Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi, Esra Demirci

Page 1

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography Esra Demirci Stüdyo Yürütücüleri / Studio Instructors: Cem İlhan - Devrim Çimen AURA-İSTANBUL | BAHAR 2020


2


Tüm AURA İstanbul aileme sonsuz teşekkürlerimle... With all my thanks to my AURA-Istanbul family...


4


Contents

İçindekiler Özet Giriş

4 5

1.Bölüm Kır-Kent Kavramları Kentsel-Kırsal Entegrasyonlar ve Ayrımlar Topraktan Kopuş Toprağa Dönüş Eşikleri Kırsal-Kentsel Eşikler Üzerinden Tarihsel Katmanların İncelenmesi i. Kentsel Büyüme ve Kırsal Dönüşüm

Summary Brief

4 5

I.Chapter 6-7 7-9 10 10-14 15

Terms of Rural-Urban 6-7 Urban-Rural Integrations and Distinctions 7-9 Ground-Breaking Ground Return Thresholds 10 Historical over Rural-Urban Thresholds Review of Layers 10-14 i. Urban Growth and Rural Transformation 15

2.Bölüm

II.Chapter

Tarla-Sofra İlişkisi Üzerinden Üretim Tüketim Monografisi 16 i. Gıdaya Olan İhtiyaç ve Erişim 17-19 ii. Sürdürülebilirlik-Toprak İlişkisi 19

Production Consumption through Field-Table Relationship Monograph i. Need and Access to Food ii. Sustainability-Land Relationship

3.Bölüm

III.Chapter

İstanbul Perspektifinden Kır-Kent Okuması Metropolde Kır-Kent Arakesit Analizi i. Bölgesel Analiz Üzerinden İstanbul Merkezli Yaklaşım ii. İstanbul Merkez-Çeper İlişkisi Üzerinden Kır-Kent Analizi Şimdinin Arakesit Analiz Haritası i. Doz Aşımı Diyagramı ii. Aşırılaşmanın Sorgulanması iii. Ara Kesit Üzerinden Gelecek Tahayyülü

20 20-21

Sonuç Kaynakça Ekler i. Suluboya, Eskiz Çalışmaları

37 38-39 40 41-43

22-23 24-27 28-31 32 33 34-36

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

5

16 17-19 19

Rural-Urban Reading from Istanbul Perspective Rural-Urban Intersection Section Analysis in Metropolis i. Istanbul via Regional Analysis Centered Approach ii. Istanbul Central-Border Relations Rural-City Analysis The Intersection Analysis Map of the Present i. Overdose Diagram ii. Questioning extremism iii. Imagination over the Intersection

28-31 32 33 34-36

Conclusion References Appendix i. Watercolor, Sketch Studies

37 38-39 40 41-43

20 20-21 22-23 24-27

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit:Sürdürülebilirlik Monografisi

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography

Esra Demirci

Esra Demirci

Anahtar Kelimeler ; kır - kent, sürdürülebilirlik, kırsal yaşam, kentleşme, arakesit, toprak, üretim-tüketim, dönüşüm, metropol , aşırılaşmanın sorgulanması , doz aşımı

Keywords, rural-urban, sustainability, rural life, urbanization, intersection, soil, production-consumption, transformation, metropolis, questioning extremism, overdose

Özet

Summary

Bu çalışma; kent-kır yerleşimlerinin değişkenliği üzerinden kırsal ve kentsel ilişkilerle üretim pratiklerini anlama ve sorgulama anlayışı ile başlamıştır.6360 sayılı Büyükşehir yasası ile birlikte kırsal ve kentsel alan ayrımının bulanıklaşması, kırsalın sınırının ve tanımının da belirsizleşmesi ile şehrin içinde kırsalın yitip gitmesi gözlemlenmiştir.

This study; Through the variability of urban-rural settlements, it began with the understanding of understanding and questioning the production practices with rural and urban relations. With the Metropolitan Law no. 6360, the rural and urban areas have been blurred, and the boundary and definition of the countryside has become obscure, and the rural has disappeared.

‘Yakın gelecekte kır ve kırsal üretim kentin beraberinde nasıl yer bulacak ? , kentler de yoğunlaşan nüfus besinini nasıl sağlayacak ? , şimdiden geleceğe kent ile birlikte kırsalın hikayesi ne olacak ? temel soruları kapsamında araştırmanın güzergahı şekillendi. Mimari perspektifte topraktan kopuş ve toprağa dönüş eşiklerini kır-kent ekseninde deşifre edilmesi ve ara kesit kavramı üzerinden okunabilmesi ön görülmüştür. Kır-kent yerleşimleri üzerinden bölgesel analiz ile okumaya çalışarak metropol sınırları içinde üretim-tüketim döngüsü incelenmiştir. Tarihsel süreç içinde değişen kır-kent dengesi okunarak şimdinin gözlem haritası oluşturulmuştur.

How rural and rural production will find a place with the city in the near future ?, How cities will provide concentrated population food ?, What will happen to the future, along with the story of the countryside ?, the route of the research has been shaped within the scope of the basic questions. In architectural perspective, it was envisaged that the thresholds of disconnection and soil from the earth should be deciphered on the rural-city axis and read through the intermediate cross-section concept. By trying to read through the rural-city settlements with regional analysis, the production-consumption cycle within the metropolitan boundaries was examined.The observation map of the present has been created by reading the changing rural-urban balance in the historical process.

Konu bağlamında şimdinin ve geleceğin temel sorunlarını görünür kılan arakesit analiz haritası tasarlanarak fikrin doz aşımı yöntemi ekseninde çalışmanın sonuç kısmına gidilmiştir. Kırsalın ve kentin iki ayrı uçta doz aşırılaştırılması yöntemi ile metropol ekseninde kır-kent dengesizlği açığa çıkarılmaya çalışılmıştır.Gelecek arakesit ön görüsü üzerinden aşırılaşmanın sorgulanması ile çalışma sonlanmaktadır.

In the context of the subject, the intersection analysis map, which makes the basic problems of the present and future visible, has been designed and the conclusion part of the study has been reached in the axis of overdose method of the idea.

6


Giriş

Rural-city imbalance on the metropolitan axis by method of overdose at two different ends of the countryside and the city attempted to be removed.

Metropol sınırları içinde gerçekleşen aşırı ve kontrolsüz kentleşmeyle birlikte yitip giden kırsal ve kaybolan üretim, yeni fonksiyonlarla birlikte yerini tüketime bırakmıştır.Tanımsızlaşan bu süreç ile birlikte, birbiri içine geçmiş kır-kent yerleşimleri, farklı geçiş bölgeleri, yarı kentsel bölgeler, yoğun kentsel bölgeler açığa çıkmaktadır. Bu analiz üzerinden tüketim artarken azalan kırsalla birlikte azalan üretim de sorgulanmış ve kırkent arakesitinde üretim pratiklikleri araştırılmıştır.

Brief Rural and lost production, which has lost due to excessive and uncontrolled urbanization within the borders of the metropolitan area, has been replaced by consumption with new functions.This process that is undefined with intertwined rural-urban settlements, different transition regions, semi-urban areas, and dense urban areas are exposed. As consumption increased through this analysis, declining production was questioned and production practices were investigated in rural-city intersection.

Merkezi iş alanı çevresinde yoğunlaşan kentsel nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacı günümüzün metropolitenleşen kentlerinin en büyük sorunlarından biridir. Kent çeperinin dışında ve sınırında yayılmaya başlayan kırsal alanlar geçmişten günümüze kent sınırları genişledikçe kentsel alana dahil edilmiş ve üretim sürdürülebilirliği devam edememiştir. Ve böylece günümüz politikalarınca kır-kent dengesizliği sonucu ortaya çıkmıştır. Bu eksen çevresinde kaybolan kırsal, kalmayan çiftçi , aşırılaşan kent, artan kent nüfusu , artan gıda ihtiyacı, sağlıksız gıda ,iklim krizi sorunları şimdiden geleceğe çözümsüz bir şekilde ilerlemektedir.

The need for food, which increases with the urban population concentrated around the central business area, is one of the biggest problems of today’s metropolitan cities.Rural areas that started to spread outside and outside the city border have been included in the urban area as the city boundaries have expanded from past to present and production sustainability has not continued. And so it was the result of a rural-urban imbalance in today’s politics. The rural, lost farmer, excessive city, increasing urban population, increasing food need, unhealthy food, and climate crisis problems on this axis are already progressing to the future without any solution.

Kır kenti besler mi ?, kent kendi kendine yetemez mi ? Toprak kent içinde yeniden keşfedilebilir ve kullanılabilir mi, kentsel pratiklere kırsal pratikler dahil olabilir mi ? Metropolde kırsal-kentsel ara kesit üretilebilir mi ? Aşırı kentleşme sonucunda kırsal üretimin sürdürülebilirliği nasıl devam edecek ?

Does the country city feed itself ?, Can’t it be enough ?, Can the soil be rediscovered and used in the city ?, Can rural practices be included in urban practices ? , Can rural-urban intersection be produced in the metropolis ? , How will the sustainability of rural production continue as a result of excessive urbanization ? As part of these questions, already advancing into the future in an unresolved way on understanding the problems, the idea is aimed to question the overdose method together with the overdose method. Through the urban-rural reading of the present; In the future, intersection analysis was carried out along with the story of the city and the countryside.

Bu sorular kapsamında, şimdiden geleceğe çözümsüz bir şekilde ilerleyen sorunları anlama üzerine, fikrin doz aşımı yöntemi ile birlikte aşırılaşmayı sorgulamak hedeflenmiştir.Şimdinin kent-kır okuması üzerinden; gelecekte kentin ve kırsalın hikayesi ile birlikte arakesit analiz çalışması yapılmıştır.

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

7

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


I.Bölüm

I.Chapter

Kır-Kent Kavramları

Terms of Rural-Urban

Günümüzde kent ve kır tanımları üzerinde farlı perspektiflerde bir çok tartışma yapılmaktadır. Lefebvre’ye göre ‘toplumun’ bütünü , şehir , kır ve bunların ilişkilerini düzenleyen kurumları kapsayan bir şehirler ağı olur.1 Bu ağlar süreç içinde birbirlerine belirli iş bölümüyle bağlı sistematik bir şekilde gelişerek ve dönüşerek günümüzde de halen devam etmektedir. Kenti tanımlayan süreçler ve öğeler bir taraftan kırsalıda tanımlamakta ve beraberinde var edebilmektedir.

Nowadays, there are many discussions on urban and rural definitions in diffrent perspectives. According to Lefebvre, ‘society’ becomes a network of cities covering the whole, the city, the countryside and the institutions that regulate their relations.1 These networks continue to develop and transform in a systematic way connected to each other in the process connected to certain departments of work. The processes and elements that define the city, on the one hand, define the rural area and accompany it.

Bir biçim, hiçbir zaman tek başına var olamaz; ya başka biçimlerle ya da kendisini çevreleyen mekânla ilişki içindedir. 2 Ching ’e ait bu görüş ile birlikte nesnelerin ve öznelerin birbiri ile olan ilişkisi ve ortaklığı üzerinden kır , kent kavramlarını daha iyi okuyabilmemizi sağlar. “Kent ve köy, boşlukta kendiliğinden mevcut ayrı ayrı varlıklar değildir. Her birinin diğerinde de rastlanan, onunkiyle karışan özellikleri vardır. 3 Böylece kırın tanımını yapabilmek için önce kentin tanımını doğru yapabilmek gerekmektedir.

A form can never exist alone; it relates either to other forms or to the space surrounding it.2 With this view of Ching, we can better read the concepts of rural and urban through the relationship and partnership of objects and subjects.The city and the village are not spontaneous existing assets in the void. Each of them has features that are encountered in the other, mixed with it.3 So, in order to define the countryside, it is necessary to make the definition of the city correctly.

Eski çağda kent hem toprağın örgütlenmesine hem de kurumsal ilişkilere hâkim olmuştur. 4 Günümüzde ise Bumin’in görüşünden farklı olarak kent topraktan ayrı üretimin ağırlıklı gerçekleştiği yerleşim birimleridir.Sanayi ve ticaret ağı etrafında şekillenen merkezler çevresinde yoğun bir nüfus yığılması mevcuttur. Kır ise üretimin ve yapıtların yeridir. Tarımsal üretimden yapıtlar doğar; manzara ise bir yapıttır.5 İlhan Tekeli’nin görüşüne göre de ; ‘Kırın neresi olduğu, kent tarafından tanımlanmaktadır.

In ancient times, the city dominated both the organization of land and institutional relations.4 Today, unlike the view of Bumin, the city is the settlement units where the separate production from the soil is dominant. There is an intense population accumulation between the centers that shape the industrial and commercial network. Rural is the place of production and works. Works arise from agricultural production; the landscape is a work.5 In the opinion of İlhan Tekeli; ‘The location of the countryside is defined by the city.The rural area covers all areas outside the city.

1. Lefebvre, H., (1967). Şehir Hakkı, s.23

1. Lefebvre, H., (1967). The right to the City, p.23

2. Ching, 2003

2. Ching, 2003

3. Keleş, 1961, s.22

3. Keleş, 1961, p.22

4. Bumin, 1998, s.26

4. Bumin, 1998, p.26

5. Lefebvre, H., 1967, s.85

5. Lefebvre, H., 1967, p.85

8


Kırsal alan, kentin dışındaki tüm alanları kapsamaktadır.Tüm alanı kapsayan kırsal mekân, kentin ekonomik faaliyetlerinin (sanayi ve hizmetler sektörü) dışındakiler olarak tanımlanmıştır.’6 Kır,üretimin ilk gerçekleştiği mekândır. Ve halen de tarımsal üretimin ana mekanıdır.Günümüz teknolojilerin de aranan yeni yöntemler ile üretilen gıdalar,toprak ve kırsalın öneminin daha da ortaya çıkarmaktadır.

The rural area covering the entire area is defined as outside the city’s economic activities (industry and services sector).6 Rural is the first place where production takes place. And it is still the main location of agricultural production. Urban-Rural Integrations and Distinctions Rural and urban have been defined as two opposite concepts throughout the history of urbanization.However, changes in the world today make it necessary to redefine the rural and the city and to reveal relationship between them in a different way.

Kırsal-Kentsel Entegrasyonlar ve Ayrımlar Kentleşme tarihi boyunca kır ve kent birbirine zıt iki kavram olarak tanımlanmıştır. Ancak bugün dünyada yaşanan değişimler kır ve kentin yeniden tanımlanmasını ve aralarındaki ilişkinin daha farklı şekilde ortaya konmasını gerekli kılmaktadır.

Today, when rural and urban daily life practices are examined, we can see that intersections and new integrations can be defined in some intervals, however different from each other. It is emphasized that the boundaries are blurred, the settlements are interrelated in a multidimensional way, and new forms of urbanization are emerging.7 In the opinion of Carter, different regions, rural-urban areas emerge between the city and the countryside. The distinction between rural and urban is considered a rating problem, not a ‘type’ distinction.8 And with the addition of new functions to rural areas from past to present, there has been a continuous change in rural-urban grading.

Bugün kırsal ve kentsel gündelik hayat pratikleri incelendiğinde birbirlerinden ne kadar farklıda olsa bazı aralıklarda kesişimler yeni entegrasyonlar tanımlanabildiğini görebilmekteyiz.Sınırların bulanıklaştığı, yerleşmelerin çok boyutlu şekilde birbirleriyle ilişkide olduğu, yeni kentleşme biçimlerinin ortaya çıktığı üzerinde durulmaktadır.7 Carter’in görüşüyle ‘ Kent ve kır arasında farklı geçiş bölgeleri, yarı kentsel bölgeler ortaya çıkmaktadır. Kır ve kent arasındaki ayırımın ‘tür’ ayrımı değil, bir‘ derece’ lendirme sorunu olduğu kabul edilmektedir.8 Ve geçmişten günümüze kırsala yeni fonksiyonlar eklenerek kır-kent derecelendirmesinde sürekli bir değişim gerçekleşmiştir.

Şekil 1. Kırsala Bakış Figure 1. Rural View 6.Tekeli, İ. 2016, s.125

6. Tekeli, İ., 2016, p.125

7. Champion, T. ve Hugo, G., 2004

7. Champion, T. ve Hugo, G., 2004

8. Carter, 1990, s.5

8. Carter, 1990, p.5

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

9

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 2. Genel olarak kabul gören kentsel-kırsal özellikler, Hugo, 1987,Çizim: Demirci, E., 2020 Figure 2. Generally accepted urban-rural characteristics, Hugo, 1987, Drawing: Demirci, E., 2020

Şekil 3. Kır-kent dağılım diyagramı, Russwurm, 1975, s.151, Çizim: Demirci, E., 2020 Figure 3. Rural-Urban scatter diagram, Russwurm, 1975, s.151, Çizim:Demirci, E., 2020

After the 1990s, as a result of the change in rural areas, agricultural policies and global economy, the quality of agricultural production have changed and agricultural employment has decreased. Agriculture has ceased to be the only function in the countryside.The rural of being rural identical to agriculture ended and began to be defined as multi-functional. In addition to the diversification of non-agricultural activities in the countryside, the tendency of agriculture to break from the soil with the development of advanced-

1990’lardan sonra kırsal alandaki değişim ile tarım politikalarının ve küresel ekonominin sonucu olarak tarımsal üretimin niteliği değişti ve tarımsal istihdam azaldı. Tarım kırsal alandaki tek işlev olmaktan çıktı. Kırın tarımla özdeş olma niteliği aşındı ve çok işlevlilikle tanımlanmaya başladı. Kırda tarım dışı faaliyetlerin çeşitlenmesinin yanı sıra, ileri teknolojiye dayalı tarımsal inovasyonun gelişmesiyle tarımın topraktan kopma eğilimi de kırsal yaşamı temelinden değiştiren olgulardı.

10


Geçmişte sadece üretim alanı olarak varlığını sürdüren kırsal alanlar, tüketim alanları olarak yeni işlevlerle karşılaştı.9 Bu süreçte Türkiye’de 2012 de çıkarılan Büyükşehir yasasıyla birlikte kırsal alanlar kentsel alana dahil edilerek, kır-kent bütünleştirilme çalışması beraberinde kırsal yerleşim sınırlarının ve üretiminin belirsizleşmesine neden olduğu okunabilmektedir.

technology- based agricultural innovation was also the subjects that changed rural life. Rural areas that existed only as production areas in the past have faced new functions as consumption areas.9 In 2012, rural areas with the Metropolitan Law issued in Turkey in this process were included in the urban areas. It can be read that the rural-urban integration study accompanied the uncertainty of rural settlement borders and production.

İki olgu kırsal yaşamı değiştirdi; bir uçta kırsal soylulaştırma, diğer uçta terk edilmiş kırsal yerleşmeler ve üretim alanları. Wirth’e göre , kentsel yaşam tarzı kırsal yaşamdan farklılaşmıştır ve üç değişken; büyüklük, yoğunluk ve heterojenlik bu yeni yaşam tarzının koşullarını hazırlayan önemli belirleyicilerdir.10 Toplum bilimi kırları ve kentleri daha çok üretim biçimleri, toplumsal ilişkiler, istihdam ve nüfus yapıları açısından birbirinden ayırır. Yeni tarım yöntemleri ve pazarlama teknikleri aynı zamanda kent-kır arasında yeni tür ilişkileri de getirmektedir.

Two cases changed rural life; rural gentrification at one end, rural settlements and production areas at the other end abandoned. According to Wirth, urban lifestyle differs from rural life and three variables; size, density and heterogeneity are important determinants that prepare the conditions for this new lifestyle.10 Social science differentiates rural and urban areas in terms of production forms, social relations, employment, and population structures. New agricultural methods and marketing techniques also bring new kinds of relationships between the city and the countryside.

Bu ilişkiler süreç içinde değişerek ve evrilerek devamlılığını sürdürmektedir. Fakat bu nokta günümüz koşullarında devamlılığı ve sürdürülebilirliği sorgulanmaktadır.Şimdinin şartlarında kırsalın bir yoğun şekilde boşaltılması , üretimin dışa bağlı sürdürülmesi , endüstriyel tarıma başvurulması , kente yoğun göç gibi sonuçları açığa çıkarmaktadır.

These relationships continued by changing throughout the process. However, this point is questioned for its continuity and sustainability under today’s conditions. Under the conditions of the present, it is revealing the results such as the intense evacuation of the countryside,

Şekil 4. Kırsaldan kentsele geçiş ve arakesit çizimi Figure 4. Rural to urban transition and intersection drawing 9. Öğdül,H.

9. Öğdül, H.

10. Wirth, L. ,1959

10. Wirth, L., 1959

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

11

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Topraktan Kopuş Toprağa Dönüş Eşikleri

the production is dependent on foreign countries, the application to industrial agriculture, and intense migration to the city.

Dünyada insanlık ; avcı toplayıcı ve göçebelikle başlayan süreçte toprağın keşfedilerek işlenebililiğiyle birlikte yerleşik hayata geçmiştir. Dünya tarihindeki ana eşiklerden biri olan toprağın işlenmesiyle başlamış olan bu yoğun tarımsal üretim pratiği sanayi öncesi dönemi tanımlamaktadır. Sanayi devrimiyle birlikte topraktan kopuş ve kentsel mekanın üretim süreci başlamıştır.

Ground-Breaking Ground Return Thresholds Humanity in the world; started with hunter gatherer and nomad. Humanity has discovered the land and started its settled life with its production. This intensive agricultural production practice, which started with the production of soil, one of the main sections in the world history, defines the pre-industrial period. With the industrial revolution, the detachment from the soil and the production process of the urban space started.

Kırsal-Kentsel Eşikler Üzerinden Tarihsel Katmanların İncelenmesi Henri Lefebvre göre ‘Tarihsel olarak , kentsel gerçeklik ile sanayi gerçekliği arasında şiddetli bir çarpışma görülür .11 Dünya tarihindeki ana eşiklerden biri olan sanayi devrimi ile birlikte topraktan kopuşun başlangıcı beraberinde üretimin ve sermayenin ham maddesinin değiştiğini net bir şekilde görebilmekteyiz.

Historical over Rural-Urban Thresholds Review of Layers According to Henri Lefebvre ‘Historically, a violent clash occurs between urban reality and industrial reality.11 With the industrial revolution, which is one of the main sections in the history of the world, a break from the soil started. And we can clearly see that the raw material of production and capital has changed. According to Lefebvre, production analysis shows that beyond commodities are produced in space, a stage has been passed where space itself is produced as a commodity.12 In this context, expanding the meaning of the concept of production is important in terms of analyzing capital accumulation processes.

Lefebvre’e göre üretim analizi, metaların mekânda üretilmesinin ötesinde, mekânın kendisinin de bir meta olarak üretildiği bir aşamaya geçildiğini göstermektedir.12 Bu bağlamda üretim kavramının anlamının genişlemesi, sermaye birikim süreçlerinin çözümlenmesi bakımından önemlidir. Kentsel sürecin rolü, üretim, değişim ve tüketim alanları için sermayenin ihtiyaç duyduğu fiziksel altyapıyı oluşturmaktadır. Bu altyapının oluşumu, değerin ve artı değerin üretimi için kaynak oluşturan yapılı çevrenin üretimidir. 13 Böylelikle insanın topraktan kopuşuyla birlikte üretimin merkezi kırsal alandan kentlere, tarlalardan fabrikalara doğru kaymıştır. Buna bağlı olarak da tüm fiziksel çevre yeni baştan örgütlendi ve hızla yeni mekanlar üretilme süreci başlamıştır.

The role of the urban process is the physical infrastructure required by capital for production, change , consumption. The formation of this infrastructure is the production of the built environment that creates a resource for the production of value and surplus-value.13 Thus, with the human detachment from the soil, the center of production has shifted from rural areas to cities, from fields to factories.

11. Lefebvre, H. (2015). Şehir Hakkı, s.27

11. Lefebvre, H.(2015) The right to the City, p.27

12. Lefebvre, H. ,1979, s.285

12. Lefebvre, H., 1979, P.285

13. Harvey, 1985 , s.14

13. Harvey, 1985, p.14

12


Tarihsel eşikler (Şekil 6 ve 7) üzerinden okuma yaparak kır-kent beraberinde tarım bilgisinin değişimi , sürdürülebilirlik, kırsal-kentsel politik eşikler ortaya konmuştur.

Accordingly, the entire physical environment has been reorganized and the process of producing new spaces has begun rapidly. By Reading through historical focuses (Figure 6 and 7), the change of agricultural information, sustainability and rural-urban political focuses were presented.

İlk olarak tarihsel süreç içinde kırsal - kentsel dönüşüm eşikleri ile topraktan kopuş ve toprağa dönüş eşikleri beraberinde okunmaya çalışılmıştır.Tarımsal bilginin değişim eşikleriyle birlikte ortaya çıkan sürdürülebilirlik eşikleri farklı katmanlarda incelenmiştir.Tarihsel süreci böylece farklı katmanlarla birlikte inceleyerek kırsal-kentsel perspektifin hangi kapsamlarda okunabileceği üzerine yoğunlaşılmıştır.Dünya tarihindeki ana eşiklerden sonra İstanbul merkezli kırsal-kentsel politik eşikler okunmaya çalışılarak araştırma güzrgahı ilerledi.

Firstly, in the historical process, rural-urban transformation focuses and ruptures from the soil and returns to the ground were trying to be read. Sustainability focuses that appear with the exchange focuses of agricultural information are examined in different layers. Thus, by examining the historical process together with different layers, the scope of the rural-urban perspective can be read is concentrated. After the main focus in world history, the research progressed by trying to read the Istanbul-based rural-urban political focus.

Şekil 5. Kırsal doku ve ptarikleri kolaj çalışması Figure 5. Rural texture and patics collage study

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

13

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 6. Tarihsel eşikler üzerinden kır-kent okuması Figure 6. Rural-urban reading over historical thresholds

14


Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

15

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 7. İstanbul odaklı kırsal kentsel politik eşikler Figure 7.Istanbul oriented rural urban political thresholds

16


Kentsel Büyüme ve Kırsal Dönüşüm

Urban Growth and Rural Transformation

Sanayileşme ile birlikte başlayan hızlı kentleşme süreci beraberinde kırsalın boşaltılması ve kentsel aşırılaşmayı getirmiştir. Günümüz koşullarında kentlerdeki nüfusun hızla artmaya devam etmesi, kentlerin alan ihtiyacını da artırmakta ve ortaya çıkan büyüme süreciyle birlikte kentler mekânda hızla yayılmaktadır. 1960’lar sonrasında kentsel büyüme ve saçaklanarak yayılma, dünyanın pek çok kentinin özellikle de metropoliten alanların önemli bir sorun alanını oluşturmuştur.14 Kentsel büyüme sürecindeki aşırılaşma ; tarım arazilerinin, doğal ve çevresel olarak hassas bölgelerin yok oluşunu ve bölgesel açık alanların azalmasını beraberinde getirmektedir. Metropol sınırlarının aşırı büyümesi ile birlikte kentsel alanların kırsal alanları içine alarak genişlemesi gözlemlenmiştir. Toprağın üretilemez ve yenilenemez bir doğal kaynak olduğunu vurgulayacak olursak kırsal alanlardaki tarımsal üretimin ana mekanını kaybetmiş ve kaybetmeye devam etmektedir.

The rapid urbanization process that started with industrialization brought along rural evacuation and urban excess. In today’s conditions, the rapid increase of the population in the cities increases the space requirement of the cities and with the growth process that emerges, the cities are spreading rapidly in the space. Urban growth and expansion after the 1960s constituted an important problem area of many cities in the world, especially metropolitan areas.14 Increasing in the urban growth process; it brings with it the extinction of agricultural lands, natural and environmentally sensitive areas, and the reduction of regional open areas. With the overgrowth of metropolitan borders, urban areas have been expanded by including rural areas. Soil is a natural resource that cannot be produced and renewed. Thus, it has lost and continues to lose the main place of agricultural production in rural areas. Turkey’s rural population is about 10.3 million in the first year of the Republic, in 2000, this number increased to approximately 23.7 million. However, while the proportion of the rural population in the total population was 75.78% in 1927, this ratio decreased to 35% in 2000. Rural to urban migration was effective in the country’s urban population growth rate being higher than the country’s total population growth rate. 15 Turkey in 2012 was about 17.2 million rural population, urban population was 58.4 million. Village settlements are included in the urban area with the Metropolitan Law. The display of in the rurals as a cities has changed the rural and urban population since 2013. As a matter of fact, while the rural population of the country was approximately 6.1 million (6.143.123) in 2016, its urban population was around 73 million (73.671.748).16

Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’nin kırsal nüfusu yaklaşık 10,3 milyon iken, 2000 yılında bu sayı yaklaşık 23,7 milyona yükselmiştir. Ancak 1927 yılında kırsal nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %75,78 iken, 2000 yılında bu oran %35’e kadar gerilemiştir. Ülkenin kentsel nüfus artış hızı, ülke toplam nüfus artış hızından daha yüksek olmasında, kırdan kente olan göçler etkili olmuştur.15 Türkiye kırsal nüfusu 2012 yılında yaklaşık 17,2 milyon iken, kentsel nüfusu 58,4 milyon olmuştur. Büyükşehir yasası ile birlikte köy yerleşmelerinin kentsel alana dâhil ederek, kentlerin bir mahallesi olarak gösterilmesi kır ve kent nüfusunu 2013 yılından itibaren değiştirmiştir. Nitekim 2016 yılında ülkenin kırsal nüfusu yaklaşık 6,1 milyon (6.143.123) iken, kentsel nüfusu 73 milyon civarında (73.671.748) olmuştur.16

14. Squires, 2002;Couch 2008;Sorensen, 1999; Pengjun, 2011 15. Çelik, 2006, s.131-132 14. Squires, 2002;Couch 2008;Sorensen,1999;Pengjun,2011

16. TÜİK, 2017

15. Çelik, 2006, p.131-132 16. TÜİK, 2017

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

17

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 8. Kırsal-kentsel sınırların bulanıklaşması , Kentsel büyümeye bakış kolaj çalışması Figure 8. Blurring rural-urban boundaries, Collage study on urban growth

II.Bölüm

II.Chapter

Tarla-Sofra İlişkisi Üzerinden Üretim, Tüketim Monografisi

Production, Consumption Through Field-Table Relationship Monograph

Tarladan sofraya sürekli bir üretim tüketim ağı mevcuttur.Kırsalın üretiminde gerçekleşen; tüm Dünyanın ana ihtiyacı olan besinin ana mekanı topraktır. Ve üreten toprak ile üreten çiftçi işbirliğinde gerçekleşen ürün; kırdan kente , çiftçiden aracıya , aracıdan ana pazara ulaşarak hikayesini sürdürmektedir. Ana tüketim merkezi olan kentler besinini kırsaldan – kırsal üretimden gerçekleştirir. Tarladan sofraya ilşki ağı içinde tüketilen besinin hikayesi günümüzde azalan kırsal ve kırsal üretim ile birlikte daha da karmaşık ilişkiler içinde girmektedir.Artık kent ölçeğinde kendi kendine yetememek değil ülke olarak dışa bağımlı olmaya devam etmekteyiz.

There is a continuous production consumption network from field to table. In the production of the countryside; The main place of the food that the whole world needs is the earth. And the product realized in collaboration with producing soil and producing farmer; From the rural to the city, from the farmer to the intermediary, from the intermediary to the main market, it continues ıts story. Cities, which are the main consumption centers, produce their food from rural - rural production. The story of food consumed in a network of farm-to-table relationships is now entering into more complex relationships, with declining rural and rural production. Now, as a country, we continue to be dependent on the outside, not being self-sufficient on a city scale.

18


Gıdaya Olan İhtiyaç ve Erişim

Need and Access to Food

İnsan, hem iklim hem demografik etkiler ve hem de güvenilir besin kaynağına ulaşmak için tarımsal üretime tarihsel süreç içinde aşamalı olarak geçmiştir.

Human beings gradually switched to agricultural production in the historical process to reach both climate, demographic effects and reliable food sources.

Çiftçilik dünyanın pek çok bölgesine yayılmıştır. Daha sonra modern tarım tekniklerinin artan oranda özellikle 20. yüzyılda kullanılmaya başlaması bir sonraki aşamada adına “Yeşil Devrim” denilen yeni bir süreci de beraberinde getirmiştir. Modern tarım teknikleri ve özellikle Yeşil Devrim, dünyadaki tarımsal sorunların ve açlık probleminin temelde gıda ürünleri ve besin maddeleri yetersizliğinden kaynaklandığı varsayımı üzerine şekillenerek geliştirilmiştir. Tarımsal mekanizasyon sürecinin etkileriyle kimyasal gübre ve tarımsal ilaç üretimi yaygınlaşmıştır. Genetik mühendisliğinin gelişmesiyle yeni tarım teknolojileri ortaya çıktı. Teknolojik gelişmelerle birlikte ürünlerin genetiğiyle oynanmaya başlanmış ve sonucunda insan sağlığı açısından zararları ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda sağlıklı gıdaya ihtiyaç duyularak organik tarım ve sürdürülebilirlik ortaya çıkmıştır. Geleneksel tarım yöntemleri günümüz teknolojileriyle geliştirilerek olabildiğince organik ve sağlıklı gıdayı üretmek hedeflenmiştir.

Farming has spread to many parts of the world. Later, modern agricultural techniques were increasingly used, especially in the 20th century.In the next stage, a new process called “The Green Revolution”has started.Modern agricultural techniques , and especially the Green Revolution, have been developed based on the assumption that agricultural problems and hunger problems in the world are mainly caused by lack of food products and nutrients. With the effects of the agricultural mechanization process, chemical fertilizer and pesticide production have become widespread. With the development of genetic engineering, new agricultural technologies have emerged. With technological developments, the genetics of the products began to be played and as a result the harms in terms of human health have been revealed. As a result of this, organic agriculture and sustainability emerged through the need for healthy food.

Şekil 9. Tarladan sofraya gıdanın hikayesi Figure 9. The story of food from the field to the table

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

19

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 10. Kır-kent çizim Figure 10. Rural-city drawing

20


Tarladan sofraya ulaşan gıda bir çok süreçten geçmektedir.Ürün pazara gelene kadar bir çok tedarikçi ile farklı noktalara aktarılır.Bir gıdanın İstanbul’a gelene kadar kullandığı kaynaklarca; enerji, yakıt, su kaybı beraberinde doğaya CO2 salınımı (karbon ayak izi) gerçekleşmektedir.

It is aimed to produce organic and healthy food as much as possible by developing traditional agricultural methods with today’s technologies.The food that reaches the table from the field goes through many processes.The product is transferred to different points with many suppliers until it comes to the market. From the sources used by a food until it comes to Istanbul; CO2, emission (carbon footprint) takes place in nature along with energy, fuel and water loss.

Sürdürülebilirlik -Toprak İlişkisi Gıdaya erişim sürecinde ortaya çıkan zararlı atıklar ve enerji kaybı günümüz koşullarında geri döndürülemez durumdadır. Gelecek için sürdürülebilirlik kapsamında ne yapabiliriz ki hem koruyup hem üreterek devam edelim soruları ortaya çıkmaktadır. Marx toprağı ‘sonsuz bir verimlilik kaynağı’ olarak niteler. Bu tanımlama, termodinamiğin birinci yasası olan enerjinin korunumu-dönüşümü yasası üzerinden okunabilir. Enerji bir döngü içinde sürekli çevrilerek bir türden bir başka türe dönüşür. Bu sonsuz bir çevrim içinde sürdürülebilir bir düzendir. Sürdürülebilir bir tarımsal üretim için de bu yasanın geçerli olması gerektiğinden söz edilebilir. Toprağın verdiği ya da topraktan elde edilen ürünlerin tüketiminden sonra, atıkların tekrar toprağa geri dönmesi gereklidir. Ancak kentle kır arasındaki demografik ayrım, özellikle toprağın sunduklarının kentteki tüketim aşamasından sonra tekrar üretim bölgelerindeki toprağa geri dönmemesi toprağın sürekli verimliliğini kaybetmesi sonucunu doğurur.

Sustainability-Land Relationship Harmful wastes and energy loss that occur during food access are irreversible in today’s conditions. What can we do within the scope of sustainability for the future. The questions of how we can continue both by protecting and producing arise. Marx describes the land as an ‘infinite source of efficiency’.This definition can be read through the law of conservation-transformation of energy, the first law of thermodynamics. Energy is constantly transformed in a cycle, turning from one type to another. This is a sustainable order in an endless cycle. It can be mentioned that this law should also be valid for a sustainable agricultural production. After the consumption of the soil or the products obtained from the soil, the wastes must return to the soil. However, not returning to the soil in the production regions after the consumption phase in the city results in the soil losing its productivity.

Kentler tüketilen ve toprağa geri dönmeyen atıklarla kirlenirken, toprak, Marx’ın deyimiyle, sonsuz verimlilik kaynağı mahvedilmektedir. 17Sürekli tüketen kent sürekli üretebilen toprağı ve kırsalı bir taraftan kentsel alana dahil ederek büyürken bir taraftan da toprağın sürdürülebilirliğine son vermektedir. Bu noktada aşırılaşmanın, büyümenin ve tüketimin sorgulanması kır-kent dengesi için önemlidir. Günümüzde ki bu tüketim yoğunluğu ile birlikte her anlamda toprağıda tüketerek sürdürülebilirliğin ana mekanını yok etmeye devam etmekteyiz.

While the cities are polluted by the wastes that are consumed and do not return to the soil, the soil is ruined, as Marx said, an endless source of productivity.17 The city, which consumes constantly, constantly grows by including the soil and rural, which can produce continuously, by adding it to the urban area. At this point, questioning excessive growth, consumption and consumption is important for rural-urban balance.

17. Marx, Capital, v1, p.481

17. Marx, Kapital, c1, s.481

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

21

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


III.Bölüm

With today’s consumption intensity, we continue to destroy the main place of sustainability by consuming the soil in every sense.

İstanbul Perspektifinde Kır-Kent Okuması

III.Chapter

Türkiye’de 2012 yılında çıkarılan 6360 Sayılı Büyükşehir yasası ile birlikte büyükşehir il sınırlarının tamamının kentsel alan olarak kabul edilmesi, köylerin mahalleye dönüştürülmesi kırsal ve kentsel alan ayrımını bulanıklaştırmıştır.Kır ile kenti “bütün”leştirmeye çalışan Büyükşehir Yasası, kırsal dokuya kent yaşantısını dayatarak yeni bir yönetim şekli önerirken, hizmet alanları genişleyen büyükşehir belediyelerinin yükümlülüklerini nasıl yerine getireceği ise önemli bir sorundur.18 Kırsal alan” tanımı belirsiz bir ülkede ülke gerçeklerine uygun olmayan öykünmeci kırsal kalkınma politikaları ile mevcut sorunların çözümü mümkün değildir. Bu süreçte, günümüzde “kalmayan köylü ve yok olan küçük çiftçi ile ülkemizde tarımsal üretim artırılarak kırsal kalkınma başarılabilir mi?” sorusunun yanıtı, yıllardır izlenen yanlış politikalarla devam edilmesi halinde, maalesef başarılamaz olacaktır.

Rural-Urban Reading from Istanbul Perspective With the Metropolitan Law No. 6360 issued in Turkey in 2012, all metropolitan provincial borders have been accepted as urban areas. Transformation of villages into neighborhoods blurred the separation of rural and urban areas. While the Metropolitan Law, which tries to “integrate” the city with the countryside, proposes a new form of administration by imposing the urban life on the rural texture, how the metropolitan municipalities whose service areas are expanding will fulfill their obligations is an important problem.18 In a country where the definition of “rural area” is uncertain, it is not possible to solve the existing problems with emulations rural development policies that are not in line with the realities of the country. In this process, today, “Can rural development be achieved by increasing the agricultural production in our country with the peasants and the small farmers who have disappeared?” The answer to the question, unfortunately, will be unsuccessful if it continues with the wrong policies followed for years.

6360 sayılı yasa kapsamında köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle gerçeklikten uzak ve sanal kentler inşa edilmiştir. İşlevsel olarak köy niteliği taşıyan yerleşim birimleri, yasal tanım gereği kentin bir mahallesi şeklinde sıfatlandırılmıştır. Böylece mekânsal olarak tanımsız ve kimliksiz yerleşimler ortaya çıkmıştır.19

Virtual cities were built with the conversion of villages into neighborhoods under Law No. 6360. Settlements that functionally function as villages were defined as a neighborhood of the city by legal definition.Thus, spatially undefined and unidentified settlements emerged.19

Metropolde Kır-Kent Arakesit Analizi Geçmişten günümüze İstanbul kentsel alan sınırları bir ‘yağ lekesi’ gibi genişleyerek yerleşim alanını arttırmıştır. Ve halende merkezi iş alanı (MİA) çevresinde başlayan büyüme Avrupa yakasında Edirne’ye doğru ,Anadolu yakasında da Kocaeli, Bursa’ya doğru bir eksende yönelim okunabilmektedir.( Şekil 11 )

Rural-Urban Intersection Section Analysis in Metropolis From the past to the present, Istanbul urban area boundaries have expanded as an “oil stain” and

18. Yaşar,2014

18. Yaşar, 2014

19. Mutlu, 2013, s.10

19. Mutlu, 2013, p.10

22


Şekil 11. Bölgesel analiz üzerinden İstanbul merkezli yaklaşım Figure 11. Istanbul based approach through regional analysis

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

23

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Bölgesel Analiz Üzerinden İstanbul Merkezli Yaklaşım

increased the settlement area.The growth started around the central business area can be read in a direction towards Edirne on the European side and Kocaeli and Bursa on the Anatolian side.(Figure 11)

İstanbul çevre planı kapsamında(Şekil 11), Marmara bölgesi sentez ve yaklaşımları üzerinden İstanbul hedefli analizler okunmaya çalışılmıştır. Ergene havzasından Güney Marmara bölgesi aksında oluşan ekolojik koridor(yeşil aks-bant) yeşil koruma bölgesi olarak belirlenmiştir.Çatalca-Kocaeli bölümünden Güney Marmara’nın doğusuna doğru oluşan aks sanayi ve ticaret gelişme koridoru olarak görülmektedir.

Istanbul via Regional Analysis Centered Approach Within the scope of Istanbul environmental plan (Figure 11), Istanbul targeted analyzes were tried to be read through the synthesis and approaches of the Marmara region. The ecological corridor (green axis-band) formed in the axis of the South Marmara region from the Ergene basin has been determined as the green protection zone.The axis formed from the Çatalca-Kocaeli section towards the east of South Marmara is seen as the industry and trade development corridor.

Batıda; koruma alanları ,tarım alanları ve tarıma dayalı sanayilerden oluşan yeşil bandın korunması, Doğuda; bölgenin kuzey ve güneyindeki sanayi ve ticaret akslarının birleştirerek geliştirilmesi kararları alınmıştır.Bu yaklaşımla birlikte İstanbul’daki yığılmanında bölgeye dengeli bir şekilde dağılabilceği hedeflenmiştir. Bölge genelinde, birbiriyle iş bölümü yapan orta büyüklükteki merkezlerin sayısını çoğaltarak ve etkinliklerini arttırarak, ara kademe kentsel çekim noktalarının oluşturulması ve böylece İstanbul’un yükünün hafiflemesi, Bölgesel sistemin daha rasyonel hale gelmesi ön görülmüştür.

West; protection of the green band consisting of protected areas, agricultural areas and agriculture-based industries. Decisions have been taken to combine the industrial and commercial axes in the north and south of the region. With this approach, it is aimed to distribute to the region in a balanced way in the accumulation in Istanbul.It has been foreseen to establish intermediate urban attraction points, thus reducing the burden of Istanbul and making the regional system more rational.

Bölgesel dağılım analizinin beraberinde İstanbul’un yerleşim-doku-üretim türü ilişkisi incelenmiştir. (Şekil 12) MİA çevresinde yoğunlaşan kentsel yerleşim sınırının dış ekseninde Kuzey ormanları, tarım arazileri, mera alanları ve kıyı yerkleşimleri yer almaktadır. Avrupa Komisyonunca belirlenmiş kırsal yerleşimlerin baskın faaliyetlerine göre bir sınıflandırma ve tanımlama yapılmaya çalışılmıştır. Buna göre;

Based on regional analysis, the settlement-texture-production type relationship of Istanbul was examined.(Figure 12) Northern forests, agricultural lands and coastal settlements are located on the outer axis of the urban settlement border. Rural classification determined by the European Commission has been made. According to this;

Yüksek derecede şehirleşmiş bölgelere yakın kırsal alanlar,turizm amacıyla kullanılan alanlar, çeşitli faaliyetlerin gerçekleştirildiği kırsal alanlar (tarım,sanayi,..) , tarım faaliyetlerinin baskın olduğu kırsal alanlar, ulaşım zorluklarının yaşandığı bölgeler olarak sınıflandırılmıştır.20

Rural areas close to highly urbanized areas, areas used for tourism purposes, rural areas where various activities are carried out (agriculture, industry, etc.), rural areas where agricultural activities are dominant, are classified as regions where transportation difficulties are experienced.20

20. Avrupa Bölgesel Kalkınma İşbirliği, 1994

20. European Regional Development Cooperation, 1994

24


Şekil 12. Metropolde doku-yerleşim ve üretim ilişkisi Figure 12. Tissue-settlement and production relationship in the metropolitan area

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

25

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 13. İstanbul kır-kent yerleşimleri Figure 13. Rural-urban settlements in Istanbul

26


İstanbul Merkez-Çeper İlişkisi Üzerinden Kır-Kent Analizi

Istanbul Central-Border Relations Rural-City Analysis

Tanyeli’ne göre, Eskisi gibi yaşayamıyoruz yaşayamayacağızda.Kentten kaçanlar İstanbul’un şubelerine gidiyor.21 2012 TÜİK verilerinde İstanbul’un köy sayısının 151 olduğu tespit edilmiştir. 2012 yılında çıkan 6360 sayılı Büyükşehir yasası ile birlikte köyler mahalle olarak kentsel alana dahil edilmiştir. 2012 öncesi köy olarak tanımlanan yerleşimler bugün kırsal mahalle,mahalle olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte kırsal yerleşimlerde belirsizlik ve kırsal üretimde durağanlık başlamıştır. Ne kadar kırsal karakterli yerleşimler bulunsada eskisi gibi yeterince kırsal özelliklere ve tarımsal üretime sahip değildir.

According to Tanyeli, we can not live as before. Those who escape from the city go to the branches of Istanbul.21 In 2012 TUIK data, it was determined that the number of 151 villages in Istanbul. With the Metropolitan Law No. 6360 enacted in 2012, villages were included in the urban area as neighborhoods. Settlements identified as pre2012 villages are today defined as rural neighborhoods and neighborhoods.However, uncertainty has started in rural settlements and stagnation has started in rural production. It does not have enough rural characteristics and agricultural production as before.

Bu görüşler ekseninde; İstanbul kır-kent yerleşimleri ile birlikte farklı ilçelerden seçilen Bekirli, Şamlar, Gümüşdere, Akbaba, Akçakese mahalleleri(kırsal mahalleleri) üzerinden belirli değişkenler ile İstanbul kır-kent okuması yapılmıştır.(Şekil 13)Büyüyen kent çeperi ile birlikte kırsal ve tarımsal üretimin hikayesi gözlemlenmiştir. Kent çeperi nin sınırında bulunan Şamlar ve Akbaba mahallelerinde kırsal özellikler ve tarımsal üretim yok denecek kadar azdır.Bir tarafında kent ile ara kesit oluşturan bu mahalleler geçimini tarımsal üretim le değil kent içinde hizmet sektöründe kazanmaktadır.Kent çeperinden uzakta ve kıyı yerleşiminde konumlanan Gümüşdere ve Akçakese mahalleleri çevresi orman dokusuyla kaplı olması nedeniyle tarımsal üretime uygun değildir.Gümüşdere köyü geçimini seracılık, hayvancılık ve turizm ile sağlar iken,Akçakese köyü ağırlıkta turizm ve hayvancılık ile geçimini sağlamaktadır.Kent çeperinden uzakta tarımsal arazilerin yoğun olarak bulunduğu Bekirli mahallesin geçimini tarımsal üretim ve hayvancılık ile sağlamaktadır. Böylelikle, kent çeperine yakın ve uzak kırsal yerleşimlerin üretim pratikleri ve kendi kendilerine yetebilmeleri sorgulanmıştır. (Şekil 14)

In line with these opinions; Istanbul rural-city reading was carried out with certain variables over Bekirli, Damascus, Gümüşdere, Akbaba, Akçakese neighborhoods (rural neighborhoods) selected from different districts along with the Istanbul rural-urban settlements.(Fıgure 13)The story of rural and agricultural production has been observed with the growing urban border. Rural properties and agricultural production are almost nonexistent in the neighborhoods of Şamlar and Akbaba in the city border. These neighborhoods, which form an intersection with the city on one side, earn their living not in agricultural production but in the service sector within the city. Gümüşdere and Akçakese neighborhoods, which are located far from the city center and in the coastal settlement, are not suitable for agricultural production due to their forests. While Gümüşdere village provides its livelihood with greenhousing, animal husbandry and tourism, Akçakese village maintains its livelihood with tourism and animal husbandry.It provides its livelihood with agricultural production and animal husbandry in the Bekirli neighborhood, where agricultural lands are concentrated. Thus, the production practices and self-sufficiency of rural settlements close and far from the city center were questioned. (Figure 14)

21. Tanyeli, U., 2020

21. Tanyeli, U., 2020

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

27

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


28


Şekil 14. Kırsal yerleşim ve üretim okuması Figure 14. Rural settlement and production reading

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

29

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şimdinin Arakesit Analiz Haritası

The Intersection Analysis Map of the Present

Bekirli, Şamlar, Gümüşdere, Akbaba, Akçakese mahalleleri üzerinden İstanbul kır-kent okuması yapılmıştır.Kent çeperine yakınlıkları, kırsal yerleşimlerin(kırsal mahallelerin) üretim pratikleri ve kendi kendilerine yetebilmeleri sorgulanmıştır. Kentsel alana yaklaştıkça tarımsal üretmden vazgeçip toprağını boş bırakarak işlemeyen çiftçi geçimini kentsel üretim pratiklerini tercih ederek sağlamaktadır. Metropol sınırları içine kentin kendi kendine yetebilmesi sorgulanmadan önce günümüzde kırsal niteliğe ve tarımsal üretime sahip yerleşimlerin (mahallellerin-kırsal mahallelerin) kendi kendilerine yetebilmeleri sorgulanması gerekmektedir.Bu eksende ortaya çıkan asıl soru; Toprağını, üretimini, üreticisini kaybeden kentler yakın gelecekte ne yapabilir ?

Istanbul rural-city reading was done over Bekirli, Şamlar, Gümüşdere, Akbaba and Akçakese neighborhoods. Their proximity to the city center, the production practices of rural settlements (rural neighborhoods) and their self-sufficiency were questioned. As they approach the urban area, farmers who do not give up agricultural production and leave their land empty, earn their livelihood by choosing urban production practices. Before questioning the self-sufficiency of the city within the borders of the metropolitan area, the question of the self-sufficiency of settlements (neighborhoods-rural neighborhoods) with rural quality and agricultural production today is required. The real question that arises in this axis; What can cities that lose their land, production, and producers in the near future?

Üretilen şimdinin arakesit analiz haritasıyla birliktede gözlemlenen kır-kent ilişkileri, üretim pratikleri ve yerleşimleri bağlamında şimdinin gözlem haritası oluşturulmuştur. Bir ilişkiler ağı içinde üretilen şimdinin arakesit haritası ile birlikte gözlemsel sentez aktarılmaya çalışılmıştır. Toprağın verimliliği ve sürdürülebilirliği üzerinden üretim-tüketim ilişkileri anlatılarak gıdaya erişim vurgulanmak istenmiştir. Metropol sınırları içinde artan nüfus ile artan kentsel yerleşim üzerinden tarım arazilerinin ve doğal yaşam alanlarının imara açılması anlatılmıştır.Bu hikayelerin birbirleriyle olan ilşkileri üzerinden üretilen şimdinin ara kesit analiz haritasıyla birlikte gösterilmek istenmiştir. (Şekil 16)

The observation map of the present has been created in the context of rural-urban relations, production practices and settlements observed with the current cross-sectional analysis map. For a network of relationships, an observational synthesis is attempted to be transferred together with the current intersection map. Access to food is emphasized by explaining the relationship between production and consumption through soil fertility and sustainability. The opening of agricultural lands and natural habitats to zoning has been explained over the urban settlement increasing with the increasing population in the metropolitan area. It is intended to be shown together with the present cross-sectional analysis map, which is produced based on the relationship between these stories. (Figure 16)

30


Şekil 15. Günümüz kır-kent gözlem fotoğrafları Figure 15. Today’s rural-urban observation photos

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

31

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


32


Şekil 16. Şimdinin kır kent haritası Figure 16. Rural -city map of the present

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

33

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 17. Doz aşım diyagramı Figure 17. Overdose dıagram

Doz Aşımı Diyagramı

Overdose Diagram

Doz aşım diyagramı ile birlikte aşırılaşmanın sorgulanması hedeflenmiştir. Artan kentsel alanın ve azalan kırsalın farklı iki uçta rolleri değiştirmesi gözlemlemek istenmiştir. Kırsal kent çeperinden içeri sızsa, tarımsal üretim pratiğinin kent pratiğinin içinde entegre olsa ne olurdu sorusu kapsamında çalışma gözlemlenmiştir.

With the overdose diagram, it is aimed to question the excessive.It has been desired to observe that the increasing urban area and the decreasing countryside change roles on two different ends. The study was observed within the scope of the question of what would happen if the agricultural production practice would be integrated within the urban practice if it infiltrated the rural city border.

34


Aşırılaşmanın Sorgulanması

Questioning extremism

Aşırılaşan kent ile birlikte düzensiz kentleşme, kırsalın boşaltılması, sağlıksız gıda ve iklim krizi gibi bir sürü sonuca yol açmaktadır. Yakın gelecek için şimdinin kır-kent dengesizliğinin dozunun aşırılışması gelecekte nasıl olur ,kırsalın dozu artarsa metropolde yeni bir yaşam nasıl yer bulur ?, soruları bağlamında gelecek arakesiti çalışması yapılmıştır.

Irregular urbanization with the overexposed city leads to many consequences such as the evacuation of the countryside, unhealthy food and climate crisis.For the near future, what will be the overclocking of the current rural-urban imbalance in the future ? , in the context of questions, study the next cross section was made.

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

35

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Şekil 18. Şimdiden geleceğe arakesit analiz çalışması Figure 18. Intersection analysis study from now to the future

36


Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

37

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Arakesit Üzerinden Gelecek Tahayyülü

Imagination over the Intersection

Aşırılaşan kent ile yakın gelecekte birbiri içine geçmiş kır-kent yerleşimleri, farklı geçiş bölgeleri, yarı kentsel bölgeler, yoğun kentsel bölgeler açığa çıkmaktadır. Doz aşımıyla birlikte bu aşırılaşmanın sorgulandığı, artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacının tüketim pratiklerine karşın üretim pratiklerini de gerçekleştirdiği yeni arakesit modeli ön görülebilir mi sorusu ile çalışma ilerlemiştir.

Overcrowded city and rural-urban settlements, different intermediate regions, semi-urban areas, and dense urban areas are exposed in the near future.This overgrowth has been questioned with overdose. The study has progressed with the question of whether the new intersection model, where the increasing food need along with the increasing population, also performs the production practices, can be foreseen.

Günümüzde metropol sınırları içinde analizlenen tarımsal üretime devam edebilen mahalleler gözlemlensede artık eskisi gibi kırsal üretim pratiklerini tam da gerçekleştirilemediğini görmekteyiz. Tarımsal üretime ne kadar devam edilmeye çalışılsada bir ucunda yapılaşma ve kırsalın dönüşümü mevcuttur. Peki bu durum nereye kadar devam edecek ? Aslında kırsalın sınırı ne kadar belirsizleşsede tarımsal üretim pratikliği için ne yapmamız gerektiği net bir şekilde belirgindir.Peki ya günümüzde kentsel tarım, permakültür, sürdürülebilir tarım uygulamaları gelecekte ne durumda bizi karşılayacak ?

Today, although neighborhoods that can continue agricultural production, which are analyzed within the borders of the metropolitan area, are observed, we can see that they are not able to fully realize rural production practices as before. No matter how much the agricultural production is continued, there is construction and rural transformation at one end. So how long will this situation continue ? In fact, although the border of the countryside is uncertain, what we should do for agricultural production practicality is clearly evident. What about urban agriculture, permaculture and sustainable agriculture practices in the future ?

Doz aşımıyla birlikte kentsel pratiklere tarımsal üretim pratikleri eklenerek kırsalda geniş tarım arazilerinde, bahçelerde gerçekleşen üretim kentte kullanılabilir peyzaj alanlarıyla, teras çatılarla, atıl alanlarla karşılanmakta olabileceği ön görülmüştür. Geniş tarım arazilerinden başlayan üretimin devamlılığı kentin içinde kullanılabilir boş ve çevreye uygun alanlarda gerçekleşerek yayılmaktadır. Bu noktada, ‘Yakın gelecekte kır ve kırsal üretim kentin beraberinde nasıl yer bulacak ? ‘sorusunu tekrardan sormak önemlidir.Günümüzde azalan kırsal üretim ve kırsal dönüşüm üzerinden kente bir noktada tepki olarak tarımsal üretim pratiklerinin doz aşımıyla birlikte aşırılaşmanın sorgulanması hedeflenmiştir.

It is foreseen to add agricultural production practices to urban practices with overdose. It has been foreseen that the production realized in the wide agricultural lands and gardens in the countryside may be met with landscaped areas, terrace roofs and idle areas. The continuity of production, which starts from large agricultural lands, spreads by spreading in empty and environmentally available areas within the city. At this point, How will rural and rural production be found with the city in the near future ? , It is important to ask the question again. Nowadays, over decreasing rural production and rural transformation in a reaction to the city, it was aimed to question the excessive of agricultural production practices with overdose.

38


Sonuç

Conclusion

Eskisi gibi yaşayamıyoruz, yaşayamayacağızda. Değişen kır-kent yerleşmeleri, farklılaşan kentsel ağlar, ilişkiler ve bunun beraberinde değişmeyen gıda , besin ihtiyacı şimdiden geleceğe artarak devam etmektedir. Değişen kırsal ve kentsel politikalarca belirsizleşen kırsal yerleşim ve azalan kırsal üretim günümüzde kendi kendine yetemeyen kentlerden kendi kendine yetemeyen kırsal yerleşimlere dönmektedir. Aşırılaşan kentleşme ,aşırılaşan tüketim ile birlikte insanlık sürdürülebilir ana mekanı olan toprağınıda tüketmektedir.

We can’t live as before, we can’t live.Changing rural-urban settlements, differentiating urban networks, relationships, and unchanged food, nutritional needs are increasingly going to the future. Changing rural and urban policies are obscure, rural settlements and decreasing rural production. Today, it turns from self-sufficient cities to self-sufficient rural settlements. With the increasing urbanization, the increasing consumption, humanity is consuming its land, which is its main sustainable place.

Tarihsel süreç içindeki tasarlanan kır-kent modellerinde de analizlendiği üzere kır-kent birlikteliği ile kır kentin bir noktada dengede tutulmasını ve aşırı büyüyerek yayılmamasını sağlayan arakesitlerdendir. ‘Yakın gelecekte kırsala ne olacak , aşırı kentleşme sonucunda ne olacak , kentsel pratiklere kırsal pratiklere dahil olabilir mi ? ’ soruları güzergahında aşırılaşmanın sorgulandığı doz aşımıyla birlikte tarımsal üretimin ve kırsalın önemi vurgulanmak istenmiştir. Ne kadar tarımsal üretimi kentin içinde devam edebilir şekilde entegre edebilsekte tarımsal üretimin ana mekanı kırsal olmaya devam etmektedir. Günümüzde yaşanan kır-kent dengesizliği sürdürülemez hal alırken gelecekte yeni kırsal, kentsel politikalarla birlikte toprağın ve tarımsal üretimin değerini anlayarak üretime ve tüketime dengeli bir şekilde devam edilebilmelidir. Şimdinin kırsal yerleşim ve kırsal üretim değrlerini koruyup devam ederek gelececektede sürdürülebilir şekilde kentlerde de toprağın üretilebilir arakesit mekanları oluşturulabilir.

As analyzed in the rural-urban models designed in the historical process, it is one of the intersections that enable the rural city to be kept in balance at one point and not to expand and spread. ‘What will happen to rural areas in the near future, what will happen as a result of excessive urbanization, can it be included in urban practices and rural practices ?’ , questions were questioned about overtaking the route, and the importance of agricultural production and rural education was emphasized with overdoses. Although we can integrate agricultural production in a sustainable way in the city, the main place of agricultural production remains rural. While today’s rural-urban imbalance becomes unsustainable, the future should be able to continue production and consumption in a balanced way by understanding the value of the land and agricultural production, along with the new rural and urban policies. By maintaining the rural settlements and rural production values of the present, the productive intersection areas of the soil can be created in the cities in the future and sustainably.

Bu çalışma ile birlikte kır-kent yerleşimleri, ilişkileri üzerinden şimdinin analizinde geleceğin sorgulanması sağlanmıştır.Mimari perspektifte tarımsal üretimin ve toprağın öneminin sürdürülebilirliği analzilenerek ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

With this study, the questioning of the future was provided in the analysis of the present through the rural-urban settlements and their relations. In the architectural perspective, the sustainability of agricultural production and the importance of soil has been tried to be demonstrated by analyzing.

39

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Kaynakça I References

1. Akın, H. (2019). İstanbul’un Karma Kullanımlı Yapılarının Çatılarında Sürdürülebilir Yaşam Alanları Potansiyeli ve Bir Avm Pilot Projesi, Yüksek Lisans Tezi,İstanbul Teknik Üniv., Mimarlık Ana Bilim Dalı, İstanbul

11. Keleş, R. (1990). Kentleşme Politikası, İmge Kitabevi, Ankara

2. Başaran, H., Birinci, S., Emiroğlu, M., Özsaraç, B., Uçan, I. Yeniden Yapılanma Döneminde Tarımsal Kooperatifçilik

13. Kıray, M. (2003). Topraktan Kopan Köylülerin Kentlerde Yaşama Stratejisi: Kentleşme Yazıları, Bağlam Yayıncılık, İstanbul

3. Bernstein, H. (2009). Tarımsal Değişimin Sınıfsal Dinamikleri, Çev.: Oya Köymen, Yordam Kitap, İstanbul

14. Koçak, D. Ö. ve Koçak, O. K. (2014). İstanbul Kimin Şehri, Metis Yayınları, İstanbul Lefebvre, H. (1967). Şehir Hakkı, Çev.: Işık Ergüden, Sel Yayıncılık, Ankara.

12. Keyder, Ç. ve Yenal, Z. (2013). Bildiğimiz Tarımın Sonu, İletişim Yayınları, İstanbul

4. Bryant, C.R. (1982). Russwurm, H., Mclellan, A.G., The City’s Countryside, Longman, Newyork

15. Shapov, A. , Han, A. (2013). Yedikule Bostanları.Tarih, 216, 34-39

5. Çalışkan, Ç. O., Tezer, A. (2018). Türkiye Kentleşmesinin Çok Boyutlu Sürdürülemezliğinde Yeni Bir Yol Arayışı: Orta Ölçekli Kentler Üzerinden Kır-Kent Dayanışma Ağları. Planlama, 3(90), 73-90

16. Lefebvre, H.,(1967). Şehir Hakkı, Çev.:Işık Ergüden, Sel Yayıncılık , İstanbul 17. Lefebvre, H. (1970). Kentsel Devrim, Çev.:S. Sezer, Sel Yayıncılık

6. Eryıldız, S. Kentsel Ekoloji. Mimarlık, 96(269), 25-30

18. Lynch, K. (2008). Rural Urban Interaction, Companion to Development Studies

7. Harvey, D. (2001). Sermayenin Mekanları: Eleştirel Bir Coğrafyaya Doğru, Çev.: Başak Kıcır ,Deniz Koç, Kıvanç Tanrıyar, Seda Yüksel, Sel Yayıncılık, İstanbul

19. Mumford, L.(1961). Tarih Boyunca Kent: Kökenleri, Geçirdiği Dönüşümler ve Geleceği, Çev: Gürol Koca, Tamer Tosun, Ayrıntı Yayınları, İstanbul

8.Hemenway, T. (2015). Permakültür Şehirde, Çev.: Almıla Çiftçi, Yeni İnsan Yayınevi, İstanbul

20.Öğdül, H., Uluçay, H., Öngel, S. (2007). Kent Çeperindeki Kırsal Alanlarda Değişim Biçimleri, TUBİTAK. Proje No: SOBAG – 105K076, İstanbul

9. Howard, E. (2019). Yarının Bahçe Kentleri, Çev.: Volkan Atmaca, Daimon Yayınları, İstanbul

21. Öğdül, H., Yücel, S. D., Ünsal, B. Ö., Aksümer, G. (2018). Kırsal Mekanda Yeni Düzenleme Araçları; Köy Tasarım Şeması, Köy Tasarım Rehberi ve Eylem Projeleri. Planlama, (Ek sayı)1, 52-72

10. Kantürer, G. (2016). İstanbul Kent Çeperinde Kırsal Arazilerin Dönüşümü:Ağaçlı-Yeniköy Yöresi Örneği, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul

40


22. Öğdül, H. (2019). Kırsal Alanların Değişimi ve Kırsal Planlama Çerçevesinde Bir Değerlendirme. Dönüştürülmesi Olanaksız “Yeni Bir İstanbul” İnşa Etmek Kentsel Dönüşüm Pratiğimiz.Mimarist, 19(66), 41-50

25. Suiçmez, B. R. (2019). Kalmayan Köylü ve Yok Olan Küçük Çiftçi ile Ülkemizde Tarımsal Üretim Artırılarak Kırsal Kalkınma Başarılabilir mi?. Dönüştürülmesi Olanaksız “Yeni Bir İstanbul” İnşa Etmek Kentsel Dönüşüm Pratiğimiz. Mimarist, 19(66), 50-63

23. Safiye, A. (2016). Kentsel Tarım ve Sürdürülebilirlik: İstanbul Örneği.Şehircilik, 29-39

26. Tekeli, İ. (2019). Cumhuriyet Dönemi Boyunca Kırsalın Geçirdiği Dönüşüm ve Kırsaldan Kopuş. Efil Ekonomi Araştırmaları Dergisi, 2(6), 8-50

24. Sertar, G. (2013). Şikago Okulu Kent Kuramı: Kentsel Ekolojik Kuram. Planlama, 23(2), 67-76

27. Urry, J. (1999). Mekanları Tüketmek, Çev.:R. Öğdül, Ayrıntı Yayınları, İstanbul

Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

41

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Ekler

Appendix

‘‘ Dünya değişiyor dostlarım.Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz... Biz kuşları ve yeşilleri çok gördük .Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi. ’’

‘‘ The world is changing, my friends.One day you will no longer see brown spots in the sky or fall season ...We have seen a lot of birds and greens. It will be bad for you. Story from me. ’’

Sait Faik Abasıyanık

Sait Faik Abasıyanık

Bu ekler, araştırma süreci boyunca eş zamanlı olarak eskiz ve suluboya çalışmalarını sunmaktadır. Eskiz, suluboya çalışmaları araştırmamı ve anlatımımı destekler konumdadır.Benden hikayesi...

These appendix, it provides sketches and watercolors simultaneously throughout the research process. Sketching supports my research and narration of watercolor works. Story from me ...

42


Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

43

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


44


Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit: Sürdürülebilirlik Monografisi

45

Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography


Metropolde Kırsal-Kentsel Arakesit:Sürdürülebilirlik Monografisi Rural-Urban Intersection in the Metropolis: Sustainability Monography Esra Demirci


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.