aydabir Ağustos

Page 1


03 06 09

12

KUDÜS: HAKKI VERİLMEYEN VE DÜȘLENEN Selma Bardakçı

MUHAFAZAKARLIK ZOR ZANAAT AZİZİM Ayșe Su Polat

FINDIK KOKUSU Bașak Bölükbașı

14

15

ÜRDÜN’DE BİR ÇERKES: CANKAT DEVRİM Sinemis Temel

ÇAĞRILMAYAN YAKUP III Elif Özgür

SEN İNSANSIN Emre Bostancı

22 26 30

BEN KEMAL KAPTAN’IN TORUNU RODOSLU YAȘAR Ece Kural

DEMİRİ ALTINA ÇEVİRME SANATI:YOGA Jeyan İdil Aslan

MÜFETTİȘ BEY Cihan Özkul

SIMPLICITY

2



Bașlarken...

08 BERKİN ȘAFAK ȘENER @SafakSener Yașamayı ciddiye alıyoruz. Mesela

Bu dünyadan yitip gitmek kat’i;

selamı aksatan bakkalı, illâ eșikte

göçmek de olası. Lâkin ölmek…

uyuklayan çomarı, tavlada inatla zar

Ölmek, kutsallarda bile sakil,

tutan dayıyı, hatta attığımız simidi

kitaplarda bile eğreti, hayallerde hele

ıskalayan martıyı bile ciddiye alıyoruz.

yasaklı.

Bu yüzdendir ki tepeden tırnağa,

kahkahadan kahra, sokaktan bulvara,

#aydabir kutsallarımıza eğiliyor.

yașama kastedenleri pekâlâ ciddiye

İnanç, muhafazakârlık ve dinin,

alıyoruz.

kimliğe, yașama ve mekâna yansımalarına renkli bir ıșık tutuyor.

Her biri ayrı umuda yükselen

Aydabir, Kudüs sokaklarından İsrail

merdivenlerimiz yıkılırken

Çerkeslerine, mukaddes aile

üzülüyorduk, șimdi basamakları

albümlerinden fırtınalı Ürdün

çıkacak insanlar ölüyor. Motorları

hatıralarına, Yakup’tan İsmail’e,

maviliklere sürecekken, son elveda

Yogadan adalı balıkçılara, İskilip

allara bürünüyor.

bozkırlarından İstanbul caddelerine yolculuğa çağırıyor.

Yașamanın dıșında ve ötesinde hiçbir

Aydabir bu kez, kutsallarımızın

șey düșünmeden yașamayı mı

köșe bașlarına sinmiș aldırıșsız

düșlerdi, kim bilir? Akılda ekmek

durușlarına müstehzi bir bakıș atıyor.

kavgası, hatırda nenesinin hırkası,

burnunda yeni doğanın süt kokusu…

#aydabir umut tükenmedikçe

Gururla yetiștirecekti evlat emanetini.

sevmek, düșünmek ve anlamakta

Yaz ortasında zemheri ayaz

devam edecek, kușkusuz.

çöküverdi.

Susmayacağız. Bir insan olarak

Aniden, alelacele.

susmayacağız. Yașadım diyebilmek için.

02

SIMPLICITY

4


SELMA BARDAKÇI @selmabardakci

Kudüs: Hakkı Verilmeyen ve Düșlenen Ortadoğu’da tarih, salt rasyonel

düșlenen modeldir. Bugün Kudüs’ün

mutlu sonla bitebilmesi için hiçbir

siyasi tercihlerin yanı sıra kutsallar

İsrail – Filistin meselesinin en

tarafın saf dıșı bırakılmaması ve

ve inançlar üzerine inșa edilmiștir.

sorunlu bașlığı altında

herkesin “en kutsalı”nın olduğu

Kimlik ve din Ortadoğu’da siyaseti

değerlendiriliyor olması, șehre

bu șehirden yola çıkılarak tüm

belirleyen en temel dinamiklerdir.

sadece stratejik ve politik açıdan

coğrafyaya örnek bir Kudüs modeli

bakmamızı gerektirmez. Kudüs șehri

tahayyülü kurmak artık kaçınılmaz

Dünyada ve özellikle bölgemizde

bașlı bașına kutsallığın pek çok șeyi

olmuștur.

artan mezhepçi politikalar,

belirlediğini bizlere anlatan girift bir

radikalleșen unsurlar, inandıkları

hikâyeyi temsil ediyor.

yüzünden katledilen binlerce insanın

Kudüs geçmiște yașanan pek çok farklı hikâyenin doğduğu ve bu

var olduğu yıkıcı atmosfer

Birlikte yașam, tolerans,

hikâyelerin iç içe geçerek yeni bir

önlenemez bir hal alırken, aklıma

çoğulculuk, çok kültürlülük,

hikâyenin ortaya çıktığı bir șehirdir.

hep Kudüs gelir. Hakkı verilmeyen bir

farklılıkların bir bütünü temsil etmesi

Șehir tam olarak özgürleșmeden ve

șehir olan Kudüs, üç büyük dinin

ve inanç/inançsızlık hürriyeti gibi

tam olarak herkese ait olmadan ne

kutsallarının, pek çok farklı

bugün ihtiyaç duyduğumuz konular

Ortadoğu’da ne de dünyada farklı

mezhebin ve anlayıșın somut

bu hikâyenin içinde barınmakta.

inançların bir arada yașama

resmini gözler önüne seren ve

Ortadoğu’da yașanan bu hikâyenin

özgürlüğü savunulabilir.

03

SIMPLICITY

5


Kudüs’ün özgürleșmesinden

mülteciler sorunu gibi Kudüs’ün

varır. Mescid-i Aksa, Kıyamet Kilisesi,

genel olarak anlașılan durum ise bir

statüsü ve buranın kime ait olacağı

Ağlama Duvarı, Beytü’l Makdis,

tarafın ötekine üstün gelmesi olarak

konusundaki belirsizlik devam

Zeytindağı, Via Dolorosa yolu…

anlașılmaktadır. Kudüs okuması

edecek gibi görünmektedir.

Bütün bu kutsallar bir arada yașam

yapılırken dinî ve milliyetçi motiflerin

kültürünün ilelebet barıș içerisinde

kullanılması anlașılabilir bir durum.

Belki de Kudüs konusunda

devam etmesi gerektiğinin en büyük

Ancak diğer taraftan Kudüs’te bu

uluslararası toplumun adil bir

kanıtıdır.

konudaki siyasi tartıșmaları bir

biçimde tavsiyelerde bulunabileceği

kenara bıraktığımızda göreceğimiz

yeni bir tartıșma platformu

İç içe geçmiș ve farklı dinlere,

tablo; dinin insan yașamındaki önemi

yaratılarak bu “kutsal” șehir

inanıșlara mensup olan insanların

ve bir inanmıșlık hikâyesinin resmidir.

çözümsüzlükler girdabından

yașadığı mahalleler daha büyük

kurtarılabilir.

resimde bizlere Ortadoğu’nun

Pek çok farklı inanıșın kutsal kabul

geleceği için önemli bir ișaret

ettiği bir șehir olan Kudüs; her tașı ile

Belli bir inanıșa sahip olsun veya

vermektedir. Bu coğrafya farklı

kutsal bir hikâyenin bütününü

olmasın Kudüs’e giden her insan

kimliklerin ve inanıșların ancak

olușturmaktadır. Bu nedenledir ki

șehrin verdiği mistik kokunun farkına

beraber ortak bir barıș hikâyesi

İsrail- Filistin meselesi sınırlar ve

varır ve o mistik koku içerisinde

düșleyerek yașayabilecekleri bir

duvarlar kısmı çözülse bile tıpkı

uzanan tarihsel birlikteliğin farkına

coğrafyadır.

SIMPLICITY

6


Bir Reklamd覺r

SIMPLICITY

19


AYȘE SU POLAT

@AysePo

Muhafazakârlık Zor Zanaat Azizim! Malumunuzdur; Mart ayındaki

2014 Temmuz: Gazze Katliamı

anlayamadığım aynı dil.

seçimlerde İsrail parlamentosu bugüne

bașladı.

Bu cehaletim sebebiyle zırnık

kadarki en muhafazakâr

2014 Ağustos: IȘİD Kobanê’ye

anlamadan izlediğim aile sohbeti, iki

koalisyonlarından birini kurdu. E tabii

saldırdı, Türkiye ile olan sınır

tarafın da diğerini ya dine ya millete

sağ, sol, muhafazakâr, liberal ne kadar

korundu.

ihanetle suçlamasından ibaretmiș,

anlamlı bu kelimeler bizler için tartıșılır.

2014 Ekim: İsrailli ve Türkiyeli bir

muhabbet bitip bir taraf

Karmașık bir mesele sağcı siyaset.

grup Kafkas göçmeni, aile

İbraniceye diğeri Türkçeye dönene

Siyasetçilerin sağcılığı yerine

yemeğinde birbirlerine girdiler(!)

kadar bilemedim. Aktarabildiğim tartıșma, mecburen tek taraflıdır.

vatandașın muhafazakârlığı daha anlașılırdır, daha dürüsttür bir yerde.

Bu insanların bir kısmını 150 yıl önce

Irk, din, aile, gelenek kafanızı

İsrail’e, diğerini Türkiye’ye atan tuhaf

(Bir dede) Ne biçim Müslümanlık, ne

bulandırmasın; hepsini kesip atsanız

hikâyeyi geçersek, var olan bütün

biçim din kardeșliğidir bu?! Niye

da muhafazakârlık kalabilir geride.

Çerkes tiplemelerini aynı masada

çekemiyorlar Filistinlileri Allah

Hakikidir, yerindedir, yanı bașınızdadır.

bir araya getirmeleri o kadar takdire

așkına? Beyinleri yıkanmıș hepsinin!

șayan değil belki. Aynı din, aynı

(Bir teyze) E sesleri solukları

millet, aynı aile. Hepsinden öte,

çıkmıyor tabii, yoksa Çerkesleri de

benim hala tek kelimesini

keserler…

06

SIMPLICITY

8


(Anne) Anlamıyorum, hiç

saçmalıyorsunuz? Araplardan nefret

Çünkü her șeyi geride bıraktığında

anlamıyorum. Biz böyle miyiz hiç?!

etmenin içine ișlendiği okullarda

bir aile kalır; fakat onlar da ailen

O kadar Ruslara direndik,

büyüyüp, onları öldürmenin hak

olduğu için aynı masada değildir.

katledildik, dinden olmamak için ta

olduğu bir orduda görev yapmıș

Orada oldukları için ailen olmușlardır.

buralara geldik; dedem Bulgar

insanlardan bahsediyorsunuz.

istan’da bile durmadı bizim dinden

O an fark edersin. Dini, milleti, vatanı

çıkmamamız için. Aynı mıyız biz

Gerçekten, anlamıyorum; neye

elden çıkarsan da orada oturup sana

bunlarla?

șașırıyorsunuz?

sunulan yemeği sessizce

Velhasıl, muhafazakârlık hakikaten

yiyeceksindir. Șizofreni ile aranda bir

zor zanaattır.

tek o masa kalmıștır.

(Bir Dayı) Kendi dillerini kullanmakta özgürlermiș, Türkiye’yi beğenmiyorlar bir de! Kürt gibi

Neyi muhafaza edeceğim diye

konușuyorlar, șuna bak…

șașırırsın çoğu zaman. Her șey çok basit görünür en bașta; lâkin en

(Bir Yenge) Bir de suçu

beklenmedik yerden, sana en çok

Gazzelilerde buluyorlar! Nasıl iș bu,

benzeyenden gelir en duymak

çocuklar ölüyor çocuklar!..

istemediğin sesler, fikirler.

(Bir Kuzen) Arap nefreti iște bunlar

Sana en benzeyenden, en

ırkçı, ırkçı…

yakınından beslenir korkuların,

(Köyün Kamberi) Yahu ne

endișen.

07

SIMPLICITY

9


(Anne) E sen șimdi bunları mı

evlatlıktan reddedersiniz. Çünkü

seçtiler. Bu uygulamanın fikir babası,

savunuyorsun?!

evet, gerçekten ‘birebir’ aynıyız

“Tek Dünya” hareketi, vatandașlığın

onlarla.)

doğumla gelen bir ayrıcalık olmaktan

Hayır, savunmuyorum. Aile

Sağcı siyasetçiler iyi anlar

çıkıp beraber yașamakla,

yemeğindeyiz. Aynı masadayız,

birbirinin derdinden. Kendi

birbirlerinden etkilenmekle, hatta o

bir süre daha burada olacağız. Yeri

imtiyazlarının muhafazası üzerinden

an orada bulunmakla elde

değil. Biraz daha mamursa koysana

bir masada birleșirler. Kendisini o

edilebilecek bir mefhum olması

annem?

mevkiye sabitleyen tek șey

yönünde harekete geçerek bir

(Hayır, sadece anlıyorum. Çünkü

vatandașın oyudur; onu da ne zaman

süredir İsrailli muhalifller ve

hepimiz o eğitim sisteminden geçtik,

aileden, ne zaman din kardeșinden,

Filistinliler arasında mekik

o filmleri çok izledik. Çünkü bu

ne zaman milletinden alacağını iyi

dokumakta.

masada birimiz çıkıp Kobanê’den

bilir.

bahsetse bir daha bu masaya

Bilemezse, korkar. En çok kendisi gibi

Önümüzdeki seçimlere İsrail’deki

oturtmazsınız.

rengini bilemediği, rengini alamadığı

Afrikalı göçmenler, olası bir İsrail

vatandaștan korkar.

saldırısından etkilenebilecek İranlılar

Çünkü birimiz dese ki Filistinliler en

ve İsrail’in de katkıda bulunduğu iklim

azından kendi dillerinden

Dipnot:

değișimiyle evlerinden edilen

mahrum değil; bir daha onu

Bu son seçimlerde İsrailli bir grup

Filipinlileri bile dâhil etmeyi

konușturtmazsınız. Dese ki

“vatandaș”, kendi oylarını Batı

planlıyorlar.

Roboski’de ölen çocuk değil miydi,

Șeria’daki Filistinlilere sunmayı 08

SIMPLICITY

10


Fındık Kokusu

BAȘAK BÖLÜKBAȘI

@mail

Bakıșlarımı yargılamayın. İlk defa

sarılıp sarmalanmıș, içeriye sızan

en son. Doktor dediler, köy yolu uzun

görüyordum bana bakan șu

yağmur suyuyla beslenen öyle küçük

dediler. İlk defa inmiștim yayladan

kocaman makineyi.

bir evdi ki, ahırın üstünde,

așağıya. En son hatırladığım, ortanca

uyumuștuk sekiz kardeș. Köșede bir

kardeșimin çaresiz bakıșı.

Tarlada doğdum ben. Benim

sıcaklık, nefsine hakim olup

kökenim, bir derin yeșillik. Sesim

evimizi yok etmemeye karar vermiș

Ertesi gün, babam, mahpusta,

duyulduğunda burnumda daha

bir ateș…

günlüğüne öldüğümü yazdı. Hâlbuki

olmamıș fındık kokusu...

çok yeniydi doğumum, ölümüm de

Tüm mevsimler kıștı burada, üșümek

O ateș, bir gece geldi, girdi

bir o kadar. Üç yașında bir mezar,

bir bağımlılıktı. Gökyüzü, suyun

kulaklarımdan. Elimdeki plastik

biraz çiçek…

her haliyle doyururdu her birimizi.

oyuncak eridi ateșten. Bașımda

Bir mütevazı çatı altında, ağaçlarla

dumanlar uçușuyor dedim, anneme 09 24

SIMPLICITY

11


sevdim, toprak dediysem yal-

ellerimden… O da haklıydı belki,

nızca

sekiz çocuk…

kokusunu sevdim. Neyse ki buraya da geliyor fındık kokusu, hem de

Sevgileri nasıl bölecekti? Adaletli

olmușlar bu sefer. Biraz daha

olmalıydı ama olmadı, beni hiç

büyüyebilseydim, tatlarına da

yazmadı…

bakabilirdim, kim bilir. Zamanın biri oldu, babam

Bir gün ateșler onu buldu,

mahpustaki her dakikanın

kardeșlerim miras peșinde,

hesabını sordu hayattan.

bende ise sadece babama ka-

Zamanın ikisi oldu, herkes göçtü

vușma hevesi…

buralardan, ben yine aynı

Hemen güzel bir mezar

yerimde, yeni otlar

hazırlandı onun için.

biterken etrafımda,

Bedeninin ağırlığından kurtulup

adlarıydı tek merakım.

hapsettiği ruhunu huzura kavușturacaktı. Benim

Annem göç ettiği evde,

mutluluğum, bakıșlarım kadar

gökyüzünün yıldızsız

keskin. Babamın kokusunu,

zamanlarından birinde

burnumdaki

fotoğraflarımızı hizaya

fındık kokusuna

sokmakta. Onca kardeș, onca

kavușturma vakti gelmiști artık.

düğün, bayram, onca torun… Gülüșmelerden olușan bir

Babam öldü, albüm yediye

albümün içinde, iki fotoğraftan

bölündü,

ibarettim yalnızca. Kimsenin

Babam öldü, albümün tam

yanıma gelmediği, toprağımı

ortasında kalakaldım.

okșamadığı gerçeğinden daha mı iyi bir durum acaba? Günlükteki

Ve bir bayram sabahı, ev yandı,

Bir de yine o kocaman makine…

ölüm günümün not edildiği sayfa

bakıșlarım da kalmadı,

Bakıșlarımın olmadığı bir fotoğrafım

kenarı ile eș değer olmalı bu. Ben, Ne doğmuștum artık, ne de

olmuștu artık, yargılanacak hiçbir șey kalmamıștı ortada, ne mutlu bana, ne

Keșke biraz daha

büyük huzurdu bu. Ben bu dünyada bir tek

benden bahsetseydi

toprağı

babam, saçlarımdan,

10

ölmüș…

SIMPLICITY

12


Bir Reklamd覺r

SIMPLICITY

15


SİNEMİS TEMEL

Ürdün’de bir Çerkes: Cankat Devrim

@mail

O hem bir ziraat mühendisi, hem bir

kendimi. Buyruun siz de bana katılın ve

devamsızlık yüzünden. Doktorlar ya

öğretmen, hem bir dansçı, hem bir

dünyanın ilk ve tek Çerkes okulu olan

hayatınız ya okulunuz dediler, ama

müzisyen, hem bir demirci, bakırcı ve

Ürdün Çerkes Okulu’nun ve oranın

oraya kadar geldikten sonra ben okulu

kuyumcu. Atladıklarım vardır eminim.

temellerini elleriyle, yüreğiyle ve ruhuyla

tercih ettim. Allah’ın ișine bak ki

Kendisinin deyimi ile Moliere’in Jacques

atmıș olan Cankat hocanın anlattıklarına

hayatta kaldım, bir buçuk sene

Usta’sı, benim gözümde ise kendini

kulak verin.

gecikmeyle de olsa okulu bitirdim.

Șu an gümüș ișlemeciliği ve

Kısa bir müddet çalıștım Köy İșleri

toplumunun iyiliğine adamıș eși zor bulunur bir ruh. Ankara Çerkes Derneği’nde gümüș ișleme

kuyumculuk yaptığınız ve öğrettiğiniz bir atölyeniz var, Ürdün

Bakanlığı’na ait bir müessesede, sonra

Çerkes okulunda öğretmenlik

askere gittim, Erzurum’un Așkale

dersleri veren ve nadide Çerkes kamaları

yaptınız, ancak tahsiliniz yüksek

kazasına. -35 derece, gece

yapan bir gümüș ustası olarak methini

ziraat mühendisliği. Oradan buraya

karanlığında bembeyaz karın üzerinde

duyup yanına gittiğimde, aslında kendisinin “en büyük gurur kaynağım” olarak bahsettiği bambașka bir hikâyesinin olduğunu öğrendim. Gümüșlerden, kamalardan, Çerkes kültüründen sohbet etmeye hazırlanırken, çok güzel bir bașarı öyküsünün dinleyicisi olarak buldum

nasıl bir yolculuk? Ben milletimin kültürüyle uğraștım, en bașından beri temel uğrașım oydu. Ziraat fakültesine de niçin gittiğimi bilmiyorum.

köpek zannettiğim bir șeyler koșușturup duruyorlar, meğer kurtlarmıș. Kurtlarla uzaktan uzağa göz göze bakarak dolașıyormușuz.

Okulu bitirdim, son sınıfta imtihan zamanı ağır șekilde hastalandım ve imtihana girme hakkını kaybettim

12

SIMPLICITY

14


Neyse, döndüğümde Köy İșleri Bakanlığı’na

okulundan bir davet aldım, önce

olduğunu bildiğim için

bağlı bir araștırma enstitüsünde bir müddet

kabul etmediysem de sonradan

öğretmenlik okuluna gitmek

çalıștım, sonra annem hastalandı, kendisini

kabul ettim, ve öğretmenlik hikâyesi

istemedim, ama kendime bir söz

artık ifade bile edemiyordu.

de bu vesile ile bașlamıș oldu.

verdim; “Eğer Çerkesler’in günün birinde bir okulu olursa ve benden

Küçük kardeșim de Kocaeli’de bir elektrik

Ürdün Çerkes okulundan

bir hizmet beklenirse üzerime düșeni

fakültesini kazanmıștı. Benden bașka büyük

gelen teklifi ilkin neden kabul

yapacağım” dedim. Ürdün Çerkes

yoktu. Bana geleceğim için çok güzel imkânlar

etmediğini sorduğumuzda,

Okulu’nun teklifini böylece kabul

tanınmıștı çalıștığım müessesede, ancak

öğretmenlik mesleğini layıkıyla

etmiș oldum.

ailemin bașına gitmem gerekti. O șekilde

yapmayanlardan dem vuruyor ve

Kocaeli’ne gittim, toprakçıda çalıștım.

sürdürüyor…

Bir sürü olaylar yașadık, 1980 dönemiydi,

Öyle kișiler gördüm ki elleri

detayları çok. Neyse, birkaç yıl sonra

arkasında cebir geometri dersi

kuyumcu olan kardeșim Almanya’ya gitmek

veriyor. Ben liseyi bitirdiğimde

istedi. “Abi” dedi, “dükkanını kime bırakayım?”.

öğretmen okuluna gitmem için

Ona da bir șey diyemedik; devletten istifa ettim,

teșvik etmiști bazı akrabalarımız,

dükkanı devraldım. 1981-1984 arası kuyumcu

ama iște bu yașadıklarımdan sonra

dükkanını

bunu kabul etmedim. Öğretmenliği

ișlettim. 1984 senesinde Ürdün Çerkes

küçümsediğimi zannettiler, oysa tam tersi.

Okul beklediğiniz gibi miydi, nasıl bir ortam ile karșılaștınız? Eğitim kadrosuyla Ürdün çapında çok prestijli ve bașarılı da bir okuldu. Ama okul henüz bizim amaçladığımız șekilde değildi, Çerkeslikle ilgili pek bir șey yoktu müfredatta, eksikler vardı. Mesela, okulu açtılar ama Çerkesce dersini mecburi tutamadılar.

Halbuki onların orada Çerkes

Öğretmenlik ne yüce bir meslek ben bunun bilincindeyim! Bunun çok zor bir iș olduğunu ve vebalinin de çok olduğunu gördüm, bu sebeple de bașka bir meslek seçeyim dedim.

Bu sebeplerden ötürü Ürdün Çerkes Okulu’ndan gelen teklifi önce kabul etmedim. Ama benim için çok önemli bir șey vardı: bir toplumun bir okulunun olması. Dolayısıyla, o zamanlar öğretmenlik yapmanın ne kadar zor

13

olarak yașayabilmelerinin en önemli etmeni o dildi. Dil kaybolmamıștı. Köylerde de șehirlerde de Çerkesce çok konușuluyordu, ama Arapça da yayılıyordu. Dersler mecburi tutulmayınca birkaç öğrenci derse girmek yerine dıșarda dolașabiliyorlardı. Bașka bir eksiklik ise, öğretilen Kabardeyce dersinin kitapları Kabardino-Balkarya’dan geliyordu, ama o kitaplar Ürdünlü çocuklar için hazırlanmıș kitaplar değillerdi.

SIMPLICITY

15


Oradaki hikâyeniz nasıl geliști,

Bir beden eğitimi öğretmeni geldi,

daha dönmemek kararıyla çıkmıștım

okuldaki göreviniz dahilinde neler

“Tesis yok” dedi. “Tesis yoksa İsveç

Türkiye’den. Hayatımın yönünü

jimnastiği de mi yok” dedim.

değiștirmișim. Amacımı anladınız

Anlamadı öyle baktı bana. Dolayısıyla

zannediyorum. Çerkes düğünlerine

o spor öğretmeninden ümidi kestim,

katılanlar bu șekilde azalmaya devam

iși Kabardey’den gelen bir

ederse o düğünler ortadan kalkardı. Hangi

öğretmenimizle beraber ele aldık. Bir

toplumun eğlence șekliye eğlenirseniz ki

önemli nokta daha vardı bizi harekete

Çerkes düğünleri yalnızca eğlenti değildir, bir

geçiren, Çerkes düğünleri kaybolmaya

törendir o kültürü yașatırsınız.

bașlamıștı.

Çerkesler orada sayıca azlar, ondan

Bir gün Çerkes düğünü

daima güçlü olmak zorundalar. Dolayısıyla

yapılacaktı, delikanlılar bir kenara

düșündüm, bir ekip hazırlamalıyım sahneye

çekilmiș hiçbiri çıkmıyor. Hanımın biri,

çıkacak ve o da güçlü olmalı.

yaptınız? Bu okulu burada iyi tanımıyorlar, en iyi tanıyan benim çünkü orada büyük bir mücadele verdim bana destek olanlarla birlikte o okulun gerçek bir Çerkes okulu olabilmesi için. Gelenler çoğunlukla Çerkes öğrenciler (ama geniș bir Arap kültüründen etkilenmișler), ama onlarla beraber ailesi Çerkesleri iyi tanıyıp çocukları bizim okulda yetișsin isteyen birkaç Arap öğrenci. Anaokulundan itibaren biz bașladık. Moliere’in Cimri’sinde, Jacques Usta diye bir karakter vardır. Efendisi’nin hem ușağı, hem așçısı, hem arabacısı. Benim de okuldaki durumum öyleydi. Ama asıl olarak gurur duyduğum hikâyem orada dans ekibi yetiștirmemdir.

“yok mu aranızda bizi dans ettirebilecek biri” dedi, ben utandım

Okul müdiresinin ve Kafkasya’daki

bana düșmezdi çünkü orada o iș.

Kabardinka ekibinden gelmiș bir hanım

Bu iși de temel aldık. Bunlar daha

arkadașımızın da desteği ile bu ișe

önceden düșünülmediği için, benden

giriștim. Bana önce dediler ki “Sen

bu kadar iș beklenmiyordu, ama iște

Kabardinka ekibinin kendisini de burada

bu noktadan sonra her kapıya uyan

oluștursan bu insanlar hiçbir șey anlamazlar,

anahtar olmaya bașladım.

o yüzden uğrașma, derslere gir çık, geçiștir”. Ben onların istediğini yapmadım.

Her kapıya uyan anahtar nasıl Ben gittiğimde beden dersi yoktu,

oluyor?

çocukların bedensel kabiliyetleri genel

Onlar zannediyor ki ben sadece

olarak çok düșüktü ve bu durumda

öylesine bir oyun ekibi hazırlayacağım.

benden bir ekip kurmamı bekliyorlardı.

Ama ben bununla yetinemezdim, bir

Öncelikle hımbıllıktan kurtulmak lazımdı. O hanımla beraber çocukların bedensel kabiliyetlerini arttıracak hareketler hazırladık. Ekipçilerin elbiseleri Kafkasya’da dikildi, çizmelerine varıncaya kadar her șey Kafkasya’dan geliyor. O hareket çalıșmalarından sonra, o hımbıl çocuklar ne oldular biliyor musunuz? Hepsi birer ateș parçası! Hepsi vatan duyguları tașıyan gençler oldular. Bunları kendimi övmek için anlatmıyorum, dünyadaki tek Çerkes okulunu bilmeniz için anlatıyorum. Onlar benim gurur kaynağım.

14 24

SIMPLICITY

16


Dinlemeden Olmaz!

ELİF ÖZGÜR

@elfelos

Çağrılmayan Yakup III șüphe.

kimdi sunakta duran?

șüphesiz insanın onuruna

-cevap yok soru yanlıș sorulunca.

șüphesiz ki siyahlar altında

bizler sunakta

laguna /

izlerken kurban edilișini ismail’in

altında bir onur.

kimdi șeytan ibrahim’e vesveseleriyle eșlik eden.

sesim çıksın diye

-șeytan değil

sesim çıkmayana dek

bizdik vesveselenen / bizdik ama biz değildik

gözde kal benimle

her yerde biz olmayan bizlerle

akamamak

izledik

yaș olmayınca.

kurban edilișini

kimdi kurban edilen?

vesveselenen bizler

-ishak.

içinde ismail’in.

-hayır, ismail.

15 24

SIMPLICITY

17


EMRE BOSTANCI

16

@MrBostanci

SIMPLICITY

18


“Bir insan ömrünü neye vermeli Harcanıp gidiyor ömür dediğin Yolda kalan da bir yürüyen de bir Harcanıp gidiyor ömür dediğin” Zülfü Livaneli

17

SIMPLICITY

19


18

SIMPLICITY

20


Adem Abi. Garip derlerdi. Çok konușmazdı. Kimse bilmez pek hikâyesini, artık yok ve üstadın șu dizeleri belki de en iyi anlatan onu: Bir kuș oldun gökyüzünde, uçamadın sen Nehir oldun ırmak oldun, tașamadın sen Çocuk oldun sokaklarda, oynamadın sen Doğdun da büyüdün ama yașamadın sen. Ahmet Kaya

19

SIMPLICITY

21


20

SIMPLICITY

22


Ahmet Dayı. Yörede bilinen adıyla “toka”. Neden bu lakabın takıldığını sorduğumuzda, “Kırköy’de bir çoban vardı; ona derlerdi. O öldü; koyunlar çocuklarına, adı bana miras kaldı” diyor. Yașı yetmiși așkın, beș kardeșin en büyüğü. Kendini bildiğinden beri çobanlık yapmakta ve bırakmak gibi bir niyeti de yok.

21

SIMPLICITY

23


Bir Reklamd覺r

SIMPLICITY

10


@mail

ECE KURAL

Ben Kemal Kaptan’ın torunu Rodoslu Yașar Annem babam Rodoslu. 1945’te

balık avla-maya gelirlerdi, șimdi

gidecek yerim yok. Eskiden

Rodos’tan 2.Dünya Savașı’ndan

bizimkiler onların sularına gidiyor.

buraya sadece balıkçılar gelirdi,

kaçıp Marmaris’e gidiyorlar, ordan da

Eskiden Peygamber balığı daha

1990’li yılların bașından beri turistler

Kușadası’na gelmișler. 1952

çok çıkardı ama șimdi çok daha az

de geliyor.

Kușadası doğumluyum, 8-9

çıkıyor. Kofana balığına eskiden

yasından beri severek balıkçılık

“bitmez tükenmez” derlerdi șimdi

Her gün balığa çıkıyorum ama

yapıyorum. Aynı okulda okuduğum

ise çıkmıyor bu balık. Bir de Melekop

dolunay çıktığı vakit avcı balık olmaz.

arkadașlarımın kimi turizmci

artık çıkmıyor, İstanbul’da ona “elma

Dolunayda gelgit olayları olur ve

kimi doktor oldu. Bense denizi ve

balığı” derler. Balık isimleri her yerde

ağlara balık vurmaz. Balıklar ay

balıkçılığı sevdim.

değișik değișik söylenir ama esas

olduğu zaman dağınık olurlar çünkü

isimlerini Yunanlılar koymușlar, biz

etrafı görebiliyorlar. Ay

“Eskiden takas sistemiyle satıyorduk

taklit ediyoruz. Burada gazinolara

karardığında balıklar korkudan

balıklarımızı. Balığı verip kuru

hitap eden çipura, sargoz gibi kaliteli

biraraya gelir. Palamut mesela

fasulye, mandalina alıyorduk

balıkları genellikle Rodos’tan,

serpinti gibi olur su yüzünde ay

karșılığında.”

İstanköy’den gelen balıkçılar

dolunayken ama ay karanlığında

Eskiden balık çok daha fazlaydı,

çıkarıyor; ama hamsi, sardalya dedin

balıkları bir arada yakalar, tonlarla

șimdi çok azaldı. Çünkü bilinçsiz

mi onlar tabii Karadeniz’den geliyor.

çıkarırsın. Avcı balık ise korkmaz,

avlanma var.Bakkalı da çakkalı da

mesela sinarit, levrek çipura avcı

av-lanmaya bașlarsa böyle olur.

Çocukluğumdan beri her gün

balıktır. Avcı balıklar, sadece yumurta

Bundan 20 sene evvel Yunan

Kușadası Balıkçılar Kahvesi’ndeyim.

zamanı biraraya gelir o yüzden bu

adalarından kaçak bizim sularımıza

Burası benim yerim, burdan bașka

balıkları yumurtaları varken

23

SIMPLICITY

25


tutabilirsin ama yumurtaları atarsa

kuzeyden bir akıntı gelir. Ama bugün

napacaksın? Kıșın balık tutmak için

tutamazsın.

ama yarın Poyraz esecek anlarsın.

hemen gittiğin yerde bir doğal liman

Ege’ye gelen akıntının yüzde sekseni

bulmalısın. Kayığını garanti altına

Ben ilkel ağ kullanıyorum, dünya

Akdeniz’den Ege’ye akar; Ege’den

aldığın zaman canını da garantiye al-

durdukça değișmez.

Akdeniz’e değil. Sabit olarak

mıș oluyorsun. Ağlarını da kıyının en

Bir de paragat kullanıyorum,

Akdeniz’den Ege’ye gelen bir akıntı

az 10 kulaç açığına atacaksın. Kıyıya

misinanın ucuna bağladığın oltalar

vardır. Șimdikiler bilmezler

çok yakın atarasan, ağına pislik dolar.

aslında paragat.

akıntıyı takip etmeyi, hava durumuna bakarlar.

“Beni yiyen doymasın, tutan

Fırtınanın çıkacağını hakiki balıkçı

ummasın, alıp da satan pulum kadar

bilir.

Kayığını garanti altına aldığın zaman

para kazansın” der balık.

Eskiden teknelerin teknolojik

canını da garantiye almıș oluyorsun.

Avcıya mantarıyla kurșunu,

aksamları bu kadar iyi değildi,

Balıkçı için, en korkulu ay Ocak ve

paragatçıya da sepeti kar kalır.

fırtı-nanın yaklaștığını suların

Șubat ayı. Mart 9’u oluncaya kadar

Bolluk içinde yer içersin ama bir șey

gelgitinden anlardık. Diyelim bir

hava düzelmez. Hep kıș șartlarına

kazanamazsın. Çünkü balık

Lodos esecek, o esmeden evvel

göre avlanmalısın o zamana kadar.

beddualı; “Beni yiyen doymasın,

denizden önce akıntısı gelir.

Kıșın balıkçı olmak çok zor, fırtına

tutan ummasın, alıp da satan pulum

Güneyden gelen akıntı varsa ve

çıkma ihtimali çok yüksek. Hava

kadar para kazansın” der balık.

sular kabarırsa dersin ki hava Lodos

limanlıksa çocuklarına bakıp,

Balıkçılıkla ençberlik aynı șey.

yapacak. Poyraz esecekse, denize

değilse bakmayacak mısın,

30

SIMPLICITY

26


Balıkçının 1 tane kayığı var, tarladaki

Yorgo, o gün bizim için İncil’e el bastı.

teknemi kendisininkine bağlar da

rençberin hadi diyelim 10 dönüm

Sayısız ölüm tehlikesi geçirdim.

Kușadası’na götürürse Kușadası’na

tarlası var ama alıp da satanın

1967 senesinde benzinli bir motorla

döneceğim. Yok eğer beni

binlerce kayığı var gibi. Gariban

balıkçılık yapıyoruz.

bağlamazsa, Samos Adası’na,

balıkçı bir balığını satsın da evine

Dipburun’daydık, yani Dilek

Yunanistan’a geçip oradan erzak

gitsin diye bakar. 100 liralık balığı 50

Yarımadası’ndaki Milli Park’ın bittiği

alacağım ve motoru yaptıracağım.”

liraya satar.

yerde. Motor arıza yaptı, geri

Çünkü Milli Park’tan Kușadası’na

dönemedik. 1 haftadan fazla

kürek çekerek dönmek çok zor, yașım

“Eskiden kaba kuvvetle ağ çekilirdi;

Dipburun Karakolu’nun orada kaldık.

15 daha.

șimdi para çekiyor ağı.”

Tuttuğumuz balıkları yedik hep. İyi

Alıp da satan hep yalan söyler. Bu

ama ne zamana kadar yiyeceğiz,

deniz balığı mı dersin; o da, evet

bana para lazım. Oradaki askerlere

deniz balığı der, yalan söyler.

dedim ki “Bak asker ağa, ben bu gece

Sordu-ğun için cahillik yapıyorsun

de çalıșıp deniz fenerine kadar

aslında, sormayacaksın.

gideceğim. Fenerdeki bekçi Halil Ağa’ya yalvaracağım. Eğer benim

25

SIMPLICITY

27


Fenercinin yanına gittim, yalvardım

Samos Ekspress’te çalıșan Yorgo’yu

korkmușlar. Her yeri gezmemize izin

yakardım, adam nuh diyor

buldular bize. Yorgo bize bunlar

vardı ama bir Yunan askeri

peygamber demiyor. Deniz fenerinin

“hakiki balıkçı” diye kefil oldu. Çünkü

korumasıyla. 4500 Drahmi

teknesi devletin malı diyor, birisinin

bizi kaçak sanmıșlardı.

kazandık ama Yunan parasını

özel bir tekneyi devlet malı bir

Türkiye’ye getirmemiz yasaktı;

tekneye bağladığını öğrenmesinden

Yorgo o gün bizim için İncil’e el bastı.

korkuyor.

Anne babamın Rodoslu olduğuna,

Yunanistan parasının yurtdıșına

En sonunda çok kızdım; çektim kayığı

ve benim hakiki balıkçı olduğuma

çıkarılmasına izin vermiyordu.

Samos’taki Yunan karakoluna. Yunan

yemin etti. Paramız yok, kayık dolusu

Alıșveriș yaptık o yüzden. O

askerleri hemen silahlarını doğrul-

balığımız vardı. Balıkçı olmasak

zamanlar da tam Türkiye-

ttular bize. Kıyıya Türkler çıktı diye

tutamayacağımız balıklardı.

Yunanistan kriz dönemleri.

Tuttuğumuz balıkları, Samos’ta o

Türkiye’ye döndüğümde balıkçılıktan

zamanın parasıyla 4500 Drahmi’ye

men edilmiștim Yunanistan’a gittiğim

Teknemi alıp Petagonya’ya

gazinolara sattık. Bir hafta, on gün

için. Fransız Tatil Köyü’nde çalıștım

götürdüler bizi de ciple Tigani’ye,

Tigani’de otelde kaldık, bize çok iyi

bir süre o yüzden.

savcıyla konușmaya. Bize o gün

baktılar. Motorumuzu yaptırdık.

hemen bir mahkeme yaptılar.

Yanımızda hep bir Yunan askeriyle

Balıkçılıktan zengin olamadım ama

T

gezdik. Bize Türk’üz diye bir zarar

Allah’a șükür, denizin tașı toprağı

ercüman olarak Kușadası’ndaki

gelirse, diplomatik kriz çıkmasından

altın olsun.

üstlerine telefon ediyorlar, ciplerle daha çok asker geliyor.

26

SIMPLICITY

28


Sesli Harfler

JEYAN İDİL ASLAN

@jeyanaslan

Demiri Altına Çevirme Sanatı: Yoga “Ruhundan ve özünden kiși ne kadar

Gündemin ve sıcağın giderek daha

İlahi bir planın veya kutsal bir

uzaklașırsa; ne kadar bedensel

da boğucu hale geldiği, siyasetin ve

iradenin içinde kendine yer alıyor.

düzeyde olursa, o kadar sıkıșmaya

insanların hızla daha da

Bu arayıșla beraber yükselișe geçen

bașlıyor ve rahatsızlıklar baș

agresifleștiği bir zaman dilimindeyiz.

“trend”lerden birisi de, Hindistan’ın

gösteriyor… Orijinal yoga

kadim ibadet sistemi olan yoga.

sistemi aslında bir dönüșüm

Yeni bir șey değil bu aslında; belki de

Her ne kadar Batı tarafından

sanatıdır. Demiri altına çevirir.

hiç çıkmadık zamanın o diliminden,

1980’de yeniden keșfedilse de;

Nefreti sevgiye dönüștürür.”

katı olan her șey buharlaștığından

yoga, kökeni milattan önce altıncı

beri bu haldeyiz. Belki de bu yüzden,

yüzyıla kadar uzanan fiziksel,

pek çoğumuz daha büyük bir

zihinsel ve ruhani bütünlüğü

șeylerin parçası olmayı arzuluyor.

amaçlayan bir uygulama.

27

SIMPLICITY

29


Yoga sözcüğü, dünyanın en eski

Sesli Harfler’de bu ay, Yoga

Hayatında hiç spor yapmamıș

dillerinden Sanskritçe’den gelen

Academy’nin kurucusu Akif Manaf

olanların; veya bir engelin

ve beraberinde getirdiği uygulama

ile yoga üzerine bir sohbet

mücadelesini verenlerin de bu

ile evrenselleșen bir sözcük. Genel

gerçekleștirdik. Tarihin

egzersiz ve meditasyon

anlamda “eklemek, katılmak,

bașlangıcından günümüze kadar

sisteminden yararlanabileceğini

birleștirmek, iliștirmek” anlamına

uzanan bu tekniğin, Manaf’ın

ifade ediyor.

geliyor.

hayatına nasıl girdiğini, bu konuda ne gibi araștırmalar yaptığını konuștuk.

Budizm, Hinduizm, Caynizm ve

Sadece var olan rahatsızlıklara çare olması için değil, aynı zamanda

Tantra gibi Hint inanıșları ile

Yoganın insan sağlığına katkılarından

koruyucu bir sağlık egzersizi

beraber modern sağlık anlayıșı

bahsettik. “Sıfırdan 100’e herkes

olarak da kullanılabiliyor. Yogayla

içerisinde de kendisine geniș yer

yoga yapabilir” diyor Akif Manaf,

ilgili aklınıza gelen bunlar gibi daha

buluyor. Kișinin bir parçası olmak

çünkü yoga anne karnında bașlıyor.

pek çok sorunun cevabını,

üzere aradığı o daha büyük sistemi,

Hem hamile kadınlar için hem de

söyleșimizin içinde bulabilirsiniz.

kendi içinde bulabileceği anlayıșı ile

anne karnındaki bebekler için

uygulanıyor.

yoganın pek çok faydası var.

28

Keyifli dinlemeler!

SIMPLICITY

30


Akif Manaf Kimdir?

felsefelerine duyduğu ilgi dolayısıyla

anlamına gelen Maha Yogi ismi

Yoga eğitmeni ve yazar Akif Manaf,

Hindistan’a yerlești. Hindistan’da

verildi.

1958 yılında Azerbaycan’da doğdu.

bulunduğu sürede Sanskrit dilini

2009 yılında Paramahamsa ünvanını

Yoga ile ilk kez beș yașındayken

öğrenip kadim Yoga metinlerinde

alan Yogaçarya Maha Yogi Akif

tanıșan Manaf, bu alandaki

verilen bilgi ve tekniklerinde

Manaf, Türkiye’de Yoga Academy’nin

eğitime yedi yașındayken bașladı

uzmanlaștı. Hindistan’da çeșitli

kurdu. Burada baș eğitmenlik yapan

ve 14 yașında düzenli olarak yoga

Yoga Üstatlarından eğitim alan Akif

uygulamaya bașladı.

Manaf, bu eğitim sayesinde Maha

Manaf, orijinal yoga sisteminin

Yogi (büyük yogi) mertebesine ulaștı.

Türkiye’de yayılmasında öncülük etti.

1975 - 1980 yılları arasında

Manaf, 1994 yılında Akif Manaf 2012 yılında Yoga

Moskova Ekonomi Enstitüsü’nde Siberteknik Ekonomi okudu.

felsefe doktorasını tamamladı ve

yöntembilimini insanlığa bilimsel bir

Ekonomi ve matematik dallarında

Hindistan’da kendi kurduğu Yoga

șekilde aktarmak ve insanları Yoga

uzun bir eğitim döneminden sonra

Academy’de yoga eğitimi vermeye

konusunda doğru șekilde eğitmek

yüksek lisans yaptıktan sonra aynı

bașladı.

için Yoga Antrenörler Derneği’nin (YogAD) kurulușuna önderlik

üniversitede öğretim üyeliği görevine devam etti. Daha sonra, 1989 yılında, Uzakdoğu

1995 yılında, Himalaya dağlarında

etmiștir. 2013 yılında rehberliği

yașayan Maha-Vișnu Maheș yogi

altında kurulduğu Uluslararası Yoga

üstattan kendisine ‘Büyük Yogi’

Federasyonu’nun bașkanı olmuștur.

29

SIMPLICITY

31


Batı’nın “yeniden” keșfettiği yoga, özünden zamanla biraz uzaklașıyor. Ruhani yönü hiçe sayıldığında yalnızca bir egzersiz sistemi olarak algılanıyor. Bundan yola çıkan mizah kanalı CollegeHumor, Gandhi’nin yolu bugünün “havalı” yoga salonlarından birine düșseydi bașına neler gelirdi; bunu ele almıș.

30

SIMPLICITY

32


CİHAN ÖZKUL

Müfettiș Bey Müfettiș denince akla ilk gelen,

Üniversitenin son sınıfındasınız, fellik

mezun arkadaș sohbetlerine “nereye

ilkokul yıllarında sınıflarımıza gelen

fellik iș arıyorsunuz. Hem özgeçmiște

yatırım yapsam” tadında bir genç

hocalarımızı tir tir titreten yașlı

yakıșıklı dursun, hem “dolgun” maașı

kapitalist penceresi açar.

amcalardı. Artık bu “yașlı amcalar”

olsun, hem de saygın olsun.

özellikle finans sektöründe

Müfettiș yardımcılığı beklentilerinizin

Șaka bir yana, genç yașta erișilen “

üniversitelerinden yeni mezun

kesișim kümesinde size göz

müfettiș” sıfatının hem aile hem

olmuș çoğu idealist insanın müfettiș

kırpmaya bașlar.

arkadaș çevresinde uyandırdığı

yardımcılığına ilgi duymasıyla maddi, manevi değișime uğradı.

saygınlık bu iși daha da cazibeli Bir yeni mezunun, finans sektörüne

kılmakta.

balıklama atlamasına imkan tanıyan Peki nedir bu müfettiș yardımcılığı?

müfettiș yardımcılığı, bu sektördeki

İçerden bir gözle öykülemeye

terfi olanaklarını ardına kadar

çalıșayım.

açmakla kalmaz, aynı zamanda yeni

31

SIMPLICITY

33


Finans kapitalin genç bir

kabiliyetlerinin sekteye uğraması

olmasını düșlüyorsanız,

neferi olarak lüks otel, lüks gıda, lüks

birbirini ne yazık ki takip etmekte.

yanılıyorsunuz. Arkadașları ve

ulașım üçlüsünün yanı sıra

“Üstad” turneye gidiyoruz dediğinde

sevdikleriyle olușturduğu ortak

mesleğin kazandırdığı beșeri ve

-ki iki jargon kelimeyi art arda

yașamdan zamanla uzaklașan,

kültürel sermaye, bahsi geçen

kullanmıș oldum- bulunduğunuz

geride bıraktığı arkadașlarının

profesyonel cazibeyi

șehir için yaptığınız tüm eș -dost

yașamıș oldukları anılara ortak

körükleyedursun, meslek

bulușmaları suya düșerek yelken

olamayıp soyutlanan müfettișler

madalyonunun öbür yüzünde bu

açtığınız bir bașka Anadolu kenti size

kendilerini yalnızlığa gark olmuș ve

Amerikan rüyası șeklen değișmekte.

yalnızca bir petrol istasyonu oteli

bunalmıșlık hissiyle baș bașa

sunabilir.

bulabilirler.

içerisinde yürütülen bu meslek hem

Hikâye ilerledikçe Kürk Mantolu

Uzun lafı kısası, sahne arkasında

ast-üst arasındaki hiyerarșik ilișki

Madonna’nın Raif Efendisine

ișler iyi gitmeyebilir. Yaz sıcağında

bakımından hem de șubeyle

dönüșme olasılığı yüksek. Yani

ișsiz kalanı, grup mülakatı paklar diye

“müfettiș” kiși arasına konulan

yalnızlașmak kuvvetle muhtemel.

düșünüyorsanız, günün sonunda

Belli bașlı kurallar ve katı bir disiplin

mesafeler açısından bir nevi sivil askerlik hissi uyandırmakta.

dönüșeceğiniz Sabahattin Ali Diğer deyișle, excel dosyası, kahve,

karakterine hazır olun.

soğuk ofis esprileri eșliğinde rakam Özel yașam alanının giderek

taramaktan velfecri okuyan gözlere

Gerçi, bu da yeterince onur verici bir

daralmasıyla kișilerin kendi

sahip olmak ișten bile değil. Dahası,

pâye olsa gerek. Değil mi, Raif?

yașamlarına yön verme

gün sonunda sizi bekleyen bir aile

35

SIMPLICITY

34


Cemalettin Seber. Tanımadınız değil mi? 1931 Pülümür doğumlu bir adam. Onca hesap kitabı aklımda tutmușum, bir telefon numarasını mı unutacağım diye iddiaya girip bir harfini yitirecek kadar cömert ve cesur. O da bizim meslekten, yahut biz onun mesleğindeniz. Maliye Bakanlığı müfettiș yardımcılığı ve müfettișlik yazar özgeçmișinde. Cemal Süreya, mesleğin belini doğrultanlardan... “Tanrı Bin birinci gece șairi yarattı, Bin ikinci gece cemal’i, Bin üçüncü gece șiir okudu tanrı, Bașa döndü sonra, Kadını yeniden yarattı.” Ülkü Tamer

33

SIMPLICITY

35


Bir Reklamd覺r

SIMPLICITY

27




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.