesi açısından çok önemli oluyor. Yaptıracağımız bu profesyonel cilt bakımlarından bağımsız olarak kişisel günlük cilt bakımımızı da ihmal etmememiz, aylık bakımlarımızı destekliyor. Bu sıcak yaz günlerinde ter, toz, havuzlarda bulunan klor, deniz ve güneşin zararlı etkilerinden kurtulmak için cilt temizliğinde uyulması gereken kuralların başında cilt tipine uygun ürünler kullanmamız geliyor. Cildimiz oldukça narin bir yapıya sahip, bunun için sert bakımlardan kaçınarak evdeki temizleme işlemimizi yapmalı ve mutlaka cilde uygun tonik kullanmalıyız. Temizlemenin ardından yine uygun bir 86

nemlendirici ile cildimizin kurumasını ve nemsiz kalmasını engellemeli hatta serum ve ampullerle bakımlarımızı zenginleştirmeliyiz. Yine yaz günlerinin olmazsa olmaz ürünü güneş kremleri. Güneşin zararlı etkilerinden cildimizi korumak için mutlaka yaz aylarında hatta kışın da cildimize uygun bir güneş kremi kullanmamız gerekiyor. Bilinenin aksine çok faktörlü güneş kremleri cildimizi daha iyi korumuyor. 60 faktörün üzerindeki ürünler dünyanın birçok ülkesinde yasaklanmış durumda, çünkü yüksek faktör aynı zamanda yüksek kimyasal maddeleri de beraberinde getiriyor. En ideali 20-50 faktör aralığında ki ürünleri

kullanmamız. Özetlersek hava kirliliği, sıcak, soğuk, yorgunluk gibi dış etkenler ve olumsuz yaşam koşulları ile cildin doğal dengesini bozmamak ve nem kaybını önlemek için neler yapmalıyız. Aylık ve günlük bakımlarımızı düzenli yapmalı ve ürünlerimizi düzenli kullanmalı, Güneşten korunmalı ve güneş ürünleri kullanmalı, Sigaradan uzak durmalı, Sağlıklı beslenmeli, Stresten uzak durmalı, Ve günde en az 2 litre su tüketmeliyiz.


87


style teknoloji

Google’dan Unutulma Hakkı uygulaması Google, AB üyelerine sunduğu “Unutulma Hakkı” uygulaması hakkında açıklama yaptı. Google’ın yeni uygulamasına göre AB vatandaşları artık dünyanın önde gelen arama motoru Google’dan, internetteki ilgisiz ve geçersiz kişisel verilere yönelik linklerin kaldırılmasını isteyebilecek. Google’ın, Avrupa Adalet Divanı’nın aldığı Unutulma Hakkı kararı kapsamında başlattığı uygulamaya ilişkin haberlere açılık getirmek amacıyla yaptığı açıklamayı aşağıda bulabilirsiniz. Söz konusu uygulama Avrupa Adalet Divanı’nın kararı doğrultusunda yalnızca 32 Avrupa ülkesini kapsamaktadır, herhangi bir ülkenin dışlanması gibi bir yaklaşım kesinlikle söz konusu değildir.

88

Google Açıklaması: “Avrupa Adalet Divanı’nın yakın zaman önce aldığı karar çerçevesinde Avrupalı kullanıcıların arama motorumuzda yer alan sonuçların kaldırılmasını talep edebilmelerine yönelik bir web formu hazırladık. Mahkemenin söz konusu kararı, Google’ı bir bireyin unutulma hakkı ile kamuoyunun öğrenme hakkı konusunda verilmesi zor kararlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Mevcut süreçte, bu konuların ayrıntılı şekilde ele alınması için uzmanlardan oluşan bir danışma kurulu oluşturuyoruz. Bunun yanı sıra, söz konusu kararın doğru şekilde değerlendirilip hayata geçirilmesi için, veri koruması konusunda faaliyet gösteren yetkililerle de birlikte çalışacağız.”


style teknoloji

89


style teknoloji

TTNET, İnternet hızını iki katına çıkarttı Kullanıcılar artık 16 Mbps başlangıç hızı ile internete bağlanabilecek. 8 Mbps’ten 16 Mbps’e geçmek isteyen kullanıcılar için fiyat farkı 2 TL olarak faturaya yansıtılacak. Fiber bağlantı da ise fiyatlandırma kullanıcının yararlandığı kampanyaya göre değişiyor. Fiber bağlantı paketlerinde ise başlangıç hızı 24 Mbps ile başlıyor. Fiber bağlantıda 24, 35, 50, 100 ve 1000 Mbps hız seçenekleri yer alıyor. Belirtilene göre 2013’te 620.000 fiber internet kullanıcı yer alırken, 2014’ün ilk çeyreğinde bu sayı 660.000. Yeni dönemde genişbant ya da fiber fark etmeksizin tüm abonelere 100 Mbps hız destekleyen hiper hızlı modemler sunuluyor Bu modemlerin fiyatı ise eski modellerle aynı. Arada fiyat farkı yok. Yetkililerin diğer belirttiği nokta ise veri tüketimi oldu. 2013 yılında kişi başı ortalama veri tüketimi 32,4 GB iken bu rakam 2014’ün ilk 3 ayında 38,3 GB. TTNET ayrıca çeşitli kampanyalar da sunuyor. Hızın artmasıyla birlikte dijital servisler de zenginleştiriliyor.

90


??????? | ???????????

style teknoloji

Haziran - June 2014

Alabilirsiniz | Your Complimentary Copy

91


style kitap

Son Kamelya

1940’lı yılların Amerikası’nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü’ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.

Aşkın İstilası - Yol

Üç kitaptan oluşacak olan “Aşkın İstilası” serisi; dünyada yepyeni bir istila hareketi yaratacak. Şu an elinde tuttuğun kitap, serinin 1. kitabı, senin ilk adımın... “YOL” “YOL” bir aşk yolculuğu... Kendinde başlayıp yine kendinde biten... Bir çırağın yola düşmesi, Bir neyzenin nefesi, Bir âşığın kalp atımı, Bir çocuğun gülümsemesi, Bir tohumun toprağa kavuşması... Kalbinin derinliklerinde hayalini kurduğun bambaşka bir dünyanın yol haritası...

92

www.kunefendi.com


style kitap

Dedem Kurt Seyit ve Ben

Hepimizin, iş hayatında ya da özel hayatında sürekli kararlar vermesi gerekmektedir.Psikoloji alanında yapılan araştırmalar, insanların karar verirken nasıl bir dizi önyargının ve duygusal faktörün etkisi altında kaldığınız ve verdiği karardan sonradan pişmanlık duyduğunu ortaya çıkarmıştır. Karar verirken, çoğunlukla kendimize aşırı güven duyarız. Kısa vadeli duygularımızın etkisinden kurtulamayız.Ancak, miyop olduğumuz gerçeğini bilmemiz nasıl görmemize yardımcı olamıyorsa, bu eksiklerin farkında olmamız da sorunu çözebilmemiz için yeterli değildir.

Bir Tutam Aşk

Gelme artık hiç kurusu! Yollarının bittiği yer, benim çoktan defolup gittiğim yer çünkü… Evet, evet en iyisi bu ve … ben çok daha iyilerine layığım. Hı hı aklın bende kalır ve muhakkak, kendime çok iyi bakarım; yoo üzülecek falan değilim, ah tabii ki biliyorum kim böyle olsun ister ki? Oldu o zaman, hadi severek ayrıldık diyelim, öyle olsun. Çok öpüyorum geçmişimizin en can alıcı yerlerinden.

93


style sinema

İzlenmeye Değer! YARININ SINIRINDA Yakın gelecekte dünyayı ele geçiren Mimics adlı uzaylı birliği, birçok büyük şehri yok eder ve milyonlarca insanı ölümün eşiğinde bekletir. Dünyada hiçbir ordu, onların hızına, silahlarının gücüne ve de en önemlisi telepati yoluyla emir verme ve uygulama güçlerine ulaşamaz. Artık dünyadaki tüm ordular bu uzaylı sürüsüne karşı güçlerini birleştirmek durumundadır ve bu güç birliği dışında ikinci bir şansları yoktur. Subay Bill Cage daha önce bu savaşlardan hiçbirine katılmamış tecrübesiz bir askerdir ve atıldığı yeni görevi onun için bir nevi intihar anlamına gelmektedir. Beklenen olur; Cage dakikalar içerisinde öldürülür...

MALEFİZ Klasik Uyuyan Güzel masalına hiç kötünün tarafından bakmayı denediniz mi? Barışçıl bir orman krallığında büyüdüğü için huzurlu bir hayata sahip olan Malefiz, görkemli siyah kanatlara sahip güzel, saf ve genç bir kadındır, ta ki bir zamanlar inandığı adam olan Stephan topraklarının düzenini tehdit edinceye kadar… Malefiz, topraklarının koruyucusu olur ama acımasız bir ihanete uğrayınca o saf kalbi taşa dönüşür. Onun bu kadar kin ve öfke dolu olmasının nedeni budur, Aurora’yı 100 yıllık bir ölüme mahkum etmesi de tüm bu çektiği acıların sonucudur... 94


KIŞ UYKUSU Aydın emekli bir tiyatrocudur; oyunculuğu bıraktıktan sonra Kapadokya’ya babasından yadigar kalan butik oteli işletmek için geri döner. Aydın o günden sonra başlayan kış uykusu bu gözlerden ırak otelin içerisindeki gündelikleriyle, kah yerel bir gazeteye köşe yazıları yazarak kah her zaman niyetlendiği ancak bir türlü başlayamadığı tiyatro tarihi kitabını yazmayı düşünerek geçer. Tüm bu süreçte hayatında iki kadın vardır: Kendisine her anlamda uzak ve soğuk davranan genç karısı Nihal ve boşandıktan sonra yanlarına taşınan kız kardeşi Necla... Kışın bastırması ve artan kar yağışı bu küçük taşrada en çok Aydın’ın sinirlerine dokunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik eder...

MUPPETS ARANIYOR Muppetlar ikinci devam filminde bu kez Avrupa’ya açılıyor; Berlin, Madrid, Dublin ve Londra gibi Avrupa başkentlerinde, büyük sinemalarda kapalı gişe sahne alan tüm Muppets üyeleri dünya turuna çıkıyor. Lakin Kermit’in başına gelen büyük bela, bu turneyi bir hayli olaylı bir maceraya dönüştürüyor. Kermit’e ikizi gibi benzeyen, dünyanın en azılı hırsızlarından Constantine ve onun sağ kolu Dominic, Muppets üyelerini özellikle de Kermit’i uluslararası bir suç eylemine sürüklüyor. Constantin, masum Kermit’in yerine geçerek planlarını uygulamaya koyarken, Kermit de tıkıldığı hapishanede suçsuzluğunu ispatlamaya çalışıyor...

95





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.