1
style röportaj Çeşitli Sivil Toplum kuruluşları da bu projeye destek vermektedir. İlimizde ve İlçelerimizde dezavantajlı grupların sosyal hayata kazandırılmaları, bir takım geleneksel önyargılar, erken yaşta evlenmek, maddi imkânsızlıklar ya da eğitim kurumlarının yerleşim yerlerine uzaklığı gibi v.s. sebeplerden dolayı eğitimi yarıda kalmış genç kızlarımızın, kadınlarımızın eğitimlerini tamamlamaları geleceğe güvenle bakabilmeleri, yaşantılarını daha iyi bir şekilde yürütebilmeleri, evlatlarına iyi örnek olabilmeleri, en önemlisi de aile bütçelerine katılabilmeleri için avantajlı duruma getirilmeleri için, devletimizin kadınlara yönelik tüm projeleri yukarıda belirttiğim kamu kurum ve kuruluşlarının da katkılarıyla değerlendirilmektedir.
Sivas Valisi Âlim Barut İnsanların dertlerini dinlemek, çözüm aramak, onlara derman olmak bizim görevimiz, bizde “GÖNÜL ELÇİLERİ” projesi ile ihtiyaç sahibi gençlerimize, kadınlarımıza, muhtaç durumda olan ihtiyarlarımıza destek oluyoruz. Sayın Vali’m sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 1955 yılında Yozgat’ta doğdum. İlk ve orta öğrenimini Tokat’ta, Lise öğrenimini Kırşehir-Kaman’da tamamladım. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1977 yılında mezun oldum. İçişleri Bakanlığınca yapılan maiyet memurluğu (kaymakam adaylığı) imtihanını kazanarak 1978 yılında Kahramanmaraş’ta devlet memurluğu görevine başladım. Kaymakamlık staj döneminde Giresun-Dereli, GaziantepYavuzeli ve Kırşehir-Çiçekdağı ilçeleri Kaymakam vekilliği görevi yaptım. 1980 yılında Kaymakamlık kursunu
2
bitirerek Sivas- Yıldızeli Kaymakamlığına atandım. Daha sonra Yenice, Yusufeli Kaymakamlıklarında bulundum. 1986 yılında İçişleri Bakanlığı Eğitim Daire Şube Müdürlüğüne atandım. 1988 yılında yetiştirilmek amacıyla A.B.D. de görevlendirildim. 1989 yılında Of Kaymakamlığına atandım 1990-2003 yılları arasında Mülkiye Başmüfettişi olarak görev yaptım. 2003 yılında Teftiş Kurulu Başkan Vekili, 2004 yılında İller İdaresi Genel Müdürü, aynı yılın sonunda Müsteşar Yardımcılığına getirildim. 2009-2013 yılları arasında Niğde Valisi olarak görev yaptım. Merkez Valisi iken
28.2.2014 tarihinde Sivas Valisi olarak atandım.
Maddi yatırımlar kadar, gönüllere de yatırım yapmayı düşünüyor musunuz? Elbette ki hayatta maddiyat kadar maneviyatta önem arz etmektedir. İnsanların dertlerini dinlemek, çözüm aramak, onlara derman olmak bizim görevimiz, bizde “GÖNÜL ELÇİLERİ” projesi ile ihtiyaç sahibi gençlerimize, kadınlarımıza, muhtaç durumda olan ihtiyarlarımıza destek oluyoruz. Bizimle birlikte Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Yerel Yönetimler ve
Bakım ve koruma altındaki çocuklarımız Sevgi Evleri, Kız Yetiştirme Yurtları, Erkek Yetiştirme Yurtlarında bakılmakta olup, Çocuk evleri Projesi İlimizde de uygulamaya konulmuştur. Ayrıca EVDE BAKIM HİZMETİ ile tüm yaşlılarımızın Ailelerinin yanında bakımı sağlanmakta, kimsesi olmayan yaşlılarımız ise Huzurevlerinde ve Bakım Merkezlerinde bakılmaktadır. Yine aynı şekilde “ Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakımı Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine Dair Yönetmelik” gereğince 5.031 engelli vatandaşa EVDE BAKIM YARDIMI yapılmakta, 657 engelli vatandaşta Özel Bakım Merkezlerinde bakılmaktadır.
Sivas’ta en büyük hayaliniz, gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz nelerdir? Konumumuz merkezi idarenin taşra teşkilatının başı olarak görev yapmaktır. Hayallerimizde, projelerimizde merkezi idareyle uyumlu olmak aynı olmak durumundadır. Bundan bağımsız hayal kurarsam, göçün durduğu, işsizliğin
en aza indiği sanayileşmiş bir Sivas hayalimdir.
Sivas Markalarının kendilerini ulusalda tanıtabilmeleri için öncülük edecek projelerimiz var mı? Sivas markalarının ulusalda tanıtımı Valilik projesiyle olması diye bir durum yok. Şu anda bildiğimiz markaların hangisi İlin Valisinin projesiyle ulusalda tanınmıştır. Marka tanıtımı ekonomik bir durumdur. Ekonominin kendi kuralları vardır. Bizde ekonominin gerekleri içinde Ulusalda marka tanıtımına destek verebiliriz.
Sizi tanımlayabilecek özelliklerinizi de bilmek isteriz. İnsanın kendini tanımlaması için “ben” demesi gerekir. Bende “ben” demekten şiddetle kaçınan bir yapım var. Sanırım kendimi kısaca tanımlamış oldum.
Valilik olarak kadınlara yönelik ne gibi çalışmalarınız olacaktır. Kadınlarımıza yönelik çalışmalar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Halk Eğitim, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bir kısım projeleriyle yapılmaktadır. Ayrıca Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, SODES (Sosyal Destek Programı) gibi faaliyetlerle hanım kardeşlerimize yönelik çalışmalarımız vardır. İlimizde üyelerinin çoğunluğu kadınlardan oluşan birçok kadın dernekleri vardır, bu dernekler İlimizde bulunan hanımlara yönelik birtakım faaliyetlerde bulunmaktadır, Valilik ve İl Müdürlüklerimiz hanımlara yönelik faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları ile diyalog halinde olup, ortak çalışmalar yapabilmektedirler
Sivas’ın tarihsel ve kültürel yönlerini tanıtmak için ne gibi projeleriniz vardır Sivas’ın kültürel ve tarihsel kimliği başlı başına projedir. Tanıtımı kendi kimliği ve kişiliği yapmaktadır. Biz asırlardır var olanı
zamanımızda yürütüyoruz. Sivas yazılı ve yazısız tarih dönemlerinin çeşitli uygarlık izlerini ve eserlerini taşımaktadır. Anadolu topraklarının Selçuklu hâkimiyetine girmesinden sonra Sivas önemli bir yerleşim merkezi olmuş ve bu özelliğini günümüze kadar korumuştur. Özellikle Selçuklular ve Osmanlı Dönemi’nde yapılan hanlar, hamamlar, medreseler, camiler, türbeler ve çeşitli tarihi yapılar dikkat çekicidir. UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası başta olmak üzere il genelinde 519 adet tescilli taşınmaz eser ve 266 adet sit alanı bulunmaktadır. Âşıklık geleneği, halı, kilim ve şal dokumacılığı, bıçak yapımı, ağızlık ve kalem yapımı, çorap ve heybe örmeciliği, bakırcılık, gümüşçülük gibi önemli el sanatları, geleneksel mutfağı, yöresel kıyafetleri ve halk oyunları önemli kültürel değerlerdir. Bu değerlerimiz ülke genelinde düzenlenen çeşitli tanıtım günleri festivaller ve sergilerde tanıtılmakta ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığınca yurtdışında düzenlenen programlara da katılınarak gerekli tanıtımlar yapılmasına çalışılmaktadır.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Anadolu’nun küçük Asya’sıdır. Sivas’ta Anadolu’nun özetidir. Bu Sivas’a misyon yüklemektedir. Yolların kesişme noktası olmak bunu devam ettirmek durumundadır. Bunun için her alanda güçlü olmak durumundadır. Sivas insanı bunu başaracak durumdadır. Sivaslı ilimde, ulaşımda, sanayide, tarımda ve sosyal gelişmede asırlardır olduğu gibi gelecekte de güçlü konumuna ulaşacaktır. www.sivas.gov.tr
3
Derginin Sahibi Posta Kutusu Kargo Taşımacılık Yayıncılık Ajans Bilişim Temizlik San. Tic. Ltd. Şti. Adına Muhammet KARA Yazı İşleri Müdürü Muhammet KARA Genel Koordinatör Ayhan KARAHİSAR Editör Rabia KARAHİSAR Grafik Tasarım Deniz ÇAKMAK Reklam Departmanı Dilara AKYÜREK Özkan İÇTEN Abone Sorumlusu Ebru KARA Özkan İÇTEN Dağıtım Posta Kutusu Basım Başak Matbaacılık ve Tan. Hiz. Ltd. Şti. Anadolu Bulvarı Meka Plaza No:5/15 Gimat – Yenimahalle / ANKARA 0 (312) 397 16 17 www.basakmatbaa.com Basım Tarihi Mayıs 2014 İmtiyaz Sahibi Posta Kutusu Kargo Taşımacılık Yayıncılık Ajans Bilişim Temizlik San. Tic. Ltd. Şti. Ragıp Tüzün Cad. 161/6 Yenimahalle - ANKARA Tel: 0 312 335 17 68 Faks: 0 312 335 17 86 styleankara@gmail.com www.ankarastyledergisi.com Dergimizde yayınlanan yazı ile reklamlardaki tüm sorumluluk yazarlarına ve firma sahiplerine aittir. ISSN 1307-7759 4
Yayın Türü Süreli Yayın
İçimizden Gelenler, Yazdık & Çizdik Size de öyle geliyor mu bilmiyorum ama bazen yaptığınız bir şey, düşünceleriniz, işiniz bir şeyleri engelliyor sanki. Hani ilerlemek isteyen bir araba var da önündeki duvar gibi. İşte bir karar verip bu duvarı yıkmak gerekiyor. Ama alışkanlıklar, düzen, beklemeler zorlaştırıyor bu kararı. Ne zaman ki o kararı veriyorsun bunun doğru olduğunu kanıtlayıcı olaylar yaşanıyor. “Pişman olma, doğru yoldasın” der gibi. Hayatımı sorgulamak gerek? Acaba bir kez olsun sorgulamayanımız var mıdır? Eğer var ise, ne kadar şanslı olduğunu mutlaka bilmeli! Çünkü sorgulayanların çoğu mutsuz. Hayatın tek bir anlamı olmadığından, yani cevabın her daim şaibeli olduğunu kavrayamadıklarından mı geliyor bu mutsuzluk. Kime göre, neye göre kavramı devreye giriyor hemen hemen çoğu konuda olduğu gibi. Âmâ hayatımızı ve duygularımızı belli şekillere büründürmeyi sevdiğimizden o şekle uymayan hayatımız ve düşüncelerimizle mutsuz oluyoruz. Aslında işin sırrı ve tek cevabı var; Hayatı olduğu gibi yaşamak kavramlarımızı tartışmadan sorgulamadan, hayatın o ince noktalarında kendimizi bulmak. Bunu yapabilen bireyler mutlu ve başarılı oluyor. Seçimler siyasi politik yarışlar arkamızda kaldı, etkinlikler bu ayla beraber hız kazandı. Milletimiz Soma da yaşanan feci kazayla beraber derinden sarsıldı hepimizin başı sağ olsun. Türk toplumu her zaman ki gibi acılarını sevinçlerini paylaştı. Ülkemizin en önemli değerleri bu tür olaylarda ön plana çıkıyor. Bu yönümüzle ne kadar öğünsek az. Bu ay ki durağımız Sivas oldu, Anadolu’nun ortasında medeniyetlere beşiklik yapmış kültür başkentimiz Sivas insanımızla konuştuk, mesire yerlerini dolaştık havasını soluduk yazımızda detaylı anlattık, İnanılmaz bir kültür abideleri var saymakla bitmedi yemekleri havası geçmişin izleri bambaşka bir ortam Sivas. Hele ki Sivas’ın meşhur lezzetleri Mis döner ve Köfteci Ahmet’e uğramadan geçmeyin, Sivas’ın havası toprağı bu lezzetlere bulaşmış evet dostlar keyifle okuyacağınız bir yazı dizisi oldu. Beğenmeniz umuduyla... Her zaman olduğu gibi kültür sanat yaşam haberleri Sivas ilimizin önemli isimleriyle röportajlarımızla herkesin bir çırpıda okuyacağı bir dergi oldu. Takip etmeniz dileğiyle... RABİA KARAHİSAR EDİTÖR
info@ankarastyledergisi.com
5
İçindekiler İçindekiler 2- Sivas Valisi Âlim Barut 8- Gözümüze ilişenler 10- Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın 14- Magazin 16- Cumhuriyet Üniv. Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık 20- Ünlü Modacı Arzu Kaprol 5. Caddede 22- Sivas’ta Özel Sağlık Hizmeti Emin Ellerde 24- Kültür Başkenti: Sivas 44- Sivas İl Kadın Kolları Başkanı Şadiye Öztürk 48-‘İş Dünyasında Yeni Çözümler’ 50- Yedi güzel adam: Bir Türkiye hikayesi 56-2014 Yaz Sokak Modası Kıyafetleri 58- Afife Tiyatro Ödülleri 62-Şehirli Erkeğin Yaz Stili 66- Sivas Ayak Sağlığı ve Güzellik Salonu 68- Köfteci Ahmet ve Kaan Usta 70- Röportaj: Serenay Sarıkaya 82- Bakımlı ve Güzel Ayaklar 80- Cilt Bakımı 84- Yaz Gelmeden Hızlıca Forma Girmenin Yolları 90-1 Milyar $ İhracat Hedefi 92- Kitap 94- Sinema
6
ankarastyle B İ R
KEN T
DER G İ S İ
7
style gözümüze ilişenler
Ünlülere özel parti! Birbirinden ünlü isimlere çektiği fotoğraflarla tanınan Lara Sayılgan, İstanbul’un yeni eğlence mekanı Rehab Summer’da yaza merhaba partisi düzenledi. Partiye, Sayılgan’ın objektifine yansıyan ünlülerin ilgisi büyük oldu. Ünlü iletişimci Özgür Aras’ın oluşturduğu conceptle hayata geçen ve bu yaz şehrin ‘dans’ ihtiyacını karşılamak üzere özel olarak tasarlanan Rehab Summer, resmi açılışından önce ünlü isimleri ağırladı. Dün gece fotoğrafçı Lara Sayılgan’ın verdiği parti ile mekana akın eden ünlüler, Beyoğlu’nun en yeni mekanı Rehab Summer’ı şimdiden benimsediklerini söylediler.
‘Yaralı Kurt’u Kıvanç kurtardı! ‘Kurt Seyit ve Şura’nın ekrana vedası gündeme geldi. Kıvanç Tatlıtuğ’un çıkışı geri adım attırdı: ‘’Dizi biterse hiçbir projenizde olmam.’’ O REST ORTAYA ÇIKTI!
Geçen Mart ayında başlayan Kıvanç Tatlıtuğ’un son dizisi ‘Kurt Seyit ve Şura’, reytinglerde beklenenin altında kalması üzerine hayal kırıklığı yaşatmıştı. Ardından da yapımın kaldırılması gündeme gelmişti. Dizinin yayınlandığı Star TV’nin, yapım şirketi Ay Yapım’a dizinin kaldırılması yönünde fikir beyan ettiği fakat bu karardan Tatlıtuğ’un resti sayesinde dönüldüğü ortaya çıktı.
8
9
style röportaj
Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın Biz demokrasiye tam inanan bir parti geleneğinden geliyoruz. Demokrasi demek halkın iktidarı demektir. Yani yönetim halkındır. Dünyamızda ise artık bu iş daha ileri gitmiştir. Yönetim felsefesi artık yerini yönetişime terk etmek zorundadır. Tüm Sivas halkı adına ikinci dönem başkanlığınızın hayırlara vesile olmanızı diliyoruz sayın başkanım. Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Bu dönem inşallah bizim için ve Sivas için hayırlı olur. Ben 01.01.1965 tarihinde Sivas’ta doğdum. İlk orta ve lise tahsilimi Sivas’ta tamamladıktan sonra Trakya Üniversitesi mimarlık fakültesinden 1988 yılında mezun olduktan sonra Serbest olarak bazı şirketlerde çalıştım. Daha sonra kendi şirketimi kurdum. Fakülteyi bitirdiğim yıl evlendim. Bu evliliğimden üç erkek evladım var. Siyaset sahnesinde İl genel meclisi üyeliği, Belediye meclisi üyeliği yaptım. 2001 Yılında Ak Partinin Sivas kurucu il başkanı oldum. 2004 Yılında Sivas Belediye başkanlığına seçildim. Bir dönem aradan sonra tekrar Belediye başkanıyım.
Yapacağınız hizmetleri halkınıza sorarak mı gerçekleştireceksiniz? Biz demokrasiye tam inanan bir parti geleneğinden geliyoruz. Demokrasi demek halkın iktidarı demektir. Yani yönetim halkındır. Dünyamızda ise artık bu iş daha ileri gitmiştir. Yönetim felsefesi artık yerini yönetişime terk etmek zorundadır. Bizim Belediyecilik anlayışımızda budur. Biz artık kendimiz karar verip kendimiz uygulamayacağız. 10
Şehre hangi projeyi nasıl ve ne zaman uygulayacağımıza halkımız ile birlikte karar varacağız. Kent konseyini gerçek manada kent konseyi haline getirerek yönetime ortak edeceğiz. Halk meclisleri, gençlik meclis, kadın meclisleri oluşturma çabalarımız sürüyor. Çok kısa zaman içinde bu meclisler gerçek manada hayata geçecek ve bize yol gösterecek. Halkın istemediği hiçbir şeyi yapmayacağımızdan tüm hemşerilerimizin emin olmasını istiyorum.
Siyasete ilginiz nasıl başladı? Gerek gençlik yıllarımız, gerekse yetiştiğimiz ortam siyasetten çok uzak değildi. Ülkemize hizmet etmenin en iyi yollarından birisi belki de birincisi siyasetten geçiyor. Bu konuyu gençlik yıllarından itibaren özümseyen ve kabullenen birisiydim. Belli bir Dünya görüşüne de sahip olduğum için bulunduğum siyasi gelenekte aktif görevler almayı düşündüm ve sonrası kendiliğinden geldi.
Sizce yerel seçimlerde aday mı yoksa parti mi önemlidir? Sadece yerel seçimler için değil halkın karşısına çıkıyorsanız bir seçim söz konusu ise her ikisi de önemlidir. Hatta başınızdaki liderde önemlidir. Hizmeti önceleyen, Dünyaya bakışı belirleyen yönetim felsefesini, vizyonunu, misyonunu
oluşturan bunların bütünüdür. Partinizin güçlü olması başında lider özellikleri taşıyan birinin olması size güç verir emlinizi rahatlatır. Aday tabiî ki önemlidir. Nihayetinde halkın beğenisini kazanan onlarla sürekli irtibat içinde olması gereken sorunlara çare bulan adaydır. Adayın yeterliliği yönetim anlayışı sosyal bir insan olması, halktan biri olması seçimlerde doğrudan etkendir.
Belediyecilik anlayışınızı özetler misiniz? Asılında yukarıdaki sorularınızda kısmen bu konuyu anlattım. Benim belediyecilik anlayışım vatandaş odaklıdır. Hizmet odaklıdır. Çevre odaklı bir anlayışa sahibim. Belediye kanunun bize yüklediği sorumlukları elbette yerine getireceğiz. Ancak Kentlerin rekabet ettiği bir Dünyada Sivas gibi sürekli göç veren şehirlerin Belediye başkanları sadece kanunların yüklediği işleri yaparak sorumluluktan kurtulamazlar. Ekstra işler yapmaları kaçınılmazdır. Ben Sivas’ı büyütecek, Sivas’ta var olan göçü had safhada olan işsizliği kontrol edilebilir hale getirecek projeler yapmak zorundayım. Bu projeler belki sadece belediye imkânları ile yapılamaz. O nedenle ben şehrin Belediye başkanı olarak şehirdeki tüm Kamu kurum ve kuruluşlarını da verimli ve etkili çalıştırmalıyım. Ankara’nın
gücünü Sivas’a taşımalıyım. Ben Belediye başkanlığını böyle anlıyor, böyle düşünüyor, böyle yapıyorum.
Yeni dönemde ne gibi farklılıklar yaratacaksınız? Örnek aldığınız bir belediye başkanı var mı? Ben ilk kez belediye başkanı olmadım. 2004 – 2009 yılları arasında da hemşerilerimin büyük bir teveccühü ile başkan seçilmiştim. O dönemden bilirler. Ben şehrin menfaatine olan her projede sonrasını hesap etmeden radikal çözümler ürettim. Farklılık ortaya koydum. Yapılamaz bu hayal denen projeleri hata geçirdim. Sivas’ta belediyeciliğe bakışı değiştirdim. Hizmet
çıtasını yükseltim. 2009 SEÇİMLERİNE GİDERKEN UZMAN BİR KADRO İLE ŞEHRİN ÖNÜMÜZDEKİ 50 YILDA NEYE İHTİYAÇ DUYACAĞININ TESBİTİNİ YAPTIRDIM. Çözüm yolunda projeler ortaya koydum. Ancak olağan üstü şartların ortaya çıkması neticesinde seçimleri kaybettim. Belediyeden uzak kaldığım beş yılda şehrin ihtiyaç duyduğu o projeler ne yazık ki yapılamadı. Şehrin ihtiyacı daha da arttı. Ben şimdi onları hayata geçirmek istiyorum. Örneğin kime sorsanız şehrin en büyük sorunlarından birisin Trafik ve otopark olduğunu size söyler. 350 bin nüfuslu bir şehirde ulaşımın otoparkın sorun olmasını ben kabul edemiyorum. Bu alanda
nasıl bir farklılık ortaya koyacağımızı yakında herkes görecek. Kent meydanını Dünyanın en iyi meydanı yapacağız.
Sizce bir belediye başkanı nasıl olmalıdır? Bu soruyu doğrusu seçmene sormak lazım. Seçim süreçlerinde bazı meslektaşlarınızda soruyor. Alınan cevaplar artık klasik hale geldi. Çalışkan olmalı. Dürüst olmalı. Adil olmalı. Vatandaşın içinde olmalı vs. Bunların hepsi doğrudur. Bir Belediye başkanları gerçekten de bu özellikleri taşımalıdır. Navar ki günümüzde bir Belediye başkanı için bu özelliklerde yeterli değildir. Bunlara ilave olarak, Sosyoloji bilmecedir.
11
style röportaj Psikolojiden anlamalıdır. Dünyayı tanımalıdır. Ufku geniş olmalı geleceği iyi okuyabilmeli ona pozisyon alabilme yeteneğine sahip olmalıdır. Mazeretten çok çözüm üretmeli. Herkesle diyalog kurabilmeli, bilene değer vermelidir. Hepsinden önemlisi vatandaştan kopmamalı gönül yapmalıdır.
Sivas için hedefleriniz nelerdir? Tarihteki hak ettiği yeri geri alması. Kanayan yaramız olan göçün durması, hatta geri dönüşlerin başlaması. Beş yılsonunda ulaşımda, Toplu taşımda, kentsel dönüşümde, yeşil oranında Dünya standartlarına kavuşmuş yaşanılabilir bir Sivas planlıyorum. Planlama sözünü bilerek kullanıyorum. Çünkü bizim seçim öncesi yapmayı vaat ettiğimiz projeler bunu sağlayacak projeler. Biz ortaya koyduğumuz projelerle en az 10 bin kişinin istihdam edileceğini, Yeşil miktarının en az ikiye katlanacağı, Ulaşım ve otoparkın sorun olmaktan çıkacağını, Sivas’ın iradeyi milliye meydanın Dünyada ki sayılı meydanlardan biri olacağını biliyoruz ve gerçekleştirmek için kolları sıvadık. Tarihi Doğası, karı, soğu termali ile bir Turizm şehri olmayı hak eden Sivas’ın Ülke turizminden de artık hak ettiği payı alsın istiyorum. Şu anda büyük bir hızla yapımı devam eden Yıldız dağı kış sporları projesi ile Sıcak çermik kaplıcasını ve bu iki tesisle, Nuri Demirağ Havaalanı ve Hızlı Treni bir birine bütünleşmiş edecek projeleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. Sadece sıcak çermikte Özel sektör eliyle ortaya koyacağımız Termal Kent Projesi tamamlandığında 5 bin insanımıza yeni ekmek kapısı açılmış olacak. Ülkemizin en uzun nehri olan Kızılırmak artık Sivas’a doğum şehrine vefa borcunu ödeyecek hale gelecek. Kızılırmak etrafında ortaya koyacağımız proje ile Sivas yeni bir Sivas olacak. Yeni güzellikler yeni zenginlikler kazanacağız. Sosyal hayata dair her alanda Belediye olacak. 12
Bunlara ilave olarak planladığımız projeleri de başlıklar halinde saymam gerekirse;
SERPİNCİK GÖLETİ ÇEVRE DÜZENLEMESİ PROJESİ...
SİVAS KÜLTÜR YAYINCILIĞI PROJESİ...
ÇÖKEN MEVKİİ REVİZYON PLANI PROJESİ...
AİLE YAŞAM MERKEZİ...
TOKİ-İŞHAN KÖPRÜ, KAVŞAK VE CADDELERİ, FADLUM KÖPRÜSÜ PROJELERİ... ULAŞIM MASTER PLANI...
SOSYAL KONUTLAR PROJESİ...
ULAŞIM VE TRAFİK PROJELERİ...
KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ...
KALE PROJESİ...
KIZILIRMAK SAHİL PROJESİ...
ŞEMSİ SİVAS-İ MEYDANI...
TUZLUGÖL SAĞLIK KOMPLEKSİ...
YENİ YERLEŞİM VE YAŞAM ALANLARI...
KEPENEK MEYDANI...
AFACANLAR BİLİM MERKEZİ - KÖY ÜRÜNLERİ PAZARI PROJESİ...
SICAK ÇERMİK TERMAL KENT PROJESİ...
KIŞLA MEYDANI...
ŞEHİR MÜZESİ...
TURİSTİK OTEL PROJESİ...
MADDE BAĞIMLILARI REHABİLİTASYON MERKEZİ...
SİVAS’A AVM PROJESİ...
KÜLTÜR VE SANAT SOKAĞI PROJESİ... SİVAS MESLEK EDİNDİRME KURSLARI PROJESİ...
GENÇLİK BİLGİ, KÜLTÜR VE YAŞAM MERKEZLERİ... GÖKKUBBE BİLİM MERKEZİ (PLANETARYUM) PROJESİ... ŞEFKAT KONAĞI PROJESİ... YAŞLIYA HİZMET PROJESİ... KATILIMCI YÖNETİM MECLİSLERİ PROJESİ... ENGELLİLER KÜLTÜR VE YAŞAM MERKEZİ... HOBİ BAHÇELERİ PROJESİ... OZANLAR EVİ PROJESİ... SOSYAL VE KÜLTÜREL PROJELER...
SEYFEBELİ KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ BÖLGESİ... ÖZBELSAN’I GÜÇLENDİRME PROJELERİ... SANAYİ VE TİCARET YERLEŞİMLERİ PROJELERİ... KIŞLA MEYDANI YERALTI OTOPARK PROJESİ... ŞEMSİ SİVAS-İ MEYDANI YERALTI OTOPARK PROJESİ... 4 EYLÜL MEYDANI YERALTI OTOPARK PROJESİ... SULTAN ŞEHİR MEYDANI YERALTI OTOPARK PROJESİ...
YUKARI TEKKE YENİ CAMİİ PROJESİ...
KEPENEK MEYDANI YERALTI OTOPARK PROJESİ...
TELEFERİK PROJESİ...
OTOPARK PROJELERİ...
ŞEHİR SEYİR KULESİ PROJESİ...
KARŞIYAKA KÖPRÜSÜ VE KAVŞAĞI PROJESİ...
ESKİ SANAYİ SİTELERİ YERİNE YERLEŞİM ALANLARI PROJESİ... YENİ BELEDİYE HİZMET BİNASI PROJESİ... RASATHANE PARKI PROJESİ... GÖLPARK MESİRE ALANI PROJESİ...
MEVLANA TÜNELİ PROJESİ... KUZEY ÇEVRE YOLU PROJESİ...
4 EYLÜL MEYDANI... Bu projeler hayat bulduğunda sizi Sivas’a bir kez daha davet etmek isterim. Farkı birlikte görürüz.
İmar ve Şehircilik alanlarında yapacaklarınız nelerdir? Şehircilik alanında neler planladığımızı biraz önce saydım. İmar konusuna gelince. Biraz önce saydığımız projeleri hayata geçirmek ve şehri çağa uygun hale getirmek için çok iyi bir imar planımızın olması gerekir. Bir önceki dönemde çalışmalarını bizim başlattığımız İmar Revizyon Planını bizden önceki arkadaşlar tamamladı. Ancak yetersiz. Kimse memnun olmadı. Kapalı kapılar ardında yapılan bir plan oldu. Bu imar yenilenme planında bir yenilenme yapmak şart. Bu nedenle şehir plancımızı davet ettik. Görüştük. Önümüzdeki günlerde tekrar gelecek. Biz teknik görüşmeleri yaptıktan sonra haritaları bir masaya sereceğiz ve bu konuya ilgi duyan herkesi davet edeceğiz. Ortak akılla tüm sorunlarımıza çare olacak bir imar planı ortaya çıkaracağız. Ortaya çıkan imar planı ile de yukarıda saydığımız kentsel dönüşümleri, Yolları, köprüleri tesisleri yapacağız. Beş yıl sonra Sivas’ı kimse tanıyamayacak.
ULAŞIM VE TRAFİK PROJELERİ... RECEP TAYYİP ERDOĞAN BULVARI PROJESİ... www.sivas.bel.tr 13
style magazin
style magazin
‘Mütemadiyen’ Hakan Peker Müzik dünyasında 22 yılı geride bırakan Hakan Peker, önümüzdeki hafta yeni şarkısı Mütemadiyen’i müzikseverlerle buluşturacak. Dijital ortamda satışa sunulacak şarkısının tanıtımı için ünlü fotoğrafçı Lara Sayılgan’a poz veren Hakan Peker, aradan geçen yıllara rağmen formundan birşey kaybetmediğini kanıtlayan fotoğraflarıyla da çok konuşulacak. Ünlü şarkıcı, ‘mütemadiyen’ genç kalmanın sırrını ise şöyle açıklıyor: 22 yılda 15 albüme imza atan Hakan Peker; sözü ve müziği Yusuf Gültekin‘e düzenlemesi Volga Tamöz’e ait yeni şarkısı “Mütamadiyen” ile yaza hızlı bir başlangıç yapmaya hazırlanıyor. Şarkısının tanıtımı için çektirdiği yeni fotoğraflarıyla gündeme gelen Hakan Peker,
Ekin Türkmen bir döndü pir döndü Başrolünde oynadığı yeni dizisi Hatasız Kul Olmaz ile izleyicisiyle buluşan Ekin Türkmen, dizi severlerden tam not aldı. Güzelliği ve performansıyla övgü toplayan ünlü oyuncu, Kakao Tekstil’in 2014 Yaz Koleksiyonu için de modellik yaptı. Başrolünü oynadığı “Hatasız Kul Olmaz” dizisiyle izleyicisi ile buluşan ünlü oyuncu Ekin Türkmen Kakao Tekstil’in 2014 Yaz koleksiyonunun Markafoni’de çıkacak kampanyası için modellik yaparak fotografcı Beyazıt Şimşek’in objektifinin karşısına geçti. Bugüne kadar birçok televizyon dizisi , sinema ve reklam filminde oynayan Ekin 14
Türkmen objektif karşısındaki rahatlığıyla da modellere taş çıkardı. Yazın eğlenceli renklerinden hazırlanan koleksiyonu tanıtmaktan keyif aldığını söyleyen Ekin Türkmen çekimlerde kullandığı kıyafetler için “ Çalışan kadınlar için günün her saatine uygun, şıklıktan taviz vermeyen, kaliteli ve ekonomik kıyafetler bulmak zor. Ancak bu koleksiyon tam da bu temel parçalara ihtiyacı olanlar için.. Üstelik inanılmaz uygun fiyatlara! Amacımız da kullan at yerine dolabımıza klasik ama trend parçaları uygun fiyata sokabilmek” diyor.
stylingini Alex Kokoskeriya’nın yaptığı, Lara Sayılgan’ın çektiği fotograflarda modellere taş çıkartıyor. Hakan Peker, genç kalmanın sırrını ise “ Alkol, sigara, gece yaşantısı yok. Karşılığında iyi bir uyku, sağlıklı beslenme ve bolca hareket var” diye özetliyor. Hakan Peker önümüzdeki günlerde yeni şarkısı “Mütemadiyen”in klibi için de Türkiye’nin en gözde mankenlerinden biriyle kamera karşısına geçecek. Yeni projesinden çok ümitli olduğunu belirten ünlü şarkıcı “ Mütemadiyen şarkısı beni çok heyecanlandırdı. İlk duyduğumda müthiş bir enerji hissettim. Bugüne kadar hissetiğim şarkıların hepsi dinleyiciye de geçti. Mütemadiyen’in de aynı başarıyı yakalayacağına inanıyorum” diyor.
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ
style röportaj
1. Sayın Rektörüm sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Cevap 1. İlk, orta, lise öğrenimimi Ankara'da tamamladım. 1969 yılında girdiğim Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi, Sosyal Çalışma Bölümü'nü 1974 yılında Yüksek Lisans derecesi ile bitirdim. Hacettepe ÜniProf. Dr. Faruk KOCACIK versitesi'nde 12 Şubat 1979 tarihinde doktora derecesi (Sosyoloji) elde ettim. 1982 yılında Sivas'ta Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde göreve başladım. 1982 yılı sonlarında Cumhuriyet Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı'nda Yardımcı Doçentliğe atandım. 1982-1985 yılları arasında üç yıl süreyle C.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevini yerine getirdim. 11.11.1987 tarihinde Genel Sosyoloji ve Metodoloji alanında Doçentlik ünvanı aldım. Bunu takiben C.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanlığı ile aynı Fakültenin Dekan Yardımcılığı görevlerine atandım ve bu görevleri 4,5 yıl sürdürdüm. 07.01.1993 tarihinde Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim Dalı'nda Profesör ünvanına yükseldim. 05.05.1993 tarihinde C.Ü. FenEdebiyat Fakültesi Dekanlığı'na atandım. Aynı göreve ikinci kez 06.05.1996'da tekrar atandım. C.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanlığı'nı 7 yıl sürdürdüm. Türkiye Sosyoloji Derneği'nin kurucu üyesiyim. Evli ve bir çocuk babasıyım. 2012 Ağustos ayından beri Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü görevini yerine getirmekteyim. 2. Cumhuriyet Üniversite'sinin bugün geldiği noktayı nasıl görüyorsunuz? Ve nerede görmek istersiniz? Cevap 2. Bugünlerde 40. Yılını kutladığımız Cumhuriyet Üniversitesi, gerek alt yapı imkanları gerekse akademik kadrosu ile Türki-
Fen Bilimleri Enstitüsü Sosyal Bilimler Enstitüsü Sağlık Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimleri Enstitüsü
YÜKSEKOKULLAR Beden Eğitimi ve Spor YO Yabancı Diller YO Turizm İşl. ve Otelcilik YO Suşehri Sağlık YO Zara V. Dursun Uyg. Bil. YO Türk Müziği Devlet Kon. e r si te
s
i
niv
Ü
Tıp Fakültesi Edebiyat Fakültesi Fen Fakültesi Mühendislik Fakültesi İlahiyat Fakültesi İİBF Diş Hekimliği Fakültesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Fakültesi Teknik Eğitim Fakültesi İletişim Fakültesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Teknoloji Fakültesi Veteriner Fakültesi 16 Eczacılık Fakültesi Mimarlık Fakültesi
Sivas Meslek Yüksekokulu Cumhuriyet Meslek Yüksekokulu Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Divriği Nuri Demirağ Meslek Yüksekokulu Gürün Meslek Yüksekokulu Şarkışla Aşık Veysel Meslek Yüksekokulu Yıldızeli Meslek Yüksekokulu Suşehri Timur Karabal Meslek Yüksekokulu Zara A. Çuhadaroğlu Meslek Yüksekokulu Kangal Meslek Yüksekokulu Gemerek Meslek Yüksekokulu Hafik Kamer Örnek Meslek Yüksekokulu İmranlı Meslek Yüksekokulu Koyulhisar Meslek Yüksekokulu
ye'nin gelişmiş üniversitelerinden biridir. Geçmişten aldığı mirası geleceğe güvenle aktarabilmek için evrensel değerleri de göz önünde tutan üniversitemiz, öğrenci merkezli eğitim anlayışıyla sağlam adımlarla yoluna devam etmektedir. Gelecekte de Cumhuriyet Üniversitesi'ni gerek ülkemizdeki gerekse Ülkemiz dışındaki saygın ve güçlü üniversitelerden biri olarak görmek, yaptığı çalışmalar ve katkılarla adından söz ettiren bir üniversite haline getirebilmek temel hedeflerimizdendir. 3. Göreve başladığınız günlerde öngördüğünüz hedeflerin ne kadarını gerçekleştirebildiğinizi düşünüyorsunuz? Cevap 3. Göreve geldiğimiz andan itibaren sağlıktan eğitime, sosyo-kültürel etkinliklerden bilimsel faaliyetlere kadar hemen hemen her alanda çalışmalarımız devam etmektedir. Yaptığımız atamalarda liyakat ve adalete önem verdik. İlk etapta acil eylem planı ve stratejik planımız hazırlanmış, ihtiyaçlar ve sorunlar tespit edilmiş, yapılacaklar öncelik sırasına göre planlanmıştır. Göreve başladığımda yönetici arkadaşlarımızla birlikte uyumlu ve deneyimli bir yönetim kadrosu oluşturulmuştur. Göreve başlamadan önce öğrenci merkezli bir anlayışa geçeceğimizi belirtmiştik. Bu bağlamda göreve başlar başlamaz öğrencilerimizi merkeze alan bir takım uygulamalara gittik. Katılımcı yönetim anlayışımızın bir uzantısı olarak öğrencilerle ilgili birkaç konuda öğrenci konseyi başkanının senato toplantılarına katılımını sağladık. Kampüs sınırlarımız içindeki tesislerimizde varolan olanaklardan öğrencilerimizin yararlanabilmeleri için gerekli tedbirleri aldık. Vakfımız kanalıyla verdiğimiz burs miktarını artırdık. Çeşitli fakülte ve yüksek okullarımıza yeni bölümler açtık. Sağlık alanında ise, Tıp Fakültesi ile Araştırma ve Uygulama Hastanesi Fiziksel Yapı, Tıbbi-Akademik Donanım ve Hizmet ile ilgili yapılan çalışmalar yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. 2014 yılında sağlık alanında önemli işler yapmayı planlıyoruz. Öncelikle, yeni bir hastane yapmak istiyoruz. Mevcut hastanemiz ihtiyaçlarımıza cevap verme konusunda yetersiz kalmaktadır. Çağın koşullarına uygun, en son teknolojiyle donatılmış, Sivas'ın ve bölgemizin ihtiyaçlarını karşılayabilecek, uzun yıllar kullanabileceğimiz bir hastane yapmak için büyük bir azimle çalışıyoruz. TOKİ'yle görüşmeler halindeyiz. Gerçekleştirmek istediğimiz hedefler arasında Cumhuriyet Üniversitesi'nde Organ Nakli Merkezi ve Tüp Bebek Merkezlerinin kurulması da bulunmaktadır. Bu alanlarda da çalışmalarımız devam etmektedir. Üniversitemizin alt yapısal eksikliklerini tamamlamaya yaşanan sıkıntıları gidermeye özen gösteriyoruz. Eğitim Fakültesi ve İletişim Fakültesi Binası tamamlandı ve kullanıma başlandı, Sivas MYO'nun ek binaları, Veteriner Fakültesi Klinik Binası, Diş Hekimliği Fakültesi Ek Binası ve Tıp Fakültesi Derslik Binası tamamlandı. Yeni Yemekhane Binası, İlahiyat Fakültesi Ek Binası, Edebiyat Fakültesi Ek Binası, Refakatçi Oteli ve Bilimsel Araştırma Merkezi Laboratuvarının temelleri
17
style rรถportaj
18
19
style moda
Ünlü Modacı Arzu Kaprol 5. Caddede ABD’nin lüks mağaza zinciri, daha önce vitrinlerinde sergilediği Arzu Kaprol tasarımları için New York 5. caddedeki mağazasında kalıcı olarak özel bir bölüm açtı. Geçen sene Paris’te kendi ofisini açan ve dünya satışını Paris Moda Haftası üzerinden gerçekleştirmeye başlayan ünlü Türk modacı Arzu Kaprol’un tasarımları, bundan böyle Bergdorf Goodman’da sergilenecek. Koleksiyonunu değerlendiren Kaprol, dünyada mutluluğa daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde olunduğunu belirterek, bu yüzden daha canlı ve enerji veren renkleri tercih ettiğini söyledi.
20
21
Sivas’ın her daim en tatlı noktası!
style sağlık
1938’den bu yana özel lezzetleriyle damak zevkinize en uygun tatları hazırlayan Özsüt, Anadolu’nun incisi Sivas’ta sizlerle…
Sivas’ta Özel Sağlık Hizmeti Emin Ellerde Özel Sivas Anadolu Hastanesi, Sivas’ta özel sağlık anlayışını yeniden dizayn etmek için tam teşekküllü yeni binasında uluslararası kalite standartlarında hizmet anlayışı ile etik ilkelerden asla ödün vermeyen, bölgenin en önemli özel sağlık kuruluşu olmayı hedeflemektedir. Özel Sivas Anadolu Hastanesi, Sivas ilinin İlk ve tek özel hastanesi olarak 3 Mart 2007 tarihinde 8.500m2 kapalı alanda 84 yatak, 3 ameliyathane ve 2 doğum salonu ile hizmete başladı. 2011 yılında Yönetim Kurulu kararı ile ek bina yatırımına karar verildi. Mevcutta 40 hekim ve 310 personel ile hizmet veren hastanemiz yeni binanın hizmete girmesi ile birlikte toplamda 25.500m2 kapalı alanda 114 yatak, 27 cihazlı diyaliz ünitesi, 3 doğum salonu, 8 ameliyathane, 24 dâhili-cerrahi yoğun bakım, 11 yeni doğan yoğun bakım, 6 KVC yoğun bakım, 10 koroner yoğun bakım ve 61 adet tek, 2 adet çift kişilik hasta odaları ile 5 yıldızlı otel konforunda hizmet vermektedir. Özel Sivas Anadolu Hastanesi, 22
sektörün önemli isimlerinden Ahmet EŞMECİ’yi Kasım 2013 tarihinde Genel Müdür olarak kadrosuna kattı. Ahmet EŞMECİ Sivas Anadolu Hastanesinin hedefinin en son teknolojik cihazlarla donatılmış hastanemizde, alanında deneyimli sağlık personelleri ile uluslararası kalite standartlarında, hasta haklarına saygılı, etik ilkelerden asla ödün vermeyen ve toplumun her kesimine aynı hizmeti sunmayı planlayan tam teşekküllü bir hastane oluşturmak istediklerini bildirdi. Sivas’ta hastaların teknik imkânsızlıklar nedeni ile büyük şehirlere gittiğinin altını çizen EŞMECİ,” Anadolu Hastanesinin yeni yatırımını hayata geçirmesi ile birlikte Sivas Halkının bu problemden kurtulacağını” ifade etti. Sivas’a özel
sağlık anlayışının değişeceği söyleyen Eşmeci Sivas’ta yeni bir özel sağlık anlayışını gerçekleştirme hedeflerinin olduğunu bildirdi. “Sağlığınıza önem veriyoruz” ilkesi ile yola çıkan Özel Sivas Anadolu Hastanesi sağlıkta Sivas’ın ve bölgenin önemli bir hasta potansiyeline hizmet sunacak olmaktan mutluluk duymaktadır. Yeni binamızda hastaların göstermiş olduğu ilgi ve teveccüh için teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim. Ahmet EŞMECİ Genel Müdür Özel Sivas Anadolu Hastanesi Kızılırmak Mah. Şehit Fethi AKYÜZ Cad. No: 8 SİVAS Tel: 444 58 11 – 215 0 555 Fax: 0 346 215 0 565
ozsut.com.tr SİVAS ÖZSÜT
İnönü Bulvarı No: 30 Sivas Büyük Otel Altı Merkez (0346) 225 00 38 (0346) 225 00 39
23
style sivas
SİVAS
Orta Anadolu’nun keşfedilmemiş kültür başkenti:
25
style sivas
Sivas‘a yolunuz düştüğünde her şeyden önce tarihin ve kültürün derinliklerine doğru yolculuk yaptığınızı anlayacaksınız. Sivas İç Anadolu’nun doğusunda yer alan, Anadolu’daki tarihi İpek Yolu güzergâhlarının kesiştiği bir yerde konumlanmış ve ünlü Kral Yolunun da geçtiği büyük bir ilimizdir. Görkemli bir geçmişe sahip olan Sivas özellikle 4 Eylül Sivas Kongresi ile tarih sayfalarında ki
yerini biraz daha perçinliyor. Sivas sadece geçmiş uygarlıkların izlerini değil Cumhuriyetin ayak izlerini de bizlere sunuyor. Her adım da tarih kokan bu şehri anlamak için burada biraz zaman geçirmek yeterli olacaktır Sivas halkı da geçmişlerine bağlı bir şekilde yaşamasını biliyor. Zaten unutmak için özel bir çaba sarf etmek gerekiyor. Sivas. Daha kırsal bir yapıyla hatırlarda yer almış olsa da artık çok daha modern bir görünüme kavuşuyor gibi görünüyor. Tüm yollar şehrin merkezine çıktığından tarihi eserleri görmek, burada zaman geçirmek ve bu eserlerin yapılış amaçlarını anlamak her şeyden önce geliyor. Şehir merkezinde bulunan Sivas kongre binası, tam karşısında
çifte minareli medrese, Beruciye medresesi, Şifahiye medresesi ve I. Keykavus’un muhteşem türbesi, her sokak arasında ayrı bir yapı kendini gösteriyor. Türklük önemli bir kavram olmuş Sivas sokaklarında… Köklü tarih şehre o kadar işlemiştir ki, insanlar aradan binlerce yıl geçse de bu kültürü bilerek ya da bilmeyerek devam ettirir. Özellikle Selçuklular zamanında çok önemli bir konumda olan Sivas aradan yıllar geçmesine rağmen Selçukluların aziz hatıratlarına sahip çıkmıştır. Köklü tarih şehre o kadar işlemiştir ki, insanlar aradan binlerce yıl geçse de bu kültürü bilerek ya da bilmeyerek devam ettirir. Özellikle Selçuklular zamanında çok önemli bir konumda olan Sivas aradan yıllar geçmesine rağmen Selçukluların
aziz hatıratlarına sahip çıkmıştır. Kentin her tarafında “Selçuk” ismini görmeniz mümkün. (Selçuk taksi, Selçuk dershanesi vs.) Bu şu anlama gelir ki, Sivas’ta Selçuklu etkisini çok fazla hissetmek mümkün. Selçuklu Türkleri Malazgirt Savaşı’ndan önce Sivas’a kadar uzanmışlar ve 1059 da bir ara kenti ele geçirmişler. Ancak yörenin kesin olarak Türk egemenliğine girmesi Malazgirt Zaferi’nden kısa bir süre sonra gerçekleşti. Anadolu Selçuklu İmparatorluğunun ilk başkenti Sivas’tır. Her yıl 100 bin kadar Turist Sivas‘a gelmektedir. İlçeleri Akıncılar, Altınyayla, Divriği, Doğanşar, Geremek, Gölova, Gürün, Hafik, İmralı, Kangal, Koyulhisar, Suşehri, Şarkışlı, Ulaş, Yıldızeli ve Zara’dır. Sivas’ta ki kültürel güzellikleri
görüp tarihi eserleri hayranlıkla izlemektedir. Sivas’ta gezip görülecek o kadar çok yer vardır ki, listesini çıkarmaya sayfalar yetmez. Medreselerden camilere, hanlardan hamamlara, kervansaraylara sit alanlarına kadar geniş bir gezi yelpazesine sahiptir. Sivas’ta iyi bir gezi planı mutlaka şarttır.
dönemini Sivas’ta geçirmek isterken kimisi de sadece kış aylarında Sivas’ta yaşamayı tercih etmiştir. Sivas’a gitmek için ideal aylar Eylül ve Nisan’dır. Her mevsim farklı bir güzellikte olan Sivas’a neden Eylül ve Nisan’da
Şehrin ve ilçelerinin her noktasına dağılmış eserleri ve güzellikleri görmek için öyle bir iki günlük bir planlama yetmez. Fakat bunun kadar önemli olan bir başka konu daha vardır. Geleceğiniz tarih zaman çok önemlidir. Sivas’ı görmek açısından. SİVAS’A NE ZAMAN GİDİLMELİDİR? Bu soruların cevabı insandan insana göre değişebilir. Kimisi yaz 27
29
style sivas
kültürel ve. Evrensel değeriyle 13. Yüzyılda kadınerkek eşitliğini de simgeleyen bir anıt olarak bu listeye alınmaya layık görülmüştü Günümüzde yenileme çalışmaları Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Sivas Valiliği arasında yapılan protokol uyarınca yürütülmektedir. Ulu Camii Sivas müzesinde bulunan kitabesine göre 1196-1197 yılında Kızıl Arslan Bin İbrahim tarafından yaptırılmıştır. 31x54 m ölçülerinde ve yaklaşık 1674 m2 lik bir alana oturan dikdörtgen planlı caminin üst örtüsü düz dam şeklindedir. Güney duvarına dik olarak uzanan 11 sahınlı asıl ibadet alanında 50 adet yığma ayak bulunmaktadır. Minaresi 13. yy’in ilk yarısında inşa edilmiştir. Ulu Camii; zamanla eğilen ve eğri olarak ayakta kalan minaresiyle ünlüdür.
gidilir? İşte sebepleri; 1- Hava bu aylarda ne sıcak ne soğuk olur 2- Bunaltıcı sıcaklardan etkilenmezsiniz 3- Dondurucu soğuklar sizi etkilemez Bir tatil için ideal olan öncelikli iş mevsim şartlarının dikkate alınmasıdır. Sivas yüz ölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük şehri olduğu için planlamaları iyi yapmak esastır. Buna göre yapılacak işler sıraya konmalı, geziye öyle başlanmalıdır. Nisan ayında Sivas’a gittiğinizde karların yeni eridiği tamamı yeşille bezenmiş bir şehir çıkar karşınıza. Mevsim itibariyle serin bir havaya sahip olması sizi yormaz. Gezilerinizin Nisan ayı içerisinde oldukça doğal geçtiğini görürsünüz. Eylül ayında Sivas’ta bulunmak yine avantajdır. Yazın kavurucu sıcaklığı gitmiş serin rüzgârlarının teninize dokunduğu bir hava gelmiştir. Az da olsa yağmur yağar bu mevsimde. Gezilerinizin rahat geçmesidir bir anlamda. EYLÜL VE NİSAN’DA GEZİLECEK YERLER Bu aylarda turist sayısının az olması sizin için avantajdır. Bu sebepledir ki bazı bölgelerde tarihi eserleri daha fazla inceleme şansı yakalarsınız. Sivas’ın gözdesi olan bazı eserleri sizler için sıraladık. 1- Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası 2- Sivas Ulu Camii 3- Sivas Çifte Minareli Medrese 4- Sivas Gök Medrese 5- Sivas Buruciye Medresesi 6- Sivas Kalesi 7- Taşhan 8- Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi 9- Arkeoloji Müzesi
10- Meydan Camii 11- Asku Park 12 – Sıcak ve Soğuk Çermikler 13- Kangal Balıklı Kaplıca 14- Gürün Gök pınar Gölü 15- Gemerek Çat Ormanı ve Yaylası 16- Gemerek Sızın Şelalesi 17- Koyulhisar Eğri çimen ve Sarıçiçek yaylaları 18- Alaca han Kervansarayı 19- Mihralibey Konağı 20- Sivas Konakları 21- Su şehri Gemin deresi 22- Köse dağı Köse Baba Anma etkinlikleri 22- Divriği Konakları 23- Kangal Köpek Çiftliği 24- Sarissa Hitit Antik Kenti (Kuşaklı) 25- Yıldızeli Kayalı pınar Hitit Antik Kenti 26-Hafik Gölü ve Hafik Yaylaları 27- Zara Tödürge Gölü ve Tödürge Köyü Kaya mezarlıkları (2 bin yıllık mezarlar ve yerleşim alanları) 28- İmranlı Kızıldağ ve Cogi Baba Festivali 29- Akıncılar Kavun Festivali 30- Kangal Köpek Festivali Kısa bir liste halinde bu güzellikleri sizlere tavsiye anlamında çıkarmaya çalıştık. Elbette Sivas’ta en çok göze batan ve en çok bilinen eserlerin güzelliklerin başında yer alan liste geliyor bunun haricinde birçok farklı nokta da tarihi eserler, doğal güzellikler sit alanları gibi olgular geliyor.
DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI, Divriği ilçesinden bulunan bu cami: Mengücek oğlu Ahmed şah ve eşi Turan Melek tarafından 1228 yılında yaptırılmış olan Divriği ulu camii ve darüşşifası, Anadolu’da eşine rastlanamadığı gibi, dünya sanat tarihinin de en ilginç eserlerinden biri olarak evrensel nitelikli bir başyapıt teşkil eder. Eşsiz bezemeleri ile dönemin taş işçiliğini aşan bu anıtın özgün bir üslubu vardır. Divriği mucizesi ya da muamması denilen, öncesiz ve sonrasız bu üslup Selçuklu dönemindeki sanat ve zanaat ortamının bütün biçimsel sözlüğünü içeren, adeta ansiklopedik bir birikimi sergilemektedir. Ulu Camii’nin güneyinde, bitişik nizamda inşa edilmiş olan darüşşifa yer alır. Uzaktan ve yakından bu iki yapı ayırt edilemediğinden, ulu camii deyimi her iki yapıyı da kapsar. Camii ile darüşşifa, Divriği ulu Camii’nin her biri bir sanat eseri olan halı ve kilimleri İstanbul halı ve kilim Müzesi’nde sergilenmektedir. En büyük özelliği ise Japonlar tarafından yeni keşfedildiği bilenen güneş doğarken ana giriş kapısında oluşan namaz kılan adam gölgesidir, muazzamdır, birdir, tektir. Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi UNESCO tarafından 1985 yılında, 358 sıra numarası ile Dünya Kültür Mirası listesine dâhil edilmiştir. UNESCO’nun koruma çalışmaları kapsamında oluşturulan Dünya Kültür Mirası listesindeki tarihi yapı, özgün mimarisi, estetik,
Şifahiye Medresesi İl merkezinde Selçuklu Parkı içerisinde, Çifte Minareli Medrese’nin tam karşısındadır. 1217 yılında Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus tarafından yaptırılmıştır. Anadolu Selçuklu tıp sitelerinin ve hastanelerinin en eski ve en büyük olanlarındandır. 1220 yılında vefat eden I. İzzeddin Keykavus’un vasiyeti üzerine çok sevdiği Sivas’taki Şifahiye Medresesi’nin güney eyvanındaki türbede ailesiyle birlikte yatmaktadır.
31
style sivas kümbetin çevresi duvarla örülmüştür. Yıldız Köprüsü Sivas Ankara karayolu 30. km sinde Yıldız Irmağı üzerindedir. Selçuklu dönemine ait bir köprü olup, döşeme uzunluğu 70 m dir. Sivri kemerli ve 13 gözlüdür. Eğri Köprü
Doğu yönündeki ana eyvanı yıkılmış yerine mevcut taş ve kitabelerle bir duvar örülmüştür. Kuzey ve güneyindeki yan eyvanların içi çini tezyinatla süslüdür. Abdulvahap Gazi Türbesi Sivas’ın kuzeyinde Yukarı Tekke tepesinde yer alır. İnşa tarihi olarak 17. yy ortaları kabul edilmektedir. Sivas halkının önem verdiği ve sıkça ziyaret edilen bir türbe olup, Anadolu’nun fetih devri evliyası olarak bilinmektedir. Buruciye Medresesi Anadolu Selçuklu Sultanı III: Gıyasettin Keyhüsrev zamanında dönemin ileri gelenlerinden Hibetullah Burucerdi oğlu Muzaffer tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır. Taç kapıdaki taş işçiliği ile girişin solunda yer alan türbe çinileri önemlidir. Dört eyvanlı ve ortası açık avlulu güzel bir Selçuklu medresesidir. Doğu-batı doğrultusunda düzgün dikdörtgen planlı olan yapı açık avlulu, dört eyvanlı ve iki katlı bir medresedir. Doğubatı doğrultusunda kareye yakın dikdörtgen planlı avlu kuzey ve güneyden dörder sütun üzerine sivri kemerli ve sivri tonozla örtülü birer sıra revakla kuşatılmıştır. Yapıda; kesme taş, moloz taş, devşirme, tuğla ve çini olmak üzere beş tür malzeme kullanılmıştır. Kesme taş kuzey cephede ve avluda kaplama malzemesi olarak kullanılmıştır. Medrese taş ve çinilerle süslenmiştir. Çifte Minareli Medrese İlhanlı Veziri Şemseddin Mehmet Güveyni tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır. Dini ilim okutulan medresenin
sadece doğu yönündeki asıl cephesi ayakta kalmıştır. Ön yüz, ortada iki minareli taç kapı, iki yanda pencere ve köşe kuleleri ile kompoze edilmiştir. Böyle bir uygulama ile daha canlı hareketli, ışık-gölge oyunlarını kuvvetlice hissettiren bir cephe elde edilmiştir. Kesin olmamakla birlikte eserin mimarının Keluk Bin Abdullah olduğu sanılmaktadır. Gök Medrese Selçuklu veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır. Mimarı Konyalı Kaluyan’dır. Taç kapı üzerinde yükselen tuğla örgülü iki minaresindeki mavi çinilerden dolayı Gök Medrese adını almıştır. Plastik Sanatların şaheserlerinden olan taç kapıda mermer malzeme kullanılmış olup, taç kapının üst iki köşesinde iç içe girmiş hayvan motifleri vardır. Medreseye girişte sağda mescit, solda ise Dar-ül-Hadis bölümü mevcuttur. Avlunun kuzey ve güneyinde altı sütun üzerine inşa edilmiş, kemerli bir revak bulunmaktadır. Bu revakın gerisinde küçük kapılardan hücrelere geçilir.
Sivas’ın 3 km güney doğusunda, Sivas-Malatya eski karayolu ve Kızılırmak’ın üzerinde 18 kemerli bir köprüdür. Uzunluğu 179,60 m , eni 4,55m dir. En büyük kemer açıklığı 7,70 m dir. Aynı doğrultuda olmadığı için Eğri Köprü denilmiştir. Köprünün kitabesi olmadığı için hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Behram Paşa Hanı 1573 yılında Sağır Behram Paşa tarafından
Şeyh Hasan Bey Kümbeti Kare kaide üzerine, silindirik tuğla örgülü bir gövdeye sahip oluşu ve kısa minareye benzemesinden dolayı halk arasında Güdük Minare adıyla şöhret bulmuştur. 1347 yılında vefat eden Eratna oğullarından Şeyh Hasan Bey için yaptırılmıştır. Türbede bulunan siyah mermer sanduka Şeyh Hasan Bey’e aittir. Türbe 6 metre yüksekliğinde 9,80x9,80 m boyutlarında kare bir plan üzerine oturtulmuştur. Bu kare planın yüzleri dört ana yöne gelecek şekilde mermerden dönüşümlü olarak özenle örülmüştür. Ahi emir Ahmed Türbesi Kümbetin yapılış tarihi bilinmemekte, ancak 1333(miladi) tarihli vakfiyesi bulunmaktadır. Kesme sekizgen olarak yapılmış konik çatılıdır. Giriş kapısı kuzeyde, ışık menfezi ve cenaze kapısı ise doğu cephesinde yer almaktadır. Kümbetin, 19861987 yıllarında restoresine başlanmış, 1991 yılında bitirilmiştir. Yol seviyesinden çok aşağıda kalan
yaptırılmıştır.Kesme taştan iki katlı ve ortası açık avlulu, etrafında odalar yerleştirilerek inşa edilen hanın bir de ahır kısmı mevcuttur. 33
style sivas Kurşunlu Hamam Sivas’ın en büyük hamamıdır. Üç satırlık kitabesinden 1576 yılında Behram Paşa tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Kadın ve erkek hamamı olmak üzere yan yana bitişik olarak inşa edilmiş çifte bir hamamdır. Halen halkın kullanımına açıktır. Taşhan İki katlı, ortası açık avlulu kesme taştan inşa edilmiştir. Kitabesi bulunmayan Taşhan’ın mimari üslubu bakımından 19. yy da yapıldığı sanılmaktadır. Üzeri açık olan iç avlu ortasında çift başlı, aslan başlarının ağzından su akan bir taş havuzu bulunmaktadır. Ziya bey Kütüphanesi Sivas’ın ileri gelenlerinden Yusuf Ziya Başara tarafından 1908 yılında kütüphane olarak yaptırılmıştır. Yapı, 1981 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca onarıma alınarak, 1983 yılında tamamlanmış ve kütüphane olarak hizmete açılmıştır.
Hükümet Meydanı’nda yer alan Jandarma binası kitabesinden anlaşıldığına göre Vali Reşit Akif Paşa zamanında 1908 yılında Jandarma dairesi olarak yapılmıştır. Halen Jandarma Komutanlığı’nca kullanılmaktadır. Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi 4-11 Eylül 1919’da Sivas Kongresinin yapıldığı binadır. 1981 yılına kadar lise olarak kullanılan bina, onarım ve teşhir tanzimi gerçekleştirilerek, 1990 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. İçinde, Sivas Kongresi’ne ait dokümanlar, Atatürk’ün kullandığı özel eşyalar, Atatürk’e ait resimler ve yöreye ait eserler sergilenmektedir. İnönü Müzesi İsmet İnönü’nün ortaokulu okuduğu yıllarda ikamet ettiği ev Sivas Belediyesi tarafından müze haline getirilmiştir. Yöreye ait el sanatları, etnografı eserler ve İnönü’nün fotoğrafları sergilenmektedir.
Hükümet Konağı
Sedef hastaları Sivas’a gidiyor
Vali Halil Rıfat Paşa tarafından 1884 tarihinde yaptırılan yapının iki katı ise ahşap olarak inşa edilmiştir. Geçirdiği bir yangın üzerine üçüncü katı tamamen yanmış, bir ve ikinci katının sadece duvarları kalmıştır. Yapılan büyük çaplı onarımla eski görünüşüne getirilmiş, bugün Hükümet Binası olarak hizmet vermektedir.
Balıklı Kaplıca
Jandarma Binası
Sivas’ın Kangal ilçesi hem köpekleriyle hem de balıklarıyla ünlü! Köpekleri hemen herkes tanıyor. Oysa balıkların özelliği çok önemli. Dünyada
eşi benzeri bulunmayan ve sedef hastalarının son umut olarak gördüğü Balıklı kaplıca Sivas ili sınırları içerisinde; il merkezine 90 km uzaklıktaki kangal ilçesinin 13 km kuzey doğusunda bulunmaktadır. Kangal balıklı kaplıca, ülkemizde deri hastalıklarından; sedef hastalığı (psorıasıs) ve deri hastalıkların tedavisinde ün yapmış bir kaplıcadır. Bu kaplıcanın önemi; suyun kimyasal özelliklerinden ve içinde yasayan balıklardan ileri gelmektedir. Kaplıca suyunun 35 C olması ve kimyasal içeriği nedeniyle çeşitli hastalıkları tedavi edici yöre halkı tarafından bilinmekte olup, bu tedavi özelliğinin tüm ülke ve dünya geneline yaygınlaştırılmasına çalışılmaktadır. Diğer taraftan pek çok cilt hastası ( yurt içinden-yurt dışından ) kaplıcaya gelmekte ve belirli surelerle havuza girip balık-su tedavisi gördükten sonra iyileştiklerini ifade etmektedirler. Kaplıcanın 2003 tarihinde sağlık bakanlığı tarafından sağlık tesisi olarak tescili yapılmıştır. SICAK ÇERMİK KAPLICASI Sivas Yozgat karayolu üzerinde, il merkezine 31 km deki Suyu 35-45 derecedir. Kimyasal karakteristiği; flüorür içeren kalsiyum, magnezyum, sodyum karbonat klorür. Romatizma, sinirsel ve adale rahatsızlarıyla, kadın, deri ve böbrek hastalıklarına iyi gelmektedir. Kaplıcada otel
ve konaklamak için yazlıklar mevcut SOĞUK ÇERMİK KAPLICASI Sivas il merkezine 20 km. uzaklıkta Soğuk Çermik Vadisi’nde bulunan bu kaynağın sıcaklığı sıcak çermiğe göre çok daha düşüktür. Suyun sıcaklığı ortalama 28 derece olup, aynı zamanda içilmektedir. Bu yüzden de Soğuk Çermik olarak isimlendirilmiştir. Çermiğin suyu renksiz ve kokusuz olup, romatizma, mide, bağırsak, safra kesesi, deri ve sinir hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Sivas gibi harika doğa manzaralı şehirde çok sayıda göl ve akarsu bulunmaktadır, fakat bunların bir kısmı derinlik ve süreklilik açılarından pek önemli görünmez. Dağ güzellikleri ve muhteşem manzaraları ile dünyaca bilinen ün yapmış Sivas ilinin göllerini yerinde bu güzelliği kesinlikle yaşamalısınız, birçok gölün çevresinde tesisler ve kaplıcalar bulunmaktadır. Göllerin derin ve harika görünümü yerli yabancı tüm turistlerin merak edilen uğrak yeri olmaktadır. Sızır Şelalesi Coşkun çağlayanı, yaz kış durulmadan akan suyu ve mesire alanları ile ünlü Sızır şelalesi, gerçek anlamda keşfedilmeyi bekleyen ender güzelliklerimiz arasında yer alıyor. Doğal güzellik olan Sızır Şelalesi, Sivas’ın Gemerek ilçesindedir. Şelalenin etrafı yeşilliklerle kaplı ve gerçekten kendine hayran bırakan bir manzarası
35
style sivas Yüzeyi bir kilometrekaredir. Hafik ilçesine iki kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Diğer göller gibi dipten gelen kaynak sularla kendini yenilemektedir. Ortasında inanılmaz güzellikte bir ada barındıran Hafik Gölü’nün ortalama derinliği 6 Metreye yaklaşmaktadır. Gölün fazla gelen suları Kızılırmak’a akmaktadır. Gölün balığı bol ve çeşitlidir. Lota Gölleri
sürekli yenilemektedir. Gölün doğusunda iki adacık bulunmaktadır. Turna kuşlarının uğrak yeri olan bu adacıklar, ziyaretçilerine unutulmaz bir görsel şölen sunmaktadır. Gölün kenarındaki eğlence yerinde tatile biraz hareket katmak; gölde gerçekleştirilecek bir kayık gezintisi ile keyifli dakikalar yaşamak mümkündür. En iyi mesire yerlerinden biri olan Tödürge Gölü, Cumhuriyet Üniversitesi’ne ait dinlenme tesislerini de çevresinde barındırmaktadır. var. Gürül gürül akan suyun sesi insanı dinlendiriyor. Su o kadar temiz ki rahatlıkla içebilirsiniz. Sızır Şelalesinin bulunduğu bölge çok sayıda su kaynağı olan bir yer. Şelaleyi besleyen sular da şelaleye 500 m mesafeden çıkıyor. Sadece şelaleye dalıp kalabilirsiniz ama etrafı da dolaşmanızı tavsiye edilir. Piknik yapmak için de çok güzel bir mesire yeri. Şelalenin bulunduğu alan sit alanı ve çevre düzenlemesi oldukça güzel. Tahta merdivenlerle ve yürüyüş yollarıyla kolay bir gezi imkânı sunulmuş. Şelalenin karşısındaki tepedeki işletmede bir yandan çayınızı yudumlarken bir yandan da şelaleyi ve bu güzel doğal manzarayı izleyebilir, ailenizle ve sevdiklerinizle güzel vakit geçirebilirsiniz. Sızır ‘da Roma ve Bizans dönemlerinden kaldığı anlaşılan kalıntılar, ören yerlerinin yanı sıra pek çok mağara ve yayla da bulunmaktadır. Şuğul Kanyonu
Sivas‘ın Gürün ilçesinde bulunan, içinde barındırdığı yaban hayat ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken Şuğul Kanyonu, her yıl on binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Sessiz sedasız bir şekilde bekleyen ve ben buradayım diyen Gürün Şuğul Kanyonu 12,6 kilometrelik uzunluğu ile İç Anadolu’nun en büyük kanyonları arasında yer alıyor. Sarp dağlarla çevrili olan kanyon yaban keçileri, geyikler ve kuşlara ev sahipliği yapıyor. İşte Gürün Şuğul Kanyonu‘ndan harika fotoğraflar. Tödürge Gölü Sivas-Erzurum karayolunun 50. Kilometresinde bulunan Tödürge Gölü, mükemmel doğasıyla yerli yabancı turistlerin uğrak yeri durumundadır. Cencin Ovası’nın doğusunda yer alan gölün yüzeyi 5 Kilometrekareyi bulmaktadır. Ortalama derinliği 20 Metre olan Tödürge Gölünün, en derin yerinin 45 Metre olduğu söylenmektedir. Dipten çıkan kaynak suyu ile ve yöredeki diğer kaynak suları ile göl kendini
Hafik’e 3 Kilometre uzaklıkta olan Lota Gölleri, küçük küçük gölcüklerden oluşmaktadır. Dipten gelen sularla kendini yenileyen Lota Gölleri içinde çeşitli balık türlerini görmek mümkündür.
Gürün Gökpınar Gölü Alabalığı ile ün yapmış olan bu doğa harikası yerin, dipten gelen kaynak suları ile kendini yenilediği söylenmektedir. Gökpınar Gölü’nün ortalama derinliği 15 Metreyi bulmaktadır. Dupduru sulara sahip olduğu için ziyaretçilerinde, ayrı bir hayranlık uyandıran Gökpınar Gölünün dibini rahatlıkla görmek mümkündür. Gökpınar Gölü, Gürün ilçesine 10 Kilometre uzaklıktadır. Bu gölün de fazla suları Tohma Çayı’na karışmaktadır. Diğerlerinde de olduğu gibi burada da kayık gezintisi yapıp, akşam eğlence mekânında eğlenmek tavsiye edilen, zevkli tercihler arasındadır. Konaklamak için bölgede otel de bulunmaktadır. Hafik Gölü Sivas’a 39 Kilometre uzaklıkta olan Büyük Hafik Gölü, küçük küçük birkaç gölü daha Hafik çevresine serpmiş gibi muhteşem bir görüntüye sahiptir. Büyük Hafik Gölü, ilçe merkezinin kuzeybatısında yer almaktadır. 37
39
style sivas
tarakçılık, gümüşçülük, bıçakçılık vs. gibi el emeği işlere ilgi duymamaları yakında bu işlerin biteceği göstergesidir. Çubukçuluk (Ağızlık yapımcılığı) :
Sivas kangalları tarihi oldukça eskiye dayanan nadir köpeklerden birisidir Sivas’ın ünü ülke sınırlarına çıkmış olan başka bir yöresel hayvanı kangal köpeklerinden bahsetmek istiyorum. Görüntüsüyle ve heybetiyle oldukça sadık olan kangallar, kendi familyasından farklı bir yerde durmaktadır. Koruma programı içerisinde olan Sivas kangalı köpekleri Kangal ilçesinde yetiştirme çiftliklerinde soylarını devam etmektedir. Her kişiye verilmeyen yavru kangallar sırasıyla her şey den önce kangal deneyimine sahip olmalısınız. Kendi ırkına ait olmayan ve kendi ailesinden mensup kişilerle
40
çiftleşmeyen kangal köpekleri soylarını bu şekilde devam ettirebilmişlerdir. İyi bir kangal yavrusunu ve köpeğini anlamak için uzman seviyesinde bilgi sahibi olmanıza gerek yoktur. Küçük bir gözlem ile kangalların orijinal olup olmadıklarını anlayabiliyorsunuz. Bunun için kangal köpeğinin ayaklarına bakmanız yeterli olacaktır. Köpeğin ayakları tavşan gibi gözüküyorsa ve patileri büyükse kangalın saf kan olduğuna bir işarettir. Sivas kangalları tarih boyunca insanların yanında yer almışlardır ve Anadolu’da kullanılmışlardır. Osmanlı ve Roma zamanında olan savaşlarda dahi isimleri oldukça sıkça geçmektedir. Savaşlarda dahi kullanılan kangal köpeklerinden Romalılar samson kelimesine karşılık olarak gelen aslan kelimesini kullanmışlardır. Günümüzde kangal köpekleri insanların evlerinde, bahçelerinde baktıkları ve köyde yaşayan insanlarında çoban köpeği
olarak kullandıkları oldukça sadık bir köpek türüdür. Sivas yemek kültürü ile çok zengin bir kenttir. Misafirperverlikleri ile gelen misafirlerini en iyi ve en muhteşem yemekleri ile harika bir şekilde ağırlarlar. Sivas ilinin mutfağı tarım ürünlerine dayanmaktadır. Harman sonunda kışlık yiyecekleri hazırlıkları başlaması gibi, şehrin yemekleri daha çok unlulara dayanmaktadır. Yöre yemekleri genellikle kırsal kesimlerde yazları madımak yemeği, Sivas mantısı, Sivas köftesi gibi yemekler yapılır. Kışları ise; daha çok Sivas kebabı, Sivas düğün çorbası gibi yemekler yenmektedir. Kentin genelinde sebze yemekleri yapılmaktadır, Sivas kebabı gibi Sivas yemek kültürü ile çok zengin bir kenttir. Misafirperverlikleri ile gelen misafirlerini en iyi ve en muhteşem yemekleri ile harika bir şekilde ağırlarlar.
Bad ( mercimek badı - etli bad),Belibak (velibah),Çökelekli Dolmalar, Fırın katmeri, Hingel, Hurma, İçli köfte, Karın dolması, Kelecoş, Keş çorbası, Kırdök, Kızartma köftesi, Lahana sarması, Madımak çorbası, Madımak kavurması, Madımak pilavı, Madımak yemeği, Mirik köftesi, Mumbar dolması, Pancar çorbası, Pancar mıhlaması, Pes kutan çorbası, Saç ekmeği, Saç katmeri, Saç kebabı, Sivas kebabı, Sübüra, Tas kebabı, Tel helvası, Turşu mıhlaması, Yaprak sarması bilinen yöresel yemekleridir. Sivas’ta yüzyıllardır devam eden el sanatları ve el emeği ürünlerin devam ettirilmesi, atölyelerin kurulması, tarih ve kültürel açıdan önemli gelişmelerdir. Geçmiş değerlerinin yok olmasına göz yummak istemeyen Sivaslı ustalar, daha fazla çırak yetiştirerek bu konunun önemine dikkat çekmiştir. Sivas’ın geleneği olan
“Ağızlıkçılık” veya “Çubukçuluk” ismiyle anılan el sanatının başlangıcı 1800 yılına kadar iner. Sivas ağızlıklarının yapımında Tokat-Erzincan-Erzurum-
kalem gibi hediyelik eşyalar da yapmaktadırlar. Çarıkçılık: Bir zaman Anadolu insanının ayağının giyeceği ve süsü olan çarık günümüzde artık kullanılmamaktadır. Çok az sayıda kalan ustaları tarafından hediyelik eşya olarak yapılmaktadır. Sırımlı ve tokalı olmak üzere iki cinsi yapılmaktadır. Gümüş İşçiliği: Çeşitli aşamalardan geçerek tel ve ince levha haline getirilen gümüşten ahşap malzeme kaplanarak gümüş çekmece ve gümüş nalınlar yapılır. Diğer bir gümüş işçiliği ise telkari, kalem işi savattır. Bu işçiliklerde gümüş kemerler, bilezikler, bardak ve fincan zarfları, çay tabakları, çay tepsileri, broşlar, ağızlıklar ve tespih süsleri gibi eşyalar yapılır. Bakırcılık:
Kars ve Ağrı yörelerinden temin edilen “Germişek ya da karamuk” denilen ağaç cinsleri kullanılır. Son zamanlarda Sivas’ta ki ağızlıkçılar kalemlik, isimlik, tığ sapı, şamdan, minare maketi ve tükenmez
Bakırcılık eski yaygınlığını yitirmiştir. İl Bakırcılığının en eski örnekleri Sivas Müze-sinde sergilenmektedir. Ustaların çalıştıkları bakırlara adlarını, bir din bü-yüğünün adını ya da ayet yazması gele-nektendir. Ancak yazıyı motifler arasına yerleştirmek güç olduğundan bu gelenek giderek kaybolmuştur. Bu tür süslemelere en çok Osmanlı dönemi bakır eşyalarına rastlanmaktadır.
style sivas
Uzun İnce Bir Yoldayım, Gidiyorum Gündüz Gece, Bilmiyorum Ne Haldeyim, Gidiyorum Gündüz Gece Sivas’ın Ve Ülkemizin önemli miraslarından biridir ÂŞIK VEYSEL Âşıklık geleneğinin unutulmaya yüz tuttuğu bir zamanda ortaya çıkan ve 20. yüzyıl Türk Halk Şiirinin önde gelen siması olarak kendini kabul ettiren Âşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas İli Şarkışla İlçesinin Sivri alan Köyünde Dünyaya gelmiştir. Babası Karaca Ahmet, Annesi Gülizar Hatundur. Yedi yaşına kadar akranları gibi sağlam ve gürbüz olan Veysel bu yaşta yakalandığı çiçek hastalığı sonucu sol gözünü kaybeder. Hastalıktan etkilenen sağ gözüne perde iner. Bu gözü ile nispeten görebilirken, sağım esnasında annesini beklemekteyken ineğin vurması sonucu sağ gözünü de tamamen kaybeder. Karanlık ve ıstırapla tanışan Veysel’i düştüğü boşluktan kurtarmaya çalışan Baba Karaca Ahmet, oğlunu
42
10 yaşında bağlama ile tanıştırır. İlk dersini köylüleri Molla Hüseyin’den daha sonra da baba dostu Çamşıhlı Ali Ağadan alan Veysel 1933 yılına kadar Pir Sultan Abdal, Âşık Kerem, Karacaoğlan, Yunus Emre ve Emrah gibi tanınmış ustaların eserlerini çalıp söyler. Yıllar geçmektedir. 1919 yılında 25 yaşında ilk evliliğini yapar. İki yıl aradan sonra annesi ve babasını kısa aralıklarla kaybetmesi onu derin acılara ve çaresizliğe sürükler. Sonrasında eşinin de kendisini terk etmesiyle Veysel daha da yıkılır. 1921 yılında hayatını ikinci eşi Gülizar Hanımla birleştiren genç Veysel’in bu evliliğinden ikisi erkek altı çocuğu olur. Ömrü yoksulluk ve çilelerle geçen Veysel, köyünden ilk defa ayrıldığı 1933 yılında Sivas Âşıklar Bayramına katılır. “Türkiye’nin İhyası Hazreti Gazi” Şiiriyle dikkat çeker. Ahmet Kutsi Tecer’in ilgisine mazhar
olan Veysel, Köy Enstitülerinde bir süre saz öğretmenliği yapar. Bu yıllar hasret şiirlerinin birikimini oluşturur. Şiirlerinde birlik ve bütünlük mesajları veren, bilim ve teknolojiyi önemseyip benimseyen Veysel, özünde ve sözünde samimidir. Karanlıklar dünyasından aydınlıklar çıkarırken sevecendir. Sadık yârim dediği kara toprakta yeşerttikleriyle murada eren Veysel, bilinçli bir ziraatçıdır. Yarım yüzyıldan fazla sanatına gönül vermiş olması karşılıksız bırakılmamıştır. 1965 yılında TBMM Ana Dilimiz ve Milli Birliğimize katkılarından dolayı özel kanunla Vatan Hizmet tertibinden Ona maaş bağlamıştır. Âşık Veysel 21 Mart 1973 tarihinde sadık yâri kara toprakla kucaklaşarak aramızdan ayrılmıştır. 43
style röportaj
Sivas İl Kadın Kolları Başkanı
Şadiye Öztürk
Kadınlara ne yazık ki son yıllara kadar maalesef pek şans verilmemiş. Şimdi yeni yeni kadınlar özellikle Anadolu’da kendi iş yerlerini kuruyorlar, arabalarını kendileri kullanıyor, üniversitede Açık öğretimde de olsa okuyorlar. Ben ekibime bu konuda sonuna kadar destek verip teşvik ediyorum.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 1966 yılında Sivas’ta doğdum. İlk orta ve lise tahsilimi Sivas’ta tamamladım. 1982 yılında Danimarka’nın Arhus şehrinde yaşamaya başladım. 1996 yılına kadar Danimarka’da kaldım. Kaldığım ülkede hiç sosyal yardım almadan kurs- okul ve çeşitli işlerde çalışarak geçimimi sağladım. Bunlardan bir kaçı okul öncesi eğitim, Türk kadınlarına okuma-yazma dersi vermek gibi işler idi. Yurt dışında da aktif olarak çeşitli sivil toplum örgütlerinde görev aldım. En çok Türk kadınlarının ve gençlerin Danimarka toplumunda nasıl yaşayacakları, kendilerine nasıl yetecekleri örf ve adetlerimizi nasıl koruyacakları konusunda yol göstererek, çeşitli çalışmalar içerisinde bulundum. Evlendim, eşim yurt dışında yaşamak istemeyince biz de Türkiye’ye yerleştik. 3 çocuk annesiyim. Öncelikle evde bir eş, bir anne ve bir ev 44
hanımısınız. Dışarıda ise bir siyasetçi ve işletmecisiniz. Bu dengeyi nasıl koruyorsunuz? Öncelikle benim için en önemli iş annelik iyi bir anne ve iyi bir eş olduğumu iddia ediyorum. Bunu söylememin sebebi de belki yurt dışında kalışım ve kültürümüzü koruma çabamdır. Ben mecbur kalmadıkça hazır pasta ve yemek almam. Bayramlarda tatile gitmem. Çat kapı gelen misafiri çok severim ve onlara elimden geldiği kadar Türk yemekleri ve pastaları yaparım. Bununla ilgili bildiğiniz gibi bir iş yerim de var. İyi bir siyasetçi olduğumu düşünüyorum. Çünkü 6 yıl 3 aydır, Kadın Kolları başkanıyım ve 56.388 kadın üye ile Türkiye ikincisiyim ve siyasette çok şey başardığıma inanıyorum. Şöyle ki benim dönemimde 70 yıldan sonra bir kadın milletvekili, bir kadın il genel meclisi üyesi ve 2 kadın belediye meclis
üyesi seçildi. Bu seçimde 4 kadın oldu. Aynı zamanda çalışma hayatı olarak üniversite kampüs içerisinde bir kafenin işletmeciliğini yapıyor, ev yemekleri yapıp, öğrencilere hizmet veriyoruz. Bu iş de benim için çok keyifli. Onları kendi çocuklarım gibi görüyorum. Onlara daha sağlıklı ve daha düşük fiyatla nasıl hizmet veririm onun çabasındayım. İşyerimde ise kendim ocak başına geçip gözleme yapıyorum. Bu da beni dinlendiriyor. Orada sade bir işletmeci ve bir aşçıyım, siyasetçi değil. Zamanımı çok iyi paylaştırıyorum. İşimde, evimde ve siyasette geçirdiğim zamanı en verimli şekilde geçirdiğim için bu da beni yormuyor ve başarıya götürüyor. Siyasete nasıl atıldınız? Danimarka’da Milli Görüş Teşkilat Başkanlığı yapmıştım.1994 yılında Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanlığına seçildiğinde biz
Avrupa’da kadınlar olarak çok çalıştık. R.Tayyip Erdoğan o zaman bize selam göndermişti. “Kadınlar ne zaman sahaya indi, biz başa geldik” demişti. Ben işte o zaman kadınların kıymetini bilen bir Başkan demiştim. O gün bugündür R. Tayyip Erdoğan’ın ekibindeyim. Evde çocuklarımı büyütmekle meşgul iken Kadın Kolları Başkanlığı için teklif aldım. Ama bir sorun vardı evlenirken eşimin şartlarından biri “Siyasete girmeyeceksin” idi. Benim hemen verdiğim söz aklıma geldi ve “Hayır eşim izin vermez” dedim. Ancak böyle bir teklif benim için çok önemliydi ama verilmiş bir sözüm vardı. Aile büyüklerimizin de araya girmesiyle eşim ikna olarak “Evet” dedi ve böylelikle 2008 yılında siyasete adımımı atmış oldum. Kadın kolları başkanı olmadan önce ne tür zorluklarla karşılaştınız? Atandıktan 1 ay sonra kongreyle seçildim. İyi bir ekip kurdum. Ekibimde mahalle ve ilçeleri genişleterek halka halka büyüyerek,
kadınları teşkilatlandırdım. Benim birinci derecede çalıştığım ve her hafta toplandığım ekip 50 kişiden oluşuyor. Hepsinin ayrı bir görevi var. Mahallelerden ve ilçelerden sorumlu arkadaşlarım var. Mısır piramidine benzetebiliriz bu yapılanmayı… Herkes görevini bilir ve ona göre çalışmasını yapar. Çalışmalarımız konusunda örnekler verecek olursak; Sosyal İşler Başkanım; Sivas’ın 65 mahallesinde hangi mahallede hangi sokakta engelli var, hangi adreste muhtaç aile var, hangi adreste bakıma muhtaç yaşlı var? hepsini eliyle koymuş gibi bulur. Sivas’ta kadınlara yönelik ne tür çalışmalarınız oluyor? Tüm birim başkanlarım olduğu gibi halkla ilişkiler başkanı da öyle.
Ben ona bazen canlı navigasyon derim. Halkla ilişkiler başkanım ekibimin düğün, hasta, başsağlığı ziyaretlerini ayarlar. Kimin tanıdığı ya da yakını vefat etse başsağlığı diler, kimin düğünü olsa hayırlı olsun’a ekibini toplar gider, böylelikle insanların hem iyi gününde hem de kötü günlerinde varlığımızı hissettiririz. Bu halka böyle devam eder ve gider… Teşkilatınızda kaç üyeniz var, ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz? Ben Türkiye genelinde 56.388 kadın üye ile 81 ilde ikinci sıradayım. Bu ekibi canlı tutmak için de her hafta toplantımızda o hafta içerisinde özel günlere dair mutlaka program, gezi veya bir salon programı hazırlarız. Mesela Anneler Günü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, sağlıkla ilgili haftalar, Ebeler günü.. Zaten Türkiye’de her günün bir özelliği var.Bu konuda hiçbir sıkıntı çekmiyoruz. Çağımızda kadınların başaramayacağı bir iş olduğunu düşünüyor musunuz? Ben şunu çok içtenlikle söylüyorum; kadınlara şans verilirse üstesinden 45
style röportaj
gelemeyecekleri hiçbir iş yok. Kadınların olduğu yerde samimiyet var, başarı var, hoşgörü var, sabır var yani var da var… Sizce iş hayatında kadınlar ne kadar aktif, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadınlara ne yazık ki son yıllara kadar maalesef pek şans verilmemiş. Şimdi yeni yeni kadınlar özellikle Anadolu’da kendi iş yerlerini kuruyorlar, arabalarını kendileri kullanıyor, üniversitede açık öğretim de olsa okuyorlar. Ben ekibime bu konuda sonuna kadar destek verip, onları teşvik ediyorum. Tabi önce kendim uyguluyorum bunları. Yeni bir iş yeri açtım, Açık öğretim Halkla İlişkiler okuyorum, siyaset yapıyorum, aynı zamanda 2 dernek kurdum, siyasette
46
çalışmak istemeyen arkadaşlarla dernekte çalışıyoruz. Bugüne kadar yapmak isteyip de yapamadığınız projeniz var mı? Bugüne kadar yapmak isteyip de yapamadığım bir projem olmadı. Şu anda yaptığım işlerin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Sivas ilinde Kadın Kolları Başkanıyım, 81 ilde en iyi olmaya çalışıyorum. Belediye meclis üyesiyim en iyi meclis üyesi nasıl olurum çabası içerisindeyim ve onun için uğraş veriyorum. Evde çocuklarım var, en iyi annelik nasıl yaparım ona bakıyorum, işin özü insanlar bulunduğu yerde “En iyi olmak zorunda” diye düşünüyorum.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Son olarak şunu söylemek isterim lütfen insanları sevelim, olduğu gibi kabullenerek sevelim, değiştirmeye uğraşmadan ve bir şeyler üretmeden elimizi taşın altına koymadan kimseyi eleştirmeyelim. Her insanın sevilecek bir yönü mutlaka vardır. Ankara Style Dergisi ekibine de bu güzel söyleşi için teşekkür ederim. Ali Ağa Camii Sok. PTT Arkası No:14/A / SİVAS Tel : (346) 223 34 80 Faks : (346) 224 76 95
Bizi ağırladığınız için çok teşekkür ederiz. 47
style köşe
HİLAL DEMİREL Uzman Psikolog
‘İş Dünyasında Yeni Çözümler’ Sanayi toplumlarında şirketler, işleyen büyük bir makine gibi idi. Çalışanlar da bu makinenin parçaları gibi olmalıydı. Çalışanlar kendilerine verilen işleri herhangi bir yaratıcılık katmadan eksiksiz yaparlarsa, sistem mükemmel çalışıyordu. İyi tanımlanmış işlerin tekrarlanmasına dayanan bu model, kitlesel üretim için tasarlanmıştı. Hiç bir çalışana bağımlı olmadan kitlenin başarısı olarak ayakta durabilen sistemler geliştirilmişti. Sistem ne kadar iyi tasarlanırsa verimlilik o kadar artıyordu. Kısacası, sanayi toplumlarında üretimi arttıran şey; çalışan insanların nitelikleri değil, sistemin mükemmelliğiydi. Bugünün çalışma koşulları ise tamamen farklı. Artık işlerin çok az bir kısmı, yapılanların standart bir şekilde tekrarlanmasına dayanıyor; çalışanların her seferinde yeniden düşünmeleri ve yaratıcılıklarını kullanmaları gerekiyor. Bununla birlikte iletişim becerilerini geliştirmeleri, takım çalışması yapabilmeleri ve insan ilişkilerini yönetebilmeleri bekleniyor. 1999’da Atlanta’da, 2000’de Dallas’ta yapılan ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen eğitimcilerin katıldığı toplantılarda, 2000’li yılların ilk 15-20 yılında iş hayatındaki eğilimlerle ilgili beş madde ortaya çıktı: 1. Her türlü işte daha çok ekip çalışması yapılacak 2. Her düzeyde daha çok liderlik davranışına ihtiyaç duyulacak 3. Etik daha çok önem kazanacak 4. Her iş mutlaka elektronik ortamla ilişkilendirilecek 5. Yapılan her etkinliğin ölçülür olması kazanacak Söz konusu bu eğilimler, bilim camiaasında da yansımasını
48
buldu ve 2002 yılında Nobel Ekonomi Ödülü’nü, Daniel Kahneman adında bir psikolog kazandı. Kahneman, o ana kadar inanılagelen bir yargının yanlışlığını matematik formülleri ile açıklamayı başardı. Kahneman’ın iddia ettiği şey; finans yönetimi ve borsanın işleyişi ile ilgili ekonomiye yön veren kararlar alınırken insanların somut kanıtlardan ve gerçekçi noktalardan çok duygusal temellerle hareket ettikleri idi. İş dünyasındaki bu büyük değişim, esas sermaye gücünü insani sermaye haline getirdi. Dolayısıyla iş hayatında en alt kademeden en üst kademeye kadar tüm kadrolarda çalışanların bu değişime adapte olabilecek şekilde donanımlarını güçlendirmeleri ve becerilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Bu da ancak yaşam boyu öğrenme felsefesiyle ve dolayısıyla hizmet içi eğitimlerle mümkün olabilmektedir. Bizim, Kerem Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri olarak sunduğumuz hizmetler bu noktada önem kazanmaktadır. Çalışanların kendilerini her an geliştirmelerini sağlayacak eğitimler ve seminerlerle şirketlerin rekabet güçlerini arttırmalarında çözüm ortaklığı yapmaktayız. Sivas kendi yerel markalarını yaratmış, istihdam sağlamış ve sağlamaya devam eden bir kent. Ben de bir Sivaslı olarak yukarıda bahsettiğim hizmetleri Sivas’ta sunacak olmaktan dolayı hem gurur hem heyacan duyuyorum. Bu nedenle Sivas’a özel olarak hazırladıkları bu sayılarında yer almamı istedikleri için Ankara Style Ekibine teşekkür ediyor ve yayın hayatlarında başarılar diliyorum. Kerem Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri Angora Evleri Fora Sokak No:7 Beysukent/Ankara www.keremdanismanlik.com
style kültür-sanat
Yedi güzel adam: Bir Türkiye hikayesi
Türk edebiyat ve düşünce tarihinde derin izler bırakan hepsi birbirinden değerli yedi güzel adamın ortak hikâyesi, nihayet TRT öncülüğünde ekrana taşındı. Her biri Türk edebiyat ve düşünce tarihinde önemli etkiler bırakmış onlarca ismin yollarının aynı şehir ve aynı okulda kesiştiği, bugüne kadar yalnızca edebiyat tarihine ilgili az sayıda okurun bilgisindeydi. Başta Sezai Karakoç olmak üzere, Nuri Pakdil, Akif İnan, Rasim Özdenören, Alaaddin Özdenören, Erdem Bayazıt ve Cahit Zarifoğlu’nun Maraş merkezli başlayan ve sonraki yıllarda devam eden birliktelikleri Diriliş, Edebiyat, Mavera ve daha onlarca dergi gibi Türk
edebiyatının unutulmaz dergilerini ortaya çıkarmış, bu isimler üzerinden bir neslin yetişmesini sağlamıştı. Şairler ve düşünce adamlarından oluşan bu Yedi Güzel Adam’ın bütünüyle şiirden hikâyesi TRT aracılığıyla televizyon ekranlarına taşındı. İlk bölümü geçtiğimiz hafta yayınlanan Yedi Güzel Adam dizisi, Türk dizi tarihi açısından cesaret isteyen bir çalışma. Zira Türk izleyicisi ilk kez şiir, şair ve düşünür merkezli bir diziyle karşı karşıya.
ilkbahar/yaz
EYMENLER TEKSTİL LTD.ŞTİ İstasyon Cad. B.Otel Yanı Sivas 50
0 346 223 80 8051 www.İpekyol.com.tr
style kültür-sanat
style yaşam
Instagram fotoğrafçıları İstanbul’u paylaştı THY sponsorluğunda düzenlenen #InstaMeetTK0001 projesi kapsamında 5 yabancı Instagram fotoğrafçısının çektiği İstanbul temalı fotoğraflar sosyal medyada paylaşılacak. Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda düzenlenen #InstaMeetTK0001 projesi 52
kapsamında 5 yabancı Instagram fotoğrafçısı, 11 farklı noktadan İstanbul’un fotoğraflarını çekti. THY’den yapılan yazılı açıklamaya göre, küresel ölçekte seyahat edenler tarafından 2014’ün “en görülesi turistik destinasyonu” ilan edilen İstanbul, renkli ve geniş kitleleri
ağırlamaya devam ediyor. #InstaMeetTK0001 projesi, İstanbul’un tüm açılarını Instagram’ın en çok takip edilen isimleriyle buluşturdu. Proje kapsamında 4 ülkeden gelen 5 Instagram fotoğrafçısı İstanbul’u gezerek şehri 11 farklı noktadan fotoğrafladı.
MAYIS - MAYIS 2014
8 6/0 VRQ LQGG
45
53
style yaşam
Son veriler doğrultusunda 301 kişinin hayatını kaybettiği kömür madeni faciasıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan 25 zanlıdan ilk etapta mahkemeye sevk edilen 5’ü tutuklandı. Türkiye’de her yıl resmi rakamlara yansıyan 70 bin iş kazası oluyor. Bu iş kazalarında her yıl en az 2 bin işçimiz can veriyor. Yani her altı saatte bir işçi ölüyor. Her yıl kazalarda 4 bin işçi sakat kalıyor, özürlü hale geliyor. Üstelik bunlar sadece resmi rakamlara yansıyanlar. Gerçek rakamlar bunun çok çok üzerinde…
Bir Avuç Kömür İçin Bir Ömür Verenlere Türkiye’nin yüreği Soma’dan gelen maden faciası haberiyle dağlandı.13 Mayıs 2014’te Soma Holding’e ait kömür madeninde 15.10’da çıkan yangında yüzlerce işçi yerin iki bin metre altında mahsur kaldı. Çıkan yangın sonucu yüzlerce madenci can verdi. 54
TÜİK’in 2013 araştırmasına göre son bir yılda işe girenlerin yüzde 2,6’SI yani 706 bin kişi iş kazası geçirmiş. Bu dehşet bir rakam! Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) rakamlarına göre dünyanın iş kazaları alanında en kötü üç ülkesinden biriyiz. Adımız Bangladeş ve Çin gibi ülkelerle anılıyor. Bu sürdürülemez bir tablo… 13 Mayıs unutulmayacak
Hayat öyle değişik ki. Bir gün varsın, bir gün yoksun. Öyle belirsiz ki her şey. Ya da belirli belki. Bilmiyorum. Öyle acı veriyor ki, düşünmek bile yeter nefes alamamak için. Boğazımız düğümlü, yutkunamıyoruz. Feryatları duymaya gerek yok, umutsuz gözleri görmeye gerek yok, korkunç belirsizliği hissetmeye gerek yok. Soma öyle acı veriyor ki… İçim acıyor, içimiz acıyor. Diyecek söz yok, konuşacak, yazacak kelime yok. Hiçbir şey yok. Hayat boşmuş gibi, sanki kimse yaşamıyormuş gibi, hayat aslında yokmuş gibi, her şey kömür karasıymış gibi. Baretler, yürekleri kadar temiz yüzleri kömür karasına bulanmış yüzlerce kardeş, abi, amca… Biz aslında fark etmeden öyle kenetliymişiz ki, onların hepsi öyle umutsuzdu ki, biz onlardan daha umutsuzduk. Analar, babalar, evlatlar feryat ettikçe içimiz kanadı, kan aktı kalbimizden, acıdı ruhumuz, biz haklı olarak utandık her şeyimizden, onlar da utandı, nedendir bilinmez. Tüm sorumluluklar yerine getirilmişse ölüm kaderdir, aksi halde buna ne denir siz karar verin.... Türkiye ölümlü iş kazalarında Avrupa’da birinci,
dünyada ise üçüncü sırada... Nedense utanç listelerinde hep ön sıralardayız. Devlet üç günlük yas ilan etmiş. Acaba üç günlük yas, vicdanları susturmaya yetecek mi? Bugün yazılıp çiziliyor, dile getiriliyor her kalemden ve her ağızdan yaşanan acı... Aradan bir kaç gün geçince ise unutulup gidiyor tüm yaşananlar. Ateş yine her zamanki gibi düştüğü yeri yakıyor. En çok acıyı ise sevdiklerini kaybedenler çekiyor. Hiç yok yere, evladını kaybeden anaların, babalarını kaybeden evlatların gözlerinden yaş yerine kan damlıyor. Ama yine tekrar ediyor tüm yaşananlar. Hep bile bile ihmal hep bir vurdum duymazlık var sanki... Bugün bir yüreğin düştüğü ateşe diğer bir gün başka bir yürek düşüyor ve yanıp kül oluyor insanlığımız. İhmalkarlıkla başlayan insanlık suçları işlenmeye devam ediliyor... Artık bitsin bu yaşananlar. Bir son bulsun vurdum duymazlıklar. Varsa ihmali olanlar, yansınlar artık yaktıkları ateşte... Artık boş yere hiç bir insanımız göz yaşı döküp dövünmesin, göz yaşları dinsin güzel yurdumda... Ülkemizin Başı sağolsun Ankara Style Dergisi…. 55
style moda
style moda
2014 Yaz Sokak Modası Kıyafetleri Kış aylarının yerini yavaş yavaş sıcak yaz günlerine bırakmasına az bir süre kaldı. Peki 2014 yaz sokak modası nasıl olacak. Bunun hakkında pek fikriniz yoksa bu makalemizi okumanızı tavsiye ediyoruz. Yaz demek eğlence demek renkler demek. Renkler denilince akla gelen ilk renkler arasında 2014 yaz pastel renk modası gelmektedir. Birbirinden güzel cıvıl cıvıl renklere sahip elbiseler kıyafetler giymeniz bu sene kaçınılmaz görünüyor. Sizler için hazırlamış olduğumuz görsel yaz modası 2014 ile sizde 2014 yazında ne giyeceğinize ya da neler moda olacak bunlara bir göz atmış olacaksınız. Şimdi öncelikle renkli taytlar 2014 yaz modası’nda ilk sırada yer almaktadır. İster siyah ister kırmızı ister sarı aklınıza gelen hangi renk varsa bu tayt renkleri sizlere çok yakışacaktır. Yani uzun lafın kısası bu sene 2014 yazında Renkli Tayt Modelleri 2014 ile çok renkli geçecek diyebiliriz.
Pekala Tayt tamam da üstümüze ne giyeceğiz diyecek olursanız. İşte geldik o kısma. Üstünüze salaş t-shırt’ler giymenizi bu sene de öneriyoruz. Birbirinden ilginç tasarımlarda taytlarınıza uygun şekilde giyebileceğiniz T-shırt‘ler bu sene de bayanların üzerinde görmeye alışkın olacağımız kombinlerden birisidir. Sizde eğer vaktiniz varsa mağazaları gezerek aklınızda bir kombin yaratabilirsiniz. Şimdilik bizden bu kadar. Herkesin yazı güzel olsun.
56
57
style kültür-sanat
Afife Tiyatro Ödülleri sahiplerini buldu Bu yıl 18’incisi düzenlenen etkinlikte, Zerrin Tekindor “Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu”, Tardu Flordun ise “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülünü aldı.
Törende ödül alan isimler şöyle: - “Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” ödülü: Zerrin Tekindor (Kim Korkar Hain Kurttan-Oyun Atölyesi), - “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülü: Tardu Flordun (Kim Korkar Hain Kurttan-Oyun Atölyesi), - “Yılın En Başarılı Yönetmeni” ödülü: Ümit Aydoğdu (Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı-Tiyatro Adam), - “Yılın En Başarılı Prodüksiyonu” ödülü: Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı (Tiyatro Adam) - “Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu” ödülü: Defne Halman (Katil Joe-Tiyatro İn) - “Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” ödülü: Taner Ölmez (Katil Joe-Tiyatro İn)
Artı İletişim Yönetimi Halkla İlişkiler Ajansı’ndan yapılan açıklamaya göre, bu yıl 18. kez düzenlenen Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende 14 dalda ödül dağıtıldı.
- “Yılın En Başarılı Işık Tasarımı” ödülü: Cem Yılmazer (Katil Joe-Tiyatro İn)
Etkinlikte, Münir Özkul’un layık görüldüğü “Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü”nü kızı Güner Özkul aldı. “Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü” Ahmet Sami Özbudak’a, “Yapı Kredi Özel Ödülü” ise Prof. Dr. Zehra İpşiroğlu’na verildi.
- “Yılın En Başarılı Giysi Tasarımı” ödülü: Tomris Kuzu (Huysuz-Asya Prodüksiyon Tiyatrosu)
Yapı Kredi Üst Yöneticisi Faik Açıkalın, törende yaptığı konuşpmada, bu yıl 70. yılını kutlayan Yapı Kredi’nin tiyatro sevdasının 18 yıldır kesintisiz devam edenYapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri ile sürdüğünü, etkinliğin, her yıl artan bir heves, inanç ve emekle gerçekleştirildiğini belirtti. 58
- “Yılın En Başarılı Sahne Müziği” ödülü: Oktay Köseoğlu (Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı-Tiyatro Adam)
- “Yılın En Başarılı Sahne Tasarımı” ödülü: Barış Dinçel (Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı-Tiyatro Adam) - “Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı” ödülü: Ecem Uzun (Savaş-Tiyatro Pürtelaş) 59
style moda
Koton Partywear, 2014 İlkbahar–Yaz sezonunun tüm trendlerini en özel gece elbiseleriyle buluşuyor. Gösterişli, çarpıcı, renkli ve beklenmedik detaylarla zenginleşen koleksiyon, yaz partilerine damga vuracak unutulmaz elbiselere imza atıyor! 100’e yakın farklı modelden oluşan Koton Partywear koleksiyonu yazın en çarpıcı gece elbiselerini moda severlerin beğenisine sunuyor. Koton Partywear, 2014 İlkbahar Yaz sezonunda, ‘PartyGoer’, ‘Red-Carpet’ ve ‘Prom’ olmak üzere üç mini koleksiyondan oluşuyor. Yaz düğünleri, mezuniyet baloları ve açık hava partileri Koton Partywear’in özel elbiseleriyle farklı bir şıklığa bürünüyor.
‘Party-Goer’ yaz partilerinin vazgeçilmezi olmaya aday! Sürpriz detaylarla zenginleşen koleksiyon, yazın en güzel parti elbiselerini, eğlenceli ve şık bir yorumla 60 yeniden yaratıyor.
RÜYA GELİNLİK
Mevlana Caddesi Telekom Karşısı No:12 Sivas 0 346 222 26 79 - 0 346 225 51 69 refikevrenoz@hotmail.com
Refik Evrenöz 61
style moda
Şehirli Erkeğin Yaz Stili Koton Erkek 2014 İlkbahar Yaz Koleksiyonu; şehirli erkeklere rahat ve kullanışlı bir koleksiyon sunuyor. Renkli chino pantolonlar, sezon trendleri yansıtan blazer ceketler, desenli desensiz gömlekler, pamuklu polo tişörtler Koton erkeğini iş ve şehir hayatının hareketliliği içinde son derece özgür ve rahat hissettiriyor.
Koton Erkek “Chino Update” Koleksiyonu Erkek stilinin vazgeçilmez parçası chino pantolonlar, 2014
62
yazında da başrolde! Koton Erkek 2014 İlkbahar Yaz Chino Update Koleksiyonu, erkek gardırobunun klasiği chino pantolonu yeniden yorumluyor. Şık, klasik ve rahat chino pantolonlar, gri, siyah, lacivert gibi klasik renklerin yanında; bej, hardal, indigo, kahve ve tütün tonları, şarap ve böğürtlen tonları gibi yaz sezonuna yakışan renk seçenekleriyle yaz stilini zenginleştiriyor. Koton Chino Update Koleksiyonu; blazer ceket ve keten gömleklerle kullanıldığında şık, çizgili denizci tişörtü ve tropik desenli gömleklerle rahat ve yaza yakışan bir stil sunuyor.
Koton Erkek “City Break” Koleksiyonu Erkekler yaz tatiline şehirde başlıyor! Koton Erkek 2014 İlkbahar Yaz City Break Koleksiyonu yaz günlerinde şehirde tatil havası yaşatıyor. Doğal keten ve ince koton bermuda pantolonlar, yumuşak pamuklulardan üretilen gömlekler yaz için sınırsız renk ve desen seçeneği sunuyor. Sezonun tüm renklerine dokunan doğal polo tişörtler, koton pantolonlarla kombinleniyor. Koton erkeği, iş temposuna uygun rahat ve şık parçalarla başlayan günü, lacivert, beyaz ya da şarap rengi bir blazer ceket ile tamamlayarak şık bir geceye taşıyor.
Merkez Şube Dimes Yanı Citroen Şenol Plaza/Tokat Sivas Çıkışı Erzincan Karayolu Tel: 0 356 232 06 66 1.Km.Sivas Fax: 0 356 232 06 69 Tel: 0 346 218 17 60 Fax: 0 346 218 17 65 www.02.com.tr senelplaza.araba.com senel.satis@citroenbayi.com
63
style moda
Koton plus 2014 ilkbahar yaz:
Şehirli, özgür ve şık Koton Plus 2014 İlkbahar Yaz Koleksiyonu, sezonun tüm trendlerini büyük beden şıklığına uyarlamak için yaratıldı. Her yaşa ve her bedene yönelik trendy parçalar, modern şehirli kadının yaz gardırobunu zenginleştiriyor, özgür ve şık hissettiriyor. Koton Plus 2014 İlkbahar Yaz, farklı coğrafyalardan ilham alan etnik detaylı yeni koleksiyonuyla gezgin ve maceracı ruhu, şehir
yaşamına taşıyor. Modern formları, romantik desenler ve feminen dokularla buluşturuyor. Beyaz, lila, somon, bulut mavisi, mint rengi, mor, tatlı koyu mavi, siyah şeker ve dondurma pembesi, koleksiyonun ana renklerini oluşturuyor. Beyaz üzerine çiçek desenli, modern formlu elbiseler, yuvarlak omuzlu, şeffaf dokulu bluzlar ile kombinlenen dantel etekler, şeker tonlarında, çiçek desenli uygulanmış parlak dokulu sigaret pantolonlar, yuvarlak kesimli etekler ve ışıltılı sweatshirt’ler yazın coşkusunu şık bir stille destekliyor.
Doğal dokulu beyaz, uçuk pembe, dumanlı gri, indigo, zümrüt yeşili, toprak renk yelpazesi, şarap ve orman meyvesi tonları; egzotik hayvan desenleri, deri ve süet detaylar, etnik desen ve işlemeler, ponpon ve püsküllerle zenginleşiyor. Bohem gömlekler, püskül yakalı bluzlar, doğal koton volanlı bluzlar, detaylarda ise brode, doğal dantel, örgü ve işlemeler koleksiyonun etnik ruhunu yansıtıyor. Modern şehirli kadının özgür ruhlu gardırobu için yaratılan Koton Plus 2014 İlkbahar Yaz Koleksiyonu her bedene ve her tarza şık stil önerileri sunuyor. Tamamen kapalı devre sistemi ile Avrupa da ki üst seviye markalara ürün imalatı yapan BSCI tarafından sertifikalı yeşil üretim yapan ve tüm üretim deartmanlarını bünyesinde bulunduran LeFaks Tekstil aylık 100000 adet in üzerinde denim ve nondenim ürün üretimi kapasitesi ile çalışmaktadır İstanbul ofislerinde ise tasarım araştırma gelişttrme Pazarlama ve showroomları yer almaktadır
64
LeFaks Tekstil Factory Sivas 1.Organize Sanayi Mah No:13 TR58060 Sivas Tel 0 346 218 15 05 LeFaxx Jeans HQ Istanbul Kazim Karabekir Mh Hoca Ahmet Yesevi Cd 5.Sk No:55 Istanbul TR34203 65 Tel 0902124742963
style röportaj
Sivas Ayak Sağlığı ve Güzellik Salonu Ayak Bakımı Salonumuzda ayak bakımı pedoloji kabinlerinde diyabetik hastalar başta olmak üzere, batık tırnak bakımı, mantar tırnak bakımı, nasırlar, siğiller, çatlak topuklar, terleyen ayak bakımı, keratizasyon, hamilelere, sporculara ait ayak bakımları medikal el ayak bakımları uygulanmaktadır. Günlük yaşamda çeşitli nedenlerle yıpranan el ve ayakların bakımı hem estetik açıdan hem de sağlık açısından büyük önem taşır. El ve ayaklar günlük yaşamda karşılaşılan olumsuzluklardan medikal bakımlar ile korunabilir oluşmuş problemler yine bu bakımlarla giderilebilir. Medikal bakımlar el ve ayakların hem estetiğini hem de sağlığını korur. Zayıflama selüloit bakımlarında uygulanan yöntemler Ultratone fütura puro: Yüz ve vücut şekillendirme Her türlü ihtiyaca yönelik 2.000.000’ in üzerinde program seçeneği bulunan kas gelişiminde, selüloit tedavisinde, yüz gerdirmede, göğüs kaldırmada çok başarılı sonuçlar veren ve daha birçok alanda çözüm sunan etkili bir yöntemdir 66
LPG endermolab LPG Endermolab % 100 doğal bir yöntemdir sıkı diyetlere ve yoğun fiziksel aktiviteye dirençli bir türlü yok edilemeyen bölgesel fazlalıklarda, kırışık gidermeye, sıkılaşmada, selüloit bakımlarında çözüm sunan FDA onayı almış eşsiz bir cihazdır Cilt bakımı Salonumuzda cilt bakımları her cildin ihtiyacına yönelik dermokozmetik ürünlerle profesyonel kişilerle uygulanmaktadır. Ayak sağlığı dediğimizde ilk akla gelen estetik kaygılar olabilir ancak sağlık estetikle buluşursa güzel olur Ayaklar bizi gün boyu taşıyan üstelik sürekli kapalı kalan ağrıdığın da ya da şiştiğinde fark ettiğimiz bir masum organ; öyle değil mi? Bir de üstüne yanlış uygulamalar dar ayakkabılar hele bir de kadınsak yüksek topuklar. Yazık ama onlara Pedoloji kabinleri sadece bu problemlerle ilgili değil, diyabetik ayak bakımı önemlidir mustaripleri
bilir bizde bilelim dolaşıma bağlı bir takım aksaklıklar his kaybına yol açabiliyor.Yaralanma yanma olduğun da hasta bunu fark etmeyebilir tabi diyabetler de birde yaralar zor kapanabilir, bazen kapanmadan kontrol edilemediğinde daha derin yaralara zor operasyonlara zemin hazırlar, bu konu içinde yardımcı ve destek olabiliyoruz. Başka bir problem, batık tırnaklar bu pek çoğumuzun yaşadığı ancak , nasıl başa çıkacağını bilmediği bir durum fakat çok basit ve acısız yöntemlerle Avrupa da uzun zamandır tercih edilen cerrahi operasyona gerek kalmadan çözüm oluyor. 3To tel sistem ve jel uygulamalar etkini, yine başka bir problem kalınlaşmış, odunsu veya grifotik tırnaklar için pedoloji cihazları ile ağrısız sancısız bakım ve destek ile sağlığına kavuşturulabiliyor. Elbette hep problem şart değil sağlıklı ayaklarınıza da Avrupa standartlarında bakım yaptırabilir, uygulamanın sağlık bilgisi ve konforunu fark edebilirsiniz. Biz Sivas ayak sağlığı ve güzellik salonu olarak iyi eğitimli kadro son sistem teknoloji ile her türlü bakım ve desteği size zevkle sunmaktayız... Ayaklarınıza sağlık. SİVAS AYAK SAĞLIĞI VE GÜZELLİK SALONU Burcu Kocabay 0346 224 69 60 0346 221 46 72 Adres: Örtülü Pınar Mah. Evliya Cad. Hacı Ali Bey Oğlu Apt K:1 No:1 Merkez / SİVAS www.sivasguzellikmerkezi.com
0 % 10 tlü e sü z a t
SİVAS MADO Örtülü Pınar Mah.İnönü Bulvarı Dr Ahmet Köksal Apt.No:3 Sivas 0 346 221 0 222 0 346 221 0 444 www.mado.com.tr
67
style röportaj
style moda
Köfteci Ahmet Usta Dedesinden babasına oradan da kendine geçen bu mesleğe Ahmet Usta daha da geliştirerek seyyar araba oradan da seri imalata taşımış ve yapmış olduğu bu köfteyi herkese tanıtmıştır. sağlığını ön planda tutuyoruz. Bundan sonra da bunu korumaya dikkat edeceğiz. Meşhur köftenizin sırrı nedir? Etlerimiz kendi üretimimiz. İçinde sadece tuz var. Baharata gerek görmüyoruz. Baharat eksikliği gidermek için kullanılır. Etin doğal lezzeti bu işin sırrı diyebiliriz.
Meslek hayatına nasıl başladınız? 1969 yılında babam vefat edince onun seyyar arabasını devralarak başladım. Çalışarak ve Sivas halkının da desteğini alarak bugünlere geldim. Kirli Ahmet adı nereden geliyor, bize bunun hikayesini anlatabilir misiniz? Ben ocağımın başında ustalık yaptım. Binlerce insana hizmet veriyordum. İster istemez işimiz gereği üstümüz başımız, önlüğümüz kirleniyordu. İnsanlar kirli lakabını taktı. Yüce Allah da onu rızka çevirdi. Seyyar köfte arabanızla ilk çıktığınızda buralara gelebileceğinizi hayal ediyor muydunuz? Hayal etmeye gerek yok, istemeyi 68
bileceksin. Şu anda kaç bayiliğiniz var, nerelere açılmayı düşünüyorsunuz? Şu anda 38 tane bayimiz var. Düzgün hizmetimizden dolayı tüm Türkiye’ye ve yurt dışına da yayılacağımıza inanıyoruz. Kendi entegre tesislerinizi kuracağınızı biliyoruz, bununla ilgili çalışmalarınız ne durumda? Tarım Bakanlığı izinli bir üretim tesisimiz var. Ürünlerimizi Bakanlığımızın kontrolü altında üretiyoruz . Bakanlığımıza Yeşil Elma Bayrağı’nı da almış bulunmaktayız.
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir? Biz kaliteyi yüksek tutuyoruz. Açmış olduğumuz bayiler de çok beğeniliyor. Hedefimiz kaliteyi bozmadan daha da büyümek. Duyduğumuz kadarıyla yakında bir okul açacaksınız, bununla ilgili neler söylemek istersiniz? Eğitim verirken önce bu işe gönül veren insanları bulmamız lazım. Kendim 50 yıllık tecrübeyle buralara geldim. Onların da meslek sevgisi ve iş ahlakı doğrultusunda aynı başarılara imza atmalarını istiyorum.
Koton plus 2014 ilkbahar yaz:
Modern Zaman Gezgini Koton Kadın 2014 İlkbahar Yaz Koleksiyonu; modern şehirli kadının özgür ruhlu gardırobu için yaratıldı. Dünyanın farklı köşelerinden ilham alan koleksiyon, Etnik detayları modern formlara uyguluyor. Her tarza farklı stil önerileri sunan kombinler, kent yaşamının ritmine ayak uyduran taze trendler, modern ve şehirli Koton kadınını kabinden fethediyor.
Koton Kadın “Romantic du Jour” Koleksiyonu Koton Kadın “Romantic du Jour” Koleksiyonu ilkbaharı sabırsızlıkla beklemek için güzel bir neden daha sunuyor; romantizme yepyeni bir yorum getiren koleksiyon, modern formları, naif desenler, zarif işlemeler ve feminen dokularla birleştiriyor. Koleksiyon, beyaz, lila, somon, dondurma pembesi, bulut mavisi, mint yeşili ve morlardan oluşan renk paletiyle ilkbaharın havasını gardıroplara taşıyor. Yuvarlak omuzlu, şeffaf dokulu bluzlar, şeker tonlarında çiçek desenli parlak sigaret pantolonlar, yuvarlak kesimli dantel etekler ve şık sweatshirt’ler koleksiyonun ana parçalarını oluşturuyor.
Son olarak bize neler söylemek istersiniz? Mesleğimizi en güzel şekilde devam ettirmek istiyoruz. Teşekkür ederiz.
Markalaşırken nelere dikkat edeceksiniz? Başından beri kalite ve insan 69
style röportaj
Serenay Sarıkaya
‘Hedefim annem ve babamı rahat ettirmekti Serenay Sarıkaya 25 soruda kendini özetledi! Güzel oyuncu Serenay Sarıkaya, samimi açıklamalarda bulundu.
70
71
style röportaj
Ankaralı olan ancak gençliğinin ilk yıllarını Antalya’da geçirmiş olan Serenay, Güzel Sanatlar Lisesi’nde okumuş. Üniversite için hep yurtdışına gitmeyi hayal eden Sarıkaya çocukluk hayallerinden bahsetti;
‘Guilty pleasure’ kategorisine giren bağımlı olduğunuz bir şey var mı? Bazen yemek konusunda ipin ucunu kaçırabiliyorum ama kendime izin veriyorum.
‘’Çocukken oyunculuğa dair bir hayalim yoktu ama modellik ya da görselliğe hitap eden bir iş yapmayı istiyordum. Oyunculuk tesadüfi oldu benim için.” Serenay, sözlerine şöyle devam ediyor: ‘’Zor bir sektörün içinde, bu kadar küçük yaşta mücadele etmek belki bu durumun tek dezavantajı olabilir ama mücadele hiçbir zaman beni yıldırmadı. Evet yordu, düşündürdü ama hiç vazgeçirmedi. Şimdi de bunun meyvelerini aldığımı düşünüyorum.’’ Peki ileriye yönelik planları neler? ‘’Şimdiye kadar en çok hayal ettiğim annemi ve babamı rahat ettirebilmekti. Onun da temellerini atıyorum. Öyle büyük hayallerim ise yok.’’
Sizce kadınların bir ilişkide asla yapmaması gereken nedir? Fazla sorgulamak!
Şu andaki halet-i ruhiyeniz nasıl? İyi hissediyorum. Kendimi doğal hissettiğim bir çekim gerçekleştirdim. Kendinizi seksi mi masum mu buluyorsunuz? İkisinden de var galiba! En büyük korkunuz nedir? Zihnimde kaybolmak. Kendinizi ne zaman ve nerede en mutlu hissetmiştiniz? Anın tadını çıkarabildiğim her an. Kendiniz hakkında tek bir şeyi değiştirebilecek olsanız bu ne olurdu? Daha az kırılmayı isterdim.
Erkekleri idare etmek kolay mı? İdare etmek gibi bakmadım hiç bu konuya.
‘BENCE GÜZEL KADIN KENDİNİ SEVEN KADINDIR’ Güzel kadını nasıl tanımlarsınız? Bence güzel kadın kendini seven kadındır. Çünkü enerjileri yüksektir. Erkekler tarafından beğenilmek sizce ne kadar önemli? Böyle bir kaygıyla yaşamak çok kötü ama bakımlı ve güzel olmayı seviyorum. Her anlamda nereye gidiyorsam özenli olmaya çalışıyorum. Her şeyi bırakıp gitmek istediğiniz bir an yaşadınız mı hiç? Yaptığım şeye yabancılaştığım anlar oluyor, o zaman kaçıp gitmek istiyorum. Yaşadıklarınızı sorgular mısınız? Yaşadığım her şeyden ders çıkarmaya çalışırım. Gece yatarken eğer o gün başıma güzel bir olay gelmişse şükrederim. Eğer bir hata varsa ve bu benden kaynaklıysa üzülür, bir daha yapmamaya gayret ederim.
hissediyorsunuz? Yazarken...
‘BANA NUTELLA’M DİYORLAR’ Fedakârlığın sınırı sizce nereye kadardır? Kendiniz olmayı unutmadan fedakâr olmalısınız bence. Sırf fedakârlık olsun diye yapıyorsanız bir şeyi, bu iyi değil. Hayranlarınızdan bugüne dek duyduğunuz en şaşırtıcı söz ne oldu? ‘Nutella’m’ diyor bana birkaçı, bunu çok seviyorum.
İnsanların hakkınızda yanlış bildiği bir şey var mı? Kendini beğenmiş biri değilim. Beni öyle görüyorlarmış.
Başka bir yerde yaşamayı hiç düşünüyor musunuz? Yurtdışında; sadece yaz mevsimini yaşayan bir yerde yaşayabilirim.
Evinizin en sevdiğiniz köşesi neresi? Terasta kahve içip, kitap okuyup, plak dinlediğim zamanları çok seviyorum.
Sizi en çok kim güldürür? Annem.
Vücudunuzda en sevmediğiniz yer hangisi? Ben olduğum için çok mutluyum.
Kendinizi en çok ne yaparken özgür
Asla neyi giymezsiniz?
72
‘’BEN OLDUĞUM İÇİN MUYLUYUM’’
Modayla ve insanın kendisini keşfetmesiyle birlikte her şey o kadar çok değişiyor ki. Bu yüzden; ‘Asla giymem’ demek mümkün değil. En son neye ağladınız? Sette bir arkadaşımızın babası vefat etti ona üzüldüm, çok ağladım. Eskiye nazaran siz... Eski Serenay bayağı şaşkındı, büyük gibi gözükmeye çalışan küçük bir kız çocuğuydu. Şu anda da büyümemi tamamlamış değilim, kendimi sindirmeye çalıştığım bir yerdeyim. Uykuya dalmadan önce ne düşünürsünüz? Bütün günü ve önümüzdeki günlerde neler yapacağımı düşünürüm.
73
style köşe
Özge Özkeçecİgİl İnanır Group Prokoz Kozmetik Bölge Müdürü
Bakımlı ve
r a l k a y A Güzel
Yaz aylarına geldiğimiz bugünlerde sıkıcı botlarımızdan ve çoraplarımızdan kurtuluyor ve ayaklarımızı yazın ılık esintisine bırakıyoruz. İşte bu dönemde ayaklarımızın ortaya çıkmasıyla onlarda olan problemlerimiz gözlerimizin önüne geliyor. Bir ömür boyu bıkmadan usanmadan bizi taşıyan ayaklarımıza, ne yazık ki cildimize ya da saçlarımıza verdiğimiz özeni göstermiyoruz. Ancak ağrı yaptıkları ya da problem olduğunda zaman dikkatimizi çekiyorlar. Aslında zamanında ayaklarımıza iyi baksak yıllar içinde bize sorun olabilecek şeyleri engelleyebilir ya da şu anda bir problemimiz varsa doğru bakımlar ve profesyonel ellerde problemlerimize çözüm bulabiliriz.
Günümüzde Ayak Bakım uygulamalarının yapıldığı birçok merkez mevcut ve bu merkezlerde 7 den 70 e ayak bakımına ihtiyaç duyan herkese diyabetli ayak ve tırnakların bakımı, batık tırnak, odun tırnak, mantarlı tırnak, çatlak topuk ve nasır tedavileri yapılıyor. Eski usul manikür – pedikürün yerini alan Ayak Sağlığı ve Ayak Bakımı ( Podiatri) merkezlerinde ayaklarımızla ilgili problemlerimizden kurtulabiliyoruz. Hijyen kurallarına maksimum derecede özen gösterilerek profesyonel cihazlar ile bunun eğitimini almış uzmanlar tarafından hem problemli ayaklardan kurtulmak hem de bakımlı ayaklara sahip olmak mümkün oluyor. Ayaklarımızın güzelliği, sağlığı ve rahatlığı için ayak kokusunu gideren,
74
nasırları yok eden, ayaklarımızı nemlendiren ,mantar gideren ve oluşumunu engelleyen, topuk çatlaklarımızı tedavi eden, ayak terlemelerini önleyen ve yorgun ayaklarımızı rahatlatan, birçok ayak bakım ürününü günümüzün kozmetik dünyasından rahatlıkla temin edebiliyoruz. Ayak bakımlarımızı profesyonel ellerde yaptırmanın dışında günlük hayatımızda ayaklarımızı bazı küçük kurallara uyarak koruyabiliriz. Uzmanlara göre özellikle şeker hastaları dar burunlu ayakkabılar giymemeli ve bütün hanımlar maksimum 3-5 cm. lik topuklu ayakkabı giymeliler. Masa başında ya da ayakta sabit durduğumuz
durumlarda ayaklarımızı mutlaka büküp esnetmeli ve hareket ettirmeliyiz. Günlük ayak temizliğimiz çok önemli mutlaka her gün çoraplarımızı değiştirmeli ve elimizden geldiğince pamuklu çoraplar tercih etmeliyiz. Uzun süreli ayakkabı içinde kalan ayaklarımızı mutlaka havalandırmalıyız. Tırnaklarımızı yan yataklara girmeden düz kesmek ve her gün bitiminde ılık tuzlu ve sabunlu suyla yıkamamız, arkasından nemlendirerek masaj yapmamız günün yorgunluğunu ayaklarımızdan almak için birebir. Unutmayalım sağlam kafa sağlam vücutta bulunur ve o sağlam vücudumuzu bir ömür boyu ayaklarımız taşır. Sevgiyle kalın…
75 2014 MAYIS - MAYIS
11
style röportaj
Bir Ustanın Çırağı Kaan Usta Bizim için ticarette en önemli kural doğruluktan taviz vermemektir. En çok buna dikkat ediyoruz.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1980 Sivas doğumluyum. Küçüklükten beri babamın yanında çalıştım. Mesleğe de babama hayranlığımdan dolayı başladım. O tam bir usta. O ızgaraya geçtiği an bütün dünya durur, sadece o konuşur. Bayilik vermeye nasıl karar verdiniz? Gençliğimden beri hep bu ürünü dışarıya nasıl satarım diye düşündüm, araştırmalar yaptım. Derken franchise olayına girdik. Kendimize has bir franchising mantığı geliştirdik. Ben Küçüklükten beri bunun olacağına inanmıştım, inanarak başardım. Mesleği babadan devraldınız. Bu mesleği devraldığınızda ben de babam gibi yeni başarılara imza atacağım gibi bir hayalini oldu mu? Herkes evladıyla övünür. Ben hep babamı geçmem lazım diye düşündüm. En zirveyi babama da, 76
herkese de göstermek istiyorum. İşadamı gözüyle bakınca geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Geldiğim nokta; normal bir işadamının 30 yılda gelebileceği noktaya ben işimi severek daha süratle geldim. Altımızda çok güzel bir at var, nereye süreceğimizi çok iyi biliyoruz. Bu yüzden de süratle ilerliyoruz. Tüccarlıkta oku attığınız yeri bilemezseniz başarısız olursunuz. Bu okları atarken nelere dikkat edeceksiniz? Bizim için ticarette en önemli kural doğruluktan taviz vermemektir. En çok buna dikkat ediyoruz. Franchising’de değişik bir sisteminiz var. Bayilik verirken ne gibi kriterleriniz var? Biz franchise veren ve alan arasında bir ticaretten öte her iki tarafın da kazanmaya endeksli olmasını istiyoruz. Sistemin zamanla daha iyi oturacağına inanıyoruz.
Kaan bey sürekli ödüller alıyorsunuz. Bu ödüller sizi doyuruyor mu yoksa daha da mı kamçılıyor? Bu ödüller bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor ama şımartmıyor. Çünkü ödülün verdiği bir ağırlık var. Daha çok çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz. Arkanızdan gelecek olan gençlere ne gibi tavsiyeleriniz olacak? Başarılı olmak için büyüklerinin sözünü dinleyecekler. Şu anki konjektörü düzgün analiz ederek kendi bildikleriyle büyüklerinin bildiklerinin bir sentezini oluşturmaları gerekiyor. Ve en önemlisi kendilerine inanacaklar. Yoğun temponuzda bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz, son olarak ne söylemek istersiniz? Ankara Style Dergisi’ ne şehrimizin tanıtımını yaptığı için teşekkür ederiz. www.kofteciahmetusta.com
77 MAYIS - MAYIS 2014
21
Sevgiyi anlatmak zordur Marifet ister....
style moda
Koton Kadın “Athletic Attitude” Koleksiyonu Fonksiyonel şehir gardırobuna yepyeni bir tavır getiren Koton Kadın “Athletic Attitude” Koleksiyonu, sezonun en havalı koleksiyonu olmaya aday! Şehrin ritmine uygun olarak tasarlanan modern ve eforsuz formlar, atletik detaylarla destekleniyor. Portakal rengi, orman yeşili, parlak kırmızı, gökyüzü ve gece yarısı mavisi gibi atletik tonlar, dore, lame, gri gibi metalik tonlar, temiz beyaz ve siyahlarla birlikte kullanılıyor. Şehirli kadının yalın ve sportif tavrını yansıtan Koton Kadın “Athletic Attitude” Koleksiyonu parçaları arasında; kare kesim gömlekler ile kombinlenen jogging pantolonlar, tenis kortlarından günlük hayata taşınan etekler, sezonun hit parçası yazlık beyzbol montları, basketbol ve atletizmden ilham alan ribana, file ve sırt detaylı elbise ve bluzlar dikkat çekiyor.
78
Kamçı Kuyumculuk San Ve Tic.Ltd Şti 1. O.S.B. 1.Kısım 3.Cad No :8 Sivas Tel :0346 218 12 14 Fax: 0346 218 12 17
79
style güzellik
a h a d e l i k ı l a t a l Sa bakımlı cilde sahip olun Salatalık cildi öyle bir temizliyor ki; adeta doğal bir tonik kullanmış oluyorsunuz. Cilde tazelik ve canlılık kazandırıyor. Yüzünüze sürmeniz maskeler yapmanız da şart değil, öyle ki salatalık yemek de cilt tazeliğiniz ve güzelliğiniz için harika bir tercih oluyor. Elbette ki vücuda beslenme yararlarının etkisinin yanında… Salatalık tam bir vitamin deposu. Bu sebzenin ister kendisini tüketin, isterseniz suyunu. Kanı temizleme ve idrar söktürme özelliği mevcut. Vücudunuzda harikalar yaratıyor. Salatalığın vücuda olan faydası tartışılmaz. Cilt bakımı deyince de akla ilk gelenlerden biri salatalık oluyor. Doğal olarak yemek, cilde sürmek, maskeler, kürler uygulamak tercih edilenler arasında. Biz elbette ki size doğal yolu öneriyoruz.
Cilt lekeleri oluşumunda muhakak bunu bir dermatolog görmelidir. Ancak, salatalık yemenin cilde bir zararı değil tam tersine faydası dokunacaktır. Bir takım besinlere karşı cildinizin hassas bir durumu, alerjisi mevcutsa gene doktorunuza danışarak daha temkinli davranabilirsiniz. Ancak, salatalığın cilde getirdiği yeniliği bilmekte kesinlikle fayda vardır.
Salatalik_suyunun_faydaları Cilt lekeleri hemen herkesin başına gelebilecek problemlerden biridir. Çıkan bir sivilce bile iz bıraktığında geçmesi uzun zaman alan bir problemdir. Salatalığın, içerdiği nem ve canlandırıcı etkisi cildin kendisini yenilemesi ve iyileştirmesi açısından büyük bir role sahip. Cildinize kalınca soyulan bir salatalık kabuğunun iç kısmı sürükebilir fakat siz cildinize temas ettirmek istemeseniz bile kıtır kıtır yemeyi tercih de edebilirsiniz. 80
81
style güzellik
Kendi parfümünüzü kendiniz yaratmaya ne dersiniz? Şu sıralar herkes harıl harıl kendi parfümünü yaratma peşinde… Dünya piyasası araştırma merkezi NPD’den analist Karen Grant “Bu insanların dışarıda karşılaştığı benzer kıyafet, ayakkabı hatta parfüm kokusuna verdikleri bir tepki. Kadınlar artık farklı olanın arayışında; başkalarıyla aynı görünmek hatta kokmak bile istemiyor” diyor. Belki birkaç parfümü karıştırma modasının tutmasının nedeni de budur. Toronto’dan Susanne Langmuir “Eğer iki parfümü ayrı ayrı seviyorsan, onları birlikte de sevebilirsin” diyor. Sana önerdiğimiz yaygın notalardan birini seçip, eşleştirileni ile birlikte kullanabilirsin ya da kendi karışımını kendin yaratabilirsin.
Klas İnş Tur.San.Tic Ltd.Şti 82
İstasyon Cad No:1 Sivas 83
www.penguenbebe.com
style sağlık
Yaz Gelmeden Hızlıca Forma Girmenin Yolları
Yaz gelmeden kilolarınızdan kurtulmak ve zayıflamak istiyorsunuz ve nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz. Tamda bu noktada size çok önemli tüyolarımız var. Düzenli kahvaltı yapmamak kilo Yağ fazlanızdan kurtulmak için alımına neden olur günde 2-3 lt su için Sabah kahvaltısı yapmadan güne başlayanlar içinde kilo vermek oldukça zordur. Çünkü metabolizma,uyandıktan sonra hemen kahvaltı yapınca hızlanmaya başlamaktadır. Aksi takdirde kahvaltı yapmadan öğle yemeğine kadar aç kalınırsa, yavaşlamış metabolizma hızına karşın artmış bir iştahla daha çok yemek kaçınılmaz olacağından kilo almak da beklenilen bir sonuçtur. Sabahın erken saatlerinde dengeli şekilde kahvaltı yapma alışkanlığı kişinin metabolizmasının hızlanmasını sağlayacağından, daha rahat kilo vermesine yardımcı olacaktır. Ne yenirse yensin mide 4 saat içerisinde boşalacağından, bir sonraki öğünde fazla yemeği engelleyebilmek için mutlaka 2-2,5 saatte bir beslenmekte fayda vardır. Kişi bu sayede daha az yediğini fark edecektir.
84
Diyet aşamasında su tüketimi öne çıkan konulardan biridir. Günde 2-3 litre arası su tüketmek, vücut yağlarının atılmasını sağlamaktadır. Az su içildiğinde vücut ihtiyacını karşılayamayacağından içilen 1 bardak suyu bile tutar, ödem yapar, idrara çıkılmasını engeller, dolayısıyla kilo vermek de zorlaşır. İdrarın renginin sarı ve yoğun olması kişinin az su içtiği anlamına gelmektedir.
85
artık Sivas’ta kurulan tesiste gerçekleştirilecek.
style ekonomi
YURT DIŞINDAN DEĞİL, SİVAS’TAN GELECEK Cumhuriyet Üniversitesi, ASELSAN ve Sivas Optik Malzemeleri A.Ş. örnek bir ortaklık meydana getirdi. Bu birliktelik savunma sanayisinin millileştirilmesi ve yurt sathına yaygınlaştırılmasının öncüsü durumunda. ASELSAN, yurt içinde kazanılmış teknolojilerden istifade ediyor, gerekirse kendi teknolojisini firmalara transfer ediyor ve “Türkiye’de yapılamayanı yapmak için” çalışıyor.
ASELSAN’ın, yurt içinde Ankara dışındaki ilk yatırımı Sivas’a ASELSAN Hassas Optik Araştırma ve Üretim Tesisinin temeli, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın da katıldığı törenle atıldı. Yüzde 50 ASELSAN ve yüzde 50 Sivas Optik Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ortaklığı ile kurulan ASELSAN Hassas Optik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Teknokent içinde faaliyet gösterecek. Bakan Yılmaz, bugünün, Sivas ve Türk savunma sanayi için önemli bir gün olduğunu belirterek, “Stratejik öneme sahip bir tesisin Sivas’a kazandırılmasına hep beraber 86
şahitlik ediyoruz” dedi. ASELSAN Hassas Optik Araştırma ve Üretim Tesisi’nin öncelikli olarak savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu mor ötesi görünür ve yakın kızılötesi bantlar için optik elemanların tasarımı ve üretimi konularında faaliyet göstereceğini ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti: “Bu tesis, bu alanda Türkiye’de bir ilktir. Şirketin kurulmasıyla Sivas’a istihdam sağlanmasının
yanı sıra üniversite sanayi iş birliği gerçekleştirilecek, optik teknolojileri alanında bir kümelenme oluşumuna öncülük edecek, üniversitede yapılan çalışmaların sanayileştirilerek ürüne dönüştürülmesi sağlanacaktır. Bu doğrultuda, CÜ bünyesinde Türkiye’de ilk defa olmak üzere Optik Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Optik Mühendisliği Bölümü de kurulmuştur. Böylece CÜ ve
ASELSAN tarafından yurt içinde ve yurt dışında yetkin kurumlarla optik teknolojilerine yönelik eğitim ve araştırma programları gerçekleştirilecektir. Bu alanda çalışanlar, sektörümüz tarafından da ayrıca desteklenecektir. Üniversite sanayi iş birliğinin sağlıklı olarak çalışması için tesisin CÜ Teknokent arazisine kurulmasına karar verilmiştir.” Yatırım için Sivas’ın seçilmesinin yaklaşık 10 yıllık bir süreç olduğunu belirten Yılmaz, bu girişimi gerçekleştirenlere teşekkür etti. Bakan Yılmaz, “ASELSAN, Türkiye’nin en büyük, dünyanın da en büyük 100 savunma sanayi şirketinden biridir, gurur duyduğumuz bir şirketimizdir. ASELSAN’ın sahip olduğu yüksek teknolojinin özel sektör ortaklıkları yoluyla sanayileştirilmesine yönelik geliştirdiği modelleri, Türkiye’de ilk defa Sivas’ta uyguluyoruz” dedi. Yılmaz, “Bugün temeli atılan şirketin kurulmasıyla yüksek teknolojinin ve savunma sanayinin yurt sathına
yayılması hedefimizin gerçekleşmesi için önemli bir adım da atılmış olmaktadır. ASELSAN Hassas Optik Şirketinin kısa zamanda uluslarararası rekabet edebilir şirket haline gelerek ülke ve bölge ekonomisine katkı sağlayacağına inancım tamdır” diye konuştu. ASELSAN, mor ötesi, görünür ve yakın kızılötesi bantlar için hassas optik teknolojisinin Sivas’ta kurulması için gerekli teknoloji transferini yapacak. Sivas’ta mercek üreten firmanın teknoloji, altyapı ve insan kaynakları ile ASELSAN’ın sahip olduğu teknoloji bir araya getirilmiş olacak. Yeni şirketin üretime başlamasıyla Cumhuriyet Üniversitesi bünyesindeki Optik Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Optik Mühendisliği Bölümü de projelerini sanayiye aktarmış olacak. ASELSAN tarafından tasarlanarak yurt dışında ürettirilen morötesi, görünür ve yakın kızılötesi bantlar için hassas optik elemanların üretimi
Sivas’ta meydana getirilen güç birliği ile savunma ürünlerindeki yurt içi katkı oranını artıracak ve cari açığın azaltılması için örnek gösterilebilecek bir ekosistem oluşturulacak. Savunma sanayisinin ihtiyaç duyduğu hassas optik elemanların tasarım ve üretimi için gereken bilgi kaynağı ve insan gücü bu sistem içerisinde oluşacak ve ASELSAN’ın mühendislik gücü ile desteklenecek.
UYDULARDA DA KULLANILACAK Oluşan mevcut altyapı kullanılarak uydu teleskoplarındaki optikler ve opto-medikal ürünlerle sivil sektöre de hizmet veren bir yapı oluşturulacak. Tesis, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın teknolojinin tabana yayılması hedefi için bir örnek teşkil edecek. Farklı ve özellikli bir alandaki kritik bir teknolojide kazanılan yetenek ve tesis, optik ürünler kullanan tüm yurt içi firmaların ihtiyacına cevap vermenin yanı sıra ihracat için de çalışacak. 87
style ekonomi
Gemi kentler turizmin yeni umudu oldu Türkiye kıyıları, yaklaşık 5 bin yolcu kapasiteli dev gemilerin uğrak rotası oldu. İstanbul, Kuşadası ve İzmir başta olmak üzere ülkeye kruvaziyer gemilerle 2,2 milyon turist giriş yaptı. Türkiye limanları, geçen yıl her biri belediye büyüklüğünde nüfusa sahip dev gemilerden inen 2,2 milyon turisti ağırladı. Dünya kruvaziyer turizm pastasından yüzde 10’luk pay almayı başaran Türkiye, bölgesindeki savaşlara rağmen liman kapasitelerini artırarak Doğu Akdeniz’in yıldız destinasyonu olmaya çalışıyor.
88
Ülke genelindeki liman kentlerinden turizm temsilcilerinin dünya çapında ortak tanıtım yapmak amacıyla bir araya gelerek oluşturduğu Türkiye Kruvaziyer Platformu’na başkanlık eden İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada Türkiye’nin kruvaziyer turizmin önemini geç fark ettiğini ifade etti.
Gelişmiş ülkelerde insanların tatillerini gemi turlarında geçirmeyi daha çok tercih etmeye başladığını, 20132016 dönemi için 67 bin yatak kapasiteli 22 yeni gemi siparişi verildiğini anlatan Demirtaş, bu yatırımın toplam bedelinin ise 11 milyar avroyu bulduğunu kaydetti.
toplam 26 liman ve iskele bulunduğunu, yeni rotaların belirlenmesi halinde Türkiye’nin bu alanda hızla ilerleyebileceğini ifade eden Demirtaş, İskenderun’dan Trabzon’a kadar tüm kentlerin bu konuda planlar yaptığını anlattı.
Kruvaziyerde en gözde destinasyonların Karayipler ve Batı Avrupa limanları olduğunu ancak kruvaziyer şirketlerinin Doğu Akdeniz’deki limanlarla da yakından ilgilenmeye başladığını anlatan Demirtaş, “Türkiye son dönemde kruvaziyer gemilerin uğrak rotaları arasına girmeyi başardı. Kuşadası, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Türkiye limanlarına bin 600’e yakın dev gemi yanaştı. Bu gemilerden inen 2,2 milyon yolcu, turizme hareketlilik getirdi. Bu rakamlarla dünya kruvaziyer pastasından yüzde 10’luk pay aldık. Ülkemize gelen turistler oldukça memnun ayrılıyor. Örneğin İzmir Limanı iki yıldır Avrupa’nın En İyi Kruvaziyer Destinasyonu seçildi” dedi.
Kruvaziyer turizmin istikrarlı ülkeleri tercih ettiğini, küçük bir siyasi dalgalanmada dahi dev gemilerin rotalarını alternatif limanlara kaydırdığını anlatan Demirtaş, “Kruvaziyer şirketleri, yeni destinasyonlar arıyor. Yılın her döneminde turistlere ev sahipliği yapabilecek iklime ve güzelliklere sahip olan coğrafyamız bu konuda en iddialı destinasyon. Ancak Suriye ve Ukrayna’daki savaşlar bizi de olumsuz etkiliyor. Örneğin Alanya, Antalya ve Mersin gibi limanlarımız, kruvaziyer turizm için çok uygun olsa da bu rotayı tamamlayacak limanlarda savaş var. Karadeniz’de de yeni destinasyonlar oluşturmak istiyoruz. Ancak orada da Odessa karıştı” dedi.
Türkiye’de kruvaziyer gemilerin yanaşabileceği
Türkiye’ye gelen 2,2 milyon kruvaziyer yolcusunun 600 milyon avroluk harcama yaptığı tahmin ediliyor.
89
CUMHURİYETİN 100. YILI 2023 YILI SİVAS VİZYONUMUZ
style röportaj
1. IV. Organize sanayi bölgesini bitirmiş ve hızla sanayileşerek, ürünlerini marka haline getirmiş bir kent. 2. İhracat rakamı 1 milyar dolar olan sanayi kenti. 3. Milli geliri 15 bin doların üzerinde bir kent. 4. Göçü önlemiş, işsizlik problemini çözmüş 500 bin nüfuslu bir kent. 5. Öncelikli tercih edilen ve kaliteli eğitim veren 100 bin öğrencili enaz iki üniversiteli bir kent. 6. Ulaşım sorunlarını çözmüş, uluslararası uçak seferlerine açık modern bir kent. 7. Sivas-ankara hızlı tren projesini hayata geçirmiş bir kent. 8. Sivas’ı limana bağlayacak sivas-ordu karayolunu tamamlamış bir kent.. 9. Termal ve kış turizmi açısından türkiye’nin ve avrupanın en önemli merkezi haline gelmiş; turizm geliri 150 milyon dolar olan bir kent. 10. Yeşil bitki örtüsüne sahip bir kent. 11. 2022 kış olimpiyatlarının yapıldığı bir kent. 12. Süper ligde ve avrupa kupalarında oynayan bir sivasspor…
Osman Yıldırım Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
1 MİLYAR $ İHRACAT HEDEFİ Dev altyapı projeleri ile kabuk değiştiren Sivas, yatırımcı çekmek için kolları sıvadı. Organize Sanayi Bölgesi’ne farklı sektörlerde yapılan yatırımlarla ihracat hedefi 1 milyar $ olarak belirlendi. Sivas’a yönelik son beş yılda gerçekleşen 1 milyar doların üzerindeki ulaşım projeleri şehri farklı bir ligin oyuncusu yapmak üzere. Ayrıca Akdeniz’i Sivas üzerinden Karadeniz’e bağlayacak olan otoban ve hızlı tren projesi geleceğe yönelik farklı bir heyecan ve güven sağlıyor. Sivaslılar bu projelerin bitmesini beklemeden şehri pazarlamaya başlamış bile. Özellikle madencilik, demir çelik, mobilya, ileri teknoloji gibi alanlarda yatırımcı hedefleniyor. Sivas’taki bazı yatırımlar ise görenleri şaşırtıyor. Sivas Organize Sanayi Bölgesi’nde Avrupa’ya lens ihracatı yapan ileri teknolojiye sahip bir fabrika bulunuyor. Yine kil çamurundan güzellik kremleri üreten Dermokil de Rusya ve Avrupa pazarında gösterdiği ihracat başarısı ile göz dolduruyor.
1 MİLYAR $ İHRACAT HEDEFİ
Sivas bu heyecan ile hedeflerini de net bir şekilde ortaya 90
koyuyor. Şu anda 328 bin olan şehir merkezi nüfusu, 2023’te 500 bin kişiye çıkarılacak. Amaç göçü durdurup tersine göçü başlatmak. İhracatını 1 milyara çıkarmak şehrin öncelikli hedefleri. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası hedeflerinin içini doldurmak için işi sıkıya alarak Ernst&Young danışmanlık firmasıyla birlikte çalışmaya başlamış. Sivas, coğrafi avantajından da hareketle yıllardır hayalini kurduğu ulaşım merkezi olmaya artık çok yakın görünüyor. Şehre kazandırılan modern havaalanın yanı sıra, Sivas’ı limana bağlayacak olan Karadeniz Akdeniz Projesi (KAP) konusunda şehri önemli bir avantaja daha kavuşmuş olacak. Sivas’ta öne çıkan bir diğer atılım ise eğitim alanında. Şehre Cumhuriyet Üniversitesi’nin yanı sıra ikinci bir üniversite daha kazandırılacak.
Hızlı tren heyecanı sardı
Sivası asıl heyecanlandıran proje ise hızlı tren. Şehir şimdiden hızlı treni iş dünyasına pazarlamaya başlamış bile. Yatırımcıyı şehre çekmek için bunu bir koz olarak kullanan Sivaslılar, yabancı sermayeyi de bu projelerle şehre çekmeye çalışıyor. Yeni demiryolu yatırımları kapsamında şehirde kullanılacak travers üretiminin yapılacağı dev bir fabrikanın inşası da sürüyor. Yıllık 1 milyon 39 bin adet ön germeli beton travers üretiminin hedeflendiği fabrikada 100’den fazla kişinin de istihdam edilmesi bekleniyor.
Sivas, köfte ile rekabete girdi
Sivaslılar iller arasında kıran kırana rekabetin yaşandığı köfte konusuna da el attılar. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası’nın Sivas köftesinin dünyaca ünlü bir marka haline gelmesi amacıyla Türk Patent Enstitüsüne başvurarak haklarını koruma altına aldı. Köfteyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise eti. Sivas köftesi hazırlanırken tuzdan başka katkı maddesi kullanılmıyor.
200 kişilik danışma kurulu
2023 vizyonunu çizen Sivas önemli projelere sahip. Sivas’ı yaşanabilir ve yatırım yapılabilir bir kent haline dönüştürmek amacıyla çalıştıklarını belirten Osman
Yıldırım, son dönemde yaptıkları çalışmalara ilişkin şunları söylüyor: “1948’de Türkiye’nin ilk 10’una giren Sivas, 2001’de 53’üncü sırada yer aldı. Cumhuriyetin temellerinin atıldığı şehir göç veriyor. Bu ve benzeri sorunları araştırmak için Sivas Danışma Kurulu’nu oluşturduk. Kentin STK’ları, Sivas’ın geleceğini konuşmak, şehre dair kararlar oluşturmak için biraraya geliyoruz. Kanaat önderi, eşraf ve kamudan 200 kişi; “Neden geriledik?” sorusuna cevap arıyor. Osman Yıldırım, kentin kanaat önderlerinden biri. Başkanı olduğu Ticaret ve Sanayi Odası, Sivas Danışma Kurulu’nun karargâhı haline gelmiş. Şehrin tüm dinamikleri, bir araya gelip, ortak yarın için kurumsal bir yapı oluşturmuşlar. Adına da Sivas 2015 Dönüşüm Platformu demişler. Bu platform, kentin geleceğe yol haritasını şekillendiriyor.. 3T yaklaşımı: sorunları TESPİT, yapılacakları TALEP, icraatı da TAKİP prensibiyle yol alacaklar. Zira Ticaret ve Sanayi Odası 2023 vizyonunu ta 2003 yılında ortaya koymuş ve yakından takip ediyor. 0346 223 19 58 - 0346 221 22 37 Turgut Özal Bulvarı SİVAS www.sivastso.org.tr - info@sivastso.org.tr 91
style kitap
style kitap
Yeni Başlangıçlar
Doğru Karar
En mükemmel hayatlar bile bir anda paramparça olabilir... Kusursuz akıp giden hayatları bir anda altüst olan altı karakterin küllerinden yeniden doğmak ve yenilgiyi kabul etmeyip yeni bir hayata başlamak adına verdikleri mücadele bu kez ünlü yazar Danielle Stellin usta kaleminden okurlara ulaşıyor.
Hepimizin, iş hayatında ya da özel hayatında sürekli kararlar vermesi gerekmektedir.Psikoloji alanında yapılan araştırmalar, insanların karar verirken nasıl bir dizi önyargının ve duygusal faktörün etkisi altında kaldığınız ve verdiği karardan sonradan pişmanlık duyduğunu ortaya çıkarmıştır. Karar verirken, çoğunlukla kendimize aşırı güven duyarız. Kısa vadeli duygularımızın etkisinden kurtulamayız.Ancak, miyop olduğumuz gerçeğini bilmemiz nasıl görmemize yardımcı olamıyorsa, bu eksiklerin farkında olmamız da sorunu çözebilmemiz için yeterli değildir.
Yeni Başlangıçlar; sadece bir hayatta kalma hikâyesi değil; zaferi, cesareti, inancı, yaşanan trajedilerden ders alarak içindeki gücü keşfetmeyi ve sevginin kutsallığını da anlatan derin ve duygu yüklü bir roman...
Taş Ustası
Bir Aşk Rüyası
İtalya’da, Como gölünün kıyısında kendi halinde bir kasaba olan Bellano’nun sakinleri dışarıdan bakıldığında son derece sıradan ve sakin bir hayat sürmektedirler. Ancak her birinin gizlediği sırlar vardır ve bu sırlar açığa çıkmamalıdır.
Son sepet takılmış gibiydi, sert bir hamleyle çekmek için ayağını teknenin küpeştesine dayadı. İpin yavaş yavaş gevşediğini hissetti ve sepetin zarar görmemiş olmasını diledi. Eski ahşap teknesinin küpeştesinden eğilip ne durumda olduğuna baktı. Ama yukarı gelen sepet değildi. Kabaran deniz, bir an için gökyüzünü işaret ediyormuş gibi görünen beyaz bir el tarafından yarıldı.
1970’ler İtalya’sı. Sigara kaçakçılığı ve sahte para dolandırıcılığı ülkenin en büyük sorunlarından biri halindedir. Suç dünyasının parıltılı yüzüne kapılmış bir genç, kendini bu suçlarla mücadeleye adamış bir komiser, pamuk fabrikasında çalışan ve hayatını düzene sokmak isteyen bir genç kız, sevdiği kız uğruna annesine karşı durmayı göze almış genç bir adam…
Fjällbackada denizde boğulmuş küçük bir kızın cesedi bulunur. Önce bunun bir kaza olduğu sanılsa da, adli tıp sonuçları küçük kızın cinayete kurban gittiğini göstermektedir. Savunmasız bir çocuğun öldürülmesi kasaba halkının olduğu kadar, Fjällbacka polisinin de kanını dondurur. Polisin araştırması, bu sakin kasabada akla hayale gelmeyecek karanlık sırları açığa çıkarırken, komşular arası kan davalarının da iyice şiddetlenmesine yol açacaktır.
92
Andrea Vitali’nin yeni romanı Bir Aşk Rüyası, küçük bir İtalyan kasabasındaki hayatı son derece canlı ve gerçekçi bir biçimde gözlerinizin önüne seriyor. İç içe geçmiş yaşamları okurken sıcacık İtalyan hayatını yakından tanıyacaksınız.
www.kunefendi.com
93
style sinema
İzlenmeye Değer! ŞEKER PORTAKALI Brezilya’nın Minas Gerais bölgesinde yaşayan Zeze, hayal gücü çok gelişmiş bir çocuktur. Ailesi çok fakir olan Zeze’nin en büyük zevki, hayallerini evinin bahçesindeki bir portakal ağacıyla paylaşmaktır. Zeze’nin çocukluk dönemi, dostlukları ve hayalleri filmde yer buluyor.
DÜŞMAN Adam Bell (Jake Gyllenhaal), güzel kız arkadaşı Mary (Mélanie Laurent) ile bile birlikte olama isteği duymayan asık suratlı, dağınık bir tarih profesörüdür. Bir iş arkadaşının tavsiyesi üzerine bir film izleyen Adam, kendisini Anthony Clair isimli aktörde görür ve adamı takip etmeye karar verir — zevkine varacağı bir macera olacaktır bu. Benzer adamlar karşılaşır ve hayatları garip ve geri döndürülemez bir biçimde birbirine geçer. Nobel Ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago’nun Türkçe’ye Kopyalanmış Adam ismiyle çevrilen 2002 tarihli romanından uyarlanan Düşman, 2014 yılının Mayıs ayında Türkiye’de gösterime girdi.
Brezilya ve Güney Amerika edebiyatının en özgün yazarlarından olan Jose Mauro de Vasconcelos’un Şeker Portakalı romanının Marcos Bernstein imzalı 2012 uyarlaması, 2014’ün Mayıs ayında Türkiye’de gösterime girdi.
İKSİR
YASAK BÖLGE Detroit’in duvarlarla çevrili bir kenar mahallesi tam bir suç cennetine dönüşmüştür, hiçbir resmi görevlinin buraya girmesi mümkün değildir. Ancak Damien adlı bir polis memuru (Paul Walker), eski bir mahkumun yardımıyla içeri girecek, buranın lideri olan suç baronunu durdurmak için elinden geleni yapacaktır.
94
Keremcem’in canlandırdığı Kerem, sevilen bir rock yıldızıdır. Küçük yaşta öksüz kaldıktan sonra kız kardeşiyle birlikte dedesinin çiftliğinde yaşamaya başlar. Hayvanlar üzerinde çalışmalar yapan dedesi, hayvanlarla konuşup onlara emirler vermeye yarayan bir iksir yaratır. Yardımcısı Ökkeş dışında kimseye bu iksirden söz etmez. Filmin yönetmen koltuğunda Birkan Uz otururken, kadroda Keremcem , Seda Güven , Oğuz Oktay , Cansu Tosun ve Bülent Çolak yer alıyor.
95
??????? | ???????????