Baby Kid & Store Aralik'15

Page 1








Genel Müdür Mehmet Söztutan mehmet.soztutan@img.com

Editörden

İmtiyaz Sahibi İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına H. Ferruh Işık

Yayın Editörü Aslıhan Yıldız aslihan.yildiz@img.com.tr Reklam Müdürü Mehtap Akyel mehtap.akyel@img.com.tr Grafik Tasarım Sami Aktaş sami.aktas@img.com.tr Sorumlu Müdür Cüneyt Aktürk cuneyt.akturk@img.com.tr Dış İlişkiler Müdürü Yusuf Okçu yusuf.okcu@img.com.tr Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Pekel ebru.pekel@img.com.tr Muhasebe ve Finans Müdürü Mustafa Aktaş mustafa.aktas@img.com Abone İsmail Özçelik ismail.ozcelik@img.com.tr CTP-Baskı İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A / 41 Yenibosna-Bahçelievler/İstanbul Tel: 0 212 454 30 00 Adres İSTMAG Magazin Gazetecilik Yayıncılık İç ve Dış Tic. Ltd. Şti Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat: 1 Güneşli - Bağcılar / İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

Yeni yıl, yeni projeler ve yeni umutlar… 2015 yılının son sayısı olan Aralık ile bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yeni bir yıla adım atmamıza sayılı günler kala, hem yeni senenin hem de sektör için birbirinden kıymetli olan üç ayrı fuarın heyecanını yaşıyoruz. Ocak ayı bize, sektör için önemli bir yeri olan, biri İstanbul diğeri Bursa merkezli iki ayrı fuar ile merhaba diyor. Bunlardan ilki her yıl düzenlenen, sektörde köklü CBME Anne, Bebek Çocuk Gereçleri Fuarı’dır. Fuar 13-17 Ocak 2016 tarihinde kapılarını açacak. Bir diğeriyse, Tüyap, BTSO ve Beksiad iş birliğinde düzenlenecek olan Junio Show Fuarı, 13-17 Ocak 2016 tarihleri arasında, sektörü buluşturacak. Her iki fuarın da birbirinden renkli sahnelere ev sahipliği yapacağına şüphe yok. Şubat ayında ise, TİGSAD’ın düzenlediği Linexpo Moda Günleri iç giyim firmalarını bir araya getirmesi ile dikkat çekiyor. Bu sayımızda, fuar şirketleri ile gerçekleştirdiğimiz özel röportajlarımızı bulabilirsiniz. Bu yıl UBM ICC (CBME) ile Baby & Kid Store dergisi olarak çözüm ortaklığını yürüttüğümüz güzel bir projeye imza atıyoruz. ‘Türkiye Tüketici Ödülü Yarışması’ ile bebek çocuk sektöründeki en iyi ürünleri belirlemek üzere çıktığımız yolculukta, bir ay boyunca değerli anne babaların oylarıyla 7 farklı kategoride en iyiler belirlenecek. Geniş yankı bulacağını umduğumuz yarışmanın tanıtım çalışmaları için, gerek grup yayınlarımız gerek sosyal medya olmak üzere kapsamlı bir çalışma başlattık. Bizi takipte kalın! Bir sonraki sayımızda heyecanla size Türkiye’nin en iyi ürünlerini takdim etmiş olacağız. Bu sayıdaki dosya konumuzda, sizin için seçtiğimiz konu, geleceğin niş trendi olmaya aday bebek çocuk AVM/Hipermarketleri… İlk örneklerini Amerika’da gördüğümüz bu trend anime kültürünün etkisiyle Japonya’da da oldukça popüler. Bebeklerin dünyalarına özel, sadece onlara yönelik markaların, ürünlerin yer aldığı bu alışveriş merkezleri, gelecekte bebek çocuk sektörünü daha cazip kılacağa benziyor. Bunun için Türkiye’deki girişimcilere bu alanda bir yatırım için illerini çabuk tutmalarını öneriyoruz. Zira dünyada ve Avrupa’da da bu anlamda ciddi atılımlar yapılmaktadır. Bebek çocuk sektöründe dengeler hızlı değişiyor. Bununla ilgili olarak Rusya ile ihracat ve ithalat faaliyetlerimizi araştırdık. Özellikle bu güne kadar Rusya ile tekstil alanında sıcak ilişkiler içerisindeydik. Bundan sonrası için dengelerin nasıl değişeceği bilinmez ama biz 2016 yılının sektör için yeni adımların atıldığı, umut dolu bir yıl olmasını diliyoruz. İyi yıllar…


İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER 62

18

CBME Türkiye, sektör profesyonellerini ağırlıyor

Elsima, serüvenine ev dışı giyimi de katarak devam ediyor

52

26

Junio Show, Bebek çocuk hazır giyimcilerin buluşma noktası

Yükselen Tren; Bebek çocuk avmleri

46

Pink Blue, Zengin dünya markaları, kaliteli üretim

30

CBME ve Baby & Kid Store ‘Türkiye Tüketici Ödülü Yarışması’ Baby & Kid Store Aralık 2015

7


MAKALE

İçerik pazarlamada gizli silah, görsellik!

Bir reklamı çekici kılan şey, görselliktir. Yapılan araştırmalarda görselle desteklenen içeriklerin daha fazla kişiye ulaştığını kanıtlıyor. Sosyal medyada da kullanılan içerikler görsellikle destekleniyor. Başarılı bir içerik pazarlamanın yolu, görsellikten geçiyor. Görsel pazarlama, marka içeriğinin öne çıkmasına imkân sağlarken, sosyal medya kanallarında ve diğer dijital mecralarda beğeni toplayan içerikler için en çok kullanılan yöntemdir. Video görselliği hafızaya doğrudan hitap ettiği için günümüzde özellikle youtube kanalıyla en çok tercih edilen içerik

8

Baby & Kid Store Aralık 2015

pazarlama stratejileri arasında yer alıyor. Bunda trend olan sosyal medyanın da etkisi var. Bu sosyal medya kanallarını, Youtube, Instagram, Vine, Pinterest olarak belirtebiliriz. Bunlar arasından özellikle Pinterest tamamen görselliğe dayalı bir platformdur. Görsel yolla içerik pazarlayan bu mecranın püf noktası, uygun içeriği seçerek, birbirine bağlantılı ve dikkat çekecek etiketlerle desteklemek. Blonde tarafından hazırlanan “We live in a visual world” yani “Görsel bir dünyada yaşıyoruz” adlı infografik görsel içerik pazarlama konusunda istatistiklere yer

veriyor. Görsel içerikle algıda seçiciliği nasıl yakaladığımızı irdeliyor. • Görsel içerikler %94 daha fazla görüntüleniyor. • Beyine giden bilgilerin %90’ı görsel! • Görsel içerikler sosyal medyada 40 kat daha fazla paylaşılıyor. • Ortalama bir insan, normal bir web sitesindeki yazılı metinlerin sadece %20 ’sini okuyor. • Görseller yazılı metinden 600 bin kat daha hızlı işleniyor. • İnsanlar gördüklerinin %80’ini, okuduklarının %20’sini, duyduklarının %10’unu hatırlıyor. Tüm bunların yanında bir başka araştırmaya göre ise, fotoğraf ve resimler, sosyal medya gönderilerinizi optimize etmede en önemli taktik olarak dikkat çekiyor. Görselliğin gücünü farkına varan pazarlamacıların %70’i de bu yıl içerisinde orijinal görsel varlıklarını artırmayı planlıyor. Diğer yandan alıcılar tarafında, yüzde 86 sosyal medya alıcısı talepte görsel/interaktif erişim isteğinin olduğunu ifade ediyor. İnternet üzerinden gönderilen içeriklerde tek başına yazı dili kullanılması, video gibi daha kolay kavranabilir, interaktif formatlar yüzünden düşüşe geçti. Son olarak, B2B alıcılarının %95’i daha kısa içerik formatı tercih ettiklerini kabul ediyor.







FUAR

Sign İstanbul, rekorlarına yenilerini ekledi Bu yıl 17.’si gerçekleştirilen Avrasya’nın en büyük endüstriyel reklam ve dijital baskı teknolojileri fuarı Sign İstanbul’u Türkiye’nin yanı sıra 30 farklı ülkeden 438 firma, yurt içi ve yurt dışından 21.009 profesyonel ziyaret etti. 30 bin metrekare kapalı alanda “Dijital Baskı, Tekstil Baskı, SIGN Teknolojisi, Görsel İletişim, LED Teknolojileri, Endüstriyel Baskı ve 3D Baskı” konularındaki yüzlerce farklı makine, ekipman, teknoloji ve uygulamaya ev sahipliği yapan SIGN İstanbul 2015, katılımcı firma adedi, ziyaretçi sayısı ve büyüklük bazında geride kalan 16 buluşmanın rekorunu kırdı. İFO Fuarcılık Genel Müdürü

14 Baby & Kid Store Aralık 2015

Zekeriya Aytemur; her yeni fuarı, bir öncekine göre istikrarlı biçimde büyüterek kapattıklarını vurguladı. Aytemur, “Bu sene yeni katılımcı oranı % 31 olarak gerçekleşti. Firmaların birçoğu 2016’daki organizasyon için şimdiden yerlerini ayırttı. SIGN İstanbul, gösterdiği başarı ile bu yıl da Avrasya’nın en büyüğü ünvanını korurken, en geniş ürün yelpazesinin sergilendiği fuar oldu” dedi. Canon, Efi,

Epson, Fujifilm, HP, Konica Minolta, Mimaki, Mutoh, OKI, Ricoh, Roland, Seiko, Sharp, SwissQ, Xerox, Zünd gibi dünya markalarının, tüm yeniliklerini bir arada sergilediği SIGN İstanbul 2015 sona erdi. Fuarda en çok ilgiyi, daha renkli, daha hızlı ve daha ekonomik baskı yapabilen farklı formatlardaki dijital makineler, 3 boyutlu baskı teknolojileri, tekstil baskı makineleri, araç kaplama uygulamaları


ve bilgiyi paraya çevirmenin yollarının işin ustalarınca anlatıldığı reklam atölyesi gördü.

Sıgn İstanbul’da ziyaretçi rekoru kırıldı

Milyonlarca dolarlık makine satışı ve yeni işbirliği anlaşmalarına zemin hazırlayan SIGN İstanbul 2015, bu yıl ziyaretçi rekoru kırdı. Dört gün süren etkinlik, ev sahipliği yaptığı 3D Printshow İstanbul’a gelenlerle birlikte yurt içi ve yurt dışından 23.900 kişiyi ağırladı. SIGN İstanbul 2015’e, başta Türkiye, İran, Bulgaristan, Irak, Kosova, Gürcistan ve Yunanistan olmak üzere 74 ülkeden ziyaret gerçekleşti.

Teknoloji şovuna ev sahipliği yaptı

SIGN İstanbul 2015’in ev sahipliğinde bu yıl ilk kez gerçekleştirilen “3D Printshow İstanbul” etkinliğinde 3 boyutlu yazıcılardan çıkan oyuncaktan ayakkabıya, ev eşyasından kol ve diş protezlerine, otomobil yedek parçasından birebir insan

modellerine kadar çok sayıda ilginç ürün, teknoloji meraklılarının beğenisine sunuldu. Etkinlikte, yerli 3 boyutlu yazıcılar, endüstriyel ve kişisel kullanıma uygun 3 boyutlu baskı teknolojileri, 3 boyutlu yazan kalem gibi yeni teknolojiler sergilendi.

Baskı Teknolojilerine dair her şey SIGN İstanbul çatısı altında!

İFO Fuarcılık tarafından 29 Eylül – 02 Ekim 2016 tarihlerinde 18.’si düzenlenecek olan fuar, Dijital Baskı, Tekstil Baskı, Sign Teknolojisi, Görsel İletişim, LED & LED Ekran, Endüstriyel Baskı ile 3D Baskı ana başlıkları altında ve toplam 200 farklı kategoride, yılın en önemli yeniliklerinden birine ev sahipliği yapacak. SIGN İstanbul, her yeni fuarda olduğu gibi 2016 yılındaki organizasyonda da yine sektörün tüm yeniliklerini bir arada sunmayı hedefliyor. 18. buluşmanın

hazırlıklarına, geride bıraktıkları fuarın bitimiyle birlikte başladıklarını ifade eden İFO Fuarcılık Genel Müdürü Zekeriya Aytemur, “SIGN İstanbul’da sergilenen ürün ve hizmetlere baktığınızda, sektör profesyonellerinin ihtiyaç duyabileceği tüm çözümlerin eksiksiz olarak bir arada sunulduğunu görebilirsiniz” dedi. Açıldığı ilk seneden beri SIGN İstanbul’u, sektörün tek çözüm adresi olarak konumlandırmayı hedeflediklerini belirten Aytemur, endüstriyel reklam ve dijital baskı alanındaki yeniliklere göre fuarın kapsamını da sürekli genişlettiklerini söyledi.

IGN İstanbul 3D Printshow özel bölümüyle 2016’da da 3 boyutlu baskı teknolojilerine ev sahipliği yapacak!

SIGN İstanbul’un dijital baskı teknolojilerinden tekstil baskıya, reklam uygulama ekipmanlarından küçük ebat baskı ve Baby & Kid Store Aralık 2015

15


FUAR

dokümantasyon teknolojilerine, transfer malzemelerinden baskı boyalarına, LED ve LED ekranlardan ürün teşhir standlarına, serigrafiden promosyon malzemelerine kadar sektörün tüm ürün, hizmet ve uygulama kategorilerini

16 Baby & Kid Store Aralık 2015

tek çatı altında topladığını söyleyen Aytemur, geçen yıl ilkine ev sahipliği yaptıkları 3D Printshow İstanbul etkinliğinin 2016’da da tekrarlanacağını belirtti. 3 boyutlu baskı teknolojilerinin pek çok sektöre önemli bir maliyet

avantajı sunduğunu vurgulayan Aytemur, “Özellikle üretim yapan firmalar, prototip maliyetlerini minimize edebilecekleri yeni nesil 3D yazıcıları SIGN İstanbul’da bulabilecekler” dedi.



RÖPORTAJ

Elsima, serüvenine ev dışı giyimi de katarak devam ediyor TİGSAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Elsima Firma Yetkilisi Eşref Geyik ile dernek faaliyetlerinden Elsima markasının yeniliklerine kadar bir çok gelişmeyi değerlendirdik. Elsima olarak yeni koleksiyon tasarımı için her dönem hummalı bir hazırlık içerisine girdiklerini ifade eden Geyik, bu işin püf noktasının kendini tekrar etmemek ve yenilik ortaya koyabilmek olduğuna vurgu yaptı.

Ürün çeşitliliğinde yeni alanlar

Hazırladıkları 2016 -2017 yeni koleksiyonu, fuarlardaki ziyaretçilerine sunacakla-

rını belirten Geyik, sözlerine şöyle devam etti; “Pijama ile başladığımız serüvende bugün ürün çeşitliliği noktasında vizyonumuzu geliştirerek apartmanlı, bahçede ve dışarıda giyilebilecek yeni ürünler tasarlıyoruz. Bu yıl sokak modasını hedef alan dış giyimde yeni trendler hazırladık.” Modanın çok hızlı değiştiği günümüzde farklılık ve yenilikler ortaya koymanın önemine dikkat çeken Geyik, çocuklara

yönelik ev dışı giyim alanında yapacaklar yenilikle ürün çeşitliliğini arttırdıklarını belirtti.

“Üretimle ayakta durmalıyız”

Global arenadaki ekonomik sıkıntıların yansımalarının sürdüğünü ve dünya genelinde bir buhranın olması sebebiyle Türkiye’ye de bu durumun yandığına dikkat çeken Geyik, “Elsima olarak bizim stratejimiz modelleri yükseğe çıkartmak ve çeşitlilik sağlamaktır. Bu sayede krizin üstesinden geliyoruz. Ülkemize gelen firmaların amacı ticari ilişki kurmak olduğu

18 Baby & Kid Store Aralık 2015


için biz sektörü yaptığımız üretimlerle ayakta tutmalıyız” diye aktardı. Türk politikasında seçim sonunda istikrarın çıktığını ve bugüne kadar süre gelen sistemin devam edeceğini ifade eden Geyik, sektör olarak sisteme ayak uydurmanın şart olduğunu aksi halde kalite ve tasarıma yönelik yeniliklerde dünyadaki gelişmelerden geri kalınabileceğini dile getirdi. 2016 yılının hükümet tarafında yürürlüğe girecek bazı karar sebebiyle 2015 kadar zor geçmeyeceğini belirten Geyik, bu yeni düzenlemelerin esnafı rahatlatacağı görüşünde bulundu. Bunun yanında ekonominin ve ülkenin kalkınması için esnafların bu krizden kurtulması gerektiğinin altını çizen Geyik, üreten bir ülke olduğumuz için istikrarın şart olduğunu bunun içinde bu sıkıntıları dile bile getirmemek gerektiğini söyledi. 2016 yılında ürün gamında yenilik yaparak eşofman takımına ve dış kıyafete ağrılık vereceklerini belirten Geyik, tamamen dış giyime yönelik hazırladıkları ve trend olacak bir projeye imza atacaklarını paylaştı.

İhracatta Çin’e yönelim

Gelecek yıl öncesinde faaliyette bulundukları Katar, Dubai ve Kuveyt gibi ülke pazarlarına ağırlık vereceklerini, aynı

zamanda Çin’e de bu yıl ihracat gerçekleştirmeyi planladıkları anlatan Geyik, “Hedefimiz de sürekli farklı ülke pazarlarına ihracat faaliyetinde bulunmak var. Şuanda Uganda’ya ve Güney Afrika’ya ürün satışına başladık. Diğer yandan sektörün ve tüm dünyanın kanayan yarası savaşın hız kesmeden her dönem gündemde olması, haliyle bizi sürekli farklı

alternatif ülke pazarlarına yönlendiriyor. Bu anlamda dünyadaki bir çok bölgede belirlediğimiz ticari faaliyetlerimizde, %10 %15 gerisinde gitsek de bunu genele yaydığımızda hedeflerimizi tutturmaktayız” diye açıkladı.

Türkiye fason üretimle değil, kendi etiketiyle ön planda olmalı

Türkiye’de sektör olarak yıllarca firmaların dünyaca ünlü markalara fason üretim yaptığını ve Elsima markası olarak kendilerinin de 16 yıl boyunca bu yolla bir çok dünya markasına üretim yaptığını hatırlatan Eşref Geyik, günümüzde ise Türkiye’nin fason üretimle değil, kendi etiketi olan markaları ile ön planda olması gerektiğinin altını çizdi. Buna ilaveten, Türkiye’nin ve sektörün geleceği için yeni markalarla sahada yer almamız gerektiğini de sözlerine ekledi. Elsima markası olarak iyi, deneyimli aynı zamanda genç ve heyecanlı bir kadroya sahip olmalarının markanın başarılarında büyük bir paya sahip olduğunu dile getiren Eşref Geyik, sözlerini şöyle noktaladı; “Bu alandaki okullarda, Üniversitelerdeki genç neslin sektöre atılması da bize destek sağlayacak. Böylece gelişen bir tekstil sektörü olacağını umuyoruz. Firmamızın bünyesine katılan bu gençleri firmaya adapte ediyoruz.”

Baby & Kid Store Aralık 2015

19


MAKALE

Yeşil Pazarlama İşletmeler için en büyük sorunların başında, çevreye zarar vermeden faaliyetlerin devam ettirmesi geliyor peki bu ne kadar mümkün? son derece duyarlı olan tüketicilerdir. Bu duyarlılık satın alma davranışlarının etkilemektedir. Bunun farkında olarak çevre bilincine sahip olan işletmeler pazarda önemli avantajlar ve fırsatlar elde etmektedir. Son olarak yeşil pazarlama da tüketicinin kalbine giden yol tabi ki sosyal sorumluluk. İşletmeler, sosyal sorumluluk kavramına iki açıdan yaklaşmaktadırlar. İlki işletmelerin, çevreye karşı olan duyarlılıklarını pazarlama aracı olarak kullanmalarıdır. İkincisi de işletmelerin çevre duyarlılıklarını pazarlama aracı olarak kullanma yerine, bunu, çevreye karşı kendilerini sorumlu hissetmeleri olarak yaklaşmaktadırlar. Sosyal sorumluluk şirketlerin farklı pazarlarda daha hızlı tanınmasına yeni pazar geliştirme çabalarına katkı sağlıyor. Toplumsal sorunları daha yakından takip edebilen şirketler toplumun değişik kesimleri için yeni ürünler geliştirebiliyor. Sosyal sorumluluk projeleri aynı zamanda şirketlerin kaynak kullanım etkinliklerini de artırarak kârlılıkları da artırıyor.

Öncelikle işletmelerin yeşil pazarlamayı tercih etme nedenlerine göz atalım. Çoğu zaman işletmeler yeşil pazarlamayı amaçlarına ulaşmak için bir fırsat olarak görmektedir ve işletmeler yeşil pazarlama kavramına yönelik olarak faaliyette bulundukları için bunun, morallerini yükselttiklerini düşünmektedir. Devlet kurumları, çeşitli teşvik ve yaptırımlarla işletmeleri çevre konusunda duyarlı olmaya zorlamaktadır. İşletmeler, çevreyle ilgili faaliyetlerini, rekabet ettikleri diğer

20 Baby & Kid Store Aralık 2015

firmalar üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanmaktadır. Atıkların deşarj edilmesi sırasında uygulanan ücretlendirme, hammadde ve diğer malzeme kullanımının azaltılması gibi maliyet faktörleri, işletmeleri konuyla ilgili davranışlarını değiştirmeye zorlamaktadır. Günümüzde çevre bilinciyle yetişmiş tüketiciler yaygınlaşmıştır. İşletmelerinde çevre konusuna yönelmelerinin teme nedeni çevreye yönelik sorumluluk bilinci olan ve çevre kirliliği konusunda







DOSYA KONUSU

Bebek çocuk hipermarketleri yeni trend, yeni soluk…

Küreselleşen dünyada her gün birçok yenilik ile karşılaşıyoruz. Bunlardan belki de marjinel yenilik, geleceğin bebek çocuk hipermarketleri… Dünyada birkaç yerde örneklerini görmeye başladığımız bu akım gelecekte daha geniş bir yankı bulacağa benziyor. Merkezine çocukları alan bu hipermarketler, bebek çocuk gereçleri sektörüne yeni bir soluk getirecek. Bu avm tipi hipermarketlerin hedeflenen yaş aralığı 0 – 14 olarak belirtiliyor.

Çocuklara ait bir dünya!

Çocuklar için düşünülen bu güzel projenin mimarı ve ilk örneğine tanık olmamıza vesile olan marka, Amerika’dan çıktı. Dünya’da ilk kez Amerikan bir firma, mağaza konseptinde birçok alana yer

26 Baby & Kid Store Aralık 2015

vererek çocuklara ve bebek çocuk markalarına renkli, farklı ve gelişen bir alışveriş merkezi tasarladı. Bu alan o kadar geniş ki, bu hipermarketler çocuklara içerisinde oyuncaktan tekstile, kozmetikten elektroniğe kadar çok geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Yeme içmek içinde alanların düşünüldüğü bu avmlerin, çocuklara yönelik oyun, film, müzik, bilimkurgu, araba, deniz, plaj vs. gibi alanları da bulunuyor. Bölümler belirlenirken yaş aralıklarına göre farklı konseptler oluşturuluyor. 0 – 6 yaş arası minikler olarak tabir edebileceğimiz aralıktakiler için onlara uygun daha özel alanlar oluşturulurken, 7 – 14 yaş gençler için onların dünyalarını yansıtacak daha renkli ve macera dolu alanlar düşünülmüş.

Avm tipindeki alışveriş merkezleri ya da mega mağazalar olarak tanımlayabileceğimiz yerlerde annelerin ihtiyaçları da göz ardı edilmiyor. Anne olmaya aday olanlar için onların ihtiyaçlarına yönelik satın alma noktaları da mevcut. Yeni annelerinde temel bakım ürünlerinden ihtiyaçlarına her şey düşünülmüş.

Alışverişin merkezinde çocuklar…

Çocukların hızlı tüketim ve eğitim ihtiyaçlarına geniş bir alan ayrılıyor. Hipermarketlerde satılan her ürünler, bu mağazalarda daha fazla çeşitle yer alıyor. Özellikle eğitim ve beslenme ürünleri için ayrılan alan büyük bir bölüm kaplıyor. Bu kategorilerde ağırlıklı olarak doğal ve organik ürünlere yer veriliyor. Bu yönü


de ailelerin tercih etmelerinden büyük bir etken oluyor. Gurme lezzetlere ayrılan restoranlar dikkat çeken bir diğer unsur… 7 – 13 yaş grubuna hitap eden bu mekânlar tam olarak çocuklara göre tasarlanıyor. Bir çok avmde sıkça gördüğümüz sağlıksız fast foodlar yerine, oldukça titiz sağlıklı yemekler sunuluyor. Bebek – çocuk sağlığı ve güvenliği esas alınmış… Tamamen çevre dostu olmasıyla dikkat çeken organik ürünler satılıyor. Her birinin etiketlerinde ürünün özellikleri orijinal sertifikaları unutulmamış. Bebeklere özel ürünlerin olması da dikkat çekiyor. Farklı tasarımlı ve teknolojik ürünlerin yer almasına önem verilmiş. Ebeveynler unutulmamış, kafe tipi restoranlar anne babalara hitap ediyor. Böylece çocuklar kendilerine göre alışveriş yapıyor, özgürce takılabiliyor. Bu da daha özgüvenli ve sosyal çocukların yetişmesine olanak sağlıyor. Ailelerin sağladığı finansman destekle, çocuklar alışverişin keyfini çıkarıyor.

Çocuklar için renkli bir dünya çiziliyor. Oyun parkından eğlence alanlarına kadar zengin bir alan var. Firmalarda satış politikalarını çocuklar üzerine oluşturuyor. Marka tanıtımlarını ve ürün promosyon çalışmalarını birbirinden sevimli ‘World Disney’ karakterleri yapıyor. Çocuklarının ilgisi çekebilmek için firmalar özel kostümlü satış danışmanları tutuyor.

En başarılı örnek, anime kültürüne sahip Japonya…

Tekstil alanına daha hassas bir anlayışla yaklaşılıyor. Bunda tabi ki en büyük etken çocuklara hitap ediyor olması… Mikrop ve bakteri barındırmayan, çocuklarını sağlığını tehlikeye atmayacak özel kumaşlar tercih ediliyor. Bu sebeple elyaf ve pamuk olması önemli… Bu bebek, çocuk hipermarketleri / alışveriş merkezlerinde, sektörün kalkınmasına öncelik verilmiş. Ürünler ağırlıklı olarak dünyanın farklı yerlerinde üretilen fason imalatlardan oluşturulurken, global arenada adından söz ettiren ünlü marklara köşe

başlarında yer alan mağazalar verilmiş. Bu akım şimdilik Amerika ve Japonya’da hakim olsa da kısa zamanda dünyanın bir çok yerinde trend olacak gibi duruyor. En çok bu ülkelerde popüler olmasını ise Amerika ve Japonya’da çocuklara yönelik eğlence ve aktivelerin oldukça fazla olmasına bağlayabiliriz. Bilindiği gibi Amerika Disney’in anavatanıdır. Japonya’yı ise hepimiz anime kültürünü dünyaya tanıtan ve sevdiren ülke olarak biliyoruz. Animasyon ve çizgi film kültürü, bu ülkelerde çocuklara yönelik alışverişin diğer bölgelere göre daha fazla olmasını sağlamıştır. İnternetin gücü burada hissediliyor. Gelirlerin bir bölümünü sadece internet satışları oluşturuyor. Hatta sadece elektronik satış yapan mağazalar var. Bu sistemi en çok gelişmekte olan ülkelere fayda sağlıyor. Doğum oranlarının yüksek olduğu bu ülkelerde anne babalar harcamalarının büyük bir kısmını bebek ve çocuk ihtiyaçlarına harcıyor. Böyle bir döngünün içerisinde bu proje, gelecekte bu sektörü geliştirmek için iyi bir yatırım

Baby & Kid Store Aralık 2015

27


DOSYA KONUSU

olarak görülüyor. Tüm bunların yanında büyük mega marketlerde projelendiriliyor.

Ürün çeşitliliği talebi etkileyecektir

Bebek ve çocuk beslenme sektörüne talep gittikçe artıyor. Bunda sosyo-ekonomik gelişmelerin payı büyük… Kadının iş hayatına daha fazla yönelmesi ve aktif

28 Baby & Kid Store Aralık 2015

olması sebebiyle beslenme ürünlerinin kullanımı arttı. Özellikle Türkiye’de yüksek doğum oranları, kadının iş hayatındaki rolünün artması, ekonominin gelişmesi gibi sebeplerle bebek beslenme ürünlerinin kullanımı arttı. Bebek çocuk hipermarketlerinde, ürün grupları içinde küresel yıllık ortalaması

32 milyar doları bulan mama ve özel yiyecek tüketimi vazgeçilmez gruplar arasında yer alıyor. Pusetler, çocuk elektroniği, tekstil gibi alt kategoriler de oldukça yüksek paylar alıyor. Toplam küresel pazar 900 milyar dolar civarındadır. Motivasyon unsurlarında, yenilik ve buluş gibi kavramlar önemli yer tutuyor. Dünyada bu kriterlere önem veren bir çok ülke var. Bunlar arasında İngiltere, büyük mağazalarda bu yaklaşım ile hareket ediliyor. İngiltere’de faaliyette bulunan The Baby Products Association (Bebek Ürünleri Derneği) bu anlamda geleceğe yön veren yenilik ve buluşlar yapanları ödüllendiriyor. Gerçekleştirilen bir çok fuar sağladığı iş imkân imkanları ile büyük mağazacılık fikrine katkı sağlıyor. Burada bir çok firmanın koleksiyonlarını tanıtması, bünyesinde değişik tanıtım ve aktivasyonların düzenlenmesi sebebiyle bu fikri destekliyor. Alt zemin imkanı böylesine genişken, Avrupa’da da bebek çocuk hipermarketleri ya da AVM’leri görmemiz çok olası… 1976 yılında bu zamana ‘Sağlık ve Mükemmellik Sertifikası’ veren JPMA (Juvenile Products Manufacturers Association) kuruluşu da bir diğer önemli etkenler arasında yerini alıyor. Bebek ve çocuk hipermarketlerinde bu kurumun güvence sertifikaları satışları arttırmada önemli bir unsur olacak. Derneğin merkezi bu trende de ev sahipliği yapan Amerika’nın New Jersey şehrinde yer alıyor. Bir çok önemli yeniliklere ve aynı zamanda bebek çocuk alanındaki bazı gelişmelere ışık tutan dernek, bebek sağlığı konusunda etkili çalışmalar yapıyor. JPMA, Çin’de üretilen bazı ürünlerde toksit maddelerine saptamış ve bu konuda üreticileri uyarmıştı. Aynı zamanda bir çok bebek ürünlerinde laboratuar bazlı kontroller yaparak, sonuçları kamuoyu ile paylaşıyor.

Yerli yatırımcılar yeniliklere ayak uydurmalı

Bebek ve çocuk hipermarketleri geleceğin yükselen trendi olarak dikkat çekiyor. Zamanla dünyanın bir çok yerinde bu alışve-


riş merkezlerini göreceğimize hiç şüphe yok. Ülkemizdeki yatırımcılarda vakit kaybetmeden bu alanda güzel çalışmalara imza atmalılar. Bebek ve çocuk sektörünün gelişmesi adına böyle yenilikler şart! Tabi ki bunun ilk örnekleri Türkiye’nin metropolleri arasında yer alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerde göreceğiz. Türk ekonomisinin geliştiğini göz önüne alırsak, böyle projeler için çok uzak bir tarih düşünmeye gerek yok. Aileler imkanlar geliştikçe daha sağlıklı ve güvenli ürünlere yöneliyor. Bu sebepledir ki, bu anlamda yapılacak bir yatırımın ana teması bunlar üzerine kurulu olmalıdır. Böylece girişimciler, markalaşma adına iyi bir adım atmış olurlar. Bunun aksi bir durumda geri kalmış ülkelerdeki tabloyu görmek olası… Global markalar pazarın hâkim olduğu bir pazar görebiliriz. Geleceği önceden görmek bu yarışta sizin için iyi bir hamle olacaktır. Dünyayı takip etmeli ve yapılan yeniliklerin üzerine koyarak daha iyisini gerçekleştirmeliyiz. Eskiden gözde olan bir çok sektör ve alanın şimdilerde kan kaybettiğini hepimiz biliyoruz. Burada doğru yapılan bir ar-ge çalışması büyük avantaj sağlıyor. Her sektörün parladığı bazı dönemler vardır. Bunu sosyal çevre, teknoloji ve bir çok

kriter etkiliyor. Bebek çocuk sektörü içinde bu trend yeni bir hareket getirebilir. Kısacası ‘0-14 yaş grubu’ yeni girişimcilere yönelik farklı ve güzel fırsatlar vaat ediyor. ‘Bebek ve çocuk hipermarketleri’ tanımıyla gün yüzüne çıkacak özgün projelerde ürün çeşitleri kadar mimari özellikler de göz dolduruyor. Bu anlamda çocuklara yönelik olarak hazırlanan

mimari yapıtlara da büyük önem veriliyor. Kentli ebeveyn, veli ve öğretmenler bu ilginç platformun yetişkin destekçileri olacak. Önerimiz büyük toplulukların bu işe ‘hipermarket’ ya da ‘AVM’ tarzında yaklaşıp farklı bir kulvar oluşturmalarıdır. İletişimi geliştirmek ve bağlantı sağlamak için bu mağazalarda workshop günlerinin kurulması gerekir. Öğretmen, ebe-hemşire, kreş yöneticileri ile pediatri hekimlerinin katılacağı halka açık toplantılar oluşturulan ilgiyi canlı tutabilir. Burada ünlü markalardan da faydalanılabilir. Tanıtım noktasında bilinen ve güvenilen markaların seçilmesi de önemli. Böylece hedef kitle yakalanabilir.

Türkiye’de çocuklara yönelik projeler

Türkiye’de yeni yeni bebek ve çocuklara yönelik projelere imza atıyor. Artık bir çok alışveriş merkezinde çocuklara özel alanlar oluşturuluyor. Bunlar daha çok çocukların eğlenceli vakit geçirmesine yönelik yerler… Bunun en güzel örneklerinden biri, Minopolis… Çocukları eğlendirirken geliştirmeyi amaçlayan böyle yerlerin olması aileleri daha fazla alışveriş merkezlerine çekiyor. Zamanla alışveriş noktasında yeni atılımlar yapılacaktır. Baby & Kid Store Aralık 2015

29


YARIŞMA

CBME ve Baby & Kid Store işbirliğinde ‘Türkiye Tüketici Ödülü Yarışması’ 13 - 17 Ocak 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da gerçekleştirilecek Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, bu yıl düzenlediği ilgi çekici ve renkli etkinliklerin yanı sıra, annelere ödül kazandıracak yarışmasıyla da hem firmaların hem de annelerin ilgi odağı olacak. ‘CBME Tüketici Ödülleri (Consumer Awards)’ adı altında düzenlenen yarışma, 8 farklı kategoride gerçekleşecek. UBM ICC ve Baby & Kid Store dergisi tarafından düzenlenen yarışmaya firmalar, seçtikleri en özel ürünleriyle katılacak. Bebek arabası, mobilyası, oto koltuğu, taşıma ürünleri, en faydalı yaratıcı ürün gibi kategorilerde yarışacak olan ürünler, firmaların en güvendikleri ve dikkat çeken ürünlerini oylamaya sunmasıyla annelerin beğenisini ve güvenlerini kazanmaya çalışacak. ‘bebekfuari.com’ ve facebook.com/

30 Baby & Kid Store Aralık 2015

annebebekcocukfuari/ adreslerinden oylama sayfasına yönlendirilecek olan anneler, istedikleri kategorideki ürünlere oy verip, beğendikleri ürünü zirveye taşıyabilecekler. Siteye girip oy kullanan ebeveynleri en mutlu edecek faktör ise; yarışma sonunda sürpriz hediyeler kazanma şansı yakalayabilecek olmaları. Çocuk ve bebek ürünleri sektörünün en önemli markalarından oto koltuğu, bebek arabası, mama sandalyesi gibi ürünleri hediye olarak kazanmak için annelerin yapması gereken tek şey; beğendikleri ürüne

internet üzerinden oy vermek olacak. Yarışmanın sonunda firmalar; hem annelerin güvenini hem de CBME Türkiye tarafından verilecek özel ödülleri kazanacaklar. Fuarı ziyarete gelen anneler ise; hazırlanan özel alanda ödül almış tüm ürünleri bir arada görebilme şansını da yakalayacak. Sende vakit kaybetmeden http://www.baby-kidstore.com/anket/ adresinden oy kullan, en iyi ürünleri belirle, sürpriz hediyelere sahip ol!


‘Bebek Arabası Kategorisi’

Bugaboo – Bee

Cypex – Priam

Quinny - ZappXtra 2

Moms – Origami

Britax Römer - B-Agile

Pierre Cardin – Stark

Prego - 2055 Nirvana

Beneto BT 2040

Nuna - Pepp Bebek Arabası

Joie - Litetrax 4 Bebek Arabası

Lorelli – Luna Travel Sistem

Baby & Kid Store Aralık 2015

31


YARIŞMA

‘Oto Koltuğu Kategorisi’

Maxi Cossi – Pebble Plus

Recaro - Monza Nova 2 Seatfix

Koala – İnofix

Nuna - Rebl Isofixli 0-18 Kg

Britax Römer – Trifix

Cybex – Sirona

‘Mobilya Kategorisi’

Agashi - Akvaryum Bebek Beşiği

Kidboo - Asansörlü Beşik

Aymini - Okyanus Bebek Odası Tahterevalli - Culle Masif Bebek Sepeti

Happy Baby - Mantar Beşik

32 Baby & Kid Store Aralık 2015


‘Oyun Parkı Kategorisi’

BabyBjörn - Seyahat Yatağı

Pierre Cardin – Montepellier

4Moms – Breeze

Prego - 8026 COSMOS

Joie - Excursion Change&Rock

Tiny Love - Gymini 5 Hareket Merkezi Oyun Halısı

Lorelli - Nanny Oyun Parki

‘Bebek Taşıma Kategorisi’ The Baba Sling - Kanguru

MYCey - Sling

Cybex - 2go

Tiny Love - 3 ü 1 Arada Ana Kucağı

Babybjörn - One Kanguru

Nuna - Pipa 0-13 Kg Oto Koltuğu

Lassig – Neckline

Stylo Çanta – Bebek Bakım Çantası

33


YARIŞMA

‘Beslenme Ekipmanları Kategorisi’

Bebedor – Isıya Dirençli Cam Biberon

Dr Browns – Geniş Ağız Biberonlar

Neavita – Özel Yemek Seti

Mamajoo – Pes Biberon

MYCey - Beslenme Yardımcısı

34 Baby & Kid Store Aralık 2015

Nuk - First Choice Plus Cam Biberon

Skip Hop - Pipetli Suluk

SUAVİNEX - Haute Couture

Baby & Plus - Eco Friendly Mama Seti

Wee Baby - Isıya Dayanıklı Geniş Ağızlı Cam Biberon


‘En Faydalı Ürün Kategorisi

Bebevo - VM901 Video Bebek Monitörü

Momeasy - 120x120cm Müslin

Mamajoo - Çekim Ayarlı Elektronik Göğüs Pompası

TPrego - 4034 GABY

Joie - Serina 2 in 1 Ana Kucağı

Stylo Çanta - Cold&Hot Thermo Çanta

Kidboo - 9 Parça Uyku Seti

Suavinex - Seyahat Seti

Mami Power - Emziren Anne İçeceği

Mama Love - Yürüteç Hoppala ve Yürüme Yardımcım

MYCey - Mama Kaşığı

Pierre Cardin - Hero Travel

iny Love - Sihirli Gece Dönencesi ve Projektör Baby & Kid Store Aralık 2015

35




ARAŞTIRMA KONUSU

Bebek çocuk ayakkabı sektöründe üretim, tercih sebepleri ve tasarımlar başka bir anlam yüklendi. O dönemde kişilerin statü göstergesi, ayakkabılardı. Benzer bir örneğe Eski Mısır’da da rastlanmak mümkün. Ayakkabı konusunda iddialı olan Mısırlıların, o dönemde giydikleri sandaletler statü göstergesiydi. Çin’de XIII. yüzyılda ayakkabının fonksiyonu ayağı güzelleştirmek üzerineydi. Ayakkabı şeklinde ayak sarılarak güzelleştiriliyordu. Güzellik ve statü uğruna on altıncı yüzyılda ayakkabılara farklı bir trend gelmiştir. Sosyal statüyü vurgulamak ve kişinin boyunu uzun göstermek için, ayakkabılara topuk eklenmiştir. Bilimsel olarak iki ayağın aynı olmadığının ispatı sonrasında yani 18. yüzyılda ayakkabıların sağ ve sol teki artık farklılaşmaya başlamıştır.

Ayakkabı üretiminde öne çıkan detaylar

Moda dünyasında 2015 yılını artık geride bırakıyoruz. Haliyle şimdiden 2016 yılının yeni trendleri boy göstermeye başladı. Bilindiği üzere moda haftalarında yetişkinler kadar çocuk defileleri de dikkat çekiyor. Dünyaca ünlü birçok marka yeni yıl koleksiyonlarını anne babalara ve tüm kamuoyuna duyuruyor. Bu yıl ayakkabı modasında hangi renklerin, modellerin ve trendlerin ön plana çıktığını araştırdık. Tüm bunların yanında tasarımda ve üretimde dikkat edilen hususları ele aldık. Çocuk ayakkabılarında markalar 2016 yılı için nasıl bir hazırlıya girmiş ve neler ortaya koymuşlar? Çocuk ayakkabısında ailelerin dikkat ettiği kriterler neler? Bu soruların yanıtını yazımızda bulabilirsiniz.

38 Baby & Kid Store Aralık 2015

Tarihte ayakkabı kullanımı

Ayakkabının oldukça eski bir tarihi var. Günümüzde birbirinde işlevsel ve trend ayakkabılar, 10.000 yıl öncesinden günümüze uzanıyor. Tarihte ayakkabı bulguları ilk olarak İtalya, Fransa ve İspanya’da yer alan mağaralarda karşımızı çıkmıştır. Ayakkabıların gelişmesine, modellerin belirlenmesi ve fonksiyonlarının şekillenmesine, toplumların kültürel değerleri ve ihtiyaçlar yön veriyor. İnsanlığın ilk dönemlerinde ayakkabı sadece koruma amaçlı kullanılıyordu. O dönemde insanlar daha çok doğada yaşadıkları için ayakkabı dış etkenlere karşı kalkan vazifesi görüyordu. Daha sonraları ise, Eski Yunan, Roma ve Avrupa’da ayakkabıya

Yetişkinler ile çocukların ayaklarının biyolojik yapısı birbirinden tamamen farklıdır. Yetişkinlerin ayaklarında 26 kemik bulunurken bebelerin ayaklarında 24 kemik var. Gelişim evresiyle zaman içinde 4 kemik ilerleyen yıllarda oluşuyor. Bu sebeple tam gelişme evresinde olan bebek ve çocuklara yönelik yapılan ayakkabıların yapısı önemli bir etkendir. Çocuklara önerilen sert ayakkabıların günümüzde pek yeri kalmamıştır. Destek amaçlı önerilen bu sert ayakkabıların faydasının olmayabileceğine şu iki nedenden yola çıkarak karar vermek mümkündür: Birincisi; yalın ayak yürüyenlerin ayakları ayakkabı giyenlere oranla daha güçlü ve sağlıklı olmakta ve şekil bozuklukları (deformiteler) bunlarda daha az görülmektedir. İkincisi ise ayağın arkının giyilen ayakkabıdan bağımsız olarak geliştiğinin çalışmalarla gösterilmiş olmasıdır. Dünyada bebekler üzerinde yapılan araş-


tırmaların sonuçları, yeni doğan çocukların %99’unun ayaklarının sağlıklı olduğu yönündedir. Aynı araştırmanın sonuçlarından biri de bu çocukların yüzde 46’sının ortopedik ayakkabılar giydiğinden dolayı herhangi bir problem yaşamadan yürüme evresini tamamladığı, yüzde 53’lük bölüm ise ortopedik ayakkabılar giymediğinden dolayı çeşitli tedavisi mümkün veya mümkün olmayan rahatsızlıklarla karşı karşıya kalmaktadır. Aileler günümüzde yürümeye yeni başlayan çocuklar için çoğunlukla yapışkanlı ayakkabılar tercih ediyor. Bu oranın araştırmalarla % 80 olduğu düşünülüyor. Bunun en büyük nedeni de ayakkabıyı giyip çıkartmanın daha kolay olduğu düşüncesidir. Aksine çıt çıtlı ayakkabılar ayağı tamamen sarmadığı için yürümeyi daha çok zorlaştırır. Bununla beraber içe ve dışa basma risklerini de arttırır. Esnek yapılı saran ayakkabılar bu sebeple daha avantajlıdır. Bağcıklı spor ayakkabıların rahat olmasının sebebi de budur.

Çocuk ayakkabısında ailelerin tercihi; sağlıklı ve rahat olması

yaş bazında ele almak gerekir. Çünkü her yaş döneminde sağlık açısından farklı yapıda ayakkabı tercih edildiğinden böyle bir kriter uygulanmaktadır. Bir yaş altında beşik çağı diyebileceğimiz evrede, bebeklere yumuşak, ayağı sıkı sarmayan aynı zamanda ayaktan kaymasını önleyen patikler üretiliyor.

ayakkabıları daha yumuşak, rahat olması açısından ön kısmı daha geniş, daha hafif ve daha sınırlayıcı ayakkabılar üretmeye başladı. Bu ayakkabıların diğer bir başka önemli fonksiyonu, şok emici (yastıkçıklı) tabanlara sahip olmasıdır. Bu tabanlar, aşırı kullanım durumlarından kaynaklanabilecek ağrılardan ve yangıdan (inflamasyon) korumaya yardımcı olmaktadır. Pediatristler ve pediatrik ortopedistler çocukların sert (rijid) ayakkabı giymesine karşı çıkmış, çoğunluk olarak yumuşak, spor ayakkabısına benzer ayakkabı giyimini önermiştir. Bebekler için tercih edilen ayakkabıları

Oyun çağı yani bir iki yaş arası için üretilen ayakkabıların esas amacı hava koşullarından ve çevreden korumaktır. Bu sebeple de üretilen ve tercih edilen ayakkabılar, rahat hareket etmeye olanak sağlayabilmesi için çok fazla yumuşak ve esnek yapıdadır. Böylece çıplak ayak hissi uyandırır. Genelde bu ürünler esnek yapıdaki patikler ve düz sağlam tabanlı ayakkabılardan oluşmaktadır. İki-üç yaş çocukların en haraketli olduğu, koşup zıpladıkları zamanlardır. Bu durum, o yaş aralığındaki ayakkabıların yapısında farklılığa neden olmuştur. Daha şekilli,

Yeni yürüyen bebeklerde ayakkabı tercihi önemlidir. Aileler, hem ayağı sıcak tuttuğu hem de koruduğu için yumuşak tabanlı, ayaktan çabuk kayıp gitmeyen kullanışlı patikleri tercih ediyor. Bu talep doğrultusunda ayakkabı firmaları artık

Deri, ayakkabı üreticileri için iyi bir hammadde

Her mevsimde kullanıma uygun olan bir materyal olan orijinal deri, sıcağı ve soğuğu içine geçirmediği için ayakkabı üreticileri için iyi bir hammaddedir. Bu nedenle de üretici firmalar, hakiki deriyi hem iç hem de dış yüzeyde tercih ediyor. Deri kış aylarında ayakları üşütmez, yaz ve ilkbahar aylarında da terletmediği için dört mevsim kullanıma uygundur. Yüksek konçlu ayakkabıların çocuklarımızın ayak bileklerinden sararak düzgün adım atmasına yardımcı olduğu ve ayak burkulmalarını ortadan kaldırdığı tespit edilmiştir. Sağlık açısında konçlu ayakkabı üretimi artmalıdır. Bir diğer önemli tespit ise, yürüme evresindeki çocuklarda adım atmalarına yardımcı olmak için ayakkabı tabanının biraz yüksek olması gerektiğidir. İçe basma sorununu da ortadan kaldırmak için, thomas (topuğun iç tarafının uzun olması) ve topuklu olması gerekir.

Baby & Kid Store Aralık 2015

39


ARAŞTIRMA KONUSU ayakkabılarında kullanılan temalar arasında yer alıyor.

Bebek çocuk sektöründe ayakkabının yeri

belki biraz daha ayağa oturan ancak esnek olan ayakkabılar tasarlanmıştır.

Erkek ayakkabıları ışıklı neon renklerle aydınlanıyor

Bu yıl 2016 ayakkabı kreasyonlarında dikkat çeken trendler var. Erkek ayakkabılarında neon renkler ve ışık bolca kullanılıyor. Bu ayakkabılarda çocukların hareketliliği ve enerjilerinden ilham alınmış. Onların dünyaları canlı renklerin Her yıl olduğu gibi sevilen çizgi film karakterleri yine ayakkabılara konuk oluyor. 7 yaş üzerinde olan erkek çocukları için Batman ve Spiderman temaları kullanılırken, daha minikler için, Şimşek Mcqueen ve Benten gibi kahramanlar tercih ediliyor.

40 Baby & Kid Store Aralık 2015

Kız çocuk ayakkabılarına moda çıkartması

Günümüzde kız çocukları için bir çok farklı ayakkabı çeşitliliği var. Bunda ebette kız çocuklarını yansıtan pek çok detay ve motifin olması da etkili oluyor. Bu yıl minik hanım efendiler görmeye hazır olun. Zira bir çok ayakkabı markası, ufacık topuklu ayakkabılardan, rengârenk motiflere kadar geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Bir çok markada parıltılı, renkli ve sevimli kız ayakkabıları var. Bu senenin modası parlak materyaller çocuk ayakkabılarında da boy gösteriyor. Tabi ki kız çocuklarının hayranlıkla izlediği güzel çizgi film karakterleri de unutulmamış. Bu sene bolca Frozen çizgi filminin başkarakteri Elsa’yı göreceğiz. Bunun yanında Winx Club kızları, Barbieler de

İlk olarak dünyadaki ayakkabı alanındaki gelişmelere bakmak gerekirse, üretim ve bununla doğru orantıda tüketim konusunda ilk sırada Çin yer alıyor. Her sektörde olduğu gibi bu alanda da Çinliler aktif rol oynuyor. Tüketimde 2. sırada Amerika var. Üretimde ise Avrupa bölgesinden İtalya bu alanda etkili bir güç… Türkiye de ayakkabı üretimi konusunda dünyanın gerisinde değil. Gelin Türkiye’deki ayakkabı üretimine bakalım. Ülkemiz ayakkabı sanayisi için sorun haline gelen Uzakdoğu ülkelerinden ithalata 2014 yılı Eylül ayından itibaren, Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) ve Ekonomi Bakanlığı çalışmalarıyla %30 ile %50 aralığında gümrük vergisi konularak, ithalatın ve ülkemize sağlıksız ayakkabıların girişinin engellenmesi büyük oranda sağlanmıştır. Getirilen vergi ile üretimin artırılması ve buna bağlı olarak ek istihdamlar sağlanması amaçlamıştır. Tam bu sırada dünya ekonomik krizlerle uğraşırken, Rusya’daki olumsuz durumdan ciddi olarak etkilenen Türkiye ayakkabı sektörü bu çalışmalar sayesinde yeniden ivme kazanmaya başlamış, hem iç pazara yönelik hem de ihracata yönelik ciddi üretim artışı gözlemlenmiştir. Bebek ve çocuk ayakkabıları, çocukların hızlı büyümesi, çabuk yıpranması ve klasik olarak okul dönemlerinde aileler tarafından satın alınması sebebiyle çok çabuk değişiyor ve değiştiriliyor. Bu sebeple bu alan gelişmeye oldukça açık… Devlet tarafından konulan vergilerle bu alanda yerli üretimi arttırmak amaçlanıyor.



MAKALE

İş hayatında doğru iletişim için 9 önemli adım

Profesyonel hayatın kariyer basamaklarında ilerlemenin veya ilerleyememenin en büyük etkeni doğru iletişimdir. İletişim doğrudan başarımızı etkileyen ve hedeflerimize çok daha kısa süre içerisinde varmamızı sağlayan bir faktördür. İş hayatımız doğal olarak birçok ilişkiyi içerir. Yönetici- çalışan; çalışan-yönetici; müşteri- biz; biz-müşteri… Bütün bu ilişkilerin iyi yönetilmesi başarı ve performansı arttırıyor. Kariyerinizdeki ışığınızı, gerek ekibinizin parçası olan çalışanlarınız gerekse yöneticileriniz ve müşterilerinizle olan iletişiminizle yakalayabilirsiniz. Bu sebeple, ister yönetici ister çalışan isterseniz müşteri olun, sağlıklı iletişim kurmanın yollarını bulmalısınız. Şantiyede başlayan ve anlık karar verip

42 Baby & Kid Store Aralık 2015

“Yazılımcı” ünvanı ile değiştirdiği 30 yıllık kariyer yolculuğunu Türkiye’nin önde gelen firmalarından birinde “Yazılımdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı” ünvanı ile tamamlayan Bahar Madazlı, iş hayatında başarı ışığını yakalamak isteyenlere ve özellikle gençlere deneyimlerini aktardığı “Yoldan Çekilin Hedefteyim” adlı ilk kitabını kaleme aldı. Kitabında, yönetici, çalışan ve müşteri olarak uzun yıllara dayanan deneyimlerini açık yüreklilikle aktaran Bahar Madazlı, ilişki yönetimi ile ilgili önerilerde bulundu;

1- Çalışanlarınızla güçlü ilişki kurmak için onların fikirlerini önemsediğinizi hissettirin.

Çalışanlar, yöneticisinin düşüncelerine ve

önerilerine ne kadar çok önem verdiğini hissetmeleri gerekir. Yönetici bir konuyla ilgili düşüncesini kararlı bir şekilde belirtmesi yerine bir öneri olarak sunabilir ise; çalışanlarının önerilerini dikkate alacağının mesajını vermiş olur. Bu durum çalışanlarında aidiyet duygusunun oluşmasını sağlar. Böylelikle, çalışanlarında “hata yapabilirim” korkusunu yok ederken; onların güvenini de kazanır.

2- Müşterinizi dinleyin.

Hangi sektörde faaliyet gösterirseniz gösterin değişmeyen bir kural vardır. Sadece müşterinizi dinlemek... Bunu yaparken de sizin ne düşündüğünüzün önemi olmadığına odaklanın. Müşterinizi dinlediğiniz takdirde müşteriniz beklentilerini ya-


söyleneceği hususunda fikir yürütebilir. Hatta dikkatinizi yoğunlaştırıp karşınızdaki kişinin verilen mesajı alıp almadığını kontrol edebilirsiniz.

5- İster yönetici ister kariyerin başında biri olun, mutlaka görüntünüze önem verin.

Yapılan araştırma sonuçlarına göre söylediğimiz sözler ile karşımızdakini ancak yüzde 7 oranında ikna edebiliriz. Bu iknada hareketlerimizin oranı yüzde 7, ses tonumuzun oranı yüzde 38’dir. Geri kalan yüzde 55’i ise görüntümüz oluşturur. Yani insanlar ile ilk karşılaşmamızda bize dinleyebilmelerini sağlayan aslında giyimimiz kuşamımızdır. Önce giysilerimizle karşılanır, bilgilerimizle de uğurlanırız.

6- Yaratıcılığı desteklerseniz, bir adım öne geçersiniz. ratmanız gereken ürünün veya projenin özelliklerini belirtir. Sadece dinlemekle bile müşterinizi mutlu edebilir hatta işin en zor kısmını atlatmanıza yardımcı olabilirsiniz. Yeter ki müşterinize gerçekten ilgilendiğinizi belli edin. Müşterinin kendisini değerli hissetmesi; işin iyi bir şekilde tamamlayacağınızın güvenini verirsiniz.

bir iletişim sistemi yakalarsanız. Vermek istediğiniz mesajınızı doğru bir şekil-

de ifade edebilmek için olayları basite

indirgeyerek sunabilirsiniz. En iyi nasıl

Çalışma biçiminiz ne kadar sıradanlığı hedeflerse o kadar lider olma şansını yok edersiniz. Yaratıcılık ise sunduğunuz hizmet veya ürünü farklılaştırmanıza ve bir adım öne geçmenizi sağlar. Bunun için çalışanlarınızın yaratıcılığına imkan sağlayacak iletişimin gücünü hep kullanmalı-

3- Müşteri iseniz; talebinizi, isteklerinizi net ve açıkça ortaya koyun. Kimi zaman sizin müşterileriniz olur kimi zaman da siz müşteri konumunda olursunuz. Müşteri olduğunuz zaman beklentilerinizi ve işin sınırlarını açıkça belirtmelisiniz. Sonuçta birlikte çalıştığınız diğer firmayı, siz yönlendiriyorsunuz. Net bir şekilde taleplerinizi sunmalısınız ki işin sonucunda doğru ürün veya hizmet ortaya çıksın. Böylelikle, siz de zaman ve iş tasarrufu sağlamış olursunuz.

4- Yönetici olarak kendinize özgü iletişim sisteminizi kurun.

Profesyonel hayatınızın ilk yıllarında iletişimin gücünü öğrenmek için mutlaka bir akıl hocasına ihtiyacınız olur. Bunu çok rahat bulabilirsiniz. Yıllar geçtikçe akıl hocalarından uzaklaşıp; siz yönetici konumuna geldiğinizde ise kendinize has Baby & Kid Store Aralık 2015

43


MAKALE

yız. Mutlaka çalışanlarımızı dinlemeliyiz. Bu sebeple çalışanlarınıza fikir sormanız sizi zayıf göstermez; ileri görüşlü bir lider konumunda algılanmanızı sağlar. Yönetici olarak sizin göreviniz çalışanınızı rakip görmektense onların önlerini açarak başarıyı yakalamaktır. Demoralize olduklarında cesaret artırıcı konuşmalar ile onları motive etmek de görevlerinizin en önemlilerindendir.

7- Kararlarınızın arkasında durun ve söz verdiğiniz konuları yerine getirin.

Gerek çalışan gerekse yönetici bir konu için söz verdiyse dediğini mutlaka yerine getirmelidir. İnsanların size güvenmesi iş hayatındaki başarının anahtarıdır. Sözlerinizi yerine getirmeniz imajınızı olumlu bir noktaya taşırken sizinle iş yapmak ve birlikte çalışmak isteyenlerin sayısı artar. Bu da sizin itibarınızı olumlu olarak etkiler.

44 Baby & Kid Store Aralık 2015

8- Yönetici, çalışan demeyip çözüm ve uyarına önem verin.

Ekibinizin uyarı ve çözümlerine kulak verirseniz, başarısız olma şansınız azalır. Basit ve sıradan olduğunu düşündüğünüz, gözden kaçırdığınız fikirler, hiç beklenmedik bir zamanda size yardımcı olabilir. Çalışanlarınızla ilgilenmeyi ihmal etmeyin. Fikirlerine değer verin. Belki aradığınız çözümler o derslerin içerisinde gizlidir.

9- Başarının ekip işi olduğunu unutmayın.

Arada tatlı rekabetler olsa bile hedefe birlikte ulaşılacağına inanmalıyız. Geride kaldığımız zamanlarda bile ekip arkadaşlarımızın açığımızı kapatacağını ve arkamızdan yetişeceğin bilmenin rahatlığına sahip olup, işimize odaklanmalıyız.

BAHAR MADAZLI HAKKINDA

Bahar Madazlı 9 Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olduğu gibi soluğu şantiyede işe başlamakla aldı. Aynı zamanda bir eğitim kurumunda “yazılımcı” ünvanı verilen kısa bir eğitim aldı. Eğitiminin sonunda “Programcı Yardımcılığı” ile başlayan iş hayatı basamakları bir bir tırmandıktan sonra elde ettiği ve uzun yıllar boyunca sürdürdüğü “Yazılımdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı” ünvanı ile son buldu. Madazlı Türkiye’de ilk defa kullanılan EFT(Elektronik Fon Transferi) programının ilk yazılımcılarından biridir. Tübitak destekli birçok projeye imzasını atan Bahar Madazlı’nın en zor görevlerinden biri de başında bulunduğu yazılım departmanının TÜBİTAK tarafından yerinde AR-GE departmanı olarak onaylanmasını sağlamasıydı.



RÖPORTAJ

PinkBlue mottosu, ‘zengin ürün markalarıyla kaliteli üretim’ Dünyaca ünlü birçok markayı bünyesinde bulunduran PinkBlue Firma Yetkilisi Ayşe Akbelen Yeşil ile bebek çocuk alanının farklı segmentlerinde yer alan bu markalarla çıktıkları yolculuk ve gelecek projeleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

2004 yılında sadece tek bir markayla çıkılan yolculukta, Pink Blue Baby & Toys firmalarına sadece bir iş gözüyle değil, aynı zamanda ikinci yuva olarak baktıklarını içtenlikle dile getiren Ayşe Akbelen Yeşil, devamında sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu anlamda günden güne artan markalarımız ise çocuklarımız… Bu yüzden en başından beri Pink Blue Baby & Toys’u farklı bir firma olarak görmek istedik. Biz sadece kar amaçlı bir ticari kuruluş değil, duygusu ve ruhu olan, iletişime geçtiği her kesimdeki müşterilerine, kullanıcılarına ve çalışanlarına çok değer veren bir şirketiz.” 11 yıllık bu serüvende sadece sağlık güvencesinden, kalitesinden emin oldukları, özellikle ‘kendi çocukları için kullanabilecekleri’ markaları şirket bünyesi içine aldıklarını belirten Yeşil, Tiny Love, Skip Hop ve Miniland gibi dünyaca ünlü, çocuk sağlığı ve gelişimine önem veren güçlü markaların Türkiye temsilciliğini yapmaktan dolayı çok gururlu olduklarını aktardı. 2011 yılından beri Momeasy® markası adı altında, %100 kaliteli pamukla Türkiye’nin en doğal müslin kumaşını, bağımsız test laboratuvarlarında onaylatarak, büyük hassasiyetle ürettiklerini de sözlerine ekleyen Yeşil, ülkemizi temsil ettiği için markanın başarısının çok ayrı bir gurur ve mutluluk kaynağı olduğunun altını çizdi. Firmaya yönelik olumlu yönde geri dönüşler aldıklarını, bunun besleyici ve mo-

46 Baby & Kid Store Aralık 2015


tive edici bir yanı olduğunu dile getiren Yeşil, “PinkBlue Baby Group olarak, tüm markalarımızla ”dünya standartlarındaki ürünlerle Türk bebekleri ve annelerinin yaşam kalitelerini arttırmak” vizyonuyla hareket ediyoruz, bu anlamda ailelerden ailelerin ilgisi ve bize yansıttıkları olumlu görüşler bizi mutlu ediyor” dedi.

Temel bebek ihtiyaçlarını karşılayan ürünler

Temsilciliğini ve üretimini yaptıkları markalara ait ürün yelpazeleri ve zengin, çok çeşitli ürün kategorileri ile kaliteye, sağlık güvencesine önem veren hedef kitleye hitap ettiklerini anlatan Yeşil, ”Tiny Love” markasında temel bebek ihtiyacını karşılayan ürünlerimiz var. Bunlardan biraz bahsedecek olursak; tasarımlarında bol ödüllü 0-1 yaş jimnastik halıları, dönenceler, aktivite oyuncakları, dişlikler, çıngıraklar ve anakucakları gibi bebek gelişim oyuncakları bulunuyor” diye belirtti. Ayrıca devamında, ‘Skip Hop’ markası ile dünyanın en geniş hacimli, en kullanışlı ve en trend ‘Bebek Bakım Çantaları’nı Türkiye’deki anneler ile buluşturduklarını da sözlerine ekledi. Ayşe Akbelen Yeşil, ‘Skip Hop’ markasının çocuk grubu olan ‘Skip Hop Zoo’ ile 6ay – 3+ yaş arası çocuklara, çocuk çantası, bavul, seyahat battaniye ve boyunluk, yağmurluk ve şemsiye takımları, çocuk beslenme/banyo araç gereç setleri, ev düzenleme sepetleri sunduklarını ifade etti. %100 doğal ve kaliteli pamuktan ürettikleri Momeasy ürün gamındaki ürünleri, her sene ünlü stil danışmanları ve tasarımcılarla tasarlanan farklı desen ve ambalaj çalışmalarıyla yurtdışına ihraç ettiklerini belirten Yeşil, “Tekstilden beslenme ekipmanlarına kadar çok yönlü Müslin ürünlerimiz var. Bu ürünlerin kullanım şekillerini; battaniye, kundak, emzirme örtüsü, havlu, rüzgârlık, çarşaf, oyun örtüsü, alt değiştirme örtüsü olarak sıralayabiliriz. Bu segmentte de geniş bir ürün portföyüne sahip olduğumuzu belirtebilirim” dedi. Yeşil, ‘Miniland’ ürün gamında ise 0-1 Baby & Kid Store Aralık 2015

47


RÖPORTAJ interaktif bir iletişim içinde olduklarını aktaran Yeşil, ‘Tiny Love Türkiye’ & ‘Momeasy Müslin’ ve ‘Pink Blue Baby Toys’ sosyal medya hesaplarıyla bu sevginin ve iletişimin hep sıcak tutulmasını sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

Dünya starlarının tercih ettiği marka, Skip Hop

yaş bebek bakımında önemli yer tutan sıvı ve mama termosları bulunduğunu sözlerine ekledi.

Tiny Love, fonksiyonel ürünler sunuyor

Günümüzde, iletişim çağında yetişen genç nüfusu temsil eden ebeveynlerin, ürün kalitesi & moda ve fiyat dengesini giderek daha bilinçli bir şekilde değerlendirdiklerine dikkat çeken Yeşil, araştırmalardan aldıkları verilere göre sağlık, güven, moda ve fiyat dengesi gibi kriterlere uygun bebek & çocuk markalarının Türkiye’de büyüme şansının yüksek olduğuna değindi. Markalar bazında Tiny Love jimnastik halısı ve beşiğe dönüşebilen anakucakları kategorisini ilk ortaya çıkartan marka olduklarını ifade eden Yeşil, “Jimnastik halısı kategorisi Tiny Love firması tarafından ilk olarak 20 sene önce oluşturulmuştur. Tiny Love jimnastik halısı, bebeğinizin ilk aylarında onun ince ve kaba motor becerilerinin gelişimini destekler ve bunun yanında duygusal, duyusal gelişimi için de vazgeçilmez bir ürün olması sebebiyle her anlamda bebeğin gelişimini destekler. Ben kendi çocuklarım olana kadar ürünü birebir uzun süreli kullanma fırsatı bulamamıştım ve kendi tecrübemden sonra başarısının sırrını çok daha iyi anlamış ve Tiny Love jimnastik halısına

48 Baby & Kid Store Aralık 2015

inanan anneler arasına katılmış oldum” açıklamalarına yer verdi.

Markaları adına anneler ile sürekli

Skip Hop ve Skip Hop Zoo markalarının dünya starlarından Hollywood’a kadar bir çok yıldızın tercih ettiği prestijli bir marka olduğunu hatırlatan Yeşil, “Dünyada Madonna, Jessica Alba, Hillary Duff, Halle Berry, Natalie Portman gibi ünlü isimlerin arasında oldukça popüler bir markadır. İsteyebilecekleri her ürüne ulaşma imkânları olan bu annelerin ürünün birçok ayırt edici özelliği sebebiyle Skip Hop markasını seçmeleri, bakım çantaları ve küçük bakım grubu kategorisindeki yerini hızla güçlendiriyor” ifadelerine yer verdi.


Yeşil, Miniland markası adı altında ise sundukları sıvı ve mama termoslarının 12 saate kadar sıcak tutma özelliğinden dolayı, kendi kategorisinde popüler bir marka olduğuna da değindi.

Dünyada da adından söz ettiren marka, Momeasy

Momeasy müslin ürün grubunun, tasarımı ve üretiminin tamamıyla Türkiye’de yapılmış, kendilerine gurur veren bir Türk markası olduğuna vurgu yapan Yeşil, “Müslin kumaşı bebek bakımı için tüm dünyada en fazla kullanılan, özel dokuma, nefes alan, hızla kuruyan, terletmeyen, yıkadıkça yumuşayan özel bir kumaştır. Türkiye’de ilk kez PinkBlue tarafından üretilmiştir. Müslin kumaş kullanmaya başlayan annelerin Instagram, Facebook gibi sosyal medya hesaplarında “#battaniye out ,müslin in” gibi paylaşımları müslin kumaşının dünyada olduğu gibi Türkiye de de hızla yayılacağına inancımızı destekliyor ve bir Türk markası yaratmanın haklı gururunu yaşatıyor” dedi. PinkBlue Baby firması olarak bir süredir sektörle ilgili sosyal sorumluluk projeleri geliştirdiklerini anlatan Yeşil, sektördeki diğer firmaların da gönülden destek verebilecekleri bebek gelişimi ile ilgili bu kıymetli projeleri en kısa zamanda hayata geçireceklerini, bu sorumluluk projelerine imza atmanın kısa dönem hedefleri içinde en önemlisi olduğunu da sözlerine ekledi.

Bagider ile bebek çocuk sektörü tek ses

Ayşe Akbelen Yeşil, Bebek Araç Gereçleri Üretici İthalatçı ve Perakendecileri Derneği, BAGİDER’in Türkiye’de son yıllarda giderek büyüyen bebek sektörünün

tek bir ses ile temsil edilmesi gerektiğini düşünen 17 firmanın bir araya gelmesi ile 2015 yılının Mart ayında kurulduğunu belirtti. Amaçlarının yarınları emanet edebileceğimiz gelecek nesillere kullanımı güvenli ve sağlıklı ürünlerin sunulması için gerekli zemini hazırlayabilmek olduğunu aktaran Yeşil, aynı zamanda bu konuda güncel ve güvenli standartların koruyucusu, belirleyicisi ve takipçisi olmak diye ifade etti. Önceliklerinin her zaman bebekler ve ebeveynler olduğunun altını çizen Yeşil, sözlerine şöyle devam etti; “Anne ve bebeklerin alabilecekleri en iyi bakıma sahip olma haklarının savunucusu olarak, onlara sağlıklı ve

güvenli ürünlerin sunulmasını sağlamak ilk hedefimiz. Bu hedefimize ulaşmak için öncelikle sektörde mevcut ürün ve hizmetlerin Avrupa Birliği standartlarına ve üretim kurallarına uygun olarak sunulmasına ve ebeveynlere bebek gelişimi için önemli olan bu konular hakkında bilgilendirilmelerine yönelik çalışmalar yapmayı planlamaktayız.” Ayşe Akbelen Yeşil sözlerini sonlandırırken, anne bebek ürünleri sektöründe yer alan tüm üretici, ithalatçı ve perakendecileri ülkenin geleceğini emanet edebilecek sağlıklı nesilleri desteklemek adına derneğe üye olmaya davet ettiklerini belirterek noktaladı.

Ayşe Akbelen Yeşil 1974 İstanbul doğumluyum. Avusturya Lisesi mezunuyum, ardından İngiltere’de Uluslararası İşletme ve Avrupa Topluluğu Politikası, Sorbonne Üniversite’sinde de Fransızca okudum. Mezuniyetim sonrası Koç Holding Stratejik Pazarlama Bölümü’nde, Mynet ve Superonline firmalarında çalıştım ve 2004 yılında kendi şirketimi kurarak bebek sektörüne ilk adımımı atmış oldum. Seyahat etmek, bahçe işleriyle uğraşmak, kitap okumak ve uzun mesafeler yürümek en sevdiğim hobilerim. İş dünyası ile ilgili kitapları yakından takip ederim. Internet firması kökenli olduğum için özellikle Internet’ten kitap almayı çok severim. Hayatın sadece gördüğümüzden ibaret olmadığına inanırım ve manevi değerlerimi güçlendirmeye çalışırım. Bununla ilgili kurs ve seminerleri vakit buldukça takip ederim. Evli ve 2 kız çocuğu sahibiyim.

Baby & Kid Store Aralık 2015

49




FUAR

Bebe & Çocuk Hazır Giyim Sektörünün beklenen Bursa Buluşması ‘Junio Show’ 13 – 17 Ocak 2016 tarihlerinde kapılarını ziyaretçilerine açıyor

Kuruluşumuz Tüyap Bursa Fuarcılık Anonim Şirketi tarafından, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) ve Bebe Çocuk Konfeksiyon Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (BEKSİAD) değerli destekleri alınarak hazırlanan JUNIOSHOW Bursa Bebe, Çocuk Hazır Giyim & Çocuk İhtiyaçları Fuarı, 13 – 17 Ocak 2016 tarihleri arasında Tüyap Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecektir.

İlhan Ersözlü; “Fuar, Bebe& Çocuk Hazır Giyim Sektörün Nabzını Bursa’da Tutacak’’

Bebek ve çocuk sektörüne yeni bir soluk getirecek ve hazır giyim alanında Bur-

52 Baby & Kid Store Aralık 2015

sa’daki potansiyele dikkat çekecek olan bir fuar olduğunu belirten Ersözlü, ‘Junio Show, bebe ve çocuk hazır giyim sektöründeki üretici ve ihracatçı ayağında lider firmalar ile alıcıları 4 salondan oluşan 20 bin m2 lik platformda bir araya getirecek. Küçük üreticiden seri üretim yapan büyük tesislere kadar birçok firmanın faaliyet gösterdiği, bu alanda Türkiye’deki üretimin % 70’ini sağlayan, ürün kalitesi ve çeşitliliği ile hızlı bir şekilde markalaşarak dünya pazarında da önemli bir paya sahip olan Bursa şehrinde düzenlenerek fuar sektörün nabzını tutacaktır. ‘dedi. 0 – 12 yaş arası bebe ve çocuk hazır giyim sektöründe ilkbahar ve yaz dönemi modasının en son trendlerinin sergileneceği Junio Show, 5 gün boyunca toptancılar, perakendeciler, zincir mağazaların


satın alma yöneticileri, mağaza / market sahipleri, ihracat yapan dış ticaret firmalarının yöneticileri, bayilik almak isteyen girişimciler ve profesyonel yurtdışı ziyaretçilerinden oluşan hedef kitleyi ağırlayacaktır. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, T.C. Ekonomi Bakanlığı ve Tüyap yurtdışı ofisleri koordinasyonu ile sektör ticaretinin hareketli olduğu Almanya, Azerbaycan, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna – Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Gürcistan, Hollanda, Fas, Fransa İran, İngiltere, İspanya, İtalya, Kırgızistan İran, İsveç, İsviçre, Kanada, Kosova, Kuveyt, Lübnan, Polonya, Norveç, Rusya, Tunus, Ukrayna ve Yunanistan’dan davetli olan iş adamlarını, katılımcı firmalar ile buluşturularak ortaya çıkacak olan sinerji ile Fuar’da iş bağlantılarının kurulmasına, siparişlerin verilmesine, iç piyasa satışlarının büyütülmesine ve dış piyasada bağlantıların güçlendirilerek sektörün ihracat gelirlerini arttırmasına olanak sağlayacaktır.

Fuar Etkinlikleri İle Dopdolu……. Hazır giyimden oyuncağa, mobilyadan çocuk araç gereçlerine, gıdadan eğitime kadar birçok sektörden önemli üretici firmaları bünyesinde buluşturacak Fuarın salon dağılımına baktığımız zaman Salon 1, 2, 3’te Bebe Çocuk Hazır Giyim Salon 4’te ise Araç – Gereç – Aksesuar, Mobilya, Tekstil, Eğitici Ürünler vb. ürün grubundan

firmaların yer aldığını görmekteyiz. Günümüzde, çocuk modası da yetişkinlerinki kadar dikkat çekiyor. Fuarda, bu yıl fırtına gibi esecek olan çocuk kıyafetleri ve tasarımlar sunulacak. Dünyaca ünlü trend uzmanları tarafından, Fuar katılımcısı firmalarımızın inovatif ve tasarım odaklı, 2016-2017 trendlerine uygun ürünlerinden seçilerek düzenlenecek olan Trend Alanın’da sektördeki trendler anlatılarak, hazırlanacak koleksiyonlarda hangi renk kodlarının, dokuların, tekstürlerin trend olduğunun ve olacağının ipuçları firmalara yol gösterici olacak. Fuarın son günü düzenlenecek olan Junio Defile, trend uzmanlarının hazırlayacağı 2016-2017 ilkbahar-yaz kreasyonlarından örnekler sunuyor. Gelecek yılın çocuk modası podyumda hayat bulacak. Katılımcı Firmalarımız, Fuar boyunca düzenlenecek olan trend sohbetlerine katılarak, uzman tasarımcılardan 2016-2017 moda ve trend akımları hakkında firmaları için çok faydalı bilgiler edinebilecek olup, inovatif ürün ve fikirler sunulacağı söyleşiler ile tasarım ve ürünlerin ve beraberin-

de sektörün geleceği tartışılacak. Sektöre yeni bir soluk getirecek Fuarı, 13 – 17 Ocak 2016 tarihlerinde 10.00 – 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecektir.

Baby & Kid Store Aralık 2015

53




RÖPORTAJ

Bebekevi firmasının ihracat rotası, ABD ve Avrupa ülkeleri Bebekevi Firma Yetkilisi ve Beksiad Dernek Üyesi Serdar Çetintaş, üretimde dikkat ettikleri hususları ve geleceğe yönelik faaliyetlerini anlattı. 2016 yılında Bebekevi markası adı altında yepyeni proje çalışmaları yapacaklarının sinyalini verdi.

Beksiad Derneği üyesi olarak, Ar-Ge Projesi dâhilinde fuara yönelik yapılan çalışmaların en ince detayları düşünülerek, hızlı ve sorunsuz bir şekilde devam etmekte olduğunu ifade eden Serdar Çetintaş, bu proje ile Bebe sektörü ve Beksiad Derneği olarak daha fazla güçlendiklerini, birlik ve beraberliğin arttığını belirtti. Fuara dair beklentilerinin yüksek oldu-

56 Baby & Kid Store Aralık 2015

ğunu aktaran Çetintaş, fuarda beklenilenden çok daha fazla katılımcı olacağını düşündüklerini söyledi. Aynı zamanda bu fuarın, Bursa bebeciler için son derece verimli sonuçlar doğuracağını, dış pazarlara direk açılabilme noktasında iyi olanaklar sağlayacağını ve oldukça hareketli geçecek bir organizasyon olacağının sinyallerini verdi.

Bebekevi, üretimdeki farkı ile fuarda dikkat çekecek

Bebekevi Tekstil olarak, fuar öncesinde stant çalışmalarından katalog, ürün koleksiyonuna kadar her aşama için özenle hazırlandıklarını dile getiren Serdar Çetintaş, “Tüm bu hazırlıklara hız kesmeden devam ediyoruz. Ürünler hazırlanırken tasarımının yanında sağlık fonksiyonuna


da önem veriyoruz. Bebekevi markası olarak tüm ürünlerimizin Ekoteks Test raporları bulunmaktadır. Yeni tasarlanan ürünlerimiz içinde en hızlı şekilde bu belgeler alınıyor. Aynı zamanda firma olarak yenilikçi ve farklı bir üretim anlayışımız olmasından ötürü, endüstriyel tasarım tescil belgemizde bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi. Fuarda Bebekevi markası olarak ön plana çıkacaklarını belirten Çetintaş, bunun en büyük nedeninin de sahip oldukları bir çok belge ve patentler olduğun vurguladı.

Birinci sınıf işçilik

İşçilik hususunda kaliteden ödün vermediklerinin altını çizen Çetintaş, “Tekstil alanında faaliyet gösteren bir firma olarak, ürünlerimizde kullandığımız hammaddeyi özenle seçiyor ve birinci sınıf işçilik uyguluyoruz. Ürünlerimiz % 100 pamuktur ve kansorejen madde içermediğine dair test belgeleri mevcuttur. Bu sebeple 0-6 yaş bebek ürünlerimizi ve anne-çocuk grubu ürünlerimizi müşterilerimize güvenle kullanma imkânı vermiş bulunuyor ve bunun memnuniyetini yaşıyoruz” dedi.

Kosova ve İsviçre’ye Bebekevi’nden marka çıkartması

Fuara dünyanın pek çok farklı noktasından ziyaretçi beklediklerini fakat en fazla katılımın Cezayir, İran, Irak, Libya, Rusya ve Belarus gibi ülkelerden olacağını belirten Çetintaş, “Ağırlıklı olarak bu ülke pazarlarından yoğun talep beklemekteyiz. Bu saydığım alanlar dışında diğer bir hedef bölgemiz, ABD ve Avrupa pazarlarıdır. Firma olarak Kosova Cumhuriyetine yeni bir Bebekevi mağazası açmış bulunmaktayız. Bu yılsonuna kadar da daha geniş alanlara çıkartma yaparak İsviçre’ye bir Bebekevi mağazası açacağız. Alt yapı çalışmalarını başlatmış durumdayız” diye aktardı. Tüm anne babaların bebeklerinin sağlıkları için tercih ettikleri ürünlere dikkat ettiğini de aktaran Çetintaş, fuarlara da katılım sağlayacak olan ebeveynlerin zararlı ham madde içermeyen kaliteli

ürünlerden şaşmamaları gerektiğinin altını çizdi. Bebekevi markasının, tekstil alanında sektördeki diğer firmalar arasından en fazla öne çıkan özelliğinin tüm ürünlerde yer alan uygunluk test raporlarının olması olduğunu dile getiren Çetintaş, bunun yanında ilgili patentlerin olması, marka tescil belgeleri ile Endüstriyel Tarım Tescil belgesinin bulunması olduğuna işaret etti.

2016 yılında global projeler

Fuarın, Bursa gibi gelişmiş ve merkezi bir şehirde yapılmasının yurt dışı ziyaretçisinin Türkiye’de bebe çocuk sektörünün kalbi olan Bursalı bebecileri bir araya getirme fırsatı sunduğuna dikkat çeken Çetintaş, “Bu fuarla birlikte üretim şehri Bursa’da tekstil ihracatı önemli ölçüde etkilenecektir. Bu fuarla yabancı piyasalara açılma olanağı bulacağız. Bursa tekstil anlamında ülkenin en önemli şehirlerinden biridir” açıklamalarında bulundu. 2015 yılının sektördeki firmaların kendilerini değerlendirerek gözden geçirdiği, geride kalan yıla dair analiz yaptığı bir yıl olduğunu belirten Çetintaş, bu süreçte firma olarak kendilerinin de kurumsal yapılanma adına büyük adımlar attığını ifade etti.

2016 yılına dair marjinal yeniliklerin yapılacağını aktaran Çetintaş, sözlerine şöyle devam etti; “Faaliyet alanımızda yer alan ülkelerin yanında diğer Avrupa, ABD ve Orta Doğu ülkelerine bayilikler vermeyi, gerek yurt içinde gerek yurt dışında direk kendi mağazalarımızı açmayı, ürün yelpazemizi çeşitlendirerek genişletmeyi, anne/çocuk ihtiyaçlarını daha da kolaylaştıracak ürünler tasarlayarak piyasaya sunmayı ve daha da kurumsal bir firma haline gelmeyi planlıyoruz.” Bunun için yapılacak çalışmalarda iyi bir analiz yapacaklarını da sözlerine ekleyen Çetintaş, “Yeni yıl ile birlikte hedefimiz yurt dışında daha aktif bir tablo çizmek. Bir Türk markası olarak Avrupa, ABD ve Orta Doğu da isim yapabilmek, kalitemizi ve markamızı oradaki hedef kitle ile buluşturabilmek adına güzel adımlar atacağız. Bunun içinde daha fonksiyonlu, kaliteli ürünler tasarlıyor ve erge çalışmalarına hız veriyoruz” ifadelerine yer verdi. Serdar Çetintaş son olarak sözlerine, fuara katılacak olan tüm firmalar, Beksiad dernek üyeleri ve Ar – Ge projelerinde aktif rol oynayan tüm firmalar adına verimli ve sağlıklı geçmesini temenni ederek, 2016 yılının da daha bereketli bir yıl olmasını dileyerek son verdi.

Baby & Kid Store Aralık 2015

57




MAKALE

Kar sağlamanın altın kuralı, Çapraz Satış Satış personelinin nihai hedefi, alışverişi karlı bir satışla sonlandırmaktır. Başarılı bir satışın altın kuralı ise, farklı satış teknikleri geliştirmek… Müşterinin satın alma eğilimine göre, satın aldığı ürünü destekleyici ya da tamamlayıcı ürünler pazarlamalısınız. Çapraz Satış (Cross Selling) dediğimiz bu tekniği kullanmanın püf noktalarını sizin için araştırdık.

İmkânlar ve teknoloji ilerledikçe satış teknikleri de farklılık gösteriyor. Hızlı rekabet ortamında farklı teknikler geliştiren ve doğru stratejiler uygulayan firmalar ayakta kalıyor. Bu rekabette farklı satış teknikleri ile öne geçebilirsiniz. Bunda teknolojinin sunduğu imkânları da sonuna kadar kullanmak şart... Çapraz satış tekniği, firmaların sattıkları ürünlerin yanında tamamlayıcı bir takım ürünler sunarak satış portföylerini arttırmalarıdır. Bu işin püf noktası, birbirinden farklı ürünlerde olsa bir noktada bağlantı sağlayabilmektir.

60 Baby & Kid Store Aralık 2015

İşin püf noktası, doğru ürün

Doğru ürünü, doğru zamanda müşteriye sunmalısınız. Bunu yaparken de iyi bir müşteri analizi yapmak gerekir. Siz hedef kitleyi ne kadar iyi tanırsanız, o doğrultuda etkili bir çapraz satış gerçekleştirirsiniz. Bunun internetten faydalanabilirsiniz. Müşteriye satış öncesi soracağınız çeşitli sorular, yapacağınız kısa bir anket size yol gösterir, bir sonraki adımı atarken avantaj sağlar. Bunu sektörel bazda ele alacak olursak, bebek giyimi ya da gereçleri alanında alışveriş yapacak anneyi örnek gösterebiliriz. Bebek bakım ürünü alacak bir anneye fayda sağlayabilecek bir başka ürünü ek ürün olarak sunabiliriz.

Zamanlama önemli faktör

Çapraz satış tekniğini etkili kullanmanın da belli bir zamanlaması var. Kişinin dikkatinin en yoğun olduğu zamandan faydalanmalısınız. Müşterinin aklında belli bir ürün varsa onu seçmesini beklemelisiniz. O anda sunacağınız başka bir ürün hamlesi hatalı olacaktır ve beklediğiniz etkiyi yapmayacaktır. Örnek vermek gerekirse, bebek mama sandalyesi almaya gelen bir müşteriye önce mama sandalyelerini tanıtmalısınız. Ona karar verdikten sonra, ürünle bağlantılı farklı ürün alternatifleri tanıtabilirsiniz. Bunun için ödemenin yapıldığı kasa alanı her zaman


etkili bir yerdir. Kişi ödeme için kasada beklerken o alanda tanıttığınız ürünleri inceleyebilir. Siz o anda etkili bir hamle yaparak bu ürünü satın almanın müşteriye sağlayabileceği faydaları ve aldığı ürünle nasıl kullanabileceğini anlatmalısınız. Böylece başarılı bir çapraz satış hamlesi gerçekleştirmiş olursunuz.

Teknolojiden yararlanın

Günümüzde satışın artık daha çok internete kaydığını hepimiz biliyoruz. İnternetten alışveriş yapan müşteriye ürünü cazip göstermek için, farklı teknikler geliştirmelisiniz. Bunda teknolojinin ne kadar hızlı ilerlediğini de göz önünde bulundurun. İnternette gezinen müşteriye sayfanın farklı alanlarında reklamlar sunmalısınız. Ama en etkili yol bir ürün satan alan müşteriye ödemeyi gerçekleştirmeden önce sepette tamamlayıcı bir takım ürün önerilerinde bulunmak.

Rol model göstermek

Satış yaparken müşteriye başka alıcıların neleri satın aldığını gösterebilirsiniz. Bu her zaman etkili bir taktiktir. Gerek internet alışveriş sitesi olsun gerek mağaza olsun, bunun için etkili bir tanıtım çalışması yapabilirsiniz. İnternette sitesinde

bir ürüne bakan müşteriye, hemen altında ‘bu ürünü alanlar, bunları da satın aldı’ şeklinde tanıtım yapabilirsiniz. Böylece müşterinin ilgisini başka ürünlere de yönlendirmiş olursunuz. Diğer bir taktik, sevilen ve bilinen ünlü birini rol model olarak göstermektir.

Sınırlı zaman dilimi fırsatları

Ürünlerin tükeneceğinin bilincini yaratmak tüketicileri alışverişe yönlendirmede

etkili bir yöntem olarak markalar tarafından kullanılıyor. Online mağazanızda da bu sistemi kullanarak çapraz satış yapabilirsiniz. Sunduğunuz yan ürün ya da aksesuarları belli stoklarda tutabilir ya da sadece birkaç saat sürecek indirim kampanyaları sunarak tüketicileri bu ürünleri satın almaya yönlendirebilirsiniz. Ürünlerin veya kampanyanın biteceği düşüncesi tüketicileri satın almaya yönlendirecek etkenler arasında yer alıyor.

Baby & Kid Store Aralık 2015

61


FUAR

CBME Türkiye bu yıl beklenen, yoğun katılımcı, ziyaretçi ve yeni projelerle start vermeye hazırlanıyor 100 ülkeden 14 bin ziyaretçi, 1.5 milyar potansiyel müşteri kitlesi, 60 milyar dolar iş hacmi, 37 bin m2 fuar alanı, 370 katılımcı ve 750 marka ile sektörün en gözde fuarı Uluslararası İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye, 13-17 Ocak 2016 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da sektör profesyonellerini ağırlayacak. Türkiye’nin katılımcı profilini ise bebek ve çocuk hazır giyimi, aksesuar, mobilya, ev tekstili ve bebek arabası, puset, biberon gibi araç gereç grupları oluşturuyor. Fuar, Avrupa’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya uzanan bir coğrafyada, 1,5 milyarlık geniş çapta ve yelpazede bir müşteri kitlesine hitap ediyor.

Tekstilde 180’den fazla katılımcı…

CBME Türkiye’nin özellikle günlük kıyafetten abiye giyime, kottan çamaşır çorap grubuna kadar hazır giyim ve aksesuar grubunda, dünyadaki diğer fuarlarla karşılaştırıldığında ciddi bir ürün yelpazesi bulunduğuna dikkat çeken UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara, “Türkiye zengin tekstil firmaları ile hazır giyim alanında oldukça iddialı... Bu alanda

UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara

Bu yıl 30. senesini kutlamaya hazırlanan (CBME Türkiye), 13-17 Ocak 2016 tarihleri arasında 100 farklı ülkeden 14 bin ziyaretçiyi, İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo Center’da ağırlamayı planlıyor. 37 bin m2 alanda 750 marka ve 370 firmanın yer almasının beklendiği CBME

62 Baby & Kid Store Aralık 2015

dünyada 7’nci, Avrupa’da 2’nci büyük tedarikçi konumundayız. Dünyanın 5’nci büyük pamuk üreticisi olmamız, ülkemize bebek giyim ticaretinin temelini oluşturan pamuktan örme ve örülmemiş bebek eşyaları ve aksesuarları üretiminde doğal bir rekabet avantajı sağlıyor. CBME Türkiye bulunduğu coğrafyanın en önemli bebek, çocuk tekstil ürünleri ve aksesuarları tedarik merkezi. Öyle ki, fuar alanımızın yarısından fazlasına karşılık gelen 19,000 m2’yi tamamen tekstil sekmentine ayırdık. Bu alanda yaklaşık olarak 180’den fazla zengin katılımcımız var” dedi.

Yoğun yurt dışı katılımıyla 0-3 yaşa bebek çocuk sektöründe ilgi odağı… Bebek ve Çocuk sektöründeki önemli Türk katılımcılarının yanında Avustur-


ya, Almanya, Çin , İspanya , Kore, Malezya, Portekiz ve Tayvan’ dan firmaların en yeni ürünleri ile CBME Türkiye’de olacaklarını belirten UBM ICC Genel Müdürü Erdal Baykara, “Ülkemizde 0-3 yaş arası 4.7 milyon bebek ve küçük çocuk bulunuyor. Bu sayının çok yüksek oluşuyla da ülke olarak özellikle dış pazarların iştahını kabartıyor. Katılımcı ve ziyaretçilerimizin sektördeki pazar paylarını arttırmak için, doğal avantajlarımızı ön plana çıkarırken, yeni fırsatlar da sunuyoruz. CBME Türkiye olarak sektör için oluşturduğumuz yıllık ticaret hacmi 60 milyon dolara ulaştı” ifadelerine yer verdi.

Anneleri ve sektör temsilcilerini bekleyen sürpriz etkinlikler…

Türkiye’de 30 yıldır devam eden ve her yıl başarı grafiğini arttıran İstanbul Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı (CBME Türkiye), düzenleyeceği etkinliklerle de bu yıl dikkatleri üzerine toplayacak. Her yıl geleneksel olarak çocuk modellerin katılımlarıyla düzenlenen defilenin yanısıra özel etkinlik alanında annelerin beklentilerinin çok ötesinde söyleşiler, toplantılar, eğitimler yer alacak. Baby Kids Store Dergisi ile CBME Türkiye’nin birlikte düzenleyeceği Tüketici Ödülleri ile annelerin hayatını kolaylaştıran ürünler seçilecek, tüketicilerin seçtiği en başarılı markalara ödülleri fuar alanında düzenlenen törenle verilecek. CBME markası, Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı CBME Türkiye ile birlikte Çin, Singapur ve Hindistan’da benzer konseptte düzenlediği ihtisas fuarları ile global düzeyde sektöre yön veriyor. Markanın Şanghay’da düzenlediği fuar, dünyanın en büyük anne bebek çocuk ürünleri sektör fuarı olarak uluslararası arenada saygın bir konuma sahip.

UBM EMEA (Istanbul) Hakkında

UBM EMEA (Istanbul), Avrasya ve Türkiye pazarlarının uluslararası fuarlarını düzenleyen tecrübeli bir etkinlik organizatörüdür. Londra borsasında işlem gören ve 40’dan fazla ülkedeki 5.000 çalışanıyla her yıl 450 etkinlik düzenleyen küresel pazarlama ve iletişim hizmetleri şirketi UBM plc. bünyesinde yer almaktadır. UBM EMEA (Istanbul)’un pazara liderlik eden etkinlikleri şunlardır: Growtech Eurasia, Uluslararası Istanbul Boat Show, Food Ingredients Istanbul, Istanbul Jewelery Show, CPhI Istanbul, Tissue World Istanbul, IstanbulLight, Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, Istanbul Kids Fashion, ISSA Interclean Istanbul, Intertraffic Istanbul.

Fuar Künyesi Fuar Tarihi Fuar Yeri Şehir Fuar Alanı/m2 Ziyaret Saatleri

Toplam Katılımcı Toplam Marka Hal Kabul edilen ziyaretçi Ziyaretçi Ülke Sayısı Ziyaretçi Sayısı

13-­‐17 Ocak 2016 İstanbul Fuar Merkezi -­‐ CNR Expo Center Yeşilköy | İstanbul 37.000 m2 13 Ocak 2016 Çarşamba | 10:00 – 18:30 14 Ocak 2016 Perşembe | 09:30 – 18:30 15 Ocak 2016 Cuma | 09:30 – 18:30 16 Ocak 2016 Cumartesi | 09:30 – 18:30 17 Ocak 2016 Pazar | 09:30 – 16:30 370 750 1-­‐2-­‐4-­‐8 Sadece profesyonel ziyaretçi 100 14.000

KATILIMCI PROFİLİ:

Yerli & Yabancı Üreticiler, Markalar, İhracatçılar, Distribütörler & Hizmet Firmaları “Bebek Arabaları , Oto Koltukları ve Aksesuarları”, “Bebek ve Çocuk Hazır Giyim ve Aksesuarları”, “Bebek ve Çocuk Ayakkabıları”, “Anne ve Hamile Giyim, İç Giyim ve Aksesuarları”, “Oyuncak, Bisiklet ve Eğitim Ürünleri”, “Bebek Bakım ve Kişisel Bakım Ürünleri”, “Sağlık ve Beslenme Ürünleri”, ”Hizmet Firmaları”.

ZİYARETÇİ PROFİLİ:

İş ve Ticaret Platformu “İthalatçı ve İhracatçı”, “Distribütör, Ajans ve Toptancılar”, “Perakendeci- Bebek, Çocuk & Anne Araç Gereçleri”, “ Perakendeci - Bebek ve Çocuk Hazır Giyim Mağazaları ve Ayakkabı Mağazaları”, “Anne ve Hamile Giyim Mağazaları”, “Perakendeci- Mağaza Zincirleri ve Süper Marketler”, “Perakendeci- Mağazalar”, “Satın Alma Ofisleri ve Ticaret Firmaları”, “Konsolosluklar”, “Girişimci ve Yatırımcılar”, “E-ticaret Firmaları”, “Eczaneler”, “Medya ve Dernekler”, “ Küresel Alıcılar”, “Diğer”.

Baby & Kid Store Aralık 2015

63




MAKALE

Stresin esiri olmayın!

Çalışma koşullarının kaçınılmaz sonuçlarından stres, verimi ve başarıyı en fazla etkileyen faktörlerdendir. İş dünyasının her alanında birçok çalışanın başına gelebilecek bu durumla savaşmak mümkün. Bunun için bakış açınızı değiştirmeli ve hayatı önemsemelisiniz. Sizin için stresle başa çıkmanın yollarını araştırdığımız bu yazımızda, başarıya ulaşmada yol gösterici önerileri sunuyoruz. Stresin esiri olmayın, onunla başa çıkabilirsiniz!

İş yerinde hatalar yapmaya başladıysanız, sigara ya da içki kullanım oranınız artıysa, işe odaklanmada sorun yaşıyor, uyku problemi çekiyorsanız, kendinizi değersiz, yetersiz ve güvensiz hissediyorsanız, gelecek üzerine kaygılarınız arttıysa ve kontrolsüz çalışıyorsanız tedbir almak için bir yerden başlamalısınız.

İlk kural; güne pozitif başlamak

Hayatta çok sık duyduğumuz bir söz; ‘Güne nasıl uyanırsanız, tüm gün öyle geçer.’ Doğruluk payı olabilir fakat bilinçaltı diye bir gerçekte var. Kötü ve yorgun bir gün geçirmiş olabilirsiniz. Bundan ötürü sabah biraz enerjiniz düşük ve haliyle kötü hissettiğiniz bir güne başlamanız çok olası… Önemli olan o an nasıl olduğunuz değil, tüm gün nasıl olacağınız. Elbette hepimiz ışıldayan güzel bir güne uyanmak isteriz. Şartlar öyle değilse, bunu tersine döndürerek avantaja geçirmek sizin elinizde. Bunun için kendinizi motive ederek güne pozitif başlamalısınız. Bu noktada bilinçaltının gücünden yararlanın. Güzel bir gün geçireceğinize ve bugün

66 Baby & Kid Store Aralık 2015

işinizde başarılı ve önemli adımlar atabileceğinize kendinizi inandırın.

Nasıl göründüğünüz önemli

Kişinin dış görünüşü o günkü ruh halini etkiliyor. Kendinize ve nasıl göründüğünüze önem verin. Yapılan ve denenen bir çok araştırma giydiğiniz kıyafetten bakıma bir

çok etkenin kişiye güven duygusu verdiği ve mutlu ettiğini ortaya koyuyor. Öyle ki, bir takım elbise içerisindeyken kendimizi her zaman daha önemli ve özgüvenli hissederiz. Sizde dikkate alacağınız böyle ufak detaylarla, kendinizi motive ederek modunuzu yükseltebilirsiniz. Unutmayın ki mutluluk başarıyı da beraberinde getirir.


Sorun ve riskleri öngörmek

İş yerinde strese neden olabilecek sorunları öngörmek ve ona uygun tedbirler almak iş dünyasında sizi bir adım öne geçirir. İngiltere’nin Olimpiyat takımının performans sorumlusu Clive Woodward’ın dediği gibi, “Neyle karşılaşacağınızı bilmediğiniz bir yüksek stres ortamına girmek, insanı olumsuz etkiler. Her şeyin kontrolünüz altında olması gerekir”. Böyle bir yaklaşım stresi önlemenin yanında başarıya giden yolda da ihtiyacınız olan bir özelliktir. Önceden alacağınız bir çok tedbir ilerleyen süreçte işinizi kolaylaştıracaktır.

İstikrarlı ve planlı çalışma

Tarihe baktığımızda bir çok başarılı insan bunu istikrarlı ve planlı çalışmaya borçlu… Aksi halde, bir yerde tökezleyebilir ve hata yapabilirsiniz. Bu da beraberinde yüksek stresi getiriyor. İstikrarlı ve planlı çalışma size, kaliteli ve verimli zaman harcayabilmenizi sağlar. Bunun için kendinize bir düzen belirleyin. Yapmanız gereken her şeyi önceden planlayın. Son dakika sürprizleri her çalışanın kâbusudur. Bundan sonraki adım, istikrar ve düzenli çalışmak... Eskilerinde söylediği gibi, ‘söz uçar, yazı kalır.’ Daima bu felsefeyi göz önüne alarak, yaptığınız ya da yapacağınız her çalışmayı, programı not edin. Bu size büyük kolaylık sağlamanın yanında, bu sonrasında telaşa kapılarak hata yapmanızı da önler.

Zamanı iyi kullanın

Her anı zamanında yaşayın. Hiçbir işinizi yarına ertelemeyin. Unutmayın zamanı geri alamazsınız… Ertelediğiniz her iş sonrasında sizi daha fazla zorlamaktan başka bir işe yaramayacaktır. Zamanın efendisi olmalısınız. Bunun içinde programlı hareket etmek etkili bir yöntemdir. Bir işe başlamadan önce mutlaka genel bir taslak belirlemelisiniz.

Düzenli Olun

İş hayatında mutlaka bazı prensipleriniz olmalı. Sağlıklı ve verimli bir çalışma için, düzenli olmak şart. Düzensizlik hata olasılığını arttırır ve panik olmanızı sağlar. Bilindiği gibi strese sebep olan en büyük etken paniktir. Bu sebeple bir işi yaparken düzenli olun, her şeyi kategori olarak ayırın.

Çalışma ortamınızı kişiselleştirin Şüphesiz hepimizin kendimiz en rahat,

huzurlu ve güvenli hissettiği yer evidir. Sizde, çalışma ortamınızın dizaynında yapacağız ufak rötuşlar, kendinizi yansıtacak güzel bir kaç parça eşya ile orayı kişiselleştirebilirsiniz. Böylece çalıştığınız yeri sevecek ve motive olacaksınız. Stresten uzak, başarılı bir yol için, bu oldukça kolay ve etkili bir yöntem. Kendinizi ne kadar tanırsınız bu konuda o kadar başarılı olursunuz. Kimileri çiçeklere bayılır, kimileri ise o kadar da sevmez. Ama güzel kokan, canlı bir çiçek ortamın enerjisini bir ana değiştirir. Bir başka püf nokta ise, masanızın düzenli ve boş olmaması... Boş bir masa, emanetten orada olduğunuz hissi verir ve aynı zamanda çabuk sıkılmanızı sağlar. Bunun yerine güzel kalemlerden, fotoğraflardan, çiçek ve sevdiğiniz bir kaç eşyadan oluşan bir masa her zaman daha idealdir.

Spor ve değişik aktivitelerle stres atın

Araştırmalar, sporla kazandırılan fiziksel egzersizlerin çok yüksek düzeyde olmayan depresyon belirtilerini ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olmakta olduğunu göstermektedir. Stresle ilgili yapılan çalışmalar ise sporun strese karşı bir koruyucu bir özelliği olduğunu göstermektedir. Özellikle fazla egzersiz seviyelerinde stresle karşı karşıya kalındığında daha az sağlık problemleri gözlemlenmekte ve çocukları stresin

sebep olduğu sağlık şikâyetlerine karşı korunduğu bilinmektedir.

Uyku Şart

Düzenli, kaliteli ve vücudun ihtiyacını karşılayacak kadar alınan uyku, günü güzel geçirmenin altın kuralıdır. Aynı zamanda uyku, hayatımızda her şeyin düzene konulduğu, tamir ve tedavi edildiği önemli zaman dilimidir. Bir kaç hafta uykusuz kalmanın ölüme neden olduğu hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle ispat edilmiştir. Bunun insanlar üzerindeki yansıması ise, yetersiz uyku ile zihinsel güç kaybı arasında yakın bir ilişki olduğu, uykusuz kalan insanların zihinsel çalışmalarının tamamen durduğu ve düşüncelerini hiçbir şeyin üzerinde yoğunlaştıramadıkları yönündedir. Yapılan başka bir araştırma, 48 saat uykusuz bırakılan yüksek öğrenimli kişilerin, ilkokul çocuklarına öğretilen matematik işlemleri yapamadıklarını göstermesiyle bu tezi destekliyor. A.B.D.’de ise, 1993 yılında yapılan başka bir çalışma sadece düzensiz uykunun, A.B.D. ekonomisine 1993 yılı kurlarıyla verdiği zarar 360 trilyon liradır. Tüm bu veriler uykunun aslında yaşamımızda ne kadar önemli olduğuna işaret ediyor. Bunun için düzenli, başarılı ve istikrarlı bir çalışma ortamı için düzenli ve kaliteli uyku şart. Yapılması gereken bir başka adım, güne erken başlamak. Baby & Kid Store Aralık 2015

67




MAKALE

İş dünyasında rekabet,

şah mat!

İş hayatında yoğun bir şekilde varlığını sürdüren rekabet günümüz teknolojisiyle iyice kızıştı. Bu rekabet ortamında hayatta kalmak hatta birkaç adım öne geçmek için önerdiğimiz stratejileri uygulayabilirsiniz... Temel kriterleri göz önüne alarak iş hayatında her an zorlaşan sürecin ve bunun kaçınılmaz bir sonucu olan rekabetin farkında olmalısınız. Rekabeti kabul edip içselleştirirseniz sürece daha çok hâkim olabilirsiniz. Zamanın çok çabuk geçtiğini unutmamalısınız, bugün bile iki ay sonra geçmiş sayılıyorken adımlarınızı hızlandırmakta fayda var.

70 Baby & Kid Store Aralık 2015

Rekabet baskısı altındayken bile becerilerinizi geliştirmelisiniz, şayet rekabet ve baskı altında çalışabilmek bile büyük bir yetenekken sizin daha iyisine ihtiyacınız olacak. Tabi bunun dikey baskı değil de yatay baskı olduğunu da düşünürsek yani baskı üst yönetimden değil de, ekip arkadaşlarınızdan gelince gafil avlanabilirsiniz. Bunun için olabildiğince


açık vermemeli ve işinize daha eleştirel bakmak gibi beceriler edinmeniz size yardımcı olacaktır. Rekabette yapılan stratejik hatalardan biri rakibinizin sizi çektiği alanda rekabet etmektir. Mevcut durumunuzun objektif bir analizini yapın ve bu oyuna gelmeyin. Sizi zayıf yönlerinizden yakalamaya çalışanları görmezden gelirken bir diğer yandan açığınızı kapatmaya çalışmalısınız ya da rekabeti kendi güçlü olduğunuz alanlara doğru yönelterek avantaj elde edebilirsiniz. Sizden daha stratejik düşünen daha deneyimli bir akıl hocanız olması faydanıza olacaktır. Eğer çevrenizde böyle bir insan varsa bunu bir fırsata dönüştürebilirsiniz. Düzenli bilgi alışverişinde bulunabilir, görüş ve önerilerden faydalanabilirsiniz. Size rakip olan olmayan herkesle iletişiminizin kuvvetli olması gerekir. Bu konuda yapabileceğiniz en büyük hatadır ekip içi iletişiminizin zayıf olması. Aynı iş ortamını paylaştığınız tüm insanlarla sağlıklı iletişim kurmalısınız. Sağlıklı iletişim kurmanız hem işverenlerinizin hemde ekipteki arkadaşlarınızın size saygı duymasını ve sizi takdir etmesini sağlayacaktır. Rakiplerinizden farklı bilgi ağları edinmelisiniz ve tabii bunu yapmanın en iyi yolu diğer departmandaki insanlarla samimiyet kurmaktır. Diğer departmanlardaki arkadaşlarınızda bıraktığınız izlenimlerde sizi bir adım öne çıkaracaktır. Bazen böyle küçük detaylar size büyük avantajlar sağlayabilir. Net ulaşılabilir ve ölçülebilir hedefler koyun kendinize. Kendinizle rekabet etmek sizi her daim daha iyisi olma yolunda ilerletecektir. Ne istediğinizi ve nereye gittiğinizi bilmelisiniz aksi takdirde rekabet ortamında çok zarar görebilirsiniz. Her daim belirli başlangiç ve bitiş çizgileriniz olmalı ve bir de gerçekçi hedefleriniz... Zamanınızı iyi yönetin bunun yolu tabii ki düzenli çalışmaktan geçiyor. Çoğu zaman üzerimizde çok fazla baskı olduğundan ve hiçbirşeye yetişemediğimizden şikayet ederiz genelde de doğrudur. Fakat zamanı daha iyi yöneterek üzerimizdeki iş yükünü azaltmak ve daha verimli çalışabilmek mümkün. Hangi işin ne kadar zaman

aldığını doğru bi şekilde hesaplayarak gerekirse ajana tutup yardım alarak günü planlamalısınız. Hata yapmaktan korkmayın... Her insan hata yapar mühim olan ders çıkarmak. Hatalarımızdan çıkardığımız derslerle birdaha aynı hatalara düşmeyiz ve hataların kaynağını bulup doğru yola çıkarız. Yani hatalarımızdan çıkardığımız sonuçları deneyim diye kabul etmek bizi başarıya

götürecektir. Rekabet hayatımızın her alanında bizimle olacaktır başa çıkmayı öğrenmeli ve kendimizi kaptırıp sahip olduğumuz değerleri kaybetmemeliyiz. Başarının bizimle olmasını istiyoruz tabii ama rekabet ortamında kaybetmekte var kabullenmeliyiz. Eğer bu adımları izlediyseniz ve hedeflerinize ulaşamadıysanız dönüp birdaha bakın eksiklerinize mutlaka bulacaksınız...

Baby & Kid Store Aralık 2015

71


MAKALE

5 Dakikada Hap Gibi Sosyal Medya İçin Önemli Rakamlar Zeki Yüksekbilgili Pazarlama Danışmanı ve Eğitmen Yıllardır pazarlama konusunda eğitimler vermekteyim, fakat son dönemde bu eğitimler ile ilgili eğitim verdiğim kitlede önemli değişiklikler meydana geldi. Artık pazarlama eğitimlerini sadece büyük işletmelerin yöneticileri almıyor, küçük ve orta büyüklükteki birçok işletme için de pazarlama artık çok değerli hale geldi. Dolayısıyla bu işletmelerin sahipleri ve yöneticileri pazarlama eğitimlerine ciddi anlamda katılmaya başladılar. Bu eğitimler sırasında özellikle KOBİ’lerin, sayısal devrimi anlamak ve yorumlamakta güçlükler yaşadığını anladım. KOBİ yö-

72 Baby & Kid Store Aralık 2015

neticileri sayısal pazarlamanın bir şeyler ifade ettiğini anlamış durumdalar ama hala geleneksel pazarlama kanallarından da uzaklaşmak istemiyorlar, bu da özellikle sosyal medya ve pazarlama ilişkisini kurgulamalarında problemler yaratıyor. Tam da bu noktada, özellikle Türkiye’de sayısal devrim sonrası pazarlama yapmak isteyen herkes için tamamen durum tespiti amaçlı bir makale hazırlamaya karar verdim. Tüm resmi merak edenlere sadece 5 dakikada gösterebilecek, farklı kaynaklardan verileri bir araya getirerek hazırladığım, hap gibi bir makale… Eminim işinize yarayacaktır. • Türkiye genelinde İnternet erişim imkânına sahip hanelerin oranı 2015 yılında %69,5 oldu. (Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması 2015 TUIK) • Kullanıcıların %35’i bir bilgisayardan, %24’ü ise bir mobil cihazdan ürün satın almadan önce araştırma yapıyorlar. (Digital, Social & Mobile in 2015 We Are Social) • 2015 yılında ilk 6 ayda internet kullanan bireylerin internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya da satın alma oranı %33,1 olarak gerçekleşti. (Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması 2015 TUIK) • Bir Türk kullanıcı ortalama olarak günde 4,5 saatini internette geçiriyor. Bir başka araştırmaya göre Türk insanı ortalama 4,5 saatini TV seyrederek geçiriyor. (Digital, Social & Mobile in 2015 We Are Social)

•Türkiye’de en çok kullanılan sosyal ağlara bakıldığında Facebook (%44) , Youtube (%38) Twitter (%15) ilk üçü oluştururken, onları Instagram (%9) ve Linkedin (%5) takip ediyor. (IAB İnternet Ölçümleme Araştırması GEMIUS) • Facebook kullanıcı hesaplarının %57’si, Twitter kullanıcı hesaplarının ise %59’u kadın. (Sosyal Ağların Demografik Yapısı Online MBA) • Türkiye’de TV izleme esnasında kullanılan cihazlar şu şekilde sıralanıyor; mobil telefon (%64), laptop (%53), tablet (%28) ve masaüstü bilgisayar (%17). (GWI Social Global Web Index) Yani TV izlerken bile sayısal medya etkisindeyiz. Sanırım Türkiye’de sosyal medya pazarlamasının neden önemli olduğunu ve yapısını anlamak için bu kadar istatistiki bilgi yeterli olacaktır. Bir diğer önemli konu da sosyal medyda pazarlama yaparken dikkat edilecek önemli sayılardır, zira pazarlama mesajının başarılı olabilmesi için bu sayıları bilmek çalışmalarınızda fark oluşturabilmek için önemli olacaktır: • Bir tweetin ideal uzunluğu 71-100 karakter arasında olmalıdır (100 karakterden uzun olan tweetlerin okunma, beğenilme veya paylaşılma yüzdesi -engagement rate-, 100 karakterden kısa olanlara göre %17 daha az), • Bir facebook mesajının ideal uzunluğu 40 karakterdir (40 karakterden kısa mesajlar, uzun olanlara göre %86 daha fazla


okunuyor, beğeniliyor veya paylaşılıyor), • Bir Linkedin postasının ideal uzunluğu 16-25 kelimedir, • Bir Youtube videosunun ideal uzunluğu 3 dakikadır (Youtube’da en çok izlenen 50 videonun ortalama süresi 2 dakika 54 saniye). Gelelim bir diğer önemli konuya; artık sadece bir mecrada sosyal medyada aktif olmak kesinlikle bir işe yaramıyor. Bir başka araştırmaya göre 2014’te 16-64 yaş aralığındaki kullanıcıların %91’i Facebook, Twitter, Youtube veya Google+’ı ziyaret etti, üstelik %19’u bu dört mecrayı da kullandı (Global Web Index Digital Marketing Ramblings). Dolayısıyla artık sosyal medyada pazarlama yapmak isteyen işletmelerin birden çok mecrayı kullanması ve en önemlisi her mecranın özelliğine göre farklı bir mesaj hazırlaması bir gereklilik halini aldı. Sosyal medyada pazarlama yapmaya başlamadan önce şu adımlar konusunda muhakkak emin olun; • Hedefiniz nedir? • Hedef kitleniz kim? • Rakipleriniz neler yapmış? Neler yapıyor? • Hangi sosyal mecralarda yer alacaksınız? • Her sosyal mecra için mesajınız ne olacak? Stratejiniz ne olacak (paylaşım, etkileşim, konuşma, vb.) • Etkileşimi (yorumlar, sorular, şikâyetler, vb.) nasıl yöneteceksiniz?

• Sonucu nasıl ölçeceksiniz. Bu adımlar konusunda kendinize tatmin edici cevaplar vermeden evvel sosyal medyada pazarlama yapmaya başlamayın,

unutmayın internette yer almış, sosyal medyada paylaşılmış işletmeniz ile ilgili bir bilgiyi silmek gerçekten pahalı ve zaman alan bir uğraştır!

Baby & Kid Store Aralık 2015

73




MAKALE

‘Y’ Kuşağının hayalinde nasıl bir Ceo var? Bireysel etiketlerden ve kategorizeleşmekten hoşlanmayan, tamamen yenilikçi bir anlayışla çalışan ve takım bilincinden beslenen, bu özellikleriyle kendinden önceki X kuşağından oldukça farklı olan Y kuşağına nasıl yaklaşmalı?

İlk olarak yönetmek kelimesini biraz yumuşatmalıyız. Emir vermektense işe dâhiliyelerini sağlamak yani fikirlerini önemseyerek sürece dâhil etmekle birlikte katılımcı ve paylaşımcı bir yönetim anlayışı benimsemek çok yerinde olur. Gençleri otoriteyle denetimci bir yaklaşımla yönetmek yerine insani değer ve duygularla yönetmek yani yargılamaktan çok dinlemeyi, daha çok söz hakkı vermeyi bastırmak yerine dâhil etmeyi

76 Baby & Kid Store Aralık 2015

denemeniz, onlara daha çabuk ulaşmanızı sağlayacaktır. Bireycilik pek onlara göre değil, karşımızda takım çalışmasına daha yatkın olan bir kuşak var. iş verimi açısından birlikte çalışmak y kuşağının aktivizmini arttırıyor. Öğrenme programlarına yatırım yapmak, takım çalışmalarını ayakta tutmak açısından oldukça faydalı olacaktır. Dijital dünyayla bağlarınız ne kadar sıkı olursa iletişiminiz o kadar kuvvetli

olacaktır, çünkü gençler işverenlerin sosyal medyada aktif olmasını bekliyor. Aynı zamanda sosyal medyada çift yönlü iletişim kurmak y kuşağı olan gençlerimize ulaşmakta oldukça önemli bir noktayı oluşturuyor. Sistem hiyerarşik değil, daha linear olmalı. Sistemin daha az katmanlı hale getirilmesi onların düşüncesinde anlaşılırlık için en önemli boyut… Daha bir şirkete girer girmez kariyer basamaklarını


saptayabilmek istiyorlar ve deneyimlemek arzusuyla hemen hedef saptıyorlar. Onlara bu şansı vermeniz önemli kariyerde bir sonraki aşamayı göremeyişleri çoğu zaman işe olan ilgilerini kaybetmeleriyle sonuçlanıyor. Son olarak oldukça duygusal yapıda olduğundan bahsettiğimiz y kuşağını, rehberlik hizmetleri sunarak mutlu edebilirsiniz. Rehberlik, sadece okullara özgü bir yardım sistemi değildir. Rehberlik hizmetleri günümüzde çalışanlarında ihtiyaç duyduğu bir mecradır. Bu noktada, işte verimliliği arttırmak için, rehberlik hizmetlerinin çözebileceği türde problemler için, ofislerde bu tür uzmanlar bulundurulmasında fayda var. Ayrıca bu durum, iyi bağlantılar kurabilmeye de aracı olacaktır. 2025 yılına gelindiğinde şirketlerde aktif çalışanların yüzde 65’inin bu jenerasyon olacağını da unutmamakta fayda var. Kabul etmek gerekiyor ki, değişen zamana ayak uydurmak şart. Bu doğrultuda Y kuşağının iş dünyasına bakış açısının oluşturan temel düşünce, “İş ve yaşam dengesi” diyebiliriz. Y kuşağını anlamak adına ve onların talep doğrultusunda şirketler psikolojik alana da yönelecektir. Geleneksel sisteme karşı çıkan Y kuşağı ardından gelen Z kuşağını da etkileyecektir. Yine kabul etmek gerekir ki yeni nesil oldukça zeki ve düşünen

bir nesil… Geleceğe umutla bakacağımız, zekanın öneminin daha da artacağı, sivil toplum alanında yapılan çalışmaların daha fazla değer kazanacağı, sadeleşmenin ön planda olacağı, girişimcilik adına önemli

adımların atılacağı ve sosyal medya ile iç içe daha teknolojik bir nesil bizi bekliyor. Diğer yandan özgürlüklerine hayli düşkün olan Y kuşağı işverenlerinden, esnek çalışma saatleri ve ortamlarını bekliyor. Ceo ya da patronları ile daha açık ve yakın iletişim kurmak isteyen Y kuşağı geleneksel anlayışı tamamen yıkacağa benziyor. Bu noktada X kuşağı yöneticilerinin biraz daha sabırlı ve hoşgörülü yaklaşması gerekiyor. Y kuşağı X kuşağından olan yöneticilerinden hayata biraz daha kendi gözlerinden bakarak anlayışlı olmalarını bekliyor. Y kuşağı ile uyumlu bir ilişki yakalayabilmek CEO’lar yeniliklere biraz daha açık kapı bırakmaları gerekiyor. Zira karşılarında yenilikleri hızlı takip eden teknolojik bir nesil var. İleriden gelen Z kuşağının daha teknolojik bir nesil olacağını da hesaba katarsak, daha anlayışlı ve sabırlı iş verenler olmalılar. Biraz empati ile uyumlu bir iş dünyası düşünülebilir.

Baby & Kid Store Aralık 2015

77




MAKALE

Tüketim dünyasında Avm gerçeği! Tüketiciler AVM tercihlerinde mağaza çeşitliliğinden ikamet ettikleri bölgeye olan yakınlığa kadar bir çok kriteri göz önünde bulunduruyor. Haftada en az 1 en fazla 2 kere AVM’ye gidip 2,5 saat vakit geçiren tüketiciler toplamda ortalama 655 TL harcıyor.

Online pazar araştırma şirketi DORinsight tarafından çarpıcı bir AVM araştırması yapıldı. 10 bin 573 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bu araştırma, tüketici – AVM ilişkisiyle ilgili birbirinden farklı sonuçlar içeriyor. Bu sonuçlara göre, tüketicilerin yüzde 72’si haftada 1 ile 3 kere AVM’lere gidiyorlar. Bunların yanında sonuçlarda, AVM’lere ayda bir gidenlerin oranı da % 22 gibi yüksek bir değer olarak görülüyor. Daha azınlıkta bir kısım ise seyrek olmakla birlikte toplamda % 5’lik bir kesimi oluşturuyor. Araştırma sonuçlarında tüketicilerin ortalama AVM’ye gidiş frekansı, haftalık 1,31 ziyaret olarak istatistiklere yansıyor.

Hangi sıklıkla alışveriş merkezlerini ziyaret edersiniz? Haftada bir defa: %36 Haftada 2-3 defa: %36

80 Baby & Kid Store Aralık 2015

Ayda bir defa: %22 Yılda 3-4 defa : %4 Yılda 3-4 defadan az: %1 AVM’lerde geçirilen zamanlarda araştırmaya yansıyan bir diğer konudur. Buna göre, gün içerisinde tüketiciler zamanlarının 1 ila 3 saatini AVM içerisinde geçirmektedir. Araştırmaya göre tüketici burada genellikle günün 3’te 1 gibi bir oranda zaman harcıyor. AVM’de 1 saatten az zaman geçiren tüketicilerin oranı % 12 olarak belirtilirken, 4-6 saat arasında vaktini tüketenlerin oranı yaklaşık olarak % 15 gibi daha yüksek bir değer olarak sonuçalara yansıyor. 7 saat gibi uzun bir zaman diliminde AVM’lerde bulunanlar ise %1 gibi en az orana sahip. Alışveriş

merkezlerinde ne kadar zaman harcarsınız? 1 saatten az: %12 1-3 saat: %71

4-6 saat: %15 7 saatten fazla: %1 Tüketicilerin AVM’lerde dikkat ettikleri hususlar arasında mağaza çeşitliliği en önemli kriteler arasında yer alıyor. Bu konuda %74 oranında olan büyük bir çoğunluk, gittikleri alışveriş merkezlerini seçerken mağaza çeşitliliğinin fazla olma-


sına önem veriyor. İkinci sırada alışveriş merkezinin konumu yer alıyor. Araştırmaya katılım sağlayanların %46’sı alışveriş merkezini tercih ederken evlerine yakın olmasına dikkat ediyor. Tüketicilerin yüzde 29’u AVM’nin yerini beğendikleri için, %18’i ise ilgilendikleri bir etkinlik olduğu için AVM’ye gitmeyi tercih ediyorlar.

Gittiğiniz alışveriş merkezini tercih ederken dikkat ettiğiniz hususlar nelerdir? Mağaza çeşitliliği: %74 Evinize yakın olması: %46 Yerinin güzel olması: %29 Etkinlik olması: %18 Araştırma, alışveriş merkezindeki harcamalar üzerine de sayısal değerler sunuyor. Gün içerisinde tüketiciler, genellikle 50 ve 200 TL arasında para harcıyorlar. Yine gün içerisinde 51-100 TL harcadığını belirten tüketici oranı %39, 101 ve 200 TL aralığında harcama yapanların oranı ise % 31 gibi biraz daha düşük bir değer olarak görülüyor. 50 TL altında para harcayan tüketiciler %11, 201 TL ve üzeri harcama yapanların ise %19 oranında olduğu sonuçlar arasında yer alıyor. Bu sonuçlara göre AVM’lerde genel olarak 50 TL altında pek fazla alışveriş yapılmıyor.

Alışveriş merkezine gittiğinizde bir günde ne kadar para harcarsınız? 50 TL altı: %11 51-100 TL: %39 101-200 TL: %31 201 TL ve üzeri: %19 Rapor, alışveriş merkezlerinin ekonomiye can verme yönündeki atılımlarının sonuçsuz kalmadığını gösteriyor. Tüketicilerin AVM’leri gitmeyi tercih etmesinin ilk

sebebi % 91 oranında alışveriş yapmak olduğu belirtiliyor. Alışveriş merkezlerini yemek ve sinema için tercih edenlerin sayısı da hiç az değil. Zira araştırmaya göre %50 oranında insan AVM’lere yemek ve sinema için geliyor. Özel etkinliklere katılım için AVM’lerde bulunan tüketicilerin oranı ise, %22’dir. Tüketicilere alışveriş merkezlerinde ne gibi etkinlikler görmek istedikleri sorulduğunda ise daha eşit bir dağılım ile karşılaşılıyor. Sevgililer Günü, Yılbaşı, Kadınlar Günü gibi özel gün etkinliklerini tercih eden tüketicilerin oranı yüzde 62 olarak görülüyor. İmza günleri yapılmasını isteyen tüketicilerin oranı yüzde 51, konserler düzenlenmesini isteyen kullanıcıların oranı ise yüzde 44 olarak ölçümleniyor.

Toplam AVM sayısı 354’e ulaştı

İnternetten alışverişin gittikçe daha da yaygınlaşması alışveriş merkezlerini etkiliyor. AVM sayılarındaki hızlı artış sayesinde rekabette arttı. Alışveriş merkezleri arasındaki rekabete internette eklenince bu alanda farklı yeniliklerin yapılması gündeme geliyor. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hulusi Belgü bu konuda açıklamalarda bulundu. Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hulusi Belgü, “Perakende dünyasında geleceğe yönelik yeni değişimler gerçekleşecek. Çünkü müşteriyi online sipariş vermek yerine

koltuğundan kalkıp sokağa çıkmaya ikna edecek farklı deneyimler sunmak gerekiyor. İnsanları AVM’lere gitmeli ve gezmeliler “ dedi. Bu yıl 15’incisi düzenlenen “Perakende Günleri 2015” Zirvesi’nde konuşan Belgü, alışveriş merkezlerinin (AVM) yaşadığı büyük değişime dikkati çekti. Bu nedenle farklı kiracı karmalarının, daha küçük mağaza boyutlarının gündeme geleceğine işaret eden Belgü, “Gelişen sevkiyat yöntemleri ile gelecekte mağazalarda bir ürünün her boyu ve çeşidini tutmak gerekmeyecek. Bu nedenle mağaza boyutları küçülecek. Pop-up mağaza konsepti, ülkemizde de yaygınlaşacak. Konut, ofis, alışveriş ve eğlenceyi bir araya getiren çok amaçlı kullanım konseptlerini artık daha çok göreceğiz” ifadelerini kullandı. “Kendimize değil, tüketiciye uygun projelere imza atmalıyız” diyen Belgü, tüketicinin nabzını tutmanın, dünyadaki trendleri yakından takip edip Türkiye’ye uyarlamanın önemini vurguladı. Belgü, alışveriş merkezi sektörünün istikrarlı büyüdüğüne dikkati çekerek, “Bugün Türkiye çapında toplam 354 AVM’ye eriştik. Anadolu’da AVM’si olmayan 2223 şehir kaldı. Türkiye genelinde AVM’ye gitme sıklığında artış var. AVM’de geçirilen süre arttı. Tüm bu veriler, ülkemizde alışveriş merkezlerine tüketici nezdinde ilginin canlı olduğunu gösteriyor ve gelecek için de bize ümit veriyor” açıklamasında bulundu. Baby & Kid Store Aralık 2015

81


RÖPORTAJ

‘Siz hayal edin, biz gerçekleştirelim’ Sun Dizayn firmalara sunduğu fuar hizmetlerinin yanında farklı alanlardaki iç mimari çalışmalarıyla zengin hizmet ağına sahip. Sun Dizayn Genel Müdürü Hafize Öztürk bize, firmaların hayallerini yakalamak için çıktıkları yolculuğu ve bugün geldikleri noktayı anlattı. İlk kez 2008 yılında kendi şirketlerini kurduklarını ve fuar standı tasarımında geçmişe dayanan 10 yıllık bir tecrübenin olduğunu ifade eden Hafize Öztürk, “ Fuar sektörüne ilk olarak CNR Fuar organizasyonunda başladım. Bir kaç yıl sektör içinde çalışmalar yaptıktan sonra, bir yurt dışı eğitimi için Londra’da bulundum. İthalat, İhracat ve Satış Pazarlama Teknikleri üzerine eğitim aldım. Döndüğümde yurt dışı fuarları yapmaya başladık. Güney Afrika, Kazakistan, Çin ve Kanada gıda fuarları yaptık” dedi. Bir çok firmadaki deneyim ve tecrübeleri sonrasında kendi firmasını kurma fikrinin ortaya çıktığını söyleyen Öztürk, o günden bu yana 5 yıldır kendi işlerini yaptıklarını belirtti.

Showroom, ofis ve mağaza tasarımına kadar zengin hizmet ağı

Kuruldukları andan bu zamana gelinen noktayı ele aldıklarında, bu süreç boyunca hiç bir şeyin kolay olmadığını dile getiren Öztürk, “Bunu bir benzetme yaparak örneklendirmek gerekirse, bu iş bebek gibi… Önce emekliyorsunuz, sonra yürüyorsunuz ve ardından koşmaya başlıyorsunuz. Bu anlamda biz daha yeni yeni büyümeye başlayan bir firmayız. İlk dönemler sancılı bir dönemdi fakat sonrasında hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ettik. Bugün, bir çok fuara katılan firmaya genç ve dinamik ekibimizle hizmet veriyoruz” ifadelerine yer verdi.

82 Baby & Kid Store Aralık 2015

Fuara katılım sağlayan tüm firmaların vizyon sahibi olan, kendi firmalarını dünya çapında tanıtmak isteyen ve ciddi anlamda ihracat kanalında olan firmalar olduğuna dikkat çeken Öztürk, bu firmaların, kendi showroomlarında ürünlerini iyi bir şekilde sunabileceği, markalarını yansıtabilecekleri alanlar tasarladıklarını aktardı. Bu hizmetlerinin yanında mağaza ve ilaveten ofis tasarım alanında da çalışmalarda bulunduklarını belirten Öztürk, firmaların ofislerde müşterilerini en iyi şekilde ağırlayabilecekleri ve en dikkat çekici şekilde ürünlerini lanse edebileceği yerler tasarlamaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.

Öncelik, firmaların hayallerini yakalamak

Bu işte önceliklerinin firmanın nasıl bir stant hayal ettiğinin ve istenilen standın nasıl olması gerektiğinin analizini yapmak olduğunu ifade eden Öztürk, “Firmaların ürünlerini raf mı, askılık sistemi mi yoksa bir platform üzerinde mi sergileyeceğini gibi detayların doğru analiz etmek gerekiyor. Bizim önceliğimiz müşterinin ne istediğini anlayabilmek, sonrasında standı tasarlamak. Müşteri odaklı, kendi hayalimizdense müşterinin hayalini yakalamaya çalışan bir firmayız. Bu yüzden de önce müşteriyi en iyi şekilde anlamaya çalışıp ondan sonra ona yardımcı olamaya çalışıyoruz. Sürekli


üreten genç ve dinamik bir ekibimiz var. Tasarımlarımızda ve müşterilerimizde hep bir tık yukarıda olmayı hedefleyerek bu doğrultuda çalışmalar yapıyoruz. Dolayısıyla iyi bir müşteri portföyümüz olduğunu düşünüyorum” diye aktardı. Bir makinecinin çok daha farklı bir stant isterken bir oyuncak, biberon ve bebek firmasının ise daha farklı stant istediğini ifade eden Öztürk, her müşterinin ürünlerinin hepsinin altın, elmas değerinde olduğu için firmalarda haliyle onu en iyi şekilde sunmak istediğini belirtti.

Bebek çocuk sektöründe ürünler minimal

Bebek çocuk sektöründeki ürünlerin biraz daha minimal olduğu için ürünleri en kaliteli şekilde sergilemenin önemli bir detay olduğunu aktaran Öztürk, “Bunun için ışıklandırma sisteminden yardım alıyoruz. Led ışıkların dönüşleriyle ya da daha farklı malzeme ürünleri kullanarak bunu yapıyoruz. Maksimum santimlik minik ürünler olduğu için bunu en kıymetli şekilde, küçük bir altın değerinde sergilemeye çalışıyoruz. Bunda sloganların gücünden de yararlanıyoruz. Bu sebeple bir bakıma müşterimizin reklam ajansı gibi hareket ediyoruz” açıklamalarında bulundu. Kurumsal kimlik çalışmalarının dışında, görselle birlikte güven duygusunu verebilecek, ürünün ne kadar tutarlı olduğunu,

nasıl iyi bir şekilde kullanılabileceğini nihai tüketiciye anlatabilecek tasarımları yaptıklarını da ekleyen Öztürk, tasarımın yanında ekstra bir bedel talep etmeden reklam ajansı olarak da hizmet verdiklerini söyledi.

Stantta ahşap materyal daha elverişli

En ekonomik ve ergonomik olanın modüler stant olduğunu ve alüminyum profillerden oluşan maksima sistemin ise onun üstü, en üst tasarımın ise ahşap olduğunu

belirten Öztürk, “Ahşabı istediğiniz şekilde kullanabiliyorsunuz. Ama modüler ve maksi modüler birazcık daha düz, masküler yapıda olduğu için çok fazla malzemenin üstünde oynama şansınız yok. Ama tabi ki oda çok kurumsal ve şık duruyor. Görsellerle dijital baskılarla onları renklendirebiliyoruz. Ama ahşaptaki oymalarla renk akışlarını verebilmek çok daha zordur. Ürün olarak tercihte ahşap birazcık daha ön planda oluyor. Aynı zamanda fiyat olarak da daha üst kalitede olan bir materyaldir” dedi. Güven faktörünün bebek çocuk sektöründeki firmaların isteklerinde belirleyici bir rol oynadığını dile getiren Öztürk, çocuğun ilk temasının oyuncak, biberon ile başladığı için oradaki güven algısının ebeveynler için çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Bu sebeple de firmalar kendi markalarına güzel yatırımlar yaptığını ve ürünleri en dikkat çekici şekilde sergileyebilmek için çok ciddi bütçeler ayırdıklarını ifade eden Öztürk, bu anlamda firmalara da çok güvendiklerini sözlerine ekledi. Rekabet piyasasının şartları doğrultusunda bu alanda faaliyette bulunan sektördeki diğer firmalardan sıyrılarak en iyisi olmaya çalıştıklarını dile getiren Öztürk, “Herkes yaptığı işi önemsiyor ama biz Baby & Kid Store Aralık 2015

83


RÖPORTAJ aldığımız işi en iyi şekilde yetiştirmeye çalışarak firmaların isteklerini birebir yansıtmaya çalışıyoruz. Bizim sektörümüzdeki en önemli şey, fuar süresinin çok kısa olduğu için müşterimizin bu zamanı en iyi değerlendirebilmelerini sağlamak. Fuarın ilk günü firmanın müşterilerinin karşısına dinlenmiş ve iyi bir şekilde çıkabilmesi için stantların kurulumunu bir gün öncesi akşam teslim ediyoruz. Sabahlara kadar firmayı bekletmek, bizim hoş gördüğümüz bir davranış değil, müşterilerimizin fuardan bir gün öncesindeki en kıymetli zamanlarını iyi değerlendirmeleri noktasında yardımcı oluyoruz. Burada ekspres olmak oldukça önemli” ifadelerine yer verdi.

bütçesi kan kaybetmeye başlıyorsa, kendi iç bünyesindeki dalgalanma nedeniyle ilk reklam bütçesinden kısmak durumunda kalıyor. O yüzden ön görülerde bulunarak, böyle olasılıkları fark ederek ve belli noktalarda bu sebeple girmediğimiz sektörlerimiz var. Tanıdığımız dostlarımız ve firmalarımızın talepleri doğrultusunda güvenebildiğimiz firmalar olursa onlarla yolumuza devam ediyoruz” diye açıkladı. Bu hususta elemeler yaparak seçici davrandıklarını da ifade eden Öztürk, her müşteriye potansiyel müşteri olarak yaklaşmadan bir ön değerlendirme yaptıklarını da sözlerine ekledi. Öztürk, müşterileri arasında Bursa Şanslı

“En iyi referansımız, müşterilerimiz”

Triko, Ars Bebek, Moonstar ve Süzgün Tekstil ile sıcak görüşmeler yaptıklarını ve onların dışında şuanda teklif aşamasında olan bir çok firma olduğunu ekledi. Bu işi yapan herkesin kaliteli ve iyi bir iş çıkartmak istediğine dikkat çeken Öztürk, deneyimlediği ve gerçekten hayaline en yakın olanı yakalamaya çalıştıklarını ve müşterilerin hayallerinin peşinde olduklarını ifade etti.

En iyi reklamın, müşterilerin referansı olduğunu ve bu anlamda reklamda kendilerini iyi bir noktaya taşımaya çalıştıklarını anlatan Hafize Öztürk, reklam hususunda memnun kalan müşteriler kanalıyla daha iyi verim aldıklarını aktardı. Tüm müşterilerinin çok değerli ve kıymetli olduğunu belirten Öztürk, “Çok içinde bulunmak, adım atmak istemediğimiz sektörler vardı fakat özellikle müşterilerimizin çok fazla talepleri doğrultusunda o sektörlere de girmek istedik. Ekonomik denge çok önemli… Firmanın

84 Baby & Kid Store Aralık 2015

Yurtdışı fuarlarında Almanya ve Dubai ağırlıklı çalışıyoruz

Yaklaşık olarak 3 yıldır yurt dışında fir-

malara destek verdiklerini, bu doğrultuda yurt ışındaki Türk firmaları ile Rus, Dubai, İran ve Azerbaycan firmalarının stantlarını orada yaptıklarını belirten Öztürk, “Almanya ve Dubai ağırlıklı çalışıyoruz. Almanya’da çözüm ortağımız var, belli bir noktada buradan malzemeyi götürüp orada depolamasını yapıyoruz. Fuar zamanı depo alanlarından malzemeyi kullanıp, bir şekilde müşterimizin hizmetine cevap veriyoruz. Tabi ki burada dış ülkede bir hizmet olduğu için çok daha iyi şartlarda standını teslim alabiliyor. Firma yabancı menşeili bir organizasyon şirketi ile çalışmanın vermiş olduğu avantajla bir çok konuda avantaj sahibi oluyor. Stant malzemeleri konusunda sıkıntı yaşamadan firmalara hizmet sunabiliyoruz. Önemli bir kuruluş olan Messe grubun partnerlerinden birisiyle çalışıyoruz” dedi. Aynı şekilde Dubai ile de yine aynı çalışma prensibi ile genellikle otomotiv ve İnterteck fuarı ağırlıklı olmakla birlikte fuarlarda güzel çalışmalara imza attıklarını anlatan Öztürk, “Yurt dışı fuarlarında sektör olarak seçici davranmıyoruz. Bütün sektörler partnerimiz ve hizmetini vermekten mutluluk duyabileceğimiz firmalardır. Yavaş yavaş bütün sektörlere açılıyoruz. Tabi ki birazda firmanın gücü ile alakalı, her firmanın yurt dışındaki fuarlara katılabilme ve buralarda ihracat alanını güçlendirebilme imkânı olamayabiliyor. En iyi şekilde orada kendini göstermek isteyen firmalarımıza yardımcı oluyoruz. Diğer yandan, firmalar yurt dışı fuarlarına daha yüksek bütçeler ayırabiliyor bir de Kosgeb desteği olduğu için devletten belli bir kısmını geri alabiliyorlar” ifadelerinde bulundu. Bir standı yaptırdığınızda %70, %80’lere kadar hem stant bedelini hem de alan kiralama bedelini KOSGEB’den alabildiklerini, biraz gecikmeli olsa da bedeli mutlaka aldıklarını aktaran Öztürk, bunun yanında yurt dışında stant yaptırdıkları için KDV’den de muaf olduklarını ve firma olarak faturalarının KDV’siz kesip teslim edildiğini belirterek sözlerine son verdi.



EKONOMİ

Para politikalarını etkileyen faktörler Ekonomi, hayat standartlarını etkileyen en önemli faktör… Tüm dengelerin ekonomi üzerine kurulu olduğunu varsayarsak, yaşamdaki etkin gücünü anlayabiliriz. Peki, piyasalardaki para birimi değerleri neye göre saptanıyor? Bu değerleri etkileyen faktörler neler? Ekonomiyi daha yakından bilmek ve etkili bir yol haritası belirlemek için bu konuyu mercek altına aldık. Ekonomide para politikaları bazında en önemli kriter, arz ve taleptir. Birçok ekonominin ve kuruluşun dikkate aldığı bu etken, birbiriyle doğru oranlıdır. Bir para biriminin diğerine göre değeri, ülkelerin benimsediği ekonomi politikalarına, iki ülke arasındaki ticarete ve ülkelerin taşıdıkları risklere bağlı olarak değişme göstermektedir. Bu etkenleri incelerken ayrı ayrı ele almak gerekir.

Düşük enflasyon, yüksek kar

Ekonomide enflasyonun matematiği, ters mantık… Düşük enflasyona sahip bir ülkenin parası her zaman yüksek olan ülkenin parasından daha değerlidir. Enflasyonu fiyat bazında ele alırsak, para miktarındaki artış(emisyon), mal ve hizmet miktarındaki artış(büyüme) ile dengeli olursa, fiyatların genel seviyesi değişmez. Ama bunlardan biri diğerinden fazla üretildiği takdirde az üretilen kıymetli hale gelir.

86 Baby & Kid Store Aralık 2015

Artan faiz, artan para birimi değeri

İngilizce karşılığı “interest” olan faiz, aslında bir anlamda “para birimine talebin” oransal gösterimidir. Faiz, paranın getirisi ya da paraya ulaşabilmenin maliyeti olarak da açıklanabilir. Faizi yüksek para biriminin değerinin, faizi düşük para birimi karşısında artması beklenir. Yüksek faiz oranları yatırımcılar için daha fazla getiri anlamında olduğu için her zaman para biriminin değeri artacaktır. Para teorisi, ekonomi için en uygun (optimal) para politikasının belirlenmesini sağlar. Faiz oranları para biriminin değerini etkileyen en önemli etkenler arasında yer alır. Enflasyon, faiz ve kurlar yüksek korelasyon içindedir. Enflasyon oranının yüksek olması faizin para birimine getirdiği değer avantajını azaltan bir faktördür. Finans piyasalarında işlem yapan yatırımcılar merkez bankaların almış olduğu kararları yakından takip etmelidir.

Döviz artarken, yerel para biriminde değer kaybı

Ödemeler dengesi tablosunda yer alan cari işlemler hesabı dış dünyayla yapılan mal ve hizmet ticaretinin dengesini göstermektedir. Cari açık dışarıdan elde edilen gelirlerin dışarıya ödenen bedellerden daha az olduğunu, bu durum da ülkenin döviz harcamasının daha fazla olduğunu gösterir. Sonuç olarak döviz talebi artacağından yerel para birimi değer kaybeder.



HABER

Dalpa firmasının 11. Geleneksel Bayi Toplantısı, yoğun bir katılımla gerçekleşti

Dalpa firmasının artık gelenekselleşen bayi toplantısı bu yılda 11. kez 16 – 19 Kasım 2015 tarihleri arasında yoğun bir katılımla gerçekleşti. Geçmiş yıllara

88 Baby & Kid Store Aralık 2015

kıyasla en çok katılımla gerçekleşen ve bu sebeple de verimli geçen bir bayi toplantısı olduğunu bizlere aktaran Dalpa Firma yetkilisi Muharrem Dalmızrak, rakamsal

olarak ele almak gerekirse ülkenin her bir ilinden yaklaşık olarak 300 bayinin katılım sağladığını belirtti. Toplantının firmanın beklentilerini karşılamasının yanında alınan sipariş ve talebin de fazla olduğunu dile getiren Dalmızrak, bebek araç gereçleri ürünlerini ailelerle buluşturan tüm mağazalarda ürünlerinin yer alacağını söyledi. Sektördeki genel ekonomik sıkıntılarda ana gündem başlıklarından biriydi. Bebek çocuk gereçleri sektöründeki tüm firmalar politik açıdan süren olumsuz hava ve hala beklenilen düzeyde ilerlemeyen ekonomik sorunlar nedeniyle 2015 yılının zor geçen bir yıl olduğu görüşünde birleşiyorlar. Muharrem Dalmızrak’da bu sıkıntıları bir daha yaşamama ve gelecek yıllara umutla bakabilme temennisinde bulundu. Böyle bir zamanda istikrarı sağlayabilmek adına atılımlarda bulunan firma, planlı bir şekilde sektöre hareket getirecek atılımlar geliştirdi. Dalmızrak, toplantı sonrasında bu konuda şunları dile getirdi; “Toplan-


tıya giderken çok ince hesaplar yapmak zorunda olduğumuzu ve tüm müşterilerimize rahat bir nefes aldırarak önümüzdeki günlere daha umutlu bakmalarını sağlamamız gerektiğinin farkındaydık. Bunu mevcut şartlarda gerçekleştirmenin çok zor olduğunu bilmekle beraber tam bir ekip ruhu ile önümüzdeki yıl için çok çalışmıştık. Nitekim bu çalışmaların sonucunu da fazlasıyla aldığımızı toplantının sonunda gördük. Organizasyonumuzun ilk gününde gördüğümüz o tedirgin bakışlar ve asık suratlar, toplantının son gününde yerini umut dolu ve mutlu insanlara bırakmıştı. Sektörün en önemli firmalarından biri olarak bu tıkanıklığı ve umutsuzluğu kırdığımız için çok mutlu olduğumuzun altını çizmek isteriz.” 2015 yılı içerisinde uygulanmaya başlanan yeni gümrük vergisi oranları ile yıl içinde döviz kurlarının aşırı artış göstermesinin sektör için ciddi bir tehlike oluşturduğunun herkes tarafından bilindiğini ifade eden Dalmızrak, “Bu nedenle de sektördeki firmalar tarafından fiyatlarında aynı oranda yükselmesi bekleniyordu. Dalpa olarak bu hususta yine üzerimize düşeni yaptık ve cüzi bir fiyat artışı yapa-

rak, bize inanan ve güvenen dostlarımızı yalnız bırakmadık. Haliyle fiyat politikamız toplantının en çok konuşulan ve takdir toplayan hareketi olmuştur” dedi. Muharrem Dalmızrak sözlerini şöyle nok-

taladı; “Aynı azimle ve kararlılıkla çalışmalarımıza devam ettiğimizi ve şirketimize destek veren dostlarımızın her zaman yanında olacağımızı belirtir, herkese daha güzel ve umutlu yarınlar dileriz.”

Baby & Kid Store Aralık 2015

89


HABER

Türkiye’nin dev markaları bir çatıda toplanıyor… İstanbul Merter’in merkezinde konumlanan ve bölgenin ilk kentsel dönüşüm projesi olan Real Merter Çırağan’da yapılan bir lansman ile tanıtıldı. Güngören, Mimar Yahya Baş Stadyumu yanında yer alan projede; toplam 248 konut ve 155 adet ‘toptan, perakende mağazası yer alıyor. 2017’de tamamlanacak ve satışların şimdiden başladığı Real Merter, sektöre ‘Toptan Tekstil AVM’ kavramı ile yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. parkurları, spor sahaları, sauna, buhar odaları, market, kuaför ve fitness merkezi ve yüzlerce farklı çeşit bitkiden oluşan peyzaj çalışması gibi sosyal yaşam alanları da faaliyet gösterecek.

Farklı özelliklerde zengin seçenekler; Sadece tekstil dünyasını değil, bölgedeki yaşam standartlarını da değiştirmeye hazırlanan Real Merter, farklı yaşam olanakları da sunuyor. Proje; 14.591 m2 taban üzerine 98.000 m2 inşaat alanına sahip. Real Merter’de 66 m2 – 185 m2 arasında değişen 1+1, 2+1, 3+1 daireler yer alacak.

Ulaşım çok kolay;

• Havalimanı’na 10 dakika, • E-5 Karayolu’na 5 dakika, • TEM Otoyolu’na 5 dakika,

Her şey İçinde; Tekstil sektörü için önemli bir merkez olan Merter’de hayata geçirilen dev proje Real Merter, değeri her geçen zaman artacak bir lokasyonda yer alıyor. Sektörün yeni buluşma noktası olacak proje; yıllık yaklaşık 3 milyar dolar ticaret hacmi bulunan Merter bölgesinin, katma değerini daha da arttıracaktır. Toptan Tekstil AVM kavramı ile yurt içi ve yurt dışı fuarlarda da tanıtılacak olan REAL MERTER; bu sayede bölgeye yeni bir potansiyel kazandıracak. Bu proje, Merter’de sokak araları ve karmaşa yerine, geniş alanlarda düzenli mağazaları, organize yerleşimi, şık showroomları, 800 araçlık otoparkı, mal kabul alanları ve eklentili depo alanlarıyla sektörde önemli bir değişime de imza atıyor.

90 Baby & Kid Store Aralık 2015

130 Milyon TL’lik yatırım

2017 yılı ilk çeyreğinde tamamlanacak olan REAL MERTER projesinin toplam yatırım tutarı, 130 milyon TL. Oliv Yapı ve Vizyon Art Yapı ortaklığıyla gerçekleştirilen projenin tasarımı Tago Mimarlık’a ait. Real Merter’de hazır giyimin yanı sıra iplikçiden düğmeciye, ayakkabıcıdan kumaşçıya kadar farklı kategorilerde toptan perakende mağazaları yer alacak. Mağazaların hem perakende hem toptan satış yapabileceği Real Merter’de ayrıca bankalar, noter, kargo şirketleri, restoranlar da bulunması planlanıyor. Yaşam alanları için 41.422m2 alan ayıran REAL MERTER içinde ayrıca çocuk oyun parkları, süs havuzları, yürüyüş

Bünyesinde pek çok farklılık barındıran REAL MERTER; satış avantajları noktasında da yatırımcıların yanında yer alıyor. Proje de yer almak isteyen yatırımcılara sunulan avantajlar içinde; kat irtifak masrafları, vergiler, tapu alım harçları, DASK, doğalgaz, su abonelikleri yer alıyor.

Satış, kiralama ve yönetim KDM Danışmanlık’ta;

Sürdürülebilir yönetim anlayışı ilkesi ile hareket eden REAL MERTER; hem konut hem de ticari ünitelerin satış sürecinde ise; Murat İzci’nin ortağı olduğu KDM Danışmanlık tarafından temsil edilecek. 20 yıllık deneyimi ile KDM Danışmanlık; konut, avm, perakende sektöründe başarı grafiğini her geçen gün yükseltiyor.



YENİ ÜRÜNLER

Dünyadan Yeni Ürünler Yıllar geçtikçe, bilim alanı geliştikçe teknolojik gelişmelerde çok daha kısa zamanlarda değişmeye başladı. Geride bıraktığımız 2015 yılı sektörde bu alamda dolu dolu geçen bir seneydi. Hayatı kolaylaştıran aynı zamanda problemlere çözümler sunan bir çok ürün piyasa çıktı. Gelin bebek çocuk sektöründe dünyadaki yeniliklere ve gelişmelere birlikte bakalım…

Yeni teknolojik ateş ölçer; VivaLnk eSkin Thermometer Eski ateş ölçerleri rafa kaldırın, Motorola’nın yeni teknolojik ürünü ile tanışın. Küçük şirin bir etiket bebekler ve çocukların ateşini uzaktan ölçüyor hatta bebeğin ateşini takip ediyor. Bu küçük aparatın, telefonunun WiFi özelliği sayesinde temas bile kurmadan 3 saniye gibi kısa bir sürede geri bildirim özelliği bulunuyor. Bebeğin sıcaklığını izlemek için kolay ve etkili bir ürün…

Bir biberondan beklenilenden daha fazlası, Baby Glgl Bu biberonunun en önemli özelliği, biberonun emzik ucunun hava girişini engellemesidir. Böylece bebek büyütürken her annenin mutlaka yaşadığı gaz problemine çözüm getirilmiş oluyor. Üründe yer alan hareket sensörü sayesinde yolculuklarda hava geçişleri en aza indirilir. Aynı zamanda ürünün üzerinde anne babanın yönlendirme yapabilmesini sağlayan bir ok bulunmaktadır.

92 Baby & Kid Store Aralık 2015

Bebek için hızlı ve kolay beslenme, Yoomi Bottle Warmer Annelerin hayatını kolaylaştıran bir başka üründe Yoomi bottle warmer… Bu biberon özelliği ısınma mekanizmasına sahip olmasıdır. Biberondaki tek bir tuş ile BPA içermeyen şişelerde mamalar kolayca ısıtılır ve hazırlanılır. Günümüzde annelere kolaylık sağlayacak her şey düşünülüyor.

Bebek Oto Güvenliğinde Yenilik, Intel’in Smart Clip Bilindiği gibi oto koltuğunda güvenlik en önemli kriter… Bu alanda çıkan ürünlerde en dikkat edilen husus ne kadar güvenli olduğudur. Intel Smart Clip ürünü bebek ve çocukların arabada güvenlikleri sağlamak üzere tasarlanmış son teknoloji bir üründür. Oto koltuğuna takılan bu akıllı chip, ebeveynler başka bir işle meşgul olsa da koltukta bebek ya da çocuk algıladığında telefona uyarı gönderiyor.


Bebek beslenmesini kontrol eden cihaz, Momsense

Bebek sağlığında güvenlik, Angelcare AC401 Monitör Bebek sağlığı bir çok teknolojik aletler çıktı. Bunlardan biri olan bu ürün bebeğiniz uykudayken 20 saniye hareket tespit ederse anneye alarm veriyor. Aynı zamanda oda sıcaklığı içinde anneye rapor veriyor.

Annenin bebeği beslerken bir yandan kontrol etmesini sağlıyor. Bu üründe, süt alımına dair gerçek zamanlı raporlama özelliğinin yanında fotoğraflar ile beslenme günlüğü oluşturuyor. Kulaklıklar yardımıyla bebeği bir hemşire gibi dinleyebilirsiniz.

İdeal sıcaklık, konforlu banyo; 4 Moms Bebek Küvet

Prematür bebekleri sıcak tutan, Embrace Bebek Isıtıcı

Teknoloji geliştikçe ailelerde artık daha bilinçli… Bu akıllı 4 Moms bebek küveti, ölçüm yapan bir termometre mekanizması olduğu için su ideal sıcaklığa ulaştığında uyarı veriyor. Tasarım özelliği sayesinde bir yandan temiz su gelirken diğer yandan kirli su dışarı atılıyor. İki su birbirine karışmadığı için oldukça hijyenik bir ürün. Ergonomik tasarıma sahip ürün küçük ebatlara sahip olmasıyla da dikkat çekiyor.

Yeni doğan prematüre bebekler vücut ısılarını düzenlemek için kuvöze konulur. Dünyada doğan 20 milyon prematüre bebeği hayata bağlamaya yardımcı olmak için Stanford Üniversitesi’nden bir öğrenci grubu tarafından geliştirilen bu ürün, bebeğin ideal vücut ısında olmasını sağlıyor. Ürün düşük maliyet ve kolay taşınabilme imkânı sunuyor.

Her şartlarda 24 saat gözetim, Levana Keera

Akıllı zamanlama, Itzbeen Bebek Bakımı Timer

Son teknoloji bu monitör her şartta kayıt yapıyor. Karanlıkta görüntüleme özelliğinin yanında çok uzak mesafede olsa yakınlaştırma yaparak bebeği takip etmenizi sağlıyor. Bunun yanında dilediğiniz zaman bebeklerin çok özel anlarının fotoğrafını çekebilmenizi sağlıyor.

Bebeğin beslenme, uyku ve alt değiştirme gibi bir çok temel ihtiyaçları bu ürün yardımıyla ayarlanabiliyor. Bu akıllı cihaz bebeğin bu ihtiyaçlarının izlenmesini sağlıyor.

Baby & Kid Store Aralık 2015

93


MAKALE

Krizi fırsata çevir Krizi fırsata çevirmek gerçekten mümkün mü? Bir firmada yaşanan bir kriz başka bir firma için fırsat mıdır? Bu durum zaman zaman değişse de zamanında ve doğru atılan bir adım ile fırsatlar oluşturulabilir. Sizin için birkaç ipucu araştırdık. siyon ya da proje ortaya çıkaran bir firma bunu reklam ile parlattığında aldığı geri dönüş çok daha verimli olacaktır. Kriz zamanlarında da en çok göz önünde olan marka tüketicinin aklında yer eder. Sizde etkili bir reklam çalışması ile bir adım önce olmalısınız.

Pantent satın alın

Dünyaca ünlü markalar kriz zamanlarında firmalarının patentlerini satışa çıkarıyorlar. Gelecek vadeden ve yatırıma değen firmaların patentlerini satın alabilirsiniz. Böylece rekabet ortamında hem elinizi güçlendirmiş hem de bu durumu fırsata çevirmiş olursunuz.

Yenilik ve üründe çeşitlilik Yaşanabilecek krizleri ön gören ya da krizleri iyi yorumlayan kobiler için bu durumu fırsata çevirmek hiçte zor değil! Dünyada yüz yıllardır farklı farklı dönemlerde dünyanın bir yerinde kriz yaşanır. Kriz nerede olursa olsun etki olanı büyüktür. Bu durum şirketler biraz daha farklı. Aynı sektörde faaliyette bulunan A firmasının krize girmesi bir başka B firması için fırsat oluşturabilir. Tabi ki bu durumu fırsata çevirmek için harekete geçmek şartıyla…

Güçlü finansal yapı

Geleneksel finans sistemine bağlı kalmak kurumsallık adımda atılacak yanlış bir adım olur. Krizi fırsata çevirebilmek için güçlü bir finansal yapı ve toparlanma gerekir. Şirketlere özel geliştirilen finansal yazılımlar sayesinde maliyet oranlarında azalmalar görülüyor. Gelir ve giderlerin anlık incelenebileceği, finansal işlemlerin kontrol edilebileceği yazılımlar kullanılmalı.

94 Baby & Kid Store Aralık 2015

Reklamın gücünü kullanın!

Reklam çalışmalarının faydalarından yararlanın. Kriz zamanında bir çok işletme, bütçede önce reklam çalışmalarını keser. Ama unutmamak gereken bir şey var ki, firmaları alıcı ile buluşturan en önemli kanal da reklamdır. Yeni bir ürün, kolek-

Ne kadar farklı, işlevsel ve yeni bir ürün ya da çalışma ortaya çıkarabilirseniz o kadar rakiplerinizden sıyrılırsınız. Bunu özellikle kriz zamanında yaparsanız çok daha etkili bir strateji olur. Tüketicinin ilgisini çeken onu satın alamaya yönlendiren ürünler ile piyasada olmak kriz zamanında piyasayı hareketlendirir.



EKONOMİ

Türk ticaretinde Rusya faktörü Rusya ile ticari ilişkilerin kesilme olasılığı Türkiye’de bazı belli başlı sektörleri etkileyeceğini gündeme getiriyor. Ülkemizde yerli bir çok bebek çocuk gereçleri firması bu durumdan pay alan sektörlerin başında geliyor. 2015 yılında Avrupa’daki ekonomik bunalım ve Rusya ile Ukrayna gerilimi sektörü fazlasıyla etkilemişti. Bu sebeple genel anlamda ele aldığımızda, ekonomik açıdan sektörde bir takım daralmalar ve sıkıntılar yaşanmıştı. İki ülke arasında siyasi anlamda bazı gerginliklerin yaşanması akıllara ekonomide nasıl bir tablo ile karşı karşıya kalabileceğimiz sorusunu getiriyor. Önce Rusya ile ekonomik açıdan geçmişten günümüze ticari

96 Baby & Kid Store Aralık 2015

faaliyetleri değerlendirmekte fayda var. Rusya, 2014 yılında Türkiye’nin 5. büyük ihracat pazarı olmuştu. Bu sene rublede yaşanan devalüasyon sonucu bu rakam bir miktar aşağıya doğru çekilmiş olsa da, toplam 4 milyar dolara yakın ihracatla en fazla mal sattığımız 8. pazardır. Bunun yanında ithalat ayağında da en fazla ticari ilişki kurduğumuz üçüncü ülke sayılıyor. Veriler, Türkiye’nin 9 ayda Rusya’dan 15,8 milyar dolarlık ithalat yaptığı yönündedir. Rusya’nın nüfusu 1993 yılından bu yana 6,6 milyon kişi azaldı. Rusya’nın 2010 yılı itibariyle 141 milyon olan nüfusunun ise, 2050 yılında 126 milyona gerilemiş

olması bekleniyor. Haliyle genç nüfusunda beklenilen düzeyde olmadığını görüyoruz. Türkiye’de ise hızlı büyüyen bir genç nüfus oranı var. Bu da bebek çocuk sektöründe ülkemizi cazip yapan etkenlerdendir. Bu açıdan ele aldığımızda ilişkilerin gergin devam etmesi sadece Türkiye’yi değil, bizim kadar Rusya’yı da etkiler.

Ana metal 3.106 milyon dolar

2010-2014 yılı arasında iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi yüzde 17,3 artarak 26,6 milyar dolardan 31,2 milyar dolara yükseldi. Bu yılın ocak-ağustos döneminde Rusya’dan gerçekleştirilen 14,4 milyar


dolarlık ithalatın 9,1 milyar dolarını enerji sektörü üzerinden yapıldı. Böylece enerji ithalatı, bu ülkeden yapılan toplam ithalatın yüzde 63,2’sini oluşturdu. Demir-çelik de 2 milyar dolarla ithalatta ön plana çıkan diğer sektör oldu. Elbette bu durumda bebek çocuk gereçleri sektörü ile bağlantı sağlıyor. Bu alanda ihracatta Rusya’ya nazaran Almanya ilk sırada yer alıyor.

Tekstil 910.7 milyon dolar

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin kötü yönde ilerlemesinden dolayı birçok şirket zarar görebilir. Rusya 2014 yılında, edinilen verilere göre, 25 milyar dolar ile Çin’i aşarak, Türkiye’nin en büyük ithalat kaynağı haline geldi. Özellikle 2015 yılı içerisinde Çin menşeli ürünlere gelen vergiler bu ülke ile yapılan ticareti olumsuz etkileyerek bizi farklı alternatif pazarlarına yönlendirdi. Bebek çocuk sektöründe Çin eski gücünü kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. Şüphesiz bunda uygulanan anti damping çalışmaları ile gelen vergilerin payı büyük… Rusya ile yaşanan belirsizlik ve siyasi gerginlik gündeme yine farklı ülke pazarlarını getirebilir. Özellikle İran ile ticari ilişkilerin iyileşmesinden sonra Arap bölgesi daha da cazip bir pazar olarak karşımıza çıkabilir. Araplar için her

zaman cazip bir ülke olan Türkiye ile ticari diyaloglarda ilerleme kaydedilebilir. Tüm bunların yanında karşılıklı ticari ilişkilerde Güney Afrika bir diğer seçenek arasında yer alıyor. Bu anlamda gittikçe ivme kazanan Güney Afrika ile yakın gelecekte ticaretimizde artış yaşanması da olası… Rus Rublesi’nin dolar ve Euro karşısında değer kaybı yaşamaya başladığından bu yana zaten Rusya - Türkiye ekonomik ilişkileri kısmen zayıflamıştı. Batı’nın

ekonomik ambargosuna karşılık Türkiye, Rusya ilişkilerini devam ettireceğini açıklamasına rağmen Rusya’daki karışık siyasi politikanın da etkisi ile beklediği ilgiyi görememişti. Şimdi bu tablonun biraz daha gerilemesi yine olasılıklar arasında yer alıyor. Özellikle bebek çocuk tekstili toparlanma aşamasına geçmişken, umarız yapılacak yeni projeler, çalışmalar ve siyasi – ekonomik iyileşmelerle daha iyi ve büyüyen bir bebek çocuk sektörü görürüz.

Baby & Kid Store Aralık 2015

97


MAKALE

Ofis ortamı çalışmayı tetikliyor

Ofis çalışanlarının üçte birinin söylediği gibi ofis dizaynı verimliliği etkiliyormu? Ortam kalitesinin iş tatminindeki önemi nedir? Ofisimi nasıl dizayn edersem verimliliğim artar? Bakalım bu soruların cevabı bizi ilham perimize ulaştırabilecek mi... Ofis tasarımına geçmeden öncelikle ofisinizin yeteri kadar ışık alıp almadığını saptamalısınız zira ilham perileri kasvetli bir ortama pek uğramaz... Eğer ortam yeteri kadar ışık almıyorsa güzel bir aydınlatmayla bu sorunu çözmeli ve aydınlatmada mutlaka gözü yormayacak gün ışığı ampülleri kullanılmalıdır. İkincil bir konu ise genelde sürekli göz ardı edilen havalandırma. Ofisin temiz hava sirkülasyonunun sağlanması gerekiyor. Bu öncelikli detaylar için bir mühendisle koordine olarak çalışmak yararınıza olacaktır. Yadınlık bir ofis motivasyonu yükseltiyor. Eğer ofiste ağırlıklı olarak koyu renkler hakimle bununla orantılı olarak ışığı da yüksek değerlerde kullanmalısınız. Aksi halde loş bir ortam elde edersiniz bu da çalışma isteğini ve motivasyonu olumsuz etkiler. Ofislerde sürekli olarak aydınlatmalar açık olacağından aydınlatma öğesini seçerken LED aydınlatmalarını tercih

98 Baby & Kid Store Aralık 2015

edebilirsiniz. Led aydınlatmalar, 100-150 kelvin oranında enerji tasarrufu sağlayarak hem olması gereken aydınlatmayı sağlar ve karanlık bir ofis ortamına mahal vermez hem de ofis giderlerinde tasarruf sağlamanıza yardımcı olur.

Tasarımda renklerin gücü

Bir diğer önemli konu tabii ki renkler… Renkler her daim zevkin bir yansıması olarak kabul görüldüğünden seçim yaparken kendi tercihlerinizi ön planda tutmalısınız. Bu konuda bizim önerimiz, mutlaka aydınlık renkler seçmelisiniz. Böylece ofiste fresh bir hava yakalayarak ruhunuzu açabilirsiniz. Dizayn aşamasına geçtiğimizde en öncelikli konu masanızın konumunu belirlemek. ilk olarak masanın konumu belirlenmeli mümkünse soldan ışık alacak bir konuma yerleştirilmelidir. Aksi takdirde masanızda oluşacak gölgeler sizi rahatsız edebilir. Ofisinizde çok fazla eşya olmamalı. Kalabalık görüntü dikkatinizi toparlayamamanıza yol açar. Sizin sürekli taze ve canlı kalmanıza engel olabilir. Ofisinizde dikkat dağıtıcı ve saldırgan bir tutum oluşturabilen kırmızı renk ile uykuyu ça-


Tasarımda konfor önemli

Ofisinize yerleştireceğiniz kanepeler çok rahat olmamalıdır. Gelen konukların fazla rahatlaması ve dolayısıyla görüşmelerinizin gereğinden fazla uzun sürmesine, konunun odak noktasının sapmasıyla birlikte verimsiz görüşmeler yapmanıza sebep olabileceği gibi sizin motivasyonunuzu da bozabilir. Cam ahşap ve metal türevi malzemelerle ofisinize modern bir hava kazandırabilirsiniz. Modern havayı yakalamak için aydınlatmada da led kullanımına ve gizli aydınlatmaya önem verilmelidir. Ofis ortamına bir bilardo veya langırt tarzı sportif faaliyetlerin bulunması, iletişim kabiliyetini arttırmak açısından faydalı olacaktır. Üstelik bu sayede agresif duygularınızdan da arınabilirsiniz. Yalnız bu ortamın ofis ortamına birleşik

bulunması önem teşkil etmektedir çünkü farklı bir ortama geçerek rahatlamak kişinin motivasyonu üzerinde ters bir etki oluşturabilir. Mobilya seçiminde seçtiğiniz mobilyanın kanserojen madde içermemesine dikkat etmelisiniz hatta gerekiyorsa bu konuda profesyonel bir yardım almalısınız. Koltuk seçimindeyse deri veya fileli koltuk seçilmelidir. Fileli koltuk seçimi kişinin terlemesini önleyerek konfor sağlar. Oturmanın yani uzun süre hareketsiz kalmanın sağlığımıza etkileri tartışılmaya devam ediyor. Birçok doktor oturmanın zararını vurgulamak için çarpıcı bir örnek veriyor. Buna göre sağlığa oluşturduğu potansiyel riskler sigara içmekle kıyaslanıyor. Bu alanda da sandalye bazlı egzersiz aletleri, koşu bandı şeklinde çalışma masası gibi çeşitli inovatif tasarımlar üzerinde çalışılıyor.

Peki ofisi ne sıklıkta değiştirmeli...

Trendler çok çabuk değişirken insan bir yandanda doğası gereği tutunduğu dalı bırakmak istemiyor... Zaten bir ofisi çok sık aralıklarla değiştirmek de doğru değil. Minimum 5 yılda bir ofis değiştirmek ideal olacaktır fakat yapılan bilimsel araştırmaları baz alarak ofisinizde ufak değişiklikler yaparak düşünce şeklinizde farklı etkiler yakalayabilir ve verimliliğinizi arttırabilirsiniz. Tüm bunların yanında uzmanlarında bu konuda sıklıkla dile getirdiği gibi ofis ortamı aydınlık olmalı ve gelen ışık kaynağı direk değil yandan gelmelidir. Konsantrasyonu arttırmak için gürültüden uzak ses izolasyon sistemi olan ofisler tercih edilmelidir. Ofis yeşil renk bitki ve çiçek tercih etmelisiniz. Ofiste bitki olması daha sağlıklı ve temiz hava solumanızı sağlayacağı için verimli bir çalışma ortamı oluşmasına destek olur.

Hazırlayan: Gizem Yıldız

ğırabilecek turuncu renkler kullanmamalısınız. Ofislerde özellikle sakin renkler, pastel ve soğuk renkler; açık gri, açık sarı gibi renklerle birlikte doğal ortamdan ayrı kalmanın eksikliğini yumuşatmak amacıyla yeşili de mutlaka kullanmalısınız. Ofisinizde sarı objeler bilinç açar, muhasebe, bankacılık ya da ekonomi ile uğraşan kişilerin okudukları dosyaların ya da ekranlarının köşesinde sarı bir obje bulundurmaları sayıları daha rahat akıllarında tutmalarını sağlar. Ofisinizde modern çizgileri tercih ediyorsanız dikkate değer nokta abartılı tasarımlardan kaçınmak olmalıdır. Abartılı tasarımlar kişiliğiniz hakkında ipuçları vermenize, yanlış seçimler ile yanlış anlaşılmanıza ya da gözünüzün bilgisayar ekranından kaymasına sebep olur. Ofisinizde yapılan toplantılarda gündemden çok tasarımlarınız dikkati toplayabilir. Bir de ofisinizde çok fazla ayna olmamalı. Karşılıklı aynalar ofisinizi büyük gösterir ancak eşyaları da yansıtacağından kalabalık bir görüntü yaratır ve ruhunuz sıkılır. Odanıza asacağınız tabloların yerlerine ve desenlerine doğru karar vermelisiniz. Dikkatinizin dağılmaması açısından tablolar görüş alanınız dışında olmalı, karşınızda duran bir tablonun sizi hayaller dünyasıyla birlikte tembelliğe sürükleme ihtimali de oldukça yüksek.

Baby & Kid Store Aralık 2015

99


SAĞLIK

Çağın korkutan hastalığı “Tükenmişlik Sendromu” Sizde verdiğiniz enerjinin yerini dolduramıyorsanız ve artık tükendim diyorsanız birlikte inceleyelim, nedir bizi tüketen?

Kişinin olumlu duygularla ve yüksek motivasyonla başladığı işte yeterli verimi alamaması, isteksizlik, sinirlilik, uyku ve yeme düzenindeki bozukluklar, çaresizlik hissi ve zamanla duyarsızlaşma gibi durumlarla tetiklenen halk arasında tükenmişlik sendromu dediğimiz Burn Out sendromu, günümüzde çok sık rastlanan bir psikolojik durum. Sendromun gelişim evresine bakarsak öncesinde basit bir iş sorunu gibi görünen kişinin işine karşı ilgisini ve motivasyonunu kaybetmesine ve kendisine karşı olumsuz yargılara varmasına sebep oluyor. Aynı zamanda bu problem, zaman içerisinde psikolojik tabanlı bir sorunlara da yol açıyor. Dolayısıyla bir geri çekilme, hayattan kopuş ve

100 Baby & Kid Store Aralık 2015

sosyal ilişkilerde bozulma gibi bir takım sonuçlar doğuruyor. Çokça depresyonla karıştırılan tükenmişlik sendromunun farkını açıklamakla birlikte sendromun belirtilerini üç ana maddede ayrıştırabiliriz. Duygusal belirtileri; motivasyon eksikliği, kendine güvenin azalması, değersizlik hissi, aşırı şüpheci yaklaşım, huzursuzluk, tatminsizlik, kronik kaygı, kendini soyutlanmış hissetme, çabuk öfkelenme, tatminsizlik, konsantre olamama, çaresizlik ve zihinsel becerilerde güçlük yaşamak gibi durumlarla nitelendirilir. Davranışsal belirtiler ani tepkisellik ve eleştiriye aşırı duyarlılık, sinirlilik hali, sabırsızlık, kurallar konusunda katılık,

yersiz alınganlık, işle ilgilenmek yerine başka şeylerle vakit geçirme, sürekli bir savunma ve suçlama hali, inkâr etme, rasyonelleştirme ve çevre ile ilişkilerde bozukluklar sebebiyle kişinin kendini yalnızlaştırması şeklinde tanımlanabilir. Bedensel olarak başlıca belirtileri kronik yorgunluk, enerji kaybı, uyku bozuklukları, nefes darlığı ve mide problemleridir. Tükenmişlik sendromu depresyon ile karıştırılabilir. Her ikisi de insanın motivasyonunu azaltıp hayattan zevk almasını engellese de, aralarında önemli farklar vardır. Depresyondan kaynaklanan olumsuz duygular hayatın tümüne yayılmışken, tükenmişlik sendromu sadece yapılan işle ilgilidir. İş şartları düzenlendiğinde iyileşme de başlar.


Uzmanlar tükenmişlik sendromunda en etkili faktörlerden birinin mükemmeliyetçi kişilik yapısının olduğunu diğerininse iş hayatındaki olumsuz koşullar ve yoğun iş temposu olduğunu savunuyor. Bu durumda kişinin alacağı önlemlerin yanı sıra örgütsel olarak alınacak önlemlerinde önemi büyük tabi önlem alırken de aynı zamanda bir uzmana danışmak ve yardım almak faydanıza olacaktır. Kişinin alabileceği önlemler öncelikle tükenmişliğin belirtilerini öğrenerek durumunu erken tanıyıp farkındalık yakalaması ve çözüm odaklı bir sürece girmesiyle başlar. Bir kurum ya da işe başlamadan önce birey yapacağı işin zorluklarını ve risklerini öğrenmeli bu şekilde karşılaşacağı sorunları önceden tahmin edip önlemler almalı ve kendi potansiyelinin farkında olarak gerçekçi hedefler koyarak ilerlemelidir. Aynı zamanda hayır diyebilme yeteneği yoksa edinilmesi ve kişinin kaldırabileceği yükten fazlasını edinmemesi süreç için faydalı olacaktır. Gelelim örgütsel olarak alınabilecek önlemlere, öncelikle çalışanlara demokratik bir ortam oluşturmalı ve takım çalışmaları desteklenerek örgütsel bağlılık sağlanmalıdır. Görev tanımlarını açık ve net olarak belirlemek, kişisel gelişim ve dinlemeye önem vermek, örgüt içi iletişimin yeterli düzeyde ve kalitede olmasını sağlamak, öğle yemeği ve dinlenme aralarını rahatlatıcı ve iş ortamından uzakta vermek, kişileri yeni görevlere atamak, üst yönetimin desteğini sağlamak, sık sık pozitif geri bildirim vermek, uzun çalışma saatlerini kısaltmak, örgüt içi danışmanlık hizmeti vermek, yerinde bir terfi politikası izlemek, tatil ve sosyal etkinlik imkânlarını artırmak, hizmet içi eğitimler planlamak, işyerinde sosyal destek amaçlı gruplar kurmak, kariyer için fırsat tanımak, serbest karar verme imkânlarını ve kararlara katılımı artırmak ve iş yükünün aynı kişilerde birikmesini önlemek için zor işlerin eşit olarak dağıtılması gibi önlemler tükenmişlik sendromuna yakalanmayı önlemek açısından önem teşkil etmektedir. Tükenmişlik sendromu uygun zamanda fark edilip önlenmediğinde çoğunlukla iş kaybı, maddi kayıplar, ailevi sorunlar ve

diğer ilişki güçlükleri dolayısıyla yalnız kalma gibi manevi kayıplar, alkol-sigara ve diğer madde kullanım bozuklukları, fizyolojik ve psikolojik belirtilerle giden somatoform bozukluklardan depresyona kadar giden çeşitli psikiyatrik hastalıklarla sonuçlanabilir. Bir şekilde fark edemediniz, önleyemediniz ve tükendiniz panik yapmayın elbette tedavisi de var.

Tükenmişlik Sendromunun tedavisi

İşle ilgili görevlerin miktarı ve yüklenmesi iş yerinde müdahalelerin yönlendirilmesiyle yani örgütsel önlemler alınarak çözülebilir. Tükenmişlik nedenleri ve sonuçları bireysel olarak değerlendirilir. Eğer tükenmişlik, depresyonun bir parçası olarak veya uyum sorununun bir parçası olarak açığa çıkarsa, tedavi ihtiyacı ve hastalık izni, bu tür rahatsızlıklarda genel olarak uygulanabilir şartlara göre tespit edilir. Tükenmişlik Sendromunun tedavisinde bir hastanın uyku ritminin normale dönmesi için genellikle birkaç gün ve geceye ihtiyaç vardır. Fonksiyonel kapasiteyi yıpratan ciddi yorgunluklarda, mesela bir de uyum sorunuyla birleşiyorsa 2-3 haftalık hastalık izinlerine gereksinim vardır. Eğer hastanın tükenmişliğinde psikiyatrik veya somatik bir hastalık yoksa ve işten

uzaklaşmaya ihtiyacı varsa, çözüm bir hastalık izni değildir fakat iş yükü azaltılmalı veya görevler yeniden düzenlenmelidir. Bu tür düzenlemelerin bütün değişik tiplerinin sosyal güvenlik sistemi veya işveren tarafından da mümkün kılındığı hesaba katılmalıdır. Eğer iş yükü açık bir şekilde mantıksızsa, işgücünü koruma sisteminin bu problemi çözmede merkezi bir rolü olmalıdır. Hastalıkların mevcut sınıflandırmasına göre, tükenmişlik bir semptom teşhisi olup, işverenle ilgili olarak bir telafiyi gerektirmez. Sağlık sigortası, çalışma kabiliyetinin kaybedilmesinde, bunun bir hastalığın sonucu olmasını gerektirmektedir. Eğer hasta tükenmişlik sebebiyle çalışamaz durumdaysa, hastanın durumu bir hastalık olarak düşünülebilir ve temel teşhis de bir çeşit zihinsel rahatsızlıktır. Tükenmişlik ek bir teşhis olarak kayıt altına alınabilir. Tedavi bireysel olarak planlanır ve örneğin stres yönetimi, ilaç tedavisi veya psikoterapiyi de içerebilir. İyi uyumak önemlidir. Hastanın öznel deneyimini de dikkate almanın ve hastanın kendi yaşam koşullarına alışmasının da önemli olduğu unutulmamalıdır. Şayet 1-2 ay içerisinde dikkate değer bir iyileşme yoksa ve teşhis belirsiz olarak kalmışsa, hasta psikiyatrik değerlendirmeye yönlendirilmelidir.

Hazırlayan: Gizem Yıldız

Peki, bu tükenmişlik sendromu nasıl önlenir?

Baby & Kid Store Aralık 2015 101


AKTÜEL

Hedef belirle, inan ve cesaret et, başarıya ulaşabilirsin! Planlarınızı iyi yapın Planlarınızı iyi yapın Kanada’nın kuzey bölgesinde yalnız iki mevsim yaşanır; kış ve yaz. Özellikle bu bölgenin yolarındaki buzlar erimeye başlayınca yollar çamurlu duruma gelir. Bu yollardan geçen araçların bıraktığı derin izler soğuklar geri geldiğinde buz tutar. Bu ilkel bölgeye kışın girecek olanlar için yol ayrımında şöyle bir uyarı levhası bulunur. “Sürücü, aracını hangi izi izleyerek süreceğini lütfen iyi seç; çünkü bundan sonraki 20 mil boyunca onun içinde olacaksın.”

John Maxwell

Frederick Smith’in hayali… Frederick Smith 1944 yılında Mississipi”de doğmuştur. Erken yaşta babasını kaybetmiş, kendisi de küçük yaşta kemik hastalığına yakalanmıştır. Yale Üniversitesi’ne gittiği zaman, öğrencilerden ilerde ne yapmak istedikleri konusunda bir ödev hazırlamaları istenmişti. Frederick, Amerika”yı kapsayan bir dağıtım ağı kurmayı tasarladığını yazdı. Bu ödevi gören profesörü, onun kâğıdına bakınca kafasını sallayarak, “Olanaksız bir şey düşünüyorsun” dedi ve kırık not verdi. Frederick, Yale”den mezun olduktan sonra Vietnam”da çarpışan Amerikan birlikleri arasında uçakla iki yüzden fazla sefer yaptı. Sonra 1970 yılında iş hayatına atıldı ve işin uzmanlarına Yale Üniversitesi’nde öğrenciyken sınav kâğıdına yazmış olduğu hayalinden bahsetti. Nitekim onun fikrini beğendiler ve hemen uygulamaya koydular. Uçak ve kamyonları satın almak için çok para harcandı. Bu işte çalışan personelin ücreti de yüklü bir meblağ tutuyordu. Fakat Frederick, olumlu düşünen, daima “Ben yapabilirim!” diyen bir insan olarak, birçok kişiyi bu işe para yatırmaya ikna etmişti. Fakat 1973”de, ilk uçak sefere çıktığı zaman, Yale Üniversitesi’nde kendisine bu işin yürümeyeceğini söyleyen profesörün söyledikleri gerçekleşti. Bu iş için 25 uçak alınmasına rağmen, ilk seferde ancak on sekiz paket gelmiş, ayrıca bütün dünyayı sarsan o ünlü petrol krizi patlak vermiş ve taşıma ücretleri çok yükselmişti. İşler o kadar kötü gidiyordu ki, şirket uçaklara yakıt alacak parayı bulamıyor, pilotlar uçaklarına kendi kişisel kredi kartlarıyla yakıt alıyorlardı. Bugün şirketin mal varlığı 8 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. Şirkette seksen beş binden fazla elaman çalışırken, yılda taşıdığı paket sayısı bir buçuk milyona ulaşmış durumdadır. Bu paketler dünyanın her tarafındaki ülkelere büyük bir düzenle taşınmaktadır.

Eğer nereye gittiğinizi bilmiyorsanız… “Eğer nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, sonunda bir yere varamazsınız. Yönü belirlediğinizde, geriye sadece rotanızı ayarlamak kalır.”

102 Baby & Kid Store Aralık 2015

Judi James


Dünyanın inşası Bir bak şu görkemli binalara Bir mühendisin rüyasıydı başlangıçta Şu güzel ev, kapıları tavanları ve odaları Birbiriyle uyumlu olan Bir mühendisin rüyasıydı başlangıçta Sonra, araç gereç ve ormandan direkler getirdi Her uğraşın özü ve aslı nedir?

Hayal, kurgu ve düşünceden başka Dünya bütününün parçalarına şöyle bir bak Kurgulardan oluşmamış mı? Önce düşünce sonra eylem Dünyanın inşasını böyle bil ezelden.

Mevlana

Benim gibi yaparsan asla kaçırmazsın! Karikatür kahramanı Charlie Brown bir gün okçuluk çalışmak ister. Yayı çeker ve okun gitmesini sağlar. Sonra okun saplandığı yere gider ve oraya hedefi işaretler. Lucy ona şöyle der: “Bu şekilde hedef alıştırması yapılmaz. Önce hedefi çizersin, sonra oku fıırlatırsın.” Charlie yanıtlar: “Biliyorum, ama eğer benim gibi yaparsan asla kaçırmazsın!” Ne yazık ki birçok kişi yaşama, Charlie Brown’un oklara yaklaştığı gibi yaklaşıyor. Hiç hedef çizmiyorlar, böylece kaçıracak bir amaçları olmuyor. Ama hiç birini de vuramıyorlar.

John Maxwell

Her şeye rağmen Mexico’da “Her Şeye Rağmen” gibi alışılmamış bir isim taşıyan çok güzel bir heykel vardır. Bu isim heykelin konusunu yansıtmaz; heykeltıraşı onurlandırmak için verilmiştir. Size heykelin öyküsünü anlatayım. Bu heykelin yapımı sırasında heykeltraş bir kaza geçirmiş ve sağ elini kaybetmiş. Ancak heykeli tamamlamakta çok kararlıymış ve kendisini buna adamış, bu nedenle sol eli ile taş yontmayı öğrenmiş. Tüm bu problemlere rağmen, heykeltraş heykelini tamamladığı için bu esere “Her Şeye Rağmen” ismi verilmiş.

Zig Zaglar

Baby & Kid Store Aralık 2015

103


AKTÜEL

Köstebek tepecikleri Fransız Psikiyatr Ѐmile Couѐ, kendine inanmakla ilgili şu tespitte bulunuyor: “Eğer bir işi yapabileceğine inanırsan, ne kadar güç olursa olsun, başarırsın. Ama kendini dünyadaki en bir şeyi yapamayacak biri olarak görürsen, köstebek tepecikleri bile gözüne tırmanamayacağın kadar yüksek görünür.” Engelleri kabul etmedi

Daima dağın tepesine bak Yaşamla ilgili bir öğüt vermesini istediğinde, seksen yedi yaşındaki kör bir adam, A. Ortiz’e şu cevabı verir: “Delikanlı! Koşarken dağın tepesine bak. Gözlerini dağdan ayırma, kilometrelerin ayaklarının altında eriyip gittiğini hissedeceksin. Çalılıkların, ağaçların hatta ırmağın üzerinden atlayıp geçtiğini hissedeceksin. Ne zaman hayatın zorlukları ile yüz yüze gelirsen, daima dağın tepesine bakmayı hatırla. Böylece hiçbir mesele ne kadar büyük görünürse görünsün, senin cesaretini kıramaz.”

Sınır Tanımayan Başarı Meşhur Fransız ressam Cesar Ducornet’in doğuştan iki kolu yoktu. Ancak resme karşı büyük kabiliyeti olan Ducornet, daha küçük yaşlarda ayak parmağı ile tuttuğu kömür parça¬sıyla resimler çizerdi. Sonra Paris’e giderek resim öğrenimi gören Ducarnet ünlü bir ressam olarak sanat tarihindeki haklı yerini aldı.

Eylem, sonuçları hazırlayandır Ünlü kişisel gelişim uzmanı Anthony Robbins, eyleme geçme konusunda şunları söylüyor: “Hepimizin ihtiyaç duyduğu şey, idealler ve pozitif düşünce olsaydı; çocukluğumuzda her birimizin küçük muhteşem atları olur ve rüyalarımızdaki hayatımızı yaşıyor olurduk. Her büyük başarıyı perçinleyen şey, eylemdir. Eylem sonuçları hazırlayandır. Sıradanlığın üzerinde özelliklere sahip olduğunu düşündüğünüz kişilerin diğerlerinden farkı, kendilerini eyleme geçirme yeteneğine sahip olmalarıdır. Bu da aslında endi içinizde geliştirebileceğiniz bir yetenektir.”

104 Baby & Kid Store Aralık 2015


Bir iş adamına göre başarının sırrı Hayatında önemli başarılara imza atmış, kariyerinin zirvesinde olan bir işadamına röportaj sırasında bir gazeteci: “Başarının sırrı nedir sizce?” diye sordu. Cevap çok kısaydı: “İki kelime.” “Peki o iki kelime nedir efendim?” “Doğru kararlar.” “Peki, doğru kararlar nasıl alınır?”

“Bir kelimeyle.” “O nedir peki?” “Tecrübe” “Peki bu tecrübe nasıl elde edilir?” “İki kelime ile.” “O iki kelime nedir?” “Yanlış kararlar.”

“Girişimciliğin sihirli ve gizli bir yanı yoktur. Kalıtımsal bir yetenekte değildir. O, öğrenilebilecekbir disiplindir. Mükemmelliği başaranlar beyinlerinin en becerikli kısımlarına ulaşarak, ondan yararlanmada usta olanlardır, onları diğerlerinden farklı kılan da budur.”

Peter Drucker

Enzo Ferrari

Sakatlığı sebebiyle alay edenlere dünyanın en hızlı otomobilini icat ederek yanıt verdi. 1898 yılında İtalya’da doğan Enzo, demir tamirci olan bir babanın oğluydu. Sakatlığı yüzünden askere alınmadı. Sonrasında otomobil fabrikalarında işçi olarak çalışmaya başladı ama bedensel engeli olduğu için herkes ona aynı farklı bir gözle bakıyordu: “İşe yaramaz”. Bu tavır onu çok üzmekle birlikte asla yıldırmadı. Tüm yaşananlar daha da azimli olmasına neden oluyordu. Yürümekte zorlanan ve küçük görülen Enzo´nun en büyük düşü, hızına kimsenin yetişemeyeceği bir otomobil yaratmaktı. Kafasına koyduğu bu büyük hayali gerçekleştirdiğinde yıl 1920 yılıydı ve Enzo henüz 22 yaşındaydı. Katıldığı Büyük Sicilya Yarışları’nda “sakat adam arabası”yla birinci olması şahit olanları hayretler içinde bıraktı. Bundan sonra katıldığı yarışlarda da hep rakipsizdi. Hatta İtalya´´nın o zamanki lideri Benito Mussolini, Ferrari’nin 30’uncu yaş gününde ona “Kumandan” ödülünü verdi. Ferrari bir yıl boyunca atölyesine kapanarak zamanın en hızlı otomobilini yaratmayı da başaracaktı. 1946 yılında üretilen “Ferrari Formula 1” dünyanın ilk ciddi yarış arabasıydı. 1980´´de son dünya şampiyonluğunu kazandıktan sonra, özel spor araba üretimine geçti. Bugün bir efsane olarak yollara hükmetmeye devam ediyor.

Baby & Kid Store Aralık 2015

105


İÇECEK

Doğadan gelen şifa Sık ilaç kullanımına karşıysanız ve soğuk algınlığından korunmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Kış aylarını daha güvenli geçirmeniz için hazırladığımız şifalı içecek önerilerimize kulak verin Hazırlayan: Gizem Yıldız

106 Baby & Kid Store Aralık 2015


Ekinezya Çayı En sık olarak enfeksiyona karşı ve bulaşıcı hastalıklardan korunmak amacıyla kullanılır. Ekinezya çayının antiseptik özelliği vardır. Boğaz ağrısına iyi gelir ve kuru öksürüğü geçirir. Boğaz şişkinliğini alır. Kas ve eklem ağrılarına iyi gelir, soğuk algınlığına karşı iyi gelir, kansere karşı korunma amacıyla kullanılır, basur tedavisinde kullanılır, ateş düşürücüdür, orta dereceli enfeksiyonların tedavisinde kullanılır, bağışıklık sistemini güçlendirir, idrar yolu enfeksiyonlarına karşı kullanılır, saman nezlesine iyi gelir, migren nedeniyle oluşan baş ağrısını hafifletir ve alerji belirtilerini hafifletir .

Ada çayı Adaçayı kuvvetli bir antioksidandır. Antioksidan özelliğiyle bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Şekerli hastaların sinirlerini teskin eder, sindirimi kolaylaştırır, dispepsi durumunda çok etkili bir gaz söktürücüdür, gece terlemelerini en aza indirger ve kuvvetli bir idrar söktürücüdür. Kadınların regli düzensizliklerini ve aşırı sancıları giderir. Aynı zamanda östrojen hormonu içerir, menopoz dönemi sıkıntılarını azaltır, içerdiği uçucu yağ, mukoza zarlarını iyileştirdiği için ağız, dişeti ve dildeki şikâyetlerle boğaz ve bademcik enfeksiyonlarına karşı iyileştiricidir. yaraların iyileşmesini hızlandırır, dişleri beyazlatır ve sağlamlaştırır. Bitki aynı zamanda antifungal etkiler taşır yani ciltteki mantarlara sürülürse onları yok eder.

Kuşburnu Çayı İyi bir C vitamini kaynağı olan kuşburnu nezle, grip gibi hastalıklardan korunmak ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Kan basıncını düzenler, romatizma ağrılarını hafifletir, kanserli hücrelerin yayılmasını yavaşlatır, kötü kolesterolü düşürür, şeker hastalığına karşı koruma sağlar, yüksek miktarda C vitamini içerir, bağışıklık sistemini güçlendirir, soğuk algınlığı tedavisinde kullanılır, cilde doğal parlaklık verir, doğal bir antioksidandır, idrar yolu hastalıklarına karşı koruyucudur ve idrar söktürücü olarak da kullanılır.

Mısır Püskülü Çayı

Çeşitli enfoksiyonlar için kullanılan mısır püskülü çayının en bilinir faydası diyabete iyi gelmesidir.Etkili bir idrar söktürücüdür, mesane enfeksiyonlarının tedavisine yardımcı olur, prostat iltihabına iyi gelir, idrar yolu enfeksiyonunun tedavisinde kullanılır, böbrek taşlarına karşı geleneksel olarak kullanılmaktadır, kalp sağlığını korur, diyabet hastalarında kronik yorgunluğa iyi gelir, yüksek tansiyonu düşürür ve yüksek kolesterolü olanlara önerilen çaylar arasındadır.

Baby & Kid Store Aralık 2015 107


KİTAP

İş Dünyasında Markalaşmaya Giden Yol Marka, zorlu ve emek isteyen bir serüven… Bu sebeple ilk önce doğru adım atılmalı. Bu süreci verimli değerlendirebilmek için ise, iyi bir analiz ve çağa ayak uydurarak farklılık ortaya koymak şart. İş dünyasından liderler, patronlar,

Marka Kültürü (Seth Godin’den Malcolm Gladwell’e Birçok Ustanın Görüşü) Marka Kültürü, Debbie Millman’ın konusunda uzman isimlerle yaptığı söyleşilerden oluşuyor. Reklam ve pazarlama profesyonellerinin yakından tanıdığı dünyaca ünlü bu isimlerin arasında Seth Godin, Malcolm Gladwell, Daniel Pink ve Alex Bogusky de yer alıyor. Eğer “Marka nedir?” sorusuna bir cevap bulunacaksa, bu cevap kesinlikle bu kitabın satırları arasında gizli. Marka ve markalamaya dair pek çok farklı görüş belirtiliyor bu kitapta. Her usta ayrı açıdan ele alıyor marka konusunu ve tecrübelerini aktarıyor. Önsözünün ilk cümlesinde “marka diye bir şey yoktur” cümlesiyle açılan kitap, Malcolm Gladwell’in “Umarım marka değilimdir, ben bir insanım” sözüyle bitiyor. Millman okurlarını bu söyleşilerle markanın tanımına ilişkin heyecanlı bir maceraya çıkarıyor.

108 Baby & Kid Store Aralık 2015

yöneticiler ya da henüz sıfırdan yeni bir marka oluşturmak isteyen genç girişimciler… Bu sayıda sizin için ‘İş Dünyasında Markalaşmaya Giden Yol’ adlı aktüel sayfamızda, bir marka oluşturmanın incelikleri, geçmişten günümüze global markaların ilham

Küresel Marka Global bir marka inşa etmenin temel prensiplerinin anlatıldığı kitabı Nigel Hollis kaleme alıyor. İş dünyasından birçok insanın faydalanabileceği bu başucu kitabı, güçlü küresel markaların inşa sürecinde karşılaşılabilecek zorluklara ve bu marka oluşturma evresinde yapılabilecek uygulamalara ışık tutuyor. Kitapta geçmiş yıllardan verilen başarılı örneklerle Nigel Hollis ve Milward Brown ekibi, yerelde başarılı olan bir markanın küreselde de başarılı olabileceği tezini savunuyor. Marka oluşturma aşamasında okunması gereken kitaplardan biri olan ‘Küresel Marka’ size birçok global markanın hikayeleri ile yol gösteriyor.

veren öyküleri ve marka oluşturmada yapılabilecek destekleyici takviyeleri derledik. Global arenada çok daha fazla Türk markası görebilmek dileğiyle… Keyifli okumalar.

Markanız İçin İnterneti Nasıl Kullanmalısınız? Gary Vaynerchuk’ın bu renkli kitabı, hem New York Times hem de Wall Street Journal listelerinde bestseller oldu. İlk yayımlandığı hafta Amazon’a 1 numara, New York Times listesine 2 numara ve Wall Street listesine de 7 numaradan giren ‘Markanız İçin İnterneti Nasıl Kullanmalısınız?’ şu anda da kendi kategorisinde Amazon.com’un en çok satan ve okunan kitaplarından biridir. Gary Vaynerchuk ilk ödülünü 2003’te Market Watch dergisinden aldı ve bu ödülü alan en genç kişi olarak adını yazdırdı. Yazar ilerleyen yıllarda da ödülleri toplamaya devam etti ve Amerikan televizyon şovlarının önemli konuklarından biri oldu. Vaynerchuk, özel ilgi alanlarımızı iş hayatımızın ta kendisi haline getirmek için internetin gücünden nasıl yararlanabileceğimizi gösteriyor. Bu kitap hayallerimize adım adım kavuşmamızı sağlayacak vazgeçilmez bir rehber ve modern iş hayatı için mükemmel bir yol haritası.


Markadan Patente (Tüm Yönleriyle Sınai Mülkiyet Hakları)

İkon Markalar (Marka Kültürünün İlkeleri)

Bir markayı oluşturmak ve tutundurmak bir kurumun baş etmesi gereken en önemli sorunlardan biridir. Ürününüzü veya hizmetlerinizi diğerlerinden ayırabilmek, insanların aklında yer edebilmek için şirketler gerçekten büyük emek ve para harcıyorlar. Markamızı korumamızın tek yolu onu tescil ettirmektir. Gözümüz gibi baktığımız markamızı dışarıdan gelen saldırılara karşı korumak sanıldığı kadar zor değil. Önemli birkaç ipucu ile hem patentimizi hem de markamızı koruyabilmek mümkün. Zekeriya Baştürk’ün yazdığı elinizdeki kitapta marka, patent ve tüm sınai haklar hakkında başka hiçbir yerde bulamayacağınız bilgiler var. “Ürünüm için patent başvurusu mu yapmalıyım, faydalı model mi?”, “Endüstriyel tasarımlarımın taklit edilmesini nasıl önlerim?” gibi sorulara yanıt alabileceksiniz. Yönetici ve pazarlama bölümü çalışanları için tüm merak ettikleri konuları açıklayacak bir rehber.

Douglas B. Holt, ikon markaların ürünlere değil, kültüre odaklı inşa edildiği görüşünden yola çıkarak kaleme aldığı İkon Markalar’da, pazarlamacılar ve yöneticiler için, şirketlerin kimlik markaları oluşturma girişimlerinde çoğunlukla başarılı olmayan geleneksel markalaşma stratejilerine farklı bir alternatif sunmaktadır. Holt’a göre, ikon marklarla yarış halinde olan daha küçük markaların, sadece kültürel amaca hizmet eden yeni düzenlemeler oluşturmaları gerekmektedir. Kültürel bozulmalar yeni markalar için fırsatlar oluştururken, var olan markalar için nasıl tehlike arz ederler? Tutarlılık bir marka için nasıl ölümcül olabilir? Yeni trendler neden bir ikon marka oluşturamazlar? Markanın müşterilerinin çoğunluğuyla ilgilenmek, markanın değerine neden zarar verir? Yöneticilerin markalar hakkındaki mevcut fikirleri, kazançlı kültürel fırsatlar oluşturmada nasıl kör edici olabilir?

Nasıl Marka Oldular?

(İş Dünyası Marka Patronlarından Genç Girişimcilere Tavsiyeler) İş aramak istemiyorsanız, kendi işinizi kurun... Çağımız fırsatlar çağı, ülkemiz fırsatlar ülkesi... Eğer hedef belirlemişseniz ve o hedefe ulaşmak için gerekli bilgiye sahipseniz, tek ihtiyacınız “cesaret” İş kurarken, iş büyütürken benzer müteşebbislerin neler yaptıklarını, ne sorunlarla karşılaştıklarını, nasıl başarıya ulaştıklarını, bilmek gerekiyor. Eylem Türk’ün bu kitapta topladığı iş ve başarı öyküleri, fırsatları değerlendirmek isteyen müteşebbislere büyük yarar sağlayacak. İş aramak istemiyorsanız, kendi işinizi kurun... Çağımız fırsatlar çağı, ülkemiz fırsatlar ülkesi... Eğer hedef belirlemişseniz ve o hedefe ulaşmak için gerekli bilgiye sahipseniz, tek ihtiyacınız “cesaret” İş kurarken, iş büyütürken benzer müteşebbislerin neler yaptıklarını, ne sorunlarla karşılaştıklarını, nasıl başarıya ulaştıklarını, bilmek gerekiyor. Eylem Türk’ün bu kitapta topladığı iş ve başarı öyküleri, fırsatları değerlendirmek isteyenlere büyük yarar sağlayacak. Kitapta yer alan yaşanmış öyküler ışında size yol gösterecek ve sağlam temelli markalar kurmanız temennisiyle…

Baby & Kid Store Aralık 2015 109


SİNEMA

Marka Serüveninden Beyaz Perdeye Yansıyan Filmler İş dünyası sık sık beyaz perdeye misafir oluyor. Kimi zaman uyarlama olan bu filmler, çoğu zaman gerçek kişilerin hayatı ya da kurumları yansıtıyor. Bu konuda hepimizin en iyi bildiği örnek şüphesiz, Apple şirket sahibi Steve Jobs’un hayatı… İş dünyasına dair birçok film listesinde yer alan bu belgesel, bu listemizde de en dikkat çeken film. Bu ay ki sayımızda sizin için, isim ya da marka sahibi olmak adına atılan adımları ve bu zorlu yolculuğu ele aldık. “Küçük başlayın, büyük düşünün” sözlerinin mimarı Steve Jobs’un da dediği gibi, kimi zaman sıfırdan başlamak zorunda olsanız da büyük bir fikir ve adım atacak cesaretiniz olsun. Bu derlediğimiz filmlerde, kimi zaman esprili ve aynı zamanda ders verici öyküler var. Çoğu günümüzde var olan isimleri ele alan bu filmler, marka olmadan önceki uzun yolculuğu anlatıyor.

Branded (Marka) Özel markaların piyasada kendilerine iyi bir yer edinmek adına yaptıkları reklam yatırımlarının ne boyutlarda olduğunu anlatan bir film. İnsanların bu kampanyalar sayesinde nasıl bir komploya maruz kalarak bilinçaltlarına yerleştiği gözler önüne seriliyor. Bu kampanyalarla zihinleri maniple edilen insanlar kısa bir süre sonra pasif, duygusuz ve agresif özellikler de sergileyebilmektedir. Misha Galkin’da tam olarak bu güçlerin iktidarını sarsacak çalışmalar yaparak karanlık güçlerin oyununa çomak sokan birisidir. Bu çalışmalarıyla adeta onlara savaş açmıştır. Ve tabi ki onları karşısına almıştır.

Steve Jobs Teknoloji öncüsü ve Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un (1955-2011) hayatını, Apple yıllarını ve verdiği mücadelelerini anlatan filmde Jobs’u İrlandalı Michael Fassbender canlandırıyor. Eski pazarlama müdürü Joanna Hoffman’a ise Kate Winslet hayat veriyor. Şirketin ilk kurulum aşamalarından bugün geldiği noktayı gözler önüne seren film, sadece konusu ile değil zengin oyuncu kadrosu ve yönetmen koltuğunda Danny Boyle’nin oturması ile de dikkat çekiyor. Oskar ödüllü yönetmenin yanında senaryoyu da yine Oskar ödüllü Aaron Sorkin kaleme alıyor.

The Devil Wears Prada New York’ta yaşayan sade ve naif bir genç kız olan, henüz gazecilikten mezun Andrea Sachs bir işe girer. Runaway Magazin’in acımasız yöneticisi Miranda Priestly adlı güçlü ve sofistike bir kadının ikinci asistanı olarak görev almıştır. Andrea’nın hayali iyi bir gazeteci olmaktır. Söz konusu görev için aslında sıradan bir tarzı olsa da mücadeleci yapısı ile hızla başarı kazanacaktır. Ancak bu durumun da bedelleri vardır. Andy, kendisine uzak gibi görünen Miranda’nın o şatafatlı dünyasında bir yer kazanmıştır ancak önceki dostları ve tüm sevdikleri kendisinden kilometrelerce uzakta kalmış gibidir. Film, Lauren Weisberger’in altı ay liste başında duran romanından uyarlanmıştır. Film, moda dünyasının kalbini, marka olmanın getirilerini de gözler önüne seriyor.

110 Baby & Kid Store Aralık 2015


The Hudsucker Proxy Pek zeki sayılmayacak taşralı genç Norville Barnes’ın kafasında çocuklar için ideal olduğunu düşündüğü bir oyuncak projesi vardır. Bunu gerçek yapabilme hayalleri içinde büyük şehire gelir ve en alttan işe koyulur: devasa bir şirket olan Hudsucker Industries’de memur olarak çalışmaya başlar.Bunlar olurken şirket yönetim kurulu, başkan Waring Hudsucker’ın trajikomik intiharı ile sarsılır. Gücü ele geçirme fırsatını kaçırmak istemeyen müdürlerden Sidney Mussberger, kendisine projesini anlatmaya gelen Barnes’ın naifliğinden yararlanmaya çalışır ve bir aptalı yönetim kurulu başkanlığına getirerek şirketi parmağında oynatabileceğini düşünür. Oysa Barnes’ın çılgın projesi basit bir hulahoptan başka bir şey değildir ama beklenmedik başarısı işleri karmakarışık edecektir.

Coco Before Chanel Kadınların bir pastaya benzettiği giyim tarzını, sadeleştiren, kadını korseden kurtarıp rahat hareket etme imkânı sunarak modada devrim oluşturan Gabrielle Bonheur Chanel’in, ‘Coco Chanel’ olma yolunda geçtiği aslında pek de masalsı olmayan hayatını konu alıyor. Coco Chanel’e Fransız Oyuncu Audrey Tautou hayat veriyor. Filmde, bugün dünyada modanın dev isimlerinden olmadan önceki hayatı ve geldiği aşama beyaz perdeye yansıyor.

Valentino: The Last Emperor Orta sınıf bir aileden gelen Valentino Clemente Ludovico Garavani, bir gün kimsenin hayal dahi edemeyeceği bir markanın kurucusu olur. Moda dünyasının en ilham verici markalarından biri olan Valentino’yu 45. kuruluş yılında ortaya çıkan film, Valentino’nun organize ettiği şovlar ve defilelerde gezinerek moda dünyasında olup bitenleri kameraya yansıtıyor. Matt Tyrnauer’ın yönetmenliğini yaptığı belgesel, Valentino’nun şık ve ışıltılı dünyasında boy gösteren ünlü moda ve sosyete ikonlarının yanı sıra bu görkemli moda imparatorluğunun içerisinde neler olup bittiğini de mercek altına alıyor.

Baby & Kid Store Aralık 2015 111


GEZİ

Bahçe İçindeki Ülke “Singapur”

Böylesine küçük bir ülkeden beklenmeyecek kadar büyük ve gösterişli bir havaalanı karşılıyor bizi ve düzenli haliyle adeta ülke hakkında küçük ipuçları veriyor. Otelinize ulaşımınızı şehri sarmalamış olan metro ağıyla veya taksiyle gerçekleştirebilirsiniz. İndiğinizde sizi şaşaalı havalimanıyla birlikte bunaltıcı ve nemli bir hava bekliyor. Tabii bu da ekvatora yakın olmanın getirdiği bir dezavataj... Bir diğer dezavantajıysa Nisan - Ekim ayları arasında gelen muson yağmurları, işte bu sebeple tarih seçimi yaparken çok daha dikkatli olmak gerekiyor.

112 Baby & Kid Store Aralık 2015

Büyüleyici güzellikte ve bir o kadar temiz bir ülke fakat diğer yandan yasaklarıyla ünlü...

Singapur yasakları, dikkatli olmanız gereken bir başka husus. İşte sebeple de İstanbul’un iki katı nüfusa sahip olmasına rağmen, şehirde tıkır tıkır işleyen bir düzen var. Birbirinden ilginç yasaklara ev sahibi yapan Singapur’da belki de en ilginçlerinde biri gece yarısından sonra duş almanın yasak olması diyebiliriz. Temiz şehrin sırrı ise sokakta su dışında içecek içmenin, sokakta belirlenen yerler dışında sigara içmenin ve toplu taşıma araçlarında yemek yemenin yasak olmasında gizli…


Diğer adı bahçe içindeki ülke olarak bilinen Singapur, bu unvanını elbette ki ekvatora olan yakınlıktan ötürü sürekli yaz yaşamasından ve solmayan çiçeklerinden alıyor. Singapur’da ilginç bir tatil fırsatı sizi bekliyor, eminim görecekleriniz sizi şaşırtacak.

Belirlenen yerler dışında karşıdan karşıya geçmek yasak, taksi durdurmak yasak taksi ile yolculuk yapacaksanız gidip duraktan binmeniz gerekiyor. Yere çöp atmak, park yeri bildiremiyorsan araba satın almak, sakız çiğnemek, ülkeye sınırları içerisinde sakız getirmek, yabancıların ev satın alması ve arabanı yıkamamak bu şehirde yasaktır. Adaptasyon sorununu kolaylaştırmak için, önden küçük bilgiler vermek faydalı olacaktır. Resmi dili İngilizce ve Malayca’dır. Resmi para birimi Singapur Doları’dır. Türkiye’yle Singapur arasında 5 saatlik bir zaman dilimi farkı bulunmak-

tadır. Türkiye Singapur’dan yalnızca 5 saat geridedir. Ayrıca 90 günü geçmeyen turistik gezilerde vize sıkıntısı yok. Küçük bir ülke olduğuna bakmayın gezilecek çok yer var eğer vaktim kısıtlı diyorsanız sizin için belirlediğimiz “en”lere bakmadan geçmeyin.

Singapur Botanik Garden

52 hektarlık alana yayılmış olan bu bahçede tropikal bitkilerden asırlık ağaçlara kadar bin bir bitki çeşidiyle karşılaşacaksınız. Artık Singapur’un simgesi haline gelmiş olan orkidenin her desen ve rengine bu bahçede rastlayabilirsiniz. Baby & Kid Store Aralık 2015 113


GEZİ

Hatta hayatınızda bu kadar farklı türde orkideye bir daha rastlayamayacak bile olabilirsiniz. İddia ediyorum, aklınız uzun süre burada kalacak...

Garden’s By The Bay

Ziyaretçileri kendine hayran bırakan park, adeta büyülü bir atmosfere sahip… Yaklaşık olarak 101 hektar büyüklüğünde olan bu doğa parkı bir çok tasarım ödülü almış. En geniş bahçesi olan Bay South Garden, 54 hektarlık bir alana yayılmış olan orkide görünümündeki dizaynıyla, size bahçe sanatının nacizane örneklerini sunuyor. En çok dikkat çeken bitkilerden biri de Supertrees olarak adlandırılan yapay ağaçlar. Bu ağaçlar bahçe içerisindeki diğer bitkiler için gerekli olan gölgelik alanı sağlıyor. Bu devasa ağaçlar aynı zamanda binanın soğutulmasında da fayda sağlıyor. Bu doğa parkı, dünyanın en büyük iç şelalesini de içerisinde barındırıyor.

Singapur Hayvanat Bahçesi

Şehir hayatından sıyrılıp derin bir nefes almak istiyorsanız, hayvanat bahçesini bir

114 Baby & Kid Store Aralık 2015

görmelisiniz. Singapur Hayvanat Bahçesi, 2800’ün üzerinde hayvana doğal ortamlarını aratmadan ev sahipliği yapıyor. Kafes sisteminin mümkün olduğunca az kullanıldığı açık hayvanat bahçesi sisteminin başarılı örneklerinden. Gezinize Gece Safarisi gibi etkinliklerle heyecan katabilirsiniz.

Adeta Hindistan “Little İndia”

Sizi buram buram köri sosu kokusuyla karşılayan Little İndia adeta Hindistan… Ülkedeki Hint kökenli Singapurluların çoğu Güney Hindistan’dan gelme. Oldukça renkli bir caddeyle birlikte hemen girişteki Sri Veeramakaliamman Temple en önemli Hindu tapınağı olmakla birlikte, ilgi çekici mimarisiyle görülesi bir mekân. İhtiyacınız olan her şeyi bulabileceğiniz Mustafa Centre’de bu lokasyonda yer alıyor. Bu bölgede yemek yerken dikkatli olmanızı tavsiye ediyorum zira körüsüz yemek bulamamakla birlikte yemeklerdeki baharat oranı oldukça fazladır.

Chinetown

Her bölgesinde ücretsiz wi-fi erişimi sağlayabileceğiniz bir yer olduğunu öncelikle belirtmeli diye düşündüm çünkü Singapur’da ücretsiz wi-fi erişimi olan otel ve mekân bulmak oldukça zordur. Çin mutfağı denemek isterseniz, tercihinizi Chinatown Food Street’ten yana yapmalısınız. Chinetown civarında görebileceğiniz sokak yemeklerini de gönül rahatlığıyla tercih edebilirsiniz. Yiyeceklerin hepsi devlet denetiminden geçiyor. Türlü türlü restoran, mağaza, sokak yemeği, tapınak, hediyelik eşyacı ve türevleriyle karşılaşabileceğiniz bu bölge, şehrin geleneksel yönünü görebileceğiniz sayılı yerlerdendir.

Marina Bay

Singapur nehri boyunca oluşturulmuş şehrin en gözde mekânlarından Marina Bay. Bölge, sahip olduğu çok sayıda otel, restoran ve gökdelenlerle Singapurun merkezi konumunda yer alıyor. Dünyanın en pahalı oteli Marina Bay Sands’da bu bölgedeki en dikkat çeken mekânlar


arasındadır. Terasında oldukça geniş bir bahçe barındıran otel, turistlerin en uğrak yerleri arasında yerini çoktan aldı. Marina Bay bölgesi müzeleri, eski binaları, modern tasarımlarıyla yarım günü geçirebilecek bir yer.

Sentosa

Singapur’un en popüler eğlence ve tatil yeri olan Sentosa Adası, tamamı insan yapımı olan bir rekreasyon alanıdır. Yaklaşık 12 dakikalık bir teleferik yolculuğuyla ulaşılabilen ada, göz alıcı plajı, yağmur ormanları ve nefes kesen manzarasının yanı sıra, eğlence alanlarıyla da çok sayıda ziyaretçi alıyor. Universal Stüdyoları, 5 yıldızlı otelleri, kumarhaneleri, Sualtı Dünyası, Kelebek ve Böcek Vadisi gibi çok sayıda farklı alanlarıyla özellikle çocuklu aileler için güzel eğlence olanakları sunuyor.

Singapur’da alışveriş

Vergiden muaf bir liman ve zengin bir ülke olduğu için fiyatlar Türkiye’ye göre düşük fakat Amerika’ya göre yüksektir. Ticari yönden önemli bir liman olma özelliğini taşıması sebebiyle başka yerde

bulamayacağınız yeni ürünleri ilk burada bulabilirsiniz. Singapur’da bolca AVM yer alıyor hatta öyle ki metronun sonu bile AVM’ye çıkabiliyor. Anlayacağınız, hiç aklınızda yokken eliniz kolunuz

poşetlerle dolabilir. Elektronik, el işleri ve seramikler, gerçek deriden yapılmış ürünler, uzak doğu kültürünü yansıtan hediyelik eşyalar ve kıyafetler sizi her an kendine çekebilir. Hazırlayan: Gizem Yıldız

Baby & Kid Store Aralık 2015 115


ARAŞTIRMA KONUSU

Bebek testilinde, sağlık, kumaş seçimi ve beden önemli

Yapılan araştırmalarda, bebeğin giyiminin büyümesi, gelişmesi ve psikolojisi üzerinde önemli etkileri olduğu görülmüştür. Rahat, her şeyden önce ergonomik, temiz ve zevkli giydirilmiş bir çocuğun kendine olan güven duygusu artmakta, daha mutlu ve neşeli olmaktadır. Bu nedenle de firmaların bebeklerin giysi modellerini üretirken, kumaş, aksesuarlar ve kalıplara önem vermelidir. Kalıp ölçüleri, bebeğin bedenine uygun olmalı ve fiziksel olarak rahatsızlık vermemelidir.

Bebek giysi ölçüleri iyi saptanmalı

Aileler genellikle bebek alışverişinde ma-

116 Baby & Kid Store Aralık 2015

ğazalarda ürünleri denemekten kaçınırlar. Bunun en büyük nedeni ise hem biraz zahmetli olması hem sağlık açısından riskli olmasıdır. Haliyle ailelerin, bebek alışverişinde giysileri almadan önce deneme şansları yoktur. Bu durum, aileleri bebeklerinin giysilerini yaş veya boya göre satın almak zorunda bırakmaktadır. Bu nedenle giysi ölçülerinin; bebek giysilerinde daha özenli bir şekilde saptanması gerekmektedir. Tıbbi olarak 0-12 ay arasındaki çocuklar bebek olarak tanımlanmakta ve giysilerine de bebek giysisi denmektedir. 0-24 ay arasındaki çocukların istek ve şikayetleri-

ni tam olarak dile getirememeleri nedeniyle giyim konforu konusundaki hislerini de sözcüklerle ifade etme şansları yoktur. Yapılan araştırmalarda bebeklerin ve çocukların giyiminin; büyümesi, gelişmesi ve psikolojisi üzerinde önemli etkileri olması nedeniyle, rahat, temiz ve zevkli giydirilmiş bir çocuğun kendine olan güven duygusunda artış olmasının yanında daha mutlu ve neşeli olduğu saptanmıştır.

Bebeği soğuktan ve sıcaktan koruyan giysiler tercih ediliyor

Bebeğin giyiminden sorumlu olan ebeveynler için giysilerin sağlıklı ve konforlu


olması büyük önem taşır. Günümüzde giyim, sosyal statüyü yansıtan önemli faktörler arasında yer almaktadır. Bebek giysilerinde durum biraz daha farklı, burada önemli olan kriter sosyal statü değil, işlevselliktir. Tercihte öne çıkan detay her şeyden önce giysilerin bebeği soğuk hava şartlarından ve sıcaktan korumasıdır. Buda kullanılan kumaşın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Bebek kıyafetlerinin tercihinde dikkat edilmesi gereken bir çok detay var. Bebek ve çocuklar bu dönemlerde hareketli bir yapıya sahip oldukları için onların hareketlerini sınırlamayacak, aynı zamanla hızlı büyüdükleri için beden yapılarına uygun giysi seçimi önemlidir. Giysi modelinden kaynaklanabilecek sorunlarla karşı karşıya kalmamak için bebek giysi çeşitleri araştırılmalıdır. Aynı zamanda ebeveynlere bebeklerin aylara göre giymesi uygun görülen ve bebeklerin içerisinde rahat edebileceği bebek giysi modelleri önerilmelidir.

Mevsimsel ve hassas ciltlere uygun kumaş tercih edilmeli Giyside kullanılan ana materyal kumaştır. Bu hususta tüketicilerin dikkat ettiği kadar üreticilerde dikkat etmelidir. Modanın öneminin gittikçe arttığı bir gerçek… Fakat modanın yanında üreticilerin dikkat etmesi gereken başka detaylarda var. Bebek ve çocuk için üretildiği için öncelikli olarak kullanışlı olması açı-

sından mevsimsel ve bebeklerin hassas ciltlerini uygun kumaşlar seçilmelidir. Bu da hammadde ve kumaş dokusunun önemini kanıtlar. Tasarlanacak bir giyside kullanılacak tekstil yüzeyinin; dokusu, tuşesi, deseni, lif özellikleri, renk haslığı ve benzeri özellikleri tasarımı doğrudan etkileyen unsurlardandır. Tasarlanan giysinin geliştirilmesi ve üretimi malzemenin özelliklerine paralel değişiklik göstermektedir.

İç giyimde kullanılan materyaller plastik olmalı Bebek ve çocuk sağlığını desteklemek

için kullanılan astar, çıtçıt gibi aksesuarların kumaş ile uyum sağlaması ve sağlıklı olması önemli bir detaydır. Aynı zamanda bebek ve çocukları rahatsız etmemesi de gerekir. İç giyim tasarımında metal materyaller yerine plastik olanlar tercih edilmelidir. Her şeyden önemlisi seçilen malzeme ve materyalin cildi tahriş etmeyecek, ekolojik özelliklere sahip ürünler olmasıdır. Bebeğin özellikle iç çamaşırları, yumuşak, suyu/nemi kolaylıkla emebilme özelliği olan, yüksek yıkama sıcaklıklarına (90-100 dereceye) dayanıklı, ütülenebilen özellikte olmalıdır. Annelerin dikkat ettiği bir diğer detay ise, yumuşak ve bebekleri rahatsız etmemesi için esnek yapıda kumaşlar olmasıdır. Aileler bebek ve çocuk giysisi aldığında dikkat ettiği diğer bir detay kumaşın cinsi oluyor. Genellikle %100 pamuklu kumaş tercih ediliyor. Diğer yandan günümüzde her şeyin doğallığa yaklaşığı şu zamanlarda organik kumaş ve boya olan giysiler aileler tarafından oldukça rağbet görüyor. Eskiye nazaran günümüzde çok daha fazla organik giyim üretimi yapan marka var. Bu alanın gelecekte çok daha gözde ve tercih edilen bir alan olacağı kesin… Ebeveynlerin tercihlerinde; çevreye duyalı, kanserojen madde üretmeyen, organik, bebeklerin ciltlerini tahriş etmeyen, ergonomik, kullanışlı, bedenleri uyumlu ve esnek ürünler ön plana çıkıyor. Baby & Kid Store Aralık 2015 117


FUAR LİSTESİ

1-) Dabadum Madrid 05-08/12/2015 Bebek, çocuk ve aile Madrid İspanya IFEMA, Feria de Madrid 2-) İBS Anne Bebek Çocuk Fuarı 11-13/12/2015 Bebek, çocuk araç gereçleri İstanbul Türkiye, İstanbul Kongre Merkezi, Boyut Fuarcılık 3-) 30. Uluslararası Anne Bebek Çocuk Gereçleri Fuarı 13-17/01/2016 Bebek, çocuk araç gereçleri İstanbul Türkiye, İFM Yeşilköy, UBM / ICC Fuarcılık 4-) Junio Show 13-17/01/2016 Bebek ve çocuk hazır giyim Bursa Fuar Merkezi, Tüyap Bursa 5-) Kleine Fabriek 17-18/01/2016 Çocuk giyim ve moda Amsterdam Hollanda, Veronique, Holland 6-) Linexpo Moda Günleri 11-13/02/2016 İç giyim İstanbul Türkiye, İFM Yeşilköy, TİGSAD 7-) 1. Anne ve Çocuk İhtiyaçları Fuarı 18-21/02/2016 Anne, bebek ve çocuk ihtiyaçları Ankara Altınpark, İnfo Fuarcılık 8-) Kind + Jugend Köln 15-18/09/2016 Bebek, çocuk giyim ve gereçleri Germany Köln, Koeln Messe Almanya 9-) Mir Detstva 27-30/09/2016 Bebek, çocuk gereçleri Moscow Russia, ZAO Expocentr Rusya 10-) CJF – Child and Junior Fashion 23-26/02/2016 Bebek ve çocuk gereçleri Moscow Russia, ZAO Expocentr Rusya

118 Baby & Kid Store Aralık 2015






Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.